Zigzag Zann

May 10, 2017 | Author: Metin KILIÇ | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

Download Zigzag Zann...

Description

ZigZag

ZANN Paranoya KAYNAK

Hans Von AIBERG

Derleyen Metin KILIÇ [email protected]

1.Yayım ARALIK 2005 2.Yayım ŞUBAT 2010

Amacımız, HANİF kazanmaktır, onlara hangi milletten olursa olsun ulaşmaktır. Hans Von AIBERG

ÖNSÖZ İÇERİK: BÖLÜM 1 ÜÇ BÜYÜK GÜNAH BÖLÜM 2 ZANN=PARANOYA BÖLÜM 3 VESVESE BÖLÜM 4 YALAN BÖLÜM 5 ADEM&HAVVA BÖLÜM 6 BEN BÖLÜM 7 ÖĞÜT BÖLÜM 8 KARŞILIKLI SEVGİ BÖLÜM 9 ZANN

ÖNSÖZ Fani’ye değil Baki’ye inan! Önce doğduğumuzu zannederiz. Büyüdüğümüzü, öğrendiğimizi, okuduğumuzu, yazdığımızı, gördüğümüzü, duyduğumuzu, anladığımızı… Sonra zannettiklerimiz bizim gerçeğimiz olur. Zann; aklın önüne geçince, algılama sonucu tüm kainatımız bu zann bütünü içine hap(uyuşturur)solar! Çengeline takılır. Zannımız, bizi yükselmekten alıkoyar. Nefs’imizi balon gibi şişirir. Kinimiz, nefretimiz, kıskançlığımız, bencilliğimiz, bizi yukarı(aşağı) iter. Zann ile kardeş olunca nefs; başımıza kötülük gelir. Zanni his; o kötülüğün dahi kendisinden kaynaklandığını bilemez. Gönül gözü kör olmuştur. İyilik gelince şımaran nefs, kötülük görünce; nedeni dışarıda aramıştır. Zann, bataklıktır. Nefs, ağırlıktır. Kendi içinde nefsine ağırlık veren can, bataklığa saplanır. Nefsi mutmain can; kin tutmaz, nefret etmez, kıskanmaz, bizcildir! Kendini aşağı(Melami) çeker. ‘Ben yokum’ der. ‘Biz varız’ der. Nokta olur, gölgesini ortadan kaldırır. (Gölgesi olmayanın zannı da olmaz.) Sonra o nokta bir kapı olur. Hiçlik kapısından geçer ve aşağıların aşağısından yukarıların yukarısına gider. Gönül, Sabikun’a ulaşır ve Allah Cemali’ni nereye baksa görmüş gibi olur. Artık o nefsin sahibi üzülmez! Bataklığı geçmiştir. Zeminde dolanan can %100 iman edemez. Kendi uzayından çıkan; karanlığında kendine parlayan, kendi ışığı ile içinde yol alan gibi olur. En çok Allah’tan korkan; cehenneminde dahi Allah’ı bulur! Ateş onu yakamaz! En çok Allah’ı seven; cennetinde onun cemalini bulur! Nimetlere bakamaz! Nedir istediğin bu dünyadan? Sonsuzluğa ulaşmak mı? Kendin için mi yaşadın? Zann, bilinci yutmadan düşünmen istendi!

Metin KILIÇ

BÖLÜM 1 ÜÇ BÜYÜK GÜNAH

Zannederek, paranoya ve ğıybet ile suçlamak büyük bir günahtır. En büyük üç günahtan biridir. İlki Allah'a ortaklık ya da inkar koşmak ikincisi namuslu bir kadına ZİNA isnad etmek üçüncüsü de ZANNETMEK "Zann günahların bir bölümüdür" diye tercüme ediyoruz ya da "Kısmi günahtır" diye... Aslında Zann >>>>Tüm günahları tetikleyen mekanizmadır. Yani büyük günahlar ZANN ile başlar: Ateist'in ZANN'ına göre "Allah yoktur" Ehli kitabın ZANNINA göre "Allah baba, İsa oğul" Hele gençlikte... Uzanamadığımız ciğere mırdar demek için, gururu kurtarmak için bu işi hangimiz yapmadık ki... Ama GENÇLİK AFFEDİLMEK içindir. Ben Müslüman olmadan önce bunu yapmıştım. Beni reddeden biriyle fantaziler icad edip arkadaşlara anlatmıştım ve halen utancımdan kahroluyorum. (Şu anda da kızardım, yanaklarımı ateş bastı) O bir kere oldu ve zaten hristiyan hatta ateisttim o zamanlar... Ama ZANN ile gıybeti tahminen on-onbeşkez yaptığımı hatırlıyorum, hem de müslümanlıktan sonra. ZANN=PARANOYA'dır. Önemli olan hatasını kabul edip af dilemektir, en kötüsü zannettiğini reddedip yanlışta ısrar etmek

Zaten af=aldığım her nefes Gençlik hataları affedilmek içindir. Ama kemikleşilince KATMERLİ geri döner... Allah indinde 40 yaşa kadar "GENÇLİK" sayılıyor ayette böyle bu...

BÖLÜM 2 ZANN=PARANOYA

(Sceptizm ile zannı karıştırmayın. Birinde BİLİMSEL ARAŞTIRICILIK, ikincisinde ise PARANOYA=ZANN vardır.) Paranoya HARAMDIR, GÜNAHTIR. (Hurrema ve Cünah) ZANN hologram oluşturur HASETLİK gibi sizdeki kötü ve fazla ruhsal vurucu enerji, tüm organizmanın TEK CAMI olan Göz merceğinden yani bakış penceresinden bir namlu gibi çıkar ve karşınızdaki kıskanılanı LASER'in topu (Taser) gibi vurur. Nazar(Bakış) budur işte.. Hologramın ana teması LASER olduğundan Hasud kişi, masum kişiyi VURUR. ZANN denen bir paranoyanın oluşturduğu bir HOLOGRAMLA (Wollow-gram, Haloween-Gram ve Hooligram(Holigan işi) Paranoya (Kur'an'daki adıyla ZANN) bir VESVESE hastalığıdır. Yani VEHİM değildir. Cinler ve biz YÜKLÜYÜZ, Şeytanlar ise YÜKSÜZ. Ama bedenimiz denen kompleks yapıda içiçe tortul faz katmanları var. Bildiğimiz biyolojik ve mekanik bedeni izleyerek ikinci bir katman olarak Vital beden var. Bu biyosferde diğer tüm canlılarla kompleks yaşıyor fakat ayrıca kendisi de bir ÖZ yani ayrık kişilik olarak imza atıyor. Kirlian beden dediğimiz bu ikinci ve enerji ve psikolojik bedenin şu meşhur ışıkları, galaksi gibi yanıp sönen ve sinir elektriği (Pion) ile doğrudan İLİŞKİLİ LED tipi ışıkları var ya? İşte onlar bu Zayıf nötr akımları (Nötrinotic Vesveseleri) aktarabiliyor Formül çok basit:

Neutrino>>>Neuron ilişkisi Dışa duyumlu olan PİON elektriği aynı anda İÇE de UYUMLU olabiliyor Mimoza(Küstüm otu) gibi Biyoelektroplazmik bedenimizin ışıması şudur: NEFS denen GÖRÜNMEZ yapımız ile fizik dünya birbirine GİRİŞİM yapmışlardır. Yani o surronding ışıma bir GİRİŞİM dalgasıdır, nefsin göstergesidir AMA NEFSİN KENDİSİ DEĞİLDİR. Nefs daha souptile'dir. NÖTRİNO gibi son derece saydamdır. Şeytanın YÜKSÜZ yapısı NEFSİN YÜKSÜZ YAPISI AYNI olduğundan, VESVESE denen bir Radyo yayınını çok rahatlıkla alıyor NEFSİMİZ Bu vesvese her nedense gün ışığında (Okyönü güneşten dünyaya) vesveseyi (Tau nötrinolarını) alıp emisyon ediyor. Ama gece tarafında yaşayanlar için ok=Spin yönü ters Bu vasfıyla da onu ABSORB ediyor, soğuruyor... Onun için şaka yollu werewolf demiştim. Kur'an ise geceyi yapabilen için tefekkür (FİKRA) yani bilim Bilimi beceremeyen için Kur'an'ı okuyup Allah'ı yad etmek (ZİKRA) yani Subh (Tesbih) ve uyku+ aile ile geçirilecek özel zamanlar (Çocuklar sizi özledi, bütün gün işyerinde idiniz. Sonra Chat var, bilgisayarda özel işler var...İki rekat namaz var) hobiler de var... Geceyi böyle değerlendirmek VESVESE almamaya nedendir.

BÖLÜM 3 VESVESE

vesvese mekanizması TOP quark >>>>>Taon nötrinosu>>>>>Muon Nötrinosu>>>>>>son olarak da Elektron nötrinosu (Cinler sadece bunu algılarlar) Şeytan ise ANTİNÖTRİNO yerine NÖTRİNOYU kullanıyor Bu çok önemli: Çünkü antinötrino ZAMANDA GERİ GİDER (Üçüncü bileşeni dolayısıyla zaman oku terstir.)

Şeytanın ZAMANI özeldir: alternatif akım gibi ÖNCE zamanda İLERİ gider (Biz gibi) SONRA ZAMAN OKU TERSİNE döner ve gençleşir İşte bunu 12 saat arayla yaptığını söyleyebilirim. Antinötrinolar zamanda geri gider... Nötrinolar da İLERİ. Bir ileri bir geri. İŞTE MEŞHUD =Şahitli M İ S A L i bunun için verilmiş Nötrinolar GÜNEŞTEN geldiği için (Güneş ışınlarının % 7'si Nötrino akımıdır) ve tam UFUK noktasında BİR TEK PIRILTI VERDİKLERİ için ZAMAN YENİDEN DÜZLEŞİYOR. Şeytanın eli kolu bağlanıyor (UNUTKAN OLUYOR, bize nasıl bir kötülük yapacağını Hatırlamıyor) O dönüm noktasını hemen hemen vesvesesiz ve şeytansız geçiriyoruz, onun adı MEŞHUD namaz vaktidir. Ben mutlaka o vakitte sabahı kılıyorum... Şeytansız yaşadığımız tek KISA AN ... Veya vesvesesiz yaşadığımız an... O saatte tüm akıl ve ruh hastalı bile çok sakindir. Doğa mahmurdur... Karaciğer tüm toksinleri atmıştır ve zindedir. Hücreler içi boş çuval olmaktan çıkmış gürbüzleşmişlerdir. İşte o mahmurlukta hele bir de saba yelinde NAMAZ hem de Meşhut namaz çok hoş oluyor. Tadını bilen bilir. O tam bir ecstacy'dir. (Allah'ımızın adlarından biri V3acid=Vecd ve Huşu veren, kulunu kişisel mir'ac'a götüren, kulunun ayağına tenezzül eden vb.) Al_Wâcid bu anlama gelmektedir. Huşuyu ve hazzı, mutluluk denen iç konforu ve hazzı libidoyu bile bu isim bize vermektedir. Siz beni deştikçe daha neler çıkar benim gibi kirli çıkıdan... Ama şu Nötrino ve nefs (Suptil duble) ilişkisini bir gün KONU olarak yazmalıyım. Böylece vesvese ve de Vesvasil Hannas sırrını ortaya dökebiliriz. (Parabiology uyarınca) Vesvasil=Vesvese yükleyen Hannas=Parabiyolojik (Biosferik) operatör... Biyosferin kendisi KURYE dalgadır. Ona mesajı yükleyen ise HANNAS yani BİLİNÇLİ bir varlıktır. İster Cinlerden ister insanlardan olsun... C

Süper uzay tüneli ve hyper uzay tünel süreçlerinin içinden nakledilen veya dışından alınan (osmotik olmarak) içerik ve tutardan, şer, bela, yanlış üzerine yanlış yapma, ehvam, paranoya/zann vb. işte bu iki farkı iki ayrı kelimeyi içermektedir. Vesvese (şeytandan gelen) mesela RİCZ'dir. Ama İÇERİDEN Allah'ımızın verdiği ise rics üzerine rics'dir. Allah verdi mi belayı, şeytanın vesvesesine benzemez. O vesvese dış uzaydan geldiğinden Bir euzü besmele çekip kurtulursun. Ama Müntekim ve Kahhar olan Allah'ımız BELA veya CEZA veya AZGINLIK vermek dilediğinde; Allah'ın şerriden ŞEYTANA MI sığınacaklar? Şeytan ZANN ile kaimdir. Müslüman ise Salat ile... Ekımetüsselat ile...

BÖLÜM 4 YALAN

Yalanlarımızı da affetmeyi vaad etmiştir Allah! Başkasına dokunan YALAN'lar dışında. (Bunlar namuslu bir kadına iftira, başkasının onurunu yaralayan yalanlar ve iftiralar, gıybet denen dedikodular vb.) Bunların affı yoktur. Ancak ve ancak iftira edilen ya da şüphe, zann isnad edilen kişiden KUL hakkını helalleşirsek affolunuruz. İnsanı kendisine ya da eğittiği çocuğuna yalan söylemesi bir zarar içermez. Mesela ben üçbuçuk yaşındaki çocuğuma "Gökten Aydedeyi getireceğim, sen yeter ki uyu" diyorum. Olmayacak şeyler vaad ediyorum. vs. vs.

Ama tutup da aranızdan birinin Günahını aldığım anda HALİM harap... Çünkü, Ahırette hesap görülürken (hesap görme yeri Cehennem cennet değil, mahşerdir.) bir açlık oluşturulacaktır. İftira edilenin cesedi "Yemek" diye sunulacaktır. Bu resmen kokmuş ve yarı çürümüş bir MEZAR artığıdır. Onu yemekten başka çaresi de yoktur. Artık o yamyamlar defterine yazılmıştır. Bir haftalık ya da ongünlük bir ölünün etini yemek iğrencesi ve işkencesidir bu... ZANN ederek iftira (İftira en büyük yalandır) atmıştır çünkü... Zann'ların en büyüğü de "Ma Kâne HadiSen yüftera" ayetinin sırrıdır. Çünkü RESULULLAH'a iftiralar topluluğuna H A D İ S denmektedir. Hadislerin peşinden giden herkese RESULULLAH'ın cesedi yedirilecektir. Hemen Allah'a sığınalım ve geçmişteki bu tür yanlışlarımızı bağışlamasını dileyelim. O gün cesetler sofraya konacak. Vücut üyeleri (Eller, kollar, adımlar vb.) KONUŞACAK. Yani hesap defterine kayıtlı olan 11 boyutlu görüntü(Yanında ses, koku vb.) HOLOGRAM edilecektir. Hesap defteri MİSALİ olan kayıt bandından Ceset yemek de aynı işlemden geçmektedir.

alınacak

ve

canlandırılacaktır.

Ayet öyle diyor: "Ölü KARDEŞİNİZİN etini yemekten iğrendiniz!" (Hem de di'li geçmiş zaman=Past tense olarak söylüyor.) Bunun anlamı şu: Hologram alındığında GEÇMİŞTEKİ kayıttan alındığı için PAST TENSE olarak kullanılıyor. O gün kıyamet kopMUŞTUR. diyen ayet gibi. Mişli geçmişi de (Past perfect tense) var bu işin. Bunlar ÇİRKİN hologramlardır. 49:12 Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.) Sizden biriniz, olu kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah'tan korkup-sakinin. Şüphesiz Allah, tövbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir. ALLAH bizleri "insan cesedi eti" yemekten korusun!.. Amin, ZANN=PARANOYA dehşetli bir hastalıktır.

Şüphecilik sceptism olursa İYİDİR ama bu bilim için geçerlidir. Kişiye karşı sceptism ise (kişi haklıysa) seni paranoyak kılar. (Onlar zannediyorlar. Oysa zannın BÜYÜK KISMI GÜNAHTIR" ayeti lütfen 49/12. Ey iman edenler! Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin! Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz. Allah'tan sakının! Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır.

BÖLÜM 5 HOLOGRAM

Hologram şudur: Bir mıknatısın magnetik akılarının oluşturduğu üç boyutlu uzay kafesidir hologram. Hologram demir tozları (hücre, atom, kuant vb.) niceliklerini akılarına yapıştırarak bir nitelik oluşturur, bir biçim ortaya çıkar. Yani demir tozları (Beden) olmasa da hologram (Magnetik akılar kristal kafesi) anlamına gelen HOLOGRAM orada mevcuttur. Allah bizleri önce ruh düzeyinde (Hologram) yaratır. Sonra da evrene "Ol" der ve üfler. Evren içeriği olan kuantlar bizlere BEDEN olurlar ve doğarız. İki boyutlu bir küre yüzeyine doğarız. Kürenin içinde bir mıknatıs (Hologram seyelanları) üzerinde de demir tozları (Madde ve enerji) Mahşerde evren küresel iki boyutlu olarak değil; kağıt gibi ya da yufka gibi kalınlığı olmayan bir iki boyutlu olarak açılacak. O kağıdın altına yeniden MIKNATIS akıları (Bizi biz yapan özgün mimami ve nitelik) yaklaştırılacak... Yeniden ve yine DEMİR TOZLARI bizim magnetik akımıza yerleşecek ve biz tekrar orada BEDENLENECEĞİZ. İşte bu ilahi plana ve mimar çizimine HOLOGRAM ; bunun realizasyonuna da BEDENLENME (Encarne) deniyor.

BÖLÜM 6 BEN

Ben zannetmeye bile layık değilim. Zannetmek için kendimi zannettiğimden ÜSTÜN görmem gerekir. YARIŞ yok...Eşidiz Ne zann+edeceğim ki! Melami başkasına değil kendisine ZANN eder Ben öyle biriyim. En kötü benim (Samimi söylüyorum bunu, Allah adına yemin ederim) Benden daha kötüsü olamayacağına göre. kimseye ZANN etmemem gerekir. Ben radikal olmamaya çalışacağım. Yani Radikal olan MUTMAİN olmaya yönelemiyor Baştan reddediyor. Oysa benim sıkça sorduğum bir sorudur: "Mutmain oldunuz mu?" Israrla sorarım bunu bilirsiniz... Radikal olan ise ATA dininde kalmış gibi bir şey oluyor Radikallik beraberinde sceptizmi de getiriyor. Kuşkuculuk yani... Kuşkulanmak değil, ZANN etmek oluyor radikalizm ile birleştiğinde...

BÖLÜM 7 ÖĞÜT

Romantik olun. Hisset ve Allah sanatının sanatçısı ol! 2 rekat namazda ağla-kimse görmesinFethullah Gülen gibi gösterirsen-bizden değilsin-

Ben ağlarım ama kimse görmez. İşte bu Allah korkusu=Romantizm Roma'dan gelmedi bu laf. Çünkü Latince Romantik demek isterseniz, Romanesk (Romanesque) dersiniz. Arabesk dersiniz Arap yalellisine Fresk dersiniz efrenç tekfuruna vb. vb. Romantik ise bambaşka bir kelime :ALLA>H korkusu Allah korkutucu değil, ama siz korkacaksınız. Gördük birlikte: Allah adaleti ile kul ZANN'ı çok başka... "DÜNYAYA" bir cüce gibi yapışmak insanın onurunu kırıcıdır. Dünya sadece bir ORTAM'dır, yaşam ortamıdır. Mülk Allah'ındır. Kul kiracıdır. Kiracı, "Evsahibinin" malını dilediğince kazanıp yemektedir. YEDİĞİMİZ ALLAH'INDIR, Allah'a aittir. Bizim yaptığımız, sanki SOYGUNCULUKTUR! Bir yoksula "Allah versin" diyemiyorum! Kimin malını kime veriyorum ki? O Allah'ındır (Malikül Mülk) KİME NEYİ verdiğimi sanıyorum. ZANNEDİYORUZ BİZ! Dünyaya olan düşkünlük nankörlüktür. İnanılmaz servetlerin hesabını yapanlar, bir değil iki ayağı birden çukurda olanlar, KEFENİN CEBİ var sananlar... Kimin malını kazandılar ki? NE ZANNEDİYORLAR? Mülk Allah'ındır bilincinde iseniz, dünyaya olan sorumluluğunuz, ONA BARIŞ GEZEGENİ statüsü vermek! Ondaki ÇEVRE bilinciyle temiz tutmak. Salih ameller işlemek. RIZK için çalışıp, şükretmek ve kazandığının ALLAH'ın malı olduğunu bilmek. Dünyayı estetik olarak güzelleştirmek (Temizlik, dekor, estetik ve bedii sanatlar vb.)

BÖLÜM 8 KARŞILIKLI SEVGİ

Aşk geçebilir, bir rüzgarda sönebilir, hemen tükenebilir. Ama SEVGİ SONSUZDUR! Onun için Allah'ım seni seviyorum! Sevdikçe sevilirsiniz. Sevildikçe sevinirsiniz. Tavsiye ederim bu SEVGİYİ! Kaynağı İbrahim'dir. DOSTLUK bu sevgiyle başlamıştır. İbrahim Rabbini öyle bir sevdi ki, öyle bir sevdi ki, öyle bir sevdi ki, sonu HALİLULLAH/Halilürrahman" diye bitti! Allah'ın Arş'ına kadar büyük bir sevgiydi bu. İbrahim öyle bir sevdi ki, bu sevgi İbrahim atamıza bile çok geldi. "Bu sevginin artanını MİLLETİME devrediyorum" buyurdu. Allah'ımız da kabul etti-her zamanki gibiVe ayetlere "İBRAHİM MİLLETİ HANİFTİR" diye eklendi. Milleti İbrahiyme Hanifa Allah'ım seni SEVİYORUZ-milletçeÖnce korktuk/itteka halindeydik. Bu korku nedeniyle seni seviyoruz. Ötekiler gibi KORKUSUZCA sevmeyi hiiiiç düşünmedik bile! Biz korkarak seni sevdik. Konuşturan sensin Rabbimiz! Ruhundan üfledin, o konuşma balonuyla konuşmaktayım. Seni tam bir itteka ile seviyoruz Allah'ımız! Karşılıksız sevgi senin Adaletine, merhametine sığmaz! İstediğimiz sadece KARŞILIKLI SEVGİ! Rabbimize hamd olsun. Sevgi ENTROPİSİ olmayan tek fizik varlıktır. Sevdikçe artarda artar.RZİ misali Evet, SEVGİ SAMED ismi gibi TÜKENMEZ duygudur. Bunun tersine nefret, kin-kan gütmek, horgörü, savaş! Aman Allah'ım şeytan ancak bu kelimelerle anlatılır! Bir de Kibir.

Bu beşi SEVGİYE engeldir. İstesen de sevemezsin-eğer bunlardan biri var ise nefsindeHem Barış barış diyeceksin hem savaş çığlıkları atacaksın; Hoşgörüyü tavsiye ederken, HORGÖRÜ ile bağırıp çağıracaksın! Ayıpları örteceğine DEŞECEKSİN! Tolere edeceğine Zann edeceksin! EuzübillahimineşşeytanirRacim demekten başka çare kalmıyor! Çelişkisiz HANİFLİK yaşamayı Allah bizlere nasip etsin!

BÖLÜM 9 ZANN

Zann=İSNAD=İDDİA=İLERİ SÜRME, Sanma, zannetme... Allah Alaycılığı ve ZANNI asla sevmez. Kinaye yapılabilir (ironi anlamında) ama hümeze lümese ve ALAYCILIK şakacılık değildir. Hoyratların, kaba ruhların Mizah anlayışı" böylesine terstir. Zan bir SANRI hastalığı ve paranoyadır. Zannı alışkanlık yapan herkes paranoyada kronikleşmiştir. Zann Cennet'ten değildir. "zan" olmadan eser,varlık yaratılır mı? ZAN başka KANAAT başka Sanı ve kanı başka başka şeyler candaşım. ZANNETMEK bir iftira başı fesattır. Zandan çokça kaçınmak gerekir Zann büyük günahtır. Zannederek insanları Zani yapmamak gerekir... Zannın ancak pek azı "geçerlidir" Zann bilimsel değildir.

Bilimde yaratım: 1. BİR NAZAR ATMAK ile başlar (Bakmak değil görmek) 2. DİKKATLİ BİR BAKIŞ (inceleme/tanımlama/data toplama evresi) 3.DİKKAT tefekkür getirir. Donelerle daha derinleşilir. 4.KANAAT EVRESİ (Zann değil Kanaat) Bu etapta Hipo+tez oluşur. 5.KENDİNE İNANMA EVRESİ Bunda da Teoriye/NAZAR+iyata geçilir. 6. Sınama (deneme yanılma evresi) Sonuç ya olumlu ya da olumsuzdur. Burada ZANN var elbette: Yanlış çıkan bir teori için sahibi "Yanlış zannetmişim" diyecektir. Şimdi bunu anlamak için ZANN ile ilgili ayeti yazar mıyız? (Ey iman edenler Zann'dan çok kaçının, çünkü zann......) 49/12 Ey inananlar! Zannın çoğundan sakının, zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin sucunu araştırmayın; kimse kimseyi çekiştirmesin; hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Ondan tiksinirsiniz; Allah'tan sakının, şüphesiz Allah tevbeleri daima kabul edendir, acıyandır. Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Gerçekten zan ise, haktan hiç bir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz Allah, onların işlemekte olduklarını bilendir. (YUNUS SURESİ / 36) EN'ÂM (116) Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar. 10/36 Onların çoğu, ancak zanna uyarlar. Zan ise gerçeğin yerini tutamaz. ALLAH onların yaptıklarını Bilendir. Bu ayetlerden anlıyoruz ki ZANN Cennet'ten bir huy değildir. Kibir, öfke vb. gibi ŞEYTAN'dan bir haslettir. Şeytanın vesvese mekanizması bize Allah doğrularını kendi yanlışlarıyla yer değiştirip bizi ZANNA bir tür paranoyaya sürükler. Zaten hemen her insan biraz paranoiddir. Bir

de yangına körükle gidilmesi tam bir paranoya (ZANN hastalığı) yaratacaktır. Şeytan Adem ve Havva'ya yasak ağaçtan yemelerini, aksi halde ebedi kalmayacaklarını, kovulacaklarını ve öleceklerini VESVESE etti. Adem ve Havva da bunu DOĞRU z a n n e ttiler ZAN=Paranoya hastalığı o günün MİRASI ve uzantısı olarak bizlere ithal edildi. Allah'ın YASAĞINA uyacak yerde paranoyak olup ŞEYTAN'IN uyandırdığı ZANNA uydular. Beni hissettiniz mi? ZANN bilimsel değildir çünkü ayette ZANN birbirinin suçunu araştırmak, hatasını bulmak, hafiyelik etmek ve böyle didik didik insanların kusurlarını araştırırken "Kardeşinizin ölü etini yemiş" oluyoruz. Bilim ise kişileri değil; adı üzerinde BİLİMSEL fenomenleri araştırır. "ona dair bir ilimleri yoktur ancak zann ardında giderler" "ona dair bir ilimleri yoktur ancak zann ardında giderler" "ona dair bir ilimleri yoktur ancak zann ardında giderler" Bu zaten noktayı koyuyor candaşlar. .

Hans Von AIBERG

View more...

Comments

Copyright ©2017 KUPDF Inc.
SUPPORT KUPDF