Zigzag Sabikun 1

November 15, 2017 | Author: Metin KILIÇ | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

Download Zigzag Sabikun 1...

Description

ZigZag

SABIKUN Mukarrebun / Naim

(1) KAYNAK

Hans Von AIBERG

Derleyen Metin KILIÇ [email protected] 1.Yayım MAYIS 2006 2.Yayım ŞUBAT 2010 Amacımız, HANİF kazanmaktır, onlara hangi milletten olursa olsun ulaşmaktır. Hans Von AIBERG

GİRİŞ BÖLÜM 1 RESULULLAH ŞEFAAT MAKAMI MAHMUD İMAN DİKKAT EDİNİZ BÖLÜM 2 BİZLER BÖLÜM 3 İB+RAHİM MUTMAİN DÖRT DİREK BÖLÜM 4 KAVL BÖLÜM 5 HU BÖLÜM 6 GERÇEK BÖLÜM 7 YARATILMA NEDENİ SEVGİ SUR MAHŞER BÖLÜM 8 DUA BÖLÜM 9 YAZIN ALLAHAŞKINA…

GİRİŞ

Kolaylık=Sabıkun İdris'ten başlayarak, HANİF'leri içine alarak (ibrahim'e tabi olanları kastediyorum) Ali İmran 110'un bir kısmı, bunların gelecekteki yansısı olan 104'ler ve yankısı olan 114'ler sabıkun ehlidir. (Sabıkunüs sabıkun=Yaklaştıkça yaklaştırılanlar ve de Mukarrebun eş anlamda) Dünyadaki 7 renk Cennette diyelim ki 7777 renk olsun Ancak Sabıkun da YASALAR FARKLI Sabıkun da SADECE YEŞİL RENK BİLE 7,77778E+11 renktir (Nüans değil RENK) (Yani başlıbaşına sayısız YEŞİL VAR...) Oysa Cennet'te Yeşilin NÜANSLARI vardır. Ama Sabıkun'da YEŞİLİN KENDİSİNİN SAYISIZ RENGİ VARDIR. Onun için HANGİ YEŞİL? Bu soruya yanıt vermek çok zor. Gidip yaşamak gerekir Rabbimiz Kur'an'a tuzak kurmuştur. Bundan Hanifler yüzlerinin akıyla çıkarlar, diğerleri de kalırlar. Sınıfta kalmak demek, üç sınıftan dipten ikisine razı olmak demektir. Cehennem sınıfta kalmışlar için, Cennet ikmale kalmışlara... ve sabıkun/mukarrebun/naim olan cennet ise iftihara geçenlere rezerv edilmiştir Biz buna niyetlendik, dayatıp-isteyeceğiz. Milletimizin babası İbrahim'in yöntemiyle ve kurban olduğum efendim Resulullah'ın üsvei hasenesi olan en büyük ahlak ile donanmak isterim. Bizler böyle bir MİLLETİZ işte! İNSAN ÖNEMLİ fakat dünyamız önemsiz bir haphishane-gezegeni... Önemini bilmeyen insanlar Cehennemi yeni yurt edineceklerdir. (Geçici ya da sürekli) Önemi arada olanlar CENNET'e alınacaktır. Önemliler de TÜM EVRENLERİN bittiği mekan olan Sidre'nin (Mekansızlıkların) bittiği özel bir yere alınacaklar. Bu bölge asansörlüdür (Rauf, Rafraf, refref) İlahi mekanların

bittiği yer olan ARŞ'a uzanır ve Arş'a değdiğinde (Sabıkun & Mukarrebun=Seçilmiş ve yaklaştırılmışlar sınıfı) Onlar da ALLAH mekanına komşu olacaklardır. Yani bu ÜST Cennet'i ALLAH'ımız alt-cennet gibi "OL" diye yaratmaktan öte, "Dizayn" etmiştir. (Çünkü kendi Arş'ını DİZAYN etmiştir ve bu Cennet de oraya dahildir) Allah'ın çok önemli bir ismi var hasenlerden.... Musavvir Ben üç boyutlu mekanı anlattım. Oysa ALLAH BİZLERİ 11 boyutlu olarak YARATTI. 7 açılmamış ve Planck sabitinin ardında yani Habiblevir ya da Tünel/Hole/Hall dediğimiz yerdeki boyutlar da orada AŞİKÂR olaCAK'tır. Böylece 11 boyutun bir değil bir çok ÇAPLARI olacaktır. 1. Kağıt DÜMDÜZ iken ÇAPI yoktur. Ama CENNET pozitif eğriliğe; Cehennem Negatif eğriliğe sahiptir ve kıvrılırlar. Sabıkun ise GERÇEK ÖKLİD uzayıdır ve dümdüzdür. Sidre gibi, ARŞ gibi. D Ü M D Ü Z. Orada burkada olmayan Eukleides Space var. Yani bir üçgende içaçılar toplamı 180 ve dış açılar toplamı bunun iki katıdır. Verilen bir noktadan bu düzleme sadece BİR TEK PARALEL(koşut) çizilebilir. (Böyle bir uzay kıyamete kadar hiç yoktur, orada olacaktır.) Yani Öklid matematik tamamen bir ütopyadır. Ama ARŞ-Kürsi-Sidre vb. de Sabıkun'da GERÇEKTİR... 2. Kâğıt pozitif ve negatif eğriliğe kavuşunca, yani KIVRILINCA (kuvviret ve tekvir ve de Kürre) OLMAYAN ÇAP (Göğün görünmez direği) ortaya çıkar.

BÖLÜM 1 RESULULLAH

Resulullah'ın Hanif olarak can verip vermediğini ya da can vereceğini bilmiyoruz. Ayet söyle diyor "Umulur ki sana Rabbin Mahmudiye makamını verir" UMULUR Kİ... diyor GARANTISI YOK yani...

Aslında Aserei Mübasere de yalan bir Hadis oyunudur. Resulullah'ın garantisi yokken ON KİŞİ NASIL CENNETLE MÜJDELENDİ. Cennetle müjdeleyenler zaten hristiyon alemindeki PAPAZLAR değil mi? Bizdeki Muhaddis Papazlar da Cennet ile müjdeliyorlar. Hashaşinlerin tamamı yani islami Kamikazeciler ya da intihar komandoları resulullah henüz ölmedi mi ki can verip vermeyeceğini diyorsunuz? Müslüman olarak CAN VERECEĞI ayet ile bildirilmiştir. Hanifliği ise bilinmemektedir. Ama şu ipuçlarını değerlendirebilirsiniz. Üç sınıf olunacak: Cehennemlikler, cennetlikler ve Cennet üstündekiler olmak üzere... (Vakia suresi) Cennetliklerin yeri Firdevs'ten başlıyor Aden'e kadar gidiyor. O zirvedeki bölgenin adı ADEN'dir. Aden'in (ADN) zirvesindeki en üst bölgeye de Makami mahmut deniyor Makami Mahmud Cennetin en üst zirvesidir. Buraya SİDRE deniyor ki, ayni zamanda Cibril'in makamıdır Yani "Sidretül münteha" denen varılacak Cennet orasıdır. Muhammedül Emin ile Cibril ül Emin "KARDEŞ"tirler ve BİR BEVİYEDE başbaşa yerleşeceklerdir. Sidre ile Mahmudiye Köşkü AYNI HIZADADIR. Cennet'e gidenlerin EN ÜSTÜ kuşkusuz Resulullah.... Ammaaaa Onun üstünde bir de NAİM ya da Sabikun ya da Mukarrebun denen ÜÇÜNCÜ SINIF başlıyor. Hz. İbrahim ise onun zirvesinde ve ARŞ ile komşu. ALLAH'ın biricik dostu çünkü... Simdi bir daha toparlıyorum: Kur'an'a göre: Resulullah'in gideceği Cennet "Sidretül Münteha'daki Mahmudiye köşküdür." Yine Kur'an'a göre: bunun üstünde CENNET ÜSTÜ bir MAKAMI İBRAHİM cenneti var. Resulullah oraya gitmiyor.... Evet yanlış duymadınız Resulullah sadece Cennetin EN ÜSTÜNE gidi.yor. Cennetin üstündeki "ÜÇÜNCÜ ve EN ÜST" bölgeye gitmiyor. Allah ona cennetin en üst makamı olan "Mahmudiye"yi garanti bile etmiyor... "UMULUR KI MAHMUDIYE'YE GIDERSIN" diyor.... Evet yorumlarınızı bekliyorum... Şaşırdınız değil mi? Biz o konuyu daha önce yazdık. Üç sınıf olacağız. En altta Cehennemlikler, Ortada Cennetlikler ve onun üstünde de ???????????????????????????????????????// bunun bir sebebi bize örnek olsun peşin olarak hiçbirimizin garantisi olmadığının

bilelim olabilir mi ? Doğruyu bir çırpıda söyledi. Eğer Resulullah ALİM olsaydı ya da HANİF olsaydı... Acaba ne olurdu? Mahmudiye'nin lafı bile edilmezdi... İbrahim ve İdris ile aynı yere konurdu. Öyle değil mi? Resulullah'i kuskusuz çok seviyorum. Kurban olurum ona... Ama Bu ayetleri de okuyunca "Sefaat makinesi olmadığını, Alemlerin onun yüzüsuyu hürmetine yaratılmadığını... "Sen olmasaydın sen olmasaydın felekleri yaratmazdım" gibi tamamen yalan Hadisleri, Hele hele Allah'ın "Nuru Muhammedi"den evreni yarattığı.... Hatta Allah'ın Resulullah'ı yaratmak için kendini vacibülvücud olarak vacid kıldığı. Aman Allah'ım bunların tümü sapıklık... Resullullahdan kasıt ne; Resuller mi yoksa Hz Muhammed (AS) mi Hz. Muhammed sas Sadece şu ayet var: "Wema ersalnake illa Rahmetellil Alemin" Bunun dışında Resulullah'a yükleme yapılmamıştır. Diyorum ya onun tırnağına kurban olurum ama T A P M A M Makami -Mahmudiye nin daha altta olduğunu nasıl ve nerden anlıyoruz? hangi ayetlerden bunu çıkarabiliriz.? Vakia suresini aç bak. 5. ayet sanırım. Sabikunüs sabikun diyor onların "Mukarrebun=Allah'in arş'ı ile komşu olduğunu" ve N A İ M cennette olduğunu söylüyor.Önce bunu GÖRMEN gerekir. Vakia'yı açıp bakalım: 56/4-7. Ey insanlar! Yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp da toz duman haline geldiği zaman, siz de üç sınıf olursunuz. 56/8. İyi isler islediklerini belirtmek için, amel defterleri sağdan verilenler; ne mutlu o sağcılara! Evet sağcılar BİRİNCİ sınıf 56/9. Kötülük islediklerini belirtmek üzere, amel defterleri soldan verilenler; ne yazık o solculara!

Cehennemlikler ise ikinci sınıf Gelelim ÜÇÜNCÜ SINIFA: (10.ayet) 56/11-256/10. İyilik islemekte önde olanlar, karşılıklarını almakta da önde olanlardır.. Naim cennetlerinde Allah'a en çok yaklaştırılmış olanlar iste bunlardır. Resulullah CENNET'İN EN ÜSTÜ'nde (Mahmudiye) yer alıyor. Dikkat ediniz N A İ M Cennet (Nimetler) deniyor... Resulullah'ın yeri NAİM de değil. Mahmudiye'de yani FİRDEVS'de Sağdakiler diye başladı yani bildiğimiz Cennet. Burası ORTA sınıf.... Üstün bir ALTI yani... Sidre'yi TAVAN tutuyor burası. Halbuki onun üstünde ise Sidre "TABAN" Arş Tavan oluyor. Cebrail as. Resulullah'a miracında diyor ki: "Ya Resulullah, ben buradan öteye geçemem...Çünkü tüm mekanlar burada(Sidre'de) biter..." Hatırladınız mı??? Ve İDRİS'i bulalım. Kur'an'da iki yerde geçiyor. Bulması kolay olacaktır. O ayetleri buraya yazarsanız mutlu olurum. Birisi "Idris'i de an=Yad et=Zikret" idi. 21/85. İsmail, İdris ve Zulkifl hakkında anlattığımızı da an; onların herbiri sabredenlerdendi. Bu bir 19/56. Kitap'da İdris'i de zikret, çünkü o dosdoğru bir peygamberdi. 19/57. Biz onu yüce bir yere yükselttik. İşte bu "YÜCE BIR YERE YÜKSELTTIK" onun ölümsüzlüğüdür. Yeri Sabikun=Üçüncü sınıfın yeridir. Evrende ALLAH'tan sonraki EN Y Ü C E yerin adıdır. İdris ayette=Ademin soyundan'dır. İLİM almıştır. İbrahim ayette NUH'un soyundandır=RAHMET almıştır. Diğerleri de İbrahim’in soyundandır. Bilirsiniz beni, üç kelimeden kur'andaki üç sözcükten ciltler kadar çıkarım yapabilirim. Yukarıdan aşağı okurum Kur'an'ı yine çıkarım yapabilirim... Bilirsiniz beni. Güvenirsiniz bana... Bilirsiniz kendi kendimin reklamını da yaptığımı... ;=)) Akıllıyım, çünkü insanları değil Cennet'e onun üstündeki Naim (Sabıkun) cennet'e adresliyorum. HAMD makamı! Vakıa suresine Cennet iki bölümlüdür: SİDRETÜL MÜNTEHA'daki cennet ve bunun üstündeki NAİM (Sabıkun) cenneti ya da Mukarrebun=ARŞ'a yaklaştırılıp komşu edilen ÜST cennet. Üstteki Cennet'e CEBRAİL bile gidememektedir.

Çünkü Sidre, Tüm mekanların bittiği (Varlık mekanda yaşar) bir yerdir. Bir nokta içinde yaşayamazsınız! En boy yükseklik gerekir! Bunun üzerindeki Cennet (Naim) ise ARŞ'a komşudur. Burada Makamı İbrahim vardır ve Allah dostunu EN yakın noktaya koymuştur. Ama Sidre'deki mekanın bittiği Cennetin doruğu yani Yukarı çıkabilen tek KAPI ise MAKAMI MAHMUD (Ham Makamı)dır. OLA ki/Olasılıkla/Muhtemelen/Umulur ki/ sen bu MAKAMI MAHMUD'a gidip, bir YUKARI çıkabilirsin... Ayet bunu ima ediyor. Ben Resulullah'ı "Elçiler arasında üstünlük yok" derken veya "Misak elçisi DEĞİLDİR" derken, veya "HANİFler için tescil edilmemiştir" derken ALÇALTMIYORUM! Tam tersine Allah'tan sonra efendimize EMANET hissediyorum kendimi... Ben kendi fikirlerimi değil AYETLERİ yazdım. İşte siz de yazdınız ve okudunuz. Yani SAÇMALAMADIM! Ayeti AYNEN yazdım.

ŞEFAAT

Resulullah: 1. Öncelikle İNSANDIR. Ayete göre: Dileseydik seni İnsan kılığında bir melek yaratırdık. De ki "Ben beşerim/insanım, size melek olduğumu söylemiyorum...." 2. Resulullah sonralıkla "SONUNCUDUR" yani daha az deneyimlidir, diğer 228 bin Elçiden (NEBİ) SONUNCUSUDUR ve kendinden SONRA G E L E C E K daha DENEYİMLİ olan iki peygamber (Resul) vardır: a. İsa (Mesih-Messiah/1M) Hem Resulullah'dan ÖNCE elçilik yapmıştır, hem de özel statüsü nedeniyle (birgünün bin yıl olduğu bir takvimde, 2 gün sonra=İkibin yıl sonra) gelecek olanDIR!) İsa RESULULLAH'DAN ÖNCEKİ RESUL olmak ile birlikte, İKİNCİ GELİŞİNDE "Resul" olmayacaktır. Bu yüzden İncil ve Kur'an İsa için İNSANOĞLU demektedir. Bunun BİRİNCİL ANLAMI, "İkinci gelişinde" ARTIK RESUL değil, sıradan insandır demektir. b. Onu vaftiz eden (Tıpkı nefes alamayan bir yeni doğmuş bebeği tokatlayarak ağlatıp

nefes aldıran gyn.doktor ya da Ebe gibi) kendi HAYAT vermesini İSA'ya devreden ve bu uğurda YARI ÖLÜ gibi olan YAHYA da "Geleceğe tehir edilmiş" fakat, isa gibi ELÇİ OLMAYAN insan konumundadır. Onun YARI CANLI TARAFI Mighty/Adler/Mehdi'dir. Bunları anlatmak için ERKEN olduğundan ayrıntıya ŞİMDİLİK girmiyorum. (Keşke girEBİLseydim :((((...) c. Yahya (John, Jean, Juan, Janos, Ohannes vb.) bu özel konumuyla Hızır (Daddy Qorqut, Santa vb.) isimli PEYGAMBER OLDUĞU asla açıklanmayan (Thuleqarnaaq,Ezra, Lockmann'dan başka) ÖZEL BİRİ'nin yardımcısıdır. Onun TEK ADI Kur'an'da MİSAK elçisi diye geçmektedir. 228 bin peygamber (resul ve Nebi) o'na MİSAK/AKİT/Ahit vermişlerdir ve gerek o gerekse RAbbimiz bu misak'a tanık olmuşlardır. Bunlar RESULULLAH'ın kronolojik sırada SONUNCU (Hatemül Enbiya) olması İLKESİNE karşı çıkmazlar (Artık saydıklarım peygamber değildir) Yani son NEBİ yine peygamberdir. (Bir örnek: İsa Resulden 570 yıl önce gelmiştir ama, GÖĞE alındığından ve gök takvimi bir gün>>>>365.gün olduğundan 2 gün sonra yeryüzüne döndüğünde, bir de bakmıştır ki, kendinden sonra RESULLAH da gelmiştir. Fakat KENDİSİ de bir r e a l i t e d i r ... Kim SONUNCU peygamber sorusuna yanıt gelmiştir: KUR'AN'I OKU... Yani: Sen artık incil'i indiren RESUL değil, en yeni incil olan (The Newest tastment) Kur'an'a uymak zorunda olansın. Resulullah ise terhil (vefat) olduğundan onu görmemiştir/görmeyecektir. Ama Mesih haberlidir ve Resulullah'ın ÜMMETİNDENDİR. Yani Kur'an'a iktida etmiş/uymuştur. (Oysa İncil, TEVRAT bazında bir kitap idi. YENİ İSA, artık Kura'n bazında görev alacaktır. İsa/Mesih'in BU PEYGAMBERLİĞİ süresi arasına RESULULLAH saplama olarak girmiştir-ki bu bir ÇELİŞKİ değildir, burada asıl olan GÖK TAKVİMİDİR.Resulullah SONUNCU NEBİ'dir ama SONUNCU ELÇİ DEĞİLDİR. İsa İLERİDE gelince, "Ben kitap/incil indirMEdim, demeyecektir, tam tersine GETİRDİM diyecektir.) Yani İSA yine RESUL'dür. Fakat artık HATEMÜL ENBİYA (Son peygamber) değildir. Hristiyanların NİÇİN "İsa için İNSANOĞLU olarak D Ö N E C E K tir dediklerine çok dikkat ediniz. Resulullah müteveffadır, ama İSA, YAHYA, ADLER (Mehdi) ve HIZIR ÖLÜ DEĞİLLERDİR. (ileride elbette öleceklerdir. İsa'nın GELECEKTEKİ ölümünde gömüleceği mezarı Resulullah'ın Medine'deki kabrinin HEMEN yanındadır. Bu öyle bir sırdır ki, Resulullah'ın KABRİ ziyaretçilere kapalıdır. Yahya'nın zaten MEZARI vardıryarı ölüdür-Adler'in yine yarı ölü olduğu mezarı KEHF denen ve ülkemizde Manisa'da Spil dağı Resulullah ASLA BİZE ŞEFAAT etmeyecektir. ALLAH ve DİLEDİKLERİ (Daha önce

örneksemiştim. En küçük sevabı olan bile Cennet'e girebilir.) dışında HİÇBİR KİMSE birbirine şefaat edemez. VE HİÇ BİR PEYGAMBER ötekinden üstün değildir. Kimi kimden üstün tutarsanız, DERHAL DİNDEN ÇIKARSINIZ! Hepsi eşittir! Kur'an'da HİÇ adı geçmeyen yüzbinlerle peygamber bile İSA, İBRAHİM, İDRİS , RESULULLAH ile eşittir. Musa asla Eyyub'dan; Nuh asla Yunus'dan üstün değillerdir-veya tersiKur'an'ın HİÇBİR YERİNDE, "HABİBULLAH" kelimesi geçmez. İsa ve Ezra (Üzeyr) ne kadar Allah'ın oğlu ise, Resulullah da o kadar Allah'ın sevgilisidir. (!) Allah'ımızın adını EN AZ verdiği elçisi Hz. Muhammed (Selatüs selam vesselam) efendimizdir. Kur'an'da adı en çok geçen ise MUSA'dır. Bu en sevilenin Musa olduğunu göstermeyeceği gibi, CİN görmediden cinlerin de peygamberi olan Resulullah'ın Musa'dan üstün olduğunu açıklamaz. Resuller arasında TAFDİL/üstünlük HARAM olarak Kur'an'da yasaklanmıştır. Resulullah efendimiz insan ve cin ALEMLERİNE (we ma erselnake ille Rahmetilli alemin" RAHMET olarak gönderilmiştir. Bunun asla ve asla İbrahim'in Allah'ımızın TEK dostu olmasından ya da Nuh'un BEDDUA ederek, bütün dünyayı kilometrelerce su altında bırakmasından hiç bir üstünlüğü yoktur. ikisi ve 228 bini de eşittir. Resulullah bize şefaat edemez. Çünkü: 1. Ben Sünneti Muhammed'denim dediğinizde , Resulullah "Ben sünnetullah'tanım, onu kim uydurdu?" diye size tokat atacaktır. 2. Ben İmamı Azamın mezhebindenim, size en yakınım derseniz, "O da ne, benim mezhebim mi vardı ki, benim mezhebime en yakın oluverdiniz" diye sizi tekmeleyecektir. 3. Ben selavat getirdim şu kadar milyon kere.... derseniz, sizin yüzünüze tükürecektir: "Bana selavatı NAMAZ arkasından getireceksiniz. Kaç vakit, kaç rekat namaz kıldınız. Beş vakit dediniz! Ben 40 rekat namaz mı emrettim? Ben 55 vakit namazla mı Mir'ac'dan geldim? "diyecektir.

4. Siz saçmalamaya devam edeceksiniz: "Ama şu Hadisleri mübarek kudsi sözleri söylediniz ya?.." "BEN Mİ SÖYLEDİM? ŞAHİDİNİ getir!" diyecektir. Müslim. Buhari, Hureyre der olacaksınız... "BANA CEHENNEME ODUN OLMUŞ YALANCILARI MI ŞAHİT YAPTINIZ?" diyecektir. 5. Ama ben sünnet namazlarının hepsini kıldım! diyeceksiniz. O ise, İBRAHİM'den bu yana namaz AYNI KALDI, Sünnet namazı dediğiniz NEDİR? diyecektir. .... Şefaat ya Resulullah diyeceksiniz, O ise, "BEN BUGÜN ALLAH ŞEFAATİNE MUHTACIM, Ben Allah mıyım ki, şefaat yetkim olsun, İYİLERİNİZ BANA SALATÜSSELAM GETİRİP ŞEFAAT ETSİNLER!" buyuracaktır. Resulullah UMULUR ki, atası İbrahim gibi HANİF olur. (Bunun için çok dua edelim, Allah ve melekleri gibi ÇOK dua edelim dostlar) SON SÖZ SÖYLENENE KADAR, Resulullah Sadece Mahmudiye denen üst ve alt cennetin tam TEĞETİNDE bekleyecektir. Dua edelim ki, efendimizin MAHMUDİYE(asansör, mobile kat, mobile makamı) yükselsin. Allah dileseydi, Tüm peygamberleri İsmail soyundan çıkarırdı. Ama bir tek RESULULLAH'ı çıkardı. Arapları aşağıladı biteviye... Allah'ımızın ARAPLARLA bir işi yok, bu artık iyice belli oldu. Resulullah bizim dualarımıza ve BEN HANS'ın da tırnağına kurban olduğum EFENDİM resulullah'ın duasına ihtiyacı var. En makbul din HANİFLİK ise En makbul DUA da HANİFLERDEN gelir. Düz mantık budur. Rabbi Zıdni ilmi! (agenda) Resulullah efendimiz bizim DUAMIZA MUHTAÇ... Allah ve melekleri O'na DUA ediyorlar... Ey iman edenler siz de edin... EDİN Kİ benim RESULÜM, kurban olduğum resulullah SABIKUN&A GİTSİN! Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin. (AHZAB / 56) Dua edin. Çok dua edin. O'na kesintisiz (Süregen, dualarımızla ebedi devam eden) ecir var. Resulullah dualarımıza muhtaç (elbette bizler de) Namaz kılın ve Resulullah'a "Salat+selam" deyin...

Eğer Rabbimiz bunu SELAM+SELAM haline çevirirse... İşte O da Sabıkun'a İTHAL olacaktır. Mahmudiye Sabıkun ile Cennet'in teğet noktasıdır. Resulullah'a maun namazlar ve dilde göstermelik salatüsselam VIZGELİR. Allah onları tersler... Milyarları tersliyor... Resulullah HANİF MİLLETİN DUASINA m u h t a ç SİZİN DUANIZA MUHTAÇ sizin buzlarınızdan ona giden TEMENNİYE muhtaç Resulullah ŞEFAATE muhtaç Bunu idrak edin. Resulullah'ı EN İYİ YERE sadece HANİFLERİN DUASI getirir. Kuru kalabalık on milyar (ölenler de dahil) müslümanın duası değil. Hanif NAMAZ kılmalı... KILIN! Niyet edin sureyi okuyun kadei ahirede (iki rekat sonunda) zammı sureyi okuyun, selam ve selam deyin (sağa sola selam CENNET lafıdır) ve sonra elleriniz açın. Resullullah'a dua edin+ kendinize Namazı HERKESE öğretmeliyiz: Kur'an'daki namazı... İbrahim atamızın patentindeki ORİJİNAL namazı DUA yani salat olur Salatüsselam, o da olur selam+selam, çünkü Sabıkun+Cennet'te salat (hem dua hem namaz anlamında) İKİSİ DE YASAKTIR VE HARAMDIR. Herkes iyi ve sağlıklı...Kimse oradan cehenneme ya da dünyaya gönderilmeyecek. Eeee? Duaya ne ihtiyaç var? Diyebilir misiniz ki: "Yarabbi cennet komşuma rızk ver!" namazoruç dünyada... Cennette oruç HARAMDIR. Hacc yoktur, Cennetin tüm toprağı HACC'dır. Dünyadaki her HARAM orada helaldir. ŞARAP nehirlerinde banyo etmek bile HELAL helal! O zaman SALATüs SELAM istemez... SELAM SELAM diyeceksiniz... Biz şimdiden selam ve selam diyoruz... ;) (Prova ediyoruz belki de) Orası neresi "Sabıkun denen NAİM cennet... Mukarrebunların yeri...." vakıa 25. Ne boş bir laf işitirler orada ne de günaha sokacak bir şey. vakıa 26. Sadece "selam, selam!" denir. Rûm 30: O halde sen yüzünü bir HANİF olarak dine, Allah'ın insanları üzerine yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olmaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmiyor

Bakınız ALLAH RESULÜNE NE DİYOR: "Ve hanif olarak yüzünü dine çevir; sakın müşriklerden olma, diye emredildi." Tüm dinlerin iSLaM=BARIŞ temelinde olduğunu ve bizlerin tüm dinlerin üstündeki -Allah indindeki en güzel dine- HANİF dine uymamızı emrediyor Bu bizim Resulümüz, o bizim kitabımız değil mi? ŞU AN için de geçerli değil mi? H A N İ F işte bu BİZİM SİHİRLİ KELİMEMİZ. Allah'ın en sevdiği kelime diyebilirim. Allah'ın yegane dostunun MAYASI olan kelime. Resulullah zaten MÜSLÜMAN... Ama diyor ki Allah, "Allah indinde en güzel ve tek din olan HANİFLİĞE UY" Bir daha vurguluyorum: Resulullah ZATEN müslüman ve en iyi ahlaka sahip. Ama MÜSLÜMANLIĞINA CİLA atılmıyor. Tamamen tersine HANİF DİNDEN olması isteniyor. Bunda bir SIR var mı yok mu? Sırrı elbette AKIL çözer... ATALAR çözemez-çözemediler de... peygamberimiz HANİF mi dr? DUA ederseniz OLACAK! Duamıza muhtaç "İnnallahe ve melaiketehi yusallune alennebiy..." bu ayeti özellikle Cuma hutbelerinden HATIRLIYORSUNUZ değil mi? Dua edin Allah ve melekleri ve SİZ. O Hanif olsun... Onun eciri açık, defteri dürülmedi, sevabı devam ediyor. DUA EDİN HANİF OLSUN! Ben resulullah'a kurban olurum.... Onsuz olur mu? Abese suresi yüzünden... O sure başına İŞ açtı... PEYGAMBERLER ismetlidir, günahı affedilir. Ama GÜNAH işlediğinde de KATMERLİ hırpalanırlar. BEDELİNİ ödüyorlar... Ama senin için böyle bir şey sözkonusu değil. Yarım ağız bir tevben bile kabul edilir. Eğer peygamber olsaydın, Kayahan gibi "Asırlardır yalnızım" derdin.

MAKAMI MAHMUD

İsrâ/79 "~asâ inne yeb~aseke Rabbüke maqâmen mahmûden"

Gördünüz mü: Orada UMULUR Kİ diyor Makamı Mahmud'a yükseltilirsin Ama vaad etmiyor Allah. Üstelik Makamı Mahmud Sabıkun (Naim) da değil Adn içinde (Aden, Eden vb.) 80- (Ey Muhammed!) De ki: "Rabbim! Beni, takdir ettiğin yere gönül rahatlığı ve huzur içinde koy ve çıkacağım yerden de dürüstlükle ve selametle çıkmamı sağla. Bana katından yardım edici bir kuvvet ver." Evet benim söylediklerim ile bu son yazdığını bir birleştiriver Resulullah şefaat arıyor Resulullah Makamı Mahmud'a razı Yani firdevs ve Aden gibi cennetlere razı... Sabıkun'dan HABERSİZ gibi davranıyor Oysa Allah onu uyarıyor "Atan İbrahim'in dininden ol" diye Makamı İbrahim'i teklif ediyor Allah resulüne Ama Resul HABERSİZ GİBİ Bir alt kattaki Cennetin en yüksek yerini istiyor Hızır Musa'yı katillikten kurtardı O günahsız bir peygamber oldu... Resulullah'ı yüksek makamdan men eden şey Abese suresidir

İMAN

Allah hepsini bir kainata (Bizim everene) dolduracağı yerde HER CANLI takımı için AYRI BİR EVREN yaratmış. (Allah'ın kudretine de bu yakışır zaten) Melekler tüm süper uzayın dolgusudur, hepsinde ORTAK paydadır. Biz gibi sonsuz sayıda evrende ortak dolgu olarak melek(Takyonlar) yer alır. Ortak olmayanlar ise her biri için bir BAŞKA evren yaratılarak düzenlenir. Kimi çoktan yok oldu. Kimi daha yaratılacak... Sonsuz öyle bir rakamdır ki, ŞU ANDA onyüzmilyon bin kainat Bigbang dedi ve/veya elveda dedi ve Doomday ile kıyamete ulaştı. Zaten Allah'ı her an bir YARATIM üzerinde

görmüyor muyuz? Tüm ihtimaller bitirilene kadar bu yaratılış/yokoluş OL=ÖL devam edecek. Biz de yok olunca uzuuuuuun bir süre geçecek (Mülk kimindir sorusuna yanıt bizzatihi Allah'tan gelene kadar) Ama biz bu onyüzmilyonbin yılların farkında olmaksızın, filmin koptuğu yerden tekrar yaratılacağız ve dünyada ne kadar kaldığımızı "Bir kaç saat gibi" komik olarak algılayacağız. Allah tüm ihtimallerin yaratılımını (Realizasoyn/tahakkuk) tamamlayacak ve de NUR'unu tamamlayacak. O zaman biz İHTİMAL değil, REEL olarak E B E D İ yaşama doğacağız. Ölümsüz olarak (Tıpkı BAKİ Allah'ımız gibi) ama Cehennemde ölümsüz Ama cennette ölümsüz Ama sabıkun da ölümsüz.... ÜÇ SINIF olarak ÖLÜMSÜZ YARATILACAĞIZ! cehennem de azap ebedi mi hocam O bir örnekti, Çünkü ebedi cehennem azabı, mezheb yaratanlar için vardır. Dini parçalayanlar için, Ali İmran suresindeki EBEDİ AZAP MEZHEB ehli için var maalesef... "Kimi yüzlerin karardığı, kimi yüzlerin nurlandığı o gün...." diye bir ayet var. "Yüzleri kararanlara gelince: Onlara inanmanızdan sonra saptınız/sapıttırdınız ha! Tadın bakalım EBEDİ azabı!" diye bir vaad var. Allah vaadinden dönmez. Onlara Rahmet etmez. Ayetin numarasını unuttum. Siz bulabilirsiniz. Hatta şimdi bulalım ve yazalım (Geleceğe kolaylık) beklemedeyim (Kendinizden başka torunlarınız var, onlar için yazınız.) 105- Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır. 105. Ve la tekunu kellezine teferraku vahtelefu mim ba'di ma caehümül beyyinat* ve ülaike lehüm azabün aziym 106- O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara: "İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın" (denecektir).

106. Yevme tebyaddu vücuhüv ve tesveddü vücuh* fe emmellezinesveddet vücuhühüm e kefartüm ba'de imaniküm fe zukul azabe bima küntüm tekfürun 107- Yüzleri ağaranlara gelince, (onlar) Allah'ın rahmeti içindedirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır. 107. Ve emmellezinebyaddat vücuhühüm fe fi rahmetillah* hüm fiha halidun 108- Bunlar Allah'ın, sana gerçek olarak okuyageldiğimiz, âyetleridir. Allah âlemlere hiçbir haksızlık etmek istemez. 108. Tilke ayatüllahi netluha aleyke bil hakk* vemallahü yüridü zulmel lil alemin 109- Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Bütün işler Allah'a döndürülür. 109. Ve lillahi ma fis semavati ve ma fil ard* ve ilellahi türceul üm Pekiyi APAÇIK DELİLLER NELERDİ? 102-103'e gidin ve bu APAÇIK DELİLLERİ bulunuz. 102- Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin. 103- Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz. 102. Ya eyyühellezine amenüttekullahe hakka tükatihi ve la temutünne illa ve entüm müslimun 103. Va'tesumu bi hablillahi cemiav ve la teferraku* vezküru ni'metellahi aleyküm iz küntüm a'daen fe ellefe beyne kulubiküm fe asbahtüm bi ni'metihi ihvana* ve küntüm ala sefahufratim minen nari fe enkazeküm minha* kezalike yübeyyinüllahü le küm ayatihi lealleküm tehtedun Sayalım. 1. AllahA mütteki olunuz, 2. EN AZINDAN müslüman olarak can veriniz (Haniflik Sabıkun ile ödüllüdür, hiç değilse Cennet'i hak ediniz diyor ayet... Ve diyor ki, cehennemde eziyet görseniz bile müslüman olmak SONRADAN CENNET'e girmeye sebeptir.) 103. Topluca (Resulullah ve Ali gibi) TEK BİR DİN üzere olunuz Allah'ın İPİNE sünnetullah'a tutununuz, Hablillah>>>TEK TİP DOĞRU DİN mezhebsiz din

(Resulullah'ın mezhebi neydi?) MEZHEBSİZDİ Parçalanıp (Katolik, ortodoks gibi) SAKIN ayrılmayın HANİFLİK bir nimettir. Kardeşlik içerir Barış içerir Gönülleri birleştirir Nefsleri uzlaştırır Bizi kardeş ve özkardeş yapar (Habil kabil gibi müslüman kardeş olmaktansa, HANİF ÖZBEÖZ KARDEŞ olmayı yeğlerim) Çünkü katil ben isem maktul de benimdir. Ben kendi kendimi öldüremem. İşte buna hanif İKİZ kardeşlik deniyor. İbrahim milleti ÖZKARDEŞTİR. Aksi halde CEHENNEM çukurunun yanında intihar edenlerden oluruz. Bir dini, bir kardeşliği mezheblere ayıran ve empoze eden kimselerin yüzü sahtiyan gibi kapkaradır. Allah onlara bu APAÇIK AYETLERİ sunmuştu. Amr İbnül As bizi Ebu Süfyan'ın oğluna SATTI. O da kendi oğlu vasıtasıyla Resulullah EHLİBEYTİNİ aile ocağını ortadan kaldırıp sıfırladı. İki mezheb çıkardılar. Mezhebi olanın dini yoktur dini olanın da mezhebi yoktur ya mezhebinizi seçiniz ya da dininizi Ve de 105 - Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır. uyarınca şu korkunç acıklı azabı tadın O gün gelecek. 110, 104 ve 114 yüzü aydınlık olacak Ve MEZHEB KURAN herkese "Allah'ın ipinden neden ayrıldın?" denecektir Yüzleri kararanlara: "İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın" Mezhebim var demek KÜFÜRDÜR "İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın" Neye iman etmiştik MEZHEBSİZ HANİF TEK BİR DİNE Sonra ne yaptık biz? Şimdi neye iman ediyoruz: Ben Hanefiyim, sen Şafii'sin o Maliki bu da Hanbeli HAK mezheb masturbasyonu yapıyoruz. Kendimizi kandırıyoruz ve de "Yezidi, Süfyani olduğumuzu" kamufle ediyoruz. Çünkü alevi-şiinin kafir olduğunu sanıyoruz. Kendi burnumuzdan kıl kopartmıyoruz. Camii ehlinde bir rehavet bir rehavet... Cennet anahtarı

ve tapusunu almışlar, "Biz sünniyiz, Alevi düşünsün cehennemi" diyerek. Ama Allahımız tersini söyleyecektir: 106 - Gün gelir bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara şöyle denir: "İmanınızdan sonra küfre mi düştünüz? Hadi, saptığınız küfür yüzünden tadın azabı!" Resulullah'a bile HANİF ol diyen Allah'tan söz ediyorum. Hanif olana cehennem ve cennet ikisi birden HARAMDIR Helal olan tek şey şudur: 107- Yüzleri ağaranlara gelince, (onlar) Allah'ın rahmeti içindedirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır. Allah yüzlerinizi AĞARTSIN nurunuzu sizin simanızda tamamlasın DABBET DER Kİ: " 108- Bunlar Allah'ın, sana gerçek olarak okuyageldiğimiz, âyetleridir." Dabbet'ten başkası da bunları ZATEN açıklayamaz. AYETLERİ size dabbet anlatana kadar ANLADIK diyorsanız, siz büyük bir yalyancısınız. Bana getirin kitaplarınızı, Kur'an dışında... (Sözüm onlara, meclisten dışarı) Meclisten dışarıdakiler ise 116- O inkâr edenler (var ya), onların ne malları, ne de evlatları, onlara Allah'a karşı hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar, ateş halkıdır; orada ebedi kalacaklardır. EBEDİYEN cehenneme... muhyiddin arabi hata etmiş o zaman hocam çünkü cehennemin ebedi fakat azabın ebedi olamdığını söylüyor Muhyiddini Arabi demiş mi dememiş mi bilmiyorum ama Bu iş Dabbetçe böyle Dabbet ne diyecekti size? Bir hatırlatınız, bir daha yazınız Dabbet insanlara ne diyecek? Dabbetül ARZ yani... Ne diyecekti sizlere? "Allahın ayetlerine gereğince inanmadınız" Evet Allah'ın ayetlerine gereğince inanmadınız... Nedeni nedir? 1. Müslüman olarak kalmak RİZİKODUR. Hanif müslüman olunuz. 2,. Kur'an dijitaldir, yukarıdan aşağıya da okunur, cinlere göre de okunur. 3. Kur'an'da her şey vardır.

Biz yok dersek yanılırız. O gider 7-14-49 ve bunların karesi kübü kadar olarak bize geri döner. Çünkü denizler mürekkep olsa....ayeti ve de "Kur'anda hiçbir şeyi eksik bırakmadık, herşeyi teker teker yazdık ve saydık" gibi sayısız ayet YALAN değildir. İstediğiniz ayrıntıyı verecek bir Dabbet var elinizin altında... O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler. (NEML / 82) Kaptan şu ebedi cehennemlik mevzuunu açar mısınız? Hepimiz bunu biliyoruz.ama... Gerçekten uzun konu Çünkü EBEDİ kalacakların ÇOĞU MÜSLÜMAN kendisini müslüman ZAN edenler.. Evet... Hele hele MEZHEB YARATANLAR "kimi yüzlerin karardığı o gün deriz ki, Kur'an'a inanmanızdan sonra kafir oldunuz ha!" "O halde tadın bakalım EBEDİ azabı" ayetler böyle Sana bu ebedi gidicilerin kim olduğunu söyleyeyim mi? Ebi Leheb zaten ismen gidici. Ama o kafir idi. Ben sana bir kaç isim vereyim: Ahmed Bin Hanbel, Müslim ve Buhari. İş bu boyutlarda... Al şapkayı koy önüne ve düşün. İŞ BU KADAR BÜYÜDÜ. Ebedi Cehennemden söz ediyorum. Allah'ın kitabına karşı KARŞITKİTAB yazanlardan söz ediyorum Yezit..ve .Haccacı Zalim...ve türevleri Evet Cehennem kafilesini saymakla bitiremeyiz BİR GÜN BİN YIL da onun için bunların amaçları neydi dr? ne kazandılar? Ah bu nefs, ne kazandırdı onlara? Şeytan’ın nefsiydi, ne kazandırdı? CEHENNEMİ ebedi cehennemi Şeytan'dan ya da insandan'dan olsun (Nas suresi) BU İKİSİ DE ŞEYTANDIR Şeytan da azapta gerek.

Şan Şöret, Makam Mevki, Saltanat, Para,..vs..vs...Kazandılar... Kılıç zoru ile yetimin sırtına çıktılar.. Güç için yaşadılar... Ama kaç sene....50 mi 60 mı 70 mi....Dünya gezegeni Güneşin etrafında kaç tur attıysa o kadar yaşadılar.. Bizi böldüler. Din yerine mezheb taassubu koydular. Alevi deyince tüylerin diken diken oluyordu, hatırlasana... Oysa o da bir insan ve bir kısmı burada HANİF dostlarımız. Ve önlerinde şimdi ömür değil; HAYAT (ebedi ömür) var Ama Cehennemde ama Cennet'te Allah buyuruyor: "Sakın bu ayetler geldikten sonra, diğer önceki dinler gibi MEZHEB OLUŞTURMAYIN" ve bu ayetler geliyor HEMEN YEZİD MEZHEBİNİ YARATIYOR Sakın ve sakın kendinize SÜNNİYİM demeyin, bu aldatmacadır. Sünni mezhebin gerçek adı Süfyanilik ve/veya yezidiliktir O ayetleri yazar mısınız? ki MEZHEBİM var deyip de o ebedi ateşlere gönüllü talip olmayalım Bazi yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün... Yüzleri kapkara-kesilecek olanlara: "İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın" (denilir). (AL-I IMRAN / 106) Kötülükler kazanmış olanlar ise; her bir kötülüğün karşılığı, kendi misliyledir. Bunları bir zillet sarıp kaplar. Onları Allah'tan (kurtaracak) hiç bir koruyucu yok. Onların yüzleri, sanki bir karanlık gecenin parçalarına bürünmüş gibidir. İşte bunlar ateşin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır. (YUNUS / 27) Ali İmran'ın daha berisine gidelim. Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır. (Ali İmran 105) 106. Gün gelir bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara şöyle denir: "İmanınızdan sonra küfre mi düştünüz? Hadi, saptığınız küfür yüzünden tadın azabı!" 107. Yüzleri ağaranlara gelince, onlar, Allah'ın rahmeti içindedirler. Sürekli ondadır onlar. Neml Suresi 45. Ayet Yemin olsun, Semûd'a da kardeşleri Sâlih'i, şunu tebliğ etmek üzere gönderdik: "Allah'a kulluk/ibadet edin." Bir de ne görelim, onlar birbiriyle boğuşan iki fırka oluvermişler. Yusuf Suresi 39. Ayet "Ey benim zından arkadaşlarım! Parçalara bölünüp fırkalaşmış rabler mi daha hayırlıdır, Vâhid ve Kahhâr olan Allah mı?" Enam Suresi 65. Ayet De ki: "O size, üstünüzden yahut ayaklarınızın altından bir azap göndermeye yahut sizi fırka fırka birbirinize düşürerek/fırkalara bölüp içinden çıkılmaz

durumlara düşürerek/fırkaları elbise gibi size giydirerek kiminizin şiddetini kiminize tattırmaya Kaadir'dir." Bak nasıl sıralıyoruz ayetleri, iyice kavrayabilsinler diye. Enam Suresi 159. Ayet Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. Sura Suresi 13. Ayet Sizin için, dinden, Nûh'a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, Mûsa'ya ve İsa'ya önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı: "Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın!" Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir. Sura Suresi 14. Ayet Kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden fırkalara bölündüler. Eğer belli bir süreye kadar erteleme sözü Rabbinden gelmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onların ardından Kitap'a mirasçı olanlar da onun hakkında, işkillendiren bir kuşku içindedirler. Rum Suresi 32. Ayet Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür. Enam Suresi 159. Ayet Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur Bakara Suresi 75. Ayet Şimdi siz bunların size inanmalarını mı umuyorsunuz? Bunların içlerinden bir fırka vardır ki, Allah'ın kelamını dinliyorlar, sonra onu, akletmelerinin ardından, bilip durdukları halde tahrif ediyorlardı. Bakara Suresi 100. Ayet Bir ahitle söz verdikleri her seferinde, içlerinden bir fırka ahdi kaldırıp atmadı mı? Doğrusu şu ki, onların çokları iman etmezler. Bakara Suresi 101. Ayet Allah katından kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah'ın Kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar Ali İmran Suresi 103. Ayet Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız. Ali İmran Suresi 105. Ayet Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır. Nur Suresi 47. Ayet "Allah'a ve o resule inandık, boyun eğdik." diyorlar, sonra da içlerinden bir fırka bunun hemen ardından yüz çeviriyor. Bunlar, inanmış insanlar değiller. Nur Suresi 48. Ayet Allah'a ve aralarında hüküm versin diye elçiye çağrıldıklarında, içlerinden bir fırka hemen yüz çevirenler oluveriyor.

Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. Tevbe Suresi 107. Ayet Bir de şunlar var: Tutup bir mescit yapmışlardır: Zarar vermek için, nankörlük için, inananları fırkalara bölmek için, daha önceden Allah ve resulüyle savaşmış kişiye gözetleme yeri kurmak için. "İyilik ve güzellikten başka bir şey istemiş değiliz!" diye gerile gerile yemin de edecekler. Allah şahittir ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar. ŞİMDİ soruyorum Yoksa sizlerin bir mezhebi mi var? Yoksa Hanbeli misiniz? Belki de Hanefi'sinizdir (Hanif ismine ne kadar benziyor bu bir tuzaktır) İmamı azam MEZHEB KURMADI tam tersine kafir diye idam ediliyordu. Yani sizin HANİFİ diye bir mezhebiniz de yok. Çünkü o büyük insan böyle bir mezheb KURMADI. İmamı Azamı seviniz ama ben HANEFİYİM derseniz eyvaaaah ki eyvah. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. Evet, İmamı Azam Cennet mekandır. Ama aynı şeyi onun 18 sayfalık kitabını ŞİMDİKİ DEVASA KİTAPLIK haline getiren İmam Yusuf vb. Hele Gazali vb ???????????????????????????????????????????????????????????? kırılan putların yerine yenilerini koyan kim?!! Güzel bir soru :) PUT bizden uzaktır. Allah'ımız İbrahim'i tanımlarken hep MÜŞRİK değildi diyor, Putperest değildi diyor, hep bunu söylüyor... BİZ DE ZATEN BU PUTLARI KIRDIK. Yani PUTU OLMAYAN TEK DİN HANİF İSLAMİYETTİR b a ş k a vallahi de billahi de başka bir DİN daha yok! Dediler ki: "Yahudi veya Hristiyan olun ki hidayete eresiniz." De ki: "Hayır, (doğru yol) Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dini(dir); O müşriklerden değildi." (BAKARA / 135) İbrahim, ne yahudi idi, ne de hiristiyandi: ancak, O hanif (muvahhid) bir müslümandı, müşriklerden de değildi. (AL-I IMRAN / 67) De ki: "Allah doğru söyledi. Öyleyse Allah'ı bir tanıyan (Hanif)ler olarak İbrahim'in dinine uyun. O, müşriklerden değildi." (AL-I IMRAN / 95) Ben ne yapayım, ebedi yanacağım cehenneme gireceğim İSLAMİYETİ... Hem müslüman olacağım, beş vakit namaz kılacağım hem de cehennemde yanacağım!

NE YAPAYIM BÖYLE MÜSLÜMANLIĞI BEN! NE YAPAYIM BU MÜSLÜMANLIĞI BEN! BEN EBEDİ CEHENNEMDE YANMAK İÇİN Mİ MÜSLÜMAN OLDUM? HANBELİ ŞAFİİ OLDUM! TARİKAT HOKKABAZI OLDUM Kİ CEHENNEMDE EBEDİ YANAYIM DİYE Mİ? Günde 40 rekat namaz kıldım EBEDİ YANMAK İÇİN Mİ? İmama uydum EBEDİ YANMAK İÇİN Mİ? Bizim bu sorunumuz yok! İmama uymayız. O para için para aşkına namaz kıldırıyor. Gelin bizler PROTEST MÜSLÜMAN OLUP EBEDİ CEHENNEME GİDEN MÜSLÜMANLARDAN OLMAYALIM! Vallahi bana inanın, güvenin bırakın tarikatı barikatı bırakın mezhebi bırakın islamiyeti Gelin Hanif İslamiyete HANİF islamiyete gelin Vallahi bana inanın İnanmak zorundasınız çünkü benim adım KUR'AN Ben kur'an'ım Kur'an'da ben! Cuma tatil yapmayacaksınız diye başlamıştım söze hatırlar mısınız? O benim yani KUR'AN! Mezhebin ebedi cehennem olduğunu söyleyen yine o benim Kur'an HANİF dinden iki kez imandan söz eden HEP BENDİM BEN KUR'AN BEN DE YALAN YOKTUR, BEN ALLAH KELAMIYIM BEN HANS'A DOST ARKADAŞ OLDUM BENİM ADIM KUR'AN İşte dostlar buna İÇ-DIŞ olmak tersyüz olmak deniyor BEN HANS'IM

YENİDEN DÖNDÜM ARANIZA hepsi güya SeLaM,SLaM,SaLoM (Barış dini)..Ancak lafa gelince bu dinin adını İbrahim koydu demeyi bilirler de HANİFliği görmezden gelirler.....İsevilerde "Halaluya" derde , Onun HALİLULLAH demek olduğunu bilmezler.. Evet Haliluya O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler. (NEML / 82) Evet, ilk günden beri KESİN BİLGİ GERÇEĞİNİ VERENDİM O söz başlarına geldiğinde>>>>>>>>>>>>>>>>>MİLAT BEN YERE İNDİM kabrime girercesine Baktım ki TARIK taaa uzaklarda değilmiş 70 cm yukarıda mızrak boyu b.ir yerde Baktım ki Tarık'a gerek yokmuş 70 cm için değer mi Tarık'a binmeye Alçalan yıldız bile inmedi mi yere Şi'ra Resulullah bize örnek olmadı mı KANAT İNDİRMEKTE Yerin 70 cm üstü 70 cm altı ha Tarık Seması Ha Dabbet Arz'ı BURASI M A H Ş E R Burası araf Burası O MEYDAN! Burası hologram Orası EBEDİ olan yer kalınlığı 70+70 olsun sembolik. Orada sen de Tarık'sın sen de Dabbet. Ama burada DABBET şimdilik SAATİ geldiği için benim... Seni bize Allah gönderdi Hoşgeldin yeniden Uzun yıllar arasındanHoşbuluştuk Milat SÖZÜ başımıza geldi artık. BİZ KAÇAMAYACAK BİÇİMDE HANİF MÜSLÜMANLARIZ. Şurada EHLİ KEHF benzerinde bir araya sokulduk biraz uyuyup uyanacağız. O zaman herkes DABBET ve Sultan güç HU bizi taşıyacak ÜSTLERE ki üstlere ORASI da tarık, orada HERKES Tarık. Pabucumu dama atabilirsiniz o zaman :)

Ama şimdi misyonum var: O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler. (NEML / 82) Önce üç kişiydik kanat indirecek... Sonra diğer İKİSİ mecburen vazgeçtiler. İkisi yeniden Tarık ile Sema'ya biri de Arz'a Dabbet... Başınıza bela... Ben başınızın tatlı belasıyım. Haydi sizi kurtarayım da geronimooo diyeyim. Uykusuz bırakmayayım. (UYKU NİMETTİR) (Cehennem, Cennet ve kabirde U Y K U h i ç y o k t u r, asla uyuyamayacaksınız, ona göre!)

DİKKAT EDİNİZ

Ne biz, Ne Resulullah ne İbrahim babamız (tek dost) ne Cebrail ALLAH ile DİZDİZEBİZBİZE oturmadılar ve de hiçbir VARLIK DAHA ALLAH'I GÖRMEDİ! Allah'ı görmek sadece İMTİHAN sonrasında ve sadece Sabıkun denen özel bir Naim mekanda mümkündür ki, o da Allah'ın zatı değil Cemali Şerifi (Hoowel-ogram) "Enel hak" , "Hakkel Yakinlik, Aynel (Göz ile) yakinlik , ilmel yakinlik" bunlar hep palavra... Edebali bin Yezid zırvası. Hele cahillerin İlmel yakinliğine kargalar güler! Alimler: İmamı gazali başta hepsini sayın.... (İmamı gazalinin kitabında kendisi için ALİMLER ALİMİ dediğini de unutmayın) Alimler alimi Gazali'den gelin Fethullah'a kadar gidin... Madem Alimlerdi "Cuma günü tatil yapılmayacağını emreden Allah'ın TERSİNE ve muhalifi olarak neden CUMA'yı tatil yaptılar... Daha İLİM gerektirmeyen bir muhkem (Tahkim edilmiş, tartışılmaz) bir ayeti ANLAMAYANA ALİM dedik!

3 vakitten 5'e çıkarılan namazı savundular (Sırf şiilere Rafizi demek için) 5 vakiti bize kasnaklamak için de 55 vakit diye bir Mi'rac Hadis'i uydurdular -ki 5 taneye razı olalımYani eşeğimi çalıyorlar, bize kaybettiriyorlar, sonra bize bulduruyorlar ve biz seviniyoruz. "Oh la la! Bak 55 vakit kılacakmışız az daha, beş ile yırttık!" diye zil takıp oynuyoruz. Hem de sıkılarak, 40 rekat namaz ile zora koşulmuş bir dinin MÜNAFIĞI oluyoruz Münafıkız çünkü: Namazı zevkle kılar gibi yapıp, aslında ZORLA ve içimizden söylene söylene , yüksünerek ve hamallık yaptığımızı bilerek namaza kalkıyoruz. Hele yanımızda namaz kılan birileri varsa, bilhassa, Allah rızası yerine, onlarla birlik olabilmek için Zevkle (!) namaza kalkıyoruz... Oysa Allah ne buyuruyor? "Gündüz sizi çalışmakla yükümlü kıldık....Allah biliyor ki, günün işlerinden dolayı sizin az vaktiniz vardır....Allah size kolaylığı emrediyor....Allah size Kur'an'dan kolayınıza geleni okumanızı.....Günün iki tarafında namaz kılmanızı.....her biri iki rekat kılmanızı (Seferiyken bir rekat) Allah sizlerin gündüz meşgul olduğunuzu biliyor ve sizin için geceyi ibadet olarak diliyor.... Bu ayetleri cebimize mi koyacağız? Olmayan bir ikindinin dört rekat sünnetini HEM DE ÖNCE (Yazık bize) sonra iki fazlasıyla 4 rekat farzını kılacağız!!!!! "Namazı DOSDOĞRU KIL" Dosdoğru kılınan namaz ile ISLAH EDER BİZLERİ ALLAH!!!!!!!!! Hanifcandaşlar dikkat! Çok Dikkat! Bir daha dikkat! Yetmez bir daha Dikkat! Allah rızası için DİKKAT! Çok dikkat ediniz ! Dikkat ediniz Dikkafalılık etmeyelim lütfen...

BÖLÜM 2 BİZLER

Namazı niye kılıyoruz? Kendimiz için... Allah'a ve başkalarına hiç bir yararı yok... Kimse kimsenin İBADETİNi veya GÜNAHINI üstlenemez,. Eğer böyle bir şey olsaydı. Tereddüdsüz söylüyorum.. Başta Rahmetli müfide Atalay olmak üzere HEPİNİZİN hepinizin ATEŞE değmeyecek tüm günahlarını üstlenirdim Tereddüd etmezdim Hanif sencil ve vericidir Yarışmaz , öne geçmez İMECE ile yürür Askerde erata yaptırılan "Mıntıka temizliği gibi" bir saf halinde ve TEMİZLEYEREK yürür... Bırakın beni, Bağdadi ve Allein'ları, bunları da bırakın. Ta zülkarneyn ve Hızır'a gelin: Onlar bile BAŞA geçmezler. Onlar da sizin için var. BİZ+LER böyleyiz işte... (Ben+sen+o=B İ Z) (Biz+Siz+Onlar=BİZLER) O zaman biz sizden önde ; siz ise onlardan önde değilsinizdir. HEPİMİZ (Bizler) BİR TEK MİLLETİZ. Ayrılık yok. Rekabet yok Çıngar, öfke, kin, nefret yok Hanifler=BİZLER'dir B i z derseniz karşısından bir de SİZ vardır ve ONLAR'da vardır. Ama bizler olursak FURKAN GELİR çünkü FARK kalkar ve bizler de F A R U K (Farklı, Sabıkun ve mukarrebun) oluruz İnşallah HANS gider yerine 78 tane H A N İ F candaş gelir Onlar gider yerine 313 çocukları gelir Gidenler ŞEHİD olur (Sabıkuncular hep torpillidir :) Allah'a Hamd ediniz ve imkansız olanı isteyiniz: "Ya Rabbi ya ŞEHİD beni de Şehid et" deyiniz. (Nasıl olsa bir gün bir şekilde öleceğiz. Hiç değilse cesedimiz bir işe yarasın)

Şehid Allah'ın adıdır Tıpkı El Alim gibi. Ya Rabbi Ya Alim, ilmimi artır bunları isteyin Reklam olacak ama mesela şöyle deyin: "Ya Hu! Allah'ım beni şu ukala, kendini beğenmiş Hans'ın bildiklerinden milyon kat daha bilgilendir, havasını söndüreyim şu züppenin" böyle de diyebilirsiniz. (Deyin çünkü HANİF yarışmaz, İKRAM eder, ekmeğini bölüşür. WEMB gibidir Hanifler ) Edep "Ya Hu!" Evet Ya Hüwe demiştim ve dikkat etmişsin :) Edep=Haddini Bilmek Dünyada EN AZ müslüman topluluk BİZİZ! Bu çekirdeğe girmeleri mümkün değil HANİF olmayanların. Birbuçuk milyar yaşayan müslümana, ve bunun 16 katı toplamı olan müslümana göre İbrahim'den bu yana H A N İ F sayısı ikibini geçmez. Sabıkun öyle Cennet gibi HERKESİ alan bir OTEL değil! Gelecekte islam nüfusu 6 milyar olacak. 4 milyar Süfyani 2 Milyar asker kaçağı ve birkaç milyon Karasancaklı HANİF... Profesör gelecekte Mighty döneminde hanif sayısı milyar olacak denmişti? Peki Sabikun'a alınmayacak hanifler olacak mı?? BU SAVAŞTAN SONRASI İÇİN'Dİ... Asker kaçakları olanlar "Oh durum iyileşti, artık kuşkusuz Hanif oluruz" diyecekler. Ama biliniz ki, EBU SÜFYAN ne kadar MÜSLÜMAN olduysa, onlar da o kadar HANİF olacaklar. Peki bu birkaç milyon karasancaklı Hanif'ler sabikun'a giremeyecek mi? (savaş öncesi) (Girmez olurlar mı? Onlar İbrahim milletinin ta kendisi, sonuncuları...) Allah'tan kadınlarımız var: Dünya nüfusunun beşte-dördü kadın olacak... Kadının HANİFE olması çok zor ama, bir oldu mu, ERKEKLERİN PABUCUNU DAMA ATAR. Kimi kadın eşini PEYGAMBER yapar (Eyyub)

Kimi kadın da eşini yarıyolda bırakır. (Lut) İman konusunda kadın artık kadın değil İNSAN/BİREYDİR. Yani iyilikle uyarırsın. Olmuyorsa dua edersin. O da olmuyorsa, artık Nuh'un oğlu Yamm'ı (Nuh'un eşinin en sevdiği ve diğerlerini sevmediği evladı.) bırakırsın bir dalga gelip onu alır götürüverir.

BÖLÜM 3 İB+RAHİM

Hanif odur ki, Sizi NEMRUD ateşe atacaktır. Biliniz ki "Ey ateş serin ol" emrince tüm Hanifler yanmayacaktır, Cehennem HANİF'ten korkar... "Git seni yakamıyorum ey İbrahim'in milletinin bireyi" der... Duysaydınız eğer... Gerçek (Bilim)ve Hanif din Yukarıda "Sabıkun diye bir yerde" Hedef orası. Ben belki gelemiyebilirim. Oraya gidin, gelebilirsem orada buluşuruz inşaallah... Çünkü çok yaman bir riske girdim. NİYET ETTİM ALİM OLMAYA. Son nefesimde bildirecekler Eğer Alim olmuşsam iki ihtimal var. ORTASI yok!!!! 1. Ya Sabukun'a 2. Ya Seikar'a.. Sekar Cehennem altı bir cehennem Sabıkun Cennet üstü bir Cennet.. Alim olmaya niyetlenenin ORTASI yok. "ÜÇ SINIF OLDUĞUMUZDA" Alim ya ÜST sınıfa gider Ya da dördüncü sınıfa (SEKAR'a) Onun için ben riskliyim. Rizikoluyum. Benim yanımda değil, Hz. İbrahim'in makamı yanında olun. Orada randevulaşalım... UMULUR ki, Alim olurum... Buluşuruz... Canu gönülden inşaallah... Yüce ALLAH tümünüzün yüreğinden Allah korkusu dışındaki tüm korkuları silsin İnşaAllah Zaten yanyanayız dostlar, gönül mekanındayız. Evet İB+RAHİM makamı zaten KÖRÜ KÖRÜNE değildi ki?

13 aşında Allah'ı aradı. Babasının putlarını, ay güneş ve yıldızları sorguladı. Allah'ı sorguladı. Allah'ı rahatsız edercesine sorguladı. Allah Cebrail'i gönderdi. (Cebrail'i gören otomatikman Resul olur) Cebrail'i kovdu: "Sen şeytan mısın nesin git" dedi, "Benim beynimde biçimlendirdiğim ALLAH, ben burada zırlıyorum, kapris yapıyorum diye inip bana görünecek bir kişi değildir" dedi. Cebrail'i kovdu, "Allah geliyorsa kendi gelsin/beni götürsün" dedi. Allah İbrahim'e tecelli etti İbrahim , "Sen sahiden Allah mısın? Beni MUTMAİN et, kalbimi doyuma ulaştır" dedi. Allah İbrahim'e "ALLAH OLDUĞUNU İSBATLAMAK" durumunda kaldı... Bunu hiç bir kuluna yapmamış ve yapmayacak dı... İbrahim mutmain oldu ama öylesine HANİF idi ki.. Hiçbir şey onu aslında doyurmuyordu: Ezelden diğer resuller ve nebiler gibi "ELÇİLİK defterine yazılı değildi" Cebrail onun yaygaralarına İNDİĞİ için otomatikman PEYGAMBER oldu. O peygamber olmayı istememişti ve sevmemişti. DAHA çok istedi. Velayet makamı (Dostluk) istedi. Allah velilik teklif etti. "Yüzbinlerce peygamber milyonlarca VELİ var, ben ne yapayım bu ikisini?" dedi... Allah "Ne istiyorsun" dedi. (Allah Samed'dir biz isteriz O verir.) Ben senin yanıbaşında tek bir DOST (Halil=Ebedi dost) olmak istiyorum. Allah Arş'ına, Ğaybına kimseyi MUTTALİ ve ortak etmeyen Allah "Pekala DOSTUM" dedi, "Seni Arş'taki misafirhanem sayılacak olan Makamı İbrahim'e, yanıbaşıma ve Halulullah ile Halilürrahman olarak alıyorum. Sana Arş'a DEĞEN en yakın makamı veriyorum. Senin gibilere bir de CENNET üstünde (Sidreden Arş'a kadar olan bölüm) bir SÜPER CENNET YARATTIM. Sana sen gibilere "İbrahim Milleti" dedim. Onlar için buraya bir CENNET'i daha oluşturdum. Makamı İbrahim senindir ey DOSTUM" dedi Allah... "ALLAH İBRAHİM'İ DOST EDİNMİŞTİR" (Bu ayetti) Siz ve ben yani biz İbrahim Milleti Yani Hanifler Allah sizi İnşaallah Cennet'e göndermez. İnşaallah Cennet'e girmezsiniz... İnşaallah sizin yeriniz SABIKUN denen Naim cenneüstü-cennet olur. İnşallah sizler İbrahim'in kucakladığı ve Allah'ımızın Cemali şerifini görenlerden olursunuz. Siz inşallah sabıkun üs sabıkun (Allah'a teğet olacak kadar yaklaştırılmış) ve Mukarrebun'a layıksınız. "Bir ukaç huri istemem Cenneti BANA SENİ GEREK SENİ diyen kimdi?

yunus emre O da bir HANİF idi... Hiçbir kitabında, hiçbir şiirinde/dizesinde ve fikrinde "Mezheb, siyasal İslam, fıkıh, şeriat, Hizbullah gibi bir tek lafı yoktu. O H A N İ F idi... Bunlara zerrece itibar etmedi... Hanif idi. Onun için Cennet'i istemedi. Cennet, "Cehenneme konmayanlar için alternatif bölgenin adı. İyi de Yunus Emre ve HANİFler için ise "Bir önkabul salonu" Asıl olan Mukarrebun/sabıkur/Naim idi.

MUTMAİN

Bakara 260. ayet "Rabbim ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster ALLAH buyurmuştu ki 4 kuş tut onları parçala 2/260. İbrahim: "Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster" dediğinde, "İnanmıyor musun? " deyince de, "Hayır öyle değil, fakat kalbim iyice kansın" demişti. "Öyleyse dört çeşit kus al, onları kendine alıştır, sonra onları parçalayıp her dağın üzerine bir parça koy, sonra onları çağır; koşarak sana gelirler. O halde Allah’ın güçlü ve Hakim olduğunu bil" demişti. Ama o bir olayın parçası... Bakara suresine adını veren BAKARA olan o asıl ayetler işte... Bakara=Sığır SIĞIR KUŞU diriltmek için ÖLDÜRÜLÜYOR Soru: Burada İbrahim a.s. Ölüyü diriltme konusunda tatmin eden ilmi gerçek nedir acaba? "MUTMAİN" olmak istiyor (Hanifliğin ilk şartı budur) Şu çok önemli elbistan: Allah Cennetlik kulundan RAZI olur... Allah Cennetlik kulunun zerrece imanını kabul eder... Allah Cennetlik kulunun vs. vs. Bunların tümü "Ya Eyyühelleziyne amenu...." kurallarına girer... Bu cennetliklerin sorunu... Ama SABIKUN'a (Hz. İbrahim gibi) niyetlendiysen, Cennet'i Yunus Emre gibi istemediysen özel şartlar oluşur: bu şartlar 19 tanedir:

1. Ey iman edenler BİR DAHA İ M A N edin (Ya eyyuhellezine amenu amenu BİLLAH" Cennetlik ile Sabıkunluk arasındaki ilk fark bu... 2. Allah onlardan (Cennetliklerden) RAZI oldu... Ama Sabıkunlulara "Allah onlardan RAzı oldu, O N L A R D A ALLAH'TAN razı oldu.... DİYOR... Yani bir sabıkunlu Allah'tan RAZI olmayabilir... Evet yanlış duymadınız... Razı (Hoşnut) olmayabilir... (Ama kim güzeller güzeli Hüseyinler Hüseni ansen'i hüsnü Hasen Alllah'ımızdan razı olmaz ki?...) 3. Allah'tan başka kimse kimseye şefaat edemez. (Resulullah bile dahil buna) Bu Cennet ehli için doğrudur. Ama aynı ayet Sabıkun için değişir: "ALLAH'IN DİLEDİKLERİ MÜSTESNA...." 4. Allah el Veliyy yani VELİMİZ'dir... (Vali ile karıştırmamalıyız. El Wali yönetici, vali, El Weliy öğrenci velisi gibi El evveli'den türemedir ve bu üç isim tam anlamıyla DİGİTALDİR) Hiçbir kimse VELİ=EVLİYA değildir bu doğrudan Allah'ın ismidir... (Allah da Allah'ın ismidir, kimse ben Allah'ım ya da veliyim diyemez Abdullah ve AbdeülVel olduğunu iddia edebilir... Abdülveli (Velinin kulu) olabiliriz. Ama VELİ olamayız... Oysa bu kural Sabıkun için bozulmuştur Sabıkun : a) ALİM'dir (AbdülAlim değil, Allah'ın adıyla adlanmıştır) El Alim=İdris (Ders veren, müderris) in adıdır. Sabukunlulara verilmiştir. vs. vs. (Konu sahları bulmasın diye vs. vs. diyorum.) b) Veliy=Veli'dir (Allah'ın adıyla adlandırılmıştır.) c) Resulullah ayrıca özel olarak Allah'ın RAHİM adıyla adlandırılmıştır. Bu AD İB+RAHİM'in adıdır... 5. Ekımetüsselat (Namaz kılmak kalkılacak(HayyalesSelat) Kıyam, rüku, secde ve Kade içermektedir. Bu Cennetlikler için elzemdir... Ama sabıkunlular için inanılmaz bir ayrıcalık var: "Yan üstü, yüzüstü, sırtüstü namaz kılabiliyorlar.... Dünyada NAMAZ atlanamaz bir şarttır... Ama.... 6. Bir sabıkun ehli Hanif KUR'AN okuyorsa (Bu kurranın hafızın okuduğu kurdan değil elbette) NAMAZ o asla terk edilemez ve kazası olmayan NAMAZ BIRAKILIR. Kur'an'ı okuyan Hanif ise (Alim vb.) NAMAZ bile BEKLEMEDE kalır. (Böyle bir durum ben karşımdakinin sıkıntısını anladığımdan, eğer Kur'an okuyorsam ve vakit çıkıyorsa, o kişinin rahatlaması için Kur'an okumama "Sadakallühül aziym " diyerek ara veririm, o kişi namaz kılınca da ben yeniden Kur'an'ı okurum...)

Buna şaşmayınız... Çünkü Kur'an'ın ilk suresinin ilk ayetinin ilk kelimesi "İKRA=O K U 'dur. Namaz kılınız değildir... İLK farz Allah'ın adıyla K UR ' A N okumaktır... Namaz kılmak değil... < OKU'maktır.... Başınızı iki yana sallayıp anlamadığınız Kur'an'ı okuyupdinlemek değil... Cennet ehli için namaz kaza edilebilir... Sabikunun namazının kazası yoktur. doğrumu anladım? Evet doğru anladın... 107/4. Vay o salat edenlerin haline ki: 107/5. Onlar ettikleri salatdan gafildirler. 107/6. Onlar gösteriş yaparlar. 107/7. Onlar basit şeyleri dahi vermezler. * ÖKSÜZ ve YOKSUL'dan istifade edenler yani bir evveliyle DİNİ YALAN SAYANLAR" işte bunlar MAUN durlar... Şimdi bu ayeti göstererek, sizleri yanıltacak olan bazı arkadaşlarınıza sorunuz. VAY o N A M A Z kılanlar diyor.... Resulullah'a söylüyor... Yani Hristiyan ve Yahudiler NAMAZ kılmadığına göre... Söyleyin bazı arkadaşlarımıza "BURADA NAMAZ KILAN KİM, DİNİ NE?" Evet soruyorum dini ne? ???????? Yahudi ve hristiyan değil (Çünkü onlar namaz kılmazlar) Bu ayettekilerin DİNİ ne??? KİM NAMAZ KILIYOR dünyada, hangi din mensubu namaz kılıyor? Budistler mi? 107/4. Vay o salat edenlerin haline ki: 107/5. Onlar ettikleri salatdan gafildirler. 107/6. Onlar gosteris yaparlar. 107/7. Onlar basit seyleri dahi vermezler. * müslümanlık ( hanif olmayanlar) Evet Nasıl ki Allah "Ey iman edenler bir daha iman edin vb." diyorsa "Allah onlardan, onlar da Allah'tan razı oldular" diyorsa Allah Alim ve Veli adını sadece Haniflere veriyorsa Allah Sabıkun'u sadece Haniflere veriyorsa Allah Müslümanı Cennet'e H A N İ F MÜSLÜMANI SABUKUN'a alıyorsa.... Şefaat'i Allah'tan başkasının yapamayacağı... Ama Hanif olanın da lokal bir "RİCASI" olacağı Kur'an'da yazılıysa... Bunlar birer çelişki değildir. Sadece ÜÇ sınıf. Sol(Cehennem) Sağ (Cennet) ve ÜST

(Sabıkun) Üç sınıf budur. Hardal tanesi kadar iman (Bu tohum, gözün görebileceği en küçük bir zerredir) Cennet'e girmeye yeterlidir... SABIKUN'a değil!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Sabıkun'a TASTAMAM kur'an'ı bilenler DOSDOĞRU namaz kılanlar girerler... Tamam ve doğru diye kendimizi kandırıyorsak işler kötü... Tastamam ve Dosdoğru ile biz "EY İMAN EDENLER BİR DAHA İMAN EDİNİZ"in muhatabı olacağız. O zaman biz de ALLAH'tan RAZI olmak gibi bir Hz. İbrahim dostluğuna NAİl olacağız inşallah Allah Faşist değil tam bir adalet sahibi... Allah sizden razı oluyorsa eşitlik ilkesi gereği SİZİN DE KENDİSİNDEN (Zatı şahanesinden) razı olmanızı istiyor... Yine ağlıyorum şu an. Çünkü ALLAH çok yüce Çok Adil Çok demokrat. Şahdamarımdan yakın, ağlatan o. Allah korkusuyla tüylerim diken diken... Gözlerim dolu... O benim Allah'ım O benim o benim benim benim... Ben ,yok BİZ varız. BİZİM BİZİM BİZİM...... ALLAH'ımız O yanınızda, yanımda ağlatan o güldüren o... Fatır 28: Kulları içinde yalnız alimler Allah'tan korkarlar. Öyle bir korku ki, "BENİM ANNEM DER GİBİ" o şarkıyı söyler gibi "Güzel annem, beni al kollarına..." der gibi hem korku HEM DE BENİM ALLAH'IM diyeceğin kadar SAMİMİSİN. Ne güzel bir duygu... O BENİM BENİM BENİM Allah'ım ve/veya BİZİM, BİZLERİN.... Çok güzel bir duygu bu.... Adı yok ama Benim (Başkasının değil benim, beni var eden) Annem(Başkasının değil benim annem) Annem=RAHİM (Allühür RAHİM) Beni al kollarına.... (Lebbeyk Ya Rabbi tut ellerimden) TUTUNUN ALLAH'IN İPİNE Hablillahi... Allah'ın ipi Hablil Verid= ŞAH(Aort)damarı... Beni Al kollarına Kucağında (Sabıkunda) uyut (Uyku=Ebediyet demektir. Uykuda öteki aleme diriliriz.)

DÖRT DİREK

BİLİMSEL İMAN BİZLERİN İBRAHİM AHLAKIDIR. 4 kuşun yeniden dirilmesi bir BİLİMSEL DENEYDİR. İki doğu iki batı denen ve bizim ARŞ'ın dört direği dediğimiz ÇİZİMİMİZDE her bir direğin temsil ettiği bir çifti somut diğeri sanal sayı olan dört direkten, dört kuş yeniden VE REEL OLARAK tanzim edilmiştir. Canlılardaki DNA sarmalı somuttur. Ama NEFS (Karakter) ve RUH (Mizac) için ayrıca iki GÖRÜNMEZ GÖK DİREĞİ vardır. Bunlar da psişik sarmallardır. Burada CESEDİN yeniden yaratılması bir şey ifade etmez. Ancak diğer iki soyut DNA'nın kuşu kuş yapan KİMLİĞİNİ de o cesede giydirmesi gerekir. Mesela o kuş LEYLEK olduğunun BİLİNCİNDE olmalıdır. Yani bilinçlerimiz de YENİDEN YARATILACAKTIR. Sadece CESET bazında yaratılmayacağız. İşte bu dört kuşun hikayesidir. Bilimsel imanı İbrahim bu sayede doyuma ulaşarak almıştır. 2/260 Hani İbrahim de şöyle yakarmıştı: Rabbim göster bana nasıl diriltiyorsun ölüleri? İnanmadın mı? diye sordu. İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin olması için... Allah dedi ki: Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındırıp alıştır.Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy.Sonra da onları çağır.Koşarak sana geleceklerdir.Bil ki Allah Aziz'dir, Hakim'dir. ben kuş da başka şekilde hayal etmiştim 4 kuşu :)))) İşin içinde HANS var. Hunnesgillerden HANS (Yahya as.ın adı) Diğer iki direk (Sarmal) nerede? Hep örnekserim: Ben kök içinde 4900 kg'ım, artı olarak tabii. Beni kökten çıkarırsanız benim 70 kg olduğumu görürsünüz. Bunda BİR ÇİFT DİREK (Sarmal) var. Benim bir de kök içinde artı/eksi SIFIR olan bir ara değerim var: Bu da nefstir. Bu nefs sanki ayna yüzeyi gibidir. Bir de aynadan İÇERİYE DOĞRU kök içinde EKSİ 4900 kg SOYUT ağırlığım var (Cesedimden 140 kg. daha küçük) Onun da psişik ve de soyut bir çift direği (Sarmalı) var. Öldüğümüzde diğer iki sarmal cesette kalır ve dağılır. Ama ÖLMEYEN ruhumuz ile biz diğer iki sarmalı alırız ve gideriz. O BİZİM KİŞİLİĞİMİZ (Huy'umuz)dir yani kişiliğimiz AYNA ARKASINDAKİ ALEME gider, o halde biz orada şimdiki gibi BİLİNÇLİyiz. (Eğer

direk dört olmasaydı BİLİNÇSİZ giderdik, tıpkı sanal bir cesetmiş gibi... Bilinç olmasa neyle imtihan edilecektik ki?) Cennet'te ise SOMUT ve SOYUT aynı olacağından, takvim aynı olacağından ve RUHLAR nefsi yeniden giyip de BUZ KALIBI olacağından ve de kuantlaşma olmayacağından (Siz orada TEK BİR PARÇA, TEK KUANTSINIZ) (Yani bileşenleriniz yok. Siz TEK PARÇA DÖRT DİREKSİNİZ) Kuantik olan DNA ortadan kalkacak yerine DİĞERİ GİBİ PSİKOLOJİK DNA gelecektir. Dört DNA direği ile kaim olacağız. Dördü de psikolojik. İkisi DÜNYADAKİ psikolojimiz. Diğer ikisi de CENNET'teki Huri psikolojimiz. (Her insan aynı zamanda huri denen cinstir) Yani AHLAKINIZ mükemmel olacak. Dırdır-vırvır-zırzır olmayacak. 4 direkte İYİ AHLAKA çalışacak. İki kez iman etmişlerin iki kez selam edenlerin ise İKİ KUANTLARI var (İki parçadandırlar) Çünkü ÜÇ SINIFIZ, cehennemlikleri saymazsak, Cennetlikler denen ikinci sınıf var ki, Allah buradakilere RUHUNDAN üflemiştir. Ama bunun üstündeki Naim cennete ise iki kez üflemiştir. 1. Ruhundan>>>Adem gibi 2. KUTSAL RUHUNDAN (Ruhül Kuddüs) İsa gibi... Bu yüzden Cennettekilerin tersine Naim cennettekilerde Boşsöz, zibidilik yoktur. (Cennette ise aşağıda ise vardır) Dört direk bu farkı yaratır ve NAİm (Sabukun ) cennetinde FARKI farkedersiniz. Hatta oradaki çok ÖZEL huriler bile biri kendi diğeri gözbebekleri olmak üzere üç parçadır. Bunun altındaki cennet hurilerinde ise TEKPARÇADIR (Göz dahil) ALLAH'IN GÖZLERİ.... CEMALİ GÖRMEK İÇİN HU! HU! HU! özel olarak İbrahim'e verilmiş gözler bunlar! HU! HU! Yazık Cennetlikler ALLAH'ı göremeyecek. Onların ikinci parçaları yani gözleri yok! Ama üçüncü sınıfın ÖZEL GÖZLERİ var. Allah o gözleri senin yanında bize de nasip etsin. Araf Suresi 203. Ayet .Onlara bir ayet getirmediğinde, onu da şurdan burdan derleseydin ya, diye konuşurlar. De ki: Ben sadece Rabbimden bana vahyedilene uyuyorum. Bu, Rabbinizden gelen gönül gözleridir, doğruya kılavuzdur, iman eden bir toplum için rahmettir.

Enam Suresi 104. Ayet Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına... Ben sizin üzerinize bekçi değilim. O gözler ve lanetli ağaç bize taaaaa kalubelada verildi. Nefsin açlıkla terbiye edildiği ağaç Cehenneme gitmeden önce YASAK MELUN AĞAÇ olarak Cennet'te kaldı. O yasak ağaçtan yiyen HERKES dünyaya kovuldu. Araf Suresi 20. Ayet Derken, şeytan, kendilerinden gizlenmiş çirkin yerlerini onlara açmak için ikisine de vesvese verdi. Dedi: Rabbinizin sizi şu ağaçtan uzak tutması, iki melek olmayasınız yahut ölümsüzler arasına katılmayasınız diyedir. Araf Suresi 22. Ayet Nihayet onları kandırarak aşağı çekti. O ikisi ağaçtan tadınca çirkin yerleri kendilerine açıldı. Bahçenin yapraklarından yamalar yapıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara seslendi: Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Ben size, şeytan sizin için açık bir düşmandır demedim mi? Yemiyenler de ORADA KALDI (Halen oradalar) Onlara YY diyoruz işte... Çünkü onlar İYİ HUYLULAR. Huriler İYİ HUYLUDURLAR ve bunun tersi olmaz. Çünkü dna sarmalları yoktur. Şeceretil Melune denen lanetli ağaç sonra Zakkum diye cehenneme indirildi. Ve Allah'ı GÖREREK konuşan GÖZLER (Allah ödünç vermişti, kendisinden) Söz veren gözler de İbrahim milletine REZERVE edildi. Cemali görmek için. İşte bu yüzden Vakıa suresinde Sabıkun cennetinde hurilerin (ve oraya gidenlerin) İKİ GÖZLERİ de BONUS olarak bildirilmiştir. Çoğu saçmalayan tefsirde onlar KARA GÖZLÜ HURİLER diye çevrilmiştir. Cahiller!!!! Onları, hidayete çağırsanız, İŞİTMEZLER. Onların sana baktıklarını sanırsın. Oysaki, onlar GÖRMEZLER. (Araf 198) Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik. Böylece onları kuşatıp sardık; artık onlar GÖRMEZLER. (Yasin 9) Ayeti bulalım mı? Vakıa suresinde GÖZLERİ KARA DİYE çevrilen hurileri.. Yani YUKARI CENNET'in huri ve insanlarını anlatan bölümde olması gerekir. Ve iri gözlü huriler, (VAKIA / 22 ) Cehalete kızıyorum.

Yani yukarı cennette gözler iri oluyor, aşağıda ise küçük oluyor... Saçmalıyorlar bunlar. Böyle tefsir olur mu? hûril ıyn Evet Huril IYN. İKİ PARÇA (iki kuant) bedeniyle üç parça. Selam selam ve Orada başka boş söz yoktur ayeti bitimine kadar YUKARI (İbrahim) CENNET anlatılır. Bu huriler NAİM CENNETİN hurileridir. Aşağıdakilerde böyle bir ŞEY yok, onlar TEK PARÇA. Bilim budur: Görmediğiniz Cenneti bile BETİMLEYEBİLİRSİNİZ. BİLİM ALLAH'IN NİMETİDİR. Hocam bir soru somak isterim izninizle: Hocam cennet'te ya da sabikunda eşlerin (Dünyadaki eşler) birbiriyle olan ilişkisi nasıl olacak? İkisi değişik. İkisinin yasaları çok değişik. Mesela Cennet'te ve cehennemde bir TİK ileri gidiyorsunuz ve bir TAK zamanda geri geliyorsunuz. (Cennet ebedileşiyor, cehennemliğin derisi otomatikman yenileniyor-ki bir daha yansın-) Ama sabıkun da yasa başka: Allah(ın EBEDİ olması gibi S O N S U Z yani tik-tak ileri geri yok HEP SONSUZA İLERİ bunun için ÜÇ sınıf diyor Rabbimiz. Çünkü iki CENNET başka başka evren yasalarıyla yönetiliyorlar. Adları CENNET ama, çok farklı. Biri fare denen hayvan öteki de bilgisayar mouse'u kadar farklı Adları aynı ama TAMAMEN FARKLI Biz müslümanlar da öyleyiz. Hanifler de diğerleri de MÜSLÜMANIZ. Ama DİNLERİMİZ farklı (Bizimki Allah indindeki en güzel ve makbul tek din) (Ötekisi ise Ehli kitap kafir müslüman dini) Maaş alan her imam yani ruhban içeren her kitap dini otomatikman Ehlikitab Kafir dinidir. Bizler de ehlikitabız ve ehlikitab kafir müslümanlar da vardır. (Hem de biremilyar) kafir musluman? Evet Ehli kitab KAFİRLER dendiği için... Kural şu: HER İNEN GÖKSEL DİN İLLA Kİ >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> MÜSLÜMANLIK ÜZERİNE İNER

Yani Yahudiler de Ehli kitab Müslümanlar idiler. Sonra Hristiyanlar da ehli kitab müslümandılar. Ama kitabı tahrif eden yahudiler EHLİ KİTAB KAFİR MÜSLÜMANLAR olarak kaldılar. Kur'an gelince bu kez Hristiyanlar da aynı duruma düştüler. Kur'an'dan sonra ASLA bir kitap gelmeyeceği için, yani bu kitap DÜZELTİLEMEYECEĞİ için, Allah bizleri İKİ CENNET SINIFI yarattı. Dolayısıyla Kitabı BOZANLAR (Mesela papaz sınıfı oluşturan diyanet vb.) EHLİ KİTAB MÜSLÜMAN KAFİRLERDİR. Ne yapalım, kural bu, (BEN KUR'AN'IM) Kitabı değiştiremeyiz. Değişmesi gereken PAPAZLAR. Onlmarın derhal İSTİFA ETMELERİ gerekmektedir ki ehlikitap kafir müslüman olmaktan kurtulsunlar. Bakara 170 lütfen 170. Onlara, Allah'ın indirdiğine uyun! dendiginde: Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde buldugumuz şeye uyarız. derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!... Bu ayetten tam 9 tane var Yani bu biriydi. Annenin babanın da TARIK olması gerekiyordu. İbrahim olması gerekiyordu. DOĞRUYU KENDİ KENDİNE BULMASI gerekiyordu. Allah'tan doğruyu istemesi gerekiyordu. Ben taaaaa uzun yıllar önce belki 15 yıl önce T'nin YAZDIĞIM GİBİ YAKARDIĞINI DUYDUM ve Rabbime Lütfen bizi buluştur dedim. Buluştuk... O gözler bende de var. Ben K'yı de başkasının GÖZÜNDEN, ta kamyon sürerken gördüm. Onlar DUA ETTİLER. Allah'dan MUTLAK DOĞRUYU İSTEDİLER. Allah'ın yeryüzüne bunun için inecek hali yok. O duaları levh'e yazıyor, bir ayet gibi (Oraya ne yazılırsa ayettir ve kitaplar o ayetlerden inerler) onu Zamanın efendisi (Misak elçisi) okuyor. Zülkarneynlere iletiyor. Allah gelmiyor, ama gönlünüze DUALARINIZIN karşılığı olanı koyuyor. Buna hidayet deniyor. Mesela Elbistan... O kadar dindar o kadar emektar ve Allah sevdalısı insanlardı ki... Fakat HANİF dini bilmiyorlardı. Bir yandan ATALARI bir yandan da ALLAH'ın iyi kulu olmaları... Yılllar önce bu BANA TEVDİ EDİLDİ. Elbistan'ın DUALARINA icabet etmem istendi. Bir kişiyi bile tanımıyordum. Nasıl olacaktı acaba? Ama oldu işte elhamdülillah. Allah beni Hidayet aracı kıldı. Bunun sevabı çok büylük ve ben bu sevabı Allah'ın huzurunuda senetleyerek aranızda en günahkar olana HİBE EDYORUM,. Ben sevap istemiyorum. Sevaplarım sizin olsun. Helaliniz olsun. Dabbet olmanın sevabı çok büyüktür. Bu sevabı SİZE SENETLİYORUM.

Ben SİZ İYİ insanların samimi insanların DUALARININ karşılığı olan bir GÖREVLİYİM. Siz beni çağırdınız. Ben >>>>KUR'AN'IM Ben dostunuzum. Duydum geldim Buralarda bir vesileyle BULUŞTUK kimi hazan yaprağı olup düştü kimi de bahar yaprağı olup açtı. Ben dostunuz Kur'an'ım, benim ANAM ise Levhi Mahfuz'dur BEN KUR'AN'IM Yerlerde sürünen , debelenen KUR'AN'IM Aynı zamanda HANS'ım Allah dilediğinde YA SİZ ya da BİR İYİ KUL SİZE DUA ETMİŞTİR duanız kabul olduğunda... Ben HANS iken size KUR'AN olarak da seslenebilmekteyim. Hüüüp derken Asereje derken HANS'ım ama onun dışında ben KUR'AN'IM. 1450 yıldır HİÇ DABBETİNİZ olmadığı için SİZİ KANDIRDILAR SİZİ KUR'AN'AN UZAKLAŞTIRDILAR. EVLİYA MASALLARINA İNANDIRDILAR. Ama MİLLENİUM oldu. Kanadım kırıldı. Düştüm yere Secdeyle Ve artık birlikte debeleneceğiz.

BÖLÜM 4 KAVL

Gölgenin olmadığı (en küçük olduğu) tek bir zaman vardır>>>>>VUSTA Şimdi onu da lütfen! 2/238 Hafizu ales salevati ves salatil vüsta ve kumu lillahi kanitın

2/238. Namazlari ve orta namazı koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin. VUSTA (Vasat/Avareg) olmakla birlikte bir de şu anlamı içerir: GÖLGENİN OLMADIĞI TEK YER/EVREN ??????????? (Cehennemde bile yakıcı dumanın gölgesi vardır. Cennet hep gölgeliktir) bana öyle bir yer söyleyin ki orada sadece bir tek gölge>>>>>>>>ARŞ'IN GÖLGESİ olsun. Mahşer Evet mahşer meydanı. SÜREKLİ VUSTA halinde! Yani herkesin gölgesi KENDİ DİBİNE düşüyor ve GÖRÜNMEZ oluyor. Gece görüş araçlarında bile varlıkların mutlaka GÖLGESİ vardır. Gölge geceleyin de vardır. Ama VUSTA ve VİTİR anında GÖLGE yoktur. O an sadece >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>SAKLI ARŞ'ın gölgesi vardır. Bunun şahidi (MEŞHUD) sabah (Subh gözleyen) melekleridir VASAT girdiğinde SEMA'ya bakarsan gölgesini değil, ÇIPLAK uçağı görürsün. VİTİR girdiğinde SECDE ettiğin yere bakarsan, ÇIPLAK uçağın ŞEHADETİNİ (içini görürsün) Yani dışından öte içine girmiş olursun. 3/193 "Ey Rabbimiz! Bir çağırıcının, 'Rabbinize inanın' diye imana çağırdığını işittik ve iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla bizim. Kötülüklerimizin üstünü ört ve bize iyiliklerle ölmek nasip et." İşte o söz başınıza geldiğinde bunları size açıklayan bir Dabbet vardır (in the deep) Yoksa Allah neden G Ö L G E üzerinde bu kadar dursun? Misal idi! Açıklamam için verilmiş idi. (Haşyeteh gereği) İtteka >>>Allah'ı BİLEREK şahid olarak/kalu bela'da gördüğümüzü UNUTsak bile, HATIRLATILDIĞINDA veya doğum öncesi bildiğimiz KORKU'dur. Ama Haşiye "Daha ALİM olduğun sana SON NEFESTE bildirileCEK" olan korkunun tanımıdır. Ya Alim değilsen?????? Sana hiç fısıldanmayacaksa? O zaman dünya hayatında Haşy olan son nefesteki MÜTTEKİLİĞİ yakalar. Allah'tan Haşyen ve ittekan korkun Hanif candaşlar!

29/43. Bunlar bizim, insanlara vermekte olduğumuz örneklerdir ki ilim sahiplerinden başkası onlara akıl erdiremez. Kur'an da bir ŞAKA=HADİS değildir, kul sözü değildir. Şu misalleri Allah bütün kullarına verdiği halde (Melek, cin ve insan) sadece onu MÜTTEKİ kulları anlar/anlatır. O söz o kavl şimdi size VAKİ oldu. VASAT'ı daha iyi anladık mı? Vasat>>>DİREK>>>>ARŞ'ın direği! Z=HU boyutu Axe/eksen/ASA Sultan kuvvet! veya KAWL Allah'ın saltanatının DİKMESİ Arş taşıyıcalarının YÜKLENDİĞİ eksen. 69/17 Melekler de onun kenarlarındadır. Rabbinin arşını, o gün onların üstündeki sekiz taşır. Orası SANAL olarak Kalu Bela; REEL olarak da >>>>>MAHŞER MEYDANI'dır. İskemle=Sandalye Takunya=Nalın! Kova=Sitil Kuşhane=Tencere KAVL=KALBİNDEKİ ALLAH'A VERİLMİŞ kalubela=Mahşer SÖZÜ! KAVL=KALBİNİN SÖZÜ Kelimeler yerine oturdu mu? VİTİR VASAT GÖLGE Gölgesiz tek ZAMAN; Gölgesiz tek MEKAN (Mahşer) Allah'a VERDİĞİNİZ söz (KAVL/Misak) vardı! MİSAK unutturulup hatırlatılır (İlk ve son nefesler) ama unutsanız bile KALBİNİZDE yaşayan o KAVL Yani Allah'a verdiğiniz söz HEP VARDIR! Kavl de anlaşıldı mı? . 7/172 Hani Rabbin, ademoğullarından, bellerinden zürriyetlerini alıp onları öz benliklerine şahit tutarak sormuştu: "Rabbiniz değil miyim?" Onlar: "Rabbimizsin, şahidiz." demişlerdi. Kıyamet günü, "biz bundan habersizdik" demeyesiniz. KAVLİNİZ ve KALBİNİZ bir olsun.

Olduğun gibi görün göründüğün gibi ol (Yesevi ve Mevlana) Hoşgörün Deniz gibi olsun İnfakın (Cömertliğin, yardımın) akarsu gibi olsun. Selam/Barış ve rahmette güneş gibi ol! Başkalarının kusurunu örtmede GECE (Vitir=Gölge vermeyen gece)gibi ol Alçak gönüllülük, tevaza ve melamilikte Dabbetül Arz(Toprak altı) gibi ol! Öfkende ÖLÜ GİBİ OL! Müslümanlıkta sadece ve sadece HANİF ol! Rabbi zıdni ilmi derken "İLMİN KENDİSİ" ol! İşte size Yesevi ve öğrencilerinin Evamişi Aşeresi! evamir=Emirler Ve Allah'tan bir not: KUR'AN İLE ARKADAŞ OL! Hiçbir şey yapamıyorsan s a d e c e kupkuru=Müslüman/minumum iman olarak CANVERenlerden ol! İbrahim milletinden ol! (Resullulah'ın çağrıldığı toplama kampı) Mukallit değil; Muhakkik ol! Nakler değil, Aklen AKLEDENLERDEN ol! Naklen değil Aklen RZİ. Kur'an'ı okurken unuturum diye acele etme, RZİ diyenlerden ol! İki kez iman edenlerden ol, iki kez selam verenlerden ol! (Yoksa ötekilerden seni MELEKLER bile ayırt edemez) Herşeyin başı OL'maktır! Kun! diyen OLDURDU bunları! Ona KUL OL! Çünkü KÜLLİ ŞEY*İN'İ KULLUK İÇİN YARATTI! Bu sonsuz şey içinde sadece HALİF insanı KENDİ SURETİNDE yarattı! O'na kendi RUHUNDAN üfledi. TARIK VE DABBE BİTİŞİK İKEN ŞİŞTİ ve ayrıldı! SEMA VE ARZ BİR TEK MAHŞER İKEN AYRILDI! Ayrıldıysa, sen RÜCU EDENLERDEN OL! TAKVA ELBİSESİNİ giyenlerden ol! İlla ki SALİH AMELLERİ OLANLARDAN OL! Sen CENNETLİK DEĞİL; SABIKUNLUK OL! OL=ÖL! ALLAH'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY YOKTUR! La ilahe illallah! Ölmeden olamazsınız. Olmadan ölemezsiniz! OLANA değil, OLDURANA BAK! Olan-bitenin değil; olduran-hiç bitmeyenin KULUSUNUZ siz Hanifler! O zaman Allah'a "Rabbim, biz senden razıyız, sen de bizden razı OL!" dersiniz. İşte Kun feyekun denen MİSAL budur. OLDURAN'IM, BENİ/bizleri OLUNANLARDAN en mükemmeli OLDUR! Rabbi Zıdni İlmi! Rabbim ilmimi ziyade et! İlim sana olan KULLUK borcumun ta kendisidir! Beni aşağılık maymun ve Hınzır'lardan AYIRT et! Seni bilme borcumun/misakımın şahidi ile DOST kıl! Bana cennet verme, bana NAİM'i ver ki YUHYİ=YAHYA olayım! 22/59. Onları, razı olacakları müdhal'e dahil eder; şüphesiz Allah, Alim'dir, Halim'dir. 26/85. (Rabbim) beni naim cennetinin varislerinden eyle. Cennet beni İHYA etmiyor! Bana Sabıkun üstündeki o dostluğu ver! DÜNYADA bir tek

İbrahim'i dost edindin! Ama DÜNYA'DA...... Bunun ahıreti de var! BİZLERİ DOSTLARINDAN ET! "Bize gel dostum OL!" de yarabbi! Ancak sana Abit'lik ederiz! ve iyyake nestain! Bu sitede YANDA listede yazılmayan BİRİ daha var! O kendisinin isminin anıldığı EVLERİ bilir! Gece ve gündüz anıldığı evleri, 58/7 Görmez misiniz ki Allah, göklerde olanları da yeryüzünde olanları da bilir. Üç kişi, aralarında fısıldaşmaya görsün, dördüncüleri O'dur; beş kişi fısıldaşmaya görsün altıncıları O'dur. Bundan az da olsalar çok da olsalar, O mutlaka onlarla beraberdir; nerede bulunurlarsa bulunsunlar. Sonra onlara, yapıp ettiklerini kıyamet günü haber verecektir. Allah herşeyi bilmektedir. İşte @ (at) işaretinde ALLAH'ı görüyorum! Sonra dolanmış olan LAM'ı, iki kere dolanmış>>>ALL ve ikinci A'yı kuşatmış>>>>>ALLA ve o dolanan grafiğin A R A P Ç A >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>güzel HE>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>HU/hüve olduğunu görüyorum. Allah'ım burada da tecelli ettiğini biliyorum. Ama BİZLER GÖRÜYORUZ! Görmeyenlere de göster! ALLAH BURADA! diyor şahdamarım! Kalbimin atışını dinliyorum. Sonra bir mola, sonra bir mola yani /./ ve ve devamı / devamı . Ramilde >>>>ALLAHÜVE! Elevvel! Her kalb bir Danseden queen ve king'dir yüreğimiz kıpır kıpır ,tüylerimiz ürperti ,gözlerimiz ağlamaklı şükür RABBİMİZE bu ne sevgi ALLAHIM Bendeki dans eden yüreğimi görüyorum. Şunu: /. ve ardından nefesim olan HU! Alırken Hüve, verirken HU diyor! Dinleyin KAVLİNİZİ. Alırken HU diye absorb ediyor. Verirken Hüve diye emisyon ediyor. Yani hep sürekli EL(1) EV(OR) VE(AND) LA (0) diyor! Bu kalbin KAVLİ olan ilahi ritm ve tempo! Rhytm=Uzay (da yol alan düzenlilik/teklerse kalp krizi geçiririz) TEMPO=TEMP=ZAMAN Uzay ve zaman'da KALBİMİZİN k a w l i yol alıyor>>>>RÜCU için! Son nefeste HATIRLAMAK için! Unuttuğunu (ilk nefeste) hatırlamak için! HİÇ UNUTMADIĞINI hatırlamak için>>>>SEN BİZİM RABBİMİZSİN! KAWL asla unutulmaz. Unutulsaydı, sizler burada değil, bir ateist kanalda yazışıyor olurdunuz. Siz lerden biri hatırladıysa bu TÜM İNSANLIK BİLİYOR, hatırlıyor demektir. Farzı kifaye gibi.................... Hatırlamadan hatırlayanlara ne mutlu!

RZİ'nin sonu nerede biter? KALU BELA'da ve/veya bedenlendiğimizde MAHŞER'de! İlmin sonu EL ALİM'de biter ve oradan bitmeyen bir İLİM başlar. O ilim EBEDİYETTİR ve ebedi yaşamda N A İ M denen bir cennet mekanda HANİFLERE öğretilecektir. Tamamı öğretilecek mi? Hayır ebediyet bitmeyecektir. Demek ki hiçbir zaman MUAHHAR-Mahhir, BAKİ olan Allah'a erişemeyeceğiz! Ne o üzüldük mü, "TANRI OLAMADIM BİR TÜRLÜ" dercesine! Allah herşeyin sonundadır! ve veya EL EVVELDİR. İkisi aynı şey! Ebed ve ezel aynı şey! AYNI noktanın iki ayrı yöne uzantısıdır! Hüvel BAKİ! La ilahe (Allah+LAR) lla (BİR TEK) A L L A H ! illa= il(1) la(0)>>>VARSA YOKSA >>>O (Hu) Allah'tan başka hiçbir şey yoktur! MUTLAK>>>>>BİR olarak! Biz de varız ama>>>>>FANİ baki değiliz! Geçici bir'leriz! Ezeli değildik>>>>YARATILDIK, el evvel'den sonra.... Yaratan EZELİ=EL EVVEL idi! Biz değildik! Ne o kıskandınız mı? Allah'tan başka Allahlar yoktur! Karl Marx'a şunu sormuş olan birini düşünün-öte zamanlarda- "Biz mi Allah'ı yarattık; Allah mı bizi?" Şu yanıtı almıştı soruyu soran: "Yahowa Yahudiyi yarattı, Ezra'yı doğurdu. Ezra'da babasını güreş tutup yendi" O günden beri Allah ile güreşmek kelimesini yazan Tevrat'a (muharref) gıcık oldum. Sonra islamiyeti seçtim: Aynı şey vardı: Allah, aşık olmak için yeni bir Ezra=Muhammed-haşa-evlat edinir. Herşey onun nurundan yaratılır! Buna da gıcık oldum. İyi ki gıcık oldum! Sonuçta HANİF oldum! Az daha efendimizi de güreşçi yapacaktı EBAYEZİD puştları! Babasını hem Rahmette hem şefaatte çoktaaaaaaan geçmiş bir güreşçi! Bütün peygamberlerin en en en en en en ve TEK üstünü (Güldürmeyin beni) "Baba-Oğul-KutsalRuh" der gibi "Allah-Muhammed-NuruMuhammed" :( 228 bin bölü 1 'dir sadece (Efendimiz) hiçbiri diğerinden üstün değildir. İbrahim atamızı bile ÜSTÜN yapmadık burada, bu kanalda , bu grupta! Değil mi? Bir başkası (Dabbet olmayan biri) bunları akıl edip yazsaydı, İbrahim atamızı inanın ki BAŞ PEYGAMBER yapardı. Üstelik s a ğ l a m delili de var: ALLAH'ın tek D O S T U diye! Evet DÜNYADAKİ tek d o s t u. Ahıretle kısıtlı değiliz ki! Boşuna mı MİLLETİ İBRAHİYME HANİYFE diyoruz! BİZ DE MİLLET olarak /Hanif ulus olarak Sabıkun/Naim cennete talibiz-eğer Rabbimiz izin verirse-

Demek ki biz CEMALİ ŞERİFİN dostlarıyız. Eğer cennet bir tek olsaydı, üç sınıf olmazdık. Ya da Rahman suresindeki gibi 2+2+2+2+2=8 CENNET olmazdı! Bir tek CENNET sınıfı ve bir tek CENNET olurdu. İki cennet sınıfı ve sekiz ayrı cennet olmazdı! Değil mi? Allah yanlış mı yapıyor/yazıyor yoksa? 1+7 cennet var yedi cennet İKİNCİ tabakada oradakiler "Sabıkun ve mukarrebun" değil! Ama Allah dostları bir tek yerde >>>>>>>>>>>NAİM cennette! Hurasan=Turan'dır 2099 BloCamPacTURAN'ı Bundan ikiyüz yıl sonra da MEHDİ'nin askeri olacaklardır. Yani 2250'lerde ÇOCUKLARINIZ ÇOCUKLARINIZ ÇOCUKLARINIZ O çocuklar BABALARININ-ANNELERİNİN GENLERİNİ ALIRLAR ÇOCUKLARINIZ ÇOCUKLARINIZ PSİKOLOJİK OLARAK DA SİZSİNİZ ÇOCUKLARINIZ SİZDEN HANİFLİK ALIR İSE O ÇOCUKLARINIZ BİZE LAZIM ÇOCUKLARINIZ ya da Torunlarınız için varsınız. Onlara Haniflik ve Sabıkun bilgisi (Genetik bilgisi) vermek için varsınız. RESULULLAH yani büyük büyük dedeniz de SİZİN İÇİN V A R D I bir aslan binlerce koyuna bedeldir Elbette % 50 gri %25 siyah %25 Beyaz Böyle geçiyor GENLER Evladı iyyal (Eyyühel) Hz. İbrahim Ebu Hanif'in DUASIDIR. Allah'ın Levhi Mahfuzda YENİDEN DÜZENLEYECEĞİ BİR DUADIR. İsbatı da Hızır'ın öldürdüğü bebekte yatmaktadır. "Anne ve babası hayırli bir evlat istemişlerdi, Allah da onu verdi" diyor ayet. Bu duayı yapınız. Allahümme BARİK ala.....İBRAHİME.. nin anlamını biliyorsunuz değil mi? İbrahim'in duasıdır o "İbrahim HAYIRLI EVLATLA BEREKETLİ BİR NESİL İSTEDİ"

bundan öte açmam gerekmez. Allah onun HER DUASINI (Dostunun her niyazını) kabul ettiği için ETTTİ. İşte bunun için Kema Barekte... diyoruz Bu süreç (Hz.Hızır ın harekete geçiren) Allah katında duası yüksek kabul gören kişiler ve onların kaderine etki eden kişiler in kaderlerinin kesiştiği denklemlerde geçerli oluyor o zaman Evet, iki parça halinde (Sanal olan ile dört parça halinde) 4 x % 50 Arş'ın dört direğidir Arş'ın en dibinde ise Levhi Mahfuz bulunur Arş yedi tabakadır ve bu haliyle bir DVD gibi üsüste ve çok boyutlu olarak kayıt sistemidir. Levhi Mahfuz bunun İKİ boyutlu olanıdır (Disk yüzeyi gibi) Kürsü ise bu RAKİM yüzeyin Stereo ya da Holografik üç boyutlusudur "Allah'tan başka size kim şefaat edecektir?" diyor Rabbimiz "Ancak Allah'ın diledikleri müstesna" diyor Allah'ımız İşte o istisna "Kişinin kişiye duası"dır. O LAİK kanala sadece o dua girebilir. Hüsnü Duanın tersi ise bilirsiniz BEDDUA'dır ve O kanala girmez... O "KUL HAKKI" olarak ya da iftira olarak defterde yazılıdır. Ama dua var ya... İşte o dua çok önemlidir... Hepinize duacıyım. Allah mekanınızı Sabıkun: Makamınızı Mukarrebun kılsın A M İ N ! Hocam bizde size duacıyız inşallah ALİMLİK mertebesine kavuşturulursunuz Kim istemez ki? Hızır bile "Rabbim ilmimi artır diyenlerin ilmini artır." Ve sayılarını artır...Ve Makamı Hızır'a komşu eyle diyor bir duasındı... (Bağdadi, Hızır Tezkiresinin İLKİYDİ bu. İlk cümlelerdenbiriydi) Ve zaten ŞEFAAT konusu orada yer alıyordu. "O gün kimse kimseye şefaat etmeyecektir. O gün tüm resuller ve nebiler bir şefaatçi arama kaygısına düşeceklerdir." Şefaat ile ilgili ayetleri bir toplayabilir misiniz? Sanırım üçü geçmez. 74/48. Artık onlara, şefaatçilerin şefaati fayda vermez. 53/26. Allah, dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaati bir şeye yaramaz.

7/53. Kitap'ın haber verdiği sonuçtan başka bir şey mi bekliyorlar? Sonuç gelip çattığı gün, önceleri onu unutmuş olanlar, "Rabbimizin peygamberleri şüphesiz bize gerçeği getirmişti, şimdi bize şefaat etsin, yahut geriye çevrilsek de işlediklerimizin başka türlüsünü işlesek" derler. Doğrusu kendilerini mahvetmişlerdir, uydurdukları şeyler onları koyup kaçmışlardır. 2:48 Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz; hiç kimseden (Allah izin vermedikçe) şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz; onlara asla yardım da yapılmaz. Güzel... Bunları buraya yazalım, çünkü Hafif islamiyet Şefaat pazarlama üzerine kurulu... 39/44: De ki: Bütün şefaat Allah'ındır. Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. Sonra O'na döndürüleceksiniz. EVET BU VE TÜM AYETLER bir tek şey söylüyor: ALLAH'TAN BAŞKA ŞEFAATÇİ YOKTUR. Buradan çıkacak sonuçlara bir bakalım: 1. Allah'ın gizli bir adı vardır: AL-Şufi (Eş-Şafii de deniyor) Kur'anda 114 Açık ESMA ve 137'ye kadar da GİZLİ ya da sıfat isim vardır. Allah EL ŞAFİ'dir. Anlamı Şifa veren, Yegane Şefaat eden tek güç. Derde derman ve deva olan, şifa dağıtan anlamındadır. Şifa kökünden gelen ŞUFA Allah'ın adıdır. (Hallak ve Halik gibi iki türlü yazılarn isimlerdendir) 39/44:De ki: Bütün şefaat Allah'ındır. Burada şöyle deniyor: Bütün yerine=BİR TEK Şefaatçi ALLAH'tır... Kur'an okundukça YENİ anlamları çıkar Allah SEMA ve ARZ için iki yapı taşı belirledi ki bu anasır (Unsurlar) anlamında... Toprak ve Su Toprak.... En kutsalı Tuwa vadisinde, en aşağılığı ise Arap çöllerinde. Araplara verdi ÇÖLÜ Mahşerde'de verecek onlara Yahudilere verdi çölü 40 yıl sürgün yaşattı İbrahim'in evlatları böyleydi

Ama BİZLER MİLLETİYİZ! Arabın anlamadığını anlayacak fehim verdi BİZLERE Su >>> BUZ yani Grönland-antarktika Su'dan donmuş BUZ ÇÖLLERİ KUM çölleri değil buz ÇÖLLERİ Onu kutsadı Rabbim: Makamı Hızır dedi, Ve de Noel baba ;) Buz çöllerinin çocukları İKİ BOYNUZLUDUR Arap anlayamaz bu işleri İkiboynuzlu anlar Zülkarneyn'ler anlar. ThuleQarnaak'lılar anlar Bu arada Thule ve Qarnaak aynı kenttir. Ekolojiyi bozduğundan USA üssü güneye taşındı (Web Searc ederken Eski Thule - Old Thule diye de arayabilirsiniz. Şimdiki Thule çok güneye alınmış bir ABD hava üssü ve entegre tesislerinden ibarettir) Orada ZÜLKARNEYN vardı. Zülkarneyn ARAP ÇÖLLERİNE hiç gitmedi. BUZ ÇÖLLERİNDE İDİ. Morris Ketchum Jessup burnu (Cape Jessup) Ve yürüyen kuzey manyetik kutbunun ta Axel Heiberg adasına geldiği GÜN, Zigzag'ın öyküsü başladı. Mahşerde KUM ve BUZ olacak. Buz>>>>>>Sabıkun'a ait olacak Kalanı SAHARA / sahra, çöl kere çöl Güneş 70 cm. yukarıda ve AÇILMIŞ olarak bulunacak Doğrusu bu... Yoksa bazı spekülatif yazarların söylediği gibi GÜNEŞ >>Cehennem d e ğ i l d i r Güneyş'in tepemize UZATILACAĞI ve Cehennemin zebaniler tarafından oraya getirileceği bellidir. Sakın Güneş=Cehennem fikrine revaç etmeyiniz. Böyle bir akım var: Ayetlerle çelişirsiniz. Çehennem zebanilerin elinden kaçıp BİZE saldıracağına göre Ahmet hulusi böyle yazdı O benim arkadaşım. Onun şeyhi zamanında öyle yazmış diye onu yazmıştı. Aslında o fikri ileri süren İmam Gazali'dir. Yani taklit yoluyla bazı şeyler süregeliyor.

BÖLÜM 5 HU

SABIKUN diye bir yer var. Orasının TAPUSUnu (ben dahil kimse veremez, kandıramaz.) Oranın TAPUSUNU ORASI VERMİŞTİR SİZE... Onun için tepe tepe tapu kullanın diyorum. Orası İbrahim milletinin protestleri (Hanif Müslümanları) misafirhanesidir. Cennet MALINIZDIR, misafirhane değildir. Ama Sabıkun ARŞ İÇİNDEDİR, ALLAH'ın mekanıdır ve Siz İbrahim makamıylma birlikte Allah'ın EBEDİ misafirisinizdir. Ütopya yok, hayal ticareti yok, tapu vaadi yok. ORASI ALLAH VAADİDİR. Aracı, papaz yok, yeşil sermaşe falan yok, siyasi islam yok, şeyh falan da yok, hatta evliya bile yok... Orası ALLAH ile sizin ve yalnızca sizin ve sadece sizin ARANIZDAKİ bir misaktır. Hans Dabbet'tir ama HİÇBİRŞEYDİR. Sizinle ALLAH arasına değil Hans, Değil Misak peygamberi, değil İbrahim, Değil Cebrail, değil şefaat HİÇ BİR ŞEY GİREMEZ. HAYDİ YAPIŞIN ALLAH'IN İPİNE SAKIN AYRILMAYIN Karanlık vadide yürüyen sürülerden ayrılıp, cebbellere/dağlara yönelenler, en yüksek dağın başında DOĞRU YOLU/Kuran'ı/Hanif dini işaret eden Dabbet ile yüzleşenler... Bir gün inşa _Allah karanlık vadiye ışık saçacak nesiller yetiştirirler.. allah bizlere sabıkun u nasib etsin Amin Oraya önceki milletlerden (İbrahim milleti ve Nuh -idris milleti) çok kişi ve sonraki ümmetlerden PEK AZ KİŞİ girecektir. Yani dünya nüfusu 85 iken bunların ÇOĞU ve şimdiki gibi dünya nüfusu 8 milyar iken 300 kişisi BURAYI HAK EDİYOR Allah onlara CENNET veriyor Ama ben CENNET İSTEMİYORUM, tıpkı senin gibi SİZLER gibi. BİZ DAHA YUKARILARA soyunduk niyetlendik. Bu hırs değil. Bu doğru adresin yüce ışığın çağırdığı yer. "BANA SENİ GEREK SENİ" dizesinin sırrı orada

HU! HU! HU! Ve HE>>>>>>O dedik! O>>>He (she it değil) Yani Hüwe Yani SULTAN GÜÇ Yani Cennet'in bittiği SİDRE'NİN ÜZERİNDEKİ YER İşte O (hu) ORADA Oraya HU! diyorum HU!

BÖLÜM 6 GERÇEK

Cennet'i ve bilinmedik alemleri anlatan doğrudan Kur'an'ın MÜTEŞABİH ve/veya MİSAL olan anlatımlarıdır. Örneğin "Başkasının hurisine kötü gözle bakılmaz" diye bir MUHKEM ayet Cennet'te geçersizdir ve zaten böyle bir ayet de yoktur. Ya da Cennet'te BÜFE işletmeciliğinin ihale şartları diye bir MUHKEMİYAT, tahkim düşünülemez. Cennette fakirlere yardım etmek, orada namaz kılıp, oruç tutmak anlamsızdır. Zaten fakir yoktur ki orada, aç olan oruç tutan da olsun. Oruç tutmak yasaktır. (Lanetli ağaç bunun için yasaklanmıştı) Namaz kılmak yasaktır. (Maun bunun için oluşturulmuştu) Hacc farizası vb. yoktur. Şeytan yoktur ki taşlansın. İhram ve dünya malı kefen vb. de hiç yoktur. Orada herşey bir moda ağacının meyvesidir. Komik bir terim ama, bu doğru bir deyim aslında... AĞAÇ TEK'tir. kökü ARŞ'tadır (Samed katından gelir, Vehhab olarak yayılır, her yere herkese ulaşır) Ağacın TEK olmasının sırrı şudur: O da TEK BİR KUANTTIR! Aynı daldan inanılmaz güzellikte bir meyve ve bitişiğinde inanılmaz güzellikte bir GİYSİ'yi aynı anda koparabilirsiniz. Parmak izi gibi hiçbiri diğerine asla benzemez. Gidenin yerine konan bambaşkadır. Ve EBEDİYEN bu sunuş size verilecektir. Onyüzmilyonbin yıllar boyu bunlar verilecektir size...

Nasıl ki şu anda bilgisayarın başından kalkamıyorsanız, ebediyen de Cennet hobilerinin başından kalkamayacaksınız. Bunu yadırgamayın, çünkü ALLAH'ın NİMETLERİ inanılmaz güzelliktedir. Herkese, her zevke, bir daha aynısı tekrarlanmaksınız, HABİRE verilecektir. Yadırgamayın, çünkü İNSAN bu mekan üzerine kuruluydu. Bunun için ve Cennet için yaratılmıştı. CENNET insanın ASIL, asli, esasi YERİDİR. İnsan kovulmasaydı CENNETTE ebediyen böyle yaşayacaktı. Allah'ın bu sınırsız vericiliğine şaşmamak gerekir. O Musavvir'dir (En güzelleri o yaratıp sunar) Wehhab'dır (Her AN sonsuz hediyeyi her bir kuluna gönderir) Allah RAHİM'dir (Kulunu Kalu bela'da yarattığı anda ona ANNE MERHAMETİ ile yanaştı ve bunu vaad etti) Allah Şefkati hepimizi kucaklasın. Amin Rabbimizden ALACAĞIMIZ var: Madem ki yarattı, elbette Rahman, Rahim, Şefik, Şafii ve Şevkatli olacak! YARATMASAYDI! Yarattığına göre ALACAĞIMIZ VAR (Allah'tan bizim de razı olma hakkımız var) O halde biz KULLUK yapacağız ve karşılığında SONSUZ NİMETLERİNİ (Naim cennet/sabıkun) isteyeceğiz. Dünya hayatı bir kaç salise (50 bin yıl ola bir tek güne göre saliselerden ibaret) Uyanıp kalktığımızda bunun ne kadar kısa olduğunu anlayacağız. Ve CENNET ile Cehhenmin ne kadar SONSUZ zaman uzunluğuna, EBEDİYETE sahip olduğunu anlayacağız. Ölüm olmayacak, çünkü ölüm fiilinin gerçekleşmesi için SÜRE dolması gerekir. Ama orası ebediyet, HİÇ SÜRE, ÖMÜR YOK ki, bitsin, dolsun da canımız alınsın! Ebedi HAYY (Hayatta) kalmış durumdasınız. Onun için birkaç saliselik dünya hayatına da hayret etmeyiniz. Her rüya bir kaç salise sürer zaten! Bu da İMTİHAN misakının bir HOLOGRAFİK rüyasından ibaret! Herşey geçici ve hayal. Gerçek olan Allah ve onun orada DAİM kıldıkları. Yani oradaki yaşam gerçek; bu taraf da rüya... Bu taraf 0 Kelvin derece ile ışık hızı arasına sığışmış saniyede sıfır ila saniyede 300 bin km gidebileceğimiz bir KISITLI dar alan. Ebediyet ise bu sıfır kelvin derecenin ÖTESİ ve C hızının ÖTESİ... Yani hiperbol bir düzen...

Sıfır kelvin derecede hareket durur her şey donar. -1 kelvin derecede ise BİGBANG (Cehennemin sonsuz sıcaklığı) başlar... C hızında MADDE (Aslında hologram cesedimiz) dağılır. Bunu geçtiğinde EKSİ bedenimiz, bilincimiz ebedi olarak YAŞAR ve bir daha da asla ölmez! Hayatımız/dünyamız -273,16 C ile saniyede 300 bin km. olan bir hız bandı arasına sıkıştırılmış. Bunun için ölümlüyüz. Bu dar bantın dışında ise EBEDİYETİN hiperbolü var. Cenneti cehennemi sonsuz asırlar sürüyor... ÖLÜM YOK! Ölüm bir UYKUDAN uyanış, rüyadan (Hologramdan) dışarı çıkış. Rüyadan uyanıp, GERÇEK YAŞAMA başlamaktan ibaret bir geçiş kapısıdır ölüm... Rüyadan uyanıp, GERÇEK YAŞAMA başlamaktan ibaret bir geçiş kapısıdır ölüm... Aslında ölüm de yok! Ruh ölmez ki ÖLÜM olsun! Ruh yaşlanmaz ki yaşlılık olsun! Ruh aynıdır ve ebediyen öyle kalıcıdır. Ölüm sadece şu BEDEN denen emanet dolgu buffer için geçerli. Ölüm yok gerçekten! Kalubela'da cesedimiz yoktu (Eksi bedenimiz bilinç bedenimiz/ruhumuz, cennet bedenimiz) vardı. Bigbang şudur: Bir başka yerdeki içeriğimizin (Mesela Kalu Bela'daki tutarımızın) kendi uzayına sığmayıp, kendi dışında bir başka (öteki/elsewhere) yere açılmasıdır. Karadelikler de böyle: Kendi evrenine sığamayan bir çökme, başka bir evrene (Tekilliğe) doğru üfürülür. Karadelik, kendi uzayına sığamayan bir kütlenin, kendi dışına açılmasından ibarettir. Bu yaşamımız, yani rüyamız, hologramımız olan ŞİMDİKİ durumumuz da Kalu bela'da kendine sığmayan evrenin, kendi dışında buraya (Eksi) olarak açılmasından başka bir şey değil! Kalu Bela'dan sonraki ilk adım BigBang; (OL komutu) İkinci adım ise "ÜFFÜN" (Ani şişme) yani RUH ÜFLENMESİ ve HAYATIN burada ortaya çıkması (Ruh üflenmesinin anlamı, OL denen bedene ani şişme ile RUH üflenip onun canlanmasından ibarettir.) OL=ÖL olduğundan bundan sonraki aşama KIYAMET olmalıdır. Ondan sonraki aşama ise yeniden VE GERÇEK EBEDİ YARATILMA olan MAHŞER ve Ahıret ebedi halkıdır. Bunlar Kur'an'da sur'un İKİ kez üflenmesi Bunlar Kur'an'da sur'un İKİ kez üflenmesi

ve tüm nefislerin Mahşerde bütün bunları hatırlayarak, "Ey bizim Rabbimiz, bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin, bundan kurtulmaya bir çare var mı?" demeleri bize bu sırları verdiği için buraya yazdım... Ayrıntıya girmedim ama geçmiş sırlarımızla birleştirdiğinizde bu konu başlıklarının ne anlama geldiğini zaten farkettiniz. Sadece konu başlıklarından bir demet yapmayı istedim. Misal Alemleri (Süper/Hyper Uzaylar) ile Kalu Bela'nın bağıntısını nasıl açıklayabiliriz? Evet açıklayalım: Bu evren (Bizim Bigbang) bir üst sistemdeki sonsuz tane evrenin sonsuzda bir üyesi... Üst sistemin adı quantum köpüğü uzayı (Süper uzay/super Space/Aşağı misal alemi) O da sonsuz kes sonsuz-da bir olan Hyper space/Yukarı misal aleminin) bir parçası... Bunun anlamı şu: Aşağı misal alemi, MANA alemi; Yukarı misal alemi ise SÜPER MADDE alemi... Mana alemi ne demek? Mana alemi şudur: 1. Burada DİNAMİZM vardır (Geonlar) Bu nedenle bir resmi ya da hologramı zaman içinde yakalayamazsınız, çünkü ışık hızıyla titreşmektedir. Yani OL=ÖL neden ve sonuç aynı ANDA gerçekleşmektedir. O zaman takip edemezsiniz. Onu takip etmenin tek yolu şudur: Gece Gördüğünüz rüyalar, size AŞAĞI misal aleminden gelmektedir. Böylece OL ve ÖL arasında bir nedensellik ilişkisi kurup, rüyalarınızı anlatabiliyorsunuz. 2. Yine Mana aleminin anlamı şudur: Manalandırmayı, anlamlandırmayı yapan bilincinizdir. Mana aleminde kuant yoktur, bunun yerine köpüğü ya da GEON denen ve bir gram ağırlığında birimler vardır. Orası geometro/dinamik alan YANİ K E H F bölgesidir. Orada her nesnenin her diğer nesneyle bağlandığı KABLO sistemi olan TÜNELLER vardır. Her nesne derken buna siz, bir atom veya bir evren dahil, Yani evrenler arası karadelik tünelleri ve quantlararası kuantum tünelleri olan hemzemin geçitler vardır. Herşey herşeye bir gümüş kordon diyebiliceğimiz bir damar/tünel şebekesiyle bağlıdır. Eğer iki şey birbirine BAĞLI değilse, onlara RESİM denir ve BÜTÜNÜNÜ göstermez. Ama süper uzay denen aşağı misal alemi böyle değildir: Her bir şey (örneğin ben ve sen, bu evren ile paralelleri) birbirine bağlı olduğundan RESİM değil; HOLOGRAM görürsünüz.

Resim iki boyutludur ve parçalara bölünebilir ve dolayısıyla resim bütününü göstermez. Hologram ÜÇ boyutludur, her bir quant ötekine bağlıdır ve bunların en küçük parçası bile size TÜM EVRENİN resmini gösterir. Alın bir kUM TANESİNİ sÜPER UZAYDAN, BUNUNLA TÜM EVRENİN üç boyutluresmini görürsünüz. Mana alemi denen alem ya da MİSAL alemi denen süper uzay budur. Işıktan hızlı titreşemediğinden ve OL=ÖL beraber olduğundan ışık hızında giden her nesne oradaki KAOS (Hunnes)i anlayamaz. Ama bilincimiz (Ruhumuz) ışıktan hızlı olduğu için, o zaman HOLOGRAMI görmektedir. (Rüyalarımızda gördüklerimiz bunlardır) Bunun üzerindeki yukarı misal alemi ise geometro-dinamik değildir. STATİK'tir, durgundur, herşeyin bir KALIBI(matrix) vardır. O kalıp benim kalıbımdır ve ben ona benzemek zorundayımdır. İşte burası Kalu Bela ortamıdır! O ortamda yaratıldık. Orası MANA alemi değil; Süper cisimler alemidir. Orada ben VARDIM (Halen varım, oradayım) Orada Allah'a kulluk sözü verdim. Oradan bir aşağıya (Dünya seması da denen Süper uzay'a) indirildim (Kur'an gibi) Orada artık heykel değildim. Orada DİNAMİKLEŞTİM. Oradan dünya uzayına (Bu Bigbang'e) üflendim. O anda Allah'ımıza verdiğim sözü unuttum. Ta ki ölene kadar hatırlamayacağım! Eğer statik, yani Kehf içindeki korkunç görünümlü uyuyanlar gibi olmasaydım zaten Allah'a verdiğim sözü ŞİMDİ de hatırlatırdım bedenime... Ama şimdi ben GEON denen dinamik yapılı (Yaşlanan, ölen vb.) bir yapıdayım. Donmuş değilim ama o kadar cevvalim ki, bu kez RUHUM olarak, nefsime "Hey dur, biz bir söz verdik Allah'ımızın rabbimiz olduğunu misak ile belirleyip, sadece ona kulluk yapıp ondan inayet isteyeceğimizi bildirdik" diyemiyorum! Statik Alan yani bizim heykel-büst biçimde tıpkı Ashabı Kehf'in 300 yıl uyurken slow motion görüntüleri gibi bizi sabit tutan, bizleri Karadelik tekilliğinde Sonsuza kadar askıda kalmış gibi gösteren tekillik bilmecesinin merkezi işte bu Yukarı Misal alemi denen statik yerdir.

Onun tünelleri, alttakinden (Corn Hole) farklıdır. TEK gidişlidir: Horn Hole yani "Sur borusu" diyoruz. Biz o borunun içinde yaşamaktayız: Doğmamış, yani daha üflenmemiş ruhlar ve de ölmüş ve buraya alınmış ruhlar... Biz ikimiz de Sur Borusu içindeyiz... İsrafil'in ağzının ucundayız! akıl aynı zamanda süper uzayı temsil etmiyor muydu? akıl daha farklı mıdır ? Akıl =Bilinç=Takyon beden=Sanal beden bizlerin cinlerin ve meleklerin aklı nerededir ? Akıl, Ruh'un Nefslere bölünmesinde her birine dağıtılan zihinsel boyutun adıdır ve HERYERDE sizinle birliktedir. İÇ UZAYDA (7 mesani boyutunu, aynanın ötesindeki sanal eksenleri vb. bir daha hatırlaman gerekiyor) süper uzayla bir ilişkisi varmıdır? Süper uzay hyper uzay ve bunların mekanı olan Corn Hole, Horn Hole ve buradan her bir Ruh'a (Nefse) bağlanan Gümüş kordon denen Hablil verid tünelleri vb bunları bir daha dönüp okursan bugün burada anlattığımı göreceksin. Aklımız nerededir? Veya Ruhumuz nerededir? Dünya yüzeyi (evren yüzeyi) iki boyutludur. Bedenimiz oradadır. Ama bu şişen evrenin bir de İÇ ÇAP denen üçüncü boyutu vardır. Bu dik çap dünya yüzeyini her noktada keser. Bu her noktada aklımız/ruhumuz/bilincimizin tek nokta (Elif noktası) olarak değdiği ve bizden sürekli ayrılmayan teğet nokta vardır. Eğer ruh/akıl denen ögeleri görmek istiyorsak, bu kez dünyanın genişlemesinin tersine, GEÇMİŞE giderek, yani İÇ uzaya giderek, orada ÇAP boyunca bilincimizin=Ruhumuzun olduğunu görürsün. Ama evren sürekli genişlediği için, bu İÇ çapa geçemiyoruz. (Rüyada geçebiliyoruz) Dolayısıyla bize DİK olan o ruhu, kiramen katibin melekleri, hesap defterini vb. göremiyoruz. Her parçacık ötekine GÜMÜŞ KORDON (Hablil verid/tünel/hologram ile bağlıdır. Herkes-herşey-her birim diğeriyle ilişkilidir.

kafesi)

Hocam , İNSAN 'ın Kalu Bela sı yaşam içinde hangi kesitte deneyimleniyor.? İnsanın Kalu Belası şudur:

Verdiğimiz sözü tutmak üzere akit alındı. Bizler Nefhi Sur (Horn Hole) içinde beklemeye alındık. Doğacak ruhlar sırayla gönderildiler ve ölenler de yukarı aynı yere alındılar. Sur borusundan yani "RUh alemi de denen boynuz uzaydan" aşağı baktığınızda RUH gözlüğüyle aşağıda DÜMDÜZ bir mahşer meydanı vardır. Tıpkı bir ayna gibi, ya da halı gibi Ama oraya gönderildiğinizde , sizi ÜFLEDİKLERİ için bu mahşer meydanı denen iki boyutlu ŞİŞER ve KÜRESEL olur. Yani öyle sanırız. Aslında bu TARIK seması ve DABBET arz'ından ibarettir. Sanki bir balonu sönük biçimde preslemişsiniz gibi. Ama Dünya'ya üflendiğimizde görürüz ki Tarık sanki Kuzey kutbu; Dabbet sanki Güney Kutbu gibi olmuş ve MAHŞER MEYDANI BALON BİÇİMİNDE ŞİŞMİŞTİR! Burası HAYAL alemidir: Yani doğup, yaşlandığımız ve öldüğümüz dünyadır... iki salise yaşamışızdır. GÜN ARZ BAŞKA BİR YERDİR GÖK DE 14-48 Son nefesimizi verdiğimizde, birden kendimizi MAHŞERDE göreceğiz. Herkes ölmüş ve orada yeniden dirilmiş olacak! iki salise yaşamışızdır dediniz bu böylemi yoksa daha az da kalmış olabilirmiyiz burada Bunu şöyle hesaplayabiliriz. Basit olsun diye: Allah'ın bir günü BİN YIL bizim ömrümüz ise 70 yıl mesela! Yani bir Allah günü yaşamak için daha 9930 yıla ihtiyacımız var. Kaldı ki bir günün 50 bin yıl olduğu Kalu Beladan söz ediyoruz. Eğer 70 yıl yaşadıysak daha 49930 yıla İHTİYACIMIZ var. Basit olarak : 50 bin yılı 70 yıla bölebilirsin Yani 49 bin içinde kaç tane 70 yıl var? 50bin çarpı 365 eşittir 18250000 bölü 70 Kafanızı karıştırmayın. Günün üçte birini (ömrün üçte birini) uyuyarak geçiştiriyoruz. 75 yıllık bir ömürde net 50 yıl yaşıyoruz. Bir gün 50 x 365 bin gün ise Biz bu BİR TEK günün içinde 50 salise kadar yaşıyoruz. Bir saniyeden az! 3,8356164383561643835616438356164e-6 Ve bunun üçte biri uykuda geçer. AN ise (An şimdi) sadece bunun içinde 2,1 salise sürer. (Geçmişi salise olarak hatırlarsın. Yani kaç yaşında olursan ol, istersen yüz yaşında ol, tüm geçmiş hayatın sana sanki salise olarak yansır. Sanki o yüzyıl bir kaç salisedir (Geçmişinizi anımsayınız KAÇ AN geçti?)

Yıl demiyorum, çünkü yaşınızdan geriye giderek matematik olarak hesaplarsınız ama, AN gibi DOLU yaşamış değilsiniz, sanki BİR RÜYADIR tek dolu yaşadığınız AN'dır. Her an ise 2,1 salisedir ve bunun içinde tüm GEÇMİŞLER (300 milyon yıllık dinozorların ömrü bile var) Onlara Allah sordurtur: "Yeryüzünde (Tüm yaratılıştan beri, Kalu beladan kıyamete kadar) Kaç yıl yaşadınız? " Onlar der ki BİR GÜN veya daha az! Yani BigBang 16 milyar yıl tutuyor! Ve siz diyorsunuz ki: "Bir gün veya daha az" Kalu bela'da bigbang yoktu. Bedenlenmemiz yani imtihan edilmemiz dilendiğinde Bigbang patladı. O günden bugüne değil; Kalubeladan Mahşerde yeniden dirilene kadar, geçen süre BİRGÜN veya DAHA AZ diye geçmektedir. Düşünün AN'ı düşünün! 16 milyar yıl ve daha BİLİNMEDİK ÖNCESİ toplamı (örneğin onyüzmilyon bin milyar asır) sadece birgün veya DAHA az diye telaffuz ediliyor. "İnanmazsan sayanlara/meleklere sor" diye bir de Allah ile iddialaşacağız üstelik! Çünkü nice 16 milyar yıllar bile 2 buçuk saniye yüzünden ÇOK kısa geliyor bize... Hatırlanan 16 milyar yıl ve öncesi değil, hatırlanan AN'dır. Bu an! Bu chat'e başladığımızdan bu yana 3 saat geçti. Ama aslında bir hatırlayınız bakalım ne kadar geçmiş? Tekvir suresi 1-7 Güneş büzülüp dürüldüğünde, Yıldızlar ışıklarını yitirdiğinde, Dağlar yürütüldüğünde, O bakmaya kıyılmayan develer kendi hallerine bırakıldığında, Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında, Denizler kaynatıldığında, Benlikler çiftleştirildiğinde, Burada deve den kasıt (Gamma ışını patlamaları) Vahşi hayvanların toplanmasından kasıt ise Evet, benlikler çiftleştirildiğinde ise Madde ile antimadde evreninin birbirine rastlamaları ve annihilation sonucu yok olmaları. Zaten gamma patlamalarının nedeni de çiftlerin birbirini bulup yok ederek tek olan ASILLARINA dönmeleridir. ya! yukarı misal aleminde zaman nasıldır yani orada bir liner zaman mevcut değilmidir zamansızlıkbile bir zaman içerisinde yer almazmı ? Yukarı misal alemindeki zaman TARIK semasındaki gibi sonsuzdur. Yani bir saniye ebediyettir. Son aldığınız nefes yeterlidir. Son yediğiniz gıda sizi ebedi açlıktan

korumaktadır. Bu konuda Tarık ile ilgili eski bilgilerimize bir göz atınız. yani orada bir liner zaman mevcut değil midir zamansızlık bile bir zaman içerisinde yer almaz mı ? Lineer zaman Einstein boyutudur. Bunun bir de zaman enlemi boylamı çarpımı olan EVREN YÜZEYİ ZAMAN ENERJİSİ vardır. Bir de benim kanıtladığım ZAMAN kübü vardır. (Chronosphere) Zaman V-1 sanal boyut olduğundan bunun küpü de sanal metreküptür. Buna aynı zamanda Ahıretin üçboyutlu uzayı da denir. Çünkü mekanı ışıktan hızlı hareket ettirirseniz, ZAMAN KÜRE olur. Zaman küreyi ışıktan yavaş hareket ettirirseniz bu kez MEKAN KÜRE olur. Işıktan hızlı giden bir cetvel SAAT olur. Bir kol saatini yavaşlatırsanız, MEKAN olur ve onun içinde yaşarsınız. Bunları da Sebtül Mesani (7 boyutlu uzay-zaman) çizelgemizde görebilirsiniz. gerçel bir xyz üç boyutlusunun aynadaki (7.boyut) görüntüsünde sanal xj, yj, zj kartezyen koordinatları ortaya çıkar. xyz bizim en-boy yüksekliğimiz iken sanal olanlar da bizim ZAMAN'ımızdır. Zaman>>>>Xj,Yj,Zj denen AHIRET MEKANININ koordinatları yani sıfırdan küçük en x boy x yükseklik eksenleridir. Bu bölümleri bir daha okursanız, ahıretin zamanının lineer değil; membran (evren düzlemi değil) evren TÜNELİ biçiminde olduğunu görürsünüz. Tünelin dışında 4 boyutlu uzay+zaman vardır. Tünelin içinde ise 7 gizli boyut vardır ki buraya az önce İÇ ÇAP uzayı dedik ve ruh, bilinç ve meleklerin de bu SAKLI boyutta, yani tünel içinde kaldığını, ve Allah'ın bize bu Tünelden de yakın olduğunu anlatmıştık.

BÖLÜM 7 YARATILMA NEDENİ

Allah'ın bizi yaratma nedenini çok kısa özetleyeyim: Allah(1) ve Külli Şey'in (0) vardı. Sistem digitaldi.

Külli şey'in (Esirin her bir en ufak şeyi) denen sonsuzda-birlerden SONSUZ TANE olduğundan, o BİR BÜTÜNE sordu: Ben sizin rabbiniz değil miyim? (Malum Allah gizbi bir hazineydi BİLİNMEYİ istedi) O külli Şey'in denen TEK YARATIK (Kocaman bir sıfır) yanıt veremedi. Çünkü Allah'ı bilmek BİLİM ile olur. Bilim ise Aklın ÜRÜNÜDÜR. Bilmek de akıl ile olur. İşte tam bu sırada onlara AKLI üfledi. (Allah'ın ruhu) Allah'ın ruhu kendine yanıt verdi: "Evet ben benim rabbimsin, ben senin kelimenim." (Kıyamet koptuğunda da benzeri biçimde Rabbimiz kendisini yanıtlayacaktır: "Bugün mülk kimindir? Yanıtı yine Allah'tan olarak "Bugün mülk Wahidül Kahhar olan Allah'ındır" diyecektir.) İşte MÜLK şudur: şey'lerden oluşmuş KÜMELER (Setler, cümleler-ki bunlara artık ŞEYLER değil, Şey kelimesinin çoğulu olan EŞYA adını veririz.) Eşya iki kısımdır: 1. Bu ne (What, Was) karşıtı olan CANSIZ eşya 2. Bu KİM (Who, Wer) karşıtı olan CANLI (Nefsi olan) eşya Birincisinde "OL=Kun feyakun" der ve oluverir. Yani ŞEY=Sıfırdır ama iki Zıt şey'in de ANASIDIR. -1 ve +1'in toplamıdır. Bunun da derininde -mesela- +1'in ÇİFT kökü vardır. Sanal artı bir reel artı bir= V-1 ve v+1 gibi... Böylece çiftlerden çifti daha oluşturulur. Eder dört tane 1 sayısı ve toplamları yeniden 0 olur (Tüm nefsler ölümü tadacaktır. Nefsi olmayan ŞEY'ler ise zaten ölüdür, ama onların da diriltilip, öldürülmeye HAKKI doğmuştur. Her bir şey bir ihtimaldir. Mesela sonsuzda-bir ihtimal BİZİM evrenimiz ise daha sonsuz tane evren yaratılacaktır ki her bir şey DİRİLİP NEFSİ OLSUN veya kıyametle tüm nefisler kabzedilsin ki ve nefsi ölsün ve Allah yine YALNIZ KALSIN Bu yüzden ALLAH her an YARATIM halindedir. Şu anda onyüzmilyon bin evren daha yarattı. Bir o kadar yok etti(Her bir evren kıyamet görür mutlaka. Hiyerarşide evren de bir nefistir, sineğin kanadı da bir nefistir, bir atom da bir nefistir. bir elektron da ... (Anti elektron ve elektron birbirine rastlarsa ikisi de yok olur (Ölümü tadar) ama bir üst sistemde bir ÇİFT F O T O N olarak yaşarlar. Ölen (Nefs) elektron denen BEDENİN bitimidir. Foton olarak bedensizdir ama iki foton da birbiriyle uygun bir enerji düzeyiyle çarpıştırılırsa YENİDEN BİR ÇİFT (biri anti) elektron olarak bedenlenirler. Biz bu şekilde böylece var edileceğiz.

Biz dediğim ise KÜLLİ ŞEY'in denen bir kocaman sıfırın her bir tek tek ŞEY'i... Allah Nefs verdiğine (Daha önce OL dediğine) Nefs ile eş anlamlı olarak RUH'UNDAN da üfler. Mesela cansız atomların yani yıldız küllerinin biz canlı insanı yaratması için, evrene ÜFLENİLMELİDİR. Eğer evren sadece "OL" denen cansız düzeyinde kalsaydı. Bugün öyle cansız bekliyor olacaktı. Ama "Ruhundan üflediğinden" Cansız OL noktası patlayarak açılmıştır yani ANİDEN G E N İ Ş L E M İ Ş T İ R . İşte Allah OL dediği Cansız'ı CANLI kılmak için RUHUNDAN ÜFLEYEREK İKİ PROSES yapar. Önce oldurur, sonra Üfler Ve evren aniden şişer (Ol dediğinde patlar ama açılamaz. Açılması için Ruhundan üflemesi gereklidir. ki cansız evren CANLI bir organizma olsun) Gelelim canlı ve cansız arasındaki farktan öteye... AKIL (Allah'ın kendi Ruhu, El-Alim'in operatör fonksiyonu) zaten rabbine geri döndü. Oysa Allah'ın istediği bu değildi. Külli şey'in'in TEK BİR ŞEY olduğu (Sonsuzda-bir'in sonsuz ile çarpımından BİR KÜLLİ (PAYDA) ŞEY'İN (Şeyler) çıkar. Ona "Karşı tanrı" yani alternatif tanrı özelliği verdi. Onun adı Külli NEFS'in idi. Tek bir nefs idi. (Ve Külli nefs'in Zaikatül Mewt derken 7 anlamından biri de budur.) Külli nefs*en denen başka bir sır içermektedir. Külli Nefs ise Allah'a yaratanına, "Git başımdan, sen sana ben bana" demez mi??? Ama Allah'ın bundan alınacak bir tarafı yok. Çünkü NEFSİN kendisine kafa tutması (Tez'e karşı antitez getirmesi) zaten fıtratın özüdür. Akıl Allah'ı BİLMEDEN tanıyorken, NEFS ise BİLEREK tanımayı istiyor. (Elhamdülillah ki nefsim var) Yani AKIL NEFS ile birlikte BİLİM yapar, antinomları sentezler ve ya ALLAH'ı bulur ya da bulamaz mahvolur. Nefs ve aklı bir araya getiren Allah bir tür denge kurdu. (Hunnes ve Künnes dengesi) MAKAMI İBRAHİME yakın mı burası hocam? (Burası Horn Hole =Sur borusu berzah aleminin içidir) (Makamı İbrahim ise Arş'ın tavandaki lambası gibi olan Sabıkun'dadır, yani çoooooook yukarıdadır.) Akil ve nefis karsi karsiya iken nasil birlikte olur bilim yapar? Akıl Allah'ın RUHUNDAN ALİM ADINDAN'DIR. Zaten AKIL ALLAH'IN KENDİNDEKİ AKLI KÜLL'dür. Nefs ise öyle değildir. AKLETMEYİ SEVMEZ.

İkisi bir araya gelince DENGE oluşur. Akıl hemen Allah'a rücu etmeye geri dönmeye ve tersine nefs ise Allah'tan kaçmaya (Ruhü etmeye) PROGRAMLIDIR. Ama ikisini AYNI YERE KOYUNCA, Magdeburg halkaları gibi , iki at havası alınmış iki yarıküreyi çekip çıkaramaz.

Burada magdeburg yarıkürelerinin biri AKIL diğeri nefs. Birinin ucundaki AT Allah'a geri gitmeye; ötekisi ise (Nefs) ondan zıt yönde kaçmaya çalışmaktadır. çok yaşa boşluk! Görike descartes'in tabiat boşluğu affetmez hipotezine karşı çıkarak bu deneyi tasarlamış, mutlak boşluğun (vakum) olduğu ispatlamıştır, bu hadiselerden vakuma tapanların bile olduğu, böyle bir sekt (dinsel grup) kurulduğu bilinmekte, sloganları 'virtus vacui' (çok yaşa boşluk!) virtus vacui'ciler daha da ileri giderek "tanrı" nın bile olmadığı mutlak boşluğu bulabileceklerini iddia etmişlerdir (az önceki cümle, mutlak boşluğun varlığını tabii kendilerine göre ispatlamışlardır, şeklinde anlaşılmalı) Söylediklerin tamamen doğru ve benim ekleyeceğim şu SIR ise herşeyin başı: Vakum=Esir=Sonsuzda-bir ŞEY lerden oluşmuş BİR KOCA SIFIR Sıfır olmalı çünkü ALLAH=1 Aksi halde ÇİFTE TANRI zehabına kapılırdık. Allah kendisinin (1) ve bir de Külli şey*in'in olduğunu (0) söyleyerek, sistemi baştan diğitalize ediyor. Daha önce yazmıştım: Bir elmayı üçe bölünüz ve yeniden birleştiriniz. (0.333p x 3 = 0.9999999999p FAKAT 1 DEĞİL, birden az... Farkı olan (1-0.9999p=0.00000000000000000000000000000000000000001) ise bu V A C U U M 'un ta kendisi. Yani pratik olarak O şey bir sıfırdır (Sıfıra en yakın sayıdır.) Kuantlaşma planck sabitinin altında biter. Orada KÜLLİ ŞEY'in (Diskretlik, kopukluk değil GLOBULAR BİR TEK ŞEY=TAKYON olayı başlar. Buna Feinberg& Hilbert uzayı diye baktığımızda, quantuum yerine continuum (Vacuum ve Aetheric süreklilikten oluşan Hilbert uzayı gelir.)

Maddenin kuantlardan bir duvar örgüsü gibi örülmesine karşılık; Soyut madde (Takyon) tümleşiktir ve tek başına bir KÜLL=PAYDA ve/veya TEK bir devasa quanttır. (Vacuum TEK BİR KUANT'ın SOYUT evrende yani sıfırdan küçük v-1 gibi bir değerde olmasından oluşur ve bu mutlaka Planck sabitinden küçüktür. O zaman ona SOYUT evren ve veya SOYUT uzaylar ya da Sonsuz özenerji varlıkları (Nur'un bedenlenmesine Takyon diyoruz.) KULLi ŞEY in Mekanı KURSi mi hocam? Külli Şey'in mekanı HERYER'dir ve sadece ARŞ'tan yukarıda yoktur Allah'ımız ise Külli şey'in'i bile İHATA(SURROUND KUŞATACAK) kadar her mesamatta yer alar. Ayette : "Zerrece=Quant>>>Planck sabitesi üstü ve bundan küçük (Hilbert uzayı, takyon-Esir doğası) bir Ş E Y olmasın ki Rabbinden gizli değildir. Allah MUHİT'tir>>>>Kuşatıcıdır>>>>>El Muhit aynı zamanda Allah'ımızın 114 isminden biridir. takyonik beden, ruh ta külli şey'in bir parçasıdır o halde. Evet... Tam dediğin gibi... Vacui de haklı ama ATEİST olarak ya da salt kartezyanizm ile vakum=Tanrı demek , çok kötü sonlanacak bir varsayım yani BİLGİ eksikliği... Öyle düşünenler keşke bu gece bu chat'te olsalardı... Ben felsefe yapmıyorum, doğrudan FİZİKO-MATEMATİK pozitif bilim ile yanıtlıyorum. Tüm herşey (Allah'ımızın dışında) tamamen KÜLLİŞEY'in'in OL diye oldurulması(Cansız) sonra da bir kısmına "Takyon matriks kalıbı olan zihinsel boyut ya da RUH'un üflenmesinden yaratılmıştır. Buna Kürsi, Sabıkun, Arş da dahil... Yani Zebani, Cehennem, Huri, İnsan vb. hepsi bundan yaratıldı. Allah hepimizden HOŞNUTTUR.

Hoşnuttur çünkü, burada değil bugün , aylardır KUR'AN'A TERS gelen bir tek şey söylenmedi. Kur'an dışına çıktığımda beni uyarın dedim. "Bu benim fikrimdir, Kur'an'dan değildir" diye defalarca vurguladım. Allah hoşnut değil de nedir? Onun korkusuyla müttekiyiz. Bir din değil, EN eski dini bulduk ve Hz. Muhammed efendim kadar BAŞTAN müslüman olduk. Bizler "Dinden NEFRET ETTİRMEYİN; S e v d i r i n, kolaylatın, zora koşmayın" emrini yaptık... Ötekilerin tersine... Onların dini NEFRETLİK ve çok zor... Bir gence mezhebinin emrini söyleyin: Günde 40 rekat namaz... İnanın yüz milyonlarla müslüman bunun için namaz kılmıyor. Ama ona Hanif dinin emrini söyleyin: Günde en az 6 rekat ve +++++++++++ (Dilediğin kadar , 40 değil belki 400, 40000 nerneyse...) Buz gibi kar ile askerde güsul aldılar , zatürree oldular... Gençler boy abdestsiz gezdi günlerce... Kimse onlara "TEYEMMÜM DE ALLAH'IN KOLAYLIK EMİRLERİNDEN BİRİDİR" demedi... Ne Rabbani, Ne Gazali ne Hasankaleli, ne nakşibendi ne Hanbeli...hiç biri. Kadınların muayyen dönemlerinde ve doğum ardındaki günlerde "TOPRAK" ile abdest alıp dilerlerse NAMAZ KILACAKLARINI kimse söylemedi... Çünkü DİN değil MEZHEB müslümanlarıydı onlar... Kadınları Cuma'ya gitmekten, Allah'ın en sevdiği gün ve ibadetten alıkoydular. Dükkanları tam gün kapattırdılar... Din için yaşar olduk. Oysa biz ALLAH için yaşayacaktık, onu bilmek=Kulluk için söz vermiştik. Mezhebçiliğin adını din koydular ve bize yutturdular. Cehennem onlar için ebedidir. Ama İbrahim milleti için cehennem emir almıştır: "Ey ateş Haniflere soğuk ve selametli ol, onlar seni yaksın" Hanif ATEŞİ yakar. Ateş Gülistan olur

SEVGİ

Müslüman olmak bu işin en AZ minimum kurtuluşudur. Hanif müslümanlıkta MEZHEB yoktur, Allah'ın ipi vardır (Hablillahi) Hanif müslüman mezheblere ve fırkalara bölünüp ayrılmaz. Bir imece ve tek bir yumruktur. Allah'ın nimetleri ise NAİM cennettedir. Naim Cennet ise Sabıkun diye de bilinir. Cennet cehenneme çok yakındır ve arada bir uçurum vardır. Ama naim cennet/sab.ıkun cennete bile uzaktır. Müslüman olarak can vermek, "Minimum" olandır. Gelin biz HANİF müslüman olarak can verelim. Şehid olalım. Ve biz iki kere barış ve sevgiyi yaşayalım. İki kez selam verelim, iman edelim, Allah ile karşılıklı rızalaşalım Müslüman olarak Usame bile can verir. Biz Hanif müslüman olarak canverelim. Sadece kardeş değil; ÖZKARDEŞ hatta İKİZ KARDEŞ olalım. Ayette Allah'ımız "Enazını belirtmiş. Neden biz ençok olanı istemeyelim ki? Sevginin kaynağı ALLAH'ımızın yani yaratanın KULUNA düşkünlüğünden ibarettir. Yaratılana VELİ olmasından dolayıdır. Allah sevgisini bizlere vermiştir: Rahman>Baba Rahim>Anne gibi sevgilerin temeli doğrudan ALLAH'ın adlarının talimidir. Çocuğunu niçin baba sever? Çünkü RAHMAN ismini talim etmektedir. Anne? O Rahim ismini talim etmektedir. Pekiyi niçin çocuklarımızı severiz? Çünkü Allah KULUNU nasıl severse aynısını talim ederiz. Ve çocuklarımızdan sevgi bekleriz. Rahman ve Rahim de sevişirler. Yani baba ve anne bu beşeri sevgidir ve de erkek ve dişiyi birbirine meftun eder, duçar eder, ortaklık-birliktelik kurumu oluşur. Sevmek sanattır! Bu sanat uğruna nice Leyla Mecnun/Ferhat Şirin destanları yazıldı... Kerem ve Aslı Romeo ve Juliette Önce anne babamızı sonra arkadaş çevremizi sonra karşıt cinsi sonra çocuklarımızı severiz.

Sevgi öyle bir şeydir ki, Allah İbrahim'i dost edinmiştir. DOST edinmek karşılıklı sevmektir. Sevmek, nefsinizden karşı bir nefse akan en güzel ilahi bir termodinamiktir (Lovedynamics) Sevgi paylaşılır. Semek ve sevilmek diye sevmek ve sevilmek herşeyin başıdır. Bu dünyevi sevgilerden sonra "İçsel" olarak bizi dürten bir şey daha vardır: İlahi sevgi! Dünyanın bittiği yerde başlar ve ebedi sürer Sevginin kaynağı-motoru-jeneratörü Kalptir. Allah'ımız KALB denen organdan tecelli eder. Zaten kalbinizin burulduğunu hep hissedersiniz. Dalak ya da karaciğeriniz değildir! Kalb demek "Tekabül etmek" demektir. Kalbin tüneli ise aort (Hablilverid/şahdamarı) olup Allah o tünelde tecelli eder. Bize ondan da yakındır. Kalbin görevi sevmek, merhamet etmek ve şefkat etmektir. Boşuna sevgiyi kartpostallarda ve grafiklerde KALP işaretiyle göstermiyorlar? Kalbin bir yanında turuncu bir yazıyla ALLAH diye yazmaktadır. İnsan kalbinde bu vardır. Bu mühür vardır. PARANORMAL olarak vardır. Benzetme değildir. Diyelim ki bu bir rastlantı. O zaman QORAN fish Kur'an balığının kuyruğunda düzgün olarak ŞANÜLLAHİ yazılıdır-ki daha uzundur bu da bir rastlantı değildir. Sevginin mekanı KALB'dir. Nasıl ki kadında Rahim 50 bin yıl tutan bir günlük yol olarak Ruh alemi olan ve RAHİM biçimindeki NEFHİ SUR (corn Hole)'a uzanıyorsa, Kalp mekanı da BURADAN TA ALLAH'IN katına kadar hem çok uzak hem de şahdamarından yakın olduğu için BİTİŞİKTİR. Takyonların yer aldığı tüm VAKUM'un adı GÖNÜL'dür. Yani sevgi atmosferidir. Bu felsefece değil BİLİMSEL bir tanımdır. Bizi kuşatan vakumun tersine takyonlar evrenindeki vakum G Ö N Ü L m e k a n ıdır. Allah'ımızın Ambiyansıdır. Sevgi diyorum Nefret değil O halde Sevginin birincil şartı nefret etmemektir. Yani Barıştır. Barışın olduğu yerde kavga, savaş, nefret ve kin yoktur. Hoşgörü vardır, horgörü yoktur. Uzlaşma vardır, uzaklaşma yoktur iftira vb. yoktur Bunlar böyle AK Candaş!

SUR

O tüneldir, tünel ağzı ve içidir 11 boyutludur. Hablilverid=Şahdamarı içidir. Hablillah=Allah'ımızın İPİ'nin içidir Biz kul (Kukla ya da pinokyo'larız) O İPLER ise bizim yaratıcımızın yönetim birliği... Oradan sayılı nefes geliyor Oradan RIZKımız geliyor vb. Ve asıl olarak şunu söylemek istiyorum: O KAĞITTAN KÜLAH'ın içi HORN HOLE'dur. Anlamını hatırlıyor muyuz? Tüm karadelik-akdelik tünelleri olan Worm Hole'ların tümü CORN HOLE denen ve tüm mekanların (Bedenlilerin gideceği mekanların) bittiği yere = Sidretül Münteha'da BİTER... Bundan sonra sabıkun ve Resulullah mir'acı gibi ÖZEL BİÇİMDE yukarı bir kat vardır. Cebrail'in gidemediği bir yerdir orası. Tüm evrenlerin CORN HOLE'ları bir tek olarak HORN HOLE içinde toplanırlar. O NEFHİ SUR'dur. NEFH=ÜFLEME (Horn ama BOYNUZ BİÇİMİNDE) SUR=Evrenin ÖZTİTREŞİM eşdeğeri SES Öztitreşimi hatırladınız mı? Semud kavmini yok eden ses Asma köprüyü yıkan klakson Soprano-tenor'un SESİYLE kırdığı bardak vb. Nefhi Sur içinde işte orada RUHLARIMIZ yaşamakta. Doğmamışlar (Üflenmemişler) ile Ölmüşler (üflendikten sonra yeniden rücu=VAKUM ile geri alınanlar. Bizler NEFHİ SUR İÇİNDEN geldik. Biz sıfırdan mesela 70 kg. küçük, eksi xi, yi ve zi olan bu uzayda yer alan BİLİNÇ idik. Mıknatıs çizgileri idik... Ama ortada demirtozları yoktu...

Sur bu üflemek için ÜFLENDİK Üflendik RAHİME Embrio olarak geliştik ve AKDELİKTEN doğduk gün ışığına... Biz o sur'un (Kıvrılı ya da külah biçimi verilmiş kağıdın) içindeki MIKNATIS(ın çizgileriyiz. Burada 7 boyutlu bir evren vardır. Dışımızda yani kağıdın dışında, külahın dış yüzeyinde ise 4 boyutlu ve genişleyen evren vardır. Biz İSTEYEREK ya da İSTEMEYEREK bir mıknatıs akısı olarak dış yüzeyde yer alan cansız demir tozlarını çekmekteyiz Yani "Mesafe UYGUN ise" çekmekteyiz... UZAK ise etkileyemiyoruz. Ya da ölüyüz/üflenmemişiz diebiliriz... RUH budur: mıknatıs'ın akılarının saklandığı kağıttan tünelin içinde saklı... Eğer kağıtın dış yüzeyinde uygun uzaklıkta demir tozları varsa bizim ÜFLEME alanımız (Hologram etkinliğimiz) gereği BEDENLENİVERİYOR. Bazılarına bir kez bile yetmiyor: "Bize bir fırsat daha ver, günahlarımızı affettirelim" diyorlar Rablerine. Ama o boynuz gibi olan SUR (Horn HOLE) ucu öylesine sivridir ki orada BERZAH (Boğaz) vardır ve deve iğne deliğinden geçerse onlara bu fırsat verilebilir. Karadelik tekilliğinin yani en dar bölgenin BERZAH olduğunu hatırlıyoruz değil mi? İşte böylece İSTEYEREK ya da İSTEMEYEREK canlandırılıyoruz ya da BİR DAHA doğalım diyoruz ama İSTEMEYEREK bu reddediliyor. Daha basit anlamda ise aynı kutupların birbirini itmesi, zıt kutupların çekmesi (Elektromagnetizma budur) Nefh=Üflenti tutarı Sur=Enstrüman Nefh=Nefesimiz Sur=mesela korno ya da horno denen çalgı... Gerçek olan HAYAT=EBEDİYETTİR... Cennet ve Cehennemde EBEDİ kalınacaktır ÖMÜR ise bu hayatın MİNİCİK BİR BÖLÜMÜ ÖLÜMLÜ olanıdır Ömür içinde ÖLÜM HAYAT içinde ise EBEDİYET vardır Ölümsüzlük vardır. Bir kere ölmezsek EBEDİYETE doğamazdık

Her nefis ölümü tadacaktır

MAHŞER

Biz KALUBELA'da söz verdik ve bize bir MAHŞER oluşturuldu ve orada secde ettik. Secdeyi yaşıyoruz. Başımızı kaldırdığımızda HERKES orada olacak... SABiKUN u NASIL düşünmeliyiz burada hcm? Sabıkun HİÇBİR matematiğe bağlı değildir. ÇÜNKÜ ARŞ matematiği-ki asla bilemeyeceğiz- sistemine bağlıdır, Arş ile bitişik olduğundan onun kuralları Cennet'inki ile farklıdır. Cennette zaman bir ileri bir geri akarken, bu sonsuzluk, Sabıkun'da hep ileri ve sonsuzdur, TEKRAR yoktur, sonu yoktur tam ebedidir. Nimetleri Cennet Tuba ağacından değil; ALLAH Arş'ından gelmektedir. Tamamen ayrıdır Cennet'ten... Hurileri bile BAMBAŞAKTA YARADILIŞTADIR. Sabıkun yasalarını şöyle özetleyebiliriz. Allah dilemiş SAYILARI yaratmış 1-9 gibi ama düşün bir başka YARATILIŞTA DA 1-9 gibi sayılar değil (sayı yı ters okuyun ) IYAS yaratmıştır. Bu sayı mayı değildir BAMBAŞKA bir şeydir-ki ĞAYBDIR bilemezsin. Cennet , yasalara uygunken, Sabıkun ARŞ yasalarına ĞAYB yasalarına çalışır. de sitter uzayında bu evren standartlarına göre sonsuzu anlamlandıramayız Evet görecelidir... Mahşer iki boyutlu olduğundan HİÇ KALINLIĞI olmadığından, kalınlığı GÖLGEMİZ kadar olduğundan, bir dikme (Sultan güç) olmaksızın De Sitter uzayının dışına çıkıp da "Haa! Bu uzay şöyleymiş" diyemiyoruz.

Biz bir sayfa kitaba hapsolmuş resim gibiyiz. Orada digital 3D (Dimention) olarak sanki "Üç boyutluşmuşuz" gibi algılarız ama, Mahşer'de bu mümkün değildir. Mahşerde ümmetler birbirinin üzerindedir ve hiçbiri diğerini rahatsız etmez, etkilemez. Buna örnek olarak da şu karşınızdaki ekran üzerinde bilmem kaç tane pencere var. Biri EN ÖNDE gibi görünüyor. Siz arkadaki pencereyi etkinleştirerek, öne getirebiliyorsunuz. Ama EKRANIN ta kendisi İKİ BOYUTLUDUR, yani öne gelen önde değildir. Mahşer'de böyle olacağız... Orada bir Lara Croft/Tomb Raider gibi sahte üçboyutluluk var. (Tetris iki boyutlu oyun, diğeri çok canlı duran üçboyutlu oyun İSE DE aslında monitorunuzun ekranı İKİ BOYUTLUDUR. Tetris de Lara Croft da ikisi de aslında İKİ BOYUTLUDUR. İşte orada biz böyle olacağız. Boyut bir kandırmacadır. Zaten evrenin kabuğunda yani iki boyutlu yüzeyinde yaşa mıyor muyuz? dr aynadaki görüntü gibi mi? Evet zaten aynaya hapisiz. Kur'an'da adı çok geçen GÖLGE kelimesi budur. İKİ BOYUTLUDUR DAİMA gölge... Ayetler "Gölgeyi uzattığımız zaman...." der. Bu uzunluklar bizi aldatmasın. Gölgeyi oluşturan ANA OBJE, uzayıp kısalmaz... Uzayan (Thales teoremi gereği) ışığın kaynağına ve düzlemin durumuna göre gölgesidir

(Furkan 45. Görmedin mi Rabbini, nasıl uzatmıştır gölgeyi? Eğer dileseydi, onu elbette hareketsiz kılardı. Sonra nasıl Güneş'i ona delil yapmışız!) Mahşerde KİMSEYE iltimas yok... Bir günü bin yıl olan sürelerde bekletileceğiz... Aynaya hapisiz.

mahşeri anladık kuşkusuz. Hanifler o mahşerin neresinde duracak? Mahşerde Hanifler BİR ARADA, İBRAHİM MİLLETİ'nin "Etkin penceresi"nde yer alacaklardır. İbrahim de bekleyecektir! Bu bekleme modudur. (Bazıları bekleme AZABI derler) Daha sonra ise "Hesap görme" modu başlayacaktır. O zaman HANİF MİLLET ARŞ gölgesi altında yer alacaktır. Burası "Suya düşen, gölge" gibidir. Serindir... kabir azabı var mıdır ? varsa hesap görülmeden nasıl azap oluyor açıklar mısınız? Kabir azabı sadece BİR TEK gün için vardır. (Ki siz fiilen henüz kataleptik haldesiniz, gerçek ölüm değil bu. Gerçek ölüm moduna bizi alacak olan Münker-Nekir mekanizmasıdır.) O bir tek günü saymazsınız, Kabir azabı yoktur. Çünkü Onun yerine her azaptan daha beter olan "MAHŞERDE DİRİLME, MEYDANA YÜRÜME, HAŞROLUNMA, BEKLEME, HESAP GÖRÜLMESİ" gibi azaplar vardır. Kabir azabı bunun yanında minik bir Kâbus kalır... Yerçekimi diğer tüm kuvvetlerin tersine TEK YANLI kuvvettir. Çünkü SADECE DALGASI (Vibration) özelliği vardır ve Particle(Parçacık) özelliği yoktur. Yani DUALİTY'si ikicililiği dilemması olmayan tek kuvvettir. Çekimci bu dalgalar, maddeyi "Parçacık" gibi kullanır. Yani particle özelliğine DOYMAMIŞTIR. Kimyadaki DOYMAMIŞLIK gibi... Maddeyi PARTİKÜL olarak kullanan bu ÇEKİMCİ DALGA, Maddeden KAÇARKEN çekimci (gravitik) özellik gösterir. Çekim kuvvetinin diğer quantum kuvvet alanları gibi hem parçacık hem dalgacık özelliği yoktur. Çekim (kuvveti, enerjisi) gibi ZAMAN enerjisi de "TEK YANLI" kuvvettir. Zamanın da parçacığı(Particle) yoktur. Sadece ZAMAN DALGALARI (Zaman depremi) vardır. Zaman dalgaları cisimden kaçarken "Onu yaşlandırır/gençleştirir=Çünkü zaman oku da çekim oku gibi iki yönde ilerleyebilir. Çekim oku ters ise elma yere düşer, düz ise elma ğöge düşer) Zaman da böyledir. Çekim gibi maddeden kaçarsa "nedensellik/causality" ilkesi işbaşına geçer ve siz yaşlanırsınız.

Eğer zaman enerjisi size (levitasyon=Elmanın göğe düşmesi gibi) etkirse, ok yönü değişirse SİZ GENÇLEŞİRSİNİZ. Zamanın da particle'ı yoktur. Çekimin de ... Gravitonlar SANALDIR. Yani, "GUT (Büyük birleştirme teoremleri) matematiği (Süper simetri) gereği Graviton ve gravitino diye iki parçacık öngörülür. ÖNGÖRÜLÜR sadece... Parçacık olarak ÇEKİM bizi kullanmaktadır. Nitekim, karadelik tekilliğinin TAM merkezine ve yüzeyine ışık hızıyla düşen biri YÜZEYE çarpıp BİTTİĞİNİ sanırken, saniyenin 60 milyonda-biri bir zamanda "ÖTEKİ evrene" geçer. Ama dışarıdan bakan için (Kehf gözlemcisi için) O düşen kişi orada yavaşlamış ve EBEDİ DONMUŞ gibidir. Bunun nedeni ÇEKİM dalgasının PARÇACIĞI OLMAYIŞIdır. Kullandığı parçacığı ORADA terketmiştir. (En azından görüntüsünü terketmiştir.) Çekim , Zaman ve Termodinamik yasaları TEK yönlüdür. Termodinamik şudur: -273.16 Santigrad derecede SON sıcaklıktır (Mutlak soğuk) ama bunun BİR DERECE altında Evreni Bing Bang olarak patlatan muazzam AKDELİK sonsuz derece sıcaklığı vardır. Bu sıcaklık ise -274 dereceden başlar. Yani EN SOĞUKTAN daha soğuk olan CEHENNEM sıcağının ta kendisidir. Bu durumda termodinamik OK YÖNÜ de dalgacıktır. PARÇACIĞI yoktur. Parçacığını BİGBANG (Aknokta odağı) olarak AKNOKTADAN ödünç alır. Öyleyse: Doğa kuvvetleri temelde ikiye ayrılır: 1. Çift yönlü kuvvetler: (Güçlü ve zayıf nükleer kuvvet ve Elektromagnetik kuvvet.) 2. Tek yönlü kuvvetler: Çekim, Zamanın akma yönü ve thermodynamics ok yönleri... şeytanın cehennemi nasıl dr SİCCİN diye bir yer Ona özel bir cehennem katmanı (Şeytan Allah'a iman etmektedir, Allah'ın adaleti gereği en kötü yerde değildir.)

En kötü yer İNKARCI ALİMLERİN sekarı'nı saymaz isek, Münafıkların bulunduğu çukurlar (Ğayya, Veyl, Hutame vortexleri) Siccinde sadece Şeytan sınıfı olan İblis mültikopyaları ve sadece KÖTÜLERİN kayıtları bulunur. Çünkü Cehennem ateştir. Cinlere göre Cennet olması gerekirdi Ama öyle olmaması için Yüksüz nötrinolardan oluşan şeytan sınıfı cinler ŞIHAB ile eziyer görürler. Çünkü iblisleri yakan tek şey kozmik primerlerdir. Siccin öyle bir yerdir Siccin'in bir başka özelliği de Şeytanın zamanı artık bir ileri bir geri gitmiyor: Düz olarak ileriye akıyor, tıpkı sabıkun ehli gibi. Oysa Cennet ve Cehennem ehlinin zamanları bir ileri-bir geri biçimde SONSUZ EBEDİLEŞİYOR. Fakat İlliyyin katında bulunan SABIKUN ve bunun tam tersinde aşağıların aşağısında bulunan SİCCİN'de zaman SÜREKLİ ÖNE AKMAKTADIR. Bu farkı da Hanifcanlar öğrenmiş oldular Kur'an'dan...

BÖLÜM 8 DUA

Allah bizi son nefesimize kadar imanda bıraksın Rabbim bizlere HANİF müslüman olarak ölümü nasibetsin Eğer bu tersine dönerse bir tek kurtarıcımız daha yoktur. Buna tüm Resuller dahildir. Allah'ım bizleri -kullarını- lütfen yalnız bırakma, bizi sıratel müstakıymden ayırma Bizleri rahmetinle kuşat, bize acı ve kaldıracamıyacağımız yükü yükleme Bizleri yolunda şehidler kıl Bizleri dostun İbrahim'in dostları yap Bizleri sabıkun ile kendine yakın tut Ve Rabbim ilmimizi çok artır Allah'ımız, burada bulunanlar senin için SANA KULLUK için yolundalar, buradalar.

Rabbim bu kulların çok önemlidir/ki sen çok iyi bilirsin- Rabbim onların herbirine BİR PEYGAMBERİNİN görevini ve misyonunu ver. Onları aynı sevab ile kulluk borçları için himaye et. Ey bizim rabbimiz. Tüm inananlara, ailemize ve bizlere merhamet et. Bizi çetin günden koru. Rabbim seni daha iyi bilmemiz için İLMİMİZİ Ö Z E L olarak artır Bize özgü artır. Unutulmuş HANİFLİĞİ yeniden verdiğin gibi BİZLERE MİLLENİUM'un ilmini ver. İlmi bizim tekelimize ver Süfyanistlere cehaleti ver yarabbi. İlim bizde kıymetlidir Takva da. Salih ameller bizimle anlam kazansın. Yarabbi, şu müslümanlara şeytanın verdiği YOBAZLIK cezasını bitirmek için bizlere ÖZEL olarak yetki ver. Yobazlıktan yezidlikten gına geldi. Yarabbi, senin dinin İSLAM'ı şu yobazlardan kurtarmak için bize özel güzel görünmez hazinelerini ver. Gözümüz dünya yaşamında değil Ayağımız dünyada sadece. Bizi haniflerden bir adım öteye ayırma Yarabbi İSLAM olmak yetmedi-yetmeyecek BİZLERİ HANİF islam yap. MİSYONUNU BİZE bildir duyur. Bize ilet Yarabbi. KUR'AN ile bizi EŞİTLE yarabbi. Sana sansuz övgüler bile azdır yarabbi Sana şükürler olsun. Nimetlerine hamdolsun. Sen bizi öldüren dirilten Gece canımızı alan ve dilerse bırakan ve kimimizi yeraltında tutan, kimimizi semalarda özgür bırakan. Bizlere bu kerametlerle DEĞER verdiğini b i l d i r e n s i n Yarabbi, bizleri kibirden uzak tut. Mütevazi kıl Yoksula yardım etmemiz için fırsatlar ver. Rabbimiz sana müttekiyiz.

BÖLÜM 9 YAZIN ALLAHAŞKINA…

1. K. ve T. candaşım Allah'ımız tatlı yorgunluğunuzu ALİM, ŞEHİD, MÜRSEL olmakla

Sabıkun/Mukarrebun'da olmakla ödüllendirsin. (Amin) 2. Tarık hakkında yazdıklarınız, aslında farkında olmadan; "Sabıkun-üs Sabıkun / Mukarerrebun/Kerrubi" ile ilgili olduğundan sizleri EL Kuddüs Rabbim o adını verdiğiniz o güzide mekanlarda ebedi Kutsasın! Musabbıklardan Karrib ve musaddıklardan Kârrub olunuz. (Amin) 3. Yıl 2002 25 Ağustos'u 26 Ağustos'a bağlayan gece (Benim hiç görmediğim, tanımanın kısmet olmadığı) Mighty "KEHF adlı KOZADAN" Tastamam 309 yıl sonra (GEÇEN YIL) çıktı. Bu tarihin bize BUGÜN itibariyle yansıması 21 MART 2003 oluyor ki- SENE-İ DEVRİYESİ 2003 yılı 20 Mart'ını 21 Mart'a bağlayan gece (20 Mart araburç; 21 Mart KOÇ burcu girişi) olan buGECE akşam ezanıyla Versiyon 1.0'dan 1.1 update'ine giriyoruz. Yani o günden 310 yıl sonra Adler HANİF'leri toplayarak, BUGÜN candüşmanı Süfyani versiyonlarına savaş açma KARARI aldı (Mrs.cp/miss ccp Deltasındaki Graceland saatiyle akşam ezanının girmesiyle bu kararı almasına saatler kaldı.) Bu çok önemli bir dönüm noktasıdır. Tam da körfez SAVAŞ dönemiyle çakıştı. (Bu ne rastlantı böyle ;) Paranormaller dünyasından çıkıp NORMALLER dünyasına bir göz atalım: 4. Mürselliğinizi (Redaktör, Editör, Katib) olarak ve illa ki benim söylemime sadık kalmadan ÖZGÜRCE yazınız. Benden çalmış falan olmuyorsunuz. Tıpkı benim Kur'andan çalmadığım gibi... Daha özgür yazınız. (HG, AK ve adını sayamayacağım bayan-bay 37 Mürsel) Yorumlayınız dilediğiniz gibi... Kitap yazın imzanızı atın, bilim/Kur'an hepimizin. Yeter ki yazın-lütfen-NUN KALEM! Ben mürseller üzerinde bir baskı unsuru, denetmen, mümeyyiz değilim. BİRLİKTE EŞİT SAF TUTMUŞ olarak ve de illa ki lider aramaksızın ilerliyoruz. (Sancak lider olsun) Bunları yazmamı, seneyi devriyesinde rabıta kurduğu Resul'ümüz Adler Mighty'den aldığı iletiye binaen JANA istemektedir. Ben HİÇ ÖNEMLİ DEĞİLİM, ben kimim ki? Kim Kur'an'ı çözümlese o burada YAZANI olurdu, ben de onun okuyanı olurdum. Gıkım çıkmazdı, işittim itaat ettim derdim. TAM ÖZGÜRCE YAZIN! ÇILDIRIN diyeceğim ama ayıp olmasın diye kendimi tuttum! YAZIN YORUMUNUZU! Anlamıyor musunuz, OKUYORLAR!

OKUYORLAR! OKUYORLAR. Ok yaydan çıksın ama Tren raydan çıkmasın Makul mantıklı, zekavetli olanı yazın, yazın. Yazın! bilaistisna H.E.R.K.E.S yazın Allahaşkına... SİZİ OKUYORLAR. GELECEKTEKİ, BİR YILDIR DÜNYADA OLAN KIYAMET ALAMETİ SİZİ OKUYOR! Okutsanız ya kendinizi! Dün gece itibariyle OKUNDUK. (AKadir asmasa bile) OKUNDUK! Geleceğin HANİF İSLAMİ MEGA EKONOMİ DÜZENİ b e l i r l e n d i ... Artık öyle yapıyacak! Chat/söyleşi diye geçmeyin. Bunun adı Muhabbetli ilm! Okuyanlarınız susuz bekliyor. SİZ ÇEKİRDEKSİNİZ MÜRSELLER'e... İslamın ilk savaşındaki Bedir mürsellerisiniz. HAYDİ AMA, YAZIN! Zarif bayanlar, Jean d'ARC olmaya başlayın. Jana size bir örnektir. JANA g i b i OLUNUZ artık! Haydi ama! Eşlerinize veya kendinize yemeği pişirin ev hanımı olun. Fakat yiyip DOYDUKTAN SONRA JANA olun! Haydi artık! Cennet Valkiryalarla dolu! Yeryüzü de sizinle dopdolu! OKU---mayı bitiren artık YAZ---sın! Dün önemsiz bir chat gibi mi geçti? Kulluk ettiğim AllAh üzerine yemin ederim ki, DÜN GECE EŞ-EŞİT REFAHLI TAM ADALETLİ WEMB tümleşik dünya ve gezegenler MEGA EKONOMİ DOKTRİNİ KURULDU. Beni dün söylettiniz, ben de yazdım. Bir de baktık ki, ANINDA, GELECEKTE UYGULAMAYA KOYULMUŞ. Her insan bir ÖZEL değerdir ve Allah'a şahdamarıyla ENFUS'ta değer. Toplum denen çoğulu ise bir popülasyondur, ucuz harcanır! Irak'a düşen bombalar altındakiler gibi, ayağınızla bastığınız karınca luvası altında ölenler gibi... Onlar Afaktır. Güzün yaprakları döküldü diye hiç bir ağaç ÖLMEZ. Yeni baharlara açar. UMUT ALLAH'tan'dır. Umut dualarla yeşerir. Dua ise Allah ve kulu arasındadır. Popülasyona bakmaz Allah! Birey HİÇ ölmez, AMA POPÜLASYON ölür, Lut kavmi gibi, Nuh kavmi gibi... LUT ve NUH GİBİ BİREYLER ÖLMEZ, bunu felakete uğrayanlar anlamadılar! Bu karınca yuvasında, arı kovanında her birinizin aldığı ÖZEL VAHY var.

Görev başına heryaş grubu ve her cins İNSAN! Ben sıradan bir CHAT'te geleceğin EKONOMİK DOKTRİNİNİ YAZDIMSA, sizler neler neler yazabileceğinizi ANLAMALISINIZ! Rabbi zıdni ilmi V: 1.1 kutlu mutlu olsun Allah az müslüman (dindaş pioneer) kaybı verdirsin. Gelecek Debdebe değil Dabbe bağında YEŞERSİN! 3m İlahi görevini başarsın!

Hans Von AIBERG

View more...

Comments

Copyright ©2017 KUPDF Inc.
SUPPORT KUPDF