Wemb WembArmy Vol.11

May 8, 2017 | Author: Metin KILIÇ | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

_Wemballah+_ NordActiViSit SouToucHanNas PoInterWarAnti DipAtaKanat DDay.FlAge...

Description

WEMB

WembArmy Barış için Savaş

(Elit Amazon Üniformada BİZe bakıyor. Gülümsüyor. Resmi çizimi. Kitap kapağına yerleştirilmesi.)

Vol. 2011

Yazan Metin KILIÇ [email protected]

"savaş ağacına konan kuş" simurgwar3

_Wemballah+_ NordActiViSit SouToucHanNas PoInterWarAnti DipAtaKanat DDay.FlAge

WEMBARMY INDEX ÖNSÖZ GİRİŞ W.E.M.B. nedir? WEMBloCongresSenate

Bölüm 1 TEORİ 1.0 Aileden KonFed’e Güvenlik İhtiyacı Zincir Bağı

1.1 Aile Güvenliği Geçici Aile Çekirdek Aile Geniş Aile Üretici Aile Serbest Aile Bağlı Aile Aile Yapısına uygun Güvenlik Anlayışının Kısa Özeti Hbryd Dağıtımı Hbryd Dağıtımında Hata

1.2 Belde/Mahal Güvenliği Sivil İdari Güvenlik Askeri Güvenlik 30 kişilik Amazon Ekibi Neden Ev Dışı İç Güvenlik Askerin Elinde?

Neden Dişiler Güvenliği Sağlar?

1.3 (Mikro)Pol Güvenliği Sivil Güvenlik Sistemi Amazon Güvenlik Sistemi BiP Yapısı

1.4 Kanton Güvenliği Sivil Güvenlik Birliği Amazon Üssü Kanton İçinde Askeri Güvenlik Alanları

1.5 Metropol Güvenliği 1.6 Devlet Güvenliği 1.7 Makropol Güvenliği 1.8 Federasyon Güvenliği Federasyona Bağlı Yerleşim Dışı Alanlar Milli Parkların Güvenliği Dağ Alanları Göl Alanları Deniz Açıkları Orman Alanları

1.9 Megapol Güvenliği 1.10 Konfederasyon Güvenliği 1.11 Yönetim Şehri Güvenliği Yönetim Şehri Plan Detayı Anlatımı

Yönetim Şehrinin Tam Güvenlik Şeması Altı Kapı İç Güvenlik ve Dışa Karşı Güvenlik Ayrımı Tekrar

Bölüm 2 WembArmy 2.0 Wemb İçi Güvenlik Görev Silsilesi Ana Anlatım

2.1 Anlatıma Konu, Gelecek Zaman İnsanları 1 Amazon Şerif 2 Amazon Elit 4W 3 A.F. CapT 4 S.A.F. 2R 5 WalKüre 1W 6 German UT 7 MerKom Sivil 8 Lejyon 9 Hbryd 10 Humanoid 11 Android 12 Robot Nik Sahipliği

2.2 Kuruluş WembArmy-Tümden Gelim Yöntemi

2.2.1 WembKom Erkek Askerler İçin Kullanılan Ayrım Dişi Askerler İçin Kullanılan Ayrım Eklenti-Enfal Enfal 65-66! S.A.F., Amazon Elit/Akıncı Enfal 65 A.F., Amazon Enfal 66 Lejyonların Durumu 2.2.2 MerKom AnaMerkez Komutanlıklar 1Merkez: Baykal GölAltı 2Merkez: NevSlavya Dağİçi 3Merkez: Nunavut Havzası 4Merkez: WalHalla İçi 2.2.3 OrKom Mücadeleye Katılan Orduların Sıralaması 2.2.3.1 TuranArmy: 1.Army: Ankara 2.Army: Bakü 3.Army: Türkistan 4.Army: Ulan Batur 5.Army: Harbin 6.Army: Hokoido 7.Army: BandAceh 8.Army: Baykal 2.2.3.2 SlavArmy

9.Army: Vorkuta 10.Army: Tura 2.2.3.3 PolArmy 11.Army: Magadan 12.Army:KuzeyDenizİçi Savaş Sonrası; 13.Army: Kuddüs 14.Army: Jesus 2.2.3.+ WalArmy Sivil Yapılanma 15.Army: Alaska/Wevak 16.Army: Grönland/Thule 17.Army: Baffin/Arctic Savaş Sonrası-İlave Army Yapısı 2.2.U WembArmy Üniforma Army Sembol ve Logo Anlatımı Üniforma Ana Silahı Örnek: Pioner Üniforma Başlığı Üniforma Rütbe İşareti Örnek: Pioner Logosu Üniforma Dış Kaplaması WembArmy Kod Sistemi Üniforma Renkleri 2.2.4 KolorKom 2.2.5 GarKom

Üniforma Örnek Haftalık Program Asker Sayısı 2.2.6 Alay Türleri, Sayıları Yapılanma Tayin Süreci 2.2.7 Kıdem Sırası 1Geri Hizmet Alayı 2Teknik Hizmet Alayı 3Donanım Alayı Savaş Alayları 4Amazon Akıncı Alayı 5S.A.F Akıncı Alayı 6Amazon Elit Alay Amazon Görünüş 7 S.A.F. Muhafız Alayı 8Amazon Alayı 9S.A.F. Alayı 10Lejyoner Alayı 11A.F. Sınır Alayı KonFed Sınırı 12A.F. Alayı Savaş Amaçlı Alayların Sonu 13Akademi Alayı 14Eğitim Alayı 15Garnizon Bölüğü

2.2.8 Bölük Yapıları Roman’ların Ordu statüsü 1A.F. Öğrenci Bölüğü 2Akademi Öğrenci Bölüğü 3A.F. Eğitim Bölüğü 4Akademi Eğitim Bölüğü 5A.F. Görev Bölüğü 6A.F. Merkez Bölüğü 7A.F. Sınır Bölüğü 8A.F. Sınır Merkez Bölüğü 9Lejyoner Bölüğü 10Lejyoner Merkez Bölüğü 11S.A.F. Taarruz Bölüğü 12S.A.F. Kuşatma Bölüğü 13S.A.F. Merkez Bölüğü 14Amazon Taarruz Bölüğü 15Amazon Kuşatma Bölüğü 16Amazon Merkez Bölüğü 17S.A.F. Muhafız Bölüğü 18S.A.F. Muhafız Merkez Bölüğü 19Amazon Elit Bölüğü 20Amazon Elit Merkez Bölüğü 21S.A.F. Akıncı Bölüğü 22S.A.F. Akıncı Merkez Bölüğü 23Amazon Akıncı Bölüğü 24Amazon Akıncı Merkez Bölüğü 2.2.9 Savaş Dışı Bölük Yapıları 25Gıda Bölüğü 26Silah Bölüğü 27Giyim Bölüğü 28Donanım Muhafız Bölüğü 29Yapı Bölüğü

30Bilişim Bölüğü 31Mali Bölük 32Teknik/Hizmet Muhafız Bölüğü 33Haberci Bölüğü 2.2.10 Masa Başı Savaş Dışı Bölükler 34Bilgi Bölüğü 35Strateji Bölüğü 36Kurmay Bölüğü Rütbe Sistemi 2.2.11 Müfreze Müfreze Sistemi Amazon Davranış Modu Sancak Takımları 2.2.12 Hava Birimleri Hava Ulaşım Alayı Hava Savaş Alayı Hava Savaş Sistemi 2.2.13 Deniz Birimleri Deniz Ulaşım Alayı Deniz Savaş Alayı 2.2.14 Yeraltı Birimleri Yeraltı Ulaşım Alayı Yeraltı Savaş Alayı 2.2.15 Sivil Birimler

2.3 Araç-Silah-Lojistik 2.3.1 Araç 2.3.1.1 7 Hava Aracı 1 turnaod 2 bornaod 3 fornaod 4 cornaod 5 pornaod 6 sornaod 7 zornaod 2.3.1.2 7 Kara Aracı 7humanoid 6temraroid 5pomanoid 4tutaroid 3tonmanoid 2pimanoid 1denanoid 2.3.1.3 Kullanılan Diğer Araçlar Olası Araç Mürettebatı Uçan CyleHorse Uçan DownTable Uçan KeyKey Palm Hafif Savaş Diski Ağır Savaş Diski Uçan Savaş Şehri Yeraltı Aktarım Tankı Yeraltı Treni/Metrosu

2.3.2 Silah Faser/Taser (Piyade) Lazer Top Ses Topu Manyetik Top Tabanca 2.3.3 Lojistik Gıda Destek Silah Destek Sağlık Destek Moral Destek

2.4 WembArmy Dil WembArmy Strateji

2.5 WalHalla Gerçek WalKüre ve German Yetiştirme Yolu Normal WalKüre/German Mih Rütbeleri WalKüre 20 kişilik Takım Yapısı Rütbe Logoları German 20lik WalHalla WalKüre ve German Savaşçıları

2.6. Eğitim Askere Alma Sistemi Zorunlu Askerlik Hizmeti Olası Seçimler Görev Süreleri Garnizon Yaşam Süreci 4 Aylık Eğitim Dönemi

3 Aylık İlk Garnizon İçi Görev S.A.F. Yer Altı Eğitim 3 Aylık İkinci Garnizon Dönemi 3 Aylık Üçüncü Dönem 3 Aylık Son Dönem Analiz Edersek

2.7 Yerleşim Kanton düzeyindeki Garnizon Yerleşkesi Eğitim Alayında Yer altı Birimi A.F. Alay Sistemi S.A.F. Rütbe Sistemi Üstsubay MerKom Yerleşkesi Askeri Yargı ve Ceza Sistemi Yerleşimde Army Görünümü Yerleşimde İç Güvenlik

2.8 Geri Çekilim 2.9 Barış Modu 2.10 Tatbikat Modu 2.11 İsyan Modu 2.12 Savaş Modu SAF Kuşatmada ÜçAdım Önce Davranma Taktiği Mod Nasıl Yaşandı Saldırının Karşılanması Kuşatma Altında Yaşam Savaşı

Kuşatmayı Yaranlar Kuşatanları Kuşatanlar Yeraltına İniş Mevzi Kaydırma Sevimsizleri Yandan Vurma Önden Göğüsleyen Kuzeyliler Sağlı Sollu Vuruşlar Hendek

Bölüm 3 SENARYO 3.1 Coğrafik WembArmy Dağılımı Warnizon Dağılımı Warnizon Sahası Yedek Konumlama Yedek Sistem

3.2 SofyArmy Oluşumu WellHell Ordusu Rütbeler Alaylar Hafif Savaş Alayı Ağır Savaş Alayı Özel Savaş Alayı İntihar Savaş Alayı Şehir Savunma Alayı Kılıçlı İnfaz Alayı Sancak Muhafız Alayı Merkez Muhafız Alayı Destek Lojistik Alayı

Tümen Bölüğü Ordu Bölüğü Komutan Bölüğü Yapı Artı WellHell Rütbe ve İşaretleri

3.3 Su ile Toprak Savaşı 3.4 Kuzey ve Güney savaşı 3.5 Öyküsel Anlatım 3.5.1 Hedronik Gözüyle Savaşan İnsan Manzaraları 1.Army Askeri 2.Army Sivil Görevli 3.Army Esir S.A.F. 4.Army Nöbetçi Amazon S.A.F. 5.Army Doktor 6.Army Yer Pilotu S.A.F. 7.Army Balıkadam Milis 8.Army Amazon Akıncı

3.6 Kuzeyin Amacı 3.7 Güneyin Amacı

BÖLÜM 4 CEPHE SAVAŞLARI Şehit Olanlar Geleceğin İnsanları

Hattın kendisi Dillenirse

4.1 Cephe savaşına girenler 1.Amazon Akıncı 2.S.A.F. Akıncı 3.Amazon Elit 4.Hbryd Elit 5.A.F. Sınır 6.Esir Hafif Piyade Süfyani 7.Esir Ağır Taşıyıcı Süfyani

4.2 Bekleme Modu Merkez Kara Kolu Görünmezlik Modu Bekleme Modunda Wemb, Tedavi ve Orduya Katılım AltAktarım-Saint Germain Bekleme Modunda Wemb, Tedavi ve Orduya Katılım (devamı) Bekleme Modunda Değişim Bekleme Modu İçinde Savaşanların Hali

4.3 Çıkartma (dday) 313 Çıkartmanın Akışkanlığı

4.4 Baskın 4.5 Güneyin Çöküşü 4.6 Hainlerin Çöküşü 4.7 Mutlak Zafer Günü

4.8 Gizlenenler ortaya Çıkışı Uzağa Gidenler

Son Bölüm Sonuç Dokuzlar Altılar Wazarken Son Hazırlık Modu

ÖNSÖZ Zamanın farklı raflarında bekletilmiş, yaşanması umut edilen olasılıklar bulunur. Sağ elinizle o rafı açmadığınız sürece, beklentiniz gerçekleşmez. Siz farklılaşırsınız, rafın içindeki olduğu gibi kalır. Rafı unutursunuz. Unuttuğunuzu hatırlatan bir deli olmadığı sürece aynı noktanın etrafında döndürürler. Bilinmesi gereken o noktadır. Hiç yer kaplamadığı halde varmış gibi yaparak görünür. Siyah bir noktanın ışıldamaması, sizi şüphe çukuruna atmalı. Aydınlatılmış bir sayfada, nokta etrafında döndürülenin başı dönmez mi? Ezberlediği rotasından çıkmaya kalkınca çok uzaklara gideceğini zanneder. Aklında tutabildiği birkaç yüz fiili, gitmeyi umduğu ötelerde kullanma hevesine kapılır. Daha önce hiç duymadığı veya duyduğu halde anlamadığı kimi kelimelerin, noktanın içinden doğduğunu hayretle görür. Sol eline yapışan kelimelerin diline ulaşmasını engellemeye çalışır. Ağzını açmadan öylece bekler. Sağ elini kolu ile birleştiren tarafsız bilek bölgesine sıra dışı bir kelime yapışır: “wemb”. Noktanın kaynağını bilme cesareti gösteren için büyük bir lütuf. Dikkat edin. Bileğe yapışan o kelimeyi sağ el, parmakları arasına alamaz. Kelime kendi gücüyle sağ kol üzerinden omuzlara ulaşacaktır. Hedefinde gözler bulunur. Gözler önemlidir. Dilde kalan kelimeler sesle uzaklaşır. Gözde kalan kelimeler hayalinize girer ve okumaya çalışan benliği düşünmeye zorlar. Kulakların ses peşinde olduğu rota üzerinden çıkarsınız. Gözünüzle içinize bakmayı öğrenmiş olduğunuzu sonradan anlayacaksınız. Rotadan çıkaran kelime, sizi aynı sayfanın başka bir yerine atmayacaktır. Noktaya yaklaştırıp sizi yutmayacaktır. Tek bir kelimenin gücü ile rotanızdan başka bir yola itilirsiniz. Artık daire çizmekten kurtulmuşsunuzdur. Tek bir noktanın esiri olma eziyeti bitmiştir. Yan yana dizilmiş noktaların üzerinden geçersiniz de hiç biri sizi yutma gücünü kendinde bulamaz. Verilen emir neyse oraya yönlendirilir her kelime kullanıcısı. Diliyle değil, gözüyle konuşabilenlerin mekanı yaklaşır. Başlangıcını öğrendiğiniz ancak sonunu hiçbir zaman göremeyeceğiniz yeni bir hat üzerinde gidersiniz. Gittikçe yol güzelleşir. Güzelleştikçe beklentiniz artar. Artan beklenti her zaman karşılanır. Sonra gözlerinizle yoldan yukarıya bakarsınız. Sadece size has kılınmış bir aynada o güzel yüzü görürsünüz. Sizi yarattığını iddia eden oradadır. Aynanın sizin gibi özel bir insanı yaratamayacağını bilirsiniz. Ayna da yansıttığının üzerinde parıldaması karşısında hayrette olduğunu ileterek avunur. Siz, avuntu diyarından çıkalı beri aynalar sizinle avunur olmuştur. Kendi yansıttığının ne olduğunu bilemeden parıldamaya devam ederler. Aynaya üzülür kendinize sevinirsiniz. Sonra sizi bu düzeye çıkaran kelimeye geri dönersiniz!

GİRİŞ Kendi elleri ile kelimeleri sıraya dizen biri için bilmediği geleceği yazmaya kalkmak tehlikelerle doludur. İnce tül perdenin arkasında gizlendiği zannedilen gelecek, sürekli değişim halinde olduğundan, kendini gösterdiği gözleri yanıltır. Ancak gelecekte, bazı değişmeyen noktalar bulunur. Biz buna “askı sistemi” deriz. Mesela Kıyametin kopacağı o mistik gün, bellidir. Tarihte bir noktadır. Nasıl kopacağında ufak makyaj değişiklikleri, orta çaplı estetik ameliyatları yapılabilir. Hatta içeriden bazı organların kıyameti önceden koparılabilir. Farklı yönüyle, dünya veya bir koloni de mekanda nokta sayılır. Koordinatları bellidir. Herhangi bir gezegende yaşanacak büyük çaplı felaket zamanda ertelenebilir ama engellenemez. O mekâna kader edilmiş olan, bir gün gerçekleşir. “Wemb” kelimesi ve sonuna gelen “Army” ifadesi ilginizi çekecek. Geçmişe dayanan deneyim gübre olur tarlaya. Nadasa bırakılmış alanlarda kurak geçen yıllardan sonra, tohumlarını içinde gizlemiş olan örtü, yeşile bürünür. Zor anlatımlar ve algının yetersiz olduğu yorumlar ile siz değerli insanları yorma niyetinde değiliz. (3.çoğul şahıs yerine kullanılmıştır. Parmakların sahibini kullanarak kendi düşünceleri aktarılmakta ya… ) “Wemb” barışı sembolize eder. Dört harfe, değişik şekilleri ile bakmayı öğrenen, içinde düzeni görür. Kaos ve Kosmos dedikleri ve asla bir araya gelmeyi başaramayan ikilinin düzeni. İşlerin yolunda gittiği varsayılan barış zamanlarında wemb yaşanır. Yaşatılması arzulanan düzende, amaç, yüksek bilinç ile yaşanacak insan mutluluğudur. İnsanlar çeşit çeşittir. Bazı insanların mutlu olması için diğer canlıları da yettiğince mutlu kılmak gerekir. Sonunda dünyanın kendisi canlı varsayımı ile mutlu edilir. Sonra sıra atmosferin dışına gelir. Uzayda gidilebilen, zemininde yürüyebildiğiniz her yerde düzen kurulur. Mutluluk alanları kurulur. Yasak ağacın meyvesinden yemediğiniz sürece düzen yerli yerinde kalır. Wemb denilen barış ortamında güvendesinizdir. Hatta güvende olmama özgürlüğünüz isteğe dönüşürse, size özel bir alanda yaşama şansı verilir. Kiminiz vahşi bir kovboy olup adam öldürmek istersiniz, kiminiz aşırı kilolarınızla mutlu yaşamınıza devam etme niyetindesiniz, kiminiz çoğunluğun sapkın gördüğü inancınızı ailenizle yaşama dürtüsüne yenilirsiniz, kiminizde uyuşturucu bataklığında sineklerle birlikte yaşama isteği uyanır, kiminiz köle-sahip ilişkisinin olduğu egzotik gördüğünüz geçmiş zaman düzenlerini mikro bölgelerde tatmak için yurdunuzu değiştirirsiniz. Bütün istekler, insan düzeyinde mutlu olunması için yerine getirilir. Ancak, toplumun çoğunluk kurallarına aykırı bu durumlarda sizden bir fedakarlık istenir: Göç! Wemb dışı bir hayatta, dilediğiniz kurallara uygun yaşam alanları hazırlanmıştır. Wemb düzeni varken mutlu olamayan bazı insanlardır bu “kiminiz”! Nankörüz ya! Cahiliz ya! Bildiğimizi zannederek övünür, sonra girdiğimiz çukurdan nasıl çıkacağımızı yukarıda kalanlara sorarız. İşte hatalar…

Wemb sınırları içinde düzeni korumak için “Army” birimleri oluşur. İki kelime yan yana geldiğinde anlam taşır. WembArmy, barış düzenini korumak için gerektiğinde savaşa hazır bir ordudur. İşgal eden, sömüren ve kitleleri yok eden bir ordu değildir. Davet üzerine gelir, wemb düzeninin kurulmasında ve korunmasında barış zamanı görevini yapar, kitlelere hayat verir. Böyle bir ordudur. Eski zamanlarda yaşamış, gaddar bilinen askeri liderleri içinde barındırmaz. Zaten hiçbir askeri komutan sivrilecek kadar bir süre görev yapamaz. Böyleyken güvenliğinizi, barış ve zor olduğunu bildiğiniz savaş zamanlarında sağlar. Bu uğurda ordu mensupları canlarını ortaya koyar. Güvenlik ihtiyacınız için oluşmuş bu orduyu tanıyın. Eğer kendi zamanınızda bu düşe ulaşırsanız, üniformalarına dikkatle bakın. (Bazı düşler, gören gözler tarafından yaşanacağı zamanı bekler.) Yazıya alınan konuda ilham veren kaynağı ve çağdaş sayılmadığı halde bizimle aynı mekanlarda yemekte-içmekte olanları saygı ile anıyoruz. WembArmy içinde kahramanlar, kendi isimleri ile öne geçemiyor. Farklı inançlara sahip olabiliyorlar. Kendi iç dünyalarında dilediklerini yaşayabiliyorlar. Ama hemen dış dünyasında bedenini saran üniformasına sadık kalması bekleniyor. Bağlı oldu KonFed için görevinin başında! KonFed birliği olan “Wemb” onun koruması altında! Yüksek bilinci olmayan biri bu işin üstesinden gelebilir mi? “Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmi innekum zalemtum enfusekum bittihâzikumul icle fe tûbû ilâ bâriikum faktulû enfusekum zâlikum hayrun lekum inde bâriikum fe tâbe aleykum innehu huvet tevvâbur rahîm.” 2/54 Aklıma gelen İnsanlar nefslerine zulmettiler. Sonra ufak bir kısmı tövbeye yöneldi. Şeytan dururken nefsi öldürmeye yöneldi.(Nefsi dururken şeytanını öldüren Hannastır!) Nefsi ölümü tatmış olanın tövbesi kabul edildi. WHOO… tevvabur ve rahim. (İnancınız ne olursa olsun! WembArmy, 12 KonFed in ortak kurduğu ordudur. Dini, dili veya milleti yoktur. İnsanların güvenliği için vardır. Kendi içindeki insanlardan oluşan üyeleri, diledikleri iç dünyayı yaşarlar. Diledikleri dili konuşurlar, diledikleri milletin mensubu sayılırlar.) Konu ordu olduğu için Wemb sistemi hakkında aşırı detaya gidilmeyecek. Ordunun koruma sevdasına düştüğü bu düzeni tanımak için biraz emek gerekecek. Araştırmanız, okumanız, düşünmeniz ve nereden geldiğinizi anlamanız çok zor değil. Yekâdul berku yahtafu ebsârehum kullemâ edâe lehum meşev fîhi, ve izâ azleme aleyhim kâmû ve lev şâellâhu le zehebe bi sem’ihim ve ebsârihim innallâhe alâ kulli

şey’in kadîr. 2/20 Kahraman dediklerimiz anlatılır. Canlarını önemsemeden görev alanlardır. Korkarak geriye bakanlar onların yanında bulunmaz. Aydınlatıldıklarını ancak bir ermiş görebilir. Aydınlığın kaynağında, kahramanlıkları ile ağırlanacak olan WembArmy askerlerinden bir kısmıdır. Bazen üniformayı giymek, onu taşımak değildir. Eline silah alanın vuruşması, onu kurtarmaz. Bilemez, vurulduğu zamana kadar. Anlamaz, vurulduğunu, kahramanca savaşan. Gözlerin kamaştığı gündür. Summe beasnâkum min ba’di mevtikum leallekum teşkurûn(teşkurûne). 2/56 Sınanmışların gözlerinde okunacak. Vuruldukları gün ölümün üzerinden geçecekler. Ölüm onların altında kalacak. Şehit diyecekler. Şahit olacaklar.

W.E.M.B. nedir? Alıntı: W E M B hakkında HA-VET W nedir? WorlDisciprinciplanetwork. W=WorlDisciPrinciPlaNetwork Açılımı: World+Discipline+Principle+Plan+Network WorlDisciPrinciple= Mehdi/Mesih Dünya düzeni disiplini ve prensipleri tüm dünya için geçerlidir. (Kur'an böyle hakim olur işte! Şeriat isterük diye bağırarak değil. Tüm dünya kur'an sistemini gönüllü kabul etmiş. Çünkü Hanifliğin dayanılmazlığı vardır.) E nedir? E=EcoPolTeCulTourRitories Açılımı=Echology/economy+Politic+technic+Cultural+Touristic+territories M nedir? M=MonoBloCongesSenate Açılımı: Monoblock+Congresse+Senate

WEMBloCongresSenate = 12 (Düzine) devletin delegasyonunun eşit ve eşgüdümlü yer aldığı kongre+senato. WEMBassador: 12 ana devletin liderleri, WEMB-ambassadorları. WEMB EMBASSY=wEmbassy WembAssistants= WEMB BASİS (bazı) Asistanları (Teknokratlar) B nedir? B=BloCamPact&BloCamPark +CluBlueCamPicknicKamPark Açılımları: Block+camp+Pact ve turistik devlet anlamında Club-bluecamping+Picknick+camp/Park devletleri... Alıntı Sahibi: Hans von Aiberg

WEMBloCongresSenate İşte WembArmy buraya bağlıdır. Kendi başına hareket etmez. Sadakat yemini etmiş askerleri ortaya canlarını koymuşlardır. Dünya yüzeyinde 12 KonFed Meclisi, yukarıda WalHalla denilen yerde Kongre (Meclis) ve Senato (Şura) adıyla iki ayrı yapıda birleşir. KonFed orduları, kendi Meclisleri içinde bir Fed statüsü ile temsil edilir. Asker üyeler, sivil üyelerle birlikte KonFed in kaderini oylarlar, karar alırlar. Yukarıdaki Kongre ve Senatoya üye gönderirler. Bunun sonucu, yukarıda alınmış ortak kararlar, birleşik ordu sayılan WembArmy tarafından eşgüdümle uygulanır. WembArmy komutanlığını hiçbir KonFed tek başına alamaz. 314.fert söylentisini bir kenara alırsak 12 kişilik bir askeri şura tarafından savaşlar engellenmeye çalışılır ve barış dönemlerinde huzur sağlanır. Yazılanlar içinde, kurulması hayal edilmiş düzenin, “güvenlik” hali anlatılmıştır. Araya alınmış yanlışlar, abartılar, zanlar, eksikler, detaylar, duygular, gözyaşları, gülümsemeler, kayıplar, kazanılanlar, aileler, serbest kalanlar, araya sıkışanlar, uzatmalar, kısaltmalar, hainler, vazgeçenler, pişmanlıklar, geriye dönüşler, affedişler, kesikler, acılar, tatlılar, ekşiler, gereksizler, gizlenenler ve sığmayan derinlikler için bizi bağışlayın.

Bölüm 1 TEORİ 1.0 Aileden KonFed’e Güvenlik İhtiyacı “Kendimi güvende hissetmek istiyorum!” Bunu söyleyen; 4 yaşına girmeden, eliyle dört yapan bir çocuk! Söyleten nedeni bilmek istiyorsunuz. Bekliyor. Dört yaşına girmeyi bekliyor. Dillenmiş bir çocuk için kurulan hayaller var. Her çocuğun anne babası yanında değil. Bazı çocuklar, “anne” ve “baba” diyecek gözler arıyor. Her çocuk eliyle dokunamıyor onlara. Kimisine, silik yüzler gösteriliyor, iki boyuta sıkışmış. Kimisine, anlamadığı kelimelerle durum anlatılıyor. Sonunda çocuk bu kelimeyi söylüyor! Güven! Hissedilmek istenen. Bebek, kucaklandığını unutur. Beslendiğini unutur. Sevildiğini unutur. Çocuk unutmaz! Kucaklayanın gözlerinde arar kendini. Uyumak için anne kucağını ister. Baba ile yürümek ister. Onu güvende tutmak için adanmış anne-baba ikilisi var. O anneyi, o babayı yaşamdan koparacak felaketleri düşünün. Acaba felaketle gelen ölüm, birini götürdüğünde çocuk ne yapacak? Düşündünüz mü? Acır yüzünüz ağlamaktan, eğer kalbinizde çırpıntı olduysa. Sevilmek isteyen bir çocuk için kaybedilen bir anne, bir baba değil! Kaybedilen güven, hissedilmek istenen. Tekrar tekrar arar evin içinde. Annesini… Babasını… Bulamayınca diğer insanlara bakar. Çocuk unutmaz! Serpildiğinde bu yokluğun hesabını, yaşadığı toplumdan soracaktır. İntikamını alacaktır. Sevilmekten yoksun kalmış bir çocuk, felaketini dışarıya taşıyacaktır. Onu kucaklayın. Sevin. Gereksiz yere üzmeyin birbirinizi. Güvende hissedin ki çocuk da hissetsin. Ailenin içinde fırtınalar kopar, bulutlardan her zaman yağmur yağmaz. Şimşek çaktığında çocuklar kucak arar. Ailesinde güveni yakalayan çocuk, dışarıya çıkmak ister. Evin dışı güvenli mi? Kin, öfke,

kıskançlık, hırs, şehvet, tembellik ve kibir. Sevgisini paylaşmak için yön bulmaya çalışan bir çocuk dışarıda eğitime alınır. Verdiğiniz eğitime uygun kendine bir şekil verir. Negatif gördüğünüz özellikleri karşınızda görmek istemezsiniz. Ama kendiniz yaşattığınızda bunu fark edemezsiniz. Her yerde ayna bulunmaz. Çocukların aynası iyi çalışır. Yaptıklarınız iyi ya da kötü yönde aynadan size döner. Çocuk önce iyi olanı arar. Kötü olanı onunla kıyaslar. Büyümüş de küçülmüş olanlar! Bildiklerini yetişkinler anlamaya çalışır. Eğitim uzmanları, sahte gülümsemeleri ile anne-baba taklidi yaparlar. Gerçek bir gülümseme, sevgi ile örtülmelidir. Sütten kesilmiş çocuk bunu bilir. Hiç unutamayacağı, arayıp bulamayacağı, sürüklendiği yere özlemi, bilme arzusu, merakına yenilmiş bakışlar, cevapsız kalan sorular. Anlarlar! Güven ararlar. Güveni verecek ilk el anne elidir! Sonra baba şefkati gelir. Ne anneler hakkıyla el tutabildiler ne de babalar hakkıyla kucakladılar. Sevilmemiş çocuklar, büyüdüklerinde kendi çocuklarına nasıl sevgi sunacaklar! Anne-Baba, 2 yaşından başlayarak iyi bir eğitime alınmış olursa, severek ve isteyerek eş bulursa, yuvasını yüksek bilinci ile dilediği haliyle kurarsa, anne-baba olmanın verdiği sorumluluğu bilerek bebek sahibi olursa, bebeğin sütten kesildiği anda hafıza kayıtlarının aktif olduğunu bilirse, gönlünden sevgisini evladına aktarırsa… Bir kuşak sonra yetişen nesil birbirine kardeş gözüyle bakacaktır. Aile içinde şiddet olmayacaktır. Suç oranı azalacaktır. Kardeş olmak için aynı anne-babadan olmak gerekmeyecektir. Eğitilmiş iki insanın kurduğu yuva, neredeyse 20 yıl sonra daha iyi bir yuva kurduracaktır. Zincirler birbirine bağlanacaktır. Kuşaklar akacaktır. Bir gün gelecektir. O gün geldiğinde yüzler gülecektir. (Tarihe damga)

Zincir Bağı Aile güvenliği Belde/Mahal güvenliği (Mikro)Pol güvenliği Kanton güvenliği Metropol güvenliği Devlet güvenliği Makropol güvenliği Federasyon güvenliği Megapol güvenliği

Konfederasyon güvenliği Yönetim şehri güvenliği

İnsanların Yaş Dağılımı: (-0) cenin 0-2 bebek (baby) 2-12 çocuk (child) 13-19 öngenç (teenager) 20-40 genç (young) 41-70 yetişkin 71-100 ergin 101-120 engin 121- geçkin 20-70 aktif dönem

1.1 Aile Güvenliği Aile üyeliği: Zigot aşamasına gelen ve doğması istenen ilk çok hücreli yapıdan başlayarak, yaşanması takdir edilmiş ölüm yılına kadar geçen süreye dağıtılmış ve farklı isimlendirmelerle toplum içinde yer edinen tüm fertler ailenin üyesidir. Zigot denilen çok hücreli yapı, cenin sayılması için ruhun geldiği varsayılan canlanma günü (vücudun kendini idrak ederek rahim içinde hareket etmeye başladığı gün) öncesi ruhun gücünden mahrum önvücud kalıbıdır. Zigot, canlanma günü öncesinde aparat takviyesi ve pozitif etkilerle rahim içinde kontrol altında tutulması ile varlığından haberdar olunduğu günden itibaren aile üyeliğini kazanır. Kürtaj? Bütün anne adayları, rahim içinde olası zigot varlığının başlangıcında uyarılır. Bu uyarıyı kendi vücudundaki aparat sağlar. Dilerse kendi rahminde, dilerse yapay rahimde zigotu gelişime bırakır. Eğer kendini anne olmaya hazır hissetmiyorsa, henüz canlanma gününe ulaşmamış zigot, eşlerin onayı ile imha edilir. Ancak canlanma günü sonrası böyle bir karar söz konusu olamaz. Doğmadan cenin aşamasında geçen günlerde ise rahim içinde aile üyeliği aktif yaşanır. Anne ve baba sevgisi hissettirilir.

Aile türleri:

Geçici Aile 13-19 yaş diliminde yaşayan eşlerin, henüz çocuk sahibi olmadığı ve en kısa 6 ay süren yapı. 6 ayı dolmuş evlilikler tek taraflı bir günde bitirilebilir. Tarafların birbirlerinin tanımaya ve sevmeye çalıştıkları, çekirdek aile olmayı isteyecekleri doğru eşi bulmayı amaçladıkları bir evliliktir. Kendilerine ait basit bir oda ile yetinirler. Geniş aile içinde sayılırlar. Tam bağımsız değillerdir. Eşlerden birinin 20 yaşına bastığı gün, çekirdek aileye geçilmesi beklenir.

Güvenliği Oda içi yaşam: Oda güvenlik sistemi ile korunurlar. Oda canlı gibidir! Öngençlerin vücud aparatları, bedenin normal değerleri dışında veri iletmesi halinde uyarıya geçerler. Önce öngençleri uyarırlar. Sonra bağlı oldukları Sağlık Binasına vücud aparatı elde ettiği bilgiyi iletir. Oda içinde beden dışında yaşanacak tehlikelere karşı koruma, vücud aparatını aşmaktadır. Zehirlenme gibi durumlarda, aparat, oda bilgisayarı ile bağlantıya geçer. Her odada bulunan hareketli bir robot ilkyardımı yapar. Hızla sağlık birimlerinin gelmesi sağlanır. Yaralanma gibi durumlarda, her evde bulunan humanoid tarafından ilk yardım yapılır ve ağır durum ise sağlık binasına ulaştırılır. Oda içinde yaralayacak bir nesnenin veya zehirleyecek bir parçanın bulunmasına işin başında izin verilmezse sorun ortadan kalkacaktır. İki eşin birbiri ile yapacağı basit bir söz kavgası bile uyarıya neden olur. Oda canlı haliyle, içeriye aldığı iki öngenci sürekli gözetim halinde tutar. Tetikte bekler. Olumsuz gelişme karşısında üst bilgisayarlar ile haberleşir. Amazon güvenlik birimleri, suç işlenme halinin kayıtla kanıtlanması dışında bu özel odalara kesinlikle giremez! Kesici bir mutfak aleti ile öldürme teşebbüsü hali, odanın kayıtlarında gözlenirse oda kendini kitler ve teşebbüs edeni dışarı bırakmaz! Odanın kendi bayıltma sistemi ile teşebbüs eden amazon güvenlik birimlerine teslim edilir. Ölüm tehlikesi altında olan için sağlık birimleri devreye girer. Oda içinde yaşanması muhtemel bütün güvenlik zaafları önceden düşünülür ve çözüm üretilir. Bunun için sanal bir program yaşanabilir bütün olasılıkları test eder. Zaten geçici evlilik yapanların iki ayrı odası bulunur. Kız ve Oğlan kendi ailelerinin bulunduğu evlerde, bireysel odalarını geçici evlilik moduna geçtiklerinde özelleştirirler ve oda evden bağımsız bilgisayara kavuşur. Kendini dışa karşı korur. İç kayıtları, evin diğer sakinleri ile paylaşmaz. Oda içindeki cinsel hayat, kesinlikle güvenlik kayıtlarında tutulmaz!

Oda dışı yaşam: Odanın kapısı açıldığı ve dışa adım atıldığı anda oda bilgisayarının güvenlik modu görevi bitmiştir. Artık güvenlik, önce ev bilgisayarında ve ailenin diğer fertlerinin hareketlerinde

yaşanacaktır. Her ev bilgisayarı doğrudan bağlı olduğu mahal/belde amazon karakoluna bağlıdır. Amazon karakolunda bulunan güvenlik bilgisayarı, amazon polislerinden bağımsız çalışır! Evin özel bilgilerini amazonlarla paylaşmaz. Sadece güvenlik ihlali yaşandığında uyarı verir, devriyenin hızla eve ulaşmasını sağlar. Hiçbir amazon güvenlik ihlali olmadan ev içine giremez. Bahçe alanı, ara güvenlik alanı sayılır. Evin dışa açılan kapıları sınır sayılır. Aile fertleri arasında yaşanan yüksek sesli bir tartışma bile kayda alınır. Ev bilgisayarı, ev içinde yaşanan bir ölüm halinde (kaza ile ya da kasıtla) kapılarını kitler ve güvenlik birimleri gelinceye kadar açılmaz. Evin her odasında güvenlik gözetleyici ve algılayıcıları vardır. Aile bireyleri, ev içinde hangi odada hangi zaman sürelerinde ne yaptıklarına kadar kayda alınır. Her bireyin üzerindeki verici ile koordinat tespiti yapılır. Geçici Aile fertleri odalarından çıkarak evin ortak kullanımına girdiklerinde ev bilgisayarı güvenlik yetkisini üzerine alır ve diğer aile fertlerine karşı bireyi korumaya çalışır. Kural olarak yaş bakımından büyük olan fert, küçük olan ferde karşı sert davranmamalıdır. Kaba kuvvetin uygulandığının tespiti ile ev bilgisayarı, mağduru korumaya alır. Öldürme kastına ulaşmadan kaba kuvvet sahibi bayıltılır. Can yakacak bir şekilde olmayan bayıltma işlemini ev bilgisayarı kendi kendine karar verir. Geçici aileyi oluşturan her öngenç, kendi evlerinde özerk sayılır. Reşit sayıldıklarından özgür irade ile ev dışına çıkabilirler ve anne-baba talimatlarına aykırı karar alabilirler. Ancak öngençlerin bu haklarını kullanarak, anne-babayı üzmemeleri istenir. Bu eğitim, çocukluk döneminde verilir. Anne-babayı sözleri ve fiili davranışları ile üzen ve üzmede sürekli olan geçici evli çiftler uyarılır. Uyarıyı ev bilgisayarı yapar. İkinci uyarıyı alan öngençlerin zorunlu olarak yerleşim merkezindeki sağlık binasına gelmeleri istenir. Burada güvenlik sağlamaya dönük davranış uyarısı yüz yüze uzman eşliğinde yapılır, sorun çözülmeye çalışılır.

Ev dışı yaşam: Ev kapısından bahçeye açılan geçici evli bir öngenç, artık ev bilgisayarının korumasından çıkmıştır. Bütün davranışlarıyla sorumlu olduğunu, okulda reşit eğitiminde almıştır. Uzmanlık alanına uygun ek eğitim, hobi amaçlı gezi, serbest dolaşım ile zaman geçirme vb. amaçla uzaklaştığı eve, aile fertlerinin kendi içinde tespit ettiği saat ve dakikada geri dönmesi istenebilir. Ailenin birlikte akşam yemeği yemesi, birlikte birkaç saat geçirmesi gibi istekler gerçekleştirilmek için fertlere uyulması zorunlu kural olarak bildirilebilir. Aile zaten en küçük toplum birimi değil midir? Yaş dilimi yönüyle alt dilimde yer alan öngençler, üst yaşlardaki büyüklerine saygı duymalı ve sevilmelerinin karşılığı olarak sevmelidirler. Mutsuz olmamaları için kurulmuş düzende, anne-baba ve kardeşleri üzmeleri istenmez. Bahçeye adımını atan öngenç, dilediği yere gider, zaman geçirir, eşi ile buluşur. Dilerse eşi ile birlikte eve döner ve onunla özel odasında birlikte zaman geçirir. Eşi ortak odalarında geceleyebilir. (Oda dışında cinsel birleşme yaşanması istenmez. Eve uzak sayılan mesafelerde cinsel birleşme amacıyla geçici evliler, bağlı oldukları ailelerin bilgisi ile yerleşim merkezlerinde bulunan otelleri kullanabilirler. Cinsel yaşam özgürlüğü vardır. Ancak bu özgürlük dilediği kişi ile beraber olma özgürlüğü değildir. Sevgi ile birbirine bağlı çiftlerin yaşayacağı özgürlüktür. Böylece cinsel dürtüler nedeniyle yaşanacak

güvenlik açığı engellenir. Toplum, özellikle geçici evli çiftlerin topluma açık alanlarda öpüşmeleri ve sevgi dokunuşlarına karşı hoşgörülü yaklaşır.) Genelde geçici evliler, cinsel hayatlarını kendilerine ait odalarında yaşamayı tercih ederler. Çok ender olarak yerleşim merkezlerindeki otelleri kullanırlar. Her insanda bulunan aparatlar ile, yurttaşın sağlık ve güvenlik bilgileri sürekli hafızada tutulur. Geçici evli bir aile, çocuk sahibi olması halinde, ev dışı yaşamlarında çocuklarını geçici olarak bırakmak üzere destek alabilirler. Bağlı oldukları anne-baba tarafına emanet edebilecekleri gibi, daha kısa (bir saat gibi) emanet etmek üzere yerleşim merkezlerinde bulunan (ev uzak ya!) kamu hizmeti veren silahsız amazon birimlerine bırakır. Ancak geçici evlilerin, 20 yaşından önce anne-baba olmaları pek istenmez. Bu eğitimle büyütülmüş öngençler, bebek sahibi olmanın öngenç aşamasında getireceği ek yükleri göz önüne alarak anne-baba olmayı çekirdek aile dönemine ertelerler. Çok ender olarak, bebek sahibi öngençler, önceden tespit edilmiş kurallar ile yaşama girerler. Ekeğitim amacıyla eğitim beldesine giden böyle bir anne, bebeğini beraberinde götürmek zorunda olsa bile beldede o anneye yardım edilecektir. (2 yaş kuralı) Anne olmuş öngenç yavrusundan ayrı kalmaktan korunacaktır. Anne olmak kadar anne olmayı yaşamak da kolaylaşacaktır. Baba olmuş öngenç, anne ve bebeği bırakarak uzak gezilere, hobi işlere gidebilir. Elindeki alet ona bebeğinin kokusunu, görüntüsünü, sesini aktarır. Hasret çekilmez. Yüzler güldürülür. Bebeğin gülümsemesi ile mutlu olurlar. Çekirdek aile olunca değişim yaşanır. Ev dışında birlikte bulunan geçici evli çift, dış güvenliğini amazon devriyeleri ve o devriyeleri harekete geçiren uyarıcı aparatlara bağlar. Yürüdükleri yol, gezdikleri bina, gittikleri alan gibi yerler tamamen düşünen, kendi kendine karar veren, kararlarını yerleşim merkezindeki ana güvenlik bilgisayarına aktaran alt bilgisayar sistemleri ile donatılmıştır. Gittikleri her yerde bu çift algılanır ve kayda geçilir. Kendilerine yapılacak fiili bir saldırı veya sözlü hakaret karşısında amazon devriyesi koordinata yönelir. Ölüm riski taşıyan saldırının gözlemlenmesi halinde ise olayın yaşandığı yerdeki alt bilgisayar, saldırı halindeki kişiyi bayıltan sistemini devreye sokar. Kendini kontrol edemeyen ve suç işleme fiiline yönelen bir kişinin bayıltılarak hem karşısındakine hem de gelecek yönüyle kendisine zarar vermesi böyle engellenir. Yoksa amazon devriyeleri her yerde her zaman bulunamaz. Gecikmeli olarak olay yerine gelebilirler.

Çekirdek Aile 20 yaşına gelmiş biri artık genç sayılır ve kendi evine geçme hakkını kazanır. Geçici aile modundan çıkarak eşiyle aynı evde birleşir. Eğer geçici aile sürecinde iken çocuk sahibi olmuşlarsa bu çocuk da aynı şekilde yeni eve taşınır. Genelde 13-16 arasındaki öngenç kızlar, çekirdek aile amaçlı geçici evliliklerini, hızla kendi evlerine çıkmak için 18-19 yaşlarındaki öngenç erkeklerle yaparlar. Ancak kalıcı evlilikler, geçici evlilik kadar kolay değildir. Çekirdek aile eğitimi, bu nedenle, yeni bir eve çıkacak taze çiftlere kısa bir uzaktan seminerle verilir. Anne-baba olmaya hazır veya olmuş iki kişinin yanına gelebilecek en fazla iki bebek/çocuk ile çekirdek aile oluşur. İkiden fazla bebek/çocuk

sahibi olunması halinde geniş aile kurallarını yaşarlar.

Güvenliği Oda içi yaşam: Geçici evli odalarına oranla daha geniş tutulmuş bu oda, eşlerin özel hayatlarını yaşadıkları ve ailenin diğer fertlerinin günün ancak belli saatlerinde ve izinle girebilecekleri yerdir. Oda içindeki güvenliği evli çiftler kendileri sağlar. Oda içine kesici, delici ve yaralama ihtimali olan sivri nesneleri almamaya çalışırlar. Oda bilgisayarı bu konuda önceden uyarabilir ve odadan bu tür nesnelerin çıkarılmasını isteyebilir. (Mesela mutfak malzemeleri, elle taşınarak diğer odalara götürülmemelidir. Özellikle çocuklar bu eğitimi 2 yaşından itibaren gittikleri okulda alırlar. Böylece çocuk hatasından kaynaklanan güvenlik zaafı önlenmek istenir. ) Bebek sahibi çift, oda içini bu bebek ile paylaşmak zorundadır. Bebeği, farklı bir odada tutamazlar. Zaten bebeği koruyan tam kapalı bir bilişimyuvası bulunur. Bu yuva, ana yatağın anne tarafında, yatakla yan yanadır. Bebeği anne sıcaklığından uzak tutmak doğru olmaz. Göz teması bile önemlidir. Bebek kendini terk edilmiş hissetmemeli ve yalnız bırakılmamalıdır. Annenin bebek ile ilgilenemediği çalışma saatleri ve diğer saatlerde bu görevi ev içinde hizmetli olan “hbryd”(biyolojik melez insan) yapar. Humanoidlerin bebeğe dokunmaları, tutmaları yasaktır. Bebek oyun amaçlı olarak bahçeye ancak anne-baba veya hbryd eşliğinde çıkarılır. Bunun dışında evin içinde bebeğin güvenliği önce anneye, sonra hbyrd e ve en son önlem olarak ev bilgisayarına aittir. Oda içinde, uyuma, cinsel birleşme ve dinlenme dışında bulunmayan evli çift, ev içi zamanının çoğunu diğer yaşam odalarında geçirir. Özellikle mutfak ve salonda!

Oda dışı yaşam: Ev içinde aile ferdi sayılanlar: Anne-Baba, (varsa) bebek-çocuk, (bebek/çocuk varsa) hbryd, (bahçe odaklı görev alan) humanoid ve (ev bilgisayarı adını almış) bilişim/teknoloji (ev içindeki robotlar emri altındadır.) Mutfak ve Salon odalarında yoğunlaşan ev içi yaşamda güvenliğin ana dayanağı aile fertlerinin davranışlarını gözleyen ev bilgisayarıdır. Hbryd, hizmetli sıfatı ile anneyi, daha özgür kılmaya çalışır. Hbryd kaynaklı güvenlik zaafı ihtimaline karşı, melez insan üzerindeki aparatlarla kontrol altında tutulur. Kontrol dışı bir davranış halinde (ki bu çok ender yaşanır) aparatla hbryd hareketsiz kılınır. (Bayıltmayı vücudun kendisi yapar. Ev bilgisayarı dışarıdan bayıltmaz.) Humanoid kaynaklı güvenlik zaafı ise bahçe sınırlarında yaşanabilir. Kimyasal bilgisayarla donatılmış insan görünümlü humanoid, zaafı halinde

kitlenir. (Hemen gelen bilişim uzmanları tarafından yenisi ile değiştirilir. Eski humanoid alınır ve merkezinde gözden geçirilir.) 2 yaşına kadar bebeğin bütün davranışları hoşgörüyle karşılanır. Masumdur. Anne-baba onun can güvenliği ile sorumludurlar. Anne-babanın yokluğunda (çalışma saatleri, gezme saatleri gibi) bakıcı konumundaki hbryd sorumlu olur. Hbryd i ise ev bilgisayarı takip eder. Aile içinde fiili ve sözlü kavga halinde, güvenlik amaçlı olarak ev bilgisayarı kapıları kitleyebilir ve aşırıya giden durumlarda önce ‘CivUnSec’ (Civil United Security) ile iletişime geçebilir, sonra amazon devriyesini kendi otonom kararı ile çağırabilir. Özellikle çocuklu ailelerde yüksek sesli tartışmalar bile engellenmek istenir. Çocuk gelişiminde sevgi eksikliğinden ve ev içi stres yaşanmasından kaynaklanan ve büyüdüklerinde onları istem dışı suç işlemeye sevk eden durumlar işin başında çözülmelidir. Anne-baba kendi odasında diledikleri gibi konuşabilir ve sözlü tartışabilir ancak, bebek ve çocuk yanında bunu yapmamaları istenir. Mutlu olmayan bir evli çift kolaylaştırılmış boşanma işlemi ile (Dini kuralın dışına çıkılmadan) birbirinden ayrılır. Bebek ve çocuğun daha fazla zorluk çekmesi istenmez. 2 yaşından sonra alınan okul eğitiminde boşanma ve yeniden evlenme konusu en başta işlenen derslerde yer alır. Çocuk bu olasılığa önceden hazırlanır. Ancak boşanma istatistikleri, geçici evlilik sistemi ile yaşam boyu anlaşılabilir eş bulunma olasılığının yüksek olduğunu ve bunun sonucu boşanma isteminin çok ender yaşandığını bildirir. Anne-baba yokluğunda bebek ve çocukla baş başa kalan hbryd; temizlik yapar, çocuk odasını toplar, bebek bakımını yapar, istendiğinde yemek yapar, bahçeyi organize eder ve yetişemediği konularda humanoidi kullanır. Anne-baba yokluğunda, ev içine onaylı akraba ve misafir dışında hiç kimse alınmaz. Ev bilgisayarı, evden uzakta bulunan anne-baba ile sürekli iletişim halindedir ve onay almadığı şahıslara kapıyı açmaz. Hbryd bu konuda irade sahibi değildir. Evin bahçesine izinsiz girmiş biri amazon devriyesine otomatik bildirilir. Gezgin Amazon robotları hızla olay yerine yetişir. Eve giriş bahçe kapısından başlar!

Ev dışı yaşam: Bahçeye geçildiğinde ev dışı yaşam başlamış olur. Humanoid bahçe sınırında yaşar ve ihtiyaç halinde ev içinde hizmet verir. Çok katlı yapılarda bulunan evlerde ise evin bulunduğu katta, ev giriş kapısının hemen dışında bulunan yapay(ama çimler gerçek!) bahçede Humanoid görevine devam eder. Bahçe içinde dolaşan anne-baba ve çocuk artık Humanoid sorumluluğundadır. Onları tehlikeye karşı korumaya çalışır. Bahçe sınırlarında tehlike yaratabilecek nesneleri temizler, yerine kaldırır. Dış saldırı halinde, saldırı yapan kişiyi bayıltmaya dönük ev bilgisayarından onaylı hareket edebilir. Çocukların birbiri ile ve anne-babası ile yaptığı masum tartışmalarda, bahçe içinde ise, araya girmez. Bahçenin dışına çıkan anne-baba, uzmanlık alanlarına uygun gittikleri iş sahalarında artık farklı bir sistemle güvenlik ihtiyacını gidermektedir. İçinde bulundukları bina, kapalı mod ile güvenlik sağlar. Açık alanda çalışan anne-baba ise, sürekli gözetleyici olan iş aparatları ile korunur. İş kazaları, olasılık hesabı ile önceden engellenir. Tehlikeli iş faaliyetlerinde insan kullanılmazlar. Hbryd bile kullanılmaz. Humanoid ve robotlar feda edilir. Böylece işten kaynaklanan güvenlik zaafı kazalar yaşanmamış olur. İnsandan insana gerçekleşecek ve cezaya neden olabilecek suçlarda ise amazon devriyeleri etkin kullanılır. Kapalı

ortamda gerçekleşen suç halinde bina kendini kitler ve suç işlemeye çalışanı bayıltır. Açık alanlarda ise kontrol daha zor olacaktır. Amazon devriyesi gelinceye kadar suç işlemeye çalışan amacına ulaşacak ara zamanı bulabileceğinden, güvenliği zedelenmiş kişi üzerindeki kıyafet ile bir dereceye kadar korunur. (İç kıyafeti, kan kaybını engelleyen, kesici aletlerin vücuda girmesine karşı dirençli, ezilme halinde kendini kalıp olarak dondurarak koruduğu alt katmanları zarar görmekten koruyan yapıdadır.) Ancak açıkta kalan baş, eller ve ayaklardan alınan yaraya karşı korumasız kalır. Amazon devriyesinin hızla gelmesi ve en yakındaki diğer insanların uyarılması gerekecektir. Açık alanda sürekli kayıt yapan gözetleyici bilgisayarlar tarafından suçlu tespit edilebilir ve suçu, suç işlenen yerde (verici aparatı ile) bulunduğu kanıtlanabilir. Ancak bu çözüm değil. Asıl önemli olan suçun işlenmesini baştan engellemek. Masuma zarar verilmesini önlemek. Özellikle öldürme amaçlı saldırılarda gecikme olmaması için en iyi plan yapılır. İstem dışı kaba kuvvet ise yaralamaya girer. Bu durumda kişinin kendini savunma hakkı bulunur. Savunma hakkı, saldırıda bulunanın yaratacağı tehlikeyi aşamaz.

Geniş Aile İkiden fazla çocuk sahibi olmuş veya kendi bünyesinde Geçici aile barındıran tiptir. Çocuklar öngençliğe adım attıklarında yaptıkları geçici evliliklerle geniş aile içinde yaşarlar. Geçici ailenin yaş sınırı ile veya kalıcı evlilik ile ayrı bir eve taşınması halinde veya çocukların sayısının yeniden ikiye düşmesi ile Çekirdek aile yapısına dönülür.

Güvenliği Oda İçi Yaşam: Çekirdek ailenin anne-babası ile aynı yöntem yaşanır. Çocukların sayısındaki fazlalık veya evin içinde başka bir ailenin daha yaşıyor olması nedeniyle daha özenli ve her iki tarafında uyması gereken kurallara daha bağlı olması gerekir.

Oda Dışı Yaşam: Geçici Aile barındıran bir geniş aile sisteminde her iki tarafın uyumlu olması gerekir. Özellikle Hbryd barındıran geniş aile yapısı daha karmaşık bir davranış sürecini gerektirir. Fiili davranışlarda ve sözlü yaklaşımlarda özen sınırının zedelenmesi halinde ev bilgisayarı sözlü olarak uyarıda bulunabilir. Anne-Babanın egemenliği karşısında öngençler sıkılabilir. Zedelendiklerini düşünerek üzülebilirler. Bu nedenle uzun yıllardır birlikte olan anne-baba için fedakarlık yapma sürecidir. Evin içinde güvenli ve huzurlu bir yaşantı için zaman zaman geri adım atabilirler. Otoriter görünmezler. Çocukların eğitimi zaten ev dışında iyi verilmektedir. Öngençleri kendi istekleri doğrultusunda zorlamazlar. Evin içinde özgürlüklerin karşılıklı yaşanmasını sağlarlar. Hbryd tedirgin olabilir.

Kalabalık ve gün içinde yoğun bir iletişim yaşanması nedeniyle kafası karışabilir. Evin temizliği konusunda özenli olması nedeniyle endişe taşıyabilir. Temizliğe özen gösterilmelidir. Tüm fertler ortak kullanımdaki odalarda temiz olmalıdır. (Temizlikten kasıt yüzlerde yaşanan/yaşatılan duygulardır.)

Ev Dışı Yaşam: Ev içinde önceden konulmuş kurallara uygun ev dışı yaşam kurulabilir. Anne-baba için eve dönüşe bir saat sınırlaması getirilebilir. Geniş Aile özellikle akşamları bir arada bulunacakları belli bir saati isteyebilir. Geçici Aile bu istekler karşısında kırıcı davranmamalıdır. Haftanın belli günlerinde bağlı oldukları Aile ile yemek yeme ve birlikte oturma gibi konulara girmelidirler. Anne-Babanın evlat özlemini hissetmelidirler. Mutluluklar ancak karşılıklı hissedilerek aktarılır. Çocuklar akşamları anne-babalarını evde görmek isteyebilir. Hafta içinde istenen bu durum, hafta sonunda esnetilebilir. Ev dışında yaşam konusunda geniş aile önceden kendi kurallarını koymalı ve tarafları mutlu edecek çözümler bulmalıdır. Aile içinde yaşanan tartışmaların çözümünde dış destek alabilirler. Sivil Güvenlik ünitesinden gerektiğinde öneri alınabilir.

Üretici Aile Üretim beldelerinde müstakil evlerinde yaşayan ailelerdir. Uzmanı oldukları üretim dalında aktif olurlar. Aile genelde geniş aile kıvamındadır. Ancak şehir içinde yaşayan geniş aile kavramından uzak tutulmuştur. İşlemek ve üretmekle sorumlu oldukları üretim alanında aile tam bağımsız kararlar alır. Üretici aile sıfatını taşıdıklarından beldeye karşı sorumlu olurlar. Aile içinde alt aileler bulunur. Bazı beldelerde bir üretici aile içinde birden fazla geniş aile bir arada yaşıyor olabilir. Genelde kan bağı olan akraba ilişkileri etkindir. Bir üretici aile içinde akraba olmayanlar kolay barınamaz. Anlaşılması kolay bir sosyal ilişki için (en azından) evlilik yoluyla sağlanmış bir akraba bağı istenir. Aile içi güvenliğin oluşması için iç hiyerarşi ve uyulması gereken zaman cetvelleri gerekir. Alt ailelerin kendi aralarında yaşanacak muhtemel kaygıları ve anlaşmazlıkları en tatlı yöntemlerle çözülecektir. Güvenlik, üretim odaklı sıkıntıları gidermeye dönük yaşanır.

Olası Bir Üretici Aile Yapısı Ana aile; 70 yaş üstü ergin, engin ve geçkinlerden oluşabilir. Üretime engin deneyimleri ve anlayışları ile destek olurlar. Aile içinde danışılan ve küçüklerin sevgisini alan yetişkinlerden oluşur. Emekli sayıldıklarından ev içinde ve sosyal yaşam alanlarında bulunurlar. Güvenlik ihlalini önlemede ve aile içi kırgınların engellenmesinde önemli bir rolleri vardır. CivUnSec ile desteklenir.

Geniş aile; En az iki en fazla dört adet bulunur. Ana ailenin alt evlatlarına ait aile yapılarıdır. AnneBaba bildikleri büyüklerini mutlu edecek şekilde davranırlar. Evin içinde söz hakkı Ana ailenindir. Geniş aileler ev içi kararlarda geri planda kalır. Bunun karşılığı üretim alanlarında sözhakkı alırlar. Üretimin somut sorumluluğu üzerlerinde olduğundan ev içi çözümlerde edilgen olmaları istenir.

Geçici aile; Öngençlerin yaptıkları alt evlilikler sonucu aileye gelmiş yeni birey akraba sayılır ve aynı üretim dalında uzmanlaştırılır. Ailenin bütün mensupları uzmanı oldukları üretim dalında tam etkin olmalıdır. Eğitimi en iyi ortamda, üretimin uygulanmasında alırlar. Öngençler ayrıca belde içinde üretim dışı görevler de alabilirler. Bu nedenle ev dışı yaşamlarında ailelerini temsil ettiklerinin bilincini yaşarlar. Taşra denilen bir ortam sayıldığından bu tür üretim beldelerinde insanlar birbirlerini somut sosyal yaşamda yakından tanıma fırsatı bulur. Öngençler kurdukları alt evlilikler ile iki farklı aileyi alttan birbirine bağlar. Böylece belde içinde ortak bir aile bilinci oluşur. Kültür benzeşmesi sağlanır. Öngençler, daha çocukluk dönemlerinde ortak belde sakini olmanın birlikteliğini yaşarlar. Uzaklarda birbirlerini gördüklerinde tam destek sağlarlar. Kan bağı olmadan sağlanan bir nevi akrabalık yaşanır aileler arasında. Buna araç olan öngençlerdir.

Üretici Aile’de Olası Nüfus Aralığı: 0-2 bebek (baby) : en az 0 en fazla 2 2-13 çocuk (child) : en az 2 en fazla 4 13-20 öngenç (teenager) : en az 2 en fazla 4 20-40 genç (young) : en az 4 en fazla 8 40-70 yetişkin : en az 2 en fazla 4 70-100 ergin, 100-120 engin : en az 2 en fazla 4 120- geçkin : en az 1 en fazla 2 (20-70 aktif dönem : en az 6 en fazla 12 Evlat alınmış Hbryd: en az 1 en fazla 3 Toplam Üretici Aile ferdi: en az 13 en fazla 28

40 yaşını aşmış bir fert, dilerse Ana aileden ayrılarak kendi üretici Ailesini oluşturabilir. Bunun için belde içindeki yönetime başvurup üretim alanı isteyebilir. Ya da benzer başka bir beldeye taşınabilir. Arı kovanının oğul vermesi gibi karşılanır. Ayrılan Geniş Aile alt

aileleri peşinden sürükler. Böylece Üretici Aile çoğalır. Kalan geniş aileler ise Ana aile fertlerinin ölmesi veya 120 yaşını aşması ile Ana aile sıfatını alabilirler. 120 yaşını aşmış olan geçkin, aile içinde misafir sayılır ve yüzünde hep gülümseme sağlanır.

Güvenliğin sağlanması: Üretim alanlarında güvenlik otomat robotlara bırakılmıştır. Belde merkezi güvenlik sistemi ile üretim alanlarının sınırları ve iç bölgeleri sürekli gözetim altında tutulur. Üretime zarar verecek tüm olasılıklar önceden alınan tedbirlerle giderilir. Amazon devriyeleri çok ender üretim alanlarına girer. Bunun için otomat robotların uyarı sinyali vermesi ve üretici ailenin sorunu giderememesi gerekir. Üretim alanına izinsiz girişler hoş karşılanmaz. Üretici ailenin ev içi güvenliği, aile içi sistemle zaten sağlanmıştır. Ancak üretim alanlarının sürekliliği elzemdir. Beldenin geleceği üretimin düzenli yapılmasına bağlıdır. Kantona karşı sorumluluğu olan üretim beldesi, üretici aileleri gözetir. Serbest ailelerden daha ayrıcalıklı olduklarından güvenlik zafiyeti yaşamaları istenmez. Belde merkezinin kenar uçlarında yaşarlar. Serbest aileler gibi tam korumalı çok katlı binalarda yaşamazlar. Evleri en fazla iki katlı ve geniştir. Bahçeleri hayat doludur. Ve üretim alanları uzakta kalmaktadır. Üretim alanlarına binekleri ile gidebildikleri ve her zaman üretim alanında bulunamadıklarından ürünlerini ve alanlarını dış güvenliğe bırakırlar. Robotlar bu işi görür. Ev içinden takip edilebilen üretim sahası hareketleri, gerektiğinde otomatik olarak tehlike önleyici tedbir alabilir. Yangın ihtimali, izinsiz giriş, ürünün zarar görme olasılığı gibi unsurlarda otomatlar devreye girer. Amazon devriyeleri sorunun çözelemediği durumda yetişir. Bu iş bir nevi üretimin jandarmalığını yapmaktır. Amazon devriyesinin üretim sahasına ulaşmasıyla, üretici ailesinden bir ferdin de orada bulunma gereği doğar. Üretim alanları önceden sınırları ile belirlendiğinden, sınır anlaşmazlıkları ve kaynakların dağıtımı ile ilgili sıkıntı yaşanmaz. Su, Enerji ve Toprak Zenginleştirme işlemlerinde üretim beldesi merkezden destek verir. Üretim alanlarının yapısına ve ihtiyacına uygun kaynak aktarılır. Her üretim sahasının altında yeraltı havzaları bulunur. Dış güvenlik bu havzalara giremez. Bu nedenle üretici aile yeraltı havzalarının güvenliğini kendi içinde çözer.

Serbest Aile Özellikle üretici beldelerinde, dışarıdan gelen, meslek uzmanı anne-babanın kurduğu çekirdek aile prototipidir. Belde merkezinde yaşarlar. Çok katlı binalarda tam güvenlik altındadırlar. Bu binalarda ortak bahçeleri kullanırlar. Müstakil ev hayatından daha güvenlidir. Dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı öncelikle bina güvenliği etkindir. Aynı zamanda şehir yerleşimlerinde bu aile tipi yaygın yaşanır. Geniş aile statüsüne çıkmazlar. Geçici aile tipi kısa süre için serbest aile içinde yer alabilir. Ancak birkaç yılda geçici alt evlilik yapan öngençler yuvadan uçacaktır. Şehir hayatında, üretim beldelerine göre daha geç geçici evlilik yapıldığı gözlenir. Özellikle 17 yaş başlangıcından 19 yaş dönemine kadar yoğun geçici evlilikler yapılır. Serbest ailede anne-baba, üretici ailedeki gibi fazla etkin

olmaz. Ev dışı yaşantı saatleri daha uzundur. Ev içi güvenliği daha etkindir. Hbryd kullanım oranı düşüktür. Zaten hbrydler bahçeli evleri severler. Yeşillikleri severler. Çok kalabalık gördükleri çok katlı binaların içine girmeyi istemezler. Sayılan aile türleri içinde en az sorun yaşayan aile tipidir. Sosyal yaşam alanlarındaki güvenlik, mahal sivil yetkililerinin ve daha üst güvenlik amazon devriyelerinin tesiri altındadır. Kendi güvenliklerini dış ortamda sivil idareye ve amazon askerlerine teslim eden serbest aile mensupları, evlerinin bulunduğu binaların içinde tam korunaklı his yaşarlar. Bina içine izinsiz yabancı girişi yoktur. Misafirler, hane halkının onayı olmadan bina içine alınmaz. Binaya ait bahçelerde kafes altındadır. Yani bahçelere de yabancı giremez. Binalarda evcil hayvan besleme alışkanlığı yaygındır. Evcil hayvanların yaşatabileceği ufak güvenlik zaaflarına karşı dikkatli olunur. Zaten her binanın altında çok fonksiyonlu ortak kullanım alanları bulunur. Çok katlı bina tabirinden anlaşılan en az 1000 kişinin yaşadığı yerdir. Tüm haneler dış cepheyi ( yani güneşi, ayı, bulutu) görür. Binalar kendi ekseni etrafında dönerek eşitlik sağlar. Binaların ortasında sabit duran ortak kullanımda olan oturma alanları bulunur. İçeride bulunan çocukların oyun sahaları vardır. Çocuklar tehlikeye karşı bina robotları tarafından korunur. Serbest ailelerin sayısı fazladır. Bir serbest ailenin mensupları; anne-baba ve en fazla 2 çocuktur. Tipik bir çekirdek aile yapısıdır. Ancak çekirdek aileden daha sadedir. Çekirdek ailenin oturmuş hali diyebiliriz. Sorunlarını büyük ölçüde gidermiş ve evlilikleri bir düzene girmiş çocuklu aileler bu tanıma uyar. Serbest ailede her iki taraf farklı bir uzmanlık alanında mesleğini yapar. Bebek sahibi olan anne, 2 yaşına kadar anne gözetiminde kalması gereğince izinli sayılır. 2 yaşın sonunda eğitime alınan çocuk daha fazla yük olmaz ve anne görevine geri döner. Böylece hbryd talebinde bulunma isteği azalır. Üretim beldelerinde yaşayan serbest aileler ise isteğe uygun hbryd alabilir. Çünkü hbryd kullanımı daha çok taşra denilen şehir dışı beldelerde yaygındır. Hbryd’lerin özgür seçim hakları da bu yöndedir. Büyük bir metropolde kaybolmaktansa ufak bir beldede, bahçeli bir ev ortamında yaşamak ve emekli olunca yine doğdukları hbryd beldesine dönmek onların emelidir. Mutlu olamayacakları yerde tutulmazlar. Hbryd psikolojisini bilen her aile de durumuna uygun olarak talepte bulunur veya isteğinden vazgeçer.

Bağlı Aile Dışarıdan gelen ve misafir edilen ailedir. Çeşitli sebeplerle belde/mahal bölgesine gelen bu aileler, gönüllü geniş aileler tarafından korumaya alınır. Belli bir süre yaşama uymaları için misafir edilir. Misafirlik süresi en az 2 ay en fazla 6 aydır. Bu süre sonunda bağlı aile, uzmanlık alanına veya aldıkları karara uygun bir aile yapısı ile üretime veya serbest mesleğe yönelirler. Bağlı ailenin güvenliği, bağlandığı aileye verilir. Güvenliği ihlal etmemesi için öneğitimi alırlar. Kanun kurallarına uygun hareket etmeleri hem ev içinde hem ev dışı sosyal yaşamda güvence altına alınır. KonFed Wemb Kurallarını ana temaları ile öğrenmeden sosyal yaşama karışamazlar.

Aile Yapısına uygun Güvenlik Anlayışının Kısa Özeti Ev içi yaşam: Güvenliği sağlayıcı; anne-baba Güvenliğe konu olan; tüm aile fertleri (hbryd dahil) Güvenliğe yardımcı; bilişim, hbryd, humanoid, robot. Evin içi sürekli amazon karakolu içindeki bilgisayar tarafından dışa kapalı izleniyor. Bütün odalar kayıt altında ve bu bilgisayar kayıtları ancak ev içinde ölüm vakası yaşanması halinde mahkemeye kanıt sunuyor. Hiçbir yetkili bu kaydı şahsi izleme yetkisine sahip değil. Ayrıca, bütün aile fertlerinin üzerlerindeki verici ile hangi odada ne kadar kaldıkları tespit altına alınıyor.

Ev dışı yaşam: Koruyucu Amazon, şehir içinde bayıltıcı silahı ile nöbetinde. Bütün kesici, delici aletlerde iz kaydı var.

Boş zaman: Doğal parklarda pikniklerde geçen zamanlarda görüntü kayıtları, uyarıcılar, alan güvenlik devriyesi var.

Hbryd Dağıtımı Hbryd’ler dünya üzerindeki özel Hbryd üretim ve eğitim beldelerinde yetiştirilir. Mermaid gözetiminde ve KonFed İdari denetiminde mezun olan ev hizmet/destek tipi hbrydler, çocukların eviçi ve sınırlı evdışı ihtiyaçlarında anne gibi görev alırlar. Tüm annebabalar için zorunlu bir tercih değildir. Dileyen anne-baba, hbryd kullanmamayı isteyebilir. Hbryd ticari bir hizmetli değildir. İnsanlarla ortak haklara sahip olan bir insanvari gibidir. Emeklilik hakkı olan, çalışma saatleri dışında sosyal yönüyle yaşamı tadabilen, sevme/sevilme ihtiyacını gidermek için dış sosyal alanlara gidebilen bir canlıdır. İçinde insan ruhunu taşıdığı bilinmelidir. Özellikle çocuklar iki yaşına girdikleri ve ilk okul eğitimlerini aldıkları yıl içinde hbryd konusunda detaylandırılmış bilgiyi alırlar. Onları bir insanı sever gibi, hatta daha fazla sever gibi eğitim alırlar. Hbryd talebinde bulunan bir anne-baba, aynı KonFed bünyesindeki en yakın hbryd beldesine talebini iletir. Bizzat yüz yüze görüşmek ve yeni doğmuş bebeklerini de tanıştırmak üzere ortak buluşma noktasında her iki taraf bir araya gelir. Taraflardan birinde gönüllü gelen bir genç Hbryd ve annesi saydığı Eğitmen Mermaid yer alır. Diğer tarafta anne-baba ve bebek olur. İki taraf arasında sıcak bir iletişim sağlandığında ve en önemlisi hbryd hala istekliyse yeni yuvasına alınır. Artık bebeğin ev içindeki ihtiyaçlarında hbryd, annenin yardımcısı olmuştur. Bir nevi ikinci anne olmuştur. Daha açık olmak gerekiyor. Hbryd bir kısır

dişidir. Ama bu onun kadınlık içgüdüsüne sahip olmadığı anlamına gelmez. Bu nedenle, özellikle anne’nin eşini (kadınlık içgüdüsünü hoş görerek) hbryd ile paylaşma anlayışında olmalıdır. Hbryd sevilmeyi isteyebilir. İyi eğitilmiş olması onu robot kılmaz. Duyguları vardır. Babanın, evin ikincil annesi konumundaki hbryd’e karşı çok hoşgörülü ve sevecen olması gerekecektir. Bunlar bir araya geldiğinde, toplumda evine hbryd alma cesaretini gösteren çok sayıda aile olmayacaktır. Sevgi ile yuvasını kuran anlayışlı anne-babanın olduğu bir yuvada yeni gelen bir hbryd kolaylıkla yaşatılır. Bebeğin üzülmemesi için, seçilen hbryd’in yaşı ile bebeğin yetişme süreci uygun olmalıdır. Bebek 13 yaşına gelinceye kadar o emekliye ayrılmamalı veya o yuvayı terk etmemelidir. Bu olursa, çocuk üzülür. Hbryd, çocuk üzüldüğü için daha fazla üzülür. Mermaid’ler ve üzerindeki denetleyici uzman belde idarecileri bu detaylarla ilgilenir. Burç uyumu gibi alt detaylarda dahi ince düşünceler oluşur. Aileye en uygun aday hbryd, gönüllü olması şartı ile alınır. Zaten yetiştirildikleri beldede çalışmak isteği uyandırılmıştır. Çalışmayan, sadece bekleşen hbryd topluluğu olmamalıdır. İnsanların üretkenliğine paralel bir üretkenlik istenir. Yaratılışlarına uygun üretkenlik ise ev içi hizmettir. Hiçbir insan dışı yapım, yuvada çocuğa anne sıcaklığını veremez. Bunu, açığı hbryd kapatacaktır. Anne evine geldiğinde, hbyrd kendine ait kılınmış boş saatlerini kontrollü olarak yerleşke belde içinde geçirebilir. Eğer baba ile bir alt evlilik yaptı ise dışarıdaki gezintisinde daha dikkatli olması sağlanır. Baba onu eşi gibi algılar ve gerektiği gibi korur, gözetir. Onu bir cinsel obje olarak görmez. Zaten anne-baba kendi eğitim yıllarında hbryd konusunda iyi bir bilince ulaşmıştır. Hbryd, kaldığı ailede babaya karşı alt evlilik yoluyla kadınlık içgüdüsüne uygun bağ kuramamışsa, dışarıda bir eş bulma hakkını alır. Yaşadığı çağda ikincil evliliklere izin veren hukuk altyapısı olduğundan sosyal yaşam alanlarında gönlüne hoş görünen erkeklere, yanından hiç ayrılmayan minik robotu ile teklifte bulunabilir. Toplumda hiçbir erkek, hbryd toplumuna karşı yakışıksız bir davranışta bulunmaz. Onları en tatlı halleriyle karşılar ve eğer kabul etmeyeceklerse en kibar yolla dile gelirler. Hbryd, böylece teklif edişinden ötürü üzülmez. Aile güvenliğinde insanların ve insan sayılanların iç huzuru önemlidir. Suç işlenmesinin önüne ancak iç huzurla ulaşılır. Hatta bazı erkekler, kimi hbryd’lerin gönülleri olsun diye süreli anlaşmalı alt evlilik yoluna giderler. Niyetleri hbrydin mutlu olmasıdır. Bir hbrydi sosyal alanda ağlar halde görmek, hepsini üzer. Üzülenin üzüntüsü hemen paylaşılır.

Hbryd Dağıtımında Hata WalHalla içinde özel görevde tutulan Hbrydler, WalHalla kontrolü ile astroid kuşağı içine dağıtılan çok az sayıdaki çok özel tutumda yaşatılan Hbrydler ve Dünya üzerinde sayıları tamamen WalHalla Hbryd Konsülünce denetime alınmış özel davranışta Hbrydler. Üçüncü grupdakilerle ilgili hata oluştu. Sayıları rahat isteyen insanlar tarafından arttırıldı. Onlar aşırı kullanıma alındı. Bu nedenle oluşan üzüntüyü yaşadılar. Onların kendi kendilerine yeter bir yönetimle dünyada isteklerine uygun dağılımı olmalıydı. Hata insan kaynaklı. Üretici ailelerin ve pol ailelerin hbryd istekleri doğru bulunmadı. Onların sayıları ve görevleri geri dağılımları sınırlı olmalı. Mermaidlerin işi kolaylaşmalı.

Hbrydlere verilen görevler, Humanoidlere devredilmeli. Onlar insan gibi insanlar. İnsan ruhu taşırlar. Hata yenilenmemeli. Army kaynaklı Hbryd üretimleri de denetime alınmalı.

1.2 Belde/Mahal Güvenliği Sivil İdari Güvenlik 13-19 yaşdilimindeki öngençlerin içinden çıkan gönüllülerden oluşan mahal içi sivil sorunları çözmede kullanılan bir sistem. Mahal Muhtarlığı veya belde temsilcisi, öngençlerin içinden çıkarılır. Taze beyinlerin öngörüsüne uygun taze kararlar alınır. Wemb’in belirlediği ana temalara ters olmayacak sivil/idari güvenlik uygulamaları gelir. Amaç, tüm yerleşik insanların ve canlı sayılanların mutlu yaşamalarıdır. Özellikle davranışlarda yaşanan hatalara önçözümler getirilir. Aile güvenliğini sağlayan bir belde yerleşkesinde sosyal hayata karışıldığı anda belde güvenliği devreye girecektir. Yaşadıkları çağda üniformalı/silahlı jandarma veya polis bulunamaz. Sosyal ilişkilerde güvenlik zorlama/dayatma ile değil eğitim/anlatım ile olmalıdır. Ağaç yaşken böyle eğilir. Zorlarsanız dalları kırarsınız. Kırılan dallar, toprakla buluşursa zararlı meyveler verecek yüce ağaçlara dönüşebilir. Tehlike budur. Her mahalden altı aylık kısa dönemler için seçilen öngençlerden 12si birbirleri ile sürekli iletişimde kalarak anlık patlamaları dizginler. Tüm yaş gruplarına hitap eden bir çözüm arayışları olur. Üst üste iki defa seçilemezler. Yaşamları boyunca en fazla iki defa bu ‘Sivil/İdari Güvenlik Birlikteliği’ (Kısaca “CivUnSec” (Civil United Security)) içinde bulunabilirler. 12 öngenç kararları ortak alır. Hitap ettikleri ortalama 30.000 kişilik yerleşik nüfusun topluma yansımış ikili ve çoklu sürtüşmelerini çözme gayretinde olurlar. Gerektiğinde üstyaş gruplarından danışma hizmeti alırlar. Ölüm, somut yaralamalar, hırsızlık, özgürlüğün kısıtlanmasına dönük davranışlar, silah bulundurma gibi bazı durumlarda yetkiyi doğrudan askeri güvenlik birimine devrederler. Sivil güvenlik, mahkemeye yansıyan durumlarda tarafsızlığını korur. İlk tespiti yaptıkları için şahit olarak karar alınmasında etkili olurlar. Tarafların somut zarar görmedikleri ve sadece davranışlardan kaynaklanan sürtüşmelerin dindirilmesi ve cezayı gerektirmeden toplumu güzelleştirmeye gidilmelidir. Barıştırılma gayretinde olunmalıdır. Ceza verilmesi (uzaklaştırma, özgürlüğün süreli kısıtlanması, toplum içinde görünecek özür talepleri gibi) bazı durumlarda olumsuz yansıyabilir. Ceza almış bir öngenç, toplumdan soğuyabilir ve yüzündeki gülümsemesi gidebilir. İçinde zalimliğini gizleyen bir insan olursa, bunu hissedecek ve davranışlardan çözümleyecek olan sivil güvenlik 12lisine

destek veren robot aparatlardır. Sosyal yaşam alanlarında gözlem yapan bu robotlar, negatif davranışları daha sorun yaratmadan hızla algılar ve bildirirler. Hatta bazı gezgin robotlar, havada asılı kalırlar. Yerçekimini yenmiş ufacık robotların sorun çıkaranları nasıl kuşattığını görmelisiniz. Göz beyazındaki değişimden el hareketlerine insan davranışlarını kontrol altında tutarlar. Gözetlenme konusunda insanların önyargıları eğitimle giderilmiştir. Kimse izlenmekte olduğunun kaygısına düşmeyecektir. Zira izleyen diğer insanlar değil, izlediklerini ancak mahkemeye sunan gezgin robotlardır. Yani siz suç işlemediğiniz sürece kayıtlarınız okunmayacak, yayılmayacaktır. Evinden adımını dışarı atan her insan izlemeye alınır. Amaç sivil güvenliktir. Sizin yardıma ihtiyacınızın olduğu algılandığı anda harekete geçilir. Kaybolmazsınız. Kaçırılamazsınız. Tehdit edilemezsiniz. Taciz edilemezsiniz. Sizi karanlık köşelere çekmeye çalışan kötü düşünce sahipleri, davranışlarından yakayı ele verir. Beldenizde kimse öldürücü/bayıltıcı silah taşıyamadığından atışlara hedef olmazsınız. Kesici bir aletle size saldırılma olasılığı her zaman mevcuttur. Eline keskin bir bıçak, delici bir alet alan zaten bu fiilinin başında sesli olarak uyarılacaktır. Beldenin tüm sosyal yaşam alanlarında gözetleyiciler bulunur. Anlık öfke nöbetine kapılan bir öngencin ölüme yol açabilecek davranışı işin başında çözülür. Gezgin robotlar kendi oto kontrolü ile hızla tedbiri alır. Uç davranışın başında hızla olay yerine uçarlar ve tehlikeye konu olan kişiyi bedenine zarar vermeden bayıltırlar. Aile içi güvenlikte nasıl ki aile üyeleri birbirine karşı hızla korumaya alınıyorsa, sosyal yaşam alanlarında da aynı hızlı koruma alınır. Polis/Jandarma baskısı yoktur. Silahı ile sokaklarda dolaşan ya da üstünüzde uçan silahlı güvenlik araçları bulunmaz. Bu sizi daha çok tedirgin edebilir. Ufacık robotlar işi görür. Hata yapmalarını önlemek, belde merkezi bilgisayarındadır. O bilgisayar ise KonFed ana bilgisayarına bağlanır. Ana bilgisayarlar tam koruma altındadır. Nasıl korunduğunu bir bilseniz şaşardınız. Nasıl korunduğunuzu bildiniz, daha çok şaşırdınız.

Askeri Güvenlik Her beldeye/mahale bir Amazon Karakolu düşer. Bu karakolda sadece dişi güvenlik elemanları bulunur. Bir kısmı kalıcı, bir kısmı geçici personeldir. Asla öldürücü silah bulundurmazlar/taşımazlar. Devriye araçları ufaktır. İki kişilik minik kapsüllerde yüzeyde dolanırlar. Asla havadan takip yapmazlar. Havadan görülmediklerinden siviller üzerinde bir negatif etki bırakmazlar. Kapsül araçları sevimli kılınmıştır. Yuvarlanmış ve yerden teması kesilmiştir. Sürtünme olmadan yere çok yakın süzülürler. Birinci derece güvenlik ihlali olmadığı sürece özel mülklere ve bahçelerine girmezler. Amazonların yüzleri her daim gülümser. Somurtarak göreve çıkmazlar. Yüzlerindeki ışıltı ile göründükleri kişileri mutlu ederler. Gülümsemeyi severler. Üniformaları içinde kibirlenmezler. Hizmet ettikleri sivilleri ezecek bakışlardan arınmışlardır. İyi bir eğitimden geçmişler ve insan psikolojisini çözmüşlerdir. Bilinç düzeyleri yüksektir.

Karakol adını değiştirelim. ‘PinkPol’ olsun adı. Askeri güvenlik biriminin yerleşkesinde ana renk pembe olsun. Dişilerin rengi olsun. İçi tatlı renklerle donansın. Üniformaları görenlere mutluluk kaynağı olacak bir renge bürünsün. Tatlı bir yeşil olsun. Hafif sarı ışıltıları olsun üniformanın. Kapalı alanlarda kendi ışığı ile parıldasın. Bulundukları yerde kaygı yerine huzur versinler. PinkPol, belde/mahal sınırında, yeşil bahçeli ve pembe duvarlı, yumuşak hatlı bir yapıdır. İçinde en az 30 personel bulunur. İkili devriye timleri bulundurur. Günde sekiz saat için görev alırlar. Kendilerine çok sayıda askeri gözlem robotları eşlik eder. Devriye timine eşlik eden onlarca minik robot olur. Amazon’lar gözleri böylece çok sayıda yere ulaşır. Zaten bütün belde gözlem altındadır. Ev dışında olan her yer onların sorumluluk alanıdır. Merkezden onay gelmediği sürece kimseyi gözaltına alamazlar, özgürlükler kişisel kararla kısıtlanamaz. Gözaltına alınacak kişi somut bir suç işlemiş olmalıdır. Bu suç toplumu sarsmış olmalıdır. Bunun dışında hafif ceza gerektirecek konularda kişi, gözaltına alınmadığı gibi mahkemeye de gitmez. Uzaktan karar verilir. Toplumda mahkeme korkusu olmamalıdır. Amazonlar görüldüğünde toplumda kaygı olmamalıdır. Savaş zamanlarında amazonların üniformaları ince kırmızı şeritlerle donanır. Barış zamanlarında ise amazonların kırmızı rengi üzerlerinde taşıması kısıtlanmıştır. Saçlarını kızıla boyamalarından, kırmızı renk makyajına kadar görev yaptıkları saatlerde tedirgin edici bu renkten uzak dururlar. Görev dışı saatlerinde bir sivil gibi hareket ederler. Asla üniformayı, görev dışı saatlerinde giyemezler. PinkPol’e yakın ikamet etmeleri istenir. Hatta PinkPol yerleşkesi içinde kalan barınaklarda yaşarlar. Kalıcı personel sayısı azdır. 30 kişilik bir ekip içinde 3 kalıcı personel olur. Öngençliğinden sıyrılmak üzere olan geçici amazonlar, çok iyi bir eğitim almışlardır. Askerlik hizmetlerinin son döneminde dış devriyeye alınırlar. Trafik sorunlarından, somut yaralanmalara kadar farklı durumların sonuçlandırılmasında ilk temas onlardadır.

30 kişilik Amazon Ekibi 1 Lider (UT rütbeli Belde Güvenlik Subayı) 2 Lider Yardımcısı (AW rütbeli Belde Güvenlik Kayıt Askeri) 3 Devriye Gözetmeni (4W rütbeli) 24 Devriye Askeri (3W ve 4W rütbeli) 12 Aktif Devriye Timi (İki kişilik, 3W ve 4W) 4 Belde İçi Devriyesi (8 saatlik görev) Belde içinde devriyede olan timlerin ayrılmış görev alanları yoktur. Tüm belde alanlarında 4 devriye bulunur ve bunlar sürekli hareket halinde olurlar. Eğer devriye hizmetinde

kendi yetkilerini aşan bir durum olursa hızla Amazon Üslerinden destek alınır. Büyümekte olan bir toplumsal sorunda tedbir alma işini hızla üst amazon birimlerine bırakmalıdırlar. Şehir içi veya şehir dışındaki yerleşkelerde yaşanan orta ve büyük çaplı olaylar böylece hızlı çözüme kavuşturulur. Özellikle bir beldeye gelerek orada sorun çıkaran misafirler, yanlış anlaşılmalar, fiili saldırıların kitlesel hal alması gibi durumlar çözüme kavuşturulmalıdır. Belde içi devriyede olan ikili tim ufak çaplı sorunları yerinde çözme niyeti taşır. Sivil güvenliğin yetkisinde olan tartışmalarda, sıkıntılarda devreye girmezler ve konuyu sivil yetkililere bırakırlar. Askerin ilgilendiği can güvenliğidir. Bir beldede istem dışı yaşanan ölüm bile engellenmesi gereken bir durumdur. Bu nedenle gözlem robotlarına bayıltma yetkisi tanınmıştır.

Neden Ev Dışı İç Güvenlik Askerin Elinde? İdari birimlere bağlı güvenlik sisteminin başarısızlığı ağır hatalarla tadılmıştır. Tarafsızlığını koruyamayan güvenlik birimleri, yanlı kararları ile yargıyı sarsmışlardır. Polis ve Jandarma kadroları, toplumun içedönük ve mutsuz yaşamasına neden olmuşlardır. Yüzleri gülmeyen, insanlarına şüphe ile bakan ekipler dağıtılmıştır. Yerlerini askerler almıştır. Erkek askerler silahları ile asla yerleşkelere giremezler. İç güvenlik Dişi askerlere verilir. Amazonlar, insan davranış uzmanı olurlar. Güvenlik uzmanlıkları, toplumda gerginlik olmasını engeller. Kanun’u tüm fertlere eşit uygulama yemini etmişlerdir. Amazonlar kendi içinde dahi Kanun’u dosdoğru uygular. İç Güvenliğin Asker olması ilk dönemde soru işaretlerine neden olmuştur. Üniformalarındaki yeşillik ve mekanlarındaki pembelik ile renk ışıltısı sağlanmıştır. Ufak çocuklar amazon gördüklerinde gülümser olmuşlardır. Polis ve Jandarma korkusu gitmiştir. İnsanları sosyal yaşam alanlarında kaba tavırlarla arayan, sorguya diğer insanların bakışları altında başlayan, ellerindeki silahları gereksiz ve aşırıya kaçan boyutta kulanan erkek güvenlik sistemi tamamen kaldırılmıştır. Bunun nedeni yıllara dağılmış acılı sivillerin bakışlarıdır. İyi bir eğitimden geçmeyen güvenlik sistemi çökmüştür. Çöküşün yaşandığı alanlarda acıtılan canları izlediniz mi? Kanton yönetimi, güvenlik ile uğraşmaktan vazgeçmiştir. Yetki askerin dişi birimlerine bırakılmıştır. Bunu kendi istekleri ile yapmışlardır. İstekli olmalarını, toplum içinde yaşanmış hatalı uygulamalar sağlamıştır. Polis ve Jandarma olmayı meslek sayan ve yıllarca aynı beldede görev yapan erkekler sınıfta kalmışlar, hatta okuldan atılmışlardır. ‘Kanun biziz’ ifadesini diline dolamış erkek güvenlik elemanlarının yüzlerindeki ifadeyi izlediniz mi?. Suçsuz insanları kendi ellerindeki öldürücü silahlarla nasıl vurduklarını izlediniz mi?. Suçu ancak mahkemede karara bağlanacak şüpheliyi gözaltına nasıl aldıklarını izlediniz mi?. Renksiz üniformaları ile devriye gezerken, toplumu nasıl tedirgin ettiklerini izlediniz mi?. Siyah gözlükleri ile gözlerini nasıl gizlediklerini izlediniz mi? Ufak çocuklar onları gördüğünde endişe duydular. Büyüklerin nasıl acıya büründüğünü gördüler. Ufaklar korktular. Korkuyu içlerinde tuttular.

Büyüdüklerinde bu korku dışa yansıyacaktı. Toplumda korkuya dayalı korunma davranışları olacaktı. Sevimsizlik arttı. Kaygılı bakışlardan şüphelenen erkek güvenlik elemanları daha çok hata yaptılar. Soğudular. KonFed için yaptıkları görevi kişiselleştirdiler. Kanton insanları rahatsız oldu. Belde sakinleri huzursuz oldu. Şikayet edildiklerinde Yargı başarısız oldu. Yargı yanlı kararları ile korkulan bir yer oldu. Ama sonra Yargı kurtarıldı. Yargıya öyle bir eğitim verildi ki dosdoğru olma konusundan şaşmadılar. Yargı mensuplarının liderliği de dişilere verildi. Erkekler yargı ve iç güvenlik tarihlerinde kaybettiler. Kadınlar yargıyı aldılar. Yargı, bütün güvenliğini dişi amazonlara emanet etti. Yargı beldeleri oluştu. Yargı beldelerini koruyan yine amazonlar oldu. Toplumun yüzü böyle güldü. Belde sakinleri artık şirin kapsülleri ile gezinen dişi devriyelere tebessümle bakar oldular. Hatta daha açık yazarsak aşık oldular bu sisteme. Amazon üniformasındaki bir dişi çok çekici ve çok sevgi dolu görüldü. Saygı duyuldu. Belde sakinleri yeni sayılan sistemi kabul ettiler. Her güvenlik açığında destek oldular, yardım gördüler. Tüm öldürücü silahlar toplandı ve yerleşke dışına çıkarıldı. Dişi amazonların elinde bayıltan ama can yakmayan bir mekanizma kaldı. Buna silah demek bile yanlış olur. Uçan minik robotların sizi nasıl bayılttığını anlamazsınız bile. Davranış bilimlerinde uzman amazonlar, erkekleri yendi. Erkekler artık dış güvenlik amacına adanmıştı. İdari Askerlik dişilerin, Cephe Askerliği erkeklerin oldu.

Neden Dişiler Güvenliği Sağlar? Geçmişte görev almış erkek güvenlik sistemi başarısız olmuştur. Topluma anne şefkati ile yaklaşamayan erkek polis/jandarma sistemi kaldırılmıştır. Polis kavramı kullanım dışı kalmıştır. Yerini PinkPol ve Yeşil giyen Amazon askerleri almıştır. (Şeker Pembe giysi 8 saatlik görev zamanı bittiğinde, eğlence ve törenlerde giyildi.) Güvenlik A’dan Z’ye askerin eline bırakılmıştır. Böylece İdari birimlerin üzerinden güvenlik yönetimi alınmıştır. Güvenlik bir uzmanlık alanı halini almıştır. Kalıcı Amazon kadroları çok iyi güvenlik uzmanları olmuşlardır. Kendi ekiplerini bu bilinçle yönetmişlerdir. Tüm genç kızlar zorunlu askerlik hizmetini topluma faydalı olarak verirler. Son 6 ayında bu tür PinkPol’lerde bulunan genç kızlar, anne şefkatini sunarlar. Kendi beldeleri dışında bir beldede görev aldıklarından çıkar ilişkisine girmezler. Kısa süreli devriye görevleri ile insanlar arasında eşit olmayan kararlar almazlar. Olaylara eğitildikleri şekilde müdahele ederler. Kırıcı, bozucu, engelleyici olmazlar. Kanunları dosdoğru uygularlar. Üniforma içindeki bir Amazon, toplum için çok değerli olur. Ona kasıtlı olarak zarar vermek istenmesi hoş karşılanmaz. Sivil saatlerinde diğer belde yerleşikleri ile aynı hak ve sorumlulukları taşırlar. Tüm genç kızların amazon eğitimi almaları ve bizzat güvenlik içinde görev almış olmaları sayesinde anne oldukları ileriki yıllarda ailesini tam güvenli kılacaklardır. Suç işlenmesinin engellenmesi önce aile eğitiminden başlar. İç Güvenlik sisteminin Amazonlara emanet edilmesine neden budur: Annelik bilinci ile bakış. Bunu erkekler yapamaz. Ağır yük gerektiren iç güvenlik sıkıntılarını aşmada yine dişiler kullanılır. Çok iyi güvenlik eğitimi almış, bedenlerini bu konuda ustalaştırmış kalıcı Amazon kadroları, Amazon üslerinde, gerektiğinde beldelere destek vermeyi bekler halde tutulurlar. Artık bayanlar küçümsenmeyecek bir çevikliğe kavuşmuşlardır. Kalıcı Amazon

seçiminde çok titiz davranılır. Erkeklerin geçmiş tarih kayıtlarında yaptıkları hataları yaşatmamak için seçimleri aşırı detaylı elemelere tabiidir. Amazon kadrolarının sadece %10’u kalıcılardan oluşur. Duygusaldırlar. Suç işlendiğinde üzülürler. Suçlu görünene karşı sert davranmazlar. Tarafsızdırlar. Erkeklerin sert bakışları onlarda bulunmaz. PinkPol içinde gözaltına aldıkları kişiye karşı aşırı titiz davranırlar. Saatler içinde gelen Yargı Beldesi Amazonları, gözaltına alınmış kişiyi mahkemeye ulaştırır. En fazla 4 saat PinkPol gözaltı süresi vardır. Amazonlar keyfi gözaltı yapmazlar. Gözaltına alınan kişi mutlaka mahkemeye sunulma talebine konu olmuştur. Yargı Beldesi de Dişilerin elindedir. Tüm Yargıçların bayanlardan oluşması sağlanmıştır. Yaşanan pratik durumda; avukatların erkek ve savcıların dişi olma olasılıkları artmıştır. Savcıların dişi olması, daha önce yaptığı amazon askerliğinden kalan hatıralara uygun davranmasını sağlar.

1.3 (Mikro)Pol Güvenliği Çok sayıda belde/mahal içeren Pol, taşra sayılan idari yapılanmanın merkez yerleşkesine verilen isimdir. Sakinliğini koruyan belde merkezlerinden Pol merkezine akan nüfus, ikamet amaçlı olmayan zaman geçirmeyi hedefler. Pol merkez sayılır. Kanton yönetimi altında yarı bağımsız yerleşke birliğidir. Tüketim alışkanlığının tadında yaşandığı en alt toplanma alanıdır. Aktif saatlerde nüfusun artışı ve dingin saatlerde sakinleşmesi yabancı gözleri şaşkınlatır. Pol sınırları esnek konumda korumada tutulur. Daha üst Pol yerleşkelerine oranla daha rahat girip çıkılabilen yerlerdir. Bu nedenle yakın üretim beldelerinde yaşayan gençlerin ziyaret sebebidir. Hava yoluyla hızla ulaştıkları pol merkezinde, üretim beldelerinde bulamadıkları heyecanı yaşarlar. Eğlence iyidir. Büyük pol merkezlerinde yaşayan gençlerin dahi tercih sebebi olur kimi zaman. Tüketimi yöneten yerleşik pol yerleşikleri sivil güvenliği, sınırına kadar sağlar. Sınırın ötesindeki sıkıntıları amazon karakolları sağlar. Artık amazon karakolları, belirlenmiş alanlarda sorumluluk almıştır. Üretim beldesi gibi bütün alanı kollamazlar. Ellerine teslim edilmiş mahal statüsündeki alanları, sivil güvenlik ekibi ile bağlantılı denetler. Tüketim yaşanması nedeniyle burada görev alan amazonlar aynı zamanda ekonomi uzmanı olmalıdır. Sadece huzur/mutluluk değil, artı olarak fiyatı/kaliteyi denetler. Gülen yüzlerin saflıklarından kaynaklanan aldanmaları önlenir.

Sivil Güvenlik Sistemi Her Mahal için bir alt konsey kurulur. Konsey üyeleri öngençlerdir. Özellikle yaşıtlarını ve bir üst yaş dilimini (20-40 yaş gençleri) denetler. Kişiler arasında yaşanan tatsızlıkları güleryüzleri ile önlemeye çalışırlar. Davranış uzmanlığı konusunda takviye alırlar. Her sivil güvenlik konsey üyesi yanında yardımcı bir robot aparatı vücudunda sabit taşır. Böyle durumlarda irkilmeyin. İnsan robotlaşmaz. Robot insanlaşır. İnsanlara istekleri

dışında bir hareket yaptırılmaz. Özgür irade yasası uygulanır. Robotlar sadece uyarır, önlem aldırır. Sivil Güvenlik mahal düzeyinde birbirini tanıyan yerleşikleri barış ortamına alır. İç karışıklıkları, çekişmeleri, küsmeleri, hüzünleri engeller. Aile bilincinin üst katmanlara taşınması böyle sağlanır. Bütün mahal tek bir aile gibi davranmayı öğrenir böylece. Sevimsizlik kalkar. Amazonların işi kolaylaşır. Ancak dışarıdan tüketim amaçlı gelen misafirlerin en iyi şeklide ağırlanması ve fayda sağlanması konusunda eksiklik, yaşandığı saat içinde giderilecek bir yapıda olmalıdır. Bunu sağlayan Pol idaresinin yardımına gelen robot sistemleridir. Tüm ekonomik hareketler, digital para aktarımları üzerinden takibe alınır. Fahiş fiyat halinde uyarı gelir. Amazon devriyeleri bu sıra dışı fırsatçılığı hemen önler. Ticarette aşırıya kaçan para kazanma arzusu engellenir. Zaten bütün ticaret sahaları, pol idaresine, dolaylı olarak bütün pol yerleşiklerine aittir. Elde edilen kazanç, eşit olarak dağıtılır. Çok çalışma hırsı giderilir. Hiç çalışmama zevki önlenir. Üretkenlik, tüketirken de korunur. Tüketmeye gelenlere üreterek cevap verilir. Mutlu yüzlerin karşılığında sağlık gelir. Hastalıklar gider. Bakışlarda kaygı kalmaz. Tedirgin ziyaretlerin yerini emin bakışlar alır. Sivil güvenlik önce yüzlerdeki ifadelerde sağlanır. Mahaller arasında konseyler devreye girer. Sınırları önceden belirlenmiş mahaller barışçı yolda ilerler. Pol merkezi, bütün mahallerin ortak malı sayılır. Merkez tam anlamıyla ışıltı saçar. Üretim beldelerindeki sakin/sessiz hayat tarzının yerini ışıltı ve hız almıştır. Alkol kullanımı yok. (Alkol tüketmek isteyenler özel hazırlanmış beldelere gider. Burada aldıkları alkol kanlarından çıkıncaya kadar belde dışına salınmazlar. Böylece alkol kullanımından kaynaklanan kaza/suç/sarsıntı önlenmiş olur. Aynı husus uyuşturucu sınırındaki alışkanlıklar için de geçerlidir. Çocuklar okullarında alkol ve uyuşturucu konusunda çok etkin bir eğitimden geçer. Özentinin yerini tiksinti almıştır. Tertemiz yüzlerindeki canlı bakışların yerini solgun bir bakışın alması hiç istenmez. Geleceğin çocukları çok daha akıllı. Kendilerini çukura atmıyorlar. Karanlığın yerini ışıltı alıyor. Milkdans dedikleri alkol/uyuşturucudan arınmış dans mekanlarında ışıltı artıyor. Dans edenlerin yüzleri gülüyor. Pol Merkezinin görevlisi olan Manoid’ler tüketim alanlarında aktifler. Gelen misafirlere eşlik ediyorlar. Yabancılık çekmelerini engelliyorlar. Araç parkından alıyorlar. Araç parkına kadar uğurluyorlar. Gelen misafir hiç yalnız kalmıyor. Değerleniyor. Tüketim boşa gitmiyor. Yaşamının tadını alıyor. Serbest ailelerin tercih ettiği bir yerleşim düzeyi. Üretim beldelerine gidip gelen serbest aile mensupları bu yüzden pol merkezlerini tercih ediyor. Her insanın yapısı farklı. Öyle aileler var sessizlik ister. Öyle aileler var kalabalık ister. Öyle aileler var ikisi arasında gidip gelmeyi arzular. Hepsine hizmet eden bir sistem. Güvenlik sivillerin elinde.

Amazon Güvenlik Sistemi Pol merkezinin güvenliği Amazon ağırlıklı. Amazonlara üretim beldelerindeki ufak robotlara ilave olarak Androidler eşlik ediyor. Androidler şirin. Görenleri korkutmuyor. Gülümsüyor, insana hizmet ediyor. Güvenliği sarsıcı fiili nedeniyle gözaltına alınan bir şahıs, en tatlı yöntem kullanılarak yola getiriliyor. Davranış uzmanlığında ileri android programları devrede. Ufak robotlar ilk önlemi alıyor. Androidler hazır oldukları yuvadan

çıkarak hızla olay yerine gidiyor. Sonrasında ise amazon devriyesi sorumluluk sahasındaki olayı gideriyor. Ölüm ve yaralama gibi acı veren bir ihtimal yaşanmış ya da yaşanacaksa elbet bayıltıcı devreye giriyor. Silah taşımak yok. Yanlışlıkla ateş alan bir silahın can yakması hiç istenmiyor. Böylece iki tür amazon sistemi oluşuyor. İlki üretim beldelerinde ve mahallerde görev alan basit PinkPol yapısı. Nüfusun binde biri oranında görev alış. Ancak ikinci tür bambaşka. Pol merkezinin üst ziyaretçi sayısına oranlandığında etkin bir sayı görevde. BiPinkPol, kısaca ‘BiP’ adını alıyor. BiP, Pol merkezinin merkezinde yer alıyor. Ziyaretçileri takip ediyor. Güvenle tüketmeleri ve evlerine güvenle dönmeleri için izleniyorlar. İzleyenler; dış mekanda minik robotlar, iç mekanda bina gözlem aparatları. Amazon devriyeleri en son aşamada olayın yanında. İç mekanda ölüm/yaralamaya neden olmuş kişi hemen otomatik devreyle bayıltılıyor. Dış açık mekanda amazonun hızı çok önemli. Bu yüzden Devriye kapsülleri çok hızlı hareket halinde. Onların çok çok hızlı hareketlerini gören bir çocuk şaşırıyor. ‘WoW’ diyor. Olay anında bile çevre insanlar huzursuz olmuyor. Güvenliğin o noktada hemen sağlanacağından emin oluyorlar. Ortalama her mahal alanına bir BiP düşüyor.

BiP Yapısı En az 3 adet 30 kişilik Amazon Pol Takımı 3 Lider (UT rütbeli Belde Güvenlik Subayı) 6 Lider Yardımcısı (AW rütbeli Belde Güvenlik Kayıt Askeri) 9 Devriye Gözetmeni (4W rütbeli) 72 Devriye Askeri (3W ve 4W rütbeli) 36 Aktif Devriye Timi (İki kişilik, 3W ve 4W) 12 Belde İçi Devriyesi (8 saatlik görev) Nöbette Android sayısı: En az 30 en fazla 90 Toplam Kadro: En az 90 Amazon ve 30 Android.

1.4 Kanton Güvenliği Sivil Güvenlik Birliği

Kanton meclisi iki yönlüdür. Üretimi denetleyen ve ilerleten, yeniliklere açık taşra sistemi ve Pol merkezlerinde tüketimi denetleyen ve ilerleten, yeniliklere açık şehir sistemi. Asker, sivil güvenlik çözümlerine karışmaz. Sivil güvenlik sistemi, kanton düzeyinde robotlara bırakılmıştır. Tüm pol alanlarında tam bir gözetleme sistemi vardır. Gözetim kayıtları, dışa kapalı ve sadece olay çıkması, kanun ihlali halinde sivil insiyatif kullanma aşamasına kadar yetki kullanımı sağlar. Yargı sistemi böyle sivilleşir ve serbestleşir. Kanton düzeyinde yargı beldeleri vardır. Yargı beldelerine askerin (amazon pinkpol sistemi) ve daha çok hafif olaylar için seçilen sivil güvenliğin emanet ettiği raporlar çözümlenir. hiç kimsenin yargı ihlali nedeniyle mutsuz olması istenmez.

Somut anlatımla bakılırsa; üretim güvenliği ve tüketim güvenliği için iki kanton konseyi oluşturulur. 12li konseyin alt elemanları tamamen robottur. Mahal düzeyinde öngençlerden oluşturulan sivil güvenlik sistemi bu şekilde desteklenir. Sivil güvenlik uzmanları sayılan bu 12 kişilik konsey, zaten mahal öngençlerinden seçilir. 20-40 yaş döneminde bir yıldan fazla görev alınmaması kaydıyla ve en fazla iki kere tekrarlanan konsey üyeliği yaşanır. Askerin yetkisi belirlenmiş bir düzeyin üstüdür. Sivil güvenlik ise çok hafif ve hafif suçların çözümünde yargının hızlı karar vereceği, iki tarafın (ya da çok tarafın) tatmin olabileceği, hatalı olanın hatasını görerek pişmanlığını dile getirebildiği, hatasını görenin affedilebildiği bir yapıdır. Eğer asker devreye girmişse ciddi bir hata/suç ortaya çıkmış demektir. İdam cezası yoktur. Vardır! Ancak idam çok çok çok sınırlı düzeyde ve en en en üst suçlarda KonFed kararı ile uygulanır. Kanton yaşamı ile ilgili hata/suçlarda idam cezası alınmaz. İnsanlığa karşı ölümcül suç işleyenler ve KonFed güvenliğini çok çok ağır ihlal edenler idama gider. Hatalı idam olmaması için çok çok çok titiz araştırma ve görsel kanıt olmalıdır. Bu yüzden tüm sosyal yaşam alanları ve ev yaşantısı dışa kapalı kayıt altına alınmıştır. Bundan kimi insanlar başlangıçta rahatsız olabilir. Ancak yaşanacak ağır güvenlik ihlalleri insanlığı buraya çekecek ve sistem kabul görecektir. Sistem, önce küçük beldelerde, sonra oturmuş kantonlarda, daha sonra denemeye cesareti olan bir Fed düzeyinde denenecektir. En sonunda sistemi uygulamaya geçirme kararını veren bir KonFed bulunacaktır. Zaten sistem, KonFed düzeyinde uygulanmadan anlam kazanmaz. Üretimin ve tüketimin mutluluk sağlaması için KonFed düzeyinde korunur olması gerekir. Korunmanın ihlalinde uygulanacak en en en ağır ceza idam olur. Milyarlarca insanın yaşadığı bir KonFed alanında yılda gerçekleşen idam sayısı bir elin parmaklarını bile geçmez. İnsanlar çok iyi eğitim almışlardır. Amaç suçluyu değil suçu ortadan kaldırmaktır. İdam, bilerek/isteyerek yok etmek, yormak, üzmek, korku yaratmak, sevimsizlik ortamı getirmek, ağlatmak gibi negatif konulara saplanmış, yüzü kararmış insanlara uygulanır. Bu insanlar somut suçlarını kayıtlardan izleyerek yüzleştirilir. İdam öncesi son isteği sorulmaz. Çok çok çok çok ağır bir sarsıntı gerçekleştiren bu insanların sürgün edilmesi tehlikedir. Sürgünden amaç insanı yeniden kazanma ihtimalidir. Sürgün geçicidir. En ağır ceza sürgündür. İdamdan bile daha ağırdır aslında. 12lik konsey, kanton içinde yaşanmış en en en ağır hata/suç kaydını tam emin olarak KonFed yargısına taşır. Kanton yargısı çok ağır hata/suçlara bakmaz. Yargı derecelendirme

yapar. Çok hafif, hafif hatalar sivil güvenlik konseyinin uzlaşmasına bırakılır. Orta, ağır hataları askeri güvenlik pinkpol kaydı ile kendi beldesine taşır ve hatalıyı mahkemeye alır. Kimseyi haksız yere uzun süre özgürlüğünden kısıtlamazlar. Öldürme kastı olmadığı sürece kişi tutuklanmaz. Çok ağır hatalarda ise kanton yargısı belde düzeyinde kararını hızla verir ve hatayı çözmek üzere ve yeniden tekrarlanmasını engelleyecek uzmanlık çalışmasını yaparak KonFed yargısına taşır. Tüm mahkûmlar askerin kontrolündedir. Asker de sivil hayatında yaptığı hatalar nedeniyle aynı sisteme tabidir. Sadece asker kimliği ile askeri görevinde ordusuna ve diğer askerlere karşı işlediği görev yeri hatalarından ötürü özel bir kanuna tabi olur. Bunun dışında sade bir KonFed üyesidir. Eşittir. Ayrıcalık almaz. Rütbesi ne olursa olsun, sivil kimlikle yapılan hatalar (kasıtlı ya da kasıtsız) yargı beldesine taşınır. Sivil Güvenlik konseyi, çok hafif ve hafif hatalı askeri yine uzlaştırır. Barıştırır. Her insan hata yapar. En iyi eğitilen bile hatayı tadar. Amaç insanı yeniden kazanmaktır. Yargıç mensupları, özellikle hata yapmış ve ceza almış annebabaların evlatlarından seçilir. Empati böyle sağlanır. Savcılar tersine, hataya konu olan ve bu hata nedeniyle orta düzeyin üzerinde zarar gören anne-babaların evlatlarından seçilir. Savcı kendini zarar görenin yerine böyle koyar. Ama acımasız davranması istenmez. Sadece gerçekçi olması sağlanır. Avukatlar özgürdür. 20 yaşında aktif meslek hayatına atılan gençlerden çok azı avukat olmayı istemiştir. Avukatlık eskisi kadar çok istenen bir meslek olmayacaktır. İnsanlar kendilerini savunacak yetkinliğe ulaştığından avukat ihtiyacı sınırlı kalacaktır. Aşırı bir uzmanlık gerektirmediğinden basit bir meslek olarak algılanacaktır. Kanun oluştuktan sonra yüzyılı aşkın süre hiç değişmeyecek ve tüm gençler, aldıkları eğitimde kanunun gerektirdiği davranış biçimine ulaşacaktır. Sivil Güvenlik aynı zamanda bir eğitim süreci sağlar. Çocukların 13 yaşında adımını attıkları öngençlik diliminde hata ehliyetini almaları böyle olur. Çok iyi bildikleri Kanunu yaşamlarında sürekli hatırlayarak adım atarlar. Öngençlerden kurulu mahal sivil güvenlik sistemi ve onun üzerinde Kanton düzeyindeki Sivil Güvenlik Konseyi bu şekilde olur. 12 kişi Üretimin Sivil güvenliğini sağlarken, diğer 12 kişi Tüketimin Sivil güvenliğini sağlar. 24 kişi, yetiştikleri alanı bilerek karar alırlar, alt konseyleri desteklerler. Askerin işi böylece kolaylaşır. Dişi amazonlar çok sınırlı alanda etkin olduklarından toplumda korku yaratılmamış olur. Güvenlik gülümsemeyi gerektirir. Siviller gülümser. Askerler daha çok gülümseyerek onları gülümsetirler. Silah gören bir çocuk yoktur. Askere alınmadan, bir çocuk silahı eline almaz. Sadece bayıltıcı tabancaları öngençliğe adım atarken öğrenir. Yine de eline almaz. Silahlar özenti ile taşınmaz ve gösterilmez. Dişi amazonlar şehir içinde taşıdıkları bayıltıcı tabancaları topluma göstermez. Taşıdıklarına silah bile demezler. Bayıltıcı adı bile açık dille kullanılmaz. Sivil güvenlik gözlerde böyle yaşanır. Amazonlar bayıltıcısını, arka böbrek hizasında, kilitli kabzasında, PinkPol Liderinin onayı olmadan ellerine alamayacakları bir sistemde taşırlar. Böylece hiçbir sivil kişisel bir amazon hatası ile bayıltılmamış olur. Zaten lider de kolay kolay bir insanın bayıltılmasına karar vermez. Ancak şehre yasak yolla öldürücü bir silah sokulmuşsa veya kesici bir aletle bir sivil öldürmek üzereyse sistem hızlanır. Uçan robotlar uyarı atışları yaparak hatalıyı önlemeye çalışır. Eğer hata devam ediyorsa Amazonlar hızla gereğini yapar. Lider PinkPol merkezinde izlemededir. Kararı hızlı verir. İnisiyatif kullanma yetkisi ondadır. Çözemediği ağır bir olayda ise hızla amazon üssünden destek ister. Sivil Güvenlik artık sorumluluğu Askere devretmiştir.

Amazon Üssü Kanton merkezinde en az 9 ayrı üs, şehir sınırlarında konuşlu. Havadan hızlı akacak şekilde kendi hava tünelinde uçan destek takımları bekleyiştedir. Kanton merkezleri yoğun nüfus taşır ve hızlı güvenlik tedbiri isteyebilir. Sistem barışçıldır. Ancak her zaman en kötüsüne karşı hazırlık yapılmıştır. Bütün tatbikat modları kayıt altındadır. Yaşanması muhtemel insan kaynaklı büyük hatalar böyle önlenmeye çalışılır. Doğal nedenli felaketler ise önceden tedbirlenmiştir. Yıkıma karşı çok iyi korunaklı yapılar zaten kurulmuştur. Artık sel gibi olaylardan ölen insan yoktur. Depremler can alamamaktadır. Salgın hastalıklar çözülmüştür. Virüs yayılması hızlı karantina yöntemi ile önlenmiştir. (Ev içi sağlık taramasının saatlik yapılması ve vücut aparatlarının önceden uyarı vermesi böyle huzur sağlar. Karantina tek insan düzeyinde başlar. İnsanlar ölüme bırakılmaz.) Neden en az 9 ayrı üs? 3çarpı3 sistemi. Garnizon mantığı. Amazon üsleri aynı zamanda bir eğitim üssüdür. Ve hazır takımlar, PinkPol ve BiP birimlerini hızla destekler. Periyodik tatbikatlar yapılır. Burada amazon üslerinin detayları anlatılmayacak. Bu konu sonraki bölümleri ilgilendiriyor. Şimdi güvenliğin insani boyutu irdeleniyor. Yeşillikler içinde ana üsler. Hem eğitim yeri, hem de olay halinde çözüme gideceklerin bekleme yeri. (Metropol sınırlarında konuşlu tüm kantonun iç güvenliğini sağlama sistemi) Her üssün, harita üzerinde işaretlenmiş sorumlu olduğu mahal/belde alanları bulunur. Kantonun Askeri güvenliği iki yönlüdür. İçe dönük olanı Metropol Güvenliği ile eşgüdümlü ilerler. Dışa dönük olanı ise üretim alanlarına ve pol merkezlerine destek sağlar. Üs içi eğitimli takımlar da bu yönde uzmanlaşmıştır. İç ve dış takım olarak iki alanda hazırlanmışlardır. Yeri geldiğinde bebeklere bakabilecek, gerektiğinde geçkinlere huzur beldelerinde ziyaretleri ile mutlu edebilecekler. Genç dişi amazonlar gittikleri her yerde mutluluk verir, huzur saçar. Yüzlerindeki ışıltılı gençliği ufacıklara ve geçkinlere dağıtırlar. Yüzlerde üzüntü olmasını istemezler. Güvenliği sağlarken çok titiz davranırlar. Hataya karşı sert önlem alır. Sertliği bile sevecendir. Gülümseyerek hatayı bildirir. Gözaltına alınmış bir hatalı tedirgin edilmeden güleryüzle pinkpol birimine alınır. Dört saatten fazla tutmadıkları gözaltıya anne gibi davranırlar. Negatif yaklaşımlara negatif yaklaşmazlar. Nötr duruşları hakimdir. Amazon üslerinde böyle amazonlar yetişir ve tüm kanton birimlerine dağılır. Kalıcı amazonlar anne gibi, geçici amazonlar kız gibi olurlar. Aile olurlar. Yaramaz çocukların kulaklarından çeker gibi yaparlar da yine de kulaklarına dokunmazlar. Bedene acı verecek bir fiil içinde bulunmayacaklardır.

Kanton İçinde Askeri Güvenlik Alanları Sivil Girişine Kapalı Alanların Varlığı Garnizon Alanları: Erkek askeri birimleri, bir belde statüsündeki yerleşkesinde kendi içinde, kendi kuralları ile yaşarlar. Ancak sivil alanlara girişlerinde karma oluşur. Eğer sivili, sivil irade ile yaralarsa (bedeni ve vicdani) bedelini öder o asker. Garnizon içinde ise bambaşka bir yaşam tarzı. Bu sonraki bölümlerin detayı. Sivil kimlikle giriş yok. Kanton ile Garnizon arasında ise askerlerin sivil nitelikli yerleşimleri bulunur. Bahçeli evlerde yaşarlar. Yerlatında (YerLat: Yer altında uzanan yedek yerleşim alanı) güzel yedekleri vardır. Bu konunun detayı detaylanacaktır. Okumasını bilen yerini bulur, alır bilgiyi.

MerKom Beldeleri: Garnizon dışında, doğrudan Merkez Komutanlığına bağlı özel alanlar. Belde statüsünde ama Kanton dışında doğrudan MerKom Fed. Yönetimine bağlı sıra dışı bölge yaşantısı. Sivil giriş olmadığı gibi asker çıkışı da yoktur. Garnizonlar gibi Kanton yerleşikleri ile ilişkileri sıcak değildir. Soğuk da değildir. Ama ikisinin tam ortasındadırlar. Tam gizlilikle, güvenliği sarsmayacak yerlerdir. Tehlikeli deneyler yaparak kantonu yıpratmazlar. Burada en iyi eğitim verilir, en iyi birliktelik sağlanır. Kurulan hayallerin tadına bakılır. Geniş tutulmuş alanlardır. İnsanların içine girmeleri tehlike oluşturabilir. Yaşama kapalı alanların sınırlarında MerKom beldeleri kurulur ve tam güvenlik sağlanır. Hayvanlar ve bitkilerde bu güvenlik kapsamında gözetime girerler. Siyah ve Kırmızı topraklarda yaşamanın doğuracağı endişe böyle engellenir. Siviller böyle güvenceye alınır. Yeni doğanlarda taşınabilecek gen hataları, suçun işlenmesini daha doğmadan böyle engeller. Anla! Dünya canlı. MerKom kan damarlarının üzerindeki yüzeye yakın inceltileri kontrol altında tutar. Sivilin girişe yasaklanması, sivilin kuşakları için çok önemlidir. Mutasyonda yaşanacak ani bozulmalar içsel olur. Dışarıdan normal görülen davranışlar akan zamanda tuhaflaşır. MerKom beldeleri bunu önlemede uzmanlaşır. Belde içinde insan bulundurulmamaya çalışılır. Siyah ve Kırmızı alanlara yaklaşımı robotlar ve robotları yöneten Androidler sağlar. Manoidlerin bile bu alanlara girmesi, insansı tavırlarında yaşanabilecek negatif değişiklik olasılığı nedeniyle istenmez. Manoidler insan gibi korunur böylece.

Tatbikat Beldeleri: Girilmesi sakıncalı olan yerleşim dışı alanlar. Amazonlara bağlı tatbikat alanlar ile Garnizonlara bağlı tatbikat alanları birbirine teğet olur. İç güvenliğin ve dış güvenliğin ortak tatbikatları böyle izlenir, değerlenir. Bir belde yerleşkesinde yapacağını önceden tatbik eden bir amazon kendinden emin olur. Haftada bir kez savaş çıktığını düşenerek

tam bir gününü yaşayan garnizon elemanları dış güvenliği sağlamada kendi gücünden emin olur. Sivillerin girmemesi gerekir. Askerin çıkmaması gerekir. Tatbikat sivil alanlarda kesinlikle yapılmaz. Bu tedirginlik dışa salınmaz. Tatbikat beldelerinde model yerleşkeler ve model savaş alanları vardır. Pol düzeyinde iç güvenlik gedikleri kapatılır. Senaryonun gereği yapılan tatbikatlara tüm aşamalardaki güvenlik birimleri katılır. Ufacık robottan, merkez bilgisayara kadar insan destekçileri, gelişimlerini arttırır.

1.5 Metropol Güvenliği Özellikle Metropol girişleri sıkı güvenlikte. Kayıtsız giriş yok. İçeriye uçan aracı ile girenler giriş aşamasında görsel kayıt altına alınıyor ve kimlikleri hızla onaylatılıyor. Bina içlerinde tam denetim var. Amazon Üsleri metropol sınırlarında, belde statüsünde sabitler. İç içe geçmiş hayatların yoğunlaştığı, nüfusun içe doğru taştığı yerleşim alanı. Metropol tam kapalı mod yaşam sunar. Sınırları belirlenmiş ve sınır Amazon üslerinin güvencesine alınmış. İçeride PinkPol serpiştirilmiş, mahal düzeyinde hızlı devriye sistemi gelmiş. Mahal düzeyinde çözüm sunan sivil güvenlik anlayışı, hataların suça dönüşmeden önlenmesini sağlarken büyüyen hatalara asker kökenli dişi amazonlar kibarca yanaşır. Önceki anlatımlarda olduğu gibi Metropol alttan yukarıya doğru güvenliği sağlanmış ve en yukarıda MetroPol Güvenlik Konseyi denetimindedir. 40 yaşın üzerine ulaşmış ve tertemiz bir geçmişi olan eski alt güvenlik konsey üyeleri seçilerek, gönüllü kıvamında bir yıl süre ile çeyrek zamanlı görev alırlar. Metropollar temiz alanlara kurulmuştur. Temiz su kaynakları, temiz toprak alanları üzerinde yaşattıkları insanları mutlu kılmalıdır. Negatif tesirli alanlara, metropolün uzanması istenmez. Bazı şehirlerin silinerek, yeni yerlerine taşındıkları gözlenir. Dışarıdan bakıldığında bu saçmalık gibi gelir. Ancak içeriden bakan için temizlenme girişimidir. Yerleşiklerin gelecek nesillerin tertemiz yetişmelerini istemelerinin sonucudur bu değişim. Dışa kapalı sistem, özgürlüğün kısıtlanması değildir. İçeride tutulanların diledikleri zamanda çıkışları serbest olduğu gibi, dışarıdan gelen misafirlerin girişleri de serbesttir. Ancak tüm giriş çıkışlar titizlikle kayda alınır. Hastalıkların, silahların, kötü düşüncelerin içeriye alınması istenmez. Kanton güvenliği ikili yapı ister ve karmaşıktır. Uygulanması zorlaşır. Ama Metropol güvenliği daha kolaydır. Amazonların tam denetimindedir. Üst rütbeli amazon üs komutanları kendi alanlarına hakimdir. Güvenlik uzmanları ile işbirliği yaparlar. Binlerce insanın yaşadığı tek bir binanın içine kolayca girebilen ve yaşanmakta olan hatanın büyümesini engelleme sevdasına kapılmış gencecik amazonlar, hayatlarını tehlikeye atarlar. Üzerlerinde silah taşımadan sorunu çözmeye çalışırlar. Görüldü. Bazı insanların bu genç kızları nasıl öldürdükleri görüldü. Kıydılar. Gülümseyerek yaklaşan

sorun çözücü amazonlara bu öfke niye? Onlar sizin can güvenliğiniz için hizmetteler. Metropol düzeyindeki görev çok ağır olacak. Amazon birimlerinin işi zor. Üretim beldeleri, pol düzeyindeki tüketim yerleri daha barışçıl ve çözüm kolay. Ancak metropollerin güvenlik içinde tutulması bir o kadar zor. Zoru başaracak olan Amazonlardır. Metropoldaki en ağır suç, öldürücü silah bulundurmaktır. Dikkat. Silahla yaralamak ya da öldürmek değil; silahı bulundurarak ölüm olasılığını sunmak! Kendi binasında, robot parçaları ile öldürücü silah yapmaya kalkışmanın cezası çok çok ağır olmalı. Bu iş, kişinin kendi içinde yaşattığı zalimliği dışa vurma şansını bulma ihtimalidir. İş çözülmelidir. Sivil güvenlik, metropol düzeyinde çaresiz kalabilir. En iyi eğitimi alan siviller içinden bir zalim çıkabilir. Minicik olasılık dikkate alınır. Tüm binaların içten izlenmesi bu yüzden. Kimse izlendiği için rahatsız olmamalı. İzleyenler insan değil. Robotlar ve bilgisayarlar. Onlar kaydınızı sır gibi saklar. Hata yapmadığınız sürece sizi mahkeme önünde açığa vurmazlar. Metropol içindeki hayat, önce gözlemcilere emanet edilmiştir. Sonra sivil güvenliğe ve en sonunda askeri güvenlik birimlerine bırakılmıştır. Sonrası Amazon üssünden gelecek takviyedir. Bu aşamaya gelinmişse güvenliğin açık ve ölüm olasılığı yüksek ihlalidir. Metropol ortamında istem dışı ölümün yaşanmaması için, özellikle gençlerin kaybedilmemesi için önemli bir çaba harcanır. Amazon birimleri iç güvenliği çok çok çok titiz korur. Sivil güvenliğin mahal düzeyinde çözüm arayışlarını uzaktan takip eder. Kimi amazonlar sivil kimliklerini, askerlik hizmeti sonrası kullanarak yaşadıkları beldelerde/mahallerde danışmanlık yapabilirler. Sosyal hizmet güvenliğe hizmettir. Güvenliğin olmadığı bir yaşam alanı, mutluluk saçamaz. Hissettiğiniz endişe sizi ve çevrenizi tedirgin kılarak umutsuzluğa iter. En iyi ürünü devşirmeniz sizi mutlu etmeye yetmeyecektir. Engellenen huzuru/mutluluğu yeniden yakalamak iç güvenliğin tam sağlanmasına bağlanır. Amazonlar bir yıl süre ile üs içinde tam bir eğitim almış olduklarından son altı aylarındaki dış görevlerinde uzmanlıklarını uygulama şansı bulurlar. Kendi hayatlarında da başarı bu şekilde sağlanır. Gönüllü amazonların metropol içindeki geçkinlere ve çocuklara nasıl yaklaştıklarını görmeliydiniz. Yetişemediğiniz gelecek anlatımda. Yetişenler çok mutlu. Yazılanları görebiliyorlar. Hayalden çıkmış ve yaşanmış oluyor. Okuyanların bilincinde önce canlanır. Sonra rahim ağzından çıkar dünyaya yayılır. Yaşatır insanları huzurda.

1.6 Devlet Güvenliği Sembolik bir belde alanında idare edilen devletin yönetim birimleri, iç güvenliklerini sadece amazon üssüne bağlar. Devlet başkenti sayılan, ufak belde, tam bağımsızdır. İç işlerinde hiçbir kantona bağlanmaz. Harcamaları kanton bütçelerinden karşılanır ama harcamalar abartılmaz. Tüketim alanı da değildir. Sadece yönetim beldesidir. Yerleşime kapalıdır. Sivil yerleşim olmaz. İnsanların uğradıkları, toplandıkları ve tanıştıkları alandır.

Devlet bilinci, diğer devletlere karşı düşmanca tutum takınmadan, rekabetin yerinde işbirliğinin olduğu bir yönetim anlayışı yaşanır. Bunu yaşatacak olan Askerin Dişi kanadıdır. Sivil güvenlik yoktur. Sivil yerleşim olmadığından. Devlet, kantonlara güvenlik esası ile karışmaz. Devlet düzeyinde sivil güvenlik, bu yönetim beldesinde ayda en az bir kez görsel temasla toplanır. Kantonlar arasında sivil güvenlik sorunları çözülür. Mesela sürgünler karara bağlanır. Hataların arttığı beldeler üzerinde çözüm aranır. Ütopya konuşulur. Devlet, bozucu milliyetçilik ile diğer sınır komşularına rahatsızlık vermemelidir. Nüfus hareketleri karşılıklı anlaşarak sağlanmalıdır. Hızlı nüfus değişimleri ile dengelerin değişmesi önlenmelidir. Sivil güvenliği, nüfusun hızlı değişimi zedeleyebilir. Yerleşilecek beldenin izni ile yeni nüfusa kapı açılır. Pol merkezlerinde ise bağlı aile statüsü ile geçiş süreci yaşatılır. Yeni geldikleri alanda sorun çıkması halinde geri dönüşüm kaçınılmaz olur. İnsanlar barışçıl olduğundan yeni gelenlere sıcak davranır. Yaşanacak olan sıkıntı, uyum sorunudur. Farklı yaşam tarzları dengelenmelidir. Devlet içinde farklı yerleşim alanlarında sıra dışı yaşam tarzı, yeni için tadıldığında anlamsız gelebilir. İyi bir eğitimle bağlı aile kolayca yerleşime kabul edilecektir.

1.7 Makropol Güvenliği Kanton statüsünde görülen makropol yerleşimi, metropol ile kıyaslandığında en az üç katı kapasitede sayılır. Yani bir makropol içine üç metropol sığdırma şansınız vardır. Metropol içinde anlatılan olası sorunların çözümünde ne kadar zorlu bir sistem gerektiği anlatılmıştır. Bunu üçle çarpacak ve işin içinden iyi bir sistemle çıkacaksınız. Amazon Üsleri, makropol sınırlarını tam korumaya alır. Özellikle denize kıyısı olan makropollerde, sahil güvenlik yine amazonlardadır. Havadan geliş gidişlerde robot destekli tam kontrol sağlanır. Sivil güvenlik anlayışı mahal düzeyinde hataları dizginlerken sınırı aşanları askeri güvenliğe aktarır. Devriye sistemi daha zor bir süreçtir. İkili devriye sistemi değişir. İkiliye paralel bir ikili devriye daha destek verir. Böylece aynı mahalde bir sorun olduğunda ilk devriye olay yerine gittiğinde diğer devriye yedekte bekliyor olacaktır. Makropol hudutları ile milyonları barındıran şehir belirlenmiş sınırlarında sabitlenmiş olur. Makropollar genişlemez. Müstakil ev sayısı, nüfusun artması ile azaltılır. Zaten amaç binlerce insanın yaşadığı yüksek binaların oluşmasıdır. Arada kalan boşluklarda ise yeşillikler olur. Yer altında yedek bir şehir kurulur. Savaş halinde hızla aşağıya inilir, gerektiğinde tünel yoluyla şehir hızla boşaltılabilir. Yedekleme sistemi de Yarı amazon yarı garnizon denetimindedir. Tatbikat moduyla mahal düzeyinde savaş halinde olması gerekenler sivillere yaşatılır. Endişe yaratmadan güvenle aşağıya nasıl inileceği öğretilmiş olur. Tüm bayanların ve bayların askerlik hizmeti aldığı düşünüldüğünde, ortak hareket etme ve savaş haline hazırlıklı olma hali kolaylaşır. Makropol amazonları, üretim beldelerine ve pol merkezlerine oranla daha fazla tutulmuştur. (Amazonların boyu uzun tutulur. Güç göstergesi olurlar. Görevli değillerse

kasketleri kol altına sıkıştırılmış halde gülerek sohbet ederken makropol sokaklarında ilerler.) Bu amazonların bir kısmı yarı askeri hizmet verir. PinkPol ve BiP dışında, makropol içinde kurulmuş kimi binalarda; bebek bakımı, geçkin bakımı ve aile desteği verirler. Teenager kıvamındaki amazonların yaşamlarına anlam katacak bu deneyimli ayları, onları gelecekte daha güvenli kararlar almaya itecektir. Kendi ailelerini kurarken bu deneyimle hareket edeceklerdir. Başka bir anneye ait bebeğin birkaç saatlik emanete alınışından, bir geçkinin yüzüne gülümseyerek bakışa kadar farklılıklar yaşanır. Amazon hizmeti biten bir dişi, sivil hayatına döndüğünde bilinci yükselmiş olarak yaşamına yön verecektir. Zaten bütün amazonlar PinkPol/BiP düzeyinde hizmete alınmazlar. Kimisi gönüllü olarak yarı askeri konuma geçer. Kimisi de sonra anlatılacak haliyle tam bir asker gibi savaş moduna/dış güvenliğe alınır. Yaratılışlarına ve iç isteklerine uygun görev alırlar. Ait oldukları KonFed için güvenlik moduna alınırlar. Asla amazonlar mikro düşünmezler. KonFed bilinci ile hareket ederler. Görev alanlarında baskı yapmazlar. Amazonlar dişidir ve anne bilincini yaşarlar. Yerleşiklere sıcak davranırlar, gülümserler. Kalabalıklar içinde sevinçle göreve çıkarlar. Makropol güvenliği, sivil düzeyde mahal kapsamında tutulur. Askeri düzeyde ise amazon üssü düzeyinde kontrol altına alınır. Misafirler kayda geçilir ve aparat yoluyla izlenir. Binalar tam izleme alanıdır. Dış sosyal alanlar ve yeşil alanlar da devriye aktiftir. Tüketim alanlarında ise amazonlar askeri görevleri dışına çıkarak, ekonomiyi ufak robotlarının yardımı ile denetime alırlar.

1.8 Federasyon Güvenliği Federasyona Bağlı Yerleşim Dışı Alanlar Milli parklar, dağ alanları, göl alanları, deniz açıkları, (siyah ve kırmızı alanlar askeri denetim altına alınır, merkom toprağı sayılır) orman alanları. Fed başkenti, Kanton statüsündedir. Geniştir. MegaPol adını alır ve tam bağımsızdır. Fed yönetiminde söz hakkı bulunmaz, sadece yönetimi konuk eder. Denge böyle sağlanır. Güvenliği tipik bir MakroPol güvenliği sağlar. İçinde en az üç MakroPol taşıyacak şekilde güvenceye alınır. Çok sayıda Amazon üssü sınırlarını korur. İçeriye kesinlikle Erkek asker, silahlı asker alınmaz. Sivil Savunma sistemi, Fed düzeyinde tutulur. Çok önemli bir işlevi vardır. Yönetim başkentidir. Üstünlük sağlaması engellenir. Oy hakkı içseldir. İçinden çıkan askerler dış alanlarda görev yaparlar. İç amazon görevlileri ise komşu fed. topraklarından gelmiş genç amazonlardır.

Milli Parkların Güvenliği Humanoid güvencesinde tutulur. İnsanların ancak misafir olduğu, askerin içeride tutulmadığı yerler. Doğal alanlar. Hayvanların ve bitkilerin hakim olduğu topraklar. Humanoidler, canlıları korur. Sınırlarda robotların ve androidlerin yönetimini üstlenirler. Doğrudan MerKom’a bağlı Humanoidler yarı sivil görev aldıklarından, MerKom içinde görevli emekli sayılmış eski askerlerin komutasındadırlar. Milli Parkların sınırları bellidir. Yerleşim yeri sayılmadıklarından sivil unsurla ilgili güvenlik kaygıları aza inmiştir. Misafirlerin bulunabildikleri sınırlı bölgelerde sürekli gözetim ve karar alma yetkisi humanoidlerdedir. Humanoidler kesinlikle silah taşımazlar. Milli parklar içindeki sınır ihlallerinde, hatalı sivil yukarıya bildirilir. Takibe alınan sivil dış alana çekilir. Hayvan ve Bitkileri bilerek ya da bilmeyerek zarar verme eğiliminde olan davranışlar baştan önlenir. Özellikle yangın gibi felaketler ince düşünülmüş detaylı planlama ile önlenmiştir. Her ağacı gözetleyen ve yanmasını engelleyen minik robotlar, söndürücüler ve yavaş hareket eden hayvanları ateşin felaketinden koruyan örtücüler, milli park içinde görevli oldukları karede dolanırlar. Milli parklar canlı doludur. Yapay canlılar, doğal canlılar için çırpınır. İnsan dışarıda tutulur. Misafir oldukları süreçte, korunan güzelliğin tadını çıkarırlar. Yaşadıkları alanlarda yeşile doyan insanlar, milli parklara, içeride yaşattıkları hayvanları ve bitkileri ziyaret etmek için gelir. Özellikle hayvanlar, insanların ziyaretini bilirler. Korunduklarını anlarlar. İnsanlar hayvanları av yoluyla öldürmekten vazgeçmiştir. Av hayvancılığı bitmiştir. Eski zamanın zorunlu şartlarından doğan avcılık, atıcılık gibi faaliyetler sıfırlanmıştır. Çocuklar, kimi hayvanları doğal ortamlarında elleri ile besleyebilmektedir. Vahşi sanılan kimi hayvanların ise insanlar tarafından nasıl sevildiklerini görmeliydiniz. Kiminiz şimdiden gördünüz. Etle beslenen hayvanların av sahaları doğallaşmıştır. Otla beslenen hayvanlarda ise avlanma endişesi azalmıştır. Özellikle yavru hayvanların ava konu olması getirilen sistemle engellenmiştir. Her hayvanın üzerinde izleyici, koruyucu aparatlar yerleşmiştir. Bu aparatları takan, Humanoid yönetimindeki minik uçucu, konucu robot kuşlardır. Sessiz uçan, bu kuşlar, kondukları yavruyu işaretler. İzlemeye alınması sağlanır. Etle beslenen hayvanların olası saldırıları ise karşı aparat ile içten engellenir. Hayvanların can güvenliği böyle sağlanır. İçgüdü ile öldürmeye yönelen bir vahşi hayvanın masumiyeti korunur. Acı vermeden aparatlar görevini tamamlar. Daha ileriki dönemlerde tam güvenlik sağlanacaktır. Etle beslenen hayvanlar, besleyici robotlar tarafından doyurulacaktır. Böylece Etle beslenen ile otla beslenen bir araya geldiğinde oyun oynayacak, korku/endişe yaşanmayacaktır. Bitkilerin kralı Ağaçlar tam korumadadır. Yanmaları kadar, dallarından olmaları engellenir. Ağaç genetiğinde yaşanan sıçrama ile budama faaliyeti bitmiştir. Budanma yoluyla acı çekmezler. İçyapılarındaki bilinçlenme ile yukarıya yönelir her ağaç. Sarmaşıklar artık zarar vermez. Dolandıkları ağacı kurutan sarmaşık kalmamıştır. Yapraklar döküldüğünde toprağı güzelce besler. Ağaç dallarının güvenliğine kuşların yuva güvenliği eklenir. Kuşlar yuvalarını hazır bulur. Minik robotlar her ağaçta o kuşlar için her döneme taze bir yuva hazır ederler. Kuşlar böyle mutlu olurlar. Zaman kazanırlar. Kuşları avlayan kuşlar uysallaştırılır. Güvercinler, şahin korkusu yaşamaz. Şahinler uysallaşır. İnsanlara yaklaşır. Artık etle beslenen kuşlar, besinlerini bildikleri yerden hazır

alırlar. İnsanların avcılık istekleri bitince, yansıma olmuştur. Genetik iyileşme ve aparatlanma avcı hayvanlara yansımıştır. Milli parklarda güvenlik çok yönlü yaşanır. İnsanlar, tam eğitim ile hayvan/bitki dengesini bozacak fiilde bulunmazlar. Sistemi bozmazlar. Doğal felaketlerden kaynaklanan hayvan/bitki kayıpları önlenir. Tedirginlik yaşamayan hayvanların mutluluğunu izlemeye insanlar gelir, mutlu olur.

Dağ Alanları Yükseltiler boyunca uzanan açık alanlardır. Yerleşime, doğal hayata, askeri bölüme açıktır. Bu nedenle her dağ alanı kesin sınırlarla ayrılmıştır. Üretim beldeleri özerktir. Dağlık alanlardaki üretim beldeleri diğer benzerlerine oranla farklılaşmıştır. Kimi yerleşkelerde üretime izin verilmez. Özellikle yoğun pol yerleşimlerinden ve üretim sahalarından uzak tutulan bazı gen izleri bu alanlarda tutulur. Askeri alanlar araya serpiştirilmiştir. Özellikle siyah ve kırmızı alan içine kaymış kimi dağlık alanlar tam boşalmış halde tutulur. İçeriye canlı girişi robot takviyesi ile önlenir. Güvenli dağlık alanlarda ise yerleşim seyrek ve yer altına kaydırılmış halde tutulur. Tek sürgün yerine toplu sürgüne konu olmuş bazı klanların zorunlu yaşam alanı olmuştur. Kesinlikle üretim yapamazlar. Tüketimleri ise sınırlıdır. Yukarıdan yardım almaları engellenir. Hava ulaşımı ile uzaklaşmaları önlenir. Bu nedenle Özel askeri birimlerin korumasındaki alanlardır. Çok özel amazon birimleri ve MerKom’a bağlı birimler korumadadır. Klan sürgünü almışların masum çocukları, genetik hataları örtülerek dışarı alınabilir. Zaten klan sürgünü yaşamış ailelerin evlat kaygısı gitmiş ve sevimsizlikleri nedeni ile bebeklerini bakımsız bırakmışlardır. Bilince ulaşıp yardım isteyen çocuklar, özel işlemden geçirilerek klandan kurtarılır, ancak içinde tuttuğu genetik iz incelenir, örtme işlemi ile çocuk uysallaştırılır. Zalim bir klan böyle silinir. Kimse öldürülmez. Fed. düzeyinde tam korunma sağlanır. Dağ alanları Fed toprağı sayılır. Milli parklar gibi sivil yerleşim dışı olmadığından, Fed meclisleri bu alanlar üzerinde yetki sahibidir. İçine serpiştirilmiş askeri alanlar dışında kalan tüm doğal alanlarda amazon devriyeleri gezinir. Sürgün yerleşimleri ise uzaktan güvenliğe alınır. Amazonlar sürgün alanlarının içine kesinlikle girmez. Etkileşimde bulunmazlar. Sürgün klanın genetik izini bir şekilde bebeğine aktaran bir dişi olursa, klanın kaderini yaşar. Bu nedenle sürgündeki klan üyeleri, dışarıdan yardım göremez. Hava araçlarını kullanamazlar. Yaşattıkları korku ve endişenin bedelini öderler. Haksız yere başka bir insan topluluğuna kasıtlı zarar vermiş klanlar, insanlığa kalıcı zarar verme girişiminde bulunmuş klanlar ve diğer yaşanmış/yaşanacak olaylara karışacak olan klanlar aynı kaderi paylaşır. Klan tanımı bile onların yaptıkları yanlışı anlatmaya yeter. Zira pol ve üretim beldelerinde yaşayanlar kendilerini klan olarak tanımlamaz. Aile olduklarını unutmazlar ve tüm insanlığın ailesine aşağıdan bağlanırlar. İnsanlara zarar vermemeye özen gösterirler. Kendi zenginliklerini isteyerek paylaşma girişiminde bulunduklarından, acı çeken insan kalmaz. Oysa klan düzeyinde kalmış insanlar, kopuk yaşar. Paylaşmayı sevmezler. Gülümsemeleri sahtedir. İstekleri yerine gelmiştir. Kopuk yaşayacaklardır. Paylaşmayacaklardır. Artık sahte gülümsemelerinin yerini acı bakışlar alır. Kendi kendilerine acı ve öfke ile bakacaklardır. Dağ alanları onların yeni yurdu olur. Bunun dışında vahşi hayat bulundurulur. Milli park

gibi aparatlanmış bir yaşantı değildir. Tam doğal hayat yaşatılır. Humanoid kontrolü yoktur. Dilenirse bu alanlar da milli park statüsüne alınır ve uysallaştırılır. Ancak bu son aşamada olur. İnsanların tepkisi nedeniyle en son aşamaya kadar bu alanlar bekletilecektir. Askeri alanlar ise yer altı galerisine açılan kapıları tutma amaçlıdır. Bir de dağlık alanlarda hava savunması yapılır. Yüksek binalardan daha yüksek zirvelere yerleşmiş devasa lazer üsleri uzaklara erişir atışlarıyla. Toplu saldırıları önler. Yer altına inen galeriler ile büyük stok bulundurma imkanı sağlar. Ayrıca çok uzaklara yer altından ulaşım sağlayan tünellerin kontrolü buradan sağlanır. Dağlar tutulduğu sürece vadiler güvencede sayılır. Dağ alanlarında özel MerKom sahaları tutulur. Böylece dağ alanlarında üçlü yapı oluşur: Yerleşik klanlar, Doğal hayatlar, Askeri sahalar. Güvenlik, Doğal hayatlarda Fed. bünyesine alınmışken yerleşik klanlarda amazonlar dış sahaları korur, içerideki besleme ise Fed görevlilerine kalır. Üretimden aldıkları doğal pay ile doyarlar, yeni teknolojileri kullanırlar ama üretimini bilmekten men edilirler. Tehlike saçmaları bilmeleri önlenerek engellenir. Askeri sahalar ise erkeklerin kontrolündedir ve MerKom düzeyinde uzmanları barındırır. Rakım sıralamasında doğal alanlar altta, yerleşik klanlar ortada ve askeri sahalar yukarıda yer alır.

Göl Alanları Göl yüzeyinin üzeri ve altı askeri alan sayılır. MerKom’un her göl üzerinde ve altında kullanım hakkı bulunur. Göl yaşam alanıdır ve sivillerin izinli girişlerine açıktır. Özellikle göl kıyıları yarı sivil alanlardır. Asker ailelerin sivil tatil, yerleşme alanlarıdır. Barış zamanlarında boş saatlerin geçtiği yerdir. Göl kıyılarından diğer siviller de girişleri izne bağlı olarak yararlanır. Misafir sayılan sivillerin güvenliğini asker sağlar. Göl kıyılarının garnizon korumasında olduğunu hatırlatalım. Göl, deniz gibi dişi sayılmaz. Erkek görülür. Ve erkeklerin korumasına verilir. Dağlar gibi göllerde MerKom’un erkek askerleri tarafından kontrol altında tutulur. Özellikle dağlık alanlardaki doğal göller tam koruma altındadır. Göl yüzeyinin altında daha korunaklı MerKom’un gizli tutulmuş üsleri dizelenir. Amazon üsleri şehir merkezlerine ne kadar teğetse, MerKom üsleri de yerleşim alanlarına o denli uzaktır. Dağların altında, göl yüzeyinin altında korumada kalırlar. Ele geçmesi zor engebelere sığınmıştır. Savunma modundaki ordunun son dayanak noktaları göl ve dağ alanları sayılmıştır. Göl yüzeyinin hemen üzerinde yerçekimini yenmiş, havada askıda nöbet araçları bulunur. Çift tabak şeklindeki nöbet araçlarında dişi askerler nöbet tutar. Göl kıyısında erkek askerler nöbettedir. Göl altında ise yetki erkek birimlerdedir. Gölün daha altındaki MerKom üssünde ise karma birimler yer alır. Tamamı kalıcı askerlerden oluşan üssü, yukarıda geçici askerler ön korumaya alır. Göllerde balıkların güvenliği tamdır. Avlanma korkusu yaşamazlar. Beslenme amaçlı üretilen balıklar ayrı tutulur. Doğal hayat alanı sayılan göllerden balık avı amaçlı yararlanılmaz. Özel balık üretim beldeleri vardır. İnsanın besin kaynağı olan balıkların çok çok özel şartlarda yetişmesi ile insan aldığı gıdadan güç kazanır. Diğer yandan göl içinde avlanma kaygısı kalkmış olur. Doğal yollarda yaşayan balıklar göl içinde kabul görülen

koşullarda mutlu kılınır. Özellikle uzun ömürlü su altı canlılarının güvenliği MerKom’a bağlı hareketli robotlarla sağlanır. Kaygı yaratacak su altı canlılarının göl balıklarına aşırı zarar vermeleri engellenir. Dönüşümlü su kaynağı yolu ile üretim ve yaşam beldeleri tatlı su ihtiyaçlarını kendi içinde karşıladığından göllerden tatlı su çekilmez. Göl suyunun kokusu sürekli tazelenir. Bunun için gölün altında özel bir sistem uygulanır. Böylece suyun da güvenliği sağlanmış olur. Su mis kokar. Başka bir deyişle tertemiz kokar. İnsanın kirletmediği göl kıyıları bulunur. Göl yüzeyinin altında dolaşan hareketli robotlar, mekanik görünmezler. Balıkları bir tarafsız canlı gibi kollar bu robotlar. Robotların denetimi ve yenilenmesi ise MerKom (Merkez Komutanlığı) üssündeki Hbryd birimine bırakılmıştır. Asker Hbryd’ler de hayvan geni etkin değildir. Hem insandırlar, hem de hayvan izi taşırlar. Göl canlılarının dilini onlar iyi bilir. Hisleri kuvvetlidir. Bu görevli hbrydlerin sayısı oldukça azdır ve tek amaçları gölü canlı tutmak ve askeri yönden göl içinde önlem almaktır. Göle izinsiz giren sivil ve yabancıları tetikte olarak engellemeye çalışır. Orman alanları da Hbryd etkisine bırakılacaktır zamanı gelince. Hbryd, mutasyon değildir. İnsanın normal yaratımında çözemediği konuları, alamadığı duyguları ve hissedemediklerini aşmada hbryd etkin olur. WalHalla modunda üretilen özel türlerin ‘benze’lerini KonFed bünyesinde ve Ordu denetiminde oluşturan Üs tatbik sahaları vardır. Üretim sırasında BenZe’lere zarar verilmez, mutsuz kılınmaz, tedirgin olmaları engellenir. Onlar ömürleri boyunca mutlu olacak işe yönlenmiş olarak ordu içinde tutulur. Üniformaları tertemizdir. Savaşa doğrudan katılmazlar ve geri hizmet verirler. Aralarında çok özel türler vardır. İşte bu türlerinden biri de Göl muhafızlarıdır. Amazonların göl yüzeyi üzerinde yaptığı korumayı, göl yüzeyinin altında devam ettirirler. Bağlı oldukları birim, her MerKom üssünde bir tane bulunan Ana Kraliçe Hbryd ve ekibidir.

Deniz Açıkları Tespit edilmiş uzaklığa kadar Amazon birimlerine bağlı denetim alanlarıdır. Uzaklığın ötesi ise doğrudan MerKom’a bağlı devriyelere bağlanır. KonFed’e ait deniz alanları için çok farklı bir yapılanma oluşturulur. Karma Üs sistemi. Denizi ortak kullanan birden fazla KonFed bulunuyorsa, Kıyı ortaylarında tutulan yüzey üstü Deniz Askeri üssünde birlikte tutulan ve amazon/garnizon karışımı birimler birlikte görev alır. Bu sistem, deniz savaşlarını engeller. Açık deniz alanlarının tüm insanlığın malı olduğu varsayımı ile hareket edilir. Eskisi gibi denizler parsellenmez. (Deniz altındaki üs bazen yüzeye çıkar ve sahilden görünür. Onu gören izleyen kumsalda vakit geçiren insanlar topluca ıslık ve merhaba (hi,hey) sesleri çıkararak üssü selamlarlar.) Sivillerin kullanımına açık kıyı alanlarının statüsü ise ayrıdır. Zaten konu da budur. Kıyı alanlarında Sahil Güvenlik, Limana teğet yerleşmiş Kıyı Amazon Mini Üslerinde sağlanır. Kıyıdan KonFed sınırı içine izinsiz girişler engellenir. İzin verilmiş hava köprüsünün kullanılması istenir. Denizden doğrudan kıyıya girerek sınır ihlali yapılması istenmez. Kıyı Amazon üslerinden çıkan sahil güvenlik devriyeleri farklılaşmıştır. Bazısı kıyısı olan makropol, metropol ve megapol için tam denetim sağlamayı amaçlar. Bunların sorumluluk alanları ufak tutulmuştur. Çok geniş çapta gözetim yapmaları için humanoid ve robot desteği

almışlardır. Androidleri ise kıyıya çok yakın yerlerde denizin altında tutulur. Bunlar özellikle insan boğulmalarını ve eşya sürüklenmelerini önler. Atıkları önler. Kirlenmeleri tespit eder. Suyun altında bulunmaktan dolayı memnun olacak şekilde programlanmışlardır. Üretim beldeleri ise kıyısı oldukları denizle daha serbest yaşam tarzı benimsemiştir. Amazon kıyı devriyeleri burada daha esnektir. Pol kıyılarında kadar sıkı denetim olmaz. Özel müstakil evlerin yoğun olduğu kıyı beldelerinde ise amazon devriyeleri sivilleri deniz kıyısında önlemezler, aşırı tedbirleri ile bezdirmezler. Yine de deniz üzerinden kıyıların izinsiz ihlali son derece tehlikeli bir durumdur. Silah ile girecek bir grubun yaratacağı terör ihtimali üzerinde durulur. Zaman zaman yaşanabilecek zaaflar tadıldıkça, başta bu tedbirlere karşı çıkan gruplar ikna olacaktır. Açık denizlerin serbestisi için hareket eden KonFed dışı insanların sızma girişimleri hava köprüleri ve hava onay sistemi ile tam denetime alınabilirken, deniz yüzeyinden karaya geçişte zaaf yaşanmaktadır. Liman ticareti ile denizin hemen üzerinden süzülen büyük taşıyıcı gemileri (eski gemilere oranla çok hızlıdırlar. Suyun üzerinde uçarak giderler. Taşıma maliyeti böylece çok düşmüştür. Tüm taşıma işini insanlardan alan özel üretim insan görünümlü Helead’lar almıştır.) iş görür. Deniz kıyılarında bulunmazlar. Limana gelecek ürünler uzaktan aktarma yoluyla getirilir. Devasa gemi açık denizde tutulur ve özel bir yöntemle limana ürünleri aktarır. Bu sistem, kıyıların güvenliğini arttırır. Sivillerin özgürce kıyı kullanımını sağlar. Kıyılarda insanlar eskiye oranla çok daha fazla zaman harcar. Özellikle gençlerin deniz kıyısı sevgileri artmıştır. Deniz kıyıları yapay bir yöntemle iç kesimlere uzatılmıştır. Tarak yöntemi ile daha fazla insanın kıyı beldelerinde denizden yararlanması sağlanır. Denizdeki bazı hayvanların insanlara zarar vermesi ise amazon dışında çalışan bir sistemle önlenir. Deniz kıyı altında Androidlerin egemenliği esastır. Boğulmadan başlayarak deniz canlıların zarar verme ihtimaline kadar önlemi alırlar. Doğrudan Ana bilgisayar üzerinden yönetilir. Deniz kıyılarından sorumlu bir bilgisayar, sorumluluk alanında tüm androidleri kontrol eder. Amaç insanın güvenliği olduğu kadar, denizin de güvende tutulmasıdır. Deniz hayvanlarının ve bitkilerinin gerekli gereksiz imhası önlenir. Deniz avı sisteme bağlanmıştır. Özel Üretim beldelerinde (Açık deniz ve ortak kullanımda) deniz ürünleri işlenir ve Liman yoluyla yerleşiklere ulaştırılır. AquaPolis sistemi, denizin kıyı düzeyinde balık avını önleyen bir yapı oluşmasına neden olmuştur. Denizin kıyısındaki canlıların yaşam güvenceleri sağlanmış olur. Beslenme amaçlı üretilen deniz canlılarının insana gıda olma sürecinde ise en az acı veren yöntem belirlenmiştir. İnsan, beslenmesi için bile hayvan/bitki ikilisine elinden gelen en az acıyı vererek uygulama yapar.

Orman Alanları Federasyona bağlı alanlardır. Milli parktan farklıdır. Dağ alanı olmayan orman alanlarında sivil yerleşikler bulunur. Orman beldesi olan yerlerde, yerleşikler orman ürünlerini işler. Yer altında ek üretim yapanlar bulunur. Tam doğal orman sahaları bulunur. Milli parklarda olduğu gibi Humanoidler ormanların hakimi sayılır. Burada insanların, hayvanların ve bitkilerin tam güvenliğini sağlamayı amaçlarlar. Humanoid de emekli

olmayı hak eder. Emekli olmaya kavuşmuş bir humanoid istemesi halinde imha edilmez ve kendi içinde rastgele seçilen bir ölüm gününü alarak mutlu olacağı serbest orman alanına salınır. Ölüm gününü tatmış olanları ise görevli Humanoidler alarak ayrıştırma beldesine ulaştırır. Orman sınırlarında humanoidlere bağlı çalışan androidler bulunur. Androidler ise ufak robotlarla iş görür. Tam ışıklandırma ile orman aydınlatılır. Karanlık durması engellenir. Renkli ışıklandırma ile orman sevimli olur. Misafir ettiği insanlar bu ormanlarda çoşku ile dolaşırlar. Piknik yapmanın anlamı vardır. Hızlı hava ulaşımı ile Yoğun pol alanlarından kopan aileler buralarda doğal hayatı tadar. Milli park gibi kapalı olmadığından insanların tercih ettiği alanlardır. Çölleşmiş alanların yeniden kazanılması ve orman yeşiline bürünmesi ile Humanoidlerin sorumluluk alanları büyümüştür. Askeri alan sayılmadığından sivil güvenlik sayılırlar. Üniformaları sivildir. Federosyonun yönetim merkezinde yer alan ana bilgisayara bağlanırlar. Sadece yerleşiklerin bulunduğu orman beldelerinde amazonlar sınırlı görev yaparlar. Bunun dışındaki tüm alanlarda asker bulunmaz. Silah tutulmaz. Ancak kural ihlali yapan klan unsurları gizlendikleri orman ve orman altı alanlarında daha işin başında imha edilir. (Öldürülmezler, amaçları imha edilir.) Klan unsurlarına müdahaleyi özel MerKom birimleri yapar. Humanoidler bu durumlarda geri planda tutulur, kayıp vermeleri önlenir. Barış zamanının egemenleri, savaş ve isyan döneminde ormanların güvenliğini askere bırakır. Gelen askerler ise iç ve dış güvenlik ihlaline göre uzman birimleri yönlendirir.

1.9 Megapol Güvenliği Devlet statüsündedirler. Kendi içinde yer alan en az üç makropol ve en az dokuz metropol bulunur. Makropol sınırları arasında serbest amazon üsleri bulunur. Artık amazon üsleri pol sınırlarında değil iç sınırlarda konuşludur. Nüfusa düşen amazon güvenlik birimi sayısı oran bazında artar. Megapol sınırlarına izinsiz giriş olmaz. Ayrıca sivil güvenlik sistemi tek merkezden yürütülmeyecek kadar karmaşık olduğundan konseyler birden fazla oluşturulur. Her sivil güvenlik konseyinin ayrı sorumluluk sahası bulunur. Konsey üyeleri o sahada yetişmiş gençler olur. KonFed bünyesinde bulunan megapollerin sayısı çok az olduğundan özenli bir güvenlik sistemi ister. Mutsuzluğun engellenmesi için tüketim alanları geniş ve eğlenceli kılınır. Üretim alanlarına yapılan uzman desteği yüksek değerdedir. Askeri güvenlik elemanları, geçici ya da kalıcı, megapol dışından gelmedir. Megapol gençleri ise askerlik hizmetini eğer gönüllü iseler atmosfer dışında yapabildiklerinden denge sağlanır. İlk 6 aylık öneğitimlerini megapol içindeki amazon üslerinde tamamlayan gencecikler, yakışır bir tavır alırlar. Ayrıca ilk kez megapol düzeyinde ayrı bir garnizon sistemi kurulur. Amaç savaş halinde şehrin üzerinde koruma sağlamak ve sivil halkı hızla yeraltına alarak ölümleri azaltmaktır.

Gerektiğinde öncelikli çocuk ve geçkinler yeraltından tünel yoluyla güvenli topraklara aktarılır. Her megapolün altında onlarca yıl yetecek kadar hazırlıklı kapalı savunma küreleri kurulmuştur. Tünel yoluyla poller arasında ve kuzey-güney / doğu-batı yönünde üsler arasında bağlantı oluşturulmuştur. Yani megapolü, MerKom yer altından destekler. Sivil hava ulaşımının güvenliğinde etkin olan megapol ana bilgisayarı ve yardımcısı android/robot ikilisidir. Humanoidler, megapol içinde geri planda tutulur. Sosyal yaşamlarında kimin insan, kimin insansı olduğu çelişkisini ortadan kaldırmak için pek dışa salınmazlar. Hbryd’ler de aşırı kalabalık pol yerleşimlerinden endişe duyduklarından bu düzeydeki bir şehir yerleşiminde bulunmaya sıcak bakmamışlardır. Onlar daha az yoğunluk içeren yerleşimleri isterler. Müstakil yerleşimi ve toprakla teması ister. Nesilden nesile geçen şehirli hayatı ile kimi aileler genetiğindeki alışkanlık ile megapol hayatından zevk duyar. Atmosfer dışında oluşan bazı megapollerin kaynağı yine dünya yüzeyindeki megapol yerleşikleri olur. Dünya bu açıdan benzeşen hayatları atmosfer dışına gönderir. Kısa sürede uyum böyle sağlanır. Megapol içinde konuşlu amazon üslerinin yukarı sahası ufak, yer altı sahası ise geniş tutulur. Yine garnizon üsleri megapol içinde ve gizlidir. Gizli olan yeri değil, içidir. Sivil girişi olmadığından ve MerKom toprağı sayıldığından sivil güvenlik konseyi kontrol sahası dışındadır. Gerektiğinde amazon üslerinde söz hakkı olan sivil güvenlik sistemi garnizon içinde sessiz kalır. Amazon üsleri sivil hayatın güvenliğinde sivil konseyle ortak olduğundan bu karşılıklı kontrol tabii sayılırken dış güvenlik için garnizon üsleri tam bağımsız sayılır. Ancak savaş zamanlarında ve tatbikat döneminde sivil konsey, garnizon kararlarına tabii olur. Bu askeri dikta değildir. Zira asker de Fed statüsündedir. KonFed meclisinde Federasyon seviyesinde temsil görür. Kararlar ortak alınır. Hatalı komuta düzeyindeki üstsubaylar hızla değiştirildiğinden yoğun yerleşim alanı poller huzursuz olmaz. Çok iyi yetişmiş üstsubay ve amazon liderleri uzmanlık alanlarında etkindir. Sivil güvenlik konseyliği geçici ve gönüllü iken askeri iç/dış güvenlik uzmanlığı kalıcı ve hem gönüllü hem de gerektiğinde ölüme atılacak kadar istekli olmayı gerektirir. Megapol savaş savunmasında hem amazon hem garnizon birimleri etkin olur. Sivillerin tamamı zorunlu askerlik hizmetinden geçtiğinden (yakın sayılan gelecekte; görmeyen, duymayan, işitmeyen ve konuşmayan genç neredeyse kalmayacaktır. İnsanların daha ana rahmi düzeyinde vücut düzeyinde mükemmelleştirilmesi sayesinde somut eksikliğin doğurduğu mutsuzluk ve kaygı giderilmiştir. Her genç kız güzelliğinin ve her genç delikanlı etkileyiciliğinin farkına varır. Tadılan mutluluktan kimse mahrum edilmeyecektir. Böylece insanlar askerlik hizmetine bedeni eksiklik nedeniyle alınmama durumundan kurtulacak. Nüfusun çoğu bu görevi yerine getirmeyi bir sosyal bilinç gereği sayacaktır. Askerliğin ölüme atılma değil hayat kurtarma olduğunu anlayacaklardır. Eski zamanın bilinci düşük kalan generalleri tarihe karışmıştır. Artık üstsubaylar vardır. Generaller devri bitmiştir. Üstsubaylar sivil düşünce ile hareket ederler ve gençleri ateşe atmazlar. Savaşmak için değil barışı sağlamak için vuruşurlar. Kin, öfke duyarak tutarsız davranışlar ve zafer azmi ile yıkıcılık geride kalmıştır. Zaten KonFed düzeyindeki orduların diğer konfed ordularına bakışı değişmiştir. Kaygının yerini işbirliği alır. Deniz sahası gibi, uzay sahası gibi

alanlarda ortak hareket etmenin getirdiği mutluluğu yaşatırlar. Değişim programları ile farklı konfed gençleri birbirleri içinde güvenli askeri hizmet yeteneğine kavuşur.) şehir savunmasında tam etkinlik sağlanır. Barış zamanında şehir içinde ölümcül silahların bulunması engellenmiştir. Garnizon üslerinin yer üstü birimleri silahsız bekleyiştedir ve yer altındaki silah depoları kilitlidir. Ancak savaş zamanı kilitler açılır ve silahlar sivil savunma için dağıtılır. Megapol’ün yer üstü kadar bir yer altı sahası bulunur. Sığınak mantığı devasa boyutlara alınmıştır. Aysberg mantığı oturmuştur. Garnizon üsleri, megapol içinde aysberg statüsünde konuşlanır. Amazon üsleri kadar geniş değildir. Amazon üslerinin de yeraltında çok geniş alanı bulunmaz. Denge böyle sağlanır. Sistemin uygulandığı ilk on yıllarda görülen ufak hatalar giderilir. KonFed meclisi, Megapollerin devlet statüsündeki temsilini korur. Bağlı oldukları Fed meclisinde, nüfuslarına ve uzmanlıklarının getirdiği getirilerini kullanarak söz hakkı alırlar. Temsil yetkisi sadece kuru bir nüfusa bırakılmamıştır. Üretime destek olan uzman ekipleri ile rezidans pol yerleşimleri katkıları düzeyinde temsil gücünü elde ederler. Ancak bu gücü despotizm için değil, yüksek bilinç düzeyinde paylaşım için kullanırlar. Özellikle sarı üniformalı KonFed bilim insanlarının ilim çalışmaları tam paylaşım ile önce KonFed içinde yaygınlaşırken sonra diğer KonFed lere WalHalla yoluyla aktarılır. Gelecekte sarı giysiyi alanlar tüm insanlığın ortak mutluluğuna odaklı gelişim sağlayacaklardır. Gizli ilim çalışmalarının ve insanlığa kaybettirdiği zamanın farkına varmışlardır. Aynı zaman diliminde aynı konuda çaba harcayan ilim insanlarının bir araya getirilmesi ile sağlanan hızlı gelişim gözlenmiştir. Megapol nüfusu içinde olası ilim insanı potansiyeli gereğince kimi seçilen üstün yetenekte kişiler, önce KonFed ilim konseyine sonra onay ile WalHalla ortak ilim konseyine sunulur. Kabul gören kişiler geçici moda yukarıya alınır, hizmet verir.

1.10 Konfederasyon Güvenliği Artık sivil güvenliğin önüne askeri dış güvenlik gelmiştir. Yerleşim alanlarında sivil iç güvenlik ve askeri iç güvenlik çalışmaları varken KonFed düzeyinde önemi dış güvenlik alır. Özellikle KonFed başkentinde ve MerKom üslerinde etkin bir yapılanma gereği doğmuştur. İçte yaşanacak olası ortaüstü güvenlik ihlallerinde ve dışda görülen en ufak güvenlik ihlalinde güç KonFed meclisinde temsil edilen MerKom üyelerine geçer. Savaş ya da iç karışıklık dönemi bittiği anda eski statüye dönülür. Her KonFed yurttaşı aynı zamanda güvenlik elemanıdır. Askeri hizmeti verdiği yıldan başlayarak aktif dönem olan 70 yaşına kadar görev alır. 70 yaşını aşmışlar serbesttir. Güvenlik çalışmalarında dilerlerse gönüllü olabilirler. Savaş döneminde ilk korumaya alınan bebek ve çocuklar olur. Sonra geçkinler olur. Bu iki grup hızla tehlikesi azaltılmış güvenli beldelere çekilir. Yedek yer altı sahaları ile bu olasılık her zaman hazırda tutulur. Tüm yurttaşların emekli hakları olduğundan ve geçim kaygısından kurtulduklarından güvenliği konfed düzeyinde

sarsacak toplu bir harekete geçmeleri pek beklenmez. Yine de düzeni bozmaya dönük, düşünceden silahlı mücadeleye dönmüş klan statüsündeki isyanların bastırılmasında sırasıyla; KonFed Sivil İç güvenlik konseyi, KonFed amazon iç güvenlik konseyi ve en sonunda çözüm bulunamaması halinde ve ölümcül saldırıların devamı halinde KonFed Garnizon iç güvenlik konseyi ki bu konsey sadece bu iş için kurulmuştur. Üstsubayları dişidir. Klan faaliyetlerini bastıracak askerler özeldir. Karma birimler olur. Walker, Ranger ve Lejyon karışımı birimler, öldürmeden bayıltarak ve toplayarak klanı sürgün statüsüne alarak çözüme ulaşır. Konfed güvenliğini bu düzeyde sarsan klan sürgünleri daha önce anlatılan özel yerleşimlere alınır ve üretim yapmaları sıfırlanır. Sadece tüketirler ve teknolojik yenilik üretmekten men edilirler. Dileyenlerin bebekleri/çocukları genetik inceleme ve değişim ile alınır, temizlenir. Konfed sahasından dünya dışına sürgün ise ancak ortak WalHalla sürgün karar konseyi ile alınır. Bu da atmosfer dışındaki yapay uydunun içinde yaşatılan çok değerli idarecilerin işidir. Konfed kendi güvenliğini aşırı sarsan kimi grupların iyileştirilmesinde ve sürgün sahasında başarı sağlayamamış ve klan statüsünde hareket eden gruplar hala etkin tavırlarını korumakta ise suçlular cezalandırılır, suçlularla ortak hareket eden aileleri ise dünya dışına sürgün edilebilir. Astroid kuşağına kadar KonFed toprakları bulunduğundan, kendine ait topraklarda bu klan sürgünlerini kontrol altında tutabilirler. Seyahatleri engellenir ve hava yoluyla uçuşları önlenir. Ancak astroid kuşağını aşarak uzaklaşan kaçkınlar beklenen sürede geri dönmemeleri halinde tamamen dışlanırlar. İzinsiz gidişleri karşılığında KonFed yurttaşlıklarını kaybederler. Serbest koloni hayatına geçen sürgünlerin ileriki onyıllarda geri dönerek KonFed’e dert olması beklenir. Bu nedenle her KonFed dünya düzeyindeki yeşillenmiş mutlu yaşantıyı sarsmayacak çözümler bulur. Dünya yörüngesinde ve yakın çevresinde güvenliği diğer KonFed güvenlik birimleri ile ortak alır. Sistem dışı davranışlarla düzeni kırmak isteyen barış bozucularının tavırları ölümcüldür. İnsanları anlamsızca öldürebilirler. İnsanlar güvenli yaşamı ancak iç güvenlik ve dış güvenlik sistemi ile bulurlar. Uzak uzay kolonilerinde yaşam daha karmaşık ve güvensiz sayılır. Uranüs, Jupiter gibi Konfed dışı sayılan uzaklıklarda ayrı kurallar işler. Dünya kadar sıkı değildir, esnektir. Kaçkınların kimileri bu sahalarda uysallaşır. Ancak bazıları çok daha uzaklara giderek mutantlaşır. Çirkinlikleri yüzlerine yansır. Zaten ilk isyan saldırıları da Güneş sistemi içindeki gezegen uydularında yaşayan masumlara olur. Sonrası dünyaya kadar yansır. Tabi bu bahsedilen durum düzenin kurulmasından çok sonra bozgun öncesi yaşanacak haberci vakalardır. Bu nedenle KonFed düzeyindeki güvenliğin gözü daha çok yukarıdadır. Dünya dışındaki yurttaşlarının korumasına yönelir. Dış güvenlik bu konumda uzay birimlerini devreye alır. Uzay düzeyinde tüm KonFed orduları birleşik hareket eder. Ve savaş halinde ordular tarafsızlık ilkesine girer. Savaş halindeki iki KonFed’in orduları, eğer savaş dünya yüzeyinde ise uzayda diğer KonFed orduları tarafından susturulur, vahşetin artması önlenir. İki uzay ordu birimi diğer on uzay ordu birimi tarafından silahları susturularak ültimatom ile devre dışı bırakılır. Böylece savaş kısa tutulur. WalHalla sarsılmamış olur. Eğer savaş hem dünyaya ve hem de uzaya sıçramışsa önce WalHalla korumaya alınır. Konfed’e bağlı tarafsız ordu birimleri WalHalla’hı dış ve iç güvenliğe alır. Yaklaşanlara karşı acımasız tavır takınırlar. Ayrıca uzakta tutulmuş yedek kuvvetler devreye girerek kuşatmayı kaldırır. Beyaz yumurtanın kırılması önlenir. Savaşan iki veya daha fazla KonFed askerleri ise yaşattıkları vahşetin

bedelini, savaş sonrası öderler. Özellikle ölümcül hata yapmış üstsubaylar cezalandırılır. Konfed yurttaşlarının toplu ölümüne yol açmış kararları veren üstsubaylar zafer kazanmış olsalar bile insanlık önünde suçlu sayılır. Toprakları genişletme dürtüsü önlenir. Topraklara yerleşmiş insanların Kanton düzeyinde aldıkları karar ile diledikleri Konfed’in diledikleri Fed’ine bağlanma serbestlikleri savaşları bir seviyede önler. Zaten çıkacak savaşlar toprak paylaşımından ziyade düşünce farkından doğar. Düşüncelerdeki aykırılıklar ise çok iyi bir eğitim sistemi ile çocukluk döneminde çözülmelidir. Farklı yaşam tarzlarına karşı esnek tutum ve tercihlerde özgür bırakılan insanların aile düzeyindeki mutlulukları sağlanır. Tüm bu iyi niyetle çalışmalara rağmen isyan modu ile savaş modu sevdalısı karşı gruplar elbet askeri çözümle önlenmeye çalışılır. Konfed’in bu şekilde güvenliği sarsıldığı anda Dış Güvenlik birimleri etkin olur. Uzaya kadar uzanırlar. Ancak güvenlik silsilesinde öncelik İç Güvenliğindir. Alınacak kararlarda Amazonların İç güvenlik kararları, dış güvenlik kararlarını etkiler.

1.11 Yönetim Şehri Güvenliği Konfed Sancağı burada tutulur ve yönetim şehrinin düşme olasılığı her zaman göz önünde tutulur. Daima yedek ve yedeğin yedeği ve bir de dünya dışı yedek yönetim şehri hazır tutulur. Toplamda dört yönetim şehri sıralanır. İlki açık, ikincisi kapalı, üçüncü gizli, dördüncüsü uzak modu yaşar. Şehir iç güvenliğini tamamen kalıcı amazon askerleri yapar. Geçici hiçbir amazon yönetim şehrine giremez. Zaten yönetim şehrinde sivil yerleşim kısıtlıdır. Sadece uzman aileler yaşar. Üretim beldelerinde görevli uzman aileler yönetim şehri dışında ikamete tabi olur. Şehir içinde yaşayan uzman aileler, sadece yönetimle ilgili işlemlere odaklıdır. Zaten şehir sayısı onu geçmeyen çok özel ve çok büyük yapıda binalardan oluşur. Yönetim şehrinin dış sınırlarında ormanlık alanlar başlar ve belli bir uzaklığa kadar sivil yerleşim bulundurulmaz. Amaç yönetimin güvenliği kadar, olası savaş durumunda yönetim şehrine yapılacak hava saldırısında çevre sivil yerleşimlerinin az etkilenmesidir. Yönetim şehri yaşayanları asker ve sivil hızla yerlatına alınır. Barış zamanında ise amazon uzmanlar dış sınırlarda etkin olur. Sosyal yaşam alanları tamamen kapalıdır. Ormanlık alanlara çıkanlar sıkı korumaya alınır ve içeri girişlerinde yeniden kontrolden geçirilir. İzinli de olsa silah sokulmaz. Amazonlar devriye amacıyla dahi olsa binaların içine olay olmadan giremez. Bina içi güvenliği ufak robotlar sağlamaktadır. Yönetim katlarındaki ve konsey birimlerindeki güvenliğini Humanoidler sağlar. Hbryd’ler yönetim şehrinde huzur bulurlar. Hbryd kullanımı yüksektir. Özellikle sabi nitelikle hbrydler yönetim şehrine geçici olarak gelen davetlileri misafir edici olurlar. Her hbryd’e tahsis edilmiş onlarca alt humanoid, android, robot ile görüntüde insanlara ait sayılan yönetim şehrinde, alt dalların sayısı fazla tutulmuştur. Sanki yönetim şehrinin asıl sahipleri onlardır. Ve hbrydler bundan ötürü memnundur. İnsan sayılmaları kadar, hayvan/bitki güvenliğinde alınan sivil kararlarda gözlemci olmaları mutluluk verir. Hbrydlerin üst statüdeki üyeleri yönetim konseylerinde söz hakkını kullanarak çözüm

ararlar.

Yönetim Şehri Plan Detayı Anlatımı Konfed Başkenti, Bağımsız Yönetim 3 km çapında bir dairedir. Dairenin merkezinde 500 metre çapında ve 2000 metre yüksekliğinde KonFed ana yönetim ve yaşam binası bulunur. Binanın en üstünde wemb bayrağı şeklinde üstü korumalı bir bahçe bulunur. Üst yapının tam ortasında ise hava ulaşımının sağlandığı bir geçiş bulunur. Konfed başkentine 6 yerden giriş yapılabilir. Havadan giriş sadece bu yoldur. Üst yapının bahçesinin hemen altından itibaren askeri katlar başlar. Üst 500 metre askeri, onun altındaki 500 metre idari ve son alt 1000 metre ise yaşam alanıdır. 2000 metrelik binanın, 2000 metre de yeraltında uzantısı bulunur. Alt 1000 metre yaşam alanı, 500 metre askeri alan, en alt 500 metre ise idari alandır. Yeraltı tünelleri ile diğer fed başkentlerine bu ana binanın yer altı bölgelerinden bağlanır. Bir fed başkentinden, konfed başkentine savaş zamanında yeraltından hızla ulaşmak dakikalar sürer. Lazer teknolojisi nedeniyle güvenli olmayan hava uçuşları böylece ikame edilir. Ana binanın kuzey, güney, doğu ve batı yönlerinde 250 metre ara verilerek 250 metre çapında dört yarı bina daha yapılır. Bu yan binaların yüksekliği 1000 metre tutulmuştur. Üst yapı yine benzer şekilde üstü kapalı bahçe modunda wemb şeklidir. Ancak bu binaya hava ulaşımı yoktur. Ana bina ile en üst katından 250 metrelik sağlam bir köprü ile bağlantı kurar. Buradan akan hızlı taşıtlarla binalar arasında gidişgeliş sağlanır. Yürüyerek iki bina arasında gidilmesine gerek kalmaz. Yan binaların üstü tamamen yaşam alanıdır. Yeraltında 1000 metrelik uzantısı bulunur. Yine yanlarda 125 metre ara verilerek 125 metre çapında ve 500 metre yüksekliğinde son dört yapı bina daha vardır. Benzerdir.. Dört yönün arasında kalan dört bölgede 50 metre yüksekliğinde, 5 metre katlı 3 er adet yan yana tutulmuş 30 bahçe bulunur. Bunlar mekanik olarak alt üst olur. Bu bahçeler hem tarım amaçlı hem gezinti amaçlıdır. Mevsimlere ve ihtiyaca göre alt üst olur. Üstü korumalıdır. Yerden konfed başkentine giriş dört yönden, binaların izahından amazon kontrolü ile olur. Amazon ara bölgesi ile konfed arasında tüm daireyi kat eden 5 metrelik bir yol bulunur. Burası askeri alandır, sivillere kapalıdır. Amazonlar, 50 metrelik bahçelerin bittiği yerden itibaren ormanlık alan içinde yerleşiktir. Daha uzaklarda ise orman içi beldeler başlar. Konfed Sıkı korumaya alınmıştır. Özellikle hava saldırılarına karşı lazer topları ile

korunur. Yeraltından yapılacak saldırıları önleme adına yeraltında önemli düzeyde askeri koruma bulundurulur. Bu alanda yaşayanların konfed adına oy kullanma hakları bulunmaz. Ancak konfed meclisini içlerinde bulundururlar. Kendi konfed başkanlarını ve şuralarını seçerler. WalHalla tarafından atanmış Han tarafından sembolik olarak temsil edilir. HanIM ise binalarda ki yaşamı kurallara uygun organize eder. Fed başkentleri de buraya benzerdir. ½ oranında küçültülmüştür. State başkentlerinde ¼ oranında, Kanton başkentlerinde ise 1/8 oranında küçültülmüştür. Belde merkezlerindeki yönetim binası basit 20 metre yüksekliğinde tek binadır. İçinde iki meclis bulunur.

Yönetim Şehrinin Tam Güvenlik Şeması İç binalarda tam otomat yapı. Robotlar tetikte. Aparat yoluyla tam denetim. Bahçelerde, hbryd yerleşimleri ve yönetimi. Amazonlar altı kapıyı tutuyor. Ayrıca KonFed başkentinin hemen dışında sınır boyunca uzanan alanın sahibi oluyorlar. Burada tek üs var. Ve üs tüm başkenti kuşatıyor. Amazon üs sınırının ötesinde ise serbest orman alanı bulunuyor. Orman alanında ise belirlenmiş bir mesafeye kadar sivil yerleşim bulunmuyor. Orman bu düzeyde bir üretim mantığı içermiyor. Sadece doğal yaşamı temsil ediyor. Bir nevi özel bölge oluyor. Milli park gibi ama değil. Orman alanı gibi ama değil. Amazonların uzaktan, Humanoidlerin yakından ve Hbrydlerin sahipliğinde gözetim altında tutulan yeşillik alanlarıdır. İstendiğinde Konfed başkenti yaşayanlarının gezebildiği yüksek ağaçlı alanlardır. Konfed dışı olası düşmanların en gözde hedeflerinden olacağından güvenlik modu en yüksekte. Garnizon modundaki erkek askerler bina içinde, yukarıda, hava üssünün hemen altında. Aynı zamanda yer altında geniş bir garnizon sahası var. Garnizon özel. MerKom’a bağlı. Kanton garnizonları gibi düşünmeyin. Çok farklı. Sadece kalıcı askerlerden oluşuyor. Sonradan bahse konu olacak S.A.F. askerlerin en seçkinleri belli süre için KonFed başkentini koruma andı içiyor. Ballı şerbet gibi ama değil. WalHalla ve yapay uydular bile geçici amazon askerleri alırken KonFed başkenti almıyor. Nedeni; atmosfer dışındaki gibi ortak KonFed’lerin birlikte kurduğu bir alan değil. Özerk. KonFed’in kendi çok özel yönetim alanı. Sadece uzman askerlerin gözetimine açık. Zaten içinde tutulan Hbryd’ler de özel. Humanoid’ler de çok özel üretim. WalHalla teknolojisinin yansıdığı ilk alan bu şehirde. Askeri keşiflerin negatif etkide olanları ise kullanılmamak üzere gömülmek isteniyor. Tehlikelere karşı WalHalla düzeyinde uyarı yayımlanıyor. KonFed başkenti, üretim ya da tüketim alanı sayılmaz. Sadece yerleşikleri görevli uzmanların aileleridir. Zaten büyük bir bölümü kalıcı olmaz. Görevleri biten veya kendi istekleri ile istifa eden uzmanlar diledikleri KonFed bölgesine gidebilirler. Nüfus ortalaması 40 civarındadır. Fazla öngenç bulunmaz. Fazla geçkin bulunmaz. Uzman ailelerin öngençleri burada yaşamaktan dolayı mutlu olmazlar ve imkanı buldukları yere göç etme eğilimine girerler. Nedeni somut üretim ve somut tüketimden yoksun olmasıdır. Binaların içinde eğlence alanları, sosyal paylaşım alanları bulunsa da pol merkezlerindeki

canlılık yaşanmaz. Nüfus daha seyrektir. Geçkinler ise görevlerini hakkıyla vermiş olmanın huzuruyla kendilerini huzur beldelerine atarlar. Özellikle su kıyılarında huzurlu bir son döneme alınırlar. Ömürler uzatılmıştır. Nüfus artış hızı oturmuştur. Aşırı çocuk sahibi olmak kadar hiç çocuk sahibi olmadan ölmek de önlenmiştir. Yetim statüsündeki tüm bebekler daha çocukluğa geçmeden bir senaryo eşliğinde gönüllü genç çiftlerin gözetimine verilir. Genetik iyileşme ile evlatlık alma kısıtlaması kalkmıştır. Bebek sahibi olamayan gibi bir durum olmadığı gibi yetim sevgisi olmayan bir aile de yoktur. Tüm bunların KonFed düzeyinde oturması ise ancak 20 yıllık bir kuşak geçkinliği ile sağlanabilmiştir. Asıl anlatım konusu olan ordunun hazır hale gelmesi için önce sivil güvenliğin sağlanması. Bunun için de iyi bir eğitim sisteminin oturması gerekecektir. İçte suç işleme eğilimi ne kadar azalmışsa (ki bu mutlu ve dengeli bir yaşam tarzı ile olur) dışta ordunun başarısı o denli artar. Savaş ihtimalini azaltan önleme ile ancak çok çok çok zorunlu hallerde ölüme yol açan savaşlar doğar. Savaşları KonFed düzeyinde önlemede WalHalla içinde tutulan ortak amaca adanmış insanlar etkin olurlar. Çıkmasını önleyemedikleri savaşın belli bir alana sıkıştırılması istenir. Savaşın hızla sonuçlanması beklenir. Sivil kayıplar, savaş sonunda ortak yargı sistemi ile sorgulanır. Üniforma giymemişlerin serbest kaçış istekleri hem kendi KonFed hem de saldırı halindeki KonFed mensuplarınca kabul görmelidir. Aynı şekilde savaş sırasında teslim olmuş pol yerleşkelerinde ortak anlaşmalara aykırı sivil kıyımları ağır yaptırımlarla önlenmeye çalışılır. Mesela sivil kıyım yapan bir ordu, ait olduğu KonFed’i tehlikeye sokacaktır. WalHalla idari kararıyla bu KonFed üzerinde ağır yaptırımlar uygulanır. Göreve getirdikleri zalimlerin yaptıklarından tüm KonFed üyeleri sorumlu tutulur. Kısasa kısas uygulanamayacağından (sivil kıyımlara sivil kıyımı ile cevap verilemez) geçici ve kalıcı sürgün cezasına gidilir. İnsanlığın mutluluğunu kırma uğruna kendi KonFed’ine zarar veren alt düzey yönetim alanları da kısmen sorumlu tutulabilir. Aynı şekilde KonFed üyeliğine girmeyerek ufak yönetimde tam bağımsız kalan Klan düzeyli yerleşkeler daha sıkı gözetime alınır. Kendi iradeleri ile Wemb sisteminde KonFed üyeliğine gitmeyen ayrık konumdaki yerleşim alanları, barış zamanındaki tutumları ve savaş zamanındaki etkinliklerine göre değerlendirmeye alınır. Kendi kanunları ancak kendi sahasında etkindir. Ancak Wemb birlikteliğini sarsacak planları ya da etkinlikleri olduğu takdirde önlem alınır. Özellikle KonFed Başkentinde bu konular dikkate alınır. Kurulu meclisler çok yönlüdür. Kanun yapıcılığı kadar idari etkinlik de önem taşır. Askeri güvenlik, bazı konularda KonFed meclis kararlarına bağlı iken, bazı konularda özerk davranır. Bunlar kesin olarak ayrışmıştır. Tarihten gelen acısı tadılmış hatalar tekrarlanmaz. Hiçbir askeri liderin öne çıkması istenmediği gibi hiçbir idari liderin uzun süre lider olması istenmez. En uzun liderlik dönemi idari ve askeri düzeyde en fazla bir yıldır. Üstelik İdari düzeyde bu ancak iki kere tekrarlanabilir. Amazonların konumu ise özeldir. Dünya onlarındır. Atmosfer dışında Garnizon kuvvetleri ne kadar özelse ve etkinse, dünya yüzeyinde dişi askerler geçici ya da kalıcı o kadar ötel (özel/öte) ve etkindir.

Altı Kapı

Yeraltındaki kapı bir numaralı kapıdır. Garnizon denetimindedir. Sadece Savaş dönemlerinde sivillere açıktır. Diğer zamanlarda askeri kullanım amaçlıdır. Hava üssündeki kapı iki numaralı kapıdır ve havadan yönetim şehrine girişi sağlar. Yönetim binasının üstüne izinsiz konamazsınız. Binaya girişiniz önceden onaylanır. Hava üssü, amazon kalıcı askerlerinin gözetimindedir. Sıkı bir denetim yaparlar. Tüm eşyalar sıkı aramaya tabidir. Özellikle öldürücü silah girişi önlenmek istenir. Tekrarlanacağı gibi bütün şehirlerde öldürücü silah üreten, öldürmeyi amaçladığı gerekçesi ile yargı tarafından sürgüne tabi olur. Eğer öldürme fiiline girmişse, kısasa kısas uygulanabilir. Özellikle yönetim şehrinde bir masumun kasten öldürülmesi, tüm KonFed çapında endişeye neden olacaktır. Amazon kuvvetlerinin bu güvenlik kaygıları siviller tarafından eğitimle uygun karşılanacaktır. Diğer dört kapı ise yine amazon üssü içindedir. Dört yönden şehre girmek ya da çıkmak isteyenlerin uzaktan gözetimini sağlar. Hava üssü gibi yakın güvenlik yapılmaz. Daha hafif uzaktan güvenlik sağlanır. Misafir giren tüm siviller eşlik eden bir robot ile yönlendirilir. Dışa çıkan tüm Yönetim Şehri yerleşikleri de aynı şekilde orman alanları ya da uzaktaki bir yerleşime ziyaretlerinde benzer bir robotla hem korumaya alınır hem de takibe alınır. Kimse kendini endişe içinde hissetmez. Çünkü bu robotlar sorun çıkmadığı sürece bilgilerini kimseyle paylaşmaz. Dedikodu yapmazlar. Bir güvenlik ihlalinde ise sadece ihlale konu olay hakkındaki kayıtlarını süzerek, özel hayatı rencide etmeden yargıya sunar. Askerlerin bakışı da bu yöndedir. Daha önceden işlenen suç nedeniyle bedel ödeyen KonFed yurttaşları tüm haklarını geri kazanır ve Yönetim şehrine girişten bile men edilmez. Görevi olmayanın girişine izin verilmeyecektir. Misafirlik keyfi değildir. Zira KonFed başkenti diğer pol yerleşimlerine göre oldukça küçük tutulmuştur. Nüfusu yoğun değildir. Ve insanları sürekli değişir. Görevi olmayanın içine girmeye istekli olmayacağı kadar sade bir yaşam sunar. Diğer pol ve üretim alanları kadar eğlenceli ve yaşam sevinci sunan bir yer değildir. Ortalama beş yıldan fazla kalınmaz. Görevini bitiren ailesiyle gider, yeni uzman aile gelir. Meclis üyeleri de kısa süreli görevlerini bitirir ve sürekli üyelik olmadığından giderler. Zaten KonFed meclis üyeleri, üyelikleri boyunca geçen bir yıllık sürede yönetim şehrinde yaşarken dilerse 13 yaşını doldurmuş tüm alt aile üyeleri ait oldukları yerleşkede kalabilir. Bu da yaşam sahasını ve ihtiyacı azaltır. Yönetim alanı sadeleşir. Az sayıdaki büyük binalar iş görür. Bahçeler iş görür. Ormanlar iş görür. Amazonlar tam koruma sağlayarak işi tamamlar. Yeraltındaki garnizonlar ve üst katlardaki askeri birimler savaş olasılığını tamamlar.

İç Güvenlik ve Dışa Karşı Güvenlik Ayrımı 1.Aile içi güvenlikten Şehir içi güvenliğe yaklaşım 2.Tehlike doğurabilecek kişiliklerin zamanında tespitinin önemi. 3.Bunun için bütün yurttaşların izlenmesi gerektiği. 4.Bu izlemeyi düşünen ve kişinin özel hayat sırlarını kendine gömen bir bilgisayar ihtiyacı.

(aksi halde yaşanacak kaygılar) 5.İç güvenlik(polis ve jandarma) bayanların elinde olmalı, erkekler bunun dışında tutulmalı, dış güvenlikte erkekler ön planda olmalı. 6.Önce insanı birey olarak tanı, sonra aileden başlayarak ortak bilinçle hareket eden dil birliklerine yönelim. Güvenliğin içten dışa doğru başarılması gerektiği.

Tekrar İnsanların Yaş Dağılımı: (-0) cenin 0-2 bebek (baby) 2-12 çocuk (child) 13-19 öngenç (teenager) 20-40 genç (young) 41-70 yetişkin 71-100 ergin 101-120 engin 121- geçkin 20-70 aktif dönem

Zincir Bağı: Aile güvenliği Belde/Mahal güvenliği (Mikro)Pol güvenliği Kanton güvenliği Metropol güvenliği Devlet güvenliği Makropol güvenliği Federasyon güvenliği Megapol güvenliği Konfederasyon güvenliği Yönetim şehri güvenliği

İç Güvenlik Alanı Tüm sivil yerleşkeler, üretim sahaları, milli parklar, orman alanları, göl kıyıları, deniz kıyıları, hava ulaşım hatları, yeraltı ulaşım hatları, dağ alanları…

Dış Güvenlik Alanı KonFed hudutlarındaki özel ara hatlar, hava ulaşım hattının üzerindeki alan, atmosfer dışı hareket alanları, yeraltı alanları, göl yüzeyi ve altı, garnizon sahaları, MerKom üsleri, açık deniz alanları…

Bölüm 2 WembArmy Bir orduyu önce “bireyler” oluşturur. Sonra bunlardan beş tanesi tim, iki tim bir manga, dört manga bir takım ya da batarya oluşturur. Böylece bölük, tabur, alay, tugay, tümen, kolordu, “Ordu” kurulmuş olur. Hans von AIBERG

2.0 Wemb İçi Garnizon Makropol, Megapol veya Şehir merkezine giremez. Şehir yönetimi Mayor, Herzog a verilmiştir. Hücre çekirdeği erkek, çekirdek ile sınır zarı arasında kalan bütün bölge dişil sayılmıştır. Bu nedenle Queen, şehir merkezi ile ilgilenmez. 3 Garnizon liderine 1 Merkezi şehir güvenlik lideri (Amazon) düşer. Şehir içinde öldürücü silah bulundurmak yasaktır. Amazonlar, şehir sınırlarındaki yerleşkelerinde yaşarlar, polis/jandarma olurlar. Devletteki her yerleşkede amazon birimleri vardır. Özellikle başşehir çevresinde şehre giriş çıkışlar onların kontrolündedir. Askeri sınıfın güvenlik birimini oluştururlar. Garnizonu içeri almazlar. Barış zamanında kendileri bile silahları ile içeri giremez. Bayıltan özel bir silah ile operasyon yaparlar. Şehirde kimsenin

öldürülmeyeceğini bilen yerleşikler huzur duyar. Öldüren bir katil bile öldürülmeden yakalanır. Mahkemeye çıkar. Her Kantondaki 3 Garnizon yerleşkesine üst komutanlıktaki bir üstsubay uzaktan liderlik eder. Kanton düzeyinde 9 Amazon yerleşkesine yine üst komutanlıktaki bir üstamazon liderlik eder. Milli Parklar doğrudan KonFed’e dolayısıyla Wemb’e bağlı. YerindeYönetim bir kişide. Milli parklarda güvenliği Manoidler sağlar. (Manoid, insan görünümlü güvenlik uzmanı otonom üretimlerdir.) Yönetim merkezinde ise insanlar bulunur. Gelir yönetimi vb.

Milli parklar üç ayrı alanda toplanır: 1Humanoid’li bölge, 2Doğal hayat (Natural) bölgesi (insan giremez, humanoidler pasif ve çok az sayıda güvenlik modunda (bayıltan) silahları var. O silahlarla isteseler de öldüremezler.) ve 3PicnicLand bölgesi. (Gelir sağlayan alan, buradan kısa süreli safari ve gözlem turları yaptırılabiliyor.)

Wemb içinde; Dişi geçici askerler, amazon yönetimine bağlı Hbrydler, O kantonun Queen e bağlı Erkek geçici askerler, garnizon yönetimine bağlı Humanoidler, görevleri ne olursa olsun Wembarmy e bağlı. (bazılarının ellerinde silah var!)

Güvenlik Görev Silsilesi 1 Amazon (İç Güvenlik Uzmanlığı) Geçici ve kalıcı dişi askerlerin alanı. Yerleşkelere bitişik konumlu üslerde yetişir ve görev alırlar. Güvenlik silsilesinde en üsttedir. Aynı zamanda kendi içinden amazon lideri çıkarırlar. Bu lider Tüm güvenliğin başı sayılır. Barış zamanlarında tam etkindir. Savaş zamanında ise uygulayıcı gücünü sınırlar. Garnizondaki erkek üstsubayların konsey kararlarını izler, uygulamaya yardımcı olur. İç güvenlikte yaptığı etkinlikle savaş zamanı

dış güvenliği destekler.

2 Garnizon (Dış Güvenlik Uzmanlığı) Erkek geçici ve kalıcı askerlerin alanıdır. Dış güvenlik amaçlı konuşlanırlar. Sahip oldukları alanlar dış güvenlik alanı sayılır. MerKom’a bağlı olan ana üsler dışında amazonlarla ortak yaşantıları yoktur. Sadece uzman amazon birimleri üst üs düzeyinde aynı birimlerde görev alabilir. Garnizon girişleri sivillere kapalıdır. Sivil misafir, misafir edeni garnizon dışındaki ara bölgede görür. Merkom, bağımsızdır. Lider üstsubaylarda erkekler etkindir. Savaşmayı bilen genetik izleri nedeniyle seçilmişlerdir. Dişilerin barış zamanı etkin tavırları, savaş zamanlarında yaşanan deniyimle şaşkınlığa bıraktığından, WalHalla’hın tersine dünya yüzeyindeki KonFed ordularının karar alıcıları erkek askerler olmuştur. Uygulayıcı dişi görünür ama savaş zamanı karar alma yetkisi erkeklerin konseyindedir. Savaş kararını yine de sivil KonFed Meclisi alır.

3 Hbryd (Amazona bağlı hem İç hem de Dış Güvenliğe Sınırlı Destek) Asker olmak için özel üretilirler. Çok iyi bir üretim sonucu gelişirler. Asker olduklarını hissederler. Sivil mantıkla hareket etmezler. Aile kurma hakları vardır. Eşleri genelde kalıcı askerlerdir. Sivil alanlarda yaşamak onları mutlu etmez. Askeri görevleri istekle yerine getirirler. Çok az sayıda üretildiklerinden özel olmaları sağlanır. Görüntülerinde diğer sivil hbrydlerde olduğu gibi hayvani izler taşınmaz. Kısır dişi olmaları dışında benzerlikleri yoktur. Hatta dilerlerse kendi genetik izinden bir bebek sahibi olabilirler. Ancak sahibi oldukları bebek bir hbryd değildir. Eşinin genetik iziyle birleşen normal bir insandır.

4 Humanoid (Milli parklarda Güvenlik Uzmanlığı) Neredeyse insan gibi görülen ve yaşayan bu üretimler, güvenlik için belirlenen alanlarda lider konumuna gelir. Özellikle milli parklar gibi alanlarda insanların üzerinden bu yükü alır. İçyapıları çok temiz tutulmalıdır. Kirlenmelerine izin verilmemelidir. İnsanlara ve özellikle öngençlere iyi bir eğitmen olurlar. Bilmeyen yeni nesile iyi eğitmen olurlar. Sayıları güvenlik amaçlı olarak fazla değildir. Androidler sayı olarak onları geçer. Nedeni üretim zorluğudur. Humanoid’ler daha özenli üretime alındığından sayıca az ve özeldir.

5 Android (İç ve Dış Güvenlik Destek) Temiz programlanırsa iyi bir güvenlik elemanı olurlar. Amazonlara iç güvenlikte, Garnizonlarda dış güvenlikte etkin kullanılır. Tehlikesi her zaman vardır. Humanoid kadar güvenilir değillerdir. Hata yapabilirler. Bu nedenle hatalı üretimleri titizlikle engellenmelidir. Tüm güvenlik birim üretimlerinde MerKom etkin olur. Hbrydden başlayarak tüm alt dallarda uygunluk titizlikle incelenir. Hatalı davranışlara giren androidler hızla geriye alınır. Androidler de kendilerini kötülüğe itecek dış program girişlerine karşı kendi kendilerini korumaya alırlar. Yine de gelecek bir komutla hemen kendilerini kitlemelidirler. Tehlike saçmaları muhtemel bu yaratımlarda gediklerden giren virüslerin sistemi altüst etme olasılığına karşı tetikte olunmalıdır.

6 Cyborg (Fed. Ve Kanton Ana Bilgisayar Destek) WalHalla içinde daha üst düzeyde temsil edilen cyborglar dünya yüzeyinde ve ordu için güvenlik silsilesinin altlarında yer alır. Nedeni savaş zamanlarında geriye çekilmesi ve sadece barış zamanlarında etkin olma isteğidir. Savaşı sevmeyecek şekilde üretilmişlerdir. Kesinlikle askeri program yüklenmez. Sadece ana bilgisayarı bulunduğu yerde temsil eder. Askeri alanlarda cyborg kullanımı çok sınırlı kalır. Genelde iç güvenlik amaçlı amazonları destekler.

7 Robot (En miniğinden en büyüğüne İç ve Dış Güvenlik Destek) Her alanda kullanılır. En altta göründüğüne aldanmayın. Aslında en üst düzeyde yer alır. Robot olduklarından her emre uyarlar. Ataları gibi düz mantıkla hareket etmezler. 3 robot yasasını delmeleri halinde derhal geriye alınırlar. En ufağından en büyüğüne kadar insanlığa hizmet için yaşatılırlar.

8 YY Takviye WembArmy’nin KonFed ayağındaki lideri bir yıl süre ile seçilen kalıcı uzman Amazon askerdir. Ancak liderliğinin hemen altında etkin uzman üstsubay Erkek MerKom üyeleri konsey halinde bulunur. Kararı Merkom Konseyi alırken, Dişi lider uygulayıcı olur. Dişi

liderin kendine iki amazon dişi tarafından lider yardımcılığı yönünde destek sağlanır. Ordu içindeki üniformalı Hbrydleri temsilen lider yardımcılarından biri hbryd kılınmıştır. Bu hbryd çok özel üretimdir. Üretiminde çok titiz çalışma yapılmıştır. YY takviyesi ile sıra dışı başarı sağlar. Paranormal yöntemleri içeren uygulamanın liderliğini üstlenir. Diğer Hbrydlerden farklı tutulur ve görüntü olarak neredeyse normal bir insandan ayırt edilemez hale gelmiştir. WalHalla içinde ise bu düzeyde üretilen Hbrydler istendiğinde amazonların liderliğine kadar yükselebilir. Uygulayıcı oldukları dönemde etkin kararların dosdoğru uygulanmasında etkin olurlar. Sonraki dönemlerde Normal aileler çocuklarında YY geni isteyeceklerdir. Etkin genetik uygulama ile YY geni yaygınlaştırılacaktır. Wemb sistemi içindeki tüm insanların evlatlarında iyiliği görme isteği doğaldır. Kendi hatalarını evlatların tekrarlamasını istemeyeceklerdir. Tüm somut davranışlardaki olumsuzluklar genetik düzeyde titizlikle temizlenecektir. Zalimlik geni alınarak yerini Halimlik geni getirilecektir. Kabillerin temizlenmesi, yerini Habillerin alması istenecektir. Bu değişim dışında kalmış uzak koloni yaşayanları ve değişime inanmayan yakın yerleşke insanları ise çok uzak gelecekte başa bela olacaktır. YY geni taşıyan insanların torunlarının torunlarını taşıyan gemiler insafsızca imha edilecektir. Esecek tatlı bir esinti ile YY geni taşıyanlar eziyetten kurtulacaktır. (YY genli insanlara eziyet etmeye çalışanlar da YY geni almış zalimlerdir.) Ne ordunun ne de düzenin kalmadığı bozulma döneminde halimlerin silinmesi ile zalimler yüzeye çıkacaktır. Yazılanları okudukları halde eziyetten vazgeçmeyeceklerdir. Anlattıklarımıza inanmayanlar çıkacaktır. Acıyı tattıkları zamana ulaşan nesiller ise inanmakta geç kalacaklardır. İnsana hizmet için öne çıkan insansıların içine zehir akıtanlar bedelini acı ödeyeceklerdir. Şimdi ana anlatıma geçilecek. Amaç önceden önlem almak. Zalimlerin evlatlarını halim yapmak. Dünyayı ve insanların ayak bastığı tüm zeminleri barış modunda tutacak Ordu anlatılacak. Orduların birlikteliğine gidilecek. Şimdiki barış dönemi sonunda yaşanacak çok kanlı savaşlara önceden hazırlanılacak. Kanlı savaşlarda azalan dünya nüfusunun yerine hızlı üretimle tertemiz genli insanlar alacak. İçleri kin ve öfke ile dolmuş zalimler bir süre silinecek. İnsanlar kötülük yapmayı istemeyecek bile. Bir karıncanın kasıtlı olarak ezilmesi dahi engellenecek. Sizleri anlatımda şaşırtma eğiliminde değiliz. Sadece uyarı var. Temelde yaşanan aksaklığın görülme isteği var. Akıl tek başına tehlike saçar. O aklı gönül seviyesine çekin. Ya da gönlünüzü akıl seviyesine çıkarın. İki yolda sizi huzura kavuşturur. Cahillikleri eğitimle engelleyin. Sarı giyinenleri kollayın. Düşünceleri arındıracak paranormal yeniliklere gidin. Başta inanmakta zorlanacağınız yeni buluşlar karşısında azıcık irkilin. Bu da varmış deyin. Biz meğer çok az biliyormuşuz deyin. Gelecekte yaşanacaklara karşı hazırlık yapmış olursunuz. Sizi değerli kılan yeniliklere kapınızı açmış olursunuz.

Ana Anlatım Sıra ordu anlatımına geldi… Zor olana geldi. İç güvenliğin detayları alındı. Şimdi güvenliği içte ve dışta yaşatacak olan insanların nasıl yetiştiği… Sırada kuruluştan eğitime, görev alıştan savaş sürecine detay anlatımı… Önce ordu içinde yaşayan kişilerden bazılarının detay anlatımı. Ordu insanlardan oluşuyor. İnsan unsuru önde kalıyor.

2.1 Anlatıma Konu, Gelecek Zaman İnsanları Kendi anlatımları ile renk katarlar.

1 Amazon Şerif (Görev yeri: MakroPolis Şerifi, Adı: Suden) Nik: Tiwana O küçük kızı kimsesiz halde buldular. Ordu, harap olmuş bağlı koloni yerleşimlerinde bulduğu bütün küçük kızları ve oğlanları sahiplenir. Onları Dünyayı uzaktan görecekleri Ay’ın güvenli Askeri üslerine bırakırlar. Yarı sivil ortamda yetişen kimsesiz kalmışlar özelliklerine uygun ayrıma tutulur. Bunlardan bazıları İç güvenlik desteği için Amazon olmak üzere dünyaya gönderilir. Dünyaya indikleri yaş en geç 13 olarak belirlenmiştir. Uyum sağlayacakları öngençlikleri sonrası Zorunlu Amazon hizmetine alınmış olunan kimsesiz olmaktan çıkmış Ordunun emanetinde yetişmiş küçük kızlardan biridir o. Adı Tiwana olmuştur. Amazon hizmeti sırasında kendi isteği ile Kalıcı Amazon moduna geçmiş ve yıllarca ek eğitim almıştır. Tiwana otuzlu yaşlarına ulaştığında artık MakroPol seviyesinde İç güvenlik lideri olma gücünü almıştır. Kendisine bağlanmış Amazon üslerini içinde bulunarak yönetir. MakroPol Amazon Şerifi, Kanton Garnizon Komutanlığına bağlıdır. Diğer yönüyle KonFed Amazon İç Güvenlik Komutanlığının denetiminde tutulur. Giydiği üniforma sade, gösterişten uzak tutulmuştur. MakroPol içinde sivil kıyafetiyle dolaşır. Asla üniformasıyla amazon üssü dışına çıkmayacaktır. Bu yönüyle onun Makropol Şerifi olduğunu, çoğu yerleşik bilmeyecektir. Gözlenmeden gizlenme imkanı bulurlar böylece. Rahatça sivil hayatlarını yaşama şansı bulurlar. Amazon üslerinde sürekli kalarak sosyal yaşantıdan koparılmaz Kalıcı Amazon mensubu bayanlar. Tiwana hayat dolu. Kalıcı Amazon ordusuna katıldığı yıl sevdiği ile evlendi. Bir anne oldu. Artık ordunun emanetinden çıkmış ve kendi ayakları üzerinde bir yaşam bulmuştu. Tiwana, emekli sayıldığı güne kadar işinin başında kaldı. Amazon şerifi kalmak kolay değildi. Zira, Makropol de görevli bütün geçici/kalıcı amazonların oyu ile başta tutulurlardı. İstenmeyen, yanlışları ile gönülleri kıran, sevgiden yoksun bırakan çok az sayıdaki Amazon Şerifi, bu yolla görevlerini devretmişler ve emekli edilmişlerdir. İç güvenlikte; güleryüz, sevimli temas ve insan sevgisi ön plandadır. Amazonları yönetecek liderin seçiminde bu unsur dikkatle incelenir. Tiwana neredeyse on yıl bu seviyede kaldı. Sivildi, sevildi. Gösteriş yapmadı. Amazon üslerini ziyaret etmeyi, liderliğini yaptığı genç bayanları el teması ile bulmayı çok sevdi. Ailesi ile amazonlara örnek oldu. Geçici amazon görevinde bulunan genç kızları, kalıcı moda çekmek üzere ikna edici oldu. Özellikle amazon görünümünde davranışlara sahip geçici mod dişi askerleri, göz teması ile kalıcı olmaya çekti. Seçtiği kişiler, girdikleri sınavda başarılı olmaları ile mesleklerine

kavuştular. Tiwana, amazon olmanın yaratılışla geldiği prensibini benimsedi. Bazı genç kızların, vücud yapıları ve davranış tarzları ile kendilerini ele verdiklerini ve başta istemedikleri bu mesleğe sonradan ısındıklarını söyledi. İşi oluruna bırakırsanız, çoğu genç kız amazon olmayı istemeyecektir. Çok zor bir görevdir. En güzel yıllarınızda serbest yaşam özgürlüğünüz kısıtlanır. Sizi görev, uzaklara gönderir. Doğup büyüdüğünüz yerlerin uzağında tutulursunuz. Bu fedakarlığı göze alarak sınava girmek bile onurlu bir davranış olarak karşılanır. Tiwana bu onuru arkasından gelenlere sunmuştur. Kazandırdığı çok sayıdaki genç kız, onun peşinden Şerif makamlarına getirilmiştir. Devir silsilesinde, seçilen kadar seçen de önem taşır. Seçen yükseldikçe, seçtiği de kendisiyle yükselir. Çünkü, alt görev ekibini kendisi oluşturur. Ancak başarısızlık ve yanlış davranıştan seçilen de etkilenir. Sistem budur. Tiwana kendisini seçen Ordu olduğu için yarı bağımsız kılındığından daha özgür bir karar verici olmuştur. Ama geçmişindeki bilinmez nedeniyle hep iç burukluğu yaşamıştır. Kimse onun gece uyuduğunda güzel rüyalarla ödüllendirildiğini düşünmesin. O zor çocukluk dönemini hep içinde tutmuştur. Bu nedenle yeni yetişen nesli korumak, anne olmak için çabalamıştır. Nur içinde olsun. O çoktan öldü bile. Daha yaşanmamış bir gelecekte olduğu halde yaşamı sona ermiş bir insandan bahsettik. Şaşırın.

2 Amazon Elit 4W (Görev yeri: Baykal MerKom, Adı: İrna) Nik: Alya Zor bir askeri eğitim sonunda yemin töreni. Gönüllü amazonlar içinde ayakta kalabilenlerin sayısı çok az. Kalıcı amazon moduna geçen genç kızların üç yıl içinde vermeleri gereken bir karar var. Elit bir amazon olmak için bir şansları var. Gerçek anlamda savaşan bir dişi amazon olma şansını kullananlar çoğunlukta. Ancak başarabilenlerin sayısı azınlıkta. Bu onları çok özel kılıyor. Garnizon modunda erkek askerlerle beraber MerKom’a bağlı asker olma ayrıcalığını alıyorlar. Hatta bazı çok özel görevlerde küçük birimlerde karma (erkek/dişi) bölükler için yer alabiliyorlar. Uzak kolonilere kurtarma, kuşatma yarma ve boşaltmayı koruma gibi sıra dışı görevler alabiliyorlar. Alya bu işlerin ustası oldu bile. Onun işi, dünya yüzeyindeki kısa süreli savaş ve karmaşa döneminde en ön safta tutulmak. Bir amazon subayı değil. Ama iyi bir amazon askeri. Elit olduğunu anımsatan üniformasındaki fark aslında. Amazon üslerinde onları gören diğer amazonlar ister istemez bir hayranlık duymakta. Kırk yaşına kadar devam edecek olan Elit görevi ve statüsü nedeniyle yaşamlarının en özel mesleki sürecini yaşarlar. Alya, deneyimsiz bir askerdi. Öngençliğinden sıyrıldığında zorunlu gördüğü askerlik hizmetine isteksiz gitti. Bir an önce bitmesi ve yaşamını kurması için beklentilerini açtı, önüne koydu. Yaşadığı kantonda mutlu bir yuva ve dingin bir hayat hayal etti. Ancak amazon üssüne girdiği ilk gün bütün kararları değişti. Kurulu düzene hayran oldu. Üniformanın çekiciliği kadar, kalıcı amazonlardaki güvenli yürüyüş onu oracıkta değiştirdi. Asker olmaya karar verdiği ilk gün, askere alındığı ilk gündü. Amazon destek statüsü için başvurmaya kalkmışken, daha geçici modun başında kalıcı amazon olma kararını verdi. Bir yılı aşan görevin sonunda sınavını verdiği kalıcı mod onu kesmedi.

Artık iç güvenliği değil, dış güvenliği hedefliyordu. Savaş zamanında iç güvenlik sağlayan amazon üslerinden taştı ve MerKom’u hedefledi. Onun azmini ve meslek olarak askerliğe uzman kimliği ile sarılması, üstsubayların olumlu bakışı ile desteklendi. Kemik yapısı uygun olmayan hiçbir amazon, elit olmak üzere sınava bile alınmazdı. Doğuştan şanslı Alya! Genetik yönüyle destekli, aparatlı ve anne-baba tercihi ile atletik yapı büründürülmüş bir bayan. Bazı anne-babalar ise kızlarının, yetiştiğinde ortalama bir bayan gibi görünmesini isterdi. Bu istek, zarif ve tarihten gelen bir anlayışı yansıtan ince hatlardı. Oysa Alya, güçlü kolları ile ve piyade olmaya elverişli baldırları ile beden puanlamasından tam not almıştı. Psikolojisi güçlü idi. Karar verdiği konuda azimli olduğu kadar tutarlı davranırdı. Verilen göreve inanmadan hareket etmezdi. Bu özellik Elit grupta aranan bir unsurdu. Asla inanmadıkları bir görev başarıya ulaşmaz. İnanmalarını sağlamak ise Üstsubayların işi. Eski zaman savaşlarında Elit askerlerin nasıl harcandıklarını eğitim programlarında almış olan Alya, dikkatli davranırdı. Aldığı görevlerde, ölüme atlamazdı. Ölüm yaşanan dünya yüzeyindeki görevlerinde ufak yaralar dışında zedelenmemişti. Oysa bazı arkadaşları anlamsız çıkışları ile canlarından olmuştu. Alya, kırklı yaşlarına yaklaşırken geriye alınacak ve bir eğitmen olacaktı. O şimdi aktif görevde. Çıkması muhtemel bir savaş için hazırda. İç güvenliğin baş edemediği olaylarda istendiğinde nokta görev alabiliyor. Çocukları var. Eşi de asker. Zaten onun gibi birinden bu beklenmişti. Evlilik kararını verdiği anda aşık olduğu çok özel askerin yanına gitmiş ve onu açıkça tavlamıştı. Eşi ona hayır diyememişti. Eşi ondan on yaş büyük olduğu gibi aynı zamanda onun subayı idi. Alya yuvasını böyle kurdu. Yüzü gülüyor. İyiki amazon olmuşum diyor. Her genç bayanın farklı yaşam kulvarı içinde onun ki kendini mutlu ediyor. Özel bir gölün kıyısında kendine ait bir bahçeli evde yaşıyor. Eşi onunla birlikte kalıyor. Eşinin ikinci bir evlilik yapmasına başta karşı çıkıyor ama sonra kabul ediyor. (Yaşanmış savaş döneminin ardından gelen uzun barış sürecinde kadınların nüfus payı arttığından kadınlara evli erkeklere evlilik teklif etme imkanı tanındı. Evli tutulan erkek ise, ilk evliliğini yaptığı eşinin onayını alma şartına bağlandı.) Göl yüzeyinin altında aktif görev saatlerini geçiriyor. Elit olması onu farklı kılıyor. Diğer amazonlardan ayrı tutuluyor. Tüm bölük birlikte yaşatılıyor. Sivil saatlerini yakın yerleşimde geçiriyorlar. Birbirlerinden kopuk olmuyorlar. Bu birliktelik görev sırasında karşılıklı hissi arttırıyor. Hataları azaltan bir anlayış sağlıyor. Bölükte birbirini sevmeyen yok. Bu en büyük tehlike. Burç uyumuna uygun oluşmuş bölük yapısı kolay bozulmuyor. Genelde bir elit, görev aldığı bölükte emekliliğe kavuşuyor. Zaten bölük olarak yer değişimi var. Alya, şimdi o güzel gölün kıyısında ormanı seyrediyor. Ormanı koruyan insan görünümlü olanları gözlüyor. Yaşamı seviyor. Yaşatmayı seviyor. Üniformasını çıkardığı saatlerde iyi bir anne oluyor. Evlatları da onun gibi asker olma eğiliminde. Uzmanlık alanlarını elbet eğitimciler belirleyecek. Alya şimdi gülümsüyor. Yaşamına renk katan bu düzene hayran. Onun mutlu oluşunu sağlayan ise geçmişin ölü hayalkurucu teorisyenler, hayalleri alarak işleyen çılgın taktisyenler, taktik alarak sistem kurucu teknisyenler. Güzel bir rüyanın içinde elbet yerini alma isteği doğdu. Alya bu hayali yakalayanlar içinde. Göl kıyısında. Görevin riski olan erken ölüme açık ve bunu inandığı bir düzeni koruma aşkına bağlıyor. Mesleğini seviyor. Onun sizin mutluluğunuz için göreve çıktığını unutmayın.

3 A.F. CapT (Görev yeri: Garnizon Eğitim Alayı, Adı: Tunga) Nik: Garnik İsminin anlamı komik geliyor. Kendisi gülümsüyor. Komedi yapan, neşeli bir insan. Eğitimci bir subay. S.A.F. subayı olma şansını kaybettiği gün diğerleri gibi üzülmemiş aksine gülümsemişti. Onu üstsubaylar eğitimci yapmak istemişti. Bunu yine gülerek karşılamıştı. Hiç düşünmediği halde kendini eğitimci bir subay olarak bulmuştu. Geçici garnizon hizmeti için üniformayı giydiği günde neşesi ile ilgiyi üzerine çekmişti. Eğitim sürecinde, tüm eğitim subayları onu rapor etmişti. Pozitif hava esintisi ondan çıkıyordu. En olumsuz durumda neşesini kaybetmiyordu. Onu sert olmaya itecek durumlarda bile yumuşak tavrını koruyordu. Asker olmayı hiç düşünmemişti. Geri hizmet moduna geçmek ve silahsız hizmet vermek istemişti. Ancak eğitimde başarılı bulundu. S.A.F. subayı olma şansı ile garnizondaki yer altı ek eğitimine alındı. Bu karara da gülmüştü. Sesini çıkarmadan aşağıya indi. İkinci eğitimde ise askerliğin cilvesini yaşadı. Onun eğitim vermeye yatkın tabiatı ilgi çekti. Pratik askeri eğitimde geri planda durmasının aksini yaşatıyordu. Yeni gelmiş bir genci, hızla üniformaya ve hizmete alıştırmada iyi bir yapısı vardı. Bu özelliği ile Akademiye gönderildi. Bu karara ise kahkaha attı. İstemediği halde sesini çıkarmıyor ve işi oluruna bırakıyordu. Evinde onu bekleyen bir ailesi vardı. Erken yaşta evlenmişti. Kendisi gibi askerlik hizmeti vermekte olan eşine uzaktan erişimle ulaştığında başına gelenleri anlatıyordu. Bütün bunların ileriki sivil hayatında hoş bir anı olacağını söylüyordu. Eşi ise onun subay olmasında isteksiz kalmıştı. Planları farklıydı. Her ikisinin yakın alandaki mesleki uzmanlıkları yaşadıkları kantonda iyi bir iş ve iyi bir yaşam sunuyordu. Sevdikleri bir işte ve yuvada olmayı hayal etmişlerdi. Ama yaşamları hayalleri ile örtüşmeyecekti. Çünkü Garnik, akademiye gidince değişti. S.A.F. subayı olamayacağını anladı. Görevin zorluğu onu aştı. Bunu açık olarak üstsubay eğitimcilerine anlattı. Bu açık sözlü davranışı ve kendinde bulunan artıları-eksileri, rapor tutucu askeri programa moda mod uygun sayması şaşkınlık yarattı. Eğitimcinin önce kendisini iyi tanıması gereği biliniyordu. Onun A.F. eğitimcisi olması için ısrarcı oldular. Zaten akademiye alınan bir askerin ulaşabileceği en alt görev buydu. Bu istek karşısında daha çok kahkaha atacaktı. Garnik, hiç düşünmediği halde Eğitimci Uzman oldu. Bunu eşine anlatıncaya kadar ter döktü. Eşini peşinden sürükledi. A.F. subayı sıfatını aldığı ilk dönemde eğitim uzmanlığını kazanmak için garnizon düzeyinde aktif subaylık yaptı. Birgün onu eğitimci subay yapacaklarını bilerek notlar aldı, yanlışları gördü, doğruların nasıl korunacağını tespit etti. Bütün bunların sonunda CapT rütbesine ulaştığında MerKom düzeyinde adı bilinen bir eğitimci olacaktı. Onu üstsubay yapamıyorlardı. Çünkü bunu sistem kabul etmiyordu. Emekli sayılarak yeraltındaki MerKom üssüne sivil statüsünde almak istediklerinde hayır diyebildi. Binlerce genci eğitmişti, içlerinden bazıları ise S.A.F. üstsubayı olabilmişti. Bütün ordu içinde en iyi oranı tutturmuştu. Onun A.F. içinde verdiği hizmet kendine görev sona erdiğinde hızla emekliye ayrılacaktı. Artık eşinin dediğini yapacaktı. Yıllar önce aldığı sivil uzmanlığına geri dönecekti. Ve uzun yıllarını verdiği askerlik anılarını torunlarına anlatabilecekti. Garnik hep gülümsedi, eğitim verdiği askeri öğrencileri gülümsetti. Korkutmak yerine gülümsetmeyi seçti.

Zorunlu askerliğin nasıl zorunlu olmayacağını buldu. İsteksiz görünenleri nasıl kazanacağını önceden biliyordu. Bir an önce askerlik hizmetini bitirerek sivil yaşama dönmek isteyen bazı gençleri nasıl da S.A.F. yapmıştı. Tezi ilgi çekti. “İsteksiz görünenleri seçin.” Eğer isteksiz görünen bir genci istekli hale döndürebilirseniz, bu onun gerçekten istekli olduğunu gösterir. Yoksa askerliği dışarıdan görerek isteyen ve kalıcı moda geçmek için en başta gönüllü olanlar, işin zorluğu karşısında sonradan isteksiz olabilmekte. Dengeyi sağlayan Garnik oldu. Eğitim anlayışını değiştiren tezi ile Ordu süreci yeniledi. Artık hiçbir genç, öngençliğinde askere alınmayacaktı. Yine hiçbir öngenç, askerlik mesleğine kendi isteği olsa dahi anne-baba tesiri veya arkadaş çekişmesi ile gönüllü sayılarak alınmayacaktı. Öngençlikten sıyrılmış ve tam reşit sayılmış gençler, gençliklerinin ilk yılında 19 u 20 ye bağlayan yıl hizmete alınacaktı. Daha önce 16 yaşına gelmiş bir öngenç, dilerse erken askerlik hizmetine gelebiliyordu. Özellikle bayanlar bunu tercih ediyordu. Ama erkeklerde bu tutmadı. Bayanlar kadar hızlı olgunlaşamayan erkekler için sistem farklılaştı. Onların en erken askere alınma yaşı 19-20 köprüsüne getirildi. 20 yaşına basmış olan Garnik, geciktirebildiği son güne kadar Garnizon içine girmemişti. Ama son güne bıraktığı girişin bedelini onlarca yıl Askeri eğitmen olmakla ödedi. Bunu da anımsayarak gülümser şimdi. Eşinin ona en başta nasıl karşı koyduğu ama emekli olduktan hemen sonra Garnik’in yüzünde yaşanan olumlu değişim aynı eşini mutlu etti. Garnik hızla olgunlaştı. Sivil yaşamda çok sayıda öngenci kazanan sivil bir eğitim uzmanı oldu. Eşinin teknoloji uzmanlığı yanında onun işi oldukça basit göründü. O da bu görüntüye sesini çıkarmayacak ve sadece gülümseyecekti.

4 S.A.F. 2R (Görev yeri: Ay Tatbikat Birimi, Adı: Halit) Nik: ElitAn Ay’ı uzaktan görene soğuk hissi verebilir. Ama içinde yaşamaya alışmış olan nesiller onu çok sevdi. Ay’a dışarıdan gelen biri için alışma dönemi yılı bulabiliyor. ElitAn bunlardan biri. Tatbikat Yerleşkesinde tutulduğu ilk aylarda alışmakta zorlanmaktan kaynaklanan davranış bozukluğu yaşadı. Onun mutsuz görüntü çizmesi önce koparıldığı dünyaya geri gönderme yönünde oldu. Sonradan bundan vazgeçildi. Çünkü ElitAn bunu tecrübe etmede kararlı çıktı. Geri dönmeyi gururuna yediremezdi. Yapamadı denmesini istemezdi. Sabırla bekledi. Alışmaya çalıştı. Yerçekimi farkına alıştı. Yerleşkede yerçekimi birebirdi. Ama tatbikat birimi farklı yerçekimlerini deneylemek üzere kurulmuştu. Özellikle uzayda ve kolonilerde bulunan askeri birimlere geçiş yapan S.A.F. ların burada geçiş dönemi yaşaması istenmekteydi. ElitAn ise burada kalıcı görev ile bulunuyordu. Görevi, gelenleri birkaç ay kaldıkları dönemde desteklemekti. Bölüğü, yeni gelen geçici bölükleri eğitim dışı konularda desteklerdi. Aynı zamanda tatbikat sahasının güvenliğini sağlayan bir bölükteydi. İki yönlü görev almışlardı. Bölük içinde ortama alışmakta en çok zorlanan ElitAn olmuştu. Doğup büyüdüğü Akdeniz havzasındaki ortamı özlüyordu. Dünyaya her baktığında bir zamanlar bulunduğu coğrafyayı arıyordu. ElitAn, uzun süre Ay görevinde kalamayacaktı. Ondan beklenen üç yıllık görevi başarı ile yerine getirse de içinde hep dünya özlemi kalmıştı. Bunu tespit etmek gözlemci aparatların işiydi. Tüm askerlerin

davranışlarını analiz eden ve MerKom ana bilgisayarına geçen ufacık aparatlardan kendini gizleyemezdi. (Gizlemek çok özel bir yeteneği gerektirir. Bu yetenekteki askerler, tespit edildiği anda geriye alınırdı. Yeraltında tutulurlardı. Örtü yeteneklerini negatif kullandıkları tespit edildiğinde ise Ordu dışı sayılırlardı. Pozitif kullanıcıları ise paranormal deneyler bekliyordu.) ElitAn subay olmayı hiç istememişti. Onun işi basit ve sıradan olmalıydı. Üst rütbeler taşıyarak aşırı sorumluluk almak yerine bildiği işi tam yapmayı istiyordu. Bölük içinde kaybolmayı seviyordu. Ay’ın garip gelen havasını yaşıyordu. Henüz çok gençti. Yirmili yaşlarındaydı. Ay nüfusunu inceleme şansını yakalamıştı. Ay yerleşikleri kapı komşusu hatta bağlı oldukları dünya yerleşiklerine oranla biraz farklılaşmışlardı. İlk gelen nesillerdeki dünya özlemi gitmiş ve ayı sahiplenme içgüdüsü yerleşmişti. Ayı çok sever olmuşlardı. Ayın soğuk gelen görüntüsü onlara sıcak gelmişti. Yeşil alanları yüzeyin altında tutulmuştu. Ayın zengin madenlerini işleyen ilk kuşak maden uzmanlarının evlatları makropol düzeyinde yerleşke kurma başarısını yakalamışlardı. Yasa gereğince aya yerleşmek için önceki yerleşiklerin izni gerekiyordu. Ve izin veren konsey, yeni yerleşikleri almada pek istekli davranmıyordu. Sadece askeri yerleşkelerde bir serbesti vardı. Burada gelip giden çoktu. Uzak kolonilerden getirilenler ve uzak kolonilere gitmek üzere hazırlananlar buradaydı. Sivillerin, askerlere bakışları ise aşırı olmasa da mesafeliydi. Zorunlu askerlik hizmeti içinde, hiçbir KonFed e bağlı olmayanlar WalHalla bünyesinde değerlendiriliyordu. Onların bir KonFed e bağlanması gereği vurgulanıyordu. Bağımsız sayılmak isteyenler ise azınlık statüsüne alınarak WalHalla görevi ile dilerlerse Ay yüzeyinde ve istekli olurlarsa kalıcı modu ile yapay uydularda göreve alınıyordu. KonFed e bağlı olanlar ise yaşadıkları ay yerleşkelerine yakın askeri birimlere alınarak eğitiliyordu. Sonrasında ayrıma tabi tutulan bu gençler uygun görülen yerlere gönderiliyordu. Kısa süren zorunlu askerli sürecinde Ay yerleşiklerinden çok çok azında askeri uzmanlık isteği görüldü. Bunun nedeni elbette genetik sayıldı. Kuşaktan kuşağa üretim uzmanlığında kalmış olan aileler içinden bir asker uzman çıkmasını beklemiyordu. Bu yüzden Ay yerleşiği sayılıp da askeri uzman olanlar MerKom içinde çok başarılı oluyorlardı. Çünkü onlar Dünyayı atmosfer dışından korumak üzere kendi istekleri ile uzak sınır görevlerine gidiyorlardı. Dünya özlemlerinin az olması onları uzun yıllar sınır görevinde tutabiliyordu. Üstelik işlerini severek yapabiliyorlardı. ElitAn bunu gördü. Ama dünya özlemini yenmek için dünyadan uzakta büyümüş olmanın gerektiğini anladı. O dünyada büyümüştü. Dünyadan kopamazdı. Gidebileceği en uzak yere Ay’a gelmişti. Buradan WalHalla uydusunu izleme zevki dışında bir ayrıcalık göremedi. Görevinin gereğini yerine getirmiş olması onu yeterince mutlu edemedi. Dünyaya dönme günü geldiğinde ise bindiği gemide gülücükler dağıtıyordu. Evine dönme neşesi ile komik şakalar yapıyordu. Bölükte onun gibi düşünenler ise ona bir sürpriz hazırlamıştı.

5 WalKüre 1W (Queen!, Adı: Ayda) Nik: Upasi Çok özel üretim. İnsan ve üretiliyor. Başta etik gelmiyor. Ama çağ alıştığında ve faydayı

gördüğünde ilk tepkiden pişmanlık duyuluyor. Gecikmiş seçim nedeniyle kayıp giden nesillere acıma beliriyor. Bir walkürenin yetişmesi çok zorlu aşamaları içerdi. Upasi, köken itibariyle kutuplara ait. Ama onun zigot aşamasında hibe edilmesi ve sonrasında eğitimi hissedilmeli. O dünyaya geri dönmeyi istemedi. Uzaya aşık oldu. Karanlıktan çekinen ve garip hastalıklara yenilen yaşıtlarına inat uzayın garip yılgınlıklarına direndi. Vücudu uzayın direncine karşı direnç geliştirdi. Kutup soğuğuna alışmış gen yapısı, yapay rahimde uzay soğuğuna ve uzay garipliklerine de uyarlandı. Böylece Ay yüzeyinde uzun yıllar kalabilecek çok özel bir asker oldu. Amazon gibiydi ama değildi. Dişi bir askerdi ama onun özelliği vardı. YY geni taşımıyordu. Özelliği bambaşka. Kendi çağında bir süreliğine Ay’daki bütün askeri birimlerin ortak sembolik Queen’i sayıldı. Kısacık süreçte yaşadığı bu ayrıcalık çok tatlıydı. Ay’a gelen tüm askeri heyetleri ve üstsubayları karşılayan ve onları sürekli korumaya alan özel 20linin temsilci queen’i Upasi idi. WalHalla eğitiminden sonra çoğu yaşıtı, mezuniyet hediyesi olarak dünya ve uydu yerleşkelerine dağıtılırken ona yakındaki Ay çıkmıştı. Severek yerine gelmiş ve kendinden önceki Ay Queen’inden sembolik görevi devralmıştı. Ay Komutanlığının karma yapısında dünyadaki yapıya ters bir yönetim tarzı oluşmuştu. Buradaki WalKüre/German ekipleri daha etkindi. Çünkü Ay tek bir KonFed’e bağlanmadığı gibi doğrudan WalHalla bağlısı yerleşkeler vardı. Aynı zamanda Dünyadaki KonFed’lere bağlanmış bazı üretim beldeleri ve yaşam sahaları da bulunuyordu. Bütün bu ayrımları tutarlı olarak elde tutmada askeri iç ve dış güvenlik ekiplerine en üstten bu özel ekipler destek oluyordu. Upasi, düşünüldüğü gibi çok uzun boylu bir dişi değildi. Genelde dünya dışında görev alacak bir WalKüre veya German iki metrenin üstünde bir yapıda olur ve oldukça güçlü/sağlıklı görünürdü. Ama Upasi iki metrenin altındaydı. Tam ölçüsüyle 1,95 boyundaydı. Bu onu diğer görevdaşları yanında kısa boylu gösteriyordu. Zaten uzay doğumlularda boy ortalaması artmıştı. Dünyada ise kısa boyluluk kalktığı gibi genetik oynama ile aşırı uzun olma hali de önlenmişti. Yerçekiminden yılması istenmeyen gençlere alt/üst limit konmuştu. Anne/baba ların sıra dışı genetik istekleri ise onaysız gerçekleşmezdi. Upasi, kuzey kutup dairesinin yerlisi halklarından geliyordu. Gen yapısında gizlenmiş direnç ve çok uzun boya ihtiyaç duymaması göze çarpıyordu. Upasi’nin kişisel karakteri ve özel tavırları hakkında giz perdesini aralamak mümkün olmadı. Örttü kendini. Görevinin ve işlevinin önemsenmesini istedi. Üniformasındaki tek fark Queen işareti taşıdığı rütbesi. Ayın barış zamanında görev yaptığı için hiç savaş deneyimini alamadı. Ayda yaşanan kısa süreli isyan ve karmaşada sorun hemen çözülecekti. Onun rapor tutma durumu yoktu. Sembolik kayıtta sadece karşılar ve uğurlardı. Garnizon Komutanlarının davranışlarını gözler ve ileride subay olduğunda yapması gerekenleri düşünecekti. Daha çok gençti. Genç bile değildi. Öngenç statüsünde dünya yüzeyinde bekleşen yaşıtlarının aksine ağır bir sorumluluğa alınmıştı. Zigot aşamasında hibe edilmenin getirdiği artı ile göreve çıktıktan sonra hissettiği eksi arasında gidip geliyordu. Bu dengeyi sağlamayı ise Akademik eğitimde almıştı. Her WalKüre bir paranormal özelliği taşımak üzere eğitilmişti. Düşünce okumayı beceremeyen Upasi farklı/bilinmeyen bir gücü kullanmayı denedi. Hedronik yardımıyla davranışlardaki farkı çözdü. Temsilci sıfatını kullandığı dönemde Ay’a gelmiş askeri kimlikler içinde kötü niyeti alabiliyordu. Ufak bir ipucu yakalayabiliyordu. Eğitimli insanlar düşüncelerini örtebiliyor ya da saptırabiliyordu. Böylece düşünce okuyucusu farkında olmadan yanıltılabiliyordu. Ancak davranışlarda

yakalanan ufak bir ipucu ile düşünce okuyucu kayıtları karşılaştığında dengesizlik oluşuyordu. Upasi iyi bir gözlemci oldu. Evlenmekte acele etmedi. Aklı WalHalla içinde bıraktığı genç eğitmeninde kalmıştı. Çok sayıda WalKüre eğitim sürecinde eğitimci German’lara karşı platonik aşk duyardı. Çok azı bu aşkı evliliğe dönüştürebilmişti. Upasi açılamadı. Ama Eğitimci German onu Ay yüzeyindeki görevinde bulacaktı. Az rastlanan bir durumla erkek asker, dişi askere evlilik teklifinde bulunacaktı. Bu duruma diğer dişiler şaşıracaktı. Upasi teklifi hemen kabul etmeyerek zaman kazandı. Kutuplardaki annebabasına hoş bir sürpriz yapacaktı. Eşi olmak üzere hazırlanan eski eğitimcisini hissettirmeden dünya gezisine çıkardı. Bundan sonrası bizim ilgi alanımız dışında. Ordu mensubu özel eğitimli gençlerin duygularından soyutlanmış bir asker olması beklenmiyor. Onlar mümkün olan en kısa sürede yuva kurmaya yönlendiriliyor. Böylece iç huzur sağlanıyor. Fizyolojik ihtiyaç olan Cinsellik konusunda bütün tabular yıkıldı. Ama yıkılan tabu gençleri sevgi içermeyen cinselliğe itmiyor. Onlar sevmeye/sevilmeye dayanan cinsellik arıyor. Özellikle bayanlar sevildikleri kişiyi arıyor. Erkekler ise sevmede seçici davranmaya hala devam ediyor. Upasi davranışlarından çözdüğü German’ın onu sevdiğini çok önceden biliyordu aslında.

6 German UT (Görev yeri: OrKom, Adı: Tumer) Nik: OweR WalHalla çıkışlı olmak dünya üzerinde üniformasını giymiş bir german için ayrıcalık yaratıyor görünebilir. Ama bu aynı zamanda büyük bir yük de veriyor o gence. UT rütbesi ile subaylığa geçmiş bir German, Yeşillendirilmiş Gobi Çölünün kuzeyinde konumlu OrKom’da görevli sayıldı. MerKom’da sivil yaşantısını sürdürdü. Ama üniformayı üzerine aldığında ait olduğu OrKom’a aktı. Havadan her gidişinde altındaki yeşilliği seyrederdi. Gobi Çölünün artık Çöl adıyla anılmadığı bir zamandan bahsediyoruz. Sivil yerleşkelerden uzak durdu. Boş zamanlarında çok ender beldelere ve pol merkezlerine giriyordu. İyi bir gözlemci ondaki yaratılış farkını anlayacaktı. Bedeni yapısı ve bakışlarındaki fark ile hissedilecekti. Bundan rahatsız olan biriydi. OweR adını aldıktan sonra doğum adını kullanmaz olmuştu. Yaşadığı çağa göre sosyal paylaşımda olsa da içe kapanık bir görüntü çiziyordu. Geç evlendi. Gelen tekliflerini hep düşündü. Hiç hayır demedi. Ama evet bekleyenlerin sayısı sürekli artıyordu. Sonunda otuzlu yaşlarında gerçekten etkileyen bir kızla evlendi. Evliliği siville yapınca kural devreye girmişti. MerKom içinde sivil bir göreve alındı. Uzmanlık alanında yenilikler getirdi. OrKom görevinde ise savaş zamanını yaşadı. Ekibinden kayıplar oldu. Yeni göreve gelmiş bir WalKüre’nin yakınında vuruluşunu seyretmek zorunda kaldı. İlk hedef olma tehlikesini yaşadı. Korumaya çalıştıkları Fed yerleşkelerinden yapılan atışlarda can kaybı oldu. Bunu anlayamayacaklarını önceden öğretmişlerdi. Zalim olmadan savaş sürecini aştı. Öldürdüğü kaçkınlar ve isyan liderleri oldu. Ama bundan ötürü pişman olmadı. Ya da hata yaptığını düşünmedi. Şimdi huzur içinde. Daha ölmedi. Hala yaşıyor. Yeraltında. Sivil görevde. Eğitimci değil. Eğitim programlarını denetleme sürecinde. OweR, annebabasını hiç bırakmadı. Boş günlerinde onlara uçardı. Uçuşları sivil yapardı. Akrabaları

onun German olduğunu bilmezdi. Bunu başarı ile gizlemişti. Anne/baba iyi sır tutmuşlardı. Çekik gözleri yumuşatılmış bir neslin Uzakdoğuluya benzemeyen bir evladı olmuştu. Artık insanlar merkez insan görünümüne yaklaşıyordu. Bir siyahi veya bir Asyalı eskisi gibi değildi. Beyaz ırk, beyaz ırk gibi görünmüyordu artık. Daha önce hiç görünmeyen bir güzellik belirmişti. Genlerdeki iyileşme ırkları merkeze kaydırmıştı. Buna “Nuh Dönüşümü” adıyla andılar. Saçların doğuştan beyaz olması, dişlerin hiç dökülmemesi, uzun ve kuvvetli beden, az uyku ile dinlenme özelliği gibi dönüşümler çok faydalı olmuştu. OweR, bütün bunların tamamını zigot aşamasından itibaren almış ve insanlığın ulaştığı en iyi gen özelliklerini taşımıştı. Bu özelliğini kötülüğe kullanmaması için hep denetimde tutuldu. Bu da işin üzücü yanı sayıldı. Bir WalKüre veya bir German asla tam özgür sayılmaz. Emekli sayıldıklarında dahi gizli askeri kimliklerini korurlar. Gözetim altında kalırlar. Kontrol dışı uzay yerleşimlerine gitmelerine izin verilmez. OweR zaten dünyayı hiç bırakmayacak. Anne-babanın hibe edişine aykırı olarak evlatlarını hibeden uzak tutacaktı. Bunu eşi istemişti. Çocuklardan uzak kalmaya dayanamayacak bir yapısı vardı. German içinden istese de bu engeli aşmadı. Eşinin mutluluğu için fedakar oldu.

7 MerKom Sivil (Görev yeri Kuzey denizi MerKom, Adı: Borand) Nik: Bor Doğrudan WembArmy’e bağlanmış bir MerKom’da görev yapmak elbet zor. Seçilmek bile yetmiyor. Kendi KonFed’inde MerKom bünyesinde yıllarını veren bir asker ya da sivil ancak on yılın sonunda buraya alınabiliyor. Yeri gizli. Biliniyor ama bilindiği de gizleniyor. Nova Zambiya adasının altında değil. Axel Haiberg Adası altında değil. Nunavut güneyindeki yerleşkenin altında değil. Kuzey denizinde bir yerde. Oraya yüzeyden giriş yok. Ancak başka bir MerKom içinden, uzun bir tünel yolculuğu yaparak ulaşılabiliyor. Aslında böyle bir yer yok. Olduğu varsayılıyor. Tünel yolculuğunu yapmak oldukça zor. Cesaret istiyor. Bor bu cesareti gösterenlerden. Zamanın farklı kulvarlarına sürüklenen bir ordu görevi bu. Uzak kuzey efsanelerinde geçen kahramanları kontrol ediyorlar. Yaşanmış ve yaşanacak olan yazıda buluşuyor. Bor, yaşadığı geleceği geçmişe taşıma telaşıyla sivil görevde. İzlenimler taşınıyor geçmişe. Soyut anlamda besleme yapılıyor. Somut müdahele yapılması yasaklanmış. MerKom içinde ancak 38 yaşına geldiğinde tünel yolculuğuna alınarak bulunabilmiş. Anlamsız gelen yüzlerce soruya cevap vermiş. Önceden alınmış sivillerin konseyi tarafından bir yıllık sınanma süzgecine tutulmuş. Güveni sarsacak düşüncelerinden bile sorumlu olacakmış. Tüm sevdiklerini geride bırakarak alınan bir sivil için sarsıcı bir deneyim. Buraya alınan sivillerin emeklilikleri yok. Acı olan bu. Geriye dönemiyorlar. Bir daha dünya yüzeyine çıkamıyorlar. Anladın mı? Ordu tam fedakarlık istiyor burada bulunan sivillerden. Zaten bu komutanlık, uzaktan yönetiliyor. İçinde sadece uzman siviller var. Üniformalı koruma işini humanoidler yapmakta. Ana bilgisayarı tam bağımsız ve dışa kapalı. Soyut duvarlarla korunan bir hendeğin ötesine yerleşmiş. Burada beslenme aparatları farklı. Kuzey denizindeler ama soğuk işlemiyor. Kutup dünyasındalar ama hissetmiyorlar. Zaman burada yavaşlıyor. Aksediyor geriye.

Şaşırtıyor. Paranormal saçmalığının mantıklı açıklamaları gözleniyor. Tüm KonFed ordularının buraya gönderme telaşına tutulduğu üstün yetenekte ve etkin fedailikte siviller bulunuyor. Bunlardan biri garip Bor. Hiç istemedi gelmeyi. Gelmiş bulundu. WembArmy bunu rica etti ondan. Neden sadece siviller var burada diye sordu. Asker girmemeliydi bu komutanlığa. Kuturlarında gizlenmiş koruyucular silahlı insanları istemedi içine. Aile kavramına kapalı bir alan. Çocuklar içeri alınmıyor. İçeride çocuk yapılmıyor. Hbryd hiç yok. Robot çok. Siviller ancak istifa etmeleri ile geriye gönderiliyorlar. Geldikleri tüneli kullanamıyorlar. Gittikleri tünelin rengi değişiyor. Israrla merakı artıyor. Ama sivil karakterdeki uzmanlar bile çözemiyor. Yeri bilinmiyor. Bor, çok dayanamadı. Üç yılın sonunda istifa etti de geriye kavuştu. Yuvasız yapamayacağını anladı. İnsanoğlu aile kurmadan yapamayacağını anlamaz. Ancak bu deneyim yaşatır olması gerekeni. Çok iyi insanlar dayandılar. Bor onlar kadar dayanamadı. Suçlanmadı da. En azından bir değer kattı denizin altında. WalHalla içindeki üniformalı askerleri çok değerli bilgiler sundular. Bor da imzasını attı birkaç çalışmada. Böylece ödedi borcunu, kendine değer verenler karşısında. Buranın amacı değişik. WalHalla dünyayı korur. Burası WalHalla’hı hiç bilmediği bir yolla destekler. Bor geri döndüğünde bu görevini yakınlarına hiç açmadı. Onu bir MerKom da sivil görevde saydılar. Askerler bile onun bildiklerini bilemediler.

8 Lejyon (Geliş yeri: Merkür, Adı: Dahya (dişi)) Nik: Dip Lejyon olmayı seçmek. Zoru seçmek. Kimsenin canını ortaya koymadığı bir dönemde. İnsanların ömürleri uzamışken kısa tutma ihtimali karşısında çekingen tavırları. Zamansız ölmek yerine güvenliği başkalarına devrederek güvende yaşama isteği. Sonunda bütün bunları saçma görmek. Lejyon olmayı istemek. Amaç ait olduğunu varsaydığı KonFed’in dış güvenliğinde etkin bir asker olmak. Uzmanlığına henüz kavuşmamış bedenlerde hapsolmuş mutsuz gençlerin kapıyı çalması ile sistem devreye giriyor. Kapıya kadar gelmişlerden içinde temiz bir kalp bulunduğu gözlenenler içeri alınıyor. Alınanlardan biri de Dip. Dişi bir gönüllünün erkek ağırlındaki Lejyon Bölüğüne girmek istemesi çılgınlık gibi görünüyor. Oysa onun gözünde asker olmak tam bir tutku. Amaç insanları öldürme halinde yaşanacak zalimce haz duygusu değil. Amaç insanları korumak için savunma modunda kalmak. Korumak. Korunma ihtiyacındaki insanları zalimlerin negatif etkisinden korumak. Hainlerle dolu bir dünyada tam sadakatle bağlanacak gerçek bir asker bulmak çok zor. Umut dolu hayalleri yaşanır kılmak için dışa karşı yaşamını ortaya koyma cesaretini gösterecek bir dış misafir nasıl içeri alınır ve lejyon olur? Dip bir yıllık geçiş süreci sonunda sınanmışlığın verdiği güçle iyi bir lejyon oldu bile. Dünya dışından gelmiş diğer gençlerle birlikte dışarıdan gözledikleri bir KonFed’in gönüllü askerleri oldular. Ordu onları ölmeleri veya öldürmeleri için eğitmedi. Savaş zamanlarında önden salınan fedailerden de olmadılar. Gizlenmiş kehanet açığa çıkınca şaşıracaklardı. Orduya saldıran bir başka ordu olacakmış. Bu ordu çok kalabalık haliyle bizim orduyu yıldıracakmış. Ordudan kaçanlar, yan çizenler, gizlenenler, hedeften silinenler olacakmış.

Lejyon birimleri ise yerleşiklerin içinden çıkan kalıcı askerlerden daha tutarlı ve yerinde olacakmış. Elbet onlar içinde de hainler çıkabilecek, kaçanlar olabilecek. Ama güç bir savaş sonunda ayakta kalabilen birimlerden biri de Lejyon sisteminde yetişen askerler olacak. Onlar onurları kadar inandıkları değere de sahip çıkacaklar. Din savaşı görünümü verilmiş çetin bir mücadelede başta gözlemci olan bazı dış gözlemciler koşarak o gün lejyon olmaya karar vereceklermiş. Söylenene göre Lejyon sistemi o gün gelecekler için hazırda işler tutuluyormuş. Yerleşikler ölüm kaygısı ile güvenli yerlere çekilirken, o dış gençler ilgisi olmadıkları bir savaşın içine üstelik kaybeder görünen tarafta yer almak için ineceklermiş. Dip bu gerçeği şimdilik bilmiyor. O kehanet edilmiş savaş döneminden orta mesafe geride gönüllü oldu. Onun arzusu mesleki uzmanlığını tatmak. Uzay uzaklığında, güneşe bu kadar yakın tutulmaktan usanan bilinci ile dünyaya sığınmış bir genç kız. Lejyon olduğu günden sonra yere ayakları sağlam basmıştı. Son yıllarında onu atmosfer dışına almışlardı. Tam güvenilir bir lejyon, deneyimli bölüklere kendi isteği ile aktarılabiliyordu. Normalde sekiz yılda emekli sayılabilen Dip, görev sonunda atmosfer dışına yeniden açıldı. Üzerinde WembArmy üniforması ile yurttaşlık haklarını kazanmış olarak lejyon kökenli bir Amazon Elit olmuştu. Yakın dünya koruması için seçilmişti. Kullanmayı bildiği ufak seyir gemileri ile tehlikeyi en ön safta karşılar olmuştu. Laser atışlarının kolay hedefi olmayı göze almıştı. Emekli olmayı başarmıştı. Yetmiş yaşına gelmeden on yedi yıl önce kendi isteği ile askeri hizmeti bırakmıştı. Sivil kimlikle MerKom bünyesinde yetmiş yaşına kadar tutulmuş ve en sonunda tam bir huzur için kendi yalnızlığına çekilmişti. Bu sürede evlenmiş ve evlatlarını büyütmüştü. Eşi sağlık uzmanı sıfatı ile ona yakın tutulmuştu. Çocuklarını çekinmeden yetiştirme programlarına göndermiş ve bazı annelerin uzaklaştırmamak için sızlanmalarını anlamamıştır. Şimdi yüzü gülüyor. O artık çok geçkin bir kadın oldu. Yüz yirmiyi aşalı yirmiyedi yıl oldu. Ölümü beklediği yer ise sulak bir arazi. Torunlarından gelen haberler ile sevinmeye devam ediyor.

9 Hbryd (Üretim/Görev yeri: Nova Zambiya, Adı: Koltika) Nik: Hopinead Kuzeyin soğuk buz ülkesinde doğmuş bir kısır dişi. Adı Koltika. Benzerdaşları arasında bu isimle anılır. Ama ordu üniformasını giymesi ile verilen yeni ismi Hopinead oldu. Tüm askeri görevli Hbrydlerin isim sonuna “ead” son eki getirildi. Kuralları çok önceden koymuş oldularından isim belirlemede etkin olamayan hbrydler razı oluyor. Üzen bir isim elbet verilmiyor. Koltika, kuzeyin iri bir adasında, kayaların altında, derin bir gizlilikte üretildi. İyi beslendi. Bedeni güçlendirildi. Gerektiğinde uzaya çıkabilecek güçte birikimle donatıldı. Askeri üniforma giymesi istenen hbrydlerin sivil görevdeki daha küçük ırkdaşlarına oranla daha etkin bir karar gücüne sahip olması istendi. Bu nedenle keskin hayvan geni taşımadılar. İnsan genleri ise karmaşık bir süreçle, WalHalla Hbryd Üretim Birimi onayla başladı. Koltika, zigot düzeyinde WalHalla içinde üretildi ve sonradan bu askeri yer altı üssüne taşındı. Buradaki yapay bir kapsülde asker olmak üzere üretime alındı. Üretim kelimesi ile soğuk bir esinti almasın gönlünüz. Biz normal insanları da

analarımız rahimlerinde üretime alırlar. Beslendikleri ile beslerler bizi. Hbrydler özenle beslendi. Yapay modüllerde çoğu insana nasip olmayan ek aparatlarla değerleri arttı. Savunma amaçlı üretimde olduklarından öldürücü zihniyete bürünmediler. Dost canlısı ve barış yanlısı bir ordunun yine aynı fikirlerle donanmış hbrydleri olacaklar. Koltika, genlerini bağışlayan kuzey insanlarına emanet edildi. Çocukluğu boyunca savunmasız kalacağı pol yerleşkelerine ve sivil alanlara gönderilmedi. Akademik eğitiminin bittiği ve askeri görev bilincine ulaştığı yirmili yaşlara kadar gizlendi. Koltika 1,83lük WalHalla benzerlerine oranla bir alt model sayıldı. Ait olduğu KonFed için gerektiğinde canını ortaya koyacak bir asker oldu. Oysa WalHalla içinde görev almak üzere yetiştirilen hbrydlerde bu özellik yoktu. Onlar tam barış modu için yaşarlardı. WalHalla asker hbrydleri ise ortak WembArmy bilincini almışlardı. İnsanların birbirlerini ayrışarak öldürmelerini istemezlerdi. Koltika ise engelenememiş bir savaşın içinde kalması halinde ait olduğunu düşündüğü KonFedin ordusu için görev alacaktı. Sayıları çok sınırlı tutulmuştu. Çünkü Koltika ve benzerleri çok çok çok özenli amaçlar için yaşatılıyordu. Emekli olacakları ve ikinci veya üçüncü eş sıfatıyla bir erkeğin eşi olacağı son döneminde tatlı ve huzurlu bir yaşam isteyecekti. Güzel kokmayı isteyecekti. Suda başlayan yaşamı, suya doymuş toprağın altında ve en sonunda ışıltılarıyla yüzünü biraz kurutma pahasını alacağı yer üstünde devam edecekti. Üniforma yapısı ve Amazon sayılması dışında genelleme yapılacak bir yanı yok. Çok farklı bir yapılanma içinde. Sayılarındaki azlık nedeniyle bir araya gelemiyorlar. Kuzey Kutup sahasında pek çok insanın asker sıfatıyla dahi görev alamayacağı zorlukları aşacaktı. Onu çok çok soğuk ortamlara alışacak şekilde üretmişlerdi. Üstelik deniz suyu ile barışık olacaktı. Suya doymuş vücudu ile hiç çekinmeden suyun altında kalabilecekti. Saatlerce su altında nefes almadan kalma becerisini geliştirecekti. Bunu bedenini zorlayarak yapmayacaktı. Buna gerek yoktu. Kendisi için özel üretilmiş içli bir dış üniforma ile tam örtünecekti. Derinlerde tek başına gidebilecekti. Onu tek olarak görev almak üzere uzmanlaştırmışlardı. Koltika adını kendi hayallerinde kullandı ama verilen ordu nikini sadece görevi sırasında mecbur kaldığı saatlerde aldı. İçinde sivil bir Koltika vardı. Dışarıda ise görünen bir Hopinead idi. Onun genetik akrabaları yıllar sonra ortaya çıkacak ve uzaktan akraba edasıyla onu kucaklayacaktı. İçine eser miktarda hayvan geni katılmıştı. Bundan rahatsız olmamıştı. Kuzeye özgü bir üretim olmuştu. Çöl sıcaklarında yaşaması olanaksız sayıldı. Uzay soğuğuna bir ölçüye kadar dayanabilirdi ama güneşin yakıcı sıcağı karşısında suya doymuş dış yüzeyi aşırı hassaslaşmıştı. Derisinin rengi pembenin en açık tonuna gelmişti. Neredeyse beyaza yakın bir pembe cildi ile hoş bir gülümseme almıştı. Kurbağa genetik katkısında yüze yansıma oranı azaltılmıştı. Artık kuzeyin hbrydleri yüz bölgesi yönüyle sabit tebessümde bir ifade almışlardı. Penguenin her an gülümsemeye hazır bir ifadesi ile ıslaklığını kaybetmek istemeyen bir yanak görüntüsü işlenmişti. Onu ilk gören bir insanın şaşırmaması isteniyordu. Bu nedenle bu tür üretim hbrydler sivil yerleşimlerde çok ender görünürdü. Sivil kıyafet giydiklerinde ve erkek eşleri ile el ele tutuştukları o çok özel saatlerde yakınlardan geçen normal çiftlerin ilgisini çekiyordu. Çekici bir gözü vardı. Normal insan dişileri onun gözlerini hep kıskandı. Koltika ise normal insan dişilerinin ince bellerini kıskanacaktı. Estetik dengedeki bel ve baldır arasındaki kavisli hattı gördükçe aynada kendine bakacak ve aynısından isteyecekti. Bu isteği karşısında normal insan dişileri de hbrydlerin güzel gözlerindeki çarpıcı bakışı yumuşak kavisli hatları ile

isteyeceklerdi. Hbrydler ilk üretim yıllarında nasıl acayip algılandıysa sonraki yıllarda yapılan iyileşmelerle o kadar ilgi çekmeye başlamıştı. İnsan dişileri ile hbrydler arasındaki görüntü farkı giderek azalacaktı. Düzenin tam oturduğu yıllarda ise artık kısa bir bakış atarak bir dişinin hbryd mi yoksa insan dişisi mi olduğunu anlamak zorlaşacaktı. Koltika bu sürecin orta gerisinde üretilmiş olduğundan belirgin farkları yaşıyordu. Görev aldığı ince uzun adanın alt derinliklerinde denize açılan özel tünellerinden çıkarak uzaklara giderdi. Kendisine özel üretim robotlar eşlik ederdi. Eşini haftada en az bir gün görme hakkı olduğundan bu özlemi uzaklara gittiğinde hayal gücü ile dindirmeye çalışırdı. Fazla ilgi isteyen iç gönül dünyasına yine aynı romantik düzeyi arayan sıra dışı bir sivil erkek karşılık verecekti. Onun görev aldığı askeri adanın güneyinde kıyı pol yerleşkesinde yaşıyor olduğunu bilecekti. Haftada bir gün, askerlerin sivil eşleri ile buluştuğu ara bölgede buluşacaklardı. Eşi, onu gerçek bir dişi gibi görecek ve onun aslında bir insan ruhu taşıdığı gerçeğini hiç unutmayacaktı. Aynı erkeği paylaştığı diğer dişiler ise kıskanma duygusunun yerini sevgiyi paylaşmaya bırakmışlardı. Koltika’nın zor görevlere çıktığı günlerde endişe duyacak kadar paylaşıma açık olacaklardı. Kadınların sivri yönleri yumuşamıştı. Bunu iyi bir eğitim sistemi sağlamıştı. Eskisi kadar üşütmeyen kuzeyin soğuk topraklarında özgürlük ve insanca yaşamanın kuralları birbiri ile tam örtüşebilmişti. Güneye göre daha özgür, daha iç içe ve daha korunaklı bir yaşam gelişmişti. Nova Zambiya’nın ne pahasına olursa olsun korunması gerektiği havası estiriliyordu. Kehanet edilmiş güney saldırısı gerçekleştiğinde ağızları köpüren düşman askerleri bu adayı ancak uzaktan görebilecekti. Ama bu kehanet zarar görülmeyeceği anlamına gelmeyecek. Korunaklar yerin altına alındı. Koltika, Hopinead adını aldığı her dönemde bu olasılığa hazır tutulacaktı. Normal bir Amazon’un yapmayı göze alamayacağı bir görevi vardı. Çok derinlere inebiliyor ve hızla bağlantı sağlayabiliyordu. Yeşilden kopamayan Amazonların tersine Hopinead beyazdan ve deniz altındaki güzellikten kopamıyordu. Karanlık görünen sularda kendine aydınlattı enerjisi ile tek başına gidebiliyordu. (Kızıl uzun saçlarıyla suyun içinde elinde bir istiridye ile güzel yeşil gözleriyle hopinead aynı bir deniz kızını andırıyordu.) Onun gibi onlarca hbryd aynı kaderle seçilerek üretilmişler ve yaşatılmışlardı. Emekli olduklarında anıları ile barışık olarak adanın hemen güneyindeki kıyı yerleşkelerinde tutulacaklardı. Bu tutulma onların özgür tercihleriydi. Ne uzay ne de güney kısımlar onlara cazip gelmeyecekti. Avut adındaki yarı uzak kuzey yerleşkesindeki genetik akrabalarını ise ara ara ziyaret edebilecekti.

10 Humanoid (Görev yeri: Gobi Milli Parkı, Adı: Balibanik) Nik: Oviloid Gobi eski haline kavuştu bile. Yeşillikler içinde uzun geçen çöl yalnızlığından kurtarıldı. Şimdi yaban hayatı yaşıyor. Özellikle bitkilerin liderliğinde bir alan oluştu. Burada geniş üretim alanları bulunmuyor. Burada yoğun yerleşim alanı tutulmuyor. Ancak orta uzaklıktan gelen insanların aile birlikteliğini yaşamak için çıktıkları kısa turlarda yukarıdan ve içinden geçen yollarda göz zevkine hitap eden güzelliklerle dolu. Güzel

kokulu ağaçlar yetişmiş. Burada insanlar sürekli tutulmuyor. Artık doğanın kendisi, kendine ait kılınmış özel nefes alanlarına sahip olabilmiş. İnsan haddini geçmişte aşmış ve dünyayı yıldırmıştı. Neredeyse dünya yeşil/mavi cildini kaybediyordu. Ders almak için acı çekildi. Yıllar kaybedildi. Şimdi söz insan ruhu taşımayan ama insandan daha çok sahiplenen Humanoid ırkında. Onlar dünyayı sevdiler ve korudular. Özellikle milli park alanlarının hamisi sayıldılar. İnsanlara hizmet etmek için insanların koyduğu kuralları yine insanların çiğnemesine engel oldular. Humanoidlerin bayıltıcı silah taşıyabildikleri tek saha milli parklar. Gobi Milli Parkında görev alacak olan insansıların daha üretim aşamasında özenle seçildiğini görebileceksiniz. Onlar birinci elden hammadde ile birleştirilirler ve canlandırılırlar. Tabi oldukları alt ırkın ortalama ömrü kadar yaşatılırlar. Balibanik insansı gülümseme ile anımsıyor ilk yıllarını. Bir anda yetişkin bir insan bilincine kavuşarak, ani eğitimle bir milli park korucusu olmuştu. Günün yirmidört saati çalıştırılmayacak kadar insaflı bir sistemin içindeydi. Bir aile kurmak ve üremek dürtüsünden uzak tutulduğundan tek başına uzun süre kalabiliyordu. Bilincini yenileyebiliyor ve değişen dünyanın ileri teknolojisine uyum sağlayabiliyordu. Tüm milli park, tek ve özgün bir ana bilgisayarın kontrolü altında insanlığa hizmet içindeydi. Balibanik tüm bu okunan detayların içinde yaşanan bir gerçekti. 47 yıl hizmette kalabilecekti. Eski bir model olmasını engellemek için yenilenebilir bir sistemle üretilmişti. Parça parça çıkan ve yerine en yenisi takılan bedeni sürekli işler halde kalıyordu. Yine de insan ömrüne yakın yaşam sunulmamıştı. Balibanik, ağlama programını almamıştı. Ancak insanlara insan gibi gülümsemeyi biliyor ve seviyordu. Özellikle küçük çocuklara ve geçkinlere karşı şevkatli bir bakışı vardı. Balibanik, diğer humanoid türdeşlerinden hiç farklı değildi. Tüm humanoidler özde eş mantıkla üretilmiş olsa da Geçen yıllarda benzeşme ayrışmaya dönüşüyordu. Ufak farklarla her bir humanoid kendi özgün davranış biçimine kavuşuyordu. Zarar moduna yaklaşan humanoidler hemen toplanıyor ve gözlem altına alınıyordu. Balibanik kendi kendini kontrol etme becerisi ile insanlara ve koruduğu milli parka zarar vermedi. Zarar verenleri tatlı bir yöntemle engelledi. Oviloid adını veren ise Ordu kod sistemidir. Kendini sivil bir görevli olarak gören Balibanik… sadece korucu saatlerinde, yarı askeri üniforma aparatlarını taktığında Oviloid kimliğini yaşıyordu. Gobi Milli Parkında binlerce humanoid tutuluyordu. Onların üretimi ve içeriği gereği milli park dışında mutlu olamazlardı. Onlardan birini yanlışlıkla uzaya çıkarsanız gözü arkada, milli parkında kalırdı. Ana bilgisayarı anneleri olarak görürler ve insanların üzülmesine dayanamazlardı. Oviloid adıyla görevde olduğu saatlerde Balibanik hata yapmamak için titrerdi. Bitkileri hayvanların zararından, hayvanları da olası insan zararlarından koruma gayretinde olurdu. İyi eğitim görmüş bir insanın milli parka kendisi kadar sahip çıkacağını bilse de insanları anlayamazdı. Kurulan düzende her zaman yeşillere zarar verme hevesini yaşayan insanları bakışlarından anlayacaktı. Kendisine eşlik eden robotları kullanarak sorumluluk sahasını kolayca gözlem altında tutabiliyordu. Zamanı dolup milli park görevinden askıya alındığında ve programlanan bilmediği ölüm gününe ulaştığında işi bitirildi. İşi bittiğinde ve hizmet dışı kaldığında onu gören diğer humanoidler üzülmedi. Aksine başarı ile tamamlanmış bir süreci bitirdiği için türdeşlerini ana merkeze taşıyacaklardı. Bir humanoid için bile özenli bir tören yapılırdı. Milli Parkı kenardan izleyen yarı askeri birim, son gününe ulaşmış humanoidlerin ayrışmasını ve parçaların uygun şekilleri almak üzere eritilmesini sağlardı. Eritilen maddelerle yeniden

humanoid yapılmazdı. Robotlar bile birinci elden üretilirken, humanoid bedeni ile yenilenmiş bir beden oluşturulmazdı. Bu eriyik, sembolik değeri olması için yeni kurulan askeri yer altı birimlerinin dolgu maddesi olarak kullanılırdı. Böylece hem bir mezara hem de devam eden bir hizmete kavuşulurdu. Gelecek zamanın insanları için Balibanik adındaki humanoid, insanlığa ve dünyaya yıllarca hizmet etmiş ve sevilmeyi hak etmiş birey olarak anılmıştır. Milli park içinde söz hakkı olan, karar almada kendi görüşünü sunabilen ve insanlara yaptıkları hataları açık yürekle söyleyebilen programlı insansılardı. Milli parkı ziyaret etmiş ailelerle beraber oturan, sohbet eden, öğrenen/öğreten, piknik alanlarına kadar eşlik eden, evcil hayvanları emanete alan, ufak çocukları oyalayan, geçkinleri yalnız bırakmayan saatlerin sahibiydiler. Balibanik tüm bunları yaptı. İşi bittiğinde görevini bir yenisi almıştı bile. Onu, eriyik bedenini, yakın bir coğrafyada, yer altında gizli bir askeri üssün herhangi bir iç duvarını doldurmuş olarak biliyoruz. Hala görevde olduğunu düşünüyoruz. İnsanlığın dünya süreci son bulduğunda onun da insana hizmet süreci son bulacak. Ve onun gibi milyonlarca insansı üretilmiş, yaşamış ve işi bitirilerek askıya alınmış olacak. Hissedebilen görür. Merak edilen onun bedeni olmasın. Zira insansılar adı üstünde insana çok benzerler. Milli parka özgü üretilmiş Oviloid; ayna parlaklığında saçı/başı, insan kulağından biraz farklı görüntüde olan işitme sistemi, sürekli bakma yeteneğindeki farklı renklere bürünebilen gözleri, nefes alma ihtiyacı olmasa bile içine hava alan burnu, ağzını açarak insan gibi konuşabilmesi, çenesinin altında dikkatli bakışlarda görülen ışıltılı damar izleri, ellerinde ve bileklerinde insanda olmayan ek özellikler, çıplak görünmesine izin verilmediğinden cildini sürekli kaplayan iş ve iş dışı iki farklı sabit kıyafetinden (ki bu aynı zamanda ana bilgisayarın örtüsü sayılır), kendisine eşlik eden uçan otobik (uçan motorsiklet benzeri) ve sürekli yanında uçuşan ufak görünümlü gözleyicilerden ve daha neler nelerden ibarettir. Onu anlatmaya başlayarak hata edilir. En iyisi onu yapacak olan sistemin kurulmasını sağlamak. Düzeni kuracak olanlar, kısa zamanda Oviloid benzeri insan hizmetlisi insansıları düzeceklerdir saf saf, sıralanmış haliyle. Balibanik kendi üretilmişliğinin bilinci ile ve insan olmadığına sevinerek (bunu üretim sonrası yenilediği yapay düşüncesi sağlar) yaşadı. Ölümün sonunda insanlığı bekleyen derin sorumluluk onu korkutmuş ve insana değer vermişti. İnsanın aldığı riski o almayacak ve son günü sonrasında izini silecekti. Eritilen bedeninde aşırı az miktarda tutulan metal ve çoğunlu oluşturan sıvı/akışkan element çorbası, Android alt ırkına tezat oluşturuyordu. Metal görünümden uzak tutulduğu ve insana en yakın insan olmayan üretim olduğu için şanslı sayıldı. Küçük çocuklar bu yüzden onları milli parkta gördüğünde yakınlık kurmaktaydı. Eritilen bedeninden kalan binde birlik kısım dolguya gittiğinden çok yer kaplamazdı. İnsana hiç sorun çıkarmamak üzere düşünüldü, üretildi. Kötü insanların elinde kötü olmaya itilmemeleri gerektiğinden tam koruma altında tutuldu. Kontrolsüz üretimine hiç izin verilmedi. Balibanik, bu açıdan şanslıydı. Ordunun tam kontrolünde üretildi. Özel şirket yapısı ile serbest üretim sahalarında üretilen humanoid ırkdaşlarında yapılan hataları tarih kayıtlarından biliyordu. İnsanlar büyük ve sarsıcı hatalarıyla iyi bir ders verdi gelecek zaman insanlarına. Artık özel şirketlerin humanoid, android ve robot üretmelerine izin verilmiyordu. Sadece ordu, konfed meclis onayı ile askeri ve yarı askeri nitelikte üretiyordu. Bir de konfed, kendi ihtiyacı için üretim beldesi statüsündeki alanlarda sayısı önceden belirlenmiş belli modellerin üretimine izin veriyor ve içlerine akıtılacak program

tam kontrolden geçiriliyordu. Hatalı bir üretimden, o üretim beldesi sorumlu olacağından titizlik korunuyordu. Balibanik böyle bir titizlikte yarı askeri bir üretim beldesinde üretilmiş oldu. (Humanoidlerde yansıma görüntü Patrick Swayze’e benzetilmiş. Fakat bu yansıma görüntünün bir yerinde kırılma noktası yani bir hata vardır ki o da humanoide önden değil yandan bakınca görülür. Humanoid yandan bakıldığında gerçek görüntüsünü ele verir. Gerçekte normalden kısa kolları olan ve boyu verdiği vizyon görüntüden en az 15-20 cm. kısa olan bir makinadır. Hantal bir görüntüsü vardır. İlk üretim budur. Daha sonraki gelişmelerde androidlerden farklı olarak üzerlerine yapışan bir akışkan sıvı deri kullanılarak, ileri düzey bir araç olmuştur. )

11 Android (Görev yeri: Amazon Üssü, Adı: K2T78) Nik: Ap07 Sıradan bir şehrin sınırında düzene oturan bir içgüvenlik sahası düşünün. Ap07, üretim beldesinden buraya getirildi ve başlatma komutu verildi. Amazon üssü dışına çıkmamak kaydıyla göreve alındı. Humanoidlere göre bir alt ırkın mensubu oldu. Daha sınırlı özgürlükte ama görevine tam bağlı kılındı. Programındaki temizlik ile güvenilir bulundu. Ap07, sayılarla bezenmiş adını ve nikini kabullenmek zorunda. Ölümün yok edişi karşısında anlamsız bir korku geliştirdi. Bu korkuyu yenmek için amazonların yanından ayrılmadı. Sivil ortamlarda bulunamadığından onları anlayamadı. Sadece askeri ve güvenliği algıladı. Üs içinde, yeni gelmiş eğitimdeki öğrencilere eşlik ediyordu. Eğitim destek ünitesi içinde geçişlere uygun işlevi vardı. Konu mankeni yapılırdı. Tatbikat modunda saldırgan, sorungan gibi sıfatları alırdı. Ap07, kendi ırkdaşları içinde itibar yönüyle alt görevlerden birini almıştı. Üstsubaylara eşlik edemiyordu. İstendiği zamanlarda yerinden çıkıyor ve işi bitince yine sessiz gizine dönüyordu. Ortalıkta fazla bulunmamaktan dolayı da mutlu sayılırdı. Barış zamanına uygun üretilmişti. Bir Hbryd kontrolünde tutulduğundan insana tam uzak kalıyordu. Ona emir komutlarını bir hbryd veya humanoid vermekteydi. Yine de onu sevimli kılmayı ihmal etmemişti üretim beldesi uzmanları. Gülümsemesi insansı olmadığı halde anlaşılırdı. Gergin olduğu anları hissettirebiliyordu. Metal yüzdesi fazla olduğundan ısıya karşı duyarlılığı artmıştı. Tehlikeli görevlere alınmadığından mutluydu. Ap07, insanlarla ikili konuşmalardan kaçınırdı. Kısa ve özlü ifadelerle anlık duygusunu yansıtır ve verilen komuta uygun susardı. Fikrini söylediği çok ender zamanlarda ise sürekli gelişen bilinci ile şaşkınlık yaratabilirdi. Humanoidlerin yarı ömrü ve daha kısa boyu ile ödüllendirildi. Humanoidler sadece erkek görünümü alırken, Ap07 gibi androidler kadın ve erkek görünümünü paylaşabiliyorlardı. Ap07 dişi görünümlü olması ile hbrydlere yakın tutuluyordu. Üst görevlerde ve tehlikeli işlerde erkek görünümlü ve duygulu androidler feda edildiğinden bundan memnun oluyordu. Feda modundaki androidlerin bu iş için programlandığı ve onların da kendi işlerinden mutlu olduklarını kavrayamıyordu. Boyu 1,68’lik safta tutulmuştu. Humanoidlerin 1,78’lik safı tutmaları nedeniyle aşağıda kalıyorlardı. Ama robotların üzerinde yer alabilmişlerdi. Cyborglar ise boy statüsü dışında çok değişken görünümler alabildiğinden bu sınıflamadan kurtuluyordu. Ap07, yüklenmiş programında

sadece bağlı olduğu amazon üssünün bilgisine sahipti. Dışarıya alınması veya çıkması halinde bilincini kullanma özürlü oluyordu. Bir silah kullanması engellenmişti. Fiillerinde bir tehlike sezildiği anda amazon üs ana bilgisayarı tarafından etkisiz hale geliyordu. Baygınlığı üzerinden atar atmaz hatasını algılıyordu. Öğreniyordu. 23 yıllık ömründe periyoda alınmış yenileme işleminden 4 kez geçti. Sonrasında ani ölüme yakalandı. Metal yoğunluğunda kullandığı parçalar eritildi ve bir daha o parçalardan yeni bir android üretilmedi. Onu yeraltındaki havzalarda dolgu maddesi yaptılar. Ama humanoidlere oranla daha fazla yer kaplayabiliyordu. Bununla övünecek canlılığı bulamadığından bu detay, onun aktif tutulduğu dönemde kendisinden gizlenmiş bir bilgi oldu. Ya da gizlenmeye çalışılan ama sonradan aktarılan bir bilgi oldu. Dış hatlarındaki detayları merak eden kimi okuyucunun gözünde izlenmesi tercih edilen bir modeldi. Dişi görüntüsü mekanik bulunurdu. Hbryd sahibesinin yanında kısa kalır, silik izlenimi altında gizlenirdi. Ortalıkta uzun süre bulunmaktan rahatsız olan bir bakışa sahipti. Yüz hatlarında yuvarlanmış hatları bakanları incitmeyeceği izlenimi veriyordu. Çok ağır yüklerin altına giremeyeceğini belli eden narin kolları parıldıyordu. Saçı olmadığı için üst üste binmiş iyi işlenmiş parçalarla beyni örtülmüştü. Kulakları yan çepere yapışmıştı. Sarkma yoktu. Dudakları kadınsı kılınsa da kasılmalardan muaf tutulduğundan konuşmasında ilgi çekmiyordu. Elleri kavrama yeteneğinde uzmanlaşmıştı. Tatbikatlarda konu mankeni olmaya giderken bu eller ile oyunculuk yeteneğini kullanıyordu. Göz yuvarlaklarından çıkan hazne ile değişken görünümler alıyordu ama korkutmayı istemiyordu. Tatbikatlarda düşman askeri veya isyankar yerleşik rolünü oynarken inandırıcı olması için gözlerindeki yuvada ileri geri oynamalar yapmak zorunda kalıyordu. Onu etkisiz hale getirmeye çalışan amazon aday askerlerin hareketlerine de katlanıyordu. Bu kimi zaman ona eğlenceli geliyordu. Eğittiği genç kızların hırslarını görüp hissettirmeden gülüyordu. Bir insan ruhu taşımadığı için ve onların anlamsız gelen duygularından büyük bir bölümünü içinde barındırmadığı için mutlu oluyordu. Güvende hissettiği amazon üssünün mülkü sayıldığından zarara uğratılmayacağını biliyordu. Mesele ölüm yılını bilemeyişi idi. Yarım bırakmayı sevmediği için görev içinde iken atıl kalma kaygısı taşırdı. Android uzmanlarının mevsim başlarında yaptıkları bakımlara koşarak gider ve yenilenmek isterdi. Bunu dört kez başarabildi. Hiç aşık olamadı. Aşkı anlamadı. Hiç anne olmadı. Bebek sahibi olmanın getirisini anlamadı. Hiç kanbağı ilişkisi yaşamadı. Hissedemedi insan olmayı. Hissetmeyi de pek istemedi. Robot gibi tam mekanik olmadığı için mutlu olduğu gibi humanoid olmayarak esnek tutulmayı da istememişti. Tam istediği gibi üretildiğini düşünerek günlük mutluluğunu aldı. Programına uygun gelişim içinde oldu. Bilincini sınırlandırmış olduğu alana yaydı ve geliştirdi. Böylece yirmili yaşlarına geldiğinde gözlenerek yeni üretimlerde ilham kaynağı olabildi. Sonraki kuşaklarda konu mankeni olan izdaşlarının iyileştirilmesini bilmeden sağladı. Çıplak ayaklar ile suya dokunmayı hiç merak etmedi. Böylece canlandığı ilk günden son gününe kadar ayakları hep bir kalıp içinde kaldı. Humanoidlerin kendilerine özgü sınırlı çıplaklıklarına ters olarak hep tam örtülü kaldı. Ne derisi ne de iç organları oldu onun. Mekanik parçaların içinde dolanan sınırlı sıvı kanalları ve yedeklemeleri olan bir hafıza kaydı oldu. Üs ana bilgisayarına bağlı olduğundan istendiğinde kapatılabiliyordu. (Buna kendisi tatlı uyku diyordu.)

12 Robot (Görev yeri: KonFed Başkenti Yer altı Kapısı, Adı: ÖH7ET93) Nik: Turkiston/Gat637 İnsanların boy ortalaması arttıkça robotlar da boylarını arttırma imkanı bulmuşlardı. Aynı şekilde insanların ömürleri uzamaya başladığında yukarıdan aşağıya silsilenin ömürleri de uzuyordu. Robotlar dünyasında en kısa ömür birkaç yıl, en uzun ömür ise onbeş yılı anca buluyordu. Gat637, üretim sahası içinde Turkiston denilen garip bir askeri birimde tutuluyordu. Görevi garip geliyordu kimi taze askeri gözlemciye. Yer altı üssüne giren yeni subayların köşklerinde etkin/hareketli bir robottu. Subayın üniformasız zamanlarında askeri görev mantığı ile eğitici ve yardımcı bir işlevi oluyordu. Sabit robotların yemek, temizlik gibi işlevlerine uzak eğitimci bir robottu. Kısa sürede subayı ortama alıştırıyor ve tüm yenilikleri köşk içinde hareketli tavrı ile iletiyordu. Kişisel hizmet robotuydu. Boyu 1,48 düzeyinde tutulmuştu. Kendisinden daha uzun boylu robotlar bulunduğu gibi uzunluktan ziyade zemine yayılma ile ölçülen ırkdaşları da bulunuyordu. Android gibi insan görüntüsü almamıştı. Değişen ama ürkütmeyen bir mekanizmada görevini yapıyordu. Değişken parçaları ile şeklini irkilmeye neden olmadan düzenliyordu. Sahibi saydığı subayın dinlenmesi kadar öğrenmesi ve eğlenmesini de sağlardı. Üretim beldesinden geldiği ve göreve geçtiği günden başlayarak hep o köşkte kaldı. Zaten dışarıyı merak etmeyecekti. Onun tüm işini köşkün bağlandığı yer altı üs bilgisayarı izlemeye alıyordu. Gat637’nin bilerek ya da bilmeyerek subaya zarar verme olasılığı halinde bile devreye köşk içindeki koruma sistemi giriyordu. Robotları yine başka mini robotlar önlüyordu. Birikim sonunda bir robotun istem dışı da olsa insan ölümüne neden olabileceği anlaşılmıştı. Görevini yerine getirmek isterken anlam veremediği bir şekilde sahibini ölüme götüren modeller hemen devre dışı bırakılmıştı. Gat637, yarı askeri üretim beldesinde tatbike alınmış denemelerden ve sertifika katsayılarından üst puanlar almıştı. Zekaların değişkenliği göz önüne alınarak iş şansa bırakılmıyordu. Holovizyon görüntüsü sunma becerisindeki bu robotun, sabit modellerin bir üstünde yer almasına rağmen sadece aktarım becerisini almaları istenmişti. Üst modeller gibi insana kendinden bir bilgi veremiyorlardı. Bilgiyi işleyerek yenileyemiyorlardı. Ana bilgisayarların komutları karşısında isyan edemiyorlardı. Gat637, kendini böylece ifade etmekten kurtuldu. Kısa olduğunu düşünmediği uzunca bir süre köşkün içinde yaşam sürdü. Ani ölüm ile devre dışı kaldığında, kapıda yeni bir model olan Gih637 olduğunu bilmiyordu. Sahibi subayın ise onunla kurduğu duygusal bir ilişki olmamıştı. Bedeni ikinci kullanıma açık olarak ayrışma amacıyla üretim beldesine geri gönderiliyordu. Bedeninden sadece sabit robotların üretiminde yararlanılıyordu. Günü geldiğinde atıl kalan sabit robotlar ise eritilerek bina duvarları oluyordu. Bina duvarı olma görevi biten blok parçalar ise nano boyutlara kadar ayrıştırılarak zamanın yılgınlığından kurtarılıyordu. Böylece yeniden birleşiyorlardı. Aynı molekül yapısını alan ortak parçalar levhalar halinde ilgili üretim beldelerine iletiliyordu. Kapsül içinde böylece döngü devam ediyordu.

Nik Sahipliği Üniformalarındaki isimlikte bulundurdukları özel ordu isimleri. Ordu içinde bu ismi ondan başkası kullanmaz. Soyisimleri güvenlik gereğince gizlidir. Ordunun hangi aşamasında olurlarsa olsunlar ortak alanlarda karşılıklı etkileşim içindedirler. Alt üst bakışının yerini yatay bakış almıştır. Bir hareketli robot ile üstsubayın aynı doğru üzerinde farklı noktalarda bulunduğu varsayımı ile saf tutuluyordu. Kimse üstünlük duygusuna kapılamıyordu. Saftan çıkma olasılığı bütün düzlem farklarında ele alınıyordu. Üstsubaydan hareketli robota kadar tüm ordu mensupları ana bilgisayarın puanlamasına alınıyordu. Ana bilgisayar nik düzeyinde değerlendirme yaptığı gibi kimsenin özel sivil saatine karışmıyordu. Niklerin önemi büyüktü. İzleme kadar anlam da taşıyordu.

2.2 Kuruluş (Askeri Sınıflar, Garnizon, Amazon ve Warnizon(esnek yerleşim) kuruluşu) Bütün ZONE türleri yazılır. Tüm insanların bir arada olduğu bir ordunun kuruluşudur bu. Anlatılmak isteniyor. Bizlerin bilmediği, ulaşamadığı zamanlarda yaşayanlar için hazırlanıyor. Üniformaları gözel. Sevimli yüz ifadeleri ile görünürler. Mensubu olurlar korumanın. Kurulma aşamasında çok dikkatli olunur. Yazılanlar uygulamaya geçmeden önce tatbik etmeye destek çiziciler iş başı yaparlar. Onların şemalarını görenler mutlu olurlar. Kuruluşa geçildiğinde heyecan artar. Tüm insanların güvenliği birleşik bir yapıda gerçekleşecektir. WalHalla bu kuruluşun askeri yönüyle ağırlayıcısı olur. WembArmy adını almış birleşik ordunun kuruluşunda tüm KonFed liderleri bir araya gelir. Kimse aşağıda bırakılmaz. Kimse üstün tutulmaz. Yorgunluk yaşanmaz. Hasta bakışlar engellenir. Gerginlik hali önlenir. Gereksiz tekrarlar izlenir.

WembArmy-Tümden Gelim Yöntemi Nüfusun binde biri asker (günümüzde yüzde biri) Walhalla WembKom (W işareti) en kıdemli KonFed MerKom (C işareti) Fed OrKom altmerkez (O işareti)

State KolorKom (renk işareti) Kanton GarKom (Sayı)

2.2.1 WembKom WalHalla’hın güvenliğini sağlar. WalKüre ve German yetiştirir. YY genetiğinde WalKüre’yi yetiştirme yetkisi buradadır. Amaç, Her devlete 20 kişilik 16WalKüre 4German aktif görev (kendi gemileri ile) göndermek. Bunlar emirleri yukarıdan alır. Tüm altsubayların üstünde sayılırlar. YY WalKüreler WalHalla içinde tutulur. Dünya ve kolonilere gönderilmezler. Özel yetenekleri kullanılır. Kuzey WH ve Güney WH olarak iki ayrı bölgede WembKom toplanır. Maksimum nüfusları 120.000 olacak şekilde hazırlanmıştır. Askerin kaynağı Dünyadır. Geçici ve kalıcı mod askerlerden oluşur. S.A.F. ve A.F. karışık görev alır. A.F. kabuğu korur. S.A.F. kutup ve iç bölgeleri korur. Kural gereği, tüm yapay uyduların kabuğunu A.F. statüsündeki dişi amazonlar korur. İç bölgelere ise sadece S.A.F. askerleri alınır.

Erkek Askerler İçin Kullanılan Ayrım S.A.F.: genel kullanımda Special Army Forces (Özel Ordu Kuvvetleri Turanca ÖZ.O.K.) Tamamı kalıcı mod

A.F.: Army Forces (Ordu Kuvvetleri Turanca O.K.) Çoğunluk geçici mod

A: Army Units (Ordu Birimleri Turanca O.) Silahsız birimler, yarı sivil personel. Yarı kalıcı, yarı geçici mod

Dişi Askerler İçin Kullanılan Ayrım (Hbryd dahil edilmiştir.)

Amazon Elit/Akıncı: Kalıcı amazonlardan oluşmuş, çok özel eğitim almış, askerliği bir meslek olarak özümsemiş, vücut yapıları hizmete uygun tutulmuş, kimi özel üretilmiş, kimi özel seçilmiş dişi askerler.

Amazon:

Üs içinde görevli tüm geçici ve kalıcı dişi askerlerin ortak adı. Dünya yüzeyinde, yapay uydu kabuğunda ve koloni yüzeylerinde görev alırlar. İç güvenlik ağırlıklı yüzeyde, sınır güvenliği amaçlı geçiş sınırında tutulurlar.

Amazon Destek: Askerlik

eğitimini kendi istekleri ile almak istemeyenlerin içinde bulunacakları kamu hizmeti süresinde alacakları isim. Zorunlu askerlik görevini kabul etmeyenlerin oranı, ortalama değerde yüzde 3 düzeyine yakındır. Kuzeyden güneye inildikçe oran artar.

Hbrydler

de zorunlu askerlik hizmeti içinde görülürler. 1,83lük üretim modunda yetiştirilenlerin tamamı hizmete alınırlar. KonFed düzeyinde üretilen Hbryd nüfusu; sivil, yarı sivil ve tam asker olarak üç gruba ayrılır. Yarı sivil modunda yetişenler istendiğinde askerlik hizmetine geçici olarak alınabilir. Yarı sivil modundaki hbrydler kendi istekleri ile; amazon destek veya amazon olma konusunda tercih yaparlar. Ömrü ortalamanın üzerinde olan hbryd türlerinde elit/akıncı olma hayali ile yaşayanlar görülmüştür. Çok az görülen bu gruba istekleri, kaldırabildikleri ölçüde verilir. Ancak tüm hbrydlerin vücut yapıları ve duyguları askerlik hizmetine uygun olmayabilir. Tercih edilen Amazon Destek grubu içinde tutulmalarıdır. 1,83lük grup ise bu anlatımın dışında tutulmuş ve tam asker grubuna alınmışlardır. Onlar uzman dişi asker sınıfında elit ve akıncı birimlerde kendi azimleri ile yaşarlar.

Eklenti-Enfal Bismillâhirrahmânirrahîm 8 / ENFAL - 1 : Yes’elûneke anil enfâl(enfâli), kulil enfâlu lillâhi ver resûl(resûli), fettekullâhe ve aslihû zâte beynikum ve etîûllâhe ve resûlehû in kuntum

mu’minîn(mu’minîne). Sana ganimetlerden sorarlar: “Ganimetler, Allah'ın ve Resûl'ündür.” de. Artık Allah'a karşı takva sahibi olun ve aranızdaki durumu (sahip olduğunuz hali) ıslâh edin (düzeltin)! Eğer mü'minlerseniz, Allah'a ve O'nun Resûl'üne itaat edin. 8 / ENFAL - 2 : İnnemel mu'minûnellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum ve izâ tuliyet aleyhim âyâtuhu zâdethum îmânen ve alâ rabbihim yetevekkelûn(yetevekkelûne). Gerçek mü'minler onlardır ki; Allah zikredildiği zaman kalpleri titrer (cezbelenir). Ve onlara Allah'ın âyetleri okunduğu zaman onların îmânlarını arttırır ve Rab'lerine tevekkül ederler. 8 / ENFAL - 3 : Ellezîne yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne). Onlar namazlarını ikame ederler (kılarlar) ve rızık olarak verdiğimiz şeylerden infâk ederler. 8 / ENFAL - 4 : Ulâike humul mu’minûne hakkâ(hakkan), lehum derecâtun inde rabbihim ve magfiretun ve rızkun kerîm(kerîmun). İşte onlar gerçek mü'minlerdir. Onların Rab'lerinin yanında dereceleri vardır. Ve onlar için mağfiret (günahların sevaba çevrilmesi) vardır ve kerim bir rızık vardır. 8 / ENFAL - 5 : Kemâ ahreceke rabbuke min beytike bil hakkı ve inne ferîkan minel mu’minîne le kârihûn(kârihûne). (Bu durum) Rabbinin seni, hak ile evinden çıkardığı zaman mü'minlerden bir kısmının kesinlikle kerih görmeleri gibi. 8 / ENFAL - 6 : Yucadilûneke fîl hakkı ba'de mâ tebeyyene ke ennemâ yusâkûne ilel mevti ve hum yanzurûn(yanzurûne). Onlar sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, (durum) açığa çıktıktan sonra (da) hak hususunda seninle tartışıyorlar. 8 / ENFAL - 7 : Ve iz yaıdukumullâhu ihdet tâifeteyni ennehâ lekum, ve teveddûne enne gayre zâtiş şevketi tekûnu lekum, ve yurîdullâhu en yuhıkkal hakka bi kelimâtihî ve yaktaa dâbirel kâfirîn(kâfirîne). Ve Allah, iki taifeden birinin sizin olmasını, size vaadediyordu. Ve siz, silâhsız olanın (silâh sahibi olmayanın) sizin olmasını temenni ediyorsunuz. Ve Allah (da) O'nun (Kendi) sözleri ile hakkın gerçekleşmesini ve kâfirlerin arkasının (neslin devamının) kesilmesini istiyor. 8 / ENFAL - 8 : Li yuhıkkal hakka ve yubtılel bâtıle ve lev kerihel mucrimûn(mucrimûne). Mücrimler kerih görse de hakkın gerçekleşmesi ve bâtılın yok olması için. 8 / ENFAL - 9 : İz testegîsûne rabbekum festecâbe lekum ennî mumiddukum bi elfin minel melâiketi murdifîn(murdifîne). Rabbinizden yardım istediğiniz zaman böylece O, size icabet etti. Muhakkak ki Ben, birbirini izleyerek gelen bin melekle, size yardım edenim (yardım eden Benim).

8 / ENFAL - 10 : Ve mâ cealehullâhu illâ buşrâ ve li tatmainne bihî kulûbukum ve men nasru illâ min indillâh(indillâhi), innallâhe azîzun hakîm(hakîmun). Ve Allah, (bu yardımı) sadece bir müjde ve onunla kalplerinizin tatmin (mutmain) olması için yaptı (başka bir şey için yapmadı). Allah'ın katından başka yardım (yeri) yoktur (yardım ancak Allah'ın katındandır). Muhakkak ki Allah, Azîz (üstün izzet sahibi) ve Hakîm'dir (hikmet sahibi, hüküm sahibi). 8 / ENFAL - 11 : İz yugaşşîkumun nuâse emeneten minhu ve yunezzilu aleykum mines semâi mâen li yutahhirekum bihî ve yuzhibe ankum riczeş şeytâni ve li yerbıta alâ kulûbikum ve yusebbite bihil akdâm(akdâme). O'nun (Allahû Tealâ) tarafından, emin olmanız için sizi bir uyuklama hali bürüyordu. Ve sizin, onunla temizlenmeniz ve şeytanın murdarlığını (vesvesesini) sizden gidermek ve kalplerinizi bağlamak ve onunla ayaklarınızı sağlamlaştırmak (sabit kılmak) için semadan su indiriyordu. 8 / ENFAL - 12 : İz yûhî rabbuke ilel melâiketi ennî meakum fe sebbitûllezîne âmenû, seulkî fî kulûbillezîne keferûr ru'be fadribû fevkal a'nâkı vadribû minhum kulle benân(benânin). Senin Rabbin meleklere vahyetmişti: “Muhakkak ki; Ben, sizinle beraberim. Artık âmenû olanlara (Allah'a ulaşmayı dileyenlere) sebat verin (destek olun). Kâfirlerin kalplerine korku vereceğim. Artık boyunlarının üzerine vurun. Ve onların bütün parmaklarına vurun.” âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse 8 / ENFAL - 13 : Zâlike bi ennehum şâkkullâhe ve resûluh(resûlehu), ve men yuşâkıkıllâhe ve resûlehu fe innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi). Bu, onların Allah'a ve O'nun (Allah'ın) Resûl'üne karşı gelmeleri sebebi iledir. Ve kim Allah'a ve O'nun Resûl'üne karşı gelirse, (bu taktirde) bundan sonra muhakkak ki; Allah'ın ikabı (azabı) şiddetlidir. 8 / ENFAL - 14 : Zâlikum fe zûkûhu ve enne lil kâfirîne azâben nâr(nâri). İşte böylece artık onu tadın! Ve muhakkak ki kâfirlere, ateşin azabı vardır. 8 / ENFAL - 15 : Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ lekîtumullezîne keferû zahfen fe lâ tuvellûhumul edbâr(edbâre). Ey âmenû olanlar! Kâfir olanlarla topluca karşılaştığınız zaman artık onlara arkanızı dönmeyin. âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse 8 / ENFAL - 16 : Ve men yuvellihim yevmeizin duburehû illâ muteharrifen li kıtâlin ev mutehayyizen ilâ fietin fe kad bâe bi gadabin minallâhi ve me’vâhu cehennem(cehennemu), ve bi’sel masîr(masîru). Ve savaş için tekrar dönmek üzere veya bir gruba katılmak üzere dönmesi hariç, kim o gün onlara arkasını dönerse, artık Allah'tan bir gazaba uğramıştır (haketmiştir). Ve onun yeri cehennemdir. Ve ne kötü bir dönüş yeridir.

8 / ENFAL - 17 : Fe lem taktulûhum ve lâkinnallâhe katelehum, ve mâ remeyte iz remeyte ve lâkinnallâhe remâ, ve li yubliyel mu’minîne minhu belâen hasenâ(hasenen), innallâhe semîun alîm(alîmun). Onları siz öldürmediniz ama onları Allah öldürdü. Ve attığın zaman da sen atmadın ama Allah attı. Ve Allah, mü'minleri Kendisinden ahsen belâ ile imtihan eder. Muhakkak ki Allah, işitendir ve bilendir. 8 / ENFAL - 18 : Zâlikum ve ennallâhe mûhinu keydil kâfirîn(kâfirîne). İşte böyle ve muhakkak ki Allah, kâfirlerin tuzağını (hilesini) bozandır. 8 / ENFAL - 19 : İn testeftihû fe kad câekumul feth(fethu), ve in tentehû fe huve hayrun lekum, ve in teûdû naud, ve len tugniye ankum fietukum şey'en ve lev kesuret ve ennallâhe meal mu'minîn(mu'minîne). Şâyet fetih istiyorsanız, işte size fetih (kerim olan orduya) gelmiştir. Ve şâyet vazgeçerseniz (harbetmekten, karşı gelmekten), artık o (vazgeçmeniz), sizin için daha hayırlıdır. Ve şâyet siz (harbe, inkâra) dönerseniz, Biz de döneriz. Ve grubunuz (cemaatiniz) (sayıca) çok olsa bile size bir şey, bir fayda vermez. Ve muhakkak ki Allah, mü'minlerle beraberdir. fetih : Açmak, kapılar açılarak içeri girme 8 / ENFAL - 20 : Yâ eyyuhellezîne âmenû etîullâhe ve resûlehu ve lâ tevellev anhu ve entum tesmeûn(tesmeûne). Ey âmenû olanlar! Allah'a ve O'nun Resûl'üne itaat edin. Ve siz, (Kur'ân'ı) işitiyorken O'ndan yüz çevirmeyin. âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse 8 / ENFAL - 21 : Ve lâ tekûnû kellezîne kâlû semi’nâ ve hum lâ yesmeûn(yesmeûne). İşitmedikleri halde “işittik” diyenler gibi olmayın! 8 / ENFAL - 22 : İnne şerred devâbbi indallâhis summul bukmullezîne lâ ya’kılûn(ya’kılûne). Muhakkak ki; Allah katında, (yerde yürüyen) hayvanların en şerrlisi (kötüsü) akıl etmeyen sağır ve dilsizlerdir. 8 / ENFAL - 23 : Ve lev alimallâhu fî him hayren le esmeahum, ve lev esmeahum le tevellev ve hum mu'ridûne(mu'ridûn). Ve Allah, onların (akıl etmeyen sağır ve dilsizlerin) içinde hayır olduğunu bilse (görse) elbette onlara işittirirdi. Ve onlara işittirse bile (onlar), mutlaka dönerlerdi ve onlar yüz çevirenlerdir. 8 / ENFAL - 24 : Yâ eyyuhellezîne âmenûstecîbû lillâhi ve lir resûli izâ deâkum limâ yuhyîkûm, va'lemû ennallâhe yehûlu beynel mer'i ve kalbihî ve ennehû ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne). Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler), Allah ve Resûl'ü sizi, size hayat verecek şeylere davet ettiği zaman (davete) icabet edin! Ve Allah'ın kişi ile kalbi arasına girdiğini ve muhakkak sizin O'na haşrolunacağınızı bilin! (Hepinizin ruhu Allah'ta toplanacak ve Allah, ruhlarınıza meab olacak.)

âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse 8 / ENFAL - 25 : Vettekû fitneten lâ tusîbennellezîne zalemû minkum hâssah(hâssaten), va'lemû ennallâhe şedîdul ikâb(ikâbi). Ve sizden (içinizden), sadece zalim kimselere isabet etmeyen, onlara has (özel) olmayan (diğerlerine de isabet eden) fitneden sakının (takva sahibi olun). Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu biliniz. (Biliniz ki, muhakkak Allah'ın azabı çok şiddetlidir.) 8 / ENFAL - 26 : Vezkurû iz entum kalîlun mustad'afûne fîl ardı tehâfûne en yetehattafekumun nâsu fe âvâkum ve eyyedekum bi nasrihî ve rezekakum minet tayyibâtî leallekum teşkurûn(teşkurûne). Ve siz; yeryüzünde az (sayıda) olduğunuzu, aciz, güçsüz olduğunuzu hatırlayın. İnsanların sizi yakalamasından korkuyordunuz. O zaman sizi barındırdı (yer sahibi yaptı) ve sizi yardımı ile destekledi ve sizi tayyib rızıkla (helâl, temiz rızıklardan) rızıklandırdı. Böylece (umulur ki) siz şükredersiniz. 8 / ENFAL - 27 : Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tehûnûllâhe ver resûle ve tehûnû emânâtikum ve entum ta'lemûn(ta'lemûne). Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler), Allah'a ve Resûl'üne ihanet etmeyin! Ve siz, kendi emanetlerinize de bile bile ihanet etmiş olursunuz. âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse 8 / ENFAL - 28 : Va'lemû ennemâ emvâlukum ve evlâdukum fitnetun ve ennallâhe indehû ecrun azîm(azîmun). Ve biliniz ki; çocuklarınız ve mallarınız, sizin için sadece bir fitne (imtihan)dır. Ve Allah ki; O'nun katında, (muhakkak) azîm bir ecir (bedel, ücret) vardır. 8 / ENFAL - 29 : Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi). Ey âmenû olanlar, Allah'a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir. âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse furkan : Doğruyu yanlıştan ayıran, doğruyu temsil eden Hakkı batıldan ayıran 8 / ENFAL - 30 : Ve iz yemkuru bikellezîne keferû li yusbitûke ev yaktulûke ev yuhricûk(yuhricûke) ve yemkurûne ve yemkurullâh(yemkurullâhu), vallâhu hayrul mâkirîn(mâkirîne). Ve o inkâr edenler, seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek (çıkarmak) için tuzak kuruyorlardı. Ve onlar, bu tuzağı kuruyorlarken; Allah da tuzak kuruyordu. Ve Allah, tuzak kuranların (karşılık verenlerin) en hayırlısıdır. 8 / ENFAL - 31 : Ve iza tutlâ aleyhim âyâtunâ kâlû kad semi'nâ lev neşâu le kulnâ misle hâzâ in hâzâ illâ esâtîrul evvelîn(evvelîne). Ve âyetlerimiz onlara okunduğu zaman, “Biz işittik. Şâyet biz dileseydik, bunun gibisini elbette biz de söylerdik. Bu ise ancak evvelkilerin masalıdır.” dediler.

8 / ENFAL - 32 : Ve iz kâlûllâhumme in kâne hâzâ huvel hakka min indike fe emtir aleynâ hıcâreten mines semâi evi'tinâ bi azâbin elîm(elîmin). Ve onlar: “Allah'ım şâyet bu (Kur'ân-ı Kerim), o hak olan (Kitap), Senin indinden ise o zaman üzerimize semadan taş yağdır veya bize acı azabı getir.” demişlerdi. 8 / ENFAL - 33 : Ve mâ kânallâhu li yuazzibehum ve ente fîhim, ve mâ kânallâhu muazzibehum ve hum yestagfirûn(yestagfirûne). Ve sen onların arasında iken; Allah, onları azaplandıracak değildir. Ve onlar mağfiret diliyorken (de) Allah, onları azaplandıran değildir. 8 / ENFAL - 34 : Ve mâ lehum ellâ yuazzibehumullâhu ve hum yasuddûne anil mescidil harâmi ve mâ kânû evliyâehu, in evliyâuhû illel muttekûne ve lâkinne ekserehum lâ ya'lemûn(ya'lemûne). Ve onlar, Mecsid-i Haram'dan men ediyorlarken (engel oluyorlarken) ve onlar, O'nun (Allah'ın) dostları değilken; Allah, niçin onlara azap etmesin? O'nun dostları ancak takva sahibi olanlardır. Ve fakat, onların çoğu bilmezler. 8 / ENFAL - 35 : Ve mâ kâne salâtuhum indel beyti illâ mukâen ve tasdiyeh(tasdiyeten), fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne). Ve onların salâtları (duaları, ibadetleri) beytin (Allah'ın evinin) yanında ıslık çalmak ve el çırpmadan başka birşey olmadı. Artık inkâr etmiş olduğunuz şeyler sebebiyle azabı tadın! 8 / ENFAL - 36 : İnnellezîne keferû yunfikûne emvâlehum li yesuddû an sebîlillâh(sebîlillâhi), fe seyunfikûnehâ summe tekûnu aleyhim hasreten summe yuglebûn(yuglebûne), vellezîne keferû ilâ cehenneme yuhşerûn(yuhşerûne). Muhakkak ki kâfirler, Allah'ın yolundan alıkoymak (men etmek) için mallarını infâk ederler (verirler). Bu şekilde (devam ederek) onu (mallarını), infâk edecekler sonra (bu) onlara hasret (pişmanlık, üzüntü) olacak. Sonra da onlara gâlip olunacak (mağlup olacaklar). Ve kâfir olanlar, cehenneme haşrolunacaklar (toplanacaklar). 8 / ENFAL - 37 : Li yemîzallâhul habîse minet tayyibi ve yec'alel habîse ba'dahu alâ ba'dın fe yerkumehu cemîan fe yec'alehu fî cehennem(cehenneme), ulâike humul hâsirûn(hâsirûne). (Bu), Allah'ın habis (pis) ile tayyibi (temiz) birbirinden ayırması ve habis olanları birbirinin üzerine koyup böylece hepsini yığarak, bu şekilde onların (murdar olanların) cehennemde olması (cehenneme atılması) içindir. İşte onlar, onlar hüsrana uğrayanlardır. 8 / ENFAL - 38 : Kul lillezîne keferû in yentehû yugfer lehum mâ kad selef(selefe), ve in yeûdû fe kad madat sunnetul evvelîn(evvelîne). Kâfir olan kimselere de ki: “Eğer vazgeçerseniz, geçmiş olanlar mağfiret edilir. Ve eğer geri dönerlerse (küfür ve düşmanlığa avdet ederlerse), o zaman evvelkilerin sünneti vuku bulmuş olur (önceki inkâr eden, isyan eden ümmetlere uygulanan İlâhî kanun uygulanır).” 8 / ENFAL - 39 : Ve kâtilûhum hattâ lâ tekûne fitnetun ve yekûned dînu kulluhu lillâhi, fe

inintehev fe innallâhe bimâ ya'melûne basîr(basîrun). Ve hiçbir fitne kalmayıncaya ve bütün dîn Allah için oluncaya kadar, onlarla kıtalde bulunun (savaşın). Eğer onlar (küfürden) vazgeçerlerse o taktirde muhakkak ki Allah, yaptığınız şeyleri en iyi görendir. 8 / ENFAL - 40 : Ve in tevellev fa'lemû ennallâhe mevlâkum, ni'mel mevlâ ve ni'men nasîr(nasîru). Ve şâyet dönerlerse, Allah'ın sizin mevlânız olduğunu bilin. Ne güzel mevlâ ve ne güzel yardımcıdır! 8 / ENFAL - 41 : Va'lemû ennemâ ganimtum min şey'in fe enne lillâhi humusehu ve lir resûli ve li zîl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîli in kuntum âmentum billâhi ve mâ enzelnâ alâ abdinâ yevmel furkâni yevmettekal cem'ân(cem'âni), vallâhu alâ kulli şey'in kadîr(kadîrun). Eğer Allah'a ve iki ordunun karşılaştığı gün, furkan günü (hak ve bâtılın ayrıldığı gün) kulumuza indirdiğimiz şeye inandıysanız, ganimet olarak bir şey aldığınız zaman artık onun beşte birinin muhakkak ki Allah'ın ve Resûl'ün ve yakınlarının ve yetimlerin ve miskinlerin ve yolculukta olanların olduğunu biliniz. Ve Allah, herşeye kaadirdir (gücü yetendir). furkan : Doğruyu yanlıştan ayıran, doğruyu temsil eden Hakkı batıldan ayıran 8 / ENFAL - 42 : İz entum bil udvetid dunyâ ve hum bil udvetil kusvâ verrekbu esfele minkum, ve lev tevâadtum lahteleftum fîl mîâdi ve lâkin li yakdiyallâhu emren kâne mef'ûlen li yehlike men heleke an beyyinetin ve yahyâ men hayye an beyyineh(beyyinetin), ve innallâhe le semî'un alîm(alîmun). Siz vadinin yakın kenarında (Medine tarafı) idiniz ve onlar (da) vadinin uzak tarafında (Mekke tarafı) idiler ve kervan, sizden daha aşağıda idi. Ve şâyet sözleşseydiniz, zaman konusunda mutlaka anlaşmazlığa düşerdiniz. Ve fakat yapılması gerekli olan bir işin (emrin) yapılması, Allah'ın vukua getirmesi; helâk olanın bir beyyineden helâk olması için yaşayanın bir beyyine üzerine yaşaması içindir. Ve muhakkak ki Allah, mutlaka işitendir, bilendir. beyyine : ispat vasıtaları 8 / ENFAL - 43 : İz yurîkehumullâhu fî menâmike kalîlen, ve lev erâkehum kesîren le feşiltum ve le tenâza'tum fîl emri ve lâkinnallâhe sellem(selleme), innehu alîmun bi zâtis sudûr(sudûri). Allah, sana uykuda onları az olarak gösteriyordu. Ve şâyet sana onları çok gösterseydi mutlaka tedirgin olurdunuz ve elbette emir hakkında nizaya (anlaşmazlığa) düşerdiniz. Ve fakat Allah, sizi (salim kıldı, selâmete çıkardı). Muhakkak ki Allah, göğüslerde olanı bilendir. 8 / ENFAL - 44 : Ve iz yurîkumûhum iziltekaytum fî a'yunikum kalîlen ve yukallilukum fî a'yunihim li yakdıyallâhu emren kâne mef'ûlâ(mef'ûlen), ve ilallâhi turceul umûr(umûru). Ve yapılması gerekli olan emrin yapılmasını, Allah'ın vukua getirmesi için karşılaştığınız zaman sizin gözlerinizde onları size az gösteriyordu. Ve onların gözlerinde de sizi

azaltıyordu. Ve işler (emirler), Allah'a döndürülür. 8 / ENFAL - 45 : Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ lekîtum fieten fesbutû vezkurullâhe kesîren leallekum tuflihûn(tuflihûne). Ey âmenû olanlar! Bir toplulukla karşılaştığınız zaman artık sebat edin ve Allah'ı çok zikredin ki; böylece felâha eresiniz. âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse felâh : Kurtuluş, Cenneti kazanmak 8 / ENFAL - 46 : Ve etîullâhe ve resûlehu ve lâ tenâzeû fe tefşelû ve tezhebe rîhukum vasbirû, innallâhe meas sâbirîn(sâbirîne). Allah'a ve O'nun Resûl'üne itaat edin, niza etmeyin (anlaşmazlığa düşmeyin), yoksa zayıf düşersiniz ve kuvvetiniz (elinizden) gider. Sabredin. Muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir. 8 / ENFAL - 47 : Ve lâ tekûnû kellezîne harecû min diyârihim bataran ve riâen nâsi ve yasuddûne an sebîlillâh(sebîlillâhi), vallâhu bimâ ya'melûne muhît(muhîtun). Ve siz, diyarlarından (yurtlarından) kibirle (gururla, çalımla) ve insanlara gösteriş yaparak çıkan kimseler ve Allah'ın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Ve Allah, yaptığımız şeyleri (ilmiyle, hakimiyetiyle, hükmüyle) kuşatandır. 8 / ENFAL - 48 : Ve iz zeyyene lehumuş şeytânu a'mâlehum ve kâle lâ gâlibe lekumul yevme minen nâsi ve innî cârun lekum, fe lemmâ terâetil fietâni nekesa alâ akıbeyhi ve kâle innî berîun minkum innî erâ mâ lâ terevne innî ehâfullâh(ehâfullâhe), vallâhu şedîdul ıkâb(ıkâbi). Ve şeytan, onlara amellerini süslemişti. Ve şöyle dedi: “Bugün insanlardan size gâlip olacak yoktur. Ve muhakkak ki ben, size müttefikim (yardımcıyım).” Fakat iki toplum, (birbirini) görünce iki topuğu üzerinde arkasına dönüp kaçtı ve “Ben, sizden uzağım. Gerçekten ben, sizin görmediğiniz şeyleri görüyorum. Muhakkak ki ben, Allah'tan korkarım.” dedi. Ve Allah, ikabı (azabı) şiddetli olandır. 8 / ENFAL - 49 : İz yekûlul munâfikûne vellezîne fî kulûbihim maradun garrehâulâi dînuhum, ve men yetevekkel alallâhi fe innallâhe azîzun hakîm(hakîmun). Münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler şöyle diyorlardı: “Bunları, kendilerinin dîni aldattı.” Ve kim Allah'a tevekkül ederse o taktirde Allah, muhakkak ki Azîz (en üstün) ve Hakîm'dir (hüküm sahibi) dir. 8 / ENFAL - 50 : Ve lev terâ iz yeteveffellezîne keferûl melâiketu yadrıbûne vucûhehum ve edbârehum, ve zûkû azâbel harîk(harîkı). Ve kâfir olanları, vefat ettirilirken melekleri, onların yüzlerine ve arkalarına vururken ve “Yakıcı azabı tadın!” (derken) görseydin. 8 / ENFAL - 51 : Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi). İşte bu, ellerinizle takdim ettikleriniz (kendi yaptıklarınız) sebebiyledir. Ve muhakkak ki

Allah, kullara zulmedici değildir. 8 / ENFAL - 52 : Ke de'bi âli fir'avne vellezîne min kablihim, keferû bi âyâtillâhi fe ehazehumullâhu bi zunûbihim, innallâhe kaviyyun şedîdul ıkâb(ıkâbi). Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin adet haline getirdiği gibi Allah'ın âyetlerini inkâr ettiler. Böylece Allah, günahlarından dolayı onları aldı. Muhakkak ki Allah, kuvvetlidir ve azabı şiddetlidir. 8 / ENFAL - 53 : Zâlike biennallâhe lem yeku mugayyiren ni'meten en'amehâ alâ kavmin hattâ yugayyirû mâ bi enfusihim ve ennallâhe semîun alîm(alîmun). Bu, Allah'ın bir kavme ni'met olarak verdiğini (onunla ni'metlendirdiği şeyi), onlar kendilerinde olan şeyi değiştirinceye kadar (değiştirmedikçe) değiştirici olmadığından dolayıdır. Ve muhakkak ki Allah; en iyi işitendir, en iyi bilendir. 8 / ENFAL - 54 : Ke de'bi âli fir'avne vellezîne min kablihim, kezzebû biâyâti rabbihim, fe ehleknâhum bi zunûbihim ve agraknâ âle fîr'avn(fîr'avne), ve kullun kânû zâlimîn(zâlimîne). (Onların, Bedir'de savaşan Kureyşlilerin) hali, âli firavunun (firavun ordusunun) ve onlardan önceki kimselerin hali gibidir. Rab'lerinin âyetlerini yalanladılar. Böylece günahları dolayısıyla onları helâk ettik. Firavun topluluğunu (ordusunu) boğduk. Ve (onların) hepsi zalimler (zulmeden kimseler) oldular. 8 / ENFAL - 55 : İnne şerred devâbbi indallâhillezîne keferû fe hum lâ yu'minûn(yu'minûne). Allah katında (yürüyen) hayvanların en şerrlisi, muhakkak inkâr eden kimselerdir (kâfirlerdir). Artık onlar inanmazlar (mü'min olmazlar). 8 / ENFAL - 56 : Ellezîne âhedte minhum summe yenkudûne ahdehum fî kulli merretin ve hum lâ yettekûn(yettekûne). Onlardan ahd aldığın kimseler, sonra ahdlerini her defasında bozarlar. Ve onlar, takva sahibi değildirler (olmazlar). ahd : Fizik vücudumuzun ‘e lestu birabbikum’ (kalû belâ) günü verdigi yemin 8 / ENFAL - 57 : Fe immâ teskafennehum fîl harbi feşerrid bihim men halfehum leallehum yezzekkerûn(yezzekkerûne). Fakat onları, harpte yakaladığın zaman onları öyle yıldır (korkut ki); onların arkasındakiler, böylece tezekkür etsinler. 8 / ENFAL - 58 : Ve immâ tehâfenne min kavmin hiyâneten fenbiz ileyhim alâ sevâin, innallâhe lâ yuhıbbul hâinîn(hâinîne). Ve fakat bir kavmin, (ahde) ihanetinden kesinlikle korkarsan artık eşitlik üzerine ahdlerini iptal et (onlara at). Muhakkak ki Allah, hainleri (ihanet edenleri) sevmez. ahd : Fizik vücudumuzun ‘e lestu birabbikum’ (kalû belâ) günü verdigi yemin 8 / ENFAL - 59 : Ve lâ yahsebennellezîne keferû sebekû, innehum lâ yu'cizûn(yu'cizûne). İnkâr edenler, sakın kurtulduklarını sanmasınlar. Muhakkak ki onlar, (Allah'ı) aciz

bırakamazlar. 8 / ENFAL - 60 : Ve eıddû lehum mesteta'tum min kuvvetin ve min rıbâtil hayli turhibûne bihî aduvvallâhi ve aduvvekum ve âharîne min dûnihim, lâ ta'lemûnehum, allâhu ya'lemuhum, ve mâ tunfikû min şey'in fî sebîlillâhi yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne). Onlara karşı kuvvetiniz (gücünüz) ne kadar yeterse ve bağlanan (savaş için beslenen) atlardan (hazırlayın)! Onunla Allah'ın düşmanlarını ve sizin düşmanlarınızı ve onlardan başka diğerlerini korkutun. Siz onları bilmezsiniz, Allah onları bilir. Allah'ın yolunda her ne infâk ederseniz, size vefa edilir (ödenir) ve siz zulmedilmezsiniz (haksızlığa uğratılmazsınız). 8 / ENFAL - 61 : Ve in cenehû lis selmi fecnah lehâ ve tevekkel alallâh(alallâhi), innehu huves semîul alîm(alîmu). Ve eğer teslime (barışa) meylederlerse (yanaşırlarsa), o zaman (sen de) ona meylet (onların teklifini kabul et) ve Allah'a tevekkül et. Muhakkak ki O; en iyi işiten, en iyi bilendir. 8 / ENFAL - 62 : Ve in yurîdû en yahdeûke feinne hasbekallâh(hasbekallâhu), huvellezî eyyedeke bi nasrihî ve bilmu'minîn(mu'minîne). Ve eğer sana hile yapmak isterlerse, o taktirde muhakkak ki Allah, sana kâfidir. Yardımı ile seni ve mü'minleri destekleyen, O'dur. 8 / ENFAL - 63 : Ve ellefe beyne kulûbihim, lev enfakte mâ fîl ardı cemîan mâ ellefte beyne kulûbihim ve lâkinnallâhe ellefe beynehum, innehu azîzun hakîm(hakîmun). Ve onların kalplerinin arasını (sevgiyle) birleştirdi. Eğer yeryüzündeki şeylerin hepsini infâk etseydin (verseydin), onların kalplerinin arasını birleştiremezdin. Ve lâkin Allah, onların arasını birleştirdi. Muhakkak ki O; Azîz'dir, Hakîm'dir. 8 / ENFAL - 64 : Yâ eyyuhennebiyyu hasbukallâhu ve menittebeake minel mu'minîn(mu'minîne). Ey Peygamber! Allah, sana ve mü'minlerden sana tâbî olanlara kâfidir. 8 / ENFAL - 65 : Yâ eyyuhen nebiyyu harridıl mu'minîne alel kıtâl(kıtâli), in yekun minkum işrûne sâbirûne yaglibû mieteyn(mieteyni), ve in yekûn minkum mietun yaglibû elfen minellezîne keferû bi ennehum kavmun lâ yefkahûn(yefkahûne). Ey Peygamber! Mü'minleri savaşa teşvik et (isteklerini arttır). Eğer sizden sabırlı olan 20 kişi olursa, 200 kişiye gâlip gelir. Ve şâyet sizden 100 kişi olursa, onların fıkıh (idrak) edemeyen bir kavim olmalarından dolayı, kâfir kimselerden 1000 kişiye gâlip gelir. 8 / ENFAL - 66 : El'âne haffefallâhu ankum ve alime enne fîkum da'fâ(da'fen), fe in yekun minkum mietun sâbiretun yaglibû mieteyn(mieteyni), ve in yekun minkum elfun yaglibû elfeyni bi iznillâh(iznillâhi), vallâhu meas sâbirîn(sâbirîne). Şimdi Allah, içinizde zayıflık olduğunu bildi ve sizden hafifletti. Bundan sonra eğer sabreden 100 kişi olursa, 200 kişiye gâlip gelir ve şâyet sizden 1000 kişi olursa, Allah'ın izniyle 2000 kişiye gâlip gelir. Ve Allah, sabredenlerle beraberdir.

8 / ENFAL - 67 : Mâ kâne li nebiyyin en yekûne lehû esrâ hattâ yushıne fîl ard(ardı), turîdûne aradad dunyâ, vallâhu yurîdul ahıreh(ahırete), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun). Bir nebî (peygamber) için yeryüzünde kesin zafer kazanıncaya kadar onun esirlerinin olması, olmaz (uygun değildir). Siz, dünya malını istiyorsunuz ve Allah, ahireti istiyor. Ve Allah; Azîz'dir, Hakîm'dir. 8 / ENFAL - 68 : Lev lâ kitâbun minallâhi sebeka le messekum fîmâ ehaztum azâbun azîm(azîmun). Daha önce (geçmişte), Allah tarafından eğer yazılmış olmasaydı (Levh-i Mahfuz'da) sizin almış olduğunuz şeyler (fidye) konusunda mutlaka size büyük bir azap dokunurdu. 8 / ENFAL - 69 : Fe kulû mimmâ ganimtum halâlen tayyiben vettekullâh(vettekullâhe), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun). Artık ganimet olarak aldığınız şeylerden helâl ve temiz olarak yeyiniz! Ve Allah'a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah; Gafur'dur (mağfiret edendir), Rahîm'dir (rahmet nuru gönderendir). 8 / ENFAL - 70 : Yâ eyyuhen nebiyyu kul li men fî eydîkum minel esrâ in ya'lemillâhu fî kulûbikum hayren yu'tikum hayren mimmâ uhıze minkum ve yagfirlekum, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun). Ey Nebî (Peygamber)! Esirlerden elinizin altında bulunanlara de ki: “Eğer Allah, kalbinizde hayır olduğunu bilirse; size, sizden alınanlardan daha hayırlısı verilir ve size mağfiret eder. Ve Allah; Gafur'dur, Rahîm'dir.” 8 / ENFAL - 71 : Ve in yurîdû hıyâneteke fe kad hânullâhe min kablu fe emkene minhum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun). Ve şâyet onlar, sana ihanet etmek isterlerse, bu şekilde daha önce de Allah'a ihanet etmişlerdi, o zaman onlardan (onlara karşı) sana imkânlar verdi. Ve Allah; Alîm (en iyi bilen) ve Hakîm'dir (hikmet sahibidir). 8 / ENFAL - 72 : İnnellezîne âmenû ve hâcerû ve câhedû bi emvâlihim ve enfusihim fî sebîlillâhi vellezîne âvev ve nasarû ulâike ba'duhum evliyâu ba'd(ba'dın), vellezîne âmenû ve lem yuhâcirû mâ lekum min velâyetihim min şey'in hattâ yuhâcirû, ve inistensarûkum fîd dîni fe aleykumun nasru illâ alâ kavmin beynekum ve beynehum mîsâk(mîsâkun), vallâhu bimâ ta'melûne basîr(basîrun). Muhakkak ki; âmenû olan ve hicret eden (göç eden kimseler) ve mallarıyla ve nefsleriyle (canlarıyla) Allah yolunda cihad edenler (savaşanlar), (onları) barındıran (himaye eden) ve yardım edenler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. Onlar hicret edinceye kadar, onların velâyeti için, sizin üzerinizde bir şey (sorumluluk) yoktur. Ve eğer onlar dîn konusunda sizden yardım isterlerse, sizin ve onların arasında bir misak (durumu) olması hariç, o zaman yardım (etmek) üzerinizedir (üzerinize farzdır). Ve Allah, yapmakta olduğunuz şeyleri görendir. âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse misak : Ruhumuzun (ruh bedenimizin) elestibi rabbukum (kalû belâ) günü verdigi yemin

8 / ENFAL - 73 : Vellezîne keferû ba'duhum evliyâu ba'd(ba'dın), illâ tef'alûhu tekun fitnetun fîl ardı ve fesâdun kebîr(kebîrun). Kâfir olan kimseler birbirinin dostlarıdır. Onu yapmazsanız (birbirinizle dost olmazsanız) yeryüzünde fitne ve büyük fesat olur. 8 / ENFAL - 74 : Vellezîne âmenû ve hâcerû ve câhedû fî sebîlillâhi vellezîne âvev ve nasarû ulâike humul mu'minûne hakkâ(hakkân), lehum magfiretun ve rizkun kerîm(kerîmun). Ve âmenû olanlar ve hicret (göç) eden kimseler ve Allah'ın yolunda cihad (savaş) eden kimseler ve barındıran (himaye eden) ve yardım eden kimseler, işte onlar, onlar gerçek mü'minlerdir. Onlar için mağfiret ve kerim rızık vardır. âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse 8 / ENFAL - 75 : Vellezîne âmenû min ba'du ve hâcerû ve câhedû meakum fe ulâike minkum, ve ûlûl erhâmi ba'duhum evlâ biba'dın fî kitâbillâh(kitâbillâhi), innallâhe bi kulli şey'in alîm(alîmun). Ve bundan sonra âmenû olup hicret eden (göç) eden kimseler ve sizinle beraber cihad eden kimseler, işte onlar sizdendir. Allah'ın Kitab'ında rahim sahipleri (akrabalar), birbirlerine daha yakındır. Muhakkak ki Allah, herşeyi en iyi bilendir. âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse

Enfal 65-66! S.A.F. 20, 200e ve S.A.F. 100 1000e (10 kat kuvvete taarruz gücü)

A.F. 100 200e ve A.F. 1000 2000e (2 kat kuvvete taarruz gücü)

S.A.F., Amazon Elit/Akıncı İmanlı olanlar, Allah diyenler, Kuran okuyanlar, okuduğunu anlayanlar, anladığı ile yola çıkanlar, çıktığı yolda can vermeye hazır olanlar, hazırlığını tam yapanlar, yağmurun ıslatmasından çekinmeyenler, sonunda O’na kavuşacağını umanlar ve üniformasında kibir taşımayanlar… Umulanların içinden birazı kendinden emin çıktılar yola. Bire on gücü buldular. S.A.F. olmak, Amazon Elit/Akıncı olmak da yetmez bu oranı bulmaya. Üniformanın içindekine bakılır. Gönlü hazır mı? Bakışlarında olan nedir? Feda ettiğinin ne olduğunu biliyor mu? Her kitlenin içinden hain çıkar, geri duran çıkar, belirsiz çıkar…

Ancak saf tutmayı bilenler ne ileri ne geri dururlar. İşte onlar oranı yakalar. Düşmana taarruz ederken bu orana göre savaşırlar. Onların yenilmelerini engellemek gerek. Böyle saf birimlerin bir arada tutulması gerek. Böylece kolayca yenilmezler. Umudun tükendiği bir zamanda ortaya çıkarlar ve kendilerinden üstün kuvvetleri ezerler. Kuran içinde onların izini bulursun. Enfal Suresi adım adım anlatır. Okuyan gücüyle anlar ve anladığını uygular. Kuran canlıdır. Canlı hali ile gelecek zamanın saf tutucularına böyle destek olur. Saf olanlara taktik verir.

Enfal 65 Yâ eyyuhen nebiyyu harridıl mu'minîne alel kıtâl(kıtâli), in yekun minkum işrûne sâbirûne yaglibû mieteyn(mieteyni), ve in yekûn minkum mietun yaglibû elfen minellezîne keferû bi ennehum kavmun lâ yefkahûn(yefkahûne). Ey Peygamber! Mü'minleri savaşa teşvik et (isteklerini arttır). Eğer sizden sabırlı olan 20 kişi olursa, 200 kişiye gâlip gelir. Ve şâyet sizden 100 kişi olursa, onların fıkıh (idrak) edemeyen bir kavim olmalarından dolayı, kâfir kimselerden 1000 kişiye gâlip gelir.

A.F., Amazon Onlar içinde kaçkınlar, geride duranlar, vazgeçenler, teslim olanlar, üniformasını değiştirenler, izlerini kaybettirenler, savaşın bitmesini bekleyenler çıkar. Geçici askerlerin zorda kalınca vazgeçtikleri görülür. İçlerinden istekli görünenler de çıkar. İşte onların oranıdır bu. Kendilerinden iki kat güçlü bir kitleye karşı taarruz gücü bulurlar. Bundan fazlasını gördüklerinde onlara yük verilmez. Geriye dönerek toparlanmalarına izin verilir. Diğer af/amazon birimleri ile birleşmelerine izin verilir. Savaş halinde WalKüre/German dışında tüm birimleri bir arada tutulur. Ayrışarak güçsüz tutulmaları istenmez. Eğer savaş başladığında A.F. ve Amazon içinde isteksizler bulunursa hemen gönderilir. Onları zorla ölüm hattına gönderemezsin. Üstsubayların isteksizliği ise affedilir gibi değil. Onlar bu gün için bekletildiler. A.F. ve amazon üstsubayları nasıl geriye çekildiler? İncelediler. Düşmanın gücü karşısında irkildiler. Eğer oranı bulurlarsa ve eminseler taarruz etsinler. Arkalarındaki desteği bulsunlar. Çekinerek saldırmasınlar. Düşmandan korkarak ilerlemesinler. Korkuyu yenmeden zafer kazanamazlar. Kuran onlara işaret etti. İçlerindeki zayıflığı ve isteksizliği okusunlar. Zayıflığa rağmen taarruz etme zorunluluğunu bilsinler. Üniformalarını temiz tutan A.F. ve Amazon birimleri zaferi bulur. Oranı korusunlar. Kendilerini oran üstü ölüme atmasınlar. Ya da oran altı durumlarda isteksiz davranmasınlar. Her iki durumda da yaptıklarından ötürü sorumlu olurlar. Üniformanın taşınması bir bedeli gerektirir. Siviller bu bedeli istemediklerinden uzak durdular. İsteksiz görünenler üniformalarını terk ettiler. Uzun yaşama imkanı varken kısa ömürlü olma ihtimali karşısında umursamaz görünen gönüllüler zayıflığına rağmen düşmana karşı gelmede istekli oldular. İşte onlar zaferi kazanmada çokça kayıp verenlerdir. Öleceklerini bildikleri halde ileriye atıldılar. Savunmada kaldıkları zamanlarda ise arkayı kolladılar. Kuşatılma ihtimalini hep göz önünde tuttular. Geriye çekilip daha iyi bir mevzi tutmada onlara zorluk yaşatılmadı. Ama taarruz zamanı

geldiğinde savunma alışkanlığında kalanların isteksiz olmalarını nasıl affedeceğiz? Her yönden taarruz etme emri gelince zayıf görünenlerin bile oranı koruyarak ileri atılmaları istenir. Kuran bunu işaret etti. Bir araya gelmeliler. Birleşerek taarruz etmeliler. Biri ilerlerken diğeri izlerse ne olacak? Kaçanları unutun. Gizlenenleri unutun. Yeraltına girip savaşın geçmesini bekleyenleri unutun. Onları biz de unuttuk. Onlar savaş bitince unutulmuş olduklarını hissedecekler ve keşke diyecekler.

Enfal 66 El'âne haffefallâhu ankum ve alime enne fîkum da'fâ(da'fen), fe in yekun minkum mietun sâbiretun yaglibû mieteyn(mieteyni), ve in yekun minkum elfun yaglibû elfeyni bi iznillâh(iznillâhi), vallâhu meas sâbirîn(sâbirîne). Şimdi Allah, içinizde zayıflık olduğunu bildi ve sizden hafifletti. Bundan sonra eğer sabreden 100 kişi olursa, 200 kişiye gâlip gelir ve şâyet sizden 1000 kişi olursa, Allah'ın izniyle 2000 kişiye gâlip gelir. Ve Allah, sabredenlerle beraberdir.

Lejyonların Durumu Onlar bölük yapısında kendi kararlarını verir. S.A.F. gibi ya da A.F. gibi davranmaları kendi ellerinde. Taarruz zamanı onların bir kısmı S.A.F.larla birlikte saf tutarlar. Bir kısmı dağılır ve üniformayı terk eder. Bir kısmı ikili oynar. İçlerinde fazlası kaçar. Ama kalanlar tam savaşır. Zaten biliniyor bunlar. Milyonlarca WembArmy askeri içinden çok azı tutunur bu savaşa. Alay alay teslim olanları görmediniz mi? Sancakları düşmana kendi elleri ile teslim eden üstsubayları izlemediniz mi? Onlar holovizyonlara çıkar ve ait oldukları orduyu üzerler. Yıldırırlar. Sakın aldanmayın. Umudunuzu yitirmenizi isteyecekler. Lejyon üyeleri bu durumda ikilemde kalır. İçlerinden gerçek asker olanlar bulundukları yeri terk etmezler. Üniformaya sadakat yemini ettiklerini unutmazlar. Bir kısmı gemilere atlar sivil kıyafetle ve uzaklaşırlar dünya dışına. Ama tam tersi de yaşanır. Taarruz zamanına yetişen gençler bir anda lejyon olurlar, kısacık eğitim sonrası saldırıda bulunurlar. Can vereceklerini bildikleri halde içinde olurlar. Allah’ın nuru tamamlanırken etli/kemikli bedenleri ile göremeyeceklerini düşündükleri halde ileri atılan bu gençlerin onlu yaşlarda olduğunu bilin. Lejyon birimleri onlar için kurulmuştur. Eskiden gelen lejyon geleneği içinde tutunmayı bilen eskiler ise gelen bu yenilerle güçlerini ikiye katlar. Enfal 65’e tabi olduklarını düşündükleri anda da güç bulurlar. Düşmanın kat kat üstünlüğü karşısında eski korkuları kalmaz artık. Savundukları hatlardan korkmadan çıkarlar ve verdikleri kayba aldırmadan belirlenmiş hedefe doğru atılırlar. Karadan yıldırırlar sürekli zafer kazanmış düşmanı.

Eklenti sonu

2.2.2 MerKom (1 adet bulunur) 1 KonFed başkenti ve Koloni kaynaklıdır. (Kolonilerde doğan kalıcı askerlerin görev yeri. Koloni geçici askerleri yine uzay ortamında kullanılır.) Max 1.200.000 silahlı askerden oluşur. Artısı birimlerde ve kolonilerde! 12li Konsül tarafından her MerKom yönetilir. Verilmiş ana emir etrafında otonom kararlar alırlar. 100 S.A.F. muhafız alayı - 30 Teknik alay - 30 Donanım alayı - 10 Geri Hizmet alayı (Sancak vb.) - 100 S.A.F. alay – 100 A.F. Sınır alayı – 100 Amazon Elit Alay – 100 Eğitim alayı – 30 Akademi alayı – 200 A.F. alayı – 200 Lejyoner alayı

Artı:

Sivil birimler, hava birimleri, deniz birimleri, yer altı birimleri, uzay birimleri, koloni birimleri. (KonFed e bağlı uzay kuvvetleri)

AnaMerkez Komutanlıklar 1.merkez Baykal gölü altı (yeraltı) 2.merkez NevSlavya adası (dağiçi) 3.merkez nunavut havzası (yüzeyüstü) 4.merkez WalHalla içi (yörünge) Her merkezin altında H.A.N.I.F. bilgisayar var. Gizli bir yer altı merkezinde! Merkezlerin düşmemesi için aşırı güvenlik uygulanıyor. Bu nedenle bir kalıcı asker ikinci bir merkez içinde görev alamaz. Sadece bir merkezin içini bilebilir. Merkez içi görev süresi uzun yıllara yayılmıştır.

1Merkez: Baykal GölAltı Toprak elementi. Turkistan Konfed Başkentine bağlı.

Birinci merkez, gölün altında işgal alanının dışında tutulmuş. Japon kaynaklı melez Turan gençlerin korumasında. Önde tutulan dağlar nedeniyle korunmuş görünüyor. Gölün altında yer altı savaşı doğu hattından yönetiliyor. Türkistan başkentini alttan hayatta tutmaya adanmış bir merkom. (Türkistan yüzey üzerinde düşmüştür. Derinlerdeki köklerinde ise mücadele devam edecektir.) Doğunun doğusundan destekleniyor. Kuzeyin en doğusunu tutuyor. En çok zorlanan merkom burada. Gölün üzerinde yaşamı silmek için çabalayan süfyani kuvvetlerine karşı tetikte tutuluyor. Gölü çevreleyen dağlar havaya çıkılmadan korunuyor, kollanıyor. Yer altı yolları ile dağların kökleri tam sınır hattı oluşturuyor. Savunma modunda tutulmuş olduğundan taarruz amaçlı eğitilmiş birimleri geride bekliyor. Onların Kuzeybatı Pasifik havzasında, gizli üslerde tutulması gerekiyor. Zamanda oynama yapıldığında iz taşıyan bazı özel kuvvetler öne atılıyor. Süfyanilerin, kararlı savunma hattına dayanıp geri çekilmesi ve kuzeye yönelmeleri isteniyor. Kuzeye yöneldikçe kutsal saydıkları anaüslerinden uzaklaşmaları sağlanıyor. Merkom bu amaçla diri tutuluyor ve yer altından güney-kuzey duvarı oluşturuyor. Süfyanilerin Wemb alanındaki kuzeydoğunun kuzey doğusunu almaları engelleniyor.

2Merkez: NevSlavya Dağİçi Ateş Elementi. X Konfed Başkentine bağlı. İkinci merkez, denizle çevrelenmiş bir dağlık adada. Dağ içinden tüm kuzey hattı yönetiliyor. Askerin kontrollü geri çekilmesi ve Ural damarında tutulmaları isteniyor. Yeni gelen destek birimleri buradan sıcak hatlara indiriliyor. Yeraltından sivillerin tahliyesi ve eğitimi bitmiş tazelerin girişi buradan sağlanıyor. Kafkas alanında tutunmaya çalışan kitleye de kuzey-güney hattından yardım indiriliyor. Yerin bin metre altından açılmış gizli-özel hatlar ile insan ve malzeme desteği sağlanıyor. Kuşatılanların vazgeçmesi böyle engeleniyor. Kuzeye çekildikçe süfyanilerin zayıflaması ve kibirleri ile hata yapması isteniyor. Aşırı güvene kapılan kalabalık düşman birimlerinin ganimet hatası ile WembArmy tuzaklarına düşmeleri isteniyor. Onların kitle halinde imhası ancak kuzeye çekilmesi ile mümkün olabildi. Artık kuzeyde zafer kazandığını düşünen güneybatı yedeklerin yukarıya kayması istendi. Ayrıca ikinci merkez, üçüncü merkezin komutu ile savaşı kendine çekti. Ana hedef olarak gösterildi. Hiçbir süfyan biriminin kuzey buz denizine inmesine izin verilmedi. Denizin altında tutulan çok özel-gizli savunma sistemi ile süfyanilerin karadan denize geçmeleri önlendi. Karada zafer kazandıklarını ve artık düşman gördükleri kuzeylilerin işlerinin bittiğini düşündükleri zaman aralığında darbe indirilecekti. Ateş elementini temsil ettiği için ana rengi Kırmızıdır. MerKom kırmızı ateşe yakın tutulmuştur. Dağ içinde, Magma kanallarında bulunabilen, ateşin gücünü yenmiş kuvvetleri bulundurur. Süfyanilerin suya giremedikleri gibi ateşe de girememeleri sağlanır. Kuzeyden güneye uzanan ateş yolları var. Zamanda kısa geriye gidişle mekanda ilerleme sağlanır. Böylece ateşin yıkıcı etkisi dışarıda tutulur. Topraklara yayılmış süfyani birimlerin suya inmesi için ateşden duvar oluşturulur. Yanma tehlikesi karşısında bulundukları son kuzey mevziilerinde tutunmayı yeğleyen düşman artık sağ kalma kaygısına kapılmıştır. Ganimet sevdası gitmiş, cansız dönme kaygısı gelmiştir.

3Merkez: Nunavut Havzası Su Elementi. Polaris KonFed Başkentine bağlı. Üçüncü merkez, KuzeyDoğu savaş alanı dışında konumlu olduğundan barış ortamını yaşar. Burada yüzeyin üzerinde bir MerKom kuruludur. Dünya dışından gelen gönüllü gençleri içine alır, eğitir ve kuzey hattına gönderir. Kuzeyden gelen sivilleri besler ve isteyenleri dünya dışına iletir. Savaşın uzaktan idaresini sağlar. Ateşin sönmesini engeller. Bunun için Suyun gücünü kullanır. Havzadaki adalarda dağılmış yerleşkelerde savaş malzemesi desteği için çalışmaları yönetir. Yedek kuvvetleri elinde tutar. 1Merkezin yedekleri kendine ait Pasifik hattında tutulurken 2Merkezin yedekleri doğrudan 3Merkezin bünyesinde bekletilir. Savaşa tarafsız gözle bakan diğer KonFed ve Fed unsurları ile iletişim buradan sağlanır. Tarafsız görünen destekçiler kadar tarafsız duran kundakçılar da bulunur. Destekçilerden malzeme ve bilgi desteği alınır. Kundakçıların yıkıcı girişimlerinden korunurlar. Derin yer altı tünelleri ile kuzey hattına sürekli destek sağlar. Kayıpları, yaralı olanları üzerine alır. Esir alınanları önceden hazırlanmış kanallarına taşır. Esirlerin devşirilmesine çalışılır. Merkom yerleşkesinin Ayberk özelliği taşıması istenir. Dokuzda biri yüzeyin üzerinde, dokuzda sekizi ise yüzeyin altında tutulmuştur. (Görünümü; Yarım ayın yarısı yüzeyin üzerinde, kalanı aşağıya uzanan kök biçiminde. Kökünü boyutları aşağıya indikçe hafif bir daralma içinde. Nihayet kökün ucuna yakın bir safhada daralma katsayısı artıyor. En derin yerinde ise yuvarlanmış bir ivme var. Buradan ateş havzası ile bağlantı sağlanıyor. Merkomlar arasında ateş yolu ile bağlantı sağlanabiliyor. Süfyaniler ise bu derinliğe inemiyorlar.) Böylece çok derin kökünde iyi bir koruma sağlanır. WembArmy için dünyaya atılmış kök gibidir. Kapasitesi diğer merkomları da içine alacak kadar geniş tutulmuştur. Süfyanilerin bu bilgileri bilerek saldırmak istemeyişi vardır. Ele geçirilmesi için tüm kaynaklarını tüketeceklerini önceden bilirler. Bunun yerine toprak kontrolünü hedeflediler. Oysa Wemb, acele davranmadı. Army modunda tutulan birimler verdikleri ağır kayıplara önceden hazırdı. Dünya dışından gelen öngençler burada aylarca süren eğitimle kuzey hattına gönderildi. Savaş artısı eksisi ile 4 yıl kadar sürecekti. Zafer Artı bir de gelecekti. 3 yıl; yenilgi görünümlü geriye çekiliş, hatalı kararları yaşayış, ordunun mücadele safhası, wemb insanlarının sınanması, hainlerin ortaya çıkışı, kalabalık görünümlü süfyaniler karşısında cesaretli tutunuş… Artı 1 yıl; taarruz, baskın, destek. Süfyanilerin kalbinden vurulması, ganimete koşan kan hücrelerinin umutsuz bırakılması, gizli silahların/tutumların ortaya çıkması, adiyat’ın kavranması…

4Merkez: WalHalla İçi Hava Elementi. Wemb Başkentine bağlı.

Dördüncü merkez, WalHalla içi (yörünge) tutulur. Wemb’e bağlı Konfedlerin destekleri buradan sağlanır. Tarafsız görünen Konfed yönetimleri ile buradan koordinasyon sağlanır. Doğuda Hint ve Çin unsurları ile hattı koruma konusunda destek anlaşması yapılır. Böylece Kuzeydoğunun kuzey doğusunun manevra ile ele geçirilmesi engellenmiş olur. Süfyanilerin kuzeye yönelmesi böyle sağlanır. Desteği alınmış diğer Konfed ve Fed yönetimlerine kuzeye çekilme taktiği önceden bildirilir. Böylece onların yenilgi ihtimali ile desteklerini çekmeleri engellenir. Ama halk üzerinde yenilgi havası hakim olabilir. 4Merkez, savaş yıllarında dünya yörüngesinden destek sağlar. Dünya dışından gelebilecek süfyani desteğini perdeler. Hava unsuruna hakimiyet atmosfer dışında sağlanır. Atmosferin içinde ise hava hakimiyeti belirsizdir. Kuzeydoğu alanında havaya yükselen her kim olursa düşürülür. Bu nedenle savaş karada ve karaya yakın alt-üst hatlarda gerçekleşir. Atmosfer dışında ise kuşatmayı sağlayan 4Merkez olmalıdır. 4Merkez uzayın uzaklarından gelen süfyani zihniyetli gençlerin savaş alanına girmelerini engeller. Gerekirse onlarla yörünge düzeyinde savaşır. Dünyanın güvencesi için kesinlikle yıkıcı toplu ölüme yol açacak silahları kullanmaz, kullandırmaz. Tarafsız görünen diğer KonFed orduları bu konuda her iki tarafıda önceden uyarmıştır. Süfyani ordusu bu uyarıya aldırmayacak ve kısmi kullanım yapacaktır. Buna misillime yapmayacak olan 4Merkez, sabırla ‘+ 1’i bekleyecektir. Yıkıcı atışın yapıldığı yerde sivil yerleşim olduğu için ikilemde kalınacak ve misilleme kararı askıya alınacaktır. Dünyaya gelerek WembArmy üyesi olmak isteyen dünya dışı gençlerin ilk kayıtları 4Merkez’de yapılacak, sıcak eğitim almaları içen 3Merkez’e gönderilecektir. 2Merkez desteği alacaktır. Zira kaynaklarını sürekli tüketen ve yok olma pahasına mücadele veren merkez orasıdır. 1Merkez ise +1’e kadar savunmada kalmak üzere hazırlanmıştır. Taarruz birimleri ise geride, Pasifik alanında özel olarak tutulurlar. Kendilerine verilecek çok özel silah ve araçları beklemektedirler. İlk baskın sonrasında ana saldırı için özenle tutulmuşlardır. 4Merkez bütün bu hareketleri ve taktikleri yukarıdan, havadan izler. Savaşın taktik gelişimini kontrol eder. Özellikle ay yüzeyinde tutulan WalHalla yedekleri dünya yüzey çekimine hazırlanır. Olası bir çöküş karşısında panik yaşanmaması için ek önlemler alınır. A ana, B tali ve AB karma planları önceden çizilmiştir. 0 silik planı ise hiç devreye girmemiştir. WalHalla üstsubayları, yaşadığı pilot kayıplarını hızla telafi etmek için önceden eğittiği ve emekli ettiği pilotlarını alır. 3 yıl boyunca savunmada kalarak saldırıya hazırlayacağı öngenç pilotları eğitir. WalHalla, savaş boyunca kaynaklarını boşa harcamaz. Süfyanilerin yörünge düzeyinde mücadeleye girişmesine izin vermez. Onları dünya yüzeyinde tutmak ana amacıdır. Süfyanilerle gönül bağı olan dünya dışı yerleşkelerinde kurulacak destek gruplarının dünyaya inişine ise silahsız olmaları halinde izin vermek zorunda kalacaktır. Tarafsız KonFed lerin isteği budur. Onlar dünya dışında savaş istememektedir. Süfyani güçler de bu isteği kendi çıkarları doğrultusunda kullanma isteğindedir. Savaşın uzaması istenmediğinden 3 yılın sonunda tarafsız görünen bazı KonFed yönetimleri atmosfer dışındaki kararlarını sertleştirecektir. Kesin olarak destek inmesini silahları ile engellemek isteyeceklerdir. Artık savaşın bitmesini ve bir tarafın kesin zaferi ile işin bitirilmesini isteyeceklerdir. Böylece onların da sınavı oluşur. Gözlemleri ile savaşın neden yapıldığı ve mücadelenin sonunu görmeye çalışırlar. WalHalla bu aşamada iş görür. Tüm insanlığa WembArmy askerlerinin mücadelesini

anlatır. Onların ne uğruna öne atıldıklarını öğretir. Tarafsız KonFed lerin öngençlerinden gönüllü gelenlerini Lejyonlarına alarak mücadeleyi tüm insanlığa yayar. Din olgusundan ziyade İnsanlık olgusu işlenir. İnanç farklılıkları geriye itilir. İnançsız görünen kimi öngençler bile dünyanın yok olma ihtimali karşısında içseslerine kulak vereceklerdir. Canlarını verme pahasına lejyon üniforması giyenler olacaktır. Allah inancı olan Süfyanilerin karşısına dikilen Allah inancı olmayan (şimdilik) bu öngençler, birlikte savaştıkları Wemb gençlerin kokusunu alacaktır. İnanç düzeyinde yaşanan hatalı yaklaşımları algılayacaklardır. Allah’ı hissetmek için uygun ortamı yakalayan kimileri istekleri doğrultusunda iman edeceklerdir. Süfyani ordusundan esir alınmış ve hatasını görmüş olanlara bile Wemb üniforması giydirilebilecektir. Tüm bu uç görünen taktik ve gelişmeleri yönetecek olan WalHalla 4Merkez Ordusudur.

2.2.3 OrKom (6 veya 7 adet bulunur, fed sayısı kadar bulunur) 7 Fed başkenti ve MakroCity kaynaklıdır. Max 120.000 silahlı askerden oluşur. Artısı birimlerde yarı sivil. 10 S.A.F. muhafız alayı – 3 Teknik/3 Donanım alayı – 1 GeriHizmet alayı(Sancak) – 10 S.A.F. alayı – 30 A.F. alayı - 30 Amazon alayı – 10 Eğitim alayı – 10 S.A.F. Akıncı Alayı (gezgin) - 10 Amazon akıncı alayı

Artı: Sivil birimler, hava birimleri, deniz birimleri, yer altı birimleri OrKom düzeyinde ihanetler yaşanır. Kimi OrKom ortadan ikiye ayrılır. Teslim olma niyetli canı tatlı gelen üstsubaylar ve eşlik eden askerler üniformalarını çıkarırlar. Bunu gören S.A.F. zihniyetli olanlar ise mücadele ederler. Ordular otonom karar alma esnekliği ile hareket ettiğinden MerKom tarafından zorlanmazlar. Alın yazılarını kendi kararları ile çizerler. Böylece süfyani güçler, olup biteni planlayamazlar. Yazılanlar bile değişebileceğini bildiklerinden sadece ilerlemeye odaklanırlar. Onların kontrolsüz ilerleyişi ise WembArmy üniforması giymiş olanların sınavı olacaktır.

Mücadeleye Katılan Orduların Sıralaması 1TuranArmy (Turan Konfed) 2SlavArmy (Slav Konfed)

3PolArmy (Polaris Konfed) + WalArmy

2.2.3.1 TuranArmy: 1.Army: Ankara Anadolu/Balkan/Toroslar/Karadeniz : TESLİM (Kayıp oranı:%20) Teslim olmayı kabul etmeyen S.A.F. ağırlıklı birimler garnizon/kolorkom/orkom üslerini tamamen terk ederler ve kuzeye çekilirler. Teslim olma niyetindeki üniformalılar ise kıyafetlerini bırakarak sivil kimlikleri ile süfyani güçlerinin ilk dalgasına boyun eğerler. Boyun eğenlerin bir bölümü yıllar sonra esaret altında pişman olacak ve konuşmadıkları için şehit edileceklerdir. Kuzeye çekilenler ise 1.Army logosunu üniformalarında taşıyarak mücadeleye girişeceklerdir. Batı Anadolu, İstanbul, Balkan bölgesi Süfyan idaresine savaşılmadan teslim edildiğinden bölgede bir katliam yapılmaz. Ancak bu diğer Fed lere bir makyaj hareketidir. Esir alınarak aşağıya indirilenlere ağır işkenceler yapılmıştır. WembArmy’nin planlarını öğrenme uğruna bilgisi olmayan üstsubaylar teslim olduklarına pişman olmuşlardır. Ancak yaşattıkları utancı silememişlerdir. İstanbul, teslim oluşa sevinmiş ve süfyanileri korunakları kale gibi pol yerleşkelerine almışlardır. İçeride beslenen süfyani zihniyetli kitle ise ellerine verilecek silah ile WembArmy üyesi avına çıkmışlardır. Kuzeye çekilmekte geç kalmış kimi askeri birimler ağırlıkları ile düşürülmüş ve içte beslenenler yüzlerini göstermişlerdir. Balkanlardan kuzeye, özellikle slav bölgesine hızlı bir göç olmuştur. 1.Army’nin %20si canından olmuştur. İhanet eden kimi üstsubayları ise süfyani üniforması giymişler, 1.Army’nin gizli dayanak noktalarını ve yığınlarını kendi elleri ile göstermişlerdir. Toroslarda direnme sevdasına düşmüş ufak gruplar ise birkaç ay süren kuşatma hareketi ile imha edilmiştir. Bu gruplar kuzeye çıkma imkanı bulamamış S.A.F. kuvvet ağırlıklarıdır. İçlerine teslim olmaktansa savaşarak ölmeyi tercih eden A.F. askerleri de karışmıştır. Lejyonlar ise kurnaz davranmıştır. Onların bir kısmı teslim kararını duyduklarında tüm silahlarını bırakarak sivil kimlikle batıya yönelmişler ve oradan kuzeye çıkmışlardır. Bir kısmı ise dünyayı terk ederek savaş dışı kalmayı istemişlerdir. Dünya dışına çıkışları ve yaşadıklarını anlatışları ile istemeden ay ve koloni yerleşkelerinde bulunan öngençlere birkaç yıl sonrasında gönüllü WembArmy üyesi olma yolunu açmışlardır. Gittikleri her yerde suçlanacak olmaları nedeniyle pişmanlık içinde yaşamları son bulacaktır. Ancak A.F. ve S.A.F. subaylarından teslim olanlar, savaş sonunda yargılanacaklardır. Kayıtlarına bakılarak derece derece ceza alacaklardır. Hiçbiri idam edilmeyecektir. Casusluk yaparak bilgileri süfyanilere aktaranlar ise idam kararına tabi olacaklardır. Özellikle o üstsubay 1.Army’nin çökmesine neden olduğundan sağ ele geçirildiğinde idama konu olan bir yargı sürecine alınacaktır.

WembArmy mensubu bir subay esir olma niyetiyle teslim olduğunda bildiklerini işkence altında anlatabilir. Ama asla istekle gizli yerleri-bilgileri gösteremez. İstanbul’u korumakla görevli Amazon birimleri baskı altında kaldıklarından şehir savaşmadan süfyanilere teslim olacak. Bazı şehirlerde kısmi direniş gözlenecek ancak uzun sürmeyecek. Kalıcı Amazon askerleri zaman kaybetmeden, teslim olma yanlısı şehir yönetimini terk etmeli ve hızla kuzeye yönelmelidir. Şehirde kalmak istemeyen yerleşikleri ise yeraltı tünelleri ile aynı hızda tarafsız bölgelere aktarmalıdır. 1.Army ilk saldırı sırasında kayıp verecek, sonra yaşadığı şaşkınlık ile hemen teslim olacak. Korkuya kapılan üst lider kadro inancını kaybedecek ve paniğe kapılarak yanlış emirler verecektir. MerKom’un kademeli savunma ve kontrollü geriye çekilme taktiğini önemsemeden can kaybını engelleme amaçlı tam teslimiyeti seçeceklerdir. Hata yaptıklarını ise esaret yıllarında fazlası ile algılayacaklardır. Onların holovizyonlarda yaptıkları ilk konuşmalarda mutlu görüntü çizmeleri ise unutulmayacaktır. 1.Army’nin merkezi Ankara havzasında. Ankara kanton sahasında pasif direniş var. Göç etmeyi istemeyen ve kalarak sessizliğe bürünen bir kitle var. Süfyaniler onları devşirme telaşında. Barış yolu ile kazanarak diğer bölgeleri kolayca düşürme isteğindeler.

2.Army: Bakü Kafkaslar/Doğu KaradenizAnadolu/Hazar: KUŞATILMA (%90) Teslim olmaktansa ölmeyi tercih eden üstsubayların liderliğinde WembArmy alayları süfyanilerle mücadele ettiler. Kademeli geri çekilmeyi uygulamaya çalışırlar. Ancak ağır kayıplar vermeye başladılar. Özellikle Kafkas zirvelerinde ve doğu Karadeniz yayla hatlarında kuşatılmış parçalı alanlarda iyi bir savunma sistemi kurmayı başarırlar. Yer altı tünelleri ile desteklenme imkanı bulan savunma adaları savaşın sonuna kadar ayakta kalacaklardır. Bedeli ise ağır kayıplardır. Kafkas insanına özgü inatçılık budur. Merkom’un kademeli geriye çekilme taktiğini uygulamak yerine kuşatılma riskini göze alarak cephe tutmayı istediler. Başaramayanlar çöktü. Başaramayacaklarını anlayanlar ise kuşatılmayı istedi. Çok azı kuzeye yönelerek çekilmeyi tercih etti. Kuzeye ulaşanlar ise 2.Army logosunu bıraktılar. Çünkü bu logo hala mücadele eden kuşatılmış savunma adalarında kullanılıyordu. Kuzeye ulaşanlar ellerindeki silahları bıraktılar ve kendi ordularına sivil görevle destek malzemesi gönderme sevdasına düştüler. Bazıları yer altı tünelleri ile savaşma hakkını elde etmek için geri dönecekti. Süfyani ağırlıklarının kuşatma amacıyla aşağıda tutulmasını sağladılar. Bilmeden faydaları oldu. Kuzeye çıkacak süfyani alaylarını ön hatlarda yıprattılar. Ezemedikleri savunma adalarını düşünerek kuzeye çıkan bazı süfyani alayları tuzağa düşme korkusu ile yavaşladı. Zaman kazandırdılar. Verdikleri aşırı can kaybı nedeniyle şaşkınlıkla izlendiler. Her iki taraf da bu direnişin uzamasından ötürü yorgun düştü. 2.yılın sonunda savunma adalarındaki hatlar sabitleşti ve süfyaniler kuşatmada tuturak yıldırmayı seçtiler. Bu onların yorgunluklarını biraz giderdi. Kuzeye çıkanş süfyaniler ise yolları üzerindeki bu alanları görerek düşünceye daldılar. Hazar deniz yolu ile kuzeye yönelen süfyani alaylarına kurulan tuzaklar ise korkutmaya yetti. Korka korka ilerler oldu o süfyaniler. Ganimet buldukça kontrolden çıktılar. Bunu bilen

2.Army, iyi tuzaklar hazırladı. Yaşadıkları ağır kaybın misli fazlasını düşmana yaşattılar. Ancak 1.Army’nin teslim oluşu ile planları işlerlik kazanamadı ve kuşatılmak zorunda kaldılar. 1.Army’e yönelmiş süfyani birimlerini kendi üzerlerine çektiler ve hatları kırıldı. Kırılmayanlar yuvarlandılar ve örtünün altında tutuldular. Kuşatılan alanlara gönüllü olarak aktarılan ve WembArmy üniformasını yeni giymiş gençlerin %50si kaybedilecektir. Bunu bildikleri halde yola çıkanlar oldu. Kullanılan gizli bir teknoloji ile asker aktarımı sağlanmıştı. Yer altı tünelleri hem somut hem soyut çalıştı. Somutları normal askerler, soyutları ise özel askerler kullandı.

3.Army: Türkistan Orta Asya: KATLİAM (Kayıp oranı:%100) Türkistan başkentine yapılan çok kalabalık süfyani saldırısı ile 3.Army çöktü. Kuzeye kademeli çekilmeyi başaramadılar. Hata, yerleşik sivillerin kuzeye göç etmeye istekli görünmemeleri oldu. Savaşın ilk aylarında verilen iyi mücadelede süfyani güçleri yıpratılmıştı. Ancak kayıpları gören süfyaniler düşen şehirlerde yaşayanlara acımadı. Onları kadın çocuk ayırımı yapmadan katlettiler. Esir alınmayan bir kitle savaşı yaşandı. Türkistan şehri düştü. Yer altı alanlarında ise direniş sürdü. Zamanında kuzeye çekilmeyi akleden az sayıdaki sivil kurtulmayı başardı. WembArmy mensupları ise aşırı yığın halinde saldıran süfyaniler karşısında tutunamadılar. 4.Army’nin otonom savunma hattında kalma kararı nedeniyle savunmaları çöktü. Ural dağlarının en güney uzantısına kadar kontrolsüz geriye çekiliş oldu. Kademe yaşanmadığından geride kalan kimi alaylar kuşatılarak imha edildi. O katliamdan çıkan çok çok az sayıdaki 3.Army mensubu ise faydalı olmadı. Üniformalarını bıraktılar ve tedaviye alındılar. Onlar sivillerin yok edilişini kaldıramadılar. 4.Army destek vermeme konusunda otonom karar almıştı. Çünkü onların amacı Süfyanilerin kuzeye çıkmalarını sağlamaktı. Doğu hattını tutma görevi nedeniyle, 3.Army’e destek alayları göndererek kendilerini tehlikeye atmak istemediler. Savaş sonunda bu kararları haklı görüldü. 3.Army hatayı kendisi yapmıştı. Sivilleri zamanında boşaltamamışlardı. Tuzak kuramamışlardı. Şehirler kuşatıldıklarında doğru kararla hareket edememişlerdi. 1.Army’nin başına gelenlerin kendi başlarına da geleceğini zanneden kimi askerler ise gevşek tutumları ile savunmada direnç gösterememişlerdi. MerKom bu aşamada kararsız kaldı. 3.Army sivilleri bırakarak kuzeye çıkmayı istememişti. Sivillerde kuzeyi istememişti. Bu ikilem içinde kavrularak imha edildiler. İçlerinde hainler bulunuyordu. SlavArmy’nin kuzeyde bekleyen sınır alayları ise çöken 3.Army’nin artıklarını alarak güçlü bir savunma hattı kurmak istedi. Onlar da başarılı olamayacak ve hatta tutunamayacaklardı. 3.Army’den sağ kalanlar yer altına çekilecek ve dişli bir mücadele vereceklerdi. Neredeyse %100 ü bu uğurda can vermiş ordu mensupları orta asya havzasını alttan tutacaklardı. Sınırlı destek almaları nedeniyle, Kafkas 2.Army’si kadar şanslı olmayacaklardı. Türkistan başkentinin altındaki askeri birimi elinde tutan ana karargah görünümündeki askeri yapıya kat kat inen süfyaniler kurulu tuzaklar ile ağır kayıp vermeye başladıklarından 2.yıl civarında aşağı katlara inmekten vazgeçerek kapıları mühürleyeceklerdir. Yer altı tünel desteklerini delmek için teknik deneyecek olan

süfyanileri daha altta yapılmış gizli tüneller şaşırtacaktır. 5.Army logosu taşıyan kimi WembArmy üniformalı gençlerin ölü bedenleri ile karşılaştıklarında verdikleri mücadelenin ne denli zor geçeceğini anlayacaklardır. Artık 3.Army tükenmiş ve aynı alanları 5.Army’den gelen gönüllüler doldurmuştur. Son kalan3.Army mensupları ise en ön hatlarda vuruşmaktan vazgeçmemişlerdir. Yer altı direnişinin çökmesini engelleyen ise 5.Army’nin otonom destek kararı olmuştur. Bütün büyük pol yerleşkelerin altlarında çok iyi kurulmuş tuzaklı direniş katmanları oluşturmuşlardır.

4.Army: Ulan Batur Uygur/Çin Hui/Moğol: SAVUNMA hattı (Kayıp oranı:%70) Ağır kayıpların yaşandığı aylarda 3.Army’i savunma hattından seyretmek zorunda kalmış ordu. İçleri depreşti. Ama destek olarak gitmek yerine otonom kararla hatları korumayı istediler. Üstsubayları yaşanacak felaketi gördü ve kendi alanlarını korumaya aldı. İçinde bulundurduğu Merkom’un güvenliği için katı bir savunma sistemi oluşturdular. Ordu mensupları sert duvarlar silsilesi kurarak süfyani akınını kuzeye savdı. Kuzeydoğuya açılmalarını, Merkom üzerine gelmelerini engellediler. Hedeflerini kuzeye yönelten süfyani alaylarını hat üzerinden izlemek zorunda kaldılar. Kuzeyde tutulan WembArmy hatlarının kırılganlığını gördüler. Taktik gereği yaşatılan bu durumu üzerine basa basa durumu anlamayan subaylarına anlattılar. Savunma hatları dağların eteklerinden başlatıldı. Dağ içinde uzanan düzenek ile tuzaklanmış olası noktalar izlemeye alındı. Gölü çevreleyen zirveler korundu. Süfyani araçlarının hızlı hareketleri bu alanda kısıtlandı. Tuzaklandıklarını gördükçe kayıp verdi düşman. Böylece isteksiz davrandıkları kuzeydoğu taarruzunu askıya aldılar ve istendiği gibi kuzeye yöneldiler. Kuzeyin özellikle zayıf bırakılmış olduğunu gören her iki taraf savaşırken anlamsızlaştı. Duvara ara ara çarpan süfyani birimlerin kayıp vermeleri ve verdirmeleri gözlendi. 4.Army kesinlikle destek alayı göndermedi diğer ordulara. Tutunmaktan başka çaresi olmayan gibi davrandı. Bir yerde gedik açıldı. Aya varmadan panik atlatıldı. Panik geçince gedik kapandı. Eski hatlar geri kazanıldı. En ağır kayıplar bu süreçte yaşandı. Süfyanilerin verdiği kayıp kadar kayıp böylece verilmiş oldu.

5.Army: Harbin Mançur/Kore: DESTEK+TAARRUZ (Kayıp oranı: %70) Otonom kararıyla kendilerini ateşe attılar. Bitip tükenmek üzere olan 3.Army yer altı direnişine 2.yıl sonunda destek kararı çıktı. Normal misyonu; 4.Army hatlarını tutamaması halinde destek olmak ve geri çekilimi kontrol etmekti. MerKom’u aşarak yer altından sürekli alay aktarımı yaptı. Derin tünelleri kullanarak özellikle Türkistan Başkentinin yer altı unsurlarına tam destek verdi. Yaşadığı ağır kayıpların neredeyse

tamamı güneşin görülmediği yer altı havzalarında oldu. Tünel içinde ve ağızlarında yaşadığı çetin çarpışmalarda omurgasına kadar kayıp yaşadı. Savaşın son yılında zafer ilan edilmek üzere iken bile yeraltında çetin mücadelesine devam etti. 5.Army logosu taşıyan askerlerin süfyanilerce gözlenmesi, düşmanın kolay bir zafer umudunu aldı götürdü. Kuzeye yönelmiş süfyani birimleri orta asyadaki yer altı savaşından endişe duydular ve arkalarında sağlama alınmamış direniş alanları olduğu için kuzeye gidişlerinde isteksiz davranmışlardı. Kuzey denizini görebilmiş az sayıdaki süfyani alayı arkalarında bıraktıkları kayıplar ve güvensiz geri hatlar nedeniyle denize dokunamamışlardı. Merkom’un Pasifik kıyılarında tuttuğu doğrudan merkeze bağlı yedekleri hiçbir koşulda destek amacıyla kullanılmayacaktı. Bunu bildikleri için 5.Army üstsubayları, subaylarının ve askerlerin onayını alarak destek kararını çıkarttı. Olası kayıpları oransal olarak önceden kestirdiler ve bu bilgiyi can verecek olan ordu mensuplarına ilettiler. Az sayıdaki isteksiz bakış dışında savaş atmosferinde gönülsüz alay çıkmadı. Ölmek için değil, zaman kazandırmak için gittiklerini bildiler. Savaş sonunda TuranArmy’nin sembolik Sancağına 5.Army logosu işlenecekti. Çünkü ilk 5.Army kayıpları süfyani holovizyonlarında gösterildiğinde direnişin çöktüğünü zanneden tarafsız KonFed orduları şaşıracaktı. Süfyanilerin sivil gözlemcileri ise savaşın son yılında artık zaferden emin olmayan açıklamalar yapacaktı. Böylece kuzeyde tutunan ileri hat süfyani birimlerinin cesareti kırılacak, kaybetme korkusunu alacaklardı. Bitmiş gözüyle baktıkları WembArmy kuvvetlerinin Ana üslerinin hiçbirine dokunamamışlardı. Bunu başarmada 5.Army’nin otonom kararı etkili olmuştu. A.F. alaylarının S.A.F. zihniyeti ile savaşın içinde bulunmaları ordunun kırıcı gücünü arttırmıştı. İnancı gereği bu mücadeleye başta sıcak bakmayan kimi ordu askerleri, geçen yılları ve süfyanilerin yaşattıklarını gördükçe direnişe sarıldı. Savaş sırasında ihanet eden mensuplar kadar imana gelerek savaşan mensuplar da bulundu. Bunun Konfedler arası bir savaştan çok Kuran içinde izi gösterilmiş ve zafer kazananların kutsandığı bir savaş olduğunu anladılar. Kaybetmek üzere olan süfyani kimi toy askerlerin yanlışlarını görmeleri oldu. Amazonların yüzlerindeki gülümseyen sert umursamazlıklarını gördü bu süfyani gençler. Yaptıklarından utanmış vaziyette geriye döndü kimi. Kimi içindeki değişimi gizlemek zorunda kaldı. Kimi bile bile esir olacağı manevrayı yaptı. 5.Army bu değişimi başlatan otonom kararı almıştı. 3.yıl sonunda direnişin savunmadan kısmi taarruzlara dönmesi sağlandı. Ana taarruz yapılmadan önceki son aylarda kaynakları neredeyse tükenmekte olan 2.Army, artık yüzeye yer yer çıkabilmiş 5.Army direniş alayları tarafından ziyaret edilebilmişti. Bunu duyan kuzey savaş hattındaki süfyani alayları yaşayacakları kaybın farkına vardı. Ama bu farkındalığı süfyanilerin ana topraklarındaki yedek birimler hissetmeyecekti. Onlar verilen holovizyon görüntülerinde hala savaşın ilk yıllarında yaşanan zaferleri anıyordu. Alınan kararla ne 5.Army ne de 2.Army’iden geriye kalanlar güneye taarruz yapmadı. Doğu-Batı hattında tuzak, baskın ve direniş noktası mantığı ile bulundular. Hazar denizindeki gediği kapatamadılar ama geçişlerde kayıplar yaşattılar. Batıdan kuzeye yönelen süfyani birimleri ise sağsalim en kuzey hatta çıkabiliyordu. Artık süfyanilerin kuzeye çıkış hattı batıya kaymıştı. 5.Army mücadeleyi doğudan batıya kaydırmayı başarmıştı. 4.Army son yılda eskisi gibi kayıp vermekten kurtulmuş ve rahat nefes almıştı.

6.Army: Hokoido Japan/Pasifik: TAARRUZ (Kayıp oranı: %70) Orduların en tuhafı. Savaşın son aylarına kadar hiç kayıp vermeden izlediler. İyice eğitildiler. Holovizyon kayıtlarından süfyanilerin hatalarını gözlediler. Alternatif planlar yaptılar. Sadece taarruza odaklandılar. WembArmy’nin taktik konumlanması gereği 6.Army otonom dışı bırakılmıştı. Verilecek emri bekliyordu. Sürekli tatbikat modunda tutuluyor ve turuncu üniforma düzeyinde manevralar yapıyorlardı. Kırmızı üniformaya kavuşamadıklarından ısrarla taarruza salınma emrini bekler olmuşlardı. Aynı üniformayı giydikleri kardeş gördükleri gençlerin ağır kayıplar vermesini gözlemlemek onları üzüyordu. Süfyanilerin iyice kuzeye yönelmeleri ve ana hatlarından uzak düşmeleri sağlandığında ve zaman artık uygun saldırıyı işaret ettiğinde onlar Doğrudan 3Merkez Komutanlığından gelen emirle taarruz moduna geçeceklerdi. Pasifiğin güneyinden olası bir süfyani baskını karşısında gözlemci statüsü ile ön hat kuran bazı 6.Army birimleri gizliden gizliye taarruz yolunu düzenliyordu. Farklı olasıkla hız esasına dayanan ve geniş bir ilerleme düzeneğini kuran yapıyı oluşturdular. Güneyde Tayvan tam destekle yolu açtı. Filipinler içinde barınan süfyani zihniyetli sivil isyancılara rağmen doğusundan ve batısından iki yol açtı. Sumatra adasına kadar olan deniz üstü hatlarda olası tuzak ve engelleme böylece baştan engellendi. Süfyani ana üssü bu yolu kullanarak taarruz edebilecek bir orduyu tahmin ediyordu. Bu nedenle kendi yakın deniz noktalarına toplu kıyım yapan ana silahlarını dizmişti. Hindistanın güneyindeki ada zincirlerinde ve ileri hat olarak Sumatra adasının hemen kuzeybatısındaki deniz üstü birimlerinde ön engelleme çalışması yapmıştı. Doğu Hindistanda bulunan süfyani birimler 6.Army’nin önündeki ilk engeldi. Onlar kendilerini arkadan sarabilecek esneklikte tutulmuşlardı. Karadan hint ve çin unsurlar tarafından çevrelenen bu süfyani ordu yerleşkesinin tek hedefi deniz yolundan gelecek taarruzu arkadan kuşatmaktı. Bunun için WembArmy taktik bir değişime gidecek ve gizli tutulan 7.Army devreye girecekti. 6.Army taarruza geçmeden hemen önce toprağın altından biten ağaçlar gibi 7.Army hafif silahları ile ortaya çıktı. Açık hedef olma pahasına kuşatma amaçlı tutulan süfyani birimlerini üzerine çekti. 6.Army yerinden ayrılan süfyani alaylarının üzerinden geçecek ve Hindistanın güneyinde bulunan zincir ada hattına kadar ağır kayıp vermeden ilerleyecekti. Bu hattan sonrasında ise Süfyani birimlerde bulunmayan teknolojik yenilikler devreye girecekti. O aşamaya kadar kesinlikle kullanılmayan bu yeni araç ve teknikler süfyanilere şaşkınlık verecekti. Mekanda güvenle atlama sağlayan bu sistemle 6.Army alayları toplu olarak menzil içindeki arap çöllerine kıyıdan atlayacaktı. 6.Army ana hedef toprakların üzerine geldiğinde ise öncesi ön taarruzu yapmış gizli birlik ezme hareketine girişmişti. Bu gizli birlik üzerinde hiçbir ordunun logosunu taşımamıştır. Kayıt dışı tutulan bu birlik doğrudan WalHalla 4Merkez ordusuna bağlı ve dünya üzerinde gizli bir yerde tutulmuş askerlerden oluşuyordu. Sadece bir öncüsü erkek, diğerleri ise Amazon Elit (S.A.F.) olan dişilerdi. 6.Army bu birliğin hemen sonrasında süfyani yarımadasına denizden girdi. Bütün ağırlıkları kuzeye yönelmiş süfyani ordusu, kibirle saldırıyı başta küçümsedi. İntihar saldırısı olarak algıladı. Orta uzaklıktaki süfyani birimlerinden destek istemeye

bile yeltenmeden kibirle ezmeye çalıştı 6.Army öncülerini. Onları cılız buldu. Büyük bir bölümünü imha etti ama arkadan gelen ek 6.Army araçları tarafından ezildiler. Çünkü korunaklı savunma hatlarından ileriye kibirle çıkmış ve güvencelerini bırakmışlardı. Onların böylesi ezilmelerini gören geri süfyani birimler korktu. 6.Army, gizli birliğin hemen arkasına kadar yaklaştı ve SAF halde süfyani ana üssünü kuşattı. Kuşatma karşısında Süfyani üstsubayları hicaz bölgesine kaçtı. Terk edilmiş süfyani muhafız alayları anlamsız bir saldırıya kalkıştı en başta. 6.Army onlara acımadı. Yüzmilyonlarca süfyani askeri bu süreçte 6.Army tarafından araçları ile imha edildi. Merkezde tutulmuş ağırlıklarını kaybettiklerini gören kuzeydeki süfyani birimleri umutlarını bu haberle yitirdi. Toplu olarak teslim olmalar başladı. 6.Army verdiği kayıpların misli mislini süfyanilere verdirmişti. Enfal Suresi yaşanmıştı. 6.Army’nin hicaz bölgesine akını başlamıştı. Çünkü süfyani ana üssü düşmüştü. Afrikanın yakın kuzey hatlarına kaçan süfyani araçları ise ısrarlı takibe alınacaktı. Arkalarında bir gedik olduğunu gören ve 1.Army koruma alanına yerleşmiş süfyani birimleri ise direniş amacı ile sivilleri yanına alacaktı. Özellikle İstanbul ve bazı Anadolu şehirleri, Hicaz saldırısını kınayacak ve gelmekte olan WembArmy kuvvetlerini suçlayacaktı. Süfyani zihniyetin son direniş noktası olan İstanbul’u düşürecek olan ise 13.Army‘nin kurulması idi. Yuşa ortaya çıkacaktı.

7.Army: BandAceh Malez: SAVUNMA+TAARRUZ (Kayıp oranı: %70) Gizli tutulmuş ordu. Varlığından WembArmy mensupları bire haberdar değildi. 7.Army mensupları da savaşın son yılında haber aldılar ve hızlı bir ön eğitimle, basit donanım ile üniforma giydiler. Sumatra adasının dağlık iç arazilerinde kurulmuş gizli tüneller ile uzak noktalara bağlanmışlar. Böylece askeri malzeme desteği sağlanmış. 6.Army’nin tünel kullanarak gelmesi istenmemiş. 7.Army üniformasını giyenlerin tamami o bölgedeki yerleşik gençler. Kendi istekleri ile ölüm pahasına WembArmy bünyesine alınmışlar. Onlara bu teklif geldiğinde istekle dağlık iç tünellere yönelmişler ve eğitime alınmışlar. Ortadan kaybolan gençleri gören ortayaş üstü liderler ise durumu örtmüşler. Süfyani bilgi ağı bölgedeki garip gelişmeleri rapor etse de işin iç yüzüne inanmamışlar. Kaybolan gençlerin kuzeye yönelerek gittiklerini düşünmüşler. O süreçte dünya dışına kaçan savaş alanı insanları olduğu için kaybolup gitmeler gören gözlerde kabullenir olmuş. 7.Army ağır silahları olmayan bireysel mücadeleye dayalı sıra dışı bir orduydu. Süfyani birimlerini üzerlerine çekmek için önce Sumatra adasındaki tüm tarafsız askeri noktaları ele aldılar. Bunu duyan süfyani birimler korunaklarından çıktı ve adaya yöneldi. Oluşan milis kuvveti kolayca ezeceklerini sandılar. Oysa onların korunaklarından çıkmaları ile 6.Army’nin yola çıkmaları aynı döneme denk getirilmişti. 7.Army gelen emirle dağiçinden çıkmış ve adanın kıyı yerleşkelerine yönelmişti. Kullanılan kitle imha silahına rağmen 7.Army görünmeyen bir yapı ile kendisinden kat kat güçlü süfyani birimlerine kafa tutuyordu. Kibirle yola çıkan süfyanilerin öncüleri adaya ulaştığında kıyıların terk edilmiş olduğunu gördüler. Daha içlere yönelmeye cesaret eden bazı birimler tuzağa yakalanarak

imha edilmişti. Bunu duyan ana süfyani alayları aynı yolu kullanarak dağlara yönelecekti. Ancak 6.Army deniz yoluyla yaptığı baskında süfyanilerin ana birimleri kıyıya ulaşamadan ezme hareketine girişecekti. Küçümsenen 7.Army kayıplarını ada üzerinde vermişti. Deniz üzerinden karaya çıkan süfyani alayları içlere çekmişler ve tuzaklarında imha etmişlerdi. Dağiçlerine kadar sızan az sayıdaki süfyani alayı gelen haberle sarsılmışlardı. Tüm doğu Hindistan süfyani birimleri imha edilmişti. Geriye kalan kendileri idi. Öfkeye kapılan üstsubayları geriye dönmektense ölmeyi tercih etti. Böyle kaybetmiş olmanın getirdiği kontrolsüz düşünce ile ard arda hatalar yaptılar. Cılız 7.Army karşısında yaşadıkları yenilgiye kahroldular. 7.Army cılız hali ile ağır kayıplar vermiş ve verdirmişti. Onmilyonlarca süfyani askeri, yapılan taktik hata ile ölmüşlerdi. Taktik üstünlük WembArmy eline geçmişti. Artık 6.Army’i arkadan kuşatacak bir güç yoktu. 7.Army adayı hiç terk etmedi. Bu gençler milis bir ordunun nasıl bu kadar hızlı ve etkin kullanılabildiğini dünyayı gözleyenlere göstermişti. 7.Army, tehlikeye atılarak doğu Hindistan süfyani korunaklarına saldırmamıştı. Orada bekleşen artçı süfyani alaylar ise korkuyu yaşamışlardı. Kibir yaşayanların kaybedildiği bir savaş sonrasında yerlerine çakılmışlardı. Onların korkuları mücadele güçlerini ellerinden aldı. Savaşın sonunda hiç direniş göstermeden teslim olacak hale geldiler. Onları teslim alacak olan ise 7.Army’nin cılız görünen alaylarıydı. Ellerine verilmiş tek kişilik araçlarla ortalıkta dolanmışlar ve zamanında kibirle bekleşmiş süfyanileri korunaklarından esir almışlardı. 7.Army, tüm Pasifik gönüllü gençlerini içermişti. Savaş sonrasında milis zihniyetleri korunmuştu. Tüm Pasifik adalarında WalHalla yönetimine bağlı bu ordunun uzantıları yer almıştı. 7.Army özerk yapısını almış ve içinde sadece o bölgenin gençleri bulundurulmuştu. Ordu logosu olarak anahtarı kullanmışlardır. Kapıya en yakın yerde anahtar moduyla tutulmuşlardır.

8.Army: Baykal UnderGround/SpaceLand: SAVUNMA HATTI (Kayıp oranı:%70) 4.Army’nin tuttuğu hattın daha kuzeyinde bulundular. Merkom’un bulunduğu Baykal gölünü kuzeybatı sahasından korumaya aldılar. 4.Army dağlık sınırları korurken, 8.Army daha kuzeyden manevra ile gelebilecek süfyani akınlarını kesmeye yöneldi. Bünyesinde tuttuğu özel birlikler vardı. Dünya dışında görevli SpaceArmy’nin sadece bu savaş için dünyaya inmiş ve 8.Army adını almış ordusu, savunma amaçlı konumlanmıştı. Ayrıca savaşın son vuruşunu yapacak olan ana taarruzu dolaylı olarak bu ordu içindeki özel birimler koordine edecekti. Ortalıkta pek görünmeyen 8.Army insan unsurunu geride tutarak robot ve humanoid ağırlıklı çalışacaktı. Süfyanilerin kuzeydoğunun kuzeydoğusuna yönelmelerini engellemek için sıkı bir taktik savaş yürüteceklerdi. Önlerindeki kuzey boşluğuna ganimet hayali ile dalan süfyani alaylar, boşaltılmış yüzeyüstü şehirlerde tuzaklanacaktı. Artık süfyaniler kuzeye çıktıkça aldıkları ganimetin bedeli olarak daha fazla can kaybı yaşayacaklardı. Kuzey denizine varmaları istenmeyen süfyani alayların kalbinden hançerlenmesini 8.Army’nin gezici baskın alayları sağlamıştı. Doğudan batıya uçan özel araçları ile yüzeyin hemen üzerinde akıyorlardı. Kuzeyin yeraltındaki direniş noktalarına da Merkom kaynaklı destek taşıyorlardı. 8.Army logosu

taşıyan akıncıların bu tehlikeli alanlarda cesaretle uçmaları karşısında süfyanilerin ilerleyişi yavaşlatılmıştı. 3.Army’nin imhası ile kuzeye açılan süfyaniler SlavArmy birimlerini de kısmen ezerek daha kuzeye çıkabilmişler ve anlamsız bir kibir/cesaret gösterisi ile kontrolsüz girişler yapmışlardı. Savaşın ilk yıllarında yaşadıkları ganimet sevincini kaybettirecek tuzaklar ile yıldırılacaklardı. Ellerine aldıkları ganimetlerin sanki canlanarak onlarla savaştıklarını göreceklerdi. Hareket eden her şeyden korkacaklar ve savaştan sonra sağ kalan bazı süfyani askerleri tedaviye rağmen eski düşünsel sağlıklarına kavuşmakta zorlanacaklardı. Sürüklendikleri kuzey topraklarında yenilgiye yaklaşanların kimileri anlamsızca ölümüne savaşmaya devam ederken kimileri teslim olacaktı. Hattı bazı süfyani araçların savaşın son yılında kendi istekleri ile bireysel teslim olmalarını görecekti 8.Army akıncıları. Savunma hattı olmalarına rağmen akıncı anlayışı ile süfyanilerin arkasına sızabileceklerdi. 4.Army’nin yaşadığı gedik faciasını ise yaşamayacaklardı. Sağlam tutundukları ve dünya dışı kaynaklı oldukları için farklı bir anlayışla savaşıyorlardı. Astro etkiden sıyrılmışlardı. Zaman zaman umudu yitiren bazı WembArmy mensuplarına inat ısrarla tutunuyorlardı. Baykal gölü altında bulunan 1Merkez komutanlığı ise 4.Army korumasında olduğu halde 8.Army’i kendi kuvvetleri ile destekleme kararı almıştı. 2Merkez komutanlığı kendi alayları ile sıcak savaşı yaşarken, 1Merkez komutanlığı yukarıdan gelen emirle ancak 4.Army’nin düşmesi ve Baykal gölünün kuşatılması halinde sıcak savaşa dahil olacaktı. Kuvvetlerinin onda birini 8.Army emrine vererek otonom özgürlüklerini kullanmışlardı. Bu kararı almada 5.Army’nin tamamen orta asya ya akması etkili olmuştu. 8.Army’nin 4.Army kadar ağır kayıplar vermesinde akıncı unsurunu kullanması etkin olmuştu. Ancak verilen kayıplardan kat kat fazlası süfyanilere verdirilmişti. Kuzeye gönderilen her süfyani alayı, eskisi kadar ganimet sevinci yaşamıyordu. Yaralanarak geriye dönen süfyani askerlerin anlattıkları ile ana topraklarda yaşayan siviller, savaşın kaybedilme ihtimalini düşünmeye başlamışlardı. Süfyani ana üssünde, yarımadanın artık güvencede olmayabileceği söylenir olmuştu. 8.Army’nin bir süfyani alayını kısa sürede tam olarak imha ettiği haberini aldıklarında daha fazla süfyani alayının kuzeye gönderilmesi kararı çıkmıştı. Böylece ısrarla yedek tutan süfyani lider, üstsubayların istekleri karşısında teslim olmuştu. Bu hatası onu canından edecekti. Ana yarımadada yedek tutulan muhafız alayların sayısı giderek azalıyordu. Kontrol altında tutulan toprakların genişliği karşısında asker sayısı yetersiz kalmaya başlamıştı. Üstelik 8.Army akın yoluyla baskın yaptıktan hemen sonra kendi savunma hattına dönüyordu. Boşalan alana ise taze süfyani alayları gelmek zorunda kalıyordu. Bilmedikleri bu uç hatlarda ancak birkaç ay sağ kalacaklarını da iyi biliyorlardı. Kuzey hattının doğu ucu, 8.Army’nin taktik duruşu ile süfyani ilerleyişini durdurmuştu. Doğu ucundakiler kuzey denizini göremediler. Kokusunu aldılar ama kendi gözleri ile göremeyecek kadar yıldırılmışlardı. Kolay zaferlerin sonrasında gelen çetin savunma ve yıldırma karşısında şehir korunaklarına sığınmışlardı. Güneyden gelen saldırı emirlerini ise isteksiz uygulama yoluna gitmişlerdi. Gönderdikleri her alayın ağır kayıpla geriye püskürtülmesi onları zaferin uzak olduğu düşüncesine itti. Bu düşünceyi güneye ilettiklerinde azar işittiler. Kuzey hattının Batı ucunda ilerleyen süfyanilere göre daha az çatışmaya girdikleri halde korkuları 8.Army baskınları nedeniyle daha fazla olmuştu. Savaş bittiğinde hiç tereddüt etmeden teslim olmaya yönelmişlerdi. Çünkü güneye çekilmeleri halinde 8.Army’nin onları amansız takip edeceğini iyi biliyorlardı. 8.Army

savunma hattına yarma hareketi için gönderilen nice süfyani alayı ise hiç sağ bırakılmadan yok ediliyordu. 4.Army savunma hattında bulunan süfyanilerin zamanla savunmaya karşılık vermesi gibi 8.Army’e karşı savunma hattı kuramıyorlardı. Bir ordunun hem savunma hattı kurması hem de ağır kayıp verme pahasına akın düzenlemesini anlayamıyorlardı. Gerçekte 8.Army kayıplarının büyük bir bölümünü savunma hattı üzerinden ileriye akın düzenlerken vermişti. Tamamen boşalmış kuzey şehirlerine doluşan süfyani karargahları ek destek isteklerini ilettikleri güneyin üstsubaylarına yaşadıkları durumu kabul ettirememişlerdi. Bu durumu yaşayan süfyaniler, birkaç yıl önce orta asyayı katliamla ezen ve 3.Army’i kademe kademe yok eden alayların uzantısıydı. Yaptıkları sivil katliamın sonucunda kendilerini bekleyen akibeti hissetikçe korkuları artıyordu. 8.Army savaş süresince çok az sayıda esir aldı. Teslim olmak isteyen süfyani alaylarını ise 9.Army’e bırakıyordu. 8.Army, esir almayı zaman kaybı olarak görüyordu. Sivilleri katledenlere karşı çok çetin savaştılar. Aynı zamanda süfyani ana yarımadasına yapılacak ana taarruzunda bulunan MerKom gizli birimlerini yaptıkları akınlar ile cesaret vereceklerdi. Akından dönen kimi 8.Army mensubu subayların/askerlerin özellikle MerKom üzerindeki göl yüzeyi toplantı alanlarında ana taarruz subaylarına yaşadıklarını anlatması etkili bir yöntem olacaktı. Zamanda kısa atlama yapmak veya Mekanda koordinat değiştirmek çok avantajlı ancak çok tehlikeli bir yöntemdi. Bunu ellerinde bulunduran WembArmy, savaşın son yılına kadar bu gücünü kullanmadı. Söylentileri umursamadan normal savaş kurallarını uyguladı. Klasik savaşın dışına çıkan ana taarruz taktiği ise kesin zafer için gizlilikle kademelendirildi. Önce sayı olarak üstün görünen süfyani güçlerin yıpranması, zafer kazandıklarını zannetmeleri ve sonrasında ağır kayıplar yaşamaları istendi. WalHalla içindeki 4MerKom ise savaşı atmosfer dışından dikkatle analiz etti. Yapılan hatalı savunmaları ve mini taarruzları bağlı olunan Army’lere bildirdi. Savaş her ordu bünyesinde uzaktan yönetildi. Ama otonomi hakkı alan ordular süfyanilerin karşı taktik geliştirmesini önlemişti. 1.Army dışında otonomi kararları WembArmy’e ağır zarar vermemişti. 8.Army’nin akıncı sistemi ise otonomi ile alınmış. Savunma amaçlı bir ordunun gerektiğinde mini taarruzlar yapması gerektiği mantığı güdülmüş.

2.2.3.2 SlavArmy 9.Army: Vorkuta Suobiryak/Fin/Slav/Lap: SAVUNMA HATTI (Kayıp oranı: %40) Oluşumunda doğuda Yakutlardan batıda Finlere kadar farklı alt uluslar vardı. Kuzeye taşınan savaşta kilit rol oynayan orduydu. 9.Army kaybetmesi halinde tüm direnişin çökeceğini biliyordu. Bu nedenle her yerden destek aldı. Mevzilerine sıkıca tutundu. Doğuda işini hafifleten 8.Army’e minnettar kaldı. Batı ucunda ise çok çetin savaşlar veren

2Merkom askerlerinin desteğini aldı. Kayıp oranının diğer ordulara göre az görünmesi böyle oldu. Kuzeye çıkarken iyice yıpranmış olan süfyani alayları kuzeyin son gibi gösterilen savunma hattına çarptıklarında düşüyorlardı. Savaşın 2.yılının başında oluşan bu hat, açılan gediklerin sürekli arkadan kapatılması ile korunuyordu. Kuzey denizini gösterdikleri bazı süfyani alayların sonrasında imhası geliyordu. Böylece kuzey denizini görmüş ve yaralı olarak güneye dönmüş çok çok az sayıdaki süfyani askerinin anlattıkları geride bekleyen üstsubayları başka çareler almaya yöneltiyordu. Kitle olarak saldırma gücünü kuzeye ulaştığında kaybeden süfyaniler, geniş topraklara yayılmanın bedelini ödüyordu. Ural dağlarının zirve ve iç bölgelerinde süren 9.Army’e bağlı ufak görünümlü güçler, hançer gibi süfyani hattını ortadan ikiye bölüyordu. Bu sayede doğu ucunu 8.Army yıpratabiliyor, batı ucu ise daha yoğun yaşanan savaşlarda 2Merkom iyi eğitimli alayları süfyanilere kayıp verdiyordu. Süfyaniler artık hangi uçta esir olmanın daha iyi olacağını konuşur olmuşlardı. Batı ucu esir olmak için iyi bir alandı. Artık savaşın anlamsız olduğunu düşünen süfyani askerler fırsatını bulunca bireysel olarak esir oluyor ve savaş dışı görünen 3Merkom bünyesine götürülüyordu. Onlar için savaş ve ölüm tehlikesi bitiyordu. Bunu bilen güneydeki ana üs içindeki üstsubaylar esir olanların ele geçirilmesi halinde idam edileceği haberini yaydı. Süfyani ordusuna girmiş biri sonucu ne olursa olsun ölmek zorundaydı. Bu karar ters tepecek ve savaşın başında heyecanla kuzeye yönelen süfyani alayları arasında endişe yaratacaktı. Aldıkları ganimetleri güneyde kalmış akrabalarına gönderen süfyani askerleri eskisi kadar mutlu görünmüyorlardı. Hata yapıyor olma ihtimali üzerinde duran bazı genç süfyaniler açık yüreklilikle bunu sorguladıklarında işleri bitirilyordu. Değişimlerini gizlemeyi başaranlar ise savaşın son yılında bağlı oldukları alaylardan kaçmakta ve kuzeye sığınmaktaydı. 9.Army savaş sırasında esir almaya yöneldi. Amaçları kuzeye saldıran süfyani alaylarından geriye güneye dönüşleri azaltmaktı. Saldıranları geride bekleyen üstsubaylar artık esir olma niyeti ile yola çıkışları gözlüyordu. Kuşattıkları Mehdist askerler tarafından esir alınan süfyani alaylarını duyduklarında anlayamadıkları bir yöntemin uygulandığını hissediyorlardı. Hbryd barındıran MerKom alaylarının farklı savaş yöntemleri karşısında kuzey hattına dizilmiş süfyani alayları esir olmaya yöneliyordu. Savaşın başında toplu silah bırakan WembArmy askerleri gibi Süfyani ordusuna bağlı alaylar yaşadıkları farklı taktik gösterileri karşısında teslim olmaktan başka çare bulamıyorlardı. İçlerinde teslim olmayı istemeyenlerin nasıl imha edildiğini gördüklerinden düşünmeden silah bırakıyorlardı. Savaşın son yılında yığınla süfyani askeri esir alınmaya başlanmıştı. 9.Army tuttuğu ve kuzey denizine paralel uzanan orta incelikteki hat, hiç aşılamayacaktı. Bunun güvencesi hemen arkadaki iri adada konuşlu 2Merkom kuvvetleri idi. Üstelik onun da ardında savaş dışı bölgede bulunan 3Merkom donanım desteğini sürdürüyordu. Tüm yaralı WembArmy askerleri hızla 3Merkom’a taşınıyordu. 8.Army yaralılarını akınlarında toplama zorluğu yaşarken 9.Army hat boyunca verilen kayıpları ve yaralı askerleri hızla 3Merkom alanına taşıyabilmişti. Army askerleri yanlarından hızla geçen Merkom üniformalı askerleri gördüklerinde güvenlerinin tazelendiğini hissederlerdi. Bu yüzden 2Merkom sürekli olarak 9.Army içinde dolanırdı. Gerektiğinde omuz omuza savaşırlardı. 9.Army savaşın ilk yılında daha güneyde konuşluydu. Ancak TuranArmy’e bağlı 1.Army’nin beklenmedik teslim oluşu karşısında savunma sistemleri çöktü. Hızla kuzeye yöneldiler ve sivil şehir halklarını yanlarına alarak iyi bir savunma hattı kurdular. Ural

dağlarının eteklerine kadar uzanan savunma adaları ile süfyanileri ortadan ikiye bölmeyi hedeflediler. Ural dağlarının yarısına kadar savunma adaları çöktü. Ancak orta bölüme gelindiğinde artık Süfyani alayları düzlüklerden Ural dağlarının içlerine girmeye korkar oldu. Ele geçirdikleri her savunma adasında karşılığında alaylar feda ediliyordu. Artık sağ kalma isteği ile süfyani alay askerleri sadece zaferden emin oldukları zaman saldırır olmuştu. Sayı olarak üstünlüklerini gördükleri zaman bile saldırıp saldırmama konusunda ikilemde kalıyorlardı. 9.Army onları ufak tuzaklara çekerdi. Sabit konumlarının avantajını kullanırlardı. Süfyani alayları ise özellikle batı ucunda sürekli hareket halinde olmalarını gerektiren bir yapı nedeniyle ağır kayıplar veriyordu. Artık 9.Army değil 2Merkom askerleri ile mücadele ediyorlardı. İlk defa garip savaş yöntemleri görüyorlardı. Kendilerini kuşatmalarına izin veren az sayıdaki WembArmy birimlerine yeniliyorlardı. 9.Army’i oluşturan Finler, normalde tarafsız görünen Federasyonlarından ayrılarak gönüllü olmuşlardı. Slavlar ise ana yurtlarını düşmana bırakarak kuzeye çekilmişlerdi. Ancak Anadolu insanı gibi yapmamışlardı. Tüm insanlarını kuzey yolu ile savaş dışı bölgeye taşımışlardı. Laplar ise kuzeyin savaş koşullarını iyi bildikleri için her alaya yayılmıştı. Kuzeyin soğuk iklimine alışık olmayan süfyanileri özellikle kış aylarında baskınları ile şaşırtmışlardı. Üniformanın verdiği rahatlıkla rahat hareket etmişlerdi. Süfyaniler ise üniforma desteği olsada kar ortamında bulunmayı sevmemişlerdi. Yakut unsurlar ise 9.Army içinde özellikle doğu ucundaki hatlarda bulunmuşlardı. 9.Army özerk bir orduydu. TuranArmy gibi değildi. Sadece o yörenin insanlarından oluşturulmuştu. Böylece coğrafyanın çetin koşulları ve farklı algılarına uyumlu kalmışlardı. Süfyanileri kuzeyde yenilgiye yönelten yabancısı oldukları koşullardı. Bu nedenle güvenli buldukları kuzey şehir yerleşkelerine yığıldılar. Yeraltından gelebilecek ani bir baskınla da huzursuz edildiler. Kuzey yerleşkelerinde hiç yer altı baskını yapılmadı. Ama her an yapılacakmış hissi verildi. 8.army ısrarla yüzeyin üzerinden akınlar yaptı. Amacları şehir yerleşkelerinden saldırı için çıkmak zorunda kalan ve geri dönen süfyani alaylarını vurmaktı. 9.Army ise bu taktiğe yönelmedi. Hatta tutunmak istedi. 2Merkom kuvvetlerinin mini taarruzları ile desteklendiler. Yakut unsurlar doğu ucunda iyi bir savunma hattı kurarken, batı ucu daha çok gedik açma girişimine konu oldu. Çünkü 2Merkom üssü batı ucun hemen üzerinde bulunuyordu. Denizi görebilmiş kimi süfyani askerin yüzünde anlamsız bir gülümseme belirdi. Hedeflerine ulaşmışlardı ama ne pahasına? Ve bu ulaşmışlık acaba kaç gün korunabilecekti? SlavArmy’e bağlı 9.Army özerk konumu ile zamanıda aldı savunma hattı kararı ile olası kayıplarını azaltmıştı. Doğu avrupada bulundurduğu bütün ağırlıkları bu hatta taşımıştı. Çünkü süfyanileri karadenizin kuzeyinde veya doğu Avrupa düzlüklerinde tutamayacaklarını bilmişlerdi. Kademeli çekilmişler ve tuzakladıkları şehir yerleşkelerinde yaklaşmakta olan süfyanilere daha savaşa girişmeden kayıp verdirmişlerdi. Boşalmış şehirleri gören süfyani askerleri ise ganimet aşkı ile ilerleyişlerini yavaşlatmışlardı. Ganimet taşıyan gemileri sürekli güneye göndermişlerdi. Savaşın amacı hızla kuzeye yönelmekken, ganimet unsuru bunu yavaşlatmış 9.Army’e zaman kazandırmıştı. Slav unsurlar, içlerine aldıkları Fin (suobiryak) Lap ve doğu ucunda biraz da Yakut ile iyi bir mücadele vermişlerdi. Kuzey denizi içinde tutulan 2Merkom’a bağlı tuzaklar ve baskın alayları ise hiç kullanılmadan savaş bitirilebilmişti.

10.Army: Tura Tatar/Germen/Slav: SAVUNMA HATTI (Kayıp oranı: %70) Kuzey savunma hattının doğu ucunda bulunan ordu. Geri çekilme sonrasında 9.Army ile birleşerek ortak hareket içinde bulunma kararı aldılar. 8.Army’nin doğudan batıya yönelen akınlarında kuzey uç koruması sağladıkları gibi içine karıştıkları 9.Army’e destek oldular. Aynı şekilde 1.Army içinden zamanında kuzeye yönelerek kurtulan alaylar da 9.Army ve 2Merkom içinde tutulmuşlardı. 3.Army üniforması giyen çok az sayıdaki asker ise 5.Army üzerinden can vermek için yer altı direnişine akacaklardı. İşte 10.Army böyle bir asker trafiği ve karmaşası içinde tutuldu. 3.Army çöktükten sonra süfyanilerin hala taze duran alayları ile yüzyüze gelmişlerdi. Yarım yıl kadar mevzilerinde tutunmalarına rağmen açılan gediklerden kuşatılma endişesi yaşadıklarından otonom kararları ile 9.Army ile birleşmek üzere kuzey savunma hattına yayıldılar. 9.Army’e göre savunma hatları Kuzey denizine daha uzak tutulmuştu. Daha güneyde tutulan savunma hatlarında olmaları onlara savaşın daha 1.yılında ağır kayıplar verdirdi. Bünyesinde tutulan Tatar unsurlar, Ural dağlarındaki hançer sistemi içinde tutuldular. 9.Army içine yayılarak bölük bazında savunma adaları kolladılar. Germen unsurlar, yükseltilerin aksine yeraltına kökleştirdikleri savunmaya gittiler. Düzlüklerde hızlı hareket etmeye yönelmiş süfyani araçlarını avladılar. 10.Army ilk yılda verdiği kayıplar sonrasında mevzilerini kaybetmişlerdi. Geriye kalanlar çekildiler. Tutunabildikleri kadar güneyde kalmayı hedeflediler. 5.Army’nin orta asyadaki yer altı direnişi ile işleri hafifledi. 8.Army’nin akınları ile doğudan desteklendiler. 9.Army’nin az kayıp veren alayları da aralarına dağılınca güçlendiler. SlavArmy içinde 9.Army’e göre daha fazla kayıp veren ordu, savaşın son aylarında yerinden çıkamayacak durumdaydı. Zafer kazanıldığında hala mücadele içindeydiler. Cesaretleri kırılmış ve korkuyu yaşamışlardı. 3.Army’nin tamamen silinmesinden çok etkilenmişlerdi. Bu kırgınlıklarını kırmak için 9.Army’nin savaşa istekli askerleri aralarına yayılmıştı. 8.Army de onlara akınları ile destek olmuşlardı. Yoksa 10.Army’nin koruduğu hattan süfyani alayları kuzey denizine kadar araçları ile inecek ve 2Merkom saldırı altına alınacaktı. 10.Army üstsubayları otonom kararlarında hatalı olduklarını savaş sonunda anlayacaklardı. Daha güneyde tutunmak yerine verilen telkine uymaları ve 9.Army gibi planlı olarak geriye çekilmeleri gerekiyordu. Taktik harekete aykırı otonom karar almaları gereksiz/başarısız erken savunma hatları oluşturmalarına neden oldu. Ganimet unsurunu kullanan 9.Army neredeyse hiç kayıp vermeden ana savunma hattının gerisine ulaşırken, hazırlıklarını tam yapmamış 10.Army hızlı aldıkları kararlar ile erken savunma hatlarında tutunmayı istemişlerdi. İyi niyetle ve toprak kaybetmemek için yaptıkları bu otonom karar sonrası bedeli yine kendileri ödemişti. Korkuları artmış ve yok olmaktan ancak yan orduların destekleri ile kurtulmuşlardı. 1.Army üniforması giyerek savaşmaya devam eden askerleri gözleri ile görmüşler, 3.Army’nin yer altı direnişine koşan kuzeydeki artıkların yüzlerindeki ifadeyi algılamışlardı. Savaşın bu dehşet yanını görmeleri onları sarsmıştı. Bir ara 10.Army teslim olmayı bile düşünmüştü. Kaçarak kurtulmak isteyen kimi askerleri olmuştu. 2Merkez alayları ise 9.Army’nin arkasını kollamışlardı. 10.Army yanlardan desteklenmek zorunda

kalmıştı. Çünkü arkalarında bir boşluk olduğunu bilmeleri gerekiyordu. Bunun için tutunmalıydılar.

2.2.3.3 PolArmy 11.Army: Magadan Sibir/Yakut/Slav: DESTEK (Kayıp oranı: %40) Pasifik kıyısında, pol yerleşkesinin altında gizlenmiştir. Savaşın uzağında kalmasına rağmen destek modu ile hareket eder. 6.Army’nin doğrudan taarruz atağına geçmesine paralel kuzeydoğuyu uzaktan korumaya alacaktır. Savaşın ilk yıllarında olası arkadan vurabilecek düşman saldırısına karşı yedektedir. Yüzünü Pasifik açıklarına odaklayacaktır. Artık süfyani güçlerin tıkandığını gördüklerinde ise tıkanmakta olan Army alanlarına akacaklardır. Boşalmaya başlamaları heyecan yaratır. Boşaldıkları yerden sıcak savaş alanına akışları görmek istersiniz. Henüz hiç kayıp vermemiş taze bir ordunun askerleri tereddüt yaşamadan destek amaçlı yanaştıkları diğer Army üstsubaylarının emirlerine gireceklerdi. 4.Army, 8.Army ve 10.Army’nin cılızlaşmış hatlarına destek modu ile yanaşacaklardı. 2.yılın sonunda yaşanan bu hareket süfyani taarruz alayları tarafından duyulacak ve artık taarruzdan savunmaya geçmek zorunda kalacaklardır. (Kırmızı deniz dalgası beyaz köpüğü örttü. Sadece siyah bir eiffel kulesi kaldı. (Siyonistler) Onu da mavi renkli bir kişi üstüne çıkıp göçürdü.) Ancak bütün bunlar WembArmy’nin genel anlamda zafer umudunu yaşadığı anlamını getirmeyecek. Zira verilen aşırı kayıpların yerine yeterince taze güç gelmemektedir. Artık sivillerin 20-70 yaş arasında savaşabilecek insan sayısı azalmıştır. Gönüllü olmayan ve bölgeyi kendi isteği ile can korkusunu üzerinde taşıyarak kaçanlar görülmüştür. İşte 11.Army diğer ordulara göre düşük kayıp oranı ile tetikte bir savaş tekniği uygulayacaktır. 10.Army’nin umutsuz mücadelesi, 8.Army’nin aşırı kayıplı akınları veya 4.Army’nin gedik açılma korkusu ile kaygılı mücadelesi karşısında kendi özgün taktikleri ile savaşacaklardır. Düşmanı en zayıf yerinden yakalayıp silkme taktiği. Böylece amaçları düşmanı vurucu gücüyle yok etmek olmayacaktı. Bu taktiği diğer Army üstsubaylarınca başta kınanacaktır. Her ordunun otonom hareket etme tercihi gereğince kimileri hataları ile aşırı kayıplar vermiş kimileri de 11.Army gibi iyi ön hazırlık yaparak savaşa çıkmıştı. 11.Army 2 yıl boyunca savaşın sıcak hatlarına kendini hazırlamıştı. Üniformasını giydirdiği gençleri ölüm pahasına değil, ölmeden sarsma olasılığına yöneltmişti. Süfyani alaylara verdirilen büyük çaplı kayıp olmamıştır. Yaşattıkları sadece sarsıntı olmuştu. ZilZal etkisi ile onların güvensiz beklemede kalmalarını sağlamışlardır. Savaşın ilk 16ayında yaşattıkları dehşet sonunda ve katliam sonunda süfyani birimleri şehir yerleşkelerine sığınmıştı. Dünya buna rağmen savaşı güneylilerin kazanacağını düşünüyordu. Oysa kuzeyde ince bir hatta yürütülen mücadelenin kaybedilmesi halinde savaş hattı Grönland hattına kadar çekilecekti. Bunun anlamı savaşın kuzeydoğu karnından çıkması olacaktı. Yani savaş dünyaya yayılacaktı.

11.Army, kuzeydoğuda en geride, en köşede bırakılmış yedeğin yedeği ordu olduğu halde otonom kararı ile kilit bir süreçte destek modu ile belirledikleri ordulara yardıma koşmuşlardır. Anakıtanın nüfusu seyrek yerlerinde yaşayanlar, nüfus baskısı altında ezilen daha orta alanlarına savaşmak için gelerek, Polaris KonFed sınırlarına dayanmış savaş karşısında duyarsız kalmadıklarını göstermişlerdi. Mücadelenin aynı inancı paylaşan iki farklı görüşün varlık/yokluk savaşı olduğunu anlamışlardı. TuranArmy’nin ordular arası subay aktarımlarının aksine, SlavArmy kısmen ve PolarArmy ise tamamen oturmuş bir ordu yapısını kurmuşlardı. Yani subayları ilk görev aldıkları Army üniforması ve logosu ile emekli olurlardı. Bunun avantajını kullandılar. Birlik bilincini yaşadılar. PolarArmy’nin kendine özgü silah ve araçları vardı. Bunları kendi iradeleri ile geliştirmişlerdi. Sayı olarak az olmalarını bu silah ve araçlarla örtüyorlardı. Süfyani alaylarının hızlı ve toplu hareket etmelerini ise sarsma taktiğini uygun silah/araç dengesi sağlıyordu. 11.Army, kayıplarının büyük bölümünü en derinde verdi. 10.Army’i ayakta tutma sevdası ile ölüm pahasına hareket etmeme düşüncesini terk etmek zorunda kaldılar. 10.Army aldığı desteklerle savaşın sonunda ayakta kalabilmişti. 11.Army, Polar alanına kadar ulaşmış süfyani alaylarına karşı yumuşak karnından hançerleme taktiği uygulamıştır. Tekrar tekrar aktarılıyor. Hançer Taktiği! Eğer Kılıcınızı kırmışlarsa arkada saklı Hançer ile defalarca vurursunuz. Öldürücü olmayan bu darbeler ile sarsarsınız. 11.Army! Sembolünde Hançer’i kullandı. Diğer Army alaylarına da bu taktiği sıcak savaşta öğretti. 8.Army eğer Hançer mantığı ile akın yapsaydı hem saldırı sırasındaki kayıp sayısını azaltacak hem de küçümsenen darbeleri sayesinde kolayca geriye dönebileceklerdi. Oysa 8.Army alay bazında akın yapmaktaydı. 11.Army ise Enfal Suresini iyi okumuştu.

12.Army:KuzeyDenizİçi Hbryd/UnderGround: SAVUNMA (Kayıp oranı: %20) 2MerKom’a yakın tutulmuş özel bir ordu yapısı. PolarArmy’e bağlı ancak içinde sadece Hbryd ve onları yöneten çok özel S.A.F. birimler var. 2MerKom içinde Polar kaynaklı askerler, Slav KonFed kaynaklı askerler karma olarak bulunabilirken, bu orduda farklı bir yapı uygulanıyor. Hbryd unsurların içi ezildi. Sınırlı savaşın sıcaklığını yaşamalarına izin verildi. Etraflarında tutulmuş gerçek askerlerin birlikteliğinde öne atıldılar. KuzeyDenizinde, yüzeyin altında özel birimlerde tutuldular. Sadece asker olmak için üretilenler vardı. Yörünge’den inancı gereği gönüllü gelerek bu orduya kaydını yaptıran hbrydler vardı. Yine güvenli sivil nitelikle army bünyesinden kaydını bu orduya kaydıranlar vardı. Kendilerine verilmiş deniz altı görevleri başarıyla tamamladılar. Ama karaya ayak basmaları ve savunma hattı içinde yer almaları istendiğinde içlerinde acı belirdi. Hiç bu kadar korkacaklarını tahmin etmemişlerdi. İnancı ile uzaklardan gelen Hbrydler ise bu korkuyu derin yaşamadılar. Savaşı kaybetmiş görünen yaralı askerlerin geriye getirildiğinde bekleşenleri endişeye sevk ettiğini biliyorlardı. Kendileri gibi askeri amaçlı üretilen hbrydlerin ölü bedenleri ile ilk karşılaşmalarında duygularının esiri olacaklardı. Düşman karşısında sert durma gereğini zaman öğretecekti. Hbrydler insan

gibi insan olduklarını bu savaş içinde kanıtlayacak ve savaş sonrasında insanlar arasındaki önyargıyı yıkacaklardı. 12.Army, kendi kararı ile kuzey savunma hattı yarılmadan önce öne atıldı. Diğer orduların unsurları onları ancak özel görevler için sıcak hatta yakın tuttular. Atıl bekledikleri süreçte güvenli korunaklarından çıkmayacaklardı. 12.Army bütün bu aşırı önlemlerin sonucunda 2.Army’nin Kafkaslardaki kuşatılmış alanlarına derin tünel hattından destek kararı verdi. Verilen kayıpların büyük bölümü bu karar ile gerçekleşti. Bu karara PolarArmy ana üssü sayılan 2Merkez üstsubayları şiddetle karşı çıkmıştı. 3Merkez üstsubayları ise sivil yönüyle düşünerek 12.Army’nin savaşın en ileri hattına geçme isteklerini anlayışla karşılandı. Can vermeyi istiyorlardı. Korkak hissinden kurtulmak isteyen ve yaşam süreleri insana göre kısa tutulmuş, farklı boyları ile süreçlerini dolduran hbrydler bir amaç uğruna, inançları uğruna öne atılmak istiyorlardı. Normal bir insanda bulunmayan ek özelliklerini bu şekilde kullanmak amacındaydılar. 2.Army, derin tünel yoluyla gelen bu kuzeyin 12.Army alaylarını sevinerek ve biraz da garipseyerek karşılamışlardı. 2MerKom’un destek alayları daha önce gelmiş ve 2.Army’nin inatla tutmak istediği alanlarda onlarla can vermişlerdi. Ama bu gelenler onların gözünde önyargıya takılmış Hbryd unsuru ağır basan, 12.Army üniformasını giymiş, logolarındaki ifade ile şaşırtan askerlerdi. Hisleri kuvvetli olanı, kuvveti ile yere basanı, hızlı hareket edebileni, suyun altından saldırabileni, silahı bittiği anda gözden kaybolabileni ve diğer anlatılmayanları ile çeşit çeşit meydana çıkmışlardı. Süfyani kuşatıcı alaylar ise 12.Army’den aldığı ölü bedenleri, üniformaları ile inceliyordu. Düşmanın da kendi bünyesinde ürettiği ve farklı amaçlarla kullandığı Hbrydler bulunuyordu. Cariye statüsü verdikleri ve insan yerine koymadıkları bu kişiliklerle 12.Army’nin yüksek bilinçli hbrydleri arasında kıyas imkanı bulmuşlardı. Haberler güneye indikçe savaşın sıra dışılığını düşündüler. Onları insandan saymayan ve dini içeriklere almayan süfyani düşünce, savaşın sıcaklığında değişime uğruyordu. Sağ ele geçirilen 12.Army hbrydleri ise güneyin kalabalık şehirlerinde dikkatle halkın incelemesine sunulmuştu. Kimi esirlerin böyle hayvan tarzı sergilenmesi ise güneyde tutulan sivil halkın, savaşın gerekliliği konusunda ısrarda tutulmasını amaçlıyordu. 12.Army’nin kuzeyde kalan ağırlığı ise 9.Army’nin Ural hattındaki mücadelesinde destek vermişti. 12.Army, savaş boyunca ağırlığının yarısından azını hiç kullanmadı. Olasi bir hat yarılmasında, deniz üzerine akacak süfyani alayları suyun altından imha etmeyi hedefliyordu. Bu uğurda yıllarca eğitilmiş alayları, karada kullanmak doğru bulunmuyordu. Destek kararı bu nedenle, zorunlu olarak sınırlanmış oldu. Yörüngeden gelerek kara savaşı için eğitilen özel yetenekteki hbrydler, oluşan karma alaylara yönlendirildi. Alaylar kadar alay altı özel ekipler oluşmuştu. Ekibin işi bitip eski yerine döndüğünde Hbrydler 12.Army üniforması ile ait oldukları ana üslere yöneliyordu.

Savaş Sonrası; 13.Army: Kuddüs (HoloDay)Levi’ler(Musalar, Yuşalar): İSTANBUL TAARRUZ

Hicaz düştükten sonra, Süfyani ana üssü düşürüldükten sonra. İçlerinde imanı daha fazla gizli tutamayan İsrailoğullarından bir grup unsur, açık yüreklilikle Kuran’a bağlandı. Gelen Mehdi’ye ve ordusuna tabi olmak üzere dünyanın farklı yerlerinden aktılar. Onlardan 70 Alay oluşturuldu. Niyetleri; en azından sonuna yaklaşan savaşın içinde bulunma onurunu yakalamaktı. İnandıkları Allah’ın huzuruna temizlenmiş olarak çıkmayı umdular. Bu istekleri olumlu karşılandı. Kuddüs merkezli 13.Army, rezerv olarak tutuldukları haliyle kuruldu. Hızla üniformalarını aldılar. Kırmızya boyandılar ve İstanbula yönelen 6.Army korumasındaki MerKom birimlerine katıldılar. Kanatlar genişledi. İstanbul havzasında, Hicazda yapılanları şiddetle protesto eden yerleşikler, isyanlarını dindirmediler ve devasa gördükleri pol yerleşkesinde sonuna kadar mücadele kararı aldılar. Süfyani birimlerinden diri kalanlar da bu alana yığılmıştı. Hicaz’ın düşmesinden sonra anlamsız umutlarını sürdürme kararı alanlar, yaklaşmakta olan ağırlıklı WembArmy birimleri ile çarpışmayı bekliyordu. Artık onların akılları ile hareket etme gücü kalmamıştı. WembArmy 13.Army kurulduğunda ve hızlı eğitime alındığında doğudan batıya doğru Süfyanileri sürüyordu. Kuzeyde hala tutunma çabasında olan az sayıda süfyani alayı varken, 1.Army havzasında palazlanmış süfyani alayları sıcak savaşa ısrarla sıcak bakıyordu. İnanmamakta ısrar edenlerin üzerine artık gizlenmiş silahlar açık olarak salınıyordu. Ana zaferi kazanan MerKom birimleri, ses silahını İstanbul için devreye aldı. 13.Army ses silahı konusunda Musa/Yuşa isimli atalarından gelen hakla etkin oldular. Salih Amelleri bu oldu. İstanbul’un kalkanı bu silahla incindi, silindi. Kalkanlarını kaybedenlerin yüzlerindeki ifade ise iman etmeme konusunda ısrarlı kılınmış mühürlü davranışıydı. Kaçacak yeri kalmayan son yığınlar zoraki teslim oldu. 13.Army neredeyse hiç kayıp vermeden verilen işi yerine getirmişti. Beraberlerinde getirdikleri teknolojiyle, faydalı olmanın verdiği mutlulukla Kuran’a tabi oldular. Onların gelişi karşısında yaşanan ilk ikilem böylece birliğe dönüştü. Bundan sonra kendi isteği ile imana gelenler, iman ettikten sonra imanını yenileyenler yeni bir ordunun temelini atacaktı. Bu ordunun misyonu farklı olacaktı.

14.Army: Jesus SPACEWAR Detay sınırlı. İstanbul düştükten sonra kuruldu. Rezerv olarak tutulmuş hareketli korunaklarına yerleştirildi. Sabit bir yeri olmadığından gezici ordu adını aldı. Önce dünya yüzeyinde düzenin yayılmasını sağladı. Tüm İslam alanlarında Mehdist yapının oluşması ve Wemb sisteminin yaşanması için çabaladı. Gönüllülerin yığılması ile sağlamlaştı. Bir gün dünyayı terk edeceğini ve uzaya açılacağını en başından bildiler. İstanbul düştükten hemen sonra yaşanan büyük boşluğun hızla doldurulmasında etkin oldu. Savaş sırasında yılmış ve yıpranmış ordular dinlenmeye çekilirken bu ordu gelen gönüllüler ve hala kendini ortaya koyan sağ kalmış üstsubay ve subayların yönetiminde yayıldı. Yönetim hatalarını önlediler. Sivillerin yeni düzene uyum sağlamasında güvenlik açıklarını

giderdiler. Silahları ile kaygılı bekleşen sivil isyanları dindirdiler. Düzeni daha işin başında kırmak isteyenleri engellediler. Gelen gönüllüler uzak diyarlardan gelenlerdi. Kazanılan zafer sonrasında uzak kalmaktan ötürü pişman olan tarafsız KonFed gençleri alındı. Özellikle hristiyan ailelerden gelen meraklı gözler “Jesus” koduyla kurulmuş 14.Army içine yerleştirildi. Ancak bu ordunun içine ilave olarak diri durumdaki bazı alay unsurları dahil edildi. Bu savaş deneyimi yaşamış alay askerleri, 14.Army’nin yeni alaylara dağıtılarak hızlı eğitim gerçekleşti. 14.Army, kaçkınların peşine koştu. Görevlerini bırakarak felakete yol açmış subay/üstsubaylar kaçtıkları yerden alınarak mahkemelere çıkarıldı. İdam cezasından daha ağır gelen farklı cezalar alanlar oldu. Süfyani tarafından insanlık suçu işleyenler ve casusluk yaparak iki yönlü çalışanlar tespit edildi. Düşmanın hiç bilmediği ve Süfyani ana üssü içinde bulunan WembArmy yanlısı kişilikler tanıtıldı ve aynı coğrafyada sağ kalmış süfyani askerlerin kolayca mücadeleyi bırakması sağlandı. Yaptıkları hatayı görmeleri istendi. Hatadan dönmeyen ve Wemb sisteminde yaşamayı, içlerinde tuttukları kin ile kabul etmeyenler oldu. 14.Army aynı zamanda sürgün işlemlerini düzenledi. Onları yaşayacakları uygun kapalı alanlara aldı. Sürgün yasası ağır işletildi. Özellikle WembArmy içindeki hainler ve kaçaklar süreli ve süresiz Wemb dışına sürüldüler. Dünya için mücadele etmek yerine kaçanlar diledikleri kadar uzaklara sürülür. Diledikleri oldu. Kapalı tutulanlardan bir kısmı pişmanlıklarını yaşayarak tekrar Wemb içine alındı. 14.Army bu nedenle uzaya açılmak zorunda kaldı. Hatta bir süre korna 14.Army olarak kalmaktan çıkarak Wemb sistemini uzayda koruyan SpaceArmy ana ordusu oldu. Uzayda kurulu diğer ordular ise onun uydusu oldu. Tüm orduların bağlı oldukları bir yerleşke varken sadece 14.Army “gezgin ordu”modunu almış oldu. Zafer sonrasında hızla düzen kurma işi önlerine gelmişti. İlk günlerde sayıları azdı. Wemb ile işin başında hiç ilgisi olmayan ama ilgi doğuran gelişmeleri izleyen gençler uzak sayılan yerlerden gelerek üniformayı giydi. Özellikle Hristiyan mantığı ile yetiştirilmiş gençler yerleşkelerinden koparak geldiler. Önce İslam alanında Wemb oluşturuluyordu. Tatbiki yaşayacaklar ve ileriki yıllarda geldikleri yerleşkelerde aynı sistemi oturtacaklardı. 14.Army de kayıp verdi. Düzenin ilk kurulduğunda sivil kurucuların korumasını onlar sağlamıştı. Şüphe ile bakanlar, isyana kalkışanlar 14.Army’nin öldürmeye istekli olmayan unsurlarını vurucu güçleri ile uzak tutmak istediler. İslam alanında özellikle kuzey Afrika alanında ve Aria alanındaki kimi ısrarcı direniş yerleşkelerinde sıcak çatışmalar çıktı. İsyanların liderleri görünmüyordu. Tüm yerleşke ortak bir bilinçle Wemb düzenini istemedi. Sürgün seçeneğini ise kabul etmediler. Onların ölümüne mücadelesine aynı sertlikle karşılık verildi. İslam inancını diğer KonFed sahalarında yaşayan süfyani zihniyetli kitleler ise kazandıkları süre boyunca kurulan Wemb düzenini izleme şansını buldular. Bazıları kendi istekleri ile gelerek sisteme girdi. Bazılar yanlış yaptı. Yaşanmaz buldukları dünyayı terk ettiler ve Uzaya kaçtılar. Onlar uzun yıllar sonrasında insanlığın başına bela olacak olanların ataları idi. Takdir edilen olacak ve geçen nesiller sonrasında 14.Army’nin karşısına geliştirdikleri dünya imha planları ile çıkacaklardı. İmanları mutasyana uğramıştı. Tarikat adını almış sapkın düşüncelerinde kıyım vardı. “Katli vaciptir” olgusunu acımasız bir kural olarak benimsemişler ve kendi içinde çıkan çatlak seslere kitle halinde uygulayabilmişlerdi. Bütün bu olasılıklar düşünülünce 14.Army işi hızlı almalıydı. Yeşil alanlarda siyah adamların etkin olmasına izin verilmemeliydi. Dünyadaki düzeni garnizonlarında korumaya alan diğer orduların aksine gezici ordu,

sorun çıkan yerleşkeye kaymaktaydı. Diğer KonFed insanlarının bu süreçte kazanılması gerekiyordu. Onlar Wemb sistemini savaş sonrası hızla iyileşen İslam alanını gözlemleyerek kabul edeceklerdi. WembArmy, işin savaş boyutunu kazanmıştı. Şimdi barış döneminde bir zafer gerekiyordu. Üstelik yaklaşan daha büyük bir fitne öncesinde hız gerekiyordu. 14.Army hızı sevdiği için gezici oldu.

2.2.3.+ WalArmy Sivil Yapılanma 3MerKom’a bağlı 3 sivil ordu yapılanmasına gidildi. Bunlar savaş hattı gerisinde sivil iç erikli görevler aldılar. Gelen yaralılar, kayıplar ve gidecek gönüllüler, malzemeler üzerine yoğunlaştılar. Savaşın gerisinde iyi planlar yaptılar. Her bir ordu 3MerKom havzasına yakın tutularak gelenleri karşıladı, gidenleri onaylı olarak uğurladı. Üniformasını terk ederek kaçmak isteyenleri ise sessizce izlediler. Savaş sırasında ihanet edenlere otonom hakkı ile ses çıkarılmadı. Onlar savaş sonunda bulunacak ve bedel alınacaktı. WalArmy, WalHalla MerKom’a bağlı olarak dünya üzerinde konuşlanması ve savaşa uzaktan barış modu ile sivil zihniyetle yardımcı olması için kurulmuştu. Kuzey/Güney savaşına, gözleyerek dünyaya inme cesaretini gösteren dış gençlerin ait olduklarını hissetikleri KonFed’in MerKom ve Army bünyesine eğitilerek alınması böyle sağlandı. Ancak uzaklardan gelen bazıları kendilerini hiçbir KonFed Army’sine ait hissetmeyince doğrudan WembArmy üniforması giyecekti. Onlar Atandıkları MerKom birimine yeraltına inmeden yardım edecekti. Kural olarak hiçbir geçici asker MerKom yer altı alanına inemezdi. Bir subay/üstsubay ise askerlik mesleği boyunca sadece bir MerKom yer altı alanına inme ve bulunma yetkisi alabilecekti. Ele geçirilecek bir esir subay/üstsubay’in istese de bilmediği diğer MerKom’lar hakkında bilgi verememesi böyle sağlanır. MerKom’larda karma alaylar bulunur, özel eğitimli elit alaylar tutulur. Özel üretim Hbrydlerden oluşmuş çok az sayıda ve çok özel nitelikli yirmilikler de bulundurulur. 15., 16. ve 17.Army savaş boyunca üniformalı ancak silahsız olarak görev aldı. Silahlı eğitim alanları dışında sadece savaşmakta olan askerlerin ihtiyaçlarını sağlamaya dönük çalıştılar. Bu 3 Army’nin otonom hakları yoktur. Doğrudan 3MerKom’a ancak dolaylı olarak WalHalla MerKom’a bağlı olduklarından sınırları çizilmiş görevlerini belirlenmiş yerlerinde yerine getireceklerdi. Savaş boyunca tüm WalArmy alayları ALARM modunda kalacaklardı. Silahları ise üniformalarından kuzey hattı düşmediği sürece çıkmayacaktı. Onların taze olarak sivil amaçlı tutulmaları isteniyordu. Aynı zamanda bu ordunun bireyleri dünya dışından geldiğinden dünyanın ortamına uygun büyütülmemişlerdi. Bu eksikliklerini görmeleri isteniyordu. Ancak birkaç yıl sonrasında normal bir dünya askeri gücüne kavuşabildiklerini anlamaları isteniyordu. 3 Army de Humanoid, Android ve Robot unsurları fazlasıyla kullanacaklardı. Cyborg kullanımı ise sadece MerKom onayı ile sınırlı kalacaktı. Hedronik’e bağlı çalışan Cyborg’ların savaş hattına kadar sokulmaları kadar düşman hattı arkasına görünmeden sızabilme ve gizlenme özellikleri vardı. Sayıları

diğer ırkdaşlarına oranla oldukça az oldu böylece. Gönüllüler savaş hattına götürülürken ABBA dinletilir. “l have a dream”, savaşa götürülen üniformalı gençlere dinletiliyor. Üniformaları kırmızıya dönüştüğü anda ise müzik yayını kesiliyor. İş ciddi yapısına giriyor.

15.Army: Alaska/Wevak Kuzeydoğu alanına sivil destek. 11.Army gerisinde. Dünya dışında soğuk alanlarda yaşamaya alışmış gençler alındı. Başlangıçta sayı olarak sınırlı tutulan yerleşke, savaşın ilerleyen aylarında gönüllü sivil gençlerle doldu. İçlerinde savaşma isteği uyananlar ise eğitime alınmak üzere 17.Army’e aktarılacaktı. Kural olarak bir gönüllü ilk giydiği üniformayı çıkarmazdı. Yani ilk giyilen Army üniforması ve logosu üzerinde kalırdı. Böylece 15.Army üniforması taşıyan kimi gençler ön safta savaşma şansını bularak Wevak yerleşkesinde çabalayan idareci üstsubayları onurlandırdılar. Zaferin sonunu görebilen bazı gençler ise geri dönerek 15.Army merkezinde özel bir törene alındı. Uzun yıllar sonra 15.Army, 14.Army’nin peşinden gidecekti. Uzayın kutup bölgelerine yerleşen ek kolorduları Wemb sisteminin astreoid kuşağına kadar yayılmasında yardımcı rol oynayacaktır. Sivil dönemlerde nasıl etkin olabileceğini iyi öğrenmiştir. Kuzeye yakın yerleşkelerinde sabotaj ihtimali nedeniyle sıkı güvenlik alanları oluşturmuşlardır. Tarafsız KonFed unsurlarını kontrol sahasına almamıştır. Savaş boyunca destek yollarına hiçbir yetkisiz sivili yaklaştırmamıştır. Özellikle Kuzey Denizine, Pasifik yoluyla girebilecek sızıntıların önlenmesinde yüzey altından koruma da sağlamıştır. PolArmy’nin 3MerKom’unu arkasından sağlama almıştır. 15.Army korumasında derin yer altı tünellerinde stoklama ve yer altı sahalarında üretim sağlanmıştır. Kuzey Denizinin altında özellikle et ihtiyacını karşılayacak özgün çiftlikler kurulmuştur. Savaşın gıda ihtiyacını yine ordunun üreterek sağlaması gerekliliği önceden kabul edildiğinden saldırı sonrası kıtlık yaşanmamıştır. 2MerKom’un bütün gıda ihtiyacını 15.Army savaş boyunca eksiksiz karşılamıştır. 2MerKom’un da kendi yer altı üretim sahaları bulunmaktaydı. Ancak bu sahaların zarar görme olasılığı hesaba katılarak düzenli gıda aktarımı yapılacaktı. KuzeyDoğu sahasından gelen yaralı ve ölü askerler 15.Army’nin diğer birimleri tarafından alındı. Yaralılar, hızlı tedavi sağlayan özel Sargı Beldelerine aktarıldı. Ölenler ise kuzeyde özel bir alana gömüldü. Gömülenlerin üniformalarına ve yaralarına dokunulmadı. Sadece gözlerindeki donuk bakışa müdahele edildi. Kapanan gözlerle son yolculuklarına uğurlandılar. Ölen bedenleri geriye alınamayanlar için ise yine aynı alanda sembolik bir tören yapılacaktı.

16.Army: Grönland/Thule 9.Army ve 2MerKom alanına sivil destek. Tüm Grönland alanına yayılmış alay yerleşimleri. Gerektiğinde savaşabilen ama uzak tutuldukları savaşa silahsız üniformaları

ile destek verenler. Olası kuzey direniş kalkanının kırılması ve aşılması halinde hemen silahlanabilecek özellikte. Grönland adasında farklı yer altı ve yer üstü yerleşkeleri ile savaştan uzaklaşmak isteyen sivilleri karşılayacaklardı. Yaralı ve ölü askerleri ise belinlenmiş alanlara çekeceklerdi. 16.Army’nin humanoid ve androidleri ise savaşın sıcak alanlarına kadar girerek beraberlerinde taşıdıkları robot sedyeler ile yaralı/ölü taşıyacaklardı. 16.Army’e ait hiçbir askerin sıcak savaş alanına girmelerine izin verilmeyecekti. MerKür gibi iç gezegenlerden gelen gönüllüler ise 17.Army bünyesinde ön eğitimlerini aldıkltan sonra Grönland kıyılarındaki gönüllü alaylarına toplanacaklardı. Buradan da destek amaçlı olarak canları pahasına kuzey kalkanına gönderilecekti. Sıcak hatta ulaşan gönüllü alayları 7 gün geçmeden en ön saf alanına alınmayacaktı. Savaşı önce koklayacaklar sonra içine dalacaklardı. Gönüllü alayları, 16.Army’ye bağlı Humanoid ve Android’ler tarafından korunacaktı. Korumaya ek olarak yaralı/ölü taşımacılığı ve ilk yardım işlevi yerine getirilecekti. Gönüllü alayları, savaşmaktan öte, geride, gedik kapamada, malzeme aktarımında, sivilleri geriye taşımada kullanılacaktı. İçlerinde gerçekten savaşma isteği olan ısrarcılar ise aynı üniformaları ile 16.Army’i temsil edecek şekilde savaşa gireceklerdi. Tüm Army üniformaları doğrudan ve dolaylı savaşın içinde bulunacaktı.

17.Army: Baffin/Arctic Gelen gönüllüleri savaşa hazırlama amaçlı eğitim ordusu. Savaştan yaralı olarak çıkanlar da bu ordu bünyesinde tedavide tutulur. 15. ve 16.Army’nin ortasında kalır. Bunun avantajını kullanır. Eğitim odaklı olur. Tüm gönüllüler bu alanda toplanır ve 3 Aylık ana eğitimle savaşa hazırlanır. Orta nitelikli gönüllüler gönüllü alaylarına alınırken Yüksek nitelikli gönüllüler ise ait olduklarını hissetikleri KonFed MerKom’una 17.Army üniforması ile gönderilir. Böylece onların gönüllü olduklarını diğer askerlerin görmesi sağlanır. Bu görüntü, savaştan yılmış askerlere umut aşılayacaktır. Hala zafere inanan gençlerin olduğunu göreceklerdir. Zaten savaşı kazandıracak olan TeenAger modundaki gönüllü akını olacaktır. Lejyonlara dağıtılan KonFed dışı öngençlerin içine daldıkları savaştan sağ çıkarak geldikleri uydulara dönmesi ve savaşı anlatmaları Wemb sisteminin hızla uydulara yayılmasını sağlayacaktı. Ayrıca yaralı askerlerden geri dönemeyecek durumda olanlar (yarası iyileştirilen askerlerin yarıdan fazlası düzgün vücutları ile ikinci defa ait oldukları Army sahasına gidiyorlardı. Savaşı uzaktan seyretmenin ne denli acı verici olduğunu yaralı olduklarında anlayacaklar ve sağ kalma gayreti ile döndükleri ordularında umut olacaklardı. Yaralı askerlerin iyileşme sürecinde gönüllülere eğitmen olmaları da etkin kullanıldı. Savaş sahasında yapılan hatalar kadar Süfyani alaylarının gözlenen zaafları görsel malzeme ile gönüllülere aktarıldı. 17.Army, uzmanlaşmış bir eğitim ordusudur. Savaşa hazırlanan gençleri uygun niteliklerine uygun dağıtıyordu. Düşük kayıp oranları ile savaşta sağ kalarak mücadeleyi sürdürmeyi hedefleyen bir eğitim mantığı yürüttüler. Eğitimlerin bir bölümü yeraltında yapıldı. Özgün savaş sahası tatbik edildi. Kırmızı üniformayı ise ancak savaş sahasına girince alabiliyorladı. Renk değiştiren üniformaları tatbikat modunda iken turuncu oluyordu. Dinlendikleri zamanlarda ise

WalArmy rengi olan gri mavisini alıyorlardı. Eğitici subaylarla aynı rengi taşıyorlardı. Eğitimleri bittiğinde ve savaşa yaklaştıklarında üzerlerindeki üniforma kendiliğinden kırmızıya dönüşecekti. Silahları yerinden çıkacak tetikleri ele gelecekti.

Savaş Sonrası-İlave Army Yapısı Güneyin yenilgisi sonucu, yenik düşmüş tüm süfyani orduları dağıtılır. Yerine aynı bölgede görev alacak ve aynı bölgenin gençlerinden (özellikle dişi gençlerden) oluşacak yeni bir ordu yapılanmasına gidilecek. SaHami havzasında toplam 9 adet Army oluşturulacak. Oluşum sayıları ise WembArmy normal alayları ile eş tutulacak. Böylece dünya yüzeyinde askerlerin erkek egemenliği bu coğrafyada bitmiş olacak. Yani 18.Army’den başlayan ve 26.Army’de son bulan 9 Army yerleşime geçecekti. Kuzey/Güney savaşında SaHami topraklarına ait oldukları halde WembArmy üniforması ile savaşma cesareti gösteren bütün askerler oluşturulan bu ordulara subay statüsü ile geçiş yapacaklardı. Özellikle Eğitim Subayları özel yetiştirilmiş WalArmy SaHami’lerinden oluşacaktı. WalHalla yönetimine sadakat bu yolla hızlanacaktı. Onyıllardır süfyani zihniyeti ile oluşan yönetime içten içe karşı duran kısım ile açık olarak karşı koydukları için sürgün edilenler, ormanlaştırılacak alanlar başta olmak üzere savaş sonrası yeni yerleşkeler kurma işini eğitimli dişilere bırakacaklardı. WalHalla savaşın hemen sonrasında oluşan boşluğu hızıyla dolduracaktı. 14.Army aynı zamanda gezgin olmasıyla tüm yeni oluşturulan ordu ve düzen çabasında koruyucu katkısını ortaya koyacaktı. Bütün Army’ler kara sahalarında ana üslerini kuracaklardı.

SaHami SAHA dağılımı; 18.Army: Nema/KuzeyBatı Afrika 19.Army: G at/Kuzey Afrika 20.Army: Selime/KuzeyDoğu Afrika 21.Army: Maroua/Orta Afrika 22.Army: Dava/Afrika Boynuzu 23.Army: Şakra/Arap Yarımadası 24.Army: Kerbela/Bereketli Hilal 25.Army: Bem/Batı Aria 26.Army: Acmir/Doğu Aria Bu ordular, savaş sonrası harap olmuş alanları yeniden düzenleyecek ve yeşillendirme yapacak. Beraberinde kullandıkları teknoloji ile hızlı değişimi sağlayacaklar. Süfyani ordusunda savaşmış ve esir düşmüş tüm SaHami insanları geçiş döneminde esir modunda

tutulacak. Yarı özgür halleri ile bağlandıkları Army yerleşkesinde sivil amaçlı dönüşümde kullanılacaklar. İçlerinde değişimleri olumlu yönde gözlenenlere çalıştıkları Army içinde tam özgürlükte görev alma teklifi sunulacak. Tüm girişimlere rağmen kazanılamayan esir ve aileleri ise belirlenen süre sonunda diledikleri dünya dışı alana veya Wemb tarafından önceden çevrelenmiş özel yaşam sahalarına sürgün edilirler. Diğer tarafsız KonFed topraklarında yaşamlarını sürdüren Süfyani zihniyetli aile yaşamları ise Wemb tarafından kontrol altına alınır. Dünya üzerinde hiçbir gücün bu düzeni yıkma girişiminde bulunması hoş karşılanmaz. Hoşnut olmayan bu grupların hızla sürgün edilmesi veya Wemb sistemine teslim edilmesi istenecektir. Düşmanlıklarını tarafsız görünen KonFed topraklarında sürdüren ve ölümcül sistemi sarsma girişimlerine yönelen her kim varsa yargıya teslim edilecektir. Üstelik yargı yine SaHami KonFed’in bünyesinde sağlanacaktır. SaHami artık Amazonların hakimiyetine alınacaktır. WalHalla içinde yıllardır eğitilen SaHami kaynaklı gençler bu alanlara yayılacak düzeni sağlayacaktır. Kurulan bu 9 ordu ise WembArmy’ye bağlanarak ortak birliktelik sağlanacaktır.

2.2.U WembArmy Üniforma 1TuranArmy: BOZKURT sembolünü MerKom askerleri üniformasında görebilirsiniz. 3D hareket halindedir. Seslidir. Savaşın durumuna göre yüzündeki ifadeyi değiştirir. Savaşan askere moral verme amaçlıdır. Toprak unsurunu temsil eder. Bu nedenle toprağa saplanır. Köklerini yer altında yaşatır. Göl altı yüzeyini güvenli bulmuştur. Buranın korunması için seferber olmuştur.

2SlavArmy:

PORSUK sembolünü MerKom askerleri ünformasında taşır. Amaç SET TUTUCU fonksiyonlarını yerine getirmeleridir. Kuzey hattını tutarlar ve Süfyani alayların kuzey denizine akmalarını engelleme adına Porsuk gibi savaşırlar. Ateş unsurunu yaşatır. Savaşın en sıcak kuzey kalkanını bu ordu oluşturur.

3PolArmy:

TAŞ(TOTEMİC) 3MerKom alanı içinde görevli üniformalı askerler bu sembolü kullanır. Sıcak savaştan uzakta iken taşları üst üste tutma amacını güderler. Destek görürler, verirler. Su unsurunu korur. Kuzey denizine hakimdir. Kilit orduları su yüzeyinde ve yakınında savaşa hazırdır. Su unsuru olduğu için ateş unsuru olan SlavArmy’e fazla yardımcı olamamıştır.

+WalArmy:

KARTAL sembolünü Polaris alanında konuşlu 3 Army’e ek destek için inmiş çok özel üniteler kullanır. Bunlar savaşa toplu olarak katılmazlar. Gerektiğinde Savaş alanında görünerek cesaret verirler. Her alaya bu sembolü taşıyan birkaç özel asker serpiştirilmiştir. Bunlar gizli ve sıra dışı yollarla savaşın içinde bulunur. Hava unsurunu oluşturur. Hava araçlarını kullanarak WalHalla ile WalArmy sahası arasında mekik

dokuyan destek üniteleri bulunur. Yine Ateşin sönmemesi için hava unsuru olarak destek içinde olur. Kartal sembolünü taşıyanların üniformalarında omuzlarda kanatları var.

Army Sembol ve Logo Anlatımı Semboller, logo içinde gösterilir. Logo bir kalkan veya bire iki formatında uzatılmış tuğla şekli içinde belirtilir. Sadece 6.Army’nin logosunun dış hatları insan gözü şeklindedir. Kalkan veya tuğla içindeki semboller hareketli, sesli ve etkileyicidir. Savaşın gidişatına göre tavır değiştirir. Logolar, üniforma bilgisayarının ekran yüzü gibidir. Dolaylı olarak Hedronik bağlantılı olup gelen emirleri içeriden üniforma sahibine aktarır. Dışarıda ise tavrını logo kalkanı üzerinden gösterir. Esir olmaya hazırlanan ve üniformasını çıkaran biri olursa bu kalkan içindeki sembol kızgınlık ifadesini gösterir ve sesi ile ihanet edene seslenir. Yaptığı davranışın yanlışlığını anımsatır. Uyarır. Artık logo kalkanı, üniformayı kendi korumasına alır. Süfyanilerin üniformayı ele geçirmelerini engellemek için kendini tuzaklar ve kendisine izinsiz dokunanı elektrik yükü ile çarpar. Çıplak elle dokunmayanların eline geçtiğini anladığında ise içindeki tüm bilgileri imha eder. Birdy’si olan üniformalardan Birdy, esir olmak üzere hazırlanan askeri zaten terk edecek ve aslı yuvası olan MerKom’a dönecektir. (Birdy boşaltılmış olan üniformayı bulunduğu yerden alacak aracın çağırılmasında görev alır.) Logo, üniformayı giyenin sol omuz/kol birleşiminin hemen altında yerleşir. Üniformalarda “1.Army” gibi yazı bulunmaz. Bulunan yazı sadece “WEMBARMY” ve askerin NickName bilgisini okuyabileceğiniz İSİMLİK alanıdır.

1.Army: Sembolü Pars. Kalkan içinde. Sadece başı ve omuzlarının bir bölümü görünür. Gövdesini tam olarak göstermez. (Bu nedenle istendiği gibi savaşmamış ve teslim olmuştur.) Pars’ın rengi alacalıdır. Pars’ın göz rengi siyahtır. Açık bir ton ile koyu bir ton arasında gidip gelen renk dağılımı gösterir. Arka fon ise gridir.

2.Army: Sembolü Dağ. Kalkan içinde. Solunda ve sağında benzeş iki dağın yarısı bulunur. Asıl dağ ortada ve zirveleri karla kaplıdır. Dağ silsilesinin önünde ise ince bir su yolu görünür. (Dağlarda, ince su yolları arasında kalmış ve kuşatılmış olduklarını hatırlatır.) Dağlar humuslu toprak renginde, su ise yeşile kaçan mavi tonundadır. Dağların ardındaki hava ise grimsi(bulutsu) silik mavidir.

3.Army: Sembolü Ağaç. Kalkan içinde. Çınar ağacı. Kalkanın üst bölümünde çınar ağacının dalları bütün alanı kaplamıştır. Ağacın tamamı kalkan içinde görünmez. Ayrıca gövdenin kalınlığı ve köklerin toprak altındaki kısmı hatırlatılır. Kalkanda dallar ve gövde görünürken, kökler görünmez. Ancak köklerin yerleştiği toprak görünür. Toprak yeşil

örtüsü ile gösterilir. Ağaç çiziminde de yeşilin tonları hakimdir. Ancak savaşın gidişatına göre bu ağaç şeklini değiştirecektir. Yeraltına inildiğinde logodaki ağacın dalları ve gövdesi silinecek sadece köklerini sembolize eden toprak alanı kalacaktır. Ağacın arka fonu ise gök mavisi tonundadır.

4.Army: Sembolü Set. Tuğla içinde. Sağında, ortasında ve solunda üç adet kule olan. Kulelerin arasında ise seti temsil eden iri taş tuğlalar bulunan logonun üst bölümünde hava görünür. Havanın rengi yağmur bulutu beyaza yakındır. Set rengi ise kırmızıya yaklaşan gri tondadır.

5.Army: Sembolü Kedi(Vaşak). Kalkan içinde. Kedigillerin en ufak yırtıcı sınıfını temsil eder. Yeraltına inenlerin kalkan renkleri değişime uğrar. Vaşak rengi yuvarlanmış lekeli grinin tonlarıdır. Kulakları mavidir. Gözlerinin bebeği savaş modunda kırmızı olur. Yeraltına girince göz bölgesinde parlama olur.

6.Army: Sembolü Uçan Balık. Göz şekli içinde. Balık tasviri basittir. Görünen tek gözü siliktir. Balığın pulları belirsizdir. Logo, üniformada bile belirsizliğini korumak ister. Unutulmak istenen, kenara itilmiş ve sadece taarruz amaçlı tutulmuş bir ordu olduğundan gözden uzaklığı temsil eder. Suyun içinde beklediği zamanda logodaki balığı çevreleyen renk okyanus mavisidir. Ancak taarruz sırasında renk değişimi olur ve arka fonda deniz yüzeyi belli bir eğimle gösterilir. Artık balık belirginleşmiştir. Kuyruğu hareketlidir. (Balık sembolünü bir de yin yang gibi kullanan ayrıştırlımış özel birimler var. Bunlar suyun içine girip çıkabilen araçları kullanıyorlar. Suyun içinde görünmez olabiliyorlar. Saydamlaşmaları ile düşmana yaklaşabiliyorlar. Kullandıkları balık sembolünde gri bölge yok.)

7.Army: Sembolü Milis Silik. Kalkan içinde. Sağa 45derece eğimli üç fırça darbesinden oluşur. Ortadaki fırça darbesi diğerlerine hükmedecek şekilde uzatılmıştır. Orta fırça darbesi yukarıdan neredeyse iki kat uzun, aşağıdan ise biraz uzun görünür. Tuzak kuranlara tuzak kurmak için harekete geçtiklerinden fırça darbesi anımsatılır. Tuzak kuranların yüzlerine fırça darbesi ile önce işaret konulmuş sonra 6.Army’nin saldırı modundaki birliklerine bırakılma anlatılır bu sembolde. Savaş sonunda bu sembol değişecek ve muslimalez adalarını temsil edecek şekilde genişleyecektir.

8.Army: Sembolü Avcı. Tuğla içinde. Tuğlanın kenarları yumuşatılmıştır. Avcı durumundaki Kedigiller familyasındaki hayvan, Army’nin görev sahasına göre değişir. Sibirya havzasında görev aldıkları dönemde ise sibiryada yaşayan, hızlı hareket eden ve avına görünmeden yaklaşma çabasında olan bir kedigili, tuğlasına alacaktır.

9.Army: Sembolü Kalkan. Kalkan içinde. Kuzey hattında savunmaya geçtiğinde bu logo

işlerlik kazanacak. Kalkan içindeki kalkan, yukarıdan dik görünür şekilde olacak. Sıcak çarpışma döneminde ise bu dik görünüşün yerini kalkan içinde cepheden tam görünen iç kalkan görüntüsü alacak. İç kalkan parlak olacak, belirgin olacak. Süfyani unsurların bu logoyu ekranlarında görmek isteyecekleri kadar parlayacak. Ben buradayım diyecek, hadi gelin saldırın bakalım diyecek. Son savunma hattını yarmak için bekleyenlere böyle meydan okuyacak. İç kalkan gümüş parlaklığındadır. İç kalkanla dış kalkan arasındaki boşluk kar beyazıdır.

10.Army: Sembolü 3 Mızrak. Kalkan içinde. Mızrak başları yukarıda ve belirgin iken, mızrakların alt bölümleri görüntü dışındadır. Ortadaki mızrak kalkan dibinden çıkar. Diğer ikisi ise sağlı sollu aynı uzunlukta bulunur. Destek ihtiyacındaki bir Army olduğunu belirtir. Kendisine destek vermesini umut ettiği 3 adet Army’i kendi kalkanına alarak onları onurlandırır. Kendine ait bir logonun aslında olmadığını ifade eder. 1.Army’nin yaptıklarını gördükten sonra aynı akibeti yaşamaktan korkmuş bir Army olduğunu bu logo ile anımsar.

11.Army: Sembolü Hançer. Kalkan içinde. Hançerin sivri ucu yukarıyadır. Süfyanilerin kullandığı Yemen usulü hançer yerine kamasından çıkmış ve düz formda hançer kullanılır. Hançerin elle tutulan yeri aşağıdadır. Sivri ucu yukarıda ve keskinliğini belirten parlaklığındadır. Hançerin arka fonu ise koyu gridir. Kalkanı görende hançere odaklanmanın gerçekleşmesi istenir böylece. Hançerin ucu, savaşa girildiğinde ve kayıp verdirildiğinde kırmızıya döner. Sadece kayıp verdiren alay bu renk değişimini hak eder.

12.Army: Sembolü Amazon Mermaid. Kalkan içinde. Deniz kızı görüntüsü. Bir kayanın üzerinde. Kayanın çevresi deniz. Sağ ve sol elinde, keskinliği görülen iki mızrak taşır. Mızraklardan biri kuzey hattının sağını diğeri ise solunu temsil eder. İki yöne de destek vermeye hazır olduğunu belli eder. Mermaid’in saçları sarı, alt bölümündeki pulların rengi ise mavidir. Çok güzel bir yüzü vardır. İçine girdikleri diğer Army askerleri bu logoya baktıklarında o askerlerle bu mermaid görüntüsü otonom konuşur ve onları teskin eder. Merkezden gelen emirleri de o okur. Hareketlidir. Ancak elindeki mızrakları asla bırakmaz. Kayayı terk edip asla suya dalmaz.

13.Army: Sembolü Sur(Kale). Tuğla içinde. Çok basit bir sur görüntüsü. Sağı ve solu açık, üç iri duvarın yan yana dizilmesi ile oluşmuş bir sur. Ancak surun dört bir yanı var ve holografik bakıldığında kale görüntüsüne dönüşüyor. Kalenin bütün hatları aynı zamanda surlarla kaplı. Sur olmayan unsuru yok. Aşılmaz sağlamlıkta görünüyor.

14.Army: Sembolü 12’li yıldız. Kalkan içinde. Holografik görüntüde kendi etrafında dönebilen 4 ana yön ve 12 uzantı belirir. Gezgin olduğunu bu şekilde belli eder.

15.Army: Sembolü 3Top. Yuvarlak içinde. Yuvarlığın üst bölümünde bir top, alt bölümünde ise üsttekini alt kenarlarından takip eden iki eş top vardır. Üstteki top kırmızı, altta soldaki top mavi, altta sağdaki top ise yine kırmızıdır. Topların arka fonu ise beyazdır.

16.Army: Sembolü 3Top. Yuvarlak içinde. Yuvarlağın sağ ortasında bir top, solunda ise altlı üstlü iki top bulunur. Yukarıdaki top mavi, aşağıdaki top kırmızı, sağ ortadaki top ise yine mavidir. Topların arka fonu beyazdır.

17.Army: Sembolü… (Karmaşık). Kare içinde. (Mavi kare üstte. Altta iki yan yana kare var. Soldaki kare mavi ve sağdaki kare ise kırmızı) “rüzgar gülü gibi dönen wemb, işareti, ya da uçurtma, wemb sembolleri, uçurtma ve rüzgar gülü şeklinde, veriliyor, kötü olmamalı hiçbir duygu, hep iyiye odaklanılmalı, o zaman herşey değişiyor, olumlu düşünmeliyiz, olumsuzu yok etmemiz gerek, aslan burcuna girdik değil mi, yengeç devam, sevimsiz bir kanal oluyor burası, aslan sevimli değil, sevimsiz, yengeç de değil, aslan da neler olacak bakalım, kükremeye başlanacak, ağlamadan öldürecek kaplanlar, aslan göz yaşı döker, ama kaplan dökmez, aslan yavrularını beller, ama kaplan bellemez, aslan sahiplenir, ama kaplan çok az sahiplenir” Üniforma, sahibini tanıyor. Sahibini sarmalıyor. Arkada omurgayı koruyor. Yukarıda başı ve en aşağıda ayak tabanlarını koruyor. Arkadan içine aldığı sahibini tüm yönleri ile yaşam ünitesine bağlıyor. 3 günlük gıda/sıvı içerir. 3 günlük atık/stok deposu. İdrarı içimlik suya dönüştürme teknolojisi. Katı atık, kurutularak ve kokusu alınarak dışarı atılıyor. Üniforma tulum sarma yoluyla vücudun orta bölümünde ek koruma sağlıyor. Üniforma arkadan omurgayı korur. Kesici alete karşı dirençlidir. Klasik atışlarda delinmez. Kalkan ise ileri teknolojik atışları önleme amaçlıdır. Üniforma, sahibini tanır ve başkasını sarmalamaz(arkadan kucaklamaz.) Birdy, üniforma ile yaşar. Görevi dışında uykuya dalar.( Her üniformada Birdy bulunmaz.) Üniforma tüm kayıtlarını Hedronik’e okutur.

Pioner Üniforma --) Tam kapalı, ancak yüzü düşmana gösteriyor. Yüzündeki ifadeyi düşman izleyebiliyor. Korkmadıklarını, savaşı kaybediyor görünmelerine aldırmadıklarını, amaçlarının; kimsenin cesaret edemediği şekilde öne atılmak ve inançları uğruna çarpışmak olduğunu gösterme hevesinde olduklarını gösterirler. Yüzlerinin izlenmesi bu yüzdendir. Üniformanın başı kaplayan bölümleri, gerektiğinde nefes almayı ve görüşü kolaylaştıran aparatları içinde barındırır.

Süfyani Üniforma --) Tam kapalı, yüzü bile göstermez. Beyaz renk ağırlıklı. Aralarda yeşil hatlar bulunur. (Rütbe ve semboller için) Yüzlerin görülmesini istemezler. Ancak

WembArmy üniforması giyenlerin yüzlerine, bakışlarına odaklanırlar. Hayranlık duymak kadar korkuyu da böyle hissederler. Sayıca kalabalık oldukları halde hala mücadeleye devam edenlerin iç dünyalarını merak ederler. Kimi nefretini arttırır, kimisi masum statüsüne aldırır kendini.

Wemb --) Kırmızı üniforma, ancak rütbe ve semboller siyah ağırlıklıdır. Logolar 3D içerir ve hareketli/sesli olur. Üniforma sahibi ile konuşur. En alt bölümde her iki ayak tabanını da, sahibinin yürümesini kolaylaştıracak şekilde ayarlar. Ayak tabanlarını uygun haliyle kavrar ve ayak tabanındaki direnç noktalarından rahatlama sağlar. Vücud ağrılarını dindirmeye çalışır. Savaşın yorgunluğunu dindirir ayak tabanında sağladığı sağlık desteği ile. Ayağın kokmasını istemez. Bu nedenle ayakları havalandırır. Düzenli olarak o güzel ayakları temizler üniformaya ilave edilmiş bot ile. Bot, üniformanın bir unsurudur ve önortadan ikiye ayrılarak kucakladığı ayakları kolayca serbest bırakır. Savaş durumunda günlerce içine aldığı ayakların sağlıklı kalması için çabalar bu botlar. Ağır oldukları halde ağırlıklarını ayaklara hissetirmez. Arka hattan omurgaya kadar uzanan üniformanın çıtasına yayar ağırlık merkezini. Aynı zamanda yerçekimin ağırlıklar nedeniyle yarattığı yıldırıcı etkisini kendi özel sistemi ile dindirme gayretine girer. Sahibinin hızlı adımlar atmasını, kolay yer değiştirmesini sağlar. Botlar özeldir. Adım attığı yeri önceden analiz eder ve tehlike olasılığı yüksek algılandığında adımını değiştirir, otonom yetkisi ile. Üniforma içindeki asker tam anlamıyla kendi kararları ile savaşamaz. Bu insana özgü karar hatalarından kaynaklanır. İstese de ölümüne düşmanın önüne atlayamaz. Üniforma bu kararı, botlarda yerleşmiş koruma sistemi ile sağlar. Karşı tarafı gerektiği kadar zarar verme olasılığı olmadığı zamanlarda gereksiz saldırılara girişmeyi veya gereksiz savunma hattında kalmaları uyarıları ile iletir sahibine. Botlar, ayakların temizliğine özen gösterir. Kokuyu alır. Havalandırır. Enerji verir. Vücut ısısını dengeler. Ayaklara binmiş basıncı alır, yayar. Bot bölgesindeki algılayıcılar, kenetlenme yoluyla yukarıya omurga hattına bilgi gönderir. Dinlenme halinde bottan başlayarak yukarı doğru az eğimli eğilim ile sahibin ayakta uyuması sağlanabilir. Gözleri kapandığında sahibinin yorulduğunu algılar, tüm vücut hatlarında masaj yapar bu üniforma. Bot bölgesindeki rahatlatma, en önemlisidir. Bütün yükü ve acıyı bu bölge çekecektir. Ayak bölgesindeki önlenemeyen bir yaralanma, sahibinin savaş dışı kalması demektir. Gövde dışı yaralanmalarda üniforma kendi ilk yardımını selfservis yaparken, ayaklardaki zedelenmelerde bot otonom karar alıcıdır. Gerektiğinde sahibini artık savaş dışı kaldığı gerekçesi ile geriye taşımak ister. İyileşince yeniden vuruşabileceği telkininin verlimesini hatırlatır ana üniforma bilgisayarına. Üniformanın ana bilgisayarı, arkada omurga boyunca uzanan sıvı bir akıntıdan ibarettir. Yukarıda beyincik bölgesinde sahibinin beynine ulaşır. Haberleşmeyi hızlı yapar. İnsan, bu üniformayı giydiğinde umudunu bulur, içinde savaşma isteği doğar. Hatalı karar verme korkusundan arınır. Ordu emirlerini uygulamada istekli olur, olasılık hesabının hızlı aktarımı sayesinde gereksiz can vermeler önlenir. Üniforma, sahibinin silahını da kapsar. Sadece manuel kullanımda kullanılan sahibinin özel hançerinde söz hakkı yoktur. Hançerde yine mini bir bilgisayar bulunur. Sahibinin kavrayışını kolaylaştıracak şekilde form değiştirebilir. Ele

alındığı anda işlevini yerine getirme amaçlı kuvvet aktarımı sağlar. Direnci düşmanın vücudunu delme yönünde artırır. Gerekirse titreşime geçebilir. Öldürücü darbe amaçlı bir parçasını düşmanın içinde bırakabilir. Bıraktığı parça düşmanın kalbine yönelebilir ve hızla ölüme neden olacak hareketi yapabilir. Hançer bu hareketi ancak son çare olarak yapar. Sahibinin öldürülmesini engellemek ister. Eğer üniforma sahibi her koşulda ölüme yakınsa, kuşatılmışsa veya esir olma isteğinde ise umudun yitirilme safhasında üniforma kendi otonom kararını alır. Kendisine dokunmak üzere olan bir düşmana zarar verme isteğinde olur. Birdy unsurunu içeren üniformalar, Birdy’sini geriye uçurur. Kendisi uçamadığından olduğu yerde kalır ve eğer sahibi öldüyse ona kefen olmaya çalışır. Kendini kitleyebilir. Dokunan tanımsız temaslarda zarar verici olabilir. Atış yoluyla parçalanma halinde ise kefen olamadığı sahibini de parçalama ihtimalini kabul ederek kendini bir bütün olarak düşmana teslim etmez. Düşman öldürdüğü bir askerin üniforması ile de savaşmak zorunda kalır böylece. Kendi giydikleri ünformanın ne kadar zayıf olduğunu görerek endişeye kapılırlar. Az sayıda görünen WembArmy askerlerinin bu denli iyi üniformaları varken neden bizim zayıf diye düşünürler. Geri hatlarda bulunan üstsubaylarına karşı bilinçleri uyanır ve kızgınlık duyarlar. Bu kızgınlıkları onları hataya yöneltir. Bir üniforma bunu bile başarabilir. Bot işlevini ayak uç parmaklarından, diz ve topuk orta noktasına kadar yerine getirir. Diz bölgesini önden koruyan ek kalkan bulunur. Bu sayede dizin altında iki kemiği birbirine bağlayan köprüde meydana gelebilecek bir zedelenme önlenmiş olur. Kemik kırıkları üniforma tarafından hemen çözülürken kemikler arasındaki bağda çözüm, zedelenmenin önceden önlenmesi olmuştur. Diz bölgesinde, bot bölgesine göre ikinci ölçüde bir otonom bilgisayar daha bulunur. Omurga bölgesine yayılan sıvı bilgisayarın bir alt unsuru olan bu bilgisayar, bulunduğu dizin, özellikle koşma ve hızlı hareket sırasında bacak kaslarına güç aşılar. Dizin ön bölümünde aşılmaz sertlik bulunur. Hızlı düşüşlerde bile korur, basıncı vücuda yayar, kırılmaları önler. Dizin arka bölümünde ise daha ince bir kalkan bulunur. Bu bölümde aparatlar, vücuda girer ve kaslara güç verir. Alta ve üste uzanan kaslardaki yorgunluğu alır. Yaralanma halinde nano robotları zedelenmiş bölgeye salar. Sahibi savaşırken onun canını yakmadan hemen tedaviye başlar. WembArmy üniforması giymiş bir asker, üniformasının kendisi için nasıl çabaladığını böylece bilmiş olur. Elindeki silahı yaralandığı halde bile bırakmaz. Normal şartlarda kan kaybından bayılma, ayakta duramama, görme kaybı, duyma kaybı, dokunma hissinde eksiklik ve adım atmada tutarsızlık gibi eksik davranışları üniformanın hızlı tedavi edici müdahalesi önlemiş olur. Ölümcül yaraların öldürücü etkisini geciktirmek ister. Uçan sedyelere alınma aşamasında sedyedeki tedavi programlı bilgisayara kendisini açar, ilk müdehale sonuçlarını ona bildirir. Otodoktor sistemi ile açık yaralar hemen kapatılar. İç kanamalar nano robotlar ile engellenir. Gövde yaralanmalarında sedye, savaş tıntının gerisine uçarken yolda ilk ameliyatı yapar. Sedyenin üniforma benzeri kapsayan, kucaklayan kolları vardır. Gerektiğinde tüm üniformayı ek olarak kaplar. Bu durumda üniforma kendini sedyeye açar. Sahibini emanet eder. Olasılık hesaplarını sürekli yaparlar. Uçan sedye, ana hastane birimine otonom ulaşır. Orada bekleyen ilk Humanoid ve Android birimleri hızlı ve hataları arındırılmış titizlikte ilk işleme alırlar. Uzman doktor askerler/subaylar ise son işlemde devreye girerler. Yaralı askere bir insan sıcaklığında “geçmiş olsun” diyecek güler

yüzlülükte ve sakinleştirici bakışta olurlar. Diz aparatları ilk iç tedaviye başlarken güçlerini bilerek yola çıkarlar. Tedavi güçlerini aşan yaralanmalarda ana bilgisayarı uyarırlar, oradan Hedronik hızla en yakın uçan sedyeyi yollar. Vücudun ana hatlarında bulunan aparat siloları, nano robotlarını bu uğurda feda eder. Kan akışını sağlamak, kemikleri bir arada tutmak ve kopan kasları yerine bağlamak isterler. Bu nanoların üzüntü programı da vardır. Üniformanın bir parçası olduklarını ve sahibinin savaştığını bilirler. Dizin önündeki kalkan, serttir. Ani düşüşlerde özellikle aşağıya uzanan kemiği uzantısı ile korur. Üniformanın, sahibinin vücud yapısındaki zayıflıkları bilerek sertleşmesi söz konusudur. Aynı şekilde diz altı alanda ana kemiğin öne yakın bulunduğu bölümlerde kalkan uzantısı oluşturulur. Bu alanlar savaşın şiddetinde sertleşir ve darbelere karşı alanı korumaya alır. Atışlarda delinmeyi engellemek ister. Üniforma, gövde dışındaki bütün uzuvların geri hatlardaki hastane ünitelerinde yenilenebildiğini bilir. Ancak savaş anında sahibinin canının yanmamasını ister. Diz ile Kalça hattı arasında ise yumuşak alan bulunur. Bu alanda üniforma, sahibine eliyle alabileceği gıdaları sunmak ister. Gıdaları en fazla 3 gün tazeliğini koruyacak, enerji kaynaklarıdır. 3 günü aşan durumlar için ise çok yer ve ağırlık gerektirmeyen katı enerji kalıpları bulunur. (Yeşil bir gıda yerler, aç kalmamak için. Çam fıstığına benziyor. Enerji için.) Sıvı ihtiyacı için ise kalçanın hemen yukarısındaki üniformanın ana ağırlık noktasında arındırma bölümü vardır. Dışa salınan atıklardan alınan sıvı, saflaştırılarak su kıvamıyla sahibinin ağız bölgesine taşınır. Kapalı mod üniforma durumunda ısı kaybı veya aşırı ısınma engellenir. Kalçaya uzanan kaslar, gergin olmamalıdır. Kasılmalarındaki enerji kayıpları arka ve ön kaplayıcıları ile engellenir. Özellikle arkadan yukarı akan bilgisayar sıvı bağlantısı korunur. Üniformanın zaafı düşmana sırtını gösterme ihtimalinde görünür. Üniforma tüm gücünü ön bölümü korumaya almaya adamıştır. Kalça bölgesindeki yiyecekler yanda ve hafif arkadadır. Önde ise açılır cepler bulunur. Cepler içinde kolay ele gelen katı enerji kalıpları bulunur. Seferin ilk gününde bu ceplerdeki stoklar tükenecektir. Üniforma, ceplerin içeriğini bilir ve tükenmekte olduğunu da bilir. Kalça yan ve hafif arka alanlardan bu ceplere günün saatlerine uygun aktarım yapılır. Böylece üniforma sahibi askerin gıda stoklarını hızlı tüketmesi engellenir. Beslenme disiplinini almış askerin kontrolsüz tüketime gitmesi istenmez böylece. Kalçaya uzanan yumuşak hatlarda meydana gelebilecek yaralanmalar, açılan alanı geçici olarak doldurma yöntemi ile hemen tedavi edilir. Sinirler, önde ve iki bacak arasından aşağıya uzanır. Sinirlerin korunması önemlidir. Yine kan taşıyan damarlar da ek korumaya alınır. Üniforma, sahibinin damarlarını algılar ve tam üzerine gelen ek sertlik sağlar. Kan akışını hızında tutar. Sinirlerin kesilmesi ve hasarı halinde kalça arkasında bulunan ana bölümden çıkan aparatlar hızla vücuda girer ve kesilen sinire tampon yapar. Yapay eklemeler ile kas kesilmesinden, sinir kopmasına tedaviyi başlatır. Kan kaybı halinde, vücudun içine boşalan kanı dışarı alır, yapay kan üreterek eksiği tamamlar. Bilinç kaybına neden olacak kan kaybı sınırını kontrol eder. Kalça kemiği alanında ise üniforma sahibini

tam sarmalama ile kucaklar. Arkadan öne doğru iki yönden askeri, sahibi sıfatıyla içine alır. Ana gövdenin en alt bölümü burası sayılır. Dişi askerin rahim bölgesi denilen bu alan iyi korunmalıdır. Sindirim ve boşaltım sisteminin zarar görmemesi için ön bölümde altıgeni andıran darbe emici yuvalar bulunur. Bunlar gerektiğinde yenilenir. İlk seferden dönen bir askerin üniforması kendini yenilemek üzere ait oldukları yuvaya alır. Keten iç giysisi ile beklemede olan asker, yeniden sefere çıkmaya hazır olduğunda üniforma yenilenmiş haliyle onu yeniden sarmalar. (Keten iç kıyafet, teri/elektriği alır. Keten’in rengi açık sarıdır. Üniformayı giymeden önce bu iç kıyafet giyilir tüm askerlerce. Bu aynı zamanda kişinin kendi iç kefenidir.) Tüm üniforma destek hizmetlerini Humanoid ve bağlı olan Androidler gerçekleştirir. Emirlerindeki yarı sabit robotlar hızlı davranır. Saat olmadan üniforma ikinci sefere hazırdır. Cephe hattında sürekli kalmak zorunda kalınırsa, bu destek seyyar olarak savaş alanına taşınır. Üniformaya orta arkadan yanaşan ve yerçekiminden bağımsız destek aracı, üniformaya gıda/ilk yardım/mühimmat ve aparat desteğini aktarır. Her alayın kendi ana üst bilgisayarı olduğundan bu konularla insanlar ilgilenmez. İnsan unsuru savaşa odaklanır. Bu detay, üniforma desteğinde otomatiğe bağlanmış bir sistemin anlatımıdır. Kalçadan başlayarak yukarıya omuza uzanan bölümde arka ve ön saha vardır. Arka saha, omurgayı koruma amaçlı ve kemikleri destekler yapıdadır. Minik ameliyatları arkadan sahibini acıtmadan yapar. Gövdedeki kapanabilir yaralanmalarda arkadan giren nano doktor robotlar aktif olur. Girişlerini hissettirmezler. Sahibi onların içeride kendisi için uğraştığını bilir. Ayrıca yorgunluk halinde arka bölüm yaslanma eğimini alarak uyku imkanı sağlayabilir. Arka bölüm bir kalınlık görüntüsü verir. Sağ eliyle sol arka bölümden ve sol eliyle sağ arka bölümden yuvalarında bekleyen nesneler sahibinin isteğine uygun açılır ve ele gelmek üzere dışarıya itilir. Bu nesneler değişkendir. Omuz bölümünün hemen altında sağlı sollu üçer yuvada bulundurulan nesneler, savaşın gidişatına göre değişir. Arkadan yapılacak düşman atışlarında ana hedef olabilecek gövdenin özellikle akciğer alanı iyi korunmalıdır. Omurga çizgisinden sağa sola açılan ve kaburga-omurga ikilisine odaklanan perde, yakından yapılabilecek düşman atışlarının etkisini azaltır. Önde ise daha etkili bir koruma sağlanır. Savaş sırasında üniforma esnek yapısını, sertleştirerek içine delicilerin girmesini engellemek ister. Aynı şekilde ışınsal ve elektriksel etkileri içeri almamak ister. Vücudun kalıbına göre ek bir kalınlık oluşturulur. Ancak bu kalınlık, arkadaki kadar kalın olmaz. Yine Omuz altları hareket kolaylığı sağlamak için sertleştirilemez. Esnek tutulur. Kolların havaya kaldırılması halinde bu alanlar üniformanın en zayıf yeridir. Buradan darbe alınması halinde kollar omuzdan kopabilmektedir. Özellikle ana silahın monte edildiği kol koparsa asker savaş dışı kalacaktır. Diğer kolun kopması halinde ise asker sağ olarak savaş hattının arkasına alınmak üzere kopan yerdeki kan akışını engellemeye dönük üniformanın otomatik yaptığı kapama işlemi devreye girer. Üniforma bu olasılığa hazır olduğundan paniğe kapılmaz ve hemen tek kollu kalan askeri motive edici telkinle işlemine devam eder. Omuzların yanlarında ve üzerinde üniformanın işlevini arttıran ek ve yarı bağımsız aparatlar doldurulmuştur. Üniformanın ağırlaşmasına neden olan bunun gibi ek unsurlar, yerçekiminin etkisini yavaşlatan ve askeri normal vücut ağırlığında hareket ediyormuş gibi düşündüren bir teknolojinin kullanımını gerektirir. Üniformanın ön bölümünde gövdeyi kaplayan alanda, logo ve sembollerin bir bölümü yerleştirilmiştir. Bu aynı zamanda kayıt tutucu özelliği de sağlar. Savaşı önden kaydederler. Kayıtlarında

görüntüyü ise daha yukarıda bulunan 3.göz ve Birdy sahasında bulunan ek göz sağlar. Ek göz dört yönde hareketli iken. 3.göz sadece öne odaklı kayıt yapar ve kayıtları anında asker beynine iletir, askerin etkin karar almasını sağlar. Tehlikeyi hızla görmesini sağlar. İki gözün görüp algılamakta geciktiği durumları 3.göz uyarı ile beyne dikte eder. Vurulma olasılığı, pusu olasılığı, hedefi vurma olasılığı gibi değerleri doğrudan beyne aktarır. Öndeki iki göze görüntü olarak ya da iki kulağa ses olarak bilgi aktarımı kaldırılmıştır. Bu yöntemden verim alınamamıştır. Bu yüzden başka karşı çıkılan ve askerin beyni yıkanıyor diye istenmeyen sistem, daha sonra istekle kabul edilecek ve faydası görünecektir. Askerin sağlak olması halinde sağ kolda, solak olması halinde sol kolda ana silah bulunur.

Üniforma Ana Silahı Sağlak olduğunu düşündüğümüz askerin sağ eline kolayca gelebilecek tetik mekanizması, adeta doğrusal/kırılgan görünümlü silahın içinden ele uzanan bir sistemdir. Elin baş parmak ön boğum bölümüne tutunan tetik mekanizması, üniforma bilgisayarı ve askerin kararı ile ortak hareket eder. Düşmana kilitlendikten sonra bazen otonom kararla atış yapabilir. Üniformada bulunan ana bilgisayar, bu alt bilgisayarı sıcak savaş ortamında tam denetleyemez. Çünkü askerin can güvenliği için çok hızlı karar alınması gerekir. Eğer askerin yeri belirlenmiş ve iki taraf arasında sıcak temas bulunuyorsa bekleyiş gereksizdir. Hızla ve doğru kenetlenme ile hareket edilmelidir. Tetik, baş parmağa yapışarak askerin beynine kendi kararını gönderir. Kilitlendiği düşman unsura atış yapma isteğinde olduğunu bildirir. Zaman kaybını önlemek ister. Atış gerçekleştikten sonra iki türlü düzenekten biri yerinden çıkar ve hedefe yönelir. Birinci düzenekte doğrusal ve ışık hızına yakın olan ışın demeti ve ikinci düzenekte doğrusal olmayan ve yavaş hızda elektromanyetik mini top. İlki korkutucu, ikincisi ise öldürücüdür. Ana silahın üç fazı bulunur: Bayıltan, yaralayan ve öldüren. (Bayıltma modunu tatbikat beldelerinde sıkça kullanırlar. Böylece tatbikatta katılan askerlerin savaş görünümlü tatbikatta ölümü sembolik olarak tatmaları sağlanır. Hatalarını görecekler ve hayatta kalarak savaşmayı öğreneceklerdir.) Hedefini bulduğu anda sonucu ana silaha bildiren bir düzenektir. Hedefin atış sonrası durumunu hemen rapor eder. Ana silah kendini puanlar, diğer askerlerin ana silahları ile kıyaslar. Böylece başarı kazanma arzusu yaşanır bu silahlarda. Amaçları sadece düşmanı ezmektir. Esir olma sürecinde olan bir askerin ana silahı, sahibi dışında birinin ona dokunması ile kendini önce kitler. Eğer zorlama ve zarar verici darbe olursa, imha yoluna gider. Sahibinden başka kimseye yar olmak istemez. Üniforma bilgisayarı daha tutarlı ve sakinken, ana silah bilgisiyarı daha tetikte ve acelecidir. Aceleci davranışı ilk atıştan sonra hemen ikincisine hazırlanma isteğinden kaynaklanır. Onlarca hedefi karşısında gördüğünden askerin elinden çıkacak yavaş kararlara aldırmadan hemen harekete geçmelidir. Otomatik modunda yaptığı bu davranışı, üniforma kayda geçer ve çarpışma sonrası istatistik bilgilerini aktarır. Yarasına odaklanmış bir askerin ana silahı kendi otonom düzeneği ile atış yapmaya devam edebilir. Bunun için tetik mekanizması, sağ elden ayrılarak, dirsek bölümünden kıvrılmış ölü hali ile üç yöne atış yapar. İleriye, sağa ve arkaya. Soluna atış yapması için sağ kolun öne doğru hareketi

gerekir.

Örnek: Pioner Sağ kol hattı boyunca silahı görünüyor. Silahın ucunda ışın uzantısı var. Silah dirsek bölümünden kırılabiliyor. Silahın yukarıda omuz-kol birleşiminde “Kapza” yeri var. Vücudu, üniforma üzerinden kapsıyor. Sabitliyor. Kapsadığı yerin hemen yan yukarısındaki BİRDY, silaha yardımcı oluyor. Gözlemlerini ona iletiyor. Üniforma sahibinin iyi atış yapmasını, Dost kuvvetlere zarar vermemesini ve mühimmatı etkin kullanmasını sağlıyor. Birdy olmayan üniformalar da ise bunu yine aynı yerde sabit bulunan oynak kamera sağlıyor. (Birdy olmayan üniforma kalmamalı. Savaşı yaşayan her askerin Birdy’si olmalı. Gelişim sağlanırsa değişim olur. Düşmanı korkutacak. Etkin savunma yapacak. Birdy sahibini koruyacak, kolluyacak.) Silahın ışın uzantısı parmak uzantısının iki katı daha uzağında. Dirsekten kırılarak kullanıma gelince silahın tetik mekanizması ele ulaşıyor. Silahın orta bölümü az güçlü. Silahın üst bölümü güçlü.

Üniforma Başlığı Ön hatta bulunan askerlerin tam koruması sağlanmalıdır. Üniformanın bir parçası sayılan ve giyilmesi sırasında kafayı tam kapatmayan, ancak savaş alanına gidilirken istek doğrultusunda özellikle kafanın üst ve arka bölümünü korumaya çabalayan bir sistemdir. Kafatasını sert darbelere karşı koruduğu gibi bünyesinde bulundurduğu kalkan teknolojisini devreye sokar. Omurga düzeneğinde gizlenmiş üniforma ana sıvı bilgisayarı, beyincik hattına başlık mekanizmasına girerek ulaşır. Bu nedenle hayati öneme sahip bir bölümdür. Başlığın devre dışı kalması halinde askerin hayatı tehlikeye girebilir. Kalkan devre dışı kalabilir. (Kalkanlar: Üniformayla birlikte taşınan kalkanlar, bombeli ekranın görüntüsünde. Yerinde duruyor. İstenirse elle tutuluyor. İstenirse kurşuna doğru kayıyor. Dikkat dağıtıyor. Çok tercih edilmiyor.) Başlıkda bulunan koruyucu aparatlar kadar askerin hedefe odaklanmasını sağlayan yardımcı aparatlar geride kalabilir. Başlık kaybedilse bile 3.göz mekanizması başlıktan bağımsız beyne bağlı olduğundan çalışmasına devam eder. Omurga sistemine benzer arka sistemi bulunur. Kafanın arka ortasından çıkan koruma kabukları sağlı sollu açılarak kafayı kapatır. Farklı modelleri bulunur. Bazı başlıklar çeneye kadar uzanır. Bazıları ise yüzü açıkta tutar. Askerin kendini özgür hissetmesi ve görüş alanına hakim olması için başlık esnek yapıdadır. Gerektiğinde tam kapatır, gerektiğinde ise yara kapalı hale getirir kendisini. Bu savaşın ortamına bağlıdır. Aşırı atış altında olan bir askerin başlığı hemen tam korumaya geçecek ve askerin yüz, alın ve yan kafa alanlarına darbe yemesi halinde sonuçları hafifletecektir. Kırmızı renge bürünmüş üniformanın aynı zamanda düşmana ürkütücü görünmesi istenir. Bu üniformayı giyen insan, düşmana hoş görünmemelidir. Daha ziyade öldürme gücü yüksek, dişli bir asker görünümü sergilemelidir. Aman vermeden savaşan, dilediğinde

geri çekilen ama tekrar döndüğünde darbesini indirmeyi bilen biri gibi göstermelidir. Kırmızının tonu yumuşak olmamalıdır. Başlık da kırmızıdır. Üstelik başlığın yumuşak hatları yoktur. Üniformanın diğer hatlarında olduğu gibi kabuk yapısında sivri yönler olmalı ve zarar verici özelliğinin olduğunu düşmana hissetirmelidir. Düşmana korku verecek en önemli bölüm bu başlığın görünümünde gizlidir. Başlık dışa doğru ses çıkarabilir. Sesi duyan düşmana; sizden korkmuyorum mesajını verir. Çıkan ses, ürkütür. Duyan düşmanı düşündürür. Başlık, kulak bölgesine hakim olur. Askerin doğrudan birliği ile sesli temasını sağlar. Gerektiğinde sağ göze inerek kartal keskinliğinde görüş almasına yardımcı olur. Aparatları sürekli devrededir. Askerin düşüncelerini okuyan üniforma, başlıkta tuttuğu aparatları hızla çalıştırır. Koku aparatları, ortamdaki değişimi bildirir. Ses aparatları, düşük frekanslı düşman seslerini iletir. Göze yaklaşan aparatlar, askerin kendi gözleri ile görmeyi isteyeceği manzarayı sunabilir. Ancak bu sadece askerin kendini savaş alanında hissetmesi amaçlıdır. Yoksa daha hızlı başka bir yöntemle doğrudan beyne bu bilgiler ulaştırılmaktadır. Yani askerin beyni, normal sivil ortama göre daha etkindir. Daha kolay hesap yapabilmekte ve almayı planladığı kararları daha uygulamadan olası hatalarını görebilmektedir. Üniformanın bu denli detaylı anlatımı dikkat çekmek içindir. 10 süfyani üniformasında bulunan birikim, 1 WembArmy üniformasında tutulur. Bunu savaşırken öğrenen düşman, artık karşısına çıkacak bir kırmızı üniformalıdan çekinir olacaktır. Savaşın ilk yıllarında kazandıkları kolay zaferlerin sonrasında kayıp oranları artan düşman, sayıca az bildikleri WembArmy askerlerini bitiremediklerini görürler. Koca bir meydanda birkaç kırmızı üniformalı piyade gördüklerinde bile alay bazında endişe duymaktadırlar. O birkaç kırmızıyı indirmek için onlarca askerin heba olacağını bilirler. Önden gönderdikleri yemdir. Kendi evlatlarını yem olarak öne atar süfyani subaylar. Üstelik onlar üniformalarında subay işaretleri taşımazlar. Subayları alayın içinde gizlenir. WembArmy ise bunu yapmaz. Amacı subayının da ön safta çarpıştığını belli etmektir.

Üniforma Rütbe İşareti Sağlak bir askerin sağ koluna adapte edilmiş ana silahı nedeniyle, sol kol/omuz birleşimine yerleşmiştir. Aynı zamanda bağlı olduğu birliğin kodu da buradan okunur. Savaştaki başarısını da sol kolunda taşıdığı holovizyonik rütbesinden okur. Army arması da buradadır. Ancak asker türünü işaret eden logosu, üniformanın ön göğüs orta bölümünde, kalbin hemen üzerindedir. Cepheden göründüğünde onun hangi sınıf asker olduğu bilinir. Böylece düşman kiminle çarpıştığını görür. Kendinde bu tür detaylı işaretler bulunmadığından savaşma isteği kırılır. Sayıca fazla görünen düşman, ortaya koyduğu savaşma isteği yönünden kolay kırılır görünür. Kırmızı üniformanın bazı hatlarında ışıma görünür. Kendini göstere göstere gelir. Bunu özellikle Pioner birimleri uygular. Pusu ve tuzak kurma yöntemi ile darbe vurucu savaş taktiği uygulanır. Rütbeler önemlidir. İşaretleri önemlidir. Army logoları taşıdıkları anlam yönüyle önemlidir. MerKom askerlerinin taşıdığı MerKom logoları görevleri yönüyle önemlidir. Askerin sınıfını belli eden işaretler ise kalbe yakınlığı ile anlam taşır.

Örnek: Pioner Logosu Önde göğüsün üstünde bulunur. 313’ün 313 ü ölecek. Logosunun dış hatları simetrik dik duran bir yumurta gibidir. Yumurtanın üst 1/3 lik bölümü bir çizgi ile ayrılmıştır. Bu bölümdeki sembol 6 yöne ışıldayan güneş figürüdür. Sarı güneş. Güneşin arka fonu ise siyahtır. (Üniforma rengi kırmızıdır.) Alt 1/3 lük bölümü bir çizgi ile orta bölümden ayırırlar. Yuvarlak kısmı aşağıya bakan yarım ay figürü bulunur. Arka fon boz siyahtır. Yani karanlığı gücü nispetinde aydınlatma çabasında. Orta bölümde kum saati şeklinde, zigzag’ın z lerini gösterme eğiliminde çizgiler bulunur. Üst çizgi ile alt çizgilerin sağ ve sol uçlarına çaprazlama inen düz hatlar ile alt ve üstü çizgi ile kapalı olan bir X harfi oluşturulur. Bu harfin sağ sol boşluklarında Kırmızı rengi bulunur. Üst bölümünde Turuncu Sarısı ve Alt bölümünde yine Turuncu Sarısı bulunur. X in içinde ZigZag’ın Z si ve Allahlaw’ın l si vardır. Ayrıca üniformanın önünde, kalbin üstünde WembArmy yazılı ana logo bulunur. Diğer tarafında ise, aynı hizada göğüs bölgesinde askerin nickname i yazılıdır. Nickname i sarmalayan ayrı bir şekil daha bulunur.

Üniforma Dış Kaplaması Üniforma kol kaplaması ve eli dış alandan kapsayan sert kaplama özelliği…. El parmaklarını dış bölümden koruyan oldukça dayanıklı bir malzemeden üretilen yarı eldiven bulunur. Eldivenin iç bölümü saydam ve havayı geçirerek elin rahatlamasını sağlar. Dış bölüm içi kalındır. Serttir. Sertliği ile korur. Sert bölüm parmak uçlarına kadar ilerler. Tırnak alanında kuvvetlenir. Elin bir yere sıkışması veya bir ağırlık altında kalması halinde bu sert bölümler koruma gücünü üzerlerine alacaktır. Parmak kopması böyle engellenir. Askerin parmak kaybı ile yaşayabileceği acı ve endişe böyle önlenir. Düşman yakın temasta, hançer ile darbe indirmede eli kavrayan bu özel eldiven mekanizması yardımcı olur. Parmak uçlarındaki ek özellikler dikkat çeker. Düşmanın tenine temas etme imkanı bulduğu anda parmak ucu bunu algılar ve düşmana elektrik yükler. Elin yumruk haline getirilmesi ile üst eldiven kalıbının sert korunağında dört yuva belirir. Bu yuvalardan sınırlı sayıda atış yapma imkanı tanınır. Özellikle ana silahı devre dışı kalmış bir askerin son savunma silahı gibidir. Kendisine yaklaşanlara kullanır. Menzili kısa ama öldürücüdür. Gövdeyi hedef alır. Kalbe odaklanır. 10 metre mesafeden tam delici gücü vardır. Asla yanlışlıkla dost bir üniformaya atış yapmaz. Eller yumruk yapıldığı anda ve düşünüldüğünde otomatik devreye girer. Sağ elde 4, sol elde ise 8 atış şansı bulunur. Geri tepme özelliği bulunduğundan elde birkaç saniyelik sarsıntı izi bırakabilir. Ancak bu silahın bulunması ile, can vermiş bir askere bile düşman korka korka yaklaşacaktır. Ganimet peşinde koşan düşmanın can vermiş bir askerin üniformasından korkuyor olması

istenir. Eldivenin bağlı olduğu kol kaplaması daha korunaklıdır. Gerektiğinde kesici olur. Yakın dövüş ihtimalinde sağ ve sol dirseklerden çıkabilen kesici uzuvlar darbe indirir. Aynı zamanda kol kaplamasında, düşme halinde tutunmayı sağlayacak güçlü tutamaçlar bulunur. Bunlar otomatik devreye girer. Omuz ile kol arasında ise, ayak dizlerini koruma gücünde ve aparat takviyeli ek zırh bulunur. Omuzların kaybedilmesi askerin savaşı kaybetmesi demektir. Gövdeden yara alsa bile savaşmaya devam edebilir. Ancak omuzlardan birini kaybetmesi halinde yarım asker gibi olur. İkisinden yara alması ise devre dışı kalması demektir. Bu yüzden omuz bölümü üniformanın arka kalın tabakasından ek destek alır. Omuzdan atılabilir minik mermiler, askeri hedef alan atışları önlemeye dönüktür. Mermilerin içeriğinde metal bulunmaz. Sıvıdır. Lazer ve türevi atışları daha uzakta perdelemeyi amaçlar. Bu yöntem aşırı atış altında uygulanabilir değildir. Omuz aparatı bunu anlar ve mermisini boşa harcamaz. Üniforma bu durumda savaşçıyı hemen güvenli yere çekmek ister. İşte bu nedenle asker, geri çekilmeyi istemese bile üniforma savaşa devam etme adına geri çekilmeye çalışır. Asker de buna uymak zorundadır. Zira, üniforma en uç noktada, asker savaş yeteneğini kaybettiğinde veya çekilme emrine uymadığında, bottan başlığa kadar kontrolü tam eline alarak geriye yönelebilir. Bunu yaparken, askeri içine kenetler ve kendi gücü ile 100 metre kadar geriye yönelir. Gücünü tüketir. Amacı sahibinin mücadeleyi sürdürmesidir. Savaşma isteğini ve yeteneğini kaybettiğin anladığı anda üniforma, Hedronik’e uyarı gönderir. Savaşta yıpranan asker, hızla geriye alınır. Bunu sağlayan yere yakın uçan otomat araçlardır. Tek kişiyi taşıma gücüne sahiptir. Askeri üzerine çeker ve yatırır. Yaralı edası ile aldığından, düşman ayrım yapamaz. Vurulduğunu düşündüğü askerle ilgilenmemesi ve hala ayakta kalıp savaşmaya devam eden askere yönelmeleri sağlanır böylece. Savaş, aldatmacıdır. Bütün bu yazılanlar da bu aldatmacaya dahildir. Anlatılanlar hangisi gerçetir, hangisi aslında bir aldatmadır? Yaşa ve öğren. Yaşamadan sadece olasılık hesabı yapılır. Kol kaplamasının omuza uzantısında Ana silahı görüş kayıtları ile destekleyen bir gözcü aparat bulunur. Özel birimlerde bunun adı BIRDY olup, üniformadan bağımsız hareket etme gücüne kavuşmuştur.(Uçabilir, düşmanı delebilir, geri dönebilir, üniformayı terk ederek tek başına bağlı olduğu Army ünitesine gidebilir(sahibin ölümü halinde)) Sağ omuzun kol ile yukarıdan birleştiği yerden ana silah başlar, sağ el parmaklarına kadar hatta daha aşağısına kadar uzanır. Üniformaya önden bakıldığında, ana silahın bulunduğu kolun kaplaması daha kalın görünecektir. Sol kolda ise sadece işaretler ve özel amaçlı cepler bulunur. Sol kolda bulunacak özel amaçlı ceplerde askerin ihtiyaç duyacağı malzeme tutulur. Bu minik silahlar olabilir, istihbarat amaçlı uçuş böcekleri olabilir, yukarı aydınlatma sistemleri olabilir, çukurların imhası için patlama aparatları olabilir, ön hattaki pusuları önceden devreye sokacak holografik yansıma “zıpzıp” ları olabilir (zıpzıp, zıplayarak gider, sessizdir. Pusuya konulmuş tuzakları kendini feda ederek ve sahibinin görüntüsü varmış gibi yansıtarak devreye sokar. Böylece tuzak kurana tuzak kurulma şansı doğar. “ZıpZıp” altı yumuşak üstü sert. Ortasında bir daire var. Dört bir yana bakan gözü var. Aşağıya inerken yukarı bakar. Yukarı çıkarken aşağıya bakar. Altı yumuşak. Zıplatır. Üstü serttir. Biri sağ kol arka pazuda. Diğer üçü sol kol arka pazuda. Ufak tutuldu. Birdy yavrusu gibiler. Çok basitler. Geri dönme istekleri var. İşleri bitince yeniden üniformaya yapışırlar. Yumuşak kısmı yapışır. Zıplatır. Yay şeklinde zıplar. Böylece

gözetleyeceği alana odaklanır. Engebelerde, Dağ içlerinde, şehir alanlarında işgörmeyi sever.), eldivene destek mermi taşınabilir ve daha neler neler yapılabilir bu özel amaçlı sol kol cepleri ile. Böylece sağ kolun kalınlığı bir nebze benzetilmiş olur. Sol el, atış sırasında ana silahı kavrama ihtiyacında değildir. Ana silah tek elle kullanılabilir. Sol el böylece boşta kalır. Tutunmaya yarar, sol el içi ekranı ile doğrudan Army merkezi ile irtibata yarar. Özellikle tim liderleri sol el içini sık kullanır. Bir de hala hayatta olan bazı askerler, kuşatıldıkları ve sağ kalma ümitleri kalmadıkları durumda son bir kez sevdikleri ile bu ekrandan vedalaşabilir. Esir olma kararlarını yine bu sol el içi ekranla Army’e bildirebilir kimi askerler. Savaş alanında mücadele ederken esir düşenler Army tarafından suçlanmaz. Ancak esir olmayacak şekilde savaş taktiği aldıklarından bu durum kusur sayılır. Esir olma kararını kesinkes alan askeri üniforması terk etmek ister. Sadece iç keten kıyafeti ile kalması istenir. Bu onun aynı zamanda silahsız olduğunu da gösterir. Üniformalar ile içinden sıyrılıp giden askerin ardından kendi kendini imha eder. Düşmana kendini esir etmez. Üniforma ağırlaştı ama ağırlığı yine üniformanın kendisi taşıyor. Bu üniforma yürüme modunda bile sahibini yormuyor. Kendisi yürüyor. İçindekini taşıyor. Ginger ı düşün. Bu bilgileri aldılar okudular ve yaptılar.

jel türk tornak timay tune pin. “jel türk: askerin sağ kolundaki, mavi jelden yapılmış, uzun tüp, askerin elindeki silaha bağlı, sen çizmiştin onu, mavi bir jel tüpü, bu sıvı akışkan ve silaha ateş sağlıyor, yanlış biri silahı kullanmaya kalkarsa silah kişinin elini yakıyor, yaralının etinin üstüne dökülüyor bu sıvı ve yara geçici olarak kapanıyor, bu sayede yaralının acı çekmesi önleniyor, dedeye uygulanan yöntem bu, yaralarının hava ile teması önlendi ve yarası için gereken akışkanı kullandılar, tornak, torn ak, gözyaşı sel oldu aktı, dede can acısıyla ağladı, Tim ay, Tim ve ay ağladı olanlar yüzünden, tune, Ölüm bestesi çalarken, pin, Nokta atışıyla bedenindeki yaraya koruyucu jel dikildi. tim :takım ay: hızır ı seven kişi yüzü hep hızıra dönük olan merhametli biri, takım yıldızlar, hangileri, BETELGEUSE, İKİZLEREVİ, haziran hızır ayı ve ikizler burcu, mavi jel yarada iken beyaz bir dolgu malzemesi halini alıyor, yaraya tamamen kopmuş et parçasına eşdeğer biçimde dolduruyor, yaralamak için ayrı bir sıvı var, o sağ kolun üstündeki beyaz sıvı oluyor, o da sırtın sağındaki bir tür kapta yer alıyor, sıvıların hepsi bu şekilde sırttan sağ eldeki hortuma akıyorlar, evet çıkıntı gibi bir alan var, her sıvının bir özelliği var, beyaz sıvı elektriğe sebep oluyor, karşıdaki askeri elektrik vererek etkisiz hale getiriyor, mavi jel

iyileştirme amaçlı, kırmızı sıvı ise kan pompalıyor, yani öldürüyor, beyaz ama içinde sarı ekmek olan bir sıvı beslenme amaçlı, acıkan ve enerjisi biten askerleri besleme amaçlı, doktor gibi askerler hasta ve aç olanları bununla doyuruyorlar, bedenleri bu sayede dinginleşiyor, yeşil sıvı ise temizlenmek için gerekli, kırmızı pembe sıvı ise kan kaybını gidermek için bir tür içecek, içince yaralı rahatlıyor ve sakinleşiyor, bir tür uyuşturma sıvısı, bayıltan sıvı beyaz sıvı, beyaz sıvı elektrik vererek uyutuyor, uyuşturarak geçici felç yapan bir etkisi var, sadece bayıltıyor, vücuda kalıcı hasar veren kırmızı” Bu üniforma yürüme modunda bile sahibini yormuyor. Kendisi yürüyor, içindekini taşıyor. Ginger ı düşün. Bu bilgileri aldılar okudular ve yaptılar, uygulamalı yaşadılar. Sonra geriye dönüp BİZi andılar. Sen dinlen.

WembArmy Kod Sistemi Sağ omuz, kol birleşiminde yan olarak yer alır. Üniformanın silahı ile bütünleşmiştir. Alay Bölükleri; Bir dikdörtgen içine alınmıştır. Dikdörtgen şeklin rengi, bağlı olunan merkom, orkom, kolorkomu işaret eder. Dikdörtgen içindeki soldan başlayan ilk numara, Garnizon numarasıdır. Üç hanelidir. Sonraki bir Harftir, Alay harfidir. Sonraki daire içine alınmış bir sayıdır. Sayı, bölük numarası, daire içindeki renk ise takımın rengidir.

Garnizon Bölüğü: Daha kısa bir dikdörtgen içine alınır. Yine dikdörtgenin rengi, bağlı olunan merkom, orkom, kolorkomu işaret eder. Dikdörtgen içindeki soldan başlayan ilk numara, garnizon numarasıdır. Üç hanelidir. Sonraki ise sadece bir dairedir. İçinde sayı yer almaz. Renk farkları ile takımlar belirtilir. Kolor rengi, ordu renginin alt renklerinden seçilir. Kolor sayısı değişken olduğundan renk sayısı da değişkendir. Ordu rengi, ana renklere yakın bir alt renk diliminden seçilir. Merkez ordunun rengi ise ana renklerden seçilir. Wemb’in dört ana rengi savaşa katılabilmiş dört MerKom arasında dağıtılmıştır. Bu haliyle; TuranArmy-yeşil, SlavArmykırmızı, PolArmy-mavi ve WalArmy-sarı rengi kodlama amaçlı üniformasına almıştır.

Üniforma Renkleri

(Alay Bazında) bütün üniformalarda ana renk, savaş halinde kırmızı ağırlıklıdır. Bu haliyle üniformanın rengi düşmana korku vermeyi amaçlar. Üniformanın yumuşak hatları olmaz. Yaklaşana zarar vereceğini belli eden hatları ve renk tonları ile meydana çıkar. Ancak KIRMIZI savaş renginin altında ara hatlarda her sınıfın kendine has ayrı çizgisel renkleri bulunur. Barış zamanında bu sistem yer değiştirir. Çizgisel renklerde kırmızı olurken, ana üniforma renkleri barış dönemine has renkler alır.

WalKüre/German: Altın Sarısı. Barış döneminde gittikleri yerde göze çarpmaları istenir. Üniformalarına ek taşıdıkları değerli taşları da üzerlerinde bulundururlar.

Geri Hizmet/Teknik/Donanım: Kahverengi Sarısı. Savaşın aktif içinde olamadıkları vurgulanır.

S.A.F. : Gümüş grisi. Değer ifadesi taşırlar. Muhafız olanlar aynı rengi taşırlar. Sadece üniformalarında logo değişimi yaşarlar.

A.F. : Çam Yeşili. Görünür askerler. Sivil olarak yaşayan insanların normal şartlarda garnizon yakınlarından geçtiklerinde en dış hatta tutulduklarından gördükleri üniforma rengidir.

Amazon: Yaprak Yeşili. Özellikle pol içinde görev aldıklarında bu rengi yakınlık ifadesi olarak tutarlar. Savaş halinde yeşil kırmızıya döner.

Lejyoner: Toprak grisi. Silik görünmek isterler. Gizlenerek ya da göz önünden kaçınarak görev alırlar.

Akademi: Siyah ve Beyaz. YinYang mantığı ile renklendirilirler. Mezuniyet sonrası dağılımdaki sınıf rengine kavuşurlar. Renksiz tutularak eğitimde oldukları anımsatılır. Ne siyah ne de beyaz tek başına ana renk olmaz o üniformada.

Eğitim: Gece mavisi ve Açık Kırmızı. Normal eğitim modunda üniformanın rengi gece mavisi olur. Ancak tatbikat moduna yakın ağır eğitimlere gelince açık kırmızı renk alırlar. Eğitimde korku hissettirilir. Bu korkunun hafif bir tonunu üzerlerinde taşımaları istenir.

Garnizon Bölüğü: Lacivert. Garnizon içinde diğer üniformalı askerlerden ayrı görünmeleri istenir. Ayrıcalıklı değil görev ayrımında oldukları hissettirilir. Ne

küçümsenirler ne de büyüklenirler. Savaş hali dışında hiçbir asker üniforması ile sivil yerleşkelerde dolanamaz. Sadece pol içi görevli amazonlar görev saatlerinde kendi üniformalarını giyebilir. Savaş/Tatbikat zamanlarında giyilen özel kıyafet tam korumalıdır ve tam kapalıdır. Rengi değişkendir. Bu yönüyle içindeki askerin bağlı olduğu birimi yansıtmaz. Gizli kalır, bu haliyle gözlemdeki düşmanı korkutmak amaçlanır. Zira görülen birliğin; elit/akıncı mı yoksa düz mü olduğu anlışalamaz. S.A.F. ve A.F. ayrımını yapamayan düşman ikilemde kalır. TakTik savaşı yaşanır. Süfyani alayları karşısına çıkan bir WembArmy alayını savaşmadan önce tanımlamak isteyecektir. Müfrezelerin kendilerine özgü durumları dışında tüm WembArmy alayları benzer sayı ve araç yapısında olduklarından sadece cinsiyet ayrımını hemen yapabilen süfyani birimler, amazonların elit/akıncı veya normal olduğunu bilemeyeceklerdir. Yine S.A.F./muhafız/akıncı veya A.F. ayrımında hata yapabileceklerdir. Hava birimleri, mavi yeşili(turkuaz), Deniz birimleri, açık gri(organik), Yeraltı birimleri koyu gri(metalik), sivil birimler, krem beyazı kullanabilirler.

2.2.4 KolorKom (36 veya 42 adet bulunur) 42 State başkenti kaynaklıdır. 20lik W/G ler buraya bağlıdır. Max 12.000 silahlı askerden oluşur. UpGarKom alaylarını da kapsar. Bu alaylar KolorKom dışı sayılır. Savaş durumunda gezgin moda bağlı kanton topraklarına giderler. 1 S.A.F. muhafız alayı – 1 Teknik/Donanım/GeriHizmet(Sancak) alayı – 1 S.A.F. alayı - 3 UpGarKom S.A.F. alayı – 3 Amazon alayı - 3 Eğitim alayı – 3 A.F. alayı

Artı: Yarı sivil personel KolorKom’lar daha lokal bazlı çalışırlar. Sayılarının az olması (düşmana nisbetle) nedeniyle taarruz amaçlı kullanılmazlar. Savunma ve Taktik amaçlı kullanılır. Çok iyi bildikleri state topraklarında tutunmaya çalışırlar. Tutunmanın imkansız hale gelmesi ile düzenli geri çekilmeyi hedeflerler. Ait oldukları state alanından çıkmak zorunda kalmış

bir KolorKom yığını, kayıplarını bir kenara bırakarak dinlenme moduna geçer. Yeniden savaşma isteğine kavuştuklarında ana amaçları, kaybettikleri state topraklarını yeniden almaktır. Bunu taktik olarak sağlamak isterler. Klasik toplu taarruz yerine küçük gruplarla sızma yaparlar. Partizan taktiği. Gerektiğinde silahsız olarak yola çıkarlar. Sivil görünebilirler. Cephe gerisinde düşmanın içine sızdıklarında düşman gibi de görünebilirler. Casusluk yapmazlar. Asker olduklarını bilirler ve sağ kalmak üzere savaşlarına devam etmek isterler. Süfyanilerin ileri hatlarında savaşırken, çok gerilerinde hala mücadele içinde olan sızma WembArmy birimlerini duyuyor olmaları onları yıpratacaktır. Savaşın bir hat olarak kendi state topraklarında sürdüğü KolorKom’lar ise misafir ettikleri diğer Army unsurlara destek verir. Tüm alayları ile savaşmaktan ziyade askerlerini bu Army birimlerine uygun şekilde dağıtır. Taktik destek verir. Zayıf ve güçlü coğrafik durumları ve uygun pusu/tuzak olanaklarını aktarırlar. Onyıllardır görev aldıkları bu state topraklarında çok iyi bildikleri ulaşım hatlarını(yer altı-yerüstü) ve yerleşiklerden sağlanabilecek desteği tutarlar. Henüz kendi KolorKom sahalarına savaşın sıcaklığı ulaşmamış olanlar ise, yerleşik halk ile bütünleşir, içgüvenlik birimleri ile kaynaşır. Göç yoluyla gelen sivilleri içgüvenlik birimleri uygun şekilde diğer yerleşik ailelere dağıtır. KolorKom askeri birimleri ise sıcak sahalara askeri nitelikli mühimmat, asker gıda ihtiyacını karşılamaya dönük sevkiyat ve yaralılara yerinde müdahale için ilk yardım malzemesi gönderir. Sivil savunmayı KolorKom dolaylı olarak yürütür. Savaşın kendi topraklarına gelme ihtimaline dönük iyi bir savunma sistemi oluşturur. Askerler sürekli tatbikat modunda tutulur. Turuncu üniformalarının kırmızıya dönüşmesi ile savaşın içinde olduklarını anlarlar. Savaşın içine girmedikçe kırmızıyı alamazlar. (Army askerleri ise farklı konumdadır. Bir alayı bile savaşa dokunsa tüm Army kırmızı olacaktır.) KolorKom toprağa bağlıdır. Savunma hatlarını çok önceden tespit etmiştir. Ya da olası uygun taarruz yollarını çok önceden planlamıştır. Üzerinden geçecek ağır Army birliklerine kolaylık sağlamak ister. Onların geçiş yollarında destek sağlayıcı işler yapar. Özellikle beslenmelerinde ve tükenmekte olan mühimmatın yenilenmesinde hızlı davranırlar. Kendi state topraklarına gelen savaşta ise KolorKom askerleri sayıca düşük olduklarından Army birimleri kadar etkin görünmezler. Aşırı tedbirli davranırlar. Alay bazında diri kalmaya çalışırlar. Aşırı kayıp doğurabilecek hareketlerden uzak dururlar. Amaçları o bölgede en uzun süre bulunmak ve arkadakilere zaman kazandırmaktır. Zaten kaybetmeye başladıklarında geriye çekilecekler ve Partizan taktiğine bürüneceklerdir. Bu yüzden Hiçbir KolorKom’un ağırlının yarıdan fazlasını kaybetmesi istenmez. Buna yakın kayıplarda MerKom’un isteği ile Bağlı oldukları Army’nin de onayı ile boşaltma hareketi yaparlar. Tüm state toprakları düşman tarafından işgal edildiğinde ise Partizan planı devreye girer. Artık çok sıra dışı bir savaş taktiğinin içinde olurlar. Gerektiğinde bir süfyani sivil gibi görünürler. Bunu yapmaları gerekir. Bunu yaptıklarını süfyani birimleri öğrenmelidir. Bu sayede süfyaniler kendilerinden de şüphe duyabileceklerdir. Ancak asla

bir Partizan grubu, süfyani üniformasını savaş taktiği amaçlı giymeyecektir. KolorKom’lar kendi topraklarında konuşlu Army ve MerKom ağırlıklarının yer altı alanlarına sığınamazlar. Onların görev sahası yer üstüdür. Yeraltında mücadele devam ederken bile yerüstü kaybedilmişse yine partizan modu geçerli olur. Ufak ve etkin silahla mücadele etmeleri istenir.

2.2.5 GarKom (108 veya 144 adet bulunur) 144 Kanton başkenti kaynaklıdır. Bünyesinde kantondan gelen yenileri eğitmek için kurulu 3 Eğitim alayını bulundurur. Toplam 3 Tümenden oluşur. Max 12.000 silahlı askerden oluşur. 9 A.F. alayı – 3 S.A.F. alayı – 1 Garnizon Bölüğü (S.A.F içerikli. Sancak!) GarKom, savaş zamanında WarKom adını alır. 3GarKom, UsGarKom tarafından uzaktan yönetilir. (OrKom altmerkezinden) Her Garnizonda 12 alay var. Bir alayda; kara(toprak üstü birimler), hava(uçan tüm araçlar), deniz(yüzen tüm araçlar) ve yer altı(toprak altı birimler) olarak dört unsur bulunur. Bunlar toprak, su, hava ve ateş i temsil ederler. Altı sınıflı askerler bulunur: Ulaşım(araçların kontrolü, kullanımı, sürücü kadro humanoid), Kara savunma(Warier) vb.

Üniforma Savaş/Tatbikat Üniforması: Ağır. Tüm lazer atışlarından koruyucu, bütün vücudu kaplayan, standart sıcaklıkta ve vücut hatlarına göre şekil alan giysi. Başlık giysi ile bütün. Bot, ağır zemin patlamalarına karşı koruyucu. Üniforma içindekini yormadan taşıma sağlıyor. Alay üniformaları tek tip. Kendinden enerjili. Tam teçhizat ve silah ile tatbikat gösteri yapabilme.

Garnizon Üniforması: Hafif. Tüm rütbeler için standart şapka(önden gölgelikli), Sportif hafif ayakkabı, sembolik hafif silah ile eğitim, nöbet ve tören.

Örnek Haftalık Program Pazartesi, Salı, Perşembe, Cuma, 4 gün hafif eğitim (garnizon içi) Cumartesi, 1 gün ağır eğitim (garnizon dışı) tatbikat Çarşamba, Pazar, 2 gün izin Her Garnizondaki her Bölüğün haftalık programı gün olarak değişkendir. Aynı anda bütün garnizon subaylarının izinde olması engellenir. Garnizonlar, savunma amaçlı konuşludur. Bağlı oldukları UsGarKom emrinde hareket ederler. Düşman saldırısı halinde bulundukları coğrafyayı iyi tanıdıklarından ilk tedbirleri ve karşılamayı yaparlar. Arkada kalan ana birimlere zaman kazandıracak engellemeyi yapmak isterler. KolorKom alayları gibi esnek değillerdir. Katı bir yapılanma ile sorumluluk sahalarına zincirlenirler. Üç tercihleri vardır. Ya tamamen ezilirler, ya esir edilirler ya da kademeli olarak geri çekilirler. Eğer savaş duyumuyla GarKom içinde isteksiz askerler bulunursa statülerine göre karar verilir. A.F. askerlerinden savaşmaya isteksiz olanlar inançlarına uygun olarak uyarılarak serbest bırakılır. Örneğin Kuran’a bağlı bir genç bu kararı verdiğinde EnFal suresinin ilgili ayeti okunur. Bunu okuyan da kendi giydiği üniforması olacaktır. S.A.F. askerlerin ise isteksiz hali hoş karşılanmaz. Çünkü onlar özel eğitim almış ve özellikleri ile öne çıkmış olanlardır. S.A.F. lardan düşmanla savaşmayı kabul etmeyenler hemen üniformalarından alınır ve hızla kuzeye gönderilir. Gelecekte bir gün bu kararlarından pişman olup üniformayı yeniden giyme şansı tanınır. Ancak S.A.F. statülerini kaybederler. Ancak bir A.F. olarak geriye dönebilirler. Bu şekilde gidenlerin büyük bir bölümü askerlik mesleğini tamamen bırakmış ve dünya dışına kaçmıştır. Yani yukarıda ve aşağıda okunan birlik sayıları, düşünüldüğünden daha az haliyle düşmana karşı koymak zorunda kalmıştır. Garnizonlarda bu erime oranı en yüksek düzeydedir. Army bilinci oturmamış ufak birimlerde bunun yaşanması engellenememiştir. Ancak dişli (dişin anlamını iyi bilen) askerler bu şekilde ortaya çıkmıştır. GarKom düzeyinde askerlerin üçte biri dişli çıkmıştır. Onlar (özellikle ilk saldırıyı yiyen hatlarda olanlar) %100 e yakın kayıplar vermişlerdir. Düşmanın saldırı şeklini ve sayısını öğrenmede Üst Kom’lara bilgi akışı sağlayarak feda olmuşlardır. GarKom alayları tek başlarına geri çekilme yeteneğinden yoksundur. Ancak bağlı oldukları Army’nin korumasında güvenli çekilişi gerçekleştirebilirler. Aksi halde mevziilerinden çıkmaları kolay yem olmaları demektir. Süfyanilerin ilk saldırı hatları, taze ve istekli olduğundan sınıra yakın GarKom’ların savunma sistemleri fazla dayanamıştır. Hızla kuşatılanların bir bölümü esir olmaya istekli, bir bölümü savaşmaya istekli, bir

bölümü ise üniformaları ile kaçmaya istekli olmuştur. Allah’ın nazarında kimin şehit olduğu kimin ise cehennemlik olduğunu kayıt tutucu Hedronik bilememiştir. Tam bir karmaşa anı yaşarlar. Savaş hattından uzakta bulunan GarKom’lar ise bağlı oldukları KolorKom’un taktikleri ile hareket ederler. İç güvenlik Amazonları ile ortak hareket kararı alınır. Yaklaşan düşmana karşı nasıl bir direniş yapılacağı seçilir. Farklı olasılıklar ve planlar önceden konuşulur, kararlaştırılır. Özellikle kantonun sorumlu olduğu koruma sahası içinde ek bir MerKom veya OrKom ünitesi bulunması halinde GarKom askerleri önceliğini bu ünitelerin dış savunma hattını kurmaya yöneltir. Düz savunma hattı mantığı yerine, yuvarlanmış savunma adaları taktiği gelir. Birbirine gidip gelecek kadar yakın savunma adaları ile düşmanların daha ileriye gitme akışı engellenmek ya da yavaşlatılmak istenir. Asıl savunma hattını ise daha kalabalık olan Army askerleri kuracaktır. GarKom askerlerindeki aşırı fire oranı ve savaşın başında verdikleri gereksiz acemi kayıplar sonucu hızlı erimeleri onları bu savunma adalarını çökmede önce terk etmeye iter. Çoğu geriye çekilirken imha edilmiştir. Amazonlara bağlı içgüvenlik birimleri ise pol bölgelerinde dış hatların hemen gerisinde şehir sınırlarını korur. Düşme ihtimali doğunca pol içindeki sivilleri ikna edip hızla kuzeye giden yer altı tünellerine yönlendirir. Yaşantılarını bozmak istemeyen kimi yerleşikler tünellere girmeyi istemez. Amazon birimleri onları zorlamaz ve şehir düşmeden hemen önce kendileri de bu tüneller yoluyla kuzeye yönelir. Kalanlar düşman eziyetini gördüklerinde ise Amazonları suçlayacaklardır. Bu şekilde kaybedilen alanlardaki sivillerde savaş yıllarında yaşatılmış bir öfke sıçraması olur. Bunu da düşman iyi kullanmak ister. Ama kontrol dışı katliam yaşattıklarından ileriki yıllarda artık pol yerleşkelerini boş bulmuşlardır. Boş alanlara kurulan tuzak ve Partizan atakları karşısında kayıplar vermişlerdir. GarKom askerleri, manevra yeteneği kısıtlı olduklarından diğer uzman alayların desteğine ihtiyaç duyar. Kesinlikle taarruzlarda kullanılmazlar. Yıllarca yaptıkları tatbikatları savaş ortamında uygulamaları istenir. Ancak sayı olarak hızlı azalmaları nedeniyle tatbikat kalabalıkları görünmediğinden başarı oranı azalır. GarKom merkezini tutan S.A.F. alayları (ya da geriye kalan her ne ise) Army’nin emri ile yer altı tünellerini kullanıp boşaltma hareketi yapabilir. Bu işi hızlı ve kademeli yapmalıdır. Kuşatılmış bir GarKom merkezinde açılabilecek gedik, tünel girişinin kolayca ele geçirilmesine neden olabilir. Bunun sonucu ise panik hali yaşayan bölüklerin kararsız tutumudur. Belleklerinde yaşattıkları planlı gidişatı görmediklerinden isteksiz olurlar. Kolay teslim olurlar. Savaşın daha ilk aylarında üst üste yaşanan GarKom yenilgileri sırada bekleyen GarKom askerlerini de menfii yönde etkiler. Army bu konumda otonom yolla alana özgü özgün kararlar almalıdır. Toplu olarak esir düşmelerini engelleyecek tutumu zamanında alabilmelidirler. Army üstsubayları yönetim başarısı ile sonucu etkiler. GarKom’lar onların en alttaki pion larıdır. Ama Pioner değillerdir. Pioner statüsü üst Kom’larda tutulur. Sınıra sınırı olan GarKom’ların ortak çalıştıkları A.F. Sınır birimleri, kademeli geri çekilme ve tuzaklama konusunda uzman olduklarından, sınır kollarını baskın yemediyse hemen terk eder ve pusu tuzakları ile geciktirme yapar. Yer altı tünelleri olmadığından yüzeyi

takip ederek, güvenle savaşmalıdırlar. Kayıp oranları çok yüksektir. Adeta kıyılırlar. Ancak savaşmakta isteksiz görünmezler. Zira kaçma ihtimalleri yoktur. Onlara saldıran ilk düşman gruplarının da esir alma hevesi bulunmamaktadır. Ölümüne bir mücadelenin içinde olurlar. Çok az Army savunma hatlarının ardına kadar ulaşmayı başarır. Ama kimi bölgelerde işini iyi yapmış A.F. sınır birimleri önemli taktik kazançlar sağlamıştır. Panikleyen sınır birimleri ise yolu düşmana açacak şekilde kontrolsüz davranmıştır. Bu durumu gözleyen GarKom askerleri ise tatbikatlarındaki bilinçle savaşmaktan yoksun kalmışlardır. Savaş hattından uzakta duran ancak savaşın kendisine yaklaştığın gören GarKomlar ise destek arayışına gitmişlerdir. Kaçanların yerini doldurmak mümkün olmamıştır. Savaşın ilk aylarından itibaren pol yerleşkelerinde yaşayanların neredeyse tamamı zafer inancını yitirmiştir. İstekle esir olanlar, düşmanın görüşü ile dünyaya bakanlar, serbest kalarak dünya dışına sıvışanlar, ikili oynayanlar, üniformasını bırakıp karşı üniformayı alanlar…

Asker Sayısı Alay 1000, Bölük 100, Müfreze 20-49, Takım 9-20, Tim 3-8 arası.

2.2.6 Alay Türleri, Sayıları A.F. (geçici) 1832 / S.A.F. 770 / Amazon 536 / S.A.F. Muhafız 212 / Amazon Elit 100 / A.F. Sınır (geçici) 100 / Lejyoner 200 / S.A.F. Akıncı 70 / Amazon Akıncı 70 / (Garnizon Bölüğü 144) Eğitim 728 / Teknik 51 / Donanım 51 / Geri Hizmet 17 / TekDonGHiz 42 / Akademi 30

Toplam alay: 3890 Savaş alayı, 919 Cephe gerisi alay. 4809 alay komutanlığı! Tüm alay ve üstü komutanlar özel ordu kuvvetleri akademisinden mezun olanlardan seçilir (özok akademisi) (ÖzOk Akademisi, TuranArmy subaylarının ön eğitim yeridir. WembArmy’e bağlı her KonFed’in kendi özgün akademisi bulunur. Ancak WalHalla içindeki özel WalArmy veya W.army birimleri için daha farklı bir eğitim süreci işletilir.) Alay altı subaylarda ise; geçici askerlerden oluşan alaylarda normal eğitimli altsubaylardan oluşur. Kalıcı askerlerden oluşan özel alaylarda ise yine özok mezunları tercih edilir.

Yapılanma Ordu… Federasyon düzeyinde görev sahası alır. Kendine bağlı ortalama 3 State bulunur. Kolordu… State düzeyindedir. 3 Kanton bağlanır. Üst Garnizon komutanlığı… Ordu altmerkez komutanlığı içinde bir alay askeri ile uzaktan yönetmek üzere, görev alanı Kanton dur. 3 Garnizon komutanlığı bağlanır. Kantonlardaki amazon komutanlıkları doğrudan Ordu altmerkezlerine bağlıdır.

Tayin Süreci Özok(S.A.F.) alaylarında subaylar ve kalıcı askerler iki yılda bir tayin olur. Bir özok, asla kendi hometown kantonunda görev alamaz. Amazonlar bu sınırlamanın dışındadır. Lejyonlar bölük düzeyinde tayin olurken, S.A.F. lar alay düzeyinde bir bütün olarak yer değiştirir. A.F. subayları ise bireysel atamalarla yer değiştirir. Üstsubaylar ise çalışma ekipleri ile birlikte hareket ederler. Garnizon bölükleri bu anlamda önem taşır. Uyum sağlamada etkin olurlar.

2.2.7 Kıdem Sırası 1 Geri Hizmet 2 Teknik 3 Donanım 4 Amazon Akıncı 5 S.A.F. Akıncı 6 Amazon Elit 7 S.A.F. Muhafız 8 Amazon

9 S.A.F. 10 Lejyoner 11 A.F. Sınır 12 A.F. 13 Akademi 14 Eğitim (Garnizon bölüğü sıra dışıdır)

1Geri Hizmet Alayı MerKom ve OrKom yönetim alayıdır. Her Bölüğü 100 kişidir. Neredeyse tamamı üstsubay ve subaylardan oluşur. Sadece Haberci Bölüğü etkin savunma silahlarını üniformalarında taşırlar. Diğer Bölük yapılarında ise üniforma sade ve bireysel basit bir silah arkada bel bölgesinde kapalı konumdadır. Yarı sivil destek personeli, özgün üniformaları ile alaya uyum sağlamayı amaçlar. Yuvarlak Masa sistemi kullanımda tutulur. Barış ve Savaş döneminde tam sabit. Sadece Haberci Bölüğü hareket halinde. 1 Kurmay Bölük: 10 OrKom 20 KolorKom 30 UpGarKom 40 GarKom 3 Strateji Bölüğü: 10 UpGarKom 20 GarKom 30 TumKom 40 AlKom 3 Bilgi Bölüğü: 10 TumKom 20 AlKom 30 CapT 40 UT 3 Haberci Bölüğü: 10 CapT 20 UT 30 AR 40 4R Artı: Yarı Sivil sayılan destek personeli.

2Teknik Hizmet Alayı MerKom ve OrKom Teknoloji alayıdır. Barış döneminde yenilikler peşinde koşar. Savaş döneminde ise hızlı atılım yapmaya odaklanır. Gelişimini gizli tutar. Taktik silahlarını ve araçlarını doğru zamanda kullanmayı amaçlayan uygulamaları olur. Alay üniformasını giyenler az konuşma konusunda uzman eğitim alır. Sivil hayatlarında kimlikleri gizlenir. Birbirlerinin gerçek isim ve soyisimlerini bilmezler, bildirmezler. Muhafız Bölüğü üyeleri titiz seçimden geçer. Teknolojik yeniliklerin uygulanmasında etkin olurlar. Yeni silah ve araçları ilk deneyenler olurlar. İyi bir arşiv kaydı tutan sistem oluşturmuşlardır. Robotların etkin yardımını alırlar. Görev yerleri gizli ve kısmen yer altındadır. Barış ve Savaş döneminde tam sabit.

1 Muhafız Bölüğü: 10 AlKom 20 CapT 30 UT 40 AR 3 Mali/Alım/Stok Bölüğü: 10 Mali Uzman 20 CapT 30 UT 40 Mali Uz. Yard. 3 Bilişim/Kurulum Bölüğü: 10 Bilişim Uzmanı 20 CapT 30 UT 40 Bilişim Uz.Yard. 3 Yapım/Onarım Bölüğü: 10 Yapı Uzmanı 20 CapT 30 UT 40 Yapı Uz.Yard. Artı: Hareketli Robotlar

3Donanım Alayı MerKom ve OrKom Donanım alayıdır. Gelişimi sürekli kılınmış üniformalar, silahlar, mühimmatlar, sürekli savaş modunda kullanıma odaklanılmış paketli gıdalar dağıtım amaçlı tutulur. Ayrıca konusundaki Uzmanlar, alay bünyesinde tutulan giyinme, korunma ve beslenme amaçlı paketleri geliştirmeye çalışır. Uzman çalışmalarında Yarı sivil ve Asker birlikte çalışır. Muhafız Bölüğü ise stok depolarını ve sevkiyatın ilk aşamasını korumaya alır. Askeri yerüstü ve yer altı yerleşimlerindeki en dış nöbetlerde insan unsuru kullanılmadığından Muhafız sistemi en içe yönelmiştir. Donanım eksikliği çeken savaş durumundaki diğer alaylara aktarımı, Donanım Alayına bağlı Humanoid komutasındaki özel uçan veya yer altı tünellerinden kayan özel araçlar tarafından gerçekleştirilir. Barış ve Savaş döneminde tam sabit. Ancak Yedek stok sahaları gezgin konumda. 1 Muhafız Bölüğü: 10 AlKom 20 CapT 30 UT 40 AR 3 Giyim/Kuşam Bölüğü: 10 Giyim Uzmanı 20 CapT 30 UT 40 Giyim Uz.Yard. 3 Silah Bölüğü: 10 Silah Uzmanı 20 CapT 30 UT 40 Silah Uz.Yard. 3 Gıda Bölüğü: 10 Gıda Uzmanı 20 CapT 30 UT 40 Gıda Uz.Yard.

Savaş Alayları Aktif Savaş alaylarında, her bölüğünde %8 oranında gönüllü PIONER logolu asker bulunur. Bunlar öncüdür, alt rütbeli en genç askerlerin içinden çıkar. (Başarılı olanlar kademeli olarak özel birim eğitimine alınır. (eğitimleri 3 yıl sürer) Bu birimlerin adı MUFREZE adıyla anılacaktır. Müfreze askerleri özeldir. Bu pionerler de bu nedenle “özel pioner” adını alır. Ait oldukları alayın dışına çıkmış ve müfreze askeri olmuş sayılırlar. Normal pioner modunda bulunan askerlerin savaş kayıp oranları yüksekken, özel pioner modunda tutulan askerlerin savaş kayıp oranları oldukça düşüktür. Hatta bazen hiç kayıp vermeden görev dönüşü yapabilmişlerdir.)

4Amazon Akıncı Alayı OrKom a bağlı bağımsız, hareket halinde. Normal Amazonlara göre içinde bulundukları durum farklı. Savunma zorunluluğunda dahi taarruz halindedirler. Kuşatma yararlar. Düşmanı sarsarlar. Taarruz halindeyken ayakları yere basmaz. Hızlı hareket ederler. Ard arda vuruş yaparlar aynı hedef alanına. Aşırı kalabalık görünen düşmana, kıracakları noktayı göstererek korku verirler. Kendi dişi yüzlerini ve saçlarını düşmana gösterirler. S.A.F. Akıncıların üstünde tutulmuşlardır. Tek tek vuruşlar. Umarsız dağılmış göründüklerinde düşman onların beklemede olduğunu bilir. Pusu kurucu düşmana pusu kurarlar. Yerlerinde çok bekleyemezler. 20li yaş ağırlıklıdır. Başlarında 30lu yaşlarda liderler bulunur. Aralarına teenager alamazlar. Bunun geçerli nedenleri vardır. Çok sıkı eğitim görürler. Akıncı aşamasına gelmiş bir amazon, yıllar süren bir eğitimden geçmiştir. Bir teenager bu eğitimden hemen geçemez. Bu özelliklere sahip Alayların gücü, savaşın ayları geçtikçe azalacaktır. Savaş boyunca aralarına yeni Akıncı alamamışlardır. Alay mevcut sayısındaki azalmaya göre taktik değiştirirler. Ana savunma hatlarını uçlarında dolanırlar. Kanca atarak düşman avlamak isterler. Göze gelen düşman noktasına ani ve baskılı vuruş yapmak isterler. Kendi saflarının en umutsuz zamanlarında bu saldırıları ile düşmanı şaşırtırlar, dost birlikleri ise rahatlatırlar. Amazon Akıncısı iyi atıcıdır. Boşa atış yapmaz. %100’ün altındaki düşman vuruş oranları başarısızlık anlamına gelir. Kayıp verme oranlarını düşürmek için ani çekilme yaparlar. Düşmana önden saldırmazlar. Arkadan saldırı en sevdikleri yoldur. Bunun imkanını bulamayanlar ise yan arkayı tercih eder. Düşman iki hat arasında kaldığını görmelidir. Amazon Akıncı Alayları toplu hareket eder. Asla bölüklerini başka bir Alay ya da başka bir Army emrine vermezler. Tam otonomdurlar. Kuşatıldıklarını hissetiklerinde esir olmak yerine yarma saldırısı yaparlar. Umut konusunda iyi eğitim almışlardır. Ölüm durumunda sarsılmayacak bakışla donanırlar. İçlerine diğer alay askerlerini almazlar. Akın öncesi ve sonrası bekledikleri alanda kurulu Alaygah oynaktır. Humanoid, Android ve robot desteği ile gelen akıncı bölüğüne ya da akına gitmeye hazırlan bölüğe yardımdadır. Merkez bölüğü bu yardımın başındadır. Akınlar sonrasında asker sayısı 20’nin altına düşmüş bölükler indirilir. Bölükteki kalan askerler geriye, kendileri gibi olan başka Amazon Akıncıları birleşerek yeni bir alay oluşturmaya çalışırlar. Bu aşamada iken, eğitimlerini tamamlamış yeni Amazon Akıncı gençler, deneyimlere yamanır. Yamanma tamamlandığında kaynaşır. Kaynaşma tamamlanınca kanat saldırıları için görev alınır. 1 Merkez Bölüğü: 1 AlKom 5 CapT 6 UT 12 AW 76 Walker 9 Akıncı Bölüğü: 1 Capt 5 UT 6 AW 88 Walker

5S.A.F Akıncı Alayı

OrKom a bağlı bağımsız, hareket halinde. İkili hareket tarzını benimsemişlerdir. Amazon Akıncı Alayları ile benzeşen durumları olduğu kadar ayrı duran hareket tarzları da vardır. Amazon Akıncı mantığını erkek yapısı ile kendilerine uyarlamışlardır. S.A.F. asker, önce muhafız mantığını kullanır. Görev sahasını muhafaza etmeyi amaçlar. Akınlarını verilen görev sahasında tutar. otonom yetkileri sadece bu saha içinde tamdır. Saha dışına akın yapamazlar. Oysa Amazon Akıncıları tam otonomdurlar. Fırsatları kollamada S.A.F. Akıncılara göre daha esnektirler. Durum böyle olunca S.A.F. Akıncılar, daha ağırlıklı olarak yarılmış savunma hattının kapatılmasında, sağ ve sol uçlarda manevra yapan düşmanın ön saldırısının karşılanmasında, ön hatlara yaklaşmış bulunan düşman ağırlığının arkalanmasında kullanılır. Savaş durumunda emir almazlar. Sadece uygulayıcı olurlar. Zaman kaybetmezler. Hızları etkin kullanımdadır. Bir OrKom, kendine bağlı S.A.F. Akıncı Alayı’nı bir kere serbest bıraktı mı savaş sonuna kadar onu yeniden kendi eline alamayacağını bilir. Bu durum otonom Army içinde alt otonom bir Alay hareketi demektir. Düşman, bu yolla hangi Army’nin hangi alt Alay’ının nasıl hareket edeceğini kestiremez. Her Alay kendi sancağı ile sorumludur. S.A.F. Akıncı Alayının sancağı ise WembArmy’nin en değerli sancağı sayılmıştır. Bu sancak, merkez bölüğünde gizli bir Ranger’in gövdesinde tutulur. Bu Ranger sancağın görüntüsünü saldırıda bulunan S.A.F. Akıncı araçlarına yansıtır. Hologram sancak neredeyse her araç üzerinde dalgalanır. Asıl sancak ise Ranger tarafından korumadadır. Merkez Bölüğü asla akınlara aktif katılmaz. Onlar geride, kollamadadır. Akın sonrası dönüşe geçmiş olan Bölüklerin engellenmesini engellemek isterler. Amazon Akıncıları tek tek vuruşurken, S.A.F. Akıncılar en az ikili vuruşma taktiğini geliştirmişlerdir. İkili araçları bulunabilir. Onlu atış taktiği ile yarılmış savunma hattından doluşan düşmanı sağ veya sol yan arkadan yıldırıbilirler. Kayıp oranları normalin altındadır. Her zaman savaşmadıklarından ve savaşa çıkmadan önce iyi taktik çalıştıklarından diri savaşçıdırlar, yorgun görünmezler. (Oysa Amazon Akıncıları daha uzun süreli ve tam belirsiz akınlara çıkmaktadırlar. 3 günü geçen sürelerde yorgunluk belirtileri başlar.) Düşmanın zaafını gördüklerinde hemen harekete geçebildiklerinden ve kaybetme ihtimalini anladıklarında tüm kazanımlarını bırakıp çıkış yerlerine döndüklerinden kayıp oranları düşük kalır. Peşlerine düşmanın takılması halinde savaşmak için geriye dönmezler. Dönüş istikametinde bekleyen Merkez Bölüğünün pusu ve tuzaklarına bırakırlar bu takipçileri. Merkez Bölüğü de pusu ile tuzak yanında uzun süre bulunmaz. Bir S.A.F. Akıncı Merkez Bölüğü, asla son Akıncı Bölüğünün de önünde yer almaz. Düz bir hat mantığı ile savaşmazlar. Tek bir noktadan çıkan ve tek bir noktaya giden ama gidiş yönü kestirilemeyen oynak damlalar gibi davranırlar. Düşmanı arkadan vurma ihtimali doğduğunda atılırlar. Ancak bunun bir tuzak olma ihtimali de sürekli puanlanır. Sayı oranlarına göre taktik geliştirmişlerdir. 1000 kişilik bir S.A.F. Akıncı Alayı tüm gücüyle 10.000 kişilik bir Süfyani Alayına saldırmaz. Çünkü onların görevi vur kaçtır. Sars ve uzaklaştır. Normal savaş Alayları ise ölüm kalım savaşında olduklarından bu hesabı yapmazlar. 3 kat düşman askeri ve aracı tespit edildiğinde tam imha için kullanılır ki bu çok nadiren yapılmıştır. Düşman Alaylarının sağ ve sol ucuna ve en arka bekleyişteki yedek düşman birimlerine saldırmayı daha çok severler. Birkaç esir alarak dönmeyi bilirler. Amazon Akıncı’ları pek esir alma yoluna gitmezken, S.A.F. Akıncılar aldıkları bu çok az sayıdaki esiri, bilgi amaçlı olarak bağlı oldukları üst komutanlıklara teslim edeceklerdir. Akıncı Bölüğünden ayrı düşmüş bir ya

da iki akıncı, kuşatılmaları halinde ve yarma şansı olmaması halinde esir düşmeleri kınanmaz. (Esir alabilen, esir de verebilir.) Amazon Akıncıları, esir düşen bir askerinin ardından taktik akın yaparken, S.A.F. Akıncılar esir düşenlerin ardından hareket yapmazlar. Bağlı oldukları görev sahalarında aktif olmayı isterler. Kayıplarla yaşanan azalmada Alay asker sayısı 300’ün altına indiği anda bu askerler, gönüllülerden seçilmiş ve en iyilerin eğitimle aktarıldığı yeni S.A.F. Akıncı Alayına kaydırılır. Eskiler bundan dolayı gocunmaz. Yeniler ise eskilerin deneyimlerini hemen alma yoluna giderler. (Aynı alayın savaş sırasında yaşadığı kayıpları, sürekli yedeklerden kapama yolu artık terk edilmiştir. Yeniler, kendi yeni Alaylarında, deneyimli eskilerin önderliğinde savaşmalıdır.) Merkez Bölüğü: 1 AlKom 5 CapT 6 UT 12 AR 76 Ranger 9 Akıncı Bölüğü: 1 Capt 5 UT 6 AR 88 Ranger

6Amazon Elit Alay Özel silahla donanmış, 20lik grup halinde savaşır. Boşaltılmış Pol yerleşkelerinde etkin savaş yürütürler. Bırakılan pol yerleşkelerinden en son çekilen birimlerdir. Aynı şekilde alınmak istenen pol yerleşkelerine ilk girenlerden olurlar. Toplu olarak savaşmazlar. Böyle bir alayı bir bütün olarak göremezsiniz. Onlar çok geniş bir sahaya yayılmış olarak savaşırlar. Akıncı kardeşleri gibi hız ve harekete değil sabırlı sabit konum mantığına uygun hareket ederler. Ana Savunma hattı içine serpiştirilirler. Normal savaş alay askerleri ile birlikte hareket edebilirler. Ansızın onlardan uzaklaşarak farklı davranabilirler. Nedensiz geri çekilebilirler. Ansızın ileri dönebilirler. Bir alay Amazon Elit askeri, kendi ile benzer statüdeki üç alay S.A.F. Muhafız askeri etkisinde savaşırlar. Düşmanı birbirinden ayrı düşüren yerleşke içinde imha ederler. Oysa S.A.F. Muhafızları düşmanı toplu karşılar ve onları bir arada iken eritmeyi amaçlar. Savunmanın gereklerini görerek 20’lik grubun yitirilmesine neden olacak aşırı riskli tuzak bekleyişi veya ani baskın saldırısı yapmazlar. S.A.F. Muhafız Merkez bölüğünün hareket tarzına göre tavırlarında değişiklik yaşanabilir. İçinde bulunduklar Pol yerleşkelerinin durumuna göre beleyiş içinde olurlar. Yeraltına inmeyi pek istemezler. Yerüstünden hareket ederler. S.A.F. Muhafızları sayı fazlalıkları nedenyile yeraltına yönelirken, ufak bölümlere ayrılmaları ve hava araçları ile hızlı hareket etmeleri nedeniyle boşaltılan pol alanından hissetirmeden veya hissettirerek çekilirler. Her iki yöntem için iki farklı gelişimin izlenmesi beklenir. Ganimet amaçlı girişler yapan süfyani askerlere ölümcül tuzaklar kurmadan da pol yerleşkelerini bırakmazlar. Amazon Elit Savunma hatlarında etkin. 20 lik grup olarak savaşır, alay toplu durmaz, diğer alaylara karışır. POL yerleşkelerinde iyi savaşır. Süfyanilerin pol binalarına hızlı girişini de engeller, onlara kayıp verdirir. Tüm Army çekilse bile mücadeleye devam ederler. Sen de artık Amazon gibi davran. 1 Merkez Bölüğü: 1 AlKom 11 CapT 12 UT 76 Walker 9 Beş Timli Elik Bölük: 5 CapT 15 UT 20 AW 55 Walker

“Çok güzeller amazon elitteki bayanlar, cam bir kaplamanın içinde, bina edilmiş, koca bir divanda, insanlara bakan, walküre, çok güzelsin sen, gianne, gianne çok özelsin, bildiğin halde susan gianne, begüm, sensin gelen tuğ, sensin uçan amazon, sensin Allah için sözlük yazan, mükemmel türkçenle oku bu yazılanları artık, oku da anlat bilmeyen erkek kardeşine, o da hanif olsun, o da sessiz savaş versin seninle, bir süre, amazoness, sen bir ışık kaynağısın, saçların aydınlık güneş gibi, yüzleri aydınlatır, gözlerinde berrak yeşil, gözler bakar kalır, ne güzelsin amazoness, walküre, kiyyra, sen bir tanesin dualarla gelen, gel bana açıl artık, dualarımı duy, duy Allah 'a giden duayı, mele- i ala dan dinleyerek, dünyada en güzel cevabı yine begüm verdi, ben geliyorum sana dedi, gelecek birgün de şaşacaksın, seni öpecek birgün o nurlu alnından, duaları duyan geliyor, duayı kabul eden de geldi, Allah' a güven, seni güzelleştiren, Allah a şükürler olsun.”

tu na tar kova tua pir ra come di ses ta una koma yar tua mann Amazon Elitler düşmandan kaçmaz. Düşmanı kaçırtır. İyi savaşırlar. Aldıkları esirleri paketleyen robotları vardır. Yüzleri güleçtir. Savaşırken öfkelenmezler. Sert duruşları mücadele gücünden gelir. Ne olduğunu anlamadan seçilmişler ve elit olmuşlardır. Tek tek savaşamazlar. Takım halinde dolaşır, vuruşur ve yaşarlar. “Savaşları kendileri seçerler, savaş yöntemini bilirler, kesinlikle iyiler, işlerinde. Hayatları doğrulukla geçer, doğru sözlüler, dürüstlüğü nedeniyle canları acısa bile caymazlar sözlerinden, yerine getirmeye and içtikleri seferleri yaşarlar ve başarıya ulaşırlar mutlaka, Allah a dönerler, bekleyişleri Allah içindir, beklemeyi sevmeseler de beklerler, umut ederler sürekli, umutla yaşarlar, umutlu olmaları istenir, onlar da bunu yaparlar, umutla çözülür herşey, umutsuzluğa götüren yollara girmezler, beklerler doğru kişiyi, doğru eşi.”

Bir Amazon Elit: “Yapamadıklarım nedeniyle değil yaptıklarım nedeniyle sevildim.” “Dünyada en çok sevdiğim şey seni anmak RAB'bim.” “Salat ı ikame etmem gerek.”

Amazon Elit, pol içi savaş yapısı? “11 palm, ikili gruplar halinde etkinler. 1 tanesi, grup başında, ok başı gibi, diğerleri onun ardında yarım ay şeklinde dizililer. Karakteri değişimli olan bir kız var, duruma göre hareket edecek olan bir kız, düşmanı ilk gören, düşmana ilk görünen kız, o kızı Allah sevdi. O kız özel. Gonca Kuriş özel, ilk görünenler özeldir, ilkleri Allah sever, ilk bulanları sever, ilk öğrenenleri sever, ilk mutmainleri sever, Allah ilk sevilenleri sever, ilk gelen hassastır, amazoness ilk olduğu için hassastır”

dedenin şakaları “komedi yaparsak kızma, biz bazen bunu yaparız, çok zordur bize dayanmak, musa gibi sabredemezsin, ya da edersin, sen bilirsin, imanı olana Allah direk gelir, hazır mısın Kön 'e girmeye, kön ağırdır, könü yaşamak ağırdır, sen de yaşarken, tuhaflaşabilirsin, hazır mısın, o zaman yaşa, hayatı yaşa, ömrü değil, hayata açıl, dünya üzerinde birçok insan yazılarınızı okudu, siz ikiniz çocuk çok değerlisiniz, Allah katında, iki kız iki oğlan, çok kıymetlisiniz”

Allah kuluna aşık olur mu dede? “Severse aşık da olur. Ama Allah şaka yapmayı sever. Şakasına evlenir bile. Çok komik bir evlilik töreni bile yapar, hele siz bir O'na ulaşın da. Bakın neler olacak.”

Amazon Görünüş Saçları sarı, oksitli saç(özellikle). Saç üzerine takılan sistem, teller yoluyla sağlı sollu arka bölüme iniyor. Başın önünde iki tel uzantı yanaşıyor ve 3.Gözü oluşturan hatta birleşiyor. Tellerin rengi Buz Mavisi. 3.Göz alanındaki gözün rengi kırmızı. Aşağıya ok ucu şeklindeki 3.Göz’ün göz merkezi dışındaki alanı ise siyah renginde. Amazon savaşçısı gözlerine siyah çeker. Gözlerini Mısır kadınlarının göz makyajı gibi yapar. Göz bitiminden sağa sola doğru hat çizerek bakışını keskinleştirir. Amazon kalın dudaklı ve kırmızı makyajlıdır. 3.Göz, birdy gibi çalışıyor. Bu göz işlev olarak arkadan beyne bağlı. Beyin ile iletişimde. Bu yolla amazon savaşçısının savaş yeteneğini arttırıyor. Telleri gür saçlar kapatıyor. Böylece yüzü karşıdan gören kişi tellere odaklanamıyor. 3.Göz belirgin oluyor böylece.

Amazon SAF. Klin --) Temizler

7 S.A.F. Muhafız Alayı Sancak etrafında konumludur, savunma amaçlı. Pol yerleşkelerine girmeden sınır hatlarından korumaya alır. MerKom veya OrKom gibi sabit görünen birimlerin kilit alanlarını korur. Düşmana karşı dirençli olurlar. S.A.F. konumundan farklı olduklarını bilirler. Savunmada kaldıkları için görev sahalarını çok iyi bilirler. Geriye çekilmek zorunda kalmaları halinde zaman kazandırırlar. Toplu hareket ederler. Amazon Elitleri gibi ufak görev birimlerine bölünmezler. Benzer görevler alırlar. Kalabalık Süfyani alaylarına karşı umutla savaşırlar. Özellikle sivillerin zarar görmemesi için düşmanı önde karşılamak isterler. Pol yerleşkelerinin yer altı tünel sistemlerini tutarlar. Kaybettikleri savunma sahalarını yeraltından terk etme eğilimindedirler. Kademe kademe geri çekilirler. Geri çekilmelerinde tuzak kurucu olurlar. İçeri çektikleri süfyani ağırlıklarını kuşatılmışken kuşatabilirler. İçeri kısarak yutarlar. Yer altı tünel girişlerini korurlar. Army kapılarını savunurlar. Yer değiştirmek için hava araçlarını kullanmazlar. Kendi bireysel araçları bulunur. Savunma hattında, amazon elit askerleri gibi kısıtlanmazlar. Pol dışında/sınırında bulunabildiklerinden düşmana görünürler. Görünümlerinde hız ilavesi olur. Hızlı hareketleri ile şaşırtırlar. Doğrusal olmayan ve yere yakın uçuşları ile ikili hareket ederler. Bölük mantığı ile savunurlar. Merkez bölüğü, ait olduğu alayın diğer bölüklerini arkadan kollar. Geri çekilme yollarını tutarlar. Kırılmak üzere olan bölük savunmasını gecikmeden geriye çekerler. Kaybedilmek üzere olan bir sahada planlı çekilmeye önem verirler. Bu nedenle düz bir hattı tutmazlar. Yuvarlanarak kuşatılma yoluna giderler. (Bir yuvarlak oluşturup düşman tarafından kuşatılarak savaştıklarını gösterdiler.) Kuşatılmalarına sevinirler. Savaşın şiddeti ile düşmanın ağır kayıp vereceği saldırıları göğüsler bu alay türü. Üstelik her zaman bir kaçış planları bulunur. Yeraltından hızla kaybolup gittikleri gibi daha önce boşalttıkları ve çok iyi bildikleri düşmüş pol yerleşkelerine yine yer altından baskın yaparlar. S.A.F. Muhafız askerleri savaşın başlangıcında konumlu oldukları yere çakılırlar. Army’nin diğer alayları oynak ve değişken tavırlı iken savunmaya adanmış S.A.F. Muhafızları, korudukları kilit alanlar nedeniyle önemsenirler. Hiçbir MerKom’un veya OrKom’un ana üs kapsamında düşmesini istemezler. OrKom üssü yer değiştirme yeteneğine sahipken MerKom geniş konumu ile sabittir ve Muhafız desteği arar. Savaş boyunca hiçbir MerKom üssü düşmemiştir. Hatta yüzeyden yaklaştırılmamıştır düşman. Bunda Muhafızların, düşmanı yerleşkenin uzağında kurduğu savunma hattında ve ufak kuşatılma alanlarında karşılaması etkin olmuştur. Süfyaniler arkalarında diri birlik bırakmamak adına ilerleyişlerini yavaşlatmıştır. Yeraltına inme isteği olmayan ve savaşı yüzeyde tutmak isteyen Süfyani Alayları kuzeye ilerledikçe ve pusuya düşme ihtimalleri arttıkça tedirgin olmuşlardır. S.A.F. Muhafızları savaşın süresine ve şiddetine göre aşırı kayıplar vermemiştir. Üzerlerine bırakılan düşmanlar ise yarma harekatı adına çok zorlanmışlardır. Tüm Kuzey hattı boyunca tutunmak istenen dilimin inceldiği ve kısmen delindiği kısa süreli panik döneminde, S.A.F. Muhafızlarına S.A.F. Akıncıları destek olacaktır. Aynı anda birden fazla Süfyani alayını karşısında gören kayıplı S.A.F. Muhafız alayları oranın aşıldığını görerek kademeli geri çekilir. Bunun anlamı savaşmadan çekilmek değildir.

Sanki çekilme olmayacak gibi düşmanı karşılarlar. Nefesini kestikleri anda ise boşluğa alırlar bir kısım düşmanı. Hattın bir yerinde tutunurken, bir yerinde bir kademe geriye gidilir. Boşalan yere akan düşman yanlardan vurulur. Yanlar da geriye çekilince ilk saldırı karşılama prosedürü aynen yenilenir. Bu haliyle geriye çekildiklerinden takip eden düşmanı zayıflatmış olurlar. İlerleyenler yüksek kayıp oranları ve kendi geri hatlarından destek istemeleri morallarini bozar. Kazanımlarına sevinmezler. Düşman böyle bunaltılır. Ganimet olarak aldıkları ufak çaplı kalıntılara sevinmeleri istenmez. Savaşmadan çekilme yoktur. Kuşatılarak düşmanı üzerine çeken Muhafızlar ise birden fazla delikten aynı anda inerler. Böylece düşmana ne zaman gideceklerini bildirmezler. Aldatma hareketi yaparak çekiliyor gibi de yapabilirler. Buna aldanan kimi Süfyani Alayları boşaldığını zannettiği pol yerleşkelerine yanaşacak ve girecektir. Bu aşamada Amazon Elit birimleri ile S.A.F. Muhafızları ortak hareket ederler. Elitler düşmanı sıkar, Muhafızlar yok eder. Muhafızların eğitimi nedeniyle pol yerleşkelerinin karmaşık iç yapısına girme istekleri pek bulunmaz. Bu ortamları Amazon Elitler çok sever. Bu nedenle Muhafızlar pol sınırlarına kadar çekildiklerinde artık yer altına inme hazırlığı yaparlar. Yer altı tünel kapılarını tutan Merkez bölük askerleri ise tam hazırlıklıdır. Boşaltma kararını kendileri verir ve sağ olan tüm birlik askerleri gelmeden tünel kapılarını imha etmezler. Gidişleri ile takip edilmelerini engellemeyi amaçlarlar. Boşaltılmış bir pol yerleşkesinin yer altı sistemi kademeli olarak çökertilir ve aşırı tuzaklanır. Hiçbir süfyani alayının yer üstünün kolay ilerleme alanı varken yer altına yönelmesi istenmez. Zaten bunu deneyecek birkaç sıra dışı süfyani alayı tam ihma ile ortadan kaldırılacaktır. S.A.F. Muhafızları yeraltında kullanım amaçlı olarak merkez bölüğünde tutulan Android ve robotları ağırlıklı olarak tuzaklamaya alır. Muhafız logosu taşıyan android ve robotlar süfyani ilerleyişini geciktirme adına feda olurlar. Feda olmazlar aslında. Sadece yer altına inen savaşta en önde artık onlar bulunur. Asla yok edilecek şekilde önde/açıkta durmazlar. Sürekli geriye çekilerek atışına devam edereler. Android ve robotlara düşman askeri dahi olsa öldürme programı yüklenmemiştir. Onlar sadece yaralar veya set çeker. Esir aldıkları dahi görülmüştür. (Yeraltına inip sonra geri çekilen Süfyani alaylarından geriye kalan yaralı gençler, kuzeye aktarılmıştır.) Muhafız askerleri asla taarruz amaçlı kullanılmaz. Taarruzu istemeyen, savunma savaşına adanan askerler olurlar. Düşman boşluğunu gördüklerinde bile kendileri değil haber verdikleri normal taarruz alay birimlerine beklerler. Aynı şekilde savundukları hattan çıkarak öne atılmazlar. Bu konuda kesin emir almışlardır. Tuzaklara kapılmayacak şekilde davranırlar. İki ayrı tür gelişmiştir. MerKom’a bağlı olan Muhafızlar hiçbir Army içine girmezler. Kesinkes MerKom’u korumaya adanmışlardır. Yeraltına inerler de yine de MerKom’u bırakmazlar. OrKom’larda ise tavır farklı olur. Army merkezi kaydıkça, Muhafız alayları da ana merkezi koruma amaçlı aynı istikamette kayar. Bu şekliyle MerKom muhafızları sabitlenmiş, OrKom muhafızları ise hareketlenmiştir. MerKom muhafızları çok iyi taktik geliştirirler ve sabit durumların artısını kullanmayı amaçlar şekilde konum alırlar. Düşmanı bu nedenle uzakta karşılamayı isterler. OrKom muhafızları ise hareketli konumları nedeniyle esnek düşünürler. Alan kaybetmeyi önemsemezler. Army’nin diri kalmasını amaçlar harekette savaşırlar. Army sancağı onlara emanet sayılır. Bir Army sancağının ele geçirilme ve süfyani ana üssüne götürülme ihtimali halinde tavırları çok sert olur. Savaş boyunca sadece iki Army sancağı bu şekilde kaybedilecektir. Çok sayıda Alay sancağı kaybedilir. Ama Army sancağı kaybı

WembArmy askerlerini moral yönüyle sarsacaktır. Bunu okusunlar ve önceden hazır olsunlar. Kaybedilen Alaylar ise zamanında geriye çekilemediklerinden yaşadıkları paniğin sonucudur. Savaşın ilk 2 yılında üst üste gelen taktik gerçekleştirme hatalarını S.A.F. Muhafızları yapmamıştır. Sadece düşen Army merkezlerinde farklı uygulamaya geçmişlerdir. 1.Army’nin S.A.F. Muhafızları hızlı teslim süreci nedeniyle geriye çekilememiş ve çekilmek için yola çıktıklarında neredeyse tamamen imha edilmiştir.(Dost görünen tarafsızların gözetiminde süfyani tuzağı ile!) Aynı Army’e bağlı Amazon Elitler ise akılcı davranmışlar ve küçük parçalara ayrılarak pol yerleşkelerinde direnişe geçmişlerdir. Muhafızların düştüğü durum ile ölmek yerine savaşarak ölmeyi istemişlerdir. Ancak her iki davranış şekli de WembArmy kriterlerine uygun değildir. WembArmy kuralları, hiçbir askerin ölme amaçlı savaşmasını istemez. Kaçış ritminde geri çekilmeyi de kabul etmez. 3.Army’nin S.A.F. Muhafızları ise zamanında yeraltına inebilmişler ve Türkistan başkentini alttan kökünden tutabilmişlerdir. Sancak ise yukarıda kalmış, kaybedilmiştir. 2.Army’nin sancağını koruma adına ise çok vahim kayıplar verilmiştir. S.A.F. Muhafızları bu sancağı artık terk etmeyi ve kuzeydeki ana savunma hattı ile birleşmeyi önermişler ve öneri kabul Army’nin A.F. Alayları tarafından kabul görmemiştir. Army’yi ikiye bölmeme adına verdikleri yemine sadık kalarak, ağır kayıp pahasına muhafız hizmetini vermeye devam etmişlerdir. S.A.F. Muhafızlar, normal S.A.F. lara göre daha etkinler... Savunma hattına tutunurlar. Alay bazında toplu hareket ederler. Pol alanlarından uzak dururlar. Açık alanda savaşırlar. Hızlı olurlar. Savundukları alanı terk yoktur. Muhafaza ettiklerinin ne olduğunu bilirler. Bölük bölük vuruşurlar. 10.000 ler geldiğinde sıvışmazlar. S.A.F. Alayları daha esnekken, Muhafızlar katı kurallıdır. Sabit Burçları temsil ederler. Kuşatılmak hoşlarına gider. Böylece düşmanı kendilerine çekmiş olmanın sevincini yaşarlar. Hatları yuvarlanır. Korudukları her ne ise değerlidir. Sahiplenmek için muhafaza etmediklerini de bilirler. Değil mi? Army/lerin devamlılığını sağlarlar. Muhafız seçilen bir erkeğin hayatı, yaşam savaşı, parmakları, vuruşları ve kayıpları. Süfyani Alaylarına cesaretle karşı koydular. Geleceği korudular. Gedikleri oldu elbet. Bu boşlukları da destek kuvvetleri akınları ile kapattı. Gelen düşmana iyi tuzak kurdular. Çektikçe üzerine üzerine... 1 Merkez Bölüğü: l AlKom 11 CapT 12 UT 76 Ranger 9 Muhafız Bölüğü: 1 CapT 5 Ut 6 AR 88 Ranger

8Amazon Alayı Taarruz amaçlı. Çok çetin savaşçılar. Savaş boyunca ağır kayıp yaşarlar. Kuşatma bölükleri farklı silahları ile hızla süyfani alayın arkasına sarkarken, Taarruz bölükleri önden dalarlar. Bu hareketleri nedeniyle ağır kayıp ihtimaline hazır olurlar. Kullandıkları uçar piyade araçlarının tek kişilik olması ve iyi bir atış gücüne sahip olması istenir. İmha etme katsayısını aşan süfyani yığınlarına ise kesinlikle taarruzda bulunmayacaklardır. İntihar

alayı değilidir. Taarruz eden ve gözlerine kestirdikleri alayı tam imha eden bir yapıdadırlar. Otonomları sınırlıdır. Army emri olmadan taarruz etmezler. Army emri olsa da değişen durum karşısında taarruzu erteleyebilirler. Merkez bölüğü ortada ve taarruzu yönetir tarzda davranır. Taarruz sonrasında geriye kalanlar, yakınlarda olabilecek diğer süfyani yığınlarının atışlarına hedef olmamak için hızla geriye çekilirler. Vur kaç yerine Vur ez ve çekil taktiği yaşarlar. WembArmy, ancak Army bazında tam taarruz yapar. Alay bazında yapılan taarruzlar, belli bir düşman alayını ya da kuşatma ihtimali olan düşman hareketli üssünü hedefler. S.A.F. Alayından farklı olarak düşmanın karşısına dişi görünümlerini vurgulayarak çıkarlar. Amazon elitler ne kadar yerleşke içi savaşmayı severse normal amazonlar da o kadar açık alan savaşlarını sever. Düşmana kısmi darbe yaparak çekilen amazon akıncılardan farklı olarak hedefdeki düşmanı tam ezmeyi amaçlarlar. İç güvenlik hizmeti veren amazonlar içinden daha ilk görev döneminde seçilen ve kalıcı asker yapılan bu gençler, yaratılış olarak savaşçı mantığını yaşarlar. Alay yapılarına asker dağılımı olurken BURÇ ETKİSİ aşırı titizlikle önemsenir. Burç uyumu olmayan askerlerin bir arada olduğu görev takımları, müfrezeleri ve bölükleri oluşturulmaz. Tam uyumla savaşmaları için davranışları birbirine uyumlu kişiler yakınlaştırılır. İşte Amazon seçiminde bu titizlik uygulanacaktır. Çok garip gelebilir. Taarruz yapan bir Amazon askeri, Elit veya Akıncı olamadığı için üzülmez. Çünkü sadece Amazon alayları toplu taarruz yetkisindedir. Üstelik S.A.F. alaylarının yaptığı taarruz kıyaslandığında dişi asker mantığı ile erkeklerden oluşmuş süfyani alaylarına saldırılmaktadır. Süfyani gençler, başlangıçta amazonları küçümseyecek, onları ilk dönemlerde ezebilecek ancak hatalardan ders alan yeni diri amazon alayları savaşın son iki yılında kimsenin umudunun kalmadığı o en dip aylarda kısmi zaferler kazanacaklardır. En kuzeye çıkabilmiş kimi süfyani alayları son askerine kadar bu amazon alayları tarafından ezilecektir. Giden süfyani alayından hiçbir askerin sağ dönememesine ise geride bekleyen üstkomutanlar inanmayacaktır. Onların esir alındığını ya da savaşmadan teslim olduklarını yayacaklardır. Savaş meydanından verilen holovizyon kayıtları ise tarafsız görünen KonFed yaşayanlarının izlenimine sunulacaktır. Tarafsızlar savaşın hızla bitmesini ister. Kimin kazandığını pek umursamazlar. Amazon alaylarına hayran olmalarına neden olacak kısmi zaferler sonrasında bu tarafsız KonFed bölgelerinden gelecek gönüllü gençler amazon olma sevdasına düşeceklerdir. Aldıkları eğitim sonunda bir bölümü savaşın son yılına yetişir ve sayıları iyice azalan Amazon alaylarına yerleştirilir. %90 oranlarda gezinen taarruz kayıp oranlarına rağmen gönüllü olan teenagerların ilk tercihi bu alaylar olur. 1 Merkez Bölüğü: 1 AlKom 1 CapT 6 UT 8 AW 84 Walker 3 Kuşatma Bölüğü: 1 CapT 5 UT 6 AW 88 Walker 6 Taaruz Bölüğü: l CapT 5 UT 6 AW 88 Walker

9S.A.F. Alayı

Taarruz amaçlı, dişli mücadelede. İlk yıllarda önde durmada direnenler. Kolay erirler. Taktik savaşında Amazon alayları kadar başarılı olamadılar. Eridikten sonra yenilenenler ve birleştirilenler daha etkin oldu. Sonradan gelen destek bölükleri, savaşın ilk yılında yaşanan hatalı zaman kazandırma amaçlı taarruzlara son verdi. Artık alay bir bütün olarak ve tam taarruz mantığı olmaksızın çember hareketine yöneldiler. Bu harekette taarruz düz ileri değil, Saat yönündedir. Sağdan sola veya soldan sağa, hedefte tutulan bir düşman alayını eritme maksatlı manevra saldırısıdır. Düz ilerleyiş ile belli bir toprağın geri alınması istenmez. Tüm alay tam gücüyle öne atılır. Çembere alınan düşman için içe dönük hızlı/nişanlı atışlar yapılır. Çemberin uzak tarafında olanların yarısı silahlarını dışa dönük tutarak savunma sağlarken çemberin yakın tarafında olanlar tam içe yönelik atışta olurlar. S.A.F. Alaylarının bu taktik değişikliği kuzey hattında etkin kullanılır. Kendi merkezlerinden çok uzaklaşmış düşman alaylarının şaşkın bakışları altında sayıca az olmalarına rağmen öne atılmaları panik yaratır. Hızlı ve doğrusal olmayan ilerleyişleri nedeniyle kolay hedef olmazlar. İkili hareket ederler. Arkadaki asker kollar, öndeki asker hedefi vurur. S.A.F. Alayları yedek tutmaz. Tam taarruz yaparlar. Amazon Alayları gibi kendi yüzlerini açmazlar. Başlıkları ile tam kapanırlar. İstendiğinde yüzlerindeki ifadeyi gösterebilirler. Düşmanların gözlerinde korkuyu saklama çabasına inat S.A.F. Alayları saldırı sırasında göz hatlarını görüntüye açarlar. Uzaktan çembere alınmış alaylarını gözetleyen merkez üstsubayları, saldıran S.A.F. alay askerlerinin yüz ifadelerini savaş anında holovizyon görüntüsünde izler. 1 Merkez Bölüğü: 1 AlKom 1 CapT 6 UT 8 AR 84 Ranger 3 Kuşatma Bölüğü: l CapT 5 UT 6 AR 88 Ranger 6 Taaruz Bölüğü: 1 CapT 5 UT 6 AR 88 Ranger

10Lejyoner Alayı Gönüllü, KonFed dışı gençlerden oluşan, savunma/taaruz alayı, aynı bölgeden gelenlerden oluşturulur. Emekli olduklarında yurttaşlık hakkı ile yaşatılırlar. Ağırlıklı olarak uzak kolonilerden gelen ve yeni bir hayat arayan gençler seçilir. Lejyon sıfatı ile dünya dışından gelen gezegen insanları, yetiştikleri çekime uygun vücut yapıları ile ayrıştırılırlar. Lejyon yapısı, orduda dişi ve erkek savaşçıların aynı bölük içinde oldukları tek yapıdır. Ancak bölük altında oluşturulan altı timlerde tam dişi/erkek ayrımı olur. Böylece W/G timleri gibi karma yapıyı bölüklerinde bulundurmazlar. Uranüsten gelen gençlerin ekvator bölgelerine yakın olmaları, Merkürden gelen gençlerin kutup bölgelerine yakın olmaları sağlanır. Uranüs gençlerinin uzun boyları, Merkür gençlerinin kısa boyları onları belli eder. Geldikleri gezegenin uydu ortamından dünyanın ortak durumuna uyum için birkaç aylık süreç işletilir. Lejyon askeri, dünya doğumlu yaşıtlarına oranla farklı bakışları ile dağıldıkları Army’de farklı bakış sağlarlar. 8 yıllık zorunlu görevlerini ilk girdikleri bölükte tamamlar. Bölüğe girişle eğitimleri başlar. Her lejyon bölüğünün eğitimci subayları bulunur. Bölük Komutanı eğitimle ilgilenmez. Lejyon

bölüklerinde ayrıca eğitilmeleri için alınmış özel S.A.F. ve Amazon subayları/askerleri bulundurulur. Lejyon mantığını alırlar. Lejyon ile Army’nin birbirine yakın olması böyle sağlanır. Bölük düzeyinde ortak emir alırlar. Askere alımda özellikle dünya dışından gelenler için cinsiyet faktörü iyi işletilmelidir. XX görünümlü olanlar tam dönüşümlerini tamamlamalıdır. XY görünümlü olanlar S.A.F. ve A.F. olarak görev alırken Lejyon modunda olanlar bölüğün ortak cinsiyet timine alınır. Görüntüleri itibariyle uyum aranır. Ancak iki mod arasında gidip gelen ve iki görünümü de dışarıdan yansıtan gençlerde seçim yapıncaya kadar er(kek) sayılır. Böylece XX özgün tutulur. Diğer normal doğumlu olanların farklı bir çizgi ile diledikleri cinsiyete kavuşanlara karşı önyargıları silinmelidir. İyi bir askeri eğitimle, normalde sosyal ortamda kabul ettikleri bu değişimi üniformalarına taşırlar. Bu haliyle gelenleri yadırgamazlar. Ancak XX görünümü ile bulunup XX’e ilgi duyanlar ile XY görünümü ile bulunup XY’ye ilgi duyanları üniformalı görev izni verilmez. Lejyon Bölüklerinde bu durum daha özenle kontrol altında tutulur. Gençleri kazanmak için onların tercihlerini yapmalarında yardımda bulunur ordu. Yuva kurmalarında da destek olunur. Geçen zamanla başta hoşgörü ile karşılanan eşcinsiyet tercihinin sakıncası anlaşılacaktır. Lejyon askerlerinin hızla yuva kurması ve aile huzurunu bulmaları istenir. Eşcins tercihli evlilik talepleri halinde WembArmy kriterlerini uygular. Askere tercih hakkı tanır. Kendini hissettiği cinsiyete dönüşüm yapmasını ister. Aynı fizyolojik görüntüde iki askerin yuva kurma isteği ise kabul edilmiyor. Onlar artık sivil hayata geçişleri için yönlendiriliyor. Onların mutsuz olmaması için çaba veriliyor. Lejyoner Bölükleri kendi alayları ile toplu bulunmazlar. Alay merkez bölüğü, diğer 9 lejyon bölüğünü bağlı olduğu üst Army içinde denetler, yönetir. S.A.F. Alayları nasıl ki alay bazında toplu olarak yer değiştiriyorsa, lejyonlar için bölük düzeyinde yer değişimi sağlanır. Uyum ve birlik hissi böyle sağlanır. Yine lejyon kimliği ile 8 yıl görev almışların normal S.A.F. ve Amazon alaylarına geçişlerinde özel tören yapılır. Lejyon kökenli olduklarını üniformalarında taşırlar. 1 Merkez Bölüğü 9 Lejyoner Bölüğü

11A.F. Sınır Alayı KonFed GarKom larında kara/deniz/hava/yeraltı sınırında görev alırlar. Savunma amaçlı. Kanton, State sınırlarında hiçbir işaret bulunmaz. Fed sınırlarında ise sınırtaşı fonksiyonlu fosforlu yüzeyüstü taşlar bulunur. Bunlar özellikle havadan ulaşımda araç içi gözlemcinin ilgisine açıktır. Fedler arası geçişlerde karadan geçişler sınırlıdır. Havadan geçiş ise serbesttir. Geçiş anında fed içine giren aracın içindekiler tanımlanır ve hemen onaylanır. KonFed yurttaşları fedler arasında geçişlerinde kayıt altına alınır böylece. Amaç iç güvenliktir. A.F. Sınır Alayları fed sınırında görev almazlar. Bu sınır hattında fosforlu taş

dışında hiçbir ek önlem alınmaz. Geleceğin doğayı seven yönetim tarzı gereği dünya yüzeyini kaplayan kara yolları devre dışı bırakılmıştır yer altından ve havadan ulaşım amaçlanır. Bu haliyle A.F. Sınır alayları KonFed sınırına üç aşamada odaklanır. Önce yüzeyde kurulu klasik sınır kolu görevi tutulur. Sonra yeraltından konfedler arası geçişlerde sınır geçişini güvenlik amaçlı koruyan hat tutucular bulunur. Üçüncü odak havadan geçişlerdir. Bunu A.F. Sınır alayları gözlem aşamasında denetler. Sınır giriş çıkışlarında siviller askerler ve üniformalarla muhatap tutulmaz. Sınırdan giren yabancıların ilk muhatapları yine sivil görevli sınır gümrük çalışanlarıdır. Savaş durumunda bu üç odak tamamen A.F. sınır alaylarının denetimine geçer. Aktif savaşa katılım amacıyla tutulmazlar. Değişen sınıra göre geri ya da ileri giderler. Asla taarruz etmezler. Sınırı barış zamanında klasik yüzey üstü sınırkolları yoluyla korurlar. Yer altı geçişlerinin ve hava ulaşımının tam denetimine inat yüzey girişlerinde gedikler olabilir. Konfed sınırında diğer KonFed ordusuna bağlı sınır askerleri ile birlikte oldukları ve tam sınırda oluşturulan “Ortak Sınır Kolu (insanlı)“ görev alır. A.F. Sınır alayına bağlı 20 lik takımları bu kollarda tutulur. Diğer konfed ordusunun gençleri ile birlikte yaşarlar. Savaş halinde geriye doğru çekilerek bu sınır alanını boşaltırlar.

KonFed Sınırı Gece olunca tüm sınır aydınlatılıyor. Karadan insan geçişi yok. Havadan sınır kanton merkezine var. Sınır hattına 40 metre aralıklara dizilmiş aydınlatma amaçlı ortak denetim kuleleri dikilmiştir. Bu kulelerin uzunluğu 8 metredir. Kule, insansız ve sınır hareketlerini kayıt amaçlıdır. Sınırdan geçen tüm canlıları/cansızları kayda alır. Konfed sınırında ileri geri 2 metrelik tampon bölge bulunur. Bu tampona yeşilliğin çıkmasına izin verilmiş yüzey yolu yapılmıştır. Ortak sınır kolunun bulunduğu alanda ise 20 metrelik ileri geri güvenlik alanı tutulur. Bu alan iki konfed askerlerinin ortak kullanımındadır. Sınır kolu binasının içinde serbest dolaşım varken bu 20 metrelik karşılıklı güvenlik alanlarında sadece ilgili konfed sınır askerleri bulunabilir. Sivillere kapalıdır. Sınır tampon alanları toprak olarak doğrudan ilgili KonFed ordusuna aittir. Sınır hatları kesin çizgi ile belirlenmiştir. 8 metrelik kulelerin arasında sınır hattını belli eden 5 metre yüksekliğinde ve 5 metre aralıkla dikilmiş lamba kuleleri bulunur. Bu kulelerin arasında herhangi bir örtü, engel veya tutucu bulunmaz. Sınır ihlali halinde ortak sınır kolu harekete geçer. Her konfed askeri kendi 2 metrelik tampon yolundan ihlal olan sınır hattına yere yakın uçarak gider. Sınırı geçmiş ve iç taraflara yönelmiş olanlar ise ilgili KonFed sınır askerlerince takibe alınır. Sınır geçişi sırasında alınan kayıtlar incelemeye alınır. Merkez Bölüğü, her biri 5 ayrı ortak sınır koluna dağılmış sınır bölüklerini uzaktan denetler. Geri hatlarda tutulan merkez bölükleri savaş halinde yönetikleri sınır kol takımlarını geriye alır, tuzaklama yaptırarak. Yer altı yaklaşım hatları ve hava yaklaşım hatlarında savunmayı hemen diğer Army birimlerine verirken yüzeyden yaklaşımda savunmayı ele alır. Savaş yıllarında geriye çekilen sınırlarda A.F. sınır alayları işlevini kaybetmiştir. Barış dönemine kadar görevleri askıya alınır. Kuşatılmış ve gedik açılmış

alanlarda sınır alaylarının katkısı olmamıştır. Savaşı ve yaklaşan düşmanı önde karşılama becerisinde amaçları sadece düşmana zaman kaybettirmektir. İyi bir sınır geciktirme sistemi kurmaları istenir. Bunun için önceden hazırlanırlar. Sınıra komşu kantonlarda özel konumları vardır. Ait oldukları garnizonların içinde sadece merkez bölüğü tutulur ve bilgilerini gizli tutarlar. A.F. sınır alaylarında görev alacak askerler kesinlikle gönüllülerden seçilir. Askerler görevlerini hometown statüsünde olmayan diğer kanton sınır hatlarında yerine getirir. Yaşanan savaşta bazı sınır takımlarının canlı kalma hevesi ile geriye çekilmedikleri ve ortak görev aldıkları düşman sınır askerlerine sığındığı da gözlemlenmişti. Bazı ortak sınır kollarında ise geriye çekilmeye fırsat olmadan sıcak çatışma yaşanmıştı. İlk kayıpları verenler onlar oldu. Savaşın ilk saatlerinde, saldırı kararı almış süfyani alayları sınırı aşmadan hemen önce bu sınır kollarını deldiler. 20lik takımın geri çekilme hattından ilerlemeyi istediler. Bu hattı tuzaklaması gerekenler ise ani baskınla savaş dışı tutuldu. Merkez bölükleri geriye çekebildiği eksik bölükler ile değişen sınıra uygun yeni işlev almaya çalıştılar. Ancak başarı sağlayamadılar. Hızlı geri çekilme ve kuşatmalar sınır koruma amaçlı kurulmuş A.F. sınır alaylarını işlevsiz bıraktı. Merkez Bölüğü 9 Sınır Bölüğü

12A.F. Alayı Geçici askerlerden oluşan, savunma/taarruz amaçlı. KonFed ordusunun kanton garnizonlarında ağırlıklı tuttuğu alay tipidir. Acemi askerleri, garnizonun konuşlu olduğu kanton yerleşiklerindendir. Usta askerler ise diğer kanton garnizonlarından atama yoluyla getirilmiştir. Eğitimleri yine garnizonlarda yapılır. Savaş sırasında bölgesel farklılık yaşanmıştır. Bazı bölgelerdeki A.F. Alaylarında savaş isteği görülmemişken diğer bölgelerde yaklaşan savaşa karşı dirençli bir savunma isteği gözlenir. Taarruza katılımları ise sınırlı olmuştur. 10dan fazla alayın birleştiği iri taarruzlarda etkin katkılı olabilirler. Ancak kendi başlarına yapacakları taarruzlarda kayıp oranları çok yüksek olur. Bunu bilen MerKom onları çok özel haller dışında taarruza yöneltmez. Savunma hatlarına dağıtılmışlardır. A.F. alaylarının özel bir hakları bulunur. Savaş sırasında veya hemen öncesinde kendi istekleri ile üniformalarını çıkarma hakları bulunur. Her A.F. askeri bu hakla askere alınmıştır. Kendi kişisel tercihi ile savaşmak istemeyebilir. Bunu bildirdiği anda üniforması onu terk eder ve sivil kıyafetiyle alanı terk eder. Hakkında hiçbir ceza işlemi yapılmaz. Yurttaşlık hakkını da kaybetmez. O artık sivil görev amaçlı geri hatlara alınır. Bu hak A.F. sınır alayı askerlerine tanınmamıştır. Bu nedenle gönüllü olan A.F. askerlerine bu detay hatırlatılır. Savaşın ilk aylarında bu yolla vazgeçenler çok olmuştur. Bu anlayış taktikdir. WembArmy savaşmaya istekli gençleri tutmak ister. Katkısı olmayacakların alayların içinde tutulmasını istemez. A.F. askerleri diğer uzman askerlerin yanında kendini sönük hisseder. Oysa uzman askerler aldıkları eğitimle A.F. askerlerini küçümsemeyeceklerini bilirler. Sınır alanlarından uzakta bulunan ve savaşın ilk aylarındaki o panik ve katliam sürecinden uzak kalmış diri A.F. askerleri alay bazında istekli göründüler. İçine karıştıkları Army ağırlıkları ile birlikte savaştılar. Sivil olma

amacıyla üniformasından sıyrılanların alay sayılarını azaltması bu alayların taarruz yeteneğini bitirdi. Savunmada ise tek başlarına önlem alamaz hale geldiler. 1000 kişilik bir A.F. alayından geriye kalan 200 kişi artık bölük ve takım düzeyinde savaşabiliyordu. A.F. alaylarına komuta eden subaylar, askerlerin tesirinde kaldı. Olumsuzluk havasının hakim olduğu ilk iki yılda, umudunu yitiren bazı subaylar askerleri ile düşmana teslim oldular. Bazıları ise geriye dönerek kaçtılar. Kaçanlar avlandı. 1 Merkez Bölüğü 9 Görev Bölüğü

A.F. Alayı: Savaşın ilk yılı için darma dağın. Sonradan toparlananlar var. Yine de etkin değiller. Zafer için yeterince faal olmadılar. Sadece canlı kalmaya çalıştılar. Yerlerine yurtlarına aşıktılar. Bu onları O’ nun için savaşmaktan alıkoydu. Bir kısmı savaş sonrasında dönme umuduyla dünya dışına çıktı. Ay da seyredenler oldu kendi yurttaşlarının ölümünü. Üzülmediler aksine kendi durumlarına sevindiler. Begüm (Huri Kraliçe) bütün bunları gördü ve şaşırdı değer verdiklerine. Adler (Mehdi, Mighty), sayı azaldıkça öne çıktı. Savaşın ilk 2 yılında ortada görünmedi. Gizlenerek savaştırdı. Sonra açıktan mücadele başladı. Tükendi zannedilen WembArmy dirgin (direnen/dingin) birimleri ile süfyani yığınlarını ezmeye başladı. Karşı Bağ işin sonunu gördü de aradan sıyrıldı. Onlar süfyani hatası yapmadılar ve Deggal (Deccal) fırsatı için astroid kuşağının hemen dışında istiflendiler. Bırakın Wemb kurulsun ama biz hala mücadele içindeyiz diye. Begüm bunu da gördü o zamanda. Yine şaştı (aslında şaşmadı bildiği için ama insanların bile bile kötü olmalarını istemediğinden oldu davranışındaki değişim) Adler kuşağın dışına uzanmadı. İşi kendinden sonra gelene bıraktı. Süreç hızlandı ve WembArmy hızla kuşak yakınlarında mevzi aldı. Tünel yoluyla da AllahLaw a uzandılar.

Savaş Amaçlı Alayların Sonu

13Akademi Alayı S.A.F. ve Amazon subaylarını yetiştirir. Yetersiz görülenler A.F. alaylarında subaylık yapar. (Max CapT olurlar) Yeterli görünerek mezun olanlar (ki eleme çok fazladır. Çoğu asker A.F. subaylığını kabul etmez ve asker olarak S.A.F. kuvvetlerine katılırlar.) Mezun olanlar; S.A.F., Amazon, Amazon Elit, S.A.F. Muhafız, Akıncı Alaylarına atanırlar. Hedefleri üstsubay olmaktır. Ayrıca 30 yaşın altındaki S.A.F. ve Amazon alay askerleri üstün başarıları ile daha üst düzey savaş alaylarına aktarılmak üzere ikinci eğitim dönemleri için Akademi Alayına alınabilir.

Dişi ve erkek akademi öğrencileri ayrı bölüklerde tutulur. Eğitmenleri ise karmadır. Eğitim bölüğündeki Walker ve Ranger statüsündeki Amazon ve S.A.F. askerler her iki tür öğrenci bölüğüne tatbiki uygulama yardımında bulunur. 1 Eğitim Bölüğü: 1 AlKom 50 Eğitmen(Sivil/Asker) 1 CapT 3 UT 45 Walker/Ranger (S.A.F. askeri, kıta disiplini verir, daha önce akademi eğitimine girip yeterli görünmeyenlerden gittikleri alaylarda başarılı olan askerlerden seçilir) 9 Öğrenci Bölüğü: 1 CapT 99 Akademi Öğrencisi

14Eğitim Alayı A.F. askeri eğitimi verilir. Garnizon içinde tutulurlar. Garnizon merkezine girmezler. Eğitim bölüğündeki A.F. askerleri, karakter olarak eğitimci zihniyetinde olanlardan seçilir. Öğrenci askerlerin her sorusuna etkin cevap verebilecek yetenekte olanlar eğitim bölüklerinde A.F. askeri yapılır. Her CapT için 9 yardımcı asker ayrılır. Bunlarda ait oldukları bölüğün öğrenci askerlerini destekler. Eğitim malzemelerini kontrol ederler. Eğitim sonuçlarını tutarlar. 1 Eğitim Bölüğü: 1 AlKom 9 CapT 90 A.F. Askeri 9 Öğrenci Bölüğü: 100 Öğrenci

15Garnizon Bölüğü GarKom ile birlikte hareket eder. GarKom’un tayini olursa ait oldukları garnizonu komutanları ile birlikte terk ederler ve yeni yerlerine giderler. Eğer GarKom görev dışı kalmış ve yeni bir GarKom gelecekse ona tabii olurlar. Başka bir GarKom alanından gelen yeni komutan olursa bu bölük, yeni gelen garnizon bölüğü ile birleşir. Geçiş süreci sonunda iki bölük, sayı olarak bir bölüğe iner. Artıda kalan subay/asker ve uzmanlar MerKom a çekilir. Eksiği bulunan GarKom garnizon bölüklerine atanırlar. Sadece istekli olan subay/askerler garnizon bölüklerine alınır. Uzmanlar ise sivil amaçlı tutulur. Garnizonun konuşlu oldukları kantonla ikili ilişkilerde etkin olurlar. Savaş halinde garnizonun sivil içerikli işlemlerinde etkin olurlar. 1 Merkez Tkm: 1 GarKom 5 AlKom 14 S.A.F. Ranger (Sancaktar içinde gizli) 1 Geri Hizmet Tkm: 1 CapT 3 Uzman 12 Uz.Yard. 4 Ranger

1 Teknik Hizmet Tkm: l CapT 3 Uzman 12 Uz.Yard. 4 Ranger 1 Donanım Tkm: 1 CapT 3 Uzman 12 Uz.Yard 4 Ranger 1 Muhafız Tkm: 1 UT 19 S.A.F. Ranger

2.2.8 Bölük Yapıları Bölük en az 100 kişi(birim). Ayrılmaz bütün. Birimler 20 den az dağıtılamaz. Çeşitleri : 1A.F.Öğrenci, 2Akademi Öğrenci, 3A.F.Eğitim, 4Akademi Eğitim, 5A.F.Görev, 6A.F.Merkez, 7A.F.Sınır 8A.F.Sınır Merkez 9Lejyoner, 10Lejyoner Merkez, 11S.A.F.Taaruz, 12S.A.F.Kuşatma, 13S.A.F.Merkez, 14Amazon Taarruz, 15Amazon Kuşatma, 16Amazon Merkez, 17S.A.F.Muhafız, 18S.A.F.Muhafız Merkez, 19Amazon Elit, 20Amazon Elit Merkez, 21S.A.F. Akıncı, 22 S.A.F. Akıncı Merkez, 23Amazon Akıncı, 24Amazon Akıncı Merkez, 25Gıda, 26Silah, 27Giyim, 28Donanım Muhafız, 29Yapı, 30Bilişim, 31Mali, 32Teknik Muhafız, 33Haberci, 34Bilgi, 35Strateji, 36Kurmay.

Roman’ların Ordu statüsü Kendilerine ait bir logoyu kollarında taşıma ayrıcalığını taşırlar. Sadece romanlardan oluşmuş özel bölükler oluşturulur ve bu bölükler farklı alaylara dağılır. Bulundukları yere neşe katarlar. Askerlik hizmetini mutluluğa çevirirler. Roman bölüğü bulunan Alayda neşe eksik olmaz. Savaş zamanlarında ise morali yüksek tutmayı sağlarlar. Batıdan doğuya uzanan dağılımda ait oldukları alayın emri altında olurlar. Kendi alt kimlikleri ile Army üniforması giymiş tek unsurdur. Diğerleri ise ancak KonFed kimliğini taşıyabilir.

1A.F. Öğrenci Bölüğü 100 A.F. Öğrenci askerden oluşur.

Eğitim Süreci: İlk 4 ay: 1 Önder(Lider) Öğrenci

33 Baş(Head) Öğrenci 66 Öğrenci Girişteki sınav sonucuna göre dağılım yapılır, eğitim sürecinde değişiklikler olur. 9 Kişilik 11 Takıma (99 kişi) 1 Öğrenci önderlik/liderlik eder. 9 kişi, kendi içinde sıra numarası alır: 1,2 ve 3 numaralar baş olur. 4 ve 7 numara, 1 numaranın emrine girer. 5 ve 8; 2 emrine girer. 6 ve 9, 3 emrine girer. Böylece emir komutayı, yetki ve sorumluluğu yaşarlar. Süre sonunda %16sı (Bir A.F. öğrenci alayından 2 S.A.F. öğrenci bölüğü kadar) S.A.F. adayı olarak seçilir. İkinci 3 aylık eğitime alınır. Seçilmeyen diğerleri asker sıfatıyla görevlerine atanır. Eğitimi başaramayan/vazgeçen/zorgelen çok az sayıdaki genç silah kullanmamak üzere geri görevlere verilir.

İkinci 3 ay: 20 Emekli S.A.F. CapT(Yarı Sivil Eğitmen) 80 S.A.F. adayı Öğrenci(20 kişilik 4 Tkm) Seçilenler GarKom içindeki S.A.F. alayı içinde özel eğitime alınırlar. Diğer arkadaşları A.F. askeri olur ve rütbe alırlar. Kendileri ise S.A.F. olma şansını kullanırlar. Kimse zorla bu ikinci eğitim sürecine alınmaz. Seçilenler aynı zamanda seçenler karşısında gönüllü olmuşlardır. S.A.F. Adayı Öğrenci Bölüğü! GarKom yerleşkesinde, yeraltında yer alan özel bir alanda masabaşı bilgiye dönük eğitim alır. 4 kişilik 4 timi 5.Lider Tim yönetir. 20 kişilik Takımdan 4 adet bulunur. Eğitim boyunca, aynı takımdaki lider tim ile alt tim üyeleri yer değiştirir. Sanal eğitim ortamında sınanırlar. Alt tim bile kendi içinde derecelendirilir. S.A.F. subayı olması muhtemel kişi bu eğitimde ezilir, alt time alınabilir, takım liderine yardımcı olabilir. Eğitimin son günü gerçekler açıklanacağı için kimse ne olacağını bilemez. Umudunu kaybetmeden devam ederler.

Her takımda 6 aşama bulunur: l. Aşama, (4 kişilik) alt timin en alt iki üyesi, 2.aşama, alt timin orta seviye tek üyesi, 3.aşama, alt timin lider tek üyesi, 4.aşama, (4kişilik) lider timin en alt iki üyesi,

5.aşama, lider timin orta seviye tek üyesi(Takım Komutanı yard.) ve 6.aşama(en yıpratıcı aşama), lider timin lider olan tek üyesi. Eğitim sonunda %5 Akademi Eğitimi için Merkez Komutanlığına gönderilir. Bunlar geleceğin üstsubay adaylarıdır ve yaşları henüz yirmi civarıdır. Kalan %95 elemeye alınır. Eğitim boyunca kendilerine belli etmeden elenirler. Elenmeyenler, elenenlerle son güne kadar birlikte bilgi almaya devam eder. Eğitimin son günü %8 S.A.F. asker teklifini alır. Elenenler A.F. birimlerine arkadaşlarının yanına gönderilir. S.A.F. teklifini kabul edenler ise kalıcı asker olurlar. S.A.F. alaylarına alınırlar. Alay içi eğitimleri devam eder.

2Akademi Öğrenci Bölüğü S.A.F., Amazon, Elit, Muhafız, Akıncı Subay yetiştirilir. S.A.F. eğitimi aşağıda detaylandırılmıştır. Amazon(kalıcı asker modu) eğitiminin yapısı benzerdir. Ancak Elit, Muhafız ve Akıncı sonraki yıllarda kazanılacak bir sınıf türüdür.

1.Yıl: l Capt ve (3 Lider 3 AsistLider 27 Öğrenci) 33kişilik 3 Takım!

Takım Yapısı: 9 adet 3lük Alttim (en alt iki ve üst bir) (dönüşümlü) 1 adet 3lük AsistLider timi (en alt iki ve üst bir) (dönüşümlü) 1 adet 3lük Lider timi (en alt iki ve üst bir) (dönüşümlü) Yıl boyunca takım kendi içinde dönüşüm içindedir. Tüm takım üyelerine liderlik tattırılır.

2.Yıl: %50 Eleme. Elenenler, tercihlerine göre ya S.A.F. askeri ya da A.F. subayı olurlar. Geriye kalanlar 100 kişilik yeni bir Eğitim Bölüğüne alınır. Bir Akademi alayı ikinci yılında 5 Bölükten oluşan 500 kişilik öğrenci sayısına iner. Diğer 500 asker kalıcı olmak üzere yeni

görev yerlerine atanır. 20 Kişilik 5 Tkm dan oluşan Akademi Subay Eğitim Bölüğü:

Takım Yapısı: 2 Lider 6 AsistLider 12 S.A.F. Subay Adayı 1 adet 2li Lider Timi (Kararlarda birbirlerini denetler, hatalarını düzenler, birlikte sorumludurlar. Farklı düşünmeyi öğrenirler. Ortak karar vermeyi öğrenirler. Liderin tek başına hareket edemeyeceğini öğrenirler.) 2 adet 3lü Asist Lider Timi (Lider timinin aldıkları kararları uygulamak için 2 adet alttimi ile harekete geçer. Bizzat uygulayıcı oldukları için uygulama hatalarını görürler.) 4 adet 3lü Alt Tim (Komuta altında ezilen askerlerin durumunu anlarlar. Yanlış verilen kararları yaşayan tim olduklarından bunlar hafıza kayıtlarına alınır. Eğitimlerde esir düşerler, esir alırlar, bayıltma modundaki silahlarını kullanarak diğer Eğitim takımları ile önsafta gerçek ortamlı savaşırlar.) 5 Takım, bölük bilinci ile diğer eğitim bölükleri ile de eğitim savaşları yaparlar. Araç kullanımı eğitimi alırlar. Toprak, Hava, Su ve Ateş unsurlu eğitimleri olur. Bu aşamada eleme çok sınırlı kalır. Kişinin kendi isteği ile kendini elemesi sistemi ve 3 gün süre içinde geri dönme hakkı bulunur.

3A.F. Eğitim Bölüğü 1 AlKom 9 CapT 90 A.F.Askeri 10 kişilik 10 Takımdan oluşur. 3lü(iki alt bir üst) 3 timin başında 9Capt ve 1Alkom yer alır. CapT rütbesindekiler eğitmen olurlar, kendilerine bağlı 9 asker ise eğitime yardımcı olur. AlKom eğitimleri yönetir, üstsubaylara rapor verir, eğitim sırasında seçilecek S.A.F. adayları için gelen S.A.F. heyetini yönlendirir.

Geçici askerlik Süreleri:

Askerliği kabul edenler: A.F. (silahlı) 4 Ay Eğitim (Rütbesiz) 3 Ay Aynı Garnizonda 1R (1: Rütbe aşaması ve R: Ranger) rütbesi ile görev 3 Ay Aynı Garnizonda 2R rütbesi ile görev 3 Ay Farklı bir Federasyonda 3R rütbesi ile görev 3 Ay Farklı bir Federasyonda 4R rütbesi ile görev

Askerlik eğitiminde elenenler: A. (silahsız) 6 Ay Aynı Garnizon içinde 1R rütbesi ile yarı sivil görev 6 Ay Farklı bir Federasyonda 2R rütbesi ile yarı sivil görev

Askerlik hizmetini red edenler: (üniformasız) A şıkkı: Aynı Kanton içinde 24 Ay Kamu hizmeti (günde 8 saat!) B şıkkı: Farklı bir Federasyon içinde 48 Ay Gönüllü Sürgün (İnsani Barınma, Beslenme ihtiyacını ordu karşılar, sürgünden yıldığı anda kamu hizmetine dönerek süresini kısaltabilir.)

Not: Bütün yurttaşların güvenlik hizmeti zorunludur. En geç 20 yaşı içinde görev için başvurmaları beklenir. Öngençlerin erken askerlik yapmaları istenmez. Yaşamlarının en güzel yıllarında serbest olmaları istenir. En erken başvuru 19 yaşı başıdır. Askerliğini tamamlamış bütün gençler 40 yaşına kadar görev aldıkları son Army’nin yedek askeri sayılır. Savaş halinde önce eğitim yenilemeye alınır. Sonra yeni kurulmuş yedek alaylarına alınır. Üniformasız denilen kamu hizmeti verenler ise yerleşimlerde sivil görevler alırlar.

4Akademi Eğitim Bölüğü 1 AlKom 50 Eğitmen(Sivil/Asker) 1 CapT 3 UT 45 Walker/Ranger 10 kişilik 5 Takımdan oluşur. 3lü(iki alt bir üst) 3 timden oluşan her takıma bir subay liderlik eder. 50 Eğitmen yarı sivil statüde. Takım dışı sayılırlar.

5A.F. Görev Bölüğü Taarruz eğitimi almış, ancak savunma konumunda.

1 CapT 3 UT 2 AR 14 4R 20 3R 20 2R 40 1R (100 asker) 9 kişilik 10 AlTakım, her alTakım içinde 4kişilik 2 ayrı tim(1 3R 1 2R 2 1R) ve iki timin lideri konumundaki 4R rütbesindeki takım komutanı. 10 kişilik 1 CapTakım, 11.tkm ın üniformasında kırmızıçizgiler bulunur. 4 kişilik 2 Lider destek timi ( 1 UT 1 AR 2 4R) ve desteklenen 2 kişilik Lider timi (1 CapT 1 UT(Lider Yard.) Lider CapT, 9 kişilik AlTakımlardan birini kendi yönetimine alır. Tatbikat ve savaş durumunda bu takım muhafız sınıfı gibi davranır. Alt komuta 3 UT diğer 9 AlTakımı 3er 3er paylaşır. Böylece her AlTakım, emir alacağı komutayı bilir. Lider Yard. konumundaki UT, diğer iki UT nin yönetiminde olan AlTakımları geriden kendi 3 AlTakımları ile destekler. Ayda iki kez tekrarlanan tatbikat sürecinde savaşa hazırlanırlar.

6A.F. Merkez Bölüğü S.A.F. Asker adayı olup elenenler Merkez bölüklere alınırlar! Savaş gerisi hizmet/destek bölüğüdür. 1 AlKom 3 CapT 2 UT 14 AR 20 4R 20 3R 40 2R (1R yok!)

Not: 1 A.F. askeri 6 Ay süreyle kendi Kanton Garnizonlarından birinde görev alır. İkinci 6 Aylık süreyi ise atandığı başka bir Federasyona bağlı bir Garnizonda geçirir. Oysa Amazon birliklerinde bayanlar Polis ve Asker ayrımına tutulurlar. Geçici olanlar Polis olur, Kalıcı seçilenlerin bir kısmı Polis bir kısmı Asker yapılır. İlk 6 aylık sürede Geçici Amazonlar şehrin hemen dışında kurulu üslerinde Jandarma tarzında silahlı görev alırlar. Kanton içindeki yerleşkelerde içgüvenliği sağlamayı amaçlarlar. Bu arada bir bayan olarak bilmeleri gerekenleri alırlar. (4 aylık eğitim şehir sınırındaki Amazon Eğitim birimlerinde olur. Burada bedeni eğitim ağırlığı vardır. Sonraki 6 aylık süreç hem eğitim hem görev iç içe geçer.) Son 6 ay ise, şehir içi görev içerir. Polis konumunda ayrı ayrı sınıflarda görev alırlar. Şehir içi görev, bağlı oldukları, yaşadıkları kanton dışında, farklı bir federasyona bağlı bir şehir içinde olur. Bazı amazonlar ise görev aldıkları kantonun ufak şehirlerine, belde merkezlerine atanır. Mesela en küçük bir belde merkezinde bile En az 30 kişilik bir Amazon kolu bulunur. Erkekler polis ve jandarma görevini yapamazlar.

7A.F. Sınır Bölüğü

MerKom a bağlı, savunma amaçlı, kademeli geri çekilebilen, taarruz durumunda birlikleri üzerinden güvenle geçiren sınıftır. Gözetleme, çekilirken tuzak kurma, düşmana zaman kaybettirme. Sıcak savunma yapmaz. 1 UT 1 4R 13 3R 31 2R 54 1R

Sınır Takımı: 10 kişilik 9 Takım. Her takımda 3lü 3 tim(1 2R 2 1R) ve takım lideri 3R dir. Lider Takım: 3 kişilik Lider timi(1 UT 1 3R 1 2R) ve 3 adet 2 kişilik(l 3R 1 2R) Altim bir adet 4R yönetiminde Lider timine bağlanır. Her Altim, kendine bağlı 3 sınır takımını kontrol eder, Lider timinin kararlarının uygulanmasını sağlar. 4R yoluyla yönetilirler.

8A.F. Sınır Merkez Bölüğü Alay komutanı bir CapT. Sınır hattının gerisinde MerKom a bağlı. 1 CapT 1 AR 6 4R 46 3R 46 2R 15 kişilik 6 Yedek Mevzii Takımında her takım 4R rütbesindeki bir askerin liderliğindedir. Takımında 7 3R ve 7 2R bulunur. 10 kişilik Lider takımında Lider timi(l CapT 1 3R 1 2R), AR rütbesindeki askerin koordinasyon timini (3 3R 3 2R) kullanarak sınır bölüklerini destekler, yönetir, yönlendirir.

9Lejyoner Bölüğü Taarruz, baskın, kuşatma amaçlı, aynı KonFed dışı bölgeden gelen, ortak frekanslı askerlerden oluşur. Lejyoner subay olamaz. O bir askerdir. Eğitimleri Lejyoner Alayı içinde öncekiler tarafından verilir. Maksimum 8 yıl görev alırlar. Emekli olunca yurttaşlık hakkı ile yerleşime geçebilirler. Bir yıl sonunda ilk rütbelerini alırlar. Rütbesiz döneminde SIFIR Lejyon konumundadır. Lejyon adayı asker sayılır. Adaylık sonunda ilk rütbesini alınca evlenme ve yuva kurma hakkını elde eder. Barış döneminde haftada tam bir gün ailesi ile geçirme hakkını alır. Yuvası, Lejyoner Alayının barış zamanı konumlandığı yere yakın olur. Mesleği askerlik olduğu için Elit, Akıncı gibi özel birim askerlerine kendi bölüklerinde serbest eğitim verirler. Ordu için subay kadar değerli görülürler. Sadakat

yemini ile bağlanırlar. İhanet halinde cezayı kendi içlerinde mutlaka yazılı olan yasalarla verirler. (idam hariç) Bir lejyoner için en ağır ceza Alaydan atılmaktır. KonFed topraklarına girişi yasaklanır. Böyle bir cezayı alması için çok ağır bir suç işlemesi gerekir. (Lejyoner leri anlamadım, hem mesleki askerlik ama savaşın ilk yılı çoğu kaçıyor, sonra boş kadrolara dış gezegen gençleri doluşuyor savaşın son yılı, Lejyon luktan S.A.F. ve Amazonluğa geçenler var 8 yıl sonunda. Tuhafı: lejyonlar karma bölükler, kızlı erkekli, kızlar erkek gibi, erkekleri ise kız gibi kimi zaman, zaafları var ancak zaaflardan doğan artılar yaşanıyor.) Onlar bölük içinde 20lik dişi ve 20lik erkek lejyon takımlarına ayrılmalı. Böylece duygusallıktan kurtulur ve romantik tavırlı hatalar yapmazlar. 1 CapT 8 4L 16 3L 36 2L 36 1L 10 0L 1 Akademi Öğrencisi Asker(Elit/Akıncı) 20 kişilik 4 Takım: 4 kişilik 3L timi, alt rütbedekileri yönlendirir. Bu takımlarda rütbeler geri plandadır. Her asker her görevi yapar. Takıma girdikleri günden çıkacakları güne kadar yerleri değiştirilmez. Bu takımdan emekli edilirler. Böylece yıllarca birlikte geçen süre, aralarında kuvvetli bir bağ oluşmasını sağlar. İhaneti engeller. 2 2L ve 2 1L den oluşmuş 4 kişilik 4 tim ise yönlendirmeye uygun görevlerini yerine getirirler. 9 kişilik Lider Takımı: CapT komutasında 8 4L bulunur. İkisi CapT in yardımcılığını yapar. Bağımsız çalışır. Emir takibi yapar. Diğer altısı ise Takım Lideri olurlar. Dört takım lideri klasik Lejyon takımını yönetir. Son iki 4L ise her biri 5 kişiden oluşan aday asker timini takım statüsünde yönetir, eğitir. Toplam 10 lejyoner adayı asker 0L konumunda bir yıl süre ile bu konumda denenir. Başarısız olanlar gönderilir. 1 kişilik Bağımsız Akademi Öğrencisi Asker (Akıncı/Elit) Bir bölük mensubu bütün lejyonerler aynı frekansa sahip olmalı, aynı kültürün insanı olmalıdır. Bu nedenle erkek ya da dişi aynı bölükte görev alırlar. Ordu içinde erkek dişi karma olan tek savaş bölük tipidir. Lejyoner leri anlamadım, hem mesleki askerlik ama savaşın ilk yılı çoğu kaçıyor, sonra boş kadrolara dış gezegen gençleri doluşuyor savaşın son yılı, Lejyon luktan S.A.F. ve Amazonluğa geçenler var 8 yıl sonunda. Tuhafı: lejyonlar karma bölükler, kızlı erkekli, kızlar erkek gibi, erkekleri ise kız gibi kimi zaman, zaafları var ancak zaaflardan doğan artılar yaşanıyor.

10Lejyoner Merkez Bölüğü MerKom emri ile yer değiştirir. Emre uygun komutanlık yerleşkelerine alınır, kendi alanlarını kurarlar. Tatbikat modunda yaşarlar. Her iki yılda bir bütün alay başka bir bölgeye aktarılır. Kendi kayıtlarını diğer lejyoner alaylarıyla bile paylaşmazlar. (Tüm dünyaya ve uzaya yayılmış Roman insanların lejyon sıfatı ile KonFed ordusuna gelmeleri beklenir. Onlar el üstünde tutulur. Ve Lejyon alaylarında yoğun bulundukları gözlenmiştir. KonFed içinde yaşayan Romanlar ise ayrı tutulur. Onlar yurttaşlık hakkı ile A.F. veya S.A.F. asker olurlar. Lejyon olmak için mutlaka KonFed dışı olmak gerekir. Özellikle uzak kolonilerden ve uydulardan gelen gençlerin hevesli başvuruları geri çevrilmez. Kendilerine seçtikleri meslekte uygun görülenler istekle orduya Lejyon kaydıyla alınır.) 1 AlKom 2 CapT 6 4L 40 3L 40 2L 10 1L 20 kişilik 4 takımda 5 görev timi(2 3L 2 2L) bulunur. 9 kişilik Lider takımını 3kişilik Lider timi(1 AlKom 2 CapT) ve 6 kişilik Takım Liderleri timi oluşturur. Lejyoner bölüklerindeki eğitimlerinde en iyi dereceleri elde etmiş on lejyoner 1L rütbesi ile 1L Yedek takımını oluşturur. Bu özel takıma 2 4L birlikte liderlik eder. Bu en iyiler geleceğin Lejyoner liderleri olması için özel eğitime alınırlar. Kalan 4 4L ise 20 kişilik dört normal takıma liderlik yapar. 1 kişilik Bağımsız Akademi Öğrencisi Subay (Akıncı/Elit) normal S.A.F veya Amazon askeri subayı iken kendi isteği ile Akıncı veya Elit olma yolunda lejyoner subaylarının yanına alınırlar. Zaten bu bölüklerde görev alan CapT ve tek AlKom daha önceki dönemde lejyoner bölüklerinde eğitimini tamamlamış Akıncı, Elit sınıflı subaylardır.

11S.A.F. Taarruz Bölüğü İlk saldırıyı yapan bölük! 20 birimlik bölümler halinde hareket eder. Takımları bir araya toplanmadan kendi alanlarında bulunurlar. Karşılarındaki düşman toplanırsa orana uygun birleşir ve taarruz ederler. Kanat taarruzu eğitimi almışlardır. Cepheden saldırmazlar. 1 CapT 5 UT 6 AR 10 4R 20 3R 24 2R 32 lR

20 kişilik 4 adet S.A.F. takımda 1 Lider tim(1 UT 1 AR 2 4R) ve 4 AlTim(1 3R 1 2R 2 1R) bulunur. 20 kişilik CapT takımında yine 1 Lider tim(1 CapT 1 UT) 2 OrTim(1 AR 2 4R) ve 4 AlTim(1 3R 2 2R) bulunur.

12S.A.F. Kuşatma Bölüğü Taarruz sırasında hat koruma ve düşmeyen noktaların kuşatılmasında kullanılır. Uyku sorunu giderilmiştir. Günde 2 saat ile savaşacak şekilde yetiştirilir. İlerleme sonrası, hattın güvenliğini ve direnme noktalarının imhasını sağlar. 1 CapT 3 UT 8 AR 16 4R 8 3R 16 2R 48 1R

13S.A.F. Merkez Bölüğü 1 AlKom 1 CapT 10 UT 40 4R 16 3R 32 2R 4 adet 20 kişilik merkez takımı, lideri UT, lider timi dört kişilik(1 UT 3 4R), 4 adet altim dört kişilik(1 4R 1 3R 2 2R). AlKom takımı son 20 kişilik alay yönetim takımı! Lideri AlKom! Lider timi iki kişilik(1 AlKom 1 CapT) 2 adet Ortim üç kişilik(3 UT; bir üst, iki alt), Altim, her biri üstündeki Ortime bağlı toplam 4 adet üç kişilik(3 4R; bir üst, iki alt).

14Amazon Taarruz Bölüğü Yapı, S.A.F. Taarruz bölüğü ile aynı! 1 CapT 5 UT 6 AW 12 4W 20 3W 24 2W 32 1W

15Amazon Kuşatma Bölüğü Yapı, S.A.F. Kuşatma bölüğü ile aynı! 1 CapT 3 UT 8 AW 16 4W 8 3W 16 2W 48 1W

16Amazon Merkez Bölüğü Yapı, S.A.F. Merkez bölüğü ile aynı! 1 AlKom 1 CapT 10 UT 40 4W 16 3W 32 2W

17S.A.F. Muhafız Bölüğü Yapı, S.A.F. Taarruz bölüğü ile aynı! Savunma modunda bekler. Savaş halinde güvenli geri çekilmeyi, kuşatmayı yarmayı, savaşan alaylara destek olmayı hedefler. 1 CapT 5 UT 6 AR 10 4R 20 3R 24 2R 32 lR

18S.A.F. Muhafız Merkez Bölüğü 1 AlKom 11 CapT 8 UT 16 AR 16 4R 16 3R 32 2R 20 kişilik 4er Merkez takımı; bir lider tim(1 CapT 1UT 2AR) ve dört altimden(l 4R 1 3R 2 2R) oluşur. 20 kişilik AlKom takımı; iki kişilik bir lider timi(l AlKom 1 CapT) üç kişilik iki ortim(3 CapT;bir üst, iki alt),üç kişilik dört altimden(1 UT 2 AR) oluşur.

19Amazon Elit Bölüğü Amazon alaylarından elit olan 1W ler gönüllü ise seçilir. Akıncı amazonlar ise diledikleri rütbede buraya alınabilirler. MerKom a bağlı garnizonlarda konuşludur. Her iki yılda bir Alay bütün ağırlıkları ile yer değiştirirler. Subayları da iki yılda bir alay değiştirdiğinden sürekli dinamik yapıda kalır. 1 CapT 8 UT 14 AW 17 4W 16 3W 20 2W 32 1W 20 kişilik 4er Elit takımı; altı kişilik bir lider timi(1 UT 1 AW 1 4W 1 3W 2 2W), bir ara tim(2 4W), dört kişilik 3 altimden(1 3W 1 2W 2 1W) oluşur. Ara tim nokta görevler için tutulur.

Takımdan ayrı hareket eder. 20 kişilik bir Elit Lider takımı; yedi kişilik lider timi(1 CapT 3 UT 3AW; her rütbe kendi içinde 3erli grup oluşturur. Lideri sağlı sollu korurlar), üç kişilik 1 ortim(Orta Tim)(3 AW;bir üst iki alt) üç kişilik 3 altim(Alt Tim) (3 4W;bir üst iki alt) ve bağımsız hareket eden çok özel eğitimli 1 UT! (Nedir? U: You T: Tec. Subaylığın ilk adımı. CapT rütbeli bir üst subayına teknik yardım sağlar. Birliğin yönetimi için asistanlık yapar. Akademide aldığı taze eğitimi uygulama ve uygulatma fırsatı yakalar. Teknik Subaylığı yaşar. Pratik yapar. Verilen emrin uygulanmasında etkindir.) Kendisi emri doğrudan CapT ten alır. Bilgisini kimse ile paylaşmaz. Çok gizli hedeflere gönderilir. Savaş zamanında cephe arkasına sızabilir. Karşı orduya karışabilir. Bu görevde iki yıl kalan bir subay elit CapT olma şansını yakalar. Elit amazonlar cephe ardına sızma, şehirleri içeriden alma, kuşatmayı yarma, tahliye için zaman kazanma gibi ölümcül görevler alırlar.

20Amazon Elit Merkez Bölüğü 1 AlKom 6 CapT 7 UT 18 AW 28 4W 20 3W 24 2W 20 kişilik 4er takım; lider timi(1 CapT 3AW), liderortim(l UT 1 AR 2 4R), lider destek timi(l 4W 2 3W), lider alt timi(1 4W 2 3W) ve altimden(1 3W 2 2W) oluşur. 20 kişilik AlKom takımı; Lider timi(1 AlKom 2 CapT 1 UT), dört kişilik subaylı altim (1 UT 3AR;bir üst iki alt) ve dört kişilik subaysız altim(l AR 3 4R;bir üst iki alt)

21S.A.F. Akıncı Bölüğü Toplu kanat hareketi için, genç askerlerden oluşur. Hareket halindedirler. Ele geçirmeyi değil yıpratma ve korkutmayı amaçlar. Baskın yapar ve geri çekilir. 1 CapT 1 UT 3 AR 7 4R 19 3R 33 2R 26 1R 20 kişilik 4er takım; Lider tim(l 4R 1 3R 3 2R;bir üst iki alt) ve 5 kişilik 3 altimden(1 3R 1 2R 3 1R;bir üst iki alt) oluşur.

20 kişilik Lider takımı: Lider timi(1 CapT 1 UT 3AR;eşit ve altimlerle bağlantıda) ve 5 kişilik 3 altimden(1 4R 1 3R 3 2R;bir üst iki alt)

22S.A.F. Akıncı Merkez Bölüğü 1 AlKom 1 CapT 2 UT 4 AR 12 4R 32 3R 48 2R 20 kişilik 4er takım; simetrik yapıda iki ayna alt takım var. 10ar kişilik birbirine benzer alttakım(1 4R 3 3R 6 2R;ikisi üst dörtü alt) Sağ ve sol bölümde akın sırasında Alkom takımının hayatta kalmalarını sağlarlar. Taarruzda ve hareket halinde savunma amacıyla AlKom takımına yakın hareket ederler. Akın sırasında akıncı bölüklerinde yaşanan asker kaybı bu takımlardan takviye ile kapatılır. 20 kişilik AlKom takımı; Lider timi(1 AlKom 1 CapT 2 UT) ve dört kişilik 4 altimden(1 AR 1 4R 2 3R) oluşur. Altim bölük emirlerinin uygulanmasını sağlamak için diğer takımlar arasına dağıtılabilir.

23Amazon Akıncı Bölüğü S.A.F. Akıncı Bölüğü ile aynı yapıda!

24Amazon Akıncı Merkez Bölüğü S.A.F. Akıncı Merkez Bölüğü ile aynı yapıda!

2.2.9 Savaş Dışı Bölük Yapıları Bay ve Bayan görevlilerin aynı bölükte bulunmalarına izin verilir. Bu bölük yapılarına WembArmy malı/üretimi Humanoid/Android ve hareketli robotlar eşlik ederler.

25Gıda Bölüğü

%50 Sivil(Askerliğini fiili olarak yapmış sivil gönüllüler arasından seçilir). Takım ya da tim adıyla bölümlere ayrılmamıştır. Her bölük üyesinin belirlenmiş görevleri vardır. S.A.F. Muhafız Alayı tarafından korunur, desteklenir. Sivil Uzman: 10 Uz 40 UzYard. İç üretim, dış alımda kontrol ve onay sağlar. Stok Dağıtım Askeri: 20 CapT 30 UT (Savaşçı olmayan subayı sınıfı: Gıda Subayı)

26Silah Bölüğü %50 Sivil(Askerliğini fiili olarak yapmış sivil gönüllüler ve S.A.F askerleri arasından sivil göreve geçmeye gönüllü yetkinlerden seçilir). S.A.F. Muhafız Alayı tarafından korunur, desteklenir. Sivil Uzman: 10 Uz 40 UzYard (Silah geliştirme, yenileme uzmanlığı) Stok Dağıtım Askeri: 20 CapT 30 UT (Savaş sınıfı subaylardan seçilir.) Silah Subayı!

27Giyim Bölüğü %50 Sivil(Askerliğini fiili olarak yapmış sivil gönüllüler arasından seçilir). S.A.F. Muhafız Alayı tarafından korunur, desteklenir. Askerin 24 saatlik bütün gününde ihtiyacı olan tüm giyim kuşamını sağlar. Yenilik peşinde koşar. Sivil uzman: 10 Uz 40 UzYard (İç üretim, dış alımda kontrol/onay, demode giyimin geri çekilmesi, seyyar yatak (sırt çantası içi) vb. çözümler üretmek) Stok Dağıtım Askeri: 20 CapT 30 UT (Savaşçı olmayan subaylar) Giyim Subayı

28Donanım Muhafız Bölüğü 10 AlKom 20 CapT 30 UT 40 AR Alkomların kıdem sırasına görev takımlar sıralanır. Birinci TKM konumundaki, donanım

alayı komutanlığını temsil eder. Diğer takımlar koordinasyon ve koruma sağlar. 10 kişilik 10 takım; Lider tim(1 AlKom 1 UT) 4 kişilik 2 altim(1 CapT 1 UT 2 AR)

29Yapı Bölüğü %50 Sivil(Askerliğini fiili olarak yapmış sivil gönüllüler arasından seçilir). Bina, köprü vb. yapıların oluşturulması, hareket halindeki ordunun konaklamasında pratik çözümler bulunması üzerine çalışır. S.A.F. Muhafız Alayı tarafından korunur, desteklenir. Sivil Uzman: 10 Uz 40 UzYard (Yapı malzemesi iç üretimi, dış alımı, onarım kararı, yıkım kararı, yapım kararı alır.) Uygulama/Realize Askeri: 20 CapT 30 UT (Savaşçı olmayan subaylar) Yapı Subayı

30Bilişim Bölüğü %50 Sivil(Askerliğini fiili olarak yapmış sivil gönüllüler arasından seçilir). S.A.F. Muhafız Alayı tarafından korunur, desteklenir. Sivil Uzman: 10 Uz 40 UzYard (Programlama, donanım sağlama, sorun giderme) Uygulama/Realize Askeri: 20 CapT 30 UT (Savaşçı olmayan subaylar) Bilişim Subayı

31Mali Bölük %50 Sivil(Askerliğini fiili olarak yapmış sivil gönüllüler arasından seçilir). S.A.F. Muhafız Alayı tarafından korunur, desteklenir. Sivil Uzman: 10 Uz 40 UzYard (Harcama kararı verir, raporlama sunar, maliyet ve gelir analizi yapar) Uygulama/Realize Askeri: 20 CapT 30 UT (Savaşçı olmayan subaylar) Mali Subay (Alay bazında mali yönden yerinde denetleme yaparlar.)

32Teknik/Hizmet Muhafız Bölüğü 10 AlKom 20 CapT 30 UT 40 AR Alkomların kıdem sırasına görev takımlar sıralanır. Birinci TKM konumundaki, Teknik/Hizmet alayı komutanlığını temsil eder. Diğer takımlar koordinasyon ve koruma sağlar. 10 kişilik 10 takım; Lider tim(1 AlKom 1 UT) 4 kişilik 2 altim(1 CapT 1 UT 2 AR)

33Haberci Bölüğü İstihbarat toplar. Ordu içini gözler. Diğer ordulardaki gelişmeleri gözlemlemek için dış görevlere çıkar(Heyet görüşmelerine iliştirilirler). Üstsubaylara bildirir.(Bilgi Bölüğü ile sıcak ilişki içindedir.) Her takıma haber taşır! Alaylardaki olayları MerKom a haber ederler. Alay subaylarını inceler ve kayda alırlar. İç disiplini korumada kullanılırlar. 10 CapT 20 UT 30 AR 40 4R 10 kişilik 10 takım; Lider timi(1 CapT 1 AR) ve dört kişilik 2 altim(1 UT 1 AR 2 4R).

2.2.10 Masa Başı Savaş Dışı Bölükler 34Bilgi Bölüğü İstihbarat bilgilerini depolar, yorumlar, analiz eder, atama kararı için rapor sunar, düşman kuvvetleri bilgilerini değerlendirir, tarihleme yapar, alay yıllıklarını saklar. 10 TumKom 20 AlKom 30 CapT 40 UT 10 kişilik 10 takım; Lider timi(1 TumKom 1 CapT) ve dört kişilik 2 altım(1 AlKom 1 CapT 2

UT).

35Strateji Bölüğü Bilgi ve istihbarat(haberci) raporları ile Kurmay bölüğünü destekler. Kurmay kararları alınırken kullanılmak üzere stratejik rapor, hedef ve olasılıklar belirler. Her takım belli bir sayıda alayı stratejik olarak değerlendirir. 10 UpGarKom 20GarKom 30 TumKom 40 AlKom 10 kişilik 10 takım: Lider tim (1 UpGarKom (Nedir? Kantonda yer alan 3 Garnizon Komutanlığını Kanton dışından yöneten Komutan)) 1 TumKom (Nedir? Tümen Komutanı) ve dört kişilik 2 altim(l GarKom 1 TumKom 2 AlKom)

36Kurmay Bölüğü Tüm üst kararlar bu meclisvarı takımlarda bağımsız alınır. Her takım, ayrı bir alanı kontrol eder. Lider takım, diğer takımlara öncülük eder. Görev dağılımı sağlar. Ancak alınan kararlara karışamaz. 10 OrKom 20 KolorKom 30 UpGarKom 40 GarKom 10 kişilik 10 takım; tim ayrımı gözetmeden rütbe sırasına göre ama şura mantığı ile karar alma amaçlı (yuvarlak masa kullanırlar) 1 Lider OrKom, 2 KolorKom 3 UpGarKom 4 GarKom dan oluşur. Bir takım Lider takım, bir takım da Lider yardımcısı takım olarak belirlenir. Her takımın bağımsız çalışma alanları vardır. Tüm alaylar bu takımlara üzerinde çalışma yapılmak üzere dağıtılır. Yuvarlak masa kararlarında 10 insana ek olarak Hedronik temsilcisi 1 Cyborg ve özel yetenekleri olan 1 Hbryd eşlik eder. Böylece sayı istenen 12’ye ulaşır. Cyborg bilgi hatalarını denetler, Hbryd paranormal yönüyle karar denetimi sağlar.

Rütbe Sistemi UT:

U: You T: Tec Teknik Subay. Her WembArmy subayı, akademi mezuniyeti sonrası

CapT emrine verilir. Aldığı emirleri teknik yönüyle uygular. CapT için teknik veri hazırlar. Taktik için teknik destek sağlar.

CapT:

Captain. Kaptan. Yüzbaşı. Taktik Subayı. UT desteğini alır. Bölüğü veya özel görevli timi için gelen emre uygun taktik belirler.

AlKom: Alay Komutanı. Normal görevinde iken 1000 kişilik bir alayı yönetir. TumKom: Tümen Komutanı GarKom: Garnizon Komutanı UpGarKom: 3Garnizon (Kanton sınırlı) Komutanı KolorKom: Kolorordu (State sınırlı) Komutanı OrKom: Ordu (Fed sınırlı) Komutanı MerKom: Merkez (KonFed sınırlı) Komutanı

2.2.11 Müfreze Ordu içinde toplam sayısı 20.000 dir. Ordulara ihtiyaçlarına göre dağıtılmış ve farklı dallarda uzmanlığı bulunan bağlı asker grubudur. Bölük altıdır, takım üstüdür.

Müfreze Sistemi En az 20 en çok 49 askerden oluşan ve karma yapıda çok çok özel ve özgün görevler için yetişmiş sıra dışı savaş birimleridir. Diğer bölük yapılarında bulunmayan silahları taşırlar. Araçları kullanırlar. (Örnek: PALMüfrezesi.) Müfrezelerin sancaktarı içlerindeki en genç

dişi savaşçıdır. Teenager olması muhtemeldir. “Beyaz Bayrak (var üstünde ise bir kurt başı var. Daha aydınlatıcı olsun) (Bayrak ikili görüntüde. Bayrakta birinci görüntüde kurt başı var. Kurtun yüz ifadesi değişken. İkinci görüntüde bir tepenin üzerinde oturmuş turuncu/kırmızı arası bir renkte ana kurt ve yanında yavru kurt var. İfade değişiyor. İkinci görüntüdeki kurt başının ağzı açık. Bayrağın arka fonu beyaza yakın açık tonda. Bayrak sesli. Ve savaşta elde taşınıyor. Bayraktan çıkan ses silahı gibi. Fonon yayıyor. Klakson gibi düşmanı ürkütür. İnsanlara güven verir. Bayrağın üstünte küçük bir yıldız vardır. Sol üst kısmında. Çiçek gibidir. Arada görüntü olarak farklı bir top ortaya çıkar. Bu top geniş bir alana yayılır. Şehrin savunmasında kullanılır. Top dışarı çıkar. Bayrağın dışına çıkar. Ve bayrağı savunacak olan asker grubunu gözler. Onları sert bakışlarla uyarır. Gelecek düşmana karşı hazırlar. Bayrak dalgalanmaz. Sadece olduğu yerde asılı kalır. Bayrağın yüzeyinin altı değişik bir madenle sıvazlanmıştır. Gelecek olan orduya hazırlıksız yakalanmamaları için gruba uyarı gerekmektedir. Ordunun hazırlıklı olması için çalışmalar yapılmalıdır. Bayrağın üstünde bir adam resmi. Bayrağın hemen tepesinde kağıttan gibi görünen iki boyutlu bir adam resmi var. Çocuksu bir resim. Bu resim hareketli. Çıkış yapıyor bayraktan. Bayrağın dışına çıkıyor. Ve oradan insanlara eğlence amaçlı çıkıştır bu. Bayrak savaş anında, savaşın ara verildiği sırada, savaşa ara verildiğinde, çocuksu bir resimle, bu adam resmiyle daha doğrusu eğlence yapılmaya çılışılmıştır. Bayraktan çıkar ve oturur, bayrağın içine ve oradan grubun üyeleri yani askerlere espiriler yapar. Ve onlara eğlence amaçlı görüntüler sunar. Onlara espiriler yaparak eğlence amaçlı görüntüler sunar. Maskot gibidir. Maskotlar gibi davranır. Savaşı hazırlar. Savaş anı yaklaştığında yerine geri gelir. Yeniden ortaya çıkması savaşın sonundadır. Savaış bitiminde ordaya çıkar. Savaş kazanıldıysa bayrak farklı bir ses çıkarır. Bitirdiğine dair bir belirti sunar. Ve parlayan ışıltılar görüntü olarak verilir. Ve bayrak altındaki küçük çocuğu tekrar ortaya çıkarır. Çocuk küçük bir espiri yapar ve kapanır.) ---) Kurt başı. Ağzı açık, konuşabiliyor. Müfrezeye emir veriyor. Bilgiyi Hedronik’ten alıyor. Fonotik sesi var. Yüksek düzeyde. Dalgalanmayan bayrakta 2 kurt başı var. Üstteki doğuya bakıyor. Üstteki konuşuyor. Alttaki batıya bakıyor. Görünmez gibi, silik duruyor. Müfreze, özel pioner!. Başlangıçta 20 kişilik, sonra sayısı 40a çıkıyor. Müfreze, yurdu korumak için özel çalışma. Türk bayrağı. Bayrağın yanında yukarıdan aşağıya büyük harflerle “TURANAC” yazılı. (SpaceArmy içindekilerde ise “SPEAVEAC” dır.) Bayrağın doğu tarafında ek bayrak var. 1.63lük kız bu sancağı taşıyor. Bu savaşçı kız 17 yaşında. Jandarc modunda. Özel Pioner --) 20 kişilik sonra 40 kişilik oluyor. Özel Müfreze --) 20 kişi 40a tamamlanıyor.(49’a tamamlanıyor.) 3 yıl ihtiyacı. Jandarc’ı sevmeleri gerekiyor. SetuN7’yi kötü gördüler. Her üniformada BIRDY yok. Jandarc üniforması kan kızılı (kadife gibi) yanar döner kumaş. 20 yaşın altındalar. 16 yaşında olan da var. Jandarc gelince 16 ya kadar katılım yaşı inecek. Topal savaşçı görünenleri toplayacak gibi. 20 kişide başlangıçta erkek fazla. 6 dişi ve 14 erkek. Kadın sayısı artacak. (4 erkek + 16 bayan)”

TURANAC “Orduda 20 kişilik müfreze, 10 kişilik yardımcı müfreze, 19 kişilik de destek ünitesi var. 20 kişilik orduda kadın sayısı 16. 4 de erkek olmak üzere gizli bir de +1 vardır. 20 kişilik birliğin ardındaki 10 kişilik yedek ünite gerektiği yerlerde orduya yardım silahı taşır. Diğer 10 kişi yiyecek stokunu ve giysi stokunu oluşturur. Savaşçılar, 49 olarak yaşarlar. 17 kişi genel olarak kadındır. 17’nin bir tanesi hbryd’dir. Gizil’dir. 4 kişi ise huri kızını korumakla görevlidir. 17 kızın içinde Gianne Albertoni var. O kızın kazanılması gerek. Onu kazanacak kişi de mutlaka çok bilgili bir alim olmalıdır. 20 yıl uğraşıldı ve kızın gelişi hazırlanıldı. Onu kazanmak için 10 yıl daha gerekebilir. 30 yaşlarında onu kazanacağız…” “Savaş kötüdür, insanlara zarar verir. Biri size zarar verdi. Grupta birbiri ile savaşan insanlar var. Bu yanlış. İnsanların birbiri ile savaşmaması gerekir. Birbirleri ile barış içinde olmalılar. Ama olmadı. Mutlu olmanız gerek. Hayatı tanımanız gerek. Gerçekleri algılamanız gerek. Dünya sizin elinizde olmasa bile bir gün herşey değişecek.” “Onların yaşam tarzı değişecek. Ama gelişim devam edecek. İnsanlar birbirilerine zarar veriyor. Ama mutlu olmanın yoluna bakmanız gerekiyor yine de. Dünyanın düzelmesi için sizin çabalarınız, gayretleriniz çok önemli. Başarmanız açısından size yardım edecegiz. Gerektiğinde gelip en sevene bilgi ileteceğim. Ama haberim olmadığım zamanlarda lütfen siz de kendiniz bir şeyler yapın. Bilgileri size aktarıyoruz. Şehit olduğunuz ikiniz de. Bu büyük bir sınav. Sizin sınavınız. Öğrenmeniz gereken çok şey var. Bilmeniz gereken çok bilgi var. Bunları öğrendiğiniz zaman size yardım edilecek. Dünya düzenini siz kuracaksınız. Çok önemli.” Özel bir müfrezede çok özel bir hbryd bulunur. Onu korumaya and içmiş 4 ayrıcalıklı erkek savaşçı tutulur. Dış hatlarda ise çepeçevre konumlanmış gencecik amazon savaşçıları çok özel araçlarında ikili ve sırt sırta bindirilirler. Hbryd denilen insan, yaratılışında özenle çalışılmış, imanı tam ve hanif bilinci ile canını ortaya koymuştur. Müfreze sistemi; alaylardan bağımsız, kendi hedeflerine yönelen, WembArmy’nin göz bebeği, sevimli, yüzleri güleç, Allah için savaşmayı seven, Sevdiği için öne atılan, korkusunu sadece Allah’a karşı duyan… Yazılanlar içinde beni en çok etkileyen savaşta süfyanilere görünen ilk müfrezedir. Soluk yüzüme bakarak tebessüm eden gelecek zamanın dirileri şaşırmasın. Yazılanların okunacağına tam olarak inanan bir ölü geçmiş zaman insanı bakın hala dillenmiş duygularını açığa vuruyor. Sen de okuyorsun beni. Senin kim olduğunu ben biliyorum. Müfreze içindeydin. Seni özel tutmuşlardı. Kendini örttün. Allah’a iman ettin. İmanını gizledin. Henüz hazır olmayanların arasına karıştın. Yüzünde hem kararlı bir ifade vardı. Allah için tüm sevdiklerinden vazgeçtin. Eşinden ve çocuğundan koparken ani adımdaydın. Müfrezenin gerisinde kalmadın. Senin yaptığın fedakarlığı başkaları olsaydı yapar mıydı? Seni görüyorum. Yılmadan öne atlayışını hissediyorum. Senin öne atlarken verdiğin sözü düşündüğünü biliyorum. Allah’a bir söz vermiştin eğitiminde. Müfrezede yer aldığında hep o sözü vurguladın kendi içinde. Sen, eşini ve evladını gerinde bıraktın. Seni okuduğun geçmişte saygıyla anan biri var.

Kemiklerim toprakta. Alın yazımda olan başıma geldi. Şehadet ettim, O’nun TEKliği karşısında. Aslında O’nsuz olamayacağımı anladım. Bana bir yol tutan ve kendine çeken sendin. Senin kararlı tutuşun olmasaydı şimdi ben neredeydim? Hasta/Deli bakışları altında ezilmekten beni kurtaran WalKüre! Senin Müfrezende yer alan tüm fertleri sevgiyle selamlıyorum. Seni yaratana odaklanıyorum. Sendeki sevginin kaynağı ondan geliyor. O’nun dışında ne varsa aslında yok oluyor. Bir TEK kalıyor. Ben ve sen kayboluyoruz O’nun sevgisinde. Cenneti arzuladığım zamanları anımsatıyor bana. Ne pahasına olursa olsun yola devam ettiriyor. O’nun beni kucaklamasına şükran borcumu ancak yazarak ödeyebiliyorum. Aslında ödeyemiyorum. Tek başına var edilmek bile ne büyük bir nimet. O’nun nazarında olmak ne güzel. Gözyaşlarımı izlediğini bilmek ne güzel. Korkum giderek artıyor. Evet. O’ndan korkuyorum. O’nu kaybetmekten korkuyorum. Kaybetmeyeceğimi bildiğim halde. Duygularım dolanıyor gönlümde. Yazdırdıkça şaşkınlığım artıyor. Kötülerin elinde kukla olmaktan kurtarılıyorum. Allah diyorum. Sadece O’nu istiyorum. O’nun dostu olmak içindir çabam. Gizlenmem bunun için. Senin eşini ve çok sevdiğin evladını bırakman karşısında benim başıma gelenler çok hafif WalKüre. AnneBaba belirsizliğinde olmana inat bir anne gibi davrandın bana. Çektiğin derin acılarda gülümsemekten vazgeçmedin. Savaşanların düzen kurmakta zorlandığı aylarda umut dağıttın. Benzer Hbryd statüsündeki eşdeğer müfrezedaşlarınla yol tuttun. Senin gidiş gelişin benim nazarımda bir tavaf gibi. Kabe’nin etrafında öyle bir tavaf ettin ki zilzal oldu. Dünyaya gelmesi olası kulların cehennem acısını yaşamadan doğrudan yukarıya alınmasını sağlayanlardan oldun. İnsanların görmeden inanmamakta inat ettikleri düzene en başından inandın, tutundun. Bizi de inandırdın, tutundurdun. Hunnes ile arkadaştın. El ele tutuştun onunla. Tarıklandınız. Naslandınız. Biz bu azminiz karşısında aciz kaldık. Biz ikimiz cılız kaldık. Siz ikinize hayran baktık. Aradan sizi çıkarmamız için defalarca sınandık. Yazdık, yazıldık. Sonra okuduklarımız okundu. Sıralamayı karıştırdık. Israrla hata yaptık, yaptırıldık. Elimizden tutanın bizzat Allah olduğuna bir türlü inanmadık. Onun bizi çepeçevrelediğine aldırmadık. Kendisine çekmeye çalıştığı kulların içlerindeki o ısrarla şüpheyi tattık. Sen bizi hiç bırakmadın. Sarsanın yanında bulundun hep sevgiyle kucakladın. Allah gibi bizi sevdin sen de. Sen çok özel bir WalKüre oldun. İnsanlardan gizlendin. Ne gelecekte ne de geçmişte nimetlerin önünde eğilmedin. Sadece Allah için yaşadın. Sana bağlı müfrezen de O’na bağlı yaşamaya and içtin. Ardından yola çıkanlar oldu. Bunu duyunca önce şaşırdın. Tepkin ulaştı o ardından gelen müfreze dişilere… Geçmişe uzanan WalKüre sayısının daha fazla olduğunu hissettirdin ikimize. İyi ol, zor ama kolaylaşır da, “çok yorucu”, biliyorum begüm için de öyle, o da ailesini bıraktı gelecekte, sonra geçmişi yaşadı, sonra başka bir evrenin geleceğine gitti yeniden evlendi, sonra geçmişte birine söz verdi, iki arada kaldı, aslında ne gelecekteki ne de geçmişteki düşüncesinde, o da zorlanıyor. Sen de zorlanırsın, amaca ulaş. "begüm, dert ortağı, dost, yoldaş, sevdiğim kişi kanalda, parayı bulan çocuk, 20 lira ona ulaştı, 20 lira 20 asker, amazon müfrezesi, gülmelisin, gülenler var sana, gül var, yazışım değişti, daha faydalı artık”

“Hu, amazon müfrezesi, 200 kız çocuğu en öne çıkanlar en cesur koyunlar, ölmek ona şehitlik mutluluk verir, 20 kişilik gruplara ayrılan müfrezenin 200 e tamamlanması için gereken süreyi hesap edin, 20 süre aylık, 20 ay var, dönen ay var, walhalla, donan ay var, eğlencesine, dönmeyen bir ay olur walhalla, eğlenme saatleri 8 saat eğlence yapmak için geçen özel günler var, haziran ayı özel, haziran ayında eğlence günü var, Doğum günü gibi kutlanıyor” “donan ay dilerse durur öylece, arka taraf zifiri karanlık, güneşe dönük taraf aydınlık, geceyi uzatmıyorlar, gündüzü uzatıyorlar, aydınlık güzel (eğlence saatleri walhalla içinde mi yaşanıyor..tatil gibi.?) evet (walhalla bahçelerinde festival havası, az uyku ile yaşıyorlar) en güzel giysilerini giyip çıkıyorlar ve eğlence mekanlarında çocuklar gibi eğleniyorlar, çok mutlular (milkdans tüm bahçeye yayılıyor) toplu danslar var çok güzel ve ahenkli kostüm de giyiliyor, komik kostümler de giyiyorlar” “o da seni seviyor, te amo dedi begüm, e te amo, tu na tar, kova, tua pir ra, come di ses, ta una, koma yar, tua mann, kappel, nua, pu” “yazacakların önemli, yazmanız istendi, Allah sizinle, gülmelisiniz, ümit edene gelir O Hu, beklemeyin. "Allah bizimle" Allah ' a kesin imanım var, senin de öyle, dua etmeliyiz, sen de emin ol, ibadetler Allah için var, sen de bil bunu, kılman gerekli, bizler gibi, secde etmek gerekli, bunları Hay yazdırıyor "hemen" diyor "ye" diyor "masanın altındakini" "çok önemli bu" "çok mühim" "doğru cevabı biliyorsun" "doğru dini de" "üretmek çok önemli" "faydalı eserlerin sayısını arttır" "diye dua et" "tamam" "bilmen için" "yazmakla anlaşılmak zordur, yazarak anlatmak da zordur, telefonla konuşulmalı, ama konuşmalar vakti kısaltır, konuşarak anlaşın bir süre” "Enseven'e olanların hepsi bir şaka" "şakayı yaşıyor" "şaka onu bu hale getirdi" "iyi birine olanlar bunlar" "Enseven yanlız kalmamalı" "yanlız kalırsa solacak bir gül o" "evlendiriyoruz onu bilerek" "ağlatarak evleniyor" Yoldaki yorulur. Kırgın olma yaşama karşı, dinlen. Dinlenirsen dinlersin de. Ne kadar değerli olduğunu gör: Tomak la Hay la ve Begüm le nasıl muhatap olduğunu, HU nun nazarında olduğunu, Bir Alimin peşinde olduğunu, Ama yine de kibirden uzak tutulduğunu gör. Çektiklerin için O na yüzyüze iken minnet duyduğunu ifade edeceksin. O seni kendisine hazırlıyor. JanDark lar geçmişte ve gelecekte yayılıyor. 1400 lerdeki hiç aşkı bile yaşamadı bir erkeğe karşı.. (belki yaşadı da içinde tuttu... öncelik vermedi) Üretken ol da. Tomak ne derse o olsun. O zaman ben yazayım da Begüm senin yolunda okusun. Dinle bak sevdiğini seven, Ne güzel bir yere vardın, cennetindesin, sevdiğindesin. Gidip gidip geldin zamanda, benzerin olmadı. Bunun için ezilmen gerekti. Ezen seni temizledi. Zaman ezdi. Sonunda öldün. Yeniden bedeni buldun. Mahşerde yanında

sevenin vardı, o seni orada da kucakladı, bırakmadı. Bırakmasını da istemedin begüm. Zürriyetin ileri geri oynadı, şaştın. Temizlenmiş nesillerin nurlu bakışları ile nazar edildi sana. Önce siliktin sonra parladın. Mahşer bitti de yukarı alındın, sevdiklerinin en öncesine vardın. Eşini buldun ayrılma kaygısı olmadan. O da sizi seyre daldı insanmış gibi yaptı. İlim var. Yardım edene yardım etti O. Seni çok güzel yarattı. Enseven e dost oldun. Mele i Ala dan aktın. Şaştın bu nimete en başında. Sonra yanlışlar yaptırdılar. Yanlışı tattın, doğruldun... ne güzel oldun. Allah seni sevdi.

mama tua zıv kev run tan intam 20 ay süren eğitim ile Amazon Müfrezesi oluşuyor, 10 müfreze, birbirinini tamamlayan Aynı zamanda Walküre/German Müfrezesi de var çok özel. “savaş anında gelenler olursa onlara yardım amaçlı kurulmuş bir müfreze” “Allah' a dönük yazılar yazıyoruz. İlk iş bu başarı için daha çok çalışılmalı” gül yazı kapandı gül gözü açıldı gül derde bakandı gül sevda kokandı gül anne açandı gül derman alandı gül sevmek salandı gül dernek açandı gül ağıt yakandı gün geldi başardı aile kurandı boy boyladı soy soyladı “dünya üzerine gelirken stigmata filmini hatırla, kızın çilesi, yara içinde kalışı ve frp oyunlarındaki kız oyuncu gibi ol, cesur ve kararlı, çok farklı olmanız gerekli, savaşa atlayan dikkatli jeanne d'arc gibi ol, kararından caymayan kız gibi, o tacı takılınca sevinen iyi yürekli kız gibi ol, yanarken bile vazgeçmeyen, Allah diyen kız gibi ol, cesaretin yerinde, cesur ve kararlı, ne olursa olsun başarmaya kararlı”

Amazon Davranış Modu “kararlı ve görev bilinciyle hareket ederler, dünyayı değil Allah' ı düşlerler, düşlerine müdahale olunur eğer Allah dışındakileri düşlerlerse, düş değil gerçekler önemlidir, düşleri değil gerçekleri görmeleri istenir, gerçekleri yaşamaktan yılarlar, bu yüzden gerçeklerde değişiklik yapmak isterler, bunun için geniş düşünmeleri salık verilir ve rahatlatılırlar, bazı şeyler farklı gelişiyor artık, Tomak yazacakmış sol elimle, fermion parçacıkları, neden yakın duramazlar? fermion parçacıkları nedir? fermion nedir, fermion? ne? n(7) en seven kim Allah' ı? en seven kim? sevmek isteyen kim? severdim eğer yanımda olsaydın diyen kim? neden sen sevdin Allah' ı bu kadar Setun7. O bilinmek istedi, severdim seni bilseydim diyen kim, sevmeyi seven kim, severdim eğer yanımda olsaydın diyen kim, Aşk mı ister Allah? Allah ne ister? Allah kimi ister? Allah bilen mi ister? Allah sevmek mi ister? Allah ne ister, sor. Hay: Tomak soru sordu. Cevap: Allah "bilemiyorum" diyeni ister. "Bilirdim eğer ben de onun gibi imkanlarım olsaydı " diyeni ister. "ben de bilmeliyim, çok çalışmam gerekli" diyeni ister, "Bilmediğimi bilenim" diyeni ister. "Bilebilsem gerçeği anlatırdım ben de onun gibi" diyeni ister, Bilmek isteyen, bileceksin ama önce özgür olmalısın, Çocuk özgür olmadan bilemezsin, Özgür olmadan bilemez insan (Musa gibi) evet (çocukların özgür olması gerekiyor her çağda ve ortamda bilmek için özgürce yaşamı tatmalılar) evet, doğru yol nedir, imana götüren yol, imana ne götürür, ilim, imana yalnız ilim götürür, özgür olmanızı da yalnızca Allah sağlar, özgür bırakan yine Allah tır (Allah ım bizi özgür kıl ki ilimle sana yol bulalım) aminnn, duan çok güzeldi, özgür insanlar, avrupada taş taşıyor ama özgür yine de, gerekirse aç geziyor ama yine de özgür, özgürlük kadar güzel birşey yoktur, özgür ama aç, ama özgür, özgürlük, esaret mi ister ruhun, esir düşer mi ruhlar, ruh esir düşmemeli, dabbet özgürlüğümden taviz vermem diyen, özgür çocuktur, o da özgürlüğünü istiyor, siz de, herkes özgür yaşamak istiyor, annen ve baban ölsün diye gözlerine bakmak ne kötü bir şey, ama seni hapsettiler sevgiyle, sahiplenerek hapsettiler, hapisten çıkmak isteyen bir kız hastaneye yatırıldı, özgür olmak istiyorum diye bağırdığı için üstelik, kızı kurtaramadık hapisten, yaşamasını istedik hapishaneyi, yaşadı ve anladı, birçok insan bu durumda, kız yollarda yaşamak istiyor, arabasına binip özgürce yollarda gezmek istiyor” (Dünya daki teenager kullarına aç özgürlüğü rabbim) “beyaz bülten: beyaz bülten, beyaz giyen hapishane gardiyanları, süfyanlar, nasıl kurtaracağız bu kızı bu hapisten ve seni?” “siyah beyaz çekilmiş, bir koltukta oturuyor, ağzında pasta var, çok komik bir şey, begüm neşelenmemizi istiyor, neşe şart, bu yüzden o videoyu izletmek istiyor, çok mutluyum şu anda, hayatımda hiç bu kadar mutlu olmadım, neden bu denli mutluluk veriliyor, bilmiyorum, çok neşeliyim, hayat doldum, begüm bana hayat kaynağı Allah tan, Allah bizi seviyor, mutluyum ama yazamıyorum, neşe veren videoyu seyret lütfen” “dünyada birçok şey yanlış gibi görünürken aslında doğru, neden bir doğru yanlışı götürür, Hay soruyor, neden kız yanlış yaparken aslında doğruyu yaptı, neden korkuttu onları, neden begüm oyun oynuyor, neden öpüyor o kızı, neden oynuyor o oyunu, yanlış

görünen doğrular, yanlış görünmek, ama doğru olmak, hataları hoşgörmek, hatalılar ama hoşgör, gianne hata yapıyor ama hoşgör, doğruyu bulması için dua et, gianne doğruyu bulsun, amin, yazacağız onu, o da okur birgün inş. hatalarını görecektir, yanlışta seyreden iyi bir kız o, o da anlar birgün, Tomak için "o da anlar birgün" "Allah size lutfetti" "lutfundan alın" "herşey gibi sen de birgün öleceksin" "ölmeyecek gibi yaşa ama öleceğini de bil" "bunlar sana lutüftür" "kendini yazmak istemeyen kız, sen de birgün göreceksin günü" “nerdeyse yakalamıştı bizi geller, ama şimdi özgürüz, Allah bizimle, kendimizi kandırmamızı istemiş, ama kandıramadı, begüm farklı bir zamanda, gianne farklı bir insan, beni kandıramadı, Allah bizimle, korkumuzu aldı Allah, korkmuyorum Allah tan başkasından, geller den de korkmuyorum, Allah bizi koruyor çünkü”

porfavor passe mante tonne tuta mun "dünya çok farklı seyredecek" "geçemediğim bir faaliyet var, geçmek isteyip de geçemediğim, çok yorucu ama yapılmalı "her haliyle güzel olan ve yapılması gereken bir faaliyet, para lazım, iç içe geçmiş katmerli melekler, para lazım, bedava olmayan, karşılıksız gelmeyen bir para, yorucu bir dürtü var, insan gitmek ister de gidemezse ne olur, ne yapmalıyım, istifa etmek isterdim, ama edemem, gitmek isterdim brezilya ya ama gidemem, hayatın en katı kuralları başımda beklerken, açlıktan ölecek gibi olurken, nasıl yapabilirim ki dilediklerimi, çok yorucu, çok zaman kaybettim, çok zaman gitti boşa, beklerken, ama önce ailenden ayrılmalısın, yeni bir yerde yeni bir hayat, "olmaz" dedi, bekle ümitle, umutla bekle, o zaman olur, "olmazdı" ama olur artık, melekler, ses verirken olur, Allah tan gelen ümitle olur, herşeyi özgürce yapan insanlara imreniyorum, gianne ye imreniyorum, hatta kıskanıyorum o kızı, çok özgür, çok özgür ve mutlu, ben de onun gibi özgür ve mutlu olmak istiyorum” “3 karanlık ol, 3 kara parça ol, 3 nine ol, 3 baba ol, 3 kız çocuğu doğur, 3 baba iste, 3 fark ara, 3 farklılık bul, 3 din var de, 4. nerede, hanif din nerede, kalbinde, Hay derdini bilir Enseven in, acısını da bilir, korkma dedik, korkma da bitsin, korkma da olsun bitsin, korku yok, Allah dan kork sadece, korkarak geçmemeli, hayatın gülerek bitmeli, gül de bitsin acıların, gül de bitsin, gül artık, gülerek yaz, gülerek anlat, gülmeni istiyoruz, Allah bunu istiyor, Allah gül istiyor, gül de Allah ssevinsin senin için, gül de mutlu ol, gül kız, gül kız gül, bir avuçsunuz”

Sancak Takımları

Komutanlığın sancağını, sancaktar üzerindeki üniformasında taşır! Savaş zamanında ise savaş üniformasında yer alan lazer yansıtıcısı ile birkaç metre yukarıda holografik olarak görünür. Sancağın kendisi ise sancaktarın kalp/gövde bölgesinde klasik kumaştan farklı bir stil ile tutulur. Özel bir kumaştan yapılmıştır. Yanmaz, kesilemez, renkleri kirletilemez.

MerKom: 10 kişilik tek takım sancağı taşır. Sancaktar bu takımda ve MerKom un yanıbaşında emir subayı olarak bulunur. 1 MerKom 2 OrKom(Kurmay) 2 Muhafız timi(3 CapT;biri üst iki alt) ve sancaktar(1 CapT)

OrKom: 10 kişilik tek takım sancağı taşır. Sancaktar bu takımda ve OrKom un yanıbaşında emir subayı olarak bulunur. 1 OrKom 2KolorKom(Kurmay) 2 Muhafız timi(3 CapT:biri üst iki alt) ve sancaktar(1 CapT)

KolorKom: 10 kişilik tek takım sancağı taşır. Sancaktar bu takımda ve KolorKom un yanıbaşında emir subayı olarak bulunur. 1 KolorKom 2 UpGarKom 2 Muhafız timi(1 Capt 2 UT) ve sancaktar(1 UT)

UpGarKom: 10 kişilik tek takım sancağı taşır. Sancaktar bu takımda ve UpGarKom un yanıbaşında emir subayı olarak bulunur. 20 kişilik WalKüre/German WalHalla takımı eşlik eder. 1 UpGarKom 2 GarKom(Kurmay) 2 Muhafız timi(1 CapT 2 UT) ve sancaktar(1 UT)

GarKom: 4 kişilik tek takım sancağı taşır. Sancaktar Garnizon bölüğünde gizlidir. 1 GarKom 1 UT 2 AR (Garnizon komutanına kişisel destek sağlarlar)

TümKom: 3 kişilik tek takım. Sancaktarı yoktur. Çünkü sancağı yoktur. Sembolik bir logoyu üniformada taşırlar. 1 TümKom 2 AR(Kişisel destek)

AlKom: 2 kişilik tek takım. Sancaktarı yoktur. Çünkü sancağı yoktur. Sembolik bir logoyu üniformada taşırlar. 1 AlKom 1 4R(Kişisel destek) Karı Koca askerler aynı GarKom içinde ya da üs içinde görev alırlar. Sivil ile evli Asker, ailesi ile üs sınırında yer alan evinde ikamet eder. Sivil eşi askeri alana giremez. Ara bölgede kalır. Yer altı üslerine asker kökenli siviller ancak yetki ile inebilir.

2.2.12 Hava Birimleri Rengi SkyBlue (AçıktonMavi)

Hava Ulaşım Alayı Doğrudan MerKom’a bağlıdır. Savaşa katılmaz. Üniformalı asker ve hafif araçları taşır. Yeraltındaki ulaşıma oranla savaş sırasında daha az kullanılmıştır. Özellikle uzakkuzeyden kuzeye gidiş gelişlerde etkindirler.

Hava Savaş Alayı Savaşın en çetin aylarında devreye girdi. Çok ağır kayıplar vererek geriye çekildiler. Yerden havaya savunma sisteminin aşılmazlığı her iki tarafa karaya bağlı savaşı zorunlu kıldı. İri savaş gemileri yörüngeden atmosfere girmeye cesaret edemedi. Atmosfer dışında yaşanabilecek bir çatışma da tarafsızların ağırlığı ile engellendi. Savaşın dünya yüzeyinde sınırlı alanda kalması istendi. Dileseydi WalHalla hava savaş gemileri yazılı kuralları silerek yukarıdan savaşı bitirebilirdi. Ancak bu güç bir sonraki aşama için kullanılacaktı. Hava Savaş alayları daha sırası gelmediğinden atıl kaldı.

S.A.F. askerleri içinden seçilen ve özel eğitime alınanlar, bir yıl sonunda havacı üniforması giyerek hizmete alınırlar. Her biri kendi kullandıkları aracın uzmanı olur. 1000 kişiden oluşan bir hava savaş alayına uzaktan komuta sistemi getirilmiştir. Komuta heyetinde 12 kişi bulunur. Bunların 9 u insan 3 ü ise hbryd subaylardan seçilir. Komuta heyetini oluşturanlar, eski deneyimli pilotlardan seçilmiştir. 40 yaşını aşmışlar ama 70 olmamışlardır. Otonom yetkileri olmadığından gelen emri başarı ile yerine getirmeye odaklanırlar. Savunma amaçlı tutulduklarında başarı oranları yüksektir. Ancak taarruza geçtiklerinde destek ararlar. WalHalla’ hın dünya ay arasında mekik dokuyan özel araçları bu alayın atmosfer için kartal logolu araçlarını yukarıdan korur. Bu yüzden araç kaybı sadece aşağıdan yapılan süfyani vuruşları ile olmaktadır. Bombardıman amaçlı araçları sadece süfyanilerin aşağıdan yukarıya vuruş yapmak için kullandıkları atış alanlarını bitirmeye dönük mermi bırakırlar.

Hava Savaş Sistemi Üniformalarında Kartal figürünü taşıyan WalArmy askerleri. Omuzlarda kanatları var. Kanatlar gelişkin. Esnek yapıda. Kişisel uçma becerisi taşırlar. Savaş araçlarından uçarak ayrılabilirler. Üniformasında Kartal ı taşıyan oransal olarak az sayıda asker bulunur. Bunların tamamı saf tır. Dişi kuşlar etkin olurlar. Yuvayı onlar korurlar. WalHalla koruyucu oldukları gibi kuzeyi de yukarıdan korumaya almışlardır. Denizin üzerinde düşman kuşlarını uçurtmazlar. Hava savaşı, kara alanlarında yapılmıyor gibi. Mehdi süfyani savaşı kara/yeraltı ve biraz da deniz savaşı oldu. Hava savaşı: ikinci aşama. Deccal ve İsa mücadelesinde iki ayrı grup hava savaşı yapacak. WembArmy de: SPaceArmy ve hava/deniz kuvvetleri çok az bilgide kaldı. Detayları yok. Hava savaşında, karaya bağlı hareket var. Kara alanı kaybedilmiş bir sahada hava araçları dolanmıyor. Kara savaşında tutunan sınırların hemen ardında hava araçları üst korumada. Sınır kara birimlerinin havadan vurulmasını engeller bu koruyucu melekler. Kanatlarını gösterirler holovizyondan siperlere yapışmış askerlere. Logolarında bulunan kartal konuşur. Kanat çırpar. Tavır alır. Emir verir. Yanlış yay hareketini önlemek ister. Hedronik hava unsurlarında doğrudan söz sahibidir. Hava savaş alaylarının otonom yetkisi yoktur. Emri alırlar ve sorgulamadan uygulamaya geçerler. Gelecekte yapılan anlaşma ile atmosfer dışından dünyaya silahla saldırı savaş zamanında bile yasaklanmıştır. Diğer KonFed orduları buna uyulmaması halinde yasağı çiğneyene yaptırım uygular. Bu nedenle hava savaş alayları atmosferin son sınır hattında dolanır. Girişleri ekvator düzleminden, savaşın olmadığı sahada. Hava sahası, kara sahasını kapsar. Bir KonFed kendi hava sahasından atmosfere girişleri engelleyebilir. Deniz sahaları tarafsızdır. Okyanus üzerinden atmosfere girer hava savaş alayının özgün araçları.

Afrikanın batısından okyanusa açılmaya yeltenen süfyani hava araçları engelleniyor. Sürekli manevrada tutulan WembArmy uçuşları ile etkili. Kara sahasına çok yaklaşmadan uzaktan vuruyorlar. Kuşlar içinde en yükseğe çıkan Kartal gibi atmosfer üst sınırının hemen altında vurucu gücüyle beklerler. Enerjileri aylarca tükenmez aslında. Ancak pilotun en az 24 saatlik, en fazla 3 günlük aralıksız uçma becerisi bulunur. 8 saatlik aralarla, atmosfer dışında bekleyen uzay araçlarından kısa süreli mühimmat ve ihtiyaç malzemesi alır. Dinlenmesi için 5 dakikalık zenginleştirilmiş uyku modu verilir bu arada. Uyanır ve verilen enerji ile yeniden savaşa döner. Atlas Okyanusunda süfyaniler dolanamadılar. Bu hat üzerinden kuzeye çıkamadılar. Böylece WalArmy güveni sağladı barış moduyla. Savaşın ilk yılı çok kayıp verdiler engelleme uğruna. Süfyaniler hava savaşında hiç başarı sağlayamadılar. Ancak karadan kazandıkları alanlar üzerindeki hava sahasını aldılar. Denizin üzerindeki hava sahasında bulunma girişimleri engellendi. Başarıldı. İki tür hava aracı etkin kullanıldı. Biri avcı. Diğeri nokta vurucu. Avcı olan birebir temizlik yapar. İçinde bir insan bulunur. İki tane de yanlarda otonom atış yetkisinde olan android avcı kuşları tutulur. Bir ana kuşa yapışmış iki yavru kuş gibi görünürler. İstendiğinde bu iki yavru kuş manevra için ana kuştan ayrılır. Süfyani kuş kartalların çıktığı yüksekliklere alınmaz. Yavru kuşlar yukarıdan aşağıya darbe yapar. Ana kuş ise aynı hatta vuruşur. Nokta vurucu savaş aracında ekip işi yerine getirilir. Kitle halinde deniz hava sahasına açılan süfyani hava alaylarına nokta vuruşlu atışlar yapılır. 10 adet nokta vuruşlu hava savaş bölüğü, bir alay süfyani birimini altüst eder. Nokta vuruş yapan araç çok iri sayılmaz. Tek parçadır. Yavaş hareket eder. Çünkü onlar atmosferin neredeyse tam sınırında dolanır. Aşağılara inmezler. Vuruşları aşağıya dönüktür. Deniz sahasına girenleri üstten deler geçer vuruşları. Attıkları patlayıcı değil delicidir. Bumerang atışı yapar. Yağmur damlası şeklindeki mermilerin ön ortasında hedef algılayıcı beyin bulunur. Manevra yaparak aynı hedefe ondan fazla delici vuruş yapabilir. Süfyani aracını deler geçer. Titreşimi had safhada olduğundan delişi ile yıpranmaz, yavaşlamaz. Çok da hızlı değildir. Böylece kolaylar dönüşlerde. Yerin çekim kuvvetini yenecek arka yanlarda özel sistemi bulunur. Nokta vuruş yapan hava aracını özel üretim semyaze tarzı humanoidler kullanır. Yanlarında ise sembolik bir insan asker üniforması ile tutulur. Humanoid devre dışı kaldığında ya da hedef şaşırdığında devreye giren insan asker olur. Aracın arkasında ise tüm yağmur damlalarını koruyan, hazırlayan hava aracına bir vücut şeklinde yerleşmiş robot bulunur. Süfyanilerin geliştirdiği ve karadan havaya atılan, uzun kalem şeklindeki metal mermilerden korunmak için düşmanın kara sahasına yakın durulmaz. Bu mermileri sadece belli bir açı ile yukarıya atabilir düşman. Belli olan açının yanlarına atmaya kalktıklarında mermi hedefi vuramıyor. Bunu bilen WembArmy okyanus sahalarını yukarıdan tutma gayretinde. Pasifik okyanusunun geniş alanında, gizli yola çıkmış süfyani hava alaylarını buldular ve vurdular. Düşmanın önden çıkardığı robot uçucular, çekilen manyetik perde ile titreşime alındı. Onlar denize düştüler. Düşünce denizin altındaki bekleşen denizaltı araçlarına yem edildiler. Havada kalan savaş araçlarını ise WembArmy hava araçları noktaladı. Atlas da Afrika deniz sınırında vuruşmalar sabit kalırken Pasifik hattında oynak bir hava savaşı yaşandı. Bering i aşamadı düşman. Diğer KonFed yönetimleri süfyanilerin deniz savaşlarını hoşgörmedi zaten. Onların kara savaşına karışmazlarken denizde yaptıkları

pervasız manevralarla kendileri de tehlikeye düştü. Yanlış atışları ile tarafsız bazı KonFed şehirleri sivil kayıp verdi. Süfyani araçları savaşın ilk iki yılında tükettikleri hava savaş isteğini artık savunmada kullanacaklardı. Geriye çekildiler ve hint okyanusu havzasına yayılarak WembArmy i beklediler.

2.2.13 Deniz Birimleri Rengi OceanBlue (GrimsiMavi)

Deniz Ulaşım Alayı Kuzey denizinde etkin kullanıldı. Pasifik sahasında ise deniz yüzeyinde ilerleyen ancak denize dokunmayan garip araçlardan oluştu. 6.Army tüm ağırlıkları ile bu Alayın desteğini aldı.

Deniz Savaş Alayı Kuzey denizinde olası 9.Army zaafları için hat arkasında deniz üzerinde tutuldu. Açılan bir ana gediğin önden perdelenmesinde faydalı oldu. Ama doğrudan savaşa tesir edemedi. Denizlerde, yer kabuğundan deniz yüzeyine kadar olanı kapsadılar. Her deniz savaş alayı kendi görev sahasını özgün araçları ile korudu. Deniz tabanında bulundurduğu insansız savaş savunma araçları, denizin hemen altında dolaştırdığı insanlı saldırı araçları ve denizin hemen üzerinde, denize dokunmadan akan, hızlı deniz savaş gemileri. Süfyanilerin deniz alayları ne pasifikte ne de Atlantik de açılamadılar. Akdenizi kapsamakla, karadenizi yutmakla ve hazarı oyalamakla yetindiler. WembArmy ise deniz alaylarını bir liman ihtiyacı olmadan yaydı. Atışlara hedef olmamaları için hava savaş alayları ile yukarıdan korundular. Karada yaşanan kargaşa ve sonucu plansız geri çekilim bu alanlarda yaşanmadı. Deniz sahaları tutunabildiği ölçüde hava savaşında etkin olundu. Tarafsız KonFed orduları her iki tarafa da deniz savaşında sıcak bakmadı. Ufacık adaların etrafına yaklaştırılmadılar. Açık deniz sahalarında dolanan savaş alayları yukarıdan destekli olarak manevrada tutuldular. Savaşın son yılına kadar hiçbir WembArmy deniz unsuru hint okyanusuna girmedi. Sadece deniz tabanından ilerleyen insansız savaş araçları keşif ve şaşırtma amaçlı girişlerde bulundular bu okyanusa.

2.2.14 Yeraltı Birimleri Rengi Toprak

Yeraltı Ulaşım Alayı Amazon alaylarındaki gönüllülerden seçilir. Yer altı Savaş birimlerini yerine taşımak ve gerektiğinde geri almak için tehlikeli görev alırlar. Normal metro ve tünelleri kullandıkları gibi alternatif yollar da açabilirler. Çok derinlere inerler. Derinlerde kaybolma tehlikesini yaşarlar. Düşmana alttan baskın yapmak için uğraşırlar. Geri dönüşlerini sağlayacak ulaşım aracının görev dışı kalması ile savaşın içine dalarlar. Bu nedenle bu alaya alınanlar iyi bir ikinci eğitimle ağırlığı araç kullanımı olmak üzere elit asker kılınır. Amazon Elitleri yer üstünün elitleridir. Bu amazonlar yeraltının elitleridir. Zaten yer altına elit olmayan askerler inerek savaşamaz. (Şehirlerin aşağıdan boşaltılarak nüfusunun uzaklara taşınmasında bu alaylar etkin olmazlar. Bu işi sivil savunma birimleri yapar. Bu birim askeri saldırı amaçlıdır. Gizli görevler alır.)

Yeraltı Savaş Alayı S.A.F. alayları içindeki gönüllülerden seçilir. Aylarca yer yüzeyine çıkmayacak şekilde ikinci eğitimden geçerler. Düşen bir şehrin yer altı savunmasını organize ederler. Yeraltından düşmüş bir şehri yeniden ele geçirmek için taarruz ederler. Çok tehlikeli bir görevdir. Bitmiş görünen kara savaş sahalarının yer altından tutunmasını sağladılar. Kullandıkları özgün savaş araçları ile süfyanileri şaşırttılar. Karada ilerleyen süfyani alayları yere basmaktan korkar oldu. Çünkü yerin hemen altında onları bekleyen tuzaklar buldular. Bazı süfyani askerlerini yer yuttu. Bunu gören kimi süfyani askerleri aklından oldu. İdam edilirken ne olup bittiğini anlayamadılar. Sayılarının çokluğuna güvenerek zulmeden alayların içinde bulunan kimi sabi gençler fazla dayanamazlar. Onları öldürecek olan yine kendi ordusudur. Yeraltında kullanılan savaş sahasına süfyaniler girmeye istekli olmadı. Derin mağara geçitleri ve yer altı su yollarında mevzii tuttu WembArmy yer altı savaş alayları. Hepsinin değişik araçları vardı. Lav denizi ile yüzey arasındaki derinliği tam korumaya aldılar. Dağ kökleri onların ana merkezleridir. Kuzeydoğunun dağlık alanları ise yeraltı savaş alaylarının ana vuruşma sahaları oldu. Süfyaniler kuzeydoğunun değerini bildiler ama buraya yeraltından ilerleyemediler. Kuzeye çekildiklerini bildikleri halde ganimet sevdası ile yer altı savaşını bitirdiler. Artık yeraltına inmeyeceklerdi. Dertleri sadece yüzeye çıkarak kayıp verdirenleri engellemek olacaktı. Süfyaniler düz sahaları

sevdiler, şehir yerleşkelerini kuşatmayı sevdiler ama yeraltın savaşını sevemedilre. WembArmy ise yeraltından yüzeye çıkmayı çok sevdi. Sayıca çok az olurken süfyani kalabalıklarını nasıl korkuttuklarını gördüler ve gülümsediler. Savaşı gülümseyerek yaptılar. Savaş yıllarında yer altı savaşı en zor görevdi. Çok az S.A.F. askeri burada gönüllü oldu. Havacıların havası varken, yeraltında dolananların gizemi vardı. Diğer askerlerin görmedikleri, bilmedikleri yöntemleri yaşadılar. Yüzeye çıktıklarında yaşamlarına anlam kattılar. Mağara boşluklarında ve yer altı denizlerinde dolandıkları ayları unutmadılar.

2.2.15 Sivil Birimler Rütbesiz üniforması farklı renklerde. Özellikle MerKom üslerinde bulunurlar. Sayıları ve görevleri gizlidir. Casus birimi bu bölümdedir. Teknoloji Birimi ve İdari Birim adıyla iki ana birim etkindir. Teknolojiyi elinde tutan birim, WalHalla içindeki Bilim grupları ile ortak çalışmalar yaparlar. Kendi KonFed dilimlerinde bulunan askeri ve ilim bölümleri ile iletişimdedirler. Özellikle savaş yılları içinde insanların umutsuzluğa düştüğü ve yenilginin fısıldandığı aylarda ürettikleri yeni savaş araçları ve teknikler ile süfyanileri ana üssünden bitiren taarruzun yapılmasında dolaylı katkıları olmuştur. İdari birim, merkom yer altı alanlarında, savaşın askeri üniformalıları ilgilendirmeyen alanlarında çalışmalar yürüttü. Emekli askerlerin deneyimleri kullanıldı. Yapılan hataların insani boyutuna girildi. Az sayıda insanla nasıl etkin savaş yürütüleceği incelendi. WalHalla ve yörünge dışından yardım gelmesi için umut aşıladı. Savaşın son iki yılında idari birim çalışmalarında bulunan kimi yarı siviller ölümü göze alarak silahlı üniforma giydiler. Onlar kırılmaya yakın savunma hatlarına destek olmak için gittiler. MerKom yer altı üssünde insan sayısı azaldı. Sivil birimlerde bulunan ve savaşmaya istekli emekli askerler üniformalarını giydiler. Eldeki son kaynaklar bu şekilde öne alındı.

2.3 Araç-Silah-Lojistik 2.3.1 Araç “din günü ne zaman, 2500 lerde din günü”

“tarık suresi, ilk ayet, önemli, tarık suresi (ilk ayet: Vessemai vettarikı) Göğe ve târıka andolsun. iki türlü gök, 1 gök, iki olur, 3 olur, 4 olur, 5 olur, 6 olur, 7 olur, 7 gök var, bir misli de yer var, 7 tane de yer, 7 tür gök aracı var, 7 tür de yer”

2.3.1.1 7 Hava Aracı Omuzlarda kanatları olan üniformalıların kullandıkları. 1 turnaod 2 bornaod 3 fornaod 4 cornaod 5 pornaod 6 sornaod 7 zornaod “Turnaodlar, dönüşlü göğe and olsun, turnaodlar uçaklara binen 1. 83 lükler, bunu biliyor muydun, 1.83 lükler ordunun en iri kadınları, bu savaş uçaklarını kullanabilecek çeviklikte olmalılar, bu nedenle boyları uzun olmalı, turnaod lar araçları uçarken yüklü, kargo esiri, bazen de bonbardıman yapıyorlar, savamıyorlar, savaşçı olanlar bornaodlar, bornaodları kullananlar 1 93 tür, savaş araçlarını en iyi bunlar kullanır. doğru sözlü iki eklem vardır onlarda, daha fazlası için wembarmy e bakın ;) “ Bir de bindikleri araç var ki bu çağın uçakları gibi değiller. Bombardıman çok yukarıdan yapılıyor. Bırakılan bombalar hedeflerini bilerek iniyor. Vurucu güç olan savaşçı bornaodlar ise bindikleri araç ile aydan dünya atmosferine kadar olan bölgeyi manevra ile koruyor. WalHalla konfed anlaşması gereği, dünyanın güvenliği ve yeşilliği için bombardıman limitleri var. Atom bomb yasak. Bunu kullanan süfyani lideri suç işledi. Kısasa kısas yapıldı mı? Yaptırmadı Adler. Ama bedelini ödetti. Walhalla kapılarından hızla çıkan savaş uçakları. Ay üslerinden kalkan bombardıman uçakları /yarı kargo. Kargoların hedefi Kuzey sahası. Süfyanilerin hava gücü asla atmosfer üzerine çıkmamalı. Yoksa hedeflerinde doğrudan walhalla olur. Yapay uydulara acımaz o kötüler. Engellenmeli onlar. 1,93lük pilotlar amosfer dışına onları salmamalı.

Alıntı:

“Borges diyor ki: "Andolsun DÖNÜŞLÜ GÖĞE... insan BİR DAHA YARATILMAYA KADİRDİR" (Tarık Suresi). Öldükten sonra yeniden YARATILMAK değil. Kıyametten sonra değil. EVREN ÖMRÜ İÇİNDE YENİDEN DOĞMAK. DÖNÜŞLÜ GÖK? ? ? "GERİ İADE EDEN... GERİYE GİDEN RETORİK ZAMAN".” “Ama bir de ÜÇÜNCÜ YOL vardır. Karınca dönen plak üzerinde bir noktan ötekine gitmek istediğinde bir eğri çizer. İşte bu Corrosion kuvvetidir. Yani ok yönü başkadır ve DÜZ değildir; mutlaka EĞRİDİR. (Kur'an’da bu anlattığım olay “SAÇ TELİ GİBİ KIVRIK OLAN SEMA= GÖK" diye bildiriliyor…” Alıntı Sahibi: Hans von Aiberg

1 turnaod “Turnaodlar burun kısmı kıvrılabilen araçlardır, ince bir yapıları var, fillerdeki gibi ucunda emiş gücü olan bir uzun bölüm var, ateş topunu altındaki bölmeden alıp düşmana fırlatıyor, hortum. gri renkli, burnu içe kıvrıldığı için adı turnaod, turn: Dönüş” Turnaod ler binekleri ile zamanda az ileri geri de oynayabiliyor. Birkaç yıldan birkaç güne. Çanakkale deki görevli bulutlar gibi. “yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları…” (elBakara, 2/164) bak bu son ayet önemli. Emre HAzır bekleyen bulutlar. Sema da bekliyor. Tarihin farklı çekmecelerinde hep bu bulutlar iş gördüler; eski roma, çanakkale ve yakın gelecekte ya da geleceğin yakın geçmişinde mesela. Tornado lar var. Kendi etrafında hızla dönen rüzgar tünelleri. Bu uçakların motorları var. Ufo gibi değil. Yerçekimini hissediyor. Kargo ve bombalama amaçlı dediğin gibi. Ana kullanım ağırlığı kargoda. Kuzey denizine inerler çıkarlar, yardım malzemeleri getirirler uzaydan dünyaya. Uzun menzilli sayılmaz ancak ay yüzeyinden dünyaya inebilirler en fazla. İyi atış sağlar seyir halindeyken kendini savunur ama saldırı amacıyla rotasından çıkmaz, doğrusal ilerlemez, havada yay çizmeyi sever. 8 kişi dağıldı içine. 2 si en önde pilot oldular. B17 ler deki gibi her askerin farklı görevi var ama onlar savaşa uzak durdular. Bombardımanı çok yukarıdan yaptılar. Siviller zarar görmesin diye nokta atışlı parçaları bıraktılar atmosfere. Bıraktıkları nesne kendi oto kontrolü ile kilitlendiği hedefe yay çizdi. Onu izleyen düşman hedefin neresi olduğunu bilemedi. WembArmy kuzey denizine girmeye yeltenen süfyanileri bunlarla vurdular. Pasifik savaşında iyi savunma yaptılar ancak orta dünya da etkin olamadılar.

2 bornaod

“Bornaod, bir örümcek biçiminde, zıplayarak ilerliyor, havada 7 metre yükseğe çıkabiliyor, ama inmesi de var, indiğinde bir düşman aracının üstüne inerek aracı imha ediyor, aracı patlatacak bombayı tepesine yapıştırıp zıplıyor ve 7 metre yükseğe çıkıyor ve başka bir araca yapışıyor, savaşın en ilginç yanını oluşturuyor böylece, rengi kahverengi ve yer yer siyah örümcek renginde.” Bornaod, tek kişilik olsa gerek. Zamanla 2 kişilik versiyonları da oldu. Avcıdırlar. Zamanı etkin kullanırlar, hızlı hareketi severler. Ateş unsurunu kullanırlar, vuruşları yakıcıdır. Dilerse atmosfere de girer. Ana amacı dünya ile ay arasında sefer yapan araçları korumak ve kabuğun üzerinde tur atmak. Süfyanilerin uzaydaki hava gücünü onlar ezdi. Başta ufak görünmeleri ile küçümsendiler ancak hedef olmadan hedef tutmaları başarı sağladı. WalHalla düşmandan böyle korundu. Süfyaniler savaşı dünya dışına taşıyamadı. Kapıyı kimse açmıyordu. Açmaktan korkuyorlardı çok soğuk gelir diye. Kapıyı açtım. Kapının ardında soğuk bir kıyı vardı. Gözlerimin içine bakan çok natural bir dişi gördüm. Siyah saçlı ve beyaz tenliydi. Soğuk havaya alışmışlardı. Ben onunla dille konuşmaya kalktım o ise bakarak konuşuyordu. Deniz kıyısı, kuzey denizi gibiydi. Dalga yoktu. İnsanların bir kısmı kıyıdaydı.

3 fornaod “fornaod hortum gibi kolları var, yusyuvarlak beyaz renkli bir yaratığı andırıyor, hortumlar aynı ahtapotlarda olduğu gibi hareketli, zaten ahtapotlardan esinlenilerek yapılmış, tam 5 kolu var, iki yanda iki tane alt alta, bir de önde, havada olduğu yerde durabiliyor, şeffaf beyaz renkli, çok iç açıcı bir görüntüsü var, tarlalardan ürün toplamada kullanılıyor, hortumlar ürünleri içine çekiyor ve gerekli yere bırakıyor”

4 cornaod “cornaod, sivri uçlu bir uçağı andırıyor, hızı yüksek olsun diye ucu sivri tutulmuş, tek kişilik, fazla büyük değil, arkasında bir ateş alan yer var, çok büyük hızlara ulaşabiliyor. Tek kişilik hafif bir araç, ufak, ama hızı şahane, üst kısmı siyah, altta bir çizgi halınde metalik kahverengi, barlak simli kahverengi”

5 pornaod “pornaod, büyük bir araç, bir tabak üstüne ters olarak başka bir tabak koyulmuş gibi

görünüyor, beyaz renkli, gizli pencereleri var, dışarıdan kimse görünmüyor, kurşun geçirmez, titriyor sürekli, ağır kullanılan bir araç, fazla hızlı değil, korkutma amaçlı kullanılıyor, güç gösterisi, savaşta yaralıları taşımak için yapılmış, sürekli titreyen bir araç olduğu için, yaralılar ana rahminde gibi hissediyorlar kendilerini, içeride bir rahim sesi ayarı var, sıcak bir titreşim, bunlar yaralılara güven veriyor, diğer konu cornaod savaş anında ön kısımdan lazer atışı yapıyor”

6 sornaod “sornaod, uçan bahçe, ağaçlar çiçekler, ama dallarda yaprak yok, çiçekler kurumuş, savaşta karşı tarafın ölülerini toplar, "bağınız kurudu" demektir, karşı tarafın psikolojisini bozar, altında bir bölme var, orada aracı kullanan bir walküre var”

7 zornaod “zornaod, kartala benzer bir araç, kuş gibi aynı, kartal gibi havalanıyor”

2.3.1.2 7 Kara Aracı 7humanoid 6temraroid 5pomanoid 4tutaroid 3tonmanoid 2pimanoid 1denanoid

1denanoid denanoid en küçük araç, yer altından da gidebiliyor, bir top biçiminde, içinde tek kişi oluyor (s.a.f. burcu içe dönük bir asker) yengeç mizaçlılar için (bu araç yolu kendisi açıyor yeraltında, hazır bir tünelden ilerlemiyor, darbeyi aşağıdan yukarıya doğru yapıyor) hazır

tünelden ilerlemiyor.

2pimanoid pimanoid iki kişilik (içinde insan yok gibi) insanlı ama içinde humanoidler de olabiliiiyor (daha işlevsel, grup olarak hareket ediyorlar) araç çizerek yol açıyor yer altında, kollar var, çok detaylı, olmuyor yazarak (tutunuyor kolları ile boşluklarda) yuvarlak değil, kapsül şeklinde ve kolları ile tutunuyor sarkıt dikitlere (müfreze mantığı ile 20 kişilik takım halinde hareket ediyorlar, titreşimi var. süfyanilere vurgu var) evet titreşimli (süfyani araçlarını vurgu ile deliyor gibi) kolları tünel süreci gibi, vakumlu, isterse sarılıyor sarkıt dikitlere, istenirse vakumuyla tutunuyor (evet: kollar kendi etrafında vurgulu, gövdesine yabancı nesne yaklaştırmıyor bu kollar aynı zamanda) evet, insanları boğazından tutup boğabilir, çok güçlü (içindeki mürettabat sakin tavırlılardan seçiliyor, karanlık korkuları yok) gelenlere yol veren müfreze, loş ışıkta arama tarama işlerini yapıyorlar (yeraltı ana hatları sağlı sollu güvenliğini sağlıyorlar, araç aynı zamanda derin çukurlara düşme olasılığına karşı yerçekimini hafifletme özelliğine sahip ek teknolojiye sahip, lav denizinde kolları zarar görsede gövde korunaklı, yeraltı su kanallarında işlevini yitirmiyor) çok özel su fışkırıyor yüzeyine (derin mağara boşluklarında haritalamayı kendisi yapıyor ve kaybolmuyor) ısıya dayanıklı ama lav içinde çok kalınmamalı, zararı büyük (süresi var)

3tonmanoid tonmanoid .... dağlarda kullanılıyor, dağ aracı, çivi çıkışlarında kullanılıyor, dağlar çivi gibi yere çakılmıştır, dağ çivisinin çıkış bölümünde yer alırlar (yeraltında ama dağ köklerini dışına çıkmıyor) dağların altından saldırıları önlemek için ayarlanmış (dağ zirvesinden dağ köküne kadar hareket yeteneğinde, evet: dağlık alanların tabanını yeraltından kabukvari koruyor. SAvunma aracı, gerektiğinde kaybedilen ilgili mevziilerin geri alınmasında da kısa süreli taarruz yeteneğinde, 4 kişilik mi?) 3 görünüyor arkada 1 yok (doğru, sorduktan sonra min.3 belirdi bende, arkadaki 1 rezerv gibi, insan olmayan bir unsur) var ama yok, evet (3 mürettebat yay gibi duruşta, arkadaki 1 ise karar almada destek sistemi) yer değiştirmek istediklerinde arkadaki bölüme kayıp yer değiştiriyorlar (evet. ölen askerin yeri böylece doluyor ihtiyaç halinde) bu 3 kişi s.a.f. ve 28 yaşlarında, çok genç değiller. erkek gibi göründü bana, arkadaki unsur ise dişi kimlikte..) kadın var bende de, 1 kadın pilot var (o zaman karma galiba) evet, karma (ortada amazon s.a.f. iki yanda s.a.f. erkek) amazon saf arkasından bakıyorum ve solda bulunuyor, yanında bir erkek, bir de üçüncü kişi için yer var, ama 4. nün yerinde yani arkada bir humanoid var, orada bekliyor (ve geride hedronik bağlantılı semyaze tarzı bir unsur, o zaman kadın pilot ortada değil) değil, aynı araba gibi düşün, solda bir bayan pilot, uzun saçlı, saçları arkadan bağlı (bu araçta namaz kılan önceki 3 askere garip bir şekilde arkadaki unsur da eşlik ediyor, sonra önceki erkek asker ona soruyor: sen neden bizimle namaz kıldın sen insan

değilsin cennet cehennem olayın yok diye, o da 'umut' dedi, benim bir bilincim var dedi, öndekilere, ben de isterim sizin gitmeyi umduğunuz yeri, Ben de Allah a inanıyorum dedi, O dilerse beni de cennete alır dedi, semyaze formunda bir humanoid bunu söyleyen. Aşırı insana benzeyen duygu programı var ve Allah kavramını iyi işlemişler ona. Bu yüzden bunlar da gönüllü oluyor yeraltı araçlarında görev almaya) onlar da haktan, Haktan, hakk ederler elbet cenneti, benim gördüğüm varlık bir tür robot gibiydi, cyborg gibiydi, humanoidler farklı sanırım (humanoidler insan benzeri, cyborg ise özellikle metal görünümlü ancak kapasite olarak çok üstünler) benim gördüğüm bir tür robottu, data diye bir robot vardı ya hani, onun gibi, dik duran bir robot (evet, öndekilere sürekli taze bilgi ve taktik sunuyor, olasılık hesapları yapıyor, ölümüne savaştırmıyor öndekileri.)

4tutaroid tutaroid dağ üzerinde giden bir araç, yere zıpkın gibi yapışıyor, çok vakumlu, hiçbir kavisde zıplama yok bu yüzden, araçtakiler kavislerden ve taşlardan etkilenmiyor, üstü açılabiliyor, kapalı haliyle bir cam var, yarım daire biçiminde, içeriyi koruyor, rengi değişebiliyor, vakumlu tutuş nedeniyle dik yarlarda bile ilerleyebiliyor, yani şar dağının dik yamacından inebilir, bu da böyle, tutaroid tutuşludur (mürettebat? silahları?) sayı aracın büyüklüğüne göre değişiyor, keşif aracı gibi (tutuş yapan ayakları darbeli vuruşlara karşı kaplumbağa taktiğini uyguluyor, savaşa doğrudan katılmıyor, kendini savunuyor ama amacı hemen güvenli sahaya dönmek, yuvasından çıktığında işini bitirip hemen geri dönme hevesinde) araç son derece sessiz (gördüm: süfyanileri gözlüyor tepe ardından. dilerse içine bir kaç misafir yolcu da alabiliyor) sessiz ve zıplamadan ilerliyor,yeri tam tutuyor

5pomanoid pomanoid, bir tür araba, wosvagen tarzı, pom diye ses çıkarıyor, pır sesi de çıkarıyor (çok şirin görünümlü) istenirse tekerlekleri kullanılıyor, istenmezse tekerlekler yatırılıp havalanabiliyor, nostalji aracı gibi (çok yükseklere çıkmıyor.) sevimliliği olsun diye yapılmış, eğlence amaçlı, gündelik hayat için, savaş aracı değil, hayat aracı, ama deniz taşı şeklindeki ana arabalardan farklı, deniz taşı şekilliler özel toplantılar için karargah üslerinin üstünde yer alıyorlar

6temraroid temraroid beyaz deniz taşı gibi olan, çok büyükler ve çok dikkat çekiciler

Hem karada hem denizde ilerlediler. Kuzeyin deniz sahasında gidip gelenleri oldu. İçine araçları ile alayları alırlar. Arada deniz bulunan iki kara sahası arasında köprü kurarlar. Fazla yükselmezler. Denize ya da karaya dokunmazlar. Yerçekimini yenmiş özgün motoru ile çok hızlanmadan yüzerler havada. Süleyman Sultan’ın yansıttığı bir araç gibidir. Zaten ordu Musa ve Süleyman adındaki iki elçinin yansıttıkları ile yön bulmuştur. Tüm araçların ve yöntemlerin uygulanmasında tarihin içinden izlenen yöntemler araçları ile uygulamaya geçmiştir. Allah verdiği izinle ve yardımıyla sayıca az görünen sevenlerine böyle destek olmuştur. Asker sayıları çok ama çok azken, ellerinde tuttukları teknoloji ve araç gücü üstün olmuştur. Süfyanilerin araçları ve yöntemleri eskidir. Hanif fıtratla yola çıkanların ve haniflerle birlikte olanların ise sayı azlığına inat araç ve yöntemleri yeni ve fazladır. İşte temraroid bunlardan biridir. Karaların çok fazla içine girmezler. Çünkü kara yüzeylerindeki eğim farklılıkları hareketini engeller. Bu yüzden düz alanlarda etkindir. Dağ yamaçlarına yaklaşmazlar. Kuzey sahasında çok iyi kullanıldılar. Vurulmalarını engellemek için özgün bir kabukla donatıldılar. Kalkan teknolojisini aldılar. Güneye fazla inmediler. Taarruz amaçlı kullanılmadılar. Savunma da tutulan Army hattına arkadan destek verdiler. Lojistik sağladılar. Askerleri aç ve silahsız/mühimmatsız bırakmadılar. Yeni bulunmuş teknikleri ve araçları yanaştırdılar. Tarafsız okyanus sahalarında, güvenli orta alanlarında, hava araçları ile getirilen ağırlıkları aldılar ve kuzeyin ana üssüne taşıdılar. Çok iri ve göze çarpan yapıda olmaları yüzünden korku salmak için savaşın son yılında öne atıldılar. Akdenize ilk girenler onlar oldu boğazdan. Batından doğuya doğru hareketleri ile risk aldılar. Doğudan batıya akan 6.Army içinde bu araçlardan da bulunduruldu. En arkadan geldiler ve içlerine aldıkları tüm malzemeyi önde uçuşanlara aktardılar. Kendilerini savunmak için tepelerinde iyi eğitimli amazon s.a.f. lar tutuldu. Arkada iki kişilik, arka sağ ve arka solda ise yine iki kişilik yuvalar kuruldu. Buralarda orta menzilli özgün silahları ile savunma amaçlı gözlem yaptılar. Önde ise ilerleme sırasında uzakları algılayan özel cihazlar vardı. Hava destekli ilerlediklerinden sadece tuzaklara karşı odaklıydılar. Tepede bulunan iki amazon hareket halinde iken öne odaklanır. Araç yerden çok havalanmadığı için ve kara/deniz yüzeyinde süzüldüğü için aşağıda tutulmuş tuzaklara karşı gözü açık olmalıydı. Kaybı esnasında çok kayıp verdiğinden aşırı güvenli hatlarda tutuldular. Kuzeye kadar çıkan süfyani alayları savaş boyunca onlardan birini bile göremediler. Sadece denize çok yaklaşan ve neredeyse deniz üzerine kadar gelmiş bir süfyani alayı bu araçlardan birini uzaktan gördü ve çok korktu. Çünkü bu araç, o alayı umursamadan yanlarından geçiyor ve hedeflerindeki kuzeyin PolArmy merkezine gidiyordu. Aracın üzerindeki amazonları kendi ekranlarında gördüler. Onların sakin bakışlarına şaştılar ve denizde ilerlemek istemediler. Önlerinde bir güç olmadığı halde güneyden gelen emri dinlemediler. Deniz kıyısında bekleştiler. Çünkü onların elinde bulunan araçlar ile temraroid i kıyasladılar. Sayıca az olduklarını düşündüler ve daha kuzeye gitmekten vazgeçtiler. Zaten birkaç gün sonra bu gedik kapatılacaktı. Bu aşamaya gelmiş süyfani alayı ise kuşatılarak esir alınacaktı. Esir alınmışların o gördükleri aracın içine girişleri ve daha çok korkmalarını amazonlar gülümseyerek izlemişlerdi. Kazandıklarını düşündükleri bir savaşda böyle esir olmak ve gülümseyen dişilerin bakışları ile seyredilmek hoşlarına gitmemişti. Sevimsiz bakışlarla aracın içinde tutuldular. 10.000 mevcutlu süfyani alayından 5833 kişi canlı olarak esir alınmış ve uzak kuzeye taşınmıştı. Bu alayın komutanı ise savaştan sağ olarak kurtulma

isteğine yenik düşmüştü. Oysa geriye çekilebilse artık inanmadığı o savaşa devam edebilecekti. Ama bu kadar kuzeye çıkıp da hala hedefi bulmamak onu yormuştu. Bu komutan, daha sonra arındırılacak ve iyi bir eğitimle SaHami alanında kurulacak Army’lerden merkezi olana lider yapılacaktı. İronik ama gerçek. Düşman içinde savaşan bir insan, affediliyor ve savaş sonrası lider yapılıyor. Bunu sağlayan ise görüntüsü ile o komutana teslim ol kararı verdiren temraroid!

7humanoid humanoid ise insan şeklindeki dev robot araçlar, voltran diye bir çizgifilm vardı ya ondaki gibi, araçların en önemlisi humanoid, en iri savaş aracı (denize de girebilmeliler, denizin içinde de etkin olmalılar, hareketleri yavaş olmamalı) değil ama hantal biraz (kolay hedef olur ama kara savaşında, 5 ana parça mı? parçalanarak uçma özelliği alıyorlar)parçalı değil, bütünü üstten yöneten bir walküre var İçindeki WalKüre aracın tüm uzuvlarını kendi üstünde kullanır. Eşyanın tüm hareketlerini kendi hareketleri ile aynı şekilde yapar. Telepatlar etkin oldukları kişide tüm hareketleri üstlenirler. Vücudun tüm uzuvlarını kontrol edebilirler. Onlara yaptığı tüm hareketi telepatın etkin olduğu kişi de yapar. Aynı sistem humanoid yönetiminde de geçerli. 200 metre boyunda, parçalanmıyor. Her parçayı WalKüre kendi humanoid’in beyin bölümünden yapıyor. Humanoid’in eline verilen silahın aynını kullanabilen bir WalKüre seçilir. Silah tabanca bezeri bir şey olabilir. En hızlı öldürme silahı tabancadır.

2.3.1.3 Kullanılan Diğer Araçlar (birey statüsünde)

Olası Araç Mürettebatı İnsan, Melez(hbryd/biyolojik), İnsansı(humanoid/kimyasal), Android (kimya ve metal), Robotik (metal ve toprak(silisyum))

Uçan CyleHorse İki kişiliktir. Akıncılar ağırlıklı kullanır. Yerden en fazla 5 metre yükseklikten uçmayı sağlar. Orta hızda hareket eder. Arkada oturan atışa her an hazırlıklıdır. Önde oturan sürücü manevra yapar.

Uçan DownTable (Ters Masalar) Tim ve Takım taşıyıcısı olarak kullanılır. Elit birliklerde yaygın kullanılır. Yerden en fazla 10 metre yükseklikten uçmayı sağlar. Düşük hızda hareket eder. Dört yönden atış imkanı sağlar. Arkadan vurulma engellenir. Gizlenen düşman yerlerinin tespitinde etkindir.

Uçan KeyKey Tek kişilik piyade aracı. Akıncı ve Elit birliklerde kullanılır. Yerden en fazla 1 metre yükseklikten uçmayı sağlar. Çok düşük hızda keşif yapmayı sağlar. Gerektiğinde hızla yerle teması ve harekete geçmeyi sağladığı için diğer taşıyıcı araçların içinde ek olarak bulundurulur.

Palm Adı PALM olsun. AVUÇ adı ikincil olsun ya da hiç yazılı olarak kullanılmasın. Askerlerin dilinde Türkçe avuç tabiri geçebilir ancak yazıya dökülmesin. Aracı etkiler. Palm ifadesi daha sağlam. 2 kişilik piyade aracı. Yerçekiminden bağımsız. Yüzeyden 3 metre yukarıda akar. Hızı kaçış ve baskında 200 km civarında. Pusu ihtimaline karşı 50 km. altına inmez. Hızla ve düz olmayan hatta yer değiştirir. Açık alanlarda etkin kullanımı var. Pol yerleşkesi içinde kullanılmaz. İleriye değil. Sağa sola atış imkanı verir. Özellikle sağa. Palm’ın önünde ve arkasında bulunan 4lü yuva deliklerinden çıkan yumurtalar hedefe geri dönüşsüz gider. Hedefine kitlendiği anda doğrusal olmayan hareketi ile imha etme amacı güder. Delerek geçer. Geri dönmeyeceğinden deldiği yerde askeri imha eder. Patlama eğilimi vardır. Bu yumurtalar süfyanilere korku verecektir. Bu yumurtaların

hedefi olmuş bir süfyani asker paramparça olacaktır. Bunu gören diğerleri panik yaşayacak, ölüm korkusunu anlayacaklardır. Zaferden emin görünmeleri onların ölme ihtimali karşısındaki yüz ifadelerini silmeyecektir. Yumurtanın içinde mavi var. Saydam yuvarlağı var. Mavi tam ortada değil. Palm’ın rengi Açık kahverengi (saten parlaklığında), Palm askerlerinin üniformaları da aynı renk tonunda. Sağ omuzlarında amblem var. Kırmızı işaret. Wemb in dörtlü sembolü var. Mavi E hattı. Yüksek rütbelerde Yeşile dönüşüyor. Kırmızı en üst rütbe. (astsubaylar) Generallerde göbek mavisi. Yeşili subaylar. Garnizonlarda PALM yok. Sadece MerKom içinde ve S.A.F. birimlerinde tutulur.

Hafif Savaş Diski Yerçekiminden bağımsız kılınmıştır. Amazon ve Elit birlikleri savaş zamanlarında etkin kullanır. Hızlı hareket sağlar. Tim ve Takım düzeyinde kullanılır. Disk üzerinden atış imkanı da sağlar. Lazer topu kullanılabilen en küçük araçtır. Kendisinden daha küçük taşıyıcı araçlara karşı etkindir. İçine aldığı askeri, görev yerine hızıyla bırakır ve hemen sürücüsü ile geri döner. Sürücüsü insan değildir. Alay envanterinde yer alır. Hava birimi sayılır. Bu nedenle emanet gibidir.

Ağır Savaş Diski Yerçekiminden bağımsız kılınmıştır. Amazon ve Elit birlikleri savaş zamanlarında etkin kullanır. Çok hızlı hareket sağlar, yer değiştirmesi anidir. İvme derdi yoktur. Yavaş hareket eder. Uzaya çıkabilen en küçük taşıyıcı araçtır. Barış zamanlarında kullanımı sınırlıdır. Tatbikat ve savaş günleri için sürekli yenilenir. Bulunduğu yerde açık hedef olacak kadar iri sayıldığından yavaş hareket eder. Görünmezlik modunu kullanır. Lazer toplarına karşı yansıtıcı kullanma özelliği bulunur. Hızlı hareket etmesi kendi savunmasını zayıflatır. Bu nedenle güvenli sayılan bölgeler arasında asker naklinde ve savaş alanına yakın bir yere bölük düzeyinde aktarım yapılmasında kullanılır. Geri çekilme sırasında düşmanın hızını azaltır. Hava birimidir. Doğrudan Havacılara bağlıdır. Sürücüsü insan değildir.

Uçan Savaş Şehri Yerçekiminden bağımsız kılınmıştır. Uzaydan dünyaya veya dünyadan uzaya gidişlerde kullanılır. Savaş sırasında havada tutulmaz. Yere yakın olmalıdır. Hızlı hareket eder.

10.000 asker alan indirme ve nakil aracıdır. Elit birlikleri ağırlıkla kullanır. Kolonilerden asker nakli için ilk tercihtir. Kaybı halinde içindeki askerlerin de kaybedileceği bilindiğinden yüzeydeki savaş alanlarından uzak bir yol tutulur. Yerden yapılan menzil içi büyük lazer topu atışlarında tahrip olur. Devasa Kalkan teknolojisini üzerinde bulundurmak zorundadır.

Yeraltı Aktarım Tankı 1000 kişiyi çeken, ray sisteminden bağımsız geri çekilme aracı. Şehir boşaltmalarında, düşen şehirlerin içindeki askerleri güvenli hatlara ulaştırmada, kuşatılmış alanlardaki sivilleri geri çekmede kullanılır. Toplu taarruz olmadığı sürece askeri ileriye taşımada kullanılmaz. Yer altındaki askeri tüneller kullanılır. Sivil hatlar ile savaş başlangıcında zaten savaşa konu olmayan siviller çok geri hatlarda yer alan yer altı tatbikat/savaş şehirlerine gönderilmiştir. Özellikle 13 yaş altı çocuk ve bebek ile 70 yaş üstü savaşmayacak nüfus hemen savaş alanlarından çekilir. Akıncı birlikleri sürpriz yapma amacıyla bu tankı geri çekilmiş(düşmüş) bölgelerde kullanabilirler. Hedefteki noktaya kadar bu tank açılmaz ve lazer atışlarına karşı korunaklıdır. Yol aldığı tünel hattında iletken bir yapı ile gittiği için hızı yüksektir. Binlerce kilometre öteye hedeflenen yolculuk yapabilir. Yola çıkmadan önce öncü koruyucu mini robotları gönderir. Hızına paralel yol güvenliğini bu öncü robotlar sağlar. Gerektiğinde yola çıkmış tankı ileride bulunan olası tehlikeye karşı durdurur bu sistem.

Yeraltı Treni/Metrosu Akıncı ve Elit birlikler askeri hatta yaklaştırmada kullanılır. Aktarım Tankı kadar hızlı değildir. Orta mesafelerde kullanılır. Sivil hatlar içinde hareket sağladığından tehlikelidir. Yeraltına sızmış düşman kuvvetleri karşısında açık hedef olabilir. Bu nedenle 100 kişiden fazla asker tek seferde bu yol ile taşınmaz.

2.3.2 Silah Faser/Taser (Piyade) Lazer tüfeği gibi. Birebir savaşlarda etkindir. Taşıtlara karşı sonuç sağlamaz. Tam korumalı üniforma, yakın menzilden atılan atışlarda koruma sağlamaz. Sadece atışın gücünü azaltır. Orta menzilden yapılan atışlarda ise askerin konumuna görev koruma sağlar. Haliyle askeri takımlar düşmanı kendine yakın tutmamak için iyi gözlemci olmalıdır. Bilgisayarlarının kendilerine verdikleri uyarıları ve olası hareket planlarını, olası düşman

yerlerini iyi değerlendirmelidir.

Lazer Top Orta ve üstü taşıyıcılarda ve sabit yer savunma hatlarında bulunur. Piyadeler bu atışlar karşısında çaresizdir. Ancak bir lazer topu piyadeleri değil araçları hedefler.

Ses Topu Titreşim gücü ile çalışan bir silah. Tek bir hat boyunca karşı tarafa zarar vermek için kullanılır.

Manyetik Top Araç kullanımını bozmak, özellikle şehir kuşatmasında şehir içinde belli bir merkezi belli bir menzille hedef alarak, taarruz öncesinde kullanılır. Yeraltı savunma hatlarına da aynı şekilde saldırı yapılır.

Tabanca Alt kullanımdan üst kullanıma WembArmy’nin ana silahıdır. Nokta atışında başarı sağlar.

2.3.3 Lojistik 3 gün savaşta. 1 gün dinlenmede. 3 gün cephede. 1 gün cephe gerisinde. 3 gün kırmızı. 1 gün turuncu. 3 gün yetecek kadar gıda, silah, sağlık destek ünitesi ihtiyacı. 1 gün boyunca bedene gıda takviyesi, üniformaya silah ve mühimmat takviyesi, yine bedene yaraları iyileştirme tedavisi. 3 günlük süreç için yanında kullanıma hazır destek yerleştirme. 3 gün içinde ihtiyaç halinde yaklaşan hareketli destek araçları. Destek araçlarını besleyen arka lojistik birimler. Lojistik askerleri ön safta savaşan askerleri sürekli destekler. Bir de değişik askerler bulunur. 1 günlük dinlenme döneminde moral verirler. Bu askerler insan değildir. İnsan gibidir. Humanoidler moral destek için üretilmişlerdir. En iyi duyguyu verirler. Allah için savaş verdiklerini hatırlatırlar. Kuran ayetlerini okurlar yanlarında tutulan imanlı askerlere. Mighty yanında sürekli kalan bir humanoid vardır. Lojistik birimleri içinde görev alan tüm humanoidler bu üniformalıya bağlıdır. Allah için savaştıklarını bilirler. İnsan olmadıkları halde insana destek sunarlar. Allah için yaşamları

budur. Mighty bunu görür. Onlara insanlarmış gibi davranır. İnsana verilen selamı verirler. Allah a humanoidlerden razı olması için dua eder. Bu duayı işiten süfyaniler alay ederler. Alay edicilerin halini Kuran ayetleri ile yüzlerine vurur Mighty yanındaki baş Lojistik Humanoid komutanı.

Gıda Destek Tüm askerler üniformalarına ve bindikleri araçlara iliştirilen 3 gün boyunca yetecek sıvı ve katı gıdaları bulurlar. Savaştan önce az yemeye alışan bünyeleri gereksiz gıda alımını önler. Üniforma bilgisayarı sürekli bedeni yoklar. Bedenin ihtiyacından fazla gıda alımlarını önler. Araçlarından çıkan gıda cepleri sadece ihtiyaç kadarını sunar. 3 gün sonunda yedek tutulan 1 günlük ek gıda ünitesi acil durumlarda açılır ve askere sunulur. Tüm WembArmy askerleri bir araca iliştirilmiştir. Yer, Hava, Deniz veya Yer altı üniteleri destek veya görev aracına ilişiktir.

Silah Destek 3 gün yetecek kadar mühimmat yüklü üniforma silahları ve ek araç mühimmat cepleri. Atışları hızlanmış bir askere arkadan ve yandan yaklaşan mühimmat aktarıcı özel robotlar. Böylece gıda desteğinden farklı bir yaklaşım. Mühimmatın ne zaman biteceğini asker bilemez. Üniforma bildirir. Üniforma sahibini yormadan arkada dolaşan uçan robotlara haber ulaştırır. Yanaşan robot ihtiyaç olunan tüm mühimmatı aktarır. Üniforma yan ve arkadan açılır boşalan yerlere yeni mühimmat alınır. Silah arızası veya atış dışı kalması halinde hızla yeni silah ulaştırılır. Bunu Alayın ana araçlarında tutulan daha hızlı robotlar yaparlar. Bu haberi aldıklarında 70 saniye içinde üniformanın yanında olurlar. Yeni silahın yerine takılması için 30 saniye yeter. Süresi içinde yenilenen silahı alan savaşmaya devam eder. 100 saniye savaş dışı kalan her asker gizlenir. Dileyen görünmezlik modunu alır. Dileyen bir örtü arkasına gizlenir. Dileyen yer altına çekilir. Dileyen savaşan bölüğünün arkasına geçer. İçleri korku ile dolu olanların tek korkusu Allah korkusu olur. Allah için savaştıklarını bilirler. Allah için kötülerin karşısına dikilirler. İçlerinde kin ve öfke tutmazlar. Böylece verilen mühimmatı uygun kullanırlar. Dehşet saçma amaçlı atış yapmazlar. Ellerindeki nimeti boş yere harcamazlar. Atışları vuruş amaçlıdır. Atışları düşmanı yenme amaçlıdır. Esir olunanlara öldürücü atış yapmazlar. Tek dertleri Allah rızasını kazanmaktır.

Sağlık Destek Kan yerinde tutulur. Akması önlenir. Üniforma hızla yarayı yaması ile kapatır. Bunun yanında bedenin ihtiyacı olan ek yardımı yapar. İlk yardımı arkada uçan sedyeler yapmaktadır. Üniforma yaraya ön kapamayı yapar ve savaş dışı kalmış yaralıyı atışlardan

koruma amaçlı geriye çeker. Uçan sedyelere alınmış bir yaralı uçarken ilk ana tedaviye alınır. Gerisi cephe gerisindeki ana tedavi merkezlerindedir. Bu merkezler hareketlidir. Devasa bir uçan gemidir. Bu geminin uzaydan vurulmasını engellemek için özel işaret taşır. Savaşın içinde savaş malzemesi taşımayan tek gemidir. Düşmanın eline geçme ihtimaline karşı cepheye çok yakın tutulmazlar. İçinde sadece yaralı askerler ve şehit olmuş bedenler tutulur. Dönüşümlü görev alır bu gemiler. 8 saatlik dönüşümlerle cephe hattına yanaşırlar. 8 saatlik görevi biten gemi geriye çekilir ve içindekileri boşaltır. Yeni gelen gemi uçan sedyelerini cephe hattına yayar. Yara alan askerleri arkadan izlerler. Üniformaların bildirdiği yaraları analiz ederler. Savaş dışı kalmış yaralılara akın ederler. Sağlığın korunması için üniformaya bölüğün araçları da yardım eder. Araçlarda bulunan mini robotlar üniformanın tükenen ön tedavi aparatlarını yeniler. Böylece asker güvenle savaşına devam eder. Bu taktik yeraltında da aynı mantıkla uygulanır.

Moral Destek Bu desteği sağlayan insan değildir. İnsan gibidir. Kulaklık yoluyla savaşan askere sadece moralin düştüğü anda hatırlatmalarda bulunur. Gelen emirleri sunan üniforma, asker gibidir. Ama devreye giren bu ses arkada tutulan bir humanoidin sesidir. Anne gibi konuşur. Baba gibi davranır. Morali azalan ve savaş dışı kalan her asker geriye alınır. Cephenin hemen gerisinde kısa süren bir moral desteği alır. Bu işlem saatin dakikalar içinde başlar ve biter. Böylece önde savaşan alayların sayıları çok azalmamış olur. Savaşın en şiddetli anlarında esir olmayı düşünmeye başlayan her asker bu yöntemle geriye alınır ve moral desteği bulur. Moral desteği veren humanoidleri yanlardan özel eğitimli hbryd ler destekler. Telepatik yetenekle donatılmış hbryd ler güzel yüzleri ile bu askerlere dokunurlar. Yüzlerini okşarlar. Özgür iradeye ilişmeden gönüllerini yumuşatırlar. Savaşma isteklerini yerine getirirler. Arkadaşlarını kaybeden askere özel bir konuşma yapılır. Ön eğitimleri hatırlatılır. Hbryd destek verdiği her askeri cephe hattına gidince izler. Savaşırken de uzaktan telepatik yolla desteğe devam eder. Böylece moral destek ihtiyacı sağlanır. Gözlenmiştir ki bazı askerler moral desteğine ihtiyaç duymadan yardımı doğrudan Allah tan almıştır. Özellikle Amazon Elitler de moral destek için geriye çekilme oranları çok düşük olmuştur. Moral desteği aynı zamanda gereksiz esir olmaları ve vazgeçmeleri önlemiştir. Vazgeçme eğilimine girmeden, esir düşme durumuna girmeden asker kurtarılmıştır. Savaşa yeniden kazandırılmıştır.

2.4 WembArmy Dil Dil içsel ve özgür yaşanıyor. Dil ise dışsal ve kurallara bağlı. Ortak dil ise İngilizce, çatısında her ana dilden kelime almış. Almanca ölü dil. Terminolojide etkin. WalHalla dili özgün. Kuran kelime bazında ortak kullanıma alınmış. Her harf meleği görevde dilde.

WembArmy s.a.f. askeri tüm resmi dilleri bilmek zorunda. Ortak kullanım dili farklı bir next english.

Almanca: Terminolojik yönetim dili (aslında ölü bir dil) Latince: İtalyanca, İspanyolca ve Portekizcenin karışımı bir dil. Üzerine biraz da Güney Amerika deyişleri serpiştirilmiş.

Avrupa dili: Fransızca çatısında oluşmuş İtalyanca, Macarca gibi alt diller ile evlilik yapmış yeni bir dil.

İngilizce: Alman yaşam sahasında bile ingilizce ana çatı alınmış. Bu dil dönüşümü ile her dilden alıntı yapıyor. Kısaltılmış sade kullanımda.

Sahamice: Arapça artık değişmiş. Kuzey afrika hami dilleri ve Farsçadan da alıntısı var. İbranice de ölü. Bu coğrafyada kullanılan resmi dil. (İbranice kullanımı kalkıyor. Herzl in planı suya düşürülecek. 2100 lerde ölü dil olacak. İbraniler bulundukları sahadaki dili konuşmaya dalacaklar.)

Ariaca: İran ve Hint dil unsurlarının birleşimi. Alfabe yi latin alıyor. Kullanımı kolaylaşıyor.

Malez dili: yerli ada halklarının dilleri ile değişmiş özgün bir dil. Turanca: Söz öbekleri farklı. Ana çatı türkçe olsa da sonradan giren diğer dillerdeki tanımlamalar zamanla ortak kullanımda. Çünkü EĞİTİM ortak ve bir kuşak sonra tüm gençler ortak turancayı istekle konuşuyor. Böylece bazı yan diller ölüyor.

Hanca: Yamm oğulları bu dili kullanacak. Çin alfabesi kalkıyor. Latin harflerine katkı yapıyorlar. Çin hindi sahasında kabul görüyor yeni dil. Kullanımı kolay artık.

Polarca: En garip oluşum. Hiç olmayan bir dil doğuyor. Kuzeyin insanları artan nüfusları için ortak bir dil yaratıyorlar.

Afro dili: Güney ve orta afrikada kullanımda tamamı özgün. Dillerinde radikal kararlar alıyorlar. İngilizce ve Almanca-Fransızca kökenli fiilleri terk ediyorlar. Dil bilimcileri Hami

kökenine iniyor ve dillerini yeniliyorlar.

Slavca: Rusça öldü. Sırpça öldü. Yerini bu dil aldı. Slavlaşan uzak doğu halkları bile bu dili benimsedi. Kiril terk edildi. Latin yazılım ve Turancaya yakın bir yapı oluştu. Slavlar ve Turanlar birbirine akraba oldular. Bu yüzden diller benzeş. Bu sayede Mehdiye Slavlar sonradan arka çıktı Kuzey Hattı nda.

Suobiryat dili: Fin ağırlıklı yine Turancaya ve Slavcaya yakın dil. Tüm dünya insanları ana ortak dili biliyor. S.A.F. askerleri çekirdek eğitimleri ile 12 dili ana hatları ile biliyor ve konuşuyor. (2 yaşına gelen her insan mama chiqita sından 12 ana konfederasyon dilini temel kullanımları ile öğrenmiş olur. Bunu ileri aparat takviyesi sağlamıştır.) Zaten wemb sonrasında bu 12 dilden çoğu ölecek. Dünyada kıyamet, tek dilin üzerine kopacak. Dillerde Allah ve isimlerinin lafzı kalkınca iş bitirilecek. Konuşulan tek dil KARMA dil olacak. Eski saydıkları fiilleri artık kulanmayacaklar. Kendi icat ettikleri deyişleri alacaklar. Bu da harflerle taşınan melek etkisini kaldıracak. Korunamayacaklar. Hannaslaşmada yanlış dil kullanımı etkin. Kuran da geçen tek bir ismi veya fiili bile kullanmayacaklar. Hannaslaşanların ünlendikleri isimleri negatif ebced değerleri verecek. Çocukları olmayacak. Zaten çocuk istemeyecekler. Bunu dilleri ile ifade edecek son zamanın kabil leri. Dişi kabiller çok sevimsiz. Ağızlarından sevgi sözü çıkmadı, içleri nefretle dolu birbirlerine karşı. YY geni taşıdıklarını bile unuttular onlar. Binlerce dişili erkekli geller çıktı meydana o çağda. Öldürdüler. Öldürülecek masum kalmadı da. Diliyle Allah ı herhangi bir şekliyle anma niyetinde olacak kimse kalmayınca fırtına koptu. Dil bu kadar önemli işte. KonFed dilleri iyi bir eğitimin eseri. Eğitim bitince dil de bitecek.

WembArmy Strateji Almanca ölüyor, tarih intikam alır. Rusça ölüyor, Sırpça ölüyor, baltık dilleri ölüyor, Fince değişimle devam. Almanların güneyi almanlığını kaybediyor, kuzeydekiler nordlaşıyor. Avrupada sahami vatandaşı olmayan süfyana akımı var. Hanifler kuzey hatlarında yaşıyor. Finlerde hanif oranı yüksek ama savaşa katılımları yok. Kuzey eyaletlerinde süfyanalar etkin değil. Fransa, İtalya, İspanya, Yunanistan sahasında sufyana baskısı. İngiltere korunuyor onlardan hanifleri tercih ettiler. Kıbrıs Türkleri sufyanlaşmadı. İsveç ve Norveç, sufyanalara açık olarak set çekti. Hanif yaşam tarzı olan müslümanlar ise kabul gördü. Müslümanlaşan hristiyanlarda avrupada ilk tercih artık hanifler. Çünkü çok kolay. Avrupa artık cazibe merkezi değil. Cazibe ortaya kaydı. Orta ve kuzey sahaları korunmalı. Şimdiden Kazakistan ve Rusya topakları etkin olmalı. Türkiye kaynaklı rus evlenmeleri artacak. Slavlaşan müslümanlar olacak ve bu sayede sufyanalar slavlara karışamayacak. Sufyanalar siyahları yuttu. Sufyan ordusunda siyahlar da var artık. Kazanacaklarını zannettiler. Hamm... Nuh un hatalı evlatı. Yamm boğuldu ve devre dışı kaldı. Ama hamm

devrede. Sam ise kibirlenmişti büyük evlat olmakla. Yafes küçük yaşça ama bedence güçlü görünen. Yamm bedence çok küçüktü, inada bindi. Sevilmeyi istemedi. Hamm, babasına karşı geldi. Bunu ibraniler iyi bilir. Sam hüküm gücünü aldı ama hata yaptı. Bir de 5.ırk var. 40 da 1 "hami ler özellikle taarruza geçtiler, savaş zamanında gelen bir tartardır o" "tartıdır" "kim ne yaptı görmek için gereklidir" "savaş zamanında görülmesi gereken bir solucan var" "adı" "dabbedir" "dabbeyi an" "dabbe kendi istedi bu kadarını" "sana layık o" "sen Allah' a layık olmak isteyen" "sen Allah' a layıksın" "tuana sen de gözyaşı akar" "tortu gibi olur" "tortunu bile sevdi Allah" "torun ister ana baban " "ver onlara torunu" "tuana sen de gözyaşı akar" "tortu gibi olur" "tortunu bile sevdi Allah" "torun ister ana baban " ver onlara torunu" torun nedir, torun bir tür solucandır, solucanlar dabbedir, dabbe seni seven solucandır” Sam ın genetik izi. O yüzden eş seçimi önemli. Gelecekte WalHalla içerikli yuva kurumlarında buna özen gösterilicek. Yafes oğulları Samileşmemeli. Yammlarla kaynaşmış japon, kore ve mancur/mogollar yeniden kazanılır evlilik ile ama Samilerle olmuyor. “kuzeyde bir taş var, o taşın üstünde duran bir zigzag lı dede var, dede mevlana ya dönüştürdü o taşı, şimdi mevlananın gözyaşları, ağlamaklı yeşil gözleri, bakar, Allah deyu deyu, Ağlar fülüt çalan yunus, gülerek eğlenerek çalar, yanıma gelip elimi tuttu ve beni dedeye getirdi, dedenin gözleri kırmızı görünür uzaktan ama aslında boz beyaz, bana bakıyor yeşil yeşil şimdi, neden gülümsüyor bil, tünel sürecini anlatıyor aslında çalarken, fülütten yazı olarak zeğ zağ arşın dikmesi yazılı, bir cine iman et demiştim, edermiyim hiç demişti ve beni ayetel kürsi okuyan birisi bir dağa yükseltmişti, dağda bir deck vardı, oraya yine gittim, sonra flüt çalan dedeme yeniden döndüm, bana der ki, yani sana, sen "Allah' ın indinde çok değerlisin" "değerini bil" "flüt ten gelen bilgileri aktarın" "flüt özle düzeltiyorum özel" "özel bir flüt o" "dinle" "çok net duydun sesini" "ne olduğunu bil artık" "hızır tezkiresi" "tezkire gibi yazılacaklar var" "bunları yazın" “seni yazdık, sen de kendini oku, anla, flütle gelen bilgiyi çözün, bilgi o şekilde akmıyor, misallerle akıyor, misalleri anlayın, misalleri algılayın, çocuk çalgısı flüt, sana sarıldım, gidiyorum Yazan a, Hay: geliyor sana sarılmaya Yazan” O Hu sana gelir, sohbet edelim Allah'la. O'ndan başka dost yok. Yardımcı yok. Destekçi yok. Sohbet et Allah la. O yardım edendir. O sevendir. O Arş a istiva edendir. O "merhametlilerin en merhametlisidir" "O Hu " "O beken" "O işiten" "O baki" "O el evvela" "O affeden" "O seven"dir "O affeden" "O seven"dir "O bizi seçendir"

2.5 WalHalla

Gerçek WalKüre ve German Yetiştirme Yolu WalTin de Her ay 300 tüp doğum var. (4F(emali) ye 1M(ale)) Bunlardan büyük bir bölümü hibe kaynaklı. Anne ve baba zigot aşamasında iken evlatlarını hibe ederler. Kabul edilmiş hibeler cenin aşamasına alınır. Oysa İdari sınıfa hibe olunabilenler 2 yaşında sütten kesilince anne baba eliyle verilenlerden seçilir. Küçük bir bölümü hibe dışı, WalHalla kendi üretimi. YY genetiğinde WalKüre ve German bu şekilde üretilir ve ikili görev için yetişir. WalHalla‘hın kendi özel askerleridir. Uzay ortamındaki doğum kapsülerinde doğum sürece 6 ay da gerçekleşir. Dünya daki doğumlar ise yerçekiminin etkisi ile 9 aya çıkmaktadır. 2 yaşında(max.30ay) sütten kesilme ile uzay üssünde yetiştirmeye alınırlar.. 13 yaşında iç eğitime alınma. 13-19 yaş askeri eğitimde kalırlar. 16 yaşından sonra yarı askeri üniforma ile gözlem amaçlı komutanlık merkezlerine gönderilirler. WalKüre 16 yaşında, German 19 yaşında ilk rütbesini alır.

20 yaş: WalKüre ve German Subayı. Merkezi Garnizonlardaki yer altı üssüne bağlı görevde. Kendi aralarında evlenirler. 20 kişilik ayrılmaz grup olarak görevlendirilirler. (16 F 4M) 100 kişilik ekibin içine alınırlar. Yani her 100 kişilik WalKüre-German bölüğünde 20 kişilik GERÇEK YY geninde WalKüre/German takımı bulunur. Normalleri kanton sorumluluk alanlarına dağılırken, gerçekleri merkomda özel görevlerde tutulurlar. Üniforma renkleri garnizona bağlılıkları gereği Gümüş grisi tutulmuştur. Sıcak savaşta ön safta kullanılmak için değil, geride kalarak özel yetenekleri ile çözüm bulmak için tutulurlar. Zorda olmadıkça cepheye savaşmak için gitmezler. Her ordu, kendi bünyesinde en az bir 20 kişilik YY takımı tutar ve kurmaylar bu çok özel askerleri yakınlarında tutar. Bu askerleri öldürmenin cezası kesin idamdır. El üstünde tutulurlar ve şımartılmazlar.

Normal WalKüre/German Görev; Kendilerine ait havada(uzayda) ve denizin altında gidebilen savaş araçları ile bağlı oldukları kanton bölgesinde görev alırlar. İkamet yerleri ise yer altı MerKom dur. Görevleri sonunda dinlenmek ve boş günler için ikamet yerlerine dönerler. Kantonda gecelemezler. GarKomlarda AlKom altındaki subayların üstü sayılırlar.

20-35 Yaş arası; Aktif Uçuş Doğumları, o ayın en olumlu gün ve saatine alınır ve aynı anda doğmaları sağlanır. Anne babalarını bilirler ve görüntülü olarak görüşürler. Tabulardan uzak yetişirler. İnsanlığın toplam bilincini alırlar. İçlerinden 13 yaşına gelmeden elenenler olabilir. Ama 13 yaşından

sonra elenme yoktur. (İdari de eğitim kaynaklı elenme devam eder.) 13 ünde üniforma giyer. İbrahim bilinci aşılanır. Kodları Mih olur. Wemb içinde diğer askeri kimliklere içsel müdahele olmazken German ve WalKüre olarak yetiştirilenlere isimlerinin kelime anlamına uygun içsel gelişim aşılanır. Onların inançlı olması arzulanır. Zorlanmazlar. Eğitim alırlar. İbrahim adına odaklanırlar. Hanif olmanın gereğini yaşamaları arzulanır. Cennetle bağdaştırılan isimlerine uygun bir yaşamı tatmaları istenir. O’nunla geçecek Hayata uzanmak için O’na adanmış bir yaşam tattırılır. Walhalla içinde yetişen diğer Queen/Herzog ikililerinden ayrı tutulurlar. Mezuniyetle, her kantona en az 20 kişilik mih ekibi o kantondaki Queen/Herzog a eşlik ederler. Kantonda ikamet edemezler. Yuvaları WembArmy üsleridir. Zira w.army de bir konfed gibidir. Her konfed bünyesinde, konfed üstü olan mih ekipleri yer alır. Zaten her mih ekibinin anne babaları o konfed vatandaşıdır. Yani kendi konfedlerinde WalHalla adına bulunurlar. Her yıl maksimum 3600 doğum olur. 13 yıl sonunda 20*14= 2800 mezun hedeflenir. Queen/Herzog ise farklı yöntemle yetişir. Askeri eğitim yerine liderlik eğitimi alır. Queen ler 16 sında, Herzoglar 19unda mezun olurlar ve kantonlara atanırlar. Amazon Queen leri ise amazon yerleşiminin komutanıdır. WalHalla da yetişmiştir. 35inde emekli olan W/G askerler, merkezi yer altı üslerinde sivil göreve alınırlar. Ailesi ile birlikte ikamet ederler ve army vatandaşı olurlar. (army bir konfed gibidir) Her kantonda: HerZog (MakroPol Lideri) Queen (Kanton Valisi) WalKüre (Amazon Lideri) German (Garnizon Lideri) sayılır. WalHalla üssüne rahim modülünde doğanlar alınır. Eğitim sonunda Queen/Herzog tarlasında olanlar; sperm/yumurta seçimi (lider aile tercihi) evli çiftlerden alınır. Rahim modülünde sivil liderliğe dönük işlem. Queen Herzog lar çift olurlar ama evlenmeleri zorunlu değildir. Amazon/Garnizon mih tarlasında olanlar; Sperm/yumuta seçimi(askeri aileler tercihi) evli çiftlerden alınır. Rahim modulünde askeri liderliğe dönük işlem. WalKüre ve German lar birbirleri ile evlenirler! Dışarıdan evlilik olursa görevleri biter. Ordu dışında sivil hayata gönderilirler. Zaten YY olanlar diğerleri ile evlendirilmeye çalışılır. Onların evlatları özenle yetiştirilir. Birkaç nesil sonrasında sadakati sarsılmaz yetkin askerlere sahip olunur. Zorlama yapılmaz. Rızası dışında işlem yapılmaz. UpGarKom lar ve AmazonKom lar da 20 kişilik WalKüre/German ekibine tabidir. Dolaylı olarak WalHalla ya tabidirler. 20 kişilik genç askerlerin lideri isterse bir GarKom un yanlışlıklarını not alarak görevden alınmasını üst komutanlıktan isteyebilir. Ordu içinde

denetleme haklarını kullanırlar. Özellikle orta düzey komutanların korku ile karışık saygı duydukları gençlerdir. Walhalla, WalKüre ve German ile orduyu denetler, gözetir. 20 kişilik ekip MerKom da ikamet eder ve sürekli gözetir. Dilediği subay hakkında tenkit yazabilir. Merkom da üstsubaylar dahi onların denetiminden kaçamaz. Diğer yandan büyüklere karşı saygılıdırlar. Hata yapma olasılıklarını bilerek karar vermede acele etmezler. Sezgilerine güvenirler.

Hür ve özgün benlik le yetiştirilirler! (Nefsi için değil, Allah için yaşayan benlik.) WalKüre ve German, kendi içlerinde yaşa göre derecelenir. Hepsi askeri uzmandır. Kendi araçları ile giderler. Birbirleri ile yaşarlar. Doğan çocukları ordunun malıdır(vatandaşıdır). Merkom içinde büyütülür. Dilerlerse rahim modulü ile çocuklarını WalHalla ha infak edebilirler. Aynı şekilde Queen Herzog lar da evli iseler, rahim modulü ile çocuklarını infak edebilirler. ZÜRRİYETİNİ İNFAK EDENLER! HANİF BİLİNÇ İLE LİLLAH DİYENLER!

0-2 yaş Süt verme (örneğin S.A.F. Subay Akademi eğitimi 2 yıl sürer, kan verilir.)

2-12 yaş Bal verme (örneğin S.A.F. Subayı görevin tadını bu dönemde alır.)

13 ve sonrası Su verme (örneğin S.A.F. Subayı artık etkin bilgiyi özümser.)

16-19 ilk görev, ilk rütbe (örneğin S.A.F. Subayı üstsubay kıvamına gelir.) 13 yaşındaki yemin töreni ile giyilen ilk üniforma eşliğinde Elmas Kolye taşımaya başlarlar. Sivil giyinmezler! 35 yaşına kadar aktif uçuş(dileyen min. 35 yaşta emekli olabilir), 35-40 yaş arası geri koordinasyon görevi ve max askeri yönden 40 yaşında emekli olurlar. Dileyen sivil görev alır. WalKüre ve German sürekli izlenir. Tüm hayatları kayda alınır. (üniformalarında

kaydediciler vardır. Tüm görüntü ve ses kayıtları ile!) (uyumak için çıkardıkları üniformayı, kendilerini görecek yere asarlar. Üniforma özel bir elementle donatılmıştır. Emekli oluncaya kadar yırtılmayacak, bozulmayacak şekilde geliştirilmiştir. Emekli olan, üniforması ile yaşamaya devam eder! Onu hatıra olarak saklar. Ölenler MerKom a gömülür, yeraltına toprağa, uzayda ölenler de dünyaya taşınır. Merasimde üniformaları giydirilir. (giysiler gelecekte her şekle girebiliyor. Ama emekli olunca üniforma biçimini alamıyor. Ancak öldüğünde üniforma ile gömülmek isteyen bireyin giysisi özel bir izinle üniforma biçimini alıyor ve o şekilde gömülüyor)

Mih Rütbeleri Üst rütbeler boşalınca verilir. W 16 G 19. Rütbeler elmas! İçlerinde en genç 1Rlerden biri takım için Queen seçilir. Rütbe logosu, adem çukurunda, görünür yerde, elmaslı kolye ise iç giyim bölgesinde, görünmeyen yerde. Hepsi uzman pilot, uzman lider, warrior uzay fatihleri, uzak koloni kaşifleri. Barış döneminde öldürülmeleri halinde, WalHalla bunun bedelini düşman görünerek öldürenlerden fazlası ile alır.

WalKüre 16-19 yaş (1R), 20lik takımın Barış lideri bu rütbedeki seçilmiş bir kişi ile temsil edilir. Ona Queen takma adı verilir. (Wal.1R Queen kodu ile tüm Kanton amazonlarının barış liderliği, logosundaki baklava diliminin içinde belirtici bir ufak daire bulunur.) Bir yıl süre ile adı taşır ve kendi seçtiği alt dönemine devreder. Semboliktir. Barış zamanlarında, takıma verilen emirleri alan ve gerçek komutana aktaran olur. Heyet görüşmelerinde, normal askeri subaylarla dialoglarda ön planda bulunur. Mesleğinin ciddiyetini hemen öğrenmesi sağlanır. 20-23 yaş (2R), 24-27 yaş (3R), 4lü grup lideri 28-31 yaş (4R), 8+1 lideri 32-35 yaş (UT), Lider Yard. 35-40 yaş (CapT), 18+1+1 Lideri. Savaşta Lider. Mayor gibi. Aktif uçuş yapmaz. Tüm WalKüre ler, kendi sınıfının Germanları ile evlenebilirler, boşanabilirler. Geçici evlilik hakları vardır. Mutsuz olmaları engellenir. Nüfus dengesine uygun, sevme ve sevilme

hakkı gereğince bir German ile birden fazla WalKüre yuva kurma amaçlı geçici evlilik yapabilir. Ancak YY WalKüre ve YY German birbiri ile evlendirilmez. 13 yaştan sonra evlenme amaçlı eş seçmeleri sağlanır! 16-19 döneminde kadar eş seçme zorunlulukları vardır. Bu nedenle arayışa girerler. 17 yaşına bastıkları anda diğer dünya gençleri ile ortak hakları olan gerçek bir yuva kurma şansını bulurlar. 20 kişilik takımda 4+1 lik savaş timi bulunur. A.F. ve S.A.F. üniteleri ile birlikte, bağımsız hareket ederek savaşırlar. Her Çatışma sonunda WalHalla ha rapor verirler. WalHalla çıkışlı toplam 1000 müfreze bulunur. WalKüre ve German yapılı bu özel müfrezelerin büyük bölümü dünya ve çevresinde iken az birazı astroid kuşağına kadar uzanmış. Hiçbiri Wemb kuşağının çıkışından geçirilmez. Onlar özeldir. Feda edilmez. Düzen tam sağlandığında ancak AllahLaw tüneline girecekler. Şira da bulundurulan müfreze sayısı da çok sınırlı kalacak. Oraya ancak çok özel görevle çok özel eğitimdeki WalKüre/German müfrezeleri ulaşıyor.

20 kişilik Takım Yapısı En altta dört kişilik görev timi bulunur. 1.tim; 1 3R(W) 1 2R(W) 2 1R(W/G) 2.tim; 1 3R(G) 1 2R(W) 2 1R(W/W) 3.tim; 1 3R(W) 1 2R(G) 2 1R(W/W) 4.tim; 1 3R(W) 1 2R(W) 2 1R(W/G) Wal.1R Queen, dördüncü timde tutulur

Lider timi; 1.tip yapı; l CapT(G) 1 UT(W) 2 4R(W) 2.tip yapı; l CapT(W) 1 UT(G) 2 4R(W) 20 kişi, birbirinden uzaklaşmadan toplu olarak savaşır.

Rütbe Logoları 1R; tek baklava dilimi, ortalanmış, yuvarlakta.

2R; iki baklava dilimi, ortalanmış, yuvarlakta. 3R; üç baklava dilimi, ortalanmış, yuvarlakta. 4R; artı şeklinde dört ufak baklava dilimi, kuzey, güney, doğu, batı yönlerinde, (ilk dört rütbe beyaz elmastan) UT; tek iri yan mercek görünümünde, ortalanmış, yuvarlakta. CapT; tek iri yan merceğin yanında sağlı sollu iki küçük mercek, ortalanmış, yuvarlakta. (son iki rütbe kırmızı yakuttan) (YY grubundaki W/G lerde yeşim kullanılır. Yeşil renkli değerli taşla donatılırlar. Ayrıcı kendi kişisel taşları da yeşil renklidir.) Tayinler, evli iseler eşleri ile birlikte olur. YY olmayan normal W/G, WalHalla hda görev ancak 4R rütbesi ile olur. Yaşıtlar evlenemez.(aynı saat, aynı gün, aynı yıl doğumlular birbirine doğumdaş sayılır.) Evlilik alt WalKüre ile Üst German arasında olur. 13-16 yaş WalKüre ile 17-19 yaş arasındaki German çifti olması planlanır.

Eğitim aylık, sınıflı.

German 13-16 yaş diliminde Walküre sınıfı ile birlikte askeri eğitim.

17-19 yaş diliminde Genç WalKüreler ile eğitime devam eder. Geçici Evlilik sistemidir. Öneğitmen olan German, kendi sınıfındaki WalKürelerden birini kendine eş olarak seçer. (ya da tam tersi olur.) Kendi içlerinde teklif edici durumunda olan WalKüredir. Bir GerMan teklif ettirmeye çalışır. Doğrudan isteyici olamaz.

Görev alış:

19-22 1R 23-26 2R 27-29 3R 30-33 4R 34-37 UT 38-40 CapT (Kanton Düzeyinde bütün Garnizonların denetçisi sayılır.) German CapT in rütbe işareti diğer WalKüre CapT inden farklı olur. Yuvarlak içinde değil, yaprak biçimindeki rütbe logosu yerine, ortadaki mercek içinde bir ufak daire olacak şekilde yapılır. 13 Yaşta W/G olamayanlar, WalHalla hda ve bağlı uzay üslerinde sivil görev alır ve yaşatılır. (gönülleri kırılmaz, eksik yönlerini kendileri kabul ederler. Yaratılışlarından kaynaklandığını bildiklerinden kimseyi suçlamazlar. Sivil görev, idari birime bağlılık ile olur. Genelde astreod kuşağı içinde bayanlar, dışında erkekler kullanılır. Elçilikten, koloni denetçiliğine çeşitli yollarla hizmet ederler.) WalHalla vatandaşı olurlar, çocukları askerliği uzay kolonilerinde yapar. Cesaret.

20lik WalHalla WalKüre ve German Savaşçıları W/G askerleri Alkom altı tüm rütbelerden üst tür. Emirleri doğrudan merkez üstü WalHalla dan alırlar. Subayları; UT ve CapT ise, upgarkom, garkom, tümkom ve alkom rütbelerinin üstü sayılır. İkamet yerleri Merkom üssü, kendi uçan araçları ile savaşırlar. Paranormal güçleri olabilir. Düşünce okurlar, geleceği hissederler vb. (12 özellik.) Ölenler MerKom a gömülür. Kanton düzeyinde görev alırlar. Kanton dışında 20 lik takımlar ise, merkom-orkom bünyesinde görev alırlar. Vol.1W ise tüm kanton amazonlarının barış lideridir. En fazla 40 yaşına kadar görevde kalırlar. Sonra emekli olurlar.

2.6. Eğitim (İki farklı çeşit asker yetiştirme yöntemi artı asker olmak istemeyenlere çıkış yolları )

4 ay geçici asker eğitimi. 12 ay zorunlu askerlik.

Askere Alma Sistemi Askere alımda, negatif görülenler kamu hizmetine alınır. Girişte saatlik teste tabi olurlar. Kararı, humanoidleri yöneten bilgisayar verir. Gönülsüz askerlik olmaz. S.A.F. asker seçiminde yetim/öksüzlere öncelik verilir. Ailesi ve akrabası olmayanlar artı yönüyle değerlendirilir.

Gezegen Dizilimi: Merkur İnsanı --) Yay (Kötü Yay) Merkür yüzeyine yerleşim aslında istenmiyor. Son derece tehlikeli bir yaşam. Üstelik dar bir hat üzerinde kaldıklarından sıkışmış hissi var. Ama insanlar yine de oraya gidiyor ve yaşıyor.

Venüs İnsanı --) Boğa Dünya İnsanı --) Başak Mars İnsanı --) Akrep, kötü Kuşak --) Terazi Jupiter İnsanı --) Yay (İyi Yay) Merkur ve Jupiter arasındaki mesafe uzunluğunda bir yay timsali. Yayın ucu Jüpiter’de.

Uranüs İnsanı --) Kova Satürn İnsanı --) İkizler Neptün İnsanı --) Yengeç Pluton İnsanı --) Kartal (İyi Akrep)

Zorunlu Askerlik Hizmeti Zorunlu eğitimin bittiği yıl 16 yaş bilinç düzeyi. Yani 16 yaşını yaşayan bir öngenç, üniversite düzeyinde, bir meslekte uzman sayılacak şekilde eğitimini tamamlamış sayılır. Zorunlu çalışma yaşı olan 20 yaşına kadar serbest bırakılır. Dileyen dünyayı gezer, dileyen eğlenir, dileyen bütçeden öngençlere ayrılan payla harcamalar yapar, dileyen uzmanlığını eğitimde geliştirir, dileyen staj adıyla uzmanlığını pratik alanlarda yaşar, dileyen hemen

çocuk sahibi olmaya gider yuva kurarak, dileyen tembelliğin tadını çıkarır(ne de olsa 20 yaşında çalışmak zorunda kalacaktır.), dileyen dans eder, dileyen akrabalarına gider, dileyen kendi uçan arabası ile bütün KonFed i gezer ve yeni insanlarla tanışır(gezgin modu), dileyen turist olur ve gezegenleri kendi gözleri ile içeriden keşfeder. (Benim bir torunum vardı. Yaşadı ve öldü daha ben ölemeden. Ona nickname olarak Turist17 diyeceklerdi. Eğitimini bitirdiğinde arzu halini almış düşüne sarıldı. Lunaris e uçtu hemen. Dünyadan uzaklaşmadan ama dışında sayılma amacıyla ay yüzeyine yerleşti. Gezgin moduna geçti. Hem çalıştı 20’sine kavuştuğunda hem de tatillerinde gezdi, dolaştı. Ay’ın en güzel yanı hem dünyaya hem de yakın gezegenlere çıkışın kolay olması. Dünya’da tüm KonFed sahasını kendi gözleri ile görecek kadar gezdi. Yapay uyduların izin verilen sahalarında dolandı. Kendi gözleri ile görme arzusu vardı. Holovizyon görüntülerinde izlediği yerleşkelere gitti. Tam bir gezgin oldu. Torun yola çıkmayı sevdi. Torunun torunları da aynı modu tutturdu. Kimsenin dünyaya gitmek istemediği o savaş döneminde torunların torunları gönüllü olarak WembArmy’e kayıtlarını yaptıracaktı. Terazi burcunu temsil eden kırgın gezegenin parçalarını aşmadı. Nedense oraya kadar vardı ve o parçaları seyretti çok yakından. Ama yine de o sınırı aşmadı. Wemb sınırı dışına hiç çıkmadı.) Ama kız ya da erkek bütünöngençlerin bir zorunlu ek görevi bulunur: askerlik! Bu hizmeti tamamlamak için bayanlar en erken 16(özel nedenlerle hemen aradan çıkarmak isteyenler çıkabilir. Bunlara aşırı gönüllü grubu denir.) baylar en erken 19 yaş günlerinde orduya teslim olabilirler. Bayanların askerlik görevi teenager çağında başlar ve biter. Baylar ise 20li yaşlara ilk girişi askeri modda yaşarlar. 4 aylık askeri eğitim döneminde, sivil eğitimde almadıkları bilgilerle donanırlar. WembArmy bu dönemde eğitime alınmış olanlara bir bilinç aşılar. Bu bilinç, güvenlik bilincidir.

Askeri eğitime alınma yaşları: Male 19-20 FeMale 16-20 3 sonuç oluşur. Askeri eğitimi alarak silahlı asker olmayı kabul edenler, silah kullanmayı ve askeri üniformayı red edenler(kimseyi gönülsüz silah eğitimi veremezsiniz! Güvenlik bilincini kabul ettiği halde insan öldürme olasılığını kabul etmeme hakkı tanınmıştır.) ve silahsız dahi olsa WembArmy için görev almayı red edenler(kamu hizmeti vermeyi istememe hakkı, bunun karşılığında bir süreliğine yaşadığı yerden alınarak, WembArmy tarafıdan seçilen ayrı fed yerleşkesine sürgün gider. Orada kendi mesleğini yapmasına izin verilir. Ama üretmeden, sürgün günlerini bitirmesi halinde suç işlemiş sayılır. Bu kadar esnek olunmaz.)

1 Garnizon/Amazon Eğitim Alaylarına teslim olurlar ve silahlı eğitime alınırlar. Eğitime gönüllü olan, eğitimde başarısız olsa bile askeri üniformayı giymeye hak kazanır.

Zira silahsız üniformalı (A. Modunda) garnizon/amazon içi idari görevler alınabilir. Önemli olan niyettir. Güvenlik hizmetine katkıda bulunma isteğidir. Herkesin yaratılışı silahlı asker olmaya uygun olmayabilir. Onlar üzülmez. Üniformalı askerler bütün günleri ile ordu içinde kalırlar. 24 saat görev mantığı ile yaşatılırlar. Bu mantığa ilk 4 aylık eğitim dönemi de dahildir. Sadece haftada iki gün izinli oldukları günde kanton içinden çıkmamak kaydıyla sivil kıyafet ile yakınlarını ziyaret edebilirler, şehir içinde özgürce gezebilirler. (4+12) ay görev alırlar.

2 Kanton İçi Kamu Hizmetine alınırlar. Üniforma giymek istemeyen gençler, kendi yaşadıkları Kanton içinde her hangi bir yerde WembArmy tarafından seçilen ve mesleklerine uygun tutulması gereken bir işe yerleştirilirler. Genelde ordu ile bağlantılı sivil görevlerdir. Amazonlarda şehir içinde, orduya bağlı hizmet görevlisi olurlar. Garnizonlarda şehir dışında, orduya bağlı hizmet görevlisi olurlar. Günde 8 saatten fazla görevde kalmazlar. Görev dışı sayılan saatlerde diledikleri yerde yaşarlar, evlerine dönebilirler. Kanton dışına bile çıkıp gezebilirler. İlk 4 aylarında Garnizon/Amazon Kamu Hizmeti merkezinde staj görürler. Sonraki 20 aylık dönemde dış görev alırlar. Ordunun özellikle çocuk ve yaşlı durumundaki kanton içi vatandaşlara karşı bir sorumluluk bilinci vardır. Yeşillendirme çalışmalarından, çocuk bakımına, yaşlıların mutlu edilmesine kadar değişik şekillerde bu kamu hizmeti yayılır.

3 Gönüllü Sürgüne alınırlar. Üniforma giymeyi red eden ve kendi kantonunda zorunlu kılınmış 2 yıllık kamu hizmetini red edenler son çare olarak sürgüne alınırlar. Sürgünde kalacakları dönem 4 yıldır. Sürgün dönemi boyunca üzülmeleri istenmez. Kendi tercihlerini mutlu şekilde yaşamaları sağlanır. İkamet ettikleri Kantona girişleri yasaklıdır. HoloVizyon la görüşebilirler. Ama somut olarak gidip evinde kalamaz, kendi şehrinde gezemez. Bunu tadar. Tatmalı. Zira silahlı eğitime alınarak ortaya canını koyan veya tercihi ile kamu hizmeti vermeye razı olanlardan olmamıştır. Bu şıkkı seçenlerin sayısı çok ama çok azdır. Zaten sürgüne gidenlere toplum sıcak bakmaz. Bir bölümü KonFed ini daha sonra terk eder ve Astreoid kuşağının dışına çıkar. Kanunsuz yaşama özlemleri vardır. Bir kısmı dünya yüzeyindeki mikro Wemb dışı alanlara gider. Sürgün döneminde kaçan ve bu şekilde sistem dışına gidenler olur. Sürgünde iken pişman olarak en azından kamu hizmetine dönenler olur. Sürgünde bulundukları dönem düşülerek (1/2 oranında) kendi kantonlarına alınırlar ve yemin töreni ile kamu hizmetine geçerler. Sürgün zordur. Kendi uzmanlıklarında mesleklerini yaparlar. Ancak WembArmy nin farklı bir Fed içinde seçtiği başka bir kantonda bulunduklarından, o yöre insanları onu hoş karşılamayabilir. Sürgün olduğunu belli eden bir işaret taşır. Zira WembArmy nin kontrolünde olduğu anlaşılır. Vericisi ile sürekli izlenir. Gönderildiği kanton sınırları içinde dilediği her yerde gezebilir. Ama çalışacağı yeri ordu belirler. Orada mesleğini yapar. 8 saatten fazla çalışmaz. Sürgün dönemi sonunda geri döndüğünde bir bölümü pişman olur. Bir bölümünde yaşamlarının sonraki dönemlerini etkileyecek hata eğilimleri olur. Savaş döneminde sürgünde bulunanlar kesinlikle ordu hizmetine alınmaz. Seferberlik dışı olurlar.

Olası Seçimler 1.Silahlı/Silahsız Askeri Eğitim ve Görev yüzdesi: %66 2.Kanton içi Kamu Hizmeti yüzdesi: %33 3.Sürgün yüzdesi: %1

Görev Süreleri Garnizon Yaşam Süreci 1 Garnizon/Amazon Silahlı/Silahsız Askeri üniformalı yaşam süreci: 4 Ay Eğitim Alayı 3 Ay Eğitim Alayının bulunduğu Garnizonda silahlı/silahsız üniformalı ilk görev (Garnizon/Amazon içinde tutulurlar. İç görevlerde bulunurlar.) 3 Ay Aynı Alay içinde tatbikat modunda Garnizon dışına çıkacak şekilde görev alma dönemi. Garnizon giriş-çıkışlarında aktif görev dönemi. 3 Ay Farklı bir Fed içinde yer alan bir Alaya tayin edilerek yeni görev alış. Garnizon dışı görevlerde uzmanlık. 1R rütbesi ile yeni kıta görevine geçmiş acemi askerler ile eşleşerek onlara deneyim aktarımı. Kardeşlik bağının böylece KonFed içinde geliştirilmesi.(amaç ömür boyu bu ikililerin bağlarını koparmaması) 3 Ay Son Askeri dönem. 4R rütbesi ile Subaylarla ikili ilişki kurma dönemi. Emirleri doğrudan subaydan alma dönemi. Tim komutanlığı dönemi. Savaş dönemleri için yaşayarak eğitim alma dönemi. Özellikle tatbikat modlarında etkin olma dönemi. Güvenlik bilincinin en yüksek olduğu dönem. Terhis! İkamet edildiği Kanton a dönüş! Yeni bir yaşam onu bekliyor. Artık üretmek zorunda! SpaceArmy eğitimi ve görevi ayrı şekilde yapılır. Uzay üslerinde yapılır ve yapılanması farklıdır.

4 Aylık Eğitim Dönemi 4 Aylık Eğitim döneminde, Eğitim bölüğüne alınma. Dışa Dönük! Beden eğitimi ve Silah kullanımı eğitimi ve güvenlik eğitimi alınır. Eğitim sonunda %90 ı dört sınıfa ayrılır. Muharip dört sınıfta mezun olanlar, üniformalarına işaretlerini alırlar. Garnizon içinde bayıltıcı tabanca taşıma yetkisi alırlar. Bu tabancalar, kılıfından tatbikat ve savaş olmadığı sürece çıkartılmaz. Bir de garnizon içinde yaşanacak olağanüstü bir durumda güvenlik için, tehlike yaratan her hangi bir askeri bayıltmak için çok ender kullanılır. Muharip sınıf içinde mezun olanlardan bazılarına S.A.F. eğitimi teklifi verilir. Bu teklifi kabul edenler, yer altına alınacak ve büyük bölümü elenecektir. Elenenler yer yüzeyine çıktıklarında (3 ay sonra!) dönemdaşlarından bir rütbe ileride bulundurulurlar. Muharip olmayı başaramayanlar silahsız asker olurlar. Geri hizmet birimlerine alınırlar. %10 oranındaki bu asker kitlesi özellikle, garnizon içinde Muharip alayların ve MerKom gibi büyük askeri üslerdeki Muharip dışı alayların silah kullanımını gerektirmeyen savaş dışı bölüklerinde kullanılırlar. Üniforma taşıma hakları ve savaş zamanında/tatbikat zamanlarında bölükleri ile birlikte garnizon dışına çıkma hakları vardır. Lazer Tüfeğini o günlerde kullanır. Ancak Muharip bölüklerdeki kadar sık tatbikat moduna alınmazlar. Savaş dışı bölükler, alaylar yılda iki kez iki hafta süren tatbikat modlarında tutulurlar. Savaş zamanındaymış gibi görev alırlar. Cephe gerisinde ordunun koordineli çalışması onların emanetindedir. Bu nedenle silahsız askerler önemsendiklerini bilirler ve muharip sınıfa alınmadıkları için üzülmezler. Zaten eğitim içinde iken askeri öğrencilerden başarısız görülenler önceden geri hizmet birimi için gönüllü olma telkini ile uyarılırlar. Muharip olmak için ısrar edenler engellenmez. Eğitim sonunda zaten bir %90 ve %10 dilimleri vardır. Bazıları kura yoluyla kaydırılır. Geçici asker olduklarından bunu fazla önemsememeleri istenir. S.A.F. eğitimi için teklif götürülenler ise kesinlikle muharip sınıfında tutular. Teklifi red etseler bile! İlk 4 aylık eğitim döneminde 1 CapT, Eğitim Subayı olur ve kendi bölüğünü tek başına yönetir. S.A.F. alayında yer alan denetçiler ve ek eğitimcilere öğrencileri hazırlar. Kendi bölüğündeki bir askerin Akademiye seçilmesi halinde ödüllendirilir. Ödülü üniformasına yansıtılır. İleriki dönemlerinde bu iz taşınmaya devam eder. A.F. eğitim alaylarındaki Eğitim Subayları, akademide S.A.F. subayı olmak için başarısız sayılmış ve tercihini A.F. subayı olmak için kullanan gençlerden seçilir. A.F. alaylarında hizmet vermiş ve ulaşacağı en üst rütbe olan CapT rütbesine gelmiş olan bu subay, en iyilerden seçilmiştir. İşin garibi; bu subay Eğitim subayı kimliğini aldığı anda, görevi sonunda dilerse S.A.F. askeri olarak (AR rütbesi ile) daha üst alaylara gidebilir. Üniformasında Eğitim Subaylığının izlerini, Akademiye gönderdiği öğrencilerinin başarılarını okutarak yaşar. Bununla gurur duyar.

3 Aylık İlk Garnizon İçi Görev

S.A.F. Yer Altı Eğitim Dışa dönük eğitim almış ve 1R rütbesi ile mezun olmuş muharip sınıftan S.A.F. eğitimi teklifini kabul edenler ayrılır ve garnizon yerleşkesinde bulunan yer altı biriminde İçe Dönük eğitime alınırlar. Görüş birliği, Güven, ahlak, Kararlılık, Samimiyet gibi konularda güdülenir. Masa başı eğitiminde sağlam bir asker olma telkini verilir. Bu eğitime alınanlardan %95 i eğitim sonunda elenir. Ancak zorunlu askerlik görevlerini bitirdikten sonra S.A.F. kalıcı askeri olma şansı tanınır. Alaylarına ek rütbe alarak gönderilir. Ardıl 3 aylık dönemde kendisi doğrudan 3R rütbesine alınır. Dönemdaşları 2R rütbesinde olduğundan, onların üstü gibi görülür. Eğitimde %5lik bölüm iki yıl sürecek Akademi eğitim için MerKom lardaki Akademi birimine gönderilir. Buraya gönderilenler Kalıcı Asker olmuş sayılır. Akademi eğitiminde en kötü ihtimalle S.A.F. askeri ve A.F. subayı olunacaktır. İyi ihtimal ise her askeri gencin arzuladığı S.A.F. subayı olmaktır. S.A.F. subayı olanlar ise daha sonra anne babalarına sitem ederler. Neden hibe etmedikleri için! Zira MerKomlarda WalKüre ve German ları kendi gözleri ile görecek ve onlarla birlikte görev alacaklardır. Onların aldığı eğitim ve üstün özellikler karşısında her insan biraz kıskançlık duyar.

Muharip Bölük Görevi: A.F Alaylarında 1R rütbesini alarak garnizon içinde görev alırlar. Tatbikatlara katılmazlar. Savaş zamanlarında taarruz amaçlı cepheye sürülmezler. Bu dönemde savunma eğitimlerini kendi iç alaylarında almaya devam ederler.

Geri Hizmet Bölüğü: 1R rütbesini alan Silahsız askerlerin Subayları Akademi eğitiminde başarılı olamayan ve A.F. subayı olmayı tercih edenlerdir. (Kanton içi garnizonları için!) Personel ve Donatım ağırlıklı çalışırlar. Kendilerine birer Humanoid tahsis edilir.

3 Aylık İkinci Garnizon Dönemi Yeraltındaki eğitimden başarısız sayılan %95lik kitle, A.F. alaylarına dönerek 3R rütbesi alarak kendilerine önceden tahsis edilmiş görev yerlerine alınırlar. İçlerinde bazıları hala S.A.F. askeri olma hayali kurmaktadır. Garnizon dışında yapılan tatbikat modlarına katılırlar. Alay giriş noktalarında nöbet tutarlar. Subayların emir askeri görevini alırlar. Muharip sayılmış diğer askerler 2R rütbesine geçirilir ve ilk kez garnizon dışındaki tatbikatlara silahları ile alınırlar. Eğitimleri taarruz ağırlıklı olmaktadır.

Geri Hizmet bölüğü: 2R rütbesine geçer. 1R rütbesi ile gelen alt devrelerine emir verme yetkisi alırlar. Zira geri hizmet bölüklerinde idari işler bunu gerektirir. Muharip alaylar gibi değildir. Humanoid tahsisine ek olarak daha karmaşık işlerinde yardımcı olacak bir robotik tahsisi olur. Ufak bir yapıdaki robotik, 2R in bilgiye hızla ulaşmasında yardımcı olur.

Ek Bilgi: Son 6 aylık Kanton dışı görev yeri tespit edilirken, askerin yaşam alışkanlığına uygun aynı iklim kuşağı tercih edilir. Soğuk hava kuşağında bulunan bir kanton askeri, başka bir fed in soğuk hava kuşağındaki garnizonuna alınır. Aynı şekilde, tropik bir kantonda eğitim almış asker, son 6 aylık görev yeri için yine tropik benzeri bir iklime gönderilir. Bu durum, spacearmy yapılanmasında da geçerlidir. Benzer gezegen, koloni ve uydularda görev alışlarda, askerin çocukluğunun ve öngençliğinin geçtiği ortama dikkat edilir. Ancak S.A.F. askerleri için tersi söz konusudur. Onların her iklim ve koşulda savaşacak şekilde görev almaları istenir. Vücut dayanıklılıkları aparatlar ile desteklenir.

3 Aylık Üçüncü Dönem 4R rütbesine geçmiş yer altı eğitimli asker, başka bir Fed bünyesindeki bir garnizona Muharip görevle atanır. Aldığı bütün eğitimleri uygulama şansını yakalar. Muharip bölük görevindekiler 3R rütbesi ile başka bir Fed bünyesine atanırlar. Kendi Kantonlarından aynı şekilde atanmış dönemdaş 4R rütbeli arkadaşlarına yakın tutulurlar. Aynı timde görev verilirler. Askerlik sonunda birbirlerine kardeş olurlar ve savaş halinde yine aynı timde görev verilir. Geri Hizmet Bölüğündeki silahsız asker başka bir Fed bünyesindeki bir garnizona benzer görevler için atanır. Atandığı yere Humanoid ve robotik i götüremez. Gittiği yerde kendisine tahsis yapılmaz. Emirleri uygulayan alt rütbelerin yaptıkları işleri denetler ve subaylarla ilk kez doğrudan dialog kurma şansını yakalar. Zira kendisinden bir üst sayılan 4R askerleri ile ikili oluştururlar. Bir nevi görev timi lider yardımcısı sayılır.

3 Aylık Son Dönem AR rütbesini almış yer altı eğitimli asker, liderliğe yükselmiştir. Bu sürecin sonunda terhis olmak üzere iken, teklif alanlar S.A.F. alaylarında 1R rütbesi ile kalıcı asker olma onurunu yaşarlar. Gönüllülük esası ile. Teklif aldığı halde kabul etmeyen ve sivil hayata dönen

gençler de görülmüştür. Askerlik bir meslektir. Tüm insanlar, yaratılışlarına uygun mesleklere yönlendirilir. Burç etkisini kabul etmiş WembArmy seçici heyeti, kimseyi gönüllü olması için zorlamaz. Ancak teklif alana, birliği terk ettikten sonra 3 ay süre tanır. Pişman olup askerlik mesleğine girmek için geri dönenlerin yüzlerindeki kabul edilişlerinden kaynaklanan mutluluğu görmeliydiniz. Pişman olarak gelenler, ileriki yıllarda doğrudan kabul edenlere oranla daha başarılı görülecektir. İlginç! Muharip Bölük görevindekiler 4R rütbesi ile askerliğe devam ederler. Dönemdaşı sayılan kardeş modundakı arkadaşını üst rütbeye gönderip onun koltuğuna oturur. Deneyimlerini kullanır. Subaylardan doğrudan emir alır. Alt rütbeleri kontrol eder. Tatbikat modunda iken, sorumlu olduğu konularda yetkin olur. Terhis olduğu gün, ikamet ettiği kantona döner ve uzmanlığındaki mesleğini yapmak üzere yaşama sarılır. Savaş olmadığı sürece ondan yeniden üniforma giymesi istenmez. WembArmy için bu şekilde başarı ile terhis olmuşların evlatları zamanı gelip göreve geldiklerinde el üstünde tutulur. Zaten S.A.F. seçici heyeti, adayların önceki kuşaklarına mensup tarih kayıtlarındaki eski askerleri de inceler. Geri Hizmet bölüğündeki silahsız asker 4R rütbesini alır. Subayların emrinde birinci elden hizmet verir. Terhis olduktan sonra yaşanması muhtemel bir savaşta, benzer bir görevle, cephe gerisi bölüklerde hizmete çağrılabilir. Mezun olan her askere, görevi boyunca kullandığı üniforması hediye edilir. Üniformaların garnizon dışında tatbikat ve savaş dışında giyilmesine izin verilmez. Bayıltıcı tabancayı bile sivil alanlara çıkaramazsınız. İç güvenlik uzmanı amazonlar buna izin vermez. Terhis ile İkamet alanlarına dönülür.

Analiz Edersek 1000 askeri öğrenciden 10 eğitim bölüğü kurulur. Eğitim sonunda 640 muharip asker, 200 hizmet askeri, 160 Yer altı eğitim askeri seçilir.(Yeraltında dönüşümlü liderlik yaşarlar.) Sonra Yeraltındakilerden 152 si yerüstü alayla geri döner. Kalan 8 asker ise 2 yıl sürece Akademi eğitimine gider. Terhis olan 152 yer altı eğitimi almış askerden 12 si S.A.F. askeri olma teklifi ile ödüllendirilir. 35 yaşına kadar sürecek zorunlu kalıcı askerlik mesleğini yapma kararı verenler hemen S.A.F. alaylarına katılırlar. 2 yıl sonuna gelen 8 asker ise, ikiye bölünür. 4 asker, S.A.F. subayı olmak üzere mezun edilir. 4 asker ise tercihine göre, S.A.F. askeri veya A.F. subayı olurlar. (A.F. subayı olmayı tercih edenler azdır.) WalKüre ve German ikilisi, WalHalla’hdan mezun olduklarında German 16 yaşından 19 yaşına kadar askeri kimliğiyle ama rütbesiz sıfatıyla içeride tutulur. Askeri birimlerde görev alır. Son yılında ise 16 yaşına gelmiş (mezun olmak üzere olan) WalKüre-German öğrencilerine sınıf eğitmenliği yapar. Zaten mezun oldukları anda bir german, 13 yaşında

walhalla ha girmiş walküre-german grubundan bir kısmına iç liderlik yapacaktır. (Amaç yıllar sonraki WalHalla ve yakın yörünge askeri liderliğine hazırlanmaları. Germanlar, dünya dışındaki 20lik takımların lideri olurlar. Dünya yüzeyinde ise bu liderlik WalKüre’lerin elindedir. Bütün yerleşiklerde walküre ler. Yörünge ve dış birimlerde ise Germanlar lider seçilir.

2.7 Yerleşim (Wemb içine kendi isteği ile bir KonFed bağı sağlanarak giren bir devlette güvenlik amaçlı yerleşim) Wembarmy nin bir devlete, kantona ilk girişinde yapılanma sıralaması.

Kanton düzeyindeki Garnizon Yerleşkesi Hava tüneli ile garnizon merkezindeki komutanlık alanı, KolorKom yerleşkesine bağlanır. Aynı şekilde yer altındaki tüneller yolu ile yine KolorKom yer altı birimine bağlanır. Hızlı hareket istenir. Barış zamanında hava tüneli, savaş ve tatbikat zamanlarında yer altı tüneli aktif kullanılır. Yerleşkenin ortasındaki GarKom merkez komutanlık binası, 50 metre yüksekliğinde ve 12,5 metre çapındadır. En üst katında hava birimlerinin kullanımına açık bölümler bulunur. Bina, idari yönüyle kullanılır. Bina içine kesinlikle sivil alınmaz. Bina, havadan ve yer altından olmak üzere iki yönüyle misafir alır. Misafirlerin giriş iznini, UpGarKom birimi verir. Zeminden yatay girişler ise S.A.F. alayının kontrolündedir ve bütün askeri personelin görevleri ve davetler gereği giriş yapma hakkı vardır. Askeri öğrenciler bu binaya giremez! Yerleşkenin hava savunmasını, atanmış hava birimleri sağlar. Yerçekiminden bağımsız kılınmış havada asılı kalabilen ufak araçlar, sabit noktalarında kuzey, güney, doğu ve batı yönlerinden gelecek olası saldırılara karşı savunma sağlar. Özellikle KonFed sınırlarına yakın GarKom larda hava savunması, tatbikatlarla diri tutulur. Savaş zamanında hava uçuşları sınırlıdır. Lazer toplarının hedefi olma olasılığı nedeniyle büyük savaş gemileri savaş hattına yakın uçuşa pek alınmaz. Binanın en üst katında hava sahasındaki dört yönü yerden kontrol eden lazer topu atışı yapabilen dört ünite bulundurulur. Bu ünitelerin de kullanımı hava birimlerine aittir. (Hava birimlerinin tamamı S.A.F. askerlerden oluşur. Kara hizmetinde başarılı görülen gençlerden seçilir.)

GarKom yerleşkesinde 3 TümKom alanı bulunur. TümKom yerleşkesi GarKom merkez binasının ve ona bağlı ek alanların (Bina merkez alındığında, 500 metre yarıçaplı bir daire içi GarKom merkezi sayılır, kendisine bağlı ek hizmet binaları ile donanmıştır. Ayrıca Yer altı birimine geçiş sadece bu daire içinden yapıldığından. Sınırları S.A.F. nöbetçiler tarafından sıkı denetlenir. Hiçbir A.F. askerinin davet ve görev olmadan bu daire içine geçmesine izin verilmez. Her TümKom yerleşkesi bir yandan GarKom merkez yerleşkesine sınır komşusu yapılarak GarKom dış sınırlarına kadar uzanır. Sivil İkamet alanı denilen ve kalıcı askerlerin yuvaları sayılan yarı sivil yerleşim alanıdır. Sivil ikamet alanın iç sınırı TümKom a bağlı S.A.F. askerlerin nöbetinde aydınlatılır. Dış sınırı ise aynı TümKom a bağlı A.F. askerlerinin nöbetinde tutulur. Sivil ikamet alanına, misafir modunda asker kökenli ailelerin yakınları ve davet edilen arkadaşları alınır. Bunlar iç sınırdan TümKom alanına geçemez. TümKom un da kendine ait bir merkezi vardır. Merkez binası, 25 metre yüksekliğinde ve 6,25 metre çapındadır. Hava girişi yoktur. Ancak savaş döneminde kullanılması için yapılmış yer altı geçiş tüneli vardır TümKom askerlerinin güvenle yeraltına alınması ve olası bir boşaltma hareketinde diğer KolorKom merkezine alınması amaçlanır. Bunun için yer altı tüneli yataydır! GarKom merkezinin hemen altına gider. Oradan da boşaltma amaçlı yer altı birimlerine alınırlar. Ancak bu sadece Savaş zamanında ve KolorKom emri ile olur. Buna çok ender başvurulur.! TümKom binasının merkez olduğu 250 metre yarı çaplı alanda sadece TümKom a ait S.A.F. askerleri bulundurulur. A.F. alayları bu merkeze komşu kılınarak, garnizon dış sınırlarına kadar uzanır. TümKom a bağlı A.F. alaylarının yükselen bir binası olmaz. Genelde A.F. yerleşkeleri yer yüzeyinin hemen altındadır. Yani görevi biten askerler zeminde bir çıkıntı yaratmayan yeraltına iliştirilmiş korunaklarda yaşarlar. Yer altı yatay tünelleri ile doğrudan TümKom merkez binasının hemen altına uzanırlar. Bu tünellerin kullanımı savaş zamanında hızlı boşaltma amaçlıdır. TümKom merkezinden de GarKom merkezine geçiş vardır. Ancak denildiği gibi bu tüneller çok ender kullanılır. Tatbikatlarda bile açılmaz. Yılda bir kere içi kontrol edilir. A.F. alayının merkezinde yer alan dairede yükseltilmiş bir bina olmaz. Bir sembol olarak 12,5 metre yüksekliğinde bir sancak direği bulundurulur. (TümKom ve GarKom sancaklarını bu şekilde sergilemezler. Barış zamanlarında özel kilit altında tutulurlar, savaş ve tatbikat zamanlarında ise sancaktar emanetinde taşınır.) Her sabah bu alanda, A.F. bölükleri yüzleri Sancak direğine dönük daire içinde toplanır. Dairenin yarı çapı, 125

metredir. (Tehlikesi, sabah töreninde toplanan bütün alay askerlerinin havadan hedef olabilmesi. Uzaydan bile bu noktaya bir lazer atışı yapılabilir. Ama bu atışı yapan, sağ olarak yakalanırsa WellHell mahkumu olur.(Orası ölümden daha beterdir.)) A.F. bölükleri, alaya bağlı alanlarda kendi sınırlarında yerleşiktir. Bütün yönetim üniteleri yerin hemen altına alınmıştır. A.F. alay komutanlığı ise kendine bağlı bir bölük tarafından korunacak şekilde, yerin hemen altının da altına alınır. Her TümKom sınırları içinde, bir Eğitim alayı yer alır. 1000 kişiden oluşur. GarKom un 3 ayrı ucuna yerleştirilir. Eğitim alaylarının dış sınırında sivil ikamet alanı bulunmaz. Zaten Eğitim alayına ziyaret sık yaşandığından, 30 metrelik hava köprüsünü kullanarak gelenler sivil ikamet alanının devam ettiği alanda inerler ve karadan geçiş ile temas kurarlar. Görev yerine teslim olan asker adayları da bu yolu izler. Eğitim alayının da ortasında A.F. alaylarına benzer Sancak direği bulunur. Yapı aynıdır. Eğitim bölükleri, yer üstü eğitim ve yerin hemen altında ünitelerinde yaşatılır. Ziyaretçileri ile Sivil ikamet alanı hattında oluşturulan ara bölgede buluşurlar.

Eğitim Alayında 10 CapT, 1 AlKom ve 1 AlKom Asist(Humanoid!) bulunur. CapT ler de benzer şekilde ama daha az kapsamlı bir Humanoid kullanır. Bunlar tatbikat ve savaş zamanları kullanılmaz. Eğitimi kolaylaştırma amaçlıdır. Toplam 12 Kom, Ranger ları oybirliği ile 3lü gruba(muharip, yer altı, geri hizmet) dağıtır. (S.A.F. seçici heyetinin denetiminde!) Yeraltı eğitimi almış bir askerin terhis sonrası S.A.F. askeri teklifi alması için görev yaptığı bölüğün CapT i, Eğitim aldığı yerin AlKom u ve Humaonid AlKom Asistanının verilerinden oluşan bir değerlendirmede “çok iyi” puanı alması gerekir. Eğer çok iyi puanı alanların sayısı, alım kontenjanının altında kalırsa çok iyi puanı alanlar dışında alım yapılmaz. S.A.F. askerlerinin saflığı korunur. Kaliteden ödün verilmez.

Yer altı Birimi S.A.F. Alayının merkezi burasıdır! Gizlidir. A.F. birimleri giremez. Tümen statüsündedir. Çok geniştir. Yerin 100 metre altından başlayarak genişler ve 200 metre derinliğe ulaşır. Ek olarak 300 metre derinde ek bir genişlik bulunur. Bu genişlik yer altı girişlerinin yapıldığı tünel uçlarıdır. 4 tünel girişi bulunur. Bu tüneller, diğer kantonlardaki askeri yerleşkelere bağlantıyı sağlar.

A.F. Alay Sistemi

9 Muharip Bölük ve 1 Hizmet(Merkez) Bölüğünden oluşur 100 kişilik Silahlı Muharip Bölüğü: 9 Kara Bölüğü; karada, havada, denizde ve yeraltında savaşacak şekilde eğitilmiştir. Araç Barınağı; Hava Pilot, Deniz Pilot, Yer altı Pilot barındırır. (Pilotlar 4R ağırlıklıdır.) 10 takımdan oluşur; hava, deniz, yer altı, kara aracı takımları vardır. (Araç Barınağı pilotları kendi bölüklerinden seçilen A.F. askerlerinden oluşur.) Merkez Bölük, bir muharip bölüğün hemen altında yeraltında tutulur. Tatbikat ve savaş zamanlarında bu muharip bölük, merkez bölüğün hep yanında tutulur. Araç barınağı, ulaşım amaçlıdır.

S.A.F. Rütbe Sistemi Üç kademeden oluşur; asker, subay, üstsubay. Asker; 20 yaş olası başlangıç. zorunlu askerlik hizmetini tamamlamış veya Akademi eğitiminden elenmiş olanlar, WembArmy nin atadığı uzak bir garnizonda ilk görevlerini alırlar. 1R (2 Yıl), 2R (2 Yıl), 3R (2 Yıl), 4R(2 Yıl), AR(7 yıl) ve 35 yaş olası emekli asker durumu. (AR rütbesindeki “A” harfi “AS” anlamını taşır. Ranger olan askerin artık As asker olduğunu ve uzmanlaştığını anlatır. As olan asker alt ranger rütbelerin üzerinde etkin eğitimdedir.) Subay; 22 yaş olası başlangıç. Akademi eğitiminden başarı ile geçenler uzak bir garnizona ilk görev yeri adıyla atanır. 40 yaşından itibaren emekli olma ihtimalleri vardır. UT (3 Yıl),

CapT (en az 3 yıl, en fazla 10 yıl), AlKom (En fazla 3 Yıl, başarılı görünmeyenler 35 yaş altı CapT rütbesine geri döner. 35 yaşın üstü olup AlKom hizmetini verenler, MerKom da görev alırlar.) TümKom (En fazla 5 Yıl, 35 yaş sınırı yok.) AlKom ve TümKom rütbesinde bulunan subaylar her yıl yerinde denetimle puanlanır ve eğer CapT ler içinde kendilerinden daha iyi subaylar varsa görevlerini bu subaylara devrederler. En iyi olanlar Birliklerin başında kalır. İyi olanlar 35 yaşın altında ise CapT rütbesine geri alınırlar. 35 yaşından sonra otomatik AlKom rütbesine kavuşurlar ve 40 yaşında emekli edilirler. Bir CapT, birden fazla AlKom rütbesi ile birlik yönetme şansı yakalayabilir. Eski rütbelerine dönme olasılığı olduğu için AlKom rütbesi ile alay yönetenler, çetin bir sınav verir. Bütün askerlerinin davranışlarından sorumlu tutulur. Hataları önceden görmesi ve engellemesi istenir. 3 Yıl başarı ile Alay yönetenler TümKom rütbesine kavuşur. TümKom rütbesi ile başarılı görülerek (mesela; 5 yıl boyunca aynı tümeni yönetme becerisinde olanlar) üstsubaylığa terfii ettirilir. Üstsubaylık bir nevi kurmay subaylık gibi algılanır.

Üstsubay GarKom rütbesini almak için 1 yıl süre ile Kurmay Akademisine gidilir. Burada kimse başarısız olmaz! Hepsi kurmaylığı akademiye girdikleri anda zaten almıştır. Üstsubaylıkta görev rütbelerinde yıl sınırı yoktur. GarKom rütbesi ile Garnizon Komutanlığı fiili olarak yapılır. Ancak GarKom üstsubay ile subay arasında kalmıştır. Üstsubaylığa geçmesi için GarKom sıfatı ile garnizon yönetiminde başarılı olması beklenir. En az 3 yıl Garnizon yönetiminden sonra UpGarKom olması için üstsubay heyeti tarafından değerlendirilir. Değerlendirmede o kantonda görev alan W/G biriminin görüşlerine başvurulur. En fazla 50 yaşına kadar bu rütbede görev yapılmasına izin verilir. 40 yaşını aşmış olanlar istenildiği yıl emekli edilebilir. W/G birimi, üstsubaylığa geçişte WalHalla içinde öğrendiği askeri gerçekler ile davranır. Kişisel öfke ve kıskançlık gibi unsurlarla eleme yapmaz. UpGarKom rütbesini alan, Kanton Komutanı sıfatını alır ve ÜstSubay sayılır. Merkez Komutanlıklarında kendine bağlı alay ile uzaktan yönetir. 45 yaşını aşmış olanlar

istenildiği yıl emekli edilebilir. En fazla 55 yaşına kadar bu rütbede görev yapılmasına izin verilir. En az 3 Yıl rütbesinde bulunan bir UpGarKom, bir üst rütbe için aday olur. KolorKom rütbesini alan, State Komutanı sıfatını alır ve ÜstSubay sayılır. Merkez Komutanlığından yönetir. 50 yaşını aşmış olanlar istenildiği yıl emekli edilebilir. En fazla 60 yaşına kadar bu rütbede görev yapabilir. En az 3 yıl rütbesinde bulunan bir KolorKom, bir üst rütbe için aday olur. OrKom rütbesini alan, Fed Komutanı sıfatını alır ve ÜstSubay sayılır. Merkez Komutanlığından yönetir. 55 yaşını aşmış olanlar istenildiği yıl emekli edilebilir. En fazla 65 yaşına kadar bu rütbede görev yapabilir. En az 3 yıl rütbesinde bulunan bir OrKom, bir üst rütbe için aday olur. MerKom rütbesini alan, KonFed Komutanı sıfatını alır ve yetkisi ile WembArmy e bağlanır. 12 KonFedin 12 MerKom u bulunur. Ve bunlar WembArmy şurasını oluştururlar. WalHalla içindeki Askeri birimlerinde benzer W/G kaynaklı WalHalla askeri şurası ile paralel çalışırlar. WalHalla şurası atmosfer dışındaki bütün askeri unsurları yönetir, WembArmy şurası ise atmosfer içindeki bütün askeri unsurları kendi sınırları içinde yönetir. SpaceArmy, WalHalla şurasına bağlıdır. MerKom rütbesindeki şura üyesidir. Diğer KonFed ordularını yöneten şura üyeleri ile savaş olasılığı halinde diplomatik çözümlere yönelen İdari Liderlerin kararını bekler. İki KonFed arasındaki sıcak savaş halinde şura faaliyeti askıya alınır. İki taraf arasındaki savaş halini MerKom lar yönetir. İdari yönetimin barışı sağlaması halinde eski şura moduna dönülür. Bir MerKom, yetkisini aşamaz. En az 3 yıl bu rütbede bulunur. Doğrudan WalHalla kaynaklı, aynı KonFed unsuru W/G heyetleri tarafından uzaktan ve yakından denetlenir. En fazla 5 yıl kalabilir. Hiçbir Üstsubay 70 yaşını aşamaz. 70 yaşına geldiği halde Asist Komutan sıfatı ile MerKom içinde yararlı olan üstsubaylar, daha ileriki yıllar için istenirse sivil görev ile emekli sayılarak hizmete devam edebilir. Bütün Üstsubaylar ve Garnizon Bölüğünde yer alan S.A.F. subayları 2 yılda bir farklı bir birliğe tayin edilir. S.A.F. alayları 2 yılda bir bütün ağırlıkları ile birlikte yeni bir askeri yerleşkeye atanırlar. Subay ve askerler, beraberinde ailelerini taşırlar.

MerKom Yerleşkesi Örnek: Baykal Göl havzası yerleşkesi Göl yüzeyinin hemen üzerinde, yerçekiminden bağımsız bir hava savunma topu bulunur. Bu top, içinde amazon askerlerinin bulunduğu ve lazer topları taşıyan bir yapıdır. Göl altı zemininden girilen MerKom u korur. Hava tüneli ile Göl tüneli arasındaki bağlantıda nöbet tutarlar. Göl kenarında aile yerleşkeleri bulunmaktadır. Barış zamanında asker aileleri bu sivil yerleşimlerde bulunurlar. Gölün bütün kenarları askeri alandır. MerKom, göl kıyısından 10 km öteye kadar olan toprakların sahibi sayılır. MerKom, ordu merkez üssüdür. Amazon ve Garnizon ortak yönetimi burada sağlanır. Bu üsse sadece S.A.F. askerleri ve aynı statüdeki Amazon askerleri girebilir. Ana üs, yeraltındaki H.A.N.I.F. bilgisayarı tarafından korunur. MerKom üssünün altında yer alan bu bilgisayar üssünde insan bulunmaz. Zarar verilmesini önlemek için aşılmaz elementlerle kaplanmıştır. Yüzbinlerce askeri içine alabilecek kadar büyük bir üstür. Yeraltından diğer OrKom ve KolorKom üslerine geçişler yapılır. Ayrıca diğer MerKom lara giden daha alt yollar bulunur. Savaş zamanında, kendi kendine yeterli halde yıllarca kapalı kalabilir. İstendiğinde (göl üstü kaybedilirse) göl üzerinden yapılan hava girşilerine kapatılabilir. Aşılmaz elementlere kat kat kapılar kilitlenerek dışdünya ile bağlantı kesilebilir. Aynı şekilde, eğer yer altı tünellerinden biri düşerse, bu tünel ucu da kat kat kapılarla kesilebilir. Tuzaklama unsuru engeller konulabilir. MerKom düşme ihtimaline karşı kentini kitler. Amaç, alttaki bilgisayarı korumaktır. WalHalla içindeki bilgisayara benzer bu bilgisayar, bütün ordu kayıtlarını tutar. Yedeği diğer MerKom üssündedir. (Kuzeydeki buz denizinde, dağ içinde kurulmuş yedek MerKom. Savaş yıllarında kendi MerKom sahasını kaybeden SlavArmy, bu yedek MerKom sahasını geçici süre için üs olarak aktif kullanacaktır.) Yerleşimde bulunan bir asker suç işlerse ne olur?

Askeri Yargı ve Ceza Sistemi Eğer bir asker suç işlerse ne yapılır? Yargılama sonucunda suçlu bulunan bir asker; sınıfına, rütbesine ve yaşına bakılmadan aynı ceza ile karşılanır. WalHalla idari sınıfı içinde yer alan Yargı üyelerinin onayladığı tek

hukuk düzeni prensibi gereğince, WembArmy bünyesindeki 12 KonFed ordusu içinde aynı Askeri Yargı kanunları uygulanır. İki farklı KonFed askeri arasındaki sivil kimlikleri ile yaşanan olayda yine askeri yargı kanunları uygulanır. Ancak asker ile sivil arasındaki olaylarda Wemb Sivil Yargı kuralları işler. Vatana ihanet dışında işlenen hiçbir suç, askerin ordu ile bağını koparmaz. Suçun bedelini ödeyen asker, eski haklarına kavuşur.

Yerleşimde Army Görünümü Her kantonda 3 garnizon ve 12 amazon Her garnizonda 3 A.F. alayı, 1 S.A.F. alayı ile temsil edilen 3 tümen bulunur. (12000 asker) Garnizon Bölüğü 100 kişi. Sol Kol üzerinde rütbe işareti Sağ kol üzerinde Ordu logosu ve üzerinde kod tobleronu

Kod: Renk (Kolordu komutanlığının kendi rengi) Sayı (Kolorduya bağlı Garnizonların numarası: 1 den başlayarak yukarı doğru) Harf (Garnizona bağlı Alay harfi: A dan başlayarak ) Sayı (alaya bağlı bölüklerin 1 den 9 a sayısı, Sıfır, hizmet bölüğüdir.) Renk Halkası (Halkanın rengi Takım rengini (12 renk gibi) Halka içi (Takımın alt Timlerinin sayısal işareti)

Amazon: Walker Savaşçıdır. Şehir dışı silahlı alay (en az 8 yıl görev alacak gönüllü dişi asker) Polis/Jandarma. Şehir içi silahsız emniyet alayı (en az 12 ay geçici görev ve gönüllü olanların kalıcı şerif amazon olma imkanı) Sivil Kamu hizmeti. Farklı kanton şehir içi hizmet. Fix 24 ay.

Polis: lP, 2P, 3P, 4P : 3 aylık periyodlarla polis hizmeti veren geçici Amazon AP : 8 yıllık gönüllü kalıcı Amazon UT: 3 yıllık şerif kademesinde amazon

Capt: Maksimum 35 yaşına kadar yapılan şerif kademesinde amazon Sonra üst düzey amazon rütbeleri gelir ve S.A.F. alay yapısı ile aynı işler.

Walker: 1W, 2W, 3W, 4W: 2 yıllık periyodlarla askeri hizmet veren kalıcı Amazon AW: 8 yıllık (Akademide subay olamayanların rütbesi) UT: 4 yıllık (Akademide subay olabilenlerin ilk rütbesi) CapT: Maksimum 35 yaşı Sonra üst düzey amazon rütbeleri gelir ve S.A.F. alay yapısı ile aynı işler. Bir amazon savaşçısı ancak 8 yıllık askeri hizmetten sonra akademiye girmeyi hak edebilir.

Yerleşimde İç Güvenlik Amazon pol kuvvetleri tarafından yerleşim yerinde sağlanır. Yerleşim dışı yerde amazon asker kuvvetlerince sağlanır. Ordu dışında silah bulundurmak yasaktır. Silahlanan gruplar açık istihbarat ile engellenir. Silahlanmanın engellenmesi için AÇIK KÜRSÜ uygulaması yapılır. Her dileyen düşüncesini bu kürsülerde açıkca yayınlar. Yurttaşın oy gücü, silah gücünden ağır olmalıdır. Ayrılmak isteyen kantonlar olursa, içinde ayrılmak istemeyen aileler, diğer kantonlara yerleştirilir. Ayrılan kantondan tüm güvenlik birimleri çekilir. Kaostan korunmak isteyen beldeler ise sınır komşusu olması kaydıyla yan kantona bağlanmayı isteyebilir. Güvenlik birimlerinin amacı, silahlı grupları bayıltarak ele geçirmek ve islah etmektir. Kazanmaktır. Ele başları cezaya tabidir. Güvenlik birimlerini öldürenler ise ağır sürgün ile cezalandırılır. Öldürülenlerin yakınları dilerse hücre hayatı cezası isteyebilir. (ağır sürgünden daha hafif bir cezadır. Zaten suçlu 7 yıl sonra ağır sürgüne gönderilir. 7 yıl süreyle öldürülenin yakınları canlı yayınla hücre hayatı çeken suçluyu izler.) Silah temin eden ama silah bulundurmayan grupların cezası daha ağır. Army beldelerinde ıslah edilir.

2.8 Geri Çekilim (Wemb dışına kendi istekleri ile çıkmak isteyen bir devletten çekilme işlemi) Bir devlete bağlı kantonun kendi iç meclis kararı ile KonFed’den ayrılma talebi barış yoluyla kabul görür. Dolaylı olarak Wemb sisteminden çıkmış olurlar. Aynı zamanda kendi üretim alanlarının güvenliğini içe ve dışa karşı sağlayan WembArmy unsurlarını da dışarı alırlar. Kimsenin canı yanmadan amazon ve garnizon alanları tüm ağırlıkları ile boşaltılır. Eğer başka bir KonFed’e bağlanma amaçlı ayrılış ise bu alanlar dostça bağlanacak KonFed ordusuna teslim edilir. Bazı sınır üretim beldeleri kendi yerel meclisleri ile bu ayrılığa karşı gelebilir ve bağlılık kararı ile komşu bir kantona bağlanabilirler. Devlet modunda çoğunluk kararı ile alınacak bir ayrılık işleminde ise “Geri Çekilim” hareketi yapılır. WembArmy, ayrılan devletin (state) KolorKom bünyesindeki üssünde bir geri çekilim planı yapar. Düzenden kaosa geçişin ani olmaması için kademe sistemi kurulur. Önce en alttan başlanır. Ufak pol yerleşkelerinden minik amazon birimleri çekilir. Sonra yavaş yavaş ana üslere doğru çekilme devam eder. Çekilme sürece bir aydır. Bu süre içinde çıkabilecek iç güvenlik ihlallerine kesinlikle müdahale edilmez. Devlet aldığı kararı kendi yurttaşlarına dayandırmaktadır. Devlet yurttaşları, alınan kararda sırasıyla kanton bazında ve belde bazında karşı gelebilir. Karşı gelen 2/3 çoğunluklu kanton ve beldeler ayrılma kararı dışına çıkarlar ve Wemb içinde kalmaya devam ederler. WembArmy bu alanlardan çıkmaz. Ancak beldelerin ayrılmama kararını uygulamaları için birlik içi bir kanton ile sınır komşusu olması gerekir. Kanton bir bütün olarak devletten ayrılabilir ve kendi kararı ile Wemb içinde tutunabilir. Devletin başka bir KonFed’e bağlanma isteği varsa. Devlet içindeki kanton ve beldeler alt kararlar ile oylama yaparlar. Dağılıma uygun şekliyle KonFed ordusu ayrılan yerleri diğer KonFed ordusuna teslim eder. Özellikle nüfus hareketlerinden kaynaklanan bu değişim sonucunda en alt yerleşke düzeyi olan belde sistemi, içeri aldığı nüfus hareketinde kendi meclisinin onayını arar. Pol ve üzeri şehir yerleşkelerinde ise tam serbesti uygulanır. İnsanların alt milletleri önemsenmeden özgürce yaşamaları istenir. İç güvenlik bunu amaçlar. Ancak dış güvenlik amaçlı kurulmuş Army yerleşkeleri (Özellikle garnizonlar üretim beldesi ile aynı statüde değer görür, daha üst sistemde ise WembArmy kendi başına bir KonFed gibidir. KonFed MerKom’u ise Army sini bir Fed gibi görür. Kendisi de o Fed’in başkenti sayılır.) sivil kararları uygun tavır alırlar. A.F. kaynaklarını bulundukları kanton içindeki gençlerden sağladıkları için onların rızası ile bulunmaları istenir. Askeri Yerleşkelerin komşu üretim beldeleri ile de rıza ilişkisi olmalıdır. Onları rahatsız etmemelilerdir. Tatbikat alanları özeldir. Amazonların Pol sınır yerleşkeleri de pol sivilleri tarafından kabul görmelidir. Çok iyi bir eğitim verdiklerinden sivil aileler gençlerini bu merkezlere isteyerek bırakmalıdır. Kanun zorunluluğu ile değil eğitilme gereğini görerek gençler dişi ya da erkek güvenlik

hizmetlerine gelmelidir. Yerleşke düzeni bu haliyle barışı korur olmalıdır. Süfyani saldırı sürecinde daha savaş başlamadan özellikle sınır devletlerinde bir kaos girişimleri olacaktır. Süfyani zihniyeti ile yaşayan o devletin kimi grupları karar alımında etkin olarak kanton ve hatta devlet düzeyinde ayrılık kararları çıkartabilecektir. Bunun dikkatle takibi ve insan ölümüne neden olmayacak şekilde çözüm bulunması gerekir. Geri çekilim, uygulama safhasında insan ölümüne neden olmamalı. Kararını vermiş kitlelere karşı zorba tavırlı yaklaşım kaybettirir. Army bazında negatif duygu salınımı Wemb düzen kurma etkisini azaldır. Affedici yaklaşım tarzı ve dengede tutulmuş güvenlik anlayışı. Savaş modunda iken geri çekilim ise ayrı bir anlatım ister. Tüm sivillerin geri çekiliminden iç güvenlik amazonları sorumlu iken dış güvenlik garnizonları, sivil boşaltımı gerçekleşmeden bölgeyi bırakamazlar. Bu nedenle hız önemlidir. Yitip gitmemek için S.A.F. alayları yer altı yoluyla sivil boşaltımının gecikmesi yüzünden merkez emri ile geriye alınırlar. Olasılık planlamasını yapan hedronik söz dinlemeyen yerleşiklerle savaşı gidişatını tehlikeye sokacak şekilde pazarlık yapmaz, zaman kaybını yaşamaz. Değerli asker ve araçları kaybetmeden geriye aldırır ki sonraki hat savaşlarında bu kuvvetler yeniden kullanılabilsin.

WİLLHİLL kodlu Tarafsız Garnizonlar!!!! Will: irade/niyet Hill: yığın/tepe Bağlı olduğu ordudan ayrılarak, korumakla görevli olduğu kanton/metropol sınırları dışında görev almayı rededen! Milis gücü desteği almış, yerel savunma odaklıdır! İçlerindeki kanton dışı askeri unsurları ultimatom ile sınır dışı ederler! (Tarafsızlık bildirgesi) WalHalla ha bağlı bir kanton bunu yaparsa; wembarmıy kantonla olan bağını koparır. Bu durumlarda kantondaki S.A.F. unsurlar, derhal kantonu terk eder. Savaşmaz. Kantonu akıbetine bırakır. WellHell he bağlı bir kanton bunu yaparsa; bu kantonu kuşatır! (esir almadan tüm milisleri yok eder. Halkını esir alır.) Eğer WalHalla bağını kopararak WillHill olmuşsa, WellHell bu kantonu savaş durumunda yine kuşatır. Savaş sonuna kadar tarafsız kalmaları şartı ile dış sınır kontrollerini WellHell e devretmeleri ve aylık vergi, köle insan vermeleri şartı koşar.

WillHill, tarafsız tüm ülke ordularına verilen kod! WillHill, sadece sınır koruması yapar. Kuşatılması halinde savunmadadır. Taarruz yapmaz. Saldırıları püskürtmeye çalışır. Tampon bölgeye giren askerleri uyarır.

2.9 Barış Modu Düzeni sağlayan İdare kadrosuna Dünya ve Kolonilerde yardım etmek için ne yapılabilir? (amazonlar aktif) Wemb dışı sayılan yerlerin dış güvenliğini yine WembArmy e bağlı Amazon birimleri gerçekleştirir. Kural şudur: Astroid kuşağına kadar olan Wemb sınırlarının dış güvenlik birimleri Amazon kökenlidir. Garnizonlar bu konuda sadece en üst şuralarda uygulayıcı olurlar. Uzak koloni ve yerleşkelerde ise Wemb e bağlılık yemini etmiş grupların dış güvenliğini Garnizon tarzı yapılar korur. WembArmy, barış modunda iken astroid kuşağının içini tam korumaya alır. Sürekli tetiktedir. Kuşak dışında sürekli görev ile bulunmaz. Sadece geçici süreler için gereksinim halinde sefer düzenler. Özellikle AllahLaw adını almış ŞİRA yönetim uydusunda tam etkin olurlar. Kuşak dışındaki kimi gezegen uydularında ise isteğe bağlı olarak bulunan SpaceArmy yerleşkeleri bulunur. Mesela Miranda uydusu tam olarak askeri statüye alınmıştır. İçinde yüzey üzerinde sivil yerleşimler de bulunur. Ancak barşı modunda iken Wemb dışı yönetimler ve yaklaşımlar ile dostça diplomatik ilişki kurulur. Ortak 12 KonFed idaresinde olan WembArmy barış modunun sürekliliğini, dünya ve yakın alanında WalHalla yönetimi, kuşak dışında ise Uranüs yapay uydusu olan WalHalla’hın kardeş yönetimi ve en uzakta güneş sistemi dışındaki güvenliği de ŞİRA uydu yönetimi sağlar. SpaceArmy, barış modunda dünyaya dışarıdan tehdit yöneltilmesini engellemeyi amaçlar. Dünya gözbebeğidir. Yeşildir. Mavidir. Işıldar uzaktan bakana. WembArmy’nin SpaceArmy dalı dünya yüzey ordularına oranla daha çok teknikle donatılmıştır. Uzak mesafelerin aşılması için etkin yapıya bürünmüşlerdir. Hızları yüksektir. Barışı sefer modunda korumayı isterler. Dünya üzerindeki barış modunda tutulan WembArmy, dolaylı olarak WalHalla içinden yönetilir. 12 KonFed’in ortak yönetimi ile dünya güvenliği; iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılmıştır. İç güvenliğin barış modunda, seferberlik bulunmaz. Amaç aileye dönüktür. Aile mutluluğu için amazon yönetimindeki iç güvenlik sistemi her KonFed içinde benzer yapıdadır. KonFed ler arası ihtiyaca uygun benzer değişim kararları alınır, yaşanılan çağa göre.

Dış güvenliğe odaklı KonFed orduları ise birbirleri ile diplomatik tarzın dışında bir yöntemle ikili diyalog kurar. Özellikle sınır hatlarında ortak kol binaları bulunur. Sınır askerleri ortak yaşam alanlarında tutularak kaynaştırılır. Sınır beldeleri içinde karşılıklı askerden arındırılmış üretim sahaları bulundurulur. Savaş dönemine geçişte her iki tarafında sivillere karşı atışta bulunulmaması için tüm askeri yerleşimler garnizon bazında pol yerleşkelerinin uzağına, amazon bazında ise pol yerleşke sınırında tutulur. Böylece mazeret ne olursa olsun sivillerin hedefe alınması halinde savaş sonunda bu kararı veren tüm yetkililer ağır bir cezayı alırlar. Wemb düzenin kabul etmiş tüm kantonlarda barış modunda mutluluk hali yaşanması istenir. Bu amaçla amazonlar etkin tutulur. Garnizon askerleri kendi kabuğunda savaş odaklı tutulurken amazon birimleri sürekli sivillerin içinde gezinir. Onların eğitimlerinde etkin olurlar. Özellikle anne olacak genç dişilere amazon kimliği ile öneğitim verirler. Okul eğitim sonrasında verilen ana yaşam eğitiminde aile kurmadan önce bir annenin çağa uygun yaşam gerekleri aktarılır. Barış modunun korunmasında eğitim aşaması önemsenir.

2.10 Tatbikat Modu Barış zamanında isyan ve savaş olasılığına karşı diri bir ordu nasıl tutulur? (yedekler aktif) Her ordu kendi ragnarok dönemini bekler. Bu dönem periyodu belli zamanlarda yenilenir. Zaman tarafından ordular sarsılır. Ordusu yenilmiş bir düzen altı üst olur. Bu sarsıntıyı barış zamanında hatırlatan tatbikat modu olur. Tatbikatlar; garnizon çapında, kolordu çapında, ordu çapında, merkom çapında ve en son wembarmy çapında yapılır. Wembarmy tatbikat modu iki hafta sürer ve bütün konfed orduları bu tatbikata katılır. Dış saldırı, içeriden ihanet, düşen şehirlerin alınması, kademeli geri çekilme gibi konularda kriz yönetimi sağlanır. Tatbikat rengi Turuncu’dur. WalHalla yönetimindeki ana tatbikatta yapay uydunun rengi de turuncu olur. Ay yüzeyindeki askeri yerleşkeler de turuncu rengini alır. Astroid kuşağına kadar tatbikat sahası tutulur. Süre boyunca sivillerin yaşamları sarsılmayacak şekilde pol yerleşkeleri dışında tam askeri moda geçilir. Sivillerin tatbikat süresinde yaşadıkları yerleşkelerde kısa süreli eğitime alınmaları sağlanır. Wemb üyesi alanlarda yaşayan tüm insanlar, hiç ummadıkları bir anda gelebilecek savaş ve savaşa yakın kaos dönemlerinde nasıl önlemler alacakalarını bilirler. Tatbikatlarda katılım yaşı altta 13 üstte ise 70 dir. 70 yaşın üstü seyirci olur. 13 yaşın altı ise eğitim sürecinde sayıldığından

tatbikatın gerektirdiği davranışları gözlemlemekle kalır. Asker gözüyle bakıldığında tatbikat süresi günlük en az 8 saatten başlar. Tam güne çıkar. Savaş olasılığının arttığı dönemlerde ise iki günden bir haftaya kadar süren ek önlem tatbikatları yapılır. Asker, tatbikat boyunca ek savaş üniforması giyer. Başlık takar. Sınıfına uygun eylem planını uygular. Turuncu rengi diğer asker üniformalarında görünür. Bunu gözlemleyen siviller işin ciddiyetini anlar. Uzun süren barış dönemlerinde barışın nasıl korunacağını unutma tehlikesi bulunur. Sivillerin unutmaması için görsel eğitimde durulur. Askerin savaş durumunu unutmaması için gerçek savaş ortamına aşırı yakın uygulamalar yapılır. Turuncu üniforma giyen iki farklı alay askerleri tatbikat haliyle karşılıklı mevzi alırlar. Manevra yaparlar. Ellerinin altındaki silahları ve araçları bayıltıcı moda alarak savaş benzeri tatbikat yaparlar. Kazanan ve kaybeden duyguyu alır. Haftada bir yapılan ve en az 8 saat süren tatbikatlar, alınan kararla günü aşabilir. Geceye yayılabilir. Haftaya tutunabilir. GarKom yönetimindeki tatbikatlar günlüktür. OrKom düzeyindeki ana birliklerin tatbikatları daha uzun sürer. Haftayı bulur. MerKom tatbikatlarında savaşa yakın dönemlerde aylık tatbikatlar yapılır. Uzun manevralar yapılır. Sabit sistem terk edilir. MerKom yerleşimi ve GarKom alanı dışında ara Kom alayları geçişe uygun hareket sağlanır. Tatbikat dönemlerinde özel tatbikat beldelerine yol alınır. Bu beldeler sadece tatbikat amaçlı örtü altında tutulur. Yer altı alanları kadar yer üstü alanları da özel tatbikat sahası kabul edilir ve sivil yerleşimine kapalıdır. Hayvanların bitkilerin rahatsız olmaması için bu beldeler, üretim sahalarından uzak alanlardan seçilir. Özellikle S.A.F. ve Amazon askerlerin özgün eğitimleri bu beldelerde canlı tutulur. MerKom’a bağlı olan bu tatbikat sahaları, Army toprağı sayılır. Tatbikat, savaş öncesi için çok önemli bir hazırlık sürecidir. Üniformanın değişken rengi en çok bu dönemde kırmızıya bu kadar yakın durur. Savaş olmadığı sürece kırmızıyı taşıyamayan üniforma sahipleri turuncu halini yaşayarak hazırlıksız yakalanma riskini önler. ÜstSubaylar tatbikat yönetiminde uzmanlaşır. Subaylar, askerlerini doğru yönlendirerek savaşın içinde başarı arar. Askerler kalıcı ve geçici mod ile savaşta birey olarak tutunmaya çalışırlar. Savaş halinde, gönüllü ve yedekler, benzer tatbikatlar ile yaşanan çatışmalara eğitimli olarak giderler. Tatbikatlarda alaylar karşılıklı çarpıştırılır. HoloVizyon üzerinden başarı oranları tespit edilir. Rekabet amaçlı değildir. Tatbikatlarda karşılaştırma önceki tatbikat başarısı ile kıyastır. Yeni geliştirilen teknolojiler denenir. Yeni silahlar elle tutulur. Araçlar kullanıma alınır. Zaman ölçekli manevralar yapılır. Her birim kendi statüsüne uygun tatbikatı yaşar. En elit alayların en gizli silahları ile yaptığı araçlı tatbikatları ise HoloVizyon izlenimine kapalıdır. Yer altı tatbikatlarında MerKom üssü kullanılır bu elitlerde. Yer üstü ve hava tatbikatlarında ise kapalı alanlar kullanılır. Atmosfer dışında yapılan tatbikatlar ise saklanamaz. Açıktır. WalHalla kabuğundan Ay şehirlerine kadar her alanda insanın barış dönemini korumaya dönük sönük savaş oyunları yapılır tatbikat içinde. Uzak kolonilerde ise WembArmy tam etkin olmaz. Tatbikatlar daha özgündür bu sahalarda. Astroid kuşağının dışında tutulan WembArmy kuvvetleri bağlı oldukları KonFed logosunu taşıyarak birlikte tatbikat yaparlar. Astroid kuşağının içinde her KonFed’in kendi bağlı

toprakları varken, dış alanda her koloni ve yapay/uydu kendi kendini yönetir. Dileyen Wemb desteğini isteyebilir. Dileyen kendi güvenliğini sağlar kendi gücüyle. Ancak WembArmy’e bağlı tam askeri sahalar da bulundurulur. Dünyanın uzaktan güvenliği için bu uzak güvenlik sahalarında etkin olunur. Tatbikatlar bu alana özgü olur. Bu alanlarda tutulan silah ve anlayış farkı hissedilir. Güneş sistemi dışına asla çıkılmaz. Tek çıkış tünel sürecinde yaşanır. Tatbikat modu, tünel sürecinde de etkindir. Tatbikat amaçlı tünel girişleri-çıkışları yapılır. Müfrezeler düzeyinde çok özgün tatbikatlar yapılır. W/G birimleri de eğitimlerine uygun taze bilgileri aldıkları özgün tatbikatları yaşarlar. Tatbikat modunda yaşananlar iki bölümde. Önce iç güvenlik tatbikatı. Amazon yönetiminde yaşayan her wemb dişisi bu tatbikatı yaşar. Ailenin pol yerleşkesinde lideri dişisidir. Yerleşke dışında lider erler olur ki bu ancak dış güvenlik ihlalinde etkinlik sağlar. 13 yaşın altı iç güvenlik tatbikatına katılmaz. 70 yaşın üstü de izleyici olur. Dış güvenlik tatbikatları özel beldelerde yapılır: Manevra eğitimi yapılır. MerKom kendi özgün tatbikatını yaşar tam katılımla. Tatbikat uzayda da var. WalHalla yönetiyor uzaydaki tatbikatı. İki alay dünya yüzeyinde ortak KonFed askeri iken tatbikat modunda savaşıyorlar bayıltma modu ile. Yenilgiyi öğretiyor uzmanlar bu alaylara. Çok az sayıda kalınsa bile nasıl zafer kazanacaklarını öğreniyorlar. Savaş yaklaştıkça tatbikat süreleri uzuyor. Her Army kendi otonom tatbikat sahasını kullanıyor. Ancak MerKom askerleri özel logoları daha sıkı eğitimdeler. En iyiler MerKom a alınıyor.

2.11 İsyan Modu İçeriden ihanet olursa ne yapılacak? (garnizonlar aktif) İsyanlar genelde nüfus yönüyle kalabalık görünen makropol ve megapol yerleşkelerinde çıkar. Silah bulundurmanın yasak olduğu bu sahalarda, gizli yollarda silahlanmış olan kitle, sindirilmek üzere hemen kuşatılır. İsyan olunan pol eğer tam yaygınlıkta isyana geçti ise tüm pol kuşatılır ve tarafsız olan siviller dışa alınır. Eğer isyan sadece belli bir alt pol alanında kalmışsa hedronik destekli sınır çizilir ve bu sınırın dışına içteki tarafsız siviller alınır. İsyan bitinceye kadar içeriye gıda ve sağlık malzemesi gönderilmez. Sağlık sorunu olan alınır ve geri verilmez. Silahları ile öldürme amaçlı hareket edenler eğer sınırı aşarak dışa çıkmak isterlerse bayıltıcılar devreye girer. Ancak isyan sırasında iç güvenlik amazonlarından birini öldürmüş herhangi bir isyancı olursa o isyancı bayıltılmaz! Bayıltılmadan vurulacağını da bilir. İsyan da en ağır suç kamu ve özel mülkleri hırpalamak değil, iç güvenliği sağlamak için bulunan bir amazonu öldürmektir. Kasıtlı ve silahla yapılan bu eylemin bedeli çok ağır olur. O isyancı yaralanarak ele geçirilir. Acı tattırılır sonra mahkemeye çıkar ve sürgün alır. Kapalı sürgündür. Bir daha asla normal

hayata alınmazlar. Bu örnekleri gören yakın geleceğin isyan düşünceli grupları da niyetlerinden vazgeçerler. Tüm isteklerini zaten Kanton meclisinde ve pol konseylerinde dile getirme hakları vardır. Wemb barış moduyla tam ifade özgürlüğü sağlar. Düzeni bozmaya dönük olanlar ellerine silahlarını aldıkları anda düşman sayılır. Düzeni kabul etmeme hakları olan pol yerleşkeleri, wemb sistemine başvurabilirler. Dünya yüzeyindeki kendi yaşam tarzlarına uygun ve içi wemb dışı sayılan yaşam sahalarına göç edebilirler. Ancak bulundukları pol yerleşkesinde düzeni sarsamazlar. Kendi istekleri ve özgürlükleri için tüm yaşayanların genel özgürlüklerini sarsamazlar. İsyan moduna hazırlıklı tutulan özel iç güvenlik birimleri bulunur. Yine o pol yerleşkesini tüm hatları ile haritalayan amazon merkezi isyanın hızla sınırlandırılması ve silahsız sivillerin güvene alınmasını sağlar. İsyanı hızla değil aşama aşama sindirir. Yaşanan tüm ölümlerin hesabı sorulur. Genelde isyanın ilk gününde amazonlar kayıp verir. İkinci gününde ise izole sistemi kaybı önler. Yer altı ve hava sahası kitlenir. İsyancıların kaçışı engellenir. Havadan yardım almaları kadar havadan zarar vermeleri de istenmez. Yer altı tünelleri ise sınır hattı boyunca kesilir. Sadece silahsız siviller çıkar. Çıkan tüm siviller de kayda alınmaktadır. Pol yerleşkesinin her yerinde bulunan ve sadece hedronik ana bilgisisayarına veri aktaran görüntü sağlayıcılar, ses aygıtları ve gözlem tutucuları, masum sivilleri hızla tespit eder. Şüpheli görünen siviller ise yanlarına şüpheye neden olan kayıtlar alınarak gözetime alınırlar. Kimse moral yönüyle incitilmez. Zaten tüm yaşayanlar, pol içinde bir isyan olması halinde ne olacağını önceden eğitim lerinde almıştır. Eğer isyan dış destekli ise olay değişir ve devreye dış güvenlik sistemi de girer. İsyan sonunda canlı olarak ele geçen isyancılar, delil silahları ile birlikte mahkemeye alınır. Dış güvenlik heyeti de bu mahkemede hazır bulunur. Eğer dış kaynağın delilleri tespit edilmiş ise, ilgili KonFed ile ikili görüşme yapılacaktır. Desteği verenler diğer KonFed içinde yaşayan bir grupsa yaptırım istenir. KonFed yaptırım yapmazsa ve grubu koruyucu davranırsa iş WalHalla düzeyine çıkacaktır. Diplomasi yönüyle önce KonFed sonra destek verdiği delilleri ile görünen grup baskıya alınır. Çünkü isyana dolaylı iştirak eden bu grup üyeleri de mahkemeye çıkartılmalıdır. Dünya yüzeyinde zarar verici isyanların önlenmesinde en etkin kararı deliller verecektir. Ölüme yol açmış bir isyan sonrasında, isyan sahası önce temizlenir. Sonra sivil yerleşime hemen açılır. Tüm sivillerin, pol yerleşkesinde silah bulundurmaları yasak olduğu gibi silah görmeleri halinde iç güvenliğe bildirmeleri de istenir. Silahtan kasıt kesici aletler değil, vurucu aletlerdir. Bir vakanın isyan sayılması için alt isyancı sayı limiti ve sorun çıkarttıkları sahanın alt genişlik limiti önceden tespit edilir. Ancak birden fazla ölümü yaşattıkları anda bu vaka isyana girer ve yukarıda yazılı yöntem ile hareket edilir. Garnizon askerleri ise ihanet moduna taşınmış isyanlarda aktiftir. Yüzlerce insanın öldürüldüğü bir isyanda iç güvenliğe dışarıdan destek sağlarlar. Garnizonda bulunan ve o

kantonun askeri birimi sayılan A.F. alayları bayıltıcı modları ile pol yerleşkesine girerler. Pol içi savaş modu yaşanabilir. Patlama düzenekleri ile toplu insan ölümüne neden olanlara acınmaz. Artık onları bayıltarak ele geçirmek yerine vurarak öldürmek amaçlanır. Ancak öldürme amaçlı atışlara hedef olanlar, ölüm yaşatan isyancılardan seçilir. İsyancı böyle bir eylemin sonucunda acı çekeceğini bilmelidir. (birdy gönderilir isyancıya ve birdy nin alt gagası açılır ve içinden bir yuvarlak kurşun çıkar: adı T7 olan bu kurşun isyancıyı alnından vurur. Eğer isyancı bir kişiyi yaralamışsa, mesela sağ ayağından, o zaman birdy kurşunu isyancının sağ ayağına yollar.) (Birdy nin kurşun atma yöntemi var. Savaşan süfyaniye savaş sırasında kısas oluyor benzer şekilde. Birdy nin ağız kısmından açılan bölmeden çıkan kurşun, sahibini alnından vurana gidiyor ve kurşun sahibini alnından vuranın alnından vuruyor. Kısasa kısas. Yaşattığı acıyı yaşıyor.) Yaşanan olaylarda isyancı sıfatını alanların genelde pol dışından gelen misafirler olduğu gözlenmiştir. Pol yerleşkesinde bulunan sivillerin can güvenliği için misafirler girişlerinden çıkışlarına kadar kayıt altına alınırlar. Bu hem isyan modu için ön güvenlik hem de misafirin yabancısı olduğu pol içinde kaybolmasını engelleme amaçlı destek amacı taşır. Savaş öncesinde iç huzursuzluk için isyan moduna geçirme amaçlı dış uzanmalar oldu. Özellikle sınıra yakın pol yerleşkelerinde karmaşa istendi. Bunu engellemeye çalışan iç güvenlik amazonları ise yaklaşan savaşı hissetti. Çünkü korumak istedikleri pol yerleşkesinde korunmak istemeyen siviller de bulunuyordu. İstenmiyorlardı. Kurulu düzeni hoşnut olmayan bakışlarla izleyen yerleşiklerin isyana destek vermeleri gözlendi. Kanton düzeyinde ayrılma talebi bile kabul görürken onlar isyan etmeyi tercih ettiler. Süfyanilerle içten işbirliği yabanlar oldu. Garnizon yerleşkeleri, isyan halinde içgüvenlik amazonlarına tabii olurlar. Onların destek isteği için hazırlanırlar. İsyanın büyümesi pol yerleşkesi dışına taşması istenmez. Bu yüzden garnizon önce yerleşke sınırlarına akar ve bekler. Amazon isyan sınırlarını tutmakta zorlandığı anda hedronik onayı ile makropol veya megapol isyan sahasına girer. Artık barışçıl yol ile isyanı bastırma isteği gitmiştir. Zarar vermede etkin olan silahlı isyancılara benzer silahlarla karşılık verme dönemi gelmiştir. Bu aşamaya gelmiş bir isyanın 24 saat içinde bastırılması hedeflenir. Artık bayıltarak değil öldürerek isyancılar saf dışı bırakılır. Bu aşamayı yaşamış bir pol içinde yakın gelecekte benzer isyan yaşanmaması için ek önlem alınır. Özellikle isyan sahasındaki amazon devriye sayısı artar. İsyancılara yerleşik sivillerden destek sağlanmışsa bu siviller mahkemeye çıkar. Sürgün cezası alanlar pol dışına sürülür. İsyan bitmeden pişman olanlar, pişmanlıklarını kabul ettirdikleri halde affedilir. Zararın telafisi için ek çalışma yaparlar. Maddi zararlar önemsenmez. Ancak can kaybı yaşanması hali affedilmez.

2.12 Savaş Modu Barış düzenine karşı silahlarıyla saldırı olursa ne yapılacak? (warnizonlar aktif) Garnizonlar artık Warnizon adı ile sabit yerlerinden çıkarlar, önceden verilen noktalarda savaşa hazır olurlar. Army ve MerKom düzeyinde hazırlık tatbikata uygun yapılır. Savaşı kazanmak için önce savaşan askerin gönlünde sadece Allah korkusu olmalıdır. İnancı olmayan ve bilmediği bir nedenle bu ordu içinde bulunanlar ise ortak duyguyu yaşarlar. Onların da savaş sonunda iman edecekleri öngörülür. Kimsenin zafere inanmadığı bir zaman diliminde savaşın kazanılacağına inanmış çok az sayıdaki askerin mücadelesidir. Bu askerler SAF tır. Erkek ya da Dişi. Çoğu gencecik bedenleri ile ön SAF tadır. Savaş başlamadan önceki ordu mevcudu eridi. Çoğu savaşmaya istekli olmadığından SAF tutmayı istemediler. Gittiler. Kalanlar azdı. Ama inançları tamdı. Savaşmak için üniforması ile hazır olanların yarıdan fazlası şehit olacaktı. Bunu bildikleri halde vazgeçmediler. Üniformayı terk edenler ise verdikleri yemine ihanet ettiler. Onlar savaş sonunda gittikleri ve sindikleri çukurlardan çıkarılacak ve hesap verecekler.

SAF Bismillâhirrahmânirrahîm 61 / SAF - 1 : Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve huvel âzîzul hakîm(hakîmu). Göklerde ve yerde olanlar, Allah'ı tesbih etti (ve etmekte). Ve O; Azîz'dir, Hakîm'dir. 61 / SAF - 2 : Yâ eyyuhellezîne âmenû lime tekûlûne mâ lâ tef’alûn(tef’alûne). Ey âmenû olanlar! Yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz? âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse 61 / SAF - 3 : Kebure makten indallâhi en tekûlû mâ lâ tef’alûn(tef’alûne). Yapmayacağınız bir şeyi söylemeniz Allah'ın katında, büyük suç oldu. 61 / SAF - 4 : İnnallâhe yuhıbbullezîne yukâtilûne fî sebîlihî saffen ke ennehum bunyânun mersûs(mersûsun).

Muhakkak ki Allah, kendi yolunda saf bağlayarak savaşanları sever. Onlar sanki birbirine birleştirilerek kuvvetlendirilmiş binalar gibidir. 61 / SAF - 5 : Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmi lime tû'zûnenî ve kad ta'lemûne ennî resûlullâhi ileykum, fe lemmâ zâgû ezâgallâhu kulûbehum, vallâhu lâ yehdîl kavmel fâsikîn(fâsikîne). Ve Hz. Musa, kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Muhakkak ki ben, sizin için Allah'ın

Resûl'üyüm, (böyle) olduğumu bildiğiniz halde niçin bana eziyet ediyorsunuz?” Artık onlar (Hakk'tan) dönünce, Allah da onların kalplerini döndürdü. Allah, fâsıklar kavmini hidayete erdirmez. hidayet : Ruhumuzun Allah'a ulaşması 61 / SAF - 6 : Ve iz kâle îsebnu meryeme yâ benî isrâîle innî resûlullâhi ileykum musaddikan li mâ beyne yedeyye minet tevrâti ve mubeşşiren bi resûlin ye’tî min bagdîsmuhû ahmed(ahmedu), fe lemmâ câehum bil beyyinâti kâlû hâzâ sihrun mubîn(mubînun). Ve Meryemoğlu İsa (A.S) şöyle demişti: “Ey İsrailoğulları! Muhakkak ki ben, elimdeki Tevrat'ta olan herşeyi tasdik eden ve benden sonra gelecek, ismi Ahmed olan Resûl ile müjdeleyen, size (gönderilmiş) Allah'ın Resûl'üyüm.” Fakat onlara beyyineler (mucizeler, deliller) getirdiği zaman onlar: “Bu apaçık sihirdir.” dediler. beyyine : ispat vasıtaları 61 / SAF - 7 : Ve men azlemu mimmenifterâ alallâhil kezibe ve huve yud’â ilel islâm, vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne). İslâm'a (teslime) davet olunurken, Allah'a karşı yalan uyduran kimseden daha zalim kim vardır? Ve Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez. hidayet : Ruhumuzun Allah'a ulaşması 61 / SAF - 8 : Yurîdûne li utfiû nûrallâhi bi efvâhihim vallâhu mutimmu nûrihî ve lev kerihel kâfirûn(kâfirûne). Onlar, ağızları ile Allah'ın nurunu söndürmeyi istiyorlar. Ve Allah, kâfirler kerih görseler bile nurunu tamamlayacak olandır. 61 / SAF - 9 : Huvellezî ersele resûlehu bil hudâ ve dînil hakkı li yuzhirehu aled dîni kullihî ve lev kerihel muşrikû(muşrikûne). Resûl'ünü hidayet ile ve (esasları unutulmuş olan) dînlerin hepsinin üzerine, izhar etmek (açıklayıp doğrusunu ispat etmek) için, Hakk dîn (Allah'ın ezelî ve ebedî olan dîni) ile gönderen O'dur. Ve müşrikler, kerih görseler bile. hidayet : Ruhumuzun Allah'a ulaşması 61 / SAF - 10 : Yâ eyyuhellezîne âmenû hel edullukum alâ ticâretin tuncîkum min azâbin elîm(elîmin). Ey âmenû olanlar! Sizi elîm azaptan kurtaracak bir ticaret için, size yol göstereyim mi? âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse 61 / SAF - 11 : Tû'minûne billâhi ve resûlihî ve tucâhidûne fî sebîlillâhi bi emvâlikum ve enfusikum, zâlikum hayrun lekum in kuntum ta'lemûn(ta'lemûne).

Allah'a ve O'nun Resûl'üne îmân edersiniz ve Allah'ın yolunda canlarınızla ve mallarınızla cihad edersiniz. İşte bu, sizin için hayırdır. Keşke bilseniz. 61 / SAF - 12 : Yagfir lekum zunûbekum ve yudhılkum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru

ve mesâkine tayyibeten fî cennâti adn(adnin), zâlikel fevzul azîm(azîmu). Sizin günahlarınızı mağfiret eder. Ve sizi altından nehirler akan cennetlere koyar. Ve sizi adn cennetlerinde güzel meskenlere yerleştirir. İşte bu, fevz-ül azîmdir (büyük kurtuluştur). 61 / SAF - 13 : Ve uhrâ tuhıbbûnehâ, nasrun minallâhi ve fethun karîb(karîbun), ve beşşiril mû’minîn(mû’minîne).

Ve seveceğiniz başka bir şey, Allah'tan yardım ve yakın bir fetih. Ve mü'minleri müjdele. fetih : Açmak, kapılar açılarak içeri girme 61 / SAF - 14 : Yâ eyyuhellezîne âmenû kûnû ensârallâhi kemâ kâle îsebnu meryeme lil havâriyyîne men ensârî ilâllâh(ilâllâhi), kâlel havâriyûne nahnu ensârullâh(ensârullâhi), fe âmenet tâifetun min benî isrâîle ve keferet tâifeh(tâifetun), fe eyyednellezîne âmenû alâ aduvvihim fe asbehû zâhirîn(zâhirîne). Ey âmenû olanlar! Allah'ın yardımcıları olun! Meryemoğlu İsa (A.S)'ın havarilere: “Kim Allah'a (ulaşmak için) benim yardımcılarım olur?” dediği zaman, havarilerin: “Biz Allah'ın yardımcılarıyız.” dediği gibi. Bunun üzerine İsrailoğulları'ndan bir grup îmân etti, bir grup inkâr etti. O zaman îmân edenleri düşmanlarına karşı destekledik. Böylece onlar üstün geldiler. âmenû : Allah'a (cc) ulaşmayı dileyen kimse

Kuşatmada ÜçAdım Önce Davranma Taktiği Savaş moduna geçildiği gün hedronik WalHalla üzerinden olasılık içeren bilgileri MerKom lara geçer. Kararları otonom alan Army lere bu bilgiler akar. Süfyanilerin adımı ile gitmeleri olası hedefleri bilinir ve tedbir alınır. Tatbikat modunda sağlanan bilgi savaş modunda yaşatılır. Savaş moduna geçiş ile her sınıf yıllarca aldıkları eğitimi yaşama fırsatını bulur. İmtihan günü gelir. Karar vermeleri için A.F. askerleri serbest bırakılır. Düşündükleri gün savaşmakla bırakmak arasında özgür bırakılırlar. Ancak S.A.F. askerleri savaşmak zorundadır. Bunun için yemin ettiler. Üniformalarını bırakanları savaş sonunda hesaplaşmak üzere izler hedronik. Saldıran konumdaki süfyani kalabalığına karşı savaşmakta istekli görünen birkaç milyon üniformalı WembArmy adını alır. 3 KonFed ve gönüllülerin toplamı sadece bu kadar kalmıştır. Daha savaş modunu yaşayamadan teslim olanlar ve kaçanlar olur. Kuran ayetleri ile onları haber vermiştir zaten. Bilenler şaşırmaz. Onlar planlarını uygular. 3M yardım alır, yardım verir.

Savaş dönemi, yıllara ayrılarak detaylandırılacak. İlk yıl, kayıp yılıdır. Toprak kaybı, insan kaybı, sivil kaybı, moral kaybı, destek kaybı, güç kaybı… İkinci yıl, tutunma yılıdır. Kaybedilenlerden sonra tutunulan mevzilerden çıkılmaz. Panik atlatılır. Azalan kuvvetlere çok az sayıda gönüllü desteği yaşanır. WembArmy, sarsılır. İmtihan olunur. Silkelendikçe içinde bulunan desteksizleri görürler. Üçüncü yıl, hazırlık yılıdır. Savunma sağlamlaşmıştır. Artık süfyaniler ulaşabildikleri son hatlara kadar ilerlemiştir. Deniz ve hava savaşını kaybettikleri halde kara da hala zaferde görünürler. O kalabalığa karşı tam taarruza istekli bir ordu bulunamaz. Böylece bir yıl daha ihtiyacı doğar. Artı yılda kapama yılıdır. Kayıplar kapanır. Tüm toprakları geri alırlar. Üzerine artı yaşanır. Süfyanilerin ana merkezi artı yılın sonunda düşer. Kibirlenerek kaybetmeyeceklerini düşünenler kıyılır ana vatanlarında. Kendi vatanlarında kadınlarını ezenler kaybeder. Yüzmilyonlarcası biçilmiş ekin gibi olur. Artı yılda WembArmy kayıpları azdır. Savaşın artı yılında yeni teknolojik araçlar yöntemler devreye girdiğinden zafer hiç umulmadık bir tarzda gelir. Meleklerin yardımı gelir. Şehit düşenlerin yardımını görürler. İnananlardan sağ kalmışlar nurun tamamlandığını aşama aşama izlerler savaş meydanında. Yüzyılı aşacak bir barış dönemi için ilk adımlar atılacaktır. Savaş modu, son süfyani kalesi olan İstanbul’un düşmesi ile biter. Savaş sonrası toparlanma moduna geçilecektir. Savaşın sıcaklığını yaşayan her garnizon, warnizon adını alır. Sürekli yer değiştirir. Ağırlıklarını yanında taşır. Hafif savaş ünitesidir. Ağırlıkları MerKom elinde tutar, sabit üssü ile. Savaş haline girişle, MerKom a bağlı tüm Fed. Sahaları boşaltılır. MerKom kendi üssüne çekilir ve kabuğunu korumaya alır. Army olarak belirlenmiş alanları koruyan komutanlar ise sınava girerler. İçlerinden kimisi esir olur istemeden, kimisi bilerek esir olur da sonra pişman olur, kimisi işkence altında can verir konuşmak istemeyince, kimisi işkenceye gerek kalmadan anlatır bildiklerini, kimisi esir olmamakta direnir ama geri de çekilmez, kimisi kurnazca davranır ve işin içinden sıyrılır, kimisi üniformasını terk eder kaçar gider, kimisi alayı ile geri çekilmek ister yeniden dönüp vurma hevesiyle, kimisi Army yanlış karar alınca komutasındaki askerleri peşinden sürükler doğruya, kimisi dağları tutar hevesle, kimisi yeraltına iner zaman kazanma umuduyla, kimisi komutayı bir altına devreder ve vazgeçer, kimisi görür gerçeği, kimisi canından olur şehit olamadan ve kaybeder, kimisi can verir Allah uğruna mücadelesinin sonunda, kimisi kaçarken vurulur ve çukura düşer. WembArmy üniforması giyenlerin bir kısmı cehenneme gitti! Süfyani üniforması giyenlerin sağ kalanlarından bir bölümü affa uğradı ve alt cennetlerden birini gitti. Bu iş böyle. Şaşırtır. Anlamsız gelir. İnanmış gibi görünürken zora gelip kaçanların peşini bırakmadılar. Mehdi’nin en ihtiyaç duyduğu dönem savaşın ilk iki yılıydı. Bu ilk yılda yaşandı ne yaşanacaksa. Son iki yıl daha basit kaldı. İlk iki yılda katliam yapıldı. Bir kişinin canı için yüzbinlerin canı alındı. Milyonların kanı akıtıldı sonra. O aşırı kalabalık görünen ordudan eser kalmadı. İnatla savaşmaya devam eden noktalar yukarıdan vuruldu. Acımadık onlara. Onlar sivillere acımamıştı.

Mod Nasıl Yaşandı Sancılı bir bekleyişin sonucuydu. Öncüler can verdiler. Acı içinde oldu. İlk safta bekleşenler canından oldu. Baskı geldi. Önden işaret gönderdiler. Teslim olan oldu. Karşı duran durdu.

Saldırının Karşılanması Batıdan doğuya doğru tavırda değişim. Doğunun çivisi var. Batının denizi var. Batıdakiler denizde boğulur gibi oldu. Boğulmaktan çekinenler teslim oldu. Doğudakiler esen rüzgara karşı durdular. Dağlara yaslandılar. Bekleyişe aldılar savunmalarını.

Kuşatma Altında Yaşam Savaşı Esti geçti süfyani alayları. Bilekleri bükemediklerinde kuşatmaya yeltendiler. Dağ yamaçlarını sevmez o sevimsizler. Düzlüklerde dolandılar. Yamaçların ağızlarını tuttular. Allah diyenler hata da edebilir. Yanlış saf tutanlar kadar doğru safın yanlış yerinde duranlar da bulundu. Kuşatılanlar sağ kalmayı düşünmedi. Sağ bırakmadan ölümüne savaş isteği. Oysa bu istenmiyordu. İnsan yaşamı önemli. Boş yere can verişlerden uzak durmalı. Acı peşini bırakmaz. Acıyı yaşarlar, kuşatıldıklarında. Gıdadan yana sorunları yok. Özgür değiller artık. Gelen destek bile onların yüzünü güldürmedi. Anlamsızlaştılar. Vazgeçmediler de inatla. Ama söz de dinlemediler. Mehdi onlara yol buldu. Onlar yolun ağzına kadar gelip geri döndüler. Çelişkide kaldılar. Sözlerinde durmadılar.

Kuşatmayı Yaranlar Kuşatılıp da yenilgiyi tadanlar oldu. Toplu olarak esir düşenler oldu. Esirliklerini holovizyonlarda seyrettiler. Acı dolu işkencelere gittiler. Bunu gören ardıllar kuşatmayı yarmaya çabaladı. Bocaladı. Çoğu başaramadı. Mesafe uzundu. Yer altı kapakları kilitlenmişti. Hava kirlenmişti. Karadan adımları attılar, yardılar. İlerleyebilenler kayıp vere vere kuzeye ulaştılar. Sağ kalanların umutları tükenmişti. Yaşadıkları pişmanlık söz dinlemeyişlerinde kaldı. Mehdi onlara yol bulmuştu da onlar yola bakmamışlardı bile. Keşke dediler. Kuşatmayı yarmak yerine sağlam çivileri tutunup savunsaydık yurdu. Hatayı hata takip etti. Onlara kimse kuşatmayı içten yarın demedi. Toroslarda yarma hareketi felaketti. Batı Kafkaslarda kuzeye yakın oldukları zannı ile çıkanlar oldu. Onlarda ikiye bölündüler. Çok iyi korunaklı çivilere yapışanlar savaşın sonuna kadar ağır kayıpla tutundular. Süfyanileri de peşlerinde tuttular.

Kuşatanları Kuşatanlar Kuzeye azıcık yaklaştılar. Şımardılar. Süfyaniler bunu yaptı. Şehirlere girip katlettiler masumları. Yaşamlarına son verdikleri çocuklar vardı. Acımadılar. İnandıklarına Hanifler inanmıyordu. Allah dediklerine dayanarak yağmaladılar. Hak iddiası ile kadınlara el koydular. Söz dinlemeyenlerin başına bunlar geldi. Mehdi onlara yol bulmuştu. O yola çıkmaya güç bulamadılar. Onlar yerleşkelere yapıştılar. Bize bir şey olmaz dediler. Gelen düşmanı iyi bildiler. Zalimler zalimliklerini sonra gösterdi. İlk dalgada yumuşak yüzleri ile sırıtanlar ikinci dalgada merhameti sildiler. Sahamiler içindeki süfyani kadınlar düşen şehirlere akın etti. Ahlak emsali kesildiler de insanları kestiler. Kalanlara eziyet sürdü. Sonra eziyeti yaşatanların bulunduğu yerleşkeleri kuşattık. Kuzeyde kaybedilen alanların bir kısmı geri kazanıldığında süfyanilerin maske altındaki niyetleri izlenir oldu. Kuşattıkları şehirlerde elde edilen ganimetleri geriye akıtmışlar. Varacakları cehennem çukurlarını görmediler mi? Onları Allah ayetlerinde uyarmamış mıydı? Onları çepecevre kuşattık. Dilleri dışarı çıktı. Zafere emindiler. Ama kaybettiler. Acımadık. Elinde silah tutmuş tüm süfyani askerleri ölümü tattı. Kuşattıkları masumlara neler yaptıklarını ancak mahşerde anlayacaklardı. Kuşatanları kuşattık. Zamanı aştık. Karmaşayı tattık. Güç zamana yenildi. Güçlü görünenler sayılarına güvenenler kıyım kıyım inceldiler.

Yeraltına İniş Doğuda akan rüzgarın kokusu şehirlere yaklaştı. Haniflerden panik yaşayanlar çıktı. Teslim olmaya yeltenenler güneye yöneldiler. Kuzeye akış ise yeraltından planlandı. Savaşın kokusu gelmişken amazonların sözlerini dinleyen aileler kurtuldular. Sivillerin gecikmeli tavır alışları yüzünden ağacın dalları kırıldı. Kuzeydoğunun değerini ancak saf olanlar bilir. Yeraltına inen wembarmy üniformalıların peşinden üşüşen süfyani alayları kıskıvrak oldular. Yenilgiyi aşağıda tattılar ve sonra dışarıya atıldılar. Onlara sadece kara yüzeyi bırakıldı geçici zafer çığlıklarını atmaları için. Yeraltına inmeyi red eden siviller ve kısmi ordu artıkları katliama uğradı bu yüzden. Mehdi onlara yol bulmuştu. Yolu beğenmediler.

Mevzi Kaydırma Taktik yaşandı. Tüktek. Tümters. Göründüğü gibi algılanmaz olup bitenler. Sevimsiz bakışlı olanların gözlerinde şaşkınlık yaşattık. Bir o yana bir bu yana kaydırıldılar. WembArmy yön değiştirdikçe savunmada. Süfyani alayları da yön aradılar. İlerledikçe soğukta kaldılar. Bataklık onları yutmaya başladı. Destek istediler. Destekleri de yolda kaldı. Yüzbinleri buldu kaybı. Komutanları bu işe şaştı. Sebepsiz yere kıyım yaptılar kendi içlerinde. Yaşadıkları ufak yenilgileri gözlerinde büyüttüler. Sorumlu gördüklerini diri diri gömdüler. Gömdüklerinin yakınlarına yalan söylediler. Tarikat ehli olanlar, süfyani içinde. Her tarikatın yolu ayrılmış. Yollarında şaşkınlar doluşmuş. Kuzeye çıktıkça mevzilerin

oynaklığı ile oynandılar. Nereye saldıracaklarını bilmediler. Kıstırıldılar. Dağlardan korktular. Yamaçlara yanaşamadılar. Ayak bastıkları yer onları yutmaya başladığında yerleşkelere kaçtılar. Güneye sızan haberleri duyan yeni süfyaniler kuzeye çıkmaya istekli olmadı. Onlar orta sahayı ellerinde tutmakla yetinecek kadar korkaktı. Sadece Allah tan korkun. O nun huzuruna bir gün çıkacaksınız. O size değer verdi. Siz bak neler yaptınız. Süfyani oldunuz. Karşı durdunuz. Söz dinlemediniz, dinletmediniz. Tarikat oldunuz. Yönleriniz geriye doğru. Zaman cenderesinde sıkıştırdık sizi. Yaptıklarınızı seyrettirdik. Eninde sonunda cennete alınacak olanlar, kaybettiklerine pişman oldular. Şehit olmayı tatmadılar. Süfyani olmayı tattılar. Sağ kurtulanlar ve pişmanlığı yaşayanların dilekleri kabul edildi. Ama yazılı bir kural var! Düşman üniforması giyenlerin akibetini sadece O bilir. WembArmy içinde imanı olmayanlar okudukça imana geldi. Savaş ilerledikçe yaşananların önceden yazıldığını gördüler. Yazımla hanif olmayı kıyas ettiler. Ayetleri incelettiler. Logolara bakıp ağlayanlar oldu. Gönlü Allah’a kayanlar oldu. Sevildiklerini hisseti o imansız görünen gençler. İnsanlığın onuru için savaştıklarını zannettiler. Oysa onlar imansız görüntü çizdikleri halde Allah için savaşmışlardı bilmeden. Süfyanilerin Allahu Ekber deyişleri karşısında WembArmy nin imanlı hanifleri sadece HU dedi. Her nefes alışlarında bunu tekrar ettiler. Savaşın şiddetini yaşarken ölüm eşiğinden aşarken ve şehit olurken HU dediler. Allah ın Ekber oluşunu şehadet ile yaşadılar. Yaşamadan demenin sonuç getirmediğini kaybedenlere bakarak gördü şehitler. Renklerdeki değişimi gördü o şehitler. Mevzi kaydıkça görüntü de kaydı, renkler değişti. Tek bir renkten doğan alt renkler birleşti. Beyaz rengi bilsin ki kendisi sadece bu evrenin ana rengi. Sen tek değilsin.

Sevimsizleri Yandan Vurma Beyaz giyinmiş süfyaniler yerleşkelere sıkıştılar. Zorla sığınaklarından çıkan kimi alayları ileriye atıldı. Kuzeye yöneldiler. Kuzeydoğuya gitmeye korktular. Orada çok kayıp verdiklerini gördüler. Süfyaniler saf tutamadı. Onlar yuvarlandılar. Düşman bildikleri WembArmy alaylarına yuvarlanarak saldıracaklardı. Oysa S.A.F. alayları onları saf tutarak karşıladı. Her bir S.A.F. askeri on süfyani askerine bedeldi vuruşmada. Yandan yandan akan bölüklerin süfyanileri kenardan incelttiğini görmediniz mi? Savaşın başında rahat ilerleyen düşman, kuzeye yaklaştıkça korkuyu aldı eline. Elleri tetikte. Vuruşları duyarsız. Hedeflerine bakamadılar vuruluruz diye. Birdy korkusu ile sindiler. Ellerindeki silahlar işe yaramadı. WembArmy önce ilerleyişlerini yavaşlattı. 10.000 kişilik süfyani alayını yanlardan vura vura incelttiler. Sayısı 5.000 nin altına inen süyfani alayları otomatik olarak geriye çekilirdi. Bunu bilen süfyani komutanlar bu azalmaya da göz yumdular anlamsızca. Kendi gençlerinin ölümünü izledi kimi orta merkezli komutanlar. Böylece geriye dönecekler ve kuzeyin ölümlü vadilerinden çıkmış olacaklardı.

Önden Göğüsleyen Kuzeyliler

Kuzeyi aştıkça aştı düşman. Çok kayıp yaşadılar ve yaşattılar. Savaşın üçüncü yılının başında ulaşabildikleri en kuzeye vardılar. Denizini gördüler. Soğuk esti yüzlerine. Başlıklarını çıkaramaz oldular. Yerleşkelere sıkıştılar. Artık bir hat olarak çıkamadılar. Yuvarlanmaları da azaldı. İçi boş daire oldular. Sıkıştırıldılar. Güneyden gelen idam taburları olmasaydı hiç saldırmayacaklardı. Ölüm korkusu ile kuzeydeki WembArmy hatlarına vardılar. Güneydekiler zaferden emin, kuzeye çıkmış süfyani askerler ise ölümlerinden emindi. Gözlenenler gizleniyordu. Bir süfyani alayı tamamen erimiş dediler. Nasıl olur dediler. Sayıca biz üstündük hani dediler. Çok azı kuran okudu. Çok azı hatasını okudu o ayetlerde. Hatalarını idrak edenler belli edemediler. Kaçaklara uygulanan ceza yakalandığı gün idamdı. Esir düşme umudu ile dua etti o pişman süfyani gençleri. Düşman diye karşılarına çıkan gencecik güler yüzlü amazon kızlarının yanında kendilerini sevimsiz buldular. Kimi süfyani sevimsizliğine sevindi. Haccac belirdi. Her süfyani alayında birkaç haccacvari tutulurdu. Zalimliği ile ün salmış alt kademe komutanlar, disiplini ezerek sağlardı. Esir alındıklarında süfyani askerleri en çok bu zalim Haccac lardan dem vururdu sorgu odasında. Kuzeyde yaşayan hanifler dişli mücadeleye girdiler. Slavları kucakladılar ve onlara güzel mevziler hazırladılar. Yaklaşan düşmandan korkmadılar. Hanif görünen ama savaşı görünce gidenler oldu. Ama kuzeyde bu oran düşüktü. Hanif olmadığı halde kuzeyli olanlar var. Onlar da savaşta saf tuttu WembArmy üniforması ile. Saf suresinde geçtiği gibi kimi İsevi ve Musevi gençler idrak ettikleri haliyle hanif olmaya niyet etti. Daha savaşın yenilgi yüzünde kuzeyde saf tutmaya gitti bu gençler gönülleriyle. Önde tutulanlar göğüslediler süfyani akınlarını. Kayıplarına üzülmediler. Şehitlerin nasıl kalkıp mücadeleye devam ettiklerini kendi gözleri ile gördüler. Allah kuzey hattını tutan kuzeylilerin iç can korkularını aldı. Onlardan hazır olanlar şehit oldular. Hazır olmayanlar ise savaşın sonunda imanlarının yaşatılması için canlı tutuldular. Melekleri arkalarında sağlarında sollarında ve nihayet önlerinde gördü o gençler. Süfyaniler arap yarımadasının düştüğü haberini aldığında toplu olarak el çektiler bastıkları yerleşkelerden. Tuttukları hatları boşaltarak geriye döndüler. Onların ardınca saldırı başladı.

Sağlı Sollu Vuruşlar Süfyaniler umutsuzca çekildiler de adam gibi teslim olmayı bilmediler. Yüzmilyonlarcası arap yarımadasında yaşattıkları dehşetin bedelini ödedi. Milyonlarcası da kuzeyden güneye inerken bedel ödediler. Teslim olmayanlar, savaşı sürdürenler artık rahatlamış kuzey hattının askerlerince vuruldular. Kuzeydoğuda savunmada kalmış taze birimler de orta asyaya aktı doğudan. Kuzeyden ve doğudan akan WembArmy alayları nihayet güneyde hicazda birleştiler. Teslim alınmamış süfyani alayı kalmadı. Sağdan ve soldan vurulan süfyani alayları önce erimiş sonra delik deşik derileri ve kırık kemikleri ile kalmış. Yenilgiyi tattılar. Katliamı yaşatanlar tespit edildi ve mahkemeye çıktı. Kısasa kısas yapıldı. Mehdi nin varlığına inanmayanlar gözlerini açsın okusun. Bunlar masal değil. Torunlarınız tarikat eli ile süfyanileşiyor. Ulaşacakları son bu işte. Önce kesinleşmemiş bir zaferi tadacaklar. Sonra bu zafer sarhoşluğunda canlarından olacaklar. Kuran ayetleri ile uyardı sizi. Neden okumadınız? Neden Allah a yardımda olmadınız. Kendi aileniz için

istediğiniz ne varsa diğer insanların da hakkı. Bencil bakışlarınız ve sevimsiz ilerleyişiniz zamandan etti. Sevildiğiniz halde sevmediniz. Düşman bildiğiniz WembArmy sonunda hicaza vardı. Sağdan vuruldunuz, soldan vuruldunuz. İstanbulda kaldı bir zalim lider. Deccalin son yansıması. Deccalin bizzat kendisi görünmeden önceki son sınav.

Hendek En ortada özel yetenekte Hbryd Komutan. Telepatik güçleri var. Dört yönden dört erkek savaşçı tarafından korunuyor. Birlik süfyanilerin tuzağı ile hendek içinde kalıyor. Hendek derin. Birliğin durduğu yer ise süfyani kuşatma birimleri ile aynı seviyede. Kuşatanlar kuşatılanların taarruza geçebilecek cesareti olacaklarını düşünmüyor. Hendeği aşılmaz görüyorlar ve onları ganimet olarak alma hevesindeler. Ancak; Hbryd kontrolü elinde tutuyor. Kuzey hattında 19 yaşta dişi savaşçıları içine almış 3 örümcek var. Kuzey hattı karşısında hendek ötesinde bekleyen Toy Süfyaniler var. Kova/Başak burcundalar. İman eden gençler olacaklar. Masum Süfyaniler. 19 yaş dişiler 3 örümcekle hendeği aştıklarında bu hatta bulunan sadece bir kişiyi atışları ile öldürüyor. Toy süfyaniler içinde ölen bu bir kişi kötü bakışlıdır. Bu kişi öldürülünce diğer tüm masum süfyaniler teslim olur. Çünkü savaştıkları dişi askerlere hayran olmuşlardır. Onların güzellikleri karşısında savaşma istekleri kalmamıştır. Dişi askerler kendilerinden çok emindirler. Doğu hattında ortada 3, sol ve sağda 1 örümcek taarruz için hbrydden emir alır. Soldan manevra yapmakla görevli örümcek ilerler. Sağdan manevra yapmakla görevli örümcek ilerler ama bırakır savaşı, teslim olur. Doğu hattında, hendek ötesinde Süfyani okçuları vardır. Bunlar 27 yaşında Akreplerden oluşur. Nefretle ölecekler. Kibirliler. Cepheden saldıran diğer 3 örümcek onları ezecek. Manevra hareketini uzaktan yöneten ise merkezdeki Hbryd dir. Onun telapatik emirleri ile manevra yapılacaktı. Ancak sağdan ilerleyecek olan örümceğin içindeki endişeye kapılır. Üzerine gittiği süfyanilere karşı isteksiz olur. Onları vurmak istemez. Süfyaniler ile Dişi askerler arasında hendek arada iken bakışmalar olur. Dişi askerler saçları ile yüzleri ile meydan okurlar. Kuşatılmış olduklarına umursamaz görünürler. Buna doğu hattı nefretle karşılık verir. Güney hattında 19 yaş kadrolu 3 örümcek hendeği aştığında karşısında 40 yaşlılar var. 17 tane adam ölecek. Ancak ilk saldırıda örümceği önden kullanan 3 dişi savaşçı düşer, ölür. Arkadaki minyon savaşçılar öne geçerek mücadeleye devam ederler. (Tekler öldürür.) 17 adamı öldürür, kalanını teslim alır.

Three Darc Batı hattında ise saldırıya geçen 4 örümcek içindekiler ile beraber ölecekler.

Batı hattında hendeğin ötesinde 30 yaşlarında süfyaniler . Hendekteki okçular iyidir.

Bölüm 3 SENARYO 3.1 Coğrafik WembArmy Dağılımı Toplamda 12 artı 2 OrKom kurulumu. Derecelendirilmiş 4 MerKom yerleşimi. Yedek sisteminin coğrafik konumları. Army ler batıdan doğuya ve aşağıdan yukarıya dizilir. Her biri diğerine dirsek temasındadır. İyi bir üstsubay harita kullanımını iyi bilir. Holografik harita izleme sistemlerini üniformalarında taşırlar. Hem hava hem de yer altı aktif kullanım sahasını aynı gözlemde izler. Aldığı kararlarla lideri olduğu alayı etkiler. Savaş yıllarında görev alan üstsubaylar özenle seçilir. Başarılı subaylar ise savaş yıllarında hızla üstsubay yapılır. Bu dönemde WembArmy alaylarında kayıplar kadar kazanımlar da yaşanır. WembArmy nin altın çağı savaştan hemen sonra yaşanmaya başlanacaktır.

Warnizon Dağılımı Army ler, savaşı hissettiler. Hepsine otonom hakları verildi. MerKom un özgün alayları dışında tüm Army alayları OrKom emrinde yapacaklarını önceden tatbik ettiler. Tatbikat modunda gittikleri Warnizon sahalarına çekileceklerdi. WembArmy savunma (savunma savaşı) taktiği ile düşmanı tartma ve son darbeyi en zayıf yerine vurma sistemini geliştirmişti. Bu nedenle warnizonlar iş görür halde tutulmalıydı. Her warnizon savaş sahasındaki yanan ateşlerdi. Ateşlerin sönmesi istenmiyordu. A.F. sınır alayları bile kademeli olarak geriye çekiliyor ve warnizon savunma hattının hemen önünde diziliyor. Düşmanla temas anında ise önüne savunma alaylarını alıyor.

Warnizon Sahası

Ortaya toplan. Garnizonlardan uzaklaşın. S.A.F. yeraltındaki konumunda. Kayıp halinde boşaltma garnizon sahasından olacak. Warnizon sürekli hareket halinde olacak. Garnizon etrafında dolanır. Merkezini Garnizon alarak bağlı olduğu sahaya giren düşmana manevra yapar. Garnizon alayları toplu hareket ederek savaşır. S.A.F. Alayı ise ana amacı ile Garnizon sahasını savunmak ister. Eğer Garnizon yukarıdan kuşatılmış ve ağır hasar görmüşse Warnizon görevi ile dışarıda olan alay askerleri kuzeydeki komşu Garnizona çekilir. Böyle böyle birikimle savunma yapılır. Garnizon içinde kuşatılanlar ise direnir ve düşmanı yıpratmak için yer altı biriminde tutunurlar. Garnizonu boşaltma kararı gelince Warnizon alay askerleri kuzeydeki bir garnizona yeraltından geçerek çekilir. Yeniden savunma yapacağı garnizona yeraltından ulaşmaya çalışır. Böylece Süfyani yığınları kuzeye çıktıkça daha zorlu savunma hatları ile uğraşır. Ve savunma bir çizgi halinde yapılmaz. Yuvarlanarak kuşatılan Garnizon sahaları ve hareketli Warnizon alayları ile uğraşır. Süfyaniler kuzeye çıktıkça kendilerine olan güvenini kaybetmelidir. Bu taktik zaman kaybettirme amaçlıdır.

Yedek Konumlama Sivil kimlikleri ile ait oldukları Garnizona destek sağlayan siviller, farklı kıyafetleri ile Warnizon moduna geçmiş alayları lojistik yönüyle besler. Yedek saha düşmana göre geridedir. Yer altı tünelleri ile garnizona malzeme aktarımı yapmaya dönüktür. Pol yerleşkelerinden çıkan sivil gönüllülerden oluşur. Genelde 70 yaşını aşmış ve kendinde savaşma gücü bulamayanlardan oluşur. 40-70 yaş arasındaki sivil gönüllüler ise isterlerse askeri üniforma giyerek ait olduklarını hissetikleri garnizon için savaşmayı isteyebilirler. Bunlar hemen aylık eğitime alınır. Garnizonlar savaş sahasını kendi alanlarında hissettiklerinde çok hızlı karar almalıdır. Army otonom kararlarına uyarlar. Ancak Eğer 1.Army sendromu yaşanırsa bir Garnizon veya Alay otonoma otonom kararla cevap verebilir. Süfyani yığınları karşısındaki kuvvetin nasıl davranacağını bilemez. Toplu olarak tek atış yapmadan esir olmak isteyen Garnizonlar görülmüştür. Aksine gelen ana emre uyarak ve yeraltının güvenli hattını kullanarak düşmüş hatların gerisine kuzeye çekilen Garnizonlar bulunmuştur. 1.Army örneğinde Kırım’da toplanan bu garnizonlar yeni atanmış OrKom ile mücadeleye devam ederler. Army büyüklüğünü kaybeden alay kuvvetleri diğer Army e yanaştırılır. Savaşma isteği engellenmez. Umudun yitmemesi için mücadele edilir. Yüzleri asık üniformalı askerlere moral verecek bilgi aktarımı süreklidir. Üniforma sahibi ile sürekli konuşur. Moral buldurur. Kehanet edilmiş gelişme süreci hatırlatılır. Yaşanması gerekenin önüne nasıl geçilemediği ve bütün bunların zaten belirlenmiş bir hedefe ulaşmada ön aşamalar olduğu belirtilir. Vurgulu anlatım yöntemi ile sayıca az görünen WembArmy sevdalıları amaçlarına tutunmaya devam ederler. Tüm anlatım sonucunda Yedek konumlama önem kazanır. Sivil unsurlar, yardımda olduğu Garnizonun konumuna göre yer değiştirir. Her zaman daha geride dururlar. Pol yerleşkelerinde güvenli sitelerinde bekleşenlerin aksine sivil gönüllüler yuvalarını terk etmişler ve can kaybı olasılığını göze alarak destek olmuşlardır. Savaşamıyoruz ama destekdeyiz demekteler. Askerlerinin aç kalmasını istemezler. Askerlerinin boş silahlarla beklemelerini istemezler. Askerlerinin açıkta kalmasını istemezler. Dinlenme ihtiyacı ile

geriye çekilen alay askerlerini özenle uykuya alırlar, temizletirler ve yeniden savaşa gönderirler. Sivil gönüllüler dişi ağırlıklıdır. Aralarında 70 yaşını aşmış erkekler dolanır. Onlar da kayıp verdiler. Şehit olanlar sadece üniforma altında değil. Sivil haliyle Allah için can verenler olur. Gönüllerinde olup biteni dışarıdaki bilemez.

Yedek Sistem Tüm Army ler için yedek askerler, gönüllüler içinden eğitilip seçilerek arkada bekletilir. Yedek sisteminde bekleyenlerin alanlarına ARKA denir. Arka’da bekleyenler, sayıca azalmış ve erimiş bazı alay askerleri ile birleşerek yeni bir Alay oluştururlar. Böylece sayıları 1000 e yakın tutulur. 200 ün altına inmeleri halinde yine yedek sistemine başvurulur. Eski askerler üniformalarını değiştirmezler. Yeni askerler ise oluşan alayın yenilenmiş logosunu alır. Böylece yedekler ile savaşın başından beri vuruşanların ayrımı yapılmış olur. Ancak süfyani alayları bu ayrımı anlayamaz. Çünkü iki üniforma birbirine benzeştir. Ayrımı sadece geride savaşı yöneten Üstsubaylar bilecektir. (Üniforma güncellenebilir. Eski askerler orduya katılacaklarında eski üniformalarını giymeden üzerlerindeki kirlenmeyen, eskimeyen elbise direkt üniforma şeklini alır, hem de güncellenmiş olarak.)

3.2 SofyArmy Oluşumu (detayları ile ordunun yapısı, yönetimi, amaçları) Ordu yapısı derin. Bir araya gelenler birbirlerine karşı şüphe ile bakar. Ancak zafer ve ganimet isteği ile birleştiklerinden kısa süreli birliktelikler var. Silah üretimi kendi içinde ama teknoloji ithal. Tarafsız görünen bazı KonFed altı grupların maddi menfaat ve iç hesaplaşmaları ile alınmış yeni silahları var. WembArmy araç ve silahlarını bilmiyorlar. Bu korku ile kuzeye çıktılar ya. Sayıca üstünler. Vuruş güçleri de var. Kuşatmaya bayılıyorlar. Kuşattıklarını izlemeyi de severler. Gücenmezler katliama giriştiklerinde. Arkada bekleyen garip alayları var. Yumuşak davranan süfyani gençlerini bu alaylar temizledi. Onların gözünde hanifler imansız göründü. Kulaklarına işittiremedik. Gözleri ile gördüklerini anlayamadılar. Kuzey ile güney arasına kalın bir perde çekilmişti onyıllar boyunca. Birbirlerinden soyutlandılar. Bu nedenle savaşın gidişatında bulunanlar şaşırdı gördüklerine. Güneyin süyfani gençleri kuzeye çıktıkca yanıldıklarını görecekler. Ordularının içinde çok az sayıda iyi var. Onlar da Firavunun yanında bekleyen gizli imanlılar gibi dururlar. Kuzeyin kazanmasını isterler ama güneyin üniforması ile üstsubayların yanında bulunurlar. Her insan Allah’ın ona çizdiği kaderde ilerler. Bilmeden görevini yapanların mahşerde durumlarını izleyeceksiniz. Kalabalık

görünmeyi

sevenlerin

aileleri

geride

ganimet

bekler.

Zenginliklerine

doymayanlar daha da zengin görünmeyi nasıl hayal ederler?!? Esir alınmış sivil ve askerlerin geleceğin insan pazarlarında alındığı verildiği oldu. Sivil esirleri parçaladılar! Aileleri param parça ettiler. Onlar esir oldular, köle oldular. Gelecekte o sahada bulunanlar köle sahipliğine heveslendiler. Orduya asker sunmuş geniş aileler, ganimet olarak gelen sivilleri kapış kapış ettiler. Ne robotları ne de androidleri istemediler. Teknoloji yerine insan kölesi arzu ettiler. Kuzeyin güzel sivil dişilerini kendilerine eş edenler savaş sonunda bulundu. Tüm esir köleler kurtarıldı. Süfyani Ordusunun arkada duran sivil destekçileri böyle davrandı. Onların içinde de iyiler vardı. Ama iyilerin tek derdi vahşet olarak gördükleri bu savaş döneminden sağ çıkmaktı. İyi aileler akrabalarını-yaptıklarını hayretle izlediler. Esir alınmış küçük çocukların kimi ailelerce alınıp süs gibi evin içinde dolaştırıldığını gördüler. Alay edercesine bakmışlardı o küçüğe. Büyütünce işlerine geldiği gibi bir yöne atacaklardı. Planları bile menfaat kokmaktaydı. Geçkin esirlerin alıcısı olmayınca, zevk için öldürülmelerini sağladılar. Dileyen bir sivil süfyani aile, kuzeyde savaşırken ölen aile üyesi için bu geçkinlerden birini kendi elleri ile keserek öldürüyordu. İntikam alıyorlarmış! Katliam yaptıklarını bilmiyorlar mı? Onların nasıl bir imanda olduğunu görün. İmanın ne olduğunu görün. Kuran ayetlerini okumazlar mı! Okuyamıyorlar! Savaş sonunda yenik düştüklerinde masum olduklarını söyleyen süfyani sivilleri izleyin. Kayıtlarında bulunan suçlardan ötürü yargıya çıkacaklar. Kimileri sürgün yiyecek. Kimileri kısasa kısas edilecek. Katliam yapmışların idamı bile insanca olacak. Onlar sürece inanmadılar. Okudukları halde kabul etmediler. Aslında okudukları başkaydı. Kendi parça parça oluşlarını unuttular da bir araya gelmiş WembArmy e saldırdılar. Güvenleri kalabalık oluşlarındaydı. Arkada bekleşen destekçilerine de güvendiler. Ama zaferi ellerinden kaçırdıklarında o arkada duranlar şeytan misali sıvıştılar. Kötü olduklarını kaybedince anladılar. Bunların hepsi Kuran da yazılmıştı. Pişman olanların yüzünde hala kin ve öfke okunuyordu. Bazıları torunlarının haniflerden intikam alacağını haykırarak idama gitti. Bazıları gerçekte pişmandı! Yaptıklarının bedelini ödediler. Kapatıldıkları karanlıklarda uzunca süre beklediler. Temizlenmeleri için çalışıldı. Merhamet edenlerin savaşın başında zulme uğradını hatırlayın. Süfyani ordusu merhamet etmez! Görünür ama bakışlarındaki küçümseyi izlersiniz. Diğer KonFed sivilleri seyirci! Dünyada daha önce bu denli geniş bir savaşın olmadığını düşündüler. Tarih kayıtlarında bu kadar çok kayıp hiç yaşanmamıştı. Yüzmilyonlarca askerin öldüğü bir savaşı izlediler. Savaşın dışında olanlar çok düşündü. Bu ne diye. Neden savaştı bu aynı inancı paylaşan insanlar diye. Süreci çözenlerin kimileri imana geldi. Hanif olduğunu iddia edenler de sınavdaydı. Süfyani ordusu karşısında yılan ve vazgeçenler, terk edenler, ihanet edenler ve daha neler neler. Cennete kolay mı girmek? Sarsılmadan çıkılmıyor yukarıya. Süfyani ordu yöntemi basit. Toplu hareket. Toplu yıkım ve korku yaratma. Önce uyarırlar sonra saldırırlar. Uyarıya kanıp teslim olanların akibeti ise o anki Üstsubayın ruh haline bağlı. Teslim olanlara bile acımadılar. Kendi askerlerine acımayanlar nasıl düşman gördüklerine acır? Amaçları çok basit görünüyor. Kuzeye yönelmek. Hanif görünen Wemb düzeni yanlısı

KonFed lerin işini bitirmek. Onların birikimlerini çalmak. Diğer KonFed insanlarına güçlerini göstermek. WembArmy kayıt tutucuları, Süfyani ordusuna “WellHell” kodunu verdiler. Tarafsız görünenler ise “WillHill” modunda gözetime alındı. Taktik olarak WembArmy, kendi safında bulunmayan tüm ordulara şüphe ile baktı. Özellikle doğu Avrupada arkadan kıstırılmayı yaşadılar çünkü. Geriye çekilmeye çalışan alaylarının Avrupa KonFed sınırlarından içeri alınmadığını gördüler. Onların WellHell’e anlamsızca teslim edildiklerini gördüler. Tarafsızlarmış!

WellHell Ordusu (Tüme Varım yöntemi ile yapılanır)

Rütbeler S Asker, US Ust Asker, AS As Asker, L Teğmen, CapT Captain, AlKom Alay Komutanı, TumKom Tümen Komutanı, OrKom Ordu Komutanı, Kom Komutan (Tüm isimlendirmeler WembArmy tarafından yapılmıştır. Süfyanilerin kendi tanımlamaları ve kısaltmaları taktik olarak kullanılmamıştır.) Akademi yok. Tümen içinde eğitilirler. Ordu Komutanı kararı ile subay yapılırlar. Askerlerin ilerleyişlerinde ait oldukları aile etkin. Geniş ailelerin gururlanması için etkin olmayan bazı askerler subay yapılıyor. Üniformalarında garip işaretler taşıyorlar. Kurandan ayetleri yazdırmışlar. Ama bu ayetleri okumuyorlar. Subaylar savaş alanına girince diğer askerler ile aynı üniforma moduna geçiyor ve gizleniyor. Oysa WembArmy subayları düşmanla vuruşurken bile “ben buradayım” diyor. Askerleri öldüğünde tamamı için şehit ifadesini kullanıyorlar ve şehit dedikleri yitikleri eski tip çöp kamyonu benzeri bir taşıtla toplayıp güneye taşıyorlar. Ailelere teslim etmeden çukurlara atıyorlar. Bunu savaşan askerlerine anlatmıyorlar. Acele ile gömdükleri yitiklerin ardından cenaze namazı okuyanların karşılığında umdukları sadece ganimetten daha fazla pay almak. İmam dedikleri yarı askeri görevlilerin sakal kıvrımlarında sivrilik var. Bakışlarında sertlik var. Ölmüş askerlerine acımayan bir duruş var. Kuran ayetlerini ezbere okurlar ama gönüllerinde his yoktur. O imamlar hep üstsubayların etrafında dolanır. Kulaklara fısıldarlar. Bilmedikleri savaşı biliyormuş gibi taktik vermeye kalkarlar. Bu imamların güneyde daha iri imamları vardır. Kibirlerinden irileşmişlerdir. Fetvaları ile üstsubayların kellelerini koparırlar. Bunu bilen nice üstsubay anlamsız hata yapar. Kalabalıklar böyle savaşta yiter. Tarih bilmezler. Taktikler ilerlemez. Güçlü görünen karşısında eğilirler, gücü azalanı ezerler. O çağda hala ellerinde kılıç ile dolanan infazçılar bulunur. Evlatlarını asker yapmış süfyani aileler, kıyıma uğramış çocuklarını anlamsızça şehit sayarlar. Ne için

savaştılar? Düşünmezler mi? Allah için miydi bu çabaları? Kazanımları ne oldu bak! Bir çukura atıldılar. Rahmet mi buldular? Kuran ayetlerini süs gibi üniformalarına işleyenler imanlı olduklarını ima ettiler. Gösterişlerinde yanıldılar. Oysa iman içeride olmalıydı. Üniformada gösterdikleri imana delil ayetlerin kaçını yaşattılar? Fetih suresini işlemişler üniformaya. Üstelik WembArmy üniformalarına bakıp “imansızlar” demişler. Allah ın ayetlerini üniformalarına işlemeyen sahte Müslümanlar diye nara atmışlar. Esir ettiklerine kendi üniformalarını zorla giydirmek istemeleri bu yüzden. Askerlerine eğitimleri boyunca kin ve öfke aşılar bunlar. Düşman gördüklerine karşı saldırma ve öldürme istekleri böyle artar. Ama köşeye sıkıştıklarında aman dilerler. Sıvışmaya yol bulanlar ise yeniden eski öfkelerine döner. Kabe nin sahibi oldukları için övünen askerlerin kuzeye yönelen hakaretleri sesli ve görüntülü olarak ulaşır. İlk ana yenilgilerini aldıkları 2.yılsonunda bu kendinden emin atakları dindi. Artık korkarak ilerleyeceklerdi. Askerler üniformalarına işlenmiş Fetih suresini ezbere okudular. Tekrar ettiler savaşa girişmeden hemen önce. Oysa WembArmy içinde Allah demeyenler de vardı. Onlar Süfyani zihniyetini tehlike olarak gördükleri için canlarını ortaya atmıştı. WellHell, kabul ettikleri bir tarikatın üyesi olmayanları kesinlikle ordusuna almıyordu.

Alaylar Hafif Savaş Alayı, Ağır Savaş Alayı, Özel Savaş Alayı, İntihar Savaş Alayı, Şehir Savunma Alayı, Kılıçlı İnfaz Alayı, Sancak Muhafız Alayı, Merkez Muhafız Alayı, Destek Lojistik Alay, Tümen Bölüğü, Ordu Bölüğü, Komutan Alayı

Hafif Savaş Alayı Sancak AlKom un bedenine sarılı! Kuşatılırsa teslim oluyorlar. Cephe alayı. Esir alırlar. Sayıca kendilerinden az düşmana topluca saldırırlar. 10 Bölükten oluşur. Hafif ve hızlı harekette. Eğitimi düşük askerlerden oluşur. Tamamı erkektir. Öğrenci Bölükleri gibi görünürler. Kendi bireysel binekleri ile hareket ederler. Toplu olarak taşınmaları için hava unsurlarının gelmesini bekler bunlar. Ürkek davranırlar çok ileriye çıktıklarında. En önde bunlar bulunur. Çok kayıp vereceklerini bildikleri zaman savaşma istekleri azalır. Arkadan sağlam destek bulmadan manevraya çıkmazlar. AlKom’u adam harcar. Başarısız gördüğü kimi askerini kendi elleri ile vurduğu görülmüştür. AlKom lardan bu yüzden korkar asker olanlar. Vahşet yaşatmayı severler. Sivil alanlara daldıklarında çılgınca yağma yaparlar. Bu kontrolsüz pol girişlerini bile Amazon Elit lerin kolay avı olurlar. Çok az sayıdaki WembArmy askeri karşısında oransal olarak fazla kayıp vermelerine şaşarlar. Öldürülenleri ahmaklıkla suçlayıp yollarına devam ederler. Kendi askerlerinin ölmesine acımazlar. Sayısı 5000 in altına inen alayın komutanı utanmaz. Hemen geriye çekilir ve destek alma sevdası ile dinlenir. Amaçları savaşın sonuna kadar sağ kalmaktır üstsubayların. Eğitim aldığını zanneden askerler ise ölüme açık dolanır. Tüm yetki AlKom dadır. Olağanüstü bir durum olmadıkça görevden alınmazlar. Çünkü onlar ait oldukları

ailenin gururudur. Birinin AlKom olması için mutlaka WellHell üst yönetiminde bağı olmalıdır. Bu yüzden zalimliklerini uygulama sahası bulur bu aile ferdi erkekler. Yaşı 40 civarı olan AlKom’ların adaletten yoksun tavırları olur. Aldıkları esirleri önce kendi ailesine sunar. Bu yetki ona verilmiştir. Esir almayı bu yüzden sever. Genç ve güzel kuzeyli kızlara el koyar. Yüzlercesini bir hayvanmış gibi bir araca kapatıp savaş sonrası kullanmak üzere kendi ailesine gönderir. (Esir kızlar onlara ölümüne karşı koyarlar.) Güneyde bekleşen AlKom ailesi ise geniştir. Binlerce ferdi vardır. Onun getirdiği esir ve ganimetlerle gururları artar. Sistemleri böyle işler. İyi ki savaş oldu derler. Dertleri imanda değildir. Savaşı kazanmak için Kuran dan ayet okurlar. Allah için değildir okumaları. Kendi dünyalıkları içindir. Ağırlıkları olmadan kolay hareket ettikleri için önde tutulan bu alayların içinde bulunan askerlerin tek isteği sağ kalmaktır. Bu yüzden AlKom un emirlerini yerine getirirken çok çekingen davranırlar. Bu tavırları yüzünden ilerlemeleri yavaşlar. Hızdan yoksun kalırlar. Tuzaklara karşı tepkileri olağandışı ürkektir. Arapça dualar okurlar özellikle yeraltına ana giriş tüneli başında. Emir gereği yeraltına inen süfyani askerleri korkuyu hisseder. Karartılmış tünel ağzı ve boyunda onları sıralanmış tuzaklar bekler. Hafif Savaş Alayları en alt alay türüdür. Bundan ötürü kolayca harcanır. Bir AlKom neredeyse tamamını kaybettiği askerlerini hiç düşünmeden yeni bir alay oluşturmak için güneye çekilir. Süfyani Merkez komutanlığı tekdir. Kuzeye ilerledikçe isteksizce kuzeye çıkacaktır. Ama tüm ağırlığını yine Arap yarımadasının açı ortayında tutar. Askerlerini kaybetmiş bir AlKom önce ailesini ziyaret eder. Onlarla gurur paylaşımı yapar. Ölüme gönderdiği askerlerin görece olarak alt ailelerine ise dönüp bakmaz. Onlar şehit der geçer gider. Güneyden topladığı yeni askerler ile yine kuzeye yönelecektir. Bu sefer aldığı askerler görece olarak daha genç ve deneyimsizdir. Bu durumdaki AlKom ların kuzeye gitme isteği ve acele edişi ganimet sevdası yüzünden oldu. Amaçları kuzeyden pay kapmak. Hatta bazı AlKomların ele geçirdiği görece küçük pol yerleşkelerinde tutunduğu ve WellHell emirlerine uymayarak burayı kendi aile ismi ile aldığını duyduk. Binleri bulan aile fertlerini de artık güvenli saydığı bu pol yerleşkesine taşıdığı da görüldü savaşın ilk yılında. Ben görevimi yaptım dediler. Bak savaştım dediler. Üstelik toprak aldım size dediler. Savaştan böyle sıvışma yolu bulundu WellHell AlKom ları için. Her biri bir yerleşkeye daldı böylece. Ağır Savaş Alayları ise bu şekilde davranamıyordu. Onları ağırlıkları etkiliyordu. 1 AlKom 2 CapT 1 L 29 AS 190 US 10000 S : Toplam 10213 kişi Bölük yapısı: 1 AS Bölük Komutanı, 10 Takımı yönetir. (1011 kişi) Takım yapısı: 1 US Takım Komutanı, 10 Timi yönetir. (101 kişi) Tim yapısı: Komutansız, 10 S doğrudan takım komutanına bağlı. (10 kişi) 10 Bölükte toplam 10110 asker bulunur. AlKom Takımı: l Alkom Alay Komutanı, 2 CapT Alay Komutan Yard. 9+1 timi yönetir. Tim yapısı: 9 tim (Tim komutanı 1 AS ve bağlı 10 US) ve 1 tim (Tim komutanı 1 L ve bağlı 10 AS)

Ağır Savaş Alayı Hızla taarruz amaçlıdır. Yığılma yoluyla ele geçirir. 10213 kişilik. Cephe taarruzunda kullanılır. Şehir kuşatmada kullanılır. Her bir bölükte lazer topu bulunur.(Taşıyıcılarda!) Asla pol yerleşkelerine doğrudan girerek zaman kaybetmezler. AlKom ları daha seçicidir. Savaşı seven ve asker karakterli olanlardan seçilmiştir. Kolay pes etmezler. Sayıca üstünleri dışında vuruş güçlerine de güvenirler. Yavaş hareket ederler. Bu avantajı kullanırlar. Bu yüzden kolay tuzağa düşmezler. Yanlardan kayıp verirler. Ana gövdelerini iyi korurlar. Ana gövdeleri, savaş boyunca kuzeye ilerleyecek devasa araçlarıdır. Bu araçlar hava unsurlarından emanet alınmış ve savaş boyunca alaya iliştirilmiştir. Yerçekimini yenmiş ama fazla yukarı havalanamayan bu araçlar bölük bölük askeri içine alır ve atış gücü ile yavaşça ilerler. Hızı sevmezler. Bu yüzden pol içinde hızla hareket eden WembArmy timleri karşısında çaresiz kalırlar. Kayıp vermekten hoşlanmadıkları için tehlikeye atılmazlar. Hafif Savaş alayının toplayıcı askerlerine göre Ağır Savaş Alayı askerleri ağırlıklarının yanından ayrılmazlar. Emirler budur. Çünkü emanet verilmiş bu ağırlıkları düşmana kaptıranlar kesin idamlıkdır. Manevra yetenekleri yoktur. Geriye çekilmeyi bilmezler. Sadece ilerleme emri gelir. Doğru hatta giderler. Pol yerleşkelerini kolayca kuşatırlar ve vururlar. Pol binalarını yukarıdan yıkarlar. Bazen erken teslim olan pol yerleşkelerinde gösteri atışı yaparlar. Sembollerden birini yıkarak iz bırakırlar. Bunu severler. Esir almayı istemeyişleri zaman kaybetmeme isteği. Ganimet konusunda garanti almışlardır. Onların ganimet alışları dolaylı olur. Ana merkeze yığılmış ganimetlerden savaş sonunda her asker oransal pay alma hakkını taşır. Ölmek istemeyişlerinin nedeni aslında bu. Allah için savaştıklarını sayarak giydikleri üniformaya inat dünya emelleri için ter dökerler. Bu alay türlerine karşı saldırı yapmayan WembArmy taktik olarak akıncı alaylarını kullanır. Kanatlardan darbe yedikçe ana gövdeye yaklaşır bu alaylar. Toplandıkça da kuşatma yeteneklerini kaybederler. (Bir göz şeklinde başlamışlar savaş alanına ilerlemeye.) Simetrik çalışmazlar. Asla ikiye bölünmeyi istemezler. Ağırlıklarını kaybetmek onlar için ölümdür. Bu yüzden çok risk alan hareketlerden kaçınırlar. Aşırı hız yapamadıklarından bulundukları yeri kolay terk edemezler. Hat boyunca savaşdıklarından ve nokta savunmaları Hafif Savaş alaylarına sonradan bıraktıklarından sağlı sollu haberleşerek ilerler bu alaylar. AlKom sivil ve asker esir alma konusunda isteksiz olsa da bir üstsubay esir alma isteği ile kıvranır. Bu onun için gurur kaynağı olur. WembArmy ünifomalarında subay işaretleri açık ve net göründüğünden hedefteki bir üstsubayı canlı ele geçirmek için kendi unsurlarını feda eder. 5000 altına inen mevcudu için geriye dönemez. Hemen arkadan destek bölükleri ile bu sayıyı yeniden 10000 üzerine alır. Bu konuda arkadan garanti almıştır. Yedek bölükler cephe hattının hemen arkasında bekleşirler. Yedekte duran askerlerin istekleri de aynı. Dünya için pay almak isterler. Gönderildikleri aile için savaşırlar. Savaştıkları Ağır Savaş Alayı puan topladıkça onun da ailesi ganimetten puan alacaktır. Ölse bile ailesi bu haktan mahrum olmayacaktır. Esir almayan askerlerin kimi değerli gördüğü hafif nesneleri topladıkları görülmüştür. Oysa bu yasaklanmıştır. Çünkü arkadan gelen ganimet toplayıcı özel alayların işidir bu. Hafif Savaş Alayları toplu olarak ganimetleri sahiplenebilir ve AlKom kendi ailesine bunları

gönderebilir. Ancak Ağır Savaş Alayı nın bu hakkı yoktur. Genelde orta ve büyük pol yerleşkelerinde toplanacak olan ganimetten oranca pay aldıklarından amaçları savaştan alay olarak diri çıkmak ve kuzeyi bu şekilde yenmek olur. Savaşmaktan vazgeçerek pol yerleşkelerine sığınan Hafif Savaş Alaylarının tersine yerleşke kuşatması dışında sivil yerleşimlere yaklaşmazlar. Bu onları savaşın içinde tutar ve dinlenmekten uzak olurlar. Uzun süre savaşamazlar aslında. Araçların başında dönüşümlü olarak oturan askerler yılar. 12 saati bulan görev sürelerinde korkuyu yaşarlar kuzeye çıktıkça. Yılların farkını anlar bu askerler. İlerledikçe ve zaman aktıkça üniformaların onları korumadıklarını görürler. İlk kez gördükleri silah ve atışlarla korkuya kapılırlar. WembArmy nin özel mermilerini gözleri ile görürler. Kanatlara açılma emri almış bölük askerleri korkuya kapılır ve ilk kanat saldırısında geriye çekilmeyi isterler. AlKom un idam etme yetkisi yoktur bu askerleri. Bunlar görece olarak daha iyi eğitim almışlardır. Ve WellHell savaşın kazanılması için Ağır Savaş Alayı askerlerine önem verir. Savaşma becerisi ve isteği fazla olan askerler seçilmiştir bu alaylara. Ayrıca çoğu ağırlığı oluşturan araçları kullanmayı bilmektedir. Bu araçlara kendi robotları da eşlik eder. Metal görünümlü androidlerle bulunmaktan mutlu olurlar. Bu androidler insan öldümeye programlıdır ve sahibinin sesi ile hareket eder. Yani dilerse bu aracı kullanan bir süfyani askeri ihanet ettiğini düşündüğü arkadaşını da bu andoride emir vererek öldürtebilir. Savaş suçlusu sayılanlar bu şekilde hızla yok edilmiştir. Mahkemeye çıkacak kadar uzun yaşayan ihanet suçlusu silah arkadaşlarını ise zaten arkadan gelen infaz alayları bekler. Bu infaz alayları iki yönlü çalışır. Bir yönüyle düşman sivil ve esirleri ile uğraşırken diğer yandan kendi askerleri içinde sadece sorun çıkaranları alır ve yargılar. Yargıda son kararı aile meclisi verir. Yani geride duran kendi aile meclisi dilerse idamı erteletebilir ama genelde idama meyillidirler. Güneydeki baskı sistemi ile kendi içinden çıkmış ve hain görünmüş bir ferdin ölüm emrini kendi elleri ile vererek işin içinden sıyrılmış olurlar. Zalimlik genetik iz taşır. Azıcık zalimlik yapanın işini yine bir zalim görür. Ağır Savaş Alayı dilerse diğer benzeş alayla birleşerek ortak hareket edebilir. Kendinden 3 kat fazla görünen düşmana saldırmaz. Kendisi ile eş ve daha az düşmana ise vurucu gücü ile yönelir. Kat ettiği toprağın ele geçirildiği varsayımı ile hat olarak ilerlemek ister. En önde tutulan Hafif Savaş Alaylarının görece önemsiz gördüğü vuruşmasını arkadan ana silahları ile destekler bazen. Bazen de onları aşarak doğrudan zayıf gördüğü düşmana yönelir. Geriye çekilenlerin peşinden vuruş yapmayı sevdiler. Ama geriye çekileni takipde zaman olarak geride kaldılar. Hızları yavaş göründüğünden ve tuzağa düşmeme gayretinden hareketleri sınırlı oldu. Hafif Savaş Alayı askerleri ise acelecidir. Ağır Savaş Alayı araçlarını ve onları kullananları anlamazlar. Önlerinde duran ganimet ve esirlere karşı isteksiz bakışları onları güldürür. Bu fırsatı değerlendirirler ve düşen sahalara anlamsızca yayılırlar. Korunmasız kalıp vurulmaya başladıklarında ise panik yaşarlar. Bir Amazon Elit takımı rahatlıkla bir Süfyani bölüğünü bitirebilir. WellHell askeri böyle bir Elit gördüğünde silahına sarılır ve yüksek sesle bağırır. Duyan diğer askerlerin gelmesini sağlamayı amaçlar. Yer altı giriş çıkışlarını bilmediklerinden birden görünen ve kaybolan WembArmy askerleri karşısında savunmada kalırlar. Ağır Savaş Alayı askerleri ise esir almayarak öldürdükleri askerlerin üniformalarına dokunmaya çalışır. Üniforma kendi savunması ile o askeri vurup öldürdüğünde ise artık bu dokunuştan vazgeçerler. Böylece

vurulmuş bir WembArmy askeri bile üniforması ile korku yaratmaya devam eder. Kırmızı rengi ile uzaklardan görünür. Ağır Savaş Alayı araçları eğer fazla mermisi varsa ölmüş bu askerlerin üniformalarını yok etme amaçlı atış yaparlar. Tuzaklanmak istemezler. Geride bekleyen ganimet toplayıcı alaylar ise bayıltma modu ile alınmış askerleri kılıçla infaz etmeye bayılır. İçlerindeki subay ve üstsubayları ayıklayarak normal asker üniforması giyenleri üniformaya dokunmadan uzatılmış kılıçları ile ikiye bölerler. Kafa koparma fiili bu aşamada yaygın yaşanmıştır. Koparttıkları kafaları holovizyonlarda düşman saydıkları WembArmy birimlerine izlettirmeye bayılırlar. Savaşın psikolojik yanını yaşatır bu sinsi alaylar. Ağır Savaş Alayları bu garip alayların yanında daha tutarlı görünür. Onların amaçları savaşmak ve ilerlemektir. Düşmana ana darbeyi vurmaktan öte toprak kazanımını amaçlarlar. Kuşatma anında arkadan gelmeye devam eden mermi desteği ile vuruşlarını pol binalarına yöneltirler. Kuşattıklarında kuşatılma ihtimalini göze alırlar. Kuşatma sürecinde çok kalmazlar. İşi hemen diğer alaylara bırakarak yollarına devam etmek isterler. Dinlenmek için bazen dururlar. Ağır Savaş Alayları arka arkaya dizilmediğinden ve bir hat olarak tutulduğundan savaş dışı kalamazlar. Kaybettikleri bir ağır araç olursa hemen arkadan bir yenisi ulaştırılır. Sayıları azaldıkça yedeklenirler. AlKom ağırlığın hemen arkasında bulunur ve vurulmaktan uzak durur. Savaş sırasında düşman verdirdiği kayıpla oranlı olarak üniformasında işaretler belirir. Gururlanmayı severler. Savaş yıllarında benzer alay komutanları arasında başarı sıralaması yapılır. Bir oyun gibi gördüler onlar bu savaşı. Kayıpları az göründü onlara. Düşmanı ise ezdiklerini düşündüler. Koca bir orduyu yendik dediler. Onların işi bitti dediler. Artık bizi yenemezler dediler. Sevindiler. Fetih suresi işe yaradı dediler. Allah bize yardım etti dediler. Ama Allah demediler! Allah için bunu yapdık diye yalan söylediler. Sevimsiz bakış atan bazı askerlerin kuzeye çıktıkça ezbere okuduğu kuran ayetleri ile bağı kopmaya başladı. Yüzlerindeki karalık güneyde izleme modundaki akrabaları endişeye soktu. Bu çocuk böyle değildi dediler. Savaşın içinde tutulan bir WellHell askeri değişime uğrar. Zalimlik dışa vurduysa katliam yapar. Kendi arkadaşını bile acımadan vurur basit bir nedenle. Kimisi de artık vazgeçer vuruşmaktan. Hatayı görür ama sıvışamaz o üniformadan. Bunların yüzünde pişmanlık ve çaresezlik okunur. Holovizyondan akrabalar ile yaptıkları görüşmelerde dert yanarlar şifreli sözlerle. Onların konuşmalarını izleyen ve değerlendiren programları kandırarak çaresizliği ifade ederler ailesinin özgün dilini kullanarak. Casuslar alaylarda dolaşır ve böyle pişman askerleri göreve ihanet suçlaması ile alırlar. Onlar güneye indirilir ve akrabaları da tanık olmak üzere idama götürülür. Savaş uzadıkça ve zafere uzanma vaadi gelmedikçe bu vahşet artar. Artık güneyin şehirlerinde toplanmış böyle askerler ihanet suçlaması ile kellesini vermektedir. Kılıçla kesilen kelleler ailelere teslim edilir ders olsun diye. Artık güneyin insanları vahşeti yaşar. Kuzeye çıkmanın bedelini görürler. Savaşa karşı eski istekleri kalmaz. Kimisi önceden hevesle aldığı ganimetleri yakar, yıkar. Kimisi isyan eder evlat acısı ile. Onlar da idam edilir benzer suçlama ile. Belli aileler savaşı elinde tutar. Güç olarak zayıf aileler ise ezilmiştir. Allah aslında onları savaş sonrasına hazırlamaktadır bu acı ile. Onlar düşecek olan Süfyani ordusu ve yönetimi sonrasında yönetime gelecek olan ailelerdir. Yaşadıkları zulümü bildikleri için kolayca Wemb sistemine ayak uyduracaklar ve yapılanların tam bir hata olduğunu bileceklerdir. Allah bilir. Allah sevdiği kuluna böyle acı çektirir de sonra ödül verir. Ağır Savaş Alayında ödülü alabilen asker çok çok çok azdı. Acıma duygusu ile

merhamet etme eğilimine giren çok az sayıdaki AlKom insaflı davranacaktı. Bazıları, alınamayacak WembArmy üslerine saldırmak istemedi. Bunu akıllıca geriye kabul ettirdi. Kuzeydoğuya yönelme emri alan Ağır Savaş Alayları tutuldukları savunma hattının ötesine fazla saldırmadılar. WellHell alayları karmaydı ve belli bir alandan asker almazdı. Ama AlKom lar arasında bir yerel bağ vardı. Yani Ağır Savaş Alayına alay komutanlığı yapan 40 yaşlarındaki bir fert gördüklerini hızla yakın bildiği diğer alay komutanlarına aktarırdı. Kötüsü ile daha kötüsü ile ve kötülükte kararsızı ile bu AlKom lar savaş boyunca genelde sağ kaldılar. Harcadıkları askerlerine inat hep güvende tuttular kendilerini. Kuzeyin en uç hatlarına varanları ve güney merkez çöktüğünde hız eksiği nedeniyle kaçamayanlar ise vuruldular. Teslim olmayı red eden bazı Ağır Savaş Alaylarında tüm fertler ölümle tanıştı. Esir almayanları esir almak yakışmazdı. Kısasa kısas yapıldı. Ve teslim olmayı kabul etmeyen bu alaylara WembArmy bu kararı önceden açıkça duyurdu. Yenildiklerini kabul etmeyenler, bu bir yalan diyenler, güney düşmedi bu olamaz diye düşünenler… ve daha neler neler. Hafif Savaş Alayları savaşın kaybedildiğini anladıklarında içinde bulundukları pol yerleşkesinde nasıl kıyıma yöneldi ise Ağır Savaş Alayları da son bir hamle ile çevreye zarar verdiler. Gördükleri ne varsa vurmaya yeltendiler. Birazı da esir olmayı kabullendi daha bu vahşet sürecine girmeden. Savaşın kurallarına uygun savaşanlar suçlu bulunmadı. Ancak kıyım yaşatanlardan ele geçenler yargıya çıktı ve suçlandı. Kayıtlarla suçlarını izlettiler bu zalimlere. Askerinden subayına kadar farklı cezalar aldılar. Ağır Savaş Alayları askerleri en çok kaybettikleri ganimet paylarına üzüldüler savaşın bittiğini duyduklarında. Bu yüzdendi çılgınca haykırışları ve davranışları. Artık Kuran dan ayet okumuyorlardı. Fetih suresi onlara ihanet etmiş! Siz zalimdiniz. Görmediniz mi? Fetih sahibi olanlar bu sureyi ayet ayet gönüllerine aldılar. Siz sadece üniformda gösterdiniz. Kaybettiniz. Kuran sadece okuyanı ile dost olur. Bilmiyor muydunuz? Ezbere tekrar edeni okumuş saydınız. Hatadaydınız. Öldürdükçe azdınız. Toprak aldıkça kabardınız. Kibirinizden yıldı dünya. İntikamı alan dünyanın kendisi oldu. Dünyanın yeşilliklerine zarar verdiniz. Yakma yıkma amaçlı attınız son mermilerinizi. Sonunuz ne oldu? Cehennemden çıkışınıza kadar tadın azabı. 3 Hafif Silah Bölüğü 3 Ağır Silah Bölüğü 3 Hafif Zırhlı Bölük 1 Ağır Zırhlı Bölük AlKom Silahtar Takımı (Kendi özel silahlı taşıyıcıları vardır) Hafif Silah Bölüğü: Hafif Savaş Alayı bölükleri ile aynı yapıda! Ağır Silah Bölüğü: (90 S 10 US) 100 kişilik takımlardan 10 adet bulunur. Her takımı 1 AS Takım komutanı olarak yönetir. Bölüğü 1 L Bölük komutanı adıyla yönetir. Her bölükte 1011 kişi bulunur.

Hafif Zırhlı Bölük ve Ağır Zırhlı Bölük asker yapısı, Ağır silah Bölüğü yapısı ile aynıdır. Ancak; Hafif Zırhlı Bölük içinde 3 Adet Hafif Zırhlı Taşıyıcı(Havada çok yükselmeden süzülebilen, güvenlik gerekçesi ile yavaş harekette, taşıdığı asker için tetikte, bireysel lazer atışlarına karşı tam korumalı) 100 kişi kapasiteli araç bulunur. Ağır Zırhlı Bölük içinde 3 Adet Ağır Zırhlı Taşıyıcı(Havada çok yükselmeden süzülebilen, belli bir menzil dışından atılan lazer toplarına karşı korumalı ) 100 kişi kapasiteli araç bulunur. AlKom Silahtar Takımı: 1 AlKom Alay Komutanı, 2 CapT Alay Komutan Yard. 9+1 timi yönetir. Komutanlar savaşa katılmaz geriden izler. Alayı savaş kaybeden komutan heyeti kaçar. (Bu heyet üyelerini ağır olmayan bir ceza bekler ve bu cezayı yemeye razı olarak kaçarlar savaştan) Tim yapısı: 9 LazerToplu tim (Tim komutanı 1 L ve bağlı 10 AS) ve 1 AğırLazerToplu tim (Tim komutanı 1 CapT ve bağlı 10 L) Bu yüzden doğrusal atış yapmayı isterler. WembArmy kavisli atışla vururken ve yay çizerken WellHell atışları doğrudan hedefedir. Lazer kullanımını yüksek tutarlar. Yakın savaşı sevmezler. Düşmanın içine dalmak yerine seri vuruşlarla yıkmayı isterler. Silahları uzun ve tutuşludur. Ufak silah ve araçlardan hoşlanmazlar. Binekleri devasa görünür onlara ve onların içinde korunduklarını hissederler. Zorlandıklarında yine bu araçlarla sıvışırlar geriye. Araçsız kalarak hatta kalan arkadaşlarını ise hemen unuturlar. Kendi can derdi ile hareket ederler. Askerleri arasında bağ zayıftır. Bireysel davranışta tutulurlar. Zaten eğitimleri de bu yöndedir. İlerleme modunda olduklarından tuzağa yakalanırlar. Tuzak kuramadıkları için kızarlar. Keşke biz de vurulmadan vurabilsek derler. Silahlara güvenleri nedeniyle açık alanlarda çok dağınık durmak istemezler. Oysa WembArmy mensubu ikili tim bile onları sarsmaya yeter. Kaybettikleri onlarca asker sonrasında bu ikili timin işini bitirdiklerine sevinirler. Kurtulduk derler kuzeye çıkanlar. Kuzeye çıkarak savaşan süfyaniler kurtulduk der durur savaş boyunca. Sağ kalanlar ölenlerine bakıp sevinir. Biz niye buraya kadar geldik diyen hemen sessizliğe bürünür.

Özel Savaş Alayı 10 Bölükten oluşur. Alt sınıf alaylarda faydalı görülen askerlerden oluşur. Binek ve silah kullanmada daha beceriklidirler. Pusulara kolay yakalanmazlar. Esir alma eğilimi düşüktür. Sivil halka karşı acımaları sınırlıdır. İşleri bittiğinde yer değiştirirler. Üniformaları farklıdır. Bu farkı diğer WellHelle askerlerine gösterme hevesindedirler.

Seçilmiş olduklarını düşündüklerinden savaşma istekleri fazladır. Bazen parça parça hareket ederler. Bölüklere ayrılarak yayılırlar. Ağır Savaş Alayı gibi bütün bulunmazlar. Kendisinden sayıca fazla WembArmy birimlerine saldırmaktan çekinmezler. Bu tavırları ile taktikten uzak bir anlayış geliştirirler. Acele davranırlar. Zaman harcamak istemediklerinden ve başarı peşinde olduklarından kıyıma yakın dururlar. Ellerinde tuttukları özel silahlar ile uzaktan ziyade yakından vururlar. Yakın savaşmayı severler. Düşmekte direnen pol içi alanlara bu alayın bölükleri salınır. Dişi Amazonlara karşı acımasız davranırlar. Esir almayı istemedikleri gibi esir moduna düşmüş yaralı bir dişi Amazonu rahatlıkla keserler. Yakın dövüş yapma merakı yüzünden binalara girerler. Özel başlıkları bulunur. Yüzlerini gizlediklerinden farklı bir görüntü çizerler. Kızgın tavırlıdırlar savaşın içindeyken. Bu alayın askerleri kökü silik aile fertlerinden seçilir genelde. Kaybedecek neyim var diyen zalim görünüşlü olanların giydiği üniformayı taşırlar. Sürekli eğitimdedirler. Savaş boyunca sıcak cephe hattının ve kuşatma alanlarının dışında sadece görev için beklerler. Görevleri bitince geriye çekilirler. Ganimet ve esir alma konusunda tam anlamıyla ketum davranırlar. Ganimetlere ellerini sürmezler. Ganimetten pay alma vaadini de önemsemezler. Onlar özel ve seçilmiş sıfatının gurununu yaşamakla yetinirler. Allah için kafirleri temizlediklerini düşünürler. Sivil ya da asker onlar için fark etmez. Bu yüzden çok büyük suç işlediler. Esir düşmemek için kendilerini öldürenler çıktı. Savaşın sonunda en çetin direnen alaylar bunlar oldu. Yeraltına inmede korkuları olmadı. Korkuları vardı. Korkmak hoşlarına giderdi. Ölüme yakın durmaya bayıldılar. Aralarındaki bağ kuvvetliydi. Bölük olarak çıktıkları görevden dönüşlerinde birbirlerine anlamsızca sarılırlar ve inançları gereği yaptıkları kıyımları kutlarlardı. Aşırı taasup altında yaşarlar ve diğer askerlerle birlikte görünmezlerdi. Tarikatların içinde çocukluk ve öngençliklerini geçirmiş ve beden yönüyle kuvvetli görünen gençler içinden seçildiklerinden dava dedikleri savaşa tam bağlıydılar. Kuzeyin işinin bitmesi gerektiğini düşünüyorlardı. Süfyani lidere tam bağlı olduklarını haykırırlardı. Onu kendi Mehdileri gibi görürlerdi. Kullandıkları çok özel silahların kaynağında Sionizm olduğunu ise görmezden geldiler. Kötü olduklarını ve daha kötünün verdiği araç gereçle vuruşduklarını görmediler. Kıyıma uğrattıkları masum sivillerin ardından seyre daldılarda içlerinde ufacık bir pişmanlık görülmedi. Savaşın bitmesini hiç istemediklerinden sürekli yer değiştirdiler. Bağlı oldukları tarikatın artık aşırı sapmış yaşam tarzı ile beslendiler. İçlerine aldıkları öfke anlamsızdı. Tarikatın dışındaki diğer süfyani askerleri bile sevmediler. Onlarla işimiz de bitecek zafer sonrası dediler. Süfyani liderin bağlı olduğu ana tarikatın içinden çıkan bu gençler ve başlarındaki imam tarzı komutanları dişli savaşçılar oldular. Hırsları yüzünden güneyin hedefleri dışında hedefler belirlediler. Moral bozucu eylemleri oldu. Uzak kuzey olarak görülen kuzey denizi ve ötesine ilk ulaşanların onlar olacağını iddia ettiler ama bunu başaramadılar. Bunu başaran tek alay basit bir Hafif Savaş Alayı artıklarıydı. Onlar da günler sonra bitirildi. Bölük Yapısı: (100 US) 100 kişilik takımlardan 10 adet bulunur. Her takımı 1 AS Takım komutanı olarak yönetir. Bölüğü 1 L Bölük komutanı adıyla yönetir. Alay bölüklerinde toplam 10110 kişi bulunur.

AlKom Takımı: 10 US (Silahtar) 20 AS 40 L 30 CapT 1 AlKom Yüksekten vuran Lazer Havanı var. Bölüklerine atış desteği, koruma sağlar. Sadece görünen hedefleri vurma becerisi bulunur. AlKom, özel savaş alayı nın başında huzurla bekler. Emirlere uygun hedeflerin işini bitirmeleri için önden gönderdiği bölükleri geriden izler. Bu AlKom lar sadece Süfyani liderin akrabalarından seçilmiştir. Tam dokunulmazlıkları bulunur. Ganimete ihtiyacımız yok tarzı bir görüntü çizerler. Biz Kafirleri imha edeceğiz derler. Kuzeye gidişimiz bu yüzden diyecekler. Kendileri dışında hiçbir alayda bulunmayan özel silahları ile gurur duyarlar. Savaş yıllarının ilk döneminde yeni geliştirilen silahlar da deneme amaçlı bu alayların alt bölüklerine dağıtılmıştı. Düşmanı yakan silahlar, eriten silahlar gibi vahşi yöntemlere açık oldular. Sivilleri vurup buharlaştıran atışlar hoşlarına gitti. Dinsiz imansızları nasılda yok ediyoruz dediler. Zalimler. Zalimlikte hiç bu kadar ileri gitmediniz siz daha önce. Hanif görünenlerden duyduğunuz kine ne neden? Onlar sizi sevdi de siz onları kinle öldürdünüz. Kininizle geberin emri gereği ama size kin duymadan savaşırlar o hanifler. Sivilleri masum değil mi? Onların elinde silah mı vardı? Size savaşın kanunu gereği sivilleri nedensiz yere vurmak yaraştı mı? Zalim zulmü ile sabittir. Mahşerin bekleyişinde siz zalimler huzur mu bulacaksınız? Kafir diye baktıklarınız da sizin gibi Allah der. Hatanızı anlattı durdu önceki kuşakları da kabul etmediniz. Şimdi savaşta yaptıklarınızın karşılığını ahiret yurdunda bulacaksınız. Okuyun bunları. Gülün. Eğlenin. Ne yazmışlar bak deyin. Hayal ürünü deyin. Yaşanmışmış deyin. Alaya aldığınız ne varsa başınıza geldiğinde yüzünüzdeki ifade değişir.

İntihar Savaş Alayı Ölmek üzere saldırır, esir almaz, esir düşmez, sivil/asker ayrımı yapmaz, görevinden sağ dönmez. Ölünceye kadar saldırmaya devam eder. Şehit olacaklarını düşünürler. Öldürdükleri bütün düşmanları kötü görürler. Bölük Yapısı: 900 S (Koruyucu) 100 S (Patlayıcı) 1 US (1001 kişilik bölük) 10 bölükten oluşan alaya CapT Takımı liderlik eder. CapT Takımı: 90 US (Hafif donanımla binekleri ile) 10 US (Ağır donanımla binekleri ile) toplam 100 askerden oluşur. Alay komutanı 1 CapT geride kalarak izler, Alay komutan yardımcısı 1 L ise ölmek üzere alayla birlikte komutan sıfatıyla saldırı içinde bulunur. İntihar sonrasında Alay Komutanı üstlerine sonucu bildirir. (alay askerlerinin üzerindeki alıcılar kaç kişinin öldürüldüğünü, düşman gördüklerine nasıl zarar verdiklerini görüntüleri ile bildirir.) Bu alaylar sadece savaş zamanlarında kurulur.

Düşük anlayışa sahip süfyani sahasındaki insanlardan seçilir. Savaşa hazırlık aşamasında kurulur. Savaşmaya uygun olmayan yaşlarda olanlar kadar genç olup bu uğurda can vermeye istekli olanlardan seçerler. Şehit olduklarını sananlar imansız diye bildikleri sivil/asker ne varsa öldürmek isterler. Bu uğurda kendileri patlar. Yeraltına salınırlar. Pol yerleşkelerine sokulurlar. Tek hareket ettiklerinden kolayca sızarlar. Bu alay askerlerini gördükleri yerde vurmak üzere iç güvenlik Amazonları emir almıştır. Plansız hareket ettiklerinden nerede ortaya çıkacakları tahmin edilemez. Sivillere kayıp verdirmişlerdir. Askerlerin arasına girmede zorlanmalarının aksine sivillere kolay karışırlar. Bu yüzden pol ana bilgisayarı kayıt dışı olan sivil görünümlüleri hemen bayıltma moduna alır. Eğer gecikme olasılığı varsa vurulur. Önlemlerin alınması sivil kaybını engellemedi. Tam bir kalkan oluşturulmalı. Yeraltındaki gediklerden sızdırılan sivil görünümlü intihar süfyanilerine karşı dikkatli olanmalıdır. Onlar insanların yüzlerine bakmazlar. Gözgöze gelmeye çekinirler. Yere bakarak ilerlerler. Patlayıcı sistemleri özel olarak bedenlerinin içine paylaştırıldığından kolay gizlenirler. Aparat görünümlü etkili patlayıcılar özellikle kapalı alanlarda etkindir. Açık alanda ancak zorda kalırsa patlar. Patlamaya kendisi karar vermez. Bu yüzden intihar amaçlı çıkan bir süfyani askeri ne zaman öleceğini bilemez. Patlatma sistemi otonom çalışır ve sistem kendi kararını verir. Ulaşabileceği en fazla kayıp ile patlamayı sağlar. Patlamadan önce hiç uyarı vermez. Bu yüzden şehit olacağını inanmış olan kimi süfyani intihar askerlerinin mırıldandıkları görülmüştür. Ölümden korktukları gibi bu görevi kabul ettiklerine de son anlarında anlamsız sorgu ile pişman olurlar. Bedenlerine bir daha çıkarılmamak üzere takılan patlama aparatları yüzünden çaresizce dolananlar görülür. Özellikle dişi süfyani intiharcılarının bazıları ağlayarak pişmanlıklarını belli eder. Ama bu hale geldiklerini iç sistem anlar ve oracıkta pişman dişi kızı imha eder. Amaçları dehşet yaşatmaktır. Kuşatılmış orta ve üstü pol yerleşkelerinde salınırlar. Açık savaş alanlarında pek kullanılmazlar. Toplu olarak saldırma yetisine sahip değillerdir. Ellerine açık bir silah verilmez. Patlayıcılara savaş alanında Koruyucu askerler eşlik eder. Bunlar gerektiğinde patlama sahasında kalarak gönüllü ölürler. İntihar alayına giren bir asker önce doğup büyüdüğü alandaki siviller tarafından onurlandırılır. Geride bir soy bırakması için sperm/yumurta örnekleri alınır. İçinden çıktığı aile kütüğüne görev öncesi şehit yazılırlar. Görüntüleri izlettirilir o alandaki diğer süfyani sivillere. Savaşa canları ile destek verenler için şiirler yazılır. Aşırı kalabalık olduklarından her süfyani yerleşkesinde bu coşkulu gösteriler yapılır. Sindirilen siviller ise bu oyuna alet olurlar. Kimisi umudunu yitirir ve nedenini bilmeden intiharcı olur. Koruyucular asker mantığı ile hareket ederken Patlayıcılar sivil mantıkla yer değiştirir. Bölük düzeyinde salınmalar olur bazı büyük pol yerleşkelerinde. Kuşatılmış bir pol yerleşkesinde eğer iyi bir savunma varsa. Savunma hattını yarma amaçlı toplu intihar saldırısı da yapılır. Bunun için özel olarak getirilen alay askerleri diğer alay askerleri tarafından yüksek sesle anılır. Şehitler diye hitap edilenler son görevleri öncesi kucaklanır diğer süfyani alay sınıf askerlerince. Kafaları karışıktır. Kuran dan akıllarına gelen ayetleri okurlar. Ezbere okurlar ama düşüncelerinde sonları vardır. Ölüm sonrasını merak ederler. Ait oldukları tarikata uygun hayaller kurar kimileri. Kimileri de ölümün acısını düşünür. Bu karmaşa içinde kuşatılanların üzerine salınanlarda her bir patlayıcıya on koruyucu asker çevreler. Yürüme hızında binaların içine girerler. Yerlatına sürülenler ise bir daha geri dönemeyeceklerini

bilerek koşarak ilerler. Vurulmalarını umursamazlar. İçlerinden yaralı olarak ele geçirililenler sorguya alındı ve nedenleri araştırıldı. Eğitimden yoksun kalmışlar. Tarikat ehli tarafından kandırılmışlar. Şehit sayılacaklarını düşünmüşler. Öldürdüklerinin aslında Allah düşmanı olduğu söylenmiş. CapT takımı içindeki askerler intihar görevi dışında sayılmış. Bütün alay intiharcılarına ise en arkadan bir subay ilave olmuş. Bu subay çok toy askerlerden eğitim olmaksızın seçilirmiş. Bu subayın bedenine özel patlama sistemleri yüklenirmiş. Yakın savaş gerektiren durumlarda devreye giren intihar alaylarının üniformaları da değişik tutulmuş. Beyaz giyinmeyi adet edinen Süfyanilerin intihar askerleri patlayıcılar için sivil benzeri kıyafetleri, koruyucular için yeşil tonları içeren bir kıyafet seçmiş. Koruyucuların elinde sadece yakın mesafe vuruşlarını sağlayan basit bir silah varken patlayıcılarda silah taşıma yasağı konulmuş. Hangi amaca hizmet bu? Düşmanı böyle mi imha edeceksiniz? İçinizden aldığınız gençleri böyle mi bitiriyosunuz? Gönderdiğiniz yeri bilseydiniz ne yapardınız? Pişmanlığınızı mahşerde izlettirecekler ölüme saldığınız gençlere. Onlar sizi suçlayacak. Ve sizin suçunuzun bedeli artacak. Tüm alayın askerleri intihara gitmiş bir alay komutanı CapT rütbesi ile geriye döner ve yeni taze kurbanları toplar süfyani şehirlerinden. Dişi süfyaniler içinden bu işe gerçekten gönüllü olanlar çıktı. Şehirde gönüllü toplayan bu CapT a alınmak için yalvaranlar çıktı. Eşlerini savaşta kaybeden çoğu süyfani kadın da bu işe el attı. Hızlı kurulan bu alayların bir o kadar hız daha katarak tüketildiği görüldü. CapT takımı düşmanla savaşmaz sadece mevzi gerisinde göndereceği bölükleri hedeflere yöneltirdi. İntiharcı, koruyucu ve patlayıcıları önce gerideki özel bir merkezde giydirirlerdi. Patlayıcıları bedenlerine döşerlerdi. Patlayacak olan maddeler bedene iliştirilirdi. Böylece intihar edecek olanın vazgeçmesi engellenirdi. Bu sistemi üzerine yerleştiren beden sahibi geriye dönüş olmadan patlatılacaktı. Kendi nano teknikleri, dehşet saçma amaçlıydı. Bunun intikamını almak ve kısasa kısas yapmak üzere WembArmy savaşın orta döneminden sonra özel bir mermi kullandı. Bu mermi süfyani askerin gövdesine giriyor ve içinde patlıyordu. WembArmy asla intihar unsurunu kullanmadı. Can verişlerin önüne geçmek için çok çabaladı. Sivilleri geriye güvenli sahaya taşımak istedi. Askerlerini ölümcül görevlerle sınamadı. Sağ dönüş oranı yüksek çıkışları istedi. Kuşatılanların ağır kayıplarla tutunmalarını istemedi. Yeraltını hep elinde tutmak istedi. Boşaltmaya ve geriye çekilerek yeniden savaşmaya istekli göründü. Savaşı terk etmediği gibi ölümüne de atılmadı düşmanın üzerine. Orta bir yol çizdi. Ama WellHell yığınları orta yol tutmadı. Çullandılar. Dünyalık ganimet ve esirler yerine Cennet sevdasına düşen intiharcılar ise hüsrana kavuştu. Şehit olmadıklarını ancak öldüklerini gördüklerinde anlayabildiler. İçinden İntihar Savaş Alayı çıkarmamış iri Süfyani şehirleri utancından kızardılar. Neden biz de böyle istekliler yok dediler. Şehir Savunma Alayında görevli kadınları kullandılar böylece. Onları zorladılar. Kimileri isteksiz ama zorunda kalmış halleri ile bedenlerine patlayıcı aparatların girmesine razı oldu. Gencecik kızlarını kuzeye patlatmaya gönderen babalar anneler oldu. Süfyanilerin yarattığı dehşeti kuzey kadar güneyde yaşamak zorunda kalan siviller de yaşadı. İdam mangaları şehirlerinde dolaştı ve aykırı sesleri hemen ayıkladı. Savaşın son yılında artık kuzeydeki savaş tıkandığında ve sayıca çok az kaldıklarını bildikleri WembArmy hala direndiğinde baskı daha da artacaktı. Israrla sivillerin içinden intiharcı isteyeceklerdi. Savaş sonunda yapılan

hesapla WellHell kaybının yüksekliği yanında peşlerinden ölüme sürükledikleri kendi sivillerinin sayısı da fazlaydı. WembArmy kayıpları katılım oranı düşüklüğüne paralel az kaldı. Başlangıçta çok kayıp ve esir veren WembArmy son iki yılda iyi tutundu. Desteksiz kaldığında bile vazgeçmedi. Allah vazgeçmeyenlerle birlikte. Kibirlenerek öfke saçan güneyin askerleri ise karada kaldı. SaHami havzasında yaşayanlar zaferden emin göründükleri ilk üç yılın sonunda endişeyi de yaşadı. Hele ki yenilgi geldiğinde ve ezildiklerinde kimi sivil ve askerler saklandıkları inlerde intihar ettiler. Kötü oldukları halde kötülüğün kazandığını düşünmüşlerdi. Böyle bir dünyada yaşamak istemeyenler çıktı. Tarikatlarına sıkıca tutkun kimi siviller ise dünya dışına kaçmaya kalktı. Kimi sürgüne gönüllü oldu ve sistem dışına itildiler. İşte tüm bunların başlangıcında intiharcı toplayan bu alaylar vardı. İntihar ettirdikleri gençlerin aileleri imana gelerek teslim olmadılar tam anlamıyla. Sürgün istekleri ile direttiler. Wemb sistemi ve Hanif olmak onlara varmadı.

Şehir Savunma Alayı Yirmibini aşkın kadınlardan oluşur. Sabit hatları korurlar. Ele geçirilen şehirlerde oluşturulur. Sivil savunmanın silahlı halidir. Kendi mahkemeleri bulunur. Esir düşen şehir halklarına kendi kanunları ile hükmederler. Yer altı saldırılarına ilk cevabı verirler. Hafif piyade gibidir. Ellerinde bireysel lazer bulunur. 10+10 Bölük yapısı: Alt bölük yapısı: (100 S) den oluşan takıma 1 US liderlik eder ve 10 ar takımdan oluşan bölük 1 AS tarafından komuta edilir. Üst bölük yapısı: (100 US) den oluşan takıma 1 AS liderlik eder ve 10 ar takımdan oluşan bölük 1 L tarafından komuta edilir. 20 Bölüğü yöneten 1 CapT, daha önce barış ve savaş dönemlerinde bu işinde yıllarca bulunmuş deneyimli bir subaydır. Mahkeme kararlarını kendisi verir. Kendi sorumluluk bölgesinde kanun odur. Kıydılar esir görünen teslim olmuş pol yerleşiklerine. Esir olmadan önce WembArmy nin boşaltma emrine karşı duran siviller böylece acıyı yaşadı. Esaret süresince nedensiz ölümler gördüler. İki taraf arasında kalan tarafsız görünümlü siviller ise iyice sıkıştılar. Onların neye inandıklarını sordu gelen Şehir Savunma Alayı askerleri. Her eve girdi bu askerler. Seçtiklerini paketleyip güneye gönderdiler. Ganimete konu olan ne varsa ellerinden alındı bu sivillerin. Süfyani kadınların erkek sevdasını kayda aldık. Esir siviller içinde bulunan kimi ergin ve geçkin erkeklere nasıl da el koydular. Yaptıkları rezillikti. İnançlarına aykırı hareketi onlara tarikatları uygun görmüş. Süfyani kadınlar esir

konumundaki sivil aileleri böldüler. Ayrı tuttular. Kadınları ayrı erkekleri ayrı binalara aldılar. Daha kuzeye çekildikçe WembArmy güneyde kalan düşmüş pol sivilleri acıyı yaşadı daha fazla. Söz dinlediklerini anladılar. Güneyde kalmayıp kuzeye gitmiş olsalarda şimdi uzak kuzeyde güvende olacaklardı. Her eve bırakılmış özel görevli android süfyanileri sivilleri bezdirdi. Hızlı kurulan mahkemlerle kendi idamlarını yaptı Alay liderleri. Cariye sıfatını verdikleri kimi genç kızları yaranma amaçlı süfyani üstsubaylara gönderdiler. Süfyani kadınlar da aynı yolu tuttu. Kendi erkeklerine sunmak üzere cariye arayışına girdiler. Pol yerleşkesine girişte yaraladıkları sivilleri tedaviye gitmediler. Sağlık ünitelerine sivillerin girişini engellediler. Yüzlerce yılda kurulmuş sağlık sistemini çökerttiler. Düşen yerleşkelerde yaşanan kaos uzaktan duyuldu. Yeraltından baskınla yeniden ele geçirilen kimi pol yerleşkelerinde yeniden düzenin sağlanması uzun süre aldı. İlk amaç kurtarılan sivillerin hızla kuzeye tünellenmesiydi. Esir alınan süfyani kadınlar ise ait oldukları Şehir Savunma Alayının yaptıklarından sorumlu olarak yargıya çıktı. Savaş suçu işlediler. Savaş meydanında üniforması ile çıkan ve savaşan süfyani askeri bu şekilde yargılanmadı. Ancak sivillerin kıyımı savaş suçu sayıldı. Emri veren ve uygulayanlar konumlarına uygun cezalar aldı. Ömür boyu özgürlüklerinden men edilenler yeraltının derinliklerinde tutulacaktı. Yaptıkları eziyete uygun cezalarda idam cezası sınırlı kaldı. Sadece Şehir Savunma Alayı liderlerine uygulanan idam, kanıtlar sunularak ve doğup büyüdüğü şehrin yerleşik sivillerinden oluşmuş juristlerince verildi. WembArmy böylece idam cezasını verip vermeme özgürlüğünü bu kıyıma dolaylı olarak neden olmuş güneyin şehir insanlarına yaşattı. Aç bıraktıkları, yaraladıkları ve cariye ettikleri kim varsa şikayetlerine uygun kısasa kısas yapıldı. Aç bırakanlar aç bırakıldı, yaralayanlar aynı şekilde yaralandı. Öldürenler aynı şekilde öldürüldü ve cariye yapanlar alındı. Alınanlar Wemb dışına atıldı. Cariye olmak üzere koloni mantığı ile yaşayan Wemb dışı sistemlere teslim edildi. Yaşattıklarını yaşadılar. Şehir Savunma Alaylarının yaşattığı üzüntü savaş alaylarından daha fazlaydı çünkü. Bu yaptıkları inandıklarını söyledikleri Kuran da yoktu! Böyle bir emir de yoktu. Kendi nefslerine uydular. Nefslerini duydular. Nefslerine eziyet ettiler. Süfyani lider intihar etmek zorunda kaldı. Sağ ele geçseyde ne olacağını iyi biliyordu.

Kılıçlı İnfaz Alayı Piyade silahı üç görevli; Öldüren, Yaralayan, Bayıltan. Düşen şehirlerde savaşırken bayıltılan ve yaralanan düşman askerlerini infaz ederler! Cephe gerisinde savaştan kaçan kendi askerlerini infaz ederler! Acımasızdırlar. İşe yaramadığını düşündüğü esirlerin infazını yapar. %50 Erkek %50 Kadın askerlerden oluşur. Erkek Kılıç İnfaz Bölüğü, 5 adet bulunur. Her bölükte 1000 US 1 L bulunur. 5 Bölüğün başında CapT takımı bulunur. (100 AS 1 CapT) Bölüktekiler canlı ele geçen düşman askerlerini veya savaştan kaçan kendi askerlerini toplar. CapT takımındaki AS rütbesindekiler infazı gerçekleştirir. CapT şahitlik yapar. L ise infaza getirdiği esir kadar ödüllendirilir.

Kadın Ganimet Bölüğü, 5 adet bulunur. Her bölükte 1000 S l AS bulunur. 5 Bölüğün başında CapT takımı bulunur. (100 AS 1 CapT) İnfaz edilmek üzere alınmış olanların üzerindeki değerli eşyaları ganimete alırlar. Ağır ganimetleri kendi elleri ile geriye teslim ederler. AS rütbesi ile dolanan İnfazcıları görseydin ne yapardın? Öldürmek için bekleşen ve bundan tanımsız bir zevk alan insanlar. Kendi çocukluklarında sevgiden yoksun büyümüşlerin bu denli kıyıma istekli olduklarını gördün. Savaş iyi değil. Barış daha iyi. Dinleyen kim? Saldırın ve yok edin. Öyle mi? Yok ettiğinizle aynı sıfatı taşıyorsunuz. Siz insansınız. Bu yaptıklarınız kayda alınıyor. Kayıt tutucu meleklerinizi unuttunuz böyle. Hatalarınız size hoş göründü. Savaşın vahşetini görmüş ve savaşmaktan vazgeçmiş kendi gençlerinizi boğazladınız. İşte onlardan bazıları kurtulandan oldu. Hatayı gördüler, pişman oldular. Dünya bunu yaşamamalıydı dediler. Onlar kötü değil dediler. Biz neden kötüyüz dediler. Sorguladılar savaşın içinde iken ve buldukları ilk fırsatta geriye döndüler. Kaçışları sonrasında yakalananlar acı bir yöntemle idam edildi. Üstelik bayıltılarak ele geçirilmiş WembArmy gençleri ile birlikte başları kesilerek. Teknolojiyi böylesi bir idam için kullandılar. Başı kesilecek olan biri hazır bir kıskaç robotunun içine alınırdı. Hareket şansı kalmayan idam mahkumu tek darbede kafasından ayrılırdı. Tüm idamlar kayda alınır ve kuzeyde tutunmaya çalışanlara holovizyon üzerinden izlettirilirdi. Sonunuz bu denirdi. Teslim olun ya da böyle ölün denirdi. Savaş alaylarının bayılttığı ya da yaraladığı WembArmy askerlerini arkadan yetişen bu alayın askerleri toplar ve merkezdeki CapT takımına alırdı. Kıydıkları canların bedenlerini oracıkta açtıkları çukurlara atarlardı. Üniformalıların üzerlerindeki değerli görülenlerini toplayan ganimetçiler bulunurdu. Ganimetçi kadınların soğuk bakışları sadece ganimete dönüktü. Esir ya da ihanet ettiğini düşündükleri kendi askerinin yüzüne, gözüne bakmazlardı. Topladıklarına odaklanırlardı. Birazdan ölecek olana acımazlar, üzülmezler ya da içlerinde kaygı duymazlardı. Ganimetçi kadınları 70 yaşını aşmışlardan seçmişlerdi. Savaşı önemsemezdi bu süfyani kadınlar. Süfyani lidere bağlılık yemini ederek görev almışlardı. Yanlarında hiç silah taşımaz ama görevli üniforması giyerlerdi. Beyaza bürünmeleri ilginçti. Çünkü ganimet toplarken hep kirlenirlerdi. Ölenlerin ve yaralananların bedenlerinden eğilerek aldıkları her ganimet parçası karşılığında elbiselerinin beyazlığına kan kırmızısı bulanırdı. Savaş boyunca bu kıyafet kendini temizler ama her yeni görev çıkışlarında yeniden kırmızıyı alırlardı. Kaybedilen canlar karşısında bir anne hissi duymadılar. Yitirilenlerin ağırlıklı 30 yaş altı olduğunu gördükleri halde ve kendilerini de 30 yaş altı savaşan evlatları olduğu halde acımadılar, kederlenmediler. Yapılanları sorgulamadılar. Savaşın sonundaki dönemi düşündüler. Bu savaşın zaten kazanıldığını düşündüler. Zaferden emin toplanan ganimetlerde onlara da pay vardı. Bunu istediler. Eve dönecekleri günde ganimet payını yanlarına almayı çok istediler. Şehir kuşatmalarından sonra yapılan iç girişlerde esir alma amaçlı bayıltma moduna giden hafif savaş alayı askerleri, toplayamadıkları ağır ganimetleri ise arkadan gelen bu alayın askerlerine teslim ederlerdi. Savaş alayının askerleri infaz alaylarından çok korkardı. Ufacık bir şikayetle kelle gidiyordu. AlKom a ufacık bir kızgınlıkla bakış bile ölmeye yetiyordu.

İnfaz için adam toplayanları aralarında gördüklerinde korkudan geriye çekiliyorlardı. AlKom un adını verdiği bir askeri nerede olursa olsun buluyor ve kısa bir sorgu sonrası infaz CapT Takımına götürüyorlardı. Bunu izleyen diğer süfyani askeleri ise dehşeti yaşıyorlardı. Bu şekilde ölenlerin ganimetten payı olmadığı gibi ihanet modunda olduklarından geride bekleyen ailelerine de utanç veriyorlardı. Yaşam tarzları kadar savaş tarzları ile de insana yaraşmayan kuralları vardı WellHell adını verdiğimiz ordunun. Onların bu denli kalabalık ve atılgan göründüğüne bakma sen okuyucu. Onlar kısa süren bir zafer sarhoşluğunu tatıp öyle gidecekler dünyadan. Silindiklerinde ve işleri bitirildi denildiğinde sadece anımsanmak istenmeyen insan yığınları olacaklar kıyamete ramak kala yaşayanlar için.

Sancak Muhafız Alayı TümKom ve OrKom sancaklarını korurlar, taşırlar, savunma amaçlıdır. Cephede bulunmazlar. 10 Bölükten oluşur. Bölük Yapısı: 900 S 90 US 9 AS 1 L (1000 kişi) AlKom Takımı: 90 AS 9 L 1 CapT 1 AlKom (101 kişi) Onlar yukarıya çıkmadılar. Kuzeye saplamadılar. Gittikleri en kuzeyi Türkistan başkentiydi. Sancaklarını tehlikeye atmamak için hep geride durdular. Sabit tuttukları komutanlık merkezleri giderek savaş alanından uzaklaştı. Yönetimlerini zora soktular. Neredeyse hiç kayıp vermeden iki yıl geçirdi bu alaylar. Bu alayın askerleri özel seçilmişti. Süfyaninin aile klanından bir parçaydılar. Kurulmuş her alt orduya bu muhafız alayı iliştirilirdi. Doğrudan ana merkeze bağlı hareket ederlerdi. Savunma istekleri ile aşırı tedbirle hareket ederlerdi. Tuzağa düşmeleri çok zor. Kayıp yaşatma istekleri az. Geride durup beklerler. Ganimet sevdaları çok değildir. Savaşın sonunu beklerler pay almak için. 25 yaşın altında tutulmuş askerlerden oluşurlar. Savaşın sonunda güney merkezi çöktüğünde fazla direnmemişlerdir. Savaşın bitmesi gerektiğini savaşmadan beklerken öğrenmişlerdir. Sorun çıkarmadan sadece sancak muhafızlığı yapmak isterler. Savaşın son yılında bazı bölükleri ihtiyaç ile kuzeye gönderilmiştir. Kuzeye gidenler yine sıcak alanlardan geri durmuşlar ve sancak taşıma amaçlı çıkışlarını güvenle sonlandırmışlardır. WembArmy savaşın son çeyreğine kadar hiç sancak almamıştır düşmandan. Ama WellHell alayları ele geçirdikleri WembArmy alay sancaklarını kendi sancaklarının altına iliştirerek gövde gösterisi yapmışlar kıyasa girmişlerdir. Çok girişken silahları bulunmaz muhafız alayının. Çetin bir savaşa girmezler. Ama çok iyi savunma eğitimi almışlardır. AlKom takımı uzman askerlerden oluşur. Bölüklerini tehlikeli alanlara sokuşturmazlar. Pol yerleşkelerine girme istekleri azdır. Açık alanda ve iyi bir savunma adasında tutulurlar. OrKom düzeyindeki sancak muhafız alaylarının ana amacı Ordu komutanının can güvenliğidir. Savaşın son yılındaki ana yenilgilerinde kolay teslim olmalarını bu

sağlamıştır. OrKom u canlı tutmak için şartlı teslim olmuşlardır. Tek şartları esir olmak ve can güvenliği içinde yaşam alanlarına dönmelerine izin verilmesiydi. Biz savaşa katılmadık diye savundular kendilerini. Dehşet saçmadık dediler. Hiç katliam içinde olmadık dediler. Bizi affedin dediler. Biz yaşça genciz dediler. Süfyaniliği hoş gördük, bilemedik dediler. Elimize silah tutuşturdular dediler. Bizim içimizden çıkan o zalime kandık dediler. Pişmanlıkları gözlerinden okundu. Kısa bir gözetim sonrasında serbest kaldı bu yığınlar. Doğruydu. İçlerinde hiç atış yapmamış askerler vardı. Sancağı muhafaza etme sevdası ile çok geride tutulduklarından hiç vuruşmayanlar vardı. Bir çoğu savaş yıllarında işgal edilmiş topraklara bile girmemişti. Sadece habercileri gidip gelmişler ama savaşta sıcak görev almamışlardı. Süfyani lidere genetik yakınlıklarına rağmen savaşın uzamasından ötürü rahatsız olmuşlardı. Onlar yaşanan karşılıklı kayıpları üzüntüyle karşılayan gençlerden oluşuyordu. Özellikle savaşma kabiliyeti olmayan duygusal gençleri seçmişlerdi oluşumlarında. Bir de süfyani ailesinin anne/baba ları evlatlarının bu savaşta yitip gitmemesi için özenle yetiştirdiklerini ileri sürerek bu alaya alınmalarını sağlamıştı. Savaşın son yılındaki ana WembArmy saldırısında da orta alanda bulunduklarından savaştan en az zararla çıkan alay türü olmuştur. Ait oldukları TümKom ve OrKom ların kolayca teslim olmalarını sağlamışlardır kendi içlerinde aldıkları kararla. Amaçları sadece sağ kalmaktı. Kuran ı dikkatle okumuşlardır savaş süresinde. Bir hata olduğunu anlamışlardır kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda. Çünkü bu çocuklar iyi eğitimlidir. Kriptolojik İslam tarihini aralarında rahat tartışırlar. Aile güvenceleri ile toplum baskısından uzaktırlar. Dokunulmaz sayıldıklarından özgün ifadelerde bulunurlar. İçlerinde zalim zihniyetli olanlar azdır. Onlar da zamanla duygu yüklü gençlere karışırlar ve zalimlikleri diner. Denge böyledir. Titreşimle uyum sağlanır. Onlar savaşlarını kendi iç dünyalarında verdi. Bir kısmı pişman oldu kıyımlara. 3.Army alanı düştüğünde yapılan katliama birey bazında karşı koyanlar çıktı içlerinden. Ailelerine bu yanlıştı diyebildiler. Biz ne yaptık böyle diye izlediler. Sorgulamaları açıldı. Habercilerin gidip gelmeleri ile taze haber aldılar. Holovizyondan aktarılanlar ile habercilerin kendi gözlerinden akanlar farklıydı. Uyanmalarını bu sağladı. WembArmy nin kuzeyden güneye yönelecek bir saldırısında görev almak üzere tutulduklarından ölüm kaygıları olmadan ve öfkelenmeden düşünebildiler. Mehdi yi analiz ettiler. Süfyani liderini düşündüler ve ikisi arasında kıyas yaptılar. Hangisinin doğru yolda olduğunu tartıştılar. Varsayımlar üzerinde durdular. Savaşı yöneten üstsubaylardan uzak durarak kendi yaşıtları ile diyalog yolunu seçtiler. Sırlarını üstsubaylarına açmadılar. Aileleri ile yaptıkları görüşmelerde holovizyon aktarımlarında duygularını tam net aktarmadılar. Hep ima ettiler ama açığa çıkmadılar. Süfyani liderin hata yaptığını anlamaları için ilk üç yıl yetti. Savaşın son yılında ise tek istekleri bir an önce bu kıyımın bitmesiydi. Dünyayı mahFethiyordu bu olanlar. Ağırlığını almış kimi tarikatlar oyuncak gibi salıyordu gençleri ölüme. İmamların hataları artık açık olmuştu. Ana tarikat sayılanın mensupları en dişli savaşı verir ve kıyım yaparlarken bu gençler namazlarına devam ettiler. Mehdi nin getirmek istediği Wemb sistemini okudular. Doğrularını almayı istediler. Kadınları ve genç kızların yükselmesi gerektiğini kabul ettiler. Artık bir üst kuşağın dikte ettiği atalardan gelen bilgileri önemsemiyorlardı. Savaş onları değiştirmişti. Bu gençlerin bir bölümü savaş sonrasında dağılacak ve tüm SaHami sahasında Wemb Sisteminin kurulmasını isteyeceklerdi. Garip olan bu değil mi? Sanki özel bir görev için özel bir

alanda tutuldular. Ne öldürdüler ne de öldüler. Toplu olarak teslim oldular. Kin ve öfkeye kapılıp ölümüne savaşmadılar. Yaşamın değerini bildiler. Süfyani alayları içinde WembArmy nin en sorunsuz teslim aldığı alay türü oldular.

Merkez Muhafız Alayı Komutanlık merkezini korur, düşmesini engeller, en iyi askerlerden seçilir. 10 Bölükten oluşur. Alay komutanı Alkom, yardımcısı da Alkom rütbesindedir. Bölük Yapısı: 900 US 90 AS 9 L 1 CapT (1000 kişi AlKom Takımı: 90 L 9 CapT 1 AlKom 1 Alkom (101 kişi) 6.Army nin tüm gücüyle yaptığı ana saldırıda direnç gösterdiler. En iyi askerlerden seçildikleri ve savaştan hep uzak kaldıkları için taze yığın sayıldılar. Kibirlendiler. Sadece arap yarımadasının evlatlarından seçilenler bu alaya girebildi. Kendi yurtlarını koruduklarından emindiler. Savaşın zaferle sonuçlanacağını düşünerek hata ettiler. Çok iyi hazırlanmış savunma hatlarının sahibi oldular. Savunma zaaflarını önemsemediler. Dört taraflı savunma hedefi savaşın son yılında gevşetilmişti. Kendi alayları kuzeye çıktıkça merkez alayları savaştan uzak kalıyordu. Bunun sevincini yaşadılar. Savaşın neredeyse tamamında hiç kayıp vermeyeceklerini düşündüler. Bu iş bitti dediler. Ganimetten bize de pay vardır dediler. Gelen ganimetleri onlar depoladı. Ganimetleri gördükçe sevinçleri arttı. Esir pazarlarında cariye satın aldılar üniformaları içinde iken. Amazon esirlerini aldıklarında onlara mal gibi davrandılar. Evlerine teslim ettikleri esir dişileri hayvan gibi tuttular. Çok zalimdiler. Esir aileleri parçalamaktan geri durmadılar. Yaşattıkları korkuya güldüler. Bak dediler. Biz kazandık dediler. Sizin işiniz böyle bitti dediler. Hani Mehdi’ydi dediler. O sizi de kandırdı kendini de dediler. Gücünüz var mı şimdi bizi yenmeye dediler. Bu aşırı güvenleri onlara kaybettirdi. Yarımadaya yaklaşan ilk üçyüzlük grubun görüntüsü işte onları bu yüzden çok şaşırttı. Nasıl oluyorda buraya kadar geldi bunlar görünmeden dediler. Uzak hatlarda tutulan süfyani alayları iş görmemiş mi dediler. Bir yandan da sevindiler avlayabilecekleri bir kırıntı buldukları için. Ama av oldu onlar. Çengele takıldılar. Yumağa girdiler. 6.Army nin süpürme hareketinde kıyılanlar onlar oldu. Ortanın ortasında bekleşenlerin savunma hatlarının tek tek yarıldığını izlediklerini biz de izledik. Hani sizin zaferiniz? Ne oldu? Kinle doldurduğunuz kalbinize girdik. Dört bir yoldan içine daldık. Lideriniz nerede? Kaçtı mı? Hicaza mı? Orası güvenli mi olacak onun için? İlk kez kullanılan özgün silah ve araçlarla gedikler derinleşti. Merkez Muhafızları ilk gün yaptıkları gibi direnmek yerine kaçışmaya başladılar. Onlar korktu. Çünkü gelenlerin arasında eşşehit melekler vardı. (Savaş anında, Şehitler yeşil görünümde, Normal Mehdist askerler Kırmızı görünümde. Allah’ın öfkesini yansıtırlar. Korku verirler.) Bu melekler onlara çok ürkütücü görünmüştü. Can verenlerin yüzlerinde şehit ifadesi yoktu. Hepsi cehenneme yuvarlanarak öldüler. Sonları onlara can

verirken gösterildi. Yaşattığınız ne varsa yaşayın dedi bir ses. O kibirli muhafızların bir korkak gibi ailelerinin sivil yerleşimlerini sığındıkları gözlendi. WembArmy askerleri onları aştı ve doğrudan hicaza yöneldi. Saklananların işin ikinci aşamaya bıraktılar. Merkezi çökmüş ordunun kuzeyde savaşan unsurları haber aldı da inanmadılar. Süfyani liderinin en iyi askerleri yanına alıp canını güvence altına alma isteği gerçekleşmedi. En iyi görünenler kaçıştılar öylece. Yaptıkları zulmü biliyorlardı. Bedel ödeyeceklerini biliyorlardı. Hata üstüne hata yaptılar. Allah böyle istedi. Önce fırsat verdi, sonra bedel ödetti. İçlerinde tuttukları ne varsa dışarıda yaşattılar. Savaş düzeni almaları gerekirken savunma hatlarını terk etti bu askerler. WembArmy ile alay edenler böyle alay konusu oldu. Hani en iyi sizdiniz dendi esir alınanlara. Savaşmadan sıvıştınız dendi sivillere karışanlara. Sayıca üstünlüğünüze yenildiniz. Üniformalarınızda tuttuğunuz Kuran ayetlerine karşı geldiniz. Hiç acınmadı onlara. Yüzmilyonlarca muhafız askeri canından oldu. Temizlik yapıldı orada. Buna katliam diyemezsiniz. Buna kıyım diyemezsiniz. Yaşattıklarını yaşadılar. Oradaki siviller çok korktu. Korkudan dizleri titredi. Kıyım yaparken Allah korkusu yaşamayanlar düşman bildikleri WembArmy gelince can korkusunu tattılar. Ölüm bu muydu dediler? Hani biz doğruyduk dediler? Üstünlük iddia edenlerin aşağılanması bu oldu. Muhafız olmakla övündükleri kısa yıllar çabuk bitti. Esir olanlar esir oluşlarına öfkelendi. Can korkusu ile teslim oldular. Hiç iman edesiniz yok! İman nedir bilmediniz. Göbekteydiniz. Ama göremediniz.

Destek Lojistik Alayı Cepheye silah, gıda, giyim, donanım ulaştırır. Geride koruma amaçlı savaşır. 5 Silah Destek Bölüğü ve 5 Diğer Destek Bölüğü bulunur Bölük yapısı; 5 Transfer Aracı ve 1 Ana Depo. Her bölükte 1 US komutasında toplam 101 (100 S 1 US) kişiden oluşan 10 takım bulunur. Bölük komutanı 1 AS rütbesindedir. (1011 kişi) AlKom Yönetim Takımı: Ana Depoda konuşludur. 60 AS 30 L 10 CapT 1 AlKom (101 kişi) Yeri geldiğinde savaşın içinde bulunurlar. Ama çok tutunmazlar. Hemen geriye yönelirler ve depoya girerler. Düşen pol yerleşkeleri içine sokulurlar. Savaş hattına yakın olmak zorundadırlar. Geride bekleşirken esirleri de kullanırlar. Köle mantığı ile esir tututklarına emirler verirler. Hiç kaybetmeyeceklermiş gibi kesin katı kurallıdırlar. Güneyden gelen malzemeleri savaşan alaylara aktarırlar. Toplanan ganimetlerden de işe yarayanlara el koyarlar bazen. Bu hak tanınmıştır onlara. Ele geçen silah ve mermileri özellikle seçerler ve kayda alırlar. Esir üniformalarını kontrol ederler. Zalimce davranışları el koyarken olur. Kayıt tutucudurlar. İhtiyaçları belirler kimileri. Temin etmede isteklidirler. Kuzeye

çıkıldıkça teminde başarı oranları azalmıştır. Geride direnen noktaları görmek hoşlarına gitmez. Savunması çökmemiş bazı pol alanlarını gördüklerinde rahatsız olurlar bundan. Hala mı direniyorlar derler. Biz çoktan kazandık derler. Savaşın son döneminde kaybı yaşadılar. Teslim olmayı istemediler. Kimileri ellerinde tuttukları malzeme ile sıvışmaya çalıştı. Yeraltına girenleri oldu. Kenarlardan uzaklaşmaya çalışanlar oldu. Çok kötü değiller ama iyi de olamadılar. Amaçları; aman biz savaşmayalım da başkaları savaşsın dı. Ölmek için gitmemişlerdi kuzeye. Sağ kalacakları bir görevde olduklarını düşündüler. Hareket halinde iken akıncılar tarafından vurulurken kendilerine kızarlardı. Neden bu hattı seçtik ki, bak güvenli değilmiş, kayıp verdik derler. Esir düşmeyi hiç istemezler. Hemen geriye kaçarlar bir düşman alayı gördüklerinde. Savunma amaçlı tutunma istekleri yoktur. Depoları genelde başka alaylar tarafından korunmaya alındığından taşıdıkları silahları kullanmaya pek istekli olmazlar.

Tümen Bölüğü 90 US 9 AS 9 L 1 CapT 1 AlKom 1 TümKom ve 1000 Elit Muhafız US/AS bulunur Ait oldukları orduya bağlı hareket ederler. Otonom yetkileri hiç yoktur. Bazen feda edilecek şekilde öne atılırlar. Savaşın dışında kalamazlar. Yönettikleri savaş alaylarına yakın durmaları istenir. Bu yüzden baskın görürler, kayıp verirler. Ürkekleşirler kuzeye çıktıkça. Pol yerleşkeleri içinde bulunmaları yasaklanmıştır. Onların savaşan alayların hemen arkasında dolanmaları emri gelmiştir. Kadınlar gibi yerleşkelere sığınmayın uyarısını alırlar.

Ordu Bölüğü 90 L 9 CapT 9 AlKom 1 TümKom 1 OrKom ve 1000 Elit Muhafız US/AS bulunur Savaşa dışarıdan bakarlar. Yönetme istekleri sadece ilerleme amaçlıdır. Kayıpları umursamazlar. Verilen hedefe ulaşmayı isterler. 1.Army i teslim olmaya ikna eden OrKom Süfyani lider tarafından bizzat ödüllendirlimişti. Bunu gören diğer OrKomlar ana zaferler peşinde koşarlar. Toprak kazanımlarını sahiplenirler.

Komutan Bölüğü 90 AlKom 9 TümKom 9 OrKom 1 Kom ve 1000 Elit Muhafız US/AS bulunur Süfyani liderin en yakın akrabalarından seçilir. Saray içinde tutulurlar. Savaşı bu bölük

yönetir. En alt rütbedeki bile etkindir alınacak kararlarda. Ganimetlerden ana payı bu bölük alır. Aşırı zengindirler. Aşırı kibirlidirler. Kin ve öfkeleri farklı düşünceleredir. Ait oldukları soyun gururu ile davranırlar. Uzak akrabalara karşı bile mesafelidirler. Zalim davranışları birbirine de yönelir. Ele geçirilen topraklarda savaş sonrası yönetim hakkı almak üzere pazarlıklara oturmuşlardır daha savaş bitmeden. Yönettiği ordunun gençleri ölürken o gençler esir pazalarındaki göz hakkını alırlar. Hiç bedel ödemeden esir pazarında ele geçmiş amazonlara el koyarlar. Sayı ile sınırlanmış göz haklarını kullanmak üzer Elit Muhafızlar üniformaları ile şehirlerde dolanır. Mahiyetinde hizmetlilerle korku saçarlar. Öldürürler ama yargılanmazlar. Bunu bilen siviller onlara pek yanaşmaz. Her dediklerini yaparlar. WellHell içindeki en aşağı insan yapısı bu bölük içinde olanlardadır. Ana merkezleri düştüğünde tüm Komutan Bölüğü askerleri topluca hicaza geçmişlerdir. Savaşmaktan korkan ama insanları savaşa gönderen bu kitle şaşkına dönecektir. Ne yaptıklarını bilmeden davranacaklardır. Hicaza girdiklerinde de kıyım yaparlar ilk gün. Yenilginin nedenini bulup ulaşabildiklerini katlederler. Emirler yağdırırlar henüz düşmeyen alaylara, ordulara. Onların bu hali yüzünden kayıplar yüzmilyonları bulur. Kendi halkına üniforma dağıtmışlardır. WembArmy e karşı durmayanların idam edileceği haberini yayarlar. Bu zalime inanmış yerli siviller ise istekle savaştılar. Kaybedeceklerini bildikleri halde kin kustular. Kolay hedef oldular ve öldüler. Allah böyle istedi. Onların silinmesi istendi. Temizlenmeleri için ölümlerini sağlayacak bir ortam oluşturuldu. En sonunda Komutan bölüğünün seçkin görünen üyeleri kendi köşelerinde intihara yöneldi. Kimisi de suçlayarak öldürdü yakınındakini. Teslim olmayı kabul etmediler kuşatıldıklarında. İçeride tuttukları hicazın sivillerini de kıydılar. Kabenin bulunduğu alanın içinde kan akıttılar. En son akan kan kendi kanları oldu. Cehennem onları kucakladı sıcak ateşi ile. Gömülmeden önce yüzlerine bakanlar onlardaki dehşet ifadesini gördüler. Dünya böyle bir acı yaşadı. Ve Wemb güneye kaydı. Artık süfyaniler silinmişti.

Yapı Tümen Yapısı (100.000 kişi) (Toplam 400 tümen bulunur) 1 Tümen Bölüğü, 1 Destek Lojistik Bölüğü, 1 Sancak Muhafız Alayı, l Özel Savaş Alayı, 1 Ağır Savaş Alayı, 6 Hafif Savaş Alayı, 1 Kılıçlı İnfaz Bölüğü Ordu Yapısı (1.000.000 kişi) (Toplam 40 ordu bulunur) 1 Ordu Bölüğü, 1 Destek Lojistik Alayı, 10 Sancak Muhafız Alayı, 1 Kılıçlı İnfaz Alayı, 10 Şehir Savunma Alayı, 1 İntihar Savaş Alayı, 10 Özel Savaş Alayı, 20 Ağır Savaş Alayı, 60 Hafif Savaş Alayı Merkez Yapısı (10.000.000 kişi) 1 Komutan Bölüğü, 10 Destek Lojistik Alayı, 100 Merkez Muhafız Alayı, 10 Kılıçlı İnfaz Alayı, 100 Şehir Savunma Alayı, 10 İntihar Savaş Alayı, 100 Özel Savaş Alayı, 200 Ağır Savaş Alayı, 600 Hafif Savaş Alayı

Merkezde bulunan savaş alayları savaşın son iki yılında kuzeye yöneltildi. Süfyani lideri merkezde tuttuğu savaş alaylarının da savaşı tatmasını istedi. Çok uzak kuzeylere kadar çıkma sevdasına yenildi. Merkez Muhafız Alayları ile baş başa kaldı. Gönderdiği eğitimli savaş alayı askerlerinin yerini bölgeden topladığı yedeklerle kapamak istedi. Yüzmilyonlarca sivili beyaz bir üniforma içine aldı ve şehirlerinde tuttu. Savaş bitinceye kadar bu sistemi devam ettirecekti. Böylece tüm ailelerden erkekleri üniformayla kontrol altına almış oldu. Bu yedek alayları WembArmy nin dday inde şehir savunmasında tutulacaktı. İnandıkları süfyani liderinin hışmı ile ezileceklerdi. Süfyanilerin merkez yapısı bu haliyle yüzmilyonları buldu. Savunma ordusu adı altında oluşan yedek alaylar güneyin şehirlerine yığıldı. Her aile yaşadığı şehrin savunma askeri oldu. Çünkü ganimetten payı siviller almayacaktı. Alay Sayıları: Savaş alayı 9050: Merkez Sancak 100, Sancak Muhafız 800, İntihar Savaş 50, Özel Savaş 900, Ağır Savaş 1800, Hafif Savaş 5400 Diğer alay 591: Destek Lojistik 50, Kılıçlı İnfaz 41, Şehir Savunma 500

Artı Sivil, Hava, Deniz, Yeraltı, Uzay birimleri. Sivil birimleri savaşın son yılında üniforma giydirilerek savaşa sokulmuştur. Arap yarımadasında kaybettikleri halde vuruşanlar bunlardır. Hava birimleri karaya bağlı hareket etmişler ama deniz üzerinde uçuş yapamamışlardır. Deniz savaşlarında yenilgiyi tadarak karaya yönelmişlerdir. Deniz birimleri sadece savunma amaçlı tutulmuştur. Kara birimlerinin ilerleyişinde fayda sağlayamamışlardır. Yığınları Akdenizde ve Hint okyanusunda bulunduruldu. 6.Army saldırısında savunma yapamamışlar ve ezilmişlerdir. Yer altı birimleri savaş sırasında oluşturuldu. Yeraltında savaşmaya istekli değillerdi. Ele geçirilen topraklarda yer altı tünellerine atılan özel birimlerdi. Çoğu görevden geri dönemedi. Çünkü yeraltında savaşmayı bilmiyorlardı. Çok kalabalık tutuldular. Kitle halinde tünellere daldılar. Yer altı mağaralarında yol alanları oldu. Uzay birimleri WalHalla yönetimi ile savaş dışı tutuldu. Onlara tarafsız KonFed ler uyarıda bulunmuştu. Savaşın sonuna kadar bekleyin dendi. Kazanırsanız teslim alırsınız. Kaybederseniz Teslim olursunuz dendi. WalHalla uzlaşması ile bu öneriyi kabul etti uzay birimleri. Süfyani lideri de bu kararı kabul etti. Onun derdi önce dünyada işi bitirmekti. Kazancağından emin olduğu için yukarıyı önemsememişti. Bireysel Askerlerin Uçan Motosiklete benzeyen binekleri var. Böylece hızla dolanıyorlar. Ama bu turları amaçsız. Kalabalık çekirge sürüleri gibiler. Havadan aktıklarında uzaktan

gözleyenler onlara kara bir buluta benzetir. Beyaz üniformaları olduğu halde kara görünürler uzaktan. Çünkü gölge yaparlar. Gölgelere bakanlar onların yığın halinde yaklaştığını anlar. Beyaz giyindiklerinden gündüz parlama yaparlar. Dış yüzeyinde rütbe işareti yer almıyor. Üniformalarında belirgin yazımlar Kuran ayetlerinden. Fetih suresinden. Tılsımlar takanlar var üniformasına. Tılsımlardan medet uman tarikat bağlıları oldu. Süfyani lideri toplayabildiklerini bir amaca yönlendirdi. Savaş sonunda zafer kazanmayı umdu. Zafer sonunda sadece kendi tarikatını diri tutacaktı. Tarikatın da alt dalları vardı bir zamanlar. Hepsini eritmişti kendinden önce gelen zalimler. Süfyani lideri sevimsizliği ile doğduğunda bunu bilen zalimlerin en ileri gelenleri şölen yaptı. İsteklerine uygun bir düzenin kurulması için hazırdılar. Kendi ömürleri görmeye yetmeyecekti ama en azından hizmet ettiklerini düşündüler. Tek niyetleri dünyayı ele geçirmek oldu. Ötesini göremediler. Allah derken gözleri toprağa baktı. Oysa Allah derken gönüllerin semaya bakması gerekiyordu. İşte beyaz üniforma giyenlerin sorunu. Onlar savaşa giderken güzel görünen beyaza baktılar. Beyazın üzerindeki hareketli fetih suresine daldılar. “Feth”ettikçe okumaları azaldı. Üniformanın işlemeleri ve hareketleri yerine ganimetlerin geçişi okunmaya başlandı. Artık her süfyani asker ganimetten alacağı payı hesap eder oldu. Savaşın ilk yıllarındaki az kayıpları onlara kolay zafer umudu getirdi. Beyaz üniformasına kan sıçrayanlar bununla gurur duymuştu. O kanın bir askere mi yoksa bir sivile mi ait olduğunu önemsemediler. İnsan yaşamına önem veren Allah ı unuttular. Süfyani lideri savaş ayları aktıkça sarayında çoşkulu kutlamalar yaptı. Etrafına dizdiği alim görüntülü okuyucular ona akibetini okudu. Can korkusu olmadan gördüğü gerçeği okuyabilen az sayıdaki görevliyi boğdurdu bu süfyani lideri. Boğulmayı izlemek zorunda kalan diğerleri artık yalan söyler oldular. Kuran ayetleri ve İslam tarihi kayıtlarından bu savaşla ilgili tüm bilgiler süfyani liderin hoşnut olacağı şekilde farklı yorumlarla sunuldu saray sofralarında. Gülüşmeler arasında süfyani liderin en yakınındaki o zalim kahkahalar attı. Başına gelecek olanı bilmedi. İzlenmekte olduğunu düşünmedi. Süfyani sarayında WembArmy için çalışan casuslar bulundu. Mehdi için kalbi atanlar uzaktan seyrettikleri savaşa böyle katkıda bulundular. Binlerce saray mensubu içinde bunların sayısı 17dir. 3 kadın bulunur. Kadınlardan biri süfyani liderinin yakın akraba zincirindendir. Diğer ikisi ise hizmetli olarak saraya girip çıkanlardan tutulur. Bu üç kadın değerli bilgileri geçtiler hedronike. Kullandıkları yöntemi aldıkları yine hedronikti. Casusa casusluk yapanlar onları bulamadılar. İyi gizlendiler. Ama 14 erkek yakayı ele verdi. İplik sökümü gibi devirdiler kelleleri. İşlerini hızlı gördü Süfyani ye eşlik eden o zalim vezir. Kuzeye çıkan bu vezir arada güneye iner ve sarayda konuşurdu süfyani liderle. Ona zafer kazanmakta olduğunu haykırırdı. Ordunun başında olduğunun altını çizerdi. Sarayda zalim vezirin sindirdiği bazı casuslar ise azıcık şüphe duyduğunu ihbar ederdi o zalime. Kısa bir sorgu sonrası kesinleşmemiş bir durum da olsa kelle alınırdı. Sarayda bulunmaktan korkar oldu o şehrin insanları. İşte bu 14 er kişi de anlatılan şekilde kıyımların arasında kaynadılar. Zaten kıyılmaya niyet edilmiş kim olursa olsun yapmadım dedi. Süfyani sarayında konuşulan aynı gün WembArmy kararlarında görüldüğünde kıyım daha da arttı. Hele ki artı yılda gelen olası güneye saldırı haberleri karşısında anakomutan zalim vezir en yakınlarındaki danışmanlarına da kıyacaktı. Gözlerini kör ettik böylece. Allah ın ayetlerine karşı kör olanlar artık olup biteni göremez oldular. Süfyani kibirlendiği ailesi ile birlikte çukura alındı. Yeraltından hızla hareket etti

kuşatılırken. Hicaza girdi en yakın korumalarıyla. Bütün korumaları yakın akrabaları. Başkasına güvenmedi. Kıydırdığı yüzmilyonlara aldırmadı. Hicaza medet etti. Allah a sığınmadı da Allah ın savaşı haram kıldığı alana sığındı. Bana burada dokunmazlar dedi. Onlar da Kuran ı okur dedi. Buradan çıkmadığım sürece emniyetteyim dedi. Hala yaşamak istiyordu. Hala kazanabileceğini düşlüyordu. Şeytanı onu haram sayılan bu alana girerken terk etti. Böylece vesvese kesildi. Artık kendi içinde ne varsa onu aldı dışarıya. Kinini öfkesini saçtı. Hicazda rahat durmadı. Kıydı yine orada bulunan masumları. Emirler yağdı. Kan akıttı. Kesilerek öldürdü yüzüyle ona bakanları. Kaybettiğini hatırlatan tüm bakışları soldurdu. Onun son günleri en zalim olduğu günler oldu. Derken yetişti öncüler. Pionerlerin hepsi cesaretiyle girilmez denen yere girdi. Tek el atış yapılmadan süfyani ve yakın çevresi intihara yöneldiler. Şeytan toprağı ile örtüldüler. Artık beyaz üniforma giyenler kaçışıyor! Artık insanlık tarihinde kimse üniformasını beyaz yapmadı. Beyaz üzerine işlemeli kuran ayetleri ile ganimete çıkanlar bedeli ödemiş oldular. Kırmızı giyenler onlara acımadı. Allah ın öfkesi ile davrandılar. Kin tutanları kin tutmadan devirdiler. Kırmızı beyazı bitirdi. Kartallar yukarıdan Bozkurtlar karadan sardı süfyani alayını. Püf oldular. Pofladılar. Hopladı yürekleri. Kaybedenlerden sağ kalanlar oldu. Onlardan iman etmeyen imanlı görünenler yıllarca nasıl kaybettiklerini düşündüler. İçlerini yediler. Dünyada onlara sunulmuş sürgün sahasında ve denizi görmeden yaşadılar. İnanmamakta direnenlerin sonu bu oldu. Allah adıyla zulmedenler böyle bittiler. Artık hiçbir süfyani meydana çıkamadı. Onlar azınlığa düştüler ve bir kuşak sonra bittiler. Çünkü çocukları onları inançları ile baş başa bırakıp dünya dışına gitti. Arta kalanlar Wemb düzeni sonrası yeniden arap yarımadasında çoğalacak ve Allah demeden duracaklar. Bu kişiler dünya dışına kaçan ve yüz yılı aşkın süre sonra vatan bildikleri yarımadaya dönen sonraki kuşaklar oldu. Hannaslaşma dönemini başlatan da onlar oldu. Dünyanın ibadet merkezi çöktüğünde imandan yoksunluk tüm insanlığa buradan yayıldı. WellHell, askerlere sağlık hizmetini hastane düzeyinde Kamusal Hastaneler verir. Sadece her alayda ilk yardım vardır. Ulaştırma birimleri yaralı ve hastaları kamusal hastanelere(wellhell) ulaştırır. Oysa WembArmy, yaralı ve hastaları ordu içi sayılan sivil birimlere aktarır. Her Garnizonda yer altında orta düzey bir hastane bulunur. Tatbikat ve Savaş modunda sivil görevli hastane kadrosu seyyar duruma geçer. Ayrıca her asker ilk yardım eğitimini almıştır. Ufak operasyonları yaralı arkadaşına yapacak kadar tıp bilgisine sahiptir. S.A.F. askerleri bu konuda uzmanlaştırılır. Ağır yaralıya, ölümü engelleyecek ilk yardımı yaparlar ve hemen gerideki hastane ünitesine alınırlar.

WellHell Rütbe ve İşaretleri Ordularında kesinlikle siviller yer almaz. Barış zamanı zorunlu askerlik süresi bir yıldır. Beşli yıldız, Etiyopya bayrağındaki gibidir.

S, Asker, işaretsiz, 15 yaş başlangıcı, 5 yıl süre ile aynı rütbede kalınır. US, Usta Asker, tek V içinde beşli ufak yıldız, 20 yaş başlangıcı, 5 yıl rütbe süresi AS, As Asker, iki V içinde beşli ufak yıldız, 25 yaş başlangıcı, 10 yıl rütbe süresi Başarılı US ve AS lar garnizon için eğitimle Ordu Komutanı yetkisi ile Subay yapılır. L, Lteğmen, omuzda tek beşli yıldız, 20 yaş başlangıcı, 5 yıl rütbe süresi CpT, Captain, omuzda daire içinde tek beşli yıldız, 25 yaş başlangıcı, 10 yıl rütbe süresi AlKom, Alay komutanı, omuzda tekbeşli yıldız yanında daire içinde tek beşli yıldız, 35 yaş başlangıcı, 5 yıl rütbe süresi TümKom, Tümen Komutanı, omuzda iki adet daire içinde beşli yıldız, 40 yaş başlangıcı, 10 yıl rütbe süresi OrKom, Ordu Komutanı, omuzda bir beşli yıldız yanında iki adet daire içinde beşli yıldız, 50 yaş başlangıcı, 10 yıl rütbe süresi Kom, Komutan, omuzda üç adet daire içinde beşli yıldız, 60 yaş başlangıcı, 10 yıl süre. Maksimum 70 yaşında olur. Sonra emekli olur ve sonraki komutanı kendisi seçer.

3.3 Su ile Toprak Savaşı Toprak kazanırsa kuruyacaklar, Su kazanırsa yeşerecekler. Yeşermeleri için kırmızı gelmeli. Kurumaları istenirse beyaza bürünürler. Yafes ile Sam ın savaşı. Sam ın yanında Ham da bulunuyor. Yafes e ise Yamm evlatları sınırlı/dolaylı destekte. 4lü yapı: Sam, yeşil, toprak. Ham, kırmızı, ateş. Yamm, mavi, su. Yafes, sarı, hava. Bu nedenle: Sam, topraklarını geniş tutma sevdasında. Ham, sıcak iklimde yaşama sevdasında. Yamm, su yollarında yoğunlaşmış durumda. (Destekleri su yoluyla.) Yafes ise

havaya hakim olma yolunda. (Yörünge kontrolü onlarda.)

3.4 Kuzey ve Güney savaşı Bilmezler mi yönlerin gücünü? En güçlüsü KuzeyDoğu! Kuzey, güneyi ezer. Doğu, batıyı yener. Bu yüzdendir bilen komutanın saldırısı. Doğru yöndendir ilerleyişi, yazgısı. Dünyanın dönüşü, eğim açısı bile etkiler ilerleyen orduyu. Esen rüzgar, gölgeleyen bulutlar. Çok daha ötesinde delip geçen esintide gizlenmiş olanlar. Görünmeyenlerin izleri bulunur. Doğu ile batı arasını ayıran bir okyanus olmasaydı bak neler olurdu? Anlardın dünyanın bir canlı olduğunu! Bölündükçe yer içini. Yönler güç savaşına girişir. GüneyBatı, siliktir. Uzaktan seyreder, olanları izler. Toprakları güvendedir. Uzak sayılır can verenlerin yerine. Geçmez, gönüllü çıkan azdır. GüneyDoğu, eziktir. Silinmiştir. Başını çamurdan dışarı çıkardığında başına gelecek olan bellidir. Gizlendiği yerden izler. GüneyBatı gibi rahat değildir. Üzerine ateş kıvılcımları sıçrar diye korkar. Tarafsız kalmaya çalışır. İki yana da kayar. Gönlünden geçeni örttüğü kadarı ile hayatta kalırlar. Zaferi kimin kazanacağını bilseydiler gerçek yüzleri ortaya çıkardı. KuzeyBatı, etkindir. Olayın içine görünmeyen elleri ile dalar. Ortalığı bulandırır. Kaybedilen canların sayısı arttıkça övünür yaptıklarına. İçlerinde pişmanlık duyanlar olur ama başında bulunanlar gücü elinde tutanlar değil midir? Paramparçalar. Her kafadan ses çıkacaktır. Bilmedikleri güçlerin etkisi ile yanlış tarafı tutarlar. Emekleri boşa gidecek ya… Bildiklerini unutacaklar ya… Kuzey ve Güney savaşı, dedikleri; KuzeyDoğu yönü içinde kalır. KuzeyDoğunun dört yönü vardır. Uzakkuzey, kuzey, güney, uzakgüney… Uzak kuzey denilen yer, Kuzeylilerin korunmuş havzasıdır. UzakGüney denilen yer, Güneylilerin gizlenme alışkanlıklarıdır. Daha kesin koordinat isteniyor. Uzay kuzey, kutup bölgesine yakın, soğuk, ışıltılı. Uzay güney, ekvatora yakın, sıcak, sönük. Buzun ateşle savaşı! Savaş yeri orta cephe alanı mı olacak? Şaşıracaklar. Kuzeyde çatlak var. Kenetlenemeyenlerin ödeyeceği bedel, yitmiş nesiller olacak. Onlarca yıl oyalanacaklar. Emin olamadıkları bir liderin güdümünde kalmayanlardır zaman kaybettirenler. Güneyde birlik var. Ganimet sevdası ile birleşenler ilerledikçe birbirine düşecekler. Ganimet ararken ayrışacaklar. Emin oldukları bir öncünün tuzağına düşecekler. Geride bıraktıklarını kaybettiklerinde yüzlerindeki ifade izlenir. Hırsa yenilen bir ordu. Güney,

Uzak güneye sığınma gücünü bulamaz. Planları bozulur. Oysa Kuzey, uzak kuzeyinde iyi korunmuştu.

3.5 Öyküsel Anlatım Kendini serbest bırak. Suyun akışına, rüzgarın salışına. Dalgalar sürükler. Yürekler hoplar. Ses gelir kulaklara. Çekişme her zaman vardır. İyiden daha iyiler çıkar meydana. Kötü ile daha kötüler savaşmaz olur. Daha kötü yuvasına gizlenir, bilir başına geleceği. Kötüyü öne sürer. Böylece dünya yüzeyinde daha önce hiç bu kadar geniş çaplı olmamış bir savaş süreci başlar. Bireyler yiter. Şehirler biter. Onbinler, binleri ezmeye yeltenir. Binler içinden yüzler umudu yitirmez. Böyle zorlayıcı ifadeler ve düşünmeyi gerektiren paylaşımlar. Siz ne derseniz deyin. Zaman kaybı olarak görülebilecek bu denli detaylı anlatımda daha öyküye giremeyişimin ezikliği ile yazıyorum. Elinize bir dünya haritası alsaydınız görürdünüz anlatılmak isteneni. Her iki tarafın üniformasını heyecanla giyenler. Kimileri terk diyarında, kimileri ileri hatlarda. Kazandığını zannedenler, kaybettiğini düşünenler. Sevimsiz bakışlar altında ezilenler, sevimli yüzlerce esir edilenler. Sevilenler. Sevildiğini bilerek düşleyenler. Düşlerinin gerçekleşmesi için kayıtsız can verenler. İyi teknoloji ile kötü teknik çekişmesi. Emanet verilenlerin elde kalışı. Emaneti verenlerin eli tutuşu. Belirsiz gelecek. Geleceğini bilmeyenlerin zamanda atlama yapmadaki isteksizliği. Geriye kaçanların yarattığı fırtına. İleriye zıplayanların kaçırdığı fırsat. Kararı bulanların doğru zamanda doğru yerde oluşu. Yardımda kalışı. Bulutların istekli hareketleri. Yağmur bırakmayacaksan ne işin var gökyüzünde? Yüzlerce sayfa sözlü önanlatım. Sonrasında konuya giremeden yine ekseni etrafında dönen tanımlamalar. Zor mu geldi anlaması? İlki kolay mı oldu? San ki zaman yuttu. Yuttuğu ile avunurken bak neler oldu? Zaman kaybı işte bu! Gülen yüzleri somurtması için üzenleri düşün bakalım. Senin kendi ailen için istediğin mutluluk bencilce görünüyor bu dönemde. Ne kuzeyin malısın, ne de güneyin elinde kaldın. İzle dur. İzleme yapma. İçine gir bakalım. Gir de geri dönme. Güneyin eline teslim ettiysen aileni kurallarına uy. Yoksa acı çektirirler. Kuzeyin malı olmaya yeltendiysen düzene uy. Yoksa geri döndürürler. Kaybetmeye yüz tutmuş kuzey ile neredeyse kazanıyor havasına tutulmuş güney arasında gidip gelme. İzleme de. Sen ne kadar uzaklara gidebilirsin ki! Seni sert sarkıntı ile sarsmamız mı gerekecek? Yolların aşıldığı bir günde uyandırıldım. Kim olduğumu anlama isteği beni aynaya yöneltti. Baktığım her yönde bir aynanın yuvarlandığını gördüm. Gözlerimdeki beyazın, ortaya aldığı bebeği kuşattığını söylediler. Dört ayna dört farklı yönden bana eğildi.

Hizmetlerini bitirdiklerinde gizlendikleri yuvalarına döndüler. Benim yola çıkmam gerekiyor. Senin yolu bilmen gerekiyor. Zorlamalısın. Kabukta çizikler var diye geriye çekilme. Çiziklerin anlamını çözmek için geriye çekil. Anlatımı bundan sonra Hedronik yapacak. Yazanın hafızası, kayıtları, bildikleri, yitirdikleri, can sıkıştırmaları, nefes almaları ve güç yudumlaması pes ettirdi ona. Devreye alınan Hedronik sağlıkta. O bu zamanı bildi. Tüm hazırlığını yaptırdı WembArmy e. İşte yolun başından başladık. Askerlerin ağzı ile araya girecek özlü anlatımlar. Seni zorlamam okuyucu. Dile ki geçmişte olasın. Yoksa tadını aldığın bir savaşı geleceğinde okumak anlamsız. Yüreğim acıyor sana bunları okuturken. Kulaklarına ulaşanları düşünmen için biraz yavaş kaldım. Bunun da nedeni var. Sen henüz kararını vermedin. Hangisi haklı? Beyazlar mı saf, Kırmızılar mı S.A.F.? Kim cehenneme gidecek? Kim cenneti bulacak? Sen düşün bunları. İnanmayanların o gün nasıl bir tarafa meylettiklerini gör. Üç üncüyü ve dört üncüyü izle. Ünlenenlerin yanında bulunarak temize çıkmak olur mu? Hedronik onlara söylemişti. Günü gelmeden uyarı gelmişti onlara. Dinlemediler. Çekildiler. Kabahatlari yüzüne vurulacak. Hedronik cehennemden değil verilen görevi yapamamaktan korkar. Görevini kutsamıştır o. O, kendini koruyanları korur.

3.5.1 Hedronik Gözüyle Savaşan İnsan Manzaraları 1.Army Askeri (Nik: “Löemid”) Yalan yok. Korkuyorum. Çok kalabalıklar. Korktuğum için utanıyorum. Üniformayı giymek zorunda kaldım. Hayır demeye utandım. Utancım inancımaydı. Dedemin bana bakışları yüzünden uzaklaşamadım. Ne olduğunu anlayamıyorum. Onlar çok kalabalık. Anlıyor musun? Hepsi kararlı görünüyor. Beyaza bürünmüşler. Acaba haklılar mı? Biz yanıldık mı? Bir yalanın peşinden mi gidiyoruz? Yoksa yoksa diye diye! Ölüm mü peşimizde? Bizi kandıranlar nerede? Kim için savaşacağım ben? Daha çok gencim. Yaşım 21. Anlıyor musun! Ben bir A.F. askeriyim. Mesleğim tabiat üzerine. Dünyayı yeşertme uzmanıyım. Savaş benim neyime? İki tarafta savaşta yıkacak, yakacak, can yakacak. Savaşmadan olmuyor mu? Çözüm bulamazlar mı? Paylaşamadıkları ne? Ben ölünce mi iş

çözülecek? Ölürsem nereye gideceğim? Evet inanıyorum ama ya yanılıyorsam? Doğru tarafta mıyım? Söz verdikleri gibi mi olacak? TakTik leri doğru mu? Savaşta neden geriye çekilirler ki! Sakinim şimdi. Bunlar savaş kararı çıkıp süfyaniler üzerimize saldırdığında üniformalarını terk ederek uzaklaşan arkadaşlarımın ardından aklımda dolananlardır. Biraz daha iyi oldum. Yaklaşımlar değişti. Düşman ilk aşamada sert görünmedi. Bizden toplu esirler alıyorlar ve bu esirleri bize izlettiriyorlar. Benim görev saham nokta olarak Karadenizin batı güney kıyılarında SiNoP’da. Bize kısaca SNP diyor subaylar. Erime oranımız yüzde 20. Hiç fena bir oran değil. Diğer alanlarda bu oran %70’i bile bulabildi. Kaçtı çoğu arkadaş. Ölmek zor geldi onlara. Bana da zor geldi ama üniformayı terk etmedim en azından. Dedem holovizyondan seslendi de ikna oldum. İlk açıklandığı günde korku ile ecel sınavını verdik daha düşmanla vuruşmadan. S.A.F. askerlerinin böyle bir sınavı olmadı. Onlar savaşmak zorundalar. Ama biz otonom hakkımızı kullandık. Dileyen sivil göreve geçti ve sıvıştı. Onları hemen Warnizon sahalarının da arkasındaki yedek kullanım alanlarına attılar. Hoş bir yolculuk olmalı onlar için. Üniformalarını çıkaranların kendilerini çıplak hissetiklerini duydum. Onlara garip bir sivil çalışma kıyafeti vermişler. Bir kısmı utanmış bunu giyerken. Bir kısmı gizlice kaçmaya çalışmış. Bizim alayın askerleri şanslıydı. Onlar güvende iken kuzeye alındılar. Aşağıdaki alaylarda kaos yaşanmış. Üniformalarını terk edenler emirlere uymayarak savaşta tarafsız görünen alanlara kaçmaya kalktılar. Onlar vuruldu. Süfyaniler kenarları tutmuş, haberleri yok. Savaşın bütün yılları boyunca başıma gelenleri sıralayamayacağım. Zira savaşın ilk yılında can verdim ben. Tüm Army daha birkaç ay dolmadan mücadeleden vazgeçti ve toplu olarak OrKom düzeyinde teslim anlaşması imzaladı. Subaylar kendilerini kurtardı. Savaş üniformaları ve üzerindeki tüm WembArmy logoları ve işaretleri sökülecek ama barış modunda giyilen üniformalar üzerinde kalabilecekti. Onları güvenli saydıkları esir beldeleri bekliyordu. Üstelik esaretlerini kendi Fed sahasında tutma konusunda süfyani liderinin sözüne güvenmişlerdi. Bizim gibi az sayıdaki alt alay alanları direndi. Teslim olmayı kabul etmedi. Düşen son alaylardan birinde savaştım. 1.Army sahasında En çetin savaşlar, Toros zirvelerinde tutunmaya çalışan, kuzeye çekilme emri gelse de bu emre uymayacak kadar kendilerini güneyde bulan bazı özel alaylar ile süfyani yığınları arasında oldu. (Toros zirvelerinde direniş bir yılı aştı. İkinci yıla uzandıklarında tükendiler. Hiçbirini sağ bırakmadı süfyani yığınları. İntikam aldılar akıllarınca. Zaten esir düşen olmamıştı. Esir alamadıkları gibi ganimet de bulamadılar. Toros savaşı, KafKas kuşatmasında bulunan askerlere ders oldu.) Bağlı olduğumuz OrKom ihanet etmişti. Ama o bunu ihanet olarak görmemişti. O askerlerini ailelerine sağ salim ulaştırma gayretini vurguladı holovizyon konuşmasında. Ve diğer Army askerlerine de telkinde bulundu arkasında dikilen süfyani üstsubayların gözle vuran bakışları altında.

Ben deniz kıyısında vuruldum. Üniformam beni kuzeye taşıyamadı. Önümde aşılmaz gibi görünen Karadeniz vardı. Zaten kısa bir direnme safhası yaşamıştık. AlKom kademeli geri çekilmeyi başaramadı. Karadeniz açıklarında bekleyen toplama gemileri sınırlı süre için bizi alma konusunda istekliydi. Ama Batı Karadeniz dağlarının zirvelerine yerleşen süfyani vurucuları artık Karadeniz açıklarında WembArmy e ait bir doldurma/boşaltma gemisi görmek istemiyodu. Süremiz doldu ve öylece kaldık. Kuşatmaya gerek duymadan bize tek bir yönden saldırdılar. Tutunmak istediğimiz köklere tepeden bindiler. Benim bölüğüm kıyıyı tutuyordu. Olası bir boşaltmada gemilere en son binecek ama savaşa da en uzak kalacak bölük. Kıyım başladığında panik de artmıştı. Onlardan üçü beşi ölürken bizden biri yere düşüyordu. Üniforma hemen onu götürme isteğine sarılıyordu. Önünde deniz vardı. Menzili Karadenizi aşmaya yetmiyordu. Üniformaların çaresizliğini gördüm. Vurulduğumda kanım akmaya başladı. Onlar bizim gibi vuruşlar yapmıyordu. Kanımızın akmasını istiyorlardı. Silahlarında bayıltma modu bile yokmuş. Yaraladıklarından değildim. Mevzimizde gövdeden vurulanlar hemen ölüyordu. Beni kalbimin üç parmak dışından vurdular. Akciğer uzantısından patladım. Nefessiz kaldım. İçimdeki boşluk çöktü bir anda. 3 dakika kadar acı çektim. Öldüğümü biliyordum ama o an sanki hiç ölmeyecek gibi donmuştum. Düşman yakınımıza kadar gelmişti. AlKom sözlü emirleri, üniformamın beni sakinleştiren tutuşu ve silahımdan çıkan son vuruşlar. Hepsi aynı anda oldu. 3 dakika içinde. Üniforma beni yere bile düşürmedi can verişimde. Dimdik ayaktaydım. Gören süfyani askerleri beni hala canlı sanıyordu. Birkaç vuruş daha aldım. Ama ben bu vuruşlardan önce zaten ölmüştüm. Ölmüştüm de nasıl oluyor da bunları izleyebiliyor ve size anlatabiliyordum?

2.Army Sivil Görevli (Ormani) Kaos, yaşanan bu. Çılgınca hareketler. Hazar denizine bakanlar korku içinde. Düşmana yakın oldukları için pişman olan alaylar var. Dağlara bakanlar, deniz kıyılarındaki görev yerlerini terk etme isteğinde. Ben onların içinde bir sivilim. 2.Army’nin merkezde tuttuğu savaş dışı geri hizmet alayında sivil bir insanım. Üniformam bile yok. Ama savaşın içindeyim. Ne yapacağım? Ailem ne olacak? Onları şehirde bıraktım. Milyonlarca sivil var orada! Geriye çekileceklermiş? Nereye gideceklermiş? Hiç anayurt bırakılır mı? Ya hataysa? Hangisi doğru? Geriye çekilmek mertçe mi? Yoksa tutunmak mı icap eder? Üstsubaylarla konuştum durdum! Beni yanlarında sürükleyeceklermiş. Karar almışlar otonom. Geriye çekilme sınırlı kalacakmış. Anayurdu bırakmayacaklarmış. Siviller şehirlerinde kalacakmış. Savaş zaten uzun sürmezmiş. Süfyanilerin kalabalığını ancak yüksek zirvelerde örtebilirlermiş. Rüyalar gördüler. Eriyeceklerini bilenler bakışlarında sakladı düşüncelerini. Bazı S.A.F. alayları önce terk etmek istedi geri çekilme emrine karşı otonom davranan 2.Army i. Sonra kıyamadılar geride bıraktıklarına. Savunma modunu oluşturmak için görev aldılar.

Ben savaştan sağ çıktım. Ama çıkıncaya kadara çok canın bedenden çıktığını gördüm. Çok ama çok kayıp verdik. Kuşatıldıktan sonraki vuruşmalar yıprattı. Yeraltından gelen destek olmasaydı bizi biçeceklerdi. Daha fazla anlatamıyorum. Bak yine hüzünlendim. Bana bunları anlattıran Hedronik aslında. O konuşuyor, siz onu ben sanıyorsunuz. Susuyorum. Detayları anımsamak istemiyorum. Zafer sonrası yaşanan mutluluğu ve barışı tattım ya. İzin verin bu anıları geçmişte bırakayım da yaşadığım barış zamanına bakayım.

3.Army Esir S.A.F. (Nik: Arzinet) Kademe kademe yanaştı savaş bize. Ne olduğunu anlamadım bile. Direnişe geçtiğimizde süfyanilerin aşırı kalabalık alayları ile çevrelenmiştik. Batıdan doğuya doğru çöküş orta asyaya gelmişti. Dayandığı sınırın dağ yamaçları olduğunu duyduk. Benim görev yerim sınıra çok yakındı. Kolayca esir düştüm. Saldırının ilk ayında katliam yapmadıklarından esir sıfatını alıp güneye indirdiler. Üniformam beni terk etmişti. Üzerinde sarı keten iç kıyafetimle ortada kalmıştım. Esir olmayı ben istememiştim. Esir olma kararını AlKom vermişti. Çünkü derin bir kuşatma altındaydık. Kuşatmanın kalınlığı 7km idi. Bunu kırmamız bizden beklenmedi. Kayıp oranımız %85 olunca geriye kalan az sayıdaki asker isteyeni ile istemeyeni bilinmeyecek şekilde esir oldular. Bu kararı onaylayan her askerin üniforması sahibinden sıyrıldı ve uzaklaştı. Üniformaların canlıymış gibi yeraltına inişlerini gördük. Bize küsmüş gibiydiler. Yeraltına inebilirdik. Orada savaşa devam edebilirdik. Ya da ara tünellerle kuzeye çekilebilirdik. Bunların hiçbirini yapacak gücümüz yoktu. Mazeretleri sıralıyorum. Anlayın. İçimizde savaşma isteği kalmamıştı. Bizler savaşın ilk tokatını yiyen hattaydık. Ne olduğunu anlamadan batıdan doğuya kaydırılmış süfyani alaylarının aşırı kalabalığını yaşadık. Onlardaki ele geçirme isteğinin inançları ile ilgisi yoktu. Aynı inancı paylaştığımız halde duyguları çok farklıydı. Onların ibadetlerini izledim esir zamanımda. İçlerinde farklı farklı ibadet tarzları vardı. Nedense bize karşı birleşmişti tarikatlar. Bana sorguda hep sordular. Neden hanifim diye. Nasıl olurda tarikat ın olmaz diye. Gel seni bizim yola sokalım diye. Devşirme sevdası ile ilk aylarda tatlı tatlı güldüler ama gülüşlerinde sinir vardı. Taktik savaşı perde arkasından yürüyormuş. İçimizden bazılarını ekrana aldılar ve devşirilmiş S.A.F. askerleri olduklarını kendi ağızlarından anlattırdılar. Ben bu oyuna gelmedim. İşkence safhasına alındık. Başta gözlenen yumuşak başlılık yerini sert bakışlara bıraktı. Nerede olduğumu bilmiyordum. Bana kalırsa cephe hattından çok uzaklara indirilmiştik. Kulağıma Afrika kokusu geliyordu. Esir olma sürecinde önce bayıltıyorlardı. Dilediklerini kesiyorlardı. Konuşturmak istediklerini ise önceden hazırladıkları uzak esir kamplarına alıyorlardı. Beni daracık bir kuyuya hapsettiler. Uyurken bile ayaktaydım. Ayıldığımda burada buldum kendimi. Çok detaylı anlatamıyorum. Hedronik anılarımı çekip aldı. Sınırlandırıyor. Savaştan sağ çıktığımı bilin. İşkence karşısında oyuna gittim. S.A.F. askeri esir olursa verilen taktik buydu. Esir olmayın, olacaksanız yapmanız gerekenleri bilin.

Bildiğinizi uygulayın. Bildiklerinizi onlarla paylaştığınızı gösterin. İçdünyanıza girmesinler. İmanınızı değiştirmek isteyecekler. Siz dilediğiniz yolu tutun. Moral bozmayın. Düşmana asık suratla bakmayın. Esir olduğunuzu onlara hatırlatın. İnsan olduğunuzu onlara hatırlatın. Esir tutucuları ikiye böleceksiniz. Onlar sizi gözler. Savaşın ilk yıllarında esir düşenlerin çoğu öldü. Öldürüldü aslında. Zor koşullarda tutuldular. Sıcağa alışık olmayan soğuk hava insanlarını çöle çıkardılar. Toprak altına alınanlara gıda aktarımını yavaşlattılar. Kimilerinin üzerinden kapakları kapattılar ve bir daha açmadılar. Esirlikten devşirilerek süfyani üniforması giyenler de varmış. Ben onlarla aynı yerde bulunmadım. Onları Arap yarımadasına almış olabilirler. Biz Afrika kokusunda kaldık. Ne güneşi gördüm ne ayı. Savaş bitiminden sonra bizi kurtarmaya gelenler de S.A.F. askerleriydi. Onların üniformalarındaki algılayıcılar benim gibi esir olanları hemen tanımladı. Yüz hatlarımızdan, vücut aparatlarımızdan okunduk. Esir olduğuma ilk gün sevinmiştim. Canlı kurtulduğum için. Sonraki aylarda derin üzüntü duydum. Kurtulduğumda ise garip bir his vardı içimde. Şimdi ne olacaktı! Savaş kazanılmıştı. Ama ben bu süreci kapana kısılmış yaşadım. Yıllarca kullandılar beni. Anlattıkça anlattım. Nedense öldürmediler ama eziyetleri fazlaydı. Savaş sonunda kurulan esnek yargı beldeleri süfyani sahasında dolaştırıldı. Beni de tanık sıfatıyla tuttular. Suçlananların yaptıklarını orada izledim. Yüzbinlerce esir almışlar ve bunların neredeyse tamamını parçalamışlardı. Canlı kurtulanların bedenlerinden parça koparmışlardı. Benim şansım orada görüldü. Çok canım yanmamış meğer. İstihbarat amaçlı tutulan kimi esilerin işi bitince nasıl öldürüldüğünü izledim. Tüm bildiklerini anlattıktan sonra devşirilmeyi kabul etmeyenler acı çekerek ezildiler. Kimin şehit olduğunu kimin kayıp olduğunu bilemedim. Esirken şehit olunur mu? Bilmiyorum. Olunmalı. Bizler esaret yaşadık. Savaşamadık fazla. Canlı kurtulabilen az sayıdaki insan, imanının nasıl sarsıldığını yaşadı. İyi bir sınavdı. Mezuniyet derecesi bilinmeyen bir sınav.

4.Army Nöbetçi Amazon S.A.F. (Nik:Ortakit) Dünyanın kalbini elinde tutma nöbeti. Nedene alıştım. Dişi bir insanım. Yaş yönüyle olgun sayıldım. İyi bir eğitim ve sonrasında dağların arasındayım işte. Yanımda kedim de var. İzin verdiler. Savaş başlamadan hemen önce bekleyiş moduna alındık. Kendimizi unutturmak için sessizliğe gömüldük. Yeryüzeyinden aşağıya çekildik. Bizi kitle halinde birlikte tuttular. Dünyanın kalbi dedikleri için biri asıl diğer dördü sahte beş merkezde tutulduk. Bizim korumaya aldığımız gerçekmiş gibi işe sarıldık. Dış hatlarımızda dizilmiş normal savaş alaylarının tersine yeraltının mağaralarında mevzilendik. Bize sunulmuş garip araçların içinde gezindik. Eğer hatları yaran bir süfyani alayı olursa onları dişleyecektik. Sökecektik. Yollarını bileyecektik. (Bilemek. Keskinleştirmek. Yol artık yürünmeyecek kadar keskin olur yoldakine. Zulüm için yola çıkmış süfyaniler yolda eziyet görürler böylece. Yolun yanlarında tutulan Amazon S.A.F. Hanifeler etkin olurlar. Süfyanilerin yolunu keskin kılıç kadar inceltirler. Yoldakilerin ayak tabanları kesilir bu incelikten.) Allah için canımı ortaya koydum. Eşim vardı. O da askerdi. Onun canını

vermeyi başardığı ve şehit olduğunu ancak savaş sonunda bana bildirdiler. Evlatlarım vardı. Bir kız bir oğlandı. İkisi de yapay uydulardan birine uçuruldu. Havada tutuldular. Anlatımda yer almayan Amazon S.A.F. sınıfında bir askerdim. Elit değildim. Akıncı olmadım. Normal bir Amazon da değildim. Değişkenlerin devreye girdiği zamanda anlatıcının elinde kaldım. Bana zorla anlattırdı. Sen neden hala okuyorsun? Doğru dini buldun mu? Hangisi gerçekten dosdoğru bir yol tutturuyor. Arşın gölgesi dedikleri neydi? Tüm anlatılanları bize okuyan Hedronik uzantıları ile büyüdüm. Aparatlarla dolandırıldım. Dünyada gezdirildim. Akademi bitirdim. Asker mesleğine görderildim. Şaşkınlık içinde gizlenenlerin ufacık bir kısmına şahit oldum. Bana dünyanın kalbi olarak gösterilen bir alan sunuldu. Bir alay asker buraya sıkıştırıldık. Kapılarımızı kapattık ve araçlarımızla arı gibi dolandırıldık bu kalbin etrafında. Gen yönüyle zenginleştirilmiş, serpiştirilmiş bir soyun içinden çekilmiştim. Evliliğime bile karışmışlardı. Hiç tanımadığım birini sunmuştu bana Hedronik. Belirsiz görünen gelecekte beni en mutlu edecek olan adayın yanına koşturulmuştum. Erkek habersiz yürütülüyordu zeminde. Bense havada asılı kaldım. Havada ona baktırıldım. Kabul edişim uzun sürdü. On yıl oldu olmadı aramızdaki bedensel bağ koptu. O ölenlerin arasına katıldı. Ölmedi mi? Ona öldü demeyeyim mi? Şehit mi? Beni izler mi? Savaştayım bak hala. Bekledim yıllarca. Dünyanın kalbinde tutuldum. Kuzeydoğunun kuzey doğusunun önlerinde bir savunma hattı kuruldu. Onun hemen ardında ise biz tutulduk. Yerin biraz altında ve savaş bitinceye kadar güneşin doğuşunu görmemize izin olmaksızın yaşadık. Taze meyveleri göremedim bu süre boyunca. Kalbimize dokunamadı kirli elli Süfyaniler. Nuh un emanetini biz almıştık. Biz bile dokunmaktan, kirletmekten korkarken onlar hırsla saldırmışlardı. Allah dedik. Gerçekten çok korktuk. Kaybetmekten korktuk. Sayımızın azaldığını duyduk. Sıcak alanlarda çarpışanlar çok kayıp vermiş dediler. Önümüzdeki savunma hattında kayıp oranları fazla dediler. Sonra destek geldi. Destekler de eriyordu. Sırların erimemesi için donduk kaldık burada. Söylendik. Sabrımız sınandı. Tek atış yapamadan savaşı bitirdik. Alayımdan hiç kayıp vermedik. Dünyanın kalbine yaklaşamadılar bile. Siz beni savaş sonunda yüzeye çıkınca görecektiniz. Çılgınca dans etmiştim. Savaş sonunda her alay bir kutlama balosu düzenlemişti. Sağ kalanlar dans ediyordu. Şehit saydıklarımız bizi izliyordu. Onlara sunulan ab-ı hayat suyu gibiydi. Biz avunduk. Bize savaş sonunda düzeni yaymak düştü. Yeni bir eş buldu bana Hedronik. Uyuldum.

5.Army Doktor (Nik: Palit77) İnsan gibi göründüğüme aldanır gelen yaralı asker. Bana duygularını açar. Ölüme yakın yaralar alanların ulaştığı bir yer altı tedavi merkezindeydim. Vücutlarından parça kopanlar, uzuv kaybedenler, gövdelerindeki delikleri hızla kapatılıp ölümleri geciktirilenler, başlarına aldıkları darbe ile hafıza kaybı yaşayanlar, kulakları yerinden koparıldığı için duyma yetisinden olanlar, beyinlerinden bir bölümü uçurulmuşlar, savaşın en önünde bulunup da üniformasına dayananlar, üniforması tarafından geriye alınanlar, yaralarını unutup yeniden vuruşmak isteyenler, tüm arkadaşlarını kaybedip

geriye kalanlar, neden sayımız bu kadar az diyenler, hani insanlar nerede diyerek ağlayanlar… Savaştan önce onmilyonlarca üniformalıdan kaçı savaşta? Neden canlarını ortaya koymadılar. Söz vermişlerdi. İmanları üzerine söz verenler nasıl sıvıştı. Ben cennet/cehennem kaygısı yaşamayan bir aracım. Android doktorum. Kayıtlarımda Allah adında bir yaratıcı inancı var. Gelen yaralıya telkin verme amaçlı ayet okurum onlara. Canları yanmıştır askerimin. Onunla benzer bir üniforma şeklini almıştır dış bedenim. Elim hassastır. Yarayı hızla düzene alırım. Kan kaybını önlemede üstüme yoktur. Kemik üretir arkamdaki dakik robot ve bana uzatır parçayı. Ben özenle yerleştiririm eksik kalanları. Uzuv üretir tedavi merkezi etten kemikten ve eksilmiş askeri hareketlendirir. Et et değildir. Kemik kemik değildir. Ama et gibidir. Ama kemik gibidir. Eskisinden daha sağlam olarak döner asker isterse yeniden. Gözler yenilenir, kulaklar takılır, dudaklar yapıştırılır. Aynaya baktıklarında üzülemezler. Yaralarını yumuşatırız. Ölümcül yaralar gövdede gizlenir. Ciğerleri parçalananları nefes havuzuna alırız. Kalbi delinenlere kan pompalarız. Beyninden parça kopanları kaparız ve uzun bir iyileştirmeye alırız. Omuzları çökenleri sağlam bir direk buluruz. Şah damarından olmadığı sürece biz de umut vardır.Bize sağ ulaşan yaralı askerimin üzerine titrerim ben. Bir anne olurum ona. Baba gibi irdelerim yarasını. Hızlıyımdır. Hızlı olmayı severim. Doktorum ben. İnsan olmadığıma aldanmayın. Sizin bilmediklerinizi bilmekle görevlendirildim. Hedronik sürekli tepemde dolanır. Uçuşan minik robotlar hatamı ararlar. Uyarırlar. Tedavi merkezine gelmişlerden çok çok azı ölüme yenilir. Zaten olasılık hesabı ile çalışırız. Üniforması ilk tedaviyi yapmıştır. İkinci tedaviyi yanlardaki üniformalar dışarıdan yapar. Üçüncü tedaviyi uçan sedye yapar. Dördüncü tedavi için ben varım. Bana sağ ulaştıysan umudun yitmez. Şehit olmadın diye üzülme. Ölmek değil amacın. Allah için vuruştun. Sağ kalmaya çalış. Allah dediğiniz o yaratıcı sizin yaşamanızı ister. Savaş birgün biter. Sayıca az olduğunuza ne kadar da çok üzüldünüz. İçinizden ölenler de oldu. Kimisi ağladı. Neden ağladığını bilemediniz. Yeniden savaşa katılamayacak haliyle gövdeden ağır yara alanları biz uzak kuzeye atarız. Paketlenirler ve devasa taşıyıcılarla dinlendirilmek üzere alınırlar. Onlara tatlı bir düş izletiriz. Rüya gördürülürler. Sonra uyanırlar ve kendilerini yörüngeden dünyayı izler bulurlar. Gittikleri yerde gelen ziyaretçiler olur. Kimileri meraktan kimileri imandan sorarlar. Onlara anlatırsınız yaşadıklarınızı. Zordur imanda tutulmak. Israrla imanda kalmak için çabaladığınızı anımsarsınız. Size bakıp utananlar olur. Ağlayanlar olur. Ağlatanlar olur. Sonra bazı gençlerin gönüllü olmasına vesile olursunuz. Onlar sizin nikinizi kullanma izni isterler. Nikinizin farklı uzantılarını alıp dünyaya inerler. Mutlu olursunuz. Beni de mutlu edersiniz holovizyonda. Bir gözüm üzerinizdedir. Tedavi ettiklerimin peşini bırakmam. Onların çocuklarını bile kollarım. Savaş sonunda işim bitti sanmayın.

6.Army Yer Pilotu S.A.F. (Nik: Öelgit) Kuzeyden getirdiler beni. Soğuk havayı sevdim. Şimdi neden güneye indiriyorlar bizi. Alışık değilim ben sıcağa. Üniformam beni soğutacak değil mi? Üşümek istiyorum.

Terlemektense üşürüm. Taşıyıcı araçlardan birine pilot yaptılar üstelik. Yüzlerce 6.Army askerini taşıdım okyanus ötesine. Perdelendik bir yerde, görünmezlik modu aşılandı bir seti geçmek için. Sonra manevra yaptırdılar. Aşağıdan yukarıya dolandık. Yolu bilerek uzattık. Yine de bizim bu kadar yakına varacağımızı kabullenemediler. Bizim orduyu masal saydılar. En önden giden ana vurucu müfrezelerin hemen ardından ulaştık ana saldırı alanına. İçimdekileri çıkardım çöl toprağına. Çöl yapaydı. Yeşilliği bodur kalmıştı. Nüfusları çok artmıştı. Bizi hoş karşılamadılar. Her yerden atış vardı. Arkamdan değil önden boşalttım. Çıkanların bir kısmını yere serdiler. Korkmadım. Geriye dönmeyecektim. Boşalınca biraz yükselip korumaya alacaktım çıkanları. Şehirlerinden gelen atışlarla vuruldu kimimiz. İlk şaşkınlığı atlatanlar karşı atışlara başladı. Bizim atışlarımız hedefi bulurdu. Hedefe varan yumurtaların patlattıklarını gördüler ve ilk defa korku iliklerine kadar işledi. Silahlarını bırakıp kaçtıklarını gördük kimilerinin. Devasa araçlar içinde tutulanlar, araçlarını terk etti. Güvendikleri en iyi askerler bunlardı. Oysa biz buraya basit ve ufak araçlarla gelmiştik. Amacımız sadece görünmekti. Hala savaşıyoruz demekti. Çok ağır kayıp oranlarını kabullenerek yola çıkarılmıştık. İmansız görünen arkadaşlarımızın bile Allah dediklerini duydum ses kayıtlarından. WembArmy içinde birlik olduk. Savaşın artık son yılındaydık. Çok acı çekmiştik bekletilirken. Sürekli tatbikat tatbikat. Hiç düşmana yaklaştırılmamıştık. Şimdi önümüzde düşmanın en ağır kalabalık ordusu duruyordu. Merkez ordusunu bize bırakmışlardı. Yere düşen arkadaşlarımızın yeniden kalktığını gördüm kendi gözlerimle. Son saldırıda kimin şehit kimin diri savaşçı olduğunu ayırt edemedim. Vurulan ve öldüğüne yemin edebileceklerim yerde serili kalmıyor ya da üniformalar onları geriye çekmiyordu. Bunu gösterdi. Allah ın öfkesi olduk o sahada. Sivillerin hepsi silahlanmıştı. Bizi seven gizli imanlılar gizlenmiş ancak sayıları onbinde bir de kalmıştı. Bize atış yapanları avladık. Yüzmilyonlarca insan kin kustu bize. Ne işimiz varmış kutsal topraklarda. Sahibi saydıları kendilerin. Zulumlerini yaşattılar. Hicazın önünde duran merkez komutanlığına kadar uçtum. Otonom yetki ile donattığım vurucularım gördükleri hedefe kavisli atışlar yaptı. Bir kere hedefe alındımı o süfyani aracı kurtulamadı. Devasa savunma araçlarını topallattık. Kaçamadılar. Dolanamadılar. Vuramadılar. Artık zeminde ilerleyen piyade birimleri daha rahattı. Hızımız artmıştı. Geriye dönüp bakmadık bile. Gittiğimiz yerde serpiştirdiğimiz minik robotlar sürekli kontrol ediyordu zemini. Dalga dalga geldiğimizden arkamızdan takip eden benzer alaylar derinlemesine temizlik yaptı. Yer altı ile uğraşmadık. Havayı ve karayı kapladık. Duyurduk savaşırken. Yeraltına inenlere can güvenliği temini verdik. Dinlemedi çoğu. Hala kazanacaklarını umuyorlardı. Gelenleri az saydılar. Biz çokuz onları yeneriz dediler. Kıyıldılar. İnatla öldüler. Şehit olduklarını zannettiler. Ne için öldünüz siz? Kimin için vuruştunuz.? Vuruştuğunuz insanın Süfyani olduğunu unuttunuz! Yazılmıştı önceden. Uyarılmıştınız. Ama uyarıya inanmadınız. Kuran ı okudunuzu sandınız. Savaştırılan sivillerin üzerine dolandırılan ayetler parıldıyordu. Bizi etkilemek istemişlerdi. Biz önceden eğitilmiştik. Ayetler canlıdır. Ayetleri yaşatacak olansa insanın içidir. Dışarıda görünen sadece maddedir. Kuranın kendisi değildir. Bunu bildik ve ilerlemekten vazgeçmedik. Sonunda uçuşum hedefi buldu. Daha ileriye gitmeme emir gelmedi. Biz merkezlerine daldık. Süfyani kaçmış. Peşlerine düşenler bizden çok daha özel müfreze birimleri oldu. Bu saldırıda çok kayıp verdiğimizi düşünmüştüm. Ama hızla gelen kayıp oranları şaşırttı. Yere bıraktıklarımın yarıdan biraz azı sağ kalmıştı. Her bir piyade

yüzlerce silahlı süfyaniyi toprağa yuvarlamıştı. Yeraltına korku ile inenlere ise sıra gelecekti. Kullandığım araç şişman ve bombeli bir yumurta gibiydi. Önde bir çıkıntısı vardı. Ben orada oturuyordum. Sağımda ve solumda iki yardımcım vardı. Bunlar insan gibi görünen humanoidlerdi. Benden onay almadan hedef avcısı olurlardı. Bana sadece sürüş gücü verilmişti. Yoğun hedef alanlarına sürerdim aracımı. Vurulmamak için kalkanı yönetirdim. Kafamın arkasında bir aparat ile humanoidlere bilgimi aktarırdım. Konuşmadan anlaşırdık böylece. Anla. Bu savaş çok çetin. Teknik var. Taktik var. İnanç var. Kayıp var. Zafere uzanmak için çaba var. Sonunda bir ödül var. Görünmeyen bir ödül aldım. İçimde saklı hala. Savaş bitti ve yaşıyorum. Düzenin yayıldığını görüyorum. Hala vurulmadan nasıl o kadar ilerleyebildim bilmiyorum. Arkamızda bizimle birlikte akan görünmez bir ordu olduğunu söylemişti esir düşen süfyaniler. Onların araçları daha büyükmüş. Bizi görünce çok korkmuşlar. Sayımızın az ama araçlarımızın etkin olduğunu görünce yılmışlar. Parça parça savaştıklarından kaybedeceklerine hiç inanmamışlar biz onlara varıncaya kadar. 6.Army üniforması ile savaştığım için mutlu oldum.

7.Army Balıkadam Milis (Nik: Öglati) Savaş verdim. Bizi gizlediler. Bizi bildirmediler onlara. İnancımızı da gizledik. Yaşadık yıllarca inancı sapkın olanların yanında. Hanif olmaya çabaladım. İman etmeye çabaladım. Tarikatların içinde dolandım. Örttüm kendimi. İyi bir su altı eğitimi aldım. Ufacık bir araç verdiler bana sonra. (Araç dik duran bir yumurta şeklinde, alt yarısı beyaz, üst taraf ise saydam, cam gibi, böylece sürücü saydam kısımdan gittiği yeri görebiliyor.) Bunu kullanmayı öğrendim. 6.Army nin önünü açmak için yola çıkarıldığımızda denize açıldık. Her birimiz suyun hemen altından süzülen yunus balıkları gibiydik. Bizi vurmaları ve yok etmeleri için pusuda bekletilen süfyani ordusuna dalaştık. Onları kendi üzerimize çekmeye çabaladık. Ben ilk dalgada vuruldum. Esir olamadan şehit oldum. Işıldadı. İzlettiler. Çabamın karşılığını aldım. Tatlıydı. Duygusu bastırılamayacak kadar engindi. Sonra kendime geldim. Hala oradaydım. Bir yere götürülmemiştim. Beni önceden şehit olmuşların yanına çektiler. Artık onların ordusundaydım. Bana sus işareti yaptı biri. İzle dedi. Arkadaşlarımdan sağ kalanlar geriye çekilmiş ve adanın dağlarına kadar çekilmişlerdi. Onlara yardım etmek için çarpındım. Yine izle dedi. Tuzağa çekilenlerin kaybedişini izledim. Şehit olanların nasıl da yukarıya ışıldadığını izlettiler. Parçalanmış bedenlerine dönüp bakmadan asıl yuvalarına uçuyorlardı. Yanımıza geldi bazı yeni şehitler. Ben hemen eskimiştim onların yanında. Ben de onlara izle dedim. Gülümsedim. Tuzağa alınan süfyanileri biçmiştik. Büyük kısmımız can vermiştik. Ama başarmıştık. 6.Army nin yolunu açmıştık. Kalan kırıntıları da onlar temizledi hızla akarken. Bir yunus balığı gördünüzde siz de ona gülümseyin. Belki içinde biri vardır. Belki o bir yunus balığı değildir. Bizim bindiklerimiz irice. Etkin atışları var. Hızlı manevrası var. Normal bir yunus balığından kat kat dönüşlü hareketleri var. Mermisi çok değil ama vurdumu etkiler. Ufak ufak ama çokca olduk. Dağıldık denizde. Yıldırdık o süfyanilerin devasa yüzen gemilerini. Bizi avlama sevdası ile açıldılar. Hatalarını izledik. Hata yapmalarını istedik.

Dünyada çok yaşamadım. Ama Hayatı buldum. Hayatın tükenmediğini gösterdiler. Uyku ihtiyacım bitti. Yaşamın rüyasından sıyrıldım. İzlemek değil savaşa katılmak için ana saldırının olduğu yere doğru uçurulduk.

8.Army Amazon Akıncı (Nik: Vumak) Kırmızıya boyandı üniformamız. Keskin bir kırmızı tonuydu. (Kırmızı Velvet rose renginde ve kadife gibi yanar dönerli) Ben anlattırılanların sonuncusu oldum. Sonrakilerin anlatıma girmesini istemediler. Gizlenmesi gereken var. Örtüde kalması gereken var. Dendi. Denildi. Ve anlatım bitti. Yarıda kaldım. Yarımı aldılar. Götürdüler. Gövdemi kurtardım. Uzuvlarım parçalandı. Ağır yaralı olarak akından döndüm. Kanımı akıttılar. Üniformam kurtardı beni. O sevdi beni. Severken boş gözlerle bakmadı. Kucakladı. Elimden gelenin en iyisini yaparken çevrelendim. Hızdan yoksun kaldığımda tek tek vurdular kollarımı ve bacaklarımı. Özellikle bunu istedi süfyani komutan. Bizi kuzeyde gördüler ve hazırda beklediler. Eğlence yaptılar savaşı. Allah için ne yaptınız bugün? Bir askeri parçaladık dediler. Zevk için eziyet ettik dediler. Tek vuruşla işimi bitirseydiniz daha iyiydi. Geri döndüm. Toparlandım. Eklentilerim oldu. Gövdem sağlamdı. İşime sarıldım yeniden. Nokta atışları ile vuranları tepeden inme mermilerimle deldim geçtim. Hiç böyle ölüm görmemişlerdi. Kafalarından giren mermi onların cinsel uzvu sahasından çıkıyordu. Gövdelerini boydan boya delip geçiyordu. Ne şahdamarı kaldı yaşama tutunacakları, ne kalpleri kaldı yerinde, ne de sindirebildiler olup biteni. Beyinlerin sıvıya döndü oluşan titreşimde. İlk giriş yeri ile son çıkış yeri arasında helozik bir delik oluştu. Beni zevk için parçalayanları mermilerim böyle deldi geçti. Allah acımayana acır mı? Kuzeye çıktıkça korkularını arttıracağız. Savaşma azmimiz sayımız azaldıkça artacak. Biz inanıyoruz. Destek olduğumuza inanıyoruz. Doğru olan bu. Çok azımızda mücadele direncini buldular. Bunu bize kullanmaya kalktılar. Biz zaten biliyorduk. Bize önceden anlatılmıştı. Elenenlerin gideceği, kaçacağı söylenmişti. Hedronik bildiğini anlattı tek tek her üniformalı askere. Üniformasını terk etmeyen yiğitler erli dişili yol tuttular böyle. Yarıdan fazlamısın can verdiği akınlarda hırpaladık süfyani alaylarını. Onları kuzeye dayandıklarına pişman ettik. Savaşın son iki yılında aldığımız yeni teknik atışlarla daha da vurucu olduk. Onlar file benzetilen korunaklı araçlarından çıkamaz oldular. Başa baş vuruşmaktan kaçar oldular. Erkekleri biz dişilerin önünde ağladılar. Aman dileyenler gördüm. Altına kaçıranları gördüm. Korkudan düşüp bayılanları gördüm. Kaçarken vurulanları seyrettim. Yığın oldukları günlerde bize yaptıkları eziyeti onlara yaşattık. Akıncı olduğum için bir kez daha mutlu oldum. Şehit olmaya yaklaştım ama sağ kaldım. Çok ağır yaralar aldım. Ne için? Bilmiyor musun? Din dedikleri tarikat kurallarını bize kabul ettiremediler.

3.6 Kuzeyin Amacı (Mehdist! Ancak sorun var: Önce kuzeyin insanları mehdiye inanmalı. Onu tanımalı. Nüfusun binde biri gerçekten bağlı. Kalanı flu ya da hain dolu.) Kuzey değişim halinde. Eskinin kuzeylileri kalmadı. Ortanın kuzeylileri azaldı. Yeni kuzeyliler yanlışı anladı. Değişime açık yenilikleri aldılar. Bildiklerinde ısrar etmediler. Gözleri açıldı. İçlerine aldıkları imanlı gençlerden etkilendiler. Yön değişti. Değiştirdiler. Açı farkı oluştu. Bilgiyi alıp etkin kullanıma geçtiler. Sade bir yaşamda mutlu olmayı öğrendiler. Zorlukların ardından kolaylıkların geleceğini düşlediler. Eşitliği ve özgürlüğü lafta bırakmadılar. Farklı görünüşleri yadırgamadılar. Üstünlük iddiasını bıraktılar. Soğuk ve denizle barıştılar. Suya ve Havaya hakim olmaya and içtiler. Ateşin ve Toprağın sıçrattığı savaşa karşı önceden hazır davrandılar. Birikimlerini sağlam tuttular.

3.7 Güneyin Amacı (Süfyanist! İçlerinde yüzbinde bir mehdist yanlısı gizlenmişler var!) Savaşı tetikleyen (güneyin saldırısı, kuzeyde görünen bazı yönetimlerin güney yanlısı tavır almaları, savaşmadan teslim olan devletler, saf değiştirenler (kuzeyden güneye kayan sınır devletleri)) Tarafsızlığını ilan eden konfed dışı aynı coğrafya devletleri. Yutma amacı ile çıkış. Kuzeyi bitirme planları. Uzun yıllara yayılmış yutma isteği. Önce içeriden vurma gayreti. Eğitimde gedik açmak için yumuşak görünen iki yüzlüler. Güneyli olduğu halde kuzeye karışmış casus aileler. Amaç tek. Tarikat yoluyla gözleri perdelemek. Fetih isteyenlerin istekleri bitmiyor. Onların dönü dolaşık (dönüp duran, sürekli değişen) istekleri var. Kelime oyunları var. Yuvadan kaçırdıkları küçükleri ayrıştırmaları var. Savaş öncesi barış döneminde döne döne bir hal oldular. 1.Army i içeriden çökerttiklerinde yüzlerinde gülümseme belirdi görevini bitirmiş casusların. Allah için çabalamak varken güneyin amacı tarikatlarına hizmet oldu. Doğru yaptıklarını zannedenlerin kuşatmasında kaldı kuzeyin insanları. Kuzey, güneye yamanmadı. Bilgiyi açık tuttu ve sadece doğru dini sundu. Kuzeyin içinden çıkan kimileri ziyan oldu erken tavırlarıyla. Orta yol bulmaya çalışanlar tarikatların elinde kukladır. Güney amacına ulaşmak için savaşmadan yol tutmak ister. Zor gelir onlara savaşmak. Ancak kalabalık bir kitleye ulaştıklarında buna yeltenirler. WembArmy korku saldı onlara savaş öncesi. Süfyani içinde gizlenmek zorunda kalan mehdistlerin durumu firavun içinde dolaştırılan imanlılar gibidir. Gizlendikleri halde ima ederek onları kazanmayı umdular. Bazıları açığa vuruldu. İdamlarını tüm şehir insanlarına izlettiler. Amaçları sadece korku salmak. Şeytanın toprağı üzerlerine serpiştirildi. Ölüm bile onları kurtaramadı. Güney amacına kısasa kısas yapılarak

ulaştırıldı. Onların mahşerde korku ile cehenneme bakışlarını acı yaşattıkları insanlara seyrettirdik.

BÖLÜM 4 CEPHE SAVAŞLARI Kitle sivil katliamları. Kendi halkını satan idareciler. Düşen şehirlerde esirlere yapılanlar… Geriye çekilme süreci.. Kayıplar sonucu umudun azalması… 1 Milyon Asker (4 milyar Hanif nüfus içinden çıkanlar) 2 milyon, savaşmayı kabul ediyor. 1400000 kişi savaşa hazır. 600000 savaşa katılıyor ama katkısı yok. Vazgeçme eğiliminde. 16 Milyon başlangıçta bulunan üniformalı sayısı. Eğer Bu 16 Milyon a ilave 20000 ekstra kadro dolarsa ilk Müfreze kurulur. Her müfrezenin önünde bir pioner olur.

Acıma yok süfyanilerde. Birbirlerini bile öldürdüler bu savaşta. Düşün, yanyana savaşan iki süfyani alayı birbirini yedi. Mısır arapları ve Suudi arap alayları. Savaş felaket. S.A.F. lar savaşta iken tertemiz olmalılar. Bedenleri ile nefsleri ile. “gerekli nefsi yok et, beden çok hızlı gelişir, askerlerin bedenleri gelişkin ve taptaze henüz, vakitli savaşıyorlar, tam zamanında, hiç üzülmüyorlar, ölen şehit çünkü, şehitler yeniden ayağa kalkıyorlar, savaşa devam ediyorlar, şehit olmanın mutluluğunu yaşıyorlar” Nuh tufandan sonra güneye inmedi değil mi? “Güney farklı bir güney, belden aşağımız güney. Güneye indi Nuh, doğumlar oldu sonra. (Dünyanın kalbi) atan bir kalp, kalp Nuh' un gemisinde idi. Dünya nın kalbi Nuh' un gemisindedir. (O gemide Orta Asya da.) orta asya”

“jude dağı, orada, bomba şeklinde bekliyor bir silah, o silaha elini süren yanıyor, o silah olduğu gibi korunmalı, yanlış ele geçmemeli, o dağa yerleşen bir işçi var, o dağı koruyan bir santa var, santa nerede, gelirse yazacağız”

Alıntı: JUDE dağı >>> Anlamı HAYATIN başladığı, ilk ataların bulunduğu (burada dağ) yer. (Jade >>> CADI olarak da verilmiş >>> Farsça CADU olduğunu yazmıştım. Onun için yaşlı ve Şirret kadın bu kapsama girmiyor.) Öte yandan YEŞİM taşı da değil! Firuze de denen yeşimtaşı MAT'tır, şeffaf değildir. Ama JADE camgöbeği gibi saydamsı bir taştır. Bu tektoniklerin oluşmasındaki şiddet hareketlerinin uyguladığı basınçlarla oluşur. Bu taş için Latince ismiyle TEKTİT'e bakınız. (Aslı Jade >>> Yazıldığı gibi okunur. Ceyd değil.) Demek ki CUDİ >>> TEKTİT dağı da demekmiş. Demek ki çok büyük bir sıkışma sonucu olan bu tektit taşı, sadece HİMALAYA'larda bol miktarda var. Ve ona VEDD (Buda) JADE adını veriyor. SanSkritçe'nin güzelliği burada işte. İlla ki KUR'AN'daki kelimelerle alakalı. Arş'ın dört direğini taşıyan dört hamalei Arş meleğinin adını içeriyordu. (Nuh suresi.) Boğa- Aslan- İnsan- Kartal ve bir de BUDA'nın kendisi, 5 isim vardı. Bunlar TUFANDAN önceki bir kültürün, iyi bir dinin TAHRİF edilmiş ve beş ilah halinde çoğaltıldığı bir KAYIP ÜLKE kültürüdür. VEDD ise aslında peygamber olan BUDA (Buddha) veya gerçek adıyla VEDDA. İşte bu dört direkli (saydığımız isimler) ve tepesinde de KONİK biçimde VEDD'in yer aldığı piramit/dikilitaş gibi düzeneğe JADE deniyordu. İngilizcede Jade'nin anlamını bilen var mı?

Alıntı Sahibi: Hans von Aiberg Alıntı: İşte bu son saydığım dağlar, Nuh'un HİÇ KARA görmeyen GEMİSİNE ADA olmak üzere ortaya çıktı. Karga leşe konarken, güvercin de bir DEFNE/ZEYTİN dalı getirdi gagasında. HİMALAYA/Tanrı dağlarının tepesinde DEFNE/zeytin'in ne işi vardı? Söyledim ya, oralar Afrika kıyısı idi. Tıpkı bir halıyı hızla duvara vurduğunuzda nasıl kıvrımlar oluşursa, o kıyılar da kıvrılarak Tengri dağlarını yaptı. Onun için bir Zeytin dalının açıklaması basit! o kıyılar da kıvrılarak Tengri dağlarını yaptı. Himalayaların arka yüzü >>> Tanrı dağları, shin lien "Tayyar SEMA" böyle diyor ayet! Kuşların çıkacağı en son nokta. (O noktadan sonra NEFES alamazlar, ölürler.) Kuş denince KARTAL daima en yüksekten uçar! Kartalların çıkacağı son nokta Himalayalar kadardır. JADE camgöbeği gibi saydamsı bir taştır Tektit'i niye aradık biz? >>> JADE taşı olduğunu göstermek için. YEŞİM/Firuze değil! Cudi isminde TEKTİT'in adının saklandığını göstermek için. CUDİ >>> TEKTİT dağı da demekmiş. Demek ki çok büyük bir sıkışma sonucu olan bu tektit taşı, sadece HİMALAYA'larda bol miktarda var. Ve ona VEDD (Buda) JADE adını veriyor.

Alıntı Sahibi: Hans von Aiberg “bir tür torbaya benzeyen kalbi andıran yapı, Allah katından indirilen ve Nuh un gemisini çalıştıran araç (dünyanın kalbi) evet (hala orada) dünyanın kalbi denen o aygıt hala jude da ya da jade de (silah özelliği?) dünyayı yerinden oynatır, çok güçlü (düşmana geçmemeli) iyi amaca hizmet etmeli” Bu nedenle fugyaniler(kurbağa süfyaniler) kuzeye çekildiler (kuzey hattına doğru getirildiler) taktik olarak. Kuzeydoğuya akmaları önlendi. Dağlık alanlara çıkartılmadılar. Dünyanın kalbini kirletemediler.

Şehit Olanlar “17 yaşına daha yeni basmış bir çocuk. Hançerle öldürülürken bıçak karnını yardı. Şehit olan çocuğu hançerleyen süfyani yaptığının ne olduğunu bilir. Hançerli bebek vücudundaki yarayı bilir. Doğurgan bölümünü bu kız askere yaşatmamak için özellikle kaburga-omurga kemiğini keser. Karnındaki, ortadaki yarığı kız fark eder. O yaradan çocuk doğucaktı. Ama doğurulmadı. Bunun yerine kız başkasına ait oldu.”

İnen melekler sayesinde savaşı Mehdi kazanır. EkMelek, şehitlerdir.

Geleceğin İnsanları Geleceğin insanları çok güzel. WalHalla insanlarının yüzü ışıldıyor. Sosyal bir ortama girdiğinde gözlerin rahatsız olmuyor. Kötü ses yok, kötü görüntü yok. Kötü kokular engelleniyor. Böylece insan vücudunda cennete yakın bir ortam yaşatılıyor. Gönüller teskin oluyor. Yuva kurmak kolaylaşıyor. Burç uyumu ile çalışan eşleştirme sistemi var. Hedronik alt bilgisayarlarına yuva kurdurucu görev verebiliyor. Aynı şehirde yaşayıp da birbirini hiç görmeyen ama en uyumlu eş konumunda olan gençler tanıştırılıyor. Annebaba ların yavru üzerindeki menfii etkisi kalkmış. Bize yapıldığı gibi yapılmıyor. Bu nedenle teenagerlarda umutsuzluk kaynaklı intihar yok. Aşkına kavuşturulmadığı için yaşama küsen genç yok. Her genç sevdiğini söyleyecek yürekle dolaşıyor. Yine her genç en tatlı dille red edebiliyor gelen teklifi ama kırıcı olmuyor. Kendini sevdiğini söyleyen karşı cinsi dostça kucaklıyor. Bu sevgi için ona teşekkür ediyor. WalHalla kurulduğunda dünya gençleri de bundan payını alıyor. Onlar mutlu oluyor. İşte begüm bu ortama doğdu. Müfrezesi böyle bir ortamdan geçmişe aktılar. Bu yüzden WembArmy de savaşa gönüllü

katılımı azdı. Çünkü insanlar bedenleri için hazırlanmış mükemmel nitelikteki yaşam havuzlarını terk etmek istemedi. Bu da bir imtihan oldu o zamanın insanlarına. Artık dünya için değil ahiret için çabalama dönemine girildi. Dünyada Allah ın nuru tamamlanmıştı. Ama hiç bir zaman kulların gönlüne bu nur yansıyamadı tam olarak. Dünya da iken gönlü nurlanan kulları Allah sevdi. En zor dönem yıkım dönemiydi. Mesih öldükten sonra kalan imanlı hanifler çok çok üzüldüler. Akibeti bildiklerinden kenarlara köşeler çekildiler. Şehit olanlar bunları da görecek. Tüm şehitlerin şuurunu Allah kıyamet öncesi alacak. Hay son gören olacak olup biteni. Sonra Allah ın TEK liği yaşanacak. Biz o dönemde muallakta kalacağız simetrik olarak. Mahşere doğduğumuzda panik olacağız (en az 100 yıl süren bekleyiş ve mahşer imtihanı) Mahşerde o noktanın genişlemesi için bekleyiş olacak. Gölgenin genişleme olasılığı da var içindekilerin niyetine göre. Allah bize cennetine alırken çok güzel bir giysi sunacak. Bu giysi ile bedenimiz tertemiz olacak. Cennete atılan ilk adımda kendimizden geçeceğiz. İç duygumuz mükemmele yakın olacak ve şükrün karşılığını hissedeceğiz. Kendi cennetimizi önce gözlerimiz idrak edecek. Sonra kulaklarımız o güzel seslere ulaşacak. Sonra burnumuz güzel kokuları alacak. Sonra dokunacağın nimete. En sonunda tadını alacağız içimizde. Ama hanifi bunlar kesmeyecek. Ben yine de O nu görmek isterim diyecek. Göreceği günü bekleyecek. Allah o kulunu fazla bekletmeyecek. Kuluna ürkmemesi için alışacağı bir şekilde görünecek ona özel olarak. Allah her hanif kuluna ayrı bir suretle ve latif bir ifade ile yakın duracak. Kulu O na dokunacak. O nun gözlerine bakacak. Hem bir anne gibi hem de bir baba gibi görecek ama KUL olduğunu da bilecek o insan. Aldığı en üst doyum ise Allah tarafından kucaklandığı an olacak. O nun sevgisini dokunması ile yaşayan KUL geri dönüp dönmeme de kararsız kalacak. Başta geri dönüşler olacak cennete gitmek için. Ama en sonunda cenneti ile birlikte O nun yanına taşınacak. İşte İdris... Dünya da ne yaşamışsa razı olacak o hanif kul. Ufak ufak sızlanmaları dinecek. Hanif olan yolun başında iken yolun sonunu bilecek. Bu nedenle razıyım diyecek. Eninde sonunda O na ulaşacağını bildiğinden başına ne gelmişse razı olacak. Bunu gören rabbi de o kuldan razı olacak Melamiliği gereği. Onun bütün günahlarını silecek. Silmesi için şehit kılacak bir şekilde. "değerli bir yazı" "Allah senden razı" "Allah kullarından razı" "Hay geldi, geldi Tomak bakar sana sevgiyle" "ne sevgiymiş bu ya Rabbi" "sevmeyi seven Rabbine döner" "dön Rabbine Ulvi" "ulvi ne demek" Allah ulvi olmanı ister, Allah isterki kulu imanını yaşasın, Allah isterki kul kendinden vazgeçsin, kendini hiç saysın, hiçim ben desin, ben yokum O (HU) var desin, bunu istesin (Allah bunu deme gücü versin kullarına) Amin "kul kendinden vazgeçtiğinde doğruyu yapmaya başlar, kul kendini bırakırsa doğruyu yapar "doğru din hanifliktir" "hanif olan kurtulur" "Enseven ve Yazan kurtuldu" "görmem gerekenler var" "hay gösterecek" "hay gösteriyor bana seninle ilgili bir şeyleri" sen üzülmüştün, üzülünce bir hata yaptın, hatanı Allah affetti, moralin yerinde olsun diye yazılıyor bu, sen vicdan azabı çekme diye yazıyoruz, hatanı Allah affetti, artık üzülme, Allah çok sevendir, üzülmene gerek yok artık, affedildin” "herşey yoluna girecek" "herşey yoluna girecek" "Tomak da arada gelip gitti az önce"

"deccal yine peşinde, görünüp kayboldu, geldi, yaz, "semurgwalll siz özelsiniz, ikinizi de Allah atadı bu işe, dahi olamayan bir kızla tanış" "tanı kendini" "tanı Allah'ı" "yan gelip yatma zamanı değil" "üretin" "üretimli olun" "üretken olun" "yazın hep" "yazılarınız önemli, yazın deccali de" "deccale dönüşenleri de yazın" "anne olun" "baba olun" "baş olun" "kol olun" yardım çok fazla size, destek çok fazla, yazın ki düzen oluşsun, yazın ki insanlar walhal ı ve llahlawı öğrensinler" "özellikle walhal ve llahlaw yazdırdım" "Allahlaw eksik henüz ve walhalla da eksik" "tamamlayın bu eseri, eserleri" "Enseven e heves verdik" "sana da " çok güzel bir eser olacak" "çok değerli bir eser" "bu yüzden el ele verip yazın" "yorgunluk çöksede yazın" "yoracağız sizi" "çünkü yazmak isteyen yorulur (yorulmaya değer) "evet" "yaz Enseven hızla" "sen nesin artık kızım" "sen açık net aşka davetsin" "aşkla yaz" "aşık kız" "aşık mısın" "çok değerli eserler yazacaksınız ikiniz" "çok önemli eserler" "deccal geliyor" "kaçtım" “marifet ne, marifet? Enseven bir marifet yaşıyor, sanmaki yalan söylüyor, Enseven bir marifet yaşıyor, yaşatan da Allah, istese bırakırdı kızı kapalı kutusunda, ama açık kutu, Enseven üretmek için herşeyi yapmaya razı, işini bile bırakmak istiyor bunun için, ama olmuyor” “kahverengi gözlü bir melek var yanımda, görünen insan sayısı fazla, hepsi secde etti ben de ettim, çok fazla klon var, klonlanmış melekler sanki, kerrubiler, 3 sıra, üçlü, insankartal ve aslan- boğa, yüzlüler, boğum boğum vücutları, çiçek açıyor üstlerinde, sarı lale açtı bir tanesinin sol kolunda, diğer kolunda da mor lale açtı, ne anlama geliyor bilmiyorum, misal gibi, bir de wemb bayrağı logosu var, gögsünün biraz aşağısında, melek görüyorum, bu nasıl olabiliyor, olumsuz birşey olacak, hissettiriliyor, 900 metre aşağıya sarkıtıldığım bir rüyam vardı, o rüya hatırlatılıyor, yazamıyorum, neyse, çok uzun süre böyle geçti, geçiş dönemini yaşıyorum, yaşadıklarım çok fazla bana, esir de yaşananlara şahit oluyorum, melek dolgu malzemesi, dolgunluk hissi, esir, dolgunluk hissi var, hu demek zorundayım diyor bir melek, esir wiya ettirir yoksa, acı bir durum olur onun (melek) için, melekler wiya etmemek için ağlarlar, wiya eder canımızı alırken, canı yanar. Canı yanmasın diye wiya etmemek için sürekli Hu demek zorundalar. Zikri çeken doğrulur, kıyam durur. Zikri çeken eğilir rukü eder. Zikri çok çeken secde eder. Allah büyüktür. Allahu ekber.” “wiya nedir, wiya ispanyolca dinlemek, cevaplamak, pay attention, acı çekmemek için wiya ederler, dikkat ederler, ya da cevap verirler, hissetmek anlamı da var, itaat etmek uymak anlamı da var, dinlemek anlamı ağır basıyor, esiri dinlememek için ağır basıyor, wiya etmemek için, acı çekmemek için dinlerler, ya da öyle bir şey, karıştı biraz. Esiri dinlememek için sürekli hu çekerler. Bu anlamı.”

kerrubilerin işlevi nedir? “kerrubiler Allah' tan gelen bilgiyi aktarmaya gelirler, sohbet ederler kullarıyla, sohbet

ederek bilgi verirler, bilgiler vurucudur, destek mesajı gibidir, dua et, Allah büyüktür, berbarella, barbar eliyle oluşan kız, elleri bile acı çeken, minik kız, dua et, zavallı kız küçük, olumlu yazmak isteyen, elleriyle Allah a yönelen, mutluluk ve güven indirdiğimiz küçük kız, dua et, et ki Allah sana gelsin, ziyası var, nurullah, Allah la konuşmak isteyene Allah gelir, konuşun Allah la, sohbet edin, her an O na şükredin, hamd olsun deyin, konuşun Allah la, oku, Yaradan Rabbinin adıyla oku, Alak suresini okuyun, Alak 5 ayetti değil mi, gerçekte 5 ayetti sanki” İşte. Anlatılan anlatıldı. Yüzlerce anlatım alt alta sıralandı. Anla diye. Cephe savaşı çetin geçti. Detayların serpiştirildiği esirin içindesin. Yazılı eser sana olup biteni çıtlatır. Değişimleri ile geleceğin belirsizliğini anlaman sağlanır. Güzel güzel uyudun. Zamanı tükettin. Bedeni incittin. Sen hazırlanmalıydın savaşa. Cepheden vuruşa. Allah denildi. Kuran denildi. İman da iman denildi. Düşünmedin mi? Bu kadar zorlayışımızı al içine. Seni de sarsacaklar bir gün. En çetin sınavın ölümün ardında seni bekliyor. Ölmeden önce sınavını versen ne iyi olur! Al sana fırsat. Kendi iç savaşını ver. Cepheden karşıla düşmanını. Sen dıştaki savaştan önce içinde savaş. O zaman yaşanacak savaşa hazır üniformalılardan olursun. Emin olursun. Zaferden uzak durmaz kurduğun hayaller. İlk yılların çok zorlu geçeceğini bilirsin. İnsanın en iyi eğitmeni yine kendisi değil midir? Oku bak cephede ne olduğunu. Aç gözünü ve seyret. Dinlettirilen ses kayıtlarından yaşanan kayıpları hafızana al. Ölmek için değil Allah için vuruş. Geriye çekildiğin için sana gülen süfyanilere aldırma. Sen yeniden vuruşmak için yeniledin mevziini. Ayıplamalarını ayıplama. Bilmediklerini biliyorsun ya. Mutlu ol. Senin gibi savaşanların üçte ikisini Allah yanına alacak Şehit adıyla. Geriye kalanlar ise düzeni kuracaklar Mehdi yanında. Sen her iki durumda da mutlu olacaksın. Kandırılmayacaksın. WembArmy seni boş yere ölüme atmaz. İnsan yaşamı üzerine titrerler. Kaybedilecek bir saldırıya imza atmaz iyi üstsubaylar. Gelen bilgiyi değerlendir. TakTik savaşını ver. Batıdan doğuya esen sert rüzgara karşı köküne sarıl. Ateşin seni yakacağını bil. Önceden içindeki yanıcıları çıkar. Bu senin tedbirin olsun. Sırları açığa çıkarmadan dikkatle düşmanı kolla. Kuşatıldım diye üzülme. Kuşatanların şımarık bakışlarına gülerek cevap ver. Üniformandaki Wemb logosuna sadık olmanı istedik. Allah için dedik. Lillah diyerek çık yuvandan. Kendi isteklerine boyun eğme. İmanı yaşa. Cepheye alındığında yaklaşan yığınlara bak. Korkun sadece O’na olsun. Sınanmadan cennetine alınmayacaksın. Senin sınavın bu cephe vuruşmaları oldu. Cephe savaşına atılan süfyani askerinin bakışları amazonların üzerinde kaldı. Kendi ordusunda dişiye değer vermeyenin erkek evlatları şaştı. Önce hakaret ettiler. Önümüze dişileri mi saldınız dediler. Erkekleriniz nerede dendi. Amazonlar eşit olduklarını dile getirdiler savaşmadan hemen önce. Vuruşmadan önce dile gelen konuşmalar geldi gitti. Kulaklara ulaşanlardan anlam çıkaramadı süfyaniler. (Savaş başlamadan hemen önce sancaktan bir horn a üfleme sesi çıkacaktır. Bu sesin ardından amazonlar savaşa başlayacak.) Süfyani saldırısı kırınca kimi cepheleri aktılar boşalan yere. Amazon dediklerini daha yakından gördüler. Ele geçirebildiklerini üniformasından ettiler. İç giysisi ile esaretini yaşamaya başlayan amazonların güzelliği hoşlarına gitti. Güzel görünme

konusunda savaş zamanında bile etkindi bu amazonlar. Ölme sevdası ile çarpışmıyorlardı. Öldürme niyeti ile de durmuyorlardı. Tek dertleri inandıkları uğruna çaba göstermekti.

Hattın kendisi Dillenirse Beklendiğinin aksine. Gönlümü hiçe saydım. Mücadele edişimi gösterdim hedronike. Göğüsledim zor görüneni. Görünmeyene karşı mücadele ettim. Kendini göstermeyen ne varsa karşısına dikildim. Yıkmaya çalıştıkları kuzeyin düzenini güneye indirmek için yol buldum. Yoldan akıttım diğer artçıları. Bir üstsubayın gözüyle baktım vurulan hedefe. Geriye çekildikçe kalınlaştım. Ben cephe hattıydım. Sarsıldığımda kaçtığımı zannetiler. Oysa incelmiş dallarımı birleştiriyordum. Kuzeye yöneldikçe süfyaniler kuşatmakta zorlandılar. Yerleşkelerin korumasını amazonlara bıraktım. Açık alanlarda Warnizon askerlerini dolandırdım. S.A.F. askerlerin yürekleri çarptı. Süfyani askerlerin korkuları arttı. Kazandıkları halde ölümden korktu güneyden gelenler. Kuzeye çekilenler cepheyi tuttular. En sonunda 9.Army nin liderliğinde tutulan en kuzey savunma hattı oluştu. İşte asıl cephe savaşları burada yaşandı. Öncekileri geriye çekilimde yaşanan yanlışlıklardı. Kayıplar hep emirlere uymamaktan kaynaklandı. Mehdi onlara yol buldu. Onlar yola geç girdiler. SlavArmy ağırlıkları en sağlam yeri tuttular. Onlara havadan destek de vardı. Cephe savaşı neydi? Yüz yüze vuruşmaktı. Artık manevrası ve kuşatması kalmamıştı. İlk yılın sonunda kuzeye çıkan süfyani alaylarını iki yıl boyunca tutacak bir cephe hattı oluşmuştu. İşte bu hatta savaşan 7 savaşçı askeri canlandırdık. Bunlardan 5i Wembist, 2si ise esir alınarak konuşturulan Süfyanist asker oldu.

4.1 Cephe savaşına girenler 1.Amazon Akıncı (Nik: Wilgenise) Bulunduğum coğrafyada sabit olamamanın getirdiği esnekliği yaşıyorum. Savaşın bize yaklaşması ile görevimiz başladı. Akınlara çıktık. Erkeklerden oluşmuş süfyani alaylarının bizden çok fazla ve birleşik görünmesine inat onlara vurduk ve yine vurduk. Amacımız sarsmak. Belirlediğimiz bir noktaya yöneldik. Benim içinde bulunduğum akıncı alayı ural dağlarının 10.Army savunma çizgisine bakan yükseltilerinde dolanır. Zaaf gördüğü anda süfyani sahasına dalar. Kayıp oranlarımızı az tutacak şekilde davranırız. Süfyani hattından aşırı öne çıkmış ve sağı-solu yalnız kalmış olan alaylara bakarız. Bizi üzerimizde uçuşan özel haberci robotlar uyarır. Pusuya düşmemek için çok hızlı hareket ederiz. Sürekli yer değiştiririz. Beslenmemizi sağlayan arka aktarıcılar var. Uçan sedye gibi davranırlar.

Sığındığımız bir saklanma alanında bizi bulur ve bize gıda-mühimmat aktarır. Taze meyveler yeriz. Yer altı üretim beldelerinden bizim için paketlenmiş ve her birimizin en sevdiği gıdalar en doğal haliyle ulaşır bize. Bunun sevincini yaşarız. İyi besleniriz. Yüzümüz güler. Kuzeye kadar çekilmiş WembArmy içinde akıncı sıfatı ile olanları umursamadan hareket ederiz. İlk akın deneyiminden sonra üzerimizden heyecanı attık. Vurularak yere düşenlerimizi uçuş aracımızın yedeğine alır öyle geriye dönerdik. Kimseyi süfyanilere bırakmadık. Esir düşmedik. Ölenlerimizi de peşimizden getirdik. Yere yakın ucuş araçlarımız tek kişilik. İyi manevra yaparız. Saldırmadan önce dağınık davranırız. Hedefimizi gözcü süfyaniler bilemez. Biz bile bilmeyiz ilk yola çıktığımızda. Anne babam sağ. Onların anne babaları da sağ. Fazla uzak bir yerde değildir. Yardım amacı ile sivil army bünyesinde çalışıyorlar. Yaşım 23. Evliyim. Henüz çocuğum yok. Ama yumurta örneklerimden onlarca alınmış durumda. Wemb düzeni tüm dünyaya yayıldığında ve barış dönemine varıldığında benim çocuklarım olacak. Onları görmeme ölsem bile izin vereceklerine inanıyorum. Ben bir hanif değilim. İnanç sistemim farklı. İnsanın yakışır bir uygarlık oluşturmak için artık bir araya gelmesi gerektiğine inancım var. Tek tanrılı dinlerin bölüşmüşlüğünden uzak durdum. Çok tanrılı dinlerin cazibesi de beni sonradan yıldırdı. Tanrı tanımaz oldum bir süre. Ama rüyalarım vardı. Yaratılmış olma isteğim vardı. Sonunda sizlerin Kızılderili dediğiniz Athabaskan yerlilerinin değişime uğramış dini inancını aldım. Buna karar vermede 3 kuşak ötede biyografisini okuduğum/izlediğim atalarımdan biri etkin oldu. Onun yaşayışından çok etkilenmiştim. Onun gibi iman etmeye çalışıyorum. Ölümden sonra ruhun serbest yaşamına devam ettiğine inanıyorum. İnsanın ruh olarak iyiliğe koştuğunu ama iç mücadelesi ile kötülüğü yenmeden serbest kalamayacağını gördüm. Kendi iman ritüellerim var. Üstelik kınanmıyorum. Beni sevgi ile kucaklayan askerdaşlarım inancımda ve dış ibadetlerimde beni gözleri ile destekliyorlar. Etrafımda Wemb arması taşıyan ve Allah diyen yaşıtlarım gibi değilim. Onların inancı beni rahatsız etmiyor. Ama benim ailemde genelde İseviler var. Annem babam isevidir. Kuran ı kabul eden ama İsevilikten kopmayan bir alt dalın mensupları. Süfyani dediğimiz düşünce tarzını ve yaşayışını hiç istemezler. Bu yüzden Wemb yanında yer aldılar. Zaten Wemb bize farklı inancımızdan ötürü eşit olmayan bir tavır almadı. Wemb içinde yaşattığı bizim gibi farklı inanç ve yaşayış tarzlarını temel kurallara uyma şartı ile kabullendi. Dış kuralları tüm wemb içinde ortak yaşanırken içimizde yaşadığımız inancımızı sorgulamadı. Önümüze eğitimlerimizde tüm seçenekler sunulurdu. Ben tercihimi yaptım. Ama savaştan da geri durmadım. Yaşıtlarım içinde ortalamanın biraz üzerinde bir boyum var. Amazon akıncısı olmak için bir boy sınırlaması yok. Ancak Esnek ve hızlı olunması için ortalamanın hemen altında ve hafif bayanlar tercih ediliyor. Yani 1,93 boyunda olan bir amazon savaşçısı Elit olabilirken Akıncı olmada zorlanıyor. Tersine 1,63 boyunda bir amazon savaşçısı Elit olmaktan vazgeçirilirken Akıncı olmaya itiliyor. Benim boyum 1.83 grubunda. En uzun boylu olanlardan. Ama bu benim için zorlayıcı oluyor. Çünkü bineğim bana özel üretildi. Diğer akıncılara göre biraz büyük. Kolay hedef olmamak ve hareket halinde yapılan atışları engellemek için ufak olmak gerekiyor. Hedefe aldığımız noktaya ard arda vuruş yaptığımızda nokta dışında kalan süfyani araçları ve piyadeleri şaşkınlıklarını attığında bize atışa başlıyor. Bu yüzden nokta atışını ilk turda bitirip hemen geri dönüyoruz. Çok az zamanlarda gedik kapama görevi aldık. Gedik açıldığı anda uyarı alırız ve uzun bir yola çıkarız. Gedik açılmış alandan hat arkasına akmaya çalışan süfyani

alayının hafif piyadelerini avlarız. Onlar gedik açmanın sevinci ile bizim vuruşlarımızın korkusu arasında sıkışır ve geriye çekilirler. Gedik kaparken çok çok az kayıp veririz. Bu işi severiz. Savunma hattında klasik yönden vuruşan yaşıtlarımız çok kayıp verdi. Onlar esir de verdiler. Ama biz kenarda tutulanlarız. Cephe savaşının uzayan hattı boyunca dolanırız. Saklanma yerlerimiz vardır. Gerektiğinde yer altına ineriz. Bazen görünmez oluruz tüm müfreze olarak ve hiç saldırmadan yanımızdan geçmelerini bekleriz. Cephe arkasına çok sarkmayız. Asla 20 den az bir sayıya bölünmeyiz savaş meydanında. 1000 kişi olarak da tutulmayız toplu halde. Esir aldığımız zamanlar da olurdu. Kaybolanları, pol yerleşkelerinden geç çıktığı için alayına ulaşmaya çalışanları ve yaralı haliyle yardımsız kalıp öylece bırakılanlar kenarlardan çekerdik. Onları arkaya bilgi alma amaçlı bırakırdık. Esirlerle çok konuşmazdık. Onların yüzüne bakmazdık. Onlardan bakabilecek gücü olanlar yüzlerime ve özellikle saçlarımıza bakardı. Araçlarımızda esir ve malzeme taşımak için sağlı sollu uzantılar bulunurdu. Kıskaçla aldığımız esiri hızla sarmalayan bir örümcek ağzı bulunurdu hem sağımızda hem solumuzda. Bir de aracımın arkasında beni kollayan bir atış robotu bulunurdu. Takip edilmem halinde onlara tuzaklama yapardı. Arkamdan bıraktığım yerçekimini yenmiş hareketsiz yumurtalar, takip edenler o yere geldiğinde hızlanırlar ve takip edenleri vururlardı. Savaşın içinde yaşadıklarımı anlatıyor olmam çok sevindiriyor beni. İçinde bulunmuş olmam ve torunlarıma bile anlatma şansı bulacağım barış dönemi içinde yaşamam tam bir nimet. İnancım konusunda bilgi vermiyorum. Bu benim iç sorunum. Ama Wemb i seviyorum. WembArmy üniforması ile savaştığım için mutluyum. Cephe savaşlarında etkin oldum. Alayımın yarısı şehit düştü. Ölenlerimizin bir kaçını da ben taşıdım. Törenlerinde bulundum. Bir hanif gibi dua ettim onun için. Onların aslında ölü olmadığını rüyama girdiklerinde anlayacaktım. Hala kararsızım. İnancım hanif olmaya yakın ama beni eski inancımda tutan bir şey var. Ondan kopamıyorum. Eşim ve çocuklarım hanif oldular savaş sırasında. Bana da baskı yaptılar gülümseyerek. Belki içimden hanifimdir dedim onlara. Katıldığım 37 akın oldu. Bunların dışında 2 kere gedik kapama işi aldık. Akıncı alayları başarı sağladı. Ben 3.MerKom a bağlı bir akıncı alayındaydım. Aracımı kendi ellerimle üretim beldesinden almıştım. Savaşın hemen öncesinde bizi hazırlamışlar ve bir yılı aşkın özel eğitimle akıncı yapmışlardı. Tatbikat ve eğitimlerimin sonucunu görmek için ileri atıldım. İlk akınımda çok korktum. Vurulmaktan ya da yaralanmaktan değildi korkum. Esir düşmek istemedim. Süfyani erkeklerinin bakışlarını uzağı yakınlaştıran kaydediciler aracıma ulaştırıyordu. Onları gözlüyorduk. Israrla zaaflarını arıyorduk. Saldırı halinde iken çok zaaf veriyorlardı. Savunma da kaldıkları kısa anlarda ise onlara çok yaklaşmıyorduk. Bizim hatlarımıza vurmak için yaklaştıklarında ve manevra yaptıklarında biz de onlara yanaşıyorduk. Kenarlarındaki boşluklardan giriyorduk. Bir keresinde grubumla o alayın bir grubuna daldık. Nokta seçiminde başarılı olamadığımızdan serbest vuruşa geçmiştik. Yerde dolanan ve ne olduğunu anlamaya çalışan süfyani piyadelerini vurduk. Akın başlama alanına geri döndüğümüzde hiç kayıp vermediğimizi gördüm. Oysa o anda 1 e karşı 100 süfyani içine girmiştik. 27 kişiydik. 27 araçla o kalabalığa yandan dalmıştık diğer yandan çıkmak zorunda kaldık. Atış sistemleri ön hatta odaklandığından bizi algılamaları ve atışımıza karşı savunma yapmaları etkin olmamıştı. Bize atış yapan piyadeler ise yaralama ve araç zedelemesi dışında zarar

verememişti. Onlardan yüzlercesini avladık. Bizler akın sırasında süfyanileri kalbinden vururuz. Asla kafaya atış yapmıyoruz. Kalbi delip geçen mermilerimiz var. Yaralama amaçlı saldırmıyoruz. Amacımız bize saldıranları saldırarak öldürmek. Kademeli geri çekilme sistemimiz ile savunma hattımız sağlam görünümde. Ama onlar bazen yoğunlukları ile hattı yarmaya yelteniyor. Gedik acıyorlar. Gedikten sızanlar ise serbestçe arkalara uzanıyor. Yani iki tür görevimiz için iki tür konumlama alıyoruz. Olası bir gedik için savunma hattı içinde hemen arkada tutulduğumuz oluyor. Bu süreçte savaşın en şiddetli sürecinde izleyici oluyoruz. Yaralı ve ölülerimiz görüyoruz. Düşmanın vuruşmak için yaklaşıyor. Onların yüz ifadelerini izliyoruz. Vuruşurken can verenlerimizi izliyoruz. Bu bana önce acı verdi. Ama sonra alıştım. Asker olunca iş değişiyor. Akıncı olunca bekleme eziyetine tahammül etmek zorunda kalıyorum. Akın yapmak daha zevkli ve savaşa uygun. Bir akınımızda kendi alayından uzak düşmüş bir bölüğü avlamıştık. 800 kişiydiler ve ana ağırlıklarından uzak kalmışlardı. Öne atılmışlar ama yanlarındaki bölükler geriden takip ediyordu. Çok hızlı akın yapmamız gerekti. Hemen gizlendiğimiz yerden yukarı çıktık ve araçlarımızla o bölüğü hedef aldık. Bizi ilk gördüklerinde heyecana kapılanlar oldu. Ellerindeki vurucu silahlarla atış yapmaya çalışanlar oldu. Bir de yanları emniyete almak için tedbir alan subayları vardı. Onları davranışlarından tespit eden gözleyici robotlarımız hemen işaretledi. Akınlarda nokta olarak bölük yönetim askerlerini alırdık. Bunu tespit ettiğimizde bölük başını ezerdik. Israrla o noktaya atış yapar ve o işaretli noktanın içindeki tüm süfyanileri kalbinden vururduk. Kenarda duruşanları ise bize atış yapmaktan bu dehşeti yaşatarak vazgeçirirdik. Toplu olarak teslim olmak isteyenler çıkardı. Ama bizim işimiz hızla vurmak ve geri dönmek. Zaman kaybına neden olacak bu esir alma durumlarına girmezdik. Her birimizin en fazla iki esir alma şansı vardı. Üstelik bu uygulama tehlikelerle doluydu. Alay merkezimizden izin gelmeden esir alamıyorduk. Akınımız karşısında silahlarını bırakanları atışımızla bayıltıp işaretlerdik. Yakınımızdaki başka bir alayın hareketli uçan sedyeleri onları yaralıymış gibi hemen alırdı. İnsanımızı riske atmazdık böylece. Hiç kolay olmadı. Kafanda canlandırdığın gibi değil. Daha sarsıcı. Vurulanlarımızın uzuvları koptu. Araçlarımızın kenarlarındaki yara kapatıcılar bizi kan kaybına karşı korurdu. Ama yaşadığımız acı dayanılmazdı. Kopan uzvu gövdeye bağlayan yerde yakıcı bir his kalırdı. Uyuşturulması halinde omuz sağı ve solundan ya da kalça sağı ve solundan işlevsiz kalırdık. Bu araç kullanmamızı biraz engellerdi. Tek kişilik araç olduğu için de otomatik geriye çekilme moduna alınırdık. Araçtan düşenler ve süfyani bölükleri içinde kaybolanlarımız oldu. Aracı onu terk etmezdi. Sahibine üşüşenleri yukarıdan atışı ile yıldırırdı. En sonunda kendini imha ederdi saldıranlara kayıp verdirmek için. Ural dağlarında çok dolandım. İklimi yumuşatılmış korunaklı alanlarında yaşadım. Henüz süfyanilerin ele geçiremediği bazı kuşatılmış savunma alanlarına gittiğimiz oldu. Kuşatmayı dışarıdan yarardık ani girişimizle. İçeri girince savunmada bekleşen askerlerimiz bizi gülümseyerek karşılardı. Onların yer altı bağlantısı vardı. Ama yer üstünden kırmızı üniforma giymiş birilerinin gelmesi onları sevindirirdi. Tuzak amaçlı kırmızı üniforma giyen süfyanileri ise güvenlik sistemi delerdi. Esirlerin kırmızı

üniformasını üzerine geçirmeleri halinde ise üniforma içine aldığını hapseder ve tanımlanıncaya kadar dışarı salmazdı. Bu haliyle o süfyani askeri savaş dışı kalırdı. Bunu öğrendiklerinden artık kırmızı üniformalara atış yapmaya başladılar. İlk zamanlardaki kırmızı üniforma giyerek kandırma girişimlerinden vazgeçtiler. Hedronik esir düşmüş kırmızı üniformayı koduyla bilirdi. İçine aldığı WembArmy askerini de nikiyle bilirdi. Aykırı bir durumda kırmızı üniforma, hedronik ile bağlantısı koparılmadığı sürece savunmada kalırdı. Süfyanilerin onu kullanmasına izin vermezdi. Bizim akıncı üniformamız biraz farklı. (Üniforma bir süfyani tarafından giyilirse direk olarak süfyani ordusuna saldırır) Yer savunma alaylarının üniformalarına göre daha hafif ve esnek. Araçla savaştığımızdan tüm ihtiyaçlarımızı araç sağlar. Üstelik aracın üzerinde iken bizi koruyan bir kalkanımız olur. Uzaktan yapılan lazer atışlarını savuşturur. Yakından yapılan atışlarda ise saptırıcı olur. Atışın yapıldığını ışık hızıyla görür ve önlem alır. Aracın dışına çıktığımızda çaresiz oluruz. Akın sırasında araçtan inmeyiz. 100 esir de beklese bizi yerde geçer gideriz. Bizi anla. Canilik yapmayız. Kalbinden vurduğumuz süfyani askerlerine acımayız. Bizimkilere yaptıklarını izledik. Esirlerimize nasıl da eziyet ettiler. İçlerine daldıkları pol yerleşkelerimizi alt üst ettiler. Düzen bozucular oldular. Ganimet toplayıcılar oldular. Ganimet toplayıp pol den çıkmaya kalkanları avlamak böyle oluyor. Onları akınlarımız ile vurduğumuzda ve hızla geriye döndüğümüzde sağ kalanları seyrettim arkadan. Vurduklarımızın aldığı ganimetleri toplama telaşına düştüler. Kayıp verdiklerine bile üzülmediler. Telaşları sadece dünyalık imiş. İnandıklarını söylüyorlar. Beyaz üniformaları karanlıkta parlamıyor. Gündüz olunca güneşin vurduğu üniformalardan yansıma oluyor. Kolayca yerleri belli oluyor. Gizlenme ihtiyacı hissetmiyorlar. Çok kalabalıklar. Bu söylendiğinde kafamda bir kalabalık canlanmıştı. Ama onları kendi gözlerimle gördüm. Gerçekten yüzbinleri bir arada tutmuşlardı. Bir savunma hattına yüzbinlercesi aynı anda yığılmıştı. Biz o ağır baskı altında kenarları tuttuk. Ural dağının hançer bölgesini tutmak zorundaydık. Buraya yaklaşan yığınlara karşı sabit alaylar çarpıştılar. Cephe tuttular. Biz hareket halinde içlerinde dolandık. Zaaf halinde gördüğümüz saldıran süfyani bölüklerine daldık. En çok kaybı bu ana saldırılarda verdik. Alayımızın yarısı tek seferde kullanılmıştı bir akında. Süfyanilerin onlarca alayı aynı anda savunma sahamıza dalmıştı. Gedik açmaya çalışıyorlardı. Çok çetin savaş oluyordu. Esir almanın düşünülmediği tam bir kıyımdı. Ağır savaş alayları iyice yaklaşmıştı. Onların delip geçen atışları bizim araçları etkiliyordu. Araç kaybımız oldu. Akıncı kaybımız oldu. Başarılı olamadığımız akınlar oldu. Akına çıkıp da boş döndüğümüz zamanlar oldu. Moral bozukluğu ile yıldığımız anlar oldu. Ama hiç vazgeçmedik. Akınlara devam ettik. Belki onbinlercesine saldıracak gücümüz yoktu. Ama bölüklerini avlayarak iş gördük. Yere düşen akıncılarımızı toplamayı istedik. Bazı ölenlerimizi geride bırakmak zorunda kaldık. Her akın sonrasında içimizden sağ kalanlar o akıncı yeminlerini tekrarlardı. Kayıplarımıza üzülecek zamanımız yoktu. Hedronik her akın öncesi olası kayıp miktarını verirdi. Eğer hatasız olursak bu oran yaklaşık olarak tutardı. Ama başarısız bir akında kayıp oranımız yükselirdi. Tek seferde 43 kayıp verdiğimiz o gün başarısızdık. Önümüzde bir bölük süfyani vardı. Akını hedeflenen noktadan başlattık. Ama arka ve kenarda gizlenmiş diğer 4 bölük süfyaniyi geç fark ettik. Hemen akını kesip geri dönmemiz gerekiyordu. Nokta vuruşuna başlandığından arkada kalan akıncılar da nokta vuruşu yapmak istedi. Bu zaman kaybettirdi bize. Hedronik

uyarmıştı. Hemen geriye demişti. Bırakın hedefi demişti. Akına çıkanların yarıdan fazlasını kaybettik. Arkada ağırlığı ile duran bir süfyani bölüğü de varmış. Bizi ağır gemilerinden çıkan atışları ile devirmeye başladılar. Araçlarımız aciz kaldı. Onlara çok yaklaşmıştık. Uydu bağlantılı saha kontrollerinde hata olmuştu. O ağır gemi kendini göstermeyecek şekilde dinlenmeye çekilmiş meğer. Savaş sahasından geriye çekilip tamire alınmış meğer. Görünmesin diye de buldukları bir çukura girmiş. Çukurun üzeri de kapatılmış ince bir toprak örtüyle. Uydu kontrollerinde görünmesin diye de üzerinde bir süfyani bölüğü serpiştirmişler. Tuzak kurma amaçlı değilken tuzak kurmuş gibi bizi yanlarında bulmuşlar. O akında yara almıştım. Sol kolum kopmuştu. Aracım yalpa yaparak dönebildi. Yolda kendini tamir edecek süresi olmadığından yavaşlamış hızı ile zigzag çizerek döndü güvenli yerine. Hedronik in uyarısı ile ağır geminin vuruş sahasından hızla çıktık. Yanımızda taşıyabildiğimiz birkaç kaybımızı gömülmek üzere merkeze aldık. Ama geride araçları ile dökülenler süfyani bölüklerinin hışmına bırakılmıştı. Ölenlerimize bile eziyet ettiler. Onları parçalamışlar. Kırmızı üniformayı kesmişler taşınabilir robotlarıyla. İçindeki zaten ölü. Öleni de deşmiler. Yüzlerine yanlarında taşıdıkları kesici aletlerle dalmışlar. Bazılarına tecavüz etmişler. Ölü onlar. Ama yaptıkları bu. İnançlarında bu var mıydı? Kimisi çok ileri gitmiş. Kemiklerine kadar kesmiş etlerini. Akan kanı görüp sevinenler olmuş. Bunun karşılığında inandıkları Allah öfkelenmez mi? Emri gereği savaşta ölen insanın bedenine eziyet olmamalıydı. Ben kalbinden vurduğum bir süfyani askere bunu yapmazdım. Kimileri kelle koparıp alaya aldı akıncıları. Araçlarını sürüklediler. Dağ zirvelerine ve dağ içi korunaklarına geri döndük o akın sonrası. En çok sarsıldığım zaman o zamandı. 17 süfyani askerinin canını almıştık. Ama kaybımız daha fazla olmuştu. Çok hızlı hareket ettiğimiz halde kurtulamamıştık yenilgiden. İlk ve tek yenilgimiz bu olmuştu. Savaşta hata yaparak öğreniyorsunuz. Tanımanızı bu sağlıyor. Hatanın bedeli oluyor. Bize ağır bir saldırı aracını nasıl imha edeceğimizi öğretmemişlerdi. Sadece hafif piyadelere saldırma işi ile uzmanlaştırılmıştık. S.A.F. Akıncılarının işi içinde ağır savaş alaylarına saldırmak da vardı. Ama biz bunun için uygun değildik. Bir araya geldiğimiz bir S.A.F. Akıncı bölüğüne verdiğimiz bilgi ile yeniden hareketlenmiştik. Aynı günün sonunda güneş battığında, ay doğduğunda onlara izci görevi yaptı içimizden iki araç. Süfyani aracı ağır ve hareketsiz olduğundan istediğimiz yerde bulundu. Artık hedef etrafında tutulan süfyani bölük askerleri değil aracın kendisiydi. Özel mermilerle donatılmış iki kişilik S.A.F. Akıncıları yaklaşabildikleri en yakın yerden akına geçtiler. Bize izlettirilenleri anlatıyorum. Deneyim için bize diğer akıncıların saldırıları izlettirilirdi. Çok başarılı olanlar ile başarısız olanlar öncelikli kayıtlarda seyrettirilirdi. Seyre dalarken içinde sayardık kendimizi. Orada olsaydık ne yapacağımızı düşünürdük. Ağır araç patlatıldığında ve içindekilerle birlikte param parça olduğunda yine izliyorduk. Bu kıyımdı. Kıyımdan ötürü mutlu olamıyordum. İnsanlar ölüyordu. Süfyani olmayı seçenler de ölüyordu. Kuzeye gelen süfyanilerin kayıp oranlarını sürekli arttırıyorduk. Bir ağır araç kaybetmişlerdi. Hemen oradan uzaklaştı S.A.F. Akıncıları. Yerde dağılmış halde kaçışan süfyani bölük askerlerine ilişmeden hemen boşalttılar alanı. Hedefin işi bitmişti ve yeni emir gelmeden kişisel istekle yerde kaçışanlara yönelmek olmazdı. Bizi böyle eğittiler.

2.S.A.F. Akıncı (Nik: VİLan) Araç sürücü değilim. Arkayı kollayan ve yanlardan atış yapan ikinciyim. Tam otonom Alayın sıradan bir ferdiyim. Akıncı olmanın ayrıcalığı ile savunma hattından çıkıp ileri atılırız. Çok geniş bir manevra ile boşluklardan çıkarız. Bizim şaşırtmamız iyidir. Dizler titrer biz görününce. Amazon akıncıları gibi ufak ufak dolaşmayız. Kitle halinde yol alırız. Görev alarak ayrışan amazon akıncıları tek tek vuruşurken biz ekip halinde hareket ederiz. Nikim VİLan. Aslında sadece “Wil” olmasını istiyordum. Ama bu nik kullanımda olduğundan ek ilavesi oldu. Savaş başladıktan sonra üniforma giyenlerdenim. Gönüllülerdenim. Akıncı olarak ayrıştırıldım ve ek eğitim aldım. Diğerleri hızla savaşa sürüldü. Bizim gibiler ise birkaç ay bekletildi. Özel tatbikatlara girdik. Mevcut savaşta akıncıların artıları ve eksileri gösterildi. İyi bir eğitim aldık. Yeni bir akıncı alayı oluşturulurken bize ek 278 eski akıncıyı getirdiler. Bunlar bir önceki alaydan geriye kalanlardı. Çok iyi savaşmışlardı. Çok da kayıp vermişlerdi 2,5 yılda. Bizi onların altına verdiler. Onlar ek rütbeler almışlardı. Ben de böyle bir eskinin yeni yoldaşı oldum. Beni yedeğine alan o oldu. Diğer yenilerden kimileri ise aynı aracı paylaşmış oldu. Akın sırasında bir eski ile aynı akıncı aracını paylaşmanın benim için iyi olduğunu gördüm. AlKom emri ile toplandık ve genel alay yemini verdik. Logolarımız ve işaretlerimizle meydandaydık. Savaş hattının yüz kilometre kadar gerisinde tutulduk. Sonra hatta yaklaştık. İlk görevimiz tüm ağırlığı ile tek bir savunma noktasına yüklenmiş yüzbinlerce süfyani askerinin olası gediklerinde ana kapama yapmaktı. Amazon akıncıları gedikten akarak cephe gerilerine ulaşan süfyanileri temizlerken bizler savaş hattında gedik kapama işini alırdık. Hattı tutmak için kenarlardan gediği kapamaya çalışan yerleşik alaylarımıza destek verirdik. Asla gediği ortadan kapamaya gitmezdik. Gedik daraldıkça süfyaniler paniğe kapılır ve kendiliğinden geriye çekilirlerdi. Çünkü yandan vuruşlarımız etkiliydi. Gizlendiğimiz yerlerden gedikten akmaya yeltenenleri perdelerdik. Bir ayna (aynadan kasıt; ikili S.A.F. alayı sistemi. Ayna yöntemi ile birbirinin aynı tutulan iki savaşçı alay birbiri ile haberli olarak süfyanileri şaşırtır.) S.A.F. akıncı alayı da dışarıdan düşmanın gerisine sarkar ve saldırıda tutulanların bekleşen yedeklerini vururdu. Arkadan vurulanların açılan gediğe yönelmek yerine güvenli bir geri çekilme yolunu tuttukları görünür. Karnım acıkırdı. İştahla yerdim. Savaşta iken çoğunun beslenme düzeni bozulur ya da azalırken ben iyi yerdim. Canımın çektiklerini bulurdum geri dinlenme hattında. Bize verdikleri savunma sahasında tüm alay süfyani zaaflarını tarar ve uygun bir açık bulduğunda hemen planlama yaparak topluca saldırırdık. Asla merkeze odaklanmadık. Süfyani alaylarının yığın halde dolaşması bu yüzden. Bölük bölük ayrışmayı sevmez onlar. Her alayın kenarlarında bekleşenleri avlarız biz. Amazon Akıncıları tek bir noktaya odaklanırken bizim noktamız saldırı anında esnek tutulurdu. Devirdiğimiz bir noktanın yanındaki diğer noktaya odaklanırdık. Tek bir atış yapmazdık. İki kişilik aracımızdan çok atış yapardık. Aynı atış düzeneği ile onlarca süfyani askerini devirirdik. Disk benzeri bir atışımız vardı. Yumurtadan farklıydı. Kendi etrafında döner ve bumerang gibi dönüşler

yapardı. Araçtan çıkmadan önce hedeflerini onaylar ve onları imha etmeden görevini bitirmezdi. Diskler kalbe odaklanmazdı. Onların işi gövde ve uzuvları kesmekti. Arkada bulunduğumdan her iki elimde tabanca bulunurdu. Büyük silah taşımama gerek kalmadan bu tabancalarla yakınımda bulunanları devirirdim. Diskler orta ve uzak alanlara akardı. Böylece bizi gören süfyaniler uzaklığa bakmadan hedef olacaklarını öğrenirlerdi. Kenarlarda olanlar merkezlerinde güvende sayılan üstsubaylarına koşarlar, uçarlardı. S.A.F. Akıncı ya ateş etmek için davranan bir süfyani askerini araçlar algılar ve hemen ona bir disk gönderirdi. Süfyani askeri atış yaparken sabit olduğundan ve disk de oldukça hızlı çıktığından birkaç atış sonrası o süfyani kendini çizilmiş bulurdu. Eğer dayanabilirse ilk çiziğe atışına devam ederdi. Ama aynı diskin onu yeniden hedef aldığını bilirse hemen yere yatardı. Yere yatanlara disk ilişmezdi. Yere yatmış süfyanileri vurmak benim işimdi. İki elimdeki tabanca ile akan aracın arkasında hedef bulurdum, vururdum. Savaş alaylarının merkezinde kalkan kullanan süfyaniler kalkan dışında tuttukları kanat bölüklerini içeri almayı istemezlerdi. Çünkü tüm alay askerlerini içinde tutacak kadar geniş değildi. Kendi artılarını eksiye çevirdik. Kayıplarımız genelde geriye dönerken oluyor. Bir savaş alayının kenarlarına aktıktan ve onların çizdikten sonra boşluk bulup yeniden savunma hatlarımıza dönmeye çalışırdık. Onlar da bizi çevrelemek isterdi. Manevraya manevra yapardık. Bazen çok geri hatlara kadar uçardık hızımızla. Onların peşimizden uçmalarını istemezdik. Bizi takip eden özel savaş alayları olurdu. Onlarla vuruşmaktan başka çaremiz kalmazdı. Binlercesi aynı anda çullanırdı arkamızdan sağımızdan ve solumuzdan. Aracımız bu durumda atış yapmayı bırakır ve savunma modu alarak şekil değiştirirdi. Araç kalkanını çalıştırır ve hızlanırdık. Amacımız uzun yoldan da olsa kendi hatlarımıza dönmekti. Bazen gizlenmek için yükseltilere uçardık. Bazen de pol yerleşkelerinin harap olmuş alanlarına dalardık. Bu çok ender durumlarda olurdu. Bütün bir S.A.F. akıncı alayının kaybedildiği de olmuştu. Bunu da duymuştuk. Hataları geriye dönememeleri olmuştu. Kayıp verdirmişlerdi ama kaybedilmişlerdi. Hiçbir araç dönmedi. Araçları ile esir düşenleri izledik savaş zamanı. Esir düşenlere yapılanları seyrettirdiler. Lazer tabancaları yakından etkilerdi. Lazer atışının etkisini azaltacak şekilde üniforma giydirilmiş askerlere ancak belli bir yakınlıktan öldürücü yarayı verebiliyorduk. İki kişilik bir araçla uçmanın artısı, arkamızda kalanları kolay avlama şansıydı. Eksisi ise hedef olacak büyüklükte olmamızdı. Etrafımızda uçuşan tek kişilik süfyani uçucuları ile uğraşırdık. Onlar kapalı savaşırdı. Bizim gibi kendi yüzlerini ve ifadelerini pek göstermezlerdi. Esir aldığımız zamanlar onların teslim olduğu zamanlardı. Teslim olmak için iki elleri ile havaya işaret verirlerdi. Silahlarını ve üniformalarını çıkardıklarında onları paketlerdik. Kuzeyde aşırı kayıp verdiklerinde üniformalarını terk edip kaçışanları seyretmiştim. Amaçları sivil görünüp vurulmaktan kurtulmaktı. Teslim olmayıp kaçışanları vurduk. Savaş öncesi verdiğimiz ültimatom vardı. Beyaz üniforması ile Wemb birliğine giren tüm süfyani askerleri hedefimizdi. Teslim olmadıkları sürece vurulacaklardı. Bir süfyani askerinin esir olması zordu. Teslim olmayı istemesi için alayından ayrı düşmesi, yakınındaki diğer askerlerin de teslim olmayı istemesi gerekiyordu. Bunu da onlarla konuşmadan bilemezdi. Teslim olmayı dile getirmek bile suçtu onlar için. Oysa bizim çaresiz kaldığımızda esir düşme hakkımız vardı. Bununla

suçlanmıyorduk. Aracımız bozulduğunda, aracımızdan düştümüzde ve savunma silahlarından mahrum olduğumuzda esir düşmekten başka çaremiz kalmıyordu. Ama süfyanilere esir düşmek yasaklanmıştı. Savaşın bir gerçeğini yaşamaları istenmiyordu. Bu yüzden onlar tek tek esir düşme yoluna giderlerdi. Önce bölüklerinden uzaklaşırlardı savaşın yoğunluğunda. Zaferden emin güney birliklerine inat kuzeye yanaşmış alaylarında kaos yaşanırdı bizim saldırımızla. Nasıl olur derler. Biz bu kadar ilerledik. Hala bitmediler mi derler. Biz bu hattı hani yarmıştık derler. Kim kapattı derler. Tükenmişlerdi hani derler. Biz aynı günde defalarca akına çıkardık. Savaşın ilk gününden beri içinde olan bir eskiye sordum. Bana sayı vermedi. Yuvarlak bir ifade takındı. Bini aşkın dedi. Aynı günde üç-dört akın yapan için kaç bini aşkın sorusu aklıma geldi ama sormak istemedim. Kayıp oranlarımız başarımıza bağlı olarak inip çıkıyor. Hedronik akın sırasında bize karışmıyor. Tam otonom hakkımız gereği sadece tavsiye gönderiyor. Kendi akın sahamız sabit. Bu saha dışına akın yapmıyoruz. O saha başka bir S.A.F. akıncı alayının görevinde. Böylece savunma hattına bağlı çalışıyoruz. Bir hat olarak tutulan normal alayların gerisinde ve ilerisinde dolanıyoruz. Savaşırken ayaklarımız zemine basmaz. Hareket halinde vuruştuğumuzdan keskin vurucu olmamız istenir. Algımız genişletilir aparatlarla. Giydiğimiz akıncı üniformasında algımızı açan ekler bulunur. Tüm silah ve mühimmatımız aracımıza iliştirilmiştir. Esirleri aracın altından çıkan kollar kavrar ve ucuş sırasında sarkıtılmış olarak hat gerisine taşır. Esir bu haliyle tutulmuş balığa benzer. Onları bayıltmadan esir almayız. Aracın altındaki gözler ise sürekli esirleri ve zemini yoklar. Eğer esir almış geri dönerken saldırıya uğrarsak cevap vermeden yolumuza devam ederdik. Savaşlardan sağ çıktım. Bu yüzden anlatıcı yaptılar. Savaş boyunca garip bir şekilde korkum olmadı. Hatta vuruşurken bundan zevk aldım. İnsan öldürmeden zevk olarak düşünmeyin. Başarma zevkiydi. Görevi yerine getirmek ve geri dönmek bana huzur verdi. Savaşın kazanıldığını duyduğumda aşırı sevinç göstermiştim. O anda aldığımız esire sarılmışım. O da şaşırdı. Yüzüme donuk bir ifade ile baktı. O esirler bizi tanımıyordu. Hakkımızda eğitim bile yanlış verilmiş. Bizi dinsiz bilmişler. İmansızmışız. İmanı bitirmek için kutsal topraklara saldıracakmışız demişler. İbadetlerimiz bidatmış. Tuttuğumuz orucu Allah kabul etmezmiş. Çizdiğimiz yol hak yolu değilmiş. Bilmiyorlar. Ben inancımı içimde yaşarım. Wemb düzeni kimsenin inancını zorla değiştirmez. Kendi içinde dilediğine inan ama dışarıda düzeni bozucu olma. Esirlerin düzeni nasıl bozduklarını anlamaları için iyi bir eğitimden geçmeleri gerekmişti. Bir bölümü devşirildi. Garip bir şekilde Wemb yanlısı oldular ve SaHami sahasında yine askeri kimlikleri ile güvenlik görevi aldılar. Esir dönemlerinde kendilerine iyi davranılmasından etkilenmişler. Bilemiyorum. İnsanın içini bilemem. Umut. Gerçekten düzelenler olmuştur. Oyun oynayanlar da vardır. Bir de içindekini dışarı vuranlar vardı. Kesinlikle kuzeyin düzenini istemeyen esirler çıktı. Yüzlerinde esir olmanın öfkesi ve intikam hırsı vardı. Onların uzun süre tutulmaları gerekti. Davranışları puanlanarak esirler ayrıştırıldı. Hedronik izni olmadan hiçbir esir salınmadı. S.A.F. akıncı olup da esir düşmüş olanları savaş sonunda bulduk. Onlara neler ettiklerini kayda aldık. Esirlere kötü davrananları bulmak üzere kurulmuş olan Avcı

alayına alındım savaş sonrası. Bu da konumuzun dışında. Benden isteneni anlattım zaten.

3.Amazon Elit (Nik: Paglövi) Kuşatılmış bir MegaPol içinde görev aldım. Cephe hattına çok uzak sayılmazdık. Bizi çevreleyenlerin bir gözü de bizimkilerin ellerinde tuttuğu kuzey hattındaydı. Yerleşke içine sızmaya çalışanları önde karşılar ve engellerdik. Biz binaların arasında, içinde, yeraltında ve birazda binaların üzerinde bulunurduk. Savaş öncesi yapılan WalHalla anlaşması gereği yerleşkelere yıkıcı bomba atılamıyordu. Süfyanilerin de amacı yerleşkeleri ganimetleri ile ele geçirmekti. Yıkıcı atışlar yerine Pol sahasına dalacak askerleri kullandılar. Sayıca üstündüler. Bazen yeraltına inmek zorunda kaldık. Amacımız ölümüne vuruşmak değil. Engellemek. Görevlerimizi 4er saatlik dilimlerle yapardık. Tüm Elit alayı 20 kişilik müfrezelere bölünürdü. Başımıza bir lider verirlerdi. Bir de arkada yedeklerimiz bulunurdu. Kayıp halinde sayımız hemen 20ye tamamlanırdı. Toplu halde bulunmazdık. Asıl üslerimiz pol yerleşkesinin ortasında ve yeraltındaydı. Bizi havadan vurmalarını engellemek için yukarıdan destek alırdık. Düşmemiş bir pol yerleşkesinde siviller bize engel olurdu. Onları şehirden boşaltma işini almış iç güvenlik amazonları yer geldiğinde bizimle birlikte hareket ederlerdi. Pol dışına çıkmazlardı. Tutunabildikleri yerde hat oluştururlardı. Süfyaniler ise ele geçirilen pol bölümlerinde tutunurdu. Ganimetleri boşaltmak için bir süre harcadıklarından kuşatılan bir pol için hızlı bir ele geçirme planları olmazdı. Esir aldıkları sivil ve amazonları ise pazarlarda satmak üzere güneye gönderirlerdi. Düşmeye yakın pol yerleşkelerinde de şehir savunma alayı açık alanda hazır beklerdi. O süfyani kadınlar özel giysileri ile düşen şehri süfyanileştirirlerdi koyulan kuralları uygulayarak. Sivillerin %79 unu boşaltmayı başarmıştı iç güvenlik amazonları. Kalanlar kalmada ısrarlıydı. Onları merkeze bile alamadık. Evlerini terk etmiyorlardı. Savaşa muhatap olmuyorlardı. Bunu kendi haberleşme kanallarında süfyani kuşatıcılara da bildirdiler. Hatta bazı gruplar onlarla pazarlık bile yaptı. Hafif bir ihanet kokusu yayıldı. Düzlük bir alanda kurulu MegaPol binalarından bizi kuşatanlar seyredilebiliyordu. Kuşatmanın ilk günlerinde planlar iyi işledi. Ama sonraki aylarda kayıplar arttı. Ek takviye alamadık. MegaPol u sadece dişi askerler savunuyordu. Zorlu bir mücadele verdik. Ele geçirilmiş mahalleri altüst eden süfyanilere baskın yaptığımız da oldu. Amazon Elit olduğumuzu hatırlatacak şekilde davrandık. Onların uçan araçlarına atışlar yaptık. Pol sınırlarında manevramız oldu. Kendimizi gösterdik. Bu yerleşkeyi savunuyoruz dedik. Onlar alacağız dedi. Hepiniz esir oldunuz dediler. Yer altı tünellerimize gedikler açmışlar. Kuzeye çıkan tünel uçlarından takviye akışını kestiler. Artık çok aşağılara inerek kuzeye yönelebilecektik. Bunu denemedik. Savaş öncesi hazırlıklarını yapmış bir MegaPol ün savunması oldu. Düşmedik. Ama düşmemek için çok kayıp verdik. İç güvenlik amazonları çok kayıp verdiler. Sivil hataları, mahal hataları, geri çekilme hataları,

tutunmada ısrar hataları… Biz kaybedeceğimiz bir çatışmada durmadık. Hemen çekildik. Çekildiğimiz bazı yerleri geri almayı da bildik. İyi tuzaklar kurduk. Binalara girmekten korkar ettik onları. Beni merak mı ettiniz? Ne önemi var? Ben bu yerleşkeye dışarıdan geldim. Kendi yerleşkem çoktan düştü ve kıyıma uğradı. Çoğu akrabamı kaybettim. Esir düşenleri oldu. O yerleşkede süfyani kadınlarının neler yaptığını holovizyondan izledim. Çabam bu yüzden. Bu yerleşkenin düşmesini istemiyorum. Onların düzen bozucu hayallerini burada uygulama ihtimali beni üzüyor. Her 4 saat için göreve çıkıyorum. Yerleşke içine dalmış ve ilerlemek için yol arayanlara karşı duruyorum. Savaştan önce de askerdim. 32 yaşındayım. Özel eğitimli biriyim. Savaşa hazırlanırken her yönüyle eğitimi aldık. İnsanın sadece bedeni ile savaşmadını öğrendik. Hisleri de var. Psikoloji de savaşıyor. Bu yüzden yüzlerimiz açıkta. Saçlarımızı izleyebiliyorlar. Bizi gördükleri kısa anlardaki kayıtları tekrar tekrar izlediklerini biliyoruz. Kimi gençleri bize aşık oluyor. Esir alsam onu diyor. Kendime cariye yapsam diyor. Amaçları bu kadar basit. Oysa biz başka bir amaç için savaşıyoruz. Toprak kaybını önemsemiyorum. Düşen şehirler de olacak. Onlar zalimlik de yapacak. Okutulan Kuran ayetleri bunları bize zaten söyledi. İnancım var. Bazen sarsılıyorum. Kusurlarımı görüyorum. Korktuğum zamanlar da oluyor. Kaybetme korkusunu yaşıyorum. Tuzak kurduğumuzda ve ilerleyişini izlediğimiz süfyani bölüklerine atış yapmaya başladığımızda sağ kalma isteği uyanıyor. Tüm Amazon Elitlerinin birinci görevi sağ kalmak. Mücadeleyi böyle sürdürüyoruz. Tuzağa düşmemek için plansız davranmıyoruz. Merkezden, yeraltından görev için çıktığımızda 4 saat için ne yapacağımızı bilerek savaşıyoruz. 4 saat için savaşıyoruz. Geri kalan zamanda dinlenmiyoruz. 2 saat uyurum. Kalan zamanda hazırlık yaparız. Bize yardım için tuttuğumuz Humanoidleri, Androidleri ve hareketli robotları kullanırız. Onlar da bizim gibi! Ait olduklarını hissettikleri MegaPol için savaşıyorlar. Hepimizin üzerinde bu MegaPol ün sembolü var. Humanoid veya Android bile olsanız bu sembolü taşıyabiliyorsunuz. En şiddetli savunmamız merkezde olacak şekilde ayarlandık. Çok şükür ki merkezimize yanaşamadılar. Onları dış mahallerde tutmayı başardık. Kaybımız çok. Ama onlar bizden daha çok kayıp verdi. Kuşatılmış her MegaPol onlar için iştah kabartır. Ufak pollerin üzerinden delip geçerken bize geldiklerinde daha dişli olmaları gerekir. Kalabalıklaşırlar. Bazen topluca saldırırlar bir MegaPole. Bu durumda çok zorlanırız. Tüm yönlerden yığılırlar. Artık 4 saat kavramı kalkar. Tüm gün vuruşuruz. Gece ya da gündüz. Koruma kalkanlarımıza ya da önleyici sistemlerimize zarar vermek için karmaşa yaratırlar. Tuttuğumuz giriş yollarında zorlama yaparlar. Ölmüş bedenleri üst üste yığılır. Beyaz üniformaların altından kırmızı kanları akar. Kırdıkları dış mahallere dalarlar kimi yerlerde. Bunu haber alır merkezimiz ve savunmayı yeniden düzenler. Böylesi yığılmalı saldırılarında çok zorlanırız. İç güvenlik için tutulmuş amazonlarımız bizden destek alır. Onları yanımıza dizeriz. Korkmayın deriz. Biz yanınızdayız deriz. Biz onlardan daha iyi savaşıyoruz deriz. Kendi yerleşkelerini koruma istekleri ile kaybetme endişesini birlikte yaşarlar. Biz sadece sağ kalmayı isteriz. Kaybedilen bir yer geri alınabilir. Düşen bir yerleşke yeniden ele geçebilir. Ama sağ kalmazsak kim mücadele edecek?

Cesaretimizi toplayıp yerleşkenin hemen dışına çıktığımızda oldu. Burada amaç sadece kendimizi göstermekti. En dış hatlarına kadar tuttuğumuz kimi alanlarda bunu özellikle yaparız. Burası bizim deriz. Kalkan içine girmiş ve bazı mahalleri tutmuş olan süfyani alayları geçen zamanı umursamadan beklerdi. Kendi ölülerini toplayan özel araçları vardı. Onları yerleşkenin hemen dışında açılan derin çukurlara doldururlardı. Oysa biz her kaybımız için özel tören yapardık. Onları yeraltında tek tek toprakla buluştururduk. Dualar okurduk. Savaşta buna bile zaman bulabilirsiniz. Sizin için bizim için can verenlere karşı son göreviniz budur. Sevdiklerinizi böyle çukurlar açarak gömmeyin. Bu onlara değil ama onların yakınlarına ve izleyenlere eziyet olur. Yaptığı hatanın neticesinde ölen beyaz üniformalılara ne acırdım ne de öfke duyardım. Bu görüntü karşısında tavrım ortadaydı. Amaçları iyi olmayanların ölümüydü onların ki. Mehdi adıyla ortaya çıkmış. Mighty adını almış bir insanı tanıdık. O bize savaştan çok önce olanları anlatmıştı. İnandığım bir mücadelede zorlanıyorduk. Bunu da söylemişti. Zorlanmadan zaferin gelmeyeceğini anlatmıştı. Hedronik hergün bize bununla ilgili ayetleri okur. Fısıldar bize inandığımız Allah ın sözlerini. Allah la bizimle böyle konuşur. Savaşırken O bizim için hep yanımızda oldu. O nun korkusunu aldım. Sadece O ndan korktuğumu anladım. Kaybetmekten çok korktum. Elit bir askerdim. Kibirlenmedim. Aksine ezildim. İçim ezildi savaş yıllarında. Yaşananları gördüm. İbadetim buydu benim. Allah için savaştım. Allah için geriye çekildim. Allah için hazırlandım. Allah için yeniden savaştım.

4.Hbryd Elit (Nik: Gilinead) 12.Army logosunu üzerimde taşırım. Mermaid. Onlar bizim üzerimize titrerler. Mermaid zamanında sadece biri iman etmiş tufandan önce. Bunu söylemişlerdi bize eğitimlerimizde. Benim boyum çok uzun. Özel olarak üretildim. Ama bir insanım aynı zamanda. İnsan ruhu taşırım. Duygularım vardır. Ben bir araç değilim. Humanoid bile duygu yüklü iken bana nasıl farklı bakarsınız. Allah için savaşıyor oluşumu yadırgamayın. İbadet ederim. İnanırım. Ayetleri okurum. Yaşarım inandığımı. Hislerim var. Denizin içinde yaşarız. Savaş için özel oluşturulduk. Denizkızı gibiyiz. Karada çok durmayız. Savunma yapan Cephe hattına arkadan destek veririz. Karada çok kalmasak da onlara görünerek moral veririz. Biz de sizinleyiz deriz. Biz de kayıp veririz. Bir kısmımız yeraltından başka denizlere gönderildi. Ama ben Gilinead, kuzey denizinde kaldım. Özel araçlarımız ve özel algımızla yararlı olduk. Düşünceleri okurum. Seni de okuyabilirim. Zaman farkı önemli değil. Yakalarım seni kendi zamanında ve içinden geçenlerin bir kısmını okuyabilirim. Örtün altında gizlediklerine ilişemem. Ama düşündüğün anda okumaya başlarım seni. Bu haliyle yararlı oldum savunmada duranlara. Karşı süfyani askerlerini okudum. Onların beyinlerine hükmetmeye çalıştım. Amacı kötü değildi. Onları geriye döndürmek için çabaladım. Kimisine silah bıraktırdım. Kimileri savaşıyor olduklarına isyan ettiler. Kimilerini alay olarak geriye döndürdüm. Bunu yaptığımı gören askerlerimiz de sevindiler. Rahatlattım onları. Bizler bölük bölük dolaşmayız. Üçlü beşli halde dağılırız savunma hattına. Her birimizin bir etkin özelliği vardır. Bu etkinliğimizi

kullanırız. İyi yönde kullanmaya yemin ettiğimizden kötü yola girmeyiz. Süfyani askerlerinin birbirine atış yapmasını sağlamayız mesela. Bu kötü yoldur. Onlara silah bıraktırırız. Etki alanımıza girmeleri yeter. Hedeflerini değiştiririz. Kolayca esir düşmelerini sağlarız. Neden esir olduklarını bile bilemezler o gün. Şımarmayız da. Başarımızın ardından tekrar kuzey denizine döneriz. Merkezimiz denizin altında. Bizi taşıyan özel bir araç var. Tam koruma sağlar. Havada ve denizde güvenle taşır beni ve yanımdakileri. Bir de içimizde normal Hbryd savaşçılar var. Onlar kuzey deniz sahillerini tutarlar. Olası süfyani alaylarının denize inmesini engellemeyi amaçlar onlar. Dolaştığımız savunma hattında çok yorulmuş ve doğru karar veremeyen üstsubayları alırız yanımıza. Hedronik onayı ile üstsubay olabilecek subayları toplarız kaydımıza. Bunları iyi yönde etkilemeye çalışırız. Savaş ortamında kendini kaybetmişlere yol buluruz. Paniğe kapılanlara telkinde bulunuruz. Gülümseyişimizle etkileriz. Uzun boyumuz onları rahatlatır. Destek imajı canlanır. Destek bulurlar gönüllerinde. Yılmadan vuruştuklarını biliriz. Bazen elimize aldığımız silah ile onlarla birlikte oluruz. Ama bize Elit olarak atış yapmak yasak. Biz farklı bir savaş veririz. Düşmanı farklı bir yolda etkisiz kılarız. Tüm hat boyunca dağılırız ve yığın halde bekleşen süfyani askerlerine iyi telkinler göndeririz. Onlar yumuşar. Gönülleri yumuşar ve sert yürekli güney askerlerine çekilme isteklerini gönderirler. Bu bize zaman kazandırır. 43 yaşındayım. Eşim var. Kısırım doğru. Ama bir de bana anne diyebilen ortak bir evladım var eşimin diğer karısından. Paylaşımdalar. Bundan dolayı mutluyum. Kendimi yuvasız hissetmiyorum. Ve tüm insanlara üzülüyorum. Onların savaşıyor olmasına üzülüyorum. Kayıpların az olması için çaba gösteririm. Nefret ve öfke ile hareket etmelerini engellerim. Bütün bunları elbet Allah izni ile yaparım. Asla gücümü kötüye kullanmam. Bazen hata yaptığım olur. Bunu da görür ve af dilerim. İnsanları üzmek istemem. Onların da beni üzmesini istemem. Bu yüzden normal askerlerin arasında çok durmayız. Bizim özel görevimiz var. Bunu bilirler. Bize sevgiyle bakarlar. Ama süfyani esirleri konuştururken onların yüzünde bu sevgiyi noksan buldum. Bana hayvanmışım gibi baktı çoğu esir süfyani. Görüntümle değerlendirdiler. Gönlümü görmediler. Kör olduklarını anladım. İnancımı bile kabul etmediler. Sesli dua edişimi onlara duyurdum bunu bir oyun sandılar. Bir robotmuşum gibi davrandılar. Onları telkin yoluyla etkiledim ve konuştular. İçlerinden geçenleri anlattılar. Onların duygularını kayda aldık. Biz de eğitilmiş olduk yaşanan bu olaylarda. Sadece savaş sonrasına değil aynı zamanda ölüm sonrasına da hazırlığımız oldu bu yolla.

5.A.F. Sınır (Nik: Niyahse) Şikayetlerimi sıralayacağım. Hep sınırda olmaktan yıldım. Aşırı kayıpların yaşandığı hatta

tutuldum. Bizi savunma için değil, sınırı tutmak için aldılar. Yıldım. Şikayet ettim. Hiç umudum yoktu. Savaşın kaybedildiğini düşünerek savaştım yıllarca. Nedense vurulmadım ve sağ kaldım. Aldığımız özel sınır eğitimi kullanmamızı istediler. İçim rahatsız oldu. Savaşın başında yanımda duran arkadaşlarımın çoğunun öldüğünü gördüm. Basit hatalarla öldüler. Bizim bulunduğumuz yer sınır sayıldı. Geriye çekilme emirleri yağardı üzerimize. Tutun ve geri çekil, tutun ve geri çekil. Neredeyse kuzey denizine yanaştık. Hala geri çekiliyoruz. Son tutunduğumuz yerde iklim değişimi var. Ben bu topraklarda doğup büyümedim. Balkanlardan geldim buraya. SlavArmy üniforması ile savaşıyorum. 9.Army. Ne işin var senin burada. Kendi topraklarını kaybettin. Buraya kadar çekildin. Umudum yok. Suçlanıyorum. Hedronik konuşur benimle. Aynı anda milyonlarcamızla konuşur durur o. Telkinleri hiç bitmez. Umut umut umut der. Kazanacağız der. Zamanı var der. Dedikleri hep çıktı. Ama benim savaş döneminde yılgınlığım devam etti. Yapım savaşa uygun değildi. Mücadele gücüm zayıf. Tutamadığımız sınırlar hep aklımda. Kolay kayıplarımızı düşünerek yoruldum. Kabul ediyorum. İmanlı biri değilim. Tanrıtanımazlardanım. Ölüm sonrası bir hayata inanmıyorum. Bu benim anlayamadığım bir konu. Ölüm çevremde dolanıyor ve ben ne için savaştığımı bilmiyorum. Wemb için savaşıyorum. Bu doğru. Ama ölürsem ne anlamı kalıyor. Arkamdan beni ananlar olur. Onlar da ölür gider. Bir yaratıcı varsa demiyorum. Çünkü inanmadığımı baştan söyledim beni sınır askeri yapanlara. Geçici süre için askerken savaşa takıldım. Sınır askeri olduğum için ilk dönemde üniformamı bırakamadım. Sonra da arkadaşlarımın kaybı ile sarıldım savaşa. Süfyanileri sevmiyorum. Çok gaddarlar. Acımaları yok. Benim de onlar gibi olmamı istiyorlar. Oysa Wemb hepimizi kabul ediyor. İç dünyamıza karışmıyor. Mehdi dediklerinin misyonu varmış. Bu benim konum değil. Benim işim sınırı tutmak. Savaşın sonuna kadar bizi bırakmıyorlar. Zaten bırakamam da. Bu ihanet olur artık. İnancım yok ama ben bir insanım. İnsan insana özgü davranmalı. Hayvan değilim ben. Öncelikle bu savaşı vatanım için yapıyorum. Ama umudum tükeniyor. Çok geriye çekildik. Çok kayıp verdik. Çok kaçan oldu. Üniformasını terk edenleri gördüm. Yüzlerinde kızgınlık vardı. Savaştan kaçan subayları izledim kayıtlardan. Kolay bir savaş olacağını düşünmüşler. Hemen zafer olmalıymış. İman ettikten sonra inkar etmişler. Benim böyle bir derdim yok. Ne imanla ne de inkarla uğraşmıyorum. Yaşadığım kadar yaşamak ve huzurla ölmek istiyorum. Daha yaşım 22. Bir yüzyılım var normalde. Ya ölürsem? Ne olacak? Şehit mi olacağım? Ama inancım yok. Nasıl davranacaklar bana. Bu zaten imansızdı mı diyecekler. Ama sizin gibi ben de kırmızı üniforma giydim. Üstelik kaçmadım savaştan. Yıldım, umudum tükendi ama bak hala elimde silahım sizin yanınızdayım. Süfyanileri sevmedim. Wembist leri sevdim. Ben de bir Wembist oldum. Sizin gibi Allah demedim. Doğru. Beni kabul ettiniz bu halimle. Savaşın sonuna kadar durdum yanınızda. Savaş kazanıldığında bana sarıldınız mutlulukla. Şimdi bana ne olacak? Hedronik benimle konuşmayı savaş bitince kesti. Sivil kimliğime kavuştum ve ailemi kurdum. Wemb içinde kaldım. Balkanlara döndüm. Bir gün öleceğim. Bana ne olacak? Sizin söylediğiniz gibi bir cennet varsa beni oraya alacak mısınız? Bir yaratıcıya inanmadığım için suçlayacak mısınız? Ölüm pahasına savaştığım halde beni dediğiniz cehenneme atacak mısınız?

6.Esir Hafif Piyade Süfyani (EsirKod: Polintrik0) Kuzey denizini gören ve esir düşenlerdenim. Bu savaştan nasıl sağ çıktım, bilmiyorum. Kendi isteğimle teslim oldum. Ailemi çok özlediğim için teslim oldum. Biraz da sağ kurtulmak istedim. Bize söz verdikleri ganimetleri boşverdim. Sağ kalmak daha önemli oldu benim için. Akıncıların topladığı esirlerdenim. Onların savaşırken ki görüntüsüne hayran olmuştum. Düşmanlarımdı ama iyi bir izlenim bıraktılar bende. Çok yalnız hissettim kendimi kuzeyde. İlk yıllardaki gibi artık kolay ilerleyemedik. En önde savaştım. Yaralar aldım. Yaralı iken yere düşerek teslim moduna geçtim. Teslim olmak için yere yattım ve elimi kolumu açtım. Elimden silahı bıraktım. O an başına gelene razıydım. Bizimkiler saldırı sonrası geri çekildi ve boşalan yerde uçuşan akıncılardan biri beni yedeğine çekti aldı. Bayılmışım. Kendime geldiğimde güzel kokulu bir yerdeydim. Üstü kapalıydı. Bizi oturttukları yerde hareketsiz bekliyorduk. Diğer esirlere de baktım. Aramızda konuşma imkanım oldu. Bize ne olduğundan ne yapılacağına kadar hep sorular sorduk. Acaba bize işkence ederler mi dedik. Nasıl öldürülürüz dedik. Kimimiz sertti. Kimimiz suskundu. Kimisi de umarsızdı. Sağ çıktığına sevinmişti savaştan. Bu bendim. Savaş sonunda hatayı tam gördüm. Çok büyük bir hata edildiğini gördüm. Ettiklerimden pişman oldum. Ama yine de beyaz üniformayı giymiş oldum. Bunun bedelini ödüyorum şimdi. Yaptığım zulmü kayıtlardan alan WembArmy bana orta süreli bir ceza verdi. Değişik bir üniforma giyerek esir modunda tutuldum. En azından kapalı hücrede değildim. Özel görevli WembArmy müfrezeleri ile ellerim önden kenetli uçuşlara katıldım. Savaş sonrası SaHami sahasında gizlenen savaş suçlularının bulunmasında onlara yardımcı oldum. Beni hep sınadılar. İçimde öfkeyi ve nefreti bitirdim. Ailemi çok özledim. Beni her ay ailemle bir araya getirdiler. Buna özen gösterdiler. Dışarı çıkmadığım zamanlarda tutulduğum binada özgürce dolaşıyordum diğer esirlerle. Hepimiz burukluğu yaşadık. 12 yıl sonunda esaretim bitti. Yuvama döndüm. Döndüğümde şaşkınlık içindeydim. Wemb düzeni oturmuştu. İnsanlar bildiğim insanlar değildi. Değişmişlerdi. Herkes bir uğraş içindeydi. Şehrimin kızları ve kadınları çok özgürdü. Onları mutlu gördüm. Aile fertlerim de değişmişti. Savaşı kaybetmenin kızgınlığını onlarda görmedim. Benim sağ salim gelmeme çok sevinmişlerdi. İbadetleri değişmişti. Bakışları değişmişti. Ben de onlara uydum. Teslim oldum. Yaptığım hatayı anlamam için yıllar aktı. Mehdi sonrası görev alan Mesih holovizyonlardan görünüyordu. Artık iman etmemek direnmek anlamsızdı. Secde ettiğim gün yuvama girdiğim o günün akşamı oldu. Biraz ağladım. Af diledim Allah tan. Kuzeye çıktığımda yaptığım kıyımlardan ötürü utandım. İyi bir insan olmaya söz verdim.

7.Esir Ağır Taşıyıcı Süfyani (EsirKod: Gişöleik0)

Aşağılandım. Esaret acı verdi. Kaybettiğim bir savaşta esir düşmek çok acı. Bana numara yapıyorlar. İyi taklidi ile oyun oynuyorlar. İnancımla dalga geçer gibiler. Kıldığımız namazı ve tuttuğum orucu gözlemliyorlar. Ben inancımı bırakmadım. O bazı esirdaşları kendi saflarına çektiler. Onlara WembArmy üniforması giydirdiler. Bir de bana izlettirdiler. İstemedim onlar gibi olmayı. İhanet edenleri gördükçe kızgınlığım arttı. Hala esir tutuyorlar. Yeraltındayım. Bizimkiler hala gelip kurtarmadı. Savaş devam ediyor olmalı. Savaşın bittiğini söylediler. Ama bu mümkün olamaz. Biz çok güçlüyüz. Bizi tüketemezler. Yüzmilyonlarca savaşçıyı nasıl bitirecekler? Yalan söylüyorlar. Esaretim bir gün bitecek. Beni kurtaracaklar. Ve onlardan intikam alacağım. Beni esir tutan o görevli askerleri kendi ellerimle boğacağım. Görün bakın. Yaptıklarını görün. Ait olduğum tarikat hakkında hep kötü sözler söylediler. Asıl onlar hatada. Yorumları baştan aşağıya yanlış. Kızların kadınların bu kadar özgürleşmesi doğru değildi. Başlarına bela aldılar. Bizim yaptığımızı kabul etmediler. Bak biz kuzeye kadar çıktık. Beni en kuzeyde bir yerde esir alabildiler. Silahım elimden gitmeseydi esir olmazdım. Ağır yara almasaydım teslim olmazdım. İdam da etmiyorlar. Hep tatlı dille ve güler yüzle davranıyorlar. Bunu beni konuşturmak için yapıyorlar. Biliyorum. İçimizde çoğunu böyle çekip aldılar. Bizi tek tek tutuyorlar. Bir delikte tutuluyorum. Kaçma imkanı bulamıyorum. Bazen üzerimde insana benzeyen canlılar dolaşıyor. Onlarla göz göze geliyorum. Yüzleri değişik. Sanki içimi okuyorlar. Elimle yüzümü örtüyorum sonra. Onlar gidinceye kadar yere oturuyorum. Bağırmalarımı dinletiyorum onlara. Mücadele eden arkadaşlarımın bir gün onları yok edeceğini haykırıyorum. Beni öldürmelerini isterdim ama yapmıyorlar. Böylece şehit olurdum. Cennete girerdim. Tarikatımın yolundan gittiğim için hiç pişman değilim. Bana izlettirdikleri sahneler hep oyun. Tüm birliklerimizin yenildiğini seyrettim. Bu doğru olamaz. Yalan! Merkezimizin düştüğünü izledim. Hepsi numara. Esaretim boyunca beni hiç kandıramayacaklar. İnandığıma sadık kalacağım.

4.2 Bekleme Modu Geriye çekilmiş ordunun zayıflamış hali. Yeniden toparlanmak için TakTik geliştirme… Karşı tarafı derinlere çekme taktiği… Kendi zone larından uzaklaştırma taktiği…. Savaş çok farklı geçecek. Allah ın nuru tamamlanacak. Şehitler avuç içinde. 1000 kişiden geriye kalan bir genç hanif olacak. Avucunda tutucak Allah, Kırmızı Yakut parçası gibi parlayacaklar, sonra elmas gibi saf parlaklıktalar. En sonunda Zümrüt yeşili olacaklar. Mahşerde gölgede. (beni de seni de öldürecekler ama nasıl olduğunu Allah bilir.) Razıyım. O na yardım için yaşamak isterim. Ölümüm de O nun için olsun. O da beni seni onu affetsin. “herkes hata yapar, önemli olan hatayı tekrar etmemek, doğa gereği, insan bazen kendini tutamıyor, bazı hataları tekrarlıyor, ama hata bitince Allah yine de tevbeyi kabul edendir”

“seni bu hale getiren biziz, senin sevmen gerekiyordu, seni özellikle begüme aşık ettik, sevmeyi öğrenmelisiniz, ikiniz de. Bu oyun ama ciddi bir oyun, ulaşamadıklarınıza aşık edildiniz, Enseven de aynı durumdaydı, en mükemmeli istedi senin gibi, en bilgiliyi ve seveni istedi, ama olmadı, aşkı söndü artık, senin de onun gibi olmanı istedik, aşkı söndürmek, yaşaman gereken bu senin, çok kusursuz görünen kusurlulara aşık edildiniz, şimdi biliyorsun işte hatalarınızı, kusurlu onlar da, siz de. Kusursuz insan yok, kusurlarıyla sevmelisin bir başkasını, kusurlu birine aşık olman gerek artık, kusurlu görünen kişiliğinde kusurları olan normal bir insanla yaşaman gerek, kusurları kabullenmen gerek, Enseven e de sözler verildi, olmadı, Enseven çok üzüldü, aynını sana da yaşatıyoruz, insanları olduğu gibi sevmeyi öğren, kusurları görüp uzaklaşma, herşeyiyle sevmelisin insanları, sen özelsin, Allah sana ders vermemizi istedi, yazıyorsun çünkü, mürselsin” "açman gerek bayrağı "yazman gerek" "bush" "joseph" "bir ev alınacak" "bir villa" "kenedy gibi vurulacak birisi" "bush gibi birisi buna sevinecek" "yazman gerekli" "yazman gerekli" "susma" "aktar gerçeğini" "aktar ve açıkla" "duaların çok güzel" "onları da aktar" Hu da kaybolmayı diliyorum. Beklerken düşündüm. Bekleme modunda tutulanların halidir bu. Bekleyiş zor gelir. Sabır sınanmadan öne gelmiyor. Kaybolmayı isteyen bir kul savaşından vazgeçecek mi? Zamanı gelmeden alınmazsın. Ayakların zemine bastığı sürece görevdesin sen. Dilediğin ancak beklemeyi bildiğinde gerçekleşir. “Halimizi görüyorsun kilitliyiz, kilitler her yanımda, altın renkli kilitler içindeyim, o küçük, annesinin gelinliğini giymiş kızım ben, ama o bana altın kilitler olmuş” “sana dönemem, sana dönmem için gereken yolculuğu yapamam, zaman zelzelesi oluyor sürekli ve ben bu ucu tutmakla görevliyim, sana dönmek istesem de yapamam, bu halde kalacak, klonumu uyandırın, klonum uyanmalı, onu uyandırın, yazın, denemelisiniz, ümit var, o kız çok iyi bir kız, güvenilir, onu uyandırın, eğer eşim olsadın Allah şahidim olsun seni çok sevecektim, ama engel var geçişe, sultan kuvvet, berzah gibi düşün, engel var, albertoni yi, model olan, uyandırmayı deneyin, onu ayarlamalısınız, zor iş biliyorum, ama başarılabilir, ne yapacak bilmiyorum ama deneyin” (cennete girerken?) “bunu Allah ın izniyle o gün geldiğinde öğreneceksin, daha ömür bitmedi, yaşayacakların var, yaşayacaklarım var, sen ne isteyeceksin bakalım, şu an için seni istesem de belki ömür bittiğinde aklında (aklımda) başkası olacak, beni ne kadar tanıyorsun, tanımadığın bir insana aşık mısın, seviyorsun, ama tanımadığın birini” “seni üzdük, senin istemediğin şeyler oldu, ölmeden ölmek için, ölmeden ölmek için, ölün istiyor, Allah, Allah ı iste, Allah gerekli bize, biz O na muhtacız, O nun kanunu bu, kuralı bu, değişmez, ama kullarına çok acır o, kurtarır tek sevaplıyı bile, ümidini koru, güçlü

olmamız gerekiyor, sınav çok ağır, adiyat, ilerlemeliyiz” “sen müthiş bir insansın, seni Allah çok seviyor, ve sana çok rahmet dolu, Allah Tomak ı sana yollayacak, hiçbirşey kesin değil, hayatta tek kesin olan Allah tır, Ona yönel, aşk biter, ama Allah bakiidir, Ona dayan, O seni sevendir. Sevmese sana yaz emri gelmezdi, sen müthiş bir yazarsın, yazıların okunacak hep, emin ol buna, lütfen güçlü ol” "isterdik ki sen de değişimle yaşa" ben de mutlu olmalıyım sen de, korkutuyorlar zorla yaptıran Cebbar, Allah seni seviyor, sevmese bunlar olmaz, sevmese böyle sarsmaz, herkes aynı durumda, herkes anlayamadığı şeyler yaşadı, bir sebep olmalı, dua etmeliyiz, böyle yaptıkları için çok üzgünüm, nedenini bilmiyorum ama seni incittikleri için üzgünüm” “oyunların da gizi var, bana anlatmıyorlar, yaptırıyorlar ve yazdırıyorlar, ne olur vazgeçme, yaşam yine de güzel, benim de hayatım berbat detaylarla dolu, ama yaşamak zorundayım, herkes senin dayandığına dayanamaz, biliyorum” “Aşk yok, Aşk bitirir, aşık olma, sen oyuncak değilsin, sen yardım edensin, sana acı çektirmek istemedik, umudunu yitirme, oyun oynamadık, huzur veren bir yol çizmek istedik, olmadı, değiştirdik, değişim gerekliydi, değiştirdik, bu yüzden lütfen artık ağlama, hayat acımasız mı, hayat zor mu, değişim, değişmek, hayat kaynağı Allah isterse neler olur, neler değişir, görün, şahit olun istedik, hıza şahit olun istedik, hızla karar alındığına şahit olun istedik, şahit ol, hızla kararlar alınmalı, hız insanın hayatına heyecen katar, ramak kala vazgeçmek, bunu da yaşatır Allah, bu şekilde mutluluk yayılır, mutlu bir çocuk oyunu bu, dileyene verilen, Dabbet de aynını yapıyor, hızla ilerler o (dabbet), geleceğin değişimi bu şekilde, herkes hızla hareket ediyor, sen de hızla karar verip uygulamalısın, derstir bu, doğru din hanifliktir, yola çıkışları hep hızlı oldu rasullerin, hızla yola çıktılar, tereddüt eden arkasına dönüp bakar ve yanar, tereddüt etmeden ilerle, başarmanız gerekiyor ikinizin de, tereddüte yer yok, imanlı mısın” “imanın var ama üzülmeyin emrini unutma” “bir kabak çiçeği tutuyorsun elinde, arkanda beyaz bir köpek, can yoldaşın olmuş, mirkelam, yürüyeceksin, seni çok seviyor, sen de iyisin, gözlük merceklerin büyümüş” “palandöken, taşlık yokuş, ya ya, kova burcu mehmet Ali Erbil, o kadar da kötü değil, dormitory, yokuş, yetim, yine, yetim, nine, dol, kavgan bitti, ufacık, bir acı var, ama bitti, yetimler, ağlarlar, ama Allah onlara Rahman ve Rahim olur hemen, ikinci gün, dua eder, yana yakıla, dua et, 4 gün, son du, hal hatır sor” “çocuğum, seni sınamadık, kız haklı, son cümle, milat bu, kelimeler kifayetsiz kalıyor, iman tarihi yazılıyor artık, imanlılar yenecekler düşmanı, sen doğrusun, hatalı işler

yaptırdık, ama bir bildiğimiz var, sen de sabret bu kızcağız gibi, acır Allah, biz görevimizi yapıyoruz, görev bu, seni üzmek için yaptık, kabul, üzdük de, çok üzülürsen gelirsin Allah'a, acı çekmeden şehit olunmaz, şehit olacaksınız, aşk acısı da yaşattık sana, Enseven de yaşadı, onun acısını dindirdik, mecburduk böyle yapmaya, sevgi yanlız Allah tandır, Aşk acısı ile kula meyletmemeyi öğrettik, kusurlu kullara meyletmeyin, Allah a meyledin, insana değil Allah a meyledin, Allah tek dost tek yardımcıdır. 2.7 saniye de yaşananlar yeterli mi. Hayatını değiştirmeni istediler” "seni sevdim" "ama olmayacağını anla diye onları yazdırdım" "olmayacak" "aile kur " "bir yuvan olmalı" "benim begüm" "evlenmemiz olasılık dışında kaldı" "senin yuva kurmanı istiyoruz" "ciddi bir insansın" "insanların üstüne gelmemen gerekiyor" "kırma beni de" "evlenmelisin" "birini bul ve evlen" "ben gelemiyorum" "gelmek isterdim ama olmaz" "gelebilsem Enseven i kurtarırdım ilk önce" "kızın derdi büyük" "ayağı eli tutmuyor" "yanlız" "tek başına " "sen de öylesin" "böyle yaşamayın diye yol gösteriyoruz" "lütfen anla" "ikinizi de kurtarmamız gerekiyor" "ikiniz de özel hanif core sunuz" "ben gelemediğim için evlen dedim" "diğer tarafta beni istersen ben de seni isterim" "ama bu dünyada olmuyor" "öbür taraftan önce bu tarafı düşünmeliyiz, evlenmen gerekli, yuva kurman gerekli" “üzülmek yasak, öfke yasak, isteyerek üzmedi, zamanda akışı değiştiremedik, yol kalmadı, bu yüzden, bunlar oldu, bunlar Allah tan gelen kötülükler olamaz, Allah kullarına zulmetmez” “Çocuğum ağıdın duyuldu, ağlayışını Allah biliyor, sana yapılan durum değişimden ibarettir, gelişmen için verilen bir mühlettir” “Sınav, aşkı unutman gerekli. Allah dilerse yalan söyletir, yalan söylemek zorunda idiler, Tomak sana derstir, vekil olarak Allah yeter, görevimizi yaptık, değişimi anlamıyorsun, değişim yapılıyor sürekli, hayat bu şekilde akmalı bir süre, Duman döneminde, eksi tavırlar ve kararlar alınır, seni suçlamıyoruz, hatalarınla ilgilenmiyoruz, tek istediğimiz duman döneminde bu kayıpları yaşamamız gerektiğini bilmen, senden vazgeçilmiyor, alır, isterse herşeyi yapar Allah, Allah Enseven e cebbar dır, zorla yaptırdı, yazdırdı ona, o masumdur” “sen vazgeçme artık, doğa bunu istiyor, Allah senin düzelmeni bekliyor, yalan değil, düzeliyorsun zaten, Allah kullarını çok üzerek gelir, çok acılar çektirir, başka türlü cennete alınacağınızı mı sanıyorsunuz, Allah senden vazgeçmeyecek, o (şeytanın ademe secde emri) cennetlikti sınav değil emirdi, görevliydi. sınavdaydın, sınanıyorsun, sınanarak öleceksin, yine sınanacaksın sonra, ölüm de sınavdır, mahşer de sınavdır, iyiliğinizi ölçeriz, iyi misin”

“vazgeç intahardan, değişim olacak hayatında, harcanmadın, aklandın, sen aklandın, temizlendin, acılar insanı temizler, üzmek insanı temizler, herkesin kusurlu olduğunu sana kanıtladık, bizler de kuluz, tek hatasız Allah tır, bunu sana da Enseven e de kanıtladık, kusurluyuz, her kul gibi, her kul kusurludur, Allah tek kusursuz olandır, hatalar yapacağız, sen de şahitsin, yalanlar söylendi, Enseven de aldandı, olması gerektiği gibi hataları çoğalttık, kaos bitmedi daha, kosmos olması için gereken süreç yaşanacak, ama önce sen kulu değil Allah ı isteyeceksin” “tek yapabildiğimiz bu artık, kabullendik, tamam, hatalıyız dedik sana, özellikle hatalıyız üstelik, kusur bizde, bütün olan yanlız Allah tır, bizler parçalarız, çünkü sen anlamalısın, Allah da seninle, ismail, sen kesilmedin, kesmedi seni İbrahim, kesmedik, hata yapan yanlız siz değilsiniz, biz de hata yaparız, Enseven e araca hizmet ettiği için bıraktığımız yalanıyla ezdik, ama sonra kurtardık, sana da benzerini yaptık, kurtarılacaksın, bu iş böyle yürür, Allah ın kanunu budur”

Merkez Kara Kolu (Kara, Yahudiler. Kırmızı, mehdistler. Beyaz, süfyaniler. Yeşil, şehitler. Mehdi savaşında kırmızı giyecekler, ayırt edilmeyecekler.) “Eğer dünya üzerinde adaletin uygulanmadığını anlarsanız Allah’ın ipine sarılın. O sizi mutlaka düzeyine indirir. Bir şeyleri doğru yapamadım derseniz O size mutlaka doğruyu gösterir. Eğer ağlayarak anlatıyorsanız her şeyi sizi mutlaka korur. Dualarınız Allah’a olsun. Rahmet size açıldı. Bir şeyleri doğru yapmanız gerekecek ve doğruyu en güzel şekilde anlatmalısın. Dünyadaki birçok şey sizin zararınıza çalışabilir. Allah diyen her kulu Allah güvene alır. Bunu yaşamak isteyene de kavlini indirir. Eğer iyi bir insansan sana ekstra bilgi de verir. Dünya hayatı geçicidir. Eğer dünyaya meylederseniz Hazreti Süleyman gibi Allah’ı hemen unutursunuz. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Hayatı kötü algılamayın. Allah hayat verendir. Ömür kısadır. Hayat sonsuzdur. Süper uzayda sonsuz ihtimal var. Siz bu ihtimallerden en iyisini seçtiniz. Sizin yardımınız yazıldı. Size geri dönmek isteyen biri var. Onur için birleşmelisiniz. Hayatınızda farklı gelişmeler olacak. Hazırlığınızı iyi yapın. Dünyada birçok şey değişti. Eğer dünyayı istemekteyseniz Allah içinize kötülüğü koyar. Eğer hayrı isterseniz dualarınız güzelleşir. Hem bu dünyayı hem ötekini istemek zorundaysanız. Allah’tan başka kimseye meyletmeyin. Allah rahmet eder. Sizi sıkıntılardan arındırır. Zorlukları aşmanızı sağlar ve birlik olduğunuz için size destek artar. En güzel yazıları siz yazacaksınız. Hanif olarak öleceksiniz. Allah sizinle.” “Artık korkmayacaksınız. Allah güvenini indirdi size. Melami olduğunuz için Allah size yardım ediyor artık. Eğer mutsuz bir insansanız o mutsuzluğu da giderir. Uzun zaman

geçmiş olabilir. Yaşadıklarınız zorlaşmış da olabilir. Bu nedenle üzülmeyin. Yalnız Allah’a yönelin. Allah’ın istediği gibi yaşayın. Onun için size hayat veren Allah’a secde edin. Eğer dünya üzerinde kaç kişiler diye sorarsak size doğru cevabı asla vermeyecek. Eğer doğru sözlü iseniz dünya üzerindeki birçok insan gibi yaşamanız gerekebilir.”

Görünmezlik Modu Bekleme Modunu yaşayan WembArmy içinde “Görünmezlik Modu” alan askerlerin durumu Sadece 2li müfreze tim hareketlerinde düşman içine sızmak ve ilerleyen düşmanın bilerek arkasında kalmak için kullanılıyor. Görünmezliği sağlayan ise özel başlık. Başlığın üst bölümünde yukarıya açılan bir kapakçık var. Buradan görünmezlik modunu sağlayan sistemin çalışmasını sağlayan ufak bir aparat var. Beyinle etkileşim halinde. Kişi görünmez olup olmadığını biliyor. Dışarıdan ona bakanların onu algılayıp algılamadığını algılıyor. Görünmezliğe giren askerlerin özel bir yeteneği kullanma ihtiyacı kalmıyor böylece. Bu üniformaya ilave edilen özel başlık ile her Wembist asker bu özel görevi alabiliyor. Ateş ettikleri anda görünmezliklerini geçici olarak kaybediyorlar. Bu nedenle atış yapmada çok dikkatli davranıyorlar. Sadece özel hedefleri bulup yok etme isteğindeler. Amaçları geride kalarak süfyanilere dehşet salmak. Önlerinde kalan kuzeye bakarken güneyden vurulmalarını sağlamak. Böylece ilerledikçe arkalarını kollama istekleri arttı. Müfreze bu moda geçmede isteksiz. Sevimsiz geliyor böyle beklemek. Ama emir gereği razılar. Görünmez olanlar güvenli hatlara genelde dönemediklerinden başlıkları kendi kendini imha ediyor. Süfyaniler görünmez olamıyor. Kendini böyle feda eden müfreze askerlerinin cenaze törenleri sembolik. Ama düşmana verdikleri zarar müthiş. 2 görünmeyen asker bir hareketi ile 200 süfyaniyi bitiriyor. Zor yakalanıyor. Süfyaniler böylece ilerleyişlerini yavaşlatıyor. Vurulma endişesi ile her noktaya bakıyorlar. Müfreze ise sadece O ndan korkuyor. Görünmezlik modunda savaşanların sağ salim hatlara dönmesini sağlamalıyız. Onlar hüzünlendiler. Süfyanilerin arasında dolanıyorlar ve komutanlarını vuruyorlar. Ama sonrasında dönüşlerine hava perdesi engel oluyor. Yine saklanıyorlar süfyani askerleri arasında görünmez olarak. Tüm bir alay görünmez yapılmıyor. Sadece bir müfrezenin 2 li görev timleri ileriye atılıyor. Çok zor bir görev.

Görünmez askerler tarafından vurulmaya başlanan bir süfyani alayı hemen havaya doğru sabit kalabilen bir engelleyici ağ atıyor. Böylece görünmez askerin kaçışını önlemek istiyorlar. Bu durumda asker, süfyanilerin arasına sızıyor. Sessizce bekliyor. Bu zaman kaybına neden oluyor süfyanilerde. Her süfyani asker kendi arkasını önünü sağını solunu didikliyor. Acaba görünmeyen asker yanımda mı dikiliyor diye. Bu onların akıl sağlıklarını etkiliyor. Amaç intihar değil. Süfyanilere korku salmak. Süfyanilerin benzeş üniforması altında gizlenen bir subayı emir hareketleri ile tespit edip vurmayı arzuluyorlar. İki kişiden biri vurulduğu anda diğeri hemen sessiz bir köşeye siniyor. Pusuya alıyor kendini. Serbest bir kaçış sahası bulunca zaman kaybetmeden ait olduğu müfrezenin bulunduğu olası alana gidiyor. Bu görevde kalış süresi en fazla 3 gün. Bu günler içinde vurabildikleri kadar süfyani subayının işini bitiriyorlar. Tüm vuruşları kayıt altında ve vuruş anlarında hemen hedronik kayda alıyor. Vuruş görüntülerini süfyani üstsubaylara da gönderiyor hedronik. (Görünmezlik yöntemi araç bazında kullanılıyor. Sadece saklanma amaçlı. Saldırılar görünmezlik kalkanı olmadan yapılıyor) Moral bozma amaçlı psikolojik savaş da yürüyor. Sayıları bu kadar az oldukları halde nasıl olurda mücadeleyi bırakmazlar dedirtiyor dıştan bakan tarafsızlara. Kullanılan farklı savaş taktikleri ile yıpratıyor süfyani kalabalığını. WembArmy vazgeçmediğini göstermek için böyle görüntü kayıtlarını sunuyor savaşı izleyenlere. İnsanlar uyarılıyor. Ne için savaşıldığının bilinmesi isteniyor. Kuran ayetlerini okuma ihtiyacı duyuyor ilgisiz görünen dış insanlar. Savaşın nedenlerini Kuran ın içinde okuyarak bulmak isteyenler oluyor. Bunların bir kısmı savaşın sonunda kolayca İslam ı kabul ediyor. Hanif kelimesinin nasıl yaşandığını ise ancak savaşın içine girmiş gönüllü iman sahipleri ve iman sahibi olması umut edilmiş safdaşlar öğreniyor. Daha önce bunu öğrenmiş çok az sayıdaki insanın yazdıklarını okuyor kimileri de. Mücadele ederken nasıl değişim olduğunu anlıyorlar. Değişimin zorluğunu yaşıyorlar. Bekleme modunda tutulmanın ezikliği ile düşünceler oluşuyor. Sağ kalanlar sayının azalması ile iniş çıkışlar yaşıyor. Eğer onların elinden Allah tutmamış olsaydı kuzey savunma hattında akıl sağlığı yerinde asker kalmayacaktı. Bekleten Allah oldu. Onlar beklerken imana iman ettiler. Güçlerinin yetmediğini ve ancak Allah yardımı ile güç bulduklarını gördüler. Ben olmaktan vazgeçenler yok oldular önce. Sonra buldular aradıklarını ve bekleme modu sonuna kadar sağ kalanlar sağlam bir istekle hatlarından taarruza çıktılar. Emri veren Mehdiye karşı artık otonom hak kullanmadı Army ler. Tam rıza göstererek emri uygulamaya gittiler. Bekleme modu bunun içindi. Ben hanifim diyenlerin Biz hanifiz demeleri ve bu bilinçle Allah için ilerlemeleri gerekti. Gereken yaşandı. Yaşamayı bilenler harekete geçtiler ve bekleyişi emirle bitirdiler. “bizi bırakma, vazgeçme, güçlü olmalıyız, çok önemli bir mesele, tua şu anda bizimle, yani Tomak, Tomak ne yaparsa doğrudur, doğru işi yapmaktadır, Allah onu tutmaktadır, Aynı bir melek gibi, tutulan biri kendi istediklerini yapamaz, yalnızca, Allah ın isteklerini yapar, sm bu yüzden masum, tutuldu çünkü, ayın güneşle dünya arasına girişi gibi, Enseven in ferdi hareketlerinin arasına Allah HU girmiştir, melek gibidir şu anda Enseven, bu yüzden yaptıklarından sorumlu tutulamaz, söylediklerinden de sorumlu değildir, ben bunları kendi nefsimden yapmadım, der Tomak, tutulan kişi farklı acılar yaşar, istemeden kötü şeyler yaşatılır, Blavatsky gibi krizler yaşandı, Enseven akıl hastanesine yatırıldı, bunları yaşamak istemezsin, dileyene Allah nasip eder, çok zordur ama dileyene nasip eder, sen

de bir özellik var ki bunu zaten biraz farklı şekilde yaşıyorsun, hatırlamadan yazdıkların var, öylesin, yazdırılanlar var sana” Allah nasıl yalnız kaldı ezelde? Yaratılan her canlı sevilmek istermiş. Şeytan bile. O kaybeden için nasıl da dua etmiştim. Yalvarmıştım Allah a onu affet diye. Sevgiden yoksun olmak çok acı. Kazanmalı cini insanı. Wemb kurulmalı. İman gönüllere akmalı. Yalnızlık pahasına yazacağım inş. Allah a küskünlüğüm buydu: sevilmemek. Yanan yüreğime seni seviyorum diyerek su serpti o kız. Bana sözler verdi, ben kaybetmeyeyim diye. Allah ondan da razı olsun. Erenlere ne laflar ettim de melami modunda kaldılar. Ayna oldular. “tünele girmek isteyen kız o, avrasya tv, gerçeklerin anlatıldığı, Banu Avar ın belgeseli, "neden? " "neden içime giriyorsun şimdi Enseven" "sen gir içime de bak nasıl yazıyorsun şimdi" "seni nasıl değiştirdik bir anda" "ama acılar içinde kalanlar oldu" "ailen, sen, Yazan. Hepiniz acı çektiniz bilgi akarken" "acısız cennete alınacağınızı mı zannettiniz" "kimse algılamıyor, sen algıla Enseven in halini" "acı çeken kız kim" "kim bu kız" "kime ait bu kız" "Allah' a ait" "Yazdıkları Geller etkisi mi" "yaşadıkları o adamın yaşattıkları mı" "hayır değil" "bunları ve yaşadıklarını, geleceğini geller bilemez" "sadece Allah bilir" "kordonuyla uzanır kuluna ve onu tutar" "tutulan kız oldu Enseven" "tutuldu kalbi canlı" "ölecekti" "hem de ne ölüm" "tuttuk onu" "yeni yaşam" "yaşıyor şimdi" "kalpten gidiyordu" "tuttuk onu" "seni de tuttuk" "sen de tutulansın" "seni üzerek tuttuk" "severek tuttuk" "ağlatarak tuttuk" "merhametli Allah ' ın Cebbar lığı tuttu

Bekleme Modunda Wemb, Tedavi ve Orduya Katılım Hastanelerde wemb ortak renk giyimlerini alıyor. Doktorlar beyaz giymiyor. Kırmızı kıyafetlerde ve duvarlarda yok hasta ürkmesin diye. Ameliyat beldeleri hızlı çalışıyor. Korku yok. Uzuvlar et ve kemikle yenileniyor. Organlar saflıkta yeniden üretilebiliniyor. Çocuklar doğumda aparatlı. Hastalıklar önceden uyarıda. Kazalar çok çok çok az. Suç oranı çok çok çok düşük. Suça meyilli olanlar genelde dışarıdan gelip sonradan yerleşenler. Hastane beldelerinde uzun kalış yok. Günlük gelip giden var tedavi olup. İlaç tedavisi minimumda. Eczacılık sistemi değişti. Dükkan gibi değiller. Her insan hasta sıfatıyla evindeki bilgisayar tarafından ele alınıyor. Beslenme düzgün, uyku ihtiyacı azaltılıyor. Uzun gecelerde bilgi almaya dönük faaliyetler var. Gözler güçlü, kolay yorulmuyor. Tv seyredimi az. (Eğitim için kullanılıyor wemb de) Aile fertleri birlikte yaşıyor. Odalara kapanma az. Sosyalleşme çok çok fazla. Hareket sonucu hastalık az. Tedavi paketleri ihtiyaç haline özel kurye sistemi ile hızla eve geliyor. Eve girdikleri anda tedavi için paketin içinden çıkan ufak robotlar harekete geçiyor. Yanlarında taşıdıkları tedavi edici sistemler ile hastanın ayağına kadar gelip hizmet ediyorlar. İşleri bitince

çıktıkları pakete tekrar girip kendilerini kapatıyorlar. Böylece biz işimizi yaptık izin verirseniz geri gideceğiz ait olduğumuz yere derler. Her beldenin bir sağlık ünitesi var. Wemb tıkır tıkır sistemi işletiyor. Tümden gelimle kontrol, tüme varımla işleyiş. Doktorlar artık uzman. Ameliyatlar aparatlarla. Kesik yok. İsteyen fert ufak ameliyatları evinde yapabiliyor. Ömürler böyle uzar. Nuh gemiden indiğinde 120 yıl sözünü almıştı. O günden sonra doğanlar yeni zaman çarkına göre kısaltılmış ömürlerini bitireceklerdi. Demek ki doğum tarihi zamanın esnekliğine göre kişiye bir ömür veriyor ama kişi bu ömrü hataları ile kısaltıyor. 120 yıldan gün çalıyor. Wemb ise 120 yıla gün ekliyor. Tertemiz beslenme sistemi. Stress yok, yol derdi yok, iş derdi yok. Her insan burç etkisine uygun bir işte. Sakat yok, eksik yok. Yüzler çok güzel. Işıldıyorlar. Bedenleri o kadar güzel ki şaşarsın. Yolda yürürken güzellikleri ile mutlular. Kimse diğerine bakıp kendini ezik görmüyor. Eğitimleri tam. Kibirlenmiyorlar. İmansız görünen insanlar bile sosyal ve insana yakışır davranışta. Koloni insanları dünyaya inişlerinde bu sisteme ayak uyduramıyorlar, garipsiyorlar. Medineyi terk hatası gibi çok uzaklara gidenler değişime uğruyor. Wemb bu yüzden dünya merkezli. Walhalla bu yüzden dünya üzerine titriyor. (düzeni de hedronik sağlamak zorunda kalıyor, hata yapanı kordonla tutup engel olmaktan alıkoyuyor, belinden hortumla sarıp havaya kaldırıyor, aynı bir ahtapot gibi) Hedronik algı sistemi kuvvetli. Pol içinde güvenlikte amazonlara yardımcı. Cyborg lar dolaşıyor pol içinde. İnsanlar çok güzeller. Işıl ışıllar. Yüzlerini gör, gülümsüyorlar, sevinçlerinden ağlıyorlar sadece. (gördüm onları, neşe içinde gülüşen genç kızlar gördüm) İmansızlar(imansızların bazıları) bile imana geliyor mehdi nin wemb yıllarında. (evet, çok değerli bir dönem bu, çok önemli, mighty çok önemli, saint germain çok önemli) süfyani dişileri bile teslim oluyorlar bu güzel sisteme. Süfyani sistem içinde yaşayan dişiler kuzeydeki wemb sisteminin dişilere verdiği değere vurgunlar. Şehir bazında yaptıkları oylamalar ile kapalı dişi sistemini esnetmek ve kuzey dişileri gibi güzel görünmek isteğindeler. Yaratılış fıtratlarındaki dişilik istekleri ile hareket ediyorlar.

AltAktarım-Saint Germain (Dua) Ey Sonsuz, Yüce Varlık- Herşeyi kaplayan Hayat Özü! Yarattığın mucizelere teşekkür ediyoruz. Herşey Yüce Varlığından geliyor, İnsanlık sadece anlayabilse. Sonsuza dek varsın. Ey Yüce, Etkin Hayat Kaynağı, İnsanlığın dış dünyasına yayıl ve Yüce Adaletini her yerde kur. Yüce Işık Varlığı - Tanrı Gücü, insanların zihinlerini yönet, Gerçek ve Adalete yönelt, ve Işık Habercilerini her resmi mevkiye getir, dış dünyanın karışmasını önle, ki hiçbir insan aldatıcı düşüncelere kapılmasın. Tanrının Yüce Varlığı ve Gücü, herkesin zihnini feth et.

Herşeyi yakından izleyen Mükemmelliğe erişmiş varlıklardan selamlar getiriyorum. Ölümsüz kont Saint Germain Gizemlerin adamı; Bilinmeyen bir gizem örgütünün dünya temsilcisi (Tomak olma ihtimali var, blavatsky ile resmi var, daha doğrusu Allah tan olmalı, "O 'ndan" diyor, işaret parmağıyla yukarıyı gösteriyor) St. Germain Kontu bazen sarayda kralın özel işlerine bakan bir sırdaş veya resmi daireleri yönlendiren bir fikir babası, bazen bir bilim adamı, bazen de ebedi gençliğin sırlarını bilen bir büyücü ve politikayı etkileyen bir filozoftu. (bu adam eğer Tomak sa müthiş) Belgeleri arıyor. Fransız Ulusal Kayıt Ofisi, Yabancı Olayları Araştırma Fransız Ofisi, Berlin’ deki Alman Saray Arşivi, Viyana Saray ve Devlet Arşivi ve Kopenhag Devlet Arşivi, Cooper Oakley’in iz sürdüğü mekanlar. Genel bilgilere göre, Kont Saint Germain, doğumu ve kökeni yüzünden kendini saklamak zorunda kalmıştı. Transilvanya prensi Rakoczy’nin en büyük oğlu olduğu iddiaları vardır. Paris’te “Saint Germain” Londra’da “Kara Haç Markisi”, Ubergen’de “Kont Surmount”, İtalya’da “Kont Bellamore”, Venedik’te “Montferrat Markisi”, Pizza’da “Schoening Şovalyesi”, Cenova’da “General Soltikov” ve Murenberg’de Rus Hükümeti tarafından verilen onur payesini taşıyan “Başarılı General” onun bilinen bazı kişilikleriydi. Kont Saint Germain, bazen de Rakoczy adının harfleriyle oynayarak "Tzaragy" adını kullanıyordu. Bu da kullandığı birçok isimden biriydi. Saint Germain Kontu, ilk kez 1710’da Venedik’te görüldü. Daha sonra Fransız Sefiresi Madam de Gergy onu 45 yaşlarında bir adam olarak tanıdı ve 50 yıl sonra Paris’te karşılaştıkların da sanki hiç yaşlanmamış gibiydi. Sanki Saint Germain Kontu’nun oğluydu. Sanki Saint Germain Kontu’nun oğluydu. Madam de Gergy’e göre gençliğinin sebebi kullandığı bitkisel bir gençlik iksiriydi. İlk karşılaşmalarınd a bu iksirden ona da vermişti. Aşağıda göreceğiniz gibi Madam de Gergy de gençliğini korumuş oldu. Kont Saint Germain ilk kez görüldüğü Venedik’ten döndüğünde onu kimse bilmiyordu. Ama Jenning’in “Rosicrucians- Gül Haç, Ayinleri ve Gizemleri” adlı kitabında onunla ilgili atıflar vardır. Burada Kont Saint Germain’e çok benzer bir kişinin tarifi vardı. Verilen tarih ilk görüldüğü yıldan 23 yıl öncesiydi yani, yıl 1687´idi. Bu kişi Sinyor Gualdi adını kullanıyordu, yıllar sonra işi ve uyruğu araştırıldığında şehri çoktan terk etmişti, tıpkı Saint Germain Kontu gibi. (bu Tomak olmalı) Gustav Berthold Volz’un 19 ve 20. Yüzyıllar´ı inceleyen yol gösterici araştırmasından sonra, Kont Saint Germain, “7 yıl savaşlarının Tarihçesi” adlı kitapta 18. yüzyılın en gizemli adamı olarak nitelendiriliyor . Grillot de Givry nin “Cadılık, Büyü ve Simya” adlı

kitabında söylediği gibi Mrs Cooper Oakley, Kont Saint Germain in hala hayatta olduğunu iddia ediyor ve bu iddiasını kanıtlayacak belgel… (Uzatılmış ömrüne paralel insanları yaşıyor farklı çağlarda. Tomak mehdiyi hem doğrudan hem de dolaylı olarak eğitiyor. Bu insan manzaralarını tarih kayıtlarından o mehdi ye sunuyor. O gencin mehdi olduğunu kabul etmesi için. "Binlerce yıl senin eğitimin için çabaladım" diyor. "Bak tarihe" diyor. (çok özel bir insan mehdi, onu eğitmek de önemli)) AltAktarım Sonu

Bekleme Modunda Wemb, Tedavi ve Orduya Katılım (devamı) Wemb in barış elçileri var, kolonilere gidiyorlar (onlar anlayamadılar wemb in değerini) bunlar eğitimlerde saf dışı kalarak han ve hanım olamamış gençler ama elçiler. Zorunlu olmadıkça astroid kuşağını dışına çıkmıyorlar. Davet üzerine gidiyorlar ve orada çok kalmadan geri dönüyorlar. İyi diplomatlar. Pişmanları topluyorlar bazen. Evet, pişmanlar 10,000 leri buluyor. Evet, onları alıp dünyaya yakın bir yere yerleştiriyorlar. Dünya da kat kat beldeler var, yani yer sıkıntısı yok. Mesela bir orman beldesinin altında yeraltında başka bir ek üretim beldesi olabiliyor. (çok yüksek bir rakam gibi görünse de kolonilerde yaşayan sayısıyla kıyaslandığında düşük bir rakam) Böyle toplu gelenler tek bir belde oluşturarak birlikte tutuyorlar. Wemb kucağını açık tutuyor. Elçilerin işi çok zor. Vahşi koloniler var. Yıkım var. Onların derdi insan kurtarmak. Elçiler yumuşak bakışlı, sert mizaçlılar elçi olmuyor. Elçi heyeti 3 kişi, ortada bayan, yanlarda iki erkek (evet, doğru) erkeklerden biri insansı. Hbrydler asla feda edilmiyor elçi sıfatıyla. Askeri kimlikleri yok elçilerin. Onlar idare sınıfının temsilcisi. Askeri elçiler ancak teslim olunan ya da müzakere olunan yere gidiyor araçları ile. Bir elçiyi kasten öldüren bir kitleye ceza var. Onlar ölmekten beter oluyor. O yüzden wemb elçilerini içlerinde çok tutmak istemiyorlar. Zaten koloniler sadece aç kaldıklarında ya da iç yıkıma uğradıklarında wemb e el açıyor. Ay yüzeyinde yaşayanlar ise dünyayı çok sevenler. Onlar dünyayı seyrediyorlar her gün ve mutlular. Walhalla ve diğer yapay uyduları geçişlerinde izlerler. Hepsinin görevleri var. Dünyada akrabaları var. Ayda ömür boyu kalma yok. Ayda yaşayanlar dünyaya inme özlemi ile dolu. Walhalla ve diğer yapay uydularda bütün ömrünü geçiren yok. Görev alınıyor, bitiyor ve emekli olunuyor. Geçkinler serbest. Giyim çok güzel. Cennetin renkleri var. Korkutucu tonlar yok. Koyu giyimler azaltılmış. Kötü şekiller yok. Hatlar yumuşak. Sevenlerin giyimleri bambaşka. El ele tutuşanların kıyafetleri de ahenk içinde. Giysiler arkadan izleyenlere şaka yapıyor. Bu ikisi birbirini seviyor işaretleri yapıyorlar. Sevgi saklanmıyor. (aşıklar arkadan kalple birleştiriyorlar vizyonu, kötüler ise şeytan kuyruğu yapıyorlar arkadan) 4 yaşındaki kız çocuğu içinden geldiği gibi oğlan çocuğunun elinden tutabiliyor, bu masumca karşılanıyor (masumiyet gerekli) aşk kolay, sevmek kolay, aşkını

dile dökmek suç değil (algılar çok gelişmiş) bir dilbere vurulan bir erkek kınanmıyor, red ediş bile çok şeker. Sevilmekten ötürü çılgınca sarılıyor red eden. Onu en tatlı haliye öpüyor yanaklarından (değer var her şeyde, herkes değerli, her insan değerini yerini buluyor wemb de) başkasını sevdiğini söylüyor ama onu koparıp atmıyor, özellikle erkekler yıpranmıyor. Kadınlar çok tatlı ve romantik olmuş. (erkekler unique, birey olarak kıymetliler erkekler) Göz göze gelince kalplerinin rengi değişiyor kıyafette. Milkdanslarda daha önce hiç görmediği biri ile dans ediyor. Wemb de üzülemezsin bile. Bu sosyalleşme üzüntünü alıyor. Mikro tutkunluk var. Doğumdaşlık var. Bir yere bir şekilde bağlanıyorsun. İşte bu yüzden orduya katılım düşük. Orduya katılanlar çok fedakarlar. Orduya katılım için şerifler amazonları ikna telaşında. Öngençler orduya uzak başta. Kalıcı mod onları korkutuyor. Aksine kimi gönüllüler ise zalimlik mod tehlikesi ile kabul edilmiyor ve incitmeden sivilleştiriliyor. Wemb barış modunda sivil yaşantısı tat veriyor. Begüm bu sistemde sevdiği ile yaşadığı pol de çok mutlu oluyor. Kimse üstün görünmüyor. O bile sade bir yaşamda. Çünkü eşit haklar var. Evsiz yok, arabasız yok, mesleksiz yok. Sevgisiz olamazsın bu sistemde, sağlık tam. Koku var, cennet kokusu. Wemb güzel kokuyor. Pol de kötü koku yok. Doğa bile güzel koku ile dolu. Evcil hayvanlar aparatlı ve güzel kokulu. Kötü ara ırk evciller bitirilmiş. İnsanlarla tam dost olanlar kalmış. Onlar da bağımsız gibi. Her birinin sahibi aile var. Evcil hayvanlar tek bir kişiye ait değil. (Aile sahipliği) Bazı evciller belde malı ve hakları var, oy kullanıyor garip bir yöntemle. Mesela kediler beldede kendilerine verilecek gıdaları seçebiliyor. Çok detaylı bir yönetim var ve bunun altından hedronik yardımı ile kalkıyorlar. Walhalla yansıtıyor ışıltısını beldelere pollere (çok detay var daha, çok bilgi var) erkeklere aşık olan kızlar var, evli bir erkeğe vurulmuş bir teenager var, ilk eş hiç incinmiyor ve o kızı buluyor. Zaten bunu haber veren de hedronik. Hedronik böyle durumdaki kızları bağlıyor eğer uygunsa. İlk eş bu kızı alıyor ve onunla konuşuyor. Erkekler iyi eğitimde ve dengede. Kadınlara cinsel obje olarak bakamıyorlar, çünkü kıyas yok. Hepsi bedenen mükemmel, aradıkları ise sevilmek sarmalanmak. İlk eş de ikinci ve üçüncü hatta dördüncüyü kırmıyor bu şekilde. Zaten aynı evde 4 eş değil. Bu yaşantı tarzı (bu çok değerli bir evlilik) Her kadın kendi evinde, kendi çocukları ile. Erkek ise esnek ve farklı günlere yaymış, eşlerini sadakatle seviyor. Burç etkisi ile biten sevgiler yadırganmıyor, yani boşanma algısı değişmiş. Bir erkek 120 yaşına gelinceye kadar 4 eş modunu değiştirebiliyor. Özellikle kadınlar eşsiz bırakılmıyor. Kadınlar sevme isteği ile yanıyor. Çocuk istiyorlar. Babalarını gören evlatları izlemek istiyorlar. Doğum, dış gebelikte ve kolay, ağrı sızı yok. Kadın çok güzel, genç bir kız ilk kez evlenirken çok heyecanlı. Geç evlilik yok. 30 yaş ortalama anne olma yaşı ama cinsel yaşam 13- 17 yaş arası başlama eğiliminde. Cinsel dürtülerini bastırma isteği ile üzüntü yok. Geçici evlilik bu yüzden var. (Geçici evlilik değil evlilik olması gerekiyor. Öngençler evliliklerine geçici gözle bakmamalı. Sevdikleri ile ömür boyu sürecek bir yuva yaşamayı hayal etmeliler. Her evlilik kalıcı olması umuduyla

şekillenmeli.) Süfyaniler anlamadılar bu sistemi, kötü gördüler. Ama bilinen var. 20 yaşına gelen bir kız/kadın erkek seçiminde en doğruya yöneltiliyor, yuvasında mutlu. Aynı erkeği paylaşırken kıskanmıyor, kadınlar birbiri ile iyi geçimde. Onların tek isteği yuva sahipliği. Keşke o zamanda olsaydım, peşimden koşarlardı değil mi? İzin ver seni sevelim diye. Güzel bir yüzden çıkan bir bakışla izlenmek çok güzel. Huri ler bakışları ile daha dokunmadan mutlu ediyor (Begüm yüzü şahane mesela, gördüm ben onu bir çok kez ve şahaneee, güzelliği öte bir şey) onun sevgisi çok değerli, birbirine tutku ile bağlı eşler var wemb de, kırgınlıkları yok, kırgınlığa neden yok, kaygıları yok, kaygıya neden yok, sevmeleri hiç dinmiyor. Çünkü kötü ses kötü koku ve kötü söz yok, ani ölüm kaygısı bile yok. (güven ortamı, bıktıran bir cehalet yok, övünülen cehalet yok, övülen cehalet de yok) Barış döneminde doya doya sevenler var bir aile içinde. Çocuklar sevimli. Çünkü ailede kavga yok. Anne olmak çok değerli. Çok çocuk yapılmıyor, sadece annelik tadılıyor. “melekler kabeyi tavaftalar, dönüyorlar, kabe küçücük kalıyor, meleklerle kıyaslanınca, 4 melek kabenin köşelerinde sabit, kerrubiler, oldukları yerde Allah ı zikirdeler, titreyerek, diğer melekler aynı beyaz top gibiler, onlar da kabenin kenarlarına dizilmişler, oldukları yerde rezonans yapıyorlar, titreşimleri birbirlerini etkiliyor, Allah dır mülkün sahibi, ya Malik ül Mülk, iman ne güzel bir duygu, ne büyük bir ihtişamı var yaradanın, mülk Onundur” Wemb de kabe ziyareti mutmain tarzda. Sema daki kabe yansımasını çevrelemişler. Düşmekte olan bir yağmur damlasında bile düzen kurduruyor, kısacık bir dönem için de olsa cenneti hissettiriyor o zamanın insanlarına. Şehitler bile tadını alıyor. Sm şehit olursan o zamana varırsan sen de wembin tadını alıyorsun. WembArmy de savaşta şehit olanlar izleyici modunda memnunlar, biz bunun için can verdik diyorlar birbirlerine, bak ne güzel bir düzen kuruldu, boşuna can vermedik diyorlar. Bekleme modunda Allah ın öfkesini hissettim. Çok katliam ve zulüm yaptı o caniler. Kendi sivillerini bile idam etmişler boş yere. (Hizbullat) Süfyani ailesi var. Tam bir klan mantığı ile insanları sindirmişler. (şeytan toprağı serpmişler üstlerine, ölü toprağı değil, şeytanlaşma dumanı var üstlerinde) Esir pazarları var, esir amazonları cariye diye alıp sattılar, insana mal diye bakabiliyorlar. Çocuk esirleri oyuncak gibi ganimet ettiler. Çok ama çok zulüm ettiler savaş yıllarında. Onlara arkadan destek veren sionistler. Kelle keserek idam ediyorlar insafsızlar. Çok çetin bir savaş olacak. Özel bir robot yapılmış sionistlerin ellerine verdiği. Bu robot mahkumu kavrıyor. Kavrayış sonrası gelen emirle boynu arkadan kesiyor acı verdirerek. Hızla kesmemesi için üretilmiş. Yavaşça koparıyor. Bunu izlettiriyorlar. Kimi süfyani aileleri seyre doymuyor. Holovizyondan tüm sahami sahasındaki siviller bu vahşeti izler oluyor. Toplu bir yoldan çıkış. Allah ın öfkesini hissedin siz de. Nasıl eziyet ettiler! Süfyaniler. Size Kuran bunu yapmayı mı emretmişti? İnandığınız Allah bunu yaptığınız için size öfkelendi. Masumiyeti çiğnediniz. Mahşerde tadacağınız azabı şimdiden hissedin. Kuşkunuz hiç dinmesin. İmanınız sizin perdeniz oldu. İman ettiğinizi düşündünüz. Kaybınızın acısını cehennem kapısından girişte alacaksınız. İçinizden pişman olmayanlar da çıkacak. Yazık onlara. Kafa koparırken tattığınız zafer mutluluğu şimdi nerede kaldı? Kafalarını aldığınız o esirlerin canları size

emanetti. Saatlerce süren bir idama yöneldiniz. İçinizden çok azı bu yanlışı dile getirdi. Elinize verilen o robot ve onu imal eden ana robot sizin yaşattığınız zulme şahit olacaktır. Barış içinde yaşamak varken savaşa yönelen sizdiniz. Beklerken bile zulmü kesmediniz. “uçan arabaya bindim, bir tepeye yol aldık uçan arabayla, yanımdaydı, bana önce hannas insanların vücudunu gösterdi, ara bölge şeytan ölünce kalkmıştı, bu yüzden insanlar bir anda şeytanlaşıyordu, sonra begüm ü gördüm, gelecekteki iyi insanları da, yüzünü bir mercekten gördüm, geleceğin bilgisayar monütöründen gösterdi, sonra da uçan arabayla rıhtımı olan bir beldedeki tepeye gittik, bir an korktum uçarken, uyandım bu yüzden, ama tekrar uyuyunca devam ettik uçarak tepeye indik, konuştu benle ama hatırlamıyorum ne dediğini, savaş bitince olacakları gösterdi yani, hannasları da gösterdi” Savaş bitmeden bilenlerden olmak. Savaşın arasında sıkışmak. Sonra savaşı atlatmak. Barış döneminin tatlı günlerini yaşamak. Hannaslaşanlar şeytanın ölümü tadışı ile meydana çıkacak. Düzen bozuculara karşı wemb sert tedbirler alacak. Bu yüzden dünya dışına sürgün edilirler. Kınamayın Kanunu. Sebep olanların açtığı gedik yüzünden acı ve sıkıntılı günler olacaktı. Süfyani kötülüğünün yerini şeytanlaşan insanlar alıyor. Wemb koruması ile hannaslaşanlar ancak hannaslaşanlarla vuruştu bir süre. Wemb nasıl koruyor? Kuran yoluyla. Düzeni kurmada ayetleri alıyor ve onları açıyor. Dua edenler yola geliyor. Yolda ışıltı var. “hızır tezkiresi, Dualarla çözülecek olan, temiz dua edene Allah verir, dualarını çocuk saflığıyla et. Allahcım de, ben bir bebeğim bak, masumum artık, tövbekar oldum çünkü, yaşım da 40 değil ama yazıyorum yine de, saf bir çocuk gibiyim, masumiyeti saflığı bana lutfettin, ben senin minik şımarık evlat gibinim, dualarıma iştirak et, Allah' a yaklaşmanın tek yolu, çocuk saflığıyla dua etmek” Dua edişi anlatmalı. Dua sonrası bekleme modunda görülen rüyaları anlatmalı. Ve rüyaların nasıl yaşandığını hissettirmeli okuyana. Sen kör değilsin. İşitmeden olmuyor. Yolun uzunluğunu görsen yoldan çekinirdin. Ama birileri o yolu almalı. Yoldan kaçınmak olmaz. Yol hareket halinde. Sürekli değişimde. Senin gücün o yolu aşmaya yetmeyecek. Sen duanı esirgeme kendinden. Allah dediğin yanında olur. Yol da O nundur. Dilediğini bekleme modunda tutar. Dilediğini yola alır. Yola alınanlar hedefi bulurlar. Tüneli gördüm. Tünel canlı gibiydi, hareket halinde ve ipliklerle sarmalanmış helozonik döngüde. Tünel derisinde boşluklar vardı ve tünelden girenin hedefe ulaşıncaya kadar çıkmaması istendi. Çıkanların akibetini gördüm. Tünelin içinden tünele dokunmadan çekilme olayını gördüm. 3 kişiyi tünele nasıl çektiklerini gördüm. Denizde yüzdüğümü gördüm. Uzaklara vardığımı gördüm. Bir de kovalandım haberci olduğumu anlayanlarca. Yerde elimde kağıtlar, mors gönderisi yapar gibiydim. Uyumadan önce, yola çıkmadan önce, plan yapmadan önce, Kuran dan ayetler okuyunca algı açılıyormuş.(Allah hemen geliyor o zaman)

Bekleme modunda duruşan hanif kitle ikilemde. Sınandığını biliyor. Vazgeçmemek için çaba içindeler. Gelecek esnek. Geçmiş de her an silinebilir görüntüde. Ne gelecek kesin ne de geçmiş. Allah tan başka bileni yok tarihin. Bu yüzden umudum diri. Vazgeçmiyor kurduğu hayalden. Cennetin güzel bedenleri yansıyor Altın çağ a. Şehveti öldürüyor. Şehvetle bakanlar yok. Aile kutsanmış. Yuvalar temiz iki yönüyle. Zina etmek zor. Çünkü sevme özgürlüğü var. Bastırma yok. Dengede tutuluyor beden. Hastalıkla üzülme yok. Doğurganlıkta aşırılık yok. Can veren Amazonların yumurtaları alınıyor önceden. Düzen kurulduğunda o can verenlerin soyu da yaşıyor dünya cennetini böylece. Mahşere toplaştıklarında o birbirini hiç görememiş şehitler ile üst soy uzantıları birleşiyor. El ele tutuşuyor. İçlerinden Allah diyorlar mahşerde. Çok mutlular. Rabbinden çok ama çok güzel yüzlü bir eş istiyor her hanif. Niyeti o güzel yüze bakmak. Gözlere dalmak. Sevgiyi yakalamak. Yormadan sevmek ve sevdirmek. Ağır kitle halinde bekleyenlerin durumu. Silahlarını ve araçlarını hiç kullanamadan sınırda tutulanlar. Süfyani alayları hattı aşmaya kalktıkça savunmada ısrarcı yaklaşım. Yaşanılan alanlar yazılan zamandaki gibi değil. Coğrafya değişti. İsimler değişti. Konumlar değişti. Sabit kalanlar MerKom lar. Onlar sabit yerlerinde bekleyişte kaldı. Destek gönderdiler savaşan Army lere. Ama kendilerine yaklaşımı engellemeyi istediler. Göl yüzeyinin üzerine gelen birkaç süfyani alayına iyi bir tuzak kurdular. Bir anda onbinlerce süfyani ceseti düştü göl yüzeyine. Onları da bekleşen robotlar topladı ve göl altına aldı. Kimse sağ kalmadı. MerKom a yaklaşımın bedelini ödedi o zalimler. Baykal gölü! Tüm çevresi askeri bölge kılınmış. Sivil yerleşimi ile WembArmy fed statüsüne ait bir kanton durumunda. Gölün ortasında iri bir savunma gemisi. Havada asılı. Göle giriş çıkış denetimi altında. Gölün altında devasa bir merkom bulunmakta. Anla. Burası beklenen savaşta kuşatılır ama düşürülmez. Yüzeyin ancak üzerine kadar gelebilen sevimsiz kalabalık, gölün altına inemez. Tuzak kurulur. Azgınlıkları tuzağı görmelerini engeller. Ganimet peşinde koşan arsızların ölümü ani. Merkom tünel ağları ile takviye alır. Çiçekleri ezenlerin yedikleri midelerine oturur… Zaman Duvarı. Savunma amaçlı kullanımda. MerKom üslerinin sabit olması bu yüzden. Zaman duvarı ile korunuyor. Zaman hırsızlarının bilgi çalması engelleniyor. Daha önce hiç günah işlenmemiş koordinatlarda konumlular. Tertemizleniyorlar. Işınlamanın gerçekleştirilebildiği o çağda zaman duvarı savunması ile izinsiz girişler engelli. WembArmy yazarken yoruldum üzülmekten. Kayıpları anlatmak üzdü. Gidenler üzülmüyor ama kalanlar sürekli sınavda tutuluyor. Bu onları da yoruyor. Yeni teknikler buldular. Artık zaman enerjisi handikabına takılmıyorlar. Diledikleri mekanın istedikleri zamanına izinle inebiliyor ya da gözetleyici olabiliyorlar. Allah bu izni o er kullara veriyor. Biz size bilmediğinizi öğrettik deniyor sonra. Umudum var.

Bekleme Modunda Değişim “Silah çıkış yeri değişmişti, sağ omuz üstündeki giysiye yapışık, kapsülden, çıkıyor, kola bağlı ilerliyor, ele doğru, sırtta, duran kapsül, sağ omuza yakın ve sırtta bir kapsül var (yumuşak) giysiden ayrı değil, yapışık (kol yerine sırtta mevzii) amazonların silahları da aynı şekilde oradan çıkıyor ve ele geliyor, omuzda bekleyen bird haber veriyor ve silah çıkarılıyor, birde bağlı, bird görüyor kavgaları, direk uygun silah yansıyor ele, bird hedronike bağlı, tam güven var hedronike, bird hedronikin alt koludur, onun iç güvenlik uzmanı birddür (Artık tüm güvenlik elemanları bird e sahip, değişim olmuş gelecekte. Tatbikle yanlışları düzeltmek istiyorlar) gerektiğinde bird e amazon soru yöneltebilir, konuşurlar (eğitmen gibi) kura yı öğrenirler, hansa başına geçen kişiyi de öğrenirler, "eğitim uzmanca yapılmalı" "hansanın başında Bilgesu var "artık o başta" başarabilir, kura yapılmalı ama yine yapılmazsa bilki hala kendimiz olamadık, yine yukardan tedbire gidilecektir” “1 amazonun duyguları ve düşünceleri eksik, ordu içinde asker iken, siviller içinde gezerken, bir sorun karşısında neler hissediyorlar, ne yapması gerektiği konusunda, düşünmesine fırsat bile verilmeden bird ün eline tutuşturduğu silahı ateşleyişi, o andan yaşadığı sevkli heyecan, bunlar da olmalı eserinde”

Bekleme modunda iken WembArmy üstsubay değişimleri: Allah için yaşayanlara alaylı bakanları görünce zoruma gidiyor. Hele bunları sessizce izleyenler daha zorluyor beni. Geleceğin savaşı da böyle. Ordu komutanları ne büyük hatalar yaptılar. Zalim bir insanın üstsubay yapılması engellenmeli. Hele üst karar vericiler tertemiz olmalı. Dengede durmalı. Kişisel ihtirasları ile gençleri felakete atmamalılar. Wemb için insan yaşamı bu kadar değerli iken WembArmy gençlerini tüketmemeli. Hata yapan üstsubaylar hemen değişmeli. Üstsubay atamasında Hedronik etkin olmalı. Özellikle otonom yetkisi olmayan MerKom alaylarındaki üstsubay görevlendirmelerinde Hedronik kararlarını uygulamada gecikme yaşanmamalı. Bekleme modunda yapılacak etkin üstsubay değişimleri ile atılım yapılabilecektir.

Beklerken “En önemlisini yapıyoruz, Allah için yaşıyoruz, ben yokum diyoruz, benliğim yok, Allah var, beni istediği gibi kullanabileceği bir aracım ben, sadece bir araç, kullan ben varım demek istemeyeni, olmayanı kullan (gönlümüz? o da mı yok oldu?) o da yok”

Bekleme Modu İçinde Savaşanların Hali

Aydınlanan Toprak üzerinde ilerledik. Benliğin arkada kalması içindi yaşatılan. Ölüm dedikleri sadece bir kapı. Kapının anahtarı dünya yaşamında saklı. Kendi benliğimi hatırladığımda BEN diyorum. Yaşım 23. Dişi bir bedenle yaşıyorum. Üniformayı giyerken çok korktum. Ellerim titredi. Başıma gelecek olanın belirsizliğinden ürktüm. Bir kuran ayetini hatırladım, O ndan çok korktum. O nun için savaşacaktım ama korkum artıyordu. Üniformayı giyenlerin bir bölümü yeminlerinden döndü. Giydiklerini üstlerinden attılar. Ağladım. Anneyim. 2 yaşında bebeğim vardı. O yavruyu bakıcı otomatlara emanet ettim de geldim. Sana yardım etmeye geldim. Bedenim çok ama çok güzel. Benim görüntümü güzel eylemişsin. Canımı olaki verme niyetim var. Ama korkuyorum Rabbim. Dişiliğimden ürküyorum. Onlar çok kalabalık ve ben yine BENim. Senin yardımın olmadan yapamayacağımı anladım. Bugün bende kibir kalmadı. Şehit olma kibirini de aldın. Dua edişim bitmiyor. Birazdan onlar saldıracak ve biz seni savunacağız. Hedronik kayıp olasılıklarını baştan anlatıyor bize. Kulağımıza fısıldıyor senin ayetlerini. Sen bizimle konuştun Rabbim o günde. Titriyorum. Yer sarsılıyor. Savaşın bu denli ağır yaşatılacağını bilmiyordum. Anlatmışlardı WembArmy e girerken. Ama hissedişim şimdide. İnancımı sarsıyorlar. Sana tutunmaktan başka çarem yok. Benliğimden sıyrılsam...

Çukur Gözümden damlayanlara bakıp aldanma üniforma. Yaramdan kan akmıyor. Düştüm yere. İki baldırımda koptu yerinden. Sen de parçalandın üniforma! Mücadele et. Ben yaramla kaldım. Canımı yaktılar. Esir edecekler bak. Geliyorlar. Biliyorlar benim hala sağ olduğumu. Seni de bayıltacaklar beni de. Allah tan istediğim bu değildi. Esir olmayı istemiyorum. Razı olacağıma söz verdim. Ama bak yapamadım. O ndan razı olmak çok zormuş. Kayıtsız şartsız O na teslim olmalıydım. O nun esiri olmalıydım. O beni yoktan var etti. Ben yokum. Yokluğumu esir alanlar da yoklar. Olmadan sana ulaşma derdine düştük. Bizbirimize bak neler ettik üniforma. Bildir bunları onlara. Canım yanıyor. Güzelliğimin yarısını aldılar. Gitme demişlerdi. Ölürsün demişlerdi. İnat ettim Senin için. Sana inandığım için geride kalmaya utandım. Dayanamıyorum bu acıya. Yaramı kapatan sistem gönlümün yarasını nasıl kapatacak. Nefsim çok kırıldı. O da senin için gelmişti bu savaşa. Sana yardım etmek için o da beni yüreklendirmişti üniformayı giydiğim gün. Savaşın 3.yılı geldi. Gönüllü üniforması ile o eski askerlere neşe vermiştik. Beni vurdular. Ön safta iken yere düştüm. Şimdi yaklaşanlar esir alacak. Rabbim senin için buradayım. Onların esir almasına izin verme. Meleklerinle ört beni. Görünmez kıl. Uzak kıl. Sen dilersen olur. Yardım et bana. Ben sana yardım etmedim mi? Ayetlerini yaşatmak için bak ne odu? Pişman değilim. Sadece korkuyorum. Yalnız kalma korkusu. Beni toprak yutmasın diye geldim. Ellerim uyuştu bak. Kalbim panik oldu. Nefesim soğudu. Yaralıyım. Senin için yara aldım. Onları engellemek için buradaydım.

Sakındır Tuzak kurmaya kalkanları tuzaklayan bir s.a.f. askerim. Erkek olanlardan. Bizi çok seven dişilerin arasında yayıldık. Amazonların yanında ufak kaldık. Onlar daha kararlı çıktı. 7 kuşaktır bu savaşa hazırlanan bir ailenin ferdiyim. Dünya dan çok uzaklaşmadık bu yüzden. Tüm akrabalarım savaşa katkı için kuzeye geldiler. 120 yaşını aşan üyelerimiz sivil işleri aldılar. 13 yaş aldı çocuklar da yardım için çırpındı. 2-3 yaşında minilerde dua ile destek verdiler. Daha o yaşta Allah dediler. Savaşın neden yapıldığını bildiler. Uzmanlaşmamış genel bir savaş alayının içindeyim. Onları ilk gördüğüm yer ural dağlarının ön etekleri olmuştu. Biz kademeli geri çekilen ağır savaş alaylarını kollamak üzere tutulduk. Bize vur emri geldi. Süfyani hızcıların oynak manevra yapan şaşırtıcılarını es geçtik ve ana hedefe atış yaptık. Örtümüzün altından çıktık. Onlar da bizi vurmaya başladı. Arka hatlarından gelen takviyeler ile bize yaklaştılar. S.A.F. alayının askerleri uçan sedyelerle geriye taşındı. Azaldık. Sayımız 200 ün altına indi ve geriye çekilme emri geldi. Beni vuramadılar. Sevindim mi? Bilmiyorum. İlk sıcak savaşından sağ çıkan biri olmalı anlamak için. Neden destek için gelmedi o söz verenler. Onlar kuzeye yaklaşıyor. Yüzlerindeki ifade hoşuma gitmedi. Onlar rahmetle gelmiyor. Hınç dolular. Yaşıtlarımın tamamı gelmeliydi. Bu kadar az olmamalıydık.

4.3 Çıkartma (dday) Karşı ordunun ağırlığı kuzeye yönelir. Güneyde azınlık kalır… Güneyin başehir konumundaki yerini az sayıdaki kuzeyli birlik kuşatır. Ele geçen kötülerin lideri çaresiz kalacaktır. Kuran Ayetleri yaşanıyor o süreçte. Süfyaniler beyaz üniformalarına fetih suresini yazdırmış. Zafer ve ganimet için. Sözlü zikir var içlerinden imam dediklerinin okudukları. Mehdistler dualarını içten ve kısık sesle yaptılar. Kerbela yaşandı yeniden kimi lokal kuşatma sahalarında. Deve savaşı yaşandı yeniden ayetler öne sürülerek. Savaş yılları için 3+1 diye belirtimiştik. Ama savaş öncesi yıllar da var. Mehdi açık kimliği ile ortaya çıktığı günden son zafer gününe kadar geçen 9 yıllık mücadele. Sıra geldi Çıkartma gününe. Gün özel. Önceden biliniyor. Bilinen günün ne oldu bilinmiyor. 6.Army yol aldı denizde. Uzak bir yol çizdiler. Kestirmeye yönelmediler. Önce güneye hızlı bir kavis attılar. Görünmezlik moduna bürünenler süzüldüler süfyani savunmasının arasından. Sonra kuzeye çıktılar. Ummanı aştılar. Ne haritalar ne de şekiller yazıldığı gibi değildi artık. Daha önce hiç gözlemlemedikleri bir yere savaşmaya gitti o mehdist askerler. Ayetler içlerinde canlanıyordu. Dillerinde tekrarlayanlar ve üniformalarında sadece bir sureyi yazdıranlar gibi değillerdi. Üniformalarında sadece

Allah lafzı vardı. Dillerinde boş söz tutmadılar. O ana çıkartma gününde yüzlerde gerginlik yoktu. Çok kayıp vermiş bir WembArmy nin kazanacaklarından emin olmuş askerleriydi gelenler. (Savaşta ışınlama yok, Zamanda atlama yok, geri ileri oynama yok. Görünmezlik bile sınırlı kullanımda. Perdeye perde ile karşılık verildiğinden tüm savaş açık ve net izlenimde.) “ölenler şehide oluyorlar, ama kalkmıyorlar, kalkanlar önceki melekleşmiş şehit grup, en önde bulunan pioneerlerin aralarına karışmış melek grubu, ölmüyorlar yatıp kalkıyorlar mehdi savaşında süreç çok fazla önemli birçok şehide yerden kalkacak, ama kalkışları için gereken savaş ikinci savaştır” “ilk vuruşta yıkılırlar, ikinci savaş farklı beldede olacaktır, şehide ve şehidler oraya sevk olunur, savaş beldelerini birlikte bulacağız, haritadan”

313 Mehdinin ana saldırısında 313 savaşçı var. Onlar özel. İçlerinden sadece biri pioner. Diğer 312 si 156 fil(sonradan adı örümcek) içinde. Basra körfezinden arap yarımadasına giriyorlar. Doğudan batıya saldırı. Bir setrenin arkasında saf olmuş halde bulunuyorlar. Önce öncü ilerliyor ve süfyanileri üzerine çekiyor. Geri çekiliyor. Saf olmuş Mehdistlerin önüne kadar getiriyor onları. Şehit oluyor, vuruluyor. 100 metre kadar yakına gelmiş süfyanilere, setrenin arkasında bekleyen mehdistler kuşatma hareketi ile eziyor. Saf oldukları için tek bir hatta ilerliyorlar. Sağ ve sol kanatlar hafif bir öne çıkma ile zülkarneyn boynuzunu andırıyorlar. Bu hareket ile kuzeylere kadar çıkan süfyani güçleri büyük bir şaşkınlığı yaşıyor. Arap yarımadasındaki saldırıyı duyuyorlar. 313 savaşçı süfyanileri eziyor. Ellerindeki silah görenleri korkutuyor. Verilen kayıp sayısı 7+1. 7 örümcek ve 1 pioner. Toplamda 14+1 şehit var. Adiyat yaşanıyor. Basra körfezinde yaşayanların bir bölümü mehdist yanlısı. Görünmeden ve zamanda ileri geri hareket ile bu başarılıyor. Süfyanilerin böyle bir teknolojileri yok. Mehdistler bu gizli silahı son vuruşta kullanıyorlar. 313 mürselin yansıması olan 313 savaşçı işi sonuna kadar götürüyor. Mekke’ye kadar varabiliyorlar. Açılan gedikten doğan boşlukla süfyaniler sarsılıyor. İçlerindeki korku ile teslim oluyorlar. Saf oldukları için mehdist savaşçılar sadece önlerine yöneliyor. Yanlarda yaşanan kayıpları düşünmediklerinden ve tek başına kalsam bile yine de ilerleyeceğim dediklerinden saf sarsılmıyor. Saf oluş ve güç birliği ile doğru atış yapıldığından ilerleyiş boyunca süfyanileri eziyorlar. Arkada kalanları da örümceğin arkasındaki şirin kız temizliyor. Pioner şehit olacağını bildiği halde ilk hamleyi yapıyor. (Bir de 313 pioner unsuru var. Onların tamamı şehit oluyor.) 156 araç + 1 araç(pioner) Araçlar iki kişilik. Pioner unsuru tek kişilik. Kırmızı + B???? + Yeraltı + ??mlik (Gece, İsra yürüyüşü)

Saldırı gecenin sabaha yakın bir zamanında oluyor. Adiyat suresi yaşanıyor. Kullandıkları örümceğin. Sağ ve sol dört atış düzeneği (parmak statüsü) ve önde 3lü atış sistemi var. Arkada ikinci amazon (saf/elit) ise sağa sola ve yukarı aşağı hareket eden, manuel ikili atış düzeneğini kullanıyor. Korkuyu yenmiş olduklarından sadece Allah korkusu ile ilerlediklerinden anılıyorlar.

Çıkartmanın Akışkanlığı Haritalarda aranır. Yüzyılların ötesindeki topraklar değişti. Yeni göller var. Yeni orman alanları var. Yepyeni denizler oluştu. Kutuplarda kayma var. Yumuşatılan sert kışlar var. Orman yangınlarını yenmiş insanlar var. Çöl kumu dindi. Yeşillendi her yer. Daha çıkartma olmadan önce arap yarımadasında yeşillik hakimdi. Onlar uymak zorunda kaldılar dünyanın gidişatına. Başkalarının bulduğu teknikleri kullandılar. Hiç ağaç olmayan tepeleri ağaçla donattılar. Yaşadıkları şehirleri vaha saydılar. Suladılar. Derin bahçeler yaptılar. Babiller (Babilde yaşayan azgınların haliyle günleri geçirenler. Böyle insanlarla dolu şehirler) çoğaldı. İnsanları etkilediler. Nüfuslarındaki aşırı artışla övündüler. Çok değişik mezarlıkları oldu. Her aile bir klan oldu ve kendi mezarlığının sahibi sayıldı. Övündükleri kalabalık oluşları. Aynı zamanda ölülerinin sayısı ile de kibirlendiler. Arkalarını sağlama almak için aynı tarikata girdiler. Tüm bu gidişle azgınlıkları onu beyaz bir üniformaya hapsetti. Altın sarısı ile Altın yeşili parlaklığını aldılar. Yönlerin gücünü unutmuşlardı. 313 söylencesini önemsemediler. Okudukları halde inkar ettiler. Olmaz dediler. Yanıltıcı bilgi olduğunu düşündüler. Sonra ilk öncü göründü. Anlatıldığı gibi oldu. Şimdi asıl çıkartmaya geldi. İlk vuruşanların ardından akacak olan bir ordu var. O ordunun içinde kendisinden kat kat kat üstün bir süfyani ordusuna darbe vuracak olan saflar var. Ezip geçmek için hazırlar. Yıllarca bu gün için eğitildiler. Mehdi aralarında bulunuyor. İlk defa savaş meydanında ve saflar arasında. Kırmızı üniformalar ilk kez bu topraklarda. Mehdi nin giydiği sıradan bir S.A.F. üniforması. Aralarına karıştı. Yüreklenenler çıkartmada yer aldı. Aştıkları uzaklıklara aldırmadılar. Yüzmilyonlarca düşmanın karşı koyuşu karşısında geriye çekilmediler. O gün geriye çekilmek yoktu. Hedef iki tane oldu. İlki Süfyani liderin yönetim şehrini düşürmekti. İkincisi ise Hicazı temizlemekti. Şehrin dış surlarına vardıklarında yorgun olduklarını gördüler. Yarımadaya çıktıkları günün akşamında surlara dayanmışlardı. Bu kadar hızlı olmuştu. Surların arkasında ise beyaz üniformalar giymiş siviller bulunuyordu. Ellerine tutuşturulan silahlarla direnmeleri isteniyordu. Süfyani lider ise ağırlığı ile yeraltından hicaza gitmişti. Bunu bilmeyen süfyani yığınları hala kibirleri ile sur gerisinde duruyordu. Etrafın ormanlık ve yeşilliğine inat sur içinde fazla yeşillik yoktu. Dünya istediği için yeşillendirdikleri çöllerine inat ediyorlardı. Yaşadıkları yerde binalar da beyazdı. Beyaz dışında renk almamışlardı. Aşılmaz dedikleri sur sistemleri de beyazdı. Titreşime karşı

korunaklıydı. Kendi kalkanları vardı. Yeraltından gelecek saldırıyı önlemek için alt tabakaları kabuk yapmışlardı. Kendilerini böylece ana şehre kitlediler. Kuşatıldıklarını gördüler. Dışarıda bulunan milyonlarca süfyani askerinin ne olduğunu merak ettiler. Onlarla irtibat kuramadılar. Bilmiyorlardı. Onların ezildiğini ve yittiğini görmüyorlardı. Yanıltıldıklarını düşündüler. Savaşın dışarıda devam ettiğini sandılar. Kuşatıldıklarını seyrettiler. Kuşatanlar ise sadece ince bir saf tuttular. Bu onlara yetti. Korkmalarına yetti. Kibirleriyle korktular. Ama yine de ellerinde silahları tuttular. Kuşatan WembArmy sabit kaldı. İlk hedefin işini bitirmişlerdi ve surlardan çıkacak olana karşı vurucu güç kullanacaklardı. İkinci hedefe akanlar ise en önden uçanlar oldu. Aralarına Mehdi de katıldı kendi aracı ile. Onun Mehdi olarak o üniformanın içinde olduğunu çok azı hariç hiçbir S.A.F. askeri bilmiyordu. Kimliğini hicaza girince açıklayacak ve orada Süfyani liderini teslim olmaya zorlayacaktı. Süfyani ekibiyle birlikte savaşa haram sayılmış topraklara kadar girdi. Hicazın eskileri bunu kabullenmediler ama can korkusu ile sessiz kaldılar. Artık savaşın son ayına girilmişti. Ay son kez yeni ay oldu. Yeraltından çıkan o son süfyani yığını, haram bölgeye dağıldı. Haram bölgede yaşayan sivillere yerli yersiz şiddet uyguladı. Bir kısmının eline silah verdi bölge sınırlarını korusunlar diye. Yer altı sistemini kapattı takip edilmemek için. Uzaklardaki yedek alaylardan destek istedi. Afrikadan, Uzak asyadan gelmesini beklediği destek alayları ile savaşa devam edecekti. En sonunda Kabeyi gören bir yere kadar geldi. Üzerindeki beyaz üniformada yaldızlar vardı. Parlıyordu. Kibirliydi. Hala kibrini koruyan bir zalimdi. Yanında kendinden daha zalim bir vezir de vardı. Akrabası saydığı dışındaki komuta bölüğü hariç kimseye güvenmiyordu. Paranoya yaşadı. Her gördüğünü hain saydı. Bir kısmının idamını istedi o son gününde. Kendisinin bile inanmadığı yalanlar söyledi. Kuşatılmış bulunan ana şehrin son süfyani askerlerine direnin dedi. Destek geliyor dedi. Bu bir taktik dedi. Kuzeyde haber alan alaylarına sakın geri çekilmeyin dedi. Savaşı kazanıyoruz dedi. Son çabalar bunlar dedi. Yüz ifadesi çok değişti. Kıpkırmızı kesildi suratı. Suratını sakladı. Vezirini çağırdı. Ona emirler verdi. Emirler yerine gelmedi. Çünkü Mehdi kimliğini açıklayarak hicaza vermişti. Yanında binlerce WembArmy destekçisi askeri vardı. Hicazın insanları tarafsızlığını ilan etmek zorunda kaldılar. Artık bu savaşın bitmesini istiyorlardı. Hicazda bekleşenler arasında gizli bir aile var. Bu ailenin tüm fertleri gizli hanif. İmanlarını içlerinde tutuyorlar. Bazıları zorunlu olarak Süfyanilerin beyaz üniformasını giydi. Ama masumlar. Zulme meyilli olmadılar. O ailenin fertlerinde iz var. Onları bakışlarından tanırsın. Mehdi ve en yakın korumaları hicaza girdiğinde bu aile gizli imanını açık eder. Henüz süfyani lideri intihar etmemişken açık olarak ilan eder. Mehdinin mehdiliğini kabul eden ilk hicazlı aile olurlar. Bu kabulde acizlik değil samimiyet vardır. Kucakladıkları kırmızı üniformalılara karşı da samimi oldular. Onların geni farklı. Çok uzun zaman önce kuzeyden getirilen Kafkas kökenli bir ailedir. O aileye kim girdiyse evlilik yoluyla temizlendi. Genlerinde gizledikleri sadakat ile beğenildiler. Tüm SaHami devletleri bu aileden fertleri istediler yönetimlerine. Vergi toplayıcısı oldular. Topladıklarını sadakatle aldılar. Ancak son Süfyani ailesi ele geçirdiğinde yönetimi

görevden geri durdular. İçlerine kapandılar. İbadete daldılar. Yeraltındaki mabedlerine indiler. Sadece izlemekle yetindiler. Genç üyeler mecbur kaldılar kuzeye WembArmy ile savaşmaya. Ama gönülleri bambaşkaydı onların. Dünyada ve Kolonilerde böyle aileler ve fertleri var. Bunları alıp yeniden dünyaya kazandırmak ve el üstünde tutmak işi ele alanların görevi olsun. Kuran Ayetleri arasında kaybolmadan gidebilen yuvalar tehlikeli sularda boğulmaktan korunur.

4.4 Baskın Kuşatılan şehre saldırı… eline silah alanların tamamı öldürülür. Sivil halk sindirilir. Sur dibinde bekleyenler sabırlı. Haram bölgede bekleyen kaygılı. Olacaklar kestirilemiyor. Eğer ana şehir haddini aşarsa savaş keskin yüzünü gösterir. Aynı günün gecesi oldu bile. Karanlıkta aydınlatılmış ana şehrin sur gerisi bekleşenlerle dolu. Ne yapacaklarına karar verecek olanlar onlar. Eğer süfyaniye uyarlarsa ana şehir insanları savaşacaklar ve ölümü tadacaklar bir inat uğruna. Eğer teslim olurlarsa işin kolayını alacaklar ve sadece esareti yaşayacaklar. İçlerinde suçlu olduğunu bilen liderler teslimi istemedi. Hala umudun olduğunu anlatarak kandırdı diğer kitleyi. Silahlandılar. Beklediler. Sonunda WembArmy ana şehre saldırıyı Adiyat a uygun başlattı. Dört bir yandan surlar yıkıldı özel sistemle. Sur arkasında bekleşenler yıkım sonrası dışarıya taştı. Kuşatanlar tek saf halinde beklediler ve atışa başladılar. Çok atışlı sistemleri ile tek vuruşla onlarca süfyani askerini devrildiğini gördük. Saf dışına çıkılmadı. Çünkü atışlarda dolanan mermiler yay çiziyordu. Yıkılan surların dışına taşanlar tamamen bitirildiğinde geriye kaçanları izlemek üzere özel WembArmy askerleri ilerledi. 6.Army gedikten içeri daldı. Düşük kayıp oranı ile merkeze yoğunlaştı. Süfyani ana şehrine girildiğini duyan diğer yarımada şehirleri de genel saldırı başlattı. Artık geriye dönüş yoktu. Barış yoluyla teslim olmamışlardı. Milyarı bulan yarımada nüfusunun kanı kaynadı. Kalpleri yerinden koptu. Ellerinden silahları düştü. Bütün bunlar tek bir kişinin ihtirasıydı. O da güvende hissettiği haram bölgesinde olup biteni izledi. Destek için çağrılan alaylar yedek tutuldukları sahalardan gelmeyi istemediler. Olup bitenleri izlediler ve ürktüler. Tek bir ana şehirde yüzmilyonu aşan üniformalı sivil savaştı WembArmy e karşı. Esir olarak aldıkları, cariye yaptıkları, nedensiz yere canlarını aldıkları ve tecavüze yeltendikleri tüm kuzeylileri evlerinin içine hapsettiler. Aileler şuurlarını kaybetti. Uysal bir anlayışla teslim olmadılar. Bilmedikleri bir yöntemle savaşan WembArmy e karşı kazanamayacaklarını anladılar da sadece hırslarından savaşa devam ettiler. Ölmek istemeyen öngençlerini kendi elleri ile öldürenler oldu. İhanet adı altında iç kıyım yaptılar surlar yıkılırken. Güney çöküyordu. Yer altı atışları ile ana şehrin kimi yerlerinde çökmeler oldu. Binalar yerin dibine girdi. Hava üstünlüğünü bulundukları sahada kaybettiler. Havadan vuruşlar başladı. Binadışına çıkamaz oldular. Surlar yıkılmadan önce yapılan son uyarıya kulak asmamanın cezasını çekmeye başladılar. Beyaz üniforması ile görülen kim varsa vurulacaktı. Kalbinden olacaktı. Kendi içlerinde ise üniformayı çıkarmaya yeltenenleri idam mangaları vuruyordu. Birinci savaşta yaptıkları sivil katliamı ve hırslı ganimet toplamalarının

karşılığını alıyorlardı. Allah öfkelenir mi? Kırmızı üniforma giyenler neden ana şehirde eli silah tutanları vurmaya gitti. Yenildiklerini gördükleri halde mücadeleye devam edenler neye hizmet ettiler. Ana şehir sonunda tamamen çöktü. Ana şehrin kurulu olduğu alan bir işaret olarak Siyah Bölge ilan edilecekti. Orada sivil yerleşim olmayacaktı. Bu cezalı şehrin üzeri toprakla örtülecek ve gömülecekti. Üzerinde ise bir işaret olacaktı. Yaşattıkları karmaşanın unutulmaması için yörüngeden görülen bir özel işaret yerleştirildi. 6.Army ağırlığının üçde birini kaybetti ilk çıkartmada. İkinci üçde birini ise bu ana şehir savaşında kaybetti. Süfyaniler ise bitti! Kuzeyde savaşan alayların üzerine salınan Kuzey ve Doğu WembArmy alayları hicaz civarında 6.Army ile buluştular.

4.5 Güneyin Çöküşü 21 / ENBİYA - 11 : Ve kem kasamnâ min karyetin kânet zâlimeten ve enşe’nâ ba’dehâ kavmen âharîn(âharîne). Ve Biz, zalim olan nice ülkeleri kırdık (döktük, yok ettik). Ve ondan sonra başka kavimler inşa ettik (yarattık). Güneyin lideri kutsal topraklara kaçar… Burada, silahla girilmesi yasak bölgeye girer… Güneyin baş şehri çökünce kuzeye yönelmiş güneyin orduları panik havasına girer. Kuzey orduları kuzeyden güneye hızlı bir taarruza girer. Düşmemiş alanlardan güneyin ordularının önü kesilir. İmha edilir. Süreç böyle işler. 21 / ENBİYA - 12 : Fe lemmâ ehassû be’senâ izâ hum minhâ yerkudûn(yerkudûne). Böylece (şiddetli) azabımızı hissettikleri zaman onlar, ondan kaçarlar. Tüm bunlar daha önce yazılmıştı. Bilenler anlatmıştı. İnanmadılar. Sadece mecazi anlamda bir çöküş değil bu. Süfyanilerin tüm zulüm merkezleri yerin dibine çökertildi özel bir yöntemle. Üzeri de kapatıldı. Allah a yardımcı olmak yerine Allah ın öfkesine mashar olmak. Ne büyük bir kayıp! Kitap okunurken gülüşmeleri ve alaylı bakışları şimdi nerede. O kadar kıyımdan sonra çaresizlikten teslim oldunuz. Yoksa zulme devam edecektiniz. Öne sürdüğünüz sivilleriniz üniformaları içinde savaşa tutuştular kaybettiklerini bilerek. Kızgınlıkları kime? Şimdi Süfyani liderinin işi bitiyor. Hicaza yoğunlaşan WembArmy alaylarını kendi de görüyor. Kabe yi görecek kadar yakın ve etrafında onlarca koruması var. Bir Firavun edasıyla hareket halinde. Namaz kılıyor. Secde ederken gözü yanlara bakıyor. Tüm yaşananlara rağmen af dilemiyor namaz sonrası sadece intikam diliyor. Mehdi ona yakın bir yerde ve uyarıda. Teslim ol diyor. Süfyani lideri sabah kuşluk vakti intihar ediyor. Veziri bunu önceden biliyor. O vezir intihar etmiyor. Yakındaki korumaları intihar etmiyor. Teslim olmak için vezirin ağzına bakıyorlar. Vezir zalimliğini yaşatıyor.

Sağ olarak ele geçirilirse başına geleceği biliyor. Tehdit ediyor gelenleri. Haram bölgede kan dökülmez diyor. Maske takıyor. Kaçış için yol gözlüyor. Hava yolunun kapandığını söylüyorlar. Afrikaya yer altından tünel gidişinin tıkandığını söylüyorlar. Süfyani liderinin cesedini de yanına alarak kaybolmaya çalışıyor. En sonunda kendi korumaları tarafından arkadan vuruluyor. Vuranlar ise ortak kararla silah bırakıyorlar. Başka çarelerinin olmadığını anlıyorlar. Çünkü bu kısa sürede aldıkları haberler onların umudunu bitirdi. Afrikadan gelmeyecek olan yardımı gördüler. Kuzeyde savaşan alayların artık desteksiz kaldığını gördüler. Görmekte çok geç kaldılar. 9 yıllık inkar dönemi bitti. Güney çöktü. Azgınlık bitti.

4.6 Hainlerin Çöküşü Savaşın sonu yakındır. Kuzey safhında oldukları halde taraf değiştirenler bulunur, direnenler yok edilir. Mahkemeler kurulur. Enfal 21 uyarısı. 21 / ENBİYA - 13 : Lâ terkudû verciû ilâ mâ utriftum fîhi ve mesâkinikum leallekum tus’elûn(tus’elûne). Kaçmayın ve orada şımartıldığınız (her isteğinizin yerine getirildiği) şeye (yere) ve meskenlerinize geri dönün ki (orada), sorgulanacaksınız. Kuzeyden ve Doğudan akan WembArmy batı hariç tüm bölgeleri yeniden ele geçirir. Kuşatılmış ama direnen pol yerleşkeleri kurtulur. Esir alınmaktansa savaşarak ölmeyi seçen kin ehli ise son mücadele ile seçimine ulaştırılır. Batı Anadolu ve Balkanlar hariç tüm alan temizlenir. Deccal dünyaya gelmeden önce deccalvari tavırları ile insan kaybettiren İstanbul Lideri kalmıştır geride. Onu oraya atayan Süfyani Lideriydi. Feth ettik demişlerdi. Fatih Camisinde doluşmuşlardı. FTH üzerine geldiler gittiler. Fetih suresini yazdırdılar. Giyimleri kuşamları ile geriye döndüler. Şimdi onlar kısa bir süre için son direniş alanı sayıldılar. Afrika savaşmadan teslim oldu. Ama onlar Feth yanlısı oldular. Tarikatlarını bırakmadılar. Wemb düzenini istemediler. Direniş alanları küçüldü diğer yerlerde. Orta asya temizlendi. Mahkemeler kuruldu. İhanet edenler tutuldu. Yörüngede savaşın gidişatını izleyenlerden suçlu olabilecek kaçakların toplanma yoluna gidilecekti. Kuzey hattında savaşırken üniformasını terk edenler bulunacaktı. Tarafsız görünerek Süfyani yanlısı tavır alanlar da sivil mahkemelere alındılar. Bu savaşın sonunda adalet tam işlemeliydi. Pol yerleşkelerinde süfyanilere yardım eden ve ikili oynayanlar da adaletle tanıştılar. Esir düşmüş ve acı çekmiş olanlar kurtarıldı. Esir düşenlere eziyet eden süfyani aileler hemen esarete alındı. Kısasa kısas yapıldı.

TuranArmy

“Turanarmy’de bulunan sembolik ağaç 17 dala ayrılır. Birinciden 17 daha ayrılır. 2.dal da 17 dala ayrılır. Bu şekilde toplamda 17 dal 17 dala ayrılır. 17 şehit var. 17sinin adı da sizden çıkacak. İlk şehit Gonca Kuriş ve diğerleri gizli olmak üzere 17 kişi şehit olacak. Gonca’nın acısını çeken kız şehit olacak. Hanifeler öldürülürken tecavüze uğrayabilirler. Taciz ve tecavüzün sonucunda kısasa kısas gereği öldüren kişilerin hayatlarının sonuna kadar hiçbir kadın onlara bakmayacak ve soyları kesilecek. Allah dünyada adaleti yani kısası bu şekilde uygulamaktadır. Allah ın adalet terazisi şu anda yaşanılan çağda uygulanamadığından Allah kısasını bu şekilde yapmıştır. 17 şehidin ölümü kesinleştiğinde aslı ölümler başlayacak hepsi katlonulacak. Dünya üzerinde birçok insanın yaşadığı bu acıları Allah farklı bir ceza ile sonlandıracaktır. Tecavüz suçlamasına maruz kalan bir insan suçunu kabullenirse ve pişmanlığını belirtirse her şeyi bırakıp Allah a yönelip yaşamaya devam eder. Eğer bir insana tecavüz edilirse o kişi mutlaka psikolojik açıdan tedaviye alınmalıdır.” Saçlarını uzattıkları ve gösterdikleri için kınadıkları Amazonlara bakan süfyani kızları/kadınları aynı yola girdiler ve başlarını açtılar. Değişim hızlı oldu. Wemb yanlısı olmaya başlayan arttı. Hanif olmayı seçenler arttı. İsevi ve Musevilerden İslam olanlar arttı. Özel ordular kuruldu hemen. Ve İstanbul Seferi için Kudüs çıkışlı bir son hareket yapılacaktı. Mehdi artık gizlenmeden ordunun başında göründü. Holovizyondan tüm askerlere seslendi. Şehitlerin de onu duyduğunu bilerek iki yönlü bir konuşma yaptı. Yapması gereken; savaşı bitirmek için İstanbul surlarına gitmek oldu.

4.7 Mutlak Zafer Günü 26Agust (Hainlerin son direniş noktası boğazlarda tutulur ve yıkım gelir. Yıkıma uğratılırken hiç kayıp verilmez. Ses silahı kullanılır. Yuşa gibi olunur.) 21 / ENBİYA - 15 : Fe mâ zâlet tilke da’vâhum hattâ cealnâhum hasîden hâmidîn(hâmidîne). Böylece onların bu davaları (şikâyetleri); Biz onları, biçilmiş ekin (gibi) sönmüş hale getirinceye (ölünceye) kadar bitmedi. "biliyor öleceğini" "ma passe" dedi "gulyabaniyim ben" "pek yabaiyim ben" "girerim içeriye" "doğma büyüme istanbullu" "at diyor adam sana" "anlatabiliyor muyum" "elmayla bozuşalım" "doğru elmayı yemedi" "nefsi tetikledi deccal" "hani özledin ya" "gözlerin, pantolonun" "bakma öyle suratıma" "gül" "doğru iş" "zenginsiniz" "taşla burası" "zenginledi" "olacak herşey bitecek" "kimler" "konuştu ilk kez" "kendilerine topluluk ismi veren ilk kavim" "veril" diye bir kavim" "sen rahatladın" "ben de" "çok sıcak" """uyan cüce" "birşeyler yap". "bunlar uyarı" veril, eski çağlardan gelen bir isim”

13.Army önde ve diğerleri arkada iken hızla yola çıkılır Kudüs ten. Hedef İstanbul surları. Başına geleceğini anlayan son direnişçi endişe içinde. Kuşatılması için belirlenmiş günü de biliyor. Yandaşları koca İstanbul içine çekiliyor. WembArmy hızla ilerliyor. Kuşatıyor da. Bekliyor bir saat için. 13.Army içinde Musa lar var. Yuşa lar var. Tur dağının eteklerine çıkanlar var. Allah ı görme uğruna her şeyinden vazgeçmeye hazır gençler var. Yuşa gibi yolun yarısında gelen emirle bekleyenler var. Mücadele edenler var. Ses var. 13.Army İsrafil modunu alıyor. İstanbul un gelecek zaman surları şimdiye yanaştığında bu silahı görüyor. Titreşimin gücü ile aşılmaz zannettikleri ek kalkanları kaybediyor son süfyani direnişi. İçeriye tam teslim olmuş insanların arasına önce 13.Army dalıyor. Kimse öldürülmüyor. Kimseye zulmedilmiyor. Hedef Fatih Camii! Tüm fitnenin yayıldığı yer. Burayı yıkacak olanlar önden ilerledi. Mehdi sahte ibadet yerini izledi. Yıkılırken hiç toz kalkmadı. Yıkım özel bir teknikle oldu. Aşağıdan emilerek yıkıldı. Yeraltından yanaşan özel araçlar Allah için toplanılmayan bu cem yerini bitirdiler. Yıkım yaşanan yerin üzeri metal ile kaplandı. Bu iş kolayca bitirildi. Mehdi savaşın bittiğini ilan etti. Gün zafer günüydü. İlk Cuma günü kılınacak ilk barış dönemi Cuması için kuzeye yöneldi. Polaris havzasına uçtu yakın korumaları ile. Savaşın yıkımlarını silmek üzere Hanif olmayı kabul etmiş İsevilerden kurulu 14.Army alanda kaldı. Verilen görev hem barışı sağlamak hem de savaş suçlularını yerinden çıkarıp adalete sunmak oldu. Mehdi ise GreenLand kuzeybatısında bir yerde önceden gösterilen bir mescide Cuma edecek. Heyecanı var. İlk kez ardılını canlı kanlı görecek. Hay yolundan geçen Mesih hayat bulduğunda ve yeniden dünya ile buluştuğunda Mehdi geçen 9 yılın ardından geriye çekilecek. Zafer günü bunun için önemli. İstanbulun temizlenmesi bunun için önemli. Artık ikilem bitti. Süfyani yaşam tarzı bitirildi. Hanif İslam anlayışı geldi. Wemb özgürlüğü eşitledi. Mücadele dünyadan dünya dışına taşındı. Dünya yeşillenecek ve söz verildiği gibi bir süre için neredeyse Cennet gibi olacak.

4.8 Gizlenenler ortaya Çıkışı (Kuzey içinde yer aldığı halde savaşta tarafsız kalan, izleyen ve uzaklaşanlar hakkında hüküm verilir.) Enfal 16 hatırlatılır bu gizlenenlere. 8 / ENFAL - 16 : Ve men yuvellihim yevmeizin duburehû illâ muteharrifen li kıtâlin ev mutehayyizen ilâ fietin fe kad bâe bi gadabin minallâhi ve me’vâhu cehennem(cehennemu), ve bi’sel masîr(masîru). Ve savaş için tekrar dönmek üzere veya bir gruba katılmak üzere dönmesi hariç, kim o gün onlara arkasını dönerse, artık Allah'tan bir gazaba uğramıştır (haketmiştir). Ve onun yeri cehennemdir. Ve ne kötü bir dönüş yeridir. 14.Army iki ana kola ayrıldı. Çoğunluğun olduğu birinci kol tüm SaHami sahasına yayıldı ve Süfyani suçluları teslim aldı saklandıkları şehirlerden. Sonra mahkemeler kuruldu. Kısasa kısaslar yapıldı. İkinci kol ise dünyadan uzaklaşan kaçaklar için harekete geçti.

WembArmy üniformasını terk eden S.A.F. görünümlü hainler kolonilere kadar takip edildiler ve yerlerinden sökülüp alınarak tekrar dünyaya indirildiler. Onların mahkemesi kuzeyde Polaris de oldu. Kaçaklara verilen temel ceza soğuk yer altı tünellerinde ölüme kadar yaşamak oldu. Yuvasız ve tüketken oldular. Arkada bıraktıklarının akibetini düşünmeden kaçanlara cezayı Hedronik verdi. Kayıtları onlara gösterdi. Böylece cezayı alanın yapmadım, etmedim deme imkanı tükendi. İnkar edemediler. Mazeretleri geçersiz kaldı. Barışın ilk aylarında SaHami alanının zulme bulaşmamış insanları pişmanlığını yaşarken kuzeyin hainleri ezik bir tavırla kapatıldılar. Bir daha hiç semayı göremediler. Semadan yoksun kalanların karanlıklara alışması uzun sürdü. Dünyaya dönüşlerinden sonra kendilerini buldukları yer kötü bir dönüş yeri oldu. Tarafsız görüntü çizerken Süfyani yanlısı hareket edenler de unutulmadı. Özellikle Avrupa sahasında arkadan vurmak için fırsat kollayan bazı liderlerin fed yönetimleri bitirildi. Artık o fedin insanları değişken şura modelli ve liderin öne çıkmadı Wemb yönetim sistemini aldılar. Avrupa henüz teslim olmamıştı Wemb sistemine. Ama verilen ültimatom ile o liderleri aşağıya alabildiler sadece. İçlerindeki ruhban sınıfı ise giderek kızıyordu.

Uzağa Gidenler İbrahim düzeni bozmaya çalışanları uzaklaştırmaya yemin etti. Düzeni bozmak isteyenleri engellemenin en güzel yolu, onları çöle bırakmaktır. Mekke’deki Kabe’yi tavaf edenler yanlış hareketler sergiledikleri anda onları mutlaka uzağında tutmaya kararlıydı. Medine’de barış ortamı hakimdir. Büyük bir bölümü de haniftir. Adler o düzeni yani İbrahim’in Mekke’de kurduğu o düzeni korumuşlardır. Uzaklaştırdıkları pişman olup geri dönebilir. Yanlışlarını fark etmiş olabilirler. Bu nedenle kendilerini korumaya çalışmamalı idiler. Amaç Allah’a yönelmek ise bunu başarabilecek hedefi bulmaları gerekir. Pişman olduklarını söylerlerse onları bir süre deneme yaparak (sınamalıdırlar). Eğer sınavı geçerlerse yani 7 gün hapiste kalırlarsa birikimleri artar, Allah onlara bu sayede daha çabuk yaklaşır. İçlerine umut vermek gereklidir.

Son Bölüm Sonuç (Yaşanan kayıplar ve bundan sonra beklenen kehanet)

(Kehanet olunan, dünya dışında uzayın derinliklerinde yaşanacak daha kanlı bir hesaplaşmadır!) Zaman bir çark gibi kendi kendine dolanıyor ve tüm zamanlar aynı anda gözlemlenebilir merkezden bakıldığında. Aynı evrende uzak iki zaman noktası birleşebilir. Wemb düzeni tam olarak oturduğunda artık ilim insanları bu aşamada çözüm arayacaklar. Tüm zaman dilimlerini tarihçiler kendi gözleri ile görecek şekilde izleyebilecekler. Coğrafik değişimler hızlı zaman akışı gözlemi ile kayda alınacak. Tüm güneş sistemi aynı şekilde geçmişe dönük zaman çizelgesine alınacak. Yanlış bilinen tarih kayıtları silinerek yerine yeni ve tam doğrusu gelecek. Peygamberimizi izleyen bulut mesela... normal bir bulut değildi. görevli bir buluttu ve geleceğin insanlarına hizmet ediyordu. Geçmişin korunması gereken milletleri ve şehirleri için wemb 3m den gelen emirle çalışma yapacak. Bütün dallarda wemb tam mutmain olmayı sağlayacak insanlara. Hatta inananlara ölüm ötesi net anlatılacak. Cennet katmanları delilleri ile sunulacak. Sabikun hattı kanıtlanacak. Yaratılış netleşecek. Melek sistemi çözülecek. Allahlaw dakiler bunu başaracak. Orası tertemiz olacak. Aile kavramını iyi işlemeliyiz. İç güvenlik aile içinden başlıyor. WembArmy de Allahlaw dakiler de bizim yazmamızı bekliyor. Walhalla somut çözümlerde. Allahlaw soyut çözümlerde. Wal savaşta. Law barışta.

“Savaş bitmeden yazı yok, savaş bitmedi, savaş bitmediği için yazı yok”

Dokuzlar 9 Sayısının önemi Gaybın ters halidir. Kaybolan, kendini unutan, kendinden vazgeçen, Allah için yaşayan tüm insanlar hanif fıtratlıdır. Hristiyanlardan Hanif fıtratlı insanlar çıkacaktır. Gaybı bilmedikleri için dokuzdurlar. Gaybı tersten görürler. Yani yere değil göğe bakmaları gerekirken yere bakarak Allah’a ulaşırlar. Gaybı tersten bakınca anlarlar. Varlıklara bakarak Allah’ı bulurlar. Eğer uyanıklarsa dünyayı farklı görmeye başlarlar. Kendilerini düzeltmeye çalışırlar. Dünya üzerinde onlar için önemli bir sınav var. Gerektiğinde ağlayarak kendilerini anlatırlar. Ağlamak bir çözümdür onlara. Asıl çözüm Allah’tır. Gözyaşı dökmenize gerek kalmadı. Çünkü Allah çoktan yanınızda. Sizin mutluluğunuz için çırpınıyor. Nimetini yaydıkça yayıyor. Huzur ve mutluluğunuz için yaşıyor. Size insan gibi gelecektir. Gönlünüzdeki acıları dindirecektir. 4 yıl bitmeli. O 4 yılı yaşadınız. Senden razıyım. Senden razıyım. Başka türlü olmuyor. Size bir yol çizildi. O yolu takip etmeniz için gerekenleri size yaptırıyoruz. Allah’tan bir lütuftur.

Altılar 6 sayısı ile ilgili olanlar; 6 sayısı, gaybı görür. Gayba bakar. Gaybın önemli detaylarını anlatabilir. Altı ay mutlu olacaksınız. Altı ay sonra yine biraz sıkıntı var. Sizi Allah sınadı. Siz vazgeçmeyenlersiniz. Allah vazgeçmeyenleri sever. Vazgeçmediğin için sen Allah tarafından seçildin. Kimse Allah’tan vazgeçmesin. Çünkü O’na döneceksiniz. 6 sayısını gayb ile birleştirin. Yani: “6arb”

Wazarken Wazarken (savaşı yazarken) incindim. Değiştim. İndim. Ezildim. Sersenişte kaldım. Serseri gibi serzeniş ettim. Haddimi aştım arada. Başımı toprağa gömdüm. Düşünmeden yazdığımda akan su, düşünmeye kalktığımda durgunlaştı. Berraklaştı. Suda dağılan toprağın dumanı suyun altında gizlenen inciyi benden sakladı. Elimi uzattım. Suya daldım. Elimi takip etti kolum. Koluma bağlıydı omzum. Sonra başım girdi suya. Saçıma kadar ıslandım. İnciyi elime aldım. Birisi onu benden önce kabuğundan çıkarmıştı. Kocamandı. Parlaklığında renk vardı. Renkler ayrışmıştı. Artık beyazın parlaklığı değil renklerin cümbüşü vardı. Ona baktım. Baktım. Baktım. Sudan çıkmayı unutmuşum. Sahile doluşanları gösterdiler. QalKüreler. Kaf dağına alınmış savaşçı dişiler. Onların bal şerbeti sunduğu German savaşçıları. WalHalla yukarıda. Işıldıyor. Savaşın bitmesi ile artı kırmızı rengini attı üzerinden. Ara dönem için kırmızının bir alt tonu olan pembeyi aldı üzerine bir tül perde gibi. Yeşil yeşil parladı ağaçlardan gelenler. Uçanlar. Pelerinliler. Cadılar gencecik olmuş. Süpürgeleri gerçek. Gerçekten uçutüyor (tüy gibi uçabiliyor) o süpürgeler. Göl kıyısında beni izliyorlar. Baykal gölündeymişim. İnciler sahillere serpiştirilmiş. Bolluğu ile ışıldıyorlar. Her biri kendi renginde. Özel üretim incileri süpürgesi ile uçan 12 yaşında bir cadı kız havada asılı kalarak ve suya kolunu daldırarak alıyor. Alıp çektiğinde hoş bir kahkaha geliyor kulağıma. Savaşın bittiğini görüyorum. Barışın kokusu yayılıyor. İklimler bile sert değil. Ne polaris kışı insan donduruyor ne de Sahra yazı insan kavuruyor. Sözümüzü tuttuk. Allah a bir söz vermiştik. Yardım sözü. Biz O na yardım ettik. O izin verdi de ettik. Kibirle yürümekten bizi alıkoydu sınamalarıyla. Biraz da büyüdük. O nun bize baktığı gibi kendimize bakmayı istedik. Cadı kız hala önümde duruyor. Gözümün içine bakıyor. Bana dede dedi. Dide dedim ona. Sevindi. Süpürgesi ile onu bekleyen yaşıtlarına süzüldü. Masal değilmiş. Gerçekten varlar. Süpürge sadece bir ifade. (Süpürge kullanımı somut dünyada yok. Yerine çocuklar uçan ginger la oyunlarındalar. Süpürge teknik yönüyle yapılabilir. Ama kullanımı tehlikeli. Çocuklara uçarken zarar verebilir. Kazalar olabilir. Kemik kırıkları olabilir. Çocukların canı yanabilir. Oyun oynamaktan korkmamaları isteniyor. Bu nedenle güvenli gingerla uçuluyor.

Süpürge nostaljisi yapılıyor.) Küçük cadıların yuvası Tanrı Dağları imiş. Anne babaları oradan gelmiş bu gölün kıyısına. Sonra içlerinden bazıları üniformayı giymiş. Kırmızıya boyanmışlar Allah için. Biz bilmeden savaşmışız. Ama onlar bilerek savaşmış. Onlara bilerek savaşmayı ise biz hediye etmişiz yine bilmeden. Düşündün mü sen hiç bunları? (Süpürge adını almış özel taşıyıcı araç doğal görünümlü. Tahta görüntüsü veren ve nano robotların kenetlenmesi ile oluşmuş ana çıta yerçekimini umursamıyor. Dünyayı hiçe sayan kendi dünyası var bu çıtanın. Çıtanın sonundaki püsküller ışıl ışıl. Buradan enerji alıyor. Enerji veriyor. Hareketi sağlıyor. Manevra yapıyor. Bir de süpürgenin elle tutulan ön tarafı var. Sahibi dışında kimse onu tutamıyor. Çok doğal bir araç. Gerçekten üzerine aldığı sahibini dilediği yere ulaştırıyor. Düşünmesi yeterli o küçük cadının. Bu araç 12 yaşındaki kızların çok hoşuna gidiyor. Savaşa hiç katılmadıkları için bilmiyorlar ne olduğunu. Biliyorlar da bilmiyormuş gibi gülüşüyorlar. Onlar cadı. Yakılası değil suyla ıslatılası çocuklar. Şaka yapasım geldi onlara. Saçlarını ıslatmak istiyorum. Bir kova su ile peşlerinden uçuyorum. Benim de süpürgem var. Emanet veren ise benim eşim olmuş. Elimden tutmuş. Onu hissediyor gönlüm içinde. Gönlüm sonra buharlaşıyor sevdiğimin hayali ile. Ne sevdiğim kalıyor ne hayali. Ne de gönlümün sınırları. Yok oluyorlar yukarı doğru yaklaştıkça. Anla. Anda. Onda. Düşünmeden geçen zaman yok.)

Enfal Süreci… yaşandı!

Bildiklerim değişiyor. Yarın öyle esnek ki şaşırıyorum. Korkuyorum, biliyor musun? Kaybetmekten korkuyorum! İçimde endişe var. Ağlayamıyorum. Gönlüm kaskatı şimdi. Onu yumuşatamıyorum. Kararıyor. İçindeki siyah noktaların sayısı artıyor. İstemiyorum böyle olmayı. Bir kaybeden olmak istemiyorum. Bana yardım etmek için çabalayan Allah’ı bile hissedemiyor bu gönül. Nasıl bir gönül? Üzüyor yakınındakini. İstemiyor uzaktakini. Çok zor geliyor bana. Kaygı içindeyim. Başım yere bakıyor. İmanımı hissedemiyorum. İman ettiğime emin olamıyorum. İçim sızlıyor. Kavrayamıyorum. Yazdıklarım doğru mu? Karmakarışık oluyor. Yardım.

Son Hazırlık Modu Deggal gelmeden önce yapılması gerekenler sıralanır. İyi bir koruma için Deggal Dünya ya yaklaştırılmamalı. Mesih işi ele aldığında Dünya da

korunması gereken mekanlar tutulacaktır. Yecüc Mecüc salgını olmadan hemen önce Deggal yandaşları ile birlikte ber taraf edilecektir. Bunun için iyi bir hazırlık modu gerekir. Mesih, WembArmy elemanlarını iyi donatmalı ve uygun yerlere dağıtmalıdır. Kendine aşırı güven ve güvensizlik arasında orta bir yol güdmelidir. Mesih in hedefinde bizzat Deggal varken yandaşları ile savaşacak olan ek WembArmy üniteleridir. Bu birimler çok özeldir ve iyi hazırlanmışlardır. Uzayda ciddi bir savaş yaşanır. Dünyaya tek bir mermi bile düşmemelidir. Dünya da sahte tanrıyı bekleyen kör gözlü acizlerin istekleri dindirilmelidir. İyi eğitim ve iyi hazırlık şart. Şartlı davrananlar ileri atılmalı. Tehlikeyi dünya dışına almalı. Mesih, Deggal i ortak bir alanda yakalamalı. Bunun için Dede yavaşladı ve Deggal yemi aldı. Yutarken zamanın efendisini arkadan pençelendi. Gözü çıktı. Başı olmayan Deggal meraklıları ortada kaldı. WembArmy yine devrede. Temizlik uzay alanında olurken sırada Yecüc Mecüc olacak. Ve yine WembArmy salgına önden set vuracak. Avcı kuşlar havadan süzülecek. Tehlike bitecek. Dünya nın yeşili tüketilmeden hızla y-mecüc salgını dinecek. Zaman dalgalarının boşalttıkları hemen öldürülmeli.

Şimdilik bitti…

Ek bilgi: Ordu Aktif Mevcudu: 1,400,000 adet RealRed 28,000,000 adet Humanoid

View more...

Comments

Copyright ©2017 KUPDF Inc.
SUPPORT KUPDF