Türkiye’de İhracat: 2012 Yılı Değerlendirmesi'ne göre ihracat 2012 yılında, bir &oum...
Seta Perspektif
S E TA P E R S P E K T İ F
S E TA | S i y a s e t , E k o n o m i v e To p l u m A r a ş t ı r m a l a r ı V a k f ı | w w w. s e t a v. o r g | 4 Ş u b a t 2 0 1 3 | N o : 1 4
TÜRKİYE’DE İHRACAT: 2012 YILI DEĞERLENDİRMESİ
2008 küresel ekonomik krizi sonrası Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde meydana gelen ekonomik daralma nedeniyle ihracat 2009 yılında azalmış olsa da, 2010 yılında itibaren yeniden yükselişe geçmiş ve 2011 yılında küresel ekonomik kriz öncesi miktarı aşmıştır. 2011 yılında yüksek cari açığa önlem olarak, Türkiye ekonomisi, ekonomik büyüme ve cari açık arasında tercih noktasına gelmiş ve bu tercih doğrultusunda Merkez Bankası tarafından uygulanan sıkı para politikası ile iç talep yavaşlatılmıştır. İç talepteki azalma, ithalatın azalmasına ve üreticilerin daha çok ihracata yönelmelerine katkı sağlamıştır. Ayrıca, TL’deki değer kaybı da dünya piyasalarında rekabet gücü kazanılmasında ve ihracat artışında önemli bir etken olmuştur. 2012 yılında da, Avrupa Birliği bölgesinde meydana gelen borç krizinin etkisinin devam etmesi nedeniyle, bu bölgeye gerçekleşen ihracatta düşüş gerçekleşmesine rağmen, ihracat bir önceki yılın aynı GRAFİK 1. YILLARA GÖRE İHRACAT MİKTARI (MİLYAR DOLAR) dönemine göre yüzde 13,1 oranında artmıştır. 2012 yılında gerçekleşen 152,6 milyar dolar ile yeni bir rekor kıran ihracat, ekonomik büyümenin de lokomotifi olmuştur (Grafik 1). Türkiye’nin küresel ekonomik krizle birlikte başlayan ekonomik güç Kaynak:TÜİK eksenindeki kaymayı doğru okuması ve gerçekleştirdiği pazar çeşitlenmesi sayesinde ihracat artış eğilimini korumayı başarmıştır. Bu sayede Orta Vadeli Program’da (OVP) 2012 yılı ihracatı için hedeflenen 148,5 milyar dolar hedefi de aşılmıştır. Ayrıca, ihracatta meydan gelen artış ve iç talep daralmasıyla ithalatta gerçekleşen azalış nedeniyle 2011 yılında yüzde 56 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2012 yılında yüzde 64,5’e yükselerek son üç yılın en yüksek değerine ulaşmıştır (Grafik 2).
Erdal Tanas KARAGÖL SETA Ekonomi Direktörü
[email protected]
SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Nenehatun Caddesi No:66, GOP, Çankaya 06700 Ankara, TÜRKİYE Tel: +90 312 551 21 00 Faks: +90 312 551 21 90 www.setav.org |
[email protected]
1
S E TA P E R S P E K T İ F
GRAFİK 2. YILLARA GÖRE İHRACATIN KARŞILAMA ORANI (%)
İTHALATI
ta katkı sağlayacaktır. Bu da gittikçe zorlaşan küresel rekabet koşullarında mevcut ihracat pazarlarını korumaları ve ihracatı artırmaları açısından ciddi öneme sahiptir. Bunun için de yeni teşvik sisteminin iyi değerlendirilmesinde yarar vardır.
İHRACATIN SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI
Kaynak: TÜİK
İHRACATIN İL BAZINDA DAĞILIMI Türkiye’nin ihracatı il bazında da önemli gelişmeler göstermiştir. İhracatın il bazında dağılımına bakıldığında 17 il 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirmiştir. 2011’de 16 olan bu illere Şırnak’ta eklenmiş ve bu iller toplam ihracatın yüzde 84’ünü gerçekleştirmiştir. En çok ihracat yapan il ise 61 milyar dolar ile İstanbul olmuştur. 13 milyar dolar ile Kocaeli ikinci ve 12 milyar dolar ihracat ile Bursa üçüncü en çok ihracat yapan il olmuştur. Bu illeri İzmir, Ankara, Gaziantep, Manisa, Denizli, Hatay, Adana, Sakarya, Kayseri, Konya, Mersin, Trabzon, Şırnak ve Antalya izlemiştir (Grafik 3). Bu illerin pazar çeşitliliği en geniş olan ve ihracata konu malların üretiminde en çok çeşitliliğe sahip olan iller oldukları görülmüştür. GRAFİK 3.
İLLER BAZINDA İHRACAT MİKTARI (MİLYAR DOLAR)
2012 yılında ihracatın sektörel dağılımında en önemli paya sanayi sektörünün sahip olduğu görülmüştür. İhracat içerisinde sanayinin payı yüzde 75,31, tarım sektörünün payı yüzde 12,61 ve madencilik sektörünün payı yüzde 2,75 olarak gerçekleşmiştir. İhracatçı birlikleri kaydından muaf ihracatın payı ise yüzde 9,31 ile oldukça yüksek bir seviyede gerçekleşmiştir. Sanayi sektörü detaylı incelendiğinde yüzde 12,55’lik pay ile en yüksek ihracat otomotiv endüstrisinde gerçekleşmiştir. Otomotiv sektörü, ihracatın lokomotif sektörü olma konumunu 2012 yılında da sürdürmüştür. Otomotiv sektöründen sonra sanayi içinde en yüksek ihracat oranına sahip olan ikinci sektör yüzde 10,59 ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörü olmuştur. İhracat içinde en yüksek paya sahip üçüncü sektör ise yüzde 10,24 ile çelik sektörü olmuştur (Tablo1). İnşaat, otomotiv ve beyaz eşya başta olmak üzere birçok sektörün hammaddesi konumunda olan çelik sektöründe ithalat oranları hala çok yüksek seviyelerde gerçekleşmektedir. Buna rağmen, Türkiye’de 2000’den bu yana çelik sektöründe ihracat oranı büyük ölçüde artmış, Türkiye çelik sektöründe belirleyici ekonomilerden biri haline gelmiştir. TABLO 1. SEKTÖREL BAZDA İHRACAT Sektörler
Kaynak: TÜİK
2
İhracatın büyük bir kısmını gerçekleştiren bu iller dışında kalan illerde de ihracat miktarı artmıştır. Yüksek ihracat oranına sahip olan bu illerin sayısındaki artış, illerin sektör çeşitliliğindeki artışla ve ihracata dönük üretim stratejilerinin benimsenmesiyle doğru orantılı olmuştur. Aynı zamanda ihracatın sadece İstanbul’da değil, Anadolu’nun çeşitli illerinde de artması Türkiye ekonomisinin geçirdiği değişimi görmek açısından önem arz etmektedir. Daha çok düşük ve orta teknolojileri sektörlerde üretim gerçekleştiren bu illerin, yüksek teknolojili mallarda üretime geçmeleri ihraca-
I. Tarım II. Sanayi A. Tarıma Dayalı İşlenmiş Ürünler B. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri C. Sanayi Mamulleri Otomotiv Endüstrisi Hazır Giyim ve Konfeksiyon Çelik Elektrik – Elektronik Makine Bilişim Demir ve Demir Dışı Metaller Makine ve Aksamları İklimlendirme Sanayii Çimento Cam Seramik ve toprak Mücevher Savunma Sanayii Gemi ve Yat Diğer Sanayi Ürünleri III. Madencilik İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat TOPLAM Kaynak: TİM
2012 (Milyar Dolar) 19,158 114,37 11,466 17,542 85,361 19,063 16,088 15,563 11,811 6,367 5,327 3,797 3,102 2,083 0,126 0,811 0,082 4,181 14,15
Pay (%) 12,61 75,31 7,55 11,55 56,21 12,55 10,59 10,24 7,77 4,19 3,5 2,5 2,04 1,37 0,83 0,53 0,05 2,75 9,31
152
100
S E TA P E R S P E K T İ F
İHRACATIN ÜLKE GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI 2012 yılında en çok ihracat yapılan ülke 13 milyar dolar ile Almanya, ikinci en çok ihracat yapılan ülke 10,7 milyar dolar ile Irak ve üçüncü ülke en çok ihracat yapılan ülke ise 8 milyar dolar ile İngiltere olmuştur. 2012 yılında devam eden Avrupa borç krizine rağmen en çok ihracat yapılan ülkelerin çoğunluğu Avrupa Birliği ülkelerinden oluşmaktadır. Ayrıca, borç krizinin etkilerinin devam ettiği bir dönemde Türkiye ihracatının yüzde 38,6’sını AB ülkelerine gerçekleştirmiştir. Bu durum Türkiye’nin ucuz fiyata kaliteli ürün ihraç eden yapısı nedeniyle devam eden kriz dönemini lehine çevirdiğini göstermiştir. Üstelik jeopolitik konum olarak da gerek hız gerekse küçük miktarlardaki taleplere diğer ülkelere nispeten daha kolay cevap verebilmesi nedeniyle, Türkiye küresel ekonomik krizi avantaja çevirmiştir. GRAFİK 4. ÜLKELER BAZINDA (MİLYAR DOLAR)
İHRACAT
MİKTARI
İhracatın çeşitlendirilmesine yönelik çabalar sonucu Türkiye 2012 yılında 243 Ülke ve Gümrük Bölgesine ihracat gerçekleşmiştir. Bu durum, tek pazara odaklı ihracat anlayışının artık geride kaldığının da açık göstergesi olmuştur. İhracatta artışın devamı için başta Orta Doğu ve Afrika’nın jeopolitik konumları, sahip olduğu kaynaklar ve stratejik geleceğinden dolayı, bu bölgelere en yakın büyük ekonomilerden biri olan Türkiye bu bölgeleri göz ardı ve ihmal etmemelidir. Hatta bölge ile olan ticari ilişkilerini daha da geliştirme stratejilerine odaklanmalıdır. TABLO 2. ÜLKE GRUPLARINA GÖRE İHRACAT, 2011 - 2012 Ülke Grupları Genel Toplam A-AVRUPA BİRLİGİ ÜLKELERİ (AB)
Bu sayede, Irak, Suudi Arabistan ve Mısır yani Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) ülkeleri en çok ihracat yapılan 10 ülke arasında yer almıştır (Grafik 4). Ayrıca, Yakın ve Ortadoğu ülkelerine gerçekleştirilen ihracatta bir önceki yıla göre yüzde 52,10 ve Afrika ülkelerine ise yüzde 29,3 oranında artış gerçekleşmiştir (Grafik 5). Yalnız, Ortadoğu ülkelerine gerçekleştirilen ihracatta artış oranı ise yüzde 11 oranında olmuştur.
134 906 869
Değişim
100,0 152 560 775
(%)
100,0
13,1 -5,0
46,2
59 240 765
38,8
2 544 721
1,9
2 295 409
1,5
-9,8
70 014 706
51,9
91 024 601
59,7
30,0
1-Diğer Avrupa Ülkeleri
12 976 364
9,6
14 373 164
9,4
10,8
2-Afrika Ülkeleri
10 333 821
7,7
13 361 451
8,8
29,3
Kuzey Afrika Ülkeleri
6 700 805
5,0
9 448 432
6,2
41,0
Diğer Afrika Ülkeleri
3 633 016
2,7
3 913 019
2,6
7,7
3-Amerika Ülkeleri
7 925 943
5,9
9 635 644
6,3
21,6
Kuzey Amerika Ülkeleri
5 459 299
4,0
6 673 256
4,4
22,2
626 293
0,5
769 879
0,5
22,9
1 840 351
1,4
2 192 509
1,4
19,1
4-Asya Ülkeleri
38 134 133
28,3
53 058 624
34,8
39,1
Yakın ve Ortadoğu Ülkeleri
27 934 772
20,7
42 476 952
27,8
52,1
Diğer Asya Ülkeleri
10 199 361
7,6
10 581 671
6,9
3,7
5-Avustralya ve Yeni Zelanda
480 755
0,4
490 446
0,3
2,0
6-Diğer Ülkeler
163 690
0,1
105 273
0,1
-35,7
C-DİĞER ÜLKELER
Güney Amerika Ülkeleri
Değişen dengeler sonrasında, Türkiye’de dış politika kararları ekonomi ile uyumlu biçimde uygulanmaya başlamıştır. Hükümetin Ortadoğu ve Afrika’ya yönelik açılımları Türkiye’nin bu ülkelerle olan ticari ilişkilerinin gelişmesini de sağlamıştır. Bu açılımlar dış ticarette eksen kayması olarak tartışılsa da esasen bu açılımların dış ticarette ülke çeşitliliğini arttırdığı görülmüştür. Bu çeşitliliği artırmaya yönelik yapılan serbest ticaret anlaşmaları ve vize muafiyetleri gibi uygulamalar Türkiye ekonomisinin dış ticaretteki eksen genişlemesine katkı sağlamıştır.
2012 Değer Pay- (%)
62 347 441
B-TÜRKİYE SERBEST BÖLGELERİ
Orta Amerika ve Karayip Ülkeleri
Kaynak:TÜİK
2011 Değer Pay-(%)
Kaynak: TÜİK
SONUÇ VE 2013 BEKLENTİLERİ Küresel ekonomide zorlaşan ticaret koşulları, dış ticarette başarı yakalayan ülkelerle yakalayamayanları ayrıştırmıştır. Özellikle küresel ekonomik krizden sonra küresel ekonomide dengeler değişmiş, ekonomik büyüme gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere geçmiştir. Bu değişimi ihracat ivmesiyle gerçekleştiren gelişmekte olan ülkeler başarılı olurken gelişmiş ülkeler durgunluk sürecine girmiştir. AB ülkelerinde devam eden borç krizi nedeniyle meydana gelen daralma ile 2011 yılında ihracatın yüzde 46,2’sini AB ülkelerine gerçekleştiren Türkiye’nin ihracatını da olumsuz etkilemiştir. Fakat, Türkiye ihracatta gerçekleştirdiği kıta, ülke ve mal çeşitliliği ile dış ticaret daralmasının neden olduğu olumsuz durumları da bertaraf etmeyi başarmıştır. Türkiye’nin 2012 yılında 243 Ülke ve Gümrük Bölgesine ihracat gerçekleştirmiş olması hem ihracatın
3
S E TA P E R S P E K T İ F
artmasına hem de küresel ticaret dinamiklerine hızlı adaptasyon göstermesine katkı sağlamıştır. Türkiye diğer gelişmekte olan ülkelere göre küçük miktarlardaki taleplere daha kolay yanıt vermesi ve coğrafik konumu nedeniyle lojistik maliyetlerde sağlayacağı faydayla diğer gelişmekte olan ekonomilere göre daha avantajlı bir konuma gelmiştir. Türkiye’nin ihracatta yakaladığı istikrarın devam edebilmesi için ülke çeşitliliği, sektör çeşitliliği, ekonomide rekabet gücünün yüksekliği ve üretilen ürünlerinin katma değerinin yüksek olması önem arz etmektedir. İhracatta meydana gelen artış 2012 yılında ihracatın rekor bir seviyeye ulaşmasını sağlamış, aynı zamanda ekonomik büyümenin de kaynağını oluşturmuştur. İhracatın en önemli kalemi olan sanayi sektörü bu performansın sürdürülmesinde kilit rol oynamaktadır. Buna yönelik olarak 1 Ocak 2012’den itibaren geçerli olan Yeni Teşvik Yasası üretim yapısını da değiştirmeyi hedeflemektedir. Yeni teşvik yasasıyla baş-
ta ileri teknoloji ürünlerinin ülkede üretilmesi, Türkiye ekonomisinin dışa olan bağımlılığının azaltılması ve dolayısıyla cari açığın azaltılması hedeflenmiştir. Yeni yılda küresel ekonominin daha ılımlı bir seyir izleyeceği ve AB bölgesinde kısmi bir toparlanmanın olacağı beklenmektedir. 2012 yılında yüzde 0,4 oranında küçülmesi beklenen AB›nin 2013 yılında yüzde 0,2 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir. İhracatın gerçekleştiği ülkelerin ekonomik büyüme oranlarının ılımlı seyredeceği, ihracatta pazar ve ürün çeşitlenmesinin artacağı öngörülmektedir. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerde ekonomi büyüme beklentisinin 2012 yılında yüzde 5,1 ve 2013 yılında ise yüzde 5,6›ya yükseleceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle, küresel ekonomide meydana gelecek iyileşme ile kaybedilen pazarların tekrar geri kazanılması ve başta Ortadoğu, Yakındoğu, Afrika ülkelerine yeni açılımlar ile Orta Vadeli Program’da 2013 yılı ihracat hedefi olan 158 milyar dolara ulaşmak mümkün gözükmektedir.
Erdal Tanas KARAGÖL 1992’de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinden derece ile mezun oldu. Yüksek lisansını ABD’de Connecticut Üniversitesinde, doktorasını İngiltere de bulunan York Üniversitesi’nde, 2002 yılında “Dış Borçlar ve Ekonomik Büyüme İlişkisi ve Dış Borç Öteleme Riski” adlı teziyle tamamladı. Karagöl’ün çeşitli gazete ve dergilerde dış borçlar, cari açık, ekonomik büyüme, savunma harcamaları, enerji, işsizlik, kamu harcamaları, yoksulluk ve sosyal yardım alanlarında yazıları, makaleleri ve araştırma raporları bulunmaktadır. Birçok makalesi uluslararası dergilerde ve “Social Science Citation Index” (SSCI)’de taranan dergilerde yayımlandı. Bu çalışmalarından dolayı, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ve TÜBİTAK tarafından birçok defa yayın teşvikine layık görüldü. Karagöl, TÜBİTAK tarafından Türkiye Bilimler Akademisi’ne (TÜBA) asosiye üye olarak seçildi. Halen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmakta ve SETA’da ekonomi bölümünde çalışmalar yapmaktadır. 1992’de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinden derece ile mezun oldu. Yüksek lisansını ABD’de Connecticut Üniversitesinde, doktorasını İngiltere de bulunan York Üniversitesi’nde, 2002 yılında “Dış Borçlar ve Ekonomik Büyüme İlişkisi ve Dış Borç Öteleme Riski” adlı teziyle tamamladı. Karagöl’ün çeşitli gazete ve dergilerde dış borçlar, cari açık, ekonomik büyüme, savunma harcamaları, enerji, işsizlik, kamu harcamaları, yoksulluk ve sosyal yardım alanlarında yazıları, makaleleri ve araştırma raporları bulunmaktadır. Birçok makalesi uluslararası dergilerde ve “Social Science Citation Index” (SSCI)’de taranan dergilerde yayımlandı. Bu çalışmalarından dolayı, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ve TÜBİTAK tarafından birçok defa yayın teşvikine layık görüldü. Karagöl, TÜBİTAK tarafından Türkiye Bilimler Akademisi’ne (TÜBA) asosiye üye olarak seçildi. Halen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmakta ve SETA’da ekonomi bölümünde çalışmalar yapmaktadır.
4
Nenehatun Caddesi No:66, GOP, Çankaya 06700 Ankara, TÜRKİYE Tel: +90 312 551 21 00 | Faks: +90 312 551 21 90 www.setav.org |
[email protected]