sanat eserini çözümleme

March 17, 2018 | Author: ilknurgul | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

Download sanat eserini çözümleme...

Description

Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri

RESİM BÖLÜMÜ

SANAT ESERLERİNİ İNCELEME 12 YAZARLAR Hasan MİRZA

DEVLET KİTAPLARI DÖRDÜNCÜ BASKI ......................................, 2013

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI..........................................................................................................: 4764 DERS KİTAPLARI DİZİSİ .............................................................................................................: 1380 13...Y.0002.3928

Her hakkı saklıdır ve Millî Eğitim Bakanlığına aittir. Kitabın metin, soru ve şekilleri kısmen de olsa hiçbir surette alınıp yayınlanamaz.

Editör Aynur DENİZCİ Dil Uzmanı Selma BİTMEZ Program Geliştirme Uzmanı Sedat DAĞ Ölçme ve Değerlendirme Uzmanı İsmail ŞENER Görsel Tasarım Uzmanı Nurdan DOĞAN - Duygu SARI Rehberlik Uzmanı Fatma YILMAZ

ISBN: 978-975-11-3317-5

Millî Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulunun 07.07.2009 gün ve 95 sayılı kararı ile ders kitabı olarak kabul edilmiş, Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 03.04.2013 gün ve 439650 sayılı yazısı ile dördüncü defa 1.800 adet basılmıştır.

ATATÜRK'ÜN GENÇL‹⁄E H‹TABES‹ Ey Türk gençli¤i! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en k›ymetli hazinendir. ‹stikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahlar›n olacakt›r. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düflersen, vazifeye at›lmak için, içinde bulunaca¤›n vaziyetin imkân ve fleraitini düflünmeyeceksin! Bu imkân ve flerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. ‹stiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düflmanlar, bütün dünyada emsali görülmemifl bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatan›n, bütün kaleleri zapt edilmifl, bütün tersanelerine girilmifl, bütün ordular› da¤›t›lm›fl ve memleketin her köflesi bilfiil iflgal edilmifl olabilir. Bütün bu fleraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ h›yanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri flahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düflmüfl olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâd›! ‹flte, bu ahval ve flerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmakt›r! Muhtaç oldu¤un kudret, damarlar›ndaki asîl kanda, mevcuttur!

..

MUSTAFA KEMAL ATATURK

ÖN SÖZ İnsanoğlu var olduğu günden bugüne sanat adına üretimde bulunmuştur. İlkel toplumların müzik eşliğinde oluşturdukları danslar, mağara duvarlarına yaptıkları resimler, birer heykel olan totemler, topraktan yapılan çanak-çömlek, taş ve madenden yapılan araç-gereç gibi aynı zamanda birer sanat eseri olan bu nesneler yıllardır üretilerek serüvenini sürdürmektedir. Asırlardır bu çeşitli oluşumlarla devam eden sanatın ne kadar eski olduğunu da bizlere göstermektedir. Bir sanat eserinde ne var ki, bizi böylesine etkiliyor, bizi bizden alıp götürüyor? Bir tabloya, bir heykele, bir romana, bir şiire sanat niteliğini kazandıran şey nedir? İnsan kendisini bir sanat eseri ya da bir tablo karşısında bulduğunda, Delacroix’ nun da dediği gibi “renklerin, ışıkların, gölgelerin bir düzene girmesinden doğan ve tablonun musikisi denen bir izlenim” alması da ilginçtir. Tablonun daha ne dediğini anlamadan, bu sihirli uyum bizleri kuşatır. Sanat eserini, çeşitli ögelerin kaynaşmasıyla biçimlenen, içi ile dışı bir olan, duygu-düşünce-renk-çizgi ve ses bileşimi olarak görmek, yanlış olmaz. Sanat eserinde değişen şey, içerik değil biçim ya da biçimsel bakıştır. Bu bakış açısı ile hazırlanan Güzel Sanatlar Lisesi Sanat Eserlerini İnceleme ders kitabının içeriğini; sanat eserlerini ilkel insanın üretiminden, çağımız sanatına kadar geçirdiği evrelerde oluşan çeşitli üslupları, öncü sanatçı ve eserlerini “eser inceleme kriterleri” oluşturmuştur. Bu kriterler ışığında sanatın toplumsal yönü, sanat eserlerinin döneme olan yansımaları, sanatçının sanat izleyicisine vermek istediği mesaj, çağdaş sanat yorumuyla öğrencilerimize verilmiştir.

Aynur Denizci

7

İÇİNDEKİLER 1.ÜNİTE: SANAT ESERİ VE ANALİZİ ...........................................................11 1. Sanat Eserinin Yapısı...........................12 1.1. Sanatsal Güzellik...........................12 1.2. Sanatsal İçerik...............................13 1.3. Sanatsal Biçim...............................15 1.4. Estetik Heyecan.............................17 2. Sanat Eserinin Toplumsal İşlevi ve Gerekliliği............................................18 3. Sanat Eserini Çözümleme...................19 3.1. Sanat Eseri İncelemede İzlenecek Yöntemler.......................................20 3.2. Çağdaş Yorumun Temel İlkeleri...25 3.3. Beğeni Yargısı.............................27 2.ÜNİTE: TARİH ÖNCESİ VE ANTİK ÇAĞLARDA SANAT...............................31 1. Primitif Sanatlar...................................31 1.1. Tarih Öncesinde Sanat.................31 1.2. Tunç Çağı Sanatı.........................32 2. Arkaik Plastik Sanatlar........................36 3. Mısır Resim ve Heykel Sanatı.............38 3.1. Mısır Sanatı...............................38 3.1.a. Tapınak Mimarisi.......................38 3.1.b. Mezar Yapıları (Mastabalar, Düz Basamaklı Piramitler)...............40 3.2. Mısır Heykel Sanatı..................42 3.3. Mısır Kabartma (Rölyef) Sanatı...43 3.4. Mısır Resim Sanatı...................44 3.ÜNİTE: SANATIN GELİŞİM EVRELERİ ...........................................................52 1. Rönesans Dönemi Sanatı ve Üslup Özellikleri............................................53 1.1. Rönesans Resim Sanatı...............55 1.2. Rönesans Heykel Sanatı.............68 2. Barok Dönemi Sanatı ve Üslup Özellikleri.............................................70 2.1. Barok Dönemi Resim Sanatı .....70 2.2. Barok Dönemi Heykel Sanatı...76 3. Neo Klasisizm Sanat Akımı ve Özellikleri.............................................78 8

3. Neo Klasisizm Sanat Akımı ve Özellikleri........................................78 4.Romantizm Sanat Akımı ve Özellikleri...79 5.Realizm Sanat Akımı ve Özellikleri.......83 4. ÜNİTE: IXX ve XX. yy. ÇAĞDAŞ SANAT AKIMLARI..................................93 1.Empresyonizm.............................93 1.1. Post Empresyonizm....................98 2.Ekspresyonizm................................101 3.Kübizm...........................................104 4.Soyut Sanat........................................106 5.Pop-Art.............................................108 6.Op-Art..............................................109 7.Minimalizm.....................................110 8.Kavramsal Sanat.................................111 5.ÜNİTE TÜRK RESİM SANATI..........119 1. Osmanlı Minyatürleri..........................119 2. Batılılaşma Dönemi Türk Resim Sanatı .........................................................127 2.1. Türk Resim Sanatında Primitifler .................................................127 2.2. Asker Ressamlar.....................128 2.3. Çallı Kuşağı............................131 3. Cumhuriyet Dönemi Türk Resim Sanatı ..........................................................134 3.1. Müstakiller...............................134 3.2. D Grubu..................................136 3.3. Yeniler Grubu...........................139 3.4. Onlar Grubu.............................141 3.5. 1950 Sonrası ve Soyut Resim..143 SÖZLÜK.....................................158 KAYNAKÇA................................163 İNTERNET ADRESLERİ.......................164 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARININ CEVAP ANAHTARLARI.....................................165

9

DERS DIŞI ETKİNLİK: Bu bölümde öğrencilerin sınıf dışında bireysel veya grup olarak yapacakları uzun süreli (birkaç gün, bir hafta) çalışmalar yer alır.

İNCELEME: Sınıf içi ve dışında sanat eseri inceleme yöntemlerinin kullanıldığı bölümdür.

ETKİNLİK: Öğrencilerin sanat eseri inceleme becerilerini geliştirmeye yönelik kazanımları destekleyen sınıfta yapılacak çalışmalar bu bölümde yer alır.

BİLGİ NOTU: Sanatsal bilgileri içeren, konuyu destekleyen bölümdür. Kitapta kullanılan bilgi notları kaynakçada yer alan kaynaklardan düzeltilerek, kısaltılarak derlenmiştir.

PROJE ÇALIŞMASI: Öğrencilerin bireysel veya grup olarak dersle ilgili yapması istenen incelemelerin yer aldığı bölümdür.

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI: Bu bölümde öğrencilerin ön bilgilerini harekete geçirmelerini, araştırma ve inceleme yapmalarını sağlayacak çalışmalar yer almaktadır.

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI: Konuyla ilgili öğrenilen bilgilerin ve kazanılan becerilerin ölçüldüğü çalışmalar bu bölümde yer alır.

GEZİ VE GÖZLEM: Sanat eserlerini inceleme, tarihi eserleri tanıma amacıyla yapılacak gezi ve araştırmalar bu bölümde yer alır.

OKUMA METNİ: Konuyu destekleyen bilgi, olay, anı, makale veya bilimsel çalışmalar bu bölümde yer alır.

PERFORMANS GÖREVİ: Öğrencilerin bilgilerini bir ürün veya etkinliğe dönüştürmesi ve ders becerilerini geliştirmeye yönelik geniş kapsamlı çalışmalar bu bölümde yer alır.

BEYİN FIRTINASI: Öğrencilerin düşüncelerini ortaya koyması ve sorunun çözüme ulaşmasını sağlayacak etkinlikler bu bölümde yer alır.

MOTİVASYON:Öğrencileri, ders konularına isteklendirme (güdüleme) adına yapılan çalışmaları içerir.

KİTAPTA KULLANILAN SEMBOLLER VE AÇIKLAMALARI

SANAT ESERİ VE ANALİZİ

“Güzel sanatlarda başarı; bütün inkılapların başarılı olduğunun en kesin kanıtıdır. Bunda başarılı olmayan milletlere ne yazıktır. Onlar bütün başarılarına rağmen medeniyet alanında, yüksek insanlık sıfatıyla tanınmaktan daima yoksun kalacaklardır.” Mustafa Kemal Atatürk

1. ÜN İT

E

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI 1. Çevrenizde sanat özelliği taşıyan eserlerin ait olduğu sanat dalını söyleyiniz. 2. Çevrenizdeki eserlerin sanatsal ve toplumsal özelliklerini değerlendirerek tartışınız. 3. Gördüğünüz bir sanat eserinin türünü ve yapılış amacını belirleyiniz. 4. Yakın çevrenizdeki bir sanatçıyla röportaj yapınız. 5. Atatürk’ün güzel sanatlara verdiği önemi, özdeyişlerinden yola çıkarak açıklayınız. 6. Aristo, Eflatun, Sokrates, Erasmus, Hegel’in “sanat ve güzellik” kavramları hakkındaki görüşlerini araştırınız. 7. Aşağıda verilen sanat ve sanat eserini inceleyen bilim dallarını araştırarak ilgilendiği alanları tablodaki boşluklara yazınız.

SANAT ESERİ VE ANALİZİ 1. Sanat Eserinin Yapısı 1.1. Sanatsal Güzellik 1.2. Sanatsal İçerik 1.3. Sanatsal Biçim 1.4. Estetik Heyecan 2. Sanat Eserinin Toplumsal İşlevi ve Gerekliliği 3. Sanat Eserini Çözümleme 3.1. Sanat Eseri İncelemede İzlenecek Yöntemler 3.2. Çağdaş Yorumun Temel İlkeleri 3.3. Beğeni Yargısı 11

1. Sanat Eserinin Yapısı Tolstoy, "İnsanın bir zamanlar yaşamış olduğu duyguyu, kendinde canlandırdıktan sonra, aynı duyguyu başkalarının da hissedebilmesi için hareket, ses, çizgi, renk veya kelimelerle belirlenen biçimlerle ifade etme ihtiyacından sanat ortaya çıkmıştı." der. İnsan nasıl ki duymaya, düşünmeye başladığı andan itibaren kelimenin gerçek anlamıyla hayata girmiş olursa insanlık da duygularını ve düşüncelerini sesler, çizgiler ve renklerle canlı ve cansız simgeler hâlinde şekillendirmeye başladığı andan itibaren, gerçekten tarih sahnesine çıkmış olur. Sanat; din ve felsefe gibi, insanı günlük hayatın dar kalıplarından kurtaran bir teneffüs anı gibidir. Sanatta güzeli, bilimde doğruyu arayan insan ruhu ve zekâsı, aslında kendini aramaktadır. Din, felsefe, bilim, sanat ve hatta teknik gibi alanlar, birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Her sanat eseri, var olan bir şey ile bir nesne ile ilgilidir; belli bir varlığı anlatır, ondan bir kesit ortaya koyar. Bir resim, belli bir doğa parçasının resmidir veya bir insan görüntüsüdür. Bir tiyatro oyunu, belli olayların simgelenmesidir. Bir şiir ya da müzik parçası, ya tabiattan ya da insan ruhundan, insan duygularından bir anlatımdır. Sanatçının gördüğü, kavradığı ve gerçeklik olarak belirlediği varlığın bilgisi, sanatın öz konusunu oluşturur.

1. 1. Sanatsal Güzellik Sanat eserindeki güzellik, yalnızca o eseri oluşturan ögelerin veya figürlerin güzelliği değildir. Kendi döneminde güzel kabul edilen “Venüs” ün herhangi bir tabloda yer alması, o tabloyu güzel yapmaya yetmez. Kısaca; sanatta “neyin” yapıldığı değil, “nasıl” yapıldığı önemlidir. Örneğin ; savaşın veya yaşlı ve yüzü buruşmuş bir kadının güzel olduğu söylenemez. Bu konuları işleyen ressamlardan Picasso’nun “Guernica” adlı eseri ile Dürer’in “Yaşlı Kadın Portresi” nde bu eserler birer sanat eserine dönüşmüştür. Yaşlı Kadın Portresi, Dürer

Guernica, Picasso

1937’de yapılan bu tablo, İspanyol İç Savaşı’nın şiddet ve korku dolu havasıyla bir insanlık trajedisini yansıtmaktadır. 12

Modigliani’den bir portre

Holbein’den bir portre

Etkinlik “Sanat” ve “sanatsal güzellik” kavramlarını sınıfta tartışınız. Üstteki portreleri “sanatsal güzellik” kavramı açısından irdeleyiniz.

Her eser, sanatçı ile

yara-

tıldığı dönem için tek ve özgün bir bütündür. Öyleyse

eserin

an-

lamlandırılmasında anlamın; biçim, konu ve içerik (öz) kavramlarıyla ilişkisinin bilinmesi gerekir. Her eserin bir yaratılma, yapılanma gerekçesi vardır. Örneğin; Van Gogh’un tüm resimlerinde, konu ne olursa olsun, hırçın, patlamaya hazır bir öz görülür. Bu, sanatçının “dünya” ile “ben” arasındaki ilişkisinin dışa vurumuManzara, Van Gogh

dur.

1. 2. Sanatsal İçerik Bir sanat eserinin içeriği, sanatçının sosyal dünya görüşü ile tayin edilirken biçim ise sanatçının estetik görüşü, eserini yarattığı andaki teknik ustalığıyla tayin edilir. Bir sanat eserinin içeriği, sanatçının konuya verdiği karakteridir. Sanatçının zekâsını ve duygusunu yansıtır. Sanatsal içerik iki yönü ile dikkati çeker: 1- Yansıyan içerik 2- Tesirli içerik Bir sanat eserindeki yansıyan içerik, sanatçının dünya görüşünü yansıtan bakıştır. Tüm yaşam tecrübesinin soyut ifadesidir. Bu dünya bakışı, sanatçının hangi sosyal sınıfa ait olduğunun da göstergesidir. Bir sanat eserindeki tesirli içerik ise, sanatçının belli düşünce ve duygularında oluşur. Sanatçı bunları, eserini izleyenlerin aklında yaratmaya çalışır. Sanat eserinin tesirli içeriği, sosyal tesirlerin düşünce ve duygularını oluşturması diye de açıklanabilir. 13

Van Gogh gibi güçlü, kararlı ve realist bir sanatçı; kurda, kuşa, buluta vb. konulara biçim ve anlam kazandırır. Burada biçimlendirme; benzeştirme, abartma vb. araçlarla yapılır. Sanatta güneş, kapkara ya da çıplak toprakta bir kölenin yüreğindeki ateş olabilir. Bu benzeştirmelerle de vurucu ve coşkulu etkiler elde edilir. Bir ressam, portre çalışırken gereken benzerliği kurabilmek için yalnızca canlandırılan kişinin tüm fiziksel özelliklerini (baş, gözler, yaş ve cinsiyet) değil, aynı zamanda ruhsal özelliklerini ve kişiliğini de ayrıntılı biçimde ele alır. Başarılı portrelere, gerçek bir biyografi gözüyle bakılabilir.

SANAT ESERİNİN YAPISI

SANATSAL

Etkinlik Verilen şemayı tahtaya çiziniz. Sanat eserinin yapısını oluşturan temel kavramlarla ilgili beyin fırtınası ortamını öğretmeninizle birlikte oluşturunuz.

Etkinlik Picasso’nun yanda verilen “güvercin” resmiyle kitap resimGüvercin İllüstrasyonu Güvercin, Picasso leyicisinin yapmış olduğu “Güvercin İllüstrasyonu”nun plastik ve içerik çözümlemesini yapınız. İki resimden hangisinin sanatsal bir imge olduğunu sınıfta arkadaşlarınızla tartışınız. Konu hakkında çıkarımlarda bulununuz.

14

Asılı Sığır, Rembrant Glasgow Müzesi, İngiltere

Bizon resmi, Lascaux Mağarası , Fransa

Etkinlik Yukarıdaki farklı dönemlere ait eser örneklerini inceleyerek resimlerin konularını, onlara yüklenen anlamlardaki farklılıkları, bunun sonucunda ortaya çıkan estetik düşünceyi sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.

1. 3. Sanatsal Biçim Sanatsal biçim, tasarımdır; sanatçı da tasarımcıdır. Yaratıcılık süreci düşünmeyle başlar. Bu, bazen kendiliğinden bazen de bilinçli olarak

BİÇİM

gelişir. Bazen de sanatçının hayal gücünde biçimlenir. Sanatçı, düşüncesini somutlaştırmak için birçok taslak hazırlar. Sanat eseri incelenirken eserin içerik ve biçim yanı olduğu görülür. Biçim; ton, hareket, renk vb. açıdan somutlaştırmadır. İçerik ise biçimin anlamıdır, eserin görsel dokusunda barınan ve oradan çıkan soyut anlamdır. SANAT ESERİNDE ANLAM

Bilgi Notu • • • •

Bir eserde anlamı; Sanatçı, Sanat ürünü, Sanat alıcısı / izleyicisi, Toplumsal çevre etkiler.

SANATÇI

SANAT ÜRÜNÜ

SANAT ALICISI (İzleyici)

TOPLUMSAL ÇEVRE

15

Eflatun

Aristo

Sokrates

Erasmus

Hegel

Etkinlik Etkinlik Rodin’in “Düşünen Adam” adlı eserini öz (içerik), biçim ve güzellik yönünden inceleyiniz. Eser hakkında çıkarımlarda bulununuz.

İsimleri ve görselleri verilen düşünürlerin lik”

“sanat

ve

güzel-

hakkındaki görüşlerini, kim-

liklerine bürünerek sınıf ortamında tartışınız.

Bilgi Notu “ Güzel nedir?” sorusunu ilk kez Eflatun sormuştur. Onun yaşadığı dönemde belli başlı Yunan tapınakları ayaktaydı, ünlü heykeltıraşların eserleri şehirleri süslüyordu. Eflatun, değişik sanat eserlerinde güzelliğin iyilik, fayda ve uyum gibi kavramlarla ilişkisini sorgulamıştır. Onun öğrencisi Aristo, güzelliğin kurallarını maddi yapıda, yani bu dünyada, arar. Güzel, parça ve bütünün uyumuyla güzeldir, ilkesini savunur. Hegel, “Sanat, doğanın taklidi değil; bir idealdir.” der. Güzellik idealini tarihsel gelişimiyle gözden geçirmiştir. Düşünce ve felsefe tarihinde estetiğe değinen başka düşünürler de vardır.

Etkinlik Çevrenizdeki sanatsal bir mimari yapı (cami, medrese, han, hamam, köprü, kilise, anıt vb.) ile sıradan bir mimari yapıyı; • İşlevselliği, • Yapısal özellikleri, • Estetik değerleri açısından karşılaştırınız. 16

Etkinlik “Bir sanat eseri karşısında insan renklerin, ışıkların, gölgelerin bir düzene girmesinden doğan ve tablonun musikisi denen bir izlenim edinir. Sanat eseri, çeşitli ögelerin (öz, biçim, duygu , düşünce , renk ve çizgi) kaynaşmasıyla biçimlenir.” Bu görüşe göre Delacroix (Delakrua)’nın “Cezayirli Kadınlar” adlı resmini inceleyerek düşüncelerinizi paylaşınız.

Cezayirli Kadınlar, Delacroix, Louvre Müzesi, Paris, Fransa, 1834

Delacroix “Cezayirli Kadınlar” adlı eserinde doğunun düşsel çekiciliğini ve doğuya olan hayranlığını dile getirmiştir.

1.4. Estetik Heyecan Estetik heyecan; duyusal zevkin, biçimsel ve duygusal hazlarla birleşimidir. Duyum, sanatın başlangıç noktasıdır. Estetik heyecanın ilk şartı olan duyum, insanın hayal gücünü harekete geçirir ve onu duygulandırır. Sanat eseri, alıcısıyla karşılaştığında, estetik değerler oluşur. Bir sanat eserini veya gün batımını seyrederken dış dünyadan uzaklaşan insan, estetik heyecan duyar. Böylece sanat eserinin sahibi artık sanatçı değil; toplumdur. Bir sanat eserinden beklenen; yalnızca çizgi, renk, sözcük ve seslerin soyut düzenlemesi değildir. Sanatçı, bunları kullanarak bir ruh hâlini sonsuzlaştırır.

Ders Dışı Etkinlik Çevrenizdeki tarihî yapıları ya da müzeleri gezerek, en çok etkilendiğiniz bir yapı veya eserden yola çıkarak; onun güzelliğini, anlamını, biçimini ve bizde uyandırdığı estetik heyecanı içeren bir öykü yazınız. 17

2.Sanat Eserinin Tolumsal İşlevi ve Gerekliliği Bilgi Notu Sanat yaşamın içinden geldiği gibi aynı zamanda toplumda yaşayan bireylerin yaşamlarını da etkiler. Toplum sanatın olası içeriğini ve işlevini belirler. Burada sanatçı önemli bir noktadır. Çünkü bu eserler onun bir parçasıdır. . Sanat, duyular dünyasından işlevde, biçimde ve içerikte kökten ayrıdır; ama gene de bu dünyanın bir parçasıdır. Sonuçta sanatçı da bu dünyanın içinde yaşadığına göre sanat eserinin bu dünya ile ilişkisiz, tamamıyla kopuk olduğu düşünülemez. Sanat sadece gerçeğin bir betimlemesi değildir; kendi gerçeğinin bir koşutudur. Sanatın kendi içersinde bir hayatı vardır. Gerçekte sanat, toplumun bir parçasıdır. Çünkü çevresiz hiçbir şeyin olmayacağını bilmemiz gerekir. Sanat sadece insan ilişkilerinin dayandığı iletişimleri olanaklı kılmaya yardım etmekle kalmaz; üstelik bu ilişkilerin niteliğinin de bir parçasıdır.

Bazı sanatçılar eserlerinde neden tarihi olayları anlatırlar?

OKUMA METNİ

SANAT VE TOPLUM Toplumların uygarlık tarihi, sanatın da tarihidir. Sanat evrende insanın varlığıyla başlar. Dünya sanat tarihine bakıldığında plastik sanatların, ilkel insanın mağara resimleriyle ortaya çıktığı görülür. İlkel insan; yaşam biçimini, duygu ve düşüncelerini, doğa olaylarını, bu olaylar karşısındaki korku, heyecan vb. duygularını resim, heykel, mimari vb. eserlere yansıtmıştır. İlk çağlardan beri sanat, bireylerin yaşamını; toplum da sanatın içerik ve işlevini etkilemiştir. İnsanlığın ilkel döneminde ortaya çıkan sanatın toplumsal ve bireysel yanı vardır. Sanat, ihtiyaç duyulan günlük eşyaların yapımını sağlayan teknik süreçlerden doğmuştur. İnsan, tarih öncesi devirlerde; bilinçsizliği, ürkekliği, yalnızlığıyla dünyaya gelir. Zamanla kabile ve toplumları oluşturur, ulus ve uygarlıkları yaratır. Toplumla koşullu bir dünya görüşü geliştirir. Bir toplumda ne kadar farklı kesim varsa o kadar farklı kültür, üslup ve çok seslilik olacaktır. Tarihin en büyük dönemleri, toplumu harekete geçiren çatışmaların, üsluplar hâlinde doğan sanat biçemlerinin olduğu dönemlerdir. Sanat eserinin toplumla koşullu olduğu kadar bireysel yanı da vardır. Bu nedenle, çağlar içinde gelişen toplum şartları ve gereksinimleri sanatçıyı da yaşadığı dönemin özelliklerini yansıtan eserleri yaratmaya götürmüştür. Bu bağlamda 15.yy.da yaşayan Brunelleschi (Bruneleski)’nin 20.yy. da yaşadığı düşünüldüğünde bu mimarın 15.yy. İtalya’sındaki üslubunu 20.yy. İtalya’sında uygulayamayacağı söylenebilir. Çünkü; dönem değişmiş, saray yaşantısı parçalanmış ve gelenekler yıkılmıştır. Sanat, uygulanan ve ürün veren bir etkinliktir; toplumun bir parçasıdır. Bazen bir eser, tarihsel koşullar göz önüne alınarak açıklanabildiği gibi hakkında hiçbir şey bilinmeyen bir dönemin sanat eseri incelenerek tarihsel koşullar da ortaya konabilir. İnsan toplulukları; dönemin ekonomik, sosyal ve politik koşullarını sanat eserlerinde açığa vurur. Sanatçı yaşadığı dönemin tanığıdır. Örneğin; Fransa’daki devrimci ayaklanma ile sanat arasındaki ilişki, 18. yy. da yaşamış David’in eserlerinde görülebilir. David’in benimsediği klasik görüş, Napolyon İmparatorluğu’nun Fransa’yı alt üst eden büyük devrimini “Marat’ın Ölümü” adlı tablosu (1793) nda çok 18

iyi yansıtmıştır. Resimlerini devrimi yüceltmek ve Roma ihtişamına benzer bir etki yaratmak için yapmıştı. Marat’ın cinayetini anlatmak için cansız bir beden, kanlı bir bıçak, mektup ve küvet resmedilmiştir. Parlak ışık ve koyu arka plan resmi daha çarpıcı kılan öğelerdir. Sanatın tarihsel gelişiminde hiçbir ülke, içinde bulunduğu dönemde tek bir üslubu benimsememiştir. Her dönemde farklı yöntem ve üslupların mücadelesi, birinin diğerine üstünlüğüyle sürmüştür Toplumsal bilinç biçimi geliştikçe ve toplumun manevi yaşam içindeki rolü arttıkça toplumsal devinimlerin sanat yaratımı üstündeki etkisi de o denli artmıştır. Sanat, sanat için olduğu kaMarat’ın Ölümü, David dar, toplum içindir aynı zamanda. Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatış biçimlerinde, bireyselin yanında toplumsalı da aramasıdır. Resimde, müzikte, edebiyatta, sinemada, tiyatroda yaşamın her alanında bir silkinme, bir ayağa kalkma çabası içindedir sanat. Toplumun yapı ve kültürünü oluşturan sanatçının eseri, sanatçıdan daha çok toplum-sanatçı ikilisinin ortak malı olur. Ancak eser, sanatçıdan çok toplum malı olarak kabul edilir. Sanat eserinin bir dünya görüşü ürünü olduğu kabul edilince Mısır mimarisinin neden bir Yunan mimarisinden farklı olduğu anlaşılır. Hıristiyan ve İslam toplumlarının neden ayrı birer dünya görüşünü yansıtan sanat eserine ihtiyaç duydukları da ortaya çıkar. Toplum kültürü sanatçı için itici bir güçtür. Kültür, insanın geliştirdiği tüm bilgi, inanç, sanat, ahlak, adet, yetenek ve alışkanlıklarla toplumsal kuralları kapsar. Sanat ve sanatsal ürünleri değerlendirirken toplumsal yapı göz önünde bulundurulmalıdır. Bir teknolojik toplumun sanatı, nasıl ki geleneksel toplumdan farklıysa az gelişmiş bir toplumun sanatı da gelişmiş olandan farklıdır. Ekonomik, toplumsal ve kültürel yapıya göre biçimlenen sanat, kültürün yanı sıra toplumsal yapıyı da etkiler. Sanat ve yaratma olayı irdelenirken sanatçının kişiliği, kullanılan malzeme, teknik ve sanatçının içinde yaşadığı toplumsal ortam ve bağlı olduğu toplumsal yapının da anlaşılması gerekir. Sanat, doğrudan doğruya insana seslendiğine göre sorunun çözümünü toplumda aramak yerinde olur. Derleyen: Aynur DENİZCİ

Bilgi Notu Sanat eseri incelenirken dikkat edilmesi gerekenler şunlardır: 1. Sanat alıcısı / izleyicisi, geçmişten günümüze birçok eser görmelidir. Bunun için sık sık müze ve galerilere gitmeli ve bunu alışkanlık hâline getirmelidir. 2. İnceleme yalnızca sanat eserleriyle sınırlı kalmamalı, sanat tanımına giren tüm kültürel değerleri kapsamalıdır. 3. Gerçek eser görmek ve hatta ona dokunmak, kişilerin duygularını harekete geçirir ve sanat hakkındaki ön yargılarından kurtulmasını sağlar. Yapıtla kurulan bu doğrudan ilişki, hiçbir zaman yalnızca bakma ya da seyretmeyle sınırlı kalmamalıdır. Bu; görsel, düşünsel ve yaratıcı boyutları olan, bakma ile görmenin kaynaştığı bir etkinliktir. 4. Sanat alıcısı / izleyicisi; incelenecek eseri, ilgisi ve ön bilgisine göre seçmelidir. 5. İnceleme yaparken her defasında, sanat eserine ilk kez görüyormuş gibi yaklaşmalıdır. 6. Eser hakkında konuşurken kendi dilini oluşturmaya özen göstermelidir. 19

3. Sanat Eserini Çözümleme Sanat eserleri; günümüze kadar gelen eser, sanatçı, toplum, dönem, çevre ve sanat hareketlerini tanıyıp değerlendirerek incelenebilir. Sanat eserini eleştirel bir gözle incelemek, bir anlamda eseri oluşturan simgeleri estetik anlamda okumakla olur. Okul düzeyinde yapılan çalışmalara “ eleştiri” değil; “ inceleme” demek daha doğru olur. Çünkü bir sanat eserini eleştirmek, ondan tat almak, değerini anlamak, doğal ve kültürel çevredeki her şeyi estetik açıdan incelemek uzmanlık ister. Eleştiride eserin alanı, biçimi, öyküsü, konusu, sanatçının vermek istediği ileti ve yorumlar da yer alır.

3.1. Sanat Eserini İncelemede İzlenecek Yöntemler A- BETİMLEME (DUYUSAL BOYUT) Betimlemede öncelikle esere dikkatlice bakılır. Daha sonra, “Ne görüyorsunuz, anlatır mısınız?”, “eser hakkında genel izleniminiz nedir?” vb. sorulara cevap verilir. Eser; renk, çizgi, doku, form gibi tasarım elemanlarının yüzey üzerindeki dağılımı ve yoğunluk derecesiyle (akıcı, kitlesel, ince, zengin, zarif, coşkun, engin, hareketli vb.) açıklanır. B- ÇÖZÜMLEME (BİÇİMSEL BOYUT) Çözümlemede; renk, çizgi, form, doku gibi biçimsel ögelerin ilişkisi gözlemlenir. Bu ögelerin hangi estetik ilkelere göre düzenlendiği araştırılır; bu konuda tekrar, denge, çeşitlilik, renk uyumu, hareket ve hareket yönüyle ilgili görüşler bildirilir. Çözümleme yaparken şu sorular sorulur: a) Resimde renkler nasıl kullanılmıştır? b) Şekillerin konumu nasıldır? c) Hangi tür çizgiler kullanılmıştır? d) Bu resim size “gerçek” gibi görünüyor mu? Çözümlemede de, betimlemede olduğu gibi özgün bir dil kullanılır. Betimleme ve çözümleme sanat eseri incelemede yaratıcı bir etkinliktir. Derinlerdeki değerleri bulup çıkarmayı sağlar. Eser; koyu-açık, kompozisyon(açık-kapalı, simetrik-asimetrik, merkezî, üçgen, dörtgen, yuvarlak, diyagonal), renk, ışık, boya ve hareket (ritim) gibi plastik elemanlarla çözümlenir. Kompozisyonda, valör ve lekeyle hareket ortaya çıkarılır. C- YORUM (TEMATİK) Eseri anlama ve eserden anlam çıkarma sürecidir. Bu aşamada hareket noktası, tanımlama ve çözümleme basamağındaki bulguların esas alınarak yorumlanmasıdır. Özellikle duyusal bağlantılar, semboller, çağdaş ve tarihsel anlam yorumlanır. Sanat eseri “Sanat eseri size ne söylüyor?”, “Sanat eserinde ima edilen anlam nedir?”, “Sanatçının vermek istediği ileti sizce nedir?” ya da “Bu eserde ne anlatılmak isteniyor?” vb. sorularla yorumlanır. Sanatçının anlatmak istedikleri yorumun içinde yer alır. Buna eserin içeriği de denir. D- YARGI (TEKNİK) Eserin genel değerlendirmesi, eleştiri ölçütlerine göre yapılır. Sanat eserindeki detayları fark etmek, eser hakkında doğru bir yargıya varmak ve gereken yeni ilişkileri kurmak için bu basamaklar izlenir. Eserin niçin ünlü, güzel veya değerli olduğu kesin bir yargıyla belirtilir. 20

Aşağıda belirtilen sanat eseri inceleme yöntemleri sorularından yararlanarak siz de farklı dönemlere ait sanat eserlerini inceleyiniz.

.

SANAT ESERİ İNCELEME SORULARI BETİMLEME • Bu nedir? (resim, seramik, heykel, fotoğraf vb.) • Bu eserde neler görüyorsunuz?

.

• Eserde neler oluyor? ÇÖZÜMLEME • Renkler nasıl düzenlenmiş? • Çoğunlukla hangi renk tonları (koyu, orta, açık) kullanılmış? • Hangi çizgileri (düz, eğri, kırık) görüyorsunuz? • Çoğunlukla hangi çizgiler kullanılmış? • Hangi şekilleri (geometrik, organik) görüyorsunuz? Çoğunlukla hangileri kullanılmıştır? • Eser genelinde hangi doku (yumuşak, sert) vardır? • Nesneler eserde nasıl yerleştirilmiştir? • Tekrar eden figür ve nesneler var mı? • Eserdeki figürler ve nesneler gerçek büyüklüğünde midir? • İlk bakışta dikkatinizi çeken nedir?

.

• Sanatçı bu eseri hangi teknikle yapmış olabilir? YORUM • Sizce bu eserde ne anlatılıyor? • Renkler size ne hissettiriyor? • Dokunsanız ne hissedersiniz? •Nasıl bir ses duyuyorsunuz? • Nasıl bir koku alıyorsunuz? • Nasıl bir tat alıyorsunuz? • Simge kullanılmış mı, varsa ne anlatıyor olabilir?

.

• O dönemde sanatçı bu eserle ne anlatmış olabilir? YARGI • Sizce bu eser neden değerlidir ? - Gerçeğe uygun yapıldığı için, - Alışılmışın dışında renk ve şekiller kullanıldığı için, - Duyguları açığa vurduğu için, - Bir ileti verdiği için vb.

21

Etkinlik Verilen röprodüksiyon üzerinde, sanat eseri inceleme yöntemleri ve görsel eğitim araçları (slayt, DVD, projeksiyon, afiş, çeşitli sanat yayınları, ders kitabı vb.) kullanılarak yapılan sanat eseri analizinde boş bırakılan yerlere uygun kelimeleri yerleştiriniz.

ESER RESSAM

: Sistine Madonnası : Raffaello

BETİMLEME BETİMLEME • Bu nedir? (Resim, seramik, heykel, fotoğraf vb.) Resim. • Bu resimde neler görüyorsunuz? Resmin merkezindeki kadın kucağında ........................ tutuyor. Kadın bulutların üstünde. Sağında, başında hale olan bir adam; solunda ise ......................... var. Resmin alt kısmında ise kanatlı iki çocuk var. Çocukların sağında .......................... bulunuyor. Resmin üst köşelerinde toplanmış, iki kanatlı perde yer 265 X 169 cm yağlı boya Dresden, Almanya

alıyor. .......................da silüet hâlinde birçok insan başı görülüyor.

• Resimde neler oluyor? Sağa ve sola açılan iki perdenin arasından kucağında çocuk taşıyan, genç bir kadın geliyor. Kadın uzun eteği ve başındaki şalın bir ucuyla çıplak çocuğu sarmış. Kadının sağında başında hale olan yaşlı bir adam, eliyle kadına yol gösteriyor. Kadının solunda başında hale olan başka bir kadın var ve önündeki iki kanatlı çocuğa bakıyor. Kanatlı çocuklar kollarını ..................a dayamış ve ...............bakıyor. Bu duvarın sağında bir başlık üzerinde üst üste üç taç duruyor. Kucağında çocuk taşıyan kadının arkasında ..................... silüeti var ve bu başlar ....................................e bakıyor.

Ç ÇÖ ÖZ ZÜMLEME ÇÖZÜMLEME

• Renkler nasıl düzenlenmiş? Resimdeki her iki kadının da üzerinde koyu yeşil bir etek var. Çocuklu ...................ın yeşil eteğinin altında kırmızı bir etek var. Giysisinin üst kısmı kırmızı ve başında ise daha koyu kırmızı bir ............. var. Kucağındaki çocuğun çıplak tenine ve saçına kahverenginin tonlarıyla parlak bir etki verilmiş. Kadının .......................ve ................ da bu etkiyle canlandırılmış. Soldaki kadında da aynı saç ve ten rengini görmekteyiz. Giysisinin üst kısmı ....................nun tonlarıyla oluşturulmuş. Koyu yeşil eteğinin altındaysa turuncunun zıttı ........ kullanılmış. Yaşlı adamın ten rengi diğerlerinden daha ...........dur. Adamın saç ve sakalında .................... tonları görülüyor. Bu tonları, öndeki kanatlı iki çocukta ve dayandıkları kaidede de görebiliyoruz. Kahve22

rengi tonlarının yaygın olarak kullanımı resmin ritmini artırmıştır. Çocuklu kadının kıyafetindeki kırmızı ise iç etekte, adamın kıyafetinin desenlerinde ve kıyafetin astarında kullanılarak resmin sol tarafına taşınmıştır. Çocuklu kadında kırmızı ve yeşilin, solundaki kadındaysa turuncu ve morun kontrastlığı resimde dengeyi sağlamıştır. Resimdeki adamın beyaz iç giysisi, bulutlarda olduğu gibi gri renkle tonlamalar oluşturularak boyanmış. Çocuklu kadının arkasındaki fon ve burdaki .................... silüetleri de beyaz ve gri tonlamalarla yapılmış. Resmin üst tarafına doğru beyaz, gri tonlara dönüşür. Bu beyazlık sağ ve sol köşelerdeki koyu yeşil perdelerle açık-koyu zıtlığıyla ön plana çıkmış. Perdelerdeki koyu .............in sarı tonları artırılarak çocuklu kadının ve solundakinin eteğinde kullanılarak ritm oluşturulmuştur. • Çoğunlukta hangi renk tonları (koyu, orta, açık) kullanılmış? Açık tonlar • Hangi çizgileri (düz, eğri, kırık) görüyorsunuz? Resimde eğri çizgiler yoğun olarak kullanılmıştır. Perde kıvrımları, çocuklu ............... şalının duruşu, eteğinin hareketi, kucağındaki çocuğun beden yapısı, resmin önündeki meleklerin kanatları ve vücut yapıları, sağdaki kadının elbise kıvrımları, yaşlı adamın giysisi, bu giysideki motifler, figürlerin yüzü, giysilerindeki ............... kıvrımları, saçlarının dalgaları, bulut formları ve arka fondaki ......... ........................ silüetlerinde bu çizgiler kullanılmıştır. Resimdeki kırık çizgiler ise çocuklu kadının kolu, çocuğun kol ve bacak hareketleri, soldaki kadının diz çöküşü ile dirsek kıvrımı, sağdaki meleğin kol hareketleri ve tacın köşelerinde görülüyor. Resimdeki çocuklu kadın ve ......... adam düz dikey çizgi oluştururken meleklerin kollarını dayadığı kaide ve perdenin çubuğu, düz yatay çizgi oluşturmaktadır. • Hangi şekilleri (geometrik, organik) görüyorsunuz? Çoğunlukla hangileri kullanılmış? Resimde organik şekiller yoğunluktadır. Resmin ön planındaki figürlerle fondaki figürlerin başı, çıplak vücutların kıvrımları, ..............in kumaş kıvrımları, kumaş motifleri ve bulut formlarında organik şekiller yer almaktadır. • Resim genelinde hangi doku (yumuşak, sert) var? Resmin genelinde yumuşak doku kullanılmıştır. Kumaşların kıvrımları, yaşlı adamın giysisindeki motifler, çocuklu kadının şal desenleri, figürlerin saçlarındaki kıvrımlar, bulutların kıvrımları, öndeki .................in kanatlarındaki dalgalı çizgiler ve perdenin arkasındaki insan başı silüetlerinin yuvarlak formları ve ................nin korniş halkalarında yumuşak doku etkisi hissedilir. • Nesneler resimde nasıl yerleştirilmiştir? Resimdeki nesnelerin bazıları ......de, bazıları ise arkadadır. Resmin merkezinde çocuklu kadın, onun önünde ve solunda başka bir ............., daha önde yaşlı adam, onun önünde ise melekler vardır. Perdenin iki kanadı arasında ..........................., arka fonda da insan başı silüetleri yer almaktadır. Resimde ön, orta ve arka planı görebilmekteyiz. • Tekrar eden figür ve nesneler var mı? Perdenin kanatları, kadınlar, melekler, haleler, bulutlar, insan başı silüetleri, .......... halkaları, kumaş kıvrımları ve desenleri, melek kanatları, saç kıvrımları,taçlar, çıplak ayaklar, eller ve kollar resimde tekrarları oluşturmaktadır. 23

• Resimdeki figürler ve nesneler gerçek büyüklüğünde midir? Evet. • İlk bakışta dikkatinizi çeken nedir? Kadının duru bakışları ve kucağındaki çocuğun masum yüzüdür. • Sanatçı bu resmi hangi teknikle yapmış olabilir? Yağlı boya tekniğiyle yapmıştır. YORUM YORUM • Sizce bu resimde ne anlatılıyor? Tablonun orta planındaki Meryem Ana (Madonna), kucağında “.......... İsa” ile perdeli bir bölümden çıkmış, ..............ın üstünde yürümektedir. Sağında ve solunda onları karşılayan bir aziz ve azize vardır. İki melek ve bulutlar arasındaki sayısız ruh onları izlemektedir. • Renkler size ne hissettiriyor? - Kızıla çalan sarı; tan kızıllığını, yeni bir günün başlangıcı ve heyecanını, umudu, - Koyu yeşiller; mistik bir teslimiyetçiliği, - Kırmızılar; gerginliği ve hareketi, - Turuncular; hayata bağlılık, canlılık ve gücü, - Pastel morlar; yas, keder, güçsüzlük ve hastalığı, - Kahveler; karamsarlık ve endişeyi çağrıştırıyor. • Dokunsanız ne hissedersiniz? - Kadife yumuşaklığını, - Soğuk tenin ürpertisini, - İlkbahar rüzgârının serinliğini, ........................................................................................................... hissederim. • Nasıl bir ses duyuyorsunuz? Sonbaharın rüzgâr sesini, derinden gelen uğultuları, .................................................................. vb. duyuyorum. • Nasıl bir koku alıyorsunuz? Çürük ağaç kokularını bastıran mantar kokusu, çiçek kokusu, balçık kokusu, ..................................... .......................................................................... hissederim. .................................................................. ......................... alıyorum. • Nasıl bir tat alıyorsunuz? Kivi tadı, ne tatlı ne ekşi, .................................................................................vb. tatlar alıyorum. • Simge kullanılmış mı, varsa ne anlatıyor olabilir? - Ön plandaki ...........................in kanatları, yaslandıkları duvar, duvarın üstündeki üçlü taç; evrenin efendisini, - Perde; başka bir dünyayı, - Perdenin önündeki silüetler; ruhları, - Ortadaki ............... ve çocuk; ilahi kişilikleri, - Adamın giysisindeki işlemeler; devlet ya da din adamlığını, - Adamın başındaki ..........; azizliği, - Kadının başındaki hale; azizeliği, - Kızıla çalan sarı; yeni ama buruk bir günün müjdesini, - Meleklerin bakışları; endişeyi, - Kucaktaki çocuğun bakışları ve ...............’e yaslanması; direnmeyi, 24

- Dizlerin hafif geriye büküklüğü ve ayakların hareketi; isteksizliği, - Erkeğin sol eli ve bakışı; yakarışı, sağ eli; daveti ve yol göstermeyi, - Piramidal kompozisyonun alt tabanı; halkı, orta alanı; aydınları, üst bölümü; düşünürleri, bilginleri, yönetim sınıfını, tepe noktası ise sevgiyi, iyiliği, saflığı, temizliği ve peygamberliği, - Gül; Meryem Ana’yı - Perde ve kadınların üzerindeki ........... renk; Hıristiyanlık dinini simgeliyor. • O dönemde sanatçı bu resimle ne anlatmış olabilir? Tablodaki ......................... kompozisyonun tepe noktasında bulunan Meryem Ana ve bebek İsa, açılan perdeyle ruhlar dünyasından çıkmış, gökyüzünün derinliklerinden, bulutların arasından salınarak bize doğru gelmektedir. Ancak bu geliş uçarak değil adeta ayakları geri giderek gerçekleşmektedir. Başka bir deyişle yol engelli ve çetindir. Yüzünde çocuğunu savaşa gönderen çaresiz annenin ifadesi vardır. Bebek ................. da bunun farkındadır. Annesinin kucağında bakışları endişeli, ürkek ve sıkıntılıdır. Annesini durdurmak istemektedir. Melekler dünyayı gözlemekte; duruş ve bakışlarıyla yeryüzündeki kargaşa, kavga, kin, nefret ve adaletsizliği İsa ve Meryem Ana’ya iletmektedirler. Aziz de Azize de İsa’nın işinin zorluğunun farkındadır. Azize, Meryem Ana’nın yüzüne bakamamakta; Aziz, çaresizlik içinde İsa’ya bakmakta ve onlara yol göstermeye çalışmaktadır. Bebek İsa, bütün olumsuzluklara rağmen peygamberlik tacını giyip yeryüzü cehennemine gitmek zorundadır çünkü kaderi öyle çizilmiştir.

YARGI • Sizce bu resim neden değerlidir? - Sistine Madonna’sı gerçeğe uygun yapıldığı için, - Kullandığı renk, şekiller ve semboller için, - Bebek İsa ve Meryem’in hayatından bir kesiti ele aldığı için , - Bir mesaj verdiği için vb.

3.2. Çağdaş Yorumun Temel İlkeleri 1. Teknik yorum: Eleştirinin ilk koşuludur. Sıradan kişi eserde “Ne diyor?” sorusuna, sanat eleştirmeni ise “Nasıl diyor?” sorusuna cevap arar. Sıradan insan bir eserde orman, deniz vb. görürken eleştirmen; kompozisyon, biçim, renk, valör, perspektif vb. ögeleri değerlendirir. 2. Psikolojik yorum: Duyularla yapılan eleştiridir. Sıradan kişiler “Ne diyor?” sorusuna, eleştirmenler ise “Duyularıma ne diyor?” sorusuna cevap arar. Böylece psikolojik eleştiri başlar. 3. Estetik yorum: Güzellik anlayışı kişilere göre farklılık gösterir. Herkes bu konuda yorum yapabilir. 4. Sosyolojik yorum: Toplumsal ve ideolojik gerekçelere dayanır, bunu bilimsel anlamda kanıtlanabilir verilerle savunur. Bu yorumu herkes yapamaz. 5. Felsefi yorum: Felsefe ve sanat bilgisine dayanır. Uzun ömürlü yorumdur. İnsan ve değeri ön plandadır.

25

Sanat bastırılmış duyguların taşkınlığıdır. Platon

Bir eseri yorumlarken sanat ve sanat eserini inceleyen bazı bilim dallarına ihtiyaç duyulur. Sanat felsefesi; sanatın yapısını, farklı kültür alanlarındaki yerini, insan açısından işlevini, anlamını araştırır; sanatsal yaratıların, beğenilerin özü ve anlamını konu olarak ele alır. Belirli sanat yapıtlarını çözümleyerek tarihsel koşulları içinde değerlendiren bir alandır. Sanat eserlerine yaklaşımınız, aynı zamanda o yapıt için bir eleştiri aracıdır. Esere ilk yaklaşım genellikle anlama, algılama, kavrama şeklindedir. “Bu resim ne diyor?” sorusunun yanıtı (hoşlanma ya da hoşlanmama) da sanat psikolojisinin uğraşı alanı içersindedir. İnsanın sanat yoluyla doyuma ulaşması estetik ve sanat psikolojisini karşı karşıya getirir. Psikoloji, insan davranışlarını inceler. Sanat ise bu davranışlarda bir titreşim yaratmayı amaçlar. Ayrıca sanat yoluyla insan davranışları insanileşir. Sanatın amacı da güzeli insana sunabilmek, insanın yaşamına katarak bu yaşamı yoğunlaştırmaktır. Yoğunlaştırma, sanat aracılığıyla duyu organlarımızın daha duyarlı olması demektir. Sanat olarak kabul edilen her şey sanattır ama önemli olan, evrensel ölçütler açısından onun ne kadar sanat olduğunu bulabilmek, bilebilmektir. İnsanın sanata karşı davranışlarını tanımlayan psikolojik mekanizmalar, sosyolojik nedenlerce belirlenir. Onun içindir ki hem sosyal hem de bireysel psikoloji, sanat psikolojisinin temelini oluşturur. Sanat psikolojisi, insanın estetik bir obje karşısındaki tavrını ele alır. Estetik obje de iç duyular aracılığıyla güzel bulunan, ilişki kurulan ve haz elde edilen bir objedir. İç duyularımızı insanın aklı etkiler. Başka bir deyişle akıl ve ruh, estetik objeyi bulduran araçtır. Her sanat eseri bir estetik obje olmasına karşın her estetik obje sanat eseri değildir.

Etkinlik “Bir sanat eserinin (resim-heykel) oluşumundaki çalışma aşamaları nelerdir?” sorusuna yanıtı öğretmeninizle birlikte yapacağınız “beyin fırtınası” yöntemiyle bulunuz. Bu aşamaları sıralayınız.

26

..........................................................

......................................................

..........................................................

......................................................

..........................................................

......................................................

..........................................................

......................................................

..........................................................

......................................................

..........................................................

......................................................

..........................................................

......................................................

3.3. Beğeni Yargısı Beğeniler üzerinde “tartışılamaz” yargısı acaba doğru mudur? Eğer tartışılamıyorsa nasıl oluyor da bazı eserler herkes tarafından beğeniliyor? Örneğin; Rönesans ve Gotik Dönem yapılarından ya da Raffaello’nun eserlerinden kimse şüphe duymuyor, sanatını değersiz bulmuyor? Hoş ve güzel buluyor. O hâlde onların hoşluğu, güzelliği ve değeri nereden geliyor? Hoş; kaynağı duyusal alana ve duyulara dayanan, kişisel eğilimlerimizle ilgili bir kavramdır. “Bir tablo, şiir ya da heykel güzeldir.” dendiğinde ondan duyulan haz tüm insanlarda ortaktır. İnsan, nesnelerle ilişkisinde onlardan hoşlanıp haz duyar; haz bu varlıklara bir değer yükler ve onlara hoş, güzel ya da yüce, der. Güzel, hoşa gidendir. Hoşlanma ise ilgilere bağlıdır. İnsanoğlu belli nesnelere gereksinim duyan, seçim yapabilen, karar veren, kimi şeylerden hoşlanan ve haz duyan bir varlıktır. Beğeni dünyası kültür dediğimiz bu büyük olgunun içinde yer alır.

Granduca Meryem’i, Raffaello Pitti Galerisi, Floransa, İtalya

Harem, Osman Hamdi Bey

Etkinlik Doğu - Batı kültürlerinin farklı dönemlerine ait resim örneklerini; • Konu • Kompozisyon • Biçim • İçerik • Teknik • Mesaj • Estetik beğeni

Yunanistan’daki Missolonghi Harabeleri, Delacroix Arts Müzesi, Bordeaux, Fransa

Sosyo-kültürel farklılıklar açısından resimlerin yapıldığı dönemleri de dikkate alarak inceleyiniz. İncelediğiniz resim örneklerinde Doğu-batı kültürlerinin ortak ve farklı yönleri hakkında çıkarımlarda bulununuz. 27

Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun sözcüklerle tamamlayınız. 1. İnsanların doğa karşısındaki duygu ve düşüncelerini çizgi, renk, biçim, ses, söz, ritm vb. ögelerle güzel ve etkili bir üslupla ifade etme çabasından doğan ruhsal etkinliğe ….........………… denir. 2. Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kurumsal bilimine ......................denir. 3. Sözlü ve yazılı anlatımda verilmek istenen öz, düşünce, duygu ve imgelerin bütününe ....................denir.

Aşağıdaki soruları yanıtlayınız. 1.“Doğadaki güzellik” ile “sanattaki güzellik” arasındaki farklar nelerdir? Açıklayınız. 2. Sanatın toplumsal yönlerini belirtiniz. 3. Bir sanat eserinin toplumsal yaşamdaki yeri ve önemini açıklayınız. 4. Bir sanat etkinliğinin toplumu nasıl etkilediği konusundaki görüşlerinizi belirtiniz. 5. Toplumu değiştirme yönünde sanat, nasıl bir etki yapabilir? Örneklerle açıklayınız.

Aşağıdaki çoktan seçmeli sorunun doğru seçeneğini işaretleyiniz. 1. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi; sanatçı, sanat eseri ve toplum arasındaki ilişkilerden değildir? ğ A) Sanat eserinin toplumun aynası oluşu B) Toplumsal yaşamın sanat eserine etkisi C) Sanatçının toplumsal yaşamı düzenlemeye çalışması D) Sanat eserlerinin topluma etkisi E) Yaratıcı ürün ve eserlerin toplumsal gelişmelerden etkilenmesi 2. Saray ve konaklarda kadına ayrılan bölüme ne ad verilir?

28

A) Divan

B) Loca

D) Hünkar Köşkü

E) Eyvan

C) Harem

BUNLARI ÖĞRENDİM 12. sınıf “Sanat Eseri ve Analizi” ünitesinin sonunda neleri, ne kadar öğrendiğinizi anlamak için kendinizi değerlendirebilirsiniz. Bunu yapabilmek için aşağıdaki ölçütlerden sizin için uygun olanını işaretleyiniz.

“Bunu çok iyi yapabiliyorum.” “Bunu kısmen yapabiliyorum.” “Bunu yapamıyorum.”

ÖZ DEĞERLENDİRME 1

Toplumun gelişiminde güzel sanatların yerini önemini açıklarım.

2

Toplumun gelişiminde sanatçı ve sanat eserinin yerini sorgularım.

3

Sanat eserini plastik disiplinler açısından değerlendiririm.

4

Sanat eserini içerik ve yapıldığı dönem açısından değerlendiririm.

5

Sanat eserlerini farklı yöntemlerle analiz ederim.

6

Sanat eserinin niteliklerini belirlerim.

7

Sanat eserinin oluşumunda çalışma aşamalarını sorgularım.

8

Sanat eserini oluşturan görsel elemanları belirlerim.

9

Sanat eserini estetik bakış açısından değerlendiririm.

10

Nesne ve olaylar karşısında meydana gelen sanat eserinin özeliklerini sorgularım.

11

Sanatçı ve yapıtını dönemin özellikleri açısından sorgularım.

Değerlendirme sonunda 2 kez ( ) ya da bir kez ( ) işaretlediyseniz, başarılı bir şekilde çalışmaya devam edebilmek için, bu konuları tekrar çalışmalısınız.

29

TARİH ÖNCESİ VE ANTİK ÇAĞLARDA SANAT

“Sanat uzun, hayat kısadır.” Goethe

2.ÜN

İTE

Hazırlık Çalışmaları 1.Tarih öncesi ve Antik çağlarda ortaya çıkarılan eserler hakkında doküman toplayınız. 2. Tarih öncesinde yaşayan insanlar yaşadıkları herşeyi yaptıkları “Mağara resimleri”nde göstermişlerdir. O gün ihtiyaçtan yola çıkılarak yapılan bu resimler sizce sanat mıdır? Düşüncelerinizi söyleyiniz. 3. Mısır sanatı (resim, heykel, mimari) hakkında bilgi ve belge toplayınız. 4. Mısır sanatında sizi en çok etkileyen nedir? Açıklayınız. 5. Türkiye’ye Mısır’dan getirilen sanat eserleri hakkında bilgi toplayınız. Bu eserler hakkındaki izlenimlerinizi anlatınız.

TARİH ÖNCESİ VE ANTİK ÇAĞLARDA SANAT 1. Primitif Sanatlar 1.1. Tarih Öncesinde Sanat 1.2. Tunç Çağı Sanatı 2. Arkaik Plastik Sanatlar 3. Mısır Resim ve Heykel Sanatı 3.1. Mısır Sanatı 3.1.a. Tapınak Mimarisi 3.1.b. Mezar Yapıları (Mastabalar, Düz-Basamaklı Piramitler) 3.2. Mısır Heykel Sanatı 3.3. Mısır Kabartma (Rölyef) Sanatı 3.4. Mısır Resim Sanatı

1. Primitif Sanatlar İlk aletin yapılmasıyla sanat için ilk adım atılmıştır.

1.1. Tarih Öcesinde Sanat (Paleolitik’ten Tunç Çağına Kadar) İnsanlık tarihi incelendiğinde eski taş çağlarından günümüze, küçük avcı topluluklarından köylere, köylerden site hayatına, site hayatından kent devletlerine ve daha sonraları imparatorluklara ve diğer devlet yönetimlerine geçiş görülür. İnsanlık tarihi, üç önemli kültür dönemine ayrılır. Bunlar; yağma kültürü, tarım kültürü ve teknoloji kültürüdür. İnsanlar bu kültür aşamalarının birinden diğerine geçebilmek için binlerce yıl çabalamak zorunda kalmıştır. Alet yapabilen insanlarla ilgili en eski izler, aşağı yukarı 40 bin yıl önceye aittir. İzlerini, örneklerini bulabildiğimiz bu ilkel el hüneri işlerin bulunduğu çağa Paleolitik Çağ (Eski Taş - Yontma Taş Çağı) adı verilir. Bu çağın insanı madeni tanımamış, bütün aletlerini taştan, ağaçtan ve kemikten yapmıştır. Bıraktıkları kültürel veriler genellikle, çakmak taşından yontularak oluşturulmuş delici ve kesici aletlerdir. 31

Paleolitik Çağdan Tunç Çağına kadar geçen süreçte yaşayan insanlar, kültür olarak Paleolitik Çağın tekrarı olan Mezolitik Çağı, ardından Neolitik Çağı yaşamıştır. İnsan topluluklarının avcı, toplayıcı ve tüketici yaşam düzeyinden yerleşik ve üretici düzene geçtikleri Neolitik dönem kültürüne ait izler Anadolu’da Çayönü, Çatalhöyük Hacılar vb. yerleşmelerinde görülür. Taş; Paleolitik, Mezolitik ve Neolitik kültürün ana malzemesidir. Yeni bir kültür olan Kalkollitik kültür, taşın yanı sıra madeni de kullanan bir kültür olması açısından önemlidir.

1.2. Tunç Çağı Sanatı Bu çağda tarıma dayalı köy kültüründen site hayatına

geçilmiştir.

Tunçtan

yapılmış

aletler

artmıştır. Altın, gümüş takılar, idoller, damga mühürleri vb. buluntulara rastlanır. Dönemin en önemli buluşları arasında çömlekçi

çarkı ve öküzler

tarafından çekilen dört tekerlekli araba yer alır. Tunç Çağının erken evresinde yapılan çanak çöm-

Tunç Çağı eser örnekleri Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara

lekler; kahverengi, siyah, kırmızı renklerde ve bazıları bezemelidir. Mimaride en önemli eserler ev ve mezar yapılarıdır. Evler, surlarla çevrili iç kalelerin içinde yer alır. Kare planlı taş temel üzerine kerpiçten yapılmış evler iki veya üç odalı olup içleri sıvalıdır. Döşeme altlarına yapılan bölümlerde iskeletlere rastlanmıştır. Ölü odalarında; altın ve diğer madenlerden yapılmış süs eşyaları, boğa ve geyik heykelleri, güneş kursları, tunç ve demirden ev aletleri, ayaklı kaseler, geometrik desenli mühürler, taş ve kemik aletler vb. buluntular görülür.

Etkinlik Yontma Taş ve Tunç Çağına ait görsel ve yazılı dokümanlarınızı sınıfta paylaşınız. Aşağıdaki soruları cevaplayınız. 1. Arkeolojik kazılar sonucu ortaya çıkan tarih öncesine ait bu eserler hangi amaçla yapılmıştır? 2. Estetik ve yararlılık açısından bu eserleri değerlendiriniz.

Tarih öncesi yerleşkelerinde “kadın” ın toplumsal statüsü doğurganlığı nedeniyle oldukça yüksektir. Savaşların başlaması ve erkeğin fiziksel gücüne ihtiyaç duyulmasına kadar geçen süreçte dünyanın değişik yerlerinde ve Anadolu’da “Ana Tanrıça” kültü yerleşmiş ve bu külte ait çok sayıda kadın heykelcikleri yapılmıştır. Doğurganlığıyla kutsallaşan ve tanrılaşan kadın heykelcikleri, analığın ve bereketin sembolü hâline getirilmiştir. Ana Tanrıça’ya, doğurganlığına duyulan ilgi ve saygı sonucu, kabartma ve heykellerde gerçek görünüşünden farklı bir biçim verilmiştir. Vücudun doğumla ilgili kısımları önem kazanmıştır. Göğüs, karın ve kalçalar abartılı bir biçimde büyük işlenmiştir. Baş, yüz, kol ve bacaklara ise önem verilmemiştir. O kadar ki yüzlerde kaş, göz, ağız ve burun işlenmesine gerek görülmemiştir.

32

İkiz İdol örnekleri

Etkinlik Kadını kutsallaştırmak veya doğumun artmasını sağlamak için yapılmış olan kadın figürlerinde; en büyük rolü üstlenen kadın göğüs, kalça ve karın kısımları belirginleştirilerek, bereketin sembolü olmuştur. Siz olsaydınız doğurganlığı ve bereketi nasıl sembolleştirirdiniz, görüşlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. Kadın biçiminde idol örneği

Etkinlik Primitif Döneme ait resim, mimari, heykel sanatlarının özelliklerini birbirleriyle karşılaştırarak, genel özelliklerini belirleyiniz.

Bilgi Notu Tarihte, Akdeniz çevresi, Asya ve kuzey ülkelerinde birçok kültür ve uygarlıkta çeşitli adlarla anılan bir Ana Tanrıça ile karşılaşmak mümkündür. Anadolu’da yapılan kazılar, Ana Tanrıça figürünün MÖ 6500 - 7000’lere dayandığını ortaya çıkarmıştır. Analığı, üremeyi, dişiliği, hayatın sürmesini ve dolayısıyla bereketi simgeleyen tanrıça; ayakta, oturmuş ya da uzanmış olarak betimlenir. Geniş kalçalı, iri göğüslü ve genellikle çıplaktır.

33

Etkinlik Yanda örnekleri verilen bereketin ve doğurganlığın sembolü olan ana tanrıça heykellerini inceleyiniz. Benzerlik ve farklılıkları listeleyiniz.

Ana Tanrıça Heykelciği, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara

Willendorf Venüsü Viyana Doğa Tarihi Müzesi

............................................. ............................................. ............................................. ............................................. .............................................

Tarih öncesinde yaşayan ilk insana ait kültür unsurlarını özellikle yaşamlarını sürdürdükleri

mağaraların

duvarlarına

yaptıkları resimlerde izlemek mümkündür. Bu mağaraların duvarlarına 5 m boyunda Chauvet Mağarası, duvar resmi, Fransa

öküz resimleri çizmek, günümüzde dahi oldukça zor bir durumdur. Çünkü bu figürleri çizerken görebilmek ve iyi çizilip çizilmediğini kontrol etmek için geriye çekilebilecek bir mesafe yoktur. Bu sebeple, oldukça ilkel bir çağdaki bu insanların, bu resimleri nasıl yapabildiği oldukça düşündürücüdür.

Yabani Hayvanlar,duvar resmi Fransa Lascaux Mağarası

Etkinlik 100 x 200 cm boyutlarında bir duvar resmine 20 cm. yakından ve 1-2 m.uzaktan baktığınızda, biçim ve renkleri algılamanızda bir değişiklik oldu mu, gözlemlerinizi paylaşınız. 34

Bu mağaralar resimlenirken sizce ne tür malzemeler kullanılmıştır?

Sayfada örnekleri verilen mağara resimleri, önceden çizilip boyanmış bir hayvan resminin üzerine bir başkası, onun da üzerine diğer bir resim üst üste çizilerek yapılmıştır. İlkel insan; bu resimlerin güzel olup olmadığına, saklanmaya değip değmediğine bakmamış, büyülü etkisi kalmamışsa üstüne yenisini yaparak büyünün etkisini artırmıştır. At figürü Fransa Lascaux Mağarası

Geyik figürü Niaux Mağarası

İnek figürü Fransa Lascaux Mağarası

Bizon figürü Niaux Mağarası

Mağara devri sanatçısının natüralizmini sadece bir doğa kopyacılığı olarak görmek doğru değildir. Çünkü o, modern sanatın temel taşlarından biri olan deformasyonu da en güzel şekilde kullanmıştır. Bizonların gücünü ifade ederken bunu artırabilmek için sivri boynuzlarını en tehdit edici biçime sokmuştur. Gözlerinin içini kırmızıya boyamış, güçlerini abartılı biçimde, şişirilmiş enselerinde toplamasını bilmiştir.

Bizon resmi Lascaux Mağarası, Fransa

Altamira Mağarası’ndan duvar resmi, İspanya

İnek figürü Lascaux Mağarası, Fransa

İnsanlığın bu ilk sanat eserlerini anlayıp değerlendirebilmesi için bugünkü estetik değerleri bir tarafa bırakması gerekir. Bunlar, ne bir güzellik duygusunun ifadesidir ne de sanat için yapılmıştır. Yaygın kanıya göre bu resimler, ilkel insanların avcılıktaki başarılarını artırmak amacıyla yapılmıştır. İlkel insanlara göre bir varlığın hayaline sahip olmak, onu elde etmektir. Yani resimdeki hayvanı yaralamak veya öldürmek, gerçek hayattaki av hayvanının da ölmesine veya gücünü kaybetmesine yol açar. Bu inanış, bazı ilkel kavimlerde de benzer şekillerde hâlen devam etmektedir. 35

2. Arkaik Plastik Sanatlar Bilgi Notu Arkaik plastik sanatlar, bu alanda verilen ürünlerin olgunlaşmamış ilk örnekleridir. Bu bağlamda her sanat eserinin bir arkaik zaman geçirdiği düşünülebilir. Bununla birlikte bu üslup bir döneme de adını verir. Bu dönem, Yunan heykel ve kabartma sanatının üslup ve teknik özelliklerine bakılarak adlandırılır. Tarih öncesi kültürünü tamamlayan insan, yazının bulunmasıyla tarih çağlarını (ilk çağ) yaşamaya başlar. Anadolu’da ve Anadolu dışında bu süreç, ilerleyen zaman içinde Yunanistan ve Ege adalarından Anadolu’ya göçleri hazırlar. Bu göçlerle hem Anadolu topraklarında hem Yunanistan ve Roma topraklarında “Antik Çağ” sanatı yaşanır.

Arkaik Dönem heykel örnekleri

Etkinlik Arkaik Dönem heykellerindeki giysileri inceleyerek o günün moda anlayışını tartışınız. Günümüz modasıyla benzerlik ve farklılıklarını söyleyiniz.

36

Arkaik dönem heykellerinin büyük bir kısmı ya ölen kişinin anısına ya da kutsal alanlara sunu ve süsleme amacıyla yapılmıştır. Başlangıçta katı bir tek cephelilikle biçimlenen heykel anlayışı, zamanla değişim gösterir. Heykellerde şekillenen giysi, sanatçılar için tek başına bir ilgi alanı durumuna gelir, böylece sanatçı vücudun şekillendirilmesinde ve işlenişinde daha özgür bir konuma ulaşır. Arkaik heykelin gelişimi, anatomiden çok giysinin işlenişinden anlaşılır.

Etkinlik Pirimitif ve arkaik sanatların resim, heykel, mimari örneklerini inceleyerek özelliklerini aşağıdaki boşluklara yazınız.

PRİMİTİF SANAT

ARKAİK SANAT

R E S İ M

R E S İ M

H E Y K E L

H E Y K E L

M İ M A R İ

M İ M A R İ

37

3. Mısır Resim ve Heykel Sanatı Bilgi Notu Mısır’da Din ve Sanat İlişkisi Mısır sanat anlayışının temelinde, dini duygu ve düşüncelerin önemli bir yeri vardır. Mısırlılar ruhun ölmezliğine inanırlardı. Bu inanç, onların son derece sağlam ve dini nitelikli eserler yapmalarına neden olmuştur. Mısır resim ve heykel sanatı Mısır mimarisinin paralelinde gelişmiştir. Bu dönemde yapılan tapınaklar ve mezar yapılarında çok sayıda anıtsal heykel ve resim örnekleriyle karşılaşılır.

3.1. Mısır Sanatı 3.1.a.Tapınak Mimarisi Mısırlılar, mimaride taş kullanmışlardır. Yapıların temelleri derin, duvar ve sütunları çok kalındır. Tapınakları, tanrının evi kabul etmişlerdir. Mısırlı heykeltıraşların dağları yontarak mezar veya tapınaklar yaptıkları da görülür.

Eski Mısır firavunlarından II. Ramses döneminin en önemli eseri Abu Simbel Tapınağı, Nil Nehri kıyısındaki Abu Simbel Dağı oyularak yapılmış bir kaya tapınağıdır.

Abu Simbel Kaya Tapınağı’ndan görünümler 38

Luxor Tapınağı’nın girişi, Teb

Kraliçe Haçepsut Tapınağı

Mısır mimarisinin bağımsız tapınaklarından en ünlüleri olan Luxor ve Karnak’taki tapınaklardır. Bu tapınaklar basit planlı, oldukça büyük yapılardır. Harç kullanılmadan kendi ağırlıklarıyla üst üste konulan, yontulmuş taş bloklardan oluşan tapınakların dış görünümleri sade, iç ve dışı son derece simetrik yapılardır. Mısırlılar tapınaklarını iki çeşitte inşaa etmiştir. Bunlar kaya tapınakları ve bağımsız tapınaklardır. Kraliçe Haçepsut’un bir kayalığın eteğine inşaa ettirdiği kaya tapınağı kademeli taraça sistemiyle Sümer tapınaklarının (zigguratların) yapı özelliklerini taşır. Dikilitaş (Obelisk) Tepesi piramit şeklinde sivriltilmiş, 4 yüzlü dikili taşlardır. Firavun mezarlarının ve tapınakların önünde yer alırlar. Üzerlerindeki hiyeroglif metinlerde o tapınağı kimin yaptırdığı veya hangi tanrı adına yaptırıldığı yazılıdır. Ayrıca, kralın gücünü, tahta çıkışını v.b anlatırlar. Obeliskler tarih boyunca Mısır dışına taşınmışlardır. Bunlardan bazıları St.Peter Meydanı. Paris, Newyork, Londra, İstanbul’a getirilmiştir. İstanbul Obeliski (M.S.390) Bizans - I.Teodosius - döneminde Hipodrom’a dikilmiştir. Bugün Mısır’da ancak 5 obelisk kalmıştır.

AKDENİZ İskenderiye

Gize

Kahire

Memfis Amama

Teb

Luksor

İZ

Yukarı Mısır

EN

Sayfa 38-39 ‘da örnekleri verilen Mısır tapınaklarının genel özelliklerini söyleyiniz.

ILD

Etkinlik

Dikilitaş

KIZ

Aşağı Mısır

Asvan

39

3.1.b. Mezar Yapıları (Mastabalar, Düz - Basamaklı Piramitler ) Mastabalar Yukarı Mısır’ın Gize ve Sakkara nekropollerinde mastabalar yapılmış ilk mezar yapılarıdır. Üç bölümden oluşan bu mezar tipinde, dua yeri, ziyaret mekanı ve yeraltında cesedin bulunduğu mahzen vardır. Mastabalar dikdörtgen planlı, piramit gövdeli ve taş yapılardır. Genelde halk için yapılmış mezarlardır. Bu mezarların büyütülmesi ile piramitler ortaya çıkmıştır. Piramitler Mısır Uygarlığını dünyaya tanıtan piramitler firavunlar için yapılmış mezar yapılarıdır. İki tür piramit vardır: Bunlar düz ve basamaklı piramitlerdir.

Basamaklı piramitlere örnek, Coser Piramidi

Gize’de bulunan düz piramitler Keops, Kefren, Mikerinos

Keops Piramidi, Gize’de Antik Memfis mezar kentinde bulunan üç piramitten biridir.

Mastaba örneği

Etkinlik Yukarıda örnekleri verilen mezar yapılarını karşılaştırarak farklarını belirleyiniz.

40

Piramitler, firavunun mezarını korumak üzere taşlarla örülmüş kapalı hacimlerdir. Denge ve dayanıklılığı açıkça görülmektedir. Eski Krallık Döneminde Kral Coser’in Sakkara’da yaptırdığı “basamaklı piramit” Mısır’ın ilk anıtsal eseridir. Gize’deki “Keops, Kefren, Mikerinos piramitleri” ise düz piramitlerin en bilinenleridir. Piramitlerden özellikle Keops, Dünya’nın 7 harikası’ndan biri olmuştur. Mısır’da çok sayıda piramit vardır. Bunların birer mezar anıtı oldukları öteden beri bilinmektedir. Ayrıca bu piramitlerin astronomi araştırmaları için kullanıldıkları da düşünülmektedir. Bir görüşe göre de, piramit formu Tanrı’ya ulaşmak için merdiven vazifesi görmektedir.

Etkinlik Görsel materyaller (slayt, tepegöz, projeksiyon, afiş, fotoğraf, yazılı döküman vb.) kullanarak, ünlü Mısır piramitlerini inceleyiniz.

Etkinlik Mısırlılar piramitlerle birlikte sfenks anıtlarını niçin yapmış olabilirler? Düşüncelerinizi sınıfta paylaşınız.

Keops, Kefren ve Mikerinos piramitlerinin yanında bulunan sfenks

Mısır’ın sembolü kabul edilen Keops, Kefren, Mikerinos piramitleri ve aynı dönemde yapılan görkemli sfenks heykelleri Gize Vadisi’ndedir. “Büyük Sfenks” diye bilinen “Gize Sfenksi”,

Kefren tarafından yaptırılmıştır. Aslan vücutlu bir fira-

vun başıdır. Kuvvet, dayanıklılık ve doğallığı kolossal ölçülerde yansıtan (20 m. yüksekliğindeki) bu eser günümüze kadar kalmış devasa heykeldir.

Etkinlik Günümüzün teknolojik olanaklarıyla dahi yapımı çok zor olan Mısır piramitlerinin, o çağlarda nasıl bir teknikle yapıldığı hâlâ tartışma konusudur. Bu muhteşem mezar anıtlarını tanıtan CD ya da DVD’leri sınıfta izleyerek Mısır sanatı hakkında çıkarımlarda bulununuz. 41

3.2. Mısır Heykel Sanatı Mısırlılar, firavun mezarlarına, ölünün heykeliyle beraber yakınlarının, komutan ve hizmetçilerinin de heykellerini koymuşlardır. Bunlar; taş, ağaç veya kilden yapılmış eserlerdir. Mısırlı heykeltıraşlar halka ait heykellerde, modellerine istedikleri poz, hareket ve ifadeyi vermişlerdir. Mısır inancı ölümden sonraki yaşamı varsaydığından hizmetçilerin efendileriyle beraber dirilmeleri ve onlara hizmet etmeleri de düşünülmüştür. Bu gelenek nedeniyle her firavun mezarı, yüzlerce heykelle dolan bir müze hâlini almıştır.

Sakkara’da bulunan yazıcı heykeli

Kral Tuthankamon’un altın maskesi

Kraliçe Nefertiti büstü Berlin Devlet Müzesi

Rahotep ve Nefertiti heykeli

Firavun IV. Amenofis heykelinden görüntü

Etkinlik Yukarıda gördüğünüz heykel örneklerinin özelliklerini sanat eseri inceleme sorularıyla açıklayınız.

42

Kesin ve kalıcı etkisi, geometrik katılığı olan Mısır heykeli; özünü koruyan, ilkel görünüşü olmayan formel bir yapıdadır. O görünüşten çok, gelenekten yola çıkar. Mısırlılar iklimden dolayı yarı çıplak gezmelerinin de etkisiyle kumaş gerçeğinden sıyrılmışlardır. Yunan heykelinin kıvrımlı, drapeli, vücudu saran kumaşlarına Mısır heykelinde rastlanmaz. Kumaş vücuda yapışmıştır. Tam çıplak heykel çok azdır. Figürler hareketsiz ve durgundur.

Etkinlik Mısır heykel sanatında frontal duruş hareketlerini sınıfta arkadaşlarınız üzerinde uygulayınız.

3.3. Mısır Kabartma ( Rölyef ) Sanatı Mısır kabartma sanatı da diğer sanat dalları gibi dinin hizmetindedir. Tapınak ve mezarları süslemek için kullanılmıştır. Mısır kabartmaları, kontur hatlarıyla ve iç ayrıntılarıyla derin çizgilerle gösterilmiştir. Aşağıda örnekleri verilen figürlerin etrafı oyularak ve derinleştirilerek alçak - yüksek kabartmalar oluşturulmuştur. • Rölyeflerde konular çeşitlidir ve heykel sanatına göre biraz daha serbesttir. • Perspektif yoktur. Figürler birbirlerini olabildiğince kesmeden yüzeye yayılmışlardır. • Tanrı veya firavun daha büyük çizilir. • Baş, göğüs, karın, kol ve ayak, bacaklar profilden, gözler ve omuzlar cepheden gösterilir. Böylece kolların bedene nasıl bağlandığı görülür, aynı nedenle bacaklar da yandan gösterilmiştir.

Etkinlik Kabartma (rölyef) örneklerinde; • Mısır rölyef sanatı uygulama alanları, • Kabartmalarda yer alan figürler ve kimlikleri, • Semboller, • Hiyeroglif, • Komposizyon, renk, süsleme vb. özellikleri açısından inceleyiniz. Mısır sanatı duvar kabartmalarına örnekler 43

Sağdan sola, soldan sağa, yukarıdan aşağı ve aşağıdan yukarı yazılıp okunabilen resimli (şekilli) yazı örneği. Hiyeroglif yazı, Mısır kültür ve sanatının en önemli icadıdır.

Mısır sanatı duvar kabartmalarına örnekler

3.4. Mısır Resim Sanatı • Mısır plastik sanatları olan resim, heykel ve kabartmalarıyla tam bir uyum içindedir. • Fresk tekniğiyle yapılmışlardır. Duvar yüzeyinde çizgi ve renk kullanılmıştır. Konu serbesttir, güncele daha yakındır. • Derinlik perspektifi yoktur. Uzaktaki figürler resmin üst kısmına yerleştirilir. • Figürler, adeta insanı olduğu yerde döndürerek çizmiş gibi en avantajlı görünüşleriyle ele alınır. Dine dayalı olan Mısır sanatı, ölümsüzlüğü, dayanıklılığı, frontaliteyi esas alarak, bunu mimarlık ve plastik sanatlarında binlerce yıl hemen hiç değişikliğe uğratmadan uygulamıştır. Günümüz için de “eski” değil, “eskimeyen” bir üslup olarak karşımızdadır.

Etkinlik Sayfa 45’teki resim örneklerini inceleyiniz. Mısır resim sanatını tanıtan bir afiş hazırlayarak sınıfta sergileyiniz. 44

Mısır resim sanatından örnekler

Etkinlik Mısır uygarlığında yönetici (firavun) olsaydınız, adınızı yaşatacak bir mimari yapıyı hayal ederek anlatınız. • Plan (tasarım) ı nasıl olmalı? • Ne tür malzeme kullanılmalı? Boyutları nasıl olmalı? • Hangi renkler kullanılmalı? • Eserler nerede (iç-dış mekânlar) olmalı? Bu konudaki hayallerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

45

Etkinlik Mısır resim, heykel ve mimarisinin genel özelliklerini aşağıda verilen boşluklara yazınız.

MISIR SANATI RESİM

HEYKEL

MİMARİ

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

.........................................

Tarih öncesi ve Antik Çağ sanatının önemli merkezlerinden biri de Mısır’dır. Mısır sanatının en etkili olduğu sanat dalı heykel sanatıdır. Özellikle Mısır heykeli Arkaik Dönem heykelleriyle olan benzerlikleriyle dikkat çeker.

46

Etkinlik Arkaik dönem heykel sanatı ile Mısır heykel sanatının genel özelliklerini karşılaştırarak benzerlik ve farklılıklarını tablodaki boşluklara yazınız.

ARKAİK DÖNEM HEYKEL SANATI

KOMPOSİZYON

MISIR HEYKEL SANATI

KOMPOSİZYON

47

Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları Aşağıdaki soruları yanıtlayınız. 1. Eski ve Yeni Taş Devri sanatlarının özellikleri nelerdir? 2. Mağara resimlerinde hangi konular işlenmiştir? 3. Arkaik heykelin özellikleri nelerdir? 4. Mısır mimarisinin özelliklerini söyleyiniz. 5. Piramit ve mastaba arasındaki farkları söyleyiniz. 6. Mısır resim ve heykel sanatının ortak yönlerini maddeler hâlinde yazınız. 7. Mısır resminin genel özelliklerini anlatınız. 8. “Frontal duruş” u anlatınız. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun sözcüklerle tamamlayınız. 1. Mısır heykel sanatında insan başlı, aslan vücutlu heykellere .............................denir. 2. Eski Mısırlıların bitkinin saplarından yaptıkları kağıtlara ...............................denir. 3. Yaş sıva üzerine suda çözülmüş boya pigmentleri kullanarak yapılan duvar resim tekniğine ..................................denir.

48

BUNLARI ÖĞRENDİM 12. sınıf “Tarih Öncesi Çağlarda Sanat” ünitesinin sonunda neleri, ne kadar öğrendiğinizi anlamak için kendinizi değerlendirebilirsiniz. Bunu yapabilmek için aşağıdaki ölçütlerden sizin için uygun olanını işaretleyiniz.

“Bunu çok iyi yapabiliyorum.” “Bunu kısmen yapabiliyorum.” “Bunu yapamıyorum.” ÖZ DEĞERLENDİRME 1

Primitif resim, heykel ve mimari eserlerin özelliklerini belirlerim.

2

Eski ve Yeni Taş Devri sanatlarının özelliklerini karşılaştırırım.

3

Tunç Çağı sanatının özelliklerini saptarım.

4

Mağara resimlerinin özelliklerini belirlerim.

5

Arkaik resim sanatının özelliklerini belirlerim.

6

Arkaik heykel sanatının özelliklerini belirlerim.

7

Arkaik mimarinin özelliklerini belirlerim.

8

Mısır resim sanatının özelliklerini örneklerle açıklarım.

9

Mısır heykel ve rölyef sanatının özelliklerini örneklerle açıklarım.

Değerlendirme sonunda 2 kez ( ) ya da bir kez ( ) işaretlediyseniz, başarılı bir şekilde çalışmaya devam edebilmek için, bu konuları tekrar çalışmalısınız.

49

SANATIN GELİŞİM EVRELERİ

“Sanat, kâinatın içindedir. Sanatkâr, bunu oradan çıkarabilendir.” Albrecht Dürer

51

İTE

3.ÜN

Hazırlık Çalışmaları 1.Rönesans; tarihsel, sosyolojik, siyasal, kültürel ve bilimsel açılardan sanatı nasıl etkilemiştir? Araştırınız. 2. Barok üslupla yapılmış sanat eserlerini çeşitli görsel kaynaklardan araştırarak sınıf panosunda sergileyiniz. 3. Fransız İhtilali (1789)’ nin Avrupa sanatına etkilerini araştırınız. 4. Neo-Klasisizm, Romantizm ve Realizm sanat akımlarıyla ilgili görseller toplayarak sınıf panosunda sergileyiniz.

SANATIN GELİŞİM EVRELERİ 1. Rönesans Dönemi Sanatı ve Üslup Özellikleri 1.1. Rönesans Resim Sanatı 1.2. Rönesans Heykel Sanatı 2. Barok Dönemi Sanatı ve Üslup Özellikleri 2.1. Barok Dönemi Resim sanatı 2.2. Barok Dönemi Heykel Sanatı 3. Neo-Klasisizm Sanat Akımı ve Özellikleri 4. Romantizm Sanat Akımı ve Özellikleri 5. Realizm Sanat Akımı ve Özellikleri

Bilgi Notu Erken Rönesans, XIV. yy. da İtalya’da

VENEDİK

klasik modellerin etkisiyle sanat alanındaki canlanış olarak tanımlanabilir. Avrupa’da

FLORANSA

XV. yy. a kadar Orta Çağın sembolik dünya görüşü egemendi. Bu durum, doğal olarak sanata da yansımıştır. Daha çok kutsal kitaplardan alınan konular, şematik ve sembolik bir dille anlatılmıştır. Medici ailesi, Rönesans’ın merkezi Floransa’da sanatın en büyük koruyucusudur. Pek çok ressam, heykeltıraş ve mimar; Floransa, Roma ve Venedik’te eserler vermiştir. 52

ROMA

Rönesans Dönemi İtalya’ daki sanat merkezleri

1. Rönesans Dönemi Sanatı ve Üslup Özellikleri Okuma Metni RÖNESANS’IN DOĞUŞU Rönesans, Avrupa’da Antik Yunan ve Roma sanatlarının ön plana çıkmasıyla sanat, edebiyat ve bilimde XVXVI. yy. larda gerçekleşen büyük gelişmedir. Sözcük anlamı “yeniden doğuş” tur. İtalya’da başlayarak buradan Avrupa’nın birçok ülkesine yayılmıştır. Rönesans hareketi, İtalya’ dan başlayıp, Kuzey Denizi kıyılarındaki Flaman topraklarına kadar uzanan geniş bir coğrafyada hissedilir. “Venüs’ün Doğuşu”ndan “Mona Lisa” ya pek çok başyapıtı içine alan büyük

Floransa’dan görünüm

devrim; siyasi ve toplumsal örgütlenmesini sağlam temellere oturtmuştur. Ekonomik açıdan belli bir düzeye erişmiş İtalyan kentlerinde sanat hızla gelişmiştir. Rönesans’la orta Çağın Skolastik düşünce sistemine özellikle sanatçılar büyük tepki göstermiştir. Kilise ve din adamlarının insanlara inançları nedeniyle baskı yapmadığı bir ortam oluşmuştur. Bu dönemde dinin sanata etkisi azalır ve sanatçılar artık eserlerine imza atmaya ve doğayla ilgili konuları işlemeye başlamıştır. Rönesans’ın resim sanatına en önemli katkısı konu zenginliğidir. Dini betimlemelerin yanında doğa motifleri tüm

Venedik’ten görünüm

canlılığıyla tuvallere yansımıştır. Ressamlar iç dünyalarını, düşlerini özgürce anlatmıştır. İtalyan Rönesans’ı Klasisizm’in canlandırılmasına dayandığından antik kaynaklar bu dönemde incelenmiştir. Böylece edebiyat, bilim, felsefe alanlarında uyanışlar başlar, akıl öne çıkar, bilgiye ulaşmak için bilime ihtiyaç duyulur. Dünya, artık soyut imgeler bütünü değil, somut bir bilgi nesnesi olarak algılanır. Rönesansın sanat anlayışı gerçekçilik, doğaya ve insana yönelme ile kendini gösterir. Eski yıkılırken yeni kurulur. Yeniden uyanış ve akılcılık Rönesans’ın gerçek ilkesidir. Bugüne kadar insanlığın gördüğü en ilerici Roma’dan görünüm devrim ve aydınlanma çağıdır. Masaccio (Masacciyo), Botticelli (Botiçelli), Leonardo da Vinci, Michelangelo (Mikelanj), Raffaello (Rafael), Tiziano

(Tizyan), Dürer, Bruegel (Burugel) vb. pek çok büyük ressam yetişmiştir. Hıristiyanlığın ilk dönemle rinden Rönesans’a kadar Batı Avrupa’da sanatsal üretimin başlıca kaynağı kilisedir. Rönesans boyunca da kilisenin önemi devam etmiştir. Kilisenin dinsel öğretilerindeki katılık, yerini giderek yenilikçi düşün53

celere bırakmış ve engizisyona bağlı din adamlarının yerini laik, hümanist din adamları almıştır. Kilisedeki bu değişimle yeni sanat yaklaşımları hoşgörüyle karşılanmış ve desteklenmiştir. Kiliseler için çok sayıda fresk ve sunak resmi sipariş edilmiş, sanatçılara sanatsal anlatımlarını biçimlendirme konusunda özgürlük getirilmiştir. Hatta Rönesans resminin ilk devrimci örnekleri, doğrudan kilise için yapılanlardır. Kentin ayrılmaz bir parçası olan, sanat üretimini gerçekleştiren ve bunu destekleyen kilise, Rönesans sanatının korunmasında etkin rol oynamıştır. Botticelli, Michelangelo, Raffaello gibi ressamlar, papalar için çalışmış ve onlar için portre, mezar anıtı ve kiliseler yapmıştır. Yaşamının önemli bir kısmını Vatikan’da çalışarak geçiren Raffaello’in yaptığı “Papa, X. Leo ve İki Kardinal” adlı resim, bir papanın kendi portresini yaptırması, din adamının sanata ve yaşama bakışındaki değişimin açık bir göstergesidir. Rönesans sanatı, kentlerde gelişmiş ve öncelikle kent soylular ve aileleri tarafından desteklenmiştir. Rönesans sanatının gelişimine Medici ailesi, büyük destek sağlamıştır. Masaccio’nun Maria Novella Kilisesi duvarına yaptığı “Kutsal Üçlü” resmindeki vakıfçı figürleri, resmi sipariş eden kişilerdir. Derleyen: Aynur DENİZCİ

Etkinlik Yukarıdaki metinden çıkarılacak en kapsamlı yargı ne olabilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Etkinlik Rönesans’ı hazırlayan coğrafik, siyasal, sosyolojik, bilimsel ve kültürel etkenleri ilgili kutucuklara yazınız.

54

1.1. Rönesans Resim Sanatı Etkinlik Erken Rönesans Dönemi sanatçılarından Giotto ( Ciotto) ve Masaccio’nun aşağıda verilen resimlerini sanat eseri inceleme yöntemleriyle inceleyiniz, incelemenizi boşluklara yazınız. Erken Rönesans resmi hakkında çıkarımlarda bulununuz.

İsa’ya Ağıt, Giotto

Kutsal Üçlü, Masaccio

55

Yüksek Rönesans Döneminin ilk temsilcilerinden Boticelli, özellikle “İlkbahar Alegorisi” ve “Venüs’ün Doğuşu” adlı eserleriyle ünlenmiştir. Eserlerinde; stilize desenler, parlak renkler, çekici kadınlar (elmacık kemikleri çıkık, iri gözlü, lüle saçlı, uzun boyunlu, narin) ın romantik tavırları dikkat çeker.

Etkinlik Boticelli’nin aşağıda verilen “İlkbahar Alegorisi” incelemesini okuyarak sanatı hakkında çıkarımlarda bulununuz.

İlkbahar Alegorisi, Boticelli

. . .

1840’ ta Castella Sarayı için Boticelli’ye ilkbaharı canlandıran bir

tablo siparişi verilir. Bu tablo, genel görünüşüyle bir bale, bir oyun etkisini uyandırır. Dokuz figürden oluşan tablonun merkezindeki Aşk Tanrıçası Venüs, yeşil

zeminde kırmızı beyaz elbisesiyle yer alır. Boticelli’nin resimlerinde yer alan başlar gibi, bu tablodaki Venüs’ün başı

da hafifçe öne eğik, türlü çiçeklerle bezenmiş, çimen, fundalık ve meyve ağaçlarının koyu yeşil renkleri arasındadır. 56

. .

Soldaki ilk figür Merkür (güzel söz, hırsızlık ve ticaret tanrısı)’dür.

Kılıç kuşanmıştır ve sağ eliyle yılanlı asayı tutar. Merkür’ün yanındaki pembe vücutlarını sergileyen şeffaf tüllere sarılı üç genç

kadın, Yunan mitolojisinin “Üç Güzelleri” dir. Bunlar, tanrılar aleminin bütün güzelliklerini kendilerinde toplayan kusursuzluk ve zariflik sembolleridir. El ele tutuşmuş, dans eden, ince uzun bacaklı güzellerin, kızıla çalan, iri kıvrımlı saçları, hareketin etkisiyle dalgalanır. Üç güzelin zarif kollarıyla birbirine kenetli, uzun parmaklı ellerinin hareketi, tüllerin bacaklar etrafında uçuşuyla devam eder.

. .

Aşk Tanrıçası’nın sağında, tepeden tırnağa çiçeklerle

bezenmiş, ilkbahar sembolü Flora yer alır. Flora hafifçe aralık dudakları ve gülümsemesiyle izleyiciyi büyüler. En sağdaki iki figürden biri Toprak, diğeri Zephir

(Rüzgâr Tanrısı)’dir. Baharın güzelliklerine kavuşmak üzere olan Toprak, Zephir’den kurtulmaya çalışırken yardım bekler gibi Flora’nın kolunu tutar.

. . . . . .

Tablonun teknik özelliği, Venüs dışındaki tüm figürlerin aynı

planda sıralanmasıdır. Bu nedenle tablo adeta bir bale sahnesi gibidir. Bu tablonun renk düzeni; kırmızı, yeşil ve sarıdan oluşur.

Koyu yeşil tonlar genellikle şeffaf ve temizdir. Gri-yeşil, mavi-yeşil, küf yeşili, sarı ve turuncunun yeşile çalan

tonları; ağaç, fundalık ve çimenleri örter. Desen son derece kesin ve sert olduğu hâlde onu örten renklerin tazeliği, birbiriyle uyumu figürleri

hafifletir. Figürler, gölgesizdir; kütle, biçim ve plastik bütünlük açısından heykel gibi oturaklıdır. Şeffaf renk-

lerin etkisiyle de tuvalden uçacak kadar hafiftir.

57

Fatih Sultan Mehmet Gentile Bellini

Kendi portresi Gentile Bellini

İsa’nın Tebliği, Giovanni Bellini Napoli, İtalya

Rönesans resim sanatında ,Venedik’teki Bellini ailesinden Gentile ve Giovanni kardeşler önemli bir yer tutar. Gentile Bellini, 1479-1481 yıllarında İstanbul’da yaşamış ve Fatih Sultan Mehmet’in portresini yapmıştır.

Bilgi Notu Sanat alanındaki gelişmelerin başka bir nedeni de sanatçı atölyelerinin önem kazanmasıdır. Floransa’daki atölyelerde yüzlerce çırak, büyük ustaların yanında eğitim görmüş, ciddi ve önemli çalışmalara katılmıştır. Kimi zaman da eserlerin izin verilen bölümünü tek başlarına yapmışlardır. Rönesans’a damgasını vuracak sanatçılardan Leonardo da Vinci de ressam ve heykeltıraş Verrocchio’nun atölyesinde yetişmiştir.

Sanat tarihinin en ünlü resimlerinden “Son Akşam Yemeği”, Milano’daki Santa Maria Della Grazie Kilisesi’nin yemek salonunun duvarına yapılmıştır. Bu freskoda Rönesans’ın çok önem verdiği; figürlerin yerleştirilişi, mekânın tanımlanması, perspektif kusursuzdur. Fresko, geceli gündüzlü üç yıllık bir çalışmayla tamamlanabilmiştir. Ressamın çalıştığı manastırın, o zamanki baş rahibi; Leonardo’nun gün doğar doğmaz iskeleye tırmandığını, fırçayı ancak karanlık basınca bıraktığını, bu süre içinde yiyip içmeyi tamamıyla unuttuğunu, sonra günlerce elini resme sürmediğini, bazen eserin önünde saatlerce hiçbir şey yapmadan durduğunu ve bütün ruhuyla onu gözden geçirdiğini, bazen de; manastıra koşup bir iki fırça sürdükten sonra derhal uzaklaştığını söylemiştir.

“Resim akıl işidir. Gecenin sessizliğinde, gördüklerinizi hatırlayınız. Gündüz görmüş olduğunuz figürlerin konturlarını zihninizde çiziniz. Zeka ile elin birlikte çalışmadığı yerde sanatçı yoktur.” Leonardo da Vinci

58

Son Akşam Yemeği, Leonardo

.

“Son Akşam Yemeği” adlı freskonun içerik çözümlemesi: İncil’in en önemli öykülerinden Son Yemek’te, Leonarda da Vinci en dramatik anı seçmiştir.

12 havari; İsa’nın sağında ve solunda üçer kişilik kümeler halinde uzun bir yemek masasının önünde görülmektedir. Mesih, “İçinizden biri beni ele verecek.” der. Bu söz havariler üzerinde dramatik gerilim yaratır. Figürlerin davranışlarına yansır. Figürlerin dalgalanan hareketi seyircinin bakışını ortadaki

.. . . . .. . . .

İsa figürüne yöneltmektedir. Bu sözün etkisi; soldan sağa figürlerin hareket ve yüz ifadelerinde görülmektedir. Her havari, karakterine göre başka bir tavır takınmıştır. Biri, “Ey Mesih ben miyim?” der gibi ellerini

göğsüne koymuş; bir başkası doğru işitip işitmediğini sormak için yanındakine eğilmiş, bazıları ise İsa’nın sözünü şüphe ve korkuyla birbirine tekrarlamaktadır. Yahuda, acınacak hâlde süklüm püklüm uzaklaşacağı yerde, masanın etrafında oturanlara

bakarak İsa’nın sözünün anlaşılıp anlaşılmadığını, tehlikede olup olmadığını anlamaya çalışmaktadır. Sofraya yıldırım gibi düşen söz, bazı yüzlerde isyana, bazılarında tevekküle, hüzne, bazılarındaysa

şüphe ve korkuya dönüşmüştür. Leonardo, İsa’nın dudaklarından çıkan sözle değişik yaratılışlardaki havarilerin ruhlarında

uyanan tepkiyi yüz ifadeleri ve beden hareketlerinde göstermiştir. Her havariyi, karakterine en uygun biçimde betimlemiştir. İsa; masanın tam ortasında, öne eğik başı, iki yana açılmış ümitsiz elleriyle derin bir hüzün içindedir. İsa’nın başı, tam arkada hayali bir manzaraya açılan büyük pencerenin önündedir. Leonardo böylece, peygamber ve azizlerin başlarına konulması âdet olan o ışıklı çemberden kurtarmış,

başını aydınlıktan bir çerçeve içine alarak Mesih’e yaraşan seçkin yeri vermiştir. Leonardo, Yahuda’yı Yohanna’nın yanına koymuştur,

hainin o olduğunu gölge içindeki başından

anlıyoruz. Leonardo, kutsallığını vurgulamak için İsa’nın başını aydınlıkla çerçevelemiş, hain Yahuda’nın başını

gölge içine almıştır. Böylece hem dramatik hem de plastik açıdan eşsiz bir denge sağlamıştır.

59

Kutsal Anna, Meryem ve İsa

Mağaradaki Meryem

Mona Lisa

Etkinlik Yukarıda Leonardo’nun kendi geliştirdiği teknikle uyguladığı resimler verilmiştir. Sanat eseri inceleme yöntemlerini kullanarak bu resimlerin analizini yapınız. Sanatçının uyguladığı teknik ve konulardan yola çıkarak Leonardo’nun sanatı hakkında çıkarımlarda bulununuz.

Okuma Metni BİR ÖYKÜ Leonardo, “Son Akşam Yemeği”adlı freskosunda

iyiliği temsil eden İsa ile kötülüğü

temsil eden Yahuda’yı betimlemek için modeller aramaya başlar. Koroda şarkı söyleyen bir genci, İsa figürü için atölyesine davet eder; sayısız taslak ve eskizler çizer. Aradan üç yıl geçtiği hâlde “Son Akşam Yemeği” hâlâ tamamlanamamıştır. Leonardo, Yahuda için kullanacağı modeli günlerce aradıktan sonra sarhoşluktan kaldırım kenarına yığılmış, vaktinden önce yaşlanmış, paçavralar içinde genç bir adam bulur. Yardımcıları adamı güç de olsa kiliseye taşır ve ayağa kaldırırlar. Leonardo, adamın yüzündeki inançsızlığı, günahı, bencilliği resmetmeye başlar. Leonardo işini bitirmek üzereyken berduş, yavaş yavaş ayılarak gözlerini açar ve harika duvar resmini görür. Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle der: - Ben bu resmi daha önce gördüm. - Ne zaman? diye sorar Leonardo, o da şaşırmıştır. - Üç yıl önce... Elimde avucumda olanı henüz kaybetmemişken...O sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum. Pek çok hayalim vardı. Bir ressam beni İsa’nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti “İyi ve kötünün yüzü aynıdır. Her şey insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır.” YETKİN, Suut Kemal, Leonardo Da Vinci’nin Sanatı, s. 12, MEB, İst., 1966 60

Etkinlik Aşağıda verilen sanat eseri incelemesini okuduktan sonra Michelangelo’nun Sistine Kilisesi için yaptığı freskolardan birini seçerek sanat eseri inceleme yöntemlerine göre inceleyiniz. Sanatçının sanatı ve eserlerinin anlatıldığı CD ya da slaytları izleyiniz.

Adem’in Yaratılışı, Michelangelo Sistine Kilisesi fresklerinden bir bölüm

Mahşer, Michelangelo Sistine Kilisesi fresklerinden bir bölüm

Freskonun içerik çözümlemesi: “Adem’in Yaratılışı”, Sistine Kilisesi’nin tavanındaki ünlü bir fresktir. Michelangelo tarafından 1511’ de yapılmıştır. Fresk, Hıristiyanlıkta İncil’in yaratılış bölümünde, Tanrı Baba’nın ilk insan Adem’e hayat üflemesi konusunu betimler. Bu betim, dünyanın en ünlü betimlemelerinden birisidir. Freskte yer alan

. . . .. ..

Tanrı ve Adem’in ellerini içeren detay da freskin en ünlü kısımlarındandır. Yeryüzünde yatar vaziyette duran Adem, gökyüzünde meleklerle uçar gibi

gözüken Tanrı’ dan yaşam enerjisini almak üzeredir. Kompozisyon ikiye bölünmüştür. Solda Adem, sağda da Tanrı ve melekler

bulunmaktadır. Michelangelo’ nun dehası mükemmel bir kompozisyon merkezi oluştur-

muştur. Adem elini uzatırken Tanrı da ona yaşam enerjisini vermek için elini uzatmaktadır. Adem’in eli daha yaşam enerjisini almadığı için uzanacak kadar güçlü değildir. Tanrı’nın eli ise gergindir. Resim, ifade ettiği anlam bakımından çok ünlüdür. Michelangelo Tanrı’yı betimleyen ilk ressamlardan biridir. Bu tablosunda Tanrı’nın

uzun kır saçı ve sakalı vardır.Bu onun daha heybetli görünmesini sağlamaktadır. Yüzündeki derin çizgiler bilgeliği ve gücü temsil eder. Yüz ifadesi, Sistine Kilisesi’nin

. .

diğer Tanrı figürlerine nazaran daha yumuşaktır. Michelangelo, Tanrı’yı hayal ederken büyük olasılıkla Antik Yunan Tanrısı Zeus’tan etkilenmiştir.

Zeus da uzun kır sakallı olup saçları enseye kadar inmektedir. Gücünü ve heybetini anlatmak için kasları abartılı gelişmiştir. Adem’in duruşu Tanrı’nınkinden farklıdır. Kutsal Ruh bedenine

daha geçmediği için bitkindir. Hareketleri yavaşlamış gibidir.

61

Atina Okulu, Raffaello

Rönesans’ın diğer büyük ustası Raffaello’nun Vatikan’da gerçekleştirdiği duvar resimlerinden Atina Okulu diye bilinen kompozisyon, bir felsefe alegorisidir.

. . . .

Eserin içerik çözümlemesi: Raffaello, İlk Çağın anıtsal mimarisi içinde bir yanda idealist Platon’u, öte yanda realist Aristo’yu

resimlemiştir. Felsefi inançlarına paralel olarak Platon göğü, Aristo yeri gösterir. Ayrıca resimde, Euclit (Öklit)’ten Diogenes (Diyojen)’e kadar pek çok İlk Çağ filozofu ve matematikçisi de yer almıştır. Mekâna yerleştirilen ana figürlerden olan Platon ve Aristo’nun etrafında bulunan diğer filozof ve bilim

adamlarıyla kalabalık bir görünüm izlenmektedir. Alt ve üst katları birbirine bağlayan merdivenle oluşturulan mekân da zemin kat deneysel bilimleri,

üst kat ise teorik bilimleri anlatmaktadır. Bizzat Raffaello’nun kendisinin de yer aldığı bu eserde başka ünlü çağdaşlarının da resimlerini ya-

pan ressam, bu yolla geçmişle yaşadığı dönemi kaynaştırmıştır. Felsefi içeriğinin yanı sıra desen ve form açısından son derece olgun bir anlatımı olan bu eserde, Rönesans resmi en üst noktaya ulaşmıştır. 62

Portre, Tiziano

Papa ve yeğenleri, Tiziano

Venedik Ekolü Rönesans resminde, aynı tarihlerde Venedik’te renkçi bir üslup söz konusudur. Bu ekolün eserlerinde kaynaşan formlar, şiddetli hareketler ve kendi içlerinden aydınlanıyor izlenimi veren parlak renkler, ilk bakışta göze çarpan özelliklerdir. Ekolün önemli sanatçılarından biri Tiziano’ dur. Güçlü bir renkçi ve iyi bir portreci olan sanatçı çok sayıda eser vermiştir. Venedik Ekolü’nün diğer önemli temsilcileri, Tintoretto ve Correggio (Korecciyo)’dur. Tintoretto; esnaf, tüccar ve sanatkârların ressamıdır. Meryem, İsa ve havarilerin hayatlarını konu alan resimler de yapmıştır. İnsanları bu yolla eğitmeyi amaçlamıştır. Yanda verilen Tintoretto’nun S. Giorgio Maggiore (Corcio Magiero) Kilisesi için yaptığı “Son Akşam Yemeği” adlı resmi, Leonardo’nun aynı konulu resmiyle karşılaştırdığımızda; resim düzlemine paralel olan masayı Tintoretto, resim düzlemine çapraz yerleştirerek kompozisyon düzeni açısından önemli bir yenilik getirmiştir. Bu resminde de Rönesans resim sanatının öğretilerine bağlı kalmıştır. Eser gerek düzenlenişi, gerekse bağlandığı dinsel ortam açısından dönemin en karakteristik örneklerinden biridir. Son Akşam Yemeği, Tintoretto 63

Correggio, Venedik ekolünün önemli temsilcilerindendir. Resimlerinde genellikle dini konuları işlemiştir. Sanatçının en ünlü yapıtı, “İsa’nın Doğuşu”dur.

Etkinlik Sınıfa getirilmiş olan görsel materyalleri kullanarak Correggio’nun “İsa’nın Doğuşu” adlı eserini inceleyiniz.

Flaman Resmi Rönesans hareketi, Avrupa’nın iç bölgelerine doğru gelişme göstermiştir. Bugün Hollanda Belçika ve Almanya sınırları içinde bulunan coğrafyanın adı, o zamanlar Flaman toprakları olarak geçmektedir.

Etkinlik Jan Van Eyck’in (Yan Van Eyk) “Arnolfini’nin Düğünü” adlı eserinin plastik ve içerik çözümlemesini okuyarak Flaman resmiyle ilgili çıkarımlarda bulununuz. Jan Van Eyck’in “Arnolfini’nin Düğünü” adlı eserinde, yeni evlenen tüccarın eşiyle yatak odalarında, üç boyutlu bir mekân içinde res-

. . .

medildikleri görülmektedir. Bu, tarihin tanık olduğu ilk ve en ünlü

düğün fotoğrafıdır. Fotoğraf gerçekliğindeki bu kompozisyon,

bilinçli olarak “o anı” belgelemek için böyle kurgulanmıştır. Çift, dönemin modasına ve statülerine uy-

Arnolfini’nin Düğünü, Jan Van Eyck 64

gun giysiler içindedir.

.. . . .. .. . .. .

Resimde en ufak bir hareket yoktur. Figürler donuk, poz verir görünümdedir. Özellikle iki figürün duruşu ve ortada birleşen elleriyle odaklandığımız,

resmin merkezindeki ayna ve üzerindeki yazı, kompozisyonun temel belirleyicisi olmuştur. Çift tamamen yan yana değil, sadece elleri birleşmiş ve aynanın görülmesi için

hafif yan durmuşlardır. Soldaki açık pencereden gelen doğal ışık, resimdeki tek ışık kaynağıdır. Tablonun solunda koyu renkler, sağında ise açık renkler kullanılarak bir zıtlık

oluşturulmuştur. Renk ve ışıktaki denge, figür ve nesnelerin yerleştirilişinde de vardır. Yatak örtüsü ve kadının giysisinde iki karşıt renk (kırmızı ve yeşil), kullanılarak

bir denge sağlanmıştır. Tepede duran şamdan ve çiftin önündeki köpeğin oluşturduğu denge; kadın

ve erkek figürlerin duruşuyla sağlanmıştır. Kompozisyonu bu kadar etkileyecek kadar önemli olan nedir? Çiftin önünde duran köpek, aşkın ve sadakatin sembolüdür. Tevrat’ın ikinci kitabı Exodus şöyle der: “Ayaklarından ayakkabılarını

çıkar, bundan sonra yolculuk bitti. Üzerinde durduğun şu yer, artık senin

. . . .

evindir. Kutsal topraklar burası!” Arnolfini’nin önündeki takunyalarla yapılan dini göndermede evlilikle

“göç”ün sonlandığına, evliliğin kutsallığına işaret edilmektedir. Tabloda yer alan yeşil elbiseli kadının eteğinin göbekte toplanması

doğurganlığı aynı zamanda Arnolfini’nin soyunun devam edeceğini müjdeler. Arkada Gotik kemerlerle süslü ahşap yatak başlığındaki, hamile

kadınların ve bebeklerin koruyucusu olduğuna inanılan Aziz Margaret yontusu da semboller dizisinin bir parçasıdır. Çiftin başları üstündeki şamdanda yanan tek mum, yeryüzünde tüm

olup biteni gördüğüne inanılan Tanrı’yı simgelemekte ve resmin merkezindeki göze benzer dış bükey ayna, mekândaki her şeyi yansıtmaktadır.

65

.. . . . .

Bu apaçık bir törendir, tüccarın havadaki eli yemin için kalkmıştır. Aynadaki yansımadan mekânda dört kişinin bulunduğu görülür. Üçüncü şahıs Van Eyck olduğuna göre dördüncü de nikâh için orada bulunan dini

görevli olmalıdır. Aynaya cesurca ve gösterişli bir yazıyla “Jan Van Eyck buradaydı (1434)”

yazan ressam, hem törene tanıklığını belgelemiş hem de resmine imzasını atmıştır. Öte yandan “Tanrı’nın gözü” olan ayna, geçici olabilecek bir imgeyi sonsuza dek

yansıtırken Arnolfini çiftinin karşısında durup bu resmi yaratan Eyck da bu resme her bakıldığında kendini yeniden var etmeyi başarmamış mıdır? Tüm bu dini semboller ve göndermeler içinde, “Bu resmi, bu kompozisyonu ben yarattım.”

diye resmin orta yerinden cesurca bağırarak “Ey Arnolfini çifti, arkanızdaki ayna gibiyim ben de, gerçekliğinizi yansıtıyorum bu resme!” dememiş midir?

Kendi portresi, Albrecht Dürer

Dua Eden Eller, desen örneği, Dürer

Alman Rönesans sanatçısı A.Dürer, İtalya’da gelişen Rönesans sanatının kuzeydeki en büyük temsilcisidir. Usta bir gravürcü olan sanatçı, ince gözlem gücü ve çizgi tekniğini ortaya koyan eserleriyle tanınmıştır. Dürer, portre konusunda da çok başarılı eserler vermiştir. Onun portresini yaptığı kişilerin yüzündeki canlı ifade, bakışlarındaki parlaklık, yalnızca o kişinin görüntüsü değil adeta kendi kişiliğinin bir yorumudur. Sanatçının kendi portresi önemli eserleri arasında yer alır. 66

Anna von Cleve, Hans Holbein

Georg Gisze, Hans Holbein

Louvre Müzesi, Paris, Fransa

Alman Rönesansı’nın en büyük portre ressamı ve gravürcüsü Hans Holbein; Uşak halısı motifli Türk halılarıyla da tanınır. İngiliz sarayında ressam olarak çalışan sanatçı, Kral VIII. Henri’nin ailesinin ve soyluların portrelerinde yeteneğini gözler önüne serer.

Etkinlik Ressam Bruegel’in eserlerinden birini seçerek sanat eseri inceleme yöntemiyle inceleyiniz. XVI. yy. Flaman sanatçılarından Bruegel; halk ve köylü yaşamına ilgi duyan yönüyle Körlerin Hikâyesi, Bruegel

“Köylü Bruegel” diye de tanınır. Eserlerinde; geniş mekânlardaki hareketli figürler ve günlük

yaşamdan

alınmış

sahnelerle

dengeli kompozisyonlar kurmuştur. Bruegel saraylarda, kiliselerde resim yapmamıştır. Sadece sıradan halk (ablak suratlı köylüler, çirkin kadınlar, soytarılar, sakatlar, dilenciler) ve en yalın hâliyle günlük hayat, resimlerine konu olmuştur. İlk bakışta komik görünen yüzlere acı, mutluluk veya sefaleti hayranlık verici bir ustalıkla işlemiştir. “Körlerin Hikâyesi” ve “Köy Düğünü” önemli eserleri arasında yer Köylü Düğünü, Bruegel

alır. 67

1.2. Rönesans Heykel Sanatı

Aziz Georgius heykeli, Donatello Orsanmichele Kilisesi’nin ön yüzü, Floransa, 1416

David heykelinden detay (bronz), Donatello Nazionale del Bargello Müzesi, Floransa, 1430

Resim ve mimarinin yanı sıra kusursuz form, denge, uyumlu oranlar ve zarafet XIV. yy. heykel anlayışında da geçerlidir. O dönemin ünlü heykeltıraşı Donatello’nun konumu; mimaride Brunelleschi (Buruneleski)’nin, resimde de Masaccio’nunkine eşdeğerdir. Donatello da klasik sanat eserlerini incelemiştir. Donatello’nun öğrencisi Verrocchio (Veracciyo) da Floransalı bir sanatçıdır. Kentin baş heykelcisidir.

Bartolomeo Colleoni’nin bronz atlı heykeli Verrocchio

68

Aziz Thomas heykeli Verocchio, Floransa

Pieta heykeli, Michelangelo

Musa heykeli, Michelangelo

Rönesans heykeli en kusursuz anlatımını, kuşkusuz Michelangelo’nun eserlerinde bulmuştur. Sanatçının gençlik dönemi heykeli “San Pietro Pietası”, Rönesans’ın en başarılı eserlerindendir.

. . . ..

Eser çözümleme: Tümüyle cilalanıp parlatılan heykelde her bir form, en ince ayrıntısına kadar titizlikle

işlenmiştir. İsa’nın yatay, Meryem’in dikey gövdesi, Rönesans heykelinin piramidal kompozisyonuna tipik

bir örnektir. Ayrıca, bu iki figürün kompozisyon içindeki önemi de eşit biçimde belirtilmiştir. Birinin ağırlığı

ötekini ezmez. Bakire Meryem, çarmıhın dikildiği tepeyi temsil eden bir kütlenin üzerinde oturmaktadır. Çarmıhtan indirilen oğlunu kucağında tutarken diğer eliyle onu gösterircesine avucu açık

durmaktadır.

Etkinlik Michelangelo’nun Pieta ve Musa heykellerini inceleyerek Rönesans heykelinin genel özeliklerini maddeler hâlinde yazınız.

69

2. Barok Dönemi Sanatı ve Üslup Özellikleri Ülkemizde Barok üslupla yapılmış mimari eserler hangileridir?

Bilgi Notu 17. ve 18. yy. lar Avrupasında krallıklar büyüyüp imparatorluk hâline gelmiş, kentler büyümüş ve gelişmiştir. Ressam ya da heykeltıraşlar, bir yandan saray insanını konu edinirken diğer yandan halktan kişileri de tasvir etmektedir. Barok Dönemde kent ve saray hayatının çeşitli sosyal konuları yanında, halktan kişilerin yaşantılarının yansıtıldığı “janr” resminin doğduğu görülür. Barok sanat, son derece detaylı bir sanat niteliği taşır. Bu detaylılık; mimari, resim ve heykel sanatında da aynıdır. Barok eserler, dinî konuların yanı sıra günlük yaşamdan alınan sahnelerde de aynı ölçüde görkemli ve etkileyicidir. Barok sanatta; Rönesans düşüncesinde geçerli olan geometrik ve sınırlı formlara karşın, çizgiler, renkler ve ışıklarla dağıtılmıştır. Formları oluşturmada renk anlayışı hâkim olmuştur. Resim sanatı kadar mimari ve heykelde de aynı anlayış geçerlidir. Canlı ve hareketli süslemeler kullanılmıştır. Barok Dönemin özünü oluşturan ana ruh, dini olmaktan çok dünyevi ve sivil niteliktedir. Avrupa’nın ihtişamını temsil eden bir nitelik kazanmıştır.

Etkinlik Görsel ve yazılı dokümanlarla Türkiye’de Barok üslupla yapılmış mimari eserleri tanıtan bir afiş hazırlayınız.

2.1. Barok Dönemi Resim Sanatı Caravaggio (Karavacciyo),

İtalya’da

Barok resmin gerçek kurucusu ve en güçlü öncüsüdür.

Sanatıy-

la kendinden sonraki kuşaklar üzerinde derin izler bırakmış ve birçok

ressam

Magdalene, Caravaggio

rafından izlenen bir

Doria-Pamphily Galerisi Roma, İtalya

tarzın da kurucusu olmuştur.

Paulus’un Dine Girişi, Caravaggio S. Maria del Popola Kilisesi, İtalya 70

ta-

Özgür kompozisyonlarında coşkulu fırça vuruşlarıyla berrak renkleri ortaya koyan, Flaman resminin en büyük Barok ressamı Rubens’in eserlerinde; ışık, renk ve hareketlerle yoğrulan canlılık, her zaman görülür. Erkek vücudunda kuvvet etkisi veren adaleleri abartırken kadın vücutlarında tenin inceliğini ve canlılığını resimlerine yansıtır. Rubens’in resimlerindeki ışıklı alanlarda mat renkler görülür. Boyayı gölge

yerlerde

soğuk

yerlerde

saydam, ise

ince

kullanmıştır. Ressamın, eşini ve

çocuklarını

konu

alan

portre çalışmalarında, elbise kıvrımları, kumaş pırıltıları ve ışık kullanımını göstermesi ilgi çekicidir. Hareket, yumuşak vücut detayları, savrulan elİlk karısı Isabella Brandt ile Rubens

bise parçaları ve zengin ışık, Desen çalışması, Rubens

eserlerin bütününde hissedilir.

Etkinlik Rubens’in eserlerini inceleyerek Barok resim sanatının özellikleriyle ilgili çıkarımlarda bulununuz. Dönemin üslup özelliklerini tanıtan afişler hazırlayarak sınıf panosunda sergileyiniz.

Kardinal Bentivoglio, Van Dyck, Pitti Galerisi

Rubens atölyesinde yetişen, Flaman resminin bir diğer önemli sanatçısı Van Dyck (Van Dayk), Kardinal Bentivoglio, Van Dyck, Pitti Galerisi

dönemin en önemli portrecilerinden biridir. 71

Kitap Okuyan Kadın, Rembrant

Kendi portresi, Rembrant Kunsthistorisches Müzesi, Viyana, Avusturya

Barok Dönem Hollanda resminin ve dünya resim tarihinin en önde gelen ressamlarından Rembrant; iyi bir portreci, manzaracı ayrıca grup portre ressamıdır. Gravürcü olarak da çok çeşitli Dr.Tulp’un Anatomi Dersi, Rembrant

konu ve tekniklerde eserler vermiştir. Sanatçının, ışık-gölge kullanımında kendine özgü bir tarzı vardır. Koyu ve gölgeli tonlarıyla Caravaggio tarafından ortaya konan anlayışın bir devamı ve gelişimini temsil eden üslubuyla tanınmaktadır. Işık ve renk ustası olan Rembrant’ın resimlerinde, ruhsallığı ön plana çıkaran ve insan psikolojisine ışık tutan bir anlayış hâkimdir. Tanınmış portre sanatçıları arasında, kendi portresini bu kadar çizen bir başka ressam yoktur. Rembrant, bu portreler aracılığıyla kendi ruh hâllerini samimi bir dille anlatır. Renkleri yakalar, ışıklandırır ve resmin derinliklerine işler. Rembrant, eserlerinde hiçbir gösterişe kaçmadan o dönemin tarihine de ışık tutar.

Performans Görevi Rembrant’ın yaşamı, sanatı ve felsefesini konu alan bir çalışma hazırlayarak görsel materyallerle sunum yapınız. Çalışmanızı yapacağınız süreyi, uygulama araştırma basamaklarını ve değerlendirme kriterlerini öğretmeninizle belirleyiniz. 72

Hollanda resminin diğer ünlü ressamı Vermeer; günlük yaşamdan sahneleri canlandırmış, çoğunlukla iç mekân resimleri (enteriyör) yapmıştır. Sanatçının eserlerinde genellikle oda ya da mutfakta tek başına oturan, ayakta duran, çalışan ya da müzikle uğraşan kadın figürleri görülür. Figürler genelde seyredene arkasını dönmüştür. Vermeer’in resimlerinde açık Atölyesinde Çalışan Ressam Vermeer Sanat Tarihi Müzesi, Viyana

Müzik Dersi, Vermeer

duran bir kapıdan başka odaların içi gösterilerek duvar ve döşemelerde

oynaşan ışıklar, gümüş pırıltılarla verilmiştir. Kompozisyonlarında hareket eden hiçbir şey yoktur. Resimlerdeki durgunluk insanlarla cisimleri sarar. Işık; renkleri yoğurur, kumaşları ya da madenleri parlatır, biçimleri sınırlar, mekânı doldurur.

Portre, Frans Hals Bode Müzesi, Berlin

Soytarı, Frans Hals Louvre Müzesi, Paris

Grup portreleriyle tanınan Flaman ressamı Frans Hals, XVII. yy. insanını son derece canlı bir biçimde, tüm kişilik özelliklerini yansıtan bir ustalıkla betimler. Eserlerine günlük yaşamdan sahneler, gülen çocuklar, şarkıcılar, seyyar satıcılar ve çingene kızlarını konu alır. Portrelerindeki kişileri, serbest fırça vuruşları ve son derece parlak renklerle resmetmiştir. 73

Barok İspanyol resminin en önemli ressamı Velazquez (Velazkuez); IV.

Felipe

yaparak

(Filip)

başarıya

ressamlığına

’in

portresini

ulaşır,

atanır.

O

kralın tarihten

itibaren Madrid Sarayı’nda sanat hayatına başlar. Uzun yıllar krallık ailesi, soylular, saray erkanı, saray cüceleri ve soytarıların portrelerini yapar.

Velazquez,

eserlerinde

tamamıyla kişisel bir hava yaratmayı başarmıştır.

İçindeki

gözlemcilik

ruhu ve renkleri kullanmadaki büyük ustalığı sayesinde, mekân ve ışık oyunlarını en basit yollarla ve en gerçek şekliyle verir. Nedimeler veya Kral IV. Felipe’in Ailesi, Velazquez

Etkinlik İspanyol ressam Velazquez’in “Nedimeler” adlı eserini sanat eseri inceleme yöntemleriyle inceleyerek çıkarımlarda bulununuz.

Yumurta pişiren kadın, Velazquez 74

Etkinlik Rönesans ve Barok Dönemi resim özelliklerinin benzerlik ve farklılıklarını aşağıdaki tabloda verilen boşluklara yazınız.

RÖNESANS RESİM SANATI

KOMPOSİZYON

BAROK RESİM SANATI

KOMPOSİZYON

75

2.2. Barok Heykel Sanatı Barok heykel sanatında, devrin anlayışına uygun bir nitelikte ışık ve gölge etkisinin en üst düzeye çıktığı form ve biçimlendirme anlayışı hâkimdir. Dönemin sanat anlayışına uygun olarak giysiler hareketli ve coşkundur. Elbise kıvrımları ve ifadelerde aşırılık görülür. Barok döneminin en ünlü heykeltıraşı, Bernini’dir. Roma meydanlarını süsleyen çeşmelerinde, hareketli figür gruplarını etkili biçimde düzenlemiştir. Yalnız çeşme yapımında değil kiliselerin mihrap kompozisyonlarında, tek ve ikili heykel yapımında da başarılı bir ustadır.

Azize Theresa’nın Vecdi (Kendinden Geçişi) Bernini, Santa Maria della Vittoria Kilisesi

Davud heykeli, Bernini

Etkinlik Heykeltıraş Bernini’nin “Azize Theresa” ve “Davud“ adlı eserlerini sanat eserini inceleme yöntemleriyle inceleyiniz. Barok heykel sanatının genel özelliklerini bu eserlerden yola çıkarak maddeler hâlinde tahtaya yazınız.

76

Etkinlik Rönesans ve Barok Dönemi heykel sanatı özelliklerinin benzerlik ve farklılıklarını aşağıdaki tabloda verilen boşluklara yazınız.

KOMPOSİZYON

RÖNESANS

BAROK

HEYKEL SANATI

HEYKEL SANATI

KOMPOSİZYON

77

3. Neo-Klasisizm Sanat Akımı ve Özellikleri Paris Louvre Müzesi gibi diğer ünlü müzeleri ve bulundukları ülkeleri söyleyiniz.

Bilgi Notu 1789 Fransız İhtilali’yle krallık rejimi yıkılarak kral ve yandaşları sürgüne ya da giyotine gönderilmiştir. Bu yıllarda, Paris’in sanat çevrelerinde yeni bir sanatçıya ve onun öncülük ettiği yeni bir üslubun doğuşuna tanık olunur. Bu sanatçı, Louis David (Luiz Devid)’dir. Öncülük ettiği akıma “Neo Klasisizm” adı verilmiştir. Bu akıma, “Fransız ulusal üslubu” da denir. Bu akımın amacı; klasik sanat ülküsünü, Eski Yunan ve Roma sanatını yeniden canlandırmaktır. Neo Klasisizm, Antik Çağ hayranlığı sonucu ortaya çıkmış, o dönemin klasik sadeliği ve yalınlığı ifade edilmiştir. Neo Klasisizm akımında tarihi konulu resimler de görülür. Aynı zamanda Napoleon (Napolyon) döneminin sanat anlayışıdır.

Napolyon'un Çalışma Odası, David National Galeri, Washington

Horas Kardeşlerin Yemini, David Louvre Müzesi, Paris 78

Yeni klasik üslubun diğer büyük ustası ise İngres (İngre)’dir. Resimlerindeki insan figürlerinde yeni üslubun klasik ölçülerini, saflığını ve yalınlığını dile getirmeyi

amaçlamıştır.

Yıkanan kadınları, Türk hamamını, odalıkları konu olarak ele almıştır. Madame Moitessier Sitting, İngres National Gallery, London

Prenses Broglie, İngres Metropolitan Müzesi, Newyork

Etkinlik Dönemin sanatçı ve eserlerinin tanıtıldığı CD veya slaytları sınıfta izleyerek çıkarımlarda bulununuz.

4. Romantizm Sanat Akımı ve Özellikleri Romantikler, “İnsanın hayallerine özgürlük tanınmalı, sanatçılar kendini istediği gibi ifade edebilmelidir. Eser, sanatçının karakterini ve iç dünyasını yansıtmalıdır.” demiştir.

Bilgi Notu XIX. yy. başlarında Avrupa’da heyecan, coşku, özgürlük ve tutkuları dile getiren bir akımdır. Akıldan çok duygulara seslenir. Özgürlükçü düşüncesiyle Romantizm,

kısa sürede Fransa’dan tüm Avrupa’ya

yayılarak resimden müziğe, edebiyattan felsefeye kadar bütün alanlarda etkin olmuştur. Fransız romantizminin en önemli sanatçısı Delacroix’nın kendi iç dünyasını ve duygusallığını yansıttığı eserlerinde, oryantalist tarzın etkileri görülür.

Eserlerindeki

hareket

ve

renklerin

canlılığı göz alıcıdır. Devrimden dolayı toplumsal olayları, milliyetçilik ve ulusçuluk kavramlarını eserlerinde kullanır.

Sakız Adasında Katliam, Delacroix Louvre Müzesi, Paris 79

1808 Madrid Ayaklanmasında Kurşuna Dizilenler, Goya Del Prado Müzesi, İspanya

Romantizm

Akımının İspanyol öncüsü ressam Goya’dır. Eserlerinde genellikle yaşadığı

toplumsal olaylar, savaşlar ve yaşam zorluklarının hüzünlü sahnelerini dile getirir. Fransız ordusunun

İspanya’yı

işgali,

işgalcilerin

Madrid’de

birçok

masum

kişiyi

kurşuna

dizmesi,

İspanyol ressam Goya’yı derinden etkilemiştir. Goya, bu toplu kıyımı konu alan “1808 Madrid Ayaklanmasında Kurşuna Dizilenler” adlı eserinde, savaşın neden olduğu felaket ve haksızlıklara değinmiştir. Sanatçı aynı zamanda önemli bir portre ressamıdır. “Kral IV. Carlos ve Ailesi” adlı eseri büyük bir grup portresidir.

Şemsiye, Goya, Del Prado Müzesi, İspanya 80

Büyük Venedik Kanalı, Turner Metropolitan Müzesi, Newyork

Büyük Londra Köprüsü, Turner British Müzesi, Londra

Romantizm akımının İngiliz ressamları, Turner (Törnır) ve Constable (Konstıbıl)’dır. Turner, deniz manzaralarıyla tanınmış bir sanatçıdır. Bir renk ustası olan ressamın paletinde zengin renkler vardır. Sisler ardına gizlenen formlar güneş ışığının titreşimleri, eserlerinde renklerle ifadesini bulmaktadır.

Constable, Arabanın Dereyi Geçişi, National Galeri, Londra

Constable ise manzara resimlerinde, İngiltere kırsalına ve yaşadığı çevrenin doğal görüntülerine yer verir. Işık ve renk onun için önemlidir. “Arabanın Dereyi Geçişi” adlı eserinde olağan bir kır manzarası betimlenmiştir. Eser; ağaçlık, küçük değirmen, kır ve bulutlu göğüyle son derece doğal ve samimi bir görüntü oluşturmaktadır. Işık ve renklerin kullanılışı ve doğanın ifade ediliş biçimiyle yepyeni bir tavır sergilemektedir. Genellikle manzara ve toplum yaşantısını ele aldıkları Romantizm akımının ressamları, eserlerinde doğa ve insan sevgisini, şahlanan atları ve fırtınalı denizleri betimlemişlerdir. 81

Nedimeler, Velazquez

Kral IV. Carlos ve Ailesi, Goya

Etkinlik İspanyol ressam Velazquez’in “Nedimeler” adlı tablosunu yeniden yorumlayan ressam Goya’nın, “Kral IV. Carlos ve Ailesi” adlı tablosunun plastik ve içerik çözümlemelerini yapınız. İki eser arasındaki benzerlik ve farklılıkları aşağıdaki tabloda verilen boşluklara yazınız. NEDİMELER, VELAZQUEZ

KRAL IV. CARLOS VE AİLESİ, GOYA

Proje Çalışması Romantizm Akımının ortaya çıkış nedenlerini sosyolojik, felsefi ve plastik yönüyle araştırınız. Öncü sanatçıların eserlerini inceleyiniz. Araştırma ve incelemelerinizin sonucunu sınıf panosunda sergileyiniz. 82

5. Realizm Sanat Akımı ve Özellikleri Klasisizm ve Romantizm’e başkaldırı olarak ortaya çıkan akımın adı nedir?

Bilgi Notu XIX. yy. ın ikinci yarısında görülmeye başlanan bu akım, günlük yaşam ve sorunları olduğu gibi biçimlemeyi amaçlamıştır. Konu olarak toplumsal sınıfların yaşam biçimlerini ele almıştır. Realizm anlayışı içinde, doğadaki oranlar, plastik değerler, renk ve ışık değerleri aynen yansıtılmaya çalışılır. Akımın kurucusu, Courbet (Kurbe)’dir. Adını çalışma yaptıkları köyün adından alan Barbizon Ekolü’nün temsilcileri Millet, Daumier (Domyer) ve Corot (Koro), en basit konuların dahi nasıl bir sanat değeri kazanabileceğini gösteren realist ressamlardır.

Etkinlik Yanda resimleri verilen ressam Courbet ve Corot’un eserlerini inceleyerek

realizm

sanat

akımı hakkında çıkarımlarda bulununuz. Courbet’in eserleri ;................. ................................................ Çiftçilerin Pazar dönüşü, Courbet Beaux-Arts Müzesi, Fransa

................................................ ................................................ ................................................ Corot’un eserleri;..................... ................................................ ................................................ ................................................ ................................................ ................................................ ................................................ ................................................ ................................................

Narni Köprüsü, Corot, Louvre Müzesi, Paris 83

Millet, eserlerinde doğa temaları kadar insana ağırlık veren bir ressamdır. Doğayla mücadele eden insanları betimler. Köylü figürlerini, doğa ve insan ilişkisini ele aldığı kompozisyonları dikkat çekicidir. Tarlada çalışan bu kişiler, bedensel bir güç harcayarak ekmeklerini kazandıkları için elleri ve kolları abartılıdır.

Başak Toplayanlar, Millet Paris, Fransa

Daumier’ın eserlerinde, toplumsal eleştiri en üst düzeye çıkmıştır. Işık ve renk kullanımında usta olan ressam, gündelik yaşamın acı yönlerini, yoksul insanların yaşantısını, siyasetçilerin iki yüzlülüğünü, adalet örgütünün acımasızlığını ve işsiz halkın oradan oraya savruluşunu işlemiştir. Eserlerinde karikatüre yaklaşan bir hava hâkimdir.

III. Sınıf Arabası, Daumier Metropolitan Müzesi, New York 84

Etkinlik Neo-Klasisizm, Romantizm ve Realizm sanat akımlarının genel özelliklerini, öncü sanatçılarını ve eserlerini şemada verilen boşluklara yazınız.

NEO-KLASİSİZM

ROMANTİZM

REALİZM

85

Etkinlik Sayfadaki resimlerin hangi döneme ve sanatçıya ait olabileceğini düşününüz. Eserlerin plastik çözümlemesini yapınız.

A

B

C

D

Performans Görevi Yazılı ve görsel materyallerden yararlanarak Rönesans, Barok Dönem, Neo Klasisizm, Romantizm ve Realizm akımlarında resim, heykel, mimari, edebiyat, müzik, felsefe alanlarındaki gelişmeleri gösteren bir tarih şeridi hazırlayarak sınıf panosuna asınız. Çalışmanızı yapacağınız süreyi, uygulama, araştırma basamaklarını ve değerlendirme kriterlerini öğretmeninizle belirleyiniz. 86

Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları Aşağıdaki

cümlelerde

boş

bırakılan

yerleri

uygun

sözcüklerle

tamamlayınız. 1. Flaman resminin öncülerinden Jan Van Eyck’ın geliştirdiği boyama tekniği .......................................... dır. 2. Köylü B............................ adı ile tanınan Flaman sanatçısı kimdir? 3. Dr. Tulp’un “Anatomi Dersi” adlı eseriyle ünlü ressam, R............................’dır. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz. 1. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde sanat akımları doğru sıralanmıştır? A) Barok, Rönesans, Rokoko B) Manierizm, Rönesans, Klasisizm C) Romantizm, Rokoko, Neo-Klasisizm D) Rönesans, Barok, Rokoko E) Realizm, Romantizm, Neo-Klasisizm 2. Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde, Leonardo ve Michelangelo’nun sanat anlayışlarındaki ortak olmayan özelliklerinden biri değildir? A) 16. yy. da yaşamış olmaları B) Genellikle dini konuları işlemeleri C) İçinde yaşadıkları toplumu derinden etkilemeleri D) Farklı ülkelerde eser vermeleri E) Çok yönlü olmaları 3. Aşağıdakilerden hangisi Barok heykel sanatının özelliklerindendir ? A) Ayakta duran heykeller bir sütun gibidir. B) Durağandır, hareket yoktur. C) Zarif ve uzun boylu vücutlar, detaylı olarak gösterilir. D) Genellikle kollar vücuda, bacaklar birbirine bitişiktir. E) Heykellerde genelde frontal duruş egemendir. 4. Aşağıdakilerden hangisi Rönesans Dönemi sanatçısı değildir? A) Masaccio

B) Donetello

C) Degas

D) Bruegel

E) Rafaello

87

5. Aşağıdakilerden hangisi Barok Dönemi Flaman sanatçısıdır? A) Bruegel

B) Bramente

C) Dürer

D) Rubens

E) Bernini

6. Aşağıdakilerden hangisi Romantizm Akımı ressamlarından değildir? A) Goya

B) Delacroix

C) Turner

D) David

E) Constable

7. Neo-Klasisizm Akımı, aşağıdakilerin hangisine tepki olarak doğmuştur? A) Rönesans

B) Gotik

C) Manierizm

D) Barok

E) Roman

8. Aşağıdakilerden hangisi Neo-Klasisizm sanatının merkezidir? A) Paris

B) Roma

C) Venedik

D) Madrid

E) Napoli

9. Klasisizm ve Romantizme tepki olarak gelişen akım aşağıdakilerden hangisidir? A) Barok

B) Neo-Klasisizm

C) Rokoko

D) Realizm

E) Rokoko

10. Leonardo’nun eserlerinde genellikle uyguladığı kompozisyon biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) Üçgen

B) Açık

C) Diyagonal

D) Lirik

E) Karışık

11. Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmet’in portresini yapan ressamdır? A) Leonardo

B) Tiziano

C) Dürer

D) Gentile Bellini

E) Nigari

12. Aşağıdakilerden hangisi Barok Dönemi sanatçılarından değildir? A) Rubens

B) Rembrant

C) El-Greco

D) Bernini

E) Velazquez

Aşağıdaki soruları yanıtlayınız. 1. Resimlerinde günlük yaşamdan sahneler, çirkin insanlar, ayyaşlar ve seyyar satıcıları konu olarak ele alan Flaman ressamı kimdir ve hangi dönem sanatçısıdır? 2. XV. yy. da gerçekleşen devrimin adı nedir? Aşağıdaki kutucuklara yazınız.

3. Sfumato tekniğini uygulayan sanatçı kimdir? Bu tekniği resimlerinde nasıl kullanmıştır? 4. XVII. ve XVIII. yy. da Avrupa’da egemen olan üslubun adı nedir?

88

SANATÇI

ESER ADI

RESÝM

DÖNEM

HEYKEL

x

Rönesans

LEONARDO LEONARDO

Mona Lisa ...........................

BERNÝNÝ

............................ ............................ ............................ ............................

VALESQUEZ

............................ ............................ ............................ ............................

BRUEGEL

............................ ............................ ............................ ............................

TÝZÝANO

............................ ............................ ............................ ............................

TURNER

............................ ............................ ............................ ............................

MÝLLET

............................ ............................ ............................ ............................

GOYA

............................ ............................ ............................ ............................

MASACCÝO

............................ ............................ ............................ ............................

DONETELLO

............................ ............................ ............................ ............................

HOLBEÝN

............................ ............................ ............................ ............................

DAVÝD

............................ ............................ ............................ ............................

BOTÝCELLÝ

............................ ............................ ............................ ............................

DELACROÝX

............................ ............................ ............................ ............................

COROT

............................ ............................ ............................ ............................

TÝNTERETTO

............................ ............................ ............................ ............................

VERMEER

............................ ............................ ............................ ............................

DAUMÝER

............................ ............................ ............................ ............................

REMBRANT

............................ ............................ ............................ ............................

MÝCHELENGELO

............................ ............................ ............................ ............................

............................ ............................ ...........................

Yukarıdaki sanatçıların eser adı ve dönemini verilen boşluklara yazınız, türünü işaretleyiniz. Aşağıdaki anlatımları okuyunuz. Bu anlatımlardan doğru olanları “D”, yanlış olanları “Y” kutucuklarına işaretleyiniz.

D

Y

1. Rembrant, Neo Klasisizm akımının temsilcilerindendir. 2. Donetello, Rönesans dönemi heykeltıraşıdır. 3. Rönesans resminin genel yapısı soyut ögelerden oluşur. 4. Courbet’in eserlerinde savaş sahneleri yer alır. 5. Delacroix, Romantizm akımının öncü sanatçılarındandır.

89

BUNLARI ÖĞRENDİM 12. sınıf “Sanatın Gelişim Evreleri” ünitesinin sonunda neleri, ne kadar öğrendiğinizi anlamak için kendinizi değerlendirebilirsiniz. Bunu yapabilmek için aşağıdaki ölçütlerden sizin için uygun olanını işaretleyiniz.

“Bunu çok iyi yapabiliyorum.” “Bunu kısmen yapabiliyorum.” “Bunu yapamıyorum.”

ÖZ DEĞERLENDİRME 1

Klasik üslup özelliklerini açıklarım.

2

Erken, Orta ve Yüksek Rönesans sanatçılarını ve eserlerini tanırım.

3

Erken, Orta ve Yüksek Rönesans sanatçılarınn eserleri üzerinde plastik çözümleme yaparım.

4

Barok dönemi resim ve heykel sanatı özelliklerini belirlerim.

5

Barok dönemi ressamlarını ve eserlerini tanırım.

6

Barok dönemi resim sanatı ile Rönesans dönemi resim sanatının benzerlik ve farklılıklarını karşılaştırırım.

7

Bilim ve teknolojinin gelişmesi ve 1789 Fransız İhtilali’nin Avrupa sanatına etkilerini sorgularım.

8

Neo Klasisizm sanat akımı ve sanatçılarını tanırım.

9

Romantizm sanat akımı ve sanatçılarını tanırım.

10

Realizm sanat akımı ve sanatçılarını tanırım.

Değerlendirme sonunda 2 kez ( ) ya da bir kez ( ) işaretlediyseniz, başarılı bir şekilde çalışmaya devam edebilmek için, bu konuları tekrar çalışmalısınız.

90

XIX VE XX. YY. ÇAĞDAŞ SANAT AKIMLARI

“Gerçek sanat eserleri, bir medeniyeti sonraki nesillere anlatan tanıklardır.” Nietzsche

92

4.ÜN

İTE

Hazırlık Çalışmalarırı 1. Empresyonizm akımı ismini nereden almıştır? Araştırınız. 2. Çağdaş sanat akımlarına ait görsel ve yazılı dokümanları araştırınız. 3. Çevrenizde bulunan çağdaş sanat eseri örneklerinin tıpkıbasımlarını arkadaşlarınızla paylaşınız.

XIX VE XX. YY. ÇAĞDAŞ SANAT AKIMLARI 1. Empresyonizm 1.1. Post-Empresyonizm

5. Pop-Art 6. Op-Art

2. Ekspresyonizm

7. Minimalizm

3. Kübizm

8. Kavramsal Sanat

4. Soyut Sanat

1. Empresyonizm “O hâlde, doğanın anlık görüntüsünü saptamak için çok hızlı çalışmalıyım. Görüntü değişirse ertesi gün yine aynı saatte yakalayıp sürdürmeliyim çalışmamı.” Monet

Bilgi Notu Empresyonizm, Avrupa resim sanatının geleneksel resminden ayrılmayı başaran ve Rönesans’ tan beri izlenen atölye resminin siyah-beyaz, ışık-gölge ve bilimsel perspektif kurallarının çözülmesinin başlangıcıdır. Bu akım, XIX. yy. ın ikinci yarısından sonra Paris’te doğmuştur. Empresyonizm, doğadan alınan izlenimlerle Güneş’in yedi renginin resimlerde yer almasıyla oluşur. Çizgi ve resim inşası ortadan kalkmış; renkler fırça darbeleriyle tuvale aktarılmıştır. Bu akım, kendinden sonraki akımlara kaynaklık etmiştir. Empresyonizm resim akımının genel özellikleri Velazquez (Velaskez), Goya, Turner (Törnır) ve Delacroix’nın resimlerinde görülmüştür. Ancak bu ressamlar, doğadan aldıkları izlenimleri resmederken güneşin renklerini kullanmamıştır. Empresyonizm akımının sanatçıları, atölyeden çok açık havada çalışmaya önem vermiştir. Çünkü aradıkları canlı ve temiz renkleri açık havada bulmuş, resimlerinde koyu ve karanlık renklere yer vermemiştir. Bu akımın öncü sanatçıları; Manet (Mane), Monet (Mone), Sisley, Renoir (Rönuar), Degas (Döga), Pisarro ve Cezanne (Sezan)’dır. Bu sanatçılar; açık havaya, Paris’in sokaklarına, parklarına, nehir kıyılarına yayılarak gün ışığıyla parlayan tablolar yaparak bunları sergilemişlerdir. Akımın gerçek temsilcisi C. Monet’ dir.

Etkinlik Manzara, figür, obje vb. resim konularından birini seçerek, günün farklı saatlerinde (gün doğumu, batımı vb.) fotoğraf çekiniz. Farklı saat dilimlerinde aynı fotoğraf karesinden aldığınız görüntüleri yan yana getirerek kareler arasındaki ışık-leke değerlerini izleyiniz. 93

Açık havaya çıkan empresyonist ressamlar,

gün

titreşimlerini,

ışığının değişken,

nesnelerdeki uçucu

izle-

nimleri saptamıştır. Böylece paletleri aydınlanmış, tabloları göz alıcı bir ışık ve renk cümbüşüyle dolmuştur. Gün ışığını oluşturan yedi rengi, gölge vermek için siyahla kirletmeden, olduğu gibi tuvallerine aktarmışlardır. Onlar; doğada siyah rengin olmadığını, gölgenin de aslında bir renk tonu olduğunu ve nesnelerin de Argenteuil Köprüsü, C. Monet, Paris

renkleri aldıkları ışığa göre değiştiğini

biliyorlardı. Denizin kızıl, bir katedral cephesi ya da ot yığının mavi veya turuncu görünmesi izlenimcilerin resim sanatına getirdiği yeni yaklaşımlardır.

Folies Bergere Barı, Manet

.. . . ..

Manet’ nin “Folies Bergere Barı” adlı eserinin plastik ve içerik çözümlemesi:

E.Manet’ nin “Folies Bergere Barı” adlı eseri şiirsel bir görselliğe sahiptir. Manet, mekân olarak Paris’in o dönemde en tanınmış eğlence mekânlarından biri olan Folies

Bergere Barı’nı seçmiştir. Bu barın Manet’ nin sanatçılarla birlikte bulunmaktan hoşlandığı yerlerden biri olduğu bilinmekte-

dir. Sahnenin temel ögesi genç kadın, siyah bir elbise içinde beyaz teni ve sarı saçlarıyla vurgulan-

mıştır. Genç kadın önündeki tezgâha dayanmış ve dalgın bakışlarla seyirciye yönelmiştir. Bakışları boşluğa yönelik olsa da seyircinin tüm ilgisini üstünde toplayacak şekilde ele alınmıştır.

94

. . .. . . .. .

Göğüs dekoltesine ilgi çekici bir öge olarak bu genç kadınla bütünleşen küçük bir demet çiçek

iliştirilmiştir. Genç kadının arkasındaki büyük aynaya yansıyan görüntüden kalabalık olduğu anlaşılan me-

kânda iç dünyasına kapanmış gibidir. Böylece kalabalıkta bu tezgâhtar kızın yalnızlığı vurgulanmıştır. Genç kadınla özdeşleşen başka bir öge de tezgâhtaki içki şişeleri arasında duran cam bardak

içindeki zarif çiçeklerdir. Genç kadının duruşu, çiçeklerin bulunduğu bardak, kadının zarafeti, yalnızlık ve güzelliği ile

tezgâhta sunulan nesneler arasındaki ilişki dikkat çekicidir. Resmin sağında aynadaki yansımada yüksek silindir şapkası ve elindeki içki bardağı özenle

belirtilmiş bir adam görülmektedir. Bar müşterilerinin de görüntüleri aynaya yansıtılmıştır. Yalın güzelliği ve saflığıyla gösterilen genç kadının aynadaki yansıması, ilginç renk ve ışık

oyunlarıyla değişik bir etki sağlamıştır. Sanatçı, olağan bir hayat sahnesi olarak ele aldığı bar ve barmen kızı ustaca işleyerek bir sanat

eseri hâline dönüştürmüştür.

Etkinlik Empresyonizm akımının manzara ressamları olan Pisaro ve Sisley’in yanda örnek verilen eserlerini sanat eseri inceleme yöntemlerini kullaKornfeld, Sisley, Hamburg, Almanya

Pissaro ve Sisley, doğa izlenimlerini tuvale aktaran manzara ressamlarındandır.

narak inceleyiniz. Sisley’in eserleri;................................ ........................................................... ........................................................... ........................................................... Pissaro’nun eserleri; .......................... ........................................................... ........................................................... ........................................................... ........................................................... ........................................................... ...........................................................

Ernte, Pissaro, Louvre Müzesi, Paris 95

Degas (Döga), resimlerinde sık sık yarışan atları ya da balerinleri işlemiş, onlardaki uçucu devinimi, titreşen büyüleyici görüntüyü yakalamaya çalışmıştır. Degas’nın resimleri anlık bir fotoğrafı andırır ama fotoğrafın donup kalmış hareketi yerine titreşen bir canlılığı yansıtır.

Bale Okulu, Degas, Corcoran Galerisi, Washington

Renoir’ın başlıca teması kadınlar ve genç kızlardır. Dolgun vücutlu kadın resimle rinde ustadır. Banyodan sonraki nemli tenin buğulu görüntüsünü vermede çok başarılı olan Renoir, resimlerindeki vücutların seyircide dokunma arzusu uyandırmasını ister. Doğrudan doğadan çalışarak yaptığı çiçek ve manzaralarının yanında çocuk portreleriyle de ün kazanmıştır.

Okuma, Renoir

Portre, Renoir, Özel Koleksiyon, Paris 96

Kendi kızının portresi, Rubens

Etkinlik Empresyonist ressamların, resim sanatına getirdiği yenilikleri, akımın temsilcilerinden Renoir ile Barok Dönemin ünlü temsilcisi Rubens’in sayfa 96’ da verilen eserlerini karşılaştırınız. Benzerlik ve farklılıklarını tablodaki boş bölümlere yazınız.

EMPRESYONİZM AKIMIN

BAROK DÖNEMİN TEMSİLCİSİ

TEMSİLCİSİ RENOİR

RUBENS

97

1.1. Post Empresyonizm Post empresyonistler, empresyonizmin ışık renkleri ile atmosfer oyunlarına önem vermeyerek, eşyayı sağlam bir inşa içinde göstermeye çalışmışlardır. Güneş’in yedi rengiyle yetinmeyerek bütün renkleri paletlerine almışlardır. Doğayı yeniden biçimleme anlayışını resimlerinde uygulamışlardır. Akımın temsilcileri; Cezanne (Sezan), Gauguin (Gogen), Van Gogh, Lautrec (Lötrek), Seurat (Söra) ve Signac (Signak)’ tır.

Natürmort, Cezanne

Cezanne’ın tablolarındaki kompozisyon; silindir, küre ve konilerle inşa edilmiştir. Kart Oynayanlar, Cezanne, Louvre Müzesi, Paris

Geometrik planlar içinde doğayı yeniden kurguladığı

nesnel

görüntülerle,

geniş

geometrik renk lekeleri bir araya getirerek resimlerini oluşturmuştur. Van Gogh’ un saf ve çarpıcı renkleri kullandığı eserlerinde, her şey fırtınaya tutulmuş gibi hareket hâlindedir. Bu hareketlilik, ressamın içinde esen fırtınaların dışa vuruşudur. Kendi portrelerinde de sanatçının psikolojisi belirgin olarak hissedilir.

Etkinlik Van Gogh’un kardeşi Teo’ya yazdığı mektupları

sınıfta

okuyunuz. En çok etkilendiğiniz bölümü arkadaşlarınızla paylaşınız. Bu

mektuplardan

yola

çıkarak

ressamın kişiliği ve psikolojisi hakkında Kendi portresi, Van Gogh 98

neler söyleyebilirsiniz?

Tahitili Kadınlar, Gauguin

Gauguin, doğadan direkt olarak izlenimlerin alınmasına karşı çıkmıştır. Doğadan edinilen duyumun yeniden yaratılan bir görüntü içinde verilmesini amaçlayan sanatçı, biçimlerini düzlemsel bir görüntüyle, güçlü çizgi ve renklerle ortaya koymuştur. Egzotik ortamlara ilgi duymuş, çalışmalarını Tahiti’ de sürdürmüştür.

Moulin Rouge, Lautrec, Chicago Sanat Müzesi, 1893

Lautrec, keskin çizgileriyle çarpıcı bir etki yapan eserlerinde Paris bar, kafe, gazinolarını ve buralardaki çarpıcı görüntüleri bütün açıklığıyla ortaya koymuştur. Bu eserler, karikatüre yaklaşan anlatımıyla da dikkat çekicidir. Sanatçının tiyatro afişleri de vardır. 99

Etkinlik Seurat ve Signac’ın farklı tekniklerle yaptığı resimlerden aşağıda verilen örnekleri inceleyerek empresyonizm akımının üslup özelliklerini belirleyiniz.

St. Tropez Limanı, Signac

Eyfel Kulesi, Seurat

Noktacılık (puantilizm) anlayışını geliştiren Seurat ve Signac, renkleri nokta nokta yan yana getirerek, uzaktan bakıldığında değişik görsel etkiler bırakan bir görüntü yaratmışlardır. Saf renk noktalarının bir mozaik gibi sabırla yan yana konulmasıyla resimlerini oluşturmuşlardır. Örneğin; yan yana gelen mavi ve sarı noktalar gözün ağ tabakasında yeşil renk duyumu uyandırır. Böylece resim seyircinin gözünde tamamlanmış olur. Resimlerde sınır çizgisi, yani kontur da kullanılmaz, bütün renk alanlarının birleşimleriyle sağlanır. “Artık sanatçı doğayı betimliyorum değil; resim yapıyorum diyordu.” cümlesi puantilizm (noktacılık) akımının görüşünü yansıtır.

Etkinlik Sınıfa getirilen materyalleri kullanarak

empresyonizm

akımının

genel özelliklerini, öncü sanatçılarını ve eserlerini inceleyiniz. Bu sanat akımını tanıtan bir afiş hazırlayınız.

İzlenimci

dönemin

en

önemli

heykeltıraşlarından

Rodin, canlı ve dinamik heykelleriyle dikkat çeker. Victor Hugo büstü, Rodin 100

2. Ekspresyonizm Bilgi Notu Sözcük anlamı dışavurumculuk olan bu akım, empresyonizme tepki olarak doğmuştur. XX. yy. başında Alman sanatçıların öncülüğünde gelişmiş bir sanat hareketidir. Ekonomik sorunlar, siyasi karışıklıklar, sosyal dengesizlikler sanatçıları ekspresyonizme yöneltmiştir. Bu anlayışta sanatçı, kendi kişiliğinin derinliğinde oluşan duyumlarını, eseri aracılığıyla dışarıya aksettirir. Parlak renkler, basit biçimler ele alınmış; sert ve çarpıcı bir yorumla anlatılmıştır. Dışavurumcu sanatçıların kimi forma ağırlık verirken kimi formu dışlayarak rengi ön plana almıştır.

Etkinlik Ekspresyonizm’in çıkış nedenlerini, öncü sanatçılarının eserlerinden yararlanarak inceleyiniz.

Akımın öncü sanatçılarından olan Munch (Munç), “Çığlık” adlı eserinde; sessiz bir başkaldırı niteliği taşıyan, çatışma, hüzün ve acıyı çarpıcı renklerle anlatmıştır. Uzun çizgiler, kıvrılıp bükülmeler ve bozulmuş biçimler kullandığı bu resminde dışavurumcu anlayışı başarıyla yansıtmıştır. Munch, tanrısını yitiren modern insanı anlattığı bu eserin ortaya çıkışını şöyle anlatır: “İki arkadaşımla patikada yürüyordum, Güneş batıyordu, aniden gökyüzü kan kırmızısına döndü. Tükendiğimi hissederek durdum ve çite yaslandım, mavi siyah fiyortların ve şehrin üzerinde kan ve ateşten diller vardı. Arkadaşlarım yürümeye devam ediyorlardı, kaygıyla titreyerek orada durup kaldım ve doğanın sonsuz çığlığını hissettim.”

Çığlık, Munch 101

Kirchner (Kirhner), Nolde (Nold), Kokoschka (Kokoşka), Ensor (Ensır) ve Modigliani de bu akımın sanatçıları arasında yer alır.

Model, Kirchner, Hamburg

Kreuzigung ( Krayzung) Çarmıha germe, Nolde

Bayan van Muyden’in portresi Modigliani Sao Paolo, Brezilya

Kendi portresi, Kokoschka

Ensor, Raganaga, Razghul

Proje Çalışması Ekspresyonizm akımını tanıtıcı bir afiş hazırlayınız. Afişlerinizi sınıf panosu ya da okulda sergileyiniz.

102

Etkinlik Empresyonizm ve ekspresyonizm akımlarını karşılaştırınız. Benzerlik ve farklılıklarını tablodaki boşluklara yazınız.

EMPRESYONİZM

EKSPRESYONİZM

103

3. Kübizm Bilgi Notu Kübizm, doğa görünüşlerini geometrik parçalara ayırarak tabloyu doğa ögelerinden kurtarmış ve yeniden inşa etmiştir. Bu akım, figürü ortadan kaldırmaya değil yeniden betimlemeye çalışmıştır. Amaç basit geometrik şekillerle bir cismi üç boyutlu çizebilmektir. Artık biçimlere ışık ve gölge kullanarak hacim verilmeyecektir. Kübizmin alt yapısını büyük ölçüde Cezanne hazırlamıştır. Kırmızı Yelekli Çocuk Cezanne, Zürih

Kübizmde objeler, birçok açıdan görüntülenerek düz ve iki boyutlu bir yüzeyde betimlenir. Bu parçalar; değişik bakış açılarına göre (karşıdan, profilden ya da bir başka yönden) kompoze edilir. Üçüncü boyutu tuvalin üzerine perspektif olmadan getirebilmesi akımın temel özelliğidir. Resimlerde cisimler parçalanır, öne arkaya katlanır. Önemli temsilcileri; Picasso, Üç Kadın, Leger, 1921

Portre, Picasso 104

Braque (Bırak) ve Leger (Lejer)’dir.

Meyve Tabağı, Braque Modern Sanatlar Müzesi, Paris

Çıplak, Braque, Paris, Fransa

Anne ve Kucağında Çocuk, Modigliani Modern Sanatlar Müzesi, Fransa

Etkinlik Yukarıda ekspresyonizm ve kübizme örnek verilen tıpkıbasımları sınıf tahtasına asınız. İki resim arasındaki farklılıkları ya da benzerlikleri sanat eserleri inceleme yöntemleriyle belirleyiniz. Bu akımların benzerlik ve farklılıklarını aşağıda verilen tablodaki boşluklara yazınız.

EKSPRESYONİZM

KÜBİZM

105

4. Soyut Sanat Bilgi Notu Doğa görüntülerine bağlı olmayan bu sanat akımı, XX. yy. ın resim ve heykel sanatlarında yeni bir dünya görüşüdür. Soyut sanat; eşya, doğa ve canlıların görünüşlerinden faydalanmaya karşı çıkar. Resimde; renk, çizgi ve düzlemlerle heyecan verici kompozisyonlara ulaşmayı amaçlar. Kandinsky (Kandinski), 1910 yılında soyut sanatın ilk eserini vermiştir. Bu akımın çıkış noktası doğa olduğu hâlde eserlerde gerçek doğa görünümlerine yer verilmez.

Soyut, Kandinsky

Kandinsky, eserlerinde konuyu ortadan kaldırmış, renkler ve hırçın fırça vuruşlarıyla tamamen abstre (soyut) eserler üretmiştir. Sanatta formun önemli olmadığını, duyguların ifadesine öncelik tanımak gerektiğini savunur.

Soyut, Kandinsky

Soyut, Klee

Klee (Kıli), çocuksu bir duyarlılıkla eser vermiştir. “Her zaman için önce biçim sonra konu gelir.” diyen Klee’nin resimleri, biçim ve konu bakımından bulSoyut, Klee 106

maca gibidir.

Soyut, Delaunay

Delaunay (Dölenay), biçim ve nesnelerin tuvale ancak renkle aktarılabileceğini savunur. Onun için renk tek başına biçim ve nesnedir. Renk karşıtlığı ve uyumuyla devinen eserler üretir.

Soyut, Jackson Pollock

Pollock (Pollok)’ un resimlerinde konu değil kullandığı lekecilik tekniği ilgi çeker. Bir çocuğun karalamalarındaki sadeliği yakalamıştır. Soyut, Jackson Pollock

Etkinlik Yukarıda verilen tıpkıbasımları inceleyiniz. Bu tıkıbasımlarda soyut sanatın hangi özellikleri görülmektedir? Görüşlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

107

5. Pop-Art Bilgi Notu Popüler sanatın kısaltılmış adıdır. 1960’larda İngiltere ve ABD’ de doğup gelişmiş bir sanat akımıdır. Pop-art, Dadacıların kolajlarından ve kendinden önceki pek çok akımı yeniden canlandırarak sürdürmektedir. Bu akımın sanatçıları; endüstri ürünü atıklarından, gazete parçalarına, hazır doğa nesnelerine kadar her şeyi kullanmış ve bir sanat eseri olarak sunmuştur. Pop-art gerçekle görüntünün farkını çarpıcı bir biçimde ortaya koyar ve makineleşmiş hazırcı insanı eleştirir. Pop-art içinde şablon, sprey boya, baskı resim, ipek baskının tuval resminde kullanılması vb. teknikler yer alır. Pop-art sanat akımının öncü sanatçıları Roy Lichtenstein (Lihtenştayn), Jasper Johns (Cons) ve Andy Warhol (Varhol) ‘dır.

Etkinlik Aşağıda örnekleri verilen tıpkıbasımları inceleyiniz. Pop-art sanatı hakkında çıkarımlarda bulununuz.

Kırmızı Lamba, Lichtenstein

Marilyn Monroe, Warhol

Kelebekler, Warhol

108

Üç Bayrak, Johns

6. Op-Art Bilgi Notu Op-art, optik resim olarak da bilinen 1960’ larda doğmuş bir akımdır. Renk, çizgi gibi ögeleri göz yanılsamaları yaratmak için kullanır. Eserler, genellikle soyut ve siyahbeyazdır. Gözde oluşan bazı optik özelliklerden yararlanarak eserin bir illüzyona dönüşmesi sağlanır. Op-art akımının sanatçıları beyin veya gözde fiziki etkilenmeye neden olan ve izleyiciyi şaşırma ve aldanmaya yönelten imajlar yaratmayı hedeflemişlerdir. Lekecilik ve hareket resmine karşı gelişen Op-art, sanat eserini bilimsel kurallarla düzenlemeye önem vermiştir. Op-art akımının sanatçıları, resimde üçüncü boyut etkisini vermek için geometrik biçimleri ritmik düzenleyerek, bu biçimler üzerinde renklerle modle yapmışlardır.

Etkinlik Optik sanat eserleri gözünüzde nasıl bir etki yaratır? İzlenimlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Josef Albers ile Victor Vasarelly (Vasareli)’ nin temsil ettiği Op-art, optik aldatmalara dayanan çalışmalara sahiptir. Resim sanatına, doğal olmayan optik görüntü getirmiştir.

Soyut, Vasarelly

Zebra, Vasarelly

Kareye Saygı, Albers

Soyut, Albers

Soyut, Vasarelly

Soyut, Albers 109

Etkinlik Bu eserlerden hangisi, ait olduğu akımın özelliğini yansıtmaz? Akıma ait olmadığını belirlediğiniz eserin, diğer resimlerden ayıran özelliklerini; kompozisyon, biçim, içerik yönleri ile analizlerini yapınız.

A

B

C

D

7. Minimalizm Etkinlik Aşağıdaki minimalist eserleri, verilen değerlere göre inceleyerek akımın özelliklerini belirleyiniz. • Kompozisyon (yatay-dikey-diyagonal) • Renk • Form • Geometri (üçgen-dörtgen-kare-daire) • Ritim • Denge • Simetri-asimetri vb.

Newman’ın eserlerinden örnekler, Newyork

110

Kompozisyon, Mondrian

Bilgi Notu Amerika’da 1960 ve 1970 yıllarında etkili olan minimalizm, sanatsal biçimin aşırı yalınlığını savunur. Nesnenin, nesne olma özelliğine dikkat çekerek tarihi ve sembolik ifade anlamlarını minimuma indirmek amacıyla hareket etmiştir. Minimalist sanatçıların çalışmalarında üçüncü boyuta geçme, gerçek mekânı kullanma isteği hissedilir. Minimalist resimde birkaç sınırlı renk, yalın geometrik tasarımlar ve büyük renk alanları görülür.

Etkinlik Çağdaş resim akımlarını, film, fotoğraf, broşür vb. araçlarla tanıtınız.

Ders Dışı Etkinlik Olanaklarınız ölçüsünde çeşitli illerde bulunan müze, galeri, fuar vb. mekanlarda gerçekleştirilen etkinlikleri ziyaret ediniz. İzlenimlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

8. Kavramsal Sanat Bilgi Notu Kavramsal sanat, 1960’ larda alışılagelen sanat eseri biçimlerinde görülmeyen bir anlayışla eserler üretmiştir. Bu akım, fikir sanatı olarak da geçer. Kavramsal sanatın temsilcileri; resim veya heykel yapmak üzere yola koyulur, bu amaca yönelik yeni fikirler üretmek yerine, geleneksel gereçlerin ve biçimlerin ötesinde düşünüp fikirlerini uygun malzemelerle anlatma amacı güderler. Klasik anlamda resim veya heykel tarzı nesneler, ticari mal olmaya elverişli olduklarından sanatsal yaratı ve beğeninin dışında tutulur. “Kavram sanatı” adı altında 1960’ların başında başlatılan, Joseph Kosuth (Kosut)’la 1970’lerden itibaren “kavramsal sanat” olarak tanımlanan bu sanat anlayışı, görsel ya da dokunsal olmaktan çok, zihinsel bir imge yaratmayı amaçlar. Temel olarak 1960 ve 70’lere ait bir akım olmasına rağmen hâlâ etkisi büyüktür. Bu sanat, her biçim ve malzemede kendini gösterebilir. Öncelik kavram ve metindir. Karalama ve yazılı ifadeler çeşitli mekân ve yüzeylerde uygulanmıştır.

Üniforma, Flynt

Sandalye, Kosuth

Bir ve Üç Sandalye,Kosuth, 1965 111

Etkinlik Üç gruba ayrılınız. Birinci grubun; kavramsal sanatın genel özelliklerini, ikinci grubun; akımın temsilcilerini, üçüncü grubun ise sanat eserlerini araştıracağı şekilde iş bölümü yapınız. Yazılı metin, resim, afiş, fotoğraf, CD, projeksiyon vb. materyalleri kullanarak sunum hazırlayınız. Toplanan dokümanlarla afiş hazırlayarak bunları sınıf panosunda sergileyiniz.

4’ 33”, Cage, 1952

• • • • •

Sanatçı: ………………………................. Dönem : ..…………………………........... Konu : ...……………………………........ Teknik : ………………………….............. Üslup :...……………………………….....

• • • • •

Sanatçı : ………………...………................. Dönem : ..………………………...…........... Konu : ...……..………………………........ Teknik : …….......………………….............. Üslup :...…...…………………………….....

Etkinlik Yukarıdaki görselleri konu, teknik ve üslup açısından inceleyerek, hangi dönem ve sanatçıya ait olabileceğini tartışınız. • Sanatçı:.………...…………. • Dönem:..…......……………. • Konu : ………...………..... • Teknik :.……....…………… • Üslup :.…..…..……………

• • • • •

Sanatçı :.……..........…………. Dönem :.…..........……………. Konu :.………......………..... Teknik :.……........…………… Üslup :.…..…......……………

Performans Görevi Çağdaş sanat akımlarının genel özelliklerini, sanatçı ve eserlerini çeşitli kaynaklardan araştırınız. Gruplara ayrılarak sınıfta görsel materyallerle sunum yapınız. 112

Okuma Metni RESİM NASIL OKUNUR? Resim nasıl okunur? Bir tablonun karşısına geçip onu izlerken, yüzeysel de olsa duygu ve düşüncelerimizi genellikle; çok güzel, etkileyici, aydınlık, karanlık, itici, çekici, değişik vs. gibi soyut kavram ve sözcüklerle o anki ruhsal yapımız ve psikolojik durumumuzla belirtiriz.

Sonra devam ederiz; Deniz

harika…Ağaç müthiş, bayıldım…Figür anlamlı, tam yerine konmuş…Ya o kırmızıyı nasıl da kondurmuş oraya…ya da şöyle de diyebiliriz: Bu ne biçim ağaç…Denizin rengi öyle de olmaz ki…Kadına bak, yamuk, hilkat garibesi…Ve sonra iyi güzel de tarzım değil. Ben portre sevemem…Soyuttan hoşlanmam… Anlamam da…Karanlık renkler mi? Asla…İçimi karartır…Aydınlık mı?...Ne o cart renkler öyle, üzerime sıçrıyor…Ve sonunda bazen yüksek sesle, çoğu kez de içimizden “Bunu ben de yaparım.” diyerek cehaletimizin hangi boyutta olduğunu gösteririz. Oysa konu hakkında birazcık bilgimiz olsa; yaşam biçimimizi estetik, zevk ve duygularla zenginleştirmiş olsak; sanat tarihi, sanat akımları hakkında bilgi dağarcığımıza bir şeyler koyabilmiş olsak; sanat eserinin karşısına geçtiğimizde eveleyip gevelemeden, gülünç duruma düşmeden ve de çizmeden yukarı çıkmadan, sanatçının örneğin dışavurumcu (ekspresyonist) tavırla kendi ruhsal dünyasını nasıl tuvale yansıttığını görebilsek. Ya da izlenimci (empresyonist) akımın etkisinde kalarak doğayı edindiği izlenime göre anlattığını, yani, doğrudan gerçeği, gerçek nesneyi değil de görsel olanın sanatçıda uyandırdığı izlere dayanarak eserini yarattığını…Ya da “abstre” olan soyut sanatın ne olduğunu; insanın ruhsal ve psikolojik durumuna göre her bir zaman diliminde karşısına geçip bakılan, kişi üzerinde apayrı dünyalar yarattığını; çok bilinmeyenli bir matematik denklemi çözer gibi aklımızı çalıştırdığını ve her sözünden sonra ayrı bir tat anlam çıktığını… Non-figüratif sözcüğünün resim dilindeki klasikleşen hâlini…Fantastik işler üreten sanatçının gerçekle bağdaşmayan hayal denizinde yüzdüğünü; Kübizm’in sanat tarihinde bir parantez açtığını; Sürrealizm’in delice ve dahice yarattıklarını; Post-modern sanatın uçuk kaçıklığını vs. İşte o zaman karamelli dondurma yerken ya da üzerimize bir giysi beğenirken dile getirdiğimiz o soyut kavram ve sözcüklerle bir sanat eserini değerlendiremeyiz. Her şeyden önce karşımızdakinin bir sanat eseri olduğunun bilinciyle onda gördüğümüz denizin, ağacın kısaca nesne ve varlıkların resminin yapılmadığının; denizin, ağacın, nesne ve varlıkların resim olduğunu anlarız. Ve yine görüş belirtirken doğru resim midir, değil midir? Kompozisyon, renkler, formlar; yani resmin kurgusu dengeli midir, özgün müdür, değil midir? Bir yerlerden etkilenilmiş midir? Ona bakarız. İşte o zaman soyut kavram ve sözcüklerle görüş belirtmeye kalkışmayız. Portre, peyzaj, natürmort ve soyut gibi ayrımlar yaparak sanat eserine karşı beğenimizi sınırlandırmayız. Özgün bir eser olarak görür ve hevesle, beğeniyle başköşeye asarız.

Tevfik İHTİYAR Rh+Sanat 2005 17.sayı, Sayfa 11 113

Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz. 1. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi ekspresyonisttir? A) Mondrian

B) Dali

C) Munch

D) Signac

E) Braque

2. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi “doğadaki nesneleri resme aktarırken onların geometrik biçimlerde inşa edilebileceği” ilkesini ilk uygulayandır? A) Manet

B) Matisse

C) Cezanne

D) Dali

E) Warhol

3. Post-empresyonist akımı içinde yer alan, “noktacılık” tekniğini kullanan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir? A) Manet

B) Seurat

C) Van Gogh

D) Munch

E) Pollock

Aşağıdaki soruları yanıtlayınız. 1. V. Vasarelly hangi akımının öncüsüdür? 2. Optik sanat eserlerine ilk baktığınızda ne hissettiniz? 3. Kandinsky, Klee ve Pollock hangi tür resimler yapmışlardır? 4. Egzotik ülkelerde, özellikle Tahiti adasında, eserler üreten sanatçı kimdir? 5. Estetik, biçim, üslup, deformasyon, klasik, primitif, kübik, ekspresif, minimal ve sanat sözcüklerini cümle içinde kullanınız.

Aşağıdaki cümlede boş bırakılan yeri uygun sözcükle tamamlayınız. 1. Yüzey ya da hacim sanatlarında gerçek figür, şekil ve kompozisyonların tanınamayacak derecede yalınlaştırılmasına......................................... denir. 2. Resim ve heykelde, geçek varlık ve nesnelere gönderme yapan betileri kullanmayan sanat anlayışına......................................................denir.

114

Aşağıda Türkçesi verilen sanat akımlarının orjinal isimlerini boş bölümlere yazınız. İzlenimcilik

---------------------------------------------------

Dışavurumculuk

---------------------------------------------------

Abstre sanat

---------------------------------------------------

Popüler sanat

---------------------------------------------------

Optik sanat

---------------------------------------------------

Basitleştiricilik

---------------------------------------------------

Gerçekçilik

---------------------------------------------------

Noktacılık

---------------------------------------------------

Aşağıda adı verilen sanatçılarla bağlı oldukları sanat akımını eşleştirerek numaralandırınız.

EŞLEŞTİRME TABLOSU SANATÇILAR

AKIMLAR

PİCASSO

EMPRESYONİZM

1

KANDİNSKY

EKSPRESYONİZM

2

DEGAS

KÜBİZM

3

VASARELLY

SOYUT SANAT

4

SİGNAC

POP - ART

5

BRAQUE

OP - ART

6

ALBERS

MİNİMALİZM

7

MUNCH

KAVRAMSAL SANAT

8

MODİGLİANİ

PUANTİLİZM

9

LİNCHTENSTEİN

POST-EMPRESYONİZM

10

DELAUNAY KLEE KOSUTH LOUTREC NEWMAN MONDRİAN

115

BUNLARI ÖĞRENDİM 12. sınıf “XIX ve XX. YY. Çağdaş Sanat Akımları” ünitesinin sonunda neleri, ne kadar öğrendiğinizi anlamak için kendinizi değerlendirebilirsiniz. Bunu yapabilmek için aşağıdaki ölçütlerden sizin için uygun olanını işaretleyiniz.

“Bunu çok iyi yapabiliyorum.” “Bunu kısmen yapabiliyorum.” “Bunu yapamıyorum.”

ÖZ DEĞERLENDİRME 1

Empresyonizm sanat akımı ve sanatçılarını tanırım.

2

Ekspresyonizm sanat akımı ve sanatçılarını tanırım.

3

Kübizm sanat akımı ve sanatçılarını tanırım.

4

Soyut sanat akımı ve sanatçılarını tanırım.

5

Pop-art sanat akımı ve sanatçılarını tanırım.

6

Op-art sanat akımı ve sanatçılarını tanırım.

7

Minimalizm sanat akımı ve sanatçılarını tanırım.

8

Kavramsal sanat akımı ve sanatçılarını tanırım.

9

Döneme ait sanatçıların eserlerini çözümlerim.

Değerlendirme sonunda 2 kez ( ) ya da bir kez ( ) işaretlediyseniz, başarılı bir şekilde çalışmaya devam edebilmek için, bu konuları tekrar çalışmalısınız.

116

TÜRK RESİM SANATI

“İnsanlar olgunlaşmak için bazı şeylere muhtaçtır. Bir millet ki resim yapmaz, millet ki, heykel yapmaz, millet ki, tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.” Mustafa Kemal Atatürk

118

V. ÜN İTE Hazırlık Çalışmaları 1. Osmanlı minyatürlerinden yola çıkarak dönemin sosyal yaşamı (siyasi, coğrafik, kültürel vb.) hakkında neler söyleyebilirsiniz? 2. Çallı Kuşağı ressamları ve eserleri hakkında araştırma yapınız. 3. Cumhuriyet Dönemi ve sonrası Türk resminin gelişimini yazılı ve görsel kaynaklardan araştırınız.

1. Osmanlı Minyatürleri

TÜRK RESİM SANATI

2. Batılılaşma Dönemi Türk Resim Sanatı 2.1. Türk Resim Sanatında Primitifler 2.2. Asker Ressamlar 2.3. Çallı Kuşağı 3. Cumhuriyet Dönemi Türk Resim Sanatı 3.1. Müstakiller 3.2. D Grubu 3.3. Yeniler Grubu 3.4. Onlar Grubu 3.5. 1950 Sonrası ve Soyut Resim EK: Günümüz Sanatçılarının Eserlerinden Örnekler

1. Osmanlı Minyatürleri Bilgi Notu Osmanlılar Dönemi’nde saraya bağımlı olarak gelişen minyatür sanatının en önemli merkezi İstanbul’dur. Erken dönem Osmanlı İmparatorluğu’nun genç padişahı, kültürlü ve sanatsever bir kişi olan Fatih, Avrupa’dan bir çok ressamı İstanbul’a getirterek resimlerini yaptırmıştır. Bu ressamlardan en ünlüsü Fatih portresi ile tanınan Gentile Bellini’dir. İstanbul’da bir süre kalan bu ressamlar saray nakkaşlarını etkilemişlerdir. Bu dönemin en önemli minyatürlerinden biri de Nakkaş Sinan Bey’in yaptığı “Gül Koklayan Fatih” portresidir. Osmanlı minyatür sanatçısının şematik bir anlatımla yorumladığı minyatürlerin en önemli özelliği, gerçekçi ve belgeleyici oluşudur. Osmanlı minyatür sanatı her şeyden önce bir imparatorluk sanatıdır. Başlıca konuları; tarih, topografik kent ve yöre tasvirleri ile padişah portreleridir. İmpratorluğun saraylarında nakşedilen minyatürler, Osmanlı İmparatorluğu’na giden yolda geçen öykülerinin bir resmidir. İmparatorluğa katılan toprakların topografik görüntüleri, bu zaferlerde etkin olan padişah, sadrazam, kaptan-ı derya vb. portreleri, saray yaşamı Osmanlı minyatürünün konusu olmuştur. XIV. yy. dan başlayarak altı yüz yıl hüküm süren Osmanlıların minyatür sanatı, kendine özgü gelişim çizgisiyle sanat tarihinde yerini almıştır. 119

y.

.y

15

Fatih Fa dönemi minyatür sanatçısı Sinan Bey’in yaptığı portrede Fatih bağdaş kurmuş, elinde Fat Fati Fa

tuttuğu karanfili koklamaktadır. Bu minyatürün, portre özelliği ve kişinin karakterini ifade etmedeki başarısı dikkat çekicidir. Bu dönemde Osmanlı minyatüründe portre geleneğinin temelleri de atılmış olur.

Etkinlik Aşağıda verilen portreleri, sanat eseri inceleme yöntemlerini kullanarak inceleyiniz. İki portre arasındaki benzerlik ve farklılıklarını söyleyiniz.

FatihSultan Mehmed’in Portresi, 1480

FatihSultan Mehmed’in Portresi, 1479-80

Sinan Bey veya Ahmed Şiblizade, Topkapı Sarayı Müzesi

Gentille Bellini, Londra, National galeri

Genellikle edebi, tarihi ya da bilimsel el yazma kitapları bezeyen minyatür, saf renk lekelerine, belirgin kenar çizgilerine dayanan, gölgesiz, iki boyutlu bir resim anlayışını benimser. Osmanlı minyatürcüsü, kitabın metninde anlatılan olayları resimlerken Avrupa resmine özgü ışık-gölge, perspektif, renk değerleri vb. ögeleri göz önüne almaz. Metindeki her ayrıntıyı resimler fakat yapılar, ağaçlar yan yatabilir; atlar, kuşlar pembeye, yeşile boyanabilir; gökyüzü yaldızlanır. İnsan figürü, çevresindeki nesnelerle orantılı olmayabilir.

y. .y 6 1 Osmanlı minyatürü, Kanuni döneminde kişiliğini bulur. Padişah portreciliği, XVI. yy. boyunca O Osm Os s önemini korumuştur. Dönemin ünlü nakkaşı Nigari, Sultan Süleyman ve Barbaros Hayrettin Paşanın portrelerini yapmıştır. Dönemin minyatürlerinde padişahın tahta çıkışı, elçileri kabulü, seferleri, av sahneleri veya çeşitli günlük olaylar işlenmiştir. Bu eserlerden “Süleymannâme” de Osmanlı hanedanının soyluluğu ve gücünü gelecek kuşaklara aktaracak minyatürler görülür. 120

Etkinlik Sayfa 121-122’de Nakkaş Nigari’nin minyatürlerinden Barbaros Hayrettin Paşa portresi ile Kanuni Sultan Süleyman’ın içerik çözümlemesi yapılmıştır. Bu çözümlemede boş bırakılan noktalamalara uygun sözlerin ilk harfleri ipucu oluşturması açısından verilmiştir. İpuçlarını tamamlayınız.

. . .. .. .. . . .

Barbaros Hayrettin Paşa’nın yarım boy portresi Nigari, Topkapı Sarayı Müzesi

Bu portrede Barbaros’un sağ elinde tuttuğu kıymetli taşlarla süslü ve kendisine K…….. Sultan

Süleyman tarafından armağan edilen değerli asa, tezhip sanatının tüm inceliğiyle bezenmiştir. Başında büyük, b…………. bir sarık vardır. Bıyık, sakal ve kaşları da b……. hâliyle

resmedilmiştir. Sol elinde bulunan k……….. karanfili zarif bir hareketle k…………….dır. Mavi, önü düğmeli elbisesinin üstüne yarım kollu ve içi kürklü bir kaftan giymiştir. Kol ağızlarında ve kaftanın önünde kürk görülmektedir. Nigari’nin kendine has üslubu ve fırçasının zarafeti minyatürün her köşesinde kendini göster-

mektedir. Kaftanın k…………… renkli kumaşı, çintemani motiflerle süslüdür. Belinde işlemeli bir kuşak olup içine hançeri sokulmuştur. Minyatürün arka fonu koyu yeşile boyanmış, kenarına k…………… renkte kalınca bir çizgi

çekilmiştir. Barbaros’un bir Türk sanatçı ve yanında çalışan bir denizci tarafından yapılmış ilk resmi olması

da bu minyatürün ayrı bir özelliğidir. Barbaros’un kendisine çok benzeyen bu portre, Nigari’nin olgunluk dönemi eserlerindendir.

121

. . . .

Minyatürde, silahtarlardan biri …..…….………’ın

kılıcını taşımaktadır. Kanuni’nin başında sorguçlu kavuğu, üzerinde ise

dışı m….......….. atlas kumaşla ve çevresi kürkle çevrili kaftanı vardır. Kaftanın k………........ kolları ve ön taraftan dışarıya

taşmış kısımları ustaca resimlenmiştir. Sultan’ı hükümdar ciddiyeti ve haşmetiyle elindeki

m……………. le ayakta, resmeden Nakkaş Nigari, usta bir n…………… olduğunu kanıtlamıştır. Kanuni Sultan Süleyman iki has odalığıyla birlikte, 1560-65 Nigari, Tokapı Sarayı Müzesi

Kanuni döneminin en önemli nakkaşı Matrakçı Nasuh’tur. Aynı zamanda bir tarihçidir. Nasuh’un yazdığı tarih kitaplarında dönemin olaylarına, seferlerine tanıklık etmiş ve bunların bir kısmını resimlemiştir.

Bunlar

arasında

en

önemlisi,

Kanuni’nin İran ve Irak seferinde geçilen coğrafyayı haritacı anlayışla resmettiği 1533-1536 tarihli “Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan” adlı ese-

. .. .

ridir. Haliç’in iki yakasını gösteren bu minyatür, aynı

zamanda bir harita işlevi de görür. Ayrıntılı plan vermesiyle dikkat çeker. Minyatürde tarihi yarımada, Haliç, Galata ve

Üsküdar’ın küçük bir bölümünde üç yüze yakın önemli yapı görülür. İstanbul’un topografyası ve mimarisiyle ilgili

önemli veriler sağlar. Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn, Matrakçı Nasuh Topkapı Sarayı Müzesi

Etkinlik Yaşadığı dönemin coğrafik yapısını tüm ayrıntılarıyla resimleyen Matrakçı Nasuh’un yerinde olsaydınız, bu mekânları nasıl bir kompozisyonla çizerdiniz? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. 122

Klasik Osmanlı minyatürü, XVI. yy. ın ikinci yarısında Nakkaş Osman’ın “Hünernâme” adlı minyatürüyle başlar. Osmanlı padişahlarının hünerlerini ve yaşamlarından bazı olayları içeren bu eserde, kompozisyon içinde yer alan figürler yalın ve gerçekçi biçimde ifade edilmiştir. Sultanın tahta çıkışı, atış ve av törenleri, yiğitlikleri, bedeni kuvveti, cesareti, felsefesi, dönemin en önemli olayları ve ölümü gibi konular işlenmiştir.

Etkinlik Kanuni Sultan Süleyman’ın Mohaç Seferi’ni, tarihsel bilgiler ışığında Nakkaş Osman’ın minyatürüyle inceleyiniz. Hürname II, Nakkaş Osman Topkapı Sarayı Müzesi

Nakkaş Osman’ın diğer bir önemli eseri de III. Murat’ın oğlu III. Mehmet’in sünnet şenliklerinin anlatıldığı “Sürnâme minyatürleri”dir. Sultan Ahmet meydanında tüm esnaf loncalarının hünerlerini sergilediği geçit töreninin anlatıldığı, bir dizi şeklindeki bu minyatürler, döneme tanıklık etmektedir. Bu el yazması, sadece Osmanlı minyatür resmi açısından değil aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun XVI. yy. ekonomik ve sosyal durumu açısından da bir belge niteliği taşımaktadır. Türk minyatür sanatının en güzel örneklerinden, Nakkaş Osman’ın resimlediği “Sürnâme” adlı min-

. . .. .. .

yatürden bir kesit: Sultan baş figür olarak minyatürün sol üst köşesinde

yer alır. Bu durum, geçiş grubunun sultanın önünden geç-

mesine olanak verir. Minyatür sağdan sola doğru akış içersindedir. Gruplar tek veya çift sıra hâlinde ziyaretçilerin

önünden sultanın bulunduğu yere doğru yürümektedir. Her meslek grubu, kendi sanatını sergilemektedir. Devlet ileri gelenlerinin, halkın ve yabancı temsilcilerin

katıldığı önemli bir toplumsal etkinlik anlatılmıştır. Bu açıdan dönemin toplumsal ve ekonomik yapısıyla

ilgili önemli bir belge niteliğindedir. Mimarlar Loncası, Sürnâme-i Hümayun, Nakkaş Osman Topkapı Sarayı Müzesi 123

Etkinlik Minyatürlerden yola çıkarak Osmanlının sosyal yaşamı, devlet yönetimi, savaşları ve zaferleriyle ilgili çıkarımlarda bulununuz. Hz.Muhammed’in yaşamıyla ilgili olayların anlatıldığı “Siyer-i Nebi” minyatürleri de Osmanlı minyatür sanatı örneklerindendir. Minyatürlerde; titreyen melek kanatları, alevli haleler ve bulutlarla zenginleştirilmiş yumuşak hatlar görülmektedir. Hz.Muhammed Kâbe’de Siyer-i Nebi, Nakkaş Osman Topkapı Sarayı Müzesi

y.

y 7.

1

XVII. yy. başlarında, tarihi konulu minyatürlerden çok albüm resimleri yapılmıştır. ya y Tek yaprak minyatürlerin yer aldığı albüm-

lerde çeşitli giysiler içindeki kadın ve erkekler, farklı bir konu dünyasını müjdeler. Dönemin ustası Nakşi’nin minyatürlerinde, Topkapı Sarayı kitaplığında bulunan “Konaklayan Yolcular” adlı bir albüm resminde art arda sıralanmış rengarenk tepelerin arasına

Konaklayan Yolcular adlı bir albümden bir minyatür Topkapı Sarayı Müzesi

serpiştirilen ağaçlarla nakkaş, üçüncü boyutu bilinçle aramıştır. Figürlerin herbiri farklı bir hareketlilikle mekâna rahatça yerleştirilmiştir. Minyatürde mekân duyarlılığı göze çarpmaktadır.

. 18

yy. XVIII .yy. ın ikinci yarısı, Lale Devri minyatür sanatı için X

bir canlanma, yenilenme dönemi olmuştur. Dönemin sanatçısı Levni, portre albümleriyle dikkat çeker. “Silsilenâme” adlı eserinde padişahları, bir mekânda, arka fondaki perde motifleri içinde otururken betimler. “Sürnâme-i Vehbi” adlı minyatürlerde, figür toplulukları klasik dönem minyatürlerindeki gibi paralel veya karşılıklı sıralar şeklinde değil diyagonal biçimde, geniş mekânlara yerleştirilmiştir. Zemini oluşturan doğa kesitlerinde derinlik etkisi yaratılmıştır. Yumuşak fırça vuruşları ve gölgelemeler de dikkat çekicidir.

Etkinlik

Sultan’a hediye sunulması Sürnâme-i Vehbi, Levni Topkapı Sarayı Müzesi

124

Yukarıda verilen eserlerden yola çıkarak XVII - XVIII. yy. Osmanlı minyatürlerindeki farklılıkları söyleyiniz.

XVIII. yy. Osmanlı minyatüründe nakkaşlar padişahların yaşam öykülerinden başka konulara da yönelmişlerdir. Lale Devrinin modasını yansıtan kıyafetlerdeki, zarif duruşlu kadın ve erkek figürlerini resmetmişlerdir. Müzik yapan, saçını tarayan, gül tutan kadınlar, elinde şarap kadehiyle kendini bir divana bırakmış erkekler, minyatürlerin konuları arasında yer alır.Bu konuları minyatürlerinde uygulayan dönemin ünlü nakkaşlarından Buhari de figür çalışmalarıyla dikkati çekmektedir.

Çalgıcı Kadınlar, Albüm, Levni Topkapı Sarayı müzesi

Genç kadın, Albüm, Abdullah Buhari Topkapı Sarayı Müzesi

Etkinlik Görsel materyaller (Slayt, tepegöz, DVD, bilgisayar, projeksiyon, afiş, kaynak kitaplar, broşür, poster vb.) kullanarak yukarıda verilen Osmanlı minyatürlerindeki kompozisyon, renk ve figür anlayışını inceleyiniz. Çıkarımlarınızı boşluklara yazınız. …………………………………………………………............................................................... ............……………………...................................................................................................... ............................................................................................................................................... …………………………………………………………………………………............................... ……………………… ………………………………………………………….......................….... …………………………………………………………………………………............................... ............................................................................................................................................... ...............................................................................................................................................

125

Lale Devrinde çiçek resimleri de çok yaygındır. Sarayların, evlerin, arabaların çiçek ve meyve resimleriyle bezendiği bu dönemde kitaplar da gül, lale, sümbül gibi çiçek resimleri veya meyve salkımlarıyla süslenmiştir. Nakkaş Ali Üsküdari’nin minyatürlerinde güller, haşhaş çiçekleri kıvır kıvır yapraklarıyla dipdiridir.

Etkinlik Osmanlı saray bahçelerinde yetiştirilen lale, sümbül, karanfil, gül, hatai vb. çiçek türlerinin minyatürlerde yer almasının nedeni sizce ne olabilir? Minyatür örneklerinden yararlanarak konuyla ilgili sunum yapınız.

Gül Ali Üsküdari

XVIII. yy. ın ikinci yarısında matbaanın hız kazanmasıyla el yazmacılığı ve minyatür sanatında bir çözülme başlamıştır. Bu sanatların yerini, batı resim sanatının etkisiyle saray, köşk ve kasırların duvarlarına çeşitli manzaralar yapma geleneği almıştır. XIX. yy. da minyatür sanatının yerini alan yağlı boya duvar resimlerinde, o dönemi yansıtan değerler görülür.

Deniz kıyısında bahçeli köşk Valide Sultan odası, Topkapı Sarayı Harem Dairesi, III. Selim dönemi

Etkinlik “Avrupa resminin minyatür resme katkıları” konusunu sınıfta arkadaşlarınızla tartışınız. Türk minyatüründeki değişimleri görsellerle inceleyiniz.

126

2. Batılılaşma Dönemi Türk Resim Sanatı Ressam olan Osmanlı padişahları kimlerdir?

Bilgi Notu XVIII. yy. sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu’nda yenileşme hareketi başlamıştır. Başta eğitim ve ordu olmak üzere birçok alanda reformlar gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde yenilikçi yaklaşımlarıyla dikkat çeken padişahlar; II. Mahmut, Abdülaziz ve Abdülmecit’tir. Sanata yakınlık duyan padişahlar, genç ressamları koruyup gözetmişler, ayrıca Avrupa’da sanat eğitimi almalarını da sağlamışlardır. Batılılaşma hareketi, sanat alanında da gelişmelere neden olmuştur. Öncelikle yabancı uzmanlardan yararlanılmış, onların açtığı yolda ilk sanat eğitim kurumumuz Sanayi-i Nefise Mektebi açılmıştır. Bu kurumda yetişecek sanatçılarla hareketin sürekliliği sağlanmıştır. Saraya davet edilen yabancı ressamlar, yetenekli gençlerle saray ve çevresinde resim çalışmalarını başlatmışlardır. Resimlerde konu olarak Osmanlı padişahları, İstanbul’un yaşam tarzı, doğası ve tarihsel yapıları işlenmiştir. Askeri okullarda resim eğitimi verilmeye başlanması ve bu okullardan mezun olan asker kökenli ressam kuşağının yetişmesiyle batılı anlayışta ilk resim örnekleri görülmeye başlanır. Bu asker kökenli ressamların başında Şeker Ahmet Paşa, Süleyman Seyit, Hoca Ali Rıza, Halil Paşa gelmektedir. Daha sonra bu grup içinde Osman Hamdi Bey de yer alacaktır.

2.1. Türk Resim Sanatında Primitifler Batılı anlamdaki resim sanatının primitif örnekleri, peyzaj ve natürmort türünde yağlı boya resimlerdir. Ahmet Ziya Akbulut, Giritli Hüseyin, Fahri Kaptan, Hilmi Kasımpaşalı, Salih Molla, Hüseyin Zekai Paşa vb. ressamlar, doğa konulu resimler yaparken fotoğraflardan yararlanmışlardır. Resimlerinin ortak özelliği; ayrıntılara inen titiz bir işçilik, doğa biçimlerinin net olarak algılanması ve resimlerin genelinde figüre yer verilmemesidir.

Cihannüma Kasrı ve Yıldız Sarayı Bahçesi, Giritli Hüseyin Ankara Resim Heykel Müzesi, 1891 127

Kız Kulesi, Fahri Kaptan İst. Modern Koleksiyonu, 1910

M. Sinan Türbesi, Ahmet Ziya Resim Heykel Müzesi, 1911, Ankara

Etkinlik Yıldız Sarayı Bahçesi, Çinili Köşk, Beylerbeyi Sarayı, Ihlamur Kasrı, Göksu, Kâğıthane, Kızkulesi vb. tarihsel mekânları konu alan Primitif Dönem sanat eserlerini inceleErtuğrulgazi Türbesi Hüseyin Zekai Paşa Söğüt-Bilecik

yerek dönemin sanat anlayışıyla ilgili çıkarımlarda bulununuz.

2.2. Asker Ressamlar Asker kökenli ressamlardan olan Şeker Ahmet Paşa, resimlerinde konu olarak manzara ve natürmortları ele almıştır. “Erenköy’den Manzaralar” , “Orman ve Geyik” adlı tablolarında doğaya karşı duyarlılığını yenilikçi bir üslup anlayışıyla sergilemektedir. Natürmort çalışmasında yalın formlarla ışık, doku ve renk değerleri başarıyla sunulmuştur. Sanatçının oto-portresi de Türk resmindeki en başarılı çalışmalardan biridir. Elinde paleti ve fırçasıyla tuvalin başında duran ressam, şık kıyafetiyle izleyiciye bakmaktır.

Natürmort, Şeker Ahmet Paşa, Ankara Resim Heykel Müzesi 128

Kendi portresi, Şeker Ahmet Paşa

Halil Paşa, manzara ve portre türünde eserler vermiştir. Resimlerinde ışık ve renk kullanımı dikkati çeker. Eserlerinde, İstanbul ve yaşamının bir bölümünü geçirdiği Kahire’den manzaralar yer alır. Serbest fırça vuruşları ve doğa karşısındaki duyarlılığı tablolarında hissedilir. Hoca Ali Rıza, yaptığı İstanbul görünümleri, güçlü deseni, günümüze ulaşan karakalem resimleriyle Türk resim sanatının en önemli ressamları

İstanbul Kıyıları, Halil Paşa

arasındadır.

Manzara, Hoca Ali Rıza

Desen, Hoca Ali Rıza

Natürmortlarındaki zengin renk armonisinin yanı sıra boyayı ince kullanışından gelen bir tazelik ve ışık, Süleyman Seyit’in resimlerine özel bir değer katar.

Portakal, Süleyman Seyit, 1896

Natürmort, Süleyman Seyit

Etkinlik Asker ressamlarımızdan Şeker Ahmet Paşa, Hoca Ali Rıza, Halil Paşa ve Süleyman Seyit’in eserlerinin tanıtıldığı CD ya da DVD’leri izleyiniz. O dönemin resmiyle ilgili görüşlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. 129

Türbe Kapısında Sohbet Eden Hocalar Osman Hamdi Bey

Vazoyu Koyan Kız,Osman Hamdi Bey

Gezintiye Çıkan Kadınlar, Osman Hamdi Bey

19. yüzyıl Türk resminde Şeker Ahmet Paşa Kuşağı olarak adlandırabileceğimiz kuşağın en önemli temsilcileri, Süleyman Seyit, Hüseyin Zekai Paşa ve Halil Paşa’dır. Osman Hamdi de bu kuşaktan olmasına karşın, diğerlerinden ayrı olarak ele alınmaktadır. Türk resminde batılı anlamda figürü ilk olarak kullanan Osman Hamdi Bey, fotoğraftan yararlanarak yaptığı resimlerinde figüre önem vermiş, Osmanlı insanının düşünce ve yaşantısını yansıtmıştır. Onun resimlerinde Osmanlı kıyafet ve mekanları içindeki figürler; düşünen, okuyan ve tartışan kişilerdir. Bu özellikleriyle Osmanlı toplumunda bilginin, kadının ve mevcut değerlerin önem kazandığı doğu-batı sentezini ifade eder.

Ders Dışı Etkinlik Osman Hamdi Bey ’in ressamlığının dışında önderlik ettiği diğer alanları araştırınız. Görsel ve yazılı dokümanlarınızı sınıfta sergileyiniz. 130

Bilgi Notu II. Meşrutiyet’in ilanı (1908) ndan sonra 1909’da Osmanlı Ressamlar Cemiyeti kuruldu. Bu kuruluş, 1921’de Türk Ressamlar Cemiyeti, 1926’da Türk Sanayi-i Nefise Birliği, 1929’da ise Güzel Sanatlar Birliği adını aldı.

2.3. Çallı Kuşağı Türk resim tarihinde “1914 Kuşağı”, “ Çallı Kuşağı” veya “ Türk İzlenimcileri” diye adlandırılan bu grubun başlıca üyeleri; İbrahim Çallı, Sami Yetik, Feyhaman Duran, Hikmet Onat, Avni Lifij, Nazmi Ziya Güran, Şevket Dağ ve Namık İsmail’dir. Sanayi-i Nefise Mektebi tarafından Paris'e gönderilen İbrahim Çallı, Namık İsmail, Avni Lifij, Nazmi Ziya gibi ressamlar; I. Dünya Savaşı (1914)'nın başlamasıyla ülkeye geri döndüler. Bu sanatçılar Avrupa’dan döndüklerinde İzlenimcilik’i Türk resmine taşıdılar. Ortak bir sanat anlayışındaki bu grupta Avni Lifij, simgeci görünümü ile farklılık göstermektedir. Grubun başlıca ilham kaynağı, İstanbul’un görünümleri olmuştur. Nazmi Ziya, İbrahim Çallı ve Hikmet Onat’ın İstanbul’un çeşitli bölgelerini konu alan çalışmaları bulunmaktadır. Çallı Kuşağı ressamları, Haliç ve civarı ile Boğaziçi kıyılarını büyük bir ustalıkla resmederek, Türk resminde “Boğaziçi manzaraları” diye bilinen türün yaratıcısı oldular.

Manolyalar, Çallı

Atatürk Portresi, Çallı

Etkinlik İbrahim Çallı’nın sanatı ve eserlerini tanıtan bir gösteri hazırlayınız. Gösteri sonrası sanatçının sanatı ve eserleri hakkında çıkarımlarda bulununuz. 131

Nazmi Ziya, renkleri saf hâliyle kullanırken

soğuk-

sıcak renklerin uyumu da resimlerinde hissedilir. Denizde Mavnalar N. Ziya,1933

Etkinlik Atatürk’ün Türk sanatıyla ilgili düşüncelerini, Türk resminde “Atatürk resimleri” yapan sanatçıları ve eserlerini Mustafa Kemal Paşa, Nazmi Ziya, İstanbul Resim Heykel Müzesi,1925

sınıf panosunda sergileyiniz.

Ressamlar Grubu, Feyhaman Duran (Soldan Sağa: Sami Yetik, İbrahim Çallı, Feyhaman Duran Şevket Dağ, Hikmet Onat)

Etkinlik “Ressamlar Grubu” adlı tablodaki sanatçıların sanatları ve eserleriyle ilgili sohbet ettiklerini varsayarak konuşma balonlarını doldurunuz. 132

Bebek Sırtlarında Sabah, Hikmet Onat

Balıkçı Motorları, Hikmet Onat Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Koleksiyonu, 1952

İzlenimci ressamların tuvallerinde tanık olduğumuz ışıklı tonlar, Hikmet Onat’ın resimlerinin de tonlarıdr. Sanatçı limana demirlemiş mavnaları, kıyıya çekilmiş sandalları, balıkçı kayıkları, yelkenlileri, Kandilli sırtları, Çengelköy tepelerindeki fıstık ağaçları, Rumelihisarı’nda sabahın ilk izlenimleri, Sarıyer, Göksu ve Bebek kıyıları, boğazın pırıl pırıl güneşi ve durgun sularını resimlerine konu olarak seçmiştir.

Harman, Namık İsmail, İstanbul Resim Heykel Müzesi, 1923

Çallı Kuşağı ressamlarından olan Namık İsmail, desen ve renk anlayışındaki sağlam işçiliğinin yanı sıra farklı elemanları tuvaline yerleştirmedeki ustalığıyla dikkat çeker. 133

Şevket Dağ, “cami ressamı” olarak anılır. İstanbul’un tarihsel yapıları ve bu yapıların iç dekorları tablolarına konu olmuştur. Sanatçıyı daha çok, camilerin renkli camlarından süzülerek gelen halılara ve duvarlardaki çinilere yansıyan ışık ilgilendirmiştir.

Kurtuluş Savaşı, Sami Yetik

Sami Yetik’in resimlerinde genellikle savaş ve güncel yaşamdan Cami Girişi, Şevket Dağ

sahneler görülür.

Etkinlik Sayfa 133-134’ te örnekleri verilen Hikmet Onat, Namık İsmail, Şevket Dağ ve Sami Yetik’in eserlerinin plastik çözümlemesini yapınız.

3. Cumhuriyet Dönemi Türk Resim Sanatı 3.1. Müstakiller Bilgi Notu 1929’da Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği’nin kurulması önemli bir adımdır. Birliğin kurucuları; Refik Epikman, Cevat Dereli, Şeref Akdik, Mahmut Cuda, Hale Asaf, Ali Avni Çelebi, Zeki Kocamemi ve Ratip Aşir Acudoğlu’ dur. Çallı Kuşağı’nın renkçi tutumuna karşın Müstakiller; çizgi, kuruluş ve yapısal sağlamlığa öncelik veren resimler yapmışlardır. Özellikle Refik Epikman, Cevat Dereli, Ali Avni Çelebi ve Zeki Kocamemi’nin resimlerinde görülen kübist inşacı eğilimler önemlidir. Mahmut Cuda ve ilk Türk kadın ressamlarından Hale Asaf’ın resimlerinde de bu eğilimler görülmektedir. 134

Çay Bahçesi, Şeref Akdik

Müstakil ressamlardan Refik Epik-

Zeki Kocamemi, kons-

man, resimde çizgi sağlamlığını

trüktif (inşacı) ve kübist

ve hacimselliği ön planda tutan bir

ressamlarımızdandır.

anlayışı benimser.

boyutluluğun plan farkla-

Üç

rıyla ele alındığı, hacmin ton ayrımlarıyla oluşturulduğu bu yeni anlayışta, çizgi ağırlıklı biçim ve hacim üzerinde yoğunlaşılmıştır.

Meclis, Ankara, Refik Epikman

Natürmort, Zeki Kocamemi

Balıkçılar, Ali Avni Çelebi

Emirsultan Cami, Hale Asaf - Bursa,

Ali Avni Çelebi, dışavurumcu değerlerle resimde deformasyon (biçim bozma) tekniğini uygular. Bu teknik, resmin dışavurumsal anlatım gücünü pekiştirmektedir.

Natürmort, Mahmut Cuda

Kaktüs, Mahmut Cuda, 1941

Mahmut Cuda’nın natürmortlarında tabaktaki meyveler ve onun çevresindeki nesnelerin hacimli bir görünüşü vardır. Doğaya bağlı bir ressamdır. 135

Cevat Dereli, doğayla ilgili izlenimlerini özgür renk tuşlarıyla tuvaline yansıtmıştır. Onun resimlerinde gerçek, düş, gözlem ve fantezinin uyumlu bir sentezi görülür.

Sultanahmet Camii, Cevat Dereli

Etkinlik Müstakil ressamların eserlerinin plastik ve içerik çözümlemesini yapınız. Resimleri karşılaştırarak, benzerlik ve farklılıklarını tespit ediniz.

3.2. D Grubu Bilgi Notu 1933’te Zeki Faik İzer, Nurullah Berk, Elif Naci, Cemal Tollu, Abidin Dino ve heykeltıraş Zühtü Müridoğlu bir araya gelerek “D Grubu”nu kurmuşlardır. Sonraları B.Rahmi Eyüboğlu, Halil Dikmen, Eşref Üren, Sabri Berkel, Turgut Zaim gibi sanatçıların katılmasıyla D Grubu genişlemiştir. Bu ressamların üslupları kübist ve inşacı

İnkılap Yolunda, Zeki Faik İzer

eğilimlere dayanmakla birlikte birbirinden farklılık göstermektedir. D Grubu ressamları; Çallı Kuşağı’nın rastgele, dağınık renk anlayışına karşı desen, düzen, kuruluş ve biçime önem vermişlerdir. Bu özellikleri açısından Müstakillerle benzerlik gösterirler. Sanatın her şeyden önce bir “yorum” ve “yaratma” olduğunu savunurlar. Doğa, resmin yaratıcı kaynağı olarak kuşkusuz önem taşır, ama sanatçının ona ekleyeceği şeydir önemli olan.

Cemal Tollu; resimlerinde kuruluşuna

önem

verir.

kompozisyon

Biçimleri

heykelsi

görünüşte olup hacim ön plandadır. Resimleri figür ağırlıklıdır. Eserlerinde geometriye dayanan kompozisyon ve bütünlük görülür.

Bodrum Süngercileri, Cemal Tollu 136

Etkinlik Beşiktaş-İstanbul Barbaros Anıtı’nı, Zonguldak- Atlı Atatürk ve İnönü heykelini, Büyükada-İstanbul, Sivas ve Muş’taki Atatürk heykellerini yapan heykeltıraşımız kimdir? Sanatçının görsel materyallerle inceleyiniz.

Ders Dışı Etkinlik 1930’lu yıllarda basında çıkan D Grubu’yla ilgili yazıları, o dönemin dergi ve gazetelerinden araştırınız. Dokümanları sınıf panosunda sergileyiniz.

Berk’in

eser-

lerinde yüzeyde dağılan çizgilerin ritmik arabeski göze çarpar. Yöresel konulara duyduğu

yakınlık,

çağdaş plastik sanat beğenisiyle süslemeci dekoratif anlayışı birbirine

yaklaştırır.

Sanatçının

resimle-

rinde, birbirini değişik yönlerde kesen düz çizgiler, kavisler ve eğrilerin oluşturduğu Manzara, Elif Naci

bir Ütü Yapan Kadın, Nurullah Berk

uyum

dünyası

vardır. Dengeli kom-

pozisyon, geometrik-figüratif ve süslemeci bir tarz, sağlam konturlu çizgiler “Ütü Yapan Kadın” adlı eserinde de görülür.

Etkinlik Sayfada örnekleri verilen D Grubu sanatçılarına

ait

eserlerin

plastik

ve

içerik çözümlemesini yapınız. Resimleri karşılaştırarak ortak noktaları belirleyiniz.

Barbaros Heykeli, Z.Müridoğlu 137

Bedri Rahmi Eyüboğlu, Anadolu toprağı ve gelenekleri üzerinde yoğunlaşır. Resimlerinde Anadolu’ya özgü konulardan halkın günlük işleri, köylü çorapları, kilimler, heybeler vb. işlemiştir. Kendini sürekli değiştirip geliştiren, yenilikçi, meraklı ve renkli kişiliği resimlerine aynen yansımıştır. Bedri Rahmi’nin “Vagon” adlı eseri, mozaik etkisi verdiği yağlı boya resimlerinden biridir. Resme ilk bakışta eşek sırtında, kucağında çocuğuyla bir Anadolu kadını çıkar karşımıza. Stilize edilmiş bir kadın figürü yer alır. Resmin alt tarafında ise, dizi dizi vagonlar göze çarpar. Bu vagonların önünde asasına dayanmış bekleyen yaşlı bir adam görülür. Vagon, B.Rahmi Eyüboğlu,1954

Turgut Zaim, resimlerinde Orta Anadolu Avşarlarını ve Yörükleri konu alır. Onun tablolarında hamur açan, karpuz kesen, yün eğiren, çocuğunu emziren kadınlar, güreşen çocuklar, tüylü keçiler, halı dokuyan genç kızlar, çadırların çevresinde dolaşan köylüler, bir mutluluk türküsünün neşeli sesini çevreye yayarlar.

Ankara’da Kış, Eşref Üren

Karadenizli Analar, Eşref Üren

Yörükler Turgut Zaim

Keçili Kız, Turgut Zaim 138

Kompozisyon, Halil Dikmen

3.3. Yeniler Grubu Bilgi Notu 1940’lı yıllar, Türk resminde görülen toplumcu, gerçekçi anlayıştaki ressamlar açısından önemlidir. Nuri İyem, Abidin Dino, Selim Turan, Turgut Atalay, Avni Arbaş, Nijat Devrim gibi bazı sanatçılar, 28 Mart 1940’ta açtıkları “Liman Şehri İstanbul Sergisi” ile birlikte “ Yeniler Grubu”nu kurmuşlardır. Bu grup, D Grubu’nun aşırı batı yanlısı biçimci ve ekolcülü anlayışına karşı çıkmıştır. Toplumsal yaşamı ve bu yaşamın sorunlarını irdeleyen, halkın sorunlarını, sıkıntılarını, sevinçlerini ve hüzünlerini yansıtan bir sanat anlayışını savunmuşlardır. Sanatçıların dikkatini insan ve yaşamı üzerine çekmekte etkili olmuşlardır. Ancak başlangıçta ortak bir anlayış etrafında toplanan bu grupta zamanla farklı eğilimler ortaya çıkmış ve grubun dağılmasıyla çeşitli kişisel üsluplar gelişmiştir.

Etkinlik Yeniler Grubu sanatçılarının eserlerinde görülen ortak özellikleri, • konu, • kompozisyon, • teknik, • üslup vb. açısından inceleyiniz.

Dilenci, Abidin Dino

Türkmen Kızı, Selim Turan

Model, Avni Arbaş 139

Performans Görevi Türkiye’de 1940 sonrası toplumsal ve kültürel gelişmelerin resim sanatına etkilerini, o dönemin yaklaşımı, sanatçıları ve eserlerini araştırınız. Araştırma sonuçlarınızı sınıfta, okulda, yarışmalarda, sergilerde, ulusal ve uluslararası platformlarda sergileyiniz.

Etkinlik “Yeniler Grubu”nun temsilcilerinden Nuri İyem, Selim Turan, Avni Arbaş, Turgut Atalay ve Nijat Devrim’in eserlerini karşılaştırarak toplumsal gerçekçiliğin nasıl yansıtıldığını anlatınız.

Balıkçı, Turgut Atalay Emekçi Kadınlar, Nuri İyem

Bilgi Notu İyem’in Kadınları



Giysilerine takılmaksızın yüzleri dikkatle incelenirse köylü ya da kentli emekçi kadınlar görülür. Anadolu’daki emekçi kadınların suretidir onlar. Durgun, suskun, devinimsiz öylece

bize

bakarlar.

Ataerkil

toplumun

dışlanmışlığını

kuşanmıştır her biri. Sessiz ve hüzünlü… Yaşamın tüm acılarını bohçalayıp derinliklerinde saklama çabasındadırlar sanki. Köylü kadınları, Nuri İyem

Acı ve itilmişlik gizlenemez, oysa bakışları ele verir onları. Tüm sıkıntılarını sakladıkları bedenleriyle çelişen gözleri vardır kocaman üzüm karası… Dillerinin suskunluğunu bozan, durmaksızın konuşan, bilge, dertli, kederli, öfkeli ve isyankardır İyem’in kadınlarının gözleri. Ezilmişliğini paylaşmaya, kaderini değiştirmeye çağırır gibidir izleyeni. İyem, geleneksel aile ve toplum kuralları arasına sıkışmış Anadolu’nun emekçi kadınlarını “toplumsal gerçekçi” anlayışla resimlemiştir. kaynak: www.gorselsanatlar.org

140

Etkinlik



Örnek verilen resimlerden hangisi

toplumsal içeriklidir?

• • •

Resimlerin konusunu belirtiniz. Bu resimlerde dikkatinizi çeken ilk şey nedir? Resimlerden hangisi sizi daha çok etkiledi, neden?

3.4. Onlar Grubu Bilgi Notu Nedim Günsür, Mustafa Esirkuş, Leyla Gamsız, Turan Erol, Orhan Peker, Adnan Varınca ve Fikret Otyam gibi Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinde yetişen bazı ressamlar, 1947’de “Onlar Grubu”nu kurmuştur. Bu ressamlardan bazıları, hocaları Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun leke, çizgi, renk ve benek biçiminde özetlediği resim anlayışından hareketle kendilerine özgü üsluplar geliştirmiş ancak yenilik getirmek gibi bir iddiaları olmamıştır.

Gülibik, Orhan Peker

Natürmort, Adnan Varınca

Köylü Kızı, Fikret Otyam

Etkinlik Sayfa 141-142’te verilen eserleri inceleyerek “Onlar Grubu”nun sanatıyla ilgili çıkarımlarda bulununuz. 141

Nedim Günsur genellikle toplumsal içerikli resimler yapmıştır. Resimlerinde, sırtlarında yorganları ve azıklarıyla Anadolu’dan İstanbul’a iş aramaya gelen gurbetçileri, maden işçilerinin yaşamını, İstanbul’un kıyı semtlerindeki balıkçı kahvehanelerini, gecekondu insanlarını, dalyanları, deniz kıyılarını, çarşıları, palyaço ve cambazların yer aldığı eğlence fuarlarını, bayram yerlerini ve uçurtma uçuran çocukları konu olarak ele alır.

Önceleri konstrüktif, biçimci bir anlayış düzeyinde, İskele, Nedim Günsur

geometrik istiflemelere dayanan Turan Erol’un resimleri, daha sonraki dönemlerde giderek lekeci bir çözülmeye uğrar. Bodrum peyzajlarında şiirsel bir yumuşaklığa bürünen bu resimde; masmavi gökyüzü, sığ suların kıyısındaki pastel mavilerin arasında tek katlı beyaz evler, omurgası ve eğrileri mavi boyalı bir tekne iskeleti yer alır. Bu resimde hem sanatçının, hem de Bodrum'un “mührü” sayılabilecek

Gün Işığında Tekne Yapımı, Turan Erol

Bursa, Leyla Gamsız

142

çarpıcı bir kurgulama görülmektedir.

Balıkçıların Muhabbeti Mustafa Esirkuş

3.5. 1950 Sonrası ve Soyut Resim Bilgi Notu 1950’ler Türkiyesi’nde, toplumsal gerçekçilik anlayışını benimseyen ve bu tarz resimler yapan ressamlar görülmektedir. Ekonomik ve toplumsal açıdan zor koşullar altında yaşayan Anadolu insanının çileli yaşamını abartılı vücutlar ve ifadelerle anlatan Neşet Günal, bu ressamların en önemlilerindendir. Aynı tarzı benimseyen Neşe Erdok gibi ressamlar, çizgilerini bugün de sürdürmektedir. Türkiye’de ilk soyut resim örneklerinin verilmesi 1950’li yıllara rastlamaktadır. Cemal Bingöl, Nijat Devrim, Halil Dikmen, Ferruh Başağa, Adnan Turani, Lütfü Günay ve Adnan Çoker gibi sanatçılar, soyut resme yönelen ilk ressamlardandır. Sabri Berkel, Cemal Bingöl, Halil Dikmen geometrik-soyut; Z.Faik İzer, Lütfü Günay, Adnan Turani ve Adnan Çoker lirik soyut ve dışavurumcu çalışmalarıyla bilinirler. Avrupa’da çalışmalarını sürdüren Fahrünnisa Zeid, Selim Turan, Nijat Devrim ve bazı çalışmalarıyla Abidin Dino aynı eğilimde eserler vermişlerdir. Sabri Berkel nesneleri geometrik biçimlere indirgemiştir. Abidin Elderoğlu İslam ve Uzak Doğu kaligrafik örneklerine dayanan soyut çalışmalar yaparken Ercüment Kalmık’ın, liman ve deniz görünümlerinden yola çıktığı görülmektedir.

Etkinlik Neşet Günal’ın “Korkuluk” adlı eserini inceleyerek soruları yanıtlayınız. Resimdeki çocukların, bu ortamda günlerini nasıl geçirdiklerini konu alan bir öykü yazınız.

. . .

Farklı yaşlardaki bu çocuklar ne yapmaktadır? Korkuluk hakkında ne düşünüyorsunuz? Korkuluklar ne işe ya-

rar? Bu sizi ürkütüyor mu? Korkuluğa asılı ölü karganın, sağdaki en büyük erkek çocuğun

tepesinde resmedilmesinin bir anlamı olabilir mi? Kargalarla ilgili bilgi ve gözlemlerinizi anlatınız.

.

Köylerinden oldukça uzakta olan bu çocuklar, niçin korkuluğun

Korkuluk, Neşet Günal

yanında durmaktadır?

Orta Anadolu’daki yaşam biçimini tuvaline yansıtan Neşet Günal’ın eserlerinde, doğanın güçlükleri ve yaşamın engellerine karşı direnen insanımız, heykelleşmiş ya da anıtlaşmış bir görünümdedir. Böylece Anadolu yaşamının sert çizgileri açığa çıkarılmıştır. Yıkılmış bir evin önü, bir duvar dibi, kapı eşiği ya da korkuluk gölgesinde dinlenen insanlar, resimlerinin başlıca konuları arasındadır. 143

Soyut Kompozisyon, Zeid

Yelkenli, Ferruh Başağa

Fahrünnisa Zeid’in lirik soyutlamalarında

Ferruh Başağa, 1945'lerde soyut araştırma-

genellikle kararlı, belirgin bir sınır çizgisi

lara yönelmiş ve bu anlatım biçiminin çağımızın

görülür. Bu resminde de siyah çizgilerle

soyut resim anlayışına daha uygun düştüğü

parçaladığı resim düzleminde, farklı büyüklük

kanısına varmıştır. Denizle rüzgâr arasındaki

ve biçimlerdeki alanları açık-koyu ritimlerle

nazik dengeyi sürdürmek zorunda olan yel-

boyayarak kendine özgü duygusal labirentler

kenlinin ruhunu, kendine özgü ışığı, rengi ve

yaratmayı amaçlamıştır.

kurgusuyla yakalamayı başaran bu eserinde, sanatçının felsefesi de netleşmiştir.

Fahrünnisa Zeid, Ferruh Başağa, Adnan Turani ve Nijat Devrim gibi sanatçılar soyut resme yönelen ilk ressamlarımızdır.

Manzara, Lütfü Günay

Neşe Erdok, Otoportre - (Perçem Düştü Kel Gözüktü, Ayaklar Suya Erdi), 1994 144

Portre, Nijat Devrim,1944

Soyut, Adnan Turani

Etkinlik Aşağıda verilen soyut resim örneklerini, sanat eseri inceleme yöntemlerini kullanarak inceleyiniz. Türkiye'de soyut resim yapan sanatçılar dört gruba ayrılır: a) Geometrik Soyutlamacılar: Hamit Görele, Refik Epikman, Erol Eti, Sabri Berkel, Cemal Bingöl, Halil Dikmen, Adnan Çoker vb.

Soyut, Cemal Bingöl

Balıkçılar, S.Berkel

Bingöl, resimlerinde durağan, geometrik parçaları sade renklerle ifade etmiştir. Kullandığı renkler sınırlıdır. b) Lirik Soyutlamacılar: Zeki Faik İzer, Abidin Elderoğlu, Ercüment Kalmık, Abidin Dino, Mustafa Esirkuş, Özdemir Altan, Turan Erol, Devrim Erbil, Mustafa Ayaz, Zafer Gençaydın, Zahit Büyükişleyen vb. lirik soyutlamacı ressamlarımızın modlesiz hacimli biçimlemeleri, renk tonlarının farklılığıyla zıtlıklarına dayanmaktadır. Özdemir Altan’ın “Gerçekçi Dönem” diye adlandırılan 1972 - 1981 yılları aralığından bir yapıtıdır. Faust’un çocuğuna verdiği ad olan “Öforion” da, makine parçaları ile küçük bir çocuğun görüntüsünün biraraya getirilişi de rastlantıları değerlendiren, bilinç altını özgür kılmayı amaçlayan bir sanat yaklaşımının sonuçlarıdır. Yapıtın tüm ögeleri soyut ve derinliksiz bir fon üzerine, hiper-realist bir teknik ile titizlikle işlenmiş ve yaratılan boşluktalık

duygusu

resmin

atmosferini

oluşturmakta etkilidir. Faust:1749-1832 yılları arasında yaşamış olan ünlü Alman ozanı, oyun yazarı Johann Wolfgang von Goethe'nin Faust adlı şiirsel oyunu dünya klasikleri arasında önemli bir yer tutar. Faust, Goethe'nin butün eserlerinin bir birleşimi olarak kabul edilir.

Öforion, Özdemir Altan, 1974 145

Abstre Figür, Abidin Elderoğlu

Liman Kompozisyon, Ercüment Kalmık

Abidin Elderoğlu, Sabri Berkel ve Şemsi Arel’in çalışmalarında, eski kaligrafik ögeleri andıran biçimler, kıvrak bir hareket ritmiyle özgün motiflere dönüşür. Ercüment Kalmık, düz renkli lekeler ve çizgiler kullanarak doğa sevgisini soyutlamıştır. Paletindeki renkler; turuncu, sarı, pembe, vişne rengi, prusya mavisi, yeşil ve kahverengidir.

Figürler, Mustafa Ayaz

Soyut, Zafer Gençaydın

Zafer Gençaydın, renkçi ve dışavurumcu bir anlayışı yansıtan lirik soyutlamalarıyla tanınır.

Performans Görevi Nurullah Berk ve Sabri Berkel’in sanatı ve eserlerini tanıtan bir sunum hazırlayınız.

146

Martılar, Devrim Erbil

Açık Simetri V, Adnan Çoker

Devrim Erbil'in siyah çizgiler ve

Adnan Çoker’in bu eserinde siyah fon içinde

beyaz ışık lekelerinin çeşitlemeleriyle

iki yarım daire formu dik açılarla kesilmiştir.

oluşturduğu resimlerinden bir örnek.

Açıktan koyuya geçişlerde pembe-mor renkler,

Turkuazı,

soyutlanmış

düşey ve kesişen iki dış bükeyle görsel

kuş imgeleri ve girdabın çekiciliğiyle

yanılsama oluştururken yoğun bir derinlik etkisi

farklılaşan bir eser.

yaratır. Op-art’a yönelik, renkçi, geometrik soyut

mavi

yeşili,

bir düzenlemedir.

Soyut Komposizyon, Zahit Büyükişleyen

Ders Dışı Etkinlik Dergi ve gazetelerde yayınlanan eleştiri yazılarını dikkatle izleyerek Türk resim sanatının dünya resim sanatındaki yerini sorgulayınız. Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. 147

c) Geometrik Non- Figüratifler: Cemal Bingöl, Şemsi Arel, Sabri Berkel, Halil Akdeniz vb.

Soyut Kompozsiyon, Sabri Berkel, 1969

Sabri Berkel resimlerinde, çizgi, leke, renk, ton gibi temel unsurlarla oluşturduğu uyumlu, düz, kavisli hatlar ve pastel tonlarla ilginç bir birliktelik oluşturmuştur.

Anadolu Uygarlıkları Kültür Simgeleri Halil Akdeniz, 2006

Soyut, Şemsi Arel

Ders Dışı Etkinlik Bulunduğunuz yöredeki resim sergilerini gezerek ressamlarımızın sanatıyla ilgili gözlem yapınız. 148

d) Lirik Non-Figüratifler: Nijat Devrim, Selim Turan, Abidin Elderoğlu, Bedri Rahmi Eyuboğlu, Ferruh Başağa, Adnan Turani, Burhan Doğançay vb. Bedri Rahmi çok farklı teknikleri, etkileri çok farklı formda ve büyüklükte alanlara başarı ile uygulamış bir sanatçıdır. Resim, mozaik, yazma, gravür ve serigrafi, seramik, duvar resimleri, üç boyutlu mimari elemanlar, rölyefler, cam ve tabaklar ona özgü motifler ile kentlerimizin duvarlarına kişilik ve renk katmaktadır. Soyut Kompozisyon, Nijat Devrim

Beyaz Sedir, Bedri Rahmi Eyuboğlu,1957

İsimsiz, Selim Turan, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, 1958

Kaligrafiye Saygı, Burhan Doğançay

Doğançay, renkli kâğıt parçalarından oluşan kolaj resmini benimsemiştir. Resimlerinde non-figüratif soyut bir ifade görülür. 149

Etkinlik Aşağıdaki bulmacada adları gizlenen ressamlarımızı bulunuz.

. . . . .

. . . . .

Neşet Günal Neşe Erdok Cemal Bingöl Nijat Devrim Halil Dikmen

. . . . .

Ferruh Başağa Adnan Turani Selim Turan Abidin Dino Ercüment Kalmık

. . . . .

Abidin Elderoğlu Fahrünnisa Zeid Turan Erol Lütfü Günay Adnan Çoker

Burhan Doğançay Devrim Erbil Mustafa Ayaz Sabri Berkel Hamit Görele

N

E

M K

İ

D

L

İ

L

A

H

S

A

B

R

İ

B

E

R K

E

L

N D

O Ğ

A

N

Ç

A

Y

J

C Ç

N E

Ş

E

E

R

D O

K Ö Ğ

T

O

F

Z

A Y

A

A

F

A

T

S

U M P

S

V

D B

I

R J

V

A D

N

A

N

Ç O K

E R

U V

T

A

P U

K

B

I

G

J

K

H

B

R

L U

L

A

T

İ

T

D

V

M B

J

K

H

M E Z

E T

Ğ S J

I

Y

M U

Ö Ü Ğ

A

L

L

E B

O N

İ

D

N

İ

D

İ

B

A

O

A

S

L

G F

Ö Ö

R D

N

K

G

L H

J

I

R

K O

P

Ü

Y A

G

G

E

Z C

V

B

E N

M

E T

Ö Ç

İ

T

M D

T

N

D

İ

E

Z

A

S

İ

N N

Ü

R H

A

F

S N

İ

İ

L

T

K

L M

N

A

E Ç

M D

F

O

Ü V

E S

R

P O

R M

N T

B

R U

İ

Y

E

D Y İ

Z

V M

K

T

İ

J

D E

B

U R

H

A

Ğ

İ

V

Ö C

E

S

P O

I

Ç

U B A

I

Ş

İ

M N

R

A

L

M B

V

N E

Ş

E

T

G Ü N

A

L

Ü

V C

A L

K

J

U

Ü Z

H

A

T C

Z

Ç

A

S

E

R

T

M

N Ç U

Ö M

U

R I

Ğ Ü

B

Y

H

M S

R

A

N R

R E

D

E

V

R

İ

M

E R

B

İ

L Ö

Y

I

Ü

B

T

R

A

S D

F

G

H

J

K Ş

İ

B M N

Ğ I

A

Ğ A

Ş

A

U R

R

E

T

Ş

H

B H

F

G

T

A İ

C T

Performans Görevi Günümüz Türk resim sanatı (1980-2000 yılları arası) hakkında bir araştırma yapınız. Görsel ve yazılı dokümanlardan yararlanarak, bu dönem resim sanatını tanıtan posterler hazırlayınız. Bunları sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız. Çalışmanızı yapacağınız süreyi, uygulama, araştırma basamaklarını ve değerlendirme kriterlerini öğretmeninizle belirleyiniz. 150

Etkinlik Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet Dönemi Türk resim sanatının benzerlik ve farklılıklarını tablodaki boşluklara yazınız. Türk resim sanatıyla ilgili çıkarımlarda bulununuz.

CUMHURİYET ÖNCESİ

CUMHURİYET DÖNEMİ

TÜRK RESİM SANATI

TÜRK RESİM SANATI

151

Etkinlik Sanat tarihi kavram ve terimlerinden oluşan aşağıdaki bulmacayı çözünüz. Siz de bir bulmaca hazırlayınız. 12 10

26

3

1 8

13

21

2

25 5

14

39 15

20

4 24

38

11

31

23

32

36 27

35 6 30 19

16

37

17 40

29 9 7

33 28 22

34 18

SORULAR 13. Varlıkların doğadaki görünüşlerinin kalem,

1. Dışa vurumculuk. 2. Soyut.

fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde

3. Yunan mitolojisinde tanrıların babası.

yapılan biçimleri.

4. XVIII. yüzyıl sonunda başlayan duygu, coşku ve sembole aşırı yer veren sanat akımı. 5. Çallı

kuşağından

sonra

kurulan

sanat

grubunun adı. 6. İzlenimcilik.

uygarlığına ait mitlerin, efsanelerin bütünü. 15. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. 16. Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında

7. Gelecekçilik.

kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu

8. Çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen,

anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün

ışık, gölge ve hacim duygusu yansıtılmayan küçük, renkli resim sanatı tekniği. 9. Yeniler Grubu’nun diğer adı. 10. Barok dönemi Flaman resminin öncü

yaratıcılık. 17. Ölü doğa. 18. Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam.

sanatçısı.

19. Tüketim toplumunun sanatı, popüler sanat.

11. Basitleştiricilik.

20. Ünlü piramitleri ile tanınan kuzey Afrika

12. Nesneleri geometrik biçimlerde gösteren bir sanat akımı. 152

14. Bir ulusa, bir dine, özellikle Yunan, Latin

ülkesi. 21. Ağaç, taş veya metal bir levhanın oyularak

işlenmesi ve bunun bir yüzeye basılması

33. Ortodokslarda İsa, Meryem veya ermişlerin tahta üzerine mumlu ve yumurtalı boyalarla

tekniği. 22. Optik sanat. 23. İnsan başlı, aslan vücutlu heykel. 24. Ses bilgisi. 25. Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk. 26. Duvar içinde bırakılan oyuk. 27. El ustalığı isteyen işler. 28. Kesme - yapıştırma tekniği. 29. Üzerine resim yapılan kumaş. 30. Genellikle ölünün yüzüne uygulanarak elde edilen yüz kalıbı. 31. Bir sanatçıya, bir çağa veya bir ülkeye özgü

yapılmış dinî içerikli resimleri. 34. Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, içerik. 35. Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul. 36. İnsan yüzünü konu alan resim ve heykel sanatı. 37. Yağlı boya ressamlığında fırçadaki boyanın tuvale sürülüş biçimi. 38. Özellikle duvar ve tavanları süslemek için yapılan resim.

teknik, renk, biçimlendirme ve söyleyiş

39. Romantizm akımının İspanyol temsilcisi.

özelliği, biçim, stil.

40. “Kırda Öğle Yemeği” tablosu ile tanınan

32. Çıplak resim.

empresyonizm sanat akımı temsilcisi.

Etkinlik Yukarıda farklı ekollere ait resim örnekleri verilmiştir. Eserleri inceleyerek sanat anlayışlarını tartışınız. Tartışma sonuçlarını maddeler hâlinde yazınız.

Soyut resim çalışmaları ülkemizde her geçen gün biraz daha yaygınlaşmakta ve zenginleşmektedir. Batılı anlamdaki resim sanatımızın geçirdiği serüven, dünden bugüne ve bugünden yarına genişleyen süreçlerle devam etmektedir. 153

Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneklerini işaretleyiniz.

1. Osmanlı minyatür sanatının en önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Dekoratif oluşu

B) Belgeciliği

D) El yazmacılığı

E) Hiçbiri

C) Edebi kitaplarda yer alması

2. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi Lale Devrinin en ünlü nakkaşıdır? A) Osman

B) Levni

C) Nigari

D) Nakşi

E) Sinan Bey

3. Çağdaş Türk resim sanatında “izlenimci kuşak” hangi sanatçının adıyla anılır? A) Nazmi Ziya

B) İbrahim Çallı

D) Hikmet Onat

E) Sami Yetik

C) Namık İsmail

4. Güzel Sanatlar Akademisi’nin eski adı aşağıdakilerden hangisidir? A) Mektebi-i Tıbbiye B) Mühendishane-i Bahri Hümayun C) Sanayi-i Nefise Mektebi D) Mektebi-i Osmani E) Darulfünun

5. Aşağıdakilerden hangisi “Yeniler Grubu” nun sanat anlayışıdır? A) Kübist

B) Toplumsal gerçekçi

D) Gerçeküstücü

C) Soyut

E) Hepsi

6. Aşağıdakilerden hangisi Çallı kuşağına tepki olarak ortaya çıkmıştır? A) Osmanlı Ressamlar Cemiyeti B) Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Grubu C) Onlar Grubu D) D Grubu E) Liman Grubu

154

7. Yeniler Grubu’nun diğer adı, aşağıdakilerden hangisidir? A) Güzel Sanatlar Birliği

B) Manzara Ressamları

D) Yeni Dal Grubu

E) Darülşafakalılar

C) Liman Ressamları

8. D Grubu hangi sanat grubundan sonra kurulmuştur? A) Yeniler

B) Müstakiller

D) Onlar

E) Hiçbiri

C) Osmanlı Ressamlar Cemiyeti

9. Aşağıdakilerden hangisi Çallı kuşağı sanatçısı değildir? A) N. Ziya

B) H.Onat

C) Z.Müridoğlu

D) Avni Lifij

E) Namık İsmail

10. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi asker kökenli ressamlarımızdan değildir? A) Şeker Ahmet Paşa

B) Hüseyin Zekai Paşa

D) Halil Paşa

E) Hoca Ali Rıza

C) Osman Hamdi Bey

11. Resimlerinde konu olarak Rumelihisarı’nda sabahın ilk izlenimlerini, Kandilli sırtlarını, Çengelköy tepelerindeki fıstık ağaçlarını, Sarıyer, Göksu ve Bebek kıyılarını ele alan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir? A) Hikmet Onat

B) Nedret Sekban

D) Yalçın Gökçebağ

C) Matrakçı Nasuh

E) Elif Naci

12. Aşağıdakilerden hangisi XX. yy. sanatçılarından değildir? A) Nigari

B) Fikret Mualla

D) İbrahim Çallı

E) Özdemir Altan

C) Abidin Dino

13. Aşağıdaki sıralamalardan hangisi doğrudur? A) Osmanlı Ressamlar Cemiyeti - Darülşafakalılar - Yeniler B) Onlar - Yeniler - Müstakiller C) Güzel Sanatlar Birliği - Müstakiller - Osmanlı Ressamlar Cemiyeti D) D Grubu - Yeniler - Onlar E) Müstakiller - Çallı Kuşağı - Yeniler

155

Aşağıda adı verilen sanatçılarla bağlı oldukları sanat grubunu numaralandırarak eşleştiriniz.

EŞLEŞTİRME TABLOSU GRUPLAR

SANATÇILAR NURULLAH BERK

OSMANLI RESSAMLAR CEMİYETİ 1

İBRAHİM ÇALLI

ÇALLI KUŞAĞI

HALE ASAF

MÜSTAKİLLER

3

TURAN EROL

D GRUBU

4

FEYHAMAN DURAN

YENİLER (LİMAN)

5

NAMIK İSMAİL

ONLAR

6

NURİ İYEM

1950 SONRASI VE SOYUT RESİM

7

2

CEMAL TOLLU NEDİM GÜNSUR ZEKİ KOCAMEMİ HOCA ALİ RIZA FERRUH BAŞAĞA MAHMUT CUDA AVNİ LİFİJ HİKMET ONAT TURGUT ZAİM ZEKİ FAİK İZER CEVAT DERELİ

Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun sözcüklerle tamamlayınız. 1. İlk kadın ressamlarımız; M…………………………........, H……………………………….. ve M……………………………..’dir. 2. Resimlerinde Anadolu Yörüklerini, halı dokuyan genç kızları, çadırları çevresinde dolaşan köylüleri ve keçileri konu olarak ele alan sanatçı, …………………………..’dir. 3. El yazması kitaplarda metinle ilgili açıklayıcı resimlere ………................ denir. 4. Yaşayan Türk ressamlarından bazıları; ………………………………, …………………………….., ..........………………………, ……………………………… ve …………....……………….’dır. Aşağıdaki anlatımları okuyunuz. Bu anlatımlardan doğru olanları “D”, yanlış olanları “Y” kutucuklarına işaretleyiniz. 1. Nedim Günsür toplumsal içerikli resimler yapar. 2. Liman grubunun diğer adı “Onlar”dır. 3. Nazmi Ziya genellikle İstanbul peyzajlarıyla tanınır. 4. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun savaş resimlerinde yiğitlik ön plandadır. 5. Turgut Zaim, non-figüratif eserleriyle tanınır. 6. Cemal Tollu “D Grubu” üyesidir. 7. “Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan” adlı minyatür Matrakçı Nasuh’a aittir.

156

D

Y

BUNLARI ÖĞRENDİM 12. sınıf “Türk Resim Sanatı” ünitesinin sonunda neleri, ne kadar öğrendiğinizi anlamak için kendinizi değerlendirebilirsiniz. Bunu yapabilmek için aşağıdaki ölçütlerden sizin için uygun olanını işaretleyiniz.

“Bunu çok iyi yapabiliyorum.” “Bunu kısmen yapabiliyorum.” “Bunu yapamıyorum.”

ÖZ DEĞERLENDİRME 1

Osmanlı Dönemi minyatürlerinin özelliklerini belirlerim.

2

Osmanlı Dönemi minyatür sanatçılarını tanırım.

3

Batılılaşma Dönemi Türk resim sanatını örneklerle açıklarım.

4

Primitif sanatçıları tanırım.

5

Avrupa’da eğitim görmüş Türk ressamlarının Türk resmine getirdikleri yeni eğilimleri belirlerim.

6

Cumhuriyetle birlikte gerçekleşen sanat alanındaki gelişmeleri saptarım.

7

Cumhuriyet Dönemi Türk resminin özelliklerini tespit ederim.

8

Cumhuriyet Dönemi’nde oluşan grupları ve sanatçıları tanırım.

Değerlendirme sonunda 2 kez ( ) ya da bir kez ( ) işaretlediyseniz, başarılı bir şekilde çalışmaya devam edebilmek için, bu konuları tekrar çalışmalısınız.

157

SÖZLÜK A afiş: Bir şeyi duyurmak, tanıtmak için hazırlanan çoğu resimli duvar ilanı. akım: Sanatta, siyasette veya düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz. albüm: Herhangi bir konuyla ilgili kısa açıklamalar verilerek resimler basılmış olan kitap. alegori: Bir kavram ya da düşüncenin figüratif semboller hâline getirilmesi. algılamak: Bir olayı veya bir nesnenin varlığını duyum yoluyla yalın bir biçimde bilinç alanına almak, idrak etmek. akademik: Bilimsel niteliği olan. analiz: Bir bütünü ögelerine ayırma işi, çözümleme, tahlil etme. anlatım: Düşünceleri, duyguları ve anlamları görsel sanatların iletişimsel olanakları yolu ile açığa çıkarma işlemi. anıt: Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide. anatomi: Beden yapısı, gövde yapısı. antik: İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıklarıyla ilgili olan. arkeoloji: Tarih öncesi ve eski çağlardan kalma eserleri tarih ve sanat bakımından inceleyen bilim, kazı bilimi. armoni: Uyum, ahenk. Bütünü meydana getiren ilgili öğelerin/parçaların kendi aralarındaki iletişimi. arkaik: Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinden kalan. B belgesel: Belge niteliği taşıyan, dokümanter. betimleme: Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma, tasvir. beyin fırtınası: Yeni fikirler oluşturmak üzere, düşüncelere engel koymaksızın, önceden belirlenmiş kurallar dahilinde yapılan fikir yaratma yöntemi. 158

bezeme: Herhangi bir yüzeyi motifle süsleme, tezyin, süs. biçim: Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. biyografi: Öz geçmiş. bizon: Amerika’da yaşayan bir cins hörgüçlü yaban öküzü. büst: Heykelcilikte başı, göğsü, bazen de omuzları içine alan sanat ürünü. C cülus: Hükümdarlık tahtına çıkma, tahta oturma. Ç çintemani: Özellikle kumaşlara ve çinilere uygulanmış, ikisi altta biri üstte iç içe geçmiş halkalar ve şimşeği ifade eden iki yatık kıvılcımdan meydana gelen süsleme motifi. çözümleme: Bir şeyi soyutlama veya parçalara ayırma süreci. D dadacılık: Savaşa ve toplumsal düzensizliğe karşı başkaldırmadan doğan bir sanat akımı, dadaizm. deformasyon: Biçimi bozulma, biçimsizleşme. değerlendirme: Değerlendirmek işi, kıymetlendirme. dekoratif: Dekor olarak kullanılan, süslemeye yarayan, süsleyici, tezyini. denge: Bir sanat eserini oluşturan ögelerin, bütün içinde kompozisyon düzenini bozmayacak biçimde dağılışı. devinim: Hareket. detay: Ayrıntı. diyagonal: Köşegen. divan: Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis. E ekol: Aynı üslup kapsamında değerlendirildikleri hâlde, bir bölgeye, kente ya da topluluğa özgü bazı ayırıcı özellikler gösteren, benzer eğilimde çalışan sanatçı grubu. engizisyon: Orta Çağ da, Katoliklerde katı din inançlarına karşı gelenleri cezalandırmak için kurulan kilise mahkemelerinin adı.

enteriyör: Resim sanatında ev içinin resmedilmesi. eser: Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt. estetik: Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu. F felsefe: Bir bilimin veya bilgi alanının temelini oluşturan ilkeler bütünü, dünya görüşü, bir konuda soyut düşünüş. figür: Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi. figüratif sanat: Resim ve heykel sanatlarında, yalnızca gerçek varlık ve nesnelere gönderme yapan betileri kullanan sanat anlayışı. Soyut ya da nonfigüratif sanata karşıt bir yönelimdir. firavun: Eski Mısır hükümdarlarına verilen unvan. fon: Resim, fotoğraf veya çeşitli plastik ögelerden oluşan dekor, görüntü. form: Bir nesnenin şekli, biçim. fresk: Yaş sıva üzerine suda çözülmüş boya pigmentleri kullanarak yapılan duvar resim tekniği. frontal duruş: Eski Mısır ve Arkaik Yunan heykellerinde, ağırlığın iki ayağa eşit olarak yüklendiği ve figürün cepheden ele alındığı heykel tipi. G galeri: Sanat eserlerinin sergilendiği mekân. geometri: Nokta, çizgi, açı, yüzey ve cisimlerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı. görsel sanatlar: Ressamlık, oymacılık, heykelcilik, mimarlık vb. sanatlar, plastik sanatlar. görsel yaklaşım: Nesneleri doğru olarak görmeyi hedefleyen sanatsal yaklaşım. gravür: Ağaç, taş veya metal bir levhanın oyularak işlenmesi ve bunun bir yüzeye basılması tekniği. güzel: Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı. H hacim: Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk,

oylum. harem: Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm. havari: Hz. İsa’nın öğüt ve inançlarını yayma işiyle görevlendirdiği on iki yardımcısından her biri. heykel: Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu. hiyeroglif: Resim yazı. hümanist: İnsancıl. I ışık-gölge: Varlıklar üzerindeki aydınlık, karanlık ve yarım aydınlık etkileri düzenleyen resim tekniği. İ içerik: Sözlü veya yazılı anlatımda verilmek istenen öz, düşünce, duygu ve imgelerin bütünü. idol: Çok tanrılı dinlerde tapınılacak nesne. ihtilaf: Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık. ikon: Ortodokslarda İsa, Meryem veya ermişlerin tahta üzerine mumlu ve yumurtalı boyalarla yapılmış dinî içerikli resimleri. ikonografi: Dinsel içerikli sanat eserlerinde betimlenen dinsel olay ya da kişiyle ilgili biçimleri inceleyen disiplin alanı. ilham: Esin. Bir sanatçının aldığı izlenimlerle zihninde oluşan görüş ve duyuş. ilkel: İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, primitif. illüstrasyon: Tanıtım amacıyla yapılan resim veya grafik. Resim tekniği kullanılarak yapılan görsel tasvir. Resimleme. illüzyon: Yanılsama. imge: Hayal. İnsan bilincine duyumlar yoluyla gelen nesnelerin yansıması. Duyularla alınan bir uyaran söz konusu olmaksızın bilinçte (şuur) beliren nesne ve olaylar. inkılap: Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik, iyileştirme, devrim, reform. irdelemek: Bir konunun incelenmesi ve eleştirilmesi gereken bütün yönlerini birer birer incelemek, araştırmak ve tetkik etme.

159

J janr resmi: Günlük yaşantıyı ve ev yaşantısını betimleyen çalışma. K kabartma: Rölyef. Bir biçimin veya bir süslemenin düz yüzey üzerindeki çıkıntısı. Kil, alçı, taş vb. işlenebilir gereçleri girintili çıkıntılı yüzeyler durumunda biçimlendirerek yapılan eser. kaligrafi: Güzel yazı sanatı. karnaval: Hıristiyanların belli dönemlerde renkli, komik ve şaşırtıcı kılıklara girerek yaptıkları şenlik ve eğlence dönemi. kavram: Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, konsept, nosyon. kavramsal sanat: Kavram veya düşüncenin yaratımında, oluşumunda kullanılan malzeme ve teknikten daha önemli olduğu bir sanatsal etkinlik. klasik: Üzerinde çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser veya sanatçı. kolaj: Kesme-yapıştırma tekniği. kolossal düzen: Rönesans mimarisinden başlayarak görülen ve iki kat boyunca yükselen gömme sütunlardan oluşan mimari cephe düzeni. konstrüksiyon: Bir yapıda taşıyıcı nitelikte olan, yapıyı oluşturan ögeler bütünü. kontrast: Bir sanatsal kompozisyonda renk değerleri ya da diğer nitelikler açısından ögeler arasındaki karşıtlık. kontur: Resimde nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi. kompozisyon: Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi. Bir sanat yapıtında öğelerin düzenlenmesi. kuş bakışı: Yüksek bir yerden aşağıya doğru, bütün genişliği içine alacak biçimde bakış. kült: Tapma, tapınma. Din. Dini tören, ibadet, ayin. kültür: Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin. 160

L leke: Resim sanatında yüzeyin homojen biçimde renk kullanılarak örtülmüş parçası, iz. lonca: Belli bir iş kolunda usta, kalfa ve çırakları içine alan dernek. lirik: Coşkun, ilhamla dolu. M malzeme: Gereç. manierizm: Özentili sanat, uyanış çağı ile Barok arasındaki yapmacıkçılık. mastaba: Eski Mısır mimarisinde kesik piramit biçimli bir mezar yapısı. mavna: Gemilere ve yakın kıyılara yük taşıyan, güvertesiz büyük tekne. materyal: Yazılı, sözlü, görüntülü, kaydedilmiş her türlü belge. Gereç. mekân: Yer, bulunulan yer. mesih: Hz. İsa’ya verilen adlardan biri. minyatür: Çoğunlukla eski el yazma kitaplarda bulunan küçük, renkli resim sanatı tekniği. mitoloji: Bir ulusa, bir dine, özellikle Yunan, Latin uygarlığına ait mitlerin, efsanelerin bütünü. modle: Resimde gölgeleri, gölgelemeyi ve ışıklı noktaları kullanarak biçimlerin gerçek oldukları ve hacme sahip oldukları yanılsamasını sağlama tekniği. motif: Yan yana gelerek bir bezeme işini oluşturan ve kendi başlarına birer birlik olan ögelerden her biri. mozaik: Mimari yapıların yer, duvar ve kubbelerine, sıva yaşken küp şeklinde küçük renkli cam ya da taş parçalarının, bir yüzleri dışarıda kalacak şekilde, yan yana gömülerek yapılan resim tekniği. N natürmort: Çiçek, meyve, gibi doğal ve hareketsiz varlıkları betimleyen resimsel yapıt. Ölü doğa. nekropol: Toplu mezar. Arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölgeye verilen isim. nonfigüratif sanat: Resim ve heykelde, gerçek varlık ve nesnelere gönderme yapan betileri kullanmayan sanat anlayışı. nü: Resim ve heykelde çıplak insan betimlemesi.

O obelisk: Dikili taş. obje: Nesne. op-art: Renk, çizgi vb. ögelerle göz yanılsamaları yaratma amacı güden sanat akımı. optik: Görsel etki. oryantalist: Doğu kültürleri üzerine uzman olan. otantik: Gerçek olan, gerçeğe veya aslına dayanan. Orijinal. oto-portre: Sanatçının kendi yüzünü yorumlaması, resimlemesi. Ö özgün: Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal. ölçme: Yapılan araştırmaların sonuçlarının sembollerle ya da rakamlarla gösterilmesi. ölçüm: Başarının doğası ve niteliğini konuya uygun doğru araçlarla çözümlemek ve ortaya koymak. ölçümleme: Sanat eğitiminde, kriterlere dayalı olarak yapılan ve belirlenen puan veya harf sistemi ile değer biçme veya derecelendirme. öykü: Ayrıntılarıyla anlatılan olay. P panayır: Belli zamanlarda ve genellikle küçük yerleşim birimlerinde kurulan, sergi niteliğini de taşıyan büyük pazar. pasaj: Resimde renklerin birbirlerine olan geçişleri. papirüs: Eski Mısırlıların bu bitkinin saplarından yaptıkları kâğıt. pentür: Boya resim sanatı. performans: Başarım. perspektif: Varlıkları, resmin iki boyutlu ortamında, üç boyut hissi (derinlik) vermek için, belli kurallara bağlı kalarak çizme, gösterme. peyzaj: Doğadan yapılan manzara resimleri. Bir yerin doğal görünüşü. piramit: Eski Mısır’da anıtsal mezar yapısı. piramidal kompozisyon: Bir resimde yer alan betileri bir eşkenar üçgenin sınırları içine yerleşecek biçimde resmeden kompozisyon. primitif sanat: İlkel sanat. M.S. 1500 yılından önce yaşamış ressamların çoğunlukla arkaik

tarzda yapılmış resimlerine verilen ad. Sanatta, kendini eğitmiş veya resimlerinde sade bir üslup kullanan sanatçıların çalışmaları. plastik sanatlar: Resim, heykel ve mimarlık sanatları. portre: Resim sanatında genel olarak bir insan figürünün sadece omuzlardan itibaren yüzünün konu aldığı resimler. profil: Yandan görünüş. İnsanın yüzünün yandan görünüşü. Bir kişi veya eşya için ayırt edici özelliklerin bütünü. proje: Uzun vadeli öğretim programı ünitelerinden oluşan, sürece ve sonuca ilişkin öğrencinin düşüncelerini, algısal ayrımsamalarını, çözümlemelerini kapsayan, bazen bireysel, bazen de grup olarak uygulamayı gerektiren çalışma türü. R renk: Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum. resim: Yüzey üzerinde oluşturulan her türlü iki boyutlu kompozisyon. ritim: Bir kompozisyonda farklı unsurların sıra ile ve belirli aralıklarla birbirini izlemeleri. rölyef: Kabartma. röprodüksiyon: Bir sanat eserinin aslını bozmadan yapılan taklidi, çoğaltımı. S sanat: Bir duygunun, tasarının ve güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. sanatçı: Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kişi. sanatkâr: Bir iş ustalıkla yapan. sanatsal: Sanata ilişkin, sanatla ilgili. sanat felsefesi: Sanatın niteliğini irdeleyen düşün dalı. sanatsal anlatım: Sanat terimleriyle algı, beceri, düşünce ve duyguların sunumu. sanat eleştirisi: Bir sanat eserine bütün olarak, ayrıntıları ile toplumsal bağlam içinde bakma, tanımlama, çözümleme, yorum ve yargı süreci. sanat tarihi: Genellikle plastik sanatları konu alan, sanatın tarihsel evrimini inceleyen akademik disiplin dalı. 161

162

sanatsal düzenleme: Çizgi, biçim, doku, renk, değer ve mekan gibi görsel sanatlar ögeleriyle bütünlük, denge, ritim, tekrar, oran, vurgu vb. görsel sanatlarda temeli oluşturan düzenleme

geçişlerde kullanılır. Bu tekniğin geliştirilmesiyle 15. yüzyılın keskin dış çizgili biçimleri belli bir yumuşaklık kazanmıştır.) süreç: Düşüncenin gerece aktarımı ve sanat

ilkeleri. sanat eseri: Yaratıcılık ve ustalık sonucu ortaya çıkan üstün ve değerli eser. sefer: Genellikle ülke dışına yapılan askeri harekat, savaşa gitme, savaş. sfenks: Mısır sanatında insan başlı, aslan vücutlu heykellere verilen ad.

yapma yolu. süreç dosyası: İçinde planlar, tasarımlar, eskizler, notlar, işlenen sanat eğitimi ile ilgili bir sorunun çözülmüş örnekleri, son ürün, süreç ile ilgili düşünceler ve ürün ile ilgili değerlendirmelerin bulunduğu dosya. Ş

siluet: Gölge, karaltı. simetri: Bir eksene göre iki yanda, aynı mesafede karşılıklı olarak yer alma. simge: Sembol. skolastik: İnanç ve bilgiyi kiliseyle birleştirmeye

şema: Basit çizilmiş simge. şekil: Biçim. Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim. şövale: Resim sehpası.

çalışan Orta Çağ felsefesi. slayt: Saydam bir yüzey üzerine alınmış projeksiyonda kullanılmaya özgü pozitif görüntü,

T tablo: Tuval, ahşap levha, karton vb. üzerine yapılmış taşınabilir boyuttaki resim.

diyapozitif. somut: Nesnel olarak varlığı algılanabilen. soyut: Somut olmayan.

tasarım: Dizayn. İşlevi olan objelerin tasarlanmış, uygulanabilir biçimleri. taslak: Bir resim ya da heykelin önceden

soyutlaştırma: Yüzey ya da hacim sanatlarında gerçek figür, şekil ve kompozisyonların tanınamayacak derecede yalınlaştırılması. soyut resim: Doğadaki varlıkların gerçek

hazırlanan şekli. tapınak: İçinde ibadet edilen, tapınılan yapı, mabet, ibadethâne. tarz: Bir kimse için özel anlatım biçimi, Güzel

görünümlerini amaçlamayan, daha çok çizgi, renk-leke ilişkileri üzerine kurulan bir anlayışla gerçekleştirilen yapıtlar.

sanatlarda üslup, stil. tekstür: Resimde doku. Dış yapı. tema: Resim ve heykelde esas konu, ana fikir.

spontane: Sanatçının, önceden tasarlamadan kendi içinden geldiği gibi dış etki olmaksızın gerçekleştirdiği çalışmalar. stil: Görsel biçimde sunulan düşünce ve duyguların karakteristik bir tarzı. Üslup. stilize: Bir şekli, özelliği bozulmadan sadeleştirmek veya belli bir tarz hâline getirmek, dekoratif bir görünüm kazandırma. strüktür: Bir nesneyi ya da yapıyı ayakta tutan

tezyinat: Osmanlıcada hem bezeme, hem de süsleme kavramları karşılığında kullanılan sözcük. tıpkıbasım: Sanat değeri taşıyan eserlerin kopya yöntemiyle çoğaltılması. ton: Renklerin, boyalı yüzeylerin koyu-açık görünümü. topografya: Bir kara parçasının doğal engebe ve özelliklerini kâğıt üzerinde çizgilerle gös-

taşıyıcı sistem. İçyapı. sfumato tekniği: Resim ya da çizimde, renk ve tonlar arasında yumuşak geçişleri sağlayan gölgeleme yöntemi. (İlk kez Leonardo da Vinci tarafından uygulanan bu yöntem, çoğu kez aydınlık alanlardan karanlık alanlara

terme işi. tors: Bir figürün gövde heykeli. Kollar, bacaklar ve baş dışında kalan insan gövdesinin heykeli. transparan: Saydam olan. tuval: Üzerine resim yapılan yüzey.

Ü üç boyutlu: Boyu, eni, derinliği veya yüksekliği olan, plastik. ürün: Sanat adına yapılan bir nesne. üslup: Bir sanat yapıtının ya da yapıtlar grubunun, bir devrin, bir bölgenin veya bir ekolün ifade bakımından özellikleri. Bir sanatçının kendine özgü biçimlendirme ve tasarım anlayışı. V valör: Renk değerleri. Bir tonun göreceli şiddeti veya bir tona ait kuvvet. Bir tondaki ışık ve gölgelerin derecesinin getirdiği fark. vurgu: İzleyicilerin dikkatini çekmede etkin olan sanatsal faaliyetler içinde bir alan. Bu alanlar genellikle zıt-kontrast ölçüler, şekiller, renkler ya da diğer farklı yapılar. Y yalın: Karmaşık olmayan, katkısız, sade. yanılsama: Yanlış algılama ve duyu yanılması. yaratma: Kişinin eski bilgi ve yaşantılarına

dayanarak yeni nesne ve düşünceler ortaya koyma. Kişinin bir tür sentez yapma yetisi. Teknik-malzeme, işlem, öge ve çözümlemeler kullanarak görsel sanat eserleri üretmek; eşsiz, karmaşık, ayrıntılı düşüncelerin esnek ve akıcı üretimi. yazma: Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap. yontu: Heykel. yoz: Bozulmuş, aslından uzaklaşmış, güzel olmayan. yörük: Hayvancılıkla geçinen, genellikle Toroslar da yaşayan göçebe Türk oymağı. yüzey: Bir nesneyi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm. Z ziggurat: Sümerler tarafından basamaklı piramit biçiminde, yukarı doğru gittikçe daralan tapınak mimarisi.

KAYNAKÇA Anadolu Üniversitesi, Sanat Eserlerini İnceleme, Eskişehir, 1993. Anadolu Üniversitesi, Türk Plastik Sanatlar Tarihi, Eskişehir, 1993. ARTUT, Kazım, Sanat Eğitimi Kuramları ve Yöntemleri, Anı Yayıncılık, Ankara, 2001. ASLANAPA, Oktay, Türk Sanatı, Remzi Kitabevi Yayınları, İstanbul, 1989. ATALAYER, Faruk, Temel Sanat Ögeleri, AÜ Yayınları, Eskişehir, 1994. ATALAYER, Faruk, Görsel Sanatlarda Estetik İletişim, AÜ Yayınları, Eskişehir, 1994. ATAN, Ahmet, Resimli Resim Sözlüğü, Asil Yayın, Ankara, 2006. BEKSAÇ, Engin, Avrupa Sanatına Giriş, Yem Kitabevi, İstanbul, 1995. BERK, Nurullah-TURANİ, Adnan, Başlangıcından Bugüne Türk Resim Sanatı Tarihi, C.2, Tiglat Yayınevi, İstanbul, 1981. BERK, Nurullah, Sandro Boticelli, Millî Eğitim

Basımevi, İstanbul, 1970. BİGALI, Şeref, Resim Sanatı, Ankara,1999. BOYDAŞ, Nihat, Sanat Eleştirisine Giriş, Gündüz Eğitim ve Yayıncılık, Ankara, 2004. CLAVDON, F, Usmam İ., Romantizm Sanat Ansiklopedisi, çev: İnce Ö., Remzi Kitabevi, İstanbul, 1988. DEMİREL, Özcan, Eğitimde Program Geliştirme, Anı Yayıncılık, Ankara, 1997. ERGİNER, Ergin, Öğretim-Planlama-Uygulama ve Değerlendirme, Ankara, 2006. ERİNÇ, M. Sıtkı, Resmin Eleştirisi Üzerine, İFAV, İstanbul, 1995. ERİNÇ, M. Sıtkı, Sanatın Boyutları, Çınar Yayınları, İstanbul, 1998. ERSOY, Ayla, Sanat Kavramlarına Giriş, Yorum Sanat Yayıncılık, İstanbul, 1995. ERSOY, Ayla, Günümüz Türk Resim Sanatı (1950’den 2000’e), Bilim Sanat Yayınları, İstanbul, 1998.

163

Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, 1-2-3. Cilt, Yem Yay, İstanbul, 1997. GOMBRİCH, Ernest, Erduran Ö., Sanatın Öyküsü, çev: Erduran E., Remzi Kitabevi Yayınları, İstanbul, 1997. İPŞİROĞLU, M. Şevket, Rönesans Sanatı, İÜ Edebiyat Fakültesi, İstanbul, 1942. İPŞİROĞLU, Nazan - Mazhar, Oluşum Süreci İçinde Sanatın Tarihi, Cem Yayınevi, İstanbul, 1977. İPŞİROĞLU, Nazan- Mazhar, Sanatta Devrim, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1993. KILIÇKAN, Hüseyin, Resim Bilgisi, Fil Yayınevi, İstanbul, 1999. KIRIŞOĞLU, Olcay Tekin, Sanatta Eğitim, Pegem A Yayıncılık, Ankara, 2002. LYNTON, Norbert, Modern Sanatın Öyküsü, çev: Öziş S.,Çapan C., Remzi Kitabevi, İstanbul,1991. MÜLAYİM, Selçuk, Sanat Tarihi Metodu, Anadolu Sanat Yayınları, İstanbul, 1983. MÜLAYİM, Selçuk, Sanata Giriş, Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi Yayını, İstanbul, 1989. Örneklerle Resim Sanatı, Arkın Kitabevi, İstanbul, 1972. ÖZSEZGİN, Kaya, Türk Plastik Sanatçıları, Ansiklopedik Sözlük, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1994. RİCHARD, Lionel, Ekspresyonizm Sanat Ansiklopedisi, çev: Madra M., Usmanbaş İ., Gürsoy S.,Remzi Kitabevi, İstanbul, 1991. Sanat Tarihi Ansiklopedisi, 1-2-3-4. Cilt, Görsel Ansiklopedik Yayınlar, İstanbul, 1981. SERULAZ, Maurice, Empresyonizm Sanat Ansiklopedisi, çev: Erbil D., İstanbul, 1991.

SÖZEN, Metin, TANYELİ Uğur, Sanat Kavramları ve Terimleri Sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1992. TANINDI, Zeren, Türk Minyatür Sanatı, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1996. TANSUĞ, Sezer, Türk Resminde Yeni Dönem, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1988. TANSUĞ, Sezer, Çağdaş Türk Sanatı, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1991. TANSUĞ, Sezer, Resim Sanatı Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1993. TANSUĞ, Sezer, Sanatın Görsel Dili, Remzi Kitabevi, Ankara, 1993. TUNALI, İsmail, Felsefenin Işığında Modern Resim, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1983. TURANİ, Adnan, Batı Anlayışına Dönük Türk Resim Sanatı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1984. TURANİ, Adnan, Dünya Sanat Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1992. TURANİ, Adnan, Sanat Terimleri Sözlüğü, Remzi Kitabevi, Ankara, 1998. TURGUT, İhsan, Sanat Felsefesi, Akademi Kitabevi, İzmir, 1993. TÜRK DİL KURUMU, Türkçe Sözlük, Ankara, 2005. TÜRK DİL KURUMU, Türkçe Yazım Kılavuzu, Ankara, 2005. YETKİN, Suut Kemal, Estetik ve Ana Sorunları, İnkılap ve Aka Kitabevi, İstanbul, 1979. YETKİN, Suut Kemal, Leonardo Da Vinci’nin Sanatı, Millî Eğitim Bakanlığı, İstanbul, 1966. WÖLFLİN, Henrich, Sanat Tarihinin Temel Kavramları, çev: Örs H., Remzi Kitabevi, İstanbul,1985.

İNTERNET ADRESLERİ http://ressam.motoru.org www.resimegitimcileri.org http://.istanbul/sanatevi.com/sanat/ressam/ressamlar.php http://www.artacademy.com.tr/ http://www.felsefeekibi.com www.sanalmuzesi.org http://www.resimsanati.com-ressamlar-turk_resimsanatı-cagdas_turkresmi.htm www.tcmb.gov.tr/yeni/arts/arts.html www.mkutup.gov.tr/tablolar/tablob6.html www.sanatmuzesi.hacettepe.edu.tr/koleksiyon1.htm 164

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARININ CEVAP ANAHTARLARI

1. sanat 2. estetik 3, içerk

1. yağlıboya

1. sfenks 2. papirüs 3. fresk

1.soyutlama 2. non-figüratif

Zahit Büyükişleyen

Sanat Tarihi Kavram ve Terimlerinden Oluşan Bulmacanın Çözümü

165

Ressam İsimlerinin Gizlendiği Bulmacanın Çözümü

Sanatçılarla Bağlı Oldukları

Türkçesi Verilen

Sanat Akımının Eşleştirilmesi

Sanat Akımlarının Orjinal İsimleri

Sanatçılarla Bağlı Oldukları Sanat Grubu

166

View more...

Comments

Copyright ©2017 KUPDF Inc.
SUPPORT KUPDF