Paulo Coelho Hac
February 12, 2022 | Author: Anonymous | Category: N/A
Short Description
Download Paulo Coelho Hac...
Description
PAULO CAN
COELHO'NUN
YAYINLARINDAKİ
ÖTEKİ
KİTAPLARI
B E Ş İ N C İ D A Ğ / roman I Ş I Ğ I N S A V A Ş Ç I S I N I N EL K İ T A B I / deneme ON B İ R D A K İ K A / roman PİEDRA IRMAĞININ KIYISINDA OTURDUM A Ğ L A D I M / S İ M Y A C I / roman Ş E Y T A N VE G E N Ç K A D I N / roman V E R O N İ K A Ö L M E K İ S T İ Y O R / roman Z A H İ R / roman
Paulo Coelho, doğdu. için
çok
Brezilya'nın
Simyacı'mn
başarılarla
Coelho'nun, ca
1947'de,
1988'de
bir
yazarlık
Can Yayınları
arasında
satan
dolu
listelerinin
üst
aynı zamanda toplumsal ve Paulo
Coelho
arasında, Award
pek
çok
Dünya
ve
Fransız
birlikte,
hayatı bulunan
sıralarına
Coelh
başlamış
oldu
kitapları yalnız
yerleşmekle
kalmad
kültürel tartışmalara da yol
saygın
ödülün
Ekonomik Legion
Rio de J a n e i r o k e n t i n d
ya y ı n l a n m a s ı y l a
de
sahibi
Forumu'nun
oldu;
verdiği
d'Honneur Nişanı
da
açt
bunla Crysta
vardır.
Yazaı
2002 y ı l ı n d a B r e z i l y a E d e b i y a t A k a d e m i s i ' n e k a b u l e d i l d i .
Co
elho ayrıca,
haf
talık
köşe
d ü n y a n ı n pek çok saygın basın k u r u l u ş u yazıları
Celâl Uster,
yazmaktadır.
1947'de
Edebiyat Fakültesi nim
Cumhuriyet George
Yazko
Kitap'm
gazetesi
yayın
Thomson'ın
Çeviri
İstanbul'da doğdu.
İstanbul Universites
İngiliz Dili ve Edebiyatı
Cumhuriyet
gördü.
dergisinin
kültür
Tarihöncesi Azra
Ege
Erhat
B ö l ü m ü ' n d e öğre servisini
yönetmenliğini
Yaroslav Haşek'ten George Onvell'e,
adlı
yapıtının
Ödülü'ne D.
Llosa'dan John
Berger'a
pek
yönetti
üstlendi.
H.
çok yazarın
1983'te çevirisiyle
değer
görüldü
Lavvrence'dan
Murdoch'a, Juan Rulfo'dan Jorge Luis Borges'e,
kazandırdı.
için
iris
M a r i o Vargas
yapıtlarını
dilimize
İçindekiler
Yirmi
Yıl
Sonra
Öndeyiş Harita:
9 17
Santiago Yolu
22
Varış
25
Saint-Jean-Pied-de-Port
31
41 Yaratan
ve Yaratılan
49
63
Hız
Egzersizi
*Zalimlik
Egzersizi
67
Haberci
75
Haberci
Ritüeli
79
Sevgi
90
Evlilik
93
Coşku
103
Ölüm
115
111
124 Kişisel
Kusurlar
Sezginin
Canlandırılması
(Su
Egzersizi)
Mavi
Küre
Diri
Diri
Egzersizi
Gömülme
Egzersizi
131 135
Fetih
147
157 ve
Nefes
Alma
Gölge
Egzersizi
165
İtaat
172
Dinleme
Egzersizi
181
Gelenek
187 197
Cebrero
Sondeyiş: Santiago
RAM
149
Delilik
El
Egzersizi
55
Zalimlik
Emir
Tohum
43
de
Compostela
Dans
Egzersizi
Egzersizi
Y i r m i Y ı l Sonra Fransa'nın
güneyindeki
bir
kentte,
bir
bahçede
otur-
maktayım. Karşımda ce,
yükselen
dağların
mayan lu'yla
şu
bir
noktasından böyle
bir
kez
maden
günüm kalı
suyu,
fazlasını bir
gibi rakta çekdışı
haftalar Bir
kolu
olan,
simgesel
getiriyorum.
duyular
ve
daha
doğru
izlerimi
olurdu,
fark
silmiş
bu
bir
kah-
bir
ne
kafamdan Kilisesi'nin
diye içtenliğimden
Geriye
bakı-
izlerimin
top-
hava
ka-
şey
ger-
Yola
çıka-
atamıyorum. küçük
durarak
RAM'm
olduğumu,
olmadan
fırlamış
arıyorum?
soruyu
geçiriyoııım kuşku
ritüelini
ruhsal
arayışın
başında aklımdan. duyuyorum
bir
dünyanın
bir
gerçekleştirilemeyeceğini işlerimin
ya-
bakıyorum:
Her
Katolik
çı-
yolun
durum,
uzak
bu
doğum
içinden
ayak
amaçlayan
Brezilya'da,
ama
yola
olacak.
gizemlerden
Aldatılmış
mantık
konusundaki
Yo-
İleriye
geçici
Burada
ve
şimdi
Santiago
giden
yudumlamakta.
bu
anlamayı
yerine nüyorum,
ama
ama
sırlar
ol-
İspanyolca,
ıssızlığın
tek
peşindeyim.
dilini
ön-
insanlar -
dil
Compostela'ya
kahvesini -
oldu,
yıl uzakta
sonra,
bırakmışım.
gözüme.
kılıcın
gezinen
kılavuzum
ayak
görünüyor
eden,
görünüm,
olması
rüzgâr
öğleden
de
ardımda
tekdüze
duruyor
geçmiştim;
ovaları,
Santiago
barda
Aynı
rarmadan
yış
sohbet
görünüm,
görünen
yorum:
de
Saint-Jean-Pied-de-Port'dan
olmuş,
Tekdüze
Yirmi pek
Bir
yöresinin
yaklaşmakta,
rısından
lı
yürüyerek
gidiyorum:
Leön
epey
yerden
başlamıştı.
geriye
mekân
seyrediyorum.
bulunduğum
ilişkim
Zamanda ve,
dağları
anda
düşübulunmam
Ruhsal -
araçünkü
ortaya
asla
dua
çıkmayan
etmek,
bulduğum
yollardan
buyruklara
uymak
Evet, de
içtenliğimden
bıraktığımız
insanlara
açık
uğrattı.
gizlerine insanlar
arasında
tiren
sihirli
verdiği Ama
raşın
kendisi.
Bu
Kutsal
binlerce
kez
coşku,
gerçekleştiğine ya
da
kılan, kuramlar
değil,
Ve ulaştıracak nın da
anda,
o bir
dığından, kaç
çobanın Veronika
hap
kıyısında Tek sohbet
sonra
ağlayarak bildiğim, etmemin fazla
bir
gergin
bir
hazırlandığından, günlüğünü ve
olanaksızlığı, sürdüremeyeceğimi
çünkü fark
burada
ayininsan
1986
Santiago
hazine
etmek
yapmakta
ara-
üzere
Piedra
birIrmağı
habersizim. de
Petrus'la
olduğum Ay
işi sonları
ki,
işe Cep
telefonları,
da
yok.
Zorunlu
duğumuz
yolun
beni
çok
başka
yor.
Leön
'
gerçekleştirdiğim
Haccı
o l m a y a n istatistiklere göre, kişi
geçmiştir.
yıl
kez
sonuçta
istiyordum?
Sanıve
gerektiren her
-tıpher-
şey
bekledi-
yürümeye
yolun olsa
bu
Santiago Yolu'nu
düşünüyor. bir
an
önce
tür
zo-
bitmesini,
konuşmadan postalar
yürüyo-
henüz yürümekte
değil,
dünyanın
olduğu
aklıma
ikimiz
yalnızca
400
orta-
yapayalnızız.
yerlerde;
kente
akşamüstü,
işini
ortasında
bir
götürmekte
basayım;
gerek. şey
elektronik
ileride
başlıyoruz.
baş
gereği bir
birlikteliğimizin
şu
yol
olmadığını
Milano'daki
bu
fakslar,
de
Ovası'ndaki
mi
gelenekleri
hiçbir
yalnızca
kentine
sı-
kaçıncı
bu
çıkarılmayı
da
umuyor
Compostela
düşünme-
kendime. ama
Sonuçta,
nedeni,
akşamüstü
ruz.
bilir
kararsızlıklarımla
da
yeniden
gerçekleşiyor.
Petrus
dönebilmeyi bir
kim
konuşmadan
o
ucuy-
an
yaklaştığından
kendi
öğretiyor. biçimde
Ama
her olduğunu
ben
ortaya
insanlar
gözlerinin
geçmişi
gizem falan
dalmışım,
olmasının
de
gibi-
bir
burada
Santiago
ortada
dediği
sanıyorum
Bütün
ve
hesagerektiğini
ileride,
dolu
keşfetmek
bana
kalkıp
sevdiği
şeyi
sonra
hacıya
akşamüstüne
soruyorum
olmadığını
duyması.
bir
Gizemleri yol
runluluk
kilometre
Sanmam,
tersi
arzuladıbir
koyulmamız
iki
istiyordum?
düşüncelere
Onun
konusun-
yazacağımdan,
ediyorum.
yılı-
olsa
aradığımı
Yerimizden Ben öyle
vermesi.
gerek
giz
yola
insanlarla
27°C
İsa'nın
"gizli
bulunuyorum.
bir
Hz.
insanı
olduklarım
olduğum,
kı
iholanak-
hep
bitirdikten
önce
gitmiş Vakit
bu
gizliye
edemediğim
yaşlı
yitip garip
mi
gerçekleşmesi
gizliden
birkaç
ediyorlar. 1
beni.
ama
tam
görünen
Pilar'ın
değiştiriyor rım,
bir
aşmış
intihar
ne
hangi
Compostela'ya
bir
yaklaşık
meslek-
gitmeye
cesaret suyunu
an orta
dünyanın hazır,
ğimin
geliştirdiği
kent
etmeye,
Değişmek
sevgiyi
coşkunun
yazacağından
tedirgin
verenler uğ-
karar
derinliklerinde kadının
caklık
me-
sonraki
devam
coşkuyu
kutsal
bir
bir
bakarak
maden
istiyor,
sohbet
bu:
dinginlik-
bir
peşinden
gülünesi,
türlü
ruhsal
olmak.
kahvesiyle
söylüyor;
ye
rüya bir
yazar
ödememi
muci-
de
yaşamış kitap
ruhumun adlı
yutmaya
bu
Petrus
gezinip
bir
bir
ustalaştığım
rüyamın
çocuksu,
yapmaya bir
belirli
tekniklerinde
Değişmeye,
görünen
yapmak, bı
paralardan, kimi
Bana
ama
yaşamaya
ve
şey;
kalmış
gibi
ğım,
ne
durmadan
çoğunu
sız
var.
ay-
bu
Sonuçta,
Santiago
geride
sonrasında,
ay
aynı
tiyacım
kimse
coşkıdu
büyük
bildiğim,
vazgeçeceğim.
"Burada
olduğuna
getirmeye
Beni çok
bu
değil,
konusunda
yarısından
öğleden
de
iyi
la
bekleyen,
mucize
değil.
yerine
açılı-
karar
buluşturan,
isteğiyle
işte.
Leön'da,
altı-yedi
adında
yazgısını
yolun
Şu
bir
törenleri" gizemi
buradayım
seçim okunması
inanma
varoluşun
yapmaya,
Ruh'la
hayatın
"kutsama
birden
kalırsa,
kapılarında
götüren
Bizi
depreş-
yüreklerindeki
geleni
Cennet'in
Tanrı'ya
parçası.
yüzlerce,
zelerin
daha
Bizi
aşkı
kendilerine
geçecek
ten,
katılabi-
yönetimlerinin,
sanıyordum.
Ona
yerine
kıbüyük
arasına gizli
kapılarının
kendi
sıradan düş
evrenin
yerlerde
söylüyor:
göre,
ellerinden
bizi
bir
tinlerin
tersini
geri-
en
keşfedeceğimi
sormak
kişiler.
filizlendiren,
ler"
tam
için
seçilmiş
olmadığı
elime ten
beni
insan
Cennet'in
Petrus'a diye
uyandırmak
sonunda,
varlığını
Petrus değil.
çaba
bilgelerin
çekiciliğin
saçma
iş.
herkese, durması
ayrıcalıklı
yiyeceklerin,
arıyorum?"
Yol'un
geldiğinde ve
Petrus'un,
söyleyip
Tibetli
ayinlerin
rıcalıklı
ta
avuç
bir
duyuyorum.
bunca
bir
vakti
gelmek
zahmetli
boyunca
sanıyordum.
aramak, zora
çok
olduğunu
Oysa,
erişen
leceğimi
Tanrı'yı geçmek,
kuşku
günler
bile
rıklığına
bir
tuhaf
bile
de
nerdeyse
kişi
yürümüştü.
olbirgelmion Resmi
1999 y ı l ı n d a , m e t i n d e s ö z ü e d i l e n b a r ı n ö n ü n d e n g ü n d e 4 0 0
yıl
sonra
Petrus'un
varacağımdan ğum
ve
kim
maktayım. önümde İtalyanca
Milano'ya
kaç
bilir
kez
bu
kahve,
basımı
Kim
bir için
benden
görmek
kez yazgıma ayında
bahçeye
doğuşumun
yayımlandığını
kaç
Haziran
maden
ve önsöz
hikâyesinin, üzere
bir
doğru
al-
akşamüstü
yol
almaktayım;
Elisabetta'nın
Hac'ın
rica
mektubu.
ettiği
doğduğu
almaktayım.
"Ya
Paulo St.
Martin,
(Çeviren:
12
kurduyol
Petrus'un
yol
kitapla
hayalini bir
doğru
suyu bir
adlı
Simyacı
yadsıdığım
yılının
olduğum bir
Yeniden ülkede
bilir
2001
oturmakta
kenti
habersiziz.
Rab,
işte
burada
iki
O
onlara,
da
kılıç
var" "Yeter!"
dediler. dedi.
Coelho
O c a k 2006
K i t a b ı M u k a d d e s , Y e n i A h i t , L u k a , XX I 1: 3 8 .
Emrah İmre)
13
Ondeyiş
® Şimdi, cüğüne man
RAM'ın
ve
gereken
gücü
için Usta,
Açık
hâlâ
havada
sürmesi tüm
ve
ellerimle
tamla ve
yüksek bana,
kardeşlik
topluluğunun-
neler
olacağı
rikatı'nın
Ustası
Çamurun yük
bir
sözleri
ğım
yardımını
çukura
birinde,
ol-
biri,
batini
ellerimi
Karım,
kılıcı
çök-
Negras
(Ka-
Serra
do Us-
rehber oluşan
diye
bilinen
ediyordu. rehber
törene
bir
çukur
tılsımı bana örtüp
kar-
Beşimiz RAM
Ta-
katılıyorduk. kazdım.
koydum
gelerek,
çamurla
Diz
bir
olan
toprağa
yanıma
gördüğüm
yerleştirdim,
yöreden
eşlik
geniş
yüzlerce
törenin
bu.
tarikatlardan
-"Gelenek"
söylenmiş
düzgün,
kaldırdı.
11 a t i a i a ' d a y d ı k .
kutsanacağım
kullandığım,
işaretti
yakınlarında,
temsilcisi
kendisine
içinde
söyledim.
zamandır büyük
bir
havaya
Brezilya'da, Agulhas
topluluğunun
ağırbaşlılıkla,
bir
kayalığın
yanındaki
olarak
Söz-
başladım.
müritlerimden
deşlik
tanığı
ç a 11 r d ı y o r d u ;
hayırlı
doruklarından
bir
Hayat
Sözcüğün
kılıcımı
kazmaya
bilinen
dört
yeni
alevleri
gösteren
büyük
ve
duran
ateşin
karım,
dünyanın
ellerinle
o
edinmelisin."
toprağı
diye
önünde,
dünyada
1986 g e c e s i y d i ;
İğneler)
Mar'ın
yüzü
tüm
kınında
yakılan
gerektiğini
2 Ocak ra
kutsal
dokunmalı
ve
on yıldan
Bü-
törensel fazla
bir
gerçekleştirirken
uzattı.
Kılıcı
üstünü
kazdı-
düzlettim.
Bunu yaparken, ve
sırf o
eski
tuhaf olayları yutulacaktı, cek,
geçirdiğim
ve
gücünü
örten
toprağın açtık;
ışık y a r a t t ı . yor
ve
ve tahta
olduğu
geldi,
Artık
oradakileri
ateşten
Hep
bizi
omuzlarıma
RAM
gücü
rum,
şimdi
si,
aşkla
si,
agnum'uri
da
ve
ve
aşkıyla,
ve
tüm
açık
seçik
sarımtırak
boyunca.
Ası,
mundi'nin3
Ası, ki,
Ustası
renkten
M'si.
uzun
süre
Kılıcın
Ve
kılıcını
a ç m a d a n ya
kınına
girmesin."
suskun ne
de
ğim
mucizeleri
rak,
bir
ra dan
tutup
kılıcımı
bastı.
Şaşkınlıkla
alevleriyle
nüme
bürünmüştü.
bana
dönüp,
bir
ki,
bana
şeyler
"Çekelini,"
için
Artık,
O
sonra,
ne
güçlerimi öğrendi-
uzandım. fırladığı
atarak
bıraktım
yüzü
O
kınlı,
garip
hayaleti
Tam gibi
kabzasın-
var
gücüyle
kılıcı. ışık
yok
olmuştu;
andıran
baktıktan
sonra
karımı
söyleyerek
kılıcı
ona
dedi,
seni yanılttı.
"elin
kızıl-ka-
bir
notu" diye belirtilenler dışındaki
tüm
dipnotlar yazara
' Kuzu. "Hz. İsa'nın simgesi" anlamında. (Çevirenin notu.) ' Evrenler, d ü n y a l a r ya da insanlık, beşeriyet. (Çevirenin notu.)
seçkin
bir
verdi.
ve
Sonra
T a r i k a t yo-
aittir]
notu.)
azınlık
olduğunu
sandığın
paylaşılan
bir güç o.
ri
çevirseydin,
tık
kılıcını
lerin re
yeniden
şeyi
Herkesin
bir
değeri
geri
çevirmen
olacaktın.
yok,
Ama
aramak
kapıldığın
yeniden
ele
E ğ e r ge-
yüreğinin temiz
korktuğum
başıma
gel-
H ı r s ı n y ü z ü n d e n arGururun
araman
için,
Sahip
herkesçe
gerekirdi.
zorundasın.
arasında
yoludur. çünkü
çünkü
sendeleyip düştün.
insanların
büyüsüne
olan
Kılıcı
göstermiş
sıradan
değildir.
kılıç sana v e r i l e c e k t i ;
en can alıcı anda
onu
için
gücün
di,
yüzünden
gerekecek.
Mucize-
sana c ö m e r t ç e v e r i l m e k
geçirmek
amacıyla
uğraş
üze-
vermen
gerekecek." S a n k i yer a y a k l a r ı m ı n çöktüm, geri
dim. ni
sersem
alamazdım.
güçsüz
ve
Göksel
Rehber
ateşi
dım
etti.
Yeni
rallarına
göre
Yeni
da
günümde,
Ustamın
durduğu
peşine
Ustamın
karım
diz
kılıcımı artık
düşmeliy-
buyurganlığı
be-
kalkmama
yar-
demedi.
ama Gelenek'in ona
sessizce
çamurlu
dikkatle
yerden
olmadan
ışığında,
çalıştırdı.
arasından
Oracığa eski
verilmediğinden, onun
ellerindeydi,
izni
dar,
hoşçakal
motoru
bana
baştan
söndürdü,
fenerinin
Kimse
yeni
kılıç k a r ı m ı n
Rehberin
ların
kılıç
verdiğim
döndürmüştü.
arabaların
koyup
çekiliyordu.
Toprağa
Kutsanma geri
altından
gibiydim.
savunmasız,
dünyaya
yola
Karım
Arabayı
ormandan
geçerek,
indik.
kılıcı
yoldaki
sürerken,
ku-
dokunamazdım.
arabanın tümsek
uzun
süre
hiç
bagajına
ve
çukur-
konuşma-
dık. Sonra, dedi.
beni
"Kılıcı Usta'nın
görü-
çağırdı
' Krallık, hükümdarlık, egemenlik. "Tanrı'nın krallığı" anlamında. (Çevirenin ["Çevirenin
ar-
andan başlaya-
siyah
Usta
baktım.
büyüyen
gözlerle
işitemediğim
almak
Çığlık
Usta'ya
ateşin
Donuk
andan
ka-
artık.
kaldırıyordum
parmaklarıma
O
gizli t u t m a k z o r u n d a y d ı m .
çelik ve ahşaptan yapılmış,
kabzalı yeni
bir iyi-
bir d ü ş m a n ı n
Gelenek yolunda gerçekleştirmeyi
Müneccimdim
Sağlam
da
istenmedi.
kının-
çektiğinde,
usulca çizdi.
kalmam
kılıyoR'
bir yol
benden
"Seni
R'
asla
gizlemek,
ki:
regnum'un 1
yeni
tık
kendi kılıcını
dedi
sağlamlığının
paslanmasın.
ucuyla alnımı
farklı
M'si;
nını
Kılıcının
görülebili-
Şövalyesi
Ruh
iki
t u h a f bir
merhametin
lik y a p m a d a n , tatmadan
ve
lu,
olduğunu
kollarımızı
dokundurarak
Tarikatın
hayatın
tapınmanın
kalmasın
alnıma
döne-
mezarını
kuşatan
bir r e n g e b ü r ü n d ü r ü y o r d u . U s t a , biraz s o n r a , çekti,
tarafından geri
kılıcımın
birlikte
ama
vuran
toprak toprağa
eski
kullanarak,
Işık a y d ı n l a t m ı y o r d u ,
öğrendiklerimi
besleyecekti.
kılıcımı
bıraktı.
gücünü
tüm
gerçekleştirebildiğim
kabzası
kaynağı
yeni
üstüne
Usta,
sınavı,
sayesinde
aklımdan.
ağzı
almış
onca
kılıç
geçirdim demir
Usta y a n ı m a
yana
dost
" Ü ç şey soğukmuş,
yüreklendirmeye alacağından
eminim."
ona
ne
sordum.
dediğini
söyledi bana. keşke
İkincisi,
orada
aynı
durumun
senin
doğru rinde
sıcak
olanlara
doğru
bekleyeceğini
söyledi.
Bana yalnızca
kılıcı
bir
noktaya
varan
Üçüncüsü,
geçmen gereken
Ama
ne
nereye
günü
etme,"
sandığımdan
şey
şaşırmadığını,
söyledi.
günde,
"Merak
Yukarıları
tutacak
hiç
vardığın
kez g ö r ü l d ü ğ ü n ü
zamanda,
zamanı.
Birincisi,
yanıma
dedi.
da birçok
çalışarak,
geri
alsaydım,' daha
önce
başkalarında kılıcının yolun
biliyorum,
gizleyeceğimi
seni
bir yene
de
söyledi."
Heyecan diye
içinde,
"Peki,
hangi
yoldan
söz
ediyordu
ki?"
sordum. "Doğrusu,
haritasında bakman
pek
açık
Santiago
gerektiğini
seçik
Yolu
diye
söyledi."
anlatmadı. bilinen
Yalnızca bir
ortaçağ
İspanya yoluna
SAKJTİACO
Unu SANTİAGO D£ CONMPı
WOI\J
Varış
(ö
Grümrük uzadıya de,
için
araba
çıkmadan
Karım,
na
dedi.
bir
uzı
sordu.
yüzden
Bajadas
A
Be., değeı
söyledim.
bir belge
Yalan Havali-
verdi
bize
sorunla
ve
karşıla-
göstermemizin
kim
bilir
"Sen
de
araçlarımızı
sonra,
ayrı
restoranında hem
durduğumuz
şimdi
Madam
yeterli
de
için,
heyecandan
kaçıncı
Fransa'ya
Lourdes'u boyunca
bir
kez,
şeyler
uçakta
"Merak
bulacaksın. rehberlik
Ara-
doğru
yo-
atıştırdık.
vardığımızda
uykumuz
gideceksin,
seçtik.
yönlere
neler
bütün
gece
kaçmıştı.
edecek
bir
şey
Saint-Jean-Pied-deMadam
edecek
Lourdes,
biriyle
sa-
buluştu-
seni."
B e n de, yanıt
uğrayıp
aldıktan
korkusundan,
Santiago Yolu
racak
de
düşünüp
uyumamıştık;
Port'da
yazılı
görevlilerine
havalimanı
uçuş
olacağını
yok,"
o
kılıçla
kalktığımızda
servisine
belgelerini
Hem
ülkeye
bildiren
kılıcı
yapacağımızı
istediğimizi,
göstereceğimizi
memuru,
gümrük
ne
getirdiği
söyledi.
Kiralık baların
onu
dostumuza
ayrılmaya
belgeyi
yanında
satmak
girdiğimizi
kılıçla
olacağını
la
bir
Gümrük
manı'ndan ülkeden
sonra
müzayedede
yaradı:
şırsak,
karımın
inceledikten
kılıcı
biçmesi işe
memuru,
kim
vereceğini
bilir kaçıncı bile
bile.
kez,
"Ya s e n ? "
diye
s o r d u m ne
"Ben edileni lıp
gitmem
oraya
Brezilya'ya Konuyu
ye
yen
on
her
beş
şeyi
Bir
jana
"im,
getirilmesi kalemde
boyunca
itmeyeyim A
a
bir
şey
gün
diye
İşte rınla
şimdi
rını
başka
emin
ay
bilmem
ardımda akla
tarikatını
başıma
bırakıp
karayı
yaklaştığını,
görev
dereden
yola
vermez-
unutmam Ona
gere-
Ustamın
verdiğini,
işimi
anlatmıştım.
Ka-
su g e t i r d i ğ i m i , y e -
akşama
kadar
gideyim
düşünmekten
sonra
da
uçuş
baş-
tarihleri
somurtarak.
bıraktım
ya,
bu
"Kılıcımı
işin
saçmalamaya
gitmemizin "Sen
birine vulunu
daha
iyi
hayatında
kara-
arama
kara-
yürüyeceğinden
bile
bırakmadın. aldı,
park
b a ş l a ya ca ks a k vedalaşıp yolumu-
olacağını
hiçbir Haydi,
yerine
durmadım.
Oturduğum
izliyordum;
her
an
söyledi.
zaman
önemli
gidelim.
doğru
Geç
kılıcımı
koltuğunun
altından
kararını
oluyor."
yürümeye
yerden,
bir
başka
Kalkıp
ba-
başladı.
Onu
acemice
taşıyışını
kayıp
dur-
düşecekmiş
gibiydi. durdu,
dönüp
T e k bir söz e t m e d e n
birden,
artık
olmadığını
gerçekten
kavradım.
geldi,
bir süre y ü z ü m e
umarsızca baktı.
İspanya'da
olduğumu
Başarısızlığa
uğramam
den
olduğunu
bilmeme
tüm
aşkımı
anda
o
masaya
karşın
aktarmak
ilk
adımı
İşte ve
be-
o
zaman
geri
dönüş
için birçok
atmıştım.
istercesine
öptü
tutkuyla
Ona
ne-
kollarımdayken, Tanrı'dan
vermesini
gittikten
değil
mi?"
Adamın alabilirim.
diye
biri,
bir
"Dert
yan
her
kılıcımla
kadın
masadan, sesi
etmeyin,"
şeye
ve
dönmemi
"Çok
güzel
bir
kı-
geldi. dedi.
turistik
"Size
onun
mağazalarda
aynısını
binlercesi
sa-
öncenin
yor-
tılıyor." Bir
saat
gunluğu da
olmama
durmaya
göç
İslamiyet,
Hz. tüm
ziyaret
Birinci bu
yola
simgeleri
teki
Kutsal
Kudüs'e miye
de
San Tiago, lanın
münden cil'in
verilen
gidenlere
giden
Bir
de,
parlak
sonra
bir
yoldu;
zaman
bu
yerde
1
her
şeyi
git
kurulan
bu
San
yola
ve
o
yüzden
giden
giden
bunlar
Hz.
Hz.
Meryem
de
oraya
İsa'nın gitmiş,
değiştirmeyi
Compostela
-yıldız
Hıristiyan
vardı. bir tar-
gömülmüştü.
değil,
din
Pal-
Giaco-
biryol
bir gece
yere
İsa pal-
-İngilizce'
İtalyanca'da
gördüğü
ha-
Kudüs'
onlara
üçüncü
bi-
inanılıyor-
gidenler,
Tiago'nun
kez
aşanla-
İsa'nın
Tiago
Bizde Y a k u b diye bilinir. ( Ç e v i r m e n i n notu.)
da
mezarına
bir ç o b a n ı n
kenti
bir
karşılandığından
San
insanlara
az
yolları
Hz.
Jacques,
yıldız
zaman
Bu
deniyordu
sayarlardı; Havari
Medine'ye
bağışlandığına
dallarıyla
Bakire
taşıyarak
Gel
tırmanır-
en
Roma'daki
mezarına
yalnızca
hemen
yolu
Hıristiyanlar
İ k i n c i yol,
Fransızca'da
Jacob-1
ya,
sayıyorlardı.
Gezginler
palmiye
simgeleri
göre,
müjdesini
mişti.
kutsal
İber Y a r ı m a d a s ı ' n d a ,
üstünde
ta-
kasabada
Mekke'den
gerektirir
Petrus'un
James,
dik
Yol
bir
olduğum
ömürlerinde
günahlarının
Kabrine
Latince'de
açık yol-
başlamıştı.
giden
Muhammed'in
ve
denmişti.
ki,
küçük
öğrenmiş
Aziz
girdiğinde
Saint
mo,
Kasabaya
kabul ediyorlardı.
dallarını
mistler
belirtilen
inananların
üç yolu
yol,
gece
yakıcıydı
kaynatmaya
hakkında
etmelerini
kutsandığına
yoldu; çı
gibi,
bir
öyle
başladım.
edişi
du.
su
verdim.
sonra
sıcağı
olduğu
Yolu
geçirmeye
binyılda
aldıktan
araba
alanı
karar
Kabe'yi
rın
sit
Santiago
gözden
yol
Ağustos
karşın
belalarında
ken,
kadar
bastırdı.
olan
kucakla-
inandığım
karıma
diledim.
sonra,
İspanya'daki
Söylenceye
Birden ni.
lıçtı,
o
ettim,
gücü
Karım
rinci
"Senin
Ve
dua
sağlayacak
mi,
u ç a k b i l e t i n i u z a 11 v e r m i ş t i. restoranındaydık.
karımı.
herkese
seçmiştim.
kararımı da
gelmişti. bir
gereken
değilim." Karım,
za
şeyi
söylemiş,
dedim
birine
her yedi
atamayacağımı
havalimanı
buradayız,"
beni
ilgili
dım
di-
izle-
a r p a c ı k u m r u s u gibi
ç o k t a n b e l i r l e n m i ş iki
yok," işler
sabahtan
yapmadığımı
kuşkum
olayı
olanaksız
silip
yürütebilirim."
bıraktığım
boş yere bin
her
mi
"Ondan
ka-
Negras'daki
RAM
aklım
gülümseyerek,
ay
işleri
emanet
Madrid'de
ardımda
vaktin da,
söyleyince
bir
etme,
bana
gün
Agulhas
ama kadar
artık
yolunu
yerine
gücümü
verene
karım
Gelenek
birkaç
Santiago Yolu'yla
öğrenmiştim;
sabah
gidiyorum,
çalışarak,
Brezilya'da
günde,
karar
keceğini
i
kapatmaya
Dert
kaygılandırıyordu.
çıkmaya
sem
yere Sonra,
döneceğim.
yanıtladım.
fazlasıyla
gereken
bırakacağım.
ölüİn-
öğütle-
tarlası-
dünyasının
adı dört
bir
yanından
insanlar
ziyaret
etmeye
başlamışlardı.
Hacı
d e n e n bu z i y a r e t ç i l e r i n s i m g e s i d e n i z k a b u ğ u y d u . Bu yıl
kentin,
boyunca,
kımyıldıza niyordufazla
ününün
Samanyolu'na
yıl
araştırmacılar, İspanya'daki yüz
magne,
Assisili olarak
son yol
olduğunu
kadar
üçüncü
yanından bile,
yayan
XXIII.
mistikler,
olan
Katedrali
ile
ta-
de de-
Kastilya
bunu
'123
Fransız
Tiago'nun nulan tı.
sinden
nin olup
di.
Yolu
yavaş
manyolu v e
ile
k i m s e h a 11 r l a m a y a c a k 11.
yüzyılda
askerî
Isabella
televizyonda
yolun
siesta ma
Picaud'ya
bir
Buna
kolunun
kendilerine İspanya
yol
ülkenin
tarikatlar
yolun
San
savaşın
olduğunu
denetimini
S a n t i a g o Y o l u , Eransa t a r a f ı n d a ,
simge
haline
yeniden
ele
büyük
Puente de la
da
ileri
bir
bir Hz.
üstünde havarisimgesi Muham-
sürmüşler,
o
getirmişlergeçirdiğinde,
tehlike
Reina adındaki
etmiş
oluştura-
İspanyol k e n t i n d e bir-
Saint-Jean-Pied-de-Port kenti, bu üç yoldan birinin
üstündedir; bu, tek yol olmadığı gibi en önemli yol da değildir.
bir
Alkolsüz
bir
ama
içecek
dikkatimi
Sa-
tabloları
gibi
bu
geçtiğini
kimseler sonra
dalmıştı;
D ü n y a ' y a yer-
yoldan
başını
sıcakta
yoktu.
hiç
Ara-
ortaçağ tarzında
buldum.
Kolomb'u
isteyip
Barın
bile
sahibi
çevirmeden
ortalıkta
televizyon
veremiyordum.
Troya'dan parçası
serüvenini,
güne
Bunuel'in
adlı
dolaştığı-
olmalıydım.
yönelten,
niden
sıra
bar
o
el
Santiago
ara
dolaştıktan
söyledi,
tari-
doğrudan
sonucunda,
görünürde
programa
bir
iki
duruma
sonradan Yeni
bir
krallar,
Gezgin
insanın
küçük
olduğunu deli
insan
süre
evde
dıklarının
geri olan,
getiren, Dante
Amerika
bilinmeyene
kadar burada,
seyretmeye
Tek Don
ve
Quijote'nin
Orpheus'u
kıtasına doğru
yaşa-
cehenneme
yönlendiren
yola
yirminci yüzyılın
çalış-
düşünebildiğim,
çıkma
büyük
serüvenini
i k i n c i y a r ı s ı n d a ye-
y a ş a y a c a ğ ı m d ı.
Arabama
yola
söylence-
Yolu
güçlü
Müslümanlar
bir
istila
Tiago
vakti
bir
bir
bakılırsa
Odysseus'u
Kılıcımı ğu
kurulmuş,
karşılık,
leşen çeşitli y o l l a r d a n o l u ş u y o r d u .
ve
"Saint-Jacques
Santiago
tarikatlar
karşı
için
barınaklar notlarından
yarımadayı
yanlarında
soylular
almış-
kurulmuştu.
başlamıştı.
gösteren
San
doğal özellik-
korumak
amacıyla
savaşta
çeşitli
adını
Picaud'nun
İspanya,
verilen
nitelikli
yazmıştı.
eski
için
gitmişti;
çıkmasa,
ulaştığımda
epey
yapılmış
Composte-
hastaneler,
işaretleri
dernek
Müslümanlara
çıkmıştı.
sıralar,
yapmak
da,
karşı
Kitabında, çeşmeler,
inip
ortaya
milyonlarca
Kasabaya
Charle-
geçtikleri
Aymeric
olan
Katolik
Bunun
Serrat'ın
ve
Kraliçesi
Kodeksi
unutulup Manoel
sofular
badan
kitap
yavaş Juan
önlemek
kalıyorlardı.
leşecek
C a l i x t u s ' u n y a p ı t ı olarak su-
doğal
bir
yararlanmaya
külleri
militan '
ikinci
özel
beş
Calbrtinus
O
tüm
rehberlik
adında
ve
med'in kolu
yoldaki
Magriplilere
dinsel
II.
Beşinci
anlatıyordu.
hacılara
On olan
Papa
b o y u n c a yer alan
kentleri
Dostları"
ilgili
sonradan
Kodeksin
yol
yararlanarak çıkan
olan
kitaplar
Picaud,
ve
deneyimiyle
müridi
bu
lerini,
ayaklanmasını zorunda
sanat yapıtları
borçluyuz. bu
bulunuyorlardı.
koymak
tım,
Picaud
güçlenmiş
katların
arasındaki
yılında
rahip
kadar
milyondan
ortaçağda
Johannes'in
biliyorsak,
yürümüş
bu
yola böyle bir
yüz-
gidiyorlar.' yol
Francesco,
Papa
yollarını
için
izledikleri
Aziz da
geceleri
Compostela
yolu
bugün
dördüncü
S a i n t - J e a n - P i e d - d e - P o rt k e n t i
de
kilometrelik
on
dört
Bugün
Fransa'nın
ve
la'ya
etmişti.
Santiago
Hacıların
aynı
Avrupa'nın
akın
eriştiği
-hacılar
bakarak buldukları her
insan
yedi
doruğuna
cak
geri
döndüğümde
bulamasam
kendimi
bulmama
bile,
biraz
Santiago
yardımcı
olsun
sakinleşmiştim.
Yolu'ndaki
olacaktı.
hac
yolculu-
Saint-Jean-Pied-de-Port
¡Vlasklar kırmızı,
takmış yeşil,
insanlar,
beyaza
Fransız
bürünmüş
Bask bir
bölgesinin
bando
renkleri
eşliğinde
J e a n - P i e d - d e - P o rt' u n a n a c a d d e s i n d e n g e ç i y o r l a r d ı . den
pazardı.
ra
kendimi
Son
iki
Lourdes'la
buluşma
arasından
sıyrılmaya
çilmiyordu; ne
Pireneler'in
Kapıyı gelmedi. şırmış,
ama
yine
izlemeye
vurup
de
yanıt
bekledim.
o
da
bitmiş kapı
lirdi.
Afallamıştım,
des'u
sordum.
geç
eski
ge-
kesimi-
oturuyordu. hava
çok
gibi
birden bir
ama
seda y o k t u .
Karım kez
sı-
oraya tam
Lourdes
ya
geçit
için
Yolu'ndaki
yanıt
Hem
sesleneyim
kaldığım
Santiago
bozuk
Çocuk
en
burada
vurdum,
ses
bu
Madam çok
kalabalığın
gündüz
daha
yine
kapılmıştım.
vazgeçmişti.
sırada
Bir
söylemişti;
ya
bile
son-
Madam
içindeydim.
kez v u r d u m ,
alamadım.
başlamadan Tam
bölgesinde
Ama
küfürlerden
çevrili
Lourdes
ter
sürdükten
Arabayla
Fransızca
surlarla
Madam
kaygıya
gitmişti
gelmişti.
kentin
indiğimde
araba
bulmuştum.
çalışırken
yüksek
gerektiğini
rüşmekten daha
bu
Üçüncü
hem
varmam
vakti
başardım.
arabadan
durmaksızın
ortasında
sonunda
ulaşmayı
caktı;
gün
şenliğin
SaintGünler-
şa-
o gün dedim,
törenini
benimle
gö-
yolculuğum
görünüyordu. açıldı,
karşımda
Fransızca'yla
gülümseyerek
evi
bir
çocuk
Madam
gösterdi.
be-
LourHatamı
ancak riyle
o
zaman
çevrili
ğildi,
anlayabildim:
büyük
kulbunu
Avluyu
mahzun
Bir
çocukcağız fağın ne
şişman
biraz
yolunu
yaşlı
Kadın
küçük
odadan
oluşuyordu:
ni
evin
hacılardan
biri
Adımı
girerek,
deftere
verdim.
Hacıların,
Raftan
masanın
"Sen
du.
de
kat tek
bir kitap başına
"Santiago Yolu'nu
d e n izka bu k la rı
aldı,
be-
getirip
yürüyen-
getirmediğimi
simgesi
olarak
söz e d i y o r d u ;
be-
hacılar bu-
bir tür k i m l i k y e r i n e
önce
cüğü
geçiyor-
denen
bir
gelmeden,
yere
bir
Anamızın,
üç
satın
almıştım.
hac
Brezilya'da
yolculuğu
denizkabuğu
Aparecida
yapmıştım.
üstüne
Sırt ç a n t a m d a n
Norte
Orada,
işlenmiş
çıkarıp
do
Madam
bir
Mersureti-
oraya
rolaydı. dam
ama
yolculuğun
sırasında
"Kırılmaz. Madam muş
gibi
kullanışlı
görünüyordu. küçük
bir
mezarına
bana
geri
verdi.
"Hac
ve
ayıracağı
kart
verdi;
pek
fazla
manastırlarda
karta,
başladığımı
Fransız k ü l t ü r ü n d e bir t e k iz b ı r a k m ı ş t ı r ;
hac
yok-
kalma-
karta
ortasında
başladı.
Sonra
geçirdi.
o da, ü l k e n i n
bir
pelerini
köşesindeki
Yaşlı
kadın
dımcın
anlamsız Ona
"Ne
kayıtsız Yemin
çok
"Coquilles
Saint-.Iacques"tır (Saint-Jacques Kabuklan).
dan Hac
ve
yavaş
yürü,
da
şartsız
boyun
ne
uyarak
verse,
etmeye başı-
de
de-
sürdürür-
sağ
elime
tu-
asılıydı. tişörtümü
ortaçağ
kıya-
dikiliyordum.
durdu.
biricik
Sonra, San
şeyi
çok
yürü.
sana
hızlı;
göster-
hep
Yol'un
kâfirce
sözünden
yemin
vecde
Tiago yar-
Canice,
rehberinin
eğeceğine
Çok
şapkayı
yazan
"Havari
de
dua
etmeyi
NY"
karşımda
gereken
çıkardı.
anlaşılıyordu.
gidenlerin
koyup,
"İzleyeceğin
sukabağı
öyle
kal-
karar verecek."
alıp
bir
paMa-
alıverdi.
yerlerine
dua
LOVE
hacca
tam
buyruk
ve
çıkma.
etmelisin."
ettim.
"Gelenek'in yanında
"I
başıma
gereklerine
omuz
çeşit
gazeteleri
dedi.
değneğini
ortasında
keşfetmen
ve bir
göğsünde
odanın
elimden eski
yerleştirip
küçük
bir
söyledim.
sessizce
kadın,
çoban
yaklaşıp
olsun,
dedi.
Yaşlı
Söz-
pelerin
ve
Bir
bağlı
korundukları
pelerinin
ucunda
ellerini
bir
ettim. Eski
rehberin
istedi
Com postela'ya
bürünmüş,
kartı
yığılmış
omuzlarıma da,
Değneğin
çıkarmadan,
göz-
Gelenek'e
saptayan
olmayacak,"
iyi
fark
sözcüğü
şapkayla
durmamı
olmalı.
eski Şapka
lerin y a ğ m u r d a n ve gastronomiye yerleşmiş olan
bir
karşın
ken,
mü-
ulusal g u r u r u
üstüne
ihtiyacın
şortumla
ama
telaşıyla
Sözcük,
kimliklerini
iliştirilmişti.
Bermuda
Eski
konaklayacağına
Şapkaya
odanın
halletmenin
düzelterek
nizkabukları
fetine
çıkabile-
şaşırmıştı,
unuttuğumu
önce verdiği
içinden
Odanın
yolculuğuna
gösteren
biraz
görünmelerine
yasalarına vakti
sorunu
hemen
nerelerde
Biraz
bir şeyi
kutunun
"Bu
diye
yanıtladı.
unutmuştum.
da
Kutunun
sin," bırakacağım."
Bana, Yol'daki
S a i n t - J e a n - P i e d - d e - P o r t' d a n ' Santiago Yolu,
diyerek
kırılabilir."
Havarinin
Lourdes'un
sağlayacak
değil,"
sordum.
yola
söndü.
varıp
karton
gelmişçesine,
"Hoş,
nerede?"
diye
müritlerinin
Lourdes
dırırken,
ma
inayetiyle
önemli
Hatamı
Bir
eski
artık Tanrı'nın
yanıp
çok
tarikatların
Lourdes'a
verdim.
ışık
söylemeyi
tuşturdu.
yem
mı
an
gidecek
gerekiyor."
bir
Birden,
yola
oturdu.
Santiago'ya
mezarının
bir
hey-
rehberim
rehberi?"
lerinde
geçilmeyen,
girmem
"İstiridyeler "i
itekle-
1
İspanya'ya
ni
Bu
dedi.
havarinin
mut-
San Tiago
adını
nimsedikleri d e n i zka b u kl a rm d a n luştuklarında
hafifçe
anmalıklarından
tek
bağırıp
arasında
beni.
objelerden,
"Ne
bekledim;
sonra,
söyledi.
"Peki,
mah-
sonra bana döndü ve
çıkardı
odası.
odadaki
olmalısın,"
kaydedildiği
sordu.
Yolu
bir ç a l ı ş m a
konuya
sövgüleri
hür bastıktan
vardım.
dilinde
ermesini
ondan
katına
de-
ceğimi
eve
kibar jestlerle ve
kitaplardan,
bırakarak
Doğrudan
lerin
ikinci
Santiago
tıkış tıkış
ayakta
ancak
Bask
sona
kadının
sormadan
evle-
kilitli
gelmemişti. gösterdiği
çocuğa
sonra
yerek
küçük,
bir
ortaçağ
Aslında
kahverengi gözleriyle
bağırtıların
bile
kelciklerinden,
bir k a d ı n ,
süre
tuttu.
istediğimi
aklıma
çocuğun
küçük
balkonlu
açılıyordu.
açmak
geçip
bakan
çağırıyordu.
Kapı,
avluya
çevirip
koşarak
İçeride yaşlıca, zun
bir
hacılarının
Ruhu
güneştenve
kötü
kötü
kötülüklerden
sözlerden,
korur
seni.
yolculuk
boyunca
düşüncelerden,
sukabağı Tanrı'nın,
da San
pe-
düşmanlarTiago'nun 33/3
ve
Bakire
Meryem'in
inayeti
gece
gündüz
seninle
olsun.
güçlü
Amin." Böyle
dedikten
cak,
biraz
bağı
asılı
yola
çıkmamı
iki
da
"Bandodan
iyi
yankılanır."
mumu
Lourdes'a
artık
yoldan
çıktım.
poleon
da
yordu;
kentin
da
Kent
bu
bir
yürüdüğümü
vadiyi fından
çok
o
vurup
alacaktı
inip
en
geri
bir a n
varmaya
uyku
sırt
döndüm,
varacaksın.
kadar
kesiyordu
mı
sıkmıyordu.
anahtar-
Ana'ya
dedi,
benim
çok y ü r ü d ü m okumakla San
"surla-
Santiago
çıktı.
eskiden
Yeni
de
şimdi
o
Tiago'ya
söyle
k e s t i r m e bir
Romalı
istilacıların
küçük anayolu
lısın.
Paulo."
Adım
Adam,
sırt
tırnağa
süzdü.
mamış
gibiydi.
uzaktan
bandonun
köyün
kapılarak
Bu
rehberlik için
"Hiç
me
insanların
ta n ı m laya mad ığ ı m ,
ilkel
bir
biraz
Ama
geri
karıştırmayı
bırakıp
Beni
beni
ür-
olma-
tepeden
gördüğüne
gibi
ama bu
bekliyor
hiç
şaşır-
geldi.
kadar erken
değil.
Ne
de Tam
olup
tanımadığım
ettiğim
Samanyolu
olduğumu,
adam.
boyunca
kılıcımı
"İstersen
isteyip
bu
için
bulabilirse
onlarda
ona
sana
istemediğine
adamla Ama
vakit
bulmak
kılıcını
hemen
bu-
şimdi
kalmıştı.
bulmasını
Bu
Parolaydı gördüm;
bu!
hâki
boyun
başka
çarem
işimin
bir
hile
o
yoktu.
zaman
başına de
bana
eğeceği-
he-
dönebilir-
olabilirdi,
ama
bir s a k ı n c a y o k t u .
için
Arkama
altında
ve
istediğimi
çalan
anlaman
konuşma
tümüyle
kazanacaktım;
dostlarıma
İspanyolca'ya
yaptığım
ona
yanıt vermekten
çok
yanıt vermemde
kılıcımı
olmadığını
adam
dedi
tuhaf geliyordu.
yemin
yine
ben
da,
söyledim.
bulmamı
aklım
şeye
sırt çan-
her z a m a n k i
"Beni
kişinin
dim,
çoğu tara-
bir
edilmiş
gördüm;
kapıldığım
şaşırttıysa
düştüğümü
geli-
yankılanan
terk
vermelisin."
gittikçe
Santiago Yolu'n-
sesiyle
bir a d a m
tanıyormuşum
gerek yok,"
labilirim. karar
beni
edeceği
yollara
kamdan
müzik
görünümü,
soru
arasında
hissettim.
eski,
İspanyolca.
bekliyordum,
B rezi lya 'd a ki
boğul-
ayağı-
kocaman
istiyorsun?"
men
gözyaşlarına
yıkıntıların ortasında,
çantasını
seni
çıbi-
aranıyordu.
Bakışları soğuktu.
N a -
sesi
yıkıntıları
benzeyen
dedim
Onu
gömleğimi
yere o t u r m u ş elli y a ş l a r ı n d a ,
karşılaştığımda
Kılıcımı
bir z a m a n l a r C h a r l e m a g n e ve
aydınlattığı,
biriyle
yere
omuzlarımı
yol
karşıma
orada,
şeyler
"Hola,"
Hiç geçerek
bir
sonra,
ve
Madam
lastik pabuçlarım
kadar
dönerken
Çingene'ye
içinde
kekliğimle,
yetiniyorum;
olmayan,
Kapısı'ndan
bir
saçlı,
kayışları
eski
Tuhaf
söylediği
Yürürken
Çantanın
dakika
Kuyunun
bende.
sıklaştırmaya,
bekleyeceğini
hiç değilse
Kırk
bir k u y u
tasının
beni
karar verdim.
çevresinden
de
için
ki,
ama,
uyandırdı
adımlarımı
attım.
kayanın
söyle."
İspanyol
heyecana
yere
çantama
raz
tulu-
korunaklı
önce
karıp
"Evet,
kadar yorucu
Pireneler'in
daldı,
başladı.
bu;
rehberimin
arabayı.
mutfağa
izleyerek çık,"
gözlerinde
yüreğimde
unutulmuş,
Anahtarları
sırt ç a n t a m l a
Meryem
o
Yürürken,
güneşinin
kuşatan
müziği ses
veriştirmeye
suretini
kapısına
yakınlarındaki
İşte t a m o r a d a ,
Sabah
aşağı verip
bu sokağı
kapıdan
geçmiş.
büyük
ve
duygusu
duyguydu
Lourdes'un
ettim.
varabileceğimi
altındaki
üstündeymiş,
çaldıkları
sordum.
yü rü ye m i yo ru m .
yakında
yanına
kentten
dum:
teslim
hacıların
yaşlandım,
Surların
suka-
verdi
Pireneler'de
gelip
mavi
sırtıma
vardığında
başka
Birde,
ansızın
küçük
Santiago Yolu'nu
çok
bunu.
biri
yeniden
kentin
Com postela 'ya
coşkuyu
koydu,
parolayı
"Ama
yapacağımı
demeden
açıp
Çantamı
bitiminde
et.
dedi.
Meryem Anamızın
"Pied-de-Port'dan
dua
Çabu-
S a i n t-J e a n - P i e d - d e - P o rt'u n
söyledi;
şey
bagajını
Madam
kutuya
bıraktı,
duyuyordur;
ne
çocuğa
aldım,
alıp
döndü:
olduğum
bir
siyah
bir
yerleştirdim.
rın
eder,"
arabayı
yüzlü
Arabanın
geri
haline
bekleyecekti.
bile
bırakmamı
başka
mahzun
beni
nefret
eski
köşeye
rehberim
öteden
Çıkmadan,
Sonra,
giysileri
dışında
kilometre
hemen
değneğini
istedi;
iki
kendisine
sonra
telaşla
çoban
kilometre
ları
dönmekte
b i r ses o
kırk
Bermuda
ki,
ar-
"Bir dağın yüksek
dağa t ı r m a n m a n
dönünce bir
söyleyecektim
geldi:
gerekmez."
yaşlarında
şort,
sırtında
bir be-
yaz,
tere
ları
batmış
ağarmış,
türlü
önlemi
teslim
bir t i ş ö r t v a r d ı .
teni
güneşten
elden
Çingene'ye
kapkara
bırakmış,
karşıma
"Gemi
ra
limanda
için
güvendedir,
yapılmaz,"
diye
içine b a k ı y o r d u . okuma
belirtisi
Çingene
gülümsedi Çingene nın
sırt
ama
doğru
ve
ardında
kaybolur
dedi.
içinden
ve
yolu,"
O
söyledi.
"Polis
gibi
da mey-
şeytanla hiç
olduğunu
doğru
yürüdü
gelen,
gitti.
koca
kaya-
"Benim
adım
Lourdes'dan farklı,
olduğunu
aldığında, fark
ettim.
biryudum aldıktan
Bask
hem
de
şeytan
değil
o."
ve
buralara
çok
pek
ama
sen,
Çingene'yle Çingene'nin
diğini
kullandıkları
kaçak-
bir
ve
bana
onu
hırsıza
sınır
mayı,
iki
eski
dost-
da
tanıyormuşum
da
yola
topladım,
sessizce
gerektiğini
yürümeye
benimle
aynı
şeyi
başladık. düşündü-
da
sana
ğini
karşılaşmıştık.
anlamıştım:
yürüdük. Üç
Petrus'a
istiyordum,
onu
Madam
kilometre
hayatıyla, buraya
Lourdes'un
öteden işiyle
neyin
hâlâ
getirdiğini
k i t a p t a y a l n ı z c a b i r k a ç adı
değiştirdiğimi söylemeliyim.
"Bu
si
o
arada,
gibi
çok onun
ama
Beni
çalmaya hem
bekle-
kalkışacak
vakit
güvenimi iki
söz
kazan-
kazanmayı
gerçek
anlam-
bu
için
büyük Ben
konuşuyor
çekinmedi;
erken
k o r u y a b i l m e k için, akıl etmiş.
etmemiş.
karşılaşacağın
başka
olabilir,
kendini
daha
fark
Petrus'a bakılırsa,
diğim
ister-
çalış."
söylemişti.
için bu
ile
gülümsedi.
edinmek
geçirdim.
söyledi;
yandan,
bir
zaman
sordum.
diye
fikir
çantasını
aslında
karşılaşmaktan
me-
sırt
sözleri
bir
kendini
aklımdan
hırsız,
nimle
şeytan
bir
her
Çingene
olduğunu
anımsamaya
kaçabilmek
bunları
yerde
hazırdır.
fark
gereken
Yol'da
ban-
i l g i l i b a z ı so-
ama
olduğunu şimdi
ne
in-
olduğuna
Düşkün
ve
ka-
tanıdığın
doğru?"
Zavallı
sanmış,
oyuncak
korkuya
inanılır. tutulur
bulabileceğini
Öte
türlü
olabilirdi.
hangisi de.
bir
düştüğünü
olabilirdi.
söylenmesi
kaçsaydı,
konuşmadan
kolayca
hem
rastlayacağız,"
sözün,
de
söylenmiş
"İkisi
koyulmamız
iki
bir
koruyucusu
geçtiğine
şimdiden
sözünü
uygun
"Peki,
gibi
davrandım."
iki
ol-
bekle-
ne de k ö t ü olan bir r u h t u r ; çoğunun
konuştuklarını
kılıcımı
bu
hem
da
de
Gelenek'ten
geçmeye
Ama
çok
amaçlamış
Birbirinize da
bir
iltimas
göreceksin.
"Ama
soyuyla
arasında
başkalarına
Çantason-
insan
Çingene'yi
ânı
şeytandı."
iyi
hükmünün
şeytanı
"Yolda
ne
yolumuz
uygun
doğrulayınca,
sırların
yapmaya,
de
uğramaz."
Bana
rahat
şeylere
"Sen
Çingene'-
gelen
şeytan,
olduğundan
pazarlık
se-
Beni
kilometre
S o n u n d a sessizliği b o z d u m :
Çingene
erişebildiği
maddî
melek
o
yüz
alacağım
rahatlamıştım.
Gelenek'te, sanların
Gelenek'in
Doğrusu, Petrus bana gerçek admı söyledi. Gizliliğini k o r u m a k için gerçek a d m ı ver-
miyorum. A m a bu
yedi
yanıt
biliyordum;
bence
çanta-
aldıktan
sonra
ülkesinden
sıkça
yanıtlamadın.
geliyordu.
sormak
daha
şeytandı."
pılmış,
Son-
bir edayla
anladım.
d o n u n sesi rular
"Evet,
Petrus,
İspanyol
gülümsemesinden,
süre
Gerçi
sorularıma
gerektiğini
"Petrus,
de a d a m ı n gözle-
dolandığım
yerden
çıkardı,
gülümseyerek,
Bir
mem
tüm
bekle-
karşıya durdular.
yeni
bir y u d u m
baktınız.
Bir
ediyordum.
duğunu,
arada,
daha t e m k i n l i olmalısın."
çantasını
şişesi de
Eşyalarımı
Petrus'un
sefere
sığınmacıların
yüzden
rak
sordum.
sorumu
Petrus,
haklı
Ben
terörist
muşsunuz
ğünü
şarap
Bu
küçümseyici
çevresini
bir d e n i z k a b u ğ u
"Burası,
dedi.
geldi.
Sırt
olduğunu
"Ama
1
vardı.
bir
Petrus, çılar
karşı
bıraktı,
kaybolmaz,
"Bir dahaki
uzattı.
kim
önce
limanda
verdim.
Çingene
Çingene'den ve M a d a m
bir ton
bana
nin
yabancıya
en k ü ç ü k bir k o r k u ya
göstermeden
dakika
arkasında
nın ra
ilk
gemiler
karşılığı
S a i n t - J ea n - P i e d - d e - P o r t ' a
Sesinde,
nın
Bir süre,
çantasını yere
birkaç
Petrus,'"
vecen
çıkan
her
aklımdan çı ka ra m ıyo rd u m .
adam gözlerini Çingene'ye dikmişti,
dan
Saç-
Telaştan,
olmuştum.
meleri
rinin
bakıyordu.
olmuştu.
bir
onun
da
hayra
adını
elinde
vardığımda Ama
gözlerinde,
şeytanın
be-
senin
okudum."
alametti,
çünkü
vurmuştu.
kaygılanma,
şeytanlarla
gücün
oraya
olmayacaktık.
karşılaşma açığa
bir
tam
A k ı l l ı l ı k etti-
çünkü
az önce
karşılaşacaksın.
rastlayacağın tek şeytan
En
de
de-
önemli-
o olmayacak."
Çölü
andıran
biryere doğru zarak, Bir
geçtiğimiz
bir
de
çok
tanık
doğa
Ustamın
yasalarıyla
rinden
Ustamın
kaç
kez
fark
edince
Pek
aklım
öyle değil m i ? " hiçbir
müba-
gördüm.
diye sordu.
zaman
Gelenek'teki
büyük
Kılıcımı başardığı
"O
mucize
yolun
giye
doğa
dedi.
güçle-
na
Hepimiz
o
herkese,
herkes
bize
"RAM
diye
ya
öğleden
hiç
da
gök-
gücüne
bir
Meğer insan nikotin
istemedi,"
sigadu-
insanlara
zamanında
kadar
diye
açık
boyunca
bunların
s a b ı r ve
devam
için. bir
et-
Bilgiye
yol
oldu-
sana
RAM
ritüeller öğreteceğim.
alıştırmaların
derslerdir
dımcı her
en
azından
her biri
akılla
onu
bibul-
ke şf e d i l e b i l i r,
lıç
ki,
gibi
hayatı
da,
içermeli,
âdil
ol-
hiç
bu
sonra
hâlâ
gibi,
günün süpürüp
kadar
korkuyordun. bir şey
Ama baskın
Yolu'nu
göze
olduğunu,
söyledim.
elde
buraya
yürümeye
bir
bu
biçimde
da,
bir
Daha
önce
korkuyor-
yitirmekten
bunlardan
bulma
kı-
senin
zorluk yalnız-
şeyleri
bütün
kılıcını
yaşa-
vermek
olmasından
olduğun
yar-
gerekiyor,
gelmeye,
karar
Ama
daha
yandan
çıkıyordu:
söyledi. ulaşmana
kaynaklanıyordu.
bir
etmiş
Pireneler'in
gün yapman farklı
anyeni-
vuruyordu.
doğuma
yedi
olmalı. gibi."
Petrus
kuşatan
ışıkları
biliyorsun.
bunun
almaya
sa-
pas-
başladığında
çökmemi
bırakıp
olmandan
bir
gibi
yol
yürüdük;
son
yeniden
Her şeyi
k a d a r zor o l m u ş t u ,
güne
sonra
uygulana-
kılıç
bir
diz
temasını
ve
olurdu.
Santiago Yolu
Çevremizi
ilk
düşmüştün
bir
izleyebileceği yol
dünyayla
tutsağı
daha
hayatına
kaybolmaya
verdi.
Santiago
pabil-
tanımlanabilir,"
konuda
ikincisi,
durmadan
ardında
alıştırması
çalışacaksın.
ve
gerçek
adaletsizlik
üç şeyle
kullanılmayan
herkesin
elimle
bir
alıp
gelebilir.
olduğun
karar
RAM
riski
Tanrı'nın
kitaplar
ilâhî
gerçek yolu
seferinde
güçlü
ğımı
vermek,
öğleden
yeri
pahalı
arda
O
Tanrı'ya
kadar haklıydı. Yalnızca vakti
hale
doruklarına
Haklı senin
inanıyorsak
art
du n.
den,
için
Egzersizi
yenik
bilgi-
şeyleri
olacak.
ne
dağıt-
açtığı
anlatacağım;
dağların
geçmişin
bunlar.
basittir
bir
uğruna
için ca
şeyi
şifalar
böyle
sevgiyi
olarak
"İlk
yaratmaya,
şükretti;
bilgelik,
durmaya
söyledi-
ve
izin
yaramaz
Petrus,
yürürken
anlamadığın
egzersizler ve
tarafından
den
her
insanlara
insanların
şey
Yoksa
güneş
dedim.
gidiyormuş
çok
Tüm
ama
sıradan
göğe
anda yürümekte
maya
yüzden
Bu
Şu
şeyi,
Tanrı'ya
Tanrı'ya
"Bilgeliğin
"Birincisi,
yüksek
verdi.
nefret ettiğini
Yolculuğumuz
bazı
alıştırmaları
okumuş
"Son
bir-
sonra
bilgisine ve
olabilir,"
içmekten
sıradan
için.
öğrettiği
yerden
olan,
işe
her
onlardır.
inanmalıyız."
Petrus
lanıp
cak
"Belki,
çok
Diyeceğim, da
daha
açıklayamayacağımı
karşılık
nasıl yaptığını
hayatımızın
isteyen
bir
sırf seni
oturduk.
r i n d e n y a r a r l a n m ı ş ı z d ı r.
hayatın
nesneleri
taşıdığını
Yüce
da
mucizeler
saklayıp
erişmelerine
çünkü
kestim.
daha
almanı
denen
şükretti. duğuna
ele
bulandırıyormuş.
unuttuğun
alıştırmaları
yere
bulutlu
şeyleri
sigara
işleri
başlayınca,
diledikleri
sağlayan
müritleri
insanlardan
olağanüstü
değil,
yaptığı,
yarattığını
ama,
üstüne
kılıcı
şaşırtıcı
uzanan
o
yatmadı
midesini "Usta
gibi
ciğerlere
maya li
insanların
İsa,
Petrus,
Ustamın
bir
yapıyordur,"
birtaşın
"Hz.
rası
yeniden
Ama
edebilmelerini
çömezliğim
cisimlendirdiğini,
yarıda
yürürken
içtiğinde
mak
ettikleri
Ustamın
yerden
mavilikler
için
elde
bilmeli.
olduğum
de
i y i c e k a r r n a ş ı k l a ş 11 r m a y a a l ı ş m ı ş i n s a n l a r o n l a r ı p e k ö n e m semezler.
inanıyordum.
nasıl
bir
sözümü
Petrus için
nasıl
"Belki
inandırmak
ğunu
bo-
veriyordu.
kiliseyi
geçmişti.
çelişmiyorlar.
nasıl
Petrus,
man
yemin
gerçekleştirdikleri
ruhlara
tanık
yüzünde
ti.
zaman,
sessizliği
yararlanarak..."
dokunmadan
ra
o
kaplı
yörede yaşayanlar-
k ü ç ü k taş
hayatımda
düzlemde
evet,
başarabileceğime "Ama
ği
ama
ağaçlarla
bilgiler
evi,
yarattığına
olmamıştım.
düşünsel
geçirdiğimde, işleri
tarihsel
geçirdiği
çekildiği
öyleydi,
mucizeye
daha
hakkında
inzivaya
küçük
arada sırada
" M u c i z e l e r çok ö n e m l i ,
Bence bir
dağınık
Petrus,
gecesini
mucizeler
adamın
Petrus,
yerler
son
birkaçının
rek
alandan
yürüyorduk.
kraliçenin
dan
bir
isteği.
daha O
yüz-
karar verdin."
ama
sözünü
ettiği
kaygıları
hâlâ taşıdı-
"Önemli den
azar Ve
n i
değil.
azar
Egzersiz,
kurtaracak
Petrus
bana
ilk
hayatında
yarattığın
RAM
TOHUM
alıştırmasını,
Tohum
Yere diz çök. bir
Başımı nefes yu
alıp
yap
öne
bakalım,"
eğip
verdim
ve
yürüdüğümüz
arasına
gevşemeye
ve
başını
dedi.
dizlerimin
yorgun
aldım,
başladım.
derin
Belki
düştüğüm
için,
de
gün
bohiç
koymadan
boyun
eğdi.
Toprağın
boğuk
kulak
verdim
ve
yavaş
yavaş
kendimi
bir t o h u m a
düm.
Hiçbir
şey
rağın
karnında
düşünmüyordum. uyuyordum.
mıldayan,
benim
bir
da"
bir
olduğu
başka
söyleyen cük
küçücük
parçam
ladım,
ketini
sonsuzluktu
Her
şey
başı ve doğru
ve
dik
kalkmıştı.
olmayan
güce
karşı
kazanıyordum; durdum.
doğru
bir
bir
düş
en
o
güç
O
"yukarıdaki
yumsadım. başım
büyümeyi
tarlaydı.
uzaklarda
Gözlerim
dönecekmiş,
gövdem
şey",
vızıltısını,
kapalı,
yere
İşte
bir
hare-
saniye
bir
Önce
yükselmeye dingin
oldu-
toprağın
kar-
Ama
ka-
yarıp
birden şey"
geç-
ortadan tarafın-
sıcaklığını,
ırmağın
ağır ağır ayağa
düşecekmiş
sürdürüyordum.
uzuyordu.
Güneşin
akan
yeniden
Kollarım
iki
doğuyordum;
sivri-
sesini
kalktım;
gibiydim.
Sa-
k i n c e , d e r i n d e r i n nefes al. Yavaş y a v a ş , t o p r a ğ ı n b e ş i ğ i n d e yatan
minik
bir t o h u m
her şey s ı c a k v e g ü z e l .
Birden, miyor;
bir p a r m a k k ı m ı l d ı y o r . büyümek
başlıyorsun, yor,
sonunda
dik
anlayacaksın.
Çevrendeki
istiyor.
Filiz, a r t ı k t o h u m o l m a k iste-
Yavaş
yavaş
kollarını
oynatmaya
işte o z a m a n g ö v d e n d o ğ r u l u p d i k i l m e y e b a ş l ı topuklarının
deni y u k a r ı y a rumda
olduğunu
D e r i n , d i n g i n bir u y k u d a s ı n .
kaldırmaya
üstüne oturuyorsun. başlıyorsun,
Şimdi
göv-
hâlâ diz ç ö k m ü ş d u -
duruyorsun.
A r t ı k toprağı t ü m d e n yarıp geçme vakti geldi.
Ö n c e bir aya-
lıyorsun;
şeyi
"yukarıdaki
cenin
için
zorundaydım.
bastıran
geçmiş,
ama
gerekiyordu;
bir
Şimdi
ilerlemek
güçlükle
sonunda,
uzat.
ğ ı n ı , s o n r a ö b ü r a y a ğ ı n ı y e r e b a s a r a k y a v a ş ç a k a l k m a y a baş-
Her
gördüğüm
arkana
gü-
kollarımın
önce
Kollarını
baş-
gerekiyordu.
daha
koymak
küçü-
değdir.
p o z i s y o n u n d a s ı n . T ü m g e r i l i m l e r i n d e n s ı y r ı l a r a k gevşe.
Toprağın
doğması
bilmesi
beni,
Tepemden
Toprağı yarıp
şey "e
büyük
yavaştı;
o
başladı;
değildi.
hissediyordum.
bedenim
"yukarı-
kımıldatmaya
kol
tohumun
Kı-
gerektiğini
istiyordum,
Gövdemin,
olduğunu
top-
Sonra t o p u k l a r ı n ı n ü s t ü n e o t u r ve öne eğilerek
dizlerine
tıpkı
k e n d i n e yer açmak için
savaşım veren
bir fi-
liz g i b i d e n g e n i y i t i r m e m e k i ç i n s a v a ş ı y o r v e s o n u n d a a y a k ta
duruyorsun.
Çevrendeki
alanı,
güneşi,
suyu,
rüzgârı ve
k u ş l a r ı h a y a l i n d e c a n l a n d ı r . A r t ı k b ü y ü m e y e b a ş l a y a n bir filizsin.
K o l l a r ı n ı yavaş yavaş göğe d o ğ r u kaldır.
Sonra, tepen-
de p a r l a y a n , sana güç v e r e n , seni c e z b e d e n k o c a m a n g ü n e ş i t u t m a k i s t i y o r m u ş s u n gibi, y u k a r ı y a uzan,
biraz daha y u k a -
rıya, biraz daha y u k a r ı y a uzan.
Gövden gittikçe sertleşmeye
başlıyor, t ü m kasların geriliyor,
b ü y ü d ü ğ ü n ü , d u r m a d a n bü-
yüdüğünü
hissediyorsun
ve
sonunda
kocaman
oluyorsun.
G e r i l i m a r t ı y o r , g i t t i k ç e a r t ı y o r v e s o n u n d a acı v e r i y o r , d a y a n ı l m a z o l u y o r . A r t ı k d a ya n a m a d ı ğ m d a ç ı ğ l ı k at ve g ö z l e r i n i aç.
kuşatılmıştım.
sineklerin
da
ama
çok
sonu
iten
zanıyordum,
filizdiler.
ne
isteyen,
kımıldatmaya
"yukarıdaki
başladığını
ardından
başladı.
nına
o
şey "in
Uyumak
sesine
dönüştür-
kımıldadı.
ayrılmam
Parmaklarımı
da
sert
karanlıktı,
şey
uyanmak
kollarım
birer
ve
şey
bir
buradan
kollarımı
sanki,
"yukarıdaki
dan
ve
küçük
izlemeye
başım,
için
parçam.
parmak,
alt e t m e k
ğum,
bir
parmaklarım
savaşan
Birden,
parçamdı;
direniyordu.
parmaklarım cünü
şey
Her
derin
bedenim
karşı
EGZERSİZİ
Egzersizi'
öğretti. "Şimdi
tim
yükler-
seni."
Ama yana daha
du-
her an bu
ara-
açılıyor, da
bü-
Bu e g z e r s i z i art arda y e d i g ü n hep a y n ı saatte t e k r a r l a .
yümemi,
daha
malamamı şımı
yıkaması
daha
fazla
lamıştı.
da
uzamamı,
isteyen için
yanıp
açılıyordu,
Sanki
bin
di
ki,
artık
gibi
açtım;
hayalimde
görünce
şaşırdım.
"Çok
ki?
Petrus, ateş
Neler
uyku
karşımda, henüz
tu,
ama
bir
şey
bu,
yatıp
yaptım,
kendine
mağımdaydı.
şiddetlen-
gülümseyerek
sigaama
parlak
açıklamamı
isteyip
ait,
gelirken
girdik,
Yaz
getirdiği
baktım;
ciğer
kıvrılıp
ne
Küçük
şarabını
balıkları
Ben
değil."
söyledi.
aldığım kalan
tuttuğu
yaşadım.
bana
bir
ezmesiyle içtik.
ateşte
Pet-
pişirdi.
bucaksızlık yüreğime
muza
şarabın
ılıklığı
hâlâ
aşmamız
da-
gereken
mayacağımı, şünerek tohuma kumun daha
böyle
korkunç dönüşmüş çok
güzel
rahat
bir
bir ve
geldiğim
sürece,
her
yeniden
olmasına
olduğunu
rından
görev
korkuya
zaman
için
bir hiç
de,
Üstelik,
kucaklayacak
kadar yeniden
çok
mak
bağ-
doğabilirdim.
senin
lu'nda mek sın 1
önünden
düşmüş terk
bir
etmek
geçtik;
yavaş
olduğunu
ve
özel en-
öğrenmiştim.1
hacıya zorunda
rehberlik
yapmak
kaldığına
üzülüp
bir
şey
açıklayayım,"
için
rehberlik
yalnızca
senin
etmek,
buradayım.
bir
Bunu
o senin
işin.
de
Ben
RAM
kılıcını
bileceğin
diye
yanıt verdi.
etmiyorum. sana
bul-
S a n t i a g o Yo-
alıştırmalarını
aramana
"Ben
Kılıcını
nasıl
öğret-
uygular-
iş."
Bu d ü n y a d a r a s t l a n t ı d i y e bir şey y o k t u r d e r l e r ya, ş i m d i a n l a t a c a ğ ı m h i k â y e bu sözü
bir kez d a h a muş, ödülü Ama
doğruluyor.
dergileri
Bir öğleden
karıştırırken,
kazananlar arasında ödül
yemeğindekilerin
sonra,
gözüme
Roberto
Prens
Marinho
fotoğrafına
Madrid'de kaldığım otelin Asturias adında
dikkatlice
Ödülü'yle Brezilyalı
bakınca
ünlü tasarımcılarından biri" olduğu yazıyordu.
ilgili bir
lobisinde oturbir yazı
gazeteci
şaşırıverdim.
b i r i n d e , şık s m o k i n i y l e Petrus o t u r u y o r d u ; f o t o ğ r a f ı n a l t ı n d a da, en
ba-
göste-
artık yolu-
yavaş
İtalyan
çalıştığını
yüksek
aştığımızı
Petrus
başlamıştı;
tırman-
en
Egzersizi yaptırdı sınırı
edecektik.
alanında
bulmak
işin,
bilemem,
günü,
dağlara
ışınları
sordum.
rehberlik
için
güneş
Tohum
sınır taşının
şeyi
sana
kılıcını
Petrus
devam
yürüdük,
akşam,
üçüncü
peşine
onca
"Bak,
hayatın
olduğu
her
açmaya
üzülmediğini
bir
bir
tasarım
Kılıcının uğruna
sana
uzun
bana
düstriyel
uy-
kollarım,
kadar
boyalı
İspanya'da
hayatını
ve
Toprağın
"yukarıdaki"
dü-
bugün
sarı
Bu
başara-
olmadığımı
Yine
doğmuştum.
karşın,
istediğim
düşürdü;
yeterli
kapıldım.
keşfetmiştim.
toprağı
kaygı
Pireneler'de
indik;
Yolculuğumuzun
ren,
soğuk-
boyunca
doruklardan yansırken,
olmasına
karşın
gün
dağlardan
Sa ntiago Yol u' nda ki o
Samanyolu,
derin
Yedi dık,
na.
yattık.
Y o l ' u n u ç s u z b u c a k s ı z 11 ğ ı n ı y a n s ı t a r a k , u z a n ı p g i d i y o r d u . uçsuz
Yaratan ve Yaratılan
olmadığını
saklamalısın.
sana
Petrus'un
yanında
Göğe
öylesine
uyuyacağımızı
dereden
gecede
Petrus'un
durmadan
kaybolmamıştı,
duyumsadığımı
tulumlarımıza
ilk
k u -
Gövdem
kadar
H a y a t ı m ı n en b ü y ü k c o ş k u l a r ı n ı , unutulmaz
baş-
dağları
İstemiyordu.
Duyumsadıklarm
yakınımızdaki
dı-
gittikçe
sancımaya
kendimi
ağrısı
sar-
ve
attım.
ışığı
Saint-Jean'a
sandviç
Sonra
çığlık
sarıp
içimi
Kollarım
kasları
canlandırdığım
oracıkta
yaktık,
birkaç
tüm
kaslarımın
Gün
sordum.
kişisel
diyebilirim
güneşin
hissediyordum.
Petrus
tüttürüyordu.
güneşin
rus,
gövdemin
sonunda,
istemediğini
dallarımla
tutuşuyordum.
dayanamayıp
Gözlerimi rasını
tüm
parlak
metre boyundaydım,
ca kl aya b i l i rm iş i m genişliyordu;
onu
koskocaman,
de
çarptı; vardı.
Masalardan
Petrus'un "Avrupa'nın
"Ama
sorumu
"Yolculuğa
çıktığın
doğumu
yaşarsın.
den gün
daha yavaş
tuğu mış
önem
çocuk
için,
geçer ve
çoğu
Farklı
gelecek
en
bir
gibi,
olay
k ü ç ü k bir
"Sonra, liği görür,
büyük her
yollarından
peccadillo
her
biri
olan
hep
ileri
mak
ve
sunduğu
şeylere
çok
yardımcı
ömür boyu
için
vukuf
daha
çık-
'Küçük ayak',
gelir.
kendini
yeni
hayatın
nesnel
düzeltmenin yolu, durumlara
seninle
birlikte
olmak
için
ar-
ki?"
liyordum. yordu.
çevresine
bakmıyor,
Doruklardan
Öbürlerinden
kayanın
tepesine
ben
birinin
daha
çıkmıştı;
de
onun
gözüpek
bir
nasıl
yere
atlayıp
dirgin bir
bir
dünyanın
sıçrayışta
katıldı.
hâlâ
dinginliği
doğayı
manın
getirdiği
zorunda vardı.
acımasız
görebiliyordum.
değişik
ve
biliyor
depremler ve ama
olaylardan
başka
kendisi,
her
şeyde
yaratılmakta
ilerlemeyi
olduğunu
Büyük
bir
oradan
göremediğim
Çevremizdeki
için
otlu-
kocaman da,
iz-
Ne ki, ben b u n u d ü -
gösterebilir,
Doğanın
düşmüştü.
keçi,
benim
büyümekte
büyüyebilmek
ilerlemek
tınalar
yollara
bir
öbürlerine
dinginlik,
dünyanın,
durmadan
keçi
keçiler
çıktığını
nasıl i n e c e ğ i n i de a n l a m a k o l a n a k s ı z d ı . şü ned u ru rken ,
bakışlarını
yamaçlarında
oraya
rındaki
te-
can
ol-
şey o l m a d ı ğ ı n ı
aydınlanmanın
peşinde,
gün
öğleden
Don
çok
geri
"çün-
döndüğüm-
istemiştim.
Juan'a
sonra,
ulaştık.
ilk d u a s ı n ı
çok
Petrus'un
benzeyen
biriyle
Sonra Petrus
ormanlarından
etmişti ve
buradan
buyuruluyordu.
çam
Charlemagne
burada
yazıtta,
getirdik.
her
bugün,
geçenin
İkimiz
bana
İspanya
de
son
eski
bir
anıtta
geçerek toprakla-
bir a n ı t t a R eg i n a1
Salve
buyurulanı yerine
kez T o h u m E g z e r s i z i ' n i y a p -
tırdı. Sert nu
bir
rüzgâr
çıkarmadan
Yere uzatıp
diz
her
şey
olağandı.
n e bir c o ş k u y a mına
ait
artık
egzersiz
dum.
Güneş
pırıl
O
yapmaya
noktaya
pırıl
yavaş
önce
hiç
başladım.
vardığımda,
hissettim.
görmediğim
Mutluyparlıyor
rüzgârda titriyordu,
ğişmesin
istiyordum;
birden,
Hemen mış,
Öfkeli "Unutma
bir sesle, ki,
duruyordum,
bana
bir
şey
"Hep
böyle
mi
ve
bir
açtım.
Petrus,
yüzüme
bir
tokat
at-
yakalamıştı. "Sakın
kılıcını
oturdum,
hiç de-
dokundu
hedefini
bulana
gözden
kadar
kaçırma!"
öğreneceğin
var!" Yere
dallarım
bu d u r u m
gömüldü.
gözlerimi
omuzlarımdan
başlamıştı,
bir b i ç i m d e
dönüyordu.
karanlığa
öylece
geçercesi-
olmuştum.
yapraklarım
şey
Orada
ka-
İnsan yaşa-
bulanıklaşmaya ağaç
âna
koskocaman
olduğumu
Bir
üçtü-
Kollarımı
başladığım
fır
her
sonra
kendimden
yavaş
olduğu-
tembihledi.
parlarken,
yapmıyordum: daha
erken
olsa ö ğ l e d e n
yapmamı
canlandırmaya
kapılmakta
anılarım
Daha
uzamıştı,
an
fır
da -olsa
egzersizi
hayalimde
karşımda
soğuktu.
dediklerini
çöküp
güneşi
güneş
ve
esiyordu,
ileri sürecek o l d u y s a m
sesimi
bir
alan fıryolda
hem
Petrus,
seziyordum.
okuması
olan
sürdürmek, görünen
bunların bir
bir
değil,
tanımayı
izlerken,
tepesine
Latince
dar
dımda bıraktığım birkaç projeye ü z ü l e b i l e c e ğ i m i düşünesin
Petrus
dağın
uyarla-
cömertçe
kavuşmaktır.
burada
Yedinci bir
gelen ayak
önemli
dedi
çıkaracağım."
Juan'ı
olduğumu
anlamına
arayanlara
Don
birlikte
yürüyemeyen
PeccadiUo'yu
karşılığında, nimete
yolda
hekim
onlara
ki
en
memnunum,"
Carlos C a s t a n e d a ' n ı n y a p ı t l a r ı n ı o k u d u ğ u m d a , yaşlı büyücü
olabilecekleri
olmanın
bir iş
bakışını
İşte b u y ü z d e n ,
çok
kalması
iyi
dağlara
unutulmayacak
günah'
işimin yarıda
fazla
onlarda yalnızca güzel-
sahibi
kü
olmaktan
de çok daha
konuş-
sürdürmen
mutluluk duyarsın.
yürüyerek
neden
insanların
karşılarsın.
olduğu
'sakat
binlerce
"Öyleyse,
sana
sevinçle
zaman
pecus'tan
doğru
yeni-
karşılaşırsın,
dölyatağından yeni
varlığını
kayırmayı, bir
olmuştur.
bunun
biçimde
açık o l m a y a başlarsın. Ve t a n r ı l a r d a n
şey y e n i
sözcüğü,
demek
çünkü
y a ş a d ı ğ ı n için
yolculuğu
bir
yolculukta
Çevrendeki
durumlarda daha
pratik
durumlarla
O yüzden,
başlarsın,
başkalarına
çok
Yepyeni
gibisindir.
vermeye
bağlıdır.
hac
zaman,
dili bile a n l a m a z s ı n . bir
"Burada
yanıtlamadın."
soğuk
rüzgârda
olur?"
diye
titriyordum.
sordum.
' Hz. M e r y e m için ilâhi b i ç i m i n d e o k u n a n bir d u a . ( Ç e v i r e n i n n o t u . )
çok
dedi. şey
"Hemen rıntıların
Petrus
"I
giydim.
zında"
mişti, mızı
LOVE
bu
de
orman
kadar
sıradağların
besin en
olduğunu
Beş
yüz
metre
kadar
görünüm tümüyle
gibi
giydi.
ay-
Ben
üstüne yılın
en
çıkıp
sıcak
ya-
bile
gel-
rüzgârı
şey y e m e d i ğ i m i z
için
eriştiğimiz
ki,
Yol'un
bir
döneme-
Yol'un
iki
güzel,
yüz
alabil-
rası,"
metre
küçük
bir
kadar
köy
rından
sana
bana
ikinci
da da
RAM
Petrus
beni
oturmamı
alıştırmasını
tüten
olmuştum,
büyüleyici
ormanlarda
öğretmenin
balık
ama burada,
yemek
dediğini
altüst
tam
sı-
yerde
bittiğinden
içiyordum. yirmi
fark
yatıp bir
Uyku
süredir
benim
nüşmüşlerdi.
Birazdan,
Yol'un
yı
bir
yudumlayacağım
umduğum
barda
A d m ı b i l m e d i ğ i m k ı r m ı z ı bir m e y v e v a r d ı r ;
ki, b u g ü n
Dağı'nm
gördüğüm zaman
hemen
gibi
olsa
yörenin
bir
uyumak
ve
yaklaşımın
şeylerdi,
birer özveriye
aşağısında bir
kadeh
O
dö-
rastlamaşarabın
yolları
farklı
Petrus,
"Bir
yol
öğretir,
yol
en yal-
oldu-
birkaç
kez
benzetebilirsin
solumda
bir
fark
geri
sonucu
değilçıka-
gitmiştik. açtıkları
Ama
çünkü
etmemiş
bunu
ilerleme
patikalar-
fark
etmek
süreci
senin
hedefine varma
isteğindi."
olacaktı?"
yedi
ki
gün
sürecekti,
Ama
bunu:
belirler.
köyü
doğru
"Hedefe
yüründükçe
okşayışlar
Itschas-
bazen
hiç
çünkü
değilse
RAM
Pireneler'e
olurdu."
hedefe
ki
doruğu
biricik
ormanda
senin
gerektirir.
dedi.
ye
yüksek
Gerçi
ileri,
ne
yine
kadar şaşırmıştım
önemlidir,"
ki,
Gözün
Santiago'da gelerek
sağımda,
izlemekti.
etseydim
bunu
çok
kaptırdın
unuttun.
gereken
edemedin,
"Yolculuğumuz alıştırmaları
en
bazen
olmuştum.
kez
Fark
fark
kadar
yönlerden
kaçakçıların
farklı
kalmıştı.
çıkışlar bizi yavaşmesafeydi.
göremeyeceğin
farklı
çıkarılması
Birçok
giderek
o
çıkarıp
bir
gerektiğini
boyunca
yaptığım,
fe-
Pireneler'de y ü r ü r k e n o kadar çok y e d i m
bile m i d e m bulanır.
yol
bundan
"Peki,
gün
altı
etmedin."
kavrar
ama
bulmaya
söyleyince,
o
bayıldığım için
nasıl
fark
alınabilecek
varman
yerlerden
ramamıştım:
kişiye
bütün
Petrus'un
tulumunda
yaşındayken
Santiago Yolu'nda
birtek
güzel,"
İnişler ve
satte
i ç i n y o k t u . V a r o l a n t e k şey,
da
"Çok
kilometreydi.
tam
ettim;
düşü-
mesafeyi
sana
uyuyor ya
ne
Haritayı
görünübir
Petrus,
inanamadım.
köyün Birden,
konusunda
istemediğimden,
günde
Bacala-
küçük
görünen
yolu
kılıcını
bazı
Petrus
dan
önce
yürüyebileceğimiz
oraya
geçtiğimizi
dim,
bir
yaptım.
olmuştum.
dolandığımızı ya
Sigaram
sarma tütününü
ama
dumanlarıyla
gerçekten
rastlamamıştık;
sossuz
1
sonra,
ki,
altı
buradan
kaldığını
ettikten
bile
şeyi,
için,
bizi
durdurdu.
işaret
On yedi
olsa
"Tek
tedirgin
yürüyorduk. ci
oldumsa
oturdu,
karşısında
haftadır bile
nızca,
memnun
aşmamız
uzamasını
olmalı
"Kendini
dedi.
Biraz
mü
latmış
ğu
an
yürüdük."
önemli
E n g e b e l i bir ova
bir
sordu.
Söylediğine
için
sarmayı
yetindim.
gösterdi: kaynaklan-
söyledi.
çok
günde
halinden
"Pireneler'i
diye
Konuşmanın
bu
1
noktasına
ilerlemiştik
tüten,
balık
kazağıyla
sonra,
demekle
sigarasını
seyrediyordu.
nüyorsun?"
heguy
Hızlanacak
"Sanırım
Biraz
Petrus
sabırsızlanıyordum.
ovayı
"Güzel az yediğimiz,
yetersizliğinden
Solda,
düşlerken, diye
Sırtında engin
kes-
çıkamayacağı-
bekliyordu.
Yere
ılıklığını bitirsin
de,
gömleği-
aklıma
gömlek
çok
değişiverdi.
gidiyordu.
bacaları
on
yola
bir
yüksek
soğuk
aşağısında,
önce
başka
üşümemin
uzanıp
"son
düşünüyordum.
çok
diğine
çıkarıp
olabileceği
Herhalde
havanın
cinde
senin
unutanlarda."
ısınabilirdim.
iniyorduk.
meyvelerinden
madığını;
da
tişörtümün
giydiğim
bir an
diye
kazak
soğuk
üstüne
yürürsek
üşüyorum
Petrus,
bir
çok
aradıklarını
deyişiyle
Petrus'a
sordum,
"daha
neyi
yazan
kadar
Tişörtümün yine
Bayır aşağı ve
NY"
Gazetelerin
havanın
mezdi.
dedi,
kapılıp
sırt ç a n t a s ı n d a n
göğsünde mi
her z a m a n , "
büyüsüne
bizi
de,
ilerlerken nasıl
da
yola
unutmuştum. dikkat
varılacağını
zenginleştirir.
Orgazmın
Bunu
sıcağı
şiddetini
bilmeyen
yoktur.
bize
Cinsel ön
etmek en
iyi
ilişki-
sevişmede-
dir.
"Hayatta
bir
Sonucun
iyi
seçtiğin
yola
alıştırması içinde ye
mi,
ve
işte
hiçbir
o
olduğu
kötü
yolu
zaman
Hız
"Şehirde,
her gün
bu
da
olduğumuzdan,
egzersiz
yirmi
dakika
şu
ortaya
her
geçerliiçin
İkinci
RAM
hayatımız
gün
görme-
çıkarır."
gereken
onca
Ama
HIZ
N o r m a l y ü r ü y ü ş ü n ü n yarı tılara,
EGZERSİZİ
hızında yirmi dakika yürü. Ayrın-
i n s a n l a r a v e ç e v r e n d e k i ş e y l e r e d i k k a t et.
B u n u yap-
m a n ı n en iyi z a m a n ı , öğle y e m e ğ i n d e n sonradır.
bana.
sürmeli.
varana
şey
varmak
tekdüze
sırları,
öğretti
yapmamız
aynı
hedefe bağlıdır.
önemli;
arasından
köye
da
aştığına
çok
Egzersizi'ni
da
zaman olacağı,
göremediğimiz
şeylerin
da
mü
nasıl
bu yüzden
alıştığımız Sonra
hedefin
şeyin
arasın-
Santiago
Yolu'n-
k a d a r bir saat g e ç m e s i
Bu egzersizi yedi gün tekrarla.
gere-
kiyor." Çoktan rus'a sırt
unuttuğum
dehşet
içinde
çantasını
soğuğu
baktım.
aldı,
köyle
yeniden
Oralı
hissederek
olmadı,
aramızdaki
iki
yerinden
yüz
metrelik
f e y i ç ı l d ı r t ı c ı b i r y a v a ş 11 k t a y ü r ü m e y e b a ş l a d ı . ca,
kapısının
ki,
iki
katlı
hanın duk,
yapıldığı ama
Petrus ne
saatimi
yılı
ben
çıkarıp
de
İkide
bir
o
mi
yeniden
bastığım handan
taşlara
Zamanın
da
gözümü
dimse
de,
egzersiz
ne
beni
daha fazla on
karmaya
43
"Bu
bak.
bir
egzersizi dedi.
Her g ü n k ü
sık
sanki. önü-
çantamdan
-
işkence
hep
Petrus'un
öğüdüne
ay-
vermeye hiç
haklı
dakika-
uyup
ovaya
ve
saatiüstüne
çalışıyor,
ama
ilerlemediğimiz
hikâyeler ediyor,
ka-
anlatayım
kafamı
dayanamayıp
dakika
"Alışık
zaman,
bakarsam,
Yol'a,
çok
tedirgin
yalnızca
amacı yok,"
ki,
bağlıdır."
Petrus'un
kendime
Sonunda
Petrus,
es-
İlerliyor-
ayağının
Sırt
başlayınca,
alamıyordum Kendi
çıkardım;
bir
öbür
"Çünkü
bize
kadar
daha
yor d u m .
le
dedi. hızı
koydum.
dikkatimi
varmıştım.
1652.
ayrılmamıştık
biçimde
bakmaya
Saatime
çantama
nısına
küçük, yakındık
taktım.
geçiyordu.
sırt
kadar
yapıyordum.
olacak,"
saatime
kadar yavaş
bir
aynısını
kötü
anladım.
lar
yerimizden
yavaş
mesa-
İlkin, yalnız-
bulunan, O
okuyabiliyordum:
bileğime
daha
ilerlemez.
olduğunu
bile
çok
bir tabela
bakıyordum.
başlangıçtaki
"Böyle hızda
ahşap
doğru
bir a y a ğ ı n ı
koyuyor,
nı
üstünde hana
Petkalkıp
de-
toplayamı-
saatimi
yeniden
geçmişti. haline
getirme,
olmadığın
alışkanlıklarını
bu
çünkü
hızın
böy-
tadını
değiştirmeye
çı-
çalış49/4
mak,
içinde yeni birinin b ü y ü m e s i n i
işin
üstesinden Bu
Madem
şey
tık,
sözündeki
ne
yapacağıma
düşünmemeye
Giderek gözle
çük
ben
çok
iyice
gücüm köye
yararıma
yatacak
soğuk
bir yer
geçmeden,
ne
güçlü,
duyumsadım.
canlandırdım
hayalimde.
kılıçlarını ruhumu
görebiliyor, şarapla,
yer
olmaktan
ğit
insanların
bir parçası pek
az
arkalarında
olup
özen
göstermiş
Kendime içeriye
buyur
seni Hiç
Petrus
benden," bir
bir
bir
ve
Çok
varlığın
savaşlarla
güneşte
parıldayan
duyabiliyordum.
bir
Köy,
ısıtabileceğim mekândı
her
fark
rastlamak,
bilen
şövalyeler
bıraktıkları
nasıl
gelmişti,
mutluluktu.
şeyi
battaniyeyle
şey
ıssız
yi-
vurdu.
ona
ediyordum.
sonra
dedi.
"Ama
deliksiz iki
dışarı
çıktık,
dığım
gibi
leştiği
dönemde
si
bir
köy
altında tutan,
üst
biraz
yöreye
erken
bir
uyku
yatalım,
kiz,
beni
çünkü
katındaki
Gün
ışığı
aydınlatmaz
odalarda
kalmış-
çökmüş
değildi.
güçlü
yoğun
Roncesvalles
Yol'daki
sınırına
olan
ekmek
büyük
siste
İmparator
ğışta
lenek'in line
ayinlerinde
san-
tırlayarak,
kral
şey
oturduk-
çiçek dua
Porte-
yüzü
vardı.
transları
Tütsü
keşişler,
ba-
değerli
Bakiresi'nin
okuyan
bir
yapılacağı
kraliçelerinin
Mihrapta,
dalı
büyük
seçildiğini,
ve
Roncesvalles
içinde
çok
kilisenin
tarafından
yaşadığım
keşişlerle
gün
ya
birlikte
elinde kokusu,
beni
Ge-
ruh
ha-
söylediklerini
ha-
andıran
oturan,
Bir b ü y ü c ü ,
den
ayin
keşişlerin süre
bir
hızını
bir
saatten
çıktığı
kiliseye
göz
düşündümse
orta yaşlı, aynı
çok
uzaktaydılar,
geri
gelmeyecek Çok söz
gerçek-
kafamı
Kilisenin,
bölgeyi
etki-
Gözlüklü
manastır burada kurulmuştu.
Baş-
muş,
bizi
keşiş,
bizdik:
taş
benim
Ayin
bitsin
gün
dediği
bir
başıma
Oturduğum
de
yüzün-
Petrus
Altın
kalmış
kapının
Suretler,
Çağı
bir
gerektiği-
gibi
sanki
bir
daha
gibiydiler. ağzında
izlememi
verandayla
çevrili
ortasındaki
bıraktı,
yerden
dua e t m e m
kendisini
bekliyordu.
öteki
bir keşi-
Tedirginliğim
to p la ya ma d ı m .
geçmişte
bahçenin
önceki
sırada
gitti.
Santiago Yolu'nun
geçmeden,
bir keşiş!
Petrus'un
beni
çıktı
gezdirdim;
söylemeden
sıralarda
gözlüklü
sürdü.
Petrus
bir
dar
zayıf,
zamanda
ama
fazla
kapıdan
de
sordum.
yanındaki
belirleyen
bittiğinde,
sonra
diye
mihrabın
sabırsızlanıyordum, zamanın
öğleden
büyücü?"
başıyla,
gösterdi.
diye
önceki
"Peki,
Petrus,
bir
dolu,
Petrus,
Almanya
bir
birine
sürüklüyordu. Petrus'un
ni
oluşan
duasını
hiçbir
işaret etti.
anlatıyordu.
beyazlar
İçeride,
sabah
sıralardan
nesneleriyle
ve
bazı
Dindışı
vardık.
ilk
okuduklarından
konuşan
gümüşten
mücevherlerden ve
birlikte
Charlemagne
Fransa
bezeli,
Gotik yapı
kilisesine
hep
yandaki
sanat
bulunduklarını
taşlarla
köy
oturmamı
biçilmez
İspanya,
güçlük-
ilk başta
hacların
kadar uzanan
yedikten
de
koruyordu;
barındırmıştı.
gecelediğimiz handı.
dilinde
Petrus
Fısıldayarak
Ayin
çektim.
aydınlatır
zeytinyağlı
Anlaşılan,
Navarra en
yerin
Bask
hâlâ
derneği
keşişler
Duayı
benim
Paha
tanıştıracağım."
sokağını
Hanın
içip
le y ü r ü m e y e başladık.
sonra
kiliseydi.
şi
Petrus
tık. Kahvelerimizi
tan
yerin
çevremdeydi ve
bir
yürüyerek
a n l a m ı yo rd u m .
bir
burası,
bu
ka p ı s m d a yd ı k ,
büyücüyle
Köyü'nün
kapımı
insanlara
her
tarihsel
Köy
neler
kü-
içinden
bürünmüş
okuyorlardı.
gibi
görmeden,
Roncesvalles
Sisin beyazlara
bir
bazılarını
dinsel
ö z e 11 i k l e r t a ş ı y a n t e k y a p ı ,
işlemeyen
başladım:
büyük
olduğumu
yepyeni
özelliklerinden
zamanında
hiçar-
Karşımdaki
başlarına
sonra
hanın
ve
langıçtaki yapılar
bu
ediyordu.
büyük
rüya
şeyleri
başlamıştı.
Dünya burada,
geldiğimde
"Şaraplar yarm
çıkmıştı.
aldım
olduğumda
naralarını
artık;
zaman
ilgilendirmiyordu.
hiç
Şövalyelerin
bedenimi
çıkmıştı
yatıştırdı.
o
beni
Ovayı
savaş
bu
durumdaydım
gizemli,
bulunduğunu
olsun
nefes
kurmaya
kadar
sonuçta,
vereceksin."
Tuhafbir
hacıların
rüzgârından
bulmak
köyde
bir
Gergin
hikâye
geçen
biraz
çevremdeki
çalışmaya
bir
oradan
Pireneler'in
ve
başladım.
bakarak
kurulmuş,
ve
Ama
karar
verecektim,
Derin
çalıştım.
sakinleştim
beni
karar
uzağımdaydı
algılamaya
sağlar.
kendin
sevecenlik
yararlanmalıydım.
zaman
hayal
geleceğine
son
durumdan bir
nasıl
işaret iç
belirdi
ve
tek
etti.
bahçesine
çeşmenin
çıktık.
başına
otur-
Petrus,
beni göstererek,
Keşişin şey
uzattığı
olmasını
ötüşünü, nı
bekliyor,
avlanmak
duyuyordum.
söylememden tı
elini
işte
Kimse
hacı bu,"
dedi.
konuşmadı.
"En
Bir
Yolu
uzaklardaki
horozların
yeteneğini
atmacaların
çığlıkları-
dünyalarla
Keşişin
anlamsız
Madam
bakışı,
Lourdes'un
Eski
Sözcüğü
bakışını
anımsat-
ve
tedirgin
bir
suskunluktan
sonra,
Peder
Jordi
"Dostum, hızlı Otuz bir
sekiz
Keşiş,
"Bu
o
en
şeyi
sağlama kaldı,
yeri
sınavlardan
sürdürerek,
"O
küçük
almaz.
ben
ana
Gel
Peder
kralın
bü-
"So-
sınavı vermeden,
bir
önemi
yoktur."
pek bir
benim
yapıların
şey y o k t u :
olmayan beni
du.
Bazı
de
bulunduğum
izledim.
Üstü
Sancho'nun-2
ve
arasında
kalmış
Ma-
küçük
bir
bir kitap
ve
Peder
"Önce
üç
kehanetlere döneminden
de
yol
ama
masanın kokusu
gitgide
başına
otur-
kapladı.
İçin-
Madam
Lourdes'la
bu
bir
şey
yalnızca
yeterli
söyleyeceğim," biridir.
dedi.
Maça Yolu'dur,
değildir."
kendini
verilen törensel
değil, Terimin
uygulama bu
sırasında
kullanımı,
beliren
Enkizisyojı
lakabıyla tanınan
(Çevirenin
notu.)
Kastilya
Kralı
Peder
II.
Sancho,
1065-72
arasında tahtta
kabukların Meryem
zihnini
Anamızın
Havadaki
açıktı;
ışıdı.
neredeyse,
koy-
koyul-
hoş
birden,
koku 11 a -
sezdim:
Parlaklık
gırtlağından
her
sureti
üstüne
yinelendiğini
ışıkla
Jordi'nin
"Hazinen
Şimdilik
nerede?"
odaklandırmaya
söyledi.
olayın bir
o yolu tutar-
masanın
Gözlerimiz
gelen
ol-
Ka-
büyüdü,
çıkan
gizemli
yüreğin
orada
bir ola-
cak." Kitabı yordu: ği
Mukaddes'ten
"Ve y ü r e ğ i n
orası
olacak;
tabakadır. hayat
yunca, dam
geri
adımı
"Hepsi Kılıçların
bu
Petrus'un
1
yazılı
kitabı,
"Yolunu
baştan
hacı yalnızca
bu
yazdı. üç
Peder Jordi'nin
tabaka
edibeşi-
bir
dış
kırıldığında
kaybetti.
Santiago kitap
Sonra,
Yolu
gördüm:
kitabı
ve
boMa-
sonradan
Kitabı.
dedi.
beklediği
devam
Gelişinin
ibarettir."
yalnızca
Güç
Tiagosu'nun
İspanya'da
gibi,
olan
adımı
olduğu
kadar,"
A m a ses İkinci
kabuklar ışıltısını
kitaba
yazacağım
San
kabuklar
katmanı
çekti ve
üstündeki
Lourdes'un
kendi
bu
bir
bu.
İsa'nın
hayat Agape'den2
ve
adımın
bir sözdü
neredeyse,
tıpkı
Hayatın
belirir
masanın
"Roncesvalles inayetiyle
yere
dönüyorduk
sona
sarı
kaybedecek olursan
Meryemi'nin
ve
gidebilirsin." ki,
işaretlerle
keşiş,
"Yakub
gösterilmiştir,"
işaretlere bak,
ağaçlarda-
S o n A k ş a m Y e m e ğ i ' n d e Hz. İsa'nın k u l l a n d ı ğ ı v a r s a y ı l a n kâse. ( Ç e v i r e n i n notu.)
'Yeni
kaynaklanır.
Sancho
ve
duydum:
öteki
Karo Yolu
olmayacak.
Sureti
yapmamı
de
Bir gün
biri
üstlerine
aydınlatmayan
büyüdü
dedi.
adamışlığına sınavlardır.
meydana
buklar
yolu
hangileri?"
müridin
önem
sana
dört yoldan
güç verebilir,
yalnızca
bekletip
hatırlatıyordu.
yolu,
"Öteki
kılıç.
bana
tiaia'da
Kâse1
da
Güldü.
gizli Yol.
eden
tutup
aynını
ya
gerçekleştirme
Roma Yolu,
öbürünün
İstiridye
yoğunlaşıyordu.
Ellerini
içeriyi otların
durum
Jordi,
"Yakub'un
bir
"Orası
çıkardım.
üstüne
de
için
yardım
açıp
Yolu
dediğimiz
espri yaptım.
dedi.
kabukları
Benim
gö-
Roncesvalles
yalnızca bir masa,
ayakta
otlar alıp y a k t ı ,
karşılaşmamı
kalmıştır.
diye
çantamı
gittikçe
da
Kupa
mucizeler
sağlar."
bırakalım.
Ellerini
ses
benimle."
Jordi'yi
-Güçlü
bıraktık
du. du.
dedi.
en
ardımızda
oluşturan
kılıç -
Güçlü
tüm
bakmayı
dışında,"
geçtik,
Peder Jordi,
2
ve
1
girdik.
Sınavlar,
Sırt
derecelerini
Santiago Yolu'ndayım."
bahçede
İçeride
1
Gelenek'in
söyledim.
öğrendiklerinin
yüzden
olduğu
sana
Sinek Yolu
sana
bir yana
işlenmiş
anlamsızca
yollardan
nastırı'nı
ki
olduğumu
önemlisi
hiçbir
Petrus kemerli
geliyor
geçtiğimi
yüzüme
kadar
"İşte
bir
yaşında
başarıyla
bugüne
öyle
tırmanmışsın."
nuncusu ve
şapele
bana
sana
tamamlamamız
yanında
onu
biliyorsun: Yolu,
haberleşmeni
gerekiyor,"
san,
konuştu:
mülü
verir;
"Kareyi ması
ikisini Kudüs
"Aynen öyle,"
Uzun
yük
denen
yalnızca
bana.
biraz
azından
da
kanatlanan
ama
için
sonra
"Peder Jordi, sıktım.
Ahit'te Tanrı'nın
karşılığında için
özellikle
insanın Tanrı'ya,
Hz.
bunun
kullanılır. (Çevirenin notu.)
İsa
aracılığıyla
sonucu
insanoğluna
duyduğu
olarak da hemcinslerine
sevgi
duyduğu
ve
sevgi
ki, taşlardaki,
t r a f i k l e v h a l a rı n d a k i
işaretlere bak,
yolu
bu-
labilirsin." "İyi
bir
"Bana çalışsan yunca
rehberim
daha
bir
iyi
ileri,
Petrus'u
başkalarından
olacak;
bir
Anlaşılan,
geri
keşiş
bulduktan
dümdüz
nin
ettiği sarı
olmadığını için
sonra ender
yol
boyunca
olan
"İkinci "Bir keşiş
yol
Peder
biteni
karşın
her
"Her
tek şey."
bir
sözcük
sabah
Peder
Jordi'
Petrus'un
gerek
şişe
şarap
aldı-
R o n c e s v a 11 e s ' t e n rastlayacaktık;
İkinci
pek
Gelişinden
sanki
Kılıcının
söylemiştin,
Katolik
söyledi:
X a ş 11 "Tam
olmaktadır.
Büyünün
O
dağılmıştı.
etti."
var?" Petrus
bir
köye
İsa'nın
zaman
bo-
kalacaktım.
karşılaşacağımı
karşıma.
tümüyle
gidiyordu;
handan
küçük
söz
gün
Zalimlik
vedalaştık.
sis
ağırlaşmıştı.
zorunda
gibi
güvenmeye altı
biliyordu.
keşişle
uzanıp
Jordi,
bir ş e y m i ş
kendine
saymazsın."
sonra
yüzlerce
büyücüyle
çıktı
olup
biraz
yatmak
Geliş
yerinde
çok
Pireneler'de
işaretler g ö r ü n m ü ş t ü .
çantam
dışarıda
"Petrus, şimdi
bir
söylemesine
sırt
zaman
ayrıldığımızda
Önümüzde sözünü
o
tüm
R o n c e s v a 11 e s ' t e n
ğım
var."
sorarsan,
Kilisesi'yle
sırrı oysa ne
bu." bir ilgisi
adam,
orada,"
kayalara dedi.
Yalnızca yemek ve ca
yürümüştük.
oyulmuş
"Sevgi
işte
uyku
Petrus,
küçük
tam
molası
özel
sürdürmesine
karşın,
Brezilya ve
Ülkemi
gerçekten
sormuştu.
bildiği ne
imgenin,
kollarını
lüyordu.
Corcovado'da ki
iki yana
Her
şeyi
rın
İspanya'daki
cak
dayanılır
köylerde den,
insanlar
yakıp
yürümeye O
yaşlı
yıllardır
var,
gün
mola
adam
kuraklıktan
yaşlı orada
burada
güzel
olup
olduğunu
iyi
söy-
kadınla-
olmadığını.
biz d e
sonra
de
tüm
yakınıyorlardı.
öğleden
so-
en
çekmek yeri-
özellikle
siesta a l ı ş k a n l ı ğ ı n a
sonra,
yanımıza
bir
Sı-
kahveler ve Sıcak
yüzün-
uymuştuk,
ikiyle
adamın öldürüldü
önce,
Felicia,
zeytinlikte
gelip
bir a l ı ş k a n l ı k t ı ,
"Sevgi
"Yüzyıllar
heykeli
birçok
çünkü
acı
verdiğimiz
boyun-
gü-
dört
arasında
oturmuş
dinlenir-
veriyorduk.
Baktım
Akitanyalı kıp
kadar
öğleden
süren
konusunda
çarmıhta
Mesih
gün
sakınganlığını
sevdiğini,
istiyordu,
değildi;
kavurduğu ara
İsa
kadınlar
İspanyolların
neşin
ken,
gibi
açmış
öğrenmek
beş
ilişkin
işim çok
göstererek,
öldürüldü."
vererek,
hayatına
ru
kiliseyi
orada
biraz
şarap
sıcakta
bile
sohbet de
Santiago
ne
etmek
yaşamaya
karar
Yolu'nu
vermiş.
şarap ister
demek?"
Com postela'da n
sunmuştu.
yürüyen
dönerken Bu
gibi
diye
bir
hali
sordum. bir
prenses,
her şeyi
prenses
Yüz-
içiyorlardı.
bıra-
sevginin
ta
kendisiymiş,
tüm
ve
bakmaya
hastalara Petrus,
kayıtsız can
o
gibi
korkunç
"Prensesin
bakmak şu
"Dük,
miş.
bir
aklı
da,
yoksullara
dediğini
karma'ya' bir
ne
Dük
gördüğü-
kendi
için
için
geri
elleriyle
Roma'ya
şey
birden
kız
çok
vermiş;
bulma
yasası
ama
şeydi,
ne
ben
de,
ğunu
insanlar
girmiştik.
bulunduğunu,
ileri
keşişleri,
ve
biçer-
Gelenek'te
bunun
şeytan
Çingeneleri ve
çok
çıkan
şu
yürümekte
bir y o l d u . fazla
Bütün
bağıntılı
r i t ü e 11 er i n i n b e n i b ü y ü l e y i ş i n d e n , beni
vecde
göre,
Tanrı
yolu,
San-
bunlar bana
geliyordu;
için
mı
her
gece
r i n i n y a l n ı z c a bir h a l k a s ı o l d u ğ u v e ö n c e k i inancını yansıtır.
(Çevirenin
demek
de
yoksundular.
ş i m d i k i h a y a t ı n ı n bir hayatlar zinci-
Bu
fazla
dayandığı
kanısındaydı; sezgisel oldu-
inanıyorum,"
var
olduğuna
demişti.
A m a biri Tanrı'ya
yem
Ana'ya
kadaşım ruhuna
o
vardı,
cesine
hiç
üç
"Tanrı, lirmişti. görmeye bazı
bile,
üç
üç
şükran
dolaştığı
şükran
ve
olması
sonra,
büyük
zaman
nüyorlardı.
Ama
baştan başlıyor. İsa'nın,
ayininde
sordum.
karşın,
her
ve
gün
onu
kentlerin
yeraltı
yüreğinde
arkaHayatı
ibadet eder-
sağlamıştı.
Tanrı'nın
hayvanlarda Bazı
ve
yıkım
beelini
ormanın
zamanların-
mezarlarında
sevgi
Ar-
ataların
fırtınalarında
fırtınalarda
başladılar.
Mer-
Ruh,
söyledi.
bağışlanmasını
ve
halde,
unutmazdı.
biçiminde
var
yaşa-
sürdürdü.
zamanlarda bir
hiç
bir
mağaraları
mağaralarda
görmeye
okumayı
ama
Annesi
Eve z i l z u r n a sar-
inanmadığı
olduğunu
olmamasına
insanoğlunun
nıtlanmamış
g ü c ü n e bağ-
okurdu.
nur içinde yattığını
tarihöncesinin
yalnızca
her "Son
Tanrı'
görülmemişti,
duası
Gelenek'in
nerede
başladıktan
Ama
duasını
okumuş
İnsanlar
Tanrı
Tanrı'ya
sonra,
inancı
yerlerinde
Jordi,
üstelik
olduğunu
dua
Tanrı
bu
i n a n m a y a n ı n ya-
kişinin isteğine ve
ayık
Ana'ya
öldükten
iyi
de
gelmez."
arkadaşımın
daşımın
"Demek
inanmıyorsa,
Gerçi o
sen
istiyorsun?"
Meryem
gittiğinde
mayı
in-
varabilirdi.
gereğinden
ç o c u k l u ğ u n d a n b e r i o n u ö y l e a 11 ş 11 r m ı ş 11.
Gelenek'
h a y a t l a n n d a k i eylemlerce belirlendiği biçinotu.)
ben
d e var.
"Bir arkadaşım
da,
bir
çok basit ve
"Tanrı'nın
"Yani Tanrı'nın varlığı
oldu.
H i n t f e l s e f e s i n d e bir b i r e y i n g e ç m i ş e y l e m l e r i n i n , g e l e c e k h a y a t l a r ı ya da y e n i d e n do-
ğuşları üzerindeki etkisi. Karma öğretisi, herkesin
keresinde,
anlamına
lıdır
çok
bende uyandırdığı
getirişinden
bir
mucize-
olduğumuz
bir
inanıyorsun,
hep
karmaşık
Bana
azizleriyle
duygusundan,
Ben,
ama
üstüne
Tanrı'ya
yürütmeye
kav-
anlayabileceği
ilişkimin
ilişkisinin
gösterici
herkesin yürü-
düşünüyordum. Petrus,
aynı
yasasından
ilişki
akıl
da
ne
sürmüştüm.
çok f a r k l ı
Hıristiyanlıkla
arasındaki
ve
onun Tanrı'yla
yol
Yol,
önemini
bir yol
Tanrı'yla
anlamına gelmez.
Petrus'un
onu
böyle
benim
zihne
bile
nıldığı
de-
ekersen
insanın
ancak
Petrus,
boyunca
gerçekleştiren
mindeki Hindu
aslında,
sürüyordu.
nın var o l m a d ı ğ ı
işlemiş,"
bulma
cahil
ileri
pa-
ömrü-
kilisede yaşamış
karşılığını
bir
Santiago Yolu'ndaki
git-
tuhaf
kardeşiyle
karar
bu
anlamadı,
Onun
Petrus,
en
kavrama, ben
Com postela'ya
dönerken
kalmaya
"Karşılığını
bir
bağlılık
tiago Yolu'ndan
yoldu;
prensesin,
yaptığını fark edince,
istemek
göstermesi
Tanrı'yla
çıkan
celik
karşıda
için
Dük
reddedince
şey.
büyücü
1
de
ilahiyat tartışmalarına bir
yebileceği,
hoş
benzer
olduğunu
in
şu
yakarmak
burada
anlamıştım.
boyunca,
ilkel,
ağabeyi
öldürmüş;
kardeşinin yaptığı
pek
bağlılık
ler
gelip
ve
gülerek,
Yol uzun
için
dönmeyi
kardeşini
buyurmuş.
kadar
gibi
Tanrı'ya
eve
Buraya vardığında
adam
anladığı, sin
sarmıştı, hikâyesini
bakmış."
Petrus, Yaşlı
getirmesi
bağışlamasını
kapılmış
sonuna
daha
adamın
ikimiz
pişmanlığını
şey o l m u ş :
nün
di.
başına
yürümesini
duyguya
geri Felicia
Tanrı'ya
karşılık
yüzden,
hançerleyerek
ve
birini
yaşlı
kilisede.
kendisini
Papa
kadar
onu
Buna
ramın yalınlık olduğunu
karşın
d ü k kız
kilisede
inşa ettiği
padan
babası,
deliye dönen
hastalara
dağıtmış
belliydi.
göndermiş.
küçük
yoksullarına
sigaralarından
dinlediği
Guillermo'yu
nüz
bölgenin
başlamış."
görünmesine
kulağıyla
öfkeden
servetini
bazıları
Tanrı'nın
kavramdan
başka
bu
tarih
noktada
bir
tersine
İ n a n ç v e sevgi yeniden hazinen
bilimsel şey
her neredeyse
olarak
olmadığını döndü
önem yüreğin
ya
da
kazandı. de
ka-
düşüyeni Peder
orada
ola-
c a k s ö z ü n ü a k t a r ı r k e n , s e v g i n i n ve i y i l i k y a p m a n ı n ö n e m i n den
söz
orada yeter
ediyordu.
görürsün. ki
yapıp
iyilik
Ama
hayat
unutmuştu.
belirtisi
ginin
haline
"Felicia'nın
yordu.
Her
vermek meye
kalkışan
olarak,
sevgiyi
sevgidir.
Tanrı'nın
tek
onu
adam
dedi.
"Tanrı
geç
olduğunu,
koyulmamızın Zeytin
iyi
ağaçları
tartışmalarımızı şeydedir. burada,
olacağı
karşılaşmayı Dağdan
yine
riyle
uçsuz
Onun sen
arasında
kayalıktı;
man ettim.
Tanrı'yı
devam
süredir İşim
ve
Yolu'nda
yürümekten
ve
hasta-
hataların olarak
Petrus'a
cezası
"Şu
görül-
sin."
sıra
et,
sonra,
Saatlerce
karşılaşınca
ve
yere
kalkıp Yol'a
"Tanrı'yla
ilgili
tüm
çevremizdeki
her
onu
gerekir.
Ben
bir m a n t ı k
yürüme
konusunda
de
soru-
egzersizini gittikçe
da-
kaymasın.
egzersizler
ya varmak hazza
denen
tırmandıktan
bir
radyosunu
sonuna
kadar
kınlardaki
bir yolu
tırmanarak
bir dağa t ı r m a n -
sonra
yudumlamakta karış
açmışlar,
açık müzik
dağın
kaldı.
doruğa olan
vardı-
bir
Arabalarının
dinliyorlardı.
tepesine
grup
Ya-
ulaşmışlardı.
Çok
bir
ne
ilgili
yalnızca
fark
kaygılarım
geceleri
olmaktan,
düşü-
Santiago
benimle
yalnızca
hissetsen onu
sana bile
dik." seçtim.
söyleyecekzihnin
başka
yap."
koyve rm i şti m ,
arkama
söyledi.
oraya haçı
etti:
yapabilir-
bırakmamı
gözlerini
tepesindeki
diyorsam
alay
yaptığını
yere
seç,
şey
o l d u ğ u n Yol, öğretilecek. için
geçip
gözlerimi
parmağını
kurmayı Kastilyalı
tıpkı
haç-
ensemin
şeyi
asla
tek
bedeni
hazzına,
gerekir.
kahraman.
paramparça
bir
serüvenin
Hayaller gibi.
notu.)
ama
ruhumuz
11. y ü z y ı l d a y a ş a m ı ş t ı r .
ru-
Hayatı-
olduğuna,
oluruz,
Bırakırsak,
" s e y y i d " , " s e ç k i n " a n l a m ı n a gelen es-sid'dir. (Çevirenin
ora-
artık
hayallerini.
beslediği
tanık
güçle
istediğin
yolculuk
vazgeçmemelisin.
gelmediğine
ulusal
önce
besliyorsun:
yemeğin
bırakmamamız
sana yalnızca
dönüşen
Aramanın
hayallerimizin
yerine
k o m u t a n ve
Bundan
işkenceye
bir
etmekten
kez
güç Yolu;
başlıyor.
önemli
birçok
teklerimizin
1
şeylerle
çantamı
Petrus
olduğu
besinidir,
mızda
Egzersizi
düşünmediğimi
anlatınca
nokta
kendimi
dönüşmeye
hazzma.
hun
kadar.
mavi
her yer
bastırdı.
"Yürümekte ilgili
gidiyordu;
o
Felicia'nın
ayırmadan
Sana
durmuş,
örtüle-
ağaç y o k t u ,
Orada
kilisenin
Farklı
ayırmıyordum;
dibine
bir
oradan
odaklan.
Orada
sırt
ve
gördüğüm
"Hayal
biralarını ağzım
gerek-
ve
bak
"Gözlerini
tan
yaşanması
varlığı
Uzakta
lerime
da
Bağışlama Tepesi
güneşlenip
yarım
Petrus
Tanrı'nın
gün
sevgiyi
ayrıldı.
Yavaş
İki
Tanrı
dönmesi
çalışıyorum.
öğreneceksin."
değildir,
Akitanyalı
durdu
uyguladım. bitki
mutluydum.
hissettiğimi
an
hiç
şey
şeyleri
önemsemiyordum.
her
Sonra
hiçbir
Artık böyle
neler
kez
uzanıp
çarpıyordu,
bıraktığım
gitmişti.
ye-
biriyle
ilgili s o r u l a r s o r d u ve a n c a k o za-
yarım
pek
yükümlüdür."
ova
ilgili
nüyor ve
olup
göze
son
kavrulmuş
hemen
işimle
et-
yok
başına
diye
şey
gerekti.
bir
bir
işimle
"Magriplilerin
savaşçılarından
yoksa?"
kuraklıktan
kaktüs
Petrus
1
Egzersizi'ni
Hemen
sevgiyi
işinin
anlayabilesin
çok
ğımızda,
birkaç
dedi.
C id ' i n
bucaksız
yok
biçimi,
"Tanrı
yer
ara
sonucu
yürürken,
yer
Hız
kuşatılmıştı.
bitirdiğimde,
işli-
zorlamaktır."
dedi.
hissedilmesi
dönüştürmeye
yapmaya
kaplı
dağlarla
yani?"
El
umuyordun
inerken,
Önümüzde
sür-
kanısındaydı.
unutalım,"
bekliyordun
göstermeye
intikam
cezalandırma
sürdürmeye
söyleyerek yanımızdan
turistle
bir
sev-
haklıydı.
yasası
sakatlık
işledikleri
yasasının
adam
"Ne
"Çevrene
"Saçma,"
kişiyi
Yaşlı
mamız
yaratmakla insanların
mi
söyledim.
bırakan
ha
yeniden
bulma
sevgi
bir
Tanrı'
iyilikleri
bulma
durumlarda,
ülkemde,
yalın
kadar
verdiği
ama
hayatlarında
karşılığını
Petrus,
nuna
Böyle
yaşlı
göğe
ara
Vatikan'ın
aracılığıyla
karşılığını
görülebilir,
benim
önceki
düğünü
tiğini
hoş
görülemez.
Petrus'a, lıklarının
kendini
değil,
Petrus,
ni b i r s a l d ı r ı s ı n ı b e k l e y e n
kilisesini
daha
yüzden,
yerden
istersen
önemli
küçük
ve
sevgi
İşte bu
söylerken
da
başladığında
deyişle
gelmişti.
görmek
Felicia
bilgeleşerek
hissettiğinde
şey
hoş
istemiyorsan
etmeye
bir
ağabeyi
zorunda
nerede
Akitanyalı
Daha
başka
öldürüldüğünü
dürmek
ol.
yardım
yaşayarak,
yüzünü
görmek
yapıyor
yoksullara
Tanrı'sını
nın
Tanrı'nın
is-
hayal ölür,
İspanya Arapçası,
Agape dü;
ona ulaşamaz.
İspanya'nın
amansız
çarpışmaları
dı,
gerçeği
iki
tarafın
kim da
bu.
biliyordu,
savaş,
Fethedilecek dünya
danlarında
"Yürekten Gençken le
ve
çok
şılacağını öğreniriz, sareti ve
kendimizde
içimizde
karız.
kadar
mızdan ten
zor
Parmağım sindeki
haça
maya man
ettim.
başından
aşkın
ve
yatar.
ve
savaştır. güçleriy-
savaşılacanasıl
sava-
kendimize düşmanı
yönelir olup
çı-
yürekten
Hayatı için,
doğru
yaşayışımızı
rüz.
yenilgileri
Ama
hazzı
tanımama-
savaş
vermek-
bastırdı.
varlığa,
kırpıştırdım
bir
"Ve
ve
haç
yeni-
insanlar,
günün savaş
ölmesinin bir pek
davrandığımızı kuşatan
belirtisi
"Hayatımda
her z a m a n
tanıdı-
her şeyi yap-
H i ç b i r şey y a p m a y a n l a r ise
büyük
hayattan
ilk
istenen çok
azıcık
kısa
vermekten ikinci
az
şey
hiç
yakı-
korkarlar.
olarak
son
ötesine
olarak,
bilgece,
başlarız.
Gün-
baktığımızda,
gözlerindeki
gözünde,
olan,
duyar,
yangını
görü-
sevinci,
zafer
yalnızca
hayallerimizin
huzurdur.
döner;
büyük
daha
kendimizin
gençlik
düşlemlerimizi
nel
başarının
bekledikleri
de,
büyük
yenilgi
yürekten
uğrarız.
riz
hayallerimiz
ki,
ten
savaş
mış
bir
de
savaşıyor
Çok
sözünü
ma
ölü
bu
başlar.
hastalıklar çınmaya yüzünden soluk
de.
sürdürüyordu.
içimizde
fark
düş
tepemize
çöker.
kırıklığı Ve
bir
lılıklarımızdan,
işimizden
ve
pazar
raz
ki,
parmağını
sonra yok
oldu,
Birkaç dakika
kurtaran, bir
kulak
melek
yerini
tüm
şey
huzura
yeniden
hiç k o n u ş m a d ı k .
"Akör-
sonra o
da
zaman
Savaşta
ka-
korkaklığımız gitmiş
oluruz.
hayaller
Bizi
sınır-
sonralarının
o
olur."
gördüğümden
çekip
ka-
dedi.
İşte
öğleden
ölüm
diyecek-
varlığımızı
ölüp
arar
veremiyordum.
ensemden
bir
aç-
kırpıştırdık-
ettim.
yenilgi,
gün,
ölümü
malı
yürek-
kanatlarını
başgösterir. ve
ve
gerçekten
vazgeçmiş,
başlarız.
bozukluklar
çalıştığımız
Petrus'a
şaşbili-
karşı zalimleşir,
yöneltmeye
güçleştirir
Artık
hayattan
vazgeçip
ve
almamızı
mamıştı,
hâlâ
d ö n e m i yaşarız,"
çürümeye
Çevrem izd eki lere
huzurundan
profesyo-
Gözlerimi
"Hayallerimizden
ruhsal
ve
derinlerinde
Petrus'a
tamamlamadığını
kendimize ve
du-
düşünürüz;
karşısında
değişiyordu;
şimdi
kısa bir d i n g i n l i k
hayaller
zalimliği
söylemeleri
yüreğimizin
durmadan
geçmeden,
vuştuğumuzda,
Yaşıtlarımızın
razı
Bu
kaçmışızdır."
benziyordu
görünmeyi
ama
başlarız.
kişisel
savaşmaktan
öğleden
vermeye
olduğunu
bırakır,
olduğunu
uğruna
kulesi
meleğe
öyle
düşeriz.
gitmesinin
günü
oluruz,
istememeye
aslında,
vermekten
Kilisenin
ça
Ama
olup
pazar
istemez
bir y a n a
şeyler
kınlığa
şeyler
yok
bir
olgunlaşmış
peşine
bir
Hayat
fazlasını
rumda,
sınırlılıklarıiste-
kokusunu
y ü re k le ri n d e k i
Onların
önemli
belirtisi
korkunç
görmek
beklemekle
düşünmeye
duvarların
her zabile
olduğundan
belirtisi
serüven
işle
toz v e t e r i n
savaşçıların
görmeyiz.
sonrasma
tepe-
meleğe
işitir,
girenlerin
değildir;
üçüncü
tim,
Kilisenin
ve
savaşa
asla
sesini
olmalarıdır.
gerçekleştirileme-
öldürürüz."
bir
büyük
olduğumuzdan
s a v a ş a g i r e c e k ce-
kötü
sözlerini.
yapmaları
Durmadan
Aslında,
mediğimiz
mey-
tüm
öldürdüğümüzün
sürdürdü
"Hayallerimizin
hakça
Gözlerimi
vakit bulmuşlardır.
mızda
savaş
nasıl
Yürekten
kanatlı
mızrakların
letmeye
diye
yorgundurlar
nırlar.
Oysa
hayatı yeterince
daha
"Hayallerimizi
ilgilenmezler.
lük
biraz
vardı.
göstererek
olduğunu,
söyleriz.
sa-
dönüştü.
vakitsizliktir," işi
en
kırılan
kolaydı
verilen kez
yüzden,
da
her
veriliyor.
ilk
artık
hayallerimizi
değiştiğini,
fark
Petrus,
en
için
enseme
haçın
benzediğini
ğım
ya
kaynaklandığını
korktuğumuz
den
çocukça
olduğunu
artık
henüz
da
O
olan,
çağında
uğruna
ama
Kendimizin
haklıy-
verdiğimiz
şey
savaş
bir çaba
bulamayız.
savaşırız.
için
çok
yüreğimizde
ama o zaman
Kim
en
önemli
meydanlarda
Büyük
Hayallerimizin
yecek
yapılacak
hayallerimiz
öğrenmemişizdir.
dökül-
savaşın
önemli
şövalyelik
cesuruzdur,
kan
bilmek.
yürekten
hayallerimiz
patladığında
ğını
ve
içimizdeki
savaş,
geldi.
istediği
çağlarında,
çok
verdiği
hiç ö n e m l i d e ğ i l ;
değişti,
değil,
için
meydana
savaştığını
ülkeler
çok
alanlarda
kovmak
yüreğimiz
Kahramanlık
bugün
gördüğün
buralarda
yürekten
"Yürekten vaştır.
Şu
Magriplileri
Bunu
sustu.
kilisenin Petrus
kuşkum
kal-
fark etmiş
Melek kulesi kendine
sureti
olbi-
aldı. bir
siga-
ra
sarıp
yaktı.
bir y u d u m "Ne
Sırt
aldım.
çantamdan
Ilık,
gördün?"
Melekten suretin
ama
diye
söz
"Senin
ettim.
de
öğrendin, Sırt
ama
şişesinden ZALİMLİK
Başlangıçta
gözümü
kırptığımda
söyledim.
yürekten
getirdiği
şarap
savaş
olağandışı
ve
öğrenmen
tehlikeleri
şeyleri
çıkardığı
bana
ataların
Sen
onu
şey
ninem
böyle
denir.
ğünde bir
hâlâ y a d s ı m a k
küçük
bir
hediye
objesi
meleğin
yadsımak
bir
değildi.
Senin
sırasında O
ortaya
hayali
düğümü
gerekiyor.
o
bir
kilise
şey
ama
bu
RAM
tarikatında,
bana
Bu
Büyük
olduğumuz Petrus
yolu
aynı
elimizi
landırma
kilisedir;
k e n d i n d e n geçiş
bastırdığı
için
gör-
her
Petrus
ne
zaman
de
da
gördüğü işlerine
aynı
şey
ama
se-
benzer şeye
dönüş-
oldu.
İ z l e y e c e ğ i m i z en
biliriz,
bize
başladı,
ışığında
kadar
ışıl
için,
ne
sonra
ne
-suç,
acıya
yol
gerekir. zarar
ben
ışıl
Ve
iyi
yalnızca
yo-
alışık
de
yolu,
kendi
olursa
zaman
vicdan açan Ruhsal
düş-
kendimize
kendini
olsun,
her
Egzersizi'ni
davran-
kararsızlık
girişimi
acıyı
ceza-
acımasız-
acımasızca
azabı,
verebileceğini
Zalimlik
ardına
parlıyordu.
tek
Her
incelikli
Kendimize
ruhsal
daha
sevgi
ağabeyine
tutmamaktır.
dönüştürmemiz
dönüştürerek,
hayatını
kurtarabilmenin
anlamamız gibi-
tüm
işlerini
Aslolan,
Felicia
ve
bedensel
bedensel
acıya
anlayabiliriz." öğretti
tırnağını,
kadar
elinin
başparmağının
tır-
Ruhunda yaşamakta olduğun acının bedeninde-
ki b i r y a n s ı m a s ı d ı r bu. ye
aynı
Baskıyı zalim düşünce geçip gidince-
hafifletme.
gördüolduğun
kilise
değiştirmez.
şey o l u y o r :
gün
korkak
girişimi,
korkaklık
o
yürümeye
iğne
uygulanmalıdır.
dığımızı
acıya
alışık
Sivri
izleriz."
"Hayallerimizi
ca
belirdiğini
Akitanyalı
onun
olasılıkla
yeniden
Elimdeki
ama
da,
olduğunu
şeyi
olman.
olmalı,
yaptığı
herkese de
hangisi
karşı
'Zalimliğin
ayi n le ri nd e ki
hiçbir
düşünce
v b . - gelse,
yap:
Tırnağını bunu
o
başparmağına düşünceden
bana.
birçok
tümüyle
kez
batırman
kurtuluncaya
gerekse
bile,
kadar tekrarla.
Z a l i m d ü ş ü n c e n i n g e r i d ö n m e s i her s e f e r i n d e b i r a z d a h a gecikecektir;
reddetmiş
bir
nefret,
İşaretparmağının
senin
enseme
haset,
n a ğ ı n ı ç e v r e l e y e n etlere iyice acı v e r i n c e y e k a d a r batır. A c ı -
bakışında,
parmağını
hissettirecek
istiyorsun."
çıkar."
görmüş
türmüştü. her g ü n
kulesinde
kötü
kendine acıma,
iğneyi
Buna
çünkü
dünyaya
herhalde
hayali
adamıştı.
tüm.
şunları
kendini
kendi
altın
söyledim.
"Haklısın, nin
etmişti.
vardır.
istedin,
hayaller yalnızca Gelenek'in
lun
zaman
ya odaklan:
"Bunu
Ucu'
ne
kabullenmeyi
verdi.
tüm
Aklına
-kıskançlık,
vermeyi
serüvenler
çantasından
EGZERSİZİ
sordu.
kaybolduğunu
Hayatın
çıkardığım
lezzetliydi.
san
düşünce
her a k l ı n a g e l d i ğ i n d e e g z e r s i z i
s o n u n d a t ü m ü y l e yok olacaktır.
uygular-
Petrus,
"Eski
nırlarmış," lu'nun
dedi.
görünümü
Haklıydı. uzanıp
bunun
bile
ova
bir dizi
kendine
için
her
şey
bir
altın
değişti;
iğne
kulla-
Santiago Y o -
yerden
dağ
gibi
yaptığın
rak
gördüklerinden,
duklarını kendi
değişti."
Bulunduğum
giden
"Bugün sizi
çağlarda
"Şimdilerde
bir
bakıldığında,
önümde
ki
düşün
ve
egzer-
zan
yine
Böyle
bir
"Hep bile
şey
böyle
Birden,
lıkla
aklıma
olur
kendimize
Tepesi'ne
iyi
Sertliği
tırmandığım
anımsadım.
acımasızca
davrandığımı
cek
bulmaktan
kılıcımı
arıyordum.
ğildim.
İ şa retpa rm ağ ı m m
dalalık
duygusu
Bunu
Petrus'a
O
gece,
köyde,
rahat
sindirimi
Bağışlama
kendimi
haksızlık
turistlerin
sorunları
öyle
güneşlene-
bile
oysa
buna
ben
budala
başparmağımın
zihnimi
de-
etine
odaklarken,
bir
şey
ayıramadığım
otelde
lında
için
kaldık. için
demeden
kilisenin
Akşam
köyün
Pontius hiçbir
olan
musun,
haça
olgün
alışmışlardı
Sessizliği
Paulo?
bakıyordu.
heyecana getirdiğini sevgiydi
seçim
bo-
Bar
oğul
hakkı
ölüme
"Tanrı'nın halka
ile b a ş ı n ı
Halkın,
seçimi
diye
bilir.
Halkın
Tanrı
çok as-
önüne devrim-
kanıtlayabilmek biliyordu."
ne olursa olsun,
Oğlu'ydu,"
kim
amacı
dik tutan,
sevgisini
ışıl
belki de o
bıraktığında,
tanımamıştı.
göndereceğini
"Halkın
Gözleri
sezdim;
duygulandıran,
seçimi
bir a d a m
koymuştu.
Tanrı'nın
onu
yankılandı:
Pilatus,'
perişan
zayıf olanı S o n r a da,
kadar
her
inanmayacaktı."
bakıyorduk.
biliyor
tepesindeki
onu
Barabbas'ı2
o
kimse
kiliseye
meydanda
kırbaçlanmış, ci
çekmeye
zorunda
insanlar
baba."
ettiği
boş
onlara
lecek
anlattığımda,
da
akıllıcaydı!
bu-
oldu.
kolaylaştırmak
Sesi
acı
demek
kulesinin
kadar sözünü
budalaettiğimi,
yoktu,
hissetsem
tırnağını
çöktü;
gözümü bir
Kendime
bir
Kendimi
yok
için
biliyordum;
başka
içime
çıktıkları
germek
oldu: ne
bir şeyin
çarmıha
yapmasalardı,
sevgiye
oturmuş,
Petrus
abba
Çan
durumlarda
ısıldı,
arabalarıyla
güçlükle
Acısı
gerektiren
davranırız."
suçladığımı
sapladım.
demek,
gelmiyordu.
zaten.
turistlerin
binbir
bir yer
getirdiği
"Barabbas
uygula."
İsa'yı
Bunu
yüzünden
İsa'nın
Kaldırıma
görünüyordu. zalimliği
sorunları
Hz.
Hz.
düşündüler.
ç a r m ı h a geri-
tamamladı
sözlerini.
güldü. bulunduğu
yemeğinden
sokaklarında
sonra,
yürüyüşe
çıktık. Petrus, lunu
ö f k e l i bir sesle,
bulmuşuz,"
dedi,
canımızı.
Bazen
terk eden
biri y ü z ü n d e n ,
biri
yüzünden
mediği ruz.
Ne
için
hep
kadar
mimari
göğe
doğru
ama
göremedim.
di. 64
Ama
çok
bazen
biri
yüzünden,
Yalnızsak,
evliliği
yo-
yoluyla yakıyoruz
de bizi bir t ü r l ü
çekiyoruz.
evliysek,
sevgi
bazen
bırakmayan
kimse
köleliğe
bizi
bizi
iste-
dönüştürüyo-
korkunç!" geldik;
özelliği
küçük
bir
kilise
oradaydı.
kiliseydi.
Meleği yeniden
Çan
görmeye
Hiçkulesi
çalıştım,
' P o n t i u s P i l a t u s , İ m p a r a t o r T i b e r i u s d ö n e m i n d e Y a h u d a v a h ş i y d i (İS 26-36). Hz. yargılayan (Çevirenin
Oğlu
insanlar
bakakaldığım
olmayan
yükseliyordu.
"Tanrı'nın
en
sevmeyen
acı
yalnızız;
Bir m e y d a n a bir
bizi
" C a n ı m ı z ı y a k m a n ı n bir sürü
"ama
yeryüzüne
sevgiyi
indiğinde
yalnızca
acı
bize
sevgiyi
ç e k m e k ve
özveri
getirola-
mahkemeye
üzere Hac
etmiş
ve
çarmıha
gerilmesi
emrini
İsa'yı
vermiştir.
notu.)
' Yeni A h i t ' t e yer alan Pontius
başkanlık
Pilatus'un,
Markos
İncili'nde,
tutuklulardan
askerlere teslim ettiği
halkı
Barabbas'ı
memnun
etmek
isteyen Yahuda Valisi
salıverdiği,
İsa'yı
da
çarmıha
gerilmek
anlatılır. (Çevirenin notu.)
65/5
Haberci
(§>
"Ve
burada
Santiago'ya
Puente leriydi. tı;
de
Köyün
hacı ortaçağ
denizkabukları, artık
nerdeyse
şadığımız
miştik.
Bizi
odalarımıza vardı: ve
kâğıt
hacı
elinde
heykelinin
içindeydi:
de
olan,
Yol'daki
kapıda
karşılayan
götürmüştü;
sert bir y a t a k ,
oldu."
arkasına
bir
pelerin,
değneği -
benim yeniden
ya-
anıtı.
keşiş,
ama temiz
birinde
manastır
söylemişti.
yemek
saat-
kazınmış-
şapka,
manastırlardan
bir leğen.
erken
bir ç o b a n
Genç
odalarda yalnızca
eski
için
asılı
Petrus'la
yolculuğun
gerektiğini
üç köşeli
sukabağı
geceyi
kapının
bir
kaidesine
bir
giysileri
el yüz y ı k a m a k
da;
Yollar
adı,
unutulmuş
nuşmamamız
tüm
sabahın
destansı
Önceki
giden
la Reina'ya v a r d ı ğ ı m ı z d a
içinde bir
en
çarşaflar,
keşiş
gerekli bir
yazılı
bizi
şeyler
sürahi
M u s l u k da yoktu,
saatlerinin
geçirhiç ko-
su
sıcak su
olduğu
bir
iliştirilmişti. Belirtilen
suskunluk yorlardı;
andı bana
ışıltılıymış verengilere
gibi
saatte
yemek
salonuna
içtiklerinden, gözleri
başka
gelmişti.
bürünmüş
masalarda yeniyordu.
keşişlerle
yemeği, birlikte
oturduğu
Keşişler,
bakışlarıyla
insanların
Akşam
Petrus
inmiştik.
yalnızca
anlaşı-
gözlerinden erken
saatte,
oturduğumuz
yerden
el
daha kahdar
eder etmez
ne
demek
için ce
istediğini
hemen
yanıp tutuşuyordu, sigarasız kalacaktı.
başparmağımın ruyordum. çük
bir
onlarla
ken,
sebze
dua biri
saçma
var
ki,
saydıklarını,
Mesih
onun
için
çocuklara yaklaştı.
batırıp
du-
madan
olmuş
etine
tırnak
için,
kadar
ekmek,
k e n d i m e en
kü-
güzeldi.
sonra,
yemek
her
Egemenliği
lafta
Paulus'un
utandırmak
diye
okuyordu
akılsızız.
şeyin
Şu
âna
döküntüsü
değil,
için
için
de
ince, dek
düz
Biz
oturduğu Topu
bö-
dünyanın
dim.
sesle.
adeta
dünyanın
Ama
Tanrı'nın
olduk.
güçtedir."
Ko rintos l u la ra
yemek
boyunca
Puente laştığımız
de
Odamda ri
ki,
Reina'ya
sigara
kokusunu
güldü
la
keşişlerden
da
lesini
insanlar "Aslına
ruhunu tan
çöle
tadına
gitmişti,
"Topu
olduğunu Hz.
ama
Petrus
birile-
öyle
bir
anladım.
İsa
ise
cuğun
"At da payı
"Ben
de böy-
de
bir
yola
böyle
durdu
veren
İsa
arasında
doyulmaz
apansız
Hz.
ki,
çölde
daha
ne
ev
şaraba
korkuya
bakmıyordu.
topla o y n a m a k t a olan
önce
bir yol
ne
Bir
zamanlar
şarabı
birisinin
ne de
bitince
sonra
birden
kapılarak
Gözlerini, oğlana
Ama
ırmak dikmişti.
de
Pet-
sonra,
attı.
diye
baktım.
doğru
geldi.
İlkin topu
Petrus'un
davranışı
biteni
anlayayım
diye
dedi
o
bekle-
çocuk.
baktım.
Onda
bildik
karşılaştığımda
bir
şey
kapıldı-
topu
isteyip
de
karşılık
vermediğimi
aldı. atarım,"
dedi.
sessizce
beni
beni
tedirgin
etmişti.
karşılık
verdim.
diye
seyrediyorlardı.
"Bana
gelirse
ettim.
Bu
Ço-
so-
bir
nefes
aldığını
gibi
fark
sahne-
geldi.
korkmuştu.
Taşı yere
bırakıp
baş-
emanet
var.
denedi: Puente zengin
sırt
çantalarınıza
suyu
mu
ver,
ben
de
de bir
la
bakılırsa sana
Reina'da
hacınındı. siz
kutsal
de
bir
kutsal
İstiridye
kabuklarına
hacısınız.
emaneti
Sen
vereyim.
ve
bana
topu-
Irmakta
kuma
gömülü."
duruverdi.
ben
küçüğe
yaşamışım
şey-
dönüştürmüştü."
bana
Az
ama
Çingene'yle
söylediğimden
ka
iyileştirmek,
sahibinin
üstündeydik.
iki
mucizesi
gibi
oğlan
derin
"Burada, ilk
bir hastalığı
dedikten
köprünün
İsa'nın
h i ç b i r şey sor-
sürdürüyorlardı.
olacak
ağabey?"
bir taş
görelim,"
dışında öm-
geçirmişti. Hz.
düğünde bir
geçirdiği zaman
ne
olup
yoksa taşı öbür
Petrus'un yi
inip
yersin."
günahkârların
dedi.
ki
kez
eğilip
ver,
gibi,
Petrus,
boyuna
aynısıydı.
birkaç
saldırganlığı
Çocuk
kurtarmaktı,
Petrus
ki
itirafettim;
oraya dolaşmıştı,"
bakarsan,
kovmak;
köye
karşı-
ırmak
seyrediyordu.
kaptığı
aklımdan,
ötemdeki
Petrus'la
kopmuştu.
içmiş
oradan
gece
gelmeyi
oyunu
biri - b ü y ü ğ ü - bana
sezinledim.
yere
gibiydiler.
yerine,
her z a m a n k i
topu
mısın,
duygunun
yeğliyorum."
Gerçekten rünü
ödüm
sigara
"Vaftizci Yahya arasına gitmiş,
diye
Petrus'a
metre
görünce önceki
atar
Çocuk,
ediyorduk.
içtiğimi
duyacak
onun
girdiğimizde,
söz
İki
de,
yakalayıp
o lağ a nd ışıyd ı
olduğunu
sa-
l o n u n ç ı p l a k d u v a r l a r ı n d a y a n k 11 a n m ı ş 11.
düşen
geçirdim
"Topu
ğım
uyarıları,
Ben
etmemiş
etmek
görmezden
havada
Oğlanlardan
kadar
fark
oynadıkları
yere
atmayı
bizi
devam
gittim.
bizi
oturmuş,
dünyanın
bir
yola
ardından
yenir-
Mektuplarından
utandırmak
geçip
Oğlanlar rus
balık ve şarap vardı.
Daha
Paulus'un
güçlüleri
çocuklar
aynı d u r u m d a y d ı m ,
bilgeleri
seçti,"
uğruna
süprüntüsü,
görünen
köprüyü
ona
Tanrı
zayıf saydıklarını
da
ge-
etmiştik. Aziz
yakmak
bütün
o an b e n i m
çorbası,
birlikte
sigara
görünüyordu
okumuştu.
"Ne
"Biz
yara
Bir
ki
edemeyeceğim
keşişlerden
lümler
öyle
de
Aslına bakılırsa,
Yemekte de
Ben
çoktan
zalimlik
anlamıştım:
ama
O
kadar
durdum.
Adını
Petrus kıyısında
önümüzdebir
lastik
Sekiz-on yaşların-
Hiç masını
de
inandırıcı
istiyorum,"
dum.
Çocuk
denle
Petrus'a
mak
doğru
olmayan
dedim. söyler
Petrus
sesle,
Aslında, gibiydi.
gerekiyordu
istemiyordum.
bir
da,
kutsal
Ama onu
"Topun
rehberimdi.
emaneti
belki
düş
bende
de
top
kırıklığına
kal-
istiyorbir
ne-
uğrat-
Oğlanın
gözleri
ne yapacaksın yayı
tanıyorsun.
görmedim pumu
nemlenmişti.
ki,"
dedi.
Bense
geri
olduğum
top
da
kıyısından
tek
başka
oyuncağım.
dün-
bir yer
Lütfen
içime bu
işledi.
sahneyi
duygusuna
Bu
al,
top
hem
Ama
daha
nedense
önce
kapıldığım
bana
de
daha
dememle
değişmeye değildi.
kendimizi.
burası
geniş,
Petrus'la
dostçaydı.
muş,
kar-
para
ama bu durdu.
Petrus'un ürkünç,
öteki
çocuk
Çevredeki
parmağı
gözlerinde
da
yoktu;
içime
başka
Hayal,
tiği
Puente
muş,
göz
bir
açıp
de
la
gelen
tüm
Reina'daydım
mahzun
Petrus
yanıma
"Kutsal
emanet
Çocuk,
"Ne
elini
kapayıncaya
yanından
tatlı,
şının
her
yalnızca
bulduk
ben,
bakışı daha
korku
salan
şey
kar-
kadar
Santiago yine.
ışık
topu
nerede?"
kutsal
yakalayıp
elimden diye
be-
geri
sıçradı,
karşımda
dur-
çocuğa
birden
olup
gördüğüm
kıyısından bittiğini
çöl
değiştirerek, mamız
bir
yıkık keçi
hayalini bunu
gerektiğini
Yarım un
saat
döküktü; peynirini
tırmandık, için
iyice
köprüyü
sorular
anlatıyordum;
oradan
arkada-
ama
sorup
uzaklaştıktan
sonra
hâlâ
vardık.
keşişlerin çıkarıp
"Çocuğun
Romalıların
verdiği
kahvaltıya topunu
da
izlerini bir
çavdar
konuyu konuş-
Yol'
vardı,
ama
ekmeği,
yoğurt
istedin?"
kolay
diye
sordu.
için
öyle
yap-
şeytanı
kov-
çok
sanaydı.
yürekten
ne
İçindeki
o
Ama
kötü
hiç
bir
duygusu-
bir
şey
dü-
etine
batırmış,
konuda
haklıydı:
azalmıştı.
duymadığım
bir
Yine
de,
şeydi;
bu
bunu
sindiremezdim.
güçlü
geçmeden,
bir
biçimde
Pek y a k ı n d a
bir
bizi
uyarmaya
hissettim. savaş
Ama
patlak
çalışan uyarı
verecek
biri-
benden ve
senin
gerekecek.
şeytanı
insanda
Petrus
ölçüde
dur-
karşılaşmış-
aşağılık
ilgili
duydu-
dolanıp
rahiple da
kendimle
büyük
hikâyesi
çocukları
bir
gün
başparmağımın
yapmıştım.
savaşman
kındaki
boyunca
altı
suçluluk ya
zaman
köprüyü
"İçindeki
büyücü
tırnağımı
içime
"Bugün varlığını
Topu
şeytan
tanımadığın
zaman,
o
kendini
gösterir.
Çevreme
bakmıp
görünce,
varlığını
hissettiğim
geri
Bir
kez
Hafifçe saatten ğım
için
ne
da
en
oyun
ya-
oyna-
kişinin
bizi
onun
aç
böyle
"İçindeki
Petrus'un
ve
beni
ilgisi
var?
istediğini
şeytan
senin
içindeki
sandığım
için
topu
bir
Yine
de,
şey d e m e d i m
hissettim. sonra
ki."
Belki
de,
oburcasma
çocuğun tanıdık
yarım tıkmdı-
gelmiş
ol-
kurtulamıyordum. üç klasik yaklaşım
saldırı. oğlana
Ben
yürüdükten
olmuştu.
Kutlarım: kutsal
hatırlıyordum.
aldatmaya
öyle
döndüğünü
açına
duygusundan
zayıfyanma
onun
kalmadı."
söyledim.
başımın
fazla
reddettiğinde,
kuşkum
daha,
vermediğimi "Benimle
ve
vermeyi
olduğundan
duğunu
oturduk.
neden
olsam
nin
geçtik.
taşıyan
köprü
düşerek
cılk yara
kolay
ması
Burada
onun
için
Yolculuğumuz
kapılarak,
şeytan
duruyor,
Petrus
Top
Pireneler'de
yapmayan
içimdeki
suya
söyledi.
sonra,
dönemecine
Petrus,
yukarı
öğrenmek
mı?
düşüncelerim
geri Irmağın
anlattım
o r a d a u y a r a b i l e c e ğ i n i d ü ş ü n d ü m . A m a y a l n ı z c a bir s e z g i y d i
verdi.
kendini
ona:
tuhaf davrandığı
önemliydi.
bu.
Olumsuz
bu.
sonra
laftı
büyücülük
orayı
yan
oğlana.
dedikten
şeytan
saçma
yenik
birleş-
istiyordu.
alıp
sonra
Avrupa'
Yollarının
geri
sordu
emaneti?"
oldu.
Çocuk,
bir b a k ı ş l a t o p u n u geldi,
yok
na
istersen,
kuruntuya
sevecen
bir
attı.
Neler
en
şünecek
ensemde
k ü l r e n g i bir çölde
Biraz daha b ü y ü m ü ş t ü ;
Ama
vereyim,
top b e n i m . "
bir
sağladı." İçimdeki
bir
lirmişti.
dört
"Doğrusunu
to-
bana
daha
istemediğimi
mıştım.
ğum
kez
topu
ö ne m l iym i şçes i ne
o k u m u ş ya da ya-
için
Sana
sanki
üstelik
için,
şımda da oğlan.
lazım. güzelini,
zaman
başladı;
Bir an
nın
çok
tım;
"Olmaz.
Bunu
Aslında
bu topu
koydum:
bir tane
ve
şu
sen
görmüşsün,
manı
sözleri
çok b i l d i k g e l d i ğ i ve
şı
ırmağın
ağabey,
gezip
ver."
Oğlanın
şamış
şu
hayatımda,
"Bak,
"Güçlüsün,
O
çalıştığını
emanetin
sırada,
denedi:
Cesurca
nerede
çocuğun
sanmıştım.
tehdit,
vaat
direndin."
Oysa
olduğunu
verdiği
sor-
yanıttan
gerçekten
saklı
bir
kutsal
emanet
olsa
gerekti;
bir
şeytan
asla
sahte
vaatte
bulunmazdı. kutsal
içindeki Sonra,
vaktidir,"
şeytan
da
kâğıt
"Ona
rençperler
taydılar
ki
araziydi, ler
işlenmiş
Petrus,
"Hz.
şeytanla
İsa
hakkında
kurallarını böyle
"Bir nı
duyarız.
her şeyin
kanalın
önce
diye
söze
gerekenleri
dayatmasına
suyu
ku-
akıyordu.
karışmadan
gitmişti,"
bir
görüntü-
izin
hiçbir
insanın
savaşabilmek
i h t i y a c ı m ı z vardır.
konusundaki
Sonunda
Bunu
içinde-
vermedi;
bir ada
için
kez
daha
Carlos
"Bizi ve
ve
sordum.
kuşatan ötesinde,
ve
kiçağda
Ama
müridi
sabahın Petrus
gelir
ve
toprak
parayla
zaman
bizi
bizden
yana
dost
savaşçılara dönü-
kahvaltısını ders
verir
miydi
olan fiziksel iki
güçlerin
tinsel
güç
var-
şu
köprü-
yapmıştı; ona
bu
koruyu-
Hermes
Es-
Trisme-
yalnızca
maddî
yoksun Onun
için
gücü
ki?"
ve
diye
dedi,
a s l a b a ş k a l a r ı n a s ö y l e n m e m e l i,
Petrus
bilen
seni
kalktı,
yok
öğütleriama
vermeksizin oyunun
ku-
ne
bilmen
isge-
sordum.
gizlidir,
adını
admı
in-
önler.
kendinin
Ritüeli'ni
bekle," sana
izin
önce
ilk
nin
karşılaşmanızda
yolu,
ve
büyüle-
isteyerek,
Habercinin
yüzünü
Haberci
geceyi
tek
asla
de
bize öğ-
dünya
vermemizi
yardımını
için
onun
bana
işlerimizde-
karşısında
savaş
etmektir.
bilebilirim
Petrus
kalırız;
geçinmenin
önlemek da
bizim
serbest b ı r a k t ı ğ ı m ı z
kovduğumuz zaman,
dayatmasına
kabul
sonra
nasıl
zaman,
Onu
Bugün
adını
öğretti.
"daha
kolay
söyleyecek. bana bile.
olur.
Bu
ad
Haberci-
edebilir."
yürümeye
başladık.
' Roma dininde ticaret tanrısı, ama genellikle
Çok
geçmeden,
Eski Y u n a n tanrısı
renç-
Hermes'le özdeşleşti-
r i l m i ş v e k a n a t l ı s a n d a l l a r l a y a d a k a n a t l ı bir b a ş l ı k l a v e y ı l a n sarılı bir d e ğ n e k t a ş ı r k e n '
üs-
eski
bir g ü ç t ü r o.
alanı
Şeytan
yürekten
onun
olarak
bilmen,
resmedilmiştir.
bitirmemişti:
asi
Onun
gerektiğinde
dayatmasını
"Uygulamak
getirdi. bile
şey bilir.
ve
onu
bir
Onu
habercimizle
kurallarını
"Bunları
Juan'ını
şu
askerler
habercisi
işlerdedir.
geçirir ve
vererek
O
Don
temelde
ele
oyunun
rekir."
daha
Dünya-
her z a m a n
rençperlerdir,
Atalarımız
özgür,
şeytanındır.
tümünden
çok
yüzden,
kulak
tediğini
aklıma
ama
edilirdi.
dağıtabilir.
şeylerin
yansı-
köründe
bize y a r d ı m c ı
ne
iyi
hakkında
yürekten
sözleri
Romalı
tanrıların
temsil
senin
kendini
reteceği
çevremizdeki
göremeyiz."
ve
gördüğümüz
herke-
ilgili
sözünü
da bir melektir,
bizdeki
tuzakları
yüzü
sağlayan
yüzüdür.
korur,
gerekmez.
tarladaki
aşmamızı
zaman
d ü z l e m d e d i r . O K i l i s e ' n i n a 111 n ı n d a d ı r, ç ü n k ü a l t ı n t o p r a k t a n
nirsek,
ka-
her
meleğinin
ırmaktır,
meleğinin
gistos2 t a r a f ı n d a n
rallarını
o
bu
Irmağı
Mercurius'
Hedefi-
kendimize
bizi
diyorlardı.
"Şeytan
Hz.
sa-
Melek
bilmediğimiz
senin
melek
sanlar
ihtiyaç
şeytan.
bakıyorsan,
Meleğin
her şeye ve
bireder,
savaşlarla
büyücü,
sindiremeden,
diye
yerle
Casta neda'n ı n
yaşlı
şey,
kibirli
meydanındaki
savaşçılar
kendime,
etmeden,
savaş
Her
kararlılığımızın
bizi
gözlerle
sanını
de
ama
olmadığı-
yardıma
için
anlayamazsak,
göremez ve
kibrimiz
ki
cu
dir,
başladı.
öğrendi,
atabilmemiz
Petrus'un
tünde
bambaşka
sadasız
uzak-
çıkışlı
adımları
güveniriz
acaba,
İnişli
adım
"O
biri
ihtiyacımız olduğunu
Kendi
kadar
gerekli
kazanma
bir
o
k ı l m a k zo r u n d a y ı z d ı r.
olup çıkmalıdır.
dar
ama
ver-
bir
gökyüzüdür.
köprü
tarlalar-
silahımız
ması
şürüz.
giden
ana
yardımına
mavi
ve
bir a r m a ğ a n d ı r o - ona y a k a r m a n
algılayan
geldi.
Yürekten
vaşı
se
arasına
keşişlerin
uzanıp
giden
Petrus
Dostlara i h t i y a c ı m ı z vardır, a m a y a k ı n ı m ı z d a dostlar
doğru
ya
yü
topladı,
sessiz
çöle
şeytanın
zamanlar şairin
yoksa yalnızlığı mize
süzülüp
kalmış,
için
çağırmanın
oturuyorduk.
boyunca
öğrenmesi
üstün
söylemişti.
özenle
ova
halkın
konuşmak
İsa
işte
gibi
geri
d u ya m ı yo rd u m .
Aşağıda
oyunun
se-
olacak." üstünde
başlamışlardı,
alanlar
ip
"Onu
Önümüzde
konuşmalarını
"İnsanlar
melek
görülebilir.
kalanları koydu.
oluşturmuştu.
hatırlayamadığında,
bakarak,
ihtiyacın
toplanmaya
raklık yüzünden
ki
içine
yıkıntıları
arta
torbaya
yerini
gitmişti."
köprünün
yemeğimizden diği
emanetin
gözlerimin
dedi.
Eski
bir
tanrısal
"Çocuk nin
dır:
Eski Yunan
ölüleri
(Çevirenin tanrısı
notu.)
Hermes'ten,
Homeros'un
Odysseia'sında
H a d e s ' e g ö t ü r e n y o l g ö s t e r i c i o l a r a k söz e d i l i r .
tanrıların
Haberci olarak
habercisi
ve
Hermes, yolların
v e k e n t k a p ı l a r ı n ı n d a k o r u y u c u s u y d u . " H e r m e s T r i s m e g i s t o s ' " , " Ü ç Kez Y ü c e H e r m e s " a n l a m ı n a gelir.
(Çevirenin
notu.)
perlerin yip
çalıştıkları
yoldan "Bir
aşağı
metafor
habercinin türlü
de
tarlaya
"Buenos dias" d e -
Onlara
HABERCİ
kullanmam
kılıcın
koşulda
vardık.
vurduk.
korur,
gerekseydi,
olduğunu ama
kılıç
meleğinin
söylerdim. savaşın
Zırh
adamı
ortasında
RİTÜELİ
zırhın,
yere
her
1. Otur ve t ü m d e n
düşe-
gezinsin,
gevşeyip
düşüncelerin
rahatla.
serbestçe
Bırak zihnin özgürce akıp
b i l i r , b i r d o s t u ö l d ü re b i l i r ya da s a h i b i n e k a r ş ı k u l l a n ı l a b i l i r .
sonra,
Kılıç
ların en d e r i n i n d e y i m , " d e m e y e başla.
ne
her şey
için
oturmak Öğleyin
Bize bir
genç
sorumuza
mıza
diye
garson
yanıt
atacaktı. başardı. bir
çağıra garsonu
tine
öfkeye
kapılarak
sonra
Şortun
öğlen
çocuk
mantıklıydı.
Ne
müştüm.
Ama
gelmişti.
Yirminci
nem,
" haberci "yle
günah,
Öğretilerini bir s ü r e d i r
şeytan
lerini yöneten işlerinde
lik
olaylarda
bu
ceyi
hem Ama
ve
olarak
o
hikâye
Madam
eğeceğime yemin
hem
de
etmiştim.
tırnağını
başparmağımın
zorunda
kaldım.
pek
"Bilinçaltıma
Büyülü
kendini
göster-
s ı r l a r ı n ı a ç m a s ı n ı v e göz-
bir
çocukça
biraz için
ya
akıl
daha
beni.
Oysa
dostluyarar-
bu
düşün-
bütünüyle
boyun
bulmuştum.
rehberime
etine
ateş
" K e n d i n i her şeyde ve h e r k e s t e g ö s t e r e n
( H a b e r c i n i n adı) ş i m d i k a r ş ı m d a b e l i r s i n . "
arasında
belirmesi
gereken
habercinle
konuş.
a k ı l danış ve ona g e r e k l i e m i r -
l e r i ver. 5.
Konuşmanız
bittiğinde,
haberciyi
şu
sözlerle
salıver:
" G e r ç e k l e ş t i r d i ğ i m mucize için k u z u y a t e ş e k k ü r ederim. ( H a b e r c i n i n adı) tayken de
çağrıldığı zaman geri dönsün ve
uzak-
işlerimi sürdürmeme yardımcı olsun."
Not:
batırmak
İlk çağrıda -ya da r i t ü e l i u y g u l a y a n ı n z i h n i n i y o ğ u n l a ş -
t ı r m a y e t e n e ğ i n e göre ilk ç a ğ r ı l a r d a - h a b e r c i n i n a d ı n ı söylem e . Y a l n ı z c a " o " de. R i t ü e l i y i u y g u l a n ı r s a , h a b e r c i a d ı n ı hemen telepatik olarak açıklayacaktır.
Açıklamazsa,
a d ı n ı öğ-
renene k a d a r diret, k o n u ş m a y a ancak o n d a n sonra başla. Ritüel
Bir kez d a h a i ş a r e t p a r m a ğ ı m m dönmüş
O n u c a n l ı t u t m a y a çalış.
günde-
sorulacak
habercinin
İki
güçbü-
Biraz b e k l e d i k -
h a b e r c i m i ç a ğ ı r d ı ğ ı m d a b e n d e d e göster-
Belirli sorunlarını görüş,
uzun
Ondan
geliştirmekte
4.
ilkel
yeryüzü
zaman
sin k e n d i n i .
cehen-
anlamı yoktu.
çok
da
gör-
de.
Ş i m d i , ateşi hep s a ğ ı n d a t u t a r a k , s o l u n d a y e n i bir b ü y ü k
kuzunun gücü,
kıyıde
emrediyorum,"
ateş h a y a l e t m e y e b a ş l a . A l e v l e r c a n l a n d ı ğ ı z a m a n u s u l c a
o sabah
hayalini
biri
hiçbir
Petrus,
3.
silip te-
gerçekten
bir dosttu.
düzeltip
çeteleye
usulca,
l i n ç a l t ı n ı n bir belirtisi olacaktır.
bulup
ırmağın
haberci,
ama
başvurulacak
Lourdes'a,
Sonra,
emrediyorum.
şu sözleri söyle:
bana
olan
her z a m a n
işlerimi
olsun.
mesini
serdi.
yüzün
aklı
inanmaya yöneltmişti
zındıkça,
de şortu
çoğu
bir
göre,
görülmezdi.
dünyadaki
sahibini
izlediğimden
sık y a r a r l a n ı l ı r d ı ,
lak
kafa-
da erkekler tuvale-
sahibi
kavramların
Yolu'nu
yardımına
lanabileceğime
dükkânın Sonra
Petrus'un,
ilgili
Hiç-
ler ö n ü n e s e r m e s i n i
dışarıya
azıcık
hissettiğinde,
t e n sonra z i h n i n i ateşe o d a k l a n d ı r . B i r h a y a l b e l i r i r s e , bi-
ve
Gelenek'e
bir r u h t u
sık
danışman
ğundan
gibi
Santiago izlediğim
yü
bir
yüzyılda
ilgilenmediğini
s a ğ ı n d a k o c a m a n b i r a t e ş h a y a l et. A l e v l e r c a n l ı v e par-
gördüm:
kurumasını beklerken,
çölün
Z i h n i n i n a r t ı k h i ç b i r şeyle
süre uyku-
dökmeyi
söylediklerinin
olsa,
tabakları
Bir
kahve
dükkânın için
mola verdik.
kalkmıştı.
şortuna
düşünüyordum.
de
"Üstü-
gitsin.
"Artık gevşeyip rahatladım,
değ işiverd iğ in i
fırladı,
kuruması
hakkında
kasabada
nerdeyse
şikâyet etti.
güneşinde
konuştuklarımızı sındaki
gibi
ansızın
gidip şortunu çıkardı;
mizledikten
gülerek,
tersinden
Petrus'un
Rehberimin
Büyük
bir
anlaşılan
Sonunda
da,
2.
için
vermediği
bağıra
Sonra
ekledi.
bir şeyler y e m e k
bakan
bile
kullanılabilir..."
dışında,"
kendi kendine,
ne k a d a r çok t e k r a r l a n ı r s a ,
güçlü,
habercinin varlığı
e y l e m l e r i o kadar çabuk olacaktır.
o kadar
Oradan "Onu
o
kahveyi
Kendi
dünyada
sabah
getirmek, cağı
kararlıydı.
kızgın dım.
Böyle
larca
insanı
olmuştu beni
savaşı
yapmak
istemediğim
ettiğini
görmemi
diye
En
ilgili
iple
doğru "Hz.
cak
İşte
yine
zina
adamı
ric
yol
dört
olan
açarak
Birden,
bir ya-
cılk
yara
Aklımın
hiçbiryararı
bana
umarım
ihanet
Petrus
haklı-
gerçekten
isteyebilirim,
ol-
nasıl
bir
konuşabilirim, diye
söz
Hıristiyanlıktan
kanıtlar
inandırmayı
yapan
kadını
etmeyi
haberci gündelik
düşündüm.
sürdürüyordu. göstererek
Eh,
ken-
başardı.
bağışlamış, benim
de
ondan
kez
daha
Kitabı
Yakub
harika,
b e r e k e t l i bir yer. diye
söz
saat
iyilik perisi
ola-
ilk
Irmağı
gibi,
Ega'nın
bakılırsa
Pet-
suyu
suyundan Picaud'nun
Yıkanıp
yazarı
şarabı,
rak
ilk
gibi-
bildiği
dünyadan dı.
Ayme-
eti,
güzel,
balığı
tatlı ve
içmedim,
ama
değerlendir-
için
bir
hayal
Ritüelin büyük
ateş
ve
kolay
bir
ilk
ateşin
Habercinin kendini
şünmemeye
çalışarak
belireceğine
-bir piramidin
bir
çeşitli
girişi,
Suyu
süre
kez
sıra
hızla
liyordum. belirdi uyarı
gelip
Petrus'la
gelmeden,
geçtiğimiz
iki
ateşin
r e n g i çöl g ö r ü n d ü . Ve bana
Önce
açıp
Tam
o
dans
bir
kahkaha
gülümsedi.
tayı
başka
yer b ü t ü -
bir şey d ü Ama
ha-
başladı
kadın,
bir
ate-
Yol'dan
bazı
ormanlar. o
özgürce
En
akışını
görüntüler sonunda,
sabah
o dost g ö r ü n e n
de
hiçbir
gördüğüm adam
iz-
hain
kül hain
benim
sırada
ardından
kapalı
bir
göremeyeceğim
aklıma
gözlerimin
ettirmeye
attı,
Bana
bir ad önüne
düştü:
bir
gelişim
gösterdi, biçimde
karşı-
sonra içine
çanbaktı.
Astrain.1
getirmeye
başladığımda
cezbeye
çanta
haberci
ve
iki
ateşin
başıyla
arasında
onayladı;
adı-
Ritüelin
söz-
öğrenmiştim. Egzersizi
lerini düm. 1
bir
oraya.
bir
İlk
bakıyordu.
sında
nı
ettim.
H a y a 11 e r b i r b i r i a r -
onların
arasında
orada,
için,
baktım
bu
başla-
sahneler belirmeye
de
lokantalar,
beni
belirdi.
solumda
bürünmüş
ben
sesi,
vermeye hayal
göstermesi
egzotik
gidiyor,
- patikalar,
biraz
yönetece-
aydınlanan
şin ç e v r e s i n d e dans e d e n siyah a d a m l a r . dı
oldu-
yerde
sonunda
bu
öyle
safaltına
ve
ateşi
ama
arasında
nüyle boştu.
berci
bir
benim
dinginlik
büyük
değildi,
söyledim,
İki
haber-
söyledi.
-Venedik'te
töreni
seyrettim. derin
kapadım
sözlerini
Petrus
orada
artık
ye-
yudumlaya-
geldiğini
geçitler
Enfes
göbeği
kaldı.
bana
belirdi.
Bazı
çıkıyordu;
ırmağı
etmek
sonunda
vaktinin
Petrus
geride
almaya,
Gözlerimi
başta
çıktık.
koruyordu. enginar
şarabımızı
Ama
kurmamın
ırmağa
süre
ve
kalkmadık,
karar verdim.
Uzun
budu
konuştuk.
gezintiye
doğruca
oturmaya ğimi
sudan
doğruluğunu
kuzu
süre
bağlantımı
Kentte ğu
sonra bile
eşliğinde
uzun
havadan
cimle
Adı
geliyordu.
rehberinin
mis
Irmağın
çözülmüştü.
yüz yıl
şarabı
Sofradan
bir i n c i r i
kurtarmıştı.
dokuza
"Ekmeği
etmişti.
yemeklerine
gözünde
Mukaddes
yolunun
Estella'dan,
temiz,"
lokantanın
onun
vardığımızda
indim.
Picaud,
Sorun
dik.
milyon-
yarıyordu.
düşürerek,
halde,
zorunday-
başparmağım
işime
umarım,
lanetlemişti.
kadar.
Estella'ya yemeğe
dünyanın
sekiz
Rioja
cezasını
yok."
bu
bir
yürümek
yapmakta
Gerçi
garsondan
davrandığına
halim
rus'u
Petrus
İsa,
esirgeyen
şeyleri
sorunları
yardım
sınırlı."
sürdürmek-
çekiyordum.
arada
sonunda,
dini
içimden;
etmekle
mesi bir
alıp
asla t a n ı m a y a -
şey y a p m a d ı ğ ı m
sırada
durumlara
önümdeki
sorunlarımla
Bu
o
bir
katılımı
börekleri
yürümeyi
birlikte
Egzersizi
sağlamıştı.
tatmin
hiçbir
kapılmama
geçirdim
onunla
Geceyi
tam
Zalimlik
duygulara
dır,
de,
düşünüyordum.
mayan
vardır,
ve
dünyaya
her gece
o
üstüne
koskoca
hoşgörüsüzlüğünün
onunla
istemedikleri
ama,
hiç
Ben
altında
bu
Petrus
kalırsa,
dünyanın
uzanan
börekçiden
kendini
ama
yapmakla
söylüyordu.
Yürekten
nında
ederek
kastederek,
"Bana
ettiği
Onun
kalkmak,
gelmişti,
güneşin
nefret
hizmet etmek ve
hayal
vakti
garsonu
dedi.
çok ötelerine
farkında.
erkenden
kadınları
çektiğini
Petrus
değil,
gücünün
gelenlere
Siesta te
üstüme
düş
yaşadığının
her
sonra,
aşağılamamalıydım,"
benim
döktü.
ise
ayrıldıktan
kadar
sona
söyleyip
erdirmenin
önce
soldaki,
Gözlerimi açtığımda,
Bu g e r ç e k ad d e ğ i l .
Ega
vakti
gelmişti.
sonra
sağdaki
ateşi
Irmağı önümdeydi.
söndür.
Petrus'a, sonra,
"Bu
senin
için
bir
gün
çağırıp
ilk
arasında çok
tuzağı
daha
bağlantmdı; Haberciyle
sorunlarını
ayırt
kılıcını
hazır
"Ama
kılıcım
yok
o yüzden
bitenleri oldu,"
tanışmak
tartışırsan
birbirinden
henüz
olup kolay
ve
verimli
kurmak
ancak
olur.
etmeyi
anlattıktan
dedim. dostluk
konuşmaların,
buluşmanda
"Doğru, ni
ateş
buluşma.
yardımla her
iki
"Sandığımdan
onu
Ama
bilmelisin.
her
gerçek Onunla
Sevgi
et."
ki,"
diye
yanıtladım.
sana fazla zarar veremez. Yine
de,
işi-
kolaylaştırma." Ritüel
sona
Yatağımda, şündüm. mek,
erdiğinde öğle
Oraya
isterse
içimden. ha
bize
her
Ama
kendimi
geri
dönüp
şeyi
dünyayı
bile
Petrus'tan
yemeği
ayrılıp
veren
zavallı
ona
Haberci
değiştirebileceğini kurtarmaya
kurtaramamıştım.
otele
genç
çalışmak
döndüm.
garsonu
Ritüeli'ni
dü-
öğret-
söylemek boşunaydı:
geçti Da-
1
-tetrus, sıyla
ertesi
ilgili
için
sorular
yerine
gili
gün,
"Habercinle
sormak
getirdiği
yardımcı
olur
değildir,"
bir tek
sana.
konuşmak
O
dedi.
ancak
ne
dünya-
"Habercinin
işlev vardır:
da
ruhlar
Maddî
senin
dünyayla
il-
istediğini tam
olarak
uğramıştık.
Petrus
biliyorsan." Bir bir
bira
şeyler
içmek
söylemiş,
maklarım
için
bir
kasabaya
de
bir
meyve
ben
bardaktaki
suda
soyut
suyu
istemiştim.
biçimler
Par-
oluşturuyordu;
kaygılıydım. "Habercinin, ni
o
oğlanda "İvedi Bir
ettik. sını
bir
süre
peşinde
lattım
anıların ve Astrain'in
b e r c i y l e her i n s a n ı n mesin
diye
kendi
bana
gösterdiği çantanın
her b u l u ş m a s ı f a r k l ı o l a c a ğ ı n d a n ,
deneyimimde diretmek istemiyorum.
Petrus
a n l a m ı n ı a ç ı k l a d ı . A m a ha-
başkalarının
d e n e y i m i n i etkile-
diye
şey
için
koştuğumuzu
adamın
Cennet'e
istediği
için
kendi-
doğruladı.
haberciler,
benim
söylemek
söylemiştin."
melekler ve bu
denli
zordu.
şeytanlardan
Petrus,
söyleyince,
söz
p r a t i k bir u y g u l a m a -
ben
giremeyeceğini
her de
zaman Hz.
bir
İsa'nın
söylediğini
hatır-
ona.
" A m a Hz. H a b e r c i R i t ü e l i ' y l e ilgili ilk d e n e y i m i m i b ü t ü n ü y l e a n l a t m ı ş d e ğ i l i m . A s l ı n d a ,
bir
gizemlerinin
kabullenmek
zengin
hayallerin,
şey," daha
Gelenek'in
ödül
1
bana
gösterdiğini
İsa,
ödüllendirmişti.
ustasını daha
İnsanlar
olduğu
için
izinden
yürüyenleri
ona
inanmamışlardı:
da usta k ı l m a y ı
yalnızca Mucizeler
ödüllendirmek
bilen
olağanüstü
adamı
bir
hatip
gerçekleştirmek
zorunda
kalmıştı."
ve
Konuşmamızı kimse
Hz.
"Kimsenin verdi
Bar berim
sahibi
dı.
Bar
ettiğini
bar
atıldı.
ettiği
yok,"
andığın
hepiniz Sonra,
"Ben
sahibi,
diye
yere
duraksadı.
yanıtladı.
"Zaten
sahibi
boş
meydanında
bir an
diye
hakaret
adını
Kasaba
yok,"
Petrus,
İsa'ya
"Onun
asıl.
olan
hakaret edemez,"
Hz.
Petrus.
girersin
dinlemekte
İsa'ya
o
"Burada
diye
karşılık
zaman
günaha
öyle y a p m ı ş t ı n ı z . "
"Benim
zaman
o
işten
ha-
başkaları
suçludur,"
mutfağa
girdikten
sonra,
diye
Petrus'a
meydanında
büyücülükle İspanya
İç
ve
"Peki,
bir
neden
daha
diri
sövmekle
söz
bu
yaktılar.
Onu
suçlamışlardı. artık
kimse
barda
Güneş
iyice
sonra
Santiago
Yolu'nu
bar
"Siz
içkilerimizi
kızmıştı,
sahibi
yudumlamayı
tam
yeniden
Ama
böyle
mu,
içine
gireceğini
yaşlanıp
köydeki
en
öldüğünde
söylemişti.
toprağı
farksızdır,"
olursa,
olmamış
şey
söylemek-
yoktu:
şeytanlarının
çocuk
bun-
bir
kü-
de
bir
Yüzyıllar boyun-
gidecekti."
burada
hasat iyi
lane-
rahip
başka
onaylanmadığını
susacağı
önce, o
sorunca,
söylentilerden
da
bar s a h i b i n i n
"Buranın
toprağından oldu
tarafından
ölmeden
sürüp
Rahip,
"Çingene'nin
gerçekleştiğini dolaşan
geçeceğini,
çocuğun
arasında,
da
bir
şey
dedi.
olur.
bizim
çevredeki "Öteki
Öteki
da
kasabaların
kasabalarda
kasabalarda
ambarlar da
burada
öteki
dolar.
olmaz.
kuraklık
yağmur
Komşu
Onun
yağar,
kasabalar-
için
bu
hikâye
uydurma."
Bar
sahibi,
"Hiçbir
şey
olmadı,
çünkü
laneti
sakladık,"
siesta
sürdürüyorduk.
vaktiydi.
göründü;
bu
kez
Birkaç
dakika
kasabanın
rahibi
sırt
Barın
yordu;
diye
sordu
çantasına
hoş
ne
olursa
edilmesi
lar?"
bar
"Hz.
Petrus,
d en izka b u k la rı n ı
bin
iki
olsun
yüz
yıldır
saygıyla
gelenektendi.
gösterdi
hacılar
geçi-
karşılanması,
Rahibin
ses
tonu
gö-
ralan rım
ses
hacılar
kişiye
leyerek
görelim,"
diye
konuşmanın
hesabı
ödedikten
götürmesi
izin
Bar
tonuyla,
"Nasıl
Hz.
hakkında
İsa
oluyor
da
kötü
Santiago
suçları
gene'nin
diri
leştiği
konuşuyor-
ama
ikisi
kötü
konuşan
kötülüyoruz.
diri
Petrus'un
sırt
sahibinin
tavrı
yakılmasından çantasmdaki da
konuşuyordu.
yok.
Kasabanın söz
Biz
Hz.
İsa
meydanında
Şimdi
bizimle
"Sürekli yaçlarını
görünce
biraz
bile
daha
bizimle
adam
karşılık
doğru
verdi
olmadığını
de yerinden
bir
birinin
Rahip,
şey
kımıl-
bir
şey y o k , "
birlikte
Yol'un
giyecek diye
dedi.
dev-
işi
ya-
çıktı
söy-
gitti.
"Lanetin
içindeki
Kasabanın tek
evi
gönderiyoruz, savunmaya
yer-
kurtaracağız."
toprak
yakıyordu. kıyısındaki
bir
bakıyordu.
lanetten
toz
laneti
gerektiğini
diyemeden
içinde
Kasabayı
bizi
önemli
dönmesi
korku
her yeri
yiyecek,
uğramıyor
eve
yeter.
karşılıyoruz,"
Onunla de
kimse
"Korkacak
güneş
vardığımızda,
Çin-
ediyoruz."
denizkabu kla rın ı
değişmişti.
adına
sahibi
ve
sonra,
diretti.
kilisesine
Petrus'a
göster,
Kızgın
için
hemen
istedi
sahibi,
evi
Bar çıktı.
hakkında
işlenmiş
saygılı
böyle
haç ç ı k a r d ı ,
bıraktığını,
bir-
sordu. İsa
gözümüzle
gülerek
sahibi
Rehberim, bir
düşmüş
diye
zaman
söyledi,
değişti. Sorgulayıcı
Yolu'na
o
Rahip
rahip.
dikili
önündeki Yol'dan
hacıların
nüllerinin
"İyi, Petrus.
damadı.
kimsiniz?"
Petrus,
bar
başka
nasıl
dilinde
kilise
çocuğa
yürü-
yanındaydı.
den
yetindi.
çük
bakışları dedi.
dedi.
Boş
ona.
le
tümüyle
düm."
de
olmadığını,
da
Petrus?"
önce
olayın
köylülerin
ka-
dışında."
biliyorsun,
çünkü
diri
önce
olay u n u t u l d u ,
yaşayanlar
nereden
"Biliyorum,
ekmeğe
patlak verince
Burada
sen
Çingene'yi
okunmuş
Savaşı
hatırlamıyor.
Petrus ların
ca daha elli yıl
kınayıcı
üstümüzde,"
"Çingene,
homurdan-
sordum. yirminci yüzyılda,
hâlâ
çocuktum."
hep
"Düşünsene, sabanın
Rahibin ti
sokağa dışlarına
gösterdi. her
geçti.
türlü
ihti-
"Ama
rahip
sahibi,
belki
oraya."
vedalaşıp
uğramadan
eve
geçip
doğru
yürüdük.
gideceğimizi
Bar
umarak,
orada
dur-
muş
bekliyordu.
vurdu.
Dönüp
Kapıda
yetmiş
caman
siyah
geldiği
için
du;
Ama
Petrus
baktığımda
bilir
köpek
mutlu
çirdim
raz
sıcak suya
ğinizden
görünen,
bir
Masanın ve
içeri
geçtik.
iki
"Bizi
geri
aldı.
Temiz,
Odada
yırtık
bir
aynalardan
Yürek1
Kutsal
yapılmış
pırtık
bi-
açtığına
bir
tasviri,
çarmıhta
İsa
Kadın,
Petrus'u
öteki
kapıdan
Uysal
de
o
ve
su
koca
köpekle
mutlu,
bir t e n e k e
kap
"İşte.
Tanrı'nın Petrus
çıkarıp
kaba
kendisiyle
Petrus'la
dedi.
Petrus,
sıcak
bir
kap
masanın
hiç ç e k i n m e d e n ,
eski
uzattı.
girdiğim mıştı.
çay ötürü
çayı
fincan
oturdu.
alıp
geldi,
Konuşmalarını
Söyleneni
leri
parlar gibi
oldu.
Yaşlı
kutsal
sayılan
kadın
bu
evin
anlamışçasma,
anda
hemen
İsa'nın
yüreği.
ayağa
olduğu-
köpeğin
göz-
fırladı.
Kilise yaşamında
K u t s a l Y ü r e k i m g e s i , ç o ğ u n l u k l a ç e v r e s i n d e d i k e n l i bir taç b u l u n a n v e ışık saçan y a r a l ı biçiminde betimlenir.
(Çevirenin
notu.)
uydu,
ama
bakarak,
biraz
Hiç
olmadı. a m a bir
soğumasını
bekle-
hoşlanmadığı,
kapıyı
Benim
gözlerimi
yanma
çağırdı.
yanma
çıkıp
bu
d u y g u l a r bir
kendimi
fincanını
ki,
gidince
köpekten Köpek
dönüp
kabana
yorgun
yerinden
bana
tuzağa
odadaki
Bir
İçeri bağla-
eski çok
yandan
düştüğüm
yapsedi-
sıcak-
da,
tüm
izlenimine
ayırmıyor,
o
baktık-
hissediyordum.
kalkıp,
uzattı.
benden
dos-
çocukta
istediğini
gerçekten
gelmiyordu.
gözlerini
o
gözlerimi
bana
hissediyor,
t u h a f g e l i y o r,
daha
etmiş,
dışarısı
yaptı,
bakmıyordum.
ayırmıyor,
istiyordum;
öyle
kendini
köpeğe
hipnotize
içimden
yüzden
yüzden
aslında
beni
Köpek
bu
bu
düştüğümü
uyumak yürümek
kapılıyordum.
"İşte
dün
gözlerimden
Güçsüz
uzanıp
"Gidelim
"Biraz
çay
iç,
artık,"
diyerek
hanımefendi
çay
gitmemizi
istiyor."
içince nı
an
belli
kendime
etmeye
başlamıştı.
Aklıma geldi.
için
Petrus'un
kadımı
sesim
bana
karşı
her
aldım,
sıcak
Petrus'a
bir
İçimde şey
benim
de
bilmediğim
bir
istek
bir
şeyler
atmış
bulanıklaşmaya
bir kez
daha
adıbir
kendini
konulmaz içine
şey
çaydan
köpeğin
çıkmıyordu.
öğretmediği
Anlamını
çayın
Çevremdeki
belli belirsiz,
fincanı
Bir şey s ö y l e m e k ,
ama
Petrus'un
söylemek
da
geldim.
istiyordum,
uyanmıştı,
haf sözler
ceği
duraksadımsa
biraz
sormak
dum. yüceltilen
oralı
ağzına götürdü,
Bizden
belliydi. köpeği
köpek
re
şey lanetli
sezmişti.
yine
bıraktı.
edince
anladım
tı,
ça
poşe-
fincanı
oturmadı.
"Habercin
Gözlerini
Bir
iki
bana
Petrus bir
fark
dedi.
Birden
söyledi.
"Köyde
dedi.
Hz.
Kadın
ayırmıyordum.
söylediler,"
bir y ü r e k
Petrus,
gösterdi."
kalmıştım.
Petrus
"Sanırım
olduğu
buyruğuna
bazı
getireyim,
bi-
baktı.
şimdi."
konukseverlikten
başına
köpekten
Petrus'a
çantasından
kaçmıştı;
nu
ibadetinde
duruyordu.
gidin Sırt
istediğini keyfi
odasında
doldurup
gösterdiği
kadının
gözümü
oturma
su
olmadı.
attı,
birlikte
dinlerken
Katolik
"Size
sallayıp
inayetiyle
oralı
paylaşmak ki,
birlikte
kuyruğunu
getirdi,
Ama
Belli
ısıtıyordum,"
yeniden
ayırmadığımı
hey-
koyulursunuz."
dedi.
pişman
tum,"
mut-
almadan
sıcak,"
ma-
O d a d a k i iki k a p ı d a n b i r i n d e n y a t a k
çayınızı
gerekecek."
tırıyordu.
yola
Ben
"Çok
Lütfen
d e ğ i ş i ve rd iğ i n i
tetikteydi.
masaya
se-
bir
tavrının
ama
döktü,
Kadın
bir
kaplı
kadının
bile
mem
ama yoksul
bir b o ş i n a n ç .
Çayı ağır ağır f i n c a n a
ge-
çevirmeyece-
kalma
var."
yudum
ki?
hacılarız,
Eskiden
işim
kımıldamıyordu,
kim
diye
olacak
iskemlesiyle formika
üstünde
görebiliyordum.
"Ben
1
kadar
bı-
aldı.
sonra
ti
Bugüne
düşmüş
dedi.
sor-
üstünde
haberleri
Yolu'na
bizi
odaya
kelciği göze ç a r p ı y o r d u .
fağa
istediğimizi
çok
Köpek,
ko-
birileri
ateşin
çalmıştır,
tirin,
dının
masası ve
tasvirleri
odasını
kapısını
nereden
i h t i y a c ı m ı z var,"
küçük
vardı.
aziz
gibiydi.
Yanında
sallıyor,
ne
"Yalan.
kapıyı
kaybolmuştu.
belirdi.
Kadın
hacı
Compostela
biraz t e d i r g i n ,
biryazı
sa
kaç
yönelip
eminim."
Kadın,
dir,
kadın
birkaç tencereyi
lanetten
"Biz
eve
ortadan
kuyruğunu
şaşırmamış
arayan
aklımdan;
Petrus,
bir
vardı;
görünüyordu.
Gelişimize
k a l a c a k yer
sahibi
yaşlarında
bir
çamaşır yıkıyormuş,
rakmış.
doğruca
bar
tu-
duyuyorolabile-
başlamıştı;
gitmemiz gerek-
tiğini
söylediğini
gelen
tuhaf sözleri
Odada meye mi
tek
selttim.
köpek
İyice
o
ha
Sözlerin
da
sını
geçmiştim,
aklıma Petrus
verdim.
köpekti.
de
O
tuhaf sözleri
hırlamaya
heyecana
uysal
atlayabilecek,
müştü.
güç
hayvan
korku
beni
yükselterek bir
başladı.
gelerek
sesimi
o
tüm
söyle-
Ne
dediği-
gittikçe
leşmeye
başladı.
kırarak
beni
kadını
bu
yük-
bir
anladığım köpeğe
gücün
her
an
yaratığa için
üstüdönüş-
sesimi
odakladım.
hayvanın
bana
da-
İçimde
saldırma-
seziyordum.
her
şey y a v a ş l a t ı l m ı ş
Kadının
dışarı
çıkmış,
ürkünç
gücümü
olduğunu,
sırada,
olmaktan
veren,
koruduğunu
önleyebileceğini Tam
un
görebildiğim,
karar
üstüme
atmaya
durdurduğunu
bir b i ç i m d e
geldiğini,
çalıştığını
avaz
gerçek-
avaz
görüyordum.
görüyordum.
Köpek,
hay-
Petrus'
onların
itişip
remedim. hâlâ
ya
benden
çabalıyordum,
racak
olsam
yordu:
haykırmaya
rak
bir
yoksa
Birden
için
Köpek
olanca
anladığım
başladım;
duydum,
du-
gelmeye
başlı-
anlamaya
çalış-
bu
kez
kadın
yüreğime
korku
sürece
ama
diye
da
me
su
sa-
kahkaha
gerçek
rüzgâr
esti
korumak
söyledim
ve
ve
dimi
için
kolumu
etkisinin
ne
uluyakaldır-
an
dışarı
ve
aynı için
gözlerimiz
iyi
birbirine
beni
sedirin
kilitlendi,
üs-
zamanda bir
ağlıyordum.
geçiyordu. da
bir
ansızın
mutluluk
Olağanüstü
Petrus'un
dum.
köpekle
ilgili
duyuyordum.
her
şeyi
da gö-
yürürken
Petrus
Aslında malayan
beş
olup
şey,
o
hissettiğim
o
ne
içsem
şeye
anda
ve
baktım
küçük
birlikte
ken-
herkese
karşı
Yol'un
kıyı-
ve
çeşmeyi,
kuş
bittiğini
yüzünü
olduğumuzu
değildi.
mutluydum.
sordu-
söyledi.
Beni
Köpek,
kalmıştı.
yürümeye
devam
dedi.
sarıp
sar-
kadın,
ba-
d u y u l m a d ı k l a r ı m l a en
geçmişte
için
duyumgörüyor-
merak ediyorsundur,"
umurumda
anda
rüzgârın
seslerini
meleğimin
kadar uzakta
duygularıyla
her
ense-
dakikadır yürüdüğümüzü
biten
yokmuşçasına
iyi
ne
neler olup
sevgi
sahibi,
ilgileri
on
her
gel-
ve
ama
gelen
gibi,
kendime
yüzüme
bulanmakla
Çevreme
ormandan
dediği
Petrus
istedim,
midem
verdiğimiz
evinden
"Herhalde
küçük
Petrus'a,
bir
kendimi
edeceğimi
söyle-
dim. Yerimden Bütün
bir
kalktım;
öğleden
kaplayan
o
Petrus'un
çayıma artık
ama
Akşam da
hâlâ
kaydımı
bir
yapmak
Bu
saçma
yolunda, miş
bir
otele
için
otelde
vurduk.
çıkardım.
olabileceğini
yüreği-
Gerçi
hâlâ
düşünüyor-
vardığımızda,
mi?
biraz
içindeydim.
azalmış
Otelin
istedi;
çıkarıp
Gitmiştim
oraya.
ol-
sahibi
verdim. Ipanema
kalmıştım." gerçek
dünyaya
kasabada,
döndürdü.
Ipanema
Yakub
Sahili'ne
git-
karşılaşmıştım.
konuşabilirim,"
bilmem
Yolu'na
konuşmadım,
yoktu.
pasaportumu öyle
sözler beni
otelciyle
tadını
duygusu
y ü z l e r c e y ı l l ı k bir
"Artık duğunu
bir
hiç
atmış
önemi
mutluluk
"Brezilyalısınız, bir
şey
hiçbir
Santiago
nerdeyse
duygunun
sekizde o
yeniden
sonra
hoş
dum,
Aklımdan sevgi-
kadın
köpeği
tutunarak
hatırlamıyorum;
Varlığımı
mola
havayı,
Kadının
ğumda,
çok
içmek
sarmıştı.
temiz
hemen
bir
sevgi
sadım.
Sahili'nde sarsıla
çıkarırken,
bakındığımda
Petrus'a
hiç
Biraz
hissediyordum.
taşıdığı
olacağını
kaçtı. sarsıla
dostlarım
saçma
atlamış,
dışarı
basındaydık,
Su
söyledi.
ağaçları,
sa üstüme
sonrasını
çeşmenin
sındaki
rın
altında
serpiyordu.
sonsuz
mi köpek
bir
kusacağımı
güvendey-
anlayamadım.
bir
Yüzümü
boşandım,
karım
yaşıyor,
biteni
havlayarak
sert
şey
üstüme
Olup
miydi,
gücüyle
Bir
köpek
Birden ailem,
bir
düşüneyim
Güneşin
tutup
Çevreme
haykırıyordum.
diğimde
anlama-
bekledim.
yıkmıştı.
ardından
içinde
atladı.
bağırarak
görmek
tüne
hayalimde
t u h a f dili
sürdürdüğüm
kahkaha
evin
üstüme
dım,
Köpek
biraz
köpek
haykırmaya
konuşmayı
Boğuk
miydi,
zaman
azalıyor,
başladı.
ama
ne
Konuştuğum
güçleniyordu.
vazgeçerek
lıyordu, dim.
ama
gücüm
Gittikçe
maktan
yi
ayırmıyordu.
kolumdan
itekliyordu.
Yolculuğun
k a k ı ş m a s ı n a a l d ı r m a k s ı z ı n h ı r l a y ı p d i ş l e r i n i gösteriyor, gözlerini
beni
arkamızdan
K ö p e k y e r i n d e n k a l k ı p dişlerini gösterdi. A r t ı k gel-
diğimizdeki
farklı
Kendimden
söylemeye
başladığımda
anlıyordu.
me
duydum.
dedim
gerekiyor."
Petrus'a.
"Bugün
neler ol-
Mutluluk önce
ayaklarımı
duyduğum
ğımı
izliyor
şeyi
önemli
başlarının
Olup doğru
değil,"
başlamak
bulmak
ve
ne
mutlaka
munda,
köpekle
de
olan,
laman.
Laneti
bir
bullak
muştuk. duğunu
mek
tür
hatırladıdışında
bir
Petrus,
Santiago Yolu'nanlamıştım.
bir
şey
Azla
olarak
Gelenek'in
bir
peşine
için ğını
daha
ne
iyi
kadar
ele
birçok
şey-
Şu
anda
gün
ve bu
bilmediğimi
sordu.
olumlu
geçirilmeyi
bilgeliğini
verecek,
onun
bir
düşünce-
çok
RAM
bulmadan
yapaca-
onunla
peşindesin.
her
etmek
şeyi
ne Ama
Santiago
ödüllendirilmek
istedi-
uyguladığını
istiyorsun.
alıştırmalarını
bulup
ona
değildi.
Bu
olur
Bu
çok
Gelenek'in
bir
katılmıyor
ve
birleştirme-
iyi
yolunu
yü-
ikisini bir araya g e t i r e m e z s e n ,
farklı
garip
en
işe y a r a m a z
bil-
çıkar."
Başımdan
sevgi
sezginle
kullanmanın
alıştırmaları
bana
konuştuğum
ne
nırım,
biçimde
dil
daha
değildim,
geçenlerde ve
ama iki
köpeği
önce
de
duymak
şeyi
söy-
istedi-
anlayamamış-
kaçırttıktan
sonra
du-
mutluluk.
boğulmuştun,
sözünü
olduğunu sevgiden
"Çok
çünkü
ağzından
daha
yaptığını
de
doğru.
düşürmüyorsun,
doğru
öte
bir
Yakında
dürüst
şeyden yoğun
Agape'yle
özgürce "Bu
üstelik
belirdiğini
duyguyu biraz
daha
farklı
bir
başarı
da
yaşamıştım.
bilmekle önce
bir
Ama
bu
ya
de
da
söz
Agape'
bana.
Sa-
ediyoruz." -seven
Şimdilik,
insanı
yakıp
bu s e v g i n i n s e n -
yetin." yaşamıştım,
duyguydu.
kazandığımda
ama
açıklamadın
sevgiyi
kül eden s e v g i y i - y a ş a y a c a k s ı n . de
bekleyen
dünyayı."
RAM
bunu
"Agape nin
hayalleri-
ver-
olması
ne
yapıyordun."
konuş-
c ö m e r t ol-
"Sen haya-
kavuşturmalısın.
ödülün
elde
ki, "Bir
gerçek
Kılıcınla
öğrettiğim
sonuç
parçası
"Mutluluğa
da
Bir
etti.
hayalin
kılıcını
karşılığında
Sana
Kılıcını
gerçi
bu
o
açıklığa
var:
bir
eksiğin,
yumsadığım
insanların
şey
çaban
sezmiştim
devam
yapıyorsun.
gerekir;
dili söyleyecektir.
lemişti;
tım:
alıyorsun,
iyice
bir
diye
şey.
Petrus
durum-
savaş
ve
gitmediğini
şeyi
bu
pratik bir
"Tek
ğim
göze her
bilmen
bilmemen.
an-
hayattan
yürekten
görmelisin
gördüm;
yi
hoşuna
yürüyorsun.
egzersizler ve
İnsanlar, için
için
duru-
dünyasını
böyleleri
Ama
sırf
Senin
olduğunu
güzel
korktukları
ve
ol-
öğrenmişti.
Geçen
gücünü
kafanda
reğinin
içinde
yanıtladım.
istiyorsun?"
peşindesin,"
gelen
yana
geliğinin
kovunca
reddederler.
yanaşmazlar.
senden Yolu'nu,
pek
düşmeyi
elinden
çıkar.
bu.
diye
niçin
ödülün
durum
d a vra n a b i ld i kle ri n i
hayatın
olarak
bir
kabullenmişti,
bozdun.
Sen
b u n l a r ı s ö y l e d i k t e n s o n r a , S a n t i a g o Y o l u ' n d a ne
bilip
lin
bura-
gösterecek
alışkın
yetinmeyi
şeytanlarını
keşfedilmeyi
için
açıklayacağım.
kalkıştığımızda,
hazine
Oyuncular
çıktı.
hayvanın
çoktandır
olmayacağından
istiyorsan,
Televizyonda
öğrenmek
ortaya
sonra
gelmişçesine
istemeye
muhteşem
olduğunu
ve bir
zalimce
zaman,
"Bana
burada
ğin
sınanmasıdır
dengesini
kadar
göstermeye
şey
aradığımı
yoktu.
ettin,
Çoğu
gerçek
verdi.
d e n e 11 e y e m e d i ğ i
daha
olağan
ne
şeytandan
nin
da tele-
bölüm
başlamıştı.
sezdiğimde,
üzere
lanete
kadıncağızın
kendilerine
film
karşılaşmanda
kadının
şikâyeti
"Sen
karşılık
alıştırmalarını
bir
bulunabileceğini
fazla
kadarını
kılıcını
Yanıtımın
kısık
dinleme-
içindeydiler.
ayrıntılarını
önemli
allak
ne
z a m a n bir r e h b e r bir hacıya yol
olanın
"Savaşın
yi
RAM
ikisinin
Öğretilmekte
dan
sesini
bir y a n d a n
arıyorum,"
"Peki,
için."
dedi.
ama
sormadan
söyledi;
bir
telaşı
savaşın
tan
sonra,"
soru
bitenin
diye
giysileri
bir
sa,
bilinmeyenden
yürüdüğümüz
geçen
habercindeki
Ama
"Kılıcımı
an
yapacağını
kılıcını dasın.
bir
hatırlıyordum.
"Dün, da
olduğunu
madenlerinde
yüzyıl
ondan
açmasını,
Anlatacaklarını
Çeşmeye
"Orası kömür
yiyelim,
olacaktım.
sordu.
almıştı;
gerekiyordu,
televizyonu
iyi y o l u n u n b u
vizyon
mantık
gelmişti.
"Yemeğimizi
istedi.
yerini
basmam
geri
sahibinden
bırakmasını min en
geçmiş,
yere
korku
Petrus, Otel
her
duygusu
Hep
talihimin
duygu
ama
çok
kısa,
mesleğimde
büyük
yaver
anlar-
doğduğunda
gittiği hep
kendimi
dizginlerdim; korkardım, da
buna
böylesi
layık
Petrus, dedi,
bir
duyguyu
mutluluğum değilmişim
gözünü
"Agape'nin
çok
başkalarını
yaşamaktan ya
olduğunu
öğreninceye
"Hepimiz,"
kadar böyle
dav-
"Beni biri
de
değil.
Tanrısal
nette
Tanrı'nın
verme
rudan
Yol'da ğin
geçen
bir
şey
1
ve
yol
Kutsal
ler,
kez
filme
kapattı.
de
biraz
bir
süre
Bara
içtik,
dilini
öğrenmeye
işine
gidip
sonra
baş-
yarayacak."
kaptırmak
hiç
bir
üzereydim
şişe
geri
konuşmadan
sessizliğinde
daha
amacımın
keha-
kalkışma,
Kutsal
Ruh'la
"Resullerin
senin
bilgelikte
aynı
çıkardı.
Kılı-
hayırlı
ardına İkide
köpe-
kalmadı,
karar bir
"O
işaretti." Kömür
bir
geri
köpekle dillerde
ve
erkek
yeniden konuşma
gelmez.
RAM
Sezgine
alıştırması
öğ-
üzerine inişini k u t l a m a y ı amaçHz.
pek
çünkü
maden
kalanı
ki,
suyu
alıp
dışarı
temiz
havayı
içimi-
gökyüzündeki
kılıcımı
kırlık
İsa'nın
Kudüs'te
Ruh'la doluşu anlatılır.
onları k o n u ş t u r d u ğ u başka dillerle k o n u ş m a y a başlarlar.
Havari-
(Çevirenin
su
evren
Ipanema'ya
gitmiş
bulmak
Samanyolu
olduğunu
ha-
Egzersizi'ni
O
dedi. yeniden
bir
yavaş
yavaş
ve
bir
ilişki
yeni
ve
şey
sessizliğinin
ve yanımda olan
otel
kavurduğu
kolay
yumuşak
diye
geldi;
bi-
yardım
gör-
ekledi.
keyfini
sürüyordum.
güneşin
kıraç yerde
bir
bir de-
kuracaktır."
kimsecikler yoktu.
sahibi o
egzersizi
Mantığı
kolay
"Köpekten
değildir,"
öğretti. bu
çağır.
maddedir,
girmeden, bir
"Ama
ne
Aklıma, her
gün
aradığımı
her-
anlayamamıştı.
Uyku verdim. tüm,
bastırdığı Şişede
küçük
rüntü ya
suyun
ken
olduğu
dum;
bir
gibi
bazı
ama
Avcumla
saçıldı,
bir z e m i n i
tırmıştım.
çabucak
su
üstünü
yıldızlar
olmayan, Zihnimin
ama
nerdeyse
gö-
alevlerine şey
düşünmüyor-
bi ri ki ntis iyle
oynuyordum.
yeniden
su
ıslak
güneşe
birikintiye
karışıp
ortasına
sanki.
egzersize tümden
bakar-
bir
vurdum;
damlacıkları
kaplamıştı zevkli
bir
ateşin
birikintisinin
betonun
dök-
P a r m a k l a r ı m ı so-
çizgiler o l u ş t u r d u m ,
çizgiler
siyah
herhangi
da.
karar
üstüne
Hiçbir
kaldım. su
yapmaya
betonun
Kafamda
dolaştırdığımda,
benzedi;
amacı
oluştu.
büyülenip
yok
etrafa
hemen
suyunu
aramıyordum
oynuyordum,
kenarında
oldu.
egzersizi
maden
birikinti
içinde
yalnızca
Suyun
için
kalan
da biçim yoktu,
ğuk
bir
yanını
arasında
diriliği
yerdeydi
Su
akışkan
rastlanan
amansızca yakıp halde
gizli
kapısından
sık
bana
yatıyorum,"
alamazsın.
Gecenin Otel
vermedi-
konuşan
bir,
mek
duru-
kullanılır.
yalnızca
ortaya
İşleri" bölümünde,
Pentekost G ü n ü ' n d e Kutsal
bırak,
Otelin doğ-
Petrus
ben
Sezgini,
seninle
başka
Havarilerin
yap.
yana
edindin.
ekranmdaydı.
çünkü
şimdi
çimde
de
Petrus.
sonra
altına
birbiri
sefere,
Bir süre
netim
yürümeye
almıştı.
bun-
öpüşüyordu.
dedi
dahaki
Kitap'ta, Yeni Ahit'in
Kutsal Ruh'un
notu.)
bir
gösterirler
açmakla
g ü ç l e n d i r e c e k bir başka
iki h a v a r i s i n i n
bana
Günü'nde1
hitabette,
Yine
yerini
nın göğe ç ı k ı ş ı n ı n ertesinde Kutsal R u h ' u n lar.
ekrandaki
Gecenin
Pentekost
ve
televizyon
erkekler
var,"
Bir
çağırmaya
Sezgini
de
çektik.
yi-
P a s k a l y a ' d a n elli g ü n s o n r a k i pazar g ü n ü k u t l a n a n b ü y ü k H ı r i s t i y a n y o r t u s u . Hz. İsa'
toplanan on
İkimiz
biçimlerde
dil y e t e n e ğ i n i
oyuncu
yeteneği,
alıştırmaları,
olmayacak.
kadın daha
Güçlü
Roma Yolu'nu
öyküsünün
karşılaşabilirsin.
güven.
çok
"Yorgunum,
yeteneğini
kovmada RAM
ama
armağanlardır
yeteneği,
tehlikeye
kısılmış
kadınlar
yeteneğini
ve
sonucu
ve
sesi
bir
konuşma
şeytan
daha
madenlerinin
"Bir
alış-
ze
istedim.
değişik
bağıntılıdır.
rastlantı
oyuncuyla
RAM
duymuştum,
havarinin
konuşma
günlerin
şeyler
sunduğu
gibi iki
çıkardığı
Gözüm
tartışan
gizli
boyunca
kendimi
İkimiz
alıştırmalar-
RomaYolu'nun
mucizeler yaratma
dillerde
gibi
bulmadığın sürece
bir
insanlara
dillerde
olduğu
zamanda
ğin
zihninin
ömrün
televizyonu
istedi.
sordum.
Yolu'ndaki
açıklamasını
on
başka
karşına
cını
Onunla
dil
tırlattı.
yeteneği
iletişimle
munda
Santiago
ilgili
bana
Sen,
"Başka
olduğunu
bir l ü t f ü ,
yeteneği,
bulunma
edindikleri
ne
biri."
Ruh'un
kendilerini.
dilin
şaşırttı.
Petrus'tan
Şifa
garip
lütuflarla
"Kutsal lar.
o
çok
tırmalarından
de
Petrus
o
çıktı.
Konuştuğum
ne
sana.
layacaksın, Tam
ayırmadan,
ranırız."
dan
reteceğim
gibi."
televizyondan
ne
yoğun
kıs ka n d ı ra ca km ış
Bu
sular
kapladı; gülünç,
kendimi
iyice
durduğunu
gri hiçkap-
hissedi-
SEZGİNİN (Su
Emici
olmayan,
düz
Bir süre suya bak. la oyna.
bir y ü z e y d e
bir
manda, su
birikintisi
oluştur.
öylesine suy-
diği
yerlerde
termeye
hafta
az on d a k i k a o l m a k üzere bir
bir
gelen
bir
su
zaman
egzersizden
azar azar
pratik
çağırmaya
sonuçlar
yarar.
Bu
bekleme; sezgi
yalnızca
kendini
saatlerinde de göstermeye başladığında
ona
günün
sezgini başka
hep g ü v e n .
rikintisi bağ
tepemdeki
kurmuştu.
oluşturmuş dünyayla
çok
ve
Kendime rını
çimde dan
zaman
Ruhun
belirdi;
söz
sürdükçe
ettim.
ona
dönüşeceğini
bir
za-
erişeme-
kendini
gös-
Bu
yanıt
yanı
söylemişti.
-kırılgan
bu
da
bir
şifresiydi
bu;
ki
tuhaf su
bi-
olsa-
bir
duygusunu şifresini
yol-
yok
şimdi,
sonra,
anlayamadığım
yeni
şekiller değil,
yarattığım bildiğimiz,
dil.
geç
olmuştu.
otele
girdim.
daha
kılıcım
ve
vermedi,
başımda
kaldım;
kuşku
Oysa
kovduktan
kez
süre
Egzersizi'ni
hiç
görürdüm.
gizli
çok
süre
Hiçbir
Astrain'in
olsaydı,
bir
sessizce
çağırdım.
Su
kaybettiğim
duyduğumuz
geldiğimde,
Astrain'i
ve
uzun
Petrus
yansıtmış,
kurmanın
söndürmüşlerdi;
daha
olarak
vermişti.
zihnimin
olduğunu
Sa m a nyo l u' yla
bana
ender
Aynı
oynayarak
şeytanları
Yıldızları
iletişim
duygusunu ama
ve
gevşeme
söylüyordu.
öğretmiş
kaybı
ve bu.
derinlerde,
bırakamadım.
başında
meditasyon bir d u y g u y d u
doğmakta
bi r i k i n t i s iy l e
diller k o n u ş t u k t a n Bu
uzun
b i r ses,
gücün
bir t ü r l ü
culuğumuzun bunu
uygula.
ancak
sonra ulaştığım
hazırlandığını
Orada,
hiçbir a n l a m ı o l m a y a n ş e k i l l e r y a p .
her s e f e r i n d e en
önce
içimden
egzersizi Bu egzersizi
daha
alıştırmalarından
Egzersizi)
Sonra amaçsız bir b i ç i m d e ,
Kesinlikle
yordum;
CANLANDIRILMASI
canlı
Kapının
gözle
Odamda
bir
kez
görülür
bir
bi-
hayattaki ama ve
ışıkla-
amaçlarım-
Petrus güçlü
çağrılar
bir v a r l ı ğ a
Evlilik
Logrorîo, büyük
Yakub
yolunda
kentlerden
Logrofio
kadar büyük
ce l e m e m i ş t i k . büyük
bir
bir tek
şenliğe
Kırların
sessizliği
ki,
Petrus'un
önerisi
ce
ne
kadar
ten
sonra
nı
gittikçe
re
çölden
çen limi
ve
önemli
daha
iyi
farksızdı,
hiç
orada
sonra
değilse
gekent
bir
ge-
özgürlüğüne pek gün Su
çekici geçmiş,
günler
yemekler
bir
Yürümekte
Kendimi
sona
önem
hayaerdik-
taşıdığı-
olduğumuz
sayılmazdı,
düşürüyordu,
kar-
her ge-
Yolu'nun
hacyolculuğu
iyi
alışmıştım
Köpekle
yapmıştım.
Santiago
pek
bitkin
kadar
günden beri
kadar büyük
anlıyordum.
insanı
o
Egzersizi
olduğunu, ne
o
gelmedi.
ama
Yol'da ben
yöge-
haya-
yaşıyordum. Logroho'ya
arabalar,
dalıp
Petrus
hissediyordum;
yapacaklarımın
uzun
Kırların
yen
ve bana
çağırmış
sakinleşmiş
tımda
ama
öğleden
en
arasında
önerdi.
ü s t ü n d e n beş
Astrain'i
çok
geçtikleri
kentler
Pamplona vardı, vardığımız
hazırlanıyordu.
kalmamızı
hacıların
Uğradığımız
Logrofio'ya
ce
şılaşmamın
yürüyen
biridir.
bir
ılık,
vardığımız
temiz
gazeteciler kentte
neler
ve
bittiğini
tüm
bu
ardımızda
televizyon
bulmuştuk.
olup
gün
havasını
Petrus, sordu.
duygular
kayboldu.
bırakmış,
kendimizi
kameralarından karşımıza
çıkan
geçilmeilk
bara
Barmen, nin
"Haberiniz
kızının
veriliyor,
düğünü
ben
de
Otellerde
erken
oda
yok
var.
mu?"
Kent
dedi.
"Bugün
meydanında
Albay
büyük
bir
M.'
şölen
hiçbir
kapatacağım."
bulmak
nıma
bize
aldığım
yola
sonunda
Petrus'un
"Sen
tek
oda verdiler.
pantolonu
Duş
giydim,
yaptıktan
kent
sonra
meydanına
ya-
doğru
"Bu
masalarda
nun
son
ekipleri
go
el
Real
az
sonra En
de
içinde
tere
batmış
ilerliyordu.
düzenlemeleri yapıyorlar,
şölen
hazırlıklarını filme
Kilisesi'nin
bulunduğu
dar
Savaşı
patlarken,
giysilerini Sıcakta
giymiş
bir
kadınların
kilisenin
Damat
madığını
sıralardan
birine
sır
bir a d a m
kalabalığı
"Siz
de
dönmeye
oturup törenin
satış
beyazlar
Yanı
yaparım
bir
tıklımdı; karar
için-
hiç
limuzin yer
kal-
dedim.
"Biz
oraya
ama
Satıcı,
saygıyla
biz
Tartışmaya
dedi.
Politika ülkede
hac
meydan-
bitmesini,
şölenin
başımda,
patlamış
umuduyla
nınca
bir
nu
diye
tren
var,
cuma
daha
"Franco kimse
istemedim.
ama
Franco'nun
nerek
hiç
de
karşın,
diktatör
azizler
çı-
"Ben
Adam
kendi
kocasından daha
yanıt
kızının
olduğunu,
tuhaf
vermeden
ler
onun
bir
edeme-
zamanındaki
ailemin
çok
şey
kavuştum.
kanı
döde-
Dilenmek mısır
borçlu
ilgilendirir.
Franco
patlamış
İç
okudum."
umurumda
gelenler
ama
uğ-
İspanya
Yakınlarımın
başına
savaştım,
savaşı
kaza-
zorunda
kal-
satıyorum.
Bu-
değilim.
Eskiden
du-
için
söylediklerinin
doğru
olduğuna
fark
hiç
Petrus,
gülerek, havai
Petrus
çıktı?"
mısır
"Aman
sordum
Franco'nun satıcısına ama
konuş-
inandır-
yarar," faşist
dedi. bir ya-
iyi
kimse
başlamak kararıyor,
garsonlardan
birine
öfkeyle.
olduğuna
yardımcı
şimdi
çok
Ruh'un
şaşırttı
ar-
doğrusu."
dedi.
başlamıştı;
çıkıp
inan-
olmuşsun.
biliyor." Kutsal
duymasın,"
atılmaya
platforma
Şenlik
döndü.
diye
ö ğ r e n m e k beni
fişekler
Hava
işe
Senin
Komünist Partisi'nin,
ayrılan
baktım.
çok
üyesiyim.
bilmiyordu,
İtalya
koyuldular.
düşü-
etmemiştim."
kendisini
inandığını
kendilerine
konuşmak
Partisi
patlamış
nedenini
bardakla
satıcısıyla
nereden
Yeniden
yordu. tik
mısır
Komünist hiç
olmadığını
geçtim.
patlamış
birisiyle
de
biryararı
sıraya
ona.
kendini
olduğunu
Göğe
bir
döndüğünde, anlattım
İtalya
meye
öğütlenmediği
özgürlüğü
okudukların
Diretmenin
başka
istediğinde
dırması
ayrıldığını
aileyi."
hakkında
katıldım.
hükümete
hatırladım.
mağanlarına
saygılıydı,"
Halkın,
iyiydi."
"Düşünsene,
dedi.
konuşuyorsun?"
Franco güçlerinin
Senin
arabamda
daha
kalktım,
"İnsan mak
hacılarız."
gider,"
de
hayata
sosyalist
çok
tuklarımı
mı-
binerseniz
ben
karşı
bir
böyle
suçlar
kendi
küçük
"Evet ama,
insanlar
umursamıyor
bilmeme bir
sonradan
zamanında
konuşmanın
olduğumu
"Hacca
iyi
şu
diklerini
yolundayız."
bakarak,
savaşa
"Faşistlik
günü
söyle-
Petrus'un, i n s a n l a r ı n a z l a y e t i n m e l e r i k o n u s u n d a söyle-
sordu. giden
olamayacağını
kesildi.
biliyorum.
oradaydım.
sadece
şimdiki
baş-
kiliseden
iyi
biliyorum.
işlediği
Franco'ya
rumum
nın
misiniz?"
Compostela'ya
girmek
evlendiğini,
"Bugün
de
Belki
"Evet,
söyleyerek,
beni
Ben
Petrus
de
bedava."
çoktan
ğil;
verdik. ben
o
da
tarihini
savaşı
küldüğünde
havai fişekler
siyah
çıktı,
doğru
bekliyordu.
"Madrid'den
dim.
tören
kiliseye
akıyor,
uzun,
bir g e z i n t i y e
davetlilerden
"Hayır,"
otel
Santia-
saptık,
Tepemizde
tıklım
koyuldum. iyi
insan
makyajı
Kilise
küçük
beklemeye
kacak
ulusal televizyo-
alıyorlardı.
sokağa
yığın
kapısında
meydana
kentte
lamasını satan
ana
gelmişti.
görünce
Petrus daki
meydanda-
daha
kıpkırmızı
oluyorsun
sırasında
madım,
d e k i ç o c u k l a r h u y s u z l a n ı y o r l a r d ı.
durdu.
garsonlar
başlayacaktı. iyi
kim
ülkenin
"Evet,
giysileri
yüzü
runda verdiği
koyulduk. Siyah
ki
evlerinde
bugünkünden
Satıcının
olanaksızdı,
sırt ç a n t a s ı n d a k i d e n i z k a b u k l a r ı n ı fark eden y a ş l ı c a bir karı-koca
şeyin
dim.
müzisyen-
çalgılarını
akort
et-
üzereydi. yıldızlar gitti,
belirmeye
şarap
dolu
iki
başlıplas-
Bardaklardan bir
içki
mısır
içmek
satıcısını "Çoktan "Evet,
tam
unutmanı
sağlamaya
insan
inanırsa
lama
töreni.
herkese için
lenceli
geçecek.
bir
Petrus, RAM
ve
bulabilirsin
olsaydı, lık
mavi
dan oysa den
senin
bir
hayallerinin Kimseyi
şölen
değil,
kadarıyla,
kesin-
o
Bir
Babanın
Güzel
ve
bana
kızını
bir
şey
gerçek bir
kut-
damadın
şeye
yüzden
sevginin
rehberlik
çalışıyorsun,
yıldızlar,
beyaz
baktığımızda
farklı Bir
Her
özellikleri
akanyıldızlar ve
insan
bu,
Az
olduğunu
açık
seçik
erken
bir
bomboş yıldızın
vardır.
yıldızlar
birbirine
fişek
şey
daha
var
alana
-ve
her
vardır,
sonra
b u l u t s u l a r ve
eğ-
lardı.
de
bir
alana
masalara çalmaya
çevresini
çığlık
atıyorlardı.
umurunda ne
En
oturdular,
oğlanlar
azından
olmadığını
o
ne
almıştı,
gece
rında
değildi.
O
dana
sofralar
kurulmuştu,
insan
şenlik
orada...
garsonlar
ne
gecesiydi,
getirdi-
satıcısının mısırları
torbaları
yerle-
Log ro ho l u la rı n
nükleer
kıyımları,
gelinin
şarap
aldıkları
dünyanın
herkes
Üf,
konuşuyor-
mısır
kâğıt
Kilise-
başladı.
aralarında
boşalan
da bu."
çığlıklar
girmişti.
Patlamış
düşündüm;
işsizlik sorunu, gece
albay
diye
yalnız-
altı y a ş l a r ı n d a ,
ilerlemeye
"İşte,
indiriyorlar,
için
değişiklik
on
koluna
ışıltı-
ışıklarını
çevresindekiler
doğru
başladı.
çığlığa
gövdeye
tek
Gelin
birgencin
güzel,"
orkestra
yalnızca
Petrus,
bir
televizyon
savaş
tehlike-
h i ç b i r şey u m u r l a -
kasabalılar
kendini
ekibinin
rünce
yüzünü
öbür tarafa
çevirdi.
keşfedersen
geçip
hemen
yakınımızda
oturan
gökyü-
gittiler.
zenlenen
Konuğu Dünya
din
dönüşür,
insanın-
yok; varkendi
duğumu nın
için
önemli
mey-
hissedi-
halkalar.
golünü
Sonra dünyanın
da, en
yayılmış,
birbirin-
seyrederken
hiç
' Meksika'daki
ışıktan
beni iyi
"Taraftarları
Buramaçı
saçtığı
nasıl
biter
doğru
1986'da
İspanyol
bitmez
hemen,
saymadıklarını
birinin
ilk yana
yanı-
Meksika'da
gidip
gö-
önümüzden
taraftarları
yanına
Kupa'nın
geldiğini
adamlar
konuklardan
tanıdım:
Kupası'nda
Söyleşi
bize Ama
coşturan
Brezilyalı
turunda yakıla
dü-
ol-
İspanya' anlatmaya
başladı.1
sarı yıldızlar,
kuyrukluyıldız-
bir
hemen
söyledim;
görürüz,
çevresine
çıktı;
meydana oğlanlar,
"Şimdi
edebileceği
kiliseden
Müthiş
olduğu
Petrus.
ancak Yol'un,
orada."
atıldı;
fark
Konuklar
ve
si,
aydınlık
dedi
smokinli
bak.
cisim
onca
gelin
topluluk
elbisesine
ler
hava
yere yemyeşil
yordu.
hiçbir
Yeşil yıldızlar,
benzeyen
almayacağı
milyonlarca
bir
İnsanların
kızdı;
çıkan
re
sen
görülebildiği
getirebilecek
saatlerde
Gökten
avuç avuç pirinç saçıyorlardı.
incecik den
oldu.
duyuyorduk,"
sonra
atıyor,
inan-
çok
sana
"Ama
görünmez
görebiliyoruz.
oracıkta
yürekten
yaparak
"Ben
dedi.
yüreğinde
göktaşları,
aklının
havai
seslerini
oldu-
Petrus."
sonra,
araya
koskocaman, yitirirdi.
kendi
ca
Manolo'ydu.
yıldızları
evren
yağdı.
na artık
bir an
lar
Çevremizdeki
üzere.
kutluyorlar.
baktıktan
yıldızların
nedenini
alanı ve
lar,
kadar
çok
gösterdi. "Tüm
gökyüzü
işte.
kutlanıyor:
öğretiyorum,"
hayatın
kadar
bunlar."
inandırmaya dik
ne
kılıcını."
Sonra, zünü
insanlar
görme-
o
başlamak
istiyorlar. bir
inancı-
gibi
dileğinin,
Görebildiğim
dik
değil
konuşma
kendi
evlenme
inanıyorlar
alıştırmalarını
gerçeğin
birden
Santiago Yolu'nda
şeye
öyle
şölen
kızın
düzenlenmiş
vermiş
"Ama beni
şey
insanları
gördüğümüz
inandığımıza
aslı
bir
göstermek
dırmak
savaşını
işin
yaptığın
doğruluğunun
gerçekleşmesini
hayallerine
ğunu
Bizim
Büyük
umudunun,
hayallerinin çünkü
Ama
Hep
bizim
inandığımızın
Birçok
evlendirme
Patlamış
"Daha onunla
örneği.
dünyayı
bak.
başlamadan
iç biraz.
sağlar."
çalışırız.
sanırız.
"Çevrene
"Şenlik
"Haydi,
Çünkü
davranış
lerini
vererek,
dedi.
bile."
unutmaksın.
inandırmaya,
leşeceğini
bana
getirir,"
unuttum
bir y a n l ı ş
mıza
birini
uğur
topun
kucaklayarak,
takımı
olacağını
coştururken
göremiyorsun," hep
dikkatimi
Brezilya'nın
arkan
dedim.
yakında yine
söyledi. sahaya
Dünya
dönük
Kupası
oluyor,
maçlarını
çekmişti.
D ü n y a K u p a s ı ' n d a İ s p a n y a ile B r e z i l y a a r a s ı n d a o y n a n a n m a ç t a , h a k e m
kale çizgisini g e ç t i k t e n sonra dışarı ç ı k t ı ğ ı n ı g ö r m e d i ğ i
sayılmamıştı. O maçı Brezilya
1-0 k a z a n m ı ş t ı .
için
İ s p a n y a ' n ı n bir golü
"O bana
kadarı
Sonra, riymiş maçı
"İnançtan
muş,
onun
halde,
ışıkları
İki
diye
bazı
bir
gerçekten siyah
saklandığını tedirgin
daha
düğün
Sonra
rını
ne
demek
gördüm,
olmuştu. arasından
istedik,
bel-
Ancak çıktı ve
kendime
birlikte
bir
oturabi-
pastasını
kestiler.
Her-
seviyorlar bir
"Başka
herhalde,"
adam,
bir
"Elbette
nedenle
seviyor-
için,
yanıtı
bir
yana
sevgiden
söz
sakladım.
Ama
söyle-
rehberim
değildi. ediyorsunuz?
Eros
mu,
Philos
doldurdu,
"Yunanca'da başladı.
belirtisini
boş
sevgi
boş
baktı.
kendisiyle anlamına
"Bugün
iki
birlikte
gelen
insan
Petrus
yerinden
yürümemi
kal-
istedi.
üç sözcük vardır,"
arasındaki
Eros'un,
di-
aşkın
damat
fotoğrafçılara
g ü l ü m s ü y o r l a r,
Oğlan,
başlayabilir. bir
Onlara bakarak, seviyorlar,"
"Görünen dedi.
inanıyorlar.
Ama
o ki,
"Üstelik çok
bu
ikisi birbirlerini
aşklarının
geçmeden
baş
daha başa
da
ger-
büyü-
kalacak-
olacak,
zaman
kuracaklar, ve
soylu
büyük
olacaktır,
bir
çünkü
çocuk-
iyi
bir eş
şey y a r a t t ı k l a -
verecekler.
gerçekten
kı-
olasılıkla
Kocasına
birlikte
savaş
anlattığım
öteki
Kız
meslek
şünmeye
da,
kadınlara
Sorunlarla
mutsuz
olmaya-
birlikte
ikisi
larını
hissetmeye başlayabilir. ruh,
nefret
yıkım
Su
baktım.
bir
gözle
günler yüzünden,
Eros,
belki
ğını
hissedebiliyordum. tuhaf,"
muş,
dedi
Eros'un
Yarım
Eros'tan
anlattığı
saat
kaçış
kadar
yoktur.
yapayalnız
Orkestra
kıp
dans
insanlar gittikçe
vals
daha
en
parlak dü-
yaratmak
ye-
Eros,
kılındık-
onları
vurmaya soylu
bir-
başla-
duygu
bir
iyi
önce
Eros
yolda
ile
için
kez yol
insanla-
yalnız
geçen
yüzündendi, kötü
duyguyla.
sözünü
Birçok
birçoğunda
canlandırmıştı,
alıştırmaları
insan
Eros'un
"İster
iyi
hiçbir zaman ettiğim
kendimizi açmasına
ama varlı-
olsun,
aynı
de-
yıldızlar
gibi.
dünyadan
kop-
karşın
Eros'un
duyar."
çalmaya
çok giysili
başladı.
önündeki
başladılar.
Mavi
için
kaldığını
ilişkilerin
Belki
aynı
iki
platformun
etmeye
lümsüyorlardı.
gibi
ihtiyaç
bir
bulunduğu
dilini
hissetmemize
herkes
nın
sunduğu
oradaki
Petrus
yüzü
açığa
tüm
çıkacaktır."
RAM
Petrus'un
ister k ö t ü ,
yanını
görüyordum.
tıpkı
ğil.
olup
Egzersizi yüreğimin
farklı
şey
İşte o z a m a n ,
insanlara
kaynağı
bir
da
hissetmeye
olanağından yoksun
olumsuz
Ve Tanrı'nın
ve
Eros'u,
olabilmek
zorunda
birlikte
getirme
yalnızca
Çevreme
rı
dile
tüm
bir yola
olmadığını
vazgeçmek
Böylece,
farklı
duyduğu
kocasıyla
koyulabilir. aşkı
hikâye
özgür
yaşamından
de
bu
yeterince
rine,
tebrikleri
ediyorlardı.
sana
getirmekte
varlığına
görüyorsun."
hiçbir
gör ki,
dile
"Ne
Petrus'a
Kız
yetiştirilmiştir.
Yürekten
aşkı
mi?"
bardağını
Gelinle
kendime
ilgili
da,
yapacak.
bir ev k a d ı n ı
için
çocukları
sapabilir.
evlenildiğini
satıcısıyla
iyi
rol
ev
Aşkı yücelten
caklar.
vardı. mısır
çok
bu
karşılaşsalar
yacaktır.
dedim.
askerliğini
hissedecekler.
leştiren
patlamış
geçiştirmekten tür
yeceğine
beri
olacaktır.
vermenin
konuklarla
giysili
verdi.
Petrus'un
geldiği
Agape
çekten
iyi bir a ş ç ı d ı r ve
çabalayacaklar,
paylaşacaklar.
Oğlan
luğundan
dur-
Santiago Yolu'nu
sağlamaya
gelenleri
budur.
iste-
alkışladı.
oturan
Adamcağız
kabul
lan
orada
mu?"
Aklıma
söze
geçimlerini
yapmak
buldu.
karşılık
duydunuz
bir
savaş
şarap
Petrus
atarak
Bizimle
mu,
kazanacağı
bense,
sonra ağaçların
kocaman
"Birbirlerini
"Ne
söyleşi
yakalandı;
arkasına
bardak
masa
evliler
çığlıklar
konuyu
lar,
"Gel
aldım,
bir
Yeni
dikleri
takıma
düşünüyordum.
kapatıldıktan
kanepe
leceğimiz
lar,"
kendisiyle
kameralarından
rahatladı.
tabak
taraftar,
yürekten
ağaçların
televizyon
biraz
ye
inandırmak
biliyordu.
Petrus'un
spot
Manolo
söylediklerini
yürümediği
ki
yoksun
televizyonculara
olduğunu
kıp
zafere
dedi.
geçmeden
başka
kes
Taraftarları
s a n k i o da S a n t i a g o Y o l u ' n u n r e h b e r l e r i n d e n b i -
gibi,
Çok
li
yetiyor.
başlarına
kaybettirir,"
yen
hiç
bana
yetiyor."
Alkol
terliyorlar,
Konuklar
küçük kendini gittikçe
bir genç kız
beton
orkestraalana
çı-
hissettiriyordu, daha
dikkatimi
fazla çekti:
güSırf
vals
yapma
sanki;
fırsatını
kendisine
sarılacak biriyle le
dans
arkadaşlarının
kanlıdaydı. ğının
yakalamak
için
i l kg en çl iğ i nd en etmek
istiyordu.
arasında
Oğlanlar
f a r k ı n d a bile
sili bir genç k ı z ı n
bu
hemen
sohbete
düğünü
beri
hayal Gözü,
göze
değillerdi.
Birkaç
içlerinden birine
için
adım
beyaz
giysisiy-
disi
bir
ti
şık
valsin
deli-
başladı-
ötedeki
özlemle
madı
biçimde
çarpan
daldıkları
beklemişti
ettiği
mavi
baktığını
da
bir
büyük
saç
rı
oğlanlarla Mavili
arkasına aradı. den
evlenen
kız,
kudan
fark
dünyayla
izledi,
ikisini
sonra
"Sanki
Yarı
na
gelmediğini
işte;
dünyaya
ğiz!"
dedi.
dünyayı
iki
miyormuş
"Şu şeyi miş
gibiydi.
düzeltip miydim,
kendine
özgü
süre
kaçamak
ayıp
Petrus
yeni-
hem
kızlarla
yok
mu
burada
önceki
yanı,"
kendisinin
etkilenmemeyi
bakışları-
Masalardan "Bir de
şeymiş
gi-
şarap
babasını
bulaşmasına
duymadan
yakı-
yorlar.
işaret
etti.
un
bir
aşk."
en
güzel
edelim,
kadın
bu
onlardan
nedir?" gönül
başka
insanlara
mü,
çifti
mutsuzluğuyla.
büyüyen,
o
hiç
bardakları,
Eros'ta
kız,
olan
küçük
bir
tut-
kabullenmiş
ve
koparmış."
sonra
dans
eden
tanıyorlar.
Ken-
sevginin
dünya
sordu
ikiyüzlülü-
çok
farklı
bir yer
çifti
gösterdi.
birçok yüzü
işte.
Kadın
vardır
Düş
kırgını
şimdi
gidip
vardır,
Şimdi
yakıp
lenin
keyfini
porse-
şarap
"Şu
aşk
her
dostluğuna
müstü
bu,
cak
gelinle
o
da-
lamı
RAM'm
sevgidir.
bile
işte
çünkü
sevgidir.
Eros'un
Se-
adını
yaptıkları
gösterir,
dönüşen
benziyor-
gerektirmiş.
buluPhilos'
Sana
ateşi
ve
söndü
bir a r a d a t u t a r . "
hem
kül
söz
de
eden
etmenin
Philos'ta; sevgiden
sürelim."
Sonra
sırası
ama bu
söz
değil.
Agape
yalnızca
etmeyi bırakalım
plastik
bardağına
hem
bir d e y i m . da,
biraz
şödaha
koydu.
lamaya
deme-
çalışmasını
gücünü
kendilerine
insanlara
Agape?"
Çevremizdeki
Petrus.
bir
Çalışan
burada
duyduğum
Philos
ilgilen-
düzeltiyordu.
diye
Eros'un biri
çif-
gösterişli
kurtarabileceğimiz
alıştırmaları,
Aşkın
"Philos,
edece-
gerçek aşktan!"
şölenle
dolaşıyor,
bıçakları
kadın.
büyüdükçe
bilgeleştiren
şık bir
duran
başka
de
bağı
Eros'u
yaşlıca
de
yüzünü
birleşmiştir."
"Şimdi Agape'den
söz
oturan
"Philos
"Ya
çatal
iyi
başarırlarsa
öğrenmişler.
Eros
aşktan
masa
seyreden
egemen
olduğun
"Bugün
Masa
ken-
yani?"
ikisinin
yükselterek,
insanları
En
rolünü
her t ü r l ü
yalnızca
yüzüyle
yürekliliği
isteyeceği
yokluk
başlamıştım.
dolaşan
-bir
Öbürleri gibi i k i y ü z l ü l ü ğ ü n
etmeye
söz
bağlandılar çünkü
hem
Senden
vermemişler.
öğrenmekte
geldikleri bilin-
gitmek
duyulan
ona
nin
birinde ikisi.
izin
Açlık ve
daha
"Aşkın
nereden
bakıyor-
bardağını
neden
dedi.
de
bana
şu
fark
aştan
Kadın,
bizi
kuşağa
şurada"
kabullenilmiş.
Petrus.
onlar
Ve
bağıyla
çalışıyor,
makyajlıydı,
savaşla
Demin
oğlanlar -
ğünden
"Eros
yürekten
elbette.
dilerinden
içinde.
t o p l u m s a l aşk.
da
evlilik
vermeye
aşırı
acımasızsın,
kimse
koyuldu.
bir
ve
güldü,
annesiyle
güzel
görüyor musun?"
da
Petrus'a
utanarak
sesinde
gümüş
kadını
görünce,
yudumlamaya
iki y a b a n c ı y a ,
çeviren,
tabakları,
onu
düzensizlik
kadın
ya
onlar
olur."
biri
yabancıya
"Gerçek
Yakınlarımızda
len
kız
sesini
hiç
lar.
aşkın
etkisini
çekip
kızların
gözleriyle
olduğunu
Bir
olmalıydı.
kalkıp
Rehberim,
oğlan
göstermesi
açıklarcasma
gidecek
Şarabın
öteki
bir
yoksun,
"Var
görünce,
sırada
şarabını
kızlardan
genç
"İşte
yarın
koydukla-
dedi.
k e n d i n d e n yaşlı
meyen,
göz
daldı.
sevgisini
yaşımızda
kaldırınca
Petrus,
O
gösterdim.
insanın
Yakınımızdaki
doğru
çalıştı.
yeniden
davranıyorlar,"
du.
izlediğimi
sohbete
beri
düşündüm.
öbür kızların yanında
Petrus'a
bi
kendisini
arkadaşlarıyla
nı
kızları
saklanmaya
Orada,
çocukluklarından
içinden çekidüzen
yaptırmıştı-
giy-
"Çok
kasabaları,
ama
Dünyaya
gösterdi,
etmemişlerdi. Küçük
öpecek,
diyecek.
başladığını
mutluluk görünce
söylediklerini
sıradan
bulaşıcıydı. biraz
hatırladım:
insanlar tarafından
olabilirdi.
Petrus'un
şaşırdımsa RAM
da,
sarhoşbir
akşa-
alıştırmalarının
g e r çe k l e ş t i r i l i r l e r s e
bir
anan-
O dostça lenen hoş
gece
Petrus'un
davranıyor, herkesle
oldu
ki,
Yolda, Şimdi
sohbet ediyordu.
otele içinde
rehberimin
boyunca
sıradan birinden farkı
y a k ı n l ı k gösteriyor,
zorunda
kaldım. gözden
rehberi
olmuştum.
kendini
daha
iyi
RAM
a 11 ş 11 r m a l a r ı y l a
Eros,
göstermeye
Philos
ötesinde,
ve Agape'yi
benden
çalışmadığını ilgili
geçirdim.
Petrus'un daha
yolculuk
akıllı,
fark ettim.
deneyimlerini
sıradan
birinden
yaşamış
olduğunu
farkı
ilgi-
k a d a r sar-
durumu
tün,
kat
o
bulunduğum
hiçbir zaman
Bunun
Çok g e ç m e d e n
Herkese
azıcık
kadar taşımak
tığı,
maktı.
yoktu.
kendisiyle
daha
C o ş k u
üs-
Tek yap-
bana
aktar-
olmadığını,
göstermeye
dik-
etmişti. Bunu
fark e t m e m
tiago Yolu'nda
bir
beni daha güçlü
hacıydı
kıldı.
Petrus
da
San-
yalnızca.
insanların te
ve
meleklerin
bulunabilsem...
imanım
olsa...
Petrus, berim,
ama
Havari
yorumcusu öğleden bir
bile
Balık
ilişkisinin
olduğu
sonra da
balık
değildi.
bir
Petrus,
dedi. lık
simgesi
"Zen
Ama tembel
o
rahipleri
aktarıyordu.
mesajının
en
Bütün
sabah
inancmdaydı.
ama
temelde
olduğu
önemli
için
bir
kayaların
Petrus'un
şey
yardımına bir
karar
yapmak
balık
ama
di-
bağlıdır. vermeden
her
zaman
b ü y ü m e s i n i dinlerler.
önce iyidir,"
Ben ba-
yeğlerim." saatte
balıklar
hava
bile
o
oltaya
kadar
sıcaktı
geliniyorlardı.
ki,
dipteki
Yemi
sonuç değişmiyordu.
maktan
yakındaki
ormanda
vazgeçip
Irmağın
yakınlarındaki
eski,
kadar y ü r ü d ü m - mezarlığın,
terk
yürümeye edilmiş
büyüklüğüyle
tombul,
dibe
da tutsak,
ğa
dünyayla
Neden
sak, y ü z e y e y a k ı n
dim.
yürü-
umurunda
insanoğlunun
bir şeyler de t u t a r ı z ,
Tanrı'nın
Reh-
önemli
Henüz oltaya
kanısındaydı:
diretirsek
"Hayatında
rahatlamak
tutmayı
İsa'nın
büyük
hiçim.
sözlerini
takılmamıştı,
diretmeyeceğimiz
gevşeyip
bir
kadar
balık t u t a l ı m demiştik.
tutmanın,
t u t t u ğ u m u z u biliriz, retip
Hz.
peygamberlik-
oynatacak
olmasa,
Paulus'un
Paulus'un
müş,
konuşsam...
yerinden
sevgim
yine Aziz
gizli
tek
diliyle
dağları
de
sal-
Balık tutkarar
bir
ver-
mezarlı-
hiç d e o r a n t ı -
lı
olmayan
yere
geri
bir
"Giriş," taneye sonra
girişi
döndüm. dedi,
aitmiş. da
zarlık
öyle. gece
kendi
yapılmış
terk
bir
edilmiş,
hasdaha
koruyarak burayı
me-
Agape'ye
Petrus,
yaşanması
du
bana.
gidebilmesi
bercinin
"Nedir "İlâhî
yardım
de,
Şans
batmaya günün
ormana
beri o
için
tikçe
daha
dum.
Ne
gülümseyiş
bir
la
çok iş
önce
yüce
debiçi-
sonra,
gibi,
şey
isteklerinden
mümistiyor-
işlerin yolun-
nim
de
ki
o
Oysa en
yabilme
şimdi
burada
geçtik,
zorlu
bir
o
saatinde
vurduk. San
Uzakta, Lorenzo
anlaşmaları önemli
açık
seçik
zaman
Issız
şey
koyulduk. bağlar-
karşıya
geçtik,
Kastilya Tepesi'ni
Krallığı'nın
Brezilya
ve
beni
karşılaştıçok
kafamdan
silinip
gitmişti.
Bunu,
artık
onu
Astrain'le yanımda
her
en
görebiliyordum.
Petrus'la
hedefımdi.
görünen
denesem,
yola
olmadığı
anayoldan
yakınlarında
değişmiştim.
tek
kimselerin
gece
otururken
kaygıArtık
bana
git-
tartışıyorgörebili-
Birkaç
bir
düş
savaşa
tüm
as-
R o n c e s v a 11 e s' kırıklığı
kılıcımı
geri
geri
için-
almak
dönmek
bağlarım
kopmuştu; Agape'yi
ve
ve
iste-
güneş
ve
onu
saat
için
kupkuru
be-
yaşa-
kalmıştı,
ırmağın
ırmak yatağın-
asıl hiç
"Hayatta
Bir zamanlar
yeryüzünün
dipleri tarayan,
aşmamız
önce,
indik,
yukarı tırmandık.
olmalıydı,
kupkuru
Ama
de
akıp
giden
yürüyerek
marifeti,
şey
ge-
vadi
olmamıştı.
uzun
b i r ır-
karşıya
yarattığı
kolay
hiçbir
derinlikleri
hâlâ
Petrus,
ömürlü
değil,"
demişti. "Petrus,
şey."
aşağı
ırmak
yatağı du.
oradaydı
Soru
hiç
âşık
ağzımdan
şırmıştım.
ni
yeniden
dediği
güçlükle
keşfetmek
Artık
çilebiliyor
ne
dediğimiz
tam
varmak,
şey t e p e m d e k i
bir v a d i d e n
gizlerini
ha-
bağımsızdır,
artık.
günlerinde - yolculuğu
korkuyordum.
uygarlıkla
an-
küçümse-
umuduydu.
karşıya
birkaç
savaş'
anlattıklarını
yüzünde
öğrenmiştim
ilk
ilgili
hemen
önemli
Küçük dan
yolculukla
yürekten
için
gerekiyordu. vardır
seyirdiğini,
söylediğimde
belirdiğini
Santiago'ya
miştim.
ve
şey
-hac yolculuğunun
geçtiğimizde,
mak.
dedim.
anlaşılmayaca-
olması bir
sevginin
göstermek
olduğu
ol-
sürekli
bir
t a m a m l a y a m a y a c a ğ ı m d an
ama
görmüyorduk.
Öğleden birini
ama
başladığında
geçiyordu.
noktasını,
landıran
yici hafta
gözünün
O
güne
öğrenebilmiş "Öğrenmek
S a i n t - J e a n - P i e d - d e - P o rt ğımdan
anlatmakla
eder,
farklı
en
bana?"
yardımcı
katı
şey y a p a m a z s ı n . "
tarlalardan
yüksek
evrenin
pek
olduğunu
söyledi.
çok
koşuyorduk,
sevginin
mısın
balık tutarken
kıvılcım.
yolu
yeniden
gösteren
o ?"
Güneş Yakub
sana
bir
Philos
yüzlerinden
denetiminden de
Sağ
ladığımı
Petrus'un
değil."
Konuştukla-
isteyince
Bizi
Agape'nin
için
şaşırdı.
peşinde
anlatır
gerektiğini
Ama tıpkı
"Haberci
sen
daha
ömürlü
yargılarken
çok
dönüştürmek
Agape'nin
da
Eros
vardıranın
biraz
uzun
yaşadıklarımızdan
düşünüyorduk.
aslında
olursa,
yordum.
deydim.
insanları
söylediğimde
Philos'a
"Agape'yi
edilmiş."
h i ç b i r şey
Hepimiz
ğerini yitirdiğini mine,
terk
hayatımızda
söyledi.
kendini
benim
hastane
cephesini
şölendeki
rımızın madığını
da
Hayatta
davrandığını
dan,
tuttuğu
ten
mezarlık
Önceki
ona
balık
sordum.
hacılar için
sonradan
hastanenin
yürekli
kün
Petrus'un
yapmış."
"Evet,
ğını,
sonra
mezarlığı
"çok eskiden
Ama
birileri
"Sonra
Eros
vardı-,
Petrus'a
de
oldun
mu
sen?"
öylesine çıkmıştı, değin
cesaretime
rehberimin
özel
ben
hayatını
de
şa-
derinliği-
değildim. istediğin
gerçekten
buysa,
sevdim.
Ama
çok
kadın
Agape'yi
tanıdım.
Hepsi-
yalnızca
ikisiyle
yaşadım." Ben bir tımı
de
ilişki
ona,
birçok
kuramamanın
öyle
bundan
sürdürseydim çok
"Aşkı,
kez
âşık
olduğumu,
kaygısını taşıdığımı yaşlılığımda
ama
hep
anlattım.
yapayalnız
ciddi Haya-
kalırdım,
korkmuştum. huzurlu
bir
emekliliğin
aracı
olarak
gördüğünü
saat
dokuza
sanmıyorum." Hava Bağları Çevreme
kararmaya
ardımızda
başladığında
bırakmış,
bakınınca,
uzakta,
kıraç
topraklarda
kayaların
geliyordu.
yürüyorduk.
arasında,
yolculuk
' Sonradan bu t e r i m i n aslında Aziz Paulus tarafından y a r a t ı l m ı ş o l d u ğ u n u ö ğ r e n d i m .
boyunca
benzerlerine
kulübesi
gördüm.
lerinin
oradan
İyice lendi
ve
ses
yerde ağzına
Petrus
gelmedi.
dedi. dört
diye
kapı
bir
göze
ad
ses-
bir d a h a
yoktu,
belki
sigara
bir bir
Petrus,
çıplak
yerde,"
dedi.
serinliyor Bir
daha
saat
kalmamı
ocak
Leğenlerden
dünya
kadar
birer
ve
ağrıyordu,
beklemeama
keşiş
biraz
ürkebilirdim için,
nerede
de.
"Burada
yattığını
hatta
merak
ya-
bilgili
şamıştı;
Üçüncü
"Tam
orada,
değiştirmeye
oturdu-
kalktım,
ama
Üşümeye başlamıştım,
ha-
eden
aşktır.
den
daha
önemli
ki
münzevi
hayatı,
sararken,
dedi.
tırnağa bilen
bir
aşktır. ve
yapamadığını
yapmasını
uygarlığının
birkaç kalkıp
kez gide-
Agape'nin
değil,
ama
en
iki
be-
bir
yakıp
yaşayan,
dünyada
sevgi-
tarihin
anlar. ve
o
akışını
orduların,
İsa'nın
in-
kadar büyük
Hz.
bir
değiştirdi.
Onun
imparatorlukla-
sağladı. bin
yılı
birçok
insan
yitirir.
diye
ki,
şey
kendi-
düşen
Onlar
aşk
münzevi
eden O
toplarken insan
adında
olan
Hayatının
rehberi, Mavi
en
bu
hayat
karşısında
insanlar yalnızca
bir
keşişin ilk
karşılaşmıştı.
Ritüeli'ni,
bizlere
aşk
her
aşkları
yaşadılar." yaşadığını
söy-
hac y o l c u l u ğ u
sıra-
Kendisinden
Alfonso'nun Küre
önemli
geliyordu.
bu
tuhaftürünü
"Agape,
"Martin
Luther King,
manını
sevmesinden
lemişti.
Çünkü,
çok
da-
dostuydu;
üçü
Egzersizi'ni
gerçekleş-
deneyimlerinden
Agape,
birini
egzersizi yapsa, Sesi,
bir
kül
en
eden
hiç
ya-
a k l ı n a ke-
duymadığım
söz
ederken
göre,
hoşlanmanın
sözler
Hz.
diye
İsa'nın
Agape'yi
çektiğimiz
hoşlanmamız
çok
bu
ka-
ötesinde
dolduran,
açıklıyortekrarladı.
insanın
düş-
kastettiğini
söy-
'düşmanlarımızdan,
her g ü n
kalkışanlardan
iyi
aşktır,"
bir k e r e s i n d e ,
ona
kaplayıp
sanki
yakıp
davrananlardan,
kılmaya
bize
acıma-
acıları daha
da
olanaksızdı.'
bir şeydir.
İçimizdeki
saldırganlığımızı
un
acı
Oysa
ufak
her eden
duygudur. "Nasıl son
yeniden
vereceğini,
rendin.
Ama
doğulacağım, habercinle
bundan
Yolu'ndan
elde
eden
yaşamışsan
aşkı
Petrus'a, tırlattım; mamış
boyunca
almıştı.
çok
coşkuluydu. Aşkın
sıl
istiyordu
yaşayan
kül
kulübesiyle Alfonso
saf be-
yaşayanı
önemini etsin
b u g ü n bile,
boşluğu
Onu
sevgiydi
hükümdarların,
Tam
"Burada
h i ç b i r şey o l m a d ı ğ ı n ı böyle
t u h a f adı
başladı.
"Tek belirtisi
yıldızları titretti,
"Hıristiyan
o
diretmedi.
konuşmaya
Agape'yi
sevgisi
sevgiydi
artık
ki
tepeden
Petrus
biçimini yakıp
zaman bu
sızca
sonra
sigarasını
kül
olan
söyledi.
bekledik.
biri var,"
Agape,
sanlığa
göstererek, yerimi
bir
Oysa
ne
dar
ettim,"
onlardan
kadar
yüreklerine
C o m p o s te l a ' y a yaptığı
Agape
tirmişlerdi.
onları
orada Alfonso
meyve
birlikte,
şey
o
çıktılar.
şey
Onunla,
sında,
kadar az vurdular;
farklı
kül
Petrus, ledi.
şiş
kimin
her
o
Verecekleri
yerlere
ki
olup
yakıp
düştü.
onlardan
gelebilir.
ama
onları
aşka
ıssız
yüceydi
ermiş
şey,
ha
yaktı
olmalıydı. kadar
sanıyordum
lirtisinden
rın
toprağı Hemen
seslendikten
ceğimizi
lirtisi.
o
eden
çöllere,
muşçasına,
olduğum yerde va
kül
vardı ve
mente-
taş
heyecanlandırmıştı,
bozmak
ama,
tek
İçeride
metre
doluydu.
Bacaklarım
sessizliği
yarım
çarpıyordu.
bir
Kapı
dedim.
ğun
yakıp
korkunç ibaretti.
aynası
patates
Petrus
olmasa
bilmiyorum
şey
kanadı
leğen
söyledi.
yanımda
bir
Petrus
duvardan
sakinleştireceğ ine
Sırftedirgin
bu
lerini
Yürüdük.
tutturulmuştu.
oturduk.
beni
şadığını
bir
sürü
gerektiğini
kulübesi
işaret-
"Agape'nin
kadar buğday ve
Sessizce miz
kapı
biçimde
bir
keşiş
sarı yol
anlamadığım
Yanıt
badanalı
küçük
bir
sonra,
bir
yöneldik.
Petrus
girelim,"
doğrusu
iğreti
ikisi
ver,
kulübesi
yüksekliğinde
küçük
seda y o k t u .
"Boş
daha
vardı,
kulübeye
yanıt bekledi.
ama
Keşiş
rastladığımız
Bir süre y ü r ü d ü k t e n
dolanarak
durup
Petrus,
şeyle
sık
yaklaştığımızda,
seslendi,
açıktı,
sık
böyle
edeceğin
Agape'nin
münzeviliği
nasıl
iyi
her
zulmetmeye
na-
kuracağını
öğ-
şeyin,
sonucun,
anlamı
iki
iletişim
yapacağın
her
bir
kendine
ancak
Santiago yakıp
kül
söylediğini
ha-
olacak."
biçimi
olduğunu
seçmediğine
göre
bu
ilk
biçimi
yaşa-
olmalıydı.
"Haklısın.
Sen
de,
ben
de,
Santiago
Yolu'nu
yürüyen,
RAM
alıştırmalarını
öteki
biçimini, "Eskilerin
me
demekti,
düşünceye gi
ve
inanç
bir
daha
huzur
savaşa coşku
gün
öğleden
bana;
zun
hep
doğru
şaşırıp
kumuzu
başka
hiçbir
gücüyle
öylesine
için
hâlâ
güçlü bir
yürüyüşe
bağ-
canla-
geçerler.
söylerken,
coşku
Çocuklar,
biçimi-
Hz.
Ona
Hz.
ve
benzersiz
fark
geceler bir
tümden
kılıcımı
deneyimdi.
Santiago
handiyse Daha
oltaya
Ferisiler,
sonra
gelmedi," hiçbir
balık
dedi.
önem
tutmaya
dinsel
Yolu'
unutturşey
de
"Çoğu
zaman,
taşımayan
böyle
varoluşumu-
dünyevi
işlere
bir t o p l u l u k t u r .
özünü
geçerli
olan
bağlayıcılığı,
öldürmekle
Yeni Ahit'te de anlatımını
bulan
bu suçlamalara karşın,
sonra
Tanrı
katında
diriliş,
günahların
Hıristiyanlar arasında
cezalandırılacağı
bazı o r t a k n o k t a l a r ı n o l u ş m a s ı n ı
temel
Ferisilerin
h e m e n h e r a y r ı n t ı s ı i ç i n a ç ı k s e ç i k k u r a l l a r g e t i r m e l e r i , F e r i s i l e r i n b i ç i m s e l bir korurken
de
geleneğin
Hayatın
sözünü
günümüzde
Sözlü
ilahiyatına şeriatın
ve
Filistin'de Yahudiler
Yahudi
kuralcılıkla
kattığı
her
şeyi
temize
coşku
Irmağın
oradaki
nüstü
büyük
pının
ötesinde,
kapı,
Petrus, söz
yitirilen
yalnızca
şeyin
geçeni
bu
Yüreği-
dünyayı
büyüleyici
so-
gücün
b e l i r e m e m e s i n-
unuturuz." O
tuhaf,
olağa-
k u s u r s u z bir s u r e t i y d i .
Ka-
kalmıştı.
sezmiş
gibi,
b e n z e r bir
şeyden
açtı. gün
kadar çok
tum
yolun
lında
önce
şortuma
kızmama tozu
ben,
kanı
çocuğun
kahve
başlamış
azaryok
yeterince
gözlerinde
onca
öyle işte.
olduğunu
oluyordu.
iyilik
davranması öfkem
onu
hem
sarstı, ve
şor-
zaten.
As-
kuruyup
gittiği-
hayat dolu oğlanın
çünkü
geçirmiş yine
içindeki
biri
de o
de
üzdü.
Agape
sayılırım,
çocuğun
düşündüğüm
hem
garsona
üstelik
insanın bileği kesildiğin-
gördüm,
Görmüş
biraz yaraladı
kirlenmişti
O g ü ç l ü ve
sağlayabileceğini
beni
zavallı
coşkusunun
şeylerle yaşamasını ö ğ r e n d i m ,
ğa
döken
ş a ş ı rm ı ş s ı n d ı r herhalde;
toprağında
nasıl çekilir,
ölmeye
le
şeyden
hatırladım.
ölüler
gerçek
varmadan.
her
biçiminde
mezarlığı
aklımdan
"Birkaç o
sorumlu
hayatımızın
bile
çıkaran
olduğunu
kendimizin
"O
çalışıyorduk,
İ k i n c i T a p ı n a k d ö n e m i n i n ( İ Ö 515 - İ S 70) s o n l a r ı n d a
arasında ortaya çıkan
tutar,
farkına
ve yitirdiğimiz
coş-
ulaşmamızı
kavrayamadığımız
üstelik
den
böy-
insanlı-
halde
Ama
içindeki Agape'nin
ilkelerden
si,
senin
suçlanmalarına yol gibi
öğretileri,
açmıştır.
sağlamıştır.
Ferisiler
(Çevirenin
notu.)
ile
köpeğini
rehberin
Yol'a
egzersize
biridir.
ruhun ölümsüzlüğü, ölümden
kadının
dışarı
s a f b i ç i m i y l e d u y u m s a m ı ş 11 n .
den, 1
gittiğinin
daralmasından
zafere
olduğunu
sırasında
yüzünden
öyle
biliyorum,
ölmesini
en-
Agape'yi
en
gelledi.
"Öğleden balık
kaçıp
güç
kaçırırız;
ni g ö r d ü ğ ü m i ç i n s i n i r l e n m i ş t i m ;
yitirmişti.
toplamında
bir
büyük
de
İspan-
birçok
büyük
en
İsa'ya,
sevinçle,
söyledim.
coşkunun
savaş
yenilgiler
eksilmesinden, Agape'nin
azar
ettiğimi
Ve
Yürekten
kaçınılmaz
ve ha-
koşmuşlardı." Petrus'a,
ıskalarız.
ve
avcumuzdan
anlamının
istekle
bürünüp
yönelmemişlerdi.
girdiğimi
günler
şey
yitiririz.
onu
hayatımızın
büyük
kemiğe
söz e d i y o r d u .
için
eriş-
coşkuyu küçük
sağlayabilecek
kalırız.
taşır.
tüm
olduğunu
sonra,
altına
Petrus, ama
zaman,
bilgeliğini ya da onun Ferisilerini1
gelerek
geçen
hedefimize
gerçekten
çocukların
anladıkları
hükmü
önemini
Sev-
hedefimize
sıralar tanrısallıkla
askerlerimiz
içinde
güç
sağlar ve
o y u n c a k l a r ete
bürünmüş Agape'den
varilerini
olağanüstü
kendini
O
ki,
onun mucizelerini,
muştu
bir
inancımızı
karşısında
oyuncaklarımızla
Cennet'in
ya'da
esri-
belirli
geldiği
hissederiz,
girdiğimizde
bizi
gösterir.
kurşun
O
da
yöneltilmiş Agape'dir.
vermemizi
çoğunlukla
vardır;
Bu
yeteneğimiz
yürekten
oynamaya dalarız
nun
Coşku,
derinlerinden
güçlü
duyarız.
kararı ve
değildir;
ilk y ı l l a r ı n d a
coşku
en
geçme ya
rumlu
"Coşku
ne
uğradığımız
kurmaktı.
şeye
daldığımızda
s a r s a m a y a c a ğ ı n a sonuna kadar g ü v e n m e k t e n kay-
güç
İsa
Agape'nin
mizin
doğru
nır,
da
hiç-
zamanda
larımız
bir
yüreğimizin
tiğimizde Çünkü
çoğu
kendinden
bağlantı
belirli
herkesten
naklanan
önemli
coşku,
Tanrı'yla da
hacıların
yaşarlar.
gözünde
ya
kendimizi bir şeyin
öğrenen
coşkuyu
Ve n i
olduğum
düştüğümüzden
için beri
kaçırdığında, Soylu
bir d a v r a n ı ş t ı
gurur ilk
duymuştum.
kez
seninle
seninkiO
birlikte
yüzbir
katılacağım."
Petrus
bana
Agape
Ritüeli'ni,
Mavi
Küre
Egzersizi'
öğretti. "Sana
için,"
dedi,
ve
yaptığın
"coşkunu
işe
saygı
artırmana,
duyduğumu
tüm
gezegeni
göstermek kuşatan
ma-
vi
bir
küre
gibi
büyüyecek
bir güç y a r a t m a n a
yardım
olaca-
ğım."
MAVİ
Petrus, kadar
olumlu
berciyle
ilk
Tohum elde
egzersizleri ya
da
ve
RAM
yalnızca
beni
benimle
övgüsüne
şı o
konusunda bunları
ettiğin
hiçbir
övgüyü
Gözlerim
birçok
dolmuştu.
kı
başladık.
kendiliğinden nırken
yavaş
giderek
yavaş
bir
övgü
görmeye duğum
azizler
hayatın
ve
Agape'nin yana
açtım,
ruhumu Işık
önce
Agape'mi
kül
tıpkı
parlak
çevremize
ve
sevgi
küçükken
ışığın
kadar
gizemli
yayıldı,
sonra
şar-
Petrus
El
başka
4.
inandığım
ölçüde
geri
dönmüştü
gördüğüm
gibi
yoğun,
doldurduğunu
ettiklerinin,
başla.
gülümseyerek
Var sana
huzur ve d ü n y a y l a k o m ü n y o n -azizlerin
Bu
duygu
h a y a l et.
güçlendiğinde, parlak
mavi
bir ı r m a k gibi
maya başlıyor, en
ışığın
içine
girdiğini
çıktığını duyumsa.
ve Ma-
kürenin
içine
s o n u n d a d ü n y a y ı k o s k o c a m a n bir maalıyor.
Gündelik
boğuşmaların
ötesine
geçen yüce s e v g i n i n b e l i r t i s i d i r bu; y e n i bir güç ve hayat verir, 5.
Bırak,
d i n ç v e h u z u r l u o l m a n ı sağlar. ı ş ı k d ü n y a y ı o l a b i l d i ğ i n c e u z u n bir süre s a r ı p sar-
malasın. Y ü r e ğ i n açık,
sevgi yayıyor.
Egzersizin bu evre-
si en az beş d a k i k a s ü r m e l i .
ol-
hissede-
evini-
A z i z l e r i n sana y a k l a ş t ı k l a r ı n ı , ellerini başına k o y d u k l a r ı -
vi
azizleri
öldürmüş
olduğunu
büyüdüğünü,
vi ışık e v i n i n içine, y a ş a d ı ğ ı n yöreye, kente, ülkeye yayıl-
salla-
cansız taş-
sökün
k o m ü n y o n u - dilediğini
da
göğün
da
varlıkların) varlığını duyumsamaya
nı ve sana sevgi,
çırpışım
geliyordu;
6.
Trans
halinden
yavaş
yavaş
Azizler yakınında kalacaktır.
artık,
yı
gülüm-
çık ve Mavi
gerçekliğe
geri
dön.
ışık d ü n y a y a y a y ı l m a -
sürdürecektir.
belirgindiler.
sağlamak
günahlarımı
her
ve
arkaya
çevremizdeki
büyük
eden
bir
başladım. akıp
uzaklaşmış
akmasını
mavi
arındırmaya
3.
Gece
oturdum
öne
Çocukken
çocukluğumdaki içime
Bir
içimden
benden
çıkardı.
yükseliyor,
çırpmaya
sanki.
Ama yakıp
gökyüzünden
süyorlardı
ediyordu.
ıssızlığına ve
başlamıştım,
dışarı yanına
içimden
müzik
ilahisiydi
için
biliyordum.
Ezgi
ellerimi
yaylanın
beni
Yüreğinin -sonra
i n a n ç v e g ü v e n v e r d i k l e r i n i n a y ı r d ı n a var.
kar-
ol.
başla. odayı
et.
akıp giden
Petrus'un
eşlik
şiddetleniyor,
karanlığına, lara
bana
Sevecen
ışıkla
olduklarının,
" y o k s a sana d a h a önce öğolursun.
bir
canını sıkan sorunların
Ç o c u k l u ğ u n u n bir şarkısı-
B u n o k t a y a e r i ş t i ğ i n d e , ç o c u k k e n i n a n d ı ğ ı n a z i z l e r i n (ya da
ya-
et."
Petrus
karanlıktı.
hayal
Hatalarımın
"Kendine
mırıldanmaya
parlak
bir-
düşmüştüm.
ki,
Y a ş ı y o r o l m a n ı n n e k a d a r g ü z e l bir şey o l d u ğ u n u d ü ş ü n .
nı
söy-
söyleyince,
kuşkuya
anlamamış
kabul
zamankinden söylemeye
kez
H i ç b i r şey d ü ş ü n m e m e y e çalış.
a y r ı n t ı l a r ı n d a n sıyır y ü r e ğ i n i .
olmadığım
rehberlik yapıp
söyleyecektim
deyiverdi, şey
bana
otur ve gevşe.
Y ü r e ğ i n i özgür ve sevgi dolu kıl;
Yol'u
olduğunu
düşündüm.
boyunca
ona
kadar zalim olma,"
'.
sormama
bana
olup
yapacağını
olmadığımı
üstelik Yol
bütün
rettiklerimden Hak
hoşnut
ama
2.
birlikte
layık
farkındaydım,
Tam
öğretmek
Rahatça
duyumsa-
kez
EGZERSİZİ
beni
ilgilendirirdi.
Egzersizi
pamayacağı
birkaç
yükümlülüğünün
Sonuçlardan
Ha-
olmuş,
Neler
KÜRE
güne
kurtarmıştı,
ilgilenmemişti.
tek
o
belirtmemişti.
yardımcı
esriklikten
alıştırmalarını
yetinmişti.
konusunda
fikir
istemediğini
olarak
lemekle
den
hiç
öğrenmek
rehberim
göstermek
yarattığı
sonuçlarla
neden
karşın,
hiçbir
yorumlamama
E g z e rs i z i ' n i n
dığımı
yaptığım
olumsuz
bağlantımı
ettiğim
nasıl
için
akımı
kollarımı
içimi yıkamaya,
bağışlamaya
dünyayı
iki
sardı
ve
başladı. ağlama-
Bu
ritüel
birden
Böyle olduğunda, malıdır.
fazla
k i ş i y l e y a p ı l a b i l i r ve y a p ı l m a l ı d ı r da.
k a t ı l a n l a r e g z e r s i z i y a p a r k e n e l ele t u t u ş -
ya
başladım.
yeniden hiçbir
Ağlıyordum,
yaşıyordum;
şey
bana
me
giren ve
güçlü
çıktıktan
insanlara
hiç
varlığın
bu
değilse
içio
düşledim.
kuşattıkça
kadar
bir an
gelip
dünyaya yayılan
dünyayı
sokaklara
kapılar-
uzandığını,
dokunduğunu
yaşa-
hissedi-
Ellerimi
gibi
açıp göğe k a l d ı r d ı ğ ı m ı fark ettim.
akışı o
kadar hızlandı,
oldum. Ama
duğum
şarkıyı
Bitkin mutlu
düşmüş,
tutan
un
eli
nu
yüreğimle
eller
beni
olduğunu
tutarak
sımsıkı
sonra elini
boluncaya
bir süre canlı
daha,
işten
bıraktı.
ve
öteki
anda
ki,
mu
açtım,
aşk
beni
bu;
gözlerimi
zayıf, onu
şaraptan bitkin
sakallı yakıp
böylesine
uzanarak, burada
bir y u d u m
kapamadan,
kül
"Burada
uyuyabiliriz,"
düşürmüştü.
keşişi
-
uzandım. huzurlu
olmalıydı. keşiş
dedi.
alıp
yanıma
geri
yaşayan
Ama
düşündüm.
ediyor
karanlıktı
kulübesine
oturup
kişi
Gece
tulumu-
Yakıp
kül eden
bir iyi
belki tüm
bugün
Uyku
yorgunluktu geceler
O r a l a r d a bir y e r d e
dünyanın
döndük.
de ışığını
diyen
ilâhî alev o
yüzden kendine
kendimi
Ellerden
ol-
başardım. özgür
memnundum.
elimi
mavi
bayılacak
söylemekte
tutmayı
rahatlamıştım;
yaptığım
serbest
O
kadar güçlendi
kadar
ama
açtığımda
Üçümüz de kayalık
o
kısacık
gördüm
"Buenos
lümseyerek,
kaldı,
yere
sanırım
keşiş
birinin
tutanın
kim
ve
ElleriPetrus' olduğu-
bildim.
Gözlerimi
kıp
ışığı,
bitirinceye
hissediyordum,
mi
elini
dönmez,
bıraktığımız
almıştı.
yordum.
ışığın
Petrus,
dünyada
olduğunu,
algılayabileceğini
Eşyalarımızı
coşkusunu
yanıma
habercim
sonra t ü m
onun
arka
olmuştum,
Bir
Onun
güçleniyordu;
sızdığını,
tüm
çocuk
hissettim.
bir tek
gittikçe
içeri
yan
ışığı
çocukluğumun
veremezdi.
içimden
mavi
Işık dan
yeniden
zarar
sağıma o t u r d u ğ u n u
çünkü
yanımda
noçhes,"
dedi.
göğsüme
Ben
Alfonso de
dayadım.
vardı.
gülümsedim
Alfonso
bir an
Güve öyle
usulca geri çekti.
susuyorduk.
yaylada kadar
Keşiş
yola
izledim
Az
sonra Alfonso y e r i n d e n
koyuldu.
Karanlıkta
tümden
kalkay-
onu.
S e s s i z l i ğ i P e t r u s b o z d u y s a d a A l f o n s o ' d a n h i ç söz e t m e d i . "Bu egzersizi pe
içinde
man,
çıktığın
den
çok
landığın sizdir
her fırsatta y a p a r s a n ,
yeniden
canlanacaktır.
her y o l c u l u ğ u n
etkilendiğinde biriyle
bu
b i r l i k t e yap.
ilk
o
nından
kalkışacağın
yap.
Paylaşılması
ya
da
bir
Mümkünse, gereken
zaşeyhoş-
bir egzer-
bu."
pek az t a n ı d ı ğ ı m eser
kunduğunda 112
çok g e ç m e d e n A g a işe
günlerinde
egzersizi
İşte y i n e o e s k i P e t r u s ' t u : ber,
Bir
insan.
kalmamıştı. ruhunun
Ama
akıl hocası, Keşiş
egzersiz
yüceliğini
ö ğ r e t m e n ve reh-
kulübe s ind eki sırasında
heyeca-
elime
do-
hissetmiştim. 113/8
Ölüm
® K a h v a l t ı m ı z ı getiren yaşlı k a d ı n , sordu. nı
Her
bulunan
önce
köy Ben
ve
birinin küçük
ön
evlerden
çeşmesinden hacı
gururla "Geç
tercih
Petrus
buradan
de
çalıştım;
kadının
önüne
la
gün
gözleri
Az
saygı
Compostela'ya
Franco'dan
ardı
kesildi.
günlerde
yol
geçen
sonra,
giden neden-
Birileri
herkes
bir
oto-
araba yolcu-
Parador
eşya
ekmeğimi
bakarak, varıp
asfalt
resmedilmiş
hediyelik
zeytinyağlı
kitabına
uyanmıştı.
gözlerimin
yepyeni,
kurulmuş ve
Calzada'ya
geceyi
Kötü
onaylıyordum;
d en izka b u k la rı
Kahvemi
Gidaud'nun
Bu
konuşmuyordu.
vadilerden
nastırların
mingo
kalka-
ediyor."
hiç
kaportalarına
yordu.
her
Savaştan ve
olmalı.
sallayarak
tırmanan,
ortaçağ
Köyü'ndeydik.
doldurmuştuk.
söyleyince,
hac y o l c u l u k l a r ı n ı n
falan yaptırmış
kafamı
bir
oluşan Azofra
mataralarımızı
olduğumuzu
kızlığımda
dir b i l m e m ,
luğunu
"Siz hacı m ı s ı n ı z ? " diye
kabartma
ışıldadı.
en az bir hacı g e ç e r d i .
ban
yüzünde
öğleden
Yaşlı
önüne bir
ekspres
yol,
otomobiller,
ma-
tezgâhları
bitirdim. sonra
varamayacağımızı
Nacional'de1
kadını dağları
geçirmeyi
geli-
Aymeric
Santo
Do-
kestirmeye tasarlıyor-
dum. 1
Parador Nacional'ler, İspanya h ü k ü m e t i n i n sonradan birinci sınıf otellere d ö n ü ş t ü r d ü -
ğü eski şatolar ve tarihsel yapılardır.
Günde
üç
öğün
şündüğümden lükse
zamanı
Sabah lem
ve
İki
ve
sonra
onu
de
kırlara
önce
İki
gün
için
de
Artık
rahata
dübiraz
kavuştur-
çok
açılmaya
doğru
zamankinden
her
istek
duyuyordum.
vazgeçtim. başladık.
devam
kaldığı
bir
edeyim
hanın
güçlü
dedim,
bir
orta-
yıkıntıla-
Bir
kez
birvarlık
his-
Petrus
beni
ama
ağrı
bir
dolanıyordu
dı,
şeyi
aynı
gerginlik
işten
da,
arkama
an
önce
benden bir
sorun da
ne
yalnızca
m ı ş
ya
hain
da
zeytinyağlı
çalıştımsa
mümkün
de
isti-
oralarda
da
hissettiğimi
değildi.
bili-
Gerginlikti
arkana
bana
dikmiş
önce
o
bir
telaş
seziliyordu.
bak!"
döndüm.
göğe
sesinde
düm.
edilmiş
güneşten
bir
ev
uzanıyordu. Ve bir
köpek
kadının
vardı.
sararıp Bir
sol-
zeytin
ağaçla ev arasın-
kadar
önce
makta
siyah
falan
köpeğin
gözlerinin
içine
bak-
da
de
dur-
yüz
yüze izledi-
Kılıcını
ara-
hayvanlarla
sabrım.
gibi,
bunu
köpek
oralı
olmadı.
bakıyordu,
en
göstersem
üstüme
bir
Manastır-
keşişler
bana
ona
küçük
göz-
Gözlebir
şaş-
atlayacak-
bir
gibi
an
önümden
fırladı,
terk
kusacak
üstüme dar
gibi
bile
durduktan
bir
bir
düşün-
oluyordum,
atlamaya
bir y o l d a n
Korku-
olduğumu
ama
k ö p e k de
kalkışırdı,0 karaltının
gözlerimi
diye
yaklaş-
köpeğin
gözle-
çalıştım.
tam
sonra
önümden
şey
olumluluk
h a 11 a y ı v e r d i.
hissedebiliyordum.
durumda
sezdiğimde
bakarken
gelmiş
bir
K o r k s a m g ö z l e r i m b e n i ele verir,
Sağımdaki
anlayamadığım ve
geçtiğini
aptalca
yaptığı
Karaltı, köpeğe
söyledi.
bize
geçti
doğru
ve
geldi.
kadınsı
Görüntüsünde
Ben
bir
sesle
iyilik,
dost-
seziliyordu.
önümden
geçtiği
o
kısacık
anda
midem
ra-
Bu s a ç m a , a n l a m s ı z ç a t ı ş m a d a b a n a y a r d ı m e t -
güçlü
bir d o s t u n
geçtikten edilmiş
sonra
evin
varlığını köpek
arkasına
duyumsadım.
gözlerini
doğru
Karal-
indirdi.
koştu,
Sonra
gözden
kay-
boldu. ancak
Çarpıntı yordu.
unuttum,
ne
aşkın
neden
belirtisi
kaçırmamaya
İşte
kovduğum
beni
hain
sancılar giriyor,
olduğunu
rinden
duruyordu.
evinden
aynısıydı.
Petrus'u
daha
tı
tehlikelerle
ya
birbi-
dünyanın
ediyordum.
vardı,
üstüme
eden
da
korku
Mideme
meye
Solumda,
kül
daha
boyunca
konuşan
köpeğin
yakıp
insanlar
koruyucu
kımıldamadan
kez
merak
da
çalıştımsa
Korkumun
lamayacak
luk
ya
gibiydi. Korku!
ek-
olma-
bir
yol
isteğim
bakışarak
hiç
gündelik
kadar;
ne
söylemeye
dikmiş,
kınlık
o
istediğini
yaşamaya
lerimle
sonra
onca
o
süre
düşündüm,
çıkardığı
hacıydım,
Astrain'in kaçırırsam
Bir
diye
Hayvanın
Karaltının
kıvrık dalları
gün
etmek
midemin
bunun
saatlerinde
Petrus'un
terk
Birkaç
Kendimi
erken
arasında,
gözlerini
köpeğin
ğini,
İşte,
karşıma
de
gözlerimi
yaşadıktan
geliyorum.
korku.
bak."
bitkiler
ağacının
ve
devam
inandırmaya
kandırmam
geçmeden
Hızla muş
sabahın
kendimi
"Arkana "İş
" D u r ve bir
kapılmıştım,
sanki.
kaynaklandığına
-
dedi.
yürümeye
duyguya
mekten
bu
yok,"
uzaklaşmak,
Kötü
yordum,
mucizesini
yan
-belki
söylüyordu.
baktık.
madan
ses
sesiydi-
atlayacağını
düşündüm.
Petrus'tan
bir
hiçbir yararı
işi."
yordum.
meleğimin
bir
ko r k m u yo rd u m .
"Kaçmanın bu
İçimden
daha
durdurdu.
çöz
tim.
rini Armalı
ardımızda bıraktık. sağımda
Ama
çağırabileceğim-
Sonunda
hacıların
ay-
neşe-
tartışabileceğim
ç a ğ ı r m a m ı ş 11 m ,
parkı
de
de
karşılaşmamızdan
konuyu
bir
ace-
istiyor-
yürürken
Alfonso'yla Bu
çok
olmak
Petrus
hazırlanırken,
Yürümeye
Domingo'da
yürümeye
eskiden
dışındaki
sanki
kulübesine
büyük
hiç
bitirip
Santo
acaba?
kuşkuluydum.
settim.
harcıyordum.
uyanmıştım,
önce
olmuştu
köründe
köyün
başlangıçta
rimize
keşiş
çağırmak
evini,
rını,
karşın,
bedenimi
duyguyla
an
önce
Kahvemizi çağ
para
gibi
kapılmıştım.
sabahın
den
bir
böyle
Astrain'i
az
midem
sessizdi. mı
yememe
gelmişti.
gün
duyguya
siz
daha
t u h a f bir
vardı
dum. nı
çok
kaçmanın,
manın
yemek
te
o
o
kadar
zaman güçlüydü
Çevremdeki
birkaç
dakika
her önce
yüreğim
tepki
ki
dönüyor,
başım
şey fır fır
vermeye
dönerken,
yürüdüğümüz
yola
başladı.
gözüm
kararı-
Petrus'la
birlik-
bakınarak
bana
köpeğin Bir
hakkından
rahibeydi.
gelecek
Sırtını
dönmüş,
Yüzünü
göremiyordum,
lerinde
olduğunu
Hiçbir
yere
gücü
ama
karaltıyı
Azofra'ya
sesini
sanıyordum.
çıkmıyormuş
veren
yürüyordu.
hatırlıyor ve
Gelmiş
gibi
doğru
olduğu
görünen
dar
arandım.
daha
yöne
bir
yolda
belir-
eden
dönmesi
oydu,"
Petrus,
başlarsan
yandık.
O
O
ne
de
Petrus
alnıma
ayrıldığımızda sevinçten
da
"Oydu...
sen bir
Buradan
bana
yar-
ki,
ne
su
şeyi
sır e r m e z görmeye
manastırdan
besbelli
Birden,
yaptığını bu
geli-
halim
rumdan
biraz
getirmiş,
rünce
biraz
sinde
haç
tür
dinlenmemi
Yere o
oturdum;
kadının
evin-
hatırladım;
kez t a m
Petrus
sonra
kendimi
yine
bulunan
söyledi.
geçmeye
yürümemizi
yürüdükten
tersi
ama
o
bir d u y g u -
önerdi. bitkin
bir
daha
beni
Ama
iyi on
düştüm.
ortaçağ
sütunlar Yakub
Su
başlamıştı.
yolunun
çeşitli
kendi-
yavaş
hissettiğimi beş
Bir
sütununun
biraz
Yavaş
gösterdiğinde-
görmüştüm
köpeğini
kovaladığında,
onu
İsa'nın
yapmış
olduğu
aşağı
atılmış
domuz
sürüsünün
soluklanırken,
canını O
dım;
tepe-
dibine
oturduk.
aşamalarını
gösteri-
yakmış
tuhaf
Petrus,
senin,"
karşılaşmanın
"Korkun,
köpekten
daha
dını
korkutmuş,
ama
geldiğini
öğrenmek
rından
bir
kadının gedik
kendini
Yolu'nda
denetimimiz
karşılaştığımızda, zorunda
lemiştim. tım,
ama
na.
Ancak
kalacağın
Şeytanın o
zaman o
bir bu
kadının
şeytanın
köpek konuda
evine
dışında
Çingene'nin
adını
olduğunu hiçbir
şey
varmamızdan
bazı
gözlerinde
şeyler
yüz
yüze
okuduğumu
söy-
öğrenince
şaşırmış-
gelen kez
korkusu
fırlatman e r e y e gibulma-
y o k s a onu bo-
bir
nefes
sırtımda
verdikten
al-
hissedi-
sonra
devam
başıma
manın
da
asla
Ama
da
nasıl
tepki
bir
böyle
değildir. büyük
dize:
bölüm
"Çünkü
kaiçeri
olmaz,
Kendine
ölçüde
gösterdiğine bir
yi-
o
habercisinin
her z a m a n
hissetmen,
eğilmezse
boşa
unutmamalısın.
savaşın bir parçası
gibi.
ölüm
laneti
gü-
başkala-
bağlıdır."
hatırlayan
ben
korktuğum,
çe-
geldi."
boyun
bunu
da
Gerçi
Mukaddes'ten
egemenliklerini
Çingene'nin
bir d u r u m
Kitabı'ndan
"Tehdit,
korkudan
çıkar. Tıpkı
olduğunu
Yürekten
saldırının
asla
donakalmak
savaş
da,
unutmaman
savaşın
bir
kaçge-
parçası
değildir."
Bunu
oradayken
Petrus'a
saldıracak
korkmuyordu.
Olumlu nin da
sonra
kez
mış
bir
ve
şeyin
sana y a r d ı m a bu
oldu,
olsa
hiç
kuşkusuz
Ama
en
varlığını geldiği
inancın
bile."
korkmamam
görebiliyordum.
o
da
hiç
beni
çok
şaşırtmıştı.
anlattım.
tüne
sa-
ilk
uçu-
Kılıcını
Derin
üstündeki
açmıştı.
tehditlere Kitabı
Eyüp
verirken
söylememiştim -sen
su
koy-
bir
vermelisin."
taşını
gösterir.
üstün
"Korkmadığını
İlk
gelmek
ve
kindiğim
istedim. "Santiago
daha
güçleri
çok ender r a s t l a n a n
Köpek anlama
soğuk
biraz
g ü v e n s i z l i k baş
sızabileceği
dedi. ne
bana
karar
yere
arasına
istiyorsun,
başlamıştı.
roüo'nun
bir
cinleri
duruyor.
olmak
alacaksın,
"İnsanlar yeryüzü tirdiler mi,
gö-
kadar
senin
etti:
oldum.
dakika
mı
gibi,
Şimdi onun gücü,
gelip
mi
geçmeye
yaslandığım
Bu
roUo'nun,
kölesi
altına
Petrus
o kadar.
arkandan
o gücün
Yorgunluğum
rektiği
Ben
bilmeden,
yunduruğun
to-
yordu.
olur.
sevgiyi
Hz.
önce,
venmen
bulantım
parlanıyordum.
deceğini
kal-
içindeydim.
Petrus
çok
kadının
yordum.
fenalaşıyor-
konuşacak
isteyecek.
serpti.
Oysa
akıl hayal
görülmez."
atıyordu,
açıklama
aynı
de
Canas'taki
küt
ağlamıştım.
fazlasıyla
"bir
olmuştum
enseme
gün
Bu
rahibe
Petrus'tan
den
me
"O
mamıştın.
dan
"Zaten
dedi,
küt
kötü
ve
artarken,
kilometre.
hâlâ
kadar
mıştı,
lanım
girerek,
beş-altı
Yüreğim
da
mırıldandım.
yaşıyoruz,"
buraya
dum.
daha
diye
koluma
dünyada
yor,
eden
m ı ş t ı n . K o v a l a m ı ş 11 n ,
Başımın
bir
kül
düşmanını.
yirmi-
baktım:
mişti.
dım
yakıp
yani.
Korksaydın,
savaşı
tuhafı,
o
kazanacaktı. rahibenin
hissettiğinde,
sonucuna vardı. Tamamen
köpek
hayal İşte
yanlış bir
üs-
Çünkü
gelmesiydi. gücün
seni
biri-
kurtaran
sanıya
dayan-
Petrus den
yola
haklıydı.
Petrus, di.
"Yine
kavgan
Mutlaka
geri
kadar
götürmelisin. bırakmaz,
Rençperlerin Bazı
köylüler
lardır
Yoksa
daha
köpeğin
yanıtladı. ekime
kıraç
boyunca,
de-
mak
zaferiyle
bitebilir
an-
ta y ü r ü y ü ş ü m ü z ü
dövüşü ömrün
o
pek
çok."
üste
duvarlar
oluşturmuştu.
Yüzyıllardır
o topraklardan
nasıl o l u y o r d u
da
kırabilecek,
ellerini den
başlayan, Petrus
konuşmamızdan
bile
insanın
baktım
Bir de
la
etmişti. burada
bu
karar
Assisili kalmıştı.
Aziz
yeni-
sabahtan
dediği çünkü
beri
tek
bir
so-
şeytanla
ilgi-
daha önce
her
açıklamıştı
için
gönlü
kulesini
Francesco,' bende
Santo
yok,
bildiğim
Domingo1
Bu Tek
bir
heyecan
başka
kötü,
o
ve
içimi
çıldırtıcı
Petrus'un yine
birini
ama
Köpeği
kez
de
ben
isteğim
bir
an
"Ölmüşlerin nini
ele
alt
ısıt-
yavaşlık-
öyle bir şey ha-
etmen
söylediğim
kendi
yenmek
için
gibi,
aralarında
için
sakın
ri
Çocuk
davet
değil,
nın
bir
sana
asla
haberciler ne
bir
sadakat duy-
habercine
güven-
-
de
bu.
O
kapılan
kadının
çok
birinin
bede-
haberci
sayıca
korkusu,
habercile-
Çingene'nin
yeryüzü
pek
istemiyordum.
varmaktı.
çıktığında
öldürülen
dolaşan,
arayan
etmek
korkuya ortaya
yalnızca
uzayda
söz
Domingo'ya
güçleriyle
habercinin
haberci-
bağ
kurma-
tümünü
davet
etmişti." Sonunda paylık
sorumu
vardı,
dülerim
sanki
temkinli
Rehberim dar
ilerideki doğru
"Ne
için
kaldım.
O
hiçbir
anda
Sonra
dostluk
dım. da
"Sen
tüm
mu,
işaret
burada
Tarlaya
diye
İçgü-
oldu:
sordum.
otuz
dökülmüş,
Petrus
bakarak
metre
ka-
asırlık
bir
ağaçtı.
yapmadığından,
yere
dedi.
kal.
bir ya-
değildi.
girdi,
g ö r ü n e n tek
şey
sonra
yoksa
sesinde
bu
Petrus?"
yaprakları
Ortalıkta
da y a n m a
"Otur şuraya," nun
istiyorsun,
t u h a f bir
dolandıktan
ama
istediği
söylüyordu.
yanıt vermedi. nerdeyse
işte,
söylemek
olmamı
yürüdü.
gitmem
inşa
yanıtlıyordu
asıl
Biraz tedirgin,
söyledi.
yordu.
Köpek
nedeni
yolunu
üç kez
giderken
Santo
habercileri
etmişti
sini
kadarıyla,
uyandırı-
habercilerden önce
geçirebilir.
çoğalmasının
inanılmaz
kendisi
Compostela'ya
büyük
Domingo
gördük.
yaşayacağım
gerektiğini
bitenleri
korktum.
Daha önce de
de
vardır.
ağaca
tepeden
Aziz
ne
bana.
verdim.
büyük
iyidirler,
sütununun
konuşmaya
Okuduklarımdan
Burası
Her yıl
açmamış,
olduğunu
Nacional'de
kalmaları
köylülerin
Ortaçağ
çok"
sonra
kilisenin
Parador
düşündüm.
hacıların
"pek
konuyu
tırmandıktan
Calzada'daki
ağzını
demi-
bu.
suskundu,
ettim.
istiyordum,
habercisi
üstelememeye
sevindim;
burayı
bir
Petrus'un
bayırı
rahatlığı
O
şey ö ğ r e n m e k
savaştı
daha fark
taşlar
işlenmek-
sakatlayabilecek,
bir
sonra
yanıtlamamıştı.
yalnızca
şimdilik
gibi
bitmeyecek
konuşmadığını
daha fazla
Ama
hiç
her z a m a n k i n d e n
hiç
oradaki rumu
ayağını
hatırladım.
haberci,
durmamız
olup
içmek istediğimde
olmasından
olmaz.
Santiago
hâlâ sabanın
parçalayabilecek taşlar ç ı k a b i l i y o r d u ?
hemen
li
atın
yüzyıl-
yığılmış
giden
şarap
yardımcı
geçtik.
savaşta
çalıştırıyorlardı. üst
biraz
"Bir
Petrus
R o n c e s va 11 e s' t e
me."
tarlalardan
verdikleri
arasında
öğ-
için
guları
uzayıp
rini
adını
Birden
zırlıyor
boyunca
şeytanın
te
olan
sonuna
sordum.
hazırlandıkları
tulumbaları
sularında
şey var,"
Petrus
karşı
yedi
bir
varlığı
adını
Akşam söyledi.
sefere
"Çünkü
toprağa
tarlaların
Kalkıp yeni-
hissediyordum.
kaçırır."
Şeytanın
kullandıkları
Yolu
birinin
bir
iyi
gereken
karşılaştığımızda,
diye
de g ü l d ü m . daha
bilmen
ikinizden
söylemişti.
"Tümen,"
de
huzurunu
Çingene'yle
ben
kendimi
dönecek;
peşini
rendiğini
Artık
yolda,
"Köpekle
cak.
O gülünce
koyulduk.
Ardından
olduğum ağacın
yüksek
sesle
gitmem
için
Sesinde
bir f a r k l ı l ı k vardı,
tedirginlik Yarın
Santo
mi
bana el
bir
şey
ama
bu-
etti.
olduğunu
Domingo
yerde
çevresini
de
anlayamala
Calzada'
görüşürüz." Ben
daha
bir
şey
diyemeden
devam
etti:
"Bu
günlerde
1
A z i z D o m i n g o ( 1 1 7 0 - 1221). D o m i n i k e n t a r i k a t ı n ı n k u r u c u s u d u r . ( Ç e v i r e n i n n o t u . ) A s s i s i l i A z i z F r a n e e s c o ( 1 1 8 1 / 8 2 - 1226), F r a n s i s k e n t a r i k a t ı n ı n k u r u c u s u d u r . ( Ç e v i r e n i n notu.)
1
-ama cak
inan
en
ki b u g ü n
önemli
değil- S a n t i a g o Y o l u ' n d a
düşmanla,
köpekle
karşılaşmak
karşına çıkazorunda
ka-
lacaksın.
O
vaşmak
gün
için
kuşkun
geldiğinde yanında olacağımdan,
ihtiyaç
olmasın.
duyduğun
Ama
edebilecek ya da
en
bugün
iyi
gücü
farklı
dostun
sana
bir
onunla
düşmanla,
olabilecek
sa-
vereceğimden seni
yok
hayalî bir d ü ş m a n -
ka
önce
go'ya
lar.
İnsan
saygı
soyuna
bu
duyuyorum
ve
cağına
bir
yalnızca
Günlerinin
anda
her şeyin
bu
Bazılarının
son
pıtlar b ı r a k m a k , sağlayacak
ifadesi
olarak
mutlaka
şıyorlar.
bulacağını
de,
adım bu
ğunu
ölümün
sayılı
pek
büyük
güvenli
bilmelerine
kar-
b ü y ü k ya-
unutulmaması-
onurunun
en
yüce
gerçeğini
gündelik
hiçbir
şey
çalı-
anlamıyorlar.
biricik
oldukları
oldu-
Santo Ama
Domingo'da
artık
geçirme
Petrus'un
Karşımızdaki
-
daha
çünkü
çünkü
o
ölüm
ufkun
olasılığı
söylediklerini
ardında
güneş
gittikçe ilgiyle
za-
de
göçüp
git-
hayatımıza
gerçek
an-
veren
memiz
için,
mız
saldıracaktır
tehlike
sana.
Diyeceğim,
var,
o
hiçbir
ancak bu
da
sa-
Bura-
tamamen
kendi
korku-
gün
önce
ölüm
yakıp
şey
eden
Petrus'a
az
çok bir
belirtisi
geçtiğim
onca
Aslında
ve
sevginin bakılırsa,
bilmediğim
hepimizin
bir başka
kadar güçlü
kül
için fikri
şiddetheyeca-
evrensel
korkmuştum.
vardı,
ama
ölü-
olduğunu
g ö re m iyo rd u k .
yıl
ölüm
içinde
ölümün
korkusunu
kendisinden
çok,
nasıl
korkuyordum.
Petrus, gör
yerde
köpek de
tehlike." iki
söyledim.
öleceğimden
oturduğun
bulunmaz.
korkmuştum.
eğitiminden
yendiğimi
da
bir tek
hiçbir
konusunda
Büyü
"İyi,
bakalım,"
bu
gece
dedikten
ölümün
sonra
en
Diri
korkunç
Diri
biçimini
Gömülme
bir
Egzersizi'
öğretti. "Bu
roda
egzersizi yalnızca
öğrendiğim
"Egzersizin, karşı
ayağa
Oturduğum
kere y a p m a l ı s ı n , " bir
egzersiz
derinliklerine
olduğu çok
ürkünç
bir
benzer
ruhunun
kapılman
Petrus lirti.
çok
mümkün
gizleyen
hiç
yalnız
ölümdür. her
Ama
şeyden
uyandırdığı
bırakmaz, ölümün
önce, tüm
onun
gerçek
yüzünü
adının
anılmasının
tedirginlik
ve
korkuları
"Petrus,
görebil-
kadar
önemli;
maskeyi
kalktı;
erişebilmesi
samimi
dev
olman
egzersiz,
çekip
gibi
Tiyataklıma.
için ve
ölümün
kendi-
yeterince tatlı
yüzü-
almalı."
günbatımının
yerden,
dedi.
gelmişti
ve
önünde çok
karaltısı
güçlü
be-
görünüyor-
bile
tanıma-
yanıma
"Bu cağını
sabah
benden
"Yakıp gelip
ağacın
dibine
oturdu.
Birkaç
daki-
bir
sorum
daha
var."
"Nedir?"
gerekir." Petrus
ve
konusunda
"Şu
sonra
yaşamıştım,
mün Agape'nin
nü
falan
göre,
Sarsılmış
aşk
ne
Santia-
hatırlattığı-
d u .
bizi
lamını
insanlarda
cani
heyecan
nını.
dinli-
mekteydi. "Ölüm
bir
n i
ağacın
geçenleri
yılan yok;
unuttuktan
bir y e r d e s i n ;
korkuya
Geceyi
yordum.
li
verirken,
"Zehirli
doğurabileceği
daha
çok
kaçınılmaz."
yıflıyordu.
haydut,
Dediğine
korkuyolunun
zaman
görmüyorlar,
olmayacak
Ka-
gelmek
uğraşlarında
bir
yapmaya
bilinmeyenden
edebileceklerini
kaybedecekleri
şeyleri
görmezden
ayırdında
insanlar
gizlemeye
gelmenin
Ölümün
elde
güzel
korkuyorlar,
için
hep
olduğunu
olabileceklerini,
başarılar
zaman
larda
hayata sarılıyor in-
oldukları
en
üstesinden
olduğu
sanıyorlar.
gözü
olaum-
nun
bana
dedi.
yenilgiyi
iyi
adının
kendilerinden
kendisi
atmaktan
bahki
hiç
ve
-ardında
insan
bir
çünkü
başından
S o n r a s ı rt ç a n t a s ı n d a n ö ğ l e y i n g e t i r d i ğ i i k i s a n d -
tehlike yok,"
Ölüm
h a y a 11 a r ı n d a k i
korkunun
günlerinin
olmak, ben
zayıfyaratıklar
öleceklerini
yönlendirenin ranlığa
sahibi
derin
daha
olduğunu
bulduğunu
yapmak-
nedenle
görüyorum.
Onları
yorlar;
çocuk
işler
"Ama yine gün
anlamsız
ayırdındadır-
şimdikinden sayılı
sonsuza kadar y a ş a y a c a k l a r m ı ş gibi
sanlar.
nı
nedenle,
öleceklerinin
dolaştığını,
giderken
çıkardı. Sandviçleri
insanlar
geleceğinin
inanıyorum.
madıkları şın,
yalnızca
çevresini
olmaya
nı s ö y l e d i . viçi
la k a r ş 11 a c a k s ı n : ö l ü m l e . "Doğada
ağacın
hacı
lak'ı
kül
paylaştık.
suskun önce eden
sen
ve
bir t u h a f t ı n .
sezdin.
sevgiyi
Mutlak,
Nasıl
ikimizde
her b i r i m i z e
Köpeğin oldu
ortaya
çıka-
bu?"
yaşadığımızda,
gerçekte
kim
M u t -
olduğunu
gösterir; DİRİ
DİRİ
GÖMÜLME
EGZERSİZİ
yatını bah
Yere uzan ve gevşe. Ölü gibi y a t a r a k k o l l a r ı n ı g ö ğ s ü n d e kavuştur.
Mutlak'ın
Yalnız hem nuç
Gömülmenin tüm ayrıntılarını nin
önüne
getir;
ama
zihninde canlandıkça leyişi,
tabutun
diri
diri
kilise,
mezara
yarın
olacakmış
gömülüyor
gibi gözleri-
olacaksın.
cenaze a l a y ı n ı n mezarlığa
indirilişi,
mezardaki solucanlar
Olay ilertüm
k a s l a r ı n ı g i t t i k ç e d a h a çok g e r m e y e b a ş l ı y o r , k u r t u l m a y a çabalıyorsun. A m a boşuna. d a r d e n e m e y e d e v a m et,
bir
bir
san den
etkisi
çok daha
bağırmalısın.
Bu
b ü y ü k olur,
hareketi y a p a r k e n bağırırama
bedeninin
derinlerin-
seni
ufak
değil, ve
çok
daha
zayıf,
daha
hareketinin
başka
neden-sonuç
ağıdır
bir
parçası
hâlâ
ruhumda
olan
her
var
mekânla
tüm
sabah
Dedikleri
yakıp
kül
gücüyle
ne
kadar
sa-
görüyordum, Şimdi
sevgi
so-
egzersizini
gelecek."
kötü
doğruysa,
ha-
Bu
capcanlıydı.
olarak.
eden
geri
birinin
Mutlak.
şeyi
sınırlanmamış
ancak
yaptığımda o
bir
bir
dünyada
zaman
Petrus'un
bir d u r u m d a
dünya
çok
kötü
olduğunu
bir
evreden
geçmekteydi. Yola
çıkmaya
olacağım,"
lumda rini
bitirip
evlerinin
dığımdan kalkıp
bu
rarmakta ağacın
oraya
bastırsa
bile
O
âna
yolu
hiç
verdim.
Santiago
Yolu'nu
tek
başına
görebilecek,
hayal
ortaya
yeniayın
epey
çıkarır.
olmadan
belli
belir-
bir b i ç i m d e
beri
olursak
olalım,
ruhumuzda
Hava
karardıkça
öl-
gerek-
giztedir-
artıyordu.
kimse
ladım.
kaiçin
Karanlık
zorlamam
kadar yaşamış
Tarlaların ortasında b i r b a s m a y d ı m ; yacak
çalıştım.
korkunç
çocukluğumuzdan
korkuları
hızla
yürüyebilecektim.
gücümü
ne
Yerimden
havanın
kapkaranlık
kestirmeye
kadar
başla-
kaybetmemek
Ortalık
korkmamıştım;
Ama
da,
yolumu
karanlık
yürümeye
kalıyordum.
koyuldumsa
seçik
için
Egzersizi
karar
Domingo'ya
karanlığı
ginliğim
tutmuşlardı.
uzaklığı
açık
kadar
olan
işle-
kez
düşünmüştüm.
lenmiş
So-
köylüler
döndüm.
Santo
korkmak
gecenin
baktım.
kalmamıştı;
görünce
geri
bırakırım."
kimseler
dolaşmaya
arasındaki
ışığında
mekten
ilk
bekliyor
arkasından
yolunu
olduğunu
ağaçlayol
tiğini
yana
Parador'da
kadar
yapmaya
yerindeydi.
çevreyi
"Seni
resepsiyona
tarlalarda
bastırmaz
Keyfim
siz
"Adını
kayboluncaya
uzanan
bastırır
hazırlanırken,
dedi.
Gözden
hareketle t a b u t u n sınırlamalarını ortadan kaldır, derin derin nefes al ve k e n d i n i özgür kıl.
küçücük dev
de
hatırladım.
D a y a n a m a z d u r u m a gelinceye kasonra t ü m b e d e n i n l e yapacağın
birinin
etkilediği
yoktu.
Yüreğimi
hiç
O
sabah bu
bayılacak
kadar
bağırsam, beni du-
gibi
yoldan
olduğumu
çıkmış
hatır-
hissetmemiş-
tim. Peki,
ölsem
ne
olurdu.
Gelenek'te
iletişim
kurmuştum.
olurdu?
Kuşkusuz,
edindiğim Ölümden
hayatım
deneyimlerle, sonra
bir
hayat
sona
ermiş
birçok
ruhla
olduğundan
en
küçük
geçişin ne
bir
kadar
yuta
kuşkum
nasıl
yoktu,
olacağını
hazırlamış
hiç
ama
olursa
olsun,
Santiago
Yolu'nun
ne yönde
gelişeceğini,
yü
kemerime
ya
da
lemeyecektim. tünde
duran
tıpkı
geri
ailemin
B re z i l y a ' d a k i
bir
bitki
geldi.
tramvaylar
gibi,
tıpkı
Bitki,
lefon
numaralarını
sürdürecekti. olan
bütün
Ama
bu
da
fark
Ortalık belli
her
bir
insandı.
ti,
ama
ki?
Peki,
kumu andıran
iner
bir
benim
hiç
pahalıya
için
b ü y ü k bir ö n e m bu
bi-
gibi, satan
gibi
varlığını
yitip
gidecek
kazandı.
ta
inmez
o
uzandım,
ava
olup
türlü
çıkan
yılan
irkildim,
o
geliyordu,
bulunmadığını
kurtları
Kırılan
yüreğim
bir
yeniden
sesleri.
da b e n i m
nereden
gibi
çıtırtısını küt
atmaya
nın
otelin ölü
büyüyordu. yolunu
gibi yatıp
epeyce
En
iyisi,
tutmaktı. kollarımı
serinlemiş
egzersizi
Bedenimi göğsümde
olmasına
hemen
tamam-
kapatıldığını,
Kımıldayamıyordum,
gördüğümü
söylemek
söylemek
Annemle
seslerini
Cenaze
mi
babam
çivilerin
değil,
ama
yaşıyordum;
istiyordum.
istiyordum, ağlıyordu,
ama
Onlara
ve
aileme
hepsini
ağzımdan
karım
hayal
ses
her
çok
etşeyi
sevdi-
çıkmıyordu.
dostlarım
çevremde
Bedenimin
hiçbir
vuryerini
bir
işi
yarım
ettikten
sürdürürken,
ederken,
diri
çalışıyordum.
va-
koku-
birkaçıyla
ilişki
neden
dönüp
diri
ha-
ertelediği-
gömüleceğim için
de
azap
için çeki-
çıkarmaktan
hayır
korkar
hep
ki?
göstermem
daha
demekten
ya
Artık tabuta gereken
da ka-
cesareti
olanaksızdı. rolünü
üstlendikten,
buradaydım
tek
işte.
bir
ve
kasımı
ne
bile
iyi Hâlâ
konuşurken,
bir d a h a
Başkaları
yaşamaya haksızlık
boşluğa
hissedecektim. yaşıyorum.
meydana hep
Yardım
Ölmedim.
is-
devam olduğu-
gelse
birlikte
edin!
hiç söz
yardım
büyük
bir
ihanet hayatını
hayranlıkla
kımıldatamıyor,
Bir felaket
oldukları
kendi
yapılardan
kadar
başlamıştım.
kendime
Herkes
ne y a p a c a ğ ı n ı
heykeller
taşımakta
daha
Biri
benim
çiçeklerin
nasıl
tadını
birine
ba ğ ı ra m ıyo rd u m .
düşünmeye
da
vazgeçtiğimi
olduğum
kadar
insan
nasıl
şeyleri
korkmuş
geri
gömülmenin
beni
bazı
sonuna
o gece
ben
için
kendimi
hep
Yahuda'm sonra
kadınlardan
birazdan
bırakmaktan
artık
Ta-
katılanla-
duyabiliyordum.
bir b a ş k a s ı
korkusuyla
yokken,
işte,
törenine
Çevremdeki
gelen
Yalnızca
şey
hissediyordum.
gömme
oluyordum.
istediğim
Hayatın
Kendi
nu
gibi
yaşamaktan
önemli bir
söylüyordu.
Yapmak
yordum.
ederken
çakıldığını
tü-
Gözle-
kapağına
taşındığını
olduğunu,
reddedilirim
hatırladım.
temek
et-
olduğumun
istediklerimin
tabutun
konuşmalarını
törenine
kurmaktan
Hava-
fark
için
gıcırtısını,
ve
boğulacak
kavuşturdum. terlediğimi
sevdiklerim
anlayamıyorlardı.
boşuna.
doğru
davetli
öldüğümü
sundan
anda Tabutumun
ğimi
kitsiz
başla-
karşın
Tüm
hayatta
yapmak
vermek
ama
mezara
yemeğe
gevşetmeye
tim.
tim.
işaret
göremeyeceğim
Korkum
dım,
ayak
akşama
ko-
başladı.
layıp
rın
göstermem
daim
benim
dünyada
tutamaklarının
patılmıştım
gece
bir
Tabutun butun
söylemiş-
o
bu
çabalıyordum,
bilebilirdim
- ya
küt
ağa-
yapayalnızdım! hiçbiri
gerçekleştirmediğimi
açmaya,
maya
Ba-
ışıklarını
tepemdeki
hayvanların
olmadığını
gelselerdi?
kentin
sesler
sonunda
ölümsüz Avrupa
oraya
sesle
uzaklarda,
Yere
önünde
zehirli
doğru
varamıyor, henüz
ben
halde,
oynatamıyordum.
üs-
şeylerin y a ş a d ı ğ ı m ı his-
Kulağıma
bilemezdi;
kurtlar,
alarak
rimi
bitkiler
kadın
farkına
işimin üzüntü-
ama
oldukları
tırladım.
baktım.
Oralarda
bunun
çok
orada
münü
masamın
öteki
toplanmışlardı,
sabah
t ı p k ı d e f t e r i m d e o l m a y a n te-
çok
kararmıştı;
Gece şeyi
tıpkı
ölsem
görebiliyordum.
tuhafsesler.
o
ettim.
yapraklarına
Petrus
sabah
bilgelikten
iyice
belirsiz
o
bir bo-
olduğunu
çalışma
santraldaki
şeyler g ö z ü m d e
na yıldızlar ya settirdiğini
aldığım
başka
duyduğu
ne
sebzelerini
k ö ş e b a ş ı n d a k i zerzevatçı gibi,
kendini
bölümünü,
için
paranın
hayata
İnsan
Düşünün,
kalan
benim
gizlediğim
Aklıma
sonraki
bir b o y u t t a n
g e ç m e k k o r k u n ç bir şey olsa g e r e k t i .
ölseydim,
cın
ölümden
düşünmemiştim.
de
o
gitsek,
Bağırmaya
Zihnim
hâlâ
işli-
yor! Tabutumu cekler!
Karım
mezarın beni
kenarına
tümden
bıraktılar.
unutacak;
Az
başka
sonra
biriyle
gömeevlene-
cek
ve
yacak! mak
biriktirmek
için
Ama
umurunda.
kimin
istiyorum, Karımın
yaşıyorum
yaşlar
açsalar,
gözyaşlarımı
den
tabutun
şey
karanlığa olsa
Mezarcılar rum!
Diri
bir
diri
çiçekler
ayak
Hiçbir
yapamaz
çok
vursam
kimse
gelen
sesleri
ama
yorlar. içeri
Birden,
ve
süzülüyorlar. deliğimden
yorlar
beni,
Tanrı
me
nerede,
deliğinden.
O
neden
yim.
Bu
ver,
buradan
DAN;
Oysa
bir-
Yaşıyordum.
Birden
her
devam
ediyor
azı-
ben
hissettim.
yaşıyo-
kaldığımı
törenine
kimse
kapağına
duyan kokusu
Beni
bedenimi
ka-
anüsümden
hissediyorum.
iğrenç,
ve
tabuttan
dışarı
şeyleri
yarma
solucanlar dışarı
ÇIKMALIYIM...
diri
diri
beni
çıkmalıyım!
ÇIKACAĞIM!
başlı-
biri de diri yi-
Birinin
yok. de
buradan!
Gırtlağımı yeme-
da!
Her yerden
hissediyorum;
soğuk,
kapkaranlık Hava
Hareket
Tanrım,
içi-
kamışımın
yutuluyorum!
yiyorlar!
kurtulmalıyım!
yemeye
dediği
içimde
Bu
deliye
sen
ÇIKACAĞIM!
etmeli-
bana
ÇIKMALIYIM
git-
güç
BURA-
cekti.
Hayat
rekten şey
manlığı varlığı ya,
o
orada
ve
yüzünün
Bugün
pınarından
Gece
başka
su
gizler ya
da
getirmedi.
oradaki tulumbalardan birinin sonra ağacın
viçi
Sonra yedim.
çünkü
bu
çantamdan
altına
Hayatımın
yaşıyordum
Oraya zaman
sırt
uzanıp kadar
ve
dönüp
en
artık
uyumaya güven
verici
başına
temiz
bir
Petrus'un
lezzetli
ölüm
karar
beni
başka pişOnun
Huzur dolu, kalktım,
gittim. şort
tar-
Şortumu
çıkarıp
bıraktığı
yemeğini beni
hissetmeye-
duymuyordum
yerimden
laların
bir
artık.
geçince
Titremem
çı-
yü-
asla,
söyleyecekti.
kuşku
da-
vermeye-
büyüğünü,
korkular
bir geceydi.
baş-
çok tadını
daha
tutup
en
içebilecektim
değildi;
vermeyecek,
garip
gerektiğini
keyifli
dim.
bir
değildi
andan
izin
Bir
elimden
sevecenliğinden
hayat
yıkadıktan
izin
olacaktı.
ve
O
yaşamam,
bırakmama
yüzünü
davranmama
öğütlerinden
günahların
bırakmam
ölüm
bir
varlığını
ölüm
danışmanım.
kendimi
olacak
birinin
korkakça
ve
ki:
titremesini
ölümümün
kaçmama
götürdüğünde,
ardımda
ve
yardımcı
kalkıştığımda
Çünkü
ve
kımıl-
vardı
Olağanüstü
yarattığım
göstericiliği
vermeme
yapmaya
dünyalara
dostum
yol
kavgalarından
savaş
cektim.
olan
bedenimin
böyle
gereken
giriyor,
kıyısından,
şeyleri
çıkmalıyım!
tıkıldım;
çıkıp
ağzımın
yapışkan
oldu,
Hafifçe önemi
yaşadığım
gücümle daha
karmam
karan-
vermeyecek
bir
ne
başımda
önce
bana.
bir
etmiyor?
hayal
ölümümdü,
Ama
baktım
dakika
olacaktı
çalışıyo-
Çıkmalıyım
kaldırıp
birkaç
yardımcı
şortumdan
şey
Başımı Ama
yanı
fazla
diri
ulaştı.
birden
kalmıştım.
ben
ha
kadar
Diri
boğazıma
bana y a r d ı m
mezar yok
yapmıyordum.
ne
İmdat!
kimsenin
gelmişti;
korkularımla,
gerçek
ve
şey
Petrus'un
tırmanmaya
içeri
bu,
hiçbir
layarak,
beni
Y ü z ü m d e geziniyor,
yok,
fırladı,
sanki.
izin
yok,
diri
gördüm.
için
ter içinde
kalmaya-
oynatmaya
gövdeme
Titreme engellemek
kapkaranlık.
kapılıyorum.
çiçeklerin
solucan
kulağımdan,
bir başına
azalıyor
birazdan
yakında bağıramayacağım
b a ğ ı r m a 11 y ı m , mezara
tabutumu
havasız
Cenaze
g i r m e y e başlıyor.
duyan giren
girdiğini
giriyorlar:
tikçe
Birtanesi
sesimi
başlıyorlar,
kan
içim
dinginlik
ama
Dehşete
duyuyorum.
soğuklar.
bir y a n a
çıkmıştı
gözle-
kenarından
içerisi
tabutun
Solucanlar
dört
dışıma
anda
çığlıklarımı
gücümle
içeri
deliğimden
kulağıma
kokuyor.
ağır,
ses
Var
burun
ye
bir
olanaksız.
Yapışkan
Burun
hava
parçaları
dadım,
kurtarırlar.
yavaş
uzaklaşıyor.
uzaklaşıyor,
ÇIKTIM!
Tabutun
tırnağa titriyordum,
de
ediyorum.
şimdi
Yavaş
olacak,
VE
ol-
duymayacak!
solucanlar.
rum,
şu
atıyorlar,
durumdayım;
bir b a s m a y ı m ;
çeviriyor.
harca-
birlikte
benim
tabutun
oysa
berbat
gece
ve
beni fark
önce
toprak
sesleri
geçmeden
Ayak lıkta
Az
gömülüyorum!
hissediyorum;
şey
ve
ışık s ı z ı y o r d u ,
tılanların
cak,
görürler
gömülüyor.
paraları
onunla
ciğerlerime S a n t i a g o Y o l u ' n u n temiz havası doldu. Tepeden
Arkadaşlarım
indirildiğini
kürekleriyle
şimdi
duyuyorum
boşanıyor.
toprağa
uğraştığımız
Ben
çünkü!
hıçkırıklarını
rimden
cık da
onca yıl
iki
yiyordum
giysand-
sanki,
korkutmuyordu.
verdim.
olmamıştı.
Karanlık
hiçbir
Kişisel Kusurlar
©
Ufka
doğru
tasındaydık.
dümdüz
uzanıp
Hacılara
yol
bir haç b u l u n a n rünmüyordu durdu,
sırt
çökmemi
ğız. çok
nü
bulduktan
şeyle,
Kılıcı
nasıl
Şimdi,
sur
kılıcını
sonra
diz
başka
or-
üstünde
hiçbir
çöktü.
olabilir.
el
ver
"Kendilerine na
uğramış
ri
hak
bize
şey gö-
ki,
Petrus
Benim
iyi
de
diz
okuyaca-
Ustandan
her z a m a n
Petrus
çıt
alt e d e b i -
dua
için
gizli
ne
kadar
düşmanın
onu
hep
dua
edelim."
yüksek
sesle
yüzü-
dua
et-
yoktu:
merhamet
sırt
et,
çünkü
burada
biz
Composte-
bulunmamız
çevirmemesi
için,
bir k u sonsuz
bize.
acıyan,
insanlar
etmediklerini zaman
olarak bir
başardığında
hacılarız ve bize
ilgili
kullanman
olmuştu;
Bilgimizin
merhametinle
bir hacı
konusunda
bulmayı elinle
iki
düşmüş
seni
bir elin
ortalıkta
Tanrım,
yollarına
hiçbir
dikilmiş,
ilerliyorduk
kusurlarınla
öğren,
başladığında
"Yüce la
bırakıp
kullanacağın
çıkarmayacak
Öğleden meye
doğru
sonra
kişisel
şey ö ğ r e n i r s e n
kara
buğday tarlasının
diye
istedi.
tek
olacak.
yere
bir
sütunundan
Sütuna
çantasını
"Kılıcını lecek
bir ortaçağ
ortalıkta.
giden
göstersin
yürekten
kendilerini olarak
düşünenlere savaş
hayatın
görenlere,
haksızlıkları-
başlarına
gelenle-
merhamet
et.
Böyleleri
veremeyecekler.
Ve
kendileri-
ne
karşı
dilerini tülük de,
acımasız sorumlu
görenlere
senin,
sandan
lere
de
'Ama
bir
saatleri
gidilecek
olduğunu
ya
da
böylelerinin kadar
kendi
çarmıha de,
kaya
içlerindeki
senin,
sandan
natın ten
aynı
gün
merhamet
yasandan
ama
kendi
savaşı
merhamet
Ama
kazanıp
hayatın
et.
akıllı
rini
Çünkü
lıp
gü-
zaman-
da
dünyayı
sokakları
Çünkü
ve
böylelerinin onu,
diyen
çok
korkanlara değer
çalgıyı
ya
ve
yacak,
gizlenen
yapmış
fırça,
kendilerini
sanatın
ellerine
düşüren, daha
senin, hiçbir
sonra da
fazla
'Üstü şey
saklı
et.
si
kalmayacak,'
diyen
"Tıkabasa ve
yiyen,
kendilerine
mertebesinde
kırba
olanlara
yasaklar gören,
gibi
koyup
gem
sokaklarda
d a h a f a z l a m e r h a m e t et.
içen,
merhamet
ama et.
vurarak
senin
vaaz
daha
senin,
re
ra
merhamet
daha
oraya
h e p s i de,
asla
sarıp
buet.
doğmahaber-
musikisini
her
için
et.
rüntü
görenlere
böylelerinin
hepsi
sın,
alsın,'
bir
kılıç
de,
Ama
ve
daha
yasandan
de,
olanlasenin,
habersiz. görmeyenlere
insanları
çatı
her
sessizce
şeyi
ve
birer süp-
katlarındaki
kötülüğü
'Kılıcı
kendi
erişemeyen,
yalnızlığında
fazla
ve
hepsi
çocukken
için
için, d a te-
sırlarını ve
kuşatılmış
kimseyi
herkes
senin,
diyen
bir
kendilerini
çabalayanlara
Tarot'un
geçerlerken
olanlara
hiç
indirgeyenle-
inananlara ve
yasandan
başka
güçlerinin
et.
hayırsever
alt e t m e y e
ve
kapatıp
merhamet
ve
diyen
kendilerinden
hep-
daha
insanları
varlıklara
kitaplarla
küçük
bir
duyamadıkları
Böylelerinin
l i m uzi n leriyle
olarak
ceklere
daha
böylelerinin
iksire,
körüne
et.
sevgiyi n e d -
içenler
zaman
çevirenlere
anlatan
eza
korkanla-
habersiz.
gereken
körü
altına
merhamet
ofislerine
çekenlere
Ama
kapırüzgâr
kendilerine
Çünkü
bir t ı l s ı m l ı
giderilmesi
kendile-
şeyin
ölümüne
sudan
hiçbir
Tanrı'yı
da
kıskançlıklara ve
sevmekten
verdiğim
giremeyecek,'
yasan-
senin,
ve
aşkın
diyen yasandan
krallığına
caddelerden
le
ve
m e r h a m e t et.
kudretini
kalma-
edenlere
fazla
cıvayı
fazla
'Tanrı'nın
•
et.
'Benim
ihtiyaçları
"Gözleri
aziz
mer-
karşın
yasandan
sargılarına
göremedikleri
"Kürelerin
sa-
tutarak
kez
merhamet
yeniden
diyen
Ama
böyle-
kendilerini
adını
Çünkü böylelerinin
oruç
göremez,'
kaç
olanlara
fazla
'İnsan
değiştirdiğini
e v r e n i bir t a n ı m a ,
ya-
tokluklarında
Ama
değil-
dünyalarının
hiç b i l m e d i k l e r i d a h a y ü c e bir s e v g i a d ı n a
de,
malı
yalnız
senin,
zehirleyenlere
s u s a m a y a c a k l a r,'
hep-
herkes-
h i ç b i r şey gizli
krallığını
geçmiş, ve
bilmelerine
merhamet
dedenlere
bar-
habersiz.
mutsuz
yön
piramitlerin
Çünkü
de,
sananlara
ra ve
kalemi,
kendilerini
hepsi
efendisi
mekânı-
sonra
geçerli
mutsuz
daha
başkalarının
ocaklarında
Ama
aldıktan
merhamet
örtülen
et.
sananlara
ipek
iskarpela
görkemli
da
iskarpelayı
da
öldüklerini
sevginin
edenlere
olabileceğinden
çalgı ya
merhamet
görenlere de,
iyisini
kalem,
bulmayanlara
değerini yerlere
üstün
daha
ellerine
böylelerinin
kendilerini
evini sağlam
bir a d a m a b e n z e t e c e ğ i m , '
kez
için
"Kendilerini
gibi yürekten
aynı
kaç
krallıktan
olmayanlara
sandıkları
ölümsüz
Tanrı'nın
kaç
farkında
bulacağını
Ama
tanıklığım
siz.
sınır-
habersiz.
içlerindeki
m e r h a m e t et.
kendilerini
et.
et.
dıkça
zamanda,
kadar akıllı,
son
Çünkü
kapa-
korkanlara ve
kendilerini
mel
için
hepsi
ve
de
sözlerime kulak verirse,
birinin
lerinin
dan
da
'Kim
girmeye
fırçayı,
Ama
gün
tanığıysam, habersiz.
olduklarının
hamet
so-
habersiz.
"Başka
na
diyen
yürekten
için
kuran
çekindikleri almaya
ol,'
katılmayanlara
üstüne
yolların
çılgınlıklarının
'Öyleyse yılan
fethedebilen,
bulanlara
et.
edip
yasandan
"Ölümden ölmüş
ya-
hizmet edenfeda
bütün
kendi
gerilenlere
senin,
zararsız
asla
merhamet ve
ve
kendimin
diyen
hepsi
diyen
kendi
dir,'
kö-
ama sonunda kendi k a rd e ş l e r i n c e borçlu
feth ed e m ed i k l e ri
s i de,
böylelerinin sayılıdır,'
kendilerini
olmadığını,
yüceltenlere
hepsi
"Dünyayı
larında
bile
emredenlere
karşılığında
görenlere
çabalarını
çıkarılan
boyunca
hiçbir yer
larını aşabilenlere,
da,
Çünkü
saçlar
'Eğer
ken-
yalnızca
bir
pazar tatili
savaşa
et.
işlerde
habersiz. iş
vercin
adaletsizliğinden
yaptıkları
merhamet
ve
kendi
dünyanın ve
başınızdaki
"Uzun
nunda lı
davranıp
tutanlara
kliacı
yapabile-
yalnızca
sevgiy-
m e r h a m e t et.
Çünkü
olmayan, habersiz.
giysisini
sat-
"Tanrım, ret rek
eden ve
vaat ettiğin
bizlere, günahkâr
bile
tanımıyoruz
ruz,
oysa suç
ma
hepimiz
ki,
kılıcı
var.
ikisi
dünyadan
Senin,
yolladığımda, zaman
Petrus kuşatan
para
hiçbir
ihtiyaç
a y n ı el. devam
çantasız,
şeyiniz
Çünkü
Ve
eliyle, Çünkü
sanıyo-
kurtardığımız
merhametinde birde
sana
çantasız
eksik değildi,'
unut-
şeytanın
bizler bu
ediyoruz ve sırt
kendimizi
giyinik
hayatını
cesamüba-
ve
diyen
eliy-
dünyadanız ihtiyacımız sandaletsiz yasana
her
duyacağız."
duasını
buğday
de
et.
almaya
dağılmış
kendimizi
birinin
meleğin
eline
yanma
merhamet
inanıyoruz.
bir
olmaya
'Sizi
bir
zaman
gerçekte
işlediğimize
le t u t u y o r u z ve ve bu
çoğu
arayan ve
dört
kullarına ve
çıplağız;
zaman
kılıcı
dünyanın
bitirdi.
tarlasını
Sessizliğin
seyre
ortasında,
çevremizi
daldı.
Bir bir
öğleden
şatosunun
oturduk, ben
de
aldım. evi, bir
öğle
her
şatonun
kulesi,
belirdi, geçerek
hayvanların verdi
zamanki
ortalığa.
kalan
köyüne
başmda
el
tüttürürken
birkaç
gezdirdim:
engebeli
düşsel
Çoban
için
şaraptan
gidiyordu.
toz,
eski
soluklanmak
sigarasını
göz
hazır
sürüsünün
kaldırdığı
Biraz
gibi
görünüme ekime
tarikatının1
Şövalyeleri
vardık.
yemeğinden
Çevremizdeki
çoban
Tapınak
yıkıntılarına
Petrus
önünden
nüm
sonra,
tarlalar.
şatonun
kızıla
da
gizemli
sallayınca
bir
de
köy
Sağdan
duvarlarının
Gök
ya
yudum
birkaç
çalıyordu; bir
görü-
el
salla-
ona
dık. Koyunlar rus
birden
önümüzden
ayağa fırladı.
temiyordum,
ama
geçip Bu
Petrus,
yoldan
büyüleyici "Hemen
aşağı
vurdular.
Pet-
sahneyi bırakmak
gidelim,"
dedi.
is-
"Acele
etmeliyiz." "Neden?" 1
T a p m a k Şövalyeleri ya da Templier tarikatı,
sel v e a s k e r i a m a ç l ı ş ö v a l y e t a r i k a t ı d ı r . yeler,
1120 b a ş l a r ı n d a , H ı r i s t i y a n
Haçlı seferleri d ö n e m i n d e k u r u l m u ş din
H u g u e s de Payens ö n d e r l i ğ i n d e k i Fransız şöval-
hacıları
k o r u m a k a m a c ı y l a d i n s e l bir t o p l u l u k o l u ş t u r -
muşlardır. K u d ü s Kralı II. B a u d o u i n , sarayın eski K u d ü s Tapmağı'na bakan b ö l ü m ü n d e şövalyelere yer sağlamış, adını t a p ı n a k t a n Aziz B e r n a r d ' m renin
notu.)
(Fransızca t e m p l e ) alan t a r i k a t ,
Clairvauxlu
p r o p a g a n d a yazıları sayesinde hızla g ü ç l e n i p y a n d a ş toplamıştır. (Çevi-
"Ben rince
öyle
vakit Ne
çoban gisi
ki,
içimden
ve
gün
yüksekliği
uçsuz
Petrus
dum.
saat
geldi
kaplı
için
sonra
pıyı
alacak
ırmak
mağın
Aşağı kezine yük
ne
de
bir
bir
inerken
tutunmak
kollarım
ve
Petrus,
halimi
isterse
bir
kuruttuğu
su
ay-
bir
içine ve
boyundan
daha
yarayacak
hiçbir
dağ
olan
geldi;
yer
bere
abartılı
katlı
bir ya-
oraya
dev ç u k u r
ır-
o
dünyanın
kadar
dikenli
dikti
dallara
Aşağıya
ki ve
merbüsivri
hem
Katılmamak bütün
umursamadan,
elde
gökkuşağ ıyla ,
zeldi.
değildi.
o yeşillikleri ve aşağıdan
Çölde su
Ya
daha
"Harika,
tiyacım
mi?"
bir
vahaydı
damlacıklarının
bakıldığında
da
burası.
oluşturdu-
olağanüstü
gü-
de
beni,
bir
çok
kaya
sert
gibi,
tırrı göle
Oradan
1
çok t e h l i k e l i b i r t ı r m a
da
Ustam
o
seçimi
vazgeçecektim. güçleri
yüzden
ve
devam
gözü pe kl i ğ i m i
bir
içinde Ama
bana daha
yardım sağlam
açtığımda Eliyle
gibi
rüzgâr
çıkıntısına
Çaresizlik
muş
gibi
bir saat k a d a r t ı r m a n d ı k t a n
geçirmiştim.
rimi
Duvarda
değildi.
Ustamın
C e s a r e t i m i ve
kayaya
mi,
oluşturdu
olmadığı
derin
m ind
bana O
zan
Gelene!; etmeye
göstermeye
vardı.
ettiğini, durmamı
Ustamın
havada
durmuştu. değil
hem
mıştım.
rinin
değildi.
hatırladım.
edecek ya
büyülüyordu
yaklaşırken
küçük
olduğu
ritüeli
gençtim,
Dağa ne
şimdi
bir
kadar
beş
olanaksızdı.
devam
rar v e r m i ş t i m .
mı
Havza,
gerektiren
rakmıştı:
vardığım-
içindeydi.
dedi.
ğu
şı
bir
bitki
veriyordu.
kalıyorduk.
yara
h nafifletecek
on
şın sulaı
yeraltına
çağlayanın
çıkıntı
göre
üstünden
Irmak
derin
kez
güzellikteki
döküldüğü,
aktığından,
işime
dedi.
Verne
için
beş
açıklığa
önce,
Bu
duruyordu.
insan
Beş yıl
baktım.
Karşımda,
gürültüyle
ÇE
içinden."
değildi.
bir
gösterelim,
"Suların
inanılmaz
duvar
kesinlikle
gücümüzü
daha
nırken
ediyor-
bıraktığımız
kaplı
biçim
en
tepeden
ardımızda
İndiğimiz
zorunda
doğanın
bir
bir
gölcük
düşüşü
Petrus.
doğanın
de
sağır eden
manmak
dedi
dedi.
ora-
ça-
bir
de
sor-
çağlayandan ne
sahneye
biri
bir
biz
tırmanalım,"
değildi,
yüksek
mucizeleri
açılmıştı
inelim,"
kulakları
tarlalar-
merak
yakınlarda
Yaylada
sularına
aşağı
birvaha
göstermiş,"
yanıtladım.
"Öyleyse
yukarı
aklıklarından
de
geldiğini
bitkilerle
güm
anlaşılan
Nedenini
yürürken,
tırmanırken,
düşmemek
hiç
gücünü diye
Rehberim,
işaretlerinden
çağlayan.
havza
bacaklarım
tüm
layandan
reden
yükselince,
a k l ı m a Jules
çekiyor,
Peder
attı.
Ama
Çevresi
sanki.
dağların
tekdüzeliğini
nereden
güneşin
da
karşılaştık:
dökülen
iniyorduk
kayalara
il-
kolaylaştırıyordu.
başladı.
nereden
bayırı
"Buradan
güçlük
bir
çıkışlıydı,
yolu
yolumuzda
kalmadı.
benzemeyen
aşağıya
Petrus,
inişli
kestirip
daha
kadar derin
hiç
tarlalarının
olduğunu,
Çevremiz
dökülüyordu.
örtüsüne
sahneyle
yaklaşmıştık;
yönelmeye
sesin
ses
biriyle
dağlara
bölge
yeni
kuşkum
sonra,
işlerinden
"Doğa
acele e t m e s i n i n
büyülü
işaretler
kendisi
kadar
görebiliyordum, Biraz
Petrus'un
h i ç b i r şey d e m e d e n y o l
kulağıma.
geldiğinden
ses,
buğday
söyleyerek
olduğu
Biraz
yete-
Karşımızdaki
sarı
kuzeye
rehberin
Yarım
da
ettiği
gideceğimizi
ğıltısı
bir
bucaksız
gittikçe
duğumda,
Yolu'nda
"Doğru,"
oluşturduğu
Bulunduğumuz
orada,
dan
gelen
Santiago
sence?"
güneydeki
sözünü
rılmaya,
ondan.
mi
söylüyordu.
sonra
kırıyordu. Jordi'nin Tam
da
koyunlarının
olduğunu İki
la
diyorum
kaybetmedik
Akıl
bazı
almaz
dağdan
sımsıkı
güvenli
sağladığını başımda
inmiş
ve b e n i m
bir
fark
tırnaklar içinde
konuma
gelı Gö:
ve
sanki
i 1
etmiştim.
olduğunu
de
zor y
zorunda
şaşkınlık
hareketler yapmış çeviklikle,
en
düşmemek
kapamış,
geçmeden
daha
tam
tutunmak
gözlerimi çok
yanı
bir
aşağı
sonra
çıkmış,
görmüşti
rüzgâr havada
onun
o
aı
uçu:
gibi
yapı
Ustama
öfke
söylemişti. Aşağı
rüzgârı
indiğimde
neden
"Çünkü vermişti.
daha
rüzgâra
bacaklarım önce
titriyordu;
durdurmadığını
esmesini
ben
sormuştum.
emrettim,"
diye
karş
"Beni
öldürsün
"Hayır,
seni
tırmanman sorarken Sen
diye
mi?"
kurtarsın
olanaksızdı.
cesaretini
bunu
bir
görmememi,
diye,"
demişti
Tırmanmak
sınamıyordum.
emir
olarak
kabul
Ustam.
isteyip
oysa
dağa
istemediğini
Bilgeliğini
ettin,
"Bu
ben
sana
emir
K e n d i n i h a v a d a d u r d u r a b i l s e y d i n bir s o r u n
mayacaktı.
Akıllı
meye
gün,
leri1 Akıl
sır e r m e z
yük
Usta
vardı.
bana,
giden
güçlerini
bir b i ç i m d e
tanımıştım;
mesinden cakları
iki
ayönce
sürecinde fark
akılları
nini
o
noktada
filiz
vermesini
bu
mek
bile
müridi
birinin "kara
olanaksızdı;
mürit-
Müneccim-
olabilen
benim
gibi
üç bü-
Ustam
de
giden"
bir
deliliğe
liste "sine
etmişti.
düm.
Müneccimler hemen
tohumun
ve
akıl
her
dakikada
o
başkaları
Ama
ve
biliniyordu. ama bile
zih-
yirmi
hastanesine
bugün
bakımdan,
sürüklemiş-
onları etkin
Ustalar denetle-
olduklarını
ken
bir an
bunlar geçti
dır
yolculuk
olanaksız
görünen
aklımdan.
yaptığımızı,
köpeğin
çağlayana
Petrus'la
ne
bakar-
kadar zaman-
saldırısından
hiç
zarar
D o ğ u d a g ö r m ü ş o l d u k l a r ı y ı l d ı z ı n yol g ö s t e r i c i l i ğ i n d e , y e n i d o ğ m u ş olan Hz.
İsa'yı zi-
yarete gelen üç M ü n e c c i m . Kitabı Mukaddes, Yeni Ahit, Matta, 2:
1-12. ( Ç e v i r e n i n n o t u . )
ışıl
ben
de
yanına
otur-
oturduk.
Pet-
bağlamıştı,
Ama
Bana
biraz
ilk
konuşan
da
bakıp olsa
sana
işe
bir
yukarı
Müneccimleri
1
yeteneği Bir
kararverme
daha
tırmanabilme ama
pek "Dinle
şansım
başarırsam,
hiçbir
ne
de
sen
özgürlüğü
man
yeminini Lastik
yeteneğini
tümüyle sevgiden
bir
hiçbir
etti
ve
tembel de
değil-
düşünme-
istemiyorsun, Yemini
çün-
bozmuş Bir
de-
hacının
engellenmez."
Petrus'a
baktım.
tartmaya
Petrus.
yeteneğimi nereye
Oraya
çalışıyordum,
tanımıyorum tırmanmayı
bozmuş
olacaksın." çıkarmaya
"Ben
senden
önce
kullanmadan.
basacağımı
tırmanmak
sonra
pabuçlarını
eğeceğime
düşünüyordum.
devam
de
boyun
kullandın.
zaman
kadardı,
S ı rf a y a k l a r ı m ı
gördükten
"Sen eden
emir verdiğimi
çağlayana,
diye
hem
ğımı
gör-
söyleceksin?"
tırmanmak
olmadığını
beni,"
başaracağım. manyı
bir
şansım
tırmanacağım,
kül
şartsız
mu
düşünüyorsun.
kullanması
kez
çün-
de
kalabilirim."
Korkmuyorsun
yaramaz
Çağlayandan
bu
yakıp
kayıtsız
bozmuyorsun.
çünkü
sakat
tırman-
günü
gülümsedi. o
bozduğumu
kü
ğilsin,
öleceğim
boyunca
melisin. Kara
çünkü
biliyorum,
ışıl."
yemini
sana
istemiyorum,
Ölmeyeceğimi
gördüğümde
hayatım
çıkmadan
ettiğim "Yemini
1 1
yüzünü
Paulo..."
Kararverme tırmanılması
içmesini
ondan."
konuşmadan
kolumu
tırmanmak
Sesinde
"Yol'a dair
kaldırılması Bu
içki
çocuk
tırmanamayacağım.
da
oturdu,
hiç
düşeceğim.
düşüp
gözlerin
yıl-
olduğu-
Birinin,
umarsızlığa
ettiği
Ama "Paulo,
et-
"aydınlanma
oraya
ölümümün
da
Ola-
nedenlerini
eşitiydiler:
alınmıştı,
birçoğunun
kü
var,
söz
elimi
eden
düğünde
yukarı
Olanaksız
kadar
hizmet
hatırlayabiliyordum.
Çimenlere
dakika
kalkarsam
tanık
deyişiyle
görmüştüm.
intihar
"Petrus, maya
mucizelere
istila
basit:
demedi.
ve
olayları
çağlayandan
çok
beş
bize
oldum:
sin.
Bunlar
bazılarının
ben
bu
suskunluğu
değiştin.
çatışmanın
Usta'nm
şey
On
daha
biliyorum. İşte,
Bir dum.
bilinmesi,
adalarını
Savaşı'ndan
Ustalarının
sağladığını
müritlerden
Gelenek'in
güçleriyle olan
tamına
Falkland
yoğunlaştırarak
birçok
gerekmişti;
sonra,
başlamıştım.
bakımından
önce
akılla-
insanlar tanımıştım.
arasında
anlatmış,
sırasında
egemen
bilinmesi
başlarından
güçleri
ler,
çık-
göster-
açıklamıştı.
günden
etmeye
büyük
tamı
Falkland
ayrıntılarıyla
o
bunların
Arjantin'in
aracılığıyla
Ama
bazı
kendi
edemez
nesnelere
bedenlerin
Ustam,
süreci
sonra ayırt
olacakların
bürünülen
olmuştum.
dızlar
ondan
Gelenek'te
Gelecekte
önce
ve
aydınlanma
birbirinden
anlatmıştı.
daha
cesaretini
bu
dersen
lokantada
kaybetmesini
Yalnızca
"Petrus, Neden
rus'un
Ustam
başlarından
lerinin
nu
sen
kalkıştın."
O rı
yeterliyken,
kendini
düşündüm.
sınıyordum.
vermedim.
olmak
karşısında
Petrus'un
zorunda
sana.
koyuldu.
kalacaksın.
Benim
reddedersen,
Ve
b i l e r e k tır-
tırmandıişte
Benden
o
za-
en
az
Y u k a r ı d a da anlatıldığı gibi m ü r i t l e r i y l e olan sihirli bağı k a y b e d e n Ustalara Gelenek'te
bu
ad verilir.
Bu d e y i m , yalnızca d ü n y e v î güçler üstünde egemenlik k u r d u k t a n
öğrenme sürecini yarıda bırakan
Ustalar için de kullanılır.
sonra
on yaş nem
büyüktü,
o yüzden t ı r m a n m a y ı başarırsa
kalmayacaktı. Ama
Petrus
çıkarmasına kıp,
"1502
yem
bir
nü, Beni
yerinden
karşın,
yılında,
çobana
Yol
Çağlayana
dinlersen
oturduğu
buradan
de
aynı
Bu
san
insanlar
bunun
mutlu
Konuşacak
beni
ikna an
ri
gerçekten
"Bugüne
kadar
bunu.
mı
yap.
Göğe
ötede
Hz.
onun
yortu
zaferimi Ona
anlam
yolu
ve
baMergü-
sunacağım.
bir
zafer
üstesinden
ama
bana
sunsalar
Petrus'un Tüm
oyuna
sun.
bir
mesi
kalmazdı. vuruşta
bunların
Böylesi
bir
dua
ancak
Santiago
tanımladığımı
Yolu'nu
da,
yardımcı
olmasaydı
çekicin
tırma-
Ç i v i l e r olsa bile,
yapmaya içinde
bir
Petrus
hayata
sana
ge-
sıradan
bilgeliğin
a n c a k bir bir
anla-
Çekicin
diye
dünyada
düşünmekle
eylemde
Petrus
işlevini
Itatiaia'daki
yer
sözlerini
kalmasın
şaklarının
Kengetir-
paslanmasın."
"Bugüne
kadar
öğrendiklerini
çağlayan,"
dedi.
"Senden
yana
"Kılıcın
uygulamaya bir
tek
şey
sudan
kullanarak
Ve
en
sevgiden
tutamak korku
yararlanacaksağlayacaksın. başparmağına
önemlisi,
destek
yönlendiren
Gömleğiyle
göğe
Çağlayanın çağlayan manmaya cak.
Ben
tırmanışın
almak ve
zorunda-
doğrulayan
o
kendi
nerelere
olduğunu saran
görebiliyordum;
sisin
"Bir
şey
yarattığı
ama
aramızda
ellerimle
bastığımı
bir m ü r i t ,
asla
kendince
daha,"
gökku-
dedi.
öğretecek. bir
su
nerelere
Şimdi
perdesi
"Bu tırola-
tutunduğumu,
görmeyeceksin. rehberinin
yaşamalı,
izinden
gidemez.
sorunlarını
engelleri kendince aşmalısın.
Öğretmek,
Öğrenmekse
onu
kendinolanak-
kendin
için
kılmaktır."
Başka
bir
maya başladı. karaltısı
şey
demeden
görünüyordu, ağır
ağır,
sıranın
Sonunda arasından
rekiyordu.
altına
ama tırmandığını
güçlükle
bana en
Petrus'un
başı
müş
korkunç
rengi bir p e l e r i n
tepede gibi
çünkü
gövdesini
dan
tepedeki
düzlüğe
geldi:
kendini
belirdi;
aşağı
sırtına almıştı.
hızla atı
an
görerek
tutunmadan
basıncıyla
dim,
ilerliyordu.
geldiğini
kenarlara
Suyun
Ama
göremedim.
çağlayanın
girip
tırman-
B u z l u bir c a m ı n a r k a s ı n d a y m ı ş ç a s ı n a yalnız-
doğru
yordum. suların
ıslandıktan
olunacağını
göstermektir yalnızca.
olanaklı
çırılçıplak
tırnağa
girmeden,
Usta
hayatını
ce çözmeli,
çıkarıp
tepeden
çıkarıyordu.
nasıl
gibi
şortunu
Mutlu
çevremizi
tırmanırken
"Senin
olanı
açtı.
başlayacağım,
ayaklarımla
lı
sularında
altına
sana
yaklaştıkça,
yerine
nerede
kaldığında
ağır bastığında
adımı
serin
tadını
Tepeye
gerekir.
hatırladım:
ki,
eden
her
ki,
suyu
zorundasın.
sustu.
çivilehiç-
şeyi
kül
attığın
hiçbir
yetinseydi
bulunması
bırakması ve
'Bu
unutma
düşünce
için
zorunda
sevgidir."
ge-
söyledim
çekiç yalnızca,
yakıp
çünkü
oyun
bir kez
bu
saplamak
ânında
sın,
bir
serinliğinin ve
sonunda
oluyorsa
kötü
kollarını
buraya
gerçek
unutma;
hayatta
gelinmesine
ellerine
kınında
Rehberim, dökeceğin
tırnağını
Sen
öğrendiklerin
duyduğun
ki,
suyun
gerekir."
süre
ihtiyaç
onun
vermek
Ama
sonra
ettim.
bir g ü n
kırmayacak.
Unutma
her
biliyorsun,
karar
Meryem
bir
şeyi
kuşkular
Bakiresi'ne
başarabilirsek
çakabilirim,'
marangozun
Ustamın uzun
sın,
günü
hızla
Gölcüğün
verdim.
çiviler
işe y a r a m a z d ı .
dini
gücünü
ca
"Çakılacak
iki
Öleceğin
bulacağına
kaldı.
vardır.
anlamı
var:
sorar-
duvara
getireceğini,
istemediğim
Yol
kazanacak.
olarak
yok,
sevinçlerini
beni
S a n t i a g o Y o l u ' n d a da,
engelin
şeyi
düşünüyordum.
kapadım
söz
insanın
ona
kuşkuluydum.
duvara tırmanmayı
bir
ben
değildim.
yapmak
döneceğime
çerse
ri
hâlâ
edeceğini
ben
"Bugün
bir y a n ı
çok
söyledikleriyle
gözlerimi
ve
kalkmadı.
olurdu."
durumda
nabileceğinden
da
pabuçlarını
kayaların ellerinde açtığı yarala-
yanlış
acılarından
daha
olduğunu,
Lastik
ürperdi.
dünyada herkes kefaret o l a r a k y a l n ı z c a acılarını
Gerçi
Anamız
hiçbir baha-
tüylerim
kilometre
dedi.
ve
A y a k l a r ı n d a k i a ğ r ı y ı ya da rı d e ğ i l .
yerden
birkaç
Yortusu; sen
ve
kımıldamadı.
görünmüştü,"
Meryemi
sunuyor.
baktım
ver
yukarı di
çekti
kendini.
görebiliyordum. Petrus daha
da
Tepeden yukarı
ge-
bulacaktı.
dökülen
suları
O n u bir an suların
Sonra
korkudökülen
çıkması
aşağıda
ve
doruğa
onu
gü-
görebilarasınbir süre
Sonunda, lanmış,
gün
ırmağın ışığında
Ellerini
sallayarak,
Gerçekten cımdan
sıra
sonsuza
nim
da
kapıldım,
gerçekten
takmadan
dosdoğru
liği
başımın
hissettirdi,
ğumuz
anda
döndürdü duğunu vam bile
beni.
beni
ancak
ve Yol
ama
çağlayana
sığdığı
olduğunu
rak rın
gördüğüm
şey
düzlüğünden
kalabileceğimi kim
bilir
kaç
şıyaydım. dü
mü,
yere
kez
basitliği
kaya
tütündüm.
daha yaki
güveniyordum.
da
bede-
kafama
dakika mıştı: yer.
sonra,
inmeye
olde-
bassam
bedenimin
durdum;
işin
geri
güçlü
sağlamca
arasında
oyuklarla
tırmanmış "Ben
son
Beni
manırken
doruğa
evre, açık
duva-
sandığımdan
dolu
olduğum sana
bir
vazgeçmek
bir
oysa
mi?
ettiğim
zaferin
burasıydı ve
ğını
Yol
ğım
bu
ama
şimdi
Meryem
tüm Ana'ya
kıvrılıp
son
Asıl t e h l i k e l i yer de
dığım,
ellerim çaba lik
göstermem
gi-
inancımı bir
kez
ve
daha
tüm
daha
engel
kal-
tır-
kalmayacaktı.
burayı önce
nasıl hiç
umutlarımı
dua
On
yöneldiği
aşamazsam,
değeri
Petrus'un
Bakiresi'ne,
başladım.
ettim.
aştı-
karşı
peşinde,
eski
bir
önemli
suyun
kavramış,
benim
dost-
çağıltısı
sağır Kabir-
ellerimi
gizemli
için
ayakla-
suyun
sanki. ve
bir yere.
yalnızca
ve
ama
sürüklüyordu
gerekmeyecekti;
bir
kadar
kararlıydım;
çabaladım,
yapışmam
eğip
başlamıştım.
tutmaya
olmadığı
kayaya
öne
kılıcı
gö-
kayaya
sonuna
Onlar
Var g ü c ü m l e
biryere
bir
ça-
O
an-
bir yere,
Orada,
artık
insanüstü
huzur
ve
güçle
çevreme yaylayı şeye
ağır
çıkmaya
bana
ve
gördüm
tutunmak
hiçbir
güçlüydü,
ama
dolup
yukarı el
şey zafer
-
çağrıya
bir
sessiz-
taştım.
bir
biraz
başladı.
Bedeni-
Bedenim, için
çıkınca,
nefes
ileride
kılıcı-
giriştiğim
ama
henüz
tepemdeki
aldım.
Yepyeni
başlangıçta
sonu. akan
g ö re m i yo rd u m . ânı
suların
Tutunma
gelmemişti,
göğsüme
ğıya,
bağladı-
yere
çarparak yarattığı
sırfdüşüme
erişebilmek
basınç, için
beni
terk
yukarı
arasından isteği
çok
kendimi
tut-
gerisin
etmeyi
bir
yürüdü-
Kendimi
m a m g e r e k i y o r d u . T ı r m a n ı ş ı n en z o r n o k t a s ı n d a y d ı m ; rın
bu
veriyordu.
yolculuğun
istiyor,
çağıran
direnmişlerdi.
tırmanmak
tümüyle
derin
baktığımda
tutunacak
ağır
arasında
gördüm
olmaya
bir
sevgiyle
suların
güneşi
bir
içinden
teslim
Ölümcül
çağlayandan
parlak
atıp
ayaklarım,
serüvende
Başım
ğümüz
ve
eğmedi.
derin
çılgınca
duyma-
Tepemden
içinde
başka
ellerim
mın
çözül-
duyar
gölcüğe
ki,
me
bu
başımı
Ama
dürüst
olacaktı.
ırmağın
kar-
doğru
güçlük çekmeye
tutmaya
ayaklarımla
Başım,
karşı
Sorun
Bir tek
düzlüğü
hiçbir
ve
Duva-
önce
için
yürümüştü.
ediyorlardı.
hiç
değdirdim,
başlayınca
ayaklarıma
ellerim
karardı.
bitenlerin
önümü
gücümü to p l a ya b i l s e m varabileceğim
boyun
zorunda
dediğini
tırmanmaya
tepeden ayıran
görememiştim.
olup
ve
yerde
almış,
güdüye
daha
kayayla
demedim
yaklaşmıştım.
beni
olsa
Yolu'nda
suların
her şey
saçlarımı
hissetmeye
alabilmek
almakta
tutundukları
ğıltısı
de
akan
ola-
duvar
bir d u v a r d ı .
şaşakalırsın,"
havadan
elde
saniye
rımı
da
nefes
kalınca
Ellerime
yardım
tepeden
Ne
dümdüz
kılıcımdan
dönük,
iyice
suların
ve
kaç
d ü ş ü n e b i l m işti m ;
kayaya
ediciydi
görebiliyordum.
karşısında
ıslak
bana
duydu-
Ne
ürkekçe
gücünü
Nefes
Santiago
larımdı,
ihtiyaç
biydim. Yüzüm
ayaklarım
önce
daldırdım.
içinde
Suyun
oluşturdum.
duygusuna
geçip
suların
oldum.
sımsıkı
duyguya
daha
sulara
tümünü
boşluk
Hiç
tepeme
gereken
Tümden
famı
çok
giden
başımın
remez
gerçek-
çok
içinden
çarpmıyordu;
korkarak
Petrus'un,
en
dibine
yapmam
aslında
nasıl
kılı-
yeniden
gerçeklik
Çağlayanın
çok
sular
o
bana
doğrudan
suyla
bir
akıp
sonra
da
kez
hoş
hızla
sende."
ya
duyumsadım.
sandığımdan
su
bir
ardından
gölcüğün
biryerde,
kolay
"Sıra
kadar soğuktu
inanmaya
Çağlayanın
Oradan,
daha
O
ağırlığı
zayıf düşüren
ra yapışmıştım.
Burada
ıs-
ilerledim.
üstündeki
edecekti.
bağırdı.
Bakiresi'ne
yaşadığımı
ayaklarımı
alt
tırnağa
gülüyordu.
başaracaktım
hemen
görebiliyordum;
ederse,
Tepeden
vazgeçecektim.
gücümüze
bizi
diye
Ya
gölcüğe daldım.
kesildi;
Suyun
belirdi.
parlıyor ve
"Haydi,"
çıkardım
Sonra
kaskatı
pırıl
bendeydi.
kadar
Giysilerimi kardım.
kıyısında pırıl
göze
sula-
geri
aşa-
aldığım
fırlatabilirdi. Ustaları ya
da
dostları
düşünmenin
zamanı
değildi;
ka-
yarsam
Petrus
"Burayı ye
şimdiye
yer
tutar
kadar
düşündüm.
ğum ti.
beni
mı
kim
bilir
"Burasının
olduğunu
diye
çok
kaybetmemek
kendi
başıma
en
arkamda dönüp
b a ka m ı yo rd u m .
ğinde
tırmanmıştır,"
dikten
kere
biliyordur."
için
yapmam
kaç
yardıma
iyi
Belki de terk etmemişti,
gemi
yanıma
çok
ihtiyaç
Ama
beni
di-
duydu-
terk
bir y e r d e y d i ,
ama
den-
Her
şeyi
Zaferimi
tek
başıma
kazanmalıydım. Ayaklarım suyun için
daha
için, len
ve
içinde fazla
kendini bir
oldu.
somon
yanlardan
kalktı.
lup
bedenimin
görevini oradaki olacak
sulara
de
çünkü dum;
dım
bir
ve
suyun uzandı
filmi
hatır-
için
çağla-
yavaş
yu-
bir t u t a m a k
bu-
yazgısını
somon
yukarı
yavaş
ve
balığı
belirleme
gibi,
fırlarken
Son
bir
daha
da,
destek
-
eski
kayayı
aşındırıp
Büyük
Petrus
bulduğuna
bir
acı
duymaya
yalnızca
bir
adım
insanın
yitirir.
gücü
okyanusu
geçmiş, Ama
deneyimler
bu
tekrar
gibi
birkaç
kıyıdaki kez
göre
başlamıştım,
kaldığını
tükenir
Hayatımda
düzletmişti.
tıyordu. kaskatı çarpıyor elim
pürüzsüz
Ayaklarım
kayada
çıkmak
yaklaşan kalkıp
"Gevşe,
anda
etmemeliydi
bana
"Çok
ve
öteki
bir t u t a m a k yerin
kayıyor,
elimin
hissediyordum.
dayanılmaz
istediğim
taşta
bir
acı
buldu. biraz
basınç
artık
veriyordu. Gerçi
ar-
hayalarıma Birden,
büyük
değildi,
ama
sırası
da
etme.
bana
alırken
ve
tü-
küçük
bitkin
ısınırken,
bir
olduğu sesi
bir kez gibi
arasın-
duydum.
mutlu
olduğumu
göstermek
vermedi. Petrus.
derin,
karşıya
uzatıp
hissettim.
Çağlayan
"Ağır
ağır
nefes
al-
deliksiz
bir
geçmiş,
yola
uykuya
Petrus
koyulmamız
da
dal-
giyin-
gerektiğini
kolay "Çok
üstelik
yanıltmış
Çevrendeki
Nefes dakika
Kalkıp
"Buraya
gel,"
verdim. şeyden
nasıl
Sana
olacaktım.
Egzersizi'ni
yaptıktan sırt
dedi.
dibinden
bakılınca,
görünüyor,"
meyebilirdin."
her
Alma
giyindim,
ayaklarımın
doğru.
karşılık
güç
alacağı-
sana."
beş
"Buradan ha
diye
RAM
Egzersizi
serbest
geldi-
çıktım
Suların
el
içinden akan
dururken
dedi
güneş
yorgunum,"
göstereceğim Ve
tutunamadığını,
Sular
uzağındaydı,
gittikçe
nefes
giysilerimi
"Merak nı
dal-
kazanmak
ağır
Uyandığımda
mişti;
Yolu'nday-
biraz,"
suların
güçlükle
söyledi.
insan
son
pişmanlık
Santiago
dım.
dinlen
çabuattım.
kendime.
kadar
bedenim
gövdem
güneşte
adımlarını
ne
göre-
serbest
çalış."
Petrus,
elim
kesildiklerini ve
Petrus'un
Tüm
gölcükte
kendi
Yerimden
maya
biliyor-
olur,
kez
aşağıdaki
düşündüm
elim
kendimi yukarı
kıyıya
Gövdem
hacılara
göğe d o ğ r u bir kavis
Gövdem
çağlayan
çıkın-
Bunu
Öteki
ama
ilerledi ve
atılmıştı.
çalışan
burasıydı.
buldu.
Emekleyerek
bitkin
yer
belirle-
İlk
buldum.
varmaya
yeri
yabanıl
kaldım.
kazandığımı,
daha
geriye itildi,
adım
kafamda
sürdürdüm.
futundum.
tutunacak
dönüştü.
de
yer
olmuş
gücümle
çıkmaz
serilip
istedimse
zorundaydım. Serbest
suya
bir
açtığı yoldan
büyük
çıkar
biçimde
doruğun
bana
ve
kollarımın
müyle
tutamak
gücüyle
Yerini
arayışımı
Santiago'ya
olanca
yaşadığımı
kaldı
olmalıydı:
boğulmuştum.
o
kez
sular
yer
anlarda
kaybetmiştim
bir
bi-
işte!
kalınca
olabilirdi.
elimle
tutunacak
boyunca
Ağır
akan
güvenini
galarında
bildiği
istediğini
varmak
yararlanarak
filmdeki
başarmama
böyle
kendine
bunu
gitmek
bölümünün
son
bulabilirdim. artık
elimi
ötesinde
çizerek cak
destek
serbest
biliyordum,
arandı.
tutunacak
ben
Elim,
gördüğüm
özgür
kalan
Elim,
Yüzyıllardır Ama
birden
daldı,
yer
nereye
öbür
az
yüzyıllar
kullandığım
bir f i l m i .
gücünden
geri
gücümü
hedeflerine
atladıkları
üstlendi.
bir
ama
Çocukluğumda
Sonunda
tutunurken,
tüm
istemiyordum.
eden,
suyun
karı
kayaya Zaten
balıklarının
aşağı
Kolum,
elimle
zorlanmak
teslim
balık
ladım,
bir
dolaştırdım.
elime
sonra
Burasıydı
etmiş-
bakamıyordum.
gerekiyordu.
tının
öbür
öğretti.
sonra
çantamı
kendimi
Uçurumun hızla
aşağıdan
daha
iyi
aldım.
akıp
kenarına
gittim.
gidiyordu.
göründüğünden
çok
da-
dedim. ilk
başta
Önündeki
buradan
gösterseydim
olanakları
iyi
seni
değerlendir-
Kendimi bir
kez
evren RAM ğini mi
hâlâ
daha
yaptım.
benimle Nefes
ve
Gülerek, Sonra
da,
kalmadığını
Çok
uyum
Alma
sordum; yorgun
güçsüz
hissettiğimi geçmeden,
kurdu
ve
Egzersizi'ni
Santiago bitkin "Çünkü
Astorga'da
edince
çevremi
yüreğime
neden
Yolu'nda
fark
daha
yürürken
egzersizi
kuşatan
doldu. önce birçok
tüm
öğretmedi-
Ciğerlerindeki
kez
kollarını
kendi-
içine çek.
hissetmiştim. hiç
de
bitkin
aldığım
RAM
görünmüyordun,"
tereyağlı
çöreklerden
sordu.
NEFES
ALMA
EGZERSİZİ
Petrus'a
dedi.
renle
tüm
havayı
olabildiğince
elden
yukarıya
geldiğince
kaldırırken
boşalt. havayı
H a v a y ı i ç i n e ç e k e r k e n , z i h n i n i s e v g i , h u z u r v e ev-
uyumun
gövdene
girmesine
yoğunlaştır.
kalıp Çektiğin
havayı
içinde tut,
kollarını tutabildiğin
kadar yu-
k a r ı d a t u t v e i ç d u y u m l a r ı n l a dış d ü n y a a r a s ı n d a k i k e y f i n i sür.
Nefesini tutamaz olduğunda,
söyleyerek ciğerlerindeki
havayı hızla
B u e g z e r s i z i h e r s e f e r i n d e beş
www. cizgiGforum. com
Sonra,
ağır ağır
"RAM"
boşalt.
dakika uygula.
uyumun
sözcüğünü
Delilik
Uç
gündür
yürüyüş
beni
gün
şam
dokuzdan
çağlayanın
oradaki
dum,
sonra
ama
gelene
kıyordu. nin
kendisi
ladı.
bir
onunla
olduğunu gün
"Bakalım,
atıştırmak gizli
için bir
vardı.
ilgili
hiçbir
ilgisi
gün
boyunca
hızını
bizim
Önceleri
olduğunu
olmadığını sık
sık
bunun sanıyor-
anladım.
saatine
yarattığımızı
ba-
söyleye-
hatırlattım.
biraz
bu
şeyler
ak-
siestaları
paylaşmadığı
değişmişti.
duraksamamla
zamanın
geçen
hali
Petrus
yürüyüşümüz
Rehberim
bir
benimle
tümüyle
sinirleniyor,
Bana
"Her
çabucak
gibi
davranışı
hızlandırmıştık. günlük
bulmuyordu.
Petrus'un,
uyuyormuş
Dahası,
Önüne
son
yalnızca
veriyorduk.
programa
uyandırıyor,
önce
kaldırdığından, mola
tempomuzu
doğmadan
daha
bilgeliği
bilgeleşiyorsun," gerektiğinde
diye
yanıt-
kullanabilecek
misin?" Bir gun
öğleden
düştüm
karıp
sonra,
omurgamı Birkaç
daha
hissetmeye
de
yaşlı
bulunduğu
dakika
ağaçların yerleri
hızlı
bir öyle
ağacın
uyum ağaç
Petrus,
Petrus,
saçtıklarını, gövdesine
o
sonra
kadar
tişörtümü
gövdesine
kaldıktan
başladım.
bir
yürümekten
kalkamadım.
oradaki
söyledi. iyi
hızlı
ki yerimden
çı-
yaslamamı
kendimi
bitkilerin, sinir
yor-
çok
özellikle
merkezlerinin
dayadığında
insanın
kendini lerce
daha
uyumlu
bitkilerin
hissettiğini
fiziksel,
güç
anlatmaya
verici,
ruhsal
Saat-
mi
g ö r ü n c e bir an
an-
rü
admı
olduğum
ve
koyuldu. özelliklerini
naralarından
lattı. Bütün için rı,
not
almaya
bana
dı.
O
bunları
daha
gerek
kızdığını
günden
önce
bir
duymadım.
düşünmekten
sonra
yerde Ama
okumuş
Petrus'un
giderek
Petrus'un
suskunluğunu
ölüm
daha
sağlasaygılı
lular,
bir
ve
hiç
vanı
olmayan
aksiliği
elverdiğince
dostça
davranmaya
Bir den
sabah,
geçen
hının
ilk
ğundan,
Ana
saatleriydi; kahvaltı
tutuyor,
bar
kalmış
köprüye
ve
oldu-
aynı
geçen
ölçüde
kap-
sonra
Doğa
ırmakların
yatak-
"Kuraklıktan,"
dedi.
"Haydi,
sandviçini
bitir de yola
ko-
bu
kadar
zamandır
acele
ettiğimizi
Santiago
işi y a r ı m b ı r a k t ı ğ ı m ı s ö y l e m i ş t i m
olabilirdi,
lamaya
çok
"Bu Yolu'nda tarlalarda III.
kana
bana
pek
bir an
şey,"
diye
konuda burası bir
önce geri
dön-
caya
'onur
boğulmasın Aklı
sıra
kara
diye
bu
mizah
"Ama
diye
Süevlerle
belki
onca
kadar
kuraklık
dedi.
kanlı kan
büyük
yapmaya
da
olsa,
için
"Ama
Santiago
Çevremizdeki daha
sonra
çarpışmalar
akıp
gitsin
de
bu da
meykent
yapılmıştır."
çalışıyordu.
Gülmediği-
bir
aşk
Don
o
de
at
geri bir
boş
yatak
değiştihaydut-
bir
süre
Quinones
diye
de
Sanbirbir-
birbirleriy-
soyguncular
da
başlamışlar.
gitmiş; bir
ta
ki,
kadına
adındaki
bu
kadının
kaçınmamış.
b ü y ü k aşka
sonra
benim
bulan
soylu
hacı-
Şövalyeler,
nasıl
geçmeden
sürüp
bir
soylular
bölümü-
cesuru
zenginmiş;
bu
ker-
yapanlar
bir
oynatmaya
fedakârlıktan kadın,
yı-
olun-
adam
kalbini
Ama
kayıtsız
1434
âşık
hem
kazan-
tarihin
kalmış,
adı-
Quino-
çevirmiş." aşkın
olabileceğini
şövalyeler
öğrenmek
ilgilendiğimi
ancak
de
hacı
aklımdan.
Yol'un
değişir.
en
böyle
çok
haydutlar
Sayısız
bazı
soylu
Çok
yaşayan
Suero
hem
her
meydanı
zaman
soy-
Avrupa'nın
yolculuk
geçirdim
ırmaklar
en
yeniden
bir
isteğini
ilgisi
nü
Ama
güçlüsü,
kentinde
hiçbir
unuttuğu
Petrus,
değiştirmiş."
bilinir.
uzun
kadar.
nes'in
köpzafer
rahipler,
yüzden,
yüzünden
yetinmemişler,
tutuşmuşlar;
Leön
mak nı
en
O
buralara.
diye
de öyle
kaçırmakla
Karşılıksız
Vizigotlar,
arasında de
doğ-
sorgu-
değiştirdi.
yatağını
diyemem,"
geçidi'
Magripliler
Köprü
konuyu
Dedikleri
Söylediklerini
yine
hürmetine
başlarına
vermişler;
üstlenmiş.
Yolu'nda
güçlü,
biliyorsun?"
ırmak
şey
zamanlar
Alfonso'yla
ne
yanıtladım.
Bence bir
gelmedi.
bu değildi.
hemen
hakkında
büyük.
gelmiş.
inandırıcı
ama tek sorun
köprü
"Hiçbir köprü
dana
sana,
"Bu lında
"bu
gitmişler."
gibi,
dalaşmaya başlamışlar.
savaşa
sürü
yalnız
ülküleri
hacılar,
suyu
etmişler
cinayetler
karar
tiago Y o l u ' n u n
bir
dedi,
Alfonso'nun
adını veren,
gelirlermiş.
kurban
ve
insanların
ürkütüp
çok
başladığımda
"Bu
korumayı
le
akın
olduğu
soygun
nü
ları
III.
çağlarında yüzü
buraya
da
bugün
korumaya
rirse,
da
köprüye
ilk
uğramış,
ları
oldum.
İtalya'da
zorundayım." Açıklaması
ru
soracak
Yolu'ndayız.
Bu
azizin
cinayetlere
Santiago
Neden "Ne
"Bu
leriyle
değiştiriyor."
yulalım."
mek
soyguna
Tıpkı
saba-
açılmamış
yapıyoruz,
altından
pazar
krallar
soyguncular
üstün-
oturduk.
doğa
köprüler
köprülerin
ırmağın Bir
henüz
oracığa
"İnsanlar ve
güzel
bir
vardık.
hanlar
üzere
diye,
"Çok o
bir
etmek
olsun
dedim.
larını
kupkuru
koskocaman
Sohbet risli,"
handiyse
almamış.
yanından
korkunç
çalıştı.
"Gelgelelim," ya
öyküsü.
hattâ
dört
k a r ş ı l a d ı m ; o d a , b e l k i de b e n i m k a y g ı m ı k e s t i r e b i l d i ğ i i ç i n , eksik
sonra,
sürülerinden
"Santiago Yolu'nun
anlattıkla-
vazgeçmemi
sustu,
Vizigot
görünce,
sandviçimi
bitirip
için
arasındaki meraktan
öykünün yola
savaşlarla
geri
ne
çatlıyordum. kalan
koyulursak
bölümü-
anlatacağını
söyledi. "Tıpkı böyle
annem
yapardı."
çantamı
aldım
lumuza
devam
Petrus
gibisin,"
Ama ve
yine
de
uyumakta
dedim.
"Çocukluğumda
sandviçimi
o
çabucak yedim,
olan
kentin
içinden
"Gururu
kırılan
asilzademiz,
da sırt
geçerek yo-
ettik.
anlatıyordu:
redde-
dilen
tüm
miş:
erkekler
Kişisel
cekmiş
ki,
Aylarca, mış
bir kadın
"Yanına bu
burada
otuz
nu
küçük gün
yapmaya
büyük
bir daha
bir
hiç
kutsamanın
bir
on
fikir
kalıp
soylu
ortalığa;
şu
mızrak
Santiago
biryolunu
ara-
cinayetler ve
Küçük
anda
geçmekte
Hacılar
kırmakta
Yolu'nun
en g ü ç l ü s ü ve en y i ğ i t i o l d u ğ u n u
bütün
daha
görmek
rektiğini
sa-
"Peki,
aracılığıyla,
kararlı
tüm
oldu-
nağına San
"Ben
şövalyelerinin Sancak-
şövalyeleri
bekle-
muzlar
bir
kızartılıyor,
masallar
şarap
anlatılıyor,
devamını önüne
kurulduğunu su
gibi
şövalyeler
anlatırken,
hayal
edebiliyordum:
akıyor,
çalgılar
çarpışıyor.
sahneler
tüm
çalmıyor,
Petrus
canlılığıyla
Do-
öykünün gözlerimin
geliyordu.
"İlk
gelmesiyle
Quinones
ve
temmuzun
yoldaşları
onunda
bütün
güç
yarışmaçarpışıyor-
l a r , g e c e l e r i de g ö r k e m l i ş ö l e n l e r d ü z e n l i y o r l a r m ı ş . M ü s a b a kalar
kimse
muş.
Bir ara,
mış
ki,
yelerden, na ve ki
kaçamasm meydan
iki
sonra tek
korumak
köprünün
üstünde
gelenlerin
ağarana
ateşler
şövalyelerle
bundan
hacıları
gün
yanında
öteki
diye
okumaya
çarpışmaların
köprünün
kadar
yakılmış.
bir daha
dair
düşen
için
şöval-
savaşmayacakları-
Compostela yemin
yollarında-
etmeleri
isteni-
Suero
de
dokuzunda
Quifiones
reklisi ve en
güçlüsü
valye
şövalyeye
hiçbir
Bu
saldıran
destan
tı'nın
doğmasına
ilan edilmiş. meydan
haydutları
sonradan
karşılaşmalar
Santiago Yolu
Kılıcın
neden
tek
O
günden
okuyamaz ortak
sonra
ermiş en
ve yü-
h i ç b i r şö-
olmuş,
düşmanları
Santiago'sunun
olmuş."
sona
şövalyelerinin
soylular bilmişler.
Askerî
Tarika-
evlenip
hızlı
alanı
Don
hiç
o
sordum.
gerdanlık
bir aşk
tapı-
bugün
hâlâ
sormuştum." Petrus.
"O
yazılıyordu. öyküsüyle
za-
Orta-
kim
ilgi-
Quinones'in
her z a m a n k i
de
yavaş
yol
sessizliğine
aldık.
yürümeye
biraz
olmadığını
başladı.
söylüyordu.
Yine
olmaktan Sanki
o
gün
Bir
hafta
hızı
bo-
sürdüre-
derin
yakında
ve
Petrus
doğruyu
çok,
pek
anlat-
büründü
Üçüncü
yorulduğunu,
yorgun
belliydi.
öyküsünü
söyledüşün-
çok
önemli
başa
yıkın-
olacaktı.
Öğleden
sonra
büyük
yapılmış
ahşabın
Foncebadon'a
bir
damları
çürümesiyle
bakıyordu;
Yolu'nun
en
Haç.
kez
Bu
vardı
bu
oraya Yakub
başka
bırakmaya
zamanın yok
bir
Petrus'un
bir
önce
istilası
sırasında hacılar
kayağantaşı
daha
yavaş
taşları
edilmiş
almadan
yürümekte
uçu-
Demir
yürüyen
Terk
bir
Santiago
Demir
yolunu
getirdikleri
yanı
veren
tepesindeki
üstünde
an
destek
görülüyordu:
Sezar'ın
yerlerden
bir
biri
bir
kayağantaş-
ardında,
oldum;
kaidenin
anıta
ve
Köyün
bir t e p e n i n
ben
ahşap
evlerin
aşındırması
işaretlerinden
tuhaf
baştan
Taş
olmuştu.
başlamışlardı. ki,
vardık;
burası.
sabırsızlanan
kocaman
Haç
köydü
karşımızda,
önemli
yükselen
konmuştu.
taş
de
konuşmadan
yürümekten genç
halinde
uyarak
o
tarafından
varken,
Suero
olduğu
dum.
ge-
ki?"
içinde
dar
kez
Tiago'nun
diye yanıtladı
erkekler
celer
ruma
bir
etmemiz
diye
San
evlenmediğini
hiç b i l m i y o r u m , " yalnızca
bir savaş
kadar
tan
"onur geçi-
köprüyü
olmuş?"
boynunda."
emindim;
tı
dönüp
devam
gidip
büstünün
zamankinden
şey
ne
bırakmış;
mediğinden
bir
yola
gerdanlık
kadınla
daha
Haç'ıyla
"Ağustosun
hacılara
her
yunca
Petrus
Compostela'ya
sonra yeniden
gün
yapılıyor-
o k a d a r art-
sürebilmesi
Yenik
asla
görevlerinin
olacağına
sayısı
yormuş.
Don
iki
cek
rakiplerin
başlamış.
tıktan
de,
Quinones'e
de
Rehberim,
şölen
geldiği
bir
o
öyle
başlamış."
Nasıl
lar
okuyacak
Geri
meydana
Don
"Doğrusu
lenecekti
meye
ya
manlar tarih lıkta
meydan
bırakmıştık.
Tiago'nun
olduğu-
k a n 111 a y a c a k m ı ş .
geride olayların
istedimse
altın
ne
kendisine
o
söyledi.
l a r ı n ı , b a y r a k l a r ı n ı d i k m i ş , i ç o ğ l a n l a r ı n ı, u ş a k l a r ı n ı ç e v r e s i toplamış,
kenti
dini,
"Santiago
konuşlanmış.
otuz
verede-
gelmiş.
arkadaşıyla,
kentte
karar
zafer elde
unutamayacakmış.
Santiago Yolu'ndaki
aklına
aldığı
yaymış
aşkını
onu
Öyle
adını
Derken,
duyunca
ğumuz
yaparlarsa açmış.
onun
reddedilen
durmuş.
vaşları
ne
savaş
on
metre
ulaşmak Merkür pagan haçın
köyde
o
ka-
istiyoronuruna
geleneğine kaidesine kadar
çok
ancak
ben
edemedim. olduğunu
daha ve
hızlı
yürümeye
devrilmiş
ağaç
sonra,
bir
yerine
oturmaya
tahta
"Biraz
haçın
Demir
Petrus'un tım.
Tıpkı
şadıkları
yerleri
küçük
oturup
haline
çevremizi
gelinceye
Uzaktaki
bir
Petrus, ye
"Sence
terk
Don
"onur
Don
bir saat bile
ıssızlığa
belli
bak-
sağlam
ya-
ve
uzun
zaman
da-
dır.
ne
uzanıp
olmuştu
Suero
de
Terk rada
deli
miydi?"
di-
geçidi" n i
"Bence ğim
"Bana
gibi
değildi,"
pek
o
zorunda
diye
deliydi;
kadar deliydi.
tıpkı
olduğunu
benim
bile
kadar deliydi.
baksana,
kılıcının
Agape'den
beslenen
olmak
ille
"Deli mak
ya
da
gerekmez.
peşinde
için
Assisili Sokağın
Aziz
kavramlardan
yanıp
Petrus,
için
bildiğimi
hayatımı
meydana
için
de
da
çok
tanıştığın
tıpkı
gibi
ateşi
gördü-
senin
kadar;
daha
Hepimizin
vakit
gelmesine
kuşlarla bile
konuşmak
yaptığı
Agape
büyüktür,
kalkış-
herkes
onun
Mavi
Küre
söyledi.
hiçbir
Egzersizi
Ama
yaparak
Agape'nin
gelişebilme-
korkmamalıydım.
yoktu. zaman
verirsem,
Ama geç
Yaptığım
hoşlanmıyorsam, değildi.
kendimi
nasıl
de-
Değişikliğin
verimli
birtarla
bir
bildikleri
Foncebadon
kentine
hep
olup
çoğu
zaman
değil.
zorunda
Ben,
savaşmasından
söz
ediyorum.
yolunda
her
örneğin,
bir
karşılaşırız; mek.
O yüzden, Senin
çeşitli cik
yolu
İşte
zaman
her
vermek ölüm
giderken
sin,
kaza
da.
Basit
gün
bana
de
bu-
ihtiyacı söylemek
diye
Düş bir
vakit
yanıtla-
dayattığı benim
hayatında
iradesiyle,
çözülmesi
bile
zor
düşmeden
Gücü'ne
bırakman
ölüm
de-
sözüdoyuisteye
sorunlarla
içinden
kalım
yoktu;
geçgere-
sorunuydu,
Agape
toplumsal
sağ
tüm
kararın
gösteren
bir
aşırı
bir
seçim
bir
sorunlar. bütün
tüm örnek
bu
olabilir.
götürecek
yolcuların bile
birlikte
sana
biri-
sobi-
yerine
ölümüne
küçük
Sabah
yol
tabii."
getir-
Hayatımız
bir aracı
hayatımızı bu
gerektiren olduğumuz
yükümlülüğü
çıkan
kaldığımız
salim
yapmamızı
vermek,
karşımıza
arasında seni
seçim
karar
zorunda
yapıp bir
bir
bir
ayrılmak,
gibi
ceğini
an-
Belki
ama
gündelik
kendi
çağlayan
hayatımızda
vardır.
risinden
hayatla
bunları
kalırlar,
çağlayanın
düşünecek
zor
gösterdi.
"Ama
yunca
karşı
işi Y a r a t ı c ı
durumunda
seçenekleri
runlar
işe
bu
değişemez en
değişiklik
kendilerine
insanın
şeye
ama
bilmiyorum,"
kaderin
her
eg-
sordum.
bittiğini
kabullenmek
is-
bu
döner."
bir
bütün
neler
ister
tüm
değişikliğin
baktım.
birlikte
burayı
Ve
hayatındaki
aleyhine
"Burada
"Hayat
şey,
egzersizler
görür,
insanın
bulmadığı
işten
kafamız-
bu,
insanlar
bu
her
zorundasın.
gözleriyle
"İnsanlar
ettiğim
ek-
Kendinden
istemiyorsan,
vermek
savaşı
Petrus'a,
bile
bana
öğrettiğim kazanır.
yöneltecektir.
seçmediğini
mek
sorun
izin
nü
kir.
yanar.
fethetmeye
manav
Ke-
da
duruyorsun.
gösterebilir.
değiştirmekten
hoşlanıyorsam
ğiştirmem
ateşini
verdi-
tutuşur."
Agape'nin
çağrılacağını
işten
delilik
Ama
planlardan
delilik
bir
dönmesini izin
sana
öğrendiğin
seçip
rucu
senin
Amerika'yı
köşesindeki
daki
sıradan
bir
Francesco
bu
verdim.
Ya
dolanıp
de
hoşlanıyorsa
özlemiyle
şu
dı.
zaman
olduğunda
ğişiklikleri
kaldı.
yaptığım
yüreğinde
hatırlamayınca,
değildim.
tıpkı
Şu
bile
karşılık
kadar emin
sorarsan
şiş A l f o n s o ğün
hatırlatmak
deli
yanıttan
kim
o
aleyhine
edilmiş
tohumlarını
anlam
aramaya
yaşayan
için
üzere
değişiklik
duymuşlardı.
Quifiones
olmak
katılamaz;
Böyle
Gücü'nün
memnunsan
yürekten
savaşa
gi-
da in-
dahil
gelmesine
"İnsan
Düş
olacaktım.
değilsen,
seni
meydana
ki
önümüzde
Acaba
de
kendinden
temez
insanlar da ya-
Yaratıcı
vermiş
zersizlerin
etmişlerdi?
Suero'nun
izin
"Agape
sordu. Ben
si
gibi
kadar
dağları,
sanlar
orada
saran
Evler
güzel b i r y e r d i burası. yeri
mesine
orta
ulaşabilirdik.
değiştirmesi
denvadisiyle böyle
meydanın
dönüştürmüş,
memnun o yüzden
olmadan
yatak
olmalıydılar.
bir
evlere
gezdirdikten
ancak
değiştiriyorlardı.
yıkıntı
Yıkık
göz
dedi.
gece
yanına
ettim.
uzun
verdi.
geçmişti,
ırmakların
pılmışlardı, yanmış
biraz Haç'a
fark
uzun
bulunduğu
karar
soluklanalım,"
Vakit öğleyi otursak
başladığımda
gövdelerine
evden da
açacak
nasıl
bo-
kararlar, çıkıp
seçebilirbir
aracı
etkileyebile-
Petrus bulmak
anlatırken
için
Santiago
anda
benim
mam
gerekiyordu.
için
Aklımdan rı
vermenin
dedi.
en
önemli Doğru
geçenleri
tek yolu
"Korkmadan
gözden
geçirmeli,
Petrus
işte
ve
kılıcın,"
şey
onu
vermek
kararın
sonra
Kılıcımı
seçmiştim. bir b i ç i m d e
"Doğru
olduğunu
EGZERSİZİ
bulTepeden tırnağa kara-
bilmektir,"
kapılmadan
GÖLGE
Şu
zorundaydım.
Petrus,
ne
karamsarlığa
bana
ben
kılıçtı,
söylediğimde,
zaman
nasıl
düşünüyordum.
yürümeyi
kararı
yanlış
ondan
o
Egzersizin sorunun,
kendimi Yolu'nu
öteki
yolu
gevşe.
Beş d a k i k a b o y u n c a , gölgelerini incele.
çevrendeki t ü m nesneler ve insanların
O nesne ya da i n s a n ı n t a m olarak neresi-
nin gölge y a p t ı ğ ı n ı b e l i r l e m e y e çalış.
karar vermelisin." Gölge
yapılacağını
Egzersizi'ni
anlattıktan
öğretti.
sonra,
İ k i n c i beş d a k i k a b o y u n c a ,
"Senin
dedi.
a y n ı şeyi y a p m a y a d e v a m eder-
ken, çözmeye çalıştığın soruna odaklan. zümleri
O l a s ı t ü m y a n l ı ş çö-
araştır.
Haklıydı. "Öyleyse
egzersizi
şimdi
doğru
çözümü
Döndüğümde
yap.
Ben
biraz
bulmuş
dolaşacağım.
olacağından
emi-
Birden
son
birkaç
hatırladım,
mediğim
bir
şimdi
Bana
konuda
Petrus'un
bu
öyle geldi
karar
ne
kadar
terk edilmiş ki,
o da
verebilmek
ne
için
acele
kentte
olduğunu
vakit
et-
oturmuş bil-
kazanma-
çalışıyordu. Çevremle
Alma
leri,
ne
nın fark
zaman
yıkık
gelerini lerin
uyum
Egzersizi'ni
kanın
tam hiç
evlerin,
olarak de
On
kılıcı
koyuldum. layıp
ki,
bulma Aklıma
Santiago'ya edip
hilelere
kılıcı
çarpık
dakika
çurpuk
gölgeleri
odaklanmak sorununun bir
sürü
gitmek
nereye
başvurmayı
hiç
fikir
geçti
yaptığını
taşın
zor
değildi.
Çok
geldi;
önce
bir
sonra
öğrenmek
g ü l ü m s ü yo rd u m .
hiç
dik
açılı
ise o
yu-
kadar geçme-
düşünmeye otobüse karıma
için
düşündüm.
Petrus geri d ö n d ü ğ ü n d e ,
önce
gölgesi
Egzersiz
göl-
nesneanlama-
daha
çözümlerini
aklımdan,
bıraktığını
o
kirişlerinden
izledim.
yanlış
dakigölge-
haçın
bakarken,
Bunu
bir
Nefes
beş
çevremdeki
gölge
düz
RAM on
ardımdaki
gördüm.
evlerin
süre bakıp
ve
Gölgelere
bölümlerinin
Bazı
bir
ağaçların,
olmadığını
düşüyordu,
için
saatime
saptadım
taşların,
hangi
kolay
büyüleyiciydi den,
Sonra
dolacağını
etmemiştim.
gölgeler
kurabilmek
yaptım.
incelemeye başladım.
varlakçaydı.
fon
gündür
oysa
sohbet ediyorduk.
ya
olarak,
hangi
doğru
eledikten
nim."
tiğini
Son
at-
tele-
duygusal
bir beş
dakika
çözümlerin
sonra
daha
kaldığını
gölgeleri düşün.
geriye b i r t e k doğru
incele ve Onları
geriye
birer birer
çözüm kalsın.
"Ne
oldu?"
"Agatha nı
keşfettim,"
rusu
diye
yapmış. Petrus
diye
Gölge
nerede
Kılıç
"Sen
dâhisin.
"Karımın devam
na
"Bütünüyle
çevreye
çok
ması
sefer
çok
de
olsa
la
bir
Petrus
saçma
açıkta
bir
yanlış
başka
kılıcını
gerek.
Ve
İspanyol
en
bulmak
sana
durduğu,
diye
ama
bir
olmalı."
yerde
"Burada
mın
Buraya
kentte
yerde
olamaz,
Sonunda
bir
barın
"Bir
"Nedir "Bir onu
gibi
kentte,
edilmiş
bir yer-
birkaç kişi
ayırt
ol-
onungöre,
bir
kentte "En
şey,
bu Bu
olmalı,
edilmiş
bir
fazlasıyla
da
egzersizi tahmini
ama
kılıcıhemen
terk
edilmiş
kentteki
bir
dikkatini
kılıç
öğrettiği
egzersiz-
bırakmak kimsenin
bir y e r d e .
Demek,
herkesin
en
olurdu.
kutsal
çalmaya
Kılıç cesaret
yanlış
ama
çevresine
şey
dağın
üs-
Petrus.
"Vakti
geldiğin-
hafta
ben
onu
zaman
şimdi
Orada
ardımız-
bu
terk
olmamız
yol
kaldığımıza
göre,
demek
ama
güneş tam
o
birkaç yüz
görmek
da
adım
edil-
nedensiz
bu
şimdi saatte
Haç'ı
uzağımızdayAma
istiyordum.
sonra
bugün,
metre
daha
Demir
istiyordum.
öğrenmek
aldıktan
akşama
sıra
burada
Bütün
buraya burada
bir
takılıp
olmamız
gerekiyordu. Vakit
kadar
geçsin
gergin daha
gergin
diye
gevezelik
görünüyordu, önce
birçok
gördüğümü
adı
aklıma
böyle
gelmeyen
olmuştu,
Soluma
Petrus
vahşi
köpek, bir
Dönüp
köpeğin
ne y a p m a m
bir
aklıma.
değildi. bir
sabah
oradaydı!
sonra
dışarı
karşılaşırsak
an, O
filmlerde
kimsenin
aklının
Oysa ben burada,
gerçekle
karşı
ortadan
köpeğin
de
önce... üstüne köpek.
olacağına
söz
kaybolmuştu. dehşet
çalışıyordum.
ucundan
şimdi
korkak
filmlerindeki bir
bu
birden,
sedirin
ayırmadan,
bulmaya Western
kaçan
sanki. ama
ederken
hemen
Beni
ama
Petrus
kahvaltı
yanımda
arandım,
gözlerinden
gerektiğini
çıkarmak
yılabilecek
daha
Sonra
h a 11 r l a y ı v e r d i m .
karşılaşmamızdan
hemen
yerdeydi
görmüştüm,
hatırlamıyordum.
Köpek
rehberimi
kımıldamıyorduk;
çalışıyordum,
başka
sinirli
kasabada
onunla
döndüm.
onunla
olacak iş
o
etmeye
aklı
kez
o n u bir kez böyle g ö r d ü ğ ü m ü
geldi
uy-
bir
saklanmıştı,
olasılıkla
koşar
adamı
iyi
Haklıydı.
oyalandığımızı
neleri
çok
uzun
e t t i k de,
olurdu?"
ardına
Büyük
bir yer-
küçük
ne
baktım.
edemeyeceği
Santiago yakınlarındaki
görebildiği,
sonra Yol
oyalanıyoruz?"
gerçekten
ve
neden
vermişti.
yapılabilecek
kadar
dı
de
yere
yanıt
Gözlerimi
kılıcına
dedi
acele
Haç yalnızca
dedim.
Mesela,
yanlış
o
gibi
aydınlatıyordu.
çekerdi.
görebiliyordum.
var,"
kadar
Güneş
yıkan
bana
bu
saatler vardı.
Petrus'u
süslerdi." ya
Bundan
değildi.
edemediği
o ?"
dünyevî
kilise
terk
Benimle
Müneccim'in
olmalı.
yerde
anlayamadığına
olurdu.
kentte
duvarını
dedi.
daha
yanlış
geçenlerin
duyduğunu
şey
gören
farkı
bir
düşünüyorsun?"
En
bir
çünkü
oradan
gurur
terk
birbirinden
yapmak
benzer
ve
iyi,"
mu
değil.
hacıların
"Çok
miş
neden
kovalıyormuş
Petrus
burada
bulunduğu
eledim.
türlerini
olduğunu
"Hayır,
kılıcı
arasındaki
kılıç
atlı
bu-
sonucu-
ettim:
bulunduğu
tamamen
orada.
gerek yok,"
Petrus,
dan
daha
duruyor,"
görülemediği
Devam
insanın
önemlisi,
kılıcı
"Bak,
Gölgelere
yerde
için
bir şeye
kılıcım
uğrayacağım."
anlayacaksın."
tahmini
bir yerde."
Bunu
bir y e r d e
uyduğu
olacağından,
farklı
bir
de
kiliseye
Haklıydım!
en
senin
her
"Böyle
sanıyordum."
güvenli
sürü
bir k i l i s e d e - evet,
tündeki
doğ-
herhalde."
demek.
gülümsemedi.
bir
kimsenin
de
iyi
en
vardım." Bu
le
yolu
söylediklerini
"Gelgelelim,
bir
bu
yazdığı-
sordu.
vardığım
düşündün
giremediği
ettim.
lunduğu
biliyordu
olduğunu
Bütün
nasıl
yanlış t a h m i n i
Santiago Yolu'ndan
yürüdüğümüzü
Brezilya'dayken
"En
bakarken
söyleyeceğim:
için
romanlarını
Egzersizi'ni
gölgelere
bir
polisiye
espri yaptım.
kılıcımın
"Önce,
muş
sordu.
Christie'nin
İkimiz düello
karşısına bile
içinde
sahbir
geçmezdi;
f i l m d e bile g e r ç e k d ı ş ı sa-
karşıyaydım.
Ve
Tümen
-hatırlayacaksınız,
sayıca
için
böyle
adlandırılmıştı-
oradaydı.
miş
bir e v
gördüm.
fırlasam
lirdim,
Tümen
ve
varlığının
na
kısılmış
silip
çıkamazdı.
çağrıştırdığı hissetmem
Gözlerimi men
Birden
oraya
ondan
attım
her
saçma
kafamdan.
lıcımı
bulmadan
ben
onu
şısına
olacaktım.
Santiago
an
lımdan
karşısında
edil-
tırmanabi-
fiziksel
varlığı
kendimi
kapa-
geliyordu.
Bu
olasılığını
k o r k u s u n a Yol
şansım
Köpek
bir
karşılaşmam
durmadan
he-
işte.
Kı-
gerekmişti;
ortaya
çıkabileceği
Kaçsam,
karşıma
giden Yol
dehşete
çıkaramayacak,
yoktu.
daha
korkusuyla
tuzağa bile,
hep ecel teri
Daha
köpeği
boyunca
Kar-
çıkmasa
boyunca
düşecektim.
hayatım
sonra
da,
türlü
ak-
bir
o n u n yılgısıyla ya-
şayacaktım.
O
vaşa
saat
bunları
geçirirken,
düşünmeyi
odaklandım.
bırakıp
Petrus
maydım.
Korkuyordum.
pek
daha
biraz
yaklaşıp
köpek
patlak
ortadan Yüreğim
hafifçe
yaklaşmaya
vermek
üzere
kaybolmuştu, yerinden
hırladı.
başla-
olan tek
başı-
oynarken,
Yüksek
sesle
sa-
kö-
havla-
gözlerimden
Göğsüme
koca
bir
kıldığımı
görünce beni
ve
ölmeyeceğimi
böyle
korkumun
daha
mazsa y ü z ü m ü Bacağımda et
ve
kaptığım
gibi
ısırmaya
var
160
ayağa
çarpmıştı
belli
Ne
engel
duyarak
yaraya
atlayıverdi. sanki.
zaman
belirsiz
ha
güçlü
uzundum.
başladım.
diye
hafifçe
gördüm.
uzandım.
Yere
hatırlasam Hiç
fırladım.
köpeğe
çok şaşırmış
Köpek
geri
doğruldum Ellerimi
Köpek,
vurmaya gibiydi;
çekilmeyi
yı-
da, ol-
boğuşuyordum. ve
bir
yüzümden
bunu
görün-
O a n d a e l i m e iri b i r t a ş p a r ç a s ı g e l d i . gücümle
çünkü
Korkum
Ta-
başladım. biraz
geri
rüzgâr esti. taşı
sürdürüyordu;
gücüne
Ondan
bir
an
kaldım. ğımın
mı
bir
o
daha
parçalamaya
Gözüm
başlamıştım;
aklımdan. kentte
bitireyim
sarmak
son
Bir-
sıcak
bir
ısırınca
taşı
pençeleriyle
başlamıştı;
canını
olsun
giysimi
hakkımdan
atladı-
da
kolayca
bırakmak
da
biraz
Santiago
üstüme
kez t a ş t a n
başladımsa
Isırmasını
bu
istiyordum.
Köpek
Bu
istiyordum.
ve
vermek
tuzakmış.
devirdi.
vurmaya
Güçlü
geçti ıssız
işi
yaramı
elimi
kındaydım.
kadar.
indirip
başka yere
başardı;
Ellerimle
far
dum,
da
bağırmaya
durdu.
işten artık s ı k ı l d ı ğ ı m ı hissettim;
saçmalığına
yeniden
da-
hâkim
çalışıyordu.
olduğu ve
de
kendime
hissetmeye
hissettim
kurtulup
arama
bu
beni
kere
önce
kılıç
Meğer gibi
bir
okumaya
güçlü
ama hem
köpeğe
sonra birden
gülünç
gibi
ama
bırakmadan
İşte o z a m a n bu
kafasına
Yolu'nda
henüz
kendimi
demir
olabilirdi,
azalmıştı,
geçenleri
ki
çevik
d a h a ağır,
dövüşmenin
kendimi
Daha
geriledi,
aklımdan
köpekle
zorunda
yakamadı-
önleyebiliy
or-
yırtmaya,
kolları-
gelmesine
ramak
kalmıştı. Ansızın,
içimden
getirirse
söylüyordu: ğım
çok
ğunu
bu
aynı işe
son
nuşmalarımızda bulamadığını gitmek,
işte
Hac
ama
Habercim
verme Astrain
birlikte,
Daha
bir an
ne
önce
fark
çocuklarımın Bütün
çağlayanlara de
böyle
sırtımı
kurtulacağımı
olacaktım.
tüm
Baca-
bedenim kimin
ve
zonk-
sesi
benimle
durdu
kapıldım. insanın
istiyordum.
dövüşmekten,
yaşıyor
Astrain'di
birçok
Köpek
benim
diretiyordu;
isteğine
ama
duydum. ve
yaralardan
duymuşçasına
çalışmak
artık.
ses
olmamda
söylemişti,
karımla
köpeklerle mıştım
düşecek,
teslim
sesi
bir
bir
biteceğini
bacağımdaki
anlamıştım:
Köpek, ha
Yenik
Ses,
gelen
dövüşün
acıyor,
luyordu.
diğim çe-
Düşmanımın
ben o n d a n hem
elimden
daha
dönmüştü
den
ğı
taşı
Biraz
Sanki öyle bir
olamazdı.
olamazdı,
yere
öleceğimi
olamıyordum.
koruyayım
olduğunu
Canının yanmasından kilince
üstüme
başladı.
bildiğimi
bir acı
çekip
ce, y ü z ü m e s a l d ı r d ı . şı
kaya parçası
gırtlağımı
kopmuş
gırtlağımdan
köpek
büyümesine
şiddetli
parçasının
ve
da
okuyan
cesaret vermişti.
daha
daha
güçlü
sa bu k a d a r ü r k ü t ü c ü o l m a z d ı ; d i z l e r i m i n b a ğ ı ç ö z ü l ü y o r d u . Korkumu
bana
den
kurtulmayı
Aklımdan dı.
b u l a n a n taş
Ben-
boyunca
ş i m d i o an g e l m i ş t i
başka
kana
g e r e ğ i n d e n f a z l a s a y g ı g ö s t e r i y o r d u m ve bu b i r t u z a k t ı .
olamıyordum;
kaçma
ânın
Düşmanla
de C o m p o s t e l a ' y a
dökecek,
damına
olduğu
terk
alt e d e c e k t i m ya da o b e n i dize g e t i r e c e k t i .
dikilmekten
düşmüş
her
önce
fazla
köpeğin
ayırmaksızm,
k i m b i l i r kaç kez k a p ı l m ı ş t ı m ve
ya
evin
Bir
şey
çok
Yakınımızda
oldu-
konuşan. bir
Daha
kez
da-
önceki
ko-
hayatlarında ederdi yanında bu
ki?
kılıcı
Ben
olmak,
eve dile-
saçmalıklardan,
tırmanmaktan
düşündüğüm
bık-
olmuştu, 161/11
ama
boyun
eğme
olacağımdan Terk ğin
sürüsüyle
da
görmüştüm.
ki
bir
ve
teslim
gelen
ses
köpe-
dedim
için,
mak
için
fark
gördüm.
di;
arasında
onu
edince
koyunlar
beni
için
geleceği
RAM'm
gibi
köpeği
biraz
yakaladım.
umudunu
gücüyle
böyle
ilgili
Ne
taşıyor-
umutlarım
gözünde
artık bir
sındaydı
artık:
oralı
bile
duygusuyla lim
olmak
kurtaran doldu.
karşı
kendimi
köpeğe
Bu, Kendimi
hafifçe
tı.
Bir
ve
koyunların
kenarda
fark
Bu ladım.
karşı-
bırakmıyor,
birden
koyunların
bir
köpek
Benim
güç
gibi
ki
karşı
çobanın
tes-
Evin
arduvaz
kaçması
kalmamıştı.
de
deliliğin başladım.
Dişlerimi
seslerden
nefret ak-
yüzündeki
korkuyu
korktukları
kadar
gördüm korktuk-
ettim.
halimden
de
korkmuştu.
başladığımızdan
Dişlerim
saldırarak
gırtlağına
çok
dişlerimi
O
beri
ve t ı r n a k l a r ı m l a
beni
dehşete
geçirmeye
anda
ilk
çalıştım.
de
Zafere
ulaş-
bir
de
Bugün
zavallı
yordu.
bir
o
Bir
ni
geçirmiş
çözüm
yaslanır
iyi
topraktaydı,
güçle
hissettim
arasında
kötü
orada
birboşlukta
yok
"Sen
O
bulacak
etmişti,
etmek
Prens
artık
için
kar-
Prens'sin,
olmak
Israrla,
istemi-
ele
geçi-
Biraz
daha
ve
bir
topraktı
her
şey
Tümen
hayvanla
fır
değil,
Dizlerimin
yıkılıverdi.
ve
fır
kazana-
bir d u v a r a y a s l a n a y ı m
pisliğe
meyveleri, toprağa
çevremdeki Bayılırsam,
Artık
doğrulu-
korkuyordu.
dövüşüyordum.
duvar
yüzüstü
Tümen, ve
Kendimi
düşündüğümü
benden
gibiydim,
yaslanmaz
ol-
geliyordu.
söylüyordu.
Bakışı çok
bulmalıydım. olan
çözüldüğünü
Toprak.
baktım.
Bayılmamalıydım.
caktı.
gibi
öldürmemeliydim.
köpekten
geçer
görecekti.
vardı.
duydum.
olduğunu
oradan
görüyor-
Astrain, ben
de
yüzünü
köpeği terk
Ama
sesini
köpeği
da
Kendimden
toprağın
kılıç
O
çobana
Artık
dönüyordu.
ele
fısıldadı.
için
eder
oradan
hayvanı
güç-
ben
iteledim.
yüzünü fark
sanki.
ama
olduğu
karaltılar
Gücüm
Artık
kadar
bodrumuna
ölümün
bazı
o
başardı,
kendini derin
Ustamın
oluyordu.
Çingene'nin
eden
arayan
diye
gereken
parçaları
na-
ben
kaçabilir-
dönüşmüştü
gittiğini
Savunmasız
uzaktan
direnmeliydim.
bir
o
delik
onlar T ü m e n , "
böyle
ben
orada
k o n u l m a z bir istek d u y u y o r d u m .
ama
saldırdım;
hayvanı.
ama
Korkusu
uçurum
yanlış
birazdan
içimdeydi.
at-
düşürdüyse,
dans
insana
birinin
dönüştürmüştüm. şeytan,
üstüne
kez
şeyin
istemiyordum.
kurtulmayı
Tam
bulanıyor,
kaçacak
benim
nın Tümen
Dövüşmeye
boğazıma
pek
bir
arkası
şeylerin
çevresinde
Dönüp aynısıydı.
çaldım
belli
geçmişti.
evlerden
olanaksızdı. bir
da
ona
duvarının
dum,
koymalıydım.
ettiği
hiçbir
kurtulursa
olmasını
altımdan
edilmiş
Tümen'e
rilmesi
silah-
köpeğe
yere
gözlerinden o
şimdi
Zihnim
kullanılan Bir
Başka
çabaladı,
Altımdan
daha
korkusu
dum.
şı
bir
sonunda
terk
yordum;
karşı
çıkardığım
köpekten
ve
atlayıp
kurtulmaya
olmuştum,
onu
kez f a r k l ı bir şey
söylüyordu.
hissetmeye
hırladım,
duran
ama bu
bana
güçlülük
bıkmasına
yanılsaması
bana,
sözünü
bir
Üstüne
şeyin
korkum
lüydü
olan, engin
savaştan
açan
gün
benden
şey y a p ı y o r d u m .
onun
insanın
herzaman
o
İstediği
bacağını
Yüreğim
gerektiğini
köpekmişim
gösterdim,
larını
oldu.
dönüştürerek
Petrus'un
engeldi.
köpeğin
Onun
kapılmıştım.
yol
Dünyaya durmam
bir
çabalıyordu.
bekliyordum,
bir kez d a h a f ı s ı l d a d ı
söylüyordu. larla
değil,
bu
Artık
istemesine
kaçmaya
Ama
çobanı
umuduna
Ruhumu
Astrain
düşman
koyunlar.
olmayan
kaçmayacağı
kurtulup
duyuyordum.
tırmalıyordum.
Birden, elimden
istek
altımdan
Hayvanın
döndü. Köpek
bir
yenecektim.
bırakıp
yavrusu
atarak
ısırıyor,
ben
çil
bacağından
yardımıma
onu
olduğunu
Kurtuluyordum.
bir
kılıç ve
bir ç o b a n ı n
büyük
kalmamıştı.
Pençe
yıkıntıları
kazandırmak
ve
bir
bakınca,
şatonun
başlayınca zaman
çobanın
yöne
koyunları
niyetlendi.
oyalayayım
geri
güçlüydü
dönmekte
eski
Köpek
bağırmaya
d u m ve bir an
sıl
önce
Hayvanlara
tuhaftır
geldiği
kırlardan
daha
saldırmaya
daha
daha
sokaklarından
Sesin
birlikte
sahneyi
dağıldı.
sefer
önemi
kentin
çekti.
Bu
Çoban
bu
emindim.
edilmiş
dikkatini
onlara
isteği
Taşlar
be-
bağı-
dedim,
ve
tahta
düştüm. toprağın
ama toprağın
hükmediyor
ya
meyveleriydi
-
meyveleri.
Evi
da
ona
toprak
hükmediyordu. toprağa ğımda ve
yakıp
kül
sağlayan siydi.
Tepeden
Tümen Agape
ruhuma
tırnağa
toprağa
olduğunu
dışarı bir
uzun
düğünü
yan
Yaralı
bir
köpek ve
şey d o k u n m u ş
ama
bunun
Bedenim
titremeye
kendi
gö-
devam
âlemine
dön-
bitkin
baktım:
içinde
arasından
halde
kanlar
inanmak
olmalı,"
bir
içinde
bana
"Ama
süzüldüğü-
oturup
karşım-
kuyruğunu
bakan
istemeyen
dedi.
yere
bir
sallaDemir
çoban.
çoban,
"Yediğin
ç ı k a r d ı n ya,
birazdan
bir
dım;
bir
peğin
Başımı şekkür
salladım.
etti,
O
Petrus
gömleğinden
bir
sardı.
tüm
Sonra de
ciddi
bedenimi
Hiç
"Bu
aldırmadım.
mizledim. zersizi'ni
yapmamı
içinde
hissetmeye
orada
olacaktım.
Ve lecekti.
Demir
vardır,
seni
Yerimden
önerdi sonra
Tümen
Haç'ı
kalkıp
yerden
Yarım
te-
şey
söylemeden
yoklamamı
iste-
beni
ne
beri
büyük
gün bir
edemeyiz.
güne ama
teraz
aldı.
Eg-
oralarda
dünyayla Demir
uyum
Petrus,
boşaltmıştı
arasından oraya.
su
otlar
Haç'ın
müyle
yükse-
bulandırmıştı
ve
kapanana
zenfektan
yaşlı kadın
ama,
olduğunu
İkinci gün
iyi
bir
vardı;
köy var-
Yol'a
çıkalı
Verandadan
bakıl-
ergeç
aşmamız
hemen yatağa biraz
kuyu"
dedikleri Öğleden
kadını acı
gere-
attım ve
ateşim
er-
var
gi-
çeşmeden
bi-
sonra
getirdi.
Yaralarıma
bir
içirdi.
çay
yalamamı
hâlâ
rehberim
bir
buldu.
temizledi.
bana
tadını
için
ka-
hacıların
hissediyordum.
kadar yaraları
madensi
oda
uyandığımda
"dipsiz
yaralarımı
yaşayan
sürdüler
tatlı,
daha
köylülerin
getirip
Kendimi
uyudum;
kendimi
iki
kö-
Yolu'nda
iyileşinceye
sığındıkları
verandası
ulaşabilmek
tesi
Eg-
sonra
Santiago'ya
Petrus,
Yakınlarda,
bir ev g ö r ü y o r d u m .
Aksiliği
biydi,
bir
kollarınday-
Santiago
yaram
söyledi.
evinde
küçük
dağlar görülüyordu. kadar
görünce,
karardığında
demircinin
odamın
Petrus'un engellemişti.
gerektiğini,
olacağını
kez v e r a n d a l ı
Alma
yıkıntılarının
güç
ilk
başımı
çantamı
bir
Benim
mın bir
Petrus
üstümü
sırt
saat
aşmadan
korkarlar."
yeniden
vermemiz
hava
dı.
yürümemi
soktuğunu
ken
dedi.
Nefes
hale
dağları
görünce
RAM
ara
vardığımızda
yara
iyi
dığında,
ziyaret
oraya
dar d i n l e n m e m i n
bacağıma
söyledim.
Petrus
ve
bana
vurdu.
kanayan
geçirip
böyle
kendimi
başladım.
Foncebadon
hiçbir
görünüyorsun,"
halinle
için
aşağı
kötü
olmadığını
Yürüyebiliyordum.
yaptıktan
ve
çok
gözden
"Berbat
turistler
zaptettiğim yoldan
çıktı
koparıp
bir y a r a m
gibiydi.
Muhtemelen
birlikte
ortaya
parça
Gülümseyerek, geçmiş
"Köpeğimi"
koyunlarıyla
sırada
Haç'ın
bacağımdaki
yürümeye
kalmaz."
zersizi
Emir ve İtaat
irade-
büyüyor ve tüm
Tümen'in
parmaklarımın
dehşet
Gördüklerine
diyse
sonra
ve
tuhaf sahneye
şeyin
Agape'nin
başladım,
içimde
çıkıyordu.
süre
kalıntısının
hissettim.
daki
direnen
be-
savaşmamı
anladım.
Son nü
gücümle
Kusmaya
hissediyordum,
ediyordu;
Tümen Bu
titriyordum.
daldı.
zeneklerimden
geçtiğini ve
istemiyordu.
son
yerleşip
karşılaştı-
içimdeydi
yenmek
için
tırnaklarımı ilk
gövdemden
Agape
tarafından
ve
köpekle
Tümen'in
bayılmamak
iradem;
çığlık,
hissettim.
aşk
irademdi,
patlayıverdi
attım;
çığlıktı.
indiğini
eden
içimde
Çığlık
duyduğum
toprağa
nim
Agape
hatırdım.
hatırlıyorum;
çeşitli
Petrus,
tembihledi.
tükürüğümün
odama
gerçi güçlü
tü-
Kanımidemi bir
de-
kadın
ba-
söylemişti.
yeniden
ateşlendim.
Petrus'la yaşlı
na
yine
çok zi
çay
içirdiler ve
yüksek ya
da yara
den
bandı
rehberim
kerî
üsse
bir
saat
askerî
hayvanın
"Yok, kendini
için
Petrus vardı;
olduğunu
köpeğin
Uzun
diretiyordu;
türmesi dım.
olduğunu
bir
kent,"
rus
da
her
şeyi b ı r a k t ı :
naşmadılar. Köpeğin ğım
nim
için
lirsiz başka
İki remden ve
gün
şey
sesle
dua
sırada
ve
Biraz
aşısı
birden
olmam
zorunda
kal-
köpeğin
söyledikse sabaha
gö-
daha
bazı
terk
edilmiş
başladım,
çıkarken
yara bandı
ve
merhemini sargı
çevresindeki
yara
Pet-
merhemi.
beziyle
ya-
sardılar.
kalmayaca-
kadar yatağımın yanın-
Petrus'a
koydular ne
Roma Yolu'yla
birine
neler
açmasını
iyileşmiştim.
ve
be-
yaptığını
sor-
ilgili
belli
istedim,
kuduz
O
sabah
yakınımızdaki
arama
olduğunu
yaşlı
kadın bir
gelip
Başımdan
kasabalılar
kuduraca-
bulaştıracağımdan
korkuyor-
demirciyle
hoşgörü
kenarında
odama
istedi.
duyulmuştu,
be-
pence-
yaptıklarını
tartışacak
göstermiyordu.
köpük
gördüğünü
bir k ö p e k
varmış,"
kar-
yatağa
da
vardır,"
konusu
dua
kenarının O
gece
ettiler;
oldular,
Uyuduğum
bile
ileri
biraz
sürü-
ıslandığını
Petrus'la
ertesi
düştüğümde
ilgili
dedi.
gün,
yaşlı
kadın
h a f i f t o p a 11 a-
kaygılanıp
sana
"Hac
olduğunda yarıda
ateşin
düşmeseydi,
gerektiği
kaygılanmadı-
yolunda
bir
daha
önce
yolculuğu kesilebilir.
bunu
hac
işaret
olarak
söz
ancak
etmediğim bir
hastalık
Yaraların
iyileşme-
yolculuğunun kabul
sona
etmek
er-
zorun-
kalacaktık." Sonra,
ekledi.
biraz
Anladım
da
edildiğini
Petrus
boyunca
yokuş
öğleden
sonra,
tiriyorduk. yordu.
acele
Moralim
mıştı:
gittikçe
bozguna
kılıcımı
"Ne
ol-
düzeliyor, yukarı
Yine
çıktığı sırt Bir
eskisi
gibi
iki gün her
gün
saatlerde biraz
çantamı an
önce
kes-
Petrus
taşı-
yetişmek
için
kalmıştı. kendimle
tırmanmayı Geriye
en
övünç
duyuyor-
başarmış, önemli
Yol'un
görev kal-
bulmak. söz
ama
deyince demek
geride
uğratmıştım.
Petrus'a
kazandın,
uğradın,"
etmiyorduk:
çağlayandan
Bundan
söyledi.
yüzünden
buluşma
için
önemliydi.
güneşin en tepeye
Sargılarım
Artık
şeytanını
de
ineceğimizi
koşturduğumuz
bir
için
iyileşmiş
kabul
A r t ı k S a n t i a g o Y o l u ' n d a inişe g e ç m i ş t i k ;
onun
sonunda
dualarının
benim
kadar
ki,
övünerek,
olmam
duğu
zafer diye
ağzının
edemedik.
kadar başımda
seydi,
gör-
sordum.
ikna
"Santiago Yolu'yla
ama
evlerde
hepimizin
de
anlayış
dum;
tepelerde
demirci
etmemi
sordum.
gerekli
kullanmaya
zorunda
üstüne
askerlerin
terk
herkese
küçük
Petrus'a, ğını
ne-
söylemedi. tamamen
kaldığımız
y a r a k da o l s a , y e n i d e n S a n t i a g o Y o l u ' n d a y d ı m .
söz
Subay
daha
en
ağzımın
Uyurken
dedi.
hastaneye
etmek
inlemeye
Sabaha
hastalığı
adam
mesi
yalamak
evinde
kasabayı
kasabada
ve
Petrus'la
ama
köpektir."
"Foncebadon
ettiler.
inayeti
söyledi.
sonra
İçlerinden
verdi.
bir
Kuduz
bir kez
bastırıp
artık
tüm
ğımdan
saldıran
oynuyordum,
üsteki
kabul
vücudumurn
" B u r a l a r d a bir yerde şılık
beni
gibi
yara
otlar
yerleri
baktığımda,
geçenler
Yanında
olmaz."
sargılar,
kadın
ellerini
şeyler
köyün
düm.
temiz
Tanrı'nın
hiçbir
gösteriyor,"
bildiğim
çıkardı.
çok s e v i n d i m .
yüksek
bir
bana
yanıtladım.
köpek
Yaralarıma
buna
duğumda,
diye
dışarı
yaşlı
çöküp
as-
sonra,
düzelmez
yordu.
oyun
sonra
yanıyormuş
subayı
ısırdığı
için diz
bir
düzelir
bir
"Orada
canım
Petrus'la
döndü.
ısrarla
olmamıştı.
yakalamışçasına,
genç
yüz-
sordu.
dedi.
Hemen
da
"Onunla
söyleyince
"Foncebadon'da," Yalanımı
yakınlardaki
olduğunu
Kuduz aşısını yaptıktan
rede
adam
olmazsam
gerekeceğini
için
o
be-
soruyordu.
ikna
iğne
hiçbir yer y o k t u ,
Öğleden
ateş
sargı
lardı.
süredir
pek
Ama
Köyde
bandajlarla
kuduz
dedim.
hekim
sürdüler.
etti.
verdi.
sonra
kaybetti.
otlar
devam
almak
hekim
hayır,"
Askerî
bandaj
karar
nerede
"Isırıklar
birlikte
bulabileceğimiz
biraz
gitmeye
Birkaç genç
yaralarıma
olmamakla
açacak en
başımdan
istiyorsun?"
oldum.
önemli aşağı
Ne
ki,
noktada kaynar
sular
"Büyük
bir
başarısızlığa döküldü.
"Karşılaşmanın Acele
etmemiz
meye
zorladım,
başka
bir
şacağını
şey
doğru
oysa
kafanı
alıştırmaları,
bir
zorlu
çarpışmaya
bir
nasıl
alt
n i k
oysa el,
var,
darbe
asla
Bir
ğımı
karşıla-
dedi.
bütün
olduğunu
RAM
bunlar
unutturdu
aklından
nerede
olduğunu
Kılıç yalnızca
Kılıcı
ve
darbeyi
üstün
onu
indirir,
gelir ya
şeye
da ye-
başlasam,
alt
dakika
hepsi
için
önce
yürüyüp onlar
durumda
hep
başka
bana.
Yürümekte
geri
fiziksel
şacağımız
acıdan
için
"Dü şmanımız
olduğumu,
şeye
daha
mutluluktan
vaşmam
gerektiği
tım
Petrus'un,
ona.
başarılar
Savaşmak
ara-
geliştirip
eser
her
zaman
tarafından yeni
sınavlar
söyleyince tahta
yeniden zaman
korkmak
da
kapılmak
dövüşten sırf bizi
on
vardı.
olabilir,
Petrus,
onca
isteği
yaralayabileceğini,
sırt
başladı:
önceden
ama
otur-
gösterir.
zafere
ula-
her z a m a n
mayacak
hem
de
guru-
sa-
anlat-
hayatındaki söyle-
bunun
bir
şey
değil.
Düşman
geliştirip
oradadır.
için
hem
vardır. savaştan
şeyler
kadar
bunu
hiç
bana
bizi
güçlen-
konuşmuyor-
memnun
kalmıyor-
düşündüğün
kılıcımın
yolculuğuna
gizini
başlamadan
söyledikten
Hem
de
bizim
Bu
amacın
kaçmak de
ilan
böylesine söz
onun
onun
sonra
parçasıdır, nasıl
bizim
izle-
açıkla-
öğrenmiş
düşmandan
ama
etmekten çok
yakın
etmesine
çünkü
en
bir
şaşırdığımı
hisseder
kötü
söz
çok
kav-
girmiş
olmamızın
şeydir. her
şey
yapmış
söyledim; bir
O
sıolbir yüz-
Savaşı
zaman
düşmanımızın
görünen
gerçekten
nasıl
alınmalıdır.
yenilgiden
kaçarsak, başka
girmiş
göze
yapılabilecek
kılıcı
kullanacağımızı
hayatımıza
hayatına
sonuçları
kötüdür,
anlattıklarına
böyle
bir
istediğimizi,
öğrenebiliriz;
kazandığını Bu
demin
yapacağımı
sen
Agape'nin
namak
İsa'ya
seni
bu
sürdürdü:
ne
amacı
yanlış
hac
radığımızı,
ten
eylemidir.
köpeğin
Ama
Hem
olduğunu
"Düşmanımız
den,
sevgi
hepsi
miydin?"
Petrus
değer
olabilir.
onlarla
sandığımı
savaşın
yaptıklarımdan
kapılıyorum.
kaybetmekten
uğraşa
de
anlıyorum.
Benim
nimine
masının,
biryere
insanın
kastettiğini
Bir
tıpkı
sun?
yere
yoluma
ve
kabullenemeyeceğimi
yürekten
değildir.
güçlendirir,
benim
etmeyi
tuzaklar
günah
"Ama
Neden
Com postela'ya
Benim
olduğu
savaştan,
savaşmasını
duk.
olmam
istedikleri
düşeriz." dediklerinin
gibi."
yüz-
zayıf yanımızı
vazgeçme
iki
yer-
gereken
yapılacağını
yenik
Petrus'un
düşmanlarım
yürekten
dedi.
"Tamam,
cesareti-
çıkarıyordu.
anlatmaya
da;
son
gölgelik
haçlar
bizim
tüm
sorunuydu.
kurulan
bir-
kalmamıştı.
ve
Gitmek
ol-
sırada,
sandığımız
nasıl
için
zayıf
korumasız
vermememiz
dövüşün
düşüncesini
uğruna
izin
yarala-
hep
dim.
his-
ihtiyacım
de,
düşman
olduğunu
verdiğimiz
dövüştüğüm
yerden
Dövüşürken
yüzden
asla
için,
izin
Yine
o
güvenli
verdiğimiz
olmuştu.
gizi
aradı-
başlamadan
S a n t i a g o de
bir
kocaman
duygusuna
bulmadığımız
hacı
Konuşmamıza
yalnızca
bırakıp
"Düşmanımız
bir
dönmüşlerdi.
engeller,
yere
bir
olduğum Yol'dan
yorulduğumu
kıyısında
çantalarını
bir
öğrenmezsen,
Santiago Yolu'ndaydım
Gelenek
yeni
Petrus'a Yol
gizi
arayışın
hedefime yaklaştığımı
sıradan
duyduğum
için
ise,
durmadan
Bu
en
söylediği
dövüşe.
sonunda,
seçmesine
Köpekle
dirdiği
yılda milyonlarca insan geçmiş,
varmak,
Bu
zaman
Petrus
yeniden
yitirmiştim.
kadar
ettin.
bir giz.
Ne
hatırlatıyordu
Şimdi
izin
düşmanın
Ve
girer
çalışırız,
yerden,
bizi.
olduğumuzu
için
korumaya
vurur
yok sana.
çıktı.
yenilmez bildiği
bıraktığımız
bir
"Çağlayan,
en
noktamızı
den
yanıtladım.
inmeden,
olmadan
demedim.
bulabilmem
duğunu
Bu
nerede
bulamazsın."
şey
setmeye
duk.
ulaşmaktan
rumuzun
yabileceğini
"Doğru," kılıcın
henüz öğrenmediğin
dığını
mi
bilmelisin. daha
yürü-
ki?"
gireceğin
düşmanının
hızlı
düşer. "Tümen'i
kaç
yarar
diye
düşmanın
önce,
edeceğini
kadar;
işe
ediyorum.
çok
kılıcına
konuşmaların,
gereken
söz
seni
Düşmanınla
takmışsın,"
Onunla
o
önce
aracıdır,"
gücüne
etmen
almadan
an
ne
habercinle
eline
için
bir
kılıç
gücümün
"Sen
sen
bilmekten
onun
düşünmüyordun.
bilmiyorsan
"Kılıç
ânını
gerekiyordu,
bir
savaşı
olmayız." kendini
insanın
şaşırmıştım.
Hz.
şiddet-
"Hz. nu
İsa'nın Yahuda'ya
düşündün
rekiyordu,
mü?"
yoksa
dedi.
neden
o
kadar
"Kendine
yeryüzünde
bir
ihtiyaç
düşman
verdiği
savaş
duyduğu-
seçmesi
"Çok
ge-
yücelmeyecek-
t i."
Yol
kıyısındaki
diğinin den
tahta
tanıklarıydı:
kalktım
ve
haçlar bu
kanla,
yola
yüceliğin
ihanetle
devam
ve
etmeye
nasıl
söyle-
bir
sırada,
nı
savaş
yenmesini
ğunu
sağlayacak
sordum
aracılığıyla
pek
dan
lik
bu
ustayı
muş,
ledeceğini Belki
de
olduğumuz
O
kadar
buraya bildiğim rus'a
şeyin
bize
şey ö ğ r e t i r , "
Yakub
şu
anda
kazanma
şey
daha
isteği
sonra
sağlayan
da
iyi
Karım
fikre
da
bu
karmaşık yenmek
gücünü
bu
işi
bulhal-
bayılmıştı.
bir b i ç i m d e için
şu
anda
kullanmamız
ilgili
hikâyeyi
zaman
verdi.
"Ama
hayatın
bize
öğrettik-
büyük
diken
ve
hacının
kadarıyla,
bunların
ağır
ne
bir
tahtadan
insanüstü
otuz
metrede
anlama
yol
boyunca
bir
geldiğini
bir
olsa haç
sordum.
şeyler
işaret eski
demesini
duyuyorsun?" şey.
olmalı."
sırt
çantasını
mola
verip
yere
dinlen-
"Köpeği
alt
ettin,"
dedi.
etti,
ben
de
korkusu
bir
düştü
ayakta
süre
hiçbir
içime;
öyle
Pet-
bekliyor-
diye
"Sessizliği
duyabilecek
saçmalarımızı
bile
gelmek
sormadın.
Söyleyeyim:
üzere
yürümeye
duydun,
dü
asla
olduğunu
duymaya
insan,
duymaz.
başladım.
Ve
hayatın ancak
o
ve
gerekti.
Göre-
ni
köpeği
kolay ve
şimdi,
en
Egzersizi'ni yap,"
öğretti.
dedi.
zaman
unutmamı önemli
söyledi.
şimdi
gelecek.
seslerine
oturmamı
Dinleme
gösteriyordu.
ânın
Petrus
"Hemen
belirtiler
her
tiago Y o l u ' n u n
Ve
anladığımı
hiç
biz da-
Duyar duymaz
tüm
bize
onları
en
Kendi
insanlarız.
daha
onunla
Aynı
sesi
dinlemiyordun.
ki,
öğreteceğini
nereden
karşılaşacağımızı ama
değiliz!
Sesi g ü n l e r önce,
çünkü
şey s e s l e r d e d i r - g e ç m i ş ,
bilmeyen
yetenekli
beceremeyen
dinleyerek.
başladım,
Foncebadon'da
sini
kadar
duymayı
Tümen'in
de
sordu.
Sessizliği."
vardı.
Pet-
önce
umarak
varabilir."
dikilmişti.
sonra
dakika
kararlara
yapılmışlardı
bir g ü c ü
Köpeğin
bir
çakılmamış
doğru
haçlar
hiçbiri
durduk?"
hızlı
çok
Öbürlerinin
korkma."
söylemedim.
"Hiçbir
san kesiminde
neden
ha A s t o r g a ' d a y k e n
daha
gelmiştik.
anlayamadım.
susmamı
"Her
Yolu'ndan
bileyim?"
dedim.
anlayarak,
eliyle
yapmak-
inanmayız." bu
de,
"Ne
anlattım.
Santiago
birkaç
yaptığını
anlatma-
gerektiğini
dedi.
dum.
sen
karşılık
yolunun
şey
Daha
ne
sağlam
hayaletlerinden
Petrus
planına
çözüm
âleti,"
önüne
yapılmış.
bakmdıktan
düşündüğümü
"Ölülerin
Yetmiş-
evin
bir
yararlanarak
itici
her
diye
için,
Ne
hatırladım.
düşmüştü.
söylediğimde, daha
odalar-
haçın
çürümüştür,"
toprağa
diğimiz
rus'un
birden
verdiğini
bana
varlıktır,
işkence
Nereden
bir
tahtadan
çevresine
oturdu.
Düş-
odur."
nasıl
karar
var:
bir
bir d u v a r d a n
daha
zaman
bırakıp
yaptığı-
ve
Sıradan
karımın
vermek
Düşmanı
inşaatçıyla
pek
oldu-
çalışıyordu.
"Hayat
lerine
olduğu
buydu:
anlatmaya
eder.
istediğimi
Petrus'un
ta
Ona
ne
söylemişti.
çalıştığı
temsil
haberi
düşündükten
ya
ne
adaktırlar.
tahta
bir
arıyorlar?"
devrilmiş
aynı
Petrus
"İyi bir
paslanmamasını
kötü
başlamış
iyi
Agape
değiştirmeye
çağırıp
biraz
düşmanı-
kaynağının
en
istediğim
yaptırırken,
yerini
İnşaatçıya
bakıp
kötülüğü
evimizi
birinin
güç
insanın
geçmiş ne
çürümemiş."
buradadır.
kınında
Yazlık
büyük
çünkü
kavuşturmak
ender
kılıcımızın
zaman
Kendimizi
savunuruz,
"Açıklığa man
en
durumun.
yaparak
coşku
verdiği
Petrus'a.
"Şimdiki mızı
patlak
çeşit
de
"Hepsi
"O bir
o
"Belki
dim. Yolda,
modası burada
"Belki
elde edil-
olduğumu
ve da,
Tam terk edilerek. Yerim-
hazır
eski
"Tamam
Dinleme-
sunduğu kulak
istedi.
veren
öğüin-
Bana
San-
egzersizlerinden
biri-
Egzersizi DİNLEME Gevşe.
Gözlerini
EGZERSİZİ
kapat.
sini
ve
ğını
duyar
lik
Birkaç
dakika,
bir o r k e s t r a n ı n
çalgılarını
d in l iyormuşs u n
ç e v r e n d e d u y d u ğ u n t ü m seslere o d a k l a n m a y a çalış.
ç a l m a k t a olan tek çalgıymış
duymamaya
Bu
Daha
Öteki
sesleri
çalış.
egzersizi
caksın.
gibi odaklan.
İlkin
şırtısı,
uzaklardaki
yaptığında,
bunların
sonra b u n l a r ı n
on
hayalî
sesler d u y m a y a
sesler
geçmişin,
olduğunu
başlaya-
sanacaksın.
ş i m d i n v e g e l e c e ğ i n d e n ge-
l e n s e s l e r o l d u k l a r ı n ı, z a m a n ı n i ç i n d e n h a t ı r ı n a g e l d i k l e r i n i keşfedeceksin.
Petrus,
dedi.
ve
haftaya
kadar
gelecek
ler
söylemeye
egzersizi
ancak
habercinin
sesini
önceden
biliyorsan
bu
ol.
Petrus, tini
ya
bir
karısı
"Güzel, den
sesler,
ama
şu
bir
sesleri.
hı-
Bir de
kadın
koku
geçmeden
sonra
En
sana
ko-
duyuların, çok
Önce
bir
çekin-
önemli
habercin
bu
göre-
aracılığıyla alma
konuşur.
Ancak
şey-
konusunda
kalkışacaktır.
Ama
onun
kadın
dave-
zarar veremez."
coşkulu duyup
sesi
süre
olduğunu
başlayacaksın.
çok
bir
gizini
haça
top-
geçmeden
yaprakların
Egzersizi
karıştırmaya
çocuğuna
kaldırabilecek Böyle
Küre
aracılığıyla
sana
kılıcımın
Çok
"Bir
yardımcı
dokunma,
duymaya
için
üste-
dayadım,
kanat
sormadan,
Mavi
bir d ü ş m a n ı n
da
çiftçinin
kuşların
kırıldı-
değildi,
yere
başladım:
vermene
duyun
Kafanı
"Uzaktan
Bu egzersizi her s e f e r i n d e en az on d a k i k a yap.
sesi,
başlayacaklar.
tanıdığın
daim
se-
olmuş.
görme,
sesler
bir
koyuldum.
ayırt etmeye
"Agape,
işitme
gen
yapmalısın.
Kulağımı
dinlemeye
kararı
ama
sonra
rüzgârın
zor bir egzersiz
beni.
sesin
uzaktan
biraz
de
neler d u y d u ğ u m u
yüreğin
sesini
Hiç
dakika
doğru
seninle,
temkinli Bu
beş
egzersizin
nuşur
duydum,
seslerini
birbirlerinden
ceksin,"
her g ü n
sesi
oldum.
sesleri
Y a v a ş y a v a ş s e s l e r i b i r b i r l e r i n d e n a y ı r t e t m e y e ç a l ı ş . H e r se-
başladığımda,
büyülemişti
boğuk
baktım, se,
kadın gibi
basitliği
rağın
gibi,
bir
yapmaya
çağrısını,
bir
duymadığını
duydum,
o
sordu.
kadar,"
dedim.
"Bir
sesleniyordu."
bak,
bakalım
düşüncelerinle
onu
yer-
misin?"
egzersizin
"Düşüncelerine
ne
anlama
inancın
geldiğini
olduğu
sordum.
anlamına
gelir,"
diye
yanıtladı. Yoga ilgili
pozisyonunda
onca
şeyin
bileceğimden den
onu
da,
bu
hir rı
haçı
kaldırdığımı küçük
Bardakları sanın
üstesinden
emindim.
ayrıldığımı,
rak
ve
üstünde
hilesiydi
yere
ve
kazanmakta
oturdum. geldikten
Gözlerimi
kavradığımı, hayal
ettim.
"mucizeler"den porselen hareket büyük
çağlayanla
sonra bunu
da başara-
astral Daha
birkaçını
ettirmeyi gücü
işe y a r ı y o r d u .
ve
haça
heykelcikleri
bir
Köpek
diktim.
önce
kullana-
Gelenek yolun-
gerçekleştirmiştim.
kırmayı,
nesneleri
başarmıştım. gerektirmese
Ne var ki,
Bedenim-
bedenimi
bu
Kolay de
haç
bir
masi-
inançsızlakadar büyük
ve
ağır
bir
nesnede
mı
emrettiğine
hiç
göre,
denememiştim.
nasıl
Ama
yapılacağını
Petrus
yapma-
bileceğimi
hissedi-
Yarım
saat
kadar
ve
telkine
değiştirme tündeki
bildiğim
heryolu
başvurdum.
hatırladım
ve
söylediği
sözleri
söylemeyi
denedim.
şüncemi
tümüyle
oraya
oynamıyordu. belirdi.
diğini
Ama
böyle
yerçekimi
söz
her
Sonunda "Haydi
Petrus
beni
bakalım,
ama
haç
alev s ü t u n l a r ı
açtığımda,
sarsarak
kendine
düşünerek
üs-
mıştı.
Dü-
trans
gel,"
"Ellerimle
k o r k m a m ı ş 11 m ;
tiksin-
bu
çıkardı.
"sinirimi
yapamıyorsun,
haçı
du.
Ya
ellerinle
Bir
kez
içindeydim.
Karşımdaki
yaralarımın
benzemiyordu.
Ne
adam
birden
iyileşmesi
diyeceğimi,
için
ne
berbat
paralanan
yapacağımı
bi-
diye
saldırısı
Dinleme
sonrası
işittiklerime
sargılarımı
gösterdim.
öğreten,
bir
emreden "Ne
bana
bana
ilgili
köle
olarak
gören,
orada
den
davranmıştı.
o
RAM
Sanki
bana
şey en
bakmaya
güzel
aptalca
için-
küçük
devam
Artık
bir edi-
karşım-
alıştırmalarını
hikâyeleri o
şey
kesip
ama
sevgisini
O
haça
küçük
sonradan
en
göstermiş,
bana
kılıcımı
yeniara-
bir
çık-
da
bir
belirtisi
Canım
ne
unutacaktım. oldum,
bekliyordu.
sargılı
içinde
sınavdan
ellerle
zorunda
gören
ben
Petrus
parçalanmış
sürtünen
Petrus'a Bir
Yongaları
umursamadan
kullanmadan
yoktu.
kaldı-
kurtaracaktı.
Acımı
Tahta
kal-
Gerekir-
kalacaktım
kopmamıştı.
yoktu.
aya-
sağlam
edecektim.
taşımak
ama
için
Ellerim
harcadığımı
haykırdım.
tepki
ya
çıt ç ı k m ı y o r -
gösterecek
bile.
itaat
ellerimi
beni
gelse,
şey g ö r s e m
kılıcı
zordu,
yükü
çalıştım.
işaret
getirmemi
kanlar
bu
kadar
bile
kalmamıştı.
çaba
beni
acıyla
da
bu
kesti re b i l m e k
çok
kırılmış,
bıçağım
açılınca
ya
Ama
aynı
bir bir
kaldırıp
çarem
gibi
doladım,
karar verdim.
Pet-
ça-
olup
köpek
ortalıkta
Kımıldamadı
büyük
ayırmaya
de
gün
anlayamı-
biter!"
gelen
Ama
ağırlığını
İsa'nın
kadar
ya
yapmamı
bir
bırakmaya
sureti
yerden
yerine
oynatmam
kaidesinden
kollarımı
da
başka
bulandığı
koparacak
daha
emirlerini
yumuşayacak,
kaidesinden
yaralarım
baktım,
daha
yüzün-
bağırmama-
kadar yanarsa yansın
acımı
bas-
tıracaktım.
ğil, hatırladım.
Hz.
yerine
dedi.
Bana
ne
Yapmam
yaşadıklarımı
k u ş k u l a n m ı ş 11 m ,
de Haç
sevecen
Çağlayanda
açıklayacak
olanaksızdı.
anlatan
gitmiş,
bir
Ama
Bir
eğecektim
çalıştım.
ki
burada
üstüme
kollarımı
gittim,
yerinden belli
kanlara
belki
Yolu
emrini
eğmekten yanına
ölecektim;
demeden
gelmişti.
bekliyorsun?"
bir ara
Bir
ifadede
eden,
sanki.
sargılar
olmama karşın,
bekliyordu.
eşlik
değildi
adam
soğuk
eğmemi
Yolu'yla
rus'tan iyi
soğuk
boyun
dostum
Çağlayanın
kollarım geçmiş
yüzündeki
ve
bir
ellerim
de.
zulmünün
ediyordum.
boyun
oturmuş,
bile
geride
kapıldım.
onca zaman
sargılı
itelemeye
ğında
"Emrediyorum!"
i n a n a m ı yo rd u m . Ama
zamandır
Santiago
rehberim beni
olmadı,
Kendisine bunca
tekrarladı.
E g z e r s i z i' n d e n y e n i
Petrus'tan
değişiklik
daha
dırmam se
kaldır!"
Köpeğin
yordu.
olsa
Santiago
dua
Petrus'a
Haçın
kadar
sertleştiğini
artık
insana
korkuya
anlamsız
diye
Boyun
çıkmıştı,
"Haydi,
bu
yere
ğımla
kadar
k o r k u t a m a m ı ş 11 .
işitsem
bozuyor-
lemiyordum.
daki,
yoksa
arasın-
da
bu
O
ben..."
kez
kadar
olmuştu.
insanlığın
insanın
daha
mi?"
Şaşkınlık
hiç
şeyin,
Bir
kaldır!"
olmuş
bir
birden
"Kaldır,
yerin-
haçlardan
halinden
dedi,
birden
Sanki
"Petrus,
ama
"Haydi,
deydi.
nasıl
lıştığı
kaldır."
adama
şimdi
Petrus'un
Madem
biri
insanın
yer
söyledi.
sun.
engel
zaman
H i ç b i r şey o l m a d ı .
çağırdım;
haçtan
Astral
durumlarda
odaklandırıyordum,
Astrain'i
ona
denedim.
Ustamın
gücünü
da
vazgeçmeme
yordum.
yordum.
den
maktan
kaidesinden
sonra lu
gereken
başladım.
buldum,
işin
ayırmak
bir ç u k u r kazıp
bir taş
ilk
haçı
olduğunun
haçı ç u k u r u n
acıma
yerinden
içine
kaldırmak
farkındaydım. itecektim.
de-
Daha
Sivri
uç-
a l d ı r m a k s ı z ı n yongalara vurmaya
Canım raz
daha
korkunç
rılmıyordu. remez
rurken dım.
elim
iyiydi:
taşın
siviri
arandım.
duygusuna
tüm
lifler
ve
acıdan
balyoz
daki
gibi
bir
mıştım
ki
tahtaya
var
ve
Onu le
dola-
başka
bir
diye
bir
sürü He-
sapasağlam
görünce
vurmaya
yavaş
başladım.
süre da
söz
konusu
da
ama
sargılar
hemen
yongaya
hem
arasın-
silip
daha
O
sert
attım vurma-
kadar heyecanlan-
bütün
bu
acıları
yana
çektiren
değildi,
devrildi.
Elim
çok
Petrus'a
Petrus
farkına
çeviririm, haçı
baktım:
Toprak
için
kullanmam
yapışkan
gömleğimi
âlet
madde
sargılardan
kuru
yoktu.
beni
ve Artık
diye
kaldırmam çünkü
sarıydı. acısına
olanaksızdı;
hem
korkutuyordu.
özenle
ayırdım;
sefer
her
varmadan
düşündüm. değil şey
ğini
Taşlardan
başka
dayanamadığını sargının Elime
sargı
bezi
altındasardığım
toprak
çukur
kan
pıhtıları
daha
o
için
bu.
bu
Petrus
ca-
kaldım.
midemi
çok
bulandırıyor
alışık
değildim,
vurarak
Kazmayı
geniş
eskisi
buldum.
kuruydu
kazdığım
elim
taş hızlı
Önceleri ki
iyi
çok
gigeç-
sürdürmeme
derinleşmiyordu.
da
Sağ
bir hızlı
başladım.
sert ve
çukurun
ama
kullanmaya
kadar
sağlam
toprağa
kazmaya
bir t ü r l ü
güçleştiriyordu.
elimi
bir y a r a y d ı
taşı
zorunda
sanki
düşündüm,
mı
Haçın
olmaması
toprağı
iki
ya-
gerekti-
çıkarıp
atma-
kadar ağrımıyordu,
ve
canımı
taş
ama
sıkıyordu.
ikide
bir
Sol
kayıyordu
elimden. Durmadan biriken
da
büyük
bir
kendime,
bildiği
ona
karşı
Ama
ki,
çıkardığım
de
belli
rahatsız
herhalde,"
taşı
öfkeyle
de
indirip
çukuru
düşü-
olmuyordu.
diyordum
düşürmesini
Yüzünü
daha
Kendi
ama,
beni
bir t ü r l ü
anlaya-
durduğum
toprak-
daha
zamandı belirleyici
düşünürken,
sert bir şeye
mayı
gördükçe
da
derin
olan:
kazı-
Önünde
so-
kazanacaktım.
Bunları taş
uyuduğunu
duyduğum
ben
çukurda
Petrus'u
vardır
daha,
indirişimde,
atışımda
küçük
doğrusu.
Bir kez
her
duyuyordum.
kadar aşağılayıp
nunda
Taşı çıkarıp
nefretimden
"Bir
görüyor,
her
mışıl
nefret
de,
mıyordum ta
elimle
Mışıl
gürültüden
bu
kazıyordum!
toprağı
nüyordum.
çarpıp
sürdürmemi
en
korktuğum
geri fırladı.
olanaksız
kılan
şey
başıma
Onca çabadan bir
kayayla
geldi,
sonra
kaz-
karşılaşmış-
tım. Yüzümdeki
miydi?
bütünüy-
ama
çukur
sallanmaması
kötü
baktım,
bir
ve
sardım,
yavaşlamak
karşın
iyileşmiş
ağır
elime
dibinde
meden
na
daha
sol
diyordum,
başladım. Her
bir
sağ e l i m i
Bu
haçın
nerdeyse
tekiydi!
yordum.
sürmedi.
haçı
de
testere,
z o r l a ş 11 r ı y o r d u .
basındaydım.
şaşkına
istediği
derimle
gıcırdayarak
durdum, onu
hem
indirdim.
uzun
işin
taşı
Üstelik
Gömleği
geleceğimin
bağlıydı.
Yere
176
vu-
başlamıştı.
duruma
daha
bana
darbe
kullanacağım
ki
elime
büyükleri
gördüm.
koptu,
daha
Petrus'un
aldatmak
ve
bir
sevincim
kaldırırım
bana
Taşla
kullandım.
arttığını gibi
ama
gıcırdatarak
kalktım
ve
Bir
mahvol-
başlayamayacağını
hepsini
Artık
düşündüm,
kaidesinden
uyuyordu.
Ama
diye
gücümle
zonkluyordu
sıra
çalışmamı
ça 11 rd a d ı ğ ı n ı
Gelgelelim,
nasıl
şey
ayağa
Haç,
çıkarıp
acımasın
edemeyecek
gerekiyordu.
Dişlerimi
ya b a ş l a d ı m
gö-
olduğundan
çok
deli
hiç iş
P e k az b i r z a m a n ı m k a l m ı ş t ı ve bu s ü r e y i i y i
kandır,
kafamdan.
tahtaya
navarın
verdim.
daha
gittikçe
kullanıyordum;
yapışkan
Herhalde
bir
mıştı.
ay-
Acıdan
ayrılmaya
yalnızca en
devam
değerlendirmem de
bir
üzere
ardı
acısının
vazgeçip
fa rkı n d a yd ı m .
bir
Elim
birbiri
karar
bi-
kolay
vuruşta
açılacak ve
gömleğimi
kırılmak
kopmuştu,
Elimin
çalışmaktan Birazdan
de
duruşumda
s i v r i taş t o p l a d ı m men
diye
her
kolay
verdim.
çalışmaya
kapılıyordum.
duruyordu.
ara
Yongalar
ucu
Her
yeniden
hemen
yavaş
acımasın
Sonuç
Ancak taş
daha
acı
birbirlerinden
yaralarım
geleceğim,
için
duyduğum
yongalar
Baktım
hale
mamak
yanıyor,
artıyordu;
tık
şeye y e n i
sol
elimi
silip
başka
baştan
işlemiyordu.
korkutuyordu. ama
teri
Haçı
bir da
Bu
a rp a cı k u m ru s u yere
başlayamazdım,
acıdan
Gerçi
taşıyacak
da
kötüydü
parmaklarımı
gibi
düşünmeye
gücüm
kalmamıştı.
çünkü ve
sol
beni
elim
ar-
gerçekten
kımıldatabiliyordum,
daha
fazla
cezalandırmamam
baktım.
Haçı
dikebileceğim
gerektiğini
se-
zinliyordum.
kanlan-
Çukura Hac
kadar
derin
değildi. 177/12
"Yanlış o sırada
yanıt
doğrusuna
Petrus'un
larının
ancak
anlam
kazanacağını
durumda
haçı
başka
cak
gücüm
çalışmak O
mümkün
doğru o
en
Toprağı
Büyük la
olmayacak
Petrus'a
tüm
karıştırarak
En
şündüm.
bir
sanın
biraz
daha
çözüm
bunu
yapa-
yanıt
toprağı
yükseltmekti.
çabayla
haçın
yerden
sonra
daha Ama
derin
kaz-
nasıl?
nefret yok oldu.
topladım, çevresine
altını
toprak
Haklıy-
biraz
biraz
kazıp
kaldırdım,
daha
yükselmiş,
çıkardığım
yığmaya
altına taşlar-
kalkmasını çukur
başladım.
İş
çok
haçı ç u k u r a
sokmaya
zorundaydım. acıyordu.
lamdı;
Bir
kalmıştı.
elim
Kollarım
hissini
sargılar
birkaç sıyrık vardı,
o
içimi
sırtında
hatırladım.
Sonra,
le
yeterince
Bu
son
derin-
h a m l e y i başar-
kaybetmişti,
içindeydi.
ağır
olduğunun
Aklımdan
Ama
yıkılacağını nebileceği Sonunda dım taş
ve
sandım,
haçı
madı.
haçı ama
seziyor,
dizlerimi
yığınının
azıcık
yasladım.
Egzersizi'ni
geçerek
yönü
burnumda,
fa rk ı n d a yd ı m ,
Tohum
pozisyonuna
haçı
ama
vücudumu çekerek
tutmayı
üstünde
sallanır
gibi
dindireama
kaldırarak yeniden
Ama
kısa
na
yardımcı
Santiago tiyordu
olmak
Yolu'nun
haç
doğma-
sanki.
olanaksız yavaş
ona
cenin
Birkaç
kez
ediyordum;
dö-
göre
bir
kez
itsem
yaptığım
yerde
çünkü
ma
istemezken daha rin ca
hiçbiri
çık-
anda Bir
haçı
nasıl ola-
hissediyor,
taş-
s ı n a v d a ba-
ağır ağır
dikiliyordu.
yerini
yeniden
bir
Orada
kez
çarptığını Usulca
haç
almak
is-
kez
haçın
içinden
yaşıyordum:
korkusuna
anda,
işin
bulmaktan
kaldırıp Ne
Bu
işi
geçmeye zor
an-
kapılıp
vaz-
kadar
saç-
başka
bir
şey
çalışmaktan
aklımdan
bir h a m l e y l e yaptığım
kaldığını
en
ne
dikmeye ki,
gi-
duva-
oluyordu.
serbest
sırtımı
geçenlekaldırın-
kaderin çekip
çe-
anladım.
haçın
öbür tarafa
bekliyordum. benim
şeyin
yardımcı
daha yaptığım
Ani
alt k ı s m ı
akıntının
kılıcımı
Doğ-
çukura
kaidenin
orada ânı
olacaktı.
kayıp
ama
bana
başaramama
O
daha
durmuş,
bir
için
son
değildi.
dağıtmasını
Ama
oynamıştı,
yerinden
haç y e r i n e o t u r d u .
virdiğini
sırtımdan
şey o l a b i l i r m i y d i ?
önemli
düm.
bir
gibi,
düşündüm;
bir
an
ayağı
yerinden
o
s a ç m a bir
m e d i ğ i m için
ama
dünyayı ihtiyacım
bu
tamamlanmış
ağırlıktan
çağlayanın
kalkarız.
olduğunu
al-
Haçın
şey
gövdesi
kaldığı
sırtımdaki Tıpkı
pozisyonu
gibi
her
yerinden
B i r k a ç taş
taşları
başardım.
kesimindeki
recekti. rı
Haç,
istiyorm uşças ı na , bu
haçın
ayarlıyordum.
istediğim
oldu,
değildi.
yavaş
dengeledim. hareket
da
kadar
seziyordum.
rulup oturabilsem,
Sonunda,
girdim.
önce
bilgiye
sanki.
Son
anladım.
altına
süre
ağırlığını
sağ-
his-
bir
Haçın
sırtım
gözlerimde
kaldırıp
geçirdim;
çok yavaş
dengede
yavaş
etmişti
elim
Kaldıramayacağım
sırtımda
karnıma
in-
ellerini
unutuverdim.
cağını tahmin
geçmeye
Hissiz elimle
benim
bu
öbür
kadar. Yere y a t ı p h a ç ı n altına gi-
toprağı
gövdesine
dü-
Bir başka
acı y ü k l ü y d ü ,
Petrus
dim.
tam
acıyı
duygu
ezilerek, diye
paramparça
öğrenmiştim;
tam
Sırtımı
yavaş
çıkarabiliyordum.
dır,
sediyordum.
kapladı.
dinleyeceğimi
rer, y a v a ş y a v a ş k a l d ı r a b i l i r s e m , ç u k u r u n i ç i n e k a y d ı r a b i l i r -
tozu
ilâhî
altında
değilim,"
olduğunu,
başlayınca
gövdemi
olduğu
uzandım,
duygu
çektiği
Bu
sallanmaya
çabalarken
Yere
taşımış
ağırlığı
zorunda
ilâhî bir
kurtaramadığını,
yeniden
sağladım.
leşmişti.
mak
her şeyin
kurtarmak
ların yerlerine o t u r d u ğ u n u
taşları
yaparak
Birden
mediğini
derinleştirmeye
ettiği
dünyayı
haçı
oradan
olmayacak artık
ki
ya b a ş l a d ı m . A r k a m a b a k a m ı y o r d u m , y ö n ü m ü y a l n ı z c a s e s -
çukurun
bir
saat
saçma
Haçın ve temsil "Neyse
bir
yarayabilirdi.
duyduğum
destek
Yarım
ve
alıştırma-
yükseltebilirdim!
Yakmımdaki toprakla
işe
kadar
kalkışmaktı;
Çukuru
RAM
değildi.
yanıt toprağı
anda
andaki
götürür."
taşımaya
Egzersizi'ni
uyg u l aya b i l i rs em
Şu
alıştırmaları
doğrusuna
kalmamıştı.
Gölge
hatırladım.
hayatıma
söylemişti.
bir yere
da
İşte
günlük
RAM
yanıt
zaman,
maksa,
dı.
onları
bile
"Yanlış
götürür."
söylediklerini
boğuk
üstüme bir
ses
devrilip
Sonra,
yerleştirdiğim
yeterince
güçlü
ite-
dev ri l e b i l eceğ i n i düşünçıkararak
çukurun
dibine
duydum. döndüm.
Haç
dimdik
duruyor,
çarpmanın
etki-
siyle
hafif hafif sallanıyordu.
lansalar
da,
yerlerine rıldım. raş
Orada yaralarımın gidip
ve
Taşların
ve güçlü
dostum
eserimi
acıdığını ayağımla
Sıçrayarak "Çok iyi,"
fark
usul
durdurmak
usul
hayranlıkla
ettim.
aşağı
Taşları için
hissediyordum,
olduğundan
sağlamlaştırarak durmuş,
bazıları
benzemiyordu.
sallanmasını
dipdiri
haçın
taşları
gılarını
devrileceğe
koydum
Kendimi
boyunca
rımla
nma
haç
Petrus
haça
tüm
emindim. geri
yuvar-
çabucak
bu
Ayakla-
çekildim.
seyrediyordum hâlâ
sauğ-
uyuyordu.
Gelenek
ki Ya-
dürttüm.
uyandı
ve
haça
demekle yetindi.
baktı. "Ponferrada'ya varalım,
©
sar-
değiştiririz."
"Bir
ağacı
ğinde,
kaldırsaydım
bilgeliği
Çevreme
ararken
baktığımda,
olmadığını fark ettim. ki önceki gün yah
mermer
şarabını gün
değil
yatak
dığına
otelin
haç?"
önce
de
su
olduğum
lüks
o
bindi-
kadar
inandırıcı
kalmıştı,
san-
önce o l m u ş t u .
kristal
yakından
süitine
sırtıma
geride
doldurduğum
uzaktan
diye
kabukların
küvet
ve
kadehin
bir
ilgisi
yerleşmiştik;
Si-
Rioja önceki
yoktu.
Bi-
Petrus
kendi
olma-
Akşam
direttim.
hiç
de
değiştirmeye
Kalkıp
geçirdim
ve
kolay
dilenci
diye
bağırdı.
pantolonumu sargılarımı
görmüştüm.
çok
otelin
benzer
ve
bir
giydim,
dikkatli
ve
durumları
işe
sırtıma
mutlu
temiz
Yaralar hâlâ
çıkarmıştım,
yaraların yeniden
da-
yaramayaca-
değiştirdim.
Yaralarım
iyileşmiş
yemeğini
senin
diretmenin
döküldüğünü
kendimi
adamı olmadı,"
çalışıyordu;
için
ü stü m d e k i l eri yeni
kaldığını
maktaydı;
diye
yaşadığımız
biliyordum. gömlek
açıktır
kan
haç
sandım."
pek
çoktan
"Resepsiyondaki
inandırmak
Konuyu
bir
sıcak
olayla
Odasından,
ğını
O
odasındaydı.
"Neden
ha
sözlerimin
Haç olayı
yudumlamakta
sınıfbir
iyiydi.
gideceğim
de çok u z u n bir z a m a n
banyo,
yaşadığım
rinci
daha ölüp
ama
üstünde
azıcık
kabuk
bağla-
hissediyordum.
lokantasında
yedik.
Petrus
iki-
miz
için
sından şe
de
lokantanın
istedi.
çıkmamızı
her
hiç
çıkıp
bir
fin
vagon
Çöplüğe parkına
yip
mola
kan
"Bizim
kırsal
dönmüş,
verelim," yağ
doğru
yürüdük.
yağ
yol
kokusundan kocaman
bir
Yeni-
boyunca
ana
istemediğim
meydanına
varmak
gerçekliğimiz yolculuk
kollarımdaki
Her
çok,
bu
için
yürümek
üzereyiz,"
boyunca
yağ
konuşmamızı
kokan
burada
sargıları
sağladı.
reh-
yap
dedi
dedi.
bir
vagonlara yapsak
çı-
ben-
daha
"Ellerini
daha
konuşuyordu.
Yeniden
lokomotifin
baktıktan
meyeceğim," ma Yolu'nu, verirsen şey
kendin
söylemek zaman
itaat
etmeleri
böyle
olma.
"Odadayken,
Daha
"Ne
söyledin. kılıcını
rahat
hareket
dokunmadı.
almayı
oturup ilgili
geldiğini
de
da
isyan
bir
yalnızca
bir
Yanlış. bulman
yolunun
Öğrenme ve
onun
gün
Rokarar
bir
tek
sanan
insanlar gösterir,
Emir
sayarlar.
insanı
dönemin gizini
ve
gelen
bu
şarkı
RAM
adamın
teki
ama
dedi.
demir
vermek-
Hiçbir
za-
özveriye dün
götürdü-
sona
öğrenmen
ermedi:
gerekiyor.
geç
ha-
Dün
ya-
Roma Yolu'na düşün-
"RAM
çalış.
bu
anıları
alçakgönüllü yapar-
Bunu
Alma
Pet-
sakın
Nefes
gözlerini Alma
Di
açma."
hissettim.
havlamaları-
seslerini
duydum,
yağ Sana
Egzersizi'ne
köpek
insanların
Pepino
bu
dünyamız.
başladığını
uzaklardaki
sesini
Egzersizi'ni
makinelerle,
bizim
RAM
mutlu
fark
güçlü,
Nefes
gevşemeye
gençliğimde
bana
olmuştum.
kapadım,
Petrus'un
beri
duyduğumu
alıştırmalarını
bedenimin
Birden
melodi
o
Bu
bitirmeden
gürültüleri,
başından
kalmıştım.
yığınıyla,
kılmaya
söylüyordu;
ama
Ta
kuşku
basit
y a k ı n l a r d a bir yerde tartışan
duyabi-
İtalyanca
Capri'nin
bir
söyledi-
Gerçi sözlerini a n l a m ı y o r d u m , bana
taşıdı
ve
sakinleşmemi
sağ-
ladı. Petrus, ce," de
dedi,
çalışırken,
lu n ü n
çağrıyı
hacıya
yol
gibi. da
Petrus'un birçok
kez
sonra,
gelmiş,
rehberlik
şaşırmadım:
bir
terildiği
kadar
Yolu'nda
"Hiç böyle
bitirdikten
Belediyesi'ne
her
ama
bunu
ilk
bilmediğim
tıpkı
için
anlattıklarına
rehberlik
yaptığını
son
süre
proje
ön-
üstün-
G e l e n e k yo-
alamamıştı.
Ona
gerekiyordu.
borcumu
ve
bir
bir
Birisi
kılıcını
bekliyordum.
gösterecektim, Ama
aldım.
yapmam
Henüz
an
"Bundan
sunacağım
U s t a m d a n bir mesaj
sonuna
Santiago
bir
şarkıyı "Milano
yapacağımı bilgelik
kapa,"
hep
şey ö ğ r e n e n
aksi
öğretmeyi
Gözlerimi
uzun söyle-
kararsızlık
ederler.
onursuzluk
şey
yürümeye
akıllı
gerektiğinde
uzun
bir
ancak
sana
Kendilerini
vermek
şaşırtıcı
bir şey o l a c a k t ı .
Mucizeler Yolu'nu Ben
ve
uyumlu
bir e g z e r s i z i
nı,
çok
istedim,
kendini
liyordum.
gerekmeye-
görünüyor, önemli
olayla
anlama
istendiğinde
emir
ğünü
kibirli
Kentten
sağlar ve
kılar bizi.
ölebileceğ i ni
görünüyordu.
ği ç o k ü n l ü b i r ş a r k ı y d ı b u .
basamaklarına
istiyorum:
utanır,
man
ki,
keşfedeceksin.
emir
ise
kullanman
ciddi
Belli
"Dünkü
Lütuflar ve
çoğu
ten
sonra,
dedi.
daha
sargılara
söyledikten
B i r ara
şeylerden
olamamıştım;
kokusuyla
iyi
şey t u t m a y a c a k s ı n . "
zamankinden
üzgün
olduğu
söylemek
ve
girmemizi şanslı
biriydi yalnızca;
parçasıydı.
Don Juan'dan
bile
rus'a
daha
sınavlardan
bir
Gerçekten
ken
savaşa
konusunda
üzdü."
öğretmekte
iste-
karşımıza
çıkarmamı
gevşeterek
Ellerimdeki
etme,"
azından
gömleğimi
tonuyla
bana
beni
"Gözlerini
sonuna
pabuçlarımla
"Merak
ses
hazırlanmanın men
yürekten
gelme
odaklandım
ettirmemi
en
galip
sordum.
bugünkü
Lastik
cek,
alıştırmaları
Castaneda
olmasını
olacak."
sonra
RAM yatta
geçilmelokomoti-
dedi.
lekesi
sığınaklardan
için
yürüyü-
ettim.
P o nfe rra d a ' n ı n
istemediğini
zediği
sonra,
bürünmüştü,
geldiğimizde,
"Santiago Yolu'nun berim.
paeüa'
Valencia
oturdu.
Pantolonumun oturmadım.
istasyonuna
suskunluğuna
basamaklarına "Burada
olan
yedikten
şadığın, Yol'daki
tren
zamanki
konuşmadı.
yen
sessizce
önerdi.
Otelden den
spesyalitesi
Yemeğimizi
daha kez
ödemediğim
Samanyolu' önce
bana
için
boyunca yol
gös-
ve
nasıl
Daha
önce
yapacağım
tedirgindim."
çok
şaşırmıştım.
sanıyordum.
' S a m a n y o l u ' n a H a c ı l a r y o l u da denir. (Çevirenin notu.)
"Sonra
sen
etti.
yim,
çünkü Yol'un,
mından
"İlk
geldin
vam
çok,
yordun.
yoğun
gizini
sana
olmadı
konuşma
sizine
olacak
ve
gücü
üç Yol
açıklanmayacak. yalnızca
bir
Petrus,
ğüm
bir
Ama
daha
gerçek
giden
anla-
ilgileni-
daha
öğ-
altüst
bir
"Yarın
alevinin
canlı
erkeklerin
ve
insanların
yürümüş
diye
gizli yol
bir
"Bir
gün
yapmanı
da
yalnızca sır
bu."
hepsi
de bu
keş-
ya
da
değil:
da y ü r ü m e n
da var ve biri
gizli Yol
tarafından
çünkü
olmadan
Ustamın
ve
artık
konsantre
şarkıyı
yeniden
sa-
ne
odaklanmaya
zorladım.
aç-
emri-
olamıyordum.
Gelenek'in
ken di
tutulmasına
yardımcı
düzenlenen
Toplanacağımız kılıçlarıyla
bile
yıkanmış kanıtı onlara
bir
yer
da,
lendiğin
Yüz-
lük
olmuş
tüm
tören.
Agape'nin kadınlar
Benimle
Gelenek
ve
konuşa-
yolunda
Ama
onların
yüzyıllar sonra, övgülerini
özverisi
farklı
yolları
sunacak
olma-
de
onların
yolumu
sana
y
sırrını
y an
anlaşılabilecek
fikrini
için
RAM
"Ancak
büyük
başladır
dayanılmaz
Nefes
Alma
öğreterek
b
değiştirdiği
düşünmeye
görmek
anlamını
öğrendim.
bir
i
Egzersi:
öğrenebilirsi
öğrendim.
Sana yol
Sana
Ve
başarırsan, ancak
o
Yol'u
zaman
yüreğindeki
mız
bir şeyler öğretir;
Büyük
İskender
hayatımızda farkına
serüven
kaldığımız
bir
en
tüm
kadar
işin
sırrı,
güçlü
ancak kadar
başkalarına
görkemli
Hz.
de,
hem
gözlerimi
kad
ancak
etmektir. ve
şu
gü Ar
yaşadıj
katılmak
zorun
varırız."
bağını
de yağ
H a y a t bi
Süleyman
kabul
serüvenlere
kabı
öğreneceksi
olduğumuzu
öğretmek
öğrt
rolünü
yanıtları
gösterebileceğimizi
zaman
güçlü
ke
başkasına
-Ustalık
H a y a t ı m ı n en b e k l e n m e d i k v e d a l a ş m a s ı y d ı mm
öğret:
gösterirken,
buldum.
bulmayı
zaman-
dakika
bunun
yü-
a yd ı n lata m a m ış
b
rehberli
benim
Y a n ı t l a r ı , b i r i s i b i z e s ö y l e m e d e n de b i l i y o r u z d u r. her
ve
Petrus.
Yolu'nda
yaşanarak
kendimi
gerçekten
gerekecek.
bir o n u r t ö r e n i n d e .
karanlığı
orada
men
bilge,
bir yer.
de
doğru
Top-
gizli.
ben
ben
bir not a l a c a k s ı n .
savaşın
kendisini
S a n t i a g o Y o l u ' n u b i r l i k t e y ü r ü d ü k , ama sen a l ı ş t ı r m a l a r ı ö
baş-
rahatlayabildim.
keresind
açıklayacağım,
Petrus'un
olduğunu
dedi
sonra
tıpkı
ayrıldığını
ama
söylemeye
bildiren
oldu.
parkından
şu,"
günden
birazdan
Ancak
duyuyordum,
"Sır
bir
demişti."
yolculuğun
sana
tek
gördü-
uydum
sırrı
ne
yolun Tanrı'j
İsa
Santiago
o zaman
sessizlik
açıp
"Kılıcını hemen
İşte Bu
Hz.
alacaksın,
ge-
birbirimizi
çevresinde
bir
Gözlerimi
bile
gözlerimi
birisine
mesaj
sözcüklerle.
vagon
ertesi
unutmamalısı]
senin
söyledi.
bir
gibi.
zaman ki
biridir.
çoktur,'
daha,
benden,
isteyen
hiçbir
bilmelisin
yalnızca
odaları
kez
sayabileceksin.
bunu
bile,
görmeyeceğimi
renirken
elimde
yürekten
insanların
Ama
söylüyorum,
bağırdı
olduğumu
bunun
Petrus,
ışıl y a n ı y o r d u .
sonra
kanlarıyla
gitmedi;
yüzünü
üçYol'u
bilgeliğin,
keskin
Petrus
başladı ve
göreceğiz."
ışıl
onuruna
mayacaksın.
Bunu
Egzer-
sen
yoldan
evinin
Uzun
yürümüş
gibiydi,
olacağım,
boyunca
Alma
söylemeye
RAM'ın
öteki
yolu
İtalyanca
nerede
bir t ö r e n d e
için
olmuştum,
süre
şarkıyı
önce yalnızca
o
Nefes
ve
zaman
birçok
daha
A m a öyle başına
önemli
'Baba'mın
güçlü, kılıcının
başladım.
RAM
edeceksin.
sana
gözlerini!"
rehberim
ladıktan
o
daha
parlaklıkla
"Kapa
boşa
olduğun
kendi
de-
susmadı.
arasında
duracak
tım.
rümüş
Bu
Usta
zaman,
bunu
bulursan
elde
Bunu
kez
Kalbim
o
de
kılıcını
açıklanmayacak,
yıllar
o
od a kl a n a m ı yo rd u m . yeniden
varabilmek
r e k e c e k ve bu
lu
sonra
inanmaya sürede
bozuyor,
gevşemeden
keşfedip
Tam bilgeliğe
ne.
diye
gö nderm eleriyle
aramızda;
kısa
lan.
itiraf etmeli-
gösterdiğim
gibi
olacak ki,
yeniden "Gizi
Ancak
kuruldu
sinirimi
istediğim
fark etmiş
na
insanların Yol'unun
düşünsel
kalan
yaptım,"
geldiğini
zorundasın."
Bu
fetmiş
zor
karşılaşmamızdan
ilişki
artık
rehberlik
çok
öğ rete bi leceğ i m e
işte,
renmek
ben
öğretilerin
bir
sana
bana
sıradan
Alfonso'yla
daha
ve
başlarda
kurduğum
kokusundan
kapattırdıktan
"Vedalaşmaktan
insan,
bu.
yolculuğun
Haya
orta yeri
g e ç i l m e y e n bir v a g o n
parkmc
sonra v e d a l a ş ı y o rd u benimle.
hoşlanmam,"
diye
devam
etti
Petn
"İtalyarıım kılıcını
ve
inanmanın sana.
çok
kendi tek
Geriye
reteceğim; Bir
duygusalım.
başına yolu
bu.
bir tek
Egzersizi
törende
sustuktan
"Kendini
Gelenek
yücelteni
da
şeyi
onu
da
göre,
öğ-
lokomotifin
demekten
çok
duygusaldım.
harlı ki
Cennet'ine
zaman
Gözlerimin yolculuğumu geçenleri tım. nı
titremeye
şeyi
alsın.
Gözlerini
içine
sıradan
aydınlatan uzaklarda
Dans "Bir
şey
sonra,
güzel,
Resim
yolunu,
yapmayı
öğretti. dedi.
tüm
bir
Az
önce
Petrus
gözden sında,
düdüğünü el
salladı
kayboldu.
Santiago
"Hac
yapmış-
sen
bilmiyorsan,
göstermiş
dan
sessizce
duyduğumuz
ve
Orada
gökyüzündeki
yol
de
bir
ay-
ve t ü m izlemiş
oraya
tren
çekilmiş
durmuş,
Yolu'nu
istasyona
vagonların
trenin
S a m anyo l u ' nun,
fren bana
yü-
o yıldızların
giriyorarasında
gıcırtıları buralara
insanların yalnızlığını ve olan
arakadar
yazgısını
gizemini
Ertesi
Bütün tım
nak ti;
bir
durdum.
aşağı len
odamda
bir
Şövalyeleri'nin
bir
karşı
not
ora-
çözmeye
ça-
öğleden
sonra
şatodan
düş
P o nfe rra d a 'd a ki
sokaklarda
Ponferrada
dolaşırken,
tepedeki
Şövalyeleri
Akşam
saat
7'de,
Tapı-
şatosunda.
Küçük
yukarı
buldum:
bir y a n d a n gözümü
gücümü
her
amaçsızca
kentinin
dolaş-
sokaklarında
da
gitmem
şato, Y a k u b y o l u
harekete
bir
emredi-
a y ı ra m ıyo rd u m .
zaman
ilk
başla.
şarkıları
Yavaş
karnını,
hatırla.
yavaş,
O
şarkıları
bedeninin
bir bölü-
ellerini, başını, vb - ama yalnız-
ca bir b ö l ü m ü n ü s ö y l e m e k t e o l d u ğ u n m e l o d i eşliğinde dans ettir.
Beş d a k i k a s o n r a ş a r k ı s ö y l e m e y i b ı r a k v e ç e v r e n d e k i sesleri d i n l e .
İ ç i n d e n o seslere d a y a l ı bir m e l o d i bestele ve o me-
eşliğinde tüm
şünme,
ama
zımaya
çalış.
b e d e n i n l e d a n s et.
Belirli
h i ç b i r şey d ü -
k e n d i l i ğ i n d e n b e l i r e n g ö r ü n t ü l e r i belleğine ka-
Bu
dans,
manı
Sonsuz Akıl'la
h a n d i y s e k u s u r s u z bir i l e t i ş i m kur-
sağlayacaktır.
şeyler
o l u r l a r s a ol-
lışıyordum.
nak
duyduğun
söylemeye
başımdan
resim
istersen
insanlar nerede
Samanyolu'nu,
bu-
sonra-
rüyebilsinler."
du.
içinden
lodi
daha,"
burada
kocaman
Öyle ki,
cıva bir
ve
öttü.
Egzersizi'ni
insanların Yol'udur;
yapabilirsin.
Yakub
yeri
Bir
Brezilyalıydım
düdüğü
bakarak,
çok
oturmaktaydı.
de
başladı,
bana
tamamladıktan
yaz ya da bir bale yarat. sunlar
ben
bir t r e n i n
Petrus
betimleyen
Burası
çünkü
Bulunduğumuz
ışığı
istasyona yaklaşan o
Gözlerini kapa.
Çocukluğunda
etti:
basamaklarında
kaçındım,
lambanın
İşte
Gevşe.
münü -ayaklarını,
şey
EGZERSİZİ
aktardım şimdi
açabilirsin." Hâlâ
DANS
gücüne
gerekiyor."
devam
Tanrı
Kendi
her
kaldı,
yapman
sonra
yasasına
zorundasın.
Aktarabileceğim
Dans
yarınki
süre
Ama
bulmak
Tapı-
geçirmiş-
üstünde tarikattan
ka-
Bu
e g z e r s i z o n beş d a k i k a y a p ı l m a l ı d ı r .
l a n t e k iz d e ğ i l d i . meye
karar
veren
Avrupa'nın yeleri,
dört
ikinci
mışlardı.
Tarikat, dokuz
bir
mezken,
tek
adamışlardı.
davaya,
davranışını 1118
terk
edilmiş
yanın
iki
Tapınak
şeyi,
nak
Şövalyeleri gelen
birkaç
rüstlüğü değerli
varlıklarını
bir
Bugün
toprak
şey
düşün-
servetlerini
ve
hacıları
tüm
kadar
üyesi
dün-
bulunusayılan
h a y a t ı u z l a ş 11 r m ı ş l a r d ı. ve
kaçırılan
değerbilir olmuştu.
önemli
kullanılmıştı. ki,
eşit
bir
paraya da
bu
dütüm
ediyor-
senetle
Şövalyeleri
mektubu
böylesine
larını dinsel
önceki
sağlamıştı:
dinlerini
ni
yaparken,
Ama de
son
Hz.
böyle pek
Arap
yol-
tarikatı-
likle
orta
düşman
odaları
uygulama-
Şövalyeleri'
Yahudi
Şövalyeler,
Şapelleri-
tapınaklarının
sekizgen örnek
olduğu
edinmişlerdi.
gibi,
yuvar-
duvarlarını
ve
Büyük
lardı.
eko-
bulunmakla
Cu-
ortaçağın o
şatoların-
Gizli törenler düzenle-
bir
idam rine
bakarak
son
Üyeleri
Şövalyeleri
silinmişti.
Tarikatın
dünyanın
dört
birlikte isteği,
ölmek"
Paris'in
"Nötre
de
ağır
işkenheretik-
tarikatı
orta-
bütün
mülk-
dağılmış-
Molay, tarikat-
göbeğinde
Dame
topluca
ve
yanına
büyük önderi Jacques
şövalyeyle
edilmiş;
küfretmekle,
kovulduktan
Tapınak
üyeler
son
İsa'ya
Kilise'den
sonra,
konulmuş,
Hz.
1307
başlatmışlar,
belli başlı önderleri
suçlanıyorlardı.
haritasından
Tarikatın
tan
yakılarak
Katedrali'nin
kulele-
olmuştu.
O s ı r a l a r I b e r Y a r ı m a d a s ı ' n ı y e n i d e n ele g e ç i r m e y e ç a l ı şan
İspanya,
Avrupa'nın
leri b a ğ r ı n a b a s m ı ş ; dikleri Bu de,
savaşlarda
Şövalyelerin Yol'daki
çeşitli
İspanya
ülkelerinden
kralları,
Şövalyelerin katıldıkları
hacıları
Magriplilere
yardımına
İspanyol
korumakla
kaçan
Şövalyekarşı ver-
başvurmuşlardı.
tarikatlarından
yükümlü
Santiago
biri
Şövalye-
l e r i ' y d i. Akşam davet
saat
tam
edildiğim şatosunun
zümün
yedide
Tapınak ana
önünden
Gelenekle
karşılaşmak
Şövaly eleri'nin
kapısından
girerken,
üzere
P o n f e r r a d a'd aki bütün
birtarih
gö-
geçiyordu.
O r t a l ı k t a k i m s e l e r y o k t u . Y a r ı m saat k a d a r b e k l e d i k t e n sonra
korkuya
Tam
oradan
rağı
taşıyan
simgesi şunca
On
Şöval-
krallar
el
odama
almışlardı. Tapınak
devletleri
birini
atılmışlardı.
geçirildikten,
tarihinin
lerine
anlama-
bellibaşlı tektan-
aramışlardı.
netlerini hep
çoktur.
hapse
şeytana tapınmakla,
suçlandıktan
çağ
çevrilebili-
büyük gerçeği
dönemin
yollarını
camilerinin
durumlarda çok
evinin
Süleyman'ın
kiliselerinin
Tapınak
aktardığı
vermenin,
birleştirmenin
kubbelerini,
Hıristiyan
yeleri
Tanrı'nın
çatışmalara
rıh
adamaları,
gece
geçirilerek
ilişkilerde
eski
Ruhlarını Petrus'un
ele
servet
soylular
emanet
onaylayan
değerde
kredi
hacılar-
Bu
Hıristiyanların
ve
Ş ö v a l y e l e r i' n e
Tapınak
Tapı-
Şövalyelerin
krallar
da
büyük
serbestlik
Ekim
ko-
insanlığı
uzlaşmaz
Avrupa'nın
harekâtlarından
dinsel 13
cinsel ilişkiye girilen a y i n l e r y a p m a k l a , çıraklarıyla eşcinsel
eski,
bilinen
ve
gece T a p ı n a k Ş ö v a l y e l e r i ' n i n
celerden
toplanıp
çalışıyorlar,
kı-
Şövalyelerin
şövalye
tutmaya
mekle,
doğmuştu.
nin,
lak
bir
fazla
senet,
şatosunda
çoğunluğu
binden
de
kullanılan
tutuklama
beş
yalnızca varlıklarını
herhangi
Vatikan
sonra,
salmıştı
Bu
günü, büyük
sekiz
servet sahibi
Tapınak
çıkıyorlardı.
yor d u . dan
nam
ma en
yüz yıl
güne
ellerinde
bir t e h l i k e olarak g ö r ü l ü y o r d u .
yarat-
yürüyen
ve
gücü için
Şöval-
ararken,
üyelerinden
ödenmesinde
öylesine
ellerinde
nın
tarikatı,
kurulmuştu.
Kilise
devrim
İki
o
M ü s l ü m a n l a rca
fidyelerinin
lar,
tarikatın
nomik
kendilerine.
bahçesinde
Şövalyeleri
geri d ö n m e -
Tapmak
başka
Yolu'nu
Payens
içmişlerdi.
bağışlarla büyük
kez
culuğa
de
askerî hayatla dinsel
dan
bir
bilgeliği
almışlardı
şatonun
ant
dört y a n ı n d a
yordu;
Kudüs
Hugues
bir
seveceklerine
büyük
hayatlarını,
Hacılar,
örnek
yılında
güçlenen
zenginleşmekten
Şövalyeleri
lıçlarını
tarafından
değerlerinde
soylularının
rumaya bu
bir
hızla
başlarının
sırtından
Tapınak
S e f e r l e r i' n d e n
şövalye
yanında
binyıl
Zamanın
kölelerinin
Haçlı
beş
olan orada
kapıldım:
ayrılmak iki
beş
çıktı;
tören ki,
amaçla notta
dakikada ve
bir bir
bir b a ş k a
sabah
birisi
dikilmişti.
Biraz
anlaşıldı.
bay-
Yolu'nun konuDemek
yoktu.
geliyordu.
Hollandalı
miydi?
Hollanda
Santiago
bulunduğumuz yanlışlık
yedide
karşıma
giysilerine
d e n i zka b u k l a rm d a n aynı
bırakılan
İspanyol
oğlan
Yoksa
üzereydim
vardı.
Bir
Avustralyalı,
Birbirimize,
ne-
ler
yapılacağı
konuda larda tı.
ambar
Bir
konusunda
herkesin
şey
olarak
karar
Bekleyiş
çoğu nı
kadar,
birçok
sınavlar
geçmişlerdi. en
yüksek
tamamen
ve
Ama
farklı
kadar;
bu
bu
gözlerimi
avlusunda
toplanmış-
için
hangisi
bir
gece
gün
arada
bir
orada
dalmıştık. tarikat
erginleme
Santiago
Yolu'nun,
törenlerinden
yalnızca Avustralyalıyla
oradakiler birinci
bekliyorduk.
süreçten
geçmiş
olduğunu
olde
leyen
Ayrıntıla-
arılayabiliyor-
sularında
sesi
tam
duyuldu.
özel
Sesi
hayatlarımıza
giriyorduk
izleyerek şatonun eski
ki
şapeline var-
dık.
pelden
çarpıcı
geriye
yalnızca
bir s a h n e y l e
kalan,
çünkü
meşalelerle
bın b u l u n d u ğ u yerde, lerine
-bir kukuleta
kalkan - bürünmüş Çok
eski
rimiz
ve
denizkabuğu
yaşlı
çelik tolga, kişi
bir
örme
duruyordu.
sahneydi
bizim
bu.
takım
amblemli
ışığında
görünen
"Ustanızın
çıkarın
ve
yıkıntı
da
şa-
halindey-
Bir z a m a n l a r
mihra-
zırh,
bir kılıç ve
Nefesim
Tapmak
Olup
bitenin
elbiselerimiz,
gerçek
blucinle-
Şövalyelerden
birinin
Pet-
içinde
le
de
geçmiş
gibi
yaklaşıp bir
gözlerinde
sezilen
hüznün
bedenime
bol
hali
vardı,
gelen,
beni
içine
kokulu
baktım.
tanımamış
okunuyordu;
Üstümde hoş
Sırtınızdaki
de-
giysileri
örme
" T Atha-
üzerine,
ve
onu
izlediler.
ne
bir s e s s i z l i k
görmediğimiz işlerimize
kurtu-
sonsuz
sayende
olan
gerçek
ol-
Merkür'ün
gücüyle
havada, şeyi
oldu,
halde devam
karışımı
saati.
tüm
ve
edilen Bu,
özellik-
uygun oldu-
ve
vermiş
cehennem olan
tanrı-
diye."
varlığın ayinin
edebileceğimizi
bir
yanıyor-
ama
işlerine
gerçekleşsin
dua
ben
Şapelin
h ü k m e d e n yüce
yeryüzünde
hissettik.
Ve
ge-
başladı:
ruhlara,
senin
çev-
önlük
bir t ü t s ü
duası
Düzeni'ne
yaratmış
dilersem
bir
içindeydim.
büyük
Cehennem
kırmızı
beyaz
çemberi
aselbent
EL'in2
her
Throdonias,
inayetiyle,
ortasında
bulunan
Şövalyelerin
olan
ettim.
krallığı
Haçı
sana y a k a r ı y o r u m . . .
gücüyle,
büyü
meleklerin
haberci
gökyüzünde,
mız
EL'in
de
Ülkesinin
var
fark
simge-
Amin!"
Gelenek'in
Tanrı
sağlamak
saflık andını
"Amides,
senin
zırhının
fesleğen
Kral,
olduğunu makamla,
dileklerim
Şövalyeleri
ülkesinde
dı,
Adonai,
korumayı
tam
ey
dokuzdu,
Ulu
sürece,
ğunu
çev-
orada
oldu-
kutsamasıy-
gösteren
bir
işa-
alın."
gözlerinin
bir h ü z ü n aynısı.
bakın.
yaklaşın,"
istendiği
başladılar:
Sabahot,
geçiriyorum;
ediyorum.
orada,
Doğu
ve şanlı ğu
gerekiyordu,
İki Şövalye,
okumaya
gerekli
"Tanrım,
tekmil
geçmeden
"Ey,
bir
Şövalyeler
nane,
çok
Derin "Üstatlarınıza
içine
giysilerinizi
Öteki
için
içinde
sırtıma
dua
daha
du;
sesle
Emmanuel,
Dördümüzün,
okudu.
Saat t a m kez
bir
kesilmişti:
gömleklerimizdi.
bile
Şövalye,
gözlerinin
tören
Petrus'a
Ama
ya
güzel
tekdüze
Adonai,
diye
olduğunu g ö re b i ü yo rd u m . En
di.
ve
loş
bölümü
aydınlatılmıştı.
yedi
sağlayan,
Meşalelerin
büyük
Şapel
T a p ı n a k Ş ö v a l y e l e r i' n i n t a r i k a t g i y s i -
zamanlardan
görünmesini
karşılaştık.
diye
Başrahip,
çirdi. Orada
rus
kutsal
rimli
çizerek Messias,
cüppeler
giysisini
bir
olması
ayırmamam
ortasına götürdü;
içindekiler
beyaz
Anitor!" luş
müridi
göremiyordum.
şapelin
çiziliyordu.
Başrahip,
sun
gong
di,
Çember
Yol'un
fazla
gözlerinden
Jesus..."1
amacıyla
dum. 8:45
Sother,
natos,
kullanıldığı-
ben
olduğunu
çember
rinitas,
birden
Petrus'un
B a ş r a h i p bizi
daha
bulunmamı-
tarafından
yükseltilmeyi
birinin
ama
halde, A v u s t r a l y a l m m R A M alıştırmalarından
farklı
Ustalardan
çağ-
eski
B e n i m çok önce Brezilya'da geçmiş
derecesine
rı b i l m e d i ğ i m
yıkık
o
şatonun
remizde
sohbete
o sırada öğrendim.
duğum
sorduk,
Herkes
gerekirse
gidiyordu,
üstüne
Gelenek'e
soru
verdik.
sürüp
nedenleri
birkaç
karışıktı.
kuUanılmış
oluncaya
beklemeye
zın
kafası
ne bir
önceki
varsa
Kendinden
görünüyordu. gece
sesinde
çıkardım;
harmani
uzattı
Petrus bana.
'
B u çok u z u n bir r i t ü e l o l d u ğ u v e a n c a k G e l e n e k y o l u n u b i l e n l e r t a r a f ı n d a n
anlaşıla-
bileceği için, k u l l a n ı l a n b ü y ü sözlerini ö z e t l e m e y i y e ğ l e d i m . A m a b u ritüel y a l n ı z c a atalarla y e n i d e n
bir araya
özetlemiş olmam
gelmek ve
anlatıyı
onlara
hiç e t k i l e m e d i .
saygı
g ö s t e r m e k için
Santiago Yolu'nun
bu
gerçekleştirildiğinden, bölümündeki
önemli
öğe - D a n s E g z e r s i z i - b u r a d a b ü t ü n ü y l e a n l a t ı l m ı ş t ı r . 1
El, S a m i d i l i n d e " T a n r ı " a n l a m ı n a .
Batı Samilerinin en önemli tanrısıdır. Eski Ahit'te
El, h e m T a n r ı a n l a m ı n d a g e n e l b i r t e r i m , h e m d e Y e h o v a ile e ş a n l a m l ı o l a r a k k u l l a n ı l ı r . (Çevirenin
notu.)
retti.
Daha
bunlardan Ama
önce
Tapınak
landırmış
olmalıydı,
görmediğim
ti.
Sonra,
Başrahip,
yetmiş
Hepimiz
diğini
Dans sa
nasıl
hacılar
ânı
bir
Hiçbir
malıydı, rumadan
uzaklardan
Yere
ve
tüm
rında da
her
ağırlığını
çok
saydığım
sesi
titreşiminde
nı,
birbirlerinden
farklı
duyumsadım.
den
gördüm:
Ardından rüntü
sanki
kaybolmadı. 192
bir
tas
benim
ve için
Önemini
yüzü
"YAHVE, çıkmak
bir
melodi
dans
birine
etmeye
müzik ve
buldum.
kesilmesi
durumundayken
başla-
karşı
konulmaz
kınca
buna
gerek
karşın
belirdi
da,
gitti.
birden
Ruhu,
karşılık verdiğin gitmene
izin
için,
bir
h a z ı r ol.
Tanrı'nın
halinden
Başrahibin
sesini
çağırıyordu.
gelmek
istemiyor-
ya
Sana seni
Trans
O
sözü
tam da
bıçak
söylemek dönüp beni
için
ona
ba-
görmüştü.
aldılar. bir
Elleriyle
gürültü
çıkar-
aldı:
bir c i d d i y e t v e
hayvana
gitmeni
gi-
Avustralyalıya,
da
çevremizi
Şato-
çemberin
halinin
Ama
sağır eden
vakarla
zarar v e r m e d e n
emrediyorum,
cinlerinden
Huzurve sükûn sonsuza
sihirli
gördüğümü
başrahip
yeryüzüne
Şövalyeleri
gitmemişti.
gelip
insana
istemez
ortamında,
isteklerime
ayinleri
selameti
İster
Tapınak
gördüm:
kulakları
veriyorum.
ri
gelmeye
Trans
geri
duyuyordum.
zaman
tek
bir-
görüntüsü
N.'nin
O
kutsal
yanımda
eridi
Ama
buyuruyordu:
hoşuna
istek
vurarak
Gelenek'in
yola
ışıltıya
"Ey
oradan
kendisini
olmadığını
karıştıklarıbir
bir
çalıştımsa
Zama-
içinde
çıkmaya
bakıyorduk.
yanımıza
maya başladılar.
rastlıyordum.
bir
Şövalyeler
çayırla-
ve
yeniden
kimsenin
vecit
çocukluğum-
iyi-
N.'nin
bir şey o l m a d ı v e
değilim.
halinden
götüren
birbirimize
ortasın-
içinde
kadar üstümüze
ama
kurtardığında
ge-
gitmeni istiyorum, olsun.
Amin."
büründü.
ön em l iym işçesi ne
anlamaya
içinde
karanlığın çiçekli
Ama
tanıdığım
diretiyordu:
s ü rd ü re m ed i m .
eskilere
kalkanlarına
ve
ses
gelmemi
Kendimi
insanı
Hacılar
ama
geri
halini
döndüm.
su'nun
değişmeye
iyi
karanlığın
farkında
trans
sok-
tü-
ruhun,
karanlığın
gördüm.
TETRAGRAMMATON..."
geldim.
Avustralyalının kızıl
Trans geri
bi
titreşen
salmıştım
vecde
birbirine
olmalarına
Ama
çok
söylemeye
yüzünü
A r a m ı z d a belirli
sürdü,
herkesi
"YAHVE,
çıkma-
zorlanmadan
Aghata'nm
birleşip
Usta
pozisyonuna
hiç
o
kök
dum.
ses,
olan
düşünemedim.
sonra,
TETRAGRAMMATON..."
Gelenek'te
yapılması
bir
şey
TETRAGRAMMATON..."'
aşa-
gözümde
çağrılmış
istemiyordum,
bu
ko-
bir
duydum:
tanımıştım,
sağladığı
RAM'ın
kadar
dan-
yaptım.
büyükanneme
çanak
ne
gelen
çevremde
ne
için
dışına
İçimde
tohum
gövdem,
Bedeni
çok
onu
İçimdeki
yolların
doğru
dışında
kaybolduktan
olduğunu fark ettim.
Dans
okumaya
büyüklüğünü
ayinine
sanki.
dönüştüklerini parladığmı
N.'nin
danstı.
zırhlarının
be l i rg i n l eşti
gördüm,
çok
su
ayinlerin
bir
göğsümün-
karardı;
tüm
yüzü
gel-
bana
sezmem
görüntüsü
yaklaştığında,
geldi.
ruhun
öğrettiği
hepimiz
basit
kendimi
amcalarımdan
nın
adları
çemberin
gittim.
sezdim.
yitirdi
yürüdüğümü
halde
öğrettiyse
daha
gün
benzer
aday
Gelenek'in
şey
ce
Gelenek'te
çağrılan
farklı
örme
-yalnızca
hareketlerim
Çevremdeki
ne
kadın
girebildiğimi
başladı;
önce
çanak
"YAHVE,
Çemberin
çöküp
hissettim.
müyle
da,
diz
göğsümün
dığını
Hiçbir
çocukluğuma bir
kutsal
önceki
danstan
Şövalyelerin
gelen
daha
bu.
biliyordum;
Petrus
içinden
serp-
olduğunu
ve
can-
üstümüze
çatırdadı;
belirtilmediği
ve
Zihnimde
Tas
biraz
gibi
Tanrı'nın
bağıntısı
ses
Petrus
yoksunduk.
canladırdım
tum
işaretti
biliyorduk:
çünkü
köşesinde
toprağa
Şövalyeler
yaptığımız
kural
gerektiğini
bir
girmeden,
alevleri
gelmişti.
hep
gücümü
ortaya.
yazdı.
ve
katılacağımı
masında
başladı.
adını
Meşalelerin
gösteren
içine
katılmıştım,
çıkmıştı
döneniyormuş
mürekkeple
iki
hayal
şapelin kuş
ayine
şaşırtıcı
Şatosu
bir
çemberin
yüzlerce
daha
çünkü
parlak
kutsal
başladık.
benzer çok
Şövalyeleri
hiç
bilinen
buna
bazılarında
ve
bu
uzun
kılıcımla
gösüre bir
' Yahve ya da Yehova olarak da bilinen Y H V H , Yahudilikte Tanrı'nın
Hz. M u s a ' y a v a h -
y e t t i ğ i özel adıdır. T a n r ı ' n ı n a d ı n ı n açıkça y a z ı l ı p s ö y l e n m e s i yasak o l d u ğ u için, bu adı oluşturan
dört
ünsüzle
Yahve biçiminde okunan nin Hac
belirtilmesine
özen
gösterilir.
sözcük t e t r a g r a m m a t o n
İbrani
alfabesindeki
(dört harfli) olarak da
yazımıyla
anılır.
(Çevire-
notu.)
193/13
Çember lerden ria2
kalktı,
biri
okudu.
-1982'den yordu-
yan
Başrahip,
yedi
kez
ayinine
üst
birkaç
söyleyerek
üste
okudu.
öne
eğdik.
Noster,'
Şövalye-
yedi Ave
Meryem
Ma-
kalk
Şövalye'nin
Anamızın söyleni-
ye
Tanrı
Babamıza
İnanıyo-
Tapmak
bir
başka
karşıma
gel,"
Hıristi-
biri
ve
mihraba
-Avustralyalının
"Evet,"
yanıtladı
diye
ayinine
Ş ö v a l y e s i'n i n
dedi.
büyük
yaklaştı.
girmek
tanık
istiyor
rehberi
olsa
gerek-
musun?"
Avustralyalı. olduğumuzu
kat ve
"Tanrı
kölesi
Ardından, günün
ve
İşte
zaman
anladım:
bir
hangi
bir
hepsine
"Hayatımın
birtakım
sevgiyle
için
emirlerini
bili-
törensel anlam
katlanmaya
sonuna
yanıp
biraderim,
sorular
başı
benden
Ama dinimizin yalnızca zarif kıyafetleri
içeride
yerine
duğunu
kadar
geldi;
hazı-
Ev'in
hizmet
ne
zaman
ötesine
Kendi
etmek
hiz-
bazıları
bu-
nacaksın.
Uyumak
zor
zor
gelecek;
ne
o
ler,
güzelim
atla-
ler.
isteklerden efendisi çoğu
Akkâ'da
Usta Birisi
zaman
diledi-
zaman
istediğin
da E r m e n i s t a n ' a y o l l a -
nöbettutman
Sana
Meryem".
Katolik
Kilisesi'nin
başlıca
dualarından
biri.
ve ve
di-
yaşamış
tüm
içinde
çıtırtıları
iz-
duyulu-
rehberi, tüm
olup
kez
daha
ve
olmak
için
Baş-
tüm
ku-
sordu.
senin
ve
birader-
Anamızın
böyle
hu-
hayatı boyun-
yanıp
himayesine
dönerek
Ev'in
Meryem
bundan
söyle-
tekrarladı.
olmadığını
Tanrı'nın
kölesi
başrahibe
Tanrı'nın,
cismen,
bulunuldu;
istediğini
yanıtları
bir
isterse
Ev'in
uyarıda
girmek
alman
tutuşan için
biri
dizleri-
yalvarıyorum." "Seni
Tanrı
miz
çevresinde
sevgisiyle
Ev'e
kabul
ediyorum,"
kılıçlar
kılıçlarını
çelikten
bir
kılıçlara altın
çan
çalmaya
eski
şatonun
önümüze
Başımızı
da
Şövalyeler Sonra
taç
kınlarından
çı-
indirerek Andrevv' oluşturdular.
rengi yansılarını
Alev-
indirdi-
a ğ ı r a ğ ı r A n d r e v v' y a y a k l a ş t ı ve o n a k ı l ı c ı n ı v e r d i .
başımızı
dular. yalı
tüm
doğrulttular.
kutsayarak,
nelenerek
tören
başlamıştı;
eğdik
ve
kaldırdığımızda şölenine
çan
duvarlarında
Şövalyeler on
katılmak
sesleri
sonsuzca
yankılanıyordu.
kişi
üzere
gözden
kalmıştık;
yi-
Hepikaybol-
Avustral-
Şövalyelerle
birlikte
gitmişti.
buyurula-
notu.)
hazır
Tanrı
etmen
başının o ânı
bulunulsana,
olduğu
ruhen ve
üzerine
göğe
"Burada,
olan
olmak
kabul
öğütte, Ev'e
Sonunda
huzurundayım;
Bunun
isti-
rehberi.
Ustam,
kapanıp
karıp
Gündelik
epey
"Selam
notu.)
bu-
dedi.
' R a b b i n Duası. Hz. İsa'nın H a v a r i l e r i n e öğrettiği ve b ü t ü n H ı r i s t i y a n l a r ı n t o p l u ibadetLatince'de
beri
mutluluk
meşalelerin
ağırbaşlılıkla
hizmetkârı
te o k u d u k l a r ı başlıca dua. (Çevirenin (Çevirenin
uyuman
tutuşuyorum,"
çağlardan
birçok
kabullenmeye
Ev'in
olarak
şey
Burada olmak istediğin zaman
A n t a k y a ' y a ya
istediğin
bir
bir
ca
na
2
yanıp
törenini
hepsine
vermiş
beni
sada-
hepsini yanıt-
büyük
dedi
kendinin
gönderileceksin;
T r a b l u s g a r p' a ,
çok
dışı y ü z ü n ü ,
kadar
ğin gibi d a v r a n a m a y a c a k s ı n . denizler
eski
bana;
daha
verdi.
Başrahip,
bazılarıysa
önünde,
görüyorsun,"
getirilmesi
bilmiyorsun:
başkalarına
döşeğinde
için
erginleme
zurunda,
nun
şu
Şatoda
bunların
törensel
"Evet,
tutuşuyorum."
taşımıyordu,
ilgiliydi. Andrevv,
"Muhterem
zaman
girmek
geldi
sonra
karşılık
rallarını
Tapınak
ladı.
rı,
yerek
rahip
o
merhametli
adına,
olmak
dünyasında
yorsun.
gibi
Daha
lerimin
şiddetlerini
yanıtladı.
ve
"Ev'e
verdi.
Avustralyalı
musun?"
diye
istediğin
Şövalyeleri
liyorlarmış
Avust-
inisyasyonu.
Avustralyalı,
metkârı
karşılık
Avustralyalının Ev'e
rım,"
tutmak
Avustralyalı,
göründüğü
Ardından,
durduğu
"Biraderim,
"Ev'in
nöbet
kez
ki:
Hıristiyan
cak,
yurulacak."
yordu.
"Andrew,
Şövalyelerden
yor
Pater
geçtik.
yedi
ti - d e d i
başımızı
yedi
M edj u go rgje l i
istediğini
Başrahip, ralyalı,
çöküp
birlikte
beri Y u g o s l a v y a ' d a
böyle
rum'u
diz
bizimle
bırakıp uzun
kapladı.
giysilerimizi
birbirimizle sürmüş
giydikten
vedalaştık.
olmalıydı.
sonra Gün
Ruhumu
resmiyeti ağarıyordu,
engin
bir
biryadans
yalnızlık
Kılıcını ralyalıyı
ele
geçirip
gösterecek
kimsem
uzak bir ü l k e d e Artık ve
arayışını
k ı s k a n m ı ş 11 m .
sonuna
onu
nasıl
sona
Artık yalnız
erdirmiş
de
yoktu;
Gelenek
dönüş
yolunu
göstermeden
yaklaştığım bulacağımı
Avust-
bana
yol
Güney Amerika'da dışlamıştı
Santiago Yolu'na, bilmeden
olan
başımaydım,
kılıcımın
devam
etmek
beni. sırrını
zorunday-
El Cebrero
dım. Çan
hâlâ
rılırken, nanları tim.
çalıyordu.
çalmakta günün
Kent
olan
ilk
halkı
ibadetine
birazdan
miş
faturalarına,
Ama
bir gece
aşk
önce,
şeyin
ürküntü
bir salan
kez
daha
gücünü
birlikte
yakınlardaki çağıran
uyanıp
ilişkilerine
eskilerden
gerçekleştirildiğinden, bir
Gündoğumuyla çanın
çanı
yeniden ve
kalma
yüzyıllar
şatodan
kilisenin
olduğunu işlerine,
hayallerine bir a y i n i n
önce
kutlandığından devam
bir
yitip ve
ettirdiğinden
fark
et-
ödenmedalacaktı.
bir kez
gittiği
insanın
ayina-
daha
sanılan yüreğine
habersizdiler. K ü ç ü k
kız,
Bierzo'nun dan
Kıza
ğum
ayin
Vagon
mamıştım.
şatoda şen gı
Ama
başka
için
yaşında
var
alan,
oturdu-
Tüm
başka
terk tek
bana
ve
edilmiş
kendini
çaba boPet-
bilgeliklerle
dolu
uygun
anılarına
uğramadığı,
o dü-
say-
kutsal
şato.
Avustralyalı
kılıcımın
onca
de,
unuta-
geçirdiğinden
tarikatının
bir
da
çağrıldığında,
beklentilerime
kimsenin
hüznü
bakışını
olmamı
bu
düşünmüyor-
sesindeki
gösterdiği
söylenceler
Şövalyeleri
olarak
önünde
için
varmaktan,
şey
mimbere
çağrılmış
eski
Tapınak
bir
Petrus'un
etmek
olabilirdi.
bir
öbürlerinin
on-
Sekiz
Compostela'ya
Avustralyalı
mihraba
rehber
del
ortalıkta
Soluklanmak
g eld iğ i m izd eki
birkaç hacıdan yer
de
orada
göze
Kılıcım,
bir y e r d i :
Villafranca
sonrasında
vermedim.
vermekten
benim
gizlenmiş
duyan
lıydı.
göz
içinden
topraklarda
bir
son
gibiydi.
emindim.
sordu.
koşmuştu.
Bana yardım
gitmiş
rus'un
yanıt
Santiago
parkının
sırasında
öğleden
dökülüyordu.
başına
serüvene
dum.
ama
başı
önce
diye
yoktu.
baktım,
an
mısın?"
kavurucu
çeşmenin
çılgın
hacı
kimse
üstü
Bir
şa
bu
başka
yoktu,
" Sen
yolunu
çağrılmıştı.
Petrus,
gösteremediği
aşağılanmış
hissetmiş
için
olma-
Ote dan
yandan,
insanların
çıkmış
olan
Yol'unda
okült'
canlandırmıştı. netim tün
altına
bunlar
liyordu.
belki
ve
küresini
üstü
eski,
bu
düşünmek,
tütsülere,
Gelenek'in
Petrus'un,
sarı yol
landığı
kitaptı
bir
lamak
için
sabah
ayrıldım,
ona
bir
kaya
başımdan
bir
çabayla
termesi
anladım,
yararlı,
hatta
gizlicilik
denir.
çeşitli
kuramlar,
O k ü l t i z m e bağlı
hayatımı
doğa-
özlem
duyubenim
cesaretimi
kırıyordu.
döndüğümde,
Hacı
Rehberi
mesafeleri
haritanın
geçti;
olan
zorunluydu,
ye
sonuçtu. ama
istediğim
Santiago'ya
kılıcımı
Villafranca seni
"O
kapılardan
Beni
rahat bıraksın
çeşmeden
üstüme
şortum
sırılsıklam
da
Küçük dan,
kız,
sık
süren,
umudunu
dan
birindendi. Biraz
ma
ve
Yoksa
ma aynı
"Haydi, bir
kız
ruhsal
gidelim,"
Kapıları'nın
önünden
ki?
Yoksa
gös-
yeri
fark
etmi-
yetilerini
geliştire-
notu.)
bir
şey
düş
Petrus Ama
belki Kızla
yesi
biraz de
insan,
görmem
için
neden
geçip
fazla
harman
hayalci
dö-
mektupların-
düşmekten
etmeliydim,
korkma-
kılıcımı bul-
direttiğim parçası
orada
Az
önce
bu
girmek küçük
içinde,
için kız,
çekip
asıl
dağa
Santiago'ya Bağışlama en bu
küçük sıcakta
görmek
etini yiyordu.
alıp
mi
varmakla
indiğim
geri d ö n m e m ve başımın
şey
Bağışla-
olmasındı?
tırmanacaktım.
içeri
bir
olan
Santiago'ya
kılıcım
parayı
gitmiş
Aklım-
geçiyordu:
is-
Para
gitmemişti
varmam
gereken
miydim?
olduğumu
söyleyip
durmuştu.
yanılıyordu.
yürürken,
geçiyordu.
da,
canlı t u t m a l ı y d ı m .
Şimdi
k ı r ı k l ı ğ ı ve telaş
etmeden
kez
düşünmediğimden,
geçerken
kalktığımda
yenik
çocuğa.
yeniden
bir
şeyi
Bu
çantam
biri
Paulus'un
bakımdan
neden
dedim
bölümünü
öl-
hep
Havari
Bir k i l i s e n i n
yaratıyordu,
başka
sırt
Umutla
anlamamakta
vermeye
(Çevirenin
di-
kadar gitmesi
dayatıyordu.
sabanı.
devam
büyük
zihinsel
başın-
uzattım.
sözlerden
umudumu
bana?
madem
sonucu
baktım;
küçük
istiyordu
Kapıları
diye
dayanmalıydım,
öğrenme
bu
söylemek
sürmeli
kadar aramaya
sırrını
peseta başladı;
aktardığı
paylaşmalı."
daha
sonuna
birkaç
haydi,"
sık
burada k a r ş ı m a çıkan tek
bir sonuç elde
kal-
oldu.
umutla
ven,
dan
diye
temediğim
çaba
çeşmenin
Santiago'ya
sıçratmaya
"Haydi,
Petrus'un
"Saban
su
bu ya-
İnsanın
tek
yol
gerekmez."
günden
Bize
günlük
bulamamıştım.
Bierzo'daki
geçenin
bir istek bile d u y m a m ı ş t ı m .
bana
hâlâ
del
birkaç
tek
Bağışlama Kapıları'na götürebilirim,"
ulaşmaktan
b i l i n m e y e n güçleriyle ilgili bilgi
genellikle yüksek
istediğim
almak
karşın
"Hacıysan
uygulamalar ve ayinlere genel olarak okültizm ya da olanlar,
varmak
sonra
dışarı-
aklıma:
rek b i l i n m e y e n l e r d ü n y a s ı n ı a n l a m a y a v e i n c e l e m e y e çalışırlar.
şimdi
bulmaktı.
kız,
diretti.
Ve
gelenlerden
geceyi
Petrus'un geldi
kılıcımı olmasına
da,
yaramıyordu.
başıma
o
zorundaydım.
şey
işe
Küçük
yararhesap-
hiç u y u m a d a n
Akşamüstü
artık çok
re-
buldum.
b u l u n m a d ı ğ ı yerlerde
çalıştığı
mış
g i rem eye bi leceğ i m i
arasındaki
düşünürken,
önemli
ve
mavi
s a ğ l ı k l ı bir k a r ş ı l a ş m a
hiç
Batınî bilgiye, özellikle ruhlar dünyasıyla ve evrenin
savlarına dayalı
yüzü-
aşkın
nitelediği tören,
bir
geçirmek
kavratmaya tersine,
Ölümümün
mürekkebe
ödül,
değişmişgeçebilecepratik
Lourdes'la tanıştığımdan
geçenleri
yü-
habercimle
Ponferrada'dan
ama
çok
çemberlere,
otelime
koyuldum.
oyuğunda
na
öğretilenin
işaretlerinin
Yol'a
Madam
daha
kentler
daha
Yolu'nda
vermeye
sihirli
diye
sonra
bakıyorduk.
olmadığını
Orada,
'
hâlâ
kutumda
bu;
ilginç
hayatıma
kaplayan
konusundaki
ayininden anahtar
ve
savaşı
kutsal
bir
etme
ge-
içinden
ve
derslerle yoğun,
dünyaya
devam
sepsiyondaki
da,
bir y a n ı m
unutulmuş Ve
daha
hazırdım.
Petrus'un "atalara saygı"
olmuştu.
çok
kuşkusuz
eden
yaşamaya
gizli
debü-
öğrenmiştim.
Yürekten
ederek
ki,
hiç
yeniden
kurulması,
Santiago
edebileceğimi
kül
aklımdan
şu
bağ
benim
vardı;
yana
bir
sonuç,
mutlak
çağlayanların
yakıp
görmüştüm. elde
formüllere,
çekli
alt
dünyayı
Ne var
yordu.
bu
sayesinde
konuşabileceğimi
tüm
zaferler
yanı
ölçüde
olanın
dünyalarla
alıştırmaların
bir
düşmanlarımı
sorunları
için
de
yorsan
hayranlığı
cismanî
alıştırmalarından
başladığımdan
Petrus'un
ğimi,
nü
RAM
büyük
duyduğum
başka
sıra-
Santiago Yolu'nda,
yürürken
yakarılar,
uyarlanabilen
rümeye tim.
bana
ayini,
bilgeliğe
Toplu
alınması,
Ama
nesnel
Gelenek'in
aklımdan
Kilise'nin
yolda
Bağışlama
Kapıları'nın
hastalanan
hacılara
hikâ-
getirdi-
ği
bir " k o l a y l ı k " 11 bu. Y o l o
yor
ve
den,
C o m p o s te l a ' y a
on
noktadan
kadar
ikinci yüzyılda
sonra yeniden
dağlardan
papalardan
biri
zorlaşı-
gidiliyordu; daha
o
ileriye
yüz-
Santiago'ya
larını
söylemişti.
pıda
çözmekle
artmasını
çiyorduk.
bir sola
Kız
çok
çıkardığı
sayısının
da
hızlı
söylene
da
zorunda
bir
büyük
çır-
ölçüde
ona
yukarı
sarp
ikide
kalıyordum.
yetişmeye
tırmanı-
patikalardan
yürüyor,
unutup
Kapıları'nın
oradan
Küçük
yeniden
bir
Bir
biraz
süre
ya-
hızlanıyor,
ben
çalışıyordum.
Yarım
saat
önündeydik.
bende,"
dedi.
girip
kapıları
bir
Ben
kiliseydi,
de d ı ş a r ı d a b e k l e m e y e baş-
kapılar
kuzeye
açılıyordu.
Kapı
belli
Anahtarın
olmayan
geldi,
azman
kapıyla
arama
Bir y a n d a n ne
mi?"
rimi
kılıcımla
ilgili o
onun
gözlerine
şeyler söyledi,
de
Sıradan
"Bu
iş
ipucu
açan
bir
Ama
hâlâ
çıktığı
köpeği
koşup
yorgunluk
geçmeden
çoban
bana
kendini
arası
"Yi-
mi?
Sı-
kesilmi-
de
köpeği
kadar açıl-
baktığını ona
ve
sevgi
bıraktı.
fazla
hayalimde
dolu
bir
Kuyruğunu
arkasına
biraz
gözle-
gitti.
za
ürkünç
bir
Kötüye işaretti - bozguna
belirtisi.
umut vardı.
Kız
içeri g i r m e m i
San
Tiago'nun peseta
San-
girdim. önemsediğim
denizkabukları
Yol'un
var,"
simgesidir.
dedi
Bu
Santa
buraya
kadar
boşuna
geldiğimi
anlamış-
ayakları
kılıç sallıyor.
altındaki
ölü
Şunlar da
Magripliler.
Bu
kılıcı
daha
oradaydı,
vermeye
görünüyordu,
ama
benimki
kalktım,
kiliseyi
ama
anlatmayı
yoktu.
almadı.
kesti
ve
Kı-
Biraz
gitmemi
istedi.
doğru
kez yola
daha
ğunu yip
ki,
söyleyip
daha
bile
bir
Marangoz sordu.
yeni
düş
davranışları
lamaya
aşağı
del
adam
ve
Com postela'ya
Bierzo'dan
çıktı.
Adının
Aziz Yusuf Kilisesi'ni Adamın
kırıklığına
konusunda
başlıyordum.
hayaller
vurdum
Villafranca
karşıma
istemediğimi
ama,
dağdan
koyuldum.
geçiyordum
da,
beni
iyi
var
bir
kez oldu-
görmek
iste-
u m u 11 a n d ı r m ı ş 11
uğramıştım
çok
İnsanlar
kuruyorlardı
adı
ikinci
Melek
ve
uzman
olmayan
gözlerinin
Petrus'un
in-
olduğunu
an-
şeyler
hakkında
önündeki
şeyler-
d e n d e r s ç ı k a r m a y ı b e c e r e m i y o r l a r d ı. belki
doğrulamak tuttum. Kapı yanı
de
için,
Kilise
başında birkaç
sırf i n s a n l a r ı n Melek'in
kapalıydı,
kanadının da
kentimizle
ruz,"
dedikten
peşine
bu
üstelik
marangoz
âletleri
sonra
beni
bir
Bu
sokağın
işi
daha
yolunu
anahtar
yoktu.
görülüyordu. da
kez
kilisenin
Yusuf oymasını
kalkımsa
gurur duyuyoruz.
o
Melek'te
Aziz
vermeye
eğilimini
takılıp
aynasındaki
peseta
"Biz
kabul
para
ortasında
için
gösterdi, Teşekkür etmedi
ve,
yapmıyo-
bıraktı,
çekip
gitti. Bana
işaret etti.
tepesinde kabuğu
atının
birkaç
ederek
hayalciy-
içeri
gözlerim
heykel..."
Ama
ardına
kilisenin
Belki
da,
içinde
da San Tiago M a t a m o r o s ,
Tiago'nun
ortada."
görünce,
ardından
haklıydı.
ardı
Kapıları
Köpeğin
rahatlayıp
bir A l m a n
bir y a n d a n
hiç b i t m e y e c e k
yok
d o ğ a ü s t ü v a r l ı ğ a d ö n ü ş ü v e r m i ş t i. yol
nereden
"İstiridye
"Ve bu San
san
diktiğimi
kızın
Petrus
çoban
hazırlanıyor,
Bağışlama
çıktı.
köpek
küçük
Alman
aşağılanmaların
bir tek
sırada
kız dışarı
sallayarak
dim.
kapışmaya
küçük
Belki
bir
anda,
girdi.
dövüşlerin,
Ama tam dı,
gibi
duyduğum
diye d ü ş ü n ü y o r d u m .
namaların, yor,
sesini
sütunların
kız.
Bir
girdi.
Kapıları'ndan
kilisenin
kavuşacağı-
tım.
geç." içeri
ayrıcalıklara
Agueda..."
gücenmiş
"İçeri
Bağışlama
aynı
arandı.
"Bütün küçük
hacılarla
gösterişsiz
şeyi
ge-
d e n i z k a b u k l a r ı ve S a n T i a g o ' n u n h a y a t ı n d a n s a h n e l e r l e b e zeliydi.
tek
kavuşacak-
zorluğu
yoldan
kaygan,
önümden
anahtarı
Ana kapıdan
geldiğim
geçmeden
Bağışlama
ladım.
ayrıcalıklara
ederek
Boş,
Çok
söylemek
"Kilisenin açayım
hacı
kıvrılan,
hızlı
ama
söylene
sonra
aynı
dağların
saatlerinde
yavaşlamasını
de
Böylece
kalmamış,
ilk
bir sağa
vaşlıyor,
hacılarla
ulaşabilen
umut
sağlamıştı.
Günün yor,
varan
mı
gideme-
y e n h a c ı l a r ı n B a ğ ı ş l a m a K a p 11 a r ı' n d a n g i r d i k l e r i z a m a n t ı p kı
tiago'ya
dakika
dayeniden
kadar
Santiago Yolu'na
sonra Villafranca
del
düşmek
Bierzo'yu
kaldı, ardımda
on
beş
bırak-
mıştım; şey
kapıları,
istemeyen
sokakları
ve
hizmetleri
rehberleriyle
karşılığında
Villafranca
del
hiçbir
Bierzo
geride
kalmıştı. Bir
süre
kaygılarım
dağlık
in
çok
vardı
-
di.
onlar
derinlerden
aklımdan. bağ
kendi
şünmeye meye
bir
biçimde
yönde ki
küçük
ederlerken Aynı
panya'nın
iyi-
t u h a f bir
için
mutlaka
Ama
yalnızca
ne
dü-
geri
başlamıştı.
boyunca
hep
kül kez
Melek'e
ürünü
konusundaki
şarap
eden
bir kez
süre
içtim,
kaygılarını
erkenden
yatıp
birkaç
kez
gece
vardığım
oda
istedim.
Sohbet
sırasında
Oda
köyde ve
dum
ki
gelen
ol-
b i r ses
"Tümen'in
Astrain,
bir
yanıttı.
Böyle
habercinin
kendisi
gibi
Böyle
olup
dövüşü
ve
ona
çalışırken yardı-
onu
bir daha
karşılık,
onun
bittiğini
kaybettirecekti
kaldırmaya
çevirince
çok
hiç ç a -
iyi
biliyor-
sesini t a n ı m a s a y d ı m
için
elinden
kar-
geleni
yaptın,"
de-
diye
yanıtladı.
Bu
kafamda
onun
ona
yavaş
kılıcın
hiç d e ğ i l s e pımı
vurup
içimi
kestirmiştim;
içinde,
yardım çünkü
bir
söz
etmiş tek
heyecanla
etmeye
böylesi
akşama
dökecek
uykumda
işlevi
dostu
buydu.
Yol'dan,
ki,
anlamaraÖfke-
Petrus'tan,
başladığımı
hissetti-
Önemli
hiçbir
hiç
bilmediğini
söyle-
suspus
oturduktan
sonra
sırları
birini
olan
koyuldum.
kadar
kaldı
sinirlenmek
biçimlendirmeye
sırrından
yetindi.
bana
büyük
yavaş
dövüşmem,"
diyeceğini
davranmasına
durumlarda
atıp
aynı
Sabah
hatırladım.
koyuldum.
başlangıç
belki
kadının az
Dua
yaptım
bulmuştum.
konuştuğumu
Yaşlı
söylediğinde
kadın
ka-
saatlerdir
konuşuyorduk. Yol'un
söylediğini
bir
neler
Buna
"Kardeşlerimle
beklediğim
Ama
İs-
getirmeye
dim.
mekle
ve
geri
kazanması
vardı
onlar-
bazılarını
nerdeyse
vermiştim.
yalnızca
böylece
hissediyordum.
yerinden
beni
şey s ö y l e m e d i ,
unutmamı
iyi
haçı
kiliselerden
olmuşlar,
daha
iyi
dile
şıma ç ı k a n a y a r t m a l a r a bal gibi k a n a b i l i r d i m .
bulmalıydım
ne
artık
sırada
gün
dövüşürken
içime
Pireneler'de
için
köpekle
O
de
karar
mi
tekrarlanması
yaşlı
ğırmamaya
yıp
düşenin
sağlamışlardı.
Benim
sonra
istediğimde
kavramı
verdim.
dövüştüğüm
sızdı.
şeyler
ayinini
geçtiğimizi
hatırladım.
bir
daha
mını
kendimi
karar
istiyordum.
bütün-
içimden
neden
önce
bana;
ğim
aşktan
alan
Köpekle sormak
olan
egzersizlerinden
çağırmaya
sırrıyla
rastlamıştım;
geçmeme
Astrain'i
gizlenen,
Aklıma
ama
sezdikçe
Petrus'un
kılıcımın
söylüyordu.
dönmemi
birçok
olayın
ve
İçimde
ettim,
dön-
de
ol-
hayırlı
işaretti. O
zeytin
gelişmekte
yaklaştığımı
za-
kılıcımı
gerçekliğe
üstelik
gerekti.
başımdan
uzun
özlemle Bir
iki
kırlarına
bölümünden
bir
yakıp
aklımı
Petrus'un
bir
en
geçiyordu
arasında
birlikteliğimiz
olmalıydı,
olsa
kıza
yerden
Gelenek'in
günü
nedeni
olduğumu
söz
muştu.
Yol'daki
kesti re m i yo rd u m ,
da.
O
beni.
aydınlanmaya
hâlâ
İyi
için
Biraz çorbayla biraz
Kafamda
Melek'
istememişler-
söylemişti.
dersleriyle
sırrı.
edeceği-
gelenin
şey
ulaşılması
unutup
uğrat-
ve
elde
bir d ü ş ü n c e
şeyler
gerektiğini
kız
ne
hiçbir
zafere
dünyayı
bağıntılı
leşmeye ve
doğru
ellerinden
olduğum
zorlu
küçük
belirsiz
eski
olmuştu.
duğunu
geçtiği
getirdi.
ağır ağır
kılıcımın
için
olması
o
ve
yalnızca
hep
başlasam,
Bunun bir
önüne
ve
yalnızca
kırıklığına
Ben
Petrus
dışımdaki
yöneltmişti
böyle
belli
düş
kılıcım
karşılığında
gelen
bir ö d ü l b e k l e n t i s i man
benim
Düşünmekte
kuruluyordu.
utanç,
başladı.
üstelik
güçlükle
kafamda
Petrus'u
gözlerimin
gelmeye
yapmışlar, Ta
yalnızlık,
duyduğum
düşünürken,
sini
yürüdüm;
koyulduğumda
geçmeden
suretleri
mi
bölgede
Yola
olmaktan
Ama
kurak
dile
uyudum.
ilerliyordum.
mış
yıl
kapısını
yemek
için
çok
Kutsal Yürek'e
olan
inancından
bir
para söz
çalıp istedi.
açtı,
o
kalktığımda
postela'nın
Hesapça,
bulunduğu
rekli
yokuş
saat
boyunca
landım. mi
ediyor,
Belli
ki
ama daha
iyimserdim,
Galicia
her hızlı
varacaktım.
gerekiyordu;
tempomu
doruğuna
erkenden
nerdeyse
koruyabilmek
varırken
seferinde
artık
düş
yürümem
Yol'a
S a n t i a g o de C o m -
bölgesine
yürümem
yürüyüş
Bir t e p e n i n
hayal
du m .
yukarı
daha
o gün öğleden sonra,
için
inişe
kırıklığına
olanaksızdı.
çok
Südört zor-
geçeceğiuğruyorUzaktaki
dağlar nin
daha
da y ü k s e k t i ,
farkmdaydım.
nemez
olmuş,
Bu
er geç
arada,
kendime
onları
da
aşmam
yorgunluktan
karşı
daha
şey d ü ş ü -
davranmaya
katladım bir
başlamıştım. "Hadi lıcı
bulmak
alınır ti
canım,"
mı?"
ki?
mı,
için
bütün
gemileri
olduğuna
benim
Kılıcı
ve
için
inandırmaya
biri
önemli
çalışıyordum.
bulmayı
kü
tıpkı işte
Petrus'un
istiyordum,
ciddiye
kadar ne
değişecek-
gördüğümü
Kılıç
yalnızca
ama
egzersizler
düşü-
Santiago
Yolu
bulduktan istiyordum.
gibi
onu
da
açıklığa
durdum.
kavuştu.
kapladı
Oluşum
Her
şey
bedenimi.
halindeki
açıklık
Keşke
düşünce
kazandı
ve
ansızın
bir A g a p e
Petrus y a n ı m d a o l s a y d ı da,
cedir b e n d e n d u y m a k istediğini ona s ö y l e y e b i l s e y d i m , geçirdim bu,
içimden.
Santiago
saatlerin
Anlamamı
Yolu'nda
taçlandığı
bana
andı:
dal-
gerçekten bir
şeyler
kılıcımın
istediği
tek
öğretmeye
ni-
şeydi
çalıştığı
mam
basit şeyiydi:
O
âna
kadar
yalnızca
miştim.
Onu
ödüle
bilgili
mıştım. ğını
belli
ama
bir
öğrenmektir.
onu
bir
zaman
bunu
diğimi
hiçbir
böyle
onunla
düşünmemiştim.
nereye
bulmak
şey
amacımız
ne yap-
bunu daha
hiç
görmek zaman
sırrı
beklemiş
bilemeyecekti.
iste-
neden
o
ihtiyaç
çabalarım
kafamızda
ödülle
onun-
kavrayamane
yapaca-
biçimde menim
mamda
nü
bilmeye
ihtiyacı
emindim.
olmasına
Yol dım:
O
karşın,
O
öğrendım.
ettim.
aklına
yoktu; için
Bildiğim
sağlıyorlardı,
aradığımı
sarsılmaz
bir
gelen
Sözlerini
kimseler
gün,
de
olsa,
başka
keİtal-
bilmediğim karanlık sesimi
sözlerin
tek
bir
daha tuhaf
dünyayla
çünkü
ve
bana yürekten hizmetkârı
kendimin
Tümenle
dillerde
B e n i bir k a d ı n ı
artık
bir
öğret-
ilk
karşılaş-
k o n u ş m a yetene-
kurtarıp
bir d ü ş m a n ya-
savaşın
acımasız yönü-
olmuştum.
Ustası
karşıma su
Bu
olmuştum ve
çıkan
her
şeyle
bi riki ntileriyle ,
asmalarla.
kez
her
evrenle
şey ileti-
Çocuklukta
insanlara gibi
özgü
konuşmaya
dökülmüş
öğrenilen,
büyüyünce
bir e g z e r s i z d i
bu.
gizemli yanıtlar alıyordum kül
eden
halindeydim,
aşkla
ama
başla-
yapraklarla,
onlardan;
dolduruyorlardı.
oyunu
unu-
Dediklerimi
bıkıncaya
on-
Ürkü-
k a d a r sür-
istiyordum.
Petrus rek,
Petrus'un
göre,
renkle-
öğreniyordum.
sıradan
birtrans
inanç,
uydurduğum
lar d a y ü r e ğ i m i y a k ı p
vardı, kadar
Kendi
a n 11 y o r l a r m ı ş
tücü
bir
başladım.
fark
Ruh'un
boyunca
güzelim
çevredeki
keşfettiğime
parkında
bir b i ç i m d e
ağaçlarla,
tulan,
Agape
geçmeden,
içimde.
kurmayı
Petrus'a
olmuştu.
kullanan
farklıydı:
gidecekti,
biliyordu.
bastırmak
yaşamıştım.
öğreten
sırrı
kurmamı
farklı
belirmişti
olup
yalnızlığımı
Çok
dünya
Bunu,
yok
özenle
hatırlatan
iletiyordum.
akan
Ortalıkta
olduğunu
iletişim
dürmek
buydu.
görmeyeceğimden için
Yolu
gerektiğini
nedeni,
öğrendiğimi
Santiago öğrenmek
Tüm
zaman,
olması
kılıcımın
ona
kendime.
istediğimiz
a r a m a n ı n tek İşte
gizlendiğini
istediğimi,
sormamıştım bir
Bir ö d ü l ü
Petrus'un
hiç
kılıcın
hiç
yönelikti;
anlamı
şim
neden
duyduğumu
la
sırrı,
gerektiğiydi.
boyunca
yükselttim.
zamanla
Benliğimi
söylemeye
geçerken
bir
ği
Artık
Vagon
şarkıyı
ratmakta
sırrı!
Kılıcımın
kapladı.
da
kılıcımla
Kâğıdı
dostluğunu
ulaşacağımı
içimde
gerekiyordu.
ormandan
onun
Petrus'a
başarıya
uyduruyordum.
diye
Ve k ı l ı c ı m ı n s ı r r ı , h a y a 11 m ı z d a k i t ü m u ğ r a ş l a r ı n s ı r r ı g i bi d ü n y a n ı n en
için
ve
kopardım,
başladım.
tamamlanmıştı.
güçlendiriyordu.
yanca
yaprak
Kâğıt
onu
tırmanırken,
bulmam
sonra
pratik
bıraktım.
kılıcımla
Dağı
bir
yazmaya
Petrus'u
olarak
görevim
sinlik
Çün-
bana
altına
Artık
so-
bir
ve
simgesel
karşı
ri
defterimden
düşündüklerimi
taşın
ama
tanıdığı-
kullanmalıydım.
Birden
gası
öğrettiği
bu
şeyin
o n u n l a ne y a p a c a ğ ı m ı b i l m e y i daha da çok
bir
"bir kı-
habercimi
ölümümü
tek
kendime,
hayatımda
öğrendiğimi,
dövüştüğümü
kendimi
kendi
yakan
olursam
alıştırmalarını
köpekle
nuçtu.
soruyordum
Bulamayacak
RAM
nerek,
diye
çöküp
yapmayı
hiçbir
acımasız
Diz
gerektiği-
bir
kendimi
daha bir
Öğle
yemeği
Yol
boyunca
haklı
ustaya
çıkmıştı:
Kendi
kendime
öğrete-
dönüştürmüştüm.
vaktiydi,
ama
sıralanan
küçük
yemek
yemek
köylerden
için
durma-
geçerken
sesi-
mi
biraz
alçaltarak
yordum;
beni
hacıların mi
konuşuyor
görenler,
çıldırmış
kuşatan
lıcımla
ne
rumda
bile
hayatın
tadını
yapmam
kendi
kendime
düşünebilirlerdi.
çıkarıyor ve
gerektiğini
gülümsü-
Katedrali'ne varan Ama
bulduğum
biüyordum
ya,
çevre-
zaman
gerisi
kı-
umu-
değildi.
Bütün
ve
ve
sıralar Santiago
olduklarını
bir
öğleden
onların
sonra
trans
halinde
a y ı rd m d a yd ı m ,
Agape'yi
bana
geri
yürüdüm;
getirdiklerinin
daha
da
ilk
kez b u l u t l u y d u ;
mandır
yürüyordum,
heyecan
getirebilirdi.
haritadan
manmakta
bu
da
büyük
türmeyi bir
etabını
bir
yatıp
- IX.
ettiği
iyi
sonra bir
dağın
olacaktı.
yağmur
üçte
daha
yüzyıllar
girdim;
aşarsam
dağı,
El
anlamına olay
dilde
eski
Dağı
ilk
Çok
daha
tırmanmaya
noktası
durmalarını hayatını
ama bir
artık yolu
o
Yakub
işler
El
uzanıyor
herhalde
burası
oluşturuyor,
önlüyordu.
El
sürdürecektim
önce
geçtiğim Bir
haf bir olan
küçük
kızı
birçok
çok
nersin
Cebrero
adı
türlü
"Şubat" bir
zorundaydım;
kalacaktım;
bu
bir
dengeni
dengeni
Gerçi
öteki
" mucize "dir.
ama
ve
ilerlerken
hacılar için bir
ha
büyük
şaşırarak hacı
Yol'u
dolanıp şaşırıp
televizyon
Yolumu yağmur
sisin
sarı yol
vericisi
kaybedersem altında
içinde
kalacaktım.
işaretlerini dikkatle sisler
arasında
dışarıda
uyumak
hiç
yatmak hoş
iz-
çokzo-
olmaya-
kez
deneyi
birisine çok
düşersin,
Yolu dum.
o
yine
Ve
bisikleti
iki
tekerleğin
adamla
açan
duygu-
yönelik
yine
gibi
gelir.
Bir
değil,
bi-
düşersin,
bir
Ama
birden
başlarsın.
ancak "bisikletin
ortaya
gücü
Bisik-
daha
sürmeye
dengesizliğini gizil
etbi-
hatırladım.
düşersin.
zaman
kabul
deneye,
pedal
çıkan
bir
tür
kabullenirsin üstünde
da-
dönüştürürsün. saat
dörtte
El
Cebrero'ya
aynı
mucizenin
Yolu'nda
onca
zaman
yürümeye"
kılıcımın
sırrı
keşfedilmiş
san
doğru
karar
yakıp
kül
O
sezgi
eden
olduğu
verdiği
için,
tırmanmakta
gerçekleştiğini
yürüdükten
başladı.
boyunca
daldım.
Kü-
o
yapmayı
ustaca
bir iş
verdiğin
gün
hep
ve
anda,
"bende
dalmaya
sanki.
bir başka
binersin
izin
sonra
içine
yol
benzettiğimi
b u l a m a ya ca k m ı şs m
güce
Öğleden olduğum
büyü
bilinen
çevirirsin
düşmeye
bir
gitmeme
tu-
bu.
öğrenmeye
Yani
sisin
izlememe,
Kilisesi'ne
saat
keşfettiğime
yutacaktı
duyguydu
sürmesine"
ederken,
çekip
deneye deneye başardığın
seni
fark
kadar
buluverirsin,
zorlu
birkaç
sırrını
biçimde
yü-
yatacaktım.
içine
pedalları
daha
en
gerekiyordu,
beni
birkaç
binmeyi
bir
mik-
değildi.
a y d ı n l ı k t ı - ya
orada
Kılıcımın
çek-
çamurlar
içinden
bırakacak,
dönüp
uyku
hoş
sisin
yü-
bulup
dizinin
Kapıları'na
Yusuf
gizemli
binersin,
Bu,
sis
bir
Brezilya'da
tek
garip
Ya
gerektiğini
sezdim.
beni
Aziz
geri
için
hiç de
yeterince
güne
yer
geceyi
ıslandığı kalmak
hâlâ
ertesi
karar v e r m e m
olduğunu
farklı
tiğimde
-ortalık
özgürce bir
rahat bir
bütün
gerekiyordu.
köye
Bağışlama
Santiago birazdan
önce
Marangoz dan
sargılar
aşmayı
küçük
güvenim
kalan
önemli
an şey
da yatakta
yüz yüze
karar v e r m e m
Cebrero'yu
lete
ve
ay
değişmişti.
tırmanmak
Eskiden
alçahyordu,
kaybolmuştu.
runda
rümeyi da
için
yolunun
böylece Yol'u
T r i ca s t e l a' y a v a r a b i l m e k i ç i n lemek
Hemen
hissederek
yakınlarda
yüzünden
geçirmek,
çük
kaybetmişti.
Bulutlar
uykusuz
sonra
sonra
yağmur
kapması tehlikesiyle
dönüş-
anlaşmak
geriye
başladım.
yerleşimlerine
eskiden
dik
şeylerle
bitişik dağdaki yüksek b i r t e l e v i z y o n vericisi kerteriz
içinde
içmek,
de,
yönlendiriyordu,
Zamanın-
hâlâ
şarap
güzeldi
yüzünde
çıkardıktan
tır-
kasabada,
bir kente
sonra
sürdürerek,
söyleniyordu;
saydırmış,
dağlardan
çevremdeki
konuşmayı
Roma
geldiği
olmuştu.
bölümü
ve
Cebrero'yu
bölgedeki
kadeh
mek
siklete
söylemeyi
uydurduğum
bir
damlalarını
tadını
hac
kasabaydı. Şarkı
tan
bir
düşünüyordum.
Alfonso- görkemli
Tricastela,
za-
olacaktım.
ardındaki
diye
Onca
yepyeni
Galicia'ya
dağı
tamamlamış
uyurum
kralın
hayal
kadar
kadarıyla,
kararlıydım,
Tricaste la 'da
ne
yağmamıştı;
Öğleden
göründüğü
yolculuğunun
yağsa hiç
Yağmur
rümenin
nere-
a m a ç e v r e m d e k i şey-
f a z l a a y ı r d m d a y d ı m . Y o l c u l u ğ a ç ı k t ı ğ ı m d a n bu y a n a g ö k y ü zü
bilirdi.
rop
ye g i t m e k i s t e d i ğ i m i n lerin
o
için hiç
sonra,
dedikleri
aşkı ve
gördüm. Santiago şeye
yaşadığım
kriz
anlarında
duraksamadan
uyiçin, insise
Yol'daki taşlar ve ya
çalışırken,
Nerdeyse
"Bu
bir
saattir
mu
bastırmak
için
da
olağanüstü
bir
da,
bu
bir
şeyler
ancak
filmde
başka
gelmişti. gittikçe
gibi
olur,
gerçek
bir
sis
Sisin
düşündüğü,
durumu
dağılmaya
sinin
arasında,
duğu
El
ortasınSantiago böyle
kahramanın
işler
yaptığı
yaşıyordum.
başlıyordu.
bir
tam
bir
kadın
hiçbir
şey
ceklerinin,
ölüm
sesi
an
Orman
Ortalık
ama ışık beni yanıltıyor,
sessizliğine
duydum.
ya-
h e r şe-
duymadım;
böceklerin,
hayvanların Tam
şık
kilometre
17:15'ti.
olağan
ki,
kulak
sesleri,
cırcırbö-
yaprakları
çıtırdatarak
bile
duyulmaz
olmuştu.
Tahminime
kalmıştı,
hava
göre
yürü-
Saatime
T r i c a s t e l a' y a
kararmadan
yakla-
varabilirdim
oraya. saatimden
duydum.
Ve
olaylarından Ses yordu.
o
birini
ormanın Sesi
seçik
de,
yordu dim;
yine
bana. Yol
sisten
kırk
mak
yordu"
ve
sonra bilir,
O
en
yeni-
sezgi ne
gücümü
ben
Sanki
emre
geli-
artırdığını
de Astrain.
söylüyor,
yapıyordum.
bir y e r d e n
de
Petrus
itaat e t m e k t e n
Ses
yavaş
"bende
çıkıyor
toprak
sanki dağın
de
gibiydim.
ıslak ve
olduğum sihirli
yürüyordu".
o
bir el
doruğunda
bir
Çevremde
kaygandı; dik
yokuş
değdi, haç
sis
Eğer Yol
geri
gel-
lirdim.
söz
edi-
artık
uzanıyordu. tümden
belirdi.
kalktı. Ve
dua
bile
bile,
do-
verdim. hiç
konuşma-
Uydurduğum Tanrı'yla
Tır-
dil
unu-
iletişim "bende Petrus
kuryürü-
bir
kez
bir
adam
öyle
gitti;
olmadığını
o
bir
de o
istediğim
bir
onun
şöyle
bir
rahatsız
meleğin
sıradan
şeyler
yazı-
doğaüstü
sezdim;
de
Bana
benden
da
ikimiz
haçm
görünce
anladım.
anlaşılan gibi
oturmuş
gönderilmiş
bir
giysisi-
da
benim
baktıktan
olmuştu.
çıkagelmesini
Kim bekli-
insanların Yol'unda
bir
kadar. halde
karşısında baktım,
hiçbir
durdum,
yalnızca
şey
söyleyemiyor-
dağlara,
yeri
yüksek tepeler
göğü
bulutla-
rın ü s t ü n d e k a l m ı ş t ı . K ı r k - e l l i m e t r e k a d a r a ş a ğ ı d a , kilisesiışıkları
sü-
bulun-
İçimde
karar
gösterecekti.
denizkabuğunu
bulutlara
nin
uzun
İki-
T r i c a s t e l a' y a d o -
boyunca
da
Sonra
süre
du.
ağaç-
haçın
Santiago Yolu
yerini
karşılaşmıştık,
ba-
dağılan
ya
geldi.
etmek
kaplayan
süre
bir y e r l e r d e n
benim
başkasıyla
Bir
bu
başka
gelgelelim,
Dua
ve
kalacağımı
etmeye
değildi.
olduğunu
kalkıp
sesi-
çıplak
önümde
hacı
hiç
Gittikçe
dil
eriştiğimde,
gibi
belki
önemli
a n d a , Y o l ' u n bir a r a c ı n d a n b a ş k a bir şey d e ğ i l -
redir t ı r m a n m a k t a
karşımda,
içimde
ne b e n d i m ,
emir vermekten,
lar g ö r ü y o r d u m ,
Birden,
değil,
sürdürmemi
dediğini
gerçekten
yavaş
sesini
hayatımın
dua
başkalarıyla
kılıcımın
tutturulmuş bir
doruklarını
sis
vardı.
çıkmıştı.
Bir an,
varlıkmış
sürdü;
çıktığım
bulutu
görebiliyordum.
zorunda
dibinde
bir
bana
Doruğa
gibi
içinden
ne de y ü k s e k sesle.
dildi;
uygun
haklı
yordu.
gitmek
dakika
bir
için
dağların
doruğunu
haçm
içimden,
tulmuş
önce
d e b i r sis
karşı k o n u l m a z bir istek belirdi.
bir y o l d a n
ne
dum.
duyabiliyor,
Konuşan
çıkarmadan
kadının
başlayarak
yaşadım.
na yalnızca y ü r ü m e y i
mişti
kaldırdığımda
andan
bir y e r i n d e n
açık
hissediyordum.
mi
manış dım,
ne
yüksek
tırmanıp
yordu;
Başımı den
ruğa
so-
verdim,
kuru
sesleri
baktım:
ormanın
durup
lambaçlı
az
ama tepemde
Cebrero'nun
e t m e k için
daha
bürünmüştü
Hemen
bakmdığımda,
gördüm,
korku-
seyircinin
edemediği
Çevreme bulutunu
yandan
ürkünç renklere b ü r ü n d ü r ü y o rd u .
Ortalık
beş
diye
bir
ilerlerken,
başladım;
cesaret
kendime.
azalmıştı,
sürdürürken
başına
görmeye
kimsenin ben
iyice
kaçırmama-
kendi
bekliyordum.
bir
aydınlanır gibiydi,
yi g i z e m l i ,
yen
olmasını
ses s iz l eş i yo r,
lumda
mesafesi
ortamda
işaretleri
diyordum
söylemeyi
filmlerde
Ama
vaş y a v a ş
ama
görüş
şey
film
sarı
kalkmalı,"
şarkı
gerçekdışı
Yolu'nu
ağaçlardaki
sis
zaman
olmasa
da
aramda
yaz
dar
rehbersiz
durdu.
Biraz göğe,
baktım.
dağa
haça Birden
yükseldi,
korkuç kupkuru
bir
küçük
tırmanan
ve
gibi
bitkin ağrı
Yol
köy
görünüyor-
köyde
o
"bende
bir
bana
haçm
bütün
bir
söylerse
bilemiyordum,
değildim.
ürkmüş
yolculuğundan
Midemde
haneli
geçirmemi
söyleyeceğini
kapkara
hac
beş
orada
koparmış,
kuzuya
ler v e tim.
on
geceyi
Ne
İpini
durup
yanan,
baktı.
ayağının sınavlar,
düşmüş
hissettim,
hıçkırıklara
kuzu
dönüştü.
Petrus
yürüyordu". haçla
Bir
benim
süre
orada
dibindeki dövüşler,
olduğumu ağrı
kalabi-
ama
fark
boğazıma Kuzuyla
be-
dersetka-
haçın
görüntüsü haçı bir
karşısında
yerinden başına
nın
ve
olanca
etkilerine
rı
için
siydi.
En haça
ve
sonunda
sonsuza
içimde
hip ğuna
göre
sanların senin
dünya
sırrını
rebiliyorum.
Sen ama
her
insanın
gücümüzün di.
Seni,
kendi ha muz rı
için
doğdu.
biz
için
ve
bunu
Tanrı'nın
karşımızda Oğlu'na
tanrılara
çarmıha
gerdik.
ve
her şeyi
şükran
ben,
bir için
olmak
kulak,
bir
en
yeterli.
in-
karışarak
öğretmek
insan
beni
şu
meden
ama
ça
gel-
tım,
bize
çok fazla için
gelenekle,
değil,
için
tünde
korktuğu-
uzak bir tan-
ve
gittim. şın,
haçta
nu
önem
veren
Yol'u
herkesin
arayışının
kişisel
tarabileceğimiz mı
bulmadan
sır
çok basitti: sunacağı "Önceden
bir
hayallerimizi böbürlendiğim
yürüttün,
çoktan
bildiği
arayış
kalıp
olmadığını
önce
onun
sırrını
bildiğim çok
zor
ne
şeyleri
egzersiz
ve
du-
gerçekleştirmeiçin,
bana
hayata
şeyi
açık
birazcık
bilmek.
Mut-
başkalarına bana.
ak-
Kılıcı-
gerekiyordu Kılıçla ve
ve
onun
bilmek.
hepimizin keşfetmek
bildiği, için
yan
El
ka-
kilometre-
seçik
emindim.
O
Köyü'ne
gittikçe ve
artıyorhıçkırık-
başardım.
ona
ne
şükran
yapmak
bana
tek
Bana
duyarak istediğimi
bir
duyarak
söz
söyle-
ağladım.
Ha-
kuzuya
bak-
altındaki gitmekte,
başının
bulutları
görmekte
özgürdü.
başladı,
ben
biliyordum;
görebiliyordum.
oradan
ne yapaca-
küçük
köye,
ardından
bulutlara
Gökte
olduğundan,
doğru
de
üs-
kar-
Samanyolu'
Santiago dağla aynı
Yolu'nu adı
taşı-
yürüyen
kuzunun
ardından
mucize
meydana
gelmişti.
gittim. Bu
köyde
Yaptığın
şeyi
kılıcımın
aşağı
inerken,
lerden
birinden
ayine
katılmak
nerdeyse
zamanlar
sırrıyla
çiftçi
için
dönüştürme
Santiago Yolu'nun
mucizenin bir
bir
şeye
hikâyesini fırtınalı
dağa
inançsız
bir
paralayan
çiftçiyle
alay
keşiş Hz.
dönüşmüştü.
bir
tüm
gibi.
hatırladım.
keşişti; etmişti.
İsa'nın bedenine,
Vatikan'ın
mucizesiydi
sırrı
günde
tırmanmıştı.
tümüyle
ni sırasında, na
bir
inandığın
tıpkı
kendini ama
altında
onunla
dün-
yere
götüreceğini
de,
Cebrero
istediği
uzaklaşmaya
nereye
göremesem
her-
keşfettirdin.
kavrattın
yapacağımı
şeyleri,
olan
şeyi
keşfetmem
ne yapacağını
mutlulukla
bana
olduğunu,
bir
kılıçla
Birkaç
dağlarda
onlar-
gibi."
kez
için
haçın
az
Çoğu
yanaşmazlar;
ağrı
ilk
şükran
yoktu;
alabilir:
hissettim
onlarla
Petrus'a
kimse
yürüyüp
Beni
her
arattığı
ancak
ayaklarının
Kuzu
uyanıyor,
yakınımda
kılıcımı
acı,
Pek
gördüğünde
benim,
dönüştürmeyi
için
karşımdaki
çarmı-
tanrı çok
korkutan
ne y a p a c a k l a r ı n ı b i l e -
istemem
gerçekleştirebileceğimi
öğrettiği
baktım,
Tıpkı
keşfet-
göğsümde
bir acı.
göze
vermeye
bulmak
bir
varlığını
Hayallerimi
keşfedersem
ağırlığını
savaşı
kılıcımı
Santiago Yolu'nda
Sen
gösterdin,
yürekten
gözyaşlarına
gel-
kuzuyu
duyulan
m u 11 u l u k l a r ı y l a
uyuyan
için
zavallı
Şimdi
gerçekleşebileceğini
hapsolur kalırlar.
Ustamın
edebileceğimizi
acaba?
yana
yükünün
Kendi
için
İçimde
ağladım.
mı
bu
bilmeden
larımı
elde
var
ve
zaferinin
işlerine
gücü
şey
ağlatan
hayallerinin
ğımı
du.
bir
ilk v a r o l u ş u n d a n
yanaşmadık.
duymadığımız
değil.
olanaksız
yürüyebileceği
bullenilmesi
günah
Bilgeliğimle
kesin
bana
kendi
Tanrım,
zor
gösterdiğinden
"Mutlu
luluk
kişi
sa-
h a l i n e g e l d i n ve b i z i n s a n o ğ u 11 a r ı da y a z g ı m ı z l a b a ş b a ş a
miz
insanların
ya
kaldık.
yarlı
duyduğum,
Haç
gerçekleşti-
korktuğumuz
ve
daha
medikleri
doğdu-
sıradan
arasına
dönüşebileceğimizden Zaman
yürüdüm.
mekten
"bu
geçti
birimizin
yeniden
zaferi
belirmesi
kabullenmekten
Seni,
çoktan
her
güç
kabullenmeye ve
içimi
dedim,
mucizelerini
gücü
simge-
lerce
dan vazgeçer.
vakti
onların
senin
bir
görmüyorum.
haç
Bu
demektir;
erişebileceği
apansız
de ölüm
Bu
simgesi.
olabileceğimiz
gücümüzü
gerdik.
seni
kalmalı;
yürüdüğüm
din bize
gücün
bulduğum
aramıza,
orada
tanrıla-
hatırlarken
"Tanrım,"
kurtulmuş
Yol'unda
bir
başlayarak,
öyle
koşulları-
yazgının
tanığımdı.
yeniden
sonsuz
bir
hava
kuzu
değilim,
bir t a n r ı
olduğu
derslerini
duama
ve
Bu
karşımda,
İnsanların
yarattıkları
korkmuş
kadar da
zamana
duruyordu.
için
Yolu'nun
ağlıyordum;
çivilenmiş
boş,
öyle
k a l a k a l m ı ş 11 m .
gerekmiyordu;
görkemiyle,
kendileri
Santiago
orada
dikmem
direnerek
değil,
çekerek
sarsılmış,
kaldırıp
El
Ayini oraya Ama
bu,
Dağdan
Çevre
köy-
Cebrero'daki düzenleyen, ulaşmak
için
kutsama
töre-
şarap da onun
kanı-
zenginliklerinden
daha
bü-
yük
hazine
olan
kalıntıları
hâlâ
orada,
o
küçük
şapelde
ko-
runuyordu. Kuzu,
kiliseye
yün
girişinde
dım
ve
layık
o
Santiago
zaman
sahneler
yeryüzünü Ama
adım
kuzu
Hz.
kapıl-
za.
atmaya
bana
kafamdan
bakıp
silip
gibi,
atmam
tüm
diyordu.
yeniden
uyumakta
insan-
İsa'nın
olan
duya-
Tanrı'nın
Aynı
şey
olmuştu
okuduklarımı
başladım:
Bu,
Tanrı'nın
kuzunun
uyuyan
zor
sona
ve
ve
onların
tahtın-
kuzunun
Kuzuyu, inşa
keşişin
ettikleri
kim
mezarlıkta Ama
iki
ikisi
Kapısına Evet,
oraya
onunla ma
lıcımı dum.
ne
Kapıları
giysimi
adsız
vardığımda, girmeye
yapmak
kadar
şapelin
layıktım,
için
bütün
çünkü
hakkını
bir
biliyordum.
çünkü
çoktan
kanında ve
ben
beyaz
gidip
etmiştim.
yürekten
Kuzu baktım.
sıralardan
Mihrabın
rahlamış
dan
öylece
önünde,
kaldırdı rın
Ustam
gümüş
daha
insanlara
için
çıktı.
karanlık
çanak bir
olanaksız
meydan
yalnızca var
ile
mahfa-
inanmıştım.
bu
oku-
meydan
olduklarını
ve
kutsal
zafer
Ustam
bakarak
birlikte
şapelin
Kılıcım
bana
söyler
de
kılıcımı
için
ön
tarafına
biraz
geldi,
fe-
yanım-
çıktım.
kınından
söyledi.
uzaklara
da
elindeydi.
doğru
ben
kavramamı
kazanmak
Vahiy'ini
girdi,
gülümseyerek - belki
Ardından
göğe
onunla
altına
duruyordu:
dururken,
dışarı
kabzasını
birinin
önünde,
olarak-
geçip
Şapelin
çıkardı
Kılıcı
yolculuk
ve
yukarı
yapanla-
okudu:
Yanında bin,
gör-
Fakat Şer
sana
sana
ve
sağında on bin
düşer;
yaklaşmaz...
dokunmayacaktır,
Ç a d ı r ı n a v e b a da y a k l a ş m a y a ca kt ı r.
ke-
bütün
Meleklerine
yollarında senin
seni
tutsunlar
diye,
i ç i n e m re d e ce kt i r.
Çiftçiyle yanındaki gösteriyor. bilen
Diz
vardı
Burası
kılıcı
iki
omzuma
dokundururken
şöyle
yok. Aslan Genç
ve
engerek
aslanı
ve
üzerinden
iri y ı l a n ı
basıp
geçeceksin;
çiğneyeceksin.
ve
Bağışla-
bağışlanmıştım
ve
Artık yalnızca
kı-
vermek
çöktüm;
dedi:
yanıyordu.
kılıcım
savaş
kez
insanların
etmek
mucizenin
ve
mucizelerve
bir
yalnızca
ve
teslim
kap
bulunduğu
hayatlarında
orada
Mihrapta
gördüğüm
gibiydiler.
gerçekleşmiş.
ışıkları
gerektiğini
değildi,
yeri
mezarı,
verdiği
gündelik
bulunduklarını
için
gücünü
izledim.
Kilisenin
çiftçinin
savaş
kanının
mak
okumanın
yeryüzün-
tüm
i n a n m ı ş olan
gömüldükleri
ve
dorukları,
içinde
afetleri
eriyor,
şeye
bilmiyor.
hangisi
yürekten
almak
kiliseye
kimse
mezar taşı
keşişin, de
kuzunun elime
küçük
olduklarını
hangisi
Mucize,
sonunda yaptığı
yoktu.
gerçekleştirebildiklerine
Çünkü
ç i f t ç i ile
haç
her b i r i n d e
ve
Tanrı'nın
an
birta-
birkaç yıl
günleri
zaferiyle
Tanrı'yı
Bir
Kuzu
yıkıyorlar
önümüzdeki
savaşları,
artık.
hatırlatan
Boğazlanmış
kaftanlarını
zamanda
sarsacak
okuyabiliyordum;
bir
sırasında
Dağların
Kuzunun
övünç
tek
dans
bedeni
İnsanların
şeyler
uyandırıyordu.
şişin
kilisede vardı:
Ben
rehberim
ediyorlardı.
her
adayan
gözlerinden
Vahiy'de
insanlar
insan
savaşa
içlerinde
benim
görmeye
andı.
her
Ama
kendileriyle
kuzunun
ve
ve
k a n ı n d a beyaz
deki
korkuya
evine
kö-
yağdıracaktı.
bunları
oturuyor
düm.
senin
doğabileceği
doğa
övgüler
karardı
uyandığı
bulunduğun
b ü y ü k bir
ben
başladım.
bir gün
Yolu'nda
şey
sırada
Değersizliğimi
yeniden
Bütün
kım
demeye
insanların
uyanışına
o
sokağın
hayatlarını yürekten
içinde
caklarını,
da
Tam
bir
çünkü gücün i ç i m d e y e n i d e n d o ğ d u ğ u n u söylü-
Tıpkı
gözleri,
tek
"Tanrım,
konuştu.
gerektiğini,
her
durdu.
değilim,"
gözleriyle
ların
giden
durmadan,
yordu.
Küçük kalıntıları
istiyor-
Bunu toprağa ağacın
dedikten
bereket
sonra
yağmur
veriyordu;
büyümesini,
bir
göğe
geri
dönecekti.
dım,
Santiago Yolu'na
yağmaya
bir
tohumun
çiçeğin
açmasını
Fırtına
başladı.
sağladıktan
şiddetlenmişti;
çıktığımdan
bu
Yağmur
filizlenmesini,
yana
başımı ilk
kez
bir
sonra kaldır-
yağmuru
duyumsadım.
O
gece
sulandıklarını
bol
bol
Leön'daki
kayalıkların,
Kastilya'nın muru
kana
dırdığımı sin düm.
kana
diye bir
yeniden
aynı
hacı
Bir
onca
çeşmeden çünkü
haçı
daha
toprağı
Foncebadon'u
etmiştim,
tarlalarının,
itaati
güçlü
yeniden
içtiğim
suları ne
kal-
öğren-
Santiago de Compostela
düşündökülü-
©
dölleyecek
düşündüm.
onunla
yağ-
yerden
devireceğini
birlikte
Sondeyiş
o
duydum.
bağlarının
emir ve
yeniden
aklımdan;
olan
hak
haçı
bir
yağmurla
bıraktığım
buğday
Rioja'nm
düşündüm.
başka
hatırladığımda, mutluluk
Navarra'nın
ve
şimdi
dolmakta
Kılıcımı
tarlaları
düşünerek
topraklarının,
geçirdim
güç
kalmış
içtiklerini
fırtınanın
Çağlayan
büyük
düm.
kavruk
hatırladım
diye
yordur,
kupkuru
Şimdi düşün-
yapacağımı
biliyordum. Usta kındım, Abıhayat
kılıcı ortadan yağıyor
uzattı,
kabzasından
kaybolmuştu. ve
kılıcımın
Ama
kavradım. önemli
çeliğini
Kuzuya
değildi:
ba-
Gökten
parlatıyordu. Otelimin tedralin taçağ
penceresinden
ana
kapısındaki
giysileri
rışıyor,
hatıralık
hın
ilk
gili
yazdığım
eşya
saatleri.
Kente ta'dan
içindeki
dün
Petrus'la iki
satırlar
C o m po s t e l a ' ya 150
yaptığım
haftada
mezarına
üstüne
işlenmiş
manda
Brezilya'ya
o
kadar
nı
tek
dan
iş
her
Ama
yapmam
ki.
sırrı
açıklamayacağım.
bir
Bir
hatırlattı.
keresinde
iş
bende, Bir
aldı;
Bazen Biraz
Anamızın
uçağa
anlatacağım
çok
açıyorlar.
yakaladım.
bırakacağım.
değil;
gereken
orka-
Saba-
Santiago Yolu'yla
dört saatte
olmuştu.
betimlediğini
şeyi
ka-
arasına
yakınlarındaki
otobüsü
Meryem
giden
hemen
Kılıcımın
giden
kilometreyi
suretini
var
tezgâhlarını
Cebrero
yolculuğu
resimde
geçen
yorum. di
çok bir
El
gidip
halkının
ve Siyah
il-
bunlar.
yürüdüğümüz
go'nun
kent
notlar dışında,
geldim.
kent arasındaki
yi
satıcıları
Katedrali'ni
görebiliyorum.
öğrenciler
Aldığım
ilk
Santiago
turistleri
Petrus
kitap
iki
da bana
aynı
sonra
da
mesafeSan
en
atlayacağım, tüm
söylemişti; bir
Otobüs bu
Tia-
d e n i zka b u kl a rı
Sonra
k ı l ı c ı m ı ele
Pedrafi-
kısa
za-
yapacağım yaşadıkları-
ben
de
yazmayı
geçirdiğime
başımdüşünü-
göre
şim-
var. onu
hiçbir
kâğıda yazıp
zaman
bir taşın
hiç
kimseye
altına bıraktım,
ama lesi
kâğıt yağmurla daha
iyi.
Petrus
birlikte yok
olup
kılıcımın
sırrını
gidecek belki öğrenmeye
de.
gerek
Böyduy-
mamıştı. Ustama du,
yoksa
önceki ertesi
bir
sabah gün
ceği tının
süredir
ben
mümkün
küçük
arabaya bir içine
gün
varacağımı
muydu
orada?
gelseydim
de,
biliyor
Gülerek,
muyoraya
gelmeseydim
de
söyledi. olduğunu
vedalaşma vakti
kiralık
ne
bekliyor
vardığını,
nasıl
Ama
gözlerinin
Oraya
ayrılacağını
Bunun medi.
sordum:
binerken,
madalyasını
sordumsa
geldiğinde, San
verdi
baktığımda
Tiago bana.
çoktan
d a yanıt ver-
Madrid'e
geri
Şövalyeleri Sonra
da,
aydınlanmış
dönetarika
kuzunun olduğumu
söyledi. Şimdi beklediği diyorum.
düşünüyorum yere
hep
tam
da,
insanların
zamanında
kendilerini
vardıkları
galiba
birinin doğru
View more...
Comments