Mehmet Şeker - İbn Batutaya Göre Anadolunun Sosyal Kültürel Ve İktisadi Hayatı İle Ahilik (CLR)

April 14, 2017 | Author: Kadir Çandarlıoğlu | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

Download Mehmet Şeker - İbn Batutaya Göre Anadolunun Sosyal Kültürel Ve İktisadi Hayat...

Description

�!'\. ���

��..Jf� �'

T.C.

KÜLTÜR

llAKANLIGI YAYlNLARI

Halk Kültürlerini Araştırma ve

?

Geliştirme Genell\1ü ürlüğü Yayınları Gelenek-Görenek ve Inançlar Dizisi

: 195 : 17

İBN BATUTA'YA GÖRE ANADOLU'NUN SOSYAL-KÜLTÜREL VE İI(TİSADİ HAYATI İLE AHILİK II. Basl{ı

Hazırlayan

Doç. Dr. Mehmet ŞEKER

T.C.KÜLTÜR BAKANLIÖI

ibn Batuta'ya göre Anadolu'nun sosyal-kültürel ve iktisadi hayatı ile ahilik 1 Hazırlayan: Mehmet Şeker. - 2. bsk. -Ankara Kültür Bakanlığı,

2001. 96 s. ; 24 cm. (Kültür Bakanlığı yayınları 2685. Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü yayınları 195. Gelenek-görenek ve inançlar dizisi 17) ISBN 975-17-1161-4 -

Şeker, Mehmet. II. Seriler:

I.

174 . 4 .

Kültür Bakanlığı'nın 13.08.2000 tarih ve 387 5 sayılı onayı ilc 1000 adet bastırılmıştır.

II.Baskı

.

ISBN 975- 1 7 - 1 1 6 1 -4 Tel: (0.3 1 2)- 430 05 03- 430 30 23



Fax : (0.3 1 2) 431 02 97

Mithatpaşa Cad. No: ı 8 06420 Kızılay 1 ANKARA www .kul tur

gov .tr



E m a i l : k u l tur@ k ultur gov .tr -

E-mail : hagem @ k ultur gov .tr

Baskı

:

Yorum Matbaası, 200 ı

Tel: 0.3 1 2-230 08 59- 232 ı3 1 0

SUNU Ş İletişim teknplojisi son yıllarda inanılmaz bir hızla gelişmiştir. Artık haberleş­ me, uzaya yerleştirilen uydular aracılığı ile yapılmaktadır. Bu gelişmenin, sağladığı pek çok kolaylık yanında, bazı sakıncaları olduğu da bir gerçektir. Teknolojik bakımdan güçlü olan ülkelerin kültürleri, diğer ülkeleri etki altına almaktadır. Teknolojisi gelişmiş ülkeler bile, bu durumdan daha az et­ kilenmek için tedbirler almaktadırlar. Ülkemiz, teknolojik kültür yayılmacılığının etkisini en fazla hissettirdiği yer­ lerden birisidir. Çok zengin tarihi birikim, tck başına yeterli olmamaktaçlır. Örtülü duran kültür zamanla önemini ve etkisini kaybediyor. Artık milli kültürlerin yeri­ ni, tarihi köklerden yoksun bir teknoloji kültürünün alması söz konusudur. Teknoloji kültürü konusunda sinema, görüntülü basın ve bilgisayar en önemli rolü oynuyorlar. Sinemalarda gösterilen filmler, TV'lerde yayınlanan programlar, filmler, hclgcseller; bilgisayarda internet aracılı�ı ilc masanı7.ın üzerine gelen çe­ şitli dokUmanlar, hep bu teknoloji kültürünün hakimiyetini göstermektedir. Görünüşte rengarenk, sihirli bir alem izlcnimi veren bu harikalar dünyasının te­ melinde, yine kitabın yattığını düşünmek ve bilmek zorundayız. Sinema, TV ve bilgisayar programlarının hepsi kitaba ve sonuçta o kitaplarda kullanılan dilin mü­ kemmel oluşuna dayanıyorlar. Bizim yapmamız gereken teknolojiyi reddetmek değil, ondan faydalanmaktır. Kültürel zenginliklerimizi teknoloji yoluyla hem yaşatmak, hem de bu yolla evren­ sel kültüre katkıda bulunmak zorundayız. Çağdaş dünya ülkeleri arasında şahsiyetli bir yer alabilmek, "önce kendimiz kalabilmeyi başarmakla" mümkündür. Milletimizin tarihi boyunca oluşturduğu

3

zengin ve renkli bir kültürü vardır. Bu kültürden, yani gelenekten faydalanmayan sanatçılar ortaya orijinal eserler koyamazlar. Dolayısıyla sanat ve edebiyatta gele­ neAi ortaya çıkarmak, ondan faydalanmayı, yeni ve orijinal eserler üretmeyi kolay­ laştıracaktır. Türk külttirünün zenginlikleriyle beslenmiş, Türkçe'nin geniş ifade gücüyle ya­

zılmış yeni yeni eserler, bizim teknoloji kültürümüzün temelini oluşturabilirler. Biz de dünya sinema ve TV'lerinde, kendi ürettiğimiz film ve belgesellerimizi gös­ terim.e sokabiliriz. Uzaya yerleştirdiğimiz uydular, dünyanın her tarafına Türk kül­ türünü tanılabilir. İnternet yoluyla Türk Kültürü, dünyada bilgisayar bulunan bütün evlere taşınabilir... Bütün bunlar mümkündür. Anıa, önce kitap ... Bütün bu çalışmaların temelinde bizim dilimizle yazılmış,

bizimJültilrilmUzU taşıyan kitaplar olacaktır. Biz kitaba a�ırlık verirsek, milli

kill­

tUrümUzü ve edebiyatımızı önemsersek mutlaka başanya ulaşırız. Yu.nus Eınre, yedi yüzyıl önce "Her dem yeni doğarız, bizden kim usanası" de­

mişti ;:Kulland ı ğı güzel Türkçe, Yunus'u bugün bütün canlılığı ile yaşatıyor. Dili­ mize sahip çıkar ve güzel eserler ortaya koyarsak yarın bizi de yaşatacaktır. O za­ man her dem yeni doğacağız ve bizden kimse usanmayacaktır. M.

İstemihan TALAY Kültür Bakanı

4

İÇİN D E KİL E R KISALTMALAR ..............................................................................................................6 SUNUŞ ..................... .......................................................................................................7 9 GİRİŞ ........................ .......................................................................................................

BİRİNCİ BÖLÜM İBN BATUT A'YA GÖRE ANADOLU ŞEHİRLERİ VE COÖRAFİ . ıı ÖZELLİKLERİ . . . . . .. . .. . . . . .. . A- Şehirlerin Co �rafi Özell ikleri ..................................................................... 1 3 .. . .18 B - Deni z li ile Konya'nın Sosyal-Kültürel v e İktisadi Hayatı . . ........... .. . . ......... ... . ..... ....... .. . . . .

. ....... .... ....

. ... . . ..... ... . . .. ..

........

....... . . .....

İKİNCİ BÖLÜM İBN BATUTA'YA GÖRE ANADOLU'NUN SOSYAL VE

KÜLTÜREL HAYATI .............................................................................................31 ABCD-

Halk ve Yerleşinıi .. . . ..

......

..... ...

. ....

.. .

. .....

.. ............. ................

.

. ...

.

........ .

34

. .. . . ..

Dini Hayat................................................................................................... 37 İhni ve Kültürel l·layat . . . . .. . . . . . . . .. .. . .. . ... . . 42 Adab-ı M u aşeret .........................................................................................47 . .. .. ...... ..

... ... .. . ..... ...... .. .

.

.

.

........ .

..

... .

.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 57 İBN BATUTA'YA GÖRE ANADOLU'NUN İKTiSADI HAYATI ... . . A- Ticari Hayat ................................................................................................60 B- Sanayi ..................................................................................................... 64 .... . . ......... . .

C- Tarım ve H ay vancılık D- Ulaşım

.

.

. ...

.

.

..... ........... ..... ......

... .

................ . ........... . ....... . ..

.

.. .

65

.. . .

.

..

.

67

...... . . .. ............... ....................... . .......... . ..... . .. . ... . ............... ... ..

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM İBN BATUTA'YA GÖRE AHILİK

. .69 A- Ahilik ve Ahi Zaviyeleri ............................................................................7 1 B- Ahileri n Özellikleri ..................................................................................... 80 C- Ahilerin Dereceleri ve A n ad ol u d ak i Dağ ılımları ......................................85 .

.

.

.

..

.

.

.... ......... .... .......... . ........ ....... .... ... .............

'

SONUÇ

..

.....

..

BİBLİ YOGRAFYA İNDEKS

.

..

.

.

. .

88

.. . .. . ........ ..... . . . ............. . .... . ....... . .............. . .... .... . ...... .......... ....... .. ...

.

..

.

.

. .. ..................................................... ......... .... ..

..

...... . .... . ...... .

. .

.. . ....... . ...... .

.

.

.. . ... ... .. ....

... ........................ ............... ..............

.

. ...

.. .. .

.. . 90

...... ... ..............

.

91

.

5

KISALTMALAR a.g.e.

Ad1 geçen eser

GAL

Geschichte der Aralıisehen Literatur

h.

H i eri

İ.A

İsl am Ansiklopedisi

İst.

İ stanbul

m.

Miladi

met.

Metin

Nu .

Numara

s.

Sayfa

SuppI.

S upplement

Terc.

Tercüme

vd.

ve diğerleri

6

SUNUŞ

İbn Batura'ya Göre Anadolu'nun Sosyal, Kültürel ve İktisadi Ha­ yatı ile Alıilik olarak adland�rdığımrz bu çalzşmanuı admda11 da anla­ şildiğı gibi, konu sadece, XIV. yü zyil gezginlerinden İbn Bcrwa'mn ali­

lattıklarından kaleme alınan eserden yararlanılarak Jıaarlammştır. Eserin "Rıhletü İbn Batula" adıyla, Beyrut'ta tari/ısiz, Arnpça olarak basılan nüslıası Meı,.·ı; Danu1d-ı Şehriyiirf Mehmet Şer�/ tarafindan "Seyalıatname-i İbn Batuta" adıyla terceme olunarak, Matbaa-i Ami­ re'de (İst., 1333-133511914) basılan terceme de, M. Şerif Tercemesi olarak gösterilmiştir. Diğer Türkçeleştiri/miş yayuılarla da karşrlaştı­ nlarak, eserin verdiği bilgiler ta/ıli/ edilmeye çalrştlmrşur. Günümüzde, Türk tarihinin kaynakları üzerine yapılması gereken tah/illi çalışmalarda geeikilmiş olduğu gözönüne almarak, yapuğmıız bu çalışmamızm, okuyuculan tarafindan böyle bir eksikl(qin bir köşe­ sini doldurmaya laytk görülmesi, bizi mutlu ktlacakflr. 8u çalışmanu, bir ahf örneği olarak gördüğüm Konya'mn İniice Köyü'ndeki misafir odamrza gelen misafirleri ağırlamak, kim olursa olsun, yabancılara hizmet etmek için koşuşturup, onların ihtiyaçları­ mn karştlanmasmda titizlik gösteren rahmetli Şejika ninemin aziz ru­ hwıa ithiif etmek istiyorum. Böylece benzeri örneklerin çoiJdaş genç/e­ rimize de modern anlay1şla intikal etmesini diliyorum.

7

GİRİŞ XIV. yüzyılda, doğum yeri olan Kuzey A frika'dan seyahatine başlayıp, İspanya'dan Hindistan'a, Çin'e kadar birçok İslam ülkesini gezip gören Ebu Abdullah Muhammed b . Abdullah b . Muhammed b. İbrahim ct-Tanci (703/1304-779/1377) İbn Batuta lakabı ilc meşhur olmuş bir seyyahtır. "Seyahat-name-i İbn Batuta" veya " Rihle" olarak da tanınan seyahat notları "Tuhfetu'n-Nazzar fi Garaibi'l-Emsar ve 'Acaibi'l-Esfar" adıyla, Sultan Ebu İnan'ın arzusu üzerine İbn Cüzey cl-Kelbi tarafından kaleme alınmıştır (756/1355)1 İbn Batuta, A frika ve Asya ile Doğu Avrupa ve İspanya'nın birçok yerleri hakkında bilgi­ ler buldu�umuz eserinde , Anadolu'da da gezip dolaştığı yerler hakkında önemli sayılan malumat vermektedir. 733 h11333 m. y ı l ı nda Lazkiyc'den bindiği bir Ceneviz gemisiyle Alaiye'ye gelerek Anadolu'ya ayak basan Scyyahımız, Antalya-B urdur-Isparta-Eğridir-Gölhisar-Karaağaç (Acıpayam)-Denizli-Tavas ve Milas'tan sonra Konya-Karaman-Aksaray-Niğde-Kayseri­ Sivas-Gümüşhane-Erzincan ile Erzurum'dan bahsederken Birgi'ye geçm iş2 ve Manisa­ Bergama-Bal ı kesir-Bursa-İznik-Geyve-Göynük-Mudurnu-Bolu-Gerede-Safranbolu-Kas­ tamonu ve Sinop hakkında bilgiler vererek Kırı m'a atlayıp Anadolu'dan çıkm ıştır.

Dolaştığı yerlerde bölgenin idarecileri, ileri gelenleri ile tanışmış, hatta kadınlarla da konuşmuş , onların adet ve geleneklerini, yedikleri, içtikleri şeylere kadar günlUk hayatta karşılaşılan ve ilgisini çeken olayları tesbit etmiş olan Seyyah, devrin İslam dünyasını ta­ nımamıza yard ı m eden eserinde aynı zamanda zamanının siyasi mücadeleleri ile sosyal ve iktisadi hayatı hakkı nda bilgiler vernıl!si yanında, birçok orijinal coğrafi bilgileri de ihti­ va eden notlarını bir araya getirmiştir. Gerçi verdiği bazı bilgilerin sıhhatinde şüpheye yer verecek yanlışl ıkların bulunduğu tesbit edilmişse3 de eserin hala günümüz araştırıcıianna kaynaklık eden özelliğe sahip olduğu kabul edilmektedir. İbn Batuta Seyahatnamesinde Anadolu hakkında maJOmat veren bölümün girişinde bu ülkeye verilen " B il ad-ı Rum" adı nın eskiden buralarda Rumlar'ı n meskun olması sebebi ile verildiğini belirtmekte , şimdi ise buraların "Türk ülkesi" olduğuna işaret etmektedir: " . . . c l-an orada Türkman müslümanların taht-ı zim metinde bir hayli nasara·bul unur."4 1-

Seyahat-namc-i İbn Batuta, Terc.

512, 71 ı. 234-

Mehmet Şerif, Isı., 1333- 1335,4; Brockelmann, GAL ll, 256; Suppl., l l , 366; lA,

Seyahaınliıııe'de yer alan bilgilerde Erzurum'dan llirgi'ye atianmasının sebebi açıklanmamıştır. M. Şerif Terccmesi, 338, 355: lı;met Parmakı;ızo�lu, İbn Batula Scyahatnamcsi'ndcn Scçmclcr, İst., 1971,IIJII. İbn lhıtula Scy�ıhatnlimcsl, Metin (Rıhlctü ibn Dıılutu) Deyrut?, 283; M. Şerif Tercemc.si, 310.

9

Genel i fadelerle Anadolu'nun özellikleri üzerinde duran Seyyahımız bize şu bilgileri vermektedir : "B ilad-ı Rum namıyla ma'ruf işbu iklim , aklar-ı cihfının en güzelidir. Cenab-ı

feyyiz-ı zü'l-Celal, bilad-ı saireye

mütcferrik surette ihsan buyurduğu mehasini iklim-i

ROm'da cem' etmiştir. Ahalisi sOrelen pek güzel ve libasları temiz ve ta'amları neistir. Bunlar eşfak-ı halku'llah olup anın için� "

r.J)I..) lli..:JI.J rl.:JI..) j,S'_r,JI

yani

" bereket

Şam'da ve şefkat ROm'dadır" denilir ve bununla Anadolu halkı kast olunur."s Öyle ki, İbn Batuta, Anadolu'da kendisine ilginç gelen şeyleri not etmiştir. Mesela, notlan arasında Anadolu'da görüşlüğü çok y�şl ı olduklarından bahsettiği bir zat ile , yaşla­ rı yüz otuz veya yüz altmışa ulaşmış kişilerı ziyaret ettiğini6 belirterek , kendisine ilginç gelen bu bilgileri knydctme gereğini duymuştur. Hana, müslüman ol mayan bir yaşh kadı­ nın evinde gecelediklerini yazd ığı gibi bu kadının kendilerine za'feran satmak istediğine kadar7 değişik notlarla Anadolu'nun hem sosyal , kül türel ve folklorik , hem de ekonomik ve siyasi hayatı i le ilgil i , Türk kültür ve medeniyet tarihine ışık tutucu birçok malzemeyi bize aktarmış bulunmaktadır. Böylece İbn Batuta , günümüzden yedi yüzyıl öncesi Anadolu'sunda yaşamış olan Türkler'in yaşayışını görerek , onlara dair birçok bilgiyi bugüne ulaştırmak suretiyle tarihe de önemli bir katkıda· bulunmuştur. Özellikle , Anadolu Türkleri'nin fakirlere , muhtaçlara , dilşkilnlere , gezginlere , yolculara, m isafir ve bilginiere karşı , hangi dinden olduklarına bakmaksızı n , gösterdikleri ilgiyi ortayn koyması yönüyle de ayrıca önem arzetmektedir. Bunun yanında, ahi zaviyelerini de ziyaret ederek , hatta her gittiği yerde ahi zaviyesi arayacak kadar bu m üesseselere ısınmış ve Türk ahilik teşkilatı hakkında ilk kez görgüye dayanan , gerçekten değerl i bilgiler veren İ bn Batuta , bize diğer ınlislüman ülkelerde ya­ şayanlarla, Anadolu Türkleri arasında ınukayeseler yapmamıza da imkan vermiş ol makta­ dı�. Zira, Seyahatname , bize nerelerde ahi zaviyesi bulunduğunu gösterdiği gibi bu zavi­ yelerin yönetiml eri , faal iyet ve fonksiyonları hakkı nda da çok değerli bilgiler cdinmemi­ ze yardımcı olmaktadır. Tamamen İbn Batula'n ın eserine dayanarak hazırladığı m ız bu çalışma ile, XIV. yüz­ yıl Beylikler devri Anadolu'sunun sosyal , kül türel ve iktisadi hayatına dair bilgilerle, ahi­ lik hakkı ndaki malumata bir bütünlük içinde ulaşma imkanı bul unacağını ümid etmekte­ yiz.



6· 7-



10

ibn Batula Seyahatnamesi Metin, 283; M. Şerif Tcrccrnesi. 310. Aynı eser, Metin, 292, 298, 3ı6; M. Şerif Tcrccmesl, 32ı. 328, 3S4. Aynı e ser, Metin, 3 1 1; M. Şerif Terccmesi, 345. Muall i m Cevdet, Zeyiu Alii Fasli'I·Aiııyycti'I-Fity;in ct-Türklyycti fi Kltiihi'r-Rıhlcli li' İ hn Buluta, lst., 13Sl/1932, 5. Bu eser, özellikle ahilerin lbn Batula'dan önceki ve sonraki faaliyetleri ilc Anadolu'da kurulan z.lviyeler i n ve medrese, cami, darü'ş-şiffı gibi müesseselerin da�ılıınını mukayeseli bir şekilde ele almaktadır.

BİRİNCİ BÖLÜM

İBN BATUTA'YA GÖRE ANADOLU ŞEHİRLERİ VE COGRAFİ ÖZELLİI(LERİ

ll

İBN BAT UTA'YA GÖRE ANADOLU ŞEHİRLERİ \ COGRAFİ ÖZELLİKLERİ H.VIII/m.XIV. yüzyılda Anadolu'nun beyliklerin idaresinde bulunduğu sırahı bu bölgenin şehirlerini dolaşarak, bu şehirlerde gördüklerini duyduklarını belirten gczgın İbn Batuta, gezdiği, gördüğü şehirler hakkında bilgiler vermiştir. Bu şehirlerdeki halkın sos­ yal, kültürel ve iktisadi hayatları ile ilgili verilen bÜgileri değerlendirmeden önce, İbn Ba­ tuta'nın gözüyle devrin Anadolu şehirlerini tanımak gerekir. İbn Batuta, şehirler hakkın­ daki bilgilerini ülkesine döndükten sonra yazdırdığına göre, tuttu�u notlarından, tesbitle­ rinden ve hatırladığı kadarı ile h5fızasından faydalanmıştır. Bu bakımdan birçok eksiklik­ lerin bulunması tabiidir. Hatta, şehir ve yer isimlerinde olduğu gibi, şahıs isimlerinde de yanlışlıklar bulunabileceğini düşünmek gerekir. Buna rağmen XIV. yüzyılın İsHlm dün­ yasım tamyarak gczdiği ülkeler arasmda kıyaslamalar yapabilecek bir kabiliyete sa­ hip olan İbn Batuta, kendisine orijinal ve değişik gelen hususları notlarıyla aktarırken, gördüğü yerlerin coğrafi özellikleri hakkında verdiği bilgiler de herhalde ilgi çekici olsa gerektir. İşte biz de burada, önce eserde yer alış sırasına göre bu şehirleri ve özelliklerini gözden geçirdikten sonra, birkaç şehir hakkında da, İbn Batula'nın eserinde verılen bütün bilgileri aynca bir değerlendirmeye tabi tutarak örneklendirrnek istiyoruz. A- ŞEHİRLERİN ÇOGRAFİ ÖZELLİKLERİ Burada sadece şehirler hakkında İbn Batuta'nın verdiği tanıtıcı umumi bilgi! cr ele alı­ nacağından; söz konusu şehirlerin XIV. yüzyılda üzerinde durulması gereken ç;)k önemli bir yanı varsa bile, zikredilmeyeceğini belirtmekte fayda mülahaza etmekteyiz: 1- Alanya: İbn Batuta, Anadolu'ya burada ayak basmıştır. Şehri şöyle tanı.maktadır: "Alaya ( lc�L. ) deniz kenarında büyük bir bcldedir. Türkmenler'le meskfindur. Oraya Mısır, İskenderiye ve Şam tüccarları gelirler. Kerestesi çok olarak, lskenderi)c, Dimyat vesair Mısır beldelerine ihraç olunur. Beldenin üst tarafında hayret verici bir görüntüye sa­ hip bir kalesi vardır ki, büyük Sultan Alaüddin Rumi (KeykObad-1 ?-1237)nin (.seridir"9•



lbn Balula Seyahatnamesi Metin, 284; M. Şerif Tcrccmcsi, 31 1.

2- Antalya: A lanya'dan Antalya'ya yöneldiklerini belirten İbn D atuta; yazılışı i tibariy­ le Antakya i le kıyaslamaktadır. Antalya'yı; en güzel yerlerden biri ve alanının genişliği , nüfusunun çokluğu, m imari bakımdan düzenli ve güzel oluşu i tibariyle biri nci derecede bir şehir sayan Scyyah , bura halkının surtarla birbi rinden ayrılmış mahallelerde oturduk­ lannı , " halk ve yerleş i m i " bölümünde geniş olarak ele alacağımız gibi belirtmektedir. Ay­ ,

rıca, bağlarının çok olduğunu ve meyvelerinin lezzetli olduğunu zikrederek, Müslümanla­ rın bulunduğu kısmında bir cam i ile medrese ve birçok hamam ile güzelce d üzenlenmiş

geniş çarşıları olduğunu kaydetmektedir10•

3- Burdur: A ntalya beyine veda ettikten sonra Burdur'a yöneldiklerini beli rten İbn B atula burayı ; " B i rçok nehir ve bostan�:lrı ha vi küçük bir bcldedir. Kalesi bir dağı n zirve­ sindedir" şekl i nde tanıtmaktadır1 1 •

4- Isparta: B urdur'dan Isparta'ya gittiklerini kaydettikten sonra, buranın özel liklerini şöyle bel irtmektedir: "İnşa tarzı güzel , çarşıları, bostan ve nchirieri çok bir belded ir. Ka­ lesi yüksek bir dağ üzerine oturtulmuştur."12 5- Eğridir: Isparta'dan E ğridi r e geçtiklerini söyleyen Scyyahıınız; buranın nüfusunun çok , ça·rtliarıhın güzel, n e h i rleri ağaçl arı ve bahç ele rin i n de oldukça fazla olduğunu kay­ '

,

dettikten sonra, suyu tatlı olan bir gölü bulunduğunu ve bu

gölle

ulaşım sağlanarak Akşe­

hir, Beyşehir ve civar yerlere gcm i lerle iki günde gidi ldi ğini yazmaktadır13•

6- Gölhisar: Her tarafı suy la kaplı küçük bir belde olduğu ve suyun ortasında da çok­ ça kam ı ş yctiştiri ldiğini zikrcden İbn Batuta , buraya köprüye benzeyen bir yol la giri lcbil­ diğini bel irtmektedir14•

7-

Karaağaç:

D uranın yeşil bir salıra olduğunu ve Türkmen'ler'in oturduğunu kaydet­

m iştir15

8- Ladik (Denizli): İbn Batula'ya göre; Donguzlu yani " Beledü' l-hanfizar" ismi de ve­ güz el ve büyük beldelerden olup, Cuma namazı k ı l ınan yedi mescidi , gü­ zel bahçeleri, devamlı akan nchirieri ile içinden sular fışkıran pı nnrl arı vardır. Çarşıları gü­ zeldir. Orada pamuktan al tın işlemeli şehri n adına nisbctle anılan kumaş imal olunur16• rilen L5dik; en

Denizl i ile ilgili değerlendirmeler aşağıda daha geniş olarak ele alınacağından burada bu kadarla yetinilm iştir.

ı o-

ll12· 13· 14IS16-

14

Ib n Daıula SeyahatnAmesi Metin, 284-285; M. Şerif Terccmc�i. 31 1 -3 1 2. lbıı ll:ııuta Seyııhatn5mesi Metin, 287 ; M. Şerif Terccmcsi . 314.

lhn

lbn lbn lbn lbn

nnıuııı Seynhııtnllmeııl Mcıln,

Batula llatuta Batula Oaıuıa

SeyahatnAmesi Scyahatnanıc�i SeyahatnAmesi SeyahatnAmesi

287;

M.

ŞcrifTcreeıncııi. 31!'.

Metin, 288; M. Şerif Terccmc�i. :\ 1 �. Metin, 289; M. Şerif Tercenıc�i. 316-3 1 7 . Metin, 289; M. Şcrif Terccmcsi, 3 1 7 . Metin. 289-290; M. Şı r � Terccmc�i. 317-3ı8.

9- Tavas: Büyük bir kaledir. Halk, surun içinde oturmaktadır. Girip

çıkanın

ko n trohi

için kale kapısı akşam olunca kapanmaktadır17 10- Muğla: Muğla hakkında bilgi vermemekle birlikte b urada mek, meyve ve tatlılar ikram edildiğini öğreniyoruz18•

kendilerine sadece ye­

ll- Milas: Anadolu şehirlerinin en güzel ve büyüklerinden biridır. Mc:;ve, bahçeler ve suları çoktur. Beyi Milas'ın yakınındaki Derçin'de oturmaktadır. Berçin, yeni tesis olun­

muş, güzel binalar ve mescidlerle süslenmiştir. Bey burada bir olup henüz tamamlanmıştıf2°.

dimi

i n ş a s ı na başlanıı�

12- Konya: Büyük bir beldedir. Bina ediliş tarzı çok güzel ve hoşa gidecek ş ekildedir . Suları, nehirlefi., bahçeleri ve meyveleri çoktur, "Kamcrüddin" adı verilen kayısı Mısır ve Şam ülkelerine sevk ·olunur. Sokakları cidden geniş ve çarşılarının düzeni gerçekten gü­ zeldir. Her san'at ehli'nin kendilerine mahsus bir yerleri vardır ' . Konya ilc ilgili değerlen­ dirme aşağıda daha g e n iş olarak ele alınacaktır. 13- Larendc: Suyu ve bahçele ri

çok,

güzel bir beldedir2•

14- Aksaray: Anadolu'nun en latif ve sağlanı şchirlerindcndir. 1 :cr lar�ınan aka� pı­ narları, bahçeleri vardır. Buradan üç nchir geçmektc olup , suları evk.rin içine de akmak­ tadır. Ağaçları, üzüm asmaları ve diğ•:!r bahçeleri çok t ur . fieldeye ni�bcılc koyun yün ün ­

den dokunan kaliçeleri (halıları)'nin benzer l e ri yoktur. B u n lar . Şam, ve Türk ülkelerine gönderili f23

1\ıısır,

Irak, Hind, Çin

15- Niğde: Büyük ve nüfusu çok ise de bir bölümü virancdir. Kar;ısu nehri şehrin için ­

en büyük nchirlerdendir. Diri belde içi n d e , ikisi de üç köprüsü vardır. Nehre, dolaplar konarak bahçeler sulanmaktadır. boldur24• den geçer. Bu su

\iışıml:ı olmak iizcı'l'

;urada

meyve

gayet

16- Kayseri: Anadolu böl�esinin büyük beldelerinden biridir25 17- Sivas:- Anadolu'da bulun an şe hirlerin en büyüğüdür . Beyler v:· valiler bumda ikfl­ met e der le r. Şehrin di.lzeni güzeldir. Sokakları geniş , çarşı lar ı kalabaLkıır. Orada "d:inı's­

sıyade" adıyla, medreseye benzeyen bir konak vardır. Şeriflerden başkası burada konuk olamaz. Nakibü'l-Eşraf burada oturur. Şerifler, d5.ru's-sıyadc de konakladıkları müddet

1 71 81 920-

21· 22232425-

lbn lbn lbn lbn lbn lbn lbn lbn lbn

Baıuta Batula Ratula Batula Uııtutıı Batula Ratula Batula Batula

Seyahatnamesi Seyahatnamesi Seyahatnamesi Seyahatnamesi Scynhnınllmı:ı;i Seyahatnamesi Seyahatnamesi Seyahatnamesi Seyahatnamesi

Metin, 292; M. ŞcrifTcrccmesi, 321. Metin, 292; M. Şerif Tcrceınesi, 321. Metin, 292; M. ŞerifTcrccmesi, 32 1 . Metin, 293; M. Şerif Tercemesi, 322. Metin, 293; M. Ş�rlrTı:ıcı:nıı:�ı. 322. Metin, 294; M. Şerif Tercemesi, 323. Metin, 295; M. ŞerifTerceme�i . 324. Metin, 295-296; M. ŞcrifTcrcemesi, 325. Metin, 296; M. ŞerifTercenıcsi, 325.

15

içinde, mefrOşat, yiyecek, aydınlanmak için muınlar ve benzeri şeyler verildiği Ia��larında da, yol harçtığı verili�6•

gibi

ayrı­

18- Amasya: Güzel ve büyük bir beldedir. Nchirieri ve bahçeleri, ağaçları ve meyve­

ı��� mevcuttur. Nehirdeki dolaplarla bahçelere ve evlere su temin olunur. Sokakları ve çar­

şi'�� genişti�7 ılı., il

}9- Gümüşhane: Gümüş'e vardık ki, büyük ve nüfusu çok bir beldedir. Oraya Irak ve

Şam'dan tüccarlar gelir. Gümüş madenieri vardı�8•

::1.20- Erzincan: Büyük ve nüfusu kalabalıktır. Çoğunluğu gayr-i müslim olup, müslü­ �9n.lar Türkçe konuşmaktadırlar. Çarşılarının düzeni çok güzeldir. Beldeye nisbette pek h?� kunıaşlar dokunur. Orada, bakır madeni bulunmaktadır. Şamdan ve benzeri bakır kap­ la;)mal olunur9 tl ..

21- Erzurum: Oldukça geniş ise de; burada meskOn olan iki Türkmen taifesi arasın­

daki fitne sebebiyle büyük bir bölümü haraptır. Oradan üç nehir geçer. Evlerinin çoğu bahçeli olup, ağaç ve asma çubukları yctişir30• .

'1

Buraya kadar lbn Batula'nın takip ettiği güzergaha göre uğradığı şehirlerin çoğrafi ö��Vikleri hakkında bilgi bulduğumuz eserde, birdenbire, Doğu An adolu'dan Ege Bölge­ si'ne Birgi'ye doğru hareket edildiği ifade edilmektedir1• Bu bölümde, sebebi bilinerneyen bir' atlama yapılmaktadır. Bu bakımdan biz eserdeki sırayı takip ederek, diğer şehirleri tanıtmaya devam edeceğiz. ; '22- Birgi: Bir yüz günü buraya geldiğini belirten İbn Batuta, mOtadı vechile şehir hak­ kı.n�a verdiği bilgileri Birgi için kayce�memiştir. Bu da notlarda bir kanşıklık olduğunu göstermektedir. raınız bağ ve bahçelerin bulunduğunu verdiği diğer bilgilerden anlamak­ tayız32. ,,1

-

.··,

23- Tire: Güzel bir beldedir. Nehir, bahçe ve bağları ile meyveleri vardır3. 24- Ayasuluk (Selçuk): Eski bir büyük şehir oldu�unu belirttiği Ayasuluk'un Rumlar­ ta. ,saygı

beslenen ve iri taşlarla yapılmış bir kilisesi bulunan bu şehrin bir de dimii oldu­ J� u belirten lbn Batuta, bu camiyi şöyle tanıtmaktadır: "Dünyanın en güzel camilerinden olup gözelliktc benzeri yoktur. Önce bir rum kilisesi olduğundan çevreden Rumlar'ın zi­ yarete geldikleri bir yerdi. Bu belde fethedildikten sonra Müslümanlar camiye tahvil et-

n

26272829-

30-

31-

3233-

16

lbn Batula Seyahatnamesi Metin, 296-297; M. Şerif Tercemesi, 326.

ttm 11aıuıa Sl·yahatnamesi Metin, 297; M. ŞerifTercemesi, 327. lbn lbn lbn lbn

Batula Seyahatnamesi Batula Seyahatnamesi Batula Scy,;ıhatnlimesi Batula Seyahatnamesi lbn Daıuıa Seyahatnameı;i lbn Batula Seyahaın!imeı;i

Metin, 298; M. ŞerifTercemesi, 328. Metin, 298; M. ŞerifTercemesi, 328. Metin, 29R; M . Şerif Tercemesi, 32R. Metin, 29R, M. Şerif Tcrccmesi , 329. Metin, 298-299; M. Şerif Tercemesi, 329. Metin, 303; M. ŞerifTerccmesi, 334.

mişlerdir" . Daha sonra caminin mermerlcri hakkında bilgi vermektedir. Ortasından nehir geçtiği muhtelif cinsle ağaçtarla asınaları bul unduğu kaydedilmektedir. 25- İzmir: Deniz kenarında büyük bir belde ise de , büyük bir kısmı bugün viranedir. Yüksek kısımlarına bitişik bir kalesi vardır1s. 26- Manisa: Dağ eteğine yerleşmiş büyük bir bcldedir. Arazisinde nehirler, pınarlar, bahçeler ve meyveler çoktur36• Manisa Deyi'nc vergi ilc bağlı olduğu belirtilen Foça'nın halkının gayr-i müslim olduğu ve şehrin bir kale ile çevrili olduğu bildirilmektedir. 27- Bergama: Viran bir şehirdir. Dağın zirvesinde bir kalesi vardır. Efl5.tun bu şehir halkındandı. Evinin bugün bile onun adıyla an ı ld ığ ı rivayet olunur37• 28- Balıkesir: Nüfusu kalabalık, çarşıları sevi mli ve gönül açıcı ve güzel bir bcldedir. Dir c5.mi i nşa edilmekte olup, tamamlanmadığı için , cuma namazını ağaç gölgeleri altın­ da kıldıkları i fade edilmektedir38• 29- Bursa: B üyük bir belde olup, çarşıları lati f ve sokakları düzgünder. Her tarafı bah­ çeler ve akan sularla çevri lidir. Şehrin dışında sıcak su akan bir kaplıcası vardır.w

30- İznik: İznik'c gelmeden önce Gerle köyünde bir gece kaldıktan sonra, İznik Gö­ lü'ne bağlı, bir insan geçecek genişlikte köprü gibi bir yoldan geçerek şehre ulaşıldığını belirten İbn B atuta, beldenin vi ran oldu ğunu yazmaktadır. Şehir, dört surla çevrilidir. Her iki su arasında su ile dolu bir hendek bulunur. Şehre inildiği zaman kaldırılabilcn ahşap köprülerden geçi lerek girilir. Şehrin içinde bahçelcr, evlcr i le arazi ve tarlalar mevcuttur. Herkesin birbirine bitişik meskeni ile tarla ve bostanları vardır. Su , yakın kuyulardan sağ­ lanır. İ znik'de her çeşit meyve yetişir. Ceviz ve kestane boldur ve fiyatı da ehvendir. Ora­ da yetişen üzümün başka yerde benzerini görmedik. Çok tatl ı ve iri olup rengi saf ve ka­ buğu incedir. Her tanede bir çekirdeği bulunur40• 31- Geyvc ve Ycnicc: Mekece köyünden sonra, Sakarya nchrini salla geçerek, önce Geyvc köyünde bir gece kaldıktan sonra, ertesi günü Yenice'ye geldiklerini burasının bü­ yük ve güzel olduğunu belirtmekte yetinen41 İbn Batuta, buralarda başından geçen ilgi çe­ kici hik5.yeleri nakletmektedir. 32- Göynük: Küçük bir belde ol up, nıüsliimanları n idaresinde gayr-i miislim halkın

yaşadığı bir yerdir. Karlı ve k ış mevsimi idi . llurada ağaç ve üzüm asması olmayıp za'fc­ ran ekimi yapılır42• 34-

3536373839-

40 ·

4142-

l bn D:ııuıa l bn Batut:ı l bn Baıuıa l bn naıuıa

Seyahatnamesi Metin, 303-304; M. Ş erirTerccmcsi, 335. Seyahatnamesi Metin, 304; M. ŞerifTerccmeı;i, 335.

Seyahatnamesi Met i n , 305; M. ŞerifTcrcemcsi, 337. Seyahatnamesi Metin, 306; M. ŞcrifTerccınesi, 33R.

l bn Daıuta Seyahatnamesi Metin, 306; M. Şeri r Terccıncsi, 339. l hn Oatuta Scyahatn!imesi Metin, 307; M. ŞcrirTcrccrncı;i, 339.

Ilm llatuıa Scynlıaınaıııcsi Metin, 30
View more...

Comments

Copyright ©2017 KUPDF Inc.
SUPPORT KUPDF