MANYETİZM -Ellerinizdeki Şifa Gücü - Ergün Arıkdal.pdf

April 27, 2017 | Author: baran | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

MANYETİZM...

Description

Krjçun A K İM M 1

Ellerinizdeki Şifa Gücü

MANYETİZM Bütün Yönleriyle Şifacılık Uygulamaları

Ellerinizdeki Şifa Gücü

MANYETİZM Bütün Yönleriyle Şlfacılık Uygulamaları

EN ESKİ KAVİMLERIN DİNSEL TÖREN VE AYİNLERİNDEN B A Ş L A Y A R A K , BUGÜ­ NÜN PSİKOTERAPİK Ç ALIŞM ALAR IN A V A­ R IN C A Y A K A D AR , M ANYETİZM VE T E L ­ KİNİN GİRMEDİĞİ, ETKİ ETMEDİĞİ BİR A LA N YOK GİBİDİR. TÜM ESKİ U YG A R LIK LA R D A . KERÂMET SAHİPLERİ, ŞİFACILAR, KÂHİNLER VE GÖSTERİ Y A P A N L A R VARDI. B U NLAR BU­ GÜNKÜ MANYETİZMA VEYA MODERN İSMİ İLE İPNOZU VE ÖTEKİ M EDYOM SAL GÜÇ­ LERİ KULLANIYORLARDI. K U L L A N D IK L A R I YÖ N TE M LE R BU ­ GÜNKÜ GİBİYDİ: PASLAR . EL TUTMAK. SA­ BİT BAKIŞ, DİNİ TÖRENLERDEKİ ÖZEL İŞA­ RET VE EL HAREKETLERİ, TAKD İSLER VS., TAMAMEN MANYETİK VE TELKİNSEL BİR ETKİYE SAHİPTİ. KULLANDIKLARI YÖNTEM VE TEKNİK. ZAM ANIM IZA KAD AR SÜ RÜ P GELEN BİR MÜKEMMELLİĞE SAHİPTİ. YÖNTEM LERİN

DERGİSİ •YAYlhAARJ

Bu Kitabın Yayın Hakkı İnsanlığı Birleştiren Bilgiyi Yayma (B İLYAY) Vakfı nın bir kuruluşu olan Ruh ve Madde Yayıncılık ve Sağlık Hizmetleri A.Ş.’ nc aittir. Ruh ve Madde Yayıncılık ve Sağbk Hizmetleri A.Ş.’ndcn yazılı i/in alınmadan hiçbir alıntı yapılamaz C Birinci Baskı: İstanbul, 1963 İkinci Baskı: İstanbul. 1992 Üçüncü Baskı: İstanbul Şubat 1999 ISBN 975-8007-60-2 • Kapak Düzeni Halûk Özden • Baskı Meta Basım Yayım Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti Tel; (0.212) 28* 11 55/56 • Yayın Ruh ve Madde Yayıncılık ve Sağlık Hizmetleri A.Ş. Hasnun Calip Sole Pembe Çıkmazı No: *, D: 6 80060 Beyoğlu/İSTANBUL T e l (0.212> 243 18 M - 24934 *5 • Faks: (0.212) 252 07 18

İÇİNDEKİLER

Ö NSÖ Z (Birinci B a s k ı)...................................................

9

ÖNSÖZ (İkinci Baskı) ...................................................

13

KISA TARİHÇE .......................................................... Manyctizm Kuramları ........................................... M esm er De P u ysegu r D e le u z e D u P otet L a F o n ta in e D e n e y s e l M a n y e tiz m vc M a s a j O k u lu Y a y ım v e D a lg a K u ra m ı Genel Bilgiler ........................................................ M a n y e tik E tk i S a n a tı Manyetizm in Fizik Yasaları ................................. Sakinleştirm ek ve U y a rtm a k ............................... İlgi Hâli ................................................................. M anyetik E tkilerin Ö n Belirtileri ...................... Manyetik Arazlar .................................................. M A N Y E T İZ M U Y G U L A M A S IN A G İ R İ Ş .................. Genel Koşullar ........................................................ Manyetizm Yöntemleri ......................................... P a s la r E l T u t m a la r E l U y g u la m a s ı S ıva zla m a O vu ştu rm a Ü f le m e le r

15 17

41 43 46 48 51 53 60 60 62

M A N Y E T İK UYK U D E V R E LE R İ .............................. T e lk in s e l H â l K a ta le p s i U y u r g e z e r lik l^etarji V e c d H â li

78

M ANYETİZM M E T O T L A R I........................................... M e s m e r ’in M e to d u P u y s e g u r'ım M etod u D e le u z e ’ü n M eto d u Du P o t e t’ n in M eto d u La F o n ta in e 'in M e io d ıı H e c t o r D u r v ille 'n in M e to d u M o u tin in M eto d u C h a r le s R ie h e t'n in M eto d u T e s t e ’ n in M eto d u N o iz e t ’n ln M e to d u J . E s d a ile 'in (d e C a lc u tta ) M eto d u

92

M A N Y E T İK U Y K U D A N U Y A N D IR M A ve ETKİLERİ D A Ğ IT M A ....................................................100 E ş y a la r ın M a n y e tiz e E d ilm e s i Ş İF A ................................................................................. 113 L ü s id ite M e to d u K ro n ik H a s ta lık la r K r iz le r M a n y e tiz m İle T e d a v ila r v e T e k n iğ i 1. Şiddetli Dis Nevraljileri 2. Yüz Nevraljisi 3. Siyatik Sinirinin Nevraljisi 4. Boyun Romatizması ve Luıııbago 5 . B a ş A ğ rısı

6. Kalp Bozukluktan ve Hastalıktan 7. Gftfids Nezlesi 8. Bronşit y . A s ıım

S in d ir im O rg a n ı H a s ta lık la rı 1. Mide Hastalığı. Hazımsızlık 2. Gastraljl 3. Mide İltihabı 4. Mide Ülseri D a h ilî B o zu k lu k la r 1. Bağırsak IlUhabı 2. Kabızlık 3. Karaciğere Kan Birikmesi *1 . Böbrek Bozuklukları 5. K a n s ız lık

6. iltihaplı y a da Kronik Rom atizm a

7. 8. 9. 10. 11 12 13 14

Kek Yanııı Felç Şeker Hastalığı Deri Hastalıktan Zor ve Istıraplı Adet Görmeler Yorulma Bğilimi Yüksek Tansiyon İdrar Tııtamazlık

15. U y k u s u z lu k 16. G ö z B o z u k lu k la r ı

SONUÇ ..................................................

131

BİBLİYOGRAFYA

133

(Birinci Baskı)

ÖNSÖZ Bu kitabın hazırlanışında. lıer şevden önce, insanın bil me merakının daha çok toplandığı deneysel konulan incele­ mek fikri vardır, kuram ların tek yöıılıı savunmalarına, birbiı leriyle olan didişm elerine fazla yer verm ekten kaçındım. Ortada, hızla yeniden yayılan ve geniş uygulama alanlarına girm ekte olan bir gerçek vardır. Gerçeğin incelenm esi için, her şeyden önce, bu yönde çabalar gösterip eylemsel davra­ nışlar gereklidir. Fikirsel, daha doğrusu kuram sal alanda kalmak belki eylem sel davranışlar için hareket noktası ve metot verirse de. bunlar asıl olan aksiyonun ortaya çıkması­ na engel olurlar. Fiziksel bir deneyde, olayların düzenli ve birblrleriyle sebep sonuç bağlanyla ilgili olanlan blraraya gelerek, daha üstün düzeyde yasalar ortaya çıkar. İşte aynı noktadan hareket ederek, her zihnin kendine özgü düşünüş ve gücüyle yapacağı deneyler ve bulacağı ge­ nel açıklamalar, bizce daha değerlidir. Kuramlarda ve onlar üzerindeki saplanm alarda bilim sel bir egoizm ve sınırlılık vardır. Sonsuz gelişme içinde olan evren ve onun bir parçası olan insan için, sınırlı olaıı aklımızın verdiği bilgilere ısrarla yapışıp kalmak zıtlık ve yersizliktir. Daima ileriye bakarken, sonsuz olanakların İçinde olduğum uzu v e hemen hemen bun lan hiç denecek kadar az bildiğimizi d e düşünmeliyiz. H içbir şey hakkında kesin sonuçlara ulaştığım ızı ve sonlu olaylar içinde bulunduğum uzu düşünem eyiz. Tann'rıın rahmet ve bilgisinin nerelere kadar sindiğini bilemeye ceğim iz için, olaylan açıklam akta ısrarla savunduğum uz kuramlar eksik ve yetersizdir. Birbirini daima kapsamakta olan realitelen teker teker geçmek zorunda olan insanoğlu, sonsuz yönlü ve şekilli olan 9

MANYETİZM tekâmülden (evrim, gelişme) dolayı, her devirde ayn ayn fi­ kirlerin savunucusu olmaktadır. Bilgi ve sezginin atbaşı gittiği şu âlemimizde, her iki hâli uyumlu ve ölçülü bir şekilde yürütebildiğimi/, sürece, olabi­ lir ve gerçek olmayan hiçbir şey yoktur. Bilgisiz bir insan her zam an sarsıntılar geçirm eye ve yık ılm aya zorunludur. İn ­ san. kendisi deneyleyem ediği ya da İç deneylerle sezgisine varam adığı şeyler hakkında, pek haklı olarak, şüphecidir. Devamlı şüphecilik sonunda inkarcılığa ve hiçliğe kadar ula­ şır; biz ise inkarcılık ve hiçlikten bir şey elde edemeyiz, nite­ kim eden de olmadı. İşte, yukarıdaki sözlerimden de kısmen anlaşılacağı gi bi. önyargılardan hareket edenlere, reddedenlere, kendi kendine deneyim lem esi için bu kitabı hazırladım. Konulan bakımından, sîzlere, bugüne kadar söylenmiş olanlan. yapabildiğim kadar verm eye çalıştım. Kitabın yazıl­ mış değil de hazırlanmış, derlenmiş olduğunu, bu işlerin çok önceden yapıldığını, lx*mm sadece b ir sentczleme emeğimin olduğunu da belirtm ek isterim. Tarih, kuram ve yasalaşmış durumları vermekte bir sa­ kınca olm adığı için her iki bölüm de de bunlan bulacaksı­ nız. Nasıl bir bilgin veya uygulam acı. lâl>oratuannda çalı­ şırken. faydacı bencillikten uzak ve sadece olayın gidişini ve gelişm esini incelerse, sîzlerin de bu şekildi* olm anız ge re ­ kir. Kitabın dil m eselesini, yadırganm ayacak, arılaşılma sında güçlük çıkarmayacak şekilde halletmeye çalıştım. A lı­ şılmış ve alışılmasında fayda ve kolaylık olan kelimeleri seç­ tim. Karşılığı anlaşılm az anlam da olanlara karşılık verecek kelimeler bulmaya çalıştım; mesele, birlikte kabul edilen ke­ limelerin. anlam larında da birleşmektir. Bu çabamdaki k u ­ surlarım için şimdiden özür dilerim. ile r seviyeye hitap etmekten çok, belli bir anlayış gücü­ ne sahip zihinlere hitap ettim. Söm ürülm e ve şarlatanlıklar la uzun zam an baltalandığı için, böyle bir yolu seçm ekte kendimi haklı buluyorum. Sîzlere yeni bir şey değil, fakat yeniden dikkatimizi çe­ ken bir olayı tanıtmaya ve bilgisini verm eye çalıştım. Çevreye 10

Ö NSÖ Z

faydalı olmak düşüncesinden başka bir am acım olm adığın­ dan, sorum luluklar herkese yönelm iş ve yüklenm iştir. Her bilgi bir sorumluluk ve zorunluluk yükler; kendisine ve top lumuna karşı akılsa! ve vicdansal sorumluluk ve vazifelerini anlayanlar ise. daim a egoizmin üstünde hareket ederler. Bu hizm etim de h er türlü yardım ların ı esirgem eyen dostlanm a teşekkür ederim.

ERGÜN ARIKDAL

"Birinci Maskının (10621 sadeleşmiş Sunuş u.'

11

(İk in c i Baskı)

ÖNSÖZ 1962 yılında, sevgi vc merakın sağladığı öğrenme ve öğ­ retme arzusunun bir ürünü olarak Nazari ve Tatbiki İpno­ tizma. Manyetizma vc Telkin i hazırlama İmkânına ulaşmış­ tım. Geçen zam an içinde, pek çok meraklı araştırıcıya yol gösteren, onlara bilgi kaynaklığı yapan ve mevcudu çoktan biten bu kitabı, bu sefer, ana bölümlerine göre yayınlamayı uygun gördük: "M anyetizm " ile "İpnoz vc Telkin"! ayn iki ki­ tap hâlinde bira raya getirdik. Çünki bu iki konu gerçekten birbirinden bağım sız durum da uygulanmaktadır. Özellikle M anyetizm konusu. Biyomanyetizrıı isnıi a l­ tında m odem bir bilimsel araştırmanın konusu olarak epey geliştirildi. Yeni yen i kavram lar ve açıklam alar olmasına rağmen uygulam adaki kural ve ilkeler hiç değişmemiştir. Konuyla İlgili olabilen üniversitelerde klinik çalışm alar (fiz­ yolojik iyileştirmelere yardım cı olarak) gayet geniş bir şekil de sürdürülmektedir. Şifalandım ıa aracı olarak insan bün­ yesindeki ' hayatsal manyetik gü ç alanlarını" kullanm a ve onları işler bir durum da koruma arzusunun üniversite d ü ­ zeyinde çoktan beri ele alınm ış olması sevindiricidir. Holistik bir anlayış çerçevesinde, insanı sağlıklı tutmak için her İm kânı ele alm ak kaçınılm az bir durumdur. Manyetizm doğal bir güçtür ve herkcadc dereceli olarak bulunur. Onu kullanm ak, başkalarına aktararak onların sağlık dengesine kavuşm alarına yardım cı olm ak çok yararlı bir uygulamadır. Faydalı olm akta olduğuna inanarak, sunuyoruz. Ruh ve M adde Y ay ın lan

Erg ün ARIKDAL 1992

13

KISA TARİHÇE H er uygarlık. bulunduğu çağın özelliklerini ve kendisi nl çevresindekilere duyurmak, bildirm ek ihtiyacı İle b ir­ takım yazıtlar, belgeler bırakır. İşte eski uygarlıklarda manyetizmin geçirdiği durumla•n bilm ek için taş. kil. papirüs, parşöm en vs.'ye yazılm ış ve resm edilmiş söz ve figürleri incelemek gerekir. Bu yolla elde edilen bilgilere göre, eskiler, bugıın sis­ temli olarak incelediğimiz ve uyguladığımız manyetizmi b ili­ yorlardı ve çok çeşitli yerlerde ustaca kullanıyorlardı. EskJ Hint. Mısır. Kaide, Asur. Orfik devrin Yunanistanı. Babil'de keramet sahipleri, şifacılar. kâhinler ve gösteri yapanlar var­ dı; bunlar bugünkü manyetizmi veya m odem ismi ile ipnozu ve diğer m edyom sai güçleri kullanıyorlardı. Kullandıkları yöntem ler bugünkü gibiydi; Paslar, el tutmak, sabit bakış vs. Dini törenlerdeki özel işaret vc cl ha­ reketleri. takdisler vs. tamamen manyetik ve telkin sel bir gü­ ce sahipti. Din adam lannın yanı sıra hekim ve bilginler, inisiyasyonlan yayan kimseler, dinsiz kitleye ilham sal bilgiler ve imarı vermeye, aşılamaya çalışan, zengin ve silâhlı toplu­ luklarla lıalk İçin mücadele eden nebiler, mürşitler vs. hepsi ruhsal güçlerini bir amaç uğruna yoğunlaştırarak bunlar­ dan faydalanm ışlardır. Kullandıkları yöntem ve teknik zam anım ıza kadar sü­ rüp gelen bir mükemmelliğe sahiptir; yöntemlerin ayrıntıları bile çok benzerdir. Fenikeli. Mısırlı ve eski İbrani kâhinleri. I llnt fakir ve yogileri, eski orfik dinlerin peygamberleri vc he­ kimleri manyetizmin bütün sırlarını ve kaynaklarını biliyor­ lardı ve özel m abetlerde kullanıyorlardı. Hz. İsa'nın. "Kalk ve Yıırü' sözü ile beraber, hastaları iyi eden çok güçlü manyetik etkileri vardı. Hz. Musa'nın, di 15

MANYETİZM nini yayarken, inanyelık kuvvetlerden faydalanarak bir an­ da birkaç kişiyi öldürdüğü bilinen olaylardandır. Orta Çağ Avru pasında. manyetizm ustaları, büyücüler ve rafizilerle b eraber diri diri yakıldılar, engizisyon m ahke­ m elerince işken ce edilerek öldürüldüler. Dununla beraber manyetizm bilimi Orta Çağ da aydın kimseler tarafından blllniyordu:A.de Villeneuvc, R. Racon, C.Agrippa. Van Hclmont. Paracels, W irding, M.Ficin. Pompanace. İbni Sina vs. üu şahıslar bu ilmin metodik ve pratik kısımlarını yazarak Orta Çağ ile zam anım ızı birbirine bağladılar. Önceleri inişi yelerce bilinen ve özel disiplinlerle öğretilen bu ilim saf ola­ rak inceleniyordu. Uzun bir devreden ve bir bayii unutul­ duktan sonra A. Mesmcr tarafından kendine özgü fikirleri ile tekrar ortaya çıktı. Bedensel bozuklukları m anyetik seyyale (akışkan) ile İyileştirm ek v e klâsik tıbbı ruhsal şilaya doğru yöneltm ek için uzun m ü cadeleler ve tartışm alar yapıldı. Vfyanalı he­ kim. bu İlim üzerinde müspet bir araştırm a yapmasına rağ­ men. birçok öğrenciler yetiştirip yazılar yazdı. Ortaya koydu­ ğu yöntem ler ve bilgiler bu kim seler tarafından geliştirildi, değerlendirilip yeni açıklam alar yapıldı. Marki Puyscgur manyetik etkiyle oluşan uyurgezerlik hâlini keşfetti. Bu durum, hastalıkların iyileşmesinde heki­ me öğütler ve bilgiler veren bir kaynak oldu. Fakat bu olay biraz mübalağalı "olarak yayıldığı için, M ısır ve Yunan rahip­ lerinin bunu pekâlâ bildikleri unutuldu. Deleuze. Du Potet. La Fontaine İsimli büyük ustalar, bu ilmi sistemli hâle getirip üstün dunım a çıkardılar. Koşul­ larını. metodunu, kuramım ve sınırlarını tespit ettiler, tiilen çalışarak yayılm asın ı sağladılar. A Cliagnet. Esdaillc gibi hekimler çeşitli yerlerde çalı­ şarak klâsik ustaların devam ını sağladılar. C.de Rochas. manyetik uykunun çeşitli hâllerini, özel­ likle duyarlığın ve hareketin dışarı çıkm ası (cxteriorisation de la senslbilite et de la motricite). insan bedeninin kutuplu oluşu ve hafızanın regresyonu üzerine çok mükemmel araş­ tırm alar yaptı. M anyetizm oku lun u (Paris) kuran H ector Durville. özellikle uyurgezerlik devresinin sekiz bölüm ünü ve özel16

KISA TARİHÇE İlklerini bildiren, deneysel dedublûm anı bizzat inceleyen ve İnsan bedenindeki kutuplaşm anın yasalarını koyan büyük manyetizm ustasıdır. L. M ou tin. Papııs çok önemli yöntemlerle ve yeni açıkla­ malarla manyetik gerçeği tamamladılar. P.C. Jagol psikolojik bir okulun takipçisi olmakla beralıer. m anyetizm üzerinde önemli olan bir iki kitabı vardır. Dr. Rerillorı. manyetizm ve ipnotizm ile çok başarılı şifalarda bulundu, ama ölüm ünden sonra psikoloji okulu kapandı. Manyetik akışkanın fiziksel olarak tespitini ve ölçülm e­ sini sağlayan özel âletler sayesinde, karşı durulm az deliller ve ispatlar yapıldı. Bu hususta Rahip Forti'niıı nıanyetomet rest. Baraduc'ün biyom etresl. Trom elin in silindiri. Hector Durville’in sensitlvom etresi ve Mullcr'ln çeşitli âletleri. Joire İn stenonıetresi. Pııyforıtainc in galvonometresi vs.' yi: a y­ rıca. büyük bir araştırm a kolu olarak, insanlardan çıkarı akışkanlan tespit etm ek konusunda fotoğraf tekniğini ku l­ lanan kim seleri belirtm eliyim . Üunlar Rus îodko. Fransız Dargci. Luys. Dasit. G. Del İane, Rertholet. Baraduc. Ma|ewski, ayrıca H ector Durvillc vc Reichcnbach'dırlar.

M A N Y E T İZ M K U R A M L A R I Manyetizm ve telkin olayları bütün eski toplumlarca b i­ linmekteydi. Bunu tarih kısmında kısmen gördük. Önceleri doğaüstü kabul edilen bu kuvvet, ancak nadir kimselerin te­ kelinde bulunuyordu Majlsycnler. kâhinler, şifacılar ve bü yü çillerin güçleri inkâr edilmese bile, artık doğaüstülûkten çıkıp doğal güçler hâlinde kabul edilm eleri gerekir. Plin: "Doğal Tarih" inde (7. kitap), dokunm a suretiyle elde edilen şifaların, insarı bedeninin yayınladığı bir güçten ileri geldiğini kabul eder. Niyetin iyileştirici bir etkisi olduğu­ nu ve bunları arttırdığını da ilâve eder. İlyada'da Hom cr: İnsan ellerinin şifa verici olduğunu söyleyerek, sadece bu yolla iyileştirmelerin m üm kün oklu ­ ğunu İma eder. Altıncı yüzyılın ünlü Yunan hekimi A leıan drc d r Tral17

MANYETİZM les. bazı olaylarda, hastalann im ajinasyonunun oynadığı rolün önem inden bahseder. Hekim deki büyük irade gü cü ­ nün. hastadaki güvenin birçok şifalarda önemli etken oldu­ ğuna inanır. Orta Çağ'ın belki en ünlü hekimi olan İbni Sina, sadece bir insanın diğeri üzerinde m eydana getirdiği iyi veya kötü tesirlerin varlığını kabııl etmekle kalmaz. İnsanın uzak m e­ safelerden etki edebileceğine de inanır. De Natura isimli k i­ tabında. ruhun çok uzaktaki bedenlere etki edip onları cezbedebileceğini, büyüleyeceğini söyler, ibni Sina bağlantıyı sağlam ak için, hastanın tedavisini ü zerine almadan önce onun iki kaşı arasına dikkatle bakm ayı önerir, ki bugün de geçerlıdlr. Aqino'lu Saint Thomas : Kendi kendine telkin yapm a­ nın etkisinden söz eder. “Ruhun kabul ettiği her fikir, orga­ nizmanın itaat ettiği bir âmirdir.*’ der. Böylece. ruhtaki ta­ hayyül bedende soğukluk ve sıcaklık meydana getireceği gi­ bi hastalığa sebep olabilir veya şifa sağlar. Roger Bacoıı da ondan aşağı kalmamaktadır: Usta bir hekim ruha etki eder." der. Yani ilâçlarına, formüller ve harf­ ler (hepsi okülttür) ekleyebilir. Bunlar tek başlarına bir şey yapam azlar, fakat hasta ilâcı daha büyük bir güvenle alır, ruhu coşar, İmanı çoğalır, ümit eder. Nihayet hastanın uya­ rılan ruhu, bedeninden çok şeyler yapabilir. Floransalı hekim ve filozof Marcllius Ficin ipııotik olay­ ların açıklamasını yapar. Onun İçin olağanüstü kabul edilen bütün olaylar, yeter derecede incelenm emiş, fizik sebepler­ den ileri gelmektedir. Kuvvetli bir istek duyan ruhun sadece kendi bedenine değil, civardaki bir bedene de. hele bu beden tabiatça dah a zayıfsa, etki edebileceğini söyler. Bu etkinin iradeye bağlı bir etken aracılığıyla yapıldığını kabul eder. Gözlerden fışkıran veya başka türlü yayılan bir buhar veya ruh, civarınızda bulunan bir kim seye etki edebilir, zarara uğratabilir ve başka bir hâl doğurabilir. I lele bu etken aynı zamanda, kalpten ve Imajinasyondan geliyorsa daha önemli sonuçlar bekleyebilirsiniz: İrade ve canlısal manyetik etk i­ nin kalnılüdür bu. Bugıın bundan farklı bir şey mi anlıyo ruz. yapıyoruz? Italyan filozofu Pom pooace insanın, diğerlerine tesirini 18

K ISA TARİHÇE şöyle açıklar Sağlığın dışarıdan, bunu imajinc edip isteyen ruh tarafından m eydana getirilmesi inanılm ayacak bir şey değildir." der. "İyileştirici ve güçlü yeteneklere sahip insanlar vardır. Bu yetenekler istek ve imajinasyon gücü ile dışan çı­ kar ve onu alan bedenlerde dikkat çekici etk iler oluşturur­ lar.” Pomponace manyetik etkinin varlığını kabul eder. Çünkı. "ruhun, hastalara yolladığı son derece ince bazı buharla­ n ıl yayım ı ile egem enliğini sürdürdüğünü" ekler. Büyülerin, sihrin, afsunların etkisini kabul etm ekle bcralîcr, sonuçlan, yeter derecede incelenm em iş doğal e t­ kenlere bağlar. C. Agrippa (1486 - 1535): "Gizli Felsefe" isimli eserinde cisimlerin, kendilerinde olan bir güç vasıtasıyla birbirlerine etki ettiklerini, insanda bu gücün, itııajinasyonun gücüyle arttığını savunur. "Ruh. güçlü olduğu zam an, yalnız kendi bedenini değiştinnekle kalmaz, yabancı bir beden üzerinde etkili oluncaya kadar yayılır; böylcce de dışartlakl unsurlar ve eşyada olağanüstü izlenim ler m eydana gelir.” der. Ba kış ın önemi gözünden kaçmamıştır. "Büyücüler, insanlara sabit bakışlarla bakarak onları tehlikeli şekilde büyülerler." demektedir. Agrippa. insanın diğer insanlara etki edebilm esi için b.tzı unsurlar saymıştır: inanç, güven ve kudretli bir irade. Bu görüş çok doğrudur ve geçcrUdir. Operatörün süjeye olan üstünlüğü Agrippa için büyük bir önem taşır. "însaıı ruhu, istediği gibi değiştirmek, cezbetmek. eşya ve insanları kont­ rol altına almak gücündedir.' der. Bu fikri doğrudur vc manyetik operatörler, deneyleri İle. eğer başanlı olm ak isteniyor sa. süjeye fikri kabul ettirmenin ne kadar önem li olduğunu öğrenmişlerdir ve bilirler. P a ra c e ls e (1493 - 1541): Büyük kâinatla, küçük bir kâinat olan insanı birbirine bağlar, insanın, yıldızlardan a l­ dığı gizli bir kuvvet olduğunu söyler. Her yıldız, bedenin be­ llili bir bölüm üne “esir" veya "evrensel akışkan" (fluid üni­ versel) aracılığıyla etki eder. Insaıı bedeni mıknatıs gibi ku­ tuplaşmıştır. Baş pozitif (ya da kuzey), ayaklar negatif (ya da güney) kutbu oluşturur. Bedenin ön ve arkasında da bir ku tuplaşma vardır. Arka taraf negatif, ön taraf pozitiftir. Para19

MANYETİZM celse telepati olaylarının uzaktan etki edebilen canlı p arça­ cıklardan (hayvan ruhlan) oluşmuş ruhsal b ir varlığın m ev­ cut olduğunu kabul ederek açıklar. "Bir kişinin iradesi, çabasının kuvveti ile diğer bir kişi­ nin ruhsal varlığına etki edebilir, onunla mücadeleye girişe­ bilir ve onu gücüne bağlı kılabilir. I3u egemenlik bedene yayı­ lıp onu tahrik edecek kadar ileri gidebilir. Paracelse kendi kendine telkini kabul eder. Ruhsal güçlerin sadece canlılara etki etmeyip, cansızlara da etki et­ tiğini .söyler. V an Helm ont (1577-16-14): Belçikalı kim yager ve h e­ kim olan bu kişi, insan bedeninin kutuplu olduğunu ve de­ vam lı olarak seyyale akım larının varlığını kabul eder: "Ci­ simlerin uzaktan birbirlerini İtme çekm e şeklinde yaptıkla­ rı gizli etkiye manyetlzm (mıknatıslı olma hâli) adı verilir. Bu etki vasıtası, bütûrı bedene işleyen ve ahlatı erbaa (bedende varlığı kabul edilen dört u n s u r dem. kan. balgam, safra: Humeur) lıarekete getiren sa f lıayatsal esiri bir ruhtur. Bü­ tün bölüm ler ve onların sahip olduğu güçler arasında bir ir­ tibat sağladığı için düzenleyici vazifesi görür." Van Helmont manyetize cdilnıiş cisimlerin etkisine İna­ n ır "Bir cisme sahip okluğumuz bütün güçleri yükleyebiliriz ve oıılan iyileştirici etkiler meydana getirm ek üzere bir araç olarak kullanabiliriz." der. Telepati için şunlan söylen İnsanda öyle bir enerji var­ dır ki. irade ve imajinasyonu vasıtasıyla kendi dışında bir et­ ki oluşturabilir, çok uzaktaki bir eşya üzerinde etki yapar ve­ ya ona nitelik verebilir. İrade, güçlerin birincisidir. Ruh, şe ­ kil değiştirebilen, esnek bir güce sahiptir, bir cevher m eyda­ na getirdiği zam an ona bir güç yükleyerek onu uzağa sevk edip, iradesiyle yönlendirebilir." "Bu kuvvet, yaratıcıda sonsuz, yaratılanda sınırlı olup bazı engellerle az çok durdurulabilir. Fikirler lıayatsal İlke­ nin aracılığı ile canlı varlıklar üzerine fiziksel olarak etki eden bir cevhere bürünürler. Fikirler, kendilerini yollayanın isteğine ve eneıjislne göre az veya çok etkendirler, etkileri ise buna sahne olanın direnci ile gecikebilir." M o d e m deneyciler arasında, deneylem eden, uzaktan şifanın olabileceğini kabul edenler çoktur. 20

KISA TARİHÇE Van H elm ont. olayın gerçek oluşunu daha önceden söylüyor ve aşağıdaki açıklam ayı sunuyor: "İyilik yapm ak İsteğiyle uyandırılan fikirler semavi etki­ ler şeklinde uzağa yayılırlar ve iradenin seçtiği obje üzerine, mesafe ne olursa olsun, yöneltilirler/' Lskoçyalı hekim Robert Fludd'a göre: "İnsan magnötica virtus m icrokosm ica ismini verdiği bir özelliğe sa lıiptir İnsan bedeni dünya küresi gibi kutuplara sahiptin sağ ve sol olarak iki taraflı çok önemli kutupsal birçok eksen­ ler görülür: Sol taraf negatif (güney), sağ taraf pozitiftir (ku­ zey). Kutupların etkisi bağımsızdır, birbirlerine devamlı ola­ rak etki ederler. İki kişi birbirine yaklaşınca yolladıkları ışınlar birbirini ittiği için bunların arasında antipati vardır ve menfi manyetizm İsmini alır. Eğer ışınım merkezden dai­ reye doğru olursa müspet manyetiznı vardır ve sempati bu­ luruz. Kircher: İle r yerde manyetizml görüyor, bilinen sem ­ pati ve antipati örnekleriyle buna büyük b ir yaygınlık veri­ yor. Tabiatta görülen bütün ilişki şekilleri ona göre manye­ tizm cinsinden şeylerdir. Kürelerin, m etallerin, bitkilerin. Iı.ıyvanların (hayvansal mıknatıs deyim inin ilk kullanılışı) lıepsi. ona göre genel manyetizmdlr. Robert Böyle: (Londra Kraliyet Cem iyeti ni kuran) Fi­ zikçi ve m atem atikçi olan bu şahıs, insanların birbirlerine etki edebildiğini kabul ediyor ve manyetizml genel bir akışl .inin aracılığı İle açıklıyor. İspanyol Balthazar Gracian da insanların birbirine et­ ki ettiğini kabul ediyor. Her şalısın özel bir atmosferi kendi­ lerine özgü olan genel bir çekme ve itme akışkanını tutar. I3u kişisel atm osferlerin çeşitli karşılaşm alarında, iki varlık ♦•i asında çok çekici em anasyoıılar olduğu gibi, iticileri de vardır." Çekimi ruhların ve kalplerin doğal akrabalığı olarak kabul ediyor. İskoçyalt hekim M axw el : Bir şalısın kendisine ve d i­ ğer kimseye yapabildiği etkiyi açıklamak için ustaca fikirler ileri Sürüyor. Bütün cisimlere ısı ve ışık aracılığı İle etki eden l»ıı İlke kabul ediyor: Bu evrensel ruhtur ve güneş bunun Kaynağıdır, gökten iner ve oraya daimi bir gelgit hareketi ile tekrar yükselir, ile r şeyi canlandıran hayatsal ruh. kâinat 21

MANYETİZM ruhundan çıkar. M axwel hastalıkları haya tsal n ıh a yüklemektedir. Ö y­ leyse hayatsal ruh güçlendirilm elidir; çûnki, hayatsal ruh çok güçlü okluğu zaman, hastalık ortaya çıkamaz. Her şah­ sın özel hayatsal ruhu üzerine etki etmesini bilen bir kimse, uzaklık ne olursa olsun, kâinat ruhunun yardım ına sığına­ rak şifa verebilir. Evrensel şifa, uygun bir kimsede yeniden güçlenm iş hayatsal ruhun sadece bir başka şeklidir. Kuh sadece görünen bedene bağlanmış değildir, o aynı zamanda bedenin dışındadır: organik bedenle sınırlanmaz. Ruh kendi kendinin dışında eylemde bulunabilir. Ruh bütün bedenin­ den. ruhun etkilerini nakleden ve İyi bir araç olan bedensel ışınlar çıkarır, bu ışınlar hayatsal ruhla ilişki hâlindedirler. Yukarıda kısım kısım açıklam aya çalıştığım ız fikirler sadece bu işlerle ilgisi olan çok sınırlı kimseler taralından bi­ liniyordu. Manyetizmin gerçek oluşu, birtakım {lanteist gö­ rüşlerle karışıyor ve açıklanması bilim çevrelerince şüpheli kalıyordu. Uzun bir duraklamadan sonra, yeni bir açıklama vc çaba ile karşılaşıyoruz. Bu açıklamalarda da gene kesinlik olm am asına rağmen geleceğin tem ellerin i oluştu rm akta­ dır. M E SM E R (Fr6d6ric, Antoine. 1733-1815 Viyanalı hekim): Mesnıer kuramı oldukça karışıktır. Bu kuramda ce­ sur önerm elere dayanan iyi fikirler, güzel açıklam alar var dır. Fakat pek de doğruya benzemez. Doktrininin genel ilke­ leri çok kapsamlıdır. Ve özellikle m addenin güçleri üzerine dayanır. Fizyolojisi ilkel de olsa, akla dayanır. Kullandığı yöntem ler öğrenilmeye değer ve m an yetizm d ler tarafından kabul edilirler. G enel İlkeler: "Kâinatta hiçbir boşluk yoktur ve madde sonsuz olarak bölünür. Hareket vc durgunluk arasında göreceli bir halde bulunan maddenin akışkanlaşm ış durum u, bütün bölü n ­ me dereceleri tükendikten sonra,en son bölünmezlik dere­ cesinde durm akla güçlenm iş olacaktır. Bu son derece, b ü ­ tün cisimlerin en küçük aralığında yerleşik olan akışkandır. Bütün en küçük aralıklar gittikçe seyreltikleşen cisimlerle 22

KISA TARİHÇE doludur. En sondan bir önce olan esirin (eterin) aralıkları da ondan daha akıcı olan bir cevherle doldurulur ki. buna h e­ nüz bir İsim bulamadık (Mesmer" in ifadesi). 13u sonsuz bölünchilirliği belirlem ek güçtür." İşte evrensel akışkanların tarifi. Bu hâle göre, Mesmer. çağındaki fizikçilerin kabul ettiği esiri (eteri) kabul etmiyor, bunu, maddenin bir hâli, çok za yıf bir akışkan, daha süptil olarak kabul ediyor. Bütün akışkanlara nüfuz ettiği gibi, ay­ nı zamanda bütün katilar uzayda devamlıdır ve onunla bü­ tün kâinat tek b ir kütle gibi birleşirler. Bu akışkan kendili­ ğinden hiçbir güce sahip değildir O ne esnek ne serttir, ama çok karmaşık hâlde bulunan maddenin bütün emirleri dahi­ linde güçlerini belirtm eye yetkindir. Bu akışkan mekanik kanunlarla işler, bu etkinin gelgit gibi kabul edilebilen deği­ şik sonuçlan vardır. Bu işlem gök. yer ve canlılar arasında hareket bağlarını k ıım ıaya yarar. Maddesel ve organik ci­ simlerin özellikleri bu işleme I>ağli(lır. Hayvansal cisimler bu etkenin değişik tesirleri altındadır ve bu hemen etkilenen si­ nir cevherlerine girerek d u r. Madenî mıknatısa benzer şekil­ de, İnsan bedeninde, özel bir görünüm gösterir. Çeşitli ve de ğlşebilen. azalan çoğalan zıt kutuplar ortaya koyar. Hayvan•* d cisimlerin özelliği, onu gök cisimlerinin etkisine ve etrafı­ nı çevreleyenlere karşı etki göstermeye yetenekli kılar. Hay­ vansal cisimlerin özelliği mıknatısa benzer bir şekilde teza­ hür eder. Bıına hayvansal (canlısal) m ık n a tıs lılık . biyomanyctiznı diyoruz. ‘ Hayvansal mıknatıslılık böylece canlı ve cansız cisim ­ ler k* İNiğlarıtı hâlinde olabilir. Bu etki ve özellik aynı cisim ta­ rdın dan gü çlen ir ve yaygın hâle getirilebilir. Aktivitesini kaybetmeden bütün cisimlere nüfuz eder. Etkisi ara vasıtaI*h kullanmadan uzak mesafelere kadar gider. Işık gibi ayna vasıtasıyla yansır ve güçlendirilir. Sesle yayılır ve artar, biri­ ke nakledilir ve konsantre olur." "Mesmer. bütün kâinatı dolduran ve bütün cisimlere nüfuz eden bir akışkanın varlığını kabul eder. Gök cisimleri­ nin çekimi yalnız gelgit olayını m eydana getirm ez, aynı za ­ manda canlı cisim ler üzerinde de etki gösterir. Buna hayvansal (canlısal) mıknatıslılık* denir. Bu, etkilere elverişli olan cisimlerin özelliğine verilen İsimdir. Manyetizm tek ba 23

MANYETİZM şına hiçbir özelliğe sahip değildir am a. madde içinde özellik­ lerini ortaya koyar." "M esm er'in b u lu n sistem i m adde ve hareket üzerine kurulmuştur. Akışkan m addenin bütün hareketlerinde üç şey görür: Yön. şiddet, hız. Gerek organik, gerek organik ol mayan cisim lerin bütün özellikleri, bunlann biraraya gelişi ve hareket tarzlarına bağlıdır. Akışkanın 'akış* hâlinde olma sıyla insan, diğer insanlara etki eder ve hastalara şifa v e ­ rir." Mesmer organizm anın genel fonksiyonlarını genel fizik görüşü ile kabul eder. İnsanın korunmasını, mıknatısa ben­ zer bir özelliğe sahip olduğunu, etrafında ve uzakta olan var­ lıklarla onu ilişki hâlinde tutan özel bir duyarlılığı bulundu ğunu. bir 'hareket şiddetini yüklenm e kabiliyetinde ve irti­ bat hâlinde olduğunu kuvvetle savunur. 'Bedensel fonksiyonların tam bir düzen içinde olması, bir ahenk hâlidir. Hastalık zıtlık h âlid ir.^an ı ahenk b ozul­ muştur. Ah en k bir tane olduğundan sağlık da bir tanedir. Sağlık kendini doğru bir çizgi ile gösterir, hastalık bu çizgi­ nin sapmasıdır. V e bu sapma az çok önemli olabilir. İyileşme bozuk olan ahengin düzen altına girm esidir Kurulmuş olan prensip 'korunm a prensibi dir, şifanınki de aynıdır. M ıkna­ tıs gibi insanda da kutuplaşm a vardır ve bunlar arasında akım lar gidip gelir." M esm er'in kuramı hakkında daha birçok şey söylene­ bilir. fakat bu kitabın hem am acının hem de kuramının az gelişm iş ve öncül oluşu, buna gerek göstermemektedir Bu konuda başka eserlerden bol bol bilgi edinm ek mümkündür. DE PUYSfeGUR (Arm and - M are- Jacques de Chastenet de Maxquis, 1751 - 1825): Son zamanlarında 16. ve 17. Louis'nin alay kom utanlığını yapan bu zat. Mesmer'in ö ğ ­ rencisi olup evrensel akışkanı kabul eder. Ona göre; incele­ diğimiz olaylar, bir akışkan sirkülasyonunun değil, bir hare­ ketin sonucudur. 13u bir titreşim hareketidir. Bir hastayı te­ davi etm ekle onda bir etki m eydana getiriyoruz ve bu etki onun bütün fizik becerilerine hâkim oluyor ve bedenin her tarafına yayılıyor. Puysegur evrensel akışkanı ancak "elektrik" olarak gö24

KISA TARİHÇE riiyor. Ona göre, bütün fizik ilkelere de uygun «la n elektriğin bir şekli, canlısal manyetiznıdir; ladenden geçen bu elektrik bize hayat verir, buna "canlısal elek trik ' denir. Görüşü gü n ü m ü zü n dinam ik görü şü n e uygundur. Elektriği can lısal olarak üç taraflı inceliyor. Kâinatta ilk meydana gelen hareket her şeyin sebebidir. Puysegur’e. hafeket kelimesine eş anlamlı kelime olarak, elektrik en yakın geliyor. Itısan tabiatın hâkimi durum undadır. Tabiattaki hareketi artıran, insandır. Sinirler, bu yü ksek elektriği a l­ makta. dağıtmakta ve harika hareketlere çevinnekte elveriş­ li olan kanallardır. Yalnız istemek yeterlidir. İstek, bu do­ ğal ve fizik gücümüzü kullanmakta ve bu gücıı harekete ge Örmekte yardımcıdır. Hayatsal ilke hayatın gerçek kaynağı­ dır. Bitki vc hayvanda bunlar vardır. Hayatsal ilke bütün organik cisim lerde, hareketin g e ­ liştirici merkezidir. Bitkilerde lifler, hayvanlarda sinirler bu doğal elektriğin p asif ileticileridir. Bu ilke zayıflayınca, has­ talık doğar. Onu besleyecek elektrik miktarını sağlamazsak. « anlı sistemin dengesi tamamen bozulur ve ölüm ortaya çı­ kar. Hastalık denge bozukluğu ve hayvansal elektrik dolaşı­ mının eksikliğinden ileri gelir. Hastalığı iyileştirmek için iki yol vardır: Biri can lısal elektrik dolaşım ına engel olan hu­ susların hasta kısım dan kurtarılması; İkincisi, hayatsal İl­ keye kendi akımına engel olan lıususlan avlaması için araç­ lar vermek ve onu güçlendirm ek için etki etmek. Birincisi ıl.ıçlar yoluyla hekimler tarafından yapılır. İkincisi nıanyetizörûn işidir. Hayatsal ilk e elektriğin kaynağıdır. An cak kendine İHtıızcyen başka bir elektrikle kuvvetlenebilir, bu da ınanyclı/.rııln uygulamasını gerektirir. İyi organize edilen bir hayat•al ilke sinirler yoluyla, ak tif ve nüfuz edici canlısal bir elek lı Ik lıâlırıde çıkar ve hastanın sinirlerine doğru yönelir. Has­ tanın hayatsal İlkesi güçlenir ve elektrik dolaşım ı kendine »*ııgel olan engelleri yıkar, sağlık ortaya çıkar; aynı zamanda n|>cratör ve süjc arasında elektrik dengesi kurulur. Hayatsal ilke, irade ve istek ile gönderilir. Sağlığı iyi olan bir kimse en ivt göndericidir. İyilik verici elektrik, şifa için en iyi araçtır. Özet olarak. Puysegur. doğadaki kuvvetler birliğine inanı­ yor; hareket kuramı dikkate değer; elektriği enerjinin özel bir 25

MANYETLZM h âli olarak kabul ediyor: m anyetlzm de bu özel elektrik hâlinden ibarettir. Hayatsa! ilkeyi iyi ta rif etmekle beraber Durville. Iıastalıklan hayatsal ilkenin zayıflaması, dengesiz liği olarak kabul etmiyor. Durvtlle'in eleştirisi şöyledir: “Gerçekten, hastalık b u ­ gün bir denge eksikliğidir, fakat hayatsal ilke zayıflamış o r­ gan veya organlar İçinde aşın bir derecede olduğu zanıan, hastalık devam eder. Genel bir h astalık hâlini açıklam ak için, hayatsal ilkenin kutup olarak kabul edebileceğimiz zıt İki kuvvet tarafından denge hâlinde tutulduğunda ısrar ede­ ceğiz: Biri organize eder ve korur, diğeri bazen yok eder. Bu hayat ve ölüm arasındaki kavgadır. Birincisi artarsa aşın kuvvet. İkincisi artarsa zayıflık ortaya çıkar: Her iki hâkle de hastalık vardır." Hayatsal İlke üzerine etki etm iş olan gücün manyetik akışkan okluğu tamam en anlaşılmıştır. D E L E U Z E (J ea n -P b ilip p c-F ra n ç o İH , 1753-1835): Tam bir sofudur; rasgele ipotezler ileri sürmediğini görm ek­ teyiz. Mesnıer İn kuramı ona şüpheli ve belirsiz görünüyor. Bilinen fizik yasalanna da terstir. Bir bakıma evrensel akış­ kanı kabul ediyor, fakat insanın bunu uzak mesafelere nasıl ilettiğini ve uzaktan nasıl etki ettiğine pek iyi akıl erdiremiyor. İnsan bedeni kutuplu olabilir, fakat bu kutuplar deği­ şebilir. yok olabilir ya da yeniden güçlenebilir de. Puysögur’ün "İnanın; isteyin" sözünü tersine. "İsteyin: inanın" h â lin e sokarak iradeyi ön plâna alıyor. İnanm adan da sonuçlar elde edilir, ötekisi ise iradenin etkisini artınr. de­ mektedir. Genel İlkeler: Deleuze'ûn varsayımı 34 maddede toplanmıştır ve şöy­ ledir. 1. İnsan diğer insanlara karşı, iradesi yoluyla, etki etine melekesine sahiptir. 2. Bu melekeye manyetlzm ismi verilir: İradesine itaat eden özel organlara etki etmekte ve bu. bütün canlı varlıkla­ rın sahip olduğu bir kudret genişlem esidir. 3. Biz bu melekeyi ancak sonuçlan ile arılan/, ve aııcak 26

KISA TARİHÇE istediğimiz sûrece kullanırız. 4. Öyleyse manyetize etmek İçin ilk şart istemektir. 5. Bağlantıyı kuran başka şeyler araya girmeden, bir ci­ sim uzaktan b ir diğerine etki eder. Manyetizörden. iradesi ile çizdiği yönde, manyetize edilene aktanlan bir cevherin çıktı­ ğını iddia ediyoruz. Hayatımızda devam edip giden bu cevhe­ re manyetik akışkan (seyyale) ismini veriyoruz.Bu akışka­ nın tabiatı bilinmiyor ve varlığı da yine somut olarak gösteril­ memiştir: fakat, her şey sanki varmış gib i cereyan ediyor ve bu, manyetik gücü kullanm am ız için bize yeterli gelm ekte­ dir. 6. hısan, beden ve ruhtan oluşmuştur ve yapılan etkiye bedensel ve ruhsal güçler katılırlar. Manyetizmde üç etki var­ dın a- Fiziksel, b- Ruhsal. c- Kanşık tesirler. Hangi olayın bu üç etkiden birine ait olduğunu ayırt e t­ mek kolaydır, bunu İlerde göreceğiz. 7. Eğer irade ve istek manyetik akışkanı yönlendirmek İçin gerekli İse. inanç da sahip olunan yetenekleri çabasız ve zahmetsiz kullanmak İçin gereklidir. Güven de çabasız ve da ğılmadan etki etmek için, olması gereken bir güçtür. Kaldı ki. güven inancın bir devamından ibarettir. 8. Rir kimsenin diğerine etki etm esi için, ikisi arasında canlı organizmalarda olduğu gibi, fiziksel ve manevi bir sem­ pati gerekir. Fiziksel sempati bildireceğimiz vasıtalarla kuru­ lur; manevi sempati ise. bunu isteyen herhangi bir kimseye İyilik yapmak arzusu ya da fikir ve isteği ile kurulur. Onlar birbirleriyle ilgilenirler ve aralannda bir duygu bağı meydana gelir. Bu iki kişi arasında sempati iyice kurulunca onlar ilgi (alâka) halindedirler denir. 9. Böylece m anyetize etm ek için ilk şart irade (istek), İkincisi manyetizörün inancı, üçüncüsü iyilikseverlik ya da İyilik yapm ak arzusudur. Bu niteliklerden biri bir noktaya kadar diğerlerinden fazla olabilir, fakat manyetizm etkisinin aynı 2am anda güçlü ve faydalı olması için, bu üç şartın bira rada olması gerekir. 10. Bizden yayılan manyetik akışkan, yalnız manyetize 27

MANYETİZM etm ek istediğim iz kim seye doğrudan etki etm ekle kalmaz, bu akışkanı içine doldurduğumuz bir araç ile de o kişiye et­ kileri yükleyebiliriz. Bu araca belli b ir hareket yüklem işiz dir. 11. M anyetizm in direkt etkisi m anyetizörün istemeyi durdurduğu zaman kesilir, fakat manyetizm İle meydana ge­ tirilen hareket bu yüzden kesikliğe uğramaz. Önceden m ey­ dana getirilen olaylan yenilemek için bazen pek küçük bir iki durumu sağlam ak yeterlidir. 12. Sabit istek, dikkatin devamlılığını sağlar, fakat ken­ di gücüne duyduğu güven tam olunca etki çabasız olarak el­ de edilir. Bir hedefe doğru yürüyen b ir kimse engellerden sa­ kınmak ve uygun yönde adımlarını atmakta dikkatlidir, ama bu şekilde bir dikkat o kadar doğaldır ki. farkına bile varmaz; çünki önce hareketini belirlemiştir ve devam etm ek İçin g e ­ rekli olan gü cü de bilmektedir. 13. M anyetik akışkanın yaptığı etki, ona baskı yapan harekete bağlıdır; bu etki ancak kendisine İyi niyetler eşlik ettiği zam an bol hâle gelir. 14. Manyetizm ya da m anyetize etm ek üç şeyden olu ­ şur; a - Etki etm ek isteği (iradesi), b - Bu isteğin ifadesi olan bir belirti, c - Kullandığı vasıtaya güven Eğer iyilik etme arzusu etki etm ek isteği ile birleşmezse, bazı sonuçlar elde edilebilir: fakat bu sonuçlar düzensiz­ dir. 15. M anyetizörün em anasyonlan ya da manyetik akış­ kanı süje üzerine fiziksel bir etki yaptığından, manyetizör İyi bir sağlığa sahip olmalıdır. IJzun zaman yapılan bu etki m a­ neviyat üzerinde hissedilir: buradan da manyetizörün yüce ruhlu, tem iz duygulu ve dürüst karakterli bir kimse olarak hürmete lâyık bir insan olmalıdır, sonucu çıkar. Bu ilkenin bilgisi hem manyetizör hem de süje için önemlidir. 16. Manyetİzörlük yeteneği a z çok her insanda vardır, fakat hepsi aynı güçte değildir. Çeşitli kişiler arasındaki bu manyetik güç farkı. bir kısmının diğerlerinden maddi ve ma­ nevi bazı niteliklerden dolayı daha yü ksek oluşundan ileri gelir. M anevî düzende şu nitelikler v a rd ır Gücüne güven, 28

KISA TARİHÇE irade (istek) kuvveti, dikkatin bir noktada sürekli tutula­ bilm esi, ıstırap çeken bir varlığa bizi bağlayan iyilikse­ verlik duygusu, sakinliği ve çok heyecanlandırıcı k riz­ lerde soğukkanlılığı sağlayan ruh gücü, uzun ve uğraştın cı bir m ücadeleden yılm ayı önleyen sabır, yalnız iyileş­ tirmeyle uğraşarak kendini unutmak; çıkarsız vc geçicilik ten uzak olm ak. Maddesel düzende ise ön ce iyi bir sağlık, sonra özel bir kuvvet (bu kas kuvveU değildir). Ancak yapı­ lan deneylerle bu özel kuvvetin derecesi ve varlığı anlaşılabi­ lir. 17. Böylece bazı insanlar diğerlerinden daha yüksek manyetik güce sahiptirler. Bazılarında da bu güç azdır. 18. Manyetik özellik, çalışmalarla gelişir ve kullanılma­ sında ustalık elde edilince de ondan çok kolay ve başarı ile faydalanılır. 19. M anyetik akışkan bütün bedenden çıkar ve ayrıca ona bir yön verm ek İçin iradenin yeterli olmasına rağmen, etki etm ekte kullandığım ız organlar, irade yoluyla belli bir yönde etkilen fırlatm ak İçin yararlandığım ız çok özel araç­ lardır. Bu nedenle manyetize etmek İçin ellerimizden ve göz­ lerimizden yararlanırız. İsteğim izle m eydana gelen söz. g e ­ nellikle. İyi kurulmuş bir ilgi olduğu zaman, bir etki yapabi­ lir. Marıyetizörden gelen sesler, hayatsal bir güçle meydana geldiğinden, sûjenin organlan üzerine etki eder. 20. M anyetik etki çok uzak m esafelere taşınabilin fa­ kat. bu etkiler ancak tam anlamı ile ilgi hâlinde olan kimse­ lere etki eder. 21. Bütün insanlar manyetik etkilere duyarlı değildir­ ler. Bulunduktan andaki durumlanna bağlı olarak az ya da V.ılny paslar uygulamak gerekir. Tamamen yok etmek ve sü |ede hiçbir yorgunluk bırakmamak için, ellere ve ayaklara friksiyonlar yapm ak, h afif vurm alarla oğuşturm ak gerekir Vr yeter İldir. Bu hareketleri daima yukandan aşağıya yapı­ nız. Süje bazı durumlarda derin bir uykuya (letarjiye) geçe­ bilir. Uyandınltııası güçlük gösterebilir. Fakat kuralıyla ve İvesin telkinlerle hareket edilirse uyanmaması için hiçbir se­ bep yoktur. Soğukkanlı, istekli ve bilgili olmak ycterlidir. Uyandırmayı hızlandırmak için bedene güçlü masajlar yap nıak. büyük bir friksiyon uygulamak imdada yetişir. Alına vc art kafaya üfürrneler: en sonunda, hâlâ direnm e gösteren •»Ulryl bir hava akımına bırakmak, yumuşak bir havlu ile şa­ kaklara vum ıak. ellerini soğuk suya batırmak ve uyaıııneaVıı kadar orada tutmak yeter. Zaten uyanma da gecikmez, fin letarji konusuna sonradan tekrar döneceğiz. Şlıııdi örneklerle beraber ö n le m le r vc çalışma şekline II* ı,elim: Ç ır p m m a lı G ü lü ş le r Uıı araçlar genellikle ıııanvvtızııı işleminden hemen bir­ kaç dakika sonra başlar. Yüzüne bir neşe gelir ve dudakJa♦ıııda İlk gülüm sem e belirir. Buraya kadar anormal bir şey JNıkbıı. Çünki bu belirtiler uyurgezerlerde de vardır. Fakat şMdrtlI bir ıh ın ım alm aya başlayınca, ki diyafram ın kasılundan meydana gehr. bir eli bu adale üzerine (göğsün alt kınnııım ve kaburgaların bittiği alt kısrna). diğerini de göğıı ıHt kısınma koymalıdır. Ellerin bir süre böyle kalmasın ıı Hoııra diyafram bölgesini bir süre ovuşturm ak, alın vc İp n/.rrinc gü çlü soğuk üfürrneler yapm alıdır. Sonra b ü ­ yük ovuşturmalarla süjeyi boşaltmakdır.

S

55

MANYETİZM

Ağlama Bazcıı çok duyarlı insanlarla karşılaşabilirsiniz. Birkaç dakika sonra gözleri yaşlarla dolar ve yanaklanndan aşağı­ ya süzülür. Bıı sadece bölgesel bir karışıklıktır, manyetik e t­ kilerin göz yaşı bezlerine vc beyine etkilerinden Heri gelir. Çok İlgilenm eye gerek yoktur. Fakat bu olaya spazm lar ve nefes darlığı da eklenirse, kalbi vc ciğerleri sıiiaştıran bu hâle son verm ek gerekir. Bu arazın ilk görünüşünde ve nefes dar­ lığının olduğu ilk anda, göğüs ve diyafram üzerine hafif o v ­ malar yapm ak ve yatay paslarla etkileri boşaltmak gerekir. Aynca kalp bölgesine soğuk üfürm eler yüze soğuk su serp ­ meler ve büyük (yani her tarafı) ovuşturm alar yapılır.

Bölgesel ve Genel Kasılmalar (Adale Kasılmaları) Bunlar. ipnoUk fenomenlerdir: fakat, manyetizm sıra­ sında kendiliğinden m eydana geleb ilir Bu anda ya uyku yoktur ya da hatif bir uyku vardır. Gerçekten süje tamamen felce uğram ış gibi görünürse, bu anlaşılmaz durumdan do layı biraz çekingen olmalıdır. Süje kolay hareketleri ya p a­ maz. sesini de çıkaramaz. Süjenin uzuvları sertleşir, yü zü kızarır. Süjeyi boşaltmak için diğer belirtileri beklemeye ge rek yoktur. Geç kalınırsa bevne kan hücumu olabilir. Süje­ nin bütün adalelerini sıvama paslar, ovuşturmalar ve ovma larla elden geçirmek gerekir. Yukarıdan aşağıya doğru, el ve ayaklara İnerek bitirmelidir. A yn ca sırt ve omuzlar da ovulnıalıdır. Bütün bu arazlarda, telkini eksik etm eyiniz: Çünki o gûçlûdûr Daima yatıştırıcı, arazı yok edici, normale döndü­ rücü sözler söyleyiniz. Bunları söylerken ellerinizle, arazın bulunduğu bölgeyi ovuşturm ak da gerekir.

Başa Kan Hücumu (Congestion) Bu araz çok azdır, yüzde 1 olasılıkla görülür; fakat, ilk tecrübelerde de ortaya çıkabilir. Kan hücumu daima solu­ num düzensizliklerinden önce gelir, büylcee nefes tutulmalan ortaya çıkar. Solunum ıslıklı ve hınldayarak çıkar, yüz şiddetle kızanr. nıoranr, lıaş ağrısı hissedilir. Bu anda beden ağırlık kanunlanna uyar.

56

KISA TARİHÇE

Hiç zaman kaybetmeden, bfıyûk ovuşturmalarla süjeyi l>oşaltmak ve alm a soğuk su kom preslen koymak gerekir. Ovuşturmayı diğerleri gibi boyundan el vc ayaklara kadar yapınız, ama h afif bastırarak yapmak gerekir. Eğer araz artı­ yorsa. bu ovuşturmaya devam edilmeli ve aynı zamanda çok güçlü olarak, alına ve kulaklara soğuk üfürmeler yapılmalı dır. B a y ılm a la r Eğer sûjc senkoplara. bayılmalara yakalanm ış bir h as­ ta ise. bir kalp hastalığı varsa, manyetlzm sırasında bir senknp meydana gelebilir. Bu araz, buna hazır durumu olanda meydana gelebilir, daha önce söylemiştim. Bundan sakın­ ıl ı.ık kolaydır Bu tipleri bir dem eden geçirmek gerekir. BıınI ıra rağmen yin e böyle bir anza meydana gelirse eter vs. gibi ayıltın İlâçlar kullanın. Ellerine, yanaklarına sürün, soğuk üfürmeler yapın. A p t a lla ş m a (İd io tism e ) Bu araz süje uyandıktan sonra görülür. Hiçbir tehlikesi yoktur, ama bazen uzun sürebilir, önlemek gerekir. Uyanan »OJCiıln fizyonom isinde (doğaldır ki iyi telkinler verm ekte kımıır ettiyseniz) şaşkınlık, sersemlik görünüyorsa, sorulata doğru dürüst cevap vermiyorsa bu hâl var demektir. Yeni•••■ıı uyandırmak gerekir. Yatay paslar vc friksiyonlarla boAallılmalı. baş üzerine el tutmalar (em pozisyon) yapılm alı Otı Araz gene devam ederse, tekrarlayın ve iki saat süresirıfc b.ışa. zaman zaman, yatay paslar yapın, üfleyin ve İyi tel Mtık'i verin. U y a n ın c a O r g a n la r d a G e ç ic i F e lç G ö rü lm e Süjenln üzerindeki etkileri boşalttıktan sonra, bedenin İlli tarafında kısmi bir felç olup olmadığına bakmak gerekir. M* I lanı araz varsa, yeniden bir ipnoza gerek olmadan, ov«»•» vr ovuşturmalarla (masaj ve friksiyon) arızalı yer norma­ li* t evrilir. Eğer gene devam ediyorsa, süje tekrar uyutulmak. (İlımlı yeri iyice ovuşturulmak ve telkinler verilmelidir. Sonl i gene uyandırırsınız. 57

M ANYETİZM

Delilik (Folie) Bazı uyurgezerler. deliliğe varan aşın öfke hâli gösterir­ ler. Çok ender olaylardır. Asıl sebep operatörün dikkatsizliği ve tecrübesizliğidir. Uyurgezerlerde, bu özel devrede, normal hâldckiler gibi sevdikleri ve hoşlandıkları şeyler vardır. K o ­ lay öfkelen en süjelerle karşılaşınca, ona antipatik gelen kim selerle süjeyi temas hâline getirm ek yeter. Bu hoşlanıl­ mayan kimse, süjeye ters bir hâldedir ve krizin kesilmesine fırsat oluşturur. Bazen öfkenin nedeni bellidir. Süje g ö rü ­ nürde sebep yokken öfkelenir, görünmeyen kimselere karşı, e ğer zam an ın d a sak in leştirilm ezse.m ü cadeleye başlar. Bunlar son derece öfkelendiren, obsede eden halüsinasyonlardır. Hayali varlıklarla kavga eder, onlara karşı m üca­ deleye girişir, heyecan artar vc nihayet öfkenin en son şiddet derecesine (paroxism e de la colcre) erişir. Süje bu noktaya varınca manyetJzörü ııc işitir, ne g ö ­ rür. Onun yardımcılarına karşı sağır ve dilsizdir. Bu kriz s ı­ rasında süjenin gücü çok arunışur. ona ancak önlemli y a k ­ laşılabilir. Fakat bu aşın heyecan (exaltatıon) anında başa kan hücum u olabilir. Ne olursa olsun bunu önlemek gere­ kir. Süjenin yüzüne soğuk su serpmekle bir an sakinleştiri­ lebilir. bu anda bir el alına (sol) diğer el mide boşluğuna d a­ yanır ve baş üzerine soğuk ûfûrmcler yapılır. Heyecan hâlin de hissetidir bir azalma görüldüğü zaman alına ve kulakları­ na. kalp bölgesine ûfürülerek süje boşaltılır. Büyük o vu ş­ turmalar ve yatay paslarla beraber telkinler yapılarak uyandınlır. Bu uyandırma işlemi, ağırlık ve yorgunluk tamamen geçinceye kadar devam etm elidir Krizlere engel olmak için, süjeye antipatik gelen kim se oradan uzaklaştınlm alıdır ya da bu fikirlerin yönü değiştirilm elidir ve hemencecik uyarıl­ malıdır (Daha önce anlattığımız uyanmalara karşı direnme leri gözden geçiriniz.).

Derin Uyku (Letargie) Süje, ilk deneyde, uyurgezer hâle geçtikten ve yorgun düştükten sonra, yorgunluğu hesap edilmeden gösteriye de vam edilirse görünürde hiçbir belirti olmadan letarjiye g e ­ çer. 58

KISA TARİHÇE

Letaıjinln kesilmesi dalma zor olan bir durumdur. Fa­ kat bu olay da çok ender görülür bir hâldir ve bir çok deneyci bııııa hiç rastlamamıştır. Lctaıjik uyku ilk deneyde de ortaya çıkabilin Kişinin elverişli ve yorgun bulunması gerekir. Böylr bir kimse eğer uykuya daldırılır ve vecd lıâli (extase) elde ••dilli ve boşaltılm ası gecikirse letarji hâil görünür. Moutln e göre bu arazlar, uyurgezerlik süresince, sûjeııln aşın derece yorgunluk duym asından ileri gelmektedir. Mu hâlin teşhisi kolaydır. Kalp atışları zayıf, solunum sanki durmuş gibidir (ipnotlk vc manyetik letarji devresine bakı m/.) Bazen kalp atışlan bile zorlukla fark edilir. Her iki hâlde RÜJenin yüzü ölü gibi solmuştur, sararmıştır, deri nemli ve gevşektir, ilk hâlde, büyük ovuşturmalar, kalla: sıcak nefes Üflemek norm ale dönüş için yeterli olabilir. İkinci hâlde du­ n u n çok tehlikelidir. I3u hâlde süjeyl güçlendirmek, etkileri UışaJtmak. hiçbir yorgunluk bırakmam ak gereklidir. Bunu sağlamak için (güçlendirme) başa ve kalbe sıcak nefes, ağızlkey (şakuli) paslar (Passe longltııdinalc) 'i Yatay (ııfki) paslaı (Passe transversale)

63

MANYETİZM

1 - Dikey Paslar B ıı paslar hasta kısım üzerine, bir bölgeye ya da her İki­ sine b irden yapılır. Başın üst kısm ından başlayarak (yüz. boyun, göğüs, karın, kalçalar, uyluklar ve ayaklar) bedenin alı kısım larına kadar iner ve ıstırap verici hâller doğurur, dengesizlik yaratır. Şimdi, pas nasıl yapılır, sorusuna aşağıdaki tarifler­ le cevap verelim: Süjeniz oturm uş ve siz onun 50-60 cm önünde ayakta veya oturmuş durumdasınız. Paslan ayakta yapmanız dina­ mik bir karakter verir, bunun içtn ayakta yapmanız daha k o ­ lay ve etkilidir. Ayaklanruzı biraz açarak sûjeninkileri. kendi ayaklarınız arasına alın. Ağırlığınızı bacaklarınıza yükleyin vc özellikle üst kısmınızı kolay hareket edecek şekilde s er­ best tutun. Kendinizi toparlamış, ciğerlerinizi derin bir n e­ fesle doldurmuş, iradenizle etkileri ellerinize yollamış bir d u ­ rumdasınız. Kollarınız yanlarınızda serbestçe sarkıyor. Elle­ rinizi. parmaklarınızı sıkmadan, yumunuz ve yumruklarını­ zı gövdenizin gerisine uzatınız. 5-10 saniye bekledikten son ra her İki kolunuzu, eller yum uk, gövdenize dik gelmeyecek şekilde yanlardan yukarıya kaldırınız Süjenin başının 5-10 cm üstüne kadar çıkınca dunın ve hemen bir santim kalın­ caya kadar inin. Elinizi başa değdirm eden sanki avucunu­ zun içinde buğday taneleri varm ış da. onları boşaltıyormuş sunuz gibi, bir hareket yaparak ellerinizi açın. Şimdi ellerin i-: zln parm aklan birbirinden orta derecede aynk. hafifçe içe doğru bükük, biraz gergin durum da başın üzerinde dur maktadır. Kollarınızı gergin tutun, fakat sıkmayın, kaslannızı sertleştlnncyin, bileğiniz aşağıya d oğn ı hafifçe bükük olsun. Şimdi alın hizasına geliniz. Parm aklarla beden ara sında daima 5-10 cin' den fazla olmayan bir aralık bulundu­ rarak. kaşlar, gözler, yanaklar ve boyuna kadar yavaş yavaş inin. Bu iniş hareketini yaparken sakin olun ve olanak varsa gözlerinizi lurpmadan. elinizin geçtiği yerleri izleyin Zihni­ niz iyilikle dolu olup, etkilerin hızla karşı tarafa geçmesi için iradesel bir çalışma içinde olsun. Paslar aşağı noktalara doğ rıı inerken gövdenizi biraz öne eğmeniz, yorulm anıza engel j olur. Pas dizlere gelince bitmiştir. Derin bir nefes alın, tekrar I 64

MANYETİZM UYGULAMASINA GİRİŞ

• İler yanda, parm aklar yum ıık. biraz bekliyorsunuz, sonra lu ılkır yanlardan tekrar yükseliyor, başın üst kısmında eller a c ılıy o r . . . (Ş ck il:4 ) İkine! pas aşağıda son bulur bulmaz, manyetik etkileri Mı an tutacakmış gibi, ellerinizi hemen yumun. Elleri süjeolu beden yüzeyinin sağ ve sol yanlarından kaldırılmasının ıırdcnl, daha önceki etkileri karıştırmamak içindir. Aynı yütry üzerinden ters yönde çıkarsak etkileri sileriz, daha doğııimi İm zam . Baştan dizlere kadar (daha aşağılara inebilir) V M'il uı pas süresi i ile 1,5 dakika kadar sürmelidir. Bu zaıııaıı kavramına kendinizi alıştırmanız gerekir. Bunlara ağır I ı«ıı»l.tr diyoruz. Hector Durville, ellerin baş üzerine çıkarılmasını şu şe­ k lin e yapmaktadır: Eller yanlarda, gövdenin gerisinde ve yu»ı m ıh ı ve gergin durumdadır. Kollan yanlardan yu kan kallımı.ık yerine, omuzlarını oynatmadan dirseklerini, ön kolu bt i»«lı l»edenine sürtecek şekilde ve yumruklan göğüsleri iıii \.ııı.ı çıkıncaya kadar, büküyor. En önemli nokta yumruk­ lumu ı/ııı sırt taralı süjeye doğru dönük olmasıdır, yani yullllıhı p arm aklam az gövdenize bakacaktır. Kol hu şekilde İmin ik olarak göğüslerinizin hizasına çıktıktan sonra, kollahın/nı İleri doğru, süjenln başı üzerine yükseltin. Kolunuzu m i i ıı/,ıtırken bileklerinizi içeri doğru bükerek, elinizin sırt katınını süjeye doğru vermeye çalışırı. İniş daha önce anlattıılım gibidir. Dikey paslar süjevi manyetik etkilerie doldurur, duyu­ nu mlııı Eİ hareketlerinizi r a h a t ve sakin bir tarzda yapın. İİOı Ornizv'ı çok idareli harcamanız gerekir. Dikey {»aslan 20İlll t m mesafeden biraz hızlıca (yanın dakikada) olarak indi t"*' ııyartıcı olurlar, bir serinlik akımı meydana getifit 40 50 cm m esafeden hızla vc çabuk çabuk yapıldığı za ­ ilimi büyük akım lı' paslaı ismini alır. Etkisi uyartıcıdır. baş H(|Ügnıı doldurucu olup ellerde ve ayaklarda sıcaklık mey­ limi.» getirir. Hüınörlcri (humeıır) çalıştınr ve dolaşımı hiz­ binin ıı Ikış ve mide bölgesine uygulanan ağır paslar duyar [mni'dı o manyetik uykuya sokabilir. Hastaların şifasında miII imiIii Duyarlı olan kimseler bu türlü ağır paslardan ra‘ olursa, baştan ayağa kadar büyük akım lı paslar ve fMlııv p.iHİar yapın. 65

MANYETİZM

Şekil : 4 6 devreli dikey paslar

66

MANYETİZM UYGULAMASINA GİRİŞ

2 - Y a ta y Paslar Yatay paslar çok yavaş uygulanan uzunlam asına (di kryj paslardan farklı bir hareket şekline sahiptir. Uzunla­ masına pasın doldurduğu manyetik etkileri, yatay paslar si­ ki ve süje uyanıklığa doğru adım adım gider. Bu pasların ya­ pılması ile başa kan birikmesine, baş ağnlanna karşı çok et­ kili olarak etki edersiniz. Ağnlar hafifler, ferahlıkla beraber iulendlriei bir sakinlik verici manyetik uykudan uyandırır, •nkıııtılan yok eder. Memen hemen daima sakinlik etkisi ve nn iıılikle beralxrr çok hoş bir rahatlık verir. Şimdi bu pasın y a p ılış şeklini anlatm aya çalışacağım: örneğin, süjenlzi artık uyandırmak İstiyorsunuz: buııuıı için de alına ve yüze, göğüse yatay paslar yaparak dikey i»ı*tlaun sıvadığı m anyetik etkileri sileceksiniz. Süjenin •»ininde ayakta duruyorsunuz. Bacaklannız biraz açık, ağır­ lık" n/ı ayaklarınıza vermiş ve üst kısmınız serbest hâldedir. Ayılım dikey paslar yapmak için aldığınız durum. Şimdi elleMııl/ yumulu ve kollannız yanlarda sarkık. İçinizde tesirleri ıtugı bıçak güç ve istek var ve bunu k u vvede istiyorsunuz. Komilinizi yanlardan sııjenin baş seviyesine kaldırınız, clle» Mil.'I açınız, parm aklar birbirinden ayrıdır, sağ kolunuzu M u , sol kolunuzu sağa götürerek çapraz bir şekil veriniz. A- ı- içleriniz sûjeye. yere doğru bakmaktadır. Şimdi çapraz ilili duran kollarınızı aşağıya, süjenin alın seviyesine m indirirken sağ elinizi sağa, sol elinizi sola, yere paralel ı ek şekilde çekiniz. Sanki her iki kolunuzla birbirini ImmI ıııgıçta kesen iki yay parçası çizeceksiniz. Kollan yarılara çekerken, yumulu olm ayan ellerinizle •Unlu bir şeyleri de yan tarafa lUyormuş gibi bir çabayla çeklislııl/. Bu paslarla, beden üzerinde, dikev paslara dik gek puslar çizeceksiniz; sorun bundan ibaret. Aynca kollan aynı şekilde baş seviyesine kadar kaldırlun sonra çaprazlama bir indirişle yanlara doğru çekebllıtiı. Yapılacak paslar hızlı yapılmalıdır. Kollar her aşağıya Mşic » İler yum ulur, yu kan çıkar ve tepede açılır. 2-3 samv»'*!.' hlı bu paslardan yapmak yoluyla, süjenlzi uyandırınİMNt k.ıd.ır devam edersiniz. (İpnozdaki yöntem lerin uyan­ dın*» killerinden yararlanarak da daha kolayca uyanık du-

S

C e

67

MANYETİZM

m m elde edebilirsiniz, örn eğin : 1- Brald yöntem i ile: Yüze sertçe üfurme. gürültü ve emirle. 2- Venlen telkinlerle, gayet sakin, endişesiz, etkili ve tedbirli olarak kesin telkinler eklemek: "Den em redince hemen uyanacaksınız" gibi.) Baş. g ö ­ ğüs. kann v e bacak bölgeleri üzerine ayn ayn yatay pas yapı­ nız. Her zaman baş seviyesine kadar çıkıp, etkisini dağıtmak istediğiniz bölgeye gelmeden bir parça yukarıda, çapraz olan kollannızı yanlara hızla çekiniz. Çok sakin ve çevik hareket­ le. kendinizi yorm ayacak bir ustalıkla bu kol hareketlerini başarm alısınız. EL TUTM ALAR (Üstten) Bugıın bile bütün manyeUzörlerin kullandığı çok etkili bir yöntem olan el tutmalar. Mısır. Yunan. Hint inisiye ve ra hiplerinin en çok kullandıklan m anyetizm yöntemidir. Üst­ ten el tutmak demek, etki etıııck istediğimiz bölge üzerinde. 5 10 20 cm uzaklıktan elimizi sabit olarak tutmak dem ek­ tir. Dikkat edilecek nokta, etki edilecek bölge İle elin paralel bulunm asıdır. El tutma la n n çeşitli şekilleri vardır, bunları tek tek betim leyip anlatalım: 1- El Ayası, Avuç Biçim i (Palmaİre) Bu el tutma şekil 5 - 1 0 -2 0 cm uzaklıktan tek ya da iki elle yapılır, örn eğin, süjenin başı üzerine kolunuzu uzata rak elinizi parmaklar çok hafif açık, kollar gergin değil. 5 cm üstünden tutun. Avuç İçiniz süjeye dönüktür vc manyetik etkiler kuvvetle etki eder. Tek olabileceği gibi her iki elle de yapılabilir. Sııjenizi uyuturken elinizi kulakları üzerinden 5 cm uzaklıktan tutarsanız çok elkili sonuçlar alırsınız. Yalnız bütün uyutucu etkilerin ters isimli etkilerden İleri geldiğini unutmayınız. El aynı durumda olarak 1 - 1 0 dakika kalmak yeterlidir. (Ş e k il:5) 2 - Parm ak Biçim i (Digitale) Bu genellikle sağ elle yapılmaktadır. Etki etmek istedi ğiniz bölge üzerine kolunuzu uzatın, parmaklarınız istediği nlz bölgeye dik gelsin ve birbirinden hafifçe ayrılmış olarak hareketsiz kalsın. Uzaklık 1 0 - 2 0 cm olup, uyartıcı etkisi 68

MANYETİZM UYGULAMASINA GİRİŞ

vardır. Daha güçlü etki İçin, parmak uçlan blraraya getirilir vr hasta bölge üzerinde bilek harekeli ile küçük küçük dairelcr çizilir. (Ş ek il:6 ) 3 - Dairesel Biçim (Ciıculaire) Dıım nı parmak biçimindeki gibidir. Daha güçlü bir etki

Şekil : 5 El ayası durumu 69

MANYETİZM

yapmak istediğiniz zanıan. hareketsiz ve dik duran cl ve ön kolunuzu, soldan sağa doğru yavaş yavaş döndürerek, sabit

Şekil : 6 Parm ak durumu daireler çiziniz. Bu yolla elinizin gönderdiği manyetik etkiler İle hareketin verdiği etki birleşerek daha başarılı sonuçlar sağlar. 4 - Delici Biçim (Perforante) El. kol ve parmaklar, {»r m a k biçimindeki gibidir. Şimdi orta parm ağınız dairenin merkezinden ayrılm ayacak şekil­ de. Ön kolunuz ile beraber sağdan sola çevirin. Kolunuz om uzunuzdan oynanıayıp. dirseğinizden i(il>aren ön kolu­ nuz harekel etmelidir. Oysa dairesel biçimde kol omuzdan oynar, ne ön kol ne de bilek hareketi vardır. Delici biçimin en önem li özelliği şudur: Kolunuzu dijital durum da uzattığınız zam an, küçük parm ağınız yu karıya bakm alıdır: aynı za ­ manda baş parmak da yer doğrultusundadır Elinizi yavaş 70

MANYETİZM UYGULAMASINA GİRİŞ

yavaş sağdan sola çevirerek, avuç içiniz sırayla önce yere, »»oma yana, sonra da lıavaya bakacaktır. Delme yapılmıştır. İkinci delmeyi yapmak için el çekilir, kapatılır ve tekrar aynı ı ınkta üzerine uzaulır ve açılır, ikinci delm e hareketi yapılır. Yapma süresi 20 saniye sürmelidir. Delici vc dairesel biçimlerde, süje derhal kol hareketle­ nil! hisseder. Daima bir sıcaklık duygusu ile beraber bulu­ tum bu hareketler dolaşım ve Iç salgılan artırır, durgun tü­ mörler erir, damar tıkanmaları yok olur. Ş im d i ü stten el tu tm a la r h akkın da g e n el b ilg ilere Keçelim: Duyarlı bir süjenin alnına tutulan sağ el, başını ağırlaş iıin . bir sıcaklık meydana getirir ve bir tür rahatsızlık, sıkınlı hisseder. Aynı bölgeye sol el tutulunca ters sonuçlar verir, ı I ayası durumunda, sağ elinizi hareketsiz olarak duyarlı •ıı|ı ivin başı üzerinde tutarsanız, uyutursunuz. Sol eliniz ise m ııııdıncı etkiye sahiptir. Bir hastada, organik fonksiyonla »ı »ly.ırtmak için, özellikle empozisyon kullanın. Aynı İsimli durumlar daima tahrik (uyanm a) meydana getirir. Parmak • ııi|Mi/.lsyonu el ayası daima tahrik (uyartma) meydana geti­ ril l'ıırmak em pozisyonu cl ayası em pozisyon undan daha lu bir etki meydana getirir. Dairesel biçim ise bunlardan ikili.i etkili olup, en güçlüleri delici empozisyondur. Delici # uipu/.iHyon ve sıcak üflem enin etkileri, organik tahrikler H im çok elverişlidir.

r

EL UYGlll-AMASI

(Application)

I I uygulaması, ellerin, etki edilmek istenen yer üzerine ıı vr bastırmadan konmasıdır. Bu lıareket insanların en ııl olduğu harekettir, sanki bir içgüdüdür. Çıınki. bir llııl/ .iğndığı zaman, elimizi otomatik olarak o bölgeye göJİrve yapıştınnz. El uygulamaları sadece el İle değil, dizvr «ıyak tabanları ile de yapılabilir. Örneğin, hastanın ıı» oturarak, göğüsleri üzerine ellerimiz! koyalım. Bu sıılizlerle onun böbrek kısımlarına tem as edebiliriz, t I uygulamaları bazen, parmaklar biraraya getirilerek, n Mı noktada, birbirine değmeden tutulur. Bu dumrrı71

MANYETİZM

da el bir boru çiçeğini andırır. Hasta bölgeyi- biraz yukarıdan tutulduğu zaman, parm ak uçlarından çıkan etkiler kolay­ lıkla gözlemlenir, parmaklar soğur ve serinlik yayılır. Sol elin alına konm ası sakinleştirici etkiye sahiptir. Uyartmak iste­ nirse aynı isim li elleri kullanmak gerekir. Uyartrna İşleminde, aynı isimli elleri kullanmakla etki 1er daha derin ve yavaş olur. Ellerden çıkan etkiler önce se­ rin. sonra çok hoş bir sıcaklık hissi doğururlar. En çok ilti­ haplı hastalıklarda el uygulaması çok etkilidir. Sadece bunu kullanm ak dahi hastalıkları iyi etm eye yeter. Şifact medyom lar genellikle aplikasyonlarla hastalarını İyi ederler. İlk başlayanlar için, bir celsede, birkaç defa kullanmak çok ya­ rarlıdır. Bu el uygulamalarını yaparken duvarlı sûjelerderı sakınmalısınız. Çünki güçlü ve direkt etkiler sinirsel krizlere yol açabilir ve bu da yeniler için cesaret kinci olur. Sakinleş tlrmek istediğiniz bölge genişse iki elinizi birden kullanınız. Şunu gen e tekrar edelim kİ. sakinleştirm ek için ters isimli uygulam a, uyartmak içinde aynı isim li uygulam a yapılır örn eğin , süjenln sırtını sakinleştirmek istiyorsanız, arkaya geçip ellerinizi çaprazlayıp, soluna sağ elinizi, sağına sol eli­ nizi koym anız gerekir. M anyetizm de nasıl çalışıyorsanız ça lışm. kutuplaşm a kanunundan ayrılmayınız. SIVAZLAM A Ellöraj. etki etmek istediğiniz bolgc üzerinden genellik le birkaç defa hafifçe dokunu p geçm ek, sürtünûrcesine sıvazlamaktır. Ya da hızlı olarak el uygulamaları yaptığınızı, tcnıas eden dikey paslar kullandığınızı da düşünebilirsiniz (Ş ek ll:7) Elinizi hasta bölge üzerine çok hafif olarak koyunuz (el­ lerinizin normal ağırlığı dahi çok a z olmalı), adaleleriniz ga* yet yu m uşak olmalı, elinizi hangi bölğe üzerine koyduysa rıız, eliniz o kısmın şeklini almalıdır. Örneğin başa koyduy sanız avucunuz, başın yuvarlak şekline uyacak şekilde çu­ kurlaş malıdır. Sonra, bu durumda olan elinizi, h afif teması kaybetm eden, aşağı doğru kaydırınız. Bu efrölajlar daim yukarıdan aşağıya doğru yapılır. Aşağıdan yukarıya d o ğ " yapılan eflörajlar süjelere sıkıntılar vermektedir. Bu sıvazla 72

MANYETİZM UYGULAMASINA GİRİŞ

Şekil : 7 Sıvam a pas Miıil.ıi (bunlara sıvazlama paslar da denir) bütün celselerin •H'iıııııdu. şifa ya da uyku son bulduktan sonra çabuk çabuk v»ıpılır. Her zaman baş. omıız. kol ve eller; tıaş, boyun. göğüs. Limm ve bacaklar yönünde olmak üzere yapılmalıdır. Bu lıaM'krilcrln yapılması İle soğuyan eller vc ayaklar ısınır, sıkıftrtn solunum kolaylaşır, baş etkilerden !x>şalır. Manyetik e t­ illeri lıık. m addesel hayatın en görünen belirtisidir. Ciğer illen ‘Hiluk alınınca sıhhat bütün gücüyle meydana çıkar. tM »m.luk kesilince genel bir zayıflık ve hayatsal fonksiyonHa lılı dengesizlik görülür. Öyleyse akciğerleri güçlü ve Uııııı İnsanda hastalıktan geçirmek, dengesiz ve za yıf göı| İyileştirmek için hayat enerjisi vardır. Tarihte, soMn elde edilm iş örnekler çoktur. Soluğun etkisi şifada mİ oynar. Doktorlar, boğulma olaylarında ağız ağıza bvm »K. doğum olaylannda da yeni doğan çocukların ölû-

S

75

MANYETİZM mü karşısında kullanılır, ö y le y s e bu işte en eıjln ln önemli bir kaynağı vardır ki. başlıca İki nedene dayanır: 1. Mekanik neden 2. Manyetik neden Bunlar beraberce sonuçların doğmasına yardım ed er­ ler. M anyetlzörler tnsüflasyon ism ini verdikleri bu ü IIe meyi daima, başan İle kullanmışlardır. Burum a göre sıcak ve so­ ğuk üflem eler olarak kullanılır. Sıcak Üfleme Sıcak üfleme manyetik yön tem lerin hepsinde, önemli miktarda kullanılır. Nitelik yönünden etkisi pozitiftir. Fakal enerjisinden dolayı uyariıcı ve beden kısımlarının bütünü üzerinde uyandırıcıdır. Bu üflem e İki farklı şekilde yapılır: Tem asla ve uzaktan. Birinci hâlde ağzı ya n açık tutarak du­ daklar birbirinden yavaşça ayrılır ve dudaklar deri üzerine uygulanır. Ve nefesin kaçm am ası için bastırılır. Bu dudak yapıştırm ayı bir mendil vc peçete üzerinden de yapabiliriz. Soluğun deri ve dokuların altına İşlemesi sağlanır, uzun bir nefesle bırakılır. İkinci hâlde kışın elleri ısıtmak için yapılan hohlama hareketi gibi 1-2 cm uzaklıktan üflenir. Bu üfleme az çok uzun bir boru aracılığı ile uygulanır. Bu bonı (25-30 cm) u yanılm ak istenen bölge üzerine uygulanan el gibidir. Fakat etki daima birinci yöntemle daha aktiftir. Herhangi bir organ veya kısım üzerine bu şekilde uygulanan üç dört sıcak üflemeden sonra hasta daima İç kısımda çok önemli bir de­ recede sıcaklık duyar. Bu sıcaklık organik aktiviteyi. güç ve yeterliği artınr. Takiben iç organların güçsüzlüğü, para 1izi. tümörler, çeşitli tıkanıklık ve engellere karşı etkili olur. Kalp üzerinde, hemen dalma, baygınlığı sona erdiricidir. Fakat bazı hâllerde, çok uyartan hâllerde, tehlikeli olm aktadır Bundan dolayı derin hastalıklarda asla kullanmamak gere kir. Özellikle aort vc kalp hastalıklarına karşı ve üçüncü de­ receye kadar ilerlem iş akciğer verem ine karşı kullanılma/ Soğuk Üfleme Soğuk üflem e daim a uzaktan yapılır: Mum söndürıV yorm u ş gibi. Etki negatiftir. Uy artm a yerine bütün bedeıı sakinleştirir ve alına üflenir. Manyetik yolla uyutulan süjry 76

MANYETİZM UYGULAMASINA GİRİŞ

uyandırmak ve baş ağnsı veya başa kan birikmesinden kur­ tulmak için uygulanır. M anyetik etk ilem e yeteneğinin artm ası konusunda, nüjcleri arkaya ve öne çekmek suretiyle, daha önce hazırlık niteliğinde bilgiler vermiştik. Şimdi paslar için pratik faydası ■İm . aşağıdaki egzersizleri yapınız: 1. Bir sayfa kâğıda, bir köşesinden ip geçirin, ipi duva « ı kapıya ya da herhangi bir mobilya üstüne tutturun. Son'.ı idinizi kapayın ve kâğıdın bulunduğu seviyeye kadar çıka­ nı», elinizi kağıda 1- 2 em uzaklıktan em pozisyon şeklinde 11 ıttan. Bu arada, kâğıdın ellerinize doğru çekildiğini kuvvet­ le lııiiijiııe edin. Bütün gücünüzle İsteyin ve ellerinizi, kağıdı kı inlinize çekecekmiş gibi yaparak, çekin. Kolunuzu sert ve rnl.ı hılmayın, aksine kaslarınızı gevşek tutun. Dayanıklılık V |. Harlılıkla kendinize çekmeyi arzu edin. 2. Dikey pasların gücünü artırmak içirı şu çalışma ya ­ ldı İldir: Karşınıza bir sandalye ya da koltuk alın ve içine bir il i yastık koyarak, oturan bir insan şekli verin Sonra karşılıı/*I.» bir insan varm ış gibi yöntemine göre, dikey paslar ya imi I uzla yoru lm ayacak şekilde gü n d e iki defa tekrar m Iiii . Aynı yöntem ipnotiznı ve telkin içlıı de kullanılmalıdır. İHM nlrri kuralına uygun olarak tekrar edin. Bu çalışmalar­ la İmi un acemiliğiniz gider ve bir insan üzerinde denendiğiniz İdilimi güçlük çekm ezsiniz. Canlılar üzerinde çalışmadan. MtİMiMtlakl egzersizleri mükemmel bir şekilde başarmanız •m »m ön celeri uğrayacağınız başarısızlık ya da az başarı Mid in dolayı üzülmeyin, aksine kararlılığınızı ve bilginizi ar-

77

MANYETİK UYKU DEVRELERİ Manyetik etkilerle meydana getirilen uyku. Ipnotik uy­ ku gibi çeşitli devreler gösterir. Birçok tanımlar ve olayların tasviri, her iki grupta da aynıdır ve bu yüzde 65 oranında be raberlik gösterir. Aslında’ipnotizm konusundaki letarji. ka­ talepsi. uyurgezerlik devTelerlnl lyl bilenler burada sözü edi ı lecek olanları kesinlikle yadırgamayacaklardır. Manyetizör leı arasında en düzgün tanımlan ve sınıflamayı yapan iki ki­ şi va rd ır COLONEL de ROCHAS ve HECTOR DURVtLLE. Bu deneyciler tam bir bilimsel çalışma içinde kalarak, gözlemle­ diklerini ve tekrarlı deneylerinin kendilerine verdiği sonuç lan sınıflam alar ve sîzlere sunacağım kalıplar hâline getir­ mişlerdir. Daha derli toplu olmasından dolayı önce H. Durvillc in j sınıflam asını gözden geçirelim: Durville'ln sınıflaması dörl i devreli olup şu şekildedir: 1 - Telkinscl hâl (âtat Kuggestif) 2 - Katalepsi 3 - Uyurgezerlik 4 - Letarji

Şimdi sırasıyla bu devrelerin kendilerine özgü nitelikle rini gözden geçirelim.

TELKİNSE!. HÂL Bu devreyi açıklam adan önce, çeşitli deneycilerin bu devreye çeşitli isimler verdiklerini söylemek İsterim. Bunlar Inangaçlık (credulitö). uyurgezerliğe benzer uyamklık (vcllle I 78

MANYETİK UYKU DEVRELERİ

HoınnambuIiqııe), uyanık uyurgezerlik (som nam bulism e • vcillö). şarm (charme)... Verilen isim ne olursa olsun, bizce önemli olan yapılan tanım ve tasvirlerdir. ' Postm anyetik (ya da Ipnotik) telkinleri yerine getiren Hûjc. uyanıkm ış gibi görünür, hareketliliği yok olmuştur. I Mitolojik yönden ve duyumsal idrakler bakımından düzen­ sizlik vardır. Deride duyarlılık azalmıştır ve çok duyarlı olan nûjelerde genel duyarlılık tamamen yok olmuştur. Duyum mızlıık yüzeyseldir, sadece üst deriye ait bir duyumsuzluk vardır. Diğer duyum lar açıktır ve süje bütün asistanlarla »Hşki halindedir. Gözler kapalıdır, süje kim olduğunu, nere «İr bulunduğunu, ne yaptığını, ne yapacağım bilmez. Kendi­ liğinden hareket edemezler, operatör uyandırmadıkça uyan.ımazlar. Beden ısısı bazen düşüktür ve süjenln elleri soı'.nktur. irade zayıflamıştır, kişilik unsurları kaybolmuştur. V h dansal görüşlerine aykın olmayan her şeyi kabul eder ve Vapurlar. Kendilerine verilen kişilikleri hemen kabul ederler. İltrçok şahsiyetlerin hâl ve tam larını takınır, je st ve ıııimikIrıl taklit ederler (llalüslnasyon ve kişilik değişmeleri) Esas ııluı.ık süjenln beyni pasif hâldedir, duyduğu etkilerin bati­ mi onnı saklayamaz. Telklnsel hâl çok gelişmiştir. Görmede 0ıirinli bir azalma, görüş sahasında hissedilir önemli bir damlma vc konsantrik bir darlaşma vardır. Kas duygusu kay(••ılmuş. hiç olm azsa karışmış ve zayıflamıştır. T a m la r düz ilmi değildir.” liu durum da inangaç bir ruhiyattan dolayı bütün tel lııkr sûjede te bırakır. Deneye son verm eden önce, güçlü kinlerle norm al kişiliğine vc alışkın olduğu yetilerine saolduğunu telkin ederiz. K A TA LE PS İ Gözler açık ve bu hâlin tx:lirgiıı özelliklerinden biri olaMublt bakışlar. Göz kapaklarında en ufak b ir kırpılm a lıır Göz yaşlan yanaklardan aşağı süzülür. Çehrede beli*lı hareketsizlik vardır. Organlardaki güç durumları uy^ B r c vc yorulm adan korur. Kullar, bacaklar kaldırılınca çok büyük bir hafiflik gösl k İrinler hiçbir direnme göstermez. Yüz ifadesi, organ79

MANYETİZM

lara verilm iş olan durum larla İlgili olarak değişik ifadeler alır. D eride tam bir duyum suzluk vardır, işitm e ve görme duyumu kısmen mevcuttur. Taklitçi bir durumu vardır. S ü ­ je deneycinin bütün yaptıklarını taklit eder. Otom atizm a vardır, kasılm a yoktur.’ Bu konuyu tamamlayan aşağıdaki kısımlan da su n a­ rak. daha derli toplu bilgi verm iş olacağız. Bazı manyetizörler. bu devrede, genel bir kasılma h âli­ nin bulunduğunu, fakat tam olmadığını yazıyorlar, ö ze l h a­ reketlerle bir kasılma elde edilebilir. Görüş sahası, telkinse! hâlden biraz daha fazla daralm ıştır. Hafıza belirgin şekilde azalmıştır. Kol havaya kaldırılınca öylece kalır Otomatizma gelişmiştir, kendisine verilen bir hareketi durmadan yapabi­ lir. Genel olarak, süje ne işitir ne cevap verir. Gürültü, sıcak, soğuk gibi duyumlara karşı ilgisizdir. Manyctizörü güç işitir, fakat nıûzik etkisi çok güçlüdür. Postipnotik telkinleri yeri­ ne getirmek, bu devre için oldukça güçtür; ayncaüklar bulu­ nabilir. İpnotik ve manyetik yollann birbirinden ayrılacağı nok talar elbette vardır. Özel bir harekette bulunmadan sadece sağ elin baş üzerinde tutulması (temassız) ile bu değişik uy­ ku devrelerine geçmek mümkündür ve zaten öyle yapılmak tadır. UYURGEZERLİK ’Yu kan da, içe dönmüş olan göz yuvarlarının üzerinde kapalı ya da ya n kapalı hâlde olan göz kapaklan seyirir du­ nundadır. Deride tam bir hissizlik vardır ve duygular kapalı dır. Süje sadece manyetizörle ilgilidir, onu uzak mesafeden bile İşitebilir. Oysa diğer kim seleri işitmediği gibi, yanı ba­ şında yapılan diğer gürültülere karşı da ilgisizdir. Bir kasa ya da bu kası hareketlendiren sinire, uzaktan bir parmak uzatılarak çok şiddetli kasılmalar ekte edilir. Bu kasılma ona eş olan diğer kasa da aktarılabilir. Böylece, sağ el parmağı, sağ kolun biseps (biceps. İki başlı kas) kasına götürülür vr ona biraz uzaktan tutulursa, ön kol dirsekten bükülür vc kol üzerinde kalakalır. Eğer triseps (triceps. üç başlı kas) üzeri­ ne tutulursa kapalı olaıı ön kol sertçe düzelir ve öylece kalır

MANYETİK UYKU DEVRELERİ

YO/, kaslarına etki ederken, bu kasların fonksiyonu İle ilgili bütün ifadeler görülür. Psikolojik yönden süje, normal hâlden çok daha fazla Öyle diyor: "D ünyaya bazı varlıklar g e lip gitm ljtir kİ. b u n ­ lar. İnsanlığın tekâm ü l yolunda kalkınarak luzlı ham leler alab ilm esi k in b ü tün hayatlannı tam am en b u İşe vakfetm işler, bu gaye ve m aksat u ğ ru n d a yaşam ışlar ve yapm ış ol­ dukları işletin hiç b ilisin d en ne m addi n e m anevi hiçbir karşılık beklem eyi h a tırla n n a bi­ le getirm em işler v e yap tıkları veya yap m ak istedikleri »şleri yap arken hrzlarını ne bejeri h e rhang i bir tejvBc edici duygudan alm ışlar ne de beseri h e rh a n g i bir endişenin güçsü2 ü o la rak y av a şlatm ışlard ır.* Ese r. Dr Bedri R u hselm an İle E rg ü n A rıkd aİ'tn ve ruhsal p lân ların vazilt- realitesiyle ilgili bilgi ve görüşlerini sunuyor.

G İZ L İ Ö Ğ R E T İ C İL İK - E r g ü n A n k d a l Y e ryü zü n d e var olan b u tu n öğretiler sad ece d ü n y a sa l bir yap ıya ya d a kaynağ a m ensup d eğ ildir. O n la rın b ağ lan tılı olduğu büyük sistem ler ç o k eskiden b u g ü n kü top­ lum kü ltü rün ü n dışında kalm ış o la n büyük kü ltürlerden gelm ekted ir G e re k M u'hj ra h ip ­ ler N aakaller ta ra lın d a n İntikal ettirilen T u fan öncesi öğ retiler gerek sonradan p eygam ­ b e r adı verilen va rlık lar ta ra fın d a n n akle d ilm eye çalışılan ve y a çalışılm ış o la n e ro te rik bilgiler kozm ik bir kü ltü re dayan ır. Ese» bu kü ltü rel eğitim sürecind e işlenen k o n u lar ile inisiye adayının m acerasını çok kapsam lı bir şekilde ele alıyor.

Y A Ş A M IN A M A C I - KEND İNİ BİLMEK-Örgün Arıkdal "Rabbinl Bil. K e n d in i Bil, Tekâm ül E ti* Hiç de kolay ve h a ille alınabilecek bir u ğ ­ ra ) olm ayan bu liç B ılg i'n in takip çisi v c uygulayıcısı o la b ilm ek için in san ın her şeyden önce içinde b u lu nd uğ u şuursuz, o to m a tik uykudan u ya n a rak "Kıyam e tm esi*, bir başka deyişle "K en dm i B ilm esi” gere km e kted ir. Üstat Ergün A rıkd ai'ın b u eseri, ken din i bilm e yolculuğuna çıkanlar İçin bir kılavu z.

T Ü M Y Ö N L E R İY L E M E D Y O M L U K - E r g ü n A n k d a l H ltY A Y V a kfı ku ru cusu Ergün A rıkd al. 10S.6 FM h a n d ı ü ze rin d e n yayın yapan M e l* FM radyosunda h a fta la r boyunca m edyom kık ü ze rin e konuşm alar yapm ıştır. Eser, dinleyicilerin soru larıyla d a d e steklen en b u konuşm aların derk-nm l) hâlid ir. M edyom luğ u n tarihçesiyle başlayan kitap , vp in ti/m ve tplrltüalizm a ra sın d a k i b ağlantıyla devam ediyor A ıd m d an obsesyouu. op eratörlük ve m edyum lu ğu n özelliklerini, celse usullerini ayrın tılarıyla işliyor. D a h a sonra m edyum lu ğu n bütün t in le r in i İnceliyor ve bu konuda (.ılıtm ak yap m ak isteyen oku yuculara pratik m esajlar su n u yo r.

View more...

Comments

Copyright ©2017 KUPDF Inc.
SUPPORT KUPDF