Kişilik Tipleri Richard riso
July 26, 2017 | Author: hh asa | Category: N/A
Short Description
Türkçe...
Description
ENEGRAMLA KENDİNİZİ KEŞFEDİN!
Don Richard Riso
İÇİNDEKİLER SUNUŞ
5
KISIM 1 1. Kişilik Tiplerini Anlamak 2. Enegramın Kökenleri 3. Ana Hatlar
II 19 31
KISIM 2 D o k u / Kişilik T i p i DUYGU ÜÇLÜSÜ 4. İkinci Tip: Yardımsever 5. Üçüncü Tip: Motive Eden 6. Dördüncü Tip: Bireyci
59 H7 115
DÜŞÜNME ÜÇLÜSÜ 7. Beşinci Tip: Araştırmacı 8. Altıncı Tip: Sadık 9. Yedinci Tip: Coşkulu
143 169 197
İÇGÜDÜLERÎYLE HAREKETE GEÇME ÜÇLÜSÜ 10. Sekizinci Tip: Lider I I . Dokuzuncu Tip: Barışçı 12. Birinci Tip: Reformcu
225 255 2X5
ENEGRAM
SUNUŞ Şu anda elinizde tuttuğunuz bu kitap, kendimi tanıma yolculuğunda bana büyük katkıları olan temel birkaç kitaptan biri o l ma özelliğini taşıyor. Bu kilabı yayınlayarak T ü r k ç e ' y e kazandırmaktan da sevinç duyuyorum. Bu kitaptaki bilgiler spiritüel konulara sadece merak duymakla yetinenlere biraz daha bilgi sunmayı değil, spiritüel gelişimin, kendini tanıma yolculuğu olduğunu ve uygulama gerektirdiğinin bilincine varmış, zorlukları göze almış, korkularının li/erine gitmeye kararlı, kendini derinden sorgulamaya hazır insanlara yol göstermeyi amaçlıyor. Spiritüellik uçmak değil, ayakların yere basması sürecidir. Gerçek anlamda spiritüellik. derin psikolojidir. Oz d o ğ a m ı zın derin psikolojisi. Özelle; Enegram, ruhsal gelişim yolculuğuna kendini adamış insanlar için derin ve eşsiz bir sistem. Lay lay lom spirilüellikle uyalananlar için ise "ağır" bir öğreti. Enegram, bir kişinin ya da bir öğretinin icadı değil, kolektif insanlık psikolojisinin içinde "keşfedilmiş" bir kendini tanıma sistemidir. Her insanın yüreğinin götürdüğü yolculuğun 9 temel ana yolu vardı.. Enegram Yunanca'da "9 yönlü figür" anlamına gelir. Her canlının içinde kendisi olma dürtüsü vardır. Tırtılın kelebeğe dönüşeceğinin, kozalağın meşe ağacına dönüşeceğinin 5
Kitabı okurken kendinizde her tipten bir parça bulabilirsiniz. Ama yeniden ve dikkatlice okuduğunuzda, temel karakteristik özelliğinizin bu tiplerden birinde yoğunlaştığını göreceksiniz. Tipinizin "'kanatlarını" tespit etlikten sonra kendinizi anlamanız daha kolaylaşacaktır: tabii temel sorunlarınızı da. Kendi tipinizi bulmak konusunda acele etmeyin. Kendinizi dürüstçe g ö z l e m l e m e y e başladığınızda, kendi tipinizi tekrar tekrar ve dikkatle okuma isteği duyacaksınız. İşte o tip. büyük olasılıkla sizin tipinizdir. Unutmayın, kendini keşfetme bir süreçtir. Yaşam boyu süren bir süreç. Tipinizi tespit etmek, bu sürecin sonu değil, başlangıcıdır. Tipinizi keşfettiğinizde... bileceksiniz. Bazen, yaramazlık yapan çocukların yakalandıklarında utandığı gibi. yakalanmışlık duygusu yaşayacak, bazen içinizi bir coşku kaplayacaktır. Bilinçaltınızda zaten bildiğiniz birçok şey netlik kazanmaya başlayaI aktır. Tiplerin tanımı erkekler için de kadınlar için de aynıdır. Kadınlar ve erkekler, davranışlarını, eğilimlerini, özelliklerini farklı şekillerde ifade etseler de temel eğilimler ve özellikler avındır. Tipinizin tanımladıktan sonra/Tabii ki şüpheci olurum. Ne ile olsa altıyım" ya da " Hep hareket halinde olmalıyım. Ne de olsa yediyim" gibi tanımlamalarla "tip bağımlısı" olmamaya dikkat edin. Bu yaklaşım, gelişim sürecinizi engeller. Enegram. tipinize ait tuzakları ve zaafları size göstererek, sizi kemli öz doğanıza daha derinden bakmaya davet ediyor. Enegram çalışması, tipimizin otomatik tepkilerine dur diye¬ rek, içgörü kazanmamızı sağlayarak uykuda yaşamak yerine it) tınmamızı amaçlıyor. Pipimizin otomatik tepkilerini ne kadar çok görürsek, onlarla özdeşleşmekten o kadar vazgeçeriz. Kendin olmak ve özgürleşmek işle budur. 7
BİRİNCİ B Ö L Ü M
KİŞİLİK TİPLERİNİ A N L A M A K Kişilik tiplerini anlamanın faydası nedir? Her birey benzeriz olduğu için insanları sınıflandırmak hoş hır şey değildir. K i şilik lipleri teoride faydalı olsa bile, günlük hayalımızda kullanmak için ya fazla akademik ya da anlaşılmaz olacaklardır. Mıı itirazlar haklı gibi görünse de. esas noktayı gözden kaçılıyorlar. Kişilik tiplerini bilmek için pek çok iyi neden vardır. Ilımlardan en önemlisi insanın ilginç ve tehlikeli olmasıdır. Hekimiz için diğer insanlar ilgi çekicidir çünkü değişken, çileden ı, ıkaran, mutlu edilebilir ve gizemlidirler. Her gün, doğrudan ya dil dolaylı bir şekilde düzinelerce insanla karşılaşırı?. Bunlar ailemiz, arkadaşlarımız, sokaktaki, işyerindeki insanlar olabildiği ((İbi, televizyondaki, hayallerimi/deki veya korkularmıızdaki insanlar da olabilirler. İnsanlar her yerdedir. İyi ya da kötü. ha¬ )allarımızı etkilerler. ('oğu zaman hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadan hayalımızın kıyılarında tasasız bir şekilde geziniriz. Ancak hepimizin hayatında, tanıdığımızı sandığımız insanların gerçekte çok farklı olduklarını anlayıp bundan üzüntü d u y d u ğ u m u z zamanlar olmuştur, kendimizi bile tanımakla güçlük çektiğimiz anlar olmuştur. İnanların halta kendimizin davranışları zaman zaman tuhaf ve dengesizdir. Hayatımızda garip şeyler oluverir. Bu sürprizlerin buzdan memnunluk verici olabildiği gibi bazıları da hayalımızı II
« b i l m e l i y i z . Elbette k i . Kierkegaard m tavsiyesini gerçek havana uygulamak zordur. Bunu uygulayabilmek için kendimizi - v m e k . e n ve kandırmaktan vazgeçmeli, insanları incelerken hissettiğimiz alaycı ve savunmacı tavırlarımızı ise bir yana b.iakmahyız. Kendimizi incelerken cesur, başkalarım incelerken ise empatık olmalıyız. İhtiyacımız olan bilgi ve duyarlılığı nasıl elde ederiz^ İnsan kişiliğinin karmaşıklığın, nasıl çözebiliriz? Daha dolu ve mutlu yaşamamızı sağlayacak iç-görilye nasıl sahip olabiliriz ' 1
Cevap çelişkilidir: Kendimiz, tanımadan insanlar, anlayamaz ve insanlar, tanımadan da kendimizi anlayamayız. Bu problemin çözümü, kendimizi ve diğer insanlar, -insan doğasın.- anlama"in madalyonun iki yüzü olduğunu bilmekten geçer İnsan doğas,.araşt,rmak için çok geniş olduğundan, hu t a n dık ama keşfedilmemiş alan.n kesin bir haritas.na sahip olmak büyük layda sağlar. K i m olduğumuzu ve nereye gittiğimizi eösleren bir haritaya sahip olmak yolumuzu kaybetmemizi ünler Enegramin insanların uzun süredir aradıkları harita olduğuna '".«myorum. Enegram çok eski olmakla beraber çağdaştır da f"; °S geÇnüSten bugüne değişmemiştir. Tarihin Mlmrneyen bilgeleri tarafından g ü n ü m ü z e kadar ulaştırılan , k u
, n s a n
d
a s ı
13
veya dışa dönük oluşuna ve ileri sürdüğü dört temel ruhsal fonksiyonu -duygu, d ü ş ü n m e , sezgi ve his- tarafından ne kadar değiştirildiğine bağh olarak şekillenir. Jung'un sınırlandırmasında dışa dönük duygulara sahip olan bir kişilik tipi ve içe dönük duygulara sahip olan bir kişilik tipi vardır. Bunun yanı sıra. dışa dönük düşünen ve içe dönük düşünen tipler vardır. Sınıflandırma bu şekilde devam eder. Karen Horney kişilik tanımlarını kişilerarası etkileşimlerin klinik gözlemlerine dayanarak geliştirdi. Sınıflandırmasına göre insan "diğerlerine yaklaşan"."diğerlerinden uzaklaşan" ve " d i lerleri aleyhine hareket eden" olarak değerlendirilir. Bütün kişilik tiplerini bu üç genel kategoriye göre şekillendirmedi ama • ftcı öyle yapsaydı.ortaya, Enegramda olduğu gibi. dokuz kişilik tipi çıkardı. Enegramın düzenleme prensibi basittir: Üç grup ve bunların het birinin üçer kişilik tipi vardır ve böylece ortaya dokuz kişilik tipi çıkar. Enegramın grupları temel kişilik tipinizde duygular, içgüdülerle harekete g e ç m e yeteneği ya da d ü n y a ile ilişki I M I ma tarzınızın ağır bastığını gösterir. Şimdilik kişilik tipleri hakkında kısaca bilgi vereceğiz. Duygu grubunda Yardımcı ( i k i numaralı kişilik tipi -cesaret veren. Mhiplenen ve insanları kendi çıkarları doğrultusunda yönlendiMfl tip),Motive eden (üç numaralı kişilik tipi -azimli, mantıklı W narsİsl tip) ve Sanatçı (dört numaralı kişilik tipi -duyarlı.içe lloitük ve mutsuz tip) kişilik tipleri vardır. İçgüdülerle harekete P V i ı c grubunda Araştırmacı (beş numaralı kişilik tipi -kavrayan, analitik ve her şeyi basite indirgeyen tip).Sadık {altı rtumaI di kişilik tipi -sadık, görev bilincine sahip ve pas i f-sa İd ırgatı tip) ve ('oşkulu (yedi numaralı kişilik tipi -seçkin, hiperaktif ve Işın tip vardır. IçgüdUleriyle hareket edenler grubunda ise Lider [tekiz numaralı kişilik tipi -kendine güvenen, saldırgan ve d ü ş Hnnlanyla yüzleşen tip),Barışçı (dokuz numaralı kişilik tipi -alt15
\ . i l m i l e r hasialarına daha doğru teşhis koyabilecek ve hastalar da kemlilerini daha iyi tanıyarak zaman ve paradan tasarruf edeMleCekUr. Enegramın yardımıyla, hangi psikoterapi okuluna bagll olursa olsunlar, psikologlar ve hastaları ortak bir dili konulabilecektir. Avukatlar müşterilerini daha iyi anlayabilecek ve müşterİle¬ rinİn güvenilirlik ve işbirliği kapasitelerini daha iyi değerlendirebilecektir. Özellikle boşanma ve çocuğun velayeti gibi kişilik faktörlerinin söz konusu olduğu durumlarda Enegram onlara (Ok faydalı olacaktır. Özellikle psikolojik problemlerin sebep Olduğu fiziksel rahatsızlıklarda, doktorlar hastalarına daha yararlı Olabilecektir. Bu kitabın yardımıyla öğretmenler Öğrencilerini daha iyi anlayabilirler. Değişik kişilik tiplerinin değişik yelmekleri, değişik ö ğ r e n m e tarzları ve diğer öğrencilerle değişik ilişki kurma yollan vardır. IVısonel müdürleri ve iş adamları/kadınları çalışanlarının k i şilik tiplerini tanıyarak daha iyi yönetici olabilirler. Çalışanlar. v< nıeiıııı ihtiyaçlarını anladığında ve onlara önem verdiğinde daha verimli çalışırlar. Her ne amaçla olursa olsun -yönetim kurulundan montaj hattına kadar- etkili takım kurmakla sorumlu olan görevliler iş vermeyi düşündükleri insanların kişilik tiplerini tamyabilirierse daha başarılı olurlar. Kişilik tiplerini anlamak ga/ n e ı ıl, r. politikacılar ve reklamcılar için de faydalıdır. Kısaca¬ m.kişilik tiplerini anlamak herkes için önemlidir. Çok sayıdaki pratik uygulamasıyla bu kitap insanların kişisel lutyallaıında kullanmaları için yazılmıştır. W ak bunun tipik bir bireysel gelişim kitabı olmadığını söyaliyim: Bu kitap mucizeler vaat etmiyor. Sağlıklı ve mutlu Ml birey olabilmek için psikolojik bir "tarif kitabı" yazmak ""inik mı değildir. T a n ı m l a m a k gerekirse, bütün bir insan olabilmek, uğrunda çabaladığımız bir ideal, hayatımız boyunca devam eden bir süreç gerektirir. Kitaplar bize değerli bilgiler ve 17
İKİNCİ B O L U M
K N E G R A M I N KÖKENLERİ Enegrami tanıtırken karşılaşılan temel sorunlardan biri Enegram kökenlerinin bilinmemesidir. Kimin tarafından keşfedildiği ve nereden geldiği bilinmemekledir. Bazı yazarlar onuncu ve on buıııci yüzyıllar arasında İslamiyet'in bir kolu olan Sofiler arasında ortaya çıktığını İleri sürerken: diğerleri geçmişinin Milattan Önce 2500*10 yıllara kadar uzandığını ve Babİl'de ya da Orladoğu'da Oflaya çıktığını ileri sürerler. Ancak bunlar söylentiden başka bir şey değildir. Görünüşe göre. insan her zaman kendini yenilemenin gizemi IH-şııulo koşmuştur. Sümerli kahraman Gılgamış'ın ölümsüzlüğün Miııııı hulrııak İçin çıktığı yolculuğunun anlatıldığı hikayede bu a.ayışı görebiliriz. 4500 yıl önce. Gılgamış destanının eski bir şarkıdan derlendiği sıralarda. Mezopotamya'da, akıllı erkeklerin bir araya geldiği bir kardeşlik kuruldu. Bu kardeşliğin üyeleri insanın kendini yenilemesinin kozmik sırrını bulmuşlar ve bunu nesilden ııesitc aktarıyorlardı. Bıı sır uzun bir süre Babİl'de korundu; 2500 Yt\ fince Kanıhise (Milattan önce 524'le Mısır'ı fetheden Pers krall) Umanında Babİl'de bir araya gelen Zoroaster. Pisagor ve diğer bilgelere açıklandı. Daha sonra geleneği koruyan kişiler kuzeye •l"l'oı piç fililer ve bin yıl kadar önce Oxus nehrini geçerek günü «le t i/bekiMan'da yer alan Bokhara'ya vardılar. «>n beşinci yüzyılda, okullarda eğitilmiş olan Müslüman male 19
şeklinde olacaktır. Odaya çıkan bu sıralama, herhangi bir tam sayının yediye bölümünden kalandır. Bu özellik ancak onlu sayı sisteminde ortaya çıkar. Bu da. Enegramın. Orta Asya'daki matematikçiler tarafından sıfıra ayrı bir sembol verilmesiyle ortaya çıkan modern sayılar teorisinden sonra keşfedildiğini gösterir. Yedi sayısının kutsal sayılmasının kökeni muhtemelen Sümerler zamanına kadar gitmesine rağmen. Enegramın şeklinin on dördüncü yüzyılda Semerkanı'ta geliştirilmiş olması daha muhtemeldir. Bu. Hint ve Avrupa literatüründe yer almamasını da açıklar. Ancak. GurdiJeff, Enegramın çok daha eski olduğunu ve Sarınan Kardeşliği tarafından geliştirildiğini ileri sürmüştür. İki yorum da doğru olabilir. (J. G. Bennet. Curdjieff: Mukiıın a New tyerid) Sofilerin gizli tarikatları arasında nasıl ve nerede kullanılırsa kullansın. Enegram son zamanlara kadar Batı da bilinmiyordu. Enegramı B a t ı ' d a yayma onuru George İvanovich Gurdijefre (1877-1949) aittir. Kendisi bir maceracıjuhsal gelişim öğretmeni ve insanın gizemli doğasını araştıran bir araştırmacıdır. Hayatı hakkında yazdan pek çok kitap ve öğretileri hakkında yapılan pek çok araştırmaya rağmen Gurdijeff hakkında hala fazla bilgi yoktur. Bazıları onun bir şarlatandan başka bir şey olmadığını düşünürken, diğerleri ruhsal bir gelişim öğretmeni ve uygulamalı bir psikolog olarak öneminin farkına varılmadığını düşünürler. Gurdijeff kendini karizmalik ve gizemli biri olarak göstermek istediği için faaliyetlerini gizli tutmuştur. Bu yüzden, hakkındaki yorumların hangisinin doğru olduğunu söylemek /ordur. Bununla birlikte, hakkında kesinlikle doğru olan bir şey varsa, o da karşılaştığı herkesi derinden etkilemesidir. Öğretilerini takip edip yayanlar onu ve büyük, karmaşık düşünce sislemini ölümünden beri tartışmakladırlar. Gurdijeff Enegramı nerede ve nasıl keşfettiğini hatırlamamasına rağmen, Enegramı 1920'lerde Avrupa'da yayan o olmuştur. Avrupa Enegramı ilk olarak GurdijetTin Paris dışındaki Fonta 21
önemli bir yer tuımakladır. Kircher bilgiye önem veren Rönesans zamanının tipik bir İnsanı ve daha sonrasının Jesıüt bilginlerinden biriydi... Arilhmologia da. üç eşkenar üçgenden meydana gelen ve "Enegram" adı verilen bir şekil vardır. (Webb. The Harmonim Cinle) Webb. Kircher'in şeklini "Enegram" olarak adlandırmasına karşın. Kırcher'in şekli üç eşkenar üçgenden meydana gelir. < iurdijefTinki ise üç eşkenar üçgen ve dairenin içindeki bir altıgenden meydana gelir. Dolayısıyla ikisi arasında önemli bir fark vardır. Webb bu farkı belirtmekle beraber üstünde durmamıştır. VVebb Kabala ve gizemci Ramon Lull'un tartışmasıyla devam eder. Daha sonra. Hıristiyanlık. Budizm. Avrupa ve Rusya'da on dokuzuncu yüzyılın gizemli bir şekilde canlanması ve diğer hareketleri ele almış ve bu hareketlerin Gurdijelf'i nasıl etkilediğini Örneklerle göstermiştir. Ancak, sonunda Gurdijeff'in düşüncelerinde Enegramın yerini tartışmaktan uzaklaşmış ve d i ğer konulara yönelmiştir. Sonuç olarak. Enegramın tarihi k ö kenleri hala lam olarak bilinmemektedir. Gurdijeff'in kaynaklarını araştırmak ilginç olmakla birlikte bizi konumuzdan uzaklaştırıyor çünkü G u r d i j e l f i n üç "kişilik t i p i " benim dokuz kişilik tipi ile ilgili açıklamalarımdan oldukça farklıdır. (Dokuz kişilik tipi hakkındaki ilk açıklamalar Oscar lehazo. Claudio Naranjo ve Jesııİtlerden gelmiştir.) Burada yapmamız gereken. Enegramı B a t ı y a ilk tanılan kişi olarak Gurdil e l l ' i onurlandırmaktır. Bu kitapta sunulan dokuz kişilik tipine ilk ışık tutan Arica E n s t i t ü s ü n ü n kurucusu Oscar lehazo olmuştur. Ichazo Enegramın kökenlerinin çok eskiye dayandığı konusunda Gurdijeff İle aynı fikirde olmakla beraber Enegramı Afganistan'ın Pamir şehrindeki Sofi öğretmenlerinden öğrendiğini söyler. Gurdijeff'in 23
1970'li yılların başlarında aralarında Robert Ochs'un da bulunduğu pek çok Amerikalı Jesuit papazı Enegramı Esalen Enstitüsü'ndeki Claudio Naranjo'dan öğrendiler. Kısa bir süre son¬ ra, Jesuitler seminerlerde ve kişisel sorunlarda kullanmak için Enegramı kendilerine göre uyarladılar. Jesuitler Enegram ile i l gilenmeden ö n c e , bildiğim kadarıyla, dokuz 'kişilik tipinin tanımları öğretmenlerden öğrencilerine sözlü olarak bildiriliyordu. Ancak 1972 ve 1973 yıllarında kişilik tipleri hakkındaki İlk kısa notlar yazıldı ve Jesuitlerin dini merkezlerinde. Özellikle Iterkeley'deki Kaliforniya Enstitüsü'nde ve Ş i k a g o ' d a k ı Loyola Universitesi'ndeki resmi olmayan seminerlerde dağıtıldı. 1974 yılında. Kanada'nm Toronto şehrinde Enegram ile ilk karşılaştığımda,"Jesuit materyalinin" özü kişilik tiplerinin birer sayfalık 9 adet empresyonist taslağından oluşuyordu. O sayfalar bu kitabın temelini oluşturdu. Enegrama ilk başta şüpheyle yaklaştım. Ben de her yeni gelen gibi bana bir "Sofi n u m a r a s ı " verilmesinden rahatsız oldum. O sırada Toronto Üniversitesi'nde Teoloji okuyor ve Jesuit seminerlerinde görev alıyordum. Jesuitler Enegramın kişilik tiplerini bir, i k i ya da üç numaralı kişilik tipleri olarak değil. Sofi numaraları ile adlandırıyorlardı. Enegramı kendilerine yüzeysel bir kimlik vermek için kullanıyorlardı. İlk izlenimim. 1970']i yıllarda Kaliforniya'dan çıkan her şeyde olduğu gibi. Enegramın da geçici bir heves olduğuydu. Ancak insanların Sofi numaraları hakkında söyledikleri merakımı uyandırdı. Kısa zamanda sistemin, insanların anladığından çok daha derin olduğunu kavradım. Aniden Enegramla derinden ilgilenmeye başladım. 1974'ün kışında, bir sabah.şafaktan önce uyandım ve özel bir neden o l madan. Enegram hakkındaki Jesuitlerin anlattıklarını yazdığım deflere uzandım. Battaniyenin altında, ilgiyle okuyup, dikkatimi kişilik tiplerinin dokuz empresyonist taslağına verdim. Kısa za25
ı bir şekilde olmuştur. Bilgi ahnacak ne bir kaynak ne de bir geenek vardı. As ında, Enegramın yayıhş.nm üç geleneği -Gurdileff. lehazo ve Jesuitler- birbirlerinden oldukça farklıydı. Daha•' Enegram üzerinde çalışmaya başladığım 1975 yılında hu konuda yazdı eser yok denecek kadar azdı. G ü n ü m ü z d e de bu konu üzerinde yazılmış olan fazla kaynak voktur ^ ^ E n e g r a m ı n yayıhşmı bir şema ile anlatmak daha aydınlatıcı
Bilinmeyen K ö k e n l e r (BabiEde veya O n a d o ğ u ' ı i a . Milattan Önce 2500) Sofi Tarikatları (Milattan sonra 14. veya 15. yüzyıl) Gurdijeff(1910)
Ichazo(l960)
Gurdijeff çalışma grupları Arıca Enstitüsü
I Claudio Naranjo Jesuitler Diğer öğretmenler
Yazar
E n e g r a m ı n Yayılışı Enegram hakkında bilgi bulmak karşılaştığım tek zorluk de¬ . d Farklı öğretmenler anlattığ, için farklı yorumlar ortaya Mk i . Onların öğrencileri de kendi yorumların, eklediler. İyi ya d k o n , Enegram hakkındaki bilgi devamlı değişti ve Jesuit ak'mında bile kırklı yorumlar ortaya çıktı B a a yorumlar kişilik tiplerinin anlaşılmasın, k o l a y l a ş t ı r d ı - da. diğerlerinin bir katk.s, olmadı, ö r n e ğ i n , bazı öğretmenle, 27
ilim Anlamsız veya yararsız şeyleri çıkarmayı da ihmal etmedim < iereksiz şeyleri çıkardıkça, bu sınıflandırma şeklinin daha " »mayı ve kullanılmayı hak etliği kesinlik kazandı. Verdiğim her bilginin kendine göre bir kanılı vardır. Nasıl k i larih hakkındaki'bir teorinin kanıtı fizik alanındaki bir teorinin kanıtından lürklıysa. sanal hakkındaki bir teorinin kanıtı da elİK-tlc kı larih alanındaki bir önerinin kanılından farklı olacaktır. İnsanları,kendilerini daha derinden anlamalarını sağlayacak şekilde tanımladığı için bilimsel bir şekilde incelenebileceğine inanmakla beraber, bana öyle geliyor k i , Enegramın doğruluğunun kanılı onun deneysel geçerliliğinde değildir. Son analizde, k ışılik tiplerinin tanımları ya gerçekçi görünür ya da g ö r ü n m e z ; Enegram sizde mantıklı bir izlenim bırakır ya da bırakmaz. Zamanlarını verip de kitabı okuyanlar bu sayfalarda kendilerini buU aklardır. Kendi kişilik tipinizi keşfettiğinizde kısa süreli bir şnk yaşayabilirsiniz. Bu Enegramın doğru olduğunun en ö n e m li kanıtıdır.
29
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ANA H A T L A R Enegram m nasıl çalıştığını anlamak için bazı kavramları b i l mek gerekir. Kişilik tiplerini tanımlamak için pek çok ayrım gerekli o l d u ğ u n d a n . Enegram hassas ve karışıktır. Bu bölüm Enegramın bütün nüansları hakkında değildir: onun yerine tanınılan okumadan Önce bilmeniz gereken pratik noktaları size tanıtacaktır. Bu bölümdeki açıklamalar bilinçli olarak m ü m k ü n olduğunl a basit tutulmuştur.
ENEGRAMIN
YAPISI
Enegram ilk bakışta karışık görünse de. gerçekle yapısı basittir. Dairenin çevresinde eşit uzaklıkta dokuz nokta vardır. Si-
31
hk tipinin, duygularıyla ilgili güçlü yetenekleri ve kusurları vari l l i . Bu yüzden, duygu üçlüsünde yer almakladır. Yedi numaralı kişilik tipinin harekele g e ç m e k ile ilgili yetenek ve kusurları Vardır ve bu yüzden İçgüdüleriyle Hareket Edenler Üçlüsünde M I alır. Her kişilik tipi için durum böyledir. Her üçlünün kişilik tipleri gelişigüzel bir şekilde bir a r ı y a gelmemiştir. Her tip o üçlüyü oluşturan psikolojik yetenekleri tez, antitez ve sentez oluşturan bir "diyalektiğin" sonucudur. Her ıiı, İnde tiplerden biri o özelliği fazlasıyla taşırken, diğeri o beceı i v e yeterli derecede sahip değildir ve üçüncüsü ise hiç sahip del i l d i r . Bu ilişkiler aşağıdaki illüstrasyonda gösterilmektedir. 9 İlişki kurmayı asla beceremez X linin/ kişilik tipinin size ya da başka birine uyup uymadığını ı
ek için bir kontrol listesi olarak kullanabileceğiniz elli veı daha fazla sayıda anahtar sıfat verdiği için. Özellikle profiller bölümü çok yararlıdır. Daha sonra anlatılan tipin temel psikolojik dinamiklerini su¬ ı bir Başlan Sona bölümü vardır. Baştan sona b ö l ü m ü n d e k i 51
Kendi tipinizi ve arkadaşlarınızın tiplerini kolayca bulmanıza karşın insanları sınıflandırmayı zor bulabilir ve nereden başlayacağınızı bilemeyebilirsiniz. Her iki durum da normaldir. B i rinin hangi tipe ait olduğu her zaman belirgin olmayabilir ve yeteneklerinizi geliştirmek zaman alır. Sağlıklı ve sağlıksız çeşitli durumları teşhis etmeye çalışan, tıp fakültesine yeni başlamış bir öğrenci gibi olduğunuzu hatırlayın. Önemli semptomları teşhis etmeyi öğrenmek ve onları normal durumlara uygulamak pratik gerektirir. Bazılarının psikoloji konusunda yetenekli olduğunu, bazılarının ise olmadığını hatırlamalısınız. Eğer psikoloji konusunda veteneğiniz yoksa, bunun cesaretinizi kırmasına izin vermeyin. Açıklamaları dikkatlice okuyun. Bir şeyi kontrol etmek istediğinizde veya yeni şeyler kavradığınızda açıklamaları tekrar gözden geçirin. Yeteneğinizin ne kadar hızlı bir şekilde geliştiğine belki de şaşıracaksınız. İnsanları sınıflandırmayı Öğrenmenin bir sırrı yoktur. Hangi "/elliklerin hangi kişilik tipine ait olduğunu ve insanların bu " / e l l i k l e r i nasıl gösterdiklerini öğrenmelisiniz. Bunu yapmak k-ceri ister çünkü göreceğiniz gibi kişilik tiplerinin pek çok alı tipi ve tuhaf davranışları vardır. Bunun yanı sıra. farklı tipler birbirine benziyor gibi görünebilirler. Örneğin tiplerin çoğu başkalarına hükmetmeyi sever. İnsanlara emir vermelerine rağmen, bunu farklı şekillerde ve farklı nedenlerle yaparlar. Sekizler insanlara hükmederlerken şu mesajı verirler: "Dediğimi yap çünkü ben senden güçlüyüm ve itaat etmezsen seni cezalandırırım." Hırler ise insanlara hükmederken şu mesajı verirler: "Benimle u ı tışma; sadece dediğimi yap çünkü ben haklıyım." Sekizler isledikleri gibi davranamadıkları için intikam almak amacıyla güç ve yeteneklerini zarar vermek için kullanırlarken birler insanları ne yapmalarını söylerken kendilerini haklı göstermek için yau.lınaz doğrularına başvururlar. Değişik şartlarda diğer tipler de 53
m./da başkalarına da yer vermeli, ben-merkezci olmaktan ka) " y ' " i d i n i z i astığınızda, gerçek hayatınızın kalitesi fonu doğrulayacak. Sadece anlık bile olsa, hem kendiniz hem de Hindiniz, aşmış bir şekilde yaşadığınız için aydınlanacaksınız :
7
55
KISIM 2 Dokuz Kişilik Tipi
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İKİNCİ TİP: Y A R D I M S E V E R İKİNİN PROFİLİ Sağlıklı: Cömert, taral'sız ve fedakardır. İnsanları karşılıksız bir şekilde sever. İnsanların duygularını anlayabilir. Şefkatli, duyarlı,sıcak ve ilgilidir. Teşvik edici ve vericidir: Yardımsever. Sevgi dolu bir insandır. Normal: Duygularını gösterebilen, hayranlığını abartılı bir şekilde gösteren, arkadaş canlısı ve iyi niyetli bir insandır. Fazla yakın olarak sahiplenebilir: Fedakar, anaç bir insandır. Kendine önem verir: Vazgeçilemez biri olduğunu düşünür fakat insanlar için yaptıklarını abartır. Otoriterdir ve himaye etmeyi sever. Sağlıksız: İnsanları kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirir. İnsanların kendilerini suçlu hissetmelerini sağlayarak kendine borçlu hissetmelerini sağlar. Motivasyonları ve davranışları konusunda kendini aldatır. Hükmedici ve zorlayıcıdır: İnsanlar 59
İ J kullanırlar. Sevgi bayrağı allında yürüyenler arasında çok iyi Itlyetli meleklerden nefret dolu şeytanlara kadar çeşitli insanlar l/ardtr. iki numaralı kişilik tipini anlamak neden öyle oldukları»ı anlamamızı sağlayacak.
DUYGU ÜÇLÜSÜNDE Ikdcr insanlar için güçlü duygular hissetmekle beraber duygularıyla ilgili potansiyel problemleri vardır, olumsuz duygulaI , m a l
ederek, olumlu duygularını abartılı bir şekilde ifade derler, kendilerini sevgi dolu, hassas insanlar olarak tarif ederin ama insanları sadece karşılığında sevilmek için severler. Ancak sağlıklı ikiler bütün kişilik tipleri içinde en düşünceli K sevgi dolu insanlardır. Güçlü duygulan olduğu ve insanları P'içekten önemsedikleri için insanlara yardım etmek amacıyla ne gerekiyorsa yaparlar. Ancak ruh sağlıkları bozulduğunda, olumsuz duygularının varlığı ve bunların yoğunluğu hakkında kendilerini kandırırlar ve ne kadar hükmedici ve bencil oldukla*WmazİBT. Göreceğimiz gibi. kişilik tipleri arasında en sinsi olanlarıdırlar çünkü kendilerini insanlar için feda ettiklerine inanarak en bencilce işleri yaparlar. Kendilerinin çok ı\ı olduklarına inanarak en büyük kötülükleri yaparlar. 1
f
a
r
i
a
n
a
Problemin temelinde normal ikilerin bile kendilerini olduklaM uıbi görememeleri vardır. Aslında karışık motivasyonları.çeI f k i l i duyguları ve tatmin etmeleri gereken kişisel ıhtıvaçlan -lan insanlardır. Bunun yerine, çok parlak insanlar olduklarına inanarak olumsuz duyguları olduğuna inanmazlar ve yavaş yata; kendilerini inkar ederler. İkilerin kendilerini nasıl kandırdıkU ı n ı anlamak zordur: üstesinden gelmeleri gereken şey istekleıııu elde etmek için insanları kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeleridir. Çok erdemli olduklarına inanırlar. Ne kadar kotu olurlarsa, onları anlamak o kadar zorlaşır. Devamlı olarak kendilerini aklarlar ve sizden de aynı şeyi yapmanızı isterler. 61
hepsi bunu farklı şekillerde gösterirler. İkiler olumsuz duygula¬ n olduğunu inkar ederler. Olumsuz duygularını sadece kendilcı inden değil başka insanlardan da saklarlar. Herkes gibi ikiler de laldırgandırlar. Ancak bunun varlığım ve yoğunluğunu fark etmekten kaçınırlar çünkü imajları açık bir şekilde d ü ş m a n c a dav¬ ' alarma izin vermez. Ancak saldırganlıklarının kendileri del'd başkalarının yararına olduğuna ikna olurlarsa öyle davranır¬ I U V t r m a l ve sağlıksız ikiler açık bir şekilde bencilce veya düşmanca davranırlarsa hem erdemli imajlarıyla çelişkili davranmaktan hem de insanların kendilerinden uzaklaşacaklarından k--ıkarlar. O yüzden bencil veya düşmanca duyguları olduğunu inkıır ederler. Davranışlarını hep kendilerini haklı çıkaracak şekilde yorumlarlar. Sonunda bunu alışkanlık haline getirerek gerHk işlekleri ve davranışları arasındaki çelişki konusunda kendiItriııi kandırırlar. Kendi zihinlerinde bencil de saldırgan da o l madıklarını düşünmelerine rağmen hem bencil hem de saldırgan bil şekilde davranabilirler. Motivasyonlarının kaynağında sevilme ihtiyacı vardır. A n • lk sevilme ihtiyacı ihtiyaçları kolaylıkla kontrol etme işleğine îebilir. Yavaş yavaş insanları kendilerine bağımlı bir hale | m irken, kaçınılmaz bir şekilde kendilerine içerlerler. Yine de. '" ıimtartn ne kadar iyi olduklarını onaylamalarım isterler. İnsanlın konimi etmek istedikleri için insanlarla aralarında çatjşma:,
ya Çıktığında, sağlıksız ikiler "haksızlığa uğradıklarını"" - ' - Kendilerini, canlarını insanlar için feda eden fakat • k d i ı edilmeyen şehitler olarak görürler. Saldırgan duyguları ve V ı İçmeleri sonunda psikolojik kökenli şikayetler ve fiziksel raU l ../hklar ortaya çıkar. Bu rahatsızlıkları.insanların kendileriy,lirll
r
• İlgilenmeleri için kullanırlar. Sevgi adına hasta olduklarını didinilirler. İnsanların sevgisini kazanmak ikiler için önemlidir çünkü pailtlilcri olarak sevilmcyeceklerini düşünürler. Ancak her za63
onları o kadar çok severler. Dahası,erdemi i olmanın Ödülü yalnızca erdemli olmak değildir: Erdemli olmanın ödülü mutlu o l maktır. Çok sağlıklı ikiler iyi oldukları için mutlu ve coşkuludurlar. Dünyanın en çok neşe saçan insanlarıdırlar. Gerçekten iyi olmak ve insanlar için iyilik yapmaktan kaynaklanan tarif edilemez mutluğu yayarlar. Çok az insan karşılıksız sevgiye sahip olabilir ve olabilenler bunu reklam aracı yapmazlar. Kendilerini böyle d ü ş ü n m e y e c e k kadar alçakgönüllü olmalarına rağmen, bunu yapabilenler bir aziz mertebesine yaklaşırlar. Aziz oldukları söylendiğinde ulanırlar çünkü erdemlerinin ne kadar kırılgan olduğunu bilirler. Öyle bile olsa, çok sağlıklı ikiler insan doğasının çıkabileceği en yüksek tepeye çıkabilen insanın bir örneğidirler. Kendi hayatlarında başkalarına yer vermek için egolarını aşmak için girdikleri hiç bitmeyen savaşı kazanmışlardır. Gerçekten sevmeyi öğrenmişlerdir.
İNSANLARA ÖNEM V E R E N KİŞİ Her zaman fedakarlığın zirvesinde yaşamasalar da. sağlıklı ikiler insanların mutluluğuna önem verirler. Kişilik tipleri için¬ de. insanların duygularını en iyi anlayabilen tiptir. Empati. başka bir insanın duygularını anlamak için kendinizi onun yerine koymaktır. Empati başka insanların duygu ve ihtiyaçlarını kendinizinmiş gibi anlamanızı sağlar. Sağlıklı ikiler ••mpati sahibidirler ve şefkat ve ilgi duyarak kendilerini başka insanların yerine koyabilirler. Acı duyanların duygularını anlayacak kuvvetleri vardır. Örneğin, televizyonda bir felaketin meydana geldiğini öğrenirlerse, kalpleri acıyla dolar. Arkadaşlarının evlilik veya iş problemleri onları derinden etkiler. Sadece birinin nasıl hissettiğinizi bilmesi, sizinle beraber ağlaması.sizi önemsemesi, ihtiyaçlarınızı ciddiye alması ve size yardım elmek için elinden geleni yapması bile üzüntülü olduğunuzda çok rahatlatıcıdır. 67
Sağlıklı ikiler yapması zor veya fedakarlık gerektiren işlerde I M , . insanlara yardım ederler. İnsanların maddi, psikolojik, duy• " ıl ve ruhsal ihtiyaçları konusunda çok düşüncelidirler. İkiler lı>/ durumlarında olağanüstüdürler çünkü insanlar onlara güve¬ I"'» eklerini bilirler. Gecenin yarısında arayıp yardım isteyebil- M eğiniz insanlardır. Zaman. ilgi. para ve diğer kaynaklarını II . l ü arca harcarlar. Benzersiz ilgi ve yardımseverlikleri için tamlar ikileri gerçekten de ararlar. Suglıksız ikilerin cinstyele bakmaksızın herkes üzerinde İyi . ık.U n vardır çünkü sevgileri çok belirgindir: İnsanlara binle¬ ' gerçeklen önemsediklerini hissettirirler. İnsanların Miıdckı iyiliğe tanrısal bir önem verirler. İnsanlara cesareı veHrleı ve içtenlikle iyi yanlarını Överler. Diğerlerinin iyi hisseli n . I . um sağlarlar ve güven verirler. Herkesin ıhlıyaç duyduğu İlgi ve takdiri göstererek insanların özsaygılarını artırırlar. o n l a r
Amaçları bu olmamasına rağmen, insanları Önemseyerek. Pnlura inanarak ve onların yanlarında olduklarını hissettirerek lann üzerinde derin bir etki sahibi olurlar. İnsanların iyi • \ ler yapacaklarını beklemek ve onlara inanmak insanların özr ' o , illerinin a n m a s ı n ı sağlar ve harika işler çıkarmalarını sağ| l ) m ak bir ortam sunar. Dolayısıyla, sağlıklı ikiler iyi bir anne veya baba örneğidirp Karşılaştıkları herkese anaç veya babacan davranırlar. İyi babalar çocukları için en iyi olanı isterler. Etkin bir şe' kilde onların mutluluğunu isterler. Aynı şekilde, sağlıklı ikiler ile insanlara destek verip cesaretlendirerek, olgunlaşıp kendi (Üçlerini keşfetmelerini sağlayarak etkin bir şekilde mutluluklarım gözetirler. c
v e
Başka bir deyişle, yardımseverliğin eylem halindeki somu! sembolleridirler. Sağlıklı ikiler birer aziz olabilir veya olmayabilirler ama her iki durumda da sevgi dolu. y a r d ı m s e v e r ve özenil olmaya çalışırlar. Bu. onların idealidir ve sağlıklı ikiler bir şe kilde bu ideallerini gerçekleştirirler. 69
duygularını ifade etmek istediklerinden emindirler. Ancak inHtlara olan sevgilerini abartılı bir şekilde gösterdiklerinde, hu P ek sevginin yerini abartılı bir övme alır. Bu övgünün amacı ıçekte kendisinin övülmesidir. Din yaşamlarında önemli bir rol oynar. Normal ikilerin dini İnançları samimi olabilir ve dini gereklerden dolayı insanlara o ılık yapmak isteyebilirler. Ancak, din onların kendilerine bakışları için çok uygundur. Din iyi niyetli imajlarını destekler ve Şten görünmelerini sağlar. Ayrıca çok sevdiği konular olan sevı*ı dostluk, fedakarlık, iyilik hakkında konuşmaları için bir kelime hazinesi ve saygın bir değerler sistemi verir. Din normal ikilerin bir melek derecesine yükselmelerini sağlar ve böylece \ok az insan onların amaçlarını sorgulayabilir. Din onların guıııılarını da okşar: Bir kurtarıcı ve mucizeler gerçekleştiren biri olarak düşünülmekten zevk alırlar. Sevgilerinin insanları fethetmesi, diğerini iyilikle yenmek ve iyilikle insanların gönüllerini fethetmek şeklinde hayalleri vardır. Hepsi de ikilerin kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan dini konulardır. Sağlıklı ikilerin insanları içtenlikle takdir etmeleri normal ikilerde yerini ilgiyi incelikli şekillerle kendine ç e k m e y e çalışan hır benmerkezciliğc bırakmıştır. Her durumda, duygularının denliliğinden ve İyi niyetlerinin ne kadar içlen olduğundan bahsederler. Normal ikiler insanlara güzel sözler söylerlerken, aslında en ilgili dinleyicileri kendileridirler. Güzel düşünceleri kendileııııı iyi hissetmelerini sağlar ve insanlara, sağlıklı ikilere göre. daha az içtenlikle ve daha az yardım ettiklerinden, nasıl hissettiklerini anlatmak için bol zamanları vardır. İnsanları.en derin düşünceleri ve özel hayatlarının mahrem detaylarım anlatmaları İçin cesaretlendirerek duygularını paylaşmayı severler. Rahatsız edici detaylarla ("Bizden konuşalım." "Niye bana direniyorsun'' Yoksa artık beni sevmiyor musun?) arkadaşları ve arkadaşlıkla ıı hakkında konuşmayı severler.
71
i v e verene kadar arkadaşlarının her sorunuyla ilgilenirler. , kırın kendilerine ihtiyaç duymalarını (sevgi, tavsiye, onay I . \ .ı rehberliklerine) isledikleri için. insanların iyiliği için oldu| ı düşünerek, işlerine karışmakla tereddüt etmezler. Kişisel prulnı sormakta da yanlış bir şey görmezler. Pek çok insan redA Imcye çekindikleri ya da onlara bağımlı oldukları için sorulaıına cevap verirler. Sorun bilgi akışının tek yönlü olmasıdır: Mormal ikiler, insanların anlatmak istediklerinden fazlasını öğleıuuek isterler. Ne de olsa, sorunları olan onlar değildir: Onlar n/ııı sorunlarınızı çözmek için oradadırlar. Normal ikiler insanların hayatlarına hızla karışıverirler; intanlar uzaklaşmakta zorlanırlar. İnsanlar ikinin sevgisine -veya K» ilmek işleğine- katlanmak zorunda kalırlar ve ne yazık k i , bu insanları rahatsız eder. İnsanların işlerine karışmalarının, sevdik , ı ini düşündükleri insanları rahatsız etmesi şaşırtıcı delildir, (özenli annenin sevgisi boğucu bir hal almıştır.) Ancak sevgileri için kendilerini feda ettiklerinden, bundan yararlanan insanlar şikayet etmezler. \ o r n i a l ikiler, insanlar için kendilerini feda ellikçe, insanlar üzerinde hak sahibi olduklarına inanırlar. Arkadaşlarını sahiplenirler ve inanılmaz derecede kıskanırlar ya da onları koruyucu bir tavır takınırlar. İnsanlar üzerindeki etkilerini azalacağından korkarak arkadaşlarını birbirlerine tanıştırmazlar veya birbirleriyle yakınlaşmaları için teşvik etmezler. En çok hoşlarına giden şey. insanların bir sorun yaşamalarıdır: Arkadaşlarının hayallaı ında her şeyin yolunda gitmesinden veya insanların onlar olmadan da yapabileceklerini öğrenmelerinden hoşlanmazlar. İnsanların hayatlarından çıkıp gitmelerine katlanamazlar. Ruh sağlıkları bozuldukça, bu önemli bir sorun haline gelir. İnsanların hayatlarında her an bir problem ortaya çıkmasını istiyor gibidirler. İnsanların, her çeşit kişisel sorunda başvurdukları biri olmak onları mutlu eder. Doğal olarak, insanların 7.1
Ot abanırlar. Hastalıklar, hafif sinir bozuklukları.hastalık hastaı olma halleri ortaya çıkar. Bu salbadaki normal ikiler düşündükleri kadar sevgi dolu delildirler. Güçlü bir egoları vardır ve bunu muhtemelen inkar etmezler. (Egoları olduğunu hiçbir zaman inkar e t m e m i ş l e r d i r uma iyi niyetli ve sevgi dolu olduklarını iddia etmişlerdir.) Doğrudan ifade edemediği kişisel ihtiyaçları ve saldırgan dürtüleri de vardır. Bencilce davranarak insanları kendilerinden uzaklaştırmaktan korktukları için. yaptıkları hiçbir şeyin y a n l ı ş olamayacağına kendilerini ikna ederler çünkü çok ö n e m l i insanlar o l duklarına inanırlar. İçlerinde kaynayan bir öfke v a r d ı r . Bu. insanları kendi çıkarları İçin kullanmak, zorlama ve intikam için bu kaynak oluşturur.
S A Ğ L I K S I Z İKİYİ A N A L I Z E T M E K KENDİNİ A L D A T A N MANİPÜLATÖR Bu noktada, ikiler hızla kölüye gilmeye başlarlar. Saldırganlıkları güçlü bir şekilde uyanır. Ancak iyi imajlarıyla çelişeceği için, gerçek duygularını yansıtamazlar. Sonuç olarak, insanların ümitsizce aradığı sevgiyi onlara vermek için onları kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirerek saldırganlıklarını dolaylı bir »ekiİde yansıtırlar. Ancak, ironik olan şudur k i . insanları kendi sıkarları için kullandıkça, insanlardan aldıkları tepkiler onları asla tatmin etmeyecektir. Sevilmediklerini hissetmek onları üzmekle kalmaz, bütün değer sistemlerinin -'*sevgi'"nin değerini- s o r g u l a m a l a r ı n a neden olur. Eğer sevgi istediklerini elde etmelerini s a ğ l a m a z s a , ne sağlar? Sevmiş ve kaybetmiş oldukları için öfkelidirler. Sevgileıi içten değildir. Onun yerini insanlara -kendi çıkarları için- iyi görünmek almıştır. Hala sevgi ile ilgili kelimeleri kullanmakla beraber, bunlar, kendi çıkarlarına hizmet eden, belli etmemeye
75
iddia ederek başkalarını kendi davranışlarıyla kıyaslayıp onların davranışlarım kötü gösterirler. Sevgi adına istedikleri gibi dav-
nmriar. Sahip olduklarını düşündükleri erdemler ile gerçek davranışlarının arasındaki uçurumu g ö r m e m e k için kendilerini kandırırlar. Ne kadar yıkıcı davranırsa davransınlar, kendilerini kandırarak yaptıklarının iyi olduğuna inanırlar. Zihinlerinde, hala iyi niyetli ve sevgi dolu insanlardır. Sağlıksız ikiler, mantıklı olmadıklarından, insanları kendi çıkarları için kullanmakla bir sakınca görmezler. Kendilerini kandırarak, hayallarmı.kendilerine göre mantıklı bir şekilde görürler. Kendilerini daima iyi olarak gördükleri için hiçbir suçluluk duymadan her şeyi yapabilirler. İnsanların kendisinden kopmalarını İslemediği için. insanları kendi çıkarları için kullanan bir ikiden uzaklaşmak çok zordur. Eğer sağlıksız ikiler, sadece çıkarları için insanları kullanmakla kalsaiardı.sadece bir baş belası olurlardı. Ne yazık k i . bundan daha kölü olabilirler. HÜKMEDEN ZORBA Normal ikilerde g ö r d ü ğ ü m ü z hUkmedicilik. sağlıksız ikilerde nevrotik bir şekilde insanlardan zorla sevgi istemeye dönüşmüştür. İnsanlardan istediklerini almaya hakları olduğunu düşünürler. Bakış açılarına göre. daha önce fedakarlık yaptıkları için nisanlar onlara islediklerini vermek zorundadırlar. Azizler için, nevrotik ikilerle uğraşmak olağanüstü derecede /oıdur. onlarla yaşamak ise cehennemin ta kendisidir. Fedakarlık yapmaktan yorulmuşlardır. Arlık insanlardan kendi ihtiyaçlarına öncelik vermelerini islerler. İnsanlara çeşitli şekillerde hizmet ederek ihtiyaçları dolaylı bir şekilde karşılanan egoları yüzeye çıkarak ve insanlardan taleplerde bulunarak intikam alır. Sevgi adına, ustalıkla, insanların cesaretlerini kırarak onları 77
arkadaşlarının kendilerine güvenmelerinden ve hayranlık duymalarından zevk aldığını hatırlamak gerekir. Söz ve dürüsllüğünden şüphelenilmeyen öğretmenler, papazlar, bakıcı veya hemşireler olabilirler. Bu safhada, ikiler nevrotik oldukları ve htemelen akranlarıyla samimi ilişkiler kuramadıkları için duygusal ve cinsel ihtiyaçlarının giderilmesi için çocuklara y ö nelebilirler. Ihından başka, insanları çıkarları için kullandıkları ve kendilerini kandırdıkları için, zayıf çocuklardan faydalanabilirler. < lerçekten de çocukların aciz olmaları ikileri cezbeden çocukları önce korkutarak sonra da kurtarıcı rolüne soyunarak teskin ederler,
PSİKOLOJİK KÖKENLİ HASTALIKLARIN KURBANI İnsanlardan sevgi istemek onları bir yere götürmezse, sağlıksız ikiler başka bir yol denerler. Sevilmeyi, İlgi görmeyi ve takdıı edilmeyi her zamankinden daha çok isterler. Fiziksel hastalık aradıkları ilgiyi bulmalarını sağlayabilir. Çözüm hasta o l Maklın İnsanların ona bakmaktan başka çareleri kalmayacaktır. İlgi görmek sevginin yerini tutmaz ama hiç yoktan iyidir. Nevrotik ikiler, bilinçsiz bir şekilde ruhsal yönden parçalanmayı dileyerek, her zaman arzuladıkları sevgiye ulaşmayı isterin Sözlerinden ve hareketlerinden sorumlu tutulmaktan korkarlar, Saldırganlıklarının ikiyüzlülüklerini ortaya çıkardığından ve hu yüzden sevilmeyeceklerinden korkarlar. Geçmişteki yıkıcı davranışları sorumluluğundan kurtulmak ve cezalandırılmamak umacıyla fiziksel bir çöküntü yaşarlar. En azından zihinlerinde, fiziksel çöküntü iddialarını haklı çıkarır: Hiçbir zaman kendiledüşünmemişler, insanların nankörlüğünün kurbanı olmuşlar ıı- başkaları için kendilerini feda etmişlerdir. Nevrotik ikilerin sağlıkları kötüye gider çünkü inatçı ve zor nldııklan kadar, büyük çelişkiler içinde yaşamanın gerginliği de 79
IKININ D İ N A M İ K L E R İ N İ ANALİZ E T M E K ÇO/.ULMK YÖNÜ: İKİ SEKİZE YÖNELİR Normal ve sağlıksız ikilerin temel problemleri saldırganlıkı iri) lıı Mizleşmemeleridir. Hastalıklarının ve acılarının derinlikle bile, insanların ilgilerini istediklerinin bilincindedirler ve bu düşünce onları öfkelendirir. Yatağa düşebilir veya hastaneye yatabilirler ama ne delidirler ne de gerçeklerden kopmuşlardır. I lolayısıyla, fiziksel bir şekilde çöküntü yaşamaları uyumlu M I da (çünkü hastalık ve fiziksel yetersizlik insanlara şiddet Uygulamalarını imkansız kılarl.bu uyum şekli uzun sürmevehittl Bununla birlikte, iyileşebilirler ve sekize yönelebilirler. Sek i / . ' yönelmeleri, saldırgan duygularının yıkıcı davranışlara d ö nü ilııesine neden olur. 1
Ancak, hala nevrotik oldukları için. saldırgan dürtüleriyle vapıcı bir şekilde başa çıkamazlar. Kinleri sevgilerini onlardan rsııgrycnlerc yönelir. Dolayısıyla, nevrotik ikiler sekize yöneldiklerinde İstedikleri gibi davranmayanlara saldırırlar. Bastırdıkları nefret gün açığa çıkar ve geçmişte kendilerini yeteri kadaı sevmeyenlere yönelir. Sevgi nefrete ve için için yanan neft t i şiddet ve yıkıcılığa dönüşür. Sekizin alanına giren iki muhteinclcn fiziksel şiddete başvurur, hatla cinayete kalkışır. En büvuk risk grubu aileleri ve sevdikleridir. Hasta ve kendini feda . den şehit, acı çeken aziz insanları feda eden bir canavara d ö nüşmüştür.
BÜTÜNLEŞME YÖNÜ: İKİ DÖRDE YÖNELİR Sağlıklı ikiler dörde yöneldiklerinde, kendilerinin bilincine \ ar arak duyguları.özellikle saldırganlıklarıyla irtibat kurarlar, kendileri ve amaçlarını incelemek istemezken, kendilerini tanımak istemeye başlarlar. Kendileriyle bütünleşen ikiler, olumlu duyguları kadar olum81
Hl as. Alan Alda, Bili Cosby. Ann Landers. Florence Nighllngale, Levviss Caroll. Melanie Hamilton VVİlkes ve Jean Bro•Ite Kısmen bir kanadının prensipleri nedeniyle, bu alt tipin sağlıklı insanları insanlar için önemli hizmetlerde bulunabilirler. İnMnlura öğretmek, hayatlarını geliştirmek ve bir amaç için yaşamak dikkate değer kişilik özellikleri arasındadır. Pek çok yardım cemiyetini, dini ve yardım organizasyonlarını kuranlar ve -.mineliler arasında onlar da vardır. İnsanlara m ü m k ü n olan en I) ı hizmetleri vermeye çalışırlar ve bunu diğer alt tipten daha alsak gönüllü ve içten bir şekilde yaparlar.Bir amaç ile gerçekle¬ " ve değerlere entelektüel bir bakış açılarının yanı sıra duyguMİ bir sıcaklıkları olduğu için iyi bir öğretmen olabilirler. Bir Öğretmen ve ebeveyn olarak teşvik ve takdir edicidirler. Hu alt lipin normal insanlarında, bireysellikleri ve idealleri .11.ısında bir gerginlik vardır. İki olarak insanlarla empati kurarl ıı .una eğer güçlü bir kanatlan varsa, soyut idealleri duygulum l a çalışarak insanlarla içtenlikle empati kurmalarını engeller. Bn azından bir parçaları.ahlaki değerlerini eleştirmeye hazır bir ..- kilde bekler. Bu alt tipin normal tipleri hem kendilerini hem ile diğerlerini sıkı bir şekilde kontrol edebilir. İdealleri, özellikle sevgi ideali tarafından gizlense de aslında benmcrkczcidirler. İki alı tipin birbirleriyle çelişen eğilimlerini en açık olarak bir tandan mantıklı ve tarafsız olamaya çalışırlarken aynı anda da insanlar için Önemli olmak istemelerinde görürüz. Bu alt lipin bireyleri, kendilerinin belirlediği ahlak standartlarına uygun şekilde yaşayamadıklarında kendilerini eleşlirdikleri için üç kanadına sahip olan ikilere göre kendilerini suçlama ve eleştirmeye daha yatkındırlar. Bu alt tipin sağlıksız insanları dar görüşlü ve katıdırlar ve daima kendilerini haklı görürler. Kendilerini her zaman haklı görmeleri, kendilerini kandırmaları ve insanları kendi çıkarları için 83
önemli hissetme eğilimleri vardır, ahlaki idealleri çiğneyip suçluluk duymaktan daha çok küçük düşmek ve stalü kaybetmekten korkarlar. Bu alt tipin insanlarının ruh sağlıkları bozulursa, insanları çıkarları için kullandıkları,insanları sömürdükleri, hem insanları hem kendilerini aldaitıklan.fırsatçı ve nevrotik bir şekilde istedikleri her şeyi elde etmeye hakları olduğuna inandıklarından dolayı insanlara duygusal yönden büyük zararlar verebilirler. İnsanlara aşırı derecede düşmanca davranabilir ve onları kullanabilirler: Cazibelerinin altında kötülük yatar. İnsanlara ciddi zararlar verebilecek psikopatlardır. Kötü niyetlidirler. Sahip olamadıkları şeylere, özellikle ilişkilere zarar vermeye yatkındırlar. Uç kanadına sahip olan ikiler hastalık derecesinde kıskançtırlar ve tutkularının neden olduğu vahşi cinayetler işleyebilirler.
SON SÖZLER Geriye baktığımızda, sevme ve sevilme istekleri, gerçek özsaygı ve insanları kendi çıkarları için kullanarak kendini iyi hissetme arasında kalarak çelişkiler yaşadıklarını görürüz. Ne yazık k i , sağlıksız ikiler. Olhello gibi, ne mantıklı ne de güzel bir şekilde sevebilirler. Ancak, en azından kendi bakış açılarına g ö iı'. sevmek için çaba göstermişlerdir. Amaçlarının asaleti ve bunu başaramamaktaki trajedi tam bu noktadadır. Nevrotik ikilerin en büyük korkularını gerçekleştirmeleri ironiktir: Sevilmek islerler ama sonunda nefret edilirler, en azından kıınse tarafından istenmezler. Karanlık bir şekilde komik olan ikinci ironi, hasta ve nevrotik ikiyle ilgilenecek tek kişinin bir başka iki olmasıdır. Diğer i k i , kendi çıkarları için fedakarlık yapıyorsa, birbirine benzeyen ve insan ruhunu tüketen bu iki insan aı.ısında bir irade düellosu yaşanır. Sonuç korkunç bir ölüm ikilisidir. Bu kişilik tipinden bir ders alacak olursak. İkilerin sevginin 85
BEŞINCI BOLUM
ÜÇÜNCÜ TİP: MOTİVE E D E N Ü Ç Ü N PROFİLİ Sağlıklı: Kendinden emin. enerjik, uyumlu, genellikle fizikH l olarak çekici ve popülerdir. Kendini geliştirmek konusunda a/imli, seçkin ve hayranlık duyulacak özelliklere sahiptir. İnsanİÜ unun gibi olmak isterler. t trtalama: Prestij ve statüyle ilgilenmektedir: Kariyer ve bahtlıya çok ö n e m verirler. Kendi görünümlerine olduğu kadar k a k a l a r ı n ı n gözünde nasıl göründüklerine de önem verirler. Mantıklıdırlar, daima bir bedelleri vardır ve verimlidirler. Heıph davranırlar ve duygularını belli etmezler. Daima kendileri¬ cliştirme çabası içindedirler ve olduklarından daha iyi g ö rünmeye çalışırlar. Narsist. kibirli ve gösterişe düşkündür. İnini,m küçümser ve sevmez. Sağlıksız: Fırsatçı ve çıkarcı olabilir. Çok yalancı ve hilekardll Kincidir ve sahip olamadıklarına zarar verme eğilimindedir. Sabotaj, cinayet ve suikast gibi psikopat eğilimleri vardır. 87
bir imajınız varsa siz de bir yıldız hatta ilah olabilirsiniz. Bu k i şilik tipi ilgi ve onay aradıkça daha boş hale gelen insanların bir örneğidir.
D U Y G U ÜÇLÜSÜNDE Duygu üçlemesinin öncelikli tipi olan üç numara duygularından en çok uzaklaşan tİplir. Sonuç olarak üç numaranın kimlik sorunu vardır. Görüntüleri ve gerçek kişilikleri arasında bir uçunun vardır. Zamanla imajları sahip oldukları tek gerçek haline gelir. Bu tipin ortalama bireyleri zaman zaman gerçek karakterlerini gösterebilirler. Bu kişilik tipinin bireylerinin en büyük problemleri duygu ve sınırlılıklarını, dolayısıyla kendilerini tanıyamamalarıdır. Bu tipin sağlıklı bireyleri hayranlık duyulmayı hak ederler çünkü sahip oldukları becerileri kazanmak için çok çalışmışlardır. Kendilerine güvenmekle haklıdırlar ve hem özel hayatlarında hem kariyerlerinde el üstünde tutulurlar. Çok seçkin insanlardır. Ancak bu tipin ortalama bireyleri başkalarından üstün olmayı istediklerinden başarı ve prestij kazanmak için çok çalışırlar. Kendilerini geliştirmek yerine insanları etkilemeye çalışırlar. Hesaplı ve mantıklıdırlar, başarılı olmak ve ilgi ç e k m e k için imajlarını ustalıkla değiştirebilirler. Bu tipin sağlıksız bireyleri sahte üstünlüklerini sürdürebilmek için insanları kullanmaktan kaçınmazlar. Kazanmak için her türlü hileye başvururlar. Çok kıskançtırlar. Başkalarının başarılarını hazmedemez ve zarar vermek için ellerinden geleni va parlar.
DÜŞMANLIK V E NARSİZM Bu üçlünün diğer tiplerinde olduğu gibi bu tip de kendinden daha başarılı olanlara karşı düşmanca davranır. İki ve dört nu89
kakırına bağımlı olmaları ve narsist yapıları nedeniyle bunu hiçbir zaman fark edememeleridir. Narsisllikleri ağır bastığında düşmanca tavırları nedeniyle insanlarla beraber y a ş a y a m a z l a r ancak başkalarının ilgisi olmadan bir hiç oldukları İçin insanlar olmadan da yaşayamazlar.
ÇOCUKLUK TEMELLERİ Bu kişilik tipinin davranışlarının arkasında kendilerini anneleri veya annelerinin yerine koydukları biriyle özdeşleştirmeleri yatmaktadır. Her ilişkiye annelerinin kendilerine gösterdikleri ilgiyi bekleyerek başlarlar. Annelerinin kendilerini hayranlıkla sevdiği gibi bütün dünyanın da aynı şekilde sevmesini beklerler. Anneleri kendilerini nasıl el üstünde tuttuysa bütün dünyanın da aynı şekilde el üstünde tutmasını beklerler. Annelerinin hayranlık dolu bakışları nasıl kendilerini ö n e m li htssetlirdiyse başkalarında da aynı hayranlık dolu bakışları görmeyi beklerler. Hayranlık kendilerini canlı ve Önemli hissetmelerini sağlar. Hayranlık olmadan kendilerini boş ve düşman bir dünyada hissederler çünkü kişilikleri tehdit edilmiştir. Ancak insanlara bu şekilde bağımlı olmaları kişiliklerinin gelişmesini engellemektedir. Hiçbir çaba göstermeden anneleri tarafından onaylandıkları için sınırlılıkları olduğunu hiçbir zaman öğrenemezler. Süper egoları hiçbir zaman tam olarak gelişmez. Bunun yerine idleri ve kendilerini üstün g ö r m e özellikleri olağanüstü hır şekilde çelişir. Sınırsız potansiyelleri olduğuna inanırlar ve bunun sonucunda yapabileceklerinin ötesinde beklentilere girerler. Bu olağanüstü beklentileri nedeniyle gerçeklerle karşılaştıklarında hayal kırıklığına uğrarlar. Psikolojik gelişimleri bir yandan bu tipin sağlıklı ve ortalama bireylerini başarıya yönlendirirken öte yanda sağlıksız bireyleri hiç rahatsızlık duymadan insanları kullanabilirler çünkü ön91
Dünyanın sahte hayallerinden ve gerçekçi olmayan beklentilerden uzak durmamızı sağlar. Kendini kabullenme, en basit anlatımıyla, sınırlılıklarımızın farkına varmaktır. Bu tipin sağlıklı bireyleri kendilerini kabullenerek yetenekleri ölçüsünde kendi¬ lerini geliştirme sorumluluğunu alırlar. Bu durumda bu tipin sağlıklı bireyleri kendileri hakkında alçakgönüllü ve doğrudan bir şekilde düşünmektedirler çünkü enerjileri sadece kendilerine yönelmiştir. Samimi ve güvenilirdirler, olduklarından ne daha fazlası ne de daha azı. Gerçekleri ve hayalleri kişiliklerinin gelişecekleri bir temel oluşturacak şekilde birleşmiştir. Duyguları başkalarının taklidinden değil gerçek kişiliklerinden gelmektedir. İnsanları oldukları gibi görürler snnkü kendilerine de oldukları gibi davranmaktadırlar. İnsanlaıı kendilerini tatmin edecek araçlar olarak görmek yerine onlara değer vermektedirler. Bu tipin sağlıklı bireyleri ancak kendilerin i kabullenebildiklerinde bireysel olarak gelişebilirler. Ancak bu şekilde bir bütün olarak varolabilirler. Gelişimleri içsel ve k i şiseldir, değişiklik davranışlarında değil değerleri ve yaklaşımlarındadir. Bu tipin çok sağlıklı bireyleri ne olduklanyla değil ne Otmadıklanyla nitelendirilebilirler: İmaj yönelimli değillerdir. Narsist, çıkarcı veya kötü niyetli de değillerdir. Kendilerini değerli kılabilecek potansiyele sahip bireylerdir.
KENDİNDEN EMİN KİŞİ Bu tipin en sağlıklı bireyleri bile o kadar da sağlıklı değillerdir. İç yönelimli olmak yerine reddedilme endişesiyle baş edebilmek İçin insanlarla etkileşim içine girerler. Başkalarının kendileri hakkındaki düşüncelerin farkında olarak, insanların beklentilerine uygun şekilde davranırlar. En üstün sosyal içgüdülere sahip oldukları için. yaprakların güneşe dönmesi gibi çaba göstermeden insanların beklentilerine olağanüstü bir şekilde uyum sağlarlar. Her duygusal değişiklik. 93
'inde getirir, olumlu duygular da başka olumlu duygulan beraberinde getirir. Üç numaranın sağlıklı bireyleri kendileri hakkında olumlu şeyler düşündüklerinden özsaygılarını artıracak şeyler yaparlar. Onaylanmaya alıştıktan sonra, sıradan olmaktan korkmaya başlarlar. Sonuç olarak üç numaranın sağlıklı bireyleri zaman ve enerjilerini kendilerini geliştirmek için kullanırlar. Kendilerini bir şekilde üstün bireyler olmaya adarlar. Bu grubun sağlıklı bireyleri gerek akademik, fiziksel ve gerek kültürel, profesyonel ve entelektüel yönden kendilerini geliştirmek konusunda istekli ve azimlidirler. Bu azimleri para. ün veya statü için değil kendilerini geliştirmek içindir. Ü ç numaranın sağlıklı bireylerinin hayran olunacak pek çok Özellikleri vardır çünkü gerçekten de mükemmeldirler. İster Olimpiyallarda sporcu, ister Tıp Okulunda öğrenci olsunlar başarılarıyla her zaman örnek alınan insanlar olurlar. Toplumun hayranlık d u y d u ğ u "/elliklere sahip kızlar ve erkeklerdir. (Tabii k i üç numaranın tek bir bireyi sizin hayranlık d u y d u ğ u n u z veya sahip olmak islediğiniz niteliklere sahip olmayabilir ancak toplumun hayranlık duyduğu niteliklere sahiptir.) Bundan dolayı üç numara insanları toplumun örnek aldığı değerlerin yaşayan bir örnekleridir. Olağanüstü niteliklere sahip olduklarından insanları kendilerini geliştirmek için motive ederler. İnsanlar onları örnek alıp kendi potansiyellerini geliştirmek isterler. Dahası.kendilerindekı niteliklere sahip olmaları için başkalarını özendirirler. Vücut geliştirme sporcuları iseler spor salonunda sizinle beraber çalışacaklar, m ü k e m m e l dansçı iseler size dans etmeyi öğretecekler, başarılı bir borsacı iseler size de bu işin inceiikİerinf Öğreteceklerdir. Hayatın her dakikası kendini geliştirmekle geçirilemez. Çok sevimli ve çekicidirler; son derece enerjik, gençlik dolu. ele avuca sığmaz insanlardır. İddialı ve kendine güvenen yapılarıyla kerrdileriyle dalga geçip insanların güvenini kazanırlar. Bu özel95
daş edinemezler. Yine rekabetçi yapılan başka insanları başarılarının önündeki tehdit ve engel olarak algılamalarına yol açar. Ancak çevrelerindeki insanlardan daha üstün olduklarında veya onları herhangi bir rekabet ortamında açık bir şekilde yendikle¬ rinde rahat hissederler. Bu grubun ortalama bireyleri başarının peşinden başka hiçbir kişilik tipiyle kıyaslanamayacak şekilde koşarlar. (Onları üç kelimeyle tanımlayacak olursak şu kelimeleri kullanabiliriz: başarı, prestij ve statü). Ü ç numara için başarı kazanmaktır, bir numara olmaktır. Zirveye ulaşmak ve orada kalmak için çok çalışırlar. Mesleki rekabete çok önem verirler ve Özellikle zirvede olmanın prestiji için mesleki alanlarında en i y i olmayı hedeflerler. Başarılı olmak onlar için zengin ve ünlü olmaktır, özellikle Ünlü olmak, ü n onlar için çok şey ifade eder çünkü çok sayıda insan tarafından tanınmak demektir. Ün varlıklarım onaylar: Arlık bir hiç değillerdir. Bu noktada kariyerden başka bir şey düşünmezler. Ne de o l sa ancak mesleki başarıyla kendilerine değer verirler. Kariyer planları aralıksız bir şekilde devam eder. m ü m k ü n olduğu katlar çabuk yükselmek isterler ve başarıya ulaşmak için gereken her şeyi yapmaya razıdırlar. Halta bunun için evliliklerini, ailelerini veya arkadaşlarını feda etmeye razıdırlar. Prestijli bir unvan veva iş sahibi olmak onlar için çok önemlidir. N de olsa böylelikle başarılı olduklarını hissederler. (Aynı nedenle prestijli bir kariyerleri yoksa kendilerini tehdit altında hissederler. Eğer işsizIcrse kendilerini daha da kölü hissederler.) Su katılmamış bir şekilde stalü peşinde koşan insanlar olarak sosyal merdivenleri hızla çıkmak için gereken doğru insanları tanımak konusunda usladırlar. Kariyerlerini geliştirmek için devamlı yeni insanlarla tanışırlar ve sosyal çevrelerini genişletirler. İnsanları prestijlerine göre değerlendirirler. Hep şunu soruyor gibidirler: "Ne kadar statüye sahipsin? Tanımaya değer misin?" 97
Üç numaranın ortalama bireyleri kendilerini pazarIanacak mal olarak gördüğünden başkalarının kendilerini nasıl gördüğü ve imajları onlar için en önemli şey haline gelir. Bu görüşe g ö le gerçek ahlaki değerler diye bir şey ne kendi içlerinde ne de ılış dünyada vardır. Sadece aradıkları imaj vardır. Dolayısıyla, onlar için önemli olan tek şey talep edilendir. Asıl problem şudur ki gerçek ihtiyaçlarına göre değil yansıttıkları imajın ihtiyaçlarına göre hareket ederler. İkna edici rolleıe girmekte ustadırlar. Oynadıkları rolde içten, dost. alçakgönüllü, nazik, pişman ve erdemli görünebilirler. Oynadıkları rol ve gerçek kişilikleri zamanla karışabilir. Bunun sonucunda gerçek kişiliklerini görmek daha da zorlaşır. Kendilerini nasıl çekici bir ambalaj içinde sunacaklarını iyi bilirler. Bir bukalemunun çevreye göre renk değiştirmesi gibi laikli çevrelerde farklı görünümlere girerler. Oynadığı rol başkaları tarafından benimsendiğinde artık kendi gerçekleri haline gelir. Bu grubun ortalama bireyleri çok iyi rol yaparlar. Özellikle akıllı ve iyi eğitimli biri söz konusuysa davranışlarının ne kadarının gerçek ne kadarının sahte olduğunu anlamak çok zordur. Bu kişilik tipi sadece televizyon yarışmalarındaki şov hosteslerine, güzellik yarışması adaylarına veya işinde başarıya ulaşmak isleyen gençlere özgü değildir. İşletme mastırı Öğrencisinden Beyaz Saray yöneticilerine, sporcudan politikacıya halta ressamlardan haber sunucularına kadar her yerde ve her meslekte onlarla karşılaşabilirsiniz. Onları tanımak için bilmeniz gereken görünümlerinin fazla m ü k e m m e l olmasıdır. Prova edilmiş davranışlarıyla fazla mükemmeldirler. Hoş tavırlarıyla rollerini çok iyi oynarlar. Dahası.insanların oynadıkları role kanıp kanmadıklarını da hemen anlarlar. Fazla m ü k e m m e l oldukları için onlarda neyin eksik oldıığu99
ri olmadığı İçin tek rehberleri neyin işe yaradığıdır. Teknik problemlerin üstesinden çok iyi gelmekle beraber iyi bir lider değillerdir çünkü vizyonları,başkaları için içten duyguları yoktur ve kendine özgü değerleri de yok denecek kadar azdır. Bununla beraber prestij elde etmek için lider olmak isterler. Eğer lider olabilirlerse gerçeklen ihtiyaç duyduklarını veya gerçek düşüncelerini değil insanların duymak istediklerini söyleyeceklerdir. Bunda başarılı olabilirlerse hayatlarının geri kalanı boyunca sahte bir yaşam sürdüreceklerdir. KENDİNİ ÇELİŞTİREN NARSİST Görüntülerinin bütün mükemmelliğine rağmen istedikleri hayranlığı elde edemezlerse insanları etkilemek için amansızca kemlilerini geliştirmeye girişeceklerdir. İnsanların kendilerine hayran olmalarını ve kıskanmalannı.her şekilde m ü k e m m e l o l duklarını ve her şeye sahip olduklarını düşünmelerini isterler. Burada asıl nokta insanları üstünlükleriyle etkilemeye çalışmalarıdır. Başarılarıyla övünerek, kendilerini harika göstererek, her şeyi herkesten daha iyi yaptığını söyleyerek kendi reklamını (tapar. Bu noktada yaptığı her şey fark edilmek ve hayranlık duyulmak içindir. Devamlı "Bana bakın " demeye çalışmakladır. KüllÛrleri, eğitimleri, statüleri, vücutları.zekaları.kariyerleri, eşleri, ••evgilileri ve esprileriyle kısacası hayranlık uyandırabilecek her ..evle övünürler. Konuştukları lek konu kendileridir. İnsanlar her söyledikleriyle büyülenmelilermtş gibi davranırlar: İnsanlar onloı ı tanıdıkları için onur duymalıdırlar. Uç numaranın narsist tipleri kibirli ve kendini beğenmiştir. Haıma kendilerini başkalarından üstün görmektedirler. Davranışlarıyla sanki "Ben senden i y i y i m " demektedirler. Kendilerini •isliin görerek başkaları tarafından reddedilmeyeceklerini düşü um lor. Eğer bir nedenle reddedil i rlerse de reddeden kişileri kü 101
Kendilerine yaklaşmaya çalışanları da ters davranarak sinirlendirmekten hoşlanırlar. Davranışlarıyla şöyle demekle gibidirler: Kakabilirsin ama dokunamazsın. Tapabilirsin ama sahip ola¬ /sın." Başarılarıyla aşırı derecede ö v ü n ü p iddialı davranarak insanlarla ters düşer. ("Buluşum Nobel Ö d ü l ü ' n ü kazanacak." 'Relim sergim daha ilk gününde kapış kapış satacak.") Sorun şudur ki ne kadar iddialı davranırlarsa eleştiriye toleransları o kadar •ı/alu. İşin komik yanı çok büyük beklentileri nedenivle sık sık hayal kırıklığı yaşarlar. Narsisllikleri arltıkça ö n e m s e n m e d i k l e rini hissederler. Narsistliklerinin doruğa vardığı zaman en almi'.uı oklukları zamandır. Bu da narsizmin Özgüven olmadığını p'sierir. Narsisllikleri devamlı olarak şişirilmezse espri yeteneklerini kaybedip düşmanca bir tavır takınırlar. İnsanlardan iğrenir ve dalga geçerler. Görünüşle dürüst davranarak insanların kendileftni kölü hissetmelerini sağlayarak lepede kalmaya çalışırlar. A z '.audaki arkadaşlarına da kölü davranırlar. Randevularına herhangi bir sebep göstermeksizin gelmezler, arkadaşlarını ihmal eder ve aşağılarlar.
S A Ğ L I K S I Z ÜÇÜ A N A L İ Z E T M E K ÇIKARCI V E FIRSATÇI I lata yapmak üç numara için çok aşağılayıcı bir şeydir. Eğer beklentilerine ulaşamazlarsa özgüvenlerini kaybetmemek için insanları kullanmaya başlarlar. İnsanları kullanmayı üstün imajlarının devamı için bir gereklilik olarak görürler. İşin komik yanı ancak kendi gözlerinde üsIttn olmalarıdır. Ayaklarının üzerine basıp sınırlılıklarını tanımalı veya üstünlüğünü sürdürebilmek için insanları kullanmaya devam etmelidir. HM
INİü ecrçekleşmez. Sağhksız üç numaralar insanlardan istedikle¬ rini elde ettikten sonra onları üzgün ve hayal kırıklığına uğramış bu şekilde bırakıp giderler. Üzücü gerçek şudur ki eğer insanlar "ulara güç vermese üç numara da bu kadar güçlü olamaz. Ne yazık ki sağlıksız olduklarında bile üç numara son derece lonksiyoneldir. (Her zaman olduklarından daha sağlıklı görünürler.) Nevrotik üç numara hile öyle görünmez. Ü ç numara asİB depresif. endişeli, duygusal olarak çelişki içinde, iş yapamaz halde veya kendini tahrip eder bir halde görünmez. Aksine, insanları depresyona sokar, endişeli, kararsız ve iş yapamaz halde hissettirir ve kendilerine zarar verecek şekilde davranmalarına n.-den olur. Acı çeken her zaman başkalarıdır, onlar değil. Hiçbir şey olmamış gibi ilişkilerini bitirip çekip gidebilirler. Zaten onlar için hiçbir şey olmamıştır. Köpekbalıkları gibi çevrelerine \ok i y i uyum sağlarlar ve köpekbalıkları gibi soğukkanlı bir şekilde yaralayıp öldürür ve yaşamaya devam ederler.
KÖTÜ NİYETLİ HAİN Sağlıksız üç numaralar çıkarcılıklarını belli etmeden insanları kullanmak isterler. Aksi halde insanlara borçlu ve bağımlı olaI akları için kendilerini üstün hissedemezler. Eğer insanlar onlaıın sınırlılıklarının farkına varırlarsa kendilerini küçük düşmüş hissederler. Dahası.insanları kullandıkları için cezalandırılırlar. Sonuç olarak, sağlıksız üç numaralar kurnaz ve hilekar bir şekilde davranarak gerçek niyetlerini m ü m k ü n olduğu kadar saklayarak İzlerini kapatırlar. Bu durumda sahte imajları her zamankinden daha önemli hale gelir. Her zamankinden daha yalancı olan sağlıksız üç numaralar sahtekar görünmeden bütün oyunlarım sürdürmektedirler. ("Sahte y ü z sahte kalbin bilmediğini saktamalıdır."- Macbeth. I. M I . S2) Oynadıkları imaj hala ikna edicidir ancak o görüntünün altında son derece tehlikeli hale gelmişlerdir. Ancak kötü emel 105
olmadığından hiçbir şey onları insanlara zarar vennekten alıkoyamaz. Aslında, kendilerini üstün hissetmek için insanlara zarar vermeyi gerekli görürler. Zafer kazanarak intikam alma ihliyacı.sıklıkla karşı konulamaz ve bilinçsiz bir şekilde insanları kurnazlıkla yenmek veya kişisel ilişkilerine zarar vermek amacıyla orlaya çıkan öfkeli dürtülerle kendini gösterir... Daha sıklıkla, zafer kazanarak İntikam alma ihtiyacını gizlerler. Bu ihtiyaç, gerçekten de, yıkıcı doğası gereği, zafer kazanma çabasında en gizli unsurdur. Görünen rek şey çılgınca bir azimdir. Ancak analizle bunun arkasındaki ilici gücün insanlardan üstün olarak onları yenme ve küçük düşürme İhtiyacı okluğunu görürüz. (Karen Horney, Nevroz ve İnsan Gelişimi) Bu noktada sadist ve şeytani eğilimlere sahiptirler. Sınırları aşıp en zalim intikam hayallerini gerçekleştirerek tam bir psikopat haline gelirler. İnsanlara zarar verip de öfkeleri geçene veya biri onları durdurana kadar önlerine geleni yıkıp geçerler. Saldırı, kundakçılık ve sabotajın yanı sıra cinayete de güçleri yeter. İnsanlara rastgele saldıran teröristler ve toplu katliam sanıkları genellikle bu kişilik tipinden çıkarlar. En ufak bir vicdan azabı duymadan öldürebilirler. Bir keskin nişancının sokaklaki herhangi birini öldürmesi gibi psikopat davranışlarının hedefi de herhangi bir insan olabilir. Ancak psikopatın bakış açısına göre insanları öldürmeye motive eden üstünlük elde etme ih¬ tiyacıdır. Erkek psikopatların kurbanları genellikle kadınlardır. Bunun nedeni üç numaranın kendini annesiyle özdeşleştirmesidir. A n nelerinin olağanüstü sevgisi onları narsisl yaptığı için varlıkları tehdit edildiğinde öfkeleri annelerine veya anneleri yerine koydukları insana yönelir. Bunun sonucunda da üç numaradan tecavüz, işkence ve seksüel saldırı beklenebilir. 107
Olmadığından hiçbir şey onları insanlara zarar vermekten alıkoyamaz. Aslında, kendilerini üstün hissetmek için insanlara zarar vermeyi gerekli görürler. Zafer kazanarak intikam alma ihtiyacı.sıklıkla karşı konulamaz ve bilinçsiz bir şekilde insanları kurnazlıkla yenmek veya kişisel ilişkilerine zarar vermek amacıyla ortaya çıkan öfkeli dürtülerle kendini gösterir... Daha sıklıkla, zafer kazanarak intikam alma ihtiyacını gizlerler. Bu ihtiyaç, gerçekten de. yıkıcı doğası gereği, zafer kazanma çabasında en gizli unsurdur. Görünen tek şey çılgınca bir azimdir. Ancak ın ılızlc bunun arkasındaki ıtıcı gücün insanlardan uslün olar ak onları yenme ve küçük düşürme ihıiyacı olduğunu görürüz. (Karen Horney, Nevroz vc İnsan Gelişimi) Bu noktada sadist ve şeytani eğilimlere sahiptirler. Sınırları aşıp en zalim intikam hayallerini gerçekleştirerek tam bir psikopat haline gelirler. İnsanlara zarar verip de öfkeleri geçene veya biri onları durdurana kadar önlerine geleni yıkıp geçerler. S a l d ı n , kundakçılık ve sabotajın yanı sıra cinayete de güçleri yeter. İnsanlara rastgele saldıran teröristler ve toplu katliam sanıkları genellikle bu kişilik tipinden çıkarlar. En ufak bir vicdan azabı duymadan Öldürebilirler. Bir keskin nişancının sokaktaki herhangi birini öldürmesi gibi psikopat davranışlarının hedefi de herhangi bir insan olabilir. Ancak psikopatın bakış açısına göre insanları öldürmeye motive eden üstünlük elde etme ihtiyacıdır. Erkek psikopatların kurbanları genellikle kadınlardır. Bunun nedeni üç numaranın kendini annesiyle özdeşleştirmesidir. A n nelerinin olağanüstü sevgisi onları narsist yaptığı için varlıkları tehdit edildiğinde öfkeleri annelerine veya anneleri yerine koydukları insana yönelir. Bunun sonucunda da üç numaradan leca vüz, İşkence ve seksüel saldın beklenebilir. 107
insanlar için komik ve Irajik bir noktadır. Parçalanmış, farklı ki '.ilikleri daha önce oynadıkları karakterlerden daha gerçektir. B Ü T Ü N L E Ş M E YÖNÜ: ÜÇ A L T I Y A D O Ğ R U G İ D E R Altıya doğru yaklaşmak üç numara için korkutucudur çünkü reddedilme korkusunu göze alarak kendilerini başka birine adarlar. İnsanlarla yakınlaşmak özellikle korkutucudur çünkü imajlarının altındaki gerçek kişiliklerinin fark edilmesinden ölesiye korkarlar. Ancak sağlıklı üç numara altıya yaklaştığında kendinden daha üstün birine yaklaşmanın düşündüğü kadar kötü olmadığını fark ederek kendini kendi dışındaki biri veya bir şey olmaya adar. Kendiyle bütünleşebilen üç numara kendini kendisi dışındaki bir şeye adayarak ruhsal anlamda b ü y ü m e y e başlar. Başkalarıyla özdeşleşmek gerçek değerlerin kök salmasına izin verir. Başkalarına bağlılık korktukları şeyi yapmalarına izin verir. (ielişmemiş olduklarını bir başkasına gösterebilirler. Sağlam hır ilişkide bunu yapıp da kabul edilmeleri kendilerini geliştirebilecekleri temelin oluşmasını sağlar. (Bu anlamda dini bir bağlılık çok faydalı olabilir.) Üç numaranın altıya gidip orada kalmasını sağlayacak olan bir başka deneyim ise kendinden açık bir şekilde üstün olan biriyle aşk yaşamaktır. Rekabet içinde olmadığı biri tarafından hayranlık duyulup sevilirse. ilişkisi gerçeklen de uzun süreli olabilir. Uzun süreli bir ilişki kurabilirlerse ilişki iyi yönlerini ortaya çıkarabilir ve böylelikle sağlıklı kalabilirler. Altı numaraya doğru gittiğinde üç numara insanları prestij, başarı ve statü ile etkilemek ve kendileriyle ö v ü n m e k l e daha fazla ilgilenmezler. Yeteneklerini kendileri için değil insanlara faydalı olmak İçin kullanırlar. Son olarak, kendilerini aşıp gerçek değerlerle ilgilenerek bilinç düzeylerini geliştirirler. Sınırlı hklarının farkına varıp mantıklı beklentiler içine girerler. 109
pjrler ile dahil olmak üzere hayatlarmdaki her şeyle övünmek I İlerler. Bu alt grubun narsizmleri d ö n kanadına sahip olan üç nazizminden çok daha fazladır. Bu alt grubun insanc ı m d a taciz ve teşhircilik de daha çok görülür. I ; ı r a n m
Bu alt grubun sağlıksız bireyleri istediklerini elde etmek için •adece başkalarına değil kendilerine de ihanet ederler. İstedikleıı ılgı ve sevgiyi göremediklerinde intikam almak için insanları istekleri doğrultusunda kullanırlar. Hem üç numara hem de iki kanadının saldırganlık problemleri vardır: iki numara islediği i l j l y i göremeyince saldırganlaşır. Üç numara ise narsist yapısına bu tebdil geldiğinde saldırganlaşır. Bu ikisinin karışımı zirveye Ulaşamadığında çok saldırganlaşan bir tip yaratır. Üç numaranın •Mıksız bireylerinde g ö r d ü ğ ü m ü z kıskançlık iki numaranın sağlıksız bireylerinde de vardır. Kıskanç dürtülerinin etkisiyle nisanları islediklerini vermeye zorlarlar. İki kanadına sahip üç Humara son derece kötü niyetli, hatta psikopat derecesinde zararlıdır. Bu numaranın erkekleri de kadınları da son derece çekie. ancak psikopattırlar. Her şey yolunda giderken aniden narsist ıhlıyaçlarına karşılık vermeyen arkadaşlarına karşı son derece Kaldırgan davranırlar. D Ö R T K A N A D I N A S A H İ P O L A N ÜÇ Üç numara ve dört kanadının birleşimi özellikleri birbiriyle çelişen karışık bir alt grup yaratır. Üç insanlarla rahat ilişki ku¬ rabilen bir tipken, d ö n numara insanlardan uzak durur. Dört kanadı ağır basarsa üç numaradan daha çok dört numaraya benzeşebilirler: Sessiz, içine kapanık olup estetik duygulara ve sanatçı eğilimlere sahip olabilirler. Dört kanadına sahip olan dikkate değer Üç numaralar arasında şu ünlüler yer almaktadır: Jimmy < arter. Gary Han. Bryant Gumbel. Chris Wallace, Sting M i c k lagger. Slyvester Stallone. Henry Winkler. Michael Tilson Thomas, Dıck C a v e t ı . Truman Capote. Andy VVarhol. Somerset Maugham ve Iago. 0 ,
ÜÇ HAKKINDAKİ SON SÖZLFR Uçç geri d ö n ü p b a k . ı ğ m u z d a ancak en sağlıklı dönemlerinde U
UnU
t u W b T" * ^
Üy0rUZ
Si
k
0W
- *" " ^S b„
k nd lerm bır butun olarak geliştirmek yerine sadece belli bir an' • " - d a Herler. Sahip oldukları nitelikler sadece belli b n • • / . u d u . Ortalama bireylerinde sadece narsistik imajlar , " ^ i m t gördük. A y n , zamanda, kendilerini eeliştırmek y r u i -.sanlar, kullandıklar,», ve onlara zarar verdiklerini gördifk Uç numara ,y, bir izlenim yaratmakta usta olduğu için kısibaşkalarına bagrnılılığ, artt.kça sevilecek yönleri azal.r
'
Konuk olan en son şey ise bu tipi,, sağlıksız bireylerinin kor u ann, gerçekleştirmeleridir. Reddedilmekten JL İ - M a k a r a ve kötü niyetli olduklar, için reddedilirler. Hay
Z- t. m Z ' " * * - i l m e z . Mükemu arma rağmen enmde sonunda aslında boş biri oldukla9
S , e y C n
e , b e
113
e
k İ
ALTINCI BOLUM
DÖRDÜNCÜ TİP: BİREYCİ D Ö R D Ü N PROFİLİ Sağlıklı: İlham dolu ve y a r a n a d ı r . Sezgileri güçlüdür ve b i linçlidir. Kişisel, dürüst ve kendini ifade edebilen biridir: ciddi \ e eğlenceli, hassas ve duygusal yönden güçlüdür. Ortalama; Sanatçı ve romantiktir. Hayata estetik bir yönden yaklaşır, duygularını güzel bir şekilde ifade edebilir. Kendi içine d ö n ü p canı sıkkın ve melankolik bir hale girebilir. Hayattan Uzaklaşarak kendini insanlardan farklı hissedebilir. Hayal ve kendisi hakkında abartılı hayaller kurarak aşırı beklenliler içine girip bunun sonucunda kendine acıyabilir. Hayalcidir: mantıksız., verimsiz, kısır ama yine de değerli. Sağlıksız: Kendine ve insanlara yabancılaşabilir. kendini sınırlar ve keyifsizdir: engellenmiş ve duygusal olarak felce uğra mıştır. Kendini küçük görür ve acımasızca eleştirir, hastalıklı düşünceleri vardır. Ümitsiz hissederek kendine zarar verir ve 115
güçlerinden biri gizli kalmaktır. Yine de sanat eserinin yaratılmasındaki itici güçler olan iletişim kurabilmek ve kendini gizlemek her insan için olası motivasyon kaynaklarıdır. Bu iki İtici güç özellikle dördün yapısına uygundur. Elbette ki diğer kişilik liplerinin bireyleri de para kazanmak için sanat eserleri üreten sanatçılar olabilirler. Ancak d ö r d ü n sanatçı olmasının arkasındaki lek neden iletişim kurabilmek ve kendini gizlemektir. D ö n kendini aramaktadır. Kendilerini bulmanın ve bunu dünyaya duyurmalarının tek yolu sanattır.
D U Y G U ÜÇLEMESİNDE Duyguların kişisel dünyasını yaratıcılık ve bireysellikle, içe ılönüp kendini özümseyerek ve kendine düşmanlık ederek yaratmaktadır. Bu kişilik tipinde yaratıcı sanatçı ları.romamik estetikçileri, insanlardan uzaklaşmış hayalcileri ve kendilerini aşamadıkları için engellenmiş olmaları nedeniyle kendini farklı hisseden bireyleri görürüz. Dördün bireyleri kendi potansiyellerinin bilincinde olan insanlardır. Dördün en büyük çelişkisi potansiyelinin farkına varmak ve aynı zamanda kendi içinde sıkışıp kalmamak için kendini aşma isteği arasında kalmasıdır. Potansiyelinin farkına varmak vc kendini aşmak arasındaki gerilim yaratıcılıkla aşılabilir. Yaratıcı olabildiği zamanlarda duygularını kendilerini kısıtlamadan ve kendilerini keşfederek güzel eserler yaratmada kullanırlar. İlham aldıklarında hem kendileri olurlar, hem kendilerini aşarlar. Bundan dolayı yaratıcılığa önem verirler ve yine bundan dolayı yaratıcılığı koruyabilmek zordur. Bunu tehdit edici olaıak görseler bile ancak kendilerini aşabildiklerinde ilham alırlar. < l halde diyebiliriz ki ancak kendi içlerine bakmaktan vazgeçeıek kendilerini bulabilir ve kendilerini yenileyebilirler. Dördün normal bireyinin sorunu duygularını anlayarak kendini bulmaya çalışmasıdır. Kendilerini ararken iç dünyalarına 117
Kendilerini dış dünyaya kapattıkları için sağlıksız bireylerinin olumsuz duyguları kendilerine döner. İnsanlara ve kendilerine öylesine yabancılaşırlar ki içe dönük yapılarını aşacak bir vıd bulamazlar. Kendilerine bile itiraf edemedikleri ç ö z ü m s ü z , çelişkili ve mantıksız duygular içine çekilirler. Özellikle kendilerini göstermek istediklerinde kendilerini keşfetmek Önem kazanır. Duyguları hızla değişliği için karakterleri oturmamıştır. Kendilerini tanımlamakta ve kendilerine güven duymakta zorluk çekerler. Bir an sonra ne yaşayacaklarını bilemedikleri için kendilerine güvenemezler. Kendilerinde bir şeyin eksik olduğunu hisseder fakat bunun ne olduğunu bulamazlar. Dördün normal bireyleri açıkça veya sanat aracılığıyla ifade edene kadar duygularını fark edemezler. Duygularının hepsini irade ettiklerinde ise kendilerini çok fazla açtıklarım düşünerek ulanır ve kendilerini cezalandırırlar. Öle yanda kendilerini ifade edemediklerinde ise kendilerini keşfetme fırsatını kaçırırlar. Kendi içlerine çekilirler ve bütün dünyaları hayaller, pişmanlıklar ve hatıralardan ibaret olur.
ÇOCUKLUK TEMELLERİ Çocukluklarında ne anneleri ne de babalarıyla özdeşleşirler. ı Annem gibi değilim. Babam gibi de değilim.) Ailelerinin mutsuz evlilikleri, boşanmaları .hastalık veya sadece aile içindeki k i şilik çatışmaları nedeniyle mutsuz bir çocukluk devresi geçirirler. Aile içinde rol alabileceği örnek bir model olmaması nedenıyle tek bilgi kaynağı olarak kendi duygu ve hayallerine dönerler. Çocukluktan itibaren kendilerini hayatta yalnız hissederler. Kendilerinin de anlayamadığı nedenlerden ötürü ailelerinin kendilerini sevmediklerini veya önemsemediklerini düşünürler. A i leleri ihtiyaç duydukları ilgi ve sevgiyi vermediği için kendile 119
lannda yanlış yöne girerler. Onlar için ne kadar gerekli görünürce görünsün hu arayışın ümitsizlikten başka bir yere götürmeye• eğme ikna edilmelidirler. Öte yandan sağlıklı dört numarayı sağlıklı yapan duygularının karmaşasından kurtulmaları değil bu akıntıyı aşacak bir yol bulabilmeleridir. Sağlıklı dört numara duygularını aşarak k i m l i ğini bulabilmeyi başarmıştır. Benliklerini bulmak için hayattan Uzaklaşıp kendi içlerine dalma dürtüsünden kurtularak kendilerine zarar vermekten kurtulmakla kalmayıp güzel ve faydalı bir leyler yaratabilmeyi de başarırlar. Bu şekilde yaşamayı öğrenebilirlerse, kötüden i y i y i , ümitsizlikten ümidi, saçmalıktan anlam çıkarmayı başararak dünyanın en faydalı insanları olurlar.
S A Ğ L I K L I DÖRDÜ İ N C E L E M E K İLHAM D O L U YARATICI Dördün sağlıklı bireyleri bütün kişilik Iipleri içinde bilinçaltlarından gelen isteklerle en sağlıklı irtibat kurabilen tiplerdir. Çevrelerinden gelen elkilere açıkken kendi iç seslerini de dinleyebilmeyi başarırlar. En önemlisi, öz benliklerini aşabilir ve yetenekli ve eğilimlilerse bilinçallından gelen dürtü ve istekleri yaratıcı bir şekilde kullanabilirler. Öz benliklerini aşarak yeni bir şeyler yaratmak için serbest kalırlar. Yaratıcı olmak kolay değildir ve bir an İlham doluyken bir an sonra kendilerini verimsiz hissedebilirler. Yine de zaman /aman olağanüstü derecede yaratıcı olabilirler. Farklı farklı kaynaklardan ilhanı alabilirler. Böyle yaparak acı verici tecrübeleı inden bile güzel şeyler yaratabilirler. İlham dolu ve yaratıcı sanal eserleriyle insanlara da ilham verir ve yaratıcı yönlerinin ortaya çıkmalarını sağlarlar. Yaratıcılıklarının paradoksal bir yönü vardır çünkü bireyi düşünebileceklerinin de ötesinde anlamlı, etkili ve evrensel bir 121
Başlan sona bakış bölümünde g ö r d ü ğ ü m ü z g i b i aileleri tara fından yelerince ilgi ve sevgi görmedikleri için kendilerini anla mak istemektedirler. ("Kimim? Hayatımın amacı ne?") Kendİle " d a bilgi edinebilmek için duygularıyla ilgilenirler 0
l ı a k k l
Ancak, kendileriyle ilgilenmek bu grubun s a ğ l * ! , bireylerini bile çevrelerinden uzaklaştırır. Onlar için hayat hem oyuncu hem de seyırc, olduklar, bir tiyatro sahnesine d ö n e r Kendinin bilincinde olmak sağlıklı dördün kendini anlaması için insanlar la arasına sağlıklı bir mesafe koymasın, sağlarken, kendini ifade edebilmesini ve günlük hayatm pratik olaylarına katılmasın, güçleştirir. Yine de bu grubun sağlıklı bireyleri acı dolu ve ra hatsız edici bile olsa duygularını dinlemekten korkmazlar Güçlü sezgileri sayesinde hem kendilerine hem de insanlara karşı duyarl.d.rlar. Sezgileri insanların duygu, düşünce vc d ü n yaya bakış açılarını anlamalarını sağlar. Sezgiler telepati olmak lan ote bilinçaltı aracılığıyla gerçeği kavrayabilmektir Bilincin kıyılarında yüzen bir şişenin içindeki mesajı almak gibidir Kendinin bilincinde olmak sezgilerin psikolojik temelidir Dort numara bilinçaltı aracılığıyla kendini, dünyay, ve nişanlan tanır. Yaşadıklar, tecrübelerin kendi üzerlerindeki etkilerini m «•eleyerek kendi sınırlarını tanımayı ümit ederler. (Şiirsel bir i f deyle ••Ruhuma vurdukça yankılara dikkat ediyorum.-- Stenda
Dört numara Jung'un içine dönük, sezgisel tipine uyar İçe dönük sezgiler içteki bir nesneye yönelir, bilinçdışm.n içeriğine uygulanabilecek bir terim... Sezgileri dış nesneler tarafından uyarılabilmelerine rağmen dış olasılıklarla değil dış nesnenin ürettikleriyle ilgilenir Bu şekilde içe dönük sezgiler bilincin gerisindeki işlemleri dışa dönük hislerin dış nesneleri kaydetmesi kadar seçici bir se kilde algılarlar. Bu nedenle, bilinçdışı görüntüler sezgilerle kav umabilir. 123
Bundan dolayı sağlıklı dört numara nasıl kendine karşı düııisisc başkalarının da kendilerine karşı dürüst olmalarını islerler. (" Bu her şeyden daha önemli : Kendine dürüst o l . / vc böylelikle gecenin gündüzü izlediği gibi./ İnsanlara karşı da dürüst olursun."- Hamlet I . i i i ) İnsanların duygularına duyarlı.bireyselliğine, özel hayatlarına vc ihtiyaçlarına saygılıdırlar. İnsanların hayatlarını kontrol etmeye çalışmadan insanların hayatla kendi sollarını bulmalarına izin verirler. Bu nedenle iyi birer anne baba, iyi bir arkadaş ve iyi bir dinleyici ve terapisttirler. İnsanları kendi tatminleri için kullandıkları bir nesne olarak değil değer verilmesi gereken varlıklar olarak görürler. Kendilerinin bilincinde olan bireyler olarak her şeyin öteki yüzünü görebildikleri gibi kendilerinin de benzersiz diğer yönlenin görebilirler. Yalnız kalmamalarına rağmen, hayatta bağımsız, tek bir birey olduklarının farkındadırlar. Bu bakış açısından bakıldığında, dördün sağlıklı bireyleri sadece bireyci değil luıey olarak kendilerinin farkında olan varoluşçulardır. Bütün bunlar ciddi olmakla beraber, her konuda ciddi değil¬ lerdir. Esprilidirler çünkü insan davranışının dokunaklı gülünçİDğUnü geniş bir perspektiften görebilirler. Sağlıklı bireyleri inanları iki farklı yönden görebilirler. Aynı anda hem şeytanı hem meleği, hem alçakları hem de asilleri görebilirler. Bu zıilık1
' yan yana bulunması komik olduğu kadar dokunaklıdır da. İnsanların uyuşmazlıklarını gülünç bulmakla beraber kendi Uyuşmazlıklarının da farkındadırlar.
DÖRDÜN NORMAL BİREYİNİ İNCELEMEK H A Y A L GÜCÜ KUVVETLİ SANATÇI Yanlış anlaşılmaktan veya özel hayatlarını çok fazla açarlardı incinmekten korkarak duygularını sanatsal bir şekilde ifade > ' M tercih ederler. Özel hayatlarını doğrudan a ç m a d a n sanalıl la.diyetlerle ifade ederler.
İçlerindeki estelik hissini uyandıranlar onları derin bir şekilde çekerler. Ancak insanları oldukları gibi değil hayallerindeki bir sanat eseri olarak algılarlar. Hayallerinde sevgilileri veya arkadaşlarıyla uzun sohbetlere girebilirler. Aşk ve ö z l e m , kur yapmak ve romantizm, diğerini cinsel bir coşku ile sahiplenme ve sevgilinin gitmesine izin vermenin acı gözyaşları onları bitkin düşürür. Ne yazık k i . ilişkilerinin çoğu hayallerinde geçer. Bu nedenle, diğerleri onların ilgi ve sevgilerinin farkında bile olmazlar. Hayal güçlerini kullanarak, ilişkilerinin kendi üzerlerindeki etkilerini artırarak çok heyecanlı bir hale getirirler. Ancak böyle sapmakta kendilerini çok fazla açarak reddedilebilirler. Doğal olarak insanlar hayal ettikleri gibi çıkmayabilirler ve bu da ç e şidi problemler yaratır. Hayal gücü elbette ki kötü değildir ancak hayallerine bir kez daldıklarında dengelerini kaybetmeye başlarlar çünkü hayallerine gerçekten daha fazla bağlanırlar. Dördün sağlıklı bireylerinde gördüğümüz sezgi gücü hayallerin gerçeğin yerine geçtiği bir •i liksiz bir hayal gücü halini alır.
KENDİ İÇİNE GÖMÜLEN İÇE DÖNÜK DÖRT Herhangi bir nedenle kendilerini ifade etmeyi başaramazlarl hayal kırıklığına uğramamak için gerçeklerden tamamen Uzaklaşırlar. Sadece kendileriyle ilgilenirler. Duygularıyla ve lliyal güçleriyle ilgilenebilmek için yalnız kalmak isterler. Hu noktada sessiz, utangaç, melankolik ve aşırı derecede içe dönüktürler. Duyguları hakkında kararsız oldukları için kendilerlltc güven duyamazlar. İnsanlarla tanışmak, onlarla sohbet etlllck ve herhangi biriyle çalışmak onlar için çok zor hale gelir. I " anlardan uzaklaşma ihliyacı sosyal çevrelerde rahatsız hisset"•• leııııe yol açar. Bunun nedeni insanları sevmemeleri değildir. Aksine, yoğun ve tutkulu ilişkiler kurmak için derin bir özlem 127
^bileceklerinden şüpheye düşerler. Çevrelerine uyum sağlayamamaktan rahatsızlık duyarlar. "Neden böyle hissediyorum?" diye düşünürlerken "Bende yanlış olan nedir?" şeklinde düşünmeye başlarlar. Şüpheler y a ğ m u r gibi yağarken kendilerine güvenleri sarsılır. Dördün sağlıklı bireyleri yalnız olmaklan rahatsızlık duymazlarken normal bireyleri yalnız kalmaktan sıkıntı duyarlar. İnsanlar tarafından sevilmediklerini, en küçük bir problemde ilişkilerinin bilebileceğini düşünerek devamlı endişe içinde yaşarlar. Sosyal durumlarını kesin bir şekilde değerlendiremeyebillrler ama bunun için kendilerine bir fırsat da vermezler. Bunun yerine kendileri hakkında düşüncelere dalarlar. Çok ^ o c u k l a r ı için kaprisli ve geçimsiz olurlar. Herhangi bir .ev yapmadan önce duygularını analiz ettiklerinden her olayda psikolojik durumları bir önkoşul halini alır. Kendilerini i y i his« d e n e kadar mektup yazmayı.manava gitmeyi veya iş aramayı • itelerler. Ancak kendilerini ne zaman iyi hissedeceklerini asla lanı olarak bilemeyeceklerinden işleri ya t a m a m l a n m a m ı ş bir halde kalır ya da keyifsizce yaparlar. l
a n
Bu d ö n numara için bile tatmin edici bir yaşam değildir. Y i ne de. kendilerini geri çekmeye devam ederler çünkü ne olduk"lomeseler de içlerindeki bir şey tarafından çağrıldıklarını düşünmektedirler. Fiziksel bir şekilde yaralanmış ve Ölümcül hll kanamaları var gibidir. Bir şey yapmadan önce ilk yardım a l malım gerekmekledir. İlgilerini herhangi bir şeye yöneltmeden içlerindeki huzursuzluğu çözebil mel idirler. Ne yazık k i . kendi içlerine gömüldükçe kendilerine acı veren m ne olduğunu bulmakla o kadar zorlantrlar. Dünyadan '' * * kendilerine doğru bir perspektiften bakmaktan da - >l Iaştıklarının da farkına varamazlar. Bir kısır döngü içinde •Midilerini aramaya, aramaya devam ettikçe de kendilerinden b/ııMasıııaya devam ederler. İ i l
r a k
lan g ü ç l e n d i r m e z aksine zayıflatır. Daha açık bir şekilde söylemek gerekirse kendine hoşgörülü davranmak sadece yüzeysel ihtiyaçları tatmin eder. Ancak kendine hoşgörüyle yaklaşabilen dört numara bireyleri genellikle yalnız yaşadıklarından başkalarının hoşgörülerinden faydalanmaları diye bir sorun olmaz. İstedikleri gibi davranmakta ısrar ettiklerinden, gerçekleri hor görerek mantıksız davranırlar. Kendilerini samimiyetle ifade etmek yerine yapmacık tavırlarla davranmayı tercih ederler. Sanat eserleri kendilerini yansıtır. Çok rahat davranarak hiçbir şeyi ciddiye almayıp erotizm ve hayallere dalarlar. Hayalleri hatika şiirler, etkileyici şarkılar ve sürükleyici kış şarkıları üretir ama bunları kağıda dökmezler. Bu noktada hayattaki pek çok şeyi kaçırdıklarının Özellikle ilişki kuramadıklarının farkındadırlar. Bunun sonucunda kendileri için üzüntü duyarlar. Kendileri için kendilerinden başka kimse üzülmediği için hastalık hastası olurlar. İsteklerini mantıklı bir hale getirebilmek için kendilerine acırlar. Kendilerine acımak hayalın onlara borçlu olduğunu düşünmelerini sağlar. Kendilerine acıyarak kendilerini değiştirmeden veya reddetmeden trajik varlıklarından zevk alabilirler. Kendilerine acımak bir işle meşgul olmalarını sağlar. Ancak problem şudur ki hayali zevkleri asla tatmin olmaz çünkü ger¬ çek dışıdırlar. Yine de hayal gücü tatlıdır çünkü duygularını konikler. Kendilerini hayallerine teslim ederek hayattan kopma pahasına kendilerini canlı hissederler. Gittikçe büyüyen mutsuzluğundan kaçmak için kendini cinM-lliğe verir. İnsanlarla temas kurabilmek ve heyecan hissedebilmek için şehvet düşkünü insanlar oluverirler ya da erotik hayallere dalarlar. Sık sık mastürbasyon yaparlar. Hayallerinde •ı .ık oldukları insanları saplantı haline getirerek bundan zevk ve acı duyarlar, öfkelenirler. Çok fazla uyuyabilirler veya çok fazla yemek yiyip uyuşturucu ve alkol kullanabilirler. 131
Daha fazla üzülmemek için istek ve beklenti içine girmekten kaçınırlar. Bunun sonucunda bütün duyguları engellenir, canlılığını kaybeder. Bütün ümitleri yıkılır. Duygusal felce uğrayarak hayattan ve kendilerinden uzaklaşırlar. Kendileri İçin gayret sarf etmek olağanüstü zor hale gelir. Yaratıcı dürtüleri harekete geçene kadar şövalelerinin veya daktilolarının başına oturmazlar. Ne arkadaşlarını ararlar ne sinemaya giderler. İş aramayı veya bir terapiste gitmeyi akıllarından geçirmezler. Bütün gün yalakta yatmayı isterler ve genelde de öyle yaparlar. İşin komik yanı.herhangi bir şeyle ilgilenemedikleri için artık isteseler bile kendilerine hoşgörülü de davranamazlar. Kendilerine kızgın olmakla beraber işlerin daha kötüye gitmesinden korkarak kızgınlıklarını göstermekten kaçınırlar. Birine, örneğin eski sevgililerine kızdıklarında o kadar öfkelidirler kı aynı odada kalmaya bile tahammül edemezler. Öfkeleri o kadar yoğundur ki duygularını göstermekten bile kaçınırlar. ( A n cak dışarıdan perişan ve ağlamaklı görünürler.) Yine de kendilerinin farkındadırlar ve keyifsizliklerinin bilincinde olarak daha da üzülürler. Duygusal çöküntü yaşamamak için çok çaba göstermeleri gerektiğinin bilincindedirler. Ümitlerini yavaş yavaş kaybetmektedirler. Her şey boş görünmekledir. DUYGUSAL O L A R A K E Z İ Y E T Ç E K E N KİŞİ Kendinden ve insanlardan uzaklaşarak depresyona giren sağlıksız dört numara zamanla daha kötüye gider. Depreş yon 1 arıyla baş edememeleri yüzünden lanetlendiklerini düşünürler. Havai kırıklıkları kendilerine yönlenen Öfkeye dönüşür. Nevrotik dört numara kendinden nefret eder. İnsan olarak değersiz olduklarını, sevilmeyi hak etmediklerini, zamanlarını boşa harcadıklarını ve hep hata yaptıklarını düşünerek kendilerini 133
KENDİNE ZARAR V E R E N İNSAN BJer şartlar iyiye gitmezse, kederleri o kadar derinleşir ki Mvrotik dört numara bireyleri bir şekilde kendilerini tahrip etııırve kalkarlar. Ümitsizliğe kapıldıklarında kendilerini doğrudan bir şekilde veya alkol ya da uyuşturucuyla öldüreceklerdir. Diğer kişilik tipleri için kendilerinden nefret etmeleri nedelllyle dördün nevrotik bireylerinin kendilerini hayattan, ayırdıklarına inanmak zordur. Dünyadaki her şey - olumlu, güzel, i y i yasamaya değer olan her şey- onlar için bir azap haline gelir »e hayatlarının geri kalanını bu şekilde geçirmeye tahammül •demezler. Yıkıcı olan olumsuz yanlarından kaçmak için bir şey yapmalıdırlar. Yapıları gereği nevrotik dörtler hayat tarafından lamamen yenilgiye uğratılana ve hayata geri dönecek bir yol k.ılıııayıncaya kadar kendilerinden defalarca kurtulmalıdırlar. Nevrotik dört numaralar tamamen ümitsiz olduklarına samimiyetle inanırlar. Bu yüzden intihara teşebbüs etmeleri olasıdır. İntihar teşebbüsleri yardım için bir çağrı değil, onlar için bir çıkış yoludur. Ümitsizlik içindeki dört numaralar ölümü hiçbir zaman bitmeyen problemlerinin kesin çözümü olarak görürler. ' »ular için ölüm hiçliğe karışmanın bir yolu. acı dolu varlıklarından kesin kurtuluşlarıdır. İntihar sadece yoğun acılarından bir kaçış olmayıp, aynı zamanda kendilerine yardım etmedikleri, ihtiyaçlarını anlamadıkları ve onları önemsemedikleri için insanlara verdikleri bircezadır. Dördün bakış açısına göre insanların sevgisiz ve anlayışsız davranışları onlara intihara yöneltmiştir. İntihar suçluluk duymadan ve sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalmadan İnsanları ı y a l a n d ı r a r a k kaçmanın bir yoludur. İntiharın çekici bir yanı daha vardır: Ümitsizlik içindeki dördün hala kontrol edebileceği bir şeydir. İntihar ederek acılarına son verip hayatlanndaki bir şeyin hakimi olurlar. Eğer İsterlerse hayatlarına son verebileceklerinin düşüncesi bile onlar için rahatlatıcı bir şeydir. 135
da artar. Durumlarım kendileri kötüleştirdikleri için insanları sinirlendirirler. Hayati arın da ki problemleri kendileri yaratmakla beraber ç ö z ü m ü başkalarından beklemektedirler Hala kendilerinden nefret ettikleri için kendilerini başkaları aracılığıyla bulmanın yanlış olduğu gerçeğinden kaçamazlar. Bu nedenle ümitsizce bağlandıkları ilişkiye zarar verebilirler. Durumları gerçekten kötüdür: Profesyonel yardım almazlarsa deliı ip intihar edebilirler. BÜTÜNLEŞMENİN YÖNÜ: DÖRT BİRE DOĞRU GİDER Sağlıklı dört numara duygu ve hayallerinin ötesindeki bir nesneye odaklanarak kendini bulur. Sağlıklı dört numara bire yönlendiğinde kendi dünyalarından gerçek dünyaya dönerler. Duygularını yansıtmadan davranacak cesareti bulurlar ve böylelikle serbest kalırlar. Artık duygularının etkisinde değillerdir. Duygularla değil manlıkla harekel ederler. Uyulması gereken değerler olduğunun bilincindedirler. Dünyaya katkıda bulunabilmek için potansiyellerini gerçekleştirmek amacıyla disiplinli bir şekilde çalışırlar. Kendilerini yanlış yönde aramak yerine gerçekten yapılması gerekenleri yaparak özgür kalırlar. Dünyanın bir parçası olarak kendilerini keşfedebilecekleri bir alan bulurlar. Gerçek hayatta yaşayarak nıuilu olduklarından artık kendi içlerine d ö n m e ihtiyacı duymazlar ve farklı olduklarını da düşünmezler. Bunu yapmak yerine kendisiyle bütünleşebilen dört numara sosyal ve ahlaki zorunluluklara uyar ve sınırlarının farkına vararak bilinçli bir şekilde gerçeklere uyar. Sağlıklı bir numara gibi kendilerine nesnel bir gözle bakabilen ve bunun yanı sıra kişisel dünyalarının zenginliklerini hayata kalabilen olağanüstü öğretmenlerdir. Sezgi güçleri olağanüstü yargı ve kavrama yetenekleriyle güçlenmiştir.
137
İn , ı Bu alt grubun insanları sevilecek bir imaj sunmakta usta Olduklarından duyguların diğer alt gruptan daha iyi saklayabilirle ı İnsanlar onların ne kadar hassas ve incinebilir olduklarını ı.nk etmeyebilirler. Rekabetçidirler ve kendilerini kanıtlamak llterler ancak başarıdan, kendilerini göstermekten ve küçük düşmekten korkarlar. Ancak üç kanadının etkisinde kaldığı için nar>asi eğilimleri (İlgi ve hayranlık görmek için leşhircidirler.) vardıı. Narsist ihtiyaçları tatmin edilmezse hayal kırıklığı yaşayabilııler. Bu alt grubun sağlıksız bireyleri temelde dört numara insanı oldukları için saldırganlıkları kendilerine yönelir. İnsanlardan uzaklaşarak kendilerini sınırlarlar, keyifsizdirler ve kendilerini sevmezler. Üçün etkisiyle zaman zaman sağlıksız üç numara b i Hjyi gibi davranırlar. Bu alı grubun insanları saldırgan ve kölü niyetli olabilir. Üçün de etkisiyle ç o k kıskanç olurlar. Çıkar 1.fırsatçı vc ikiyüzlü olabilirler. Üçün intikam peşindeki kötülüğü bu alt grupta genellikle görülmez. Ancak bu alı grubun nevrotik bireyleri intikam almak istediklerinde gerçeklen ç o k acımasız olurlar ve cinayete bile kalkışabilirler.
DÖRT
BEŞ K A N A D I N A SAHİP OLURSA Dört ve beşin özellikleri birbirlerini destekler. İkisi de içe kapanık tiplerdir. Dört duygularını b e ş ise güvenliğini korumak iıin kendi içine kapanır. Çevrelerini özellikle insanları dikkatle incelerler. Diğer grupla olmayan entelektüel bir derinlik ve yorulduğa güçlü bir sosyal güvensizlik eklenir. Dikkate değer örnekleri arasında şu isimler yer alır: Virginia Woolf. Franz Kafk.ı.İngmar Bergnıann. Saul Slcinberg. J.D.Salinger. Bob Dylan. Soren Kierkegaard. Hermann Hesse. VVilliam Blake ve Hamlet. Bu ali grubun yetenekli bireyleri bütün kişilik tipleri içinde en yaratıcı olanlarıdır çünkü sezgi, kavrayış ve duyarlılığı enle lekıüel zeka ile birleştirerek olağanüstü eserler yaratırlar. Üç ka 139
Bu perspektiften baktığımızda, en önemli halalarının duygulurına göre davranmak olduğunu görürüz. Kemlilerini anlamak için özellikle olumsuz düşüncelerini anlamalıdırlar. İnsanın varlığı d u y g u l a r ı n d a n ibaret değildir, l Humsuz duyguların varlığı insanın özündeki iyi yönleri ortadan kaldırmaz. Dört bunları görememekledir. Ancak insanlara olumlu bir şekilde yaklaşarak kendilerini tanıyabileceklerini Öğrenmelidirler. Yelerince sevilmediklerini |0|Unseler bile insanları sevmelidirler. İnsanları sevmeye başladıklarında kendilerini de tanıyabilecekler ve bunu Özgüven izleektir. Sevebi[diklerine göre sevgiyi bir yerden öğrenmiş o l duklarını düşüneceklerdir. Belki de sevilmişlerdir.
141
YEDİNCİ BÖLÜM
BEŞİNCİ TİP: ARAŞTIRMACI BEŞİN PROFİLİ Sağlıklı: Öngörü sahibi, derinlemesine kavrayabilen, yenilikleri keşfedebilen; muhtemelen bir dahi. Her şeyi olağanüstü bir keskinlik ve öngörü ile gözlemler. Dikkatini bir noktaya derin bir şekilde verebilir. Derinlemesine bilgi sahibidir. Yaratıcıdır, değerli ve orijinal fikirleri vardır. Ortalama: Entelektüel ve analitiktir. Araştırmacı ve derinlemesine bilgi sahibidir. Soyut düşüncelerle ilgilenmek ve gerçerııı karmaşık yorumlarını yapmaktan zevk alır. Her şeyi mantıklı ve pratik bir şekilde açıklayabilir. İlginçtir. Gelenek ve inançlara karşı çıkar, aşırı uçlardadır ve radikal yorumları vardır. Sağlıksız: Yalnız yaşamayı tercih edebilir ve gerçeklerden uzaklaşabilir. Alaycı ve muhaliftir. İnsanlarla görüşmeyi reddeder. Garip ve korkutucu düşüncelere saplanarak paranoyak biri haline gelir. Fobi ve başka rahatsızlıkları vardır. Şizofrenik eğilimler duyarak çıldırabilir. 143
Düşünme üçlüsünün üyeleri olan beş. altı ve yedi numaranın hepsi dikkatlerini dış d ü n y a y a çevirirler. Bu ifade beş numaranın düşüncelere daldığını söyleyen ifade ile çelişiyor gibi görünebilir fakat aslında doğrudur. Beş numara dikkatini dış dünyava çeşitli nedenler için çevirir. Bunlardan en önemlisi düşündüğü malzemenin çoğunun dış dünyadan gelmesidir. Ancak dış dünyada ne olduğunu tanı olarak bilemediği için sezgilerinin kesinliğinden asla lam olarak emin olamaz. Kesin olarak bildiği lek şey kendi düşünceleridir. Problemlerinin temelinde dünyayı kavrayışlarının gerçeklerle çarpışması yatmaktadır. GÜVENLİK VE ENDİŞE P R O B L E M L E R İ Düşünme üçlüsünün diğer iki üyesi gibi beş de güvenliğinden endişe eder çünkü çevrenin tehdit dolu olduğunu düşünür. Özellikle insanlardan gelebilecek tehditleri önceden tahmin edebilmek için olağanüstü derecede gözlem yaparlar. Derin kavrayışlaıı.sezgilcri ve meraklarının ve paranoyak eğilimlerinin hepsi kendilerini gerçek veya hayali tehlikelerden koruma çabalarıdır. Sağlıklı okluklarında gerçeği olduğu gibi görebilirler ve karmaşık olayları bir bakışta çözebilirler. Ancak güvenlik peşinde kusarken ortalama beş bile doğru düşünemez. Çevreleri hakkında yanlış yorumlar yaparak hatalı sonuçlara varırlar. Karmaşık gerçeği tek. basit bir düşünceye İndirerek her şeyi ç ö z ü p kendilerini savunabileceklerini düşünürler. Ruh sağlıkları bozulursa uylesine tuhaf düşüncelere dalarlar ki gerçeklerden uzaklaşırlar. Bunun sonucunda ruh sağlığı bozulan beş numara kendi zihninde yarattığı korkutucu düşüncelerden dehşele düşerek paranoya hastası olur. Düşünme üçlüsünün bütün kısılık tiplerinde ortak olan problem gerçeği nesnel bir şekilde görememeleridir. Herhangi birinin veya herhangi bir şeyin düşüncelerini etkilemesinden korkarlar, liaska biri tarafından kontrol edilmekten veya sahipleııilmekten 145
beş bile tecrübelerden faydalanmaz. Çok az tecrübeden çok şey öğrenen insanlardır çünkü insanların göremediklerini görebilirler. Böylelikle büyük keşifler yapabilirler. Ancak dünyayı gözlemlemeyi bırakıp dikkatlerini kendilerine çevirirlerse gerçekle bağlarını kaybederler. Dünyayı gözlemlerken zihinlerini açık ıııtmak yerine kendi düşüncelerine dalarlar. Düşüncelerine uymayan her şeyi reddederler. Bu da onlar için ciddi sonuçlar doğurur. ÇOCUKLUK TEMELLERİ Çocuklukta edindiği tecrübelerin bir sonucu olarak hem anneleri hem de babaları tarafından oldukça değişken bulunurlar. Aileleri onları dengesiz bir şekilde yetiştirmiş olabilir veya duygusal olarak rahatsız insanlar olabilirler. Alkolik olabilirler veya evliliklerinde sevgi yoktur. Sebep hangisi olursa olsun ailelerinden sevgi ve güven görmemişlerdir. Bunun sonucunda da bu ç o cuklar hem ailelerine hem de diğer insanlara dengesiz davranırlar. Dengesiz davranışları yüzünden hep panik içinde yaşarlar. Başkaları tarafından kontrol edilmekten korklukları ve olayları önceden görüp önlem alabilmeleri için kendilerini ailelerini ve çevrelerini gözlemleyecek .şekilde eğitirler. Ancak çevrelerini anlamaya çalışırken aynı zamanda kendilerini çevreden korumaya çalışırlar. Ailelerini hem sevip hem nefret etlikleri gibi çevrelerini de hem severler hem de nefret ederler. Çevrelerini hem tanımak hem de ondan uzak durmak islerler. Sadece düşünceleriyle özdeşleşerek dengesizliklerini ç ö z mek isterler. Kendi düşüncelerinin iyi olduğunu (doğru ve güvenli bir şekilde teşhis edilebilir) dış dünyanın gerçeklerinin ise kölü olduğunu (bundan dolayı dikkatle izlenmelidir) düşünürler ve bundan dolayı dış dünyayı reddederler. Ailelerini, dünyayı ve insanları ilgi çekici ve gerekli bulma147
myabilme yeleneğine sahiptirler. Başkalarının karmaşık bulduklarını bir bütün olarak g ö r ü p kalıplar içine yerleştirebilirler. Mevcut bilgiyi sentezleyip olaylar arasında daha önce kimsenin kuramadığı bağlantıları kurabilir. Örneğin zaman ve uzay. D N A molekülünün yapıtaşları veya beyin kimyası ve davranış arasındaki ilişki gibi konular arasında yeni bağlantılar kurabilir. Kendi düşüncelerine takılıp kalmazlar. Onun yerine, gerçeği öylesine derin kavrarlar ki sadece düşünerek varamayacakları lıeklenmedik gerçekleri keşfederler. Cevapları bilmek için değil gerçeği gözlemlerken zihinlerini uyanık lutmak için keşfederler. Gerçeği kendi düşünceleriyle çarpıtmadıkları için g ö z l e m l e dikleri her şeyin mantığım.yapısını ve ilgili kalıplarını keşfederler. Sonuç olarak, anlaşılması güç meselelere net yorumlar getirerek olayları Önceden görebilirler. Yeteneklerinin doruğundaki l>eş numaralar kahin veya sezgileri güçlü insanlar olarak yorumlanırlar. Aslında gerçek çok daha basittir. Öngörü sahibidirler Çünkü daha bitirmeden dokuduğu örtünün kalıbını bilen bir dokumacı gibi gerçeği olağanüstü netlikle görebilmekledir. Sonuç olarak, nesnel gerçekliği ortaya çıkarabilmek için mantıklı düşünceyi aşarlar ve böyle yaparak geriye kelimeler, leoriler ve sembollerin kaldığı benzersiz bir kavrayış düzeyine ulaşırlar. Dünyayı bütün karmaşıklığı ve basitliği içinde kendilerini aşan bir kavrayışla görürler. Düşünceli değil derinlemesine düşünen insanlardır. Sağlıklı vc yetenekli beş gerçeği öylesine m ü k e m m e l tarif eder ki keşfi çok basit ve bilinen bir şeymiş gibi görünür. B i l i nenden bilinmeyene atlamak ve bilinmeyeni kesin ve net bir şekilde anlatmak büyük bir başarıdır. Bundan dolayı sağlıklı beş bilgide çığır açan entelektüel öncülerdir. Yetenekli bir beş numara bilimde büyük buluşlara imza atan bir dahi olabilir. Daha az yetenekli bireyleri ise cebirde veya bilgisayar kullanmakta çok başarılı olabilirler. Yeni bir şey öğrenmek onlar için memnuniyet vericidir. 149
bir gerçeği öğretmişlir-araştımıacının varlığı araştırılan nesneyi değiştirir.) Dahası.çevreyi tanıma ve anlama isteği sağlıklı bir ihtiyaç olsa da bilinmeyenden korkulduğunu göslerir. Bu noktada bile. sağlıklı beş çevresini anlayamazsa endişe duyar. Dolayısıyla, araştırma alışkanlığı sadece merakı değil derin bir kişisel ihtiyacı ifade eder.
BİLGİLİ U Z M A N Dünyayı gözlemleyerek bilgilerini artırırlar. Artık d ü ş ü n c e lerini çevrelerine uygulamak isterler. Bilgilerini gerçekle uyumlu olup olmadığını ve gerçeği nasıl etkilediğini g ö r m e k için kullanmaktan hoşlanırlar. Sanattan (Örneğin 17, yüzyıl Fransız Operası veya Mısır H i yeroglifleri) bilime (bilgisayar üretmek veya uzaya uydu göndermek) kadar çeşitli alanlarda uzmanlık gerektiren bilgiye sa¬ hİptİrler. Genellikle birden fazla alanda uzmanlaşırlar. Ne hakkında konuştuklarını bilirler ve bilgilerini paylaşarak toplumun btltUna geliştirirler. Hem kendileri hem de düşünceleri toplum İÇİn son derece değerlidir. Modern dünyanın gereği olan bilgisa\ M lar vc antibiyotikler, üstün iletişim medyası ve teknolojik gelinmeler olmadan nerede olurduk? / a m a n zaman bilgileriyle dahice buluşlar veya teknolojik mucizeler yaratırlar. Bir alanda kullanışsız olan bir yenilik bir başka alanda son derece yararlı olabilir. Örneğin televizyon ve '.'darın bulunmasını sağlayan bilim dalı fiziktir. Beşin bulup da • m için yararsız görünen fikirleri zamanla bir başka alanda faydalı olur. 1
Keskin zekaları ve derin bilgileriyle problemlerin kalbine İnerek çözümleri insanlara anlaşılır bir dilde anlatırlar. Bilgileri¬ m paylaşmayı severler çünkü fikirlerini tartışarak daha fazla şey b|renirler. İşte bu nedenle i y i bir öğretmen, i y i bir iş arkadaşı W»ya İyi bir arkadaş olabilirler. Yeni düşüncelere duydukları hc151
hepsini bir bilim haline getirmeye çalışırlar. Tam bu nokt a d a gerçeğin sadece ilgilerini çeken yüzüyle ilgilenerek fazla s o y u t konulara daldıklarını görürüz. Henüz gerçekten kopmam a l a r d ı r . Ancak ilgi alanlarını derinlemesine inceleyebilmek için odaklarını daraltmalardır. olsun,
Fiziksel dünyada ayın dünyaya uzaklığı.kurşunun ivmesi, okyanusların derinliği gibi pek çok şey kesin olarak ölçülebilir. Ancak deneysel yaklaşımdaki sorun kesin olarak ölçülebilenin dışındaki hiçbir şeyle ilgilenmemesidir. Tarafsız olarak ölçülemeyen doğrulanamaz. dolayısıyla bilimsel değildir v bu nedenle de kesin değildir. (Ancak hayattaki pek çok değerli şey fiziks e l olarak ölçülemez. Örneğin aşk ölçülemez veya t a n ı l a m a z . Ancak ortalama beş aşkı bilimsel olarak incelerse g ö z temas ı . n a b ı z atışı ve beyin kimyası gibi miktarı belirlenebilecek şeyleri ölçebilir.) e
Bilginin peşinde koşarak pek çok kişi tarafından anlaşılamav a c a k , teknik bilgi gerektiren zor konularda uzmanlaşırlar. (Uzman olarak "Senin bilmediğin bir şeyi biliyorum" demekten z e v k alırlar ve gurur duyarlar.) Bazıları genetik yapıları analiz ederek veya kar tanesi oluşumunu inceleyerek ya da Amazon Delta'sındaki kuşların g ö ç yönlerini inceleyerek akademik alanda çalışırlar. Diğerleri antika, pul toplama veya jazz daha az akademik konularda uzmanlaşırlar. Hangi alan olursa olsun yaklaşımları aynıdır: daha fazla bilgi edinmek için bilgi toplamak ve analız etmek. Kitap kurdudur. Kitapçı ve kütüphanelerden çıkmazlar. Enlelektüel insanları ağırlayarak gecenin geç saatlerine kadar sohb e t eder ve tanışırlar. Bilgisayar ekipmanı veya ortaçağa ait el Y a z m a l a r ı gibi ilgi duydukları şeylere bütün birikimlerini harcam a k t a n kaçınmazken rahat ve lüks için para harcamaktan nefret ederler.
Bilimle uğraşmayan beş numara bireyleri bile gerçeğe bilim-
im
matik veya felsefe gibi akademik çalışmalar veya Kabala, astroloji veya büyü gibi ancak ufak bir grup tarafından bilinen anlat m a s ı güç konularla ilgilenirler. Satranç veya Zindan ve Ejderhalar gibi entelektüel oyunlardan büyülenerek bilimi oyuna oyunu bilime çevirirler. Ancak teoriler geliştirip, düşüncelerini her açıdan inceleyip M ' n i yorumlar üreterek bütünden uzaklaşırlar. Her yeni varsayımla fikirlerini baştan aşağı değiştirirler. Yazdıklarını anlaşılm . ı / h a l e gelene kadar değiştirirler. Her ne kadar p a r l a k fikirleri " K a da bir sonuca varamadıkları için düşüncelerini kitap haline getirip yayınlamayı başaramazlar. İler şeyi mantıklı bir hale getirebildikleri için her düşünceyi akla yakın bulurlar. Düşünebildikleri her şeyin m ü m k ü n olduğun a i n a n ı r l a r . Düşünülebilen her şeyin gerçek olduğuna inanırlar. Bütün yaptıkları yeni olasılıklar üzerinde spekülasyon yapmakları ibaret olduğu için tuhaf ve korkutucu düşüncelerle bile duygusal ve enleleklüel bir şekilde oynamaktan zevk alırlar. Ancak düşünceleri gerçek dünyayla uyumlu ve tutarlı değildir. Ama düşünmelerinin amacı gerçek ve düşünceleri arasında bir bağ kurmak değildir. Spekülasyon zihinlerini canlı K ı l a r a k varidelerini sürdürebilmelerini sağlar. Dahası.çok fazla düşündükleri için ve anlaşılması güç fikirleri nedeniyle insanlar onları anlamakla zorluk çekerler. Çok l a z l a detaya girerek düşünceleri anlaşılmaz bir hal alır. Bir noktadan ötekine atlayarak asıl konudan uzaklaşırlar. Beethovcn"ın Dokuzuncu senfonisinden konuşurken Yıldız Savaşları filmine allayabilir. Sohbetleri büyüleyici ve nefes kesici olabilir ama takıp e t m e k zor olduğundan anlaşılması güç de olabilir. İler zaman gergindirler. Bilinçlerine y a ğ m u r gibi yağan dürlülcri basttramazlar. Bu da işlerini ve ilişkilerini etkiler. Bu yüzden, kemli düşüncelerine dalarak çevrelerinden uzaklaşırlar. Gerçekler yerine kendi düşünceleriyle ilgilenmeyi t e r 155
yelen bir tanrı düşüncesine tahammül edemezler. Anlayamadıkla! ı biri veya bir şeye yakın olamazlar. Tanrının zihinlerine girmesini de istemezler. Her şeyi bilmek isterler. Tanrının her şeyi bildiğini düşünmekten hoşlanmazlar. Dahası şeytanın kendisi de Tanrı'ya inanması yolunda çok büyük bir engeldir: dünya onlar için o kadar belirsiz ve korkutucudur ki dünyayı bu şekilde yalatan hangi tanrı olursa olsun sadist bir tanrıdır. Bu yüzden böyle bir tanrıya inanmayı reddederler. HER Ş E Y İ A Ş I R I B A S İ T B İ R H A L E G E T İ R İ R Zamanla zihinlerinde yarattıkları karmaşalar yeni ve daha karmaşık problemlere neden olur. Hiçbir şey nel ve kesin değildir. Bu yüzden endişeleri artar. Varolabilmek için kesinliğe ihtiyaç duyduklarından kendileı ini zorlamaya başlarlar. Zihinleri bir düzen arar ve bu kadar çabadan sonra hala bu düzeni bulamazlarsa kendi düzenlerini yine kendileri yaratırlar. Bunun sonucunda, farkında olmadan kendi düşüncelerini çevrelerine yansıtarak bütün anlayışının anahtarı "lan tek bir düşüncenin gerçekliğine inanır. " E ğ e r Öyleyse?" d i ye sorarken "Evet ö y l e " demeye başlar. Bundan dolayı.okuduğundan daha fazlasını görür, karmaşık yönlerini atarak her şeyi basit bir hale getirir ve hepsini kapsavan basit bir açıklama getirir. Her şeyi bir başka şeyin çeşitleri olarak değerlendirip gerektiğinden daha basıl hale getirir. Böylelikle teorileri doğrulanır ve her şey kesinlik kazanır. Her şeyi basit hale indirenler doğru cevabı bulmak için bekleyemeyen düşünürlerdir. Tek bir şeye yoğun bir şekilde odaklandıkları için resmin bütününü göremezler. İşin ironik yanı.kendilerini kannaşık düşünceleri çözmeye adamalarına rağmen gerçeği olduğundan daha basit görürler. Örneğin çiçeğin kendini g ö n n e y e r e k içinde yetiştiği çamuru görürler. Bu bakı-, açısına göre en güzel çiçek bile içinde yetiştiği topraklan başka 157
İçin her zaman söyleyecekleri ilginç şeyler vardır. Sorun hangi düşüncelerinin değerli, hangilerinin mantıksız olduğunu a v ı n •«bilmektir.
SAĞLIKSIZ BEŞİ İNCELEMEK Y ALNIZ NİHİLİST Gerçeği kesin bir şekilde yorumlama ihtiyacı kendileriyle - M I . fikirde olmayanlara karşı muhalif olmalarına yol açar Dülüncelen sorgulandığında, daha da kötüsü saçma bulunduğunda Mldırgan bir tavır takınırlar. Düşüncelerine bağlı olan varlıklarını sürdürebilmek için muhaliflerine karşı çirkin bir şekilde saldırıya geçerler: Muhaliflerinin düşüncelerinin ne kadar değersiz BMuğu, çözümlerinin boş birer hayal olduğu ve aptal okluklarını kanıtlayarak itibarlarını sarsmaya çalışırlar. Bundan dolayı '•akında olmadan kendilerini reddetmek için insanları tahrik •derler. Ondan sonra da bütün ilişkilerin değersiz olduğuna inaa r
'
A
n
c
a
k
^ l e yapmakla yalnız kalırlar ve herhangi biriyle dışki kurmanın önemini küçümserler. İnsanların inandıkları şeyleri reddetme ihtiyaçları öylesine kuvvetlidir k i hayatın olumlu yönlerinin yanlış taraflarmı.insanl.'Ha dışkı kurmanın imkansızlığın, ve insan doğasının temelindeki çürümüşlüğü vurgulamaktan keyif alırlar. İnsanların rahat yaşamlarını küçümsemekten keyif alırlar Rahal bir hayal süren insanların boş.burjuvu havaileri içinde ya,ıd,klar,nı.ke,ıdilerinin zekaları sayesinde bu tuzağa düşmediklennı ileri sürerler. Her zaman olduğu gibi burada da bir gerçeklik pay. vardır Haz.lannın kendi iyilikleri için rahat bir şekilde yaşadıklar, bazı insanların oz benliklerine ihanet ettikleri, bazı ailelerin ikiyüzlü lak. k.skançhk ve güç savaşlar, ile lekelendikleri doğrudur An ...k herkesin burjuva hayalleri içinde yaşadığı doğru değildir 15»
.Meliklerini düşünürler. Sonuçla kin dolu duyguların, çevrelerine yarışılarak paranoyak hale gelirler. Endişe ve saldırganlıklarım insanlara yönelttikleri için bunların sunucundan dehşete düşerler. Herkes ve her şey tehlikeli g ö Hlnür. KotÜ tesadüflerin gerçek olduğunu düşünürler. En masum •özler bile paranoyalarını doğrular. Caddede kendilerine doğru yürüyen bir yabancının kendilerini tutuklamak üzere gelen polis veya kendilerini lakip eden bir casus ya da saldırmaya hazırlanan » b u ğ u n u düşünürler. Zihinsel bağlamdan bozulur Gerçekle hiçbir ilgisi olmayan şeyleri ciddiye alırlar. Ne yazık k. çarpık düşünceleri endişelerini artırmaktan başka bir şeye yaramaz Anlamsız paranoyak hayallere kapılarak delirirler. d e l 1
İnsanların kendilerine zarar vermek istedikleri yönündeki pafikirleri yerini Tanrı veya uzaylılar izleniyorttr gıb. kendilerini önemli hissetmelerini sağlayacak görkemli lakal çarpık düşüncelere bırakır. Büyük bir mucit veya Napole"" zannederler. Görkemli fakat paranoyak d ü lÜncelenne paranoyak unsurlar da katılır: F B I peşlerindedir ÇUnkü yerçekimine karşı nükleer bir cihaz geliştirdiklerini b i l mekledirler. Ote yandan, paranoyak unsurlar düşüncelerine tamamen egemen olabilir: Telefonlarının dinlendiğine mekluplaC I A tarafından okunduğuna, arkadaşlarının arkalarından dolap çevirdiklerine, yiyeceklerine zehir konduğuna inanırlar M l ü n bunlara rağmen gerçekleri sadece kendilerinin görebildiklerine inanırlar. Gerçekte ne olup bittiğini bir tek onlar b i l inekledir.
Pjnoyak y
a
d
a
J
tarafından
e
a
n
D
ü
r
k
rjnrn
Düşüncelerinin kontrolleri dışına çıkması nevrotik beşi bile knfcutar. Düşünceler zihinlerinde y a n ş ı y o r gibidir. Paranoyak g ü n c e l e r i yüzünden her an korku ve endişe içindedirler. Bun ardan bir türlü kurtulamazlar çünkü onları yaralan kendiler idi, klktor Frankenstein gibi hayatların, adadıklar, şeyler yüzünden Hayatlarının mahvolması tehlikesiyle karşı karşıyadırlar
Bundan dolayı nevrotik beş bir boşluğa çekilir ve bu şekilde yaşamaya devam ederse şizofreniye yakalanabilir* Bütün entelektüel kapasitesi yok olur. İşin ironik yanı kendilerini uzaklaşl ırdıkları şey gerçekler değil gerçekler hakkındaki endişeleridir. Kendi duygu ve düşüncelerinden uzaklaşmayı başarmışlardır. Bunu yaptıklarında kendi içlerinde yarattıkları boşluk nedeniyle insanlardan yardım istemeyi de başaramazlar. Onlardan geriye kalan tek şey dipsiz bir uçurumdaki boşluktur.
BEŞİN DİNAMİKLERİ ÇÖZÜLME YÖNÜ: BEŞ YEDİYE DOĞRU GİDER Beş'ın temel problemi düşünmekten eyleme, bileiden tecrübeye geçememesidir. Makul bir kesinlikle hareket edebilmek için bir güvenlik kaynağı bulmalıdırlar. Şizoid beşler gerçekle (Özellikle gerçeğin olumlu yönleriyle) tekrar bağlantı kurmalıdırlar. Ama bunu başaramazlar. Y e d i y e doğru yaklaştıklarında düşüncesiz, yanlış ve isterik bir şekilde davranırlar. Nevrotik. manik-depresif yedi gibi endişe içinde hareket ederler.
* Şizofreni » e n l i olduğu için bu hastalık Ve beş arasındaki ilişkiyi gozIton geçirmeliyiz. Şizofreni, muhtemelen, nevroıik beşin gerçekle haşa çıkabilmek ,ç,n yaraıiığ, bir sonuçtur. Sosyal yalnızlık ve hiperaktif bir zihnin neden »Milim fiziksel lukenış beynin kimyasını değiştirerek şizofreniye neden otabii" Mhctıe kı her sağlıksız beş şizofreni hastası olmadığı gibi her şizofreni hasİM. b,r beş değildir. Ancak bu kişilik tipi şizofreniye daha yaıkın görünmekteB e ş ve şizofreni arasındaki ilişkiyi göstermek amacıyla bu ikisinin paralel lihınsel çizgilerde olduğunu düşünebiliriz. Beyin nevroıik beşin y a ş a m larzıyI.. daha fazla baş e d e m e d i ğ i n d e nevrozdan şizofreniye allar. Kişi psikolojik uyumsuzluktan kimyasal ve fiziksel bir haMahğa atlar. Bu. neden bazı rievra p-k beşlerin nevrotik olarak kainken diğerlerinin şizofreniye yakalandıklar..,, •ı\,k kıyabilir.
163
dır. Dünyayı sadece gözlemlemek yerine çevreleriyle işbirliği yapmaya karar verirler. Sadece düşünceleriyle değil düşüncelerinin nesneleriyle de bütünleşirler. Bundan dolayı.kendileriyle büıünleşebilen beşler çevrelerine g ü v e n m e endişelerini aşmışlardır. Sağlıklı sekizin etkisiyle kendilerine güvenleri artar. Sekize yaklaştıklarında aslında diğer insanlardan daha fazlasını bildiklerini fark ederler. Harekete geçmeden önce her şeyi bilmeleri gerekmediğini de fark ederler. Her geçen gün yeni şeyler öğrenirler. Böylelikle yeni problemler çıktıkça çözebilmeyi öğrenirler. Tam bir kesinliğe ulaşmanın bir hayal olduğunu ve bunu başarmanın imkansız olduğunu öğrenirler. Kendilerine güven duymayı öğrenirler. Her şevi bilmemekle beraber insanlara liderlik edebilecek kadar bilgili olduklarının bilmeme varırlar. Gerçekler düşüncelerinin doğruluğunu onayladığı için harekete geçmekten korkmazlar. Düşüncelerini ve kendilerini ortaya koymaktan çekinmezler. İnsanlara faydalı Olabileceklerini fark ederler. Sonuçta düşüncelerini uygulayarak lider olabilirler. Sadece kendilerinin bildiklerini insanlara öğretirler vc daha önce g ö r d ü ğ ü m ü z gibi düşünceleri çok faydalı ola-
BE.ŞİN Ö N E M L İ A L T G R U P L A R I D Ö R T K A N A D I N A S A H İ P O L A N BEŞ Beş'in ve dört kanadının özellikleri genellikle birbirleriyle antişır: Beş tecrübeye önem verir ve düşünürken dört daha yov g u l a r hissetmek için her şeyi kişisel leş tirir. Bu farklılıklara rağmen -veya bu farklılıklar nedeniyle- bu iki lipin bileşi' » A n ü s t ü sanatsal ve entelektüel başarıları m ü m k ü n kılacak Pil ah grubu meydana gelirir. Bu alı grubun dikkate değer isimI- M arasında şunlar yer almaktadır: Albert Einstein. D . H . Law'• Friedrich Nietzschç, Oriana Fallaci. Hannah Arendl I mlly Dickifuon, Itaio Calvino. Jean-Paul Sarire. Jacob Brol,l|
BEŞ A L T I K A N A D I N A S A H İ P OLURSA Beş ve altı kanadının özellikleri birbirlerini destekleyerek bu npı ilişki kurması ve sürdürmesi en zor kişilik lipi haline getirirler. Bu ali grubun insanları başkalarına güvenemezler çünkü temci kişiliklerinin beş ve kanallarının altı olması nedeniyle sü¬ rekli endişe içinde yaşayarak ilişki kuramazlar. Bu nedenle ilişkilerinde bocalarlar ve genelde ilişkilerine önem vermezler. Bu alı grubun dikkate değer isimleri şunlardır: Sigmund Freud. Siıııone W e i l . James Joyce. Charles Darwin. Kari Marx. James Walson. Doris Lessing. Cynthİa Ozick. Bobbv Fischer. B.F. Skinner, Isaac Asimov. Ezra Pound ve Stepnen Havvking. Itıı alt grubun sağlıklı insanları sadık vc ailelerine bağlıdırlar. Çok çalışkandırlar ve hayatlarındaki en önemli şey işleri ve g ö ıcvleridir. Diğer çekici ve sevilecek özelliklerinin yanı sıra espııli ve entelektüel olarak eğlenceli, hoş sohbet insanlardır. İnsanların yaklaşmalarına izin verirlerse, sadık ve çok iyi bir arkadaş "Imlar. Bazen sosyal ilişkilerinde beceriksiz davransalar da şelfimi ilikleriyle kendilerini hemen sevdirirler. Ancak bu alı grubun bireyleri ilişkilerinde genellikle problemler yaşarlar. Duygularını İfade edemezler. Bu nedenle kendi duygu ve duygusal ihtiyaçlarına olduğu kadar başkalarıntnkine d.- duyarsız davranırlar. İnsanlarla nasıl konuştuklarına dikkal İlmezler. Entelektüel amaçları peşinde koşarak kendi zihinlerinde yaşarlar ve islerinden başka her şeyi dışlarlar. İnsanlarla çalışına yaşadıklarında problemlerini çözmek yerine pasif vc saldırgan tekniklerle insanları uzaklaştırarak kendilerini işlerine ilaha çok verirler. Bir şey bilinçsizce duygularını harekete geçirle bile hırçın ve kavgacı davranabilirler. Hu ah grubun nevroıik bireyleri insanlardan şüphelenme eğilimindedirler ve herhangi bir yakın ilişkiy? girmekten çok kor¬ karlar. B c ş ' l e g ö r d ü ğ ü m ü z yalnızlık ve paranoya altı kanadının ııpheleri. kendim aşağı görmesi ve insanlar tarafından yargıla
SEKİZİNCİ B Ö L Ü M
A L T I N C I TİP: SADIK ALTININ PROFİLİ Sağlıklı: Kendiyle barışık, hem kendini hem de başkalarını seven, bağımsız ama takım oyuncusu. Çekici ve kendini sevdirir, insanları etkiler. Sevdiği insanlara sadık ve bağlıdır; aile ve arkadaşlarına önem verir. Güvenilir ve sorumluluk sahibidir. Normal: Otoriter bir figüre bağlanarak ona boyun eğer. Gelenekçi ve "organizasyon a d a n ı r d ı r : görevinin bilincindedir ama otoriteye karşı koyma eğilimindedir. Birbirine zıt fikirleri vardır. Pasif ve saldırgandır. Karasız ve tedbirlidir. Sorumluluklarından kaçabilir. Karışık hislerine karşı s a v u n m a c ı . " s e r t adam" tavrı alır. Endişelerinin üstesinden gelebilmek için otoriter ve kendinden yana tavır alarak başkalarını suçlar. Sağlıksız: Güvensiz ve bağımlı olabilir. Kendini küçük görebilir. Çok endişelidir ve endişeye karşı aşırı tepki gösterir. Para noyaktır ve başkalarının kendine zarar vermesinden korkar 169
Altı. kendisi dışındaki güçlü bir otoriteye bağlanarak kendini güvende hisseder. Kendinden daha büyük ve daha güçlü birinin korumasında kendilerini güven içinde hissetmek isterler. Koruması altına girmek istedikleri şey I B M , Komünist Partisi veya Cumhuriyetçi Parti ya da kilise olabilir. İnandıkları doktrinler onlar için önemlidir ama daha önemli bir şey varsa o da inanacakları biridir. DÜŞÜNME ÜÇLÜSÜNDE Altı numara d ü ş ü n m e üçlüsündeki temel kişilik tipidir. Bir nisan, bir kurum veya din olsun, herhangi bir oıorite olmadan kendi başlarına karar veremezler. Ne yapmaları ve ne yapmamalarını söyleyecek, hayatlarına yön verecek ve özellikle duygusal Içtdan güvende olmalarını sağlayacak bir otoriteye ihtiyaçları yardır. Elbette ki her kişilik tipi bir şekilde bir çeşit otoriteye inanır ancak buna en çok ihtiyaç duyan altı numaradır. Dokuz kişilik tipi içinde anlaşılması en güç olan altıdır çünkü ruh halleri çok değişkendir. Bu nedenle insanları şaşırtıp siBlrlendirebiürler. Bir an cana yakın ve sevimliyken öteki an ters w olumsuz davranabilirler; bir an kendinden emin ve kararlıyken öteki an kararsız ve güvensizdirler. Ö n e m verdikleri insanlaı tarafından onaylanmak isterlerken aynı anda kendi başlarına buyruk olmak islerler. Bir an otorileye boyun eğerlerken Öteki İn kıırş çıkıp söylenileni yapmazlar. Bunun sonucunda en çelişI 'h itp olarak anlaşılması en güç kişilik tiplerinden biri olurlar. I n ) akınları bile onları anlamakta güçlük çekerler. ArkadaşlanIII ıctracak olursanız "Onu sevmek kolay fakat lanımak zor" di¬ ye> eklerdir. Altıyı anlamak için onun zıt kuıuplar içinde gidip geldiğini bilmek gerekir. Kişiliğinin zıt kutuplan olan bağımlılık ve sal tfirglılıllklari arasımla bocalamakladır. Hem güçlü hem zayii. Ih m bağımlı hem bağımsız, hem pasif"hem saldırgan hisscdei 171
alanlarının peşinde koşarak endişelerinden uzaklaşır, yedi her an bir şeyler yaparak endişelerini unutur. Halbuki altı endişelerinin kırkımladır: endişelerine bazen karşı koyabilir bazen yenilir. Ancak psikolojik dinamikleri nedeniyle normal beş bile gerçekte ne kadar endişeli olduğunu göstermeyebilir. Öyle zamanlar olur ki endişeleriyle mücadele ederlerken saldırgan yapıları nedeniyle hiç endişeli görünmeyebilirler. Yine de açıkça gösterseler de tepki de gösterseler bütün sorunlarının kaynağında endişe vardır. Attı numaranın normal ve sağlıksız bireyleri güvensiz hissederler çünkü duygulan çok değişkendir: İnsanlar hakkında ne hissettiklerini bilemezler. Sevilmek isterler ama sevilmediklerinden şüphelenirler. Üstelik normal altı insanların kendileri hakkında ne hissettiklerini bilemez. Bunun sonucunda, sevilip sevilmediklerine dair kanıl arayarak insanların davranışlarını test ederler. Ruh sağlıkları bozulup da nevroz yaşarlarsa insanlardan o kadar çok şüphelenirler ki endişeleri yüzünden paranoyak olurlar ve o kadar çok endişelenirler ki günlük hayatın basil gereklerini bile güçlükle yerine getirebilirler. Altı Jung'un içe dönük duygulanım tipine uymakladır. Düşünme üçlüsünün bir kişilik tipi olmasına rağmen duyguları endişelerinden etkilendiği için duygularıyla hareket etmektedir. Ne yazık ki Jung bu tipi çok neı anlatmamıştır. Bu tipi açıklamakta güçlük çekerek şöyle demektedir: Bu tipin farkına vardığınızda tuhaf yapısı çok belirgin olmasına rağmen içe üöııiik duygulanım sürecini anlatmak çok zordur. I duyulur çünkü çalışkan, özenli, güvenilir ve sorumlu M sahihi insanlardır. İş hayatlarında hiçbir zaman sorun çıkar ı '< k e d i baslarına da çalışsalar başkalarıyla da çalışsalaı I " ıtlHiklerıne çok ö n e m verilir. Bu nedenlerle ve sevilen ind
ne olursa olsun onlar, dinlerlerse hiçbir zaman e l e ş t i r i l m e y e c e ğim ve cezalandırılmayacağını düşünürler. ("Ben sadece kuralları uyguluyordum.".-- Rahip bunun dosru olduğunu s ö y l e d i " " ierı soru sormam, sadece söylenileni yaparını." tipik y a k h . s ı m arıd.r.) Ancak itaat ederek endişelerden uzak kalmakla beraber karar verme sorumluluğunu alamadıkları için o l g u n l a ş u m a z l a r Bu normal alimin karar veremediği anlamına g e l m e z ancak kiminle evleneceği veya hangi işe gireceği gibi önemli k a r a r l a r , kendi başına veremez. Ne yapacakların, söyleyecek b i r i n i n o l masın, .sterler. Örneğin evlilikle kararlar, eşlerinin v e r m e s i n i isterler. Başkalarına bağımlılıkları bir çaresizlik d e ğ i l d i r s o r u m luluk almanın sonuçlarından kaçmak ve güvenliğe u l a ş a b . l m e k ıçm kendim başkasına teslim etmektir. Bununla birlikte, omurgasız, korkak insanlar d e ğ i l l e r d i r K-cnd, bakış açılarına göre, onlar sadece yasalara u y m a k t a d ı r l a r . Asıl amaçları ise, yasalara uyarak otorite ve geleneksel d e Û e r l e r den destek almaktır. Dolayısıyla, normal altılar ne bir ş e v yapmadan once izin alma zorunluluğu hissederler ne de k u r a l l a r a vc * y a r - (Gerçekten de. normal altılar o t o r i t e tat l ı n d a n düzenlenen kural ve düzenlemeleri kendi ç ı k a r l a r ı n a uygun şekilde kullanmakta son derece us.ad.rlar: K a n u n veya Organizasyondan yana olmak çok işlerine yarar.) ,
1
l e j , , l c r c
u
a r |
ielenekçi, görev adamı ve takım oyuncusu (bunlar b ü t ü n kuü r d a
V t f
bürokraside temel gruplardır) olmaktan son d e r e c e memnundurlar. Otorite kendilerin, baskı altında değil daha o ü ç c ü n e |
e n n i »ağlar. Bir grubun üyesi olmakla k e n d i l e r i n i ''"V güvende hissederler. (Bu grup bir ö ğ r e n c i ''' P olabildiği gibi parti, sendika v e y a d i n i " ' lojik sağlığı bozulur çünkü kendinden uzaklaş* d e n s i z l i ğ i kendini değersiz vc aşağı görmesine yol • g ö r d ü ğ ü m ü z kararsızlık ve sorunlardan kaç. N
,
,
l
l
l
,
;
t
e r
M
111
, H
''"
k s i z
y ' n i güvensizlik ve endişeye bırakır. Sağ vc kendi başına hiçbir şey yapamayacağın 187
kadar kötü hissederler ve bu kısırdöngü böylece sürüp gtdei İnsanlar gerçekten problemlerini çözmek isteyip istemediklerin den şüphelenirler çünkü problemleri başkalarının kendilerini leskin etmelerini sağlar. Aslında, sağlıksız altı problemlerinin devam etmesini ister çünkü böylelikle birisi gelip onlara yardım edecek vc İhtiyaç duydukları güveni verecektir.
AŞIRI TEPKİ GÖSTEREN İSTERİK Dengesiz yapıları bir kez daha kendim gösterir: Sağlıksız allı kendini küçük düşürürken endişeleri yüzünden aşırı ve isterik tepkiler vermeye başlar. Daha ö n c e . endişeli hissediyordu çünkü kendini küçük düşürüyor ve aşağı görüyordu. Şimdi, büiüıı bunların yanı sıra. nevrotik altı endişelerini kontrol edebilme ycleneğini kaybettiğinden hayalına endişeleri yön vermekledir. Kendilerini düşündüklerinde mantıksız ve isterik, başkalarını
düşündüklerinde şüpheci vc paranoyaktırlar. Güvensizliği Öyle yoğun bir endişe haline gelir ki nevrotik altı gerçekleri sağlıklı bir şekilde göremez ve en küçük sorunu bir kriz haline getirir. Nevrotik allı kendi saldırganlığını başkalarında görür. İnsanların nefret dolu ve kötü olduklarını düşünerek paranoyak korkulara kapılır. Bu psikolojik durumlarının bozulduğunu gösleren bir başka işarettir. Artık problemlerinin temelinde yatan kaynağın kendini küçük görme değil insanların düşmanca tavırları olduğunu düşünürler. Bir başka şekilde ifade edecek olursak, kendilerinden korkmak yerini insanlardan kork maya bırakır. Bir bakıma, nevroıik hale geldiğinde normal altının endişclc n kalkınarak artar. İnsanların kendileri hakkında ne hissettikle um görmek için onları lest ederler. Paranoyak korkularında hak h olduklarım düşünerek insanların zarar vermek için peşlerimle olduklarımı inanırlar. Eğer patronları sense, mantıksız bir şekil ' Mptaniıh savunma mekanizmasına dönüşür B i 1
e
t
t
k
t
a
i
• gitmek, istediklerini yapmayanlar, sadistçe cezalandırdıklar, M lemel sağlar. C e z a l a n d ı r m a dürtüleri ve insanları en aşağılık (Önlemlerle küçük düşürmeleri söz konusudur. 219
ulurlar. Dikkatlerini dış dünyaya verdikçe. lecrübeleri yeni derinlikler kazanır. Artık dünyayı sadece tüketmekle kalmayıp ona şekil de verirler. Tecrübelerinden daha çok öğrenmek için bütün yeteneklerini kullanırlar. Beşe gittiklerinde sağlıklı coşku vc üretkenliklerini kaybetmezler. Aksine, dünyaya dikkate değer şeyler katarak daha üretken olabilirler.
YEDİNİN ÖNEMLİ ALT TİPLERİ A L T I K A N A D I N A SAHİP O L A N YEDİ Yedinin ve allı kanadının kişilik özellikleri birbirleriyle çalışma İçindedirler: Altılar insanlara yönelmişlerken, yediler kenıh ihtiyaçlarını yine kendileri tatmin ederek nesnelere ve tecrübelere yönelirler. Ancak her iki tipin de bağımlılıkları vardır; allılar insanların kendilerini onaylamalarını ve güvenliğe ulaşmayı islerlerken yediler mutlu olmak için çevrelerine bağımlıdırlar. Bu alt lipin insanları diğer insanlara ilave bir mutluluk ve destek kaynaklan olarak bakarlarken mutluluğu kendi içlerinde ararlar. Bu alt tipin dikkate değer örnekleri arasında şu isimler vardır: lohn F. Kennedy. Arthur Rubinstein. Leomard Bernstein. Mae VVcst. Elizabeth Taylor. ZsaZsa Gabor, Betle Middler. Liza M i nelh. Robin VVilliams. Peter Ustinov. Carol Bunıelt. Shelley N inters, Liberece, Richard Sİrnrnons, Mickey Rooney, Bob Hopa. Sid Cacsar. Mel Brooks. Zero Moslel, John Belushi ve Batan l'ıggy. Bu alı lipin insanları sevgi doludurlar. Çok eğlenceli ve espııbdııler. Saldırgan olmalarına rağmen insanların kendilerini BVmelerini ve kabullenmelerini isterler. Eğer paraları varsa. • • İ l i k l e -.osyal olaylarda, partiler vererek, seyahat ederek c ö fMrl davı; I.ıı Bu alt tipin insanlarının y u m u ş a k , tatlı bir Kini.m vardır. Bu bu feriyle çelişen kişilik özelliklerinin bir ka•'t dıı hır. İnsani ı gözüne girmeye çalışırlar ama küstahtır221
•'lı tipin insanlarının saldırganlığı iki yönlüdür: Çevrelerine taepierde bulunurlar ve bu taleplerin yerine getirilmesi için e lann. güçlendirirler. K,zd,klar,nda bunu mutlaka gösterirler Bu Jll tipin dikkate değer örnekleri arasında şu isimler vardır- Joan ollms, Barbra Streisand, Joan Rivers, VVİndsor Düşesi Marlene Dıetrıch. Phyliss Diller, Helen Gurley Brovvn. George P ü m p ton. Cary Grant. Noel Coward. Cole Porter. David Nivcn Laliren Bacall, Judith Krantz, Jacqueline Susana ve Virginia Wo"M dan Kim Korkar Hain Kurttandı Marlha. e o
remelde yedi olduklar, için bu alt tipin insanlar, son derece " ^ e l i d i r l e r . Sekiz kanadı zorluklar,,, ve engellerin üs¬ " '"! i l m e l e r i n i sağlayacak özgüven, irade ve iddiacılık kaf i Bu alt tipin liderlik kapasitesi vard.r. Bu ait tipin lider insan¬ ' İTİ parlak zekaları ve harika kişilikleriyle tanınırlar. Sekiz kanallımı özgüveni pek çok faaliyetle ilgilenmelerini ve güçlü egoJ da başanma kadar başladıklar, şeyin peşinden gitmelerini l'idıgı için çok başarılıdırlar, " u alı tipin normal insanlar, alt, kanadına sahip olan yedileV e
d e n
1
d
a
n
a
r a , , k
m a d
d e c i ve renklidirler. İsteklerini dile ge' ihtiyaç, istek ve duygularına aldırmadan istek¬ ' * B'^ler. Hatta bazen kanun ve ahlak kurallan' aldırmazlar. Sekiz kanadının saldırganlığı yaptıklar, her baskı ve benmerkezcilik katar. Paraya düşkündürler ve "kıtıklarından, ona sahip olmak için her şeyi yaparlar ' " — ' • " ' « l a n kaçmazlar. Aksine, heyecan verdiği için tartış' " a r a r l a Genel olarak, bu daha sert daha knruyar, ve *
? " * « r i " « a ı : rakipleriyle karsı h ı v k a l v . içine ciren
«-T.
andı, ve h ^ ,
r>. • >•
lıısünıi, I s , a
k
7 L A
ve
a
'
225
*s,ek
,
a
^ " " " * * » * • ve
''
^T"
n
«*« k
e
n
d
l
n
e
*™
^
verenıe-
kendine güven vc yıkıcılık- girmeden gücü tanımlamak zordur. Örneğin irade ve iddiacılık arasındaki fark nedir? İrade iyi ola ıak da kötü olarak da yorumlanabilir. İnsanı neyin otoriter veya lider yaptığını söylemek zordur. Gücün onayladığımız şeylerde kullanılması iyiyken onaylamadığımız şeylerde kullanılması kolu müdür? Gücün ne kadar adil olup olmadığını burada tarrişa• ak değiliz. Ancak bu bölümdeki kişilik tipi güce en fazla düşkün olan tip olduğu için değinmeden de e d e m e y e c e ğ i z . Sekizinci kişilik tipinde, cesaret, irade, kendine güven. liderlik, otorite, azmiı ve gücün karanlık yönünü görürüz. IÇGÜDÜLERİYLE HAREKETE G E Ç M E ÜÇLÜSÜNDE Sekiz içgüdüleriyle harekete g e ç m e üçlüsünün tiplerinden biridir. Bu üçlünün üç kişilik tipi de çevrelerini bir şekilde kendilerine uydurmaya çalışırlar. Sekiz çevresine hakim olmak isi n , dokuz çevresiyle ittifak yapar ve bir onu mükemmelleştirmek için uğraşır. Sekiz çevresine hakim olmak ve ona hükmetmek için çevresindeki her şeyle ilişki kurar. Enegramın bütün tipleri içinde sekiz saldırganlığı en açık "lamdır. İradeleriyle kendilerini çevrelerine ve labii diğer insanl".ı /orla kabul ettiren insanlardır. Kimse sekizi küçümseye' Bunu yapanlar sonunda pişman olabilirler. Çok güçlü ve " 'del, oklukları için en çok örnek alınan insanlardır. Ancak ay¬ '"l*-' uğraşması en güç olan insanlardır. Eğer sağlıklı, , t k
(,L%
l U la güçlü irade ve kendilerine güvenlerini çevrelerini yapıcı bil şekilde değiştirmek için kullanırlar. Ancak e ğ e r sağlıksız ise'• ' sahip oldukları bülün gücü. insanlara zarar vermek " i a olsa bile, insanlara h ü k m e t m e k için kullanırlar. , c k i z l e r
1
s
İlişki kurmaktaki sorunlarının temelinde kendilerini herkesİt ullçlü görmeleri yatmaktadır. İddialı olduklarından ve genelI İddiaları hakli çıktığından dolayı kendi güçlerine çok inanır\m Sekiz bülün kışdik tipleri içinde en azimli o l a n ı d ı r Ancak 1
227
ler, Kendilerine olan büyük güvenleri insanlara da ilham v e r i r ve nisanlar enerjilerini yapıcı bir şekilde kullanmayı öğrenirler. Ne yazık k i , Jung'un ima etliği gibi. sekizler bencildirler. Egolarının ve uygulamaya koydukları projelerinin rüzgarıyla yol alırlar. Normal sekizler bile güç ve hakimiyet için başkalarıyia mücadele ederler ve insanların kendilerinden daha güçlü "İmalarına dayanamazlar. Tepede sadece bir insanın olabileceğ i n e inanırlar ve o insan onlar olmalıdır. Dünyanın kendilerine lyak uydurmasını ve hedeflerine ulaşabilmeleri için insanlarm onlara yardım etmek amacıyla sıraya girmelerini beklerler. Bu durum gösteriyor ki sağlıksız sekizler son derece tehlikelidirler. Hedeflerine ulaşabilmek için insanların hak ve ihtiyaçlarını gözetmeksizin merhametsizce saldırgan davranabilirler. Kıından dolayı.sekizin karakterinin her iki ucu birbiriyle çeliş¬ mekledir: sağlıklı olduğunda hiçbir kişilik tipi insanlar üzerinde iMllaı kadar olumlu ve yapıcı etki bırakamazlar. Ancak hiçbir k i jılık lipi de sağlıksız sekizler kadar yıkıcı olamaz. S A L D I R G A N L I K VE B A S T I R M A P R O B L E M L E R İ Içgüdüleriyle harekete g e ç m e kurma üçlüsünün her üç tipi¬ saldırganlık ve bastırmadan kaynaklanan özgüven eksikli i problemleri vardır. Bu tiplerin her birinin saldırgan dürtülelim.udu. Dokuz hu dürtüleri bastırırken, bir onları yapıcı bir şe' İlde kullanır. Sekiz ise bu dürtüleri güçlü bir şekilde ifaüeeder. \ M I . /amamla, bu üç tip de kişiliklerinin bir yanını bastırırlar: hjÇbuİ kendilerinde bir yanlışlık olduğunu düşiin''' " I c
l a ı a k
leı Bülün önemli problemlerin dış kaynaklı olduğunu düşünü" leı Sekiz çevresine h ü k m e t m e y e çalışırken, dokuz çevresiylı bıılik olur. Bir ise çevresini geliştirir. Dahası.bastırma savunlllıı mekanizması eylemlerinin sonuçlarından doğacak endişeler¬ durmalurıni sağlar. Böylece yaşamlarına duygusal ça" ' lı »miat ve şüphelerden uzak bir şekilde devam ederler. Kısaca Iflldf etmek gerekirse, karakterlerinin bu yanı sekizler için ,
k
ilaha güçlü görmelerine yol açtı. Çok küçük yaşlardan itibaren islediklerini elde eline kapasitesine sahip olduklarını öğrendiler. Vlamayana meme vermezler. "Çok geçmeden, herhangi bir luçluluk veya endişe duymadan insanları rahatça yönetebildiktı -1 ini fark eltiler. Annelerine meydan okudukları gibi endişe ve suçluluk duy|Usuna da meydan okuyarak kendilerini endişe vc suçluluk duygusundan korumayı öğrendiler. Yumuşak huylu davranmayı ve başkalarından merhamet dilemeyi reddetmeyi de öğrendiler. Enılışe ve suçluluk duygusuna meydan okumaları onları ileride daha ı »nemli şeylere dc meydan okumalarına hazırladı ve böylece Deride bu duyguları bastırılmış olarak kaldı. I ler kişilik lipi insanların kendileri gibi olduğunu düşündüğü İçin, normal sekizler dc insanların kendi haklarını korumak için k inlileri kadar saldırgan davranabileceklerini düşünürler. Baş¬ i .darının da kendileri gibi problemlerini rahatça yüzleşerek ç ö /• bilet eklerini düşünürler. Ancak, elbette k i . her kişilik tipi ötekinden farklıdır ve herkes sekizler gibi çevrelerini hakimiyeti alıma ulumaz. Sekizler insanların duygularına veya fiziksel, eko¬ k ya da duygusal problemlerine aldırmazlar. Bunun yerine, hayatı sadece güç ve gücün uygulama alanı • ıl.ıı.ık g ö r ü r l e r kendilerinden daha zayıf olan insanlara yardım H ı n e k yerine onların zayi Ilıklarından yararlanırlar. Çevreye ve (fecilikle insanlara karşı olumsuz tavırları insanlar için olumsuz RMlUçlaı doğurur. Saldırganlıkları kendileri için bile felaket yunmıhılıı Çünkü eylemleri nc kadar kanundışı.ahlaksız ve barbar• .i olursa, kendi varlıklarım da o kadar tehlikeye atarlar.
SAĞLIKLI SEKİZİ ANALİZ E T M E K \ l CEGÖNİ I 1,1 KAHRAMAN I n İyi Zamanlarında, sağlıklı sekizler iddiacı yapılarım diz
Böylelikle, kahraman sekizler kendilerini izleyenlerin gönüllerinde ve zihinlerinde kalıcı bir yer kazanarak ölümsüzlüğe kavuşurlar. Her zaman sevgi vc saygıyla hatırlanırlar. K E N D İ N E G Ü V E N E N İNSAN Sağlıklı sekizler her zaman bu kadar sağlıklı kalamazlar. İnsanlara bağlanmaktan korkarak sadece kendilerine güvenmek islerler. Hayatta kendi yollarında ilerlemek isleyerek irade yalatmak ve iradelerini güçlendirmek ıçm çevrelerini hakim olmak islerler. İrade güçlerini asla sorgulamazlar. Bu da onlara güven verir. Güçlü bir insan olmaları iradeleriyle dış d ü n y a d a bir şeyler başarmalarının sonucudur. Güçlü olduklarını hissederler ve bunu çevrelerine yansıtırlar. Güçlükleri aşabileceklerini bilirler ve aştıkları her zorlukla kendilerine güvenleri bir kal daha arlar. Haklarını korumak için mücadele ederler ve iradeleriyle baskılara karşı koyarlar. Otoritelerini kabul ettirdikçe kendilerine güvenleri ve güçlükleri aşma becerileri artar. Başarısızlıkları yeni Arsallara ç e u ı m e becerileri vardır. Bir şeyin neden haşarılaınadığını sormak yerine, zihinlerindeki planı uygulamaya koyulurlar. Diğer kişilik tiplerinin tersine, sağlıklı sekizler endişe, güvensizlik sonluları yaşamazlar ve kendilerinden şüpheye düşmezler. İç g ö z lem veya kimliklerini aramakla da uğraşmazlar. Bütün karakter özelliklerinin dağılımında, özgüvenlerini, ira•I' euçlcrini ve otoritelerini kabul ettirme isteklerini göreceğiz. Sekizler isteklerini asla ince veya dolaylı bir şekilde dile getirmezler: kendilerine güvendikleri için çevrenin baskılarını aştık" elerini kabul ettirmek için her fırsatı değerlendirirler. 1
kendilerine güvendikleri ve İnandıkları için çok beceriklidirM İşler yapılması gerektiğinde kendi kendilerini motive ederek iplen ellerine alııkıı Bir başka deyişle, hayatta kendi yollarını 233
Nasıl bir topluluk yaratmak gerektiğini bilirler ve o toplumun sembolü haline gelirler. İnsanları düşünebileceklerinin Ötesinde işler başarmaları için teşvik ederek onların Özsaygı.özgüven ve cesarel kazanmalarını sağlarlar. İyi liderler öne çıkmaktan hoşlanmadıkları gibi kendilerini izleyenlerin yaptıkları hataların sorumluluğunu almayı da bilirler. İyi liderler olarak sadakat, onur ve itaati hak ederler.
NORMAL SEKİZİ ANALİZ ETMEK GİRİŞKEN MACERACI Sağlıklı ve normal sekizler arasındaki fark sağlıklı sekizin menfaatlerinin toplumla aynı yöndeyken sağlıksız sekizin menfaatlerinin toplumla çalışmasıdır. Normal sekizin saldırgan yanı kendi menfaatleri peşinde koşmasına neden olur. Normal sekizler de lider olabilirler ama kendi menfaatlerine düşkün olmaları liderliklerinin kalitesini olumsuz etkiler. Normal sekizler lider olmayı hak etmezler. Onlar sadece kendi menraatleriyle ilgilenen maceracı ve girişimcilerdir. Kendi kendilerine yettiklerini düşünen vc serbest piyasa ekonomisine inanan bireyci insanlardır. Normal sekizler işbirliğini e\ mezler, takım oyuncusu değillerdir ve kendilerine bir yararı Olmadıkça toplumun refahı ve mutluluğuyla da ilgilenmezler, ı lirişİmci yapılarıyla özellikle iş dünyasında vc politikada çok başarılı olurlar. Onları en iyi anlatacak örnek yoktan başlayıp kendi servetini kazanan Horatio Alger'dir. Bu durumdaki sekizler, lipik olarak işadamları.emlak devleri, sanayiciler, bankacılar veya kendi alanlarında çok başarılı Dilin işadamlarıdırlar. Para kazanmak başkalarına bağımlı olmamalarının yoludur. Tek motivasyonları paradır. Para. aynı zamanda, insanların bağlılığını ve sadakatini gerektirmeden istedikleri projelere girişmelerini sağlar. Yeterli miktarda parayla 235
ile egolarını güçlendirmek için yeni bir neden verir. Normal sekizler daha çok yiyerek büyüyen ve büyüdükçe daha çok yiyen ve böylelikle daha fazla alana sahip çıkan hayvanlar gibidirler. Sekizler çevrelerini etkileyerek çevrelerinde kendi izlerini görmek islerler. Sağlıklı lider hükmeden patrona dönüşmüştür. Bu durumdaki normal sekizlerin doğuştan güç kullanma be• eıileri vardır ve bunu kullanmakla tereddüt etmezler. Gücü DlümkÜn olan her şekilde kullanan "güç komisyoncusu"durlar. < lücÜn isledikleri şeyi yapmalarını sağlayan, olaylara yön veren W çevrelerini istedikleri gibi şekillendirebilmelerini sağlayan Ur şey olduğunu anlamışlardır. Gücün sahip olunması değil kullanılması gereken bir şey olduğunu düşünürler. Gücü genişleyerek kullanırlar. Genişlemeye devanı etmek b " i buldukları her boşluğu doldururlar. Normal sekizler dünyayı satranç ustalarının satranç tahtasını gördükleri gibi görürler: Her şey sona yaklaşmak için bir hamledir. İnsanların zayıflıklarından faydalanırlar ve birisi harekete geçmekle tereddüt etliğinde bu fırsatı kaçırmazlar. Kendilerini elki alanlarını genişleterek ılade etlikleri için sınırlanmak islemezler. Normal sekizler genişleyemezler ve çevrelerini etkileri altına alamazlarsa kendileendişeli hissederler. Bu yüzden, devamlı olarak çevrelerini •Ikileyebilmenin yollarını araştırırlar. Genişleme isteklerinin tipik bir ifadesi " b ü y ü k l ü k " kompleksleridir. Destansı hikayelere bayılırlar. Kendilerini yansıttığı •rece, bir ev veya devasa bir şirket olsun, bir şeyler inşa etme¬ M severler. Özel yaşamlarında, etkilerini nesiller boyu devam elluecek geniş ve güçlü bir aile sahibi olmak islerler. Nüfuzları ne kadar geniş olursa, çevre üzerinde de o kadar elkili olurlar ve • y l e c e her zaman aradıkları ölümsüzlüğe kavuşurlar. Gerçeklen dc normal sekizler seks hayatları da dahil olmak İ t e r e hayatlarının heı alanında genişlemek isterler. Erkek sekizl i kendilerini çok maço görürler. Halbuki çevreleri onların küs-
lar. Her şeye ve herkese hükmeltikçe insanlarla daha fazla sorun yaşarlar çünkü bütün gücün kendi ellerinde bulunmasını isterler I >lor,teye boyun eğmezler; insanların kendilerine üstünlük fıslamalarına izin vermezler ve kimseye güvenmezler. Herkesin kendilerine kayıtsız ş a n s ı z boyun eğmesini isterler. İşleklerinin yeHne getirilmesinden hoşlanırlar ama insanların isteklerine önem vermezler. Nc yazık k i . insanın egosu bir kez kabardığında onu frenlemek çok zordur. Normal sekizler çok benmerkezeidirler: egolai ' hayatlarının merkezidir. Bir bahçıvanın bütün ilgisini çok sev>l,fı çiçeklere vermesi gibi egolarını beslemek ve büyütmek için '"•ı sey, yaparlar. Böylesine özenle beslenilen egoları inanılmaz Nl .ekılde büyüyerek karakterlerine hakim olur. 1
Bu noktadaki sekizler kendilerim her şeyden ve herkesten " içirtirler. İnsanların karakter özelliklerine (adil. onurlu veI haklı olmaları) aldırmayarak herkesin kendilerine boyun cğ• " i ı ve kendilerini sorgulamadan saygı duymalarını islerler h o
, a n n
' * « döndürür: çevrelerini etkilediklerini, isteklerinin >< m,e getirildiğini, görmek onlar, mutluluktan sarhoş eder. \ıu ak. hayalleri ne kadar büyükse insanlara da o kadar ihtidoIayı,normal sekizler emrindekitere para himaye seklinde yardım teklif ederler. G ü ç veya zaferi ' " Paylaşmak istememelerine rağmen işleklerinin yerine » l ı n e s , ,ç,„ insanlara bağımlıdırlar. Bu durum ruh sağlıklarının o l u r
B
u
n
d
a
n
h i r
d
ö
n
1
v
k
m
n
i
a
ü
m noktasıdır çünkü insanlara hükmetmek H ı-ıis kullanmalar, insanları küçük düşürecek bir saldırganlık ıl a ılığa dönüşür.
VI /I E Ş E N D Ü Ş M A N k
" " w harekete geçtiğinde kabaran egoyu dizginlemek zorNormal sekizle, şimdi insanlara daha çok meydan okuyarak H laftı ve üstünlüklerini kabul ettirmek isterler 239
kadaşlarına « rakiplerine değil eşlerine ve çocuklarına karşı da ••eıtiırler. İnsanları motive etmek için onları korkulurlar. Boyun İmeleri halinde ödüllendirileceklerini vaat ederler. Boyun eğmemeleri halinde ise misilleme yapmakla tehdit ederler. " Z ı p l a " dediklerinde emirlerinin hemen yerine getirilmesini beklerler: \ ermek isledikleri mesaj şudur: Ya söylediğim, yap. ya da çek | l l İtaatsizlik ve sadakatsizliğe tahammül edemezler. Emirleri Bin sorgulanmasını yasaklarlar. Sözleri kanundur. Ancak burada ironik bir durum söz konusudur: Normal sekizler sadece yenebileceklerine emin oldukları insanlara gözdağı verirler. Harekete geçmeden önce rakiplerinin zayii' noktalanın bulurlar ve en hassas yerine saldırırlar. Ancak şartlardan »•mm o l d u k l a r ı n d ı gücü kendilerine eşit veya daha güçlü rakip leıe saldırırlar. Bu onların sadece böbürlendiklerini söylemek Miı değildir. Aslında durum bundan çok farklıdır. Ancak kavga t . sekizler yenilgiyi göze almak tansa blöf yapmayı i c a d ı ede, ler. Eğer yenilİrlcrse mahvolurlar. Sadece rekabet ettikleri seyi kaybetmekle kalmazlar, gururları da yıkılır. Daha ironik olan şey ise insanlara çok fazla zorbalık ederek (.•evrelerinde bir nefret dalgası yaratmalar, vc emirlerini yerine getirmeleri için ihtiyaç duyduğu insanlar, düşman yapmasıdır Çevrelerindeki herkesin gözünü korkuttuktan için kentlilerini lllsanlan serbest bıraksalar ne yapacakların, düşünmekten alıkoyamazlar. İnsanlara patron tavırlarıyla davranmış olarak ya geJye itilmelerine izin vermelidirler ya da zorbalığa devam etmelıdı, ler. insanlara bir kez düşmanca davrandıktan sonra bir daha M a dinlenemezler. Sekizlerin zorbalıkların, nereye kadar götüreceklerini bilememek korkutucudur. Her an kavga etmeye hazır olan sekizle, r a k o p a ı değillerdir: davranışlarının ve menfaatlerinin ıınrrlan'» bilirler, istediklerin, elde etlikten sonra insanlara daha (azla zorbalık etmezler. Ancak her durum diğerinden farklıdır ve se
Sağlıksız sekizler ise hiç suçluluk hissetmeden şiddete bas- n a b ı l . r l e r . Sekizler de suçluluk duyabilirler ama buna meydan "kurlar ve davranışların, değiştirmezler. Bilerek merhametsizce davranırlar.
Suçluluk duygularıyla savaşmak için gücün kuflan.lmas, anılabilir; hır insanın ne kadar gücü varsa, davranışların, haki. gkarmaya o-kadar az ihtiyaç, vard.r. Özsaygıda art.ş suçluluk tygularında azalma demektir. Aynı şekilde, sald.rganla özdeşllıck de endişe ve suçluluk duygularıyla savaşmakla çok fayılnlnlır. J
jmeak bu işe yaramayabilir çünkü süper ego insanın kişiliği¬ ವವ L©DV.ò .r. Bundan dolayı.güç arac.hğ.yla suçluluk duy• M i m i karş. mücadele vermek daha fazla güç ve hatta gücü kul¬ 1
w
k
S U
Ç'
U İ U İ £
duygusundan daha fazla uzaklaşmak için
s u
" « 'S'emeye neden olacak bir kısırdöngüye y o l açar ' ""'" " y 8 " l a n n ı bastırmak ve işlediği suçların kamili¬ 'zalandırılmadığım kendine kan.tlamak için daha fazla l
k
d u
Wi\
hiçlerini kötüye kullanarak o kadar ahlaksızladırlar k i suçlu,
m
u
l
- " « A ç ı n m a k için daha ahlaksız isler yaparlar Ne î * ' " ' ^"»"V'.eler. suçluluk duymamak için o kadar daha köıü twttillllll.lt '
İli •/ .ekızler en büyük kötülükleri en yakınlarına yapar¬ '"" « y = s ö z ' " «larak kötü davranarak onla¬ " ''"îiiıuılcr. Tecavüz, çocuklar, taciz etmek ve eşlerini « (İzcilikle kendilerini savuııaınayacak insanlara zarar ' " I " '•aldugaııhkları arasındadır. Sağlıksız sekizler bük
s
e
l
v
1
1
''>'" '
'"'-vük servetlere, uluslararası hacimli şir• " ' " l.n.ı -alıip olmak isterler. 1
u bks.zsekizlerbirkezyasa.ahlak değerleri ve ter¬ kuduklannda daha sonra duramazlar. Gerçek
erilin. Kontrolde kalabilmek için fiyaka sular, soytarılık yapar, vgillı ı tni'ılııır. baştan çıkarıcı vaatlerde bulunur, lehdiı eder, yan M U lı • kılla cinayet işler. Yine de. yenilmezliğini göstemıek İn kil). v< sıkışan bir hayvan gibi lerler. Ölümden çok korkar. Her san milli ı\ııı potansiyel bir kurbandır. (Silvia Feldman. Psychogy I m Muammer Oaddafi. İdi A m i n , saygıdeğer Jim Jones. ve I L L ó Vjio Corieonc. Hu alt grubun sağlıklı insanları çok dışa dönük, hareketli ve " iliktirler. İş anlaşmalarından romantik buluşmalara kadar 249
DOKUZ KANADINA SAHİP OLAN SEKİZ Sekizin ve dokuzun özellikleri bir dereceye kadar bİrbirleriy le çatışır. Dokuz kanadının gücüne bağlı olarak, bu alı grubu,, bireyler, mal mülkten daha çok insanlara önem verirler A y n e İ daha az otoriterdirler. Çevrelerinde sessiz bir güç dalgası yara tular. Genellikle daha az saldırgan olan bir kişiliktir. Yine de temelde sekiz olduğu için gerektiğinde oldukça saldırgan olabilir Bu alt grubun dikkate değer örnekleri arasında şu isimler ver almakladır: Martin Luther K i n g . Golda Meir. Charles De Gaulle Pablo Picasso. John Huston. Johnny Cash. Fidel Castro. Leonid Brezhnev. Darlh Vader. Othello ve Kral Lear. Bu alt grubun sağlıklı insanları.kendileri ve insanlarla iyi gel i n l e r . Her an vc her fırsatta kendilerini göstermek zorunda hissetmezler. Sadece kendi istekleriyle değil, özellikle aile b i ıcylenyle de ilgilenirler. Yedi kanadına sahip olan sekizlere g ö re daha nazik vc daha iyi huyludurlar. Hırslı fakat «hmlldirlar » a h a ince ve daha duyguludurlar. İnsanlarla aralarmda mistik denebilecek bir bağ kurarlar. Sanat, doğa ve çocuklarla ilgilene¬ bilirler. Bu alt tipin normal insanlar, saldırgan (Bu vönleri loplum İçinde ve rekabetçi durumlarda onaya çıkar) ve pasif (özellikle ' ' P ^ n i r l e r ) yanlar, arasında bölünürler. Genişlemek isleyen güçleri ruhlarının derinliklerinde yer alan ve kimse l l
r ı m
y : ı n , n d u
»'«şamayacağ, bir kalenin içimledir. Bu kutsal yer huzur İçindedir. Ancak bu alt tipin insanlannın bu kutsal yeri yeterin• ziyaret edip etmedikleri kuşkuludur. Bu bir ideal olarak kalır lemel kişilik tipi sekiz olduğu için, bu alt tipin insanları d i | « r l e n n e kadife bir eldivenin içindeki demir bir yumrukla hük- derler. İnsanlara, özellikle yakınlarına önce g ö / d a ğ , verip düşmanca, ardmdaıı uysal ve nazikçe davranabilirler Bu alı tip hemen hemen hiç endişe yaşamadığı için. dokuz kanadına sah.p olan sekizler acmas.zhk ve kay.lsızlığ, birleşli251
let.nm nasıl gerçekleşeceğini kesin olarak bilemediğimizden en azından şu kesindir: Nasıl yaşamış olursa olsunlar sekizler ölümlülükten kaçamazlar. Herkes gibi onlar da ö l ü m e başkalarının yargılarına teslim olacaklardır. Son ironi en dokunaklı olanıdır: Eğer yıkıcı davranm.şlarsa dünyayı kendi imajlarına göre yeniden kuramazlar. En derin arzularının içinde hapsolurlar.
ON BİRİNCİ B Ö L Ü M
D O K U Z U N C U TİP: BARIŞÇI DOKUZUN PROFİLİ Sağlıklı: Bağımsız ve talinin olmuştur: ılımlı ve mutludur. K m düşüncelere açık. rahat, dengeli ve barışçıdır. İyimser ve M i t t i atıcıdır. Sabırlı.iyi huylu, alçakgönüllü ve gerçekten de İm. bir insandır. Normal: Kendi kendine zarar veren, insanlara çok Cazla uyan. ı • lı ııcksel rol ve beklentileri kabul eden biridir. Yüzeysel, fazl« uysal, unutkan vc tepki göstermeyen bir kişiliği vardır. Ser* I ı pasif ve kendinden hoşnuttur. İnsanları yatıştırmak için | tııbleınlcri ö n e m s e m e z . Kadercidir ve boyun eğer. '• ıı'hksız: Çok baskı altında, gelişmemiş ve yeteneksiz olabi|lı Problemleri görmek istemez, ihmal eder: inatçıdır ve sorunml.uı kaçar. Sonumla iş göremez hale gelir: amaçsız bir şekilı dolaşır durur. Çoklu kişilik söz konusu olabilir. Motivasyonları: Öteki yarısıyla birleşmeyi, her şeyin olduğu Mili l almasını,tartısına ve gerilimden uzak durmayı, üzücü şey255
ten en uzak olan tiptir. Dokuzlar başka birini kendilerine Örnek alarak dünyayla bağlantı kurarlar. Bunun sonucunda, ne kendileriyle ne de dünyayla bilinçli bir bağ kurabilirler. Varlıklarını başkalarının emrine girerek devam ettirdikleri İÇİn bağımsız ve kendi başlarına varolma becerisine sahip olamama riskine girerler. Duygusal dengelerini korumak için başka biriyle birleşmek zorunda hissederler. Dolayısıyla, başka biriyle birleşmek istemeleri iki yönlüdür: Başka biriyle birleşmeleri sonucunda kendilerini kusurlu görürler ve böylece bir birey Olarak dünya ile bağlantı kurmaktan korkarlar. İkincisi, biriyle özdeşleşmeleri sonucunda kendilerini bir birey olarak gelişliremezlcr. Bütün motivasyonları huzurlarını korumaktan ibaret Olur. Sadece en sağlıklı dokuzlar ihtiyaç ve İsteklerini bilen bakımsız bireyler olabilmeyi başarırlar. Tersine, normal dokuzlar \»k pasiftirler. Göremedikleri şey kendilerini bir birey olarak pmşiiremezlerse insanlara bir katkıda bulunamayacakları veya "' anları gerçeklen sevemeyecekleridir. Ancak bu dokuzlar için fanın değildir çünkü onların ilgilendikleri kişisel b ü y ü m e , bi•yaellik ve kişisel amaçlara ulaşmak için azimli olmak değil huzurlu ve yardımsever biri olmaktır. BASTIRMA VE SALDIRGANLIK P R O B L E M L E R İ Dokuzlar da sekizler ve birler gibi bastırmakla ilgili probJ sahiptirler. Her Üç kişilik lipi dc bir alandaki eksiklikleMm bir başka alanda abartılı bir şekilde telafi etmeye çalışırlar. I kıl uzların ilişki kurmaktaki sorunu insanların fikirlerine daha m l t f r c
Utla açık olabilmek için kendilerini bastırmalarıdır. Sonunda. M i d i l e r i n i o kadar bastırırlar ki bir birey olarak iş göremezler. M başkası aracılığıyla veya belirsiz bir hayaller dünyasında ya" i >ı Kendilerini bastırarak, kendileri, insanlar ve dünya tamamen /ilimlerinden çıkar. Böylece hiçbir şey onları rahatsız ede257
hatırladıkları bir dönemdir. Daha sonraki çocukluk devrelerinde yoksulluk, hastalık veya başka felakellerin tasasız varlıklarını parçaladığı dönemler geçirebilirler. Ancak kişilikleri bu kötü dönemlere kadar oturmuş olduğu için bunlardan çok fazla etkilenmezler. Dokuzlar anne ve babalarıyla olumlu bir şekilde özdeşleştiklerinden varlıklarını başka İnsanlarla özdeşleştirerek devam ettirmeyi de öğrenmişlerdir. Hayatlarının daha sonraki evrelerinde başkalarıyla birleşmeyi ve huzurlu yaşamayı isterler. Bu. aynı zamanda kendileriyle birleşmelerinin de bir yoludur. En çok korktukları şey özdeşleştikleri insanlardan kopmaktır. İşte bu yüzden, normal ve sağlıksız dokuzlar kendileri ve diğerleri arasındaki duygusal bağları korumak ve güçlendirmek için m ü m kün olan her şeyi yaparlar. Bunun için gerekirse başkalarının emri altına bile girerler. BİLİNÇ VE BİREYSELLİK P R O B L E M L E R İ Tanımak isteseler de istemeseler de dokuzlar birer bireydirler. Kendilerini görmezden gelemezler ve ciddi bir bedel ö d e meden potansiyellerinin gelişmemesine izin veremezler: İlişkilerinin idealleştirİlmiş hayallerden çok farklı olmadığı yarı b i linçli bir hayal dünyasında yaşayarak insanlarla birleşmek yerine aslında onlardan uzaklaşmaktadırlar Dokuz Jung'un içedönük ve heyecan arayan tipine uymaktadır. Jung bu tipin başkalarıyla kendi olarak değil idealleri aracılığıyla birleştiğini ve ancak bu şekilde huzurlu olabildiğini söyler. Jung diğer kişinin aşağıdaki nedenlerden dolayı kendini değersiz hissettiğini söyler: Ilımlılığı ve pasifliğiyle veya manlıklı öz kontrolüyle (Dokuz, özellikle bir kanadına sahipse) dİkkal çeker. Aslında bu görünümünün allında dünyaya kayıtsızlığı yer almaktadır. Dünyaya önem 259
dişeli veya duygularının farkında olmak normal ve sağlıksız ,1„ kuzlar için aşırı derecede korkutucudur çünkü duvguların.n bilincinde olmaya alışık değillerdir. Herhangi bir duygusal tepki baskı altında tuttukları duygularını alı Üst eder. S o n u ç olarak normal dokuzlar her ne pahasına olursa olsun huzuru ararlar . Bencilce fakat bilinçsiz bir şekilde ödedikleri bedel herkese ve her şeye gözlerini kapatmalarıdır. Kafalarını kuma gömerek huzura ümitsizce tutunurlarken, sonunda hiçbir şeyle uğraşamaz hale gelirler. Problemleri hir an" önce arkalarında bırakmak istedikleri için. hiçbir şeyle doğrudan süzleşmezler ve bunun sonucunda problemlerini çözmeden bırakırlar. Uykuda gezer gibi amaçsız bir şekilde dolaşır dururlar. I >oğru kararlar veremezler ve bu nedenle trajik sonuçlar yasayabilirler. Bundan başka, kayıtsızlıkları ve dikkatsizlikleri, en azından başkaları tarafından, sonsuza kadar g ö r n ı c / d c n gelme mez. Sağlıksız dokuzlar her ne pahasına olursa olsun bundan Lı çuısalar da yaptıkları yüzünden kavga etmek zorunda kalabil!) ler. Ne kadar ihmalkar olduklarıyla yüzleşmckleuse g e r ç e j e la ıııamen sırtlarını dönmeyi tercih ederler. Öle yanda, sağlıklı dokuzlar düşünülebilecek en mutlu insan laıdır. Yeni fikirlere olağanüstü bir çekikle- açıktırlar. İnsanim 'adarın yanında oldukları gibi kabul edildiklerini hissederle! I > kadar olgundurlar ki anlaşmazlık ve aynllfiı da büyüme vc bl 'cyselliği de aynı olgunlukla kabul ederler. Kendileri olabil \ı başarmışlardır. Yine de kendilerim insanlar., açal e, \„ • ak bir kez insanlarla yanlış bir şekilde birleşmek isledikle
•
şnuı .,ı u- kendi değişiklikten korkarlar, kendilerinde kendilerini yok ederler. Ne kendi gerçekleriyle ne de bafkalan mil gerçekleriyle uğraşmak isterler. Hayatlarına KOfta girmek ıs leyen her şeye direnirler. Gerçekdışı bir dünyada vaş.u l..ı I ı.m Vaları paramparça olurken ümitsizce hayallere tUlunurİM 261
nün o l m u ş hissederler. Kendilerini ve hayatlarını bilinçli bir şe kilde yönetirler. Bu tarif etmesi veya gözlemlemesi zor. aşırı derecede özel. neredeyse ruhsal bir olaydır. Bununla birlikle, gerçek ve karartı bir davranıştır. Çok sağlıklı dokuzlar psikolojik olarak bilinçli doğarlar. Dünyaya yeni bir güç girmektedir- yeni bir oluş.çok yaşlı bir çocuk, boyun eğmez bir ruh. Bundan dolayı.en iyi zamanlarında bütün kişilik tiplerine kendi ve dünyayla bir olmanın örneğini gösterir. İnsanlar için mümkün olan derin bir birlikteliğin bir örneğidirler. Kişinin kendiyle olduğu kadar diğeriyle de birleşmesinin bir örneğidir. Kişinin Özgüvenini ve teslim olmasını mistik sayılabilecek kadar derin bir şekilde öğretirler. Öylesine rahat bir şekilde kendileriyle bütünleşirler ve yeni düşüncelere o kadar açıktırlar ki insanlar kendi düşüncelerine g ö m ü l m e d e n ve kendi kendilerine yabancılaşmadan önce nasıldılar sorusuna bir cevap verirler. Her şey söylenip yapıldıktan sonra insanlar için bir hediye olduğumuzun ve insanların da bizim için birer hediye olduğunun yaşayan bir sembolleridirler. Tamamen kendimiz olabilmek ve y i ne de insanlarla İyi ilişkiler kurabilmek sessizlik içinde düşünmemiz gereken bir gizemdir. YENİ D Ü Ş Ü N C E L E R E AÇIK O L A N KİŞİ Ne yazık k i . sağlıklı dokuzlar bile her zaman bu kadar sağlıklı değillerdir. Sakin kalabilmek zordur ve zihinlerinin derinliklerinde kendileri için Önemli olan insanların kendilerinden ayrılması endişesi vardır. Eğer buna tahammül edemezlerse, kendileriyle birleşmek yerine insanlarla birleşmeyi isterler. Dokuzlar kendilerini hayatlarının merkezindeki insanlara •ulayarak başkalarıyla Özdeşleşebilme becerisine sahiptirler. Yeni fikirlere olağanüstü derecede açıktırlar. İnsanlarla iç g ö z l e m sel davranmadan ve kendinden şüpheye düşmeden özdeşleşebİlir. Kendilerini başkalarına adamakta sadece Özgür değildirler:
başka, insanlarla özdeşleşmeye alışkın olduklarından, onları zihinlerinde, doğada, hayvanlarda ve hatta soyut düşüncelerde k i şiselleştirmek içlerinde derin duyguların uyanmasına yol açar. Örneğin ülkelerini soyut bir şey olarak değil yaşayan bir canlı olarak düşünürler; besledikleri hayvanlarını insanlar gibi görürle; kırlık alanların mitolojik yaratıklarla dolu olduğunu hayal ederler; dağlar, ağaçlar ve nehirlerin arketip güçler olduğuna inanırlar; odalarında veya gölgeler içinde cüce ve yaramaz cinler ve hayaletler olduğunu düşünürler. Sağlıklı dokuzlarda g ö r d ü ğ ü m ü z hayal gücü başka insanlara da çekici gelir çünkü herkesin bir dereceye kadar istediği evrenle bir olma arzusunu uyandırır. Sağlıklı dokuzlar diğer kişilik tiplerine dünyanın büyülü bir görüntüsünü sağlarlar. Dünyaya masum gözlerle bakarlar. Mitolojik hayal güçleri her şeyin büyüleyici göründüğü çocukluklarını hatırlatır. Sağlıklı dokuzlar meraklı ve düşünceli yönlerini asla kaybetmezler. Son olarak, dokuzlar kendini doğanın bir parçası olarak gördüklerinden seks, doğum, yaşlanmak ve ölüm onlar için hayatın bir parçası olarak kabul ettikleri doğal şeylerdir. Doğayı vc doğanın işleyiş şekillerini kabul etmeleri bir başka huzuı kaynağıdır çünkü diğer kişilik tipleri gibi varoluşla mücadele içinde değillerdir. Dokuzlar doğanın düzenine meydan okumazlar. Kendilerini doğaya vererek onun bir parçası olmaktan mutluluk duyarlar. DESTEK VEREN BARIŞÇI Kendileri ve insanlar arasındaki herhangi bir gerilim huzurlarını tehdit ettiğinden hayatlarının her alanında huzurun hüküm sürmesini isterler. Huzurlu olmayı başarmak ve korumak onları barışçı olmaları yönünde motive eder. Yakınlarının tartışma ve anlaşmazlıklarında arabuluculuk yaparlar. Dokuzlar herkesin birbiriyle uyum içinde olmasını ve böylelikle her yerde huzurun lıüküm sürmesini islerler. 265
Son olarak, çok uyumlu olmalarına rağmen, mesleklerinde gerçekten çok başarılı olabilirler çünkü sevgi dolu bir ortam yaratarak insanlarm potansiyellerinin açığa çıkmasını sağlarlar. Ancak rekabetçi ve benmerkezci olmadıkları İçin insanlar onları k ü ç ü m s e m e y e kalkarlar. İnsanlar onların ne kadar değerli o l duğunu anlayana kadar onlara gereken önemi vermezler.
NORMAL DOKUZU ANALİZ ETMEK YARDIMSEVER OYUNCU Görünüşte, normal dokuzlar sağlıklı dokuzlardan farklı g ö rünmezler. Ancak davranışlarında değil yaklaşımlarında bir fark vardır. Sağlıklı dokuzlar ve normal dokuzlar arasındaki fark sağlıklı dokuzların kendileri ve başkalarıyla iyi ilişkiler içinde • 'İmalarıdır. Normal dokuzlar kendilerini toplumsal rollere ve kurallara fazla kaptırarak vc kendilerini başkalarının bakış açısından görerek kendilerinden ve insanlardan uzaklaşırlar. Normal dokuzların en büyük problemleri hayattaki rollerinin kendilerini değil başkalarını tatmin etmek olduğuna inanmalarıdır. Kendilerini Ön plana çıkarmaktan korkarak yardımsever bir mi takınırlar ve kendi kendilerini yok ederler. Normal dokuzlar isteyerek insanlara yardımcı olurlar çünkü ancak bu şekilde varolabilirler. İnsanları ne kadar ideal leşi irirlerse, kendileriyle o kadar güçlü duygusal bağlar kurabildikleriQL ve kendileriyle o kadar bülünleşebildiklerini hissederler. Çoı tıklan için yaşayan bir anne veya kocaları için yaşayan bir eş gibi davranırlar. Elbette ki bir annenin daha bebekken vc onsuz yapamazken çocuklarının ihtiyaçları için koşturması son derece olağandır. Ancak çocukları büyüdüğünde de aynı şekilde davra nırsa bu bir sorun olur. Sorun şudur ki dokuzlar kendile bas kakırıyla çok fazla özdeşleştirerek kendilerinden uzaklaşn l.u İnsanların istekleri kendi istekleri, insanların düşünceleri kendi düşünceleri haline gelir. 267
P A S İ F BİR Ş E K İ L D E D Ü N Y A D A N U Z A K L A Ş A N K İ M Duygusal dengeleri inançlarının ve ideallerinin devanı etmesine bağlı olduğu için normal dokuzlar değişiklikten korkarla. Kendilerim üzecek bir şey yapmak istemediklerinden mevcul durumu devam ettirmek isterler. Olaylara müdahale etmektense kendileri hiçbir şeye karışmadan her şeyin kendi halinde s ü r m e sini İsterler. Komik olan bir şey varsa o da normal dokuzların hiçbir şey yapmamak için de bir şeyler yapmaları gerektiğidir: Çevrelerinde huzurlarını bozabilecek her şeyden uzak durmaları gerekmekledir. Sağlıklı rahat lavırları kayıtsızlığa dönmüştür. Hala dostça tavırları vardır ama a n ı k insanların kölesi gibi davranmazlar. Kendilerinden hoşnutturlar, entel ve duygusal bir tembelliğe dalmışlardır. Pasif bir hayat sürerler. Bu durumdaki dokuzlar kendilerinden uzaklaşarak hiç bir sevin kendilerine ulaşmalarına veya kendilerini üzmesine izin vermeyen bir pasilliğc gömülürler. Hala çok uyumlu insanlardır ama çevreleriyle herhangi bir ilişki kurmazlar. Hiçbir şeye fcattln.ayarak ve hiçbir şeyin kendilerini heyecanlandırmasına izin vermeyerek kay.tsız davranırlar. Kısacası.her .şeye ilgilerini kaybederler. Jung'un belirttiği gibi ne gerçeklen mutlu olabilirler ne de gerçeklen üzülürler. Kendi duygularından uzaklaştıklarının ve bu yüzden her şeye kayıtsız kaldıklarının farkında bile değillerdir, insanlar onlarda bir şeylerin eksik okluğunu fark ederler Sanki gizli bir şey üzerinde düşünüyor veya içsel bir seyahate \ i k m ı ş gibidirler. Hiçbir şeyi önemli görmezler ve gerekmedikçe hiçbir şeye enenj harcamazlar. Detaylarla ilgilenmezler, pek çok şevi unuturlar ve dikkatlerini birkaç dakikadan fazla veremezler Gelişinize! sohbet ederler veya aniden konuyu değiştirerek ilgisizliklerim belli ederler. İdcalleşiirdıkleri nesneleri veya kişileri düşü
ramazlar: Basit bir şekilde, sebep ve sonuç bağlantısı onlar için bir şey ifade eimez. Eylemlerinin sonuçlarını veya harekete geçmemelerinin de bir bedeli olabileceğini düşünemezler. Sorgulamadan her şeyın en iyi şekilde sonuçlanacağın, düşünerek hiçbir şeyin üzerinde fazla durmazlar. Bütün sorunlarının temelinde kendilerinin bilincinde olmamalar, vardır. Sağlıklı olmadıkları sürece kendileri de dahil o l mak üzere hiçbir şeye dikkatlerini veremezler. Bunun sonucunda kayıtsızlık doğar. Tam tersine, bütün dikkatlerini bilinçsizliğe ve başkalarının düşüncelerine verirler. Kendilerini ayrı btr birey olarak göremediklerinden gerçeği yüzeysel olarak g ö r m e y e alışırlar. Özellikle insanlarla anlaşmazlıklar yaşadıklarında kayıtsızlıkları işleri büsbütün daha kötü hale getirir. Normal dokuzlar giderek artan bir şekilde, sorunlara çözüm bulmak yerine sorunun bir parçası olurlar. İlişkilerden uzak durarak insanlarla tartışmaktan da uzak dururlar, insanları iki önemli gruba ayırırlar: özdeşleştikleri insanlar ve diğerleri. Normal dokuzlar için diğerleri çok az şey ifade der çunku onları gerçekd.şı.soyut kavramlar olarak görür Onlara sor, derece katı ve kayıtsız davranırlar. Dokuzlar için onlar gerçekte yokturlar. Normal dokuzlar özdeşleştikleri insanlarla ilişkilerine bile lazla çaba harcamazlar. Once onları idealleştirirler sonra ilgileri başka insanlara yönelir. Sonuç olarak insanlar kendileriyle veva h n y a ç l a n y l a ilgilenilmediğini düşünürler. İşin komik yan, direrler, de kendileriyle yeterince ilgilenilmediğini düşünerek douza olan ilgilerini kaybederler. Dokuzlar ilişkiden uzaklaş.rlarken diğerleri de uzaklaşır. Kriz anlarında herkes yapılması gerekeni görebilir fakat dokuzlar gururlar, nedeniyle olanlara tahammül etmeyi tercih • .İnler: Ayak uydurarak sorunların üstesinden gelebileceklerini ' Ç sarfetmektense. olayların akışını değiştjrmek için a b a
@
/orunda kalacakların, fark ederler, ö y l e olsa bile kadere, do kuzlar insanları öfkelendirirler. Ancak dokuzlar hala hoş insan lardır. B u y ü z d e n , insanlar onlar, üzmek istemezler. Dokuzla, huzur .çrnde kalmak istedikleri için insanlar onlar, yaimz bira Şimdi bencillikleri ortaya ç,km,şt,r: Dokuzlar farkında olma dan huzurlar.™ insanlarm ihtiyaçlarından ve gerçekten daha önen,,, görmüşlerdir. Böyle yapmakla insanlara zarara vermek-cd.rler. insanlara taviz vermeleri kendilerini ve ıdealleş.irdiklen insanlarla ilişkilerini bozmamak adına uyguladıklar, bir savunma mekanizmastdrr. Gerçeği olduğundan çok daha önemsiz görürler. İnsanlarla birleştiği hayaline devam etmek için insan-' çda ederler Böylelikle varlıkların, ve huzurların, sürdüreM r i e r . Bu şck.lde huzurlarmı sürdürmek adma eşlerini, çocukkırını ve kendilerini feda edebilirler Aslında burada bir saldırganhk söz konusudur ama öylesine nce bir sald.rganhktır ki insanlar bunu fark edemezler. Ancak • »kuzlar ,çı„ diğer insanlar gerçek değildir. Hayatlar, fiziksel anlamda değil ama psikolojik olarak ellerinden al.nnuslır. Dokuzlar hayallerle ilişkiye girerek gerçeği ve özellikle başka in-
: ; ! S
,
n
'
i
n
k
a
r
e t m i 5 , e r d ı r
-
B u
««** bn
SAĞLIKSIZ DOKUZU ANALİZ E T M E K İHMALKAR İNSAN S a ğ h k s ı z dokuzlar anlaşmazlık ve problemlerle yüzleşmemek konusunda son derece kararlıdırlar. Neden okluklar, probemlen g ö r m e m e k l e direnirler. Böylelikle kendilerini suçluluk g sundan vc endişeden korurlar ve hayallerle y a ş a m a a de¬ " - d e b ı h r l e r Sonuç olarak, sağlıksız dokuzlar inatçı.ihmalkaı ve deg,şmeler, yönündeki baskılara karş. son derece daya273
verdikleri diğerleri, onları kendilerinden kurtarmak için ad,,,, alarak sağlıksız dokuzların yüzleşmeyi reddettikleri problemle rım çözmelidirler. Bu noktada, daha önce çıkmadıysa bile. insanlarla ciddi problemler ortaya çıkacaktır. Düşmanca davranışlar ortaya ç,k tığında sağlıksız dokuzlar insanlarm kendilerine duyduklar, o'umsuz duyguların yoğunluğu karşısında hayrete düşecekle, edcmezİer
SI
İ n S a n
'
a r a
^
»«K
, ; ı r k
Kayıtsız kalarak özdeşleştikleri insanlara büyük zararlar ver«lıklenn. fark etmek onlarda şiddetli endişe ve suçluluk duygulannın ortaya çıkmasına yol açacaktır. Ümitsizliğe ve belki de intihara sürükleneceklerdir. Ancak bastırma mekanizması onlan hatalar, ve yetersizliklerinin farkına varmaktan koruyacaktır Mıcak zaman zaman kayıtsızl.klann.n sonuçlar, onlar, rahatsız edecektir. Zamanla ihmalkarlıklarının telafi edilemeyecek sonuçlara yolI a ç u g m ı fark ederler. Artık geri dönmek için çok geç"r. Bunun dehşeti evlerinin kapısını lınnalayan vahşi bir hayvanin pençeler, gibidir. Bundan nasıl kurtulacaklarm, bilemezler.
BÖLÜNEN KİŞİ Gerçeğin baskısı ve insanların düşmanlığı o kadar güçlüdür k. kendilerin, yapaklarının bilincine varmaktan korumak için r n ç ç k l e r l e bülün bağların, koparırlar. Böylece ne gerçek kendienyle ne dc onlar gerçeklerle iletişin, kurabilirler. Endişeden o kadar çok korkarlar ki kendi içlerinde bölünmeye başlarlar A n K f c n n ı n rahmine d ö n m e k isler gibi bebeklere özgü bir inkar •IMsına gerilerler. Kendilerini o kadar çok engellerler ki uyku- l u g u andıran hissiz, tepkisiz bir duruma çekilerek kendilerinRCn ayrılırlar. Nevrotik dokuzlar geleceği d ü ş ü n e m e y e n geçmişi ise hatırlanmayan otomatonlar gibidirler: ne hissedebilirler ne de tepki
275
o
,^ T n T ' -y arak dagıhrkır Data önce g ö r d ü ğ ü m ü z gibi. kendilennden Ç e 5 İ , , İ
k İ Ş İ
İ k i e r e
b i r
h
i
r
™İrTb-T i î ' l " *»n**. Şimdi l > a r ç a | bölünerek kendilerinden tamamen uzaklaşırlar 5
0
k
,
a
h
a
y
a
I
a
0im
a ç , k
ara
Nevrotik dokuzlar bilinçsizce kendilerinden vazgeçerler B i linçlerin, endilennin çeşitli parçalarına bölerler. Her b , pa , kar ettikler, bastırdıklar, veya geliştirmedikleri bir y „ emş.1 eder. Daha sonra çevrelerine çoklu kişiliklerinden hiriv " epk. y e r r i e r . Baz, durumlarda çoklu kişiliklerden biri ç e v l kışıhgm bütününden daha i y i tepki verir ,
Kendilennden vazgeçip çoklu kişilikleriyle yaşamak bir çeç o z u m u , Böylelikle kendileri yaşayamaz ama başka X 5
1
a
h
a
Ü n C C
n
ü
m
i
a
l
kıs "7 T " "- ° ^ u z l a r m başka b r kışı aracdıgıyla y a ş a d ü d a n n ı öğrenmiştik. Şimdi ise diğer î d r k l e n arac,.,ğ,y,a y a m a k t a d ı r l a r . Kişiliğin özü o kadar d ' M b r t n t y m a g e ç ı r m . ş t i r ki rüya görenin olmadığı bir rüya içind gıbtdırler. Buna y a ş a m a k denemez. Bundan başka alt k X I terdej, b u tanesi insanlara veya kendine zarar S i l e c e ğ i bu güvenli veya makul bir yaşam şekli değildir Çoklu k.şıl.klere bölünmek nevrotik dokuzlar için konuk bir , ı de uygun b,r sondur çünkü kendilerine bir birey olarak as yttennce tlg, göstermemişlerdir. Zaten gerçek anlamda bir birey * g ' H e n ü r Onlar pek çok farklı insanlardır ve hiç kimsedirler
DOKUZUN DİNAMİKLERİ ÇÖZÜLME YÖNÜ: DOKUZ ALTIYA YÖNELİR k o k l u kış.liklere bölünen dokuzun altıya m, yöneleceği yokJ voklu kışdıklerden birinin veya daha faz.asmm psiköloı k • - . k daha da bozulup bozulmayacağın, bilmek zordur. Büyük ı. le çoklu kış.liklere bölündükten sonra şizofreninin bir P i l (muhtemelen paranoyak şizofreni; bu da altıya doğru bir 277
Ne yazık k i . ruh sağlıklar, bozulan dokuzların endişe veya saldırganlıkla başa çıkabilmelerini sağlayacak savunma mekanizmalar, yoktur. Özellikle kendileri için önemli olan insanlar,,, kendilerin, reddetmelerinden duyduklar, endişeyi artık bastımmazlar. isterilerini kontrol edebilmek için çareyi alkol veya uyuşturucularda arayabilir veya huzuru tekrar bulamazlarsa intihar etmeye yönelebilirler.
BÜTÜNLEŞME YÖNÜ: DOKUZ ÜÇE YÖNELİR Sağl.kl, dokuzlar üç ile birleştiklerinde, kendinden emin bir şekilde kendilerini ve yeteneklerini potansiyellerinin sonuna kadar geliştirmek için çaba gösterirler. Kendilerine hakin, bir şekilde aktıf ve içten yönlendirilen bir güç ile kendilerini asmaya yönelirler zaten sağhkl, ve son derece dengeli olduklarından, artık bir başkası a r a c . h ğ , y | yaşamadıkları gibi kimliklerinin ve özsaygılarının kaynağı olarak toplumsal rollere uymay, da ec nşksız görürler. Bunun yerine, bütünleşen dokuzla, kendilerini düzgün bir şekilde ifade ederek kendiler,,,, yaratırla,. Artık derışıkhkten korkmazlar. Daha esnek ve uyumludurlar. Bir hırey olarak gerçeklerle doğru bir şekilde başa çıkabilirin a
Bütünleşen dokuzlar y a ş a m a güçleri ile irtibat kurmuşlardır ' ıcııd un terimleriyle ifade edecek olursak, id le, kendilerinin '••'Idırgan ye içgüdüsel yanlarıyla bağ kurarlar. Dokuzlar her zaman saldırgan dürtülerinden korkmuşlardır. Artık saldırgan dürMltennden korkmalarının gereksiz olduğunu çünkü bu dürtülerin ykıcı olmayabileceğini, aksine kendilerini geliştirmeye yönlendirebileceklerini fark ederler. Huzurlar, daha az kırtlgan bir hal kazanır çünkü insanlara Wld,rgan davranmadan ve ilişkilerini tehlikeye atmadan istek ve W l.kça
|
a
r
ı
m
e , d e
edebileceklerini keşfederler. Özsaygılar, arl-
.hşkıler, daha olgun ve daha doyurucu bir hal kazamr
Kend.ler.yle bütünleşebilen dokuzlar ilişki kurabilecekleri biri219
Zl alanlarında başarılar kazanarak kendilerinden memnun olabilirler. Ancak diğer alanlarda son derece rekabetçidirler Entelektüel alanda yetenekli değillerse, biraz ağır anlıyor gibi görünürlerz - i y i huylu ama biraz kalın kafalı- çünkü ne dokuz nc dc sekiz çok zekidirler. Bu insanlarm diğeriyle psikolojik ve cinsel birleşme için güçlü dürtüleri vardır, Çıkarcıdırlar ve maddi yönden rahat etmek isterler. Korunma içgüdüleri uyandığında kendilerin, ve malların, korurlarken insanları incitmek istemezler Bu alı t,p,n normal insanları diğerlerine kavgacı bir şekilde davranabilirler ama bu uzun süreli bir düşmanlığa d ö n ü ş m e z En çok ailelerine, mançlarına ve yaşam tarzlarına sald.r.ldığ.nda öfkelemrler. Ancak öfkeleri geçtiğinde eski düşmanlarıyla dost olurlar. Sekiz kanadma sahip olan sağlıksız dokuzlar hareketlerinin sonuçlarına aldırmadan şiddete başvurabilirler. Bu alt tipin insanlarının ,d dürtüleri ve saldırganlıkları güçlüdür vc bunları kontrol etmek için gereken süper egolar, veya bilinçleri yelerince gelişmemiştir. Özellikle eşlerini cinsel yönden kıskand.klarında çok saldırgan davranırlar. Sevdikleri birinden tutkularının sönmesi yüzünden ayrılmalar, dokuzlar, mahveder ve sekizi ise yaralanan gururu yüzünden hırslandırır. Sonuç olarak sekiz kanadma sahip olan dokuzlar dürtüleriyle saldırarak fiziksel yönden tehlikeli olabilirler. Neden olduklar, zarardan kendilerini duygusal olarak ayırarak anlaşmazlık yaşadıklar, insanlardan iniıkam alabilirler.
BİR K A N A D I N A S A H İ P O L A N D O K U Z Dokuzun ve bir kanadının karakter özellikleri birbirlerini i'iıçlendırmeye eğilimlidirler. Dokuzlar huzurlarını sürdürebilmek için duygularım bastırırlarken, sekizler öz kontrollerini •'Hamak için duygularını bastırırlar. Bu alt tiple diğer alt gruba 0
d u v
g u s a l yönden daha dengeli ve sakin insanlar görürüz. 281
gın bir yapısı olduğu için kolaylıkla öfkelenebilirler. İddialarını desteklemek için haklı göstermeye çalışabilir, ahlaki yönle,,,,, açıklayabilir, politik, sınıfsal ve dini ideolojileri kullanabilirler Şaşırtıcı derecede duyarsız davranarak insanları ö n e m s e m e y e b i lirler çünkü bu alt lipin normal kişileri kendi idealisl düşüncelerin, desteklemek için gerçek dünyadan pek çok şeyi örnek olarak gösterebilirler. Bu alt lipin sağlıksız insanları başkalarına karşı cezalandırıcı davranabilirler. Aşırı derecede sinirlenerek dürtüleriyle hareke, edebilirler. Yanlışlıklara ve adaletsizliklere sinirlenirler ve sekiz kanadına sahip olan dokuzlardan daha öfkelidirler. Harekele geçerlerse, bir kanadına sahip olan dokuzlar normal d a v r a n ı s l a n y . la çelişerek oldukça keyfi davranabilirler. Nevroıik kişilik özellikler, arasında saplaniıl,-zorlay,c, eğilimler bulunmaktadır ve bu alı tipin insanlar, kendilerini zorlayıcı hareketlerinden veya gerçek problemlerinden ayırarak görünüşteki sorunları üzerinde MplantJİı davranabilirler. Örneğin hiçbir şey o l m a m ı ş gibi sapkınlılarının odak noktasını unutmaya karar verebilirler I »iğe, ali llpte savunma mekanizmaları daha genel olduğundan, bu alı t i pin nevrotik bireyleri çalışmalarını daha derin yasamaya eğilim¬ İ l ı k l a r ı bozulursa ciddi duygusal problemler vefa sınır bozuklukları yaşamaya daha meyillidirler. r l e r
v e
r u n
SON D Ü Ş Ü N C E L E R Dokuzların ruh sağlıklarının bozulma sürecine baktığımızda, en çok korktukları şey olan ayrılma korkusunu gerçekleştirdiklerim görürüz. A n ı k bölünmüş kişiliklerdir. Sadece insanlardan değil kendilerinden de ayrılmışlardır. Kendilerine tama¬ " yabancılaşmış ve kendilerinden korkmakladırlar Ancak i ' i ' M ' k güçlüklerle kişiliğin geriye kalan çekirdeği kendini tamir ı ilebilir. Görünüşe göre az sayıdaki dokuz böyle bir nevroz yaşar.
O N İKİNCİ B Ö L Ü M
BİRİNCİ TİP: R E F O R M C U BİRİN PROFİLİ Sağlıklı: Akılh.sezgileri güçlü ve hoşgörülüdür. Kararlarında tamamen gerçekçi ve dengelidir. Yüksek prensipleri vardır Her zaman ad, ve tarafsız olmak için çaba sarf eder. Ahlaki değer• n çok yuksekt.r: Onun için gerçekler ve adale, çok önemlulir ' ' i ^ ' i k ' e düşünür, akla gelebilecek her i f a *
leri gerektiğini düşünürler. Öte yanda, eğer bir şey yapmak istemezlerse, örneğin hafta sonu çalışmak istemezlerse, kendilerini disipline alıştırmak için kendilerini onu yapmaya zorlarlar. İşin komik yanı.böyle yapmakla dürtülerinin devamlı olarak bilincinde oldukları için dürtülerinden daha fazla etkilenmeye başlarlar. Her ne kadar sahip olduklarının etkisine bağlı olsa da. özellikle cinsellik, zevk almak ve beden söz konusu olduğunda, ortalama birlerin sade ve süssüz, konforsuz bir tarzları vardır. Özellikle cinsel dürtüler onlar için korkutucudur çünkü bu dürtüler mantıksız olmakla kalmayıp yasaktırlar. Kasları sıklıkla gergindir: Dudakları i l k i .dişleri keneılenmiş.boyun vc yüzleri gerilmiştir. Bu noktada, davranışlarım ve duygusal dünyalarını gergin, sert. kaskatı,soğuk ve resmi sıfatlarıyla nitelendirebiliriz. Oz kontrol sahibi olmalarına rağmen kendilerini böyle görmezler. Ortalama birler mantıksız dürtüleri ve cinsel arzularının bilincindedirler. Onların bakış açısına göre. düzenli ve verimli olarak d ü n y a y a bir iyilik yapmakladırlar. Sadece bununla kalmayıp, serbest bıraktıklarında dünyayı alt üst edecek olan tutkularım bastırarak dünyayı koruduklarına inanırlar. Kendilerine isledikleri gibi davranmaları için izin verirlerse, duygularının kontrolden çıkıp kendilerinin en vahşi dürtülerle sürüklenip g i dcı eklerinden ve kaçınılmaz olarak kalbin en karanlık günahlaı mın içine düşeceklerinden korkarlar. Bilinçaltında nelerin yaşadığını kim bilebilir ki? Birler hiçbir şeyi kurcalamamanın akılh' a olacağı kararına varırlar Bil nokta birlerinin ruh sağlığının bozulmasında bir d ö n ü m noktasıdır çünkü hayal birlerin düşündüğü kadar düzenli değil•lı> ve birler de istedikleri kadar düzenli olmayı başaramazlar. Dizginlenmiş dürtüleri bastırmanın barikatları arasından süzül'T yüzeye çıkmayı başarırlar. Bu noktadan itibaren, kendilerini r? çevrelerini daha fazla kontrol altında tutmaya çalışırlar. BöyM)]
£ Yargılayıcı birler yanıiabilecelclerini asla düşünmezler , K , i r veya yapmacık bir alçakgönüllülükle davranmak için yanddUdanm söyleyebilirler ama bu sadece göstermeliktir > Bundan b a ş k a , görüşlerini asla değiştirmezler çünkü görüşle nnm temehnde idealleri varrhr ve idealler, kendilerine d o * u yöo ^ pusula kadar sabittir. Böylelikle haya, h i bitmeyen k.lde idealler,,, olaylara uygulanmasından, hatalara, düzcl"mesmden. kotu yapılan şeylerin hiç- bitmeyen bir şekilde yemden yapılmasından ibaret olur. V
y
m
,
1
n
m
m
Û
m
n
w mükemm^T ' ' f ***** ^ »barına m ü k e m m e l olamamalarına sinirlenir vc içerlerler. Eger biri 8
3
Ç
Ö P
a , a r S a
V e y a
••' t " „ d.klar, biri vergisini ö d e m e l da yasak bir ilişki yaşıyorsa bunu kendilerine vapılm,s t olarak görürler. Eleştirilerinde haki, büe olsalar v^ 'T"' " sinirlendirirler. Bu yüzden insanlar •"' f e r i n e ulak asmazlar. Kabahktan k ı n c , bir dogmatizm ge E m i ş l e r d i r . Ama bu onlar için bir sorun değildir ele , e bj . ; ; d ™ t
3
;
:
:
:
k , r a r
v e
;
Kendi y a ş a m l a n n d a . yeterince üretken o i m a d ı k l a n n , düşü¬ * k k u d ı l e n n . suçlayan ışkoliklerdir. Ancak m ü k e m m e l h y e ı »nemsiz uynnnlarla öylesine çok ilgüemrler ki kendile"< •< mükemmelliyetç, olmayan benzerlermden daha M - daha az başar,!, olurlar. Devaml, olarak kimsenin İh, kSİZ ^ ^ ^ " n r l e r çünkü ancak bu şek ,, •il Elbette k i . m ü k e m m e l l i y e . ç (
fr
r
ç
, k , a r i n i
ı
,
d
,
t : ' r » — »* i s t e m e . , "7° ' ' « 'S veya karar, bir • " M bırakmak istemezler çünkü k.msenın kendileri kadar J ara. v eremeyeceğine inan.rlar. Yeni birini eğitmenin çok h
M
a
h
a
m
m
Ü
e d e m e Z , e r
i i r a
H i
b i r
S " » düşünerek her işi kendileri yaparlar r d olarak, ıııükemmellliyetçiükleri yüzünden hiçbir şeyin 303
iyi görüşleriyle düşüncelerinin yanlış olduğunun kanıtlanmasına dayanamazlar. Ne söylerlerse veya ne yaparlarsa yapsınlar her zaman doğru olduklarından emindirler. İdealleri verimsiz ve katı kurallar haline gelmişlerdir ve birler idealleri hakkında asla esnek davranmazlar. İdealleri asla sapmayacakları kalı dogmalardır. Her şeyi ve herkesi katı kurallar ışığında görürler -doğru veya yanlış.iyi ya da kötü. kurtarılmış veya lanetlenmiş. Onlar için hiçbir şeyin ortası veya istisna yoktur. Mutlak mükemmellik ile uzlaşma gerektiren durumları düşünmeyi bile reddederler. Bakış açılarına göre, en küçük kusur bütünü bozar ve bu yüzden acımasızca kökten sökülüp atılmalıdır. Ancak, katı kurallara göre yaşamak insanca yönlerinden vazgeçmeyi gerektirir. Nc kadar yukarı çıkarlarsa, insanca yanlarından o kadar uzaklaşırlar. İnsanlığı se¬ ven fakat bireylerden nefret eden insanlar haline gelirler. Mükemmelliyetçİ ortalama birler ile hoşgörüsüz sağlıksız birler arasındaki fark ilkinin, en azından ara sıra. kendilerin, de eleştirebilmeleri ve m ü k e m m e l olamadıklarında suçluluk hissetmeleridir. Ancak eleştirilmeye tahammül edemeyen sağlıksız birler için bu geçerli değildir. Sağlıksız birler mükemmelliyciçi ideallerine sıkı sıkıya bağlı oldukları için kendilerini her zaman haklı görürler ve ideallerini davranışlarına yansıtıp yansıtmadıklarına aldırmazlar. ("Haklıyım. O halde söylediğin, ve yaptığım lıer şey doğrudur.") En belirgin, belki dc tek duyguları ülkeleridir. Sağlıksız birler yanlış yapanlara adaleti getirirken kişisel davranmadıklarım düşünmek isterler. Ancak ne kendilerine ne de başkalarına itiraf edemeseler de onları en çok motive eden şey intikam isteğidir, kendilerini kusursuz olan şeylerden başka hiçbir şeyi kabul etmeyecek kadar yüce görürler. Gerçekte başkalarının düşünce ve davranışlarına tahammül edemezler. Kendileriyle aynı fikirde olmayan insanları ahlaksız 305
rini saplantılanyla. mantıksız hareketlerini ise zorlamalı eylemleriyle kontrol etmeye çalışırlar. Saplantıları ve zorlamalı davranışları sahip olmaya çalıştıkları kontrolün ç ö k m e y e başladığının işaretleridirler. Zihinlerinden devamlı saplantılı düşünceler geçer. Müstehcenliğe, dini değerlere veya şiddete yöneltebileceğinden, saplantılar inançları İçin çok tehlikelidir. Saplantıları o kadar yoğundur kı ruhlarının şeytan tarafından ele geçirildiğini veya kendilerine bircinin musallat olduğunu düşünürler. Aslında bir bakıma ruhları ele geçirilmiştir ama bunu yapan b i r c i n veya şeytan kendilerine yüzleşmek için izin vermedikleri dürtüleri ve bastırdıkları duygularıdır. Dahası.kendilerini neyin rahatsız ettiğini bilemediklerinden saplantılı düşüncelerini çözemezler. Farkında olmadıkları şey insanlardan nefret ettikleridir. Sonuç olarak, zamanlanın düşüncelerini konlrol etmeye çalışarak geçirirler. Dikkatlerini gerçek sorunlarına vermek yerine temizlik veya başka çeşit " k i r l i l i k l e r i " ve bastırdıkları d ü n ü ve duygularıyla i l Jİli düzensizlikleri kökünden sökmeyle ilgili saplantılara takılıp kalırlar. Cinsel dürtülerle veya bedenin kontrolü ile ilgili saplantılar yemekle yer değiştirerek muhtemelen yemek yememe hastalığını veya çok y i y i p sonra kendim zorlayarak kusmak ya da laksatif kullanmak suretiyle orlaya çıkan bir başka yeme bozukluğu yaşayabilirler. Aşırı derecede temizlik [akıntıları olabilir. Ifııekellcrinin zorlayıcı yapısı düzen ve öz kon trol leriyle çatışmakladır. Ancak saplantıları karakierlcriyle uyumludur çünkü nevrotik bııler ne bilinçli davranmayı ne de dürtüleriyle hareket etmeyi kabul ederler. Öte yanda, takıntıları onları çok rahatsız eder. Bu Vll/den, zorlayıcı ve dolayısıyla keyfi, tutarsız ve ikiyüzlü dav¬ ı an 11 lar. k
Nevrotik birler patlak veren dürtüleri tarafından bilinçsizce edildiklerinde inançlarına ters davranarak, ö m e ğ i n . çok 1 , 1 1
307
la doğrulamak zorundadırlar. İnsanların fikirlerini çürütmekle kalmamah.onları cezalandırmahdırlar da. İnsanlar gizliden gizliye günahkar oldukları için hiçbir vicdan azabı duymadan ayıplanabilirler ve yok edilebilirler. Cezalarının hederi olan insanlara ne sevgi ne de merhamet duyarlar. Nevrotik birler insanlık dışı bir zalimlikle insanlara acı çektirirler. İnsanlara en ağır cezaları vererek "onlar sadece hak ••iliklerini alıyorlar" derler. Merhametsiz ve hoşgörüsüz bir şekilde adaletsiz ve canavarca davranırlar. Sadist cezalarından kendileri değil adalet sistemi sorumluymuş gibi davranırlar. Artık ahlaki değerleri de bozulduğu için insanları hapse altırabilirler. işkence ç e v i r e b i l i r l e r veya yaktırabi lirler. Ayıplanmaktan korkan kişilik tipi şimdi insanları acımasızca yargılamaktadır. Bir zamanlar kendini adalete adayan kişi şimdi en adaletsiz işleri yapmaktadır. B i r zamanlar sağduyuyu temsil eden kişi şimdi tamamen mantıksız davranmaktadır.
BİRİN DİNAMİKLERİ Ç Ö Z Ü L M E Y Ö N Ü : BİR D Ö R D E Y Ö N E L İ R Birler dörde yöneldiklerinde sahip oldukları son değerler de yok olur. İnkar ettikleri cezalandırıcı yaklaşım ve hareketleri bir kabus gibi üzerlerine çöker. Kendi yozlaşmalarını görürler ve haklı olarak dehşete düşerler. ("Tanrım, ben ne yaptım?) sınırlanın telafi edilemeyecek şekilde aştıklarını düşünerek asla bağışlanmayacaklarından korkarlar. Dördün etkisindeki birler karışıklığına henüz hazır olmasalar da bilinçaltının etkisi altına girmişlerdir. Bilinçaltı onlar için yabancı bir alandır ve öğrendikleri şeyler onları korkulur, iğrendirlr ve kendilerinden nefret ettirir. Çok net bir şekilde neden o l dukları karmaşıklık ve kötülüklerin büyüklüğünü görerek deh309
yapmak zorunda olduklarını hissetmezler. Böylelikle, zorunluluklardan coşkuya, sınırlardan özgürlüğe yönelirler. Daha rahat ve üretkendirler ve duygularını kolaylıkla ifade edebilirler. Daha sorumlu, eğlenceli ve mutludurlar. M ü k e m m e l olma zorunluluğunun getirdiği yük omuzlarından kalkmışiır. Özellikle m ü k e m m e l olmanın gerekmediği alanlarda her şeyi geliştirme zorunluluğu duymadan yaşamdan keyif alabileceklerini öğrenirler. İyİ olmak için her şevin m ü k e m m e l olması gerekmez. Hayattaki pek çok şeyin zalen harika olduğunu anlarlar. Doğadan, sanatın güzelliğinden ve kendileri gibi m ü k e m m e l olmayan fakat olağanüstü işlere imza atan insanların başarılarından büyülenirler. Bundan başka, gerçek değerlerden fedakarlık etmeden de esnek olunabileceğini öğrenirler. "İyi daha iyi olanın düşmanı değildir" atasözü onlar için anlamlı hale gelir. Soyut şeyleri düşünmekten vazgeçerek hayatı olduğu gibi kabul ederler. Kendileriyle bütünleşebilen birler Olyınpos dağından inerek insan ırkına karışırlar.
BİRİN Ö N E M L İ A L T GRUPLARİ D O K U Z K A N A D I N A S A H İ P O L A N BİR Birin ve dokuz kanadının karakter özellikleri birbirlerini desteklerler. İki tip de çevrelerinden uzaklaşma eğilimindedirler: bir ideallere, dokuz ise insanların kendilerine değil onları ideallestirilmiş hallerine bağlıdır. Sonuç olarak, dokuz kanadına sahip olan birler insanlardan kopmuşlardır ve iki kanadına sahip Olan birlerden daha soğukturlar. Bu alt grubun dikkate değer inlanları arasında şu isimler yer almakladır: Margarael Thatcher. Kalph Nader. Sandra Day O'Connor. Catherİne Hcpburn. W i l l i anı F. Bucklcy, Peler Jennings, Jeane J. Kiı kpatı ick. Diane Femsiein. Joyce Brothers, David Stockman, VValler Lipmann. Eric 31
kölü olduğuna inandıkları davranışlarını düzeltmeye çalışırlar, insanlara ne kadar acı verdiklerini fark etmeyerek onlara büyük zararlar verirler. İKİ K A N A D I N A S A H İ P O L A N BİR Birin kişilik özellikleri ile iki kanadının kişilik özellikleri bir dereceye kadar birbirleriyle çatışırlar. Birler mantıkl,d,rlar ve kişisel davranmazlar. İkiler ise duygulu ve sosyaldirler. Temel kişilik tipinin bir olmasına rağmen, bu kişilik tipi birin duygusal kontrolünü telafi etmek için daha sıcak davranır ve daha sosyaldir. Bu alt grubun dikkate değer isimleri arasında şunlar yer almaktadır: Papa İkinci John Paul. Mario Cuomo. Jane Fonda Tom Brokaw, John Chancellor. Shana Alexander. Barbara Jordan. Gene Siskel, Alistair Cooke. Bili Moyers. EdvvinNevvman. Aziz Thomas Moore. Anita Bryant ve Jean Harris. İki kanadı birin haşin ve yargılayıcı tavrın, yumuşatır. İdealleri arasında düşünceli olmak ve komşularını sevmek yer aldığından, i k i kanadına sahip olan birler özenli ve samimi davranmaya çalışırlar; katı prensiplerini y u m u ş a t m a y a çalışarak insanların ihtiyaçlarını g ö z önüne alırlar. Bu alt grubun sağlıklı insanları hoşgörüyü şefkat ile. dürüstlüğü insanlara verdikleri önem ile, tarafsızlığı bir başkasının duygularını anlayabilme becerisiyle birleştirirler. Cömert, yardımsever, nazik ve i y i huyludurlar. Böylece birin soğuk davranışlarını dengelerler. Hedefleri insanlar olduğunda idealleri daha etkili olduğu için öğretmenlik ve hemşirelik gibi yardım gerektiren mesleklerde çalışırlar. Bu alt grubun ortalama insanları i y i niyetlidirler ve hem idealist bir zorlama nedeniyle hem de insanlar üzerinde etkili olabilmek için insanları kendi taraflarına çekmeye çalışırlar. Sade¬ t >• dürüst değil ama iyi niyetli de olduklarına inanırlar. ToplumMİ davalara idealist bir şekilde katılırlar ve insanların refahından sorumlu olduklarını düşünerek bir şekilde reform gerçekleş313
hmkg>
î
hareketlerini haklı göstere, w on-arm aleyhine
g
S
f
^
"
'
W ki
^ ç e k l e r olarak s u , Gerçek olduğunu S ^ t S sağlaın t e m e l l e " d H y t *
'-ket c
J
rafsiz yanların,
^ a
^ v
[
Z
Cok kat, ıdeaHcre ^ ^ 'aksızlığ.n derinliklerine ^
«**«*•
«"M«tkadar
*"
*
" i r kez birlerin duygula, m Z haşlar, belaya , J İ n n do »Çin m a „ „ k ; ,ek
İ d d i a
f™^
^
, I
d ü
'
**••*•••*
^ » a d ı k l a n rolün kişi.sel ve tak * n
v
i ?"* ^ • * * ^
^
*"
* v
e
h l 2
>-
"aya. bir kanvonun ü z e n n d e k i I t ^ l S n * " ^ ' - ° ^ * dayarlarsa mahvo,ur.ar Eh,Î T * T T ^ " ' korkunç görünür İ n v m h r ö . l f " " * « « « « ''ayal H n r u Z E islemezlerse, birler 'eri de sağlıklı 0 ^ 1 0 ^ ? 1
B
b
R
«>gru olmaları yeler.
*
315
e
* * * * ^iğmdc
, W ,
k e
ON ÜÇÜNCÜ B Ö L Ü M
İLERİ ANA H A T L A R Bu b ö l ü m d e . E n e g r a m ' ı n çalışma şekliyle ilgili sorularını/a cevap vermeyi Ümit ediyorum. Rehberde anlattığım konulan de (aylarıyla inceleyeceğim. Şimdiye kadar açıklamaların en a/ın dan birkaçını okumuş.dolayısıyla Enegram hakkında bir lıkıı edinmiş olmalısınız. Bu nedenle .sizin için anlamlı olacak \ \ önemli konuyu detaylarıyla inceleyeceğiz: Bütünleşme vc Çfl / ü l m e Yönleri. Kanallar ve Kişilik Özellikleri Celveli.
B Ü T Ü N L E Ş M E VE Ç Ö Z Ü L M E Y Ö N L E R İ Açıklamalardan öğrendiğiniz üzere, her kişilik tipinin H letme ve Ç ö z ü l m e Yönü vardır. Bunun yanı sıra. İn i lıpın k.ııı.ı dıuın da Bütünleşme ve Ç ö z ü l m e yönü vardır Kanatır yönlı rl gördüğümüz kalıpları izler. Örneğin, bir kanadına sahip olan do kuzda bir kanadının Bütünleşme Yönü yediye Ç ö z ü l m e OMU ise dörde doğrudur. Alı grubun bülün kanalları için aynı şej ge çeri id ir. <
Özellikle şu ait gruplarda düzensizlik söz konusu olabilir: İki kanadına sahip olan bir. bir kanadına sahip olan i k i . sekiz, kanallına sahip olan yedi ve yedi kanadına sahip olan sekiz. Çünkü hu ali gruplar için hem Bütünleşme hem de çözülme Yönü aynı kişilik tipidir. Örneğin, iki kanadına sahip olan bir bireyinin dörde yönelmesi sağlıksızdır. Öte yanda ise, d ö n . iki kanadının Bü317
kişilik tiplerinin gelişimleri veya bozulmaları için bir açıklama vermek m ü m k ü n değildir. Temel kişilik .ipinizin nasıl bütünleşi ğ i n i veya çözüldüğünü bir kez gördüğünüzde, kanadınızın da hangi tarafa yöneldiğini anlayabileceksiniz. Hiçbir kişilik lipi tam olarak sağlıklı olmadığı için kişilik t i pinin Bütünleşme veya Çözülme yönünde yaklaştığı kişilik tıpı de hiçbir şekilde sağlıksız olarak düşünülmemelidir. Ç ö z ü l m e Yönündeki kişilik tıpı. lemel kişilik tıpı için sağlıksız olarak kabul edilir çünkü temel kişilik tipindeki çeşitli özellikler nedeniyle henüz başa çıkamadığımız özellikleri içerir. Bundan dolayı,temsil ettiği psikolojik özellikleri hemen kazanamadığımız İÇU1 Ç ö z ü l m e Yönündeki kişilik tıpı s idece ş ö r e t e l ı olarak sağlıksızdır. Sağlıksız tip bizim için başa çıkması en güç olan özellikleri temsil eder. Benzer şekilde, kişilik tiplerinin geri kalanı için. Ç ö z ü l m e Yönünde hareket etmenin niye sağlıksız olduğunu anlayabiliriz. Kısacası.üçlerin en çok uğraşması gereken şey duygularından kopmalarıdır ve bu Dokuz ile ifade edilir. Dörderin en çok uğraşması gereken şey her şeyi yapmaya hakları olduğunu düşünmeleridir ve bu İki ile ifade edilir. Beşler en çok düşüncesiz davRUllşianni çözmelidirler ve bu yedi ile ifade edilir. Altılar en çok korktukları insanlara karşı düşmanca tavırlarını değiştirmelidirl' i ve bu Uç ile sembolize edilir. Sekizlerin en büyük sorunu inallardan korkmaları vc bunu inkar etmeleridir (paranoya) ve bunun sembolü Beştir. Dokuzların en büyük problemi inkar eıHkleri endişeleridir (isteri) ve bunu sembolize eden Altıdır. Birli ı ise en çok kendilerini engelleme problemleriyle uğraşmalıda lar ve bu D ö n ile ifade edilir. Sıklıkla Ç ö z ü l m e Yönünde hareket etmeye yelleniriz çünkü al ve nevroıik çatışmalarımız bizi duygusal problemlerimiz i\ııı acil bir şekilde çözüm bulmaya iler. Ç ö z ü l m e Yönündeki .119
ile büıünleşmelidir. Ancak, psikolojik gelişimin hedefi tamamen ış görebilen bir birey olmak olduğu için. birincil ya da ikincil tip olmak ne avantajlıdır ne de dezavantajlı. Hem birincil hem de ikincil tipin psikolojik hedefi aynıdır: potansiyelini dengeli bir şekilde geliştirmek. Yine de, birincil ve ikincil tiplerin önemli bir farkı vardır: b i rincil tiplerin kendileriyle bütünleşmeleri daha zordur çünkü üçlülerinin temel problemlerinden ikincil tiplere göre daha fazla etkilenirler. Karakteristik problemlerinin üstesinden gelmek onlar için daha zordur. Ancak bunu başarabildiklerinde. gelişimleri bir devrim niteliğindedir. A n i ve etkili bir şekilde daha iyiye yönelirler. İkincil tiplerin gelişimi daha yavaş veya evrimseldir çünkü E n e g r a m ' ı n çevresinde hareket ederler. İkincil tiplerin daha fazla yol almaları gerekir ama Bütünleşme Y ö n ü n d e bir tipten diğerine gittikleri için değişimleri daha yavaş gerçekleşir. Bundan dolayı.ikinctl tiplere göre daha hızlı bütünleştikleri için, birincil tipler bir bakıma avantajlıdırlar. Ancak bir başka bakış açısından baktığımızda, daha yavaş ama daha az korkutucu bir şekilde değişlikleri için ikincil tip olmanın da bir avantajı vardır. Ancak hangi açıdan bakarsanız bakın herkesin amacı sağlıklı özelliklerini birleştirmek olduğundan birincil ya da ikin¬ cil tip olmanın mutlak bir avantajı yoklur. Bu sürecin Enegram'ın neresinde başladığı önemli değildir. Bütünleşme süreci asla sona ermez: insan doğası gibi Enegram da açık uçludur. Tam bir bütünlük veya mükemmelliğin son noktası diye bir şey söz konusu değildir. Enegram da böyle bir jeyı vaat etmez. Yine de, kendini geliştirmenin yukarı basamaklarına doğru devamlı olarak ilerlemekteyiz. M ü k e m m e l l i k ve bütünlük bizi daima ilerlemeye iten ideallerdir: tamamen elde edebileceğimiz durumlar değillerdir. Öle yanda, yaşadığımız sürece kendimizle bütünleşmemiz de •levam eder ama görünüşe göre hiç kimse Çözülmenin Yönün321
vardır. Kanat temel tipe komşu olan iki tipten biridir- Enegramda başka bir yerde bulunmaz. Dokuzun Dört. Yedinin İki kanadına sahip olması söz konusu değildir. Gerçek hayatta insanlar psikolojik öğelerinin gelişigüzel birleşimlerinden ibaret değillerdir. Eğer öyle olsalardı,kişiliklerinin genel bir kalıbı söz konusu olmazdı. Kötü yazılmış bir romanın, kişilik özellikleri anlamsız bir şekilde çelişen karakterleri gibi olurlardı. (Kişilik özellikleri birbirleriyle çelişebilirler ama asla dürüst bir adamın hırsız olması gibi laban tabana zıt olmaları söz konusu değildir.) Örneğin aynı kişide Yedi ve Üçün kişilik özelliklerinin bulunması bir kişinin hem görebilmesi hem de kör olması gibi bir çelişki yaratır. Kişilik özelliklerinin gelişigüzel karışımı insanlarda bulunmaz ve bu yüzden Enegramın kişilik tiplerinde de bulunmaz. Temel kişilik tipimiz ve kanadımız ailelerimizin üzerimizdeki etkilerinin bir sonucudur ve annemiz, babamız veya her i k i siyle çeşitli muhtemel özdeşleşmelerimizi temsil eder. Bu birleşmeler tutarsız olamazlar ama eğer lemel kişilik lipi ve kanal Enegramdaki tiplerin gelişigüzel birleşmeleri olsaydı tutarsız olurlardı. Örneğin kimse Üç kanadına sahip bir Yedi olamaz çünkü böyle bir birleşme anneye karşı tutarsız davranışlara neden olur. Yedi annesine karşı olumsuz tavırlar İçindedir; Üç ise annesine olumlu bir şekilde yaklaşır. Temel motivasyonları farklıdır: Yediler geniş bir mal mülk ve tecrübe sahibi olarak mutluluğa ulaşmak ister. Yediler temelde insanla uyumlu değillerdir. Öte yanda, Üçler insanlarla uyumludurlar ve insanların kendilerine değer vermelerini isterler. Aynı kişi insanlarla hem ilgili hem de soğuk olamaz. Bundan başka, yedilerin ve üçlerin n/ellikleri oldukça farklıdır ve birleşimin tanımı psikiyatrik literatürde bulunamaz. Böyle biri günlük y a ş a m d a da bulunmaz çünkü yedi ve üçün özelliklerinin bileşimi gerçek insanlarda bulunmaz. Öte yanda, bu altı kanadına veya sekiz kanadına sahip
ölçmek muhtemelen m ü m k ü n değildir. Yine de. kabaca bir tahminde bulunabiliriz: Eğer bir bireyin kanadının temel kişilik t i pi üzerindeki etkisi büyükse, o kişinin " a ğ ı r " bir kanadı olduğunu söyleyebiliriz. Eğer kanat ayırt edilebiliyor fakat temel kişilik tipi açık bir şekilde kişilik üzerinde etkiliyse. kişinin "ortalama** bir kanada sahip olduğunu söyleyebiliriz. Eğer temel kişilik tipi kişiliğe tamamen hakimse. kişinin "hafif' bir kanada sahip olduğunu söyleyebiliriz. Her durumda, temel kişilik tipinin kişiliğin en az y ü z d e ellibirini oluşturması gerekir. İki tipten biri, her zaman kişiliği bir bütün olarak yönetir. Kişiliklerde kanal ve temel kişilik tipi arasında gerçek bir yüzde elli ayrım yoktur çünkü öyle olsaydı hangisinin temel kişilik tipi olduğunu söylemek zor olurdu. Kanat hakkında böyle farklılıklar yapmak yararlıdır çünkü Enegramın onsekiz önemli alt grubuna- dokuz kişilik lipi ve her tip için iki kanat- baktığınızda arlık onsekiz alt grup hakkında değil. ağır. ortalama ve hafif kanatların temel kişilik tipler üzerindeki etkilerine bakarak aşağı yukarı ellidört alt srup hakkında konuştuğumuzu görürsünüz. Kanadın tam etkisini göz ö n ü n e ıldığınızda-yüzde bire yüzde doksandokuz. yüzde ikiye yüzde doksansekiz. y ü z d e üçe yüzde doksanyedi...- Enegramın yüzlerce alt grubu olduğunu görebilirsiniz. Teorik olarak, kişilik tiplerini en kesin şekilde tarif etmenin yolu Önemli her alı grubu ayrı bir sınıf olarak ele almaktır. Bu durumda, bu kitapla dokuz değil onsekiz kişilik lipi olurdu çünkü örneğin saf bir birey diye bir şey yoktur. Sadece iki kanadına sahip olan birler ile dokuz kanadına sahip olan birler vardır. Ancak kanadın temel kişilik tipine etkisi önemli miktarda değişliği için bütün ah tipleri, açıklamak neredeyse imkansrz olurdu. I hçbır kitap her değişikliği kapsayamaz. Bu yüzden tanımlamaları kişiselleştirmeğiz önemlidir. 325
Dokuz farklı seviyeye, tanımlarda numara verilmemiştir ama 0 bölümlere geri d ö n ü p de bakarsanız açık bir şekilde işaretlendiğini ve cetvel boyunca kişiliğin bozulma sürecinde nasıl değişiklikler yaşadığın, gösteren işaretler olduğunu göreceksiniz. Analizin başından itibaren saymaya başlarsanız. Gelişimin dokuz seviyesini, isimleriyle verecek olursak, birinci ve üçüncü seviyeleri analizin sağlıklı kısmında, dördüncü ve altıncı seviyeleri ortalama kısımda, yedinci ve dokuzuncu seviyeleri ise sağlıksız kısımda bulabilirsiniz. Örneğin, kavgacı bir beş bireyi.(altıncı seviyedeki beş) sağlıkh.zeki beş bireyinden (ikinci seviyede) oldukça farklıdır. Hükmetmekten zevk alan otoriter iki bireyi (sekizinci seviyede! de anaç ikiden (üçüncü seviyede! oldukça farklıdır. Gelişimin dokuz Seviyesinin her biri. kişilik tipini bir bütün olarak oluşturan ve bu nedenle birbirleriyle yakından ilişkili dokuz farklı alt tip ortaya çıkarır. Teori bölümünde göreceğimiz gibi. diğer kişilik sınıflamaları pek çok aynı alt tipi Enegramınkiler gibi tanımlar. Ancak değişik alt tiplerin aralarındaki benzerlikler nedeniyle, kuramcılar bunları sıklıkla karıştırmışlardır. Örneğin. Karen Horney bir kişilik tipini "boyun e ğ e n " olarak tanımlarken ötekini "uyumlu ve mekanik olarak değerlendirir". Enegramın bakış açısından baktığımızda, bunların ayrı kişilik tipleri değil, dokuz numaranın iki alı kişiliği olduğunu görürüz. - "uyumlu ve mekanik" olan kişi ortalama dokuz iken (beşinci seviyedeki" çevresiyle ilgisini pasif bir şekilde kesen kişi"), "boyun eğen tip" dc ortalama dokuzdur. (Altıncı seviyedeki boyun eğen kaderci). Psikologlar taralından kullanılan sınıflandırmaların çoğu. gerçekte lek ve bütün bir tip yerine, bir kişilik t i pinin bir veya iki seviyesidir. Bundan dolayı.örııcğin."mutsuz kişilik b o z u k l u ğ u " gerçekte yedi ve sekizinci seviyedeki dörllür."yabancılaşmış mutsuz*' ve "duygusal işkence gören kişi".
cak. her seviyenin önemli faaliyetleri hakkında bir fikir vermek için aşagn% • şidd hırlar. Kendini bir başkasına teslim çimenin bir yansıması nl«. (maşı ö l ü m korkusuna meydan okumak adına, güçleri yeterse, ciıuty»' (u mah işlerler. Sadislçe bir zevk için değil fakal öldürülmeden oldlMl tı d ir. bilirlerse büvülü bir şekilde ölümsüzlük kazandıklarını dıışlim rek cinayet işlerler. VAH A m i n Tanrı'nın eh o l d u ğ u n a ııı.uıdığını iddia eder. A m a l ı seyrederken hayatta k u l m a k l a n b a ş k a bir ş e y e i n a n m a d ı ğ ı n ı
244
,+
Meg
ımsuza
te
durmak da istemezler
çünkü
kötülüğün
içine
gömül-
müslerdir Eğer durabilseler, kötü davrandıklar, insanlarm intikam alacaklarından korkarlar. İnsanlara kötü davrandıkları için ne pahasına olursa olsun kendi güçlerine güvenmek /orundadırlar. Aksi şekilde davranmalar, sadece hayal tarzlarım değil hayatlarım da tehlikeye atar.
HER ŞEYE GÜCÜ YETEN MEGALOMAN YAK Eğer yaptıktan yanlarına kar kalırsa, nevroıik sekizler kendiler, ve güçler, hakkında gerçekdışı hayallere kapılırlar. Her şeye güçlerinin yeniğim ve kimsenin kendilerine /arar veremeyeceğini düşünerek megaloman bir kimlik kazanırlar. Devamlı güçlerini kullanarak insanlar için geçeri, olan sınırların kendileri için söz konusu olmayacağına inanırlar. Daha once h.çb.r kurala teslim olmadıkları için kaderin kendilerine ayrıcalıklar verdiğini d ü ş ü n ü r l e . Kendilerini ahlak kurallarının ö t f sinde vc istedikleri her şeyi yapabilecek süper insanlar olarak görürler. İler zaman bir çık.ş yolu bulduklar, için yenilmez olmiktarına inanırlar. Daha önce kimse onlar, d u r d u r a m a d ı ğ n d j simdi dc binlerinin onları durdurabileceğine ulanmak .çın bu neden voktur. Kendilerini .utma kapas.tcleri yoktur. Bu yüzden, ncvrol.k sekizler mutlak güçlerini bir anlığına göstermek ad.na korkunç şevler yapabilirler. Bu noktada ö l ü m e hayranlık duymaya başladar Kendini bir başkasına teslim etmenin bir yansıması olan ölüm korkusuna meydan okumak ad.na. güçleri yeterse, cinayet işlerler Sadistçe bir zevk için değil fakal öldürülmeden oldurebilirlerse büyülü bir şekilde ölümsüzlük kazandıklarım d ü ş ü n j rek cinayet işlerler. Amin Tann'nın eli olduğuna inandığını iddia eder. Ancak od] seyrederken hayatla kalmaktan başka bir şeye inanmadığını his. 244
le kendileri y . i m a d a n önce başkalarına zarar vermeye kalk, r l a , Sağlıklı olduklarında bütün kişilik t i p l e n n m e n ya ,c, ofan -ipi olmakla beraber, s a ğ b k s . z olduklarında bütün k . l » tinlerinin en yıkrct ve en asosyal olan tipi onlardır. Z. onlar için en önemli şey hayatta kalmak olduğu t ç . n b j uğurda herkes, teda edebilirler: kar, l ar, n , a r k a d a ş l a r , m . ç o c ^ k ı , n , is arkadaşlarım veya yaptıklar, ya da başardıklar, her ş e y , Gücü,» karanbk yönü onun y ı k m a iradesidir ve dünya onların i * teklerine ovmazsa, nevrotik sekizler hiçbir şey kalmayınca)., tadar y ı k a r i a . Güçleri elverdiğince barbar bir şekilde y . U , V
P
§
?
r
' " B " ölüm volculuğunda gibidirler. Hayatta kalmak için h j şeyi feda etmek istemeleri ironik ve saçmadır Ne de olsa er gel erkes ölecektir. Başkalarının ölmesi kend, erın.n hay malar, için güvence vermez. Aksine, yap.,
arından k o d
.
ynac, sekizler kendi kendilerini yıkarlar. Müthiş ve ohunsil, olarak değil kötü biri olarak hatırlanırlar. Yıkımla biten şey aslında başta kendini koruma çahasmd ibareti. Bu vüzden. yaratmak ve yıkmak sektzm kutuplandır. Yaratma işleği de yıkma isteg, de ayn, d, » aynaklamr: ama y a ş a m a k için duyulan istek ne pahas,na olü* sa'olsun hayatta kalma çabasına dönüşünce, kotu ve yık eylem haline gelir. .. , . . , , „ _ • Nevrotik sekizler yıkıcı bir kişiliğe sah.pt.rler çunku , vi kendilerine örnek almazlar. Benmcrkczc, olduklar, ç.n d , , yada sadece kendilerin, görürler ve dünya onlar, yansı, , a z « geç ondan nefret ederler ve dünyayı tahrip etmek iste k A «ı S r dünya onlar, yans,tsayd..bu nasıl bir dünya olurdu. , H m e l ' m söylediği gibi " E ğ e r siz kendiniz .çın yaşamıyor.
Smzlin i
için y a y a c a k ' . Ama eğer sadece kend.mz , , n ya,
yorsanız siz nasıl bir şeysiniz .» 24b
Eğer düşmanları onları daha önce alt e d e m e m i ş s e . sekizlerin ruh sağlıkları bu kadar b o z u l m u ş vc incinmiş iken saldırmak için bir fırsatları vardır. Bir zamanlar çok güçlü olan insan sim di ümilsız bir korku içinde yaşamaktadır. Bu korkunun kaynağında sadece insanların intikam alma isteği değil zihinlerini dolduran endişe de vardır. Artık söz konusu olan yenilmez bir tan rı değil, eziyet çeken bir canavardır. BÜTÜNLEŞME YÖNÜ: SEKİZ İKİYE YÖNELİR Sekizlerin manevi gelişimi insanlara h ü k m e t m e k t e değil kendini onlara açmaktadır. Sağlıklı sekizler ikiye y ö n e l d i k l e r i ! de güçlerini insanlara yararlı olmak için kullanmayı öğrenirle». Daha önce de g ö r d ü ğ ü m ü z gibi. sağlıklı sekizler özellikle u/ak durdukları insanların gözünde kahraman ve yüce gönüllü nisan lardır. Ancak ikiye yöneldiklerinde gösterişli tavırlarını bir yanıı bırakarak insanlara daha içlen davranırlar. Sağlıklı sekizler ikiye doğru gittiklerinde, insanların da keı» dilen gibi olduklarını fark ederler vc onların da kendileri gıM hak ve ayrıcalıklara sahip olduklarını düşünürler. Sağlıklı sekil ler empati ve şefkat sahibidirler. Kibar, cömert ve yardımsevaj dirler. İnsanların mutluluk ve amaçlarıyla samimiyetle ilgilenil ler. İnsanların ihtiyaçlarıyla kendi İhtiyaçIanymış gibi ilgilenir ler. Böylece yeni ortaya çıkan sevebilme kapasitesi liderlik kıl pasilelerini tamamlar. Güç tutkusuna saplanmaktansa s e v g i n » gücünü öğrenirler. Aynı zamanda harika bir gerçeği keşfederler: insanlar, se> bilme becerisini. Daha ö n c e g ö r d ü ğ ü m ü z gibi. kendileri ı\ kullanmazlarsa, güçleri yıkıcı hale gelebilir. Sekizlerin Cll ( ihtiyaç duydukları şey kendileri oldukları için sevilmektir, isteklerin, güç kullanarak yerine getiremezler. ö t e yanda, güçlerini başkalar, için kullanmakla küçülnıed, terini veya varlıkların, tehlikeye atmadıkların, öğrenirler. I . . ,
her şeyde büyük bir zevk ve güvenle inisiyatifi ele alırlar. Sağİlki. sekizin karizması sağlıklı yedinin hayattan zevk alma kapasitesiyle birleşir ve ortaya son dereee dışa dönük, kendine güvenen ve enerjik bir tip çıkar. Ortaya çıkan bu tip. bahsettiğim./, özellikleriyle toplumda vc hatla belki de tarihle derin izler birakabilir. .. Bu alt urubun normal insanlar, para ve güce çok düşkündürler Za.cn para ve güç birbirini bülünlcyen iki unsurdur. İş konusunda doğal bir yetenekleri vardır. Son derece d.şadonuk.urler ve beceriklidirler. Bu becerilerini işlerine, hobilerine ve maceralarma yansıtırlar. Bunlar son derece sağlam maddiyatçı ve ayak lan vere basan insanlardır. Çevrelerine ve özellikle insanlara ko layca hükmederler. Avının peşindeki aç bir hayvan kadar lıırsl, ve saldırgandırlar. A ş ı n derecede benmerkezci. bencil ve açgözlü olabilirler. Bu alt grubun bireyleri, insanları kendi çıkarlar, doğrultusunda yönlendirmek veya güç oyunlarındaki p.yonlafl gibi davranmak için parayı kullanırlar, insanlar, hiç sevmezle, ve bunun için suçluluk da duymazlar. Yine de. bu alt grubun İti sanlar, para vc güce tamamen güvenmezler. Ne dc olsa. yete..., cc güç de para da insan, tamamen bağımsı/, ve güveni, yapamaz Bu al, grubun sağlıksız insanlar, acımasız ve düşüncesizdi! Daha sonra dahice veya ölümcül bir hala olarak yorumlanacak şeyler söyler ve yaparlar. K,r,c, vc zorbadırlar. Sözlerinde v hareketlerinde kabadırlar. Onlar, öfkelendiren veya isteklerini karsı çıkan herkese b a ğ m p çağırırlar. Aniden patlayıp ö l k c l e n j bilirler. Manik eğilimleri gerçekdışı yenilmezlik hayallerin, dev tekler- kendileri hakkındaki şişirilmiş düşünceler, beslemek igU büyük miktarda para harcayabilirler. Endişeli olduklan.uk. tehdit edildiklerini hissettiklerinde kontrolden çıkmaya cgılnuh fl
dirler. Endişeden kolayca etkilendikleri için. herhangi bu le durumunda ilk onlar saldırırlar. 290
ı
rerek hiç tereddüt etmeden insanlara büyük /.ararlar verebilirler. Sanki insanlara vuran kozmik bir g ü ç m ü s gibi. hiçbir duygu hissetmeden insanlara büyük kötülükler yanabilirler. Bu alt lipin insanları diğer alı lipin insanlarına göre daha az yıkıcı ve şiddet düşkünüdürler. Ancak, gerekli gördüklerinde, sonuçta pişman olarak, ama hiçbir duygu hissetmeden ve yaptığının ne kadar kötü olduğunu anlamadan şiddete başvurabilir. Diğer alt tipe göre şiddete daha az düşkün olmakla beraber daha uzun yaşayarak uzun vadede daha (azla zarar verirler.
SON SÖZLER Ruh sağlıklarının bozulma sürecine baktığımızda, normal seviyelerden başlayarak, sekizlerin özsaygılarının temelinde yapıcı olmaktansa giderek artan bir yıkıcılığın olduğunu görürüz. Yıkıcı olmak gerçekten güç m ü d ü r ? lîir şehri yıkan insan mı gerçekten daha güçlüdür yoksa onu kuran mı? Sekizlerin en büyük korkularını gerçekleştirdiklerini dc go rürüz: Ellerindeki her şeyi yıkarak kaynaklanın tüketmiş ve hak lı olarak kendilerine acımasızca davranabilecek olan insani.um merhametine kalmışlardır. Kendi kendine gerçekleşen bir lalı mini yerine getirmişlerdir: İnsanlara teslim olmaktan korkmuş lar Takat sonunda onlara teslim olmuşlardır. Bir zorbayı zorbalık etmeden nasıl durdurmak gerektiği eski bir sorundur. İnsan acımasızlıkla mücadele etmek için acıması/, adaletsizlikle mücadele etmek adaletsiz mi o l m a l ı d ı m n s a n keıı dini yıkıcı insanlardan korumak için ne kadar ileri gilmelidll ' Bunun cevabını ararken hiçbir kişilik tipi diğerlerinin değerleri ni dikkate almaz. Gerçek değer insanın kendi çıkarları mulıı ' Önemli olan tek şey insanları ezmek pahasına istediklerinin ulaşmak mıdır.' Eğer Tanrı yoksa, sekizler doğru olmayan fakat işe yarayan , kurnazca bir şekilde yaşamakladırlar. Tanrı veya Tanrının ada 2tt
İnsan kurallara sığmaz
leri görmezden gelmeyi ve ne pahasına olursa olsuz huzurlu kalmak isler. Örnekler: Ronald Reagan. Corazan Aquiııo. WaİIer Cronkİ ıe. Rosalynn Carler. Linda Evans. Monako Prensesi Graee. I n j j rıd Bergmann. Perry Como. Walı Disney. Bing Crosby. Edilh Bunker ve Mary Hanman. D O K U Z A BAŞTAN SONA B A K I Ş Dokuzun iç dünyası güneşli, güzel bir günde bisiklet kullanarak bunun keyfini çıkaran bir kişiye benzer. Dokuz, iç dünyasıııda çaba göstermeden bir bülün olmanın ladini çıkarmakladu Doğal olarak çevreleriyle bir bülün olma hallerini korumak inlerler. Yaşama açık olmaları onları öylesine tatmin eder ki yaş. sorgulamayı veya bir parçasını değiştirmeyi akıllarından hile geçirmezler. Dokuzlar psikolojik olarak bu yönde geliştikleri için yaşama bakış açıları iyimser ve açık okluğu onların balalı olduklarını d ü ş ü n m e m e l i y i z . Ancak hayatın güzelliklerinin y | sıra zorlukları da olduğunu göremczlerse yanlış yapıyorlar Onların sorununu sembolik bir şekilde ifade edecek olursak urt* hanın tekerleği patladığında onu tamir etmeyi reddettikler*! söyleyebiliriz. Keyiflerinin bozulmaması için sorunları g ö n ı t # | | den gelirler. Bu kişilik lipinde. her ne pahasına olursa olsun huzuı İti k manın felsefesinin görürüz. Sorunlarla uğraşmayı redde t mel kaçmalarına neden olmaz. Bundan başka, huzurlarını koru için insanları ve gerçeği de görmezden gelirler. Ne kadar iyi yetli olursa olsunlar uğraşmak islemedikleri şeylere gö/le kapatarak, insanlara büyük zararlar verebilirler. I Ç G Ü D Ü L E R İ Y L E H A R E K E T E G E Ç M E ÜÇLÜSÜN, Dokuz ilişki üçlüsünün teme! tipidir. Bir birey olarak g M
mez. Her şeyle bağlarını kopararak huzurlu t'akal gerçeklerden kopmuş olurlar. Huzurlu olmayı islemekte hiçbir yanlış olmamakla beraber normal ve sağlıksız dokuzlar problemlerden uzak durmak adına aşırıya kaçarlar. Kendilerini göstermeyi saldırganlıkla bir olarak gördüklerinden ve kendilerini ifade etmelerinin başkalarıyla birleşmelerini tebdil edeceğini düşündüklerinden bazen kendilerini göstermenin gerekli olabileceğini düşünemezler. S o n u ç olarak dokuzlar saldırgan dürtülerini öylesine bastırırlar ki bu dürtülere sahip olduklarını bile unuturlar. Ancak saldırganlıklarının bilincinde olmamaları bu duyguların bulunmadığı veya davranışlarını etkilemediği anlamına gelmez. Dokuzlar saldırganlık problemlerini tipik olarak ğözardı ederek çözerler. Elde olmayarak saldırgan davrandıklarında böyle davrandıklarını inkar ederler. Belli bir dereceye kadar, normal ve sağlıksız dokuzların huzuru bir çeşit hayal, istekli bir körlük ve kendini aldatmaktır. Huzurlarını korumak için kendilerinden ve gerçeklerden uzaklaştıklarının farkına varmazlar. Ancak, pasiflikleri ve inkar etmeler, insanlara kayıtsızlığı ve çevreden giderek daha fazla kopması saldırganlığın bir başka olumsuz şeklidir: pasif bir karşı koyma, kendilerini gerçeklerden saldırgan bir şekilde uzak tutmalarıdır. Dokuzlar sandıklarından çok daha saldırgandırlar ve inkar etlikleri ve bastırdıkları saldırganlıkları kendilerine ve çevrelerine çok zararlı olabilir.
ÇOCUKLUK TEMELLERİ Dokuzlar ç o c u k k e n kendilerine aileleri veya aileleri yerine koydukları insanları örnek aldılar. Duygusal ihtiyaçları aileleriyle özdeşleşmekle tamamen tatmin olduğu İçin kendilerini bir birey olarak ailelerinden ayırma dürtüsü çok zayıftı. En azından kişiliğin temellerinin oluştuğu ilk çocukluk yıllarında mutlu bir çocukluk geçirmişlerdir. Çocuklukları sevgiyle 25X
vermiyor değildir fakat dünyanın uyarıcı unsurlarını çıkarıp yerine gerçek nesneyle ilgisi olmayan hayali tepkiler koymuştur. Tabii ki bu da değer vermemekle aynı etkiyi yaratmaktadır. Böyle bir tip insanın neden varolduğunu düşündürür... Dışarıdan bakıldığında, nesne özneyi hiç etkilememiş gibidir. Bu izlenim hayali içeriğin bilinçsizlikten ayrılıp nesnenin etkisini yakaladığı ölçüde doğrudur. Bu yakalama o kadar ani olabilir ki birey kendini nesne etkilerden koruyor gibi görünür... Eğer nesne hır insan ise kendini tamamen değersiz hisseder. Bu arada özne gerçeğin sadece hayali bir kavramına sahiptir. Bu durum patolojik vakalarda öylesine ilerlemiştir ki kişi gerçek ile öznel olarak algıladığı şeyler arasındaki farkı ayırt edemez.... Böyle bir eylemin nesnfll gerçeklik ile hiçbir İlgisi olmayan hayali bir karakteri vardır ve çok şaşırtıcıdır. Bu durum bu kişilik tipinin gerçekten uzaklaşan öznelliğini hemen ortaya çıkanverir. Ancak nesnenin elkisi tamamen kaybolmazsa, çok az sempati toplayarak, sakinleştirmek ve uyum sağlamak için gayrel ederek iyi niyetli bir tarafsızlık ile karşılanır. Çok aşağıda olan biraz yükselidir, çok yukarıda olan biraz alçalll hr. coşku azaltılır, savurganlık kısıtlanır ve sıra dışı olan her şey normale gelirdir. Bunların hepsi nesnenin etkisini gerekli sınırlan! getirmek içindir. Bu şekilde bu tip çevresi için bir tehdit oluşturul çünkü bülün zararsızlığı şüphenin üzerinde değildir. Bu durumdu kolaylıkla başkalarının saldırganlığının ve lıükmeimesinin kurban! olur. Böyle erkekler kullanılmalarına izin verirler ve daha sonra kfl lııi kafalılıkları vc inatçılıkları kalkınarak en olmadık yerde imik . 0 0 alırlar. (C.G.Jung. Psikolojik Tipler) Çizginin alı ucundaki dokuzlar, çevreleri için bir tehdit o l u * turur çünkü diğer herkes gibi bencildirler. Onların bencil olduğunu anlamak zordur çünkü çevrelerine karşı çok yardımsevij görünürler. Bencilliklerinin en belirgin şekli huzurlarını koni mak için pek çok değerlerini feda etmekte istekli oluşlarıdır. Bll bağlamda gerçeğin kendisini dc görmezden gelmekledirler l'« 2(>0
SAĞLIKLI DOKUZU ANALİZ E T M E K KENDİNİ S A H İ P L E N E N KİŞİ En iyi zamanlarında, çok sağlıklı dokuzlar kendilerine bağımsız bir birey olmak için izin verirler. İnsanlardan ayrı kalma korkularım yenerek kendilerini sahiplenirler vc bağımsızlık kazanırlar. Kendilerini olağanüstü bir şekilde tatmin olmuş ve derin bir mutluluk içinde hissederler. Sarsılmaz bir sakinliğe sahiptirler çünkü asla ayrılmayacakları biriyle birleşmişlerdir: kendileriyle. Her zaman aradıkları huzura kavuşmuşlardır çünkü gerçekten de kendileriyle bütünleşmişlerdir. Olağanüstü bir şekilde sakin olmalarına rağmen, aynı zamanda canlı ve enerjiktirler. Kendi d ü ş ü n c e , duygu ve arzularının farkındadırlar. Çok sağlıklı dokuzlar saldırganlık dürtülerinin bile bilincindedirler vc bundan paniğe kapılmazlar. Saldırgan dürtülere sahip olmanın saldırgan bir şekilde davranmak veya insanlara yıkıcı bir şekilde davranmak anlamına gelmediğinin farkındadırlar. Dolayısıyla, kemlini sahiplenmekle insanlara hiç olmadığı kadar çok yaklaşırlar ve yeni bir derinlik kazandıkları için ilişkileri daha tatmin edici olur. Kendilerine saygı duyarlar. Gerçek değerlerinin farkındadırlar. En küçük bir benmerkezcilik veya üstünlük kompleksi taşımazlar. Bir birey olarak varolabümeyi başarmışlardır. Kendilerini oldukları gibi görebildikleri için başkalarını da oldukları gibi görebilirler. İnsanları idealleştirmezler ve hayatlarında ilk defa insanları oldukları gibi görürler. Sevdiklerini daha gerçekçi bir şekilde severler. Çok sağlıklı dokuzlar düzgün bir şekilde kendi merkezlerin dedirler. Derinliğe sahip oldukları ve kendileriyle bütünleşmeyi başardıkları için problemlerin Üstesinden gelebilme kapasiteleri vardır. Potansiyellerini geliştiren kişiler olarak değil fakat dün ya, yaşadıkları an ve gelecek ile ilgilendikleri için tamamen tat262
bunu İslerler de. İnsanlarla özdeşleşebilme yeteneğine sahip o l dukları i t i n insanları hem fiziksel olarak hem de hayallerinde sevme ve kendilerine tekme kapasitesine sahiptirler. Her şeyi çok kolay kabullendikleri için duygusal hayatlara* da veya ilişkilerinde bazı anlaşmazlıklar yaşayabilirler. Kendilerini huzurlu insanlar olarak görürler ve sağlıklı oldukları süreee gerçekten de huzurludurlar. Strese dayanıklıdırlar; sabırlı.ağırbaşlı.rahat ve sakindirler. Küçük şeyler için kontrollerini kaybetmezler. Bunların yanı sıra. dokuzlar masum ve yalındırlar. Sağlıklı bir dokuz asla yalan s ö y l e m e z ve insanlardan fayda sağlamaya kalkmaz. (İnsanların nasıl yalan söylediklerini ve birbirlerini kullandıklarını asla anlayamazlar.) Sağlıklı dokuzlar karaktcrleriyle en güvenilir kişilik tipidirler, insanlara, kendilerine ve yaşama güvenirler. İnsanları oldukları gibi kabul elliklerinden insanlar için heı zaman güvenebilecekleri bir destek olurlar. İnsanlar ne zaman ihtiyaç duy salar dokuzların yanlarında olacaklarını bilirler. A l çakgönüllü, nazik ve sıcak dokuzlar insanların teselli ve huzur bulmak için sığındıkları dayanaklarıdır. İnsanları ne eleştirirler ne de tehdit ederler. Ne kendileri nc de başkaları için ulaşılmaz standartları vardır. Onları memnun etmek çok kolaydır ve insanlardan çok az şey isterler. (Ancak sağlıklı dokuzlar herkese aynı derecede sıcak davranmazlar. Bazı nisanlardan hoşlanmazlai ama onlara bile diğer kişilik tiplerinin davrandıklarından çok daha kibar davranırlar.) Sağlıklı dokuzlar insanlar arasında bulunmaktan zevk almak la birlikle, doğanın içinde vakit geçirmeyi de çok severler. Yelkenli kullanmak, d o ğ a d a uzun yürüyüşler yapmak, kamp yapmak, bahçe işleriyle uğraşmak veya hayvanlarla ilgilenmek kendilerini çok huzurlu hissettirir. Doğa. özellikle mistik ve mitoloj i k yönleriyle kendilerini canlı hissetmelerini sağlar çünkü doğayla bütünleşerek kendilerini aştıklarım hissederler. Bundan 264
Aynı zamanda iyi bir arabulucudurlar çünkü insanların şikayetlerini ciddiye alırlar. İnsanların arasındaki larklılıkları.onları neyin üzdüğünü anlarlar. İnsanların ortak noktalarını görüp anlaşmalarını sağlayabilirler çünkü her /.aman için işbirliğinin faydalı olacağını düşünürler. Olumlu özelliklerinin listesi çok uzundur: Sağlıklı dokuzlar dokundukları her şeyi iyileştirirler. Çok sakin oldukları için insanlar üzerinde yatıştırıcı bir etkileri vardır. İnsanlar onların yanında kendilerini çok huzurlu hissederler. İyimser ve teskin edicidirler. Olumsuz düşüncelere g ö m ü l m e k ı e n s e olayların olumlu yönlerini görmeyi tercih ederler. Bağışlayabilir ve unutabilirler. Anlaşmazlıkları tamamen geride bırakarak İlişkilerini ve sorumluluklarını sürdürebilirler. Çok rahat ve mutlu İnsanlardır. Çok neşeli ve canlıdırlar. Doğal bir espri yetenekleri ve sıcak bir gülüşleri vardır. Önyargısızdırlar ve kraliyet ailesinden birine de taksi şoförüne de aynı dürüstlükle davranırlar. Uysal ve rahattır. Dokuzu sevmeyen insan yok gibidir. Ancak sağlıklı dokuzlar sadece iyi huylu değillerdir. Topluma başka kaliteli özellikler de katarlar. İnsanlara faydalı olarak kişisel olarak büyüdüklerini hissederler. Onlara yakın olan insanlar, örneğin eşleri, çocukları ve yakın arkadaşları, onların sınırsız sevgi ve cömertliklerinden faydalandığı için şanslıdırlar. Sağlıklı dokuzlar güçlü Önsezilere sahip oldukları için (insanlarla özdeşlcşcbilmelerinin sonucunda) insanlar için gerçekten laydalı ve değerli şeyler yaparlar. Söyleyecek önemli bir sözleri olduğunda bunu dolambaçlı yollara sapmadan, doğrudan söylerler. Ancak bu şekilde konuşurken kimseyi incitmek İstemezler. Sağduyulu oldukları için samimiyetleri çok faydalı olabilir. Gizli bir amaçları. İddiaları, koruyacak veya şişirecek bir egoları, statü veya prestij hırsları, insanları etkilemek veya kınamak gibi işlekleri yoktur. Bundan dolayı, çocuklar kadar dürüst vc yetişkinler kadar bilgili konuşurlar. 266
Karşılıklı bir eylem ortaya çıkar: İnsanlarm isteklerine uygun davranırken onları idealleştirirler. Eğer idcalleştirdikleri bir k i şiyse onun asla y a n b ş y a p m a y a c a ğ ı n a inanırlar; idcallcşl.rdıkleri bir değer veya inançsa asla sorgulanmaması gerektiğim düşünürler. Böylelikle, normal dokuzlar kendilerini geleneksel rollere verirler. Kendilerini kocalarına, karılarına, aileyi geçindiren kimseye, anne ve babasına, yurttaşlarına adadıklarını söylerler. Kendilerini adadıkları kimseyi bir başkası veya içinde yaşadıkları toplumun değer yargıları belirler. Toplum onlardan evlenip çocuk yetiştirmelerini, iş sahibi olmalarını bekler. Onlar da bu beklentileri yerine getirirler. Yaşam tarzları.dini vc politik mançları.kendilerinden ve çocuklarından beklentileri toplum kurallarına göre belirlenir. İşıc bu vüzden dokuzlar genel insan lipi olarak düşünülürler. Onlar toplumun ihtiyaçlarına göre hareket eden. toplumun varhğının devam, açısından vazgeçilmez olan vc bunun .çın kendi bireyselliklerinden vazgeçen insanlardır. Kendiler.... geliştirmeyi asla düşünmeyerek toplumun değer yargılarına göre yaşarlar. Onlar için saygınlık çok önemlidir. Toplumun saygı duyulan üyeleri olarak saygın insanlar ne yaparlarsa onlar da onu yaparlar. Bu bakımdan kendilerini aile. din ve iş ahlak, değerlerine adayan muhafazakar insanlardır. Muhafazakar oldukları için eski değerlere bağlıdırlar ve geçmişi özlemle anarlar. Nasıl olduğunu bildikleri için geçmişin bugünden ve gelecekten daha iyi olduğunu düşünürler. Geçmiş daha az korkutucudur çünkü nasıl olsa yaşanmışın . Bundan başka, normal dokuzlar geçmişi düşünerek d u y g u s a l d ı r l a r veya güzel anılarını hatırlayarak geçmişi idealleştirirler. Normal dokuzların değer yargılarına ö n e m vermek zordur. Sorun yüzeysel düşünmeleri değildir: safça yüzeysel değerlen kabul etmeleridir.
nerek bundan keyif alırlar. Ancak, ne yazık k i . dikkatlerini kendi düşüncelerine verdiklerinden dış dünyaya kayıtsız kalırlar. Eğer zeki ve iyi eğitimlUerse felsefe, ilahiyat, sanat veya b i l i m den konuşmaktan hoşlanırlar. Ancak bunları konuşmalarındaki bütün amaçları vakit geçirmekten başka bir şey değildir. Sağlıklı yalınlıkları dalgınlığa dönüşmüştür. Devamlı hayal kuruyor gibidirler. Dünyayı zamanı görmeden saate bakan bin gibi algılar Televizyon reklamlarından etkilenmeyen insanlar g.bi onlar da gerçekleri görmezden gelirler. Kayıtsızlık bir alışkanlık halini alana kadar görmeyi veya duymayı istemedikleri şeylerden uzak dururlar. Fiziksel olarak hazır bulunan lakat çevrelerinde ne olup bittiğinin farkında olmayan uyurgezerler gibidirler. Enerjilerini kendilerini heyecanlandıracak veya başlarına sorun açacak şeylerden uzak durmak için harcarlar. Fiziksel ve duygusal rahatlık onlar için önemlidir. Ne bedenlerini ne de zekalarını fazla yormazlar. Zamanlarını kendilerini yormayacak faaliyetlerle geçirirler; evi toplarlar, alışveriş yaparlar veya boş boş televizyon seyrederler. Uzun süre Sakinleştirici kullanan ve bu yüzden sakinleştiriciler olmadan nasıl yaşandığını unutan insanlar gibi yarı bilinçli bir halde yaşamaya alışırlar. Ancak psikolojik pasifliğin hareketsizlik ile aynı şey olamadığını anlamak önemlidir. Normal dokuzlar milyar dolarlık çırkellerin başında olabilirler ve hala faaliyetleriyle gerçek anlamda ilgilenmiyor olabilirler. Dokuzlar ilgilenemezler çunku savunma mekanizmalarından biri yalıtımdır. Yalıtım kişisel deneyimlerinin ilgisiz parçalara bölünmesini ve böylelikle herhangi bir şeye bağlı olmadan bir başka şeyle ilgilenmelerine olanak sağlar. Bunun sonucunda, gerçek onlar, fazla etkilemez. Faaliyetlerinden hem duygusal hem de entelektüel yönden uzak kalarak işlerini sürdürebilirler. Tecrübelerinden koptuklar. İçin sebep sonuç bağlantısın, ku
hiçb.r şey y a p . l a m a y a c a ğ ı n , ve sorun ne olunu, ols fazU bu vütmemek gerektiğini düşünerek kadere, davranırlar. Sagl M rahat tav.rlan yerini teslimiyete btrakm.ştrr. Bu .y.mserl.k deg.l bencilliktir. . .. Dokuzlanıı sorunu problemleri görmek ıs.ememeler.d r. Ne olursa olsun kaderlerine razıdırlar. Ne kendileri ne de başkalar, için i y i «dam göremezler. İnsanlar pasiflikleri nedeniyle onlara k'zdığındu hemen tavız verirler. Ne pahasına olursa olsun uzu isterler Sorunlanm geride bırakmak için ne gerekiyorsa kabul ederler, insanlara bir kez taviz verdiklerinde kriz.n geçtiğim ve hayatlarına daha önce olduğu gibi devam edebileceklerim düşünürler. Ancak dokuzlar üzücü olan hiçbir şeyle u ğ r a ş m a , c mediklermden. onlarla güçlükler, aşmak zordur. Sorunlar n naçiktiğın, unuturlar. Bir sonraki halta sorunlar, h a t a ç j zülmemıs olarak durmaktadu: Sorunların, çözmek ıçm h,çb,r M
s l l
W
w
£
S
3
Î
^
^
k
için o kadar ,s,ekl, dirler ki sorunlar, olduğundan daha hafif gösterirler ve msanl ra "Sak,n olun. her şey yoluna girecek" derler. Sorunlar, gerçek,e olduğundan daha hafif görerek h e r k » » uyumlu ve huzur u olacağm, ve böylece huzurlar,,,, bozan her şeym ortadan kalka-
'^ZS^İ^^^landagözard-edcrler. Karar verme becerileri zayıflar. Sadece kendilerin,,, çözebilecekleri bir problemle karş.las.rlarsa. sadece olmas, gerekliği kadar ,1er, ederler ve sonra vazgeçerler. Bir problemle sonuna k j dar uğra mazlar. Eğer harekete g e ç m e k zorunda kain kusa. b az " ba harcad.klannda yapdabilecek her şeyi yapaklar,,,, soy ler Bundan d o l a y . i y i bir şeye başlad.klarmda bitirmeden bu., karak kendilerine güvenenleri hayal k.r.khğ.na uğratır ar. Bundan başka, insanlar dokuzlar,,, harekele geçmekte ,su k siz davranacakların, vc kaderciliklerinin sonuçlarına katlanmak
n.klıd.rlur. Problemlerin çok aç,k ve kolay çözümler, olabilir ama dokuzlar bunu görmezler ve g ö r m e k de istemezler. Bütün enerjilerini gerçeği inkar etmek için kullanırlar. Böylece gerçek onlara ulaşamaz. Bastırma direnci olarak adlandır. lan bu savunma mekanizmasıyla uğraşmak son derece sınır end i n e d i r ve sağbks.z dokuzlara ulaşmay, son derece zor b.r bale eetirir Sanki zibmlerindeki bir kapıyı kimseyi ve hiçbir şey, t e r i almamak üzere kapatmış gibidirler. Bir zamanlar msanlara ve yeni fikirlere son derece açık olan insanlar şımd, her şeye kapahchrlar. İnsanlara, kendilerini bir şeyler yapmaya zorladıklar, ve bu nedenle kendilerini endişelendirdikleri için ö f k e h d ı r H I Ancak s a ğ b k s . z dokuzlar.n k.zgınl.klarmı ifade etmelerinin tek y d u insanlara direnmek ve kendilerine ulaşmaların, daha lazla engellemektir. S a l d ı r g a n l a ş m a daha fazla pas» b.r direnç göjfl (erirler Sadece bastırma mekanizmalar, istisna bir durumda ha sansız olduğunda öfkelerini aç.k bir şekilde göstereb.lirler. Harekele geçmeyi reddettiklerinden sadece başkalarına kar., değil kendilerine karşı sorumluluklarını yerine getirmekte b i l son derece ihmalkar davranırlar. Hasta olduklarında doktora p i medikleri gibi eslerini ve çocuklar,.,, da doktora götürmezle. En ulak bir sorunda ofisteki işlerini yapmayı reddederler, insan km öfkelendirmekle kalmazlar, kendilerine güvenen insani. .övenlerini de boşa ç.kar.rlar. Sağbks.z dokuzlara b.r şey ) t j tırmak deveye hendek adatmaktan zordur. Duygular,,., bast.rm.ş olan inatçı dokuzlar gerçekle hagl. t, n, koparmışlardır. Bu yüzden bir birey olarak yetersiz vc , , l , memislcrdir. Kendi başlarına hiçbir şey yapamazlar YmgU luklarının nedeni enerjilerini gerçeklerle başa çıkabdmek , y deşil gerçekleri, inkar etmek için kullanmaland.r. Herhang I baskı veya gerilimle başa çıkamazlar çünkü her şey onları U (en azından onlar böyle düşünür) veya başa çıkabilecekler» ötesinde ,1u, ve çaba gerektirir. Genellikle ihmal ederek /ar
^^^J^
gösterebilirler. Ruhlar, vücu.lur.ndan ayr.Imış v kendi ba ,na hareke, ed.yor gibidir. Gerçeği inkar edieidir. K o İ l a n m veya bacaklann, kaybetmiş olabilirler.Buna tepkileri ya inkar etmek ya da kol veya bacaklarının yemden c düşünmek olacaktır. Gerçekten işlerinden kovulmadıkStn. eşleri den b o ş a n m a d . k l a r . n , veya ölen yakınlarının gerışad.klann. düşünürler. Acıkl, olmakla beraber bu duru¬ çZ' n dokuzlar,,, ruh hallerine tamamen uyan şiusel bir yönü de vard.r çünkü bir süredir kendilerinde değillerdir. A r t * e d e rinden aynlmalar. bir alışkanlık, bir yaşam sekü olmuştur. As Unda dana doğru ifade etmek gerekirse y a ş a m a m a n m bir yolu e
S
" ' T e f l e r i n d e n ayrılman,,, sisi içerisinde 3 ^ ™ va olduğunu hissetmektedirler. Elbette ki şevden b.r.mn k a y b n L v e y a b i r travma anında diğer kişilik t.pler, de c a n i urla yd*lesebi eeek cesareti bulana kadar gerçeği mkar ederler Amak nevro'ik dokuzlar gerçekle bir daha asala u ğ r a ş m a m a k ,ç.n g e l
anlamak zordur çünkü normalde bütün duygular, ^ m l m ^ Yine de. b d i n ç d . ş , endişeleri öyle b u noktaya l a « rotik dokuzlar hem kendilerinden hem de OT^eri» « j k sorumladırlar. Gidecek hiçb.r yerler, yoktur Nc sığınT n d,s dünyaya, ne de huzur bulmak için kendi ,ç dünya : a V d c b W r Tek çıkış yolu kendinden daha iler, götürerek kendin, terk etmektir. Endişe vc ger eklen den kaçarken dokuzlar kendilerinden m ü m k ü n olduğu kada, çok ayrılırlar. U
d
u
r
m
a
-^J""J
y
m
KENDİNDEN VAZGEÇEN KİŞİ Bir şev sınırlar,,,, zorlarsa.törncğm gerçekler onla,, kaç. ., yacaklan kadar bask, altma sokarsa) nevrotik dokuzlar çok 276
yönelme olarak yorumlan.r) gelişecektir. Herhangib.r durumda, saâl.ksız bir dokuzun altıya yönelmesi muhtcmeld.r. Bu durum daha çok görüldüğü için burada bu durumu ele alacağız. Sağlıksız ve kendilerinden ayrılan dokuzlar altıya yöneldiklerinde, nihayet endişe bastırma mekanizmalarım aşar. Her zaman kaçtıklar, duygular ve gerçekler bütün ağırlığıyla üzerlerine çöker. Bir zamanlar son derece uyumlu olan nisan aşır, tepki gösteren bir isterik, endişe ve korku içinde, heyecan. evham, [..gözü vaşl. ve pamk içinde biri haline gelir. Ruh sağlıklar bodokuzlar her zamankinden daha çok kendileriyle ı g.lcnecek ve içine girdikleri korkutucu durumdan kendilerim kurtaracak birine ilüiyaç duyarlar. İnsanların kendilerine yardım etme¬ r i için mazoşist ve kendilerini küçük düşürecek (Home n, ifadesiyle "hastalıklı bir şekilde bağımlı") bir şekilde kendiler,ne zarar verirler. Ruh sağlıklar, bozulan vc altıya yönelen dokuzlar kendilerini küçük düşürecek ve başlar,,,, belaya sokacak şevler yaparak kendilerini daha önce hiç ol„,ad,g, kadu kot, durumlara sokabilirler. Bu davranışlarının arkasındaki neden ,k, y ö n l ü d ü r insanlar, hayal k ı n k l . ğ m a uğrattıklar, ve kendilerine L. çektirdikler, için duydukları suçluluk duygusundan kur „l m a k v e insanlarm yeniden kendilerine yaklaşmalar, tçin kendin,
zutan l e
küçük d ü ş ü r m e k . , Ancak bu psikolojik taktikler işe yaramaz çunku ruh sağlık lan bozulan dokuzlar farkına varmayarak saldırganlıklar.,..., kendilerine vc insanlara yönelmelerine yol açacak şekıklc b,hu çalılarından bilince çıkmalarına izin vermişlerdir. Saldırgan duyguların, daha fazla b a s t ı r a m a y a n * kendilerin, cezai and. maya ve kendilerinden nefret etmeye başlarlar. Ayrıca end.şeU rin vatıstırmak yerine artıran insanlara bağırıp çağırarak nisan " s o n derece d ü ş m a n c a davranırlar. Eğer diğerler, buy ulu bu şekilde huzuru s a ğ l a y a m a z l a r a dokuzlar onlar, düşman ola, .d görürler. .
ni bulabilmek için kendilerini küçük düşürmek zorunda olmad ı k ı n ı n öğrenirler. Şaşırmakla beraber insanlarm kendilerim örnek aldıklarını fark ederler. İnsanları kendilerine bag.ml, o l mamalar! konusunda uyarsalar da bu hoşlarına gider.
DOKUZUN ÖNEMLİ A L T TİPLERİ SEKİZ KANADINA SAHİP OLAN DOKUZ Dokuzun ve sekizin karakter özellikleri birbirleriyle çalışır: Dokuzlar pasiftirler ve insanlarla uyum içinde olmak isterler. Sekizler ise saldırgandırlar, iddialıdırlar ve kendi çıkariannilj peşlerinden giderler. Temel kişilik tipi dokuz olduğu .çın, bu alt ripin insanları diğerleriyle uyumlu, yeni fikirlere açık. rahat ve pasiftirler ama zaman zaman bir parçaları kendin, güçlü bir şekilde dışa vurmak ister. Bu anlamas, en zor alt tiptir çünkü onu oluşturan unsurlar, birbirleriyle taban tabana zıttırlar. Bu alt t i pin dikkate değer insanlar, arasında şu isimler yer almakladır: Dvvight Eisenhovver. Gerald Ford. İngrid Bergman. Bıng Crosby, Perry Como, Georgc Scbultz. Vvalter Cronk.te. Hugb Downs Bayab Bird Johnson vc Marc Chagall. Sekiz kanadı bu alt tipin sağlıklı insanlarma özgüven ve ırade gücüyle beraber tutkulu bir kalite katar. Kendileriyle çok kızla dilenmemelerine rağmen, bu al. «ipin sağlıklı insanlar, kendilerini etkili bir şekilde gösterebilme becerilerine sah.pt.rlej kibarl.k ve insanlara duydukları içten ilgilerine rağmen çok güçlü olabilirler; başkalar, ve ortak amaçların emrine girebilme ferine rağmen, cesurca bağımsız olabilirler; rahat hareketlerine rağmen sert huylu olabilirler. Bundan dolayı.bu al. tipin sağlıkh insanları güçlü, i y i huylu ve cazibeli bir görünüm sergilerler. Bu alt tipin normal insanlar, duygularım tamamen bırbırm den ayırırlar. Çok huzurlu bir görünümleri olmasına rağmen, farkına varmadan çok saldırgan davranabilirler. Hayatlarının b.ı .,,
Ancak bu insanlar da ara sıra öfkelenebilirler. Bu alı tipin dikkate değer insanları arasında şu isimler yer almakladır: Ronald Reagan. Coraan Aquino. Abrabaın Lincoln, Kraliçe İkinci E l l zabeth, Rosalynn Carter. Cyrus Vance. Henry Fonda, Gary Cooper. Jimmy Stevvart. David Hartmann. Monako Prensesi Gracc. Rose Kennedy. Jim Henson. Wall Disney. Norman Rockvrtffl Bayan Joan Suthcrland. Ralph Waldo Emerson. Desdcmona, Ediıh Bunker ve Mary Hartman. Bu alt lipin sağlıklı insanları çok dürüst ve aşırı derecede prensiplidirler. Sağduyuları özellikle başka insanlar söz konusu olduğunda akıllıca kararlar vermelerini sağlar. Olaylar üzerinde karar vermeleri istendiğinde dürüsi ve tarafsız davranmaya özen gösterirler. Bir kanadı dokuzun düşüncesiz ve yeni fikirlere açık eğilimini dengeleyerek akıllıca düşünmelerini sağlar. Sözünü etliğimiz sağlıklı insanlar bildiklerini başkalarıyla paylaşmayı vc insanların düşüncelerini ve keşfettikleri şeyleri öğrenmeyi severler. Öğretmekten hoşlanırlar ve ahlak konusunda etkili bir l i der olabilirler. Dokuzun açıklığı birin tarafsızlığıyla birleşir; afl nuç insanlara yalın ve dürüst, kendilerine huzurlu ve alçakgönüllü bir yaklaşımdır. Bu alt lipin normal insanlar, bir davanın coşkulu taraftarları dırlar çünkü idealisttirler ve dünyayı m ü m k ü n olan her şekilde geliştirmek isterler. Düşüncelerinden emindirler ve lemel inanj lanna dokunan her şey hakkında değişmeyen, gelenekçi ve mu hafazakar düşünceleri vardır. Bu ali tipin insanları düzenli ve kontrollüdürler. Özellikle sekiz kanadına sahip olan dokuzla, dan duygusal olarak daha kontrollü ve daha az tutkuluduriaj Çevrelerini düzenlemekle veya başkalarıyla beraber o r g a n ı z * von üzer.nde ç a h ş a r a k çok meşgul olabilirler. Bu arada, .m,mal sekizin karakierislik duygusal yalıtımını sürdürebilirler KflB dinden hoşnut ve serbest olarak bütün anlaşmazlık ve düşman hklardan kaçınırlar. Ancak bı lipi» Çabuk sinirlenen ve ger-
Muhtemelen pek çok durumda bir krizden sonra inkar veya ayrılma gibi sağlıksız ruh hallerine girerler ama bir süre sonra kendilerini toparlarlar. Savunma mekanizmaları çok güçlüdür vc pek çok travmayı bastırıp normal yaşamlarına devam edebilirler. Yine de bu becerinin karşılığında duygusal ve kişisel olarak daha yoksul bir hayat yaşarlar. Bu bakış açısından baktığımızda, en önemli problemlerinin kendilerini uyandırabilmck ve bir kez kendilerine hakim olabildiklerinde bunu nasıl devam ettirebileceklerini bilememek olduğunu görürüz. Bunun cevabı dokuzların acı çekmeyi ve özellikle endişelerinden kaynaklanan acılarla başa çıkmayı Öğrenebilmeleridir. Kabul edildiği gibi acı çekmek insanlara ilham vererek ve onları şaşırtarak bilinçli düşünmelerini sağlayabilir. Bunun yanı sıra acı ç e k m e k tecrübelerimizin anlamını seçmeye zorlar. Tecrübelerimizden anlam çıkardığımızda kendimizi yaratırız. Dokuzlar acı çekmeyi hayatlarında olumlu bir güç olarak kullandıklarında hayatlarına anlam vermekle kalmazlar, kendi bilinçlerinin yaşamasını sağlarlar. Acılarına anlam verebilen k i şi hem acı çeken hem de onu aşarak üstün olan kişidir. Ü anda insan kentlini bulmuştur.
tersini yapar. İnsanlara karsı zalim, cezalandırıcı vc yargılayıcıd a Sinir bozuklukları ve ani. ciddi depresyonlar muhtemeldir! Motivasyonları: Haklı olmak, daha yükseklere tırmanmak uinsanları geliştirmek isler. İnsanlar tarafından yargılanmamak için durumunu haklı çıkarmak ve böylece hiçbir zaman eleştirilmemeyi isler. Örnekler: Papa İkinci John Paul. Margaret Thatcher, b i l i NYİesel Barbara Jordan. Eric Sevareid. Ralph Nader. Sandı.. Day O'Connor. W i l l i a m F. Buckley. Anıta Bryant ve Bay Spock.
BİRE GENEL BAKİŞ Onyedinci yüzyılda New England'iı bir pürıten olan John Greene protestan bilincinin genel temasını yeniden o l u ş u m d a ! önce anlatarak Tanrının - kalbindeki kötülüğü görmesine izin verdiğini" söyledi ve "Tanrının benim kadar aşağılık, kölü. k. birli, inatçı ve isyankar birine merhamet göstermeyeceğini dil ş ü n d ü m " dedi. Kişinin İç dünyasının bu görünümü genellikle değişimden önce gelen ümitsizliğin kaynağıdır. .. bireyler ancak kendilerinin değersiz, günahkar ve lanetli yaratıklar oldukla.ın. kabul ederek yeniden doğabilirler. Puritenlerin idealler peşinde koşarak kendilerim başlan \.ı ralma isteği bu kişilik tipini anlatmakladır. Birler ve Punlenle. durumlarından hoşnul olamayarak daha iyi olmak zorunda 0| duklanni hissederler. Bir şekilde insan doğasını aşıp Mutlak lı ğa ulaşmak isterler. Bu kişilik tipi "Desiderata" nın çağrısını aptalca ve tehliken bulur: T a m bir disiplinin ötesinde, kendinize nazik olun. Ağaç lar ve yıldızlar gibi sizler de evrenin çocuklarısınız: burada o | mak hakkınız. Görseniz de görmeseniz dc evren olması gerekti¬ ği gibi açık ve anlaşılırdır. "Ortalama ve sağlıksız birler için e v ren anlaşılır değildir. Onlara göre insanlar kendilerim ve dünya, yı geliştirmek için yeterince çaba göslermiyorlardır. 2Xf>
daha i y i olduklarına inandırır. Doğru yolda olduklar, için onla rın ruhları kurtulmuşiur. BASTIRMA VE SALDIRGANLIK PROBLEMLERİ ilişki üçlüsündeki diğer i k i kişilik tip. gib. birlerin de bastır¬ ma mekanizmasıyla ilgili problemleri vard.r. Mükemmelliğe ulaşmak adına duyguların, bastırırlar. İdealler, peşinde koşmak ve onlar, gerçek hayata uygulamak arasında ^ ç a l a r l a r k e n duy gulann. gittikçe daha fazla bastınrlar. Bu arada durum ar, daha da k a r m a ş ı k l a ^ çünkü d ü n y a ile i k i şekilde ilişki kurarlar: K< n dilerin, ideallerinden daha değersiz görürler ama bu arada çev¬ relerinden daha önemli olduklar, izlenimini verirler. Sadece kendileri ve idealleri arasındaki mesafeyi ölçmekle kalma I . şimdiki mükemmellikleri ve geçmişteki kusurlar, arasındaki mesafeyi dc ölçerler. . Aslında birler ikiye bölünürler. Bir tanes, henüz gordugümiM dıs bölünmedir: bir idealin peşinde koşmak ve diğerlerinden H tüh olduğuna inanmak. İkincisi ise daha açık olan iç bölünme dir- sakin, kontrollü ve mantıklı görünü m ler, ,1e bastırdıkla» d u y u l a n . Birler duygusal veya tutkulu olmamalarına rağmen d u v a u l a r ı m n . özellikle saldırgan vc cinsel dürtülerinin f a r k . n d j d.r'lar Her ne kadar duygular,,., m ü m k ü n olduğu kadar kontrol alımda tutmaya çalışsalar da. asla istedikleri kadar başardı ola ^ O r t a l a m a ve sağlıksız dokuzlar bu bölünmeler yüzünden h j zaman çatışmalar yaşarlar: ideallerinin mükemmelliği ile kefal ferinin kusurlar.; erdemli hissetmek ile günahkar hisse mek, ha rcke.leri ve bilinçleri; düzen istemeleri ve çevrelerindeki düzel sizlik; i y i ve kötü: Tanrı ve şeytan gibi şeyleri düşünerek çözU ^ B u ' ı i p Jung'un dışa dönük düşünen tipine uyar. Jung bu li|> çok açık bir şekilde açıklamıştır. ;
Ancak buna zil olarak, sağlıksız olduklarımla düşünülebilecek her duruma ideallerini uygulamaya kalkarlar. Sağlıksız birler kendileriyle avnı fikirde olamayanlara karşı son derece hoşgörüsüz davranırlar. Sadece kendilerinin D O Ğ R U y u bildiklerine inanırlar. Fikirlerine uymayanları yargılarlar ve ciddi şekilde cezalandırırlar. Ancak insan doğası kendini gösterir: Kendilerini istedikleri kadar m ü k e m m e l bir şekilde yönetemezler. Dürtü lerini ancak bir noktaya kadar bastırabilirler. Ne de olsa onlar da etlen ve kemikten yaratılmışlardır. ÇOCUKLUK TEMELLERİ Çocukken babaları veya babaları yerine koydukları birini olumsuz bir şekilde kendilerine örnek almışlardır. Babalarına ve babalarının temsil ettikleri şeylere karşı hissettikleri olumsuz duyguları süpcregolarının gelişimini önemli derecede etkilemiş tır:' bu çocuklar yargılanmaktan korkmayı ve yargılanmaktan kaçınmak için her zaman masum olmayı öğrenmişlerdir. Babalarından aldıkları mesaj şudur: "Sen bu halinle d e ğ d i değilsin. Daha i y i . her zaman daha i y i olmalısın" Kendi istek ve duyguları hemen hemen hiç onaylanmamıştır. Bu çocuklar ele| inilmekten veya yargılanmaktan kaçınmak için her zaman ku rallara uymuşlardır. Sonuç olarak, duygulan ve dürtüleri CCZI landıncı babalarını sembolize eden güçler taralından bastırıl mistir. (Freudyenler tuvalet eğilimini, bire uyan saplantılı H zorlamalı tipin, anal özelliklerini öğrendiği arena olarak görül ler. Özellikle dokuz kanadı olan birlerde anal özellikler olan dil zenlilik. cimrilik ve inatçılık görülse de. bu kişilik tipini a n l İ mak için tuvalet eğitimine takılıp kalmamalıyız.) Bu çocuklar pek çok neden yüzünden babalarına karşı olum suz hisler besleyebilirler. Babaları ailelerini terk etmiş veya kn lü ya da çocuğa adaletsiz d a v r a n m ı ş olabilir. Katı bir ahlakı vn dini bir yetiştirme şekli ve cehennemle korkuıulma sonucundu, '
fazla yaklaşabilmek için insanca özelliklerini inkar ederler. Sonuç olarak, birler insan oldukları için suçluluk duyarlar. Melekler gibi olamadıkları için yargılanmaktan korkarlar. Ancak birler sağlıklı olduklarında hayala tarafsız yaklaşımla* rı.kendilerininki de dahil olmak üzere gerçekleri kabul etmelerine izin verir. Bülün kişilik tipleri içinde sezgileri en güçlü, en ahlaklı ve mantıklı olan insanlardır. Hem kendilerine hem de diğerlerine hoşgörü ile yaklaşırlar. İdeallerinin çevrelerindeki herkese eşil bir şekilde uymadığını anlarlar. Ancak sağlıksız olduklarında davranışları erdemlerinin çarpılmış bir karikatürüne benzer çünkü insanca yanlan çarpılmışım Kendilerinin en büyük günahlarım affederlerken diğerlerini en küçük halaları için cezalandırırlar. İnsanca özellikleriyle bağlarını kopardıkları için çok acımasız davranırlar. Ne dc olsa. onlara göre, insanlar nc pahasına olursa olsun ideallere uymalıdırlar.
SAĞLIKLI KİRİ İNCELEMEK AKILLI VE GERÇEKÇİ Çok sağlıklı birler insanca yönlerinin açığa çıkmasına ı/ın verirler. Dürtülerinin sandıkları kadar karmaşık ve korkutucu qj madiğinin farkına varırlar. Duygularım ancak gerçekten gerekli olduğunda bastırırlar. Böylelikle, duyguları dengelenir ve kişilikleriyle bütünleşir. Kişilikleri tarafsız gerçeklikle uyumlu hale gelir. Kendilerine bile son derece gerçekçi ve hoşgörülü davrıınırlar. Çok sağlıklı birler çok gerçekçi oldukları için olağanüstü t reecde olgun ve dengelidirler. Hala idealleri vardır ama arlı ideallerini tek yanlı ve baskıcı emirler olarak değil sadece ki)İ sel olarak tatmin edici bir şey olarak görürler. Ne hayatların, ki her şeyi ne de kendilerini m ü k e m m e l leşi irme ihtiyacını da fazla hissederler: Bu istek Ümitsiz bir çabadır ve sağlıklı bir tlh
olduğunu anlarlar (eğer hemen anlayamazlara endişelenmezler çünkü cevabı bulana kadar beklemeyi bilirler) Gerçeğin ve kendi bilinçlerini aşan değerlerin tarafsızlığın dan o kadar emindirler k i insanlara yanlış yapma hakkını lam. lar. Ahlak değerlerine öylesine derinden inanırlar k, diğerlerim., havadan boyunca yanlış yapmalarına izin verirler çunku hatalfl rın doğrulara h ü k m e d e m e y e c e ğ i n e inanırlar. Doğrular gerçeğin doğasın, oluşturduğu için her zaman doğruların hüküm surececine inanırlar. İşte bu yüzden tamamen gerçekçi olmay. akıl hCl bulurlar. Bilgelik mantığı aşarak akıldışı olanlar, kapsar. IH, dünyanın gerçek düzenin, görmek vc neyin doğru ve iyi olduğu, nu görmek için gereklidir. Bundan dolayuçok sağlıklı birler çok gerçekçidirler ç.mkU kişisel anlayışlar..!, anlaşılması veya ifade edilmesi guç. defH bir seviyede aşarak şu sonuca varmışlardır: "Evren g ö r ü n d ü ! gibi değildir ve olması gereken de budur."
MAKUL KİŞİ Ne yazık k i . sağlıklı birler her zaman bu kadar sağlıklı dcglR lerdir Yargılanma korkusunun içinde hoğulabilırler ve bu kı« kularının üstesinden gelebilmek için her şeyin en doğrusı mek isterler. Dünyayla, diğerleriyle vc kendileriyle düzgün I kiler kurmak isterler. Her zaman mantıklı ve makul olmak ı»t ler. Sağlıklı birler gerçekten de mantığın ruhudurlar. Aşırı ecde duyarlı ve sağduyuludurlar. Çok sağlıklı olmasak., olağanüstü karar verme becerileriyle her durumda neyin «1 li neyin ö n e m s i z olduğunu görebilirler. Alınacak kararla..» n u ç l a n m ö n c e d e n tahmin edebildikleri için sorunlar, lozell aldaki deûerlerle ilgili olan sorunları) doğru vc net bil f| çözebilirler, "bu doğrudur veya yanlıştır." Ya da " B u i y j k ö t ü d ü r " gibi sonuçlara varmaktan korkmazlar ve kararla] ıi)4
olacağını düşünmezler. Öte yanda, sağlıklı birler kötümser de değillerdir. Sadece gerçekçidirler.
PRENSİPLİ ÖĞRETMEN Sağlıklı birler s a ğ d u y u l a n y l a ahlaklı ve çevrelerine faydalı olarak yasarlar. Sadece doğru olmak değil doğru olanı yapmak islerler! Hayatlarına tarafsız değerlerle yön verirler ve tutkuların a kendilerini yanlış yönlendirmesine izin vermezler. Mümkün Olduğu kadar doğru olanı yapmaya çalışırlar. Önceleri en önemli değerleri haklı olmak iken, zamanla doğruluk ve adalet de onlar için önemli hale gelir. Bundan dolayı.iıısanlara adil davranılmasına çok ö n e m verirler. Söz konusu olan kendileri, arkadaşları ya da hiç tanımadıklar, insanlar da olsa adaletsizliğe t a h a m m ü l edemezler. Sağlıklı birler insanların haklarının adil bir şekilde gözetilmesi için ellerinden gelem yaparlar. Bu değerler onlar için birer prensip olmanın çok ötesin de bir tutkudur. Sağlıklı birler ahlaki değerleri adına kendi menfaatlerinden vazgeçebilirler. Birine adaletsiz d a v r a n m a k t a n » haksızlık görenin kendileri olmasını tercih ederler. Sağlıklı birler çok dürüst ve ahlaklıdırlar: Yalan söylemeleri veya birini aldatmaları düşünülemez, bile. Son derece prensiplidirler. Asla sapmayacakları kişisel standartları vardır. Kendi çıkarlarını gözetmeksizin, mantığı temel alarak, tarafsız bir b a k i acısıyla karar verirler. Örneğin cüzdanlarıyla değil bilinçleriyM düşünerek oy verirler. Anne veya baba olarak, çocuklarının be genişine göre değil doğru olanı düşünerek karar verirler. Dıııl inançları kuvvetli insanlar olarak sivil yetkililere itaatsizlik anltj mına «else de dini prensiplerine göre hareket ederler. Sağlıklı birler mallarını.ünlerini ve hatla yaşamlarını prensipleri u ğ r u n ! tehlikeye atarak, bu bağlamda, son derece cesur davranırlar, Kendileri için büyük bir tatmin kaynağı olan iyilik, erdem ve dil rüstlüklerinc zarar vereceği için prensiplerinden taviz vermezin
rüyeceğini biliyorum. O yüzden ben, dinlemelisin,
dealterı vc
S m e l i y e t U l e r i n m yüksekliğiyle soylu bir erdem duygusu yaratan, seçkinliğin peşindeki insanlardır Ortalama birlerin kişisel olarak vardtklan tdealler herkes ,çın uymalar, gereken standartlar haline gelir. Her şeyin en doğrusunu bildiklerine ennndirler. "Yap.lmas, gerekenler,,, ağırl.ğ. kendin, hissettirir: Diğer insanlar da birlerin yapt.k ann. yapma1, u/ak durduklar şeyleri yapnu,n,al,d,rlar. Yanhşlar, duzell, u nin okuma yazma bilmeyenleri eğitmenin, amaçsız nisanlara berhk etmenin ve insanlara doğru baktş aç.sm, göstermen,,, kendi görevleri olduğunu düşünürler. Sorun şudur k, msanlann kendi başlarına doğru şeyi yapabileceklerine inanmazlar. ( Bunu ben yapmazsam, k i m yapacak?) Ortalama dokuzlar insan doğasına yüksek bir bakış açısından bakarlar. Herkesin uymasın, istediği kurallar koyarak ken , e ni insanlarm huzur ve mutluluğu için yasa yapan insanlar görü ler Hiçbir şey gözlerinden veya değer yurgdanndan kaçacak k.ıdar küçük değildir veya özel değildir. Sigara içmek ıçk, ,Ç„K emniyet kemeri takmak, televizyon yayınlarının kalitesi, p j nooraf, ve rock müzik ortalama dokuzların kendilerine gore d d e n d i r d i k l e r i konulardan sadece birkaçıdır. (Elbette k, düşü çelerinde haki, olabilirler fakat insanların kend, doğrular,,,, bu malarına izm vermezler). • İdeallerine ne kadar yaklaştıklarına çok dikkat ederler 1 yüzden, derleme onlar için çok önemli bir kavramdır: İdealler olduğu alanlardaki ilerlemelerini dikkatle ölçerler. Her a n bir amaçlar, vardır. A m a ç l a n ı n gerçeklcş.,rd,klenndc gtf lerini daha yüksek bedellere dikerler. Her zaman kendilerin. » Üşürmeleri ve dikkate değer bir şeyler yapmalar, gerektiğini süıulükleri için televizyondu asla eğlence programlar..,, ,zk Z sadece eğitici programlar, seyrederler. İşle bu yuzd n .«k iama dokuzlar kendiler,,,, her /aman yüce gönüllü dava* n i n
m
2'1K
mal üzerinde dikkatle çalışırlar vc planlarlar. Böylece her şeyin kontrol allında olmasını isterler. Vakit kaybetmemek için her yerde düzenli olarak listeler yaparlar ve programlarını düzenlerler. Zaman onlar için çok önemlidir ve zamanlarını dikkatle kullanırlar. Her zaman dakiktirler ve diğerlerinin dc öyle olmasını isterler. Hiçbir kişilik tipi Protestan iş ahlakını bu kadar kişıselleştirmez. Tatil yapmazlar, dinlenmek için ara vermezler. D ü ş ü n m e şekilleri de çok düzenlidir. Biraz çok bilmişlerdir ama söyledikleri her zaman doğrudur. Farklılıkları mantıklı hır şekilde görürler. Zihinleri düzenli kategorilere bölünmüştür. Her şeyi ölçüp sınıflara ayırırlar. Tatilde olup da hala not veren okul öğretmenleri gibidirler. Sözün kısası.bu durumdaki ortalama bir Freud'un anal tip olarak adlandırdığı tasnifçi veya muhasebecidir. Her şey düzenli ve temiz, olmalıdır. Hiçbir şey yersiz ve boşta olmamalıdır Her şey bir saatin işleyişi kadar kesin olmalıdır. Elbette ki birle rin düzenliliği çalıştıkları organizasyonlar ve toplum için çok faydalıdır. İş toplantılarından tren saatlerine ve yılbaşı bcdiycle rinin paketlenmesine kadar iyi planlanan her şey sorunsuz bir şekilde yürür. Eğer düzen olmazsa çok az şey yolunda yürür. Ancak, her şeyde olduğu gibi. düzenli olmak ölçülü olduğu derecede yararlıdır. Birlerin ara sıra dinlenmeleri kendileri için iyi olur. Kendilerinin içlerinden geldiği gibi davranmalarına izm vermezler. Verseler bile bunu kendilerini zorlayarak yaptıklalj için doğal olmaz. İnsanlarla ilişkilerinde, resmi davranırlar. En kete ve görgü kurallarına ö n e m verirler. Uygun tavırları toplum içinde kişisel duygularını katmadan hareket etmelerine olanak lanır. Ortalama birler, öz kontrole önem verdikleri için dürtülerin engelleyerek kişisel eğilimleri her zaman yanlışmış gibi dürtül rinin tersini yaparlar. Örneğin sinemaya gitmek isterlerse, h dan vazgeçerler çünkü ne olursa olsun isteklerini kontrol et
300
lece karanlık dürtülerini bastırmay, başarabileceklerini düşümir•" v dış düzenin peşinde koşarak, düzensizhğ, gördükler, her yerde kökünden sökmeyi bir saplan,, haline getirirler.
YARGILAYAN
MÜKEMMELLİYETÇİ
Omdama birler, dürtülerini ne kadar s,k, kontrol etmeye ca£Z kendilerini daha fazla tutarlar. Bu ııoktada £ M £ lenni kavbe.mek.en o kadar çok korkarlar k, daha talaş >Çfc i T l a r k u . Artık sadece düzen yetmez: M ü k e m m e l olmalar, ge-
h
^ B u ^ k e n d d e r , ye çevreleri için > - W ™ £ 'H a İÜ gerçekleştiremczlerse. kendilerin, buyuk b „ t hd t al. I S A n l a m a k güç olsa da. bu noktadaki * * * * * ne de başkalarına davrandıklar, kadar stk, davranırlar. S ü p j i r , her zaman çok şey ister vc onlar için 1 ^ ^ ce iv, defiildir. Bu düşünce onlara bahalarından geçmiştir. M cok e S e r l e r ve hiçbirinde başardı olamazlar. İnsanlar t a r a f j gösterirler d : İ ^ g , . a n m a m a k V . n *ok çaba o c " konumunu alırlar. Hissetmelennc tz.n verdikler tek d u y f l e l e ş t i r " uurlenme. içerleme ve bilse gibi çeşitl, şekillere g.rebj ten
Hc^,eş,irerck insanlarla kar* karş,YA gelirler, insan, ,aba b r ş k,,de rahatstz ederler ve nc yapmalar, gerekt.gm, ad r. Yanhşların, göstererek kendilerini nasd g e h ş , , r c b , ^ U rini anlamlar. "Sana böyle olacağ.m SÖYLEMEM e Eğer M dinleseydin, böyle o l m a z d ı " yargılayıcı birlerden sıklıkla duş £ £ £ sözlerdir. Rahip gibi vuaz. vererek, ders «arık vc didaktik bir sekikle her şey, eleştirirler. En küçük M sanlarda kusur ararlar. Hoşgörü göstermeden sozlu veya İ z c k cezalandırırlar. Her şey hakkında bir görüşler, vatd bunu kendi kişisel görüşleri olarak değil tek doğru olarak su,
yeterince i y i olmadığını düşünürler ve bu düşünceleri yüzünden S a n hiçbir işlen zevk alamazlar. Hiçbir şey, mükemmel î C kadar S a S r - Bu yüzden vapl,k.ar, ^ •far. Bu yüzden, işkolik birler bir çaUşma yaşarlar, çal.şmay, sevmezler ama çalışmadan da yapamazlar. Z 1larla yaşadîklar, a n l a ş m a z b k l a r artar çünkü her şey m en doğrusunu bildiklerine inan.rlar ve kimsenin kend e, m h söylemesine izin vermezler: Bay her-şeyı-b.len daha • . b ı l ^ Dahasuaslmda çok az şey bildikler, şeyleri çok söyleyerek insanlar, kızdırırlar. Yapmacık bir alçakgönüllülük g e r e r e k , karşılanndakilere hiçbir şey bilmeyen vc r madan hiçbir şey yapamayacak olan çocuklarm.ş g M rak insanlar, daha da kızdırırlar. İnsanlara neler, yapabılecekH n ler, yapamayacaklarm, söyleme haklar, olduğunu z, e derler. Evhîik hayatı hakkında yol gösteren bir papaz veya yo sallara tutumlu olmanın yollarım gösteren zengm bir koşe yaza n cibi insanlara yasaklar koyarlar. Genel bakışla g ö r d ü ğ ü m ü z gibi. birler mukemme ol , 1 , gerekliğine içerlerler. M ü k e m m e l olmanın yükünün bask um değil de kendi omuzlanna yüklenmesinin ad, olmad U „ . ünürlcr Elbette k i . m ü k e n u n e i . i k ,çin çabalamak ve m e mel oldukların, hissettikleri dakikalar onlar ,cm çok .al „ cidir çünkü varbkların.n temcimde doğru olduklarım, hıss t ve mükemmelliğin nerede olduğunu bilmek vardır. d
e
$
k
IK k
birlerin içindeki bir şey insanların ozgurlug ne ,
a
l.
eder. Kendileri iyi vakit geç iremedik lenne gore başkal.u, ı.iy. yaşamdan zevk alsın ki?
SAĞLIKSIZ BİRİ İNCELEMEK HOŞGÖRÜSÜZ İNSAN Sağhksız birler tarafsız gerçeklerle veya bir başkasın
ve kötü olarak görürler. İnsanları kendi düşüncelerini kabul clmeye zorlarlar. İnsanları hatalı veya günahkar olduklarına inan dırrnak için din. adalet veya gerçeklerden alırlar. Ancak sağlık sız. birler böyle yapmakla sadece safsata ile ileri savunulabilecek öğretileri ileri sürerek kendilerini komik durumlara düşürürle) Bİr kasabayı kurtarmak için b o m b a l a n ı p imha edilmesini söyleyebilirler. İnsanları kendi dinine çevirmek için köle olarak satıl malarını önerebilir; d o ğ m a m ı ş fetüslerin hayatlarını kurtarmak için annelerin hayatlarını feda etmeyi doğru bulabilirler. SalsalH yaptıklarını fark etmek sağlıksız birlerin bir an bile tereddüt el melerine neden olmaz. Düşünceleriyle ne kadar çelişirse çelişsin yaptıklarını haklı gösterecek nedenler bulurlar. Ancak insanlara o kadar sinirlenirler ki öfkeleri kendilerini bile rahatsız eder. Yine de sinirlenmekte haklı olduklarını düşünürler. Öyle bile olsa. Öfkelerini kaybetmemek için daha kont' rollü davranırlar. Ancak l'ark etmedikleri şey böyle yapmakla kontrollerini her zamankinden daha çok kaybettikleridir. O kadar katılaşmışlardır k i gerginlikleri gerginlikleri bastırılmış duy gularının beklenmedik bir şekilde patlamalarını sağlayacak bir meşale görevi görür. S A P L A N T I L I V E İ K İ Y Ü Z L Ü KİŞİ Sağlıksız birler öfkelerinin hedefi olan şeylere takılır kalırla fakat kendilerini kontrol etme ihtiyacı hissettikleri için dogrtl dan harekele geçemezler. Sonuç olarak, kendilerini m a n t ı k l a dürtüleriyle her zamankinden daha çok konlrol ederek ve kendilerini zorlayarak davranırlar. Bu noktada, genel bakışta sözünü ettiğimiz iki yönlü davra nışları daha belirgin hale gelir. Bir yanda dürtüleri öteki y; j dürtülerin bastırılması için gereken güçlerin kuvveli vardır, Dl ğer bir vanda kendilerini konlrol etme ihıiyacı.bir başka taı.ıltıt ise kontrollerini kaybettikleri anlar vardır. Mantıksız düşünceli
hareketli bir cinsel yaşamları olup öle yandan cinsel masumiyetin erdemini öven vaazlar verebilirler. Pornografi izlemek zorunda kalan sansür kurulu üyesi veya tecavüzcülerin korkunç hikayelerini dinlemek zorunda kalan seks araştırmacıları ya da mağazalarda hırsızlık yapan bir yargıç gibi ayıpladıkları her şeyi yaparlar. Ahlak değerlerinin test edilebilecek kadar güçlü ol duğunu kanıtlamak amacıyla kendilerini tahrikler karşısında tetj etmeye kalkabilirler. Böylelikle, her iki şekilde de istedikleri» elde ederler: Erdem adına kötü alışkanlıklarla hem flört edcı leı hem de dayanamayarak yenik düşerler. Herhangi bir çeşit y o z l a ş m a Ahlak Değerlerinin Koruyucusu Asil Lord için herhangi bir insan için olduğundan daha şok edicidir. Nevrotik birler sapkınlığa düşerler çünkü duygularını yozlaşıncaya kadar inkar etmiş ve çarpılmışlardır. Nevroıik birlen tehlikeli yapan şey gerçek dürtüleri değil, duygusal yaşamlarının bozulmasıdır. C E Z A L A N D I R I C I V E İ N T İ K A M C I KİŞİ Birisi ya da bir şey öylesine kabul edilemez duygular uyandırmıştır ki nevrotik birler onlarla doğrudan uğraşamazlar. Nevrotik birler artık ideallerine bağlı değillerdir. Tek istedikler, sati lantıları ve zorlayıcı davranışları tamamen kendilerine sahip ol madan öz kontrollerini yeniden ele geçirmektir. Ancak saplan!ı [arını saplantılı davranarak çözmeyecekleri gibi zorlayıcı davın • nışlarını da zorlayıcı bir şekilde davranarak aşamazlar. Bu yüzden, rahatsızlıklarının görünürdeki nedenlerini ortadan kaldıra rak insanların yaptıkları son derece makul şeyleri kötü olarak görüp öfkelenirler. İkiyüzlülükleri o kadar derin, saplantıları o kadar yoğun v, zorlayıcı davranışları o kadar tehdit edicidir k i nevrolik birler geri adım alamazlar. Gururları yüzünden yanlış yapma olasılığı na t a h a m m ü l edemezler. Kendilerini her zamankinden daha faz
308
sele kapılırlar. O güne kadar kendilerini adadıkları ve uğrunda kendilerini katı bir şekilde konlrol ellikleri idealler artık bir işe yaramaz. İnançları artık kendilerini suçlar. Rulı sağlıkları bozuk olan birler nefret, hoşgörüsüzlük ve zalimlikleri nedeniyle kendilerini haklı olarak ayıplarlarken, çok ileri gidip kendilerini başkalarına yaptıkları kadar acımasız bir şekilde eleştirirler. Daha önce msanlarda hiçbir iyilik bulamadıkları gibi şimdi kendilerinde iyi olan hiçbir şey göremezler. Duygusal yönden felce uğrayarak ümitsiz bir şekilde derin bir depresyona girerler. Ruh sağlıkları bozuk olan birler aşırı dcrecede suçluluk hissederler, kendilerinden nefret ederler ve kolay kolay kurtulamayacakları duygusal bir işkence içindedirler. Dışarıda tekrar ilgilenebilecekleri kayda değer hiçbir şey olmadığı gibi kendilerini adayarak değerli hissedebilecekleri idealle, de kalmamıştır. En sonunda sorunlarının temelinde kendi ikiyüzlülükleri, nefretleri, tutarsızlıkları ve sapkın lutkuları olduğunu fark ederler. Kendilerim parçalayan şeyden kurtulmaları nın tek yolu kendilerini öldürmeleridir. Ciddi bir sinir bozukluğu yaşamaları veya intihar etmeleri olasılığı güçlüdür. B Ü T Ü N L E Ş M E Y Ö N Ü : BİR Y E D İ Y E Y Ö N E L İ R G ö r d ü ğ ü m ü z gibi birler duygularını ve dürtülerini gereğinden fazla konırol ederler. Yediye yönelmelerinin nedeni kendi teriyle bütünleşmiş birlerin yaşamdan zevk almayı öğrenmiş M malarıdır. Hayatı olumlu bir şekilde görerek kendilerine ve ger¬ çeklere g ü v e n m e y i öğrenmişlerdir. Hayalın her zaman korkunç ve karamsar olmadığım öğrenirler. İnsanların mutlu bir şekildi yaşamaları da m ü m k ü n d ü r . Tutkulara g ö m ü l m e d e n de keyil İlli nabileceğini öğrenirler. Sorumsuzca veya bencilce davran dan da insanların mutlu olabileceğini fark ederler. Kendileriyle bütünleşebilen birler arlık her şeyi mükeııııl
Sevareid. C.S.Levvis. Elliot Richardson. Thomas Jefferson, Cotton Malher, Aziz lgnatius Loyola ve M r . Spock. Sağlıklı olduklarında, bu alt grubun insanları kararlarında ve başkalarına karşı yaklaşımlarında olağanüstü derecede tarafsız ve alçakgönüllüdürler çünkü tarafsız kalmaya çok önem verirler. Bu alt grubun insanlarının gizemli bir yönleri vardır ve insanlar yerine doğa, sanat ve hayvanlarla ilgilenirler. Temel kişilikler, bir olduğu için mantıklı.dürüst. adil ve güvenilirlerdir. Ancak bu alt grubun sağlıklı insanları bile mesafelidirler ve soğukturlar ama bu eksikliklerini zekaları ve prensipleriyle kapatırlar. Bu alt grubun ortalama insanları birlerin asil zorunluluklarını dokuzların muhafazakarlıklarıyla birleştirerek ortaya arislokratik insanlar olarak çıkarlar. Sınıf, ayrıcalıklar ve toplumsal sorumluluk kavramları onlar için önemlidir, idealleri onları çevrelerinin lehine veya aleyhine yönlendirebilir. Bu alt grubun ortalama insanları bireylere soyut düşüncelere olduklarından daha az bağlıdırlar. Dahası.birlerin kişisellikten uzak yaklaşımları ve dokuzların yalıtımları kişisel olan her şeyi davranışlarından çıkararak insanlara soyut konularda vaaz vermelerine neden olur. Duygularını bastırmışlardır. İnsan doğasına ve işleklerine kayıtsızdırlar. Düşünce dünyaları kategorilere bölünmüştür: ilgi alanları ve ilgilenmedikleri alanlar, inanç ve kayıtsızlık, disiplin ve rahatlık, tutarlılık ve tutarsızlıkları belirgindir. Bu alt grubun sağlıksız insanları duygularından ve tularsızhklarından hemen hemen kopmuşlardır. Görüşlerine uymayan şeylere direnirler. Fikirlerini asla değiştirmedikleri için onlara duygusal ve entelektüel yönden ulaşmak çok zordur. Cezalandırıcı eğilimlerinin farkına varmak zor olduğu için çok haşin olabilirler. Dokuz kanadına sahip olan sağlıksız birler sadece kendilerinin doğru olduklarına inanırlar ve hoşgörü sahibi değillerdir İnsanların yaptıklarını kölü olarak değerlendirmekte önyargılıdırlar ve kendi tutarsızlıkların, kabul etmeyerek insanların
lirirler. Ortalama birler kendilerini kontrol etmek isterlerken, ortalama ikiler insanları kontrol etmek isterler: Bu motivasyonla] birbirlerini güçlendirerek iki kanadına sahip olan birlerin çevrelerindeki insanların onlardan kopmalarını güçleştirir. Bu alt gTU hun insanları öz kontrollerine bir tepki olarak bir çıkış yolu bul mak için kendilerine izin verirler. M ü k e m m e l d i i k , katı bir vicdan, kendilerine iyi olarak kendilerini memnun etmeleri ve kcfl dilerine önem vermeleri de olasılıklar arasındadır. Soyut kavramlar yerine insanlara Önem verdikleri için dokuz kanadına sahip olan birlere göre azarlamaya daha eğilimlidirler. İnsanlar "önerilerine" uymadıklarında öfkelenirler. Ancak alıngandıılaı ve ideallerinin, motivasyonlarının veya yaşamlarının sorgulan masından hoşlanmazlar. İki kanadına sahip olan birler hoşgörüsüzdürler ve kemi ile rıyle aynı fikirde olmayanlara gösterdikleri alçakgönüllülük yapmacıktır. İnsanları kendileri kadar m ü k e m m e l olmadıkları için suçlu hissettirerek duygusal olarak onları kullanırlar. Motivasyonları veya eylemleri sorgulandığında kendi motivasyon* hıklarına ihanet etmeye vc dürüst davranmaya eğilimlidirler. Başkaları yaptığında ayıpladıkları hareketleri kendileri yaptıklarında keyfi ve ikiyüzlü davranarak kabul etmezler. Yaptıkların inkar etmeleri ve her şeyi yapma hakkını kendilerinde görmeliri yüzünden savunma mekanizmalarını aşmak çok zordur, kişilik tipinde, birin doğrudan, ikinin ise dolaylı saldırganla yüzünden çok fazla gizli saldırganlık vardır. Çalışmalarının yit* rattığı endişe yüzünden, iki kanadına sahip olan sağlıksız bitlerin fiziksel problemleri, zorlayıcı alışkanlıkları veya sinir bozuklukları yaşamaları olasıdır. SON D Ü Ş Ü N C E L E R Ruh sağlıklarının bozulma sürecine baktığımızda, nevri ılık birlerin en çok korktukları şeyi gerçekleştirdiklerini görürüz. Q
Bütünleşme
Çözülme
Yünü
Yönü
1-4-2-8-5-7-1
1-7-5-8-2-4-1
0-6-3-9
9-3-6-9
Yönüdür Bu nedenle bir kişinin hem bütünleşme hem
lişkili görünen bu durumu ç ö z m e k ı ç m « eğilimlerinin ortaya ç ı k m a y a c a ğ ı m b d m . k £ dört bir için sağhksvz yönü ^ sağlıklı bir yediye yönelecek ve sad.ee .ünlenecektir. . . . Temel kişilik ttpmtn ve kanadın me ve Ç ö z ü l m e yönler, olduğunu ^ ' ^ ^ ^ döndüğümüzde, binn y e d - y l . a - a d . n ^ z e
.tıs
R
u
n c d e n l c
, ^
dör, de bü-
f a r k l l
Bülünleşörneğimi.* . . . p u
R
kişilik tipi sorunumuzun ç ö z ü m ü n e sahipmiş gibi görünür ama aslında asla sahip değildir. Yukarıdaki örneğe bir an için dönecek olursak, Sekiz yönünde ilerlemek insanların aklını çelebılır çünkü İkiler ruh sağlıkları bozuldukça, kendilerini ihmal ettikle rini düşündükleri insanlara daha d ü ş m a n c a davranırlar. Saldırgan duygularının ç ö z ü m ü açıkça saldırgan bir davranışla tepki göstermeye zorlayarak insanlara kızgınlıklarını göslcrmelerıdır. Ancak sağlıksız ikiler sekize gitme isteklerine karşı koyamazlarsa öfkelerini sevdikleri insanlardan çıkarırlar ve ilişkilerim mahvederler. Ç ö z ü l m e Y ö n ü n d e ilerlemek hiçbir şeyi çözmez; sadece her şeyi daha kötü hale gelirir. Bütünleşme ve Ç ö z ü l m e yönü hakkında biraz daha ilerleyelim.
,
Temel kişilik tiplerine d ö n m e d e n önce Uç. Allı ve Dokuzların Bütünleşme Y ö n ü n d e sadece iki yer değiştirdiklerini fark etmiş olabilirsiniz. Diğer tipler ise temel kişilik tiplerine dönmeden ö n c e . Bütünleşme Y ö n ü n d e altı yer değiştirmelidirler. Allı lipin Enegram'da Üç. Altı vc Dokuz"un iki kaiı yer değiştirmeleri haksız görünebilir. Açıklamalarda - b i r i n c i l " ve - i k i n c i l " tipler terimlerim da önce kullandım. Birincil kişilik tipleri - Ü ç . Altı ve Dokuz- U liderinin karakteristik problemlerinden en çok etkilenen tiple dir. Hatırlayacağınız g i b i . Üç Duygu Üçlüsünün. Altı Eylem Ü ç l ü s ü n ü n ve Dokuz İlişki Ü ç l ü s ü n ü n birincil tipleridirler. İkincil tipler geriye kalan altı kişilik tipidir: Bir. Dört.İki, Seki Beş ve Yedi. Onlar kendi Üçlüler'inin problemlerinden daha I etkilenirler. Üçlülerine bağlı olarak çok veya az hissederler, gj veya az yaparlar ya da çok veya az ilişki kurarlar. Enegramın çevresinde bütünleşmek için daha az mesafe al nacağından birincil tiplerden biri olmak daha avantajlı g ö r ü n * bilir. Örneğin. Üç kendine d ö n m e d e n önce sadece Altı ve Dokul
deki bozulma safhalarının t a m a m ı m yaşamaz. Eğer öyle olsaydı .önce gerçeklerden psikotik bir kopuş veya ölümle sonuçlanabilecek çok ciddi bir sinir bozukluğu yaşanırdı. Başka kelimelerle ifade edecek olursak, psikolojik bozulma açık uçlu değildir; insanlarm ruh sağlığı ve genellikle bununla beraber fiziksel sağlıkları da. bozulmaya başladığında, kötüye gidişleri bir noktada duracaktır. Şizofrenler kendilerini hem fiziksel hem de entelektüel olarak bitkin düşürerek tükenirler; depresyon yaşayanlar intihar edebilirler; isterikler ciddi kazalar geçirebilirler. Farklı şekillerde ve farklı nedenlerle bir noktada dururlar ve ihtiyaçları olan yardım sağlanmazsa ya psikozun boşluğu içinde çürürler ya da ölürler. Sağlıklı gelişimin potansiyeli ise çok sınırlı değildir: Yaşadığımız sürece kendimizle daha çok bütünleşebiliriz. İnsan doğasının sınırlılıklarından tamamen kurtulamayız ama onların çoğunu aşabiliriz.
KANAT Daha önce g ö r d ü ğ ü m ü z gibi hiç kimse bir kişilik tipine tanı olarak uymaz. Herkes Enegram ç e m b e r i n d e yan yana yer alan lemel kişilik lipi ve kanadının bir bileşimidir. Kanadın etkisi günlük hayatla g ö r d ü ğ ü m ü z insan çeşitliliğinin oluşmasında en elkili faktördür. Bunun yanı sıra. kanadın lemel kişilik (ipinizin her iki yanın da yer alan iki tipten yalnızca biri olduğunu hatırlayabilirsiniz, Örneğin. Beşin ya Altı ya da Dört kanadı vardır ama her ikisine birden sahip olamaz. Temel kişilik tipinizi (veya bir başkasının k i n i l lespit ettiğinizde y a p m a n ı z gereken hangi kanada sahip o| duğunuzu da bulmaktır. Bunu eleme usulüyle de yapabilirsiniz olası iki kanattan biri size daha iyi uyacaktır. Kanat hakkında söyleyebileceğimiz başka İnce noktalar dj M2
yedi için geçerli değildir. M a d d i y a t ı yedinin güvende olmak seklinde ikinci bir motivasyonu vardır (altı kanadı) veya güç ve bağımsızlık ister (sekiz kanadı). Altı kanadına sahip olan yediler annelerine karşı olumsuz tavırlar içindeyken babalarına olumlu davranırlar; sekiz kanadına sahip olan yediler annelerine olumsuz davranırlarken babalarına karışık, tutarsız bir şekilde davranırlar. Onsekiz alt tipin her biri için ailelerine nasıl yaklaştıklarının tam hır açıklamasını vermek çok zor olduğu için. onlara burada daha fazla yer vermeyeceğiz. Ancak, sadece bu noktada, Enegram insanları oldukları gibi sınıflara ayırarak kişiliğin temel kalıplarını gösterir. Enegramın yapısı.dokuz kişilik tipi ve kişilik tiplerinin arasındaki ilişkiler gelişigüzel değildir. İnanılmaz derecede karmaşık ve aynı zamanda da bir o kadar basit bir sistemde birleştirilmişlerdir. Kanat hakkındaki bir noktayı da aydınlatmakta fayda vardır. Yakın gözlem, aynı kişilik tipi ve kanadına sahip olan insanlar arasında, kanadın kişilik tipine etkisinin önemli derecede değiştiğini göstermektedir. Birini analiz ederken, kanadı tespit etmek ve kanadın kişi üzerindeki etkisini tahmin etmek gereklidir. Örneğin dokuz kanadına sahip olan sekiz bireylerinin ikisi benzer kişiliklere olduğu kadar önemli farklılıklara da sahip olacaklardır Bu farklılıklar kısmen her bir sekizin kişiliklerinde dokuzun etkisini ne kadar taşıdıklarına bağlıdır. Dokuz kanadına sahip olan sekizlerden biri sekiz ve dokuz arasında yüzde ellıbıre kırkdokuz oranında b ö l ü n m ü ş olabilir. Bu kanadın lemel kişilik tıp. üzerinde oldukça etkili olduğu anlamına gelir. Diğer sekizin kanadı örneğin yüzde seksenbeşe onbeş oranında, çok az miktarda etkileniyor olabilir. Bu durumda, dokuz kanadı kişiliğin önemli bir parçası değildir. Kanadın temel kişilik üzerindeki etkisini tarafsız bir şekilde MA
ÖZELLİKLER CETVELİ Rehberde vc açıklamalarda bahsedildiği gibi her kişilik tipiBin bir vapıs. vard.r. Her tipin analız, sağlıklı özelliklerinin açıklamasıyla başladı ve sonra sırasıyla ortalama ve sağlıksız özelliklerine geçti. Bu yap, her tipi o l u ş u n a . . O/ellikler Cetvelidir İnsan doğasının akışkanlığı- insanlarm günden güne ve hatta ^ ana değişmesi- en azından kısmen, kişilik özellikleri Cetvelinde devamlı olarak hareket etmemizden kaynaklanır Psikologlar, kişilik özelliklerinin bir çeşit cetvel üzerinde düzenlenebileceğini düşünmelerine rağmen, kişilik tipleri açık olmadığ. için özelliklerin nereye yerleştirileceğin, bilmek m ü m kün değildi. Enegramm yardımıyla şimdi bunu kısmen doğru bir şekilde yapmak m ü m k ü n . Şimdi Cetvel hakkında daha defin bileò
edineceğiz. Her kişilik tipinin Cetvelinin şunun gibi göründüğünü ham-
layacak siniz: .
Bütünleşme Y ö n ü n e
- -
Sağlıklı
\ Z
Ortalama
ZI
Sağlıksız
*
Ç ö z ü l m e Yönüne
Kişilik özettikleri
Cetveli
İkinci olarak. Cetveli a k l ı m ı / d a tutmak insanları daha kesin bir şekilde anlamamızı ve tanımlamamızı sağlar. İnsanlar, Cetvel boyunca devamlı olarak değişirler. Gelişimin Seviyelerinin her birinde farklı şeyler meydana gelir: farklı kişilik özellikleri ve savunma mekanizmaları ortaya çıkıp mevcut özelliklerle birleşirler. Her kişilik tipi Cetvel boyunca aşağı inerek nevroza yaklaşır veya yukarı çıkarak sağlıklı olmaya ve kendiyle bütünleşmeye »yönelir. Tahmin edebileceğiniz üzere, her kısılık tipinin özellikleri arasında içsel bir simetri vardır. Kişilik tipleri kişilik özelliklerinin gelişigüzel bir şekilde bir araya gelmesiyle oluşmaz. Bir kişilik lipi birbirleriyle ilişkili pek çok parçanın oluşturduğu dinamik bir bütündür. Örneğin, sağlıklı dörtler ikinci seviyede bireyselliklerinin farkına varırlar. Ancak, beşinci seviyeye geldiklerinde bireyselliğinin farkına varmanın yerini kendi içine çekilme alır ve sekizinci seviyeye geldiklerinde kendilerinden nefret ederler. Dörtlerden bir başka örnek verecek olursak, sağlıklı duyarlılıklarının ortalama dörtlerde kırılganlığa vc sağlıksız dörtlerde ise duygusal işkence nevrozuna dönüştüğünü görürüz. Bunlar dörtlere ail olan kişilik özelliklerinden sadece ikisidir ve Cetvelin aşağısına doğru izleyecek olursak birbirleriyle bağlantılı fakal farklı şekiller aldıklarını görebilir ve tabii ki bunu her kişilik tipi için aynı şekilde yapabiliriz. Kişilik tiplerinin gelişigüzel özelliklerden meydana gelen sahil bir grup olmadığını anlamak önemlidir. Her kişilik tipi ken di içinde oldukça tutarlıdır çünkü kişilik özellikleri korkular, en dişeler, istekler ve savunma mekanizmalarına tepki olarak Gch şim Seviyelerinde yükselir vc alçalırken birbirlerine dönüşürle! Bundan başka, her kişilik tipinin kendi içinde birbiriyle çe şitli ilişkileri olduğu gibi dokuz kişilik tipi kendileri arasında sı metliye sahiptirler ve birbirleriyle ilişkiye girerler. Burada bu ilişkiler hakkında yeterince bilgi vermek m ü m k ü n değildir. An 12X
davranışlarla kurtulmaya çalışır. B e n m e r k e z e i i i ğ i n karakteristij şekilleri ortaya çıkar. Bencilce d a v r a n d ı ğ ı için insanlarla tartışması kaçınılmazdır. Sağlıksız Seviyelerde Yedinci Seviyede: Gittikçe artan bir şekilde endişelerinden kurtulmaya çalışan egosunu ü m i t s i z c e destekleyerek sağlıksız bir hayatta kalma taktiğini uygular. A r t ı k kendisiyle ciddi çatış malar yaşamaktadır. Sekizinci Seviyede: Kendiyle y a ş a d ı ğ ı ciddi çalışmaların sonucunda aldancı savunma m e k a n i z m a l a r ı n ı kullanır. Gerçek ve onun getirdiği e n d i ş e l e r l e uğraşmak yerine kendi kafasında yarattığı d ü n y a y a inanır. Nevrotik bir durumdadır: bir şekilde gerçeklerden kopmakladır. Dokuzuncu Seviyede: Tamamen nevrotik bir durum söz konusudur. Gerçeklerden k o p m u ş t u r . Hayallerini korumak için kendini ve başkalarını yok etmek isler. Yaptıklarının farkına vardığı için derin bir endişe d u y m a k l a d ı r ve bu endişelerden kurtulmak istemekledir. Kendine zarar vermenin çeşitli şekillen kendini gösterir. Bunun sonucunda, ciddi şiddet eylemlerini başvurabilir, çöküntü yaşayabilir veya intihar edebilir.
Kişilik lipinin seviden seviyeye nasıl geçtiğini göstermek için bir örnek verebiliriz. Sekizinci kişilik tipini tekrar gözden geçirecek olursanız, cn iyi halinde yüce gönüllü bir kahraman ilaha sonra sırasıyla kendine güveni olan kişi. yapıcı lider, giril, ken maceracı.hükmeden güç komisyoncusu, meydan okuyun d ü ş m a n , acımasız diktatör, her ş e y e gücü yelen bir megalo n .11(1
davranışlarla kurtulmaya çalışır. Benmerkezeiiiğin karakteristik şekilleri ortaya çıkar. Bencilce davrandığı için insanlarla tartışması kaçınılmazdır. Sağlıksız Seviyelerde Yedinci Seviyede: Gittikçe artan bir şekilde endişelerinden kurtulmaya çalışan egosunu ümitsizce destekleyerek sağlıksız bir bayatta kalma taktiğini uygular. Artık kendisiyle ciddi çatışmalar yaşamaktadır. Sekizinci Seviyede: Kendiyle yaşadığı ciddi çalışmaların sonucunda aldatıcı savunma mekanizmalarım kullanır. Gerçek ve onun getirdiği endişelerle uğraşmak yerine kendi kafasında yarattığı d ü n y a y a İnanır. Nevroıik bir durumdadır: bu şekilde gerçeklerden kopmakladır. Dokuzuncu Seviyede: Tamamen nevrotik bir durum söz. k nusudur. Gerçeklerden kopmuştur. Hayallerini korumak için kendini ve başkalarını yok etmek ister. Yaptıklarının farkına vardığı için derin bir endişe duymakladır ve İni endişelerden kurtulmak islemektedir. Kendine zarar vermenin çeşitli şekillen kendini gösterir. Bunun sonucunda, ciddi şiddet eylemlerini başvurabilir, çöküntü yaşayabilir veya intihar edebilir.
Kişilik tipinin seviden seviyeye nasıl geçtiğini göstermek için bir örnek verebiliriz. Sekizinci kişilik tipini tekrar gözden geçirecek olursanız, en i y i halinde yüce gönüllü bir kahraman, daha sonra sırasıyla kendine güveni olan kişi. yapıcı lider, giı i ken maceracı .hükmeden güç komisyoncusu, meydan okuyan düşman, acımasız diktatör, her şeye gücü yelen bir megaloman 330 ı
1,1,1dan çok küçüktür. O yüzden bu farklılıkları lam olarak tanımlamak zordur. Bu ali tipleri meydana getiren kişilik özelliklerinin geniş olasılıklarını tanıdıkça, bunları sezgilerinizle kavrayabileceksiniz. Görebildiğiniz gibi. Enegram bir bütündür. Her bir parçası -dokuz kişilik tipi- diğerlerini son derece karışık şekillerde değiştirir ve denaeler. Burada sunulan insan doğası sabit değildir. İnsanlar değişebilir ve herhangi bir entelektüel sistem gibi Enegram da bunu dikkate alır.
332
loglaon bu konuda yaşadıkları sorun her bir temel tip için anlamlı,kullamş]t,ayn ve kapsamlı bir kategoriyi bulmak olmuş tur. Bir kişilik tipinin özellikleri diğer kişilik tipinin özellikleriyle çatışmamalıdır. Yİne de. her kişilik tipinin, dikkate alınması gereken belirgin benzerlikleri vardır. Her kişilik tipi, insanla n.en azından uzmanların gözünden bakıldığında mantıklı olacak bir şekilde tanımlamalı ve m ü m k ü n olduğunca bilimsel olmalıdır. Kullanışlı bir kişilik sınıflandı iması,profesyonel ler olduğu kadar bu alanda derin bilgisi olmayan insanların da günlük hayatta ve terapilerde kullanabilecekleri şekilde olmalıdır. Kapsamlı bir sınıflandırma insan kişiliğini, sağlıklı duru Olundan ortalama, nevrotik ve psikotik durumlarına kadar her açıdan ele almalıdır. Enegramın dikkate değer özellikleri, onun farklı,anlam h.kullanışlı ve kapsamlı kategoriler sunduğunu gösterir. Enog ram kişilik özelliklerini günlük hayatla g ö r d ü ğ ü m ü z özelliklere göre sınıflandırır. O kadar kapsamlıdır ki diğer sınıflandırma tipleri için bir çatı görevi görerek pek çok durumunda onları la marnlar. Enegramın temellerini anlamak kolaydır: İnsanİBJ Enegranula kendilerini ve arkadaşlarını görürler. Bunların yanı sıra. Enegram kullanışlıdır çünkü kendimizi vc insanları anla mamızı sağlar. Kısacası.Enegram doğrudur. Bir sınıflandırma ne kadar kc sinse. kategorilerinin insan doğasını o kadar doğru yansıttığım görürüz, kategorilerin insan tarafından yaratılmak yerine keşfi dikliklerini düşünürüz. Eğer Öyleyse. Enegram için ne diyebiliriz? Doğruluğunu n.< sil anlatabiliriz? Gerçeklen de o. psikolojinin aradığı sınıflandı! ma şekli midir? Bu soruların cevapları soyul ve karmaşık oldu ğu için, Enegram teorisini detaylarıyla incelemek için şu ana kıı dar bekledim. Enegram teorisini iki bölümde inceleyeceğiz: Ö n c e . Enog
Her üçlüde, bu tespitleri şöyle yorumlayabiliriz: Duvgu Ü ç l ü s ü n d e İkiler her zaman i y i biri olarak gösterdikleri kendi imajlarına göre davranırlar. Üçler insanlara karşı saldırgan (örneğin rekabetçi) bir şekilde davranırlar. Dörtler duygularını ifade etmekte zorlanırlar ve kendilerini geri çekerler. 9. Kendini Geri Çeken I "aal Eden
8. Saldırgan 7. Saldırgan 6. İlaat Eden
[ l a a t
'
23. Saldırgan
d
e
n
4. Kendini Geri Çeken
5.Kendini Geri Çeken
Horney'in
E
Nevrotik Çözümleri ve Enegram
S e k i z î e r ^ c r ^ e k dünyadan uzaklaşarak kendi düşüncelerindi ^ A l t ' d a r bir otorite sembolüne itaat ederler(bağımlıdırlar). Yediler isteklerini gerçekleştirmek için saldırgan d a v r a n ı r l a İlişki Ü ç l ü s ü n d e Sekizler islediklerine ulaşabilmek için insanları saldırgan bfl şekilde istediklerim yapmaya zorlarlar. Dokuzlar kendilerini gel işi irebilmek için kendi içlerine çeki ,
İ
l
l
e
l
" -
l_
1.1
]
1
Birler ulaşmaya çalıştıkları ideallerine bağlıdırlar. 336
mak çok detayh bir analizi gerektirir, » u çok Fazla yer gere t,recebinden. Horney'in. bağımsız bir şekilde, üç tane üçlüden oluşan bir sınıflandırmayı keşfetmek üzere olduğunu tekrarlamakla yetineceğim. Ne yaztk k i . alt kategonlenmn say.ları tu,arsızd. ve Gelişim Seviyelerinin farkl, noktalarındaki ay m kişilik tiplerini farkl, kişilik tipler, olarak değerlendirdi Yine de, favdal. bilciler sağladığı için. Enegram,.. tipler, ile Horney ,,. -kendini geri ç e k e n ' V i t a a t eden" vc "saldırgan tiplerinin ben¬ zerliklerine burada yer vermeyi uygun g ö r d ü m .
Kemlini di ri Çekea Tİpter Dörl. %L-Ş vı- Doku/ 33K
Belki de Freudçu sınıflandırmalar su şekilde aydmlatabilir F r e ! d u t e r i m i göre. libido de ilgili her bir * » £ n M eneri, üç şekilde ortaya ç,kar: a l . c u l ı k o y a n ve uzaklaş. rai oaska'bir şekilde ifade etmek gerekirse, bunlar, enerjinin uç larkh t k ü d aç,ğa çıkması olarak görebiliriz. Libido düşkünlüğünün ,
nal ve'faîlik noktalar, kendi aralarında « « , a r . Böylelikle, elimizde dokuz F r e u d ' ç u karakter tıp oku tu ^ ^ ^ ^ ran iki mantıklı grup olur. Bu şeklide psikoseksüel çeşitlilikler Tablo 14.1'dek. gibi m.fland.nhrdl.
r u r
S
Oral Anal Fallik
Alıçı Alıkoyan Uzaklaştıran
X
Tablo 14.1 Neo-Freudyen Psikoseksüel
Kategoriler
Olasılıkları gözden geçirecek olursak, ortaya f ™ * ^ * silik tipi şöyle olur: oral-alıc, (doku/, numara!, kişilik tıpmı u ar) ör l-a. koyan tdört numaralı kişilik tipine uyarkond-uzak 2 a M i k i numaralı kişilik tipine uyar): tallik-alıe, (uç num tipine uvarkfallik-altkoyan (yedi numaralı kişilik tl 2Sk ve falUk-uzaklaştıran (sekiz numaralı kışdık ı„ S , r
Eğer bunlar,.aşağ,dak, gibi, Enegram m düzenine gore V
a,ayacak olursak, ortaya çıkan kalıplar şöyle olacaktır. o. Oral-Abcı 8. Failik-Uzaklaştn an 7. F a l l i k - A l ı k o y a T r ^ .
l . Anal-Alıkoyan **
3. Fallik-Alıcı
6. Anal-Alıcı 5. Oral-Uzaklaştıran
1. Anal-Uzaklaştıran
4. Oral-Alıkoyan
Neo-Freudyen Düşkünlükler 140
ve Enegram
özelliklerini taşır. Bununla birlikle, tedbirli ve güvensiz yapısı nedeniyle, altı numaralı kişilik lipinde -bir başka anal tip- de tutumluluğun çeşitli öğeleri bulunur. Allı da inatçıdır ve olumsuz yapısı ve pasif saldırgan!ığıyla insanları engeller. Her ne kadar farklı şekillerde de olsa. bir başka inatçı kişilik lipi de dokuzdur ve gerçeklerle uğraşmayı inatla reddeder. Bu yüzden, klasik anal kişilik tipi özelliklerinin görüldüğü birkaç kişilik tipi vardır. Son bir örnek vermek gerekirse, oral-atıcı tipi. karşılığında hiçbir şey beklemeden annesinin ona süt vermesi gibi doğanın, kendisinin bülün ihtiyaçlarını karşılayacağını düşünür ve Enegramın dokuz numaralı kişilik tipine uyar. Freudçular bunu oralbagtmll tip olarak adlandırırlar. Ancak dokuzlar insanları memnun etmek için kişiliklerinden öylesine laviz verirler k i . başkaları aracılığıyla yaşarlar vc bu yüzden onlar için ' alıcı"' kelimesini kullanmak çok daha yerinde olur. Bu ve bunun gibi ince fakal kullanışlı ayrımlar, psikoloji vc psikiyatride geniş bir şekilde kullanılan Freudçu kategorileri açıklamamızda son derece faydalı olur. Freudçu psikoseksüel tespitleri çocukluğun erken dönemlerinde ortaya çıkan libido düşkünlüğü noktalarından doğan kategoriler yerine kişilik tiplerinin sembolik bir kısaltması olarak ele alırsak, başka faydalı anlamlar da çıkarabiliriz. Kişilik tiplerini, bunu göz önüne alarak tekrar gözden geçirirseniz. Freudçu psikosoyal tespitler üzerinde tekrar çalışmamın Enegramın diğer tiplerine nasıl uygulandıüını göreceksiniz Horney'in kişilik tipleri arasında değindiğim üçlü. yeni ilişkilerin NcoFreudçu libido tiplerimle nasıl ilişkili olduğunu da göreceksiniz. Neofreudçu sistemİmdekİ üç oral lip (Eneuramdaki dörl. beş ve dokuz numaralı kişilikler).Horncy'in sınıflandırmasında yaptığım değişikliklere göre kendini geri çeken tiplerdir. NcoFreudçu sistemimdeki anal tipler (Enegranulaki bir. iki ve allı numaralı kişilik tipleri) Horney'in sınıflandır masında itaat eden tiplerdir ve Freud'un sistemindeki fallik tıp ler Horney'in sınıflandırmasında saldırgan tiplerdir. (42
rafından yüceleştirilen idealist zorunluluklara, ikiler, her zaman sevmelerini söyleyen süper egolarına vc allılar ise süper egoları aracılığıyla kişıselleşiirdikleri bir olorile figürüne ilaa! ederler. Üç, yedi ve sekiz saldırgandır. İdleri, çevrelerinin çeşitli yönlerine saldırgan bir şekilde yönelmiştir. Üçler kendilerini kıyasladıkları insanlara, yediler kendilerine tatmin kaynaklan sağlayan çevrelerine ve sekizler ise kendilerini devamlı görmek vc yansıtmak istedikleri çevrelerine karşı saldırgan davranırlar. Freudçu yapısal kavramları (ego, id, süper ego),Enegraımn niye işe yaradığını anlatan bir sonraki b ö l ü m d e göreceğiz. JUNG VE ENEGRAM Enegramın dokuz kişilik lipi, Jungçu sınıflandırmanın sekiz psikolojik tipiyle de karşılıklı ilişki içindedir. Her kişilik tipinin açıklamasında. Jung'un bir tipini Enegramın tipiyle karşılıklı ilişkisi içinde değerlendirdim ve Jung'dan bir alıntıya yer verdim. Jung'un sistemini bir an için gözden geçirecek olursak. Jung iki psikolojik yaklaşım (dışadönüklük ve içe dönüklük) ve d ö n psikolojik fonksiyondan ( d ü ş ü n m e , duygular, sezgi ve duyular) bahsetmiştir. Bu şema, sekiz psikolojik tipi ortaya çıkarır - dışa dönük d ü ş ü n m e tipi. içe dönük d ü ş ü n m e tipi. dışa dönük duygulanma tipi, içe dönük duygulanma tipi... vc böyle gider. Görebileceğiniz üzere. Jung'un sekiz tipini Enegramın dokuz, tipi ile eşleştirmekteki sorun Enegramın bir kişilik tipinin fazla olması.dolayısıyla iki sistem arasında bire bir eşleştirmenin m ü m k ü n olmamasıdır. Ancak Jung'un sistemini dikkatli bir şekilde okursanız bu iki sistemin bazen kısmen bazen ise çok yakından birbirlerine benzediklerini göreceksiniz. En basit şekliyle ifade edecek olursak: 111
Neden bahsettiğini anlamak için açıklamalarının " i ç i n e " girmek zorundasınız ve bu noktada Enegram size faydalı olacaktır. Enegramın bakış açısından baktığımızda. Gelişim Seviyeleri olduğunu düşünebileceğimiz bir alanda serbestçe dolaşarak, genellikle her psikolojik tipin ortalama bireyinin kişilik özelliklerini açıkladığını görürüz. Açıklamalarının sonunda, nevrotik ve psikolİk gelişmeleri açıklayacağı zaman, sezgİleriyle Ç ö z ü l m e Yönüne geçer. Yine de. ara sıra. kişilik tiplerinin özelliklerini başka kişilik tiplerinin özellikleriyle karıştırır. Örneğin. Enegramın dokuz numaralı tipinin özelliklerini içe dönük duygulanım tipinin özellikleriyle karıştırır. Diğer tipler arasında da yanlışlıklar yapmıştır. Örneğin, dışa dönük ve içe dönük d ü ş ü n m e tiplerinin (Enegramın bir ve beş numaralı kişilik lipleril özelliklerini birbirine karıştırmıştır. Bunların yanı sıra başka yanlışlıklar da vardır. Bunlar detay gibi görünebilirler ama önemlidirler. İnsanlar Jung'un doğru bir noktaya parmak baslığını anlamakla beraber tanımlarını daha geniş bir şekilde ele almakla zorlandılar. Bunda şaşırtıcı bir şey yok çünkü Jung'un hu konudaki düşünceleri oldukça karmaşıktır ve anlamak zordur. PSİKİYATRİK T E S P İ T L E R VE ENEGRAM Enegramın kişilik tipleri, resmi olmayan çevrelerde D S M - l l l olarak da bahsedilen Ruhsal Bozuklukların Teşhis ve İstatistiksel El Kitabı'nın üçüncü basımındaki kişilik bozukluklarıyla da yakından ilişkilidir. Bu son derece teknik kitap insanların kişilik s e n d r o m l a n n ı n g ü n ü m ü z d e k i durumunu klinik bakış açısından ele alan ve psikiyatristler ve ruh sağlığı alanında çalışan diğerlerinin başvurdukları ilk kitaptır. Tahmin edebileceğiniz gibi, D S M - l l l teki terminoloji ruh sağlığı bozukluklarına yöneliktir ve d ü ş ü n d ü ğ ü n ü z ü n aksine bazen gelişigüzel bir şekilde yazılmış üibi görünür. D S M - l i l ' ü ı ı kişilik bozuklukları kategorileri
346
ğını değişik bir bakış açısından göstermek için. DSM-IU'deki kişilik bozuklukları ile Enegramın kişilik (ipleri arasındaki genel benzerlikleri kısaea listeleyeceğim. Benzerlikleri tam bir şekilde vermek için çok fazla ayrım yapılması gerekliğinden aşağıdaki liste sadece bir fikir vermesi İçin düzenlenmişlir.
Enegramın bir numaralı kişilik lipi Zorlayıcı Kişilik Bozukluğunu tanımlar. İki numaralı kişilik tipi Abartılı Kişilik Bozukluğunu ta¬ nımlar. Üç numara Narsislik Kişilik Bozukluğunu lanımlar. Dört Kaçınan Kişilik Bozukluğunu tanımlar. Beş kısmen Paranoyak Kişilik Bozukluğunu ve kısmen Şizotip Kişilik Bozukluğunu tanımlar. Altı kısmen Pasif-Saldırgan Kişilik Bozukluğunu ve kısmen Bağımlı Kişilik Bozukluğunu tanımlar. Yedi kısmen Manik-deprcsif Kişilik Bozukluğunu ve kısmen Abartılı Kişilik Bozukluğunu lanımlar. Sekiz Asosyal Kişilik Bozukluğunu tanımlar. Dokuz kısmen Bağımlı Kişilik Bozukluğunu ve kısmen Pasif-Saldırgan Kişilik Bozukluğunu lanımlar. Tablo 14.3.
DSM-III
Korelasyonları
ENEGRAMI ANALİZ ETMEK O halde. Enegramın psikolojik bir sistem olarak teorik teme li nedir? Mesela, neden sekiz. on. on iki ya da bir başka rakam değil de dokuz kişilik tipi vardır? Her bir bireysel kişilik tipinin temelinde ne vardır? Enegram Freudçu düşünceleri destekleyen çok eski bir sınıflandırma şekli inidir? Ya da Jungçu veya Karen 14X
Enegramı lek bir psikolojik açıklama ile tanımlamak yeterli olmayacağı için. onu daha iyi anlayabilmek için pek çok farklı yaklaşıma bakacağız. Enegramı mantıklı.gelişinısel ve Freudçu dinamik yaklaşımlar olmak üzere üç farklı bakış açısından ele alacağım. M A N T I K L I KİK Y A K L A Ş I M Enegramda dokuz kişilik tipinin olmasının nedeni, yapısının üç kere üç veya i k i yönde mantıksal ilişkileri olan üçlü gruplar halinde düzenlenmesındendir. Enegrama hangi analiz seviyesinden bakarsak bakalım, mantıklı bir şekilde ilişkili olan faktörlerin ortaya dokuz farklı kişilik tipi çıkardığını görürüz. Enegramın neden işe yaradığını ve neden bu kadar kapsamlı bir sistem olduğunu yanıtlayan bir cevap varsa, o da Enegramın mantıklı bir sistem olması ve insan doğasının farklı yönlerini mantıklı bir şekilde analiz etmek için kullanılabilmeğidir. Açıklamalar ve rehberde görüldüğü gibi. enegram farklı kışı lik tiplerini içeren üç farklı üçlünün düzenlenmesi olarak düşünülebilir. Her üçlü o üçlünün temel sorunlarının tartışılmasından oluşur. Her üçlüde, kişilik [iplerinden bir ianesi o üçlünün karakteristik özelliğine abartılı bir şekilde sahipken ötekinde bu özellik veterince g e l i ş m e m i ş ve üçüncü ise bu özellikten çok uzaklaşmıştır. Bu kalıbı duygu üçlüsündeki tiplere uyguladığımızda, ikile rin düyunlarının gereğinden fazla geliştiğini, olumlu duygulan m ifade ederken olumsuz duygularını bastırdığım görürüz. l ' ç . duygularından en fazla uzaklaşan liplir. İnsanlar, onların vaılık kırının farkına bile varmazlar. Dört. duygularım ancak bir ÇCW sanal veya estelik bir şekilde ifade edebilirler. Evlem üçlüsünde, beşlerin sorunu harekele geçememelerıdıt Harekete geçmek yerme düşünürler. Allı.bir çeşil olorite ligimi nün onayı olmadan harekele g e ç e m e z . Yedi hareket etmeden duramaz. Hiperaklİllir ve zamanla durumu maııİğc d ö n ü ş ü r -
sen
le oluşur (bu üçlü yönlendirmenin hır diyalektik oluşturduğuna dikkat edin). İkincisi, birincil yönlenme olumlu ya da olumsuz veya değişken bir şekilde olmuştur. (Bu üç tutumun bir başka diyalektik oluşturduğuna dikkat edin). Ç o c u ğ u n ebeveynlerinden hangisine yöneldiğine ve bu ilişkinin kalitesine göre doku/ farklı kişilik tipinden biri oluşur. Bu gelişimsel yaklaşımdan yola çıktığımızda, dokuz kişilik tipi ile sonuçlanan başka bir üç kere üç kalıbı elde ederiz. Ö r n e ğin, bir çocuk annesine olumlu bir şekilde yönlenmişken bir başka çocuğun yönlenmesi değişken ve bu arada üçüncü çocuğun yönlenmesi ise olumsuz bir şekilde gerçekleşmiş olabilir, (elbette k i örnekteki üç insan da gerçekte aynı kişi olabilir). Bu durumda, ilk çocuk üç numaralı.ikinci çocuk sekiz numaralı ve üçüncü çocuk ise yedi numaralı kişilik tipi olarak büyüyecektir. Bu ilişkiler. Tablo 14.4'te daha açık olarak görülebilir. Yönelme
Olumlu
Ebeveyn Anneye yönelen tipler
3
Babaya yönelen tipler
6
Hem anne hem de babaya
Çeşidi
Degifken
l
Olumsuz
4
>
Yönelen tipler Tablo 14.4 Çocukluk
Temelleri
Kişilik tiplerinin bu şekilde gruplanması çok aydınlatıcıdıı Tabloyu yatay bir şekilde incelediğinizde. Horney'in daha önce g ö r d ü ğ ü m ü z sistemiyle arasında benzerlikler olduğunu göreceksiniz. Üç-sekiz-yedi grubu (anneye yönelen tipler) kendilerini saldırgan bir şekilde savunan tiplerdir (Horney'in "insanlaı.n aleyhine hareket eden" (ipleri). Bunun kültürel sonuçlarının 352
alımda ezildikleri için insanlarla ilişki kurmakla güçlük çekerler. Bu grubun bireylerini, duygusal bir işkence çeken ve kendinden nefret eden (sağlıksız dört). İnsanlardan kopmuş paranoyak (sağlıksız beş) ve travma halindeki, kendini insanlardan ayıran (sağlıksız dokuz) kişiler oluşturur. Bu kişilik tiplerinin üçü de. bir şekilde, gerçeklerden kopmaya eğilimlidirler. Freud'un ifadesiyle, egolanyta sorunları vardır. Kişiliği oluşturan önemli faktörlerden birinin çocuğun anne veya babasına yönelmesi ve kişilik tiplerinin kültürel değişiklikleri derinden etkilemesi şaşırtıcı değildir. Bunun, ailelerin ç o cuklarını yetiştirme şeklini etkilemesi ve bu şekilde kısırdöngünün sürmesi de şaşırtıcı değildir. Kişi, aile ve kültür birbirlerine bağımlıdırlar: Diğerleri olmadan bir diğeri varolamaz. Freudçu ve kişiler arası ilişkileri merkez alan okullar da bu gerçeği görmezden gelmezler: Onlar, sadece, analizin farklı bir seviyesinde çalışmakladırlar. DİNAMİK FREUDÇU YAKLAŞIM Freud zihni oluşturan dinamiklerin id. ego ve süper egonun etkileşimleri sonucunda ortaya çıktığım ileri sürmüştür. Buna "yapısal hipotez" denmiştir. Bu karakter tipleri ne Freud ne dc onun takipçileri tarafından tam olarak açıklanmıştır. Bunun nedeni, belki de. aşağıdaki paragraftadır. Psikanalitik kişilik biliminin bize dinamik bir sınıflandırma vermesi çok güzel olurdu. Ancak.şimdiye kadar yapılan denemek rirı hepsi başarısız oldu. Bir kriterin seçilmesi, diğer kriterlerin ihmal edilmesine neden oldu. Freud. bu denemelerin cn önemlisini gerçeklcşlinnişlir. İnsan zihnini id. ego ve süper ego kalegorilerine böldükten sonra, insan karaklerlerini bu üç otoritenin baskınlığına göre ayırmanın mün* 354
den. Eylem Üçlüsündeki tiplerin problemleri süper egolarından ve İlişki Üçlüsiindekiienn problemleri ise egolarından kaynaklanmaktadır. Freudçu tespitler, her bir üçlüleri içinde aşağıdaki illüstrasyonda gösterilmiştir. Her üçlüdeki temel kişilik tipi. üçlünün ortak probleminin yanı sıra Freudçu fonksiyon kırın, üçlünün temel problemiyle çalışmasını yaşar. Örneğin i k i numaralı kişilik tipi. süper egosu taralından yönetilmektedir. Eğer hatırlayacak olursanız, ikinin özsaygısı.iyi çalışması ve iyi niyetleri için sevilmesine bağlıdır. İki insanlara karşı bencil, saldırgan veya herhangi bir olumsuz duygu hissederse suçluluk duyar. Ruhsal hayalını süper egosu yönlendirir ve idi (saldırgan, cinsel dürtüleri) de hayatı üzerinde etkilidir. Dolayısıyla, Freudçu dinamikleri değerlendirecek olursak, ikinin süper egosu ve idinin birbirleriyle bir çeşit çalışma içinde olduklarını söyleyebiliriz. İki dörde yönelerek egosunu id ve süper egosuyla dengelemelidir. (Ego illüstrasyonun çevresindedir). Öte yandan, eğer i k i ruh sağlığı bozulup nevrotik bir hal alırsa ve Ç ö z ü l m e Y ö n ü n d e ilerlerse, sekize yaklaşır ve bunun sonucunda, zaten güçlü olan idi daha da güçlenerek saldırgan dürlüleri daha da zararlı ve yıkıcı bir hal alır. Bu ilişkileri Enegram üzerinde daha açık bir şekilde göstere biliriz. Birkaç kısa örnek bu açıklamayı anlamayı kolaylaştıracakla. Sekizin egosu süper egosuyla çalışır. Ruh sağlığını düzeltmek için idinden yardım almalıdır ve bunun için dc sekize yönelme si gerekmektedir. Ancak, e ğ e r beş yediye yönelirse, idle bağlan lı kuracaktır. Şimdi ortaya bir başka problem çıkar. İd hem Çfl zülme Hem de Bütünleşme yönünde hareket eder. Bu doğıııduı çünkü beşin kesinlikle kontrol allına alması gereken ididir. Sap. lıklı beş sekiz ile bütünleşirse, idi. egosu ve süper egosuyla dofl uelenir. Bu da onun üretken olmasını sağlar. Ancak beşin mh .156
nun için tince allıya (süper ego için) vc sonra ela dokuza (ego için) yönelmelidir. Üçün egosu gereğinden fazla b ü y ü m e y e (narsist ve teşhirci) eğilimlidir. Bu yüzden, dokuza yaklaşması bunu dengeler. Üç. egosunu dengeleyebilmek için önce süper egosunu (ve bilincini) geliştirmelidir. Enegramın bu şekilde y o r u m l a n m a s ı . n e d e n her tipin birbirinden farklı olduğu, neden Ç ö z ü l m e ve Bütünleşme Yönlerinin varolduğunu ve neden Enegramın bir bütün olarak, hepimiz için bir sembol olduğunu açıklar. Enegram evrensel bir semboldür çünkü lemel problemlerimizin kaynağında id. ego veya süper ego ilişkili problemler yer almaktadır. Bu alanları ister Freudçu terimlerle, ister Enegramın duygu ilişki ve eylem isimleriyle adlandıralım, sonuçta herkes bu alanlarla ilgili problemleri yaşar. Açıklamalar h a k k ı n d a da. teori hakkında da söylenecek pek çok şey var. Yine de. bu kısa açıklamalarla bile Enegrama farklı bakış açılarından bakabiliriz. Enegramın pek çok farklı psikolojik bakış açısından bakmasının nedeni, çeşitli soyut derecelere ışık lutmasıdır. Enegram. aşırı d ü ş k ü n l ü ğ ü n psikoseksüel dönemleri, zihnin yapısal ılınları.nesne ilişkileri teorisi, gelişimsel temeller, kişilerarası karşılıklı stiller ve bunun gibi pek çok psikolojik bakış açısından bakar. Tek bir teorik açıklama. Enegramın nasıl çalıştığını açıklamak için yeterli değildir. Enegram bu teorilerin hepsini kap samaktadır. Enegram kendimizi anlamanın olağanüstü bir yoludur. Han gi bakış açısından bakarsak bakalım, yeni ve eski düşüncelerin bir noktada bağdaştığını görürüz, bu bölümün başında bahsetti ğinı gibi. Enegram evrensel bir psikolojik semboldür. İnsanlar tarafından yaratılmamış.keşfedilmişlır. Mendeleyev'in pcrıyıı dik tablosu fizik için neyse. Enegram da psikoloji için o kadar önemli olabilir. İnsan karakterinin anlaşılması güç doğasını an laşılabilir bir şekilde göstermenin hu yolu olabilir.
anlamın tam olarak nc olduğunu bilemeyiz. Ancak bayatımızın ötesine geçmek ancak ölüm anında m ü m k ü n olur. O anda ya yok o l d u ğ u m u z u ya da v a r o l d u ğ u m u / u hissederiz. Eğer hala hayatlaysak, hayatımızın bir anlamı olup olmadığını ve eğer varsa, o anlamın ne olduğunu biliriz. O karar anından Önce hayatımızın anlamının tam olarak ne olduğunu bilemediğimiz için. o an varlığın gizem ve trajedisi gerçek olur. Hayatın gerçek anlamının gizemli olmasına rağmen, yaşadığımız her anı elkiler. Hayatın anlamının ne olduğuna inanıyorsak, bu değer verdiğimiz ve seçtiğimiz her şeyi elkiler. Bu gerçekleri dikkate alarak, psikolojik alandan. İnsan hayalının gerçeklen bir anlamı olup olmadığının önem kazandığı metafizik alanına geçeriz. Belki de insan varlığı anlamsızdır çünkü kişisel bir anlam yoktur ve bizim hayatımızın tek anlamı Tanrının bizi yaratmak istemiş olmasıdır. Bu böyle olabilir de. olmayabilir de ve biz hala hayatlayken hangisini doğru olduğunu bilmek mümkün değildir. İşte bu yüzden, hayatın anlamının içinde " i n a n ç " öğesi yer alır. Bir çeşit inanca sahip olmadan yaşayamayız. Tanrıya inanmıyorsak, başka bir şeye inanma ihtiyacını hissederiz. Bir anlam olmadan, kendimiz dışındaki bir şeye İnanmadan yaşayamayacağımız için. inancın yerini tutan idollcr yaratmamız kaçınıl mazdır. Elbette k i . en üstün vc evrensel idol gururdur. Ego ken dini şişırerek varoluşun nedeni ve anlamı haline gelir. Her kişilik tipi. varoluşun endişelerine karşı kendini savunmak için gururlu olmaya eğilim duyar. Dokuz, gerçeklen önemli olan şeyin huzur o l d u ğ u n a inanırken, sekiz için önemli olan şey güç ve yedi için Önemli olan maddiyattır. Altı için insanlarm sağladığı güven önemliyken, beş bilginin gücüne, dört ise özgürlüğe önem verir. Üç m ü k e m m e l olduğuna inanırken. İki kendi ö n e m i n e , bir ise ahlaki değerlerinin doğruluğuna inanır. Bunlar her bir kişilik tipinin inandıkları şeyler olmakla beraber aslında hepimizin ö n e m verdiği şeylerdir. 3f>2
Bundan dolayı.bu sayfalardan bir ders çıkarılabilir. Ben, buna ruhsal cezalandırma yasası diyorum. Yanlış yaptığımız için. acımasız bir tanrı tarafından cezalandırılmayı beklemek gereksizdir. Tam tersine, d o ğ a m ı z gereği yaptığımız her seçim için kaçınılmaz bir bedel ödeyerek kendi kendimizi cezalandırıyoruz. Ö d e d i ğ i m i z , gözle görülür bir bedel olmayabiliyor. İşte bu yüzden, yaptıklarımızın sonucuna katlanacağımız aklımıza gelmiyor. Kişiliklerimizden taviz vererek, gerçekte büyük bir bedel ö d ü y o r u z . Seçimlerimizle kendimizi ve geleceğimizi şekillendiriyoruz. Bu gelecekte ise mutluluk olabildiği gibi mutsuzluk da olabilir. O halde, nasıl egolarımızı aşabiliriz? Bunu yapmak için bizi ne motive edebilir? Bizi gerçekten neyin mutlu edeceğini nasıl bilebiliriz? İnsanlar daima kendileri için iyi olduğunu düşündükleri şeylerin peşinden giderler. Seçimleri bazen yanlış çıkabilir. Bazıları zenginlik, bazıları şöhret ve bazıları ise güvenlik arar. Herkes mutluluğa ulaşmak için farklı şeylerin peşinde koşar. Gerçek ihtiyaçlarımızın ne olduğunu ö ğ r e n i p gerçeklen iyi olanı bulamazsak, hayatımızı sadece arzularımız yönlendirir ve sonuçla kendimizi yüzeysel şeylere adarız. Eğer insanlar yüzeyselliği aşamazlarsa, kendilerini hiçbir zaman mutlu edemeyecek idollere yönelirler. Bunun sonucunda da acı çekerler ve acılarının nedenini merak ederler. Garip olan şudur k i . hayatın anlamını ararken, bu arayışımız sırasında neyin iyi olduğu açık değildir. Kişilik tiplerinin her bir i , kendisi için i y i o l d u ğ u n a inandığı şeyi yanlış yerlerde veya yanlış şekilde ya da hem yanlış yerlerde hem de yanlış şekilde arar. İki başkaları tarafından sevildiğini (veya tapıldığını) düşündüğü zaman; üç hayranlık duyulduğu; dört tamamen özgür; beş entelektüel ve altı ise kesin olarak güvende olduğu sürece
insanlarla ilişki kurabilme yeteneğini kazanmalı ve böylece düşüncesizce davranma alışkanlığından kurtulmalıdır. Sekiz sağlıklı ikiye yönelerek onun insanlara olan ilgisini kazanmalı ve böylece benmerkezciliğini aşmalıdır. Dokuz sağlıklı üçe yönelerek çok kolay memnun olma alışkanlığından kurtulınalı.onun yerine sağlıklı üçün azmini kazanmalıdır. Bir ise sağlıklı yediye yönelerek katı yapısından kurtulmalı ve sağlıklı yedinin üretkenliğini kazanmalıdır. Son analizde b a h s e d e c e ğ i m konu ise egoyu aşmaktan çok daha önemlidir. Hiçbir şey sevmeyi öğrenmekten daha önemli olamaz. Sadece aşk bizi kendimizden kurtarabilecek güce sahiptir. Kendimizi ve diğer insanları gerçeklen sevmeyi öğrenene kadar sürekli mutluluk veya huzura kavuşmak m ü m k ü n değildir. Sevmeyi başaramazsak egonun bizim için hazırladığı hayallerin içinde kayboluruz. Psikoloji, daha faydalı olabilmek için bunu dikkate almalıdır. Ne de olsa. Freud'un terapideki kişisel hedefi bir insanın "çalışmasına ve sevmesine" yardım etmekti. Modem psikoloji, bunu nasıl başarabileceğini bilmiyor gibi görünüyor çünkü insan bilincinin sınırını aşan her şeyi reddetti, değerleri ihmal etli. doğru ve yanlışı görmezden geldi ve insanlara nasıl yaşamaları gerektiğini göstermekten vazgeçti. Eğer çalışabilmek (böylece dünyayı yeniden yaratabilmek) ve sevebilmek (böylece kendini yeniden yaratabilmek) psikolojinin öncelikli hedeflerinden biri olmazsa, psikoloji boşa kürek çekiyor demektir. Gerçeklen nelerin insanı mutlu edeceğini öğretmezse, terapi teknikleri uzun süreli bir yarar sağlayamazlar. Yaşamış olan en büyük insanlar bu mutluluğun insanın kendisinin ötesinde aranması gerektiğine tanıklık etmişlerdir. Bunu söylemek ne kadar kolaysa yapmak o kadar zordur. En kolay dersleri en zor şekilde öğrenmek insan doğasının bir parçasıdır. Ne var k i . halalarımızdan acı duyarak tecrübe kazanırız.
afi6
Tam ının yerini alır. Ancak bu bir işe y a r a m a z çünkü bunlar sadece kısmen etkili şeylerdir. Bunlar belki de Tanrının parçalarıdır ama Tanrının bütünü delillerdir. t eknikler bu parçaları b u h b ı l ı r onay zenginlik, z e v k . I c e r ü b e . bilgi... v c ruhun bilinmeyen pek ç o k alanını keşfedebilir Ne var k ı . bülün hu parçalar bir a r a y ı gel irildiği ilde bile h i ç b i r tekniğin keşfedemediği bir şey kalır. Bu parçaların toplamından daha büyük olan bütündür. (lbid, 120-121) Psikoloji, kendine yardım kitapları ve Enegram bizi kurtaramaz. Bunlar bizi gerçek anlamda mutlu edemezler çünkü insan doğasını sadece kısmen lemsi! edebilirler ve hepsi gerçeği kendi sınırlı bakış açılarından görürler. Elbette ki. korku ve muts u z l u ğ u m u z u n k a y n a k l a r ı n a ışık tular. Psikoloji davran ı ş larımızı.arzularımızı ve arzularımızın bizi anlamsız çalışma vc hayallere sürüklediğini anlamamızı sağlar. Her ne kadar karışık da olsa. Enegramın açıkladığı kişilik tipleri insan doğasına ışık tutar. Enegram. kendimizi tarafsız bir bakış açısından görmek için faydalı olmakla beraber, kendimiz hakkında mutlak cevaplara ulaşmamızı sağlamaz. Nc de olsa. bu başka bir alanın konusudur. Enegram her şeyi büyülü bir şekilde çözemeyeceği gibi bizi m ü k e m m e l insanlara da dönüştürmez. Bununla birlikle, kendimizi doğrularımız ve yanlışlarımızla anlamamıza yardım ederek insan doğasına çok eski bilgiler ile ışık lular. Ancak, sonuçta. Enegram bir noktaya kadar kullanışlıdır. İnsan doğasının anlaşılması güç noktalarında işlevi sınırlıdır.
6
View more...
Comments