Irak Kürdistan_ında Kürt Ulusal Kurtuluş Mücadelesi

March 27, 2017 | Author: Mavi Hüzün | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

Download Irak Kürdistan_ında Kürt Ulusal Kurtuluş Mücadelesi...

Description

Şekroye Xudo Mihoyî

* i

â

^

r

J >.

>

İv

^'

r

S

»,

IRAK KÜRDİSTANI'NDA

KÜRT ULUSAL KURTULUŞ MÜCADELESİ

IRAK KÜRDİSTAN'INDA

KÜRT ULUSAL KURTULUŞ MÜCADELESİ

Şekroye Xudo Mihoyî

IRAK KÜRDİSTANI'NDA

KÜRT ULUSAL KURTULUŞ MÜCADELESİ

Türkçeye çeviren: Pelin Zerdali

^g^ Stockholm 2006

Weşanen Apece/Apec Yayınları Çapa yekem/Birinci baskı: Stockholm, 2006 Kapak tasarım: Apec Kapak resmi: M. Mustafa Barzani, Raniya 1963 (Bu resim Kurdistan in the Shadoıv ofHistory kitabından alınmıştır.)

Baskı: Apec-Tr)'ck

Cik: Lenngrens Bokbinder AB

Şekroye Kudo ICitabın orijinal adı:

Kurdskiy nasyonalniy vopros v Irake v noveyshee vremya 1991, Moskva

Kurdiska nationella rörelsen i irakiska Kurdistan

Rusçadan çeviren: Pelin Zerdali

Utgivare: Apec Förlag

İsteme Adresi: Box: 8121

SE-163 08 Spânga/Sweden

Tel: 08-761 81 18

Fax: 08-761 24 90

E-mail: [email protected] ISBN: 91-89675-56-8 APEC

Yazarın anne ve babası olan Mayana ve Kudo'nun anısına.

ÖNSÖZ

Emperyalizmin sömürü sisteminin çökmesiyle daha henüz ulusal baskı ortadan kalkmadı. Çok sayıda ülkenin sömürge bo)aındurluğundan kurtulduğu koşullarda bazı halkların hiçbir hakka sahip olmaması ve baskıya maruz kalmaları çağdaş dünyada insanı haykırtan bir çağdışılıktır. Bu durum, bazen neokolonizm politikasının bir sonucu, bazen de, daha yakın geçmişte kendileri ulusal kurtuluş mücadelesi vermiş ülkelerin burjuvazi-milliyetçi iktidar çevrelerinin izlediği politikanın bir ifadesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Emperyalizm, kendi egemenliği sona erdikten sonra çözülmemiş ulusal-etnik sorunlar, toprak v.s. anlaşmazlıkları bırakarak (bazen de bizzat yaratarak) günümüz koşullarında bu sıkıntıları, özgürlüğüne kavuşan ülkelerin siyasetine etki etme aracı olarak kendi çıkarları

doğrultusunda kullanma çabasındadır ve başarısız da sayılmaz. Ulusal-etnik anlaşmazlıklar söz konusu ülkenin uyumlu gelişimine engel olmakta, sıksık diktatörel rejimlerin yerini sağlamlaştırmakta, milliyetçi ihtirasları körüklemekte; bu da, iç ve dış gerici güçlerin işine yaramaktadır. Bu açıdan. Yakın ve Ortadoğu'daki Kürtler sorunu iyi bir örnektir. Bu sorun,

sadece Yakın ve Ortadoğu'da değil, belki de tüm dünyada en karmaşık ve güncel sorunlardan biridir. Sorunu karmaşık ve kronik yapan kendine özgü iç ve dış koşullar, günümüze kadar onun adilâne ve demokratik çözümünü engellemiştir. Irak'taki Kürder ulusal kurtuluş mücadelesi, birkaç ülke arasında paylaşılan 20 milyondan fazla nüfusa sahip Kürder halkının ulusal hareketinin bir parçasıdır. Katı sos}'al ve ulusal baskılara maruz kalan Kürder halk kideleri, Kürdistan'ın tüm paralarında ulusal kurtuluş için uzun ve ısrarlı bir mücadele vermektedir. Ancak belirtmek gerekiyor ki Irak Kürtlerlerinin ulusal-kurtuluş mücadelesi günümüzde uzun sürmesi, ısrarlı olması, son on yıllarda da örgüdülüğüyle farklılaşmaktadır. Bu farklılığı yaratan Irak Kürdistanı'ndaki ulusaldemokratik hak savaşlarının asiliği ve yılmazlığı değildir. Kaldı ki bu özellikler Kürdistan'ın diğer parçalarındaki halkta da mevcut. Burada şu iki hususu dikkate almak gerekiyor: 1. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Kürtler ulusal sorunu çözümlenmeden kalmıştı. Ancak,

Irak Kürdistanı'mn halk kideleri ısrarlı ve uzun süren bir mücadeleye başlamıştır, neticede

Haşimi krallık rejimi ve onun İngiliz himayecileri, M«5«/ vilayeti (Güney veya Irak Kürdistanı) Irak'a bağlanırken, Kürder halkının ulusal ve kültürel özelliklerine saygı duyulacağı koşulunu

kabul etmek zorunda kalmıştır. Her ne kadar bu vaader (kitapta da görüldüğü üzere) Irak

hükümeti ve Milleder Cemiyeti tarafından yerine getirilmedi ise de Irak Kürtlerinin ulusal bilinci, ulusal fikirleri ve (küçük de olsa) bazı ulusal kültürü geliştirme imkanları, ulusal hareketi

yükseltme ve gelişmelerine yardım etti. Hatırlatıyoruz ki İran ve Türkiye 'de ayrı bir etnik birim olarak Kürderlerin variığı tümden inkar edilmişti. Türkiye Cumhuriyeti iktidar çevrelerinin ulusal hakları için mücadele veren Kürderlere uyguladığı şiddetin dünyada benzeri yoktur. 2. Iraktaki egemen halkın (Araplar) ulusal ilerici güçleri, herkesten önce ve aktif biçimde Kürder ulusal hareketinin haklı hedeflerini destekliyordu. Arap demokratik hareketi, özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında, ulusal haklan için mücadele veren Kürderlerin ciddi bir dayanağı ve önemli gücü halini aldı. Arap ve Kürtler demokratik güçleri bımu, ilk önce, Irak Komünist Partisine borçludur. IKP en zor koşullarda ülke emekçilerinin sosyal ihtiyaçlarını giderme mücadelesi verirken aynı zamanda da Kürderlerin ulusal haklarını cesurca savunmuştur.

Kürt ulusal hareketi, yalnızca ülkenin değil genelde tüm bölgenin siyasi iklimini etki¬ leyen bir faktör halini aldı. Irak'ın iktidar rejimlerinin çeşidi gelişme etaplarında, özellikle de

Şekroye Xudo Mihoyî, İrak Kürdistanı 'nda Kürt Ulusal Kunuluj Mücadelesi

7

cumhuriyet döneminde, izledikleri polidka... bu rejimlerin Kürder ulusal sorununa ilişkin tutumları ülkedeki işlerin kötüye gittiğini gösteriyordu.

Kürt sorununun bugün içinde bulunduğu durum, gelecekteki hedefler ve beklenen sonuçlar, bölgedeki bazı ülkeleri olduğu gibi bölge dışı devlederi de harekete geçirmektedir. Irak'taki Kürder sorununa duyulan aşırı ilgi de buradan kaynaklanmıştır. Yakın ve Ortadoğu ve Batı ülkelerinde Kürtler sorununa ilişkin ortaya çıkan çok sayıdaki çalışma, böylesi bir ilginin somut göstergesidir.

Kolayca tahmin edileceği gibi, bu çalışmaların bir kısmı ulusal-demokratik haklan için mü¬

cadele veren Kürder kitlelerinin çıkarlarım savunmakta ve bu hareket hakkında objektif bilgiler içermekte; bir kısmı da. Kurt halkının mücadele tarihini kasten saptırmakta, belli amaçlarla mücadele eden Kürderierin çıkarlarını Arapların çıkarlarıyla karşı karşıya getirmekte, bu hareketi yabancı ajanlara, ayrılıkçılara mal etmekte ve diğer uydurma suçlamalar öne sürmekte idi. Ulusal kurtuluş mücadelesinin genel özelliklerinin yanısıra Kürtler ulusal hareketinin ken¬ dine has yönleri mevcuttur. Bu yönler, mücadelenin içinde yürütüldüğü içerdeki ve uluslararası

somut tarihi koşullardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, Kürtler ulusal-demokratik hak mücadelesinin çeşidi etapları incelenirken kendi mantığı olan bazı durumların özel yapısını dikkate almak gerekiyordu. Bundan dolayı, Irak Kürdistan'ındaki ulusal kurtuluş mücadele¬ sinin kronoloji sıralaması biraz farklı yapılmıştır. Kürt ulusal hareketine ilişkin sık sık yanlış değerlendirme yapılmasına, yargı ve sonuçlara varılmasına yol açan şu husus örnek olarak verilebilir. Söz konusu olan: Irak halklarının (Arap ve Kürtlerin) ulusal kurtuluş mücadelesinde öncelikli olan sosyal ve ulusal yönlerin tayini.

Çeşidi halkların ulusal kurtuluş mücadele geçmişleri, doğruluğu tarihle ispatlanan şu duru¬ mu teyid etmektedir: ulusal kurtuluş mücadelesinin sosyal hedefleri, ulusal hedefler çözüldükçe birinci plana çıkmaktadır. Bu mutlak gerçeğin hiçe sayılması ve kimi Kürtler ulusal kurtuluş hareketlerini değedendirmede ortaya çıkan volontarizm, zaman zaman esassız yargı ve sonuçlara varılmasına sebep olmuştur. Günümüzde ilk defa (hem içerde hem de dışarda) Irak Kürt ulusal kurtuluş mücadelesinin bütünsel tarihini oluştıu-ma girişiminde bulunulduğu için yazar; -Bu tarihin esaslı kronolojisini belirlemede; -Çeptli gelipm etaplarında Kürt ulusal hareketinin hedefve amaçlarının ortaya konulmasında; -Sosyal-ekonomikfaktörlerin rolünün ortaya çıkarılmasında; -Sosyal-sımfial güçlerin dağılımının yapılmasında;

-Uluslararası kofulların rolünün belirlenmesinde vs. hususlarda oldukça çaba harcamıştır. Kürt ulusal hareketinin dinamizmi, onun evrimi, Kürtler ulusal-demokratik parti ve örgüt¬ lerin ve bunların liderlerinin somut iç ve dış koşullar karşısındaki tavırları özellikle üzerinde

durulan konular olmuştur. Ulusal-sömürge sorununun incelenmesinde mevcut temel ilkeler ve

teorik genellemeler ve ulusal-demokratik partilerin ulusal kurtuluş mücadelesinin sorımlanna ilişkin doküman ve belgeleri bu zor, bazen de karışık olan işin çözümünde anahtar vazifesi görmüştür.

Bu görevin tamamlanması açısından Sovyet yazarların, günümüz Irak tarihi ve halkların ulusal kurtuluş hareketine, özellikle de, bu mücadele pratiğinin bilimsel-teorik genellemelerine

ilişkin çalışmaları eşsiz değer taşımaktadır. Kürtlerin ve Kürdistanın bütünsel tarihinin yazılması, bu konuyu araştıran Sovyet

bilimadamları ve tarihçilerinin acil ödevlerinden biridir. Eğer bu çalışma, söz konusu ödevin yerine getirilmesine bir ölçüde yardımcı olursa yazar görevini yapmış sayacaktır.

8

Şekroye Xudo Mihoyî, Irak Kitrdistatıı'nda Kiirt Ulusal Kurtuluş Mücadelesi

L BOLUM

OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN ÇÖKMESİ SONRASI GÜNEY KÜRDİSTAN'DA GELİŞEN ULUSAL KURTULUŞ HAREKETİNİN BAŞLANGIÇ DÖNEMİ

Osmanlı imparatorluğunun kaçınılmaz çöküşü, büyük devletler arasında,

imparatorluk topraklarını paylaşma mücadelesinin alevlenmesine neden oldu. Alman emperyalizminin Türkiyede giderek artan etkisi ve Bağdat demiryolu inşaasının almanlara verilmesi (bu demiryolu, Kürdistan'dan da geçmektedir)

mevcut havayı, özellikle de İngiliz-Aman çekişmesini gerginleştirdi. Büyük dev¬ letlerin, etki alanlarını paylaşma planlarında sürekli adı geçen, Yakın ve Ortadoğu ülkelerinden biri de Kurdistan idi.

Kurdistan, hem doğal ve ham madde zenginliklerinin olması, hem de askeri-stratejik kilit noktasında bulunması açısından öneme sahipti, işgal devletleri, Kürdistanı istila planlarını yaparken, doğal olarak, ülkeledeki istikrarsız durumun esas nedeni olan Kürt ulusal bağımsızlık hareketini de dikkate aldılar. itilaf devletlerinin, Kürtlerlerin yüzyıllık esaretçisi Türkiyeye karşı yürüttüğü

savaş için Kurdistan elverişli bir ortamdı. Ancak, itilaf devletlerinin planlarında, Kürtlerlerin ulusal bağımsızlık özlemlerine kavuşturulmasına yer verilmemişti. Gelişen olaylardan anlaşıldığı üzere, büyük devletlerin Kürdistanı istila savaşı

karmaşık ve çelişkili idi. Savaşan tarafların istila planları, çeşitli diplomatik, politik ve diğer yöntemler ile maskelendi; Kürdistan'ın halk katmanları arasında, ihtiyaçlarının karşılanacağı ve despotik Türk boyunduruğundan kurtulma mücadelelerinin destekleneceği intihası uyandırıldı.

Güney (Irak) Kürdistanı'mn kaderini bir çok açıdan İngiliz hükümeti belirliyordu. İngiliz hükümeti, Irak'ta Britanya emperyalizminin egemenliğini kurma yolunda kurnazca ve ilk bakışta da çelişkili bir politika izliyordu. Bu nedenle. Büyük Britanyanın Kürdistana biçtiği rol konusunda tek anlamlı yanıt vermek zordur.

İngiliz politikasının temeli, hem Arapların, hem de Kürderlerin ulusal haklarını hiçe saymaya dayanıyordu. İngilizlerin, bir taraftan Iraklı Araplara diğer taraftan da Kürtlerlere karşı yürüttüğü politika, gelişen olaylarla somudaşıyor; bazen "Arap yanlısı ",

bazen de "Kürtler yanlısı" olarak şekil değiştiriyordu. Belirtmeliyiz ki, İngiltere çıkarlarında, çok bilinen "böl veyönet" çoYıvîk&sını kullanıyordu. Kurdistan, I. Dünya

Savaşının başlamasıyla çarpışan üç ordunun (Türk, İngiliz ve Rus ordularının) savaş alanı haline geldi. Bu üç devletin askeri-siyasi iktidar çevreleri, Kürtler kuvvederini Şekroye Xttdo Mihoyi, Irak Kürdistatıı'nda Kürt Ulusal Kurtuluş Mücadelesi

9

kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak için çaba sarfediyordu. Jön Türklerin gizli servisi ve Alman ajanları bir kısım Kürtlerleri Rusyaya karşı kullanmayı başardı. İngiliz ajanları da, Kürtlerleri kendi tarafına çekmek için Kürdistanda yoğun çaba harcıyordu. Ancalc, bir çok Kürtler, Rus askeri-siyasi yöneticilerin "Kürtler cephesi"nde gösterdikleri geleneksel çekingen ve pasif tutuma rağmen rus yanlısı tavir alarak onların saflarına geçmeye hazır olduklarını dile getirdiler.

Ne var ki, dünya savaşının gidişatı ve sonuçları Kürtler halkına pahalıya mal oldu. Kürt halkının sosyo-ekonomik durumu savaş koşullarında daha da kötüleşti. Bu konuda ilerici Lübnanlı tarihçi Yusuf Malek şunları yazıyor: "1914-1918 Savap, Kürtlerlere, aynı zamanda Türkiye'nin diğer ulusal azınlıklarına ep görülmemi} bir

yoksuluk getirdi.{l) "Kürt halkından, Türkler, 19 18 'den sonra da İngiliz işgal yöneticileri ağır vergikr alıyordu; vergi yükü, 1911-1912 yıllarına oranla iki

kat arttı. İngiliz işgalciler, Irak'ı ve Güney Kürdistanı istila ettikten sonra askeri harcamalarının önemli bölümünü yerli halkın sırtından çıkardı. Bu bölgelerden, 1917'de 117 bin ton tahıl götürüldü. Halbuki savaş öncesi yıllarda çok daha fazla alan ekiliyor ve ancak 90-100 bin ton ürün alınabiliyordu (2). Tahılın büyük kısmı .Mmsm/ vilayetinden götürülmüştü.

Savaş, Irak ve Güney Kürdistan'ın ekonomisini zarara uğratarak Kürtler toplu¬ munun her kesiminin çıkarlarına ciddi kayıplar getirdi. Tarımla uğraşan nüfusun önemli bölümü ya askere çağrıldı ya da zorunlu işlerde çalıştırıldı. Sonuçta ekilen

alanlar ciddi oranda azaldı; savaşın sonlarına doğru da Güney Kurdistan 'da tarım

alanlarının %50 'sinde ekim yapılmadı. Ülkede açlık baş gösterdi. 1917-18 kışında Musul 6a yaklaşık 10 bin kişi açlıktan öldü (3). Görgü tanıklarının ifadesine göre, ingiliz işgal yöneticileri Güney Kürdistana girdiklerinde, Süleymaniye' de "sokak¬ larda ve terkedilmiş evlerde ölenlerin cesetleri yatıyordu... nüfusun üçte biri burada kalmt§... çevre koeylerdeki nüfusun üçte ikisi ya göç etmi§, ya da ölmüştü. "(4) Sosyo-ekonomik yaşam koşullarının daha da kötüleşmesi, Kürt halkının her kesiminde duyulan hoşnutsuzluğun temel nedenlerinden biri haline gelirken ulusal bilincin artmasına sebep oldu. Musul vilayeti nüfusunun büyük çoğunluğunu yerleşik yaşayan Kürtlerler oluşturuyordu. Göçebe ve yarı göçebe aşiretler yayla ve dağlık bölgelere yerleşmişti. Osmanlı imparatorluğu zamanında olduğu gibi, imparatorluk yıkıldıktan sonra da,

çoğu Kürt aşirederi (özellikle sınır bölgelerdeki) aynı anda hem Îran-Türkiye, hemde Irak-lran sınırlarına dahil edildiler. Kürder bu devletler arasında çizilen sınırları pek hesaba katmadı ve devanilı yer değiştirdi. XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren,

göçebe ve yarı göçebe aşiretler yerleşik düzene geçmeye başladı. Kürtlerin büyük bölümü sünnî-müslümandır.

Güney Kurdistan 'da

müslümanlığı kabul etmemiş Yezidi Kürtlerler yaşamaktadır. Yezidi Kürtler, yoğun olarak Musula yakın olan Sincar bölgesinde toplanmıştır, içe kapanık yaşam tarzı, dinî edebiyadarmın yaygın olmayışı, din adamlarının inançları hakkında konuşmaya yanaşmamaları vs. Yezidilerin çehresini ve inançlarının özünü esrar

1 O

Şekroye Xtıdo Mihoyî, Irak Kürdistanı 'ndl Kürt Ulusal Kurtuluş Mücadelesi

perdesi ile kapatmıştır. Tartışmasız kabul etmeliyiz ki, Yezidiler ulusal-etnik açıdan Kürt halkının ayrılmaz bir parçasıdır. Kürtlerin islamlaştınlması süreci oldukça uzundur; Kürtler birçok kez direkt ya da dolaylı olarak zor kullanmayla karşılaştılar. Aynı aşiretten (ya da aynı isim altında yaşayan aşiretlerden) olan Kürtlerlerin, günümüze kadar, bir kısmının müslüman,

diğer kısmının da Yezidi olarak kalmaları oldukça anlamhdır. Aralarındaki dil, kültür, gelenek ve görenek birliği, I^z»
View more...

Comments

Copyright ©2017 KUPDF Inc.
SUPPORT KUPDF