İçinizdeki Gökyüzü-Steven Forrest.pdf

January 27, 2018 | Author: Ayşe Bengi | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

Download İçinizdeki Gökyüzü-Steven Forrest.pdf...

Description

1997, Türkçe yayın hakları ilhan Yayınevi'ne aittir.

İÇİNİZDEKİ GÖKYÜZÜ Herkes İçin Dinamik Yeni Astroloji STEVEN FORREST Türkçesi: Banş ilhan

f

iLHAN

Dünya bir, insanlar bir - eğer bunu hissedebiljyorsanız, bu kitap size ithaf edHmiştir.

İnsanın deliliği veya anormalliği, özü ile kişiliği

arasındaki uzaklıktan doğmakcadır. Bir insan kendisinin ne olduğunu daha fazla bildikçe, akıllılığa daha fazla yakla�ır. Kendisi hakkındaki hayali, gerçekte ne olduğundan uzaklaştıkça, daha fazla delirir. Rodney Collin

YAZAR HAKKINDA

STEVEN FORREST 2.0cak.1949'da sabah saat 3:301da Mo­ urıt Vernon, New York ' c a dünyaya gelmiştir. Önceleri astroloji de­ ğil, astronomi esas tutkusuydu. Sonra New York'un kuzeyindeki dağlarda karşılaştığı Avrupalı bir el falcısı (palmist) herşeyi değiş­ tirdi. Ev yapımı teleskopuyla geceleri gökyüzünü izlemeye devam etmesine rağmen, içine 11okülc bilimlere" merak tohumu atılmıştı. Onsekiz yaşında el falının (palmistry) sembolizminden öğrendikle­ rini, teleskop sayesinde geliştirdiği merak duygusuyla birleştirme­ ye başladı. 1971 'de North Carolina Üniversitesinin Din bölümün­ d e mezun oldu ve o günden bu yana profesyonel astrolog olarak ça­ l ışm.akcad ı r. Günümüzde, e§i ve ortağı olan Jodie Forcest ile North Carolina, Chapel Hill'de yaşamakta ve Alpha Lyra Ascrological Ser­ vices isimli bir merkezi işletmektedir. Astroloji dışında tutkulu bir yelkencidir.

Adresi:

Alpha Lyra Astrological Services Post Office Box 2345 Chapel Hill, NC 2751 S U.S.A.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ .....................................;................................

13

1: KAPSAM...............................................................

17

BÖLÜM BİR NİÇİN SIKINTIYA GİRELİM?..................................

19

Peki, Ya Metafizik?.................................................. Yedi İlke ......................................... ......... ... ....... ... ...

22

BÖLÜM İKİ

SEMBOLİK DİL ......... ... ... .... .... .... ......... ..................... Sembol Okuma ......... ............... .... :..........................

25

27 30

BÖLÜM ÜÇ 35

DoGUMHARİTASI TAMOLARAK NEDİR? ........ Niçin Doğu Sol Tatııfca? .... ..... ........ .... ............ ... ... ..

40

Planet Hareketleri .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

42

.

9

2: SÖZCÜKLER ...... ............................................... ... .

45

BÖLÜM DÖRT TEMEL SEMBOL.................................................. ,..... Bir Yılın Döngüsü ............................................... Yıldızlar Değil, Mevsimler ................................. :.

.

.

47 49 51

Elemanların Dansı .................................................

52

Nirelikler ............................................................. .

54

Oniki Burç ............................................................

55

BÖLÜM BEŞ BURÇLAR..................................................................

59

BÖLÜM ALTI PLANETIER ..............................................................

131

İki Güneş Sistemi ............... .... .... ................. ..........

134

Geri Gitme (Recrogradation)..................................

136

Oyuncuların Tanıtımı ............................................

138

Geri Gitmenin (Retrogradation) Anlamı ...............

144

Görülmeyen Planetler............................................

163

Pluto Ötesi ............................................................ 178 BÖLÜM YEDİ EVLER

....... ............... ....... ....... ...................................

179

Günlük Devir·······'················································ 180 Ufuk ...................................................... ..............

181

Meridyen....................................................... ;........

184

Büyük Kesişme......................................................

186

Evler ve Burçlar.....................................................

187

.

10

3: CÜMLELER

. ... . . ... .

..

.

..

.

..

...

.......................

. ... ... .. ..

.

.

.

223

BÖLÜM SEKİZ YORUM!: PLANEUER BURÇLARDA VE EVLERDE .......... .. 225 Pla�etler Burçlarda . .. . ....... . .............. ..... ... . 226 Peki, Ya Evler? . . . . .. .. . . . ... . . . .. ....... .... .. 228 .

.

...

... . .. ... . .

.

...

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

Taktikler ................................................................ 232 Beş .Adım............................................................... 233

BÖLÜM DOKUZ YORUM il: AÇILAR, YÖNETİCİLER VE AY DÜGÜMLERİ ...... A ç ı lar Tali (Minor) Açılar . ......... ...... ...... . .. .. .. . Orb (Etki Alanı) .. . . . ...... ... . . ... . . . ...... .. .. Açıları Nasıl Tanıyabiliriz?..................................... Planetlerin Yöneticiliği . .. ................... ... .... .... . . .... Ay Düğümleri . . . . .... .. ... ... . . . . .. ........ ................... ................. ........................

.

.

...... .

.

.. . ..

.

.

.

.

.

...

.....

....

.

.

..

..

.

..

.

.

.

.

..

.

.

...

.

..

.

.

.

.

.

.

...

.

.

.

....

....

235 237 247 248 250 254 259

BÖLÜM ON YORUMIII: HEPSİNİ BİR.ARAYA TOPLAMAK .......... ........ .... Yararlı Bir Hile .. ..... . . . .. ...... .... ..... .......... Y ükselen'in Yöneticisi .... . . . .. . .. . .. .............. Planetler Kendi Burçlarında ................ ... ... ... ... .

.

.

...

..... ...

...

..

..

.

.

.

..

.

.

..

.

.

.

.

.

.

.

...

Güneş'le Kavuşum Yapan Planetler .. . . . . .. ... .... Kümeleşme (Stellium) ... . ..... .. . . ...... .. .... . .. . . Köşesel (Angular) Planeder . ................. ... ......... Singleron (Tek Planet) .... ...................... .... .... ...... .. Durağan (Stationary) Planetler .... ........... . ... Güçlü .Açılar ... ... .. . .. . . ........... . .. .... .. .. .

. .

.

.

..

..

.

.

.

.

.

.

.

..

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

..

..

.

. ...

.

... ...

.

.....

.

.

.

.

265 270 277 279 280

281 282 283

283 284

il

Fokalizörlerde Perspektifi Korumanın Yolları .... 284 Ay Düğümleti . . . .. .. . . .. . . . .. ....... .. . . . .... .. .. .. .. .. . . . . .... .. .. 286 .....

.

BÖLÜMONBİR BİZİM İNGİLİZ .

.....

.

.....

.

......

.

.

. .. .. .

.

.......

.

.... . . . .

........

.......

..

.

....

295

BÖLÜMONİKİ EVRENİ DÜŞLEMEK

..................

..

.. . .. 323

. . . . . . .....

. .

EK 1- DoGUM HARİTASI NASIL ÇIKARILIR? . . . 331 .

.

EK 2- OOGUM HARİTASINI HESAPLAMAKTAN NASIL KURTULABİLİRSİNİZ? .. ... . .. . ... 345 .

..

.

.

...

..

EK 3- ÖNERİ KİTAPLAR......................................... 347

SÖZLÜK

12

....................................................................

351

ÖNSÖZ 1950'lerde� küçük bir çocukken, üstünde ne ol duğunu bilmedi·

ğim bazı şekiller çizili olan bir para makin esi ne çeyrek dolar attım. Sonuçta , O ğlak burcunun (benim burcum) özelliklerini anlatan bir

deste kağıda sahip oldum. Özünde, ana mesaj utangaç, çekingen ve endiıeli olduğum, bu nedenle kimsenin beni çekici bulup, benim· le ilgilenmeyeceğiydi. Yine de kendi mi pratik, çalışkan ve gayret· li oluıum ve belki de zengin olacağım bi lg i siyle avutabileceğim söyleniyordu ... Geriye dönüp düşündüğümde, psikolojik gelişimimin bu bilgi· ler nedeniyle yaklaşık altı ay kadar ertelendiğini sanıyorum.

Çekingenlik ve endişe. Bunlar tartışma götürmez. Makine tam hedeften vurmuştu. Çekingenlik günlük gerçeğimin acı d ol u ve kaçınılamaz bir bölümüydü. Fakat bu mekanik astrolog daha da Heri gitmişti. Ocak ayınm 6'sında do ğduğu ma göre, utangaçlık ve endişeli liği n haya tımın geri kalanında da kötü kaderim olduğunu söylüyordu. Kötü kader kelimesi kullanılmıyordu, ama satırlar arasında ben onu okuyordum. Kaç kişi aynı şekilde yanlış yönlendirilmiştir? Sanıyorum astro· 13

loji bir yerlerde, doğru yoldan çıkmış. Doğru kullanıldı!ında in­ sarılığın en değerli yollarından biri, psikoterapinin en eski biçimi. Ama, yavaş yavaş, insanlara yardım amacı yerini insanları şaşırtma, onları etkileme arzusuna. bırakmış. Ve astroloji bunu yapabilir. Bir insanın doğum yeri, günü ve sa­ ati verildiğinde, bir miktar bu konuda çalışmış birisi o insanın ge­ nel yapısını kesine yakın tanımlayabilir. Bazı hatalar olabilit. An­ cak sadece kapalı fikirli bir insan bu portrenin geçerliliğini tartışa­ bilir. Bu şekilde bir tanımlamadan kim faydalanır? Elbette, söz konu­ su olan insan değil. Muhtemelen, o, bu anlarılan yönlerini zaten bi­ liyordur. En iyi ihtimalle böyle bir seansta müşteri eğlenecek, ast­ rolog egosunu besleyecektir. En kötü ihtimalle ise müşterinin hoşa girmeyen ve kendi aleyhine kullandığı özellikleri güçlenecektir. 11Tabii, ben kararsızım

--

Ben Terazi'yim."

Oysa astroloji bundan fazlasını yapabilir. Dotum haritası zengin, yaşayan bir bildirgedir. Bilgilerle, uya­ rılarla, yol göstermelerle doludur. Statik, hiç değişmez bir kaderi tanımlamaz. Akıp giden, dalgalanan, seçenekler ve risklerle dolu bir yaşam sürecini anlatır. İşini doğru ve verimli yapan bir astro­ logla karşılaşmak insanı sadece eğlendirmez. Böyle bir astrolog, ha­ yatını belirli bir amaca doğru, daha dolu dolu ve güvenli bir şekil­ de yaşamak konusunda insanı yüreklendirir. Hepimizin çok sevdi­ ği, o rahadatıcı yalanlara karşı tetikte olunmasını sağlar. Makineye çeyrek doları atıp Oğlak burcu hakkında herşeyi öğ­ renmemin üzerinden uzun zaman geçti. Bu zamanın büyük bir kıs­ mında astroloji çalışcım, onun beni eğitmesine izin verdim. Önce­ leri rehberim kitaplardı. Ancak insanları daha çok incelemeye baş­ lad.ığımda, kitapların insanlardan daha karı olduğunu gördüm. Ben değişiyordum, ama Oğlak değişmiyordu. Bir şeyler yanlıştı. Böylece okumayı bıraktım, gözlemlemeye başladım.

Yavaş yavaş farkına vardım ki asrrolojik güçler bize cevapları

14

değil soruları sunuyor. B unla ra verdiAimiz cevaplar sadece bize air.

Yüzyıllardır doğ um haritamızdan bizim

yapımızı kesin bir şekilde

tanımlamaya çalışan baıı asrotologlar yanlı� ağ acın kabuğunu soy­

makla meşguller. Astroloji bize belirli bir alanı anlam. Bu alanı

na·

sıl kullandığımız bizim kendi işimizdir. Hemen her gün bir yabancının karşısına oturup doğwn harita­ sın ı yorumluyorum. Bu yabancı ve haritasından yeni bir şey öğren­

memem ender bir durumdur. Bazıları terapist, bazıları maden işçi­ si. Bit kaç tanesi fahişeydi .

Astroloji

sayesinde, koşulların maskesi

altındaki insan lığın ortak paydasını görmeyi öğrendim. Bu ortak paydanın en evrensel olanının "benim hayatım d eğişik" deme arzu­ su

olduğunu öğrendim .

Ve insanlara büyümeleri, gelişmeleri,

kendi sorularını en mutlu olacakları şekilde cevaplayabilmeleri için

yardımcı olmayı öğrendim. Büyümek, gelişmek.

Anahtar

burada. Gerçek

astrolojiyi falcı­

lıktan ayıran nokta bu. Bir Terazi karar vermeyi öğ'renebilir. Bir

Oğlak gevşemeyi, esnemeyi öğrenebilir. Bu tür değişimler gerçek

bir astrolo�un hedefleridir. Bir fakı içinse bunlar sıkıntı ve utanç kaynaklarıdır. Kendi sistemindeki çatlakların beklenmeyen delille­ ridir.

Yeni bir amoloji? Belki . Hepimiz bizden öncekilerin omuzlar ı

üzerinde ayakta duruyoruz. Şimdi içinde pratiğini yaptığımız gele­ neğin yaratılmasında katkısı olan kadın ve erkekleri saygı ile se­ lamlıyorum. Ancak bu gelenek

kendi yolları içinde tıkandı. Şim­

di bi raz daha ileri gitmeye, sembolleri daha net görmeye ve onları yeniden, insanın yaşam pratiğine uyumlu bir biçi md e tanımlama­ ya hazırız. Bu kitabı okuyan herkes astrolojiyi kullanmayı öA renebilir. Bu sanatı yüzyıllardır çevreleyen "okült güç" aurası bir sis pe rde s idir. Esas hüner

pratikle

sağlanır. Astroloji bi r tekniktir. Yaşamın

tek­

no lojisidir. Bir kaç dakika öncesine kadar 110ğlak111 duymamış biri­

si dahi bu sembollerle yıllardan beri uğraşıyor olabi li r. Bunlar in-

15

san ruhunun bölümleridir. Bütün

yaptığımız yeni

bir dil öğrenmektir. Kelimeler tanıdık

gelmeyebilir. Ancak bunlarm atkasındaki anlamlar nefes almak ka­ .

dar evrenseldir.

Öyleyse niçin kendimizi bununla sık ı ntıya so�lım? Çünkti aSt­ rolojik bilgi hassas bir doğum haritasıyla birleştiğinde duyarlıhğı­ mızı en üst noktaya çıkarır. Şifreyi çözer. Yaşamımızdaki acı, kaos

ve yaşamımızın rastlantısallı!l;ı gözümüzün önünde düzenli bir sis­

t emle birleşir. Bir kere bu sistemi yakalayınca, dalgaya doğru yüz. mekle daha az zaman kaybederiz.

Amolojiyi kendiniz için öğrenin. Böylece daha iyi kararlar ve­

rebilirsiniz. Onu, va'zetmeden , öği.lc vermeden, in cel ik le paylaşın.

Böylece daha iyi bir arkadaş olursunuz. İster kendinize saklayın , is­ ter paylafın , size ilgi çekici bir serüven vadediyorum. Bu yolculuk lo� bir sınır bölgesine doğru. Bu yer kozmosla bilincin birbirine değdiği yer; insan ruhu. --Steven Forrest Chapel Hill, North Carolina

16

1

KAPSAM

BÖLÜM BİR NİÇİN SIKINTIYA GİRELİM? İnsanlar değişir. Buna rağmen bi r varsayım virüs gibi çoğu astroloji kitabında d olaşıp durmaktadır: i n s anl a r değişmez. "Ak reple r seksidir, ama güvenilmezler; Oğlaklar çalışkandır; Balıklar kozmiktir, ama çek defterlerini dengeleyemezler. 11 En ileri düzeydekj kitaplarda bile benzer iddialar bulabiliriz: 1'gerilimli açılar altındaki Venüs rasge­ le ilişki k urm ay ı gösterir. 11 Değişmez, . katı ifadeler. Ptolemy1den Linda Go odman 1a kadar astrol oj ik semboller psikolojik bir maki­ nenin parçaları gibi yorumlandılar. Doğumda bunlatla kutsandık veya lanetlendik ve ölüme kadar buna hapsolduk. Bu bir yalandır. Yaşamda önceden tahmin edilemez, belirsiz bir unsur vardır. Bu yabani kart falcılar için bir taç olabilir ama astrolojiye positif ve ev­ rimsel yaklaşım için bir kilic t aşıdır. Astroloji o kadar yanlış anlaşıldı, o kadar yanlış yorumlandı ki kelimenin gerçek anlamı hemen hemen kayboldu. Bunun için ma19

lum kötü adamları suçlayabiliriz, ama suçun büyük bir kısmı astro­

Sembollerin geleneksel yorumlanışı ve geleceği tahmin etme saplantısıyla modern astrolojinin büyük bö­ lümü bir parodiy e dönü�cü. Ço ğ u zaman gerçekten gülünçtü. En­ tellektüel bir çevrede, astrolog o lduğ unu itiraf etmek, Brezilya di­

logların kendilerine aittir.

zilerini seyrettiğini itiraf etmeye benzedi. Bu sanatı uygulayan biz­

ler şikayet ve protesto edebiliriz, ancak en az bu durum kadar utanç verici bir gerçeği kabullenmeliyiz: biz bunu hak ettik. Astroloji gerçeği işaret eden bir parmaktır. Herhangi başka bir dil gibi, algıladıklarımızı düzene sokma yollarını sağ lar. En iyi ko­ şulda kendimizi daha dürüstçe görmemize yardımcıdır. En kötü koşu lda bizimle deneyimimizin hamlığı arasına bir duvar örer De­ .

ğe rli olabilmesi için yaşamın gerçeklerini yansu::manın yanısıra. ge­

lİiİmimizin, büyümemizin keskin ucunu bilemesi gere kir. Eğ-er

astroloji akla bir lazer

keskinliği veremiyo rsa, kalpte bir

damarı demekcir. Böyle bir drama nasıl oluşturulabilir? Göksel görünutlerle bağ ­ lantılı özellikleri sıralamakla olmadığı kesin. Bizler robot değilit'. Bizler kadı n ve erkeğiz. Bi zler doğumda bir daha değişmeyecek şekilde programlanmadık. Pilimiz bitene

açıkta bı rakamıyorsa, başarısız oldu

kadar önceden yazılı bir süreci ya�amayacağıı. Böyle bir seçenek

elimizdedir: mekanik ve sıkıcı olabfüriz. M onoton, önceden tah­ min edilebilen bir davranış biçi mi sergileyebiHri.z. Ama bundan

fazlasım da yapabili riz İnsan olmak .

değişken olmaktır.

kapasitesine sahip olmaktır. Büyümesini bilmektir.

Deği�im

İçimizde hareketsiz, eylemsiz bir Everest duruyor olabilir ama astroloji değişkenliğin yegane acom una hitap etmelidir. İçimizdeki durağana değil, ya§ayana ulaşmalıdır .

sembol bir olasılıklar spektruınunu temsil her doğum haritası onbin farklı kişiliğin köklerini içe­

Her astrolojik eder,

rir. Sistemin anahtarı budur. Bir insan

20

doğ um haritasına dar bir hayal gücüyle, yaratma cesa-

reci olmadan yaklaşabilir veya coşkulu, yaratıcı b ir şekilde cepki ve­ rebilir. Tepkisi daha önceden, hiç bir şekilde bilinemez. İyi veya kötü doğum haritası diye bir şey yoktur. Gelişmiş hariralar, geliş­ memiş haritalar, akıllı haritalar veya şizofrenik haritalar yoktur. Ne tür bir ölçütle ilgileniyorsak, bunu bulmak için başka bir yere bak­ malıy ız . A st roloji bize üç şekil de yardımcı olabilir. Açık bir iekilde, ya­ şayabileceğimiz en mutlu hayatm portesini çizer. Bu iş için elimiz­ deki araçları ve bu araçları nasıl kullanabileceğimizi anlatır. Ve eğer kendimize bunun dışında bir yol çizersek hayatım ızı n nasıl bir şeye benzeyeceği hakkında bizi uyarır. Bu bakış açısıyla, bütün se­ çeneklerin bizim elimizde olduğunu, bir planet veya burcun belli bir kaderi ifade etmediğini kabul etmeliyiz. Bunları bildikten sonra doğum haritamızın mesajlarını dinleye­ biliriz veya onu yok sayabiliriz. Bu bizim kendi işimizdir. Ve onu yok saymayı seçsek bile, yaşamın kendisinin, er veya geç, aynı me­ sajı bize ileteceğini bilmeliyiz Peki, öyleyse astrolojiye niye ihtiyacımız var? Bir sebebi yok. Bir çok insan o olmadan da gayet iyi yaşıyor. Doğum haritasında başka bir yerden öğrenemiyeceğimiz hiç bir ıey yok. Terapiye gi� din, bir Tıbet manastırında meditasyon yapın, aşık olun, kayıp bir şehri keşfedin tüm bunlar da aynı işi yapabilir. Astroloji kişinin kendini tanıma yollarından sadece biridir. Ve diğer bütün yollar gi­ bi onun da avantajları ve dezavantajları vardır. Astrolojinin temel avantajı hızıdır. O olm adan yıllarca sendele­ yerek, düşerek, kalkarak kim olduğumuz bilgisini sahte gerçekler ve boş hayaller içinde arayabiliriz. Terapi bu süreci hızlandırabilir. Aynı şekilde dinamik bir evlilik de. Aynı şek i lde bütün dayanma limitlerimizi zorlayan, karakterimizin özü dışında herşeyi alıp gö­ .

-

türen bir macera da.

Ancak tüm bu süreçler zaman alır. Ve hepsinin kendine göre tu­ zakları vardır. Diğer yandan bir astroloji seansı veya bu kitabı oku�

21

mak insanın bir öğleden sonrasını alır. İki veya üç saat içinde, baş­ ka koşullarda bir kaç yıl içinde farkına varılabilecek bilgiler insa­ nın bilinç düzeyini yükseltebilir. Astrolojinin dezavantajları? Bütün bu değerli bilgiler insanın bir kulağından girip diğerinden çıkabilir. Astroloji insanı terapi­ den daha fazla değiştiremez. İnsanlar kendileri değişirler. Peki,

Ya Metafizik?

On dakika süresince bir astrol9ji tartışmasına kanlın. Ölçüle­ mez, tartılamaz bazı şeylerle karşılaşırsınız. 11Astroloğum diyor ki bütün bunlarla yüzleşmem gerekliymiş. Niye? Eğer bunu istemi­ yorsam ne olacak?" Böyle sorular hemen bazı temel konuların tartışılmasına neden olur. Yaşamın anlamı nedir? Niye buradayım? Kim (eğer Birisi var­ sa) beni bu dünyaya yerleştirdi? Mecafızik ve astroloji aynı sorulara yanıt arar. Ancak arada bir fark var. Metafiziğin aksine astrolojide ağırlık arayan üzerindedir, onun ne aradığında değil. Astroloji ranrıbilimle ilgili değildir; di­ rekttir, gerçektir, deneyseldir, gözleme dayanır. Sadece bizim k işi­ liğimizi kendi içinde tutarlı hale getirmemize yardımcı olmaya ça­ lıiır. Bizi daha mutlu kılmaya. Daha net, anlaşılır olmamıza çalışır. Bu sürecin arkasına biz istediğimiz metafizik veya felsefi perdeyi asabiliriz. Bunlardan birkaç tanesine bakalım ve birşeylerin değişip değiş­ mediğini görelim. Perde 1: Biz protoplazma değiliz. Biz ruhuz. Saf bir bilinciz. Ölümsüz varlığız. Tekrar tekrar, farklı fiziksel formlarda dünyaya gelerek, büyük yaratıcıyla birleşmek üzere yavaş yavaş gelişiyoruz. Mevcut dı§sal koşullarımız bizim içsel durumumuzu yansıtıyor. Doğumdan önce onları bilinçli bir şekilde belirliyoruz. Gelişimi­ miz için gerekli çalışmalara en uygun ascrolojik yapıyı seçiyoruz. 22

Hayatımızda herşeyden hoşnuc olmayabiliriz ancak bunlar rastlan­ tısal değildir. Herşeyden faydalanabiliriz. İşimiz, ilişkilerimiz, psi­ kolojik problemlerimiz, kısaca bütün tablo bilinçli ve amaçlı bir seçimdir.

Perde 2: Evren bürilnüyle �sdancısaldır. 15 milyar yıl önce,

hidrojen bulutları yıldızları oluşturdu ve yıldızlar ısınarak daha ağır elemanları oluşturdu. Karbon kümeleri oluştu ve kümeler kendilerini üretmeyi öğrendiler, zamanla çevreleriyle uzmanlaşmış ilişkiler geliştirdiler. Bilinç dediğimiz şey beynin fizyolojisine bü­

tünüyle bağımlı, elektrokimyasal bir fenomendir. Beyin ölünce, bi­ linç de ölür. Bu arada, bunun tadını çıkarabiliriz. Ancak bu kolay değildir. Bilinç verimsizdir. Bir çok starik üretir; nevroz, suçluluk duygusu, denetlenemez dürtüler. Bilincimizden en büyük faydayı elde etmek istiyorsak bu enerji sızıntıları ortadan kaldırılmalıdır. Belirgin bir fark görebildiniz mi?

Bu iki model felsefi açıdan birbirlerinden ışık-yılı uzaklıkta, ama pratikte çok benzer. Eğer kozmik bir şaka varsa, bu o olsa ge­ rek; evreni aklımızla nasıl algılarsak algılayalım, içinde yaşadığı­ mız evren değişmez. Morarana kadar aklımızdaki kavramsal mobil­ yaların yerini değiştirir dururuz ve yine aynı psikolojik bilmeceler­ le yüz yüze geliriz - felsefemiz ne olursa olsun, psikolojik problem­ ler psikolojik problemlerdir. Bu iki görüşten birini seçelim. Önümüzdeki iş değişmez. Biz ruh muyuz, beden miyiz? Ascrolojik açıdan cevap - kim al­ dırıyor ki? Eğer depresyondaysak veya kıskançsak veya yalnızlık hissediyorsak, ister nükleer fizikçi olalım, ister Hindu din bilgini, önümüzdeki iş bu rahatsızlık verici durumu değiştirmektir. Meta­ fizik bir perspektif bize yardımcı olabilir. Öyleyse, güzel. Ama ast­ rolojinin görevi bu perspektifi sağlamak değildir. Bu bizim bilece­

ğimiz bir şeydir.

Astrolojid� tek önemli konu, insanın kendinin farkına var­ ması üzerinde yoğunlaşmaktır. Bu yoğunlaşma sırasında, do23

ğum haritasının yorumunu yapan kişi ulaşabildiği her bilincin ba­ ğımsızlığına ve hür iradesine kesinlikle saygı duymalıdır. Bir gu­ tu, peygamber gibi davranmamalıdır. Bir astrolog ile danışanı ara­ sındaki ilişki eşitlik ilkesine dayanmalıdır. Hepimiz benzer labi­ rentlerle karşı karşıyayız ve hiçbirimizde bunun bir planı yok Astroloji bizi, bu labirenderin - kişilik - içine dikkatlice baka­ bilmek için gereken merceğin plan taslağı ile donatır. Astrolojik açıdan, her kişiliğin ideal bir yapısı, formu vardır. Bu form doğum anında planetlerin konumu ile belirlenmektedir. Biz bu formu düzenlemek için içinde bulunduğumuz kültürel yapı ve deneyimlerimizle uğraşırken, bu formun eti ve kemiği başka bir yerden ortaya çıkabilir. Bunlar bizim içimizde, çok derinlerde gö­ mülüdürler. Davranış biçimimiz ve stilimizin gösterdiğinden daha derin bir bilinç düzeyindedirler. Bunları binlerce yıldır yaşayan, tekrar tekrar dünyaya gelerek deneyimleriyle biçimlenen bir ruh olarak isimlendirebiliriz. Veya jenerik bir ruletin rastlantısal birse­ çimi olarak görebiliriz. Hiç biqey farketmez. Kökler oradadır. Sos­ yal kişiliğin akıl sağlığı ve kendiyle barışıklığı yansıtabilmesi için gerekli ihtiyaçları ve yetenekleri temsil ederler. Ve hedef huzurdur. Ancak barış otomatik olarak orraya çıkmaz. Onun için uğraşmalıyız. İçimizdeki özle dışta görünen kişiliğimi­ zi birbirine yaklaştırmalıyız. Bize rahatsızlık veren sosyal senaryo­ ları bir kenara bırakmalıyız. Büyümeliyiz, gelişmeliyiz. .Asrroloji hedonistikcir. Keyif arayıcılıktır. Bu acildir ve ahlakla bağlantısızdır. Önemli olan mutluluktur. Hayatı yansıtan bir ayna, gözlemler ama yorumlamaz. Gerçek: Biz incitiriz, zarar veririz. Gerçek: Biz daha iyi hissetmek isteriz. .Astroloji bunu yapmamıza yardımcıdır. Nasıl? Bize kim olduğumuzu hatırlatarak. Televizyonu açmayı öğrendiğimizden bu yana kuşatılmış durumdayız. Toplum bizim bazı değer yargılarına, kahramanlara ve mitolojilere saplanıp kal­ mamızı istiyor. Onları eleştirmeye gerek yok. Onların bize doğal 24

gelmediğini bilmemiz yeterli. Duyarlı ve yetenekli bir astrolog yo­ rumladığında, doğum haritamız sayesinde kendimizi bu tuzaklar­ dan uzaklaşmış bulabiliriz. Bu rol dağıtımındaki karakterlerden birisi olmaktan kurtulabiliriz. Kısa sürede yaratıcı gerilimler, kör noktalar

ve isteklerden oluşan

kişiliğimizin özü ortaya çıkar. Ve o

doğal olmayan değerler, kahramanlar

ve

mitolojilerden ne kadar

farklı olduğu görülür. Ne kazanırız? Kendi özümüze bir göz atma bizi canlılıkla doldurur. Daha iyi tercihler yapmamıza yardım eder. Kendimizle daha etkin bir biçimde ilgilenebiliriz. Gerçekten re is­ tediğimizle, istediğimizi sandığımız şeyleri ayırmayı öğrenebiliriz. En önemlisi, bizi neyin mutlu ettiğini anlayabiliriz. Aydınlanma ve kendini gerçekleştirmeden söz etmeye gerek yok. Mutluluk yeterli. Öyleyse, bu, astrolojinin gerçek hedefi: ge­ lişmekte olan benliğimize bir ayna tutarak, zaten en derinlerde bil­ diklerimizi bize anlatmak. Astroloji sayesinde hayatımızı oluşturan detaylardan uzağa uçabiliriz. Kişiliğimizin dışında bir yerlerden bireyliğimizin ana çekirdeğini kısa bir süre de olsa görebiliriz. Kendimize şahit oluruz.

Yedi İlke Gelişime yönelmiş bir bakış açısına sahip astrolojinin iskeletini

yedi temel düşünce oluşturmaktadır. Bunlardan ayrı düşen bir in­

san veya bir metin astrolojinin geleceğinin bir parçası olmak yeri­ ne astrolojinin körü "karma"sının parçası olacaktır.

1. Astrolojik semboller nötr, yani tarafsızdır. İyi semboller ve kötü semboller yoktur.

2. Kişiler doğum haritalarını ifade etm eleri nden kendileri so­

rumludurlar.

3. Hiç bir astrolog sadece doğum haritasına bakarak bic insanın

bu haritaya vereceği tepkiyi tahmin edemez.

4. Doğum haritası bir insanın gelişime doğru izleyebileceği e!' 25

mutlu, en doyumlu ve ruhsal olarak en yaratıcı yolun bir plan tas­ lağıdır.

5. Doğum haritas 1 tarafından sembolize edilen ideal büyüme modelinden her türlü sapma değişken, düzensiı bir durumdur. Ve genellikle boşluk, endişe, kuruntu ve gayesizlik duygusu içerir. 6.

Astroloji

için kesin olan iki şey vardır: yaşamın azımsanamaz

gizemi ve her insanın bu gizeme bakış açısının kendine özgülüğü.

7. Astrol oj i herhangi bir felsefi veya din i görüşle birleştirildiği

zaman zarar görür. Bu sistemde k İiİ ni n kendinin farkına varm asına yoğunl�ılması dışında hiçbir şeyin önemi yoktur.

Bu yedi ilkeden her biri temel ·ilkedir. Birisinin çıkarılması ve­ ya uygulanmaması durumunda bütün sistem falcılık fe laketine

rar.

uğ­

Bizler özgürüz. Göksel güçler ve insan iradesi açık ve görevdeş

bir biçimde birarada çalışırlar. Bu be raberliğin ürünleri önceden

görülemez. Aynı bir çocuğun doğasını n ebeveynleri hakkında bil­ giye sahip olmakla görülemeyeceği gibi. Sonuçta şu noktaya geliyoruz: astrolojik semboller, isim değil, ·

fiildirler. Ben bir "Oğlak" değilim.

Oğlaklıyorum. Büyüme. Deği­

şim. Gelişim. İşte bu astrolojinin kalbidir. Kaderciliği ve katılığı falcılara bırakalım. Bizim işimiz başka.

26

BÖLÜM İKİ SEMBOLİK DİL Burçlar, evler ve planetler. Sembollerin üç ayrı sistemi. Üç ayrı sözcük dağarcığı. Birlikte astrolojinin kutsal üçlemesini olu�curu­ yorlar. Her biri ayrı bir amaca hizmet ediyor. Her biri ayrı soruları cevaplıyor. Bu üçü olmadan, astroloji varolamaz. Birisi eksilse yük­ seklik ve genişlik olur, derinlik olamaz. Elinizde tuttuğunuz kağu kadar ince olur. Burçlar ve evler birlikte çalışır. Öncelikle bunları anlayalım, sonra planetleri ekleriz.

Genel anlamıyla, burçlar kimliktir, evler ise bu kimliklerin iş

gördüğü arenadır. Burçlar evlere hücum erdğimiz psikolojik yapı­

yı, ihtiyaçlarımızı ve korkularımızı, tavırlarımızı ve önyargılarımı­ zı gösterirler. Evler problemleri ve sorunları belirtirler. Yüzle�mek zorunda olduğumuz işleri temsil ederler. Burçlar aklın içindeki süreçleri sembolize ederler. Bu süreçle­ rin her biri insanın yoğun olarak özdeşleştiği bir büyüme modeli­ dir: daha cesur olmayı öğrenmek, başka insanların ihtiyaçlarının ve

27

endişelerinin farkına varmayı öğrenmek, ruhsal duyarlılık ve medi­

tasyon yetenekleri geliştirmek, bağımlılığın yık ıcı etkilerinden

arınmak gibi.

Evler ise daha somuttur. Aklın algıladıklarını temsil ederler. Birçoğu açık seçik, dışa dönük akcivitenin oynandığı ciyacrodur.

Birisi sosyal ve kültürel çevremizi sembolize eder. Buradıı. oynadı­ ğımız rolün ne olduğu sorusunu doğurur. Bir diğeri özel, kişisel ilişkiler alanını sembolize eder. Bir üçüncüsü maddi ve ekonomik koşulları gösterir. Bazı evler daha az dışa dönüktür. Fakat her zaman kişiliğin

dı­

şındaki şeyleri, farkına varmamız gereken şeyleri temsil ederler. Örneğin, bir ev bilinçdışı aklın varlığını gösterir.

Planetler astrolojik sembolizmin üçüncü boyutudur. Aklın

gerçek yapısını temsil ederler. Her biri belirli bir psikolojik fonksiyonu gösterir: algılama, duygular, kendini tanımlama, ya­ kınlaşma dürtüsü gibi. Bütün planederi bir araya koyun ve insan ruhunun haritasına

sahip olun. Bu tarih boyunca var olan diğer haritalara benzer. Ör­ neğin, Sigmund Freud, kişiliği ego, id ve süperegoya bölmüştü. Astrologlar Merkür, Venüs ve diğerlerini aynı şekilde kullanırlar.

Freud'un üçlü modeli gibi planec haritası da bo�tur.

Ruhun de­

partmanlarını gösterir, ama bu departmanlarda ne olduğunu söyle­

mez. Herkesin bir egosu vardır. Ama herkesin egosu aynı yapıda ve güçte değildir. Benzer şekilde, Merkür (sözel yetenek) bir insanda

güçlü iken bir diğerinde zayıf olabilir. Her ikisi de aynı ussal fonk­ siyona sahiptir. Ancak bu fonksiyon her insanda farklıdır.

Bir planetin nasıl çalışcığını anlamak için onu bir burç ve ev

kapsamında görmemiz gerekir. Agresif bir planet cesareti temsil

eden bir burçta yer alabilir. Bu güçlü bir birleşimdir ve hemen fark

edilen, iddiacı bir kişiliği tarifler. Ancak bu iddiacılık kendini na­

sıl gösterir? Hangi alanda bunu görebiliriz? Bunu cevaplayabilmek için eve bakarız. Ev planet-burç dinamiğinin açığa çıktığı alandır.

28

Belki bu iddiacılık kendini en açık bir biçi mde kariyer a lanında

gösterecektir. Belki de bunu evlilik ve arkadaşlık ilişkilerinde gö­

rebiliriz. Veya bu iddiacılık dı ş arıya gösterilmiyor olabilir. Haya­

tın gizli departmanları ndan birinde saklanıyordur. Burçlar, plan et­

ler ve evler- bu üç sembolün birbiri arasındaki ilişkiyi çözerek, do­ ğum haritasının sırlarını açığa çıkartman ın anahtarına sahip olu­ ruz.

Kısaca toparlıyacak olursak, bu üç adet sembol sistemi ne, na­ cevaplarlar. Her zaman ilk önce

sıl ve niçin ve nerede sorularını

planete bakılır. Planet ne'dir. Aklın hang i bölümüyle ilgilendiği­ mizi gösterir. Sonra bu planetin tam olarak ne isted i ğini (niçin) ve

isceje ulaşmak için hangi metodları kullanacağını (nasıl) sapta­ mak için burçtan faydala nılır . Son olarak, eve bakılır. Bu n ered e ' yi c�aplaı. Hayatın hangi depanmanında s avaşın sürdüğünü. Örnek olarak, Venils'iln Başak burcunda, altıncı evde olduğu bir doğum haritasını analiz ettiğimizi düşünün. Nasıl bir yol iz le­ bu

riz? 8. Bölümde bu kombinasyonu daha detaylı inceleyeceğ'iz, an­ cak şi mdi tüm bu soyut anlatıları somut bir örnekte görebilmek

için kısaca göz atalım. Venüs bir planet, ve ne'si herzaman kişisel ili ş ki oluJturma ye­ teneği. Bu durumda Venüs Başak burcunun niçin ve nasıl'ına gö­ re davranıyor. Bu ne demek ? 5. Bölü mde öğr�neceğimiz gibi Ba­ §8k1ın niçin'i mükemmele ulaşma çabası ve nasıl'ı sonsuz ana­ lizi içeriyor. D erhal, ilişkilerde idea list olan bir insanla kar�ı karşı­ ya olduğumuzu anlıyoruz. Ancak bu

idealizmini aşırı eleşriri ve ta­

lep etme eğilimine ka[Şı dengelemesi gerekiyor. Aşkta ve arkadaş­ lıklarda

sorumluluk duygusu bu insan için doğal, ama tolerans ve hofg�rüyü bilinç li bir şeki lde geliştirmesi gerekir. Bu drama nere­ de oynanacaktır? Altıncı evde-hayatın i� olarak adlandırdığımız alanı. Bu durumda iş ilişkileri, ortaklıkları Venüs'ü Başak'ta olanların iniş çıkışlarına kar�ı hassas olan iliikilerdir. Ve bu alanda, insan, kalıcı duygusal bağlar kurma yolunda karşılaşacağı, gel işimi 29

için gerekli önemli problemlerle yüzyüze gelecektir. Bir başka de­

yişle, insan kayda değer dostlarını ve bayat arkadaşını (Venüs) iş

hayatında (altıncı ev) arayacaktır ve bu ilişkileri Başak burcu tara­ fından sembolize edilen dürtü ve gereksinimlerle başlatacaktır. Eğer bu analiz şimdi aklınızı karışcırsa bile aldırmayın. Bunu takip eden bölümleri okudukça ve burçların, planetlerin, evlerin anlamlarını hazmettikçe bunlar akla uygun gelecektir. Bu noktada şunları hatırlamak yeterlidir; planetler bize aklın hangi bölümüne

baktığımızı gösterir (ne), burçlar planeti dürten gereksinimleri ve stratejileri gösterir (niçin ve nasıl) ve evler planet-burç kombinas­

yonunun hayatın hangi arenasında gelişmekte olduğunu gösterir

(nerede).

Sembol Okuma Doğum haritası mükemmel bir alettir. Ancak bu aleti kullana­ bilmek için unutulmuş bir sanatı öğrenmeniz gerekir - sembol okuma.

Yorum. İşte astrolojinin kalbi. Burçların, planetlerin ve evlerin

mesajlarını birarada dokuma, birbirlerine nasıl tat kattıklarını gör­ me, birini ön plana alma, birinin değerini indirgeme - bunlar bir asrrologun ustalık alanıdır. Ve, bu bir sanattır. Yorumlama bilimsel bir süreç değildir, ez­ berlenebilecek bir şey değildir. Mekanik değildir. Birinin karbüra­ törü tamir ermek veya diferansiyal denklemleri çözmek için gerek­ sindiği gibi bir hüner değildir. Yaratıcılık, sezgi ve ilham bu siste­ min çekirdeğidir. Bu olmadan doğum harirasından bir anlanı çı­ karmak mümkün olamaz. Akıl,

vücut

gibi, yaşayan bir varlıktır.

Bütün organları birbirini eckiler. Eğer başımız a�rıyorsa hu mide­ mizi de etkileyebilir. Ve eğer birisi ensemize ve omuzlarımıza ma­ saj yaparsa her ikisinden de kurtulabiliriz. Bu durum astrolojide de aynıdır. Eğer Merkür bizi incitirse, bu dengesizlik burçlarımızdan

30

Doğum haritasını bir bütün olarak kavramayı öğrenmeliyiz. Aynı bir doktorun vücudu

ve evlerimizden biri nde de kendini gösterir.

birbirini etki leyen bir sistem olarak gördüğü gibi. Yorumun birinci kuralı budur: bütünsellik. Asla bir sembolü tek başına

okumamalıyız.

Ancak bütünsellik,

k lım ı z gibi, karm aşı k

a

ve

çap raşık rır. Bir

doğum haritası çok boyutlu sembollerin karışık b i r şekilde düzen­ lenmesidir. Hiçbiri bir diğerine benzemez. Mars'ı Kova'da.veya Ve­ nüs'ü dördüncü evde olan çok geldiğinde ruhu oluşturan

sayıda insan va rdır.

" kü çük

Bunlar bi raraya

parçalar" veya "ifade"lerdir. Bu

ifadeler sınırlıdır, ancak bunların kombi nasyonu hemen hemen sı­

nırsızdır. İşte bu sonsuz değişkenli soru yağmuru ascrolojinin ya�a­ dığı yetdir. Bir akl ı n düşünebileceği tüm kombinasyonları kapsayan bir astroloji kitabı yazılabilmesi olanaksızdır. Bir hari tayı yorumlaya­ bilmek için probleme farklı bir açıdan yaklaşmalıyız. Gerekli dili öğrenmeliyiz. Temel sözcük bilgis iyle - burçlar, planetler, evler

-

tanı§malıyız. · Ancak ondan sonra bunların birbirini etki lemesini anlayabiliriz. Doğum haritası yorum lamay ı öğrenmek, Fransızca öğrenmeye

benzer. Eğer Pa ri s ' te bir hafta kalacaksak, temel bazı deyimleri ez­ berlememiz yeterlidir. Tuvalec le r i n yeri ni, lokantaları bulabiliriz.

Ama eğer bu dilde iletişim kurmak konusunda c iddiy sek , farklı bir strateji i zleriz. Sözlüğü ezberleriz. Gramer kurallarını öğreniriz.

Kendi kendimize cümle kurmaya başlarız. Birçok astroloj i kitabı deyim kirabı

gib id ir.

Her de yi m le ilgili

standart bazı yorumlar içerirler. Satürn Başak burcundaysa 39. say­ faya bak . Neptün dördüncü evdeyse 1 2 21ye bak. Hepsi tek bapna

yeterliymiş gibi bazı tanımlar. Tüm bunları biraraya koyarsak kar­ makarışık, anlamsı z birşeye sahip oluruz. Deyi m leri ezberleyip Fransa'ya girmiş birisinin bilmediği şırdığı gibi şaşırırız. Kekeleriz.

bir deyimle karşılaştığında şa­

31

Biraz sonra Güneş'i Terazi burcunda ve altıncı evde olan bir İn­ giliz'in doğum haritası üzerinde çalışmaya başlayacağız. Gelenek­ sel bir deyim kitabı böyle bir kombinasyonun kararsız. boyun eğen ve hizmete önem veren bit insanı tanımladığını söylerdi . Devam edince, bu İngiliz'in Ay'ının isyankar Kova burcunda olduğunu ve birinci evinde de patlayıcı Uranüs'ün yet aldığını görüyoruz. De­ yim kitabında ilgili bölümleri okursak bu insanın inatçı, dik kafa-' lı, kibirli ve özgür ruhlu olduğunu öğreniriz. Tuhaf bir birleşim, değil mi? Böyle bir deyim kitabı tarzı yaklapmda, astroloji sonuca çabuk varır. Yeni bir düşünce sistemi geliştirmemiz gerekmez. Bütün yapmamız gereken ilgili bölümleri okumaktır. Bir bilgisayar gibi çalışmayı öğreniriz, paragraflar arasında gider geliriz. Ama ulaştı­ ğ ımız sonuç kötüdür. İçinde hayat yoktur. Biz büyümeyiz ve değiş­ meyiz. Ve bunlar birbirleriyle çelişirler. Böyle bir astroloji yapma­ ya çalışmak parçalara ayrılmış bir vücuttan yeni bir insan oluştur­ maya çalışmaya benzer. Şurada bir kol. Burada bir burun, bir göz ve bir diş. Bütün parçaları birbirine dikebiliriz. Ama kim seyi kan­ dıramayız. Bütün sahip olduğumuz et ve kemiktir. Bir bilgisayar doğum haritasını oluşturabilir ama hiçbir zaman :ınlamlı bir bi­ çimde yorumlayamaz. Yorum için, haritaya bir insana yaklaştığı­ mız gibi yaklaşmalıyız. Aklımızla, duygularımızla, fiziğimizle, se.zgilerimizle. Bütünselliğe karşılık vermeliyiz. Kelimeleri öğre­ nip, cümle kurmalıyız. Deyimleri ezberlemek bize yardımcı ola­ maz. Bu dili öğrenmek aslında hiç zor değildir. Hepimiz birer astro­ loguz. Sadece henüz kelimeleri bilmiyoruz. Deyim kitabıyla Fran­ sa'yı zjyarer ermekte olan insan yeterli, tutarlı bir yetişkindir. Oto­ büsün ne olduğunu bilir. Enginarı, Politikayı, bulvarı ve karanlık, dar sokakları bilir. Sadece onlara ne diyeceğini bilmiyordur. Dili öğrendikçe, bu doğal bilgilerini ifade etmeye başlar. Bu yoku gibi, hepimiz astrolojik bilgiye sahibiz. Hepimizde 32

bir Merkür fonksiyonu ve Balık süreci var. Mevcut etiketler farklı

olabilir, ama onlar sadece sözcüklerdir. Kişiliğimizin bu yönlerini nasıl isimlendirirsek isimlendirelim, doğduğumuz günden beri,

yı llardır onlarla birlikte yaşıyoruz. Bütün ihtiyacımız yeni bir söz. lüğü okumak. Diğer diUere göre astroloji kolay bir di ldir On planet, onik.i .

burç ve oniki ev var. Sadece otuz dört kelime. Bunları kavrayın ve Fransız okulundan mezun birisi gibi olun. Kimse sizi gerçek bir Frans ızla karıştırmaz ama Fransa'da mükemmel yaşarsınız. Elinizde tuttuğunuz. kitap bir dey im kitabı değildir. Bir dil ki· tabıdır. ilk birkaç bölüm sözlük bölümüdür. Burçlarla, evlerle ve planetlerle tanıfacağız. Daha sonra cümle kurmaya ba�layacağız. Kitab ın sonuna doğm, eğer dikkadiyseniz, bir takım tarifleri yan· yana koymaktan fazlasını yapabileceksiniz. Yeni bir dili konuşabi· leceksiniz. Gllzel, anlamı. ve eski zamwılardan kalma bir dil. Ku· sursuz bir dil. Hayalgücünüzü zorlayan ve duyarlılığmm arttıran bir dil. Bir hançer gibi delen ve güne�e tutulan kristal berraklığın·

da bir dil.

33

BÖLÜM ÜÇ OOGUM HARİTASI TAM OLARAK NEDİR? Doğum haritası astrolojinin temel elemanlarının - burçlar, evler planetler - düzenlenmesidir. Astroloji sözlüğünde yaklaşık sade­ � üç düzine sözcük olmasına rağmen, gramer ve dilbilgisi kuralla­ nı da buna eklediğimizde sözcüklerin kombinasyonu hemen he­ ıen sonsuzdur. Bir doğum haritası kişiyi temsil eden belirli bir ()mbinasyondur. Fiziksel anlamıyla, doğum haritası sadece bir haritadır. Bir in­ Lnın doğduğu anda Güneş, Ay ve planederin gökyüzünde bulun­ Lıkları yerleri gösterir. Şimdi, daha sonra detaylı olarak inceleyece­ imiz, bir doğum haritasında rehberli bir tura çıkacağız. Arka say­ da gördüAünüz şekil 9 Ekim 1940 tarihinde, kuzeybatı lngilre­ �·de öğleden sonra saat altı buçukta doğm uş birisinin haritasıdır. Harita içinde serpiştirilmiş hiyeroglifler Güneş, Ay ve planede­ remsil ediyorlar. Bu semboJler glif olarak isimlendiriliyorlar. Bi­ , steno gibi, uzun uzun yazmaktan kurtarıyorlar. �

35

Bunlar: Güneş: 0

Jüpiter: 1'

Merkür: f

Uranüs: ııı

Ay:



Venüs:

'l ti

Mars:

Satürn:



Neptün: 'f'

Pluco:

e

Örnek haritamızın ram ortasından geçen yatay çizgi yerel ufuk­ tur. Onun üzerinde kalan herşey bu insan doğduğunda. göğün gö­ rünen yarısındaydı. Çizginin altında yer alan herşey ise dünyanın altında., görünmez durumdaydı . Biraz sonra anlatılacak nedenler­

den dolayı, bu çizginin sol ucu doğuyu temsil etmektedir. Bu du­

rum diğer haritaların tam tersinedir.

36

M

(

İNGİUZ 9.Ekim.1940 6:30 PM BST

Manchester, İ ngiltere

5 3N30

2Wl 5

İngiltere sonbaharında, saat alcı otuz güneş battıktan hemen sonradır. Eğer bu doğum haritası doğruysa, Güneş'i batı ufkunun hemen altında görmemiz gerekir. Biz de zaten öyle görüyoruz: gü-

37

neşin glifi - ortasında nokta olan bir daire - haritanın sağında, Orta yani onu bulmamız gereken yerdedir.

çizginin tam al tı nda

Sembolü

,

bildiğimiz hiW şeklinde olan Ay ise dairenin sol

üst

çeyreğinde yer almaktadır: Ay gökyüzünün doğusunda ortalarda bir yerde akşamın alaca karanlığında parlamaktadır.

Bunun dışmda görülür durumda faıla birşey yoktur. Sadece par­ lak olmayan Merkür gökyüzünün görülebilen kısmındadır. Ancak

bacmm alt kısımlannda, muhtemelen yeryüzünün pusunda kaybol­ muştur.

Haritada beli rgi n bir �ekilde fackedilebilen oni ki dilim evlerdir. (İçteki halkada her eve karşılık gelen numaraları görebilirsiniz.) Bi­ zim örneğimizde, Güneş altıncı evde yer almaktadır. Bu, Günef ba­ cı

ufkunun hemen altında demenin alışılanın dışında, farklı bir ifa­

desidir. Bir planet dokuzuncu veya onuncu evde demek, o gökyü­

zünde yüksekte demekcir. Üçüncü veya dördüncü evde ise, utkun

çok altındadır.

Planetler ve evler dışında haritada gördüğünüz herşey burçlarla

ilgilid ir. Haritanın dış kenarındaki semboller ve sayılar bizim İn­ giliz1 in ilk nefesini

aldığı anda burçların nerede olduğunun işareti­

dir. Planetler gibi burçların da glifleri vardır:

'r ti İkizler: B

Terazi: A

Koç:

Akrep: ili.

Boja:

Yay: � Oğlak: 'VS

Yengeç: & Aslan: 4 Başak: it

Kova: • Balık: 3€

Haritanın solu na en uç noktaya bakın, Koç burcunun glifi ta­ ,

rafından takip edilen 2 1 sayısını göreceksiniz.

38

Bu bize, İngiliz

doğduğunda, doğu ufkunda Koç burcunun yükselmekte olduğunu

belirtmektedir. Tam olarak Koç4un 2 1 . derecesinin yükseldiğini her burç otuz der ece genişliğindedir - göstermektedir.

Bu doğwn haritasının dış kenar ı ndaki diğer sayı lar İse doğum

anında bu rçla rı n evlere göre nerede yer aldığının göstergesidir. Bu ne demek? Son ca bunu

detaylı

bir şekilde inceleyeceğiz.

Şimdi lik ,

burçları gözünüzün önünde uzayda yıldızlarla i şaretlenm iş bölge ler olarak düşünün. Dünya döndükçe onlar doğuyor ve batıyor gibi götünürler. Bir an Koç yükseliyor olabilir. Oniki saat sonra, Koç

batarken, onun karşıtı Terazi yükselir. Bu dakika dakika değişmek­

le birlikte, her zaman her evin başlangıcında bir burcun belirli bir

derecesi bulunur. Başka bir deyişle,

dir.

her burç mutlaka bir yerde­

Bu ufkun üstünde veya al tı nda olabilir. Haritan ın kenarında­

ki sayı ve glifler her burcun tek cek nerede olduğunu gös teri rler.

Bütün burçlar aynı genişliktedir - bu genişlik 30 derece, yani 360 derece lik dairenin 1 21de 1 'idir. Evler farklıdır. Onların geniş­ likleri değişebi l ir. 30 dereceden fazla veya az olabilir. Zaman zaman 30 dereceden geniş bir ev, bi r burcu tamamen içine alabilir. Yani o burç o evin her iki sı nırında da (başlangıç ve b it iş) yet almaz. bü­ tün üyle evin içinde kalır. Bizim örneğimizde dört burç bu şekilde evlerin içindedir. Buna kıstırılma (interception) denir. Örnek ola­ rak 1 2 . eve bakın. Kova4nm 2 3 . derecesinden başlamakta, Balık1ı bütünüyle yutmakta ve Koç1un 2 1 . derecesine kadar devam etmek­ tedir. Koç1un 2 l . derecesi 1 . evin başlangıç sınırıdır. Her planet hem bir burcun, hem de bir evin içinde yer alır. Ev konumu n u 1 2 dilimden hangisinde olduğuna bakarak saptarız. Burç konumu için planetin hemen yanındaki glif ve sayılara bak­

mak gereki r. Örnek hari tada Venüs 6. evde 3 Dt (Başak)1ın yanında görülmektedir. Bu, Venüs gökyüzünün Başak olarak isimlendirilen bölgesinde - tam olarak, o bölgenin 3. derecesinde demektir. Do­ ğum anında, 6. evde olduğunu bi ld iğim i ze göre, Başak1ın Venüs4le birlikte batı ufkunun altı na doğru hareket ettiğini söyleyebiliriz.

39

Bazı k işi le r başlangıçta evleri ve burçları birbirine karıştırırlar.

Bunu ay ı rmanın en iyi yolu evlerin yerel ufukla, burçları n ise uzay­ la ilinti li olduğunu akılda tutmaktır. Dünya uzayda dönerken,

burçlar dünyanı n etrafı nda döner gibi görünürler. Ve planet ler de

u zayda oldukları için, onlar da, doğudan yükselip, bacıdan batarak, burçlarla birlikte dönüyor gibi görünüder. Bu dojuş ve batışların kayıtları burçların ve planer lerin ev konumlarının değişimi için kullamlır. Bu faktör yeryüzünde sadece biz.im bakış açımız.la - yani yerel ufukla - sınırlıdır. Doğum haritasındaki evler boş birer aralık­ tır - her planet ve burç 24 saatte dünyanın etrafında döndükçe bu boşluklardan geçer.

Niçin Doğu Sol Tarafta? Güneş'in het zaman gökyüzünün güneyinde olduğunu hiç fac­ kectiniz mi? Onun doğudan doğup, batıdan battığını düşünürüz,

ama o her zaman, b iz ekvatora doğru inmedikçe, bu ç i zgini n gü­ neyindedir. Çünkü biz burada, kuzey yarı.mkürede, dünyanın "üstünde 11yiz - ve güneıi görmek için 11aşağıyaıı, güneye bakmamız gereki r.

Avusrralya1lı arkadaşlarımızsa, tam aksine, yukarıya, yani kuzeye bakmalılar. Güney yarımkürede bir evi n cephesinin 11güneye bak­

masının11 hiçbir anlamı yok tur. Bu, evin güneş görmediğini, An­ carktika'ya dönük olduğunu anlatı r.

Bizim yarımküremizde, Güneş günlük rotasının en yüksek nok­

tasındayken, az veya çok, güneydedir. Bu nedenle doğum haritası­ nm en üstteki nokrası kuzey değil, güney noktasıdır. Güney yarım­

küre haritaları da aynı görünür, ama burada kullanılan m atematik

biraz değişiktir. Yine de Avustralya'lı okurlar bu kitabı okuyabilir­ ler.

40

MIDHE!ı.VEN (GÜNEY) ,,.,,,

--

/// Plaımlorin nı

ytıluek ı>olı:tıuı

I

YÜKSELEN

Plıuıedci buradan berat

I

ALÇALAN

(DOÖU)

(BATI)

Planodet bundıuı yulcselir

!ı.STROLOJİK N!t.DIR.
View more...

Comments

Copyright ©2017 KUPDF Inc.
SUPPORT KUPDF