Hegel - Estetik

March 14, 2017 | Author: Yavuz Keleş | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

Hegel - Estetik...

Description

hege!

estetik

B irinci B askı

S k im 1982

G .W .F . H E G E L [Yaşam ı, Felsefesi, Y apıtları]

ESTETİK (Seçilm iş M etinler)

N e ja t B o zku rt

say kitap pazarlam a

N uru Osmaniye Cad. T ürbedar Sok. No. 4 /1 - C agaloglu/İST . Tel. 28 17 54

10 S T 10 T 1 K G.W.F. H E G E L — T ürkçesi N e ja t BOZKURT — Y ayınlayan Say K itap P a z a rla m a — B irinci B askı 1982 — K ap a k : D erm an ö v e r Dizgi : A k a r S faİbaası — B askı : O nur Basım evi Genel D ağıtım SAY DAĞITIM N uruosm aniye Cad. T ürbodur Sok. 4/1 - C agaloglu - İST . — Tel. : 28 17 54

Ö N S Ö Z Y E R İN E İn celem e ve çeviri ö ze llik le rin i taş/yan bu küçük y a ­ p ıtın h azırla n m as ın d a etken olan b aş lıc a neden, Türkçem izd eki b a tı felsefesine ilişkin k ay na k ların e k s ikliğ id ir. H e g e l, d ilim iz d e y a p ıtla rı çok a z olan düşünürlerden b i­ ri; bu nedenle b iz d e önce onun yaşam öyküsünü kendi dönem inin k ü ltü r o layların ın ışığında verm eyi den ed ik, sonra d a yine k ısaca onun felsefesine kuş b a k ış ı b ir e ğ il­ menin y a ra rlı o lacağın a inand ık. E skilerin deyişi ile söy­ lersek ‘nufuz-u n a z a r’ s ah ib i b ir filo zo f olan H e g e l’in fe l­ sefesini tüm üyle k u ş ata b ilec e k b ir g irişin h a zırla n m a s ı­ nın oldukça güç o la b ilec e ğ i kan ısın dayım . Y ine d e böyle b ir çab aya girişm em in nedeni, bu konuda b ira z dah a ta ­ m a m la yıc ı b ir b ilg i ortaya koym ak istem em dir. Y a p tığ ım çalışm a d ak i e ks ikliklerin fark ın d ay ım , am a yine d e oku­ yucu larım d an , böyle iyi n iy etli b ir girişim d en ötürü, a n la ­ yış g ö receğ im i umuyorum. Ç e v iri bölüm üne g elince, m e­ tin lerin seçim inde ve çevirisin d e A lm an ca, İn g iliz c e ve F ra n s ızc a o lm ak üzere her üç d ild e k i y a p ıtla rd a n y a ra r­ lan dım : Khodoss’un çevirisi ile H e n ri Lefebvre ve N o rb e rt G u term an ’ın ç ev irile rin i yer yer izle m e kle b irlik te , m e tin ­ lerin A lm an ca a slın d a ki yerlerin i gösterdim . Ç e v iri s ıra ­ sında k arş ıla ş tığ ım gü çlü kleri bu rad a

s ıra la y a c a k d e ğ i­

lim ; ne var k i a n laş ılm a sı güç olan ve hem en hem en 2 0 0 y ıl önceki A lm an d ili ite yazan H e g e l'i T ürkçem izd e d ile g etirirke n zo r a n laşılan p a s a jla rın sorum luluğunu ta ş ı­ m ak durum undayım . Y u k a rıd a d a söylediğim g ib i bu k ü ­ çük y a p ıt d a h a ile rid e y a p ıla c a k ç a lış m a la ra b ir k a tk ıd a bu lu n ab ilm ek ü m id iyle h azırla nm ış olup, bu ü m it g erçek­ leşirse ereğe v arılm ış o la ca ktır. N e ja t B ozku rt

K Ü L T Ü R T A R İH İN İN G E O R G W IL H E L M

IŞ IĞ IN D A

F R IE D R IC H H E G E L ’in

K IS A Y A Ş A M Ö Y K Ü S Ü

1770 —

G.

W

F.

H e g e l,

m aliye

ve

tic a re t

ile

ilg ili

yüksek d evlet m em u rluklarınd a bulunmuş olan (önce vergi to p la m a dairesind e s ekreterlik — R en tkam m ersekretär— ve daha sonra da taşım a b a k an lığ ın d a üst düzeyde b ir görev — E x p ed itio n srat— ) G eo rge Lu d w ig H e g e l'in ve onun eşi From m soyundan gelm e M a ria M a g ­ d e le n a ’ mn oğlu o la ra k S tu ttg a r t’da 2 7 A ğustos günü doğm uştur. O dönem de, 1724 yılın d a dünyaya gelen K an t 4 6, 1749 y ılın d a doğan G o eth e 2 1, 1 7 5 9 ’da S c h il­ le r henüz 11 ve 1762 yılında dünyaya gelen F ic h te ise 8 yaşında bulunuyordu. D ah a sonra­ ları tan ış ac ağ ı ve m üziğini pek gürültülü b u la­ cağı Lu d w ig van Beethoven kendisinden üç ay sonra dünyaya gelecektir.

7

G .W .F . H E G E L

Bu s ıra la rd a buhar gücünün bulunm ası ile İn­ g iltere endüstri devrim ini g erçekleştirm ek üze­ redir. B ilim , tekn o loji, sanat ve düşün a la n la ­ rında h ızlı g elişm eler sözkonusudur artık. 1 77 3 —

H egel

1 7 7 5 ’e değin

doğduğu kentte önce A l­

m anca, daha sonra da L atin ce O kuluna devam eder. G oethe, ‘G ö tz von B erlich in g e n ’ ad lı oyu­ nunu yayın lar. 1 7 7 6 ’da A d am S m ith 'in ünlü ‘D oğa ve U lu sların Z e n g in likle rin in K a y n a k la n ’ adlı y ap ıtı yayın lan ır. Y ine bu sırad a B uffon ve L avo /s/er’nin ç a lış m a la rın a ta n ık oluyoruz. 1780 —

H eg e l, daha sonraları E b e rh ard - Ludw igs G ym nasium adını a la c a k olan S tu ttg a r t’daki G ym nasium

¡Ilu stre adını taşıyan

okula girer.

Bu sırad a 1776 yılnda ‘İnsan H a k la rı B ild iris i­ n i’ yayınlayan A .B .D . b ağ ım sızlığ ın ı kazanır; A lm a n y a ’da Lessing ölür. S a n a t a lan ın d a k la ­ sik dönem başlar: resim de m ü zik a lanın da ise

Ingres

ve

Füssli,

H ay d n , G luck ve M o z a rt

görülür. 1784 —

H e g e l annesini kaybeder. Bu dönem de B e a u ­ m archais ile S c h ille r'in oyunları yayın lan ır. K an t, ‘P rolegom ena zu ein er jeden künftigen M etap h y sik 'i ile ‘W a s ist A u fk lä ru n g ’ adlı y a z ı­ larını yayım lar. D en is D id e ro t ölür. İlk kez ba­ lonla gezi J .M . ile J.E. M o n g o lfie r kard e şle r t a ­ rafından g erç e k le ş tirilir. d ’A le m b e rt bilginin toplum sal işlevi üzerine A n s ik lo p e d i’de y a z ıla r yayın lar. W a tt, bu har m akin asını g eliştirir; Lapface, sıkı b ir d eterm in ist m ekan ik o rtay a yar.

8

ko­

E S T E T İ K

1785 —

H e g e l, A lm an ca

ve

L atin ce d illerin d e günlük

tutm aya başlar. A .B .D .’nde ilk d em okratik anayasa yürürlüğe girer. S c h ille r, ‘ D ie S c h au ­ bühne als m oralische A n s ta lt’ (B ir ah lak ku­ rumu o la ra k tiy a tro ) ile ilg ili görüşlerini yayrmlar. 1787 —

Bu sırad a K a n t’ m ‘K ritik d er Reinen V e rn u n ft’ (S a lt Usun E le ş tiris i)

adlı y ap ıtın ın ikinci b a­

sım ı ç ık a r ‘K ritik d er Praktischen V e rn u n ft’ (K ılg ısa l Usun E le ş tiris i)’nin de ikinci basım ı gerçekleşir. Lavoisier ve B e rth o lle t kim yada bilinen elem entlerin b ir listesini düzenlerler. 1788 —

O lg un lu k sınavını

veren

H e g e l,

1 7 8 8 /8 9

Kış

S öm estresinde, Tübingen kentinin b ir v a k fın ­ dan a ld ığ ı burs ile Tübingen Ü niversitesinin Protestan sem inerine devam eder. Aynı Üniversetede a yrıca m a te m a tik , fi2ik ve doğa b i­ lim leri üzerinde de ç alışır. Bu sırad a K a n t’ı okuyan

H egel

ile

kendisinden henüz

beş yaş

küçük olm asına karşın erken b ir gelişm e gös­ teren ve p a rla k b ir ze kâ ya sahip olan S c h ellin g ve a yrıca ozan H ö ld e rlin arasın da ö ğ re­ nim a rk a d a ş lığ ı yanında b ir dostluk da b aşlar, ö n c e le ri H egel onların b ir öğrencisi durum un­ dadır. 1789 —

F ra ns ız D e v rim i’nin başlam ası ile A vru p a s iya ­ sal b ir h a re k e tlilik dönem ine girer. 1791 İlk ­ bah arın d a H e g e l ve S c h ellin g , D evrim i çoşkuyla k a rş ıla d ık la rın ı gösterm ek için, Tübin-

!)

G .W .F. H E G E L

gen d o la y la rın d a k i b ir yere ‘özgürlük a ğ a c ı’ dikm eye gid erler. G eo rg e W ashing to n, A .B .D . nin ilk başkanı seçilir. G oethe, T o rq u a to Tasso’ a d lı oyunu ile ‘Y a z ıla rı’nı yayım lar; S ch ille r 'in ise tam a m la n m am ış olan 'D e r G e is te r­ seh er’ a d lı rom anı ile ‘D ie K ünstler’ ad lı felse­ fi şiiri y ay ım lan ır. O zan yine Jena Ü n ive rs ite ­ sinin a çılışı nedeniyle y ap tığ ı b ir konuşm ada ‘W a s heisst und zu w elchem Ende studiert man U niversalgesch ichte’ (Evrensel tarih ne­ d ir ve hangi am aç için a ra ş tırılır) tem asını iş­ lem iştir. A yrıca klasik resim de C a rl G ustav C aru s, Johann Frie d ric h O verbeck, Theodore G e ric a u lt ve heykelde S c h a d o w anılm aya d e­ ğ er s a n a tç ıla r arasında yer a lırla r. 1790 —

1 7 9 0 /9 1

Kış Söm estresinden

itibaren

H eg e l,

H ö ld e rlin ve S c h ellin g , vakfın kendilerine ver­ diği b ir od ad a k alırlar; yakın b ir dostluk ve a rk a d a ş lık anlayışı içinle yaşam ların ı b ir a ra ­ da sürdürürler. Bu sıkı ilişki H ö ld e rlin ’in ağır bir h as talığa

yakalan m asın a

ve

Hegel

ile

S c h e llin g ’ in de yavaş yavaş b irbirlerinden u zak la şm a la rın a değin sürer; bu u zak la şm a ­ nın gid erek doğurduğu yabancılaşm a sonu­ cunda iki folozof arasın d aki bağ 1 8 0 7 ’lere doğru kesin o la ra k k o p a ca ktır. H e g e l bu s ıra ­ larda R ousseau’yu o ku m aktadır; ondan çok e t­ kilenir. Kendisinden coşkuyla söz eder. 2 7 Eylülde felsefe ’M a g is te r’i (B ilim U z m a n ı) ünvanım k aza n ır. der U rte ils k ra ft’

10

A ynı y ılla rd a K an t, 'K ritik (Y a rg ı Gücünün E leş tirisi)

E a T E T IK

adlı üçüncü ve son önem li k ritiğ in i

yayım lar

In g ilte re ’de A d am S m ith , lib eralism e dayanan ulusal ekonom inin ilkelerin i belirler. B ir yıl son­ ra a rkasınd a 2 5 piyano konçertosu, op eralar, senfoniler ve daha pek çok paha b iç ilm e z bes­ te le r b ıra k a c a k olan M o z a rt ölür. 1793 —

20 Eylül tarih in d e b aşarıyla verdiği teo lo ji sı­ navıyla ‘C a n d id a t’ unvanını kazanan H e g e l, S tu ttg a r t’taki öğrenim ini ta m a m la r. R ahip o l­ ması için yapılan önerileri geri çeviren filozof, dinlenm eye ç ekild iğ i bu kentte G. F . S tau d lein ile k arşılaşır. 1793 Ekim ayından itib aren H e ­ gel, C . F . S te ig e r von Tschugg’un yanında B e rn ’ de e ğ itm e n lik yap m aya başlar; bu görevi 1796 yılına değin

sürdürecektir.

D aha

sonra e ğ it­

m enlik görevine F ra n k fu rt’ta devam edecek olan H e g e l, boş z a m a n la rın d a , her alan d a kül­ türünü genişletm eye ve yetkin leştirm eye ad a r kendisini; a yrıca çeşitli küçük y a p ıtla r da ya­ z a r bu s ıra la rd a . İşte bunlardan b ir tanesi de ancak ölüm ünden sonra y ay ım la n ac ak olan " Is a ’nın Y a ş a m ı" a d lı y a p ıtıd ır. 1797 —

E ğ itm e n lik görevini F ra n k fu rt am M a in ’da sür­ düren H e g e l, ‘S y s te m fra g m e n t’de kendi diale k tik yöntem inin ana ç izg ile riy le b ir tas ta ğ ın ı verir. T eo lo jik konulardan uzak la şa ra k, D evlet p o litikası ya da S iy a s e t geçer. K a n t’ ı okum ayı ve F ic h te ’y i okum aya b aşlar. tim m ung des M enschen’ adlı y ap ıtı b ir yıl sonra

Felsefesi konularına incelem eyi sürdürür; F ic h te ’n'm ‘D ie Bes (İnsanın B elirlen im i 1 8 0 0 ’lere doğru ç ık a ­

caktır.

11

G.W .F. HEGEL. A v ru p a ’da D evrim sonrası savaşlar gündem de­ d ir a rtık . N ap o ly o n İta ly a ’ya sefere çıkar; T a l­ le yra n d onun d ışişleri bakanıdır. Y azın a la n ın ­ da bu dönem de yine ön s aflard a G oethe, S c h ille r ve T ie ck ’ i görüyoruz; F ra n s a ’da A lfre d d e V ign y, lirik şiirle riy le ün yapar. Felsefede K an t, ‘M etap h ysik der S itte n ’ (Töreler M e ta fi­ z iğ i) , S c h e llin g ise, ‘Ideen zu einer P hiloso­ phie der N a tu r’ (B ir doğa felsefesi üzerine dü­ şünceler) adlı y a p ıtla rın ı y ay ım la rla r. Bu ta rih ­ ten b ir yıl önce F ic h te , ‘G rundlage des N atu rrechts und P rin zip ien d er W iss en s ch a ftsleh re ’ (D o ğ a hukukunun tem eli ve B ilim öğretisinin ilk e le ri) ad ın d aki y ap ıtın ı yayım lam ış bulunu­ yordu. Yine bu ta rih te ünlü ozan H en rich H ein e ölür; m üzikte doruk noktada H ayd n ve B eeth o ­ venı’ ı g ö rm ekteyiz. İta ly a ’da D o n ize tti, A vustur­ ya ’da F ra n z S c h u b e rt dünyaya gelirler. 1799 —

B abasının ölüm üyle kendisine küçük b ir m iras k alan H e g e l, ancak bu sayede felsefe ç a lış m a ­ larını sürdürerek a ka d e m ik kariyerine dışardan h a zırla n a b ile c e k tir. Bu tarihten b ir yıl önce F ra n s a ’da A uguste C o m te dünyaya gelir; yine aynı y ılla rd a Eugè­ ne D e la c ro ix ’y\

görüyoruz. R esim de

klasisiz-

min tem silcileri olan C o ro t ve G oya da bu y ıl­ lard a dünyaya gözlerin i a ça rlar. 1801 —

B erlin Ü niversitesine atan m ış olan F ic h te nin Jena Ü n iversitesindeki boşalan yerine geçen ve 2 3 yıl b uradaki kürsüde derslerini

12

sürdüre­

ESTETİK

cek olan S c h e llin g ’in a ra c ılığ ıy la H e g e l de Jena Ü n iversitesinin öğretim kadrosuna k atılır. B u rad a 2 7 A ğustos tarih in d e ‘H a b ilita tio n ’ (D e rs verm ede y e te rlilik ) tezi o la ra k ‘De O rbitis P le n e ta ru m ’ adını taşıyan

za m an ın d a m oda

olan ve s pekü lativ b ir fizik anlayışı içinde kav­ ranan tezin i sunm adan birkaç ay önce H e g e l, felsefe yazısı o la ra k ilk y ap ıtın ı ‘F ichte ve S ch elling S istem lerin in F a rk ı’nı yayım lar. H a ­ b ilita tio n tezin d e H e g e l, gezegenlerin yörünge­ lerine ilişkin görüşlerini N e v /to n ’un gök m eka­ niğine karşı

ç ık a ra k öne sürer.

B öylece Jena

Ü niversitesindeki d erslerine D oçent (P riv a tdocent) ünvanıyla b a ş la r ve buradaki görevini 1801 Ekim inden 1 8 0 7 ’ye değin sürdürür. 1805 y ılın d a çok a z b ir p arayla aynı Ü niversitede. 1802 —

P rofesörlüğe

H e g e l, S c h e llin g ile b irlikte

a ta n ır

‘K ritische Journal

d er P h ilo so p hie’ (E le ştire l Felsefe D e rg is i)’ni ç ıkarm aya başlar. Bu sırad a A v ru p a ’da N a p o lyon B o n a p a rt yükselm eye devam etm ektedir. Ressam C anova onun b ir resmini yap ar. Y u rt­ ta ş la r yasası o la ra k N apolyon "en büyük y a ­ p ıtım ” d ed iği,

‘C ode C iv ile ’i yürürlüğe koyar,

B eethoven ‘E ro ic a ’ senfonisini N a p o ly o n ’a it­ haf etm ekten vazgeçer. C h ate a u b ria n d , ayd ın ­ lanm aya karşı b ir felsefeyi g e liş tird iğ i ‘H ıris ti­ yanlığın R uhu’nu yayım lar. İki yıl sonra K an t ve H e rd e r ölürler. 1805 —

H e g e l b ir y ıllık m aaş k a rş ılığ ı o lm ak üzere 100 T h ale r ödenm ek suretiyle Jena Ü niversitesine

.1.1

G .W .F. H E G E L

felsefe profesörlüğüne a ta n ır. N ap o tyo n 'a karşı In g ilte re, Rusya ve A vusturya birleşirler, onun g üçlerini A u s te rlitz ve T ra fa lg a r’da yenilgiye u ğ ra tırla r. Bu sırada S c h ille r ve B occherini ya­ şam dan a y rılırla r. 1806 —

Ekim

ayında

Jena

m eydan

savaşının

p atlak

verm esiyle P rusya’nın k a p ıla rı N apo lyo n'u n iş­ gal o rdu ların a açılm ış olur. H e r yıl gözden ge­ çird iği d ersleriyle kendi kişisel öğretisini daha iyi b ir biçim de verm eye girişen H e g e l, yavaş yavaş S c h ellin g 'ten u zaklaşır. Bu sırad a, tem el y ap ıtla rın d an biri olan ‘Phänom enologie des G eistes'i ta m a m la m a k üzere ç a lış m a la r yapan filo zo f, e ly a zm a la rıy la b irlikte kenti terkeder. S c h e llin g ile a ra la rın d a k i bağın kesin o la rak kopuşu ise ‘T in ’in Fen o m en olo jisi’nin ilk yayım lanışı sırasında olur. Bu a rad a G o eth e ilk kez F a u s t’unu yayım lar. In g ilte re ’de ilk buharlı ge­ mi işletm eye sokulur. 1807 —

S avaşın doğurduğu s ık ın tıla r yüzünden ken d isi­ ne çok a z ödem e y a p ıld ığ ı ve Ü niversiteye a s a ­ leten a tan m a üm idini de y itird iğ i için H e g e l, kürsüsünü te rk etm e k zorunda k alır. Son çare o la rak , 1 8 0 7 -1 8 0 8 arasınd a, ‘B am b erg er Z eitung'un ç ıka rılm as ın ı ü stlen ir ve g azeten in re­ daksiyon şefi olur, güncel p o litik konularda ya­ z ıla r yazar.

1808 —

B avyera E ğ itim B a k a n lığ ı gelen dostu

14

N ie th a m m e r

genel m ü fettişliğin e kendisini

N ü rn b e rg ’

E S T 10 T I !\

teki ‘A eg id ien gym n asium 'u n

yöneticiliğin e g e ­

tirir; kısa b ir süre sonra H e g e l bu lisedeki fe l­ sefe e ğ itim i profesörlüğünü de üstlenir. G a z e ­ te c ilik ile b irlik te oldukça yorucu ç alışm a la r yapan H e g e l, bu nedenle öğretim i ikinci plana a lm ak zorunda

k a la ra k kendisini yazm aya ve

kuram sal a ra ş tırm a la ra verir. Bu ç a lış m a la rı­ nın ürünlerinden biri de 1812 ile 1816 y ılla rı arasrnda y ay ım la n ac ak olan 'W is se n sc h aft der Logik' (M a n tık B ilim i) adlı y a p ıtıd ır. En önem ­ li y ap ıtla rın d an biri olan bu eserin kazand ırm ış olduğu geniş ün ile H egel bu kez Ü n iversiteye asaleten atan ır. 1811 —

K ırk b ir yaşındaki filo zo f N ü rn b e rg ’de yirm i b ir yaşındaki M a rie von Tücher ile evlenir. Bu evli­ likten d ah a sonra iki oğlu o la c a k ve onlardan biri m eslek o la ra k tarih profesörlüğünü, diğeri ise p ap a zlığ ı seçecektir. Bu s ırad a F ic h te B e r­ lin Ü niversitesine ilk k ez rektö r olur. R om antik sanat a lan ın d a ise resim de R om a’d a hıristiyan ro m an tik e ğ ilim li ve 'N a z a re n ’ler' adı a ltın d a b ir ressam lar derneği kurulur; bu dernekte ön­ celeri şu s a n a tç ıla r yer alır: O verb eck, P fo rr. D ah a sonra ise C orn elius, W . S c h ad o w , S c h ­ norr von K aro lsfeld , P h . V e it, S te in le , F o h r g i­ bi çağın tan ın m ış isim leri bu derneğe g ire ce k ­ lerd ir. S c h u b e rt, W e b e r ve B ethoven gibi m ü­ z ik alan ın ın ünlüleri ise en verim li dönem lerini y a ş a m a k ta d ırla r. B ilim alan ın a g elince, Avagad ro ünlü m olekül kuram ını a ç ık la r ve a to m ­ la r ile m olekülleri b irbirinden a y ırır. Ü nlü m ateL.r)

G .W .F. H E G E L

m atikçi Gauss ise im a jin e r (im g esel) say ıla r adını verdiği s a y ıla r kuram ı üzerindeki düşün­ celerini a ç ık la r. E ukleides'ci olm ayan geo m et­ rileri ilk kez tem ellen d irerek g eliştirm eyi dener.

1812 —

H a g e l, M a n tık B ilim i (W is se n ch a ft d er L ogik) ad lı y ap ıtın ı üç c ilt o la ra k yayım lam aya başlar; 1816 yılın a değin sürecek olan bu basım işinin sonunda H e g e l, felsefe çevrelerinde büyük

bir

ün k a za n ır ve a rtık kendisinden 'M o d ern z a ­ m anların A ris to te le s ’i ya da Y akın çağın A ris ­ to te le s ’i’ o la ra k söz edilir.

1816 —

K azanm ış olduğu bu ün sonucunda H e g e l, H e i­ delberg Ü niversitesinin Felsefe Kürsüsü P ro fe ­ sörlüğüne a ta n d ıktan kısa b ir süre sonra siste­ mini özetleyen bir yapıtın (E n zyklo päd ie der Philosophischen W iss en s ch a ften ) h a z ırlık la rı­ na g iriş ir. D aha önce verm iş olduğu derslerinin yanında H e g e l, bu Ü n iversited e ayrıca M a n tık , M e ta fiz ik , D o ğalh u kuk (N a tu rre c h t) ile E stetik ve Felsefe Tarih i d erslerini okutur.

1817 —

'F elsefe B ilim lerin in A n s ik lo p e d is i’ (E n zyk lo ­ pädie d er Philosophischen W issen sch aften ) yayım lan ır. B undan başka H eg e l, ‘H eidelb erg E d e b iya t Y ıllığ ı’nda (H e id e lb e rg e r J ah rb ü ­ chern für L ite ra tu r) felsefe ve p o litik a kon u ların ­ da çeşitli m a k a le le r ç ık a rır. P rusya E ğ itim ve K ü ltü r B a k a n ı von A lten stein kendisini b ir y ıl­ lığına B e rlin ’e davet eder.

16

ESTETİK

1818 —

F/'c/jfe’nin ölüm ü üzerine dö rt y ıld ır boş kalan onun B e rlin ’deki kürsüsüne H e g e f g e tirilir. A ç ı­ lış dersini 2 2 Ekim tarih in d e veren H e g e l, bu kürsüde ölüm ta rih i olan 1831 y ılın a değin k a ­ la c a k tır. E tk in liğ i o denli yoğun o lm a k ta d ır ki, h a fta d a on s a a tlik ders yükü ile y aln ız profe­ sör o la ra k değin, aynı za m a n d a pek çok başka görevleri de yerine g e tire re k d ik k a t çekm ekte­ dir; bu n lar a ras ın d a, sınav jü rile rin e b aşkan lık etm ek, kon feran slar verm ek, resmi ra p o rla r k a ­ leme a lm a k gibi işler bu lu n m aktad ır. H e g e l bir yıl k a d a r da rektö rlü k y ap ar, K upfergraben No: 4 ’teki evi satın a la ra k yerleşir. T a tille r dışında, yoğun b ir

çalışm a içinde

bulunduğundan d in ­

lenm eye pek fa z la zam an a y ıra m a z. B e rlin ’de bulunduğu s ıra la rd a pek ünlü olan b azı kim se­ lerle karşılaşır; çok sayıda ve her kesim den bir öğrenci kitlesi derslerini izler. D ersleri ise s ık ı­ cı b ir biçim d e, o ldukça a ğ ır ve yorucu geçer. O ysa öğrencilerinden birinin d ah a sonraları ya zm a k zorunda k ala c a ğ ı g ibi, “ H e g e l’in ders­ lerindeki d e rin liğ in , yoğunluğun ve cid d iliğ in tad ın a b ir k ez varan herhangi b iri, onun akılyürûtm elerindeki e tk ile yic i gücün ve zam an ın ın esinlendirm iş olduğu güçlü özgür düşüncelerin büyülü çevresine nasıl yavaş yavaş ve bir daha kopm aksızın b ağ la n d ığ ın ı ve onun tara fın d a n sürüklendiğini yaşam ak durum unda k a lır” . A r­ tık H e g e l, kariyerin in doruk noktasına yüksel­ m iş b ir filo zo ftu r.

B ir yıl sonra

pessim izm in

ünlü filozofu A . S ch o pen hau er’in " D ie W e lt als W ille und V o rs tellu n g ” ad lı y a p ıtı y a y ım la n a ­ c ak tır. 17

G .W .F . H E G E L

H eg el

önceleri

Prusya

m onarşisinin

resmi

filozofu o la ra k benim senm iş gibi görünürse de o s ıra la rd a A lm a n y a 'd a o rtaya çıkan anti libera lis t e ğ ilim le rin onun b a ş a rıla rın ı g ö lg elem e­ ye ç alış tığ ın a ta n ık oluruz. Kendisine çeşitli kesim lerden s a ld ırıla r yöneltilen ve d ah a sonra da yönetim in gözünde kendisinden kuşku duyu­ lan b ir kim se olan H e g e l, an c ak B akan A ltenstein ve Yüksek ö ğ re tim D irektö rü S c h u lze t a ­ rafından korunmuş olm ası

sayesinde

Prusya

Ü n iversitelerin in Felsefe F ak ü ltele rin i kısa bir süre için yön eteb ilm iştir. Bu nedenle H eg e l, kendisine zam an zam an a tfed ilen 'D e vlet F ilo ­ z o fu ’ ya da ‘Resmi F ilo z o f rolünü oynam aktan u zak k alm ıştır. Kendisi, S fe m ’ ın re fo rm larıyla oluşturulan Prusya bürokrasisi tara fın d a n des­ teklenm işse de, S a ra y ondan kuşkulanm ış ve 1 8 2 1 ’lere doğru çıkan ve son büyük y ap ıtı olan H u ku k Felsefesi D ersleri nedeniyle de yaşlı m u h a fa za k â rla r, lib e ra lle rin aksine kendisin­ den hoşnut o lm a m ış lard ır. 1820 —

H e g e l, B randenburg E yaletin in K ıra llık B ilim S ın a v ı Kom isyonuna doğal üye seçilir. Bu a ra d a S c h le ie rm a c h e r ile a ra la rın d a düşünce a y rılık la rı b aşgösterir.

1821

yılın da yukarıd a

anılan H u ku k Felsefesi D ersleri şu ç ift başlık a ltın d a yayım lan ır: 'H u k u k Felsefesinin A n a h a t­ la rı’ (G run d lin ien d er P hilosophie des R echts) ve T e m e l Ç izg ile riy le D o ğal H u ku k ve D evlet B ilim i’ (N a tu rre c h t und S ta a tsw iss en s ch a ft im G ru n d ris s).

18

H e g e l d erslerinde

D in Felsefesin ­

ESTETİK

den ve

D ünya T arih i F elsefesinden

söz eder.

T a tille rd e g e zile r yapan filo zo f, 1822 yılında Brüksel ve H o lla n d a ’ya, 1824 yılın d a ise P rag üzerinden V iy a n a ’ya gider. Bu y ılla rd a m üzik a lan ın d a C .M .V . IV e b e r’in ‘D er F re isc h ü tz’ a d lı rom antik operası (1 8 2 1 ) ile S c h u b e rt’in bitm em iş U n vo llen d ete’)

(1 8 2 2 )

8. S enfonisi

C D ie

ilk kez çalın ır.

Y ine

1823 yılında B eeth o ven ’ in 9. S enfonisi ('A n die F reud e’ ) ve S c h u b e rt’in ‘R osam unde’ bale m ü­ ziğ i icra edilir. 1827 —

P a ris ’e y ap tığ ı bir gezide

H e g e l’i,

1 8 1 7 ’den

beri onu tan ıyan ve yeniden 182 4-25 tarih leri arasın d a kendisini B e rlin ’de bir kez daha gör­ meye gelen V ic to r Cousin a ğ ırla r. P aris dönü­ şünde H e g e l W e im a r’da, daha sonraları felse­ fesini pek karm a şık bu lacak olan G oethe ile bu­ luşup görüşür. Bu karş ıla şm ala rd an birinde, H e g e l’in, m üziğini oldukça gürültülü o la ra k n i­ tele d iğ i, B eethoven da h a zır bu lu n acaktır. A y ­ nı y ılla rd a H eg e l, hukuk ve devlet görüşü yü­ zünden Luther K ilisesi tararın d an teh lik e li o la ­ rak görülm üş ve bu nedenle de B erlin A k a d e ­ misi k ap ıla rın ı kendisine k ap am ıştır. 1829 —

H e g e l a rtık ününün doruk noktasındadır;

aka­

d em ik çevrelerde kendisinden ‘profesörler pro­ fesörü’ diye sö zed ilm ekted ir, İşte ‘P rofesö rler profesörü’nün e tk is i’ Prusya to p ra k la rı ü zerin ­ deki hemen her A lm an üniversitesinde egem en­ d ir. B e rlin ’deki Ü niversitenin rektö rlük görevi

19

G .W .F. H E G E L

kendisine verilir, ilk b ah a rd a H e g e l ve S c h ellin g tesadüfen ve son b ir kez K arlsb a d ’da k a rş ıla ş a ­ c a k la rd ır. Bu sırad a F ra n s a ’da B a lz a c 'in ‘İnsanlık Kom e­ d is i’ adı a ltın d a rom anları; G o eth e’n\n sosyal içerikli rom anı olan ‘W ilh e lm M eisters W a n d e r­ ja h re ’ y ayım lan ır. G oethe, bilim se! ç a lış m a la rı­ nı da sürdürür. Y ine bu s ıra la rd a E u kleides'çi olm ayan geom etrilerin kurucuları olan, Lobaçevski, G. R iem ann gibi m a te m a tik ç ile ri görü­ yoruz. L ap lace, ‘Gök m e ka n iğ in in ’ ilkelerini a çık la r. B ir yıl önce m üzik a lan ın d a büyük bir boşluk b ıra k a ra k F ra n z S c h u b e rt ölecektir; arkasınd a 6 0 0 ’ün üstünde şarkı (L ie d ) b ırakan ve bu tü r­ de b iric ik olduğunu kan ıtlayan san atçı, m üzik d a lla rın d a da e rişilm e z y a p ıtla r

d iğer o rtaya

koymuş klas ik -ro m a n tik ve modern unsurları m üziğinde b arın d ırm ış büyük ve y a ra tıc ı bir ustadır.

Y ine

bu

a lan d a

M endelssohn

B a rt-

holdy, B e rlio z ve Rossini anılm aya değen ünlü b es tec ile r a ras ın d a yer a lırla r. V iya n a klasik ekolünün son tem silcisi sayılan L.V. Beethoven da 1827 y ılın d a ölür. R esim de Ingres, D e la c ro ix , S c h in k e l ve Turner gibi s a n a tç ıla r a n ılm aya değer.

1831 —

20

H e g e l, 1831 yazı ve sonbaharı boyunca süren kolera salgınının son kurban ların d an biri olmuş,

ESTETİK

14 K asım da kısa süren b ir h a s ta lık ta n hemen sonra aniden ölm üştür. F ilo zo f, g ö zlerin i yaş a ­ ma kap am asın dan iki gün sonra Ü n iversite av­ lusunda düzenlenen cenaze töreninde konuşma yap m ak üzere y aln ızc a p a p a z ve teo lo ji p ro fe­ sörü olan M a rh e in e k e ile dostu F ö rs te r'e yetki vermiş; böylece derslerin i verm esinden dört gün sonra kısa b ir törenin ardından b ir kaç sa­ a t içinde göm ülm üştür. V asiyeti üzerine H eg el, B e rlin ’deki D o roth eenstâdter F rie d h o f’da bulu­ nan F ic h te ’nin m ezarının yanına konulur. Y e ri­ ne ise, egem en olan yönetim tara fın d a n b eğeni­ len ScheU ing geçecektir. 1800 y ılla rın d a düzenlenm iş

olan bir F ransız

pasaportunda H e g e l’in dış görünüşü (fizy o n o ­ m isi) şu biçim de a n la tılm a k ta d ır: “ 3 0 y aş la ­ rında, 1.67 m. boyunda, saç ları ve kaşları kes­ tane renginde, g özleri gri, burun ve a ğ ız orta büyüklükte ve norm al, y uvarlak bir çene, orta a ç ık lık ta b ir alın ve oval b ir y ü z” ö ğ re n c ile ri­ nin de b elirtm iş o ld u kları gibi H e g e l’in, ne çe­ kici ve ne de hoş ve gösterişli b ir görünüşü v a r­ dı; H o th o ’nun da söylediği g ib i, “ yüzü pek sol­ gun, yum uşak ve sarkm ış ç izg ile rle dolu, gev­ şem iş ve uyuşmuş izlenim i veren b ir görünüş­ te y d i” Kürsüsündeki ö zen tisiz duruşu, yorgun b ir hava içinde kendini koyverm iş h ali, başını önüne (düşm üş g ib i) eğm iş, sözleri hep ik irc ik ­ li, k a ra rs ız ve d u raksam alı, h a fif ve kısa kısa öksürüklerle sık sık kesilen, boğuk sesli ve sw ab a ksan ıyla konuşan biri idi H eg e l.

Ders

21

G .W .F. H E G E L

saa tle ri dışında kendisine öğretisine ilişkin soru ia r sorulm asından pek hoşlanm azdı; ve böy­ le b ir durum la karş ıla ştığ ın d a da b elirsiz bir ta k ım el kol h arek etle riy le yan ıt verir veya k i­ ta p la rın a baş vurulm asını önerirdi. B ir İn g iliz k âğ ıt oyunu olan W h is t oynam ayı sever, kül­ türsü z burjuva to p lu lu k la rıy la b ilg iççe görüş­ m eler yap m ak yerine bu k âğ ıt oyununu sık sık yeğ lerdi. B una karş ılık bütün g ecelerini b ir gaz lam basının ölgün ışığında k ita p la rın ı yazm ak ya da derslerini h a zırla m a k la g eçirird i. Bu s ıra la rd a F ra n s a ’da Tem m uz-D evrim i o l­ m aktad ır; B a lz a c rom an ların ı b irb iri ard ın ca yayınlam ayı sürdürür. L am artin e şiirler, S te n d ­ h a l ise ‘K ızıl ve K a ra ’ a d lı rom anını yaza r. H u ­ go, ‘N o tre D am e de P a ris ’ini y ayım lar. R esim ­ de D a u m ie r ve D e la c ro ix önde gelm ektedir; başkaca C aru s , Thorw aldsen gibi usta ressam ­ ları da saym ak m üm kündür. M ü zik a lan ın d a ise ro m an tik ekol h âlâ egem end ir ve başlıca şu s a n a tç ıla rı s ıra la m a k olasıdır: C hopin, R obert S chum ann, Vincenzo B e llin i, M ey erb e er. B ilim ve endüstri a lan ın d a da önem li

say ıla b ilec e k

g elişm eler o lm a k ta d ır: Liverpool • M an chester arasın d a ilk kez dem iryolu döşenir. C u vier, G e o ffro y -S a in t H ila ire 'e b aş la tır. D a rw in rür. In g iliz fizik ç i e lek tro m an y etik

karşı

üzerinde

tartış m a

ç a lış m a la r yap ar ve

Induktion kanununu o rtay a koyar.

22

b ir

a ra ş tırm a g ezilerin i sürdü­ Jam es d e r k M a x w e ll ise

ESTETİK

H e g e l’in

yaşadığ ı

zam an

kesiti

içinde

sanat,

bilim ve teknoloji a la n la rın d a oiup biten olay* lara yorum k atm ak sızın ve kısaca değinm iş olduk; başka pek çok ad ve olayı d a bu yüz­ den dışard a b ıra ktık . K ü ltür tarih inin felsefesi daha a y rın tılı ve geniş başka

b ir yazının

ko­

nusu o la b ilir ancak; bu nedenle bu k a d a rla ye­ tindik.

23

n — HEGEL’in YAPITLARI

Hegel’in biraraya getirilen yapıtları dost ve mes­ lektaşlarının oluşturduğu çeşitli kurullarca farklı diziler halinde değişik tarihlerde yayımlanmışlardır. Bu basım­ lardan biz burada Hernuuı Glockner’in 26 cilt olarak ya­ yıma hazırladığı Fr. Frommans Verlag yayınevinin önce 1927-1940 tarihleri arasında, sonra da 1949-1959 yılların­ da çıkardığı diziyi göz önünde bulundurduk; bundan baş­ ka Hegel’in yapıtlarının belli başlı toplu basımları şun­ lardır : 1 — Phillip Marheineke, Johannes Schulze, Eduard Gans, Leopold von Henning, Heinrich Gustav Hotho, Karl Ludwig Michelet, Friedrich Förster gibi dost ve öğrencilerinin oluşturdukları bir demek ta ­ rafından 19 cilt olarak hazırlanan ük toplu basım, Berlin (Dunker und Humboldt) 1832-1845. 2 — Toplu Yapıtlar. Baskıya hazırlayan Georg Lasson. Leipzig (Felix Meiner) 1911. Philosophische Bibli­ othek, 21 Cüt. 3 — Yukarıdaki dizinin yeni kritik basımı; baskıya ha­ zırlayan Johannes Hoffmeister, Hamburg (Felix Meiner) 1952, 30 Cüt. 24

e s t e t i k

Hermann Glockner’in 26 cilt olarak yayıma hazırla­ dığı ve Fr. Frommans Verlag yaymevince yayımlanan yapıtların adlan sırasıyla şunlardır : 1. Cilt,

Aufsätze aus dem kritischen Jurnal der Philosophie und andere Schriften aus der Jenenser Zeit (Kritik Felsefe Dergisinden Makaleler ve Jena Döneminden diğer Yazı­ lar).

2. Cilt,

Phänomenologie des Geistes nomenolojisi).

3. Cilt,

Philosophische Propädeutik, Gymnasial­ reden und Gutacten über den PhilosophieU nterricht (Felsefeye Hazırlık, Lise Yöneticüiği Dönemindeki Konuşmalar ve Felsefe Öğretimi Üzerine Raporlar).

4. ve 5. Ciltler,

6. Cilt,

(Tin’in Fe-

Wissenschaft der Logik (Mantık Bilimi).

Enzyklopädie der Philosophischen Wissenchaften im Grundrisse (1817) und an­ dere Schriften aus der Heidelberger Zeit (Temel Çizgüeriyle Felsefe Bilimleri Ansik­ lopedisi ve Heidelberg Döneminden Diğer Yazılar). L’r>

G.VV.F

HEGEL,

7. Cilt,

8. ve 10. Ciltler,

11. Cilt,

12. ve 14. Ciltler,

15. ve 16. Ciltler,

17. ve 19. Ciltler,

26

Grundlinien, der Philosophie des Rechts oder N aturrecht und Staatswissenschaft im Grundrisse (Doğal Hukuk ya da Hukuk Felsefesinin Temelleri ve Ana Çizgileriyle Devlet Bilimi).

System der Philosophie (Sog. “Grosse Enzyklopädie”.) (Felsefe Dizgesi, “Büyük Ansiklopedi” diye anılan Yapıt).

Vorlesungen über die Philosophie der Ge­ schichte (2. Basimi 1840) (Tarih Felsefesi Üzerine Dersler)

Vorlesungen über die Ästhetik Üzerine Dersler)

(Estetik

Vorlesungen über die Philosophie der Religion (2. Basımı 1840) (Din Felsefesi Üze­ rine Dersler).

Vorlesungen über die Geschichte der Phi­ losophie (1. Basımı 1833-1836) (Felsefe Ta­ rihi Üzerine Dersler).

ESTETİK

20. Cilt,

Ek Olarak 21. ve 22. Ciltler,

23. ve 26. Ciltler,

Vermischte Schriften aus der Berliner Zeit (Berlin Döneminde yazılan karm a yazılar).

Hermann Glöckner - Hegel. (Hegel ve fel­ sefesi üzerine bir inceleme).

Hermann Glöckner - Hegel-Lexikon (Hegel’ in tüm felsefe dizgesinin yapıtlarına daya­ nılarak hazırlanmış sözlüğü).

■M

III — HEGEL’in FELSEFESİNE KISA BİR GİRİŞ

14 Kasım 1831’de ölen Hegel’in insanlığın düşünce tarihinde seçkin bir yeri olduğu kuşku götürmeyen bir gerçektir. ‘Politika ve Ahlak Bilimleri’ (Sciences Morales et Politiques) adı verilen bilimlerden hiçbiri yoktur ki Hegel’in güçlü ve verimli yaratıcılığının etkisi altında kalmamış» olsun. Daha önceleri de islenen dialektik,' man> tık, hukuk, estetik, felsefe tarihi, din tarihi, doğa felse­ fesi gibi bütün bu alanlar Hegel’den aldıkları güç sayesin­ de yeni içerikler ve biçimler kazanmışlardır. Onun felse­ fesi ayrıca kendisinden sonra gelen pek çok kimsenin dü­ şüncelerini de etkilemiştir. Ünü daha sağlığında bütün uygar dünyaya yayılmış bir düşünürdü o. öyle ki her eği­ limdeki filozof ona başvurmaksızın kendi felsefesini, ken­ di öğretisini ortaya koyamıyordu. Hegel felsefesinin uyandırdığı çoşku verici hayranlık onun ölümünden son­ raki 1830-1840 yıllan arasm da çok daha büyük boyutlar kazandı; ama tam o sıralarda kendisine ani bir tepki de başgösterdi. Okumuş aydın çevrelerde onun felsefesine hiç ügi duyulmaz, kendisinden söz edilmez oldu. Bilginler dünyasında da bu ügi o denli azaldı ki meslekten füozof28

ESTETİK

lann hiçbiri son zamanlara gelinceye dek, Hegel’in uğraş tığı bilimlerde ‘Hegel Felsefesi-nden’ ne gibi değerli şey­ ler kalmış olduğunu saptamayı akıllarının ucundan bile geçirmediler. Oysa eleştirel bir yaklaşım ile Hegel’e eği­ len, onu inceleyen, ondan bir şeyler öğrenmek isteyen herkesin XIX. yy. felsefesini oluşturan bu büyük filozof­ tan elde edebileceği gerçekten pek çok şey vardır. Bu ba­ kımdan onun düşünce sistemi felsefe tarihinde pek çok yolun kendisinden geçtiği bir istasyon olarak benimsenebilir. Bu büyük Alman düşünürünün insan bilimleri (Sci­ ences humaines) bakımından önemi onun her şeyden ön­ ce, her toplumsal olguyu gelişmesi içinde, yani meydana gelişi ve yokoluşu içinde ele almasmdadır. insan bilimle­ rine ilişkin olguların, fenomenlerin başka türlü ele alına­ mayacağı da açıktır. Çünkü toplumsal olgular gelişmeleri içinde ele alınmazlarsa ‘doğruluk-yanlışlık’ karşıtlığı do­ nuklaşır, yani yanlışın doğruya dönüşümü, doğrunun ta ­ şıdığı yanlışlık payı kavranamaz. Doğru-yanlış arasında­ ki isabetli bir ayıklama ile burada gerçeklikten bügiye geçiş söz konusu edilmektedir. Bununla birlikte bu gö­ rüş iyi kavranılmadığı içindir ki doğru ile yanlış arasında­ ki soyut karşıtlık aşılamıyordu. Hegel’e göre, doğru üe yanlış arasındaki bu soyut karşıtlık, düşünen akim sık sık düştüğü saçmalıklardan biridir. Oysa yalnızca doğru­ luk (hakikat), hem kendisinin hem de yanlış olanın ölçü­ südür (Veritas norma sui et falsi). Hegel, kendisinden önceki felsefe dizgelerini yıpran­ mış düşünceler olarak yadsımaz, tersine bu kurumlanıl herbirini değerli, seçkin, yüksek ve kendi dönemi i
View more...

Comments

Copyright ©2017 KUPDF Inc.
SUPPORT KUPDF