ESMAÜL HÜSNA VE İNSANA ETKİLERİ

April 5, 2017 | Author: taygul06 | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

Download ESMAÜL HÜSNA VE İNSANA ETKİLERİ...

Description

ESMÂ-İ HÜSNÂ İZAHI BURÇLARI VE İNSANA ETKİLERİ “En güzel isimler” demek olan ‘esmâ-i hüsnâ’, naslarda (Kur’an ve Sünnette) Allah Teâlâ hakkında kullanılan isim ve sıfatlardan oluşur. Kur’ân-ı Kerîm’de ve peygamberimizin hadislerinde Cenâb-ı Hakk’a nisbet edilen birçok isim bulunmaktadır. Bu durum bizzat Kur’an tarafından şu şekilde ifade edilmektedir: “En güzel isimler Allah’ındır. O’na bu isimlerle dua edin. O’nun isimleri hakkında eğri yola sapanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını göreceklerdir” [A'râf 7/150]. Peygamberimiz ise: “Allah Teâlâ’nın doksan dokuz ismi vardır. Bunları sayan cennete girecektir” [Tirmizî, Daavât, 82] buyurmaktadır. Esmaları okumanın değişik usulleri vardır. Ebced değerleri kadar okuma usulü en yaygın olanıdır. Mesela Hay esması ebced değeri 18 bu isim bu şekilde hesaplanıp okunacağı gibi esma kaç harfliyse harf adetiyle ebced değeri çarpılarak çıkan rakamla da meşgul olunur Hay ismi El takısı hariç 2 harflidir 2*18:36 gibi veya bu ismin değeri 18 kendiyle çarpılarak 18*18: 324 çıkan rakamla meşgul olunur ki zaten maksadın tam husulü için bu usulle uygulanmalıdır. Veya harf sayısı 4 ise 4 ile çarpılır 16 çıkar buna bin ilave edilerek 16 bin defa o esma ile meşgul olunur ki bu usul esma okumalarının iksiri azamıdır. Veya velilerin en çok uyguladığı okuma usulü ki örneğin ihtiyaca göre iki isim seçtik ehad ve samed bunların ebced değerleri ehad:13 samed:134 bunları toplar 134+13:147 çıkar buna bin ilave edilerek 147 bin olarak meşgul olunur ki bu büyük bir usuldür riyazetlerde esma vazifelileriyle irtibata geçmenin usullerinden biri de budur. Tarikat yollarında salike başında bulunan mürşidi onun meşgul olacağı esmayı ve zikri tavsiye eder salikte verilen usulle manevi terakki sağlar. Esmalarda asıl kast her ne kadar seyr makamlarında ilerleme manevi terakki elde etme olsa da esmaların belli zamanlarda belli maksatlar için kullanılması da ihtiyaçlara göre kuranın tavsiyesidir Ayette: De ki: “(Rabbinizi) ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur (el-İsrâ, 1 7/110) ayetin deki ister Allah diye ister rahman diye çağırın ayetinden alimler ayrıca ihtiyaca uygun olan esma hangisi ise Allah ise Allah esması Rahman ise Rahman esmasıyla meşgul olunması gerektiğini de anlamış ve esmaların üzerine çalışmışlar çalışma şekillerini özelliklerini tesbit edip bizlere ulaştırmışlardır (Rabbim onlardan razı olsun) bizde şimdi alimlerimizin esmalar hakkında verdikleri bilgileri kısaca toparlayarak hem dağınık halde olan bilgilerin toparlanması hem hangi burca hangi esmalar bakar o burcun hastalıklarında hangi esmalar faydalıdır gibi bilgileri Müslüman kardeşlerimize kolaylık olsun diye bir araya getirerek bu çalışmayı yapıyoruz Tevfik Allah tandır. Esed (Aslan) burcu: Bu burcun tabiatı kuru sıcak olup, anasırı ates ve gezegeni Sems (Günes) dir. Aslan burcunun cinsiyeti erkek, madeni altın, günü Pazar, gecesi Persembe ve buhuru Ud’dur. Rengi sarı, Dost burcu ikiz’ler,

düsman burcu Boga’dır. Tabiatı itibariyle düsmanı dört unsurdan biri olan Su’dur. Gününün harfi Fe, günün Esması Ferdün, ulvi melek Rukyail, Ardi Müzhibtir. Bu burcun genel hastalıkları şunlardır: Kalp ve sırt bölgeleri hassastır. Kalp rahatsızlıkları, kalp romatizması, çarpıntı görülür. Kalp krizi riskleri oldukça fazladır. Dengeli bir hayat, aşırı yorulmamak ve üzülmemek sağlıklı kalmaları için çok önemlidir. İleri yaşlarda kilo sorunları olur ki bu kalp krizi riskini artırır. Sırt, adale ağrıları, omurga ve bel kemiği rahatsızlıkları olabilir. Mikrobik hastalıklara istidat artar, ateş yükselir.. Kova burcundan zıt etki ile dolaşım sistemi rahatsızlıkları, bacak ağrıları, bacağın alt kısmında hassasiyet görülebilir. soğuk safra ve sevdadan mütevellit baş ağrıları da çekerler. Bu burçta olup bu rahatsızlıkları olanlar aşağıda kendi burçlarının Esmalarından hastalıklarına uygun olanlarla meşgul olurlarsa biiznillah şifadır. Bu burcun Esmaları 1- ALLÂH (‫ل‬ ُّ ‫)َا‬: Varlığı zorunlu olan ve bütün övgülere lâyık bulunan, her türlü eksiklik ve noksanlıklardan uzak, bütün kemal sıfatları kendinde toplayan, eşi ve benzeri bulunmayan zâtın özel ve en kapsamlı adıdır. Allah’a nisbet edilen isimler hâs (özel) ve âm (cins) olmak üzere ikiye ayrılır. Allah adı özel isim; Rab, Rahmân, Rahîm gibi isimler ise, Allah’ın özel ismine nisbetle anılan isimlerdir. Allah ism-i şerifi, Cenâb-ı Hakk’ın has ismidir. Bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği bütün güzel vasıfları ve İlâhî sıfatları içine alır. Diğer isimler ise, yalnız kendi mânalarına delâlet ederler. Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz. Bu isim, Allah’tan başkasına ne hakikaten ve ne de mecazen verilemez. Diğer isimlerin ise, Allah’tan başkasına isim olarak verilmesinde bir mahzur yoktur (Kadir, Celâl gibi). Yalnız bu isimlerin başına, insanlara izafe edildiklerinde, “kul” mânâsına gelen “abd” kelimesinin ilâvesi güzel olur [Abdülkadir (Kadirinkulu) ismi gibi]. ALLAH (c.c) ebced değeri -66-4356 Vazifeli Melekler: İsrafil-Ardi Kardeyuşin: bu esmayı şems saatinde meşgul olmaya devam eden nuru ilahiye kavuşur. Bu isim zata baktığından ve bütün esmaları içinde barındırdığından dolayı tarikatta seyr makamlarında ilerleme bu esma ile başlar Nakşi yolunda salike ilk bu esma kalb dersi olarak beş bin adet verilir ve kalbin masivanın etkisiyle unuttuğu yüce zatı tekrar öğretir hatırlatır latifeler bu isme ısındırıl ki salik manevi terakki de bu esmanın feyziyle ilerleyebilsin cezbe makamlarına ulaşabilsin. nefsi emare levvame bu esma bereketiyle aşılır hemen çabucak geçilir. Bu esma ile meşgul olanlarda ilahi bir nur ve heybet belirir bu isim ulvi ve sufli bütün nefsin ve makamların aşılmasında en etkili ve seri olanıdır. Bu esmayı güneş doğduğu saatte yazıp üzerinde taşıyan ve zikriyle meşgul olan kişi cin ve şeytanların şerrinden emin ve mahfuz olur. Her türlü kötülüklerden korunur büyüklerin yanında haceti reva olur. İnsanlar arasında mahbub olur. Yine bu yazıyı üzerinde taşıyana sihir ve büyü yapılmışsa bozulur. Yine bu isim gümüş üzerine Cuma günü oruçlu bir şekilde kazılıp kısmeti bağlı kadın ve kızların üzerinde taşıtılsa kısmetleri çıkar. Bir kimse

bu gümüş üzerindeyken yolcuğa çıkacak olsa her türlü şerden korunur sağ salim vatanına döner. Aynı şekilde bu gümüşü saralı birisi üzerinde taşısa

bu illetten kurtulur.İmam-

ı Gazali’ye göre Cuma günü bin kere Ya Allah diye okuyanlar evliyalar sınıfına katılırlar. Yine Cuma günü namazdan önce yüz defa “Ya Allah, Ya Hu” diyen kimsenin hayırlı dileği gerçekleşir. Her gün bin defa “Ya Allah “ diyen kimse mesafe katederek temiz bir kalbe, yani Kalb-i Selîm’e erişir. Bir hastaya iki yüz kere okunsa eceli gelmedikçe şifa bulur. Vakit namazlarının sonunda yüz defa “La İlahe İllâ Hû” demeye devam edenler: kalp katılığından, gafletten

ve unutkanlıktan kurtulurlar. Dualarımıza

“Allâhümme” ile başlamak kabulüne işarettir. “Vallâhu Gâlibün Alâ Emrihî” Yusuf (21) süresindeki bu ayeti yetmiş bir defa okumak hayırlı bir işte başarılı olmaya vesiledir. Denenmiştir ER-RAHMÂN (298 (‫ن‬ ُ ‫حَم‬ ْ ‫ َالّر‬Hamyail-Tarfyail: Esirgeyen, bağışlayan, şefkat ve merhametinin eserleriyle bütün kâinatı dolduran, mümin-kâfir, sevdiği-sevmediği ayırt etmeksizin bu dünyada bütün mahlûkatına sayısız nimetler veren, ezelde bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, hayatları için lüzumlu olan bütün rızkları veren. Allahı bu ismiyle anan kimseye hak teala rahmet nazarıyla tecelli eder. İsmi Abdurrahman olan şahıslar bu isimle Allahı andıklarında daima ilahi yardıma mazhar olurlar. Bu esmayı Ebced sayısı kadar şems saatinde zikrine devam edenlerin kalbi genişler müşahade makamına yükselir. Ve cümle muradına kavuşur. Her gün yüz defa “Ya Rahman” diyen kimsenin merhamet duygusu gelişir. Cuma namazından sonra yüz defa “Ya Rahman” diyenler unutkanlıktan ve gafletten kurtuldukları gibi kalpleri de nurlanır. Cuma günü ikindi namazından sonra Ya Allah Ya Rahman diye güneş batana kadar sayısız zikredip akabinde haceti haktan istese revadır. Rahman ismi korktuğu bir zalimin yüzüne karşı 50 kez okunsa onun şerrinden korunmuş olur. Bu ismi temiz bir kap içine yazıp tembel ve zekası kuvvetlenmesini istenilen şahsa içirilse zekası artar tembelliği gider. ER-RAHÎM (258 (‫حيُم‬ ِ ‫ َالّر‬Hanail-Cerail: Bağışlayan, esirgeyen, rahmeti herşeyi kuşatan, kâinattaki bütün nimet ve ihsanlar af ve rahmet, şefkat ve merhamet kendi eseri olan ve âhirette müminlere sonsuz nimetler ihsan edecek olan, pek ziyade merhamet edici; verdiği nimetleri iyi kullananları daha büyük ve ebedî nimetler vermek suretiyle mükâfatlandırıcı. Rahmân ism-i şerîfinden Allah Teâlâ’nın ezelde bütün mahlûkatı için hayır ve rahmet irade buyurduğu anlaşılır, Rahîm ism-i şerîfi ise, mahlûkatı arasında irade sahipleri, hususan müminler için rahmet-i İlâhiyyenin tecellisini ifade eder. Bu ismi şems saatinde zikre devam edenler dünya ve ahiret saadetini elde ederler rızıkları genişler zalimlere karşı okunsa galip gelirler. Bu isim vucuttaki gazabı, kasveti, kederi giderir. Bu ismi sayı kıymeti kadar bir kağıda yazıp devamlı ağlayan bebeğin boynuna assalar ağlaması kesilir. “Er-Rahim” ism-i şerifi yazılıp ağaç köküne dökülürse o ağacın meyveleri bol olur. Aynı ism-i şerifi kağıda yazıp bir bardaktan onun suyunu içirdiği kimse, suyu

içene karşı bir sevgi ve ilgi duyar. Bu üç ismin birleştirilmiş bismillahirrahmanirrahim şekilde meşgul olunması bir çok faydaları içinde barındırır. Bunlardan bazıları şunlardır. Bir kimse her ne murad için olursa olsun besmeleyi 786 kere okursa ve yedi gün buna devam ederse her türlü muradına nail olur. BESMELE 1-

Yatarken 21 defa besmele okursa her türlü şerden korkudan kötü ölümden emin

olur. 2-

Bir zalimin veya düşmanın yüzüne 51 kere okursa şerrinden emin olur

3-

Güneş doğarken güneşe doğru 600 kere okuyup 600 salavat okursa (devamlı

kesintisiz)rızka nail olur zengin olur 4-

786 defa suya okuyup bir kimsenin sevgisini celp için o kimseye içirse

derhal sever. 5-

786 defa suya okunsa ve vesvese sahibi içse vesveseden kurtulur. Aklı

giden içse aklı geri gelir. Hafızası az olan içse zeki olur lakin gün doğarken ve yedi sabah içmesi lazımdır. 6-

Sabah namazından sonra 2.500 defa okuyanın keşfi açılır olacak şeyleri rüyasında

görür 7-

Bir tabak içine 40 defa yazılıp su veya zemzem ile hangi hastaya içirilirse şifa bulur

Allahın izniyle. 8-

Bir kağıda 35 kere yazıp eve asılsa o evden her türlü şer def olur cin ve insan şerri

dokunmaz dükkana asılsa ticareti artar 9-

Muharrem ayının birinci gününde 130 defa yazsa hamile olana ve akrabasına ömrü

müddetince musibet gelmez 10- Evladı yaşamayan veya evladan mahrum olana 100 defa yazıp muska edilse evladı olur ve yaşar. 100 kere yazılıp tarlaya gömülse mahsulü bol olur(bereketi artar) 11- 70 kere yazılıp bir ölünün kefenine konsa münker ve nekir halinden ve kabir azabından emin olur. 12- Kurşun üzerine yazılıp oltaya bağlansa avı çok olur. 13- 21 kere yazılıp “Selamün ala nuhun fil alemin” ayeti (Saffat 79) hurufu mukatta (Ayrık olarak) ile yazarak su ile zehirlenen kimseye içirilse şifadır. 14- Besmeleyi yazıp aynaya her gün kırk defa baksa ve Ali İmran 26 ayetini okusa az vakitte zengin olur ayet budur.(Kulillahumme malikel mulki tu’til mulke men teşau ve

tenziul mulke mimmen teşa’, ve tuizzu men teşau ve tuzillu men teşa’, bi yedikel hayr, inneke ala külli şey’in kadîr. 15- Rahman ve rahimi 50 kere yazıp üzerine 150 kere besmele okursa her haceti eda olur 16- 14 gün oruç tutup o müddet zarfında her namazın peşinden bin besmele okusa ruhanilerle görüşür 17- 190 kere muska yapıp harbe girse silah tesir etmez hasta dahi olmaz. 18- 7 badem üzerine bakır iğne ile rahim ismi şerifini yazıp her badem üzerine 331 defa okuyup dilediği kimseye yedirse yiyen kimsenin ziyadesi ile muhabbetine sebep olur. 19- Besmele-i şerifeyi bir daire içene 8 defa yazıp fetih suresinin son ayetlerini etrafına yazıp muska yapılsa o muskayı taşıyanı her kes sever, her kese güzel görünür ve herkesin hürmet ve muhabbetini kazanır. ES-SELÂM (131 (‫لُم‬ َ‫س‬ ّ ‫ َال‬Garail-Deriyail: Esenlik veren, sulh ve barış temin eden, yaratıklarını selâmette kılan, her türlü kusur, acizlik, noksanlık ve başkalarının kendisine kusur, noksan ve zarar vermesinden sonsuz derecede uzak ve emin bulunan, yaratıklarına huzur ve emniyet bahşeden, her çeşit ârıza ve hâdiselerden sâlim kalan; her türlü tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran; Cennet’teki bahtiyar kullarına selâm eden. Bu ism-i şerif, Kuddûs ismi ile yakın bir mana ifade etmekte ise de Selâm ismi, daha ziyade istikbale aittir. Yani Cenâb-ı Hakk’ın gerek zâtı, gerek sıfatı ileride en ufak bir tegayyüre, bir değişikliğe, bir zaafa uğramaktan münezzehtir. O, ezelde nasılsa ebedde de öyledir. Bu ismi devamlı zikreden her türlü belalardan görünen görünmeyen afetlerden yangın, deprem, selden salim olur. Bu ismi temiz bir kaba 66 kez yazıp su ile sildikten sonra vesvese ve evham sahibine içirilse kalbinden şüphe evham kaybolur. Bu isim yasin suresinde Selamun gavlem mir rabbirrahim ayetiyle beraber gelmiştir bu ayetle meşgul olunsa bir çok sırra vakıf olunur. Selam isminin cinni, saralı ve ciddi hastalıklarda büyük büyük bir etkisi vardır hatta tıbben çaresi olmayan hastalıklarda dahi biiznillah etkilidir. Bu ismin 4 lü vefkini ceylan derisine yazıp üstünde taşıyan felaketler anında mahfuz olur. Eğer bir kimse mühim bir hacet için Çarşamba gününden başlayıp on beş gün süreyle, günde yedi yüz on sekiz defa selamun kavlen min rabbin rahim ayetini zikrederse, o mühim işi gerçekleşir, hacetine nail olur. Bu Selam ismini kaza ve belalardan korunmak için hafız ismiyle beraber okunması daha faydalıdır. Aynı şekilde rızık darlıkları veya sıkıntı anlarında Ya Selam Ya Basit isimleriyle okumak çok faydalıdır. Aynı şekilde gözlerinde sıkıntısı olanlar veya kulaklarında Ya selam Ya Semi Ya Basir isimlerini zikretseler sıkıntıları gider. EL-HÂLİK (731 (‫ق‬ ُ ‫خاِل‬ َ ‫َاْل‬- Dahail-Hakyail-Tamhail: Yaratan, bütün yaratıkları takdirine uygun olarak gerekli şartlarla birlikte yaratan, her şeyin varlığını ve varlığı boyunca görüp

geçireceği halleri, hâdiseleri tayin ve tesbit eden ve ona göre yaratan, yoktan var eden. Bu ism-i şerîfin mânasında iki husus vardır: a) Bir şeyin nasıl olacağını tayin ve takdir etmek, b) O takdire uygun olarak o şeyi îcad etmek. bu ismi şems saatinde zikre devam eden kişi bir işe başladığında fenalıklar zuhur etmez ayıpları çıkmaz. Bilim dünyasında yeni projeler üretmeye keşif ve ilham kaynağı olur eğer zikredilirse. Bu ismi işleri düğümlenmiş çözümlemesi gecikmiş kişiler 5115 veya 5106 defa zikredip hacetini haktan isterse revadır. Gece yatmadan önce yüz defa “Ya Hâlık” ism-i şerifini okuyan ve “Ya Rabbi filanca yakınımın hâlini bana bildir” diye dua edenin Allahu Teala duasını kabul eder ve haberini alamadığı yakını olan kişinin durumunu rüya veya ilham yolu ile kuluna bildirir. Çocuğu olmayanlar Halıg ismini Bari ve Musavvir isimleriyle beraber zikretmeye devam ederlerse biiznillah çocukları olur. Yeri gelmişken özellikle Rahim içi hastalıklarında bu ismin tek başına zikredilmesi hastalığı ilerletir. Her ne kadar tirmizi hadisinde esmalar arasında Şafi ismi yoksa da bu isim Rabbimizin kuranda ve Efendimizin Hadislerinde bildirilen Esmalardan bir isimdir ve hastalıklara şifa verici demektir ki bu isimle ebced değeri kadar (391) meşgul olunup akabinde hastalığın olduğu yere sağ el konulup Efendimizin yaptığı dua ki:Allahümme ezhibil base rabbennasi işfi ve enteş şafi la şifai illa şifauke şifaen la yuğadiru segama. Anlamı: İnsanların Rabbi Allahım hastalığı gider şifa ver şifa veren sensin senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa verki hiç hastalık bırakmasın. Diye dua edilir eğer Halıg ismi Şafi ismiyle beraber meşgul olunursa rahimdeki hastalıklara faydalıdır. Ayrıca Şafi ismi değeri kadar yazılıp bir kaba veya kağıda zemzem suyuyla veya nisan yağmuruyla siler ve bu suyu üç gün aç karnına içerse biiznillah şifaya kavuşur. Bu uygulama her hastalığa yapılabilir. Her kim yüz gün, günde bin üç yüz altı defa zikrederse, batını temizlenir, gönlü mesrur, müşkülleri kolay olur. Yöneldiği her şey zahmetsiz ele geçer. El attığı her sanatta başarıya ulaşır, halktan müstagni olur. Her kim Cuma günü güneş doğmadan önce doksan mim yazar, yazma esnasında devamlı ya halık ya muhit esmalarını zikreder ve bunu üzerinde taşırsa, dilediği her hacet gerçekleşir. Bir bağ ya da tarlaya asılırsa afetlerden emin ve muhafazada olur. EL-BÂRİ’ (213 (‫ئ‬ ُ ‫ َاْلَباِر‬Selsail-Eryail: İbni isa bu esmanın gezegeni olarak müşteriyi zikretmiştir: Örneği, modeli olmaksızın bütün varlıkları yaratan, eksiksiz yaratan, eşyayı ve her şeyin organlarını birbirine uygun bir halde yaratan. Her şeyin vücudu birbirine münasib olarak yaratıldığı gibi, hizmeti ve faydası da umumî âhenge uygun yaratılmıştır. Şems saatinde zikrine devam eden hasmına galip çıkar gam ve kederden kurtulur ve insanlar yanında sevilir. Doktorların bu esmayla devamlı meşgul olmaları hastalarınada şifa kaynağıdır. Aynı şekilde ince işlerde çalışanlarında bu esmayla meşgul olmaları büyük faydadır. Yine işlerini kaybedenler işyerinde her hangi bir sebepten dolayı makamını kaybedenlerde bu isimle meşgul olurlarsa kaybettiklerini en kısa sürede tekrar kazanırlar. Yedi gün üst üste her defasında yüz kere “Ya Bari” ism-i şerifini okuyanlar,

bedensel ve ruhsal rahatsızlıklardan ve her türlü afetten kurtulurlar Aynı şekilde bu ism-i şerifi okumaya devam edenler kabirlerinde meleklerden bir arkadaşa sahip olup yalnızlık, korku ve karanlıktan kurtulmuş olurlar. EL-HÂFID (1481 (‫ض‬ ُ ‫خاِف‬ َ ‫ َاْل‬Akyail-Kimyail-Denail: Alçaltan, düşüren, zillete düşüren, inançsızları ve emrine muhalefet edenleri alçaltan, zelil kılan, yukarıdan aşağıya indiren. Allah Teâlâ, istediği kulunu yukarıdan aşağı atıverir. Şan ve şeref sâhibi iken, rezîl ve rüsvây eder ve bu muamelesi çok defa, kendisini tanımıyan, emirlerini dinlemeyen âsiler, başkalarını beğenmiyen mütekebbirler ve hak, hukuk tanımayan zâlim zorbalar hakkında tecellî eder. Kahriye olan isimlerdendir Zühre veya zuhal saatinde meşgul olsa düşmana galip gelir düşmanları darmadağın olur. Muradı hasıl olur. Bu esmayı Rafi esmasıyla beraber okumak faydanın husulüne sebeptir. ER-RÂFİ’ (351 (‫ َالّراِفُع‬Merkıyail-Aliyail: Yücelten, yükselten, derece derece yukarı kaldıran, müminleri yükselten, izzet ve şeref veren, inananları ve emrine itaat edenleri yüksel ten; maddî manevî her türlü rütbe iradesinin elinde olan ve istediğini bu rütbelere yükselten. Allah Teâlâ, istediği kulunu indirdiği gibi, istediği kulunu da yükseltir. Şan ve şeref verir. Bazı gönülleri iman ve irfan ışığı ile parlatır, yüksek hakikatlardan haberdar eder. Allah’ın yükselttiği insanlar, çok defa melek huylu, tatlı dilli, insanların ayıplarını, kusurlarını örtüp eksiklerini tamamlayan; onlara malıyla, bedeniyle, bilgisiyle, nasihatiyle yardım eden nazik, kibar insanlardır. Onlar bu istikametten ayrılmadıkça Allah da bu nimeti kendilerinden almaz. Şems saatinde zikrine devam eden ali mertebelere yükselir gam ve kasavetten kurtulur. Aynı şekilde Şems saatinde meşgul olsa matlubunun kalbini kendine çekmekte gayet kuvvetli bir terkiptir. Bu esmanın zikrine devam edenler özellikle iş yerlerinde, ilmi alanlarda yükselmelerine sebeptir. Düşmanlarına karşı izzet ve heybet sahibi olurlar. Bir çok çözümünde müşkil olan hastalıklarda bu isimle şifalar ihsan edilir. Şems saatinde adeti kadar zikretmek vesvese ve evham sahiplerinin şifasına vesiledir. Başla alakalı hastalıklarda baş ağrıları, göz rahatsızlıkları, geniz, sinüzit, ağız yaralında şifadır adeti kadar şifa ayetleriyle beraber suya okunur ve suyu içilir. İbadet ve taatte gevşeklik, tembellik yaşayanlar kullukta şevk muhabbet ve devamlılığı kazanmak isteyenler özellikle ehli Tarik olanlar bu esmayı kuranda geçtiği mümin suresinin 15 ayetiyle beraber zikrederlerse hak teala yardım eder. Yine bu esmayı ilgili ayette geçtiği şekliyle ki rafi’ud deracati Zül arş olarak zikredenler de maksatlarına ulaşırlar. Zulmünden korkulan bir kimsenin yanına girmeden önce 70 defa “Yâ Râfi ism-i şerifini okuyan, o kimsenin zulmünden emin olur.

EL-MUİZ (117 (‫ َاْلُمِعّز‬Kafahail-Mutyail: Aziz kılan, izzet ve şeref veren, yücelten, bütün izzet doğrudan doğruya irâdesine bağlı olan; dilediğini dilediği şekilde aziz kılan, ağırlayan. İzzet ve zillet, birbirine zıd mânalardır. İzzet kelimesinde “şeref ve haysiyet”, Zillet kelimesinde ise “alçaklık” mânası vardır. Bunlar hep Allah Teâlâ’nın, mahlûkatı

üzerindeki tasarrufları cümlesindendir. Halk içinde aziz olmak için Merih saatinde zikredilse maksadı hasıl olur. Zillete düşmüş itibarı varken itibarını yitirmiş, fakirlik ve miskinlik halinde olanlar zikrine devam ederlerse hak teala aziz eder. Kendisinden bir şey saklansa arkadan dalavere çevirseler bu esmanın bereketiyle bu işleri yapanlar ve yaptıkları şeyler ortaya çıkar. Şems saatinde zikrine devam edenler dünya ve ahiret saadetini kazanır. Bu ism-i şerîf Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerinin zikrindendir. Cuma ve pazartesi geceleri akşam ve yatsı namazları arasında yüz elli defa “Yâ Muizz” ism-i şerifini okuyanın heybeti ve saygınlığı artar. Aynı zamanda bu ism-i şerife devam edenlerin kalbine Allah korkusu yerleşir. Allah Teala, bazılarını kanaat ve rıza ile aziz, ve bazılarını hırs ve tama ile zelil kılar, Muiz esmasını Aliimran 26-27 ayetleriyle beraber hacetlerde kullanmak bir iksirdir. Şehidallâhu ennehû lâ ilâhe illâ huve, vel melâiketu ve ulûl ilmi kâimen bil kıst(kıstı), lâ ilâhe illâ huvel azîzul hakîm (hakîmu).ALİİMRAN :18 Kulillâhumme mâlikel mulki tû’til mulke men teşâu ve tenziul mulke mimmen teşâ’(teşâu), ve tuizzu men teşâu ve tuzillu men teşâ’(teşâu, bi yedikel hayr(hayru), inneke alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun). ALİİMRAN 26 Tûlicul leyle fîn nehâri ve tûlicun nehâra fîl leyl(leyli), ve tuhricul hayya minel meyyiti ve tuhricul meyyite minel hayy(hayyi), ve terzuku men teşâu bi gayri hısâb(hısâbın). ALİİMRAN 27 EL-BASÎR (302 (‫صيُر‬ ِ ‫ َاْلَب‬Melhail-Katyail: Gören, gizli ve açık her şeyi her haliyle çok iyi gören, sonsuz kudret ve hikmetiyle her canlıya lâyık gözü ve görme kabiliyetini ihsan eden, iyi gören. Allah Teâlâ herkesin gizli açık yaptığını ve yapacağını görüp durmaktadır. Karanlıklar O’nun görmesine mâni olamaz. Karanlık gibi, yakınlık-uzaklık, büyüklükküçüklük gibi insanların görmelerine engel olan şeyler de O’nun görmesine mâni olmaz.

Şems saatinde zikrine devam eden izzet bulur makbul biri olur sözü muteber olur.Şems saatinde meşgul olsa büyük tesiri vardır. Bayanlar için (muhabbet) okunsa kamer saatinde meşgul olunmalıdır. Müşahade keşf elde etmek için şems saatinde 312 defa zikrine devam edilir ara verilmezse rüya, yakaza, ilham gibi haller tezahür eder bir çok şeyleri olmadan görmeye başlar gözleri her geçen gün daha da kuvvetlenir. Gözlerinde görme sıkıntısı olanlar rahatsızlıkları olanlar devam ederlerse Ya Şafi Ya Nur Ya Basir şeklinde sıkıntıları zail olur. Her kim ya semi’ ya basir şeklinde günde beş yüz iki defa zikre devam ederse, hiçbir zaman hali perişan ve hiç muhtaç olmaz. Bu ismi günde bin altı yüz beş defa okumaya devam eden kimse havassın sırlarına vakıf olur. Her kim yedi bin üç yüz beş defa okursa bütün muratlarına ulaşır.

On altı bin altı yüz elli defa okunmaya devam edilirse, insanların içlerinde olan ve isimlerine vakıf olunur. Ya Semiu Ya Basir isimlerinin beraber zikredilmesi göz ve kulak rahatsızlıklarına şifadır. Bu isme birlikte devam edenlerin her şeyi görme yetileri gelişeceği gibi duyma yetileri de gelişir gayba vukufiyetleri artar. Bu isimlerin beraber zikrinin bir diğer bereketi de hafızayı kuvvetlendirir. Heybet ve haya sahibi olurlar. EL-HAKÎM (78 (‫حِكيُم‬ َ ‫ َاْل‬Galail-Derdyail: Her şeyi yerli yerinde yapan, hükmü hikmetli olan, hikmet sahibi, bütün işleri hikmetli, bütün emirleri ve işleri yerli yerinde olan, her şeyi en kısa yoldan, en faydalı, en kolay ve en güzel bir şekilde yaratan. Boş iş yapmayan, her bir şeyde sayısız faydalar gözeten ve bunu yaratıkları üzerinde tecellileriyle gösteren. Allah Hakîm’dir. Faydasız, boş ve tesadüfî bir işi yoktur. Her emir ve fiilinin her yönüyle sonsuz fayda ve maslahatları vardır. Her yarattığı mahlûk, her yaptığı iş bütün kâinat nizamı ile alâkalıdır. Kâinatın umumî nizamı ile tenâkuz teşkil eden hiçbir hâdise, bir mahlûk, bir iş yoktur. En zararlı görülen mahlukatın bile yaratılmasının hikmeti vardır. Fare gibi zararlı görülen hayvanlar tamamen yok edildiği durumlarda bu husus açıkça görülmüştür. Bu sefer başka sorunlar ortaya çıkmıştır. Şems saatinde meşgul olsa cümle ulema makamına ulaşır. Zühre saatinde meşgul olmana hikmeti ilahiye öğretilir. Yaptığı her hangi bir işte mani ve ngelle karşılaşan bu ismi zikretse engelleri aradan kaldırılır işlerine galip gelir. Hakîm” ism-i şerifini her gün 78 defa okuyan, korkulacak durumlara düşmez, büyük dertlerden kurtulur. Bu esmanın Alim ve Rafi esmalarıyla beraber zikredilmesi hikmet ilimlerini öğrenmeyi hızlandırır ve manevi yükselmeyi gerçekleştirir. . Hakim ismine ism-i azam dairesinde mazhar olanlar hiçbir kimseye hiçbir soru sormadan bütün sorulara ilahi tecelli sırrıyla şaşmaz ve doğru bir şekilde cevap verirler. Hangi ilimden sorulursa sorulsun mutlaka doğru cevap verirler. Said Nursi Hazretleri Hakim esmasını ism-i azam olarak elde edip, bu esmanın sırrına vukuf olduğundan hiç kimseye soru sormamış, her sorulana doğru cevap vermiştir. Bu ismin zikrine beş yüz kırk beş defa devam hacetlerin gerçekleşmesi için çok faydalıdır. Bazıları bu mübarek ismin Hz. İsa’ya (a.s) mensup olduğunu beyan etmişlerdir. her kim bu ismi yazar, su içine koyup bir bağ ya da tarlaya serperse, oranın bereketi bol, afetlerden mahfuz olur. EL-ADL (104 (‫ َاْلَعْدُل‬Gatail-Aryail: Adaletli, mutlak adalet sahibi, her şeyi yerli yerine koyan, aşırılığa meyletmeyen, kâinatı bütün varlıklarıyla birlikte ölçü altına alıp dengeleyen; canlı cansız her şeye en güzel ve en uygun vaziyeti veren; her varlığa lâyık olduğu ölçüde varlığını devam ettirme hakkı vermekle sonsuz adaletini gösteren; emrine itaat edenleri mükâfatlandırırken, haddini aşanları dizginleyen ve hak ettikleri cezayı veren; haşrin büyük mahkemesinde ise mutlak adaletini en geniş ve en mükemmel tarzda gösteren, tam adâletli. Adalet, zulmün zıddıdır. Zulüm kelimesinde; incitme, can yakma mânası vardır. Zulmetmiyerek herkese hakkını vermek ve her şeyi akıl ve mantığa, hikmet ve maslahata uygun olarak yapmak da adalet demektir. Allah Teâlâ Âdil’dir. Zâlimleri sevmez. Zâlimlerle düşüp kalkanları ve hattâ sadece uzaktan onlara

imrenenleri ve sevenleri de sevmez. Haddi aşan haksızlık yapanlara karşı Zühre saatinde 140 kere meşgul olunur. Şems saatinde meşgul olsa talihinde kapalılıktan emin olur. Ve talihi güzel olur.Kötü ahlaktan kurtulup ahlakı hamide sahibi olur. Tansiyon dengesizliklerinde kolesterolde şeker hastalıklarında bu isim faydalıdır dengeler. Bu esmaya devam eden zulme uğramayacağı gibi zulumde etmez adalet sahibi olur. Bu esma bilindiği gibi Hz. Alinin (r.a) ismi azamlarından biridir cünnetül esma adlarındandır.Halkın başında yönetici olanların bu isimle meşgul olması gerekir ki adelet sahibi olsunlar. EL-HABÎR (812 (‫خِبيُر‬ َ ‫ َاْل‬Mahyail-Fehiryail-Asiyail: Her şeyin iç yüzünü, gizli tarafını bilen, her şeyden haberdar, göklerde ve yerde, görünen ve görünmeyen âlemlerde en gizli sırtardan, en saklı şeylerden haberdar olan, ilminin dışında hiçbir şey bulunma¬yan; her şeyin gizli-açık, küçük-büyük her halini bilen. En küçüğünden en büyüğüne kadar bütün eşya ve hâdiselerden Allah haberdardır. Onun haberi olmadan hiçbir hâdise cereyan etmez. Şems saatinde zikrine devam eden gizli sırlara muttali olur. Muhabbet için Şems saatinde erkek için meşgul olunur. bayan için kamer saatinde meşgul olunur kimin niyetine okunsa bu saatlere dikkat etsin zarar görmemesi için. Taleb ettiği bir şeyin mahiyetini öğrenmek için 818 kere Zühre saatinde meşgul olunur. İstihare ettiği şeyi rüyada görmek isteyen Mülk suresi 14 ayetini .”Ela ya’lemu men halak ve hüvel Latifül Habir

124 kere okuyup uykuya yatsa istihare ettiği şeyi kusursuz görür.

Hafıza, zeka ve unutkanlık rahatsızlıklarında bu isim zikredilse ve devam edilse hafıza ve zekası kuvvetlenir. Hadi Habir Mübin Allamul guyub esmalarını günlük 400 defa zikredenler ariflerin bilgilerine mazhar olurlar. EL-GAFÛR (1286 (‫ َاْلَغُفوُر‬Şekvail-Henyail: Çok bağışlayan, çok affedici, bütün günahları bağışlayan, sonsuz rahmetiyle dilediğinde küçük-büyük bütün günahları bağışlayan, mağfireti çok. Allah Teâlâ’nın mağfireti çoktur. Bir kulun kusuru ne kadar büyük ve çok olursa olsun onları örter, meydana çıkarıp da sâhibini rezîl etmez. Kusurları insanların gözünden gizlediği gibi, melekût âlemi sâkinlerinin gözünden de gizler. İnsanların görmediği bâzı şeyleri melekût (melekler ve ruhlar) âlemi sâkinleri görürler. Gafûr ism-i şerîfi, kusurların onların gözünden de gizlenmesini ifade eder. Şems saatinde meşgul olunsa Hak Tealanın affına mazhar olmaya sebeptir. Aynı şekilde esir ve hapis olanlar bu ismin zikrine devam etseler kurtulurlar.zühre saatinde meşgul olanların hallerine kimse vakıf olamaz. Bu ismin zikrine devam edenler düştükleri her türlü korku ve endişeden uzak olurlar. Amirlerinin sıkıntı vermesinden korkanlar bu ada sığınmalıdır. Bu esma Dili tutulan kişilere yazılıp suyu içirilse şifadır aynı şekilde ateşli hastalıklara da şifadır ağrı ve sızıları keser. Afüv Ğafur Gaffar isimleri büyük musibetlerde beraber anılırsa acıları dindirir. Kanser ve migren gibi rahatsızlıklarda Şafi esmasıyla beraber zikrine devam edilmesi şifadır.

EŞ-ŞEKÛR (526 (‫شُكوُر‬ ّ ‫ َال‬Gayail-Tavyail: Mükafatlandıran, az amele/iyiliğe çok sevap veren, kullarının bütün şükür ve sâlih amellerinden haberdar olan, şükredenlerin nimetlerini arttıran; en küçüğünü dahi zayi etmeksizin bütün iyiliklere bol bol sevaplar ihsan eden, kendi rızâsı için yapılan iyi işleri, daha ziyadesiyle karşılayan. Şükür, iyiliği, iyilikle karşılamak demektir. Şükür, Allah Teâlâ’ya karşı kulun yapması gereken bir vazifesidir. Şekûr ise, az tâat karşılığında çok büyük dereceler veren, sayılı günlerde yapılan amel karşılığında âhiret âleminde sonsuz nimetler lûtfeden demektir. Şems saatinde muradı için okunur. Zühre saatinde bayanlar ve zalimlerin zulmünden halas olmak için okunur. Şems saatinde devam eden kazalardan ve belalardan korunur. Izdırap ve gamdan halas olurlar. Bir bardak suya kırk bir defa “Yâ Şekûr” ism-i şerifi okunup birazı içilir, kalanı da yüze ve gözlere sürülürse gönül darlığı ve bunalma gibi hallerden kurtulur. Gözlerin nuru artar, iyi görmeleri sağlanır. Aynı zamanda bu işlemin yapılması rızkın bolluğuna, kalbin de ferahlamasına sebeb olur. Bu isme devam edenler Günden güne rızkları artar. Aileleriyle bereket içinde bir ömür sürerler. “Suphanallahi vebi habdihi suphanallahil azim”

duasına günde 100 defa devam edenler Şekur esmasını da ebcetsel

sayı değerince anarlarsa bütün sıkıntılar, yerini sevince bırakır. Her kim cumartesi günü on üç vav yazar ve yazma esnasında adet gözetmeksizin devamlı ya hakim ya şekur okur. Sonra, hacetinin gerçekleşmesi için mushafın arasına koyarsa hacet ve isteği gerçekleşir bu ismin zikrine devamlılık nimetleri artırıcı olduğu gibi bırakmak nimetlerin kesilmesine sebeptir. EL-ALÎ (110 (‫ َاْلَعِلي‬Kebrail-Atyail: Pek yüce, yüce, yüceltici, izzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, aşkın, zât, sıfat ve isimleriyle her türlü kusur ve noksandan uzak, mümkün ve düşünülebilecek ve tasavvur edilebilecek her türlü derece ve merte¬belerin üstünde olan, her hususta, herşeyden yüce olan. Yüksekliğin hakikî mânası şudur: a) Allah’tan daha üstün bir varlık düşünülmesi imkânsızdır. b) Bir benzeri veya ortağı veya yardımcısı yoktur. c) Şânına yaraşmayan her şeyden uzaktır. d) Kudrette, bilgide, hükümde, iradede ve diğer bütün kemâl sıfatlarında üstündür. Şu halde Alî, her şey kendisinin altında, emrinde ve hükmü altında olan zât demektir. Şems saatinde meşgul olsa ululardan olmaya sebeptir. Yüce mertebelere ulaşır kadri yüce olur. Lakin hiç terk etmemek lazımdır. Gurbette olan birinin Ali isminin zikrine devamı, izzet ve ikramla vatana dönmeye vesile olur. Tanınan bir şahsiyet olmak için müşteri saatinde meşgul olunur. Şems saatinde bu ismi zikre devam edenler her gittikleri mecliste itibar ve hürmet görürler. Ali adını Alim esmasıyla beraber zikretmek bilgi kapılarının açılmasına sebeptir. Birinin kulağına bir şey kaçtığında ya ali ya azim ya halim ya azim okunursa biznillahi teala dışarı çıkar Hayız veya nifas halinde bir kadının bu ismin zikrine Müteal ismiyle beraber devam etmesi, onun bu hallerde gelecek tehlikelerden emin olmasını sağlar. Cuma gecesi on dokuz tı harfi yazılır, aded gözetmeksizin uyuyana kadar ya A’li ya

kuddus zikrine devam edilirse, o gece rüyada Hz. Peygamberin (s.a.v) cemaliyle müşerref olunur. EL-MUKÎT (550 (‫ت‬ ُ ‫ َاْلُمِقي‬Melhayil-Kutyail: Rızıklandıran, besleyen, idare eden, bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren, bilip gücü yeten ve koruyan, her şeyi lâyıkıyla gözeten, iyiyi iyiliğinden, kötüyü de kötülüğünden derecesine göre hissedar eden; maddî ve manevî her türlü rızkı veren, her yaratılmışın azığını ve gıdasını tayin eden. Bu mânaya göre Mukît, Rezzak mânasınadır. Yalnız Mukît, Rezzâk’tan daha hususîdir. Rezzak, azık olanı da olmayanı da içine alır. Şems saatinde zikrine devam eden hasmına galebe eder. Bedenin sıhhat bulması için Zühre saatinde 550 defa zikrine devam edilir. Bir bardak suya 21 defa “Yâ Mukît” ism-i şerifi okunduktan sonra bu su çok ağlayan çocuğa içirilirse, çocuğun ağlaması kesilir. Ayrıca bu ismin zikrine devam edenler açlık hissi yaşamazlar özellikle oruç tutarken açlıktan sıkıntı yaşayanlar için iyidir. Her türlü beden rahatsızlıklarında bu isim şifa kaynağıdır. Bedensel olarak zayıf olanlar bu isimle kuvvet kazanırlar. Kıtlık zamanlarında bu ismin zikredilmesi uzun süre açlığa dayanmaya sebeptir. EL-CELÎL (73 (‫جِليُل‬ َ ‫ َاْل‬Azail-Cehtiyail: Şanı yüce, erişilmez, yüce kudreti ile her şeyi yoluna koyan, yücelik sıfatları bulunan, azamet sahibi, bütün celâl sıfatlarıyla sıfatlanmış olan; varlıkların türleri üzerinde icraat ve tecelliyatlarıyla rubûbiyetinin ihtişamını gösteren; birliğini ve yüce zâtına lâyık muhteşem sıfatlarını bildiren, celâdet, ululuk ve heybet sâhibi, celâl sıfatları ile muttasıf. Celâdet ve ululuk, Allah’a mahsustur. Onun zâtı da büyük, sıfatları da büyüktür. Fakat bu büyüklük, cisimlerdeki gibi hacim veya yaşlılık itibarı ile değildir. Zamanla ölçülmez, mekânlara sığmaz. Şems saatinde meşgul olunsa hevadan ve nefsin azgın isteklerinden kesilir.ve Letafet sahibi olur nice latif şeyler müşahede eder. İlahi tecelliyatın gizliliğine mazhar olur.Muhabbet için Zühre saatinde meşgul olunmalıdır. Her gün “Yâ Celîl” ism-i şerifini okuyanın değeri ve meziyetleri artar. Sözü dinlenir. Zalimlerin saldırısına maruz kalanlar bu ada devam ederlerse kısa sürede zalimler dize gelir, her biri bir felakete uğrar. Esmaya devam edenler tehlikeli yerlerden emniyet içinde geçerler İnsanlar, cinler ve Arslan gibi vahşi hayvanlar bile bu ismin zikriyle meşgul olandan korkarlar. Önemli istek ve hacetlerde Malikel mülk zül celali vel ikram şeklinde meşgul olmak hacetlerin kabulune sebeptir. EL-BÂİS (573(‫ث‬ ُ ‫ع‬ ِ ‫ َاْلَبا‬Legranail-Yahtıyail: Ölüleri dirilten, öldükten sonra dirilten ve şuur sahibi yaratıklarına peygamberler göndererek emir ve yasaklarını bildiren; sayısız insan, hayvan ve bitkileri hayat sahnesine çıkaran; haşirde bütün ölüleri tek bir emirle diriltip kabirlerinden çıkaran ve onları yüce huzurunda toplayan, ölüleri diriltip kabirlerinden kaldıran; gönüllerde saklı olanları meydana çıkaran. Şems saatinde meşgul olan Lütfi ilahiye mazhar olur ve her işte muvaffak olur. Başarı sağlar. Kapalı olan işleri açılır ve düzene girer. Gönlün nurlanması iç sıkıntı ve kasavetten kurtulmak için kamer saatinde

zikrine devam edilir. Bu esma kalp, damar rahatsızlıkları, saç dökülmesi, akıl ve beden kuvveti ve tıbben çare olmayan hastalıklara şifadır. Hastalıklarda uygun esmalarla beraber zikredileceği, mesela tıbben çare olmayan hastalıkta Ya Şafi Ya Bais gibi Hacetlerinde Fettah ismiyle beraber zikredilse hacetleri reva olur. EL-HAY (18 (‫ي‬ ّ‫ح‬ َ ‫َاْل‬Rabail-Cehyail-Hahtiyail: Diri, daimî, ezelî ve ebedî olup ölme ve yok olma gibi arızalardan uzak bulunan; kâinattaki bütün hayat izleri ve canlı fertler üzerinde taklit edilmez mühürleri bulunan. Hayy, diri demektir, bunun zıddına meyyit denir ki, ölü mânasına gelir. Allah Teâlâ ölmez, daima hâzır ve nâzırdır. Yaşayan mahlûkatın hayatını veren de O’dur. O olmasaydı hayattan eser olmazdı. O daima fenâdan, zevalden, hatâdan münezzehtir. Şems saatinde bu esmanın zikrine 324 defa devam etse kalbi nurlanır ve kalbinde tasarruf hasıl olmaya başlar. Şems saatinde 518 defa hasta üzerine okunsa şifaya kavuşur. Esir ve hapistekiler okusa kurtulurlar. Uzun ve bereketli bir ömre sahip olur. Ayetel-Kürside geçtiği gibi bu ismi Kayyum ismiyle beraber Allahu la İlahe illahuvel Hayyul Kayyum zikretmek her türlü hayrı celb eder ilahi nur ve feyzi ihsan eder. Her türlü hacetlerin icabetine sebeptir. Bu isimlerin rivayetlerde ismi azam olduğu bildirilir. Hay ismi idrisin (a.s) ismi azamıdır. İsmi İdris olanlara bu esmanın ayrıca faydası vardır.Rivayetlere göre Efendimizin (s.a.v) de bu isimlerle çok dua ettiği bilinir özellikle Bedir savaşı günü secde de bu isimlerle dua etmiştir. Bu isim özellikle göz ağrıları hastalıklarıyla beraber diğer bütün hastalıklara şifadır. Yalnız ciddi rahatsızlıklarda en az 7 gün hastanın üzerine okunur. EL-KÂDİR (305 (‫ َاْلَقاِدُر‬Cebiryail- : Kudretli, her şeye gücü yeten, kendisine hiçbir şey ağır gelmeyen; zâtından ayrılmaz ve ezelî olan kudretine acizlik asla bulaşmayan, Allah Teâlâ, kudretine bir ayna olmak üzere kâinatı yaratmıştır. Şems saatinde zikrine devam edenler Ticarette işleri açılır. Yolculuklarda kuvvet ve fayda bulur. Güçsüzlerin bu sime devamları güç kuvvet sahibi olmalarına sebeptir. Düşmanlarına galebe etmek isteyenler bu isimle meşgul olurlarsa onları alt ederler. Bu ismi sancılı hastalıklarda yazıp bal ile silip ve üzerine sayısı kadar zikredip hastaya içirilse şifadır. Kayıp olan hakkında bilgi edinemeyenler bu isimle hakka tevessül etseler kayıpları ifşa olur. Her abdest aldığında bu ismi zikreden düşmanlarının şerrinden emin olur. Bu ismin Melik Kadir Muktedir isimleriyle beraber zikrine devam izzet heybet ve Düşmanlarına karşı kalibiyyet verir. EL-MUKTEDİR (744(‫َاْلُمْقَتِدُر‬Hakyail: Herşeye gücü yeten, kudretli, sonsuz ve sınırsız kudretine bütün varlıkları itirazsız itaat ettiren, kuvvet ve kudret sâhipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden. Allah Teâlâ her şeye karşı mutlak ve ekmel surette Kâdirdir. Her şeye kâdir olduğu içindir ki, dilediği şeyi yaratır ve isterse onda dilediği kadar kuvvet ve kudret de yaratır. Şems saatinde devam eden kimse her işinde başarılı ve düşmanlarına galip gelir. Muktedir isminin zikrine devam etmek, büyük makamlara ulaşmak, düşmanın yenilgisi ve makamından azli için mücerrebdir. Günde 100 defa “Yâ

Muktedir” ism-i şerifini okuyan, unutkanlıktan ve aciz olmaktan kurtulur; bedeni ve aklı kuvvetli olur. Sanat erbabının bu isimle meşgul olması onlar için çok faydalıdır. Kemik ve Eklem rahatsızlıklarının genelinde kadir Muktedir Kaviy isimleri faydalıdır. EL-EVVEL (37 (‫ َاَْلّوُل‬Tahtyail: İlk, ezeli, varlığının başlangıcı olmayan, başlangıcı olmadığı gibi, bütün varlıkların başlangıcı da Onun ilim ve kudretine bağlı olan; her şeyin ilk hali ve aslı Onun ezelî ilminin düsturlarıyla tanzim edilen, her varlıktan mukaddem olan. Allah Teâlâ bütün varlıklar üzerine mukaddem olup kendi varlığının evveli yoktur. Kendisi için asla başlangıç tasavvur olunamaz. Merih saatinde zikrine devam edenler her işte başarılı olurlar. Aynı şekilde bir iş yapmadan önce bu ismi zikredip işini yapsa başarılı olur. Eğer bir kimsenin kaybı olsa, Cuma gecesinden başlayıp kırk gece her gece bin defa bu ismi zikrederse kayıbı geri gelir. Eğer başka bir haceti dahi olsa gerçekleşir. Çocuk talebi için de mücerrebdir. 4 Cuma üst üstte her Cuma bin defa zikretmek üzere bu uygulamayı yapsa biiznillah çocuk sahibi olur.Aynı şekilde hamilenin düşük yapmaması için Evvel ismini Mübdi ismiyle beraber zikretse veya elini karnına koyup zikretse çocuğa bir zarar gelmez. Yâ Evvel Yâ Âhir Yâ Zahir Yâ Bâtın esmasını günde 41 defa okuyan Hızır (a.s.) ‘a rastlar. EL-VÂLÎ (47(‫َاْلَواِلي‬Beğgamzail: Yöneten, sahip, kâinata hâkim olup onu yöneten, her şeyin dizginini elinde tutan; varlıkları idare, hâkimiyet ve tasarrufu altında bulunduran, mahlûkatın işlerini yoluna koyan, bu muazzam kâinatı ve her an olan biten hâdisatı tek başına tedbir ve idare eden. Allah Teâlâ bütün varlığı idare eden, biricik ve en büyük vâlidir. Diğer vâliler ve hükümdarların idaresi, O’nun izni ve müsaadesi iledir. Ve onların velâyet ve idaresi, son derece noksandır. Allah’ın velâyet ve tedbiri ise sınırsız, gerçek ve hakikîdir. Her şey emri ve iradesi altındadır. Her şeyi bilir. Ondan habersiz mülkünde hiç bir şey cereyan etmez. Âdile mükâfatını, zâlime cezasını eksiksiz verir. Sebepler, O’nun icraat ve idaresinde yardımcı değil, sadece izzet ve haşmetini gösteren birer perdedirler. Hakikî tesir, O’nun kudretindendir.Şems saatinde zikrine devam edeni herkes sever hatta düşmanları dahi dost olur. Cuma günü 1000 defa “Yâ Vâlî” ism-i şerifini okuyarak dua edenin duası kabul olur, işleri kolaylaşır. 47 defa “Yâ Vâlî” ism-i şerifini okuyan her türlü afetten kurtulur. Tarikat yolunda sülük edenler bu simi çok anmalıdır. Her hangi bir makamı isteyenler bu isimle meşgul olup istedikleri şeyi belirtmelidirler ayın 14-15-16 günlerinde yapılırsa mücerreptir.Bedeni yorgunluklarda tembelliklerde bu ismi Ya Vali Ya Müteali ismiyle beraber zikredenler yorgunluktan kurtulur uyuşuklukları gider. EL-AFÜV (156 (‫َاْلَعُفّو‬Ğazyedail-Temzail: Affeden, affedici, bağışlayan, hiçbir sorumluluk kalmayacak şekilde günahları affeden, günahları silen, çok affeden ve affetmeyi seven, affı çok. Allah Teâlâ, günahları silen, onları hiç yokmuş gibi kabûl edendir. Bu mânaya göre bu isim, Gafûr ismine yakındır. Ancak arada şu fark vardır: Gufran: Günahları örtüvermek demektir. Afv ise, günahları kökünden kazımaktır. Günahları kökünden

kazımak, o şeyi örtmekten daha iyidir.Şems saatinde devamlı zikreden şahıs geçici heveslerden kurtulup daima letafet üzere olur. Zalimlerin zulmünden korunmak için bu isim daima zikredilirse korunmuş olur.büyük üzüntülere düçar olanlar Afüv Gaffar Gafur esmalarını birlikte zikrederlerse üzüntülerinden kurtulurlar. Kötü hasletleri olanlar günlük Afüv ismine 100 kere devam etseler bu kötü isteklerden ve şeytanın vesveselerinden korunmuş olurlar. ZÜ’L-CELÂLİ VE’L-İKRÂM (1100(‫لِل واِْلْكَراِم‬ َ‫ج‬ َ ‫ ُذو اْل‬Tafyail-Merhyail: Şan ve şeref sahibi, ululuk ve ikram sahibi, azamet ve kerem sahibi, sonsuz büyüklük, azamet ve yüceliğiyle beraber, canlı mahlukâtına ihsan ve ikramlarıyla iltifat eden, hem büyüklük sâhibi, hem fazl-ı kerem sahibi. Celâl; büyüklük, ululuk manasınadır. Büyüklük alâmeti olan ne kadar kemâlât varsa hepsi Allah’a mahsustur. Mahlûkattaki kemâlât, O’nun kemâlinin zayıf bir gölgesi ve işaretidir. Allah Teâlâ aynı zamanda büyük bir fazl-ı kerem sâhibidir de. Mahlûkat üzerine akıp taşmakta olan sayıya gelmez, sınır kabûl etmez nimetler hep O’nun ihsanı ve ikrâmıdır. O nimetlerin zerresinde olsun hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu isimler, içerik itibariyle incelendiği zaman kiminin Allah’ın zâtıyla, kiminin kemal sıfatlarıyla, kiminin fiilleriyle, kiminin tevhid ve tenzihle ve kiminin de kâinatın idaresiyle ilgili isimler olduğu görülür. Tümünün bir arada değerlendirilmesiyle ortaya çıkan kompozisyon şudur: Allah Teâlâ kemal sıfatları ile nitelenen, her türlü noksanlıktan münezzeh, varlıklar üzerinde etkin biridir. Allah Teâlâ hakkında doğru bir anlayışa ulaşabilmek için, bu isimlerin tümünü bir arada düşünmek gerekir. Şems saatinde zikrine devam eden şeref izzet saadet bulur. İnsanlar ve cinler hürmet ederler korkarlar. Yâ Zü’l Celâli ve’l İkram” ism-i şerifini günde 100 defa okuyan, keramet sahibi olur ve halk arasında ikram,

iltifat ve hürmet görür.Rivayetlerde “Yâ Zü’l Celâli ve’l

İkram” isminin de ismi azamdan olduğu bildirilir. Her türlü korku endişe taşıyanlar bu isimleri zikrederlerse korkularından ve korktuklarından emin olurlar. EL-GANÎ (1060(‫ َاْلَغِني‬Hatyail: Hiçbir kimseye ve hiçbir şeye muhtaç olmayan, kendi dışındaki her şey O’na muhtaç, sonsuz zengin olan; hiçbir cihetle kâinata ve mevcudata ihtiya¬cı bulunmayan, çok zengin ve her şeyden müstağnî. Gani, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herşey yanında mevcud bulunduğu için hiçbir şekilde başkasına müracaat mecburiyetinde kalmayan zât demektir. Şems saatinde zikrine devam eden mal mülk sahibi ali mertebelere ulaşır. Rızık darlıklarında bu simi diğer Rezzak Muksit gibi isimlerle zikretmek rızkın genişlemesine bereketlenmesine sebeptir.Zenginlik için bu isim cumartesi sabahları sayısı kadar zikredilse maksad hasıl olur.Aynı şekilde bir beladan veya hastalıklan kurtulmak niyeti ile sayısı kadar okusa kursulur.Hacetlerde namaz kılınıp peşininden bin defa Ya Gani Ya Galib şeklinde zikretse ve haktan hacetini dilese reva olur. Cimrilik hasislik gibi hasletleri olanlar bu ismi Şekur ismiyle beraber zikrederlerse cimrilikleri cömertliğe dönüşür.

EL-MÂNİ’ (161 (‫َاْلَماِنُع‬Finyail: Engel olan, istediği şeylere engel olan, dilemediği şeyin gerçekleşmesine müsaade etmeyen, kötü şeylere engel olan, varlıkları hadlerini aşmaktan ve saltanatına ortaklıktan men eden; zararlı ve tehlikeli sebepleri izni dışında yaratıklarına zarar vermekten alıkoyan; dilediğinden dilediği şeyi esirgeyen, bir şeyin meydana gelmesine müsâade etmeyen. İyi ve kötü pek çok arzularımız vardır ki biri bitmeden biri ortaya çıkar. Yaşadığımız müddetçe bunlar ne biter, ne de tükenir. Biz de bu arzularımızı elde etmek için çalışır dururuz. Her arzumuz bir takım sebeplere, sebepler de Mâni’ (mani olan) ve Mu’tî (veren) olan Allah’ın emrine bağlıdır. Allah Teâlâ isteyenlerin isteklerini, dilerse verir; o zaman isteyenin tuttuğu sebepler çabucak meydana gelir. Mu’tî ism-i şerîfinin mânası budur. Allah Teâlâ bazı isteklere de müsaade etmez. O zaman isteyenin yapıştığı sebepler kısır kalır, ne kadar çabalanırsa çabalansın netice vermez. Bu da Mâni’ ism-i şerîfinin tecellîsidir. Kullarının başına gelecek felâket ve musibetleri önlemek, geri çevirmek de yine Mâni’ ism-i şerîfinin tecelliyatındandır. Şems saatinde zikrine devam eden her zaman ve her yerde kaza ve belalardan mahfuz olur. Düşmanları olanlar onların şerrinden korunmak için bu adı çok ansınlar. Aralarında soğukluk bulunan, dargın olan eşlerden biri yattığında içinden “Yâ Mâni” ism-i şerifini okumaya devam ederse araları iyi olur. Bu ismi Kanser ve salgın yayılabilen hastalıklarda zikredilirse şifadır. Beyin urlarına rahim kilslerine de aynı şekilde şifadır. Vucut yaralarında da şifa ayetleriyle beraber bu isim bir miktar suya zikredilip suyu hasta hem içse hemde biraz şişlerin yaraların olduğu yere sürse şifadır. EL-HÂDİ (20(‫ي‬ ّ ‫ َاْلَهاِد‬Şe’atail: Yol gösteren, lâyık gördüğü kullarını hidâyete erdiren, hidayeti yaratan, istediği kulunu hayırlı ve kârlı yollara muvaffak kılan, muradına erdiren, her yarattığına neye ihtiyacı varsa, ne yapması gerekiyorsa onu öğreten, murada erdiren, her bir varlığı tam bir hikmetle yaratılış gayesine doğru ileten; dünyevî ve uhrevî her konuda bütün zarar ve menfaatleri gösterip doğru yola sevk eden. Hidâyet; Allah Teâlâ’nın lütuf ve keremiyle kullarına, sonu hayır ve saadet olacak isteklerin yollarını göstermesi veya o yola götürüp muradına erdirmesi demektir. Sadece hayır yolunu ve sebeblerini göstermeye irşâd; neticeye erinceye kadar o yolda yürütmeye de tevfîk denir. Hidâyetin karşılığı dalâlettir. Dalâlet, doğru yoldan bile bile veya gaflete kapılarak sapmak demektir. Hidâyetin neticesi îman, dalâletin neticesi îmansızlık ve küfürdür. Şems saatinde zikrine devam eden delaletten şaşırmışlıktan kurtulur. Hidayet nurları kalbine akar. Zahiri ve Batini lütüflara kavuşur.Doğru yolda olmayan günahkarların iyi kul olmaları için bu ismi onların yerine başkaları da onların niyetine zikredip hacetini haktan isterse müstecabtır. Devlet büyüklerinin bu ismi fazlaca anmaları halkı onlara bağlamasına sebeptir. Yolunu kaybetmiş bulamayanlarda bu ismi zikrederlerse bulurlar. EL-BÂKİ (113 (‫ َاْلَباِقي‬Tuğyail-Atyail : Kalıcı olan, hep kalan, varlığını sonu olmayan, varlığı sürekli olan, zât, sıfat ve isimleriyle dâimi olan; her türlü yokluk ve fânilikten münezzeh

bulunan; kendisine ölüm arız olmayan. Bu ism-i şerîf “varlığın devamını” bildiren bir kelimedir. Varlığın devamı, önü ve sonu olmamakladır. Önü olmamak mülâhazasıyla Allah Teâlâ’ya Kadîm, sonu olmamak mülahazasıyla Bâkî denir. Bu mânalara yakın Ezelî ve Ebedî ism-i şerifleri de vardır. Allah Teâlâ’nın varlığı, devam bakımından zaman mefhumu içine girmez. Çünkü zaman denilen şey, kâinatın yaratılmış olduğu andan itibaren sonsuzluğa doğru akışının derecelerini gösteren bir mefhumdur. Şu halde, zaman yaratılmışlarla başlamıştır ve onlarla bitecektir. Kâinat yokken zaman da yoktu, fakat Allah Teâlâ vardı. Kâinat biter, zaman da biter, fakat Allah Bâki’dir. şems saatinde zikrine devam edenin batınında hicap perdeleri kalkar. Hal üzere baki kalır. Dünyanın faniliğini nefsin geçiciliğini hakkın bakiliğini tam bir idrak halinde anlar masivayı terk eder. Tariki Nakşi yolunda Hatme-i Haceganlar da bu isim okunur. Yâ Bakî” ism-i şerifini 1000 defa okuyan, her türlü endişe ve tasadan kurtulur, düşmana mağlup olmaz. Korku anında 100 defa “Yâ Bakî” ism-i şerifinin okunması insanı korktuğundan emin kılar. Bu ismin zikrine devam ömrü uzatır, işleri sağlamlaştırır, evlad ve mülkün kalıcılığını sağlar. Bir kimse günde yüz kere bu ismin zikrine devam eder, Cuma geceleri de bin defa okursa duaları kabul olup geri çevrilmez. Malının eşyalarının hububatın üzerine bu isim okunursa mal teleften korunur. ER-REŞÎD (514 (‫شيُد‬ ِ ‫َالّر‬Sertyail: Yol gösteren, bütün işleri isabetli ve hedefine ulaştıran, irşad edici, hiç kimseye danışma ihtiyacı duymadan, bizzat, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan en güzel şekilde ayırıp kullarına da bunu gösteren; kâinatı bütün varlıklarıyla istikâmet üzere hikmetle, en kısa ve en kolay yola sevk eden, bütün işleri ezelî takdîrine göre yürütüp, bir nizam ve hikmet üzere âkıbetine ulaştıran; her şeyi yerli yerine koyan, en doğru şekilde nizama sokan. Reşîd isminde iki mâna vardır: a) Doğru ve selâmet yolu gösteren. Bu mânada Hâdî ismiyle eş mânaya gelir. b) Hiçbir işi boş ve faydasız olmayan, hiçbir tedbirinde yanılmayan, hiçbir takdirinde hikmetsizlik bulunmayan zât mânasındadır. Şems saatinde zikrine devam eden kimse dünya ve ahrette yüce mertebelere ulaşır. Bu zikrin bereketinden kişi feraset erbabından ehli nazardan olur yani insanları sadece bakışlarıyla zahiri ve batını hastalıklarına şifa olur onları irşad eder.Yatsı namazından sonra 100 defa “Yâ Reşîd” ismi şerifini okuyanın ibadetleri kabul olunur.Hal ve hareketleri kusurlu olanlar Sakar olanlar günde 1000 defa “Yâ Reşîd” ism-i şerifini okumaya devam ederlerse tedbirde hata etmez hale gelir, kendilerine çeki düzen verirler düzelirler. Bu isim hakkında Hasan-ı Basri ve Muhyiddin-i Arabi hazretleri de ismi azam demişlerdir. Ayrıca; Caferi Sadık, Şeyh Şibli, Hacı Bayram-ı Veli ve Mecdeddin-i Aksarayi kaddasAllahu sırrahu hazaratlarının da zikridir. İki cihan saadetine erişmek için; yegane ilaçtır. Belki de; hayat iksiridir ES-SABÛR (298(‫صُبوُر‬ ّ ‫ َال‬Hehyail: Çok sabırlı, bütün âsilere lâyık oldukları cezayı vermeye her an gücü yettiği halde onları cezalandırmada acele etmeyen; sabırsızlıkla henüz zamanı gelmeyen bir işi yapmaya tevessül etmeyen ve bütün sabırlıların sabrı onun

yardım ve rahmetiyle var olan. Allah, bir işi, vakti gelmeden yapmak için acele etmez. Yapacağı işlere muayyen bir zaman koyar ve onları koyduğu kanunlara göre -zamanı gelince- icra eder. Önceden çizdiği zamandan, -bir tembelin yaptığı gibi- geciktirmez. Ve keza -bir acelecinin yaptığı gibi- zamanı gelmeden yapmağa kalkmaz. Bilakis her şeyi, hangi zamanda yapılmasını takdir buyurmuş ise, o zaman yapar. Şems saatinde zikrine devam eden dünya ve ahrette yücelir. Kalp göğüs iç daralması yaşayanlar bu ismi zikirle rahatlar.kötü sözler sahibi olan düzelir kötü ahval kendinden gider başkasının yerine niyetlenip de okunabilir. Güneş doğmadan önce 100 defa “Yâ Sabûr” ismi şerifini okuyan, belâ ve musibetler anında sabır ve metanetli olur. kendisine ibadetlerin en kıymetlilerini yapmak nasip olur. Hastaya 33 defa şifa niyetine okunan “Yâ Sabûr” ism-i şerifi şifaya sebebdir.Şiddetli sancılı hastalıklarda ya Sabur Ya Cemil ismi beraber zikredilirse sancı kesilir. Pazar Gününün Cin Padişahı Pazar günü, Ebu Abdullah Müzhib’dir. Tacı vardır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi beyazdır buna bağlı cin liltahtildir. bunlar rugyail adlı meleğe bağlıdır. İnsanlara sıkıntı veren Cinnisi ismi Haksah ibni Teymuz dur . Bu Cin taifesinin mekanı sarp dağlar ve büyük ağaç dipleridir. Bu burca mensup olana sıtma gibi tasallut eder. Hastanın karnı ve kasığı şişer. Bazen hastanın iki omuzunun arasına oturur. O an hastanın ellerinden ayaklarına doğru bir ağrı girer. Bu ağrı sanki bir et parçası olana kadar devam eder. Bu durum hastada uzun süre kalır ve çeşitli hastalıklar meydana gelir. Seretan (Yengeç) burcu: Pazartesi Bu burcun tabiatı nemli soguk olup, anasırı Su ve gezegeni Kamer (Ay) dir. Yengeç burcunun cinsiyeti disi, madeni gümüs, günü Pazartesi, gecesi Cuma ve buhuru Misktir. Günün Harfi Cim Rengi beyaz, Esması Cebbar, Ulvi Cebrail Ardi Mürre.Dost burcu Boga, düsman burcu Hamel’dir. Tabiatı itibariyle düsmanı dört unsurdan biri olan Atestir. Bu burcun genel hastalıkları: Göğüs kafesi, memeler ve mide en hassas bölgeleridir. Gastrit, ülser, 12 parmak bağırsağı, pankreas, bağırsak iltihapları görülebilir. Hazımsızlık sorunları olur. İleri yaşlarda kilo sorunları yaşanabilir. Duygulardaki ani değişikler, duygusal hassasiyet mideyi etkiler. Üşütme gaza neden olur. Hava değişikliklerinden çabuk etkilenirler. Lodos, aşırı baş ağrısı yapar. Süt bezleri iyi çalışır. Memelerle ilgili rahatsızlıklar, kadın üreme sistemi bozuklukları görülebilir. Güneş ışınlarına karşı hassasiyet vardır. Vücut enerjisini yitirir, yorgunluk olur. Oğlak burcundan gelen zıt etki ile iskelet sistemi, dizler ve deri hassasiyeti olur. Yengeçlerin bünyeleri kuvvetli değildir. Acı, ağrı, rahatsızlıklara dayanıksız olur, hastalığını çok büyütür, endişe ve evham yüzünden ufak bir şeyi abartabilirler.

Bu Burcun Esmaları EL-MU’MİN (136 (‫ن‬ ُ ‫ َاْلُمْؤِم‬Gadzail-Hekyail: Güven veren, inananları güvenlikte kılan, vaadine güvenilen, muhafaza ve himayesiyle her korkuyu gideren, her tehlike ve felâketten kurtuluş ve güven veren, gönüllerde iman ışığı yakan; kendine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlandıran. Allah Teâlâ, kalblere iman ve hidayet bağışlayarak oralardan şübhe ve tereddüdleri kaldırmıştır. Kendine sığınanlara aman verip korumuş, emniyetle rahatlandırmıştır. Zühre saatinde bu ismin zikrine devam edenin kalbi nurla dolar dünyevi ve uhrevi hacetleri reva olur.hasımlarına karşı galip gelir. Gıybet edenlerin gıybetinden mahfuz olur. Her türlü hastalığa okunduğunda faydası vardır özellikle her türlü göğüs hastalıklarına daha etkilidir.Kamer saatinde bu isimle meşgul olanlar şeytanın şerlerinden mahfuz olurlar. Aynı şekilde malı ve canı ve dili yalandan korunur. Her gün bin defa okuyan bulaşıcı hastalıklardan emin olur. Vesvese evham gibi durumlarda bu adı yazıp su ile sildikten sonra içenin evhamı kaybolur. EL-MUSAVVİR (336 (‫صّوُر‬ َ ‫ َاْلُم‬Seydail-Sakyail: Şekil veren, her şeye şekil ve özellik veren, her bir yaratığa titizlik ve maharetle sanatlı bir şekilde farklı suretler giydirerek sanatının güzellik ve mükemmellikleri gösteren. Allah Teâlâ herşeye bir suret, bir özellik vermiştir. Herşeyin kendisine göre şekli, dıştan görünüşü vardır ki, başkalarına benzemez. Mesela: İnsanlar arasında tamamiyle birbirinin aynı iki insan yoktur. Bundan daha garibi, parmak uçlarındaki çizgilerdir. Bu çizgiler, insanların sayısı kadar değişiktir ve hiçbiri ötekine uymaz. Şu halde insanın hiç taklit olunamayacak imzası, bastığı parmak izidir. İşte bunlar, Allah Teâlâ’nın Musavvir isminin tecellileridir. Kamer saatinde bu ismin zikrine devam edenler bir çok sırlara rüyalarında vakıf olurlar ve yine istedikleri şahsın rüyasına bu ismi zikirle girebilirler. Çocuğu olmayan bir ailede Kadın: Yedi gün oruç tutup her iftar anında yirmi bir defa “Ya Musavvir” ism-i şerifini okur Erkek ise; Üç gün oruç tutarak “Ya Musavvir” ismi şerifini yirmi bir defa bir bardak suya okur ve onunla iftar ederler. Bu günler içerisinde dua edip bir arada olurlarsa Allah’ın izni ile bir evlada kavuşurlar. Bir hatırlatma alimlerin bu isimle ve ne için okunması gerektiği ve adetleri ihlal etmeyin bu isim alem-i berzah ve Misal alemiyle bire bir alakalı olduğundan Bir Mürşidin izni olmadan çok fazla bu isimle meşgul olmayın Alimlerin belirttiği ihtiyaçlarda ve adetlerde meşgul olun ki bu esmanın bereketi olarak Alemi Berzah ve mana kapıları açılırsa sapıtmayın çünkü bu ismin o alemin kapılarını açıcı bir özelliği var. Çocuğu devamlı düşük olan hamile kadınlar bu Esmayı Hac suresi 5 ayetinde ki bu verdiğim yerle beraber okurlarsa inşallah bir daha düşük yapmazlar. Bismillahirrahmanirrahim ve nukirru fil erhami ma neşau ila ecelim musemmen summe nuhricukum tiflen: Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz. (Hac 5)

EL-VÂSİ’ (137(‫سُع‬ ِ ‫ َاْلَوا‬Takdihail-Talhiyail: Bol veren, evreni kucaklayan, ilmi ve merhameti geniş olup her şeyi kuşatan, kudret, rahmet, bağışlama, iş ve fiilleri, tecellî ve tasarrufları, sıfat ve isimleri, bütün varlıkları içine alacak kadar geniş olan. Kullarına bol bol nimetler veren. Allah’ın ilmi, rahmeti, kudreti, afv ve mağfireti geniştir ve her şeyi kaplamıştır. Allah’ın ilminden hiçbir şey gizlenemez, ikram ve ihsanına bir nihayet yoktur. Zuhalde zikrine meşgul olsa gam ve kederden kurtulur istediğine nail olur. Aynı şekilde kamer saatinde meşgul olanında kalbi genişler keder ve sıkıntıdan kurtulur. Rızkında bolluk olur. Haset ve kin gibi kötü hasletleri olanlara faydalıdır. Bu ismin de iç sıkıntısı kalp çarpıntısı göğüs darlıkları ve göğüs hastalıklarına faydası vardır ama en fazla karaciğer akciğer ve dalak rahatsızlıklarında faydalıdır. Zor ve meşekkatli işlerde çalışanlar bu ismi zikrederlerse her işleri kolaylaşmaya başlar. İşleri iyi olmayanlar evinde meşakkat ve rızık darlığı olanlarda bu ismi zikir edelerse hak teala genişlik ihsan eder. İlminin keşfinin ahlakının çoğalması genişlemesini isteyenler Arşı taşıyan meleklerin duası ile beraber bu ismi zikrederlerse bunlara kavuşurlar okunacak ayet: Esteizu billah rabbena vesi’te kulle şey’ir rahmetev ve ilmen: Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır (Mümin 7) EL-VEDÛD (20(‫ َاْلَوُدوُد‬Cegail-Hehyail: Çok seven ve sevilen, müminleri seven, iyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren, cemâlini, isimlerini ve bunların tecellîleri olan mahlukâtının güzelliklerini çok seven; rahmetinin güzel meyveleriyle söz ve fiilleriyle kendini yaratıklarına sevdiren, sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya biricik lâyık olan. Vedûd’un, seven ve sevilen olmak üzere iki manası vardır. Allah Teâlâ, kullarını çok sever, onları lütuf ve ihsanına garkeder. Sevilmeye lâyık ve müstehak olan da ancak O’dur.Kamer saatinde bayanları teshir için okunur. Okunan şahsın üzerine teshir olur . kalbi okuyana sevgiyle dolar. Kamer saatinde bu ismin zikrine devam edenlerin kalplerinden masiva silinir. Muhabbetullah hasıl olmaya başlar çalışan aslında bunun için çalışmalı bu isim Mevlana Hazretlerinin (k.s) Baskın esmasıdır. Her kim ağzını zevcesinin ağzına dayayıp yirmi defa bu ismi zikreder, sonra dilini onun ağzının içine sokarsa uzak durmaya bir an bile dayanamayacak büyük bir sevgiyle onu sever. Üzerine 1000 defa “Yâ Vedûd” ism-i şerifi okunan tatlı bir yiyeceği yiyen eşler arasında muhabbet ve sevgi daha da artar. Sabah evden çıkmadan önce, 21 defa “Yâ Vedûd, Yâ Rahim” ism-i şeriflerini okuyan kimse, o gün insanlardan sevgi ve merhamet görür. EL-BÂTIN (62(‫ن‬ ُ‫ط‬ ِ ‫َاْلَبا‬Ahityail: Gizli, zât ve mahiyeti gizli olan, zâtının görülmesi ve mahiyetinin bilinmesi açısından duyuların ve aklın idrakinden gizli olan, duyu organları ile idrâk edilemeyen, her şeyin gerçek yüzüne vâkıf olan; her şeyin iç yüzüne şahitlik eden; zuhurunun şiddetinden [Mûsâ tayin ettiğimiz vakitte gelip de Rabbi ona hitab edince: “Ya Rabbî! Göster bana Zatını, bakayım Sana!” dedi. Allah Teâla şöyle cevap verdi: “Sen Beni göremezsin. Ama şimdi şu dağa bak, eğer yerinde durursa sen de Beni görürsün!”.

Derken Rabbi dağa tecelli eder etmez onu un ufak ediverdi. Mûsâ da düşüp bayıldı. Kendine gelince dedi ki: “Sübhansın ya Rabbî. Her noksanlıktan münezzeh olduğun gibi, (dünyada Seni görmemizden de münezzehsin). Bu talebimden ötürü tövbe ettim. Ben ümmetim içinde Seni görmeden iman edenlerin ilkiyim!” (Araf 7/143)], sınırsız büyüklü¬ğünden ve zıddının olmayışından dolayı mahlukâtın gözünden gizlenen, ancak eserleriyle varlığını gösteren. Allah Teâlâ’nın varlığı hem âşikardır, hem gizlidir. Âşikârdır, çünkü varlığını bildiren delil ve nişanları gözsüzler bile görmüş ve bu hakikatler hakikatı yüce varlığa, eşyanın umumî şehadetini sağırlar bile işitmiştir. Gizlidir. Çünkü biz Onu künhüyle bilemeyiz. Amma varlığını kat’î surette biliriz. Kamer saatinde zikrine devam edenin kalbi nurlanır kederleri dağılır Bu ismi Ya Zahir Ya Batın şeklinde zikredenler fena düşünceler den halas olurlar sırlara müttali olurlar. Bu isimi el-evvelu el-

ahiru el-zahiru el-batınu esmalarıyla zikrederse insanların gizledikleri bütün sırlar, o kimseye keşf olur. Her varlığın batınını ve zahirini görür ve bilir. Eşyanın havassı, zahiri ve batıni ilimler ona malum olur. Bu ismin kalbi hastalıklar yanı sıra mide bağırsak rahatsızlıklarına da faydası vardır.Allahu Alem bissavab. Pazartesi Günün Cin Padişahı Pazartesi günü. Abdullah el-Hiyem ibni Ehlim Mürre’dir (Müreh). Tacı vardır. Çadırı yündendir ve yardımcılarının giyimi beyazdır. Müslüman olup adını Yusuf olarak değiştirmiştir. Mekanı Mardin’in Musaybin ilçesi olup oranın sakini ve kralıdır. 150 cm boyunda olup elleri, olduğundan daha uzun bir görüntüye sahiptir. İki hizmetkârı da kendisine benzer. Şimşek hızına sahiptir. Bu cin, Hz.Muhammed’in s.a.v elleri arasında bu dini kabul eden cin padişahıdır. Aynı zamanda Cin suresinin hadimidir. Buna bağlı cinin ismide mehtahtildir. Bunlar Cebrail a s bağlıdır. insanlara sıkıntı veren Cinnisi ismi Meymun ibni Zenki dir. Bu Cin taifesinin mekanı boş evler, harap yerler ve kabirlerdir. Bu burcun Cinnisi Kiliselerde İncil okur. Kuş gibi uçarak her yerde hazır olur. Bu burç sahibinin üzerine uçarak konar ve sıtma gibi tasallut eder. Hasta nın bütün bedeni kesik kesik olur. Yüzünün rengi gider. Hasta geceleri uyku uyuyamaz ve korkarak sabahlar. Gündüzleri ise ağrı ve sızılardan rahat edemez. Akrep ve Hamel(Koç) Burcu: Salı Akreb (Akrep) burcu: Bu burcun tabiatı nemli soğuk olup, anasırı Su ve gezegeni Merih (Mars) tir. Akrep burcunun cinsiyeti disi, madeni demir, günü Salı, gecesi Cumartesi ve buhuru Sandal’dır. Günün harfi Şin, Esması Şekur,Rengi Kırmızı, Ulvi Semsamail Ardi Ahmer Tabiatı itibariyle düsmanı Ates’tir.

Hamel (Koç) burcu: Bu burcun tabiatı kuru sıcak olup, anasırı ates ve gezegeni Merih (Mars) tir. Hamel burcunun cinsiyeti erkek madeni demir, günü Salı, gecesi Cumartesi ve buhuru Sandal’dır. Dost burcu ikizler, düşman burcu Yengeçtir. Tabiatı itibariyle düsmanı dört unsurdan biri olan Su dur. Burçların Hastalıkları Akrep Burcu: Üreme ve genital organları hassas olur. Kasık ağrıları, mesane, idrar yolları, genital organlarla ilgili rahatsızlıklar görülmesi mümkündür. Erkekte prostat, kadında rahim ve yumurtalık rahatsızlıkları olabilir. Kalın bağırsak sorunları, iltihaplanma, polip, fıtık, basur, cinsel salgı bezleri, üreme organları hastalıklarına istidat vardır. Aşırı hırslı oluşları sinir gerilimlerine yol açar. Sinir ve asabiyet görülebilir. Boğa burcundan aldıkları zıt etkiyle boğaz, koku ve tat alma organları da hassas olur. Koç Burcu: Baş bölgesi hassastır. Baş ağrısı, ateş yükselmesi, migren, yüz nevraljisine sık rastlanır. Baş, kafatası, şah damarı, yüzle ilgili sorunlar, beyin iltihabı, adale rahatsızlıkları, ileri yaşlarda yüksek tansiyon görülebilir. Aşırı heyecan ve telaş beyni zorlar. Aceleci, ani ve atak oluş yüzünden kazalara açıktır. Kanamaya istidatlıdır. Adrenalin bezi fazla çalışır. Terazi burcundan gelen zıt etki böbrek ve bel bölgesinde de hassasiyet verir. Koçlar genelde sık hastalanmazlar, bünyeleri oldukça sağlamdır. Burçların Esmaları EL-AZÎZ (94 (‫ َاْلَعِزيُز‬Mendail-Menciyail: Yenilmeyen, yegâne galip olan, ulu, galip, izzet, kudret ve bütün kudsî sıfatlarıyla acizlik ve kusurlardan uzak olan, bütün varlıkları acizlik, zayıflık ve tezellül içerisinde kendisine boyun eğdiren, mutlak galip, karşı konulamayan güç sahibi, mağlûp edilmesi mümkün olmayan galib. İzzet sıfatı, Kur’an’da birçok yerlerde azab âyetleri bahsinde gelmiştir. Fakat bu ism-i şerifin yine birçok defa Hakîm ism-i şerîfi ile birleştiği görülür. Bunun mânası: Allah Teâlâ’nın kudreti galibdir, fakat hikmeti ile kötülerin cezasını te’hir eder, kötülük edip durmakta olan insanları cezalandırmakta acele etmez, demektir. Merih saatinde zikrine devam eden büyükler indinde izzete ve lütfa mazhar olur. Hasmına galip gelir ve düşmanları kahr olur. Bu Esma Yusufun (a.s) devamlı meşgul olduğu isimdir bunun bereketine Mısıra sultan olmuştur. Bu isim kahra da ve lutfa da şamildir. Yani bir isimdir. Dilediğine galip gelmek için

Kahrı ve Lutfu ve Tesiri kendinde toplayan

Müşteri saatinde de okunur. 40 gün

her sabah namazından sonra kırk bir defa “Ya Azız” ism-i şerifini okuyan kimse borçtan kurtulup zengin olur. Kalbi her türlü şüphelerden arınır, temizlenir. Zillete düşenler, fakir düşenler, zulme uğrayanlar, kendilerine içten içe düşmanlık besleyenler ki kişi onları bilmese bile Devamlı zikriyle meşgul olurlarsa hak teala onları düşmanlarından korur ve bu müşküller den kurtarır.

EL-CEBBÂR (206 (‫جّباُر‬ َ ‫ َاْل‬Cayil-: Dilediğini zorla yaptırma gücüne sahip olan, iradesini her durumda yürüten, yaratılmışların halini iyileştiren, sonsuz ve sınırsız büyüklük ve kudret sahibi olan; bütün varlıklar bütün yönleriyle doğrudan doğruya kudretine bakan ve emrine boyun eğen; hiçbir şey hiçbir cihetle mutlak kudretine karşı koyamayan, kırılanları onaran, eksikleri tamamlayan; dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan. Bu ism-i şerif cebir maddesindendir. Cebir, “kırık kemiği sarıp bitiştirmek, eksiği bütünlemek” mânasına geldiği gibi, “icbar etmek”, yani, “zorla iş gördürmek” mânasına da gelir. Bu mânaya göre Allah Teâlâ Cebbâr’dır. Yani, kırılanları onarır, eksikleri tamamlar, her türlü perişanlıkları düzeltir, yoluna kor. Cebbâr’ın ikinci mânasına göre de; Allah Teâlâ kâinatın her noktasında ve her şey üzerinde dilediğini yaptırmağa muktedirdir. Hüküm ve iradesine karşı gelinmek ihtimali yoktur. Merih saatinde zikrine devam eden zalim münafık ve yalancılar üzerine galip gelir. Zikre devam ederse hakkında hiçbir söz söyleyemezler. Bu isimle Zalimleri kahredebilir. Bu isim kahriye isimlerindendir. Haksız yere hapse giren veya esir düşen kimse kırk gün sabah namazından sonra yirmi bir kere “Ya Cebbar,” ism-i şerifini okumaya devam ederse hapisten kurtulur. Bu ismi kemik çıkık ve kırıklarında ve kemiksel rahatsızlıklarda, zikretmek faydalıdır. EL-KAHHÂR (306 (‫ َاْلَقّهاُر‬Şegail-Vahyail: Yenilmeyen, yegâne galip, isyankârları kahreden, bütün varlıkları emir ve iradesi altında bulunduran, hiç kimse hükmünden kaçıp kurtulamayan. Kahr, bir şeye, onu hor ve hakîr kılacak veya mahv ve helâk edebilecek sûrette galib olmaktır. Allah Teâlâ Kahhâr’dır, her vechile üstün ve daima galibdir. Kuvvet ve kudretiyle her şeyi içinden ve dışından kuşatmıştır. Hiçbir şey O’nun bu ihâtasından dışarı çıkamaz. Ona karşı herşeyin boynu büküktür. Kahrına yerler, gökler dayanamaz. Kahr ile nice azıp sapmış ümmetleri ve milletleri mahv ve perişan etmiştir. Merih saatinde meşgul olan mazlumlar düşmanlarına hasetçilerine ve zalimlere galip olur.Bu ismi okumaya devam edenlerin kalplerindeki dünyaya ait sevgi ve endişelerin yerini Allah sevgisi alır. Kötü hasletlerden kurtulur. EL-MUZİL (770 (‫َاْلُمِذّل‬Tehmail-Şartyail: İtibardan düşüren, değersiz kılan, alçaltan, zillet veren, dilediğini müstahak olduğu şekilde zillete düşüren, hor ve hakîr eden. İzzet ve zillet, birbirine zıd mânalardır. İzzet kelimesinde “şeref ve haysiyet”, Zillet kelimesinde ise “alçaklık” mânası vardır. Bunlar hep Allah Teâlâ’nın, mahlûkatı üzerindeki tasarrufları cümlesindendir. Merih saatinde zikrine devam eden zalim ise mazlum olur kötü ahlaktan kurtulur. Aynı şekilde Merih saatinde meşgul olan düşmanlarından kurtulur ve selamet bulur. EL-KAVÎ (116(‫َاْلَقِوي‬Şerail-Mutyail: Kuvvetli, güçlü, her şeye gücü yeten, kudretli, kuvveti bütün kâinata hâkim ve bütün eşyayı zapteden ve bütün varlıkları hükmü altına alan, çok kuvvetli. Merih saatinde zikrine devam edenlerin bağlı olan bütün işleri açılır. Zorluklar kolaylaşır ve düşmanlarına hasmına karşı galip gelir. Aynı şekilde Merih saatinde meşgul

olunmak fethe sebeptir. Akşemseddin hazretlerinin virdidir. İstanbul’un fethinde bu esma ile çok meşgul olmuştur. Ayrıca cennet mekan Fatih Sultan Mehmet Han’a bu esmayı öğretti. Oda fetih de daima bu esma ile meşgul oldu.Bedenen ve kemiksel zayıf olanlar bu isimle meşgul olurlarsa güçlenirler özellikle kemik zayıflıkları olanlar.bu ismin zikrine devam edenlerin hepsi zor işlerde başarılı olurlar yolcuklarda sıkıntı anlarında bu isimle meşgul olmak sıkıntıları hafifletir aslında kişiyi tahammül ehli kılar.aynı şekilde batini darlık sıkıntılarda da çok faydalıdır.ruhu oldukça kuvvetlendiren esmalardandır. Savaş gibi çok meşakkatli durumlarda bu ismi Ahzab 25 ayetinde:ve kanellahu kaviyyen aziza_Allah, kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. Geçtiği şekilde okumak çok faydalıdır zaten bu ayet savaş ayetidir. Aynı şekilde diğer dünya ile ilgili işlerde ise Ya Kaviy Ya Kadir şeklinde zikretmek daha faydalıdır. EL-VELÎ (46(‫َاْلَوِلي‬Hakayil-Kehyail: Dost, yardımcı, müminlere dost ve yardımcı, kullarının işlerini üzerine alan, sevdiklerine dost olan ve yardım eden, varlıkların bütün işlerini ve ihtiyaçlarını üzerine alan, bütün yardımlar ve muvaffakiyetler kendisinden gelen, kendisine iman ile bağlananları her zaman yardım, himaye ve yakın dostluğuyla koruyup gözeten. Allah, sevdiği kullarının dostudur. Onlara yardım eder. Sıkıntılarını, darlıklarını kaldırır, ferahlık verir. İyi işlere muvaffak kılar. Her çeşit karanlıklardan kurtarır, nurlara çıkarır. Artık onlara korku ve hüzün yoktur. Herkesin korktuğu zaman, onlar korkmazlar. Merih saatinde veya Zühre de zikrine devam edenlerin manevi makamlarda ilerlemeleri ve sonlarına varmaları kolaylaşır aynı zamanda alemi manadan kapı açılmasına da sebeptir bu isim. Her kim altmış gün, günde dört yüz otuz iki defa veliyyun hamid zikrine devam ederse, bütün mahlukat ona dost olur, bütün herkes tarafından kabul görür. Evine her girişinde bu ismi zikreden kişinin eşi itaatli ve mahbup olur. Cuma günü ikindi namazından sonra güneş batana kadar sayısız bu ismi zikredip haktan hacetini isteyenin haceti reva olur. Bu ismin zikrine devam edenlerin hiçbir işleri ters gitmez dünyalık ve ahiretlik makam ve mevki sahibi dahi olmasına sebeptir. EL-MUMÎT (490 (‫ت‬ ُ ‫ َاْلُمِمي‬Tebrayil-Atyail: Öldüren, ölümü veren, kullarını fani dünyadan baki âleme götüren, canlı bir mahlûkun ölümünü yaratan. Allah, yarattığı her canlıya muayyen bir ömür takdir etmiştir. Canlı varlıklar için ölüm mukadder ve muhakkaktır [“Her canlı ölümü tadacaktır” (Âl-i Imrân 3/185, Enbiya 21/35, Ankebut 29/57)]. Hayatı yaratan Allah olduğu gibi, ölümü yaratan da yine O’dur. Ancak bu ölüm, yok oluş, hiçliğe gidiş değil, bilakis fâni hayattan bâkî hayat geçiştir. Merih saatinde zikrine devam edenlerin kötü ahlakları düzelir nefsi ıslah niyetiyle bu ismin kullanılması çok faydalıdır. Müşteri saatinde düşmanlarına hasetçilerine karşı okuyan onların şerlerinden korunur buda kahriye esmalarındandır. Vesvese ve evhamlarından şizofren türü rahatsızlıklardan kurtulmak niyetiyle bu isim zikredilse bu hasletler kişiden kaybolur. Bu esmanın tam açılımı ise zıttı olan Muhyi ismiyle beraber zikredilmesindedir.

Bu ismin salgın hastalıklara veya hepatit gibi rahatsızlıklara çok faydası vardır. Özellikle de ur, kist ve vucutta geçmeyen çıbanlara karşı faydalıdır. EL-VÂHİD (19(‫حُد‬ ِ ‫َاْلَوا‬Letyail: Bir, zâtında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde ve hükümlerinde asla ortağı veya benzeri ve dengi bulunmayan, bölünüp parçalara ayrılmaması ve benzerinin bulunmaması anlamında tek, eşi bulunmayan; birliğinin tecellisiyle kâinatı bir fabrika gibi çalıştırıp varlıkları o fabrikanın çarkları ve bir vücudun azaları gibi birlik, dayanışma ve bütünlük içerisinde birbirinin yardımına koşturan. Merih saatinde zikrine devam edenin kalbi masivadan kurtulur vahdet deryalarına dalar boş hayal ve emellerle uğraşmaz. Kalbi nur ile dolar. Cuma güneş doğarken bu ismin zikrine devam edenlerde heybet vakar belirir gören herkes sever. EL-MUNTAKİM (630 (‫َاْلُمْنَتِقُم‬Talyail: Günahkarları/suçluları adaleti ile müstehak oldukları cezaya çarptıran, asilerden intikam alan, emir ve yasaklarına karşı gelenleri, helâl dairenin dışına taşanları cezalandıran; din düşmanlarına, hakkı alçaltmak için çalışanları er veya geç, hatır ve hayale gelmez felâketlerle perişan eden. Allah Teâlâ’nın intikamı vardır. Asilerin belini kıran, canilerin hakkından gelen, taşkınlık yapan azgınlara hadlerini bildiren şübhesiz ki O’dur. Merih saatinde zikrine devam edenler düşmanlarına ve zalimlere karşı galip olurlar. Bu isimde kahriye esmalarındandır. Herhangi bir yer ve sebepten dolayı hakkına tecavüz edilmiş olan haksızlığa uğramış olanlar bu ismi zikredip hakka sığınsalar hak teala ona bunu yapandan intikamını alır. Bu ismin büyük özelliklerinden biride cinlere karşı etkili olmasıdır bu ismin zikrine devam edenlere cinler asla yaklaşamazlar. ED-DÂR (1001(‫ضاّر‬ ّ ‫َال‬Sarfyail: Dilediğini zarara sokan, zarar veren, her türlü zarar elinde bulunan ve Onun izniyle var olan; bir hikmete binâen zarar vermek istediği bir kimseden o zararı geri çevirecek kendisinden başka hiç kimse bulunmayan, elem ve zarar verici şeyleri yaratan. Merih saatinde zikrine devam edenin düşmanları kahrolur kendisine bir zarar ilişmez. Cuma günleri bu ismin zikrine devam edenler hak tealaya yakınleri artar. Her türlü semavi ve arzi felaketlerden korunmak için bu ismi Nafi ismiyle baraber zikretmek gerekir. Manevi darlık sıkılma hallerinde basit vasiu esmalarıyla okumak faydalıdır. Salı Gününün Cin Padişahı Salı günü, Mihrez el-Ahmer’dir. Tacı, altındır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi, kırmızıdır. İblis’in çocuklarından biridir. Kırmızı renkte ve insan görünümündedir. İnsanlara tasallut ettiğinde (musallat olduğunda) burunlarından kan akıtır. Kuyuları kurutur. Ateşten yatanların çoğuna halisünasyon gösterme yeteneğine sahiptir.buna bağlı cin gahtahtildir. bunlar Semsemail adlı meleğe bağlıdır. Bu günün burclarının cinni isimleri

Koç Burcu Cinnisinin ismi

Eba Leys ibni Seylüb tür.

Mekanı deniz kenarı, çeşme ve kuyu başlarıdır. Bu burca mensup olan kişiyi rüzgar gibi tutar. O kişi sıtmalı gibi titremeye başlar ve güçsüz kalır. Vücudunda ve içerisinde şişlikler olup yüzü ve gözleri şişer, gözleri kararır. Rengi kızarır, yemek yemez, başı ağrır ve harareti çok olur. Geceleri ise zahmeti daha fazla olup, uyku uyuyamaz. Akrep burcunun Cinnisi ismi Yemhur ibni Cezzab dır. Bu Cin taifesinin mekanı deniz ile göl kıyıları, çeşme, kuyu ve su başlarıdır. Bu burca mensup olan kişiye rüzgarı ile vurduğu zaman, o kişinin bütün azaları buz gibi olur. Yemek yemez, görmesi güçleşir ve işitmeside ağırlaşır. Harareti çoğalır ve gözleri kararır, zaman zaman bayılır. Hastalığı ilerledikçe yürümesi zorlaşır ve elleride uyuşur . İkizler ve Başak Burcu:Çarşamba Cevza (İkizler) burcu: Bu burcun tabiatı nemli sıcak olup, anasırı hava ve gezegeni Utarid (Merkür) dir. İkiz’ler burcunun cinsiyeti erkek, madeni civa, günü Çarsamba, gecesi Pazar ve buhuru ise Mastakidir. Günün harfi Sa Esması Sabit Ulvi Mikal Ardi Burkan rengi Mavi Dost burcu Aslan, düsman burcu Balıktır. Tabiatı itibariyle düsmanı dört unsurdan biri olan topraktır. Sünbüle (Basak) burcu: Bu burcun tabiatı nemli soğuk olup, anasırı Toprak ve gezegeni Utarid (Merkür) tir. Basak burcunun cinsiyeti disi, madeni civa, günü Çarsamba, gecesi Pazar ve buhuru ise Mastaki’dir. Günün harfi Sa Esması Sabit Ulvi Mikal Ardi Burkan rengi Mavi Dost burcu Akrep, düsman burcu Yay’dır. Tabiatı itibariyle düsmanı dört unsurdan biri olan Hava’dır. Burçların Hastalıkları İkizler Burcu: Sinir sistemleri pek güçlü değildir. Ayrıca omuzlar, kollar ve eller hassastır. Köprücük kemiği kırıkları, omuz ve kol ağrıları olur, parmaklarla ilgili sorunlar, sinirsel rahatsızlıklar görülebilir. Kekemelik, konuşmayla ilgili problemlere rastlanabilir. Sindirim sistemleri çok çalışır. Bu yüzden kilo almaları zordur. Fazla merak sinir sistemini yorar. Vücut direnci azalır, yorgunluk, uykusuzluk görülür. Başak Burcu: Sindirim ve merkezi sinir sistemleri hassastır. Psikomatik hastalıklar görülür. Hastalık hastası olabilirler. Aşırı titizlikten dolayı sinirsel kökenli yaralar, tırnak iltihaplanması, çıbanlar gibi çeşitli rahatsızlıklara yakalanmaları mümkündür. Bağırsak sorunları, kolit, karın zarı iltihabı, ayakları üşütünce mide yanması, hazımsızlık, gaz rahatsızlıkları olur. Evhamlı oluşları ülsere neden olabilir, kara sevda hastalığına da tutulmaları mümkündür. Balık burcundan aldıkları zıt etkiler sonucu ayakları oldukça hassas olur. Başakların bünyesi kuvvetli değildir fakat sağlık kurallarına, temizlik ve

beslenmelerine dikkat ettikleri için sağlıklı olurlar. Hastalık konusunda aşırı titizlenmeleri kendilerini sık sık hasta sanmalarına neden olur. Burçların Esmaları EL-FETTÂH (489(‫ح‬ ُ ‫ َاْلَفّتا‬Tefhayil-Lehyail: Açan, iyilik/hayır kapılarını açan, zorlukları kolaylaştıran, her şeye hâkim olan, hakemlik yapan, basit basit maddelerden yarattığı sayısız ve mükemmel varlıkların ve türlü türlü canlıların suretlerini ayrı ayrı, muntazam bir tarzda veren, her birisine lâyık ve farklı birer şekil giydiren. Fettâh kelimesi, feth’den gelmektedir. Feth ise, “kapalı olan şeyi açmak” mânasınadır. Kapalı bir şeyi açmak: a) Maddî olur; bir kapıyı, bir kilidi açmak gibi. b) Mânevî olur; kalbden tasaları, kederleri atıp gönlü açmak gibi. Onun için bitkilerin çiçek açması, tohum ve çekirdeklerin sünbül vermesi, rızık ve rahmet kapılarının açılması hep Fettâh ism-i şerifinin tecellîsindendir. Utarit saatinde zikrine devam edenlerin her işleri asan olur. Enfüsi ve Afaki Hicap perdeleri açılır. Dünyalığın kazanılması ve matlub edilen şeylerin kazanılmasında bu isim çok faydaldır. Her sabah ismi zikredenin rızkı bol işleri kolay olur. Rızık darlıkları yaşıyanlar bu ismi Rezzak ismiyle beraber zikrine devam ederlerse kapalı işleri açılır rızkı genişler ve celp eder. Bu ismin Tarikat erbabına çok faydası vardır. Bu ismin zikrine devam edenler dünya ve ahrette mahzun olmazlar. İlmi ve bilimsel işlerde olanlar bu ismin zikriyle meşgul olurlarsa ilerlemelerine yeni projelere imza atmalarına sebeptir. Aynı şekilde manevi ilimlerde ilerlemek isteyenlerde zikretmelidir. Fetih suresinin ilk ayetleri inna fetahna leke fetham mübina ayetiyle beraber bu ismin meşgul olunması her kapalı işleri açmaya yarar fetih suresi ve yasin suresiyle bu isim hacetlerde kullanılması mücerreptir. Bu ismin Yasin suresiyle riyazet şeklide vardır ki hayırları celp eder ledünni ilimlerin kapılarını açmaya yarar yeter ki kişi sabretsin ve hakka riayeti yerine getirsin. Bu ismin define gibi gizli gömülü şeylerin keşfinde de faydası vardır. Aynı şekilde çocukları olmayanlar nisa 1 ayetiyle beraber bu esmayı zikre devam ederlerse hak teala çocuk ihsan eder. İlahi bağışlara maddi ve manevi ermek için bu ismi Vehhab ismiyle beraber zikretmek çok faydalıdır.

EL-AZÎM (1020(‫ظيُم‬ ِ ‫َاْلَع‬Ahfevayil-Kanyail: Büyük, azametli, zâtının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılmayacak kadar ulu, bütün varlıkları her hallerinde kudret ve hâkimiyetiyle çekip çeviren, en küçükten en büyüğe her şeyi sınırsız isim ve sıfatlarının tecellileriyle kuşatan, bütün büyüklüklerin sâhibi. Azamet, büyüklük mânasınadır. Hakikî büyüklük Allah’a mahsustur. Yerde, gökte, bütün varlık içinde mutlak ve ekmel büyüklük, ancak O’nundur ve herşey O’nun büyüklüğüne şâhiddir. Bu sıfatta da Allah’a herhangi bir denk bulunması muhaldir. Utarit saatinde zikrine devam eden izzet heybet saadet ve mertebe sahibi olur. Şems saatinde zikredenler halkın üzerine sözlerini geçirirler devlet erkanının amirlerin bu isimle meşgul olmaları hem

ilerlemelerine sebeptir hemde emirleri altındakileri idare etmelerine sebeptir. bu isminde hastalıklara şifa verici özeliği vardır. Bu ismin Ayetelkürsinin sonunda aliyyül azim şeklinde zikrine devam etmek nazar haset cin rahatsızlıklarında büyük bir faydası vardır.ismi zikreden Bu şahsa kötü düşünce dahi besleyemezler beslerlerse anında kendilerine döner. Birinin kulağına bir şey kaçtığında ya ali ya azim ya halim ya azim okunursa biznillahi teala dışarı çıkar MÂLİKÜ’l-MÜLK (212(‫ك‬ ِ ‫ك اْلُمْل‬ ُ ‫َماِل‬Terhyail: Mülkün gerçek sahibi, kâinatın, ezelden ebede tek gerçek sahibi ve mutlak hâkimi, Allah Teâlâ mülkün hem sâhibi, hem hükümdârıdır. Mülkünde dilediği gibi tasarruf eder. Hiçbir kimsenin O’nun bu tasarrufuna itiraz ve tenkide hakkı yoktur. Dilediğine verir, dilediğinden alır. Mülkünde hiçbir ortağa ve yardımcıya ihtiyacı yoktur.Utarit saatinde zikrine devam edenlerin şanları itibarları ve malları çok olur. Devlet büyüklerinin bu ismin zikriyle meşgul olmaları iktidarlarını güçlendirir.dünyada yükselmek isteyenler işlerinde başarılı ve yükselmek isteyenler bu ismin zikrine devam etmelidirler. Yâ Mâlikül Mülk” ism-i şerifini günde 100 defa okuyanın kalbi üzüntü, sıkıntı ve yaramaz fikirlerden arınır, helal mal ile zenginliğe kavuşur. EL-MELİK (90(‫ك‬ ُ ‫َاْلَمِل‬Hihyail: Hükümran olan, buyrukları tutulan, görünen ve görünmeyen âlemlerin sahibi ve idarecisi olan, mülk ve saltanat en yüksek mertebesiyle sadece kendisine âit olan, bütün mahlûkatın hakikî sâhibi ve mutlak hükümdârı. Allah’ın, ne zâtında ve ne de sıfatında hiçbir varlığa ihtiyacı yoktur, bilâkis herşey zâtında, sıfâtında, varlığında ve varlığının devamında O’na muhtaçtır, bütün kâinatın hakikî sâhibi, mutlak hükümdârıdır Utarit saatinde zikrine devam eden seferde ve normal zamanda her türlü kazadan ve beladan mahfuz olur. Zahiri ve batını güçlü olur. Bu ism-i şerifi şafak vaktinden (fecirden) sonra 120 (yüz yirmi) defa okuyan kimse zengin olur. Öğle vaktine yakın bir zamanda 90 (doksan) defa “Ya Melik” ism-i şerifini okuyan kederden ve sıkıntıdan kurtulur. bu ismi Melikül Guddüs şeklinde okumakta da çok fazla faydalar vardır. Nefsin pis hasletlerinden kurtulmada tezkiye etmede çok etkili olan isimlerdendir. Bu ismin zikrine devam etmek kalpteki hicapların açılmasına sebeptir. Çarşamba Gününün Cin Padişahı Çarşamba günü, Burkan’dır. Tacı vardır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi, sarıdır.buna bağlı cin fehtahtil dir.bunlar Mikail a.s bağlıdır. bu burçların cinni isimleri İkizler: cinni ismi Cabir ibni Mervan dır . Bu Cin taifesinin mekanı viran mahaller, değirmen içleri ve yol aralarıdır. Bu burca mensup olan kişiye rüzgarı ile çarpınca o kişinin dizlerinin bağı çözülür, elleri ayakları ve bütün mafsalları titrer. Başı ağrır, gözleri kararır ve vücudunun kuvveti kalmaz. Devamlı

sancısı olup, konuşmaya dermanı kalmaz. İştahı olmaz, harareti düşer ve uyku uyuyamaz. Geceleri hastalığı iyice artar. Başak: cinni ismi Derşür ibni Merşür dür. Bu cin taifesinin mekanı pis yerler ve yol geçitleridir. Bu burca mensup olan kişinin vücuduna hava gibi girip, humma gibi tasallut eder. Karnı ve kasıkları şişer. Ayaklarında ve diz kapaklarında ağrı başlar. Kalbide ağrıdan yanıp, gece gündüz hiç rahat yüzü göremez. Yay ve Balık Burcu-Müşteri-Perşembe Kavs (Yay) burcu: Bu burcun tabiatı kuru sıcak olup, anasırı ates ve gezegeni Müsteri (Jüpiter) dir. Yay burcunun cinsiyeti erkek, madeni kalay, günü Persembe, gecesi Pazartesi ve buhuru Ladendir Rengi yeşil.Günün harfi Zı Esması Zahir, Ulvi Sarfeyail Ardi Şemhuraş. Dost burcu Kova, düsman burcu Balık’tır. Tabiatı itibariyle düsmanı dört unsurdan biri olan Su’dur. Hut (Balık) burcu: Bu burcun tabiatı nemli soguk olup, anasırı Su ve gezegeni Müsteri (Jüpiter) dir. Balık burcunun cinsiyeti disi, madeni kalay, günü Persembe, gecesi Pazartesi gecesi olup, buhuru ise Laden’dir Rengi yeşil.Günün harfi Zı Esması Zahir, Ulvi Sarfeyail Ardi Şemhuraş. Dost burcu Boga, düsman burcu ikiz’lerdir. Tabiatı itibariyle düsmanı dört unsurdan biri olan Ates’tir. Burcun Hastalıkları Yay Burcu: Karaciğerleri ve bacakların üst kısımları hassastır. Kalçalar ve uyluk bölgesi ile ilgili kilo sorunları olur. Romatizma, siyatik, gut, kuyruk sokumu ağrıları çekebilirler. Dişlerle uğraşmaları gerekebilir. Diş eti rahatsızlıkları, kemik erimesi görülebilir. Karaciğer hassasiyetinden kaynaklanan alerjiler, kansızlık, zafiyet olabilir. El ve ayaklar soğuk olur. İkizler burcundan aldıkları zıt etki ile sinir sistemleri zayıftır. Sinirsel kökenli rahatsızlıklar geçirebilirler. Ciğerler ve bronşlar da hassastır. Bünyeleri güçlü değildir. Küçük hastalıkları bile önemli gibi abartabilirler. Ama iyimser oluşları sayesinde kendilerini bırakmazlar. Hasta oldukları zaman bile hareketliliklerini kaybetmezler. Her zaman kullanabilecekleri bir enerjileri vardır. Balık Burcu: Ayakları ve sinir sistemleri oldukça hassastır. Psikomatik rahatsızlıklara istidatları çoktur. Karamsar ve agresif oldukları zamanlarda içki, ilaç, uyuşturucu gibi maddelere meylederler. Fazla yemek yüzünden kilo sorunları olur. Ayaklarını iyi korumalı, dar ayakkabılar giymemeli ve üşütmemelidirler. Gut, nasır, tırnak iltihapları, taban, ayak defarmasyonu gibi sorunları olabilir. Vücutları su tutmağa çok müsaittir. Sulu şeylerden zehirlenme görülebilir. Mikrobik hastalıklara dirençleri azdır. Çabuk üşütebilir, mikrop kapabilirler. Lenf sistemleri de zayıftır. Başak burcundan gelen zıt etki ile bağırsakları ve

sindirim sistemleri de hassas olur. Hasta olunca güvenlerini kaybeder, evhamlı olurlar. Bu yüzden geçimsiz davranabilirler. Her şeyden bir mana çıkarır, hayal güçlerini olumsuz yönde çalıştırarak kendilerini mutsuz ederler Burcun Esmaları - EL-KUDDÛS (170 (‫س‬ ُ ‫َاْلُقّدو‬-Gadzayil-Enyail-Linyail: Tertemiz, yüce, her türlü hatâdan, gafletten, aczden ve eksiklikten çok uzak ve pek temiz, her eksiklikten münezzeh; dalâlet ehlinin kendisi hakkındaki her türlü asılsız düşüncelerinden uzak; kâinatı bütün varlıklarıyla temizleyen ve güzelleştiren. Allah, hissin idrâk ettiği, hayâlin tasavvur ettiği, vehmin tahayyül ettiği, fikrin tasarladığı her vasıftan münezzeh ve müberradır. Müşteri saatinde 170 kere okumaya devam edenlerin sırları açığ çıkmaz evham vesevese hayalet görenler bu ismin zikrine devam ederlerse kurtulurlar. Aynı şekilde bu esma tarikat yollarında gidenler için ve nefsin pis hasletlerinde temizlemeye en faydalı esmalardandır. Kalbin güçlenmesine manevi olarak çok faydalıdır aynı şekilde kalbi rahatsızlıklarda bu isim inşirah suresiyle okunması şifadır. Göğüs hastalıklarınada hakeza şifadır. Ruhun manevi gelişiminde de buesma çok tesirlidir. Hz. Alinin (r.a) ismi azam esmalarındandır. Bu esmanın zikrine devam eden gittiği her yerde itibar görür izzet bulur. Evrende eko sistem halinde olan temizlikler yağmur, rüzgar, toprağa dönüşme ve benzeri hep Kuddüs adının tecellisiyle olur. Bu adın ruhanileri etkileme gücü vardır. Gayp alemlerinin açılması ,sıkıntıların giderilmesi bu esma tecellisiyle açığa çıkar. Bu esmayı çalışanlar ” Subbuhun Kuddüsün Rabbuna ve Rabbül Melaiketi ve Ruh” duasını da çalışırlarsa gaybın sırları ortaya çıkmaya başlar yedinci kat semanın melekleri bu isimle meşguldur bu dua ayrıca Vitr namazı kılınıp selam verilince hemen 3 kere okumak sünnettir.. Bütün kötülüklerden korunurlar. Bütün kötü işler hayra dönüşür. Ruhaniler kendisini uyku uyanıklık arasında ziyaret ederler. Cuma gecesi on dokuz tı harfi yazılır, aded gözetmeksizin uyuyana kadar ya A’li ya kuddus zikrine devam edilirse, o gece rüyada Hz. Peygamberin SAS cemaliyle müşerref olunur. Eğer bu yazılı kağıt suya atılır ve o sudan içilirse kalbde nur hasıl olur.eğer üstte taşınırsa büyükler katında aziz ve muhterem olunur. Bir kılıç üzre yazılırsa o kılıç çok keskin olur.İsmi Abdülkuddus ve İshak olanlarda bu esma çok faydalır.

EL-MUHEYMİN (145(‫ن‬ ُ ‫َاْلُمَهْيِم‬-Garyail-Tatyail: Gözeten, gözetici ve koruyucu, hükmü altına alan, kâinatın bütün işlerini gözetip yöneten, bütün yaratıkları her türlü hal, hareket ve davranışlarında görüp gözeten; herşey denetim ve koruyuculuğu altında bulunan. Allah, yarattığı mahlûkatının amellerini, rızıklarını, ecellerini bilip muhafaza eder. Bütün varlığı görüp gözeten, yetiştirip varacağı noktaya ulaştıran ancak O’dur. Müşteri saatinde meşgul olan konuşması etkileyici sözü muteber ve düşmanlarına

galip olur.

Muradın hasıl olur.Hz. Yunus (a.s) batın halde bu esma ila meşgul olmuştur. Güzel bir

gusül abdesti alıp sakin bir köşede 100 (yüz) defa “Ya Müheymin” ism-i şerifini okuduktan sonra dua edenin şeref ve izzeti artar, dileği yerine gelir. Bu ismin zikrine devam edenler edep ve ahlaka riayet etmelidirler ki bu ismin tam faydasını görsün. Eğer buna riayet ederse ilimve irfan sahibi olur bir çok gizliliklere rüya veya mukaşefe yollu mazhar olur.Düşmanlardan bela ve sıkıntılardan korunmak için bu adın çok etkili yönü vardır.geceleri günlük en az 5000 defa okumaya gayret edenler bir çok gizliliklere ve merak ettikleri bilgilere ulaşırlar. EL-MUTEKEBBİR (662(‫َاْلُمَتَكّبُر‬-Şerayil-Sencayail: Ululuk sahibi, yegâne büyük, azamet ve yüceliğini izhar eden, yaratıkların bütün sıfatlarından sonsuz derecede yüksek olan; varlıklar dünyasında büyüklüğünü gösteren; kendini zâtına lâyık sıfatlarla tanıtan, her şeyde ve her hâdisede büyüklüğünü gösteren. Büyüklük ve ululuk, ancak Allah’a mahsustur, varlığı ile yokluğu Allah’ın bir tek emrine ve iradesine bağlı bulunan kâinattan hiçbir mevcut, bu sıfatı takınamaz.Bu ismin esmasına müdavemet edenler halkın ve büyüklerin indinde muteber olurlar büyüklerin yanın her türlü hacetleri görülür. . Bu esma cinni ve insi düşmanları olanlara bir zırh gibidir. Günaha girmekten kendini alıkoyamayanlar bu esmaya devam ederlerse, dileseler de günahlara girmeye cesaret edemezler. Cinniler bu esmadan çok çekinirler. Mütekebbir esmasının tecellisi cinnileri mahvedip öldürebilir. Ruhani hastalıklara uğrayanlar bu adı anmakla büyük yararlar sağlarlar. Düşmanı çok olanlar bu ada devam ederlerse düşmanlarını tümü zelil ve perişan duruma düşer. Esmaya devam edenlerin sözleri herkes tarafından dinlenir. Bu adı ananlarda korkunç bir heybet oluşur. Öyleki hiç kimse onların yüzüne bakarak konuşmaya cesaret edemezGerdek gecesinde güzelce abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra; el açıp “Ya Mütekebbir” diye zikredip peşinden dua eden çiftler, Allah’ın lütfü ihsanı ile yumuşak huylu ve güzel yaratılışta, halûk evlat sahibi olurlar. Kibir büyüklük gurur gibi hasletleri fazla olanlar özellikle tarikatta yeni olanlara bu hasletlerini kırmada çok etkili bir esmadır.Zalim ve zorbalara karşı bu isim kahriye esmaları gibi kahredici özelliğe sahibtir. EL-ALÎM (150 (‫َاْلَعِليُم‬-Henayil: Her şeyi bütün incelikleriyle bilen, hakkıyla bilen, ezelden ebede her şeyi bütün yönleriyle, hiçbir şey hiçbir şekil¬de hiçbir zaman ilminden gizlenemeyen, her şeyi çok iyi bilen. Allah, her şeyi tam mânasıyla bilir. Her şeyin, içini, dışını, inceliğini, açıklığını, önünü, sonunu, başlangıcını, bitimini çok iyi bilendir O, olmuşları bildiği gibi, olacakları da aynı şekilde bilir. Onun için, olmuş-olacak, gizli-açık söz konusu değildir. Bunlar, insanlar hakkında geçerli olan mefhumlardır. İnsanların bilmesi nisbî (belli oranda) ve ârızîdir (geçicidir). Allah’ın bilmesi ise, -bütün isim ve sıfatlarında olduğu gibi- zâtîdir. Onun için O’nun bilmesinde dereceler bulunmaz. Müşteri saatinde meşgul olsa düşmanları para pare olur. Ayrıca kalp tesiri içindir. Aynı şekilde dost düşman herkesin sevgisini kazanmaya sebeptir. Bu isim özellikle öğretmen ve öğrencilere yarar sağlayan bir addır. Kavrama gücünün yükseğe çıkması bu ismi anmakla

söz konusu olur. Bu esmanın kalbi nurlandırma hikmeti de vardır. Alim esmasına devam edenler zaman içerisinde çok büyük bir kavrama gücü elde ederler. Ruhani alemleri anlama algılama hassası kazanırlar. lim esmasına ilave olarak “Ya Allemel Guyup” kelimelerini de zikredenler kısa sürede kimi garip şeyleri görmeye başlar. Yakaza, rüya haliyle başlayan bu güzellikler esmayı zikredenin istidadına göre keşif dairesine doğru kayabilir. Öğrenci olanlar günde 150 defa bu adı anıp ders çalışmaya başlarlarsa çalıştıkları bilimde oldukça başarılı olmaya başlarlar. Her geçen gün kavrama güçleri artar. Alim esmasını çalışanlar her gün sabah ve akşam üçer kez: “Bismillahillezi la yadurru me’asmihi şey’ün fil ardı ve la fissema’ vehüves Semi’ul Alim” derlerse, bütün belalardan ve musibetlerden Allah’ın yardımıyla korunurlarYa Alîm” ism-i şerîfmi günde yüz defa okuyanların kalbinde şüphe ve evhamdan eser kalmaz. Alim;bütün sırları ve gizli olanları bilen demektir. Olan ve olacak olan ondan saklı değildir. O eşyanın ilmini yaratılıştan önce de sonra da bilendir. Bu ismin zikrine devam futuhat-ı kalbiye ve marifet-i ilahiyenin hasılı hacetlerin gerçekleşmesi için mücerrebdir. Her namazdan sonra on kere zikrine devam keşf-i gaybiye için çok faydalıdır. Çocuklarına 1225 Hadi Alim Halim ve Kavi esmalarını bebekliklerinde üzerlerine veya suya okuyup bunu içirseler o çocuk zamanın büyük ilim erbabından olur biiznillah. Hafıza ve akli gerileme sıkıntısı yaşanlarada hakeza bu şekilde uygulansa şifadır. EL-KÂBID (903(‫ض‬ ُ ‫َاْلَقاِب‬-Abayil-Şeratyail: Daraltan, canlıların ruhunu alan, rızkı tutan, başta ruh, kalb ve nefisler olmak üzere bütün varlıkları bütün halleriyle kudret elinde tutan; maddî, manevî bütün darlık ve sıkıntılar sadece iradesiyle gerçekleşen, dilediğinin maddî ve manevî rızkını daraltan. Bütün varlıklar Allah Teâlâ’nın kudret elindedir. İstediği kulundan, ihsân ettiği serveti, evlâd ve iyâli, yahut hayat zevkini, gönül ferahlığını alıverir. O adam zenginken fakir olur yahut evlâd acısına boğulur yahut iç sıkıntısına, ıstırap ve huzursuzluk içine düşer. İşte bu haller, Kâbıd isminin tecellileridir. Müşteri saatinde bu ismi kulanana şer adına her işi başarılı olur. Matlubunun kalbini kazanmada celbinde faydalı bir esmadır. Alimlerin çoğunluğuna göre bu esma aslında tek başına okunması caiz değildir bu esmanın zıttı olan Basit esmasıyla beraber okunması tavsiye edilmiştir. Bu esmalar beraber zikredilirse her türlü sıkıntı maddi ve manevi darlık maişet rızık kalp sıkışması göğüs hastalıkları çözümlenmeyen düğümlenen işler vs. hepsinin çözümünde iki isim çok faydalıdır.düşmanlarına karşı günlük sayısı kadar okuyanlar düşmanlarından emin olur. Kırk gün boyunca; birer lokma ekmek üzerine “Yâ Kâbıd” ism-i şerifini yazıp yemeğe devam edenler açlıktan emin olurlar riyazet ve çilelerde açlığa dayanmak için bu isim kullanılırdı eski alimlerce. ES-SEMÎ’ (180(‫سِميُع‬ ّ ‫َال‬Şeyail-Fenciyail: İşiten, ezelden ebede varlıkların bütün seslerini biri diğerine engel olmaksızın işiten; iyi işiten. Allah Teâlâ işitir. Kalblerimizdeki sözleri ve işitilmek şanından olan her şeyi işitir. Mesafeler, onun işitmesine perde olamaz. Birini

işitmesi, ötekilerini işitmesine mâni olmaz. Her hâdiseyi aynı derece açık olarak işitir. Müşteri saatinde meşgul olsa devlettir.Matlup ve matlubun muradı ve hayrı hasıl olur onu tesir eder. Perşembe günü Duha Namazından sonra beş yüz defa “Ya Semi” ism-i şerifini zikredenin duası kabul olur her hangi şekilde korkuları olanlar iki rekat namaz kılıp Selamdan sonra 131 kere ya Selam, 180 kere de ya Semi’ esmaları okunursa korkulan şeylerden emin olunur. Şeyh Receb Bursinin açıkladığı gibi, bir çini kap içerisine misk ve zaferanla yazılıp üzerine zaytin yağı konulduktan sonra kulağı az işiten ya da sağır birinin kulağına damlatılırsa şifa bulur. Bu ismin çifti sayılan basir esmasıyla beraber okunması büyük hayırları verir.Her kim ya semi’ ya basir şeklinde günde beş yüz iki defa beşyüz veya 1001 defa zikre devam ederse, hiçbir zaman hali perişan ve hiç muhtaç olmaz.duası istekleri daim kabul görür. Bu isimlerin göz kulak gibi her türlü rahatsızlıklara faydası vardır şifadır. Bu isimlerin birde bazı esmalarla kullanılması çok çabuk bir şekilde keşfi açıcı özelliğe sahiptir. EL-KEBÎR (232(‫َاْلَكِبيُر‬-Mentehayil-: Büyük, ulu, zâtının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, sınırsız isim ve sıfatlarıyla ilmimizi aşan sonsuz büyüklük sa¬hibi olan, büyüklükte kendisinden daha büyüğü düşünülemeyen. Allah Teâlâ kibriyâ sâhibidir. Kibriyâ, zâtın kemâli demektir. Her bakımdan büyük, varlığının kemâline hudut yoktur. Bütün büyüklükler O’na mahsustur. Müşteri saatinde zikriyle meşgul olunur. Padişahlar indinde haceti makbul olur. İzzet ve şeref bulur. Günde yüz defa “Yâ Kebîr” ism-i şerifini okuyan, borçlu ise borcundan kurtulur, işini kaybeden tekrar işine kavuşur.Üzerine “Yâ Kebîr” ism-i şerifinin yüz defa okunduğu yemeği yiyen dargın eşler barışırlar. İki yüz otuz iki defa “Yâ Kebîr” ism-i şerifini okuyan kimse ilim ve marifet ile mükafatlandırılır. Manevi terakki de faydalıdır özellikle ehli sülük manevi takılma hallerinde bu ismin bereketiyle bulunduğu yeri geçer. Bari esmasıyla beraber bu isim zikredilirse ervah alemini müşahade eder. EŞ-ŞEHÎD (319(‫شِهيُد‬ ّ ‫َال‬-Vekayail-Nuryail: Her şeyi görüp şahit olan, her şeyi gözlemiş olarak bilen, bütün varlıkları her an müşâhadesi altında bulunduran; varlık ve birliğine, elçilerinin ve kitaplarının hak olduğuna, konuşması, fiilleri ve eserle¬riyle bizzat şahitlik eden, her zamanda hâdiselerin dış yüzünü bilen ve her yerde hâzır ve nâzır olan. Allah, mutlak surette herşeyi bilmesi bakımından Alîm’dir. Hâdiselerin esrarını, iç yüzünü bilmesi yönünden Habîr’dir. Dış yüzünü bilmesi yönünden ise Şehîd’dir.müşteride zikrine devam edenin kalbi şad olur. Müşteri saatinde meşgul olunmak teshiri ekberdir Düşmanlarına karşı daima galip olur. Kaybolan bir nesne veya kimse için bir kağıdın dört köşesine şehid hakk yazılır, ortasına da kaybın adı da kağıdın ortasındaki boşluğa yazılır. Gece yarısı dışarı gökyüzünün altına çıkılır, gökyüzüne nazar edilerek yetmiş kere eş-şehidü’l-hak zikredilir. O kayıb kısa bir süre de ortaya çıkar. Bu esmaya devam edenlerin nefsi yavaş yavaş halktan kopup Hakk’a dönmeye başlar. İstese de, topluluk içine girip onlarla düşüp kalkamaz, uzlet ehli olur. Ailesi ve çocukları kendisine asi olanlar bu ada devam ederlerse

çocukları ve ailesi itaat dairesine girip sözünü dinlemeye başlarlar. Düşmanları çok olanlar bu adı anarak Şehid olana havale ederlerse düşmanlar hezimete uğratılırlar. Bu isme devam edenlerin kalbi Allah’ın murakabesine doğru çekilip gider, bütün zor işlerin üstesinden rahatlıkla gelmeye başlarlar. Bu adın kerameti ile gayp aleminin varlıkları gölge halinde isme devam edenlere görünmeye başlarlar. Ayrıca, Allah bu adı anana heybet ve vakar verir. Bu ada devam edenler şehitlik mertebesini elde ederler ve şehit giderler. Virdi yaptıkları yerde bile esmanın tecellisiyle şehit olmaya aşık olup şevkle şehit düşmeyi dilerler. Tehlikeli hastalıkların şifasında da bu ad oldukça etkilidir, adın şifa verici özelliği de vardır. Şehit düşenler bu adın tecellisiyle bu alemden çekip giderken, ne kadar feci bir şekilde ölseler de ölümün acısını duymazlar; Allah’ın ikramı olarak öldüklerini de bilmezler. Dünya hayatına benzeyen bir yerde yaşamaya devam ederken Rableri tarafından gıdalanırlar. Bu esmanın aşkına yananlar şahadetin kan kırmızı güllerine aşık olup dünya hayatından kalp ellerini çekerek şehitler gibi sırlı ve yanlız bir hayat sürerler, onlar gibi de bu fani dünya konağından göçüp giderler; şehit olan ashab-ı Bedirin ruhani nefeslerini, yanlarında hazır bulup onlardan çok ciddi yardım görürler.Bu esma özellikle şehit olan ashabların ve bütün şehitlerin ism-i azamıdır. Bu yüce zatların başında da Hazret-i Hamza (ra) gelir. Esmanın ebcetsel değerinin şuheda-yı Uhud ashaplarının sayısına yakın olması oldukça düşündürücüdürİtaatsiz, söz dinlemeyen çocuğun ya da eşin alnından alınan bir saça 1000 defa “Yâ Şehîd” ism-i şerifi okunursa bu kimselerin ahlakı güzelleşir.Çocuğun huyunun güzel olması için sabah namazından sonra çocuk uyurken yüzüne doğru 21 defa “Yâ Şehîd” ism-i şerifi okunup simaya nazar edilir, dua edilir

EL-HAMÎD (62(‫حِميُد‬ َ ‫َاْل‬Şernayil-Bıtyail: Övülen, Övgüye ve takdire lâyık, zâtındaki sonsuz kemalâtıyla her hamd ve övgüye nihayetsiz derecede lâyık olan; ezelden ebede kâinattaki bütün nimet ve ihsanlar karşılı¬ğında, hal ve dil ile her kimden her kim için yapılırsa yapılsın sayısız hamd, şü¬kür ve övgüler yalnızca kendisine ait olan, ancak kendisine hamd ü senâ olunan, bütün varlığın diliyle biricik övülen, medhedilen. Hamd; ihsan sâhibi büyüğü övmek, tâzim fikri ve teşekkür kasdiyle medh ü senâ etmektir. Her mevcûd, hâl diliyle olsun, kâl diliyle olsun, Allah Teâlâ’yı tesbih (tenzih) ve takdîs (mukaddes kılmak, büyüklemek) etmektedir. Bütün hamd ü senâlar O’na mahsustur. Hamd ve şükürle kendisine tâzim ve ibâdet olunacak veliyy-i nimet ancak O’dur.Günde 62 defa “Yâ Hamîd” ism-i şerifini okuyan, ahlakı ve hareketleriyle öğülmeye layık bir hale ulaşır. Aklı kuvvetlenir ve zeki olur.Her ki bu ismi bir kap içerisine yazar, üzerine su koyar ve sudan içerse, fuhuş, rezillik gibi kötü ahlakı zail olur, kaybolur.Bu isim altmış iki defa yemeğe okunur ve kötü ahlak sahibi birine yedirilirse o kötü ahlakı iyiye dönüşür.Her kim Perşembe günü otuz ayn yazar, yazma esnasında ya mahmud ya kerim zikreder ve bunu üzerinde taşırsa, kendisine iman-ı kamil ve güzel ahlak ihsan edilir. Halk arasında salah

bulur ve salahıyla meşhur olur. Her kim Cuma günü namazdan sonra iki yüz kere ya Allahü’l-mahmudu fi külli fialihi zikrini yaparsa istediği her hacet gerçekleşir.Her kim altmış gün, günde dört yüz otuz iki defa veliyyun hamid zikrine devam ederse, bütün mahlukat ona dost olur, bütün herkes tarafından kabul görür. EL-MUBDİ’ (56(‫ئ‬ ُ ‫َاْلُمْبِد‬-Nekveyail-Kehyail: İlkin yaratan, her şeyi yokluktan çıkaran, kudret ve iradesiyle varlıklara ilk yaratılışlarında yoktan, hiçten vücut veren, onlara gerekli olan şeyleri de hiçten icat edip ellerine veren, mahlûkatı maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan. Mübdi, bir mânada îcad demektir. Muîd ism-i şerîfi de îcad mânasına gelir. İcadın bir benzeri daha evvel yaratılmış, meydana getirilmiş ise iâde; değilse, yani benzeri, maddesi olmayan yeni bir şey ise ibdâ denir. Müşteride zikrine devam edenler istediklerini rüyasında görürler ve istediklerine görünürler.Bünyesi düşük yapmaya müsait olan kimseler eşleriyle birlikte bu ism-i şerifi okumaya devam ederler ve biiznillah sıkıntılarından kurtulurlar. Çocuğu olmayanlar hakeza bu ismi zikrine devam etseler çocuk sahibi olurlar. Rahim hastalıklarına şifadır. Bir kimse küçük parmağını veya elini hamilenin karnına koyar ve evvel ismiyle mübdi ismini okursa düşük yapmaktan emin ve muhafazada olur.bu ismi Muid ismiyle beraber daima zikredenler ledünni ilimlerden nasiplerini alırlar. Ve bilim insanlarının bu isimle meşgul olması yeni projeler üretmesine sebeptir. Sanat erbabına da çok faydalıdır. EL-KAYYÛM (156(‫َاْلَقّيوُم‬-Tukyail-Cehtıyail: Kendi kendine var, varlığı için hiçbir sebebe ihtiyacı olmayan, bizatihi varlıkta kalabilen fakat bütün eşya onun iradesi ve yaratmasıyla varlıklarını sürdüren ve bütün varlıkları hassas bir denge ve ölçü ile ayakta tutan ve önemli vazifelerde çalıştıran, gökleri, yeri, her şeyi ayakta tutan; her şeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinatı idare eden. Kayyûm, kâim’in mübalâğasıdır. “Her şey üzerinde kâim” demektir. Bunun mânası “Bir şeyin kıyâmı, yani, bir varlık sâhibi olarak durabilmesi neye bağlı ise, onu veren” demektir. Allah Teâlâ, her şeyin mukadder olan vaktine kadar durması için sebeblerini ihsân etmiştir. Onun için herşey Hak ile kâimdir.Müşteride zikrine devam eden ebedi saadet bulur ve asla bulunduğu mevkiden düşmez. Az uyumak isteyen kimsenin 156 defa “Yâ Kayyûm” ism-i şerifini okuması tavsiye edilir.Yenilen yemeğin her lokmasında “Yâ Kayyûm” ism-i şerifinin okunmasıyla gıdalar mideye nur olur. Zehirlere faydalıdır.Sabah namazının sünnetiyle farzı arasında 40 defa “Yâ Hayy, Yâ Kayyûm lailahe ente” duasını okumaya devam eden her türlü hayrı celb eder ve istekleri reva olur. Dünyaya ve ahirete yönelik menfaatler edinir. Rivayetlerde İsmi A’zam El Hayy ve El Kayyûm ism-i şerifleri ism-i a’zam olarak nitelenir. Ayetelkürsi 313 defa okunup peşinden bu isimlerin sayısız zikredilip istekde bulunulması müstecabtır. Bu esmalar zat esmalarından olduğundan tekil halde okumamakta fayda vardır. Bu isimlerde Hz.Alinin (r.a) ismi azam isimlerindendir. Efendimiz (s.a.v) de malumunuz bedir savaşında secdede daima bu isimleri zikrederek haktan nusret talep etmiştir ve

Rabbimiz 3 bin melekle yardım etmiştir. Düğümlerin çözülmesinde önemli anlarda maddi ve manevi her sıkıntıda çok etkili esmalardır.unutmayın ki hayatın devamı ikamesi bu isimlerin tecellileriyle olmaktadır. ES-SAMED (134(‫صَمُد‬ ّ ‫َال‬-Gamedyail-: Her şey kendisine muhtaç olduğu halde kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan, muhtaç olmayan, hâcetlerin bitirilmesi, ızdırapların giderilmesi için tek merci, ihtiyaç ve dileklerde kendisine müracaat edilen, arzu ve bütün istekler kendisine sunulan. Allah Teâlâ, her dileğin biricik merciidir. Yerde, gökte bütün hâcet sâhipleri yüzlerini O’na döndürmekte, gönüllerini O’na bağlamakta, el açarak yalvarmalarını O’na arzetmektedirler. Buna lâyık olan da yalnız O’dur.Müşteride zikrine devam edenlerin kalpleri nurlanır ve asla darlık görmezler. Yâ Samed” ism-i şerifini hergün 100 defa okuyanın isteklerine Allahu Teala kafi gelir, imdadına yetişir. Seher vaktinde 134 defa “Yâ Samed” ism-i şerifini okuyan, haramdan sakınanlardan olur. 100 defa “Yâ Ferd, Yâ Samed” ism-i şeriflerini okumaya devam edenler, Allah’tan hakkıyla korkan Allah dostlarından olur. Kötülüklerden sakınır, Allah düşüncesini hakim tutarlar. Sıkıntı darlık anlarında bu isimle meşgul olunması sıkıntı ve darlıkları giderir. Bu isim malumunuz ihlas suresinde geçer onun ihlasın elde edilmesi takvayı yakalamak için bu sure ve esmayla çok meşgul olmak gerekir. Bu sureyi çok okuyanlar malumunuz İman selametiyle ölürler. Bu surenin hizmetlilerinden birinin adı da bu isimdedir Abdussameddir. Bu sureyi çok okuyanlara Şeytan imanlarına bir zarar veremez. Yine gebe kalmak istemeyen bir kadın bu ismin zikriyle meşgul olsa gebe kalmaz.açlık susuzluk anlarında bu adı zikredenler açlık ve susuzluk duymazlar bu esmada riyazetlerde eskiden bunun için kullanılan esmalardandır.

ET-TEVVÂB (409(‫ب‬ ُ ‫َالّتّوا‬-Halyail: Tövbeleri kabul edip, günahları bağışlayan, kullarını tövbeye sevkeden ve tövbelerini kabul eden, isyanından dönen kullarının tövbelerini her zaman kabul eden; sevdiği kulunun günahla bağlantısını kesen ve tövbeye muvaffak kılan. Bu ism-i şerîf, tevbe’nin mübalâğa sîgasıdır. Tevbenin asıl mânâsı dönmektir. Kulun isyan yolundan dönmesi demektir.müşteri saatinde zikrine devam edenin her ne haceti varsa dergahı izzette kabul görür. Duha Namazından sonra 300 defa “Yâ Tevvâb” ism-i şerifini okumaya devam edenlerin tevbeleri kabul olunur.Haksız yere zulme uğrayanı zulümden, zalimin elinden kurtarmak için 10 defa “Yâ Tevvâb” ism-i şerifi okunur.Vakit namazlardan sonra 41 defa “Yâ Tevvâb, Yâ Rahim” ism-i şeriflerini okuyan, geçim sıkıntısından kurtulur, rızkı bollaşır nefsine zulmetmiş kişiler bu esma ile hakka sığınsalar Mevla tövbelerini kabul eder. Aynı şekilde bu ismi bir kağıda yazıp suya koyup üzerinede bu isim okunup asi olanlara içirilse Mevla onlara tövbe ihsan eder.

EL-MUKSİT (209(‫ط‬ ُ‫س‬ ِ ‫َاْلُمْق‬-Raytayail: Adaletle hükmeden, adaletli, her fiil ve icraatında hak ve adaleti gözeten, adaletten ayrıl¬mayan, bütün işlerini denk, birbirine uygun ve yerli yerinde yapan, mazluma acıyıp zalimin elinden kurtaran. Allah Teâlâ en üstün bir adalet ve merhametin sahibidir. Kullarına muamelesi merhamet ve adalet üzeredir. Yapılmış olan hiçbir iyiliğin zerresini bile karşılıksız bırakmaz. İnsanların birbirlerine karşı işledikleri haksızlıkları da düzelterek hakkı yerine getirir. Müşteri saatinde zikrine devam eden borçlu borcundan kurtulur. Hapis esir hürriyetine kavuşur. Her gün 100 defa “Yâ Muksit” ism-i şerifini okumaya devam eden geçimsiz ve hırçın tabiatlı kimse, bu istenmeyen huylarından kurtulup anlayışlı, hoşgörülü ve şefkatli hale gelir. Aynı zamanda şeytanın kendisine namazda verdiği vesveseden kurtulur. Kavgalı olunan kişi ile görüşmek gereği olduğu taktirde 209 defa “Yâ Muksit” ism-i şerifini okuyup “Allahümme innî es’elüke bismikel afuvvul muksit entedfeu anni gazabi (kavgalı şahsın ismi)” duası 12 defa yapılırsa o şahsın kötülüğünden emin olunur. Hiddet ve gazap anlarında bu isim afüv ismiyle beraber okunsa gazab ve hiddeti geçer. Hakeza karşıdakinede okunsa geçer.bu ismin vefki çok ağlayan çocuklarda faydalıdır yazılıp taşıtılırsa ağlamaz. EL-CÂMİ’ (114(‫جاِمُع‬ َ ‫َاْل‬-Telhayail: Bir araya getiren, toplayan, birbirine benzeyen, benzemeyen ve zıd olan zıt şeyleri bir araya getirebilen, toplayıp düzenleyen, kıyamet günü hesaba çekmek için mahlûkatı toplayan, zât, sıfat, isim ve fiillerinde her türlü kemâli toplayan; en büyük mahlukâtındaki hikmet ve sanat numunelerini en küçüğüne de yerleştiren, eser ve fiillerinde zıtları bir arada kullanarak büyüklüğünü gösteren; haşirde bütün mahlukâtı yüce divanında toplayan, istediğini, istediği zaman, istediği yerde toplayan. Cem, dağınık şeyleri bir araya toplama demektir. Allah Teâlâ, vücudlarımızın çürüyerek suya, havaya, toprağa dağılmış zerrelerini tekrar birleştirecek, bedenlerimizi yeni baştan inşa edecektir. Allah Teâlâ birbirine benzeyen şeyleri bir araya getirip topladığı gibi, birbirinden ayrı varlıkları da bir araya getirmektedir. Onların iç içe birlikte yaşamalarını te’min etmektedir. Sıcaklık ile soğukluk, kuruluk ile nemlilik gibi birbirine zıd unsurları bir arada tutması da yine Allah’ın Câmi’ isminin tecellisindendir. Müşteride zikrine devam eden cümle mahlukat arasında makbul olur. kamer süreyya menzilene girdiğinde Fatiha ve Mülk suresiyle iki rekat namaz kılınır. 207 defa da ya Cemil ya Cami’ esmaları okunur, dua ve niyazda bulunulursa arzu edilen şeye ulaşılır. Cami İsm-i Şerifi: Cebrail,Azrail,Mikall, İsrafil, Aleyhümesselam hazretlerinin isimlerinin baş harflerinden meydana gelmiştir. Bir kimseyle görüşmek ya da kaybettiğini bulmak isteyen, 3 defa Duha suresini okuduktan sonra “Allâhümme Yâ Câmiünnâsi li yevmin la raybefıh, innAllahe la yuhliful mîâd. İcma’ beyni ve beyne (kaybettiği eşya veya şahsın ismi)” duasını, kaybettiğini bulmaya veya görüşmesini yapıncaya kadar okumalıdır. “Yâ Câmî” ism-i şerifini 114 defa okumaya devam eden, sevdiklerine kavuşur. Dargın oldukları akrabalarıyla barışmak isteyen, parmaklarıyla sayarak 114 defa “Yâ Câmî” ism-i şerifini

okuduktan sonra ellerini kapatıp 11 defa salavatı şerife okuyup dua etmelidir. Bu isim toplayıcı esmalardandır onun için kaybolan her şeye uygulanır bir araya gelmeleri istenenler, kaçanların gelmesi, ulvi ve sufli maddi ve manevi toplayıcıdır gaflet etmeyin. EL-BEDÎ’ (86(‫َاْلَبِديُع‬-Hafyail-Şekceyail: Örneksiz ve maddesiz yaratan, kâinatı yoktan, taklitsiz, modelsiz ve benzersiz bir surette yaratan, onu bin bir isminin sonsuz güzellikleriyle süsleyen, örneksiz, misalsiz, acîb ve hayret verici âlemler îcad eden, çok güzel yaratan, eşi ve örneği olmayan, sanatkârane yaratan, zâtında, sıfatında, fiillerinde, emsâli görülmemiş olan. Bedî’, mübdî mânasınadır. Mübdî, ibdâ eden, yani örneği bulunmayan bir şeyi îcad eden demektir. Allah herhangi bir kuluna peygamberlik veya velilik vererek üstün kılmışsa, bu üstünlükle o kul, kendi zamanındaki diğer insanlara nisbetle bedî’ (eşsiz, misilsiz) olmuştur.müşteride zikrine devam eden haline göre terakki eder bu esmanın ehli Tarık olanlara seyrde çok faydası vardır. Bilindiği üzere Hz. Alinin (r.a) celcelutiye kasidesi bedi demektir bu kasidenin kullanım esmalarındandır ki sırrı çoktur. Bu esmayı mühim hacetlerde 2 rekat namaz kılıp peşinden bu ayeti:

ُ ‫ل َلُه ُكن َفَيُكو‬ ‫ن‬ ُ ‫ضى َأْمرًا َفِإّنَما َيُقو‬ َ ‫ض َوِإَذا َق‬ ِ ‫لْر‬ َ ‫ت َوا‬ ِ ‫سَماَوا‬ ّ ‫َبِديُع ال‬

Bedîus semâvâti vel ard(ardı), ve izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu).(bakara 117) ayetini 70 101 veya 277 kere okuyup sayısız bedi ismini de okuyup sonra haktan hacetini dilese biiznillah müstecabdır. Bu esmanın bir sırrı da her şeyi çabuklaştırıcı özelliği vardır. Her hangi bir isteğinizde ona uygun esmaların yanında veya okumaların bu esmayıda zikretmek istediğiniz çabucak kabulune vesiledir. Bazı risalelerde nakledilmiştir ki; bu isim işlerin düzelmesi için çok faydalıdır. Bunu isteyen kimse iki rekat namaz kılıp peşinden yukarda verdiğim ayeti 1001 diğer rivayette 70 bin defa zikrederse bütün müşkülü asan olur. Yine çocuğu olmayan bu isimleri mübdiu musavvir esmalarıyla zikrederlerse çocukları olur. Hakeza düşük yapanlarda bu isimleri okurlarsa biiznillah düşük yapmaz. Sanat erbabının bilim erbabının bu isimle meşguliyeti bir çok yeni keşiflere imza atmalarına sebep olur. Şeyh Bursi buyurmuştur ki; bu ismin zikrine çokça devam eden kimseye Cenab-ı Hak rızk marifeti ihsan eder. Bu ismin diğer bir özelliği de içinde alim esmasını da barındırmasıdır ilim sahibi olmak isteyenler bu esmanın zikrine devam ederlerse bir çok hususta bilgi sahibi olur. Hakeza hafıza ve zekasının artmasını isteyenlerde okumalıdırlar. Aynı şekilde bu ismi allamul ğuyub ismiyle okuyanlar hatta alim ve hakem isimlerinide ekleyerek okuyanlarda gaybi hikmetler bilgileri açılır. Bu isim yazılarak korunması istenen malın içine konulsa zararlardan korunur. İş yerlerinde haksızlığa uğramış, işinden olmuş makımdan azledilmiş kimselerin aynı makamı kazanmaları için bu ismin zikrine devam ederlerse kaybettikleri geri kazanırlar.

Perşembe Gününün Cin Padişahı Perşembe günü, Şemharuş’tır (Şemhurış). Tacı vardır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi,beyazdır. Çok bilge bir görüntüye sahiptir. Görüntü itibariyle insana çok benzer. Görevi; altın, hazine vs. işlere hakimlik yapmak ve bu işleri yönetmektir.buna bağlı cin nehtahtildir.bunlar Sarfayail adlı meleğe bağlıdır. Bu burcun cinni isimleri Yay Burcu:Cinin ismi Karakaş ibni Veşvaş tır. Bu Cin taifesinin mekanı viran yerler, kapı arkaları ve hamam kapılarıdır. Bu burca mensup olan kimseye rüzgarı ile vurduğu zaman, o kişinin dizlerinin bağı çözülür, uyku uyuyamaz, kasıkları çok ağrır ve kuvveti kalmaz. Başı döner, gözleri kararır ve bazı zaman aklını kaybeder. Harareti çoğalır ve geceleri ise hastalığı fazlalaşır. Balık Burcu Cinin ismi Şeşter ibni Şeman dır. Bu burca mensup olan kişiyi rüzgar gibi tuttuğu zaman, gözüne Kara Köpek şeklinde görünür ve avazı O kişinin kulağına giderek vücudunun tüyleri diken diken olur. Daha sonraları hastanın başı ağrır ve sıtmalı gibi titremeye başlar. Rengi değişir ve hararetide çoğalır. Yemek yemez ve bütün azaları kesik kesik olur. Bazı zamanda aklını kaybeder. Terazi ve Boğa Burcu- Zühre- Cuma Mizan (Terazi) burcu: Bu burcun tabiatı nemli sıcak olup, anasırı Hava ve gezegeni Zühre (Venüs) dir. Terazi burcunun cinsiyeti erkek, madeni bakır, günü Cuma, gecesi Salı ve buhuru Lüban’dır Rengi gri-beyaz. Günün harfi Ha Esması Habir ulvi Anyail Ardi Ebyad. Dost burcu Yay, düsman burcu Oglak’tır. Tabiatı itibariyle düsmanı dört unsurdan biri olan Toprak’tır. Sevr (Boga) burcu: Bu burcun tabiatı kuru soguk olup, anasırı toprak ve gezegeni Zühre’dir. (Venüs) Boga burcunun cinsiyeti disi, madeni bakır, günü Cuma, gecesi Salı ve buhuru Lübandır. Günün harfi Ha Esması Habir ulvi Anyail Ardi Ebyad Dost burcu Yengeç, düsman burcu Aslan’dır. Tabiatı itibariyle düsmanı Hava’dır. Burçların Hastalıkları Terazi Burcu: Böbrekler ve bel bölgesi en hassas kısımlardır. Sırtın alt tarafında adale, kemik ve sinir uçları ağrıları olur. Yorgunluk, ağır yük taşımak belde ağrı yapar. Siyatik ve bel fıtığına yol açabilir. Nefrit, lumbago, soğuk algınlığı, bulaşıcı hastalıklara karşı dirençleri azdır yorgunluklar yaşar. Şişmanlamamak için sık sık yapılan rejimler sorun olur. Zıt burç olan koçtan gelen sert etkilerle baş bölgesi, gözler hassas olur. Görme bozuklukları, gözde çeşitli rahatsızlıklar, kızarma, kanlanma, şişme gibi durumlar olabilir. Terazilerin canları çok tatlıdır. Zor bir hasta olurlar. Aşırı ilgi ve sevgi görmek, naz yapmak isterler. Aksi halde huysuz olurlar. Boğa Burcu: Boğaz, boyun ve ense bölgesi hassastır. Troid bezi, yutak, ses telleri,

bademcikler, kulaklarla ilgili sağlık sorunları sık görülür. Kilo almaya istidatlıdır. Kilo ile ilgili diyabetik rahatsızlıklar, tansiyon, astım, soğuk algınlığı, anjin, hassas organlarla ilgili iltihaplanmalar olabilir. Aşırı yemek vücudun hastalıklara karşı savunma sistemini bozabilir. Akrep burcundan gelen zıt etki ile cinsel organlar, salgı bezleri, boşaltım sistemi de hassas olabilir. Erkeklerde prostat, kadınlarda yumurtalık ve rahim hastalıkları görülebilir. Boğalar genel olarak kuvvetli bir bünyeye sahiptirler. Kendilerini daima genç hissederler. Yaşlanmayı kabul etmezler. Açık havayı, gezmeyi ve yürümeyi sevdikleri için sağlıkları genellikle iyi olur. Burçların Esmaları EL-GAFFÂR (1281(‫َاْلَغّفاُر‬-Ğafrayail-Ceriyail: Çok bağışlayan, kusurları/günahları örten, mağfireti pek bol olan, daima affeden, tekrarlanan günahları bağışlayan, sonsuz rahmet, fazl ve keremiyle kullarının günahlarını çokça bağışlayıp silen. Gafr, örtmek ve sıyânet etmek (korumak) mânâsınadır. Allah mü’minlerin günahlarını örter. Dilediği kullarını da günahlardan sıyânet eder, korur. Bu, onlar için en büyük nimetlerden biridir.

Zühre

saatinde meşgul olsa büyüklerin ve zalimlerin hışmından emin olur. Düşmanlarına galebe eder.Matlubunun gözünün senden başkasını görmemesi içinde Zühre saatinde meşgul olunur. Cuma namazından sonra yüz defa “Ya Gaffar” ism-i şerifini okuyanlar affa mağfirete mazhar olurlar bu ismin vefkini her hangi bir ayın son günlerinde yazıp taşıyan düşmanlarından emin olur. Savaş meydanlarında mahfuz olur düşmanları görmezler. Yaptığı gizli işlerin ayan olmaması için bu isimle meşgul olunmalıdır. Yine bu isim yapılan hata ve günahlarda sığınılacak isimlerdendir. Bu ismin gafur şekur hamid tevvab gibi isimlerle okunması kötü işlerin iyliklere dönüşmesine katı kalplilerin yumuşamasına günahkarların kötü yolda olanların bağışlanıp hidayete ermelerine Vesiledir. Tarikat yolcularının ilerlemelerine zulmet hicaplarından geçmelerine yardımcı esmalardandır. Bu ismi Afüv gafur esmalarıyla beraber zikredilmesi büyük bela ve musibetlere karşı çok faydalıdır. Acıları dindirir. Kanser ve migren gibi rahatsızlıklarda Şafi esmasıyla beraber zikrine devam edilmesi şifadır.

EL-VEHHÂB (14(‫ب‬ ُ ‫َاْلَوّها‬-Ğafzeyail-Hatyail: Hibe eden, karşılıksız veren, karşılık beklemeden bol bol veren, sayı ve hesaba sığmaz çeşit çeşit nimetleri, türlü türlü rahmet hediyelerini her varlığa lâyık olduğu şekilde, her an ve karşılıksız olarak ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri devamlı bağışlayıp duran. Vehhâb kelimesi hibe kökünden gelmektedir. Hibe, “herhangi bir karşılık ve menfaat gözetmeden birine bir malı bağışlamak” manasınadır. Vehhâb ise, “Her zaman, her yerde ve her şeyi çok çok ve bol bol veren ve karşılık beklemeyen” demektir.

Zühre saatinde meşgul olsa veya Her saatte

meşgul olsa hatta 5 vakitte namazların akabinde daima zikretmiş olsa dünya darlığı görmez zengin olmadan ölmez. Dua arasında yedi defa “Ya Vehhâb” ism-i

şerifini okuyanın duası kabul olur. Her Duha namazından sonra, secde vaziyetinde iken on dört defa “Ya Vehhâb” ism-i şerifini okuyan manevî iklimlerde (hakikat ilmi gibi) ilerler. Rızık darlıklarında rızık esmalarının yanında bu isimde zikredilirse maksat çabuklaşır. Her hangi bir yerde bir istekte bulunan 21 defa bu ismi istediği şahsın yüzüne karşı okusa isteğini verir. Çocuğu olmayanlar ve bir şeyi isteyipte elde edemeyenler hallerine uygun esmalarla bu ismi okumaları hakeza aynı faydalıdır. Manevi ilimlerde ilerlemek isteyen fettah vehhab alim gibi esmalarla çok meşgul olmalıdırlar. Bu esmanın zikrine devam eden ve kulluğunda titiz davrananlara bu ismin tecellileri mazhar olur bu şahsa maddi ve manevi itaat etmeyecek hiçbir varlık yoktur. Bu esmalar yakini bilgi ve imanı artırıcı esmalardandır. Akıl ve zeka sorunu yaşıyanlara bu isim yazılıp üzerinede 1001 defa zikredilip suyunu hastaya içirse düzelir. Bu esmanın diğer bir özelliği de hiç ummadığın yerlerden hayırlı kapıları aralamasıdır açmasıdır.unutmayın bu isim manevi ilimlerin kapılarından biridir. ER-REZZÂK (308(‫ق‬ ُ ‫َالّرّزا‬-Gadmeyail-Cehiryail: Bol bol rızık veren, rızıklandıran, azıkları yaratıcı, bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren, her bir yaratığın rızıklarını ayrı ayrı, tam bir ölçü, intizam, rahmet ve hikmetle aksatmaksızın vakti vaktinde veren, yaratılmışlara, faydalanacakları şeyleri ihsân eden. Rızık, Allah Teâlâ’nın bilhassa yaşayan mahlûkatına faydalanmalarını nasib ettiği her şeydir. Rızık yalnız yenilip içilecek şeylerden ibaret değildir. Kendisinden faydalanılan herşeye rızık denir. Maddî rızık, her türlü yiyecek ve içecek, giyilecek ve kullanılacak eşya, para, mücevher, çoluk-çocuk, vücudun çalışma kudreti, bilgi, mal-mülk, servet v.s. gibi şeylerdir. Manevî rızık ise, ruhun ve kalbin gıdası olan şeylerdir. Başta iman olmak üzere insanın manevî hayatına ait bütün duygular ve o duyguların ihtiyacı olan şeyler, hep manevî rızıktır. Zühre saatinde meşgul olamaya devam eden malı tahsil eder dünyalık kapısı açılır maddi ve manevi rızık darlığı çekmez. Sabah namazından sonra evin sağ köşesinden başlayarak her köşede on defa “Ya Rezzâk” ismi şerifini okuyup evinin dört bir köşesini dolaşanların evlerinde bereket artar. Yirmi bir gün yemeklerden önce “Ya Rezzâk” ismi şerifini yüz defa okuyanın zihni açılır ve ilmî incelikleri kavraması kolay olur. Rızık bolluğu için her gün yüz yirmi bir kere: “ُ‫اْلَمِتين‬

‫ق ُذو اْلُقّوِة‬ ُ ‫ل ُهَو الّرّزا‬ َّ ‫ن ا‬ ّ ‫ِإ‬

İnnallâhe huver rezzâku Zul kuvvetil metîn(metînu).”(Zariyat 58) Ayeti celîlesini okuyanın rızkı bol olur.

Ya

Fettâh, Ya Rezzâk ism-i şeriflerini günde yüz yirmi defa okuyanın Cenab-ı Hak rızkını kolaylaştırır ve kapalı kapıları açar. Kısmet kapalılıklarında ve her türlü hacetlerde yasin suresinin her mubininde yukardaki ayeti 121 kere okuyup Ya Rezzak Ya Fettah Ya Vehhab zikrini sayısız okuyup yasini tamamlasa ve haktan dileğini istese müstecabtır. Tarikat yolcularında bu ismin manevi rızık kapılarını açıcı özelliği vardır. Borçu kişiler zikrine

devam ederse borçtan kurtulur. Kazançlarını helalinden kazanırlar. Unutmayın bu esma bütün rızıkları içine alan bir esmadır maddi manevi her şeyi. Aslolan insanın bu esma ile baki kalacak rızıklara talip olup fani olan dünya rızıklarına talip olmamasıdır. Alttaki ayette çok büyük hikmetler vardır. Önemli isteklerde hacetlerde bu ayetleri mümkünse 2 rekat namazın içinde fatihadan sonra okuyup namazı kılmak eğer mümkün değilse başka ayet sure okunur namazın bitiminde bu ayetleri 41-70 kere okuyup peşinden Ya Rezzak Ya Vehhab zikrini okuyup haktan isteğinde bulunsa haceti revadır. Bu ayetlerde gerçekten çok sır saklıdır. Mesela bir özelliğinide yazayım her hangi bir işinize birileri engel oluyor veya isteğiniz var yerine getirilmiyor hakkınızken bu ayetleri 41 kere okuyup hakka tevessül edin düğümler çözülecektir.

‫ل َلُه ِمن َبْعِدِه َوُهَو اْلَع‬ َ‫س‬ ِ ‫ل ُمْر‬ َ ‫ك َف‬ ْ ‫س‬ ِ ‫ك َلَها َوَما ُيْم‬ َ‫س‬ ِ ‫ل ُمْم‬ َ ‫حَمٍة َف‬ ْ ‫س ِمن ّر‬ ِ ‫ل ِللّنا‬ ُّ ‫ح ا‬ ِ ‫حِكيُم َما َيْفَت‬ َ ‫ِزيُز اْل‬

Mâ yeftehillâhu lin nâsi min rahmetin fe lâ mumsike lehâ, ve mâ yumsik fe lâ mursile lehu min ba’dih(ba’dihî), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu). ‫ل َيا َأّيَها‬ َ ِ‫لْرض‬ َْ ‫سَماء َوا‬ ّ ‫ن ال‬ َ ‫ل َيْرُزُقُكم ّم‬ ِّ ‫غْيُر ا‬ َ ‫ق‬ ٍ ‫خاِل‬ َ ‫ن‬ ْ ‫ل ِم‬ ْ ‫عَلْيُكْم َه‬ َ ‫ل ُهَو‬ ّ ‫ِإ‬ ‫ل‬ ِّ ‫ت ا‬ َ ‫س اْذُكُروا ِنْعَم‬ ُ ‫الّنا‬ ‫ن ِإَلَه‬ َ ‫َفَأّنى ُتْؤَفُكو‬ Yâ eyyuhen nâsuzkurû ni’metallâhi aleykum, hel min hâlikın gayrullâhi yerzukukum mines semâi vel ard(ardı), lâ ilâhe illâ huve fe ennâ tû’fekûn(tû’fekûne). Allah, insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek) yoktur. Neyi de tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Ey insanlar! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Allah’tan başka size göklerden ve yerden rızık veren bir yaratıcı var mı? O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz? (Fatır 2-3)

EL-BÂSİT (72(‫ط‬ ُ‫س‬ ِ ‫َاْلَبا‬-Tafhayail-Bastyail: Bollaştıran, rızık dağıtan, rızkı genişleten, ömürleri uzatan, ruhları bedenlerine yayan, bütün zaman, mekân ve varlıklarda, ilim, yaratma, cisim ve rızık gibi her işteki genişlik, ferahlık ve bolluk yalnız Onun rahmet ve iradesiyle meydana gelen, maddî ve manevî rızıkları çoğaltan, açan, genişleten. Allah, istediği kuluna da yepyeni bir hayat verir, neş’e verir, rızık bolluğu verir, bu da Bâsıt isminin tecelliyatıdır.

Zühre saatinde meşgul olsa dünya esiri olanların dünyayı kalben

terk etmesine sebeptir. Sadreddin Konevi Hazretleri “Ya Bâsıt” ism-i şerifi bereketiyle çok büyük lütfü ilahiye kavuşmuştur. Yine mal ve mülkü artırıcı genişletici özelliğe sahibtir. Duha namazından sonra; On defa “Ya Bâsıt” ismi şerifini okuyanın rızkı ve şerefi artar. Ellerini yağmur yağarken veya ay bedir halindeyken göğe doğru kaldırıp yetmiş bir defa “Ya Bâsıt” ism-i şerifini okuyarak yüzüne süren kimse fakir olmaz, zenginleşir ismi Muhammed olanların baktığı esmalar basit ve vedud esmalarıdır bu isimdekiler bu esmaları okumaya devam ederlerse hayatta hiç sıkıntı yaşamazlar. Sıkıntı darlık musibet anlarında ve güğüs daralmaları kalp sıkışmaları damar tıkanıklıklarında manevi daralmalarda ki bunlar kabıd esmasının tecellileridir bu ismi okurlarsa zikriyle meşgul olurlarsa bütün darlıkları gider. EL-LATÎF (129(‫ف‬ ُ ‫طي‬ ِ ‫َالّل‬-Rafeyail-Katyail-Atıfyail: Müşfik, lütüfkar, varlıkların en ince noktalarını bilen, yaratılmışların ihtiyacını en ince noktasına kadar bilip sezilmez yollarla karşılayan, varlıkları en nâzik incelikler ve güzellikler içinde yara¬tan, her bir canlıya lütufkarlıkla ihsan ve ikramlarda bulunan; ince ve sezilmez yollardan kullarına çeşitli faydalar ulaştıran. Zühre saatinde meşgul olsa bir dileği için nereye giderse gitsin dileği olur. Her gün yüz otuz üç defa “Ya Latif İsm-i şerifini okuyanların zor işleri kolaylaşır. Her Gün Altı yüz Doksan Sekiz Defa “Bismillahil Latif” diyenin ne dileği varsa Allah’ın izni ile yerine gelir rızkı bollaşır ilahi tecellilere mazhar olur. Sıkıntı ve maişet darlıklarında Fatiha ve aşağıdaki ayetle iki rekat namaz kılınır. Sonra 129 kere yada sayısız ya Latif esması okunursa keder ve üzüntü izale olur. Okunacak ayet: Allahu latifum bi ibadihi yerzuku mey yeşa’, ve huvel kaviyyul azîz.Allah, kullarına çok lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. (Şura 19) İşleri bozulan kişi bu ismin sayısınca zikrine devam ederse işleri düzelir. Bu isim İcabeti çabuk esmalardandır hapse esarete düşen maddi darlık ve borç sıkıntısı yaşayan, şiddetli bir hastalıktan yatan zalimlerin zulmune haksızlığa uğrayan bu isimle hakka tevessül ederlerse hak teala bulunduğu sıkıntıları giderir. Tarikat erbabı olanlara da manevi seyr halinde düştükleri sıkıntı ve tıkanmalarda bu adın faydası çoktur. İstihare ettiği şeyi rüyada görmek isteyen Mülk suresi 14 ayetini ki Latif esması bu ayette geçer 124 kere okuyup uykuya yatsa istihare ettiği şeyi kusursuz görür. Ayet:Ela ya’lemu men halek,

ve huvelletifulhabîr ayetinin bir çok hassaları vardır hastalara şifa vesilesi olur, belaları def eder, musibetleri geri çevirir, fakirliği önler, gaib den haberler alır, defineler hazinelerle alakalı çeşitli bilgileri öğrenme fırsatı olur bu hassalarından faydalanmak isteyenler bu ayetlerle ( ibni mubarekin) tavsiyesiyle meşgul olmalıdır okuma adeti 2012 defadır.

‫حِديٌد‬ َ ‫ك اْلَيْوَم‬ َ ‫صُر‬ َ ‫ك َفَب‬ َ ‫طاء‬ َ‫غ‬ ِ ‫ك‬ َ ‫عن‬ َ ‫شْفَنا‬ َ ‫ن َهَذا َفَك‬ ْ ‫غْفلٍَة ّم‬ َ ‫ت ِفي‬ َ ‫َلَقْد ُكن‬

z

Lekad kunte fî gafletin min hâ â fe keşefnâ anke gıtâeke fe besarukel yevme hadîdun. (Allahû Teâla buyurur): “Andolsun ki sen bundan gaflet içindeydin. İşte senden perdeni kaldırdık. Artık bugün senin görüşün keskindir.”

Ayrıca bu ilimlerle meşgul olup görümü tam olmayanlar bu ayetle ve Kaf suresi 22 ayetiyle meşgul olurlarsa inşallah çok faydasını göreceklerdir zaten görümü olanlarda veya cinlerle bakım yapanlar görümü olmadan mendel yapanlar bilginin doğru ve hızlı olmasını istediklerinde bakım anında bu ayetle meşgul olsunlar maksatları hasıl olur. Bu esmaya devam edenler her türlü semavi arzi kazalardan korunurlar. Latif esmasının ruhanileri çeken toplayan azametli bir sırrı vardır. Bu esmaya devam edenler ruhani alemlerle irtibat kurabilirler. Sıkıntı içinde kalıp bunalıma düşenler bu adı zikir vasıtası kılarak dua ettiklerinde içinde bulundukları felaketlerden kurtarılırlar. Bu esmaya devam edenler oturmaları kalkmalarıyla oldukça kibar olurlar. Tıpta çaresiz kalınan hastalıklardan kurtulmada bu esmanın azametli bir sırrı vardır. Latif esması Mehdi Aleyhisselamın ism-i azam esmalarından biridir. Bu esmaya devam edenler hoşlarına gitmeyecek bir muamele ile karşılaşmazlar. Kaderin kaza oklarını rüyalarında atlatma bereketine nail olurlar. Esmanın,belaları atmada, işleri kolaylaştırmada, rüya alemlerinde isteneni görmede çok büyük bir yararı vardır. Kim bu esmaya devam ederse ruhani alemle kolayca irtibat kurabilir, o alemlerdeki sırlara ulaşabilir. Bu adla yapılan dualar çok seri bir şekilde karşılık bulur. Bunalımlı felaketli anlarda bu ada sarılmak kurtuluşa vesile olur EL-HASÎB (80(‫ب‬ ُ ‫سي‬ ِ ‫ح‬ َ ‫َاْل‬-Sehayail-Matyail: Hesab gören, hesaba çeken, herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin, bütün tafsilât ve teferruatiyle hesabını iyi bilen; kullarına yeten; sonsuz acizlik ve hadsiz düşmanlara karşı mahlukâtın imdadına kudret ve rahmetiyle yetişen, her şeye ve herkese her ihtiyacı için kâfi gelen. Allah Teâlâ, neticesi hesapla bilinecek ne kadar miktar ve kemmiyet varsa hepsinin neticelerini hiçbir işleme

muhtaç olmadan doğrudan doğruya ve apaçık bilir.

Zühre

saatinde meşgul olunsa

teshir etmeye istidat kazanır. Cimri hasis olanların üzerine okunsa o kötü huyundan kurtulur. . Şeyh Bursi buyurmuştur ki; Perşembe gününden başlayıp yedi hafta, günde yetmiş kere hasbiyallahü’l-hasib zikrine devam edilirse, taleb edilen her şey gerçekleşir. Her şey yeterli gelir ve korkulan her şeyden kurtulunur. Bu isme devam hesabların düzgün çıkması ve karışık işlerin aralanıp düzelmesi için mücerrebdir. Bu

ismin yetmiş defa zikrine devam hasid ve gammazların şerrinden korunmak hususunda çok faydalıdır, düşmanı def’ için de mücerrebdir. Güneş doğmadan önce seksen defa “Yâ Hasîb” diye bu ism-i şerifi okumaya devam edenin; akrabaları ile arasındaki dostluk ve sevgi bağları kuvvetlenir. Aynı zamanda, düşmandan, hırsızdan, nazardan ve tüm kötülüklerden emin olur. Muhasebeci olanlar hesapla işlerini yapanlara çok faydalıdır. Matematik dersleri kötü olanlar anlamayanlar bu isimle meşgul olsunlar. Yine mahkeme gibi durumları olanlar hesap ve ifade verecekleri durumlarda bu isimle meşgul olurlarsa biiznillah faydasını görürüler. EL-KERÎM (270(‫َاْلَكِريُم‬-Vefayail-Rafzeyail: Şerefli, cömert, çok cömert, fazilet türlerinin hepsine sahip, bütün hayatları binlerce duygu, âlet ve organlarla donatıp süsleyen; sonsuz rahmet hazinelerinin süslü ve tatlı nimetlerini karşılık beklemeden önlerine seren, sonsuz keremi, yarattığı bütün sanatlı mahlukât üzerindeki tezyinat ve bunların terbiyelerindeki dikkat ve titizlikle açıkça görünen, keremi, lütuf ve ihsânı bol. Zühre saatinde meşgul olunsa gamları def olur malı ziyade artar. Bayanlar için gayet kuvvetlidir. Erkek için müşteri saatinde meşgul olmak lazımdır. Zührede devam eden Hak’ka karşı hatalardan arınır. Hastaların üzerine okunsa şifa olur. Uykudan önce 270 defa

“El-Kerîm” ism-i şerifini okuyan kimse halk vasıtasıyla Hakk’ın ikramına erişir kerim isminin bin altı yüz yetmiş altı defa zikrinde ve bu zikre devamda; izzet ve kerem sahibi olma, işlerin açılması ve rızkın artması, bereket konularında çok büyük faydalar vardır. Bu simin zikrine devam dünya ve ahiret maksadına ulaşmaya, izzet ve kerem sahibi olmaya sebeb olur. Bu isim rızık ve bereketin anahtarıdır. Perişanlığın ortadan kaldırılması hususunda çok faydalıdır. Bu ismin zikrine devam edildiği zaman umulmadık yerlerden rızık ulaşır. Zenginlik için; sabah namazından sonra bir kere Vakı’a suresi

okunmaya ve bin kere de ya kerim ya vedud esmaları zikredilmeye devam edilirse bir seneye varmadan Allahu teala o kimseyi zengin eder. Bütün halktan önde olur, zenginliği her göreni şaşırtır. Bu adın cömertliğe bakan bir tecellisi vardır. Esmaya devam edenler maddi manevi cömert olmaya başlarlar

ER-RAKÎB (312(‫ب‬ ُ ‫َالّرِقي‬-Beyhayail-Samsıyail: Gözetleyen, gözeten, gözetleyip kontrol eden, mahlukâtın hareket, davranış, hal ve işlerini devamlı kontrol ve gözetimi altında tutan, bunları kaydeden, bütün varlıklar üzerinde gözcü, bütün işler murakabesi altında bulunan. Bir şeyi koruyan ve devamlı kontrol altında bulundurana rakîb derler; bu da bilgi ve muhafaza ile olur. Allah Teâlâ, bütün varlıkları her lâhza gözetip duran bir şâhid, bir nâzırdır. Hiçbir şeyi kaçırmaz. Her birini görür ve herkesin yaptığına göre karşılığını verir.

Zühre saatinde meşgul olmak saadeti kazandırır. Muradının hasıl olmasına sebep olur her ne dilese müstecab olur. 312 defa “Er-Rakîb” ism-i şerifini okuyan kimse, çalınmış malını bulur. Yolcu ise evine, ailesine kavuşur.Er-Rakîb ism-i şerifini okuyan hamile bayanlar, doğum esnasında zahmet çekmekten kurtulup kolay doğum yapar. Vasıtaya

binildiğinde yirmi beş kere “Yâ Rakîb” ism-i şerifinin okunması tavsiye edilmiştir. Bu ismi şerif manevi bir zırhtır.tarikat yolunda salikin Muhsinlerden ihsan makamından çabucak nasiplenmesi için bu esmayla meşgul olması çok faydalıdır. Bu esmaya devam edenler yavaş yavaş Allah’ın koruması altına girerler. Allah esmaya devam edenlerin işlerine kolaylık verip yardım eder. Düşmanları çok olnalar bu esmaya devam ederlerse düşmanların saldırısına karşı korunurlar. Korku içinde kıvranan, sebebi belli olmayan bir huzursuzluk içinde olan,ailesinde huzur bulunmayanlar bu esmaya devam ederlerse bu illetlerden kurtulurlar. Bu esmanın tecellisinide çok büyük esrar vardır. Özellikle evinde nazar, haset ya da sihir olanlar; şer ve sıkıntı eksik olmayanlar bu esmaya devam ederlerse sihirden, nazardan, hasetten ve sıkıntıdan eser kalmaz. Sihri, nazarı, hasti vurup kahreden yok eden bir tecellisi vardır bu azametli adın. O eve ne kadar büyü yapılmışsa seri bir şekilde etkisini yitirir. Cinni şeytanlar Rakip esmasının tecellisinden kahrolup yanarlar. Bu esma olağanüstü bir enerji yaymaktadır; bu enerji de şer dairede kalan her şeyi yakıp mahvetmektedir. Bu isme devam edenler giriştikleri her işte bir kolaylık yolu bulurlar, önlerindeki engeller birer birer kaldırılır. Bu da esmanın tecellisinin açığa çıkmaya başlaması sonucu ortaya çıkar. Bu ada devam edenlere bir sekine gelir ve işlerinde yardımcı olur. Nereye yönelse Allah’tan yardım görür. Bu ismin bazı ayetlerle okuma usulü vardır ki çok hızlı bir şekilde kişiyi ğayb alemine ulaştırır ve bilgilendirir. Müşahede makamlarından nasiptar eyler. Kişide aşırı derece bir heybet ve izzet oluşur. Bu ismin riyazetine asla bilen birileri Mürşidin kontrolü ve izni olmadan girilmemelidir. Define hazine gibi gömülü olan yerlerde bu ismi çokca zikretmek definenin görünmesine mani olan hicapları perdeleri kaldırır. EL-HAKEM (68(‫حَكُم‬ َ ‫َاْل‬-Şedyail-Fehyail-Hatyail: Anlaşmazlıklarda son hükmü veren, hükmedici, iyiyi kötüden, ayırt edici, varlıklar dünyasında ve haklı ile haksız arasında hiçbir ada¬letsizliğe, yanlışlığa ve itiraza yer bırakmayacak şekilde hükmeden, hakkı

yerine getiren. O’nun hükmü olmadan hiçbir şey, hiçbir hâdise meydana gelemediği gibi, O’nun hükmünü bozacak, geri bıraktıracak, infazına mâni olacak hiçbir kuvvet, hiçbir hükûmet, hiçbir makam da yoktur. Zühal veya kamer saatinde meşgul olunur. Bayanlara teshir için. Erkekler için müşteri saatinde meşgul olmak gerekir. Hasta üzerine okunduğunda Allah’ın izniyle şifa bulur. Hakem ismi bilimlere hükmetme, sırları açığa çıkarıp yayma, başkaları üzerinde etkili olma tecellisini açığa çıkaran bir esmadır.

Bu adı ananların sözleri her yerde geçerli olur ve kabul edilir. Özellikle öğretmenlere, avukatlara, idarecilere bu adın çok büyük bir yararı vardır. Hakim adı yalnız dünyevi değil ruhani alemleri de kapsayan bir esmadır. Bu adı ananlar ruhani alemlere de hükmedip söz geçirebilirler. Gece yarısı altmış sekiz defa “Ya Hakem” ism-i şerifine devam eden kimse ilim, adalet ve hilmin birleşmesinden doğan hikmet sıfatını kazanır. Bilindiği üzere Hz. Alinin (r.a.) ismi azam esmalarından biride hakemdir. Bu ismin hakim adlün alim esmalarıyla beraber okunması hikmet kapılarını

açar kalbinden diline hikmetler akar. EL-MECÎD (57(‫جيُد‬ ِ ‫َاْلَم‬-Vekayail-Retyail: Şanlı, şerefli, şerefi yüksek, zâtı şerefli, fiilleri güzel olan, her türlü övgüye lâyık bulunan. Bu ism-i şerîfin mânasında iki mühim unsur vardır: a) Azamet ve kudretinden dolayı yaklaşılamaz olmak. b) Yüksek huylarından, güzel işlerinden dolayı övülüp sevilmek.

Zühre saatinde meşgul olanın Cenabı bari

Teala’dan dünyevi ve uhrevi hacetleri kabul olur. Fiili güzelleşir.her ne işe niyet etse o işte hayır bulur gerçekleşir. Kamerî ayların 13, 14 ve 15. gününü oruçlu geçirip iftar vakitlerinde “Yâ Mecîd” ism-i şerifini 100 defa okuyan (50 yaşına geçmemişse) baras illetinden kurtulur. (Baras; Tedavi edilmesi mümkün olmayan, vücutta beyaz lekeler meydana getiren hastalık.bu hastalığın sebeplerinden en büyüğü Çarşamba günü hacamat yaptırmaktır) “Yâ Mecîd” ism-i şerifini her gün 62

defa okuyanın sahip olduğu şan ve şeref artar. Bu adın pek çok dairede tecellisi vardır. Şifa vermede oldukça etkilidir. Bu ada devam edenler sedef ve kalp hastalıklarından salim kılınırlar ve şifaya kavuşurlar.Şeytanlar ve cinniler bu adı anana yaklaşıp ona vesvese verme gücünü kendilerinde bulamazlar. Ruhi bunalım geçirenler bu ada devam ederlerse şifa bulurlar. Bu ada devam edenler başkalarının kalbinde taht kurarlar. Dostluğu aranılan biri olurlar, herkesçe sevilirler. Ailerinde huzur ve bereket olur iki rekat namaz kılınıp hastanın üzerine Selamdan sonra 90 kere ya Melik, 75 kere ya Mecid esmaları zikredilirse sıhhat bulur. Aynı şekilde kendisi içinde yapsa sağlıklı ve nimet bol ve devamlı olur. Bu ismi bais esmasıyla beraber zikretmek insanlar arasında yükselmeye sebeptir.

EL-HAK (108(‫ق‬ ّ‫ح‬ َ ‫َاْل‬-Gakhayail-Teyhayail-Bermiyail: Fiilen var olan, varlığı ve ulûhiyyeti gerçek olan ve hiç değişmeyen, ibâdete lâyık ve her hakkın sahibi olan. Hak, varlığı hakikî bulunan zâtın ismidir. Yani, varlığı daima sâbittir. Allah Teâlâ’nın zâtı, yokluğu kabûl etmediği gibi, herhangi bir değişikliği de kabûl etmez. Hakikaten vâr olan yalnız Allah’tır.zühre saatinde zikrine devam eden nefsinde varlık duygularından sıyrılır. Kaybolan bir nesne veya kimse için bir kağıdın dört köşesine şehid hakk yazılır, ortasına da kaybın adı da kağıdın ortasındaki boşluğa yazılır. Gece yarısı dışarı gökyüzünün altına çıkılır, gökyüzüne nazar edilerek yetmiş kere eş-şehidü’l-hak zikredilir. O kayıb kısa bir süre de ortaya çıkar Bu ismin yüz sekiz defa zikrine devam hakkın alınması için mücerrebdir. Kalbin tenviri, batının safa bulması ve insanların kalbinde olanı keşf için her gece kalkılıp iki rekat namaz kılınır. Sonra eller semaya kaldırılıp yüz kere ya Hakk denilir. Bu şekilde bu zikre devam edilirse istenilen gerçekleşir. Bin defa “Yâ Hakk” ism-i şerifini okuyan; kötü akibetten kurtulur. Hayırlı işlerde başarılı olur. Sabahları 100 defa “La İlahe İllAllahu’l Melikul hakkul mubîn” şeklinde dua etmeye devam edenler zengin olur. Heybet sahibi olurlar. Bu ismin zikrine devam edenler büyüklerin yanında hacetleri reva olur ismin vermiş olduğu heybetten büyükler etkilenirler. Bu ismin bir diğer özelliği de batıl olan şeyleri yok etmektir. Hayal görenler, şizofren hastalıklar yaşayanlar bu ismi okusalar şifaya kavuşurlar. Tılsımları sihirleri özellikle cinler tarafından yapılan ve şahsa halüsinasyon gibi gösterdikleri sihirleri yok eder.

EL-VEKÎL (66(‫َاْلَوِكيُل‬-Setveyail-Kehyail-: Her şeyi uhdesine alan, güvenilip dayanılan, kulların işlerini yerine getiren, bütün varlıkları bütün halleriyle idare eden, bütün ihtiyaçlarını karşılayan, bütün hal ve davranışlarını bilen ve gözeten; kendisine tevekkül edenlerin her şeyine kâfi gelen, usûlüne uygun şekilde, kendisine tevdi edilen işleri en güzel şekilde neticelendiren. Kendisine iş ısmarlanan zâta vekîl denir. Allah Teâlâ en güzel ve en mükemmel vekildir. İşlerin hepsini tedvîr (döndüren), tedbîr (tedbir eden) ve idare eden O’dur. Fakat kendisi hiçbir işinde vekile muhtaç değildir. Zühre saatinde zikrine

devam edenler muratlarına ererler ve belalardan emin olurlar.Zühre saatinde bayan için meşgul olunur. Erkek için müşteride fazlasıyla hararete sebeptir. 66 defa “Yâ Vekîl” ism-i şerifini okuyan yangından, selden, yıldırım, zelzele ve fırtınadan zarar görmez Hayır ve rızkı artar. İsmi hilal ve Muhammed olanlar bu ismin zikrine devam ederlerse çok faydasını görürler. Efendimizin (s.a.v) isimlerinden biridir bu Vekil ismi.Zorlukların kolaylaşması için 2 rekat namaz kılıp selamdan sonra 46 defa ya Veli, 66 defa ya Vekil ve 20 defa da ya Vedud esmaları zikredilirse, zorluklar kolaylaşır, arzu edilene ulaşılır. Bu ismin zikrine devam edenler asla hayatta rızıksız kalmazlar.tarikat erbabı Bu isimle hakka yaklaştıkçada hikmet sahibi olurlar. Ve tevekkülün son derecesine olaşırlar müttakilerden olurlar. Hasbiyallahu ve nimel vekil veya hasbunallah ve nimel

vekil şeklinde okumaya devam edenler her türlü hayrın kapısını açmış olurlar her türlü sıkıntı darlık kederden bu dua sayesinde mahfuz olurlar. Aynı şekilde dünya ve ahrette Hakkın her hususta kişiye kafi gelmesini isteyen her gün 7 defa bu evradı behaiyede geçen duayı yapsın. Hasbünellahü li dinina hasbünellahü li dünyana hasbünellahül kerimü lima ehemmena Hasbünellahül halimül kaviyyü li men beğa aleyna Hasbünellahüş şedidü li men kadena bi su’ Hasbünellahür rahıym ındes sam Hasbünellahür raufü ındel mes’eleti fil cedes Hasbünellahül latiyfü ındel mizan Hasbünellahül kadiru indes sırat Hasbiyellahü la ilahe illa hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azıym EL-MUHSÎ (148(‫ي‬ ّ‫ص‬ ِ ‫ح‬ ْ ‫َاْلُم‬-Kehıtyail-Gasheyail: Her şeyi kaydedip sayan, bilen, her şeyi tek tek ve bütün ayrıntılarıyla bilen [“Bilinmeyen nice hazineler ve görünmeyen gayb aleminin anahtarları O’nun yanındadır. Onları kendisinden başkası bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O’nun haberi olmadan bir tek yaprak bile düşmez. Yer altı tabakalarının karanlıkları içindeki tek bir tane, hasılı yaş ve kuru hiç bir şey yoktur ki açık, net bir kitapta bulunmasın” (En'âm 6/59)], ilmiyle maddî ve manevî bütün her şeyi kuşatan; ne zâtı ve ne de ilmi hiçbir şekilde ihata edilemeyen, bildirdikleri dışında hiçbir şey bilinemeyen; dünyada kullarının küçük-büyük bütün yaptıklarını bilen ve mahşerde sayıp dökecek olan, herşeyin sayısını bir bir bilen. İlmi herşeyi ihâta eden ve herşeyin miktarını bilip eksiksiz tastamam sayabilen Allah’dır. Allah Teâlâ, herşeyi olduğu gibi görür ve bilir, yani bütün mevcûdatı toptan bir yığın hâlinde birbirinden seçilmez karışık bir şekilde değil; cinslerini, nev’ilerini, sınıflarını, ferdlerini, zerrelerini birer birer saymış gibi gayet açık görür ve bilir.

Zührede zikrine devam edenler ahrette hesabını kolay

verirler. İnsanları etkilemek, cezbetmek isteyen kimse, 20 lokma ekmeğe, her birine yirmişer defa “Yâ Muhsî” ism-i şerifini okuyup dilediğine yedirirse isteğine kavuşur. Anlayışında zekasında hafızasında eksiklik olanlar bu ismin zikrine devam ederlerse bu hasletleri kaybolur. Bu ismin zikrine devam edenlerin gaybi bilgileri artar. Hesap işleriyle uğraşanlar hasip esmasıyla beraber zikrine devam ederlerse hata yapmazlar. Hesap verilecek yerlerde mahkemede bu isimlere sığınanı hak teala korur hesaplarını kolay verirler adalet tahakkuk eder. Yine bu ismin zikrine devam edenler bela ve musibet anlarında ilahi yardıma mazhar olular. EL-MUHYÎ (58(‫حِيي‬ ْ ‫َاْلُم‬-Fedveyail-Keryail: Dirilten, hayat veren, can veren, cansız maddelerden canlı maddeler yaratan, hayatı veren ve onu rızıkla devam ettiren; hayat için gerekli olan şartları hazırlayan; bütün canlıları vasıtasız olarak kudretiyle ihya eden ve ölüleri dirilten; manen ölü kalpleri imanla hayatlandıran; kışta ölen sayısız canlıları baharda yeniden diril¬ten, sağlık veren. Allah Teâlâ, cansız maddelere hayat ve can verir. Her gün, her saat, her saniye yeryüzünde milyonlarca varlık hayat bulup dünyaya

gelmektedir. Bütün bunlar, Allah’ın emr ü fermaniyle, yaratmasıyle ve müsaadesiyle olmaktadır. Allah yoğu var edip hayat verdiği gibi, ölüyü de tekrar canlandırabilir. Buna ihyâ, yani diriltme denir. Hayatı hiç yoktan veren zâtın, ölülere yeniden hayat verip diriltmesi elbette son derece kolaydır. Asıl zor olan bir şeyi ilk defa yapmaktır. Yapılanın tekrarı ise kolaydır.zührede zikrine devam eden daima sıhhat üzere olur. Bu isim Hz. İsa (a.s) esmalarındandır. Bir hastaya adedince 7 gün üst üste “Yâ Muhyî” ism-i şerifi okunduğu taktirde hasta sıhhat bulur. Günde 68 defa “Yâ Muhyî” ism-i şerifini okuyan haksız yere mahkum edilmişse hapisten kurtulur.Girdiği yarışmalarda galip olur, sevdiğinden ayrılmaz. Her gün 68 defa “Yâ Muhyî” ism-i şerifini okuyan iman ve irfan nuruyla hayat bulur, hayra ulaşır. Bu ismin zikrine devam edenlerin maddi ve manevi canlanırlar kalpleri hayat bulur hidayet nuru inkişaf eder. Bu ismin mümit ismiyle beraber zikrinde devam etmek nefsin bütün pis hasletlerinden temizlenmesine sebeptir. EL-VÂCİD (14(‫جُد‬ ِ ‫َاْلَوا‬-Acyail-Hatyail: Bulan, istediğini istediği anda bulan, istediği her şeyi bulabilen, elinden hiçbir şey kaçmayan, sonsuz derecede varlıklı olan, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan. Kendisi için lüzumlu olan şeylerin hiç birinden mahrum olmayan. Zühre saatinde zikrinde devam edenlere sihir kar etmez hilekarların hileleri bozulur işe yaramaz.. Evladı olmayanlar zikrine devam ederse hak teala Salih bir evlat verir. Telef olmasından korkulan bir eşyanın üzerine okunursa mahfuz olur. Keşif erbabının cinli rahatsızlıklarda hastaya sıkıntı veren varlığı nerede olursa olsun hemen bulması bu ismin bereketiyledir. Eğer bulmada güçlük çekilirse bu isim zikredilerek bakıma devam edilir. Aynı şekilde kayıp olanların yerlerini tesbit etmede saklı olan şeyleri tespitte bu isimden faydalanılırsa çabucak bulurlar. EL-VÂHİD- Ehad (19-13(‫حُد‬ ِ ‫َاْلَوا‬-Nevyail-Saceyail-: Bir, zâtında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde ve hükümlerinde asla ortağı veya benzeri ve dengi bulunmayan tek, bölünüp parçalara ayrılmaması ve benzerinin bulunmaması anlamında tek, eşi bulunmayan; birliğinin tecellisiyle kâinatı bir fabrika gibi çalıştırıp varlıkları o fabrikanın çarkları ve bir vücudun azaları gibi birlik, dayanışma ve bütünlük içerisinde birbirinin yardımına koşturan.zührede zikrine devam edenlerin kalbi masivanın bütün kirlerinden temizlenerek vahdete tevhide ererler. Yâ Vâhid” ism-i şerifini her gün 1000 defa okuyanın kalbindeki boş emeller, düşünceler yerlerini Allah sevgisine bırakır. Kalbi nur ile dolar. Maddi ve manevi rızıkları kesilmez. İhlası elde ederler. Bu ismin tarikatta seyr sülükte çok büyük faydası vardır ki tevhid makamlarına kavuşmayı hızlandırır. Bu ismin bir diğer hususiyetide çocuğunun olmasını istemeyen kadın bu ismi zikrine devam ederse çocuğu olmaz. EL-MUĞNÎ (1100(‫َاْلُمْغِني‬-Ğakyail-Ğakyezeyail: Zengin kılan, kullarından dilediğini lütfü ile zengin kılan, dilediğini muhtaç olmaktan kurtaran, zenginlik verip tatmin eden, bütün mevcudatın bütün ihtiyaçlarını tükenmez servet ve hazinelerinden karşılayan ve varlık

sahibi her bir yaratığa servet ve zenginliği ihsan eden. Allah Teâlâ dilediğini zengin eder, ömür boyunca zengin olarak yaşatır. Dilediğini de ömür boyunca fakirlik içinde bırakır. Bazı kullarını zenginken fakir, bazılarını da fakirken zengin yapar. Yahya bin Muaz: “Kıyamet günü fakirlik ve zenginlik tartılmayacak; fakirliğe ne ölçüde sabredildiği, zenginliğe de ne ölçüde şükredilmiş olduğu hesab edilecek. Mesele, çok fakir veya çok zengin olmak değil, çok sabretmek veya çok şükretmektir”. Zührede zikrine devam edenler maddi ve manevi zenginliğin sahibi olular.Cuma günleri cumanın peşinden adedi kadar okuyanlar 2 hafta bu şekilde devam edenler borluysalar borçlarını öderler maişet darlığı çekiyorlarsa rızıklarında genişleme olur. Duha suresiyle beraber 40 gün okumaya devam edenler istedikleri şeyleri rüyalarında görürler. EN-NÂFİ’ (201(‫َالّناِفُع‬-Tahtıyail-Rayhayail: Fayda veren, dilediğine fayda veren, bütün hayır ve menfaat elinde bulunan; hayır murat ettiği kimseden o hayrı geri çevirecek kendisinden başka kimse bulunmayan, hayır ve menfaat verici şeyleri yaratan. Menfaatları ve mazarratları, hayır ve şerleri yaratan Allah Teâlâ’dır. İnsana menfaat ve zararlar belli bazı sebebler altında geliyorsa da, o sebebler o menfaat ve zararların sahibi ve müessiri değil, birer perdesidir. Gerçekte zararın da faydanın da, hayrın da şerrin de yaratıcısı Allah’tır.zührede zikrine devam edenlerin düşmanları dost olurlar. Hiç ummadık yerlerden faydaları celp ederler.Her türlü semavi ve arzi felaketlerden korunmak için bu ismi Dar ismiyle baraber zikretmek faydalıdır. Sefer sırasında “Yâ Nâfî” ism-i şerifini okuyan, kötülüklerden emin olur.Gemi yolculuğu esnasında 100 defa Yâ Nâfî ismi şerifini okuyan sağ salim karaya çıkar.Bu ism-i şerîfi günde 201 defa okuyan bol rızıklı ve sağlıklı olur. Yine bu kimsenin mesh ettiği hasta şifa bulur. Çok ağır hastalıklara bu ismin şifa verici özelliği vardır. EN-NÛR (256(‫َالّنوُر‬-Edayail-Rehyail-: Nurlandıran, aydınlatan, nurun/aydınlığın kaynağı, bütün kâinatı maddeten aydınlattığı gibi, kullarının hayat yolla¬rını akıl nimetiyle, gönderdiği kitap ve peygamberlerle aydınlatan; müminlerin kalplerini iman ile nurlandıran, âlemleri nurlandıran; istediği sîmalara, zihinlere ve gönüllere nûr yağdıran. Bütün eşyayı aydınlatan nûr, şübhesiz ki, Allah’ın zâtının nûrundandır. Çünkü göklerin ve yerin nûru O’dur. Nasıl ki, güneşin aydınlattığı her zerre, güneşin varlığına bir delildir, kâinatın her zerresinde görünen aydınlık da, o aydınlığı yaratan varlığın mevcud olmasına bir delil teşkil etmektedir.zührede zikrine devam edenler eş dost akraba herkesin yanında sevilir hürmet bulurlar. Yemeğin her lokmasında “Yâ Nur” ism-i şerifini okuyan hasta, şifaya kavuşur. Günde 256 defa “Yâ Nûr” ism-i şerifini okuyanın kalbi nurlaır, kalbiyle gerçekleri hissetme gücü kuvvetlenir, sıkıntılardan kurtulur, sözü dinlenir. Bir ay geceleri bu ismin zikriyle meşgul olanlarda kulak daveti gerçekleşir varlıkların sesini duymaya başlar. Kötü yolda olanlara ve kötü ahlak sahibi olanlara bu isim hadi ismiyle beraber okunsa veya kişi zikretse hidayete erer kalbinde iman nuru parlar.tarikat yolunda olanlar nur 35 ayetiyle ve bu isimle meşgul olurlarsa seyrlerini fenaya ulaştırabilirler.

Yerlerin ve göklerin melukutun bir çok sırrı bunlarda inkişaf eder. Her hangi bir haceti olanlar nur 35 ayetini 2 rekat namazın peşinden 35 defa okuyup peşinden bu ismi sayısız zikredip hakka tevessül etse haceti revadır. Gözlerinde sorun olanlar sabah namazının sünneti ve farzı arasında 35 veya 256 kere bu ismi okuyup parmaklarına üfleyip gözlerini meshederlerse şifayap olurlar. EL-VÂRİS (707(‫ث‬ ُ ‫َاْلَواِر‬-Zekdeyail-Derdyail-Hezyail: Servetin, mülkün gerçek sahibi, her şeye varis olan, varlığının sonu olmayan, mülkün ezelî ve ebedî olan; kendinden başka her şey ölüm ve yokluğa mahkûm olan, yaratıklar öldükten sonra da varlığı devam eden ve her şey kendisine dönecek olan, servetlerin geçici sâhipleri elleri boş olarak yokluğa döndükleri zaman servetlerin hakikî sâhibi. Allah Teâlâ mülkün gerçek sâhibi olduğu gibi, gerçek vârisidir de. İnsanların mülk sâhibi olmaları geçici olduğu gibi, varislikleri de geçicidir. Mülkün gerçek vârisi, mülk sâhibi Allah’tır. Kıyâmet hengâmında bütün canlılar ölecek, bütün mülk tamamıyla O’na kalacaktır. Zührede zikrine devam edenler her neye niyet etse ondan mahrum olmazlar sahip olurlar. Güneş doğmadan önce 100 defa “Yâ Vâris” ismi şerifini okuyana sıkıntı, keder ve dert isabet etmez. Yâ Vâris” ism-i şerifini 707 defa okumaya devam eden çocuğu olmayan kimse hayırlı bir evlat sahibi olur Cuma Gününün Cin Padişahı Cuma günü Ebyab (Ebyed) ya da Zevba’dır (Zubea). Bunun iki adı vardır. Tacı vardır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi yeşildir. Ay’ın etkisindeki cin padişahıdır. Her yanı beyazdır ve ürkütücü bir şekli vardır. Soğukkanlı bir görünümdedir. Bilgin ve akıllı cin liderlerinden biridir. Emrinde onlarca cin hizmetkârı bulunur. Aşk ve iki şahsı birleştirme gücüne sahiptir. Görüntü olarak ihtişamlı bir kral görümündedir. Davetlere hemen hemen hiç cevap vermez. Buna bağlı cin cehtahtildir.bunlar Anyail adlı meleğe bağlıdır Terazi burcu:Cinnisi ismi Rabi’ ibni Zeban (Zevbaa ibni Mervan) dır. Bu Cin taifesinin mekanı virane yerler, çeşme ve kuyu başlarıdır. Bu burca mensup olan kişiye tasallut ettiği zaman kasığına girer. Hasta günden güne kötüleşir, başı şiddetli bir şekilde ağrır ve sarhoş gibi olur. Boğa burcu: Cinnisi ismi Haytanuş ibni Samsan dır. (Yahya ibni Leys de denir). Bu Cin taifesinin mekanı sular ve eski virane yerlerdir. İnsana tasallut ettikleri zaman kuşlar gibi uçup, o kişinin üzerine konar, vücudunu ateş gibi yakar. Bütün bedeni kesik kesik olur. Yüzünün rengi sararır, iki ayağınıda tutup, dizlerinin kuvveti kalmaz. Karnı büyür ve şişer. Kalçaları ve başı ağrır, gözlerini açamaz, iştahı olmaz ve harareti çoğalır. Ayrıca Su içmeside artar ve günden güne hastalığı fazlalaşır. Oğlak ve Kova Burcu- Zuhal- Cumartesi

Cedi (Oğlak) burcu: Bu burcun tabiatı kuru soğuk olup, anasırı Toprak ve gezegeni Zühal (Satürn) dir. Oğlak burcunun cinsiyeti dişi, madeni kursun, günü Cumartesi, gecesi Çarşamba ve buhuru Üzerlikdir Rengi Siyah Günün harfi Ze Esması Zeki Ulvi Kesfeyail Ardi Meymun Dost burcu Balık, düşman burcu Koç’tur. Tabiatı itibariyle düşmanı dört unsurdan biri olan Hava’dır. Deliv (Kova) burcu: Bu burcun tabiatı nemli sıcak olup, anasırı Hava ve gezegeni Zühal (Satürn) dir. Kova burcunun cinsiyeti erkek, madeni kursun, günü Cumartesi, gecesi Çarşamba ve buhuru Üzerlikdir Rengi Siyah Günün harfi Ze Esması Zeki Ulvi Kesfeyail Ardi Meymun olup, dost burcu Balık, düşman burcu Akrep’tir. Tabiatı itibarıyla düşmanı Toprak’tır. Burçların Hastalıkları Oğlak Burcu: Vücutlarının hassas kısımları kemikler ve deridir. İskelet sistemi, dişler, eklemler, diz kapağı ve çeşitli ortopedik sorunları olabilir. Romatizma ağrıları çekebilirler. Deri hastalıkları, egzama, çıban, sivilce görülebilir. Aşırı sabır mide rahatsızlıklarına yol açar. Mide asidi çok salgılanır. Yengeç burcundan gelen zıt etki mide ve sindirim sistemlerinin hassasiyetine sebep olur. Ağır kanlı, sakin oluşları sinir sistemlerinin sağlam olmasını sağlar. Acılara çok dayanıklıdırlar. Başkalarının hemen şikayet ettikleri ağrılara onlar günlerce dayanırlar. Kimseye belli etmezler. Kendilerine dikkat ederler. Hemen doktor ve ilaca sarılmazlar. Gerektiği zaman da tedaviyi disiplinli bir şekilde uygularlar. Etrafını rahatsız etmeyen bir hasta olurlar. Kova Burcu: Adaleleri ve dolaşım sistemleri hassastır. Kan dolaşımı kan serumuyla ilgili sorunlar olur. Zehirlenme, yüksek ateş, kramplar, bacak damarlarında varis görülebilir. Adale ağrıları, baldır, bilek, topuk kısımları rahatsız olabilir. Bilek burkulmaları olur. Dişlerde sorunlar çıkabilir. Aslan burcundan aldıkları zıt etki ile kalpleri ve omurgaları hassas olur. Kovalar genellikle kendilerine iyi bakarlar. Sağlık konularına akıllıca yaklaşır. drı yorgunluklar yaşar. Genel idealleri, umut ve hedefleri düş kırıklığına uğrarsa sağlıkları bozulabilir. Ama akılcı yoldan kendilerine yeni bir ytkön çizerek çabuk toparlanırlar. Burçların Esmaları EL-HALÎM (88(‫حِليُم‬ َ ‫َاْل‬-Akayail-Cehtıyail: Kızgınlıkla ve acele ile muamele etmeyen, yumuşaklık sahibi, günah ve isyanlarına rağmen kullarını hemen cezalandırmayıp onlar için tevbe ve ümit kapılarını açık bırakan; onları sonsuz rahmet ve keremiyle nzıklandırmaya devam eden. Hilm, suçluların cezasını vermeye gücü yetip dururken bunu yapmamak, onlar hakkında yumuşak davranmak ve cezalarını geriye bırakmaktır. Suçluyu cezalandırmağa iktidarı olmayana halîm denmez. Halîm, kudreti yettiği halde, bir hikmete binaen cezalandırmayana denir. Allah Teâlâ Halîm’dir. Her günah işleyeni hemen cezalandırmaz. Hışım ve gazapta acele etmez, mühlet verir. Bu mühlet içinde yaptıklarına pişman olup tevbe edenleri afveder. Israr edenler hakkında, hüküm artık kendisine

kalmıştır.Zikrine devam eden kimse imandan ve kabir azabından emin olur.Yine zikrine devam edenlerin düşmanları def olurlar dağılırlar onların zulmünden emin olur Hz. Musa (a.s) Firavunun yanına geldiği zaman bu esmayı zikrederdi. “Yâ Halım” ism-i şerifini günde seksen sekiz defa okuyanlar rasgele iş yapmaz, ani kararlarla veya düşünmeden bir işe başlamazlar. Kötü bir kimsenin yanına girerken bu ism-i şerifi okuyanlara o kimsenin zararı dokunmayacağı gibi o kimseden iyilik bile görebilir. İdareciler, günde seksen sekiz kere bu ism-i şerifi okumaya devam ederlerse başarıları sürekli olur. Halım ism-i şerifi gül suyu ile yazılıp, bu su; esnaf iş yerine, ziraatçılar tarlaya, bahçeye serpseler bereket, bolluk olur. Gemiye serpilse gemi batmaktan kurtulur. Eve serpilse tüm kötülüklerden emniyette olur. . Bu esmanın öfkeli insanların gazabının söndürmeden yana büyük bir sırrı vardır. Özellikle sinirli fıtratlar, hem parlayıp çevresine zarar verenler bu esmaya devam ederlerse çok büyük yarar görürler. Öfkeli birinin huzuruna çıkılacağı vakit bu esma ebcetsel sayı değerince çekilip dua edilirse huzuruna çıkılan öfkeli kimse bunu okuyanı güzellikle karşılar. Her gün yüz defa zikredilmesi gönlün sükununa, cehl ateşinin sönmesine ve hışım ve gazabın dinmesine sebeb olur.Bir kimse her namazdan sonra yüz defa zikre devam ederse, kibir, hased, cimrilik gibi ahlak-ı zemimeden kurtulur, ahlakı düzelir.Bir hastanın başında bir fatiha ve on bir kere de bu isim okunursa hasta şifa bulur.Dokuz gün, günde yüz yirmi yedi defa okunmaya devam edilirse, okuyan kimse hilim sıfatı kazanır, hilm sahibi olur. Cin ve ins ona itaat eder. Cuma günü yüz yirmi sin harfi yazılır, yazma esnasında devamlı ya halim ya mu’id zikredilir ve üstte taşınırsa, bütün halkın gözünde şirin görünür, sayılır ve sevilir, sözü dinlenir kimselerden olunur. Birinin kulağına bir şey kaçtığında ya ali ya azim ya halim ya azim okunursa biznillahi teala dışarı çıkar EL-HAFÎZ (998(‫ظ‬ ُ ‫حِفي‬ َ ‫َاْل‬-Denayail-Cefyail: Koruyan, muhafaza eden, koruyup gözeten ve dengede tutan, bütün varlıkların her türlü davranış, hal ve hareketlerini kayde¬den, insanların bütün yaptıklarını sorgulama için inceden inceye dikkatle kaydeden; milyonları aşan canlı türlerinin nesillerini, tohum ve nutfelerinde (çekirdeklerinde, özlerinde, spermlerinde) muhafaza edip devam ettiren; bütün varlıkları devamlı gözetimi altında tutan; onları heı türlü zarar ve kötülüklerden koruyan, her şeyi belli vaktine kadar âfât ve belâlardan saklıyan. Hıfz, korumak, demektir. Bu koruma iki şekilde olur: a) Varlıkların devamını sağlamak, muhafaza etmektir. b) Birbirlerine zıd olan şeylerin, yekdiğerlerine saldırmasını önlemek, birbirlerinin şerrinden onları korumaktır. Allah her mahlûkuna, kendine zararlı olan şeyleri bilecek bir his ilham buyurmuştur. Bu Hafîz ism-i şerîfinin tecelliyatındandır. Bir hayvan kimyevî tahlil raporuna muhtaç olmadan kendine zararlı otları bilir ve onları yemez. Kulların amellerinin yazılması, zâyi olmaktan korunması da Hafîz isminin gereğidir. Bu bakımdan âhirette yeniden dirilme ve yaptıklarından hesaba çekilme ile Hafîz isminin yakından alâkası vardır. Kahriye olan isimlerdendir zühre

saatinde meşgul olsa düşmana galip gelir. Muradı hasıl olur.Şems saatinde bir hastanın üzerine okunsa şifadır. Günde “Yâ Hafîz” ism-i şerifini okuyan kimse, sudan, ateşten, insanlardan, cinlerden, vahşi hayvanlardan, gelecek korku, panik ve zararların tümünden emin olur. Her kim bu ismi Cuma namazından sonra, ince bir hatla dokuz yüz doksan sekiz defa yazıp koluna bağlarsa, şeytan vesvesesinden, korkudan, yılan ve akrepten ve fasid hayallerden Hakk tealanın korumasında olur. Bir oturuşta üç yüz üç defa fallahu hayrun hafızan ve hüve erhamu’r-rahimin zikrinin okunması düşmanın perişan olması, hastanın şifa bulması, hacetlerin gerçekleşmesi, fakirlikten kurtulunması hususlarında gayet mücerrebdir. Her kim bir oturuşta bin bir defa inna nahnu nezzelna’z-zikra ve inna lehu lehafizun ayetini zikrederse düşman ve hasımlarının dili bağlanır. Bu ismi yeni doğmuş bir çocuğun üzerine okusa veya yazıp taşıtsa her türlü şerden mahfuz olur. Bu isim insi ve cinnilerin zararlarına karşı oldukça etkilidir. Yolculuğa çıkanlar, yolculuğa çıkmadan önce bu adı ebcetsel sayı değeri kadar anıp Allah’a sığınırlarsa Allah onları yolculuk boyunca bütün felaketlerden korur. Korktukları neyse ondan emin olurlar. Bu ad , cinnilerin saldırısına karşı çok etkilidir; hastalık ve felaketlerden korunmaya yarayan çok yüce bir addır. Öğrenciler bu ada devam ederlerse bilgileri kavrama yetenekleri gelişir. Çok büyük bir felaketle baş başa kalacak olanlar, savaş, çatışma, şerli insanların hücumu ve benzeri abdest alıp iki rikaat nafile namazı kılıp korunmaya niyet ederek 7 defa ayetel kürsiyi okuyup son okuyuşta ayetel kürsinin “velayeuduhu hıfzuhuma vehüvel aliyyül azim” ayetini yetmiş defa tekrarlayıp Hafiz esmasını 998 defa anarak Allah’a sığınırlarsa hiçbir kimse onlara zarar veremez. Ruhaniler ve melekler ordusu, kötülük vermeye çalışanları mahvederler, ona insandan ve cinnilerden gelecek kötülüğü bertaraf ederler. O kimse Allah’ın himayesi altında olur.

EL-MUÎD (124(‫َاْلُمِعيُد‬-Haygayail-Hafyail: Tekrar yaratan, öldürüp yeniden dirilten, ölmüş ve dağılmış, yok olmuş sayısız canlıları her baharda ilk yaratılışlarında olduğu gibi yeniden diriltip inşâ eden (yaratan); gönderdiği rızıklarla varlıkların mevcudiyetini her an tazeleyen; mahşerde ise bu ismin azamî derecede tecellîsiyle bütün varlıkları oraya uygun bir tarzda yeniden yaratan. Herşey mukadder olan ömrünü tamamlayıp öldükten sonra, Allah’tan başka kimse kalmaz, fakat varken yok olan bu insanları âhiret günü Allah Teâlâ diriltip yeniden hayatlandırır, yeniden yaratır. Sonra da dünya hayatlarında yaptıkları işlerden hesaba çeker. Zikrine devam edenler fani dünyadan yüzlerini çekerler gafletten kurtulurlar. Utarit saatinde deli divane ve saralı olanlara okunursa şifadır. Günde 100

defa “Yâ Mübdî, Yâ Muîd” ism-i şeriflerini okumak unutkanlık için ilaçtır. Günde 124 defa “Yâ Muîd” ism-i şerifini okuyan ömrünü gafletle geçirmez. Sabahları 124 defa “Yâ Muîd” ism-i şerifini okuyanın kaybettiği eline geçer, işleri yolunda gider. bu ismi Mübdi ismiyle beraber daima zikredenler ledünni ilimlerden nasiplerini alırlar.

EL-MUKADDİM (184(‫َاْلُمَقّدُم‬-Racyail-Tarafyail: Öne alan, istediğini öne alan, ileri geçiren, istediğine, zaman ve mekân yönünden; maddî manevî yönden, şeref ve rütbe bakımından öncelik veren. Allah Teâlâ bütün mahlûkatı yaratmıştır. Ancak seçtiklerini ileri almıştır. İnsanların bazısını dince, dünyaca bazısı üzerine derece derece yükseltmiştir. Fakat bu yükseltme ve seçme, kulların kendi amelleri ile ona lâyık olmaları neticesinde olmuştur.Zühal

saatinde zikrine devam eden ebediyen saadet bulur adavet bulmaz.

Tarikat yolunda olanlar bu ismin zikriyle konakları çabucak aşarlar. Harb zamanında, “Yâ Mukaddim” ism-i şerifini okumaya devam edenler, galip gelirler. Sınav öncesinde bir kaç pirinç tanesi üzerine 184 defa “El-Mukaddim” ism-i şerifini okuyan ve yutan sınavında başarılı olur, en azından stresi az olur. Her hangi bir işte işin ertelenmesi gecikmesi olduğunda bu ismin zikriyle meşgul olunursa aradaki prüz kalkar.

EL-MUAHHİR (847(‫خُر‬ ّ ‫َاْلُمَؤ‬-Cercyail-Dazveyail: Erteleyen, geri bırakan, istediğini geri koyan, istediğini zaman ve mekân yönünden, maddî-manevî yönden, şeref ve rütbe bakımından sona bırakan; her şeyi eceli gelinceye kadar erteleyen; imtihan gereği genellikle kullarının cezasını hemen vermeyip âhiret gününe bırakan. Allah Teâlâ istediğini ileri, istediğini geri aldığı gibi, bâzan da kullarının teşebbüslerini, onların bekledikleri zamanda neticelendirmez, maksadlarını arkaya bırakır. Bunda birçok hikmetleri vardır. Bu hikmetleri araştırmak, sezmeğe çalışmak gerekir. Zikrine devam edenler düşmandan iftiradan, nifaktan emin olur. Zalimlerin zulmü ertelenmiş olur. Günde “Yâ Muahhir” ism-i şerifini okuyan için, sağlam bir tövbe etmek nasip olur ve o kimse takva sahibi olur. 100 defa “Yâ Mukaddim, Yâ Muahhir” ism-i şeriflerini okuyanın gönlündeki zararlı ve gereksiz düşünceler kaybolur, kalbi huzura kavuşur. EZ-ZÂHİR (1106(‫ظاِهُر‬ ّ ‫َال‬-Ra’zeyail-Ğakkehayail: Açık, aşikar, varlığı açık olan, varlığını ve birliğini belgeleyen birçok delilin bulunması açısından aşikâr, varlık ve birliğinin delilleri her şeyde apaçık görünen; bütün varlıklar dış görünüşleriyle ve sanatlı yapılışlarıyla O’nun kudret ve sanatına şa¬hitlik eden, kat’î delillerle bilinen. Allah Teâlâ’nın varlığı her şeyden âşikârdır. Gözümüzün gördüğü her manzara, kulağımızın işittiği her nağme, elimizin tuttuğu, dilimizin tattığı her şey, fikirlerimizin üzerine çalıştığı her mana, hâsılı, gerek içimizde, gerek dışımızda şimdiye kadar anlayıp sezebildiğimiz her şey O’nun varlığına, birliğine, kemal sıfatlarına şâhiddir. Zühalde zikrine devam eden korkulu rüyalar evham ve hayalden korunmuş olurlar. Aynı şekilde bunlar kimde varsa okusa bu illetten kurtulur. İşrak namazından sonra 900 defa “Yâ Zahir” ismi şerifini okuyanın gözünün nuru artar. Her gün 100 defa “Yâ Zahir” ism-i şerifini okumaya devam

edenin kalbinde velayet (velilik) nuru belirir. Yine Günde “Yâ Zahir” ism-i şerifini okumaya devam eden, bazı ilahi sırlardan haberdar olur. “Yâ Zahir” “Yâ Bâtın” ism-

i şeriflerini 100 defa okuyan, şeytanın vesvesesinden kurtulur. Yine zahir ve batın esmalarını beraber devamlı zikredenlere eşyanın sır ve hikmetleri izhar olur açılır. Her kim elli gün, günde 6,502 defa bu ismin zikrine devam ederse düşmanları maglub ve kahr olur. Her kim güneş doğarken bin kere okursa asla kör olmaz, körlükle ilgili bir hastalığa mübtela olmaz. Her kim bu ismi kuşluk vakti beş yüz defa zikre devam ederse, kalbi nurlanır ve gaflet uykusunda uyanır.Bazı risalelerde naklolunmuştur ki; bu ismin zikrine devam iksir-i ahmer gibidir Hasta olan bir kimse için; bu ismin ilk harfi olan zı harfi Cuma gecesi dokuz yüz on defa yazılır ve taşınırsa şifa bulur. Düşmanın zararlarından korunmak için gece 2 rekat namaz kılıp selamdan sonra 900 zahir esması okuyup hakka tevessül eden düşmanın her türlü zararından kurtulur. Bu ismin saklı gömülü olan şeyleri bulmada da çok faydası vardır. Bir kılıca bu ismi yazıp savaşa giden korunmuş olur. Merak ettiği veya öğrenmek

istediği bir şeyi rüyada öğrenmek isteyen bu ismi nur ve basit esmalarıyla beraber 2 rekat namaz kılıp selamdan sonra sayısız okuyup yatarsa arzu ettiği şey ona gösterilir. Yâ Evvel Yâ Âhir Yâ Zahir Yâ Bâtın esmasını günde 41 defa okuyan Hızır (a.s.) ‘a rastlar. Bu ismi Ya Zahir Ya Batın şeklinde zikredenler fena düşünceler den halas olurlar sırlara müttali olurlar. Bu isimi el-evvelu el-ahiru el-zahiru el-batınu esmalarıyla zikrederse insanların gizledikleri bütün sırlar, o kimseye keşf olur. Her varlığın batınını ve zahirini görür ve bilir. Eşyanın havassı, zahiri ve batıni ilimler ona malum olur.

ER-RAÛF (287(‫ف‬ ُ ‫َالّرُؤ‬-Eriyail-Şevyail: Şefkati olan, şefkati çok, rahmet ve şefkatiyle her bir canlının üzerinde titreyen; en gizli ve en küçük ihtiyaçlarına cevap veren; son derece merhamet ve şefkat sahibi. Zikrine devam eden saadeti ebedi sahibi olur. Sinirlendiği anda 10 defa “Yâ Rauf ism-i şerifini ve 10 defa salavat-ı şerife okuyanın hiddeti kaybolur, sevaba kavuşur. Haksızlığı uğrayan bir kimsenin zalimin elinden kurtulması için 287 defa “Yâ Rauf ism-i şerifi okunur. Eşlerden biri haram işler ve diğerini de aynı

haramı işlemeye zorlarsa, zorlanan eş, 287 defa Ya Rauf ism-i şerifini okuyup dua ederse haram işleyen eş ıslah olur, o haramı terk eder. Bu esmanın zikrine devam eden kötü ahlak sahibi katı kalbi birisi bu kötü hasletlerinden kurtulur. Cumartesi Gününün Cin Padişahı

Cumartesi günü, Meymun Ebu Nuh’tur. Tacı vardır ve çadırı yündendir. Yardımcılarının giyimi, siyahtır. Görünüm olarak yaşlıdır ve elinde bir asa ile dolaşır. Çenesinde yedi kıl vardır. Genelde kuyu kenarları ve harabe yerlerde dolaşır. Uçma özelliğine de sahiptir. Babasının adı, Deybac Afif’tir.meymun aynı zamanda zühreninde müekkillerindendir.buna bağlı cin lehtahtildir.bunlar Kesfiyail adlı meleğe bağlıdır. Oğlak Burcu: Cinnisi ismi Bülbüle ibni Küzzab dır . Bu Cin taifesinin mekanı viraneler, pis yerler ve yol geçitleridir. Bu burca mensup olan kişiye rüzgar gibi vurduğu zaman, o kişiye uyku hayal olur. Daha sonra bütün azasına girer ve o kişinin başı ağrır, sarhoş gibi olur. Yüreği yanar, yemek yemez ve sıtmalı gibi titrer. Ellerinin ve ayaklarının kuvveti kalmaz. Aklı gider ve rahat uyku uyuyamaz. Kova Burcu: Cinnisi ismi Keşkatür ibni Beşyaş tır. Bu burca mensup olan kişiye rüzgar gibi vurduğu zaman, iki küreği arasına girer. O kişinin yemek yemesi azalır ve harareti çok olur. Başı ağrır ve kuvveti kalmaz. Öyle kuvvetli tutarki, o kişinin aklı gider ve geceleri hastalığı daha şiddetli olur . Esmaların Vücutta Tesir Bölgeleri veya Esma Vücut Haritası Burada verilen bilgiler esmaların genelde vücutta tesir bölgeleridir. Rahatsız olan bölgelerin baktığı esmalarla meşgul olunursa inşaAllah şifa ihsan edilir. Ama unutmayın maddi rahatsızlıklarda bunlar doktor tedavisinin yanı sıra uygulanacak alternatiflerdir. Genelde tesir bölgeleri verilen yerlerdir. Sizde esmaların kendi vücudunuzda baktığı yerlerin doğru olup olmadığını kıyaslayabilirsiniz. Abdestli bir şekilde kıbleye dönerek oturun ve tamamen vücudunuzu rahatlatın gözlerinizi yumun beyninizi bütün gereksiz düşüncelerden arıtın. Sadece okuyacağınız esmaya odaklaşın ve esmayı zikre başlayın mesela Ya Vasiu Ya Vasiu şeklinde ve vücudunuzda bu ismi zikrederken hangi uzvunuzda veya bölgede değişiklikler olduğunu hissetmeye çalışın normalde kalbi odaklamayı başardıysanız esmanın 10 defa okunmasıyla maksat hasıl olur. Eğer okumanıza rağmen olmuyorsa kalbinizi iyi toparlamadınız demektir. Esmanın Tesir ettiği bölgede yanma, sızı, seğirme, hafif sancı şeklinde hissedebilirsiniz. Esmanın tesir bölgesi zikri esnasında çok bariz bir şekilde kendini belli eder. Bu usulün benzeri eskiden bazı tarikat şeyhlerince talebelerinin İsmi Azam esmasını bulmada kullandıkları usuldür. Şeyhe bir talebe geldiğinde önce onu riyazete sokar oruçlu hayvansal gıdalardan uzak kara üzüm hurma vs. şeylerle iftar ettirir ve gece- gündüz ibadetle uğraştırır ruhu hafifletirlerdi 7 ile 40 gün arasında talebinin durumuna göre, bu süre bitince talebeyi önüne oturtur ve esmaları tek tek söyler talebenin de tekrar etmesini isterdi ve kontrol ederdi talebe hangi esmayı okurken daha çok şevk ve iştiyakla okur. Hangi esmayı daha iştiyaklı okursa o ismi zikir olarak telkin eder ve tarikat yollarında ilerlemesi sağlanırdı. Bu usül aslında kişinin havas ilimlerinde verilen ebced hesabıyla ismi azamını bulma usülünden daha sağlıklı ve

doğruluğu yüksek bir usuldür. Bizler bu ilimlerle meşgul olanlara bu usulü tercih etmelerini tavsiye ederiz. Ama unutmayın yol rehbersiz gidilmez. Ne olursa olsun bir bilenin dizinin dibinde olmak her zaman getirisi fazla götürüsü azdır. Tek başına danışmadan yola çıkanlar yolu bilmediklerinden yolda kalmaları, kaybolmaları kaçınılmazdır. Evet bu kısa bilgilerden sonra, amacımız bu ilimlerle uğraşanlara ve esmaların özellikleri, yüceliğinin bilinmesi “ve huve meaküm eyne ma küntüm” (Hadid 4) her nerede olursanız o sizinle beraberdir ayeti sırrınca Müslüman kardeşlerimin bu tür bilgiler verilerek imanlarının artmasına vesile olmak, onların esmalardan faydalanmalarına vesile olmak ve bu fakiri de belki dualarınızda anarsınız ümidiyle bunları izah ediyoruz.Allahu alem bissavab. Esmaların Vücut Haritasına gelince: ALLAH(C.C): Bütün esmaları içinde barındırdığından bütün vücuda bakan bir esmadır RAHMAN :Beynin Tamamı göğüs RAHİM :Kalp, burun üstü, Rahim bölgesi MELİK :Sol göz KUDDÜS : Sağ göğüs Karaciğer SELAM :Başın Tepe noktası MÜMİN :Başın arka tarafı MÜHEYMİN : İki ayak diz kapağından aşağı AZİZ :Sol taraf Beyin CEBBAR :Sol göğüs Akciğer MÜTEKEBBİR :Sadır-Beyin Tepe HALİK :Diyafram ve üzeri, sol Böbrek BARİ :Sol sırt kemiği, sağ kol MUSAVVİR :Sol omuz kol ve Vücudun yanları GAFFAR :Eklem yerleri bacak ve kol yanları KAHHAR :Sol ayak içi, göbek üstü VEHHAP : Alın Sağ-Sol kulaklar Sağ ayak ve sol ayakaltı REZZAK :Mide sol kaval kemiği FETTAH :Başın sağ orta kısmı, damarlar ALİM :Alın şakak, göğüs komple KABİD :Sol kürek BASİT :Sol kolun dışı HAFİD :Burun üstü, sinüs RAFİ :Sağ el üstü, sol ayak MUİZZ :Sağ kulak ve sağ bacak damarları MÜZİLL :Alın ortası sağ elmacık kemiği

SEMİ :Beynin tepesi gözler ve kulaklar BASİR :Gözler, Sağ kol damarlar, Apandisit HAKEM :Sağ ve sol el işaret parmakları ADL :Tansiyon, sağ göz ve sol bacak LATİF :Göbek ve kollar, Tansiyon, şeker HABİR :Alın sol avuç içi HALİM :Sağ ayak bileği, Sol dirsek AZİM :Yemek borusu GAFUR :Alın üstü sol ayak ŞEKUR :Başın ön sağ tarafı iki el ALİYY :Sol böğür sağ ayak ucu KEBİR :Sol kürek altı ve böğür HAFIZ :Sağ dizden aşağı ayak MUKİT :Sol şakak sol kulak içi HASİB :Kalp SETTAR: Göğüs bölgesi sağ taraf, sağ taraf boğaz ve kulak CEMAL:Yüz ve Ayak damarları CEMİL : Yüz Başın ön kısmı KERİM: Böbrekler RAKİB :Eller ve Ayaklar MUCİB :Sağ ve sol baldırlar, bademcik boğaz VASİ : Damar sertlikleri ve tıkanıklıklarda HAKİM :Sağ köprücük kemiği VEDÜD :Mesane, kalbin altı ve sağ ayak topuğu MECİD :Sol yüz ve avuç içleri BAİS :Geniz, Kasık ve sağ bacak kasları ŞEHİD :Sol böğür sol kol HAKK :Başın sol kısmından sol ayak ucuna kadar VEKİL :Beynin sol kısmı, kalp ve kuyruk sokumu KAVİY :Kemikler omurilik METİN :Mide kapakçığı, Diyafram ve sağ kol VELİY :Başın sol kısmı ve boğazın sol kısmı HAMİD :Sol Böbrek altı ve sol kol pazu MUHSİ :Sağ bacak komple MÜBDİ :Gırtlak ve nefes borusu MÜİD :Sol kürek sol kulak arkası MUHYİ :Kalbin arkası ve sol kol MÜMİT :Sol kol sol böğür

HAYY :Başın tamamı, sağ ve sol kollar KAYYUM :Sırt ve kalp damarları VACİD :Sağ bacak sol kol MACİD :Tansiyon sol kol VAHİD : Sağ omuz ve karın kasları SAMED : Bağırsaklar ve Mesane KADİR : Başın sol kısmı sol göz sol kulak dahil MUKTEDİR : İki omuz ve Boyun kökü MUKADDİM :Sağ dirsek altı damarlar MUAHHİR :Sağ ayak ve lenfler EVVEL :Omurilik ve şah damarları AHİR :Sağ ayak diz altı ZAHİR :Sol ayak altı BATIN :Yüzün sol kısmı ve Karın VALİ :Sağ kol pazu, Başın tepesi MÜTEAL: Mide ve 12 parmak bağırsak BERR :Sindirim sistemi TEVVAB :Sol omuz sol kol MÜNTEKİM :Yüz sinirleri ve hayal bölgesi AFÜV: Sol el üstü RAUF :Alın sağ ve sol kol MALİKÜLMÜLK : Göğüs kafesi ve sırt ZÜLCELALVELİKRAM : Karaciğer, Pankreas ve Safra kesesi MUKSİT :dudak altı sol kısım göğüs kafesi CAMİ :Toplar damarlar GANİY :Göğüs komple ve boyun MUĞNİ :Ağız MANİ :Sağ el başın üstü kalbin altı DARR :Gırtlak boğaz yemek borusu NAFİ :Bel sağ kısım, Guatr NUR :Başın tepesi ve kalp HADİ :Kalp ve iki ayak altı BEDİ . :Karın bölgesi bağırsaklar ve rahim içi BAKİ :Sadır VARİS :Kasık ve üreme organları REŞİD :Omurilik sağ ayak SABUR :Sol kulak ve arkası CELLECELALÜH: Göğüs, sol kol

View more...

Comments

Copyright ©2017 KUPDF Inc.
SUPPORT KUPDF