Elele - Ocak 2013.pdf

August 24, 2017 | Author: erengokcegoz | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

Download Elele - Ocak 2013.pdf...

Description

OCAK SAYI: 2013 - 01 112567 7,00 TL

YATAK

YAŞINIZ KAÇ? Kimliğinizdekinden çok farklı çıkabilir! RÖPORTAJ

Ayşe Arman

ORHAN GENCEBAY

Afrodizyak rehberi Cinsel hayatınıza renk katacak en etkili silahlar

Hayat böyle geçmez! ANI YAŞA, KEYFİNE BAK

BENİM İŞİM OYUNCULUK K.K.T.C. 8,50 TL

■ OCAK 2013 ■ YIL: 37 ■ SAYI: 2013/01 112567 ■ 7,00 TL ■ YENİ KARARLAR ALMA ZAMANI...

SEKS

Tuba Ünsal

HEDİYE

MELEKLER AJANDASI EN ÇOK ONLARI KONUŞTUK! Mehmet Erdem Yıldız Çağrı Atiksoy Murat Dalkılıç Fulya Zenginer İlker Kaleli Derya Karadaş Alper Kul

GÜZELLİK ROTALARI KENDİNİZİ ŞIMARTMANIN TAM ZAMANI!

VISIONNAIRE_44x30 con.pdf

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

20.12.2012

14:45

VISIONNAIRE_44x30 con.pdf

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

2

20.12.2012

14:45

ocak

Kapak

Sayı: 2013/01

içindekiler

38 TUBA ÜNSAL Başarıya ve öğrenmeye doymuyor!

Her ay 34 SEKS Afrodizyak rehberine bir göz atın. 36 TEST Yatak yaşınız kaç? 46 PSİKOLOJİ Yarını düşünmeden anı yaşamaya hazır mısınız? 102

ERKEKLERE SORDUK Erkeklere zor soru; futbol mu, hoşlandığın kız mı?

126 ELELE TAKİPTE Sami Özbudak şehrin nabzını tutuyor. 130 KARİYER Yves Rocher Türkiye Genel Müdürü Elif Berker’le kariyer sırlarını konuştuk. 138 OTOMOBİL Mercedes A serisi hakkında bilmek isteyeceğiniz her şey! 148 YEMEK Kış sebzeleriyle harikalar yaratın. 160 ASTROLOJİ Ocak ayının neler getireceğini merak ediyorsanız sayfaları çevirmeye başlayın. 162 ANKET Mine Tugay’ı soru yağmuruna tuttuk.

Yazar 106 PUCCA Pucca, psikopat kızın el kitabını yazdı. 108 YONCA TOKBAŞ Yonca Tokbaş’dan ‘Vajinal gerçekler’ 110 KÜRŞAT BAŞAR Erkekle kadın arasındaki farklar. 112 ÖZLEM DENİZMEN Sosyal çevrenizi yönetme kuralları.

4

RÖPORTAJ

Memet Ali Alabora ve eşi Pınar Öğün yeni oyunları ‘Mi Minör’ü anlatıyor.

elele OCAK 2013

004_005_ELE_indeks.indd 4

12/22/12 2:51 AM

ELELE ÖZEL

2012’in en çok konuşulan isimlerini bir araya getirdik.

Güzellik 58 BEYAZ FAKTÖRÜ Beyazın aydınlatıcı etkisi güzellik dünyasını sarıyor. 60 RAKİPSİZ SİYAH Güzelliğin siyah dokunuşları. 66 VİTAMİN DESTEĞİ Kış meyveleri güzelliğinize dokunuyor. 72 BÜYÜLÜ BAKIŞLAR Yeni nesil maskaraları mercek altına aldık.

Trend&Stil 14

SOKAK MODASI Dünya sokaklarını renklendiren stiller bu sayfada görücüye çıkıyor.

16 RAHATINA DÜŞKÜN Soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak kombinasyonlar.

78 PEELİNG’İNİZİ NASIL ALIRSINIZ? Temizleyici peeling’lerle cildinizin ışıltısını ortaya çıkarın.

24

KARİZMATİK GRİ Grinin klasik ve çarpıcı parçaları sezonun favorilerinden.

80 SPOR Hayatınıza hareket katın, kışı sağlıklı geçirin.

26

DÜŞ MAVİSİ Gece mavisi podyumlardan sokaklara taşıyor.

30

PODYUMDAN MAĞAZAYA Podyumun ilham veren tasarımlarının benzerlerini mağazalarda bulduk!

82 GÜZELLEŞTİREN MEKANLAR Kendinizi şımartabileceğiniz mekanları keşfe hazır mısınız?

86

Moda

Modern amaz onlar caddelerde

52 ESKİZ Tuvana Büyükçınar’ın ilham veren dünyasını keşfe çıktık.

AYŞE ARMAN Efsane isim Orhan Gencebay, Ayşe Arman’ın sorularını Elele için yanıtladı. OCAK 2013 elele

004_005_ELE_indeks.indd 5

5

12/22/12 2:51 AM

edito edito

Güldük!

Bazı çekimlerimiz sırasında yaşadıklarımızı anlatsak kitap olur! Orhan Gencebay çekiminin ‘hatıra’ fotoğrafı her şeyi anlatıyor.

YAŞAMAYI SEVIYORUZ!

Sevdik! Tuba Ünsal, kapak çekimimize kızı Sare ile geldi! Annekız bütün gün enerjimizi yüksek tutmayı başardı!

Yılın ilk sayısı… İlk heyecan… Yeni bir başlangıç… Bu yazıyı 21 Aralık 2012’de yazıyorum. Maya takvimine göre bugün dünyanın son günü olmalıydı. Saat 17.00. Ve biz hala yaşıyoruz! Ve daha da önemlisi bugüne dair üretilen hikayeler, korkular ve Şirince efsanesi hepimize gösterdi ki, ne kadar zor günler yaşasak da, ne kadar isyan etsek de, çok yorulup zaman zaman durmak istesek de hepimiz bu dünyada kalmak istiyoruz.

Yaşamayı seviyoruz!

Anı yaşayın! Evet bu sene aldığınız kararların en başında bu olsun. Sayfaları çevirdiğinizde bunu nasıl yapabileceğinizi detaylarıyla bulacaksınız. Bizimkisi

sadece bir rehber, ufak bir ok; gideceğiniz yönü bulmanıza yardım etmek için. Yolda karşılaştıklarınızla baş etme ve yaşadığınız her saniyeyi keyfe dönüştürmek size düşüyor! Kapağımızda Tuba Ünsal var. Yaramaz, şirin, çok hareketli biri o. Minik kızı Sare ile geldi çekime. Sare, hepimizden daha alışıktı sanki flaşlara, gülücükler dağıttı bütün gün. Şahane ve imrenilecek bir dialog var anne-kız arasında. Yeni yıl kararlarınız arasında anne olmak varsa, gördüğümü söyleyeyim; bir çocuk yaşamınızda hiçbir şeye engel değil; sadece onu da hayatınıza katın… Aralık yılbaşı telaşı ile geldi-geçti işte… Ocak da başka bir telaş bulacağız kendimize… Ve diğer tüm aylarda da… Sanırım bazı şeyler için harekete geçmek için şahane bir bahanemiz var: Yeni bir yıl! Umarım bu sene hayatınızın en ‘tatlı’ yılı olur. Ve umarım içerideki renkli sayfalar çevrilirken yanınızda bir fincan da kahve olur… Her şeye mutluluk katmak sizin elinizde!

Gözde Kaynak [email protected]

6

elele OCAK 2013

Öğrendik!

Pınar Öğün ve Memet Ali Alabora çifti yeni oyıuları Mi Minör’ün hikayesini bizimle paylaştı!

KAPAK

Elbise: Tuba Ünsal Loves Koton Yüzük: Fenix

ELELE_22X30_CN.indd 1

12/20/12 2:01 PM

SAĞLIK EDA ŞENTÜRK

Elele’nin güçlü kalemleri bu ay

? ı d z a y e n Yayıncı: Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş. İCRA KURULU BAŞKANI: Mehmet Y. Yılmaz

AYŞE ARMAN Müziğin efsane ismi Orhan Gencebay bu sene çıkardığı yeni albümüyle yine gündemi değiştirdi. Ayşe Arman bu ay onunla derin bir sohbete daldı. Sayfa 96’da...

YAYIN DİREKTÖRÜ: YAYIN YÖNETMENİ: YAYIN DANIŞMANI: YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YARDIMCISI: GÖRSEL YÖNETMEN: SAYFA TASARIM: MARKA MÜDÜRÜ:

Ferhan Kaya Poroy Gözde Kaynak (Sorumlu) [email protected] Zehra Elif Taş [email protected] Filiz Şeref [email protected] Koray Gökkaya [email protected] Alper Hamitoğlu [email protected] Arzu Sözeri [email protected]

YAZI İŞLERİ Güzellİk Edİtörü: Eda Şentürk [email protected] Fotoğraf: Nevin Yönter [email protected] Muhabİr: Sinem Gürleyük [email protected] KATKIDA BULUNANLAR: Boğaç Dalkıran, Cristina Cosentino, Cem Talu, Ceren Çağlar, Deniz Gürlek, Emre Göloğlu, Eren Aytuğ, Göçhan Yıldırım, İrem Akalın, Kerim Ayhan Yanık, Ozan Kutsal, Özlem Denizmen, Sami Özbudak, Semih Kanmaz, Şenay Bakın, Tayfun Çetinkaya

KÜRŞAT BAŞAR Yalnız erkeklerin olduğu bir dünya çok daha farklı olurdu! Yazarımız bu ay erkekle kadının arasındaki farkı mercek altına aldı. Sayfa 110’da...

YONCA TOKBAŞ Yonca bu ay kadınlığın 11 sorunu ve 12 gerçeğini yazdı! Sayfa 108’de...

Abone olan kazanıyor OCAK SAYI: 2013 - 01 112567 7,00 TL

BENİM İŞİM OYUNCULUK

YATAK

K.K.T.C. 8,50 TL

■ OCAK 2013 ■ YIL: 37 ■ SAYI: 2013/01 112567 ■ 7,00 TL ■ YENİ KARARLAR ALMA ZAMANI...

SEKS

Tuba Ünsal

YAŞINIZ KAÇ? Kimliğinizdekinden çok farklı çıkabilir!

HEDİYE

MELEKLER AJANDASI

RÖPORTAJ

Ayşe Arman

ORHAN GENCEBAY

Afrodizyak rehberi Cinsel hayatınıza renk katacak en etkili silahlar

EN ÇOK ONLARI KONUŞTUK! Mehmet Erdem Yıldız Çağrı Atiksoy Murat Dalkılıç Fulya Zenginer İlker Kaleli Derya Karadaş Alper Kul

GÜZELLİK ROTALARI KENDİNİZİ ŞIMARTMANIN TAM ZAMANI!

Hayat böyle geçmez! ANI YAŞA, KEYFİNE BAK

12 aylık abonelik

10 sayı fİyatına ¨70

Abone olmak için 4

DB Abone Hizmetleri Hattı Tel: (0212) 478 03 00

elele EYLÜ[email protected] 2011 E-mail:

008_ELE_12_kunye.indd 4

Ankara Temsİlcİsİ: Erdal İpekeşen Tel: 0 312 207 00 70 (Direkt) 207 00 00/2259 (Sant) [email protected] Yönetİm GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: İş Gel. ve Projeler DİrektörÜ (TÜZEL KİŞİ TEMSİLCİSİ): Satış Dİrektörü: Fİnans Dİrektörü: Üretİm Dİrektörü: Reklam Grup BaşkanI: Grup Başkan YARDIMCISI: SATIŞ Müdürü: SATIŞ YÖNETMENİ: Teknİk Müdür:

Yeşim Denizel Ferit Özkaşıkçı Orhan Taşkın Didem Kurucu Servet Kavasoğlu Viki Habif Koray Bilici Ayça Özdem, Neslihan Can, Yelda Tahtaişleyen Deniz Küçükhüseyin Nusret Kırımlıoğlu Tel: 0 212 336 53 60 - 3 hat Faks: 0 212 336 53 90

KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ Neslihan Sadıkoğlu Rezervasyon: Tel: 0 212 336 53 00 - 57 - 59 Faks: 0 212 336 53 92 - 93 Ankara Reklam Bölge Temsİlcİsİ: Sezinur Balıkçıoğlu Tel: 0 312 207 00 72-73 Hedef sayfalar: Tel: 0 212 336 53 70 Faks: 0 212 336 53 91 YÖNETİM YERİ: Trump Towers, Kule 2, Kat:21-24, 34387 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 410 34 81 Faks: (0212) 410 35 27 Baskı-Cİlt: APA Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret AŞ Hadımköy İstanbul Asfaltı, Ömerli Köyü Çatalca - İstanbul Tel: 0 212 798 28 41 Dağıtım: Yaysat A.Ş. 0 212 622 22 22 YAYIN TÜRÜ: Yerel, süreli, aylık üyesidir. DB Okur Hizmetleri Hattı: (0212) 478 0 300 [email protected] DB Abone Hizmetleri Hattı: (0212) 478 0 300 Fax: (0212) 410 35 12-13

[email protected]/www.doganburda.com

Pazar hariç her gün saat 09.00-18.00 arasında hizmet verilmektedir. © Elele dergisi, Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Elele Dergisi’nin isim ve yayın hakkı Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illustrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

12/22/12 2:59 AM

Şimdi trend

Arçelik in love.

Teknoloji ve tasarımın eşsiz uyumu in love serisi küçük ev aletleri. Hayatınıza kolaylık ve güzellik katar. K 8135 HB Hand Blender Set üstün tasarım ödülüne, K 8175 EK Ekmek Kızartma Makinesi, K 8115 KM Kahve Makinesi ve K 8105 KL Su Isıtıcı iyi tasarım ödülüne layık görülmüştür.

Arçelik Yetkili Satıcıları arcelik.com.tr/inloveserisi

ARCK_KEA_ILANLAR.indd 1

Yeniliği aşkla tasarlar

20.12.2012 12:21

BAŞARDIĞIMDA

İYİ HİSSETTİĞİMDE

BURCU KARA KENDİME GÜVENDİĞİMDE

ŞIMA

Ben mükemmeliyetçi bir insanım. Saçlarımın her zaman güzel görünmesi benim için önemli. Saçlarım biraz dağılsa anında müdahale etmek isterim. İşte bu yüzden Pantene Aqua Light Serisi’ni kullanıyorum. Ama benim favorim Pantene Aqua Light Durulama Gerektirmeyen Sprey... Çantamdan ayırmadığım spreyim sayesinde kendime güvendiğim o anlar boyunca saçlarımı her savurduğumda kendimi dünyaca ünlü bir film yıldızı gibi hissediyorum.

ETKİLENDİĞİMDE

HEYECANLANDIĞIMDA

* Pantene Aqua Light şampuan, saç kremi ve bakım ürünlerinden oluşan seri, 150 liralık ağırlaştırmayan bakım ürünleri serileri ile karşılaştırıldığında. ** Taramadan kaynaklanan yıpranmalara karşı, saç kremi içermeyen şampuan ile karşılaştırıldığında.

bigidea_swissh_elle_440x300.indd 1 ELE_PANTEN6KADINL.indd2

12/21/125:55PM

ÖZGE ÖZBERK MUTLU OLDUĞUMDA Bir oyuncu olarak pek çok farklı karaktere bürünüyorum. Bazen sert bir kadın oluyorum, bazen sıradışı, bazen de neşeli. O anlarda duygularımı saçlarımla ifade ediyorum. Saçlarımın hacimli olması önemli. Bu hacmi kaybetmemek için Pantene Aqua Light Serisi’ni kullanıyorum. Pantene Aqua Light Saç Bakım Kremi’ni her yıkamada uyguluyorum. Saçlarımı özgürce savuruyorum.

ŞIMARDIĞIMDA

BEĞENİLMEK İSTEDİĞİMDE

HANDE SUBAŞI GÜZEL HİSSETTİĞİMDE Her kadın gibi ben de aynaya baktığımda kendimi güzel görmek istiyorum. Ve ben güzelliğin sağlıklı görünen saçlardan geldiğine inanıyorum. Güzel ve sağlıklı görünen saçlara sahip olmak için en büyük yardımcım Pantene Aqua Light Serisi. İşte bu yüzden ben saçlarımın gücünü ve canlılığını korumak için haftada en az iki kere banyodan sonra Pantene Aqua Light Ağırlaştırmadan Güçlendiren Saç Bakım Kürü’nü uyguluyorum. Kendimi çok daha güzel hissediyorum.

NLANDIĞIMDA

SEN DE PANTENE AQUA LIGHT SERİSİ İLE SAVUR SAÇLARINI; ANLAT DUYGULARINI. 150 LİRALIK MARKALARIN GEÇEMEDİĞİ AĞIRLAŞTIRMAYAN BAKIMI* SAÇINA UYGULA, FOTOĞRAFINI PANTENE FACEBOOK SAYFASINA YÜKLE; BURCU KARA, ÖZGE ÖZBERK VE HANDE SUBAŞI İLE UNUTULMAZ BİR FOTOĞRAF ÇEKİMİ KAZAN. %100 GÜÇ, SIFIR AĞIRLIK.**

ELE_PANTEN6KADINR.indd3

12/14/12 12:00 PM 12/21/125:55PM

ilişki

YATAĞA ÇAKILIP KALMAMA TAKTIKLERI Sabah erken kalkmak çoğumuz için oldukça zor bir eylem. Hele ki kış aylarında, durum daha da depresif bir ruh haline yöneltir insanı. O sıcacık yorganın altından çıkıp işe/okula gitmemek için alarmlar ötelenir de ötelenir… Ancak elimiz mahkum, kalkacağız. Öyleyse, daha rahat uyanabilmenin yollarını bulmak gerekiyor…

• İyi bir uyku çekin. Eğer az yorgun olursanız, sabah yataktan daha kolay kalkabilirsiniz. Bunun en sağlıklı yolu ise yatağa erkenden girmek elbette ki. 7-8 saatlik bir uyku, güne zinde başlayabilmek için ilk kural. Dokuz saatten fazlası da sabah zinde kalkmanıza mani olabilir. Her gün aynı saatte yatmayı ve kalkmayı da alışkanlık haline getirmeye çalışın. • Yataktan kalktıktan sonra camları açın ve biraz odayı havalandırın. Kendinize gelmeniz daha kolay olacak. • Alarmınızı, yataktan kalkıp birkaç adım atıp öyle kapatacağınız bir uzaklığa koyun. Böylece mecburen kalkacak ve kapatmak zorunda kalacaksınız. • Akşam geç saatlerde kahve ve soda içmeyin. Bu içecekler, uyku düzeninizi bozabilir, kaliteli ve kesintisiz bir uyku çekmenizi engelleyebilir. • Hedefinize ulaşana kadar her gün 10 dakika erken yatağa girin ve alarmınızı 10 dakika erkene kurun. • Yatmadan en az iki saat önce bilgisayar ve PlayStation oyunlarıyla vedalaşın.

Yıldırım aşkı gerçekten var mı? Kimi inanır kimiyse olur mu canım öyle şey der! Nörolog Mehmet Yavuz, yeni çıkan Dr. Beyin isimli kitabında, ilk görüşte yıldırım aşkının mümkün olduğunu söylüyor. Üstelik çok da enteresan bir durum söz konusu; yapılan bilimsel araştırmalar, yıldırım aşkında bilinçaltının bilinçten altı saniye önce karar verdiğini gösteriyor… Yani kişi aşık olduğunu fark etmeden altı saniye önce bilinçaltı çoktan aşka düşüveriyor. Peki bu nasıl oluyor? Dopamin

ve noradrenalin hormonları, bilinçaltı mekanizmaların ani yükselmesiyle beyinde fırtınalar koparmaya başlıyor. Dopamin kişiye coşku ve sevinç veriyor, noradrenalin ise adeta ayakları yerden kesiyor. İnsanın elleri titriyor, gözbebekleri büyüyor, yüzü kızarıyor, çarpıntısı oluyor, hatta ve hatta insanın nefesi bile kesilebiliyor… Yani bunların hepsi lafta değil, ciddi ciddi oluyor! Sizin başınıza hiç gelmedi mi yoksa? O halde, algılarınızı biraz açmanın vaktidir!

Kontrollü arzu nesnesi olmak! Cameron Diaz, geçtiğimiz günlerde The Sunday Times’a verdiği röportajında “Her kadın arzu nesnesi olmak ister” şeklinde bir açıklama yaptı ve flaş ışıklarını üzerine döndürüverdi. Bu kimileri tarafından mantıklı bir açıklama olarak görülse de kimileri bu sözleri Diaz’ın artık 40’ında olmasına bağladı. Kadınların elbette fiziksel olarak beğenilmek gibi büyük bir kaygısı söz konusu, bu yadsınamaz bir gerçek. Arzu nesnesi olmak, arzulanan bir kadın olmak bazılarına göre hayattaki en önemli şey. Peki uzmanlar ne diyor? Fiziksel imajı üzerine odaklanan kadınların genellikle mutsuz olduklarını söylüyorlar. Beğenilmek istemek elbette normal. Ancak başkalarının sizi nasıl gördüğü üzerine odaklanmak çok tehlikeli bir durum olabiliyormuş. Çünkü ilgi çektiğinizde mutlu, ilgi çekemediğinizde ise mutsuz ve tatminsiz oluyorsunuz. Diaz da durumun farkında ki, röportajında bu isteğinin kontrolü altında olduğunu da ekliyor. Peki ya siz? Arzu objesi olmayı seviyor olabilir misiniz?

12

elele OCAK 2013

Kasırga kasıp kavurduysa… Amerika’da iki ay önce yaşanan kasırga kıtayı alt üst etti. İşte böyle oluyor, bazen ne kadar hayatınızda kontrolü ele almaya çalışırsanız çalışın, bir doğal afetle her şey karmakarışık olabiliyor. Sizin de hayatınızda dalgalı bir dönemse, bırakın fırtına kendiliğinden dinsin. Bazen elinizden gelebilecekler vardır ve onları yapmanız önemlidir. Bazense sadece olayları akışına bırakmak gerekir çünkü yapabilecek fazla da bir şey yoktur… Unutmayın, çok kötü olaylar yaşamış olabilirsiniz ama yarın yeni bir gün olacak... Umudu kaybetmemek gerek!

YAĞMUR GÜZELDIR! Yağmurlu havalarda, kış soğuklarında sıkılıp bunalanlardan mısınız? Belki de bu günleri fırsat olarak değerlendirmelisiniz. İşte size yapabileceğiniz 15 alternatif öneri… 1. Yalnız başınıza kafa dinlemek için harika bir zaman. Ambiyansı güzel bir kafeye gidin, bir bardak kahve ısmarlayın ve keyfinize bakın. Bir saat bile yeter. Gerçekten iyi hissedeceksiniz. 2. Uzun zamandır kafanızı meşgul eden, kimselere anlatamadığınız, canınızı sıkan bir derdiniz mi var? Artık paylaşın ve rahatlayın. Anneniz ya da yakın arkadaşınızla konuşmayı deneyin. Tek başınıza altından kalkmak zor olabilir. 3. Islanmayı dert etmeden yağmur altında yürümenin keyfine varın. 15 dakika yürüyün. Tabii hasta olmamak için sıkı giyinin ve eve döndükten sonra bir bardak nanelimon içmeyi de ihmal etmeyin. 4. Evde yarım saat sessizce meditasyon yapın. 5. Kurabiye yapın. Ve sonra süt eşliğinde yiyin. Yapması da yemesi de iyi gelecek. 6. Yakında kimin doğum günü var? Organizasyon için detayları düşünün ve hazırlanın. 7. Spora gidin. 8. Fotoğraflarınızı ve albümlerinizi düzenleyin. Dijital ortamda hala basılmayı bekleyenleri bir hafıza kartına yükleyin ve fotoğrafçının

yolunu tutun. 9. Online alışveriş yapın. 10. Uzun zamandır aramadığınız kişileri arayın ya da mail atın. 11. Gardırobunuzu düzenleyin. 12. Oyun oynayın. Bu PlayStation da olabilir, puzzle da! Ya da küçük yeğeniniz ya da komşunuzun çocuğuyla yağmur altında eğlenceli bir şeyler de…

13. Dans edin. Farklı dans figürleri geliştirin. Kim bilir belki sizde de ‘Gangnam Style’ oluşturacak kabiliyet vardır! 14. Bakım için şahane bir zaman dilimi. Kuaföre ya da iyi bir otelin spa’sına gidin. 15. Evde DVD ya da dışarıda sinema keyfi yapın. OCAK 2013 elele

13

www.carolinesmode.com

SOKAK MODASI “İlhamını sokaktan al!” Defileler bile ilhamını sokaktan alırken, sokak stiline seyirci kalmayın! Sokaklar, kimliğini stiline yansıtan renkli simalarla dolu. Farklı stillerden ilham almak için dünya sokaklarına bakıyoruz!

Stockholm

Dünya sokaklarını RENKLENDİREN

r e l l sti

Özgün ve yaratıcı bir kombinasyon var karşımızda. Leoparın değdiği bu güzel renklerle oluşturulmuş zamansız görüntü hem nostaljik hem de trendi olmayı başarmış. Etek boyu ise geçmişten günümüze uzanan bir detay niteliğinde…

Rusya

Özgün ve yaratıcı bir kombinasyon var karşımızda. Leoparın değdiği bu güzel renklerle oluşturulmuş zamansız görüntü hem nostaljik hem de trendi olmayı başarmış. Etek boyu ise geçmişten günümüze uzanan bir detay niteliğinde…

Kürk ve eldivensiz bir kış düşünülemez elbette! Burada olduğu gibi tek bir kürk etolle görüntünüze bambaşka bir hava katabilirsiniz. Kışın koyu renklerine inat, siz de bej ve toprak renkleriyle kombinler oluşturabilirsiniz.

www.facehunter.com

www.blog.stylesight.com

Parİs

www.thesartorialist.com

şİkago İddialı ve farklı bir kombinasyonla karşı karşıyayız. Çorap ve Mary Jane ayakkabılar için biraz cesaret gerekebilir ama denemekte fayda var! Siyah uzun manto ve etekle kendinden emin bir tarz yakalanmış. İlham verici!

14 elele OCAK 2013 014_ELE_01_SokakModasi.indd 14

12/22/12 2:59 AM

Ak nee ği l i ml i c i l di n büt üni ht i y a ç l a r ı i ç i n

Sébi um Gl obal YENİ

Engünc e l bi l i ms e l ç a l ı ş ma l a r a da y a na ni ç e r i ği i l es e bum y a pı s ı nı nor ma l l e ş t i r me y i he de f l e y e nba k ı m.

t l i Tüm c ı ş r a nek i r e l üz pür

Yoğunar ı ndı r ı c ıbak ı m

Akneeği l i ml ici l t l eri çi n

T üm ci l tpür üz l er i nekar şı

www. bi ode r ma . c om. t r www. bi obon u s . c om. t r

STİL

ceren çağlar

Anahtar parça

Mon Réve ¨ 75

Acne (Harvey Nichols) ¨ 1095

Pinko ¨ 1300

Aslı Filinta ¨ 172

Zara ¨ 219.95

Opening Ceremony (Beymen) ¨ 1050

Each Other (V2K) ¨ 795

Nike (V2K) ¨ 195

Each Other (V2K) ¨ 795

Superga ¨ 159

16

elele OCAK 2013

016_017_ELE_01_Kombin.indd 16

Burak Uyan (Atelier 55) ¨ 2450

12/22/12 5:12 AM

on Réve ¨ 75

Öyle bir pantolon seçin ki; gece de gündüz de giyilebilsin, dolabınızın kurtarıcı parçası olsun, tarzınıza trendi etkiler katsın... Opening Ceremony (Brandroom) ¨ 920

Louche ¨ 220

Kate Spade ¨ 450 Minkpink (V2K) ¨ 595

Christian Louboutin ¨ 3745

Current Elliott (V2K) ¨ 745

Nike (V2K) ¨ 195

Current Elliott (Beymen) ¨ 740

Nazra ¨ 1200

Steve Madden ¨ 129.95

Morine Comte Marant (Bilstore) ¨ 930

Kısmet by Milka ¨ 3400

Burak Uyan (Atelier 55) ¨ 2750

OCAK 2013 elele

016_017_ELE_01_Kombin.indd 17

17

12/22/12 5:13 AM

PANTENE KADINI SAĞLIKLI SAÇLARIYLA HER ZAMAN FARKLIDIR. ZARAFETİYLE KONUŞULUR. GÜZELLİĞİYLE IŞILDAR. NEREDE OLURSA OLSUN, HEMEN FARK EDİLİR. İŞTE GÜCÜNÜ SAÇLARINDAN ALAN PANTENE KADINLARI VE ONLARIN SIRLARI.

bigidea_elle_44x30.indd 1 ELE_PANTEN3KADINL.indd2

12/21/125:53PM

BİR ANNE, BİR OYUNCU, BİR PANTENE KADINI: ÖZGE ÖZBERK Bir oyuncu olarak farklı karakterlere bürünmek keyifli ama zor. Tüm bunlara ben dayanıyorum ama saçlarım nasıl dayanıyor diye sorarsanız, Pantene yıllardır hem benim hem saçlarımın gücüne güç katıyor. Pantene’in, dediğini yapan güçlü bir duruşu var. Bu yönlerini kendime benzetiyorum. Ben tam bir Pantene Kadınıyım. Kendime güvendiğim, mutlu olduğum o anlarda gücümü saçlarımdan aldığımı söyleyebilirim. Yoğun iş temposu arasında saçlarımda hafifliği hissetmek için benim seçimim Pantene Aqua Light Serisi. Şampuan ve saç bakım kremini zaten her yıkamada kullanıyorum. Ama favorilerim, ağırlaştırmadan güçlendiren saç bakım kürü ve

Bu bir ilandır.

çantamın vazgeçilmezi, durulama gerektirmeyen iki fazlı sprey.

BİR DOĞA TUTKUNU, BİR OYUNCU, BİR PANTENE KADINI: BURCU KARA Çocukluğumdan beri hayalim oyuncu olmaktı. Türk filmi izler, film bittikten sonra oyuncuların taklidini yapardım. Yıllar geçse de hayallerimden vazgeçmedim.

Artık hayallerini gerçekleştirmiş biri olarak karşınızdayım. Güçlü ve doğal duruşuyla Pantene’i kendime benzetiyorum. Ben bir Pantene Kadınıyım. Pantene yıllardır hem benim hem de saçlarımın gücüne güç katıyor. Kendime güvendiğim, mutlu olduğum o anlarda gücümü saçlarımdan aldığımı söyleyebilirim. Bu içten gelen, doğal bir şey ve ben doğal olmayı seviyorum. İşte bu yüzden benim seçimim Pantene Doğal Sentez Serisi. Şampuan ve saç kremini zaten her yıkamada kullanıyorum. Favorim haftada bir uyguladığım güçlendirici saç maskesi ve her gün kullandığım, çantamdan ayırmadığım güçlendirici serum.

BİR TÜRKİYE GÜZELİ, BİR OYUNCU, BİR PANTENE KADINI: HANDE SUBAŞI Türkiye Güzeli seçildiğimde güzelliğimi her gün yeniden hak etmem gerektiğini bilmiyordum. Mesela saçlarım. Onları her gün yeniden şekillendirip korumam gerekiyor. Yoğun iş tempoma rağmen bu kadar güçlü ve zarif durabilmeme şaşıranlara şöyle diyorum: Ben bir Pantene Kadınıyım! Pantene yıllardır hem saçlarımın hem de benim gücüme güç katıyor. Kendime güvendiğim, mutlu olduğum o anlarda gücümü saçlarımdan aldığımı söyleyebilirim. Saçlarımın sağlığını ve gücünü korumak için benim seçimim Pantene Onarıcı ve Koruyucu Bakım Serisi. Şampuan ve saç kremini zaten her yıkamada kullanıyorum. Ama benim favorim haftada bir uyguladığım yoğun onarıcı saç maskesi ve çantamdan ayırmadığım, günlük kullandığım kırık saç uçlarını onarıcı serum.

UNUTMAYIN GÜZELLİK SAĞLIKTAN GELİR. SAĞLIKLI GÖRÜNEN SAÇLARINIZLA IŞILDAYIN.

ELE_PANTEN3KADINR.indd3

12/14/12 11:05 AM 12/21/125:53PM

STİL

Marks&Spencer ¨ 69.95

CEREN ÇAĞLAR

NG Style ¨ 89

Coquet ¨ 89.50

Deichmann ¨ 14.90

Bütçe dostu

Yeni yıl kararlarınız arasında biraz daha tutumlu olmak varsa, şık ve trendi olduğu kadar fiyatıyla da cezbeden seçeneklere yönelebilirsiniz.

Accessorize ¨ 94.50

LAN DA YER A A F Y A S IN U B 00 LİRAN 1 R E L N Ü TÜM ÜR OLMAK IK Ş ! A D IN ALT HIBI E ZEVK SA C E D A S IÇIN ETERLI... OLMAK Y Batik ¨ 49.90

Adil Işık ¨ 49.90

Mango ¨ 99.90

Topshop ¨ 99.90

Koton ¨ 49.99

20

elele OCAK 2013

cekilis_ve_oscar_220x300 12/21/12 8:36 PM Page 1 C

Composite

M

Y

CM

MY

CY CMY

K

STİL

Perspective ¨ 529

CEREN ÇAĞLAR

Mon Réve ¨ 745

Kenzo ¨ 510

Nazra ¨ 445

Que ¨ 495

Cazip yatırım

Gardırobunuz için güzel bir yatırım yapın. Biraz paraya kıysanız bile senelerce kullanacağınız, modası geçmeyen parçaları tercih edin. MaxMara ¨ 980

Tom Ford 50 ml., ¨ 510

Stefanel ¨ 209

Machka ¨ 495

H&M ¨ 199

Tretorn (Puma) ¨ 229.50

22

elele OCAK 2013

Ash ¨ 870

“Beauty from the Power of Grapes”

Skin Care Üzüm Çekirdeği

Resveratrol Antioxidan Anti-Aging

Hyaluronik Asit

Alma

nya’d an İthal

www.m-asam.com.tr

facebook.com/m.asam.turkiye

Sadece Eczanelerde

STİL

CEREN ÇAĞLAR

Mudo ¨ 29.95

ISABEL MARANT

Lori Mücevher ¨ 1140

Cesare Paciotti ¨ 1210

Karizmatik gri

Machka ¨ 495

ZAC POSEN

Grinin klasik ama çarpıcı etkisinden faydalanmanın tam zamanı. Çünkü gri ve her tonu, bu sezon hiç olmadığı kadar tasarımcılara ilham kaynağı oldu.

Koton ¨ 69.99

Inglot ¨ 19 Massimo Dutti ¨ 299

24

elele OCAK 2013

SPORTMAX

Closh ¨ 2500

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

STİL

CEREN ÇAĞLAR Kenzo ¨ 650 H&M ¨ 49.95

Düş mavisi

ALBERTA FERRETTI

Salvatore Ferragamo ¨ 2175

Favori $ 3725

MOSCHINO

EMILIO PUCCI

Renk skalasının en cazibeli ve iddialı tonlarından gece mavisi, podyumların ardından sokaklara taştı. Şimdi de kış aylarına ihtişamıyla damgasını vurmak isteyenleri bekliyor...

Morine Comte Marant (Bilstore) ¨ 1450

Juicy Couture ¨ 385 Golden Rose ¨ 12

26

elele OCAK 2013

ELE_PAREX.indd1

12/22/122:06PM

STİL

CEREN ÇAĞLAR

Podyumdan mağazaya

Kenzo ¨ 589

30

elele OCAK 2013

MOSCHINO

ICEBERG

SALVATORE FERRAGAMO

Podyumda gördüğümüz aksesuarların peşine düştük. Mağazalarda benzerlerini bulduk!

Zara ¨ 259.95

Marks&Spencer ¨ 69.95

güzellik

“en” güzel olmak ve yaşama daha sıkı sarılabilmek için...

sinema moda cafe

“en” yeni filmleri özel konsept dekorasyonu ve 3D teknolojisi ile izlemek için...

“en” yeni trendleri gününde takip etmeniz için...

“en” lezzetli dünya mutfaklarından, tatmak ve sevdiklerinizle güzel paylaşımlar için...

...yaşamınızın “en” leri yeni yılda da “Astoria”da! Astoria’da sürprizler asla bitmez... www.astoria.com.tr T: (212) 215 22 22 ESENTEPE

ELE_ASTORIA.indd1

12/21/125:50PM

Stil S

Dolabımda en çok sevdiğim parça, siyah deri pantolonum. Fakat onu hiçbir şeyle kombinleyemiyorum, önerilerinize ihtiyacım var!

SORU&CEVAP

CEREN ÇAĞLAR

Bundan böyle, ‘kombin yapamadım, tarzımı oluşturamadım’ demek yok! Stiller ve trendlerle ilgili kafanıza takılan her şeyi sorun bize; hemen yanıtlayalım! [email protected]

C

Deri pantolon gardırobun olmazsa olmaz parçasıdır. Pantolonunuzu tarz bir deri ceketle veya kaşmir bir kabanla giyebilirsiniz. Aynı zamanda deri, şık bir topuklu ayakkabıyla kıyafetinize hak ettiği değeri kazandırabilirsiniz.

DKNY ¨ 2875

Derimod ¨ 569

Arzu Kaprol ¨ 1950

S C

Çalıştığım şirketin yaş günü partisine katılacağım. Elbisem hazır fakat çanta konusunda endişeliyim. Bana bu özel gecede ne tarz bir çanta seçmemi önerirsiniz?

Çanta, şıklığınızı yansıtan en önemli aksesuardır. Eğer elbiseniz sade ise gösterişli, örneğin renkli veya taşlı bir clutch tercih edebilirsiniz. Elbiseniz abartılıysa daha sade bir clutch ile kombinlemenizi öneririz.

S

Yakın arkadaşlarımla kayağa gitmeye karar verdik. Kaymayı çok sevmediğim için kayak kıyafetlerine ilgim de hiç olmadı. Siyah renkte bir kayak pantolonum var; sizce onu hangi parçalarla kombinleyebilirim?

CHRISTIAN DIOR

C

32 elele OCAK 2013

Kahverengi ve lacivertten uzak durun; bordo, koyu yeşil, gri gibi renkleri tercih edin. Bunun yanı sıra kalın bir kayak montu, siyah eldivenler ve şık bir Stella McCartney (Adidas) kar botu giyerseniz ¨ 441 tarzınıza şık detaylar eklemiş olacaksınız.

Perspective ¨ 149

Charles&Keith ¨ 99.50

Kate Spade ¨ 400

R+Y Augousti (Atelier 55) ¨ 1750

O’Neill ¨ 285

Eğer elbiseniz sade ise gösterişli bir çanta kullanabilirsiniz. Örneğin renkli veya taşlı bir clutch tercih edebilirsiniz.

ELE_REYNU.indd1

12/18/1212:45PM

SEKS DENİZ GÜRLEK

En klasik afrodizyaklar

Afrodizyak

REHBERİ

Cinsel dürtüleri artıran maddelere genel olarak afrodizyak diyoruz. Peki sık sık karşılaştığımız bu kelimeyi gerçekte ne kadar iyi tanıyoruz? İşte kokulardan şarkılara, yiyeceklerden içeceklere afrodizyak rehberi!

Bunları biliyor muydunuz? • Afrodizyak kelimesinin kökeni Yunan mitolojisindeki aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’e dayanıyor. Bir efsaneye göre Afrodit, her gece birlikte olacağı erkeğe, onun cinsel gücünü artırıcı ve uyarıcı bitkisel içecekler ve karışımlar hazırlamaktaymış. İşte bu nedenle uyarıcı etkisi olan karışımlara ‘afrodizyak’ adı verilmiş. • Doğal taşların da afrodizyak etkileri var. Örneğin Romalılar Lapis taşının güçlü bir afrodizyak olduğuna inanıyordu. • Spanish Fly, en ünlü afrodizyak ama bir o kadar da tehlikeli. Aslında yeşil renkli bir cins böcek kendisi. Böcek

34

elele OCAK 2013

kurutulup toz haline getiriliyor ve alkolle karıştırılıyor. Bu şekilde afrodizyak haline getirilen Spanish Fly, idrar yollarını etkileyerek ve hassas hale getirerek cinsel yönden aşırı uyarılmaya neden oluyor ve cinsel arzuyu yükseltiyor. Erkeklerde uzun süren ereksiyon sağlıyor, kadınlarda aşırı cinsel ilişkiye girme arzusu yaratıyor. Fakat bir tür zehir olmasından dolayı, kullanıldığında böbreklerde, idrar yollarında ve cinsel organlarda tahriş ve tahribata yol açabiliyor. Hatta fazla kullanıldığında böbrek iflasına neden olarak ölüme bile götürebiliyor.

• Fındık: Fındık hem E vitamini hem de B vitamini bakımından zengin. E vitamininin canlandırıcı etkisi var ve cinsel organlara giden kan dolaşımını artırıyor. Ayrıca fındık, Omega 3 yağ asit içeriği ile cinsel gücü arttıran en önemli kuruyemişler arasında sayılıyor. • Keçiboynuzu: Yüksek oranda çinko içeren keçiboynuzunun eski çağlardan beri afrodizyak etkisi olduğuna inanılıyor. 450 ml. kaynamış ve ocaktan alınmış suda yedi adet ezilmiş keçi boynuzunu 15-20 dakika bekletip günde bir su bardağı içmek testosteron seviyesini arttırıyor. • Ginseng: Binlerce yıllık Çin tarihinde ilaç yapımında kullanılan bu şifalı bitki, kan damarlarını genişleterek ereksiyona yardımcı oluyor, cinsel performansı ve isteği artırıyor. Ginseng’i eczanelerden hap olarak temin edebileceğiniz gibi aktardan toz şeklinde alarak Ginseng çayı da yapabilirsiniz. Çay yapmak için, 2-3 gram kadar toz Ginseng’i bir demliğe koyun. Üzerine demliğin yarısını dolduracak kadar su ilave edin. On dakika kadar kaynattıktan sonra bardağınıza koyup demlenmesi için bir süre bekleyin. • İstiridye: En etkili afrodizyaklardan. Eski zaman insanları bile istiridyeyi, cinsel gücü arttırmak amacıyla kullanıyorlardı. İstiridye, hem kadında hem de erkekte libidoyu yükseltiyor. İçeriğindeki yüksek miktarda çinko sayesinde erkekte sperm sayısını ve testosteron seviyesini arttıran bir etkiye sahip. • Bal: Eskiden İran’da yeni evlenen çiftler evlendikten sonraki bir ay boyunca enerji için her gün bal likörü içermiş. ‘Balayı’ kelimesi de buradan geliyormuş. Baldaki fruktoz hem güç veriyor hem de enerjiyi artırıyor. Ayrıca balda testosteron üretiminde etkin olan B vitamini bol miktarlarda bulunuyor.

Kadınlar için afrodizyak etkili gıdalar • Çikolata: En büyük afrodizyak etkiye sahip olan besin olarak biliniyor. İçeriğindeki dopamin maddesi, beynin keyif bölümünü olumlu yönde çalıştırırken, aynı zamanda da aşk olgusunu oluşturuyor. Anandamid maddesi ise, cinsel güç ile alakalı olan beyin işlevlerini canlandırıyor. Özellikle de bitter olanları. • Salatalık: Araştırmalara göre kadınlarda cinsel arzu uyandıran kokulardan biri de salatalık kokusu! • Tarçın: Afrodizyak olarak son derece etkili olan tarçının kokusu sinirleri rahatlatıyor. Bu yüzden tarçın gıda olarak tüketilebileceği gibi masaj yağı olarak da kullanılabiliyor. • Karanfil: Doğal afrodizyakların en etkililerinden biri olan karanfili baharat olarak kullanabilirsiniz. Veya karanfilden çay yapıp yine cinsel isteği artırıcı etkisi olan adaçayıyla karıştırabilirsiniz. Nasıl mı? Bir litre suya beş gram kadar adaçayı, 2-3 gram kadar da karanfil koyun ve kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra süzün ve yatmadan yaklaşık bir saat kadar önce için. • Muz: Muzun içerisinde bufotenin denilen bir alkaloit (organik madde) bulunuyor. Bu madde kendine güven duygusunu ve cinsellik arzusunu artırıcı niteliğe sahip. Ayrıca içeriğindeki magnezyum, potasyum ve B vitamini de, kadınlarda libido arttırıcı minerallerden.

AFRODIZYAK ETKISI YARATAN ŞARKILAR • • • • • • • • • •

Nine Inch Nails-Closer Supermassive Black Hole-Muse Running Up That Hill-Placebo Sadeness-Enigma Massive Attack-Dissolved Girl Disco Science-Mirwais Wild Thing-Troggs The Knife-Marble House Santa Maria-Gotan Project Romeo&Juliet-Radiohead

Afrodizyak masaj yağı Sevgilinize masaj yapmayı veya yaptırmayı seviyorsanız bu yağ tam size göre! Ama kokusuna dikkat, bizden uyarması, çok etkili olabilir!

“GÜÇ AFRO , EN ETK IL DIZY AKTI I R.” He

Erkekler için afrodizyak etkili gıdalar

nry K

issing

er

• Badem: Cinsellik hormonlarının üretimi için gereken yağ kökenli maddeler bademde bol miktarda yer alır. Spermleri çok daha dayanıklı ve güçlü hale getiren E vitamini de bademde fazlasıyla mevcut. • Kabak çekirdeği: Hollandalı bilim adamları tarafından yapılan bir araştırmaya göre folik asit ve çinko içerikli yiyecekler sperm miktarını büyük ölçüde artırıyor. Kabak çekirdeği de çinko açısından çok zengin olan yiyeceklerden biri. • Karides: Kasların kasılması için gerekli magnezyum ve kalsiyum, cinsel isteği ve sperm sayısını artıran antioksidan ve selenyum ile bol bol çinko... Yani karideste bir erkeğin performansını artıracak her şey var. • Kekik: Özellikle erkeklerde uyarıcı etkisi bulunan kekik, kurutulmuş olarak birçok yemekle beraber kullanılabilir veya kekik çayı olarak tüketilebilir. • Acı biber: Acı yiyeceklere yakıcı özelliği veren madde kapsaisindir. Bu madde beynin endorfin salınım hızını artırır. Ayrıca acı biber sinir sistemini de harekete geçirir; bu da cinsel arzuda artış sağlar.

AFRODIZYAK ETKISI YARATAN PARFÜMLER Parfümlerin genel amacı özellikle karşı cinsi etkilemek hatta tahrik etmektir. Ama bazı parfümler var ki içerikleriyle bu konuda çok daha ön plana çıkıyorlar. Kadınlar için... • “Chopard Wish. Üniversitede bile hastasıydım. Hala hastasıyım.” Ahmet Y./Pazarlama Müdürü • “Paco Rabanne Lady Million. İçinde afrodizyak bulunduğuna eminim!” Emre H./İnşaat Mühendisi • “Tom Ford Black Orchid. Dikkat bağımlılık yapabilir!” Mert M./Aşçı • “Lolita Lempicka. İlk koklayışta aşık olabilirim.” Burak H./İnsan Kaynakları Uzmanı • “Chanel No.5. Güç çekicidir.” Mahir G./Sanat Direktörü Malzemeler: • 100 ml. badem yağı • 6 damla gül yağı • 6 damla lavanta yağı • 6 damla kişniş otu yağı • Yarım vanilya çubuğu

Erkekler için... • “Hermes Terre D Hermes. İnanılmaz! Baştan çıkarıcı...” Banu M./Avukat • “Victor&Rolf Spicebomb. Yolda sıkanı duysam peşinden giderim.” Ayça D./Finans Uzmanı • “Rochas Man. Bir klasik!” İpek C./ Mimar • “Marc Jacobs Men. Bir erkeğin gizli silahı olabilir.” Defne A./ Tasarımcı • “Armani Code. Gelmiş geçmiş en seksi koku!” Melis S./Diş Doktoru

Hazırlanışı: Malzemelerin tümünü iyice karıştırarak, koyu renkli cam bir şişeye koyun. Ardından vanilya çubuğunu da bütün halde şişeye atın. Karışımı karanlık bir yerde 48 saat dinlenmesi için bekletin.

Son söz: Birçok afrodizyaktan bahsettik ama kabul etmek gerekir ki aşkın yarattığı afrodizyak etki hiçbir şeyle kıyaslanamaz.

OCAK 2013 elele

35

TEST

YATAK YAŞINIZ

KAÇ?

Nüfus cüzdanınızda yazan yaşla, yatağınızın sizin için biçtiği yaş farklı olabilir. Testi çözün… Soruları da sonucu da çok ciddiye almayın. Ama kendinizi sorgulayın! 1. Son zamanlarda ne sıklıkla seks yapıyorsunuz? A. Sabah, öğlen, akşam! B. Haftada bir defa… C. Haftada yedi defa… Hadi ama dürüst olun! Bazen üç haftada bir defa mı yoksa? 2. Peki ne kadar sürüyor? A. Bir saat… Bazen daha da uzun! B. Değişiyor… Aslında çocukların ne kadar derin uyuduğuna bağlı. C. 8-10 dakika. Neredeyse standart! 3. Keyfiniz yerinde değil çünkü… A. Sadece bir saat sürdü… B. Onunla daha fazla yatakta vakit geçirmek istiyorum. Ama sanırım salondaki kanepeye yapıştı. Futbol programlarından nefret ediyorum!

5. Seks sırasında ışıkların kapalı olmasını tercih ediyorsunuz çünkü… A. Şart değil… B. Karanlık kusurları kapatıyor. C. Burnunuza rahat nefes almak için taktığınız bantın görülmesini istemiyorsunuz.

7. Atletik misiniz? A. Kendi yarattığınız pozisyonlara yeni isimler verme aşamasına geldiniz. B. Evde yalnız olmadığımız için hızlı olmak zorundayız. Bu da kondisyon istiyor. C. Sonrasında yaşadığınız ağrılar sizi zorluyor.

A’LAR ÇOĞUNLUKTAYSA:

B’LER ÇOĞUNLUKTAYSA:

C’LER ÇOĞUNLUKTAYSA:

Ya yalan söylüyorsunuz ya da bu testi balayı dönüşünde havaalanında çözüyorsunuz. Ancak yeni evli biri seksi bu kadar çekici bulabilir. ‘Hayır, iki çocuklu bir kadınım’ diyorsanız; ya çocukları yatılı bir okula gönderdiniz ya da afrodizyaklardan fazla destek alıyorsunuz.

Büyük ihtimalle geceye jartiyerlerinizi çoraplarınıza tokalayarak başlamıyorsunuz. Hatta büyük ihtimalle onların nerede olduğuna dair fikriniz bile yok. Çocuklarınız onları oyuncak bebeklerine toka olarak kullanıyor olabilir mi? Ama çabanızı takdir ediyoruz. Seks hayatınızı ayakta tutmak için uğraşıyorsunuz. Unutmayın bu işin kuralı yok; bazen en klasik olanı denemek de fazlasıyla zevk verir.

Maalesef şaka yapmıyoruz. Ama iyi bir haberimiz var; bu bir hastalık değil. Hadi ama kendinize gelin! Yoğun iş hayatı, stres ve yorgunluk öldüğünüz anlamına gelmiyor. Bu kadar aradan sonra size her şey iyi gelecek; sadece cesaretinizi toplayın ve partnerinizi baştan çıkartın. Hayat sizin için daha güzel olacak.

YAŞ 19

36

4. Yatağın ayak ucunda duran şey de ne? A. Sütyeniniz… Geçen geceden kalmış olmalı. B. Peluş bir oyuncak! C. Libidonuz! Yorucu bir gün sonunda oraya saklamış olabilir misiniz?

6. Son zamanlarda hiç çılgınlık yaptınız mı? Nerede seks yaptınız mesela? A. Komşunuzdan bir geceliğine ödünç aldığınız karavanda. B. Tabii ki duşta! Daha seksi bir mekan var mı? C. Yatakta onun tarafına geçtiniz. Normalde sağ tarafta uyumayı seviyorsunuz ama bu defa solu tercih ettiniz.

C. Kolunuz, bacağınız, başınız, sırtınız ağrıyor… Evet, uyumak istiyorsunuz…

elele OCAK 2013

YAŞ 39

YAŞ 69

RÖPORTAJ

Elbise: H&M ¨ 99.95

38

elele OCAK 2013

Tuba Ünsal

Multifonksiyonel BİR GÜZEL 15 yıldır hayatımızda bir Tuba Ünsal’dır gidiyor… O da zaten, “Kendimi bildim bileli ünlüyüm” diyor. Lolitaydı, oyuncu oldu, anne oldu, tasarımcı oldu... Bu arada bolca magazin basınında karşımıza çıktı. Ama zamana ve boş söylentilere, gereksiz yere çıkan haberlere asla yenilmedi. Hala formunda, hala başarılı; en önemlisiyse başarıya ve öğrenmeye hiç doymayan bir açlığı var. Her gün kendini geliştirerek karşımıza çıkan Tuba Ünsal, şu sıralar ‘asıl işim’ dediği oyunculuğuyla tekrar karşımızda… Röportaj: Filiz Şeref Fotoğraf: Semih Kanmaz-Boğaç Dalkıran Moda Editörü: Cristina Cosentino Saç: Nuri Şekerci Makyaj: Ali Rıza Özdemir Moda Editörü Asistanı: Burcu Erim Saç Asistanı: İsmail İnan Mekan için İstabullux Otel’e teşekkür ederiz.

OCAK 2013 elele

39

RÖPORTAJ Bluz: Stefanel ¨ 209 İç çamaşırı: Eres ¨ 295 Çorap: Topshop ¨ 49.90 Ayakkabı: Nine West ¨ 179

40

elele OCAK 2013



B

ana ‘Ama sen şanslısın’ diyemezsiniz” diyor, şans konusu açıldığında… “Ben gerçekten şans bana geldiğinde hazır olmaya çalışıyorum o kadar” diye de ekliyor. Enerjisiyle ortamın havasını pozitif yönde değiştiren kadınlara siz de hayran mısınız? Tuba Ünsal işte o kadınlardan. Ki o her ne kadar şansını kendi yarattığını belirtse de enerjisi, güzelliği ve neşeli karakteriyle pek çoklarından hayata bir adım önde başladığını düşünüyor insan doğal olarak… Belki de öyle düşündüğümüzü anladığı için kuruyor bu cümleleri… 16 yaşında ilk vergisini verdiğinden, o yaştan beri ne kadar çabaladığından bahsediyor… Kim ne derse desin, bildiğini yapan, yapmakta da son derece haklı bir kadın o. Çünkü hiç de öyle yaşında, hatta göründüğü gibi yaşından küçük bir durumu, öyle bir aklı yok! Önyargıları bir yana bırakmanız gerekiyor gerçek Tuba’yı tanımanız için… Ve saçı makyajı yapılırken başlıyoruz sohbete… Kızı Sare’nin komploları her ne kadar bizi engellemeye çalışsa da, (ses kayıt cihazını bir ara yere fırlatıyor, anne gelsene anne gelsene diye çağırıyor…) iki arada bir derede, başlıyoruz muhabbete… Bir anda ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisinde rastladık size. Bizim için sürpriz oldu, peki ya sizin için? Bu kadar iyi bir dizinin ekibine dahil olmak benim için de çok güzel bir sürpriz oldu. Çünkü benim televizyon izleme kültürüm yok ama bildiğim, izlediğim, karakterlerine aşina olduğum tek dizi buydu. Hamilelik dönemimde mesela, Amerika’dan diziyi takip ediyordum. Biraz havalı, burjuva bir karakteri canlandırıyorsunuz. Kolay oldu mu rolünüzü içselleştirmek? İlk set günümde çok gerildim ama yönetmenimiz Zeynep çok güzel oyuncu yönetiyor. Onunla birlikte çıkardık aslında karakteri. Biraz alternatifli bir rol yarattık. Tuba Ünsal’ın pek çok şeyde parmağı var. Ya da 10 parmağında 10 marifet var desek daha doğru aslında. Model, sunucu, oyuncu, yazar, tasarımcı… Peki siz en çok hangisisiniz acaba? Ana işim ve mesleğim, oyunculuk benim. Diğerleri, hobilerim. Hobilerimin hayatıma profesyonel olarak yansıması diyebilirim. Bu ‘hala büyümeyen kız çocuğu’ algısı sizi rahatsız ediyor mu? Yoksa §tam aksi mi? Yok, rahatsız olur muyum! Gayet memnunum ben. Genç kızlar için rol model oldum. Bir yanda anneyim, bir yanda başarılı bir iş kadınıyım, bir yanda da hala ‘bizim kız Tuba’ durumu var. Bu

algının olması için uğraşmıyorum ama bu benim. Kendimi gün içinde hepsine yakın hissediyorum. Toplantıda iş kadınıyım, Sare’yle oynarken çocuğum, onunla ilgili sorumluluklarımda anneyim. Biraz böyle multifonksiyonel bir kişiliğim var. Çocuk yaştan beri ünlüsünüz. Hiç, ünlü olmasaydınız acaba nasıl bir hayatınız olurdu diye düşündüğünüz oluyor mu? Evet, kendimi bildim bileli ünlüyüm. Aksi nasıl olurdu gerçekten bilmiyorum. Hani bunu şöyle analiz etmeye çalışıyorum. Okul dönemime baktığımda, o zaman da insanların bildiği bir kızdım. Şanlıurfa’daki okul dönemimde renk olarak farklıydım, o yüzden insanların bildiği bir öğrenciydim. İzmir’deki hayatıma bakarsanız, çok aktiftim, voleybol takımındaydım, tiyatro kulübündeydim, yine bilinen bir öğrenciydim. Ama hiçbir zaman ortamda ben ben diye dolanan biri de olmadım. Çünkü zaten biliniyordum. Hep pozitifsiniz, derdiniz tasanız yok mu sizin? Ben hayata mutlu, pozitif ve pembe bir pencereden bakıyorum. Bütün sıkıntı, dertler hayatın içinde var, hepimizin oluyor… Ama ben dertli, tasalı durumlarımı bile çok çabuk atlatabiliyorum. Hemen parlayıp ardından hemen sönüp “Tamam o zaman ne yapacağız?” diyorum. Bu piyasanın içinde sizi en çok ne mutsuz ediyor? Bu işin hala bir piyasa olması, sektör olmaması. Hala çalışma hakları yok, hala 120 dakika süren diziler var. Geçen gün bir gazetede; ‘Bir futbolcuya sırf futbol maçları çok iyi reyting alıyor diye, 170 dakika maç yapacaksın diyebilir misin?’ şeklinde bir yazı okudum. Bu da onun gibi bir şey. Bu sektörün gitgide çöküşünü görüyorum ve çok üzülüyorum. Diğer yandan da kimseyi takmayan bir havanız var… Evet doğru, kimseyi takmıyorum. Takacağım insanları seçiyorum, diğer durumları da takmıyorum. Şans! Hayatınızın neresinde? Öyle çok şanslı bir insan değilim. Ben şansını kendi yaratanlardanım. Hep çok daraldığım zamanlarda, “Neden hayat benim için bu kadar zor” ya da “Neden başarılı olmak için bu kadar çok çabalayıp bu kadar emek sarf etmem gerekiyor” derim hatta. Bana “Ama sen şanslısın” diyemezsiniz. Ben gerçekten şans bana geldiğinde hazır olmaya çalışıyorum o kadar. Böyle olması gerekiyor. Çünkü bir sürü şey hayatımızda es geçiyor. Bir sürü şey karşımıza çıkıyor, ama göremiyoruz. Geldiği zaman hazırsan eğer, sen dönüm noktanı yaratmış oluyorsun.

“GERÇEKTEN ‘ENDLESS LOVE’ DENILEN ŞEY INSANIN ÇOCUĞUYLA YAŞADIĞIYMIŞ. O BAMBAŞKA BIR ŞEY. BENIM SARE’DEN SONRA ARTIK AŞKA BAKIŞIM BAMBAŞKA. BU, GERÇEKTEN AŞK.” OCAK 2013 elele

41

RÖPORTAJ 30’lu yaşlar umduğunuz gibi mi geçiyor peki? Yaşın rakamsal haline takılmıyorum. Benim için pek bir ifadesi yok. Öyleyse şöyle soralım; kendinizde bir 10 yıl öncesi ile ne gibi farklar hissediyorsunuz? Çok daha bilinçliyim. Ayaklarım yere daha sağlam basıyor demeyeceğim, çünkü ben 16 yaşında ilk vergimi verdim. Ve ciddi vergiler ödedim. 16 yaşında da ayaklarım yere çok sağlam basıyordu; şimdi artık magma tabakasına ulaşmış durumda. Peki bunca şey içinde kendinizle en çok hangi konuda gurur duyuyorsunuz? Sare’ye iyi bir anne olduğum için gerçekten kendimle gurur duyuyorum. Kendinizle çatıştığınız, çelişkiye düştüğünüz durumlar oluyor mu? Benim felsefem, olabildiğim kadar iyi insan olmak. Gücüm yettiğince herkese yardım etmeye çalışıyorum. Bu, hayatımdaki insanlar olur, hayatımda olmayan elimin yetebildiği insanlar olur, fark etmez. Mümkün olduğu kadar herkese güzellik katmaya çalışıyorum ama sonrasında da beklentim fazla oluyor.

Bu ikisi birbiriyle çelişiyor. “Ben bunları bunları yaptım, peki neden benim başıma bu geldi” diyorum. Oysa, iyilik yap denize at diyebilmek gerekiyor ama olmuyor. Çok emek veriyorum gerçekten iyi bir insan olmak için çünkü. Çocukluğunuzla ilgili en çok hangi tabloyu özlüyorsunuz? Annem, babam, ablam, ben… Yani çekirdek aile olduğumuz zamanları. Ben çok şanslıydım; çünkü anne ve babayla büyümek bir sonraki jenerasyon için çok öteki bir durum olacak. Boşanma oranları çok arttı. Bizim ebeveynlerimizin bilinçaltı aile kurmak ve onu korumak yönündeydi. Şimdi bizde öyle bir bilinç yok. ‘Neden uğraşayım ki?’ durumundayız. Bu yüzden biz anne babasıyla büyüyen, bunu yaşayan son nesiliz galiba. Sare’ye bu konuda nasıl yardımcı olmaya çalışıyorsunuz? Biz yeni jenerasyon mutlu bir aileyiz. Sadece aynı evde yaşamıyoruz o kadar. Babasıyla mutlu bir hayatı var Sare’nin, benimle de ayrıca mutlu bir hayatı var. Aynı evin içinde mutsuz anne-baba ile yaşayan çocuklar büyük trajedi yaşıyorlar.

“TASARIMA HARCANAN PARAYI GEREKLI BULUYORUM. AMA KENDI STILIMI YARATIRKENKI EN ÖNEMLI DETAY, O ÖNEMLI PARÇALARLA NORMAL GÜNLÜK HAYATTA HERKESIN ULAŞABILECEĞI PARÇALARI KOMBINLEMEK. BU YÜZDEN HER YERDEN ALIŞVERIŞ YAPMAYI SEVIYORUM.”

42

elele OCAK 2013

Oysa Sare, mümkün olabilecek en mutlu şekilde büyüyor. Aşkta nasıl bir evredesiniz? Gerçekten ‘endless love’ denilen şey insanın çocuğuyla yaşadığıymış. O bambaşka bir şey. Benim Sare’den sonra artık aşka bakışım bambaşka. Bu, gerçekten aşk. Ne zaman huysuzlaşırsınız? Sık sık huysuzlaşabilirim. Trafikte huysuzlaşırım örneğin. Bir de üzerime çok fazla sorumluluk almayı seviyorum. Başkalarının sorumluluklarını da alıyorum hatta. Böyle olunca bazen dolabiliyorum ve ‘dağılın’ oluyorum. O böyle beş dakikalık bir gerginlik süreci oluyor. Sonrasında hemen sakinleşiyorum. Her şeyden uzaklaşmak istediğinizde sık sık kaçtığınız kaçış duraklarınız var mıdır? Sık sık. İki ay boyunca çok yoğun çalışıp iki ayda bir de bir hafta, 10 gün kadar ortadan kaybolurum. Başka bir kültüre, hiçbir şey düşünmediğim bir yere giderim. O süre boyunca da aklıma işin ‘i’si gelmez. Örneğin en son geçtiğimiz haftalarda Tayland’daydım.

Kürk: Dilek Hanif ¨ 4600 Çorap: Penti ¨ 19.90

OCAK 2013 elele

43

RÖPORTAJ

“İKI AY BOYUNCA ÇOK YOĞUN ÇALIŞIP IKI AYDA BIR DE BIR HAFTA, 10 GÜN KADAR ORTADAN KAYBOLURUM. BAŞKA BIR KÜLTÜRE, HIÇBIR ŞEY DÜŞÜNMEDIĞIM BIR YERE GIDERIM. O SÜRE BOYUNCA DA AKLIMA IŞIN ‘I’SI GELMEZ.” Stiliniz, tarzınız hep farklı ve dikkat çekiyor. Özel tasarım ve tasarımcı kıyafetlerini sevdiğinizi de biliyoruz. Alışveriş rotalarınız genellikle nereler oluyor? Tasarıma harcanan parayı gerekli buluyorum çünkü Chanel, Louis Vuitton gibi markaların tasarımlarına sahip olmak hoşuma gidiyor. Ama kendi stilimi yaratırkenki en önemli detay, o önemli parçalarla normal günlük hayatta herkesin ulaşabileceği parçaları kombinlemek. Bu yüzden her yerden alışveriş yapmayı seviyorum. Outlet’lerden alışveriş yapıyorum, çünkü sezon ve trend denilen şeyi takip etmiyorum. İnsanların bilmediği, görmediği tasarımları almak, satılmayan şeyleri keşfetmek daha heyecanlı oluyor. Onun dışında klasiklerim var. Superga ayakkabıları, her sezon her

44

elele OCAK 2013

Tişört: H&M ¨ 34.95 Pantolon: Kith&Kin (Building) ¨ 350

şeyle kombinlerim. Vintage kıyafetleri seviyorum, her Los Angelas’a gittiğimde vintage parçalar topladığım pazarlar vardır. İstanbul da Pied de Poule var, oraya da sık sık uğrarım. Siyaset, gündem… Bunlarla da ilgilisiniz Twitter’dan takip ettiğimiz kadarıyla... Ülkemde neler oluyor neler bitiyor takip ediyorum ve duyarlıyım bu konuda. Kapalı ve kendi kutusunda yaşayan biri değilim. Bu yüzden sosyal medyada beni takip eden insanlara, duyurabileceğim kadar kendi fikirlerimi duyurmaya çalışıyorum. Çünkü sosyal medya sayesinde artık herkes kendi gazetesinin yazarı ne de olsa. Ne kadar başarılı olursanız olun, siz hep bir şekilde güzelliğinizle de anılıyorsunuz, anılacaksınız. Peki güzellik konusunda takıntılarınız var mı?

Cildime özen gösteriyorum. Makyajlı uyumamaya çalışıyorum. İçeriğinde paraben ve hiçbir kimyasal madde olmadığı için Ren markasının ürünlerini kullanıyorum. Sağlıklı beslenme kısmı ise bende pek yok. Şu sıralar hayatınızda sizi en çok heyecanlandıran gelişme ne? Koton’la yaptığım geçen sezonki mezuniyet koleksiyonu çok başarılı olunca, yılbaşı için de iş birliği yaptık. Böylece, yeni yıl parti kıyafetlerimiz çıktı ortaya. Ve Ortadoğu’da da satılmaya başladı. Bu benim için çok önemli. Beni oyunculuğumla tanıyan bir kültürde, Koton mağazalarında corner’ımın olması, sadece tasarımın satılmasından daha önemli. Çünkü görünürlüğümle de Ortadoğu’ya gitmiş oldum. Şu anda beni en çok heyecanlandıran gelişme bu.

Elbise: Alice+Olivia (Brandroom) ¨ 625

OCAK 2013 elele

45

PSİKOLOJİ SİNEM GÜRLEYÜK

46

elele OCAK 2013

Anı yaşa m

a mutlu ol H Arkanıza bakmadan, yarını düşünmeden, hayal kurmadan durabiliyor musunuz? Hep bir an önce geleceği keşfetmenin, ona dair planlar yapmanın ya da geçmişin hesaplarını kapamanın derdindeyiz... Aslında tüm bunları bırakıp sadece yaşadığımız ana konsantre olmak bizi çok daha mutlu yapabilir.

ayat dakiktir, durmaz, birden ileri atılmaz ya da geri dönmez. Hep ilerler. Dolayısıyla bizim de bir anda geleceğe gitmemiz ya da geçmişe dönmemiz mümkün olmaz. Hepimiz şimdiki zamanı geçmiş düşüncelerle veya gelecek planlarıyla doldurmakta çok yetenekliyiz: “Niye böyle olmasına izin verdim?”, “Onu yapmasaydım her şey daha farklı olabilirdi?” gibi cümleleri sık kullanırız. Hatta bazen şimdiki zamanın bilincindeyken bile kendimizle ilgili analizlerle zamanımızı geçiririz: “Sıkıldım”, “Endişeliyim”, “Yorgunum”. Herhangi birimiz için sıradan bir gün geleceğe yönelik endişeler, geçmiş hakkında ayrıntılar ve şu anda gelen dikkat dağıtıcı bir listeden ibaret olabilir. Tüm bunların arasında anı yaşamak, hayattan zevk almak çok kolay değil elbette. Psikiyatr Nusret Kaya: “Aklı olan herkes bilir ki esas yaşam buradadır. Ne geçmiştedir ne de gelecekte. Abartılı bir şekilde geleceği düşünmek bir bunalım bulgusudur. İçindeki benle barışmayan insanlar şimdi ve burada olanı yaşamak yerine geçmişle meşgul olurlar” diyor. Medical Park Ordu Hastanesi’nden Psikolog Nagihan Akarsu ise anı yaşamamız gerektiğini hepimizin gayet iyi bildiğini fakat hayat koşuşturmacası içinde anı yaşamaya çalışmayı gereksiz ve saçma bulduğumuzu söylüyor: “Eğer anı yaşarsak geleceği planlamazsak hayattaki birçok noktayı kaçırır ve daha zorlaştırırız diye düşünüyoruz. ‘Hayat basittir. Zor olan basitleştirmektir’ sözü anı yaşamanın çok kısa bir özeti. Çevrenize baktığınız zaman herkesin ya geçmişin dertlerinde, pişmanlıklarında ya da geleceğin olumsuz kurgulamalarında olduğunu görebilirsiniz.”

HAYATINIZI BASİTLEŞTİRİN Peki, hayatı nasıl basitleştireceğiz? Bunun için önce anı yaşamanız gerektiğini sık sık kendinize hatırlatın. Kendinize ‘Ben ne yapıyorum?’, ‘Hayattan ne istiyorum?’, ‘İsteklerimi yerine getirmek için nasıl çabalıyorum?’ sorularını sorun. Burada konuya ayrı bir parantez açmak gerek… Anı yaşamak tüm istediklerinizi sonsuz bir özgürlükle yapmanız anlamına gelmiyor. Sadece yaptığınız her şeye konsantre olmanız, hayatı kaçırmamanız ve yaşamın güzelliklerine varmanız anlamına geliyor. Geçmişte biriktirdiğiniz taşları hayatınızdan çıkarmak ve gelecekle ilgili kurgu yapmamak yaşadığınız dakikaların tadını almanızı sağlayacak. OCAK 2013 elele

47

PSiKOLOJİ

Günü yakala Latin edebiyatının ünlü ozanı Horatius’un bir dizesinde geçen ‘gününü gün et, zamanın tadını çıkar, günü yakala, anı yaşa’ veya ‘günü yaşa’ anlamlarına gelen ‘Carpe diem’ felsefesini yaşayan pek çok insan var. Ölü Ozanlar Derneği’nde başarılı ve bir o kadar da farklı edebiyat öğretmeni John Keating’in sözleri de ‘Carpe diem’ felsefesinin akıllara kazınmasına sebep olmuştu. Üstelik bir de kitabın filminde John Keating’i Robin Williams’ın canlandırması sözleri bir dönemin sloganı haline getirmişti. Sanırım film çekildiği yıllarda Twitter ya da Facebook gibi sosyal medya araçları olsaydı bu cümleler paylaşılma rekorları kırabilirdi: “Carpe diem’i dinleyin. O size yol gösterecektir”, “Vakit varken

48

elele OCAK 2013

tomurcukları topla zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir...”, “Sadece bir tane hayatınız var ve şimdi yapmayacaksınız da ölünce mi yapacaksınız?” Peki, hayatın güzelliklerinin tadına varmak için geçmiş ve gelecek kaygısından nasıl kurtulacağız? Bazı insanlar anı yaşamak deyince bir dakika sonrasını bile düşünmediklerini söylerler. Oysaki anı yaşamak plan yapmamak anlamına gelmez. Kaygılı cümlelerle gelecekteki planları karamsarlaştırmamak buradaki en önemli nokta. Mesela çocuğunuzun hastalanmaması için dışarı çıkarmamanız, asansörde kalırım korkusuyla merdivenleri kullanmanız. “Niye bana öyle dedi?”, “Keşke onunla hiç karşılaşmasaydım” gibi öfkeli pişmanlık cümleleri kurmak da

geçmişten kurtulamamış olduğunuzu gösterir. Üstelik bunu yaptığınız zaman içinde bulunduğunuz anı da stres ve kaygıyla doldurursunuz. Bu noktada kimse size geçmişi unutun demiyor. Ama geçmişin taşlarını her defasında önünüze koymayın. Geçmişle ilgili sorunlarınıza çağrışım yapan kelimeleri bir kağıda yazın ve karşılarına çözüm odaklı cümleler yazın. Hatalarınızdan ders çıkarın ve hepsini kabullendikten sonra kağıdı yırtıp atın. Geçmişinizle barışıp affettikten sonra ne kadar basit noktalara takıldığınızı ve anı ne kadar kaçırdığınızı fark edeceksiniz. Sonra deyin ki kendinize “Şimdi ne yapmalıyım?” Gelecek kurgulamaları içinse tedbirinizi almak ve sonra da “Gerisine o anda karar verebilirim, olduğu anda” diyebilirsiniz.

Tadını çıkarın Geçmiş ve geleceğinizi kontrol altına aldıktan sonra artık ne istediğinizi ve nasıl yaşamanız gerektiğini daha iyi göreceksiniz. Ne kadar boşa zaman harcayıp, neler için yorulduğunuzu keşfedeceksiniz. İnsan yaşamadıkları için pişman olur ve yaşlanmak istemez. Siz 40 yaşında dolu dolu bir hayat geçirmiş olarak mı ölmek istersiniz, yoksa 80 yaşında hiçbir şey yaşamadan mı, diye sorsaydık ne derdiniz? Tabii ki dolu dolu yaşamak isterdiniz. Şimdi kendinize şu soruyu sorun: “Hayatınızı dolu dolu geçirecek ne yaptınız?” Psikolog Nagihan

Akarsu yaşlılık yaşla değil anı ne kadar doldurduğunla ilişkilidir diyor ve ekliyor: “20 yaşındaki genç bir sene hiçbir şey yapmadan yatsa, 21 yaşında olmuş olur, 80 yaşındaki kişi de hiçbir şey yapmasa bir sene yaşlanmış 81 yaşında olur, öyle değil mi? O zaman mesleğinizi, parayı, çevrenizdeki birçok olay ve durumu hayatınızı daha kaliteli geçirmek adına kullanmayı tercih edin. Sonunda göreceksiniz ki ne geçmiş ne gelecek, sadece anda var kıymet…” Anı yaşamayı başardığınızda hem kendinizle hem gelecekle barışacağınızı göreceksiniz ve

hayatın tadını daha fazla çıkaracaksınız. Asıl önemlisi anın tadını çıkardığınızda her şeyden önce kendinizi seveceksiniz. Kendinizi sevmeden ne başkasını sevebilir ne de kendinizi keşfedebilirsiniz. Hayata hep çarpık bakar, bu yüzden de hep bir şeylerin yanlış gittiğini sanırsınız. Nerede ne yaptığımızı bilerek yaşamanın önemi, yaşam kalitemizi belirler. Nefes alışverişinizi bile bir anlığına dinlemek farkındalık demek. Hayatınıza bir bakın. En son ne zaman kendiniz için bir şey yaptınız ya da en son yaptığınız şeyi ne kadar istiyordunuz?

BUNLARI YAPIN! • Kimse izlemiyor gibi dans edin. Performansınızı başkaları için değil kendiniz için sergileyin. • Yaşadığınız yerin tadını çıkarın, sizi çevreleyen anların farkına varın. Geçtiğiniz güzel bir köprü, her sabah kahve aldığınız kafenin üzerindeki eski bina, gökdelenlerin arasından yükselen güneş… • Sadece nefes alın. Olabildiğince derin nefes alın. Vücudunuzun

içindeki hareketliliği hissedin. • Dünyayı dinleyin. Kuşları, arabaları, trafiği, inşaatı, yan daireden gelen piyano sesini… • Yan komşunuza bir sürahi limonata, kurabiye ya da çikolatayla uğrayın. Hikayesinin dinleyin. Hayatlarının sandığınızdan daha ilginç olduğunu fark edeceksiniz. • Cep telefonu, bilgisayar, radyo, televizyon… Dikkatinizi hangisiyle

dağıtıyorsanız kendinize bir gün veya belirli bir saat aralığı seçerek hepsini kapatın. Bu süre içinde yeni bir kafe, semt keşfedin, resim yapın ya da pencereden dışarıyı izleyin… • Çocuklarınızın geleceği hakkında endişelenmeyi bırakın. Onların şu anda oyun oynamaya ihtiyacı var. Sizinse bu anların tadını çıkarmaya! • Affedin. Kin tutmayın ve tekrar incinmekten korkmayın.

OCAK 2013 elele

49

TEST Pişmanlıklar sizi geçmişe hapsedebilir, kaygılar sizi gelecekle ilgili endişeye itebilir. Bu test sizi zamanın dışına atan alışkanlıklarınızı keşfetmenize yardımcı olacak ve üstesinden gelmenin yollarını gösterecek.

SIZI ‘AN’DAN NE ALIKOYUYOR?

Mutlu ve çok önemli bir günden önceki gün siz... A. Sakin olmaya çalışırım. B. Üzerimde iz bırakmış insanları ararım. C. Hazırlıklarına konsantre olurum. D. Bir sorun çıkar mı diye endişelenirim. Bir aile albümünü incelerken siz... A. Fotoğraftaki anların birçoğunu hatırlamam. B. ‘Yarın ne getirecek? Yine birlikte olabilecek miyiz?’ diye düşünürüm. C. Bağlantılarımı ve ilişkilerimi hatırlarım. D. Baktığım fotoğraflardaki anların bazılarını yeniden yaşamak isterim. Muhtemelen endişelenirsiniz... A. Bir doktor muayenesinden önce. B. Yeni bir ortama girdiğimde insanlarla kuracağım ilişkiler için. C. İş yerinde yapılacak yıllık değerlendirme öncesi. D. Tatile çıkmadan önce hava durumu yüzünden. Uzun toplantılar sırasında, zihniniz bazen (ya da sık sık) dağılır... A. Günlük hayallere dalarak.

50

elele OCAK 2013

B. Konuşulan konulara benzer durumlar arayarak. C. Küçük ayrıntılarda takılı kalarak. D. Yeni planlar ve stratejiler düşünerek. Sık sık unutursunuz... A. Şemsiyenizi, gözlüğünüzü, anahtarınızı, telefonunuzu. B. Konuştuğunuz kişilerin neler söylediğini. C. Randevularınızı. D. Yıldönümlerini, teşekkür kartlarını, doğum günlerini. Zaman durdu. Bu fırsatı... A. Hiç düşünmeden kendimi akışa bırakırım. B. Geçmişte yaptığım seçimleri yeniden değerlendiririm. C. Şu andaki yaşamıma göz atarım. D. Geleceği düşünürüm.

Meditasyon yapmaktan sizi ne alıkoyar? A. Takviminizde bunun için yer yok. B. Düşüncelerinizi temizlemek yerine onlarla yüzleşmeyi tercih etmeniz. C. Kendi meditasyonunuzu hayal kurarak yaptığınızı düşünmeniz. D. Boşa zaman harcadığınız düşüncesi.

İş yerinde, beklenmedik bir aksilik yüzünden haksızlığa uğradığınızda siz... A. Kendinizi kaybedersiniz. B. Tekrar tekrar haksızlık anını zihninizde yaşatırsınız. C. Bir ‘B planı’ üzerinde çalışmaya başlarsınız. D. Bunu yenmek için kendinize zaman tanırsınız.

Karamsar hissettiğiniz zamanlarda... A. Hayatın sizin yerinize kararlar verdiğine inanırsınız. B. En iyi senelerinizi geçmişte bıraktığınızı düşünürsünüz. C. Şanssız biri olduğunuzu hissedersiniz. D. ‘En zoru daha yaşanmadı’ dersiniz. Yakında taşınacaksınız. Evi taşımadan önce... A. İki hayat arasında gidip geliyor gibi hissedersiniz. B. Şimdiden ev özlemi başlar. C. Kendinizi bu değişime hazırlamak için günler harcarsınız. D. Şimdiden bir ayağınız yeni hayatınızda.

A’LAR ÇOĞUNLUKTAYSA

Fiziksel olarak aklınız ve bedeniniz ayrı yerde duruyor. Yaşadıklarınızla duygularınız paralel ilerlemiyor. Kısaca ruhsal olarak vücudunuzun dışında yaşıyorsunuz. Bu yüzden de genellikle konsantre olamıyorsunuz. Duygularınız siz fark etmeden üstünüzden geçip gidiyor. Çünkü onları algılayamıyor ve kullanamıyorsunuz. Ama yaşadığınız hayatı sadece hissettikleriniz vasıtasıyla tecrübe edebileceğinizi unutmayın. Zihin-beden bölünmesinin farklı nedenleri olabilir. Mesela erken yaşta yaşanan duygusal bozukluklar, karışık mesajlar veren ebeveynler... Bu durumun çözümü için size neyin iyi neyin kötü hissettirdiğini keşfedin ve bunu söyleyin. Bu yaşadığınız anla olan gerçeklik bağlantısını kurmanızı sağlar. Ve duygularınızı daha net anlamanıza yardımcı olur. Günlük hayatta var olmak istiyorsanız zihninizde planlar zinciri kurmaya çalışın. İhtiyaçlarınızın ve isteklerinizin yazılı olduğu bir liste hazırlayın. Her gece yatağa girmeden önce sessiz bir yerde sahne sahne yaşadığınız günün filmini zihninizde oynatın. Sonra her gün otomatik olarak yaptığınız şeylerde filmi duraklatın. Mesela kahvaltı yaptığınız anda, kahve aldığınız dükkanda… Dondurduğunuz kareler sırasında duyularınızı ve duygularınızı düşününün. O anları daha bilinçli yaşasaydınız ne hissedeceğinizi bulmaya çalışın. Sabahları kalktığınız zaman gününüzü planlayın. Gerekiyorsa yapacağınız şeyleri listeleyin ve günlük rutinlerinizi gerçekleştirirken etrafa daha dikkatli bakın. Ve bu egzersizi 1-2 hafta devam ettirin. Zihninizle bedeninizin yeniden bir araya geldiğini keşfetmeye başlayacaksınız.

B’LER ÇOĞUNLUKTAYSA Geçmişte yaşıyorsunuz. Nostaljiden kurtulamıyorsanız, kara kara düşünüyorsanız, sürekli yorgunsanız, aynı hikayeleri anlatıp duruyorsanız, sık sık geçmişe dair pişmanlıklar duyuyorsanız siz bugünde değil geçmişte yaşıyor olabilirsiniz. Geçmişle ilgili ‘yapmalıydım’ ya da ‘yapabilirdim’ diyerek kurduğunuz cümleler aslında gelecek için iyi değerelendirme yapabilmenizi sağlar. Ancak bu düşünceler geçmişle ilgili pişmanlıktan başka bir şey yansıtmıyorsa yaptığınız zihninizi kirletmekten öteye geçmez. Bu da sizi depresyona götürür. Dışa vurmadığınız, geçmişte içinizde tuttuğunuz düşünceleriniz yaşama enerjinizin azalmasına sebep olur. Dahası geçmişte takılı kalmak negatif duygulara yol açar. Sürekli başka insanları ve hayatı suçlamaya; yanlış seçimler yapmaya götürür. Bunlardan kurtulmak için geçmişi bırakmanız lazım. Sizi ona neyin bağladığını ve ondan vazgeçmenin neden bu kadar zor olduğunu düşünün. Geçmişinizdeki pişmanlık yaratan olayları ve zaman dilimini belirleyin. Bunun sonucu sizin kayıp nesnenizi bulmanızı sağlayacak. Kendi kendinize sorun: ‘Bu olayı tekrar yaşarsam ne hissederim?’ Fiziksel, zihinsel ve maddi olarak size yaşattığı kaybı hesaplayın. Sonra yararlarını bulun ve listelerinizi karşılaştırın. Ardından bu kayıplarınızı nasıl geri kazabileceğinizi düşünün.

C’LER ÇOĞUNLUKTAYSA

Anı yaşamayı biliyorsunuz. Etrafınızda ve kendi içinizde olan bütün olayları, duygularınızı iyi değerlendiriyorsunuz. Hayatın, iyi zamanların tadını çıkarıyorsunuz. Acı işaret verdiğinde hemen geçmişe veya geleceğe uçmuyorsunuz. Bunlar sizin şu anda ayaklarınızın yere sağlam bastığını gösteriyor. Ne geçmişinize karşı tepkili ne de geleceğinize dair kaygılısınız. Geçmiş tecrübelerinizden yararlanarak gelecek planlarınızı yapabiliyorsunuz. Aslında bu yeteneğinizin kökeninde kendinize olan güveniniz yatıyor. Siz hayatta gerçekçi bir yolda ilerliyorsunuz.

D’LER ÇOĞUNLUKTAYSA

Gelecekte yaşıyorsunuz. Asla olmayacak şeyler için üzülüyor, komplo teorileri üretiyorsunuz. Geleceğe yönelik kaygılar yaşamanıza neden olabilecek pek çok farklı neden olabilir. Fakat siz yaşadıklarınız üzerinden senaryolar yazıp, kendinizi kaygı yolculuklarına çıkarıyorsunuz. Şu anda yaşadıklarınızı dinginlikle değerlendiremiyorsunuz. Bu da içsel uyarı sisteminizin bozulmasıyla aynı anlamı taşıyor. Her olaydan karamsar mesajlar çıkartıp, tehlike ışıkları yakıyorsunuz beyninizde. Bu da endişelerinizi besleyerek, enerjinizin çekilmesine sebep oluyor. Bunu yıkmak için kendinizi bilinçli bir şekilde şimdiki zamana adapte etmeniz gerekir. Unutmayın bugün olduğu gibi yarın da iyi ya da kötü pek çok olay yaşayabilirsiniz. Sizin yapmanız gereken tek şey önlem almak. Bunun içinse bugünü iyi değerlendirmeniz ve şu anda aldığınız kararları sağlıklı bir biçimde vermeniz gerekiyor.

OCAK 2013 elele

51

SİNEM GÜRLEYÜK

Son yılların favori tasarımcılarından Tuvana Büyükçınar, farklı, renkli ve aklımıza gelmeyeni üstümüze başımıza getiren tarzıyla, dikkatimizi çekmeye ve bizi yönlendirmeye devam ediyor...

S

til mi moda mı? Bence özgünlük. İnsanın kendini diğerlerinden farklı kılması stil sahibi olmanın en önemli faktörü. Bunun için illa ki bir tasarımcıya ya da o sezonun moda akımlarına başvurulması şart değil. Elbette modanın getirdiği yenilikler, insanın stiline katkıda bulunabilir. Bana göre gerçek stil sahibi kişi, güncel trendlerin içerisinden her zaman taşıyabileceği, demode olmayacağı, zamansız parçaları süzmeyi başarabilen insandır. Her kadının gardırobunda mutlaka olmalı dediğiniz neler var? Bu bence herkesin anatomisine göre değişkenlik gösterse de, modası hiç geçmeyen ipek gömleklerin her kadının dolabında bulunması gerektiğini düşünüyorum. Ben de bu sezon renk ve model olarak çeşitleyerek koleksiyonumda bolca yer verdim ipek gömleklere. Hem şık hem spor kombinlerle rahatlıkla kullanılabileceğiniz, klas bir görüntü yaratan kurtarıcı parçalar. Yeni sezonda en beğendiğiniz ve beğenmediğiniz trendler hangileri? Asla, ‘asla’ların olmaması gerektiğini düşündüğüm bir konu trend. Hiçbirinin körü körüne takip edilmesinden yana olmasam da, her birini insanların ufkunu genişletecek bir zenginlik unsuru olarak değerlendiriyorum. Trendler arasında tercih etmediklerim ya da beğenmediklerim olsa da, kullanmam gerektiği zaman doğru kombinle kendime yakıştırdıklarım olabiliyor açıkçası.

52

Bir stil gurusunun moda defteri Bu kış çok fazla deri ağırlıklı ürünler ortaya çıktı. Derinin ofis ortamında nasıl bir kombinle giyilmesini tavsiye edersiniz? Kombine gerek kalmadan, tek başına giyilebilecek çok hoş, vücuda oturan, sade deri elbiseler bence ofis için ideal. Çünkü iş çıkışında spontane olarak gidilebilecek bir davet için de çok kurtarıcı bir parça. Deriyi ben de Ciddiyet Parodisi koleksiyonumda ekoseli, çizgili, yünlü business kumaşlarla kombinledim ve ortaya çok avangart elbiseler çıktı. Onlar da iş yaşamı için tercih edilebilir. Vücuda oturan deri kalem etekleri, şık bir gömlek-ceket ve stiletto’yla, ofis ortamına çok yakıştırıyorum. Bu sezon hangi parçalara yatırım yapmak akıllıca olur?

Bu sezon materyal olarak derinin yanı sıra payet çok fazla ön plana çıktı. Payet pantolon veya bluzların kullanım alanları ve renk skalaları çok geniş olduğu için hem sezon boyunca hem de mevsim geçişlerinde rahatlıkla kullanılabilirler. Göğüslerinin büyüklüğünden şikayet eden kadınlara nasıl giyinmelerini önerirsiniz? Bel oyuntusunu olabildiğince belirginleştirip korse gibi saran kıyafetleri tercih etmek gerekiyor. Göğüs dekoltesinin daha hacimli çalışıldığı modellere ağırlık verilebilir. Bir kombini tamamlayan en önemli aksesuar sizce ne? Aksesuarlar kesinlikle ya tamamlayıcı ve sade olmalı ya da sade bir kıyafete renk katan, hareketlendiren kilit parça olmalı. Örneğin küpe, kolye, bilezik ve yüzüğün

elele OCAK 2013

052_053_ELE_01_tuvana.indd 52

12/22/12 4:22 AM

bir arada kullanılmasına kesinlikle karşıyım. Bir ya da iki tanesi, uyumlu ve gözü yormayacak biçimde tercih edilmeli. Özel tasarım kıyafetlere sahip olmak isteyen ancak yeterli bütçesi olmayanlara neler tavsiye edebilirsiniz? Ben ve tüm tasarımcı arkadaşlarım, zaten ready-to-wear ürünlerimizi bile, insanların kendilerini özel hissetmeleri için son derece kısıtlı adetlerde üretiyoruz. Dolayısıyla özel dikim olmasa da gerek e-ticaret sitelerindeki kampanyaların, gerek Galata Moda, Bebek Şenliği gibi etkinliklerin, gerekse belli aralıklarla düzenlenen outlet günleri ve sample sale’lerin, tasarımlarımızı her bütçeye uygun şekilde kitlelerle buluşturduğunu düşünüyorum. Beş yıldızlı bir otelde düzenlenecek bir gece daveti için bize stil önerileri verebilir misiniz? Ben nerede olursa olsun bulunulan ortamın atmosferine, ambiyansına,

ruhuna çok aykırı, yani aşırı sönük ya da aşırı iddialı tercihlerden kaçınılması gerektiğini düşünüyorum. Siyah elbette böyle geceler için hala en kurtarıcı renk. Ancak ben siyahın haricinde lacivert, bordo ve antrasit gibi diğer koyu tonları da farklılık yaratmak adına alternatif olarak görüyor ve tavsiye ediyorum. Aksesuar konusundaysa şıklıkla abartıyı her zaman ters orantıyla bütünleştirmeli ve aksesuarlar sadeleştikçe daha zarif olunacağı unutulmamalı. Şıklık yüksek topuklu bir stiletto ve kontrast renkte bir clutch’la tamamlanabilir. Tasarımlarınızı kimin üzerinde görmek sizi mutlu eder? Türkiye’yle ilgili bugüne kadar tüm hayallerim gerçek oldu. Dünyada ise kırmızı halıda Natalie Portman, Cate Blanchett ya da Nicole Kidman’ın veya müzik ödüllerinde Lady Gaga ve Katy Perry’nin tasarımlarımla boy göstermeleri beni çok heyecanlandırır.

TUVANA’NIN FAVORİLERİ

İlk bakışta beni yakaladı. Tarzımı tek başına özetleyen özel bir parça, her şeyle kombinleyebilirim.

Beymen ¨ 995

Taytlar her zaman kurtarıcılardan... Ben de yeni koleksiyonumda hem düz renklilere hem de desenlilerine yer verdim.

Louis Vuitton ¨ 5900 Rengi çok iddialı, boyu da çok ideal, mus çorapla, altına giydiğim her ayakkabının tarzına bürünebilecek bir elbise. Murad Complete Reform serum ¨ 290

Marc by Marc Jacobs ¨ 1145

Miu Miu ¨ 2875

Vazgeçilmezleri • Cildim için vazgeçilmezim Dr. Murad’ın ürünleri. • Bu aralar sürekli Stella McCartney’nin siyah zincir detaylı çantasını takıyorum. • Yeni yılda kendime aldığım ilk hediye, Simay Bülbül’den deri bir pantolon oldu.

Twist ¨ 50 Clutch’lar dışında hiçbir zaman küçük boy çanta kullanamadım. Çift saplı olması ve beni toparlaması çok önemli.

OCAK 2013 elele

052_053_ELE_01_tuvana.indd 53

53

12/22/12 4:22 AM

KADINA DAİR HER ŞEY MODA

GÜZELLİK

SAĞLIK

SEKS

YAŞAM

ASTROLOJİ

• Alışveriş • Şehir Hayatı • Test • Dekorasyon • Gezi • Evcil Hayvanlar • Yemek • Otomobil • Teknoloji www.facebook.com/EleleDergisi

054_ELE_12_webilan.indd 114

twitter.com/eleledergisi

12/22/12 3:27 AM

KIŞKIRTICI DUDAKLAR VE SEKSİ BAKIŞLARLA BÜYÜLEYİN...

DIOR

GÜZELLIK DÜNYASI SOĞUK GÜNLERE INAT CANLI VE KIŞKIRTICI RENKLER SUNUYOR BIZLERE. BEYAZ İSE IDDIALI VE ÇEKICI BIR GÖRÜNTÜ SERGILIYOR. PODYUMLARDAN CADDELERE UZANAN KIŞ TRENDLERI HER YANIMIZI SARMAYA HAZIR!

‘GÜZEL’ BAŞLANGIÇ

GÜZELLİK

EDİTÖRÜN FAVORİLERİ BİRBİRİ ARDINA GELEN YENİ ÜRÜNLER GÜZELLİK DÜNYASINI HAREKETE GEÇİRİYOR. BAKIM KREMLERİ VE YENİ NESİL RUJLAR EN GÜÇLÜ OYUNCULAR ARASINDA...

GÖZLERE NEM DESTEĞI Estée Lauder Revitalizing Supreme Global Anti-Aging Eye Balm, Estée ailesinin yeni üyesi… Çok amaçlı bu göz bakım ürünü; çizgi kırışıklık, gözle görülür yaşlılık belirtileri, yorgun görünüm ve sıkılık kaybını önlemeye yardımcı oluyor. Göz çevreniz için nem maskesi olarak da kullanabiliyorsunuz.

Estée Lauder Revitalizing Supreme Global Anti-Aging göz bakım balm’ı, ¨ 160

AKNELERE VEDA… Ciltte aknenin oluşmasına sebep olan süreci önlemeye yardımcı olan ilk bakım ürünü Bioderma Sébium Global, etkin içeriği sayesinde siyah nokta ve akne eğilimli ciltlerin sağlıklı bir ciltle aynı yapıya kavuşmasına yardımcı oluyor. Sivilcelerle mücadelesi olanlara duyurulur!

56

elele OCAK 2013

MAT BIR ÖPÜCÜK…

Bioderma Sébium Global akne karşıtı krem, ¨ 54.50

Yves Saint Laurent’in Rouge Pure Couture ailesi dudaklarda şıklığı yakalamaya devam ediyor. Koleksiyona eklenen altı farklı renk seçeneği şu sıralar yeni heyecanlar yaratıyor. Bu kışkırtıcı rujlar ayrıca formülündeki yağsız silikon jeller ve küresel pudra tanecikleri sayesinde dudaklarınızın pürüzsüz ve nemli olmasını sağlıyor. YSL Rouge Pure Couture ruj, ¨ 77

DOĞAL YAĞLARIN GÜCÜ

Hassas cilt tiplerine özel olan Decléor Aromessence Rose d’Orient, içeriğindeki hareli gül, papatya çiçeği esansı ve petitgrain özü ile doğal ve saf bir yağ olma özelliği taşıyor. Diğer önemli özellikleri ise cildi yumuşatması, hassasiyetini yatıştırması ve cilt hassasiyetinden kaynaklı rahatsızlıkları en aza indirmesi… Rahatlatan kokusu ise bakımın en keyifli kısmını oluşturuyor. Decléor Aromessence Rose d’Orient bakım yağı, ¨ 130

ÇIÇEK ÖZLERININ GÜCÜ Nuxe’un enerji veren antiaging bakım kremi Nuxellence Jeunesse, cilt hücrelerine kaybettiği enerjiyi geri kazandırmaya yardımcı oluyor. İçeriğindeki Souci bitkisinin taç yaprakları, Araucaria tohumları, doğal hyalüronik asit, Galanga yaprakları ile kırışıklıklarınızın ve ince çizgilerinizin azalması için çalışan ürün, diğer yüz bakım ürünleriyle de birlikte kullanıldığında etkisini arttırma özelliğine de sahip. Nuxe Nuxellence Jeunesse Anti-Aging bakım kremi, ¨ 199

www. c ec i l es hop. c om Koz met i k

Si t emi z denAl ı ş ver i ş i ni z deHedi yeKaz anmakİ ç i n, ÖdemeAdı mı ndaPr omos yonKodu Al anı naCec i l e’ i Sevi yor um Yaz ı n

PE

mattetouch perfectpowder

RF müke ECTCO

ı

s ı . ı e l dr ay l i l kı R do ı sı yan Z. ı DE p E a a d W ly şı ERM PO ze ar Ç İ nö yakEN CT i E n u i B F nt r .S RA R e a A PE gm ağl i .P H . . veplıks dur UC uş. u t cı gun ı s O T un oku pa uy E k a TT do sidbirknıma MAeksiipekmel ulla k e m p v u i t ke r Ma mü eku e kv l i a sl I

01/ 12/ 2012-31/ 03/ 2013Ta r i hl er i Ar a s ı ndaGeç er l i di r

V Göz mme l ap ERCO al t ı ndak k NCE aı t cı onl imor t l ı ALER ar k. ı . yl l u a k g l aıve . ü ü PAR i l e kma r si ABE nl yahh kyaj Nİ ı n kal ÇER zı nvaz al ar ıka MEZ ı geçi . ı l r mezi pat ken, ci ol l ur di . ni zl euyu ml u

perfectcoverconcealer

Anı nda %25İ ndi r i m Kaz anı n

GÜZELLİK EDA ŞENTÜRK

Sally Hansen oje, ¨ 13

Christian Dior oje, ¨ 69

Inglot oje, ¨ 25

Beyaz faktörü

Make Up For Ever far, ¨ 45

Koyu renklere inat beyazın aydınlatıcı etkisiyle güzelliğinize güzellik katın. Ojeden fara, parfümden pudraya kar beyaz dokunuşun etkisi altına girmeye hazır olun.

Giorgio Armani Micro Loose transparan pudra, ¨ 127

STEPHANE ROLLAND

BEYAZIN ÇARPICI ETKISI ÖZELLIKLE MAKYAJ MALZEMELERINE CAN VERIYOR. BU KIŞ BIR BEYAZ OJE MUTLAKA ALMALISINIZ... YSL Boreal Palette far, ¨ 134

58

elele OCAK 2013

Madonna Truth or Dare 75 ml., ¨ 119

GÜZELLİK

Giorg

io Arm

EDA ŞENTÜRK

ani M aestro

Obsid

ian m

askara

, ¨ 87

Kryolan eyeliner, ¨ 82

Rakipsiz siyah

ELIE SAAB

Nars oje, ¨ 43

Zamana, trendlere, yeniliklere boyun eğmeyen rakipsiz siyah her zaman olduğu gibi kusursuz güzelliğin anahtarı olmaya devam ediyor. L’Oréal Superline Perfect Slim eyeliner, ¨ 36.99

Tom Ford Extreme maskara, ¨ 115

Inglot eyeliner, ¨ 31

Lancôme Hypnose Star far, ¨ 72 Bvlgari Jasmine Noir L’exir 75 ml., ¨ 260

60

Flormar matte oje, ¨ 3.50

elele OCAK 2013

Sally Hansen oje, ¨ 18

GÜZELLİK EDA ŞENTÜRK

Zamansız güzel

Her an her yerde güzelliğinizi taçlandıracak ürünlere çantanızda yer açın! Mutluluk yayan güzellik oyuncakları listenizin ilk sıralarında yer almalı… 2 3

1

4

5 6

7

8

FOTOĞRAF: EMRE GÖLOĞLU

9

62

1. Clinique Chubby Stick ruj, ¨ 49 2. Carita Haute Beaute 100 ml., ¨ 230 3. The Body Shop All Over Shimmer pudra, ¨ 49.90 4. MAC allık, ¨ 74 5. Gucci Premiére 75 ml., ¨ 274 6. Golden Rose Sexy Black maskara, ¨ 17.75 7. Chanel Poudre Universelle Libre pudra, ¨ 122 8. Lancôme La Via Est Belle 75 ml., ¨ 279 9. Chanel No. 5 100 ml., ¨ 335

elele OCAK 2013

GÜZELLİK EDA ŞENTÜRK

L’Occitane Creme Douceur süt ve bal aromalı bakım kremi, ¨ 39

Sephora Chic Guimauve banyo yağı, ¨ 28.90

Bliss Hot Salt Scrub ısı veren tuz peeling’i, ¨ 95

Rahatlatıcı etkileriyle ön plana çıkan ürünler sayesinde kendinizi çok özel hissedebilirsiniz.

Şımartan saatler Soğuk havalarda kendinizi daha iyi hissetmek için enerjisiyle büyüleyen mumlar, meyve ve çiçek kokulu vücut ürünleri ve yatıştırıcı yağların gizli gücünden faydalanın!

Gratis Bee Beauty Coconut& Vanilla vücut peeling’i, ¨ 14.99

64

elele OCAK 2013

Molton Brown Paradisiac Pink Pepperpod duş jeli, ¨ 65

The Body Shop Vineyard Peach duş jeli, ¨ 16.90

Victoria’s Secret Body by Victoria vücut losyonu ¨ 59 Bath&Body Works Lavender Vanilla mum, ¨ 44 Burt’s Bees Radiance Exfoliating Body Wash arı sütü ve jojoba yağı içeren duş jeli, ¨ 49

Nivea Milk besleyici vücut sütü, ¨ 12.90

Estetik dokunuş... G

Göğüs, kadınların annelik duygusunu pekiştirir. Ama emzirme görevi dışında güzellik ve cinsel hayat üzerinde de doğrudan etkisi var. Yan tesiri de tabii ki psikolojimiz üzerine… Ama unutmayın her kusurun bir çözümü var! Meme estetiği söz konusu olduğunda konuyu çevremizle paylaşmakta biraz zorlanıyoruz sanki. Bu nedenle sorularımızı Op. Dr. Ayşen Bilge Sezgin’e sorduk.

öğüs problemleri genellikle hangi yaşta başlıyor? Aslında estetik problemler daha gelişme çağlarında başlıyor. Ama genellikle çevre tarafından, ileride doğum yapıldığında, bebek emzirildiğinde düzelir diye inanılır. Çevrenin bu sözlerine hastalarımızın geneli inanıyor. Hangi problemler yaşanıyor? Özellikle gelişme bozukluğu, asimetrik gelişme bozukluğu ve şekil bozukluğuna rastlıyoruz. Bunlar kişinin psikolojik durumunu da etkiliyor. Kendine güvenini kaybetmesine neden oluyor. Büyük göğüs mü, küçük göğüs mü daha büyük problem? En sıklıkla memenin gelişmemesi durumuyla karşılaşıyoruz. Memenin gelişme çağında aşırı ve hızlı büyümesi de sarkmaya sebep oluyor. Bu durum kilo alıp veren ve kilolu kişilerde daha sıklıkla görülüyor. Sarkma ne zaman müdahale edilmesi gereken bir durum haline geliyor? Sarkma dört evrede değerlendiriliyor. Eğer üçüncü ya da dördüncü derece ise operasyonu tavsiye ediyoruz. Bazen meme ucu aşağı bakacak şekilde sarkma oluyor. Meme yaşlı bir görünüme ve şekle geliyor. Operasyon genellikle 18 yaşın

üzerindekilere yapılabiliyor. Ancak ileri bir deformasyon oluştuğunda, memenin hiç gelişmemesi durumunda veya aşırı büyük olması halinde bu yaş sınırı düşebiliyor. Büyük göğüsler yaşamı nasıl etkiliyor? Memenin gelişme çağındaki kızlarda aşırı büyük ve sarkık olması genç kızın hareket eksikliğine neden oluyor. Büyük ve sarkık göğüslere göğüs küçültme ve dikleştirme işlemi yapılabiliyor. Göğüs küçültme operasyonları en sıklıkla aslında doğum yapıldıktan sonra gerçekleştiriliyor. Doğum ve emzirme meme deformitesini arttıran, göğüste sarkmaya sebep olan bir faktör. Ameliyat ne kadar sürüyor? Operasyon yaklaşık 3-4 saat sürüyor. Sarkmış olan meme ucu normal yerine getiriliyor. Fazla cilt ve meme dokusu çıkartılıyor. İyileşme süresi… Tam iyileşme 4-8 haftayı buluyor. En az altı ay vücut çok fazla zorlanmamalı, ağır spor yapılmamalı. Büyütme operasyonları nasıl gerçekleşiyor? Meme dokusu altına veya kas altına; silikon, kohesiv jel veya serum fizyolojik meme protezleri yerleştiriyoruz. Bu protezler meme dokusu yumuşaklığına yakın ve oldukça doğal görünümdeki ve

yumuşaklıktaki materyaller. Doğal olması önemli, kişinin omuz ve vücut yapısına uygun protezler kullanılmalı, çok büyük meme protezleri doğal görünümde olmadığı için tercih edilmemeli. Ayrıca memenin sadece sarkık olduğu durumlarda, mastopeksi denilen meme dikleştirme operasyonları da yapılabiliyor. Burada sarkmış meme dokusu ve cilt dokusu çıkartılıyor ve meme ucu kaldırılıyor. Meme operasyonları içinde en sıklıkla yapılan ve en basiti bu aslında. Oldukça çabuk bir iyileşme dönemi var. Birkaç haftada iyileşme tamamlanıyor. Operasyon sonrasında ne yapmak gerekiyor? Operasyon sonrası özel bir korseyi 6-8 hafta kullanmak gerekiyor. Daha sonra istenilen iç çamaşırı kullanılabilir. Peki, iz kalıyor mu? Operasyon sonrası meme küçültme sonrasında hafif bir iz kalabiliyor veya kızarıklık olabiliyor. Bu durumlarda lazer ile ve silikonlu bantlarla iyileşme hızlandırılabiliyor. Operasyon sonrası emzirmek mümkün mü? Emzirme genellikle mümkün. Ama üzerinden bir sene geçmesini tavsiye ediyoruz. OCAK 2013 elele

65

GÜZELLİK EDA ŞENTÜRK

Oriflame Discover Seville portakal aromalı duş jeli, ¨ 6.90

The Body Shop limon özlü vücut yağı, ¨ 24.90

Murad Energizing Pomegranate enerji veren nar özlü temizleme jeli, ¨ 130 Kiehl’s Aromatic Blends pembe greyfurt özlü vücut nemlendiricisi, ¨ 59

Vitamin desteği Kışın lezzetli meyveleri güzellik dünyasına da dokunuyor… Nar, portakal ve limonun mucizesini içeriklerinde barındıran ürünlerle cildinize kış desteği vermeyi ihmal etmeyin.

Burt’s Bees Replenishing nar özlü dudak balm’ı ¨ 12

Organix Revitalizing nar ve yeşil çay özlü şampuan, ¨ 34

Sephora Bain Douche limonlu banyo köpüğü ve vücut jeli, ¨ 22.90

66

elele OCAK 2013

Meyvelerin enerji veren etkisini yemeden de tüm vücudunuzda hissedebilirsiniz. Üstelik, mis kokuları da cabası...

Alessandro Hands!Up Fruit Bar limonlu el peeling’i, ¨ 39

Vücut şekillendirme sanatı

G

üzellik, insanoğlunun varoluşundan bu yana bıkmak bilmeden peşinden koştuğu bir değer... Günümüzde ise kişilerin konumunu, hayat tarzını, psikolojisini bile şekillendiriyor. Güzel bir yüzü taşıyan güzel bir vücut; Yunan heykellerinin karşısında büyülenmemizi sağlayan en büyük etkenlerden biri. Ancak günümüzde dengesiz beslenme, hareketsizlik, yoğun iş temposu gibi zorluklar nedeniyle görünüşümüze yeteri kadar vakit ayıramıyoruz ya da ayırdığımız vakte rağmen istediğimiz sonucu alamıyoruz. İşte bu dönemde imdadımıza kendini devamlı yenileyen Liposuction tekniği yetişiyor ve bizi aynada görmek istediğimiz vücuda ulaştırıyor. Sorularımızı Plastik ve Estetik Cerrah Op. Dr. Ergin Er cevapladı. Nedir Liposuction? Cilt altındaki yağların kanül ve güçlü vakum sistemi kullanılarak uzaklaştırılması işlemi. Bu işlem, aynı zamanda güzelliğin ortaya çıkarılmasını sağlayan bir sanat ve bir heykeltıraş gibi vücut silüeti üzerinde özenle uğraşmayı gerektiriyor. Nasıl uygulanıyor? Bu işlemi yapmanın birçok yolu var. İşlemin mükemmelliğini, maksimum hızda veya maksimum miktarda yapılması asla belirlemez. Mükemmellik; işlemin güvenli olması, hasta konforu, gösterilen özen ve sonucun güzelliği tarafından sağlanan hasta mutluluğu ile ölçülebilir. Bu işlem, mutlaka bir plastik cerrah tarafından uygulanmalı. Plastik cerrahlar arasındaki başlıca farkı da kullanılan teknik, bu konudaki tecrübe ve bu konuya yönelik özel eğitimin varlığı belirliyor. Yöntemler arasında ne gibi farklar var? Uygulanan yöntemler arasında en güvenli olanı tümesent Liposuction yöntemi. ‘Tumescent’ kelimesi şişirilmiş demek. Bu yöntemde yüksek miktarda özel sıvının, cilt altında çalışılacak alana verilmesiyle yağ emilecek dokular hazırlanıyor. Bu verilen sıvı sayesinde yağ emme işlemi tamamen lokal anestezi veya sedasyon altında yapılabiliyor ve genel anesteziye ihtiyaç olmuyor. Böyle olduğunda da aynı gün içerisinde güvenle evinize dönebiliyor

Güzelliğimiz bizim için çok önemli! Tıp dünyası da buna kayıtsız kalmıyor. Her yeni gün yeni bir yöntem ile karşılaşıyoruz. Plastik ve Estetik Cerrah Op. Dr. Ergin Er, yeni Liposuction tekniği Mikrokanüler Vaser Liposuction hakkında bilgi verdi. ve ertesi günden itibaren sosyal ve iş hayatınıza devam edebiliyorsunuz. Şimdiye kadar sık sık karşımıza çıkan klasik ‘Liposuction’dan farklı bir yöntemden bahsediyoruz yani... Klasik Liposuction, başlı başına bir devrimken, geliştirilen teknolojiler sayesinde bu teknik daha da mükemmel hale geldi. Liposuction’da etkin sonuç için en önemli şartlardan biri kullanılan kanüllerdir. Şu anda standart Liposuction işlemlerinde genellikle 3-4 mm.

boyutlarında kanüller kullanılmakta. Benim bahsettiğim yöntemde, ultrasonografik dalgalarla, sadece yağ dokularını selektif olarak parçalayan ‘Vaser’ teknolojisiyle birlikte mikrokanül teknik kullanılıyor. Mikrokanüller, 1-2 mm. çapında. Bu kanüllerle tüm yağ bölmeleri üzerinde detaylı çalışma mümkün olduğu için ciltte düzensizlik oluşma riski düşüyor. Bu kanüller, cildin alt tabakasına zarar vermediğinden ciltte alttan hasar da oluşmuyor.

Mikrokanüler Vaser Liposuction’ın diğer yöntemlerden farkı ne? Cilt düzensizliklerine karşı...

Mikrokanüler Vaser Liposuction sonrası ciltte düzensizlik oluşma riski, diğer sistemlerle kıyasladığında daha az. Bu teknikte kanüllerle tüm yağ alanları üzerinde detaylı çalışma mümkün olduğu için cildin alt tabakasına zarar vermeden işlem tamamlanabiliyor ve ciltte alttan hasarlanma olmuyor.

İz meselesi...

Operasyonda, mikrokanüller kullanıldığı için giriş yerleri de küçük oluyor. Bu da fark edilemeyecek kadar az iz kalmasını sağlıyor.

Güvenlik

Bu sistemde, genel anestezi yapılmadığı için genel anestezi amacıyla kullanılan ilaçların tüm riskleri de ortadan kalkmış oluyor.

Daha az morarma

Klasik Liposuction’da çoğu kez morarma ve şişlikler oluşuyor. Mikrokanüler Vaser Liposuction’da cilt altında kanama daha az oluyor. Ayrıca kanüller, mikro boylarda olduğu için giriş delikleri de mikro boyutlarda ve dikiş atılmadan açık bırakılıyor. Dolayısıyla işlem sonrası, cilt altında kalan sıvılar dışarı akıyor; morluk ve şişlik daha az görülüyor.

İyi sonuç

Bu sistemde, çapları 2 mm. veya daha altında olan mikrokanüllerle çalışılıyor. Dolayısıyla yağ alınacak bölgeler üzerinde detaylı olarak birçok noktadan girip, çalışmak mümkün olabiliyor. Bu da daha iyi sonuçlar alınabilmesine imkan sağlıyor.

İyileşme süresi

Bu teknikte, kanama minimal olduğu ve genel anestezi kullanılmadığı için operasyon sonrası hastalar, genellikle hemen ayağa kalkabiliyor ve aynı gün taburcu olabiliyor.

OCAK 2013 elele

67

GÜZELLİK EDA ŞENTÜRK

Doğal saçların gücü

Günden güne doğallaşan saç modelleri hem günlük hayatta hem de gecelerde kendine güvenli ve bir o kadar kadınsı tablolar yaratıyor. • Duş sonrası özensizce toplanmış saçlar iddialı bir makyajla bir araya gelerek sıra dışı bir görüntüye imza atabilir. • Son dönemin ilgi çeken ürünlerinden ‘Sea salt’ yani deniz tuzu içerikli spreylerle saçlarınıza denizden çıktıktan sonra doğal haliyle kurumuş görüntüsü verebilirsiniz.

DESTEKLEYICI ÜRÜNLERLE SAÇLARINIZA DILEDIĞINIZ FORMU KAZANDIRMAK ÇOK KOLAY...

68

Matrix Break Fix TM kırık onarıcı durulanmayan iksir, ¨ 34.50

Kérastase Elixir Ultime bakım yağı, ¨ 125

Osis Sparkler parlaklık spreyi, ¨ 43

Toni&Guy deniz tuzu etkili şekillendirici, ¨ 34

elele OCAK 2013

• Saçlarınıza saç spreyi sıktıktan sonra burgu şeklinde döndüre döndüre kuruttuğunuzda doğal bukleler elde edebilirsiniz. • Şimdiden sinyallerini veren kahkül modası için kahkül kestirmenize gerek yok! Saçınızla uyumlu renkte seçeceğiniz takma kahküllerle bu merakınızı giderebilirsiniz.

“Saç analizi çok önemli”

Birçok ünlü ismin saçlarını teslim ettiği ünlü saç tasarımcısı Uğur Alevyılmaz, saç trendlerini ve son günlerin favori saç modellerini anlatıyor. Bu kış gecelerde en çok hangi saçları göreceğiz? En çok doğal toplanmış balerin topuzlarını ve net taranmış atkuyruklarını göreceğiz. Davetlerde yüz yapısına uygun net topuzlar da hem çok şık hem de kurtarıcı modellerden… Gelecek yaz sezonunda öngördüğünüz renk ve modeller neler? Yüz şekline göre kahküller, volümlü ama natürel taranmış yandan atkuyruklu örgüler ve yüzü net açıkta bırakan ıslak görünümlü atkuyrukları. Bu dönem saçını en beğendiğiniz yerliyabancı ünlüler arasında kimler var? Yerli olarak Ceyda Düvenci ve Ece Sükan’ın saçlarını çok beğeniyorum. Yabancılardan da Taylor Swift, Milla Jovovich ve Penelope Cruz favorilerimden…

Renk değişikliği yapmak isteyen kadınlar karar vermeden önce nelere dikkat etmeli? Renk değişikliği yapmak isteyen kadınlar öncelikle hayalindeki rengi kuaförlerine aktarsınlar ve daha sonra mutlaka iyi bir diyalogla; yüzünün mü yoksa saçının mı ön plana çıkmasını istediğini anlatsınlar. Genelde koyu renkler yüzü; açık renkler saçı ön plana çıkarır. Renk değişikliği yapılırken mümkün olduğu sürece saçlarına zarar verecek açıcılardan kaçınmaları ve çok radikal değişikliklerde iki kere düşünmelerini öneririm. Diğer önemli konu ise renk değiştirirken boyunuzu, yüz şeklinizi, saç cinsinizi ve mesleğinizi dikkate almanız… Siz bir kadın için saç tasarlarken nelere dikkat edersiniz? Ben saç tasarlarken öncelikle uzun uzun konuşurum; saçın yapısını, saç çıkışlarını, daha önceden saçta işlemler olup olmadığını, mesleğini, kişinin boyunu ve kilosunu dikkate alarak notlar alırım. Daha sonra hayalinde bir saç modeli olup olmadığını sorarım. Bütün bu konuşmalardan sonra kişinin yüz analizini yapıp istenilen model eğer olabilecek bir şey ise kendi yorumumu da katıp uygularım. Ama eğer istenilenler analizdeki detaylara aykırı çıkıyorsa bunların nedenlerini anlatıp saçı için neler yapabileceğimi anlatırım.

GÜZELLİK EDA ŞENTÜRK

Ojeler, mevsimin renklerine dönüş yapıyor. Kurumuş yapraklar, gri bulutlar, gökyüzünün karanlık rengi yeni sezon ojelerinin başlıca tonlarını oluşturuyor.

e côm Lan 39 ¨

Florm a ¨ 1.9 r 0

¨

Di o 69 r

Essence ¨ 2.49

Sevilla ¨ 8.90

n

e ns Ha 3 lly ¨ 1

M a Fo ke ¨ r Ev Up 24 e .9 r 0

Sa

Mevsim renkleri

¨

L YS 5 4

Cha n ¨ 66 el .50

70

elele OCAK 2013

ro

and 8 ¨1

s Ales

YK Siz Neredeyseniz ilanlar.indd 1

18.06.2012 14:56

GÜZELLİK EDA ŞENTÜRK

Bakışların en güçlü silahı şüphesiz hacimli ve dolgun kirpikler. Dünyaca ünlü yıldızlar da büyüleyen kirpikleriyle ilham veren karelere imza atıyor.

RIHANNA

JENNIFER LOPEZ

OLIVIA PALERMO

Bakışlarınızı değiştirecek güçlü kirpikler teknolojinin sonsuz desteğiyle kusursuz görüntüler yaratıyor. Kirpik uzatıcı serumlar, ekstra güçlü maskaralar kısa sürede film sahnelerindeki kirpikleri yaratmaya yardımcı oluyor. Dünyaca ünlü yıldızlar ise bakışlarında güçlü etkiyi yakaladıkları kirpikleriyle tam bir ilham tablosu yaratıyorlar.

72

ADELE

BLAKE LIVELY

VICTORIA BECKHAM

ANNE HATHAWAY

elele OCAK 2013

• Kumral ya da sarışınsanız kirpiklerinizde kahverengi ağırlıklı maskaralar kullanabilirsiniz. Kahverengi göz farıyla destekleyeceğiniz göz makyajınız aynı tondaki maskarayla çok daha etkili olacak. • Göz şeklinize göre kirpiklerinize yön verebilirsiniz. Örneğin gözleriniz küçükse tek tek uygulanan takma kirpiklerden destek alabilirsiniz. İri gözlüyseniz bütün olarak uygulanan takma kirpikler sizin için uygun olacak. • Gözlerinizi daha çekik göstermek için maskaranızı en dıştan en içe doğru kullanmalısınız. Dış kirpiklerinizi yoğun bir şekilde dışa doğru kıvırmak gözlerinizi daha çekik gösterecek. • Gözleriniz renkliyse bakışlarınızı daha da derinleştirmek için koyu renk maskara kullanmanızda fayda var. Koyu renkli gözler ise mor, lacivert, koyu yeşil gibi maskaraları deneyebilir.

SARAH JESSICA PARKER

KATY PERRY

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

GÜZELLİK EDA ŞENTÜRK

Büyülü bakışlar Farklı fırça tasarımlarıyla ihtiyaca yönelik görevleri yerine getiren son teknoloji maskaralar hem pratik hem de çok etkili...

Maybelline Falsies Feather-Look, ¨ 18.49

Shocking maskara özel kesimli büyütülmüş helezon fırça ile anında dolgun kirpiklere kavuşmanıza yardımcı oluyor. Ürünün altı farklı siyah tonu bulunuyor.

YSL Shocking, ¨ 72

74

elele OCAK 2013

Flormar Rotating maskara, 360 derece dönen fırçası ve yeni formülü ile tüm kirpikleri diplerinden uçlarına kadar çevreleyerek uzun ve hacimli bir görünüm yaratıyor.

Sexy Long maskaranın en önemli özelliklerinden biri olan esnek fırçası sayesinde kirpiklerinize dilediğiniz oranda hacim verebilirsiniz.

Falsies FeatherLook diğer maskaralara göre daha az wax içeriyor. Bu yüzden daha hafif bir yapısı var. Yoğun siyah içeriğe sahip ürün, kirpiklerinizi kıvırıp ayırırken aynı zamanda dolgunluk sağlıyor.

Max Factor’ün doğal göz rengini vurgulayan ve daha hacimli kirpikler yaratan maskarası Masterpiece Eye Brightening, aynı zamanda göz çevresinin ışıldamasına yardımcı oluyor.

Flormar Rotating, ¨ 29.90

Cecile Sexy Long, ¨ 13

360 derece esnek yapısı, saf koyu karbon pigmentlerle kirpiğinizi tamamen saran Sublime De Chanel maskara, aynı zamanda antioksidan içerikli vitamin kokteyli ile kirpiklerinizi beslemeye yardımcı oluyor.

İçeriğindeki şekillendirici fiberlerle kirpikleri tek tek sarıp yeniden şekillendiren Lash Architect 4D, 4 boyutlu takma kirpik etkisi ile daha dolgun, kalın, uzun ve kıvrık kirpiklere sahip olmanızı sağlıyor. L’Oréal Lash Architect 4D, ¨ 44.99

Chanel Sublime De Chanel, ¨ 89

Özel formülü sayesinde kirpikleri tek tek yakalayan Sexy Pulp Ultra Hacim maskara içeriğindeki yatıştırıcı peygamber çiçeği suyuyla hassas göz bölgesinde rahat kullanım sağlıyor.

Max Factor Masterpiece Eye Brightening, ¨ 40.50

Giorgio Armani Eyes to Kill Lash Streching maskara, zengin siyah pigmentleri sayesinde kirpiklerinizde maksimum siyahlık yaratıyor. Asimetrik bir forma sahip olan maskara, kısa kirpiklere çapraz bir form vererek kirpikleri kökünden yakalamayı başarıyor.

Yves Rocher Sexy Pulp Ultra Hacim, ¨ 44.90

Kirpiklerinize dokunduğu andan itibaren seksi kıvrımlar yaratan Hypnose Star maskara, özel fırçası sayesinde hacimli ve uzun kirpikler yaratıyor.

Giorgio Armani Eyes to Kill Lash Streching, ¨ 87

Lancôme Hypnose Star, ¨ 72

ELE_YVESROCHER.indd1

12/20/123:44PM

GÜZELLİK

Bir bakış yeter

EDA ŞENTÜRK

Kaş ve kirpiklerin bakışlarınız üzerindeki önemi tartışılmaz. Farklı fırça tasarımlarıyla kirpiklerinizi dolgunlaştıran maskaralar, kaş ve kirpik serumları doğal ve etkili sonuçlarla bakışlarınıza tam destek vermeye hazır.

Yves Rocher Longueur 360 maskara, ¨ 42.90

Éeose kaş ve kirpik bakım serumu, ¨ 93

Flormar Pretty Curling maskara, ¨ 10

BEŞ KAT HACIM

Yumuşak ve kremsi dokusuyla kirpikleri tek tek ayırarak, belirginleştirmeye yardımcı olan Flormar Pretty Curling maskara, kirpiklerinizin daha uzun görünmesini sağlıyor. Aynı zamanda içerdiği panthenol sayesinde kirpiklere bakım yaparak, güçlü ve sağlıklı bir görünüm kazandırmayı hedefliyor.

KIRPIKLERE TAM DESTEK

Éeose kaş ve kirpik bakım serumu, düzenli kullanıldığında hem kaş hem de kirpiklerinizi hayalinizdeki forma kavuşturmayı hedefliyor. Serum, kirpikler ve kaşlar üzerindeki bu uzama ve gürleştirme etkisini, içerisindeki aktif Peptide Complex sayesinde gösteriyor. Peptide Complex’in etkinliği ve güvenilirliği, Amerika merkezli AMA Laboratuvarları’nda, Alman Merkezli Symrise, TPI (Therapeutic Peptide Institute) ve dermatologlar gözetiminde yapılan üç ayrı klinik çalışmayla kanıtlanmış. Éeose kaş ve kirpik bakım serumu, kısa olan kirpikleri uzatıp, zayıf ve cılız kirpikleri kalınlaştırmakla kalmayıp aynı zamanda yeni kirpik üretimini destekleyerek kirpik sayısını artırıyor ve böylece kirpikleri gürleştiriyor. Sabah ve akşam kirpik diplerinize uygulayarak kullanabilirsiniz.

BAKIŞLARINIZI YENILEYIN

NeuBrow kirpik uzatıcı serum, ¨ 341

76

elele OCAK 2013

NeuBrow serum; seyrek, beslenmemiş ve yaşlanan kaşlara yoğun peptit, vitamin ve panthenol uygulayarak kaşların güçlü, parlak ve yumuşak olmasını hedefleyen bir ürün. Özel Dual-Weight Protein Complex formülü ile 3-4 hafta içerisinde kaşlarınızın gür, belirgin ve sağlıklı hale gelmesine yardımcı oluyor. İçerisindeki keratin seyrek, beslenmemiş ve yaşlanan kaşları nemlendiriyor; tatlı badem proteini koruyucu tabaka oluşturarak kaş çizgisine yumuşaklık ve parlaklık kazandırıyor.

Maybelline Falsies Feather Look maskara, ¨ 18.49

GÜÇLÜ BAKIŞLAR

Küresel başlığa sahip patentli fırçası ile kirpiklerin tamamına ulaşan Yves Rocher Mascara Longueur 360, kirpiklerinizi ağırlaştırmadan derin bakışlar yaratmayı hedefliyor. Ayrıca içerdiği badem proteini ile kirpiklerinizde yoğun uzatma etkisi sağlıyor.

KUŞ TÜYÜ KIRPIKLER

Maybelline Falsies Feather Look, yoğun siyah içeriği ve hafif dokusuyla kısa sürede yumuşak ve dolgun kirpikler yaratmaya yardımcı oluyor. Daha az wax içerikli formülü ile kirpiklerinizde yumuşacık bir etki yaratan Falsies Feather-Look, gün boyu etkisini koruyarak kirpiklerinize dayanıklılık katıyor.

ELE_EEOSE.indd1

12/17/1212:58PM

GÜZELLİK EDA ŞENTÜRK

Peeling’inizi nasıl alırsınız? Derinlemesine cilt temizliği, bakım ritüellerinin bir numaralı kuralı! İçeriğindeki granüller sayesinde cildinizdeki ölü deriyi temizlemeye yardımcı olan peeling’ler hücre döngüsünü hızlandırarak cildinizin ışıltısını taze tutuyor.

5 1

6

4 2

1. Murad AHA/BHA arındırıcı peeling, ¨ 130 2. Caudalie Gentle Buffing krem peeling, ¨ 57 3. REN Micro Polish peeling, ¨ 120 4. Vichy Purete Thermale arındırıcı peeling, ¨ 39 5. Sephora arındırıcı peeling, ¨ 21.90 6. Neutrogena pembe greyfurt günlük peeling jel ¨ 16.70

78

elele OCAK 2013

FOTOĞRAF: EMRE GÖLOĞLU

3

Untitled-16 1

12/22/12 12:58 PM

SPOR

G

EDA ŞENTÜRK

ünlük hayatımızda egzersiz yapmanın yemek-içmek ve dinlenmek gibi temel ihtiyaçlarımızdan hiçbir farkı olmadığını biliyoruz. Sağlıklı bir yaşamın en önemli temel kurallarından biri şüphesiz spor yapmak… Günlük koşuşturma, iş stresi, yoğun tempo çoğu zaman spor yapmamızı engelliyor. Fakat işin uzmanları hayatınıza katacağınız yeni hareketlerle yaşam kalitenizi yükseltebileceğinizin altını çiziyor. Fitness hocası ve Intelligence Fitness kurucusu Serhat Sıdal, spor yapmaya vakti olmayanlar için şu önerilerde bulunuyor: • Gerçekten imkanınız olmadığını düşünürsek günlük yaşamınızda egzersiz olarak uygulayabileceğiniz birtakım hareketler size yardımcı olabilir. Birinci kural, mutlaka erken kalkın ve yataktan kalkmadan önce gerinin. Gerinme, kasları ve eklemleri en iyi şekilde çalıştıran ve bizi güne hazırlayan en temel egzersizdir. Evde varsa kedi ve köpeğinizin de uyanır uyanmaz gerinme hareketleri yaptığını görmüşsünüzdür, hayvanlar bunu içgüdüsel olarak yapar ve kaslarını harekete hazırlar.

KÜÇÜK HAREKET; BÜYÜK DEĞIŞIM

Her kış artan fazla kilolar aslında alacağınız basit önlemlerle korkulu rüyanız olmaktan çıkabilir. Hayatınıza katacağınız yeni hareketlerle ve değiştireceğiniz alışkanlıklarınızla yaza hayalinizdeki vücutla merhaba diyebilirsiniz. 80

elele OCAK 2013

• Vücudunuzu 20 dakikadan fazla aynı pozisyonda tutmamaya çalışın. Örneğin televizyon kumandasını elinizin altında bulundurmak yerine sürekli gidip alabileceğiniz bir mesafede tutun. • Sıra beklerken ya da ayakta dururken bacaklarınızı kilitlemeyin, bacak kalça ve karın kaslarınızı kullandığınızı hissederek dik durun. Toplu taşıma araçlarında bu pozisyonunuzu korumaya çalışarak ayakta kalmaya çalışın. • Gün içinde uzun süre oturuyorsanız oturduğunuz yerde karın kaslarınızı sıkıp gevşeterek çalıştırın. Günde iki defa vücudunuzdaki tüm kasları düşünerek tamamını sıkıp gevşetin, zamanla sıkma sürelerini uzatın; bu hareketler hiçbir alet kullanmadan yapabileceğiniz en iyi kas çalıştırma hareketlerinden.

• Eğer gerçekten istersek hayatımıza egzersiz sokabileceğimiz çok fırsat var. Ama bir şekilde hayat tarzımızı değiştirerek günlük yaşamımız içinde egzersiz için ayıracağımız bir zaman yaratmaya gayret etmeliyiz. Bahaneniz ne olursa olsun spora vakit ayıramamak hayat kalitesinden ciddi oranda çalmak demektir. Bize göre hareket etmenin

ve egzersiz yapmanın yeri ve zamanı yoktur. Tabii ki açık havada ya da spor salonlarında son teknoloji aletlerle eğitmenler eşliğinde yapılan spor çok daha efektif olacaktır. Ancak bu demek değildir ki bu imkanlara sahip değilseniz spor yapamazsınız! Evimizdeki gereçlerle vücudumuzdaki

birçok kası çalıştırmak mümkün. Aletlere gereksinim duyduğunuz zamanlarda evdeki kitaplar, su petleri, süpürge, sandalye de gerekli şekilde kullanıldıklarında bize birer spor ekipmanı olabilirler. Önemli olan hangi kaslarımızın hangi hareketlerle çalıştırıldığını bilmek ve doğru uygulayabilmek.

SPOR EĞITMENI NAZLI GENÇ EVDE UYGULAYABILECEĞINIZ BASIT HAREKETLERLE HEDEFE YÖNELIK ÇALIŞMALAR YAPABILECEĞINIZIN ALTINI ÇIZIYOR.

1. STANDING LEG-LIFT

Hedef Bölge: Bacaklar, karın ve bel Bacaklarınızı omuz genişliğinde açın ve kollarınızı iki yanda serbest bırakın. Sağ dizinizi yukarı kaldırırken sol kolunuzu da yere paralel olacak şekilde ileri uzatın. Başlangıca dönün ve hareketi sol diz ve sağ kolla tekrar edin. Hareket boyunca karın kaslarını iyice sıkın ve bu hareketi bir dakika boyunca uygulayın.

2. SUMO SQUAT

Hedef Bölge: Karın, kalça ve bacak Ayakta dik durun. Ayaklarınızı yanlara doğru iyice açın. Ayak parmak uçları ve dizler dışa dönük olmalı. Kollarınızı vücudunuzun üst bölümünde birbirine kavuşturun. Dizlerinizi yavaş yavaş bükün ve nefes verirken kalçanızı aşağıya doğru indirin. Başlangıç pozisyonuna dönerken kalça kaslarınızı iyice sıkın ve hareketi 20 kere tekrar edin.

3. WALL PUSH UPS

Hedef Bölge: Göğüs ve sırt kasları Duvara dönük pozisyonda ayaklar kapalı eller omuz hizasından daha geniş şekilde kollarınızı ileri uzatarak avuç içlerini duvara değdirin. Dirseklerinizi bükerek burnunuzun ucu duvara değecekmiş gibi yaklaşın ve nefes alın. Kollar gergin geriye dönerken nefes verin ve bu hareketi 20 kez tekrar edin.

4. CRISS CROSS

Hedef Bölge: Karın kasları Sırtüstü yere uzanın. Bacaklar masa pozisyonunda (90 derece bükülü) olmalı. Dirsekler açık olacak şekilde ellerinizi kulaklarınızın arkasına koyarak başınızı destekleyin. Bir dirseğinizi çaprazınızdaki dizinizle yaklaştırın ve diğer bacağı uzatarak nefes verin. Başlangıç pozisyonuna dönerek nefes alın ve nefes verirken diğer dirseğinizi çaprazdaki dizinize yaklaştırın. Egzersizi kontrollü ve yavaş bir şekilde 10 tekrar uygulayın.

5. SWIMMING

Hedef Bölge: Sırt ve kalça kasları Yüzüstü yere yatın. Leğen kemiğinizi iyice yere bastırın ve kalçanızı sıkın. Sağ kol ileride, sol kol bükülü alnınızın altında dursun. Nefes vererek sağ el ve sol bacağınızı yavaşça havaya kaldırın. Sonra diğer kol ve bacakla aynısını yapın. Hareketi 10 kez tekrar ettikten sonra her iki kol ve bacağınızı yavaşça kaldırın ve çaprazlama şekilde yüzer gibi hareketi devam ettirin. 20 saniye yapın ve vücudunuzu serbest bırakın.

6. CAT STRETCH

Hedef Bölge: Omurga esnetme Kedi pozisyonu (dizler ve avuç içi yerde kollar dik ve sırt düz) alın. Nefes verirken sırtınızı yapabildiğiniz kadar yükseltin. Baş içeride gözler göbek deliğine bakarken karnınızı iyice içeri çekin. Nefes alırken sırtınızı başlangıç pozisyonuna döndürün.10 tekrar uygulamayla hareketi bitirebilirsiniz.

BIREYSEL OLARAK HAREKETE GEÇMENIZE RAĞMEN BAŞARILI OLAMADIĞINIZI DÜŞÜNÜYORSANIZ ALTERNATIF ÇÖZÜMLERE GÖZ ATIN. SPORTS INTERNATIONAL CEO’SU ORHAN KORAL: “HAREKETSIZ YAŞAMDAN VE GETIRECEĞI SORUNLARDAN KORUNMAK IÇIN YAPILMASI GEREKEN, YAŞAM TARZINIZI DEĞIŞTIRMEK. BIR SPOR SALONUNA YAZILDIĞINIZDA ALDIĞINIZ DERSLER, OLUŞTURDUĞUNUZ PROGRAMLAR, KURDUĞUNUZ ILIŞKILER YAŞAM TARZINIZI DEĞIŞTIRMENIZI BIREBIR ETKILIYOR” DIYOR VE SPORLA YAŞAM TARZININ NASIL DEĞIŞTIRILEBILECEĞINI ANLATIYOR: Birebir danışma (personal trainer): Vücut ağırlığınızı ve şeklini olması gereken noktaya taşırken hayattaki hedefleri ve planları geliştirmenize yardımcı olur. Grup eğitimi: Koordinasyon sağlama, rasyonel düşünme, senkronizasyon -birlikte hareket edebilme olgusuile davranışa yönelik sağlıklı yaşam becerileri sağlar. Grup desteği: Rol-modelleme, takım çalışması olgusu ile gerçek hayattan problem çözmeyi sağlar. Eğitim seçimleri ve hedefli çalışma: Sosyal, çevresel, biyolojik, duygusal ve zihinsel düşünce ile başa çıkmaya yardımcı olur. Güvenli bir ortamda, akademili antrenörler ile ağırlık, Uzakdoğu sporları ve kilo kaybı çalışması, toplam vücut fitness eğitimi: Kişisel konfor sağlarken sorunları stratejik bir şekilde ele almak için ideal. Kişiselleştirilmiş programlama: İstek, güven ve vücuda dair özeleştiri eksikliği, düşük benlik saygısı ve sağlıksız yaşam seçimleri ile başa çıkmaya yardımcı olur. Sürekli fitness eğitimi: Kendi kendine mutluluk eğitiminin sürdürülmesinde etkilidir.

OCAK 2013 elele

81

GÜZELLİK EDA ŞENTÜRK

GÜZELLEŞTİREN

mekanlar Güzel kokular ve bakım ritüelleri eşliğinde şehir içinde kendinizi şımartabileceğiniz adreslere yolculuğa çıkarıyoruz sizi. Kendinize ait vakti değerlendirebileceğiniz, yeni ürünlerle tanışabileceğiniz, içeri adım attığınız anda sizi saracak mekanlara bir göz atın!

FOTOĞRAF: EREN AYTUĞ

Koku diyarı

Teşvikiye’deki Reasürans Çarşısı’nda bulunan The Store of Ma sizi gerçek bir koku diyarına götürüyor. Duvarları kırmızıya boyanmış, etrafta yüzlerce şişenin bulunduğu şirin bir koku cenneti adeta burası. Markanın kurucusu Faruk Emcioğlu ‘Ma’nın Anadolu’nun ana tanrıçası Mother (anne)’dan geldiğini söylüyor. Kokularıyla sizi hatıralarınıza, çocukluğunuza, sevdiklerinize götürecek ürünler arasında kişisel kolonyalar, sprey kolonyalar, çubuklu oda kokuları, yastık örtüleri kokuları ve sabunlar var. Fiyatlar 14.50 lira ve 86.50 lira arasında değişiyor. Bodrum mandalinası, yeşil çay, incir, limon gibi 28 farklı kokuyu The Store of Ma’nın özel tasarımlı şişelerinde yeniden keşfe çıkabilirsiniz. İçeride keyifle vakit geçirebileceğiniz, hem kendinize hem de sevdiklerinize armağan edebileceğiniz kokularla dolu The Store of Ma ilk defa karşılaştığımız ‘Her koku bir başka ben’ sloganıyla yola çıkan mutluluk yayan bir mağaza… Reasürans Çarşısı Teşvikiye-İstanbul Tel: (0212) 291 10 77

82

elele OCAK 2013

Tırnak üssü

Rengarenk ojelerle haşır neşir olabileceğiniz birbirinden özel bakım paketlerinin bulunduğu butik bir bakım merkezi The Nail Job. Çıkış noktası el ve ayak bakımı olan The Nail Job’ta bunların yanı sıra el ve ayak masajı, kirpik ve makyaj uygulamaları, cilt bakımı uygulamaları da yapılıyor. İnce ve yumuşak tırnaklar, dayanıklı tırnaklar ve kuru-kırılgan tırnaklar için farklı uygulanan üç farklı manikür paketi bulunuyor. Fonda ruhunuza iyi gelecek şarkılarla kendinizi kısa sürede yenilenmiş hissediyorsunuz burada. Manikür fiyatları 35 liradan, pedikür ise 45 liradan başlıyor. Mekanda en çok tercih edilen bakım paketleri gelin-damat bakımları, kalıcı oje uygulamaları, parafin bakımları. Geniş bir iç mekana sahip The Nail Job’ta arkadaşlarınızla bir araya gelerek manikür-pedikür partisi verebilir, kokteyl ya da kahve eşliğinde bakımınızı keyif dolu bir güne dönüştürebilirsiniz. Adres: Bağdat Cad. Kınayman Apt. No:343/3 Erenköy-İstanbul Tel: (0216) 411 29 77

OCAK 2013 elele

83

GÜZELLİK

Gizli mabet Bünyesinde Creed, Sjal Skincare, June Jacobs Spa Collection, Neulash ve Neubrow gibi markaları barındıran Haker Group, ürünlerini Harvey Nichols ve Brandroom mağazalarından sonra Bebek’te açtığı hem showroom hem de bakım odası olarak tasarladığı sevimli mekanında sergiliyor. Ünlü bakım markası Sjal Skincare’in bakım odasında sadece tek bir bakım uygulanıyor. 60 dakika süren bakımın özelliği, cilde zindelik, parlaklık ve canlılık kazandırıyor olması. Fiyatı ise 120 lira. Bakım yaptırdıktan sonra dilediğiniz ürünleri satın da alabiliyorsunuz. Kolay bir lokasyonda ve sıcacık bir ortamda hizmet veren mekan şehir içinde kısa bir kaçamak yapmak için harika bir fırsat sunuyor. Gruba ait tüm markaların ürünlerini rahatça inceleyebileceğiniz ve satın alabileceğiniz bu showroom’da uzun süre vakit geçirmek isteyeceksiniz. Adres: Hamam Sok. Sehmen Apt. No:5/3 Bebek-İstanbul Tel: (0212) 265 32 66

84

elele OCAK 2013

et

Terapi yapan mağaza Thann’le tanışıklığımız henüz çok yeni. Açılalı birkaç hafta olan bu konsept mağaza içeriye adım attığınız andan itibaren sizi bambaşka bir dünyaya götürüyor. Ruhunuzu dinlendiren bir müzik, her gün yenilenen günün çayı, tütsüler ve birbirinden ilgi çekici bakım ürünleriyle alışık olduğumuzun dışında bir mağazayla karşı karşıyayız. Thann dünyanın önde gelen; doğal terapileri modern dermatoloji bilimiyle birleştirerek bitkisel temelli bir dizi saç ve cilt bakım ürünü sunan bir marka. Markanın en önemli özelliklerinden biri 5000 yıllık Uzakdoğu bitkisi pirincin yağ özlerinden oluşturduğu bakım ürünlerinin yanı sıra Shiso bitkisinin özlerini kullanan ilk marka olması. Ürünlerin kokusu baştan çıkarıcı! Bizzat denediğim yaseminli ve limonlu el kremleri, duş jelleri, masaj yağları ancak denediğinizde hissedebileceğiniz nefis dokuya ve kokuya sahip. Sabunlar 26.50 lira, el kremleri 38 lira ve 58 lira arasında, şampuanlar 46 lira, duş jelleri ise 49 lira. Mağazanın içinde ürünleri keşfederken kendinizi farklı bir alemde hissetmeniz çok olası. Su sesleri, yeşil çimlerle bezenmiş dekoratif ürün stantları, ayrıca tekstil ürünlerinin bulunduğu alan bir anda şehir kalabalığının ortasında olduğunuzu unutturuyor. Adres: Kanyon Alışveriş Merkezi Giriş Katı No:116 Levent-İstanbul Tel: (0212) 353 53 00

OCAK 2013 elele

85

MODA

Elbise: Fatima Lopez (L’Appart) € 410 Yüzükler: Shebo Chic ¨ 75 Küpe: Mango ¨ 34.99

86

elele OCAK 2013

MODERN AMAZON Amazon kadınları tekrar sahnede… Modanın baş kahramanları olarak doğadan çıkıp keşmekeş şehre iniyor ve tarzlarına asalet katıyorlar. Güçlü renkler, materyaller ve dikkat çekici tasarımlar her birimizi savaşçı bir ruha büründürmek için bekliyor…

Fotoğraf: Koray Parlak Moda Editörü: Cristina Cosentino Saç: Nuri Şekerci Makyaj: Melis İlkkılıç (Lancôme ürünleriyle) Fotoğraf Asistanları: Hakan Yakupoğlu, İrem Bahar Moda Editörü Asistanları: Burcu Erim, Rutkay Öziş, Güneş Gülbiter Saç Asistanı: İsa Töre

OCAK 2013 elele

87

MODA

Elbise: Arzu Kaprol ¨ 7900

88

elele OCAK 2013

Elbise: Shebo Chic ¨ 1650 Ayakkabı: Christian Louboutin ¨ 1125 Çanta: Gucci ¨ 3578 Küpe: Shebo Chic ¨ 55 Bilezikler: Topshop ¨ 59.90

OCAK 2013 elele

89

MODA Etek: Arzu Kaprol ¨ 1650 Kolye: PP From Longwy (L’Appart) € 670 İkili yüzük: Zeckie ¨ 85 Desenli yüzükler: Shebo Chic ¨ 75 Kare yüzük: Zeckie ¨ 85

90

elele OCAK 2013

OCAK 2013 elele

91

MODA

Elbise: Ralph Lauren (Brandroom) ¨ 1995 Kolye: Topshop ¨ 49.90 Kemer: Mango ¨ 49.99

92

elele OCAK 2013

Elbise: Tuvanam (Fiyat sipariş üzerine belirleniyor.) Kolye: Topshop ¨ 59.90 Bilezik: Cem Evirgen ¨ 70

OCAK 2013 elele

93

MODA

Büstiyer: Dilek Hanif ¨ 2750 Tayt: Shebo Chic ¨ 320 Yağmurluk: Terra New York (www.shopigo.com) ¨ 2750 Çanta: Fleet Ilya (www.shopigo.com) ¨ 2095 Gümüş yüzük: Mango ¨ 26.99 Dallı yüzük: Zeckie ¨ 75 Kolye: Zeckie ¨ 130

94

elele OCAK 2013

Etek: Elif Cığızoğlu (Fiyat sipariş üzerine belirleniyor.) Aksesuar: Elif Domaniç (Building) ¨ 250 Küpe: Zeckie ¨ 90

OCAK 2013 elele

95

RÖPORTAJ

Orhan Gencebay, 2012’ye adını altın

İşte yine karşımda… 10 yıl önce de röportaj yapmıştım, şu anda karşımda duran adamın aynısıydı! O hiç değişmiyor, nasıl oluyor bilmiyorum ama oluyor, yaş almıyor, yaşlanmıyor, gözlerinin içi hep gülüyor. Ve mis gibi kokuyor. Bebek pudrası gibi. Bir ara kulağına eğilip sordum, “Jean Paul Gaultier” dedi. Bu son albüm 2012’yi ‘Orhan Baba Yılı’ yaptı. 32 sanatçının yaptığı tribute albüm 800 bini geçti, bir milyona yürüyor. 32 ünlü sanatçı, 32 Orhan Gencebay şarkısını yorumladı. Evet anladınız siz beni, herkes onu seviyor. Ben de… 2013’e damgasını vuracak yaz konserlerini kulisten izleyecek gazeteci ben olacağım, heyecanla bekliyorum. İyi yıllar dilerim.

96

elele OCAK 2013

dını altın harflerle yazdırdı

Fotoğraf: Cem Talu Prodüksiyon: Eda Şentürk-Cristina Cosentino Makyaj: Ebru Korkmaz (K.U.M Agency)

OCAK 2013 elele

97

Fotoğraf: Tayfun Çetinkaya

RÖPORTAJ

T

arih merakınız nereden geliyor? Sadece tarihe değil, astrofiziğe, arkeolojiye de meraklıyım. Arkeoloji bölümü hocaları kazıda ilginç bir şey bulduklarında, sağ olsunlar, “Baba, burada şu var, gel” diyorlar. Atlayıp gidiyorum. (Cep telefonundan bir fotoğraf gösteriyor…) Nedir bu? 8500 yaşında bir kadının iskeleti. Ne kadar heyecan verici değil mi? Marmaray kazılarında tesadüfen rastlıyorlar. Başka etkilendiğiniz bilim… Deprem bilimi. Deprem korkusundan mı? Yok, o da meraktan. Bir de Türk müziği nerelerden etkilendi, nereleri etkiledi… Bu konu da bana çok heyecan veriyor. Orta Asya’daki Türk kültürü Avrupa’daki kültürün temelini oluşturuyor. Elimde değil, müzeler, arkeolojik kazılar müthiş bir coşku veriyor bana, kendimi kaybediyorum. Sevim Hanım ne yapıyor? Deliriyor. Efes’te mesela… Siz tabii taşlara bakmaktan kendinizi alamadınız… Alamadım. Sevim Hanım sonunda

“Ne var bu taşlarda? Taş işte Orhan, nesine bakıyorsun, hava güzel, gel, deniz kenarına gidelim” dedi. Çok zayıflamış Sevim Emre… Çoook. Geçmişte, teşvik için “Zayıfla sana 20 bin dolar vereceğim” demiştim. O zaman başaramadı ama ben yine de ona cip aldım. Şimdi, herhangi bir ödül vadetmeden, kendi zayıfladı. Ne güzel! Ama emin olun, alacaktır o ödülü. (Gülüyor) Alacaktır tabii! Ama aldığım hediyeleri de kullanmıyor ki, satıyor. Hayatınızdan memnun musunuz? Çoook. Şükürler olsun. Nasıl oluyor da yıllar geçiyor siz hep aynı kalıyorsunuz? Öyle mi görünüyorum? Evet… Teşekkür ediyorum. Özel bir şey yapmıyorum, sağlıklı besleniyorum. Eskisi kadar ağır spor yapmadığım halde hala geçmişin mirasını yiyorum. Body çalıştık, bak kollarıma, yarısı burada, yarısı evde! Atletizm, atıcılık, jimnastik… 62 yıldır bu meslektesiniz, sıkılmaz mı insan? Sıkılmak ne kelime. Eğer insan araştırmayı seviyorsa, becerebilecek yeteneği, isteği ve azmi de varsa… Bir

mesleğe bir ömür bile az gelebilir. Yeni parçalar yapıyor musunuz? Tabii… Sürekli. İlham en çok nerede geliyor? Her yerde. Yürüyüşte, rüyamda, sabah 6.30’da uyandığımda, cebime kaydediyorum. 62’nci sanat yılı için yaptığınız tribute albümü 800 bin sattı değil mi? Milyonu geçecek! Ama biz 50 bin bile satmaz diye düşünüyorduk. Şaşırdık. Tabii çok hoşumuza gitti. Bu albümden kaç para kazanılıyor ve o para kime gidiyor? Para kazanmak için değil, manevi haz için yaptık biz bu albümü. O paraya ihtiyacımız yoktu. Camia zor durumda ya… Ama dünya da değişiyor… İnternete karşı değilim ama internette telif haklarının çiğnenmesi korkunç seviyede. Dünyada resmi olarak kayıp rakam 850 milyar dolar. Böyle giderse 2015 yılında 1 trilyon 650 milyar dolara ulaşacak. 180 ülkeyle irtibat halindeyim, ondan biliyorum. İnsan bu kadar başarılı olup nasıl bu kadar ağırbaşlı, alçak gönüllü olabiliyor? Estağfurullah! Tabii ağırbaşlı olacağım, bize yakışan odur. Aslında ben

“SEVIM HANIM BANA ‘BU DAIRENIN IÇINDE OTUR’ DEDI, SINIRLARIMI BELIRLEDI, BAKTIK KI MUTSUZ DEĞILIM, ‘TAMAM’ DEDIM, 38 SENEDIR ONUN BANA ÇIZDIĞI SINIRLARDA YAŞIYORUM. AMA HALIMDEN MEMNUNUM.” 98

elele OCAK 2013

utangacım. Çocukluğumdan beri. İlkokulda beşinci sınıfta müsamere vardı. Zeybek oyun havası çalacağım sazla. “Söyle” dediler, “Çalarım ama söylemem” dedim. “Niye?” dediler, “Utanırım” dedim. “Zayıf veririm” dedi öğretmen, “Siz bilirsiniz!” dedim. Utanırdım, hayatta türkü söyleyemezdim. Canlı konser vermemenizin sebebi de bu mu? Bu da sebeplerden biri. Ama tek nedeni bu değil. Ben üretmeyi daha çok seviyorum. Sahneye çıkmak üretimime zarar verir gibi düşündüm hep. Yıllarca da bu yüzden sahneye çıkmadım. Çünkü günde 10-15 saat müzik çalışıyorum, bu besteleri öyle yaptım. Albümdeki 33 beste, yüzlerce bestenin sadece bir kısmı. Ama bu sene Polat bana yapmadığım bir şeyi daha yaptırmak istiyor, beni sahneye çıkarmaya çalışıyor. Ben de “Peki” dedim. 2013’ün yaz aylarında konserler vereceğim. Vayyyy süpermiş! Turne gibi mi düşünüyorsunuz? En az 10-15 yere gitmek lazım. Gönül dostlarıyla buluşmamız lazım. Sonra yurt dışında da konserler olabilir. Büyük istek var. Sevim Hanım ne diyor bunlara? Teşvik ediyor. Hazırlıklar başladı bile. Şovuyla, mekanlarıyla büyük olacak. Bazı yerlerde, stadyumda planlanıyor. Danslar, şovlar falan da olacak yani... Şüphesiz! Sahnede 80-100 kişi olacak.

Her defasında müziğinize arabesk diyorlar, siz de “Hayır efendim, arabesk değil” diyorsunuz… Yine söyleyeyim o zaman, ‘arabesk’ çok değerli bir kavram. Ama benim yaptığım çalışmanın adı arabesk değil. Arabesk, eski Mısır’da bir mimari tarzı. Klasik balede, iki figürün adı.13’üncü yüzyılda İtalyanlar Akdeniz’e ‘Arabesko’ demiş. Arabesk, ‘Arap etkinliği’ demek. Oysa benim yaptığım çalışma, halk müziğinden sanat müziğine uzanır, Adriyatik’ten Çin’e kadar olan geniş bir alandaki özleri anlatır. Teknik olarak da tüm teknikleri kullanırım. Klasik batı, rock, caz… Özgürüm. Ama ruh, öz bizimdir. Daha da bitmedi, yapacağımız başka çalışmalar var. Armonik olarak, ritim olarak çok farklı formlar var sırada. Yapacağız inşallah. Sevim Hanım sizin için ne ifade ediyor? (Gülüyor) O benim yoldaşım. Patırtımız gürültümüz olmaz, fikirlerimiz bazen ayrılıyor olsa da, yıllardır sevgiyle aynı çatı altındayız. Biz aynı yöne doğru yan yana ilerliyoruz. 38 senedir birlikteyiz. Ne güzel! Artık böyle beraberlikler tarihe karışıyor. 38 sene kendisini bir tarafa koyup, sizin için mi yaşadı? Öyle de denilebilir. O da sanatçıydı, Türk sanat müziği assolistliği yaptı. Çok eski tanışıklığımız. Bana da gerçekten her konuda destek oldu, hala da olur. Lafını da dinlerim, ona saygı duyarım, anarşisttir biraz, kolay kolay her şeyi beğenmez. Üst düzey bir beğenisi vardır. Her şeyinizle ilgileniyor… Tabii ki ama besteleri ben yapıyorum!

İlham vermiştir, o ayrı! “Bunu böyle yapma”, “Şunu şöyle yapma” der mi? Farkında olmadan yapıyor galiba… Kıskanç mı peki? Basit kıskançlıkları çoktan aştık biz. Genelde uyumluyuz. Bana “Bu dairenin içinde otur” dedi, sınırlarımı belirledi, baktık ki mutsuz değilim, “Tamam” dedim, 38 senedir onun bana çizdiği sınırlarda yaşıyorum. Ama halimden memnunum. Her şeyi birlikte mi yaparsınız? Sabahları yürüyüşe birlikte gider misiniz mesela? Hayır, Sevim üşeniyor. Sabahları kalkamıyor. Ama kahvaltılarımızı, akşam yemeklerini mutlaka birlikte yeriz. Torun ne sıklıkta geliyor; o zaman nasıl bir cümbüş oluyor? Oooooo torun deyince, akan sular duruyor! O harika bir şey! “Beni daha çok sevsin” diye küçük rüşvetler veriyor musunuz? Farkında olmadan yapıyor olabiliriz! Ama nasıl yapmazsın, iki dedeye bir torun var. Ve o torun hepimizin ilgi odağı, adeta yaşama gücü… İki çocuğunuz var. Biriyle daha mı az görüşüyorsunuz? Doğru değil. Çok üstüne düşmüyoruz, konu etmenin de gereğini duymuyoruz. Herkes kendi doğrultusunda kendi özelini yaşayarak hayatına devam ediyor. Kaç yaşındalar? Biri 42, diğeri 30 yaşında. Biri Konservatuar, öbürü de Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim ve Tasarım mezunu. OCAK 2013 elele

99

RÖPORTAJ Daha az görüştüğünüz hangisi? Az görüştüğüm falan yok! Çocuklarım için canım feda. Siz nasıl bir çocukluk hatırlıyorsunuz? Dört kardeştik. Kolay kolay herkesin yakalayamayacağı kadar mutlu bir ailede büyüdük biz. İlginçtir, en küçük kardeşim hariç diğer kardeşlerim sarışın, yeşil gözlüdür. Kaç kuşak yetişti sizinle? Dördüncü kuşaktayız şu anda. Müthiş bir şey bu! Siz aynı zamanda şair misiniz? Yani, edebiyatçıyız. Şairliğimiz daha ağırlıklı. Söz yazıyoruz ama şairiz de. En beğendiğiniz şairler kimler? Beğendiğim, yararlandığım bir sürü şair, düşünür var. Nasıl sayayım ki, Mevlana’mızdan Yunus’umuza, Nazım Baba’mızdan, İkbal’den Nietzsche’ye… Aklınıza kim geliyorsa… Soyadınız Kencebay’mış, neden Gencebay’a çevirdiniz? ‘G’ daha kolay söylenebiliyor diye. Kencebay, Öztürkçe’de Küçükbey anlamına geliyor. Asıl soyadımız, baba tarafından Kencebayoğulları’ymış. Selçuklular’daki beylikler gibi… Evet, anne tarafı da Albatlar olarak geçiyor. Demek ki, yüzlerce yıllık geçmişi var ailenin. Varlıklı bir aile mi? Yok değil, babam sıfırdan bir hayat kurmuş. İkisi de gariban. Babam paltosunu satmış da, evlenmişler. Ama o zamanlar bütün Türkiye öyleymiş. O kadar sakin bir yapınız var ki, siz hiç delirmez misiniz? Duşun camına yumruk atmak istediğiniz zamanlar olmaz mı mesela… Ömrüm boyunca sadece 1-2 defa oldu. Genelde gerçekten sakinim. Benim annem, babam da sakindi. Çok kötü şeyler yapabilirdim ama yapmadım, hep durdum. O zaman sinirlendiğiniz zaman gerçekten yandık, öyle mi yani? Arkadaşlarım, bir şeye kızdığıma tanık olduklarında, olayın ne olduğunu bilmeden, “Orhan kesinlikle haklıdır!” derler. Çünkü yapı olarak, son raddeye kadar bir şey demem, sakinimdir. Ama sinirlenmişsem, mutlaka karşımdakiyle ilgili normal olmayan bir durum vardır. Ya gereğinden fazla üstüme gelmiştir, ya hak etmediğim bir şey yapmıştır ve sonunda beni çileden çıkartmıştır. Hiç Sevim Hanım delirtti mi sizi öyle? Hayır. Onunla mizaçlarımız tamamen farklı. O benim gibi sabırlı değil, volkan gibi patlar ama hemen geçer. 10 dakika sonra sanki öyle bir şey hiç olmamış zannedersin. Güzel bir özellik. Kont Orhan, Koca Yürek Orhan, Orhan Baba, Orhan Dede… Bütün bunlar

100

elele OCAK 2013

çok ‘büyük’ isimler. Nasıl bir his bu? Sorumluluk yüklemiyor mu insana? Hep koruyucu, kollayıcı, anlayışlı, sakin, dünyayı omuzlarında taşıyan adam… (Gülüyor) N’aparsın bu isimleri layık bulmuşlar. Yaşamda her şey var. Ben de yaşamın bir parçasıyım. Neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorum. Anladıkça da, daha sakin biri oluyorum. Var olan bir şeye öfkelenemem. Benim kızacağım şeyler yalandır, güvenilmezliktir, anlaşılmazlıktır. Yaratılmış bir şey varsa, o gerçektir. Bir şey varsa vardır, yoksa yoktur. Varsa onu anla ve kabullen… Bir sürü filmde de yer aldınız. Dizilerden teklif gelse kabul eder misiniz?

Yok, dizi bu saatten sonra yorabilir. İki saat, iki buçuk saatlik dizi mi olur beş günde Allah aşkına! Ama uzun metraj neden olmasın? Yaptığım müziği engellemediği takdirde… Türkiye’nin siyasi durumu sizi endişelendiriyor mu? Hayır, hiç. Tarih boyu bakıldığında o kadar rejim değişikliği olmuş ki. Ama Anadolu insanı hep aynı insan. Kesinlikle sağduyu galip çıkıyor. Yanlış bir şey varsa da, Türk halkı kendi içinde eritir onu, hayat devam ediyor, hep edecek. Siz aynı zamanda filozofsunuz değil mi? Öyle diyorlar, takdiri dinleyicilerime bırakıyorum. Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Berhudar olun!

“SAHNEYE ÇIKMAK ÜRETIMIME ZARAR VERIR GIBI DÜŞÜNDÜM HEP. YILLARCA DA BU YÜZDEN SAHNEYE ÇIKMADIM. ÇÜNKÜ GÜNDE 10-15 SAAT MÜZIK ÇALIŞIYORUM, BU BESTELERI ÖYLE YAPTIM.”

ELLE_ilan164(elele):Layout 1

12/22/12

9:27 PM

Page 1

EL LE DÜNYANIN 1 NUMARALI MODA DERGİSİ * Lagardere Active ve TNS Secodip Magtrack’in dünya genelindeki son verilerine göre

+

2 DERGİ

BİR ARADA

9TL!

*

İLİŞKİ MERVE KIRALİ

Futbol mu hoşlandığın kız mı? E

R E L K E ERK UK! SORD

Erkekler futbol meraklısı olabilir. Ama kadınları sevdikleri de bir gerçek. Peki, uzun zamandır peşinden koştukları, birlikte olmak istedikleri kadınla buluşmaları bir derbi gecesine denk gelse acaba ne yaparlar? Merak ettik, sorduk! Futbol izlemekten pek keyif almıyorum. Benim için çok sorun olmaz. Gayet rahat bir şekilde buluşmaya gidebilirdim. Bir kadını derbiye değişebilecek erkeklerden değilim. Göksel, 25 yaşında / İşletmeci

Madem çok hoşlandığım biri, o zaman maça gitmezdim. Deli miyim, maçı tercih edeceğim! Tabii ki bu fırsatı asla kaçırmazdım. Efkan, 26 yaşında / İnşaat Mühendisi

Eğer kabul ederse ona beraber gitmeyi teklif ederim; istemezse de maçı televizyondan kaydeder sonra izlerim. İlk izlenim önemli. Mahir, 28 yaşında / Grafik Tasarımcı

Tabii ki de onu alır maça götürürüm. Hem biraz değişiklik olur hem de biraz eğleniriz. Yani umarım eğlenir... Ataberk, 25 yaşında / Yüzücü

102

elele OCAK 2013

Maçı izleyebileceğim bir mekan seçerim ve hoşlandığım kızla orada buluşurum. Böylece iki işi de halletmiş olurum. Gerçi böyle bir durumda ertesi gün benimle tekrar buluşmak ister mi, bilemiyorum tabii... Atacan, 22 yaşında / Çağrı Merkezi Çalışanı

Ne yardan ne futboldan… Bu mühim sorumuzu çevremizdeki 100 erkeğe yönelttik. Sonuç, beklediğimizden çok da farklı değil. Şıklarımız şu şekildeydi…

a. Maçtan sonra buluşurum b. Beraber maç izlemeyi teklif ederim c. Maç umurumda olmaz Erkeklerin yüzde 51’i beraber maç izlemeyi teklif ederim diyor. Yüzde 33’ü maç umrumda olmaz derken, yüzde 16’sı maçtan sonra buluşmaktan yana. Anlaşılan o ki, birçoğu ne yardan vazgeçebiliyor ne de futboldan…

Hoşlandığım kişiyle birlikte geçireceğim ilk gece elbette çok önemli ancak tuttuğum takımın derbisi ile çakışıyorsa tabii ki derbiye gitmeyi tercih ederim. Ona da beraber gitmek istediğimi söylerim. Burak, 22 yaşında / Öğrenci

Tabii ki derbiyi aklımdan çıkarırım ve o kişiyle görüşürüm. Maçın tekrarını izlemek mümkün ama onunla randevu ayarlamak oldukça zor. Tuğberk, 24 yaşında / Mimar Uzun zamandır aklımda olan kızla buluşmak varken kim takar futbolu. Onunla beraberken her şeyi unuturum. Ömer, 30 yaşında / Müzisyen

Randevuyu anında ertelerdim. Başka gün mü yok derbi günü buluşacağım! Mert, 34 yaşında / Gazeteci

Önce maça giderim daha sonra hoşlandığım kızla çok romantik bir buluşma ayarlarım. Yaptığım şeyin olumsuz olduğunu bildiğim için de, romantik ve düşünceli olduğumu göstermek için ekstra çabalarım. Atınç, 28 yaşında / Gazeteci

Umarım aynı takımlıyızdır ve futbola benim kadar düşkündür. Çünkü takımımın maçlarını asla kaçırmam. Böylece derbiyi birlikte izleriz. Mekan düşünme derdinden de kurtulurum. Mete, 32 yaşında / Öğretmen

Tabii ki hoşlandığım kızı seçerdim. Sürekli spor yaptığım için spor izlemek her zaman keyif vermiyor. Ne olursa olsun onunla buluşmak isterdim. Aykut, Milli Sporcu / 20 yaşında

OCAK 2013 elele

103

Seks

SORU&CEVAP

Seks hayatınız nasıl gidiyor? Kafanızdaki sorulara cevap arıyor ama kimseyle sorunlarınızı paylaşamıyorsanız bize yazın, yanıtlayalım… [email protected]

S

RÜYAMDA BIR KADINLA CINSEL ANLAMDA YAKINLAŞTIĞIMI GÖRDÜM. UYANDIĞIMDA RÜYADAN EPEY ETKILENDIĞIMI FARK ETTIM. ACABA GAY YA DA BISEKSÜEL EĞILIMLERIM VAR DA BEN MI FARKINDA DEĞILIM? Çok sık olmamak kaydıyla kadınların kadınlarla ilgili bu tip rüyalar görmesi normal sayılıyor. Eğer bir erkek arkadaşınız varsa zaten kendinizden şüpheye düşmenize hiç gerek yok. Üzerinde çok fazla düşünmeyin bile. Bu tip rüyalar, sizin cinsel kimliğinizi belirleyecek bir kıstas değil. SEKS KONUSUNDA BIRAZ TEMBELIM. YATAKTA HIÇBIR HAREKET YAPMAYIP ÖYLECE DURMAYI TERCIH EDIYORUM. ANCAK YA ERKEK ARKADAŞIM BU DURUMDAN SIKILIRSA DIYE DE DÜŞÜNMEDEN EDEMIYORUM. BAZI EGZERSIZLERIN, DAHA IYI SEKS IÇIN YÖNLENDIRICI OLABILDIĞINI OKUDUM. ACABA BU KONUDA NE YAPABILIRIM? Evet, spor yapmak sadece sağlıklı bir yaşam için değil, sağlıklı bir seks hayatı için de oldukça faydalı. Özellikle cinsel hayata yeni adım atanlar için kardiyovasküler egzersizlerin enerjiyi arttırdığı söyleniyor. Esneme (stretching) hareketleri ise kasları güçlendiriyor ve elastikiyeti arttırıyor. Seks hayatını canlandırmak için önerilen en iyi egzersiz ise Kegel egzersizleri. Kegel egzersizlerini şu şekilde yapabilirsiniz: Pelvik kaslarınızı kasın ve beş saniye bu şekilde durun (sanki tuvaletinizi tutuyormuş gibi) ve bırakın. Günde beş kere 10’ar kez tekrarlayın. ‘G NOKTASI’ NEREDE ÇOK MERAK EDIYORUM. ORGAZM OLMA KONUSUNDA ÇOK CIDDI SORUNLAR YAŞIYORUM. BELKI BU NOKTAYI UYARARAK DURUMU ÇÖZEBILIRIZ. YARDIMCI OLABILIR MISINIZ? İşte milyon dolarlık seks sorusu. Bazı uzmanlar G noktasına inanmıyor, bir kısmı ise varlığına inanmakla birlikte yeri konusunda çelişkiye düşüyor. Ama genel görüş şu yönde; G noktası vajinanın içinden saat 12 yönünde, 3-4 cm. içeride, süngersi bir his veren 2-3 cm. boyutlarında bir alan. Ancak yerini bulmak yetmiyor. Bu noktanın uyarılması için, sizin kafanızı orgazma hazırlamanız, gerçekten istekli ve buna hazır olmanız gerekiyor. ‘GRININ ELLI TONU’ KITABINI OKUDUM VE SEKS HAYATIMIN NE KADAR MONOTON OLDUĞUNU FARK ETTIM.

C S

C

SPOR YAPMAK SADECE SAĞLIKLI BIR YAŞAM IÇIN DEĞIL, SAĞLIKLI BIR SEKS HAYATI IÇIN DE OLDUKÇA FAYDALI. SEKS HAYATINI CANLANDIRMAK IÇIN ÖNERILEN EN IYI EGZERSIZ ISE KEGEL EGZERSIZLERI.

S

C S

104

elele OCAK 2013

ACABA SEKS OYUNCAKLARI ILE CINSEL HAYATIMIZA BIRAZ RENK KATSAM NASIL OLUR? AMA BIR YANDAN DA BU TIP ŞEYLERI SAĞLIKLI BULMUYORUM. KAFAMDA TABULAR VAR. ÇOK NORMAL BIR ŞEYMIŞ GIBI GELMIYOR BANA… NORMAL MI? Evet, tek başınıza ya da erkek arkadaşınızla birlikte kullanabileceğiniz bu oyuncaklarla, farklı zevkler yaşamanız elbette mümkün. Dikkat etmeniz gereken hususlar, hijyenik olmak ve oyuncaklarla oynamaya kendinizi

C

fazla kaptırmamak. Örneğin, eğer vibratör kullanacaksanız, bakterilerin bulaşmaması için üzerine prezarvatif geçirmeli, kullandıktan sonra ılık sabunlu suyla yıkayarak temizlemelisiniz. Uzmanlar, çok abartmadığınız, onlara bağlanıp kalmadığınız ve her ilişkinizde denemediğiniz takdirde bu oyuncakların masum olduğu görüşünde. Eğer bir seks shop’tan alışveriş yapmaya çekiniyorsanız ya da konuyla ilgili ufkunuzu genişletmek istiyorsanız www.pembebulutlar.com ve www.sihirlidokunuslar.com.tr sitelerine göz atabilirsiniz.

NOSTALJİ VE MODERNİ BULUŞTURAN 10 EV BAKIR, BRONZ VE ALTIN RENKLERİYLE İHTİŞAMLI SOFRALAR EN GÜNCEL TASARIMLARLA SALON MOBİLYALARI

2013 KIŞ SEZONU İÇİN SICACIK DEKO-FİKİRLER 290 SAYFA

İSİ

ALIŞVERİŞ ÖNER VE İLHAM

D Ü N Y A N I N D E K O R A S Y O N

B İ R N U M A R A L I V E S T İ L D E R G İ S İ

YAZAR PUCCA

PSIKOPAT KIZIN EL KİTABI

Evini kurcalama

Benim her zaman yaptığım bir olay vardır, sevgilinin evine adım attığım ilk günden itibaren çaktırmadan eşyaları yerleştirme. Özellikle siyah tel tokalar; bir avuç tel tokayı evin öyle yerlerine koyuyorum ki benden sonra gelen kadın o evde birinin varlığından haberdar olmalı. O sebeple adamın evini ıncık cıncık arayabiliriz. Arkeolog titizliğiyle yapılan aramalarda bulunan kalıntıları birleştirip, bir önceki ilişkisi hakkında bilgi sahibi olabiliriz. Mesela iç çamaşırı çekmecesinde külot bulmuşsak, kız çok uzaklarda değil, yeniden birlikte olmaları muhtemel ve birbirlerine çok alışmışlar demek. Yatağın kenarındaki komodinin içinde ıvır zıvır takılar bulmuş olabilirsin, bundan korkmana gerek yok ama eğer oje bulduysan korkabilirsin. Bir de mutlaka ama mutlaka sevgilinin duşunun içine ‘mantar şampuanı’ koy, adam bunu büyük ihtimalle fark etmeyecektir ama senden sonra gelen kadın onu şak diye bulacaktır, sonra gelsin tedirginlik...

106

elele OCAK 2013

Bir erkeğin kartviziti geçmişteki ilişkileri derler, ne kadar doğru bilinmez ama ne olursa olsun hayatının bir bölümünü geçirdiği kız arkadaşı benim için rakiptir. Kafamda deli sorularla o ilişkinin içine her seferinde limon sıkıyorum. Önce kendi kendime sorular soruyorum: ‘Hala aklının içinde yer alıyor mu? Acaba onunla da buraya gelir miydi? Telefonuyla çok ilgileniyor, hala mesajlaşıyor olabilirler mi? Bu şarkı onların şarkısı mıydı? Neden durup dururken yüzü asıldı şimdi?’ Sonra bu soruların cevaplarını didiklemeye çalışıyorum, ardından da kendimi üç kişilik saçma bir aşkın ortasında buluyorum. Bu aşktan bazen üçüncü kişinin haberi olmuyor, bazen adamın bile haberi olmuyor... Ben gizli gizli telefon kurcalarken kafamda onları pozisyondan pozisyona sokuyorum, ardından da ‘Aaaa canım nereye ya? İyiydik böyle’ diye adamın arkasından el sallıyorum. O yüzden keşke gökten zembille daha önce sevgilisi olmamış ama manita işlerinde özel Allah vergisi yeteneği olan, yakışıklı, komik bir adam türü ortaya çıksa da psikopat kızlar olarak hepimiz rahatlasak.

Arkadaş sohbetleri

İşte en nefret ettiğim kısım, ilişkiniz yeniyse bu adamın arkadaşları size zerre kadar değer vermez, yanınızda dambır dumbur konuşmaya hakları olduğunu düşünürler. Bir defasında tam iki saat boyunca sevgilim ve eski karısının balayı hikayelerini arkadaşlarından dinlemiştim. Acı üzerine acı çekiyordum, kahrolmaktan artık devrelerim yanmıştı, ben ne günah işledim de bana yaşarken cehennemi gösteriyorsun Allah’ım diye dualar ettim. Yine de yılmadılar, anlattılar da anlattılar sonra şükrettim iyi ki yatak odalarına girmemişler, şu an halvet pozisyonlarını dinliyor olurdum diye. O sebeple, midem bunu kaldırır, sinirlerim sağlamdır yeter ki kızla ilgili bir şeyler öğreneyim diyorsan işe arkadaşlarından nefret ederek, bunu da onlara göstere göstere yaparak başlayabilirsin. Emin ol, bir şey kaybetmeyeceksin, evrenin sırlarını çözen bir bilim adamı bile olsa sevgilinin arkadaşı, sevgilinin arkadaşıdır yani, hayatın boyunca hiç işine yaramayacak, sadece senin sinirlerini bozacak biri. Baştan sınırlarını koymakta belki faydası bile olur.

Telefon

Telefonlara şifre koyma özelliğini kim bulduysa benden o kadar büyük bir beddua alıyor ki anlatmamın imkanı yok! Tuttuğu takımın kuruluş yılından başlıyorum annesinin doğum gününe kadar telefonu kitleyene kadar uğraştığım günleri biliyorum. Evet, dünyanın en ayıp şeyi başkasının telefonunu kurcalamak, ahlak kuralları arasında üçüncü sıraya oturabilecek pozisyonda bir durum bu ama ne yapabilirim, dünyanın en eğlenceli şeyleri ya ayıp ya günah ya da yasak zaten. Bir arkadaşım, adamın eski sevgilisinin numarasını kardeşinin telefon numarasıyla değiştirmişti. Nasılsa birini ararken oturup bütün telefon numarasına bakmıyor, şak diye arıyor diye düşünmüş. İyi de etmiş, yaptığının ertesi günü eski sevgilisini arıyor diye, kızın kardeşini aramıştı. Bu sayede hala görüştükleri ortaya çıkmıştı ama bizim kız için ayrılırken ‘o hatun manyağın teki, aman uzak durun’ gibi laflar söylüyordu, bunu da ekleyeyim de sonra karışıklık olmasın. Bir de bir şeyi daha söylemem gerek, sevgilisinin telefonunu karıştırıp mutlu olan bir kişi bile görmedim.

Sosyal medya hesapları

En kötüsü bu sanırım, adam bir okyanusun içerisinde yüzüyor ve onu bulman o kadar zor ki. Twitter, Facebook gibi yerler emin olun en az korkacağınız hesaplar. Sizin araştırmanıza bile gerek yok o hesapları, zaten biriyle fingirdeşiyorsa oradan, kadın mutlaka belli eder. Fotoğrafların altına yapmacık şirinlik ve komikliklerle bir şeyler yazma çabasında olan tipleri hemen görürsün zaten. Asıl korkulması gereken internette öyle siteler var ki küçük butik siteler, sadece referansla alınan siteler, üye sayısı 100 kişinin üstüne çıkmaması gereken yerler, neler neler dönüyor, o yüzden internet geçmişini iyice kurcalamak gerekli. Eğer internet geçmişini sürekli silen bir adamla karşı karşıyaysan kesin ama kesin bir nane yiyor demektir.

NOT: Pucca Günlük serisinin üçüncü kitabı olan ‘Allah Beni Böyle Yaratmış’ bütün kitapçılarda. Ben yazarken çok ağladım ama büyük ihtimalle siz güleceksiniz, ne yapalım alıştık. Üstelik bu kez hikayenin sonunda adam ölüyor, gebersin pislik! OCAK 2013 elele 107

YAZAR

Vajinal gerçekler

YONCA TOKBAŞ

4

nca

Yapraklı Yo

Şimdi bi kere önce kendimize dürüst olalım şekerim. Aslında bütün kadınların bildiği; ama kendinden bile sakladığı bazı gerçekler var. Ha diyeceksin ki, ‘ayol gerçekleri bilince ne değişecek?’ İşte göğe ereceğiz filan herhalde. Ay bi şey değişmeyecek tabii! İlla bi şey olması için değil, yazmış olmak için yazıyorum hani. Zaten bu yazı da bitince kendi kendini imha edecek.

Etsin e mi... Bu dergi Elele, biz kadın dergisiyiz değil mi? E kendi aramızda dökülüp saçılıyoruz yani. Okuyun gülün geçin. Çok düşünmeyin sakın. Baksanıza ayol 2013 geldi! Zaman hızlı geçiyor, vakit kaybetmeye değmez bu hayat. Ciddi.

Y on ca “dök e saça”

Sorun 1: Güzellik

Biz niye sürekli güzel olmaya çalışıyoruz ki? Kime beğendirmek için? Erkeğimize! Varsa olana, yoksa olası olana. E tamam anladım yavrucuğum da, erkek dediğin hep senden daha güzelini bulma kabiliyetine sahip bi yaratık. Pardooon, bulduğunun illa senden güzel olması da gerekmiyor. Çirkin de olabiliyor ‘öteki’. Ama tabii bize göre çirkin o. Çünkü aranan güzellik, zeka filan değil. Ama biz öyle olduğunu düşünmek istiyoruz. Hani o daha doğru ya! Hayır işte doğru değil. O öğretilmiş olan suni gerçek. İşin özü farklı tabii. Alooo uyan şekerim uyan! Harbi harbi sarışının aptalı makbul. E niye olmasın ki! Daha açık söyleyeyim, beynin olmasa da olur ama gencecik bi vajinan varsa, bak o ömre bedel! Bilesin yani.

Sorun 2: Z eka

Vır vır vır zeka kusan bi kadın her erkeğe bela. Valla öyle. Ben anlıyorum erkekleri aslında. Bi kere zeki kadın başarılı oluyor; kariyerçocuk-güzellik bermuda üçgeninin en mükemmelini yaptıkça yapıyor, adamcağızlar da ezikleşiyor. (-cağız eki acındırmak için kullanılmıştır, vah vah!)

108

elele OCAK 2013

108_109_ELE_01_yonca.indd 108

12/22/12 3:47 AM

ik

Sorun 3: Çıtırlık

Ennnn sana destek, sana aşık, sana ölen biten adamın bile -yaşı kaç olursa olsun- taze kan görünce totosu başı oynuyor. Doğal bi durum bu. Muş yani. Baksanıza herrrkes bunu söylüyor. E tamam yani doğal olunca kabul etmek zorundayız öyle mi? Edemiyorum n’olcak şimdi? Yaradılış ve biyoloji diye bi şey var kesin. Bak bunu da anladık. Anasını satayım anlamaktan bittik gari! Ama kadın dediğin hayal dünyasında yaşamayı seviyor. N’apcaz şimdi?

Sorun 4: Hayal dünyası Ben masallar ve hayaller dünyasında yaşayan bi tipim. Benim için hayat; romantik komedi! Hatta Külkedisi benim de siz bilmiyorsunuz, o denli. O prens beni seçti ve pek tabii sonsuza kadar mutlu mesut yaşayacağım. Ben öyle inanıyorum. Nokta. İnandığım zaman olur di mi? Babam bana bıkmadan usanmadan: “Kızım sen hayatı Amerikan filmleri gibi sanıyorsun, ama hayat film değil!” derdi sinir olurdum! Ama işte senden büyük ve yaşamış tecrübeli birilerinin bi bildikleri var da söylüyorlar bunları. İyi de sen de çocuksun o saatte, gerçeklere inanasın gelmiyor ki! Hem ben hep iyi şeylere inanan bi insan olmayı seviyorum, sevdiğim için de iyi şeyler oluyor. Ellemeyin beni!

Sorun 5: Annelik

Bak bak bak, erkek anası olarak yazıyorum bunları, sen erkek evladını ne kadar iyi eğittiğini ve bir kadına gül gibi koca yarattığını düşünürsen düşün, bi öz var ki erkek çocukta, o öze ne yapsan yap boş! (Allah’ım beni affet bu gerçekleri yazdığım için. Amin.) Hani özünde her erkek odun diyeceğim ama, demeyeyim diyorum, oduna ayıp neticede. Anneyim utanmadan bir de! Sen onu hayallerinin adamı olarak yetiştirmek için yırtın, ama o gitsin iki dişiyi bi yerde görünce sapıtsın! Ay gel delirme! “Oğlum ben sana sadık olacaksın demedim mi!” desen de, nafile.

Sorun 6: Kocalık Sorun 9: Rekabet Anneleri çok uğraşıp emek verdiği ve mürüvvetini görüp torun istediği için, erkekler de dengesizleşip ister istemez iyi koca ve aile babası filan olmak istiyorlar bi dönem tabii. Ya da zaten erkeğe körkütük aşık olan kadın, onu o noktaya getiriyor. Ama işte alışmadık totoda don durmuyor şekerim. Adam bir süre sonra boğuluyor. Adam ol, boğulma abi!

Sorun 7: Karılık

İyi ‘karı’ kabus gibi çöküyor adamın ruhuna. Neden mi? E abicim kadın anne oluyor, kiloyu da veriyor, veremese de uğraşıyor, bakımlı, hala güzel, hala çalışkan, işi de var, para kazanıyor, ikinciyi de yapıyor, gittikçe güçleniyor, pes etmiyor! Kabus olmasın da ne olsun! Dayanıyor yani kadın her zorluğa... E başlıyor adam şişmeye. Kendini kadından daha güçlü hissetmesi lazım oysa, ki doğası yerini bulsun.

Sorun 8: Şiddet

Haaa n’oluyor işte kadın güçlendikçe, adam ya dövüyor ya da psikolojik şiddete başlıyor. Kadına iltifat yok, eleştiri had safhada, ne yapsa olmadı oluyor bi anda. Kadınsa anlayamıyor olanı biteni. Hayal dünyasındayız diyoruz ya, orada takılmış evladım. E onun da doğasında anaçlık ve eğitmenlik var; kocasını eğitmek/ düzeltmek/iyileştirmek istiyor, pes etmez ki kadın. Herkes ters yönde gider oluyor yani... E ne olacak şimdi?

Kadın daha da çalışıyor; daha seksi daha güzel daha çalışkan olursa her şey düzelecek sanıyor. Oysa yok öyle de olmaz. Ya sus pus olması makbul ya da ne yapsa boş... Oysa adamın keyif kebap! Evde süper bi kadın var kendisine köle, sinmiş susmuş, bitap. Dışarıda da yine adama kul köle olmaya hazır aynı hayal dünyasının ta başında olan kadın var sürüyle. Ha o da olmadı paralı işçiler de var. Bakın kimseye hakaret değil bu dediklerim, nitekim saygım sonsuz her dişiye!

Sorun 10: . İkiyüzlülük

Bi sürü adamın bi ev bi sokak hayatı var. Kimi adam bu ikili hayattan rahatsız oluyor; e annesi eğitmişti ya onu iyi adam olarak, ondan. Ya daha sinirli oluyor, ya da fazla iyi. Ama her iki şekilde de suni, ikiyüzlü bir hayat değil mi? Adam da anasının iyi evladı ile içindeki erkek arasında, yani kadınlar arasında kalmış oluyor... Bak gördünüz mü sorun yine kadında yani! Kendimiz ettik, kendimiz bulduk öyle mi!

Sorun 11: Masu miyet

Nitekim gerçekler gizlendikçe güzel. İkiyüzlülüklerdir ilişkilerdeki masumiyeti kaybettiren. Bir kadın bekareti gittiğinde değil, inandığı masaldaki masumiyet gittiğinde ağlar... İçten.

Y on ca “Müz e li k”

Kadınsal gerçekler 1. Giydiğin şeyle rahat değilsen, kendini çirkin hissedersin. 2. O gün kötü kalktıysan, acın varsa yani, kafana kuş konsa fark etmez, kendini beğenmezsin. 3. Alkol aldığın her gün şiş ve ödemlisin. 4. Nutella’yı eline aldın mı kavanozun dibini görmeyen n’olsun! 5. Kışın ince çorap yazın yanık ten kendini iyi hissettirir. 6. Hem sana bakılsın istersin, bakıldı mı

da sinirlenirsin. 7. Parayı sevmezsin ama seversin. 8. Regl olsan bi türlü olmasan bi türlü... 9. Memelerin küçük olsa dert, büyük olsa dert. 10. Kim ne derse desin incelikten kopsan da kilo yine dert. 11. Spor yapmadın mı ne yapsan olmaz! 12. Estetik makyajla saklandığı sürece güzel, doğal ortamda berbat.

OCAK 2013 elele

108_109_ELE_01_yonca.indd 109

109 12/22/12 3:47 AM

i g , h r e l e i t d l re a ğ h ö r e k h i e st i v r m ı , d ü r y a ü v b r , i p l t e ş a h i f YAZAR ğ , r e a e d c l l n ı e s y a yun e n l i y n ö i s r e m d i a s i k m , ç r a a e l n s o n , e n l ı n i e n b l ı i s b zi a i m n i k ğ a e c b e l l e a g f ş n a a i ş d n u a i r r k i u r b k a ı ç r i ü ığ b e d e r d e r e y l r n i r e a ş a b ç B t a e ş r ş ü K ü a G l c . ğ ü z ı a b r ı ş r z i a a c d h e a a k y o a r i m b n a a r n i n o o a ç s r , a ş l a ı d n m u n t b u r n a de o p s o i k k i r e k tl a e c a m l m a l o y ü ş ı i g k r a m i e d b n m ec ı r ğ ı ö t g t a l a n d a y a a f n r a i e b b ı n i n n k a ı d r m r a i l a z i k ı b nl t ı p c a l a y e F . n ş i i r e d z n ü m ı l i i n ğ a e d y ik nler n a i n m i v e A . n ı m ı m d a n d a p a a s p ş r ı ü o r y m ü ı l t ı ö p g a yap y u e n b i u d B p . i r d o , y l i m a r a f e , d a c A n ek se v . r u a y o v b n h u i r r o a s r T i s . b k m o k i y s i k , r a e küçü r l p n o e t l i r b i i b z i a n i d ş r i a e l c m e ç n l ı e e g ak r, g

E KÜRŞAT BAŞAR

rkekle kadın

arasındakifark mı? Yalnız erkeklerin olduğu bir dünyada kimse aralık ayı geldiğinde ağaç süsleme peşine düşmezdi. Çocuklar için alınsa bile ağaçlar kesinlikle bu kadar süslü olmazdı.

110

elele OCAK 2013

Kadınlarla kutlamalar arasında yadsınamaz bir bağlantı var. Yalnız erkeklerin olduğu bir dünyada kimse aralık ayı geldiğinde ağaç süsleme peşine düşmezdi. Çocuklar için alınsa bile ağaçlar kesinlikle bu kadar süslü olmazdı. Doğum günü diye bu kadar ciddi bir etkinlik olur muydu peki? Hiç sanmıyorum. Eh öyle bir dünyada düğün de olmayacaktı tabii... Hele evlilik yıl dönümlerini, Sevgililer Günü’nü filan hiç saymıyorum. Erkeklerin dünyasında ancak takımın şampiyonluğu kutlanırdı herhalde yılda bir kere. Bir de kupa filan alırlarsa ne ala... O da sokaklara formayla çıkıp avazı çıktığı kadar bağırmak şeklinde bir kutlama! Kadınlarla kutlamalar arasındaki bağ öyle basit bir şey değil.

Söylendiği gibi kapitalizmin oyunları nedeniyle yaratılmış hediye satma numarası filan da değil. Çok daha derin bir şey. Kutlama dediğiniz görkemli bir şey. En küçük bir ev partisinde bile mumlar yakılıyor, masalar yeniden düzenleniyor, özel tabaklar, bardaklar çıkıyor, vazolara çiçekler yerleştiriliyor, renkler gözden geçiriliyor, biblolar, süsler konuluyor, ışık ve ses düzeni yapılıyor. Yemekler, önden sunulacak içkiler her şey tek tek elden geçiyor. Günler öncesinden hazırlık yapılıyor. Kim kimin yanına oturacak hesaplanıyor. Adeta bir tiyatro sahnesi kuruluyor. HHH Tam bu anda kadınlarla tiyatro arasında bir bağ olduğu aklıma gelmesin mi? Bütün bu kutlamalar için bir de kişisel hazırlık gerekiyor. Sahne hazır ama oyuncu da hazırlanmalı.

e p y e k h e c e e l d i l b a e h y r e e l h a y ö m s a i z n ı i y ğ e a c d e n r ı i t k ş r i a ğ f e d n u n asıl e u c ğ n u ö d , l ş ı o m a l ı m r ç y a a s n n e ı n d n ü ı n t i s ü s a i l i B g . v ş i e s m t i m g ı ş a a d ğ o a l k o r k i a n s ı r p n ı bi c a l r a n o F s . , ş ş i ı m m t i a l g ğ a a y ı r c a l a f a kad r k i a b ş e ü l c n n ü Ö . k o m ç ı t t r a a i d y b n e re s e y l onu e r e n y r e n h e t k k ı e t r m a l a ü ş i g m m n A e . fl r ığ nda ü o , y ş i u st i m i n n i u s e k o m a e m Y n ö i . g k r o a m y i ğ z u a r r bi u p t o o t e r i d b e t i i s k a r n i d e t b n ı k u e n c ol a e l d y e g a l r i r nin a b l i l n a m e m z t i r g a , p r e e a l d i ş t ı p e re m h ğ l ı ö e p d k a i l a st i h r m e , h ü e y v ü r b ı n , d i l r ğ a e a f c , v e a r c p i t e n ş h i ğ yu r e e d l l n ı e s y a e n l i y ö n i d s l r o e m d i a a s i k , m r ç a e a n o s nl , n ı n e n l ı i s b a i n m i k ğ a b l eg lece fa Elbise giyilecek, saç yapılacak, gözler, dudaklar boyanacak, oje sürülecek... Hatta baş oyuncunun giyinmesi, süslenmesi yetmez, gelenlerden de beklenir bu. Ancak bir tiyatro kostümcüsü tüyleri, peluşları, simli kumaşları, bin türlü süsü püsü böyle bir araya getirebilir. Küçük bir kız çocuğu bile yüzünü, gözünü, parmaklarını boyamaya meraklı. Saçları yapıldığında keyiften dört köşe oluyor, sabah okula giderken bile elbise beğenmiyor. Yeğenim erkekti, ona giyecek bir şeyler aldığım zaman kutuyu bile açmadan annesine uzatır, oyuncak ne gelmiş diye bakardı. Kadınlar öyle değil. Yılların oyuncusu gibi anında makyajını, saçını yapıverir. Hatta eğer geç kaldıysa araba kullanırken bile yapabilir bunu... Bu, kesinlikle sonradan kazanılmış, öğrenilmiş bir özellik olamaz. İsteyerek bunu öğrenmeyen daha doğrusu geliştirmeyen kadınlar elbette var. Ama basit bir örnek vermek gerekirse, uzun saçlı, havalı, kendisine pek düşkün bir erkekle, sıradan bir kızı yan yana koyalım. Hani şu ünlü saç atma hareketi vardır. İkisine de yaptıralım. Bakalım erkek yapabiliyor mu görelim. Bu, ip atlama oyunu gibi bir şey. Kız çocuğu gelir çatır çatır atlar. Erkekler ancak boks antrenmanına filan giderse doğru dürüst ip atlayabilir. HHH Kutlamalar, törenler, partiler kadınlar için yaratılmış adeta. Evlenmeye kalkışıp düğün hazırlığı için görüşmeye giden erkekler kadınların sorduğu soruları duyunca ne demek istediğimi anlar. Çünkü bu sorular ya da törenle ilgili hazırlıkları incelerken görülen eksiklikler bir erkeğin aklına gelmez. Yüz kere evlenmiş bile olsa... Tarihin ilk dönemlerinden kalan eşyaların sergilendiği müzelere hiç gitmediniz mi? Bir yanda balta, mızrak, bıçak, ok türü şeyler, öte yanda bugün de hemen hemen aynıları kullanılan küpe, gerdanlık, bilezik, göz boyası gibi şeyler... Erkekle kadın arasındaki farkı soruyorsanız buyurun: Baltayla küpe arasındaki fark. Düşünün, kılıç kalkandan bugüne erkek milleti nükleer silaha geçmiş, binlerce yıl çalışıp çabalamış. Kadınların küpesi, gerdanlığı, bileziği aynen duruyor. O zamandan bulmuşlar, bitmiş. Geri kalan binlerce yıl bizimle uğraşmaya zaman ayırabilmişler böylece. HHH Düğün dediğiniz şeyi bir düşünsenize... Düğünün en önemli anı gelinle damadın merdivenlerden indiği andır değil mi?

Evet ama aslında herkes geline bakar. Yalnızca gelin saçı denilen şey bile bakmayı hak ediyor tabii... Gelinlik deseniz ayrı bir hadise... Makyaj özel yapılmış. Kirpikler beş santim uzunluğunda... Başka bir yaratık yürüyor orada. Bir saat önce gördüğünüz kızla ilgisi bile yok. Ama damat aynı damat. Düğüne gelirken giydiği elbisenin biraz daha iyisini giymiş, bir de fazladan papyon takmış. Aksesuar olarak binlerce yılda ancak bir kravat, bir de papyon bulabilmiş bir cinsten söz ediyoruz. Nesine bakacaksın? Adamın hayatının en önemli anında üstündeki en değişik şey bu: Papyon. Onun için düğün dediğiniz şey de kadınlarla ilgilidir. Gelin, anne, kaynana, elti, hala, teyze, kız arkadaşlar... Düğünün nasıl olduğuna da karar verecek olan yine onlardır.

Kadınlarla kutl bir bağlantı var Yalnız erkekleri aralık ayı geldiğ düşmezdi. Çocuklar için a kadar süslü olm Doğum günü d olur muydu pek Eh öyle bir dün tabii... Hele evlilik yıl d filan hiç saymıy Erkeklerin dün şampiyonluğu k kere. Bir de kup sokaklara form bağırmak şeklin Kadınlarla kutl basit bir şey değ Söylendiği gibi yle yaratılmış h değil. Çok daha Kutlama dediği bir ev partisind lar yeniden düz daklar çıkıyor, renkler gözden konuluyor, ışık Yemekler, önde tek tek elden ge hazırlık yapılıyo hesaplanıyor. Adeta bir tiyatr

Şimdi bana kızmaya başlayacaksınız ama çocuk doğum günleri bile öyle değil mi? Verilen partinin çocukla ne derece ilgisi var bilemiyorum. Çünkü çocuklar zaten öyle bir giydirilip süsleniyor ki (tabii kız çocukları özellikle) dağıtıp yerlerde yuvarlanacak bir halleri yok. Bir de annelere bakın. Kızın doğum günü mü yoksa annenin bekarlığa veda partisi mi belli değil. Kadınlarla tiyatronun bağlantısı var derken boşa konuşmuyorum. Bunların hepsi bir gösteri. Sahneleniyor ve sonunda alkış bekleniyor. Kesinlikle kadınlar oyuncudur filan demek istemiyorum. Ağzımdan yel alsın. Hatta denilebilir ki sıradan bir kadın bile hayatının belli günlerinde kendiliğinden bir sanatçıdır.

Tam bu anda k bağ olduğu aklı Bütün bu kutla gerekiyor. Sahne hazır am Elbise giyilecek lar boyanacak, Hatta baş oyun yetmez, gelenle Ancak bir tiyatr peluşları, simli böyle bir araya Küçük bir kız ç parmaklarını bo yapıldığında ke okula giderken Yeğenim erkekt aldığım zaman uzatır, oyuncak Kadınlar öyle d anında makyajı geç kaldıysa ara

UZUN SAÇLI, HAVALI, KENDISINE PEK DÜŞKÜN BIR ERKEKLE, SIRADAN BIR KIZI YAN YANA KOYALIM. HANI ŞU ÜNLÜ SAÇ ATMA HAREKETI VARDIR... İKISINE DE YAPTIRALIM. BAKALIM ERKEK YAPABILIYOR MU GÖRELIM.

OCAK 2013 elele

111

FİNANS

Ayda kaç yere davet ediliyorsunuz?

ile Özlem DenizmDenurumu

Bu sene başında, hayatınızı yönetmek üzere sizi yeni bir alışkanlıkla tanıştırmak istiyorum: ‘Sosyal çevre’ oluşturmak ve onu yönetmek. Sosyal hayatınızdan memnun musunuz? Bu davetlerin sayısını, kalitesini artırmak ister misiniz? Haydi bu yeni yıl enerjisiyle yeni bir alışkanlık ekleyelim hayatımıza, sosyal çevremizi yönetelim.

Para

Öncelikle herkesin yeni yılını kutlar, şahane ışıltılı pırıltılı sağlık sevgi ve para dolu bir sene dilerim. Çok heyecanlıyım, neler neler olacak kim bilir bu sene. Aile, çocuklar, aşk, para, iş... Gelin senelik plan yapalım, hedef koyalım. Ne o, yoksa siz şimdiden yaptınız mı planları? Şahanesiniz ne diyeyim. Buna hiç şaşırmadım çünkü geçen sene bu sayfalarda senelik bütçeniz, birikim hedefleriniz, eşler arası para yönetimi, kendi paranı kazanmak, iş kurmak, tatil planlamak, düğün finansmanı gibi birçok finansal planlama metodunu konuştuk. Bu sene başında, sizi hayatınızı yönetmek üzere yeni bir alışkanlıkla tanıştırmak istiyorum: ‘Networking’, yani sosyal çevre yönetimi. İyi bir ‘sosyal çevre’ oluşturmanız ve onu yönetmeye başlamanızın tam zamanı. Siz ayda kaç davet alıyorsunuz? Ev daveti, oturma daveti, yemek daveti, kahve daveti, kokteyl daveti, sergi daveti… Sosyal hayatınızdan memnun musunuz? Bu davetlerin sayısını, kalitesini artırmak ister misiniz? Haydi bu yeni yıl enerjisi ile yeni bir alışkanlık ekleyelim hayatımıza, sosyal çevremizi yönetelim. Hayatta başarılı olmanın unsurlarından biri, etkili bir çevre oluşturmak ve bu ilişkileri iyi yönetip sürdürmek. Dünyada bilinen adı ile ‘networking’, bu konuda mahir olanlara, kendini geliştirenlere ve alışkanlık haline getirebilenlere olağanüstü imkanlar ve fırsatlar yaratıyor. Tabii ki ailemiz dostlarımız bir yana, ama bir de ‘tanıdıklarımız’ ve ‘bulunduğumuz çevreler’de geçirdiğimiz zaman da çok önemli. Çünkü esas iş görüşmeleri, iş anlaşmaları, fırsatlar, bu değişik çevrelerde yeşeriyor. Bazen en ummayacağınız bir ev yemeği davetinde tanışacağınız birinin vereceği fikir, sizi alıp hiç tahmin etmediğiniz yerlere götürebilir. İşte bu fırsatları kaçırmamak ve onları iyi değerlendirmek lazım. Etkili bir şekilde sosyal çevre oluşturmak şansla açıklanacak bir şey değil, gerçekten büyük çaba ve özen gerektiriyor. ‘İyi de bu beceri nasıl geliştirilir’ diyorsanız, geçenlerde bu konuyu bir bilim olarak inceleyen Lewis Howes’un yazısından da etkilenerek, sizlere çevre oluşturmak için işinize yarayacak çok önemli yedi alışkanlık listeledim.

112

elele OCAK 2013

twitter.com/ozlem_denizmen

1. Bir davet ya da toplantıya katılmadan önce, orada olacak kişilere samimi ve içtenlikli sorular sorabilmek için hazırlanın.

Orada olması muhtemel kişilerin isimlerini öğrenin. Ve Linkedin, Facebook gibi internet sitelerinden yapacağınız araştırma ile en çok ilgi duydukları alanlar hakkında bilgi edinmeye çalışın. Önceden tanıdığınız kişiler ile ilgili ‘ben zaten onu biliyorum’ tembelliğine kapılmayın. Şu an için ne ile ilgileniyor, en son neler başarmış, araştırıp öğrenin. Karşı karşıya geldiğinizde onların son durumları hakkında bilgi sahibi olmanız ve ilgi ile sohbet etmeniz, size karşı büyük sempati yaratır.

2. Bağlantılarınıza değer katın, katkı sağlayın.

Yeni bir bağlantınıza anında katkı sağlayın. Sosyal çevrenizde bulunan birinin, yeni tanıştığınız birine, bir problemi hakkında yardım edebileceğini fark ettiğiniz anda, ne yapıyorsanız bırakıp, hemen bu iki kişiyi tanıştırın, bu çok önemli. Sizin aracılığınız sonucunda sorunu çözülen bağlantınız bu konudaki yakın ilginizi her zaman olumlu düşüncelerle hatırlayacak. Hem insanlığa yardım, hakikaten çok ulvi bir şey. Ben her hafta kendimi en az 2-3 arkadaşımı başka 2-3 arkadaşımla tanıştırırken buluveriyorum ve bu beni müthiş mutlu ediyor. Sanki telefon santral memuru ya da köprü gibi verimli bir iş yapmış hissine kapılıyor insan.

3. ‘Hikaye’lerini öğrenin.

Diyelim siz kendi işinizi kurmak ve girişimci olmak istiyorsunuz. Ve gittiğiniz davette ya da ortamda başarılı girişimciler var. Onlara bulundukları yere nasıl geldiklerini sorun. Sormayan öğrenemez, unutmayın. Hikayeleri, bu kişilerin iş hayatına, para kazanmaya, yatırmaya olan yaklaşımları hakkında size önemli ipuçları verir. Yeni kontağınızın mantalitesini daha iyi anladıkça işle ilgili değer katma ve fayda sağlama imkanınız da o kadar genişler. Bazı girişimciler günde 16 saat çalışmayı ve bedeli ne olursa olsun hedefe ulaşmayı gurur kaynağı sayarken, diğerleri stratejik hamleleri ve doğru fırsatı beklemek konusundaki

sabırlarını kendilerine övünme kaynağı yapar. Bunları bilmek, onlarla çalışmanın neye benzeyeceği hakkında size fikir verir.

4. Akılda kalacak bilgileri paylaşın. Özgeçmişinizi anlatmayın.

Biri size “Siz ne yapıyorsunuz?” diye sorduğunda, ona kariyeriniz ve iş yerinizle ilgili sıkıcı şeyler sıralamayın. Sizin aslında kim olduğunuzu ifade edebilecek kişisel bir ilginizi paylaşın. Antika toplamak ya da bir müzik enstrümanı çalmak da ‘yaptığınız şeyler’ içindedir. Böyle bir beceriniz ya da ilgi alanınız varsa, bunları paylaşmak sohbeti canlandırıp karşınızdaki insanları konuşturabilir. Örneğin ben genelde (bir finansal okuryazarlık aktivisti olduğumu belirttikten sonra), karşımdakinin ilgi alanına göre ortak ilgi alanlarımız olabilir fırsatı ile bitki ile tedavi, opera, mistik konulara olan ilgilerimi de paylaşıyorum. Böyle birçok arkadaşım oluştu, hatta bir tane bitki uzmanı benim bu konuda hocam bile oldu. Bana öğrettiği bilgiler ile birçok kişiye şifa tüyoları verebildim.

Bu alışkanlıklar sadece iş yaşamında değil sosyal hayatta da yeni yılda sizi parıl parıl parlatacak. Bu saydıklarımı uyguladığınız zaman, emin olun, aldığınız davet sayıları ve kalitesi artacak, benden söylemesi... Hepinizi sevgi ile kucaklıyor, yeni yılda sağlık sevgi ve para ile kalmanızı diliyorum…

5. Kayıt tutun.

Eve döndüğünüzde, aktivitede aklınızda kalan önemli başlıkları not alın. Bu alışkanlık size hiç beklenmedik anlarda çeşitli fırsatlar yaratır. Aynı zamanda bir sonraki görüşmenizde referans oluşturur. İlişkilerinize ne kadar değer verdiğinizi gösterir. Bu arada hafızanız ve dikkatiniz ile de takdir toplar. Bir de kimle nerede tanıştığınız, onların çocukları var mı, yaşları, önem verdiği değerleri de not alın. Sonradan görüştüğünüzde onun şahsına verdiğiniz değerin, samimiyetinizin bir göstergesi olacak, takdir kazanacaktır. ‘Önce insan, sonra para’ derken bu insani değerlerimizin önemini tekrar tekrar vurguluyorum, bizi biz yapan insani değerlerimizdir.

6. Küçük taahhütlerde bulunursanız, mutlaka bunları yerine getirin. İster gönderilecek bir e-posta olsun, ister yapılacak bir telefon hatırlatması, bir sözü yerine getirmek karakterinizi yansıtır. Sözünüzü yerine getirerek, karşınızdakinin güvenilirliğiniz hakkındaki düşüncelerini inşa etmeye başlarsınız. Bu, iyi bir sosyal çevre yönetimi için vazgeçilmezdir.

7. ‘Önemli’ kontaklarınıza özel vakit ayırın.

En önemli beş ya da 10 kontağınızın listesini çıkarın ve her hafta onların iş ya da özel hayatlarına katkı sağlayacak bir hamle yapın. Bir kitap gönderebilir, işlerini kolaylaştıracak biri ile tanışacakları bir yemek ayarlayabilirsiniz. Bu en güçlü kontaklarınızla sürekli etkileşim halinde kalmanızı sağlar. Aynı sağlık ya da yatırımda olduğu gibi sosyal çevre yönetiminde de en başarılı olanlar hareketlerinde kararlı ve tutarlı olanlardır. OCAK 2013 elele

113

Kristal şov

Kariyer Eğitim Kurumları öğrencileri, geçtiğimiz ay uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir koleksiyonla mezuniyetlerini kutladı. Defilede, dünyaca ünlü ultra skinny top model Chloe Memisevic de, öğrencilere destek vermek için podyuma çıktı.

K

ariyer Eğitim Kurumları, her yıl düzenlediği geleneksel mezuniyet defilesini geçtiğimiz ay WOW Otel’de gerçekleştirdi. Eğitim süresince almış oldukları bilgi ve becerileri, bir proje hazırlayarak moda ve tekstil dünyasına sunan Moda Bölümü öğrencilerinin hazırladığı koleksiyon 82 kıyafetten oluşuyordu. Kristal adı verilen koleksiyonda hayal tüller, işlemeli kumaşlar, ipek satenler, şifonlar ve monaray kumaşlar kullanılırken, geometrik ve asimetrik kesimler öne çıktı. Renk skalası ise özellikle siyah, fuşya,

114

bakır ve gümüş olarak dikkat çekti. Defilede saç ve makyajlar, Kariyer Eğitim Kurumları Kozmetik Bölümü öğrencileri tarafından yapıldı. Defilenin koreografisi, Öner Evez tarafından yapılırken defilede aralarında Merve Büyüksaraç, Didem Soydan, Selda Car ve Nur Gümüşdoğrayan’ın da bulunduğu 30 model boy gösterdi. Defilenin sürpriz ismi ise şüphesiz ki Chloe Memisevic oldu. Memisevic, genç yeteneklere destek olmak ve kendisi için özel olarak hazırlanan dört farklı tasarımı sunmak için ilk kez Türkiye’ye geldi. Defileyi yaklaşık 1500 kişi izledi.

elele OCAK 2013

114_115_ELE_01_kariyer_adv.indd 114

12/22/12 5:30 AM

İstanbul’da dört farklı lokasyonda bulunan Kariyer Eğitim Kurumları, çeyrek asırdır Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak moda ve kozmetik sektörleri için profesyoneller yetiştiriyor. Türkiye’de ‘Moda Tasarımı’ eğitimlerini ilk resmi olarak başlatan ve günümüzde moda sektörünün gelişiminde önemli rol oynayan kurum, hem eğitim hem de yönetim kalitesini 2009 yılında Dünya Kalite Belgesi ISO 9001 ile tescilledi. Hedef ise, 25’inci yılda Londra şubesi açmak. Moda eğitimlerinde moda tasarımı, modelistlik, stilistlik ve Gerber Sistem Uzmanlığı eğitimleri; kozmetik eğitimlerinde ise güzellik uzmanlığı, kuaförlük, profesyonel makyaj ve el-ayak bakımı eğitimleri veriliyor. Eğitimler haftada iki gün oluyor ve 12 ay sürüyor.

OCAK 2013 elele

114_115_ELE_01_kariyer_adv.indd 115

BU BİR İLANDIR.

Moda ve kozmetik eğitiminin adresi

115 12/22/12 5:31 AM

ELELE ÖZEL

En çok onları konuştuk! MURAT DALKILIÇ

“Hayatımdaki insanlar benim için güzellik” Sempatik, yakışıklı, yetenekli, eğlenceli, profesyonel, çalışkan, merhametli, centilmen… Bu saydığımız özellikler 2012’nin en çok dinlenen şarkısının sahibi Murat Dalkılıç’a ait. ‘Bir Güzellik Yapsana’ şarkısıyla zirveye tırmanan şarkıcıyla geçirdiğimiz birkaç saatin özeti olarak bunları söyleyebiliriz. Devamını kendi anlatsın… ‘Bir Güzellik Yapsana’ şarkısı internet üzerinden en çok dinlenen şarkı unvanını aldı. Bekliyor muydunuz bunu? Çok ince eleyip sık dokuduk albüm için. Bir şeylerin iyi olacağını biliyorduk ama şarkının rekor kıracağını tahmin etmiyorduk. Peki, şarkının başarısını neye bağlıyorsunuz? Şarkının sözleri biraz arsız ve gerçekten sekse davet ediyor. Bu bizim için çok alışılagelmiş bir durum değil. Bunu genelde daha mizahi bir dille ifade ediyordu insanlar. Ama bu şarkıdaki açıklık insanların ilgisini çekti. Aslında gerçek bir şey var şarkının içinde. Çünkü seks insanların hayatlarında başrolde aslında. Herkes için flört etme aracı oldu bu şarkı. Şarkı sayesinde çok fazla konuşmaya gerek kalmadan insanlar duygularını anlatabildi. ‘Bir Güzellik Yap’ albümünü öncekinden ayıran en büyük özellik ne senin için? Ozan Çolakoğlu’yla çalışmam.

116

elele OCAK 2013

En son kim sana bir güzellik yaptı? Hayatımdaki herkes bana bir güzellik yapmak için benimle. Çalıştığım insanlar, özel hayatımdaki insanlar… Herkes benim için bir güzellik. Aşık Murat’la aşık olmayan Murat arasında nasıl bir fark var? Of çok acayip bir fark var. Aşk; hayatımı düzene sokan, beni hayata bağlayan şey. Aşk yokken hiçbir şeye konsantre olamıyorum. Bir kadın seni ne yaparsa çıldırtır? Ne yaparsa yapsın çıldırtamaz. Nasıl yani! Aldatsa bile çıldırtamaz. Çünkü insanın yaptığı her şey dönüp dolaşıp kendini buluyor. Eskiden böyle düşünmüyordum, hayatımda beni en çok sinirlendiren şey kadındı. Ama öyle olmaması gerektiğini öğrendim. Ne zaman, nasıl oldu bu? Ekin’le (Türkmen). 2013 yılında televizyonda ya da sinemada yeni bir projede görebilecek miyiz seni? Oyunculuk mezunu olduğum için gündemimizde hep bu var. Ayda iki tane metin okuyorum diyebilirim. Ama işim gereği dizi yapamayabilirim. Çok ağır bir temposu var. Sinema filminde yer almayı istiyorum. Keşke içinde ben de yer alsaydım dediğin bir proje var mı? ‘O Ses Türkiye’de olmak isterdim ya da onun gibi bir projede…

Geçtiğimiz sene dilimize pelesenk olan cümleler, şarkılar onlarındı! Tekrar tekrar izlediğimiz oyunlar, en çok konuştuğumuz diziler onların yer aldıklarıydı! Kimlerden mi bahsediyoruz? ‘Yalan Dünya’nın Zerrin’i Derya Karadaş, ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’nin Berrin’i Yıldız Çağrı Atiksoy, ‘Kayıp Şehir’in İrfan’ı İlker Kaleli, ‘Benim İçin Üzülme’nin Buke’si Fulya Zenginer, tiyatro, televizyon ve sinema için pek çok proje üreten Alper Kul, ‘Hakim Bey’ şarkısına getirdiği yeni yorumla bir anda müzik dünyasının gündemine oturan Mehmet Erdem ve ‘Bir Güzellik Yapsana’ şarkısıyla internette tıklanma rekorları kıran Murat Dalkılıç. Onlarla bir araya geldik, başarılarını, yeni hedeflerini, 2013 projelerini öğrendik… Prodüksiyon: Filiz Şeref, Sinem Gürleyük Röportaj: Sinem Gürleyük Fotoğraf: Tayfun Çetinkaya Moda Editörü: İrem Akalın Saç: Hüseyin Açıkgöz, İsa Töre Makyaj: Rıfat Yüzüak Prodüksiyon Asistanı: Burcu Erim Moda Editörü Asistanları: Tuğçem Gürakar, Naz Akdeniz Tepe Home, Beymen, V2K, Topshop, BCBG, Arzu Kaprol, L’Appart, Scotch&Soda, Desa ve Tommy Hilfiger’a teşekkür ederiz.

OCAK 2013 elele

117

ELELE ÖZEL

MEHMET ERDEM

Müziğini yıllardır farklı gruplarda, dizilerde, filmlerde duyduk. Belli bir kitlesi vardı ama Türkiye onu bu kadar tanımıyordu. ‘Hakim Bey’ parçasına getirdiği yorumla bir anda parladı. Çekime başlamadan önce onu kafamda çok sakin biri olarak canlandırmıştım. Fakat Mehmet Erdem’in yanından sakinliğin herhangi bir harfinin geçmediğini söyleyebilirim. “Hiç bitmeyecek bir enerji var sende galiba” diyorum: “Kafam hiç durmuyor. Sürekli düşünüyorum ama müziğimi yaparken sakinim” diyor… ‘Hakim Bey’ şarkısına yaptığın yorum çok beğenildi. Bu kadar büyük bir ilgi bekliyor muydun? Biz iyi bir iş yaptığımızı biliyorduk. Ama bu kadar büyük bir ilgi beklemiyorduk. Piyasada açık vardı bence. İnsanlar alternatif bir şeyler arıyorlardı. Normal gidişatın dışında bir şey yaptığımız için bu kadar çok beğenilmiş olabilir. Hayatta en çok şikayet ettiğin şey ne? Genelde saygısızlık. İnsanların birbirlerine tahammülsüzlüğü, beraber yaşama kültürünün hala tam oturmamış olması. Dizi ve filmlere birçok müzik yaptınız, bazılarına konuk oyuncu

118

elele OCAK 2013

oldunuz, var mı yeni dönem projeler arasında oyunculuk? Sembolik olarak var. Müzisyen olarak yer alacağım bir şey olursa kabul ediyorum. Ama başka anlamda bir oyunculuğu beceremem. Şimdi ‘Behzat Ç.’de oynayacağım. Neşet Ertaş’ı anacağız ‘Yalan Dünya’yı söyleyeceğim. Nasıl biridir Mehmet Erdem? Duramam ben yerimde. Her an bir atraksiyondayız. Aceleciyimdir. Bir şey yapılacaksa hemen yapmak isterim. Biraz sıkıştırıyorum insanları galiba. Sosyal medyayla aran nasıl? Hesabım var ama ben kullanmıyorum. Resmi olarak yönetiliyorlar. Konser tarihlerini, işleri duyuruyoruz. Genelde söyleyeceğim şeyleri konserlerde söylemeyi ya da bir insanın gözünün içine bakarak söylemeyi tercih ediyorum. Twitter’a bir aforizma yazmak benim için bir şey ifade etmiyor. Onun yerine şarkı yazıyorum, söylüyorum. Zaten hayatım çok hareketli bir de onunla vakit kaybedemem. Hayatta gıpta ile baktığın bir insan var mı? Erkan Oğur. Hem hayattaki duruşu hem de müzikal hakimiyetiyle benim idolüm.

Saç-Makyaj: Mehmet Tatlı Kuaför

“Tweet atmak yerine şarkı yazıyorum”

YILDIZ ÇAĞRI ATİKSOY

“‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ hayatımın dönüm noktası” Atiksoy stüdyoya girdiği anda bütün bakışları üzerine çeviri verdi. İncecik fiziği, hakkında çok konuşulan pürüzsüz cildi, çekingen gülümsemesiyle makyaj masasındaki yerini aldı. Çok fazla konuşmayan, sadece gülümsemek ve kısa cevaplar vermekle yetinen biri o. Birlikte geçirdiğimiz vakit çoğaldıkça gülümsemesi kahkahalara bıraktı yerini. Sana ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ desek sen bize ne dersin? Dönüm noktası ve şans derim. Nasıl bir sinema filminde, nasıl bir karakter canlandırmak ve kiminle başrol oynamayı istersin? Gerçek bir yaşam öyküsü olsun isterdim. Şener Şen, Çetin Tekindor en çok birlikte çalışmak istediğim isimler. Yönetmen konusuna gelince de Zeki Demirkubuz, Fatih Akın ya da Zeynep Günay Tan olabilir. Ünlü olduğunu ilk ne zaman hissettin? Yakalandığım zaman. Magazine mi? Evet. Arkadaşlarımla dışarı çıkmıştım ve magazin basını fotoğraflarımızı çekmişti. Ertesi gün gazetede benimle ilgili aşk haberleri vardı. Üzüldün mü? Evet, ilk yazılanları çok kafama takmıştım. Ama sonra bunun önüne geçemeyeceğimi anladım. Oyuncu olmasaydın ne olurdun? Anaokulu öğretmeni. Hayatta en önem verdiğin şey ne? Vicdan. Şu anki gündemde vicdanını en çok rahatsız eden şey ne? Türkiye. Genel olarak gidişat. Umudun yok mu? Umut olmadan yaşanmaz. En büyük güzellik sırrın ne? Gülümsemek. Bir erkekte tahammül edemediğin şey? Çok var! Sözlerinin arkasında durmamaları, oyun oynamaları… Aslında kısaca seviyorum deyip ertesi gün çekip gitmeleri…

OCAK 2013 elele

119

SAĞLIKLI, AKTİF VE DOĞAL YAŞAMIN DERGİSİ

BU AY YİNE DOPDOLU... KAÇIRMAYIN, TÜKENMEDEN ALIN

HEDİYENİZ

50

FİTNESS KARTI

www.formsante.com.tr

ELELE ÖZEL

FULYA ZENGİNER

“Mutluluğu, manevi ve maddi kazancı paylaşmak gerek” Onun için söylenebilecek çok fazla şey var, enerjisi, disiplini ve tabii ki güzelliğiyle ilgili. Fulya Zenginer kısa zamanda çok çalışarak uzun yol kat edenlerden. 29 yaşındaki oyuncu ikinci kez, ‘Benim İçin Üzülme’ dizisinde başrol deneyimini yaşıyor. Seni bir adım öne çıkaran şey ne? Azim ve samimiyet! Özel hayatı, eğlenceyi hatta 18’li yaşları bir kenara koyup çok çalıştım, dürüst oldum, ekranda gerçek bir şeyler ortaya koymayı hedefledim. Sanırım insanlar da bunu fark etti. İş hayatındaki prensiplerin neler? Disiplinli, uyumlu ve anlayışlı olmak. Kalabalık ekiplerle çalışıyoruz. Benim aksatacağım bir şey 50 kişiyi birden etkileyebiliyor. Bu yüzden daima dikkatli davranıyorum hatta bazen kendime çok fazla sorumluluk yüklüyorum. Hayattaki sloganın ne? Anı yaşa! Evet, geleceği de düşünmek lazım ama geleceği planlayacağım derken anı kaçırmamak önemli. Bir de mutluluğu, manevi ve maddi kazancı paylaşmak gerek. O zaman evren büyük bir huzurla karşılık veriyor sana. ‘Benim İçin Üzülme’ dizisinde seni en çok heyecanlandıran şey ne oldu? Her projede başka biri oldum. Farklı birbirine benzemeyen roller seçtim. Dramdan komediye, komediden drama atlayıp biraz riskli ama neticede beni geliştiren bir yol çizdim kendime. Buke de zorluğuyla beni kamçılayacak düzeyde bir karakter. Onu oynarken korkuyla gelen bir heyecanım da var. Bu duyguyu yaşamak istedim açıkçası. 10 yıl sonra hangi basamakları tırmanmış olmayı istiyorsun? İyi filmlerde, söyleyecek sözü olan filmlerde yer almış olmak istiyorum. Filmlerini izleyip hayranlık duyduğum Reha Erdem’in filmlerinden birinde oynamış olmayı istiyorum. Ve 10 yıl sonra yaptığım bütün işleri gururla izleyebilmeyi istiyorum.

120

elele OCAK 2013

İLKER KALELİ

“Politik olmayı beceremiyorum”

Sakin, temkinli, eğlenceli, yavaş ama sağlam adımlar atan biri İlker Kaleli. Bir de gerçek bir kapalı kutu! Ağzından lafı kerpetenle alıyorsunuz ama buna rağmen samimiyetine inanıyorsunuz… Belli ki kendini anlatmayı seven biri değil. Londra’da yaşıyordun. İstanbul’a ‘Kayıp Şehir’ için mi döndün? Evet, hala evim duruyor Londra’da, dizi için döndüm. Seni bu kadar heyecanlandıran şey ne oldu bu dizide? Hikayesi. İrfan nasıl bir karakter sence? Ateş gibi. Peki İlker’in nasıl bir karakteri var? Çok değişken bir karakterim var. Kendimden çok çabuk sıkılırım. Herkes seni konuşuyor. Sen ünlü olduğunu hissediyor musun? Yaklaşık iki ay önce fark ettim. O zamanlar bir dizide oynadığımı unutuyordum. İnsanlar bana bakıyor,

yanıma gelip konuşuyorlardı. Kendi kendime “Biz nereden tanıştık acaba?” diye düşünüyordum. Sonra dizide oynadığımı hatırlıyordum. Bir de eskiden biri bana baktığında bunun elektrikle ilgili olduğunu düşünüyordum ama şimdi öyle olmuyor. İnsanların bana neden baktığını pek ayırt edemiyorum! Oyuncu olmasaydın ne olurdun? Bir şey olamazdım herhalde. Küçükken rock yıldızı olmak istiyordum ama… Bazen hala düşünüyorum aslında… Sanırım hayatımın sonuna kadar düşünürüm ben bunu. Arkadaşların seninle ilgili en çok neden şikayet eder? Anlattıkları şeylere karşı bekledikleri reaksiyonları göremediklerinden şikayet ederler. En çok neyini severler peki? Çok yalansız dolansız biriyim. Birçok konuda düzüm, netim! Ne düşünüyorsam onu söylerim. Politik olmayı

beceremiyorum. Bu bazılarını üzse de bu yönümü seviyorlar herhalde. Sevgilin ne yaparsa seni çıldırtır? Bir konuyu bin defa konuşmuşsak ve aynı şeyi yapmaya devam ediyorsa konu ne olursa olsun beni çıldırtır. Kendini yakışıklı bulmuyormuşsun. Nasıl tavlıyorsun kızları? Karizmayla. Ruhta bir şey var herhalde. Aşık olduğunda nasıl biri olursun? Tam da üstüne geldin. Aşık olunca deli tarafım çıkıyor ortaya. İyice kabına sığmayan birine dönüşüyorum. Şu anda aşıksın yani? Aşık olmak çok iddialı ve içi dolu bir kelime bence. 2013 nasıl bir yıl olsun? ‘Kayıp Şehir’in aynı hızda devam ettiği, benim dünyama uyan bir yönetmenle sinema filmi çektiğim, yurt dışı hayallerimin de gerçek olduğu bir yıl olsun.

OCAK 2013 elele

121

ELELE ÖZEL ALPER KUL

“Yettiği kadarı benim” ‘Babamın Oğlu’, ‘Aut’, ‘Barcelo’, ‘Moskova’nın Şifresi’, ‘İnsanlar Alemi’… Saydığımız tüm bu proje isimlerinde adı geçiyor Alper Kul’un. Kiminde yazar kimliğiyle karşımızda, kiminde oyuncu kimliğiyle. 2012 ödüllü, bol alkışlı bir yıl oldu onun için. Açıkçası tüm bunlara nasıl yetiştiğini biz de merak ettik. Çekimden sonra röportaj için masaya oturduğunda bir kadeh şarap söyledi kendine ve şöyle dedi “Bu aralar her şeye biraz fazla koşturuyor gibi hissediyorum kendimi. Hayatım benim elimde olmadan hızla akıp gidiyor. O yüzden biraz olayların tadını çıkarmaya karar verdim.” Bu sene tam anlamıyla sizin için özel bir yıl oldu diyebilir miyiz? Evet, 2012 benim yılım oldu. 2012’de çok farklı disiplinlerde ödüllendirildim mesleki anlamda. Özel hayatımda çok farklı bir yola gittim, evleniyorum. Bu dergi çıktığında eğer gelin düğünden kaçmamış olursa evlenmiş olacağım. (Ve biz sayfaları hazırlarken öğrendik ki, gelin kaçmamış... O şimdi evli!) 2012’nin tadı damağımda kaldı resmen. ‘Sümela’nın Şifresi’nden sonra bu yıl ‘Moskova’nın Şifresi Temel’i çektiniz. Nasıl gidiyor gişe? Çok iyi gidiyor. Seyircinin çok fazla ilgisi var. TOBAV ve Tiyatro Dergisi tarafından yazdığın oyunlar ödüllendirildi. Yeni bir motivasyon kazandırdı mı bu sana? Bu sene yazarlık üzerine aldığım ödüller oyunculukla ilgili yaşadığım hiçbir duyguya benzemedi. Çok onur duydum. Yazmak nasıl bir motivasyon sağlıyor? Terapi! Keşke daha önce yazmaya başlasaydım. Ne kadar derdim, sıkıntım varsa hepsiyle yazarak hesaplaşıyorum. Samimiyetle söylüyorum ki çözemediğim bir sürü hususu yazarak çözüyorum. ‘Aut’ ve ‘Barcelo’ oyunlarını yazarken dört tane arkadaşımla barıştım. Hayattaki felsefen ne? Yettiği kadarı benim. Fazlası hazımsızlık yaratır.

122

elele OCAK 2013

m”

DERYA KARADAŞ

“Sevgiyle yapılan her iş başarıyı getirir” ‘Yalan Dünya’nın Zerrin’i Derya Karadaş, gerçek hayatta da bir o kadar eğlenceli biri. Çekim boyunca ekibi kahkahalara boğan Karadaş için söylenebilecek en önemli şey alçak gönüllüğü. Heyecanı ve tutkusuyla daha uzun yıllar izleyeceğimiz isimlerden biri olacak o. Zerrin karakteri hayatını nasıl etkiledi? Özel hayatımı çok etkilemedi. Günlük hayatta çok tanınmıyorum. İnsanlar Zerrin’i saçı, makyajı, kostümleri olmadan tanıyamıyorlar. Ama işime, oyunculuğuma çok katkısı oldu. Bir de tiyatrodaki oyunuma gişe katkısı sağladı. Zerrin’in en sevdiğin yanı ne? Ben Derya olarak Zerrin’in bilgisine sahip değilim. Ekonomiden, futboldan, dünya sinemasından anlıyor! Zerrin’in şuursuz bilgisi beni çok heyecanlandırıyor. Bir de tiyatro oyunun var: ‘Dur Bi Dakka’. O nasıl gidiyor? Oyun ikinci sezonunda. Bu sezon diziden kaynaklı gişemizde çok büyük bir değişiklik oldu. Zerrin’i ekranlardan çok seven bir kitle var. Yine komedi oynuyorum. Bu benim özel tercihim değil, dizideki

rolümle denk geldi. Hayat felsefen ne? Sevgiyle yapılan her iş başarıyı getirir. Kendi kendinize en çok çelişkiye düştüğünüz konu ne? Özeleştiri mekanizması çok gelişmiş biri olduğuma inanıyorum. Bu yönüme çok güvenirim ama yakınlarım eleştiriye açık olmadığımı söylüyorlar. Halbuki ben tam tersine inanıyorum ve onlar benim bütün ezberimi bozuyor! Hayatta en çok neye sinirlenirsin? Çocukları çok önemserim. Çocuklara yapılan haksızlık onlara yapılan istismar beni çok sinirlendirir. Oyuncu olmasaydın ne olurdun? Gazeteci olmak istiyordum. Bir dergide, gazetede bir şeyler yapmak ister miydin şu anda? Bunun için altyapıyı biraz daha desteklemek gerektiğini düşünüyorum. Kiminle röportaj yapmak isterdin? Ayşe Arman’la... Ne sorardın? Yine soruları o sorardı galiba!

OCAK 2013 elele

123

AJANDA SİNEM GÜRLEYÜK

Ocak programınızı Ocak ayında konserler, tiyatrolar hız kesmiyor. Markaların indirim döneminde olması da bu ayın güzelliklerinden. Kendinizi bolca ödüllendirdiğiniz, bol bol kahkaha attığınız bir ay olsun ocak…

8

1

Yılbaşı gecesinin yorgunluğunu atmak için rahatlatıcı bir duşa ne dersiniz? Molton Brown Warming Eucalyptus duş jeli, ¨ 65

9

2

3

Yeni programlar, toplantılar, buluşmalar, faturalar, doğum günleri... Nostaljiden vazgeçmeyenlerdenseniz ajandanızı bir an önce alın. Moleskine haftalık ajanda (D&R) ¨ 20.49

10

11

Yorgunum bahanelerini bir kenara bırakın, gece kokteyller sizi bekler... Haftanın son günü.

16

17

18

Christian Louboutin ayakkabı ¨ 2145

Sakin bi r hafta sonu içi n:

Partinin en iddialı kızı siz olun. Skinny bir jean ve deri ceketle bu ayakkabıları tamamlayabilirsiniz.

24

Kırmızı şarap Peynir Yeni DVD ’ler

25

Bülent Ortaçgil son albümü ‘Sen’le Karşıyaka Opera ve Tiyatro Sahnesi’nde. Biletler 45 lira.

124

19

26

27 Murat Dalkılıç’ın görsel bir şova dönüştüreceği Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki konseri saat 18.00’de. Biletler 34 lira.

elele OCAK 2013

124_125_ELE_01_takvim.indd 124

12/22/12 5:06 AM

ızı yaptınız mı? 4

5

Laduree, İstinye Park’a geliyor. Haftanın yorgunluğunu kendinizi ödüllendirerek atın.

12

Pınar Öğün ve Memet Ali Alabora’nın yeni oyunu ‘Mi Minör’ü görme vakti. Oyun saat 18.00’de Küçükçiftlik Park’ta perde açacak. Oyunla ilgili merak ettikleriniz için sayfa 132’yi açın!

13

6

14

28

Que etek ¨ 255

Marie Antoinette Chocolatier trüf çikolata ¨ 20.50 (100 gr.)

15

Pazartesi sendromuna karşı

21

Fosfor şart. Hem Kuzguncuk’ta hem de yemekleri çok lezzetli. Balık yemek için rotanızı İsmet Baba’ya çevirin. Tel: (0216) 553 12 32

Hayalini kurduğunuz botları almanın vakti gelmedi mi?

Marc Jacobs (Beymen) bot ¨ 975

Özge Özberk, Bülent Seyran, Umran Ertok ve Suna Keskin’in oynadığı ‘Aşk’a 103 Adım’ İzmir AKM Adnan Saygun Salonu’nda saat 20.30’da sizi bekliyor. Biletler 39.50 lira.

20

7

22 Ziya Mücevher Bone Collection bileklik ¨ 1750

Ona karşı koymak mümkün değil.

29

Soğuk kış günlerinde etek giymekten vazgeçmeyenler için sıcacık bir öneri.

23 Burberry trençkot ¨ 5026

İpekyol palto ¨ 500

İndirimin tadını çıkarın.

30

31 Geçen sene Piyasa’nın işletmeciliğini yapan Onur Gülmek Kuruçeşme’de yeni bir mekan açtı: Gaia. Her gün farklı DJ’ler ağırlayan mekanı keşfe çıkma zamanı!

OCAK 2013 elele

124_125_ELE_01_takvim.indd 125

125 12/22/12 5:06 AM

takipte! ne Kim demiş?

“GENELLIKLE YAPMADIĞIM ŞEYLERI YAPARAK INSANLARI ŞAŞIRTIYORUM.” NICOLE KIDMAN

YENİ ÇIKANLAR, ÇOK KONUŞULANLAR VİZYONDAKİLER...

A. SAMİ ÖZBUDAK

IMA

Ayın güzelleri • Caz müzikle aranız iyi mi? Cevabınız evetse, Almanya’nın ünlü caz gruplarından Trio Elf performansını kaçırmayın deriz. Konser 22 Ocak akşamı Akbank Sanat’ta gerçekleşecek. • Babylon ocak ayında şehri ısıtacak. Kulüpte gerçekleşecek olan güzel etkinliklerden bir tanesi, Rus asıllı Kanadalı müzisyen Chinawoman performansı. 9 ve 10 Ocak’ta gerçekleşiyor. • ‘Valparaiso’, ‘Mourir dans tes bras’, ‘Dis moi’ gibi seslendirdiği şarkılara başka bir boyut katan Kanadalı sanatçı IMA, 29 Ocak akşamı İş Sanat’ta sahneye çıkıyor. Kendisini tanıyan veya tanımak isteyenlere duyurulur. • Haluk Bilginer hayranları için bu ay bir haberimiz var. Sanatçının Zerrin Tekindor’la birlikte rol aldığı ‘Antoinus ile Kleopatra’ isimli oyun 5 Ocak saat 16.00’da Trump Towers Mall’da perde açıyor. • Athena’yı özleyenler, onların şarkılarıyla dans etmek isteyenler… Topluluk 10 Ocak’ta Jolly Joker İstanbul’da sahneye çıkıyor. • Tiyatro sevenler veya tiyatroya ısınmak isteyenler bu ay sahnelenecek olan ‘Sherlock Holmes’e şans verebilir. Oyun ocak ayı boyunca her pazar saat 17.00’de seyirciyle buluşuyor. Sherlock Holmes

126

elele OCAK 2013

5

’I DE R E Y 1

Nereler gözde? Ocak ayını ısıtacak mekanları keşfetmeye ne dersiniz? Her zevke uygun seçenekler burada.

İzlemelik liste

Walkin 29: 29 Group, Ulus’taki evinden çıktı ve Aqua Florya

içinde Walkin 29’u açtı. Mutfakta Ulus 29’dan tanıdığımız Mert Şeran bulunuyor. Kalamar mürekkepli karides tempura, trüflü füme dana eti, lime crème brulee, ızgara bonfile gözde seçenekler arasında. Başlangıçlar 14-32 lira, ana yemekler 28-65 lira, tatlılar ise 15-24 lira arasında değişiyor.

Kiki: Cihangir’den tanıdığımız Kiki, Ortaköy’ü mesken seçti. Burcu Denizer’in işlettiği yeni Kiki iki kattan oluşuyor. Gri tonlarının ağırlıklı olduğu mekanda özel tasarım mobilyalar kullanılmış. Salata ve pizza seçenekleri enfes. Pizzalar 28-24 lira, salatalar 14-24 lira, makarnalar 14-24 lira, ana yemekler 24-34 lira arasında değişiyor. Unter: Karaköy gitgide bir cennete dönüşüyor. Semtin son sakini Unter. Kahvaltıdan akşam yemeğine, hatta özel partilere ev sahipliği yapacak olan mekan, dekorasyonuyla da göz dolduruyor. Kahvaltı seçenekleri 10-24 lira, kahveler 6-12 lira, ana yemekler

Sherlock Holmes

10-22 lira arasında değişiyor. Smyrna: Cihangirli Smyrna’yı tanımayan yoktur. Ortaköy’e çok iddialı bir şubeyle geldi. Hem mönüsüyle hem de atmosferiyle insanın içini ısıtan Smyrna Ortaköy bu ayki keşifleriniz arasında yer almalı. Başlangıçlar 8-15 lira, ana yemekler 15-29.90 lira, tatlılar ise 9.90-12.90 lira arasında değişiyor. Wanna Pop: İstanbul Doors Group yıllar önce İstanbul gece hayatı içinde kült bir adrese dönüşen Wanna’yı Wanna Pop adıyla yeniden hayata geçirdi. Mekanda Fleming Ferrari, Wanna Cocktail, Apple Martini gibi kokteyller çok revaçta. Fiyatları 27 liradan başlıyor.

Sofistike ve dingin bir kitabevi Zeynep Türkkan Özcan ve Yelda Süren Elmas’ın Galata’da birlikte açtığı Magnolia sevimli ve şık bir kitapçı dükkanı. Özellikle sanat kitaplarına ilgi duyanlar bu dükkanı keşfetmeli. Tashen, Boyut, Marilyn Monroe ve The Beatles Limited Edition gibi yayınevlerinin çalışmalarına yer veriyorlar.

• STFA’nın kurum arşivinde yer alan fotoğraf, çizim, plan gibi belgelerin yer aldığı ‘KM. 441-İlkler’ sergisi, 20 Ocak’a kadar İstanbul Modern’de izlenebilir. • Selma Gürbüz’ün ‘Uzun Gece/Uzak Yolculuklar’ adlı sergisi Rampa’da görülebilir. • Ahmet Müderrisoğlu’nun ‘Kurt Duruşu’ sergisi Galeri Selvin’de görülebilir. • Işıl Güleçyüz’ün ‘Yukarı Bak’ adlı sergisi Beyoğlu Akademililer Sanat Merkezi’nde izlenebilir.

SİNEMA YAKIN TEHDİT Tür: Macera Yönetmen: Joel Schumacher Oyuncular: Nicolas Cage, Nicole Kidman, Cam Gigandet ile Liana Liberato Hayata dair çoğu imkana sahip olan Kyle ve Sarah Miller çiftinin hayatı bir iş gezisi sonrası allak bullak olur. Hırsızların çifti rehin almasıyla işler karmaşık bir hal almıştır. 4 Ocak’ta vizyona giriyor.

KARAOĞLAN Tür: Macera Yönetmen: Kudret Sabancı Oyuncular: Volkan Keskin, Müge Boz, Özlem Yılmaz ve Hasan Yalnızoğlu Suat Yalaz’ın unutulmaz eseri ‘Karaoğlan’, Kudret Sabancı, Melek Öztürk ve Rana Mamatlıoğlu tarafından yazılan senaryoyla izleyiciyle buluşuyor. 6720 figüranın yer aldığı dev prodüksiyonun her sahnesinde nefesiniz kesilecek. Vizyon tarihi 11 Ocak.

HÜKÜMET KADIN Tür: Dram Yönetmen: Sermiyan Midyat Oyuncular: Demet Akbağ, Ercan Kesal, Bülent Çolak ve Cezmi Baskın Ayın iddialı yapımlarından biri de ‘Hükümet Kadın’. Sekiz çocuklu bir kadın olan Xate, Güneydoğu’nun ilk kadın belediye başkanıdır. Görevi sırasında yaşadığı eğlenceli ve sıra dışı anlar bu filmin konusu olmuş. 25 Ocak’ta seyirciyle buluşuyor.

OCAK 2013 elele

127

TAKİPTE

Koy sepete Bak bu da kim? Gökçe Hutoğlu, Corridor’un barmeni ve ortağı. Şu an sizi nerelerde takip edebiliriz? Beni her akşam Corridor’da barın arkasında deli gibi koştururken görebilirsiniz. Öğleden sonraları ise yeni yılda çıkacak olan bir rakı kitabına danışmanlık yaptığım için Tophane ve etrafında fıldır fıldır dolaşırken görebilirsiniz. Bir yıl sonra hayatınızda neler olacak, hiç düşündünüz mü? Mesleğim, yatırım yapıp karşılığını bir yıl sonra alabileceğim gibi değil. İster istemez sürekli üretip anlaşılmayı ve değer bulmayı

bekliyorsunuz. Ama hedeflerim büyük. Yaşlanmadan değer kazanacağımı umuyorum. Bir de Corridor’daki dostlarımız ve ailemiz için bir meyhane projemiz var. Bir cümleyle kendinizi anlatın desek... Ne kadar yaşlı olursam olayım barımın arkasında çalışırken ölmek isteyen bir adamım. Mutluluk için sadece üç neden gösterseniz, ne olurdu? Corridor, Bodrum ve rakı.

Sayfaya taş düştü!

ALBÜM KELLY CLARKSON ‘GREATEST HITS – CHAPTER ONE DELUXE EDITION’

Grammy ödüllü dünyaca ünlü pop yıldızı Kelly Clarkson, şahane bir derleme albümle geliyor. Sanatçının ‘Since U Been Gone’, ‘My Life Would Suck Without You’, ‘Because of You’, ‘Walk Away’ ve ‘Stronger’ gibi hitleri bu albümde yer alıyor.

Ünlü oyuncu Tobey Maguire KITAP HALIL BEZMEN ‘BARBAROS! SEVGILIM…’

Sürükleyici ve tarihi bir hikaye okumak isteyenleri ayın en iddialı yapıtıyla tanıştıralım: Halil Bezmen’in kaleme aldığı ‘Barbaros! Sevgilim…’ Osmanlı donanmasının efsane ismi Barbaros’un hayatından çarpıcı kesitler sunuyor.

Öpücükler kime? • ‘Türkiye Şarkıları’ konserini bir DVD olarak hayranlarıyla paylaşan Sezen Aksu’ya. • ‘Yıldızlar Altında İstanbul’ isimli deneme kitabını yazan Selim İleri’ye. • Araf’ı coşturan ‘Cümbüş Cemaat’ topluluğuna.

• 40’ına merdiven dayarken seksiliğini keşfettiğimiz bir adam. • Yoga ve yemek yapmak gibi iki tutkusu var. • Esaslı bir vejetaryen!

Bu ara ‘erkek’ler! • Büyük ve renkli eldivenler takıyor. • Yazın olduğu gibi kışın da pantolon paçalarını kıvırıyor. • Küçük arabalara doğru eğilim içinde.

128

elele OCAK 2013

ALBÜM BEDÜK ‘OVERLOAD’

Bedük’ün yeni albümü bu ayın ortasında çıkıyor. ‘Overload’ ismini verdiği çalışmada sanatçı ‘Rock’n Roll Queen’ ve ‘I Only Want You’ adlı cover şarkılara da yer vermiş. Geri kalan tüm çalışmalar Bedük’ün kendisine ait.

KARİYER SİNEM GÜRLEYÜK

Yves Rocher Türkiye Genel Müdürü Elif Berker, uzun yıllar kozmetik sektörüne hizmet etmiş bir isim. Markanın başına geçtikten sonra, ‘dünyada en hızlı büyüyen Yves Rocher’ tanımını Türkiye’ye kazandırmış. Şu anda 60 mağazalık dev bir zincir yönetiyor. Kariyerinin zirvesinde olan Berker yolculuğunu; “Hayallerimin peşinden koştum” diyerek özetliyor.

FOTOĞRAF: OZAN KUTSAL

“Hayallerimin peşinden koştum” Çocukken hayalinizde hangi meslek vardı? Çocukluğumda çok net bir hayalim yoktu. Hemşire bir annenin kızıyım. Bu yüzden hep ‘doktor ol’ gibi bir yönlendirmeyle büyüdüm. Ama doktorluk yerine daha sosyal bir meslek yapmak istiyordum. Eğitiminizi nerelerde aldınız? Liseyi Saint Michel Fransız Lisesi’nde okudum. Okul birincisiydim, derslerim hep iyiydi. Lisenin son yıllarında turist rehberliği, turist transferleri gibi işlerde çalıştım. Bu hem Fransızcamın gelişmesine yardımcı oldu hem de beni sosyal açıdan geliştirdi. Ailem de bu çalışmamı çok destekledi. Daha sonra Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde okudum. Okulun ikinci senesinde başarılı bir öğrenci olduğum için okul beni bursla Amerika’ya gönderdi. Amerika’ya gidince ‘burada bir sene okuyup geri dönülmez, bu işi burada bitireyim’ dedim ve orada Universal Wisconsin’e transfer oldum. İş hayatına orada mı başladınız? Okul bittikten sonra Amerika’dan deneyim kazanmadan dönmek istemedim. Biraz çalışmaya karar verdim ve uluslararası İrlandalı gıda hammaddesi üreten bir firmada, Kerry Ingredients’te işe başladım. Finans bölümünde 1-1.5 yıl kadar çalıştıktan sonra finans müdürü olarak atandım. Bu sırada Wisconsin’de

130

elele OCAK 2013

yaşıyordum ve aslında orada olmaktan sıkılmıştım. Şikago’ya taşındım ve hayal ettiğim bir işte çalışmaya başladım. Amerika’nın tarihi oteller zincirlerinden birinde finans müdürlüğü yaptım. Türkiye’ye dönmeyi düşünmediniz mi? Düşünmez olur muyum? Bir karar vermem gerekiyordu; hayatımı orada mı kuracaktım yoksa burada mı? Zor bir karar oldu benim için. Önce Türkiye’ye geldim 1-2 ay kaldım ve yapamıyorum deyip Amerika’ya gittim. Fakat iki haftanın sonunda tekrar Türkiye’ye geldim ve burada kaldım. Burada L’Oréal’de finans müdürü olarak işe başladım.

Zirveye çıkana kadar nasıl deneyimler kazandınız? 2000 yılında kozmetik sektörüyle tanıştım ve ben aslında finansçı olmak istemiyordum artık. Biraz daha işi yöneten, yönlendiren bir karakterde olmak istiyordum. Bu isteğim de L’Oréal’de bir şekilde keşfedildi. Türkiye pazarına girecek yeni markaların lansmanları üzerine pazarlama ve satış ekibiyle çalışırken işin çok fazla içindeydim ve çok hevesliydim. Direktörüm bana “Sen neden gelecek yeni markaların başına geçmiyorsun?” dedi. Hayatım boyunca beklediğim teklif geldi sonunda. Tabii hemen kabul ettim. L’Oréal’de pazarlama alanına geçmeden önce satış bölümünde altı ay zorunlu staj yapmanız gerekiyor. Ben finans müdürlüğü bölümünü, odamı, ofisimi her şeyi bıraktım ve çantamı alarak altı ay satış temsilciliği yaptım. Çok keyif aldım. Pazarlamacı olarak ofise geri döndüm iki yıl marketing yaptım. Ama gönlüm satış ayağında kalmıştı. Yönetime gidip, “Ben satış bölümüne geçmek istiyorum” dedim. Beni zincir mağazalar müdürü olarak satış bölümüne geçirdiler. 1-1.5 yılın sonunda ulusal zincir kanalından sorumlu oldum. Bu sırada hamileydim ve altı ay doğum izni aldım. Aslında işe ara vermeyi ve oğlum Ali ile ilgilenmeyi düşünüyordum ama oğlum bir haftalıkken şirketten

AİR… HAYAlaTrıAkaçDta uyanırsınız?

Sabah 06.00. ınız? sıl başlars ı hazırlayıp Güne na alt v h uma ka erek. İki çocuğ ise bindir rv se rı la n o n a ardınd ? iniz müze En sevdiğ yı Müzesi. ara udunuz? Topkapı S kitabı ok i g ir n a h Bir Kedi B En son Bir Adam li, e n a v Li Zülfi arsınız? Ölüm. eler yap n rı uklarımı la n larak çoc Hafta so o lı lık ır ğ a ları Hafta son k şeyler yaparım. eyi ce e ir d lere gitm n le eğ çok nere n e a d ın Yurt dış nuz? seviyorsu Türkiye’de n en çok e b a d ın Çok uzun Asl viyorum. se ı zden y a ım, bu yü dolaşm ında kald ış a d d rt n u rı y süre sabala küçük ka iyor. Türkiye’nin a çok hoşuma gid h a t d kalmak estauran iniz kafe/r En sevdiğ m. ı seviyoru hangisi? ’ın terasın tt a e y d H rk m a e En çok P eğinde h ketin göb Hem hare . iz ibindesin huzurun d

telefon geldi ve satış direktörlüğü teklif ettiler. İşe geri döndüm. 3.5 yılın sonunda tekrar hamile kaldım ve bu defa tamam dedim işe ara vereceğim. Hamileliğimin altıncı ayında işten ayrıldım. Doğum yaptım. Çalışmamanın hayal ettiğim gibi olmadığını anladım; siz yaşamın ritmine, dinamizmine hatta strese bile alışıyorsunuz. Bütün bunlar gidince kendinizi boşlukta hissediyorsunuz. Bu sırada L’Oréal’den bir direktörüm beni aradı ve Yves Rocher’nin başına geçmek isteyip, istemeyeceğimi sordu. Seve seve kabul ettim. Kızım 10 aylıkken işe başladım. Kariyerinizin dönüm noktası bu anlattığınız olaylardan hangisi peki? Finansı bırakıp, pazarlamaya geçmek. En çok gurur duyduğunuz olay hangisi? Şu anda çok gururluyum. Çünkü Yves Rocher markası 10 yıldır Türkiye’de

ama varlığı bu kadar ön planda değildi. Markanın dünya üzerinde en iyi büyümeyi gösteren ülkesiyiz. Profesyonelliğin sırrı sizce ne? Birincisi, yapmakta olduğunuz işi biliyor olmanız gerekiyor. İkincisi, her türlü iş önemli bir takım işidir. Dolayısıyla iyi bir ekip kurabilmek ve iyi bir ekiple etkin bir şekilde çalışabiliyor olmak çok önemli. Gençlere vereceğiniz tavsiyeleriniz neler? ‘Ben ne yapmak istiyorum?’ sorusunun cevabını aramak ve ona doğru koşmak lazım. ‘Bu benim kaderimmiş’ deyip aynı şeylere devam etmemek gerekiyor. Yves Rocher’nin sektörde yarattığı en büyük farklılık ne? Yves Rocher kozmetik sektörünün etkin bitkisel ürünler sunan tek markası. Bitkisel kozmetik genelde doğaldır,

hoştur ama ne kadar etkin olduğu konusunda hep bir soru işareti vardır tüketicinin aklında. Bu soruyu ortadan kaldıran ilk ve tek markayız biz. Çünkü bilimi doğa ile birleştiriyoruz. Yves Rocher kadınını nasıl tanımlarsınız? Ne istediğini bilen, kendinden emin, kendini seven, doğal görünüme önem veren ve mutlu bir kadın. Ürünleri piyasaya çıkartmadan önce mutlaka dener misiniz? Tabii mutlaka. Türk tüketicisini tatmin etmeyeceğini düşündüğümüz ürünler varsa onları Türkiye’ye piyasasına sokmuyoruz. Son dönemde sizi en çok etkileyen ürün hangisi oldu? Bitkiselliğin en gelişmiş yöntemiyle buluştuğu yeni bakım kremimiz ‘AntiAge Global’ oldu. OCAK 2013 elele

131

RÖPORTAJ

Yasakların güldürdüğü tek ülke! Memet Ali Alabora ve Pınar Öğün çifti tiyatro dünyasının tüm ışıklarını onlara çeviren bir oyunla, ‘Mi Minör’le sahneye çıktı. Bu oyunda her şey yasak ama aslında her şey serbest! Twitter’da oynandığı sırada trend topic olan oyun, Yazar Meltem Arıkan’ın imzasını taşıyor.

Röportaj: Sinem Gürleyük Fotoğraf: Hakan Adil Styling: İrem Akalın Saç: İsa Töre Makyaj: Rıfat Yüzüak Fotoğraf Asistanı: Merve Girgin Styling Asistanı: Naz Akdeniz

Avusturya Kültür Ofisi, Vakko, Ramsey, Kip, Burberry, Desa, BCBG, Brandroom, Harvey Nichols, A46, Beymen, L’Appart, Arzu Kaprol, Christian Louboutin, Roman, Aslı Filinta ve Taji’ye teşekkür ederiz.

132

elele OCAK 2013

OCAK 2013 elele

133

RÖPORTAJ

“SEYIRCI OYUN ALANINA GELDIĞI ANDAN ITIBAREN PINIMA’DA YAŞAMAYA BAŞLIYOR. BAŞKANIN HALKI IÇIN YAPTIĞI DÜZENLEMELERI BIREBIR TECRÜBE EDIYOR.”

134

elele OCAK 2013

G

eçtiğimiz ay yeni bir ülke keşfettim. Adı; Pinima. ‘Kendine özgür bir ülke.’ Lisanı Piniş. Yönetilme şekli demokrasi. Tüm kadınların ve erkeklerin hemcinsleri arasında eşit olduğu, başkanlarının yani Memet Ali Alabora’nın tüm halkı için gece gündüz uyumadan çalıştığı bir ülke… Pinima’da düşünce özgürlüğü parayla satılıyor. Ama yanlış anlamayın, düşünce özgürlüğü verildi diye düşündüğünüzü söylemek gibi bir özgürlüğünüz yok. Anneler burada saat 21.00’den sonra sokağa çıkamıyor. Egemenliğin kayıtsız şartsız başkanda olduğu bir yer Pinima. Bir de sokak sanatçısı bir piyanist var; Pınar Öğün. Başkanın özgürlükler ülkesinde tiz seslerini yasaklamasıyla başlıyor isyana. Notalarını geri istiyor! Bunun için dans ediyor, şarkı söylüyor, demokrasiyi sorguluyor, var gücüyle özgürlüğünün, notalarının peşinden koşuyor. Onlar için savaşıyor... ‘Mi Minör’ bütün dünyada geçerli olan güç, düşman ve halk üçlemesini masaya yatırıyor. Burada düşman uzaylılar, güç başkan, halk ise piyanist ve arkadaşları. Oyunda şaşkınlığa uğratıyorlar, damarınıza basıyorlar, kahkahalar eşliğinde sizi düşünmeye sevk ediyorlar, kızdırıyorlar, isyan ettiriyorlar hatta ayakkabı fırlattırıyorlar. Başkanın yaptıklarına dayanamayan bir seyirci Memet Ali Alabora’ya oyun sırasında ayakkabısını fırlatmış. Evet, buraya kadar ayakkabı olayı da dahil olmak üzere her şey size normal gelebilir. Başka

‘Mi Minör’ için tiyatronun son icadı diyebiliriz. Nasıl çıktı bu oyun ortaya? Pınar Öğün: Ben ‘Türkan’ dizisinde oynarken, Meltem Arıkan’a rica ettim: “Bana bir senaryo yazar mısın?” diye. O da yaşadığı bütün sosyal medya sürecini içeren ve kendi görüşlerini ifade eden bir metin yazdı. Ne anlatıyor bu oyun bize? Memet Ali Alabora: Pinima demokrasiyle yönetilen ama her şeye başkanın karar verdiği bir ülke. Kadın-erkek eşitliğinin sorun olmadığı çünkü kadınların kendi aralarında erkeklerin de kendi aralarında eşit oldukları bir ülke. Seyirci oyun alanına geldiği andan itibaren bu ülkede yaşamaya başlıyor. Oyunda yaşanan ve başkanın halkı için yaptığı düzenlemeleri birebir tecrübe edebiliyor. Seyirci Pinima ülkesinde olup bitenleri bir gösteri olarak izlerken, piyanist ve ekibi tarafından da bir oyuna katılmaya davet ediliyor. Aslında bu oyun seyircinin oyunu. Seyircinin seçimleriyle yönlendiriliyor. Ayrıca yaşanan her şeyi sosyal medya üzerinden de takip edebiliyorlar. Oyunun adı neden ‘Mi Minör’? MAA: Meltem’in (Arıkan) kendi kişisel hikayesiyle ilgili. Üç yıldır oyunun müziklerini yapan Evrim Demirel’den piyano dersi alıyor ve aynı zamanda özel bir nedeni de var. Ayrıca Meltem ‘Mi

oyunlarda da bunlarla karşılaşabilirsiniz. ‘Mi Minör’ü bu noktada farklı kılan şey sergilenme biçimi. ‘Mi Minör’ü sosyal medya üzerinden takip edebilirsiniz. Yasaklar ülkesi Pinima’da serbest olan tek şey oyun boyunca akıllı telefonlar ve tabletlerle Ustream, Twitter ve Facebook üzerinden oyunu takip edebiliyor olmanız. Ayrıca oyunda olmasanız bile oyunu bu siteler üzerinden takip edebilirsiniz. Sahne sırasında konuşmak, fotoğraf çekmek, oyuncularla iletişim kurmak serbest. Klasik bir tiyatrodaki gibi salondaki koltuklarda yerinizi alarak izlemiyorsunuz ‘Mi Minör’ü. İsterseniz oturduğunuz yerden isterseniz oyuncularla birlikte salonun içinde koşturarak oyuna dahil olabiliyorsunuz. Hangi tiyatroya girerken polisler size kimlik soruyor? Kapıdan adımınızı atar atmaz Pinima polisleri kimliğinizi görmek istiyor. Oyuna girerken alacağınız Pinima paralarıyla içeride alışveriş yapabiliyorsunuz. Ayrıca bu oyunda kapılar kapanmıyor. İstediğiniz zaman girip çıkabilirsiniz. Ara yok! Meltem Arıkan’ın kaleminden çıkan oyunda Can Kahraman, Sennur Nogaylar, Fuat Onan gibi usta oyuncular da yer alıyor. Hatta Pinima’nın polis şefi Can Kahraman ve polis ekibinden Bora Cengiz ile Onur Ay da çekimler sırasında bize eşlik etti. Piyanist önde, polisler arkada, başkan ise her zamanki gibi yükseklerde bir yerlerdeydi çekim boyunca. Biz hem çekimlerde hem de oyunda çok eğlendik. Vizenizi alıp bir an önce bu ülkeyi ziyarete gitmenizi şiddetle tavsiye ederiz!

Minör’ tonunun kadın sesini ifade ettiğini düşünüyor. Bu yüzden de oyunun ismi en başından beri ‘Mi Minör’. PÖ: Mi sesi aynı zamanda isyanın sesi. Peki Pinima’nın bir anlamı var mı? PÖ: Bütün uzay matematiği ve gezegenlerin birbirine olan mesafesi pi sayısıyla hesaplanıyor. Değişmeyen tek sayı pi sayısı. Matematiğin bir mucizesi. Değişmezliği ifade ediyor. Ülkenin kurallarının değişmezliğini ifade edebilmesi için de seçilen isim pi sayısından geliyor. Meltem’in kendi içinde kurguladığı bir dramatolojisi var. Pinima’yı kurarken model alınan bir ülke var mıydı? MAA: Yok. Pinima dünyanın her yerinde olabilir ya da hiçbir yerinde olmayabilir. Zaten bir sürü tepki bunu çok net anlattı. Oyunu izleyen arkadaşlarımızdan biri “Aynı Amerika olmuş” dedi. Başka biri Türkmenistan’a benzetti. Biri “Pinima tam anlamıyla Kore olmuş” dedi. Oyunun afişlerinde: “Kendine özgü ve kendinden laik bir ülke” yazıyor. Nasıl olabiliyor bu? MAA: Ülkemiz kendine özgür ve kendinden laik çünkü dini hukukuna göre düzenlenmiş. Aslında bugüne kadar dünyada bize ideal ve en iyi gibi gösterilen demokrasiyle uğraşıyor ‘Mi Minör’. Demokrasi nedir, ne değildir?

Demokrasi sorgulanamaz bir şey midir? Biraz bunlarla uğraşıyor. Onun için sadece tek bir ülkeyle uğraşmıyor. Oyunda kullanılan bazı yasaklar da dünyanın farklı ülkelerinde uygulanıyor değil mi? MAA: Evet, mesela pazar günleri pembe pantolon giymek Avustralya’nın belli yerlerinde yasak. Yani oyunda seyirciye çok saçma gibi görünen yasaklar dünyanın çeşitli yerlerinde gerçekten var olan yasaklar. Tavus kuşlarına öncelik tanınması, kutup ayısının uyandırılmasının yasaklanması, barlara çorba zorunluluğunun getirilmesi gibi. PÖ: Eşeklerin küvette yıkanmamasını unuttun. Oyuna seyirciyi dahil etme fikri tamam da sosyal medya üzerinden oyunu anlatmak ve oradan da dijital oyuncuları ‘Mi Minör’e dahil etme fikri nasıl çıktı ortaya? MAA: Meltem oyunu yazdıktan sonra oyunu nasıl realize edeceğimizi düşünmeye başladık. Nasıl bir evren yaratacağımıza karar verdik. Onun kurgusunu yaparken oyunun içine seyircileri daha fazla çekebilmek için kendi hayatımızdan yola çıkarak sosyal medyayı oyuna dahil ettik. PÖ: Oyun çok fazla ilke imza atıyor. Bunlardan birincisi Roll Playing Games’i OCAK 2013 elele

135

RÖPORTAJ

“OYUNDA YENI DÜNYA DÜZENI IÇIN BIR SÖYLEM VAR. BU SÖYLEM BÜTÜN DÜNYAYI IÇINE ALIYOR. BIR IDEOLOJIYE, HERHANGI BIR KÜLTÜRE YA DA DINE GÖNDERME YOK.” 136

elele OCAK 2013

oyuna dahil etmesi. Ben oyunu belli bir dramatoloji içinde internet üzerinden yayına veriyorum. Bir yere kamerayı koyup anlatmıyorum. Oyun içinde elimde kamerayla her yere koşturuyorum. Böylece siz dünyanın neresinde olursanız olun benim karakterimin web sayfası üzerinden oyuna ulaşabiliyorsunuz. Muhaliflerin susturulmaya çalışıldığı bir dönemde bu kadar muhalif bir oyun oynamak konusunda çekinceleriniz oldu mu? MAA: Benim olmadı. PÖ: Aslında biz muhalif bir oyun oynamıyoruz. Absürt tiyatronun bunda çok büyük bir etkisi var. Hangi kültürden olursan ol, oyun sana kendinle ilgili bir ilişki kurdurtuyor. Bizim oyunumuzda da herkes olaya kendi kişisel tarihinden bakıyor. Çağrışımlar kişinin kendi kafasının içinde animasyonların oluşmasına sebep oluyor. Bu animasyonlar da benzetme, rahatsız oma, hiç beğenmeme, acayip etkilenme, hiç etkilenmeme gibi sonuçlar yaratabiliyor. Ya da muhalif gözükme algısı yaratabiliyor. Memet Ali Alabora için başka bir özelliği daha var oyunun; ilk kez yönetmenlik yaptınız bu oyunda… Nasıl bir deneyim? MAA: Zor. Ben hiçbir zaman oyunun tam anlamıyla nasıl ilerlediğini göremiyorum. Çünkü bir yandan da oyunculuk yapıyorum. İktidarın ulaşılamaz olduğunu vurgulamak için başkan karakterini seyircinin içine hiç karıştırmıyoruz. Hem oyunculuk hem yönetmenlik yapmak bu anlamda zor. Ama salt yönetmenliği düşündüğüm zaman hazırdım yönetmenlik yapmaya. Bu yönüyle çok zorlandığım bir şey olduğunu söyleyemeyeceğim. Evet, yönetmen olarak bir oyun sahneye koymadım ama çok projede yer aldım. Sizin yeni bir projeniz var mı? PÖ: Benim oynadığım bir film gösterime girecek. Eric Bana başrolde oynuyor. John Crowley’nin filmi. Filmin adı ‘Closed Circut’. Holywood yapımı bir film. Orada travmatik hayatı olan bir Türk kızını oynuyorum. Film Almanya’dan İngiltere’ye gelmiş bir ajanın Londra’daki bir patlamanın şüphelileri arasında olmasını ve bunun üzerine dönen olayları anlatıyor. Ben de ajanın karısını canlandırıyorum. Film önümüzdeki yaz gösterime girecek. Nasıl dahil oldunuz projeye? PÖ: Yurt dışında da eğitim aldığım için orada da audition (seçmeler)’lara katılıyorum. John Crowley’nin audition’ına gittim ve çok iyi anlaştık. Sonra çalışmaya başladık. Çok acayip

bir set ortamı var orada. Her şey çok büyük ve kurallara uygun. Dört gün sürdü benim sahnelerimin çekimi. Herkes için dev konteyner’lar var ve herkesin ismi bir konteyner’ın üzerinde yazılı. İçeri giriyorsunuz yataklar, DVD seti, filmler, televizyon, içi doldurulmuş bir buzdolabı… Acayip büyük bir prodüksiyondan bahsediyorum. Her oyuncunun kendine ait bir şoförü var. Çekimler bitince bana mail attılar. Adresiniz gerekiyor diye. Adresi yolladım ve bana filmlerinde oynadığım için hediye gönderdiler. Resmen şoka girdim diyebilirim. Bunların hiçbirini beni sevdikleri için yapmadılar. Bu onlar için bir kural. Siz de Türkiye’de bazı şeyleri düzene sokmaya çalışıyorsunuz. Neler yapıyorsunuz? MAA: Oyuncular Sendikası olarak temelde yapmak istediğimiz şey; oyuncuların çalışma koşullarını ve dolayısıyla da setin, sektörün emekçilerinin çalışma koşullarını uluslararası standartlara getirebilmek. Etap etap bunları yapmak mümkün. Yıllar içinde birikmiş çok sorun var. Birinci meselemiz çalışma koşullarını düzenleyebilmek. Oyuncuyla yapımcı arasındaki ilişkiyi işçi-işveren ilişkisi haline getirmeye, çalışma saatlerini, çalışma koşullarını, iş güvenliğini ve sağlığını düzenlemeye çalışıyoruz. Şu anda en öncelikli gündemimiz çocuk oyuncularla ilgili. Bununla ilgili olarak Ankara’yla görüşmelerimiz devam ediyor. 2013 yılında daha önce attığımız tohumların karşılığını almaya başlayacağız gibi görünüyor. İlişkiniz başladığından beri beraber yaptığınız ilk iş bu değil mi? MAA: Aslında biz 2004’te ‘Hayalet’ diye bir dizinin çekimlerinde tanıştık. Ancak çok kısa altı bölüm sürmüştü. 2004 yılında yapmıştık. Ben bir piyanisttim. Erkeğin piyanist kadın başrolün boksör olduğu herhalde ilk diziydi. Şimdi beraber çalışmak zor oldu mu? PÖ: Oldu tabii. Neler yaşadınız? PÖ: Bir dakika ya! Memet Ali sen benim senden memnun olup olmadığımı biliyorsun. Sen benden memnun musun? MMA: Pınar ilk provalarda beni gerçekten zorladı. Çünkü ikimiz de farklı oynama halleriyle ilgileniyorduk. Pınar bir karakteri yaratmak ve o karakteri oynamak üzerine klasik bir eğitim aldı. Ona metni unutturup oyun oynatma haline geçirmek biraz zor oldu. İlk 15-20 gün biraz sancılıydı ama sonra uyum sağladık. PÖ: Ben eve gidip ağladığımı biliyorum

“PINAR ILK PROVALARDA BENI GERÇEKTEN ZORLADI. ÇÜNKÜ IKIMIZ DE FARKLI OYNAMA HALLERIYLE ILGILENIYORDUK.” sinirden. Yanlış anlaşılmasın Memet Ali beni ağlatmadı. Ben sinirimden ağladım. Onun anlatmak istediğini anlamadım. Gerçekten çok zorlandım. Öğrendiğim bütün disiplinlere aykırı şeyler söylüyordu çünkü. Neler söylüyordu mesela? MMA: Mesela şarkı sözleri var şarkı yok. Şarkı varmış gibi oyna diyordum. PÖ: “Önünde 50 kişi varmış farz et ve onları organize et” diyordu. Ama orada 50 kişi yok! Boş orası. MMA: Mesela ben “Bırak lafları” diyordum. “Nasıl bırakayım laflar bırakılır mı?” diye cevap veriyordu bana. PÖ: Metin yoksa neye tutunacağımı bilmiyordum. Çok zordu ama sonra neyse ki Meltem devreye girdi. Ben anlamadığımda bana gelip “Memet Ali şunu demek istiyor” dedi, Memet Ali beni anlamadığında “Pınar şu yüzden anlamıyor” deyip bize arabuluculuk yaptı. O olmasa birbirimizi yerdik. Çok göz önünde olmayan bir hayatınız var. Nasıl koruyorsunuz kendinizi? PÖ: Ben gerçek bir ev kuşuyum. Pijama, televizyon ve battaniye benim için mutluluğun resmi. Evde iş bölümü yapar mısınız? Kim ne yapar? MMA: Değişiyor. Ben bir tek çamaşır yıkamaktan anlamam. Yani zorda kaldığımda yıkıyorum ama anlamam. Londra’daki evde yıkamıştım. PÖ: Ben 3.5 sene yurt dışında okudum.

O sırada Memet Ali yanıma geldiğinde yemek yapıyordu, evi temizliyordu. Ben okuldan dönünce onun yaptığı yemeği yiyordum. MAA: Ben en son Londra’da yemek yaptım di mi ya? Çocuk yapmayı düşünüyor musunuz? PÖ: Hımm! Şimdi şöyle anlatayım: Çocuk, bir insan dünyaya getirmek anlamına geliyor! Gerçekten çok büyük bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum bunun. Her kadının çocuk yapması gerekir diye bir klişeye inanmıyorum. Evli çiftlere bu sorunun sorulmasını kadına baskı olarak görüyorum. Hayatta herkes biricik bunu kabul ediyoruz değil mi? Bunun sebebi de yaşadığın hikayeler, genetik bağlantıların falan filan. Herkesin kendine ait bir yaşamı, algısı ve kendini tanımlama biçimi var. Ben kendi dünyamı biliyorum. Sırf dünyaya bir insan getirmek uğruna bir çocuğun hayatını, kendi mesleğime daha çok değer verdiğim için geri planda bırakamam. Kedimle doğru düzgün ilgilenemiyorum ben daha! Çünkü oyunculuk başka mesleklere benzemiyor, ne zaman ne geleceği belli olmuyor. Zaten 28 yaşındayım önümde seneler var. Başkaları istiyor diye niye çocuk yapayım? Birbirinizle ilgili üç sıfat sıralamanızı istesem bana neler söylersiniz? MMA: Güzel, doğal, komik. PÖ: Sakin, huzurlu, yakışıklı. OCAK 2013 elele

137

OTOMOBİL ARZU SÖZERİ

DAHA

genç güzel yeni

Bir gençlik gelmiş Mercedes A-Serisi’ne... Nasıl da hoş ve havalı olmuş öyle. Beni öncelikle sportif görünüşüyle etkilemeyi başardı. Sonra da...

M

ercedes A, her an yerinden fırlayacakmış gibi bir görünüme, keskin ve güçlü hatlara sahip. Ben güney denizi mavisini denedim. Jüpiter kırmızısı, gece siyahı, sirrus beyazı gibi farklı renk seçenekleri de var. Hepsi de son derece göz alıcı... İlk görüşte aşkın etkisinden çıktıktan sonra, iç güzellik de bir o kadar önemli diyerek hooop atlıyorum otomobilin içine... Açık renk koltuklar

içime bir ferahlık veriyor. Ve bir anda o alışık olduğum vites kolunu olması gerektiği yerde göremiyorum. Nefis bir nostalji ile direksiyonun hemen yanında, hani genelde silecek kolunun yer aldığı kısımda karşılaşıyoruz. Eski Amerikan otomobilleri gibi. Ve tabii doğal olarak silecek kolu direksiyonun sol tarafında yerini almış. Mercedes kullanıcıları bu duruma çoktan alışmışlar. Ancak benim için öyle kolay olmadı. Belki yağmur yağmasaydı daha çabuk alışabilirdim.

TEKNİK ÖZELLIKLER

Max. Hız: 202 km/h Silindir Adedi: 4 Motor Hacmi (cc): 1595 Yakıt Tüketimi Şehir içi: 7.2 lt /100 km Şehirlerarası: 4.7 lt /100 km Ortalama: 5.6 lt /100 km Motor Gücü (PS): 122 PS @ 5000 d/d Azami Tork: 200 Nm @ 1250-4000 d/d

PARK RAHATLIĞI

Orta konsol üzerinde bulunan ekranda yer alan geri görüş kamerası sayesinde, park etmek bile bir keyfe dönüşüyor. Kamerası, oldukça net bir görüntüye sahip. Yaşadığım birkaç günün ardından, aracı alıp-bırakmak için gittiğim uzun Hadımköy yoluna değdiğini düşünüyorum. Özellikle trafiksiz bölümlerimiz müthişti.

138

elele OCAK 2013

Lüks sedan gaza bastı geliyor ARTISI ÇOK!

Yuvarlak havalandırmalar, çok şık ve tüm fonksiyonları barındıran direksiyon simidi ile son derece sportif bir görüntüye sahip. Biz kadınlar için özel bir yeri olan ıvır zıvır alanı, kapaklı olarak koltukların arasında yerini almış. Yanında ise yine kapaklı kül tablası ve hemen yanında ekranı kontrol edebildiğimiz düğme bulunmakta. Koltukların konforundan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Tasarımı ve sunduğu ergonomik yapısıyla sürüş zevkini ikiye katlıyor. Işıklandırma ise hoş bir gece kulübü havası yaratıyor; kapılar açıldığında eşikler Mercedes-Benz yazısıyla aydınlanıyor. Yeni A Serisi, standart versiyonda bile kapsamlı donanıma ve ayrıntılara sahip... Üç tasarım ve donanım serisi Style, Urban ve AMG Sport arasından seçiminizi yapabilirsiniz. Yani klasik, dinamik ve sportif tasarımlardan birini seçebilirsiniz.

Lüksü kim sevmez? Söz konusu otomobil olduğunda, insan en iyisine, en gösterişlisine ve en güçlüsüne sahip olmak istiyor haliyle. Duyduk ki, İtalyan lüks ve prestijli spor otomobil üreticisi Maserati’nin sportif sedan segmentinin öncüsü olarak tarihe geçen Quattroporte modelinin 6’ncı nesli yollara çıkıyormuş. 2013 yılının ocak ayından itibaren

ülkemizde satışına başlanacak olan Yeni Maserati Quattroporte, yüksek performanslı, sportif ve lüks bir sedan model. Zarif ve kıvrımlı bir tasarıma sahip. Şimdiye kadar üretilmiş en güçlü ve hızlı dört kapılı Maserati olmakla kalmıyor, aynı zamanda Maserati’nin en ekonomik sedan modeli olmasıyla da farkını ortaya koyuyor.

Global stil ikonu O, Avrupa’nın en prestijli ödüllerinden ‘2009 Red Dot Tasarım Ödülü’ne sahip. ‘Global Stil İkonu’ olarak tanımlanıyor... Ve modayı yakından takip edenler onu çok iyi tanıyor. Ford Fiesta, yeni versiyonu ‘MyFiesta’ ile yine dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Stil ikonu Fiesta’nın özel versiyonu MyFiesta, kullanıcısına kişisel zevklerine uygun iç döşeme seçenekleri de sunuyor. Sezonun moda renkleriyle üretilen bu özel versiyonda renk uyumu dış gövdeden koltuk ve paspaslara kadar uzanarak MyFiesta’ya çarpıcı bir şıklık kazandırıyor. Beyaz gövde ve gri döşeme, siyah gövde ve turuncu döşeme, su yeşili gövde ve yeşil döşeme ile elektrik kırmızısı

gövde ve kırmızı döşeme eşleşmesi, bu yeni stil ikonuna göz alıcı bir görünüm kazandırıyor. Sadece görüntüsü değil elbette onu özel kılan. MyFiesta, şıklığını konfor ve güvenlik özellikleriyle tamamlıyor. Direksiyondan kumandalı radyo/CD/ MP3 çalarlı müzik sistemi gözünüzü yoldan, ellerinizi direksiyondan ayırmadan güvenli bir sürüş keyfi sağlarken, portatif müzik çalar bağlantı soketi ile en sevdiğiniz şarkılar yolda da size eşlik ediyor. Diğer yandan ABS+EBD, sürücü ve yolcu ön hava yastıkları, ön sis farlarıyla güvenliğinizi en üst düzeye çıkartıyor. Deri direksiyon simidi, hız kontrol sistemi ve karartılmış arka camları da cabası...

OCAK 2013 elele

139

TEKNOLOJİ

Yeni başlangıçlar...

GÖZDE KAYNAK

Bu sene kendinize bir iyilik yapın! Sizi en çok mutlu eden şey için para harcayın. Evet bu kıyafet de olabilir, bir hobi ya da tatil de… Bazı teknoloji canavarları için mutluluğa giden yolun teknoloji marketlerden geçtiğini biliyorum. İşte onlar için öneriler… RENKLENEN IPOD’LAR...

BENCE IYI BIR TEKNOLOJI! İşte tam bir şehir bisikleti. TILT 9 Cooper katlanabilen bisikletin teknoloji sayfasında ne işi var diye soracak olursanız, cevabım, ‘siz küçüklüğünüzde bisikletinizi apartmanda hiç yukarıya çıkarmak zorunda kalmadınız’ herhalde olur. Benim aklımdan hep aynı şey geçerdi; ‘Bunun neden katlanabilenini yapmıyorlar?’ Artık yapıyorlar. Ve bence bu iyi bir keşif! Fiyatı: ¨ 1869

Telefonumuz, tablet bilgisayarımız, laptop’ımız varken neden müzik dinlemek için ekstra bir şeye ihtiyaç duyalım diye düşünüyordum… Ta ki geçen hafta 11 yaşındaki Nev ile yemek yiyene kadar. Annesinden ona Yeni iPod touch almasını istiyordu. O zaman kendimi onun yerine koymayı başardım. Onun için ne telefonu ne bilgisayarı bizim kadar hayati değil. Onun daha çok eğlenmeye ihtiyacı var. Ve sanırım çok haklı! Bunun üzerine hemen yeni touch’ı incelemeye aldım. Gerçekten şahane. iPhone ile yapılan her şey yapılıyor ve dahası çok renkli. Yani 11 yaşında bir kızın hayal ettiği her şey var onda. İnternette sörf yapma, panoramik fotoğraflama, mesajlaşma… 32 GB ve 64 GB hafıza seçenekleri var. Fiyatı: ¨ 800

BAĞLANTIYI KOPARMAYALIM

Akıllı telefonlar ve tabletler hayatımızın vazgeçilmezleri. Pillerinin tükenmesiyse zaman zaman bizi çıldırtabiliyor. Sony’nin sunduğu yeni CP-F1L taşınabilir pil şarj cihazı ile hayat daha kolay olacak. Sadece 9.4 mm. kalınlığında ve 125 gr. ağırlığında. 3.500 mAh’lik pil kapasitesi, akıllı telefon kullanıcılarının 1.5A’lık yüksek çıktı ile telefonlarını 1.5 defa şarj etmesine imkan veriyor. Daha ne olsun? Fiyatı: $ 80

140

elele OCAK 2013

DEĞERLI! Tasarım, renk ve teknoloji dehasıyla küçük elektrikli ev aletlerine ruh ve tarz kazandıran İtalyan Casa Bugatti, elit müşterileri için tasarladığı Individual (kişiye özel) modelleriyle, her biri adeta bir mücevher kadar estetik ve değerli armağan seçenekleri sunuyor. İtalyan Bugatti, su ısıtıcısı, ekmek kızartma ya da espresso kahve makineleri başta olmak üzere, tüm küçük elektrikli ev aletleri modellerini, özel sipariş üzerine, Swarovski taşlarla bezeli ya da deri kaplı modayı yansıtan tasarımlarla, kişiye özel üretiyor. 1500 liradan başlayan fiyatlarla satılıyor.

MINIK YARDIMCI… Bu hem minik hem eğlenceli hem işlevsel bir hoparlör… Hemen cep telefonunuza bağlayıp ortama parti havası getirebilirsiniz. Taşıması da çok kolay. Neredeyse bir anahtarlık boyutunda. Karınca Design’ı duymayan kalmadı sanırım. Orada satılıyor. Bir uğrayın derim. İnternet üzerinden sipariş de verebilirsiniz. Fiyatı: ¨ 39

Kadının dünyası bu dergİde!

ASTROL Jİ ! E Y Dİ un

HE Özkol’ a l Filiz mlarıy yoru troloji As itabı K

Ünlü Astrolog

FİLİZ ÖZKOL’UN yorumlarıyla senınle F

Röportaj l moda l güzellİK l YEMEK l PSİKOLOJİ l DEKORASYON

www.seninle.com.tr

RÖPORTAJ Beki İkala Erikli… Kitapları en çok satanlar listesinden inmiyor. ‘Meleklerle Yaşamak’ 150’nci baskısını yaptı. Bu ay dergimizle birlikte hediye ettiğimiz ajandayı hazırladı. Ajandayı hazırladığımız süre boyunca ona çok fazla soru sormak istedik. Sorduk! Mutlaka okuyun! Melekleriniz size hep yardımcı olsun…

Melekler ona BIR ŞEYLER FISILDADI!

K

imdir Beki İkala Erikli? Son derece klasik bir yoldan geçtikten sonra; hayatının bir noktasında tam bir u-dönüşü yapmış biri. İsterseniz, gerçeği kariyerinin doruğundaki pozisyonunu bıraktıktan sonra, alay ettiği konuya bir açık kapı bıraktığı için bulmuş biri diyelim... Robert Kolej ve Boğaziçi İşletme’den sonra Procter&Gamble’da üst düzey yöneticilik pozisyonuna giden bir hikayeniz var. Peki bu arada nasıl oldu da meleklerle tanıştınız? Annem doktor. Mantığın sesini ve sol beynimi kullanmak üzere yetiştirildim küçüklüğümden beri. Frankfurt’ta

142

elele OCAK 2013

yaşadığım dönemde, oğluma daha yakın olmak amacıyla, kariyerime ara verdiğim sırada bir arkadaşım elime bir kitap tutuşturdu. Okumaya niyetim yoktu, fakat öyle bir anda geldi ki kitap bana… Elimde okuyacak İngilizce kitap kalmamış, Almanca kitaplarla da aram yok, can sıkıntısından başladım kitabı okumaya… Tabii bu kadar eğitimden ve iş dünyası geçmişinin ardından ilk tepkim, kitapla alay etmek oldu. Meleklerden bahsediyordu kitap ve meleklerle iletişim kurmaktan. Benimki gibi bir yoldan gelmiş olsanız, “Daha neler! Şimdi de bunu çıkarmışlar... Bakalım daha neler çıkaracaklar?” demez miydiniz... Dedim. Nereden bilecektim

ki meleklerin hayatımı tamamen değiştireceğini! Yani dalga geçerek başladınız bu işe… Şaka gibi ama öyle. Aslında Türkiye’deki pek çok kişi, benim meleklerle ilk tanıştığım zamana göre çok daha ileride ve açık görüşlü. Peki ya sonra? Sonra tuhaf şeyler olmaya başladı. Olmayacak yerde karşıma çıkan tüyler, hiç mantıklı gelmeyen içsel uyarıların doğru çıkması, istediğimi bile unuttuğum işlerin oluvermesi… Önce tesadüf dedim, sonra algıda seçicilik dedim, ama 70’inci tesadüften sonra bir yerlerde ‘Bu işte bir iş var’ demeye başlıyorsunuz… “Artık bu kadarı da tesadüf olamaz.” ya da “Yok artık!” dediğim noktada “Bundan sonrası benim için veridir.” dedim ve olayı araştırmaya başladım. 2009’da Avrupa’dan Türkiye’ye döndük. İstanbul’a döndüğümde iş dünyasına geri dönmüştüm, ama yüreğim bildiklerimi paylaşmak için atıyordu. İşten ayrıldıktan sonra önce meleklerle ilgili eğitimler vermeye başladım, sonra da ‘Meleklerle Yaşamak’ doğdu. Ardından da diğer kitaplar ve eserler; ‘Meleklerin Gücü’, ‘Meleklerle Geçmişi Şifalandırın!’ adlı

CD’li kitap, ‘Meleklerle Yaşamak Melek Kartları’... Mesleğiniz sorulduğunda cevabınız ne oluyor? Açıkçası kimin sorduğuna bağlı. Bazılarımız için meleklerle tanışma zamanı henüz gelmedi. Onlara “Kişisel gelişim üzerine eğitimler veriyorum” diyorum. Açıksanız eğer, yazarlıktan başlıyor, kitabı anlatıyor, kısaca ‘Yazar ve Meleklerle Yaşam Eğitmeni’ diyorum. Ne getirdi melekler size? Hayatım değişti. Meğer hayat aslında ne kadar kolaymış, bunu öğrendim. Kısacası meleklerden isteyin, unutun ve olsun. Mucizeler artık hayatımın bir parçası oldu, abartmıyorum. Peki hayat bu kadar kolay mı? Bu iş bu kadar basit mi? Evet bu kadar basit. Gerçek basittir. Nasıl olur diyorsanız inanmayın, deneyin! Ben meleklere, bu söylediklerimi ilk duyduğumda kesinlikle inanmadım. Yaşadıklarım beni inandırdı. Sadece bu da değil. Meleklerle iletişim kurmayı öğrendikten sonra iç sesimi duyabiliyor oldum. Anladım ki, meleklerin tavsiyeleri, sezgi ya da içgüdü dediğimiz şey o kadar önemliymiş ki… Doğru yolu seçmek, bir işe girip girmemeye karar vermek, ekibe doğru insanı almak, kısacası doğru karar vermek bazen sadece mantıkla olmuyor. Bunun ötesinde mantığınız ne derse desin, o her şeyi bilen parçanızı kullanmak çok önemli. Yoksa sonra ‘Ah kafam!’ diyorsunuz. Meleklerle Yaşamak kitabı tam olarak ne anlatıyor? Bizlere yardım eden meleklerin bize yardım etmek için tek bir ricamızı beklediklerini… Biz meleklerden yardım istemeden sevgili meleklerimiz bizlere yardım edemiyor. Çünkü bizim özgür irademize müdahale edemiyorlar. Allah, evren, kuantum alanı, adına ne derseniz deyin o büyük güç, her şeye kadir ve onun sevgi dolu elleri olan melekler de her şeye kadir. Yeter ki biz, ‘İstedim ama bu olmaz’ demeyelim ve bir açık kapı bırakalım. Çünkü olmaz dersek, olmaz. Endişe edersek meleklere kapıyı kapatmaya başlarız. Önemli olan Allah’tan ya da Allah’ın izniyle bize yardım eden sevgili meleklerimizden bir şey istemek ve unutmak. Sonra da eğer içimizden bir şey yapmak, örneğin birini aramak gelirse bunu yapmak. Bunları yapıp da mucizeler yaşayan onlarca insanın hikayesi var kitapta. Melekleri nasıl duyabileceğimizi de anlatıyor kitap. Sizce kitap neden bu kadar ilgi gördü? Çünkü işe yarıyor. İnsanlar kitabı birbirlerine hediye ediyorlar. ‘Benim

hayatım değişti, sen de oku, bu mucizeleri sen de yaşa’ diye. Size göre mucize nedir? Aslında mucizeler her gün oluyor. Sadece onları çoğumuz fark etmiyoruz. Mucize bence bizim imkansız veya çok zor diye düşündüğümüz şey. Oysa aslında imkansız olan hiçbir şey yok. Eğer biz herhangi bir konu için imkansız dersek, o gerçekten de imkansızdır. Dua etmekten ne farkı var bunların? Yok. Sadece her an, her şey için dua etmiyoruz çoğumuz. Yardım istemeyi unuttuk. Ya da istemeyi unuttuk. Çoğu kez yuvarlanıp gidiyor, zorlukların içinden çıkmaya çalışıyoruz. Kaçımız trafikte kalınca dua ediyoruz? Veya ‘şuracıkta bir park yeri’ için? Bize ‘kötü giden bir şeyi nasıl iyiye çevirebiliriz’in tüyolarını verebilir misiniz? Olayın nasıl olmasını istiyorsanız o konuda yardım isteyin ve meleklere güvenin. Diyelim ki işler sarpa sardı, işin içinden nasıl çıkacağınızı bilmiyorsunuz. “Meleklerim, Başmelek Uriel, lütfen şu konuyu halledin, çözülsün!” deyin ve konuyu yukarıya havale edin. Sonra da ‘nasıl olacak ki’, ‘hayatta bu konu çözülmez’ gibi düşünceleri atın kafanızdan. ‘Yukarıya bıraktım, bir şekilde hallolacak’ deyin, ve göreceksiniz, gerçekten olacak. Bir de ‘tüy’ olayı var… Dergimizi alan okurlarımıza hediye ettiğimiz ajanda da bir ‘ilk tüy’ var. Nedir bu tüy? Melekler bize tüylerle, metal paralarla, gökkuşakları ve ard arda karşımıza çıkadıkları sayılarla mesaj verirler. Okurların, hediye ettiğimiz ajandanın ilk sayfalarında ilk sürprizle karşılaşmasını istedim. İnanması güzel ama bir o kadar da zor gibi geliyor… Bize öyle bir örnek verin ki ‘Evet bu olduysa, Beki İkala’nın anlattıklarını yapmalıyım’ diyelim.

Lütfen inanmayın! Sakın inanmayın okuduklarınıza, sadece deneyin. Yine de örnek vermek gerektiğinde zorlanıyorum. Yaşadığım, birebir dinlediğim öyle çok mucize var ki... Yağmurlu bir cumartesi akşamı Dragos’tan Taksim’e yirmi beş dakikada varan bir çifti mi, doktorların ‘akciğer kanseri, acil ameliyat’ teşhisini duyduktan sonra Allah’a teslim olup, meleklerden yardım istedikten sonra iyileşen kadını mı… Hepsi birer mucize.

OCAK 2013 elele

143

DEKORASYON SİNEM GÜRLEYÜK

All Happy Days ¨ 62

Decorise € 326

Mudo ¨ 545

Vazgeçilmeyenler Girdiği her eve nostaljik ve şık bir görünüm kazandıran beyaz ve ahşap seçimlerle evinizde harikalar yaratın!

Lazzoni ¨ 1629

Mis En Demeure € 655

Sade ve şık

Son yılların favori dekorasyon rengi beyaz, sadeliğiyle ferah bir dokunuşun izini sürüyor.

Prestige € 450

Ikea ¨ 199 Thanx Co. ¨ 1820

Cumba € 1550

By Kepi ¨ 7655

144

elele OCAK 2013

Decorise € 326 Cumba € 1200

Serenk ¨ 270

Prestige € 519

er

Mis En Demeure € 380

Sıcak dokunuş

Modası asla geçmeyen, her renge her desene uyum sağlayan ahşap mobilyalarla, evinizde geçmişle bugün arasında bir dünya yaratabilirsiniz.

Rooms ¨ 1516

Mozaik € 6496

Nordist ¨ 3800

BS Création ¨ 85

Hane 78 ¨ 2500

Mudo Concept ¨ 1250

OCAK 2012 elele

145

SEYAHAT GÖZDE KAYNAK

Abu Dhabi… İsmi kulağa fazlasıyla eğlenceli geliyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti… Dubai’nin kapı komşusu… Yüksek binaları, büyük alışveriş merkezleri, sahilleri ve ihtişamlı otelleri var. P&G’nin, 2008’den beri her yıl düzenli olarak yaptığı ‘güzellik buluşmaları’nın adresi bu defa bu görkemli şehirdi. Gittim… Sıra gördüklerimi anlatmaya geldi…

Abu Dhabi’de ‘güzel’ birkaç gün! Ç

ok kısa sayılmayacak bir uçak yolcuğunun ardından, havaalanından çıkmayı başarır başarmaz hemen kendimizi, hem etkinliğin gerçekleşeceği hem de konaklayacağımız Shangri-La Hotel’a attık. Tahmin ettiğimizden uzun süren yolculuğun üzerine bir de iki saatlik saat farkını eklediğimizde, herkesin gözünün otel odasının anahtarında olması normaldi tabii… Otelin terasında özlediğimiz yaz kokusunu biraz içimize çekip dağıldık.

Şaşırtıcı notlar • İlk defa yolum bu ‘yöne’ düştü. Uçak kalkarken dua okunması ilginç bir tecrübeydi. • Yolculuk yaklaşık dört saat sürdü. Türkiye’den üç derginin editörü birlikte yolculuk ettik. Üç kişiden ikisinin ‘Grinin Elli Tonu’nu yanına yol arkadaşı olarak alması şaşırtıcı mıydı? Sanırım değildi.

146

elele OCAK 2013

• Uçakta yemek yemek keyiflidir. Ama bol baharatlı mönü, gittiğimizde bizi nelerin beklediği konusunda endişelenmemize neden oldu. • Uçaktan indikten sonra, bizi bekleyen pasaport kontrol kuyruğu bir an geri dönme isteği yaratmadı desem yalan olur. Hele bir de sıra bize gelmek üzereyken, göz taramasından geçmemiz gerektiğini öğrenmemiz pek şahane oldu. Aman dikkat şehre

ilk gidenler pasaport kontrolüne girmeden göz tarama ofisine uğramalı. • Otele doğru ilerlerken caddelerin ne kadar boş olduğunu hemen fark ediyorsunuz. Bunun nedeni hem sıcak hava hem de kapalı mekanlarda daha özgür bir yaşam ortamının olması. • Ve en tatlı sürpriz: Hava aralık ayında 30 dereceydi!

Güzelleşelim! İlk gün, güzellik ve kişisel bakım konusunda P&G’nin bize anlatmak istediği çok şey vardı. Öyle ki bir oturumdan diğerine koşuşturduğumuz ilk gün sonunda hiç kimse durumdan şikayetçi değildi. Sıkıcı toplantılar yerine, rengarenk kozmetiklerle dolu bir hayatımız olduğu için şanslı olduğumuzu düşünüyorum hep. İşte önümüzdeki günlerde bizi bekleyenler; • Josh Wood geçen sene Londra’da da, bu sene burada da en dikkatli dinlediğim isim oldu. O bir saç rengi uzmanı! Saçlarını hiç boyamamış biri olarak benim dikkatimi çekme nedeni ise kesinlikle kullandığı doğal ama iddialı renkler. Yaptıkları arasında bayıldığım ise kesinlikle yeşili, fuşyayı ve kahveyi birlikte kullandığı uygulama oldu. • Gala gecesinin şahane bir sürprizi vardı! Şahane derken abartmıyorum. Gwyneth Paltrow’un sahneye çıktığı an görülmeye değerdi. Max Factor’ün Amerika’daki yeni yüzü… Gerçekten çok güzel bir kadın. Sade ve sadece dikkat çekici! • Yeni teknolojik gelişmeler geliyor… Örneğin artık saç düzleştiriciniz saçınız ıslakken kendini kapatacak, epilatörünüz aynı anda masaj yapacak. Ama bunlar için bir miktar bekleyeceğiz. • Bu sene geçen sene olduğu kadar sade olmayacağız. Ama abartıdan yine de uzak durun. • Ve evet en sevdiğim ürün. Pantene’in yeni bir ürünü geliyor. Çok çok yakında… Souffle! Köpük şeklinde ama bana sorarsanız pasta kremasına benziyor. Saçları nemlendiriyor ama yağlandırmıyor. Parlatıyor ve gün boyu ışıldamasını sağlıyor. Etkinlikte tanıştığım favori ürünüm kesinlikle o!

Josh Wood

Gwyneth Paltrow

Shangri-La Hotel

Abu Dhabi’de ne var? Öyle Sex and City 2’de gördüm şahane, çok eğlenirim, kızları da yanıma aldım mı değmeyin keyfime durumu yok. Dubai’ye göre daha tutucu ve geleneksel bir yapısı var. En büyük eğlence; alışveriş merkezine gitmek. Ama ülkemizdekilerden büyük farkı yok… Tabii ki iPhone 5 fiyatı soruldu sizler için; 1800 lira civarında bulabiliyorsunuz. Marina’da yemek yemenizi öneririm. Biz Yat Club’ü tercih ettik hiç pişman olmadık. Gecenin ilerleyen saatlerinde bir kulüp rüzgarı esiyor içeride ama biz dışarıdaki ılık rüzgarı tercih ettik. Sheikh Zayed Camii, Taj Mahal’i andırıyor. Biz gidemedik ama içi çok modern ve etkileyiciymiş. Ve işin ‘abartalım’ kısmına gelirsek; Emirates Palace Hotel! Görüntüsü bile yeterdi ama biz içeriye girip altın tozlu kahvenin tadına baktık. Çok mu güzeldi, bildiğimiz kahvenin şımartan cinsi diyebiliriz. Gerek var mı? Kendinizi ne kadar şımartmak istediğinize bağlı…

OCAK 2013 elele

147

YEMEK SINEM GÜRLEYÜK

Kışın tadını çıkarın Pırasa, kestane, karalahana, karnabahar, portakal! Hepsi kışın içinizi ısıtması için, hepsi damakları tatlandırmak için. Kış mevsiminin en güzel lezzetleri tadını çıkarmanız için sizi bekliyor! FOTOĞRAF: KERIM AYHAN YANIK TARİFLER: AYŞECAN TÜFEKÇİOĞLU

148

elele OCAK 2013

ÇIKOLATALI KESTANELI PORTAKALLI MOUSSE 6 kişilik Malzemeler:

u 280 gr. krema, yumuşakça çırpılmış (yarısı servis için) u 200 gr. bitter çikolata, erimiş u 250 gr. tatlandırılmış kestane püresi u 1 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesi u 2 çorba kaşığı kanyak u Süsleme için çikolata rendesi veya kestane şekeri

Hazırlanışı:

Bitter çikolatayı eritin. İçine portakal kabuğu rendesini ilave edin ve kestane püresine yedirin. Kremayı çırpın ve yarısını kanyakla birlikte hazırladığınız karışıma ekleyin. Servis tabaklarına bir krema torbası yardımıyla doldurun. Üzerlerine kalan çırpılmış kremayı paylaştırın ve dolapta soğuyup şekil alıncaya kadar bekletin. Üzerlerini çikolata rendesi veya kestane şekeri ile süsleyip servis edin.

OCAK 2013 elele

149

YEMEK FIRINDA SEBZELI TAVUK 4 kişilik Malzemeler:

u 4 tavuk but u 1 küçük karnabahar u 300 gr. brokoli u 8 adet arpacık soğan u 2 baş sarımsak u 2 orta boy havuç u 2 pırasa u 2 dal biberiye u 5 dal taze kekik u 1/2 çay bardağı su u Zeytinyağı u Deniz tuzu, karabiber

Hazırlanışı:

Fırını 150 dereceye ısıtın. Karnabahar ve brokoliyi ufak parçalara ayırın. Sarımsakların tepesinde ufak bir parça kesin. Havuçları iki parmak, pırasaları üç parmak kalınlığında kesin. Sebzeleri fırın kabına dizin. Biberiye ve kekiği ayıklayıp ince kıyın. Tavuk butlarını kıyılmış otlarla kaplayıp sebzelerin arasına yerleştirin. Sebzelerin üzerine su gezdirin. Kabın üzerini alüminyum folyo ile kaplayıp fırına verin. 50 dakika, üzeri kapalı pişirdikten sonra karnabahar ve brokolileri başka bir kaba alıp tavukların üzeri kızarana kadar ızgara ayarında pişirin. Kabı fırından çıkartınca brokoli ve karnabaharları tekrar fırın kabına koyup üzerlerine zeytinyağı gezdirip, tuz ve karabiberle tatlandırın.

150

elele OCAK 2013

PEYNIR FONDÜ 4 kişilik Malzemeler:

u 250 gr. gravyer peynir u 250 gr. kaşar peynir u 2 yemek kaşığı mısır nişastası u 1 diş sarımsak u 1 bardak beyaz şarap u 1 yemek kaşığı limon suyu u Küp küp doğranmış bayat ekmek, diri haşlanmış sebzeler

Hazırlanışı:

Peynirleri rendeleyip bir buzdolabı poşetine koyun. Nişastayı da ilave edip peynirlerle karışana kadar sallayın. Tencerenin dibini sarımsakla iyice ovaladıktan sonra sarımsağı çıkartın. Beyaz şarap ve limon suyunu tencereye koyup kısık ateşte kaynatın. Peyniri azar azar ilave ederek devamlı karıştırın. Peynir eriyip pürüzsüz hale gelene kadar kısık ateşte tutun, kaynatmayın. Karışımı ateş üzerindeki fondü kabına alın. Yanında küp kesilmiş ekmekler ve sebzelerle birlikte servis edebilirsiniz.

OCAK 2013 elele

151

YEMEK

SOMONLU KIŞ 8 kişilik Tart hamuru için malzemeler: u 220 gr. un u 130 gr. tereyağı u 2 yumurta sarısı u 1/2 çay kaşığı tuz u 1/2 çay kaşığı şeker

İç malzemeleri:

u 300 gr. ayıklanmış somon u 200 ml. krema u 2 yumurta u 200 gr. ayıklanmış pırasa u 2 diş sarımsak u 2 yemek kaşığı zeytinyağı u Tuz, karabiber

Hazırlanışı:

Tart hamuru için un, tuz ve şekeri karıştırın. Küçük küplere böldüğünüz tereyağını elinizle una yedirin. Yumurta sarılarını ilave edip homojen bir hamur elde edene kadar elinizle hamura yedirin. Elde ettiğiniz hamuru yoğurmadan toplayıp buzdolabında dinlenmeye alın. Pırasaları ince halkalar şeklinde doğrayın. Isıttığınız tavaya zeytinyağını koyup orta ateşte pırasaları soteleyin. Sarımsakları ezip pırasalara ilave edin. Pırasalar renklerini ve diriliklerini kaybetmeden hafifçe yumuşamaya başladıklarında ocaktan alın. Fırınınızı 180 dereceye ayarlayın. Dolapta beklettiğiniz hamuru dışarı çıkartın. Tart kalıbına uygun şekilde açıp, kalıba yerleştirin. Hamuru kenarlara iyice oturtun. Merdane ile kalıbın üzerinden geçip fazla hamurların kesilmesini sağlayın. Tart hamurunun kabarmaması için bir çatalla tabana bastırın. Isınmış fırında 15 dakika tart hamurunu pişirdikten sonra dışarı alın. Fırın sıcaklığını 160 dereceye düşürün. Tartın içini döşemeden soğumasını bekleyin. İçi için, kremayı ve yumurtaları karıştırıp tuz ve karabiberle lezzetlendirin. Somonları küp şeklinde kesin. Tabana sotelediğiniz pırasaları dizip üzerine somon parçalarını döşeyin. Üzerine de hazırladığınız kremalı karışımı döküp tekrar fırına verin. 15-20 dakika ya da kremalı karışım set edene kadar pişirin. Sıcakken servis edin.

152

elele OCAK 2013

KESTANELI KARALAHANA ÇORBASI 4 kişilik Malzemeler:

u 200 gr. karalahana u 2 yemek kaşığı zeytinyağı u 1 soğan u 2 diş sarımsak u 3 dal taze biberiye u 200 gr. kestane u 200 ml. kırmızı şarap u 4 parça kızarmış ekmek dilimi u Tuz, karabiber u Servis için zeytinyağı ve rendelenmiş parmesan

Hazırlanışı:

Karalahanaların kalın saplarını ayıklayıp yaprakları irice doğrayın. İyice yıkayıp 1.5 litre kaynar suda, 10 dakika sapları yumuşayıncaya kadar haşlayın. Yaprakları büyük bir kaba koyduğunuz süzgeçle süzdürüp kenara alın. Haşlama suyunu kullanmak için saklayın. Bir tencerenin içinde kestaneleri yumuşayıncaya kadar haşlayın ve kabuklarını soyun. Karalahanaları haşladığınız tencerede, biraz zeytinyağı kullanarak ince doğranmış soğanı yumuşayıncaya kadar soteleyin. Sarımsak ve ince kıyılmış biberiyeyi ilave edip birkaç dakika pişirin. Kestaneleri ekleyip karıştırın, karalahanaları ilave edip tuz ve karabiberle tatlandırın. Kırmızı şarabı ilave edip kaynatın. Şarap kaynamaya başlayınca birkaç dakika daha pişirmeye devam edin. Kalan haşlama suyunu ilave edip 10 dakika kısık ateşte kaynatmaya devam edin. Çorbanın üçte birini püre haline getirin, kalanını doku katması için ilave edin. Çorbayı, üzerine taze kızarmış ekmek koyup, zeytinyağı gezdirerek ve rende parmesan serpiştirerek servis edin.

OCAK 2013 elele

153

GEZİ

SİNEM GÜRLEYÜK

Eğlence, lezzet ve huzur bir arada!

, Skylight Jeffrey J. Vella hazırladığı in iç t an Restaur da bir mönüyü üç ay değiştirecek.

Jeffrey J. Vella, Hilton Bursa Convention Center & Spa ve Hampton by Hilton Bursa için özel bir mönü hazırladı. Bize de bu enfes lezzetleri tatmak düştü. Burada sizi huzurlu bir hafta sonunun beklediğini söyleyebilirim. SPA’sında geçireceğiniz özel saatler, Speed City’de biraz eğlence ve ardından Skylight Restaurant’da Jeffrey J. Vella’nın yemekleriyle bir lezzet şöleni...

G

Huzur burada Arınma ve zindelik arayışında olanlar için Aneta Spa&Wellness Merkezi pek çok özel seçenek sunuyor. Fitness salonu, kapalı havuz, sauna, buhar odası, jakuzi, Türk hamamı, organik bakım ve masajlar merkezin sağlık dolu olanakları arasında yer alıyor. Özellikle organik masajlarını ve cilt bakımlarını denemelisiniz.

154

eçen ay Bursa çok önemli bir konuk ağırladı. Ünlü şef Jeffrey J. Vella, Hilton Bursa Skylight Restaurant için şehirdeydi. Biz de hem şefle tanışmak hem de leziz yemeklerini tatmak için oradaydık. Jeffrey J. Vella, Jean Cristophe Novelli, Heston Blumenthal, Alain Ducasse gibi Michelin yıldızlı mekanların efsane şeflerinin öğrencisi. George Bush, Bill Clinton, Tony Blair, Nicholas Sarkozy, Madonna, Robert de Niro ve Al Pacino gibi birçok ünlüye mönü hazırlamış bir isim. Yılın Avrupalı Şefi ödüllü Jeffrey J. Vella şimdi de Skylight için özel bir mönü hazırladı. Mevsimsel olarak üç ayda bir değişecek olan mönünün içinde şu anda barbun, ıstakozlu tortellini, bonfile, morina balığı gibi lezzetler bulunuyor. Hurmanın, Bursa çileğinin, kestanenin birleştiği tatlı içinse özel bir parantez açmak gerek. Vella için mevsimler de son derece önemli bir değişken. Bu yüzden hazırladığı mönüler yazdan kışa, ilkbahardan sonbahara farklılıklar gösteriyor. Görünen o ki, Hilton Bursa’da kış mevsimi ile başlayan lezzet yolculuğu her mevsimde yepyeni deneyimlerle devam edecek. Ayrıca konuklara sunulan

yeme-içme mekanları arasında yer alan Brasserie Restaurant’ın lezzetlerinin de çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. Kahvaltılık yoğurtları, çorbaları ve kuzu sırtı tadı damağımda kalan lezzetlerinden. Gün içinde atıştırmalık bir şeyler isterseniz Atrium Lounge’a uğrayabilirsiniz. Çay, kahve ve pasta içinse yönünüzü Patisserie Vivienne’e çevirmenizi tavsiye ederim.

EĞLENİN Biraz da eğlence derseniz otelin 19’uncu katında bulunan aileler ve takım oyunları meraklılarına mükemmel bir deneyim yaşatacak Speed City Eğlence Merkezi’ne mutlaka uğrayın. Dört adet tam simülasyon ile keyifli bir Formula deneyimi yaşayabilirsiniz.

elele OCAK 2013

154_155_ELE_01_hilton.indd 154

12/22/12 4:14 AM

AhmetBegümhan Doğan Faralyalı

Oya EczacibaŞi Aslan BadiBryanboy

Mehmet Y. YilmazNevbahar KoÇ

ELLE STYLE AWARDS 2012

‘STİL ÖDÜLLERİ’ SAHİPLERİNİ BULDU!

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Türkiye’nin en prestijli ve ayrıcalıklı organizasyonu ELLE STYLE AWARDS 2012, Esma Sultan Yalısı’nda düzenlenen görkemli törenle sahiplerini buldu.

Hanzade Doğan Boyner

Gecede tüm yabancı davetliler OPEL sponsorluğunda karşılandı.

“www.ellestyleawards.com adresinden yapılan oylamaya katılanlar içinden seçilen 10 şanslı okur” Tuba Ünsal Loves Koton” koleksiyonu ile göz kamaştırdı!”

ELLE Style Awards, 7 Aralık 2012 Cuma gecesi Esma Sultan’da, Akmerkez’in ana sponsorluğunda gerçekleşen muhteşem bir tören ile sahiplerini buldu. Düzenlendiği her ülkede yılın heyecanla beklenen en büyük Işın Görmüşorganizasyonlarından biri olan ELLE Style Işık Şimşek Awards, Kırmızı Halı ve Ödül Töreni ile gecenin medya sponsoru olan CNN Türk tarafından naklen yayınlandı. Bu muhteşem gecede kırmızı ELLE halıyı Nefise Karatay ve Alexander Kokoskeriya, STYLE AWARDS gecesine katılan ödül törenini ise Tanem Sivar sundu. Dünya Demet ünlü isimler arasında starları da ELLE Style Awards 2012’de buluştu! Sabanci Nevbahar Koç, Arzu ELLE Style Awards’un en büyük sürprizlerinden Kaprol, Eda Taşpınar, ÇetİndoĞanOben Budak, Pınar-Yağmur biri dünyanın en önemli stil ikonlarından Mehmet Atacan, Buse Terim, Deniz GÜnsür Olivia Palermo’ydu. Palermo, Berdan, Onur Baştürk, ‘Uluslararası Stil İkonu’ ödülüne Hadise, Nebahat Çehre, Sinan Öncel layık görüldü. yer alıyordu. Moda blogu denince akla ilk gelen isim olan Bryanboy ELLE Style Awards’da, ‘Yılın Uluslararası Bloggerı’ ödülününü kazandı. La Maison Sonia Rykiel markasının başkan yardımcılığını ve kreatif direktörlüğünü 1996’dan beri üstlenen Nathalie Rykiel, Sonia Rykiel’i temsilen MeRİh ödül törenine katıldı ve ‘Yaşam Boyu ermakastarBaşarı Ödülü (Moda)’ aldı. ‘Yaşam Boyu Ayşe erhangİl Başarı Ödülü (Mücevher)’ ise dünyaca Pinar AltuĞ ünlü mücevher evi Adler’in sahiplerinden Peroni Nastro Azzuro ile After Party Leyla Adler’e verildi. En zarif ve asil keyfi! Ödül töreninden sonra gecenin tasarımların sahibi olan Barbara Bui ise heyecanı, İtalyan stilini bira ile buluşturan, geceden ‘Moda Vizyoneri’ ödülü ile dünyanın en prestijli İtalyan bira markası PERONI NASTRO AZZURO sponsorluğunda döndü. Barbara Bui

ELLE STYLE AWARDS 2012 www.ellestyleawards.com web sayfasından oylama ile seçilenler ELLE STYLE ERKEK MÜZİK STARI-MURAT BOZ ELLE STYLE KADIN MÜZİK STARI-NİL KARAİBRAHİMGİL ELLE STYLE ERKEK OYUNCU-MEHMET GÜNSÜR ELLE STYLE KADIN OYUNCU-DEMET EVGAR ELLE STYLE İŞ KADINI-OYA ECZACIBAŞI ELLE STYLE İŞ ADAMI-ALİ KOÇ ELLE STYLE STİL İKONU-BURCU ESMERSOY Jürinin seçtiği kategori ve kazananlar ELLE STYLE ‘MEKAN’-SALT GALATA ELLE STYLE YILIN MÜCEVHER TASARIMCISI-NAZAN

PAK&ELA CİNDORUK ELLE STYLE YILIN FOTOĞRAFÇISI-EMRE GÜVEN ELLE STYLE YILIN GENÇ MODA TASARIMCISITOLGA TURAN ELLE STYLE YILIN TASARIMCISI-BORA AKSU Jüri özel ödülleri ULUSLARARASI STİL İKONU-OLIVIA PALERMO MODA VİZYONERİ-BARBARA BUI YAŞAM BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ (MODA)-NATHALIE RYKIEL YAŞAM BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ (MÜCEVHER)-LEYLA ADLER Akmerkez özel ödülü YILIN ULUSLARARASI BLOGGERI-BRYANBOY

gerçekleşti. Ünlü isimlerin stillerini konuşturduğu gecede Peroni After Party Levthand’in canlı performansı ile başladı ve gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. Tüm yabancı davetlilerin OPEL sponsorluğunda karşılandığı bu müthiş gecede, yarattığı birbirinden farklı saç tasarımlarıyla ünlü TONI&GUY, saçları stil ile adeta bütünleştirdi. Arzu Kaprol’ün YÜNSA kumaşları ile tasarladığı host ve hosteslerin pelerinleri büyük ilgi topladı. Gecenin dekorasyonunda ise A46 imzası vardı. Özel olarak tasarlanan sahne ve Neotek ürünleri ise geceye damgasını vurdu.

OCAK 2013 elele

154_155_ELE_01_hilton.indd 155

155 12/22/12 4:14 AM

BLOKNOT

GALATA’NIN EN LÜKSÜ… Bu ay kapak çekimimizi Galata’da yer alan İstanbullux Otel’de yaptık. Farklı, Galata’nın eski dokusuna net çizgileriyle baş kaldıran bir oteldi, hikayesini bilmek istedik. Bizimle paylaştılar. Biz de sizinle paylaşmak istedik. Otelin kurucularının hep Beyoğlu’nda bir otel açma hayali varmış. Eylül ayında ani bir kararla çok beğendikleri Ipera 25 binasını birkaç arkadaş ortak olarak sahiplendikten sonra da hikaye başlamış. İşte şimdi yaptıkları: • Otel altı evli/odalı olduğu icin, maksimum kisisel hizmet, ilgi ve bilgi veriliyor.

• En çok önemsedikleri şey müşterilerine verdikleri kişiye özel hizmet. • Dekorasyon şahane. İlham kaynakları tabii ki İstanbul… Eski İstanbul evlerindeki alçak kolsuz sedirler, silindir yastıklar günümüze uyarlanmış. Deri, kadife, pirinç, porselen, demir ve mermerse dekorasyonun temelini oluşturuyor. • Genç sanatçılarımızdan Pınar Yeğin’in otel için ürettiği esprili padişah resimleri alt kattaki mağazada satılıyor. • Gecelik oda fiyatlarına KDV ve kahvaltı dahil sezona göre 145-245 euro arasında değişiyor.

‘Luna ile Lezzet Mutfak Atölyesi’ kurabiye tutkunlarını buluşturdu Yeni formülüyle doğanın mucizesi fındık ve ceviz yağlarını eşsiz bir bileşimle bir araya getiren Luna, ‘Luna ile Lezzet Mutfak Atölyesi’nde’ kurabiye tutkunlarını buluşturdu. Luna ve Lezzet dergisi iş birliği ile gerçekleşen ‘Luna ile Lezzet Mutfak Atölyesi’nde’ 10 şanslı tüketici, İstanbul Sheraton Maslak Otel’in Şefi Ömer Esen ile birlikte birbirinden lezzetli kurabiyeler yaptı. Atölyeye Luna’nın Twitter hesabı ve Lezzet Dergisi’nin web sitesi üzerinden başvuran tüketiciler, Luna ile leziz kurabiyeler hazırlarken aynı zamanda mutfaktaki püf noktalarını da bizzat Şef Ömer Esen’den

156

elele OCAK 2013

öğrenme fırsatı yakalayarak, keyifli bir gün geçirdi. Luna ile Lezzet Mutfak Atölyesi’nde bir araya gelen tüketiciler, birbirinden farklı ve leziz kurabiye tarifleri hazırladı. Ardından hazırladıkları enfes kurabiyeleri Şef Ömer Esen’in eşliğinde sergileyerek, afiyetle tattılar. Lezzet dolu günün sonunda katılımcılar sertifikalarını ve Luna hediye paketlerini Şef Ömer Esen’in elinden aldı.

Yeni Luna ‘Fındık ve Ceviz Yağı’ Buzdolabından çıktığında bile yumuşacık olan yeni Luna, doğanın mucizesi fındık ve ceviz yağlarının eşsiz bileşimiyle hazırlandı. Yeni Luna yağ pazarına büyük bir yenilik getirerek tüketicilerine, vücudumuzun işleyişi için faydalı, doğanın hediyesi fındık ve ceviz yağlarının eşsiz bileşiminden oluşan yeni ürününü sundu. Hem kahvaltı sofralarında hem de yemeklerde kullanmak için Türkiye’nin ilk oval kase formatında hazırlanan Luna, yenilenen içeriği ve modern ambalajıyla marketlerde yerini aldı.

Büyüklere bale

Kendinizi sevin!

M. Asam Aqua Intense Hyaluron Kremin içeriği zenginleştirildi. Ürün artık M. Asam Hyaluron Asidi kompleksi de içeriyor. Kırışıklıkların düzelmesine yardımcı olan bu kremle cildin nem depolamasına da olanak sağlanıyor.

2009 yılında Yonca Anıl tarafından açılan ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Yonca Bale ve Müzik Okulu, yaş ayrımı yapmaksızın tüm bireylere sanat sevgisini aşılamak ve yaymak amacıyla eğitim ve öğretim veren bir kurum. Siz de biliyorsunuz ki klasik bale çok küçük yaşlarda başlanan ve uzun yıllar eğitim görülen bir sanat dalı. Fakat Yonca Bale’de her yaştan bireyin baleye ve sağlıklı yaşama ayak uydurması hedefleniyor. Bu nedenle de Türkiye’de bir ilk olarak Yetişkin Balesi eğitimi veriyorlar. Çocukluğunuzda içinizde bir ukde kaldıysa duyurulur!

Dönere bambaşka bir yorum!

Günümüzde ne yediğimizi bilmek istiyoruz. İyi beslenmek, iyi yerlere gitmek ve uzun sağlıklı yaşamak en büyük arzumuz değil mi? Yeme-içme trendlerimize sıra dışı çözümler sunmak ve uygulamak adına ve döner ile ilgili bildiklerimizi değiştirmek için hayatımıza ‘Yanar Döner’ geldi. Her şey şeffaf, her şey gözünüzün önünde olacak şekilde özel olarak tasarlanarak gerçek ve sıra dışı bir dönerci yaratıldı. İlk şubesini City’s Mahalle projesinde açan ‘Yanar Döner’e bir uğrayın. Kendi sosunu, içeriğini ve ekmeğini seçerek kişiselleştirilen bambaşka bir döner tecrübesi yaşanması için geliştirildi. Mönüsü aylar süren çalışmalarla oluşturuldu. Mykonos Döner, Osmanlı Döner, Ayrılık Acısı gibi dönerler mönüde bulunan sadece birkaç alternatif…

Lezzet ustası

1970 yılında Caddebostan’da küçük bir lokanta olarak kurulan Sahan’ın ilk şubesi 1984’te şimdiki sahibi Tahir Tekin Öztan tarafından Plajyolu’nda açıldı. Restoran zincirinin her bir halkası, genç bir girişimcinin, ustasından ve ailesinden öğrendiği zanaati, yenilikçi ve yaratıcı fikirleriyle birleştirmesi sonucunda oluştu. 40 yıllık tarihinde, bugün sıradan gibi görünen fakat uygulandığı dönem için ilk olan pek çok atılım Sahan tarafından gerçekleştirildi. Sahan’ın genç ve yenilikçi bir işletmecisinin olması, büyümeyi ve gelişmeyi de beraberinde getirdi. Dünyada ilk kez Türk yemeklerini donduran Sahan, şimdilerde seçkin marketlerde satılan ürünleriyle damağımızı tatlandırmaya aday.

Damağınız tatlansın...

Şirin Üzdiyen’in hayallerini gerçeğe dönüştürerek yarattığı ‘Mrs. Cupcake’in ilk şubesi Trump Towers Mall’da açıldı. Mrs. Cupcake, sıradan bir pastane değil; sizi hangisini yesem, bu neli ya da bunları nasıl yaptın gibi sorular sordurtarak heyecanlandıran ve mutlu eden bir kek butiği… Ürünlerinde dünyanın en iyi markalarından ‘Valrhona’ ve ‘Callebaut’un kakao ve çikolatalarını ve ‘Madagaskar Bourbon Vanilya’ esansını kullanan marka, diğer tüm ürünlerinde organik besinleri tercih ediyor. Mrs. Cupcake’in ürünleri günlük ve dayanıklılık artırmak için hiçbir katkı maddesi kullanılmıyor. Ağırlığı tatlı olmak üzere 27 çeşit cupcake sizleri bekliyor. Ayrıntılı bilgiye www.mrscupcake.com.tr’den ulaşabilirsiniz.

OCAK 2013 elele

157

Modanın arama motoru Pazar payını her geçen gün arttıran online alışveriş sitelerine bir yenisi daha eklendi... Ama bir farkla: stilgiyin.com bir arama motoru olarak çalışıyor. 2012’nin eylül ayından itibaren Türkiye’nin önde gelen online mağazalarını tek çatı altında toplayan sitede son moda ayakkabılar, giysiler, çantalar, parfümler, aksesuarlar bulunuyor. Şu anda 1000’in üzerinde marka, 20 alışveriş sitesi ve 100 bin ürünün bulunduğu site hızla büyümeye devam ediyor.

Yenileniyor! 1885 yılında Halep Valisi Cemil Bey’in talimatıyla yapılan Şirehanı, Osmanlı döneminin en güzel ve sağlam eserlerinden biri. Şirehan, II. Abdülhamit’in padişahlığı döneminde Antep Kaymakamı Rıfat Bey’in girişimleri ile dönemin belediye başkanı Mustafa Ağa’nın halktan topladığı paralarla yapılmış. 1994 yılında ciddi bir yangın geçiren hanın, halen restorasyonu sürüyor. Han, bir kral dairesi, üç süit ve 116 standart odalı çok şık bir otele dönüştürülüyor. 2013’ün ilk aylarında hizmete açılacağını duyduk, çok sevindik!

Adını Perşembe’nin eski adı Vona’dan alan, 1976 yılından bu yana Ordu’da hizmet veren Vonalı Celal, Sultanahmet Sahili’nde ve 4. Levent Sapphire AVM’de açtığı şubesinde Karadeniz mutfağının sağlıklı ve lezzetli yemeklerini misafirlerine sunuyor. Vonalı Celal’de karalahana, fındık ve balık çorbasından, soğuk ve sıcak servis edilen galdirik ile merulcan otu ve kurukabak mantısına; Karadeniz’in benzersiz lezzeti muhlamadan, sakarca otuyla yapılan Karadeniz omleti gayganaya kadar pek çok lezzeti tadabilirsiniz.

Evlenecek çiftlerin vazgeçilmez adresi olan Evlilik Dünyası Fuarı, 11’inci yıldönümünü büyüyerek kutluyor. Bu yıl 11-13 Ocak 2013 tarihleri arasında kapılarını açacak olan Evlilik Dünyası Fuarı, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul Kongre Merkezi salonlarının tamamında, toplam 25 bin metrekarede düzenlenecek. Bu yıl bir ilki gerçekleştirerek ev dekorasyonu firmalarına da yer verecek olan Evlilik Dünyası Fuarı’nı ziyaret edecek çiftler, hem düğün hem ev ihtiyaçlarını aynı anda karşılayabilecek, fuara özel çeşitli kampanyalardan yararlanma fırsatı yakalayacaklar.

elele OCAK 2013

Filizler Köftecisi’nin içinde yer alan Filizler Cafe eşsiz manzarası ve kaliteli hizmeti ile sizleri bekliyor. Dilden dile dolaşan meşhur köftesi kadar kafe bölümü ile de iddialı olan Filizler, misafirlerine sunduğu tatlı çeşitleri ve özel hazırlanmış Türk kahvesi ile günün her saati eşsiz manzara eşliğinde kaliteli hizmet sunuyor.

Karadeniz mutfağı

Mutluluğunuz da büyüsün!

158

Kahve keyfi...

Büyük ekran LG Electronics, Berlin’de gerçekleştirilen IFA 2012 Fuarı’nda 84 inç yeni Ultra HD TV’nin tanıtımını yaptı. Avrupalı tüketicilerin ilk kez beğenisine sunulan 84 inç Ultra HD TV, tüketicilerin daha büyük ekranda 3D TV izleme yönündeki talepleri doğrultusunda geliştirildi. LG Ultra HD bir dizi yeni akıllı uygulamayı barındırıyor ve daha kolay kullanım özellikleriyle dikkat çekiyor. Ürün, 84 inç ekranının yanı sıra ev eğlencesi alanına yeni bir boyut kazandıran innovatif ekran teknolojilerine sahip.

Hem şık hem kullanışlı Ünlü İtalyan cam ürünleri markası Bormioli Rocco’nun yeni koleksiyonunda yer alan Diamond serisini tüketici ile buluşturan Tantitoni, mutfağında da tasarımdan ödün vermek istemeyenlerin ilk tercihi olmaya devam ediyor. İnce tasarımı ile sofralara şıklık katan Diamond serisinde yer alan bardak ve tatlı kaseleri, bulaşık makinelerinde yıkanabilme özelliği ile de kolaylık sağlıyor.

Ayaklar bayram ediyor!

‘13’üncü Bayındır Hastaneleri Tıp Ödülleri’ sahiplerini buldu!

Deri ve modayı bütünleştirerek zamanın ötesine taşıyan Derimod, 2012-2013 yeni sezon koleksiyonunda zımbanın tüm ihtişamını modellerine taşıdı! Vizon renginden siyaha, eskitilmiş görünüm zımbalı demirli aksesuarlara kadar alışılmışın dışına çıkan Derimod, birçok farklı tarzı, deri ile buluşturdu.

Özel sağlık sektörünün tıp alanında ilk bilim ödülü olan ‘Bayındır Hastaneleri Tıp Ödülleri’nin 13’üncüsü Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törende, Bayındır Sağlık Grubu Genel Müdürü Doğan Sarban, ödüllerin 1996 yılından bu yana düzenlendiğini dile getirerek, “Ödüller, sağlık ve tıp alanındaki bilimsel gelişmeye katkıda bulunmak amacıyla veriliyor” dedi. Sarban, Ankara’da Söğütözü ve Kavaklıdere, İstanbul’da İçerenköy’de olmak üzere 320 yatak kapasiteli üç hastane, Levent’te tıp merkezi ve altı adet diş kliniği bulunan Bayındır Sağlık Grubu’nun İstanbul’da Avrupa yakasında da bir hastane açmayı planladığının müjdesini de verdi.

Evde şıklık...

Kyo My Friend 2012-2013 kış sezonunda ev hayatına neşe getiriyor. Evde de giyimine özen gösteren kadınların yüzünü güldüren Kyo’nun, mağazalarında satışa sunduğu yeni kış koleksiyonu çok keyifli... Her yeni koleksiyonunda olduğu gibi bu sezon da hayatı kolaylaştırırken yaratıcılığı elden bırakmamayı hedefledi. Her zaman olduğu gibi bu kış da kadınlar diledikleri ürünü diledikleri bir ürünle kombinleyebilecek.

Yorulmadan mutlu edin

DPP

10 YAŞINDA

2002 yılında Doğan Grubu bünyesinde, dergiler ve yabancı yayınlar için planlama ve pazarlama hizmeti vermek üzere kurulan DPP 10’uncu yaşını personeli ve iş ortağı yayınevleriyle birlikte kutladı. Gecede DPP personelinin yanı sıra hizmet verdikleri yayınevlerinin temsilcilerine de plaket verildi. Satış noktası bazlı planlama ve 43 kişilik motorize ekibiyle dergilere saha hizmeti veren DPP, etkin teşhir ve bulunurluk desteği vererek yayınevlerinin ürünlerinin yok satmalara

düşmeden minimum iade oranlarıyla çalışmasında önemli rol oynuyor. DPP’nin planlama ve pazarlama hizmeti verdiği 133 yayınevine ait 546’sı yerli 733’ü yabancı 1279 çeşit ürünün, bayilere ve satış noktalarına dağıtımı ise Yaysat A.Ş. tarafından yapılıyor. Gecede DPP’nin fark yaratan ve iş ortaklarına değer katan faaliyetleri sonucunda, dergi pazarının yüzde 70’ine sahip olduğu ve bundan sonraki yıllarda da liderliğini tartışmasız olarak sürdüreceği açıklandı.

Yorulmadan, zaman kaybetmeden ama kaliteli, özel ve şık paketli hediyeler göndermek ister misiniz? O zaman luksbazaar.com ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Özel tasarım takılardan, rengarenk çantalara, mücevher kutularından, sabahlıklara, şık evrak çantalarından, teknolojik cihazlara kadar yüzlerce farklı alternatifi bulabileceğiniz luksbazaar.com hediye alma sürecini başından sonuna kadar keyifli bir deneyim haline getiriyor.

OCAK 2013 elele

159

Ocak ayında gökyüzü:

r le im a Z r u n in B

Çılgın geçen 2012 sonrasında, ağırbaşlı, sorumluluklara odaklanacağımız bir ay başlıyor. Ocak ayı, üretkenliğin ve gerçekçiliğin hakim olduğu günler getiriyor. Ayın dokuzunda Venüs’ün Oğlak burcuna geçmesi, iş ilişkilerini öne çıkaracak. 11 Ocak’ta Oğlak burcunda gerçekleşecek yeni ay, iş kurmak ve ciddi ve uzun dönemli birliktelikler için bizi motive ediyor. Ay sonundaki dolunayda eğlence ve müziği yanınızdan ayırmayın.

Bu ay sizi ne bekliyor? KOÇ 21 Mart-19 Nisan

Öncelikle yükselen burcunuzu okuyun! TERAZİ 23 Eylül-22 Ekim

Bu ay, aşkı, flörtleri bir kenara bırakıp işe odaklanıyorsunuz. İşinizi değiştirmek istiyorsanız başvuru için en doğru gün 12 Ocak sonrası. Bu tarihten sonra göreviniz değişebilir. 26-27 Ocak kendinizi oldukça iyi hissedeceğiniz güzel günler.

Bu ay herkes daha çok dış dünyada ve kariyer peşinde koşarken, siz evinizde daha fazla zaman geçirme arzusundasınız. Özellikle ayın ilk üç haftası evinize, ailenize özen gösterin. Taşınmayı düşünüyorsanız 12 Ocak sonrası uygun günler.

BOĞA 20 Nisan-20 Mayıs

AKREP 23 Ekim-21 Kasım

Bu ay büyük düşünün. 2013 yılı hayatınızda yepyeni gelişmeler olacak. Ocak ayında işe kişisel gelişimle başlayın. Yabancı dil, yemek, sosyal bilimler alanlarında kurslara katılabilirsiniz. Yurt dışı seyahatler için doğru günler yılın ikinci yarısı.

İletişimin her türü bu ay size büyük fırsatlar getiriyor. Kısa geziler yapmak, bir süredir görmediğiniz tanıdıkları ziyaret etmek yaşam enerjinizi yükseltecek. Çocukluk arkadaşlarınızla bir araya gelebilirsiniz. Ay sonunda oluşan dolunay, belli kararlar vermenizi öneriyor.

İKİZLER 21 Mayıs-21 Haziran

YAY 22 Kasım-21 Aralık

Sevgilinizle ortaklaşa paylaşımlar için zaman ayırın. Diğer taraftan ciddi yatırım kararları için uygun günler. 11 Ocak sonrası ortaklaşa satın alma yaparak büyük kazanç sağlayabilirsiniz. Ay sonuna doğru kısa geziler yapın.

Önce para durumunuzu organize edin ve bu konuda artık ciddi olun. Daha fazla para kazanmak için önünüzde hiçbir engel yok. Özellikle 12 Ocak sonrasında daha istekli olun. Ay sonundaki dolunayda seyahat planları ortaya çıkabilir.

YENGEÇ 22 Haziran-22 Temmuz

OĞLAK 22 Aralık-19 Ocak

Bu ay hiç yalnız olmayacaksınız. Hem evde hem işte hem de sokakta hep başkalarıyla berabersiniz. İkili ilişkiler kurmak, başkalarından öğrenebilmek, iş birliği için harika bir dönem. 12 Ocak sonrası yepyeni bir ilişki başlayabilir.

ASLAN 23 Temmuz-22 Ağustos Ocak ayının ilk üç haftası büyük bir çalışma içine giriyorsunuz. Sağlığınıza da bu ara özen göstermeniz, kendinizi yıpratmamanız önemli. 27 Ocak’ta Aslan burcunda gerçekleşen dolunay döneminde gerginlikleri büyütmeyin.

BAŞAK 23 Ağustos-22 Eylül Hobilerinize, eğlenceli işlere, ilgi alanlarınıza zaman ayırmayı ihmal etmeyin. 12 Ocak sonrasında yeni biriyle karşılaşabilirsiniz. Farkındalığınızı artırın. Ay sonuna doğru sizden beklenen tüm çalışmaları yerine getirebilecek kapasitede olacaksınız.

160

twitter.com/binnurzaimler

Yıla hızlı başladınız. Giderek güçleniyorsunuz. Kendi kararlarınızı kendiniz verin ve doğru yaptığınıza inanın. 12 Ocak sonrası özel hayatınız ve iş hayatınız tazeleniyor. Spora başlamak, uzun zamandır istediğiniz bir konuya eğilmek için uygun günler.

KOVA 20 Ocak-18 Şubat Mars’ın burcunuzda bulunması, atılım yapmanızı kolaylaştırıyor. İlgi çekici, yepyeni ve kimsenin aklına gelmeyen işlere girişmek için uygun bir ay. Ay sonunda oluşan dolunay, bir süredir ertelediğiniz kararları vermenizi sağlayacak.

BALIK 19 Şubat-20 Mart Büyük grupların içinde yer alıp, tam istediğiniz tarzda çalışmalar yapabilirsiniz. Önemli kişilerle, statü olarak sizden üstte görünen insanlarla aynı ortamlarda bulunmak, size büyük güç verecek. Sağlığınız ayın son haftası özen istiyor.

elele OCAK 2013

160_ELE_01_astro.indd 160

12/22/12 4:12 AM

C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K

ANKET SİNEM GÜRLEYÜK

*

Proust'a selam

Mine Tugay

Havalar bulutlu ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisinde Bahar karakterine hayat veren Mine Tugay, şu sıralar ruh halinin bulutlu olduğunu söylüyor. Alt metninde kötülük olmayan hataları ise hoşgörüyle karşılıyor...

Sizi en çok üzecek olay?

En sevdiğiniz kuş?

Sevdiklerimi kaybetmek.

Flamingo.

Nerede yaşamak isterdiniz?

Kimin yerinde olmak isterdiniz?

Kalıcı olmasa da Roma’da.

Kimsenin.

Yaşayabileceğiniz en mutlu an?

En sevdiğiniz erdem?

Çocuğumu doğurduğum an.

Kendine saygı.

Hangi hataları hoşgörüyle karşılayabilirsiniz?

En sevdiğiniz şair?

Alt metninde kötülük olmayanları.

Charles Baudelaire.

Gerçek hayatta favori kadın kahramanınız?

Arkadaşlarınızda en çok olmasını isteyeceğiniz özellik?

Marilyn Monroe.

Pozitif bakış açısı.

En sevdiğiniz ressam?

Nasıl ölmek istersiniz?

Vincent Van Gogh.

Hazır olduğumda.

Bir erkekte en beğendiğiniz özellik?

Şu anki ruh haliniz?

Sahicilik.

Bulutlu.

162

elele OCAK 2013

162_ELE_01_anket.indd 162

*

Ünlü Fransız yazar Marcel Proust'un (1871-1922), 13 yaşındayken, hem kendisinin yanıtladığı hem de arkadaşlarının yanıtlaması için hatıra defterine yazdığı anket.

12/22/12 4:11 AM

ELE_YATSAN.indd1

12/21/125:51PM

ELE_IMEDEENN.indd1

12/21/125:59PM

View more...

Comments

Copyright ©2017 KUPDF Inc.
SUPPORT KUPDF