February 22, 2018 | Author: Atilla Cömert | Category: N/A
T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜZİK ANASANAT DALI KOMPOZİSYON VE ORKESTRA ŞEFLİĞİ SANAT DALI
SANATTA YETERLİK SEMİNER ÖDEVİ
20. YÜZYIL MÜZİĞİNDE TINI VE RİTİM ANAYIŞI
2502140503 Atilla CÖMERT İstanbul 2015
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ ................................................................................................... 3 2. TINI VE RİTİM .................................................................................. 5 3. ANALİZ .………..……………………………………………………7 4. SONUÇ ................................................................................................. 9 5. ÖRNEK ESER…………………………………………………...…10 6. KAYNAKÇA ..................................................................................... 14
2
20. Yüzyıl Müziğinde Tını ve Ritim Anlayışı; 1. GİRİŞ
:
Çağdaş veya Modernizm olarak adlandırılan 20. Yüzyıl Müziği; teknik ve teorik olarak uzun yıllar boyunca, besteciler, teorisyenler, müzikologlar, müzisyenler ve eleştirmenler tarafından farklı açılardan değerlendirilmiştir. Birçok farklı görüş ve anlayış olmasına rağmen müzik; kendini meydana getiren ya da kendisinden koparılan bileşenlerinin, besteciler tarafından çeşitli şekillerde, farklı parametreler ve öğelerle sunulmasından oluşturulmuştur.
Temel Parametler; •
Pitch (Perde-Ses Frekans)
•
Dynamics (Nüans-Gürlük)
•
Rhythm (Ritim)
•
Timbre (Tını)
•
Order (Sıra-Dizi)
•
Texture (Doku)
•
Tempo’ dur.1
Yukarıdaki parametler kuşkusuz birbirini tamamlayan temel müzik anlayışının öğeleridir. Fakat Tını ve Ritim bu öğeler arasında modern müzikte oldukça farklı oluşumlara öncü olmuştur. Müzikte parametreler terimini ilk kullanan kişi Joseph Schillinger2’dir. Kullandığı müzikal terim ise Gradation’dır. Bu terim bir parametrede aşamalı olarak gerçekleşen değişimdir ya da 2 farklı ses bloğunun üst üste gelmesidir. Bu anlayışla ilgili olarak oluşturulmuş çok fazla spesifik görüş olmasına rağmen, bazı fikir ayrılıkları da vardır; ve de hemen hepsi müzikte kullanılan ortak parametrelerle ilgilidir.3 Avrupalı bestecilere ve müzikologlara göre geleneksel batı müziği üzerinde
1
Techniques and Materials of Music Through the Twentieth Century, by Thomas Benjamin and Robert Nelson, Publisher: Clark Baxter, Belmont in USA, 2008. Page: 181 2 Joseph Schillinger: Ukrayna asıllı, Rus Besteci, Teorisyen ve Schillinger Müzikal Kompozisyonu Öğretisinin (matematiksel işlem tabanlı besteleme stilidir.) yaratıcısıdır. 3 Techniques of the Contemporary Composers by David Cope. Publisher: Schirmer and Tomson Toronto in Canada 1989. Page: 2
3
etkili olan yedi temel müzik elementi: melodi, armoni, ritim, ton, form, tempo ve dinamiklerdir. Ritim; melodi, armoni ve ses üzerinde oldukça etkilidir. Ses ise içerisinde tını, gürlük ve doku barındırır.4 20. Yüzyıl müziğinde hemen her avant-garde∗ anlayışta ritim büyük bir etkiye sahip olarak, geleneksel anlayıştan çıkış olarak önemli bir araç olarak kullanılmıştır. Bu gücü kontrol etmek ve yeni müzikal sesler tasarlamak için ise tınısal keşifler yapılmıştır. Müzikal sesler batı müziğinin en temel yapı taşlarıdır. Tampere sistem olarak adlandırılan (twelve half tone) ve 12 yarım tondan oluşan müzikal ses elementi, dokusu ve gürlüğü değiştirilerek 20. Yüzyılda yeniden yaratılmıştır. Bu anlayışla yaratılan kompozisyonların tamamı değişik duygular ve hisler barındırmaktadır. Özümsenmesi çok fazla zaman almıştır ve yaratıcılarına da çok büyük tepkiler getirmiştir. Fakat bu anlayış ve yaklaşımlar çağdaş müzik olarak adlandırılan olgunun evrimsel dönüşümü hızlandırmıştır. Debussy, Scriabin, Stravinsky, Bartok, Varese vb. besteciler tını ve ritim anlayışla ilgili çok farklı stilde kompozisyonlar yaratmışlardır.
Resim 1. Joseph Schillinger Grafik Taslağı Johann Sebastian Bach Invention no.8 in F Majör, BWV 779
4
White, John D. (1976). The Analysis of Music. Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall. ISBN 978-0-13033233-2 ∗ Avant-Garde: Artistik ve müzikal bir değişimin simgesi olarak Birinci Dünya Savaşı ortalarında Avrupa’da gelişen ve aynı başlıkla 1950 sonları ile 1960’lı yılların başlarında Rusya’da, özgür düşüncenin yönetim baskısına karşı koymasının, sanatsal içerikli, doğal ve sosyal bir adlandırması olarak bilinen anlayıştır.
4
2. TINI VE RİTİM : Tını ve ritim anlayışı, 20. Yüzyıl müziğinde kullanılış biçimi bakımından ses öğesinin canlılığına renk katan bir yeniliktir. Tınlaşım esas kaynaktır. Alt ve üst doğuşkanlar ile müzikal sesler oluşmaktadır. Bu seslerin çeşitli çalgılar tarafından farklı biçimlerde birleştirmesi ile yeni sesler ve tınısal öğeler ortaya çıkmaktadır. Ses gürlüğünün, ritimsel unsurların desteği ile daha etkili tınıları meydana getirmesi kaçınılmazdır.
Resim 2. Alexandr Scriabin’in Akor Yapısı.
Rus besteci A. Scriabin tarafından yaratılan, özellikle egzotik yapısıyla dikkat çeken ve Prometheus Akoru olarak bilinen, Quartal Harmony (4’lü Aralıklardan Oluşan Armonik Yapı-Double or Triple Triton) sistemi tınısal bir keşif gibidir. Prometheus akoru farklı orkestrasyon teknikleri ile oldukça gerilimli ve birbiri ardına çözümsüz dissonans tınılar (Timbral unresolved dissonances) oluşumuna yardımcı olmaktadır. Scriabin’in Tınısal Orkestrasyon anlayışı, Prometheus isimli senfonik şiirinde kullandığı bir tekniktir Eserin son bölümünde yaylı çalgılar grubu koral bir tınıya dönüşmektedir. 20. Yüzyıl ilk çeyreğinde Avrupa müziğinde önemli gelişmeler ve atılımlar yaşanmıştır. Ünlü Rus yazar Sergey Diagilev tarafından librettosu yazılan ve besteci Igor Stravinsky tarafından bestelenen Bahar Ayini Balesi, beraberinde birçok yenilik ve tartışmalar getirmiştir.
5
Eserin Dünya Prömiyeri büyük bir skandala sebep olmuştur ve müzik tarihinde önemli yere sahip olan eser uzun yıllar seslendirilmemiştir. Müzik, Dans ve Koreografideki eşzaman sıkıntısı besteciyi oldukça zor duruma düşürmüştür. Kompozisyon stili bakımından oldukça primitiv(ilkel) bir anlayışa sahip olan eser, oldukça zengin armonik yapıya ve ritmik devinime sahiptir. Stravinsky tınısal zıtlık ve derinlik yakalamak için oldukça zengin vurmalı çalgılar grubu bulunmasına rağmen zaman zaman orkestrayı çeşitli bölümlerde bir vurmalı çalgı gibi kullanmıştır.
Resim 3. Igor Stravinsky Bahar Ayini Orkestrasyon Tablosu.
6
3. ANALİZ
:
Resim 4. Igor Stravinsky Bahar Ayini. Ölçü 74-80. Eserin ilk dans bölümünde yaylı çalgılar orkestrası ile korno grubu tarafından basit zamanlı tempoda fakat dinamiklerle ve yaylı çalgılarda bölünmeden yapılan arşe vurgularının birleşimi ile oldukça gergin bir hava yaratılmıştır. Dikey yapı Fa bemol ve Mi bemol majör birleşimli çoklu akorlardan (Polychords) oluşur. Bahar Ayini Süiti’nin diğer bölümlerinde 20. Yüzyıl müziğinde besteciler tarafından kullanılmış bir dizi besteleme tekniği görülür. Politonalite olarak adlandırılan çok tonluluk buna ait bir örnektir. Orkestrasyon içerisinde iki faklı grupta 2 temanın aynı anda seslendirildiği durumlar vardır. Bu farklı anlayış tarzı ayrıca poliritmik ve polimetrik5 yapılarla desteklenmiştir. Karşıtlık olarak tanımladığımız bu anlayış orkestrasyon ile iyice güçlendirilmiştir. Bestecinin bu stili ileriki dönemlerde oldukça tartışma yaratmıştır. Günümüzde ise eserin mükemmele yakın bir biçimde tasarlanmış olduğu ile ilgili yüzlerce bilimsel çalışma mevcuttur.
5
Poliritimik: Basit zamanlı ölçülerde farklı süre değerlerinin oluşturduğu yapılardır. Örneğin dörtlük üçleme ile sekizlik beşlememenin aynı anda seslenmesi durumu. Polimetrik: Basit ve birleşik zamanlı ölçü değerlerinin aynı anda seslenmesi durumu ile oluşan yapılardır.
7
Resim 5. Basit Zamanlı Poliritmik Yapı.
Resim 6. Bileşik Zamanlı Polimetrik Yapı
Resim 7. Bahar Ayini Ritual Of Abucdiction Ölçü 1-5 Politonal Yapı: (Kornolar Do Majör,Trompetler Mi Bemol Majör ve Kemanlar Do Minördür.) 8
4. SONUÇ
:
20. Yüzyıl Müzik Sanatında gözle görülen en büyük farklılık "değişiklik" olgusudur. Klasik Batı Müziği, dinleyiciler tarafından ısrarla paha biçilemez ve güvenilir olarak değerlendirilse de artık değildir. Yüzyıllardır süre gelen müzik öğretileri, ortaçağ organum6 stilinden beri bilinen armonik dil, (3lü, 4lü, 5li, 7li ve 9lu akorlar) 20. Yüzyıl müziğine göre akor salkımlarının dissonansları olarak kabul edilmektedir.7
Melodik
yapı
ise
diyatonik
şandan
aşırı
kromatizme
ve
noktalamacılığa8 doğru adım adım yükselmektedir. Ritim, Tını ve Doku ise benzer yolları izleyerek karmaşıklığı daha az basitleşmiştir.
Değişikliği kabul etmeyerek, 17. ve 19. Yüzyıl arasındaki müziği taklit etmeye çalışan bir çok besteci contemporary (Çağdaş-Modern) müzik karşısında görüş ve vizyon eksikliği gibi doğal ve kaçınılmaz nedenlerle, tarihte kendilerine yer bulamamışlardır.
Resim 8. Paralel Teknikte Organum. (Ortaçağ)
6 Organum: Ortaçağda geliştirilen ve etkisi yüzyıllarca süre gelen temel-şan melodisine eklenen diğer ses partileri ile oluşturulmuş polifonik stildir. İlk örnekleri doğaçlamaya bağlı bir biçimde gerçekleştiriliyordu. 7 Techniques of the Contemporary Composers by David Cope. Publisher: Schirmer and Tomson Toronto in Canada 1989. Page: 3 8 Pointillism-Noktalamıcılık: 20. Yüzyıl Kompozisyon stillerinden biridir. Punctualism ya da Klangfarbenmelodie olarak da bilinen bu besteleme stili; farklı müzikal seslerin düz bir çizgi üzerinde sekvens hareketleriyle meydana getirdikleri müzikal dokuları ifade eder. (Resim 9)
9
Resim 9. Olliver Messiaen’nin düzensiz dizi sesleri. (Punctual stil) Dinamikler, zaman ve artikülasyonlarla oluşturulmuştur.
5. ÖRNEK ESER
:
"Music for Sextet" yapısal olarak 20. Yüzyılda kullanılan birçok tekniğin kullanıldığı, tınısal olarak farklı çalgı türlerinden oluşan bir eserdir. Eserin merkezinde partisyon incelendiği zaman piyano görülecektir. Hemen her çalgıya farklı biçimde eşlik eder ve formun oluşmasını sağlamaktadır.
Piyanoya, çift kamışlı ve oldukça geniş bir ses alanına sahip olan fagot ile oldukça zıt tonal karaktere sahip tek kamışlı tenor saksafon eşlik etmektedir. Bu üç çalgının oluşturduğu ses rengi tınısal anlamda çeşitli zıtlıklar yaratır. Diğer üçlü çalgı grubu ise perdesiz ve sınırsız ses alanı ile pes bölgede oldukça parlak olan Bas Trombon, hem titreşim hem de vurma ile ses üreten dikey orkestra çanları ile Kontrbastan oluşmaktadır.
Piyano tarafından sunulan tematik öğeler belirli bir sıra halinde çalgı grubu tarafından geliştirilir. Tonal ve tınısal zıtlığın ön planda olması koşuluyla üretilen ses kitleleri ritmik çeşitleme ile geliştirilmektedir. Duraklar bu eserdeki önemli bir anlayışı temsil eder. Sessizlik öğesi dinleyiciye bir önceki kesitte duyulan öğeleri çağrıştırmak için önem taşır ve bir sonraki kesit için ön ayak olur. Bu eser zıt karakterli ve farklı ses rengine sahip çalgı birleşimlerinin, ritimsel ve tınısal diyolaglarını içeren kısa bir tür olarak, 20. Yüzyılda sıkça kullanılan art of noises (Ses-Tını-Gürültü) sanatının bir örneğini ifade eder. https://youtu.be/_LS079VOTio
10
Resim 10. Music For Sextet Sayfa 1.
11
Resim 11. Music For Sextet Sayfa 2.
12
Resim 12. Music For Sextet Sayfa 3.
13
KAYNAKÇA
Ertuğrul SEVSAY "Orkestrasyon" Çalgılama ve Orkestralama Sanatı. Yapı Kredi Yayınları İstanbul 2015. Samuel ADLER, “Orchestration” 3rd Edition, Dover Music Publucations, Newyork in USA, 2008. David COPE, Techniques of the Contemporary Composers Publisher: Schirmer and Tomson Toronto in Canada 1989. S
White, John D. (1976). The Analysis of Music. Englewood Cliffs, Press New Jersey: Prentice-Hall. ISBN 978-0-13-033233-2
Thomas Benjamin and Robert Nelson, Techniques and Materials of Music Through the Twentieth Century, Publisher: Clark Baxter, Belmont in USA, 2008. Christine AMMER, The Facts On File Dictionary Of Music, Press by the Author in New York in USA, 2004.
[email protected] [email protected] 0532-3828305 0546-5882640 Music For Sextet https://youtu.be/_LS079VOTio
14