1001 film.pdf
December 8, 2017 | Author: Oguzhan Donmez | Category: N/A
Short Description
Download 1001 film.pdf...
Description
DÜNYANIN ÖNDE GELEN SİNEMA ELEŞTİRMENLERİNİN YORUMLARIYLA
\
ÖLMEDEN ONCE GÖRMENİZ GEREKEN
1001 FİLM
ISBN 975 - 92722 - 4 - 5
80 YTL 80.000.000 TL
G ünüm üzde "ilk 10 Film" listeleri, tıpkı yıllık eleştirmen seçkileri gibi neredeyse hiç uzun öm ürlü değil; "En İyi 100 Film" seçkileri belirli türlerle ya da ulusal sinemalarla sınır landırılıyor. Tüm bunlar, bir "en iyi" ya da en değerli, en önemli veya en unutulm az, adil olmayı ve sinemanın bü tü n tarihini kapsamayı amaçlayan bir film ler listesi hazırla maya sıra geldiğinde 1000'den az bir rakamla yola çıkma nın olanaksızlığına işaret ediyor*
Şu anda elinizde tu ttu ğ u n u z kitap, tüm zamanlar, tüm tü r ler, tüm dünya kapsamında, bir görülmesi gereken film ler listesi sunmakla büyük riske giriyor. Ama bu alınmaya de ğer bir risk ve eğer sizler gidip de burada ele alınan film le ri izlerseniz, m utlu bir sinema izleyicisi olarak öleceğinize emin olabilirsiniz. Kısacası; ne kadar çoğunu izlerseniz ken dinizi o kadar iyi hissedeceksiniz.
Bu kitaba dahil edilecek 1001 film i belirlemenin ilk adımı, var olan birtakım "en m uhteşem ", "to p ", "en sevilen" ve "en iyi" film listelerini yakından incelemeyi ve bu listelerde görünm e sıklıkları temel alınarak film adlarını önem sırası na göre düzenlemeyi gerektiriyordu. Bu, kalite ve ün ortak paydasında kitapta yer almayı hak ettiğinden emin oldu ğum uz (modern ve çağdaş klasikler de dahil olm ak üzere) bir dizi klasiği belirlememize olanak tanıdı. Bu kitabın sayfalarında değerlendirilen ve hakkı teslim edi len 1001 film in tamamını zaten izlemiş olsanız bile (bun dan cidden kuşku duysam da, yine de tebrikler), eminim burada onlarla ilgili yazılanları okumanın inanılmaz fayda sını göreceksiniz. Ama zaman akıp geçiyor... Dolayısıyla h em pn n lcıım ava haslavın ve izlemeve devam prlinl
carena
ÖLMEDEN ÖNCE GÖRMENİZ GEREKEN
1001 FİLM EDİTÖR B E L M A BAŞ
GENEL EDİTÖR STEVEN JAY SCHNEIDER
caretta
YAZARLAR G eoff A n drew (GA), Time Out London'in baş sinema editörü, National Film Theatre'in program sorumlusu ve sinema üzerine pek çok kitabın yazarı. Bunların arasında Nicholas Ray, 1980'ler ve 90'ların Amerikan bağımsız sinemacıları ve Krzysztof Kieslowski'nin Üç Renk üçlemesi üzerine araştırmaları yer alıyor. Linda Badley (LB), Middle Tennessee Eyalet Üniversitesi'nde İngilizce profesörü; aynı üniversitede sinema dersleri de veriyor. Film, Horror, and the Body Fantastic (Greenwood) kitabının yazarı ve fantastik, bilimkurgu, korku edebiyatı, sinema ve televizyon üzerine yayınlanmış makaleleri var. Kathryn Bergeron (KB), Arizona Üniversitesi'nde Görsel Sanatlar üzerine yüksek lisans yapıyor. Çalışmaları temel olarak sinemada ırk ve marjinalleşme temalarının "temsil edilişi üzerine odaklanıyor. Joanna Berry (JB), kariyerine Time Out'ta sinema eleştirmenliği yaparak başladı ve daha sonra Empire dergisinin eleştiri yazıları editörü oldu. The Observer, Maxim Magazine ve Radio Times' m da aralarında bulunduğu pek çok dergi ve gazeteye yazılar yazdı. Edward Buscombe (EB), İngiliz Film Enstitüsü'nde yayın sorumlusu olarak görev yaptı. BFl'ın Sinema Klasikleri serisinde Stagecoach ve The Searchers kitaplarının yazarı. 1970'ten itibaren dünya sinema tarihini ele aldığı kitabı Cinema Today, 2003'te yayımlandı. G arrett C haffin-Q uiray (GC-Q), film festivallerine sponsor oldu, TV ve sinema tarihi dersi verdi, kitap, film, televizyon yayınları ve kültürel etkinlikler üzerine eleştiriler, çeşitli bilimsel makaleler, kitap bölümleri ve bir de öykü yayınladı.
Vincent Price'la yaptığı enine boyuna röportajın DVD kaydı, "Vincent Price: The Sinister Image" adıyla piyasaya sürüldü. (AIIDay Entertainment) www.film sinreview.com'da Camp David adlı bir köşesi var. Roumiana Deltcheva (RDe), doktorasını tamamlamış olarak Montreal-Kanada'da yeni medya teknolojileri üzerine bağımsız araştırmalar yapıyor. Yayınlanmış sayısız çalışmasında totaliter rejim sonrası dönemde Doğu Avrupa'yı tanımlayan kültürel paradigmalar üzerine odaklanarak edebiyat, sinema ve basında kültürler ve disiplinlerarası araştırmalarını ortaya koydu. W heeler W inston Dixon (W W D ), Lincoln, Nebraska Üniversitesi'nde İngilizce profesörü ve Quarterly Review o f Film and Video dergisinin Yazı İşleri Müdür Yardımcısı. Yayınlanan çalışmalarından bazıları: Vision o f Paradise: Images o f Eden in the Cinema (Rutgers UP) ve Film and Television After 9/11 (Southern Illinois UP). Dana Duma (DD), Bükreş'teki Hyperion Üniversitesi'nde ve Ulusal Sinema ve Tiyatro Akademisi'nde sinema tarihi dersi veriyor. Self-Portraits o f the Movie ve Gopo adlı kitapların yazarı ve çeşitli sinema ve kültür dergilerinde birçok makalesi yayımlandı. Rachel D w yer (RDw), Londra Üniversitesi Doğu ve Afrika Araştırmaları Fakültesi (SOAS) Hindistan Araştırmaları Bölümü'nde okutman. Yayımlanan çalışmalanndan bazıları: Pleasure and the Nation: The History, Politics and Consumption o f Public Culture in India (C. Pinney'le birlikte; OUP); Yash Chopra (BFI); Cinema India: The Visual Culture o f Hindi Film (D. Patel'le birlikte; Rutgers, UP).
Tom Charity (TCh), Time Out London dergisinin Sinema Editörü. John Cassavetes: Life Works (Omnibus Yayınları) ve The Right S tuff {BFI) adlı kitapların yazarı.
Angela Errigo (AE), San Francisco Eyalet Üniversitesi'nde sinema ve gazetecilik öğrenimi gördü. Serbest yazar ve yayıncı; Empire dergisi için yardımcı editörlük, BBC Radio 2'deki Arts programı için film eleştirileri yapıyor.
Travis Craw ford (TCr), Philadelphia Film Festivali'nin küratörü. Onun hazırladığı "New Korean Cinema" ve "Danger After Dark" adlarını taşıyan festival programları Asya tarzı sinemacılığın en başarılı örneklerine ışık tuttu. Film Comment, The Village Voice ve Fangoria'da yazdı; Filmmaker'la Moviemaker dergilerinin sürekli yazarı.
Chiara Ferrari (CFe), Los Angeles-California Üniversitesi'nde Sinema TV ve Dijital Medya Bölümü'nde doktora öğrencisi. Araştırmaları arasında kültür, medya ve toplum, Latin Amerika sineması, yeni medya kuramı yer alıyor.
Adrian Danks (AD), RMIT Üniversitesi (Avustralya) Uygulamalı İletişim Fakültesinde Sinema Araştırmaları Bölüm Başkanı. Halen Melbourne Sinemateki'nin başkanı, küratörlerinden biri ve sanal dergi Senses o f Cinema'nın eki Cfeg'in editörlerinden. Ethan de Seife (EdeS), Wisconsin-Madison Üniversitesi'nde doktora öğrencisi. Halen Frank Tashlin filmleri üzerine bir doktora tezi hazırlıyor. David Del Valle (DDV), Films and Filming (Britanya) ve L'Ecran Fantastique (Fransa) dergilerinin Hollywood muhabirliğini yaptı. Video Watchdog, Psychotronic, Films in Review, Scarlett Street vb. dergilerde yazdı.
Cynthia Freeland (CFr), Houston Üniversitesi'nde felsefe doçenti ve Kadın Araştırmaları Bölümü yöneticisi. Antik felsefe ve estetik üzerine pek çok çalışması yayınlanmış olan Freeland, The Naked and the Undead: Evil and the Appeal o f Horror (Westiview Press) ve But is it art? (OUP) kitaplarının yazarı ve Philosophy and Film'in de (Routledge) editörlerinden biri. Jean-Michel Frodon (J-MF), günlük Fransız gazetesi Le M onde'un sinema editörü ve Institut de Sciences Politiques'de ders veriyor. L'Exception adlı sinema derneğinin kurucusu; aralarında L'Age Moderne du Cinéma Français (Flammarion), La Projection Nationale (Odile Jacob) ve Conversation avec Woody Allen'in (Plon) da bulunduğu çeşitli
kitapları yayımlandı. Chris Fujiwara (CFu), Jacques Tourneur: The Cinema o f Nightfall (Johns Hopkins UP) kitabının yazarı. Hermenaut dergisinin yardımcı editörü ve The Boston Phoenix' in düzenli yazarı. Tom Gunning (TG), Chicago Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'nde kıdemli profesör ve Sinema ve Medya Komitesi üyesi. Fritz Lang: Allegories o f Vision and Modernity (BFI) ve D.W. Griffith and the Origins o f American Narrative Film (University of Illinois Press) kitaplarının yazarı. Rahul Hamid (RH), New York Üniversitesi Sinema Araştırmaları Bölümü'nde doktora öğrencisi; tezini İran sineması üzerine hazırlıyor. Cineaste dergisi de dahil olmak üzere çeşitli yayınlarda çağdaş uluslararası sinema üzerine yazılar yazdı. Ernest Hardy (EH), sinema-müzik eleştirmeni ve şair. Sundance Film Festivali'nde jüri üyeliği yaptı ve çalışmaları New York Times, LA Times, Village Voice, Rolling Stone ve Vibe'da yayınlandı. LAFÇA (Los Angeles Film Critics Association-Los Angeles Film Eleştirmenleri Derneği) üyesi. Bernd H erzogenrath (BH), An A rt o f Desire: Reading Paul Auster (Editions Rodopi) kitabının yazarı ve From Virgin Land to Disney World: Nature and Its Discontents in the USA o f Yesterday and Today (Editions Rodopi) kitabının editörü. Halen Köln Üniversitesi'nde ders veriyor. M ark Holcomb (M H ), The Village Voice dergisinde ve çeşitli yayınlarda sinema üzerine yazılar yazıyor. Brooklyn, New York'ta yaşıyor. Anikö Imre (Al), Tacoma'da bulunan Washington Üniversitesi Disiplinlerarası Sanat ve Bilimler Bölümü'nde sinema araştırmaları dersleri veriyor. Doğu ve Orta Avrupa sinemaları, sinemada ırk ve cinsiyet, şiddet ve sömürgecilik sonrası dönem üzerine makaleleri yayınlandı. Jyotsna Kapur (JKa), Güney Illinois Üniversitesi Sinema ve Fotoğrafçılık Bölümü'nde ders veriyor. En son hazırlamakta olduğu çalışma, çağdaş Amerikan çocuk sinemasında çocukluğun yeniden tanımlanması, çocuk ve televizyon üzerine genel tartışmalar, çocuklara yönelik pazarlama taktikleri hakkında bir araştırma kitabı. Philip Kemp (PK), yazar ve sinema tarihçisi. Sight and Sound, Total Film, International Film Guide vb. yayınlara düzenli olarak yazı yazıyor. Lethal Innocence: The Cinema o f Alexander Mackendrick (Heinemann) kitabının yazarı; Michael Balcon ve Coen kardeşler hakkındaki kitapları üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. James Kendrick (JKe), Bloomington'daki Indiana Üniversitesi İletişim ve Kültür Bölümü'nde öğretim üyesi. Araştırma alanları içerisinde medyada şiddet, kült filmler, korku
filmleri ve post-klasik Hollywood sinema tarihi yer alıyor. Aynı zamanda www.QNetwork.com sitesine düzenli olarak film eleştirileri yazıyor. Joshua Klein (JKI), serbest yazar; Chicago'da yaşıyor. DVD'ler üzerine hazırladığı köşe yazıları Chicago Tribune, Washington Post ve The Onion'da yayınlandı. M ikel J. Koven (M K ), Aberystwyth'deki Galler Üniversitesi'nde Sinema ve Televizyon Araştırmaları üzerine ders veriyor. Pocket Essentials Guide on Blaxploitation Films kitabının yazarı ve şu sıralar giallo filmleriyle ilgili bir araştırma üzerinde çalışıyor. Karen Krizanovich (KK), aralarında Empire, NME, Word magazine, MS London ve Cosmopolitan UK"\n de bulunduğu çok çeşitli yayınlar için film eleştirileri yazdı. Andrea F. Kulas (AK), kısa bir süre önce Arizona Üniversitesi'nde Medya Sanatları'nda yüksek lisansını tamamladı. Ridley Scott: Interviews (University Press of Mississippi) kitabının editörlerinden biri. Frank Lafond (FL), Fransa'daki Lille Üniversitesi'nde doktora öğrencisi; estetik üzerine çalışıyor. Korku filmleri ve kara filmler üzerine makaleleri yayımlandı; modern Amerikan.korku filmleri üzerine bir kitabın (Cauchemars américains) editörlüğünü yaptı. Aynı zamanda Rendez-vous avec la peur adlı yıllık derginin de editörü. Colin MacCabe (CM ), Pittsburgh Üniversitesi'nde İngiliz Dili ve Sinema kıdemli profesörü. Godard: A Portrait o f the Artist at 70 (Ocak 2‘0 04'te yayınlandı), The Eloquence o f the Vulgar (BFİ) ve James Joyce and the Revolution o f the Word (2. baskı, Palgrave) en son yayımlanan kitapları. Adrian M artin (AM ), The Ag e'in film eleştirmeni, The Mad Max Movies (Currency), Once Upon a Time in America (BFI) ve Phantasms (Penguin) kitaplarının yazarı ve Movie Mutations (BFI) ile Rouge'un da (www.rouge.com.au) editörlerinden biri. Monash Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi'nde doktora öğrencisi. Ernest M athijs (EM), Aberystvvyth'teki Galler Üniversitesi'nde sinema dersleri veriyor. Son araştırma konuları: David Cronenberg, Benelux ülkelerinin sineması, Yüzüklerin Efendisi'nin kültürlerarası etkisi. Annalee N e w itz (AN), Bad Subjects adlı internet dergisinin kurucusu ve White Trash: Race and Class in America'yla (Routledge) The Bad Subjects Anthology (New York UP) kitaplarının yazarı. Çalışmaları Feed, Gear, Alternative Press Review, New York Press, The San Francisco Bay Guardian'da ve çeşitli akademik dergilerde yayımlandı. Kim N ewm an (KN), roman yazarı, eleştir men ve radyo-TV programcısı. Nightmare Movies (Bloomsbury), W ild West Movies (Bloomsbury), Apocalypse Movies (Griffin) ve BFI Classics: Cat People kitaplarının yazarı; The BFI Companion to Horror (Continuum) kitabının editörü. Romanları arasında The Nioht Mavor. Anno Dracula. The Quorum ve
Life's Lottery yer alıyor. Devin Orgeron (DO), Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi'nde Sinema Araştırmaları doçenti. Road Pictures: The Transportation o f American Cinema adında bir kitap hazırlıyor. Yazıları CineAction, COIL, Film Quarterly, College Literature ve Post Script'te yayımlandı. M arsha Orgeron (M O ), Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi'nde Film Araştırmaları doçenti. Halen üzerinde çalıştığı kitap, sinema endüstrisinin Amerikan kültürü üzerindeki etkisini konu alıyor. Cinema Journal, American Literature, Quarterly Review o f Film & Video ve COIL'de yazıları yayımlandı.
and Sound, Film Comment vb. gibi yayınlar için de yazılar yazıyor. Kitapları arasında Atom Egoyan (BFI) ve yazılarını topladığı Short Orders bulunuyor. Jonathan Rosenbaum (JRos), Chicago Reader'm film eleştirmeni; son olarak Abbas Kiarostami (Mehrnaz Saeed-Vafa'yla beraber Illinois Üniversitesi Yayınları), Dead Man (BFI) ve Movies as Politics (California Üniversitesi Yayınları) adlı kitaplara imza attı. M artin Rubin (MR), Chicago'da bulunan Gene Siskel Film Merkezi'nde film programları hazırlıyor. Busby Berkeley (Columbia UP.) ve gerilim filmleri (Cambridge UP) üzerine kitaplar yazdı.
Corinne Oster (CO), kısa süre önce Amherst'teki Massachusetts Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü'nde çağdaş Fransız kadın sinemasında marjinalliğin yeni temsilleri üzerine doktora tezini tamamladı.
Marc Siegel (MS), kaçıklık kuramı ve deneysel sinema üzerine yazılar yazıyor. Şu sıralar Berlin'de bulunan Özgür Üniversite'de Misafir Öğretim Görevlisi olarak Sinema Araştırmaları dersi veriyor.
R. Barton Palmer (RBP), Yale Üniversitesi'nde (Ortaçağ Araştırmaları) ve New York Üniversitesi'nde (Sinema Araştırmaları) doktora yaptı. Clemson Üniversitesi'nde Calhoun Lemon kürsüsünde edebiyat profesörü; aynı zamanda Güney Carolina Sinema Enstitüsü'nün yöneticisi. Hollywood sineması ve sinema kuramı üzerine yayımlanmış eserleri arasında Hollywood's Dark Cinema: The American Film Noir (Twayne) yer alıyor.
Adam Simon (AS), yazar ve yönetmen; çalışmaları arasında Braindead (1990), Carnosaur (1993), The Typewriter, The Rifle and the Movie Camera (1996), The America< Nightmare (2000) ve Bones (2001) yer alıyor
Richard Peña (RP), Columbia Üniversitesi'nde Sinema Araştırmaları doçenti ve Lincoln Center Sinema Derneği'nin program yönetmeni. M urray Pomerance (MP), Ryerson Üniversitesi'nde profesör ve Sosyoloji Bölümü Başkanı. Kitapları arasında Ladies and Gentlemen, Boys and Girls: Gender in Film at the End o f the Twentieth Century (State University of New York Press) ve Sugar, Spice, and Everything Nice: Cinemas o f Girlhood (Wayne State UP) bulunuyor. American Decades serisinin (Rutgers UP) editörlerinden biri. Phil Powrie (PP), Newcastle Üniversitesi Sinema ve Medya Araştırmaları Merkezi'nin yöneticisi. Fransız sinemasına ilişkin pek çok çalışması var; sonuncusu Jean-Jacques Beineix üzerine (Manchester UP). Bérénice Reynaud (BR), Nouvelles Chines, nouveaux cinémas (Editions du Jeu de Paume) ve A City o f Sadness (BFI) kitaplarının yazarı. California Sanat Enstitüsü'nde ders veriyor. David Robinson (DR), The Times' in (Londra) eski sinema eleştirmeni, bağımsız sinema tarihçisi ve Giornate del Cinema Muto'nun (Pordenone Sessiz Film Festivali) yöneticisi. Yayımlanmış pek çok çalışması arasında World Cinema 1895-1980 (Eyre Methuen) ve From Peepshow to Palace: The Birth o f American Film (Columbia UP) yer alıyor. Jonathan Romney (JRom), The Independent gazetesinin pazar ekinde sinema eleştirileri yazmanın yanı sıra, Sight
Peter Stanfield (PS), İngiltere'de bulunan Southamton Enstitüsü'nde Medya Sanatları alanında kıdemli öğretim üyesi. Kitapları arasında Hollywood, Westerns and the 1930s: The Lost Trail (Exeter Üniversitesi Yayınları) yer alıyor. David Sterritt (DS), The Christian Science M onitor'\n film eleştirmeni, Long Island Ünivesitesi C.W. Post Kampüsü'nde Tiyatro ve Sinema profesörü, Columbia Üniversitesi Sinema Araştırmaları Fakültesi'nin bir üyesi v< Columbia Üniversitesi Sinema ve Disiplinlerarası Yorum Semineri'nin başkanı. Adisakdi Tantim edh (AT), yazar ve sinemacı. BBC için radyo oyunları ve televizyon metinleri, İngiltere ve Hollywood için aralarında BAFTA ödüllü Zinky Boys Go Underground'm da bulunduğu çok sayıda senaryo yazdı. Son olarak Open House adlı bir kısa film gerçekleştirdi. M ichael Tapper (M T), Film International'ır editörü. Aralarında Lars von Trier: Interviews'^n de (Mississippi Üniversitesi Yayınları) bulunduğu pek çok eserde imzası var. Ella Taylor (ET), LA Weekly'nin film eleştirmenlerinden. Eski bir öğretim görevlisi olan Taylor ayrıca her çeşit gazete ve dergide sinema yazıları yazdı. G inette Vincendeau (GV), Warwick Üniversitesi'nde Sinema Araştırmaları profesörü. Jean-Pierre Melville: An American in Paris (BFI), Fransız sineması üzerine yazdığ son kitaplar arasında. K.A.W innick (KW), film eleştirmeni. Los Angeles'ta yaşıyor. Josephine W oll (JW), Howard Üniversitesi'nde ders veriyor ve Rus sineması ve edebiyatı üzerine yazılar yazıyor; sonuncusu: Real Images: Soviet Cinema and Thaw (I.B. Tauris).
CARETTA KİTAPLARI 3
ÖLMEDEN ÖNCE GÖRMENİZ GEREKEN
1001 FİLM 1. Baskı, Çin - Eylül 2005 2. Baskı, Çin - Eylül 2006 Genel Editör
Steven Jay Schneider
Yayına Hazırlayanlar
Belma Baş, G. Deniz Vural, Budak Akalın
Çevirmenler
Pınar Şengözer Şiraz, Filiz Ülgüt, Yasemin Reis, Tülay Dikenoğlu, Berke Göl, Deniz Koç Pala, Burcu Koray, Oytun Süngü, Evren Kaşer Üstüner, Serkan Mutlu, Özge Araşan, Melik Saraçoğlu, Erhun Geyisi Serdar Cenan, Kadir Altın
Uygulama
Katkıda Bulunanlar : Mehm et Aksın, Ömer Tecimer, Serpil Ülker, Başak Soysal, Hülya Süngü, Nihan Şenleten Yayıncı Proje Editörü
:
Araştırma Tasarım
:
Yaratıcı Direktör
Laura Price Catherine Osborne Richard Guthrie Ian Hunt, James Lawrence Richard Dewing
caretta reklam ve halkla ilişkiler tic.ltd.şti Samanyolu sokak, 116/1, Şişli-istanbul telefon: +90 212 231 2943 faks: +90 212 231 3013
Kitabın ilk basımı, ABD ve Kanada İçin, Barron's Educational Sériés, Inc. tarafından 2003 yılında yapılmıştır. QUINTET BOOK Copyright © 2003 Quintet Publishing Limited Her türlü yayın hakları saklıdır. Bu kitapta yer alan metinler ve fotoğraflar, Caretta Reklam'ın, yazarın ve fotoğrafçıların izni olmadan kullanılamaz. Kitabın tamamı ya da bir bölümü, ilgili kişilerden izin alınmadan fotokopi dahil, optik, elektronik ya da mekanik herhangi bir yolla kopyalanamaz, çoğaltılamaz, basılamaz, yayımlanamaz. Uluslararası Standard Kitap numarası 0-764T5701-9 Library of Congress katalog kart numarası 2003104860 Lee-Fung Asco, Printers Ltd. tarafından Çin'de basılmıştır. 987654321
ÖLMEDEN ÖNCE GÖRMENİZ GEREKEN 1001 FİLM KİTABINA HOŞ GELDİNİZ! Filmlere İlişkin bilgiler ve kitabın yapısı hakkında birkaç noktayı, kitabı okurken yolunuzu bulmanıza yardımcı olmak üzere aşağıda sıralıyoruz. ■ Filmler özgün dildeki adlarına göre llstelenmlştlr. [Kitapta, filmin özgün adının altında ve metnin içinde italik olarak filmin Türkçe adı kullanılmışsa bunlar çoğunlukla en az İki kaynaktan doğrulanan Türkiye'de sinemalarda, belli başlı festivallerde, kimi zaman televizyonlarda gösterildiğinde, ya da bir kaç örnekte olduğu gibi, DVD olarak piyasaya sürüldüğünde kullanılmış olan nispeten kabul görmüş adlardır; gösterim adı bir kaynaktan doğrulanamamışsa, filmin adının çevirisi (çeviri mümkünse; ki genellikle İngilizce addan çeviri dir), metnin İçinde filmin adının ilk geçtiği yerde, bir kereye mahsus olarak be lirtilmiştir.] ■ Filmlerin tarihlerinde, yaygın olarak gösterime çıktıkları yıl esas alınmış tır. ■ Filmin ülkesi, yapımın gerçekleştiği sırada yapımcının bulunduğu ülke dir; ardından yapımevi ya da yapımevlerlnln adlarının kısaltmaları, filmin daki ka olarak uzunluğu ve teknik özellikleri (slyah-beyaz veya renkli / sesli veya se siz) belirtilmiştir. ■ Dili belirtilmeyen filmler İngilizce'dir. ■ Hollyvvood ödülleri Oscar ve Oscar adaylığı başlıkları altında sıralanmış, ardından da her yıl düzenlenen Cannes, Berlin ve Venedik Uluslararası Film Festivallerinde alınan ödüller ve mansiyonlar belirtilmiştir. Ödüllerin hangi dal da olduğu ve kategorisi kısaltma halinde verilmiştir. ■ 12-25. sayfalarda, filmlerin türlerine göre sınıflandırdığı bir dizin bula bilirsiniz. Filmlerin çoğu, birden fazla türe girmektedir. Örneğin: 1940 yapımı Fantasla dört kategori altında yer almaktadır: Animasyon, müzikal, fantastik ve aile filmi. ■ Filmlerin hem özgün hem de İngilizce gösterim adlarını içeren genel dizini ve yönetmen dizinini kitabın sonunda bulabilirsiniz. ■ Metinlerin bazılarında, filmlerin İçeriğine İlişkin ayrıntılar ya da filmin sonu açıklanmaktadır. Kitapta filmlerin ticari dolaşıma yönelik sınıflandırma bilgileri belirtilmemiştir.
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ
6
TÜR DİZİNİ
12
FİLMLER 26 FİLM DİZİNİ
950
YÖNETMEN DİZİNİ
956
FOTOĞRAF BİLGİLERİ
959
ÖNSÖZ Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 1001 Film, adından da anlaşılacağı üzere, hem bilgi vermeyi ve kılavuzluk etmeyi, hem de motive etmeyi hedefliyor: Kitap heves li okurlarını İstekli izleyicilere dönüştürmeye, zamanın çabucak akıp geçtiğini, izlenme ye değer filmler listesinin gerçekten çok uzadığını açıkça ortaya koymaya çabalıyor. Günümüzde "İlk 10 Film" listeleri, tıpkı yıllık eleştirmen seçkileri gibi neredeyse hiç uzun ömürlü değil; "En iyi 100 Film” seçkileri de, ya komedi, korku, bilimkurgu, aşk, western gibi belirli türlerle ya da Fransa, Çin, İtalya, Japonya veya İngiltere gibi belirli ulusal sinemalarla sınırlandırılıyor. Tüm bunlar, bir "en iyi" ya da en değerli, en önemli veya en unutulmaz filmler listesi, (adil olmayı ve sinemanın bütün tarihini kapsamayı amaçlayan bir filmler listesi) hazırlamaya sıra geldiğinde 1000'den az bir rakamla yola çıkmanın olanaksızlığına -ya da en azından sorumsuzluk oluşuna- işaret ediyor. Yukarıda söz ettiğimiz amaç dikkate alınacak olursa, 1001 bile, gözünüze hemen, fazlasıyla küçük bir sayı gibi görünmeye başlayabilir. Sessiz filmler listenin dışında tutu lacak olursa belki bu sayı o kadar da az olmayabilirdi; ya da avangard filmler; ya da Or tadoğu filmleri; ya da animasyon filmler; ya da belgeseller; ya da kısa filmler... ama bu dışlama stratejileri sonuçta yalnızca sıkıntıyı azaltmaya, sinemanın kumuna rasgele çiz giler çekmenin ve birbirinden farklı tüm türlere ve sinema sanatını oluşturan gelenek lerin hepsine hak ettikleri gibi ve eşit derecede saygıyla yaklaşan sınırlı bir seçki elde et mek için alınması gereken birçok zor kararı alma baskısından kaçınmaya yönelik yön temler. Şu anda elinizde tuttuğunuz kitap, tüm zamanlar, tüm türler, tüm dünya kap samında, bir görülmesi gereken filmler listesi sunmakla büyük riske giriyor. Ama bu
alınmaya değer bir risk ve eğer sîzler gidip de burada ele alınan filmleri izlerseniz, mut lu bir sinema izleyicisi olarak öleceğinize emin olabilirsiniz. Kısacası; ne kadar çoğunu izlerseniz kendinizi o kadar iyi hissedeceksiniz. Peki ölmeden önce hangi 1001 filmin görülmesi gerektiği nasıl belirlenecek? Eğer mesele ne pahasına olursa olsun uzak durulması gereken 1001 filmi belirlemek olsay dı bu iş çok daha kolay ve çok daha az ihtilaflı olurdu! Film eleştirisinin pozitif bilim ola rak kabul görmediğini öğrenmek hiç şaşırtıcı değil; ve birisinin Midnight Cowboy'unun pekâla başkasının Ishtar'ı olabileceğini öne sürmek pek abartı sayılmaz. Büyük ölçüde sistemleşmiş ve tarihsel olarak belirli özellikler taşıyan dönem, akım ya da alt türleri, sözgelimi 1970'lerin Italyan gerilim filmlerini, bu örneğin özelinde ele alacak olursak türün estetize edilmiş şiddet anlayışı, dolambaçlı öyküsü ve psikolojik yankıları temelin de belki de nesnel biçimde kıyaslamanın hatta sıraya dizmenin yolları var. Ayrıca belki de Hitchcock'un tartışmasız klasiklerini (North Sy Northwest-Gizli Teşkilat, Rear Window-Arka Pencere, Vertigo-Ölüm Korkusu) genellikle yönetmenin daha zayıf işle ri olarak görülen filmlerden (Torn Curtain-Esrar Perdesi, Family Plot-Aile Oyunu, Topaz, The Paradine Case-Celse Açılıyor) ayırmak gerçekten de akla yatkın bir iş. Ama Tsai Ming-liang'ın Ni Neibian Jidian?'lyla (Orada Saat Kaç?) Robert Aldrich'in What Ever Happened to Baby Jane?"\ (Küçük Bebeğe Ne Oldu?)', ya da George Melies'in Le Voyage dans la Lune'üyle (Ay'a Seyahat) Marleen Gorris'in A Question o f Silence'ı (Bir Sessizlik Sorgusu) arasında karar kılabilmek için neyi temel alabiliriz ki? Bu kitabın ama cı, esas olarak, kendi içine her şeyden birer parça dahil etmekse, o halde sonuçta or-
taya çıkacak 1001 film listesini yalnızca bir sinemasal açık büfe, salt çeşitliliğin gerçek değerlerin önüne geçtiği bir vaka olmaktan kurtaracak şey nedir? Hepsi de güzel sorular. Bu kitaba dahil edilecek 1001 filmi belirlemenin ilk adımı, var olan birtakım "en muhteşem", "top", "en sevilen" ve "en iyi" film listelerini yakın dan incelemeyi ve bu listelerde görünme sıklıkları temel alınarak film adlarını önem sı rasına göre düzenlemeyi gerektiriyordu. Bu, kalite ve ün ortak paydasında kitapta yer almayı hak ettiğinden emin olduğumuz (modern ve çağdaş klasikler de dahil olmak üzere) bir dizi klasiği belirlememize olanak tanıdı. Bu kısa, bazen de tamamen kendi ne özgü listelerde karşımıza çıkan her filmin 1001 filmlik seçkimize dahil olduğunu as la söyleyemeyiz ama en azından bu egzersiz bize bazı kilit referans noktaları verdi ve seçim sürecinin doğasındaki kaçınılmaz öznelliği belirli ölçüde azalttı. Başlangıçta yaklaşık 1300 film adında geçici olarak karar kıldıktan sonra, birbiriyle çelişen iki amaç güderek listenin üzerinden bir kez daha geçme aşamasına geldik (sonra bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha...); bir yandan toplam sayıyı azaltmaya çalışırken diğer yandan da sinemanın çeşitli dönemlerinin, ulusal sinemaların, türlerin, akımların, geleneklerin ve önde gelen auteur'lerin yeterli kapsamda yer bulmasını sağ lamak amacındaydık. "Auteur" (yaratıcı yönetmen) kavramını, yalnızca yönetmenleri (Woody Allen, Ingmar Bergman, John Cassavetes, Federico Fellini, Jean-Luc Godard, Abbas Kiarostami, Satyajit Ray, vs.) değil, oyuncuları (Humphrey Bogart, Marlene Dietrich, Toshiro Mifune), yapımcıları (David O. Selznick, Sam Spiegel, Irving Thalberg), senaryo yazarlarını (Ernest Lehman, Preston Sturges, Cesare Zavattinî), görüntü yönet-
menlerini (Gregg Toland, Gordon Willis, Freddie Young), bestecileri (Bernard Herrmann, Ennio Morcicone, Nino Rota) ve diğerlerini de kapsayacak şekilde mümkün olan en geniş anlamda ele aldık. Ayrıca otomatik seçimler yapmamaya (birtakım filmlere genel kabuller çerçevesin de serbest geçiş hakkı vermemeye), yani değeri kendinden menkul "kaliteli" yapımla ra ya da yüksek sinematografik sanata (tarihsel epik filmler, Shakespeare uyarlamala rı, biçimci Rus deneysel filmleri) öncelik verip sözümona "aşağı" kabul edilen türleri (slapstick komedi, 1930'ların gangster film leri, blaxploitation sineması) hatta estetik değer açısından biraz tartışmalı (Pink Flamingos-Pembe Flamingolar, Saturday Night Fever-Cumartesi Gecesi Ateşi, The Blair Witch Project-Blair Cadısı), samimi olarak po pülist cazibe taşıyan (Top Gun, Rain Man-Yağmur Adam, Big-Büyük, E.T.: The ExtraTerrestrial-E.T.) ya da ideolojik veya etik değerler açısından kuşkulu (The Birth o f a Nation-Bir Ulusun Doğuşu; Freaks-Ucubeler; Triumph o f the Will-iradenin Zaferi; Sah, The 120 Days o f Sodom-Salo ya da Sodom'un 120 Günü) filmleri göz ardı etmemeye özen gösterdik. Bunun yerine, seçkiye girmeye aday tüm filmleri kendi çerçeveleri içe risinde değerlendirmeye çalıştık ki, bu da ilk olarak söz konusu "çerçeve"yi neyin oluş turduğunu elimizden geldiği kadar belirlemeyi (bu her zaman çok kolay olmadı; örne ğin Pink Flamingos'un kendi film sloganı "Zevksizlik üzerine bir deneme"ydi) ve daha sonra (ikisi arasındaki fark ayırt edilemeyecek kadar küçük ya da önemsiz gibi görün düğünde bile) sapla samanı birbirinden ayırmanın yollarını bulmayı gerektirdi. Eski bir atasözü "her gün fleminyon yiyebilecek olsanız bile arada bir canınız ham-
PLEASE DO NOT SEE THE END FIRST!!! See it from the beginning:
■|t could be the most terrifying motion picture I have ever made!" - . va xv_
Lanzmann on yıl boyunca dünyayı gezip, toplama kamplarını, bir bütün ola
TREBLINKA
rak Nazi sistemini, bir süreç olarak Yahudi düşmanlığını değil, ölümün hakim oldu ğu belirli yerleri, cehennemin merkezini, Nazilerin ölüm kamplarını araştırdı. Hayat ta kalan çok az kişinin, birkaç tanığın ve hatta kitle imha sürecini düzenlemiş olan
Fransa (Les Films Adelph/Historia)
ların bazılarının anlattıklarını topladı. Bugüne alt bu sesleri ve görüntüleri montaj-
566dk, Renkli
layarak (filme alındıkları gibi), bu trajik geçmişin sonsuza dek izini bıraktığı beden
Dili: Fransızca Yönetmen: Claude Lanzmann Görüntü Yönetmeni: Dominique Chapuis, William Lubtchansky
lerin, yüzlerin ve mekânların bugünkü görüntülerini gösterdi. Aynı zamanda bütün izleyicilerin, Auschwitz, Birkenau, Soblbor, Trebllnka ve Chelmno gibi yerlerde olanları temsil etmenin mutlak İmkansızlığını anlamasını sağladı; temsil etmek ya saklandığından değil, sadece İmkansız olduğundan. Lanzmann bunları yaparken, son derece önemli birkaç İş başardı. Yahudi Soy kırımının dehşetine dair hatıraları, bu dehşeti çarpıtmadan anımsatmanın bir yolu nu buldu. Bunun sonucunda bu sürece bir isim bulmayı da başardı; günümüzde yaygın bir biçimde kullanılan, filme adını veren “ Shoah." Ancak tamamen farklı bir düzlemde, Lanzmann ayrıca, sinemanın özü denilebilecek şeye ulaşmayı başardı: bir şeyin mutlak yokluğu aracılığıyla, onun varlığını en yüksek derecede hissettir meyi. Katillerin özenle ortadan kaldırdığı milyonlarca ölünün, geçmişin, geriye ka lan herhangi bir kanıtın yokluğu, görsel kayıtların ya da ses kayıtlarının yokluğu. Lanzmann'ın filmi Jean Luc Godard'ın "adil bir İmge değil, sadece bir imge," çağrısının mükemmel yanıtıdır. Shoah günümüz sinemasından böyle bir köktenci lik talep ediyordu; putlaştırmaya ve propagandaya dayalı aşırılık kötü sonuçlar do ğurmuştu. Film yapımcılığıyla sanayi çağının gücü arasında fedakarlık gerektiren bazı bağlar bulunuyordu. Temelinde modern sinema, bu bağların ahlaki reddi an lamına geliyor ve en yüksek İfadesini bulmak için temsili sanayileştirmeye yönelik insanlıkdışı gayretlere meydan okuması gerekiyordu. Shoah'nın yarattığı tartışma lar, herhangi bir izdüşümünün, İnsanlık ve geleceği adına bir zafer olacağı söylene bilecek, bu sıra dışı sanat eserinin önemini pekiştirir. J-MF
ABD (A m blin, G uber-Peters Co., W a rn e r Bros.) 154d k, Renkli
Yönetmen: Steven Spielberg Yapımcı: Q uincy Jones, Kathleen Kennedy, Frank M arshall, Steven Spielberg
Senaryo:
M e n n o M eyjes
Alice Walker'in romanından
Görüntü Yönetmeni:
A llen
Davlau
Müzik: Q uincy Jones Oyuncular: D anny G lover, W h o o p i G oldb erg , M a rg a re t Avery, O prah W in fre y , W illa rd E. Pugh, A kosua Busia, Desreta Jackson, A d o lp h Caesar, Rae D a w n C hong, Dana Ivey, Leonard Jackson, B e nnet G uillory, John P a tton Jr., Carl A n derson, Susan Beaublan, James Tillls, Phillip S trong, Laurence Fishburne, Sonny Terry
Oscar adaylıkları:
Steven
Spielberg, Kathleen Kennedy, Frank M arsh all, Q uincy Jones (film ), M e n n o M eyjes (senaryo), W h o o p i G o ld b e rg (kadın oyun cu), M a rg a re t A ve ry (yardım cı kadın oyun cu), O prah W in fre y (yardım cı kadın oyun cu), J. M ichael Rlva, Linda DeScenna (sanat y ö n e tim i), Allen D avlau (g ö rü n tü y ö n e tm e n i), A g g ie G uerard Rodgers (k o s tü m ), Ken
THE COLOR PURPLE (1985) Mor Yıllar
Chase (m akyaj), Q uincy Jones, Jerem y Lubbock, Rod T e m p e rto n , Caiphus Semenya, A n d ra e Crouch, Chris Boardm an, Jorge Calandrelll, Joel R osenbaum , Fred Steiner, Jack
Sadece gençleri ilgilendiren popüler fantezilerin yaratıcısı namından kurtulma ya kararlı olan Steven Spielberg, dramatik açıdan kendini kanıtlamak İçin, Alice Walker'in 20. yüzyıl başlarında Amerika'nın güneyinde kırsal bir bölgede yaşayan fakir siyahi bir topluluğu anlatan öyküsünü seçmişti. Tuhaf bir biçimde Splelberg'ün bir yönetmen olarak yerleşmiş becerilerinin, projesine faydası kadar zara rı da dokunmuştur çünkü keskin mizah duygusu ve parlak teknik becerileri, Wal ker'in romanından yumuşatarak uyarladığı öyküyle uyumsuzdur. Ancak Spielberg kaldıramayacağı bir yükün altına girmiş olsa bile, M o r Yıllar yine de onun risk almaya İstekli olduğunu kanıtlamıştır. Oprah W infrey ve Danny Glover'dan güçlü oyunculuklar çıkarmıştır; ama özellikle o zamanlar pek tanınma yan Whopl Goldberg'e rol vererek, Spielberg bir kez daha eşsiz İçgüdülere sahip olduğunu göstermişti. Spielberg sık sık aşırı duygusallığa kaçar ama gelecekte Em pire o f the Sun (Güneş İmparatorluğu, 1987), Schindler's List (Schindler'in Liste si, 1993) ve A rtificial Intelligence:'A.I. (Yapay Zeka, 2001) gibi daha olgun çalış malar gerçekleştirecek yönetmenin İlk ışıltıları burada görülebilir. JKI
Hayes, Jerry Hey, Randy Kerber (m üzik), Q uincy Jones, Rod T e m p e rto n , Lionel Richie (film şarkısı)
ABD (De Laurentiis, Red Dragon)
M A N H U N T E R (1 9 8 6 )
119dk, Technicolor
Yönetmen: Michael Mann Yapımcı: Dino De Laurentiis, Richard A. Roth
Senaryo: Michael Mann Thomas Harris'in Red Dragon isimli romanından
Görüntü Yönetmeni: Dante Spinotti
Müzik: Michel Rubini, Klaus Schulze
Oyuncular: William L. Petersen, Kim Greist Joan Allen, Brian Cox, Dennis Farina, Stephen Lang, Tom Noonan, David Seaman , Benjamin Hendrickson, Michael Talbott, Dan Butler, Michele Shay, Robin Moseley, Paul Perri, Patricia Charbonneau
Thomas Harris'in çok satan romanı Red Dragon'a (Kızıl Ejder) dayanan bu film, yamyam psikiyatr Hannibal Lecter'i (Brian Cox kılığında), Anthony Hopkins'in Oscar ödüllü The Silence o f the Lambs'deki (Kuzuların Sessizliği) canlandırmasın dan beş yıl önce izleyicilere tanıttı. H eatln (Büyük Hesaplaşma) yönetmeni Michael Mann'ın (o dönemde Miami Vice dizisiyle tanınıyordu) güçlü bir estetik duygusuyla ve şık bir şekilde yönettiği M anhunter (İnsan Avcısı), katillerin ruh halini hissedebilmeye yönelik özel yetene ği, seri cinayetler işleyen son derece korkunç bir katili yakalamak için kullanılabilsin diye, ruhsal bunalım sonrası ayrıldığı emeklilikten işe geri dönmeye ikna edilen FBI ajanı WHI Graham'a (William Petersen) odaklanır. Ancak Graham'ın yardımcı ola bilmek için, yakalanmasında rol oynadığı son kişi olan Lecter'la hücresinde görüş mesi gerekmektedir. Hem de daha önce onun akıl sağlığını tehlikeye atan şey, Lecter'in oynadığı zihin oyunları olduğu halde. 1980'lerin en gerilimli ve rahatsız edici gerilim filmlerinden biri olan (ve diğer lerinin yanısıra Chris Carter’in televizyon dizisi Mlllenium'un da şablon aldığı) Man hunter, sadece insanı ürperten Cox ve gergin Petersen'den değil aynı zamanda Kim Greist, Joan Ailen ve Dennis Farina'yı içeren yardımcı oyuncu kadrosundan da sürükleyici oyunculuklar içerir. Eğer Kuzuların Sessizliğin in korkunç olduğunu dü şündüyseniz, henüz hiçbir şey görmemişsiniz demektir. JB
ABD (Act III, Columbia, The Body) 89dk, Technicolor
Yönetmen: Rob Reiner Yapımcı: Bruce A. Evans, Raynold Gideon, Andrew Scheinman
STAND BY ME (1986) Benimle Kal Stephen King'in, erkek çocukların arkadaşlığına adanmış bir methiye olan,
Senaryo: Raynold Gideon, Bruce
korku türünde yazmadığı kısa hikayesi The Body (Ceset), yönetmen Rob Reiner ve
A. Evans,
senaryo yazarları Raynold GideonTa Bruce A. Evans tarafından perdeye başarıyla
Stephen King'in The Body isimli romanından
uyarlanmıştır. Stand By M e'de (Benimle Kal), sessiz Gordie (Wil Wheaton), gözü-
Görüntü Yönetmeni: Thomas Del Ruth
pek Teddy (Corey Feldman), tıknaz Vern (Jerry O'Connell) ve grup lideri Chris (Ri ver Phoenix), 1959 yazını, ağaç evlerinde takılmanın dışında pek bir şey yapmadan
Müzik: Jack Nitzsche Oyuncular: Wil Wheaton, River
geçiren dört oğlandır, ta ki bir gün Vern nerede bir ceset bulabileceklerini bildiği
Phoenix, Corey Feldman, Jerry O'Connell, Gary Riley, Kiefer Sutherland, Casey Siemaszko, Bradley Gregg, Jason Oliver, Marshall Bell, Frances Lee McCain, Bruce Kirby, William Bronder, Scott Beach, Richard Dreyfuss
sedi bulmak İçin uzun bir yürüyüşe çıkarlar.
Oscar adaylıkları: Raynold Gideon, Bruce A. Evans (senaryo)
ni açıklayana kadar. Bir cesedin neye benzediğini görmek isteyen dört arkadaş, ce
Artık yetişkin olan Gordie'nin (jenerikte adı geçmeyen Richard Dreyfuss) an lattığı, muhteşem Oregon manzarası (romandaki Maine yerine) eşliğinde geçen bir dostluk öyküsü olan Stand By Me, genç oğlanların paylaştığı korkuları, oyunla rı, sloganları ve tartışmaları ("Mickey fare, Donald ördek, Pluto köpek, peki ya Go ofy ne?") başarıyla anlatırken, çocuklardan daha yaşlı olan kötü kalpli Ace, yaşam larının bir sonraki aşamasında neye dönüşebileceklerini gösterir. Genç oyuncu kad rosu harika oynamış ve Reiner filmi şiirsel bir biçimde yönetmiştir. JB
Mavi Kadife "Dünya çok tuhaf, öyle değil mi?" Ayrıntılı cinsel şiddet ve Dennis Hopper'ın, bir şarkıcının ailesini, kendisine uygulanan şiddete razı gelmesi için rehin tutan sa dist psikopatı sarsıcı bir biçimde canlandırması, Lynch'ln karanlık, rahatsız edici, rü yayı andırır esrarengiz filmi çevresinde bir tartışma fırtrnası yaratmıştı. Lynch'in, Amerikan orta sınıfının iyi, temiz, beyaz-çitli yüzeyinin hemen altında yatan acıma sızlığı, hastalığı ve dehşeti betimleyişi ince değil, aksine acımasızca sürükleyici, cü retkâr ve şıktır. Mavi Kadife, hastalıklı bir gizem havasını, alaycı, hicivsel bir Ame rika öyküsü ve benzersiz, canlı, hafif stilize bir tarzla birleştirir, itici biçimde yaban cı olanla sıcak bir biçimde tanıdık olanın, yapay olanla içten olanın aynı şekilde ba şarılı karışımı, Lynch'in televizyon dizisi ikiz Tepeler'i 1990'ların kültür olgusu kılmış ve sayısız taklitçisini güçlü biçimde etkilemişti. Kyle MacLachlan ve Laura Dem, Jeffrey Beaumont ve Sandy VVİlliams rollerin de bir araya gelirler. Bu toy gençler kendilerini, Hopper'ın canlandırdığı delirmiş, oksijen tüpü bağımlısı, adam kaçıran katille (delice korkutucu, küfürbaz Frank Booth, sinema perdesinin unutulmaz sapıklarından biridir), kocasını ve oğlunu tutsak eden adamın, asla yumuşama göstermeyen insafına kalmış, acı çeken kabare şar kıcısı, muhteşem Isabella Rossellini'nin canlandırdığı, ruhen yaralanmış Dorothy Vallens arasındaki korkunç ilişkinin ortasında bulurlar. Lumberton, düzgün kesilmiş çimenleri ve çiçek tarhlarıyla, merkezdeki sanayi bölgesiyle ve Jeffrey'le Sandy ara sında aşk tomurcuklanırken, amatör dedektifler olarak güç birliği yaptıkları renksiz restoranıyla, güneşli, sıkıcı, sıradan bir Amerika kasabasıdır. Ancak Jeffrey'in bah çede bir insan kulağı bulmasıyla, suçları ortaya çıkaran bir röntgenci olarak yaşadı
ABD (De Laurentiis) 120dk, Renkli
Yönetmen: David Lynch Yapımcı: Fred C. Caruso Senaryo: David Lynch Görüntü Yönetmeni: Frederick Eimes
ğı tehlikeli maceradan, tuhaf bir ölüm manzarası karşısında afallamasına dek ge
Müzik: Angelo Badalamenti, David
çen zamanda, işler (bir ölçüde ya da rezilce) çığırından çıkar.
Lynch
Dorothy'nin dolabında saklanan Jeffrey'in, Frank'in mavi kadife kaftanlı kur banına çılgınca tecavüz etmesine tanık olduğu sahne, çok tartışmalıdır ama yadsı namaz biçimde etkileyicidir; ve Lynch'in cüretkârlığının klasik bir örneğidir. Lynch'in sık sık birlikte çalıştığı Angelo Badalamenti'nln tüyler ürpertici film müzi ğiyle birbirine bağlanan zararsız pop baladlarının (filme adını veren şarkı içlerinde en akılda kalıcı olanıdır) zekice kullanımı, filme hakim olan ruh halini güçlendirir. Sadece bir sahnede rol alan Stockvvell, Frank'in suç ortağı rolünde, yanıltıcı kadın sı cana yakınlığıyla, kötücül tuhaflığı açısından neredeyse Hopper'la yarışır. AE
Tema müziği: Roy Orbison, Bernie Wayne, Victor Young
Oyuncular: Isabella Rossellini, Kyle MacLachlan, Dennis Hopper, Laura Dem, Hope Lange, Dean Stockvvell, George Dickerson, Priscilla Pointer, Frances Bay, Jack Harvey, Ken Stovitz, Brad Dourif, Jack Nance, J. Michael Hunter, Dick Green
Oscar adaylıkları: David Lynch (yönetmen)
ABD (Orion, Charles H. Joffe & Jack Rollins) 103dk, Technicolor
Yönetmen: Woody Allen Yapımcı: Robert Greenhut Senaryo: Woody Allen Görüntü Yönetmeni: Carlo Di Palma
Müzik: James V. Monaco Tema müziği: Johann Sebastian Bach, Giacomo Puccini
Oyuncular: Barbara Hershey, Carrie Fisher, Michael Caine, Mia Farrow, Dianne Wiest, Maureen O'Sullivan, Lloyd Nolan, Max von Sydow, Woody Allen, Daniel Stern, Julie Kavner, Joanna Gleason, Bobby Short, Lewis Black, Julia Louis-Dreyfus
Oscar: Woody Allen (senaryo), Michael Caine (yardımcı erkek oyuncu), Dianne Wiest (yardımcı kadın oyuncu) Oscar adaylıkları: Robert Greenhut (film), Woody Allen (yönetmen), Stuart Wurtzel, Carol Joffe (sanat yönetimi), Susan E. Morse (kurgu)
HANNAH AND HER SISTERS Hannah ve Kız Kardeşleri
(1986)
A Midsummer Night's Sex Comedy'yle (Bir Yaz Gecesi Seks Komedisi) başla yan, son derece başarılı W oody Allen filmleri serisinin sonuncusu ve en pahalısı olan Hannah ve Kız Kardeşleri, Bergman'dan esinlenmiş olabilir ama daha çok Renoir havasındadır ve karmaşık bir dizi ilişkinin bir yıl içindeki seyrini izlerken, her iki ustanın etkisini de açığa vurur. Diğer bazı filmleri gibi, Manhattan'ın sanat meraklısı, üst ta bakası arasında geçen film üç kardeşe (Mia Farrow, Barbara Hershey ve Dianne West), İlk ikisinin partnerlerine (Michael Caine, Max von Sydow), ilkinin eski kocası na (Allen) ve romantik "nakarat"ı tamamlayan dost ve İş arkadaşlarına odaklanır. Ailen bu filmde, genelde olduğundan daha geri plandadır. Canlandırdığı alışıl dık, nevrozlu hastalık hastası, genç Hershey'e kendini kaptırdığı İçin Farrow'a sada kati sarsılan Caine'den perdede daha az görünür ve daha az sempati uyandırır. As lında film in en güzel yanlarından biri, Allen'ın alışıldıktan daha kapsamlı olan bu öy küyü ele alış biçimidir; karakterler önceki filmlerine göre daha İyi biçimlenmişken, fil min geniş kapsamı, merkezine aldığı sınırlı yaşamın ötesinde bir dünya hissi aktarır. Elbette pek çok açıdan aynı durumlarla, tiplerle ve hatta esprilerle karşılaşırız ama yine de filmin Çehov'u andıran bir yanı vardır: Çeşit li duygusal İkilemlerin yarattığı nazik dokunaklılık; esprile rin altında yatan son derece gerçek bir acının bilincinde olmak, Woody'nln canlandırdığı endişeli soytarı, sağlığıy la ilgili bir panik yaşarken, amansız, kaçınılmaz ölüm ger çeğinin, perdeye yansımadan havada asılı kalması. Espri ler tek cümlelik değil, aksine karakterler ve olay örgüsü çerçevesinde anlamlıdır. Allen'in bir araya getirmeyi ba şardığı en iyi ekiplerden biri olan oyuncu kadrosu, filmin bu niteliğinin hakkını gerektiği gibi verir. Dahası bazı film lerinin aksine, hayatı yaşamaya değer kılan güzel şeylerin yüceltilmesi Hannah ve Kız Kardeşlerimde zorlama değil samimi olarak hissedilir. Kelimenin tam anlamıyla insana kendini iyi hissettiren bir film. GA
SHE'S GOTTA HAVE IT (1986) Çok İstekli Spike Lee'nin ilk uzun metrajlı filmi olan She's Gotta Have It, cinsel iştahının kendisini bir "ucubeye" çevirmesinden endişelenen ve hiçbiriyle tam olarak tatmin
ABD (40 Acres & a Mule) 84dk, SB / Renkli
Yönetmen: Spike Lee Yapımcı: Spike Lee Senaryo: Spike Lee Görüntü Yönetmeni: Ernest R.
olamadığı üç erkekle ilişkisini sürdüren, New York'lu siyahi genç kadın Nola Dar-
Dickerson
ling'in yaşamını ele alır. Kendisini fazla önemseyen erkek manken ve "buppie"
Müzik: Bili Lee Oyuncular: Tracy Camilla Johns,
(Yüksek maaşlı bir işte çalışan ve büyük bir şehirde yaşayan, üniversite mezunu si yahi yetişkin.)Greer'le (John Canada Terrell), sırık gibi, sorumsuz, patırtıcı Mars Blackmon (Lee) neredeyse tek boyutlu komik karikatürler gibiyken, dürüst, düşün celi ve şair ruhlu Jamie (Tommy Redmond Hicks) kızı kazanacak konumdadır. Jamie, siyah-beyaz filmi, doğum günü hediyesi olarak sunduğu renkli çekilmiş müzikal sahnesiyle böler; ve Nola'nın hayatını gözden geçirmeye ve Jamie'ye bağ lanmaya karar vermeye iten, beklenen, büyük yüzleşme sahnesini de başlatan
Tommy Redmond Hicks, John Canada Terrell, Spike Lee, Raye Dowell, Joie Lee, S. Epatha Merkerson, Bill Lee, Cheryl Burr, Aaron Dugger, Stephanie Covington, Renata Cobbs, Cheryl Singleton, Monty Ross, Lewis Jordan
odur. Ama aynı zamanda derdini anlatmak için neticede Nola'ya tecavüz eder; ve
Cannes Film Festivali: Spike Lee
filmin boğucu "mutlu son"u, Nola'nın olayları bağlayan yorumuyla baltalanır: "Ben
(genç yabancı film ödülü)
tek bir erkekle birlikte olacak kadınlardan değilim, işte ben böyleyim." Genellikle, te melde Afrika kökenli Amerikalı yönetmen olarak tanımlanan Lee, siyahi Amerikalılar'ın yaşamının çete filmlerinin tamamında ihmal edilen katmanlarını ele almaya ke sinlikle isteklidir; ama aynı zamanda sohbete, anlayışa, New York’a ve insan kalbine yaklaşımı onu, Eric Rohmer, Martin Scorsese ve Woody Allen'la yakın kılar. KN
LE DÉCLIN DE L'EMPIRE AMÉRICAIN (1986) Amerikan İmparatorluğunun Çöküşü KanadalI film yapımcısı Denys Arcand'ın ilk uluslararası başarısı olan Amerikan im paratorluğu'nun Çöküşü, sekse dair göreneklerin, seksin eylemden çok konuş malarda yer aldığı, alaycı bir incelemesidir. Göl kenarındaki bir kır evinde, dört Fransız-Kanadalı erkek akademisyen gurme işi bir yemek hazırlarken, seksten bah seder. Bu arada misafir edecekleri dört kadın, şehirdeki bir spor salonunda buluşur ve seksten bahseder. Daha sonra akşam yemeği için toplanırlar ve konuşmalar (ve itiraflar) devam eder. Daha önce kadınlardan biri, radyoda yapılan bir röportajda, "kişisel mutluluğa ulaşmaya yönelik çılgınca istek, acaba Amerikan imparatorluğunun çöküşüyle mi alakalı", diye sorar. Arcand'ın film i alaycı bir biçimde bu soruyu ele alır. Bütün ka rakterler mutluluğu bulmaya son derece kararlıdır; ancak hepsi de düş kırıklığına uğramış ve çaresizdir, ilişkileri de felaket bölgeleri gibidir. Arcand bunun, cinsel tat minin, diğer tüm değerlerin üstünde tutulduğu bir toplumun çöküşü olduğunu ima eder. Karakterler arasındaki etkileşim, özellikle akşam yemeğinde, savaş sah neleri gibi, açı-karşı açı kullanılarak çekilmiştir; diyaloglar zekice, zengin içerikli ve dolaylıdır. Amerikan imparatorluğu'nun Çöküşü aynı anda heni karamsar hem de komiktir; bu insanlardan hoşlanmayabiliriz ama onları izlemek baştan sona büyü leyicidir. PK
Kanada (Corporation Image M & M, Malofilm, NFB, Société Radio Cinéma, Société Général du Cinéma du Québec, Téléfilm Canada) 101 dk. Renkli Dili: Fransızca Yönetmen: Denys Arcand Yapımcı: Roger Frappier, René Malo Senaryo: Denys Arcand Görüntü Yönetmeni: Guy Dufaux Müzik: François Dompierre
Oyuncular: Dominique Michel, Dorothée Berryman, Louise Portai, Pierre Curzi, Rémy Girard, Yves Jacques, Geneviève Rioux, Daniel Brière, Gabriel Arcand, E'velyn Regimbald, Lisette Guertin, Alexandre Remy, Ariane Frédérique, Jean-Paul Bongo Oscar adaylıkları: Kanada (yabancı film) Cannes Film Festivali: Denys Arcand (FIPRESCI Ödülü) İngilizce adı: The Décliné o f the American Empire
THE FLY (1986) Sinek Yönetmen David Cronenberg, ilk filmlerinde bile bilimde, tıpta ve teknolojide (ve sıklıkla üçünün birleşiminde) meydana gelen değişimlerin insan davranışlarını nasıl değiştirebileceğini ele almıştır. Sinek, bu bileşimi tam anlamıyla uç noktaya taşır ve film tam bir korku örneği olsa da aslında Cronenberg olayları çarpık bir aşk öyküsü gibi örer. Vincent Price'ın rol aldığı 1958 yapımı düşük bütçeli özgün filmin temel öğe lerini barındıran Sinek'te, maddeyi bir yerde ayrıştırıp başka bir yerde yeniden bir leştirebilen bir "madde nakil aracı" tasarlayan bilim adamı rolünde Jeff Goldblum yer alır. Sevgilisi Geena Davis'i dehşete düşürerek, bir akşam makineyi kendi üs tünde dener. Bir şeyler ters gider. Goldblum'un DNA’sı yanlışlıkla bir karasineğinkiyle birleşir ve bu genetik değişim, başlangıçta Goldblum'un duyularını güçlendlrse de kısa sürede iki farklı tü r arasında genetik üstünlük savaşına dönüşür. Cronenberg bedensel dönüşümleri göstermekten hiç sakınmamıştır ve Goldb lum'un insandan, insan-sinek melezine dönüşümü başladığında, Sinek peş peşe gitgide iğrençleşen özel efektler sunar. Tuhaf yerlerde sert kıllar fışkırır. Bedenin
ABD (Brooksfilms) 95dk, Renkli
her deliğinden yapışkan sıvılar akar. Bedeni oluşturan parçalar kuruyup düşer ve onların yerinde esrarengiz yeni parçalar çıkar. Rob Bottin'in yarattığı çirkin protezler neredeyse başrole geçecek gibidir ve
Yönetmen: David Cronenberg Yapımcı: Stuart'Cornfeld, Marc
mide bulandıran efektlerinin bazıları sadece sarsmaya değil aynı zamanda sapkın
Boyman, Kip Ohman
bir mizah duygusuna da hizmet eder. Ancak filmin merkezindeki bu dönüşüm ku
Senaryo: David Cronenberg,
lağa ne kadar tiksindirici gelse de (öyledir de), Cronenberg ve başarılı oyuncuları
George Langelaan, Charles Edward Pogue
buna inandırıcı duygular katmayı başarır. Davis, bir zamanlar tanıdığı adamla bağ
Görüntü Yönetmeni: Mark Irwin Müzik: Howard Shore Oyuncular: Jeff Goldblum, Geena Davis, John Getz, Joy Boushel, Leslie Carlson, George Chuvalo, Michael Copeman, David Cronenberg, Carol Lazare, Shawn Hewitt
Oscar: Chris Walas, Stephan Dupuis (makyaj)
kurabilmek için Goldblum'un çirkin dönüşümleriyle mücadele ederken, Goldblum içgüdülerinin bastırdığı iradesiyle, insanlığını korumaya çabalar. Ne yazık ki aralarındaki tatlı aşk, kaderin sinekliğiyle ezilirken olaylar tek bir şe kilde sonuçlanabilir. Bu yüzden Cronenberg trajedisini azami duygusallık yaratacak biçimde sergiler ve başrol oyuncularının arasındaki kimyayla, bütün güçlüklere meydan okuyan ilişkilerinin inandırıcılığı sayesinde, böylesine mide bulandırıcı bir dizi olay, eşine nadir rastlanır biçimde onca göz yaşı akıtır. JKI
ALIENS (1986) Yaratık 2 "Ondan uzak dur, orospu çocuğu!" Sigourney Weaver'in canlandırdığı Teğ men Ellen Ripley hamileyken daha da öfkelidir ve A lien'in (Yaratık) James Came-
ABD / Britanya (Fox, Brandywine) 137dk, Eastmancolor
Yönetmen: James Cameron Yapımcı: Gale Anne Hurd Senaryo: James Cameron, David Giler, Walter Hill
ron'un çektiği muhteşem devam filminde, gelmiş geçmiş en müthiş kadın bilim
Görüntü Yönetmeni: Adrian
kurgu kahramanı haline gelir. Sinema tarihinin en başarılı devam filmlerinden biri
Biddle
olan Yaratık 2, Ripley'in (ve kedisi Jones'un) kaçış kapsülünün dünyaya getirilme
Müzik: James Horner Oyuncular: Sigourney Weaver,
siyle başlar. Sorun, aradan 57 yıl geçmiş olması ve Ripley'in Nostromo'ya olanları açıklamak için ifade vermek zorunda kalmanın yanı sıra, faciaya yol açan keşifleri nin (gezegen LV 426) kolonileştirildiği gerçeğini sarsıcı bir biçimde öğrenmesidir. Gezegende kaçınılmaz bir terslik yaşanır ve şiddetli bir sarsıntı geçirmiş olan Ripley, güvenilmez bir grup adamla, kasıntı gemicilerden oluşan bir ekip (Cameron'un fa vorisi Michael Biehn, Bili "Oyun b itti!" Paxton ve çetin ceviz Vasquez'i canlandıran Jenette Goldstein da aralarındadır) ve anlaşılması güç yeni bir androitle (Bishop ro lünde Lance Henrikson) oraya geri gönderilir. Eğer Alien (Yaratık) korkutucu uzayda perili bir ev idiyse, Cameron'un yavaş
Michael Biehn, Paul Reiser, Lance Henriksen, Carrie Henn, Bill Paxton, William Hope, Jenette Goldstein, Al Matthews, Mark Rolston, Ricco Ross, Colette Hiller, Daniel Kash, Cynthia Dale Scott, Tip Tipping
Oscar: Don Sharpe (özel ses efektleri), Robert Skotak, Stan Winston, John Richardson, Suzanne M. Benson (görsel efektler)
AE
Oscar adaylıkları: Sigourney Weaver (kadın oyuncu), Peter Lamont, Crispían Sallis (sanat yönetimi), Ray Lovejoy (kurgu), James Horner (müzik), Graham V. Hartstone, Nicolas Le Messurier, Michael A. Carter, Roy Charman (ses)
FERRIS BUELLER'S DAY OFF (1986)
ABD (Paramount)
lamak bilmez, son derece şiddetli heyecan yolculuğu (serinin ikinci özel efekt Oscarı'nı kazanmıştı), H.R. Giger'in yarattığı korkunç, ağzından asit akan, çok sayıda dev düşmanın ve türün anasının dört bir yandan kuşattığı sayıları gitgide azalan grup ve becerikli yetim Newt'le (Carrie Henn) birlikte, uzaydaki kuşatılmış kaledir. Yönetmenin yorumuna, temponun hiç düşmediği 17 dakika daha ilave edilmiştir.
102dk, Metrocolor Yazar-yonetmen John Hughes'un gençlik komedisi Ferris Bueller's Day O ff ta (Ferris Bueller'in Tatil Günü), filmin kahramanı (M atthew Broderick) çoğumuzun
Yönetmen: John Hughes Yapımcı: John Hughes, Tom
bir öm ür boyu yapmaya cesaret edemeyeceği şeyleri bir günde gerçekleştirdiğin
Jacobson
de, ergenlik yaşlarındaki bütün erkeklerin rüyası ve ebeveynlerin kabusu perdede hayat bulur. Bir sabah "hayatın çok çabuk geçtiğini ve arada bir durup etrafına
Senaryo: John Hughes Görüntü Yönetmeni: Tak
bakmazsan, yaşamı kaçırabileceğini" fark eden Ferris okulu kırmaya ve bu kez kır
Fujimoto
dığına değmesini sağlamaya karar verir. Arkadaşı Cameron'dan (Alan Ruck) yar
Müzik: Ira Newborn Oyuncular: Matthew Broderick,
dım alan Ferris, Cameron'un babasının çok değerli Ferrari'sini "ödünç alır," şehir deki bir geçit töreninde "Twist and Shout"u söyler (filmin en unutulmaz anların dan biridir bu), Chicago'daki Wrigley Stadı'nda bir maç seyreder ve bir numara çe virerek çok pahalı bir restorana girmeyi başarır. Önceki Hughes filmlerinde olduğu gibi burada da ister Ferris'in ebeveynleri is ter Ferris'i yapmaması gereken bir şey yaparken yakalamayı yaşamının amacı hali ne getirmiş lise müdürü (Jeffrey Jones) olsun, yetişkinler sorumluluklarındaki genç leri anlamazlar. Yetişkinler olaylara sadece tanıklık eder. Film tam anlamıyla yar dımcı oyuncular Ruck'a (ergenlik çağındaki Cameron'u canlandırdığında 30 yaşın daydı), Jennifer Grey'e (Ferris'in, popüler ağabeyinden bıkmış, kızgın kız kardeşi rolünde), Mia Sara'ya (Ferris'in kız arkadaşı Sloane) ve hepsinin ötesinde sevimli, coşkulu başrolü canlandıran M atthew Broderick'e aittir. JB
Alan Ruck, Mia Sara, Jeffrey Jones, Jennifer Grey, Cindy Pickett, Lyman Ward, Edie McClurg, Charlie Sheen, Ben Stein, Del Close, Virginia Capers, Richard Edson, Larry Flash Jenkins, Kristy Swanson
ABD / Batı Almanya (Black
DOWN BY LAW (1986)
Snake, Grokenberger, Island)
İçerdekiler
107dk, SB
Yönetmen: Jim Jarmusch Yapımcı: Alan Kleinberg, Tom
Çoktandır Amerikan bağımsız sinemasının öncülerinden biri olarak tanınan ya-
Rothman, Jim Stark
zar-yönetmen Jlm Jarmusch, ticari olmayan, son derece kendine özgü filmleriyle bili
Senaryo: Jim Jarmusch Görüntü Yönetmeni: Robby
nir. 1986 yılında çektiği, kendi adına bir dönüm noktası olan uzun metrajlı filmi Down by Law (içerdekiler), onun hegemonya karşıtı yaklaşımının ve üslubunun so
Müller
mut bir örneğidir ve gişe hasılatı ya da İzleyici memnuniyeti beklentilerinden azade,
Müzik: John Lurie, Tom Waits Oyuncular: Tom Walts, John
dış etkilere sımsıkı kapalı yaratıcı bir evrende geçer.
Lurie, Roberto Benigni, Nlcoletta Braschl, Ellen Barkin, Billie Neal, Rockets Redglare, Vernel Bagneris, Timothea, L.C. Drane, Joy N. Houck Jr., Carrie Lindsoe, Ralph Joseph, Richard Boes, Dave Petitjean
Cannes Film Festivali Jim Jarmusch (Altın Palmiye adaylığı)
Tesadüfi karşılaşmaların ve şansın öyküsü olan Down by Law, pezevenk Jack'ln (John Lurie), işsiz DJ Zack'ın (Tom Walts) ve İtalyan turist Bob'un (Roberto Benigni) birbiriyle kesişen yaşamlarını konu edinir. Üçü de hapse düşer; Jack'in ve Zack'in üst lerine işlemedikleri suçlar yıkılmıştır ve Bob da meşru müdafaa esnasında adam öl dürmekten ceza çekmektedir. Başlangıçta birbirlerinden pek hoşlanmamakla birlikte, yine de koşullar gereği arkadaş olur ve sonunda Amerika kırsalının görece sükuneti ne kaçarlar. Öykü pek az süslemeyle İşte böylesine basittir. Ancak Jarmusch'un yalın anlatımı önemlidir çünkü asıl niyeti genellikle aldatıcı de recede basittir. Göz alıcı, ifade yüklü slyah-beyaz çekimlere vitrin olan kapsamlı kompo zisyonlar içeren uzun planlar, filme hakimdir. Kağıt oyunları gibi zaman öldürme ey lemleri karakterlerin yaşamını çerçeveler ve destekler. Her anı farsı andırır bir macera nın izlerini taşıyan film, sözde Louisiana'da geçer ama aslında açıkça başka filmler ara cılığıyla da olsa tanıdığımız bir dünyayı anlatır. Genelinde amatör işi bir teknikle profes yonel işi bir harikuladelik arasındaki İnce çizgide gezinen Down by Law, basmakalıp ifade biçimleriyle uzam ve mekânın dayattığı kısıtlamalardan uzak durur. Filmde bir arada yaşamaktan kaynaklanan tartışmalar, hapishane koşullarını ortaya seren çok kı sa bir bölüm ve yeraltı atık su sisteminden açıklanamayan bir kaçış yer alır. Kaçışın ar dından film, aşağı yukarı doğaçlama gibi görünen bir dizi senaryo üzerinden yürür. Jarmusch hayranları için kaçırılmaması gereken bir filmdir bu. Rakipleri İçin bile, alışıldık Hollywood maliyetleri karşısında küçük bütçeli Amerikan yapımlarının değe rini teyit eder. Her şey bir yana, Jarmusch yapımları için Alman kaynaklarından fi nansman sağlar. Jarmusch'un mizacı, üslubu ve ticari beklentileri (beklentisizliği), bu filmde nispeten biçimsiz bir öyküyü yadsınamaz biçimde güzel bir şeye dönüştüren, tanınmış görüntü yönetmeni Robby Müller'in katkılarıyla süslenen, köklü Toton gele neğiyle bir şekilde uyumludur.
GC-Q
A ROOM WITH A VIEW (1986) Manzaralı Oda İsmail Merchant ve James Ivory 1963'ten beri birlikte çalışıyordu ama yapımcı-yönetmen ekibini, daha sonra The Remains o f the Day (Günden Kalanlar) ve Howard's End gibi filmlerde belirgin bir hal alacak olan belirli bir döneme özgü gösterişli üslupla rıyla ünlü kılan, E.M. Forster'in romanından 1985'te uyarladıkları Manzaralı Oda ol muştu. Dönem filmlerinin yeniden canlandırılması açısından övgülerin büyük bir kısmı, Merchant-lvory İkilisiyle daha önce Heat and Dust'ta (Sıcak ve Toz, 1982) çalışan ve bu filmde genç bir kadının bilinçlenişini romandan perdeye başarıyla uyarlayan, ekibin üçün cü üyesi Ruth Prawer Jhabvala'ya aittir. Söz konusu kadın, damat adayları George (Juli an Sands) ve Cecil (Daniel Day-Lewis) arasında karar vermeye çalışırken, Toskana kırsa lında yaşam ve aşk hakkında çok şey keşfeden Lucy’dir (Helena Bonham Carter). Beyaz perdedeki en iyi performansını sergileyen Sands, ağırbaşlı Lucy'yi sarı be neklerle kaplı bir çayırlıkta öpen George rolünde son derece tutkuluyken, Day-Lewis kendini beğenmiş Cedi rolünün hakkını tam anlamıyla verir (yağlanmış saçlarına ve in sanı rahatsız eden yapmacık tavırlarına varıncaya dek). Ancak bu görkemli ve pitoresk ortamda yer alan muhteşem oyunculardan oluşan kadroda dikkati en çok çekenler, Lucy'nin kaçık arkadaşı rolündeki Maggie Smith ve George'un ileri görüşlü babasını canlandıran Denholm Elliott'tur. JB
CHILDREN OF A LESSER GOD (1986) Başka Tanrının Çocukları
Britanya (Channel Four, Curzon, Goldcrest, Merchant-lvory, National Film Finance) 117dk, Technicolor Yönetmen: James Ivory Yapımcı: Ismail Merchant Senaryo: Ruth Prawer Jhabvala E.M. Forster'm romanından Görüntü Yönetmeni: Tony PierceRoberts Müzik: Richard Robbins Oyuncular: Maggie Smith, Helena Bonham Carter, Denholm Elliott, Julian Sands, Simon Callow, Patrick Godfrey, Judi Dench, Fabia Drake, Daniel Day-Lewis Oscar: Ruth Prawer Jhabvala (senaryo), Gianni Quaranta, Brian Ackland-Snow, Brian Savegar, Elio Altramura (sanat yönetmeni), Jenny Beavan, John Bright (kostüm) Oscar adaylıkları: Ismail Merchant (film), James Ivory (yönetmen), Denholm Elliott (yardımcı erkek oyuncu), Maggie Smith (yardımcı^ kadın oyuncu), Tony Pierce-Robgfts (görüntü yönetmeni)
ABD (Paramount) 119dk, Renkli Yönetmen: Randa Haines Yapımcı: Patrick J. Palmer, Burt Sugarman
Kağıt üstünde haftanın en berbat televizyon filmi gibi görünebilir ama aksine, dayandığı tiyatro oyununun başarılı uyarlaması ve başrollerdeki iki oyuncunun mü kemmel performansları sayesinde Başka Tanrının Çocukları, düşündürücü bir filme ve gerçekten etkileyici bir aşk hikâyesine dönüşmüştü. işaret dili öğretmeni James Leeds (William Hurt) sağırlara eğitim veren bir
Senaryo: Hesper Anderson Mark Medoff'un oyunundan Görüntü Yönetmeni: John Seale Müzik: Michael Convertino Oyuncular: William Hurt, Marlee
rinden biri olan öfkeli genç kadın Sarah, başlangıçta James'in cazibesine ve yön
Matlin, Piper Laurie, Philip Bosco, Allison Gompf, John F. Cleary, Philip Holmes, Georgia Ann Cline, William D. Byrd
temlerine (sağır öğrencilerini seslerini kullanmaya teşvik etmektedir) direnir ama
Oscar: Burt Sugarman, Patrick J.
okulda çalışmaya gider ve artık orada hizmetli olarak çalışan, okulun eski öğrenci si Sarah Norman'la (Marlee Mailin) tanışır. Geçmişte okulun en parlak öğrencile
sonunda yumuşar ve onun sevgilisi olur. işitme engelli olan Matlin, Sarah rolünde muhteşem bir oyunculuk sergiler, işaret dilini öyle öfkeli bir güçle kullanır ki genellikle Hurt'ün bu işaretleri tercüme etmesi gerekmez; çünkü ne demek istediğini Sarah'nın yüzünden okuyabiliriz. Hurt ölçülü bir oyunculuk sergilerken (filmin aşırı duygusallaşmasını önlemek için gereken tam da budur) yönetmen Randa Haines (bu filmden önce, televizyon için çektiği film Something A b o u t Amelia'yla 1984'te Emmy ödülü kazanmıştı) Sarah'nın sessiz dünyasını, özellikle James ve Sarah arasında bir havuzda geçen sah nede harika bir biçimde ele alır. Bu sahnede James nihayet dünyayı Sarah'nın algı ladığı biçimde algılar. Harika bir film.
JB
Palmer (film), Hesper Anderson, Mark Medoff (senaryo), Marlee Matlin (kadın oyuncu)
Oscar adaylıkları: William Hurt (erkek oyuncu), Piper Laurie (yardımcı kadın oyuncu) Uluslararası Berlin Film Festivali: Randa Haines (Berliner Morgenpost Okurları Jürisi), (Gümüş ayı), (Altın Ayı adaylığı)
PLATOON Müfreze
(1986)
Vietnam Savaşı'na genç bir askerin gözünden, vahşi ama yine de dokunaklı bir bakış olan Müfreze, bugüne dek yapılmış en etkileyici savaş filmlerinden ve yazar-yönetmen Oliver Stone'un en başarılı çalışmalarından biridir. Stone'un "Vietnam filmleri üçlemesi"nin ilki (bunların İkincisi ve üçüncüsü 1989 yapımı Born on the Fourth o f July-Doğumgünü D ört Temmuz ve 1993 yapı mı Heaven and Earth- Cennet ve Yeryüzü'ydü) olan Müfreze, kendisini bekleyen dehşetten habersiz orduya yazılan orta sınıftan gelme, idealist bir çocuk olan 19 yaşındaki Chris Taylor'ın yaşadıklarını anlatır. Vietnam'a vardığında, eve gönderdi ği mektuplar (bazen ürkütücü bir biçimde babası Martin'in, Francis Ford Coppola'nın 1979 yılında çektiği Vietnam'a dair epik filmi Apocalypse Now-Kıyamet'i an latışını andırır bir biçimde Sheen tarafından aktarılır) kendisi gibi erlerle ve birbirleriyle müfrezenin kontrolünü ve Chris'in lekesiz ruhunu ele geçirmek için mücade le eder gibi görünen iki çavuşla (etrafında yaşanan karabasandan kaçmak için uyuşturucu kullanan hippi Elias Grodin-Willem Dafoe ve tehlike yaratacak denli vahşi Bob Barnes-Tom Berenger) ilişkilerinin ayrıntılarına değinir.
ABD (Cinema 86, Hemdale) 120dk, Renkli
Müfreze genelde savaşa ve özelde Vietnam Savaşı'na dair kendine özgü bir yaklaşım sunar. Bu büyük ölçüde Stone'un bu savaşta yer almış olmasına; ve filmi, genç bir asker olarak kendi yaşadığı deneyimleri aktarmak için kullanmasına bağ
Dili: İngilizce / Vietnamca Yönetmen: Oliver Stone Yapımcı: Arnold Kopelson Senaryo: Oliver Stone Görüntü Yönetmeni: Robert
ci bir sonraki saldırının nereden geleceğinden asla emin olamadığından, sanki ger
Richardson
zucu savaş görüntüleri izlettirir. Bu savaşta Hollyvvood kahramanları değil, uğruna
Müzik: Georges Deierue Oyuncular: Tom Berenger, Willem
savaştığını düşündüğü her şeye inancını yitiren, yurtsever bir genç yer alır sadece.
Dafoe, Charlie Sheen, Forest Whitaker, Francesco Quinn, John C. McGinley, Richard Edson, Kevin Dillon, Reggie Johnson, Keith David, Johnny Depp, David Neidorf, Mark Moses, Chris Pedersen, Tony Todd
bir zaferdi, izleyiciler içinse unutulmaz, özgün, çağdaş bir klasiktir. JB
Oscar: Arnold Kopelson (film), Oliver Stone (yönetmen), Claire Simpson (kurgu), John Wilkinson, Richard D. Rogers, Charles Grenzbach, Simon Kaye (ses)
Oscar adaylıkları: Oliver Stone (senaryo), Tom Berenger (yardımcı erkek oyuncu), Willem Dafoe (yardımcı erkek oyuncu), Robert Richardson (görüntü yönetmeni) Uluslararası Berlin Film Festivali: Oliver Stone (Gümüş Ayı-yönetmen), (Altın Ayı adaylığı)
lıdır. Sahnelerin tamamında mümkün olan her bakış açısını kullanır, böylece izleyi çekten orada, bu korkunç, kaotik karşılaşmanın çevresinde gerçekleşmesini izliyormuşçasına, huzursuz ve tedirgin edici bir atmosfer yaratır, yürek deşen, asap bo
Bu film, senaryonun çekilmesini sağlamak için on yıl uğraşan Stone adına kişisel
CARAVAGGIO (1986)
Britanya (BFI) 93dk, Technicolor
Derek Jarman, Caravaggio'da, Rönesans sanat dünyasının çarpıcı bir portresi ni çizmek için, Londra'daki bir stüdyoyu ve günümüz İtalya'sından sesleri kullanır. Film Caravaggio'r\un, Porto Ercole'de, çöküntü içindeki Roma'da, insafsız hamile rini, barlardaki ve arka odalardaki ahbaplarından çalınma güç ve yaşam öyküleriy le eğlendirerek geçen yaşamını gözden geçirerek ölüşüyle açılır. Nigel Terry ve Tllda Svvinton'dan Robbie Coltrane ve Jonathan Hyde'a, oyunculuklar tam anlamıy la muhteşemdir. Christopher Hobbs'un tasarladığı sahneler görsel açıdan çarpıcı ve Simon Fisher Turner'ın bestelediği müzik son derece etkileyicidir. Jarman'ın Ca ravaggio' nun en önemli resimlerine biyografik canlılık kazandırmasıyla sanat yaşa ma ve tekrar sanata dönüşürken ressam, sanat dünyasının çığırtkan züppeliğiyle, şiddet ve seksin kesiştiği bir evrenin heyecan verici tehlikeleri arasında bölünen ya şamını acımasızca gözden geçirir. Caravagg/b'nun başyapıtlarını canlandıran çarpıcı sahneler, kardinallerin ölümcül entrikalarını belirledikleri sahnelere hakim olan tüyler ürpertici neşe ve Ranuccio'nun (Sean Bean), fahişe Lena'nın (Svvinton) ve Caravaggio'nun (Terry) oluşturduğu sıradışı üçgen, filmi dikkat çekici kılar. Sanatçının fırçasının öte yanın da ne olduğunu gösteren nadir biyografik filmlerden biri. CM
TAMPOPO (1986)
Yönetmen: Derek Jarman Yapımcı: Sarah Radclyffe Senaryo: Derek Jarman Görüntü Yönetmeni: Gabriel Beristain
Müzik: Simon Fisher-Turner Oyuncular: Noam Almaz, Dawn Archibald, Sean Bean, Jack Birkett, Sadie Corre, Una Brandon-Jones, Imogen Claire, Robbie Coltrane, Garry Cooper, Loi Coxhill, Nigel Davenport, Vernon Dobtcheff, Terry Downes, Dexter Fletcher, Michael Gough, Jonathan Hyde, Spencer Leigh, Emile Nicolaou, Gene October, Cindy Oswin, John Rogan, Zohra Sehgal, Tilda Swinton, Lucien Taylor, Nigel Terry
Uluslararası Berlin Film Festivali: Derek Jarman C.I.D.A.L.C. Ödülü, (Gümüş Ayı adaylığı)
Japonya (Itami P, New Century) 114dk, Renkli
Müteveffa Juzo Itami ikinci komedi filmine "ramen western" adını vermişti. "Ramen," Japonya'da fast-food olarak tüketilen Çin eriştelerinin adıdır. Bu film, 1984 yapımı bir önceki etkileyici komedisi Ososhiki'nin onlarca ışık yılı ötesindeydi. Itami Tampopo' da, konuyu ele alışını, o filmde ve daha sonraki çalışmalarında ser gilediği toplumsal yergi becerisini terk etmeksizin, Louis Buriuel'in geç dönem ça lışmalarına özgü, serbest biçimli anlatım oyunlarını içerecek yönde geliştirir. Hem son derece komik hem de huzursuz edici olan felsefi bir karamizah anlayışıyla, çe şitli yan temalardan geçerek bizleri bir saplantı alemine götürür. Filme adını veren, gözü yemeklerden başka bir şey görmeyen kahraman (Nobuko Miyamoto), bir kamyon şoförü olan akıl hocası Goro'nun (Tsutomu Yamazaki) yardımıyla, "ramen" pişirme sanatında ustalaşmakta kararlı olan, dul bir anne dir. Kadının öyküsü, beyazlara bürünmüş, aklını yemek, seks, ölüm ve sinemayla bozmuş sevgilisinin eşlik ettiği, beyazlar giyen, isimsiz, zengin bir gangsterin öykü süyle birlikte işlenir. Başlangıçta gangsteri bir sinemanın en ön sırasında, ihtişamlı bir yemek sofrasının başında, sözde Tampopo'nun öyküsünü izlemeye hazırlanır ken görürüz. Birbiriyle kesişen bu temalar, aldanış, fakirlik, aile ve suçluluk gibi Ja pon kültürüne ait yardımcı temaların eklenmesi için, yan öykülerle açılır. Tıpkı Ososhiki'de olduğu gibi bu filmde de Itami'nin asıl isteği, sınıf ve görgü kuralları da dahil olmak üzere Japon toplumunun bazı paradokslarını incelemek ve alaya almak gibidir. Enerjik ve yaratıcı bir biçimde başarır bunu. JRos
Dili: Japonca Yönetmen: Juzo Itami Yapımcı: Seigo Hosogoe, Juzo Itami, Yasushi Tamaoki
Senaryo: Juzo Itami Görüntü Yönetmeni: Masaki Tamura
Müzik: Kunihiko Murai Oyuncular: Tsutomu Yamazaki, Nobuko Miyamoto, Ken Watanabe, Koji Yakusho, Mario Abe, Izumi Hara, Isao Hashizume, Hisashi Igawa, Toshimune Kato, Yoshi Kato, Yoshihiro Kato, Fukumi Kuroda, Nobuo Nakamura, Mariko Okada Shuji Otaki, Ryutaro Otomo, Yoshihei Saga, Kinzoh Sakura, Setsuko Shino, Hitoshi Takagi, Choei Takahashi, Akio Tanaka, Masahiko Tsugawa, Rikiya Yasuoka
Hong Kong (Cinema City) U.S.: 104dk, Renkli
Dili: Kantonez Yönetmen: Tsui Hark Yapımcı: Claudie Chung Chun,
DO MA DAAN (1986) Pekin Opera Binası 1980'lerin Yeni Dalga akımı sonrası Hong Kong sineması Batı’da benimsendiğinde,
Tsui Hark
hayranlan, bu film endüstrisinin, dönemin Hollywood yapımlarında eksik olan yaratıcılık, esp
Senaryo: Wai To Kwok Görüntü Yönetmeni: Poon
len Hong Kong sinemasının büyük çıkış yaşadığı 80'lerden, başka hiçbir film bu öğeleri, yö
ri ve zeka gibi niteliklerle kitleleri eğlendirebilme becerisinin büyüsüne kapılmıştı. Muhteme
Hang-Sang
netmen Tsui Hark'ın 1913 civarında bir opera binasında geçen, muhteşem biçimde baş dön
Müzik: James Wong Oyuncular: Brigitte Lin, Cherie
dürücü ve yer çekimine meydan okuyan tarihi epiği Do Ma Daan'\ kadar bolca İçermez.
Chung, Sally Yeh, Kenneth Tsang, Wu Ma, Paul Chu, Hoi Ling Pak, Mark Cheng, Cheung Kwok Keung, Ku Feng, Lee Hoi San
Kaderleri tiyatroda kesişen, devrimcilerle gizli ilişkileri olan bir generalin kızından (Brigit te Lin), babasının sadece erkeklerden oluşan opera kumpanyasına girmeye azmetmiş yete nekli bir akrobattan (Sally Yeh) ve çalıntı mücevherlerin peşindeki dalavereci bir servet avcı sından (Cherie Chung) oluşan üç kadın kahramanın iç içe geçen özlemlerini bir arada doku yan Tsui, tarihi melodram, yatak odası farsı ve gerilim yüklü gösterişli aksiyon İçeren farklı tür lerden, etkileyici bir karışımı büyük bir ustalıkla, kusursuz biçimde bir araya getirir. Öyküde etkili olan politik temalar ve toplumsal cinsiyet meseleleri, günümüz Hong Kong sinemasının bu klasiği için sürükleyici bir alt metin oluşturur. Böylesine arı bir sinema zevki patlamasına ancak yarı acı yarı tatlı bir nostalji duygusuyla dönüp bakabiliyor insan. Tsui'nin son çalışması korkunç kötüydü, Do Ma Daan'm başrollerindeki çekici üçlü, sinema perdesinden çekildi ve 21. yüzyıl başında Hong Kong film endüstrisi feci bir çöküş yaşıyor.
İngilizce adı: Peking Opera Blues
TCr
ABD (Hemdale)
SALVADOR (1986)
123dk, Renkli Oliver Stone'un yönetmen olarak çıkışı, tartışma yaratan gişe başarıları elde
Dili: İngilizce / İspanyolca Yönetmen: Oliver Stone Yapımcı: Gerald Green, Oliver
eden, aralarında M idn ight Express (Gece Yarısı Ekspresi), Scarface (Yaratı Yüz) ve
Stone
geldi. Salvador, daha önceki filmlerinin ırkçı ve gerici politik yaklaşımına taban ta
Senaryo: Oliver Stone, Rick Boyle Görüntü Yönetmeni: Robert
bana zıt bir biçimde, Amerika'nın Latin Amerika'daki şiddet kullanan, baskıcı faşist
Richardson
önemli düğüm noktalarında, izleyicilerde duygusal tepkiler uyandıracak biçimde
Müzik: Georges Delerue Oyuncular: James Woods, James
sanı içine çeken canlı bir güçle çekilmiş olan film, Stone'un daha sonraki çalışma
Belushi, Michael Murphy, John Savage, Elpidia Carrillo, Tony Plana, Colby Chester, Cynthia Gibb, Will MacMillan, Valerie Wildman, José Carlos Ruiz, Jorge Luke, Juan Fernández, Salvador Sánchez, Rosarlo Zúñiga
Year o f the Dragon'un da (Ejderha Yılı) bulunduğu bir dizi senaryonun ardından
rejimleri desteklemesine karşı açıkça yapılmış solcu bir saldırıdır. Öykünün bütün utanmazca melodramlara özgü gelişmeler kullanılarak yazılmış ve baştan sona in ları için bir model teşkil eder. Bu film aynı zamanda onun, sıradan bir Amerikalı'nın resmi yalanların ("Amerikan Rüyası," hükümet propagandaları vs.) ardındaki ger çekle yüzleştiği ve dünya görüşünü yeniden biçimlendirmek zorunda kaldığı dö nüşsüz bir noktaya vardığı, tarih dersleri serisinin ilkidir. Salvador, gazeteci Richard Boyle (James Woods) ve DJ arkadaşı Dr. Rock'un,
Oscar adaylıkları: Oliver Stone,
ucuz seks, uyuşturucu ve rock n'roll bulacakları güneşli bir tatile çıktıklarını sandık
Rick Boyle (senaryo), James Woods (erkek oyuncu)
yamayacakları denli çirkin bir iç savaşın ortasında bulurlar. Film, El Salvador'da
ları bir yolculuğu ele alır. Gittikleri yere vardıklarında kendilerini, bakmaktan alıko"1980-1981 arası yaşanan olaylar"ın (başlangıçta yazdığı gibi) bütün şiddetini yansıtamasa da ABD'nin arka bahçesinde yaşanan cehenneme yapılan bu yolculuk, Amerikan politikasının en kötü yönlerine uzlaşmaz, sarsıcı bir tanıklık sunar. MT
TOP GUN (1986)
ABD (Paramount) 110dk, Metrocolor
ABD donanmasının savaş pilotu yetiştirme programına yapılan başvurular, hız tutkunu erkeklere adanmış bu testosteron yüklü filmden sonra bir hayli artmıştı.
Yönetmen: Tony Scott Yapımcı: Jerry Bruckheimer, Don
Bunun sebebini anlamak güç değildir. Tom Cruise, kendisini yakışıklı bir gençten,
Simpson
önemli bir yıldıza dönüştüren Maverlck rolünde, San Diego, Kaliforniya'daki Top
Senaryo: Jim Cash, Jack Epps Jr,
Gun okulunda eğitim gören bir pilotu canlandırır. Otoriteyle arası pek iyi değildir,
Ehud Yonay'm makalesinden
üstü olan subay Michael Ironside'la takışıp durur ve samimiyet kurmakta zorlanır
Görüntü Yönetmeni: Jeffrey L.
kİ bu da uçuş eğitmenine (Kelly McGillis) aşık olduğunda sorun yaratır.
Kimball
Tema müziği: Harold Faltermeyer,
Cruise'un maço ama "aslında içten İçe hassas biriyim" performansı, özellikle
Giorgio Moroder (film şarkıları)
afallamış McGillis'e barda yaptığı "You’ve Lost That Lovin' Feelin" serenadı saye
Oyuncular: Tom Cruise, Kelly
sinde kadın izleyicileri cezbetmişti. Ama filmi asıl değerli kılan etkileyici uçuş sahne
McGillis, Val Kilmer, Anthony Edwards, Tom Skerritt, Michael Ironside, John Stockwell, Barry Tubb, Rick Rossovich, Tim Robbins, Clarence Gilyard Jr., Whip Hubley, James Tolkan, Meg Ryan, Adrian Pasdar
leridir. Kendini en çok hızlı tempolu aksiyonlarda ( The Last Boy Scout-Son izci, 1991 ve Days o f Thunder- Yıldırım Günlen, 1990 gibi filmlerde) gösteren yönet men Tony Scott, aşağı yukarı kestirilebilir olan romantizm ve kişisel çatışmalar üs tünde çok az durarak, filmi gerçekçi it dalaşları ve havacılık gösterileriyle doldurur. 1980'lerin tipik aksiyon filmlerinin zevk veren bir örneği olan Top Gun'da ayrıca, liste başarısı yakalamış rock parçalardan oluşan film müzikleri ve her biri daha son ra büyük yıldızlara dönüşen bir grup genç oyuncu da (aralarında Meg Ryan, Val Kilmer ve ER dizisinde oynayan Anthony Edwards yer alır) yer alır. JB
Oscar: Giorgio Moroder, Tom Whitlock (film şarkısı) Oscar adaylıkları: Cecelia Hall, George Watters (özel ses efektleri), Billy Weber, Chris Lebenzon (kurgu), Donald O. Mitchell, Kevin O'Connell, Rick Kline, William B. Kaplan (ses)
ABD (First Run Features) 157dk, Renkli
Yönetmen: Ross McElvvee Senaryo: Ross McElvvee Görüntü Yönetmeni: Ross McElvvee
SHERMAN'S MARCH (1986) Sherman'ın Yürüyüşü 1950’ lerin ortalarında hem Avrupa'da hem de ABD'de, 16 mm. kamerayla manyetik bant kaydediciyi bir araya getiren, aynı anda ses ve görüntü alabilen do
Oyuncular: Ross McElvvee, Burt
nanımlar geliştirilmişti. Ses kaydı alınabilmesi, sonunda gerçek olayların filme alına
Reynolds, Charleen Svvansea
bilmesini mümkün kılacaktı. Böylece, bazen dolaysız sinema adı verilen bazen de CV olarak kısaltılan, cinéma vérité diye tanınan belgesel film hareketi doğdu. Baş langıçta manyetik bant kayıt cihazları oldukça ağırdı ("taşınabilir" olsalar da) ancak 1960'larda gitgide daha küçük ve daha hafif olmaya başladılar. 1970'te isviçreli üretici Nagra, yönetmenin (oldukça geniş) cebinde taşınabilecek kadar küçük ve hafif olan, yüksek kalitede kayıt yapabilen Nagra SN'İ çıkardı, iki kişilik CV ekipleri artık sadece yönetmenden oluşabilirdi ve hiç de şaşırtıcı olmayan bir biçimde bu yeni, kendi kendine yeterli sinemacılar, filmlerinin konusu olarak kendilerine odak lanmaya başladılar. Kısa bir süre içinde "günce film " en yeni belgesel türü olarak ortaya çıktı. Ross McElvvee'nin Sherman's March'ı, günce film türünün Citizen Kaneî (Yurttaş Kane) sayılabilir. Ortalama film eleştirmenleri tıpkı Kane gibi Sherman's March'ı da Amerikan sineması için son derece büyük bir yenilik olarak ilan etmişti ama filmin en büyük başarısı özgünlüğünden ziyade, daha önce çekilmiş günce filmlerde zaten mevcut olan teknikleri ve yaklaşımları mükemmelleştirmesidir. MIT'de Ricky Leacock ve Ed Pincus'un öğrencisi olan Güney Carolina’ lı McEl vvee'nin asıl niyeti, iç Savaş'ı kaybetmiş olmanın (ve özellikle kötü şöhretli General William T. Sherman'ın getirdiği yıkımın) günümüz Güney'i üzerinde süregelen et kilerini ele alan bir film yapmaktı. Ancak çekimlere başlamadan hemen önce, uzun zamandır birlikte olduğu kız arkadaşı onu terk etti. Sherman'ın bıraktığı izleri bul mak için eve dönüşü artık aynı ölçüde aşkı bulma çabasına dönüşmüştü. 1960'ların başlarında çekilmiş, çekim ekibinin görünmez olduğu CV filmleri nin aksine, Sherman's March'ta McElvvee, kamerasının önündeki öznelerle sürek li etkileşim içindedir. Özneleriyle göz temasını sürdürürken kamerasını kolunun al tında tutmayı öğrenen McElvvee, filme aldığı insanların rahat etmelerini sağlamak ta inanılmaz ölçüde yeteneklidir. Asla ucuz çekimlere tenezzül etmez ya da karşı laştığı karakterlerin en tuhafı karşısında bile küçümseyici bir tavır takınmaz. Çekimleri ve montajı yaklaşık beş yıl süren film boyunca, birkaç kez ilişki kur ma denemesinde bulunur. Bunların hiçbiri yürümez ve birkaçı son derece komik bir biçimde başarısızlığa uğrar. Dış ses yorumlarında kendini daha çok eleştirmeye başlar ki bu sonunda iyice dokunaklı bir anda yüksek sesle yaşamını mı filme aldı ğını yoksa film çekerek kendine bir yaşam mı yarattığını sormaya dek varır. Yine de Sherman's March kesinlikle sıkıcı değildir ve filmi seyredince insan, McElvvee'nin günümüz aşk ilişkilerinin ruhunu başarıyla yakalamasından etkilenir. Film "basit", biraz yüceltilmiş amatör işi bir film gibi gözükebilir ama onu sanat ya pan McElvvee'nin cömert ruhu, neşeli tabiatı ve dikkat çekici dürüstlüğüdür. RP
DAO MA ZEI (1986) At Hırsızı Tian Zhuangzhuang'ın Tibet'in medeniyetten uzak doğasında geçen ikinci uzun metrajlı filmi (1984 yapımı On the Hunting Ground-Av Sahası adlı filmin ar dından) görüntüler ve renkler açısından nefes kesici bir yapımdır. Belki de Çin Halk Cumhuriyeti'nden çıkma "Beşinci Kuşak" Pekin filmlerinin en kişisel olanıdır. Tian'ın özgünlüğüyle, ses ve görüntü üzerindeki hakimiyeti, filmin ince olay örgüsü nün (arada sırada at çalan bir hırsız, tapınak adaklarını çaldığı için klanından uzak laştırılır) ve bölgesel kültürü ön plana çıkarmasının (özellikle Budist ölüm ayinlerine eğilmesi) etkileyiciliğinin ötesine geçerek, insanla doğa arasında yeni bir ilişki biçi
Çin (Xi'an) 88dk, Renkli
Dili: Mandarin Yönetmen: Tian Zhuangzhuang Yapımcı: Wu Tian-Ming Senaryo: Zhang Rui Görüntü Yönetmeni: Zhao Fei, Hou Yong
Müzik: Qu Xiao-Song Oyuncular: Dan Jiji, Gaoba, Jayang Jamco, Tseshang Rinzim, Daiba
mine işaret eden çevresel ve ekolojik bir gizemcilik anlatır. Diyalog ve öykü akışı içeren rollerin azlığıyla, kompozisyonun ve arka arkaya gelen sahnelerin çarpıcı bir biçimde ele alınışı Dao Ma Ze/'nin 1920'lerin bazı vvestern'lerini anımsatmasına se bep olur. Ancak film sessiz filmlerin çok uzağındadır: ilahiler, vurmalı çalgılar, Bu dist ayinlerinde kullanılan çanlar ve güzel müziği, film in dokusunu oluşturan önemli öğelerdendir. Dao Ma Ze/'nin, gösterime girmeden önce hükümet yetkililerinin iki küçük sansürüne uğradı. Tian zamansız bir film yapmak niyetindeydi. Ancak hükümet fil min başını, ilk görüntüden önce perdede 1923 tarihi belirecek biçimde değiştire rek, olayları zamanda belirli bir anda konumlandırdı. İkincisiyse, filmde geçen üç "gökyüzüne gömme" töreninin ilkindeki cesetlerin çıkartılmasıydı. Ancak, azınlık kültürüne odaklandığı ve seçmeci olduğu için, Çin ana topraklarında pek az izlen mesine rağmen, isteksiz bir hırsızın toplum dışına itildikten sonra, ailesini doyura bilmek için daha sistemli çalışan bir hırsıza dönüşmesini anlatan ibret verici öykü yi
İngilizce adı: The Horse Thief
ne de bozulmamıştır ve aynı biçimde modernist üslubuna dokunulmamıştır. JRos
YEELEN (1987) Parlaklık
Mali (Artificial Eye, Cissé, Souleymane) 105dk, Renkli
bara kültüründe geçer. Niankoro (Issiaka Kane) adında genç bir adam, annesinin (So-
Dili: Bambara / Fransızca Yönetmen: Souleymane Cissé Yapımcı: Souleymane Cissé Senaryo: Souleymane Cissé Görüntü Yönetmeni: Jean-Noël
umba Traore) ve amcasının (Ismaila Sarr) yardımıyla doğanın gizemlerini (ya da tanrı
Ferragut, Jean-Michel Humeau
ların bilgisi "komo"yu) çözmeye kalkışır. Ama Niankoro'nun kıskanç ve kindar babası
Müzik: Salif Keita, Michel Portai Oyuncular: Issiaka Kane, Aoua
Souleymane Cisse'nin sıra dışı güzellikte ve büyüleyici fantastik filmi Yeelen, 16. yüzyıl sonunda Fas işgal etmeden çok önce Mali'nin (eski Fransa Sudan'ı) antik Bam-
Soma (Niamanto Sanogo), onun kutsal Bambara ayinlerindeki unsurların anlamını
ren yaratan Cisse, nefes kesici görüntüleri Fujicolor filme çeker ve öyküsüne yer yer,
Sangare, Niamanto Sanogo, Balla Moussa Keita, Soumba Traore, Ismaila Sarr, Youssouf Tenin Cissé, Köke Sangare
hipnotize edici, vurmalı ağırlıklı bir müzik eşlik eder. Muhtemelen bugüne dek çekil
Cannes Film Festivali:
miş en önemli Afrika filmi olan ve gerçeklikle gizemi muhteşem bir biçimde bir araya zanmıştı. Her şey düşünüldüğünde Yeken, Ousmane Sembene'yle birlikte muhteme
Souleymane Cissé (Jüri Özel Ödülü—mansiyon, ödülü Shinran: Shiroi michi ile paylaştı, (Altın Palmiye adaylığı)
len Afrika'nın en başarılı yönetmeni olan bir sinema sanatçısını tanımak için ideal baş
İngilizce adı: Brightness
çözmesine engel olmanın yollarını arar ve Niankoro'yu öldürmeye çalışır. George Lucas'ı kıskançlıktan çatlatacak denli karmaşık ve heyecan verici bir ev
getiren bu harikulade çalışma, 1987 Cannes Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü'nü ka
langıçtır. JRos
Batı Almanya / Fransa (Argos, Road Movies, WDR) 127dk, SB / Renkli
DER HIMMEL ÜBER BERLIN (1987) Berlin Üzerinde Gökyüzü
Dili: Almanca / İngilizce / Fransızca Yönetmen: Wim Wenders Yapımcı: Anatole Dauman, Wim
Üzerinde Gökyüzü, bir ölümlüye aşık olan melek Damiel (Bruno Ganz) üzerinden, iki
Wenders
dünya arasında (insanların dünyası ve onların görünmez ama hissedilebilir koruyucu
Wim Wenders'in Peter Handke'yle birlikte yazdığı muhteşem fantezi Berlin
Senaryo: Peter Handke, Wim
meleklerininkl) seçim yapma cesaretini göstererek Berlin'in bölünmüşlüğünü, Holo-
Wenders
caust'un etkilerini ve yaşamın nihai güzelliğini işler. Estetik açıdan güçlü, hüzünlü ve
Görüntü Yönetmeni: Henri
yavaş tempolu olan film, gösterime girdiğinde çok iyi eleştiriler almıştı.
Alekan
Müzik: Jürgen Knieper Oyuncular: Bruno Ganz, Solveig Dommartin, Otto Sander, Curt Bois, Peter Falk, Hans Martin Stier, Elmar Wilms, Sigurd Rachman, Beatrice Manowski, Lajos Koväcs, Bruno Rosaz, Laurent Petitgand, Chick Ortega, Otto Kuhnle, Christoph Merg
Michael Powell ve Emeric Pressburger'in 1946 yapımı klasikleri A M a tte r o f Li fe and Death'te (Albay Blimp'in Hayatı ve Ölümü) olduğu gibi Wenders'in cenneti de soğuk siyah-beyaz çekimlerle gösterilirken, insanların dünyası, Jean Cocteau'nun La Belle e t la ßefe'inde de (Güzel ve Çirkin, 1946) kameraman olarak çalışan efsa nevi görüntü yönetmeni Henri Alekan'ın çıkardığı işin yardımıyla, son derece canlı renklerle yaşam bulur. Yükseklerde, binaların tepesinde ya da heykellerin omuzların da, melekler dünyayı izler. Pardösüleri ve bilmecemsi gülümseyişleriyle çocuklar ve arada bir rastladıkları, varlıklarını hisseden körler hariç herkes için görünmezdirler.
Cannes Film Festivali Wim
Melekler her şeyi görür, her şeyi hisseder ve bu yüzden üzüntülü anlarında ölümlü
Wenders (yönetmen), (Altın Palmiye adaylığı)
lerin yanında bulunup, yalnız odalara, kütüphanelere ve kaza yerlerine sıklıkla uğrar lar. insanların eylemlerini doğrudan etkileyemeseler de daha önce sadece karanlığın hüküm sürdüğü yere bir nebze um ut getirebilirler. Ancak ablak suratlı melek Damiel, düşmekten korkan güzel trapez sanatçısı Marion'un (Solveig Dommartin) yardımına koştuğunda, insanlar için sıradan olan şeyleri; dokunabilmeyi, sarılabilmeyi, görülebilmeyl arzulamaya başlar. Berlin harabe leri civarındaki yağmurlu bir sahnede Peter Faik (kendisini canlandırır) gizemli bir adamdır: televizyon dizisi Columbo'yla tanınan aktördür ama aynı zamanda Damiel'e açıkça selam veren tek insandır. Bir kahve barında Faik, bilinemez olanı nasıl bil
İngilizce adı: Wings o f Desire
diğini açıklamaksızın, elini meleğe uzatarak "Seni göremiyorum ama burada olduğu nu biliyorum," der. İzleyiciye fırsat tanımayan Wenders, Falk'tan dolaylı olarak iki kez "Columbo" olarak bahsedilmeslne izin verir. Böylece izleyi cileri hem eğlendirip hem de irkilterek, yatıştırıcı bir sinema de neyimini bir düşten çok gerçekliğe dönüştürür. Rainer Maria Rilke'nin şiirlerinden esinlenen Berlin Üzerin de Gökyüzü'nün kalp atışı yavaşlığındaki temposu öykünün yarattığı etki için gereklidir. "Neden ben benim de sen deği lim? Neden buradayım da orada değilim? Zaman ne zaman başladı ve uzay nerede biter?" gibi sadece çocukların sorduğu soruları tam anlamıyla irdelemek için zaman gerekir. Filmin ya vaş temposu izleyicileri kaçınılmaz bir biçimde önceliklerin be lirginleştiği ve yaşamın genelde daha umutlu olduğu bir 3ünyaya sürükler. Bu acelesiz, derinlikli ve ince "mesaj" filminin gördüğü ilgi, bir devam filminin, Faraway, So Close!'un (Çok Uzak, Fazla Yakın! 1989) çekilmesini sağladı. Ayrıca kaçınıl maz bir biçimde, Hollywood tarafından Meg Ryan ve Nicholas Cage'in başrollerinde oynadığı City o f Angels (Melekler Şehri, 1988) isimli şematik romantik yapıma dönüştürüldü. KK
Hong Kong (Golden Harvest) 101 dk. Renkli
Dili: Kantonez Yönetmen: Jackie Chan Yapımcı: Willie Chan, David Lam,
'A' GAI WAAK JUK JAAP (1987) A Planı, Bölüm 2 Konu basit: film in yönetmeni ve yıldızı Jackie Chan, geçen yüzyılın başında
Edward Tang
Hong Kong Kraliyet Deniz Kuvvetlerinde başarılı bir subay. Güney Çin kıyılarında
Senaryo: Jackie Chan Görüntü Yönetmeni: Yiu-Tsou
ve kendi safında yer alan bir haini de ortaya çıkarması gerekiyor. Öykü bundan
Cheung
ibaret. Gerçekten! iyi adamlar ve kötü adamlar var. Ahlaki açıdan belirsizlikler, gri
Oyuncular: Jackie Chan, Kenny
bölgeler yok. Kahramanın kötü adamları yeneceğinden şüphe ediyor muyuz? El
Bee, Anthony Chan, Wai-Man Chan, John Cheung, Maggie Cheung, Mui Sang Fan, Kenny Ho, Ricky Hui, Regina Kent, Hoi-Shan Kwan, Rosamund Kwan, Benny Lai, Ben Lam, David Lam, Wai Lam, Carina Lau, Siu-Ming Lau, Hoi San Lee, Siu-Tin Lei, Fong Liu, Ken Lo, Ray Lui, Sam Lui, Mars, Bozidar Smiljanic, Po Tai, Bill Tung, Lung Wei Wang
ki gemileri ele geçiren bir grup yağmacı korsanı yakalamak için harekete geçiyor
bette hayır. Şunu kabul edelim, bir Jackie Chan filmini olay örgüsü için izlemeyiz. Öykü sadece bir çerçeve, Jackie Chan'in bizlere birbiri ardı sıra etkileyici sahneler sunmak için kullandığı önemsiz bir bahanedir. Chan için, kendisini çevreleyen alan, ister daracık bir oda, bir çatı, isterse ka labalık bir pazar yeri olsun, sık sık hem bir oyun alanına hem de dayanıklılığının sı nandığı bir piste dönüşür. Sürekli peşinde olan, onu yumruklamaya, tekmelemeye ve genellikle pestili çıkana dek dövmeye hep hazır olan, bitmek tükenmek bilmez kötü adamlardan kaçmak için eğilirken, yana kaçarken, yuvarlanırken ve kıvrılır ken, mimari ve yakınındaki nesneler kendisine yardım eder ya da zarar verir. Onun kaçışını, zıplayışını, hızla dönüşünü ve acımasız dayaklardan kurtulmanın doğaçla ma bir yolunu bulmasını izlemek, dikkatle zamanlanmış esprilerin ve eski moda slapstick komedinin uyandırdığı zevki ve eğlenceyi tatmak demektir. Chan yaptı ğında çok kolaymış gibi gözükse de bitiş jeneriği akarken gösterilen kamera arka sı çekimler (Jackie Chan filmlerinin bir geleneği) bu gösterişli sahnelerin ne kadar emek gerektiren, tehlikeli çalışmalar olduğunu ortaya koyar. Chan, filmlerinin ne redeyse tamamında yaralanmıştır. Vücudunda kırılmadık tek bir kemik kalmamış tır. Bütün bunlar, bize 90 dakika boyunca yapmacıktan uzak bir eğlence sunmak üzerine kurulu sanatını icra etmek adınadır. Peki özgün yapım dururken, neden devam filmi? 'A ' Gai Waak Juk Jaap, "ay nısı ama daha etkileyici" kuralına uyar ve bu filmde Chan'ı, ilerleyen yaşı ve kırılan onca kemiği, onu kaçınılmaz bir biçimde yavaşlatmadan önce, henüz hâlâ genç, hızlı ve çevikken, bir yönetmen, koreograf ve dövüş sanatları ustası olarak yetene ğinin doruk noktasında yakalarız. A T
BABBETES GAESTEBUD (1987) Babette'in Şöleni Isak Dinesen'in öyküsü Babettes Gaestebud'u (Babette'in Şöleni) bilenler, şüp hesiz Gabriel Axel'in filminin, başka bir çok açıdan eşsiz olmanın yanı sıra, uyarlama sanatının mükemmel bir örneği olduğu düşüncesine katılacaktır. Öyküyü bir Norveç şehrinden, Danimarka'nın rüzgarlı Jutland kıyısında küçük bir köye taşımak, Axel'in, köyün sofu dindar topluluğunun üyesi olan iki yaşlı kız kardeşin sade yaşantılarıyla, Paris Komünü'ndeki ayaklanmadan kaçarak Jutland'a sığınan hizmetçileri Babette'in (Stéphan Audran), ihtiyarlar ve inananları için bir kereye mahsus olarak hazırladığı şölenin tantanalı hedonizmi arasındaki bütün ilişkiyi yeniden ele alma planına akıllıca bir başlangıçtı. Babette'in oraya neden ve nasıl geldiği; aşk, inanç ve sanat üzerine, baştan so na sıcak, zeki ve bilgece düşünceler içeren bu filmin ilk bölümünü kaplar, ikinci bö lümde, kıymeti bilinmeyen bu büyücünün yemeklerinin hazırlanması ve (başta son derece isteksizce) tadının çıkarılması yer alır. Tıpkı Babette (ve Dinesen'in yarattığı ka rakterin esin kaynağı olmuş gibi görünen Prospero) gibi Axel de bu mütevazı ama son derece etkileyici, gani gönüllü filmde, bir tür büyücü olduğunu kanıtlar. Ancak
Danimarka (Det Danske, Panorama) 102dk, Eastmancolor Dili; Danimarkaca / İsveççe / Fransızca Yönetmen: Gabriel Axel Yapımcı: Just Betzer, Bo Christensen Senaryo: Gabriel Axel, Isak Dinesen'in romanından Görüntü Yönetmeni: Henning Kristiansen Müzik: Per Norgaard Oyuncular: Stephane Audran, Birgitte Federspiel, Bodil Kjer, Jarl Külle, Jean-Philippe Lafont, Bibi Andersson, Ghita Norby, Asta Esper, Hagen Andersen, Thomas Antoni, Gert Bastian, Viggo Bentzon, Vibeke Hastrup, Therese Hojgaard Christensen, Pouel Kern, Cay Kristiansen Oscar: Danimarka (yabancı film) Cannes Film Festivali: Gabriel Axel (Özül Jüri Ödülü-mansiyon)
ona, bir kısmı Bergman ve Dreyer klasiklerinden tanıdık olan oyuncuları baştan sona yardımcı olmuştur. Ayrıca kendisi de ünlü bir gurme olan Audran'ın, ağızları sulandı racak denli enfes oyunculuğunun her anının tadını çıkardığı aşikardır. GA
İngilizce adı: Babette's Feast
RAISING ARIZONA (1987) Bebek Arizona Büyüyor
ABD (Circle)
Coen kardeşlerin son derece yaratıcı ikinci uzun metraj filmi, bu etkileyici çiz gi film tarzı karikatürler içeren komedi için, Blood Simple'nin (Kansız, 1984) kara
94dk, Renkli
Yönetmen: Joel Coen Yapımcı: Ethan Coen Senaryo: Ethan Coen, Joel Coen Görüntü Yönetmeni: Barry
film havasından uzaklaşmıştı (ama benzer biçimde karmaşık bir olay örgüsüne sa
Sonnenfeld
hipti). Nicholas Cage ikide bir hapse girip çıkan bir dükkan soyguncusudur, hapisa-
Müzik: Carter Burwell Oyuncular: Nicolas Cage, Holly
nede polis olan Holly Hunter'a aşık olur ve onunla evlenir. Bir karavan parkında ya şadıkları, bir açıdan uygunsuzca mutlu evlilikleri, Hunter'ın kısır olduğunu öğren mesiyle sarsılır. Cage, onu mutlu etmek için bölgenin ham mobilya kralının yeni doğan dördüzlerinden birini kaçırır. Sanki babanın, bebeğini geri getirmesi ve ka çıranlardan intikam alması için cehennemden çıkagelen motosikletliyi (Randall "Tex" Cob) kiralaması yetmezmiş gibi, Cage'in talihi iyice ters döner. Karısını son derece öfkelendirecek bir biçimde, hapisten kaçan eski hücre arkadaşları John Go odman ve William Forsythe ziyaretine gelir. Onların da ünlü kayıp bebekle ilgili kendi planları vardır. Raising Arizona'da yer alan olanaksızlıklar, pek de zeki olmayan kahramanla rına yakıştırdıkları saçmalık derecesinde şiirsel dış ses anlatım yanında az kalır. Film zevk yoksunu aşırılığa, Preston Sturges'ün herhangi bir tasavvuru kadar tutkulu ve zekice bir,sevgiyle düşkündür. Aslında, bazı kamera oyunları, dikkatleri enfes bir biçimde zeki espriler içeren diyaloglardan uzaklaştırır; ama baş döndürücü isteri havası, dikkat çekici bir ustalıkla korunur. GA
Hunter, Trey Wilson, John Goodman, William Forsythe, Sam McMurray, Frances McDormand, Randall 'Tex' Cobb, T.J. Kuhn, Lynne Dumin Kitei, Peter Benedek, Charles 'Lew' Smith, Warren Keith, Henry Kendrick, Sidney Dawson
ABD (Natant, Warner Bros.)
FULL METAL JACKET (1987)
116dk, Renkli
Dili: İngilizce / Vietnam dili Yönetmen: Stanley Kubrick Yapımcı: Stanley Kubrick Senaryo: Gustav Hasford, Michael Herr, Stanley Kubrick Gustav Hasford'un The ShortTimers isimli romanından
Görüntü Yönetmeni: Douglas
Stanley Kubrick'in Barry Lyndon'undaki, en önemli savaş sahnesi, anlatıcının bi ze tarih kitaplarına geçmediğini söylediği ama "katılanlar için yeterince önemliydi" dediği bir çarpışmayı anlatır. Francis Ford Coppola'nın (Apocalypse Now-Kıyamet) ve Oliver Stone'un (Platon-Mûfreze) Vietnam Savaşı için LSD-napalm pusuyla kaplı bir sinema dili oluşturan korku yüklü ve inanılmaz filmlerinin ardından, Vietnam'la il gili bir film yapmaya kalkıştığında, Kubrick sözü edilen yaklaşımı kullandı. Full Metal Jacket bütün subayların ve astsubayların gülünç ama ölümcül derecede farklı varlık
Milsome
lar ve Take the High Ground benzeri onca filmin gayretli, kahraman denizcilerinin
Müzik: Abigail Mead (Vivian
nerede olduklarına ya da ne yaptıklarına dair hiçbir fikri bulunmayan takma isimli ço
Kubrick)
cuklar olduğu piyadelerin dünyasını anlatır.
Oyuncular: Matthew Modine, Adam Baldwin, Vincent D'Onofrio, R. Lee Ermey, Dorian Harewood, Arliss Howard, Kevyn Major Howard, Ed O'Ross, John Terry, Kieron Jecchinis, Bruce Boa, Kirk Taylor, Jon Stafford, Tim Colceri, Ian Tyler
Gustav Hasford'un otobiyografik romanı The Short-Timers'a dayanan ve Mic hael Herr'in (Dispatches-Savaş Bültenleri'nin ve Kıyamet1teki dış ses anlatımların ya zarı) senaryosuna katkıda bulunduğu Full M etal Jacket, savaşın filmlerde nadiren karşılaştığımız bir yüzünü gösterirken, aynı ölçülerde amansız, komik, dehşet verici ve etkileyicidir. Uzun açılış sahnesinin tamamı, askere alma ve acemi eğitim merke zi olan Parris Adası'nda geçer: Uzun saçlı gençlerin saçlarının kesilerek, George Lu-
Oscar adaylıkları: Stanley
cas'ın THX 1138'indeki geleceğin insanları kadar birbirinden farksız kel asalaklara
Kubrick, Michael Herr, Gustav Hasford (senaryo)
çevrildiği bir sekansın ardından, talim çavuşu Hartman rolündeki muhteşem R. Lee Ermey filme el koyar. Çavuşun acemi erlere uyguladığı küfür dolu, yaratıcı, aralıksız kötü muamele ("Bahse girerim sen birini arkadan becerip, ön tarafıyla ilgilenme ne zaketini bile göstermeyecek tiplerdensin") "kurtçuklar'Tn kişiliklerini tamamen yıkıp, birer ölüm makinesi olarak yeniden inşa edebilmek içindir. Söylevlerinden birinde Hartman, Lee Harvey Oswald'in ve Charles W hitm an'in ateş etmeyi Deniz Kuvvetleri'nde öğrenmiş olmalarıyla övünür. Spartacus'ta (Spartaküs) gladyatörlerin eğitil mesine çok benzeyen bu sekansta, kaderin dehşet verici cilvesi, akla yatkın bir sonuç olarak her şeyi yüzüne gözüne bulaştıran tıknaz bir erin (Vincent d'Onofrio), Kub rick'in grotesk maymun-adamlarından birine dönüşmesidir. Erin bakışlarından Oto m atik Portakal'daki serserileri ve The Shining'deki (Cinnet) Jack Torrance'ı andıran ilkel bir öfke yansır. Yeniden yaratılan denizci nin yaptığı ilk iş, kendisine eziyet eden yaratıcısını öldürüp, inti har etmek olur. Bunun ardından gelen Vietnam sekansları neredeyse insanın içini rahatlatır. Bir gazeteci olan er Joker (M atthew Modine) ken dini biraz serbest bırakır ve daha da kaçık tiplerle karşılaşır. Ka dınları ve çocukları nasıl öldürebildiği sorulduğunda bir helikopte rin nişancısı teknik bir cevap verir: "Çok kolay, nişan almakla faz la uğraşmak gerekmez." bir albaysa şöyle der, "Evlat, denizcile rimden tek isteğim emirlerime tanrı sözü gibi uymaları." Filmin doruk noktası, Hue şehri harabelerindeki muharebe sırasında ya şanan bir çatışmadır. Bu çatışma esnasında Joker'in müfrezesi, Vietkong keskin nişancısı olan bir kadınla karşılaşır: Çatışmayı ka zanan bir taraf olmaz ve denizciler "The Mickey Mouse Club Marching Song"u söyleyerek gecenin içinde uzaklaşır. Sadece Kubrick, Disney'le bu şekilde oynamaya cesaret edebilirdi. KN
Britanya (Handmade)
W IT H N A IL A N D I( 1 9 8 7 )
107dk, Renkli
Yönetmen: Bruce Robinson Yapımcı: Paul M. Heller Senaryo: Bruce Robinson Görüntü Yönetmeni: Peter Hannan
Müzik: David Dundas, Rick Wentworth, Jimi Hendrix
Oyuncular: Richard E. Grant, Paul McGann, Richard Griffiths, Ralph Brown, Michael Elphick, Daragh O'Malley, Michael Wardle, Una Brandon-Jones, Noel Johnson, Irene Sutcliffe, Llewellyn Rees, Robert Oates, Anthony Wise, Eddie Tagoe
Bruce Robinson'un W ithnail and I'dan (W ithnail ve Ben) sonraki filmleri, şim diye dek hayal kırıklığı yaratmış olabilir ama hiçbir şey, 1960'ların sonlarında Cam den Town'da, kısmen kendi kendine yaratılmış fakirlik ve sefalet içinde geçen bir yaşama, pişmanlık dolu nostaljiyle bakan bir komedi olan ilk filminin verdiği, muh teşem biçimde kendine özgü zevkin etkisini azaltamaz. Richard Grant, aktör ola rak (boşuna ve nadiren) rol ararken kenar mahallelerde takılan, üst orta sınıftan, kötü huylu Withnail rolünde son derece uygun ve komik bir biçimde aksi ve teatraldlr. Paul McGann de daha sessiz, nispeten daha vicdanlı ve oldukça genç ev ar kadaşı (filmin adındaki "ben") rolünde aynı ölçüde etkilidir. Hiç temizlenmeyen Ku zey Londra gecekondularının sefaletini geride bırakarak, ucuz bir tatil geçirmek için W hitnail'in domuz gibi şişman gay dayısı M onty'nin (Richard Griffiths) Göller Yöresi'ndeki kır evine giden fakir, içki ve uyuşturucu düşkünü çift, kırsal bölge ya şantısı ve dayının tutkuları karşısında şaşırır, sersemler ve hatta bunalır. W hitnail and I, türünün neredeyse tek örneğidir. Anlattığı öykü (sonunda W hitnail'in hiç değişmeyecek sorumsuz tutum unun yanlışlığını görür ve yetişkinle re yakışır bir kariyer edinir), son derece komik görsel ve sözel esprilerin, geçmişte yaşananların anımsanmasına dair çok hafif grotesk abartının ve renkli karakterle rin verdiği hazzın (yoksa iticiliklerinin mi?) arkasında kalır. Hayret verici bir biçimde bütün olanlar, hatta "Camberwell Havucu” büyüklüğündeki esrarlı sigara bile, in sana korkutucu derecede gerçek gelir. GA
ABD (Silver Screen, Touchstone) 119dk, Renkli
GOOD MORNING, VIETNAM (1987) Günaydın, Vietnam
Yönetmen: Barry Levinson Yapımcı: Larry Brezner, Mark
Makineli tüfek gibi espriler yapan stand-up komedyeni Robin Williams, Mos
Johnson
Senaryo: Mitch Markowitz Görüntü Yönetmeni: Peter Şova Müzik: Alex North Oyuncular: Robin Williams, Forest Whitaker, Tung Thanh Tran, Chlntara Sukapatana, Bruno Kirby, Robert Wuhl, J.T. Walsh, Noble Willingham, Richard Edson, Juney Smith, Richard Portnow, Floyd Vivino, Cu Ba Nguyen, Dan Stanton, Don Stanton
Oscar adaylıkları: Robin Williams
cow on Hudson (Hudson Nehrindeki Moskova) ve Popeye (Temel Reis) gibi hayal kırıklığı yaratan filmlerde, perdede m otor gibi işleyen ağzına hakim olurken, so nunda Barry Levinson'un komedi öyküsü Günaydın, Vietnam'da kendini tutm a dan konuşma fırsatını buldu. Williams, Saygon'daki merkezinden Vietnam Savaşı'nı sürdüren askerlere, hiçbir şeye saygı göstermeyen, ukala şakalar (aslında Willlams'ın stand-up şovunun, oturarak sunulan haildir) ve M otow n parçaları yayınla yan, gerçek hayattan alınma ABD Silahlı Kuwetler radyo DJ'İ Adrian Cronauer'i canlandırır. Radyo yayınları esnasında, aralarında Bruno Kirby'nin muhteşem bi çimde canlandırdığı, kendini komik sanan ama hiç de öyle olmayan bir teğmenin de bulunduğu subayların canını sıkmayı başarır. Filmde çeşitli yan öyküler de yer alır: Cronauer'in üstleriyle çatışması, Vietnam
(erkek oyuncu) lI
bir kadınla yaşadığı aşk ilişkisi ve kadının kardeşiyle kurduğu arkadaşlık gibi. Bu
film, Vietnam Savaşı sırasında geçen, Vietnamlılar'ı gerçek İnsanlar olarak betimle yen ender Amerikan filmlerinden biridir. Ancak filmin verdiği asıl zevk Wllliams'in manlk monologlarını izlemektir. Bu monologların çoğu doğaçlama gelişmişti ve yönetmen Levinson akıllıca bir kararla arkasına yaslanarak, kameranın bu enerjik patlamaların her birini tamamen kaydetmesine izin vermişti. JB
AU REVOIR LES ENFANTS (1987) Hoşçakalın Çocuklar
Fransa / Batı Almanya (MK2, NEF, Nouvelles Éditions, Stella Films) 104dk, Renkli
Otobiyografik olduğu kabul edilmiş bu filmin geçeklere tam olarak ne kadar sadık kaldığı, ancak aktardığı anımsanan duyguların ve suçluluk hissinin yoğunlu ğundan anlaşılabilir. Julien (Gaspard Manesse), Nazi işgali altındaki Fransa'da, ya tılı bir Katolik okulunda okuyan 12 yaşındaki bir öğrencidir. Savaşın, derslere ara verildiği, memnuniyetle karşılanan hava saldırısı uyarıları dışında, okul yaşantısının günlük düzenine pek bir etkisi yoktur ve buraya gelen üç yeni öğrenci, çocuk top
Dili: Fransızca / Almanca Yönetmen: Louis Maile Yapımcı: Louis Maile Senaryo: Louis Maile Görüntü Yönetmeni: Renato Berta
luluklarının yabancılara uyguladığı ayinsel düşmanlığa maruz kalır. Kendisi de top
Müzik: Camille Saint-Saëns, Franz Schubert
luluğun dışında sayılabilecek Julien, yeni gelen çocuklardan biri olan Jean'la (Rap-
Oyuncular: Gaspard Manesse,
hael Fejtö) arkadaşlık kurar. Samimiyetleri ilerledikçe, yeni gelen öğrencilerin hep
Raphaël Fejtö, Francine Racette, Stanislas Carré de Malberg, Philippe Morier-Genoud, François Berléand, François Négret, Peter Fitz, Pascal Rivet, Benoit Flenriet, Richard Leboeuf, Xavier Legrand, Arnaud Henriet, Jean-Sébastien Chauvin, Luc Etienne
sinin sahte isimler kullandığını keşfeder, ancak Yahudi düşmanlığının şiddetini ve Katolik rahiplerin tehlike altındaki bu çocukları kurtarmaya çalıştıklarını yavaş yavaş ve tam olarak kavrayamadan anlamaya başlar, içinde bulundukları çember daral maya başladığında, Yahudi çocukları ele veren ve akıl almaz bir kaderin kucağına atan, Julien'in istemeden yaptığı bir şey olur. Bu anın Julien'e sonsuza dek acı ve receğini anlarız. Yazar ve yönetmen Louis Maile (The Lovers-Aşıklar, 1958, M urm ur o f the
Oscar adaylıkları: Fransa
Fleart-Kalbin Fısıltısı, 1971, Atlantic City, 1980) Flollyvvood tarzı bir savaş melodra
(yabana film), Louis Malle (senaryo)
mıyla değil, okul yaşantısıyla, her gün yaşanan isteksizlikler ve keşiflerle, okul mü
Venedik Film Festivali Louis
dürünün tuhaf alışkanlıklarıyla, arkadaşlıklarla ve güvensizliklerle ilgilenir. Savaş,
Malle (Altın Aslan), (OCIC Ödülü)
hava saldırısı uyarıları ve işgalci Nazilerin, tıpkı diğer bütün gruplar gibi, haydutlar dan ve centilmenlerden oluşan tehlikeli bir karışım olması bilmecesiyle kendini his settirir. Maile her şeyi oğlanların keskin ama henüz biçimlenmemiş bakışı aracılığıyla görür ve teknik uzmanlığın yerine geçen açık dürüstlük sayesinde Manesse ve Fejtö'in oyunculukları son derece etkileyicidir. Malle'ın en kişisel filmi olan A u Revoir Les Enfants çok sayıda uluslararası ödül kazanmıştı (aralarında 1987 Venedik Film Festivali'nde aldığı Altın Aslan da olmak üzere) ve Maile için, sinemada Yeni Dal ga dönemi sırasındaki gösterişli başlangıcından sonra bir ölçüde gerileyen kariyeri adına zafer kazanan son eseriydi. DR
İngilizce adı: Goodbye Children
ABD (Fox, Amercent, Amer. Entert., Part., Grade) 127dk, Renkli
Yönetmen: James L. Brooks Yapımcı: James L. Brooks Senaryo: James L. Brooks Görüntü Yönetmeni: Michael Ballhaus
Müzik: Bill Conti Oyuncular: William Hurt, Albert Brooks, Holly Hunter, Robert Prosky, Lois Chiles, Joan Cusack, Peter Hackes, Christian Clemenson, Jack Nicholson, Robert Katims, Ed Wheeler, Stephen Mendillo, Kimber Shoop, Dwayne Markee, Gennie James
Oscar adaylıkları: James L. Brooks (film), James L. Brooks (senaryo), William Hurt (erkek oyuncu), Holly Hunter (kadın oyuncu), Albert Brooks (yardımcı erkek oyuncu), Michael Ballhaus (görüntü yönetmeni), Richard Marks (kurgu) Uluslararası Berlin Film Festivali: Holly Hunter (Gümüş Ayı—kadın oyuncu), James L. Brooks (Altın Ayı adaylığı)
BROADCAST NEWS (1 9 8 7 ) Haberler Demokratların 1984'te düzenlenen kongresine aldığı davet, James L. Brooks'un 1987 yılında çektiği hızlı tempolu medya ve aşk filmine hakim olan heye canlı ruha İlham vermişti. Eskiden kendisi de CBS televizyonunda haberci olarak ça lışan Brooks, kahramanın kariyerindeki bir dönüm noktasını, klasik screwball ko medi kavramının içine yerleştirir. Bu kez öykü, önemli bir kanalda habercilik yap manın getirdiği baskılarla duygusal açıdan daha da tedirgin olan üç hırslı ve yete nekli insanın aşk üçgeni etrafında gelişir. Bir aşk öyküsü olan film aynı zamanda kendilerini güvende hissedebilecekleri tek aşk ilişkisinin işlerine duydukları bağlılık olduğunu sanan aşıkları konu edinir. Jane Craig (Holly Hunter), her sabah masasında ağlayabilmek için işe erken gelen narin ve tertipli bir haber yapımcısıdır. Büyük bir televizyon kanalının Was hington bürosunda çalışan Jane, haber merkezini, yeteneği temel alarak yönetir. Jane'e aşık olan Aaron Altman (Albert Brooks) iyi bir habercidir ama birkaç soru nu vardır: Kamera onu sevmez ve görünüşe göre Jane de. Torn Grunick (en cana yakın ve hesapçı rolünde William Hurt) Aaron'da bulunmayan her şeye sahiptir. Çekicidir, televizyonda iyi görünür ve fazla zeki değildir. Duygusal açıdan İki ada mın arasında kalan Jane, Haberler'i muhteşem kılan bir karar verir: İşler sarpa sar dığında, sert insanlar hiçbir şey yapmaz. Bazen kendini işe vermek, duygusal açı dan dürüst olmaktan daha kolay bir seçimdir; aslında işine aşık olmak, duygusal açıdan verilebilecek en dürüst karardır. Yardımcı rollerden birinde Joan Cusack'ın oynadığı filmde, jenerikte belirtil meyen ikincil bir rolde, enfes biçimde kurnaz Jack Nicholson, Grunick'in arkasını kollayan, kanalın baş spikerini canlandırır. "Haberler" artık Altman'ın gerçekleşme sinden korktuğu şov programlarına dönüştüğünden, televizyon haberlerine adanı lan zaman başka bir zamana aitmiş gibi geliyor. Film hâlâ güldürüyor ve daha az zeki biri için reddedilmiş herhangi biri, acil bir yayın için düşmanı Grunick'e geliş meleri aktarmak amacıyla haber merkezini aradığında, Aaron'un söylediği iğnele yici cümleyi unutamaz, "Benim burada söylediklerim, oradan çıkıyor." KK
HOUSEKEEPING
(1987)
ABD (Columbia) 116dk, Rankcolor
Bill Forsyth'ın Amerika'da çektiği Ilk film, iskoçya'da çektiği filmlerin garip, ek siltin, acı tatlı mizahını (içine melodram katılmış muziplikler) yabancı bir ortama ta şır. Housekeeping, Pasifik'in kuzeybatı kıyısında bir yerlerde geçer. Anneleri ölen iki genç kız, istenmeyen hediyelermişçesine bir akrabadan diğerine geçtikten son ra, kendilerini eksantrik teyzeleri Sylvie'nin gözetiminde, ıssız bir bölgede, göl ke narındaki bir evde bulur. Christine Lahty'nin incelikle canlandırdığı Sylvie kendine ait bilinmez bir müzikle hareket eder. Bakışları yumuşak ama kaçamaklıdır ve da ima en beklenmedik biçimlerde davranır. Kızlar büyüdükçe, büyük kız kardeş (Andrea Burchill) utanç veren teyzesinden uzaklaşmaya başlarken, küçük kız kar deş (Sara Walker) belki de buna bir tepki verircesine teyzesine iyice yakınlaşır. Forsyth nadiren kolay çözümler sunar ya da bir yargıda bulunur. Film herhan gi bir mesele bir yere düzgünce bağlanmadan ya da çözümlenmeden, belirsiz bir
Yönetmen: Bill Forsyth Yapımcı: Robert F. Colesberry Senaryo: Bill Forsyth Marilynne Robinson'ın romanından
Görüntü Yönetmeni: Michael Coulter
Müzik: Michael Gibbs Oyuncular: Christine Lahti, Sara Walker, Andrea Burchill, Anne Pitoniak, Barbara Reese, Margot Pinvidic, Bill Smillie, Wayne Robson, Betty Phillips, Karen Austin, Dolores Drake, Georgie Collins, Tonya Tanner, Leah Penny, Brian Linds
biçimde biter. Kızlarla ilgilenilmesi gerekebileceğini düşündükleri için ziyarete ge len yöre kadınları kötü niyetli değildir, sadece bu alışılmadık ev halkı hakkında ne düşünmeleri gerektiğini bilemediklerinden şaşkın ve endişelidirler. Housekeeping eksiklikler ve az çok hissedilen hüsran, çözümlenmemiş mitler ve ölümün daha ka ranlık imalarına dönüşen geçicilik hissi üstüne bir filmdir. Son kertede, sesini asla yükseltmeyen ama insanın aklında sinsi bir fısıltı gibi kalan, hoş, hüzünlü bir film dir. PK
THE PRINCESS BRIDE (1987) Prenses Gelin Rob Reiner'in sıcak peri masalı macerası The Princess Bride (Prenses Gelin),
ABD (Act III, Buttercup, Princess Bride) 98dk, Renkli
Yönetmen: Rob Reiner Yapımcı: Rob Reiner, Andrew
fantezinin etkileyiciliğine hiç zarar vermeksizin, sahteliğinin altında yatan kinayeyi
Scheinman
incelikle deşer. Öyküyü anlatan, şüpheci erkek torununa en sevdiği kitaplardan bi rini okuyan bir büyükbabadır (Peter Faik) ve Reiner torunun başlangıçtaki dik kafa
Senaryo: William Goldman kendi kitabından
lılığını, hem üstesinden gelmesi gereken bir mesele hem de bir emniyet ağı olarak
Görüntü Yönetmeni: Adrian
kullanır. Hayali Florin krallığında yaşayan güzel Buttercup (Robin W right) sevdiği çiftçi çocuktan (Cray Elvves) ayrılmak zorunda bırakılmış, kötü ruhlu Prens Humperdinck'le evlendirilmiş ve alçak Vizzini (Wallace Shawn) tarafından kaçırılmıştır. Renkli karakterler ve maceralar, en iyi oldukları anlarda Disney'in animasyon filmlerinin canlı kopyaları gibidir ve araya sevilen pek çok başka Hollywood anısı katılmıştır. Dev Andre, Andy Devine'la Ayı Şişçene'nin bir karışımı gibidir. Mandy Patinsin'in canlandırdığı etkileyici Inigo Montoya, Gene Kelly'nin The Pirate'tâki (Kara Şeytan) halini anımsatır. Kaba etnik espriler (Billy Crystal’ın Mel Brooks'u an dırır Mucize Max canlandırması) bile bu rüya balonunu delemez ve canlı oyuncu kadrosu büyük başarı kazanır. William Goldman'ın kendi romanından uyarladığı filmde Christopher Guest altı parmaklı bir sadisti, Peter Cook peltek bir rahibi ve Carol Kane MaxTn karısını canlandırır. JRos
Biddle
Müzik: Willy De Ville, Mark Knopfler
Oyuncular: Cary Elwes, Mandy Patinkin, Chris Sarandon, Christopher Guest, Wallace Shawn, André the Giant, Fred Savage, Robin Wright Penn, Peter Falk, Peter Cook, Mel Smith, Carol Kane, Billy Crystal, Anne Dyson, Margery Mason
Oscar adaylıkları: Willy De Ville (film şarkısı)
ABD (MGM) 102dk, Technicolor Yönetmen: Norman Jewison Yapımcı: Norman Jewison, Patrick
MOONSTRUCK (1987) Ay Çarpması
J. Palmer
Senaryo: John Patrick Shanley Görüntü Yönetmeni: David Watkin
Müzik: Dick Hyman Oyuncular: Cher, Nicolas Cage, Vincent Gardenia, Olympia Dukakis, Danny Aiello, Julie Bovasso, John Mahoney, Louis Guss, Feodor Chaliapin Jr., Anita Gillette, Leonardo Cimino, Paula Trueman, Nada Despotovich, Joe Grifasi Oscar: Cher (kadın oyuncu), Olympia Dukakis (yardımcı kadın oyuncu), John Patrick Shanley (senaryo) Oscar adaylıkları: Patrick J. Palmer, Norman Jewison (film), Norman Jewison (yönetmen), Vincent Gardenia (yardımcı erkek oyuncu)
Uluslararası Berlin Film Festivali: Norman Jewison (Gümüş
Yönetmen Norman Jewlson'un İtalyan asıllı Amerikalı ailelere adanmış hoş fil mi A y Çarpması'nın yıldızı, sağlam ve güvenilir (bunu sönük ve sıkıcı olarak oku yun) Johnny Cammareri'yle (Danny Aiello) evlenmek üzere olan dul Loretta Castrorini rolündeki, şarkıcılıktan oyunculuğa geçen Cher'dlr. Johnny hasta annesiyle il gilenmeye gittiğinde, Loretta Johnny'den uzaklaşmış olan kardeşi Ronny'l (Nicho las Cage) bulup, düğünlerine davet etme işini üstüne vazife edinir. Ancak birbirle rini tanımaya başlayan çift, aşık olur. Bu romantik komedinin merkezinde yer alan aşk öyküsü, Cage'ln ve özellikle Cher'ln (bu rolle Oscar kazanmıştı) baş rollerdeki harika oyunculukları sayesinde eğlenceli ve canlı bir hal alır. Cher kuaför salonuna bir kez uğradıktan sonra demo de ördekten, alımlı kraliçeye dönüşerek, çağdaş bir Slndrella olma şansını yakalar. Ama gelişmelerin tadı tuzu olan, özellikle Loretta'nın çapkın babası rolündeki Vin cent Gardenia ve annesi Rose rolündeki Olympia Dukakis olmak üzere, senaryo yazarı John Patrick Shanley'in kelimelerini çeşni katarak dillendiren yardımcı oyun culardır. Çok taklit edilmiş ama henüz daha iyisiyle karşılaşmadığımız zevk veren bir film. JB
Ayı—yönetmen) ve (Altın Ayı adaylığı)
ABD (Paramount) 119dk, Technicolor
Yönetmen: Brian De Palma Yapımcı: Art Linson Senaryo: David Mamet, Eliot Ness, Paul Robsky ve Oscar Fraley'in romanından,
THE UNTOUCHABLES Dokunulmazlar
(1987)
Chicago'da İçki yasağı yılları ve birisinin şehirde ellerini kollarını sallayarak ge zinen şu sinir bozucu gangsterlere çekidüzen vermesi gerek. Bunu yapacak olan adam tabii ki kötü adamların ve içlerinde en kötüsü olan Al Capone'un (Robert De
Görüntü Yönetmeni: Stephen H.
Niro) İşini bitirmek İçin, bir grup polisin ve adalet savaşçısının yardımıyla kendi özel
Burum
birimini kuran, Hazine ajanı Eliot Ness (Kevin Costner).
Müzik: Ennlo Morrlcone Oyuncular: Kevin Costner, Sean
kendisinden öncekilerin pek çoğundan daha kanlıdır ama De Palma kan revanın
Yönetmen Brlan De Palma'nın suça teslim olmuş Rüzgarlı Şehir tasavvuru,
Connery, Charles Martin Smith, Andy Garcia, Robert De Niro, Richard Bradford, Jack Kehoe, Brad Sullivan, Billy Drago, Patricia Clarkson, Vito D’Ambroslo, Steven Goldstein, Peter Aylward, Don Harvey, Robert Swan
sında, kendi oyunculuğunun düzeyini yüksek tutmayı başarır. David Mamet'ln yaz
Oscar: Sean Connery (yardımcı
den birini morga” konuşmasıdır. Filme hazırlık çalışmasında De Niro, karakterinin
öykünün ya da oyuncularının performanslarının etkisini azaltmasına İzin vermez. Costner, De Nlro'nun ve Sean Connery'nln son derece güçlü oyunculukları karşı dığı diyalogların en iyileri, dünyadan bıkmış bir polis rolündeki Connery'e düşer. Bunlardan en unutulmazı, "senlnkilerden birini hastaneye yolluyor, sen onunkiler
erkek oyuncu)
havasına girebilmek İçin, insan İçine bir sürü kilo almış ve Capone'nln terzisinin dik
Oscar adaylıkları: Patrizia von
tiği takım elbiseleri (ve söylentiye göre İç çamaşırları) giymiş olarak çıkıyordu.
Brandensteln, William A. Elliott, Hal Gausman (sanat yönetmeni), Marilyn Vance (kostüm), Ennio Morrlcone (müzik)
pone'un beysbol sopasıyla attığı bir dayakla biten toplantısı gibi) dolu olan Doku
Etkileyici sahnelerle (tren istasyonundaki Odessa Merdivenleri sekansı ve Ca nulmazlar, Amerikan tarihinin özellikle kanlı bir dönemine büyüleyici ve sürükleyi ci bir bakış sunmayı sürdürmekte. JB
HONG GAO LIANG (1987) Kızıl Mısır Tarlaları Çin Halk Cumhuriyeti'nden Zhang Yimou'nun 1988 Berlin Uluslararası Film Festivali'nde Altın Ayı kazanan uzun metrajlı filmi, yerel tarihle efsaneleri birleştirir. Babasının yaşlı ancak zengin bir cüzamlıya sattığı, daha sonra soyguncu kılığında ki tahtırevan taşıyıcısının kaçırdığı ve sonunda süpürge darısı şarabı üreten bir damıtım evinin başına geçen genç bir kızın maceralarını anlatır. Hong Gao Liang (Kırmızı Süpürge Darısı), Yellow Earth (Sarı Toprak, 1984), The Big Parade (Büyük Tören, 1986) ve Old Well (Eski Kuyu, 1986) filmlerinin gö rüntü yönetmeninin ilk uzun metraj filmiydi. Çinli sinema sanatçılarının ünlü "Be şinci Kuşağf'nın önde gelen üyelerinden biri olan Zhang, kameramanlık ve oyun culuk (Old Well-EskiKuyuda başrol oynuyordu)geçmişinden ötürü bu grubun en yeteneklilerinden biri olarak tanınıyordu.
Çin (Xi'an) 91 dk, Eastmancolor
Dili: Mandarin Yönetmen: Zhang Yimou Yapımcı: Tian-Ming Wu Senaryo: Jianyu Chen, Wei Zhu, Yan Mo'nun Red Sorghum ve Sorghum Wine isimli kitaplarından
Görüntü Yönetmeni: Changwei Gu
Müzik: Jiping Zhao Oyuncular: Gong Li, Wen Jiang, Rujun Ten, Liu Jia, Cunhua Ji, Ming Qian, Yimou Zhang
Uluslararası Berlin Film Festivali: Yimou Zhang (Altın Ayı)
Kahramanın perdede görülmeyen torunu tarafından anlatılan öykü, 1920'lerin sonlarıyla, 1930'ların başlarında geçer ve Japon işgaliyle son bulur. Olaylar di zisi genelde epey ilgi çekici (ilk bölümlerde lirik, ortalara doğru tuhaf, sonlarda kanlı ve gerilimli) olsa da bölümlere ayrılmış yapı, öyküyü oldukça parçalar; ve film insanın aklında, daha çok birbirlerinden ayrı düşünebilecek önemli sahnelerle kalır. Filmde, daha sonra Çin'in ana topraklarındaki sinemanın önemli aktrislerinden bi ri ve Zhang'ın diğer filmlerinin yıldızı olan Gong Li ilk kez rol alır. Zhang'ın Gong'la çektiği ilk dönem filmleri Ju Dou ve Da Hong Deng Long Gao Gao Gua (Kırmızı Feneri Kaldır) gibi Hong Gao Liang (Kızıl Mısır Tarlaları) da hem alenen hem de üs tü örtülü bir biçimde Çin topraklarında sürmekte olan feodalizmi ele alır. JRos
THE DEAD Ölüler
(1987)
Merhum John Huston kariyerinin büyük kısmını, edebiyat uyarlamaları üstüne kurulu bir sinemaya adamıştı. Başarıyla seçilmiş oyuncular ve akıcı bir öykülemeye
İngilizce adı: Red Sorghum
Britanya (Liffey, Zenith) 83dk, Renkli
Yönetmen: John Huston Yapımcı: Wieland Schulz-Keil, Chris Sievernich
sahip ama sıklıkla Malta Şahini, The Red Badge o f Courage (Kızıl Cesaret Nişanı),
Senaryo: Tony Huston, James Joyce'un öyküsünden
M oby Dick, The Man Who Would Be King (Kral Olacak Adam), Wise Blood (Bilge
Görüntü Yönetmeni: Fred
Kan) ve Under the Volcano (Volkanın Altında) gibi ağır sıkletlere duyduğu ilginin
Murphy
sınırladığı filmleri, olsa olsa "sadık" indirgemeleri garantiliyordu. James Joyce'un
Müzik: Alex North Oyuncular: Anjellca Huston,
Dubliners'ındaki (Dublinliler) son öykünün uyarlaması olan son filmi The Dead
lır ve herkes tarafından kabullenilmiş kısıtlılığına rağmen, filmin belirli bir konuya
Donal McCann, Dan O'Herlihy, Donal Donnelly, Helena Carroll, Cathleen Delany, Ingrid Craigie, Rachael Dowling, Marie Kean, Frank Patterson, Maria McDermottroe, Sean McClory, Kate O'Toole, Maria Hayden, Bairbre Dowling
yoğunlaşmış yalınlığı ve arılığı bir tür mükemmelliğe ulaşır. Canlı İrlanda ruhu film
Oscar adaylıkları: Tony Huston
den neredeyse tamamen çıkarılmıştır ve Fred Murphy'nin süzülen kamera hareket
(senaryo), Dorothy Jeakins (kostüm)
(Ölüler) bu tutum un en mükemmel örneğidir: öyküyü kitabın geri kalanından ve büyük ölçüde kusursuz biçimde oluşturulmuş dilinden soyutlar ve sonra da geri ka lanlarla elinden geleni yapar. Oğlunun yazdığı bir senaryoyla çalışan ve Gretta Conroy rolünde kızı Anjelica'yı oynatan Huston, özgün esere ve diyaloglarına titiz bir düşkünlükle sadık ka
leri incelikle gerçekleştirilmiştir. Aynı zamanda Huston'ın hızla yaklaşan kendi ölü münü değerlendirişinde, muhteşem bir dürüstlük ve sükunet de bulunur. JRos
ABD (Paramount) 123dk, Technicolor
Yönetmen: Adrian Lyne Yapımcı: Stanley R. Jaffe, Sherry Lansing
FATAL ATTRACTION Öldüren Cazibe
(1987)
Yönetmen Adrián Lyne bu kabus gibi (kabul etmeliyiz ki kadın düşmanı) film
Senaryo: James Dearden Görüntü Yönetmeni: Howard
le, dünyanın her yanında erkeklerin koltuklarında kıvranmalarına sebep olmuş ve
Atherton
hael Douglas), karısı ve çocukları bir seyahatteyken, iş arkadaşı Alex Forrest'la
Müzik: Maurice Jarre Oyuncular: Michael Douglas,
(Glenn Close) tek gecelik bir ilişki yaşar. Ancak Alex tek geceden fazlasını ister ve
Glenn Close, Anne Archer, Ellen Hamilton Latzen, Stuart Pankin, Ellen Foley, Fred Gwynne, Meg Mundy, Tom Brennan, Lois Smith, Mike Nussbaum, J.J. Johnston, Michael Arkin, Sam Coppola, Eunice Prewitt
çitleri olan bir evde yaşayan, düzgün Amerikan ailesinin mükemmel örneğini yok
Oscar adaylıkları: Stanley R. Jaffe, Sherry Lansing (film), Adrian Lyne (yönetmen), James Dearden (senaryo), Glenn Close (kadın oyuncu), Anne Archer (yardımcı kadın oyuncu), Michael Kahn, Peter E. Berger (kurgu)
İngiliz diline Bunny Boller (saplantılı kadın) terimini eklemişti. Dan Gallagher (Mic-
gitgide şiddetlenen reddedilmlşlik sanrıları, sonunda sahip olamadığı şeyi, kazıklı etmek üzere patlar. Görünüşe göre 1980'lerin güçlü, bağımsız kadınlarının aslında tek isteği June Cleaver (Amerika'da 1950'lerin televizyon karakterlerinden biri, ide al eş ve annenin temsilcisi. Cleaver aynı zamanda satır demektir.) olabilmektir ama bunu başaramazlarsa "Satirli June" olmak da işe yarar. Öldüren Cazibe, Hollywood elini sömürü sineması pazarına atarsa, karşımıza ne çıkacağının harika bir örneğidir. Lyne kadar gösterişli olmayan ve üslubu içeri ğin üstünde tutmayan bir yönetmenle ve Douglas'la Close gibi yıldızlardan yok sun, bu son derece sıradan, neredeyse video pazarına yönelik bir film olur, belki de bir "kesip biçme film i" olarak pazarlanırdı. Ancak tipik Hollywood cilasıyla film bir saygınlık halesi kazanır; bu bir korku filmi değil, aynı zamanda (belki) erotik imaları olan bir aile dramı artı gerilim filmi gibi görünür. Numara işe yaramış ve film 1987'nin en başarılı yapımlarından biri olmuştu. MK
Hong Kong (Cinema City, Film Workshop) 98dk, Renkli
Yönetmen: Siu-Tung Ching Yapımcı: Hark Tsui Senaryo: Kai-Chi Yun,
SINNUI YAUMAN (1987) Çin Hayalet Hikayesi iş fantastik filmlere geldiğinde, hayal gücü açısından Hong Kong Hollywood'u yaya bırakır. Bu 1987 kült klasiği, Sam Raimi, Jean Cocteau, George Melies ve Tim
Songling Pu'nun romanından
Burton'un bir bileşimi gibidir. Bu aynı zamanda aşk öyküsü, kılıç ve büyü masalı ve
Görüntü Yönetmeni: Poon
komedi olan, bir hayalet öyküsüdür. Leslie Cheung, terkedilmiş bir tapınağa mu
Hang-Sang
Müzik: Romeo Dıaz, James Wong Oyuncular: Leslie Cheung, Joey Wong, Wu Ma, Wang Zuxian, Liu Zhaoming
sallat olan esrarengiz bir güzele (Joey Wong) aşık olan genç, toy bir icra memuru nu canlandırır. Ne yazık ki kadın, yaşayanların ruhlarıyla beslenen eski bir ağaç ru hunun oda hizmetçisidir, bu yüzden Cheung sevgilisini ölümden beter olan bir ka derden kurtarmak için, kendisini koruyan Taoist bir kılıç ustasıyla birlikte, öteki dünyaya gider. Bu film, izlemek için muhteşemdir, özellikle iskeletlerin harekete geçtiği, ruhların oyun oynamaya çıktığı ve her şeyin olabilirmiş gibi gözüktüğü ve muhtemelen olacağı kadifemsi gece sekanslarında. Özel efektler gerçekten sıradışıdır: Uçuşan giysileri ve ay ışığında ışıldayan hançerleriyle insanlar havada uçar (bunların optik işlemlerden geçirilmiş görüntüler değil dublör işi çalışmalar olduğu nu unutmayın); kötü bir dil yuvarlanarak açılır ve odayı sapık, esnek bir sümüklü böcek gibi yalar geçer; bu arada cehennem, başlı başına abartılı bir korku tüneli gi bidir. Filmin sınırsız, sevimli fiziksel güldürüsü pek işe yaramaz ama şaşırtıcı derece
İngilizce adı: A Chinese Ghost Story
de lirik, tensel romantizmi etkilidir ve tadı çıkarılacak o kadar çok şey vardır ki yer yer beceriksizleşen öykü anlatımını görmezden gelmek kolaydır. TCh
MUJERES AL BORDE DE UN ATAQUE DE NERVIOS (1988) Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar En iyi Yabancı Film Oscarı'na aday gösterilmesi sayesinde (Pedro Almodóvar'ın kariyerinde ilk kez), Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar, İspanyol yönetmenin uluslararası statüsünü pekiştirdi. Film kesinlikle Almodövar'ın önceki çalışmalarının en kayda değer yanları üzerinden gelişir: hislerin köklü öznelliği, duyguların abar tılması ve melodramla komedinin tuhaf bir kanşımı. Öykünün konusunun melodram türüne ait olduğu aşikardır. Pepa Marcos (Carmen Maura) ve evli bir adam olan aşığı Ivân (Fernando Guillen), yaşamlarını filmlere dublaj yaparak kazanır. Adam bir gün kadının telesekreterine bir mesaj bı rakarak, ayrılmak istediğini belirtir. Bir açıklama için kendisiyle son kez görüşmeye karar veren Pepa, Ivân'ın aile yaşamını araştırır ve bir psikiyatri hastanesinden ye ni taburcu edilen karısının onu öldürmeyi planladığını öğrenir. Ivân'ın ihanetine rağmen Pepa, onun yeni aşığıyla birlikte yola çıkmak üzere olduğu havaalanına ko şar ve hayatını kurtarır. Pepa'ya şükran duyan Ivân onunla barışmaya çalışır ama Pepa onu reddeder. Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar, melodramlara özgü anlarla dolu olsa da Almodövar'ın öyküyü geliştirme biçimi, daha çok film i dolduran eksantrik karakter lere dayanan kendine özgü mizah anlayışını ortaya serer. Pepa telefonda kayıp aşı ğını ararken, dairesi her tip insanla dolup taşar: Şii bir teröristle ilişki yaşadığı için polisten kaçan arkadaşı Candela (Marı'a Barranco); Pepa taşındıktan sonra daireyi kiralamak isteyen kekeme, genç bir adam; ve Ivân'ın çantasında silah taşıyan deli karısı. Herkes öylesine çaresiz ve onca çaresizliğin tek bir mekanda toplanması öy lesine abartılıdır ki sadece kahkahalarla gülebiliriz. Her hareketin karşılığını bulma sı ve vodvile özgü durumlar film in bir komedi fars gibi görünmesine yol açabilir ama Almodövar'ın şaşmaz dokunuşu, kitsch olanı, canlı renkleri ve genelde abar tıyı yükseltişiyle, fark yaratır. Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar, çılgınca mizahının ötesinde mutluluk ve yal nızlık üstüne dokunaklı bir kadın monologudur. Serbest bir biçimde Jean Cocteau'nun 1930 yılında yazdığı oyunu The Human Voice'dan esinlenen film, Almodövar'ın ilham perisi Carmen Maura'nın muhteşem yeteneğine vitrinlik eder. Bu filmde uluslararası bir yıldız olmaya doğ ru önemli bir adım atan Antonio Banderas'ı da unutmamak gerekir. DD
İspanya (El Deseo, Laurenfilm) 90dk, Eastmancolor Dili: İspanyolca Yönetmen: Pedro Almodóvar Yapımcı: Pedro Almodóvar Senaryo: Pedro Almodóvar Görüntü yönetmeni: José Luis Alcaine
Müzik: Bernardo Bonezzi, C. Curet Alonso, Ventura Rodríguez Oyuncular: Carmen Maura, Antonio Banderas, Julieta Serrano, Rossy de Palma, María Barranco, Kiti Manver, Guillermo Montesinos, Chus Lampreave, Yayo Calvo, Loles León, Ángel de Andrés López, Fernando Guillén, Juan Lombardero, José Antonio Navarro, Ana Leza Oscar adaylıkları: ispanya (yabancı film) Venedik Film Festivali: Pedro Almodóvar (Golden Osella— senaryo) İngilizce adı: Women on the Verge o f a Nervous Breakdown
Hollanda / Fransa (Argos, Golden Egg, Ingrid, MGS, Movie Visions) 107dk, Renkli
SPOORLOOS (1988) Kayboluş
Dili: Flemenkçe / Fransızca / İngilizce
Yönetmen: George Sluizer Yapımcı: George Sluizer, Anne Lordon
Senaryo: Tim Krabbé, George Sluizer, Tim Krabbé'nin The Golden Egg isimli romanından
Görüntü Yönetmeni: Toni Kuhn Müzik: Henny Vrienten Oyuncular: Bernard-Pierre Donnadieu, Gene Bervoets, Johanna ter Steege, Gwen Eckhaus, Bernadette Le Sache, Tania Latarjet, Lucille Glenn, Roger Souza, Caroline Appéré, Pierre Forget, Didier Rousset, Raphaeline, Robert Lucibello, David Bayle, Doumee
HollandalI gazeteci ve yazar Tim Krabbé'nin 1984'te yayınlanan çok satan ro manı The Golden Egg (Altın Yumurta), yönetmen George Sluizer'in çok iyi övgü ler alan gerilim filmi The Vanishing için kaynak metin olmuştu. Tıpkı kitap gibi film de kız arkadaşı Saskia (Johanna ter Steege) Fransa'ya yaptıkları bir yolculuk sırasın da bir benzin istasyonunda esrarengiz biçimde kaybolan, genç bir HollandalI olan Rex Hofman'ın (Gene Bervoets) öyküsünü anlatır. Kız arkadaşına ne olduğunu öğ renmeyi aklına takan ve onun kaybıyla ıstırap çeken Rex, kendi başına, hayatını ta mamen ele geçiren uluslararası bir arama kampanyası düzenler. izler silindikten ve polis dosyayı kapattıktan yıllar sonra, Rex bunu hala suçlu luk duygusuyla ve Saskia'yı anmak için Fransa’yı baştan aşağı kat etmektedir. Bu arada yeni kız arkadaşını da kendinden uzaklaştırıp, sonunda kaybeder. Sakia'yı kendinden beklenmeyecek biçimde kaçırmış olan Raymond Lemorne (Bernard-Pi erre Donnadieu) adındaki Fransız kimya öğretmeni, her şeyi anlatmayı teklif ede rek ortaya çıkar. Ancak tek bir şartla, eğer Rex kız arkadaşının başına gelenleri ay nen yaşamayı baştan kabullenirse. Rex isteksizce kabul eder çünkü en kötüsü "ne olduğunu bilmemektir." Raymond, Saskia'yı öldürdüğünü anlatır. Cinsel ya da ki şisel sebeplerle değil, sadece böylesine kötü bir eylemi gerçekleştirip gerçekleştire meyeceğini görmek için. Rex kendi arzusuyla bir uyku hapı alır ve filmin sondan bir önceki sahnesinde, kendini dar bir tabutun içinde, canlı canlı gömülmüş bulur. The Vanishing, Rex'le Saskia'nın esrarengiz "çifte kayboluşları" hakkındaki bir habere yavaşça yaklaşarak biter. Bu arada Raymond kır evinde düşünceli bir biçimde otur makta; ve olanlardan habersiz karısı, çiftin başka hiçbir işaret taşımayan mezarla rı üzerindeki çiçekleri sulamaktadır.
İngilizce adı: The Vanishing
Gizem-korku-gerilim uslubuna sadık kalmasına ve uluslararası tanıtımında Hitchcock tarzı çağdaş bir film olarak sunulup, böyle kabul görmesine rağ■
men, The Vanishing'ın hüzünlü müziği, melodramı andırır havası ve gerçekleri ortaya çıkarmaktan ziyade bizzat yaşamaya odaklanması, filmi gele neksel türlerin kalıplarıyla incelemeyi son derece zor kılar. Sluizer'in filmi en çok, her biri ulusal, belirli bir kültüre özgü boyutlar taşıyan, kendilerine öz gü bir tür olan Hollanda gerilim filmleri grubuna aittir. Bu grubun diğer ör nekleri Paul Verhoeven'in Die Vierde M a n'ını (Dördüncü Adam), Dick Maas'ın De L ift'ini (Asansör) ve Amsterdam ned'ını (Amsterdam Laneti) ve bir ölçüde de Marleen Gorris'in Gebroken Spiegels'ini (Kırık Oyunlar) içerir. Farklı türlerin bazı alışıldık yaklaşımlarını almakla birlikte ve her birindeki "yaratıcı" yönetmen izleri taşıyan öğelere rağmen, bu filmlerin hepsinde belirleyici olan, belli bir konuya takılmış olmalarıdır. Erkek kahraman, nor mal bir ilişkide, kadın partnerine bağlanmakla (evlilik ve getireceği tek eşli lik, heteroseksüellik ve yaşam boyu bağlılık gibi tüm yasal ve sosyal zorun lulukların yaklaşması ya da gerçekleşmesi) ilgili kaygılar yaşar. Tıpkı İtalyan giallo'su (ucuz gerilim filmi) gibi, en bilindik ve saygın örneği The Vanishing olan Hollanda gerilim sineması da bir türden ziyade, türlere özgü basit ta nımlara direnen bir grup filmden oluşur. SJS
ABD (Mount)
BULL DURHAM (1988)
108dk, Renkli
Yönetmen: Ron Shelton Yapımcı: Mark Burg, Thom Mount Senaryo: Ron Shelton Görüntü Yönetmeni: Bobby Byrne
Senarist-yönetmen Ron Shelton beysbol ikinci ligindeki tecrübelerini bu zeki, çok seksi komediye katmış; ve yönettiği ilk filmi, beysbola, şehvetli kadınlara ve ko ca yürekli sıradan insanlara duyduğu sevgiyi anlatmak için kullanmıştı. Bull Durham'm ana karakteri, beysbol hastası, amatör felsefeci, kendini kısıt
Müzik: Michael Convertino Oyuncular: Kevin Costner, Susan
lamayan, iyi eğitimli Annie'dir (Susan Sarandon). Annie her yıl Durham Bulls'tan
Sarandon, Tim Robbins, Trey Wilson, Robert Wuhl, William O'Leary, David Neidorf, Danny Gans, Tom Silardi, Lloyd T. Williams, Rick Marzan, George Buck, Jenny Robertson, Gregory Avellone, Garland Bunting
W alt W hitman okumak İçin onu yatağa bağlar) faydalanması için seçer. "Milyon
Oscar adaylıkları: Ron Shelton (senaryo)
bir oyuncuyu, yatağını paylaşması ve yaşam tecrübelerinden (bazen partnerine dolarlık kolu ve beş sentlik beyni olan" atıcı, kıt zekalı çaylak Ebby "Nuke" LaLoosh'u seçen Annie, iş işten geçtikten sonra kariyerinin sonuna yaklaşan yaşlı bir tu tucu olan Crash Davis'in (Kevin Costner) daha klas bir seçenek olduğunu fark eder. Bu arada Crash, Nuke'a erkekçe tavsiyeler vererek, atıcının köşesinde düzen lediği maç ortası derslerinde, medyayla karşılaşmalar ve terliklerde mantar geliş mesini önlemek gibi konuları bıkkınlıkla açıklarken, en komik anların bazılarını su nar. Tabii ki zeki, güçlü diyaloglarıyla, son derece sürükleyici oyunculuklarla, hari ka film müzikleriyle ve Sarandon'la Costner arasında geçen tam anlamıyla ateşli seks sahneleriyle (ama Sarandon'un, perdenin dışındaki partneri Robbins olmuştu) bu film aslında hayat denilen büyük oyun hakkındadır. AE
Finlandiya (Villealfa)
ARIEL (1988)
73dk, Eastmancolor
Dili: Fince Yönetmen: Aki Kaurismâki Yapımcı: Aki Kaurismâki Senaryo: Aki Kaurismâki Görüntü Yönetmeni: Timo
Ani bir kararla işten ayrılan ve işten çıkarılan bir madenciyle (Tura Pajala) yo la çıkan bir kadın (Susanna Haavisto), "Umarım buna pişman olmam," der. Daha sonra adam, işlemediği bir cinayet yüzünden hapse girdiğinde, dini, sabit bir adre si, ailesi ya da arkadaşları olmadığını beyan eder. Yeni edindiği suçlu arkadaşların
Salminen
dan biri ülkeden kaçmaya çalışırken, şu ünlü son sözleri söyleyerek ölür: "Kalbimi
Oyuncular: Turo Pajala, Susanna
bir çöplüğe gömün."
Haavlsto, Matti Pellonpââ, Eetu Hllkamo, Erkki Pajala, Matti Jaaranen, Hannu Vlholalnen, Jorma Markkula, Tarja Keinânen, Eino Kuusela, Kauko Laalo, Jyrki Olsonen, Esko Nikkari, Marja Packalén, Mikko Remes
Sinema dilini tuhaf bir mizah duygusu aktaracak biçimde geliştirmiş biri varsa, bu FinlandiyalI yönetmen Aki Kaurlsmaki'dlr. Filmleri, toplumun marjinal yönlerine adanmışlıklarını inkar edercesine alaycı, cansız ve umursamaz görünür. 1980'lerde gerçekleştirdiği en iyi çalışmalarından biri olan A riel (Shakespeare'in Fırtınalında ki şakacı hayalet), sıradan insanların yaşadıkları talihsizlikler üstüne aman vermez bir ibret öyküsüdür. Ne var ki bu insanlar kaderlerine lanet okumaz ya da itiraz et mezler: en büyük beklentileri herhangi bir yere gitme fırsatıdır, neresi olursa olsun. Kariyerinin bazı dönemlerinde, özellikle kamuya yönelik beyanlarında Kauurismaki, onulmaz derecede ciddiyetsiz gözükmüştü. Ancak Ar/e/'ln işaret ettiği tatsız olasılıklar ve kararlı minimalizml (Robert Bresson'un ciddiyetine yaklaşır), ele aldığı konularla samimi bir biçimde ilgilendiğini gösterir. Kaurismaki'nin 2002'de Man W ithout A Past‘\e {Geçmişi Olmayan Adam ) ulaşacağı önemin işaretlerini veren Ariel, kendini ipnotize eder gibi izlettirir. AM
THE THIN BLUE LINE (1988) İnce Mavi Çizgi Errol Morris’in üçüncü uzun metraj belgesel filmi (Gates o f Heaven-Cennetin Kapıları, 1978 ve Vernon, Florida'nın, 1981 ardından çektiği), 1976'da Dallas po
ABD (American Playhouse) 103dk, Renkli
Yönetmen: Errol Morris Yapımcı: Mark Lipson Senaryo: Errol Morris Görüntü Yönetmeni: Robert
lisinden bir memurun öldürülmesini, sorunlu bile olsa, sürükleyici bir biçimde can
Chappell, Stefan Czapsky
landırır ve soruşturur. Bu vaka üzerinde yıllarca çalışan araştırmacı bir dedektif-ga-
Müzik: Philip Glass Oyuncular: Randall Adams, David
zeteci olan Morris, idam edilmeye çok yaklaşan ve hayatı bu film sayesinde kurtu lan Randall Adams'ın hüküm giymesi sürecinde, adaletin kaygı uyandıracak denli hatalı işlediğini ortaya koymuştu. Morris sadece konulan bir kafanın göründüğü röportaj tekniğinde o kadar ileri gider ki sonunda, söz konusu cinayet gecesi Adam'ın yanında olan David Harris'ten itirafa benzer bir cevap koparmayı başarır. ince Mavi Çizgi'yi böylesine unutulmaz ve önemli kılan, işte bu başarısıydı. An cak Morris'in son derece seçici yaklaşımının pek çok soruyu cevapsız bıraktığını da akıldan çıkarmamak gerekir. Cinayet sebebi konusuna neredeyse hiç değinilmez ve işlenen suçun, Philip Glass'ın bestelediği, gerçek anlamda ilk film müziğinin eşlik et tiği yarı-özetlenmiş canlandırmaları kışkırtıcı oldukları kadar, cinayet anında gerçek te neler yaşandığını da gölgeleyen pek çok metafizik yorum doğurur. Werner Herzog'un etkisi altında kalmanın yol açtığı tehlikelere dair bir ders konusu teşkil etseler de bu canlandırmaların sonuçları ilgi çekicidir; daha önemli kaygılar ve kara film yaklaşımları, dikkatimizi davanın gerçeklerinden uzaklaştırır ve ortaya her biri birbiriyle kısmen çelişen iki yarım film çıkar. Ancak burada Morris'in zıt şeyleri yana yana koyma ve montajlama becerisini bilediği de görülebilir. Bu be ceri meyvesini sonunda, görünüşte birbiriyle alakasız dört konuşan kafa arasında ki devamlılıklar ve devamsızlıklarla oynadığı 1997 yapımı filmi Fast, Cheap and Out o f Control'de ve şimdiden ikinci sezonu çekilmiş olan televizyon dizisi First Person'da (Birinci Şahıs) ona ait olan bölümlerin edindiği çeşitli başarılarla verecekti.
JRos
Harris, Gus Rose, Jackie Johnson, Marshall Touchton, Dale Holt, Sam Kittrell, Flootie Nelson, Dennis Johnson, Floyd Jackson, Edith James, Dennis White, Don Metcalfe, Emily Miller, R.L. Miller
Japonya (Akira, Dragon, Nakamura, Telecom Animation, Tokyo Movie) 124dk, Renkli
Dili: Japonca Yönetmen: Katsuhiro Ötomo Yapımcı: Shunzo Kato, Yoshimasa
AKI RA (1988) Katsuhiro Otomo’ nun canlandırma başyapıtı Akira, kıyamet konulu Japon bi limkurgularının doruk noktasıdır. Olay örgüsü yanıltıcı derecede basittir: geleceğin kaotlk Neo-Tokyo'sunda (20. Yüzyıl sonunda gizemli bir afet sonucu yıkılan asıl Tokyo'nun yerine kurulduğu için bu adı almıştır) yaşayan motosikletli bir çetenin
Mizuo, Ryohei Suzuki
ergen yaştaki üyeşi Kaneda, eskiden en yakın arkadaşı olan Tetsuo'nun, yüzlerce
Senaryo: Katsuhiro Ötomo, Izö
insanı öldürebilecek güce ve iradeye sahip, telepati yeteneği olan bir cani olduğu
Hashimoto
nu keşfeder, isteksizce, Tetsuo'dan da güçlü telepatik yetenekleri olan gizemli Aki-
Görüntü Yönetmeni: Katsuji
ra'y\ arayan, hükümet karşıtı teröristlere katılır.
Misawa
Müzik: Shoji Yamashiro Oyuncular: Mitsuo Iwata, Nozomu Sasaki, Mami Koyama, Tesshö Genda, Hiroshi Ötake, Köichi Kitamura, Michihiro Ikemizu, Yuriko Fuchizaki, Masaaki Okura, Tarö Arakawa, Takeshi Kusao, Kazumi Tanaka, Masayuki Katö, Yösuke Akimoto, Masato Hirano
Otomo'nun dehası kıyametle, otoriteyle sorunları olan gençler arasında İlişki kurmasında yatar. Neticede bir ergen için bütün duyguları kıyamet gibidir. Bu yüz den, duygularıyla birlikte şiddeti artan telekinetik güçleri olan bir ergen düşünün ve bu gencin hayatınız boyunca karşılaştığınız en öfkeli, kırgın piç olduğunu hayal edin. Bunları düşündükten sonra hayal edebileceğiniz en görkemli yıkım sahnelerini düşü nün ve işte size bu film. Akira'nın enerji yüklü aksiyonu, saatte 300 kilometre hızla yapılan bir adrenalin yolculuğu gibidir. Film Japonların toplumsal psikolojisini meşgul eden sosyal çöküş, ahlaki hastalık ve askeri güç oluşturmak yönünde süregelen ka rarsızlık gibi bazı konularla ilgili ciddi düşüncelerin ve metaforların kabul edilmesini kolaylaştıran bir öykü sunar. Öyküde yer alan temel karşıt kutupların motosikletli suçlu gençler, geleceğin devrimcileri ve askerler olması tesadüfi değildir. Akira'nın öyküsü her şeyin ötesinde, toplumun kendi gençliğinden, vahşi, kontrol edilemez, kaotik gençlerden duyduğu korku üstüne kurulur. Tetsuo, öfke li gencin uç noktadaki örneğidir. Onlarca kişiyi öldürebilecek güce sahiptir ve hü kümetle ordunun, sonsuza dek hiç büyüyemeden çocuk kalacak olan Akira'dan korkmak için geçerli bir sebepleri bulunur. Bu ergenliğin yol açtığı, Japonya'ya 2. Dünya Savaşı'nda atılan atom bombalarının hatırasından ve hepimizin paylaştığı kolektif yok olma korkusundan faydalanan epik boyutlardaki yıkımdır. Japon po püler kültürünün Kıyamet'e duyduğu ilgi kur yapmanın çok ötesine geçer ve bul duğu her fırsatta çılgınca, pis, sapkın bir sekse dönüşür ki bunun pek de sağlıklı ol duğu söylenemez ama mükemmel öykülerin ortaya çıkmasını sağladığı kesindir.
AT
NUOVO CINEMA PARADISO (1988) Cennet Sineması İtalyan yönetmen Guiseppe Tornatore'nin otobiyografik izler taşıyan ikinci fil mi, çocukluk günlerini ve aynı zamanda televizyon yaygınlaşmadan önce insanla rın sinemaya gittiği o mutlu zamanları nostalji duygusuyla anar. Annesi "Alfredo ölmüş" dediğinde, küçük bir Sicilya köyünde yaşayan bir çocukken zamanının ne redeyse tamamını Cennet Sineması'nda geçirdiği 1950'leri anımsamaya başlayan bir yönetmenin öyküsünü anlatır film. Köyde yaşarken kendisi için bir baba figürü olan makinist Alfredo'yla (en iyi rollerinden birini canlandıran Phillipe Noiret) arka daş olmuştur. Bir yangın esnasında kör olan Alfredo, işini yapmaya çocuğun yardı mıyla devam eder. Köylerinde yaşam, bir eğlence mekanı olmanın yanısıra bir top lanma ve sohbet yeri de olan sinema etrafında döner. Cennet Sineması'ndaki karakterler eğlenceli biçimde cezbedicidir, özellikle "cüretkar" sahneleri keserek, sansür kurulu görevi üstlenen rahibinki. İtibarlı Yeni Gerçekçilik ve Italyan komedisi geleneklerine sadık kalan Cennet Sineması mizah ve nostalji arasında mükemmel bir denge tutturur. François Truffaut'nun 400 Dar be's\ri\ (1959) anımsatır biçimde, filmlerin etkisiyle beslenen mutlu bir çocukluk ha yali, Tornatore'nin sinemanın ustalarına duyduğu minnettarlığı yansıtır. Filmi izle
İtalya / Fransa (Cristaldifilm, Ariane, RAİ, TF1) 155dk, Renkli Dili: İngilizce / İtalyanca Yönetmen: Giuseppe Tornatore Yapımcı: Mino Barbera, Franco Cristaldi, Giovanna Romagnoli Senaryo: Giuseppe Tornatore Görüntü Yönetmeni: Blasco Giurato Müzik: Andrea Morricone, Ennio Morricone Oyuncular: Antonella Attili, Enzo Cannavale, Isa Danieli, Leo Gullotta, Marco Leonardi, Pupella Maggio, Agnese Nano, Leopoldo Trieste, Salvatore Cascio, Tano Cimarosa, Nicola Di Pinto, Roberta Lena, Nino Terzo Oscar: İtalya (yabancı film) Cannes Film Festivali: Giuseppe Tornatore (Jüri Büyük Ödülü), ödülü Trop belle pour toi filmiyle paylaştı (Altın Palmiye adaylığı)
mek zevklidir ve insanın kalbini ısıtır, özellikle çocuk ve projeksiyona! arasındaki ilişkiyle. DD
İngilizce adı: Cinema Paradiso
HÔTEL TERMINUS: KLAUS BARBIE ET SON TEMPS (1988)
Fransa / ABD (Samuel Goldwyn, Memory) 267dk, Renkli
Marcel Orphüls, Le Chagrin e t la Pitié'de (Üzüntü ve Acıma, 1969), yeni bir Soykırım belgeseli biçimi yaratmış, röportajların ve montajın, Orphüls'ün fazlasıyla grup yaklaşımına ait ve ideoloji yüklü bulduğu dış ses anlatımların yardımı olmak sızın kendilerini ifade etmesine olanak tanımıştı. The M em ory o f Justice'te film in konusu olan Nürnberg savaş suçları duruş malarına, kişisel tepkisini katarak başka yenilikler de denemişti. Hôtel Terminus: Klaus Barbie e t Son Temps'te (Son Durak Oteli: Klaus Barbie ve Dönemi), radikal bir adım atıp, dört buçuk saatlik bir filmin merkezine, yaşamı boyunca fotoğrafçı lardan kaçmayı başarmış bir Nazi'yi aldı. Tıpkı onun fotoğrafçılardan kaçışı gibi, Orphüls de yıllarca seyredildiği için etkilerini bir ölçüde yitirdikleri gerekçesiyle, Soy kırım sırasında işlenen suçlarla ilgili görüntüleri kullanmamakta kararlıydı. Hôtel Terminus, merkezinde yer alan adamın neredeyse görünmez olmasın dan ve Orphüls'ün soykırımın dehşetini filme alınmış ya da fotoğraflanmış kanıtlar yerine sözlü ifadelerle anımsatma kararlılığından, zararlı değil kazançlı çıkar. Eğer Soykırım acılarının medyada asla temsil edilemeyecek denli büyük olduğuna ve si
Dili: Fransızca / İngilizce / Almanca / İspanyolca Yönetmen: Marcel Ophüls Yapımcı: Marcel Ophüls Senaryo: Marcel Ophüls Görüntü Yönetmeni: Reuben Aaronson, Pierre Boffety, Daniel Chabert, Michael J. Davis, Paul Gonon, Hans Haber, Lionel Legros, Wilhelm Rösing
Oyuncular: Klaus Barbie, Claude Lanzmann, Jeanne Moreau, Marcel Ophüls
Oscar: Marcel Ophüls (belgesel) Cannes Film Festivali: Marcel Ophüls (FIPRESCI Ödülü), ödülü Krötki film o zabijaniu ile paylaştı
nemanın büyük perdedeki karizmasının, tarihe geçmiş dehşete kaçınılmaz olarak
Uluslararası Berlin Film Festivali: Marcel Ophüls (Barış
bir miktar estetik çekicilik kazandırma riski taşıdığına inanıyorsanız, Orphüls'ün ter
Filmi Ödülü)
cihleri alışık olmadığımız bir ahlaki açıklık içerir. Eler açıdan bir sanat eseri olan Hô tel Terminus, Nazi dönemine dair en sert ama aynı zamanda en anlaşılır belgesel lerden biridir. DS
İngilizce adı: Hotel Terminus: The Life and Times o f Klaus Barbie
A FISH CALLED WANDA (1988) Wanda Adında Bir Balık George adında bir İngiliz (Tom Georgeson), Amerikalı kız arkadaşı Wanda (Jamie Lee Curtis), kızın Yanki sevgilisi Otto (Kevin Kline) ve George'un kekeme adamı Ken (Michael Palin) birlikte bir mücevher kasasını soyarlar. Hiç kimseye gü venmeyen ve kendileri de güvenilmez bu kişiler, gizli kişisel hedefleri ve grup içi it tifakları olan amatör suçlulardır. Böylece Wanda ve Otto, suçu George'un üstüne yıkarak ona ihanet ederler ancak Ken bilmeden araya karışır ve kötü yoldan elde edilmiş mücevheri evindeki akvaryuma saklar. George mahkemeye çıkarılıp, hayatından hoşnut olmayan avukat Archie (John Cleese) tarafından savunulduğunda, Wanda iyi avukatı baştan çıkarıp, çete nin çaldığı ganimetin ne olduğunu öğrenmeye karar verir. Ortaya hızla yeni sorun lar çıkar. Belki de bunların en komiği Ken'in, George'u işlenen suçla ilişkilendirebilecek tek tanık olan köpek sahibi Mrs. Coady'den (Patricia Hayes) kurtulma çaba larıdır. O tto'nun Ken'i baştan çıkarmak ister gibi yaptığı eşcinsel imalar, Archie'nin içler acısı ev yaşamı, Archie ve Wanda arasında gelişen ve her dönüm noktasında O tto'nun köpüren kıskançlığıyla bölünen aşk ilişkisi ve yetişen herkesi sonsuz tati
ABD (MGM, Prominent, Star) 108dk, Technicolor
le götürecek bir uçağın kalkacağı havaalanındaki final, filmi iyice eğlenceli kılar. İngiliz ve Amerikan kültürlerinin bariz farklılıklarıyla ve davranış biçimleriyle il
Dili: İngilizce / İtalyanca / Rusça Yönetmen: Charles Crichton Yapımcı: Michael Shamberg Senaryo: John Cleese, Charles
gili muzip bir komedi olan, Charles Crichton'un Wanda Adında Bir Balık'inin başa
Crichton
le'in (Wanda) çıkarları doğrultusunda kullandığı, aşırı hassas bir aptal olarak sunu
Görüntü Yönetmeni: Alan Hume Müzik: John Du Prez Oyuncular: John Cleese, Jamie Lee Curtis, Kevin Kline, Michael Palin, Maria Aitken, Tom Georgeson, Patricia Hayes, Geoffrey Palmer, Cynthia Cleese, Mark Elwes, Neville Phillips, Peter Jonfield, Ken Campbell, Al Ashton, Roger Hume
Oscar: Kevin Kline (yardımcı erkek oyuncu)
Oscar adaylıkları: Charles Crichton (yönetmen), John Cleese, Charles Crichton (senaryo)
rısı, basmakalıp gangster tiplerini ele alışında yatar. Öncelikle, tam bir kekeme olan bir adamın (Ken) iletişim becerisine bağlı olan öykünün tuhaf motifi gelir. A r dından da sevişirken kullanılan dillere karşı aşırı erotik zaafı olan bir femme fatalan sapık katil (Otto) gelir. Son olarak da bastırdığı büyük tutkuları olan ama kötü talihle ilgili durumlarda hep kısa çöpü çekmeye yönelik neredeyse patolojik bir be ceriye sahip, ahlaklı kahramanımız (Archie). Komedi bir yana Wanda Adında Bir Balık, bir zamanların korku filmleri krali çesi Curtis'i, komedi oyuncusu olarak yeniden değerlendirirken, Kline'nin ödülleri hak eden bir oyuncu olarak kabul gördüğü eleştirel çevrelere yükselişi için fırlatma rampası görevi görür. Film özel bir çaba göstermeden ama dahası komik bir biçim de, M onty Python ekibinden John Cleese ve Michael Palin'in kariyerlerini geliştir miş ve onları bu türün Hollywood yıldızları arasına sokmuştu. GCQ
THE NAKED GUN (1988) Çıplak Silah 1980'lerin büyük gişe başarısı Airplane!'in ( Uçak*.) arkasındaki ekip, David Zııcker, Jim Abrahams ve Jerry Zucker, sözcükleri ağzının içinde geveleyen polis
ABD (Paramount) 85dk, Technicolor
Yönetmen: David Zucker Yapımcı: Robert K. Weiss Senaryo: Jerry Zucker, Jim
yıldıza dönüştürüp, iki devam filminin çekilmesine yol açan, bu geleneksel polis di
Abrahams, David Zucker, Pat Proft, from television series by Jerry Zucker, Jim Abrahams, David Zucker
zisinin altı yıl sonra çekilen uzun metraj parodisiydi.
Görüntü Yönetmeni: Robert M.
Frank Drebin'i (Leslie Nielsen) dünyaya önce 1982 yapımı televizyon komedi dizisi Poliçe Squad'la (Polis Ekibi) tanıtmıştı. Ancak Nielsen'in canlandırdığı Drebin'i bir
Peşinde olduğu adamları daima (genellikle tamamen tesadüf eseri) yakalayan polis yeni bir vakaya atanmıştır: Kraliçe 2. Elizabeth'e bir beysbol maçı esnasında suikast düzenlemeyi planlayan suç dehası Victor Ludvvig'i (Ricardo Montalban) araştıracaktır. (Ne yani, öykünün mantıklı olmasını mı bekliyordunuz?) Güzel Jane (komedide yetenekli olduğunu gösteren Priscilla Presley) ve aralarında Polis Komi seri Ed Hocken'le (George Kennedy) Drebin'in ortağı Nordberg'in de (kötü şöhret li davasından altı yıl önce, futbol yıldızı O.J. Simpson) bulunduğu bir grup tuhaf tip, bu davada ona yardım eder.
Stevens
Müzik: Ira Newborn Oyuncular: Leslie Nielsen, Priscilla Presley, George Kennedy, Ricardo Montalban, O.J. Simpson, Raye Birk, Susan Beaubian, Nancy Marchand, Jeannette Charles, Ed Williams, Tiny Ron, "Weird AI" Yankovic, Leslie Maier, Winifred Freedman, Joe Grifasi
Zucker-Abrahams-Zucker'in son derece komik bir biçimde aptalca senaryola rında, Amerikan milli marşından Kazablanka (1942) gibi klasik filmlere dek her şey taşa tutulurken, esprilerin hepsi birbirinden ahmakçadır, parodiler ve görsel gagler çoktur ve arka arkaya gelir. Aptalca bir film ama hoş bir biçimde. JB
BIG (1988)
ABD (Fox, Gracie) 104dk, Renkli
Küçük Josh (David Moscow) panayır yerindeki eğlence trenine bindirilmeyin ce, karnavalın dilek makinesine bir çeyreklik atar ve büyük olmayı diler. Ertesi sa
Yönetmen: Penny Marshall Yapımcı: James L. Brooks, Robert
bah uyandığında kendini otuz yaşlarında (ve kesinlikle daha uzun) bir adamın
Greenhut
(Tom Flanks) bedeninde bulan Josh'un rüyası gerçekleşmiş gibidir (öyle sayılır). An
Senaryo: Gary Ross, Anne
nesi onu tanıyamayınca (hatta oğlunu kaçıran kişi olduğundan şüphelenince) evin den kaçan büyük Josh'un, kendisine yardımcı olabilecek tek şey, çocuksu masumi yeti olduğu halde yetişkinlerin dünyasına girmesi gerekir. Flanks, sonraki iki filmiyle (Philadelphia ve Forrest Gump) Akademi Ödülleri'nde En iyi Oyuncu seçildiyse de en iyi performansının buradaki olduğu iddia edi lebilir. Flenüz ergenliğe erişmemiş bir çocuğun davranışlarını mükemmel biçimde yakalayan Flanks, aşırı büyümüş Josh'u, kendisine iş bulmayı (elbette bir oyuncak fabrikasında) sevimliliğiyle inandırıcı bir biçimde başaran, hantal bir masum olarak betimler. Filmin sonu biraz fazla duygusallaşsa da yönetmen Penny Marshall geri kalan anlarda izleyicileri ağlatabilecek şeyleri asgari düzeyde tutup, oyuncuların dan azami ölçüde mizah duygusu alır. Özellikle Flanks ve Rushton'un (Josh'un okul arkadaşı rolünde) eşleşmeleri ve Robert Loggia'nın (oyuncak şirketinin sahibi rolünde) ve John Fleard'ün (Josh'un entrikacı mesleki rakibi rolünde) kadroda yer bulmalarıyla, JB
Spielberg
Görüntü Yönetmeni: Barry Sonnenfeld
Müzik: Howard Shore Oyuncular: Tom Hanks, Elizabeth Perkins, Robert Loggia, John Heard, Jared Rushton, David Moscow, Jon Lovitz, Mercedes Ruehl, Josh Clark, Kimberlee M. Davis, Oliver Block, Erika Katz, Allan Wasserman, Mark Ballou, Gary Howard Klar
Oscar adaylıkları: Gary Ross, Anne Spielberg (senaryo), Tom Hanks (erkek oyuncu)
ABD / Britanya (Lorimar, NFH, Warner Bros.) 119dk, Eastmancolor Yönetmen: Stephen Frears Yapımcı: Norma Fleyman, Flank Moonjean Senaryo: Christopher Flampton, Christopher Hampton ve Choderlos de Lados'un romanlarından Görüntü Yönetmeni: Philippe Rousselot Müzik: George Fenton Oyuncular: Glenn Close, John Malkovich, Michelle Pfeiffer, Swoosie Kurtz, Keanu Reeves, Mildred Natwick, Uma Thurman, Peter Capaldi, Joe Sheridan, Valerie Gogan, Laura Benson, Joanna Pavlis, Nicholas Flawtrey, Paulo Abel Do Nascimento, François Lalande Oscar: Norma Fleyman, Flank Moonjean (film), Christopher Flampton (senaryo), Stuart Craig, Gérard James (sanat yönetimi), James Acheson (kostüm) Oscar adaylıkları: Glenn Close (kadın oyuncu), Michelle Pfeiffer (yardımcı kadın oyuncu), George Fenton (müzik)
Japonya (Ghibli) 93dk, Technicolor
Dili: Japonca Yönetmen: Isao Takahata Yapımcı: Tohru Flara Senaryo: Isao Takahata Akiyuki Nosaka'nm romanından
Müzik: Yoshio Mamiya Oyuncular: Tsutomu Tatsumi, Ayano Shiraishi, Yoshiko Shinohara, Akemi Yamaguchi, Rhoda Chrosite, Amy Jones, J. Robert Spencer, Veronica Taylor
DANGEROUS LIAISONS (1988) Tehlikeli İlişkiler Christopher Flampton kendi yazdığı ünlü oyun Les Liaisons Dangereuses'ü (ki bu oyun da bir Choderlos de Laclos romanından uyarlanmıştı), perdeye yönetmen Stephen Frears'ın taşıdığı, 18. yüzyıl Fransa'sında geçen cinsel bir entrikaya dair gösterişli, ahlaksız bir film olan Tehlikeli ilişkiler’ e dönüştürdü. Glen Close, sıkıcı, zengin yaşamının tek eğlencesi kendisi kadar sinik Valmont Vikontuyla (John Malkovich) birlikte komplo kurmak olan kötücül ve kindar Merteuil Markizi rolünde film in tamamına hakimdir. Son planları, bakire Cécile (Uma Thurman) ve ahlaken saf Madam de TourvelTe (Michelle Pfeiffer) ilgilidir ama Valmont'un kadınların ikisini de kendi zevki uğruna mahvetme planları, her şeyden habersiz olan Madam'a kendisini kaptırınca karmaşıklaşır. Frears bizleri, her birinin üstünden aynı miktarda zarafet ve kötülük akan zen gin aristokratların makyaj masalarına ve gardırop odalarına götürür. Close mü kemmel biçimde keskin dillidir, Malkovich hem baştan çıkarıcı hem de yapmacıklıdır ve oyuncu kadrosu alışılmadık bir rolde karşımıza çıkan Keanu ReevesTe (daha çağdaş rollerle tanınır) tamamlanır. Reeves, kendisini Valmont'un entrikalarının or tasında bulan zavallılardan biri olan Chevalier Danceny'i canlandırır. Şehvet, ihanet ve suçluluk duygusunu hoş bir biçimde ele alan Tehlikeli İlişkiler, cömertçe süslen miş ve çok güzel betimlenmiştir. JB
HOTARU NO HAKA (1988) Ateşböceklerinin Mezarı işçiliğe ve tasarıma, Batı'daki ortalama animasyonların çoğunda eksik olan bir özen gösteren birkaç Japon canlandırma sanatçısı, çizgi filmlerin çocuklara yönelik (en azından genellikle böyle oldukları düşünülür) alışıldık yapısını değiştirerek, bunla rı canlandırma olmayan büyük bütçeli filmlere denk görkemli başarılar haline getirdi. Aslında Isao Takahata'nın Hotaru no Haka'sının rahatlıkla ispatladığı gibi bazen bu canlandırma filmler, anlatım özgürlüğü, duygusal dürüstlük ve iki boyutlu bir sette da ha yüksek sanatsal kontrol bularak, canlandırma olmayan eşdeğerlerini aşar. Savaşın dehşetine dair iç paralayıcı, acı bir öykü olan Hotaru no Haka, 2. Dün ya Savaşı sırasında köylerinin bombalanması sonucu öksüz kalan iki Japon çocu ğun öyküsünü anlatır. Ancak film savaş adına askerlerin yaptığı kötülükleri değil, daha çok savaşın sesi genelde duyulmayan kurbanlarını, tepelerine yağan cehen nemin altında kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalan masum çocukları göstermekle ilgilenir. Dikkate değer bir biçimde Hotaru no Haka, Flayao Miyazaki'nin daha hafif film i Tonari no Totoro'y\a (Komşum Totoro) birlikte gösterilmişti. Çocuk izleyiciler bir yana, yetişkinlerin bile, insanlararası çatışmanın görünüşteki
İngilizce adı: Grave o f the Fireflies
kaçınılmazlığından üzüntüye ve hayal kırıklığına kapılmadan, bu güçlü ve rahatsız edici film in tamamını izleyebileceklerini düşünmek, gerçekten zordur. JKI
TOPIO STIN OMICHLI Puslu Manzaralar
(1988)
Théo Angelopoulos'un Puslu Manzaralar1mm giriş sahnesinde, küçük oğlan Alexandre (Michalis Zeke) ve henüz ergenliğe girmemiş ablası Voula (Tania Palaiologou) karanlıktan çıkar ve kameranın yakınlarındaki bir noktaya yürürler. Durur lar. Kamera yavaşça çevrelerinde dönmeye başlar. Kız: "Korkuyor musun?" Oğlan:
Fransa / Yunanistan / İtalya (Basic, ETİ, French Film Çenter, Paradise) 127dk, Renkli
Dili: Yunanca Yönetmen: Theo Angelopoulos Yapımcı: Theo Angelopoulos, Eric Heumann, Stéphane Sorlat
"Hayır." Aniden oradan ayrılır ve artık uzakta seçebildiğimiz bir tren istasyonuna
Senaryo: Theo Angelopoulos,
doğru, bu kez daha hızlı yürümeye başlarlar.
Tonino Guerra, Thanassis Valtinos
Bu bir dakikalık sekans çok güzeldir ve arkasından geleceklerin neye benzeye ceğini gösterir, inatla yollarından çıkmayan, başka her şeye karşı kayıtsız kalan, ba zen duraklayıp, bazen hızlarını değiştiren insanlar ve araçlar; aydınlık, belirgin tek bir şeyin göze çarptığı çorak ya da karanlık manzaralar; bir sahnenin sonu gelirken kulak tırmalayıcı, doğal seslerin yerini alan Eleni Karaindrou'nun güçlü müziği. He le hepsinin ötesinde, Giorgos Arvinitls'in daima olaylardan bağımsız bir niyet ve ri timle daireler çizen, yaklaşan ve uzaklaşan, daima Angelopoulos'un bakışındaki merakı, tutkuyu, bilgeliği ve duyguları kaydeden kamerası. Sözü edilen şablonlar, öyküde özellikle zayıf ve açık uçlu bırakılmış olaylara bir etki ve tavır kazandırır: Çocuklar evden kaçıp, var olmaması ihtimali bulunan baba larını aramak üzere trenle Almanya'ya ulaşmaya çalışır, yolda yardımcı olmak iste yen ya da tehditkar yabancılarla tanışır. Puslu Manzaralar, Roberto Rosselini'nin
Görüntü Yönetmeni: Yorgos Arvanitis
Müzik: Eleni Karaindrou Oyuncular: Tania Palaiologou, Dimitris Kaberidis, Vassilis Kolovos, Gerasimos Skiadaressis, Stratos Tzortzoglou, Michalis Zeke
Venedik Film Festivali: Theo Angelopoulos (Gümüş Aslan), (OCIC Ödülü), ödülü La Leggenda del Santo Bevitore ile paylaştı Uluslararası Berlin Film Festivali: Theo Angelopoulos (interfilm Ödülü)
parçalanmayı anlatan savaş sonrası vakayinameleriyle, Chantal Akerman'ın İçi boş "yeni dünya düzeni"ne dair manzara odaklı panoramaları arası, son derece yalın ama coşkulu bir yol filmidir. Atina'yla Almanya sınırı arasındaki bu isimsiz alanlar ve yerlerde, neredeyse hiçbir şey arasında ilişki kurulmaz: Voula ve Alexandre bir avluda dikilirken, önlerin de bir traktör ölmekte olan bir atı indirir; ve arkalarında, bir düğün kalabalığı şar kı söyleyip dans ederek kareden çıkar. Sadece Voula'yla gezgin oyuncu Oreste (Stratos Tzortzoglou) arasındaki geçici ilişkide görüntü, karşılıklı çekimin ve itimin gerilimiyle canlanır. Ama bu çok kısa sürer: kamera yükselerek soğuk havaya yöne lirken, bu çocuklar sonsuz bir otobanda yine yürüyecek, duraksayacak ve daha hız lı yürüyecektir; sonra Oreste mahzun bir biçimde veda ederek iki kez el sallar hiç kimseye. A M
İngilizce adı: Landscape in the Mist
Polonya (Polish TV) 53dk, Renkli
Dili: Polonyaca Yönetmen: Krzysztof Kieslowski Yapımcı: Ryszard Chutkowski Senaryo: Krzysztof Kieslowski, Krzysztof Piesiewicz
Görüntü Yönetmeni: Wieslaw Zdort
DEKALOG, JEDEN On Emir
(1988)
PolonyalI yönetmen Krzysztof Kieslowski, siyaseti, komediyi, dini, trajediyi ve metafiziği filmlerine katıp, yapmacık ya da aptal görünmeyen nadir yönetmenler den biriydi. Ne yazık ki tam da kazandığı uluslararası başarının meyvelerini tatma ya başladığı dönemde, 1996 yılında, henüz 54 yaşındayken öldü. Kısa kariyerine pek çok yönetmenin hayal edebileceğinden fazla başarı sığdırdığı tartışma götür
Müzik: Zbigniew Preisner Oyuncular: Henryk Baranowski,
mez.
Wojciech Klata, Maja Komorowska, Artur Barcis, Maria Gladkowska, Ewa Kania, Aleksandra Kisielewska, Aleksandra Majsiuk, Magda SrogaMikolajczyk
1993, Beyaz-1994 ve Kırmızı-1994) dahil olmak üzere pek çok başyapıt yaratmış
Kieslowski Veronique'in Çifte Yaşamı (1991) ve Üç Renk üçlemesi de (Maviolsa da Dekalog onun en derinlikli, çok yönlü ve mükemmel eseridir. Aslında Po lonya televizyonu için çekilen Dekalog toplamı on saat tutan bir kısa film toplama sıdır. Filmlerin her biri iddialı bir biçimde On Emir'den birine dayanan bir öykü an latır ve bütün öyküler Varşova'daki aynı kasvetli apartmanda geçer. Kieslowski'nin daha önceki çalışmalarının çoğu, dönemin Polonya'sında yaşa nan siyasi gerçekliklere dolaylı olarak değinmiştir ama yönetmenin Dekalog'la he deflediği, daha büyük ve daha evrensel bir şeydir. Bu derleme, kesişen farklı ya şamlar (çocukların, ebeveynlerin, kardeşlerin ve yabancıların) aracılığıyla kader, şans ve inanç kavramlarını irdeler ve bizleri bir araya getiren görünmez bağları ol duğu kadar, daha yüce bir güce bağlayan hisleri ve inançları da aydınlatmaya ça lışır. Bölümlerden birinde, bir baba ve oğlu, teknolojinin hüküm sürdüğü bir çağda tanrının yeri üstüne düşünür. Bir diğerinde bir doktor, yaşaması ya da ölmesi, zor durumdaki karısının sorunlu geleceğini sonsuza dek değiştirecek olan bir hastayı yaşam destek ünitesine bağlı tutmanın ahlaki yönlerini gözden geçirir, iki erkek kardeş ilişkileri bozulmuş babalarının anısına, paha biçilmez pul koleksiyonuna sa hip çıkarak saygı gösterir. Dehşet verici bir cinayet, ölüm cezasını ahlaki bir sorun sal olarak önümüze koyar. Her bir bölüm aslında kimsenin kabahati olmayan aile vi durumlara, doğru ya da yanlış bir çıkış yolunun olmadığı derin kararsızlıklara odaklanır ve Kieslowski büyük bir özenle karakterlerinin gittiği farklı yolları izler. Dekalog'un her bölümü On Emir'den birine bağlansa da aradaki ilişki nadiren açık ya da aşikardır. Kieslowski daha çok bu antik kuralların, günümüzün günde lik yaşamının her zaman planlandığı gibi işlemeyen koşullarında nasıl uygulanabi leceğiyle ilgili gibidir. Her bölüm estetik açıdan küçük farklar içerse de ele alınan konular açısından bazı benzerlikleri paylaşır. Daha sonra gerçekleştirdiği Üç Renk üçlemesinde olduğu gibi Dekalog'un çeşitli bölümlerinde de bazen aynı aktörler yer alır. Bu aktörlerin varlığı farklı (ve istisnasız her biri sürükleyici olan) öykülerin ilişkilendirilmesini kolaylaştırır. Sürekli birlikte çalıştığı senaryo yazarı Krzysztof Piesiewicz, besteci Zbigniew Preisner (sakinleştirici, minimal bir müzik yaratmıştı) ve dokuz farklı görüntü yönet meniyle yakın işbirliği içinde çalışan Kieslowski nadir görülen bir başarıya ulaşır: in san olmanın anlamını nerdeyse diğer tüm filmlerden daha iyi kavrayan, sorunsuz bir biçimde bir araya gelmiş kapsamlı bir antoloji ortaya koyar. Sürükleyici, zeki ve
İngilizce adı: The Decalogue
şiirsel olan Dekalog, eğlendirirken öğreten gerçek bir sanat eseridir. JKI
ABD
(Fox, G ord on, Silver)
131 dk. Renkli
Dili: İngilizce / A lm a n ca / İtalyanca Yönetmen: John M cTiernan Yapımcı: Law rence G o rd o n , Joel Silver
Senaryo:
Jeb S tuart, Steven E. de
Souza
Roderick Thorp'un Nothing Lasts Forever isimli romanından
Görüntü Yönetmeni:
Jan de
B ont
Müzik: M ichael Karnen Oyuncular: Bruce W illis,
Bonnie
Bedelia, Reginald V e ljo hnson, Paul
DIE HARD Zor Ölüm
G leason, D e’voreaux W h ite ,
(1988)
W illia m A th e rto n , H a rt Bochner, James Shigeta, A la n Rickman, A le x a n d e r G odunov, Bruno Doyon, A n dre as W isniew ski, Clarence
Bu filmden önce Bruce Willis, başarılı tek bir televizyon dizisi (Mavi Ay) ve ba
G ilyard Jr., Joey Plewa, Lorenzo
şarısız bir filmi (Blind Date-Kör Talih, 1987) olan sıradan bir aktördü ama Zor
Caccialanza
Ölüm'ün kazandığı büyük başarının ardından, Hollywood'un en aranan yıldızların
Oscar adaylıkları:
dan biri oldu.
Stephen
H u n te r Flick, Richard Shorr (ses e fe k ti), Richard Edlund, A l Di Sarro,
Willis'in maço cazibesi, ayrıldığı karısı Holly'yi (Bonnie Bedelia), çalıştığı bina
B rent Boates, Thaine M o rris (görsel
tam da Hans Gruber (Alan Rickman) liderliğindeki bir grup acımasız teröristin eli
e fe k t), Frank J. U rioste, John F. Link
ne geçtiği an, Los Angeles'taki ofisinde ziyaret eden New York'lu polis John
(k u rg u ), D on J. Bassman, Kevin F.
McClane rolüne hayat katar. Kötü adamlar, şirketin Noel partisi için geç saatlere kadar ofiste kalmış olan bütün çalışanları tek bir bölgede toplarken, kahramanımız (saldırı başladığında tuvalette olan) inşaatı kısmen tamamlanmış kulede dolaşma ya başlar. Bundan önce Arnold Schwarzenegger'in rol aldığı, uzaylı yaratık-aksiyon filmi Predator' u çeken John McTiernan (aslında McClane rolü için önce Schwarzeneg ger düşünülmüştü), gökdelende geçen macera filmini, anti-kahramanımız (sigara içer, küfreder ve kötü adamları kanlı yöntemlerle haklar), alçakça planlarını anla ma çabasıyla telsiz konuşmalarını dinlediği teröristleri tek tek avlarken, patlamalar, dövüşler ve durulmak bilmez aksiyonla doldurur. Senaryo yazarları Jeb Stuart ve Steve DeSouza'yla (bir Roderick Thorpe roma nını uyarlamışlardı) birlikte McTiernan, aksiyon filmini tek kişilik ordu olarak yeni den tanımlar. Willis bir dizi zeki tuzak ve cezadan (McClane filmin başında uçuş sersemliğinin etkisini azaltmak için ayakkabılarını ve çoraplarını çıkardığında, çıplak ayaklarının daha sonra olay örgüsü içerisinde kullanılacağını anlarsınız ve öyle de olur) kurtulmayı başarırken, üstündeki atlet her an daha da kirlenir. Tek arkadaşı, telsizle iletişim kurduğu, olanlara hazırlıksız yakalanmış bir polistir (Reginald Veljohnson). Bu arada diğer polislerin ve federal ajanların çoğu ya fazla aptaldır ya da neler olduğunu kavrayamayacak denli sorumsuzca kavgacıdır. Başka bir yerde olmayı gerçekten yeğleyecek adam rolündeki Willis'in mü kemmel biçimde canlandırdığı McClane, zevkle izlenen iki devam filminde "yippiki-yay, sepi puşt!" repliğini söylemeye devam eden, 90'lara özgü bir kahramandır. Bu film tam bir eğlence treni turudur. JB
Cleary, Richard O v e rto n , A l O verton Jr. (ses)
Hollanda / Britanya / Fransa / Almanya (A ir France, Capi,
UNE HISTOIRE DE VENT (1988) Rüzgarın Öyküsü
C hannel Four, La Sept, NOS, NDR, S tich ting, D o cum e nta ire, TF1, W DR)
Joris Ivens'in filmografisine bakınca, bunca film in tek bir sinemacının işi oldu ğuna inanmak güçtür. Bu sanatçı, ilk Avrupa avangard sinema akımının faal üye
80 d k, Renkli
lerinden biriydi; ilk beş yıllık Sovyet Kalkınma Planı'nı (Konsomol), İspanyol iç Sava-
Dili: Fransızca Yönetmen: Joris Ivens Senaryo: Joris Ivens, M arceline
ş/'nı (The Spanish Earth-ispanya Toprağı) ve Amerikan "New Deal" (Yeni Görüş)
Loridan Ivens
şıtı olan ilk filmi çekti (Indonesia Calling-Endonezya'nın Çağrısı). Böylesi bir hayat
Görüntü Yönetmeni:
Thierry
A rb o g a s t Jacques Loiseleux
Müzik: M ichel Portai Oyuncular: Flenxiang
Han, Joris
programını (Power and Land-Güç ve Ülke) filme aldı; ve özünde sömürgecilik kar kendi çelişkilerini de barındırıyordu; çok az sanatçı hem Uluslararası Lenln Ödülü hem de Fransız Légion d'Honneur nişanıyla ödüllendirildiğini iddia edebilir. Bu yüz den, sinemada birlikte çalıştığı karısı Marceline Loridan'la ortaklaşa çektiği son fil
Ivens, G uilian Liu, Z hu ang Liu,
mi Une histoire de vent'in, sinema tarihinin en zarif ve akıldan çıkmaz kişisel de
H ong W ang
ğerlendirmelerinden biri olması, duruma mükemmelen uygundur. 90 yıllık yaşamında on hayata yetecek denli olaya tanık olan bu "Uçan Hollan dalI", kendisi için kavraması belki en güç olan konuya, kendisine çevirmişti kame rasını. Hayatı boyunca astımdan mustarip olan yönetmen, kendi yaşamını ve bü tün yaşamları besleyen ve dünyada kendini rüzgar olarak gösteren nefes üstüne bazı düşüncelerle başlar. Tıpkı Ivens gibi rüzgar da sınır tanımaz, doğası gereği halkları, kültürleri ve kıtaları birleştirir. Ivens'in araştırması, sonunda onu en önem li filmlerinden birkaçını çektiği Çin'e geri götürür. Burada, sırrını öğrenebilmek için, rüzgarın mitolojik temsilcisi olan Ejderha'yı aramaya başlar. Yolda karşısına engel ler çıkar; bazı Parti yetkilileri çekim yapmasını engellemek için, son derece kibar bir biçimde ellerinden geleni yaparlar ve doğanın da bazen yönetmenin projesi için iş birliği yapmaya ikna edilmesi gerekir. Qin Hanedanı'nın muhteşem toprak savaşçı larını filme alamayan Ivens ve Loridan, kendi savaşçılarını yaratır; hatta onlarla Busby Berkeley'i (1930'ların unutulmaz müzikallerinin yönetmeni) andırır bir oyun bile sahneler. Loridan ve Ivens, belgesel, kurmaca, mitoloji, felsefe ve muziplik ara sında gidip gelerek, bu son eserleriyle günümüze dek çekilmiş en muhteşem "ser best" filmlerden birini yaratırlar. Bu film, sinemanın gerçek yaratıcılarından birine adanmaya layıktır gerçekten. RP
İngilizce adı: A Tale o f the Wind
A B D (Amblln, Silver Screen, Touchstone)
103dk, Renkli
Yönetmen: Robert Zemeckis Yapımcı: Frank Marshall, Robert Watts
Senaryo: Jeffrey Price, Peter S. Seaman Gary K. Wolf'un Who Censored Roger Rabbit? isimli romanından
Görüntü Yönetmeni: Dean Cundey
Müzik: Alan Silvestri Oyuncular: Bob Hoskins, Christopher Lloyd, Joanna Cassidy, Charles Fleischer, Stubby Kaye, Alan Tilvern, Richard LeParmentier, Lou Hirsch, Betsy Brantley, Joel Silver, Paul Springer, Richard Ridings, Edwin Craig, Lindsay Holiday, Mike Edmonds
Oscar: Charles L. Campbell, Louis L. Edemann (ses efekti), Ken Ralston, Richard Williams, Ed Jones, George Gibbs (görsel efekt), Arthur Schmidt (kurgu), Richard Williams (special achievement ödülü)
Oscar adaylıkları: Elliot Scott,
WHO FRAMED ROGER RABBIT (1988) Masum Sanık Roger Rabbit .
Canlandırma olmayan ve olan karakterler daha önce aynı perdeyi paylaşmış
olsa da (bunların en dikkat çekeni Torn ve Jerry'deki ünlü çizgi fare Jerry'nin, 1945 yapımı Anchors Aweigh'de Gene Kelly'le dans etmesiydi) yönetmen Robert Ze meckis ve animasyon yönetmeni Richard Williams, yapılışının üstünden on yıldan fazla zaman geçtiği halde teknik açıdan hâlâ kusursuz görünen bu uzun metrajlı komedi polisiye filminde, iki türü ustalıkla birleştirmişlerdi. Aksiliğinin doruğundaki Bob Hoskins'in canlandırdığı kaba, kılıksız özel dedek tif Eddie Valiant, Los Angeles’in Toontown banliyösünde yaşayan çizgi karakter Toon'lardan hoşlanmaz. Bu yüzden bir film stüdyosunun patronu olan Marvin Ac me (Stubby Kaye), stüdyonun yıldızı, seksi çizgi karakter Jessica Rabbit'in (Kathle en Turner'in buğulu seslendirmesiyle) neler yaptığını araştırması için kendisini tu t tuğunda, bundan pek hoşnut olmaz. Eddie, Jessica'nın heyecanlı kocası Roger'dan (Charles Fleischer'in sesi) daha da az hoşlanır, özellikle uyumsuz çift son derece komik bir cinayet ve şantaj üçgenine daldıktan sonra. insan ve çizgi oyuncu kadrosuyla zekice oluşturulmuş karakterler içeren ve Jeffrey Prlce'la Peter S. Seaman'ın nüktedan senaryosunu yazdığı Who Framed Roger Rabbit, tıpkı saygılarını sunduğu Warner çizgi filmleri gibi bir aksiyon komedidir: eğlence dolu dur, hoş bir biçimde gerçeküstüdür ve üst üste pek çok kez seyredilebilir. JB
Peter Howitt (sanat yönetimi), Dean Cundey (görüntü yönetmeni), Robert Knudson, John Boyd, Don Digirolamo, Tony Dawe (ses)
133dk, Renkli
RAİN MAN (1988) Yağmur Adam
Yönetmen: Barry Levinson Yapımcı: M a rk Johnson Senaryo: Ronald Bass, Barry
yönetmen Yağmur Adam 'ın senaryosuna el atmıştı. Çoğu, bir kullanılmış araba sa
ABD
(M ira ge, Star II)
Yönetmen Barry Levinson işin başına geçmeden önce, çok sayıda senarist ve
M o rro w
tıcısının, ülkeyi bir uçtan diğerine kat ettikleri bir yolculukta, ona kalan milyonlar
Görüntü Yönetmeni: John Seale Müzik: Ian G illan, R oger G lover, Doc Pomus, Hans Z im m er
Oyuncular:
D ustin H o ffm a n , Tom
ca dolarlık servete el koyabilmek için otlstik ağabeyinin sevgisini kazanmaya çalış masının öyküsünü perdeye taşımayı fazla zor bulmuştu. Sonunda filmin yıldızları olan Dustin Hoffman ve Tom Crulse bile, çekimler esnasında "Bir Arabada iki A h mak" adını verdikleri filmin, sonuçta neye benzeyeceğinden endişe eder gibiydi.
Cruise, Valeria G olino, G erald R. M o le n , Jack M u rd o ck, M ichael D.
Levinson filmin merkezinde yer alan insani gelişime odaklanır. Raymond uça
Roberts, Ralph S eym our, Lucinda
ğa binmediği için, otistik Raymond'la (Hoffman) ülkenin bir ucundan diğerine ara
Jenney, Bonnie H u nt, Kim R obillard,
bayla giden Charlie Babbitt (Cruise), hiç tanımadığı ağabeyini anlamaya; ve bu sü
Beth G ran t, D olan D o ugherty,
reçte, daha önce sahip olmadığı bir incelik geliştirmeye başlar. Hoffman, aşırı he
M arshall D o u g h e rty, Patrick D o u g h e rty, John-M ichael D o u g h e rty
yecanlandığında ortaya çıkan tikleri fazla abartmadan, karakterinin otizmini yaka
M a rk Johnson (film ), Barry
lamayı başarır; ama bu filmde asıl etkileyici olan, oyunculuğunu kendisinden daha
Levinson (y ö n e tm e n ), Ronald Bass,
deneyimli bir aktörün karşısında yüksek nitelikli tutmayı başaran ve nihayet yaşa
Barry M o rro w (senaryo), Dustin
mında bir nebze derinlik bulan sığ bir adamı ustalıkla canlandıran Cruise'dur. JB
Oscar:
H o ffm a n (erkek oyun cu)
Oscar adaylıkları:
Ida R andom ,
Linda DeScenna (sanat yö n e tim i), John Seale (g ö rü n tü yö n e tm e n i), Stu Linder (ku rg u ), Hans Z im m e r (m üzik)
Uluslararası Berlin Film Festivali: Barry Levinson (A ltın
Ayı),
(B erliner M o rg e n p o s t oku rla rı jü risi)
UNE AFFAIRE DE FEMMES (1988) Bir Kadın Meselesi Claude Chabrol'ün başarılı ve kendisi için oldukça farklı olan, 2. Dünya Sava şı sırasında işgal altındaki Fransa'da geçen ve avukat Francls Szpiner'in kurmaca olmayan bir kitabından serbest biçimde uyarlanmış bu dönem filmi, Dieppe yakın
Fransa
(A2, C am élia, La Sept, M K 2, S o finergie) 108dk, Renkli
Dili: Fransızca Yönetmen: Claude C habrol Yapımcı: M a rin K a rm itz Senaryo: Claude C habrol, Colo Tavernier,
larındaki küçük bir köyde yaşayan, kürtajcılığa başlayan ve bu yüzden giyotine
Francis Szpiner'in romanından
gönderilen bir ev kadını ve annenin (Isabelle Fluppert), inandırıcı ve duygusallığa
Görüntü Yönetmeni:
kaçmayan öyküsünü anlatır. Savaş esiri olan bir Fransız askerle evli olan kadın,
Rabier
adam döndükten sonra onunla yatmak istemez; kısa süre içinde ailenin reisi olur
Müzik: M a tth ie u C habrol Oyuncular: Isabelle H u ppert,
ve diğer kadınlara yardımcı olan, güçlü, mücadeleci birine dönüşür. Chabrol ve Colo Tavernier O'Hagan'ın ortaklaşa yazdığı ve gerçek olaylara da yanan Bir Kadın Meselesi, Simone de Beauvoir'nın bir romanından uyarladığı ve aynı dönemde. Alman işgali altındaki Fransa'da geçen, çektiği en kötü film Le Sang des Autres'ı (Başkalarının Kanı, 1984) fazlasıyla affettirmişti. Ayrıca bizleri 1993'te gerçekleştirdiği, yine aynı dönemi konu edinen mükemmel belgeseli L'Oleil de Vichy (Vichy'nin Gözü, 1993) için hazırlar. Bu filmde mizansenler ve oyunculuklarla, sahneleri ele alış biçimi usta işidir. JRos
Jean
François Cluzet, Nils Tavernier, M arie T rin tig n a n t, D o m iniqu e Blanc, Lolita C h am m ah, A u ro re G auvin, G uillaum e F ou trier, Nicolas Foutrier, M arie Bunel, Dani, François M aistre , V in c e n t G auth ier, Franck de la Personne, C aroline Berg
Venedik Film Festivali:
Isabelle
Fluppert (V olpi cup—kadın oyun cu), Ö dülü, Shirley M acLaine ile M a d a m e S ousatzka 'daki rolüyle paylaştı
İngilizce adı: The Story o f Women
DROWNING BY NUMBERS (1988) Sayılarda Boğulmak
Ingiltere / Hollanda 118dk, Renkli (Kodak)
calarını suda boğarak öldürmek isteyen, üç ayrı kuşaktan ve hepsinin de adı Cissie
Dili: İngilizce Yönetmen: Peter G ree naw a y Yapımcı: Peter Jaques, Kees
Colpitts olan üç kadının öyküsü aracılığıyla ahlaki değerlerimiz ve duygularımızla
Kasander, Denis W ig m a n
dalgasını geçiyor. Fazla ipucu vermeden şu kadarını söylemekle yetinelim: Üçü de
Senaryo: Peter G ree naw a y Görüntü Yönetmeni: Sacha
İngiltere'nin en büyük "sanatçı" yönetmeni Peter Greenaway, sadakatsiz ko
işlerini tereyağından kıl çeker gibi hallediyor. Bunda en büyük rolü, efsanevi oyun cu Bernard Hlll'in ( Yüzüklerin Efendisi, Titanik) başarıyla canlandırdığı Müfettiş
V ierny
Madgett'le üçünün de ayrı ayrı, çok özel bir ilişkileri olması oynuyor. Joan Plow-
Müzik: M ichael N ym an Oyuncular: Joan P lo w rig h t,
right, Juliet Stevenson ve Joely Richardson'dan oluşan etkileyici kadın oyuncularıy la Greenaway'in bu rahatsız edici kara komedisi, "suda cinayet" oyunu oynuyor. Görsel açıdan izleyiciyi esir alan film, kimine haz verirken kimini de afallatıyor.
Juliet
Stevenson, Joely Richardson, Bernard Hill, Jason Edwards, Bryan Pringle, Trevor C ooper, David
Sayılarda Boğulmak anlam açısından, yönetmenin ilk filmi The Draughtsman's
M orrissey, John R ogan, Paul
Contract (Ressamın Sözleşmesi) gibi oyunbaz, baştan çıkarıcı ve uçarı; genelde
M o o n e y , Jane G u rn e tt, Kenny
görmeye alışık olmadığımız İngiltere manzarasıyla da çoğu yerde A Zed and Two
Ireland, M ichael Percival, Joanna Dickens, Janine Duvitski
Noughts (Hayvanat Bahçesi) gibi fars nitelikleri taşıyor. Sayılarda Boğulmak'ın tam
Cannes Film Festivali:
anlamıyla tadını çıkarmak için, bunun kelime oyunları, listeler, ölümlülük sancısı ve
G ree naw a y (en iyi senaryo), Peter
birazcık da başka şeyler üzerine bir film olduğunu anımsamakta yarar var. Çekim
G ree naw a y (A ltın Palmiye)
ler sırasında, çekim mekanları 1987'deki görülmemiş fırtınayla yerle bir oldu. Bu da sahnelerin birbirini tutmadığı anlamına geliyor; Sacha Vierny'nln olağanüstü görüntü yönetmenliği sağ olsun, manzaradaki bu değişiklik Greenaway'in oyunu nun bir parçasıymış gibi duruyor. KK
Peter
Çekoslovakya / İsviçre / Britanya / Almanya (Channel Four, Condor, Hessischer Rundfunk, SRG)
NECO Z ALENKY Alice
(1988)
Çek sinema sanatçısı, animator ve sıra dışı kukla yapımcısı Jan Svankmajer,
86dk, Eastmancolor
kendisine özgü tuhaf tarzı ve sınır tanımayan hayal gücüyle Lewis Carroll'ın çocuk
Dili: Çekçe / İngilizce Yönetmen: Jan Svankmajer Yapımcı: Peter-Christian Fueter Senaryo: Jan Svankmajer,
da "yetişkinlere" yönelik ve belli bir kültüre özgü temaları aktarmayı da başarır. Ül
Lewis Carroll'un Alice in Wonderland isimli romanından
Görüntü Yönetmeni: Svatopluk
lar için yazdığı öykü Alice Harikalar Diyarında'nın ruhunu yakalarken, aynı zaman kesinden çıkma pek çok beğenilen kısa filmin (Moznostu Diaiogu-Diyaioğun Bo yutları, 1982, Do Pivnice-Mahzene iniş, 1983 ve 1983 yapımı Kyvadlo, Jma a Nadeje-Kuyu, Sarkaç ve Umut bunların arasındadır) arkasındaki yaratıcı güç olan Svankmajer, tuhaf yaratıkların ve hayvanların yaşadığı bir dünyaya giren ve sürek
Maly
li karşılaştığı olayların mantığını (mantıksızlığını) sorgulayan küçük Allce'in (30 san
Oyuncular: Kristyna Kohoutovâ
tim uzunluğunda porselen bebeğe dönüştüğü sahneler hariç, Alice'l oyuncu kad rosunun tek insan üyesi olan genç Kristyna Kohoutov- canlandırır), gerçeküstücü lüğün ilk izlerini taşıyan öyküsünde, tam da kendisine uygun eşini bulur. Svankmajer’in eserinde, ev hayatının önemsiz nesneleri, gotik bir ihtişamın ham maddelerine dönüşür. Beyaz Tavşan, Çılgın Şapkacı ve M art Tavşanı gibi Lewis'in yarattığı bildik karakterler, burada çekici olmaktan ziyade ürkütücüdür; bir eleştirmenin yazdığı gibi, "kısmen büyülenmiş, kısmen tekinsizdirler ve yapıblllmcinin laboratuvarından bir parça taşırlar, bir miktar form aldehit." Ne var ki sonuçta Alice bir uyarlamadan daha çok bir yaratıcı-yönetmen çalışmasıdır. Svankmajer ta nıdık saplantılarını, monotonluğun acımasızlığına, aşırı yemenin bayağılığına ve tehlikelerine maruz bırakmanın yeni yollarını keşfeder. SJS
ABD / Britanya (PolyGram, Warner Bros.)
BATMAN (1989) Yarasa Adam
126dk, Technicolor
Yönetmen: Tim Burton Yapımcı: Peter Guber, Jon Peters Senaryo: Sam Hamm, Warren Skaaren, Bob Kane
Görüntü Yönetmeni: Roger Pratt
Müzik: Danny Elfman, Prince Oyuncular: Michael Keaton, Jack Nicholson, Kim Basinger, Robert Wuhl, Pat Hirigle, Billy Dee Williams, Michael Gough, Jack Palance, Jerry Hall, Tracey Walter, Lee Wallace, William Hootkins, Richard Strange, Carl Chase, Mac McDonald
Oscar: Anton Fürst, Peter Young (sanat yönetimi)
Bob Kane'in klasikleşmiş çizgi romanının büyük başarı kazanan bu uyarlama sında, yönetmen Tim Burton filme adını veren süper kahraman Batman'i (ekrana en son 1960'ların camp televizyon uyarlamasıyla gelmişti) karanlık ve çelişkili bir karakter olarak yeniden ele alır. Michael Keaton, çocukken soyguncuların karanlık bir ara sokakta annesiyle babasını öldürdüğünü gören, düşünceli adam, ruhu acı içindeki Bruce Wayne'i canlandırır. Artık günlük hayatında milyonlarca dolarlık servet sahibi bir sanayici olan Bruce, geceleri maske talip, bir pelerin ve dizine kadar çıkan çizmeler giyerek Batman'a dönüşür ve kasvetli, gotik Gotham Şehri'ndeki suçluları cezalandırır. Ama o bir süper kahraman mı yoksa kendi kafasına göre adalet dağıtan bir kaçık mıdır? Basın fotoğrafçısı Vicki Vale (Kim Basslnger) ve muhabir Alex Knox (Robert Wuhl), Batman'ın gizli kimliğini öğrenmek ve gerçekleri ortaya çıkarmak İsteyen ki şiler arasındadır. Burton, Pelerinli Haçlı'sına derinlik, karanlık ve hatta romantizm (Vicki kılığına bürünmüş olarak) katsa da film in kötü adamı, Jack Nicholson'ın büyük bir zevkle canlandırdığı Joker, şovun neredeyse tamamını Burton'ın kahramanından çalar. Mor takım elbisesi ve palyaço makyajıyla göz kamaştıran ve filmin müziklerinin ta dı tuzu olan Prince şarkılarıyla dans eden Joker, şüphesiz uzun zamandır perdede karşılaştığımız en eğlenceli, itici ve kötü adamdı. JB
WHEN HARRY MET SALLY Harry Sally'le Tanışınca
(1989)
Harry Sally'le Tanışınca, doğru malzemelerle yani yetenekli, komik bir yönet men (Rob Reiner), harika bir senaryo (Nora Ephron) ve parlak bir oyuncu kadrosu (Billy Crystal, Meg Ryan) bir araya geldiğinde, ortaya mükemmele yakın, eğlendi rici bir film çıkacağını kanıtlamıştı. 1977'de üniversiteden mezun olduktan sonra, otomobille Chicago'dan New York'a birlikte yolculuk ederlerken, ukala Harry (Crystal) züppe Sally'e (Ryan) asla arkadaş olamayacaklarını, çünkü kendi çarpık mantığına göre, "seks meselesi hep araya gireceğinden erkeklerle kadınların arkadaş olamayacağını," söyler. Yolculu ğun sonunda ikili kendi yollarına gider. Birkaç yıl sonra havaalanında, Sally erkek
ABD
arkadaşından ayrılmak üzereyken ve Harry de karısından ayrılmışken karşılaşırlar.
Nelson)
Elbette sonunda arkadaş olurlar ve film bitmeden aralarında bundan fazlasının ol
9 6 d k , Renkli
ması kaçınılmazdır ama zaten eğlencenin yarısı bundan kaynaklanır. Annie Hall (1977) gibi W oody Ailen filmlerine selam gönderen bir romantik komedi olan bu film, Ephron'un yazdığı, günümüz İlişki oyunlarını gerçeğe uygun biçimde tasvir eden nükteli diyaloglar sayesinde son derece günceldir. Harry bir kı za Kennedy'nln vurulduğu gün nerede olduğunu sorup, "Ted Kennedy vuruldu mu?" cevabını aldığında, kendinden genç kadınlarla çıkmanın güçlüklerini kavrar. Arka planda sinemaya en yakışan şehir olan New York'un göründüğü sahneler fil min unutulmaz diyaloglarını peş peşe sunar: Sally'nln restoranda orgazm taklidi
(Castle Rock, C o lum bia ,
Yönetmen: Rob Reiner Yapımcı: Rob Reiner, A n d re w Scheinm an
Senaryo: N ora Ephron Görüntü Yönetmeni:
Barry
S onnenfeld
Müzik: M arc Shaim an Oyuncular: Billy Crystal,
M eg
Ryan, Carrie Fisher, B runo Kirby,
yaptığı ve ardından yan masalardan birinde oturan kadının, "Ben de onun yediğin
Steven Ford, Lisa Jane Persky,
den İstiyorum," diye sipariş verdiği (bu kadını Reiner'in annesi canlandırır) ve
M ichelle N icastro, G retchen Palmer,
Harry'nin mağazada karaoke yaparken eski karısına rastladığı sahneleri, İki başrol oyuncusu da ustalıkla oynar. Yardımcı rollerdeyse Bruno Kirby, Harry'nin yakın ar kadaşını, Carrie Fisher da Sally'ninkini canlandırır. Projede yer alan herkes İçin bir zafer olan (Nora Ephron henüz buna denk bir senaryo yazmadı) film, Ryan'ı aranan bir başrol oyuncusuna çevirmiş ve filmin mü zikleri arasında yer alan 1930'lara ve 40'lara ait caz standartlarını ("It Had to Be You" da dahil) çalan ve söyleyen Harry Connick Jr.'ı gerçek bir yıldız yapmıştı. JB
R obert A lan Beuth, David Burdick, Joe Viviani, H arley Jane Kozak, Joseph H u nt, Kevin Rooney, Franc Luz
Oscar adaylıkları: (senaryo)
N ora Ephron
CRIMES AND MISDEMEANORS (1989) Suçlar ve Kabahatler Felsefi işlerde de formunda görünen (ardarda gelen ve her ikisi de pek sıcak karşılanmayan iki dramayı, September ve Another W oman'i henüz yapmıştı) W o ody Ailen Suçlar ve Kabahatler'de yaşam, ölüm, aşk, Tanrı ve tüm Dostovyevsklvarl konulara el atmış. Sağlam bir oyuncu kadrosu, Çin kutuları gibi içiçe girmiş an latı yapısıyla Yukarı Doğu Yakası tadında, rastlantılar üzerine bir roman uyarlama sına benzeyen bu film İçin bir araya gelmiş. Ingmar Bergman'ın daimi görüntü yö netmeni Sven Nykvist'in güzel görüntüleri üzerine, Ailen kendisiyle özleşmiş caz ve swing klasiklerinin yanısıra Schubert'in ve Bach'ın müziklerinin de çarpıcı bir kulla nımını yakalamış. Film, görünürde birbirinden hayli farklı da olsa son anda kesişen iki öykü an latıyor. Toplumda saygın bir yeri olan göz cerrahı Judah Rosenthal (üstün ve Oscar'a aday gösterilen oyunuyla Martin Landau) düzenli, rahat ve iki yüzlü hayatını mahvetmekle kendisini tehdit eden öfkeli metresi Dolores'ten (Anjelica Huston)
ABD
kurtulmak için akla karayı seçer. Bu sırada, Allen'ın canlandırdığı belgesel yönet
(Rank, O rion)
107dk, Renkli
meni Cliff Stern, Mia Farrow'un canlandırdığı Halley'e kur yapmaya çalışır; ama
Yönetmen: W o o d y A llen Yapımcı: R obert G re e n h u t Senaryo: W o o d y Allen Görüntü Yönetmeni: Sven
dayanılmaz kayınbiraderi Lester (sinemaya müthiş bir dönüş yapan Alan Alda), bu
Nykvist
Tema müziği: Bach, S chubert Oyuncular: Bill Bernstein, M a rtin Landau, Claire Bloom , Stephanie Roth, G regg Edelm an, G eorge J. M anos, A n jelica H uston, W o o d y A llen , Jenny Nichols, Joanna G leason, A la n A lda, Sam W a te rsto n , Zina Jasper, Dolores
levizyon için komedi dizileri yapan kazanova Lester'dır. Judah'ın karanlık işler çevi ren erkek kardeşi (Jerry Orbach) Dolores'in işini bitirmeyi önerir ve Judah'ın bu öneriyi kafasında tartmasıyla, film in büyük meselelerine kapı açılır. O kendi çıkma zında debelenmeyi sürdürüken, biz de acıları, aşkları ve unutulmaz özlü sözleriyle ("En son bir kadının İçine girdiğimde Özgürlük Anıtı'nı geziyordum) onun aile, ar kadaş ve tanıdık çevresiyle haşır neşir oluruz. W oody Allen'ın her zamanki varoluşçu, bunalımlı Manhattan'lı İşe yaramaz entelektüel karakterinin en iyi seçkisini acı tatlı şu komik diyalogda toplaması bizi şaşırtmaz. Çizginin biraz daha dışındaki bu ağır, gerçekçi ve trajik drama ve durum komedisi, bu filmde değerler, ahlak ve kanunlar üzerine benzeri görülmemiş dere
S u tton, Joel Fogel.
Oscar adaylıkları
çabalarını bozguna uğratır. Rastlantıya bakın ki Cliff'in yeni filminin konusu da te
: W o o d y Allen
cede sofistike ve tutkulu tartışmalarla içiçe geçiyor. Tam gaz giden Ailen, taklit edi-
(yö n e tm e n ), W o o d y Allen
lemesl zor, İmzası haline gelmiş üslubuyla, iyiyle kötü, suçla ceza, filmlerle gerçek
(senaryo), M a rtin Landau (yardım cı
lik ve çekici kokteyl partileriyle, zeka ve algılama üzerine acı, derinlik ve çılgın bir
erkek oyun cu)
mizah aracılığıyla sözlerini söylüyor. Allen'ın en iyi çalışmalarından biri olan film karmaşık ve olgun; hem karanlık hem de tadına doyum olmayan bir film. AE
THE COOK, THE THIEF, HIS WIFE & HER LOVER (1989) Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı
Fransa / Hollanda/ Britanya (Allarts, Elsevira, Erato, Erbograph, Films, Vendex) 124dk, Renkli
resi'ne cevabını yapıştırdı. Michael Gambon, havalı bir Ingiliz restoranında nüfuzu
Yönetmen: Peter G ree naw a y Yapımcı: Kees Kasander Senaryo: Peter G ree naw a y Görüntü Yönetmeni: Sacha
olan, etrafı dalkavuklar ve uşaklarla çevriliyken bir kuş sütü eksik tiksindirici bir zi
V ierny
yafet sofrasını silip süpüren, iriyarı, mide bulandırıcı ve budala hırsız Albert Spica
Müzik: M ichael Nym an Oyuncular: Richard Bohringer,
Tutucu politikalardan şikayetini iyice uçlara vardıran Peter Greenaway, Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı'nın zengin ve çürümüş dünyasıyla Margaret Thatcher Ingilte-
rolünde. Uzun zamandır ihmal ettiği karısı Georgina (Helen Mlrren) restoranın ses
M ichael G am b on, H elen M irre n ,
siz sakin, kitap kurdu bir müşterisiyle (Alan Howard) tutkulu bir ilişkiye girer; bu sı
A lan H o w ard, Tim Roth, Ciaran
rada aşçı da onlara mutfağın arkasında yer sağlayarak yataklık eder. Zıkkımlanmak
Hinds, G ary Olsen, Ew an S tew art,
ve tayfasını aşağılamakla fazlasıyla meşgul olan Gambon başlangıçta karısının bir
R oger A s h to n -G riffith s , Ron C ook,
işler çevirdiğini fark etmez; ancak ihanetini öğrenir öğrenmez yamyamca bir inti
Liz Sm ith, Em er G illespie, Janet H enfrey, A rn ie Breeveld, Tony A lle ff
kam tertipler. Greenaway'in filmi yanlış dokunmuş bir halı gibi; kamerası tüm bu vahşetin ortasında bir iyi niyet kırıntısı bulmak için mutfakla salon arasında gidip geledursun, her türlü pislik ortalıkta kol geziyor. Öfke ve tiksintiyle kaynayan Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı asıl hedefi olan üst sınıfın müsrifliği ve barbarlığını hem toplumu bo zan bir küf hem de dürüst bir şekilde, ağız tadına bir hakaret olarak resmetmiş.
JKI
DRUGSTORE COWBOY (1989)
ABD
(Avenue)
100dk, Renkli
Gus van Sant'in Drugstore Cowboy' u uyuşturucu bağımlılığı üzerine eğlence li ve dokunaklı bir film. Oregon, Portland'da eczaneleri soyarak uyuşturucu ihtiyaç
Yönetmen: Gus Van Sant Yapımcı: Karen M u rp h y , Nick
larını gideren, Bob'un (M att Dilon) liderliğindeki bir bağımlı çetesinin başından ge
W echsler
çenler filmin konusunu oluşturuyor. Yönetmen, bağımlıların küçük suçlarını ve her günü birbirine benzeyen hayatlarını ahlaki bir yorum yapmadan, olduğu gibi su
Senaryo:
Gus Van Sant, Daniel
Yost
James Fogle'ın romanından
nar. Ama çete içindeki ilişkilerin, özellikle Bob ve karısı Dianne arasındaki kadersiz
Görüntü Yönetmeni:
aşkın hassas doğası iyi gözlemlenmiş ve mükemmel oyunculuklarla da desteklen
Yeom an
miş.
Müzik: E lliot G old e n th a l Oyuncular: M a tt D illon,
Filmin konusu basit gibi görünse de (habire polisle ve diğer bağımlılarla kova lamaca oynarlar) gerçek trajedi sonlara doğru baş gösterir. Aşırı dozdan ölen bir çete elemanını şerifin toplantı yaptığı motelden kaçırıp ormana gömmek zorunda kalan Bob, artık düze çıkması gerektiğine karar verir. Bir kliniğe yatar; ve orada,
R obert D.
Kelly
Lynch, James LeGros, H e ath er G raham , Eric H ull, M ax Perlich, James Remar, John Kelly, Grace Zabriskie, G eorge C atalano, Janet
William Burroughs'un canlandırdığı, uyuşturucu bağımlısı bir papaz olan eski bir
Baum hover, Ted D A rm s , N e a l'
dostuyla karşılaşır; aralarında geçen konuşma Bob'un geride bıraktığı bu dünyay
Thom as, Stephen R utledge, Beah
la son buluşmasına noktayı koyar. Filmin tümü muhteşem olsa da Dillon ve Burro ughs'un bu son konuşması muhteşemden de öte. CM
Richards
Uluslararası Berlin Film Festivali: Gus V an Sant (C.I.C.A.E. Ö dülü)
-
MY LEFT FOOT (1989) Sol Ayağım Bunalımlı bir duygu seline dönüşmeye hayli yatkınken. Sol Ayağım doğumundan beri beyin felci nedeniyle sakat bir bedenin içinde korkunç bir hapisane hayatı yaşayan, buna rağmen tanınmış ve saygı duyulan bir ressam ve yazar olmayı başaran İrlandalI Christy Brown'a övgü niteliğin de, eğlenceli, ayakları yere basan, komik ve yürekleri kabartan bir film olarak ortaya çıktı ve izleyenleri şaşırttı. Hayret verici bir zekaya sahip sa kat adam fikri Yağmur Adam ' la koşut olsa da Sol Ayağım yalnızca ana karakteriyle değil, her yönüyle ona eş bir yapım. Gözlerimizi ayıramadığı mız Daniel Day Lewis, Manzaralı Oda'daki (1986) gösteriş budalası ya
İrlanda / Britanya
(Ferndale,
G ranada, RTE)
da Benim Güzel Çamaşırhanem'deki (1985) uyanık eşcinsel rollerinden alabildiğin ce uzak bir rolde. Christy'nln sofu ve çilekeş annesini canlandıran Brenda Fricker'sa
9 8 d k, Tech nicolor
ışık saçıyor. Film gösterime girmeden önce ne yazık kİ ölen Ray McAnally
Yönetmen: Jim Sheridan Yapımcı: Noel Pearson Senaryo: Shane C o n n a u g h to n ,
Christy'nin ne yapacağı belli olmayan, alkolik babası rolünde son kez zengin bir ka
Jim Sheridan
bir çocuğun yaşadığı kabusları bize hissettiriyor.
Christy Brown'm romanından
Görüntü Yönetmeni:
Jack
C onroy
rakter çizmiş. Ayrıca Christy'nln çocukluğunu canlandıran genç Hugh O'Connor geri zekalı muammelesl yapılan ve ailesiyle iletişim kurmak için çabalayan parlak Yönetmenlik koltuğuna İlk kez oturan Jim Sheridan ve ortak senarist Shane Connaughton, hatırı sayılı yeteneklerine rağmen sıradan aşağılamalara maruz ka lan, tekerlekli sandalyeye mahkum, himaye altında bir dahi olan Christy'nin traje
Müzik: Elmer Bernstein Oyuncular: Daniel Day-Lewis,
disini ve öfkesini yansıtmaktan kaçınmıyorlar. Ancak Christy hakkındaki bu kap
Brenda Fricker, A liso n W helan,
samlı İzlenimleri, yaşamın mucizeviliğini ve adamın olağanüstü ruhunu ezici bir şe
K irsten Sheridan, Declan C roghan,
kilde hissettiriyor. Bu duygu küçük küçük olaylara İşlemiş bir tılsımla vurgulanır.'
Eanna M acLiam , M arie C onm ee, Cyril Cusack, Phelim D rew , Ruth M cCabe, Fiona Shaw , Ray
Christy'nln bedeninde kullanabildiği tek yer olan ünlü sol ayak, filmde bazı ko mik ya da dramatik sahnelerde öne çıkar; Christy yalnızca bu uzvuyla annesinin
M cA nally, Patrick Laffan, Derry
hayatını kurtarır, goller atar, resim çizer, bir bar kavgasında rakibini yere serer, in
Pow er, H ugh O 'C o n o r
tihara kalkışır, tuğla dizer ve yaşam öyküsünü yazar. Daniel Day Lewis, Oscar'ın
Oscar:
sürpriz galibi olarak göz ardı edilemeyeceğini kanıtladı. Hareketsiz ve sakat bir be
Daniel Day-Lewis (erkek
oyuncu), Brenda Fricker (yardım cı kadın oyuncu)
Oscar adaylıkları
: Noel Pearson
dende yaşamanın fiziksel zorluklarını ve konuşma özrünü ustalıkla yakalayan Le wis, zekasıyla biraz avuntu bulan, ancak bu durumuna asıl ışığı (onlarsız bir eziye
(film ), Jim Sheridan (yö n e tm e n ),
te dönüşecek) espri anlayışı, şehveti ve kaynayan kanıyla getiren bu adamı bize ya
Shane C o n n a u g h to n (senaryo)
şattırıyor. AE
DIE XUE SHUANG XIONG Katil
(1989)
Her ne kadar yönetmen John Woo, yapımcı Tsui Hark ve oyuncu Chow Yun-Fat birlikte daha önce de çalışmış (özellikle 1986 yapımı gangster filmi Daha Güzel Bir Yarın'da) ve her biri önemli işlere imza atmış olsa da Katil'in uluslararası alanda ka zandığı başarı Hong Kong aksiyon sinemasının ayrıcalıklı bir konum edinmesini sağ
Hong Kong (Film Workshop, Golden Princess, Magnum) 111 dk. Renkli Dili: Kantonez / Japonca Yönetmen: John Woo Yapımcı: Tsui Hark Senaryo: John Woo Görüntü Yönetmeni: Peter Pau,
ladı. Bu filmden sonra, belli başlı sinemacıların çoğu Hollywood'a iyi kötü kapağı
Wing-Hung Wong
atarken, Robert Rodriguez ve Quentin Tarantino gibi Batılı sinemacılar da kendi ak
Müzik: Lowell Lowe Oyuncular: Chow Yun-Fat, Danny
siyon filmlerine biraz yaşam katsın diye onların kendilerine has tarzlarından kimi un surları aşırmaya başladılar; örneğin sırt üstü yere yatmış haldeyken iki elde silah ateş etmek Chow Yun-Fat'in fazlaca taklit edilen ve sevilen hareketlerinden biridir. Katil, cinayetlerinden birisi sırasında yanlışlıkla kör olmasına neden olduğu bir şarkıcının (Sally Yeh) ameliyat parasını denkleştirmek için bir dizi cinayet işleyen onurlu ve duygusal bir kiralık katili (Chow) anlatan hareketli bir melodram. Sert bir
Lee, Sally Yeh, Kong Chu, Kenneth Tsang, Fui-On Shing, Wing-Cho Yip, Fan Wei Yee, Barry Wong, Parkman Wong, Siu-Hung Ng, Sing Yeung, Siu Hung Ngan, Kwong Leung Wong
polis memuru (Danny Lee) peşinde olduğu katile saygı duymayı öğrenir ve filmin korkunç ve yüce sonunda güçlerini birleştirirler. Gerçeğe Çağrı ve Zor Ölüm 2'nin toplamından daha çok cesetle bir katliama dönüşen (gariptir ki öyküsü Hong Kong'da yeterince kornea bağışı olmaması üzerine) bu film akrobasi, pembe dizi duygusallığı ve hınzır bir mizahı tam anlamıyla yoğurmuş. Çizgi roman si lahşorluğu ve aksiyon unsurlarındaki şiddet, Douglas Sirk'e bir şeyler borç lu olan duygusal bir havayla içiçe geçmiş; yine de asıl aşk hikayesini polis, katil ve kör kurban arasındaki hassas aşk üçgeninde değil, başroldeki iki er kek arasında yaşanan ve eşcinsel çağrışımları da olan dostlukta aramak ge rek. Filmin orijinal isminin bire bir çevirisi olan Kahraman ikilinin İntikamı, karakterlerden birini tek başına öne çıkarmak yerine, bunun bir ilişki filmi olduğunu vurguladığından, filme vizyon adından daha çok yakışıyor. Film, W oo'nun perdedeki kişiliğini ortaya koyan bir sahneyle biter: Güvercinlerin kanat çırpışları arasında (kimi zaman kısa süreli ağır çekimlerde) kilisede si lahlar konuşurken mumlar, kurşunlar ve cesetler havada uçuşur. Bembe yaz giysiler kan lekeleriyle kaplanır, gözyaşları ve kan oluk oluk akarken ki lise müziği yükselerek sürer. KN
İngilizce adı: The Killer
ABD (40 Acres & a Mule) 120dk, Renkli
Yönetmen: Spike Lee Yapımcı: Spike Lee Senaryo: Spike Lee Görüntü Yönetmeni: Ernest R Dickerson
DO THE RIGHT THING Doğruyu Seç
(1989)
içinde yaşadığımız bu küresel pop kültür manzarası baştan aşağı hip hop dili, müziği, estetiği ve siyasetiyle yontulmuşken bir zamanlar sinemacıların (ya da da ha büyük ortak kültür çarklarının) bile farkına varmadığı bu gençlik hareketinin se sini kolay kolay duyuramadığını çabuk unutuyoruz. Aynı zamanda, günümüzde
Müzik: Rubén Blades, Cathy Block, Chuck D, Flavor Flav, James Weldon Johnson, Rosamond Johnson, Raymond Jones, Bill Lee, Sami McKinney, Michael O'Hara, Lori Perry, Mervyn Warren, Public Enemy
zır gibi imdada yetiştiği o anı ustalıkla yakalıyor; daha da etkileyici olanı, paradok
Oyuncular: Danny Aiello, Ossie
sal bir biçimde parlak renklerle doldurduğu bu hatıra fotoğrafında ırkçılık, ırk gu
Davis, Ruby Dee, Richard Edson, Giancarlo Esposito, Spike Lee, Bill Nunn, John Turturro, Paul Benjamin, Frankie Faison, Robin Harris, Joie Lee, Miguel Sandoval, Rick Aiello, John Savage
ruru, sınıf mücadelesi ve kent yaşamının her günkü neşeleri ve sıkıntıları gibi konu
popüler hip hop'u ve onun müzik ayağı olan rap'i tanımlayan materyalist ve yüzey sel sanat anlayışına bakınca, bu müziğin bir zamanlar radikal, yıkıcı ve boyun eğ mez devrimci bir yönü olduğunu da yine pek anımsamıyoruz. Spike Lee'nin top lumsal eleştiri niteliğindeki filmi Doğruyu Seç, tam da nöbette bekleyen rap'in hı-
ları toplamış olması. Bu kışkırtıcı ve derin filmi hip hop götürüyor, henüz söyleye cek bir sözü olan hip hop. Filmin açılış sahnesi hip hop'un ağır topları ve simgelerinden olan Public Enemy'nin müziğine (ve ritimlerin ve patlayan seslerin hücumuna) göre kurgulanmış.
Oscar adaylıkları : Spike Lee (senaryo), Danny Aiello (yardımcı erkek oyuncu)
royla dolu Doğruyu Seç'te, olayları siparişleri dağıtırken mahalleyi turlayan pizzacı
Cannes Film Festivali Spike Lee
çocuk Mookie'nin (Lee) gözünden izleriz. Mookie, kamera omzundaymışçasına bu
(Altın Palmiye adaylığı)
yerel manzarada dolaşır. Biz de bu sırada onun cırlak sesli, talepkar kız arkadaşı (Ro-
Kesişen günlük öyküleriyle daha geniş sosyopolitik noktalara ışık tutan canlı bir kad
sie Perez), cadı ama sevimli anne babası (Ruby Dee ve Osie Davis) ve Radio Raheem (Bil Nunn) ve Buggin' Out'un (Giancarlo Esposito) da aralarında olduğu kankalarıyla tanışırız. Mahallenin diğer sakinleri arasındaki Italyan pizzacı Sal’ın (Danny Aiello) si yahi müşterilerine karşı çelişkili tutumu oğullarında çeşitlenerek iki farklı tavra dönü şür; büyük oğlu Pino (John Turturro) tam bir ırkçıyken küçük oğlu Vito (Richard Ed son) ağabeyine göre daha renk körüdür. Karakterler, küfürbaz ve eğlenceli taşlama-
larıyla o gün olanları mizah yoluyla hafifleten orta yaşlı ve ihtiyar bir grup siyahi adamdan oluşan Yunan korosuyla tamamlanır. Bu sıcak yaz günü ilerleyip sinirler tutuşunca, öylesine yapı lan hareketler bile göze batar. Günlük alışverişlerin hemen altın da yatan cinsel ve ırksal gerilimler patlayınca, ortaya çıkan öfke dolu şiddet (polisin acımasızlığını ve yılların hatırlı İlişkilerinin bir anda kopuşunu da özetleyen) 20. yüzyıl sonu Amerikası'ndaki ırklararası ilişkilerin ne durumda olduğunun net bir metaforudur. Tartışmalı bir film olan ve kendisine çamur atanlarca yalan yanlış aktarılan (birçokları film in ayaklanmaya çağrı olduğunu öne sür dü) Doğruyu Seç pek altta kalmayan, öfkeli bir film. Ayrıca, radi kal sayıldığı için Amerikan sinemasında gittikçe daha az rastlanı lan siyahiler arasındaki aşk ve dostluk görüntüleriyle dolu. Ekran dan fırlayacakmış gibi duran parlak renkleri ve daha çok çizgi ro manların serbestliğini çağrıştıran hafifçe çarpık kamera açılarıyla, kanımızı kaynatan rap şarkılarının enerjisini yansıtacak şekilde kurgulanmış Doğruyu Seç, hem şık vitrini hem de sinemacılara konularını, Hollyvvood'un ve sözde bağımsız yönetmenlerin o za mana kadar görmezlikten geldiği ya da çarpıtarak sunduğu ya şamlardan seçme olanağı tanıdığı için, film yapımı tarihinin de en etkileyici filmlerden biri oldu. Dikkate almamak cesaret ister. EH
ABD (Dog Eat Dog, Warner Bros.)
ROGER & ME (1989)
91 dk. Renkli
Yönetmen: Michael Moore Yapımcı: Michael Moore Senaryo: Michael Moore Görüntü Yönetmeni: Chris Beaver, John Prusak, Kevin Rafferty, Bruce Schermer
Müzik: Buddy Kaye Oyuncular: James Bond, Pat Boone, Rhonda Britton, Anita Bryant, Karen Edgely, Bob Eubanks, Ben Hamper, Dinona Jackson, Timothy Jackson, Tom Kay, Michael Moore, Kaye Lanl Rae Rafko, Ronald Reagan, Fred Ross, Robert Schuller, George Sells, Roger B. Smith, Steve Wilson
Michael Moore'un Michigan, Flint'tekl General Motors Fabrikası'nda gerçek leşen toplu işten çıkarmaların sonuçları ve eylemlerinin neye yol açtığını görsünler diye yönetmenin bizzat GM'nin yönetim kurulu başkanı Roger Smlth'le görüşüp onu Fllnt'e getirmek için yaptığı başarısız girişimleri anlatan bu kara-mizah örneği belgesel kesinlikle etkileyici; ayrıca filmlerin hem eğlenceli hem de siyaseten fazla sıyla sivri olabileceği yolundaki kanıtları güçlendiriyor. Ne var kİ Moore'un haklı ve yakıcı öfkesi, Flint'in kurbanları ve kötü adamlarına karşı bizim de paylaşmaya ça ğırıldığımız ağzı laf yapan bir üstünlük taslamayla bir arada; ama ortaya çıkan, ço ğu zaman coşkulu ve asla sıkmayan bu samimi film, ucuza kaçmış çekimlerden ve gazeteciliğin aşırı basitleştirme oyunlarından tamamen de yoksun sayılmaz. Filmin konusu olan Reaganizm'ln gülücükler saçan taş yürekliliği filmin tarzıyla uyum için de olur; eleştirmen Dave Kehr de İlk gösterime girdiğinde Roger & Me'yi filme tam oturan şu sözlerle tanımlamıştı: "İnsana kendisini iyi hissettiren İlk gaddarlık film i." Roger & Me'nin olayların gerçek süreleri ve kronolojik sıralarını takmayan ra
Uluslararası Berlin Film Festivali: Michael Moore (Barış
hatlığı, o zamanlar en azından bir eleştirmenin Moore'u kaale almayıp şarlatan de
Filmi Ödülü—Onur mansiyonu)
gerçekler de var. Moore'un eğlendirme amaçlı popülist arzusu kendisine ticari ba
mesine yol açtı. Buna rağmen yaptığı ses getirici haberlerde göz ardı edilemeyecek şarı ve fikirlerini daha geniş alana yayma olanağı sağladı; koltuklarının kabarması ve bir dizi kestirme gazetecilik yolu da yanına kâr kaldı. Yine de son kertede han gisinin daha önemli olduğunu sormak gerek: kurumsal hırs mı yoksa Moore'un ego tribi mi? JRos
ABD (TriStar) 122dk, Technicolor Yönetmen: Edward Zwick Yapımcı: Freddie Fields Senaryo: Kevin Jarre Robert Gould Shaw'un mektuplarından; Lincoln Kirstein'in Lay This Laurel ve Peter Burchard'm One Gallant Rush isimli kitaplarından Görüntü Yönetmeni: Freddie Francis Müzik: James Horner Oyuncular: Matthew Broderick, Denzel Washington, Cary Elwes, Morgan Freeman, Jlhml Kennedy, Andre Braugher, John Finn, Donovan Leitch, JD Cullum, Alan North, Bob Gunton, Cliff De Young Oscar Denzel Washington (yardımcı erkek oyuncu), Freddie Francis (görüntü yönetmeni), Donald O. Mitchell, Gregg Rudloff, Elliot Tyson, Russell Williams (ses) Oscar adaylıkları Norman Garwood, Garrett Lewis (sanat yönetmeni), Steven Rosenblum * (kurgu)
GLORY (1989) Zafer Amerikan Yurttaşlık Hakları konusunun gündeme gelmesinin ardından tarihin yıkıntıları arasındaki az bilinen öyküleri çıkarıp diriltmek moda oldu. Edward Zwick'in Zafer'i de belleklerdeki boş sayfalan yeniden doldurmak üzere yapılan ça lışmalardan biri. Film iç Savaş sırasındaki cephelerden birinde başlıyor; eski köle John Rawlins (Morgan Freeman) ölen askerleri gömmeye uğraşmaktadır. Daha sonra, liberal ve beyaz bir asilzade olan Albay Robert Shaw (M atthew Broderick) Birlik Ordusu'nun ilk siyah gönüllü alayının başına atanır. Savaşın çıkış nedeni olan köleler ve özgür siyahlar artık ona emanettir; sonunda hepsi kaleyi ele geçirmeye yollanacaklardır. Tarihin öteki yüzünü anlatmasıyla kendisinden sonraki filmlere ilham kaynağı olan Zafer ayrıca kadrosundaki başarılı, genç siyahi oyunculara kendilerini göster me olanağı sağladı. Bunların en önde geleniyse Er Trip rolüyle ilk Oscar'ını alan Denzel Washington'du. Jlhmi Kennedy ve Andre Braugher da öne çıkan diğer isim ler. Filmde, dönemin simgeleri, kuşkuya yer bırakmaksızın siyahların ve beyazların uyum içinde yaşaması uğruna yapılan özverilere bir güzelleme niteliğinde kullanıl mış olsa da, günümüzde ırk ayrımcılığından kaynaklanan gerginliklere merhem olmaları da amaçlanmış. Zafer'İn aşırı duygusallık ve yüce ereklerle yüklü olduğu doğru. Ama gerçeklere dayanan kahramanlık öyküsü ve James Horner'ın yaptığı başarılı müzikleriyle bir o kadar da bugünkü kinik tutum un panzehiri. GC-Q
ASTENICHESKIJ SINDROM (1989)
SSCB
(G osklno, Odessa)
153dk, SB/Renkli
Bugünün dünyası hakkında müthiş ama bir o kadar da kaldırılması ya da an laşılması zor bir film, çünkü filmlerin tabi olduğu birçok kuralı çiğniyor. Saygıdeğer (ve saygı duyulan sivri diliyle) o zamanlar 50'll yaşlarında olan Kira Muratova'nın yönettiği Astenicheski] Sindrom'a belki de haklı olarak "glasnostun tek başyapıtı" deniliyor. Aynı zamanda Prestroyka zamanında yapılan filmlerden Rus hükümeti nin yasaklandığı tek Rus filmi; yasaklanma nedeni olarak daha çok filmin ağzı bo
Dili: Rusça Yönetmen: Kira M u ra to v a Senaryo: A leksand r C hernykh, Kira M u ra to v a , Sergei Popov
Görüntü Yönetmeni:
V la d im ir
Pankov
zukluğu gösterilse de devlet filmin haklarını Moskova'daki bir sinema kulübüne sa
Müzik: Franz S chubert Oyuncular: O lga A n to n o v a ,
tınca illa kİ gösterim olanağı buldu. Film kocasının ölümünü bir türlü sindiremeyen
Sergei Popov, G allna Zakhurdayeva,
ve İçinde her an patlamaya hazır, yıkıcı bir öfke taşıyan orta yaşlı bir doktor olan Natasha (Olga Antonova) adlı bir kadının 40 dakika süren siyah-beyaz öyküsüyle
Natalya Buzko, A leksandra Svenskaya, Pavel Polishchuk, Natalya Ralleva, Gallna
başlar. Daha sonra renkli ama daha alışılmadık bir öykü başlar: Bir İlse İngilizce öğ
Kasperovlch, V ik to r A rlstov, N ikolai
retmeni olan Nikolai (filmin senaristlerinden Sergei Popov oynuyor) etrafında ne
Sem yonov, O leg Shkolnik, Vera
olup bittiğinin farkına varmadan sık sık uyuyakalmadadır. Filmin başlığı hem dok
S torozheva, A leksand r C hernykh,
torun kızgınlığını hem de öğretmenin uyuşukluğunu kapsıyor gibi görünen bir tür
Leonid Kushnir, Nadya Popova
zayıflığa ya da sakatlığa işaret eder. Belli ki Muratova her İki davranış türünü de
Uluslararası Berlin Film Festivali: Kira M u ra to v a (G üm üş
genel olarak çağdaş toplumun küflenmiş yönünün sembolü olarak görür. Yönet
Ayı—Özel Jüri Ö dülü ), (A ltın Ayı
men, “ Batı'yla aramızda temel bir fark yok bence, insanoğlu her yerde aynı. Dün
adaylığı)
yada anlayış sınırlarımızı aşan bir acı ve zalimlik görüyorum," demiştir. Başka bir söyleyişle, bu trajikomik destanın komünizm sonrası Rusya'ya dair söyleyecek sözü çok, ama şeytanın günümüzde dizginlerinden boşanması üzerine son zamanlarda yapılmış bir iki başyapıttan biri aynı zamanda. Sizi çılgına çevirebi lir ki kuşkusuz amacı budur, ama kesinlikle unutamazsınız. Ayrıca Muratova bun dan sonraki en az İki filminde daha, Three Stories (1987) ve Chekhov's M otifs'le (2002), hem oyunculuktaki aşırı stlllzasyonu hem de İki ya da daha fazla öyküyü bir filme sıkıştırmayı sürdürür. Her İki unsur da onun son dönem filmlerini, oyuncu olarak da yer aldığı Brief Encounters (1967) gibi nispeten daha geleneksel ve da ha doğalcı ilk dönem filmlerinden ayırır. JRos
İngilizce adı: The Asthenic Syndrome
ABD (Outlaw, Virgin) 100dk, Renkli
Yönetmen: Steven Soderbergh Yapımcı: John Hardy Senaryo: Steven Soderbergh Görüntü Yönetmeni: Walt Lloyd Müzik: Cliff Martinez Oyuncular: James Spader, Andie MacDowell, Peter Gallagher, Laura San Giacomo, Ron Vawter, Steven Brill, Alexandra Root, Earl T. Taylor, David Foil
Oscar adaylıkları: Steven Soderbergh (senaryo)
Cannes Film Festivali: Steven Soderbergh (Altın Palmiye), (FIPRESCI Ödülü), ödülü Yaaba ile paylaştı, James Spader (erkek oyuncu)
SEX, LIES, AND VIDEOTAPE Seks Yalanları
(1989)
Bugün en çok Erin Brockovich (2000) ve Trafikle (2000) tanınan yazar-yönetmen Steven Soderbergh, 1989'da Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ve En iyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazanan bu ilk uzun metrajlı filmiyle etkileyici bir çıkış yaptı. Yalnızca sekiz günde yazdığı ve 1,2 milyon dolarlık bir bütçeyle beş haftada çektiği Seks Yalanları bağımsız sinema endüstrisini değiştiren film olarak tanındı, çünkü ticari sinemanın seyircisini, aksi takdirde kaçıracakları küçük ölçekli indie filmleri görmeleri için ayartmıştı. Buram buram tüten Güney'deki günümüz ilişkile rine, esprili, seksi ve zeki bir bakış atan bu film kesinlikle kaçırılmaz. St. Elmo's Fire (1985) ve Greystoke: The Legend o f Tarzan'da (1984) görü nen Andie MacDowell, ilk başrolünde bencil bir avukat olan John'la (Peter Gallagher) yavan ve cinsel hayatlarının yok denecek kadar az olduğu evliliğinden bunal mış mükemmel ev kadını Ann Millaney'yi canlandırıyor. John'sa, Ann'den gizli onun yaramaz kız kardeşi Cynthia'yla (Laura San Giacomo) işi pişirmiştir; ne var ki John'un eski okul arkadaşı Graham (James Spader) gelip de onları kendileri ve birbirleriyle ilgili gerçeklerle yüzleşmeye zorlayınca, tüm sırlar ve üçlü ilişkile rindeki yalanlar bir bir dökülür. Elbette Graham'ın da ortaya dökülecek sırları vardır: her birinde bir kadının cinsel sırları hakkında dobra dobra ko nuştuğu bir bagaj dolusu video kaseti. Ama kendisine açılacak bu kadar kadını nereden bulmuştur? Soderbergh'in diyalogları nefes kesici bir dobralıkta ve filmini doldu ran yetenekli oyuncular da bunun fazlasıyla hakkını veriyorlar. Eski man ken ve önünde hâlâ epey yolu olan MacDowell, tutucu Güney çiçeği ro lünde müthiş, sınır tanımaz kız kardeşi rolündeki San Giacomo ise iyi bir keşif. Yine de film, eski bir gençlik filmleri oyuncusu (Pretty in P ink-1986, Less Than Zero-Î 987) olan ve bu filmde Soderbergh'in bastırılmış dörtlü sünün en ilgincini, beklenmedik bir derinlik ve duyarlılık katarak ustalıkla canlandıran Spader'ın filmi esas. Muhteşem. JB
SAY ANYTHING Bir şey Söyle
(1989)
ABD
(Fox, G rad e)
100 dk, Renkli
Eski Rolling Stone yazarlarından Cameron Crovve, ilk yönetmenlik denemesin de gençlik aşkının ruhunu olduğu gibi yakalamayı başarmış. Başarısız bir genç Lloyd Dobler'in (John Cusack) önünde hayatta ne yapması gerektiğine karar ver meden önce, dilediğlnce geçirebileceği bir yaz vardır. Tek yapmak istediği de bu
Yönetmen: Cam eron C row e Yapımcı: Polly Platt Senaryo: C a m eron C row e Görüntü Yönetmeni: Laszlö Kovâcs
Müzik:
A n n e D udley, Richard
zamanı parlak bir öğrenci olan Dlane Court'la (lone Skye) geçirmektir, kızın boşan
G ibbs, Nancy W ilson
mış babasının (John Mahoney) İtirazlarına rağmen.
Oyuncular:
Bir şey Söyle'yi diğer gençlik aşk filmlerinden üstün yapan oyunculuklardaki iç tenlik ve Crovve'un ilişkilere dürüst ve eşsiz yaklaşımıdır. Genellikle bu tür filmler
John Cusack, lone
Skye, John M ahone y, Lili Taylor, A m y Brooks, Pamela Segall, Jason G ould, Loren Dean, G lenn W a lke r
de, kızlar film boyunca hayallerinin erkeğini kendilerine aşık etmeye çalışır. Ancak
Harris Jr., Charles W a lk e r, Russel
burada kendisini aşka adayan duyarlı Llooyd'dur (Cusack bu rolü İyi oynamış),
Lunday, Polly Platt, G loria
mesafeli ve katı duransa, üniversite planlarına ve birine "bir şey söylemek" İçin
C rom w ell, Jerem y Piven, Patrick
babasının onayına bağlı Diane'dir. Crovve'un senaryosu Lloyd'un aşkının ve kalp
O 'N eill
acısının her anını mükemmel bir biçimde yakalar: Diane’e çıkma teklif etmek için şaşkınca ilk telefon açtığı sahneden (ki Diane'in onun kim olduğunu hatırlaması için okul yıllığına bakması gerekir), acısı yüzünden okunan Lloyd'un, kafasının üs tünde tuttuğu, Peter Gabrlel'in "İn Your Eyes"ını çalan bir kasetçalarla Dlane'nln evinin önünde dikildiği, kadınların favorisi olan sahneye kadar. Mükemmel. JB
THE UNBELIEVABLE TRUTH İnanılmaz Gerçek
(1989)
Bağımsız sinemacı Hal Hartley'nin ilk filmi olan The Unbelievable Truth her yönüyle dört dörtlük bir çıkış filmi olmasa da oldukça etkileyici. Yönetmenin Long Island'daki kendi kasabasında çektiği filmdeki karakterlerden başkaları, hapis haneden çıkmış evine dönen ve yanlışlıkla rahip sanılan bir tamirci (Robert Burke);
ABD
(A c tio n )
90 d k, Renkli
Yönetmen: Hal Hartley Yapımcı: Hal H artley, Bruce W eiss Senaryo: Hal Hartley Görüntü Yönetmeni: M ichael Spiller
Müzik:
Jim C olem an, Kendall
iç çamaşırı reklamlarında modellik yapmaya başlayan, siyasi açıdan yabancılaşmış
Brothers, Philip Reed, W ild Blue
bir genç kız (Adrienne Shelley) ve onun esnaf zlhniyetli, dar kafalı babasıdır (Chris-
Yonder
topher Cooke). Burke, Shelley ve Cooke daha sonraki filmlerinde de Hal Hartley'le
Oyuncular:
çalışmaya devam ederler: Burke Simple Men (1992) ve Flirt'te (1993), Shelley Trust'ta (1990), Cooke da Trust ve Simple Men'de. Genç kız küresel yıkım fantazllerine; babası paraya; ve bunların dışındaki ne redeyse herkes görünürde tamircinin İşlediği iki cinayete kafayı takmıştır. Oyuncu luklarda ara sıra görülen tekdüzelik filmin önünü kesse de, film, öyküsünün, karak terlerinin ve yapımının garipsenen orijinalliği ve alışılmadık, soğuk espri anlayışıyla izleyiciyi kendisine bağlıyor. JRos
A d rie n n e Shelly,
R obert John Burke, Chris Cooke, Julia M cNeal, K a therine M ayfield , G ary Sauer, David Healy, M a tt M alloy, Edle Falco, Jeff H o w ard, Kelly Reichardt, Ross Turner, Paul Schulze, M ike Brady, Bill Sage
BEIQING CHENGSHI Acılar Kenti
(1989)
Burada anlatılması gereken İki ayrı öykü var. ilki, nerede ve ne zaman ortaya çıkacağı belli olmayan şu müthiş hikaye: Bir ülkede bir Yeni Dalga'nın, bir sanat akımının başgöstermesl ve bir ya da iki (nadiren daha fazla) olağanüstü yetenekli
Tayvan (Artificial Eye, 3-H, Era)
sinemacının ortaya çıkması. Bu hikaye 1980'lerde, Yeni Sinema adı altında Tay
157dk, Renkli
van'da gerçekleşti ve o dönemde çıkan en yetenekli yönetmenlerden biri Hslao-
Dili: Tayvanca / Mandarin /
hsien Hou'ydu. Hou'nun ilk filmleri kişisel ve otobiyografik çalışmalardı (The Boys
Japonca
Yönetmen: Hsiao-hsien Hou Yapımcı: Fu-Sheng Chiu Senaryo: T'ien-wen Chu, Nien-Jen Wu
Görüntü Yönetmeni: Chen
from Fengkuei, A Summer a t Grandpa's, Dust in the Wind, The Time to Live ve The Time to Die). Bu filmler onun hız duyumunu, planlarının fiziksel yoğunluğunu ve en basit durumları filme alırken bile görünürde değişmeyen tarzındaki anlamlı gücü ortaya koyuyordu. İkinci hikâyeye gelince, bu bir ulusun kendisini anlatması için sinemayı gerek
Huai'en
sindiği o kaçınılmaz anla, diğer bir deyişle toplu otobiyografisiyle İlgilidir. 1989'da
Müzik: Tachikawa Naoki Oyuncular: Wou Yi Fang,
van'ın yakın tarihini anlatma fırsatı buldu. Ve "öznel avangard yaratıcı yönetmen"
Nakamura Ikuyo, Jack Kao, Tony Leung Chiu Wai, Tianlu Li, Ikuyo Nakamura, Shufen Xin
adada 40 yıl boyunca hüküm süren askeri diktatörlük yıkılınca, sinemacılar da Tay olan Hou'nun da yapmaya karar verdiği (Kukla Ustası ve Good Men, Good Woman'da da sürdürdüğü) buydu. Tayvan'da sinemanın nihayet ülkelerinin yakın
Venedik Film Festivali: Hsiao-
tarihine de bakabildiği büyük bir adım sayılan Beiqing chengshi, esaslı bir dönüm
hsien Hou (Altın Aslan)
noktası oldu, bu olgu aynı zamanda filmin geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Tarihi süslemelerle çağdaş sinemanın bileşimi olan Beiqing chengshi
kar
maşık anlatı yapısı (dört erkek kardeşin arap saçına dönmüş yaşamları üzerine kurulu) ve içerdiği yüklü miktarda tarihsel bilgiyle, dönemi, topluluğu, bireyleri, on ların iç çalkantılarını ve her bir kardeşin ister istemez bağlı olduğu farklı topluluk ların beklentilerini izleyiciye güzel ve duygusal bir biçimde hissettiriyor. Beiqing chengshi yalnızca bir başyapıt değil, bir ülkenin önemli olaylarını anlatmaya niyet lenen ama çoğu zaman sıkıcı anıtlar olmaktan öteye gidemeyen tüm o filmlerin İngilizce adı: A City O f Sadness
örnek alması gereken bir film. J-MF
S'EN FOUT LA MORT (1990)
Fransa / Almanya (Cinéa, NEF) 97dk, Eastmancolor
Fransız yönetmen Claire Denis, Cboco/at (1988), S'en fo u t la m o rt (1990) ve bahseder. S'en fou t la m o rt Fransa'da tekinsiz bir banliyö gece kulübünün bod
Dili: Fransızca Yönetmen: Claire Denis Yapımcı: Francis Boespflug,
rum katındaki yasadışı horoz dövüşleri için horoz yetiştiren Dah (Isaach De Banko-
Philippe Carcassonne
J'ai pas sommeil'den (1994) sömürgecilik ve sonrası hakkındaki üçlemesi olarak
lé) ve Jocelyn (Alex Descas) adlı iki siyahinin birkaç ayını, belgesele yakın bir tarzla
Senaryo: Claire Denis, Jean-Pol Fargeau
takip ediyor. Filmin insanın içini karartan klostrofobik havası, yasadışı mültecilerin
Görüntü Yönetmeni: Pascal
sömürülmesine dair çizdiği çerçevenin ötesinde, Jocelyn'le gece kulübünün sahibi
Marti
nin oğlu Michel (Christopher Buchholz) arasındaki gerilim yükselirken bu marjinal
Müzik: Abdullah İbrahim Oyuncular: Isaach De Bankolé,
dünyadaki güç, şiddet, arzu ve zorbalık dengelerini incelemek İçin müthiş bir or tam sağlıyor. Michel, babasının ve özellikle Jocelyn gibi kendisinin de göz koydu ğu güzel sevgilisi Tonl'nln (Solveig Dommartin) Jocelyn'e gösterdiği ilgiyi kıskanı yor. Jocelyn ve Michel arasındaki çekişmenin filmin sonundaki anlamsız cinayetle vahşi bir biçimde son bulması, sömürgecilik sonrasındaki şiddetin anlamsızlığının altını çiziyor, klorozların eğitilmesinin ve karakterlerin yüzleriyle bedenlerinin yakın
Alex Descas, Solveig Dommartin, Christopher Buchholz, Jean-Claude Brialy, Christa Lang, Gilbert Felmar, Daniel Bellus, François Oloa Biloa, Pipo Sarguera, Alain Banicles, Valérie Monnet
Venedik Film Festivali Dominique Auvray (kurgu)
planlardan oluşan çiğ bir kurguyla sunulmasının yanısıra Descas ve Bankolé'ün güçlü oyunculukları, filmi koşullar uygun olduğunda "hangi ırk, renk ya da köken den olursa olsun her erkeğin her şeyi yapabileceğinden yola çıkan, İnsan doğası na dair yoğun ve samimi bir deneyim haline getiriyor.
CO İngilizce adı: No Fear, No Die
REVERSAL OF FORTUNE (1990) Talihin Dönüşü Zengin ve küstah bir adamın gözden düşmesini izlemek kadar heyecan verici
ABD / Japonya (Reversal, Shochiku-Fuji, Sovereign, Warner Bros.) 111 dk. Technicolor
bir şey yok. Claus von Bülovv da hem gerçek hayatta hem de Jeremy Irons’ ın Os-
Yönetmen: Barbet Schroeder Yapımcı: Oliver Stone, Edward R.
car kazandıran bir performansla canlandırdığı gibi bu filmde, gerçekten gözden
Pressman
düştü.
Senaryo: Nicholas Kazan Alan M. Dershowitz'in kitabından
1980'lerin en ünlü davalarında birinde, AvrupalI aristokrat von Bülovv çok zengin karısı Sunny'yi (bu filmde Glenn Close) öldürmek amacıyla aşırı dozda insülinle kalıcı olarak komaya sokmakla suçlanmıştı. Barbet Schroeder'in filmi, von Bülovv'un avukatı Alan Dershovvitz'in kitabına dayanıyor ve bizi davaya uzanan yol daki olaylar arasında zekice gezdirirken, sonuçları herkesçe bilinen iki davayla pa ralele olarak kurgulanmış geriye dönüşlerden ve komadaki Sunny'nin anlatımın dan yararlanıyor, ilk davada suçlu bulunan Claus von Bülovv, İkincisinde aklanmış tı. Nicholas Kazan'ın keskin senaryosu bize çok fazla boş zamanı olan zengin in sanların nasıl yaşadığını (Sunny'nin durumunda yaşayamadığını) gösteriyor. Belge
Görüntü Yönetmeni: Luciano Tovoli
Müzik: Mark Isham Oyuncular: Glenn Close, Jeremy Irons, Ron Silver, Annabella Sdorra, Uta Hagen, Fisher Stevens, Jack Gilpin, Christine Baranski, Stephen Mailer, Christine Dunford, Felicity Huffman, Mano Singh, Johann Carlo, Keith Reddin, Alan Pottinger'
sel değil, sürükleyici ve başarılı bir drama olan film "gerçekten yaptı mı?" sorusu
Oscar: Jeremy Irons (erkek oyuncu)
nu yanıtlamak yerine bizi kendi sonuçlarımızı çıkarmaya yöneltiyor. JB
Oscar adaylıkları: Barbet Schroeder (yönetmen), Nicholas Kazan (senaryo)
ABD (Warner Bros.) 145dk, Technicolor
Yönetmen: Martin Scorsese Yapımcı: Irwin Winkler Senaryo: Nicholas Pileggi and Martin Scorsese Nicholas Pileggi'nin Wise Guy isimli romanından
Görüntü Yönetmeni: Michael Ballhaus
Tema müziği: Paul Anka, Jeff Barry, Eric Clapton, Ernie Erdman, Paul Evans, Claude François, George Harrison, Mick Jagger, Mel London, Elias McDaniel, McKinley, Harry Nilsson, Phil Spector, Pete Townshend
Oyuncular: Robert De Niro, Ray Liotta, Joe Peso, Lorraine Bracco, Paul Sorvino, Frank Sivero, Tony Darrow, Mike Starr, Frank Vincent, Chuck Low, Frank DiLeo, Gina Mastrogiacomo, Catherine Scorsese, Charles Scorsese
Oscar: Joe Pesci (yardımcı erkek oyuncu)
GOODFELLAS Sıkı Dostlar
(1 9 9 0 )
Bir grup mahalle sahtekarının hayatlarından 30 yıllık bir bölümü ele alan bu epik filmle Martin Scorsese Mean Sfreefs'teki (Arka Sokaklar, 1973) kaba konu
Oscar adaylıkları: Irwin Winkler (film), Martin Scorsese (yönetmen), Nicholas Pileggi, Martin Scorsese (senaryo), Lorraine Bracco (yardımcı kadın oyuncu), Thelma Schoonmaker (kurgu)
şan çoğu İtalyan asıllı serserilerin dünyasına geri dönüyor. Serseri çocuk Henry Hill
Venedik Film Festivali: Martin
asıl önemli olan tabii ki Henry'nin erkeklerle olan sıkı dostluklarıdır: Serinkanlı ama
Scorsese (Gümüş Aslan—yönetmen)
(Ray Liotta) taksi durağında takılmaktan uçak kaçırmaya, havaalanı soygunlarına, gaspa, feci bedensel zarara, uyuşturucu satıcılığına ve son olarak muhbirliğe terfi eder. Bu arada Corleone kadınlarının aksine kocasının yaşam biçiminin yol açtığı pisliklere bulaşmadan edemeyen Yahudi bir kadınla (Lorraine Bracco) evlenir. Ama şiddete eğilimli bir soyguncu olan Jimmy'yle (Robert De Nlro) ve büyüklerin arası na katılmayı uman dengesiz psikopat Tommy'yle olan ilişkileri. Sonuçta, FBI Henry'yi ayartır ve Henry hayatta kalan az sayıdaki arkadaşını ihbar ederek kendi sini- "Bologna usulü spagetti istediğinizde köfteli erişte verdikleri" bir Federal Tanık Koruma zindanına hapsolmuş bulur. Film, çenesini tutamayan muhbirin öyküsünü anlatmak konusunda efsanevi The Godfather'a (Baba, 1972) oranla çok daha serinkanlı. Hatta Sıkı Dostlar orga nize suç dünyasındaki adetleri ve alışkanlıkları incelemesiyle, neredeyse komedi fil mi M arried to the Mob'a (Babanın Metresi, 1988) eşlik edebilecek nitelikte. Özen le seçilmiş pop şarkılarının aralıksız bombardımanının desteğiyle, yasadışı Ameri ka'nın bu panoraması bütünüyle iğrenç olan ve giderek daha da yozlaşan insanla rı iki buçuk saate yakın bir süre boyunca hiç sıkılmadan takip ediyor, ikincil bir rol de yer alan ve kendini öne çıkarmayan De Niro, zaman zaman tanıdığı herkesi öl dürmeden rahata ermeyecekmiş izlenimi veren bastırılmış ama her an her şeyi ya pabilecek hırsız olarak insanının kanını donduruyor. Ancak filmin en göze batan oyuncusu, kafayı sıyırmış Tommy'yi ağzı bozuk laf ebeliklerinden ölümcül tehditle re ya da akıl almaz canavarlıklara birdenbire sıçrayabilen cani bir Lou Costello yo rumuyla canlandıran Pesek Film yasanın (ve her türlü olası yasanın) dışında geçen hayatların korkunç sonunu ahlaki mesajlar vermeksizin aktarmayı başarıyor. KN
JACOB'S LADDER (1990) Dehşetin Nefesi Korku filmi Jacob's Ladder ruh gibi uçucu bir yolculuk. Filmin büyük bir bölü mü ölmekte olan Jacob Singer'ın (Tim Robbins) ruhunun, ölümden önce kayıp ve karışık olduğu anlarda, New York kentinde somutlaşan ruhsal bir dünyada geçi yor. Jacob'ın öteki dünyaya yolculuğu bir dizi dayanılmaz geriye dönüş, sanrı ve sonsuz sorgulamayla dolu. Jacob's Ladder, Dante'nln "Cehennem"! gibi aşağı doğru inen bir sarmalı an dırıyor: Film ilerledikçe Jacob'ın sanrıları daha da korkunç bir hal alıyor. Önceleri İb lisler ekranda kısaca belirirken, kısa süre sonra cehennem Jacob'ın her yanını sarı yor. Ürkütücü ve rahatsız edici görüntülere karşın, sonuçta insanın kendi yaşamıy la barışmasına dair bir film olan Jacob's Ladder, Jacob'ın, felsefeci Meister Eckhart'ın sözlerinin yolunda ruhunun özgürleşebilmesi için anılarından ve bağların
ABD (Carolco) 115dk, Technicolor
Yönetmen: Adrian Lyne Yapımcı: Alan Marshall Senaryo: Bruce Joel Rubin Görüntü Yönetmeni: Jeffrey L. Kimball
Müzik: Maurice Jarre Oyuncular: Tim Robbins, Elizabeth Peña, Danny Aiello, Matt Craven, Pruitt Taylor Vince, Jason Alexander, Patricia Kalember, Eriq La Salle, Ving Rhames, Brian Tarantina, Anthony Alessandro, Brent Hinkley, S. Epatha Merkerson, Suzanne Shepherd, Doug Barron
dan kurtulmasını gösteriyor. Yönetmen Adnan Lyne bu ruhsal yolculuğu gündelik yaşamın içine yerleştirerek, kendimizi olaylara daha yakın hissetmemizi sağlıyor. Film tanıdık olanı alıp hafifçe rahatsız edici hale getirerek ya da çirkinleştirerek hiç bir şeye güven duyulamayan ve neredeyse her şeyin beklenmedik olduğu üstün bir sinemasal düzey yakalıyor. JKe
KING OF NEW YORK
(1990)
Abel Ferrara'nm King o f N ew York'u yıllar süren yasadışı faaliyetlerin ardın dan, günahlarını affettirm ek için kent merkezine bir hastane yaptırmak isteyen New York'lu uyuşturucu babası Frank W hite'in (Christopher Walken) çöküşünün güncesi. Frank’in topluma bir şeyler kazandırma çabaları her yandan düşmanca di renişle karşılaşıyor; uyuşturucu işindeki Çinli ortağı (Joey Chin), yerel mafya, işini çok ciddiye alan sert polis memuru (David Caruso) onu alaşağı etmek için ellerin den geleni yapıyor. Frank'in beyhude çabaları, kentin suç grupları arasındaki kan lı bir hesaplaşmayla son bulan, etnik temellere dayalı bir çete savaşını tetikliyor. Başroldeki Walken, çarpık bir ahlak anlayışı olan acımasız katili üstün bir oyun culukla canlandırırken, Frank'in adamı Jimmy Jump rolündeki Laurence Fishburne, filmin coşkulu enerjisine katkıda bulunuyor. Ferrara'nm bütün filmleri gibi King o f N ew York da zor izlenen bir film. Çok sayıda insanın öldüğü bu vahşi ve rahatsız edici filmde yönetmenin ilkörneksel Gotham Kenti olarak çizdiği New York'un uyuşturucuya batmış şiddet dolu yeraltı dünyasında kurtuluşu arayan karakterler işleniyor. Ferrara'nm 1992'de çektiği ve Walken'm canlandırdığı uyuşturucu baba sı ne denli sapmışsa o kadar yolsuzluğa bulaşmış olan, Harvey Keitel'in canlandır dığı isimsiz bir polisi ele alan bir sonraki filmi Bad Lieutenant, yönetmenin günah ve arınma konusuna getirdiği kanlı ama derinlikli bakışın daha da ileri bir örneğiy di RDe
ABD / İtalya (Caminito, Rank, Reteitalia, Scena) 103dk, Renkli
Yönetmen: Abel Ferrara Yapımcı: Augusto Caminito, Mary Kane
Senaryo: Nicholas St. John Görüntü Yönetmeni: Bojan Bazelli
Müzik: Joe Delia Oyuncular: Christopher Walken, David Caruso, Laurence Fishburne, Victor Argo, Wesley Snipes, Janet Julian, Joey Chin, Glancarlo Esposito, Paul Calderon, Steve Buscemi, Theresa Randle, Leonard L. Thomas, Roger Guenveur Smith, Carrie'Nygren, Ernest Abuba
DANCES WITH WOLVES Kurtlarla Dans
(1990)
"Sınırı görmek istiyorum... yok olup gitmeden önce." Sınırı görmeye dair ro mantik bir hayali olan idealist bir kuzeyli asker, iç Savaş'ta gösterdiği kahramanlık nedeniyle atanacağı yeri seçme hakkını elde eder ve Dakota'nın sınır bölgesine gi der. Burada Lakota Siuları'yla arkadaş olup yerli hayata ayak uydurur ve beyaz adamın yerlilerin hayatına tecavüzüne ve alacakaranlığın, ovaların yüce kültürü üs tüne düşen gölgesine tanık olur. Kevin Costner'ın ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu iddialı, epik, bir bölümü Lakota dilinde çekilip altyazıyla sunulan Kurtlar la Dans, Costner'ın yüzünü güldürdü ve aralarında en iyi film (1931 'den beri ilk kez bir western en iyi film seçiliyordu) ve en iyi yönetmen de (Goodfellas'ın yönet meni Martin Scorsese'yi geride bırakarak) olmak üzere tam yedi Oscar kazandı.
ABD (Tig, Majestic) 183m Color Dili: İngilizce / Siu dili / Pawnee dili Yönetmen: Kevin Costner Yapımcı: Kevin Costner, Jim
“ Kurtlarla Dans" Costner'ın canlandırdığı Teğmen Dunbar'a yerlilerin taktığı isim. Dunbar, tüy takan komşularının yaşam tarzları karşısında önce şaşırıyor, son ra meraklanıyor ve sonunda büyüleniyor. Teğmenin kendini bulup yeni adını alma sının öyküsü, western'lere yakışır bir biçimde zengin, lirik, sıcak, beklenmedik kah
Wilson
kahalarla dolu, yürek burkucu ve etkileyici bir sinemasal güce sahip. Costner'ın ba
Senaryo: Michael Blake
şarıyla kotarılmış rejisi her bir yaslı, mistik ya da romantik aralığı, çatışmalarla, bu-
kendi kitabından
Görüntü Yönetmeni: Dean Semler
Müzik: John Barry, Peter Buffett Oyuncular: Kevin Costner, Mary McDonnell, Graham Greene, Rodney A. Grant, Floyd "Red Crow" Westerman, Tantoo Cardinal, Robert Pastorelli, Charles Rocket, Maury Chaykin, Jimmy Herman, Nathan Lee Chasing His Horse, Michael Spears, Jason R. Lone Hill, Tony Pierce, Doris Leader Charge
Oscar: Jim Wilson, Kevin Costner (film), Kevin Costner (yönetmen), Michael Blake (senaryo), Dean Semler (görüntü yönetmeni), Neil Travis (kurgu), John Barry (müzik), Russell Williams, Jeffrey Perkins, Bill W. Benton, Gregory H. Watkins (ses) Oscar adaylıkları: Kevin Costner (erkek oyuncu), Graham Greene (yardımcı erkek oyuncu), Mary McDonnell (yardımcı kadın oyuncu), Jeffrey Beecroft, Lisa Dean (sanat yönetimi), Elsa Zamparelli (kostüm) Uluslararası Berlin Film Festivali: Kevin Costner (Gümüş Ayı—yapımcı/yönetmen/erkek oyuncu), (Altın Ayı adaylığı)
falolarla veya Güney Dakota'nın görülmeye değer ovalarıyla dolu heyecan verici aksiyon sahnelerine vardırıyor. Başarılı oyuncu kadrosu M ad Max' in görüntü yö netmeni olarak tanınan AvustralyalI Dean Semler'a iyi bir malzeme sunmuş. Kızıl derililer, heybetli ve etkileyici görünen Amerikan yerlilerince benzeri görülmemiş bir saygı ve samimiyetle, gururlu, çevik ve esprili kişiler olarak resmediliyor. Burada Tekmeleyen Kuş'u canlandıran Graham Greene'in ve savaşçı Rüzgarlı Saç'ı canlan dıran Rodney A. Grant'in adlarını özellikle anmak gerek. Film fazlasıyla duygusal, hatta yer yer melodrama kayıyor. Ama inceliği ve çe kiciliği onu baştan sona zevkle izlenen bir film haline getiriyor. Costner bir yıl son ra, kahramanın Yumrukla Durur'la (Mary McDonnell) olan ilişkisini ayrıntılandıran ve yakalanmış beyaz bufalo avcılarının akıbetini gösteren sahnelerin yer aldığı bir saatlik ek görüntüyü kapsayan özel bir versiyonunu yaptı filmin. Ama yeni bir ak siyon sahnesi yoktu ve eklenen süre filmin hayranları için çok hoş ve çekici olsa da tempoyu düşürüyordu. Aksiyon meraklıları, baştan sona soluksuz izlenen üç saat lik orijinal versiyonu tercih ediyor. AE
HITLERJUNGE SALOMON Avrupa Avrupa
(1990)
Marco Hofschneider'in canlandırdığı Salomon Perel soykırımdan sağ çıkabil mek için üniforma, dil ve kimlik değiştirir. Saygın PolonyalI yönetmen Agnieszka Holland tarifsiz psikolojik işkenceleri ve mucizevi kaçışları, dehşete ve kan gösteri sine girişmeden soğukkanlılıkla işlerken bukalemunvari kahramanını yargılamak
Almanya / Fransa / Polonya (CCC Filmkunst, Losange) 112dk, Eastmancolor
Dili: Almanca / Rusça Yönetmen: Agnieszka Holland Yapımcı: Artur Brauner, Margaret Ménégoz
tan kaçınıyor. Bu inanılmaz öyküyü soykırım hakkındaki öteki filmlerden ayıran ve
Senaryo: Agnieszka Holland Salomon Perel'in kitabından
çarpıcı bir biçimde inandırıcı kılan da bu.
Görüntü Yönetmeni: Jacek
1938-1945 yılları arasında geçen Avrupa Avrupa, Salomon "Solly" Perel'in gerçek anılarına dayanıyor. Almanya'da yaşayan genç bir Polonya Yahudisi olan Solly'nin yaşamı, ailesinin yaşadığı eve Naziler bir baskın yapınca keskin bir dönüş
Petrycki, Jacek Zaleski
Müzik: Zbigniew Preisner Oyuncular: Marco Hofschneider,
rak kabul edilip orduda Rusça tercümanı olarak görev alıyor. Oynadığı roldeki çe
Salomon Perel, René Hofschneider, Piotr Kozlowski, Klaus Abramowsky, Michèle Gleizer, Marta Sandrowicz, Nathalie Schmidt, Delphine Forest, Andrzej Mastalerz, Wlodzimierz Press, Martin Maria Blau, Klaus Kowatsch, Holger Hunkel, Bernhard Howe
lişki ve tehlike, Hitler gençliğine katılıp Yahudiler'i nasıl tespit edip öldüreceğini öğ
Oscar adaylıkları: Agnieszka
yapıyor. Ailesinin dağılmasıyla yalnız kalan Solly, giydiği Nazi üniforması sayesinde ölmekten kurtuluyor. Bu davranışı, rol yaparak sürdüreceği yaşamını başlatıyor. Solly önce Doğu Polonya'daki bir Rus yetimhanesine düşüp komünist dogmayı et raflıca öğreniyor ve Yahudi kimliğini gizleyerek dini "kitlelerin afyonu" olarak red dediyor. Ardından Hitler'ln askerleri onu Almanya'ya geri getiriyorlar ve Aryan ola
renmesiyle doruğa ulaşıyor.
Holland (senaryo)
Yakışıklılığıyla eşcinsel bir Nazi subayının ve (Julie Delpy'nln oynadığı) çekici ama koyu bir Yahudi düşmanı bir kızın kalplerini çaldığında, sünnetli olduğunu giz lemesi iyice riskli bir hal alıyor. Solly'nin gerçek kimliğini hatırlatan tek şey olan sün neti, film in anlatısında önemli bir metafor olarak yer ediniyor. Avrupa Avrupa'nın en etkileyici sahnelerinden bazıları Solly'nin oynadığı rolle fazla özdeşleşerek ger çek kimliğin mümkün olmadığını göstermesiyle oluşuyor, ilginçtir, filmin sonunda bir katarsls ya da trajedi yok ama Solly erkek kardeşi Isaak'la (René Hofschnelder) mucize sonucu bir araya geldiğinde, "oyunculuğunun" sona ermekten çok uzak olduğunu görüyoruz. Al
İngilizce adı: Europa Europa
119dk, Technicolor
PRETTY WOMAN Özel Bir Kadın
Dili: İngilizce / İtalyanca Yönetmen: Garry Marshall Yapımcı: Arnon Milchan, Steven
Özel Bir Kadın, 1980'lerin sonunda Hollywood'taki üretimin büyük bölümünü oluştu
ABD (Silver Screen, Touchstone)
Reuther
Senaryo: J.F. Lawton Görüntü Yönetmeni: Charles
(1990)
1940'ların romantik komedilerinin modern bir hava katılmış bir versiyonu olan ran vurdulu kırdılı erkek filmlerinin panzehiri gibi ortaya çıktı. 1990'ın en çok gişe ya panlarından biri olan film, "randevu filmi" türünü yeniden popüler kılmayı başardı. Baş
Minsky
langıçta “3 Thousand” adlı bir senaryoya dayanarak Los Angeles'takl fahişelerin duru
Müzik: James Newton Howard Oyuncular: Richard Gere, Julia
mu hakkında iç karartıcı bir portre olarak düşünülmüş bir film için hiç de fena değil.
Roberts, Ralph Bellamy, Jason Alexander, Laura San Giacomo, Hector Elizondo, Alex Hyde-White, Amy Yasbeck, Elinor Donahue, Judith Baldwin, Jason Randal, Bill Applebaum, Tracy Bjork, Gary Greene, Billy Gallo
Richard Gere'e ve bu filmle Oscar adaylığı kazanan Julia Roberts'a kariyerlerinde bir
Oscar adaylıkları: Julia Roberts (kadın oyuncu)
Özel Bir Kadın, 80'lerin ortasından beri önemli bir başarıya imza atmamış olan sıçrama yaşattı. Los Angeles'ta bir İş gezisinde bulunan zengin işadamı Edward Lewis (en tatlı halindeki Gere) Hollywood Bulvarı yakınlarında kaybolur ve karşısına çıkan "al tın kalpli fahişe" Vivian'a (mini etek ve dlzüstüne kadar uzanan deri çizmeler içindeki Roberts) Beverly Hllls'dekl oteline nasıl dönebileceğini sorar. Akıllı ve duyarlı bir fahişe olan Vivian onu istediği yere götürmeyi teklif eder. Çok geçmeden Edward'i etkilemiş ve bir haftalığına emrine amade olmayı adama kabul ettirmiştir. Vaktinin ve emeğinin karşılığında Edward'in kredi kartını giysi almak üzere sınırsızca kullanabilecek, Héctor Elizondo'nun canlandırdığı dost canlısı otel görevlisinin yardımlarıyla kibar bir restoran da nasıl yemek yemesi gerektiğini öğrenecektir. Pek tabii, Vivian İşverenine aşık olur. Bütün bu hikaye hiç de İnandırıcı değil tabii kİ. Bir kere Hollywood Bulvarı'nda yü rüyen herhangi birinin Vivían kadar şık ve bakımlı olması pek akla yakın değil. Roberts'ın fahişe rolündeki büyük başarısı siyaseten yanlış ancak Özel Bir Kadın'm çekici liği bunları gölgede bırakmayı başarıyor. Pygmallon'la Sindrella'nın birleştirilip günümü ze uyarlanmış bir versiyonu olan film zevkle İzlenen iki yıldız oyuncusunun birinci sınıf oyunculuklarıyla, yönetmen Garry Marshall'ın hoş rejisiyle ve keskin, komik senaryosuy la öne çıkıyor. JB
Yeraltı kült filmlerinin VVİnnipegli ustası Guy Maddin, Tales From the Gimli HospitaTın ardından nispeten daha yüksek bir bütçeyle daha da tuhaf slyah-beyaz filmi A rcha ngeiı çekti. Film, 1. Dünya Savaşı'nda ve Sovyet Devrlmi'nde hardal ga zına maruz kalıp hafıza kaybına uğrayan İnsanlar hakkında. KanadalI bir asker olan kahramanımız (Kyle McCulloch) bir hemşireyi (Kathy Marykuca) ölmüş karısı sanır. Kendisiyle evli olduğunu hatırlamayan Belçikalı bir pilotla (Ari Cohen) evli olan hemşirenin kafası karışır ve o da Kanadalı'yı Belçikalı'yla karıştırır. Hafıza kaybı gibi bazı akıl karışıklıkları da filme Random Harvest'in delilik do zu katılmış bir yeniden çevrimi havası veriyor. Ancak Archangel, belki biraz Maddin'in sessiz sinemanın son dönemleriyle sesli sinemanın ilk dönemlerine alt kitsch görsel efektlere olan bariz sevgisi ve siperlere tavşan yağdıran bir dolu fırtınası gi bi olağandışı gerçeküstü fikirler dışında hiçbir şey hakkında değil. Ortaya çıkan so nucun her anı komik ya da etkileyici olmasa da Maddln'ln niyeti hiçbir noktada dü
Kanada (Clnephile, Ordnance, Winnipeg) 90dk, SB Yönetmen: Guy Maddin Yapımcı: Greg Klymkiw Senaryo: Guy Maddin, George Toles
Görüntü Yönetmeni: Guy Maddin
Oyuncular: Kyle McCulloch, Kathy Marykuca, Sarah Neville, Ari Cohen, Michael Gottli, Victor Cowle, David Falkenburg, Michael O'Sullivan, Margaret Anne MacLeod, Ihor Procak, Robert Lougheed, Stephen Snyder, Michael Powell, Sam Toles, Lloyd Weinberg
zayak bir komedi ya da camp bir film yaratmakmış gibi görünmüyor. Hele ciddi dramayı hiç düşünmediği kesin. Sonuçta ortaya eski savaş filmlerinin anılarının ye niden işlendiği yer yer korkunç yer yer güzel, çarpıcı bir fetişist sayıklama çıkmış.
JRos
TRUST (1990) Güven Hal Hartley ilk filmi The Unbelievable Truth'tarı (1989) çok daha iyi olan bu ikinci filmiyle aynı muhite, Long Island'daki bir işçi kasabasına dönüyor. Başrolde yabancılaşmış bir genç kızı canlandıran, The Unbelievable Truth'ta da rol alan Adrienne Shelly var. Shelly'nin canlandırdığı karakter bu kez hamile kalan, babasının ölümcül kalp krizine isteyerek sebep olan, erkek arkadaşı tarafından bir çırpıda
ABD / Britanya (Channel Four, Republic, True Fiction, Zenith) 90dk, Renkli
Yönetmen: Hal Hartley Yapımcı: Hal Hartley, Bruce Weiss Senaryo: Hal Hartley Görüntü Yönetmeni: Michael Spiller
Müzik: The Great Outdoors, Philip
terk edilen ve annesi (M erritt Nelson) tarafından evden kovulan bir liseli genç kız.
Reed
Bunların ardından tek bir gün içinde tacize uğruyor, bir kaçırılma olayına tanık olu
Oyuncular: Adrienne Shelly,
yor ve canı sıkkın bir elektronik dehasıyla (Martin Donovan) karşılaşıyor. Filmin artılarından biri, bu aşırı olaylı akışın inandırıcılığı zedelememesi ve filmi sevimli bir komediye çevirmemesi. Çünkü aslında gerçek hikaye genç kızla elektro nik dehası arasında bir ilişki kurulmasıyla ve katlanılması zor anne babaları dahil or tak dertlerinin ikisini de yavaş yavaş değiştirmesiyle başlıyor. Karakterlerine ve or tamına sadık kalmasına karşın beklenmedik şekilde gelişen bu komik drama tıpkı Hartley'nln filmografisi gibi ilerledikçe güzelleşiyor. JRos
Martin Donovan, Merritt Nelson, John MacKay, Edie Falco, Gary Sauer, Matt Malloy, Suzanne Costollos, Jeff Howard, Karen Slllas, Tom Thon, Hannah Sullivan, Marko Hunt, Kathryn Mederos, Bill Sage
ABD (Institute for the Intellectual Development of Children & Young Adults) 97dk, Renkli
NEMA-YE NAZDIK (1 9 9 0 ) Yakın Plan Abbas Kiarostami'nin gerçek bir olaya dayanan başyapıtı ilk bakışta, sahteci
Dili: Farsça Yönetmen: Abbas Kiarostami Yapımcı: All Reza Zarrin Senaryo: Abbas Kiarostami Görüntü Yönetmeni: Ali Reza
har'a Yolculuk'un iranlı yönetmeni) olarak tanıtan Sabzian, kendisini evine davet
Zarrindast
eden kadının ailesini, finansörlüğünü yaparlarsa bir sonraki filminde rol alabilecek
Oyuncular: Hossain Sabzian,
lerine inandırır. Ancak aile onun, bir süre sonra evlerini soymak niyetindeki bir do
Mohsen Makhmalbaf, Abolfazl Ahankhah, Mehrdad Ahankhah, Monoochehr Ahankhah, Mahrokh Ahankhah, Nayer Mohseni Zonoozi, Ahmad Reza Moayed Mohseni, Hossain Farazmand, Hooshang Shamaei, Mohammad AM Barrati, Davood Goodarzi, Haj Ali Reza Ahmadi, Hassan Komaili, Davood Mohabbat
likle suçlanan yoksul Hüseyin Sabzian'ın yargılanmasına uzanan olayların tamamıy la belgesel nitelikli bir yeniden canlandırıldı gibi görünüyor. Otobüste yaşlı bir ka dına kendisini Muhsin Makmalbaf (The Cydist-Bisikletli'n\n ve Kandahar-Kanda-
landırıcı olduğundan kuşkulanıp polise haber verirler. Bu öyküden İlgi çekici bir belgesel drama çıkmasının nedeni Kiarostami'nin gerçekle yalan, görünenle aslında olan, belgeselle kurmaca arasındaki karşılıklı İliş kinin akıllıca, esin veren, yaratıcı bir incelemesini kapsayan İnce anlatımı. Sabzian'ın ve Ahankhah ailesinin yanısıra Kiarostaml, Makmalbaf ve haber atlatma me raklısı gazeteci kendilerini "oynuyorlar." Bazı olaylar dramatik olarak yeniden kur gulanmış, bazıları sadece aktarılmış, bazıları da (örneğin tuhaf bir biçimde Kiaros tam i'nin sorgulama işini üstlenmesine izin verilen dava) belgesel görüntüleri olarak sunuluyor. Anlatım çizgisi bütün geriye dönüşlere karşın son derece anlaşılır olsa da olayların sunukiş şekli ve niteliği sürekli değişiyor ve neyin gerçek, neyin kurma ca olduğu anlaşılmaz oluyor. Böylece film o en uçucu meselenin, gerçeğin, çok katmanlı bir incelemesine dönüşüyor. Ama Kiarostami bizim nesnellik konusundaki varsayımlarımızı sarsarken bile bize küçük, kaçınılmaz bir gerçeği gösteriyor: Renoir'ın dediği gibi herkesin bir ba hanesi olduğunu. Başlangıçta saçma görünen öyküsünün derinliklerine İndikçe öğ reniyoruz ki Sabzian ne bir suçlu, ne de deli; yalnızca sinemaya inanılmaz değer veren, ünlü bir yönetmen olarak görülmekle, kendisini daha az önemsiz, daha kontrol sahibi hisseden bir adam. Filmler hayaller kurup gündelik yaşantımızın sı kıntılarından kurtulmamızı sağlayabilir. Nema-ye Nazdik klasik belgeselin komik ve düşündürücü bir yapıbozumu olmanın ötesinde, sinemanın gücüne ve sıradan in sanların içindeki iyilikle yaratıcılığa saygı duruşu niteliğinde. Filmin şefkat, alçakgö nüllülük ve affedicllik gibi erdemleri sessiz bir İmgeyle yücelten son sahnesi, Kiarostami'ye özgü soğukkanlı İnsancıllığın tipik bir örneği. GA
İngilizce adı: Close-Up
EDWARD SCISSORHANDS Edward Makaseller
(1990)
Tim Burton, büyük başarı kazanan 1989 yapımı Batman'in ardından, özel efekt zengini büyük bütçeli bir film daha yapmak yerine, Hollywood gişe canavarı olmaktan mümkün olduğunca uzak, başarıyla çekilmiş bir filmle çıkageldi. Açıkça
ABD (Fox) 105dk, Renkli
Yönetmen: Tim Burton Yapımcı: Tim Burton, Denise Di Novi
Senaryo: Tim Burton ve Caroline Thompson
ortanın solunda yer alan Edward Makaseller, Burton'ın filmografisinin en tuhaf,
Görüntü Yönetmeni: Stefan
en dokunaklı parçası olan bir masal.
Czapsky
Filme adını veren Edward (Johnny Depp) bir insan değil; son sinema filminde kısacık bir rolü olan konuk oyuncu muhteşem Vincent Price'ın canlandırdığı mud din yarattığı bir varlık. Edward, elleri yerine makaslar olması dışında bütünüyle in san görünümünde ve pastel renklere boyalı evlerle dolu kasabaya tepeden bakan yıkıntı halindeki malikanede yalnız yaşıyor. Kozmetik ürünleri satan nazik Peg Boggs (Dianne Wiest) onu bulunca aşağıdaki dünyaya inen Edward, saç kesimi, köpek bakımı ve çalı şekillendirme konularındaki yeteneğini ortaya koyarak Peg'in
Müzik: Danny Elfman Oyuncular: Johnny Depp, Winona Ryder, Dianne Wiest, Anthony Michael Hall, Kathy Baker, Robert Oliveri, Conchata Ferrell, Caroline Aaron, Dick Anthony Williams, 0Lan Jones, Vincent Price, Alan Arkin, Susan Blommaert, Linda Perri, John Davidson
komşuları tarafından benimseniyor. Ancak Peg'in amigoluk yapan kızı Kim'e (Wi
Oscar adaylıkları: Ve Neill, Stan
nona Ryder) aşık olunca ve Kim'in erkek arkadaşı (Anthony Michael Hall) kendisi
Winston (makyaj)
ni bir suç İşlemeye zorlayınca saf ve masum Edward'in hayatı karmaşık bir hal alı yor. Burton'ın bu tuhaf ve çekici filmdeki en büyük başarılarından biri, bu acayip, rüyavari dünyada oyuncularının rollerini tiplerine aykırı bir biçimde paylaştırması. John Hughes'un The Breakfast Club'ındaki inek öğrenci rolüyle tanınan Hail, ser sem sevgili Jim rolünde çok daha çirkin bir yüzünü gösteriyor. Ryder, Heathers'daki aşırı alaycı rolünden çok farklı olan mahallenin cici kızı rolüne ince bir hava veri yor. Ancak film in en etkileyici oyuncusu Johnny Depp: eksik bedenine hapsolmuş bir karakter yaratıyor, Edward'in mutsuzluğunu birkaç sözcükle aktarıyor ve ma kas ellerinin en hafif dokunuşunun bile insanları inciteblldlğini gördüğünde yaşadı ğı acıyı donuk, yaralı yüzüyle yansıtıyor. Başarıyla yaratılmış iddialı bir günümüz masalı. JB
HENRY: PORTRAIT OF A SERIAL KİLLER (1 9 9 0 ) John McNaughton'ın yönettiği Henry: P o rtra ito fa Serial Killer, seri cinayetler işleyen Henry Lee Lucas'ın gerçek öyküsünden esinlenmiş bir film. Gerçekçi anlatı mı ve ahlakdışı bakış açısıyla sıradışı bir deneyim olan film, tüm zamanların en ra hatsız edici filmlerinden biri olarak izleyicinin hafızasına kazınıyor. Henry, beklenen cinayetlerin beklenmedik biçimlerde, kadrajın içinde ya da dı şında ansızın, rastgele ve umursamazlıkla gerçekleştiği eplzodların bir araya gelmeşinden oluşan düz anlatımıyla korku filmi kalıplarını kırıyor. Bir sahnede Henry
ABD (Filmcat, Fourth World Media,
(Michael Rooker) arabasında iki fahişenin boyunlarını kırdıktan sonra ev arkadaşı
MPI, Maljack) 83dk, Renkli
Otls'le (Tom Towles) hamburger almaya gidiyor.
Yönetmen: John McNaughton Yapımcı: Lisa Dedmond, Steven A.
Chicago'daki küçük dairesine taşınıp İkilinin bastırılmış eşcinsel suç ortaklığını sek
Jones, John McNaughton
Senaryo: Richard Fire, John McNaughton
Görüntü Yönetmeni: Charlie Lieberman
Filmin öyküsü Otis'in kızkardeşi Becky'nin (Tracy Arnold), Henry'yle Otis'in teye uğratmasıyla ortaya çıkan olayları takip ediyor. Düşük bütçeli Henry, kirli bir alt sınıf çevrede sürüklenenlerin yaşamlarını aktarmakta çok başarılı. Bir noktada film, Henry'nln öldürdüğü bir kadının cesedinden bir kesmeyle, Becky'nin çalıştığı güzellik salonundaki aşağılık patronun attığı ırkçı nutuğa geçiyor. Becky, Henry'nin annesini nasıl öldürdüğünü öğrenince ondan hoşlanmaya
Müzik: Mic Fabus, Ken Hale,
başlıyor. Rooker'ın psikopat rolüne getirdiği aksi, Brandovari yorum, Becky'nin ne
Steven A. Jones, Robert McNaughton
den yanlış kişiye aşık olduğunu açıklıyor. Film, aşırı rahatsız edici iki cinayetle son
Oyuncular: Mary Demas, Michael Rooker, Anne Bartoletti, Elizabeth Kaden, Ted Kaden, Denise Sullivan, Anita Ores, Megan Ores, Cheri Jones, Monica Anne O'Malley, Bruce Quist, Erzsebet Sziky, Tracy Arnold, Tom Towles, David Katz
buluyor. Önce Henry ve Otis banliyöde yaşayan bir aileyi öldürüyor. Katliama tanık olduktan sonra birden farkediyoruz ki aslında olayı koltukta oturup videodan İzle yen katillerle birlikte izlemişiz. Daha sonra Henry, Becky'ye tecavüz ederken yaka ladığı Otis'i öldürüyor. Henry ve Becky kasabadan ayrılıyor. Ama filmin son sahne lerinde, ertesi sabah, Henry'nin otel odasından yalnız başına çıktığını ve yol kena rında ağır bir bavulu bırakmak için durduğunu görüyoruz. Henry öylesine sade ki 1980 sonrasının öteki aşırı kanlı korku filmleriyle yoğrulmuş genç izleyicilere sıkıcı bile gelebilir. Üstelik Hannibal Lecter gibi zarif bir katili de yok. Zevkle korkuyu, bunlar yerine cesur gerçekçilik ve kusursuz oyunculukla yaratıyor. Keyifle izlenen bir seyirlik değil ama önemli bir film çünkü bizi kendimize dönüp seri cinayetlere
TOTAL RECALL (1990) Gerçeğe Çağrı Daha önce gişe canavarı bilimkurgu filmi RoboCop'la (1987) benzer bir başa rı yakalayan HollandalI yönetmen Paul Verhoeven, bilimkurgunun kült yazarı Phi lip K. Dick'in We Can Remember It For You Wholesale adlı öyküsünü insanın ağ zını açık bırakan bir dizi özel efektle ve şiddet gösterisiyle etkileyici bir biçimde ek rana taşımış. Arnold Schwarzenegger Mars'ta yaşamaya dair rüyalar gören sıradan (ama Herkül gibi kaslı) vatandaş Doug Quaid'i canlandırıyor. Karısı (Sharon Stone) fan tezilerini ciddiye almadığı için, Doug bir sanal gerçeklik tatili şirketine gidip kızıl ge zegene yolculuk simülasyonu sağlayan bir makineye bağlanıyor. Ancak ne yazık ki makine beynini etkiliyor ve Doug sanal yolculuğundan gizli bir ajan olduğunu sa narak uyanıyor. Bir süre sonra insan ve androitler tarafından takip edildiğini san maya başlayıp neyin gerçek neyin hayal olduğunu çözmeye çalışıyor. Tıpkı Ridley Scott'ın Do Androids Dream o f Electric Sheep? ten uyarladığı bi limkurgu klasiği Blade Runner'daki (Bıçak Sırtı) gibi Gerçeğe Çağrı'da da kimlik, al gı, gerçek ve üretilmiş anılar başta olmak üzere Dick'in en sevdiği temalar işleni yor. Ancak aksiyon da hiç ihmal edilmiyor. Ayrıca Stone'la Schwarzenegger'm eğ lenceli bir atışmayla iyice zevkli hale gelen kavgasından, finaldeki dehşetli ama çe kici yüzleşmeye kadar yeterince aksiyon var. JB
WONG FEI-HUNG (1 9 9 1 ) Bir Zamanlar Çin'de
ABD (Carolco, TriStar) 109dk, Technicolor
Yönetmen: Paul Verhoeven Yapımcı: Buzz Feitshans, Ronald Shusett
Senaryo: Ronald Shusett, Dan O'Bannon, Gary Goldman Philip K. Dick'in We Can Remember It For You Wholesale isimli kısa öyküsünden Görüntü Yönetmeni: Jost Vacano Müzik: Jerry Goldsmith, Bruno Louchouarn Oyuncular: Arnold Schwarzenegger, Rachel Tlcotin, Sharon Stone, Ronny Cox, Michael Ironside, Marshall Bell, Mel Johnson Jr„ Michael Champion, Roy Brocksmith, Ray Baker, Rosemary Dunsmore, David Knell, Alexia Robinson, Dean Norris, Mark Carlton Oscar: Eric Brevlg, Rob Bottln, Tim McGovern, Alex Funke (görsel efekt) Oscar adaylıkları: Stephen Hunter Flick (ses efekti), Nelson Stoll, Michael J. Kohut, Carlos DeLarlos, Aaron Röchln (ses)
Hong Kong (Film Workshop) 134dk, Renkli
Dili: Kantonez / İngilizce / 1980'lerde ve 1990'ların başında, insanın göz alıcı aksiyon filmlerini zekice politik yorumlarla destekleyen HarkTsui Hong Kong'un en önemli yönetmeniydi. Wong Fei-hung Çin halk kahramanı Wong Fei-Hung'un tarihsel öyküsüne yeni bir boyut katıyor. Hark'ın 1960'lara kadar uzanan pek çok filminin kahramanı olan ef
Mandarin
Yönetmen: Hark Tsui Yapımcı: Hark Tsui Senaryo: Ylu Ming Leung, Pik-yin Tang, Hark Tsui, Kai-Chi Yu
sanevi bir hekim ve dövüş sanatları ustası Wong Hark Tsui'nin "Bir Zamanlar" se
Görüntü Yönetmeni: Tung-
risinin bu ilk bölümünde, savurganca yeniden yorumlanmış. 1875'te geçen ve
Chuen Chan, Wilson Chan, David Chung, Andy Lam, Arthur Wong, Bill Wong
W ong'un (Jet Li) İngiliz işletmecilerle yozlaşmış Çinli işadamlarına karşı çıktığı film, emperyalizmi, Çin köylülerinin zorla çalıştırılarak Amerikan demiryollarını yapması nı, silah kaçakçılarını ve kiralık katil olarak çalışan gözden düşmüş dövüş ustalarını da kapsayan çılgın ve karmaşık bir öyküye sahip. Dengeli ve sabırlı kahraman olarak dünya yıldızı düzeyine ulaşan Jet Li'nin üs tün atletik yapısının da katkısıyla Wong Fei-hung, popüler Hong Kong sinemasının en heyecan verici örneklerinden biri. Merdivenlerle yapılan ve yerçekimine karşı gelen bir düelloyu ve silahsız W ong'un silahlı rakibini etkisiz hale getirmesini de kapsayan bir dizi etkileyici sahnenin merkezinde Jet Li yer alıyor. Ancak karmaşık
Müzik: Romeo Diaz, James Wong Oyuncular: Jet LI, Blao Yuen, Rosamund Kwan, Jacky Cheung, Steve Tartalla, Kent Cheng, Yee Kwan Yan, Mark King, Jonathan Isgar, Shun Lau, Chi Yeung Wong, Ma Wu, Simon Yam, Cheung-Yan Yuen, Kam-Fai Yuen, Shun-Yee Yuen, Tony Yuen
olay örgüsünün ve amansız aksiyonun altında gözle görülür bir melankoli, Batı'nın etkisiyle sonsuza kadar değişecek olan Çin'e bir ağıt da yatıyor. A T
İngilizce adı: Once Upon a Time in China
ABD (Columbia)
BOYZ 'N THE HOOD
(1 9 9 1 )
107dk, Renkli 1970'lerin başında ortaya çıkan Melvin Van Peebles ve Gordon Parks gibi ha
Yönetmen: John Singleton Yapımcı: Steve Nicolaides Senaryo: John Singleton Görüntü Yönetmeni: Charles
Amerikalılar'ın durumu üzerine akıl dolu komedi-dramlar ortaya koyan Robert
Mills
Townsend ve Spike Lee. Ancak yine de "Siyahi Amerikalıların sinemadaki sesi" ola
Müzik: Stanley Clarke, Ice Cube Oyuncular: Hudhail Al-Amir, Laurence Fishburne, Lloyd Avery, Cuba Gooding Jr., Ice Cube, Mia Bell, Morris Chestnut, Lexie Bigham, Nia Long, Angela Bassett, Kenneth A. Brown, Nicole Brown, Tyra Ferrell, Ceal, Desi Arnez Hines
bercileri göz önünde bulundurursak, 1980'lerde çok az sayıda Afrika kökenli Ame rikalı sinemacı ana akıma dahil olabildi. Bunların en önde gelenleri, Afrika kökenli
rak adlandırılan şeyi eleştirel başarıya ulaştıran, John Singleton'ın 1991 'de çektiği otobiyografik ilk filmi Boyz 'N the Hood oldu. Singleton emeğinin karşılığında iki Oscar adaylığı elde etti ve film Columbia Pictures'a beklenmedik derecede yüklü bir kâr getiren sürpriz bir zafer oldu. Singleton'ın 1984 Los Angeles Olimpiyatları'nın ertesinde başlayan draması Tre (Desi Arnez Hiñes II), Doughboy (Baha Jackson) ve Ricky (Donovan McCrary)
Oscar adaylıkları: John Singleton
adlı 10 yaşındaki üç çocuğu merkeze alıyor. Ya annesiz ya da babasız büyüyen bu
(yönetmen), John Singleton (senaryo)
çocukların dünyası çete şiddeti, polisin acımasızlığı ve ekonomik güçlüklerle çevri li. Annesi (Angela Bassett) Tre'yi, babası "Öfkeli" Jason'ın (Laurence Fishburne) ka pısının önüne bırakınca, Tre erkeklik üzerine hızlı bir ders alır ve toplumsal yükse lişe eğilimli bir gence dönüşür. Aradan yedi yıl geçer. Tre (o sıradaki halini Cuba Gooding Jr. canlandırır) lise nin son yılına gelmiş, yarı-zamanlı bir işte çalışan, siyahilerin önemli bir okuluna başvurmuş, Brandi (Nia Long) adında bir kız arkadaşı olan bir genç. Doughboy (Ice Cube) annesi Bayan Baker'ın (Tyra Ferrell) sabrını zorlayan aylak bir çete üyesi. Doughboy'un kardeşi Ricky'yse geleceğin birinci ligde oynayan bir futbol yıldızı olma hayaliyle üniversite futbol seçmelerine hazırlanır. Mahalleden kurtulmak isteyen Tre, yine de arkadaşlarına bağlıdır. Doughboy'un yeraltı bağlantıları üçlüyü tehdit eder ve Ricky yoldan geçen bir arabadan açılan ateş sonucu ölür. Bundan sonra Tre babasının verdiği ağırbaşlı eğitime karşı çıkar ve ezik dünyasındaki yanlışlara düşmemeyi başarır. Finaldeki karalamalardan öğreniriz ki yoksulluğun ve şiddetin tuzağından kurtulmuştur ve Brandi'yle birlikte üniversiteye gitmektedir. Biraz bilgiçlik taşlaşa da Amerikan kentlerindeki siyahiler arası şiddeti ustaca resmeden Boyz ‘N the Hood, perdede temsil edilen gençliğe seslenen, zihinlerden silinmeyecek bir ahlak masalı. İnsanı kendine getiren bir ithaf yazısıyla siyahilerin öldürdüğü siyahi sayısını hatırlatan film daha sonra gerçekçi, küfürle dolu ve etki leyici bir büyüme öyküsü sunuyor. Rap şarkıcısı Ice Cube'un rol aldığı ilk film olmasıyla da önem taşıyan Boyz 'N the Hood, Hollywood öykü anlatımı kalıplarının farkında olan ve hip-hop müziğinin ele al dığı konularla içtenlikle ilgilenen bir film. Geleneksel üç perdeli yapıya sahip olup genel bir ahlakçılığa eğilim gösteren filmin profesyonel cilası eksik. Ancak filmin liste başı ol muş pek çok şarkıdan oluşan, vurmalı çalgılarla desteklenen ritimleri ve büyüleyici rapleri Tre’nin kaçışına eşlik ediyor ve Boyz 'N the Hood'u yönetmenin en iyi filmi haline getiriyor. Zaman zaman daha büyük projelere el atsa da Singleton erken gelen bu başarısı nı tekrarlayamadı. Belki başarısının geçici olduğunu göz önünde bulundurarak geriye dönüp bakınca bu ilk filminin sanatsal değerinden kuşku duyulabilir. Yine de Boyz 'N the Hood'un 1990'larda serpilen düşük bütçeli, siyahileri merkeze alan şehir içi ve get to dramalarının çıkış noktası olmasından kaynaklanan önemi yadsınamaz. GCQ
+0*2 fi Jk ğ
&
Ï1 %
J
'
^ J p L İn
Çin / Hong Kong / Tayvan (Palace, Era, China Film)
DA HONG DENG LONG GAO GAO GUA (1 9 9 1 ) Kırmızı Fenerler
125d k, E astm ancolor
Dill: M a n d a rin Yönetmen: Y im o u Yapımcı: Fu-Sheng Senaryo: Ni Zhen
Yimou Zhang Red Sorghum (Kızıl Mısır Tarlaları, 1987) ve Ju Dou'yla (1990) başZhang Chiu
manını uyarlar. Filmde kendinden çok daha yaşlı bir adamla evlenen genç kadın rolün de bir kez daha Li Gong var. Zhang yine açıkça Çin feodalizmini, dolaylı olarak da çağ
Su Tong'un romanından
Görüntü Yönetmeni:
layan birbirinden bağımsız üçlemesini tamamladıktan sonra, kasvetli bir Su Tong ro
Zhao Fei,
daş Çin'i eleştiren bir öykü anlatıyor. Ancak bu kez, biçem (kırmızı rengin bir başka bi
Lun Yang
çimde önem atfedilerek kullanmasına karşın) oldukça farklı, görüntüler de daha İç ka
Müzik:
rartıcı.
Naoki Tachikaw a, Jiping
Zhao
Kendinden öncekilere göre pek de sempatik olmayan kadın kahramanımız,
Oyuncular:
Li G ong, Caifei He,
Jin gw u M a, C u ifen Cao, Qi Zhao,
1920'li yıllarda bir üniversite öğrencisidir ve üvey annesi onu artık okutamayacak duru
Jin Shuyuan, Ding W e im in , Cao
ma düşünce, Çin'in kuzeyinde nüfuz sahibi bir adamın dördüncü ve en genç eşi olur.
Zhengyin, Z hihgan g Cui, Chu Xiao,
Bir anda kendisini kocasının dünyasına ve aile geleneğine hükmeden eşler arasındaki
Lin Kong
her çeşit entrikanın döndüğü bir rekabet ortamında bulur. Her bir eşin malikanenin
Oscar adaylıkları:
H ong Kong
(yabancı film )
Venedik Film Festivali
Zhang
Y im o u (G üm üş Aslan), ödülü The
bahçesinde kendi evi vardır; ve koca o gece kiminle birlikte olmayı seçerse, ona ayak masajı, çok sayıda yanan kırmızı fener ve ertesi günün mönüsünü seçme hakkı verilir. Kırmızı Fenerler bizi eşlerin ve kadın hizmetkarların hayatlarını, birbirlerine karşı
Fisher King ve J'Entends Plus la Ouitare isimli filmlerle paylaştı
dolaplar çevirmeye adadığı, kutu kutu içindeki bu klostrofobik evrene İyice hapseder.
İngilizce adı: Raise The Red Lantern
sa da kimi (vurucu film müziği gibi) nispeten yeni olan birçok biçimde ustalığını ve
Fransa
(C onstellation , H achette,
S o finergie, UGC)
Zhang bu filmde sunduğu soğuk, uzak ve boğucu dünya duygulan nadiren dışarı vur-
sanatçılığını İspatlar. JRos
DELICATESSEN Şarküteri
(1 9 9 1 )
99 d k, Renkli
Dili: Fransızca Yönetmen: M a rc
Kıyamet ertesinde geçen bilimkurgu, kara mizah ve aşk filmi türlerini yaratıcı Caro, Jean-
Pierre Jeunet
bir biçimde birleştiren ve izleyicilere hiç alışılmadık sesler, renkler, oyuncular ve gö rüntülerden oluşan bir yelpaze sunan Jean-Pierre Jeunet ve Marc Caro'nun mül
Yapımcı: Claudie Ossard Senaryo: Gilles A d rie n , M arc
hem filmi Şarküteri, Avrupa'da çok sayıda ödül aldı; ve bu filmi, İkilinin İşbirliği yap
Caro, Jean-Pierre Jeunet
tığı bir sonraki film La Cité des enfants perdus (Kayıp Çocuklar Şehri, 1995) izle
Görüntü Yönetmeni:
Darius
Khondji
Müzik: Carlos d ’Alessio Oyuncular: Pascal Benezech, D o m iniqu e Pinon, M arie-Laure
di. Jeunet kariyerine 1997'de, Alien: Resurrection'\a (Yaratık: Diriliş) devam etti, bu filmi de 2001'de dünya çapında gişe rekoru kıran Amélie izledi. Film unutulmaz bir planla başlar: Üstü baştan aşağıya süprüntüden oluşan es rarengiz bir tip, çöp kamyonuna asılarak, yıkık dökük bir apartmanın altında bulu
D ougnac, Jean-Claude Dreyfus,
nan şarküteriden bir an önce kaçıp kurtulmaya çalışır. Birden özgürlüğe giden yol
Karin V iard, Ticky H o lgad o, Anne-
daki tek güvencesi de elinden yitip gider ve kendisini tehdit eden kasap (Jean-Cla
M arie Pisani, Boban Janevski, M ikael Todde, Edith Ker, Jacques M a th o u , Rufus, H o w a rd V e rnon, Chick O rtega, Silvie Laguna
ude Drefyus) muazzam bir et satırıyla üzerine yürür. Çok geçmeden kasabın, İnsan etinde uzmanlaştığını öğreniriz; yeni elemanı “ testere çalan sabık palyaço" Louison (harika basık yüzüyle Dominique Plnon) kasabın gözlüklü viyolonselist kızına (Marie-Laure Dougnac) aşık olunca, Louison'u, günün spesiyali yapma yarışı baş lar. Julie palyaço erkek arkadaşını, yamyam babasından kurtarmak için babasını yeraltında yaşayan bir grup mercimek-yiyen asiye ihbar eder. Şarküteri, çizgi ro man yazarı Gilles Adrlen'ın garip senaryosuyla ve bir dizi kara mizah set aksesu arıyla, gözlerle kulaklara adeta bayram ettiriyor. SJS
GULING JIE SHAONIAN SHA REN SHIJIAN (1991) Daha Güneşli Bir Gün Edward Yang'ın zaman zaman destansı özellikler taşıyan ve kendini kolayca ele vermeyen zengin Tayvan portresi, aldatıcı biçimde hareketli dört saate o kadar çok ayrıntı sığdırır ki yönetmenin filmi, nasıl bu denli kısaltabildiği merak konusu dur. 1960'ların başında, bir Taipei okulunda bir öğrenim yılını anlatan film, hâlâ 1948’dekl (baskıcı Chiang Kai-shek öncülüğündeki) bölücü milliyetçi Çinli akınının etkisinden kurtulmaya çalışan bir ülkeyi anlatır. Yang'ın Taiwan'i, karmaşa, yaban cılaşma, belirsizlik; kimi zaman da etkisini yitiren yozlaşmanın etkisinde komünizm
Tayvan (ICA, Jane Balfour, Yang &
le demokrasi, milliyetçilikle liberalizm arasında bocalar. Bu düşünce, film kadar
His Gang) 237dk, Renkli
güçlü görünse de Yang onu, giderek yaklaşan acıklı kötü son atmosferini hafifle ten mizah ve insanlıkla aşılar. Filme sabırlı ve sakin bir reji hakim olup, onlarca ka rakterin özellikleriyle tempoları da sanki Yang tarafından usta İşi bir senfoni gibi maharetle yönetilir gibidir. Yakın plan çekimlerle, durağan ya da yavaş ilerleyen uzun planları tercih eden Yang, yalnızca kamerayı değil, öyküde rol alan oyuncu
Dili: Mandarin Yönetmen: Edward Yang Yapımcı: Yu Welyan Senaryo: Yan Hongya, Lai
larını kendi duygularının (ya da açıkça hissetmedikleri duygularının) peşine düş
Mingtang, Yang Shunqing, Edward Yang
mekte özgür bıraksa da film in insanlar gibi belli mekanlarla nesnelere bağlı kalma
Görüntü Yönetmeni: Huigong
sını İster. Dolayısıyla filmin, gerçeklerle öykünün kimi noktalarını, büyük bir roma nı özenle tasarlayarak ve üzerinde düşünüp taşınarak aktarması hiç de şaşırtıcı de ğil. Aynı şekilde Taipei sokak çeteleri, gençlik aşkı, rock'n roll, kaybolan kültürel işaretler ve ulusal kimlik arayışını kolayca bir araya getirmeyi başaran ve Yang'ın
Li, Longyu Zhang
Müzik: Zhan Hongda Oyuncular: Zhang Guozhu, Elaine Jin, Wang Juan, Zhang Han, Jiang Xluqiong, Lai Fanyun, Lisa Yang, Zhang Zhen
dört yıl süren hazırlığın sonunda özenle oluşturduğu öykünün ödülü olan filmin trajik sonu, duygusal bir ağırlık doğurur ve bu da bizi şaşırtmaz. Çoğu kez Nlcholas Ray'in hüzünlü klasiği Asi Gençlik'e benzetilen film çok daha fazlasına sahip. Bu, Tayvan Yeni Dalga akımının bir başyapıtı ve sinemanın 20. yüzyıl sonlarında ulaştığı son nokta olarak, salt öykü anlatmanın ötesinde dönemi ve mekanı usta lıkla yakalayan bir film. Gerçekten etkileyici ve düşündürücü görüntülerden oluşan çok renkli bir fotoğraf albümünü andırıyor. JKI
İngilizce adı: A Brighter Summer Day
NAKED LUNCH Çıplak Şölen ■ ^
¿Jm
s
* fl ft tKrV#
(1991) •
Yazar William S. Burroughs " Çıplak Şölen" ifadesini aynı adlı kitabında sunul
-y
M
duğu gibi tanımlarken basitçe, "herkesin her çatalın ucunda ne olduğunu gördü ğü an" olarak adlandırır; ancak bu ifade, şaşkınlık ve çatışma yaratan karşı öyküyü açıklamaz. David Cronenberg, Burroughs'un çoğu bölümde çılgınca tutarsızlıklar içeren kitabını filme çekerken bazı şeyleri pek fazla açıklamaz. Çoğu kişi, kitabın sadık kalınarak uyarlanması bir yana, beyazperdeye asla uyarlanamayacağını söy lemişti; Cronenberg'se filme bilerek, hem Burroughs'un diğer birçok eserinden hem de yaşamından öğeler katarak, film i daha da karmaşık hale getirerek, bu yo rumlara yanıt verdi. Film Burroughs'un Naked Lunch (Çıplak Şölen), Junkie (Canki), Exterminator! ve Queer (Top) romanlarıyla, Burroughs'un, ölümüyle William Tell'i andıran, aksi eşini bir araya getiriyor. Cronenberg gerçekle kurgunun İnsan zihnini karıştıran kö tü bir karışımını, bir potada yani katı bir kara film biçimselliğinde eritiyor. Sonuç Burroughs'la Cronenberg'in geleneklere karşı çıkma eğilimini iyi bilenleri şaşırtma yacak ve geleneksel bir öyküden çok, gerçeküstü bir Burroughs portresi gibi etkili.
Kanada / Britanya / Japonya (Film Trustees, Nippon Film Develop, and Finance, RPC, The Ontario Film Develop. Corp., Telefilm Canada) 115dk, Renkli
Peter Weller Bill Lee (bir Burroughs takma adı) rolünde, kendi böcek ilacına bağımlı bir ilaçlama elemanıdır ve karısını kazara öldürünce gizemli Tanca gibi bir Ara Bölge'ye kaçar. Çeşitli falllk uzantılarından sıvılar fışkırtıp sızdıran farklı yaratık ların, canlı böcek daktiloların ve tuhaf İnsanların yaşadığı bir dünyada, casus olarak orduya girer. Cronenberg gerçekle kurguyu birleştirse de film gerçekle hayal ara
Yönetmen: David Cronenberg Yapımcı: Jeremy Thomas Senaryo: David Cronenberg
sındaki o alt bölgeyle ilgilenir; burada, uyuşturucunun neden olduğu sanrılar, yal
William 5. Burroughs'un romanından
Scheider'in performansları gibi hayranlık verici. Ancak film Peter Suschitzky'nln mi
Görüntü Yönetmeni: Peter Suschitzky
nızca yaratıcı süreci uyaran araçlar değil aynı zamanda bunun sonucudur. Cronenberg'in öyküyü korkusuzca altüst etmesi Weller, Judy Davis ve Roy de bulandıran yeşll-gri görüntü yönetmenliğiyle ve özellikle Cronenberg'in tercih ettiği besteci Howard Shpre'la, efsanevi solo caz saksafoncusu Omette Cole-
Müzik: Ornette Coleman, Howard
man'ın işbirliğinden doğan sarsıcı müziğiyle ünlü. Filmin kendisi gibi müziği de
Shore
farklı duyarlılıkların, kompozisyonun ve eşzamanlı dışavurumun olağanüstü biçim
Oyuncular: Peter Weller, Judy
de bir çarpışması. JKI
Davis, Ian Holm, Julian Sands, Roy Scheider, Monique Mercure, Nicholas Campbell, Michael Zelniker, Robert A. Silverman, Joseph Scoren, Peter Boretski, Yuval Daniel, John Friesen, Sean McCann, Howard Jerome
Uluslararası Berlin Film Festivali: David Cronenberg (Altın Ayı adaylığı)
LA BELLE NOISEUSE Güzel Gürültücü
(1991)
Fransa / İsviçre
(CNC, France 3,
G eorge Reinhart, Canal+, Pierre Grisé, Région Languedes, Ronsillon
insanın duygularla sezgileri görüntülere çevirirken başından geçenleri göster mek için, "Tuvale dökülen, üstüne perde çekilmiş romantizmle yıpranan ruhun" korkunç klişelerine davetiye çıkaran, sanatçılarla ilgili filmler risklidir. Jacques Rivette filmde, Balzac'ın bir kısa öyküsünden yola çıkarak neşeyle meydan okur: Bu, mesleğinin zirvesindeyken yazılıp sonra da saklanan "yarım kalan bir başyapıt"ın öyküsü olacaktır. Rivette'le senaristleri Pascal Bonitzer ve Christine Laurent pek çok temada aldatmaca kullanır. Birinde film, yaratıcıların, aracıların ve sırdaşların ufak bir erotik üçgen ördükleri ayrıcalıklı sanat dünyasına bir bakış atar. Rivette fil min merkezinde ayrıntı ve süreye özellikle dikkat ederek bir sanatçıyla, Edouard Frenhofer (Michel Plccoli) ve neredeyse tamamen çıplak modeli Marianne (Emma nuelle Beart) arasında dansı andıran uyum üzerinde çalışır. Resim seansları birçok
Soflca 2, Soflca 3) 24 0 d k, E astm ancolor
Yönetmen: Jacques Rlvette Yapımcı: M a rtin e M a rig n a c Senaryo: Pascal Bonitzer, C hristine Laurent, Jacques Rivette
Honoré de Balzac'ın Le Chefd'Oeuvre Inconnu isimli romanından
Görüntü Yönetmeni:
W illia m
Lubtchansky
Tema müziği: Ig o r Stravinsky Oyuncular: M ichel Piccoli, Jane Birkin, E m m anuelle Béart, M a ria n n e D e nicou rt, David
duygu halini içerir: Hayal kırıklığı, saldırganlık, neşe. Derken, sahip-köle ilişkisinin
Bursztein, Gilles A rb o n a , M arie
yönü değişir. Birçok denemenin ardından, yavaşça bir sanat eseri şekillenir.
Belluc, M arie-C laude Roger, Leila
Frenhofer Liz'le (Jane Birkin) olan evliliğinden rahatsızlık duyar, yeni gelen
Remlli, D aphné G o o d fe llo w , Susan R obertson, Bernard D u fo u r
nesli temkinle gözlemler ve kendi ahlakının yarattığı hayaletle karşı karşıya gelir;
Venedik Film Festivali:
bu melankolik kahramanı, kolayca yönetmenin otoportresi gibi okumak mümkün.
R ivette (Büyük Jüri Ö dülü-
AM
m ansiyon), (A ltın Palmiye adaylığı)
Jacques
İngilizce adı: The Beautiful Troublemaker
THE RAPTURE (1991) Göğe Yükseliş Az sayıda film, dini ciddi anlamda ele almış ve pek azı da kendi dini ilişkileri üzerinden koyu Protestanlığı incelemiş, işte Michael Tolkln, bu filmde tam da bu nu yapıyor ve film gerçek bir dini alt kültürden çıkan ruhani bir melodram, inanca dayalı bir masal ve tuhaf bir peri masalı kadar zevkle izlenebiliyor. Mimi Rogers kumar oynamak için serseri görünümlü erkek arkadaşıyla gemi
ABD
(N e w Line)
10Odk, Renkli
Yönetmen: M ichael Tolkin Yapımcı: Karen Koch, Nancy Tenenbaum , Nick W echsler
Senaryo: M ichael Tolkln Görüntü Yönetmeni: Bojan Bazelli
turlarına çıkmaktan hoşlanan, oldukça hareketli bekar Sharon rolünde. Bu sırada
Müzik: Thom as N e w m an Oyuncular: M im i Rogers,
kıyamet gününün giderek yaklaştığı, Tanrı'yla kişisel ilişkiye odaklanan dini bir ha
Carson, Patrick Bauchau, M arvin
reket olduğu kulağına gelir. Kıyamet günü, iyi ruhların cennete gönderildiği, görül
D arw yn
Elkins, David D u chovny, S tephanie M enuez, Sam Vlahos, Rustam
memiş bir "Göğe Yükseliş"\e son bulacaktır. Yeni keşfettiği inancı, eşinin ölümü gi
Branam an, S cott B u rkho lder, V ince
bi sarsıcı fırtınaları aşmasına yardım eder. Her şeyin yakında sona ereceğini düşü
G ran t, Carole Davis, Patrick
nünce, Tanrı'nın onları merhametli eliyle kurtarmasını beklemek üzere kızını, insa nın ayak basmadığı küçük bir çöle götürür. Filmdeki en beklenmedik olaysa, "Gö ğe Yükseliş"in gerçekten de gerçekleşmesidir; ancak bu kez de Sharon'ın çektiği çile, adil ve merhametli Tanrı'yı reddetmesine neden olur. ilk bakışta bir psikolojik dram, inançla özgür irade üzerine odaklanan ve Hollyvvood'un "kadınlık durumu" olarak adlandırdığı .1990'ların sıradan bir çeşitlemesi gibi görünen bu özgün alegorik öykü, açık fikirli sinema seyircisine çok şey vaat ediyor. DS
D o llaghan, James LeGros, Dick A n th o n y W illiam s, D eV aughn Nixon
ABD (New Line) 102dk, Renkli
Yönetmen: Gus Van Sant Yapımcı: Laurie Parker Senaryo: Gus Van Sant Görüntü Yönetmeni: John J. Campbell, Eric Alan Edwards
Müzik: Bill Stafford Oyuncular: River Phoenix, Keanu Reeves, James Russo, William Richert, Rodney Harvey, Chiara Caselli, Michael Parker, Jessie Thomas, Flea, Grace Zabriskie, Tom Troupe, Udo Kier, Sally Curtice, Robert Lee Pitchlynn, Mickey Cottrell
Venedik Film Festivali: River Phoenix (Volpi cup—erkek oyuncu)
MY OWN PRIVATE IDAHO (1991) Benim Özel Idaho'm 1989'da çıkış yaptığı Drugstore Cowboy filminin ardından çektiği M y Own Private Idaho, Desson Howe'un ifadesiyle "bir yere ait olma ve ruhun yalnız bah çesine ulaşma arayışına dair mükemmel, sinemasal bir şiir" ve senarist-yönetmen Gus Van Sant'ın ilk üç film i arasında en derin, sarsıcı ve eksiksiz filmi. (Artık adı bi le anılmayan hazine değerindeki 1985 tarihli, son derece düşük bütçeli ilk filmi Mala Noche'nin (Kötü Gece) hâlâ ne video ne de DVD versiyonu piyasaya çıkmış durumda.) Oldukça duygusal, etliye sütlüye dokunmayan dramları Good Will HuntingTe (Can Dostum, 1997) Finding Forreste'in (Forrester7 Bulmak, 2000) ardından ko layca ulaşılmak ya da geleneksel seyircinin gözüne girmek gibi nedenlerle suçla nan Van Sant bu filminde, sanatsal, hatta avangard isteklerini, bu gibi amaçlarla hiç bastırmadan, seyircileri büyüleyecek, en az sözcükler kadar görüntülere de da yalı harika bir kişisel öykü anlatmayı başarır. Gençlerin sevgilisi (belki de şimdiye kadarki en iyi performansıyla) Keanu Reeves ve (parlak kariyerinin tam zirvesindeyken 23 yaşında aşırı dozda uyuşturucudan trajik biçimde ölecek olan) River Pho enix gibi oyuncuların başrollerde olması, M y Own Private Idaho'nun ticari başarı sına kuşkusuz zarar vermedi. Yönetmen uyku hastalığından muzdarip, kendini ço cukken terk eden annesinin anılarıyla yaşayan kahramanıyla, açıkça evsizlik, homo seksüellik ve genç yaşta fahişelik gibi konularda gezinen filmin birçok önemli sah nesinde, eski dil kullanarak Orson Welles'in IV. Henry uyarlaması Chimes a t M id n ig h t a (Geceyarısı Çanları, 1965) saygı duruşunda bulunuyor. Dolayısıyla kimse Van Sant'ın, her şeyden habersiz ortalama Amerikalı seyircisini, kendisinden uzak laştırdığını hatta onların gazabına uğramaktan kaçındığını söyleyemez. Film, anla tım ve üslup olarak gişe rekoru kırmaktan uzak ve geleneklerin çok dışında olma sına karşın, eleştirmenlerden övgü aldı, Van Sant hayranları filmi bağrına bastı ve
birçok uluslararası festivalde ödül aldı. Adını bir B-52 şarkısından alan M y Own Private Idaho'nun merkezinde, Port land Oregon'da, sokaklarda yaşayan iki üçkağıtçı delikanlı Mike’la (Phoenix) Scott'ın (Reeves) ilişkisi yer alır, ikisi de huzursuz ve sorunlu ailelerin toplum dışına itilmiş çocuklarıdır ve istimlak edilmiş bir binada bir araya gelerek, hayatta kalmak için bedenlerini önlerine gelene satarlar. Ancak sonunda Scott'ın aslında, Portland'lı hali vakti yerinde bir ailenin oğlu olduğunu, bu hayatı, büyük ölçüde baba sını küçük düşürmek için seçtiğini öğreniriz. Diğer tarafta Mike'ın da durumu ilk bakışta anlaşılır; en yakın arkadaşına aşık olan ve yıllardır kayıp olan annesini bul maya kafasına koyan bu sessiz, hayalperest ve kibar çocuğu, yönetmen mizah ve acıma duygusu yaratmak için sık sık uygunsuz zamanlarda uyutur. Mike'ın anne sine dair takıntısı, bu tutarsız ama hızlı yol filmine güç katar. Scott, Idaho'dan İtal ya'ya, anne sevgisinin izini süren ve başı beladan kurtulmayan arkadaşına eşlik ederken, seyirci de Mike'ın zihninde yer eden yıpranmış amatör video filmi izler. Vant Sant duyarlı olmasına karşın, aşırı duygusallığa yer vermeyen bu filmde, sorunlu, yabancılaşmış gençliğin öznel deneyimini aktarmak konusunda diğer bir çok yönetmenin başaramadığını başarır. SJS
ABD
THELMA&L0UISE(1991) Thelma ve Louise
(M G M , Pathe)
129dk, Renkli
Yönetmen: Ridley Scott Yapımcı: M im i Polk, Ridley Scott Senaryo: Callie K houri Görüntü Yönetmeni: A d n a n Biddle
Müzik: Hans Zim m er Oyuncular: Susan Sarandon,
Thelma ve Louise'ı feminist bir yol filmi olarak nitelendirmek, hem doğru olur hem de filme haksızlık olur. Çünkü böylece, filmin halka ulaşma gücünü hafife almak da mümkündür. Hayattan yılmış ev kadınıyla (Geena Davis), alaycı, dünyadan bezmiş garson dostu (Susan Sarandon) bir hafta sonu kaçamağı yapar ve içlerinden biri po tansiyel bir tecavüzcüyü öldürünce kendilerini kanundan kaçarken bulurlar. Bu film
G eena Davis, Harvey Keitel, M ichael
gösterime girdiğinde, filmdeki cinsiyet, köken ve sınıftan kaynaklanan roller tartışma
M adsen, C h risto p h e r M cD ona ld,
ya yol açmıştı. Daha önce erkeklerin egemenliğindeki bir türe, kadın eli değmesinin
Stephen T o b olow sky, Brad Pitt,
yanı sıra, toplumsal eşitsizliklere ilişkin ayrıntılar sunarak, çok sayıda seyircinin kendi
T im o th y C a rha rt, Lucinda Jenney, Jason Beghe, M a rc o St. John, Sonny
sini kadın kahramanlarla özdeşleştirmesini, kadınların çıktığı yolculuğun hem iyi hem
Carl Davis, Ken S w o ffo rd , Shelly
de kötü yanlarını görmelerini sağladı; ve film, günümüzde de seyircileri etkilemeye de
Desai, Carol M ansell
vam ediyor. Yalnızca hayatta kalmaya çalışırken, kaba erkekler, bitmek bilmeyen işler,
Oscar: Callie K h ouri (senaryo) Oscar adaylıkları: Ridley Scott
neşesini kaybetmiş yaşamlar gibi bir dizi engele karşı mücadele veren sıradan Ameri
(yö n e tm e n ), G eena Davis (kadın oyun cu), Susan Sarandon (kadın oyun cu), A d ria n Biddle (g ö rü n tü yön e tm e n i), Tho m N o ble (k u rg u )
kan,kadını, hayalet karakterler olarak Sarandon ve Davis'le ete kemiğe bürünür. Yö netmen Ridley Scott, efsane ve söylencelerle dolu, özgürlük vaat eden ama aslında hiç özgürlük tanımayan, "taşı toprağı altın" ABD'yi somutlaştırır. Söz konusu vaatle acı gerçek arasındaki boşluk, Amerika'nın düşlerini, gerçeklerini ve sınırlarını keskin bi çimde yorumlayarak filme etki kazandırmaktadır. EH
ABD / Fransa
(Carolco, Canal+, Lig h tsto rm , Pacific W e ste rn )
TERMINATOR 2: JUDGMENT DAY (1991) Terminator 2: Mahşer Günü
137dk, Renkli
Dili: İngilizce / İspanyolca Yönetmen: James C a m eron Yapımcı: James C am eron, Senaryo: James C a m eron, W illia m
de, tane tane konuşan gelecekten gönderilmiş katil robot rolünde, kariyerinin en
W ish e r Jr.
rar bu rolü oynamaya karar vermesi hiç de şaşırtıcı olmadı. Bu kez Arnie'nin sibe-
Görüntü Yönetmeni:
A d am
G reenberg
Arnold Schwarzenegger, James Cameron'un 1984 tarihli Terminator film in iyi rolünü yakalamıştı. Bu nedenle yedi yıl sonra Cameron'un devam filminde, tek rorganizması T-800, geleceğin asi lideri (Michael Biehn'in ilk filmdeki karakteri) John Connor'ın kendi gençliğiyle (Edward Furlong) annesi Sarah'ı (Unda Hamil
Müzik: Brad Fiedel Oyuncular: A rn o ld
ton) korumak için gönderdiği iyi adam rolünde. Böylece ana-oğul, dünyayı ele ge
S chw arzenegger, Linda H a m ilton,
çirecek makinelere karşı çıkacakları savaşa liderlik edebilecek.
Edw ard Furlong, R obert Patrick, Earl Böen, Joe M o rto n , S. Epatha
mış şekilden şekle giren ve insanı hayrete düşüren bazı özel efektler sayesinde baş
T-800, John'la Sarah'ı, onları ortadan kaldırmaya çalışan sıvı metalden yapıl
M erke rson , C astulo G uerra, Danny Cooksey, Jene tte G oldstein
ka bir insanın kılığına giren ya da bir metal birikintisinden eski haline yeniden dö
Oscar:
nen yeni bir Terminator çeşidinden, yani çok daha kötü T-1000'den (Robert Pat
G ary R ydstrom , G loria S. Borders (ses e fe k ti), Dennis M ure n, Stan W in s to n , G ene W a rre n Jr, R obert Skotak (görsel e fe k t), Stan W in s to n , Jeff D a w n (m akyaj), Tom Johnson, G ary R ydstrom , Gary Sum m ers, Lee O rlo ff (ses)
Oscar adaylıkları:
A d am
G reenberg (g ö rü n tü y ö n e tm e n i), C o nra d B uff, M a rk G o ld b la tt, Richard A. Harris (ku rg u )
rick) koruyor. Bu devam filminde, Hamilton'ın kuvvetlenmiş fiziğinden, birbiri ardı na gerçekleşen patlamalara; usta işi yönetimden, hızlı aksiyona kadar her şey as lında daha büyük ve daha gelişmiş. JB
THE SILENCE OF THE LAMBS Kuzuların Sessizliği
(1991)
Oscar Ödüllerinde En iyi Görüntü Ödülü'nü alan Kuzuların Sessizliği, It Hap pened One Night'\a (Bir Gecede Oldu, 1934) Guguk /Cuju'ndan (1975) sonra, Oscar tarihinde beş önemli ödülü kazanan üçüncü film. Thomas Harris'in çok satan romanından uyarlanan film, Jodie Foster'la Ant
ABD (Orion) 118dk, Renkli
Yönetmen: Jonathan Demme Yapımcı: Ronald M. Bozman, Edward Saxon, Kenneth ütt
Senaryo: Ted Tally Thomas Harris'in romanından
Görüntü Yönetmeni: Tak
hony Hopkins'in üstün performanslarıyla, daha önce komedi filmleriyle tanınan yö
Fujimoto.
netmen Jonathan Demme'ın kana hiç yer vermeden seyircinin tüylerini diken di
Müzik: Howard Shore Oyuncular: Jodie Foster, Anthony
ken edişiyle ödülü hak etmişti. Amiri Jack Crawford (Scott Glenn), yeni FBI ajanı Clarice Starling rolündeki Foster'dan, Buffalo Bill adlı bir katilin (Ted Levine'ın tüy ler ürpertici biçimde yaşama geçirdiği) kişiliğini anlayabilecek, FBİ'ın onu yakalama sını sağlayacak, bir yeraltı hücresinde tutulan kötülüğüyle ün salmış eski bir psiki yatr ve seri katil FHannibal "Yamyam" Lecter'ı (Hopkins, daha önce Jeremy Irons'a teklif edilen bir rolde) ziyaret etmesini ister.
Hopkins, Scott Glenn, Anthony Heald, Ted Levine, Frankie Faison, Kasi Lemmons, Brooke Smith, Paul Lazar, Dan Butler, Lawrence T. Wrentz, Don Brockett, Frank Seals Jr., Stuart Rudin, Masha Skorobogatov
Kuşkusuz, kurnaz ve kültürlü Hannibal bu gibi bilgileri öyle kolayca verecek
Oscar Edward Saxon, Kenneth Utt,
kadar saf değildir. Clarice'i kendi görüşlerine karşılık, onun çocukluğuna ilişkin ay
Ronald M. Bozman (film), Jonathan Demme (yönetmen), Ted Tally (senaryo), Anthony Hopkins (erkek oyuncu), Jodie Foster (kadın oyuncu)
rıntıları talep ettiği rahatsız edici bir ilişkinin içine çeker. Filmin kalbini, dış dünya dan yalnızca bir camla ayrılan, Hannibal'ın karanlık, gotik zindanında, Foster'ın ve özellikle Hopkins'in, Ted Tally'nin sık sık alıntı yapılan, "Bir sayım görevlisi bir sefe rinde beni denemek istedi. Ben de bakla ve leziz (bu sözcük bir yamyamla ilgili ola rak kullanılabilirse) bir Chianti şarabı eşliğinde onun ciğerini yedim," repliğini söy lediği, şaheser performanslarıyla süslü görüşmeleri oluşturur. 1991'de film göste rime girdiğinden beri, Hopkins'in zihinlere kazınan Hannibal karakteriyle, Julianne Moore'un canlandırdığı Clarice karakteri, 2001'de hayal kırıklığı yaratan Hannibal'ın daha eğlenceli devam filmi Red Dragon'\a (Kızıl Ejder, 2002) yeniden hayat buldu. Kızıl Ejder, Michael Mann'ın daha nitelikli ve gösterişli filmi M anhunter (insan Avcısı, 1986) gibi Harris'in aynı adlı roma nından uyarlandı. JB
Oscar adaylıkları: Craig McKay (kurgu), Tom Fleischman, Christopher Newman (ses) Uluslararası Berlin Film Festivali: Jonathan Demme (Gümüş Ayı—yönetmen), ödülü Ultra (1990) ile paylaştı, (Altın Ayı adaylığı)
ABD (Alcor, Camelot, Ixtlan, Canal+, Regency, Warner Bros.) 189dk, SB/Renkli
Yönetmen: Oliver Stone Yapımcı: A. Kitman Ho, Oliver Stone
JFK (1991) JFK Anlaşmazlıklara hiç de yabana olmayan Oliver Stone, en güçlü Vietnam filmi Born on the Fourth o f July1dan (Doğum Günü D ört Temmuz) sonra, İnsanları ay
Senaryo: Oliver Stone, Zachary
nı ölçüde kızdıran ve şaşırtan, sorgulayan, yıkıp geçen, acil komplo filmi JFK'yi çek
Sklar Jim Marrs'm Crossfire: The Plot That Killed Kennedy ve Jim Garrison'in On the Trail o f the Assassins isimli kitaplarından
ti. Tabii çoğu kişi, bizim 22 Kasım 1963'teki Başkan John F. Kennedy suikastına da
Görüntü Yönetmeni: Robert
de bunlara yanıt veriyor mu? Çoğu insan, o gün tetiği çekenin bir kişi mi birden
Richardson
fazla kişi mi olduğunu tartışadursun, Stone bir adım daha ileriye giderek, birçok te
Müzik: John Williams Oyuncular: Kevin Costner, Kevin
fazla soru soran büyüleyici bir filme imza attı.
Bacon, Tommy Lee Jones, Laurie Metcalf, Gary Oldman, Beata Pozniak, Michael Rooker, Jay 0. Sanders, Sissy Spacek, Brian DoyleMurray, Gary Grubbs, Wayne Knight, Jo Anderson, Vincent D'Onofrio, Pruitt Taylor Vince
ir tüm gerçekleri bilmediğimize inanıyor. Gerçekten de Lee Harvey Oswald'in tek başına hareket ettiğine mi inanıyoruz? Warren Komisyonu olarak bilinen Senato Özel Soruşturma Komlsyonu'nun bir sonuca ulaşmaya çalışan raporu gerçekten
oriden bazısını beyazperdeye aktardı. Bunu yaparken, verdiği yanıtlardan daha Filmin baş kahramanı, gerçek yaşamda New Orleans Savcısı olan Jim Garrison'ın (Kevin Costner) JFK'yi kimin vurduğuna dair kendi teorileri vardı ve 1966'dan 1969'a dek konuyla ilgili bir soruşturma yürüttü. Stone pek haklı olarak, kimi çevrelerin gerçek ipuçlarını çılgınca komplo teorilerinden ayıramayan, sağlıklı karar veremeyen bir beceriksiz olarak nitelediği Garrison'ın tüm bu teorilerini ka
Oscar: Robert Richardson (görüntü
bul etmez; buna karşılık yönetmen (o gün kaç tane tanık bulunduğunu göz önü
yönetmeni), Joe Hutshing, Pietro Scalia (kurgu)
ne aldığınızda çok şaşırtıcı) tüm zamanların en ünlü (ve hâlâ hiçbir şekilde çözüle
Oscar adaylıkları: A. Kitman Ho, Oliver Stone (film), Oliver Stone (yönetmen), Oliver Stone, Zachary Sklar (senaryo), Tommy Lee Jones • (yardımcı erkek oyuncu), John Williams (müzik), Michael Minkler, Gregg Landaker, Tod A. Maitland (ses)
memiş) cinayeti için, Amerika'da önüne gelene dava açan tek adam olduğu için onu, çıkış noktası ve filmin bir nevi sembolik merkezi olarak kullanır. Stone, geriye dönüşler, yeniden birleştirmeler, hızlı kurgu ve sözcüklerle mü ziğin ustalıklı kullanımının yanında, Abraham Zapruder'ln el kamerasıyla çektiği belgesel görüntüleri de kullanarak, seyircisinin kafasını karıştırmadan ya da gözü nü boyamadan çok miktarda kanıt ve tanık ifadesine başvurarak birçok fikir ve te oriyi bir araya getirir. Üç nefes kesici saatin ardından, jenerik akmaya başlayıncaya kadar bir sonuca ulaşamıyoruz; ama sanki daha önce zihnimizde herhangi bir şüp he varmış gibi, Lee Harvey Oswald'in tek başına hareket etmesinin imkansız oldumm
ğunu biliyoruz. 1963'te hayatta olmayan ya da olayları anımsayamayacak kadar kü çük olanlar görebilsin diye, Kennedy'nin Dallas'ta halkı selamlarken vurul ması, Jack Ruby'nln Oswald'i öldürmesi ve diğer olayların hepsi bu filmde yer alıyor: Olayları Garrison'ın gözünden görüyoruz ve Stone bize, ClA'nin, Castro yandaşlarının ya da çeşitli aşırı uç grupların karışmış olabileceği komploları aramak için, bu adamı, çok sayıda rapor ve haberle boğuşmaya neyin İttiğini zekice gösteriyor. Küçük rollerde perdeye dahil olan sanık Clay Shaw rolünde Tommy Lee Jones'dan Joe Pescl'ye, (Oswald rolündeki) Gary Oldman, Donald Sutherland, Jack Lemmon, W alter Matthau, Kevin Bacon, ve Sissy Spacek'e kadar her biri enfes oyunlar sergileyen birçok yıldız oyun cuya karşın, film boyunca ilginizi canlı tutan Costner'ın güçlü oyunu olmasaymış, yönetmen gerçeği ararken bizi bu denli filmin içine alamayacakmış. Yeri doldurulamayacak bir yönetmenden gerçekten de şaşırtıcı bir ya pıt. JB
ABD (Detour) 97dk, Renkli Yönetmen: Richard Linklater Yapımcı: Richard Linklater Senaryo: Richard Linklater Görüntü Yönetmeni: Lee Daniel Oyuncular: Richard Linklater, Rudy Basquez, Jean Caffeine, Jan Hockey, Stephan Hockey, Mark James, Samuel Dietert, Bob Boyd, Terrence Kirk, Keith McCormack, Jennifer Schaudies, Dan Kratochvil, Maris Strautmanis, Brecht Andersch, Tommy Pallotta
SLACKER
(1991)
Richard Linklater'in anlaşılması zor ve kuşkusuz daha çok sineflllere hitap eden It's Impossible to Learn to Plow by Reading Books (1988) adlı süper-8 mm .'lik yapıtının ardından çektiği, ilk kez büyük çapta dağıtım olanağı bulan, ol dukça farklı ve eğlenceli bir ikinci film olan Slacker, bizi 24 saatliğine, farklı dönem lerden oluşan kariyeri boyunca filmlerini besleyen bir yere; Austin, Texas'm tuhaf hippi kültürüne götürüyor. Daha sonra çektiği tüm filmlerin aksine, Slacker'm ta rih ve yer sırasına göre bir günün kısmen Austin'de geçmesi dışında, açıkçası bir birini takip eden bir olay örgüsü yok. Ancak esrarengiz karakterlerle (görünüşe ba kılırsa, 2001 tarihli canlandırma filmi Waking Life'tan (Hayata Uyanmak) kimi ka rakterlerin katkıda bulunduğu, Linklater tarafından kaleme alınmasına rağmen ço ğu zaman doğaçlama gibi görünen) harika sözlerle dolu. Birbiriyle bağlantılı diya logların yapısı birçok olayın aynı zaman ve mesafe dahilinde birbirine yakın görün mesi nedeniyle birbirine girdiği, Luis Bunuel'in The Phantom o f Liberty‘y\e (Özgür lük Hayaleti, 1974) Jacques Tatl'nln Playtime'm (Oyun Vakti, 1967) fazla ağırbaş lı bir çeşitlemesini akla getiriyor. Linklater sonraki çoğu eserinde de belli bir biçim sel mantığı, gereksiz fantezi ve arasözlere yönelik mantık dışı bir beceriyle birleştir me isteğinin peşinde koşar ancak söz konusu birleşim bu filmindeki gibi hiç bu denli açıkça sergilenmemiştir. Linklater ilk, bir bakıma da en komik sekansta yine Waking Life'ı düşünerek, yüzünde anlamsız bir ifade olan taksi şoförüne arabanın arka koltuğundan "Her düşünceniz kendi içinde bölünür ve kendi gerçeğini meydana getirir" şeklinde ha yali bir felsefe safsatası söyler. Filmin geri kalanı da bu fikri, 90'iı yıllardaki çeşitli paranoyak komplo ve suikast kuramcılarıyla, seri katil hayranları, müzisyenler, ta rikatçılar, üniversite öğrencileri, papa taraftarları, adi suçlular, sokakta yaşayanlar ve aylaklarla bol bol örnekler. Film anla tım bakımından bir sona ulaşamadan, başladığı yerde bitse de çağrışıma olduk ça açık sahneleri, 60'lı yıllardan günümü ze ulaşan canlı kültürü ve belli bir toplu luğun ustalıkla canlandırılan duygusunu veriyor. JRos
TONGUES UNTIED (1991) Diller Çözülüyor Essex Hemphill'in son dönem siyaseti konu alan, erotizm yüklü şiiriyle asi punk ruhu; Madonna'dan önce rağbet gören Marlon Riggs'in çığır açan, tartışma lı belgeseli Tongues Untied'da (Diller Çözülüyor) derinden işlemiş. Film, eşcinseller den korkan rapçilerle ahmak geleneksel medya varlıklarının tesadüfen farkına var madan, neredeyse on yıl kadar önce eşcinsel gangsterleri gün ışığına çıkardı; mi zah ve acıma duygusuyla küçük düşmüş hanım evladı siyahiye farklılık ve itibar kat tı. Performanslar, (ünlü "patlama" sahnesi gibi) acayip gösteriler, kraliçe sokakta röportajları, (Eddie Murphy'nin Raw ve Spike Lee'nin School Daze filmlerinden seçmeler göstererek) siyahi filmlerindeki eşcinsel korkusuna dair İğneleyici eleştiri ler, şiir okuyan ya da yalnızca yaşamlarına tanıklık eden donuk konuşmacılar, ener jiyle dolup taşan bir siyahi-eşcinsel portresine işaret ediyor. Film özellikle bir yanda, toplumca onaylanan bağnazlığın sınırlamaları dahilin de ve ötesinde üretilen sanatla (insanın ve hayatının meydana gelişi), Sanat'ı (kül türle kültür yapıtlarının meydana gelişi) överken, karakterlerin herkesin içindeki performanslarına daha fazla yer veren benlik-kimlik politikasıyla ustaca oynaması, diğer yandan da söz konusu bağnazlığı eleştirmesi nedeniyle kaçırılmamalı. Ton gues Untied'm derinliğiyle can damarı, hem büyük oranda beyaz, kuramın kontro lü altında kalmış New Queer Cinema (Yeni Homoseksüel Sinema) filmlerinin hem de "özgünlüğü" yeterince tanımlanmamış çoğu Spike Lee sonrası siyahi filmlerinin zaaflarını sergiler. Tongues Untied, söz konusu alana yabancı seyircilerin beklenti lerini ya da önyargılarını göz ardı ederek, onları iyice marjinalleşmiş bir alt kültürün içinde dolaştırıyor; ve nesneyi, kendi kendini tanımlayan özneye dönüştürüyor. Irk ve ırkın temsili gibi konulara diğer filmlerinde de eğilen Riggs, bu yapıtın da son derece soğuk ve sakınmasız. Tongues Untied (AIDS sonrası, eşcinselliğin metalaşmasından önceki bir dönemi) kusursuz bir biçimde yakalayan, hem Riggs'in tasarımlarını benimseyen diğer yönetmenler, belgeseleler ve deneysel filmcileri hem de şairler, romancılar ve kültür sanat eleştirmenlerini fazlasıyla etki leyen bir belgesel. Filme devlet desteği verilmesinin yarattığı yankılar, filmin, onu hiç izlememiş ve asla izlemeye tenezzül etmeyecek insanlar arasında isim yapma sına yardımcı oldu. Bu tartışma, çoğu kez filmde yer alan sanatla toplumsal yoru mu da gölgede bıraktı: Tongues Untied, kabul görmüş kültürel "gerçeklerin altın da yatanların nasıl keşfedileceğini, hem İzleyen hem de izlenene dair yerleşmiş ka lıpların nasıl yıkılıp, ötesine geçileceğine dair temel bir metin. EH
ABD (Framellne) 55dk, Renkli
Yönetmen: Marlon Riggs Oyuncular: Essex Hemphill Uluslararası Berlin Film Festivali: Marlon Riggs (Teddybelgesel)
ABD (American Zoetrope) 96dk, Renkli
HEARTS OF DARKNESS: A FILMMAKER'S APOCALYPSE
(1991)
Yönetmen: Fax Bahr, Eleanor Coppola, George Hickenlooper
Yapımcı: Doug Claybourne, Les Mayfield, George Zaloom
Francis Ford Coppola'yla film şirketi 238 gün boyunca Filipinler'de Kıyameti tamamlamaya çalışırken, Coppola'nın eşi Eleanor filmin oyuncularıyla ekibinin ve
Senaryo: Fax Bahr, George
en çok da ünlü yönetmeninin başından geçen kabus gibi olayları kamerayla ve ya
Hickenlooper
zıyla ayrıntılı olarak (fiziksel, psikoloji, ekonomik ve manevi olmak üzere birçok
Görüntü Yönetmeni: Larry Carney, Igor Megllc, Steven Wacks
yönden) belgeledi. Kıyametin 1979'daki gösteriminin ardından ulaştığı müthiş
Müzik: Todd Boekelhelde, Carmine Coppola, Francis Ford Coppola, Mickey Hart
Oyuncular: Sam Bottoms, Marlon Brando, Colleen Camp, Eleanor Coppola, Francis Ford Coppola, Gia Coppola, Roman Coppola, Sofia Coppola, Robert De Niro, Robert Duvall, Laurence Fishburne, Harrison Ford, Frederic Forrest, Albert Hall, Dennis Hopper, George Lucas, John Milius, Martin Sheen, G.D, Spradlin
maddi ve manevi başarı, hemen çağdaş Amerikan klasiği mertebesine ulaşmasını sağladı. Fax Bahr'la George Hickenlooper yönetimindeki efsanevi yapıta büyük katkıda bulunan Hearts o f Darkness: A Filmmaker's Apocalypse, Coppola filminin sıkıntılı yapılış sürecini ve öyküsünü aktarır. Hearts o f Darkness, yapım sürecine ka tılan birçok ekip üyesiyle yapılan daha standart röportajların (on yıldan fazla bir sü re sonra Bahr'ın) yanı sıra Eleanor'un çektiği set ve set-dışı görüntülerle, Coppola farkına varmadan çekilen, eşiyle özel konuşmalarını da içerir. Belgeselde, kurgu sı rasında kesilen belgesel bölümlerle, Orson Welles'in 1938'de Mercury Theater radyo programı için, Kıyamet senaryosunun esinlendiği, 1901 tarihli Joseph Con rad romanı Heart o f Darkness'ı (Karanlığın Yüreği) seslendirdiği kayıtlar yer alır. Hearts o f Darkness, büyük ölçüde yönetme nin normalde erişmesi oldukça güç birinci derece kaynaklardan malzeme toplaması nedeniyle, "arka plan" olarak bilinen belgesel türünde, genel olarak en iyi eserlerden biri olarak kabul edilmektedir. Fili pinli askerlerin seti basması; yönetmenin eşine gü venlik ve umut olmadığını itiraf etmesi; çekimlerin ortasında filmin başrol oyuncusu Martin Sheen'in kalp krizi geçirmesi; ve Coppola'yla zamana mey dan okuyan İki ekip üyesi (repliklerini hatırlamak tan aciz durumdaki) Dennis Hopper'la, (sete Conrad'ın romanını okumadan gelen iri kıyım) Marlon Brando arasında hararetli tartışmalar çıkması filmin en önemli (ekiptekiler içinse en kötü) bölümleri arasında sayılabilir. Başrol için ilk önce sözleşme ya pılan Harvey Keitel'ln kovulması; birçok seti yıkan şiddetli bir tayfun; Coppola'nın filminin sonunu bir türlü beğenmemesi; ve 16 haftada çekilmesi plan lanan bir projenin üç yılı aşkın sürede bitmesi de işin cabası. Dolayısıyla Hearts o f Darkness'm yaratı cılarının elinde bir "arka plan" altın madeni vardı ve onlar bunun farkındaydılar. Belgeselin en ilgi çekici yönlerinden biri de; Coppola'nın eşsiz ve uzlaşmaz sanatçı imgelemiyle yönetmen sinemasının paradoksal yapısının, hem
sinema kuramında hem de popüler düşüncede önemli bir kavram olduğunu (kasıt lı olmasa da) etkin bir biçimde göstermesi. Diğer taraftan, Hearts o f Darkness var olan şüpheleri ortadan kaldırmaya çalışması nedeniyle, Kıyamet olsa olsa bir Coppola filmidir. Hem oyuncularıyla ekibi hem de Eleanor, Coppola'ya böyle büyük katkılarda bulunmasaymış Kıyamet böyle bir başyapıt olamayacakmış. Ah, bir de Eleanor, Coppola'ya, onun kendisine duyduğundan daha çok güven duyabilseymlş. SJS
Fransa / Polonya / Norveç (L Studio, Canal+, Norsk, Sidéral, Tor) 98dk, Renkli Dili: Fransızca / Lehçe Yönetmen: Krzysztof Kieslowski Yapımcı: Leonardo De La Fuente Senaryo: Krzysztof Kieslowski, Krzysztof Piesiewicz Görüntü Yönetmeni: Slavomir Idziak Müzik: Zbigniew Preisner Oyuncular: Irène Jacob, Halina Gryglaszewska, Kalina Jëdrusik, Aleksander Bardini, Wladyslaw Kowalski, Jerzy Gudejko, Janusz Sterninski, Philippe Volter, Sandrine Dumas, Louis Ducreux, Claude Duneton, Lorraine Evanoff, Guillaume De Tonquedec, Gilles Gaston-Dreyfus, Alain Frérot Cannes Film Festivali: Krzysztof Kieslowski (FIPRESCI Ödülü), Irène Jacob (kadın oyuncu), Krzysztof Kieslowski (Altın Palmiye adaylığı)
LA DOUBLE VIE DE VÉRONIQUE Veronik'in Çifte Yaşamı
(1991)
Krzysztof Kieslowski'nin on filmlik başyapıtı Dekalog'un (1988) ardından çek tiği La Double vie de Véronique, Üç Renk üçlemesinde de (Mavi-] 993, Beyaz1994 ve Kırmızı-] 994) sürdüreceği Avrupa ortak yapımı filmler furyasını başlatır. Film, ikisini de güzel İrene Jacob'un oynadığı, biri Fransa'da diğeri Polonya'da ya şayan 20'li yaşlarındaki iki genç kadının paralel yaşamlarının etrafında gelişen en fes bir bilmece. Avrupa ortak yapımı olması projenin Üç Renk'teki gibi yalnızca finansal yanını değil, biçimsel ve tem atik işlenişini de etkilemiştir. PolonyalI Veronika kalbinden rahatsız olan yetenekli bir şarkıcıdır; Fransız Vé ronique şan derslerini bırakır ve çocuk kitapları yazan bir kuklacıyla (Phlllippe Vol ter) birlikte olmaya başlar. Ustaca rejisiyle bu rüya gibi film, Kieslowski'nin aynı an da hem PolonyalI kimliğine sahip çıkma hem de ona eş düzeyde bir kararlılıkla bu kimliği aşma çabasıdır; Polonya hükümeti parasal desteğini Polonya komünizminin yoluna serdiği için, yönetmen bu filmle sanki kendi diriltilmiş sanatçı kimliğinin dü şünü kurar. JRos
İngilizce adı: The Double Life o f Véronique
Avustralya (M & A, AFFC, Beyond, Rank) 94dk, Eastmancolor
Yönetmen: Baz Luhrmann Yapımcı: Tristram Miail Senaryo: Baz Luhrmann Andrew Bovell, Baz Luhrmann'm öyküsünden
Görüntü Yönetmeni: Steve Mason
Müzik: David Hirschfelder Oyuncular: Paul Mercurio, Tara Morice, Bili Flunter, Pat Thomson, Gia Carides, Peter Whitford, Barry Otto, John Hannan, Sonia Kruger, Kris McQuade, Pip Mushin, Leonie Page, Antonio Vargas, Armonia Benedito, Jack Webster
Cannes Film Festivali: Baz Luhrmann (Genç Jüri Ödülü-yabancı film)
STRICTLY BALLROOM Dans ve Aşk
(1992)
Yazar-yönetmen Baz Luhrman çılgın biblosu Moulin Rouge'u yapmadan önce Strictly Ballroom'la modası geçmiş Hollywood müzikallerinin sihrini ve gücünü us talıkla yakalamıştı. Bu başarısınıysa, iki klasik temayı iç içe geçirmesine borçlu: sı kıntıların ve duyduğu "bayır"ların er geç üstesinden gelecek bir asi ve kuğuya dö nüşerek sonunda prensi kapan bir çirkin ördek yavrusu. Yetenekli dansçı Scott Hastings (müthiş cazibesiyle Paul Mercurio) Dans Fede rasyonunun kurallarına meydan okuyunca dansçı annesi (Pat Thomson) tiz çığlık lara boğulur ve neredeyse evlatlıktan reddettiği oğlunu dize getirmek için binbir oyuna başvurur. Bu sırada, annenin çömez dans öğrencilerinden Fran (tatlı bir et kileyiciliği olan Tara Morice) her yönden aralarında dağlar kadar fark varmış gibi görünen Scott'tan hoşlanmaya başlar. Tüm yadırgamalara ve kuşkulara meydan okuyarak hem sahnede hem de dışarıda bir çift olurlar. Hızlı, romantik, komik ve zeki esprilerle dolu Strictly Ballroom çerez misali değerli bir kaçış filmi. Hızlı kurgusunun, insanı kendinden geçiren müziklerinin ve görkemli rüküş kostümlerinin (ve daha da histerikçe.rüküş yan karakterlerinin) ötesinde, filmi asıl götüren koca bir yürek ve derin bir ruhtur. Hem hayalperest hem de dışlanmış ol manın ne anlama geldiğini.ve neye mal olduğunu yürekten hissettirmesi, çiftin ne fes kesen finalini boğazımızı düğümleyen bir zafere dönüştürür. EH
THE PLAYER (1 9 9 2 ) Oyuncu Oyuncu hızlı konuşan tipik iki Hollywoodlu'nun bir stüdyo ofisinin ön kapısın dan çıkıp görkemli "uzun planlarla" başlayan filmler hakkında ahkam kestikleri bir konuşmayla başlar. Kamera yavaşça onlardan uzaklaşıp başkalarına geçince espri
ABD (Avenue, Guild, Spelling) 124dk, Renkli
Yönetmen: Robert Altman Yapımcı: David Brown, Michael Tolkin, Nick Wechsler
Senaryo: Michael Tolkin k e n d i ro m an ın d a n
ortaya çıkar: izlediğimiz, tam da bahsettikleri türden bir planla modern sinemanın
Görüntü Yönetmeni: Jean
renkli ve fiyakalı anlarının bir parodisidir. Oyuncu'nun reklamı, Robert Altman'ın
Lepine
bir gişe felaketi olan Popeye'nin (1980) ardından 12 yıllık aradan sonra sinemaya
Müzik: Thomas Newman Oyuncular: Tim Robbins, Greta
geri dönüşü, diye yapıldı. Bu iddia gerçeğe kıyısından bile yaklaşmıyor; Altman si nema, tiyatro ve televizyondaki çalışmalarına hiç ara vermedi ki. Ne var ki Oyuncu nefes kesici bir ustalık ve modernlteyle Altman'ı yeniden kitlelerin karşısına çıkar dı. Alaycı, muhteşem bir eğlenceyle. Mlchael Tolkln'in aynı adlı romanından uyarladığı zeki ve esprili senaryo, Tom W olfe'un The Bonfire o fth e Vanities (Şenlik Ateşi) romanının, Brlan de Palma'nın 1990'da yaptığı filmine göre daha başarılı bir uyarlamasıymış gibi durur. Tim Robbins'in soğuk bir cazibe katarak oynadığı Griffln Mills kaypak bir stüdyo yöneticisi dir. İşi, kısa ve sözlü özetler halinde sunulan çoğunlukla absürt ve yüksekten uçan film önerilerini (Gradúate II gibi) değerlendirmektir. Şirket İçinde dönen güç oyun ları ve özellikle de kimsenin umursamadığı küskün bir senaristten gelen ölüm teh ditleri sinirlerini tepesine çıkarmıştır. işte bu noktada gizemli kimlikler, kaza süsü verilmiş bir cinayet, aldatma, blöf, rastlantılar, fiziksel tehlike ve aşk oyunlarıyla dolu bir gerilim öyküsü başlar. Alt man, kusursuz bir şekilde hepsinin üstesinden gelir ama asıl İlgilendiği şey başka dır. O, her zamanki gibi ayrıntılı bir mozaik ve minyatür bir dünya kurmanın tadı nı çıkarır. Eksantrik yan karakterler, hızla akan olaylar, kulak misafiri olunan konuş malar, tuhaf parantezler; Oyuncuyu harikulade yapan İşte bunlardır. Altman, karşısına radikal bir ikinci yol koyduğu Hollywood film yapımını, te reyağından kıl çeker gibi özetler. Kahra manların güçlü, çatışmalarınsa net oldu ğu ve kimin neyi niye yaptığını bildiğimiz o zevkli filmlerin karşısında Oyuncu'nun önerisi, dönek bir kahraman ve en saf ki nayeyle tatlandırılmış bulanık durumlar ve belirsiz hedeflerdir. Filmin sonuysa si zi, Jack Lemmon'dan Julia Roberts'a, ku ral tanımazlığın bu üstün örneğinde yer almaya dünden razı Hollywood yıldızları nın kaymak tabakasında bir gezintiye çı karır. AM
Scacchl, Fred Ward, Whoopi Goldberg, Peter Gallagher, Brion James, Cynthia Stevenson, Vincent D'Onofrio, Dean Stockwell, Richard E. Grant, Sydney Pollack, Lyle Lovett, Dina Merrill, Angela Hall, Leah Ayres
Oscar adaylıkları: Robert Altman (yönetmen), Michael Tolkin (senaryo), Geraldine Peroni (kurgu) Cannes Film Festivali: Robert Altman (yönetmen), Tim Robbins (erkek oyuncu), Robert Altman (Altın Palmiye adaylığı)
RESERVOIR DOGS (1992) Rezervuar Köpekleri Kendi kendine günah çıkaran video delisi Quentin Tarantino, bu çığır açan ve fazlasıyla taklit edilen filmin senaryosunu yazdığında yalnızca 28 yaşındaydı. Filmin adı da bilindiği kadarıyla Tarantino'nun bir zamanlar çalıştığı video dükkanının sa hibinin A u Revoir les Enfants filmine "şu rezervuar köpekli film " demesinden gelir. Tarantino bu laftan çok hoşlanmış olacak ki ilk filmine bu adı verir. Unutulmaz diyaloglarla ve nerdeyse tümü erkek olan kadrosunun üstün oyunculuklarıyla beslenen Rezervuar Köpekleri, başarısız bir elmas soygununun ar dından gelişen kanlı olayları anlatır. Geriye dönüşlerle Joe Cabot'm (Lawrence Ti erney) suçluları bir araya getirişini görürüz; birbirlerini ele vermesinler diye suç or
ABD (Dog Eat Dog, Live) 99dk, Eastmancolor
Yönetmen: Quentin Tarantino Yapımcı: Lawrence Bender Senaryo: Quentin Tarantino Görüntü Yönetmeni: Andrzej Sekula
Oyuncular: Harvey Keitel, Tim Roth, Michael Madsen, Chris Penn, Steve Buscemi, Lawrence Tierney, Randy Brooks, Kirk Baltz, Edward Bunker, Quentin Tarantino, Rich Turner, David Steen, Tony Cosmo, Stevo Polyi, Michael Sottile
taklarından hiçbiri diğerinin gerçek kimliğini bilmez ve hepsine takma bir ad veri lir: Bay Kahverengi (Tarantino), kazma Bay Pembe (Steve Buscemi), genç Bay Tu runcu (Tim Roth), dünyadan bezmiş Bay Beyaz (Harvey Keitel) ve vahşi Bay Sarışın (tüyler ürpertici oyunuyla Michael Madsen). Filmin bir depoda kan revan içindeki düğümlenişine dek, bir dizi açıklayıcı sahne olan biteni bize gösterir. Rezervuar Köpekler'ini bir 90'lar klasiği yapan yalnızca zeki olay örgüsü değil dir. Filmin oyuncu kadrosu Tarantino'nun ikinci filmi Ucuz Roman'daki (1994) gi bi akıllıca seçilmiş (hepsi de kariyerlerinin en iyi oyununu çıkartan Madsen, Keitel ve Roth); ayrıca her biri bugün Tarantino senaryolarının alameti farikası sayılan po püler kültür göndermelerinin olduğu ve sinema tarihine geçmiş unutulmaz sahne lerle dolu. Gerek soygundan önce buluştukları kafedeki muhabbet (bahşiş bırak ma adabından Madonna'nın "Like a Virgin" şarkısının gerçek anlamına kadar tar tışırlar; vardıkları sonucuysa buraya aktarmak olmaz), gerekse Madsen'in (bir Steeler's Wheel klasiği olan "Stuck in the Middle w ith You"nun unutulmayacak bir kullanımı eşliğinde) şoke edici "kulak" tablosu olsun, Tarantino sözcükleri ve hare ketleri o kadar zekice seçer ki ne kadar havadan sudan şeylerden konuşurlarsa ko nuşsunlar, her karakterin kişiliği hakkında fazlasıyla bilgi ediniriz. 90Tarın en yete nekli bireysel sinemacılarından biri olan Tarantino'dan şahane bir ilk film JB
ROMPER STOMPER (1992) Rap Rap! Romper Stamper, Avustralya'da ırkçı bir film mi yoksa ırkçılık karşıtı bir film mi olduğu üzerine hararetli bir tartışmayı başlattı. Aradan geçen zaman Geoffrey W right'in bu ilk uzun metrajlı filmini, daha doğru dürüst değerlendirmemizi sağlıyor. Melbourne'un varoşlarından Footstray'de dazlak alt kültür arasında geçen Romper Stamper, VietnamlI AvustralyalIlara saldıran, Hando (ilk rollerinden birin de Russell Crowe) liderliğindeki çetenin sonunda, polisin ve mağdur vatandaşların çabalarıyla ürkmüş hayvanlar gibi yakalanarak dağılışını anlatır. Filmin merkezindeyse şiddetli ve melodramatik bir aşk üçgeni var: Güçlü kuv vetli Flando, daha duyarlı Davey (göz dolduran Daniel Pollock) ve ikisinin arasında kalan Gabe (Jacqueline McKenzie). Stanley Kubrick'in ve Martin Scorsese'nin bu film üzerindeki etkileriyse çok açık, özellikle çetenin bir burjuva evini Otomatik Por takaldaki gibi kuşattığı sahne ve buna benzer görkemli sahnelerde.
Avustralya (AFC, Film Victoria, Romper Stomper P/L, Seon) 94dk, Eastmancolor
Dili: İngilizce / Vietnam dili Yönetmen: Geoffrey Wright Yapımcı: lan Pringle, Daniel Scharf Senaryo: Geoffrey Wright Görüntü Yönetmeni: Ron Hagen Müzik: John Clifford White Oyuncular: Russell Crowe, Daniel Pollock, Jacqueline McKenzie, Alex Scott, Leigh Russell, Daniel Wyllle, James McKenna, Eric Mueck, Frank Magree, Christopher McLean, Josephine Keen, Samantha Bladon, Tony Lee, John Brumpton, Don Bridges
Romper Stamper çok kültürlü Avustralya'daki karmaşıklıklar üzerine sofistike bir yorum getiriyormuş havasına bürünmez. Bu "dazlaklar" sinemanın diğer gangsterleri ya da genç suçluları gibidir: toplumun kıyısındaki hayatların aşırıya kaçmış bir metaforu. Hem W right hem de Crowe bu olaylara III. Richard tarzı Sheakespearevari bir heybet katmaya uğraşır, bunda da fazlasıyla başarılı olurlar.
AM
GLENGARRY GLEN ROSS (1992) Amerikalılar 1992 yapımı filmi Glengarry Glen ftoss'la James Foley pazarlama hakkında tam bir kara mizah örneği kotarır. David Mamet'in 1984'te Pulitzer ödülü alan oyunundan bizzat uyarladığı senaryoda Mamet'in alameti farikası olan diyalog
ABD (GGR, New Line, Zupnik II) 100dk, Renkli
Yönetmen: James Foley Yapımcı: Jerry Tokofsky, Stanley R. Zupnik
Senaryo: David Mamet kendi oyunundan
tekrarları hem öyküyü gerçeklikten uzaklaştırmaya hem de izleyiciyi diken üstünde
Görüntü Yönetmeni: Juan Ruiz
tutan bir tema kurmaya yarar.
Anchia
Yağmurlu bir New york gecesinde, sinir bozacak kadar işlek bir emlak büro sunda bir grup umutsuz emlak pazarlamacısına bir ültimatom verilir: ya sabaha ka dar "ölü müşteri'Tere, yani şimdiye kadar hiç gayrimenkul yatırımı yapmamış kişi lere şaibeli gayrimenkulleri satacaklar ya da koyulacaklardır. Bunu başaranların ödülüyse "Glengarry'Terin, yani en ballı müşterilerin listesidir. Oyunculara gelince, Glengarry Glen Ross'unkine kadro yerine tüm Tanrılar'ın bir araya geldiği bir tapı nak demek daha doğru olur: Jack Lemmon, Al Pacino (bu filmdeki rolüyle En iyi
Müzik: James Newton Howard Oyuncular: Jack Lemmon, Al Pacino, Ed Harris, Alan Arkin, Kevin Spacey, Alec Baldwin, Jonathan Pryce, Bruce Altman, Jude Ciccolella, Paul Butler, Lori Tan Chinn, Neal Jones, Barry Rossen, Leigh French, George Cheung
Yardımcı Erkek Oyuncu ödülüne aday gösterildi ama aynı yıl Kadın Kokusu'yla En
Oscar adaylıkları: Al Pacino (yardımcı erkek oyuncu)
iyi Erkek Oyuncu Oscar'ını aldı), Kevin Spacey, Alan Arkin, Jonathan Pryce ve Alec
Venedik Film Festivali Jack
Baldwin. Özellikle, yan rol de olsa şirketin astığım astık patronlarından birini can
Lemmon (Volpi cup—erkek oyuncu)
landıran Baldwin'in karakteri, film için özel olarak yaratılmış olmazsa olmaz bir rol. Yönetmen Foley, Glengarry Glen Ross'u Satıcının Ö/ümü'nün güncel bir uyarlama sından öteye taşır. Yine de izlemeden önce mide ilacı alsanız fena olmaz. KK
UNFORGIVEN (1992) Affedilmeyen
ABD (Malpaso, Warner Bros) 131 dk, Technicolor Yönetmen: Clint Eastwood Yapımcı: Clint Eastwood Senaryo: David Webb Peoples Görüntü Yönetmeni: Jack N Green Müzik: Clint Eastwood, Lennie Niehaus Oyuncular: Clint Eastwood, Gene Hackman, Morgan Freeman, Richard Harris, Jaimz Woolvett, Saul Rubinek, Frances Fisher, Anna Levine, David Mucci, Rob Campbell, Anthony James, Tara Dawn Frederick, Beverley Elliott, Liisa Repo-Martell, Josie Smith Oscar: Clint Eastwood (film), Clint Eastwood (yönetmen), Gene Hackman (yardımcı erkek oyuncu), Joel Cox (kurgu) Oscar adaylıkları: David Webb Peoples (senaryo), Clint Eastwood (erkek oyuncu), Henry Bumstead, Janice Blackie-Goodine (sanat yönetimi), Jack N. Green (görüntü yönetmeni), Les Fresholtz, Vern Poore, Rick Alexander, Rob Young (ses)
Clint Eastwood'un son western'! kalıcı olacak kadar büyük bir film: karanlık, heyecanlı ve kapsamlı temasının karmaşıklığıyla A ffe d ilm e y e n , melankoli, güzellik; ve ahlaki, fiziksel ve tarihsel gerçekçilik üzerine cesur bir ağıt. Eastwood yönetmen olarak geç kalmış ilk Oscar'ını bu 16. filmiyle En İyi Film ve En iyi Yönetmen dalla rında aldı. Burada, adı olmayan ve birkaç kelimeden fazla konuşmayan daha genç, sembolik ve "süpercool" karakterini radikal bir değişime uğratıyor. Eastwood'un kendi mitine karşı oynamak üzere benimsediği ve 20 yıldır yedekte beklettiği bir senaryodan yola çıkan film büyük bir anti romantik western olarak tanımlanmış. Yaşlanan silahşörler, ezilen kadınlar ve ölümün acı dolu çirkinliği filmin karanlık yönleri. Western kahramanı mitinin kirli çamaşırlarını dökmesi, ucuz roman hava sı ve tanık olduğu kanlı olayların cezbedici görüntüsü A ffe d ilm e y e n 'in karışımına alaycı bir mizah da katıyor. Eastwood'un canlandırdığı, hava koşullarından mustarip William Munny, ken disini para getirmeyen bir çiftlikte iki çocuk yetiştirme mücadelesiyle başbaşa bıra kıp ölen iyi kalpli bir kadının sevgisi uğruna değişmiş, eski bir katildir. Munny'nin yapması gereken, Eastwood'un Josey Wales'i gibi insanlığının bedelini ödemek de ğil, onu korumaya uğraşmaktır; çünkü genelevdeki kadınların verdiği ödülü kazan mak için eski sağkolu Ned'le (Morgan Freeman) yeniden işe koyulur, iş, acımasız şerif Little Bill'in (Gene Hackman) haklarını arayan kadınlara sırtını döndüğü kas vetli Big Whiskey kasabasında bıçaklanan bir fahişenin intikamını almaktır. Biyog rafisini yazdırmak üzere, baş belalarının özgürlükçü kanun kaçağı kahramanlara dönüştüğü ucuz macera romanları yazan şu Doğu'lu gazetecilerden biriyle dola şan havalı katil İngiliz Bob (Richard Harris) da ödül avcıları arasındadır. A ffe d ilm e y e n 'in en büyüleyici yanı, gözü kara haydutlar ve cüretkar eylemlerden oluşan Eski Batı mitolojisinin yanına, Munny ve Ned'in anımsadığı gerçekleri (yollarda uyumanın rahatsızlığı, yağmur altında, at sırtında çekilen sefalet ve insan öldürme ey leminin -tercihen yerdeyken- çirkinliği gibi) koyarak bu miti yeniden gözden geçirme sidir. Bir başka sert karşıtlık da filmin göz alıcı mekanlarıdır (Kanada'nın Alberta eyale ti, orta batı sınırını aratmayacak kadar göz doldurur). Ayrıca, genç fahişenin yüzünün doğranışından finaldeki kaçınılmaz kavgaya kadar baştan sona acımasız şiddet sahne leri aralara serpiştirilmiş. Hem Hackman'ın hem Freeman'ın oyunculuklarına diyecek söz yok, ama bizzat Eastwood'un oyunculuğunda bir bölünme seziliyor. Munny'nin dindar sözleri ve güya öldürme iştahını kaybettiği pek de inandırıcı gelmez. Nihayet öfkesi kabardığında yer siz bir umutla bekleyen Eastwood hayranlarını hayal kırıklığına uğratmaz ve ortalığı ka sıp kavurur. En sonunda Munny, Eastwood'un yıllardır canlandırdığı bütün intikamcı, vahşi atlıların bir karışımı haline gelir. A ffe d ilm e y e n ' le, modası geçtiği zamanlarda bile tek başına 20 yıl boyunca yaşattığı western türünden ne anladığını ortaya koyan Eastwood, kendisinden beklenebilecek usta işi bir film kotarmış. Senaryoyu yıllar önce, Eastwood henüz satın almamışken geri çeviren Hackman, sadist Little Bill rolüyle Oscar kazandı. Finaldeki teşekkürler kısmında filmin "Ser gio ve Don"a, yani Eastwood'un yönetmenlik konusunda geç dönem ustaları olan Leone ve Siegel'e adanmış olmasıysa anlamlıdır. Onları gururlandırmış olsa gerek. AE
BRAM STOKER'S DRACULA (1992) Dracula Bram Stoker'ın yazdığı Dracula efsanesi üzerine yüzden fazla film ve televiz yon dizisi (kimi, Blakula gibi daha az sadık olsa da) yapıldı. Tek sözcüklük Dracula başlığının hakları bir başka film stüdyosunun elinde olduğu için yazarının adıyla anılan bu 1992 uyarlaması, korku filminden çok bir aşk filmi; kaybettiği aşkını asır
ABD (American Zoetrope, Columbia, Osiris) 130dk, Technicolor Yönetmen: Francis Ford Coppola Yapımcı: Francis Ford Coppola, Fred Fuchs, Charles Mulvehill Senaryo: James V. Hart Bram S to ke r'ın ro m a n ın d a n
lar aşarak arayan bir adamın öyküsü. Eğer sivri dişlerini ve insan kanına susamışlı
Görüntü Yönetmeni: Michael
ğını görmezlikten gelmeyi becerebilirseniz mükemmel bir erkeğe benziyor.
Ballhaus
Dracula, Haçlı Seferleri'nden dönen Kont Dracula'nın (Gary Oldman) öldüğü ne İnanan sevgili karısının surlardan atlayarak öldüğünü öğrenmesiyle başlar. Bu olanlar yüzünden uğruna kahramanca dövüştüğü Tanrı'ya makul bir öfke duyan Dracula, onu inkar eder ve gece gezen ve ardında bir kan gölü bırakan kana susa mış bir yaratığa dönüşerek 15. yüzyıl Transilvanyası'nı kasıp kavurur. Bundan son ra film birkaç yüzyıl öteye sıçrar; genç İngiliz avukat Jonathan Harker, uzak bir Do ğu Avrupa Şatosu'nda Kont Dracula'yı ziyaret etme talimatı alır ve oraya gittiğin de karşısına, soluk benizli, bugüne ait değilmiş gibi duran, ancak nişanlısı Mina'nın (Winona Ryder) resmiyle biraz fazla yakından ilgilenen bir yaratık çıkar. Ölen aşkı Elizabeta'nın Mina'nın bedeninde yeniden dünyaya geldiğine inanan Kont, Jonathan'ı oyalasınlar diye onu dost canlısı Gelinleri'nin hünerli ellerine bırakarak, Mina'yı bulmak üzere Londra'ya gider. Coppola'nın filminde vampir avcısı Van Helsing rolündeki Anthony Hopkins filme hoş bir alaycılık katıyor. JB
CONTE D'HIVER (1992) Bir Kış Öyküsü Eric Rohmer'in Contes des quatre saisons (Dört Mevsim Öyküleri) dizisinin ikinci filminin başlangıcı biraz kafa karıştırıcıdır: Genç bir kuaför (Charlotte Véry) Güney Fransa'da geçirdiği tatilde tanıştığı, filmin yakışıklı kahramanıyla (Frédéric van den Driessche) bir yaz aşkı yaşar (cüretkar sevişme sahneleri de aynı şekilde hayret vericidir). Ancak bu kısa girişten sonra olaylar beş yıl sonraya sıçrar ve filmin geri kalanı daha tanıdık ve sakin, bol dlyaloglu Noel zamanı sahneleriyle geçer; ka dın kahramanımız bilmeksizin kızının babası olan tatil aşkına, tekrar görüşebilme leri için kazara yanlış adres vermiştir ve onun sihirli bir değnekle ansızın çıkıp gele ceğine körü körüne inanır. Bu sırada, hislerini belli etmeyen iki talibi arasında ka rarsızca gidip gelir. Umutsuz gibi görünen inanca ve yitik aşka, zeki ama soğuk yaklaşımıyla Ma n u it Chez M aud'u (Maud'la Geçen Gecem)] kararsızlığı nerdeyse sinirlerimizi bo zan, bencil kadın kahramanıyla da Yeşil lşın'\ andıran bu film, tam Rohmer'e özgü bir dünyayı anlatır; Sheakespeare'in oyununa gönderdiği dozunda selam ve final deki mucizevi ama izleyiciyi fazlasıyla tatmin eden son da bunun bir parçasıdır. Her
Müzik: Wojciech Kilar, Annie Lennox
Oyuncular: Gary Oldman, Winona Ryder, Anthony Hopkins, Keanu Reeves, Richard E. Grant, Cary Elwes, Bill Campbell, Sadie Frost, Tom Walts, Monica Bellucci, Michaela Bereu, Fiorina Kendrick, Jay Robinson, I.M. Hobson Oscar: Eiko Ishioka (kostüm), Tom C. McCarthy, David E. Stone (özel ses efektleri), Greg Cannom, Michèle Burke, Matthew W. Mungle (makyaj) Oscar adaylıkları: Thomas E. Sanders, Garrett Lewis (sanat yönetmeni)
Fransa (C.E.R., Canal+, Losange, Sofiarp, Soflcas) 114dk, Renkli Dili: Fransızca Yönetmen: Eric Rohmer Yapımcı: Margaret Ménégoz Senaryo: Eric Rohmer Görüntü Yönetmeni: Luc Pagès Müzik: Sébastien Erms Oyuncular: Charlotte Véry, Frédéric van den Driessche, Michael Voletti,Hervé Furie, Ava Loraschi, Christiane Desbois, Rosette, JeanLuc Revol, Haydée Caillot, JeanClaude Biette, Marie Rivière, Claudine Paringaux, Roger Dumas, Danièle Lebrun, Diane Lepvrier
Uluslararası Berlin Film Festivali: Eric Rohmer (FIPRESCI Ödülü), (Jüri Ödülü—mansiyon), (Altın Ayı adaylığı)
zamanki gibi oyunculuklar doğal ve tamamen İnandırıcı; mekan kullanımları (Paris ve Burgundy) gerçekçi ve kızın taliplerinin resmedilişi (entelektüel bir kütüphaneci ve daha faydacı patronu) onun karşılaştığı seçenekleri birebir temsil eder. Sessizce parıldayan ve sonuçta çok sürükleyici olan bir film. GA
İngilizce adı: A Tale o f W in te r
Hong Kong (Swift) 167dk, Renkli
Dili: Kantonez Yönetmen: Stanley Kwan Yapımcı: Jackie Chan, Leonard Ho Senaryo: Chiu Tai An-PIng Görüntü Yönetmeni: Poon Hang-
Y U E N L IN G -Y U K (1 9 9 2 )
Aktris Stanley Kwan'in 1992 yapımı bu başyapıtı muhtemelen hâlâ izlediğim en müthiş Hong Kong filmi; belki Wong Kar-Wal'nin İkisi de önemli ölçüde dönem fil mi olan Days o f Being Wild (1991) \e Aşk Zamanı (2000) gibi kimi başyapıtları de
Sang
rinlik ve yoğunluk açısından bu filme yaklaşır. Yine de orijinal gösterim süresinin
Müzik: Huang Jin Chen Oyuncular: Maggie Cheung, Han
Bu zararın yanı sıra Hong Kong'lu yapımcılar filmin orijinal negatiflerini de yok et
167 dakikadan 126 dakikaya düşürülmesinin filme zarar verdiğini belirtmek gerek.
Chin, Carina Lau, Shin Hong, Tony Leung, Lawrence Ng
tiler; belli ki filmin kesilmemiş hail yalnızca Avustralya televizyonunda kalabilmiş.
Uluslararası Berlin Film Festivali: Maggie Cheung (Gümüş
yu'nun (1910-1935) yaşam öyküsünü anlatan Yuen Ling-yuk belgesel görüntüle
Ayı—kadın oyuncu), Stanley Kwan (Altın Ayı adaylığı)
eski filmlerin büyüleyici sahnelerini aynı sahnelerin renkli çekilmiş taklitleriyle birleş
İngilizce adı: The Actress
Çin sinemasının Greta Garbo'su olarak bilinen sessiz sinema yıldızı Ruan Lingrini dönemin yeniden canlandırılmasıyla; biyografik bir filmi derin bir merakla; ve tirir ve bunların tümü İzleyiciyi bugünden daha karmaşık, cazibeli ve gizemli görü nen bir geçmişi keşfe çıkarır. Bir oyuncu olarak Ryan Llng-yu'yla arasındaki farklar ’ benzerliklerinden çok daha belirgin olan başroldeki Mag gie Cheung, bu gerçeğe rağmen kaliteli oyunculuğuyla fazlasıyla hak ederek Berlin'de En iyi Kadın Oyuncu ödülü nü aldı. Aslında bu filmden önce, görece hafif Hong Kong filmlerinde sıradan bir komedi oyuncusu olarak tanınıyor du; Yuen Ling-yuk'sa kariyerinde daha dramatik ve İçerikli rollere doğru bir dönüm noktası oldu. Ancak onun kendi parlak oyuncu imgesiyle daha çok dlzglnlenemez bir traje di kahramanı olan Ruan arasındaki uçurum vahimdi. Kwan'in filmin yönetmeni olarak yaptığı daha çok, Cheung'un ağırbaşlılığı ve zarafeti etrafında bir çeşit hale ya ratmak oldu. Hollywood'da onun bir dengini düşününce akla George Cukor geliyor. Kwan ayrıca Ruan'ın kim oldu ğu ve neden intihar ettiği hakkında dönüp duran sorular dan bir labirent, siyah-beyaz film setlerinin güzel bir muğ laklıkla kullanıldığı hem fiziksel hem de fizik ötesi bir labi rent örer. 1930'ların hayali Şanghay'ındaki film dünyasının stilis tik güzelliği ve Kwan'ın Cheung'a tüm bunların onun için ne ifade ettiğini sorup pek bir sonuç alamadığı video söy leşisinin rahatsız edici düzlüğü filmin göze çarpan kısımla rı. Verilen emeğe değen her dönem filmi, dünün yanında bugünü de tarihselleştirir. Bu film de bizim kendi yetersiz liğimizi, Llng-yu'nun güçlü görüntüleriyle yan yana koyarak dolaylı yoldan bunu yapıyor. JRos
C'EST ARRIVÉ PRÈS DE CHEZ VOUS
(1992)
Bu film, Belçika sinemasının muhtemelen en tartışmalı filmi. Dünyanın dört bir yanından eleştirmenler filmde şiddetin sunuluşunu R e z e rv u a r K ö p e k le ri (1992) ve
Dili: Fransızca Yönetmen: Rémy Belvaux, André
H e n ry : P o r ta r it o f a S e ria l K ille r (1990) gibi güncel filmlerle ilişkilendirerek eleştir
Bonzel, Benoît Poelvoorde
diklerinde, film birdenbire ünlendi. Bu filmlerle kimi ortak yönleri olsa bile C 'e s t a r
Yapımcı: Rémy Belvaux, André
riv é p rè s d e c h e z vo u s apayrı bir film.
Grenli siyah beyaz film kullanılarak el kamerasıyla ve sesli çekilen (hiç müzik
-
Belçika (Artistes Anonymes) 92dk, SB
Bonzel, Benoît Poelvoorde
Senaryo: Rémy Belvaux, André
yok) C'est a rriv é p rè s d e c h e z vo u s görsel açıdan cinéma vérité belgesellerini an
Bonzel, Benoit Poelvoorde, Vincent Tavier
dırıyor. Öykü, kendisini seri katil ilan eden Ben'in (filmi yazan ve yöneten ekipten
Görüntü Yönetmeni: André
Benoit Poelvoorde) etrafında dolanıp duran bir film ekibiyle ilgili. Ben işe çıktıkça,
Bonzel
ekip de yavaş yavaş onun suçlarına ortak olur. Ben, onları zengin bir yemeğe çıkar
Müzik: Jean-Marc Chenut, Laurence Dufrene
tırken, ekip de Ben'e cesetlerden kurtulması için yardım etmeye, hatta ondan borç
Oyuncular: Benoit Poelvoorde,
almaya bile başlar.
Jacqueline Poelvoorde-Pappaert, Nelly Pappaert, Hector Pappaert, Jenny Drye, Malou Madou, Willy Vandenbroeck, Rachel Deman, André Laime, Edith Lemerdy, Sylviane Godé, Zoltan Tobolik, Valérie Parent, Alexandra Fandango, Olivier Cotica.
Ben'in filme alınırken "zanaati", kurbanları ve onların toplumsal özellikleri ve film ekibi (kamera açıları önererek ve pejmürde görünümlerini aşağılayarak) üze rine yorumları C'est a rriv é p rè s d e c h e z v o u s 'ya hoş bir mizah duygusu katar, işte şimdi bir seri katilin yaptıklarından zevk alıyoruz; çünkü o komik, her zaman neşe li ve sürprizlerle dolu. Bir adamı banyoda öldürürken, Ben birden durup ekibe dö ner ve bu sahnenin onlara hangi Fransız filmini hatırlattığını sorar; Rob Reiner'ın klasik mockumentary'si (belgesel taklidi yapan film) This is S p in a l Tap'teki (1984) kendi kendine yanan davulculara bir saygı duruşuyla çekimler sırasında ekibin ba şarılı tüm sesçileri öldürülür. Bir süre tüm bunlar komik olmaktan çıkar. C 'e s t a rri vé p rè s d e c h e z vous'da olayların rengi ayrıntılı ve katlanılması zor bir tecavüz sah
Cannes Film Festivali: Rémy Belvaux, André Bonzel, Benoît Poelvoorde (SACD Ödülü—film), Rémy Belvaux, André Bonzel, Benot Poelvoorde (Özel ödül)
nesiyle değişir. Buradan itibaren film, kara mizah olmaktan çıkıp, günlük yaşamda ki rayından çıkmış, şiddeti izleme arzumuza yönelik ağır bir eleştiri halini alır. Teca vüz sahnesi bizi şoka uğratarak, aldığımız zevki de gözden geçirmemize neden olur ve anlatının önceki konumunu değiştirir. C'est a rriv é p rè s d e c h e z vous'nun yaratıcılarına göre böyle bir film yapma fikri, Belçika televizyonundaki, küçük hika yeleri şişiren ve insanların özel yaşamları na müdahale eden sansasyonel haberle rin yer aldığı dizi halindeki bir magazin gazeteceliği programından çıkmış. Filmin altında yatan bu ana fikir hem filmin ba şarısını garantiledi hem de tüm zamanla rın sevilen kült filmlerinden biri olmasını kesinleştirdi. EM
İngilizce adı: Man Bites Dog
Britanya / Japonya
(Brit. Screen,
Channel Four, E urotrustees, N ippon
THE CRYING GAME Ağlatan Oyun
(1992)
Film Dev. Finance, Palace) 112dk, Renkli
Ağlatan Oyun'ur\ büyük, kötü şöhretli sürprizi, aslında filmin çizdiği diğer res
Yönetmen: Neil Jordan Yapımcı: Stephen W o o lle y Senaryo: Neil Jordan Görüntü Yönetmeni: Ian W ilson Müzik: Sim on Bosw ell, A n n e D udley
Oyuncular:
Forest W h ita ke r,
min yanında yavan kalır: Forest Whitaker'ın canlandırdığı Jody'nin eşcinselliği o ka dar siliktir ki birkaç dikkatli eleştirmen ya da izleyici dışında bu pek üzerinde durul mayan adamın cinsel tercihleri önyargılarımızın gözünden kaçar. Filmi yazan ve yö neten Neil Jordan, gizemli bir "kadın" (trajik melez mitini dirilten mesafeli ve güzel Jaye Davidson), onun tuhaf bir ölüme kurban giden sevgilisi (Whitaker) ve bu cina yete karışmış bir adamdan (Stephen Rea) oluşan arzunun sırrına erilmez yasaları
M ira n d a Richardson, Stephen Rea,
üzerine melodramatik olan çok katmanlı bir anlatı kotarıyor. Tüm bunlar İngiliz Or-
A d ria n D unbar, B reffni M cKenna,
dusu’yla Cumhuriyetçi İrlanda Ordusu arasında uzun zamandan beri yaşanan ge-
Joe Savino, Jaye D avidson, A n d ré e
rilimlerin ortasında bir dizi siyasi entrikayla içiçe geçmiş haldedir.
Bernard, Jim B road bent, Ralph B row n, Ton y Slattery
Ölen adam, onun "fazlalıklı" dulu ve katili arasındaki aşk üçgeni derinleştikçe tüm sırlar ortaya dökülür; film, başlangıçtaki hep beraber yeni bir hikayeye, karma
Oscar: Neil Jordan (senaryo) Oscar adaylıkları: Stephen
şık bir aşk hikayesine başlıyoruz havasından çıkar. Kendisini popüler yapmış olan
W o o lle y (film ), Neil Jordan
kurnaz pazarlama taktiği ve katmerli cinsel yıkıcılığını aynı potada eritmesi dolayı
(yö n e tm e n ), Stephen Rea (erkek
sıyla sinema tarihinde bir kilometre taşı olan Ağlatan Oyun, cesur ve pervasız bir
oyun cu), Jaye Davidson (yardım cı erkek oyun cu), K a nt Pan (kurg u)
bağımsız sinemanın da seyircisi olduğunu kanıtladı. Irk, cinsellik ve cinsiyete farklı yaklaşımlarıyla cinsel çekimin ve erotik hislerin karmaşasını kapıları tekmeleyerek tartışmaya açtı, iyi mi yaptı kötü mü yaptı bilmesek de filmin olağanüstü gişe ba şarısı, bağımsız film in kült nesneden hayli kârlı bir pazar hissesine dönüşmesine ke sinlikle katkıda bulundu. EH
Çin / Hong Kong
(Beijing Film,
China Film, M averick, Tom son)
BA WANG BIE Jl (1993) Elveda Cariyem
171 dk, Renkli
Dili: M a n d a rin Yönetmen: Kaige Chen Yapımcı: Feng Hsu Senaryo: W e i Lu
Kapılarını 1978'te yeniden açtığından beri Pekin Film Akademisi'nden çıkan "Beşinci Kuşak" Çinli yönetmenlerden dünyaya ilk açılanı olan Kaige Chen, bu film le Kültür Devriml'ne ilişkin kendi acı anılarını cesurca ortaya koyar. Pekin Opera-
Lillian Lee'nin romanından
sı'nda yer alan iki erkek şarkıcı arasındaki, toplu ya da kişisel sarsıcı ihanetler ara
Görüntü Yönetmeni:
cılığıyla Çin'in çalkantılı 20. yüzyıl tarihine ışık tutan 50 yıllık ilişkinin nefis ve büyü
C h angw ei
leyici öyküsü.
Gu
Müzik: Jiping Zhao Oyuncular: Leslie C heung,
Cannes'da Altın Palmiye kazanan İlk Çin filmi olan (filmdeki eşcinsellik ve ya Fengyi
Zhang, Li G ong, Qi Lu, Da Ying, You Ge, C hun Li, Han Lei, Di Tong,
kın tarih öğelerine öfkelenen yetkililerin kaygılarına rağmen) Ba wang bie ji, tutku lu, görkemli bir epik; özellikle de zor bir zamanda ve kısıtlamalar altında yapılmış
M in g w e i M a, Y ang Fei, Zhi Yin,
olduğu düşünülürse dudak ısırtan bir başarı. Hong Kong pop yıldızı Leslle Cheung
Hailong Zhao, Dan Li, W e n li Jiang
kadın rollerinin, en önemlisi de popüler bir klasikteki Kral'ın bahtsız cariyesi rolü
Oscar adaylıkları:
nün yıldızı olmak üzere yetiştirilen, annesinin terk ettiği, iğfal edilen genç rolünde.
H o ng Kong
(yabancı film ), C h angw ei Gu (g ö rü n tü yö n e tm e n i)
Cannes Film Festivali
Kaige
Sanatına ve ideallerine o kadar bağlı olmayan Fengyi Zhang, onun hem öm ür bo yu dostu hem de Kral'ı oynayan rol arkadaşıdır; kendisini yoldan çıkartan fahişe Li
Chen (FIPRESCI Ö dülü ), (A ltın
Gong'la evlenmesi, kumpanyadaki ve toplumdaki ayaklanmalar esnasında birçok
Palmiye), ödülü The Piano ile
şeyi tetikler: kıskançlık, ispiyonculuk ve husursuz bir kendini koruma. Gerçekten de
paylaştı
bu çapta bir filmin egzotik kültürle, gerilimli bir destanı (opera, iç savaş ve devrim
İngilizce adı: Farewell My Concubine
ci ayaklanmalar) dengede tutması nadirdir; hem de İçten ve evrensel bir gücü olan insan deneyimine dayanarak. AE
ABD
(C olum bia)
101 dk. Tech nicolor
Yönetmen: H arold Ramis Yapımcı: Trevor A lb e rt Senaryo: D anny Rubin, Harold Ramis
Görüntü Yönetmeni: John Bailey Müzik: G eorge Fenton Oyuncular: Bill M urray, A n die M a c D o w e ll, Chris E lliott, Stephen Tob olow sky, Brian D oyle-M urray, M a rita G era ghty, A n g e la Paton, Rick D u com m un, Rick O v e rto n
GROUNDHOG DAY (1 9 9 3 ) Bugün Aslında Dündü Komedi oyuncusu Bili Murray, filmin yönetmeni de olan Harold Ramis'le Danny Rubin'in yazdığı 1990'ların tartışmasız en iyi komedisi olan bu dahice film de, kariyerinin büyük olasılıkla en iyi ve en sıcak oyunculuğunu ortaya koyuyor. Huysuz hava durumu sunucusu Phil Connors (Murray), yapımcı Rita (Andie MacDovvell) ve kameraman Larry'le (Chris Elliott) birlikte Kunduz Günü kutlamala rının haberini yapmak üzere Pennsylvania'nın şirin küçük kasabası Punxsutawney'ye gönderilir. O gün ortaya çıkan Punxsutawney Phil adındaki bir kunduzun gölgesini görüp görmemesine göre kasabalılar da kışın daha kaç hafta süreceğini tahmin ederler. Orada olmak ukala ve bencil Phil'ln en son istediği şeydir; bu yüz den ertesi sabah uyanıp Kunduz Günü'nü baştan sona yeniden yaşadığını keşfet tiğinde pek de heyecanlandığı söylenemez. Özellikle ertesi ve daha ertesi gün yine aynı şey olunca; görünen o ki aynı olayları tekrar tekrar (ve tekrar) yaşayıp hatırla yan bir o vardır. Sahtekar Phil ilk başta ne olduğu hiç açıklanmayan (ve böylesi daha da iyi olan) bu müthiş mucizeden faydalanmaya çalışır. Bir gün bir kadına bir erkekte aradığı özellikleri sorar ve ertesi gün her şeyden habersiz kadının karşısına tüm bu niteliklerle donanmış halde çıkar. Daha sonra çeşitli yollarla intiharı dener, ta ki er tesi sabah canlı olarak uyanmanın kaçınılmazlığını keşfedene dek. En sonundaysa onu hep olduğu gibi, yani bir mızmız olarak gören Rita'nın gözünde kendisini dü ze çıkartma çabasıyla, davranışlarını ve kişisel yeteneklerini geliştirmeye koyulur. Aralarda nefis ve canlı gag'lere de yer var: Phil'in her sabah radyodaki aynı muhabbet ve aynı şarkıyla (Sonny ve Cher'in "l've Got you Babe"i) uyanması, sinir bozucu sigorta satıcısı Ned Ryerson rolünde üstün bir oyun çıkaran Stephen Tobolovvsky'yi görmemiz ve olacak her şeyi önceden bilmemiz gibi. Bugün Aslında Dündü hem müthiş derecede zeki bir film hem de çılgın bir eğlence; komedi nadiren bu kadar mükemmel olabilir. JB
Kanada / Portekiz / Hollanda / Finlandiya (CBC, G lenn G ould, NOS, Rhom bus, Sam uel G oldw yn., Société Radio-Canada, The O n ta rio Film D e ve lo p m e n t C o rp.,Téléfilm Canada, YLE)
THIRTY TWO SHORT FILMS ABOUT GLENN GOULD (1993) Glenn Gould Hakkında Otuz İki Kısa Film Konser salonlarından genç yaşta ayrılan KanadalI parlak ve eksantrik piyanist Glenn Gould 1982'de, 50 yaşında ölene dek ömrünün geri kalanını aykırı, münze
92 d k, Renkli
Yönetmen: François G irard Yapımcı: M ichael Adder, Niv
vi ama dolu dolu geçirmiştir. Bu dönemde de boş durmaz ve beğenilen kayıtlar,
Fichman, Barbara W illis Sw eete,
konuşmaları yapar. Onun bu dünyadan olmayan dehasına tamamen denk düşen
deneysel radyo programları, borsada bir servet ve tuhaflığı dillere destan telefon
Larry W ein stein
bir başka anekdot da Voyager uzay gemisinin Dünya'dan yıldızlara gönderdiği me
Senaryo:
sajda yorumladığı Bach prelüdüdür.
François G irard, Don
M cK ellar
Görüntü Yönetmeni:
Genç Fransız-Kanadalı yazar Françols Glrard dramatik kurmacayı, belgesel A lain
Dostie
Tema müziği:
Johann Sebastian
gerçekçiliği, mizahı ve hatta animasyonu kurnazca harmanladığı, baştan çıkartıcı ve cesaretine hayran bırakan bir dizi kısa öyküyle sanatçının acısına ve esrikliğine
Bach, Richard W a g n e r
ışık tutuyor. 32 kısa film oyunbaz yapısını, bu eşsiz, eğlenceli, dokunaklı ve coşku
Oyuncular:
lu biyografik filmde, esprili bir biçimde taklit edilen Bach'ın "Goldberg Varyasyon
C olm Feore, Derek
Keurvorst, Katya Ladan, Devon A n derson, Joshua G re e n b la tt, Sean Ryan, Kate H ennig, Sean Doyle,
larından alır. Örneğin "Bir Günün Hikayesi" bir piyanistin iskeletinin, kas sistemi nin ve sinir uçlarının çalışmasını gösteren bir röntgen filmidir; "Kamyon Dura
Sharon Bernbaum , Don M cKellar,
ğandaysa bir kafede oturmuş etrafında dönen konuşmaları kafasında hoş, ritmik
David Hughes, C arlo Rota, Peter
bir düzene oturtan Gould'u görürüz. Colm Feore, bu farklı kişiliği çizerken yete
M illa rd , John Dolan, A lle g ra Fulton
nekli, çok yönlü ve nevi şahsına münhasır bir karakterin tüm karmaşıklıklarını göz ler önüne seren, duruma hakim ve muhteşem bir oyunculuk çıkartır. Filmin bizzat Gould'un repertuarından derlenen müzikleriyse şahane. AE
187 dk, Renkli
SHORT CUTS (1993) Sosyeteden İnsan Manzaraları
Yönetmen: R obert A ltm a n Yapımcı: Cary B rokaw Senaryo: R obert A ltm a n , Frank
filmde Robert Altman, Raymond Carver öykülerini iç içe geçirmiş. Sosyeteden İn
ABD
(Avenue, Fine Line, Spelling)
B arhydt
1990'ların kısaymış taklidi yapıp fazlasıyla uzun olan filmlerinden biri olan bu
Raymond Carver'in öykülerinden
san Manzaraları insanların çıldırma noktasında olduğu, her an yok yere bir trajedi
Görüntü Yönetmeni: W a lt Lloyd Müzik: Gavin Friday, M a rk Isham,
le kesişen çeşitli olayları ve kişileri anlatıyor.
Doc Pomus
nin yaşanabileceği, böceklerin ve depremin mahvettiği bir Los Angeles'ta birbiriyAltman böylesi ancak bir kere olur dedirten bir kadroyu toplamış ve hepsine
Oyuncular:
A n d ie M acD ow ell, Bruce Davison, Jack Lem m on, Julianne M o o re , M a tth e w M o d in e ,
de cuk oturan roller verebilmiş: yabancılaşmış baba rolünde Jack Lemmon; belden aşağısı çıplak Julianne Moore; parti palyaçosu Anne Archer; acıdan şoka uğramış
A n n e A rcher, Jenn ifer Jason Leigh,
Bruce Davison ve Andie MacDowell; telefonla seks hattında çalışan Jennifer Jason
Chris Penn, Lili Taylor, R obert
Leigh; olağan kötüler rolünde Robert Downey Jr. ve Chris Penn; vurdumduymaz
D o w n e y Jr., M adeleine S tow e, Tim Robbins, Peter G allagher, Lily
bir polis rolünde Tim Robbins; karısının evini harabeye çeviren Peter Gallagher; iç-
T om lin, Tom W aits, Lori Singer,
kici Lily Tomlin ve Tom Waits. Filmi tekrar tekrar izleyince kesişen yerleri bulmak
Lyle Lovett, Huey Lewis, Darnell
eğlenceli oluyor, oyunculuklarsa filmi götürmeye yetiyor da artıyor bile. Altman'ın
W illiam s
filmin sonunda çizdiği pırıltılı, lanetli ve çürümüş Los Angeles mozaiği (Carver'ın
Oscar adaylıkları:
R obert A ltm a n
(yö n e tm e n )
Venedik Film Festivali:
R obert
A ltm a n (Altın Aslan), ödülü Trois
Orta Batı'sından bir hayli farklı), özellikle görülmeye değer. Altman'ın Hollywood'a içerden bir bakış açısı getirdiği Oyuncu'nun ilginç bir benzeri olan Sosyeteden İnsan Manzaraları bakışlarını, sinema sektöründen ayıra
couleurs: Bleu filmiyle paylaştı, tü m
rak (bu filmde şöyle bir görünüp geçiyor) yine kıyısından köşesinden bulaşmış di
oyuncular (Volpi Cup ödü lü)
ğer Los Angeleslıların tuhaf küçük yaşamlarına çeviriyor. KN
ABD
(Cllnlca Estetlco, TrlStar)
125dk, T echnicolor
AIDS her ne kadar televizyonda (en bilineni 1985 yapımı A n Early Frost adlı drama) ve bağımsız sinemada (1990 yapımı Longtime Companion'la) İşlenmiş ol sa da Jonathan Demme'ın Philadelphia'sı bu hastalıkla ilgili İlk ana akım Hollywo od filmi. Tom Hanks, AIDS'İ! olduğu anlaşılınca İşinden kovulan Phlledelphlalı eş cinsel avukat Andrew Beckett rolüyle En iyi Erkek Oyuncu dalında ilk Oscar'ını ka zandı. Şirket, Andrew'ln İşinde yetersiz olduğu İçin İşten çıkarıldığını iddia eder; o
Yönetmen: Jonathan D em m e Yapımcı: Edward Saxon Senaryo: Ron N ysw aner Görüntü Yönetmeni: Tak F ujim oto
Tema müziği:
H o w a rd Shore,
Bruce Springsteen, Neil Y o u n g
da bunun üzerine şirkete karşı açtığı davada kendisini savunacak sıkı bir avukat tu
Oyuncular:
tar. Elbette tuttuğu avukat Joe Miller (Denzel Washington) eşcinsel düşmanıdır ve
W a s h in g to n , A n to n io Banderas,
hastalıkla İlgili önyargılarını öyle hemen bir kenara atmaz; ama mücadeleleri sür dükçe Andrew'dan çok şey öğrenir ve ona saygı duymaya başlar. Demme'ln bu içten draması Hanks'ten (daha az yetenekli birinin batıracağı, Andrew'ln kendinden geçtiği opera sahnesini ustalıkla kotarıyor) Washlngton'a; şirketin tutucu patronu rolündeki Jason Robards'tan Andrew'ln sevgilisi rolündeki Antonio Banderas'a kadar yetenekli oyuncularla dolu. Filmde Demme'ln AIDS'in
Tom Hanks, Denzel
Roberta M a xw e ll, Buzz Kilm an, Karen Finley, Daniel C hapm an, Jeffrey W illiam so n, Joanne W o o d w a rd , Jason Robards
Oscar:
Tom Hanks (erkek oyuncu),
Bruce S pringsteen (film şarkısı)
Oscar adaylıkları:
Ron N ysw aner
(senaryo), Carl Fullerton, A lan
zararlarını yumuşattığı söylenebilir ama yine de Hanks'ln sempatik ve tutkulu
D 'A n g e rlo (m akyaj), Nell Y o u n g
oyunculuğu, bu meseleyi geleneksel sinema İzleyicisi için yumuşatma çabalarını te
(şarkı)
lafi ediyor. JB
Uluslararası Berlin Film Festivali: Tom Hanks (G üm üş Ayı—e rk e k oyun cu), Jonathan D e m m e (A ltın Ayı adaylığı)
HSIMENG JENSHENG Kukla Ustası
(1 9 9 3 )
Tayvan
(ERA, Nian Dal, Q lu
Fusheng) 142 dk, Renkli
Tayvan tarihi üstüne, aralarında bir konu birliği olmayan filmlerden oluşan (City o f Sadness-Acılar Kenti, 1989 ve 1995 yapımı Good Men, Good W omen'in
Dili:
M a n d a rin / Tayvan d ili /
Japonca
da dahil olduğu) üçlemenin ikinci filmi Kukla Ustası, 1895'ten 1945'e kadar süren
Yönetmen: Hou Hslao-hsien Yapımcı: Chiu Fu-Sheng, Zhang
Japon işgali sırasında geçiyor. Aralarda bizzat anlatıcı olarak da gördüğümüz İhti
H uakun
yar Li Tlanlu'nun hatıralarından derlenmiş yaşam öyküsünü anlatan film, gerçek
Senaryo:
olaylara dayanıyor. Li bir kuklacının yanına çırak olarak girer; o sanatını geliştirir
W u Nlen-Jen
ken, biz de onun başından geçen olaylara tanık oluruz. Film öykünün kişisel ve po
Görüntü Yönetmeni:
litik yanlarını iç İçe geçirmiştir; evlenip bir yandan aile meseleleriyle uğraşan Lİ di ğer yandan bir de metres edinir. Japonlar bazen zalim olarak gösterilir; örneğin bir
Chu T 'Ien-w en, U Tlanlu, Lee Pin
Bing
Müzik:
Chen M in g C hang, Zhang
H o ngda
sahnede gelip, büyükbabasının ailesindeki tüm erkeklerin saçlarındaki at kuyrukla
Oyuncular:
rının kesilmesini emrederler. Yine de Li onlarla iyi geçinmeyi becerir, hatta Japon
Lin C h ung, Bal M in g H w a, C heng
propaganda servisi İçin kuklacı olarak bile çalışır. Savaşın sonunda Japon kuman
Fue C h oung, Liou H ung, Tsai Chen-
dan Li'yl yemeğe davet eder ve onu çok özleyeceğini söyler. Karakterlerin blrblrleriyle etkileşimlerini geniş planlarla gözlemleyen yönet men Hou Hsiao-Hslen'ln sakin bir üslubu var. Aralarda bolca boşluk bırakan öykü
LI Tianlu, Urn G long,
Nan, Yang Lal-YIn
Cannes Film Festivali:
Hou
Hslao-hsien (Jüri Ö dülü ), (A ltın Palm iye adaylığı)
leme tarzı, biraz dikkat gerektlrse de Tayvan'daki yaşamı derinden hissettiren bir portre çizen film, bunun karşılığını fazlasıyla veriyor. EB İngilizce adı: The Puppetmaster
ABD
JURASSIC PARK (1 9 9 3 )
(Universal, A m b lln )
127dk, Renkli
Yönetmen: Steven Spielberg Yapımcı: Kathleen Kennedy, G erald R. M olen
Senaryo:
miz türden bir film daha yaptı: Michael Crichton'un çoksatan romanından uyarla
M ichae l C richton , David
Koepp
Michael Crichton'un romanından
Görüntü Yönetmeni:
"Yetişkinlere yönelik" savaş draması Schindler'ln üstesi eleştirmenlerce takdir edilirken, Spielberg aynı yıl Kutsal Hazine Avcıları'nın yönetmeninden bekleyeceği
Dean
C undey
nan, dinozorların ve felaketin kol gezdiği, gümbür gümbür bir macera, Jurassic Park. Bir tahtası eksik milyoner John Hammond (Richard Attenborough) uzak bir adada bir eğlence parkı kurar ve özel olarak seçtiği bir İki kişiye açılıştan önce par
Müzik: John W illiam s Oyuncular: Sam Neill,
kı göstermek İster; paleontolojisi Alan Grant (Sam Neill) ve Elli Sattler (Laura Laura Dem ,
Jeff G o ldb lum , Richard A tte n b o ro u g h , Bob Peck, M a rtin
Dem), matematikçi lan Malcolm (Jeff Goldblum) ve Hammond'un kendi torunla rı Tim (Joseph Mazzello) ve Lex (Arlana Richards). Ziyaretçiler karşılarında, fosilleş
Ferrero, B.D. W o n g , Joseph
miş bir sivrisinekten elde edilen DNA'yla yaratılmış, gerçek dinozorların yaşadığı,
M azzello, A rla na Richards, Samuel
capcanlı bir ada bulurlar. Burası teorik olarak mükemmel bir barınaktır, ne var ki
L. Jackson, W ayne K n ig h t, G erald
kötü şöhretli T-rexler ve Veloclraptor denen tehlikeli, dişlek yaratıklar da "ürettikle
R. M ole n , M ig u e l Sandoval, C a m eron Thor, C h risto p h e r John
Oscar:
ri" dinozor türleri arasındadır. Tüm bu gidişatın gözyaşları, çığlıklar ve ölümle so nuçlanacağı bellidir.
Fields Gary R ydstrom , Richard
H ym ns (ses e fe kti), Dennis M u re n , Stan W in s to n , Phil T ip p e t t , M ichael Lantierl (görsel e fe k t), Gary
Kısmen yaratık kısmen de felaket film i olan (bir fırtına kopar ve adadaki ziya retçiler, aç görünen bu tarih öncesi yaratıkların korkunç saldırısından kaçacak yer bulamazlar) Jurassic Park'ta maceranın ve ağzımızı açık bırakan dinozor efektleri
Sum m ers, G ary R ydstrom , Shawn
nin bini bir para; öyle ki film in dünya çapındaki 900 milyon dolarlık dev hasılatını
M u rp h y, Ron Judkins (ses)
anlamak hiç de zor değil. "Canavarların" ortaya çıkışı zekice tasarlanmış; başta, gördüğümüz sevimli, canayakın, otobur dinozorlarla büyüleniriz, nihayet insana feleğini şaşırtan T-Rex'le karşılaştığımız sahneyse filmin unutulmaz anla rından biri. Fırtına çıkınca "turda" (ziyaretçileri parkta gezdiren jipler) mahsur kalan çocuklar ve büyükler bir tehlikeyle karşı karşıya kalırlar: Elektrikli parmaklıkların devreden çıkmasıyla dinozorların en korkuncu serbest kalmıştır. Crichton'un ve Splelberg'in bilimin kontrolden çıktığı bu masalın da, mutfaktaki yırtıcı kuşlardan T-Rex - raptor dövüşüne kadar daha bir çok etkileyici an var. Filmin asıl yıldızlarının bilgisayar ürünü olduğunu fark eden oyuncular zevkle oynuyorlar (özellikle de "Ben söylemiştim"ci kaos teorisyeni rolündeki Goldblum). Yine de sonuçta bu Spielberg'in şovu, ne şov ama; tüylerinizi diken diken ediyor. JB
TROIS COULEURS: BLEU (1993) Üç Renk: Mavi Krzysztof Kieslowski Üç Renk üçlemesinin ilk filmi olan Mavi'de Fransız bayra ğının ilk renginin anlamından esinlenmiş olsa da bu zor yönetmen bu kadar düz bir anlamla asla yetinmiyor. Bunun yerine gizemli ve dolambaçlı bir öykü kurarak
Fransa / Polonya / İsviçre
(CAB,
CED, Eurimages, France 3, M K2, Tor) 10Odk, Eastm ancolor
Dili: Fransızca Yönetmen: Krzysztof Kieslowski Yapımcı: M arin Karm itz Senaryo: Agnieszka Holland,
sonuçta güzel ve unutulmaz bir film kotarıyor. Juliette Binoche, kızının ve besteci
Slavom lr Idzlak, Krzysztof
kocasının ölümü üzerine dünyadan elini eteğini çeken bir dul rolünde. Ne var ki
Kieslowski, Krzysztof Plesiewlcz,
hem geçmişin anıları hem de kocasının ardında bıraktığı sırlar onu, bu bencil duy gusal yalıtılmışlığından çıkarıp yarım kalmış işleri bitirmeye koyulmasını sağlar. Enfes müzikleri ve başarılı sinematografisiyle Mavi, Kleslowski'nin keskin gö zünden ve anlık duygulara karşı şaşmaz sezgisinden, esrarengiz hareketlerden ve
Edward Zebrow ski
Görüntü Yönetmeni:
Slavomir
Idziak
Müzik: Z bigniew Prelsner Oyuncular: Juliette Binoche,
Benoit
insan doğasını oluşturan İnce ayrıntılardan besleniyor. Kieslowski derinlikli senaryo
Régent, Florence Pernel, C harlotte Very, Hélène Vincent, Philippe
su ve öykü üzerindeki titiz denetimi sayesinde zenginliği ve dürüstlüğüyle ruhun
V olter, Claude D uneton, Hugues
gizemli çarklarına göz atmamızı sağlayan bir film ortaya koymuş. M avinin her ka
Quester, Em m anuelle Riva, Florence V ignon, Daniel M artin , Jacek
resine bir anlam yüklenmiş; Binoche'un, yavaş yavaş toparlanan parçalanmış bir
Ostaszewski, Yann Trégouët, Alain
ruhu betlmlerkenkl belli belirsiz tiklere ve küçük fiziksel değişimlere dayanan cesur
O lllvier
ve güçlü oyunculuğuysa bu anlamı bir an bile vurgulamadan tamamlıyor. JKI
Venedik Film Festivali
Krzysztof Kieslowski (A ltın Aslan), ödülü S hort
Cuts ile paylaştı, Slavom ir Idziak (A ltın Osella, g ö rü n tü ), Juliette Binoche (Volpi cup—kadın oyuncu)
İngilizce adı: Three Colors: Blue
THE PIANO (1 9 9 3 ) Piyano
Avustralya / Yeni Zelanda / Fransa (AFC, CİBy NSW Film & TV O ffic e ) 121 dk, Eastm ancolor
rendik. Yönetmenin emin adımlarla ilerleyen bu kışkırtıcı üçüncü filmi de kadınla
Yönetmen: Jane Cam pion Yapımcı: Jan Chapm an Senaryo: Jane C a m pion Görüntü Yönetmeni: Stuart
rın kendilerini İfade ettiklerinde karşılaştıkları tehlikelere ve çelişkilere dair bir baş
D ryburgh
Sweetie (1989) ve An Angel a t M y Table'in (Masamdaki Melek, 1990) ardın dan Jane Gamplon'dan güzel olduğu kadar şaşırtıcı çalışmalar beklemeyi de öğ
ka zengin mesel. Campion'un bizzat yazdığı, 19. yüzyılda geçen ve kimi yerlerinde kısmen de olsa Emily Bronte yoğunluğunda bir romantizm sezilen bu öykünün baş karakteri, çocukluğundan beri muhtemelen kendi seçimiyle konuşmamış ve kendisini piyano çalarak ifade eden dul bir İskoçya'lı kadın (Holly Hunter). Filmin başında anlaşma
Müzik: M ichael N ym an Oyuncular: H olly H u nte r,
Harvey
Keitel, Sam Neill, A n n a Paquin, Kerry W alker, G eneviève Lem on, Tun gia Baker, Ian M u n e , Peter D e nnett, Te W h a ta n u i S kipw lth , Pete Sm ith, Bruce Allpress
lı bir evlilik yapmak üzere dokuz yaşındaki kızıyla (Anna Paquln) beraber yabanıl
Oscar:
Yeni Zelanda'ya gelir. Müstakbel kocası (Sam Neill) piyanosunu taşıtmayı reddet
H olly H u n te r (kadın oyun cu), A n na
tiği İçin evlilikleri pek mutlu başlamaz. Maori yerlileriyle yaşayan, o yöreden bir be yaz (Harvey Keitel) piyanoyu satın alır ve kendisini büyüleyen bu sessiz kadının ca
Jane C a m pion (senaryo),
Paquln (yardım cı kadın oyun cu)
Oscar adaylıkları:
Jan Chapm an
(film ), Jane C a m pion (y ö n e tm e n ),
zibesine kapılıp her ders karşılığında bir tuş "satmak" üzere onunla anlaşır. Bu
S tu a rt D ryburgh (g ö rü n tü
dersler eninde sonunda herkesi derinden sarsacaktır.
y ö n e tm e n i), Janet Patterson
Hem slyaseten doğru, hem erotik, hem de romantik olan Piyano ister istemez çlğneyeblleceğlnden daha büyük bir lokma ısırıyor. Buna rağmen kışkırtıcı tutkula rı kamçılayabilen bir film. JRos
(k o s tü m ), V eron ika Jenet (k u rg u )
Venedik Film Festivali:
Jane C a m pion (A ltın Palmiye), ö d ü lü Ba w a n g bie j i ile paylaştı, Holly H u n te r (kadın oyuncu)
Çin / Hong Kong
(Beijing Film,
Lon gw ick)
LAN FENG ZHENG Mavi Uçurtma
(1993)
138dk, Renkli
Dili: M andarin Yönetmen: Tian Z h u angzhua ng Yapımcı: Luo G uiping, Cheng Y o n g p in g
Senaryo: Xiao M ao Görüntü Yönetmeni: Hou Müzik: Y oshihide O to m o Oyuncular: Yi Tian, Zhang
Tian Zhuangzhuang'ın (The Horse Thief, Li Lianying, The Imperial Eunuch) se kizinci filmi (Çin'de yasaklandı) Kültür Devrimi ve sonrasındaki tasfiyeler sırasında, 1953'ten 1968'e dek öykünün kahramanı Tietou'nun ve Pekin'deki ailesinin başın dan geçenleri anlatıyor. Tietou'nun kütüphaneci olan babası, kütüphane çalışanla
Y o ng
W enyao , Chen X iaom an, Lu Liping, Z ho ng Ping, Chu Q ua n zh o n g , Song Xi’a oying, Zhang H ong
rıyla toplantıda olduğu unutulmaz ve gerilim dolu bir sahnede sadece tuvalete git mek üzere odadan çıkar. Döndüğünde gerici damgasını yediğini ve tüm ailesinin kaderini kökünden etkileyecek bir kararla kolektif bir çiftliğe "ıslah edilmek" üzere sürgün edildiğini öğrenir. Lan feng zheng dikkate değer mekan kullanımı (öykünün merkezindeki avlu) ve bu mekan içerisindeki günlük yaşantıya hassas yaklaşımıyla, tarih ve siyasetin sı radan yaşamları nasıl alt üst ettiğini altını çizmeden, üstün bir bakış açısıyla ortaya koyuyor. Bu film, insanların değişen toplumla beraber altüst olan ya da anlamsızlaşan ahlak anlayışlarını korumak için verdikleri çabayı derinden hissettiriyor. JRos
İngilizce adı: The Blue Kite
ABD / Tayvan
(C entral M o tio n
Pictures Corp., G ood M achin e)
HSI YEN (1993) Düğün Yemeği
106dk, Renkli
Dili: M a n d a rin / İngilizce Yönetmen: A n g Lee Yapımcı: Ted Hope, A n g
New York'ta, fizik terapi uzmanı erkek arkadaşıyla beraber yaşayan TayvanlI genç bir işadamı yeşil karta ihtiyacı olan Çinli bir sanatçıyla evlenmeye karar verir. Lee,
James Schamus
Senaryo:
A n g Lee, Neil Peng,
Bundan sonra bildiği, onun eşcinsel olduğunu bilmeyen Tayvan'daki ailesinin dü ğününe geleceğidir ve bu durum eğlenceli olsa da önceden tahmin edilebilecek
James Schamus
birçok komik karmaşıklığa yol açar. Düğün Yemeği'nin senaryosu, yönetmen Ang
Görüntü Yönetmeni: Jong Lin Müzik: M ader Oyuncular: Dion Birney, Jeanne
gündür Lee'nin filmlerinde hem ortak senarist hem de yapımcı olarak görev aldı.)
K uo C hang, W in s to n Chao, Paul Chen, M a y Chin, C hou C hung-W ei
Oscar adaylıkları:
Tayvan
Lee, Neil Feng ve yapımcı James Schamus'un ortak çalışması (Schamus o gün bu 1993
yapımı, Lee'nin ikinci filmi olan Düğün Yemeği, çok daha geniş kitlelere
seslenen Buz Fırtınası (1997) ve Kaplan ve Ejderha (2000) gibi filmlerinden çok ön ce onun ticari sinema yönetmenleri arasında yerini almasını sağlayan zeki ve eğ
(yabancı film )
lenceli bir toplumsal komedi. Orta sınıf üzerine ve belli ki onlar için bir hiciv olan
Uluslararası Berlin Film Festivali: A n g Lee (A ltın Ayı),
Düğün Yemeği kıyılarda dolaşmayan, cesur bir film. Hedef kitlesi her ne kadar da
ödülü Xian hun nu ile paylaştı
nü cezbedecektir. JRos
İngilizce adı: The Wedding Banquet
ha liberal bir seyirci olsa da Çin kültürüyle ilgili ayrıntılar yabancı seyircilerin tüm ü
rr
SCHINDLER'S LIST (1993) Schindler'in Listesi Thomas Keneally'nin 1100'den fazla PolonyalI Yahudi'nin hayatını kurtaran Nazi işadamı Oscar Schindler hakkındaki çarpıcı belgesel romanından Steven Zaillian’ ın (Searching for Bobby Fischer-Küçük Adam'm senaristi) uyarladığı sağlam bir
ABD
(A m b lin , U niversal)
197 dk, SB/Renkli
Yönetmen: Steven Spielberg Yapımcı: Branko Lustig, G erald Senaryo:
Steven Zaillian
senaryoyla çalışan Spielberg, soykırımı, kurmaca filmlerin genellikle gösterdiğinden
Thomas Keneally'nin Schindler's Ark isimli romanından
daha ayrıntılı İşleyerek, izleyiciyi 185 dakika boyunca perdeye bağlayan takdire şa
Görüntü Yönetmeni:
yan bir iş çıkarmış. Filmin bir başka büyük artısı da Janusz Kaminski'nin olağanüs tü siyah-beyaz görüntüleri. Spielberg, Keneally'nin kitabındaki terör ve acıyı en yo ğun haliye alıp (PolonyalI Yahudiler'in her an kampın yöneticisin in-Ra Iph Fiennes-
R.
M o le n , Steven Spielberg
Janusz
Kam inski
Müzik: John W illiam s Oyuncular: Liam Neeson,
Ben
Kingsley, Ralph Fiennes, C aroline
kaprislerine kurban gidebilecek olmaları) Nazilerin lüks yaşamı ve mutlak gücünün
G oodall, Jonathan Sagall, Em beth
cazibesiyle tamamlamış, hatta onun karşısına koymuş. Diğer bir önemli unsur da
Davidtz, M algoscha Gebel, Shm ulik
her bir duygunun farklı bir sinematografiyle verilmesi; ayrıca Liam NeesonTn ete
Lev, M a rk Ivanir, Beatrice M acola, A n d rz e j Seweryn, Friedrich von
kemiğe büründüğü Schindler Nazilere açılan kapımızken, onun sağ kolu, Yahudi
Thu n, K rzysztof Luft, Harry
muhasebecisi ve çoğu zaman sessiz vicdanı rolündeki Ben Kingsley incelikli bir
N e hring, N o rb e rt W eisser
oyunculukla PolonyalI Yahudilerle aramızda köprü kuruyor.
Oscar:
Ne yazık ki gerçek öyküdeki çok daha etkileyici kimi öğeler Spielberg'in din
Steven Spielberg, G erald R.
M ole n , Branko Lustig (film ), Steven Spielberg (y ö n e tm e n ), Steven
dar ve erkek egemen senaryosuyla uyuşmadığı İçin çıkartılmış veya değiştirilmiş;
Zaillian (senaryo), A llan Starski,
örneğin Schindler Moravya'da sahte bir cephane fabrikası kurarken, birlikte yaşa
Ewa Braun (sanat y ö n e tim i), Janusz
dığı karısı Emilie'nin de Yahudilerin hayatlarının kurtarılmasında rol oynaması; ya da Schindler 'in gerçekte onu başka kadınlarla aldatmayı sürdürmesi gibi. Ayrıca
Kam inski (g ö rü n tü yö n e tm e n i), M ichae l Kahn (k u rg u ), John W illia m s (m üzik)
Spielberg, Schindler 'in listesine girebilmek ve hayatta kalmak için birçok PolonyaTı
Oscar adaylıkları:
Yahudi'nin vermesi gereken rüşveti senaryosuna yedirmeyi nasıl başarırdı, merak
(erke k oyun cu), Ralph Fiennes
etmemek elde değil. Eğer bu tür öğeleri de katmış olsaydı, film ahlaki doğruluğun
(yardım cı erkek oyun cu), A n n a B,
dan bir şeyler yitirirdi belki ama daha sofistike bir ahlaki bakış açısı kazanırdı JRos
Sheppard (k o s tü m ), C hristina
Liam Neeson
Sm ith, M a tth e w W . M u n g le , Judith A. C ory (m akyaj), A n d y Nelson, Steve Pederson, S co tt M illa n , Ron Judkins (ses)
Avustralya 104dk, Renkli
Dili: İngilizce Yönetmen: Stephan E lliott Yapımcı: A l Clark, M ichae l Ham lyn Senaryo: Stephan E lliott Görüntü Yönetmeni: Brian J. Breheny
Müzik: G uy Oyuncular:
Gross Terence S tam p, H ugo
W eaving, G uy Pearce, Rebel Russell, John Casey, June M arie B e nnett, M u rra y Davies, Frank Cornelius, Bob Boyce, Leighton Piçken, M aria K m et, Joseph Km et, A lan D argin, Julia C ortez, Daniel Kellie, H annah C o rb e tt, Trevor Barrie, Ken Radley, Sarah C h adw ick, M a rk H olm es
THE ADVENTURES OF PRISCILLA, QUEEN OF THE DESERT ( 1994) Çöller Kraliçesi Priscilla Drag queen'lerin (kadın kılığında gösteri yapan erkek, zenne) masalsı doğası nı kutsayan ilk filmlerden biri olan Priscilla, saygın İngiliz aktör Terence Stamp'i te peden tırnağa eşarplara sarılı transseksüel Bernadette rolünde oynatarak sinema seyircilerini şoke etti. AvustralyalI yönetmen Stephan Elliot; Teke rolünde tecrübe siz Hugo Weaving (daha sonra özellikle The M atrix üçlemesinde ün kazandı) ve Guy Pierce'le (televizyon dizisi Neighbours-Komşular, Memento-Akıl Defteri, Mulhollahd Falls-Kurtlar Şehri) birlikte bizlere pusuda yatan yaşlanma ve çirkinleşme korkularının kararttığı kusursuz ve şeker pembesi bir drag queen dünyası sunuyor. Priscilla, temelde (ve kelimenin tam anlamıyla) cicili bicili bir yol filmi: Sydney'li iki eşcinsel adama çölde bir travesti gösterisi sahneleme fırsatı verilir. Genç sevgilisi nin ölümünün yasını tutan Bernadette, oyalanmak için İkiliye katılır. Üçlü bir oto büs alır ve durdukları her yerde gösterilerini sergiler. Taşrada sınır tanımaz boyutlara ulaşan homoseksüellik korkusu, özellikle Pearce'ın karakteri Adam sokaklarda travesti kıyafetleriyle dolaşmakta ısrar edince, üç lünün yolculukları tehlikelerle dolar. Travesti sanatçıların her birinin karakter çö zümlemesi, filme bir sevimlilik katar. Kahramanlarımız To W ong Foo'nun çığlıklar atan, şefkatli, paylaşımcı ve sinsi, boyalı travestileri değildir. Üçlünün her birinin farklı özlemleri vardır: biri Ayers Rock'a tırmanmak, diğeri en sonunda oğluyla ta nışmak ister ve hoş perçemleriyle Bernadette yaşamında yeni bir aşkın özlemini çe ker. Drag queen'lere (en iyi zamanlarında çok şeker olabilirler) hayran olmasanız bile, Priscilla'nın (bu arada, Priscilla otobüsün adı) görüntüleri, tam bir sinematog rafik şölen sunuyor. Üçlünün sahne gösterilerinde ve sokaklarda kullandığı kostümler, makyaj ve tüyler, Avustralya çöl dekoru kadar muhteşem. Ancak filmin en unutulmaz anı, çölde giden otobüsün tepesindeki Pearce'ın ardında, gümüş yaldızlı upuzun bir şa lın rüzgarda uçuştuğu sahne. Pearce, bir de dudaklarını şarkı söylemesine oynata rak ekstra cinsel cazibe yaratıyor. Neşeli ve dokunaklı bir film olan Priscilla, traves ti maskesinin ardına göz atarak içindeki gerçek insanları görmemizi sağlar. KK
TROIS COULEURS: ROUGE Üç Renk: Kırmızı
(1994)
Fransız bayrağının üçüncü rengi kardeşliği temsil eder. Krzysztof Kieslowski'nin "Üç Renk" üçlemesinin son filmi, bu temayla bağlarını yine gevşek tutsa da yönetmen tüm insanlığı bağlayan kimi zaman hassas çoğunlukla da anlaşılmaz bağlarla, bir şekilde kardeşliğin tam da özünü yakalıyor. "Üç Renk" filmlerinin her
Fransa / Polonya / İsviçre (CAB, France 3, Canal+, MK2, Tor, TSR) 99dk, Eastmancolor Dili: Fransızca Yönetmen: Krzysztof Kieslowski Yapımcı: Marin Karmitz Senaryo: Krzysztof Kieslowski, Krzysztof Piesiewicz
biri nasıl muğlak parçalarının toplamından daha fazlaysa, Kırmızı da bu filmlerin
Görüntü Yönetmeni: Piotr
üçünü birden kapsayıp onlara ışık tutan toplamları. Büyük bir felsefi romanın son
Sobocinski
bölümü gibi Kırmızı da öykünün gizemli çarklarından aldığı güçle ayrıntıları sabır la ve aralarda boşluklar bırakarak dağıtıyor ve iyi huylu bir mankenle (anlatmaya kelimelerin kifayetsiz kaldığı Irene Jacob) alaycı bir emekli yargıcı (Jean-Louis Trin-
Müzik: Bertrand Lenclos, Zbigniew Preisner
Oyuncular: Irène Jacob, Jean-
yor. Fizik ötesi konuları işleyen yönetmen her ne kadar filmlerinde tinselliğe başlı
Louis Trintignant, Frédérique Feder, Jean-Pierre Lorit, Samuel Le Bihan, Marion Stalens, Teco Celio, Bernard Escalon, Jean Schlegel, Elzbieta Jasinska, Paul Vermeulen, JeanMarie Daunas, Roland Carey, Brigitte Raul, Leo Ramseyer
başlına pek yer vermese de bu son filmi (Kieslowski Kırmızı'yı yaptıktan sonra sine
Oscar adaylıkları: Piotr
madan çekildi ve kısa bir süre sonra da öldü) daha çok hem dünyadaki bağlarımız tenekli ellerde kuşkusuz New Age özentlliklerinin çıkmazına girerdi, ancak Kies
Sobocinski (görüntü yönetmeni), Krzysztof Kieslowski (yönetmen), Krzysztof Piesiewicz, Krzysztof Kieslowski (senaryo)
lowski bunu yapmayacak kadar akıllı. Sanki ortada kelimeler yerine yalnızca duy
Cannes Film Festivali: Krzysztof
gusal işaretlerden oluşan bir senaryo varmış gibi, karakterler canlı bir gelişim ve et
Kieslowski (Altın Palmiye)
tignant) buluşturuyor. Çift yalnızlıklarını bambaşka yollarla ifade etseler de bir boş luk duygusuyla içiçe yaşarlar; ancak yargıç mankende, kendisini öz nefretinin oluş turduğu kabuğundan çıkaracak, merakını uyandıran bir şey görür. Kieslovvski'nin çoğu film i gibi Kırmızı da alttan alta şans ve rastlantılarla işli
hem de evrendeki yerimiz üzerine bir meditasyon gibi. Böyle bir konu daha az ye
kileşim içinde. Kamera, önemsizmiş gibi görünen ama önemi kaçınılmaz olarak or taya çıkan mekanları ve anları yakalıyor. Üç filmin de (Mavi-1993, Beyaz-1994 ve Kırmızı) metaforları ve sembolik dokunuşları, üçlemenin tümüne farklı bir ışık tu tan bu kışkırtıcı ve kesinlikle sürükleyici sonda birbirlerinin içinde eriyor; böylece bu filmle nerdeyse tılsımlı bir dokunuşla varlığımızın gerçek tözünü yakalıyor. Bun ca fikrin, imgenin ve duygunun bir filmde bu kadar başarıyla kaynaştırılıp enfes bir bütün halinde ortaya koyulduğu nadirdir. Kırmızı, yalnızca bir filmmiş gibi görü nen, bir yaşamı okuma kitabı ve sanat yapıtı. JKI
İngilizce adı: Three Colors: Red
A B D (KTCA-TV, K a rte m q u in ) 170dk, Renkli
Yönetmen: Steve James Yapımcı: Peter G ilb e rt, Steve James, Frederick M arx
Senaryo:
Hoop Dreams şehir takımında oynayan ve NBA yıldızı olmak isteyen Şikago'lu iki gencin, A rthur Agee ve William Gates'in gerçek yaşam öyküsünü anlatıyor. Ye
Steve James, Frederick
M arx
Görüntü Yönetmeni:
HOOP D R E A M S (1 9 9 4 ) Büyük Düşler
Peter
tenekli oldukları için seçilen ortaokullu bu iki genç, kelimenin tam anlamıyla sokak lardan alınıp beyazların hakim olduğu bir üniversiteye hazırlık okuluna, St. Joseph
G ilb ert
Lisesi'ne yerleştirilir. Basketboldaki idolleri olan St. Joseph mezunu isiah Thomas'ın
Müzik: Ben Sidran Oyuncular: W illia m
izinden giden iki çocuk da kendilerinden çok şey bekjeyen ergenlik sorunları, okul Gates, A rth u r
A gee, Emma Gates, Curtis Gates, Sheila A gee, A rth u r "B o " A gee, Earl Sm ith, Gene P ingatore, Isiah
ve spora boğazlarına kadar batarlar.
,^
Filmdeki ilk yılda hazırlık okulunun sıkılığına çocuklardan'yalnızca biri dayana bilir. Diğeriyse basketbol düşlerinin izinden gitme çabasıyla şehre döner ve bir dev
Thom as, Sister M arlyn H o pew e ll,
let lisesine yazılır. Her ne kadar basketbolda izledikleri yollar ayrılmış olsa da çocuk
Bill G leason, Patricia W eir, M arjorie
ların olgunlaşmasını ve atletik güce kavuşmalarını beş yıl boyunca izlemeyi sürdü
Heard, L uther B e dford, A re th a M itchell
Oscar a d aylıkları: Frederick M arx, Steve James, W illia m Haugse (kurg u)
rürüz. Böyle yoğunlaştırılmış bir süre bu çocukların hayatlarının kişisel yönlerini de görmemizi sağlar; bir basketbol yıldızı olma hedefinin yalnızca onların tutkusu de ğil, aynı zamanda ailelerinin de rüyası olduğunu öğreniriz. Yönetmen ve anlatıcı Steve James, şehir içi takımları kayıplarıyla kazançlarıy la adım adım izleyerek, onların mücadelesini eşsiz bir öyküyle gözler önüne serer. Filmin katmanları belirginleştikçe iç içe girmiş yan konular sayesinde çevrelerinde ki diğer oyuncularla da içli dışlı oluruz. Yaşamın değişmez gelgitleri çocukların duy guları ve kaderiyle oynar. Basketbol Arthur ve William için yalnızca bir oyun olmak tan çıkıp eğitmenlerinin ve ailelerinin kendi düşlerini ve tutkularını gerçekleştirme sinin de yolu olur. Film böylece lisedeki rekabetçi basketbol dünyasına bu genç adamların, parçalanmış ailelerin ve tutkulu antrenörlerin gözünden de bakmamızı sağlar. Büyük Düşler hem bu iki çocuğun hem de film i yapanların beş yıl boyunca kendilerini adayarak çektikleri zahmetin ürünü. Arthur ve William'i sıska iki çocuk oldukları ortaokul günlerinden yetenekli lise basketbol oyuncuları olarak yaşadıkla rı iniş çıkışlara dek izleyen bu film şehirdeki yaşantı, aile, özveriler, başarı ve yenil gi üzerine kafa yorup sorgulayan bir film. A K
F 0R R E S T G U M P (1 9 9 4 ) 1950'lerden 1980'lere dek tek bir adamın bakış açısından, canlı ve hızlı bir Ame rika tarihi turu yaptıran Forrest Gump başarılı bir destan ve karakter çalışması. Bu ba şarısını yönetmen Robert Zemeckis'in kimi zaman aşırı duygusal ama zeki rejisine ve bu rolüyle En iyi Erkek Oyuncu dalında üst üste ikinci kez Oscar alan başroldeki Tom Hanks'in duyarlı oyunculuğuna borçlu. Canayakın ve zeka seviyesi 75 olan bir idiot savant (zihinsel özürlü dahi) olan Forrest'ı İlk kez parktaki banka oturmuş, kendisini çocukluk arkadaşı Jenny'e (Robín Wrlght Penn) götürecek olan otobüsü beklerken görürüz. Orada oyalanırken bankı paylaştığı bir dizi insana yaşam öyküsünü anlatmaya başlar, ne öyküdür ama. Yürüyü şünü bacak kayışlarıyla düzelten ama beynini düzeltmek için hiçbir girişimde bulunma yan (parolası "Aptallık aptalın yaptığı şeydir") bir annenin (Sally Field) büyüttüğü For rest 20. Yüzyıl Amerlkası'nın en ünlü olaylarında oradadır. Her şey koşabildiğini keşfet tiği gün (kabadayıları atlatayım derken kayışları çıkar ve hızla uzaklaşır) başlar ve bu ye
ABD
(P aram ount)
teneğini bir futbol yıldızı olmak için kullanır. Sonraki otuz yıl boyunca sıradan bir adam
142dk, SB/Renkli
ken John F. Kennedy, Lyndon Johnson ve Richard Nixon'la tanışır; Gary Sinise'in mü kemmel canlandırdığı huysuz üstü "Teğmen Dan'ı kurtarmak" suretiyle bir Vietnam
Yönetmen: R obert Zem eckis Yapımcı: W e n d y Finerm an, Steve
kahramanı, daha sonra da zengin bir karides tüccarı olur. Tüm bu olaylar boyunca tek
Starkey, Steve Tlsch
düşü, hayatı bambaşka bir yöne kayan Jenny'e tekrar kavuşmaktır. Forrest tarihteki bir
Senaryo:
çok kültürel ana bizzat tanık olurken, Jenny Amerikan karşı kültürüne iyice saplanmış, savaşı protesto edip alkol ve uyuşturucuyla içlçe bir yaşam sürmektedir. Jenny ve Forrest arasındaki aşk hikayesi bir şekilde inandırıcı gelmez; Jenny yalnız
Eric Roth
Winston Groom'un romanından
Görüntü Yönetmeni:
Don
Burgess
ca işi düştüğünde geliyor gibidir, bu da onu izleyicinin gözünde daha antipatik yapar.
Müzik: Alan Sllvestri Oyuncular: T om Hanks,
Yine de Winston Groom'un romanının bu uyarlaması, özel aksanını Forrest'ın çocuklu
W rig h t Penn, G ary Sinise, M yk e lti
ğunu oynayan Mlchael Conner'ı örnek alarak geliştiren Hanks'in üstün bir oyunculuk
W illiam so n, Sally Field, Rebecca
la canlandırdığı, dürüst ve masum bir adamın dokunaklı öyküsünü en iyi şekilde anla
Robin
W illiam s, M ichael C o nner H um phreys, Harold G. H e rthum ,
tıyor. Hanks'in tarihi olayların arşiv filmleri içerisine çoğunlukla eğlenceli bir biçimde
G eorge Kelly, Bob Penny, John
yerleştirildiği film, yüzyılın ikinci yarısı üzerine bilgisayar hileleriyle yaratılan bir meditas-
Randall, Sam A n derson, M a rg o
yon gibi. JB
M o o re r, lone M . Telech, C hristine Seabrook
Oscar:
W e n d y Finerm an, Steve
Starkey, Steve Tisch (film ), R obert Zem eckis (y ö n e tm e n ), Eric Roth (senaryo), Tom Hanks (erkek oyun cu), Ken Ralston, G eorge M u rp h y , Stephen Rosenbaum , A lle n Hall (görsel e fe k t), A rth u r S ch m idt (k u rg u )
Oscar adaylıkları:
G ary Sinise
(yardım cı erkek oyun cu), Rick Carter, Nancy Haigh (sanat y ö n e tm e n i), D on Burgess (g ö rü n tü y ö n e tm e n i), G loria S. Borders, Randy Tho m (ses e fe k ti), D aniel C. Striepeke, Haille D 'A m o re , Judith A. Cory (m akyaj), A lan Sllvestri (m üzik), Randy T hom , Tom Johnson, Dennis S. Sands, W illiam B. K aplan (ses)
ABD
THE LION KING (1994) Aslan Krai
(W a lt Disney)
89 d k, Tech nicolor
Dili: İngilizce / Sw ahili Yönetmen: R oger Alters,
Rob
M in k o ff
Yapımcı: Don Hahn Senaryo: Irene M ecchl,
tilmiş çizgilerin güzel bir karışımı olan bu filmle canlandırma sinemasını günün ko Jonathan
Roberts, Linda W o o lv e rto n
Müzik:
1991'de büyüleyici Güzel ve Çirkin'ı (En iyi Film Oscar'ına aday gösterilen İlk canlandırma filmi) gösterime sokan Disney, geleneksel tarzda ve bilgisayarda üre
Hans Z im m er, Elton John,
şullarına uyarladı. Üç yıl sonra yapılan Aslan Kral hem Güzel ve Çirkin'in getirdiği ölçütleri daha ileriye taşıdı hem de kısa sürede bir Disney klasiği olup Pamuk Pren
Tim Rice, Lebo M ., Joseph W illiam s
ses ve Yedi Cüceler (1937) ve elbette kİ Bambi (1942) gibi diğer duygusal Disney
Oyuncular:
filmleri kervanına katıldı.
(sesler): M a tth e w
B roderick, Joseph W illiam s, Jona than Taylor Thom as, Jason W eaver, James Earl Jones, Jerem y Irons, M o ira Kelly, N iketa Calame, Laura W illiam s, Ernie Sabella, N athan Lane, R obert G uillaum e, R ow an A tkin so n , M a d g e Sinclair,
Yavru aslan genç Slmba (yavruyu Jonathan Taylor Thomas, yetişkin halini de M atthew Broderick seslendiriyor) babası Mufasa (James Earl Jones) ölünce kötü kalpli amcası Scar (ürkütücü sesiyle Jeremy Irons) tarafından sürgüne gönderilir. Kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan Simba, Pumbaa (Ernie Sabella) ve Timon (Nathan Lane) adında iki tuhaf arkadaş edinir ve dişi aslan Nala'ya (önce Ni
Zoe Leader
keta Calane sonra Moira Kelly seslendiriyor) aşık olur. Sonra da dönüp sürüsünün
Oscar:
başı konumunu geri almak üzere yola koyulur.
Hans Z im m er (m üzik), Elton
John, Tim Rice (film şarkısı)
Oscar adaylıkları:
Elton John,
Tim Rice (film şarkısı)
Müthiş bir filmde olması gereken tüm özelliklere sahip ve fazlasıyla hareketli, serüven dolu bu animasyon macera oldukça başarılı. Yavru aslan sahneleri küçük çocuklara hitap ederken animasyondaki etkileyicilik büyüklerin bile ağzını açık bıra kıyor. Simba'nın tasasız yavrudan, bilge ve saygın bir aslana dönüştüğü filmin öy küsü klasik bir çizgi izliyor. Elton John'un akılda kalıcı müzikleriyle (aralarında "Circ le o f Life" ve "Can You Feel the Love Tonight" gibi popüler şarkılar da var) destek lenen Aslan Kral, karşımızda yalnızca çizgi karakterlerin olduğunu düşününce bek lenmedik derecede dokunaklı, özellikle Simba'nın babasıyla olan bağında; öyle ki koca koca adamları bile gözyaşlarına boğuyor. Neyse ki Lane, Rowan Atkinson (şakacı papağan Zazu), Cheech Marin ve Whoopi Goldberg (kıkırdak sırtlanlar) ye tenekli sesleriyle bu ağır havayı dağıtmak için imdadımıza yetişiyor, yoksa filmin videosu ya da DVD'siyle beraber bir paket de mendil vermeleri gerekecekti. JB
CLERKS (1994) Tezgahtarlar Yazar-yönetmen Kevin Smith 1994'te bu ilk filmiyle X Kuşağı'nın en ümit ve ren yeni yönetmenlerinden biri olarak bir adım öne çıktı. New Jersey'deki bir sü permarkette çekilen Smith'in Tezgahtarlar'ı iki tezgahtarın, Dante (Brian O'Halloran); ve onun, yandaki videocuda çalışan kaygısız arkadaşı Randal'ın (Jeff Ander son) yaşamlarındaki bir günü anlatıyor. Dükkana çeşitli tuhaf tipler gelip giderken,
ABD
(M ira m ax, V ie w A ske w )
92 d k , SB
Yönetmen: Kevin Sm ith Yapımcı: S cott M osier, Kevin Sm ith
Senaryo: Kevin Sm ith Görüntü Yönetmeni: David Müzik: Scott A n gley Oyuncular: Brian O 'H a llo ra n ,
Klein
Jeff
Dante ilişkisiyle İlgili sorunları çözmeye uğraşır, Randal da gününün çoğunu sıkıla
A n derson, M arilyn G h lg lio ttl, Lisa
rak, müşterilere küfrederek, porno film İzleyerek ve Return o f the Jedi'daki Ölüm
S p oonhauer, Jason M ew es, Kevin
Yıldızı'nın yok edilişinin gerçek anlamı gibi önemli meseleleri tartışarak geçirir. Film, siyah beyaz olarak 27.500 dolarlık bir bütçeyle ve 21 günde çekildi. Çe kim mekanı Smith'in 19 yaşından beri çalıştığı QuickStop Marketi'ydl ve Smith fil
Sm ith, S co tt M osier, W a lte r Flanagan, S cott S chlaffo, Al B e rk o w itz , Ed H apstak, Lee Bendlck, David Klein, Pattijean Csik,
minin kurgusunu da her gece aynı yerde yaptı. İki ana karakterin harika oyuncu
Ken Clark
lukları etrafında dönen ve nüktedan konuşmalarla dolu bu film, tüm ü de Smith'in
Cannes Film Festivali:
yaşadığı eyalet olan New Jersey'de geçen (Mallrats, Chasing Amy, Dogma ve Jay
Kevin
S m ith (G enç Jüri Ö dülü-yabancı film ), (M ercedes-B enz Ö dülü )
and Silent Bob Strike Back) daha sonraki filmlerinde de karşımıza çıkacak iki eğlen celi karakteri de tanıttı: Stoner Jay (Jason Mewes) ve gayet uygun bir ad verilmiş olan arkadaşı Sessiz Bob (bizzat Smith oynuyor). JB
FOUR WEDDINGS AND A FUNERAL (1994) Dört Nikah Bir Cenaze Mike Newell'in yönettiği ve Blackadder'm yazarı Richard Curtis'in yazdığı, çe şitli toplumsal törenlerde geçen bu oldukça başarılı İngiliz komedisinde, Hugh Grant müzmin sağdıç rolünde. Bu filmdeki mükemmel oyunculuğuyla Acı A y ve Günden Kalanlar gibi filmlerdeki burnu havada tipleri oynamaktan, Hollywood yıl dızlığına terfi eden Grant, hep geç kalan Charles rolünde mükemmel; bir düğün
İngiltere
(C hannel Four,
PolyG ram , W o rk in g T itle) 1 17dk, Eastm ancolor
Yönetmen: M ike New ell Yapımcı: Duncan K e n w o rth y Senaryo: Richard C urtis Görüntü Yönetmeni: M ichael C o u lte r
de karşılaştığı Carrie'ye (Andie MacDowell), filmin geri kalanı boyunca acemice
Müzik: Richard Rodney B e nnett Oyuncular: H ugh G ran t, James
kur yapmaya çalışıyor. Bu arada kalmış Ingiliz orta sınıf oyununda tüm klasik dü
Fleet, Sim on C a llo w , John Hannah,
ğün kabuslarını en güzel şapkaları ve elbiseleriyle bulmak mümkün: Mıymıntı bir
K ristin S co tt Thom as, David Bow er, C h a rlo tte C olem an, A n d ie
rahip, damadın şerefine kadeh kaldıran sağdıcın patavatsızlıkları, tüm eski kız arka
M a c D o w e ll, T im o th y W alke r, Sara
daşlarınızla aynı sofrada oturmanın acayipliği gibi. Ama filmin özündeki duygusal
C row e, Ronald H e rdm an, Elspet
lığı sağlayan başlıktaki cenaze faslı.
Gray, Philip Voss, R upert V a n s itta rt,
Esas kız rolü için donuk ifadeli MacDowell'in yanlış seçim olduğu tartışılabilir (belki de bu Britanyalı yönetmenlerin, filmlerinde bir Hollywood İsmine yer verdik diye övünebilmeleri içindi). Ne var kİ McDowell, Dört Nikah Bir Cenaze'yi çekici ve eğlenceli kılan yan rollerdeki oyuncuların (aralarında Simon Callow, John Hannah ve Kristin Scott Thomas da var) makul biçimde gerisinde kalıyor. JB
N icola W a lke r
Oscar adaylıkları:
Duncan
K e n w o rth y (film ), Richard Curtis (senaryo)
ABD (Alcor, Ixtlan, J D, Regency, Warner Bros.) 118dk, SB / Technicolor Yönetmen: Oliver Stone Yapımcı: Jane Hamsher, Don Murphy, Clayton Townsend
NATURAL BORN KILLERS (1994) Katil Doğanlar Müfreze (1990) ve JFK (1991) gibi tartışmalı filmleri bir yana, Oliver Stone asıl fırtınayı medya ve şiddet İlişkisi üzerine üstün bir yergi olan bu filmle kopardı. Çe
Senaryo: David Veloz, Richard
şitli film teknik ve tarzlarının (animasyon, video, ön ve arka projeskiyon, siyah-be-
Rutowski, Oliver Stone Quentin Tarantino'nun öyküsünden
yaz ve renkli film) harmanlandığı Katil Doğanlar ülke çapında bir cinayet sefasına
Görüntü Yönetmeni: Robert Richardson
Müzik: Zack De La Rocha, Peter Gabriel, Tom Hajdu, Brent Lewis, Andy Mllburn, Trent Reznor, Eric Avery Weiss, Leonard Cohen, Dr. Dre, Bob Montgomery, Patti Smith
çıkan Mickey (Woody Harrelson) ve Mallory (Juliette Lewis) Knox'un öyküsünü an latıyor. Öykülerinin medyanın ilgisini çekmesi uzun sürmez ve yılışık bir televizyon sunucusu Wayne Gale (Robert Downey Jr.) sayesinde kamuoyu da onları izleme ye başlar. Beyaz alt tabakadan sevgililerin, Amerika boyunca önlerine geleni katlettiği film fazlasıyla şiddet İçermesine karşın, bu kışkırtıcı öykü için Stone'u küçümsemek yerine övmek gerek. Tommy Lee Jones'tan (duruma göre yapmacık bir kibarlık ta
Oyuncular: Tommy Lee
kınan hapishane müdürü) Mickey ve Mallory'nin izindeki azimli polis rolündeki
Jones,Woody Harrelson, Juliette Lewis, Rodney Dangerfleld, Robert Downey Jr.
Torn Sizemore'a ve başrollerdeki Harrelson, Lewis ve Downey Jr.'a kadar birçok tanınmış oyuncu, bu zeki, stilize ve çarpıcı filme İnandıklarına ve saygın kariyerleri nin en İyileri arasında sayılabilecek vurucu bir oyunculukla katıldıklarına göre. JB
Venedik Film Festivali Oliver Stone (Özel Jüri Ödülü), Juliette Lewis (Pasinetti Ödülü—kadın oyuncu)
ABD (ITC) 110dk, Renkli
Yönetmen: John Dahi Yapımcı: Jonathan Shestack Senaryo: Steve Barancik Görüntü Yönetmeni: Jeff Jur Müzik: Joseph Vitarelli Oyuncular: Linda Florentino, Peter Berg, Bill Pullman, Michael Raysses, Bill Nunn, Zack Phifer, J.T. Walsh, Brlen Varady, Dean Norris, Donna Wilson, Mik Scriba, Erlk-Anders Nilsson, Patricia R. Caprlo, Herb Mitchell, Renee Rogers
THE LAST SEDUCTION Son Tahrik
(1994)
ABD kablolu televizyon şirketi HBO için yapılan; ve şirket, filmi sinemadan ön ce televizyonda yayınladığı için Akademi Ödülleri için ne yazık ki yanşamayan The Last Seduction yönetmen John Dahl'ın kara film türündeki üçüncü ve en iyi çalış ması. Femme fatale Bridget rolündeki Linda Florentino perdede ateş saçıyor; onu önce kocasını bir uyuşturu işine girmesi için kafeslerken görürüz, derdi paraları alıp kaçmaktır. Küçük bir kasabaya gider ve kendisine delice aşık olan ve ne tür bir işe bulaştığı hakkında en ufak bir fikri bile olmayan tatlı Mike'ın (Peter Berg) hayatına süzülür. Dahl'ın tutkulu bir cinsellikle kaynayan bu gerilimli hikayesi, Florentino kendisine safça inanan erkekleri parmağında oynatıp hiç düşünmeden bir kenara attıkça, acı, buruk ama nefis bir tat bırakıyor. Daha nazik rollerle tanınan Pullman, kötülükte nerdeyse Fiorentlno'yla yarışan (Fiorentino'nun erkek hali) bir rolle kar şımıza çıkıyor; Berg ise batağa ne kadar saplandığını bir türlü kavrayamayan zaval lı adam rolüyle tam not alıyor. Yine de filmin asıl yıldızı, Steve Barancik'in enfes diyaloglarının hakkını veren Florentino; karşısına çıkan erkekleriyse, tir tir titreyen sulugözlü kurbanlara çeviriyor. JB
A B D (Band Apart, Jersey,
Miramax) 154dk, Renkli
Yönetmen: Quentin Tarantino Yapımcı: Lawrence Bender Senaryo: Quentin Tarantino, Roger Avary
Görüntü Yönetmeni: Andrzej Sekula
Tema Müziği: Dick Dale and his Del-tones, Kool and the Gang, Al Green, Tornadoes, Ricky Nelson, Dusty Springfield, Centurians, Chuck Berry, Urge Overkill, Maria McKee, Revels, Statler Brothers, Lively Ones
Oyuncular: Tim Roth, Amanda
PULP FICTION (1 9 9 4 ) Ucuz Roman Ouentin Tarantino'nun, zeki ve eğlenceli bu ikinci uzun metrajlı filmi (Rezervuar Kö peklerinden sonra ve Jackie Brown'dan önce), sinema düşkünü ev miskinleri için tam bir cennet! 1994 yapımı film, zamandizinsel ilerleyişi allak bullak edilmiş birbirleriyle ilişkili ve iç içe geçen suç hikayelerinden oluşuyor. Ucuz Roman, bu ilginç ve yenilikçi anlatı yapısı bir yana, enerjisinin büyük bölümünü diğer film ve televizyon dizilerinin yansımalarıyla, yönetmenin bu yapımlara yaptığı anıştırmalara borçlu. Bağışlanma ve ikinci şanslar gibi konulara yaptığı tematik dokunuşlara rağmen, filmin gerçek amacı olsa olsa Forrest
Plummer, Laura Lovelace, John Travolta, Samuel L. Jackson, Phil LaMarr, Frank Whaley, Burr Steers, Bruce Willis, Ving Rhames, Paul Calderon, Bronagh Gallagher, Rosanna Arquette, Eric Stoltz, Uma Thurman
O scar : Quentin Tarantino, Roger Avary (senaryo) Oscar adaylıkları: Lawrence Bender (film), Quentin Tarantino (yönetmen), John Travolta (erkek oyuncu), Samuel L. Jackson (yardımcı erkek oyuncu), Uma Thurman (yardımcı kadın oyuncu), Sally Menke (kurgu)
Gump'ın tersyüzüne ulaşmak: “ medya fatihi", kaçış meraklısı izleyiciyi öykünün asıl kah
Cannes Film Festivali: Quentin
ramanı yapmak. Kendi sokak ağzıyla ifade edilecek olursa; Tarantino'nun, tüm "gazını"
Tarantino (Altın Palmiye)
fars benzeri talihsizlikler, uyuşturucu kültürü, bıçkın delikanlı monologları, anal ilişki çağ rışımları ve ırk sömürüsü edebiyatından alan "ağır geyik" anlatısı, 14 yaş oğlanlarının (ve ya hepimizin içindeki 14 yaş oğlanının) erotik rüyalarını andırıyor. Yönetmenin bu çokbil miş tarza olan hakimiyeti öylesine kuvvetli ve kendinden emin ki bu cüretkar film baştan sona, tüm iniş çıkış ve sürprizleriyle ışıl ışıl parlıyor. Filmin oyuncularından John Travolta, Samuel L. Jackson, Bruce Willis, Harvey Keitel yüksek voltaj yıldız enerjisi yayarken diğer oyuncular da (Uma Thurman, Ving Rhames, Maria de Medeiros, Tim Roth, Amanda Plummer, Eric Stoltz, Christopher Walken, Steve Buscemi ve Tarantino'nun kendisi gibi) geri kalan dekoru gayet güzel dolduruyor. Taran tino film boyunca (aşırı yüklü ve çirkin bodrum sahnesi ya da bazı ruhsuz aşk sahnelerin de olduğu gibi) nadiren zorlanıyor; ancak söz konusu sahnelerde dahi büyük planı ken dini belli ediyor: gerçek yaşam ve gerçek insanları, sanat sinemasından tamamen tahliye etmek ve yerlerine koyduğu sıradan espriler ve kültürel saygı duruşlarıyla izleyicinin var sayılan sinema uzmanlığına son moda bir anıt dikmek. Filmdeki Godard usulü referans lar Douglas Sirk'ten Howard Hawks'a, Cumartesi Gecesi Afeş/'nden kung-fu' ya kadar uzanıyor. Ancak kimse Ucuz Roman'da bu eski sinema kaynaklarının gücünü bulmayı beklemesin; bu filmde göz alıcı, etkileyici bir yüzeyden başka pek bir şey yok. JRos
ABD (Castle Rock, Columbia) 142dk, Technicolor
Yönetmen: Frank Darabont Yapımcı: Niki Marvin Senaryo: Frank Darabont Stephen King'in Rita Hayworth and the Shawshank Redemption isimli öyküsünden
Görüntü Yönetmeni: Roger Deakins
Müzik: Doris Fisher, Thomas Newman, Allan Roberts
THE SHAWSHANK REDEMPTION (1994) Esaretin Bedeli Korku yazarı Stephen King'in birçok eseri beyazperdeye başarılı bir şekilde ak tarıldı (Misery-Ûlüm Kitabı, Carrie-Günah Tohumu ve The Shinirıg-Cinnet dahil ol mak üzere) ancak bugüne dek yapılan en iyi uyarlamalar, muhtemelen yazarın Stand By Me (Benimle Kal) ya da Esaretin Bedelinin dayandığı, özgün adı Rita Hayworth and the Shawshank Redemption olan bu öyküsü gibi, korku türünde olmayan hikayelerinden yapılmıştır. Genç bankacı Andy Dufresne (Tim Robbins) 1946 yılında, karısı ve karısının
Oyuncular: Tim Robbins, Morgan
aşığını öldürmek suçundan Shawshank Cezaevi'ne gönderilir. Cezaevinde geçirdi
Freeman, Bob Gunton, William Sadler, Clancy Brown, Gil Bellows, Mark Rolston, James Whitmore, Jeffrey DeMunn, Larry Brandenburg, Neil Giuntoli, Brian Libby, David Proval, Joseph Ragno, Jude Ciccolella
ği süre boyunca, ağır hapis cezasına çarptırılmış bir başka mahkum olan Red'le (Andy'nin hikayesini izleyiciye anlatan Red'i Morgan Freeman oynuyor) yavaş ya vaş dost olur. Andy, 20 yıl boyunca cezaevi sistemini iyice öğrenir ama özgürlüğü nü geri istemekten bir an bile vazgeçmez. Robbins ve Freeman'ın sade ve dokunaklı bir şekilde canlandırdığı, yönetmen Darabont'un güzel senaryolaştırdığı Esaretin Bedeli, zengin karakterler barındıran, zeki ve insanı içine alan bir öykü (yönetmen filmin kaynağı olan öyküye bağlı kal mayı tercih etmiş; King'in öyküsüyle film arasındaki tek önemli fark, Red'in öykü de İrlandalI olması). Esaretin Bedeli, 1994'teki ilk gösteriminde gişe başarısı sağla yamamış olsa da sinemaseverler arasında ünü kulaktan kulağa yayılmış, zaman içinde hak ettiği şekilde kesinlikle görülmesi gereken filmler arasına girmiştir. JB
Fransa (İMA, Alain Sarde, Strand)
LES ROSEAUX SAUVAGES
(1994)
110dk, Renkli
Dili: Fransızca Yönetmen: André Téchiné Yapımcı: Georges Benayoun, Alain Sarde
Senaryo: Olivier Massart, Gilles
Andre Téchiné'in bu usta işi 12. uzun metrajlı filmi, 1960'lardan 80'lerin başına dek yaşamış yeniyetmeleri konu alan bir dizi kurmaca Fransız televizyon filminin en iyilerinden biri. Téchiné'nin Souvenirs d'en France (1974) filminin bazı yönlerden Ber nardo Bertoluccl'nin II Conformista'sini (Konformist, 1970) hatırlatması gibi,
Taurand, André Téchiné
1962'de Cezayir Savaşı'nın sonlarına doğru güneybatı Fransa'da yaşamakta olan bir
Görüntü Yönetmeni: Jeanne
grup çocuğun öyküsünü anlattığı bu filmi de, Bertolucci'nin Prima Della Rivoluzi-
Lapoirie
one'sinin (Devrimden Önce, 1964) tadını, şiirselliğini ve hoşluğunu taşıyor. Ama Les
Oyuncular: Élodie Bouchez, Gaël
Roseaux sauvages'm çok daha olgun ve bilge bir kişinin elinden çıktığı aşikar.
Morel, Stéphane Rideau, Frédéric Gorny, Michèle Moretti, Jacques Nolot, Eric Kreikenmayer, Nathalie Vignes, Michel Ruhl, Fatia Maite, Claudine Taulère, Elodie Soulinhac, Dominique Bovard, Monsieur Simonet, Chief Officer Carre
Filmin ana karakteri olan öğrenciler, yatılı bir okulda liseyi bitirmek üzeredir. Bu karakterlerden biri, yakın bir arkadaşına duyduğu homoseksüel arzuyla boğuşan bir çocuk (Gael Morel); diğeri sağ görüşlü, Cezayir milliyetçiliğine karşı, yaşça daha bü yük bir başka öğrenci (Frederic Gorny); ötekiyse, öğretmenlerden birinin çocuğu ve homoseksüel çocuğun arkadaşı olan, politik ayrılıklarına rağmen sağ görüşlü öğren ciye aşık olmaktan kendini alıkoyamayan komünist bir kızdır (Élodie Bouchez). Film, izleyicinin bu ve diğer karakterleri eski dostlarmışçasına benimsemesine sebep olu yor, Téchiné'nin pastoral mekanları ele alma biçimiyse, en az filmin geçtiği dönemi tasvir edişi kadar başarılı. Les Roseaux sauvages, Fransa'nın Oscar'ı sayılan César ödüllerinde, en iyi film, yönetmen, senaryo ve "yeni keşif" (Bouchez için) dallarında ödül aldı. JRos
İngilizce adı: The Wild Reeds
CHONG QING SEN LIN (1994) Chungking Ekspresi Wong Kar-Wai'nin senaryosuz çalışmayı tercih etmesi, filmlerine çarpık bir ri tim veriyor. Ortaya çıkan sonuçların, zorlayıcı olduğu kadar güzel ve dokunaklı ol masıysa, çalışma arkadaşlarını seçimindeki doğruluğun ve onlara duyduğu güve nin kanıtı olarak karşımıza çıkıyor. Chungking Ekspresi, Hong Kong'un kalabalık
Hong Kong
Dili: K a n to n e z / M andarin Yönetmen: W o n g Kar-wai Yapımcı: Yi-kan Chan Senaryo: W o n g Kar-wai Görüntü Yönetmeni: C h ristop her Doyle, W a l Keung Lau
şehir merkezinde geçen iki aşk hikayesi anlatıyor; alışılmadık ve blrblriyle pek de
Müzik:
bağlantılı olmayan hikayelerin İkisinde de yalnız bir polis memuru var.
García
Hikayelerin İlkinde, genç dedektif Takeshi Kaneshiro, bir kutu ananas konser
(Jet Tone)
97 d k, Renkli
Frankie Chan, Roel A.
Oyuncular:
B rig itte Lin, Tony
Leung Chiu W al, Faye W o n g ,
vesinin son kullanma tarihi geçmeden, yeni bir kız arkadaş bulmaya ant içer. Brigit
Takeshi Kaneshiro, V alerie C how ,
te Chin-hsla Lin'le karşılaştığında İse bu görevde başarıya ulaştığını sanır, oysa ki
Chen Jinquan, H u ang Zhlm lng,
Lin (Kaneshiro bilmese de), bir parti kayıp malın peşindeki bir uyuşturucu taciridir.
Liang Zhen, Z uo Songshen
Yönetmen aniden vites değiştirir ve ketum polis memuru Tony Leung'un hikayesi ne geçeriz; çetin ceviz polis memuru sürekli gittiği büfedeki tezgahtar kız Faye W ong'un İlgisini çekmektedir. Leung'un görünürdeki İlgisizliği W ong'u çileden çı karır; genç kadın, Leung'a olan hislerini adamın dairesine gizlice girip, temizleyip, yeniden dekore ederek, her ne kadar uzak görünse de onun hayatında var olma İhtimalini yaşayıp, benliğini özümsemeye çalışarak dışa vurur. iki hikaye de, garip bir şekilde çekici olduğu kadar komik. Ancak Chungking Ekspresi'nln asıl yıldızı, oyuncular ya da hikaye değil, bunların sunulma biçimi. Eki binin değişmez üyelerinden yetenekli görüntü yönetmeni Christopher Doyle'la ça lışan Wong Kar-Wai; diğer yönetmenlerin senaryoyla oynadığı gibi, film emülsiyo nu ve çekim hızıyla oynayarak, Hong Kong'u, turuncu neon ışıkları ve bağlantısız, bozulmuş İmgelerden oluşan bir bulanık lığa dönüştürüyor. İşin içine, Wong KarWal'nln şarkıların (Chungking Ekspresi örneğinde. Mamas and the Papas gru bunun filme tuhaf, aykırı kaçan "Califor nia Dreamln" şarkısının) gücünü çok İyi anladığı gerçeği de eklenince, yeni nesil Hong Kong sinemacıları arasında, pop kültürü daha İyi tanıyan put kırıcılardan biri olarak yerini almış oluyor. Yönetme nin diğer filmleri İzleyicide daha duygu sal tepkiler uyandırsa da Chungking Ekspresi, masumiyet, canlılık ve ifade öz gürlüğüyle sivriliyor; ve biçimin içeriğe karşı kazandığı zaferle, günümüz Hong Kong'unun kalbindeki pisliğe ve kaosa can veriyor. JKI
İngilizce adı: Chungking Express
CRUMB (1 9 9 4 )
A B D (Superior) 1 19dk, Renkli
Yönetmen: Terry Z w ig o ff Yapımcı: David Lynch, Lynn O 'D onn ell, Terry Z w ig o ff
Görüntü Yönetmeni:
Yeraltı çizgi roman sanatçısı R. Crumb'ın çalışmalarını bilenler, birkaç tahtası nın eksik olduğunu tahmin edebilir; ve gerçekten de haklı çıkabilirler. Oysa ki Terry Zvvigoff'un, Crumb'ın hayatını anlatan bu hüzünlü ve büyüleyici belgeselinin en
M aryse
A lb e rti
büyük keşiflerinden biri, R. Crumb'ın, hepsi de beklenmedik yetenek ve yaratıcılık
Müzik: David Boeddinghaus Oyuncular: R obert C rum b, A line
sahibi olan ancak bu yaratıcılık gücünü birbirinden son derece farklı hal ve dışavu
Kom insky, Charles C rum b, M axon
deşlerden biri, zamanının çoğunu San Francisco sokaklarında medltasyon yaparak
C rum b, R obert H ughes, M a rtin
geçiriyor. Diğeriyse, evinde annesiyle gizlenerek klinik depresyon ve delilikle müca
M u lle r, Don D o nahue, Dana C rum b, Trina Robbins, Spain
rumlara akıtan üç kardeşten en az acayibi, ve en iyi uyum göstereni olması. Kar
dele eden bir münzevi. Bu iki kardeş de en az R. Crumb kadar sanata yatkın ve ye
Rodriguez, D eirdre English, Peggy
tenekli; ve filmin büyük kısmı, paylaştıkları görece sıradan çocukluk evresinin üç
O renstein, Beatrice C rum b, Kathy
kardeşi nasıl farklı yönlere İtmiş olduğunu gözler önüne seriyor.
G oodell, Dian Hanson
Crumb'ın süresinin büyük kısmı, doğal olarak, R. Crumb'ın 1960'ların sonun da, Amerikan Haight-Ashbury hippiliğinin doruk noktasına ulaştığı günlerde, bir yeraltı çizgi roman ikonu olarak yükselişinin izini sürmeye ayrılmış. Zvvigoff bir dizi aydınlatıcı ve şaşırtıcı derecede dürüst röportaj sayesinde, Crumb'ın nasıl her konu da İçten bir muhalif olduğunu gösteriyor. R. Crumb, sanatın (ve nezaketin) görün tüde serbest (ama çileden çıkarıcı derecede politik açıdan doğru) yasalarına karşıt, Amerikan kültürünün kontrolünün henüz büyük şirketlerin tekeline geçmediği za manlardan kalma caz, usul ve biçemlere bağlı bir muhalif. Crumb, pasif direniş bi çiminin (çizgi romanlar) ironik şekilde bir yeraltı ikonuna dönüştürmüş olduğu ger çek bir İsyankar. Crumb, kendisi de eski dönem caz kültürü ve yeraltı çizgi roman fanatiği olan ve sonunda belgesel yönetmeni olarak kazandığı başarıyı (bir başka eski caz fana tiği olan Daniel Clovves'un çizgi romanına dayanan), Ghost VVorld'le (Hayalet Dün ya) kurmaca filme tercüme eden Zvvlgoff'tan üm it verici bir ilk film. Crumb'ın, R. Crumb hakkında olduğu kadar Zvvigoff gibi eksantriklerin yaşam biçimi ve tavırla rına dair de söyleyecek çok sözü var. Zvvigoff'un, emekliliğinin arifesinde bitap düşmüş Crumb'ı resmedişi; 1960'ların yeraltı çizgi roman dünyasına dair (ve bazı yönlerden, o dönemin doğal bir ürünü olan) paha biçilmez bir belge. JKI
SÂTÂNTANGÖ (1994) Şeytan Tangosu
Macaristan / Almanya / İsviçre (M a film , Vega Film, V o n V ie tin g h o ff)
Birçok açıdan 1990'ların en etkileyici filmlerinden biri olan bu 7 saatlik pej mürde kara mizah örneğine karşı nasıl adil olunabilir ki? Macar yönetmen Bela Tarrve Lâszlö Krasznahorkai'nln, 1985'te yazdığı romanından uyarladığı, birbirini
4 5 0 d k , SB
Dili: M acarca Yönetmen: Bela Tarr Yapımcı: G yörg y Feher,
Ruth
izleyen yağmurlu iki sonbahar gününde geçen (farklı karakterlerin bakış açıların
W a ld b u rg e r, Joachim von
dan aynı olaylar baştan aktarılır) Şeytan Tangosu, batmakta olan kolektif bir çift
V ie tin g h o ff
liğin düşleri, birbirlerinin ardından çevirdikleri dolaplar ve ihanetleri üzerine
Senaryo:
acımasız bir taşlama. Romanın biçimi tango adımlarından etkilenerek kurulmuş (al
Lâszlö Krasznahorkai'nin romanından
tı öne altı geriye); filmin üstüste binen zaman yapısı, 12 bölümü ve göze çarpan
Görüntü Yönetmeni:
koreografisiyle geniş planları (daha çok John Cassavetes'in serasında yetişmiş tin
M edvig y
sellikten yoksun bir Andrey Tarkovskl'yi çağrıştırıyor) ve kamera hareketleri de bu
Müzik: M ihâly Vig Oyuncular: M ih â ly
fikri yansıtıyor. Her bölüm, doğrudan romandan alınmış, karakterler ve onların dünyaları üzerine şiirsel ve etkileyici sözlerle yorum yapan bir dış ses anlatımıyla, vurucu bir biçimde bitiyor. Karakterleriyle hem zamanı hem de mekanı bol bol
Bela Tarr
G âbor
V ig, Putyi
H o rvâth, Lâszlö Lugossy, Eva Alm âssy A lb e rt, Jânos Derzsi, İren Szajki, A lfre d Jârai, M iklös Szekely
paylaştığımız Şeytan Tangosu'nun genelde bıraktığı etki her planın hem anlatısal
B., Erzsebet Gaâl, Erika Bök
hem de ahlaki bir ağırlığı olması: upuzun tasvirler boyunca bu insanlarla o kadar
Uluslararası Berlin Film Festivali: Bela Tarr (C aligari
dolarız ki onlar kadar İğrenç olan bizler de ister istemez onların çeşitli kumpas larına derinden bulaştığımızı hatta bizzat ortak olduğumuzu hissederiz. Filmdeki sıradışı bölümlerden biri de (kİ bunlardan çok var) alkolden kafası bulanıklaşmış yaşlı bir doktorun tam bir saat boyunca ve çoğunlukla yalnızken yaptığı hareket lerin çizelgesinin çıkartıldığı, izleyiciyi perdeye çivileyen dahiyane bir sahne; kilolu bir adamın bilincini kaybedecek kadar içmesi İçin ne kadar çaba göstermesi gerek tiğini ayrıntılarıyla eğlenceli bir biçimde çiziyor. Bir başka bölümde kediye yapılan görünürdeki İşkencenin, neredeyse hiç durmadan yağan yağmur gibi ustaca bir film hilesi olduğunu belirtmek gerek; tüm amansız gerçekçiliğine karşın, Tarr film hilelerinde de usta. Öykü komünizmin çöküşü üzerine dolaylı bir yorum gibi gözükse de kapitaliz min sıradaki çirkeflikleri üzerine de bir o kadar söyleyecek sözü var; Tarr'ın da belirttiği gibi polis her yerde polistir, tıpkı insan doğası gibi. Başarılı bir yapısı olan bu öykü dünyanın bugünkü halinden daha azını anlatmıyor; 431 dakika da Tarr'ın söyleyecek çok sözü olduğundan değil, bunları dolaysız söylemek İstediğinden gerekil. JRos
Ö dülü)
Film
Fransa / Iran
(Abbas Kiarostam i,
CiESy 2 0 0 0 , Farabi, M ira m a x)
ZIRE DARAKHATAN ZEYTON Zeytin Ağaçları Altında
(1994)
103dk, Renkli
Dili: Farsça Yönetmen: A b bas Kiarostam i Yapımcı: A b bas Kiarostam i Senaryo: A bbas Kiarostam i Görüntü Yönetmeni: Hossein D jafarlan, Farhad Saba
Oyuncular:
Film yapma sürecinin sıradan insanlar arasındaki toplumsal yeri, Abbas Kiarostam i'nin Nema-ye Nazdik (Yakın Plan, 1990), Zendegi va digar hich (Ve Yaşam Sürüyor, 1991) filmlerinde olduğu gibi, Zeytin Ağaçları Altında adlı bu eğlenceli ve zaman zaman büyüleyici filminde de çok önemli yer tutuyor. Zeytin Ağaçları Altında, Kuzey İran'ın dağlık bölgelerinde yaşayan fakir bir öğ
M o h a m a d Ali
Keshavarz, Farhad Kheradm and,
rencinin maceralarını anlatan Arkadaşımın Evi Nerede? (Khane-ye doust kodjast,
Zarifeh Shiva, Hossein Rezai,
1987) İle başlayan isimsiz bir üçlemeyi tamamlıyor. Üçlemenin ikinci filmi olan Ve
Tahereh Ladanian, H ocine Redai,
Yaşam Sürüyor ise Kiarostami ve oğlunun, yakın zamanlarda yaşanan depremden
Zahra N o uro uzi, Nasret Betri, Azim
sonra, İlk filmdeki çocuk oyuncuların akıbetini araştırmak için bölgeye dönüşlerini
A ziz Nia, A s ta d o u li Babani, N. Boursadiki, Kheda Barech D efai, Ali
kurmaca olarak yeniden yaratıyor. Zeytin Ağaçları Altında, bir filmin yapım süreci
A h m e d Poor, Babek A h m e d Poor,
ni konu alan; ve daha çok, kendisiyle konuşmaya bile tenezzül etmeyen bir kadın
M a h b a n o u Darabi
oyuncuya kur yapan genç bir oyuncunun ısrarlı çabalarını vurgulayan bir komedi.
Cannes Film Festivali:
A bbas
K iarostam i (A ltın Palm iye adaylığı)
Üçlemedeki her filmde, Klarostami'nin sonraki yapıtı Ta'm e guilass'ında (Kirazın Tadı, 1997) olduğu gibi, karakterlerle İlgili bazı bilgiler, bilinçli bir şeklide karanlık ta bırakılarak izleyici boşlukları doldurmaya; ve Zeytin Ağaçlan Altında filminde ol duğu gibi, gizemli olduğu kadar güzel, belirsiz bir son kurmaya davet ediliyor. Zey tin Ağaçlan Altında, önceki İki filmi görenler İçin bazı detayları zenginleştiriyor: ör neğin Ve Yaşam Sürüyor1da bir türlü bulunamayan çocuk oyuncular bu filmde bir mekana saksı taşıyan set işçileri olarak ortaya çıkıyorlar. Ancak Zeytin Ağaçları A l tında, Klarostami'nin (kİ kendisi yaşayan en büyük yönetmenlerden, İran'ınsa ke
İngilizce adı: Through the Olive Trees
sinlikle en büyük yönetmeni) eserlerine yabancı olan izleyiciler İçin de mükemmel bir başlangıç, üstelik dünyadaki birçok İzleyici için de aynı görevi görmüş (tabii ABD hariç; filmin dağıtıcısı Miramax filmi diri diri gömmek için almış olacak ki Zey tin Ağaçları Altında, Kiarostami'nin yeni filmlerinden ABD'de en zor bulunanı). Zeytin Ağaçları Altında, Klarostami'nin ilk Avrupa ortak yapımı ve ilk kez bir fil minde profesyonel bir oyuncuyla çalışı yor: yönetmen rolündeki Mohammad-AII Keshavarz. Tamamı dış mekanlarda çe kilmiş olan film , Kiarostami'nin bir man zara ustası olarak yeteneklerini sergile mesi açısından özellikle etkili; yönetme nin dağlık bölgede ilerleyen arabalardaki konuşmaları, geçtikleri yolun üstündeki insanlar ve tüm diğer manzaralarla birbi rinden güzel yollarla iç İçe geçirmesi, tam anlamıyla nefes kesici. JRos
HEAVENLY CREATURES Cennet Yaratıkları
(1 9 9 4 )
Britanya / Almanya / Yeni Zelanda (Fontana, M ira m a x ,
N.Z.
F .C , Senator, W in g N u t) 99 d k, E a stm ancolor
Gerçek olaylara dayanan trajik öykülere el atan yönetmenler, çoğu zaman, tan alıkoyamazlar. Oysa kİ şimdilerde Yüzüklerin Efendisi üçlemesiyle tanınan Pe
Yönetmen: Peter Jackson Yapımcı: Jim Booth Senaryo: Frances W alsh, Peter
ter Jackson için aynı şeyi söylemek mümkün değil; Jackson, henüz ilk filmlerinden
Jackson
olan Cennet Yaratıkları'nda, iyiyle kötü, masumiyetle günah ve komediyle dram
Görüntü Yönetmeni:
kendilerini iç bayıltıcı saygı duruşları yapmak ya da samimiyetin dozunu kaçırmak
arasındaki çizgileri İyiden iyiye belirsizleştirmeyi başarmış. 1952 yılında geçen Cen net Yaratıkları, Yeni ZelandalI iki genç kız, Pauline Parker ve Juliet Hulme'un birbir lerinden ayrılmamak için Pauline’in annesini (filmde öngörülü bir şekilde Mrs. Ri-
A lun
B o llinger
Müzik: Peter Dasent Oyuncular: M e lan ie
Lynskey, Kate
W inslet, Sarah Peirse, Diana Kent,
eper-Bn. Hasat olarak adlandırılmış) öldürdükleri suçlamasıyla yargılandıkları bir ci
Clive M errison, Sim on O 'C onn or,
nayet davasının, perdeye son derece serbest bir yorumla aktarımı.
Jed Brophy, Peter E lliott, G ilb e rt
Dokunaklı olduğu kadar muzip bir şekilde ilerleyen film, kızların hikayesini,
G oldie, G e o ffre y Heath, Kirşti Ferry, Ben Skjellerup, D arien Takle,
topluma uyumsuz iki kitap kurdu arasındaki, zıvanadan çıkan ergenlik sevgisine
Elizabeth M o o d y , Liz M ullane
dair bir mesel gibi anlatıyor. İngiltere'den gelen, umursamaz ailesinden dertli, çok
Oscar adaylıkları:
bilmiş, zavallı zengin kızı Juliet (ilk sinema filminde oynayan Kate Winslet), çok
Peter Jackson (senaryo)
geçmeden utangaç, paspal ama zeki Pauline'le (Melanie Lynskey) kaynaşır. Ailele
Venedik Film Festivali
ri arkadaşlıklarının homo-erotik yoğunluğundan tedirgin olup kızları birbirinden
Jackson (G üm üş A slan)
ayırmaya çalıştıkça, kendilerini günlüklerinde gelişen, intikamcı prens ve prenses lerle dolu zengin hayal dünyalarına daha da kaptırırlar. Jackson'ın tedirgin edici yakın planları; Lynskey'nin ergenlik bunalımını (ümit veren bu oyuncuya ne oldu?), Winslet'in ihtiraslı karizmasıyla, dudaklarının kıvrımı nın, tahakküm eden kadından şefkat dileyen terk edilmiş çocuğa dönüştüğü anla dengeliyor. Bu sert ama inanılmaz derecede sempatik film; lezbiyen gençlik-isterisi eleştirisi yapmaktansa, 1950'lerde cinselliğin her türlüsüne karşı olan yetişkin burjuva isterisini suçluyor. Jackson, filmi çekmeye başladığında bundan habersizdi ama cezaevinden salıverilmesinin ardından İngiltere'ye gidip sırra kadem basan Ju liet, yıllar sonra en çok satan kitaplar listesinde yer alan birçok polisiye romanının yazarı Anne Perry olarak yeni bir kimlikle ortaya çıkmıştır. ET
Frances W alsh,
Peter
İtalya / Fransa (Banfilm, La Sept, Canal+, Rai Uno, Sacher) 100dk, Technicolor
Dili: İtalyanca / İngilizce / Mandarin Yönetmen: Nanni Moretti Yapımcı: Nella Banfi, Angelo
CARO DIARIO (1994) Sevgili Günlüğüm Nanni Moretti'ye "Italyan W oody Allen'ı" sıfatı yakıştırılmıştır; ne var ki bu haksız bir biçimde yetersiz bir tanım. Yönetmen, Sevgili Günlüğüm adlı filmiyle
Barbagallo, Nanni Moretti
"günlük filmleri" türüne el atıyor. Ama Sevgili Günlüğüm, kendiliğinden gelişen,
Senaryo: Nanni Moretti Görüntü Yönetmeni: Giuseppe
cinéma vérité usulü bir film değil; filmde gördüğümüz her şey dikkatlice senaryo
Land
Müzik: Nicola Piovani, Keith Jarrett, Angélique Kidjo
laştırılmış ve planlanmış. Film, üç bölümden oluşuyor, ilk ve en iyi bölüm, Moretti'nin gündelik gezilerine tanık olduğumuz "Vespamda". Filmin ikinci ve en komik bölümü "Adalar"da, Moretti ve bir arkadaşı, çalışabilmek için, bulunması hiç kolay
Oyuncular: Nanni Moretti,
olmayan sessiz bir ada ararlar. Üçüncü bölüm "Doktorlar", M oretti'nin kanserle
Giovanna Bozzolo, Sebastiano Nardone, Antonio Petrocelli, Giulio Base, Italo Spinelli, Carlo Mazzacurati, Jennifer Beals, Alexandre Rockwell, Renato Carpentieri, Raffaella Lebboroni, Marco Paolini, Claudia Della Seta, Lorenzo Alessandri, Antonio Neiwiller
mücadelesi, ciddi ve unutulmaz bir şekilde perdeye aktarılır.
Cannes Film Festivali: Nanni Moretti (yönetmen), (Altın Palmiye adaylığı) İngilizce adı: Dear Diary
Sevgili Günlüğüm, konudan muhteşem biçimde sapmalar, derin düşünceler ve başka filmlere göndermelerle dolu bir film. Kişisel film yapma denemeleri za man zaman, narslstik ve iç bayıcıdır; ancak Sevgili Günlüğüm'de böyle bir şey söz konusu değil. Acındırma ve kolay etkileme yollarına duyduğu nefret, M oretti'nin çok işine yaramış. Filmde geçen her şey, kemoterapiden tutun da Pasolinl'nin öl dürüldüğü yere yapılan ziyarete kadar her şey son derece basit ve açık bir şekilde sunulmuş. Sevgili Günlüğüm; yolculuk, dans etmek, düşünmek, hastalanmak, bir bardak su içmek gibi hayatın gündelik deneyimlerine dair şahane bir film. Çok az film, bu fani dünyada yaşamanın ne demek olduğunu, bu denil sevinç dolu ve ayakları yere basan bir şekilde anlatmayı başarabilir. AM
106dk, Renkli
MURIEL'S VVEDDING (1994) Evlilik Rüyası/Muhteşem Evlilik
Dili: İngilizce Yönetmen: P.J. Hogan Yapımcı: Lynda House, Jocelyn
ma, romantik bir Avustralya komedisi gibi görünen Evlilik Rüyası, bir tür kült klasi
Avustralya / Fransa
Moorhouse, Michael D. Aglion, Tony Mahood
Senaryo: P.J. Hogan Görüntü Yönetmeni: Martin McGrath
Müzik: Peter Best Oyuncular: Toni Collette, Rachel Griffiths, Sophie Lee, Rosalind Hammond, Belinda Jarrett, Pippa Grandison, Bill Hunter, Jeanie Drynan, Daniel Wyllie, Gabby Millgate, Gennie Nevinson, Matt Day, Chris Haywood, Daniel Lapaine
İlk bakışta umutsuzca evlenmek isteyen şişman bir kız hakkında küçük, saç ğine dönüştü. Film, ayrıca romantik komedi aleminde muhtemelen aynı kuşakta ki diğer tüm filmlerden çok daha fazla dalgalanmaya yol açtı. Seyirci, Rachel Griffiths ve Toni Colette'in perdede birlikte göründüğü an, aşırı duygusal ve tatlı vasat bir romantik macerayla karşı karşıya olmadığını anladı (İkisi de daha sonra Oscar'a aday gösterildi). Colette, Porpoise Spit'li (Avustralya) hantal ve aşırı kilolu Muriel Hislop karakterini oynamıyor, yaşıyor. Muriel, beyaz gelinlikler içinde evlenmeyi öy lesine çok ister ki romantizmi ve sonrasında mutlu olmayı umursamaksızın her şe yi göze alır. Eski arkadaşı Rhonda'yla (Rachel Griffiths) karşılaşan Muriel, adını de ğiştirip aşk dünyasında kendi ayakları üstünde durmayı öğrenerek değişmeye baş lar. Ancak her şey mutlu sonla bitmez; Güney Afrikalı kaba saba bir yüzücü olan talibin sadece Avustralya pasaportunun peşinde olduğu ortaya çıkar. Senarist-yönetmen P.J. Hogan'ın temelde bir kızın hayal dünyasına beklenmedik biçimde acı öğeler katması, bu komedi filmini benzersiz ve unutulmaz kılıyor: genç kızlık he veslerini uğursuz ve kıyametimsi bir duyguyla dengelemeyi çok az film başarmıştır. Griffiths ve Colette'in düetinin, neden böylesine çığır açıcı düzeyde olduğunu an lamak, filmin gösterime girmesinden yıllar sonra bile zor değil. Hogan, sonra ro mantizmin canevine duyduğu aşktan yararlanarak Julia Roberts'ın büyük bir başa rı kazandığı M y Best Friend's VVedding'i (En iyi Arkadaşım Evleniyor) yaptı. KK
RIGET (1994) Krallık
Danimarka / Fransa / Almanya / İsveç (C o p ro d u c tio n , DR, G reco, M EDIA, NOS, N o rdic Film & TV, SVT, TV Collab. Fund, W DR, Z en tropa,
Tıbbi bir korku destanı olan Krallık, gerçekte dört bölümlük bir televizyon di
arte )
zişiydi: Sinema gösterimleri için bölünüp birleştirilen bu ilk iki parça son derece tah
28 0 d k, Renkli
rik edici "Devam Edecek" yazısıyla biterek, eşit derecede belirsiz bir biçimde sonla
Dili: D a nim arkaca / İsveççe Yönetmen: M o rte n A rn fre d ,
nan Krallık 2 (1997) için uygun ortamı hazırlıyor. İntihal suçlamaları yüzünden sür
Yapımcı:
Kopenhag'ın, adı kendini belli eden hastanesi Krallık'ta da derttedir; yaptığı özen
Philippe Bober, Peter A a lbæ k
siz beyin ameliyatları küçük Mona'yı (Laura Christensen) embesile çevirmiştir. Hel
Jensen, Oie Reim , lb Tardini
mer'in DanimarkalI baş belalarıysa sahte-hasta, spiritüalist Bayan Drusse (Kirsten Rolffes), hastanenin kibirli yöneticisi Moesgaard (Holger Juul Hansen) ve Ahbap Çavuş kılıklı stajyer Hook'tur (Troels Lyby). Bn. Drusse hastaneye sızıp, 1919 yılında cinayete kurban gitmiş küçük bir kız olan Mary'nin hayaletinin peşine düşebilmek için hasta numarası yapar. Şen şak rak Moesgaard'ın, tüm personelin hep beraber şarkılar söylemesi ve hastalara da
Lars
von Trier
günde olan isveçli ukala nöroşirurjist Dr. Stig Helmer'in (Ernst-Hugo Jâregrd) başı,
Senaryo:
Sven A brah am se n,
Tornas G islason, Lars von
Trier, Niels Verse
Görüntü Yönetmeni: Eric Kress Müzik: Joachim H olbek Oyuncular: Ernst-H ugo Jaregârd, K irsten Rolffes, H o lg e r Juul Hansen, Seren Pilm ark, G hlta N e rby, Jens O kking, O tto B rand enburg, A nnevig
ha nazik davranmaları gibi esaslar içeren "Sabah Havası Operasyonu" programı,
Schelde Ebbe, Baard O w e, B irg itte
Helmer'i küplere bindirir. Moesgaard'ın oğlu stajyer doktor Mogge'yse (Peter
Raaberg, Peter M y g in d , V ita Jensen,
Mygind), aşkının bir nişanı olarak hoşlandığı doktora verdiği kopmuş kafa kaybol
M o rte n R otne Leffers, Solbjerg
duğu için telaştadır. Şantaj yapmak üzere, yapılan tüm tıbbi hataların dosyasını tutm akta olan Hook'sa, fotoğraflarından Udo Kier olduğu belli olan kayıp sevgili si Agge'nin doğaüstü bir şekilde hamile bıraktığı doktor Judith'e (Birgitte Raaberg) aşık olmuştur. Filmde ayrıca, bir kara büyü lane ti ve hastalıklı bir karaciğeri ele geçirmek için kendi vücuduna tak tıran bir doktor yer alır. Krallık'ın sade ama göz kamaştırıcı doğaüstü tezahürleri ger çekten garip ve bazen de sihirli: Mary'nin asansör boşluğundaki buğulu hayaleti; suyun, temellerini çürüttüğü binadaki küçük bir sarsıntı (Helmer, Danimarka'nın "tebeşir ve sudan" ibaret olduğu düşüncesindedir); Bn. Drusse'la, titreşen floresanslar aracılığıyla iletişim kuran vücutsuz bir ruh; sürücüsü olmayan bir ambulans tan selam çakan kanlı bir el. Von Trier (yönetmen koltuğunu pay laştığı Morten Arnfred ve uzun zamandır birlikte çalıştığı, Mark Frost rolünü paylaşan Niels Vorsel'le birlikte) tüm film boyunca, eski filmlerinin kendine has görüntüsü (rahatsızlık ve hoşnutsuz luk salgılayan pas rengi filtreler, bol bol su, kısılmış ya da kahve rengi tonlarına bürünmüş renkler) ve 90'ların ironi yüklü dizilerine has sahte belgesel estetiğini harmanlıyor: tedirgin edici el kamera sı çekimleri, özellikle kaba tutulmuş kurgu, yergi ve sapkınlık, iç içe örülen yan öyküler, akılda kalan replikler ("Danimarka pisli ği!"), takıntılı karakterler ve hiç beklenmedik gelişmeler. KN
H o jfe ld t, U do Kier
İngilizce adı: The Kingdom
Avustralya / ABD
(K ennedy
M ille r, Universal)
BABE (1995) Cesur Domuz Bebe
89 d k, Renkli
Yönetmen: Chris N o onan Yapımcı: Bill M iller, G eorge
"Tamamdır domuz." Bir film eleştirmeni tarafından "Konuşan domuzcuk film M iller,
D oug M itchell
Senaryo:
G eorge M iller, Chris
lerinin Yurttaş Kane'ı" olarak tanımlanan, şampiyon bir koyun çobanı olan domu zun neşe dolu hikayesini anlatan Babe, en umarsız etoburlara bile, vejetaryen ol
N oonan
mayı ciddi ciddi gözden geçirten bir film. Babe, yolu, üretme çiftliğinden kendisiy
Dick King-Smith'in The Sheep-Pig isimli romanından
le sevgi dolu bir yakınlık kuran sessiz ve eksantrik Çiftçi Hoggett'ın (James Crom
Görüntü Yönetmeni:
A n d re w
Lesnie
well) koyun ağılına uzanan masum, dayanılmaz bir domuz yavrusudur. Çiftçinin tombul, pembe yanaklı karısı (Magda Szubanski) domuzcuğu duygusuz bir şekil
Müzik: N igel W estlake Oyuncular: C hristine Cavanaugh,
de, Noel rostosu olarak görür. Ama Babe'in, yazgısını yeniden şekillendirecek ve
M iria m M argolyes, Danny M ann,
raklılığı ve cesareti vardır.
H ugo W eaving, M iria m Flynn, Russi Taylor, Evelyn Krape, M ichael Edward-Stevens, Charles B a rtle tt,
çiftlikteki her canlıyı etkileyecek "önyargısız bir yüreği", hiç şaşmaz nezaketi, meFilmin yapımcısı ve yazarlarından George Millerim (doktor, vejetaryen, Mad Max üçlemesini yaratan ve yöneten), İngiliz yazar, öğretmen ve eski çiftçi Dick
Paul Livingston, Roscoe Lee B row ne,
King-Smith'in yazdığı büyüleyici çocuk kitabı The Sheep-Pig'e (Çoban Domuzu)
James C rom w ell, M agda Szubanski,
hayran kalmasından film i çekmeye başlamasına dek tam on yıl geçmiş. Miller bu
Zoe B u rton, Paul G oddard
süre boyunca teknolojinin gelişmesini beklemiş. Ta ki Babe'in alameti farikası olan
Oscar:
S cott E. A n derson, Charles
G ibson, Neal Scanlan, John Cox
Oscar adaylıkları:
peruk benzeri, siyah çelenkçiğiyle süslenmiş bir grup domuz yavrusunu da içeren gerçek hayvanlarla tekinsiz animatronik dublörlerini sorunsuz bir şekilde bir araya
(görsel e fe kt) G eorge M iller,
D oug M itchell, Bill M ille r (film ), Chris N o onan (yö n e tm e n ), G eorge M iller, Chris N o onan (senaryo), James C rom w ell (yardım cı erkek oyuncu),
getirilebilene kadar. Babe rolündeki Christine Cavanaugh ve Hoggett'in çoban kö pekleri rolündeki Miriam Margolyes'le Hugo Weaving'in inandırıcı dublajları, antropomorfik eğlencenin yeni standartlarını belirledi. Filmin hemen ilk anlarında, hay vanların konuşuyor olduğu yanılsaması insanı esir alıyor ve hayvanların cömertlik
Roger Ford, Kerrie B row n (sanat
ten fedakârlığa, nevrozdan hiddete, burnu büyüklüğe, hatta kanunsuzluğa uza
y ö n e tm e n i), M arcu s D 'A rcy, Jay
nan insansı davranışlarını inanılır kılıyor.
Friedkin (ku rg u )
Uzun süredir Miller'la çalışan Chris Noonan, ilk uzun metraj yönetmenliğini, zeki buluşlar, zevkli bir tempo, Charles Camille Saint-Saens'ın "Hayvanlar Karna valından seçilen müziğin duygulandırıcı kullanımı ve dört ayaklı, tüylü arkadaşı nın koreografisini çılgıncasına komik ve heyecan verici efektlerle yaparken orta ya koyduğu Aziz Francis dinginliğiyle gerçekleştiriyor. Roscoe Lee Browne'la şarkı söyleyen farelerden oluşan şapşal bir koronun anlattığı öykü, dokunaklı ya lınlığıyla çocukları büyülediği kadar bü^ yükleri de etkiliyor. Film boyunca George Orwell'ın Hayvanlar Ç iftliğinin yankı ları ve yansımalarına rastlansa da eserin asıl yapısı, hak ettiği ilgiyi görmeyen de vam filmi Babe: Pig İn The C /f/d e (Babe Şehirde) kendini daha çok hissettiriyor.
AE
DESERET (1995) 1977, Landscape Suicide-1986, North on £ı/ers-1992) daha çok bilinen işlerinden
Yönetmen: James Benning Yapımcı: James Benning Senaryo: James Benning Görüntü Yönetmeni: James
Deseret, 1996 yılındaki Sundance festivalinde yapılan ilk gösteriminin ardından bü
Benning
yük başarı kazandı. Filmin adı Mormonlar'ın sonradan Utah adını alacak olan yer
Oyuncular:
Deneysel-yapısalcı yönetmen James Benning'in (One Way Boogie Woogie-
leşim bölgelerinin, eyalet olarak kabul edilmesi için yaptıkları başvuruda önermiş oldukları isimden geliyor. Film, 1852'den 1991'e uzanan 92 adet New York Times makalesini, bölgede çekilmiş birbirinden etkileyici durağan görüntülerle birleştiri yor. Yılın değişik zamanlarında 16mm kamerasıyla görüntüler kaydeden Benning, 18 ay süren bu çalışmanın ardından elindeki malzemeyi dakikada 92 görüntüye in dirip, her görüntü parçasını New York Times makalelerinden alınmış 92 cümleyle "uyuşacak" şekilde yeniden düzenlemiş, imge ve metin arasında gizemli bir ilişki ya ratan Deseret, izleyiciyi kendi bağlantılarını kurması için serbest bırakıyor ve ses bandının sağladığı yoğun bilgi akışını coğrafyanın durağan güzelliğiyle dengeliyor: Çöller, karla kaplı vadiler, ıssız patikalar, çiçek açan ağaçlar, mezarlıklar, yıkıntılar, tekinsiz kayalıklar, ilk yerleşimcilerden kalan boş evler, hiçbir yere gitmiyormuş gi bi görünen yollar. İnsan şekli birkaç istisna dışında, karenin dışında bırakılmış; ama izleyici, görüntüleri birleştiren yönetmenin varlığının ve hissinin belli belirsiz farkın da. Metin, Utah'ın ilk yerleşim zamanlarından, anlaşmazlık, katliam ve intikama, Kızılderililerin tecridine, bölgenin eyalet oluşuna, Mormon kilisesinin zengin, mu hafazakar bir şirket haline dönüşmesine ve toprakların nükleer deneme alanı ola rak kullanılmasına dek uzanan çalkantılı gelişim sürecini hatırlatıyor. Gazete maka lelerinin yüzyıl başına ulaşmasıyla beraber görüntülerin siyah-beyazdan renkliye döndüğü muazzam anın dışında ses ve görüntüler tam bir denge içinde. New York Times'ın "Doğu Yakası" üslubunun, aslında bölgede yaşanmış dramı nasıl gör mezden geldiğini vurgulayan bir şekilde kullanılmış. Coğrafya resmi tarihin yazdık larına direniyor ama izlerinden kurtulamıyor. Benning'in görüntüleri hiç bu kadar güzel, bu kadar kuvvetli, bu kadar hüzünlü olmamıştı. Görüntülerin durağan gibi görünen yüzeyleri, aslında nice fırtınanın üstünü örtüyor ama duygular açık denize çıkmıyor. BR
Fred G ard ner (anlatıcı)
P aram oun t, Ladd) 177dk, Renkli
BRAVEHEART (1995) Cesuryürek
Dili: İngilizce / Fransızca / Latince Yönetmen: M el G ibson Yapımcı: Bruce Davey, M e l Gibson,
vahşi aksiyon sahneleri, beyhude cesaret gösterileri ve romantik trajediyi öylesine
ABD
(Fox, B.H. Finance, Icon,
A lan Ladd Jr.
Senaryo: Randall W allace Görüntü Yönetmeni: John Toll Müzik: James H o rner Oyuncular: M el G ibson, James
Yapımcı, yönetmen ve başrol oyuncusu Mel Gibson'ın devasa tarihi destanı, yürekten bir şekilde birleştiriyor ki hem adrenalin delisi aksiyon izleyicilerinin hem de "şöyle bir güzel ağlasak" diyen kadın izleyicilerin üç saatlik bu bonkör filmin en azından ya bir yarısından ya da diğer yarısından tatmin olacakları kesin. Ekose etek ve mavi boya içindeki atraksiyonlarını, en çekici ve hamasi oyuncu
Robinson, Sean Law lor, Sandy
luklarından biriyle birleştiren Gibson'ın büyük bölümünü finanse ettiği Cesuryürek,
N elson, James Cosm o, Sean
aşkını (baş döndürücü Catherine McCormack) kaybetmesi, muazzam mekanlarda,
M cG inley, A n d re w W eir, Gerda Stevenson, Brian Cox, Patrick
binlerce kişilik oyuncu ekibiyle çekilen bir dizi göz yaşartıcı olayı tetiklemiş olan İs
M cG oo han, Sophie M arceau
koç savaşçı, William Wallace'a düzülen bir methiye. Wallace'in 14. yüzyıl başların
Oscar:
da I. Edward'a (zalim ve ödlek Patrick McGoohan) karşı başlattığı halk isyanı, İs
M el G ibson, A lan Ladd Jr,
Bruce Davey (film ), M el G ibson
koçların Stirling zaferiyle zirveye ulaşmış; ancak gözyaşı, ihanet ve vahşetle son
(yö n e tm e n ), John T oll (g ö rü n tü
bulmuştu. Bazen gerilim yüklü, bazen itici derecede kanlı savaş sahneleriyle bezen
y ö n e tm e n i), Lon Bender, Per
miş olan öykü; intikam ve tarihi karakterler içeren eski usul bir macera. Gibson,
H allberg (ses e fe kti), Peter F ram pton, Paul Pattison, Lois
tutkulu bir tarz ve yürekle yapılmış, espri anlayışı ve destansılığıyla sadist ve parti
B u rw ell (m akyaj)
zan aşırılıkları dengeleyen Cesuryürek'in layık görüldüğü beş Oscar'dan ikisini, En
Oscar adaylıkları:
Randall W allace
İyi Film ve En iyi Yönetmen ödüllerini aldı. AE
(senaryo), Charles K node (kostü m ), Steven Rosenblum (ku rg u ), James H o rne r (m üzik), A n d y Nelson, Scott M illan, A n n a Behlm er, Brian S im m ons (ses)
ABD / Britanya
(M e tro Tartan,
SAFE
(1995)
A m erican Playhouse, C hannel Four,
Todd Haynes'in Safe (Güvenli) adlı filmi, 2000 yılından birkaç yıl önce gösteri
C hem ical, G ood M achine, Kardana)
me girmiş olsa da Amerika'nın yeni bin yıla yaklaştığı günlerde içinde bulunduğu
119dk, Renkli
Yönetmen: T odd Haynes Yapımcı: C h ristine V a chon,
tedirginliği yansıtmakta çok başarılı. Julianne Moore'un canlandırdığı, banliyöde Lauren
Senaryo: T odd Haynes Görüntü Yönetmeni:
yaşayan sıkıcı ve maddiyatçı ev kadını, etrafındaki dünyaya karşı şiddetli bir alerjik tepki geliştirir. Kurdeşen ve halsizlikle başlayan rahatsızlık, sonunda çok daha cid
Zalaznick
di boyutlara varır. Çaresiz kadın, kendisiyle aynı sorunu paylaşan insanlar için ku Alex
rulmuş holistik bir inziva merkezine yatar. Ama bu hastalık sadece Moore'un hayal
N epom niaschy
gücünün bir ürünü, sıkıcı, banal varlığının yan etkisi midir? Yoksa vücudu gerçek
Müzik: Brendan Dolan, Ed Tom ney Oyuncular: Julianne M o o re , Peter
ten modern yaşama karşı bir isyan mı başlatmıştır?
Friedm an, X a n d e r Berkeley, Susan
Haynes, hem Moore'un hastalığını son derece gerçek bir şekilde tasvir edip
N o rm an, Kate M cG regor-S tew art,
hem de hastalığa yakalanması ve bu "New Age" tedaviye canı gönülden sarılması
M a ry Carver, Steven G ilb orn , A p ril
nın yaşamındaki boşluğu doldurmak için olduğunu ima ederek hastalığın gerçek
Grace, Peter C rom bie , Ronnie Farer, Jodie M arke ll, Lorna Scott, James LeGros, Dean N orris, Julie Burgess
niteliğini muallakta bırakıyor. Karakter sağlığı için evini, düzenini, ailesini, bildiği her şeyi feda etmek zorunda kalabileceğini fark ettikçe, Moore'un oyunculuğu en dişe, panik ve korkuya bürünüyor. Film, mucize tedavinin ne olduğunu açıklama yarak, m utat "haftanın hastalığı" edebiyatını cesurca saptırıyor ve ortaya attığı bir çok soruya karşı çok az yanıt sunuyor. Safe, canavarın, uygarlığın ta kendisi ol duğu, modern bir korku filmi. JKI
TOY STORY (1995) Oyuncak Hikayesi Toy Story, ileride A Bug's Life (Bir Böceğin Yaşamı) ve Monsters, Inc. (Sevim li Canavarlar) gibi filmleri gerçekleştirecek olan yapım şirketi Pixar'in ilk uzun met rajlı filmi. Aslına bakarsanız, çocuklar için yazılmış, macera dolu bir bilgisayar ani
ABD (Pixar Animation, Walt Disney) 81 dk. Technicolor
Dili: İngilizce / İspanyolca Yönetmen: John Lasseter Yapımcı: Bonnie Arnold, Ralph Guggenheim
masyonu olan Oyuncak Hikayesi, küçük izleyicilere olduğu kadar yetişkinlere de hi
Senaryo: John Lasseter, Andrew
tap edecek kadar zeki, komik ve güzel.
Stanton, Peter Docter, Joe Ranft, Joss Whedon, Andrew Stanton, Joel Cohen, Alec Sokolow
Altı yaşındaki Andy, kendisi odada yokken, oyuncaklarının canlandığını bil mez. Andy'nln gözdesi kovboy bebek Woody'nin (seslendiren Tom Hanks) başı çektiği oyuncaklar (Bo Peep, Bay Patateskafa, dinozor Rex ve diğerleri) Andy'nin, hepsinden daha çok seveceği yeni bir oyuncak hediye alabileceği doğum gününü (hayır, olamaz!) beklemek üzere toplaşırlar. Ve Andy bu yıl gerçekten de tüm oyuncakların en harikasını alır: Buzz Işıkyılı (seslendiren Tim Ailen), paketinden tüm İleri teknoloji aygıtlarıyla çıkan uzay şerifi. Yeniden Andy'nin gözdesi olabil mek için Buzz'dan kurtulması gerektiğini anlayan Woody'nin entrikaları İkiliyi, Andy'nin odasının dışındaki dünyanın korkunç tehlikelerine iter. Joel Cohen ve Buffy the Vampire Siayef ın [Vampir Avcısı Buffy) yaratıcısı Joss Whedon'i da içeren yazar ekibinin zekice kaleme aldığı senaryo, neredeyse üç bo yutlu, muhteşem animasyon ve Hanks'le Allen'ın mükemmel karakter çalışması, son derece eğlenceli ve komik bir film olan Oyuncak Hikayesi'ni hak ettiği şekilde klasikler mertebesine yükseltti. JB
CASINO
(1995)
Bir anlamda Martin Scorsese'nin 1990 tarihli başyapıtı Goodfellas'in (Sıkı Dost lar) tamamlayıcısı olan Casino, Goodfellas'ın başrol oyuncuları Robert De Niro ve Joe Pesci'yle, filmin senaristi Nicolas Pileggl'yi yeniden bir araya getiriyor. 1970'lerde, maf yanın kumarhane kentindeki hakimiyetinin doruk noktasında olduğu günlerde geçen Casino, Las Vegaslı birkaç mafya üyesinin yaşamlarına odaklanıyor. Başroldeki De Niro'nun canlandırdığı Sam "Ace" (As) Rothstein karakterinde,
Müzik: Randy Newman Oyuncular (sesler): Tom Hanks, Tim Allen, Don Rickies, Jim Varney, Wallace Shawn, John Ratzenberger, Annie Potts, John Morris, Erik von Detten, Laurie Metcalf, R. Lee Ermey, Sarah Freeman, Penn Jillette, Jack Angel, Spencer Aste
Oscar adaylıkları: Randy Newman (müzik), Randy Newman (film şarkısı), Joel Cohen, Peter Docter, John Lasseter, Joe Ranft, Alec Sokolow, Andrew Stanton, Joss Whedon (senaryo)
ABD / Fransa (De Fina-Cappa, Légende, Syalis, Universal) 178dk, Technicolor
Dili: İngilizce / Farsça / Fransızca Yönetmen: Martin Scorsese Yapımcı: Barbara De Fina Senaryo: Nicholas Pileggi, kendi kitabından
Görüntü Yönetmeni: Robert
gerçek bir kumarhaneler kralı olan Frank "Lefty" (Solak) Rosenthal'den esinlenilmiş.
Richardson
Bahisçilikten başarılı bir kumarhane yöneticisi mertebesine yükselen Ace, bela getire
Oyuncular: Robert De Niro,
ceği her halinden belli olan telekız Ginger'a (önce Madonna için düşünülmüş olan
Sharon Stone, Joe Pesci, James Woods, Don Rickies, Alan King, Kevin Poliak, L.Q. Jones, Dick Smothers, Frank Vincent, John Bloom, Pasquale Cajano, Melissa Prophet, Bill Allison, Vinny Vella
rolde Sharon Stone oynuyor) aşık olur; ve bu aşkın, iş yaşamını etkilemesine izin ve rir. Üstüne üstlük sanki Ginger'la eski erkek arkadaşı/muhabbet tellalı Lester (James Woods) yeterince tehlike yaratmıyormuş gibi, eski dostu Nicky de (Pesci) Ace'in ek mek teknesini sarsmak niyetiyle kente gelir. Bu üç saatlik dram, mükemmel bir şekilde planlanmış sahneler, gözleri yuvala rından oynatan hareketli-çekimler, listebaşı şarkılar ve namlu düşkünü psikopat rolün de Pesci gibi, Scorsese'nin alameti farikası olan birçok öğeyi, mafyanın Amerika'nın en favori kumarhane kentiyle olan İlişkilerine dair tarihi bilgilerle birleştiriyor. Scorse se'nin Vegas'ı, Ace'in kentin bu gününe dair söylediklerini haklı çıkarır şekilde şiddet dolu, seksi ve baştlöndürücü. "Büyük şirketler işi devraldı," diyor Ace, "Bugün her şey Disneyland gibi işliyor." JB
ABD (Forward Pass, Monarchy, Regency, Warner Bros.) 171 dk. Renkli
Yönetmen: Michael Mann Yapımcı: Art Llnson, Michael Mann
Senaryo: Michael Mann Görüntü Yönetmeni: Dante
HEAT (1995) Büyük Hesaplaşma .Mlchael Mann'ın televizyon filmi L A Takedowrida (1987) geçen bir sahne de, bir polis memuruyla, saplantılı şekilde peşine düşmüş olduğu bir suçlu alışveriş yaparken karşılaşırlar. Gergin bir duraksamanın ardından suçlu klasik bir davetle ortamı yumuşatır: "Kahve içelim mi?" işte bu sahne, Mann'ın 1995 yılından beri
Splnottl
kült hayran grubu genişleyen Büyük Hesaplaşma adlı filminde yeniden karşımıza
Müzik: Elliot Goldenthal Oyuncular: Al Pacino, Robert De
çıkıyor. Los Angeles'ta geçen film, polis memuru Vlncent'la (Al Paclno) kanunsuz
Niro, Val Kilmer, Jon Volght, Tom Sizemore, Diane Venora, Amy Brenneman, Ashley Judd, Mykelti Williamson, Wes Studi, Ted Levine, Dennis Haysbert, William Fichtner, Natalie Portman, Tom Noonan
de yoğunlaşıyor. Mann, görkemli, destansı tarzıyla gerçekçi ayrıntılara duyduğu
Neil'ın (Robert De Nlro) birbirlerine bağımlı ilişkilerini ele alıyor ve bu tema üstün saplantılı özeni birleştirerek, sokakta geçen çatışma örneğinde olduğu gibi İnanıl maz sahnelere İmza atıyor. Yönetmenin aile ve yakınlık gibi konularla İlgilenmesiyse, Büyük Hesaplaş madın kara film türünün ana temalarından birini ele aldığı anlamına geliyor: bir in sanla yakınlaşmanın tehlikeleri. Üzüntü verici sahneler, Neil'ın bir "profesyonelin" yaşamındaki her şeyden, 30 saniye İçinde uzaklaşabilecek durumda olması1gerek tiği yönündeki düşüncelerini dramatize ediyor. Bu profesyoneller neredeyse robot gibi: Zorlu, inatçı ve uzun süredir ıstırap çektirdikleri eşlerine değil, tatsız işlerine bağlı. Ama bunlar aynı zamanda vakur ve azimli insanlar. Yönetmen Mann da bu filmiyle karakterlerinin kararlılıklarında saklı görkeme adanmış, ölümsüz bir anıt di kiyor. AM
Norveç / İsveç (Norsk, Sandrews)
KJÆRLIGHETENS KJ0TERE
(1995)
118dk, Renkli
Dili: Norveççe Yönetmen: Hans Petter Moland Yapımcı: Bent Rognllen Senaryo: Lars Bili Lundholm, Hans Petter Moland Peter Tutein'in Larsen isimli romanından
Hans Petter Moland'ın Kjaarlighetens Kjetere'si (Sıfır Derece Kelvin) Roman Polanskl'nin sert ve zorlu gerilimlerlnl andıran keskin bir yalınlığa sahip. Öykü, İç karartacak denil kapalı bir mekânda geçiyor: Grönland'da, fok avcısı olarak işe alı nan üç adamın anında kafayı üşüttüğü küçük bir kulübede. Larsen (Garb B. Eids vold) bir züppe, Holm (Bjorn Sundqulst) sessiz, bilim meraklısı bir tip, Randbaek (Stellan Skarsgârd) İse tam bir kızgın boğadır. Bir süre boyunca Larsen ve Randba-
Görüntü Yönetmeni: Philip
ek'ln arasında, şiddetli ve çocuksu, taşkın gövde gösterileri arasında gidip gelen
0gaard
dramatik bir gerilim doğar. Ancak Holm beklenmedik bir şekilde araya girer ve ka
Müzik: Terje Rypdal Oyuncular: Stellan Skarsgârd,
rakterleri kulübenin dışına, buz ve karın İçine İten bir dizi olayı tetikler. Böylelikle
Gard B. Eidsvold, Bjom Sundqulst, Camllla Martens, Paul-Ottar Haga, Johannes Joner, Erik 0ksnes, Lars Andreas Larssen, Juni Dahr, Johan Rabaeus, Frank İversen, Tlnkas Qorflq
Moland, hazırladığı birbirinden etkileyici görüntüleri ve zeki, çarpıcı gelişmeleri gözler önüne serer. Karakterler, uygarlığın tüm İzlerinden mahrum bir yerde sıkışıp kalmış olsalar da toplumsal değerlerini yitirmezler ancak bu baş döndürücü coğrafya onları kar şı konulmaz bir şekilde değiştirecektir. Moland'ın asıl İlgilendiği şey, baskı altında ahlaki çıkmazlara giren İnsan doğasıdır. Kjaerlighetens Kjvtere, normalde son de rece uygar davranışlar sergileyen bir kişinin, tüm bağlarından koptuğu en dayanıl mayacak koşullar altında nasıl hareket ettiğini, son derece başarılı bir şekilde göz lemliyor. İnsanı hayvanlardan ayıranın ne olduğunu sorgulayan film, karakterlerin dur durak bilmeyen ahlaki üstünlük mücadeleleri ya da dört başı mağrur, İdealizm
İngilizce adı: Zero Kelvin
İddialarını da pek nükteli bir şekilde yokluyor. AM
CLUELESS (1995) Erime Noktası 19. yüzyıl yazarlarından Jane Austen Emma adlı romanını yazarken, kafası ka rışık, romantik, genç bir kahramanı konu alan öyküsünün 20, yüzyıl sonu Beverly Hllls'ine taşınacağını, büyük olasılıkla hayal bile etmemiştir; gelin görün ki filmin yazar-yönetmenl Amy Heckerllng'in yaptığı tam da bu. Film, önceleri Aerosmith'in "Crazy" isimli şarkısının klibindekl rolüyle tanınan genç Alicia Silverstone'u bir yıldıza dönüştürdü. Oyuncu, filmde, annesi, "rutin yağ aldırma ameliyatında ortaya çıkan acayip bir kaza nedeniyle ölen” Beverly Hills kı zı Cher'i canlandırıyor. Cher, annesinin ölümünün ardından zengin babası tarafın dan (Dan Hedaya) saray yavrusu malikanelerinde büyütülüyor. Arkadaşı Dlonne'la (Stacey Dash) okula gidiyor olsa da Cher'ln yaşamının büyük kısmı, Rodeo Drive'da alışverişe çıkmak, geniş gardırobunu koordine etmek ve arkadaşları İçin çöpçatan lık yapmaya adanmış. Bu arkadaşlardan biri de okula yeni gelen ve bir çırpıda ze ki arkadaşının bir kopyasına dönüşen Tai (Brittany Murphy). Filmin (gayet serbest bir şekilde) dayandığı Austen romanı gibi, olayların mer
ABD (Paramount) 97dk, Renkli
Yönetmen: Amy Heckerling Yapımcı: Robert Lawrence, Scott
kezinde bir aşk öyküsü var. Öteki insanların aşk hayatlarına karışmaktan kendini
Rudin
alıkoyamayan Cher, üvey kardeşi Josh'la (Paul Rudd) aralarında romantik bir ilişki
Senaryo: Amy Heckerling Görüntü Yönetmeni: Bill Pope Müzik: David Kitay Oyuncular: Alicia Silverstone, Paul
gelişme olasılığını, neredeyse iş İşten geçene kadar hiç fark etmiyor. Erime Nokta sı, 20. yüzyıl gençlerini hedef alan son derece keskin ve komik bir hiciv olarak çok başarılı; film kendine has bir jargon (iyi görünüşlü erkeklere, Alec ve Billy'nin başı çektiği yakışıklı aktör ailesini hatırlatacak şekilde "Baldvvinler” adı takılıyor), beklen medik yorumlar ve günümüz Los Angeles kültürünü hedef alan oklar (Cher park etmeyi öğrenmesine gerek olmadığını düşünüyor çünkü zaten gittiği her yerde arabasını park eden valeler var) içeriyor. Heckerling her şeyi seri bir şekilde hareket ettiriyor, kahramanını film boyunca, şişe dizdiği moda-kurbanlarından biri yapmak tan çekinmiyor; Silverstone ise tam bir esin kaynağı, hem "çıtır" hem derin Cher rolüne fazlasıyla uyuyor. Komik, dokunaklı, etkileyici bir film. JB
Rudd, Brittany Murphy, Stacey Dash, Donald Adeosun Faison, Dan Hedaya, Breckin Meyer, Justin Walker, Wallace Shawn, Jeremy Sisto, Twink Çaplan, Elisa Donovan, Aida Linares, Sabastian Rashidi, Herb Hall
ABD / Almanya (Eurospace, Internal, Miramax, NDF, Smoke) 112dk, SB/Renkll
Yönetmen: Wayne Wang, Paul Auster
SMOKE Duman
(1995)
Duman, Brooklyn'de, New York toplumunun bir kesitini temsil eden ayrıksı, renkli kişiliklerin buluşma noktası bir tütün dükkanında geçiyor. Yönetmen Wayne
Yapımcı: Kenzo Hlrikoshi, Greg Johnson, Hisaml Kurolwa, Peter Newman
Wang ve yazar Paul Auster'ın işbirliğiyle yapılan film, derinlemesine bir karakter çö
Senaryo: Paul Auster Görüntü Yönetmeni: Adam
Keitel'ın olağanüstü monoloğuyla simgelenebilecek duygusal yoğunluğu hesaba
Holender
zümlemesi ve doğaçlama komedi arasında gidip geliyor. Ama Duman'ın, Harvey katıldığında, filmin bu türlerden birincisine daha yakın olduğu söylenebilir. Özellik
Müzik: Rachel Portman Oyuncular: Glancarlo Esposito,
le ele alınan güven, pişmanlık, sorumluluk gibi ağır temalar düşünüldüğünde.
José Zuniga, Stephen Gevedon, Harvey Keitel, Jared Harris, William Hurt, Daniel Auster, Harold Perrlneau Jr., Cole/Paul Benjamin, Deirdre O'Connell, Victor Argo, Michelle Hurst, Forest Whitaker, Stockard Channing, Vincenzo Amelia, Erica Gimpel
meller ve Wang da karakterlerin blrbiriyle ilişkili öykülerini, göz alıcı tek bir duvar
Uluslararası Berlin Film Festivali: Wayne Wang, Harvey
Keitel, William Hurt, Forest W hitaker ve Stockard Channing filmde mükem halısı gibi bir arada dokuyor. Duman'daki farklı öyküler, aslında tematik ilmeklerle birbirine tutturuluyor: Karakterlerin çoğu hayatlarındaki büyük bir kayıpla baş et meye çalışıyor, karşılıksız aşktan mustaripler ya da çocuk ve ebeveyn arasındaki aşınmış bağı kuwetlendirmeye çalışıyorlar. Her ilmek belli belirsiz bir şekilde bir ka rakteri diğerine bağlıyor. Toplumun yapısı da sürekli devinim halinde ya da delik ve gediklerle dolu olsa da yönetmenle yazar, İnsanın içindeki İyiliğin, her şeyin birbi rinden kopmasına engel olduğunu İma ediyor. JKI
Keitel (Gümüş Ayı-Özel Jüri Ödülü), Wayne Wang (Altın Ayı adaylığı)
İran (Ferdos Films) 85dk, Renkli
BADKONAKE SEFID Beyaz Balon
Dili: Farsça Yönetmen: Jafar Panahl Yapımcı: Kurosh Mazkouri Senaryo: Abbas Kiarostami Görüntü Yönetmeni: Farzad
zi ve yönetmenin bizzat birlikte, filmin senaristlerinden biri olarak adı geçen iranlı
Jadat
Oyuncular: Alda Mohammadkhani, Mohsen Kallfi, Fereshteh Sadr Orfani, Anna Borkowska, Mohammad Shahani, Mohammed Bakhtiar, Allasghar Smadi, Hamidreza Tahery, Asghar Barzegar, Hasan Neamatolahi, Bosnali Bahary, Mohammadreza Baryar, Shaker Hayely, Homayoon Rokanl, Mohammad Farakanl
(1995)
İran'dan gelen bu taptaze ve alışılmadık, komik "gerilim" filmi, Parviz Shahbabüyük sinemacı Abbas Klarostami'nin eski asistanı Jafar Panahi'nln ilk uzun metraj lı filmi. Beyaz Balon, yedi yaşındaki Razieh (Alda Mohammadkhani) ve ağabeyinin, İran'daki yılbaşı kutlamalarının hemen öncesindeki 85 dakika boyunca, Tahran so kaklarında geçen maceralarının gerçek zamanlı bir tasviri. Annesini, kutlamalar için, bir tane daha Japon balığına İhtiyacı olduğuna ikna eden Razieh yola koyulur ama dükkana giden yolda kendisine verilen banknotu üst üste iki kez kaybeder. Filmin geri kalan bölümünün çoğu, küçük kızın parayı bulma çabalarını anlatıyor. Öykü kulağa biraz cılız gelse de film iyi çizilmiş karakterler ve usta işi bir anlatımla büyüleyici ve İnsanı içine çeken bir hal almış; Panahi'nln yol bo yunca, zaman algımızı yeniden şekillendirme çalışmalarıysa dikkate değer, izleyici
Cannes Film Festivali: Jafar
nin yavaş yavaş küçük kızın balığa duyduğu arzuya ve bu yolda karşısına çıkan en
Panahl (Golden Kamera)
gellere odaklanıp, çocuğun zaman algısına ortak olması İşten bile değil. Beyaz Balon'da en az bu kadar önem taşıyan başka bir detaysa, Razleh'nln, parasını kurtarmak için başını belaya sokan askere yaptığı orta sınıfa özgü burnu büyüklüğün son dakikada birdenbire gözler önüne serilmesi. Bu detay, Panahi'nln sonraki İki filmi Ayneh (Ayna) ve Dayereh'de (Daire) daha bariz şekilde ele aldığı ahlaki konulara İşaret eder nitelikte. JRos
SE7EN Yedi
(1995)
Dedektif rolünde Brad Pitt ve Morgan Freeman'ı buluşturan, müzik mağazasında çalışan bir kasiyerin yazdığı (Andrew Kevin Walker) ve David Fincher'in (Alien3-Yaratik) yönettiği bu korkunç ve rahatsız edici seri katil-polis filminin ciddi bir sanat yapıtına ben zeyeceğini kim tahmin edebilirdi ki? Aslında filmin özel bir şeyler yakalamış olduğu, bi çimsel olarak bazı klasikleşmiş Amerikan deneysel filmlerini andıran ve seri katille (Kevin Spacey) polisin arasındaki garip bağa tema düzeyinde bir gönderme yapan jeneriğinden belli oluyor; tabii filmin cinayet işlemekle sanat yapmak arasındaki garip bağla da bir o kadar ilgilendiği unutulmamalı. Dedektifler yedi ölümcül günaha dayanan bir dizi kor kunç cinayeti çözmek için uğraşırlar; etraflarını kuşatan isimsiz kentin yozlaşmışlığı ve çürümüşlüğüyse, filmin son kısmında olayların taşraya taşınmasıyla bile kınlamayan, me tafizik bir atmosfer yaratır {Taxi Driver-Taksi Şoförü ve Bladerunner-Bıçaksırtı'ndakj bu na benzer kent tasvirleri bile, filmdeki kentin yanında çocuk parkı gibi kalıyor). Tasarım objesi haline getirilen rahatsızlık hissi, neredeyse çağımızın simgesi haline gelmiş durumda; bu filmse, bu durumun politik anlamlarına ışık tutmak yerine kendi
ABD (New Line)
ni söz konusu hisse teslim etmeyi tercih etmiş. Bu bağlamda Ved/’nin, gücünü ABD'nin
127dk, Renkli
köktencilikle sevgi-nefret ilişkisinden alan diğer bir film olan Taksi Şoförü'r\ün ikiyüzlü
Yönetmen: David Fincher Yapımcı: Phyllis Cariyle, Arnold
lüğünü paylaştığı söylenebilir; tabii Amerika'nın bu konudaki bocalamasında yalnız ol madığını da eklemek lazım. Yedi (Godfather-Baba üçlemesi ve Dances With WolvesKurtlarla Dans'ia beraber) devrim sonrasında İran'da gösterilen sayılı Flollywood filmin den biri. İran'da, büyük olasılıkla sansür edilmiş haliyle gösterilen filme olan ilginin tek nedeninin, filmin yetenekli görüntü yönetmeni Darius Khondji'nin İran kökenli olması olduğunu düşünmek pek de mantıklı olmasa gerek. Filmi yaratanların adanmışlık ve kararlılıkla çalışması ortaya azımsanamaz bir iş çı kartmış. Yedi, The Silence o f the Lambs' den (Kuzuların Sessizliği) hem ahlaki hem de sanatsal açıdan daha başarılı, ıstırabı eğlencelik malzeme olarak sömürmeyen ve insa nı yaşadığı dünya hakkında düşünmeye iten bir yapıt. Ancak işe bakın ki ön gösterim izleyicileri beğenmediği için, filmin çok daha karanlık olması hedeflenen son bölümü değiştirilmiş ve tüm bu yaklaşıma tezat bir şekilde bonus olarak DVD'lerde yerini bul muş. JRos
Kopelson
Senaryo: Andrew Kevin Walker Görüntü Yönetmeni: Darius Khondji
Müzik: Fioward Shore Oyuncular: Morgan Freeman, Brad Pitt, Kevin Spacey, Gwyneth Paltrow, R. Lee Ermey, Andrew Kevin Walker, Daniel Zacapa, John Cassini, Bob Mack, Peter Crombie, Reg E. Cathey, George Christy, Endre Hules, Hawthorne James, William Davidson
Oscar adaylıkları: Richard Francis-Bruce (kurgu)
Fransa /Yugoslavya / Almanya / Macaristan (CiBy 2000)
UNDERGROUND Yeraltı
(1995)
192dk, Renkli
Dili: Sırpça /Almanca Yönetmen: Emir Kusturica Senaryo: Dusan Kovacevic, Emir Kusturica Dusan Kovacevic'in Bila jednom jedna zemlja isimli romanından ve Dusan Kovacevic ile Emir Kusturica'nın oyunundan
Görüntü Yönetmeni: Vilko Filac Müzik: Goran Bregovic Oyuncular: Miki Manojlovic, Lazar Ristovski, Mirjana Jokovic, Slavko Stimac, Ernst Stötzner, Srdjan Todorovic, Mirjana Karanovic, Milena Pavlovic, Danilo 'Bata' Stojkovic, Bora Todorovic, Davor Dujmovic, Dr. Nele Karajlic, Branislav Lecic, Dragan Nikolic, Erol Kadic
Cannes Film Festivali: Emir Kusturica (Altın Palmiye)
Flindistan (Eros)
Eski Yugoslavya'nın, 2. Dünya Savaşı'ndan, komünizm sonrası bugününe dek gelen bu 167 dakikalık çılgın, taşlamalı ve fars tadındaki alegorisi, Amerikan gös terimi için yönetmen-senarist Emir Kusturica tarafından birazcık kırpılmış olmasına rağmen, yine de baş döndürücü bir aşırılık sergiliyor. Yeraltı1nın akıl almaz olay ör güsü, komünist kahramanlar olarak ün yapan bir çift Nazi karşıtı silah ve altın ta cirini konu alıyor. Bu iki karakterden biri (Miki Manojlovic), büyükbabasının mahze nine yerleştirdiği bir grup göçmene, yukarıda savaşın hâlâ sürdüğü uydurmacasıy la 1960lara kadar silah ve diğer karaborsa ürünleri ürettirir, bir yandan da en iyi arkadaşının (Lazar Ristovski) evlenmeyi umduğu kadın oyuncuyu (Mirjana Jokovic) baştan çıkarır. Filmin diğer yazarı Dusan Kovacevic'in tiyatro oyununa dayanan bu alaycı, karnaval benzeri destan, 1995 yılında Altın Palmiye'yl kazandığından beri "Sırp yanlısı" olarak tanımlanan tavrından ötürü öfkeli tartışmalara neden oldu (Kusturica bizzat Boşnak bir Müslüman). Çapraşık tarih görüşünü nasıl değerlendi rirseniz değerlendirin, yetenekli yönetmenin (Dom za vesanje-Çingeneler Zamanı, Arizona Dream-Arizona Rüyası) bugüne dek çektiği en iyi filmlerden biri olan Yeraltı, mizansenin ve kendi aşırılığını körükleyen nükteli bir hayal gücünün zaferi.
JRos
DILWALE DULHANIYA LE JAYENGE
(1995)
192dk, Renkli
Dili: Hindi Yönetmen: Aditya Chopra Yapımcı: Yastı Chopra Senaryo: Aditya Chopra, Javed Siddiqi
Görüntü Yönetmeni: Manmohan Singh
Yeni kablo ve uydu televizyon kanallarının ritmini belirlediği, güçlenen müzik piyasasınınsa kabarık bütçeler sağladığı bir yeniden yapılanma sürecine giren Hint sineması, 1990'larda daha akıcı, daha genç ve daha tarz sahibi bir hale geldi. Bu gelişme, sinemayı VHS video uğruna terk etmiş olan orta sınıf İzleyicinin, salonla ra geri dönmesine neden oldu.-19901ar aynı zamanda yurtdışına yerleşmiş olan Hint asıllılarla ilgili öyküleri konu alan birçok filme de şahit oldu. Dilvvale Dulhani-
Müzik: Jatin Pandit, Lalit Pandit Credited oyuncular: Shahrukh
ya Le Jayenge de (Cesur Yürek Gelini Kapacak) hem yurtdışındaki bu Hintli izleyi
Khan, Kajol, Amrish Puri, Farida Jalal, Anupam Kher, Karan Johar, Pooja Ruparel, Satish Shah, Anaita, Mandira Bedi, Arjun Sablok, Achla Sachdev, Parmeet Sethi, Himani Shivpuri, Lalit Tivvari
filmlerden biri oldu.
ciler arasında hem de anayurtta çok tutuldu ve Hint film tarihindeki en popüler 1990ların en sevilen beyazperde İkililerinden Londralı Shah Rukh ve Kajol, İs viçre'de tatildeyken tanışırlar ama ailesi kızı beşik kertmesi dolayısıyla evlendirmek için Pencap'a götürünce ayrılmak zorunda kalırlar. Kızcağız sevgilisiyle kaçmaya dünden razı olsa da genç adam kızın babasının rızasını almakta ısrar eder; ve Hint li bir delikanlının nasıl davranması gerektiğini bildiğini kanıtlayarak kızın ailesine kendisini kabul ettirir. Zeki senaryo ve liste başı müziğin bir arada olması, yönet men Aditya Chopra'nın (her ne kadar kendi rüştünü ispatlamış olsa da) babası ün lü yönetmen Yash Chopra'nın izinden gittiğini belli etti. RDvv
İngilizce adı: The Brave Heart Will Take The Bride
XICH LO (1995) Bisikletçi Hem tanıdık hem yabancı bir dünyaya giriyoruz. Kendimizi daha önce bura dan geçmiş gibi hissediyoruz. Burasının, 1990'ların Hanoi'si olduğu söyleniyor bize; 1970'lerdekl Vietnam savaş haberlerine ait görüntülerden beri hiç görmediğimiz bir kent. Genç çekçek sürücüsü (Le Van Loc) bisikletini çaldırır ve bu durum yüzünden bisikleti kendisine kiralayan kadına borçlu duruma düşer. Kadın delikanlıyı vandallzm ve hırsızlık yaparak borcunu ödemek üzere çalıştıracak olan sessiz gangsterpezevenk Şair'e (Tony Leung) gönderir. Kahramanımızın bilmediğiyse, Şair'ln, onun kız kardeşini de Amerikan dolarıyla ödeme yapan zengin müşterilere hizmet veren bir fahişe olmaya ikna ettiğidir. Masum kardeşler, aynı adamın rehberliğin de yıkım ve düşkünlük yolunda ilerlemeye başlar. B/s/k/efç/’ nin öyküsü kulağa tam bir melodram reçetesi gibi gelse de yönet
Vietnam / Fransa (Entertainment, Lazannec, Lumière, La Sept, SFP) 120dk, Renkli
Dili: Vietnamca / İtalyanca Yönetmen: Anh-Hung Tran Yapımcı: Christophe Rossignon Senaryo: Trung Binh Nguyen, Anh-Hung Tran
men Ahn-Hung Tran çok başka bir şeyin peşinde. Yaklaşımı düşünceli ve ölçülü.
Görüntü Yönetmeni: Benoît
Kamera, karakterler arasında dikkatli bir şekilde dolaşıp, düşünce ve hisleri değiş
Delhomme, Laurence Trémolet
tiği anda, yüzlerine yansıyacak en ufak bir kıvılcımı beklerken, yönetmen tüm dik
Müzik: Tôn-Thât Tiêt Oyuncular: Le Van Loc. Tony
katini renk ve sessizlik üstüne odaklamış. Hikaye çıkış noktasını Vittorio De Sica'nın Ladri d i h idd ette (Bisiklet Hırsızları, 1948) filminden alıyor olabilir, ama bu yeni gerçekçi bir film değil. Tam aksine, karakterlerin yoğun trafikte yere çakılan aske ri bir helikoptere bakmak için aniden duraksadıkları; ya da filmin birdenbire, şiirin kıtalarını eksiltlli sabit görüntülerle eşleyerek, dikkatleri (adına yakışır bir şekilde ya şayan) Şair'ln minimalist şiirine çektiği sahnelerde olduğu gibi, beklenmedik güzel lik patlamalarına odaklanan filmin tonu neredeyse büyüleyici ve gerçekçi. Yozlaşma, kaybedilen masumiyet, şiddet, uyuşturucu ve ölümle İlgili bir filmde bunca güzellik görmek çok garip. Belli ki yönetmen Tran, ticari tür kalıplarından kaçı nan yeni bir anlatım biçimi arıyor. Bu film kolaylıkla bir gerilim ya da gangster filmi ola bilirdi; oysaki Bisikletçi, içinde geçtiği kentin ritimlerine göre akort edilmiş, bizi 20 yıl dır görmediğimiz bir yer ve halkla yeniden tanıştırmaya hazırlanan bir film. AT
Leung Chiu Wai, Tran Nu Yên-Khê, Nhu Quynh Nguyen, Hoang Phuc Nguyen, Ngo Vu Quang Hal, Tuyet Ngan Nguyen, Doan Viet Ha, Bjuhoang Huy, Vo Vinh Phuc, Le Kinh Huy, Pham Ngoc Lieu, Le Tuan Anh, Le Cong Tu^n Anh, Van Day Nguyen
Venedik Film Festivali: AnhHung Tran (FIPRESCI Ödülü), (Altın Aslan) İngilizce adı: Cydo
ABD / Almanya (PolyGram, Spelling, Blue Parrot, Bad Hat Harry, Rosco) 106dk, Technicolor
THE USUAL SUSPECTS Olağan Şüpheliler
(1 9 9 5 )
"Şeytanın en büyük marifeti, dünyayı var olmadığına inandırmasıdır." Sürükleyi
Dili: İngilizce / Macarca / İspanyolca / Fransızca
ci bir güveni kötüye kullanma oyunu olan Olağan Şüpheliler, suçluların elebaşı bi
Yönetmen: Bryan Singer Yapımcı: Michael McDonnell,
filmin yaratıcılarının, karışık olay örgüsü, maço edebiyatı ve kendinden emin yönet
şeytanın kimliğinin belirlenmesini konu alıyor: Keyser Söze kimdir? Aslına bakarsam;
Bryan Singer
menliğiyle Bryan Singer'ın en büyük marifeti, izleyiciyi, filmi derhal tekrar görmes
Senaryo: Christopher McQuarrie Görüntü Yönetmeni: Newton
gerektiğine inandırması. Ama Olağan Şüpheliler1! tekrar tekrar izlemenin, şok açıkla ma gelmeden önce film in esrarını çözmeye yarayacağını sanmak büyük bir yanılsa
Thomas Sigel
ma. Bu çalışmasıyla Oscar kazanan senarist Christopher McQuarrie ve Singer belli k
Müzik: John Ottman Oyuncular: Gabriel Byrne, Kevin
mantıklı açıklamalardan değil, beklenmedik gelişmelerden zevk alıyorlar. Spacey kendisine ilk Oscar'ını kazandıran Verbal ("çok konuştuğumu söylerler"
Spacey, Stephen Baldwin, Chazz Palminteri, Pete Postlethwaite, Kevin Poliak, Benicio Del Toro, Suzy Amis, Giancarlo Esposito, Dan Hedaya, Paul Bartel, Carl Bressler, Phillip Simon, Jack Shearer, Christine Estabrook
dizilirler. Ama şans eseri gerçekleşmiş gibi görünen bu buluşma, karakterlerin şanta
Oscar: Kevin Spacey (yardımcı
özenle düzenlenmiş, şiddet yüklü aksiyon sahneleriyle dolu. Film Gabriel Byrne'ür
erkek oyuncu),, Christopher McQuarrie (senaryo)
canlandırdığı Keaton karakterinin, gizemli bir adam tarafından vahşice katledildiğ
Kint rolünde: Film boyunca bu topal, geveze dolandırıcının anlattığı hikayeye tutu nuyoruz. Beş suçlu, işlemedikleri bir suçtan ötürü tutuklanıp kimlik teşhisi için sıraya ve ihanet içeren yeni bir iş için birleşmelerine esin kaynağı olacaktır. Rashomoriun (1950) son moda, kentli versiyonu olarak görülebilecek film
bir sahneyle açılıyor. Bu "nesnel" sahne, hem Verbal'ın hatırladığı haliyle yeniden kar şımıza çıkacak hem de Verbal'ı sorgulayan ve adamların neden bu fiyasko için biı araya geldiğine dair geliştirdiği teorilere fazlaca saplanan federal ajanın (Chazz Pal minteri), "mesafeli yaklaşmaya” ve "doğru görmeye" gayret ederek, kafasında can landırdığı haliyle tekrar gözden geçirilecek. Zekice yanlış tarafa yönlendirilen izleyici nin de aynı hataya düşeceği kesin. Singer müthiş bir el çabukluğuyla, kameranın bir fincan kahveye geçmesi ya de kan dondurucu asansör boşluğu suikastı gibi sahneleri birbiri ardına sıralıyor ve izle yicinin açıkta kalan noktalan unutmasına neden oluyor. Hem labirent benzeri sahne leri kurgulayan hem de karamsar film müziğini bestelemiş olan John Ottman'ın filme katkıları da azımsanmamalı. Olağan Şüphelilerin en büyük başarısı, filmi izleyen her keşi şaşırtması. Filmin parçaları mantıklı bir şekilde yerine oturtulamayabilir ama Ola ğan Şüphelilerim insanın aklında karmaşık bir bulmaca olarak yer ettiği kesin. AE
DEAD MAN Ölü Adam
(1995)
Ürkek, gözlüklü, aşırı medeni katip William Blake (Johnny Depp), Jlm Jarmusch'un Ölü Adam adlı filminin başında, Machine kasabasında işe başlamak üze re, ABD'nin Batısı'na doğru hareket eder. Yolculuk hiç bitmeyecek gibi gelir, sınır bölgesindeki kasabaya vardığındaysa yerinin aylar önce doldurulmuş olduğunu öğ renir. Kendini reddedilmiş hisseden William, bir fahişeyle yatağa girer ama kızın ni şanlısı işleri bozar; kız nişanlısı tarafından vurularak öldürülür, William yaralanır, karşılık olarak da saldırgan nişanlıyı vurup öldürür. William kaçar ve yanında Gary Farmer'ın canlandırdığı gizemli Kızılderili Nobody'yle (Hiçkimse) Batı Amerika'nın vahşi derinliklerine doğru bir yolculuğa başlar ancak tedavi edilmeyen ve gitgide daha çok ıstırap veren yarası onu ölüme götürecektir. Nobody, William'in rehberi dir: "O silahı nasıl kullanacağını biliyor musun?" diye sorar, "dilinin yerine geçecek”. Ansel Adams'dan etkilenen görüntü yönetmeni Robby Müller'in siyah-beyaz görüntüleri, Neil Young'ın inanılmaz derecede yalın gitar müziği ve Depp'in ölü bir ceylanı kucaklamak üzere yere uzandığı sahneyle hatırlanabilecek narin, şairane oyunculuğuyla, izleyiciyi büyülüyor. Tuhaf yardımcı rollerde John Hurt, Iggy Pop, Lance Henriksen, Gabriel Byrne ve dudaklarının arasına kondurduğu purosuyla Blake'in suratına bir çifte doğrultarak ofisinden çıkmaya ikna ettiği son rolünde gö rülen, uzun İnce, hiddetli Robert Mitchum, olaylar ve gelişmelerden neredeyse ta mamıyla arınmış olan filmin sahnelerini dolduruyor. Filmdeki öykü ve şiddetin büyük kısmı, düz ve romantizmden uzak; özellikle soğukkanlı değil kansız olarak tanımlanabilecek katil Cole Wilson'in (Henriksen) sapkın ve katatonik tavrı. Western'e özgü sessizlik, William ormanda ilerledikçe ya nından geçtiği gümüşi ağaçlar, Nobody'nin ne olduğu pek de anlaşılmayan bir ta kım ayinleri pek de kendinde olmayan bir adama uygularken gösterdiği ciddiyet; kişi, yer ve anların neredeyse anlamsız şekilde birleşmelerine yol açıyor. Her şey so na ererken Nobody, William'i koca göle yolluyor ve ruh-kanosu öteki dünyaya, Kral Arthur'un Avalon'da Ölümü'nü anımsatan bir görüntüyle süzülüyor. MP
ABD / Almanya / Japonya (12 Gauge, JVC, Miramax, Newmarket, Pandora) 121 dk, SB
Yönetmen: Jim Jarmusch Yapımcı: Demetra J. MacBride Senaryo: Jim Jarmusch Görüntü Yönetmeni: Robby Müller
Müzik: Neil Young Oyuncular: Johnny Depp, Gary Farmer, Lance Henriksen, Michael Wincott, Mili Avital, Iggy Pop, Crispin Glover, Eugene Byrd, Michelle Thrush, Jimmie Ray Weeks, Mark Bringleson, Gabriel Byrne, John Hurt, Alfred Molina, Robert Mitchum
Cannes Film Festivali: Jim Jarmusch (Altın Palmiye adaylığı)
ABD / Britanya (Gramercy, PolyGram, Working Title) 98dk, Renkli Yönetmen: Joel Coen Yapımcı: Ethan Coen Senaryo: Joel Coen and Ethan Coen Görüntü Yönetmeni: Roger Deaklns Müzik: Carter Burwell Oyuncular: William H. Macy, Steve Busceml, Frances McDormand, Peter Stormare, Kristin Rudrüd, Harve Presnell, Tony Denman, Gary Houston, Sally Wlngert, Kurt Schwelckhardt, Larissa Kokernot, Melissa Peterman, Steve Reevis, Warren Keith, Steve Edelman, Sharon Anderson Oscar: Ethan Coen, Joel Coen (senaryo), Frances McDormand (kadın oyuncu) Oscar adaylıkları: Ethan Coen (film), Joel Coen (yönetmen), William H. Macy (yardımcı erkek oyuncu), Roger Deaklns (görüntü yönetmeni), Ethan Coen, Joel Coen (kurgu) Cannes Film Festivali: Joel Coen (yönetmen), (Altın Palmiye adaylığı)
FARGO
(1996)
"Sanırım doğrama makinesinin içindeki, suç ortağındı," Birlikte çalışan Joel ve Ethan Coen kardeşlerin özelliklerinden biri, uzun zamandır ortada olan kara film-gerilim, screwball komedisi, gangster öyküsü ya da birbirlerine zincirlenmiş mahkumların kaçışını anla tan filmler gibi Hollywood türlerini, göz alıcı, çağdaş hazlara dönüştürmeleri. 1980'lerde ABD'den çıkan önde gelen yönetmenlerden Coen kardeşlerin iyi filmleri, hâlâ etkileyicilik lerinden bir şey yitirmedi; cin gibi bir zekâ yüklü olan Fargo'ysa en İyi filmlerinden biri, in sanın hayranlıktan soluğunun kesilmesine, şiddetli biçimde sarsılmasına ve bunların yanı sıra kasıla kasıla gülmesine yol açan muzip bir öykü (her zaman olduğu gibi, senaryoyu iki kardeş ortaklaşa yazmış, yapımcılığı Ethan üstlenmiş, Joel de filmi yönetmişti). Zimmete para geçirme, adam kaçırma, düzenbazlık, yanlış anlamalar ve cinayet, tümü bir arada çerçeveye girer; tıpkı Coen'lere özgü deneyimin bir başka olağan öğesi olan, kontrolden tamamen çıkan suç gibi. Fargo Kuzey Dakota'da geçer. Bunalan araba satıcısı Jerry Lundergaard (kendisini İşe yarayan bir karakter oyuncusundan, aranan bir karakter oyuncusuna yükselten asabi per formansıyla William H. Macy), karısını kaçırmaları İçin kiraladığı İki eski mahkumla bir gö rüşme ayarlar. Ancak korkunç aldatmacalarından ilkinde, hınzırca, gerçek bir öykü olarak sunulan filmin büyük kısmı, Coen'lerin doğup büyüdüğü Mlnnesota'da (son derece komik bir biçimde sıradan olan konuşmalarda eğlendirici biçimde kullanılan abartılı yerel lehçe, bölgeye ilk yerleşen beyazlar olan İskandinav göçmenleri döneminin tekdüze ve cansız bir yadigarıdır ve tiksindirici gelişmelerle gülünç bir karşıtlık İçindedir) geçer. Ciddi miktarda borca batmış olan Lundergaard, basit olması gereken ve “sertlik" İçer meyen bir anlaşma yapar. Karısının fidyesini, zengin, zorba babası (Harve Ptesnell) ödeye cek ve kocayla, kiraladığı haydutlar bu parayı paylaşacak; kadın da olanlardan habersiz, serbest kalacaktır. Ama krep yemeye aşırı düşkün bir psikopatın (Peter Stormare Grims-
rud) ve onu ya da olanları kontrol edemeyen telaşlı bir beceriksizin (Steve Buscemi, "tuhaf görünüşlü ufak tefek bir adam" olan Shovvalter'ı canlandırıyor) ellerinde, İşler korkunç ve grotesk bir biçimde çığırından çıkar. Devreye, hamileliğinin sonlarına yaklaşmış, komik bir biçimde sıradan ama zeki, küçük kasaba polis şefi Marge Gunderson rolünde tam anla mıyla muhteşem olan Frances McDormand (Joel Coen'ln eşi) girer. Acelesiz badi badi yü rüyüşüyle ve tuhaf özgüveniyle, İlk üçlü cinayet soruşturmasını azimle yürüten Marge, Coen'lerln yarattığı (daha sonra gelen, Jeff Brldges'ın canlandırdığı "Ahbap” Lebovvskl'yle bir likte) en etkileyici karakterdir. Coen'lerln nüktecl ustalığı, İtinayla tamamlanan döngülerle; bazı karakterlerin özünde ki masumiyetin ve yalınlığın, diğerlerindeki ahlaki çürümeyle etkili biçimde kıyaslanmasıyla; hem son derece komik hem de aşırı derecede rahatsız edici olabilen alışılmadık bir trajiko mik film yaratır. Talihsiz suçlular ve kurbanlar onlarla duygudaşlık kurmamız İçin değil, ala cağımız İrkiltici zevk adına, acımasızca oynanmak İçin oradadır. Çalışmalarının çoğunda kar şımıza çıkan bu soğuk, kötücül iz, onları eleştirenlerden birinin, ünlü "sanatçı bozuntusu baş belaları" yakıştırmasına yol açmıştı. Ancak bu yakıştırma, göz kamaştırmaya, şaşırtmaya ve eğlendirmeye yönelik bariz yeteneklerinin etkisini azaltmaz. Buzlu görüntülerine rağmen Fargo onların en sıcak çalışmalarından biri olarak, Coen kardeşler imzası taşıyan etkileyici sahnelerle, tekrarlanan esprilerle ama aynı zamanda basit, açık sözlü bir ahlak anlayışının, şaşırtıcı iç rahatlatan huzuruyla doludur. Coen'lerln yazdığı senaryo ve McDormand, eşsiz bir cinayet vakasında, kalıpları yıktıkları için Oscar'la ödüllendirilmişti. AE
Fransa / Portekiz (CNC, Gemini, La Sept, Le Groupement National des Cinémas de Recherche, Canal+ Madragoa) 123dk, Eastmancolor Dili: Fransızca Yönetmen: Raoul Ruiz Yapımcı: Paulo Branco Senaryo: Pascal Bonitzer, Raoul Ruiz Görüntü Yönetmeni: Laurent Machuel Müzik: Jorge Arrlagada Oyuncular: Marcello Mastroianni, Anna Galiena, Marisa Paredes, Melvil Poupaud, Chiara Mastroianni, Arielle Dombasle, Féodor Atkine, Jean-Yves Gautier, Jacques Pieiller, Pierre Bellemare, Smaih, Lou Castel, Roland Topor, Jacques Delpl, Jean Badin Cannes Film Festivali: Raoul Ruiz (Altın Palmiye adaylığı) İngilizce adı: Three Lives and Oniy One Death
Avustralya
TROIS VIES & UNE SEULE MORT
(1996)
Şill doğumlu Raoul Rulz'ln (yüzden fazla film çekmiştir) belki de İçine girmesi en kolay filmi olan Trois vies & une seule m o rt (Üç Hayat ve Tek Bir Ölüm), mer hum Marcello Mastrolannl'nln karlzmatik yeteneği için neşeli bir vitrin görevi görü yor; ve yönetmenin, büyülü görüntüleri ve fikirleri eğirip dokumaya yönelik, postsürrealist, yaratıcı yeteneklerine tanıklık ediyor. Nathanlel Flavvthorne ve Isak Dlnesen öykülerinden, açık fikirlilikle ve serbest çe ödünç alınmış düşünceleri, Rulz'den başka hiç kimseye alt olamayacak acayip tasarımlarla (kendisini İsteyerek ve başarıyla dilenciye dönüştüren milyonerin öykü sü gibi) harmanlayan film, büyük kısmında, Jorge Louis Borges gibi bir yazarın eserleri ve hayalleri arasından heyecan verici bir serbest düşüşü andıran, Paris'te geçen bir Fransız komedisi. Karakterleri şevkle canlandıran kadroda Mastrolanni'nln kızı Chiara ve Melvll Poupaud da (Rulz'nln 1983 yapımı filmi La Ville des pirates'de de rol almıştı) göze çarpıyor. JRos
SHINE
(1996)
105dk, Renkli
Dili: İngilizce Yönetmen: Scott Flicks Yapımcı: Jane Scott Senaryo: Scott Flicks, Jan Sardl Görüntü Yönetmeni: Geoffrey Simpson
Müzik: David Fiirschfelder Oyuncular: Geoffrey Rush, Justin Bralne, Sonia Todd, Chris Flaywood, Alex Rafaiowlcz, Gordon Poole, Armin Mueller-Stahl, Nicholas Bell, Danielle Cox, Rebecca Gooden, Marta Kaczmarek, John Cousins, Noah Taylor, Paul Unkson, Randall Berger
Oscar: Geoffrey Rush (erkek
David Flelfgott (Geoffrey Rush) yetenekli bir piyanisttir. Ancak bir konser piya nisti olarak umut veren yeteneği hiçbir zaman uzmanların (babası da dahil) ondan beklediği seviyeye ulaşamaz. Televizyon İçin belgeseller çekmiş AvustralyalI yönet men Scott Hlcks'in yaptığı bu film, Flelfgott'un öyküsünün katlarını trajik bir biçim de açarak bunun nedenlerini bize gösteriyor. Tıpkı ağır çekimde gösterilen bir trafik kazası gibi, bu film i İzlemek de kimi za man oldukça acı verici. Flelfgott (gençliğini Alex Rafalowlcz oynuyor) kendi kuşa ğının muhtemelen en iyi piyanisti ve muhtemelen klasik piyanonun en son mucize si sayılmaktadır. Ne var ki "sahne" babasının (Armln Mueller-Stahl) ezici baskısı ve varlığı bu yeteneği soldurur. Babası ebeveynini gaz odalarında kaybetmiş bir adamdır ve oğlunu sevdiğine de kuşku yoktur; ancak onun yeteneğini kavrama ve yönlendirme konusunda sıfırdır. Çocuğun gelişen yeteneğini sonunda onun hata ları mahveder. Psikolojik yönden hassas olan Flelfgott'un piyanodaki olağanüstü yeteneği na
oyuncu), Armin Mueller-Stahl (yardımcı erkek oyuncu), Scott Flicks (yönetmen)
diren su yüzüne çıkar. Tüm hüznüne rağmen Shine'ın belleklerimizdeki en aydın
Oscar Adaylıkları: David
kasvetli anlarla yan yana getirilerek elde edilmiş olsa bile. Gerçek bir öyküye daya
Hirschfelder (müzik), Jane Scott (film), Jan Sardi, Scott Flicks (senaryo)
sız edici bir biçimde pekiştiriyor. Bu klişe bir yana, Shine kendisine karşı verdiği mü
lık sinematografik anlar arasında yerini alan kimi kareleri de yok değil; bunlar en
nan bu güçlü dram, sanatsal dehaya giden yolun acıdan geçtiği düşüncesini rahat cadeleden, duygusal ve zihinsel hasarlarına rağmen galip çıkan, büyük acılara ma ruz kalmış bir yeteneğin gerçek yaşamına tarafsız ve ağıtsal bir bakış. Filmin müzik leri arasında gerçek David Flelfgott'un kayıtlarını da bol bol duymak mümkün. Davld'in Londra'daki hocası rolündeyse John Gielgud var. KK
BREAKING THE WAVES Dalgaları Aşmak
(1 9 9 6 )
DanimarkalI sinemacı Lars Von Trier, insanları bir dogmaya göre hareket et meye teşvik eden bir manifesto yazmadan önce, dogmalarla yaşamanın kavran ması güç dehşeti üstüne bir film yapmıştı. 1970'lerde iskoçya'nın uzak bir bölgesin de geçen Dalgalan Aşmak, daha önceki Von Trier yapımlarının (Forbrydetsens Elemeht-Suç Unsuru, Europa-Avrupa), yapmacıklı bir biçimde tasarlanmış, üzerinde fazlaca çalışılmış, genelde siyah-beyaz büyülü dünyalarını, kendisinin Idioterne'sinin (Geri Zekalılar) ve diğer yönetmenlerin çektiği Dogma95 filmlerinin (Thomas Vinterberg'in Festerı-Şölen'i ve Joren Kragh-Jacobsen'in Mifune'sı gibi) cilalanma mış, kamera elde çekilmiş, keskin kenarlı görüntülerini denemek üzere geride bıra kır. Ne var ki sahnelerin, bilgisayar yardımıyla etkileri güçlendirilmiş tekinsiz manza ralarda, 70'lerin son derece demode pop müzik parçaları eşliğinde geçtiği bu ya pım hiçbir açıdan bir dogma ya da dogmatik bir film değildir. Von Trier çocukluğunda, başkalarına çok fazla şey verdiği için kendisini tüke ten İyi bir kızla ilgili, bir peri masalı olan Golden Heart (Altın Kalp) isimli kitaptan
Danimarka / İsveç / Fransa / Hollanda / Norveç (Argus, Canal+, CoBo, Det Danske, Eurimages, European Script Fund, Finnish Film Foundation, La Sept, Liberator, Lucky Red, Media Investment Club, Nederlands Fonds voor de Film, Nordic Film & TV Fund, Northern Lights, Norwegian Film Institute, October, Philippe Bobor, SVT Drama, Swedish Film Institute, TV1000 AB, Icelandic Film Corporation, Trust Film Svenska, VPRO TV, Villealfa, YLE, Zentropa, ZDF, arte) 159dk, Renkli (Eastmancolor)
Yönetmen: Lars von Trier Yapımcı: Peter Aalbaek Jensen, Vibeke Wlndelov
Senaryo: Lars von Trier, Peter
çok etkilenmişti ama elzem olan mutlu son onun elindeki kopyada eksikti. Dalga
Asmussen
ları Aşmak, bu temadan doğan bir üçlemenin ilk filmi ve bunu Idioterne (Geri
Görüntü Yönetmeni: Robby
Zekalılar) ve Dancer in the Dark (Karanlıkta Dans) adlı müzikal izledi. Dalgaları Aş-
Müller
mak‘\n kahramanı, Dış Hebridler'de yaşayan ciddi, korkutucu derecede dindar bir
Müzik: Joachim Holbek Oyuncular: Emily Watson, Stellan
toplumda yetişmiş, içine kapanık, neredeyse çocuk gibi bir kadın olan Bess'tir (Emily VVatson). Ani bir kararla Kuzey Denizi'ndekl bir petrol platformunda çalışan isveçli Jan'la (Stellan Skarsgârd) evlenince kabuğunu kırmaya başlar ama Jan bir iş kazasında sakatlanınca yeni yaşamı paramparça olur. Bess, Jan'a, kendisini komik, trajik ve nihayetinde ölümcül karşılaşmalara taşıyan cinsel maceralarını anlatarak ulaşabildiğini keşfedince, azizeliğe ve şehitliğe giden alışılmadık bir yola girer. Düzenli bir biçimde kadınların mezarları başında dikilip, insanlığın cennetten kovulmasına sebep oldukları için onları lanetleyen köyün ihtiyarlarının toplum dışı İlan ettiği Bess, denize, şeytani Udo Kier'in kaptanı olduğu bir tekneye gider. An cak Bess'in ölümünden sonraki etkisi, film in son anlarında, gerçek bir mucize ola rak sunulur. Öykü zor ama denemeye değer bir yol tutturuyor. VVatson'un başrol deki şaşırtıcı derecede inandırıcı, dokunaklı ve tuhaf oyunculuğu olmasa film ya pay gelebilirdi. KN
Skarsgârd, Katrin Cartlidge, JeanMarc Barr, Adrian Rawlins, Jonathan Hackett, Sandra Voe, Udo Kier, Mikkel Gaup, Roef Ragas, Phil McCall, Robert Robertson, Desmond Reilly, Sarah Gudgeon, Finlay Welsh
Oscar adaylıkları: Emily Watson (kadın oyuncu)
Cannes Film Festivali: Lars von Trier (Büyük Jüri Ödülü), (Altın Palmiye adaylığı)
145dk, Renkli
INDEPENDENCE DAY Kurtuluş Günü
Yönetmen: Roland Emmerich Yapımcı: Dean Devlin Senaryo: Dean Devlin, Roland
akan, hasılat rekorları kıran bilimkurgu filmi Kurtuluş Gönö'nün ötesine pek geçe
ABD (Fox, Centropolis)
Emmerich
Görüntü Yönetmeni: Karl Walter Lindenlaub
(1996)
Özel efektlere dayanan filmler, her karesinden Amerikan vatanperverliği mez. Jeff Goldblum, dış uzaydan sanki geri sayıma geçmiş bir sinyal alan uydu uz manıdır. Başkan Bili Pullman'ı (Clinton'u çok andıran bir liderdir, Hillary'ye benze
Müzik: David Arnold Oyuncular: Bill Pullman, Mary
yen karısını da Mary McDonnell canlandırır), gezegenin her yanında beliren uzay
McDonnell, Mae Whitman, Jeff Goldblum, Judd Hlrsch, Will Smith, Vivica A. Fox, Ross Bagley, Margaret Colin, Robert Loggia, James Rebhorn, Randy Quaid, James Duval, Lisa Jakub, Giuseppe Andrews
olan düşman uzaylılarla dolu olabileceği konusunda uyarmak için Washington
Oscar: Volker Engel, Douglas
gemilerinin tombul ve dost canlısı ET'lerle değil, Dünya'yı mahvetmek niyetinde D.C.'ye doğru yola çıkar. Yönetmen Roland Emmerich ve yapımcı Dean Devlin filmi, Will Smith, Robert Loggia, Judd Hlrsch ve Harvey Fierstein gibi, olayları tuhaf bir alaycılıkla canlandı ran, mizahi oyuncularla doldurmuş. Ancak bu filmin gerçek yıldızı oyunculardan hiçbiri değil, muhteşem özel efektler. Kült televizyon dizisi Ziyaretçileri anımsatan uzay gemilerinden, Dünya'ya yapılan (neredeyse aşırı gerçekçi) saldırılara varınca
Smith, Clay Pinney, Joe Viskocil (görsel efekt)
ya dek, bir zamanların muazzam anıtlarının (Empire State Binası ve Beyaz Saray)
Oscar adaylıkları: Chris
üzerlerinden dumanlar tüten harabelere dönüşmesini dehşet içinde izleriz. Özetle
Carpenter, Bill W. Benton, Bob Beemer, Jeff Wexler (ses)
bir bilimkurgu fantezisinin nasıl da gerilimli bir eğlenceye dönüşebileceğinin müt
Fransa / Britanya (Channel Four, CİBy 2000, Thin Man) 142dk, Metrocolor Yönetmen: Mike Leigh Yapımcı: Simon Channing-Wllliams Senaryo: Mike Leigh Görüntü Yönetmeni: Dick Pope Müzik: Andrew Dickson Oyuncular: Timothy Spall, Phyllis Logan, Brenda Blethyn, Claire Rushbrook, Marianne Jean-Baptiste, Elizabeth Berrington, Michele Austin, Lee Ross, Lesley Manville, Ron Cook, Emma Amos, Brian Bovell, Trevor Laird, Claire Perkins, Elias Perkins McCook
Oscar adaylıkları: Simon Channing-Williams (film), Mike Leigh (yönetmen), Mike Leigh (senaryo), Brenda Blethyn (kadın oyuncu), Marianne Jean-Baptiste (yardımcı kadın oyuncu)
Cannes Film Festivali: Mike Leigh (Altın Palmiye), (Jüri Ödülü), Brenda Blethyn (kadın oyuncu)
hiş bir örneği. JB
SECRETS AND LIES Sırlar ve Yalanlar
(1996)
Mlke Leigh'nln 1996'da Cannes'da büyük ödülü kazanan, sürükleyici, çok kat manlı komedi-dramı, aynı zamanda onun en anlaşılır ve İyimser filmi olabilir. Fil min, genelde Thatcher dönemi ve sonrası İngiltere'sinde sınıf farklarına duyduğu öfkeyle ve bunları acımasızca eleştirmesiyle tanınan, sahne ve perde İçin yazan ve yöneten Leigh'nln hâlâ en beğenilen eseri olması, bununla açıklanabilir. Genç, siyahi gözlük uzmanı Hortense (Marianne Jean-Baptiste), doğumdan sonra kendisini evlatlık veren ve bir fabrika İşçisi olan beyaz biyolojik annesini arar, iki kadın birbirlerini tanıdıkça, anneyle diğer gayri meşru kızı (Claire Rushbrook), anneyle erkek kardeşi (Timothy Spall) ve erkek kardeşiyle kardeşinin karısı (Phyllis Logan) arasında gerilim doğar ve bütün bunlar şiddetli bir doruk noktasına ulaşır. Sırlar ve Yalanlar1dakl aile sırlarının ortaya çıkmasına dair yoğun, ibsen tarzı olay örgüsü, genel olarak dramatik açıdan tatmin edici ancak birkaç ayrıntıyı açık lamadan bırakıyor. Yine de oyunculuk öyle güçlü ki (aralarından Spall özellikle öne çıkıyor), bir gelgit dalgasına kapılmışçasına sürükleniyorsunuz. JRos
GABBEH
(1996)
Iran / Fransa (MK2, Sanaye Dasti) 75dk, Renkli
Mohsen Makhmalbaf'ın Gabbeh'i karşı konulmaz güzellikte bir film. Genç bir ka dının bir İran halısındaki bir desenden çıkıp hayat bulduğu ilk cesur fırça darbelerin den itibaren renkler, sesler ve çağrışımlar uyandıran kurgusuyla film insanı kendine hayran bırakıyor. Ancak Gabbeh (Tülü), örneğin II Postıno (Postacı, 1994) tarzı ayrık sı, hoş, egzotik, turistik, yarı-köylü bir başka çalışma olmanın çok ötesinde. Ertelen miş bir aşkın filmi dolduran hüzünlü öyküsü, aşk ve özlemin, doğum ve ölümün, do ğa ve kültürün, büyü ve kaybın derin, insancıl bir panoramasını sunuyor. Halıdaki şekiller bu öykü için antik, anımsanamayacak denli eski bir çıkış kayna ğı sağlıyor ancak anlatının dokunuşu birçok zamanı, mekanı ve durumu kesiştiriyor. Geçmiş ve şimdiki zamanlar, yaşlılar ve gençler, gündelik yaşamın içerdiği zengin sa natların yanı sıra resim ya da sinema gibi kabul gören sanatlar: Makhmalbaf can alı cı duygulara ve deneyimlere ait zengin ve değişken bir alanı ele alıyor. Günümüzde kızıla çalan birkaç günbatımı içeren her filme rahatlıkla "şiirsel" yaf tası yapıştırılıyor. Gabbeh "şiirsel sinema"nın özgün bir ifadesi. Her kelime, görüntü, ses, beden hareketi ve renk, metafor düzleminde bir başka şeyle ilişkili: Bir hayvanın hareketleri, halı dokuyanların hareketlerine benziyor; hızla akan su, rüzgarın dans et tirdiği bir çayırı andırıyor. Batı'nın "Yeni Iran Sineması"na yönelik yeni filizlenen beğenisi bağlamında, Abbas Kiarostami'nin 1994 yapımı Zire Darakhatan Zeyton'u (Zeytin Ağaçlan Al tında) gibi filmlerinin mağrur yeni gerçekçiliğiyle kıyaslandığında, Gabbeh'e kusur bulunmuştu. Ne var ki Kiarostami karşısında Makhmalbaf, Mlchael Jackson karşısında Prince neyse odur; karanlık, sapkın bir kuzen. Gabbeh, Makhmalbaf'ın muhteşem yeteneğinin özel bir yanını ortaya koyar; üstü örtü lü, sabırlı, zamansız bir yanını. Burada kendine mal ettiği, kısmen Gürcü sine ma ustası Sergei Paradjanov'u örnek alan nefes kesici üslup, halk kültürüne ait ve modernist öğeleri, aralarında herhangi bir katı ayrımı reddeden bir bi çimde kaynaştırır. Büyüleyici karmaşıklığına karşın bu film, gerçekten hayret verici bir ber raklığa ve açıklığa sahiptir. Yeni deneyimlere açık olan kişiler için Gabbeh doğrudan insanın ruhuna ulaşan bir film. AM
Dili: Farsça Yönetmen: Mohsen Makhmalbaf Yapımcı: Khalil Daroudchi, Khalil Mahmoudi
Senaryo: Mohsen Makhmalbaf Görüntü Yönetmeni: Mahmoud Kalarl
Müzik: Hossein Alizadeh Oyuncular: Abbas Sayah, Shaghayeh Djodat, Hossein Moharami, Rogheih Moharami, Parvaneh Ghalandari
A B D (Castle Rock, Columbia, Rio
Dulce) 135dk, Renkli
Yönetmen: John Sayles Yapımcı: R. Paul Miller, Maggie Renzl
LONE STAR (1996) Yalnız Adam John Sayles'ln, Teksas Meksika sınırındaki blrblriyle ilişkili yaşamları bilge ve espri li bir biçimde ele alan çalışması, sınırları geçmek, geçmişi deşmek, ders almak ve yaşa ma devam etmek üzerinedir. Hepsi Rio Bölge Şerifi Sam Deeds'le (Chris Cooper) bir bi
Senaryo: John Sayles Görüntü Yönetmeni: Stuart
çimde ilişkili ol^n ya da kasabanın hemen dışındaki çölde bir İskeletin bulunmasından
Dryburgh
sonra, onun tarafından soruşturulan çenebaz bir karakterler topluluğu sunar. Deeds'ln
Müzik: Mason Daring Oyuncular: Stephen Mendillo,
kişisel fikri, bu cesedin, yıllarca yerel bir kahraman olan merhum babasıyla (Matthew
Stephen J. Lang, Chris Cooper, Elizabeth Pena, Oni Falda Lampley, Eleese Lester, Joe Stevens, Gonzalo Castillo, Richard Coca, Clifton James, Tony Frank, Miriam Colon, Kris Krlstofferson, Jeff Monahan, Matthew McConaughey
ferson) arasında birkaç yıl önce geçmiş olan mücadeleyle ilgili olabileceği yönündedir.
Oscar adaylıkları: John Sayles
McConaughey) namussuzluğu ve ırkçılığıyla nam salmış bir kanun adamı (Kris KristofGeçmişte neler olmuştu? Ve yaşananların, hepsi de geçmişi yeniden yazmaya ve gele ceği sahiplenmeye istekli olan beyazların, İspanyol kökenlilerin ve siyahilerin oluşturdu ğu gerilimli nüfusuyla, bu kasabanın bugünü üzerinde nasıl bir etkisi olmuştu? Kişisel olan politik olanı, politik olan kişisel olanı nasıl etkiliyordu? Yalnız Adam, dedektif öyküsüyle çağdaş western arası bir film gibi görünebilir ama aslında daha uygun tanım, Sayles'in Matewan'dan (1987) ve City o f Hope'tan
(senaryo)
(Umut Şehri, 1991) beri yıllardır mükemmelleştirdiği, değişim sürecindeki bir toplumun
/İ
kaleydoskopik bir İncelemesi olduğu. Ancak bu filmde ilk kez geriye dönüşleri kullana- rak (bazen kişisel anılar, bazen paylaşılan deneyimler biçiminde), sınıf, para, seks, arka daşlık, aile ve ırk kavramlarından oluşan sıkı bir karışıma, ilave bir malzeme olarak zama nı ekler. Film bir sınır kasabasında geçtiğinden ırk meselesi ağırlığını, korku, nefret, arzu, göç, iş olanakları ve önyargı biçiminde kaçınılmaz bir biçimde hissettirir; merhametli Say les asla vaaz vermez, sadece bizlere işlerin nasıl yürüdüğünü (ya da kimi durumlarda yü rümediğini) gösterir. Diyaloglar zekice yazılmış ve renkli ancak doğal, oyunculuklar baş tan sona mükemmel, müzik kullanımı kendine özgü bir muziplik ve anlam içeriyor ve Stuart Dryburgh'un kamera kullanımı/izlediğimiz topluluktaki çeşitli ittifakları ve bölün müşlükleri etkili bir şekilde aktarıyor. Filmin mütevazı bir biçimde iktidar karşıtı (her ne kadar son derece haklı olsa da),sonunu .kaçırmayın: Alamo'yu unutmalı, gerçekten! GA
Britanya (Channel Four, Figment, PolyGram, Noel Gay) yapımı İngiliz kült filmi Shallow Grave'in (Mezarını Derin Kaz) arkasında 94dk, Renkli Yönetmen: Danny Boyle ki ekip, yapımcı Andrew Macdonald, senarist John Hodge, yönetmen Danny Boy Yapımcı: Andrew Macdonald le ve filmin yıldızı Ewan McGregor, sıradışı yazar Irvine Welsh'in tartışma yaratan 1994
romanına dayanan, Edinburgh uyuşturucu dünyasina güçlü, karamsar bir bakış su nan bu yapım İçin yeniden bir araya geldi. McGregor, uyuşturucu bağımlısı Mark "Rent Boy" Renton'u canlandırıyor. Bir grup uyumsuz arkadaşı var: ara sıra torbacılık yapan Slck Boy (Jonny Lee Miller);
Senaryo: John Hodge Irvine Welsh'in romanından Tema müziği: Johann Sebastian Bach, Georges Bizet, Brian Eno, Iggy Pop
yaşamın kaybedenlerinden biri olmaya yazgılı bir karakter olan Spud (Ewen Brem-
Görüntü Yönetmeni: Brian
ner); ve herhangi biriyle ve herkesle kavga çıkaran şiddet düşkünü bir sapık olan
Tufano
Begbie (kayda değer, korkutucu bir performans sergileyen Robert Kariyle).
Oyuncular: Ewan McGregor,
bağımlılığı bu filmde cazip bir seçenek olarak sunulmuyor; Renton'ın dehşet verici
Ewen Bremner, Jonny Lee Miller, Kevin McKidd, Robert Carlyle, Kelly Macdonald, Peter Mullan, James Cosmo, Eileen Nicholas, Susan • Vidler, Pauline Lynch, Shirley Henderson, Stuart McQuarrle, Irvine Welsh, Dale Wlnton
halüsinasyonları arasında, kaybettiği uyuşturucu maddeleri geri almaya çalışırken
Oscar adaylıkları: John Hodge
Iskoçya'nın muhtemelen en pis tuvaletine dalması ve uyuşturucudan kurtulma ça
(senaryo)
Renton'ın sokakta koştuğu son derece çarpıcı açılış sahnesinden başlayıp, kö tü alışkanlığını sürdürebilmek için işlediği bir başka adi suçtan ötürü kovalanırken yaptığı ünlü "Yaşamı seç" konuşmasına dek, Boyle bu kaybedenlerin yaşamlarını perdeye taşımak için, sinema dilini parlak bir hayal gücüyle kullanıyor. Uyuşturucu
baları sırasında ölmüş bir bebeğin unutulmaz görüntülerinin aklına musallat olma sı da var. Gösterime girdiği dönemde bazı eleştirmenler, Tralnspotting'in uyuşturu cuyu cazip bir şey olarak göstermemekle birlikte, uyuşturucu bağımlısı karakterleri hakkında hiçbir ahlaki yargıya varmama sından yakınmıştı. Ama aslında Boyle ve Hodge'ın ahlaki bir tavır takınmayı red detmeleri film in önemli özelliklerinden biri; burada bizden beklenen Renton ve arkadaşlarını yargılamak değil, yaşamla rının kasvetli bir gülünçlükle boşa geçip gidişini izlemek. Etkileyici, oldukça yüklü ve oyunculuklarıyla göz kamaştıran Tra inspotting, haklı olarak 1990'ların en ba şarılı Ingiliz filmleri arasında kabul edili yor. Filmde ülkenin en şaşırtıcı genç ye teneklerinden bazıları hünerlerini ortaya koyuyor: Carlyle, McGregor, senarist Hodge ve yönetmen Boyle (İki yıl sonra ilginç ama bununla kıyaslanamayacak bir film olan A Life Less Ordinary-Olağanüstü
Bir
Hayat ta
bir
McGregor'la çalışmıştı). JB
kez
daha
ABD (Dimension, Woods) 111 dk. Renkli
Yönetmen: Wes Craven Yapımcı: Cathy Konrad, Cary Woods
Senaryo: Kevin Williamson Görüntü Yönetmeni: Mark Irwin Müzik: Marco Beltrami Oyuncular: David Arquette, Neve Campbell, Courteney Cox, Skeet Ulrich, Rose McGowan, Matthew Lillard, Jamie Kennedy, W. Earl Brown, Drew Barrymore, Joseph Whipp, Lawrence Hecht, Roger L. Jackson, David Booth, Liev Schreiber, Carla Hatley
SCREAM
(1996)
Çığlık The Hills Have Eyes (Tepelerin Gözleri, 1978) ve A Nightmare on Elm Street (Elm Sokağı'nda Kâbus, 1984) gibi çağdaş klasiklerin yönetmeni Wes Craven, 1996 yılında, tüm zamanların en popüler ve başarılı korku filmi serilerinden birini başlatarak emekliye ayrıldığını düşünen herkesi şaşırttı. Bir grup yetenekli genç oyuncunun (aralarında Drew Barrymore, Neve Campbell, Skeet Ulrich, David Ar quette, Rose McGowan ve Jamie Kennedy bulunur) yer aldığı Çığlık, ABD'de kasır ga gibi esip gişede 103 milyon dolar hasılat yaptı ve kendisine ayna tutan, son mo da bir kesip biçmeli (slasher) korku filmi furyasını başlattı. Urban Legend (Gerçek Efsaneler, 1988), I Know W hat You Did Last Summer (Ne Yaptığını Biliyorum, 1997), Valentine (Ölümcül Bedel, 2001), elbette Scream 2 (Çığlık 2, 1997), Scre am 3 (Çığlık 3, 2000) ve insanların avlandığı filmlerin bir parodisi olan Scary M o vie (Korkunç Bir Film, 2000) gibi filmler, başarılarının büyük kısmını Craven'in öz gün filmine borçlu. Çığlık'ın on dakika süren son derece gerilimli girişi, yakın geçmişin üzerinde en çok konuşulan korku sahneleri arasında yer alır. Tele fonla arayan kimliği belirsiz biri, lisenin sevimli kızı Ca sey Becker'i (Barrymore), "On Üçüncü Cuma'da katil kimdi?" gibi sorulara doğru yanıt veremezse, onu ve erkek arkadaşını öldürmekle tehdit eder. Çığlık'ta yer alan diğer herkes gibi Casey de slasher klasiklerinin ço ğunu görmüştür: Halloween (Cadılar Bayramı, 1978), Prom N ight (Mezuniyet Balosu, 1980) vs. Ancak bura da sadece korku filmleri fanatiklerinin yaşama şansı vardır, hatta bazen bu bile yeterli olmaz. Temel hikaye, bakire kahraman Sidney Prescott'un (Camp bell), hayalet maskesi takan ve çok keskin bir bıçak ta şıyan slasher filmleri hayranı saldırgandan kurtulma ça basını ele alır. Sadece kirli işlerin peşindeki bir haberci olan Gail Weathers'in (Courteney Cox) vaktinde gelen yardımı Sidney'i kurtarır. Genç kız, düşmanının aslında sebepsiz yere öldürüyor olmaktan zevk alan iki yakın arkadaşı (içlerinden biri, bir ayrılıp bir barıştığı erkek ar kadaşıdır) öğrenince sarsılır. Çığlık'ın çarpıcı başarısını hazırlayan sebepler ara sında, sık sık güldüren senaryosu (daha sonra, televiz yonların tutulan gençlik dizisi Dawson's Creek'i yaratan Kevin Williamson yazmıştı); eski korku filmlerine yapı lan şaka yollu göndermeler; ve izleyicileri gülerken bile korkutmayı başaran Craven'in ustalıklı rejisi başta geliyor. SJS
THE ENGLISH PATIENT (1996) İngiliz Hasta "Her gece kalbimi söküp atıyorum ama sabaha kadar yeniden büyümüş olu yor." Michael Ondaatje'nin Booker Ödülü sahibi romanından, Anthony Minghella'nın yaptığı epik uyarlama, 1987 yapımı film The Last Emperohdan (Son impara tor) sonraki en görkemli zaferle, dokuz Akademi Ödülü kazanarak, Oscar gecesi nin hakimi olmuştu. Senarist-yönetmenin gerçekleştirme umudunu neredeyse yitir diği bir film için, bu iyice dikkat çekici bir başarıydı. Şiirsel kitaptan büyülenen
ABD (J&M, Miramax, Tiger Moth)
Minghella, üç yıldan fazla bir zamanı hikayeyi, merkezinde yer alan aşk öyküsünü
160dk, Renkli
oldukça geliştirecek biçimde yeniden yapılandırmaya harcamıştı. Bağımsız yapım
Dili: İngilizce / Almanca Yönetmen: Anthony Minghella Yapımcı: Saul Zaentz Senaryo: Anthony Minghella
cı Saul Zaentz (One Flew Over the Cuckoo's Nest-Guguk Kuşu, 1975; Amadeus,
da stüdyonun filmden çekilmesine kadar vardı. Miramax gereken finansmanla işin
Michael Ondaatje'nin romanından
içine girene dek, yapıma ara verilmişti.
Görüntü Yönetmeni: John Seale Müzik: Gabriel Yared Oyuncular: Ralph Fiennes, Juliette
yüzü tanınmaz hale gelmiş bir pilot (Ralph Fiennes) çift kanatlı uçağının enkazında
Binoche, Willem Dafoe, Kristin Scott Thomas, Naveen Andrews, Colin Firth, Julian Wadham, Jurgen Prochnow, Kevin Whately, Clive Merrison, Nino Castelnuovo, Flichem Rostom, Peter Rühring, Geordie Johnson, Torn Fligginson
Oscar: Saul Zaentz (film), Anthony Minghella (yönetmen), Juliette Binoche (yardımcı kadın oyuncu), Stuart Craig, Stephanie McMillan (sanat yönetmeni), John Seale (görüntü yönetmeni), Ann Roth (kostüm), Walter Murch (kurgu), Gabriel Yared (müzik), Walter Murch, Mark Berger, David Parker, Christopher Newman (ses)
Oscar adaylıkları: Anthony Minghella (senaryo), Ralph Fiennes (erkek oyuncu), Kristin Scott Thomas (kadın oyuncu).
Uluslararası Berlin Film Festivali: Juliette Binoche (Gümüş Ayı—kadın oyuncu), Anthony Minghella (Altın Ayı adaylığı)
1984) başlangıçta 20th Century Fox'tan mali destek bulmuştu. Ama örneğin Ame rikalı bir aktris yerine Kristin Scott Thomas'ın seçilmesi gibi anlaşmazlıklar, sonun
2. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru Kuzey Afrika'da, feci biçimde yanmış ve bulunur. Görünüşe göre hafızasını yitirmiş olan, kimliği belirlenemeyen ancak İngi liz olduğu varsayılan pilot ölüm döşeğindedir ve Fransız Kanadası'ndan hemşire Hana'nın (Juliette Binoche) gözetimi altındadır. Yıkılmış bir İtalyan manastırına sı ğınan İkiliye, bellek, kaybettikleri insanlar ve iyileşme konusundaki samimi arayışla rında, Willem Dafoe'nun canlandırdığı intikam peşindeki Kanadalı bir işkence kur banı ve iki bomba imha uzmanı katılır. Filmin insanı cezbeden iki güçlü öğesi bulunur. Öykü karmaşık ama klasik, tu t kulu bir biçimde romantiktir. Yapımsa, pek çokları tarafından David Lean'in üslu buna benzetilen, rüya gibi açık hava sekansları ve çarpıcı bir kum fırtınasından, şehvetli aşk sahnelerine ve meşale ateşinde incelenen mağara resimleri, bir alevin aydınlattığı kilise freskleri gibi büyüleyici efektlere dek, kılı kırk yaran bir ustalık ba rındırır. İngiliz Hasta'nın boyutları, büyük perdedeki ihtişamı ve uyandırdığı ehem miyet hissi, sanatsal ve teknik başarılarının tanınmasını gerekli kılmıştı. AE
CHEUN GWONG TSA SIT (1997) Mutlu Beraberlik Hong Kong'un mucize çocuğu, senarist-yönetmen Kar Wai Wong'un bir aşk ilişkisinin bitişine hüzün dolu bakışı, cüretk.r, titrek ışıltılı bir "ruh hali" filmi; aktardığı ruh halinin rengi de çivit mavisi. Acı bir alayla isimlendirilmiş M u tlu Be raberlimin büyük bölümü Arjantin'de geçiyor: Çinli göçmen sevgililer Li Fai'yle (Tony Leung) Poh Wing (Leslie Cheung), birlikte bir yaşam kurmak umuduyla bu ülkeye yerleşmiştir. Ancak bu boş bir ha yaldir çünkü birbirine son derece zıt karakterleri (sessiz, sakin ve sorumlunun kar
Hong Kong (Block 2, Jet Tone,
şısında düşüncesiz ve aşırı) hızla aralarındaki uzlaşmaz farklılıkları körükler.
Prénom H, Seowoo) 96dk, SB/Renkli
Genel planlar, yerinde bir müzik, dikkatle oluşturulmuş sahneler ve son dere ce davetkar sessizlik ve hareketsizlik anları kullanan W ong, izleyiciyi doğruca, bu çözülen ilişkinin parçalanmış kalbine götürür. Hipnotize edici bir yolculuktur bu.
Dili : Kantonez/ Mandarin / İspanyolca
Bunda, ışığı ve renkleri ustalıkla kullanması sayesinde her kareyi bir sanat eserine
Yönetmen: Wong Kar-wai Yapımcı: Ye-cheng Chan, Chan
dönüştüren efsanevi görüntü yönetmeni Christopher Doyle'un payı çok büyük.
Yecheng
Oyuncuların, çekim ekibinin ve yönetmenin uyandırdığı melankoli havası, perde
Senaryo: Wong Kar-wai Görüntü Yönetmeni:
den dışarıya hafif bir esintiyle taşar ve iki adamın dökülen, eski bir mutfakta tango yaptığı sahne gibi anlar, güzelliklerinin gücüyle nefesinizi keser. Leung ve Cheung karakterleriyle kusursuz biçimde bütünleşir; bazı anlarda aktardıkları acı öylesine gerçektir ki neredeyse bakışlarınızı kaçırmak zorunda kalırsınız, inişli çıkışlı ilişkile
Christopher Doyle
Müzik: Danny Chung Oyuncular: Leslie Cheung, Tony
rinden kaynaklanan elem, birinin hırçınlığı, diğerinin sessizce çektiği acıyla yansıtı
Leung Chiu Wai, Chen Chang, Gregory Dayton
lırken, aktörlerin gözleri, beden hareketleri ve duruşları çok şey anlatır.
Cannes Film Festivali: Wong
Aldatma ve acı verici şefkat arasında çizilen zikzaklar (aşıklardan birinin başı
Kar-wai (yönetmen), (Altın Palmiye adaylığı)
yavaşça diğerinin omzunda yaslanacak bir yer bulurken, taksinin arka koltuğunda bir sigarayı paylaşmaları; Li'nin, bandajlı, kırık uzuvlarıyla çaresiz durumda ve tama men Li'ye bağımlı olan Poh'ya kaşıkla çorba içirmesi, ilişkilerindeki duygusal konumlarını-rollerini zengin metaforlar aracılığıyla fiziksel dünyaya aktarır) insanları bağlayan ve boğan bağları kesip atmanın kolay bir yolu olmadığını açıkça ortaya koyar. Kapanış jeneriğinin ardından sinemadan çıkan izleyiciye tatlı bir hüzün eşlik eder. Tam anlamıyla mükemmel bir film. EH
İngilizce adı: Happy Together
MONONOKE H IM E (1997) Prenses Mononoke
*
Çizgi filmlerin ya da canlandırma filmlerin sinema nın alanına mı girdiğini yoksa, ne kadar mükemmel olurlarsa olsunlar, başka bir sanat türüne mi ait oldukla rını tartışmak için pek çok sebep var. Hayao Miyazaki'nin canlandırma filmleri, özellikle en başarılı başyapıtı Prenses Mononoke, bir yandan bu tartışmanın geçerli
Japonya (Dentsu, Nippon TV,
liğine meydan okurken bir yandan da ötesine geçer. Prenses Mononoke bir mey
Ghibli, Tokuma Shoten) 133dk, Fujicolor
dan okumadır çünkü inanılmaz derecede karmaşık, görsel açıdan yaratıcı ve ide
Dili: Japonca Yönetmen: Hayao Miyazaki Yapımcı: Toshio Suzuki Senaryo: Hayao Miyazaki Görüntü Yönetmeni: Atsushi
çok çizim ve modelleme kullanarak ele alır. Bununla birlikte film in derin duygular
Okui
olojik düzeyde çaba gerektiren bir efsaneyi, geleneksel sinemanın araçlarından uyandırabilme gücü, ana karakterlerinin derinliği ve belirsizliği, yan karakterlerinin şaşırtıcı bolluğu ve (son derece güzel bir biçimde) resmedilenin ötesinde bir anlam arayışı bir araya gelip, potansiyelini daha güçlü bir biçimde ortaya koyan canlandır mayla, gerçekliğin mekanik kaydı aracılığıyla dünyanın görünmez boyutlarına açı
Müzik: Jö Hisaishi Oyuncular: Yöji Matsuda, Yuriko
lan bir kapı görevi gören sinemanın kesişmesiyle sonuçlanır.
Ishida, Yûko Tanaka, Kaoru Kobayashi, Masahiko Nishimura, Tsunehiko Kamijoe, Sumi Shimamoto, Tetsu Watanabe, Mitsuru Sato, Akira Nagoya, Akihiro Miwa, Mitsuko Mori, Hisaya Morishige
tanlar, kötülüğün ve büyülü gökkuşağının cazip karakterleri; hepsi de koşar ve fır
Mitsel savaşçılar ve kötü kaderli prenses, arkaik canavarlar ve endüstriyel şey tına gibi eser, dövüşür ve sever, yıldızlara sıçrar ve aniden ama kısa süreliğine, Ja pon canlandırma sanatçılarının insan yüzlerini çocuksu çizimlerle maddeleştirmesiyle yok olur. Bu filmde, canlandırma yapımlarda alışılmadık olduğu üzere, kan gerçek kandır; aşk ve ölüm renkli mürekkep vasıtasıyla canlandırılır ve her şeyin gerçek dünyaya ait olan bir duruşu vardır. Fantastik hayvanlarla günümüzün eko lojik sorunları, doğaları eş öğelermişçesine etkileşim içindedir. Miyazaki canlandır mayla sinema arasında böylesine eşsiz bir karşılaşma yaratabildiyse bu öyküleme nin ve resimlendirmenin gücü, Prenses M ononoke'nin perdede aktığı süre boyun ca, ilkinden sonuncusuna dek bütün görüntülerde mevcut olan çarpıcı gerilim sa yesinde. Miyazaki'ye filmlerinin gerçek olmadığını söylemeyin çünkü o aksine ina nıyor. Üstelik kendisi de karakterleri kadar cesur, insan sadece hep böyle cesur kal masını dileyebilir. J-MF
İngilizce adı: Princess Mononoke
L.A. C 0 N F ID E N T IA L (1 9 9 7 ) Los Angeles Sırları Curtis Hanson'ın, yoz polislerin yeni türeyen çete üyeleri ve henüz palazlan mamış bulvar gazeteleriyle vakit öldürdüğü, İrinli bir bataklık olan 1950'lerln Los Angeles'ında geçen gösterişli ve anlamlı filmi, James Ellroy'un karmaşık bir olay ör güsüne sahip çoksatan romanını, duygusal özüne ulaşacak biçimde budar. Birkaç cinayetin soruşturması İçin bir araya getirilmiş, birbirlerine taban tabana zıt üç po lisin ahlaki açıdan belirsiz İşbirliğinin İzini süren Hanson'ın temposu mükemmel, oyuncu seçimi hınzırca ve İlham verici. Kevin Spacey, arkadaşlarını ele vermeyi red deden ünlü polis rolünde çok başarılı. Kim Bassinger'ın canlandırdığı (daha sonra devamını getiremediği, kariyeri İçin dönüm noktası olan bir oyunculukla) sosyetik fahişe için, kariyer peşindeki tutucu polis Guy Pearce'la rekabet İçinde olan müca deleci polis memurunu canlandıran Russel Crovve ateşli ve şiddet düşkünü. Hararetli kara film türünün görkemli çikolata rengine bürünmüş olan Los An geles Sırları, ateşli, komik ve hazin bir film. Girişken 50'lerln İyimserliğini, asık surat lı 30'ların kinizmiyle didlklese ve 90'ların çok bilmlşllğlyle, İki dönemi alıp birbirine vursa da film aynı zamanda aşırı derecede romantik. Belki de Amerikan kara film lerinin hummalı bir biçimde rüyaların peşinden koşup sonra da onları parçalamaya yönelik son büyük girişimi. Medeni kültürümüzde hem gerçek aşkın, hem ahlaki yürekliliğin hem de -madem başladık- umudun yitlrilmişliğine yakılan bu görkemli ağıtta, beyler ve hanımlar karşı karşıya geliyor. ET
THE BUTCHER BOY (1997) K üçük K asap Nell Jordan'ın en güzel ve en kişisel filmlerinden biri olan KüçCık Kasap, Patrick McCabe'ln aynı adlı romanından, Jordan ve McCabe tarafından harikulade muzip bir senaryoya dönüştürülerek, uyarlanmıştır. Film 1960'ların İrlanda kırsalında ge
ABD (Monarchy, Regency, Warner Bros.) 138dk, Technicolor Yönetmen: Curtis Hanson Yapımcı: Curtis Hanson, Arnon Milchan, Michael G. Nathanson Senaryo: Brian Helgeland, Curtis Hanson James Ellroy'un romanından Görüntü Yönetmeni: Dante Spinottl Müzik: Jerry Goldsmith Oyuncular: Kevin Spacey, Russell Crowe, Guy Pearce, James Cromwell, Kim Basinger Oscar: Brian Helgeland, Curtis Hanson (senaryo), Kim Basinger (yardımcı kadın oyuncu) Oscar adaylıkları: Arnon Milchan, Curtis Hanson, Michael G. Nathanson (film), Curtis Hanson (yönetmen), Jeannlne Claudia Oppewall, Jay Hart (sanat yönetmeni), Dante Splnotti (görüntü yönetmeni), Peter Honess (kurgu), Jerry Goldsmith (müzik) Cannes Film Festivali: Curtis Hanson (Altın Palmiye adaylığı)
İrlanda / ABD (Geffen, Warner Bros.) 109dk, Technicolor
Yönetmen: Nell Jordan Yapımcı: Redmond Morris, Stephen Woolley
çer ve tutarsız koşulların ve terk edilmişliğin dayatmasıyla, televizyonun ve Soğuk
Senaryo: Nell Jordan, Pat McCabe Pat McCabe'nin romanından
Savaş görüntülerinin beslediği hayali bir macera dünyasına çekilen küçük bir oğla
Görüntü Yönetmeni: Adrian
nın öyküsünü anlatır. Dengesiz annesinin (Alsllng O'Sulllvan) ve alkolizmin enkaz
Biddle
haline getirdiği babasının (Stephen Rea) kendi başının çaresine bakmak zorunda
Müzik: Elliot Goldenthal Oyuncular: Eamonn Owens, Sean
bıraktığı ve kasabanın burnunu her şeye sokan meraklı tipinin (son derece komik Fiona Shaw) huzur vermediği genç Francie, oyunculuğu ilk kez deneyen aktör Eamonn Owens tarafından şaşırtıcı bir canlılıkla oynanır. Francie bir dizi şiddetli bö lümde, en yakın arkadaşını bile kendisinden uzaklaştıracak bir çılgınlık ve öfkenin kucağına yuvarlanır. Francle'nln dünyevi bir Meryem Ana (beklenmeyecek biçimde Slnead O'Connor'ın canlandırdığı) hayalinde bulduğu huzur işe yaramamaya başlayınca, oğlan nefes kesici bir kindarlıkla kaderini belirler, içerdiği bütün kasvetli temalara rağ men, Küçük Kasap kesinlikle iç bayıcı değil. Film, hızla gelişen, hummalı sahneleriy le, kendinden emin bir havada ve gösterişli müzikler eşliğinde, hüznün eşlik ettiği bir tehdide dönüşerek, Francle'nln karmaşık İç dünyasına ve kendini kurban etme becerisine ayna tutuyor. ET
McGinley, Peter Gowen, Alan Boyle, Andrew Fullerton, Fiona Shaw, Alsling O'Sullivan, Stephen Rea, John Kavanagh, Rosaleen Llnehan, Anita Reeves, Gina Moxley, Nlall Buggy, Ian Hart, Anne O'Neill
Uluslararası Berlin Film Festivali: Nell Jordan (Gümüş Ayı— yönetmen), (Altın Ayı adaylığı), Eamonn Owens (mansiyon)
ABD (Canal+ Droits Audiovisuels, Fox Searchlight, Good Machine) 112dk, Technicolor
Yönetmen: Ang Lee Yapımcı: Ted Hope, Ang Lee, James Schamus
THE ICE STORM Buz Fırtınası
(1997)
Romancı Rick Moody, 1970'lerin haletiruhiyesini yakalamayı başardığı roma nı Buz Fırtınası'nda, banliyöde yaşayan duygusal boşluktaki iki ailenin çarpıcı öykü
Senaryo: James Schamus, Rick Moody'nin romanından
sünü anlatıyordu. Kitabı 1997'de sinemaya uyarlayan TayvanlI yönetmen Ang
Görüntü Yönetmeni: Frederick
Adam Hann-Byrd ve Tobey Maguire gibi yıldızlardan oluşan oyuncu kadrosundan,
Elmes
son derece ölçülü oyunculuklar çıkarmayı başardı. Film büyüklü küçüklü trajediler
Müzik: Mychael Danna Oyuncular: Kevin Kline,
tıcı bir dizi sahneyle hissettirerek aktarıyordu.
Joan Allen, Henry Czerny, Adam Hann-Byrd, David Krumholtz, Tobey Maguire, Christina Ricci, Jamey Sheridan, Elijah Wood, Sigourney Weaver, Kate Burton, William Cain, Michael Cumpsty, Maia Danziger, Michael Egerman
Lee'yse, Kevin Kline, Joan Allen, Sigourney Weaver, Christina Ricci, Elijah Wood,
den oluşan olay örgüsünü, İzleyiciye anlatarak değil, tuhaf bir havası olan iç karar New York'un varoşlarındaki uydu kentlerden biri niteliğindeki New Canaan'da (Connecticut), 1973 yılında geçen ve kentin taşıdığı huzursuzluğu doğru bir biçimde aktaran filmde, komşu Hood ve Carver aileleri, neredeyse birbirinin aynı sı yaşamlar sürmektedir. Büyükler çok fazla içki ve sigara içip porno filmlerden ya da Watergate skandalından bahseder. Benjamin Hood (Kline), Janey Carver'la
Cannes Film Festivali: James
(70'lerln baştan çıkarıcı banliyö kadınına yakışan çılgın giysiler içindeki Weaver) an
Schamus (senaryo), Ang Lee (Altın Palmiye adaylığı)
laşılmaz derecede isteksiz bir yasak İlişki yürütür. Hood'un karısı (küt saçları düz gün bir biçimde fönlenmlş Ailen) bu ilişkinin farkındadır ama kocasından bir itiraf koparmayı başaramaz. Bu arada, çocuklar (Ricci, Hann-Byrd ve Wood) yabancılaş mış bir biçimde, hiçbir şey hissetmeden seks ve alkol denemelerine girişir. Filmin en hayat dolu kişisi olan ana karakter Paul Hood (Maguire), ailesini, olağan işlevlerini yitirmiş çizgi roman kahramanları Fantastik Dörtlü'yle bağdaştırarak anlamlandırır. Bazı senaryo kuramcılarının tepe den İnme bir müdahele olarak gördüğü ve bu nedenle kullanılma sından hiç hoşlanmadığı hava felaketi, iki çiftin ancak her şey olup bittikten sonra ele alabildiği bir başka gizemli ve ölümcül güç işlevi görüyor. The Wedding Banquet (Düğün Yemeği, 1993) ve Yin shi nan nu (Tatlı Tuzlu, 1994) gibi sevilen sanat sineması örneklerinin yönet meni Ang Lee, toplumsal ve duygusal olayları incelikle ele almak ko nusundaki ustalığını, İngilizce çektiği ilk film olan ve beklenmeyecek derecede yeni tatlar İçeren Sense and Sensibility1de (Aşk ve Yaşam, 1995) göstermişti. Buz Fırtınası, yönetmenin yetilerini daha da yo ğun olarak ortaya koyduğu bir film. Dönemin dekor ve kostümleri nin en ince ayrıntısına kadar düşünülerek kullanılması, en doğru renklerin seçilmiş olması ve açığa çıkması, İnsanı rahatsız eden ve bu yüzden ancak dolaylı olarak gözlenebilen ateşli duygular İçin se rin bir ortam yaratıyor. KK
BOOGIE N IG H T S (1997) Ateşli Geceler Risk almak, Amerikan sineması deyince ilk aklımıza gelen özelliklerden biri ol masa da, arada sırada gözünü budaktan sakınmayan birileri çıkıp ortalığı şöyle bir silkeliyor. Bu görevi 1990'larda üstlenen kurtarıcının Paul Thomas Anderson oldu ğunu söylemek yanlış olmaz. Göz ardı edilen ilk filmi Hard Eight'ten (1996) sonra çektiği Ateşli Geceler, porno endüstrisinin 1970’lerin sonuyla 1980'lerin başı ara sındaki dönemini konu alan çarpıcı bir destan. Tanrı vergisi olağandışı özelliğini kullanarak porno yıldızı düzeyine ulaşan ve "Dlrk Diggler" olarak isim yapan Gü ney KaliforniyalI genç rolünde Mark VVahlberg var. Anderson, porno dünyasını hic vetmenin yanı sıra sevecen bir bakışla ele alarak izleyiciyi şaşırtıp sarsıyor. Filmin ay nı zamanda başarılı bir toplumsal tarih belgesi olduğunu söylemek abartı olmaz. Ateşli Geceler, peliküle çekilen porno filmlerin yerini yavaş yavaş çok daha ucuza gelen yeni video formatlarına bıraktığı dönemde başlıyor. Ancak burada sö zü edilen, teknolojik gelişmenin çok ötesinde bir değişim. François Truffaut'nun bir zamanlar iddia ettiği gibi, 1970'lerin pornosu, farklı bir tür olmanın eşiğine gel mişti: Deep Throat (Derin Gırtlak, 1972), Behind the Green Door (Yeşil Kapının Ardında, 1975) ve The Devli in Mlss Jones (Miss Jones'un içindeki Şeytan, 1973) gibi filmler, orta sınıf İzleyicilerle ortalama zevkleri olan yenilik meraklısı hipster'le-
ABD (Ghoulardl, Lawrence Gordon, New Line)
rin yoğun ilgisiyle karşılaşıyordu. Ne var ki videonun ortaya çıkmasından sonra, ek
152dk, Renkli
randaki bedenlerin sıradanlığına vurgu yapan bir estetik, porno yıldızı sistemini ve
Yönetmen: Paul Thomas
bu sistemin yarattığı sinemasal fantezileri acımasızca yok etti. Bu da belki. Ameri
Anderson
kan televizyonlarında 1990'larda olacakların bir habercisiydi.
Yapımcı: Paul Thomas Anderson,
Ateşli Geceler'de Burt Reynolds tuhaf bir seks filmleri "ailesi"nin yönetmeni ve babası rolünde, belki de tüm kariyerinin en iyi oyunculuğunu sergiliyor. Kendi kuşağından pek çok yönetmen gibi Anderson'ın da İlk bakışta olanaksız görünen, geniş bir alanı Steadicam'le tarayan çekimlere karşı bir eğilimi var. Ama bu çekim ler filmlerinde hiçbir zaman keyfi yapılmış duygusu vermiyor. Tam tersine, öykü an latımının karmaşıklığını pekiştirmeye yarıyor; çünkü bu sayede anlatının her katma nı ötekilerle sürekli etkileşim halinde gösteriliyor. RP
Lloyd Levin, John S. Lyons, Joanne Sellar
Senaryo: Paul Thomas Anderson Görüntü Yönetmeni: Robert Elswit
Müzik: Michael Penn Oyuncular: Mark Wahlberg, Burt Reynolds, Luis Guzman, Julianne Moore, Don Cheadle, Philip Baker Hall, Heather Graham, Philip Seymour Hoffman, Thomas Jane, William H. Macy, Ricky Jay, John C. Reilly, Robert Ridgely, Alfred Molina, Nicole Ari Parker
Oscar Adaylıkları: Paul Thomas Anderson (senaryo), Burt Reynolds (yardımcı erkek oyuncu), Julianne Moore (yardımcı kadın oyuncu)
ABD (Jean Doumanian, Sweetland) 96dk, Technicolor
Yönetmen: Woody Allen Yapımcı: Jean Doumanian Senaryo: Woody Allen Görüntü Yönetmeni: Carlo Di
DECONSTRUCTING HARRY (1997) Yaramaz Harry Tamamı yıldızlardan oluşan bir kadro, nevrotik, seks düşkünü, bencil, durma dan tuhaf şeyler söyleyip mızmızlanan yazar Harry Block'un (Woody Ailen) yaşa mından ve çalışmalarından sahneleri canlandırırken, W oody Ailen kadınlara yöne
Palma
lik (akla özellikle gelen bir aday var) şaşırtıcı bir kin sergiliyor. Allen'ın senaristi ve
Oyuncular: Caroline Aaron,
yönetmeni olduğu 27. film, Yaramaz Harry parlak bir şekilde zekice, ürkütücü bi
Woody Allen, Kirstie Alley, Bob Balaban, Richard Benjamin, Eric Bogosian, Billy Crystal, Judy Davis, Hazelle Goodman, Mariel Hemingway, Amy Irving, Julie Kavner, Eric Lloyd, Julia LouisDreyfus, Tobey Maguire
Oscar Adaylıkları: Woody Allen (senaryo)
çimde hırçın ve çıplak kişisel itiraflarla dolu. Harry'nin kariyeri, yaşamını üstü pek az örtülmüş olarak, kurguya dönüştür mek üzerine kuruludur. Altı psikanalist ve üç eşten sonra hâlâ sorumluluk almak tan kaçınmakta ve kendisinden çok daha genç bir kadınla ilişkisinin uygunsuz ol madığına kendini inandırmaktadır: "Olgun biri olmadığım için, gençlere özgü bir cazibem var." Harry'nin çalışmalarından alınma bölümler, "kurmaca" karakterlerinin "gerçek" karşılıklarıyla bir arada dokunarak, Harry'nin ilişkilere dair yorumlarını şüp heli kılar. Komedi ve dram gerçeküstü bir boyutta çarpışır; tıpkı Harry'nin endişeli bir biçimde Cehenneme gidip, yarattığı edebi karakterlerle yüzleştiği sahnede ol duğu gibi. Hayranlık uyandırıcı tuhaf fikirlerden biri, Harry'nin öykülerinden birinde anlatılan, Robin Williams'in canlandırdığı, kelimenin gerçek anlamıyla flulaşan film yıldızının zor durumudur. Bu filmde, W oody Ailen hayranlarının bulmayı bekleye ceği bütün veciz repliklerin yanında keskin, dürüst bir içgörü de var. Ancak Woody Allen'ın, filmin en can alıcı yerinde acıyla yakındığı bir konuya katılanlar da olacak tır: "Kendimden aşırı dozda almışım!" AE
Kanada (Alliance, Canadian Film and Video Production Tax Credit, Ego Gort, Harold Greenberg Fund, TMN, Téléfilm Canada) 112dk, Renkli Yönetmen: Atom Egoyan Yapımcı: Atom Egoyan, Camélia
THE SWEET HEREAFTER (1997) Başka Bir Dünya Edebiyat uyarlamaları söz konusu olduğunda gerçek bir istisna olan Başka Bir Dünya, Russell Banks'in romanını öylesine akıllıca yorumlamış ki yazarın kendisi bi le filmin romandan daha iyi olduğunu kabul ediyor. Yönetmen Atom Egoyan, ala
Frleberg
meti farikası olan karmakarışık edilmiş kronoloji ve mültimedyaya olan düşkünlü
Senaryo: Atom Egoyan, Russell Banks'in romanından
se masalsı bir inceleme sunuyor. Hatta, "Fareli Köyün Kavalcısı"™ filmin öyküsüne
Görüntü Yönetmeni: Paul
kusursuzca yedirip üzücü olaylara derin ve karanlık bir tem atik bütünlük veriyor.
ğünü bu filmde yumuşatarak, yakınlarını yitirmenin acısı üzerine dolaysız, neredey
Sarossy
Müzik: Mychael Danna, Sarah Polley
Kaza yapan bir okul otobüsünün buzun altına batmasıyla çocuk yolcuların ço ğu öldüğünde, küçük kasabanın sakinleri acılarıyla başa çıkmanın yollarını arar, lan
Oyuncular: Ian Holm, Caerthan
Holm'ün canlandırdığı yabancı avukatın, kasaba halkının hissettiği kolektif suçluluk
Banks, Sarah Polley, Tom McCamus, Gabrlelle Rose, Alberta Watson, Maury Chaykin, Stephanie Morgenstern, Kirsten Kieferle, Arsinée Khanjian
duygusunu ortadan kaldırabilecek tek şeyin, kazanın sorumlularının belirlenmesi
yı da daha anlaşılır biçimde ortaya koymaya başlar. Avukatın hem maddi hem de
Oscar Adaylıkları: Atom Egoyan
manevi fayda elde etmeye yönelik çabaları sonuç vermeye yaklaştıkça, kazadan
olduğunu düşünmesi, bu acıyı daha da kızıştırır. Egoyan, trajik olayı ancak bölük pörçük bir halde açığa vurur; o gün olanlar ortaya çıktıkça, yürek parçalayan kaza
(yönetmen), Atom Egoyan (senaryo)
kurtulan tek kişinin (Sarah Polley) ifadesi giderek daha da önem kazanır. Ama avu
Cannes Film Festivali: Atom
katın çok geçmeden anlayacağı gibi, akıl almaz boyutlarda bir umutsuzlukla karşı
Egoyan (FIPRESCI Ödülü), (Büyük Jüri Ödülü), (Altın Palmiye adaylığı)
laşıldığında, bazen uzlaşma ve barışma, dürüstlükten daha önemli olabilmektedir.
JKI
FUNNY GAMES (1997) Ölümcül Oyunlar Günümüz izleyicisi, kökeni D.W. Griffith'e kadar uzanan ve bir alttür oluşturan "haneye tecavüz" temasına, A Clockwork Orange (Otomatik Portakal, 1971), Straw Dogs (Köpekler, 1971), Panic Room (Panik Odası, 2002) gibi filmlerden aşi na. Michael Haneke, kendi "haneye tecavüz" filmi olan vahşi ve kışkırtıcı Ölümcül
Avusturya (Wega) 108dk, Renkli
Dili: Almanca / Fransızca Yönetmen: Michael Haneke Yapımcı: Veit Heiduschka Senaryo: Michael Haneke Görüntü Yönetmeni: Jürgen
Oyunlar'da sabrını sınadığı izleyiciyi, rasgele şiddetin anlamsızlığı ve bu şiddeti per
Jürges
dede görmeye yönelik doymak bilmeyen arzu üzerine düşünmeye zorluyor.
Tema müziği: Georg Friedrich
Üç kişilik varlıklı bir aile, göl kenarındaki evlerine tatile gider. Eve vardıklarında genç bir adam (Frank Giering) kapılarını çalıp kibarca bir yumurta rica eder. Hemen sonra, zayıf ve daha da nazik arkadaşı (Haneke'nin aynı derecede rahatsız edici 1992 yapımı filmi Benny's Video'nun yıldızı Arno Frisch) ona katılır, ilk başta bu genç adamların terbiyeli görünümlerine ve komşu ailenin tanıdığı oldukları yönün deki iddialarına kanan Anna (Susanne Lothar) onları eve buyur eder. Ne varki iki
Händel, Pietro Mascagni, Wolfgang Amadeus Mozart
Oyuncular: Susanne Lothar, Ulrich Mühe, Arno Frisch, Frank Giering, Stefan Clapczynski, Doris Kunstmann, Christoph Bantzer, Wolfgang Glück, Susanne Meneghel, Monika Zallinger
genç eve girdikten sonra Anna'nın kocasını (Ulrich Mühe) yaralayıp etkisiz hale ge
Cannes Film Festivali: Michael
tirir, Anna'yı soyunmaya zorlar ve çiftin genç oğlunu (Stefan Clapczynski) vurur.
Haneke (Altın Palmiye adaylığı)
Sadist gençler, ölecek olan kurbanlarıyla pek "kom ik" olmayan oyunlar oynar ken yönetmen de izleyicisiyle oynuyor: Bir noktada, Anna çocuklardan birini öldür meyi başardığında öykünün akışına müdahale eden Haneke, öteki çocuğun filmi "geri sararak" suç ortağını kurtarmasına izin veriyor. Bu filmde mutlu son yok; orta ya koyduğu rahatsız edici sorular ve gelecekteki karmaşanın kaçınılmazlığı var. SJS
Fransa / Iran (Abbas Kiarostami, CiBy 2000) 95dk, Renkli
Dili: Farsça Yönetmen: Abbas Kiarostami Yapımcı: Abbas Kiarostami Senaryo: Abbas Kiarostami Görüntü Yönetmeni: Homayun
TA'M E GUILASS (1997) Kirazın Tadı İntihar etmeyi düşünen orta yaşlı bir adam (Homayon Ershadi) başarılı olursa onu gömecek, başarısız olursa ona yardım edecek birini bulmak niyetiyle, Tahran'ın engebeli, tozlu varoşlarında otomobiliyle dolaşır. Abbas Kiarostami'nin bu minimalist ama güçlü ve hayat dolu filmi, adamın neden ölmek istediğini hiçbir bi
Payvar
çimde açıklamaz. Hatta intihar girişiminin başarıya ulaşıp ulaşmadığını bile kesin
Oyuncular: Homayon Ershadi, Abdolrahman Bagheri, Afshin Khorshid Bakhtiari, Safar Ali Moradi, Mir Hossein Noon
yoğunluğa ve felsefi derinliğe sahip. Kirazın Tadı 1997'de Cannes'da Altın Palmi-
Cannes Film Festivali: Abbas Kiarostami (Altın Palmiye), Unagi ile paylaştı
olarak belirtmez. Yine de adamın gün boyu süren yolculuğunun her anı büyük bir ye'yl Shohei Imamura'nın Unagi (Yılanbalığı) adlı filmiyle paylaştığından beri, Ki arostami'nin en tartışmalı filmi olageldi. Bunun bir nedeni, film in anlamının ve gü cünün çok büyük bir bölümünü izleyiciye ve onun filme kendinden kattıklarına bı rakması. Kiarostami'nin diğer pek çok filmi gibi Kirazın Tadı da otomobiline insan lar alan bir adamın aynı anda hem özel hem de kamusal deneyimi çevresinde şe
İngilizce adı: Taste o f Cherry
killeniyor. Sinemada film izlemek nasıl kişisel ve kitlesel tepkilerin bütünleştiği bir deneyimse, bu film, söz konusu iki durumu birden yaşatıyor. Kirazın Tadim hem yalnız başımıza izliyoruz hem de başkalarıyla birlikte. Senaryo kullanmayıp öyküsünü bir otomobilde geçen konuşmalar etrafında ören Kiarostami, gerektiğinde sürücü koltuğuna, gerektiğinde yan koltuğa otura rak her oyuncusunu ayrı ayrı filme almış ve amatör oyuncuların repliklerini onlarla röportaj yaparcasına ortaya çıkarmış. Bu nedenle filmin merkezinde yer alan yal nızlık teması, filmin çekilme biçimiyle örtüşüyor. izleyici mutsuz kahramanla mı öz deşleşiyor, yoksa onun söyleştiği iranlı asker, Afganlı İlahiyatçı, Türk tahnitçlyle (taksidermist) mi? Yoksa dördüyle birden mi? Kiarostami, hem güzel görüntüler çekme hem de eksik parçalarıyla izleyicinin hayal gücünü harekete geçiren mesel benzeri anlatılar kurma konusunda usta bir yönetmen. Bu ustalık, film in öyküsünün ve karakterlerinin de ötesine geçerek fil min kendisine gönderme yapan şaşılacak derecede hayat dolu finalde de ortaya çı kıyor. Bu derin yalnızlık öyküsünün ardından gelen dostluk konulu epilog, yaşam enerjisiyle parıldıyor. JRos
ABRE LOS OJOS (1997) Aç Gözlerini
Ispanya / Fransa / İtalya (Escorpión, Alain Sarde, Lucky Red, Sogetel)
Alejandro Amenabar'ın filmi A ç Gözlerini, daha çok Cameron Crowe'un Tom Crulse'la 2001 'de Vanilla Sky adıyla yeniden çektiği İspanyol filmi olarak tanınıyor olsa da ustalığı ve özgün film olması dolayısıyla izlenmeyi hak ediyor. Kriyojeniye (soğubillm) ve sanal gerçekliğe merak sarmış Amenabar, insanın aklını başından alan özel efektler yerine sadece "kamera açılarından" yararlanan "gerçekçi" bir bi limkurgu yapmaya çalıştığını söylüyor. Ama A ç Gözlerini, eXistenZ (Varoluş, 1999), The M atrix (1999), Fight Club (Dövüş Klubü, 1999), The Sixth Sense (A ltın cı His, 1999), M emento (Akıl Defteri, 2000) ve Mulholland Dr. (M ulholland Çık mazı, 2001) gibi yapbozumsu, paranoya yaratan, kimliği bir performans ya da sa nal bir deneyim olarak sunan, zamanın ve gerçekliğin doğasını sorgulayan ve en azından iki kez izlenmesi gereken çok katmanlı filmlerin öncüsü olarak izlenmedi ği sürece, böyleslne basit bir sınıflandırmayı aşacaktır. Film, kendini beğenmiş, varlıklı César'm (Eduardo Noriega), rüyalarının kızı Sophia'yla (Penélope Cruz) tanışıp tek gecelik ilişki yaşadığı son sevgilisini terk et mesi ve en yakın arkadaşına ihanet etmesiyle başlıyor. Ertesi günse, yüzünü dar madağın eden korkunç bir otomobil kazasının ardından, bir hapishanenin psikiyat ri koğuşunda gözlerini açıp cinayetle suçlandığını öğreniyor. César hapishanede ruhsal çöküntüye uğrayıp gerçek yaşamla rüyayı ayırt edemez oluyor; ta kİ sürpriz gelişmelerin ve ortaya çıkan gerçeklerin, daha önce olmuş her şeyin "gerçekliğini"
117dk, Renkli
Dili : İspanyolca Yönetmen: Alejandro Amenabar Yapımcı: Fernando Bovaira, José Luis Cuerda Senaryo: Alejandro Amenabar, Mateo Gil Görüntü Yönetmeni: Hans Burman
Müzik: Alejandro Amenabar, Mariano Marin Oyuncular: Eduardo Noriega, Penélope Cruz, Chete Lera, Fele Martinez, Najwa Nimri, Gérard Barray, Jorge de Juan, Miguel Palenzuela, Pedro Miguel Martinez, Ion Gabella, Joserra Cadiñanos, Tristan Ulloa, Pepe Navarro, Jaro, Walter Prieto.
Uluslararası Berlin Film Festivali: Alejandro Amenabar (C.I.C.A.E. Ödülü-yönetmen olarak) İngilizce adı: Open Your Eyes
tartışmalı hale getirdiği finale kadar. LB
MAT I SYN (1997) Ana ve Oğlu
Almanya / Rusya (Zero, O-Film, Severnij Fund) 73dk, Renkli
Ana ve Oğlu, iki karakter, çok az diyalog, uzun planlar, önce anamorfik, son ra düzgün merceklerle çekilmiş sahneler arasında sık yapılan kesmeler etrafında şekillenen; sanki film süsü verilmiş eşsiz ve büyüleyici bir görsel deneme. Filmdeki buharlı trene ve karakterlerin giysilerine bakılırsa sözde 20. yüzyılda geçen film,
Dili: Rusça Yönetmen: Aleksandr Sokurov Yapımcı: Aleksandr Golutva, Thomas Kufus
hasta bir anneyle (Gudrun Geyer) onun üzerine titreyen oğlu (Aleksei Ananishnov)
Senaryo: Yuri Arabov Görüntü Yönetmeni: Aleksei
hakkında. Karakterlerin ne adları anılıyor, ne de geçmişlerine dair dişe dokunur bir
Fyodorov
bilgi veriliyor. Film bunun yerine kısacık bir ailevi yakınlık anısının özenle gözlem
Müzik: Mikhail Ivanovich, Otmar
lenmesi üzerine kurulu.
Nussio
Annenin hasta yüreği, oğlunun kollarında geçirdiği ölmeden önceki bu son gününde, bu saf ilişkiyi tehdit ediyor. Ana ve oğul, birlikte yaratılışın gizemleri üze rine durup düşünürlerken, oğulun acısı hiçbir şey hissetmemekten, anneninkiyse ölüm korkusundan kaynaklanıyor. Önce ananın oğula, sonra oğulun anaya bağım lılığı üzerinden, aralarındaki ebedi kanbağına dair ipuçları veriliyor. Yine de filmin tekinsiz havası ve kalıcı etkisi, nefes kesici olduğu kadar yalnızlık duygusu uyandı ran doğa manzaralarından geliyor. Film, bitkiler ve hayvanlar dünyasıyla aile içi iliş kiler arasında bağ kuran basit bir alegori değil; bununla birlikte, her karesinin kenarlarında yalnızlık ve yitirme temalarının gezindiği bir senfonik şiir.
GC-Q
Oyuncular: Aleksei Ananishnov, Gudrun Geyer
TITANIC (1 9 9 7 ) Titanik James Cameron'ın gönül vererek yaptığı bu filmin kamera arka sında, neredeyse perdede anlatılandan daha dramatik bir öykü yatı yor. 200 milyon dolar olarak açıklanan bütçesiyle Titanik, daha göste rime girmeden, tüm zamanların en pahalı yapımı olma onuruna (tar tışmalı olarak) erişti. Bütçenin büyük bölümü, Meksika'da gerçekleşti rilen, 1912'de bir buzdağına çarparak batan ünlü yolcu gemisinin 240 metrelik kopyasının kullanıldığı, altı ay süren çekimlere harcandı. Bu çekimlerde, oyuncuların ve set ekibinin Nova Scotia'da halüslnojenik uyuşturucu karıştırılmış yemeklerle zehirlenmesi başta olmak üze
ABD
re, sorunlar ekibin peşini hiç bırakmadı. Cameron'ın aklını kaçırmış bir mükemme (Fox, L ig h tsto rm , P a ram oun t)
194 dk, Renkli
Dili:
İngilizce / Fransızca / A lm anca
liyetçi olduğu dedikoduları yayıldı. Yönetmenin ayrıntılara gösterdiği özen, gerçek Titanik"\ döşeyen şirketlerle anlaşıp her avize ve tabağın orijinalinin birebir kopya
/ İsveççe
sı olmasını sağlayacak kadar ileri gitti. Ama filmin akıl almaz gişe başarısı (dünya
Yönetmen: James Cam eron Yapımcı: James C a m eron, Jon
çapında bir milyar doların üzerinde) ve tam 11 Oscar'la 1959 yapımı Ben Hur1dan
Landau
yol açtı. Artık Cameron, bileğinin hakkıyla tüm zamanların en başarılı yönetmenle
Senaryo: James C a m eron Görüntü Yönetmeni: Russell
ri arasında sayılıyor.
C a rpe nte r
Müzik: James FJorner Oyuncular: Leo nardo
bu yana en çok Oscar alan film olması, Cameron'a dahi sıfatının yakıştırılmasına
Cameron'ın filmi, bir yanıyla Poseidon Macerası, bir yönüyle Aşk Gemisi: yani filmde aşk da açık deniz felaketi de aynı oranda önemli. Kate Winslet, filmde aşa
DİCaprio,
ğılık Cal'le (Billy Zane) evlendirilmek istenen ama dünyanın en ünlü gemisi deniz
Kate W inslet, Billy Zane, Kathy
dibindeki mezarını boylamadan hemen önce üçüncü mevki yolcusu Jack'e aşık
Bates, Bill Paxton, G loria Stuart,
olan sosyetik Rose'u canlandırıyor, ikilinin yasak aşkı filmin merkezinde yer alıyor.
Frances Fisher, Bernard Fiili,
Kazanın korkunçluğunu hakkını vere
Jona than Plyde, David W arn e r, V ic to r G arber, D anny Nucci, Lewis
rek aktarabilmek için sırtını özel efekt
A b e rn a th y, Suzy A m is, N icholas
lere yaslayan Cameron, sözümona bu
Cascone
"batmayan" geminin önce batmaya
Oscar:
James C a m eron, Jon
Landau (film ), James C a m eron
başlaması, sonra da korkunç bir biçim
(y ö n e tm e n ), Peter Lam ont, M ichael
de İkiye bölünmesinin ardından gelen
Ford (sanat yö n e tm e n i), Russell
dehşet verici sahnelerin çekimlerinde
C a rp e n te r (g ö rü n tü y ö n e tm e n i),
oyuncularını günlerce buz gibi sularda
D eborah Lynn S co tt (ko stü m tasarım ı), Tom B e llfo rt, C h ristop her
çalıştırmış.
Boyes (ses e fe kti), R obert Legato,
Sinema tarihinin en büyük gişe
M a rk A. Lasoff, Tho m as L. Fisher,
canavarlarından olan Titanik, Leonar
M ichae l K a nfer (görsel efe kt),
do DİCaprio'yu genç kızların yürekleri
C o nra d B uff, James C am eron, Richard A. FHarrls (ku rg u ), James
ni hoplatan bir süperstara dönüştür
Plorner (m üzik), James H orner, W ill
dü. Filmin bir numaraya yükselen "My
Jennings (film şarkısı), G ary
Heart Will Go On" adlı Celine Dion
R ydstrom , Tom Johnson, Gary Sum m ers, M a rk U lano (ses
Oscar Adaylıkları:
Kate W in sle t
(kadın oyun cu), G loria S tuart (yardım cı kadın oyun cu), Tina Earnshaw, G reg C a nnom , Sim on T h o m p so n (m akyaj)
parçasını da içeren albümü de tüm za manların en çok satan film müziği al
kurgusu)
bümlerinden biri oldu. Titanik, tam anlamıyla destansı boyutta dev bir ya pım olması açısından tüm zamanların en etkileyici filmlerinden biri. JB
THE BIG LEBOWSKI Büyük Lebowski
(1998)
ABD / Britanya
(PolyGram ,
W o rk in g T itle Films) 117dk, Renkli
Büyük Lebowski, Joel ve Ethan Coen'in"'suç filmleri üçlemesi"nin sonuncusu. Coen Kardeşler, ilk Alimleri Blood Simple'\ (Kansız, 1984) çektiklerinde Double In dem nity (Çifte Tazminat) ve The Postman Always Rings Twice (Postacı Kapıyı iki Kere Çalar) gibi cinayet öyküleriyle tanınan James M. Cain'in bölgesine girmiş ol dular. Coen Kardeşlerin eninde sonunda Raymond Chandler'ın Los Angeles'da ge çen gizemli öykülerine çengel atacakları belliydi. Ancak unutmayalım ki burada söz ettiğimiz kişiler Coen Kardeşler; dolayısıyla Chandler'ın soğukkanlı özel dedek tifi Marlowe'un yerini biricik, eşi benzeri olmayan . . "The Dude" ("Ahbap") alıyor. Jeff "The Dude" Lebowski (Jeff Bridges), eğlence anlayışını "Bildiğin şeyler:
Dili: İngilizce Yönetmen: Joel Coen Yapımcı: Ethan Coen Senaryo: Ethan Coen, Joel Coen Görüntü Yönetmeni: Roger Deakins
Müzik:
C arter B urw ell, Sons o f th e
Pioneers
Oyuncular:
Jeff Bridges,
John G o odm an, Julianne M o o re ,
Bowling oynarım. Arabayla gezerim. Arada bir LSD sonrası flashback sendromu
Steve Busceml, David H u ddle ston,
yaşarım" diye tanımlar. The Dude, birkaç haydutun kendisini, karısı onlara borç
Philip S eym our H o ffm a n , Tara Reid,
takmış olan bir milyarderle karıştırması sonucu hayatı karışan 60'lardan kalma bir
Philip M o o n , M a rk Pellegrino, Peter S torm are, Flea, Torsten
serseridir. Kısa süre sonra The Dude ve Vietnam gazisi bowling arkadaşı (John Go
Voges, Jim m ie Dale G ilm ore,
odman) kendilerini gizemli bir karmaşanın ortasında bulurlar. Chandler'in temel
John T u rtu rro
malzemeleri olan kimlik karıştırma, kötü adamlar, femme fatale'ler, cinsel sapkın lıklar ve fidye taleplerinin yanı sıra Büyük Lebowski'de, "çiş lekeli halı", küvetteki gelincikler ve Busby Berkeley'den esinlenilmiş bir sekansın da aralarında sayılabile ceği pek çok Coen Kardeşler tuhaflığı mevcuttur. Biri size Büyük Lebowskl'nin mutlaka görülmesi gereken bir film olup olmadığını sorarsa, ona 'evet' deyin. M V
FESTEN Şölen
(1998)
Danimarka
(DR, N im bus Film, SVT
D ram a) 105dk, Renkli
"Dogma 95", yani gerçek mekânlarda el kamerasıyla çekim yapmayı, çekim sırasında kaydedilenlerden başka ses kullanmamayı ve özel efektlerden kaçınmayı şart koşan Danimarka çıkışlı film manifestosu, özellikle bu manifestoya göre çeki len ilk İki film olan Thomas Vinterberg'ln Şölen'i ve Lars von Trier'in Idioterne'si
Dili:
D anim arkaca / A lm a n ca /
İngilizce
Yönetmen: Tho m as V ln te rb e rg Yapımcı: B lrg itte Hald Senaryo: Thom as V in te rb e rg ,
(Gerizekalılar, 1998) göz önünde bulundurulduğunda, ideolojik bir devrimden çok
T ho m as V in te rb e rg , M o g e n s Rukov
bir tanıtım kampanyası işlevi gördü diyebiliriz. Aslında orta sınıf varsayımlarıyla ve
Görüntü Yönetmeni:
dikkafalı apolitiklikleriyle, iki film de açıkça birer isyan ve cesaret gösterisi. Ibsen,
Dod M a n tle
Strindberg ve Bergman'ın yapıtlarını düşünürsek Vinterberg'in, von Trier'inkine
Müzik: Lars Oyuncular:
göre yerleşik kalıplara çok daha uygun olan filmi, gerçekten sarsıcı ve güçlü. Dönemin en küçük ve en hafif dijital video kamerasıyla çekilen film, taşrada
A n th o n y
Bo Jensen U lrich Thom sen,
H e nnin g M o ritz e n , Thom as Bo Larsen, Paprika Steen, Blrthe
ki bir malikanede, en büyük oğulun ikiz kız kardeşinin intiharından kısa bir süre
N e um a nn, T rine D yrholm , Helle
sonra, 60'ıncı yaşını kutlayan babanın şerefine bir araya gelen aile üyeleri arasında
D olleris, Therese G lahn, Klaus
yaşanan sert ve şiddetli çatışmaların çetelesini tutuyor. Daha ilk andan başlayarak ortaya çıkan aşırı saldırgan tutum lar ve Vinterberg’in keskin dönüşlü paralel kurgu
B ondam , Bjarne Henriksen, G b a to k a i Dakinah, Lasse Lunderskov, Lars B rygm ann, Lene
su belli etmese de Şölen, iddia edildiği gibi devrimci bir deney olmaktan ziyade iyi
Laub Öksen, U nda Laursen
yazılmış, oynanmış ve yönetilmiş bir psikolojik dram. Sonuçta aile sırlarının bir bir
Cannes Film Festivali:
açığa çıkmasıyla elde edilen saf dramatik etki, doğal olarak İzleyiciyi yavaş yavaş ele geçiriyor. JRos
Thom as
V in te rb e rg (Jüri Ö dülü ), La Classe de neige ile paylaştı (A ltın Palmiye adaylığı)
İngilizce adı: The Celebration
ABD (Amblin, DreamWorks, Mark Gordon, Mutual, Paramount)
SAVING PRIVATE RYAN Er Ryan'ı Kurtarmak
(1998)
170dk, Technicolor
Dili: Çekçe/ İngilizce / Fransızca / Almanca
Yönetmen: Steven Spielberg Yapımcı: lan Bryce, Mark Gordon, Gary Levinsohn, Steven Spielberg
Steven Spielberg'in film çekmeye yönelik neredeyse doğaüstü yeteneği, özellik le gerilim yaratan durumlara ve özel efektlere yatkınlığı daha ilk işlerinde kendini bel li etti. Bu yetenek, sinema seyircisinin yoğun ilgisinde karşılığını buldu. Ama modern Hollywood'daki gişe filmi anlayışının köklü bir değişim geçirmesine katkıda bulunan
Senaryo: Robert Rodat Görüntü Yönetmeni: Janusz
Jaws (Denizin Dişlen, 1975) ve Close Encounters o f the Third Kind (Üçüncü Türden
Kaminski
zedeledi. Saygı görmek isteyen yönetmen, filmlerinin her zaman popüler eğlencelik
Müzik: John Williams Oyuncular: Tom Hanks, Edward
ler ve teknik denemeler olarak görülüp bir kenara atılacağını biliyordu.
Burns, Tom Sizemore, Matt Damon, Jeremy Davies, Adam Goldberg, Barry Pepper, Giovanni Ribisi, Vin Diesel, Ted Danson, Max Martini, Dylan Bruno, Joerg Stadler, Paul Giamatti, Dennis Farina
(Güneş imparatorluğu, 1987) gibi olgun deneylerle kulvarını genişletmeye çalıştı
Oscar: Steven Spielberg (yönetmen), Janusz Kaminski (görüntü yönetmeni), Gary Rydstrom, Richard Hymns (ses efekti), Michael Kahn (kurgu), Gary Rydstrom, Gary Summers, Andy Nelson, Ron Judkins (ses)
Oscar Adaylıkları: Steven Spielberg, Ian Bryce, Mark Gordon, Gary Levinsohn (film), Robert Rodat (senaryo), Tom Hanks (erkek oyuncu), Thomas E. Sanders, Lisa Dean (sanat yönetimi), Lois Burwell, Conor O'Sullivan, Daniel C. Striepeke (makyaj), John Williams (ses)
Yakın ilişkiler, 1977) gibi erken dönem filmleri, bir bakıma Spielberg'in saygınlığını
Spielberg yine de The Color Purple (M or Yıllar, 1985) ve Empire o f the Sun ama Yahudi soykırımını konu alan asap bozucu filmi Schindler's List'e (Schindler'in Listesi, 1993) kadar, aynı anda hem eleştirmenleri hem de izleyiciyi tatm in eden bir film yapamadı. O zamandan beri de heyecan bombası Jurassic Park (1993, 1997) filmleri dışında, genel olarak ciddi sularda geziniyor. Er Ryan’ı Kurtarmak filmiyle birlikte yönetmenin sözlüğüne yeni bir şey eklendi: mide kaldıran yoğun bir şiddet. Spielberg kuşkusuz daha önce şiddetle haşır neşir ol muştu ama kullandığı şiddet ya karikatürdeydi ya da dehşetli anları sona erdiren dik katle dengelenmiş (ve sonra sömürülmüş) dramatik bir araçtı. Ne var ki Er Ryan'ı Kurtarmak, mutlak bir biçimde vahşet dolu bir savaş sekansıyla başlıyor. Amerikan gemileri Normandiya sahillerine çıkarma yapar yapmaz, kurşunlar askerlerin işe ya ramaz miğferlerini iğrenç bir "çın" sesiyle delip geçiyor ve genç insanlar ardı arkası kesilmeyen makineli tüfek ateşiyle biçiliyor, iş bununla da kalmıyor. Askerler parça lara ayrılıyor, organlar havada uçuşup yere seriliyor. Deniz, mide bulandıran bir kan kırmızısına boyanıyor. Kamera deli gibi sallanıyor, renkleri soldurulmuş film şeridi ölümün rengine bürünüyor. "Yeni" Spielberg kimseyi sağ bırakmıyor. Kabul etmek gerek, Spielberg eskisi gibi utanmaz bir duygusallığa düşmekten de kurtulamıyor. Filmin başlangıç ve bitişindeki inandırıcılıktan uzak sahneler bütü nüyle manipüle edici bir havaya sahip. Spielberg bu bölümlerde favori bestecisi John Williams'i izleyicinin gönül tellerini titretmeye yönelik eğilimlerinin en kötü örnekle rini ortaya koymaya itiyor. Daha da kötüsü, huşu uyandıran açılış sahnesinde sava şın kötülüğünü betimlemekte kullandığı tekniğin aynısını, filmin sonunda ki daha geleneksel iyi-kötü çatışmasını dayatmakta kullanıyor. Ancak bildiğimiz iyi adam-kötü adam ikiliği, savaş karşıtı mesajı daha iddialı bir şeye dönüştürüyor. Spielberg savaşın cehennem olduğunu kabul ediyor ama kazanan tarafta olmadığınız sürece. Çünkü sonuçta zafer, ah lak kurallarını belirleme hakkını beraberinde getiriyor. Er Ryan'ı Kurtar mak, savaşın sis perdesi ardında, körü körüne milliyetçi olduğu yolundaki eleştirileri savuşturmaya yetecek kadar bir karanlık barındırıyor. Bir asker, binlerce mezara bakarken karısına "Ben iyi bir adam mıydım?" diye soru yor. Bu da sadece "bütün bunlara değer miydi?" demenin değil, aynı za manda "haklı çıktık mı?" demenin örtük bir yolu. Kuşkusuz bunlar, ateş kesildiğinde ayakta kalıp çevrelerindeki ölümü ve yıkımı gören herkesin ak lını kurcalayacak olan sorular; söz konusu ölüm ve yıkım, amaçların en yü cesi uğruna yaratılmış olsa bile. JKI
ABD
(CFP, Lions G ate, M use)
BUFFALO 66 (1998)
110dk, Renkli
Yönetmen: V in ce n t G allo Yapımcı: Chris Hanley Senaryo: V in c e n t G allo, A lison
oyuncu Vincent Gallo, yazdığı, yönettiği ve başrolde oynadığı bu gülünç dramı
Bagnall
da yanlış sayılmaz. Gallo filmde, yıllardır hapiste olduğunu bilmeyen kaçık anne ba
Görüntü Yönetmeni:
Lance
A co rd
Palookaville (1996) ve The Funeral (Cenaze Töreni, 1996) filmleriyle tanınan başyapıtı olarak tanımlıyor. Kulağa biraz kibirli bir açıklama gibi gelebilir ama çok basını ziyarete giderken, peşinden gelmeye dünden razı bir genç kızı (mini etek ve peri masalı ayakkabıları giyen bir Christina Ricci) kaçırıp onu karısıymış numarası
Müzik: V in ce n t G allo Oyuncular: V in ce n t Gallo,
yapmaya zorlayan Billy'yi canlandırıyor. Billy ailesine devlet için çalışan bir gizli ajan
C hristina Ricci, Ben G azzara,
olduğunu, evden bu nedenle uzak kaldığını söylemiştir.
M ickey Rourke, Rosanna A rq u e tte , Jan-M ichael V in ce n t, Anjelica H uston, Kevin Poliak, Alex Karras, John Sansone, M a n n y Fried, John
Böylesine oyuncaklı bir konusu olan bu düşük bütçeli tuhaf aşk hikayesi, dört başrol oyuncusunun (Billy'nin sapık babası rolündeki Ben Gazzara özel bir takdiri hak ediyor ve Amerikan futbolu hastası anne rolündeki Anjelica Huston da çok ko
R um m el, Bob W a h l, Penny
mik) filme yakışan sıradışı performanslarıyla övgüyü hak ediyor. Mickey Rourke,
W o lfg a n g , A n th o n y M ydcarz
Jan-Michael Vincent ve Rosanna Arquette de konuk oyuncu olarak filme renk ka tıyor. Filmin her şeyini başarıyla üstlenen, hatta müziklerini besteleyen ve ailesinin Buffalo'daki evini filmin ana mekanı olarak kullanan Gallo, çeşitli görsel teknikler le ve imgelerle ilişkilere ve hayal kırıklığına ironik bir bakış atıyor. JB
ABD
(A m erican Em pirical,
Tou chston e)
RUSHMORE (1998) Çılgın Liseliler
93 d k, Renkli
Yönetmen: W es A n derson Yapımcı: Barry M endel, Paul Schiff Senaryo: W es A n derson, O w en W ilson
Görüntü Yönetmeni:
R obert D
Wes Anderson ve senaryolarını birlikte yazdığı Owen Wilson, 1996 yılında Bottle Rocket adlı filmle sinema dünyasında farklı bir yer edindiklerinde, film o sı ralarda gücünü yitirmiş olan düşük bütçeli bağımsız Amerikan komedileri alanına tek başına yeni bir soluk getirmişti. Bu türdeki İkinci filmleri olan, takdire şayan se
Yeom an
fillikteki Çılgın Liseliler, bir kez daha Anderson'la W ilson'in çok sevdikleri kaybe
Müzik: M a rk M o th e rs b a u g h Oyuncular: Jason S ch w artzm an,
denlerin ve tuhaf tiplerin dünyasına eğiliyor.
Bill M urray, Olivia W illiam s,
Schwartzman, entelektüel ve sıkıcı bir dörtgöz olan Max Fischer'ı canlandırıyor.
S eym our Cassel, Brian Cox, M ason G am ble, Sara Tanaka, Stephen
Oyuncu Talia Shire'ın oğlu ve Frances Ford Coppola'nın yeğeni Jason Max, Rushmore Llsesi'nde burslu okuyan bir öğrenci olduğu için hiç sevilmiyor.
M cC ole, Connie Nielsen, Luke
Okuldan atılmanın eşiğinde gezinirken, her türlü ders dışı aktivitede başkanlığa ge
W ilson, D ipak Pallana, A n d re w
tirilmeyi başarıyor. Sosyal İlişkilerdeki başarısızlığı yüzünden şansı pek yaver gitm e
W ilson, M a rie tta M arich, Ronnie M cC aw ley, K eith M cC aw ley
yen Max, yine de güzel öğretmenine (Olivia Williams) aşık oluyor; sorunlu ama varlıklı Herman J. Blume'u (Bill Murray) akıl hocası olarak belliyor. Bu ağırkanlı screwball komedisi, Murray'ye oyunculuğunu sergilemek için dört dörtlük bir fırsat sunmuş; sonunda bir filmde, aynı anda hem derinlikli, hem yaralı, hem de komik olabiliyor. 1960'ların rock müziğiyse bariz bir biçimde günümüzde geçen filme başka bir zamanda geçiyormuş havası veriyor. KK
LOLA RENNT (1 9 9 8 ) Koş Lola Koş
Almanya
(Bavaria Film, G erm an
Indepen dents, W DR, X-Film e, arte) 81 dk. Renkli
Tom Tykvver'in görsel açıdan yaratıcı, enerjisiyle soluk kesici filmi Koş Lola Koş, daha açılış jeneriğinde, kalabalık bir insan grubunun havadan görünümünün filmin adını oluşturmasından başlayarak sürprizlerle dolu bir deneyim olduğunu gösteriyor. Öykü çok basit: Alev saçlı Lola'ya (Franke Potente), erkek arkadaşı Manni'den
Dili: A lm anca Yönetmen: Tom Tykvver Yapımcı: Stefan A rn d t Senaryo: T om Tykvver Görüntü Yönetmeni: Frank G riebe
bir telefon gelir. Manni, bir uyuşturucu satıcısına teslim etmesi gereken 100 bin
Müzik:
markla dolu çantayı metroda unuttuğunu söyler. Kötü adamlar onu öldürmeden
Klim ek, Franka P o tente, Tom
önce parayı bulmak için 20 dakikası vardır ve bir süpermarketi soymaya karar ver
Tykvver
miştir. Lola parayı bulmak için farklı bir yol deneyeceğini söyler ve Mannl'yi kurtar
Oyuncular:
mak için atıldığı tam gaz macera boyunca Lola'nın zamana karşı yarışını İzleriz. Filmi farklı ve yaratıcı kılan, genç Alman yönetmen Tykvver'in, Lola'nın mace
R einhold Heil, Johnny
Franka Potente,
M o ritz B leibtreu, H e rb e rt Knaup, Nina Petri, A rm in Rohde, Joachim Kröl, Ludger Pistor, Suzanne von
rasını ortaya koyuş biçimi. Lola'nın 20 dakikalık öyküsü, küçücük bir değişikliğin
Borsody, Sebastian Schipper, Julia
bambaşka sonuçlara yol açtığı üç farklı biçimde anlatılıyor. Lola koşarken, Manni
Lindig, Lars R udolph, A n dre as Petri, Klaus M ü lle r, U tz Krause, Beate
kaçarken ve film ikisinin de hayatta kalmak için her adımı büyük bir dikkatle atma
Finckh
ları gereken bir engelli koşuya dönüşürken Tykvver bu üç macerayı anlatmak için
Venedik Film Festivali:
animasyonu, film hilelerini, renkli ve slyah-beyaz filmi, video kllp efektlerini ve ağır
Tykvver (A ltın A slan adaylığı)
Tom
çekimde tekrarlanan görüntüleri kullanıyor. Daha sonra Hollyvvood yapımı gişe rekortmeni The Bourne Identity1de (Geç mişi Olmayan Adam, 2002) M att Damon'la başrolü paylaşacak olan Potente, rüzgarda uçuşan ateş kırmızısı saçlarıyla, sokaklar ve caddeler boyunca kollarını sa vurarak koşarken göz alıcı bir sinematografik imgeye dönüşüyor. Varlıklı babasını (Herbert Knaup) para istemek için ziya ret ettiği ve onun metresi uğruna anne sini terk etmeyi planladığını öğrendiği sahnelerdeyse sevimli, derinliği olan bir oyunculuk çıkarıyor. Filmi yazıp yöneten Tom Tykvver, mizah duygusuna, nefes nefese bir he yecana ve muazzam bir enerjiye sahip bu ilgi çekici, olağandışı sinema deneyi minden sıkı bir MTV kuşağı film i çıkar mış. JB
İngilizce adı: Run Lola Run
Fransa / İtalya / Danimarka / Hollanda (3 Em m e, A rgus, CoBo Fund, DR, Jennie C in e m a to g rá fica , La Sept, Canal+, Liberato r, N ordic Film & TV Fund, O cto b e r, PGO TV H o lla nd, Rai, SVT, VPRO TV, Z e n tro p a , ZDF, arte ) 117dk, Renkli
-
Dili: D anim arkaca Yönetmen: Lars von Trier Yapımcı: V ibeke W in d e lo v Senaryo: Lars vo n T rier Görüntü Yönetmeni: Casper H olm , Jesper Jargil, K ris to ffe r N yholm , Lars vo n Trier
Oyuncular:
Bodil Jorgensen, Jens
IDIOTERNE (1998) Geri Zekalılar Geri Zekalılar, hayatının bir noktasında şaka yaparken, 'Bu yaptığın komik de ğil, hastalıklı bir şey!' diyen bir otorite figürüne yakalanmış herkese seslenen bir film. Von Trier'ln büyük bölümü doğaçlama olan bu düşük bütçeli komedi-dramı, hippilerinkine benzer bir komünde yaşayıp toplum içinde spastik, yani zihinsel özürlü numarası yapan orta sınıftan bir grup zeki insanı konu alıyor. Bodil Jorgensen'ln canlandırdığı, ruhsal bir sarsıntı geçirdiği açıkça belli olan sessiz sakin Karen, özürlü numarası yapan bu insanların oyununa gelir; sonra da grubun, 'içindeki ge ri zekalıyı' aramaya kendini en çok adayan üyesi olur. Filmdeki parçalı anlatım, eşek şakalarını, karmaşık ilişkileri, partileri ve tartış maları, kahramanların araya serpiştirilmiş röportajlarda tıpkı filmin izleyicisi gibi ne
A lbin us, A n n e Louise Hassing, Troels Lyby, Nikolaj Lie Kaas, Louise M ie ritz , H enrik Prip, Luis M esonero, K nud R om er Jorgensen, Trine
ye bulaştıklarını anlamayarak konuştukları sahnelerle birlikte aktarır. Geri Zekalılar
M ichelsen, A n ne-G reth e Bjarup Riis, Paprika Steen, Erik W edersoe, M ichae l M o ritze n , A n ders Hove
özürlü gibi davranmaya başlaması; bir diğerinin, numara yaptığını fark ederlerse
Cannes Film Festivali: Lars von T rie r (A ltın Palmiye adaylığı)
rinin önemli bir müşteri kimliğiyle bir arkadaşının reklam şirketine gidip zihinsel onu kesinlikle dövecek olan bir motosikletçi çetesiyle yalnız bırakılması; ve Karen'in evine yapılan, kadının gerçekte delirmenin eşiğine ne kadar yakın olduğunu or taya çıkaran bir ziyaret. Tüm karakterlerin serbest bıraktıkları içsel geri zekalılıkları kendileriyle ilgili derin, zaman zaman rahatsız edici gerçekleri ortaya koyarken fil
İngilizce adı: The Idiots
ABD
komik, rahatsız edici, hatta gerilimli sahnelerle dolu: Örneğin, grup üyelerinden bi
min tezi açığa çıkıyor: 'Kimmiş gibi davranıyorsan sen osun aslında.' KN
(Harvest, Plantain, P rotozoa,
PI (1998)
T ru th and Soul) 84 d k, SB
Senaryo yazarı ve yönetmen Darren Aronofsky'nin bomba etkisi yaratan bu
Yönetmen: Darren A ro n o fsky Yapımcı: Eric W a tso n Senaryo: Darren A ro n o fs k y , Sean G ulle tte , Eric W a tso n
Görüntü Yönetmeni:
M a tth e w
dan elden geçirilmiş versiyonu gibi bir film. Filmde Sean Gulette, kendisini bitkin düşüren baş ağrılarıyla ve borsadan İncil'e kadar, dünyadaki her şeyi birbirine bağ layan sayı dizisini bulmak için doymak bilmez bir arzuyla kuşatılmış bir matematik dehasını canlandırıyor. Ev yapımı bilgisayarını kaybetmesine neden olan bir bulu
Libatique
Müzik: C lint M ansell Oyuncular: Sean G ulle tte ,
ilk filmi, David Lynch'in Eraserhead'inin, siberpunk yazarı William Gibson tarafın
şun ardından, radikal bir Yahudi Kabala tarikatının üyeleri ve borsanın silahlı adam M a rk
ları, kafasındaki gizemli sayılara ulaşmak amacıyla, Gulette'in canlandırdığı Maxi-
M arg olis, Ben S h enkm an, Pamela
millian'la ilişki kurar. Baş ağrıları arttıkça, araştırması Maxlmillian'i çıldırtmaya baş
H art, Stephen Pearlm an, Sarnia Shoaib, Ajay N aidu, Kristyn M aeA n n e Lao, Espher Lao Nieves, Joanne G ord on, Lauren Fox, Stanley H erm an, C lint M ansell, Tom T u m m in e llo , A ri Handel
lar. Peki bu sayısal şifrenin anlamı nedir ve neden herkes onun peşindedir? Siyah-beyaz çekilmiş yüksek kontrastlı çarpıcı görüntülere sahip filmde, baş döndürücü birçok yeni kamera tekniği deneniyor. Pi, Poe'daki ve Kafka'daki para noya duygusunu, bilimkurgunun sınırları belirsiz çerçevesinde'yeniden yaratan bir film. Aronofsky soruların çoğunun finale kadar havada asılı kalmasına izin veriyor; izleyiciyi merakta bırakmak, filmin kaotik, taşkın, çoğu yerde görkemli havasının yarattığı etkiyi artırmaya yarayan şeylerden biri. Yönetmenin sonsuzluğa uzanan bir zamandizinde geçen bir koşuşturmacada son sürat ilerlemenin, sonra da ansı zın çıkmaza girmenin yarattığı paniği ve kafa karışıklığını aktarma konusundaki ba şarısı, ortaya göz alıcı ve yer yer rahatsız edici bir film çıkarmış. JKI
HAPPINESS (1998) Mutluluk
A B D (G ood M achin e, Killer) 134dk, Renkli D ili: İngilizce / Rusça
Günümüzün Amerikalı bağımsız yönetmenlerinden Todd Solondz'un tartışma yaratan filmi M utluluk'ta yaptığı şeyi, yani izleyicide aynı anda kahkaha, tiksinti, sevecenlik gibi birbirinden çok farklı duygusal tepkileri uyandırmayı pek az yönet men başarabilir. Dylan Baker, Philip Seymour Hoffman, Ben Gazzara, Lara Flynn Boyle, Camryn Manheim, Jon Lovitz gibi oyunculardan oluşan birinci sınıf kadro nun cüretkâr oyunculuklar ortaya koyduğu filmi kısaca özetlemek olanaksız. Şu
Yönetmen: Todd Solondz Yapımcı: Ted Hope, C hristine Vachon
Senaryo: T odd Solondz Görüntü Yönetmeni: M aryse A lb e rti
kadarını söylemekle yetinelim: Her biri acı verecek derecede şaibeli olan ilişkileri
Müzik: Robbie K o n d o r Oyuncular: Jane A d am s,
konu alan M utluluk, pek az yönetmenin adım atmaya cesaret ettiği ya da istekli
Lovitz, Philip S eym our H o ffm a n ,
Jon
olduğu diyarlara götürüyor bizi. Filmin unutulmaz anlarından biri, bir babanın ken
Dylan Baker, Lara Flynn Boyle,
di oğlancılığıyla ilgili olarak küçük oğlunun sorduğu soruları, doğal bir tavırla, açık-
Justin Elvin, Cynthia Stevenson, Lila
sözlülükle yanıtladığı sahne. M utluluk'un belki de en doğru tanımı, her evin her
G lantzm an-Leib, G erry Becker, Rufus Read, Louise Lasser, Ben
köşesinde sapkınlığın gizlendiği iddiasıyla, çağdaş Amerikan ailesine ve banliyö ya
G azzara, C am ryn M a n h e im , A rth u r
şamına (perdeye hem yansıyan hem yansımayan haline) yöneltilen bir suçlama ol
J. Nascarella, M o lly Shannon
duğu. Yavaş yavaş postmodern ve daha hastalıklı bir W oody Allen'a dönüşmeye
Cannes Film Festivali:
başlayan Solondz, bir yönetmen olarak, belki de abartılı olan bu düşünceyi şiar
Solondz (FIPRESCI Ö d ü lü )
edinmiş. Kusurlu karakterlerinin tek boyutluluğa savrulmasına izin vermemesi sa yesinde, bunda bir noktaya kadar başarılı da oluyor. MO
Todd
Kanada / ABD (Fox 2000, GeislerRoberdeau, Phoenix) 170dk, Renkli
Yönetmen: Terrence Malick Yapımcı: Robert Michael Geisler, Grant Hill, John Roberdeau
Senaryo: Terrence Mallck James Jones'un romanından
THE THIN RED LINE (1998) İnce Kırmızı Hat Terence Mallck, büyük övgüyle karşılanan ve pek çok yönetmene esin kayna ğı olan Badlands (Kanlı Toprak, 1973) ve Days o f Heaven'I (Cennet Günleri, 1978) çektikten sonra, seçkin bir yer edinen hiçbir yönetmenin yapmadığı bir şey yapıp İz bırakmadan ortadan kayboldu. Yönetmenin ücra bir yerde münzevi hayatı yaşadı
Görüntü Yönetmeni: John Toll Müzik: Hans Zimmer Oyuncular: Sean Penn, Adrien
ğına ya da Teksas'ta doğa yürüyüşleri yapıp kuşları İncelediğine ilişkin dedikodular
Brody, James Cavlezel, Ben Chaplin, George Clooney, John Cusack, Woody Harrelson, Ellas Koteas, Jared Leto, Dash Mihok, Tim Blake Nelson, Nick Nolte, John C. Reilly, Larry Romano, John Savage,
de edilebilen bilgiler fazla bir fikir vermiyordu. Yine de iki şey kesin olarak biliniyor
Oscar adaylıkları: Robert Michael
Ryan'm (Er Ryan'i Kurtarmak, 1998) hemen ardından gösterime girmesi, Malick'-
Geisler, John Roberdeau, Grant Hill (film), Terrence Mallck (yönetmen), Terrence Mallck (senaryo), John Toll (görüntü yönetmeni), Billy Weber, Leslie Jones, Saar Klein (kurgu), Hans Zimmer (müzik), Andy Nelson, Anna Behlmer, Paul Brincat (ses)
ln filminin entelektüel yönünü öne çıkardı, iki film birbirinden ancak bu kadar fark
Uluslararası Berlin Film Festivali: Terrence Malick (Altın Ayı), John Toll (Onur Ödülü)
yayıldı. Nereye kaybolmuş olursa olsun, Mallck'in 1990'ların sonunda sinemaya dönmesi de bir o kadar ani oldu. Yeni projesinin ayrıntıları gizil tutuluyordu ve el du: Film James Jones'un 2. Dünya Savaşı'yla İlgili romanı The Thin Red Line'dan uyarlanmıştı ve önde gelen oyuncularla, umut vaat eden gençlerden kurulu dev bir kadroya sahipti. iki dedikodu da doğru çıktı ama film yine de birçok kişiyi şaşırtmayı başardı. Özellikle Steven Spielberg'in 2. Dünya Savaşı konu alan dramı Saving Private
lı olabilirdi; yol açtıkları tepkilerin karşıtlığı da bu farklılığın bir yansımasıydı, izleyi ciler, içgüdülere seslenen Er Ryan'ı Kurtarmak'tan derinden sarsılmış olarak, daha felsefi ince Kırmızı H at'tansa kafalarını kaşıyarak çıktılar. Ancak hangi filmin daha güçlü bir etki bıraktığı tartışmasız, ince Kırmızı Hat, savaşın çılgınlığını açıkça teorik, hatta teolojik bir bakış açısıyla ele alıyor. Sanki sa vaşın iki İnsan grubu arasındaki çatışmadan öte bir şey olduğunu söylüyor. Filmde savaş doğaya, dolayısıyla da tanrıya yapılmış bir saygısızlık olarak gösteriliyor. İnce Kırmızı Hat, askerlerin, yaşamın kırılganlığıyla kendi davranışlarının perva sızlığını bağdaştırmaya çalışan ortak bilincini keşfe çıkıyor. Çekinmeden askerden askere geçen ve girdiği zihindeki düşünceleri süregiden bir İç konuşmanın parçala rı olarak sunan film, bunun dışında herhangi bir askeri öne çıkarmıyor. Askerler çevrelerini kuşatan egzotik dünyanın güzelliğinin fazlasıyla farkında: Filmin başında, asker kaçağı W itt (Jim Caviezel) Güney Pa sifik'te cennet gibi bir adadan alınıp götürülünceye kadar yerliler arasında sade ve masum bir yaşam sürüyor. Malick askerler ormanda gizlice ilerlerken bile kamerasını, çevre deki rengarenk doğaya ya da devasa ağaçların yaprakları arasından süzülen ışığa yöneltmeden edemiyor. Sanki tan rı ve yarattığı tüm varlıklar, dünyada güzel olan her şeyi yok eden bu tuhaf türü İş başında İzliyor ve özgür iradenin nelere kadir olduğuna hayret ediyor. Filmde Elias Koteas'ın canlandırdığı duyarlı yüzbaşı, Nick Nolte'nin canlandırdığı aklını terfiyle bozmuş duygusuz albay ve Sean Penn'in oynadığı alaycı çavuş gibi birkaç karakter özellikle dikkat çekiyor. Bununla birlikte Mallck hikayeyi eksiltili (eliptik) bırakıyor. Klasik anlamda başı so nu olmayan filmde dramatik anlar ve soluk kesen savaş sahneleri eksik değil ama tüm bunlar Malick'in hayatın an lamını arayışından daha az derin olmayan bir meditasyonu kesintiye uğratıyor yalnızca. JKI
THERE'S SOMETHING ABOUT MARY (1998) Ah Mary Vah Mary
ABD (Fox) 1 19dk, Renkli
Yönetmen:
B obby Farrelly, Peter
Farrelly
Yapımcı:
Dumb & Dumber (Salak ile Avanak, 1994) ve Kingpin'in (1996) yönetmenle Frank Beddor, M ichael
Steinberg, Bradley Thom as, Charles
ri Bobby ve Peter Farrelly, sürekli daha iyiye gitmeleri sayesinde, haklarındaki eski muhtemel olumsuz düşünceleri değiştirerek takdir topluyorlar. Ah M ary Vah
B. W essler Ed D ecter, John J.
M ary'de kahkahalara boğulmamak elde değil. Politik doğruculukla dalga geçen
Strauss, Peter Farrelly, Bobby
tavırlarına karşın, Farrelly kardeşlere özgü iğrençliğe dayalı mizah sonuçta iyi huy
Farrelly
lu. Film biraz baştan savma görünse de yönetmenlerin Ed Decter ve John J.
Senaryo:
Görüntü Yönetmeni: M a rk Irw in Müzik: Jonathan Richm an Oyuncular: C a m eron Diaz, M a tt Dillon, Ben Stiller, Lee Evans, Chris
Strauss'la İşbirliği içinde yazdıkları senaryo şaşırtıcı derecede iyi. Sürekli haksızlığa uğrayan kahramanımız Ted Stroehmann'ın (Ben Stiller), lise yi Rhode Island'da bitirdikten hemen sonra Miami'ye taşınan, filme adını veren
E lliott, Lin Shaye, Jeffrey T am bor,
kahraman
M a rkie Post, K eith David, W . Earl
Stroehmann'ın Mary'yi takip etmesi için tuttuğu şüpheli dedektif (M att Dillon),
B row n, Sarah Silverm an, Khandi A lexand er, M a m ie A le xe n b u rg , D anny M u rp h y, Richard Tyson
Mary'ye
(Cameron
Dlaz)
13 yıldır aklını takmış durumdadır.
Mary'ye kendisi aşık olur. Filmin alt-orta sınıf sevgisizliğine karşı yaklaşımı yer yer ünlü komedyen W.C. Fields'I çağrıştırıyor. Filmde olabileceklerin en kötüsünün ba şa geldiği gerçekten çok komik bazı sekanslar var: okul balosu randevusu, bir kö pekle mücadele ve mastürbasyon sahneleri gibi. Ayrıca Caf Ballou'daki (1965) ozanlar gibi tekrar tekrar ortaya çıkan iki müzisyen, Jonathan Richman'la davulcu su da hayranlık uyandırıcı. JRos
Fransa
(CNC, Canal+, M o n te u rs,
SOMBRE
(1998)
Proclrep, Zele, Zélie, arte) 112dk, Renkli
Sombre, 'karanlık' anlamına gelen adına yakışır biçimde çoğunlukla karanlık
D ili: Fransızca
bir perdeyle izleyicisinin filmin derinliklerini görmesini engelliyor. Film ahlaki açıdan
Yönetmen: Philippe G ran drieux Yapımcı: C a the rine Jacques Senaryo: Sophie Fillières, Philippe G randrieux, Pierre Flodgson
Görüntü Yönetmeni:
Sabine
da'karanlık; bizi, izlemememiz gereken bir şeyi izlemişiz duygusunun rahatsızlığıy la baş başa bırakıyor. Philippe Grandrieux'nün 20 yıl boyunca video filmler ürettik ten sonra çektiği bu ilk sinema filmi, Fransa'nın çeşitli yerlerinde genç kadınları öl düren yalnız bir adamın (Marc Barbé) öyküsünü anlatıyor. Adam, vurdumduymaz
Lancelin
lığına karşın, film süresince izlediğimiz bir dizi cinayet boyunca yakalanmıyor. An
Müzik: A lan Vega Oyuncular: M a rc Barbé,
cak bir gün tanıştığı Claire (Hal Hartley filmlerinden tanıdığımız Elina Lövvensohn) Elina
Lôw ensohn , G éraldine V o illat, Coralie, M axim e M azzolini, A lexand ra Noël, A n n ic k Lem onnier, Sadlja Sada Sarcevic, Lea Civello, A s trid Com bes, Sylvie G ran ato, Tony Baillargeat, M a rc Berm an, M a rtin e V andeville, A n to in e D ebilly
kendisini, onunla sapkın bir İlişkinin içine çekilmiş buluyor. Sombre, sırf saldırganıyla çekinmeden işbirliği yapan bir kadını konu almasıy la bile etkileyici bir film. Ama Grandrieux'nün tarzı bizi alışkın olduğumuz yargıla rımızdan kuşku duymaya yöneltiyor. Filmin klostrofobik karanlığı, belirsiz devamlı lığı ve açıklayıcı konuşmaların azlığı, bizi tıpkı karakterler gibi, irade, arzu ve ölme isteğinin egemen olduğu bir dünyada kendi yolumuzu bulmak zorunda bırakıyor. Grandrieux, Gaspar Noé gibi medyatik çağdaşlarının yanında daha az kabul gören bir yönetmen. Ancak Fransız sinemasındaki en sıradışı ve ödün vermeyen yeni da marlardan birini temsil ediyor. JRom
RINGU (1998) Halka
Japonya
(K ado kaw a Shoten,
O m eg a) 96 d k , SB / Renkli
Halka'nin çıkış noktası, yanıltıcı derecede basit: Ortalıkta lanetli bir kaset do laşıyor ve bu kaseti İzleyen herkes yedi gün sonra ölüyor. Şehir efsaneleriyle ilgili bir araştırma yapan televizyon muhabiri Reiko Asaka-
Dili: Japonca Yönetmen: H ideo Nakata Yapımcı: Shinya Kaw ai, T akenori Sento, Takashige Ichise
wa (Nanako Matsushima) yeğeninin de bu kasetin kurbanlarından biri olduğunu
Senaryo:
fark edince kaseti bulmaya karar verir. Kaseti izlediğinde, tuhaf ve gizemli görün tüler lanetin gerçek olduğuna İnanmasını sağlar. Reiko, yalnız yaşayan eski kocası
Köji Suzuki'nin Ringu isimli romanından
Ryuji Takayama'dan (Hlroyuki Sanada) yardım ister. Görüntülerin sırrını çözüp la
Görüntü Yönetmeni:
neti ortadan kaldırmanın bir yolunu bulmak için önlerinde yedi gün vardır; üstelik dört yaşındaki oğulları da kaseti izlemiştir. Yönetmen Hldeo Nakata, Reiko'yla Ryuji kasetteki görüntülerin gizemini çöz
H iroshi Takahashi
Junichiro
Hayashi
Müzik: Kenji Kaw ai Oyuncular: N a nako
M atsushim a,
M ik i N akatani, H iroyuki Sanada,
meye çalışırken, sürekli artan bir rahatsızlık duygusu yaratmayı başarıyor. İkilinin
Y u k o Takeuchi, H ito m i Şato, Yoichi
araştırmalarının sonucunda, ortaya olağanüstü psişik güçlere sahip bir kızın ölü
N u m ata, Y u taka M atsu shige ,
müne dair, kökeni on yıllar öncesine dayanan bir trajedi çıkar. Nakata, yaşayanla
Katsum i M u ra m a ts u , Rikiya O taka, M asako, Daisuke Ban, Kiyoshi
rın üzerinde saldırmaya her an hazır bir biçimde gezinen huzura ermemiş ölünün
Risho, Y u ure i Y a nagi, Y ö k o
varlığını hissettirmek için ucuz korku efektleri yerine seslerden ve atmosferden ya
Ö shim a, K iriko Shim izu
rarlanıyor. Halka, 1990'ların sonundaki ruh halini özlü bir biçimde saptamayı başarıyor: yaygın bir belirsizlik duygusu; çekirdek ailenin bölünmesinden duyulan endişe; tek nolojinin, altüst edilen yaşamlarımıza akıl sır ermez, tehlikeli sonuçlar doğuracak şekilde nüfuz etmiş olması; sonsuz, kaçınılmaz bir ölüm kalım döngüsünün içine kıstırılmışlık duygusu; ve böyle devam etmekten başka çaremizin olmayışı. Sinemada türlerin popülaritesi döngüler halinde kendini gösterir. Belirli bir tür, toplumun genelinin dertlerini ve tasalarını aktardığında önem kazanıyor. Hal ka, 1990'ların sonunda korku türünü tek başına hayata döndürürken Asya'da ve daha sonra ABD'de çekilen onlarca korku filmini, doğrudan ya da dolaylı olarak et kilemenin yanı sıra iki devam filminin, olayların öncesinin anlatıldığı bir ön filmin, Kore'deki bir yeniden çevrimin ve Hollywood'da, Gore Verbinski'nin yönettiği faz la pişmiş ama gişede büyük başarı elde eden başka bir yeniden çevrimin yolunu açtı. AT
İngilizce adı: The Ring
Britanya / Fransa / Japonya (BS Asahi, Sac, Eisei G ekijo,
GOHATTO Tabu
(1999)
Im agica, K a dokaw a Shoten, Canal+, O shim a, RPC, Shochiku) 10Odk, Renkli
Dili: Japonca Yönetmen: Naglsa Yapımcı: S h igehlro
1960'ların Japon (ve dünya) Yeni Dalga'sının önde gelen yönetmenlerinden Nagisa Oshima, 14 yıl aradan sonra sinemaya döndü. Yönetmenin maymunla ya
Oshim a
şanan bir aşk komedisi olan bir önceki filmi Max, mon amour, Cannes Film Festi
N a kagaw a,
valinde yerden yere vurulmuştu. Tabu'yla Oshima, ciddi sağlık sorunlarıyla boğuş
Eiko O shim a, K azuo Shim izu
masına karşın, en kişisel İşlerinden birine İmza atmayı başarmış. Yönetmenin son
Senaryo:
filmi olacağı neredeyse kesin olan Tabu, büyük ustaların hayatlarının son dönemin
Naglsa O shim a
Ryotaro Shiba'nm Maegami No Sozaburo ve Sanjogavvara Ranjin isimli romanları ile Shinsengumi Keppuroku isimli TV dizisinden
Görüntü Yönetmeni:
T oyo m lchi
K u nta
de çektikleri filmlere özgü o sonbahar tadını taşıyor. Film bir yandan Oshlma'nın önceki filmlerindeki stil ve temaların damıtılmış bir örneğiyken, bir yandan da baş ka yönetmenlerin yaratabileceği olası bir sinema önerisi niteliğinde. 1865'te bir milis, samuray savaşçısı olarak eğiteceği gençleri seçmektedir, im renilen samuray rolü için çekişen Tashiro'yla (Tadanobu Asano) rakibi cazibeli Ka
Müzik: Ryulchl S a kam o to Oyuncular: Takeshi K ita no,
no (Ryuhel Matsuda) arasında güçlü bir çekim başlar, ikisinin arasındaki çekim, di Ryuhel
M atsu da, Shlnjl Takeda, T a d anobu A sa no, Koji M a to b a , M asa
ğer milisleri de etkiler ve uzun zamandır bastırılan gerlllmlerin ve arzuların su yüzü ne çıkmasına yol açar. Fazlasıyla teatral bir mizansen kullanan Oshima, filmde ya
Tom m ies, M a sa tö Ibu, U no Kanda,
pay olduğu kadar katı bir dünyanın çarpıcı bir resmini çiziyor. Yapıtlarında hep ol
K azuko Y oshlyukl, T o m o ro w o
duğu gibi, ham bedensel arzunun ortaya çıkışı, karakterleri hayal bile edemeyecek
Taguchl, Y o lchi Sal, Jiro Sakagam i, Zakoba Katsura, Kei Şato
leri davranışlara itiyor. RP
İngilizce adı: Taboo
ABD
(G ho ulardl, N e w ü n e )
188 dk, Renkli
Yönetmen:
Paul Thom as
A n d e rso n
Yapımcı:
MAGNOLIA (1999) Manolya 'Hayat yolunda ilerlerken, iyi olmaya çalışmalıyız.' Senarist ve yönetmen Paul
Paul Tho m as A n derson,
Joanne Sellar
Thomas Anderson, bir ailenin ihanetler, sırlar, yürek sızıları ve hayal kırıklıklarını İçeren kapsamlı öyküsünü anlatırken, kadın düşmanı, adi televizyon şovmeni (Torn
Senaryo: Paul Thom as A n d e rso n Görüntü Yönetmeni: R obert
Cruise); yalnız bir dahi çocuk (Jeremy Blackman); insanlığa İnancı kalmamış, ölüm
E lsw it
döşeğindeki bir ihtiyar (Jason Robards) ve onunla parası için evlenmiş karısı
Müzik: Jon Brlon Oyuncular: John
(Julianne Moore); alkolik, uyuşturucu bağımlısı bir genç kadın (Melora Walters); öl C. Reilly, Tom
Cruise, Jullanne M o o re , Philip Baker Hall, Jerem y Blackm an, Philip S eym our H o ffm a n , W illia m H.
mek üzere olan popüler bir yarışma programı sunucusu (Philip Baker Hail); ve be ceriksiz, yalnız, iyi kalpli bir polis (John C. Reilly) arasında mekik dokuyor. Epik bir yapıya sahip olan filmi bu karakterler arasındaki bağlantılar, yollarını kesiştiren
M acy, M elora W alters, Jason
rastlantılar ve kaderin cilveleri sürüklüyor.
Robards, M elinda D illon, M ichael B ow en, Ricky Jay, Felicity H u ffm a n ,
lamı, kötülüğün doğası ve insan ilişkilerinin koşulları gibi derin konularla uğraştığı
A p ril Grace, Pat Healy
Oscar adaylıkları:
Paul Thom as
A n d e rso n (senaryo), Tom Cruise
incil’e göndermelerle ve anıştırmalarla dolu bir film olan Manolya, hayatın an nı gizlemiyor. Bu aşırı iddialı filmin bu kadar başarılı olmasının en büyük nedeni, Anderson'ın bu temaları ele alırken, yaralı karakterlerin iç dünyalarındaki küçük ay
(yardım cı erkek oyun cu), A im e e M a n n (film şarkısı).
rıntılara odaklanabilmesi. Gökten kurbağalar yağıyor, radyoda popüler şarkı
Uluslararası Berlin Film Festivali: Paul Thom as A n derson
ayrı düşüyor. Tüm bunlar olurken, Anderson kanadı kırık karakterlerine sürekli em-
(A ltın Ayı)
'Dreams' çalarken bir otomobil bir dükkanın vitrinine çarpıyor, insanlar birbirinden patlyle yaklaşıyor, kötülerin insancıl yanlarını göstermekle birlikte haksızlığa uğra yanlarla yanlış anlaşılanların tarafını tuttuğunu açıkça belli ediyor. Film, öfke ve acıyla dolup taşarak sürekli umuda ve 'kurtuluşa' doğru sendeleyerek ilerliyor. EH
Fransa
(La Sept-Arte, SM, Tanais)
9 2 d k , Renkli
Clarie Denis dünyanın en cesur, en yetenekli yönetmenlerinden biri ve Beau Travail da (Güzel iş) büyük olasılıkla onun başyapıtı. Herman Melville'in klasik ro manı Billy Budd'a dayanan film, her ırk ve milletten askerin Fransız Lejyonu'nda di siplinli bir eğitimden geçtiği Afrika'nın kuş uçmaz kervan geçmez bir yöresinde ge çiyor. Uçsuz bucaksız kumu, dalgalı mavi birg oğü n altındaki eğri büğrü taşlarıyla
Dili: Fransızca Yönetmen: Claire Denis Yapımcı: Patrick G ra n d p e rre t Senaryo: Claire Denis, Jean-Pol Fargeau
ıssız çöl, eğitimden geçen, uygun adım yürüyen, yıkanan ve duvar ören erkeklerin
Herman Melville'in Billy Budd, Sailor isimli öyküsünden
ritüellerlni şairane bir bakışla betimleyen Denls'ye soluk kesen bir tuval sağlıyor.
Görüntü Yönetmeni:
Yönetmenin özenle kurduğu sahnelerde, gündelik yaşamın rutinleri büyülü bir bi
G odard
çimde düzenlenmiş danslara dönüşüyor. Ancak bir yandan erkekliğe ve erkek gü zelliğine adanmış bu şiir ilerlerken, subay Galoup'un (Denys Lavant) astlarından bi ri olan Sentaine'e (Grégoire Colin) duyduğu kıskançlık, trajik bir sonu hazırlar. Öyküyü Galoup'un dış sesi anlatıyor. Denis, askerlik deneyiminin homoerotik boyutunu gözümüze sokmuyor ama açıkça işlemekten de kaçınmıyor. Bu da se venlerin de sevmeyenlerin de kabul ettiği üzere, filmin bir gay sineması örneğine
Müzik:
A g nès
Charles H enri de Pierrefeu,
Eran Zur
Oyuncular:
Denis Lavant, M ichel
Subor, G rég oire Colin, Richard C o urce t, Nicolas Duvauchelle, A d ia to u M assudi, M ickaël Ravovski, Dan H e rzbe rg, G iuseppe M o lin o , G ia n fra n c o P oddighe, M a rc Veh,
dönüşmesini engelliyor. Derdi çok daha kapsamlı olan Denis, eski Avrupa sömür
T ho ng Duy N guyen, Jean-Yves
gelerinde siyahlarla beyazların ilişkisini sorguluyor ve askerlerin kasabaya gidip yer
V ivet, B e rna rdo M o n te t, D im itri
li kadınların arasına karıştığı sahnelerde, kısa ama güçlü darbelerle, toplumsal cin
Tsiapkinis
siyetle ırk politikaları arasındaki bağlantıya değiniyor. Ancak film ısrarla bu konular
Uluslararası Berlin Film Festivali: Claire Denis (Ö zel
da baştan sona tarafsız kalıyor. En önemlisi, Denis uzun planlarla ve çok az konuş mayla önceliği perdeyi kaplayan büyüleyici görselliğe vererek, ritüellerin ve tekra rın güzelliğini yakalıyor. Bir de tekdüzeliğin cesareti kırma gücünü; ki askeri talim ler, fiziksel kondisyonu artırma amacıyla olduğu kadar bu nedenle de yapılır aslın da. Saf güzellik açısından bakıldığında, Beau Travail' ın her karesi çok başarılı, id man yapan erkekler ya da Denls'nin hoş bir rastlantıyla yakaladığı hareket eden bir trenin camından yansıyan güneş ışını ya da filmin sonunda, itibarını yitiren subayın dönen disko topunun altında dans etmesi. Denis renk kullanımı, aydınlatma ve kompozisyon konusundaki eşsiz yeteneğiyle, öykülerini diyaloglar ve olay örgüsü yerine görüntülerle anlatma eğiliminde. EH
Ö dül)
ABD (Blair Witch, Haxan) 86dk, SB/Renkli
THE BLAIR WITCH PROJECT (1999) Blair Cadısı
Yönetmen: Daniel Myrick, Eduardo Sánchez
Yapımcı: Cowie, Gregg Hale Senaryo: Daniel Myrick, Eduardo Sánchez
'1994 yılının Ekim ayında, üç sinema öğrencisi Maryland'da Burkittsville yakın larındaki ormanda belgesel çekerken kayboldu... Bir yıl sonra yaptıkları çekimler bulundu.' Daniel Myrick ve Eduardo Sánchez'in hap kadar bütçeyle çektiği korku
Görüntü Yönetmeni: Neal
'mockumentary'sı (sözde belgesel) Blair Cadısı böyle başlıyor. Film yepyeni bir ta
Fredericks
nıtım kampanyası yarattı ve kulaktan kulağa yayılan ünüyle yalnızca ABD'de 140
Müzik: Tony Cora Oyuncular: Heather Donahue,
filmlerinden biri haline getirdi.
Joshua Leonard, Michael C. Williams, Bob Griffin, Jim King, Sandra Sánchez, Ed Swanson, Patricia DeCou, Mark Mason, Jackie Hallex
Cannes Film Festivali: Daniel Myrick, Eduardo Sánchez (film)
milyon doların üzerinde hasılat yaptı. Bu da filmi tüm zamanların en kârlı bağımsız Hırslı yönetmen Heather'ın önderliğinde, yukarıda bahsi geçen üç 'sinema öğ rencisi' yerel bir efsane olan 'Blair Cadısı' üzerine yapacakları belgesel için çekim yapmak üzere, Maryland'ın eski adı Blair olan Burkittsville kasabasına gider. Riva yete göre yakınlardaki Black Hills ormanı 18. yüzyıldan beri pek çok şeytani cina yetten sorumlu olan bu gizemli varlığın laneti altındadır. Üçlü, yöre halkıyla yaptık ları birkaç röportajdan sonra ek görüntüler çekmek için ormana girer. Kamp yap ma konusunda deneyimli olmadıkları için kısa sürede yollarını kaybederler ve baş langıçtaki şen şakrak havaları yerini, korku, suçlama, umutsuzluk ve panik karışımı bir duyguya bırakır. Bu da yetmiyormuş gibi, çadırlarının önüne özenle yerleştiril miş taş yığınları ve ağaçlardan sarkan tahta heykelcikler gibi uğursuz işaretler be lirmeye başlar. Sonra Josh sessizce yok olur. Filmin dehşet verici finalinde, Micha el ve Heather'ın karşısına metruk bir virane çıkar. Josh'ı bulmak umuduyla içeri gi rerler ama karşılarına bir kabus çıkar. Kamerasının vizöründen Heather'ın gördük lerini görürüz: Önce karanlık, yıkıntılar ve duvarlarda çocukların el izleri, sonra da birisi ya da bir şey onu bayılttıktan sonra boş tavanın kayıt (ve filmin kendisi) bite ne kadar süren görüntüsü. Filmin yer yer düşük temposuna ve el kamerasıyla çekilmiş baş döndürücü gö rüntülere dayanmasına yönelik eleştirilere karşın, Blalr Cadısı belgesel tekniklerini kullanarak izleyicisine korku aşılamayı fazlasıyla başarıyor. Myrick ve Sánchez'in benzersiz yapım yöntemi de bir efsane haline gelmiş durumda: Oyuncular sekiz gün sekiz gece süren çekimlerin tamamını bizzat gerçekleştirmekle kalmayıp mal zemelerini de kendileri taşımışlar. Repliklerin neredeyse tamamı doğaçlamaymış. Yönetmenler her gün birkaç kere, her oyuncunun yalnızca kendisinin H H H |
göreceği notlar yazmış. Myrick ve Sánchez bu düzeyde bir gerçeklik
'
yakalayarak, Wes Craven'ın The Last House on the Left'i (1972) ve
|
Tobe Hooper'm The Texas Chain Saw Massacre (Teksas Kasabı, 1974) gibi 'mockumentary' olmaya çalışan daha eski filmleri bir adım öteye taşıyor. Karanlıktan, bilinmeyenden ve tuhaf seslerden duyduğumuz te mel korkuları sömüren Blair Cadısı, yoğun duygusal tepkiler yaratma yı başaran bir film. En korkunç anların bazılarında, karanlıktan, boş bir perdeden başka bir şey görmüyoruz; çünkü hayal gücümüz en kar maşık efektlerin ve makyajın yaratabileceğinden çok daha fazla korku yaratıyor. Filmi gerçekleştirenlerin, görmezden gelinen bu basit gerçe
*
ğin farkında Olmaları, tamamen onların yararına olmuş. SJS
THREE K IN G S (1999) Üç Kral
ABD
(Atlas, C oast Ridge, Junger
W itt, V illage Roadshow , W a rn e r Bros.)
Üç Kral, zamanının son moda araçlarını (hızlı kurgu, baş döndürücü kamera hareketleri, perdeden taşan renk cümbüşü), modası geçmiş değilse de eski tip di yebileceğimiz bir sol politikayla harmanlayan savaş karşıtı bir 'binyıl sonu' filmi. Senarist ve yönetmen Davld O. Russell, ilk Körfez Savaşı'nı (1991), savaşın al
1 14dk, Tech nicolor
Dili: İngilizce / Arapça Yönetmen: David 0 . Russell Yapımcı: Paul Junger W itt, Edw ard M c D onn ell
tında yatan politik ve kültürel tuzakların İçine çekildikçe, cehaletleri, açgözlülükle
Senaryo:
ri ve saflıkları silinip giden, düşmanlarının İnsan olduğunun farkına varmak ve ken
Russell
di ülkeleriyle ordularının gerçek yüzünü görmek zorunda kalan üç Amerikan aske rinin bakış açısından anlatıyor. Bu sırada seyirci, 1. Körfez Savaşı'nın, medyanın (özellikle Amerikan medyasının) bahsetmediği ve hiçbir zaman da bahsetmeyece ği yüzüne maruz bırakılıyor: sözgelimi masum İnsanların ölmesi, yüksek rütbeli su
John Ridley, David O.
Görüntü Yönetmeni:
N e w to n
Thom as Sigel
Müzik: C arter Burw ell Oyuncular: G eorge C looney, M a rk W a h lb e rg , Ice Cube, Spike
bayların yozlaşmış tavırları, sözde tarafsız medyanın gerçekleri çarpıtmak konusun
Jonze, C liff Curtis, N ora Dunn,
daki işbirliği. Çok heyecanlı bir senaryoyla, aman vermeyen hızlı bir tempoyla, göz
Jamie Kennedy, Said T ag hm a oui,
kamaştıran görüntü ve dekorlarla, başrollerdeki George Clooney, Mark Wahlberg
M y k e lti W illiam so n, H o lt M cC allany, Judy G reer, C h risto p h e r
ve Ice Cube'un ekonomik oyunculuklarıyla aktarılan meseleler, bir hayli sert ve yo
Lohr, Jon S klaroff, Liz Stauber,
ğun. Farklı tür ve tarzlara hokkabazca geçişler yapan film, kısmen savaş, kısmen
M arsha Horan
soygun filmi; ayrıca bütünüyle savaş karşıtı bir manifesto. Bütün bunlar birbirine pamuk ipliğiyle bağlı ama film hiçbir yerde tökezlemiyor. EH
ROSETTA (1999) Belçikalı yönetmen kardeşler Jean-Pierre ve Luc Dardenne'ln 1999'da Cannes'da Altın Palmiye kazanan filmi, Hollywood'un patlamalarla ve özel efektlerle bezeli fantezilerini bile geride bırakacak kadar sarsıcı bir sinema deneyimi olduğu nu daha ilk saniyelerinde belli ediyor. Rosetta, filme adını veren 18 yaşındaki kah ramanın, düzenli bir iş bulmak için Çaresizce çabalamasını anlatıyor. Kayda değer bir am atör oyuncu olan Emilie Dequenne'in canlandırdığı Rosetta, bir karavanda
Fransa / Belçika (ARP Sélection, CNC, Cen. de Cin. e t de l'A u d io visu e l de la C om m . Française de Belgique, Laterne, W a llo n e , Canal+, Fleuve, O c to b e r, RTBF) 95 d k , Renkli
Dili: Fransızca Yönetmen: Jean-Pierre
Dardenne,
Luc D ardenne
Yapımcı:
bir adamın da çalıştığı bir w affle satıcısında çalışmak İstiyor. Bu kadarı kulağa, en
Jean-Pierre D a rdenne, Luc D a rdenne, Lau ren t Pétin, M ichèle Pétin
gaddarından bir yeni gerçekçilik gibi gelebilir ama Dardenne'ler öyküyü duygusal
Senaryo:
alkolik annesiyle birlikte yaşayan, mide sancıları çeken bir kız. Kendisine ilgi duyan
lıktan öylesine uzak, o kadar fiziksel bir boyutta tutuyorlar ki film i daha önceki her hangi bir akımla karşılaştırmak haksızlık olur. insan Rosetta'yı, anlamı üzerine düşünmeye fırsat bulamadan damarlarında hissediyor. Bu da Dardenne kardeşlerin, çağdaş dünyanın dolaysız deneyimini, so luk kesen bir lunapark deneyimine dönüştürmek istediklerini düşündürüyor. Bu fil min yanında, diğer tüm filmlerin 'gerçekçiliği', hayatın gerçeklerinden ciddiye alın mayacak türden bir kaçış gibi kalıyor. Psikolojik derinlikten kesinlikle yoksun olma yan film Belçika'da öylesine etkili oldu ki çocuk işçilerle İlgili olarak Kasım 1999'da çıkan bir yasa 'Rosetta Projesi' olarak anılıyor. JRos
Jean-Pierre Dardenne, Luc D ardenne
Görüntü Yönetmeni:
A lain
M arco en
Müzik: Jean-Pierre Oyuncular: Emilie
Cocco
Dequenne, Fabrizio Rongione, A n n e Yernaux, O livier G o u rm e t, Bernard M arb a ix
Cannes Film Festivali
JeanPierre Dardenne, Luc D ardenne (A ltın Palmiye), Emilie D equenne (en iyi kadın oy u n c u ), L 'H u m a n ité film in d e rol alan Severine Caneele ile b irlik te
Ispanya / Fransa (El Deseo, France 2, Renn, Vía Digital) 101 dk, Eastmancolor
Dili: İspanyolca / Katalanca/ İngilizce
TODO SOBRE MI MADRE (1 9 9 9 ) Annem Hakkında Her Şey Pedro Almodövar'ın 1999’da yaptığı film , bekar annesi Manuela'ya (Cecilia Roth) çok düşkün, yakışıklı bir çocuk olan Estebân'la (Eloy Azarin) açılıyor. Başlar
Yönetmen: Pedro Almodovar Yapımcı: Agustín Almodovar,
da İzleyici, Truman Capote'ye ve Tennessee VVIIliams'a yapılan kurnaz gönderme
Michel Ruben
lerle, otobiyografik olduğunu çok da gizlemeyen bir gay filmi izleyeceği hissine ka
Senaryo: Pedro Almodovar Görüntü Yönetmeni: Affonso
ela yerleşse de tüm Almodövar filmleri gibi Annem Hakkında Her Şey de kadın
pılıyor. Bir bakıma izliyor da; çünkü Esteban 17. yaş gününde ölse ve odağa Manu-
Beato
kimliğini, sinir krizinin eşiğinde olup üzerine titreyen kadınların arasında büyümüş
Müzik: Alberto Iglesias Oyuncular: Cecilia Roth, Marisa
eşcinsel bir erkeğin utanmaz, sevgi dolu bakışı üzerinden kuruyor. Oğlunun ölümü
Paredes, Candela Peña, Antonia San Juan, Penélope Cruz, Rosa María Sarda, Fernando Fernán Gómez, Fernando Guillen, Toni Cantó, Eloy Azorín, Carlos Lozano, Manuel Morón, José Luis Torrijo, Juan José Otegui, Carmen Balagué
üzerine acıdan deliye dönen Manuela, Barcelona'ya gider ve kendini AIDS'İİ ve ha mile bir rahibeye (Hollyvvood'da kapak kızı olmak üzere feda ettiği Ispanya'daki harika rollerinden birindeki seksi Penelope Cruz), ona sürekli karışan kavgacı, transseksüel bir fahişeye (Antonia San Juan) ve Blanche Dubois'yı sahnenin dışın da da canlandıran lezbiyen bir aktrise (görkemli Marisa Paredes) annelik yaparken bulur. Özenle kurulup başarılı biçimde katmanlandırılmış olay örgüsü, kendi gö
Oscar: ispanya (yabancı film) Cannes Film Festivali: Pedro
ğüsleri olan ya da olmayan birkaç kalın sesli kadını açık saçık konuşmak, İçmek,
Almodovar (yönetmen), (Altın Palmiye adaylığı)
nızca.
İngilizce adı: Ali About M y Mother
ağlamak ve birbirlerine destek olmak üzere bir arada görmek için bir bahane yal Almodövar filmlerinde bir kadının ağlaması sarsıcı, boğucu ve aristokratik bir olaydır. Yine de, sarayın soytarısı rolüne bürünen Almodövar, toplumsal eşitsizliğe en ateşli biçimde karşı çıkanlardan biri. Bir. rahibe düşebilir; bir fahişe yükselebilir.
ikisi de kaderlerine sövüp saysalar da çektikleri acılarda kırgınlık ya da öfke olmaz. Renk kullanımı eşitlikçi ve çöplüğün bile kendine özgü bir güzelliği var: Barcelona'da bir köprü altında gece vakti fahişe arayanların otomobillerini aydınlatan ayışığının güzelliğiyle, kentin projektörlerle aydınlatılmış eski binalarının güzelliği birbi rine denk. Annem Hakkında Her Şey'in sonlarına doğru tiyatro sahnesine çıkan fahişe, dehşete düşen burjuva seyircilere geçirdiği ameliyatlara döktüğü paraları bir bir sa yar ve onları gerçek olmanın bedeli üzerine doğaçlama söyleviyle şaşkına çevirir. 'Düşlediğiniz şeylere ne kadar benzerseniz o kadar kendiniz olursunuz,' der. Almodövar'a göre insanlık doğanın önemini fazla abartır. Yalan söylemek dahil her tür lü oyunculuk bizi özgürleştirip en iyi ve en kötü yönlerimizin yüzeye çıkmasına izin verir. Bu unutulmaz sahne, yönetmenin yaptığı tüm filmlerin altında yatan coşku lu ve insancıl hayat görüşünü özetliyor. Annem Hakkında Her Şey, yönetmenin di ğer filmleri gibi içten ve coşkulu sahnelere sahip olmakla birlikte, 1995 yapımı La Flor de mi secreto'yla (Sırrımın Çiçeği) başlayıp 2003'te Hable con f//a ’yla (Konuş Onunla) sürecek, daha sessiz, hüzünlü ve derinlikli tonu da sürdürür. Film biter ken, insanın aklını başından alan bu kadınlar kumpanyası, Almodövar'ın esnek kadınlık tanımının yanı sıra huzur veren ruhunun da etkisiyle oluşan yeni birliktelik lere yelken açar. Bu da bize anatomi bir yazgı olmasa da yabancı kadınların gös terdiği şefkatin azımsanamayacak olduğunu gösterir. Pek çok stüdyonun 'kadın film i'nden anladığı zırvaları göz önünde bulundurursak, Almodövar ve Todd Haynes gibi eşcinsel yönetmenlerin hiperironik çağımızda güçlü kadın karakterlerin ve hakiki melodramların son kalesi olduğunu söyleyebiliriz. ET
Fransa / İtalya / Portekiz (Blu CNC, France 2, Gemini, Canal+, Lendemain, Madragoa) 169dk, Renkli Dili: Fransızca Yönetmen: Raoul Ruiz Yapımcı: Paulo Branco Senaryo: Raoul Ruiz Marcel Proust'un romanından
Görüntü Yönetmeni: Ricardo
LE TEMPS RETROUVÉ (1999) Yeniden Bulunan Zaman Dünyanın en inatçı ve en verimli yönetmenlerinden biri olan Şilili sürgün Raul Ruiz, 1970'lerde bir Fransız avangardistl olarak kendini baştan yaratıp geçmişin üzerine sünger çekti. Ruiz'in filmlerinin çoğu ancak çok dar bir kesime ulaşmaya mahkumdu: yönetmen yine de 1990'ların sonlarına doğru beklenmedik bir çıkışla, çoğunlukla 'yeni gerçeküstücü' bakışını sulandırmadan sanat sinemalarının ana da ğıtım ağına girmeyi başardı. Ne hikmetse, Ruiz'in bu geçişini taçlandıran ve Fransa
Aronovich
'da çok büyük bir gişe başarısı yakalayan film, beyazperdeye aktarılması olanaksız
Müzik: Jorge Arriagada Oyuncular: Catherine Deneuve,
görünen bir Marcel Proust uyarlamasıydı. Daha da ilginci, Kayıp Zamanın izinde'nin
Emmanuelle Béart, Vincent Perez, John Malkovich, Pascal Greggory, Marcello Mazzarella, Marie-France Pisier, Chiara Mastroianni, Arielle Dombasle, Edith Scob, Elsa Zylberstein, Christian Vadim, Dominique Labourier, Philippe Morier-Genoud, Melvil Poupaud
Cannes Film Festivali: Raoul Ruiz (Altın Palmiye adaylığı)
son cildinden uyarlanmış olmasıydı. Ruiz'in serbest çağrışımlara dayanan tarzı bizi Proust'unkinden bile daha do lambaçlı bir zaman ve bellek yapısı boyunca gezdirir: çocuk Marcel’in rüyalarından tutun da, Proust metninin içerdiği özdüşünümsel unsurların Ruiz sinemasına has özdüşünümselliğln süzgecinden geçtiği daha ele avuca sığmaz pasajlara dek. izleyicinin bir dönem filminden bekleyebileceği her çeşit görsel zenginliğe sa hip Yeniden Bulunan Zaman, Ruiz'in bu film türünün kuyusunu kazmak yerine keş fe çıktığı bir film. Burada Luchino Visconti'ye de bir saygı duruşu söz konusu. Proust'un algı ve bellek üzerine yorumları konusunda yönetmenin benimsediği ba kış açısı, seçkin bir oyuncu kadrosundan da büyük destek alıyor ve Catherine Dene-
İngilizce adı: Time Regained
uve, Emmanuelle Béart ve aşırı müşkülpesent Baron de Charlus rolündeki John Mal kovich, Proust'un salon dünyasının parlayan yıldızlarına dönüşüyor. JRom
ABD (Art Llnson, Fox 2000, Regency, Taurus) 139dk, Renkli
Yönetmen: David Fincher Yapımcı: Ross Grayson Bell, Ceân Chaffin, Art Llnson
Senaryo: Jim Uhls
FIGHT CLUB (1999) Dövüş Kulübü 'Dövüş Kulübü1nün İlk kuralı. Dövüş Kulübü'nden bahsetmemektlr. Dövüş Kulübü'nün İkinci kuralı, Dövüş Kulübü'nden bahsetmemektlr.' David Fincher'ın, Chuck Palahniuk'un romanına dayanan ve erkek dünyasının sınırlarını çizen filmi,
Chuck Palahniuk’un romanından
1999'un en heyecan verici, en öfkeli ama aynı zamanda en zeki sinemasal fante
Görüntü Yönetmeni: Jeff
zisi. Olağanüstü popüler olan Dövüş Kulubü, görsel açıdan unutulmaz olduğu ka
Cronenweth
dar ahlaki yönden düşündürücü bir film.
Müzik: Dust Brothers Oyuncular: Edward Norton, Brad
ğundan bunalmıştır ve sırf bir şeyler hissedebilmek İçin dayanışma gruplarının top
Pitt, Helena Bonham Carter, Meat Loaf, Zach Grenier, Richmond Arquette, David Andrews, George Maguire, Eugenie Bondurant, Christina Cabot, Sydney Colston, Rachel Singer, Christie Cronenweth, Tim De Zarn, Ezra Buzzington
Oscar adaylıkları: Ren Klyce, Richard Hymns (özel ses efektleri)
Edward Norton'ın canlandırdığı yumuşak başlı anlatıcı, ofis yaşamının boşlu lantılarına gitmeye başlar. Bu toplantılardan birinde tanıştığı Marla'nın (Helena Bonham Carter) çekimine kapılır, sonra da tehlikeli derecede çılgın Tyler Durden'la (Brad Pltt) takılmaya başlar. Tyler onu, dövüşmeyi öğrenirse daha iyi bir yaşam sü receğine ikna eder. Kısa süre sonra bu ikilinin sokak kavgası maskaralıkları başka larının da ilgisini çeker. Bu adamlar, sıradan yaşamlarında bulamadıkları bir tür kir il, saldırgan bir haysiyeti Dövüş Kulübü'nde bulur ve kulüp zamanla hakiki bir terö rist hücresine dönüşür. Çarpıcı kamera hareketleri ve özel efektleriyle Dövüş Kulübü roket hızıyla iler leyen, heyecan verici ve kışkırtıcı düzeyde huzur kaçırıcı bir film, Meat Loaf'un can landırdığı aşırı büyümüş meme bezlerine sahip kanser hastası benzeri çok tuhaf şeyler bile gayet normal gibi gösteriliyor. Sondaki büyük sürprize dikkat. KK
BEING JOHN MALKOVICH John Malkovich Olmak
(1999)
ABD
(G ram ercy, P ropaganda,
Single Cell) 1 12dk, Tech nicolor
Daha önceki işleri arasında Fatboy Slim'in 'W eapon O f Choice'u ve Beastie Boys'un 'Sabotage'ı da yer alan saygın reklam ve klip yönetmeni Spike Jonze, fil me çekilip çekilebilecek en tuhaf fikirlerden birini (senarist Charlie Kaufman'ın zih
Yönetmen: Spike Jonze Yapımcı: Steve G olin, V in c e n t Landay, Sandy Stem , M ichae l Stipe
ninin ürünü), yakın sinema tarihinin en yaratıcı Hollywood yapımlarından birine
Senaryo: Charlie K a ufm an Görüntü Yönetmeni: Lance
dönüştürmeyi başarmış.
A co rd
Craig Schvvartz (John Cusack) karanlık (ve çocuklar açısından epey travmatik) sokak gösterileriyle kıt kanaat geçinen derbeder bir kukla ustasıdır. Üstü başı dö
Müzik: C a rter Burw ell Oyuncular: John Cusack,
külen karısı Lotte (tanınmaz haldeki Cameron Diaz) ellerindeki az buçuk parayı da
C a m eron Diaz, Ned Bellamy, Eric
evlerinde yetiştirdikleri envai çeşit hayvanları beslemek için harcar. Craig ek gelir
W e in s te in , M adiso n Lane, O ctavia
için, Manhattan'da büyük bir iş merkezinin yedi buçukuncu katındaki tuhaf bir şir
Spencer, M a ry Kay Place, O rson Bean, C a the rine Keener, K.K.
kette dosya memuru olarak çalışmaya başlar. Bir ofisin nasıl olup da yedinci ve se
Dodds, Reginald C. Hayes, Byrne
kizinci katlar arasında yer alabildiği, başlı başına bir film konusu olsa da John Mal
Piven, Judith W etzell, John
kovich Olmak'ta akıl almaz olayları başlatan, Craig'in bir evrak dolabının arkasın da bulduğu gizli bir kapı olur. Bu kapının ardındaki tünelden geçen kişi, doğrudan
M alkovich, Kevin C arroll
Oscar adaylıkları:
Spike Jonze
(y ö n e tm e n ), Charlie K a ufm an
oyuncu John Malkovich'in (filmde kendini oynuyor) beyninin içine girmektedir.
(senaryo), C a the rine Keener
Craig bu kapıdan geçip 15 dakikalığına John Malkovich'in yaptığı şeyleri tecrübe
(yardım cı kadın oyun cu)
eder ve sonra aniden New Jersey otoyolunun kenarına fırlatılıverir. Kaufman bu sıradışı fikri, Craig'in sırrını iş arkadaşı Maxine'le (Catherine Keener) paylaşmasıyla başlayan karmaşık bir olaylar zinciri çevresinde zekice geliş tiriyor ve Maxine, bu çılgın yolculuğu bizzat denemeleri için insanlardan para kes me fikrine Craig'i de ikna ediyor. Spike Jonze bu zeki, sarsıcı, karanlık ve komik masalı anlatırken, izleyiciyi her dönemeçte şaşırtıyor. Cusack ve Diaz başta-olmak üzere, aykırı bakışını perdeye taşıyan başarılı bir oyuncu kadrosundan da büyük destek alıyor. Tabii ki John Malkovich Olmak, filme adını veren John Malkovich'in, özellikle kapıyı bizzat deneyip kendi tuhaf dünyasına girdiği, sayısız Bay Malkovich'le dolu restoran sahnesinde kendi imajının parodisini yapan dahiyane oyunculuğu olma dan hiçbir biçimde amacına ulaşmazdı. İnsana şapka çıkarttıran, tek kelimeyle muhteşem bir film. JB
ABD (DreamWorks SKG, Jinks/Cohen)
AMERICAN BEAUTY Amerikan Güzeli
(1999)
122dk, Renkli
Yönetmen: Sam Mendes Yapımcı: Bruce Cohen, Dan Jinks Senaryo: Alan Ball Görüntü Yönetmeni: Conrad L Hail
Müzik: Thomas Newman Oyuncular: Kevin Spacey, Annette Bening, Thora Birch, Wes Bentley, Mena Süvari, Peter Gallagher, Allison Janney, Chris Cooper, Scott Bakula, Sam Robards, Barry Del Sherman, Ara Celi, John Cho, Fort Atkinson, Sue Casey
Oscar: Bruce Cohen, Dan Jinks (film), Sam Mendes (yönetmen), Alan Ball (senaryo), Kevin Spacey (erkek oyuncu), Conrad L. Hall (görüntü yönetmeni) Oscar Adaylıkları: Annette Bening (kadın oyuncu), Tariq Anwar (kurgu), Thomas Newman (müzik)
1986 yılında Blue Velvet (Mavi Kadife) perdenin aralığından modern zaman ların banliyö yaşamına gizlice göz atmamızı sağlarken, 13 yıl sonra Amerikan Gü zeli, perdeleri pencerelerden tamamen çekip çıkararak içeride olup bitenleri huzur suz edici ve sarsıcı bir şekilde tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Kamera, filmin başında Lester BurnhamTn (Kevin Spacey) evini bulana dek şehrin üstünde dolaşırken, Lester'ın dış sesi, "Burası benim muhitim, benim soka ğım, benim hayatım," der. "42 yaşındayım. Bir yıldan az bir süre sonra ölmüş ola cağım. Elbette bunu henüz bilmiyorum. Bir bakıma zaten ölüyüm." Sunset Boule vard (Sunset Bulvarı) filmindeki Joe Gillis (William Holden) gibi, Lester'ın kaderini de hem kendisi hem de seyirci başından itibaren biliyor ama özellikle de karısı, kı zı ve çeşitli komşularıyla tanışınca, bunun onun hikayesinin sadece küçük bir bölü mü olduğunu anlıyoruz. Elbette öncelikle izlediğimiz, Lester'ın hikayesi ve bu rolü canlandıranın Spa cey olması, yüzeyde bir koca ve baba olarak taşıdığı sorumluluklar dolayısıyla kay bettiği özgürlüğünü yeniden bulmaya çalışan bir adamın orta yaş bunalımını anla tan bu hikayeyi son derece büyüleyici kılıyor. Senaryosunu, daha sonra yoluna HBO televizyonunun beğenilen dizisi "Six Fe- . et Under'Tn yaratıcısı olarak devam eden Alan Ball'un yazdığı Amerikan Güzeli, komik, hüzünlü, özlem, hatta ümit dolu ve asla beklediğiniz yönde ilerlemeyen bir film. Yönetmen Sam Mendes izleyiciyi, başarılı bir oyunculuğun yanı sıra, daha ön ce tiyatroda çalışmış ve ilk sinema filmini yapan bir yönetmen için şaşırtıcı derece de sinematografik ve unutulmaz görüntülerle dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Düşün dürücü bir çalışma olan Amerikan Güzeli, gerçekten dikkate değer bir ilk film. JB
11 Sdk, Renkli
BAD MA RA KHAHAD BORD (1 9 9 9 ) Rüzgar Bizi Sürükleyecek
Dili: Farsça Yönetmen: Abbas Kiarostami Yapımcı: Marin Karmitz, Abbas
şimdiki zamanın içinde geçiyor ve tıpkı yaşam gibi, hatta daha da fazla, bir hikaye
Kiarostami
den çok gündelik işlerin takıntılı tekrarından oluşuyor.
Iran / Fransa (MK2 Productions)
Senaryo: Abbas Kiarostami Görüntü Yönetmeni: Mahmoud Kalari
Müzik: Peyman Yazdanian Oyuncular: Behzad Dourani, Noghre Asadi, Roushan Karam Elmi, Bahman Ghobadi, Shahpour Ghobadi, Reihan Heidari, Masood Mansouri, Ali Reza Naderi, Frangis Rahsepar, Masoameh Salimi, Farzad Sohrabi, Lida Soltani
Venedik Film Festivali: Abbas Kiarostami "CinemAvvenire" Ödülü, (film), (FIPRESCI Ödülü), (Büyük Jüri Özel Ödülü), (Altın Aslan adaylığı) İngilizce adı: The Wind Will Carry Us
Abbas Kiarostami'nin tüm filmleri gibi Rüzgar Bizi Sürükleyecek de sonsuz bir
Pinpirlkll bir mühendis bir cenaze töreni kaydetmek üzere ekibiyle birlikte Tahran'dan İran Kürdistanı'nın ücra bir dağ köyüne gelir. Köylülerin m utat konukse verliğine güvenen mühendis, sabırla ölümcül derecede hasta olan yaşlı bir kadının ölümünü beklerken küçük bir çocukla arkadaşlık kurup, karşılığında kadının duru mu hakkında bilgi edinir. Şehirdeki insanlarla bitmek bilmeyen telefon görüşmele ri yaparken telefonu çeksin diye yüksek bir tepeye inip çıkarak günü öldürür. Ekibindekilerin seslerini duyarız ama yüzlerini hiç görmeyiz. Mühendis Tahran'daki adamlarıyla, ne olduğu hiçbir zaman tam anlaşılmayan konularda tartışır durur. Rüzgar Bizi Sürükleyecek'te, bir bokböceğinin faaliyeti ve bir adamın kuyuya düşmesi dışında adına olay denilecek bir şey yok ve Kiarostami bunları her zaman ki dinginliğiyle gözlemliyor. Filmde zaman hem mühendis için hem de izleyici için yavaşlıyor. Batılı dram anlayışı yadsınıp yeni baştan tanımlanıyor. Olağanüstü şey lere gebe bu yarı-öykünün boşluklarını doldurmaksa bize düşüyor. ET
THE MATRIX (1999)
ABD
(G ro u c h o II, Silver, V illage
R oadshow )
Chicagolu Andy ve Larry Wachowski kardeşlerin tasarladığı, yazdığı ve yönet
136dk, Tech nicolor
tiği gişe rekortmeni bilimkurgu The Matrix, popüler felsefe temalarını İncelikli bir
Yönetmen:
koreograflye sahip aksiyon sahneleri ve gelişmiş özel efektlerle harmanlamayı başa
Larry W a c h o w s k i
rıyor. Eskiden çizgi romanlar yazan iki kardeş, bu karışıma. The Wizard o f Oz (Oz Büyücüsü), The W ild Bunch (Vahşi Belde), Alice in Wonderland (Alice Harikalar Di
Yapımcı: Joel Silver Senaryo: A n d y W ac h o w s k i,
yarında), Hard Target (Zor Hedef), Sleeping Beauty (Uyuyan Güzel) ve Incil dahil
W achow ski
her şeyi katmış. The M a trix'İn yıldızı Keanu Reeves, geceleri Neo adlı bir hacker olarak başka bir kimliğe bürünen görevine sadık bir şirket elemanını canlandırıyor. Neo'nun ger çeğin hakiki doğası hakkındaki Dekartçı kuşkuları, Trinity adlı güzel ve gizemli bir
A n dy W a chow ski,
Larry
Görüntü Yönetmeni: Bill Pope Müzik: Paul Barker, Don Davis Oyuncular: Keanu Reeves, Laurence Fishburne, C arrie-Anne M oss, H u go W ea v in g , G loria
kadın (Carrie-Anne Moss) tarafından efsanevi "zen hacker" Morpheus'la (Laurence
Foster, Joe P a ntoliano, M arcus
Fishburne) tanıştırılmasının ardından doğrulanıyor. Morpheus'un zihin-beyin açıcı
C h ong, Julian A ra h a n g a , M a tt
bir tekno-uyuşturucu yolculuğu davetini kabul eden Neo, daha önce içinde "yaşadı
D oran, Belinda M cC lory, A n th o n y
ğı" dünyanın, bilgisayarlarca üretilmiş bir sanal gerçeklik programından başka bir
Ray Parker, Paul G o d d a rd , R obert Taylor, David A s to n , M a rc G ray
şey olmadığını öğreniyor; yıllar önce insanoğlunun kendi elleriyle geliştirdiği yapay
Oscar:
zeka makinelerince denetim altında tutulan bir programdır bu. Görünüşe göre var
Dane A . Davis (ses ku rg u su ) John
Zach S taenberg (k u rg u ),
lıklarını sürdürebilmeleri için sınırsız elektrik akımına gereksinim duyan makineler,
G aeta, Janek Sirrs, Steve C ourtley,
tüm insan nüfusunu (bir grup asi ve bir yeraltı şehri hariç) sürekli halüsinasyon gör
Jon Thu m (görsel e fe k t), John T.
dükleri bir durumda tutuyorlar. Otomatik kuvözlerde bilinçsizce yatan insanlar, ya şadıklarına ve üretken yaşamlar sürdüklerine inandırılırken, aslında vampirlmsi bilgi sayarlar, değerli yaşam enerjilerini emip boşaltıyor. Morpheus, Neo'nun "seçilmiş ki şi", yani efsaneye göre bir gün ortaya çıkıp insan ırkını ebedi esaretten kurtaracak Mesih olduğuna inanıyor. Neo, başlangıçta şaşırtıcı derecede evcimen olan bir ka hin (Gloria Foster) tarafından aksine inandırılsa da sonuçta John W oo tarzı bir dö vüş sporları balesi, Sam Peckinpah'tan esinlenilen ağır çekim silahlı çatışmalar ve sık sık kendine duyduğu inancı pekiştirmesinin yardımıyla, Yapay Zeka'nın öfkeli ajan larını alt etmek için gerekli içsel metanetini toplamayı başarıyor. The Matrix, sanal gerçeklik temasını işleyen diğer bilimkurgu filmlerinden, des tansı iddialılığı, vahiysel anıştırmaları ve nefes kesici görsel efektleriyle ayrılıyor. "Mermi-zamanı" (bullet-time) süper ağır çekim görüntüleme gibi yeni teknolojiler, kablolarla desteklenen akrobasi ve Woo-Ping Yuen (Fist of Legend, Black Mask) koreografislyle kung fu dövüş sahneleri, yüksek bütçeli Hollywood aksiyon filmleri için çıtayı hayli yükseltiyor. Filmin en büyüleyici yanlarından biri, bir yanda konformizmi reddetme ve kendini bulmayla ilgili ilerici mesajlar, diğer yanda Hollywood'un tutu cu stüdyo sisteminin m utat dayatmaları arasında bir denge kurma konusunda gös terdiği çaba. Bir eleştirmenin dediği gibi, "Masaya iştah kabartıcı fikirler koyup son ra da izleyiciden bir silahlı çatışma ve dövüş sporları gösterisiyle yetinmesini istemek gerçekten gaddarca." Başka eleştirmenlerse, Wachowski kardeşlerin filme başrolde Trinity'nin olduğu uzun bir dövüş sahnesiyle başlamasından övgüyle söz ederken filmin devamında Trinity'nin "Neo'nun sevgilisi" konumuna düşürülmesine dikkat çekmeyi de ihmal etmediler. Bu tü r bir mesaj karmaşası, anlatı düzeyinde de orta ya çıkıyor. Savaş sonrası Dünya gezegeninden geriye kalan şeyin, çıplak ve yaşam İçin elverişsiz bir "gerçeklik çölü" olduğu ve Neo'nun içinde büyüdüğü sanal dünya nın avantajlardan yoksun olmadığı dikkate alındığında, İnsanların direniş mücadele siyle ne elde etmeyi umduğu tam anlamıyla net değil. Yine de bu tür ikilemlerin iz leyicinin canını hiç sıkmadığı açıkça görülüyor. SJS
Reitz, G regg R u dloff, David E. C a m pb ell, David Lee (ses)
THE SIXTH SENSE (1 9 9 9 ) Altıncı His Senarist-yönetmen M. Night Shyamalan, henüz 29 yaşında çektiği bu ikinci fil minde, sürpriz sonuyla ünlenen bir aşk ve hayalet hikayesi karışımıyla adeta dram gerilim türünü baştan yarattı. Çocuk psikologu Malcolm Crowe (Bruce Willis), eski bir hastası tarafından evinde vurulduktan bir yıl sonra, yeni bir sorunlu çocuğu, Cole'u (Haley Joel Os ment) anlamaya çalışır. Görünüşe göre Cole, ölü İnsanları görebilmektedir: Ölüm
ABD
lerinden önce arkalarında çözülmemiş meseleler bırakan hayaletler, çözüm bul
(H o llyw o o d , Spyglass,
K e n n e d y/M a rsh a ll)
mak için onu ziyaret eder. Bu arada Cole'a yardım etmeye çalışan Malcolm'un
107dk, Tech nicolor
kendi hayatı da karışıklık içindedir, mutlu bir evlilik sürdüğü karısı Anna'yla (Olivia
Dili: İngilizce / İspanyolca / Latince Yönetmen: M , N ig h t Shyam alan Yapımcı: Kathleen Kennedy, Frank
Williams) ilişkileri artık uzak ve soğuktur. Dört başı mamur bir hayalet öyküsü olan Altıncı His, birçok katmanda ilerli yor. Cole, azap çeken hayaletlerce ziyaret edilir ama burada söz konusu olan bir
M arsh all, Barry M e ndel
korku-gerilim filminden çok; çocukla psikolog, Malcolm'la karısı, Cole'la annesi
Senaryo: M . N ig h t Shyam alan Görüntü Yönetmeni: Tak
(Toni Collette) arasındaki ilişkilere odaklanan duygusal bir dramdır. Osment, fazla şirin oynandığı takdirde tüm filmi mahvedecek bir rol için, olağanüstü bir keşif.
F ujim oto
Collette de anne rolünde, her sahnede, sıradışı oğluna tam kararında bir şaşkınlık
Müzik: James N e w to n H o w a rd Oyuncular: Bruce W illis, Haley
ve sevgiyle yaklaşıyor. Ancak asıl keşfin, Willis'in, film in özünü oluşturan alçak per deden abartısız oyunculuğu olduğunu söylemek gerekir.
Joel O sm ent, Toni C o lle tte , Olivia
Elbette filmin tüm unsurlarını bir araya getiren kişi olarak, en büyük övgüyü
W illiam s, Trevor M o rg a n , D onnie W a h lb e rg , Peter A n th o n y
Shyamalan hak ediyor. Pastel renklerin ve ileride ne olacağıyla ilgili ince ipuçlarının
Tam bakls, Jeffrey Zubernis, Bruce
zekice kullanılmasının (odada hayalet varken sıcaklığın düşmesi, kırmızının kullanı
Norris, G lenn Fitzgerald, G reg
mı vb.) yanı sıra, daha önce de bahsedilen sondaki sürpriz öylesine incelikle işlen
W o o d , M ischa B a rton, A n gelica Torn, Lisa S u m m erour, Flrdous
miş ki her ne kadar seyirci film boyunca başarılı şekilde aldatılmış olsa da, düşün
Bamji
düğünden tamamen farklı bir yola sürüklenmiş olmaktan rahatsızlık duymak yeri
Oscar adaylıkları:
Frank
M arshall, Kathleen Kennedy, Barry M e ndel (film ), M . N ig h t Shyam alan (yö n e tm e n ), M . N ig h t Shyam alan (senaryo), Haley Joel O sm ent (yardım cı erkek oyun cu), Toni C o lle tte (yardım cı kadın oyun cu), A n d re w M o n d sh e in (ku rg u )
ne, filmi, ikinci, üçüncü, hatta dördüncü kez yeni baştan değerlendirme isteği du .
yuyor. Ürkütücü derecede gerilimli, acıtacak derecede keskin ve duygusal açıdan karmaşık, modern bir klasik. JB
LES GLANEURS ET LA GLANEUSE Rençperler ve Köylü Kızı
(2000)
Dijital teknoloji, film çekmeyi daha demokratik ve ucuz kılarak sinemada bir devrim yaratsa da bu devrimin erdemleri, beklenmedik sonuçlan ve değeri ciddi şekilde tartışılabilir. Ancak dijital filmlerin çoğunlukla en büyük eksiği, bir güzellik ya da stil duygusu, bir film gözü. Daha da önemlisi, dijital devrimin ürünü olan 'ki şisel' filmler genelde toy ve kendi kendini tatmine yönelik. Fransız Yeni Dalga sine masının annesi Agnes Varda, tüm zıpçıktılara böyle bir filmin nasıl yapılması gerek tiğini gösteriyor. Politik açıdan solcu görüşü benimsediğini çekincesizce ortaya koyan; yaşam ve ölümlülük üzerine düşüncelerden sanatın toplumdaki rolüne saparken toplum dışına itilmişlere ve marjinallere saygılarını sunan Rençperler ve Köylü Kızı, çok farklı konulara değiniyor. Bununla birlikte Varda, filmin kendisinden uzaklaşması na izin vermiyor; izleyici, sanki bir yolcu koltuğunda oturmuş, usta bir kaptanla ay dınlatıcı bir yolculuğa çıktığı hissine kapılıyor. Filmdeki en muhteşem anlardan bi rinde, yönetmen Varda, ağaçtan olgun incirleri toplayıp oracıkta yerken, varlıklı ve bencil İnsanların açgözlülüğüyle ilgili bir tirada başlıyor. Beylik Marksist teoriyi ez bere okumak yerine sadece bir gözlemini dile getiriyor: 'iyi olmak istemiyorlar.' Merkezinde, semt pazarları kapandıktan sonra yiyecek bulmak için artıkları topla yan veya çöplükleri karıştıran modern zamanların rençperlerinin bulunduğu bu acı masız gerçek, belgesel boyunca yankılanıyor. Varda, bu marjinal insanların kendi adlarına konuşmalarına izin veriyor ve dünya politikasından kişisel trajedilerine ka dar her konuyu belagatle ifade ederlerken, film aslında, bu iki kutbun birbirinden o kadar da uzak olmadığını gösteriyor. Çetin sosyal eşitsizlik sorunları, sanatın yatıştırıcı nitelikleriyle ve yaşadığınız yerlerde güzelliği, tıpkı yiyecek ve barınak arar gibi etkin bir biçimde arayıp bulma nın gerekliliğiyle, sorunsuzca yan yana getiriliyor. Sonuçta ortaya, kısmen toplum sal eleştiri, kısmen seyahatname niteliği taşıyan ama daima insanın direncinin duy gusal olmayan bir biçimde kutsanması olan bir protesto filmi çıkmış. Film boyunca, Varda kendi ölümlülüğü üzerine düşüncelerini de dile getiriyor. Acınası ya da duy gusal olmaktan uzak bu anlar, filmin, yaşamdaki engelleri ortadan kaldıran herke sin bir şekilde sanatçı olduğu yönündeki iddiasını özetliyor. EH
Fransa (Tamaris) 82dk, Renkli
Dili: Fransızca Yönetmen: Agnès Varda Senaryo: Agnès Varda Görüntü Yönetmeni: Didier Doussin, Stéphane Krausz, Didier Rouget, Pascal Sautelet, Agnès Varda
Müzik: Agnès Bredel, Joanna Bruzdowicz, Richard Klugman, Isabelle Olivier Oyuncular: Bodan Litnanski, Agnès Varda, François Wertheimer
Arjantin (FX SOUND, Audiovisuales Argentinas, J.Z., Kodak, Naya, Patagonik) 114dk, Renkli
Dili: İspanyolca Yönetmen: Fabián Bielinsky Yapımcı: Cecilia Bossi, Pablo Bossi Senaryo: Fabián Bielinsky Görüntü Yönetmeni: Marcelo Camorino
Müzik: César Lerner Oyuncular: Gastón Pauls, Ricardo Darín, Leticia Brédice, Tomás Fonzi, Graciela Tenembaum, María Mercedes Villagra, Gabriel Correa, Pochi Ducasse, Luis Armesto, Ernesto Arias, Amancay Espíndola, Isaac Fajm, Jorge Noya, Óscar Nüñez, Ignasl Abadal
NUEVE REINAS (2000) Dokuz Kraliçe Bu Arjantin yapımı, eğlenceli suç filminde çok fazla taban tepiliyor. Marcos (Ricardo Darin) ve Juan (Gastón Pauls) adlı iki dolandırıcının yaya yolculuğunun fo nunda, 21. yüzyılın Buenos Aires'ine İlişkin bir belgesel sunuluyor. Ancak bu karak terler çevirebilecekleri dolapları hayal ederken, adımları onları bir kurgunun içine sürüklüyor. ilk filmini çeken yönetmen Fabián Bielinsky, sıradanlık ve gerilim arasında sağ lam bir denge kuruyor. Filmin büyük bölümünde fon müziğinden kaçınılmasıyla, saniyelerin geçmesi daha ağırlık kazanmış. Ancak müzik sonunda işin içine dahil edildiğinde, çoğu büyük bütçeli suç filminde olduğundan çok daha dinamik bir et ki yaratıyor. Bielinsky'nin, Billy Wilder ve Joseph Mankiewicz gibi yönetmenlerin imzasını taşıyan ve aldatma, kazıklama temasını büyük bir İncelikle işleyen Hollywood kla siklerine taparcasına tutkun olduğu açıkça anlaşılıyor. Juan, çevresinde yaşanan şanssızlıkları pek de ciddiye almamayı, bunların dalavereci Marcos'un planladığı üçkağıtlar olabileceğini kısa sürede öğreniyor. Böylesi kurnaz bir anlatım, bu tür hikayelerin doğasında mevcut olduğu üzere, sürekli kızışan bir üstünlük sağlama döngüsü yaratma riskini taşır. Ancak Bielinsky'nin elinde çok özel bir koz var: Ger çeklik faktörü. Arjantin'in korkunç ekonomik krizinin işin içine girdiği an, gerçek
İngilizce adı: Nine Queens
ten filmin en önemli bölümü. A M
Fransa / Belçika (CNC, Gimages
LA CAPTIVE
3,Gémini, Canal+, Paradise, arte) 118dk, Renkli
Dili: Fransızca Yönetmen: Chantal Akerman Yapımcı: Paulo Branco Senaryo: Chantal Akerman, Eric De Kuyper, Marcel Prousfun La prisonnière isimli romanından
(2000)
Chantal Akerman'in, Marcel Proust'un Kayıp Zamanın izinde adlı romanının beşinci cildi olan Mahpus'tan esinlenerek çektiği film i La Captive (Tutsak), tekinsiz bir biçimde Hitchcock'un Vertigo (Yükseklik Korkusu, 1958) adlı filmini anımsatı yor. Saplantı, tutku ve arzu temalarını İşleyen Akerman, sevgilisi Arlane'a (Sylvie Testud) tümüyle sahip olmayı isteyen Simon (Stansilas Merhar) adlı bir adama odaklanıyor. Arzuyla yanan Simon, Arlane'ı sadece bir sevgili olarak değil; geçmi şi, bugünü ve geleceğiyle tüm varlığını anlamak için yanıp tutuştuğu bir obje ola
Görüntü Yönetmeni: Sabine
rak görüyor. Ariane'ın Andrée adlı bir lezbiyenle (Olivia Bonamy) ikiyüzlü bir hayat
Lancelin
sürdüğüne inanan Simon'un saplantısı her geçen gün biraz daha şiddetlenerek en
Oyuncular: Stanislas Merhar,
sonunda Ariane'ın her hareketini kısıtlıyor.
Sylvie Testud, Olivia Bonamy, Liliane Rovère, Françoise Bertin, Aurore Clément, Vanessa Larré, Samuel Tasinaje, Jean Borodine, Anna Mouglalis, Bérénice Bejo, Adeline Chaudron, Sophie Assante, Christopher Gendreau, Sébastien Haddouk
Cinsellik ve özlemin karmaşık yönlerini konu alan Akerman, sıradışı bir aşk ve saplantı hikayesi kotarıyor. La Captive'i en sık kullandığı film motiflerinden biri olan, olanaksız da olsa "ötekiliği" anlama arzusu etrafında şekillendiren Akerman, yalnızlık ve ayrılık temalarını güçlendirmek için, yan genel plan pırıl pırıl peyzajları ustalıkla kullanıyor. Akerman, yetenekli görüntü yönetmeni Sabine Lancelin'le bir likte, erkek kıskançlığının baskıcı gücüne maruz kalmış bir kadının sade ama İnce likli hikayesini perdeye aktarıyor. A K
Fransa / Hong Hong
(Block 2,
Jet Tone, Paradis) 9 8 d k , SB/ Renkli
Dili:
K a nton ez / Fransızca /
M a n d a rin / İspanyolca
Yönetmen: W o n g Kar-wai Yapımcı: W o n g Kar-wai Senaryo: W o n g Kar-wai Görüntü Yönetmeni: C h ris to p h e r Doyle, Pin Bing Lee
Müzik:
M ike Galasso, Shigeru
Um ebayashi
Oyuncular:
M a g g ie C heung, Tony
Leung Chiu W ai, Ping Lam Siu, T ung C ho C heung, Rebecca Pan, Lai Chen, Man-Lei Chan, Kam -w ah Koo, Roy C heung, Chi-ang Chi, Hsien Yu, Po-chun C h o w , Tony
DUT YEUNG NIN WA (2000) Aşk Zamanı
Leung Chiu-wai, M a g g ie C heung M an-yuk, Paulyn Sun, M an-lei W ong
Cannes Film Festivali: Aşk Zamanı, 1960'larda Hong Kong'da hınca hınç dolu küçük bir apartman da geçiyor. Yaşamlarının en sonunda kesişmesinin hiç de hayret uyandırmayacağı kadar dip dibe vakit geçiren iki komşu, Tony Leung ve Maggie Cheung, eşlerinin
Tony
Leung Chiu W ai (erke k oyun cu), C h ristop her Doyle, Pin Bing Lee, W illia m Chang (Teknik ö d ü l), W o n g Kar-w ai (A ltın Palm iye adaylığı)
birbirleriyle ilişkisi olduğundan şüpheleniyorlar; ancak kendileri de tıpkı onlar gibi bir ilişkiye girip girmeme konusunda tereddüt içindedirler. Bunun yerine, buluşup sessiz yemekler yiyip utangaç sohbetler ediyorlar; birlikte zaman geçirdikçe, belki de gerçekten birbirleri İçin yaratıldıklarını fark ediyorlar. Bununla birlikte, her zamanki gibi senaryosuz çalışan yönetmen W ong, sada katsizlik öyküsünün garip şekilde ketum ve kestirilemeyen bir biçimde bitmesine izip veriyor, izleyicinin için için kaynayan bir romantizm hissettiği noktada Wong, hüzünlü bir vazgeçiş görüyor, iki potansiyel sevgili, iki uydu gibi birbirlerinin yakı nında dolanmalarına karşın hiçbir zaman aynı yörüngeyi paylaşamayabileceklerini anlamış gibiler. Söz konusu olan karşılıksız değil, karşı konulan bir aşk: Kader on ları birlikte olmaya zorlaşa da Leung ve Cheung ayrı kalmak için çabalıyor. Wong bu garip ilişkiyi, valsin zarafet ve ritmini yansıtan bir koreografiyle sunuyor. Her za manki görüntü yönetmeni Christopher Doyle'la çalışan Wong, çifti daracık merdi venlerde karşılaşırken, karanlık sokaklarda havadan yakınırken ve gizemli bir şekil de iki gerçek sevgilinin yapacağı türden tartışmalar yaparken ağır çekimle izliyor. Müziği her zaman olduğu gibi dahice kullanan W ong, tekrarlandıkça etkisi gi zemli bir biçimde artan enstrümantal bir Nat King Cole parçasını tercih etmiş bu kez. Filmin her sahnesi ışıltı saçıyor ve özenle araştırılmış olsa da göze batmayacak şekilde kullanılmış dönemsel ayrıntılarla dolup taşıyor; kamera bu ayrıntıları, olan bitene gizlice tanıklık edercesine puslu bir düşsellik içinde kaydediyor. Cheung, en vai çeşit güzel elbisenin içinde öylesine büyüleyici ve zevk sahibi yakışıklı Leung'u öylesine kusursuz bir biçimde tamamlıyor ki ikisinin sonunda birlikte olmasından yana oluyorsunuz. Kavuşmamaları sürpriz olmuyor; ama yaşanmamış ilişkilerinin duygusal şiddeti, olağanüstü bir etki yaratıyor. JKI
İngilizce adı: In the Mood For Love
Fas / Tunus / Fransa / Belçika (2M, Ace, Alexis, Ali'n, Glmages 3, Canal+, Playtime, TF1.TPS) 99dk, Renkli
Dili: Arapça / Fransızca Yönetmen: Nabll Ayouch Yapımcı: Etienne Comar, Jean Cottin, Antoine Voiturlez
Senaryo: Nabll Ayouch, Nathalie
ALI ZAO UA, PRINCE DE LA RUE (2000) Toplumun dışladığı sokak çocuklarının yaşamları ve kaderleri yönetmenler için tükenmez bir merak kaynağı olmuştur; ve dünyanın dö rt bir yanında, zenginle fa kir arasındaki uçurumun her geçen gün arttığı düşünülürse, yeni malzemelerin so nu hiç gelmeyecektir. A li Zaoua, Prince de la Rue (A li Zaoua, Sokakların Prensi) adlı filmde, hem yönetmen ve hem de senaristlerden biri olan Nabil Ayouch, acı masız Kazablanka sokaklarındaki yaşamları, çalmak, koşuşturmak ve mutlak olan
Saugeon
ölümün bir adım önünde olmaya çalışmak üzerine kurulu olan üç evsiz Faslı çocu
Görüntü Yönetmeni: Vincent
ğun hikayesini anlatıyor. Ölüm, dev bir "Kayıp Çocuklar" takımının kendi kendini
Mathias
başa geçiren zalim lideri Dib'in (Said Taghmaoui) şahsında geliyor. Dib'in sadistçe
Müzik: Krishna Levy Oyuncular: Mounim Kbab,
iktidar oyunları ve yerine getirdiği tehditleri, genişleyen çetesini kontrol altında tu
Mustapha Hansall, Hicham Moussoune, Abdelhak Zhayra, Said Taghmaoul, Amal Ayouch, Mohamed Majd, Hicham Ibrahimi, Nadia Ould Hajjaj, Abdelkader Lofti, Khalil Essaadl, Abdessamad Tourab Seddam, Ahmed Lahlil, Karim Merzak, Halima Frizi
tarken, çocuklara sahip olamadıkları şeyi, yani kötü de olsa bir aileyi veriyor. Filme adını veren karakter (Abdelhak Zhayra) filmin başlarında ölünce, arka daşları güçlü bir denizel olma hayalleri kuran çocuğu uygun şekilde gömmek için çabalıyor. Yaşarken asla ulaşamayacağı hayaline ölümünde ulaşmasını sağlayarak Ali'yi onurlandırmak istiyorlar. Büyük oranda am atör oyuncularla çalışan Ayouch, metanet ve sefaleti rahatsız edici oranda gerçekçi olan filmle, güçlü bir belgesel hissi vermeyi başarıyor. Genç Ali'nin hayalleri, görüntü yönetmeni Vincent Mathias'ın büyük başarıyla yakaladığı ve zaman zaman beklenmedik güzelliklerle (ışıltılı ve zifiri gökyüzü gibi) yumuşattığı, kasvetli gerçeklerini etkisizleştiren parlak ve renkli animasyonlarla görüntüleniyor. Filmi böylesine güçlü kılan şey, Ayouch'un karakterlerinin zorlu yaşamlarını, bir yanda mizah, diğer yanda sakınmasız bir duy gusallıkla başarılı bir şekilde karıştırması. Ayouch sizi üzmek istiyor, sizi üzmeye ka
İngilizce adı: Ali Zaoua, Prince o f the Streets
rarlı ve bunu başarıyor. Genç oyuncu kadrosunun kederli bakışlarının, sert dış gö rünüşlerinin altından kendini hissettiren dipsiz hüzünlerinin ve hayattan bezmişliklerinin bu konuda ona çok büyük yardı mı dokunuyor. Ali'nin genç arkadaşların dan birinin, çatlak ve çatallı çocuk sesiyle geleneksel bir ağıt yaktığı sahne, izleyici yi sadece üzmekle kalmıyor, derinden sarsıyor. Ali Zaoua, dünyanın hem hızla yaklaşmakta olduğumuz yakın geleceği nin habercisi, hem de bugününü anlatan bir film. EH
GLADIATOR (2000) Gladyatör
Britanya / ABD
(D ream W orks
SKG, S cott Free, U niversal) 155d k, Tech nicolor
Insider (Köstebek, 1999) filmini yeni tamamlamış olan Russell Crowe, otuz yı lı aşkın bir aradan sonra Hollywood'tan çıkan ilk gerçek Roma epiğinde, Romalı general ve gladyatör Maximus'u canlandırmak için 18 kilo verip kas yaptı. Akıl ho cası imparator Marcus Aurelius'un (Richard Harris) ölümünün ardından yerine ha ris oğlu Commodus (Joaquin Phoenix) geçince sürgüne gönderilen Maximus, glad yatör olarak eğitilir ve kendisini Roma'dan kovması ve öldürmeye çalışması yetmi yormuş gibi ailesini de katleden Commodus'tan intikam almaya ant içer. Yönetmen Scott'tan bekleyeceğiniz gibi, film sadece boyut olarak değil, gör sel açıdan da, görkemli Roma'nın perdede muhteşem bir şekilde yeniden yaratıldı ğı (övgünün büyük bölümünü, Scott'ın görüntü yönetmeni John Mathieson hak ediyor) tam bir epik. Ancak Scott, bilgisayar hileleriyle ustaca sahnelenen savaş se kansları ve görsel şölen sunan dekorlar arasında, hikayenin insani yönünü asla gözden kaybetmeyerek, en başta Crowe olmak üzere, kibirli Commodus'u olağa nüstü bir başarıyla canlandıran Phoenix ve son rolündeki Oliver Reed (ne yazık ki film çekimleri sırasında yaşamını yitirdi ve kalan sahneleri, bir dublör ve bilgisayar
Yönetmen: Ridley Scott Yapımcı: David Franzoni,
Branko
Lustig, Douglas W ick
Senaryo:
David Franzoni, John
Logan, W illia m N icholson
Görüntü Yönetmeni:
John
M ath ie s o n
Müzik: Hans Z im m er Oyuncular: Russell C row e, Joaquin Phoenix, C onnie Nielsen, O liver Reed, Richard Harris, Derek Jacobi, D jim on H o unsou, David Schofield, John Shrapnel, Tom as A rana , David H em m ings, Ralf M o e lle r, Spencer T re a t Clark, T o m m y Flanagan, Sven-Ole Thorsen
Oscar:
D ouglas W ic k , David
Franzoni, Branko Lustig (film ),
destekli film hileleriyle gerçekleştirildi) gibi yetenekli oyuncular sayesinde büyüleyi
Russell C ro w e (erke k oyuncu),
ci ve dehşet verici bir kahramanlık hikayesi sunuyor. JB
Janty Yates (k o s tü m tasarım ı), John N elson, Neil C o rb o u ld , Tim Burke, Rob Harvey (görsel e fe k t), S cott M illa n , Bob Beem er, Ken W e s to n (ses)
Oscar Adaylıkları:
Ridley Scott
(y ö n e tm e n ), David Franzoni, John Logan, W illia m N icholson (senaryo), Joaquin Phoenix (yardım cı erkek oyun cu), A rth u r M ax, Crispian Sallis (sanat y ö n e tim i), John M ath ie s o n (g ö rü n tü y ö n e tm e n i), Pietro Scalia (k u rg u ), Hans Z im m e r (m üzik)
Fransa / İsrail (Agav Hafakot, Canal+, MP, R&C, Telad, Tele Plus, arte)
KIPPUR (2000) 1980'lerin başında İsrail televizyonunda yayınlanan bir dizi belgeselle yönet
123dk, Renkli
menliğe adım atan Amos Gitai, İsrail'in en kışkırtıcı yönetmeni olarak ün saldı. Ce
Dili: ibranice Yönetmen: Amos Gltai Yapımcı: Amos Gitai, Mlchel
saretine ve isabetli sezgilerine rağmen, filmleri zaman zaman biraz incelikten yok
Propper, Laurent Truchot
disinin de ciddi şekilde yaralandığı 1973 Yom Kippur (Kefaret Günü) Savaşı'na sar
Senaryo: Amos Gitai, Marie-Jose
sıcı bir bakış sunuyor, iki arkadaş birliklerine katılmak üzere Golan Tepeleri'ne doğ
Sanselme
Görüntü Yönetmeni: Renato Berta
sun ve yetersizmiş hissi uyandırabilmesine karşın aynı şeyleri Kippur için söylemek mümkün değil. Akıllardan çıkmayan bir geçmiş zamanın peşine düşen Gitai, ken
ru yola çıkıyor ama sonra yollarından sapıp helikopterle yaralıları kurtaran bir sıh hiye birliğine katılıyorlar, ihtiyat kuvvetlerinin barıştan çıkıp kelimenin tam anlamıy
Müzik: Jan Garbarek Oyuncular: Liron Levo, Tomer
la savaş alanını arayarak cepheye doğru ilerlemeye başladığı andan itibaren Gitai,
Russo, Uri Ran-Klausner, Yoram Hattab, Guy Amir, Juliano Mer, Ran Kauchinsky, Kobi Livne, Liat Glick, Pini Mittleman, Meltal Barda, Gidi Gov
biçimde hedef olduğu çılgınca manzaralara sürüklüyor.
bizleri zamanın, bedenin ve yeryüzünün bozulma ve/veya çözülmeye ölümcül bir Kippur, düşman kuvvetler arasındaki belli bir çarpışmadan çok, savaşın yol aç tığı sanrısal durumu anlatma derdinde: karmaşa, şok, uyuşukluk veren bir yorgun luk, süreğen bir kakofoni. Özellikle bir sekans, kabus denen şeyin hammaddesi
Cannes Film Festivali: Amos
olarak nitelendirilebilecek unsurlar taşıyor: Bir kurtarma ekibi, ağır yaralı bir aske
Gitai (Altın Palmiye adaylığı)
ri, dizlerine kadar çamura battıkları savaş alanından çıkarmaya çalışırken sedyeden düşürüyor. Gitai, dehşet verici ve iğrenç olduğu kadar komik olan tek bir anda bizlere, savaşın kişisel olduğu kadar evrensel, gerçekçi olduğu kadar gerçeküstü etki sini iliklerimize kadar hissettiriyor. RP
Tayvan / Japonya (Atom, Nemuru Otoko Seisaku linkal, Omega, Pony Canyon) 173dk, Renkli
Dili: İngilizce / Hokkien / Mandarin Yönetmen: Edward Yang Yapımcı: Shlnya Kawal, Osamu Kunota, Naoko Tsukeda, Wel-yen Yu
Yİ Yİ (2000) Bir, İki Edward Yang'ın Guling Jie Shaonian Sha Ren Shijian'dan (Parlak Bir Yaz Gü nü, 1999) beri yaptığı en içine girilebilir ve belki de en iyi filmi olan bu 2000 yapı mı filmi, çağdaş bir Taipei ailesinin üç kuşağını bir düğünden bir cenazeye kadar iz liyor ve üç saatten fazla sürse de tek bir anı bile gereksizmiş hissi vermiyor. Bu kez de amatör oyuncularla çalışan Yang, önemli bir yazar ve kendisi de bir
Senaryo: Edward Yang Görüntü Yönetmeni: Wel-han
yönetmen olan Wu Nien-jen'den, başarısız bir bilgisayar şirketinin, Japon bir oyun
Yang
Tokyo'da gizil bir randevusu olan orta yaşlı ortağı N.J. rolünde inanılmaz bir per
Müzik: Kai-Lİ Peng Oyuncular: Wu Nien-Jen, Elaine
formans çıkartmış. Bir, İki'deki diğer önemli karakterler arasında kahramanın sekiz
Jin, Issey Ogata, Kelly Lee, Jonathan Chang, Hsi-Sheng Chen, Su-Yun Ko, Michael Tao, Shu-shen Hsiao, Adrian Lin, Pang Chang Yu, Ru-Yun Tang, Shu-Yuan Hsu, HsinYi Tseng, Yiwen Chen
tasarımcısıyla birleşmeyi uman ve 30 yıl önce terk ettiği bir kadınla (Su-Yun Ko)
yaşındaki oğlu (Jonathan Chang), yeniyetme kızı (Kelly Lee), ruhsal travma geçiren karısı (Elaine Jin), komadaki kayınvalidesi (Ru-Yun Tang) ve borç batağındaki kayın biraderi (Hsi-Sheng Chen) bulunuyor. Komik ve duygusuz bir harika çocuk olan Yang-Yang adındaki oğul, insanların kafalarının arkası gibi göremedikleri şeylerin fotoğraflarını çekmeyi bir saplantı haline getiriyor; çünkü gerçeğin yarısının kaçırıl
Cannes Film Festivali: Edward
dığına inanıyor ve değişen görüş açıları ve dokunaklı duygusal çekingenlikleri har
Yang (yönetmen), (Altın Palmiye adaylığı)
manlarken gözünden hiçbir şey kaçırmayarak modern sinemanın en zengin aile portrelerinden birini sunan Yang'ın sözcüsü konumuna yaklaşıyor. JRos
REQUIEM FOR A DREAM Bir Rüya İçin Ağıt
(2000)
ABD
(A rtisan, Bandeira, Protozoa,
Sibling, Industry, T housand W o rd s T ru th & Soul)
Darren Aronofsky'nln büyük beğeni toplayan İlk filmi P/'nin (1998) ardından yaptığı ikinci filmi de kesinlikle yabana atılacak gibi değil. Film, uyuşturucu bağım lılığının kabus dünyasında, Harry Goldfarb (Jared Leto), annesi (Ellen Burstyn), kız
102 dk, Renkli
Yönetmen: Darren A ro n o fs k y Yapımcı: Eric W a ts o n , Palmer W est
arkadaşı (Jennifer Connelly) ve en iyi arkadaşı (Marlon Wayans) olmak üzere dört
Senaryo:
karakterin öyküsünü konu alıyor. Her birinin kendine özel bir uyuşturucusu, kendi
A ro n o fs k y
ne özel bir bağımlılıkla başa çıkma yöntemi var ve hepsi de sonunda farklı farklı
Hubert Selby Jr. 'in romanından
durumlara düşüyor; ancak hepsinin bağımlılıklarının sebebi aynı: "Amerikan Rüya
Görüntü Yönetmeni:
sın ı gerçekleştirememiş olmaları. Aronofsky için Rüya ölmüştür; bu film de yönet menin o rüyanın kurbanlarına yaktığı kabustan farksız bir ağıttır. Bir Rüya için Ağıt, Danny Boyle'un Trainspottıng'ıne (1996) ve Spike Lee'nln filmlerine görsel açıdan çok şey borçlu. Ancak, kendi uyuşturucu filminde halüsinojenik öznel bakış açısıyla sunulan bazı sekanslar bulunan Boyle'dan farklı olarak, Aronofsky izleyiciyi herhangi bir nesnel konuma yerleştirmemekte direniyor. Film
H u b e rt Selby Jr., Darren
M a tth e w
L ibatique
Müzik: C lin t M ansell Oyuncular: Ellen B urstyn,
Jared
Leto, Jenn ifer C onnelly, M a rlo n W ayans, C h risto p h e r M cD ona ld, Louise Lasser, M arcia Jean K urtz, Janet Sarno, Suzanne Shepherd, Joanne G ord on, C h a rlo tte
baştan sona, öznel kamerayla verilen bu uyuşturucu sersemliğinin gerilimi içinde
A ro n o fs k y , M a rk M arg o lis , M ichael
çekilmiş. Aronofsky, Lee'den, Brooklyn'e özgü bir ruh halini yansıtmak için kullan
Kaycheck, Jack O 'C o n n e ll, Chas
dığı aşırı hareketli görsel duyarlılığı almış; ama bu öğeleri sırf yüzeysel bir üslup
M astin
oluşturmak için kullanmak yerine onlardan tema düzeyinde de yararlanmış. Oyunculuk istisnasız muhteşem; Leto, Connelly ve Wayans, şaşırtıcı derecede güçlü bir performans sergiliyorlar. Ancak Harry'nin diyet hapı bağımlısı annesi ro lündeki Burstyn özellikle olağanüstü ve filmi görmek İçin tek bir sebep göstermek gerekse, bu, Burstyn'in oyunculuğu olurdu. En iyi Kadın Oyuncu Oscarı'na aday olan Burstyn, ödülü Julia Roberts'a (Erin Brockovich) kaptırdı. Filme ya da Roberts'a saygısızlık etmek istemeyiz ama, yapmayın lütfen! Roberts’ın kariyerinin en iyi oyunculuğunu sergilediğine hiç şüphe yok ama Burstyn'in Sara rolünde ki oyunculuğu da kariyerinin en iyisiydi ve iki oyunculuk arasında bir karşılaştır ma yapmak hiç de adil değil! Ancak bu tartışmada es geçilen ko nu ve filmi seyretmek için asıl neden, or taya koyduğu zekice fikirlerin, şaşırtıcı bir biçimde kullanılan öznel narkotik sah nelerin, anlamlı üslubunun ve muhte şem performansların ötesinde; filmin korku (uyuşturucu çılgınlığının anlatıldığı son sekanslar, son yıllarda gördüğüm en korkunç sahneler arasında) ve muhte şem Yahudi komedi anlayışı arasında kurduğu olağanüstü denge. W oody AI-. len'ı Naked Lunch' ı (Çıplak Şölen) çeker ken bir düşünün. MK
Oscar Adaylığı: (kadın oyun cu)
Ellen Burstyn
Meksika (AltaVista, Zeta) 153dk, Renkli
Dili: İspanyolca Yönetmen: Alejandro González Iñárritu
Yapımcı: Alejandro González Iñárritu
Senaryo: Guillermo Amaga Görüntü Yönetmeni: Rodrigo Prieto
Müzik: Gustavo Santaolalla Oyuncular: Emilio Echevarría, Gael García Bernal, Goya Toledo, ÁlVaro Guerrero, Vanessa Bauche, Jorge Salinas, Marco Pérez, Rodrigo Murray, Humberto Busto, Gerardo Campbell, Rosa María Bianchi, Dunia Saldívar, Adriana Barraza, José Sefami, Lourdes Echevarría
Cannes Film Festivali: Alejandro González Iñárritu (Büyük Ödül), (Genç Eleştirmenler Ödülü, en iyi film)
AMORES PERROS (2000) Paramparça Aşklar Köpekler Quentin Tarantino Amerikalı yönetmenler üzerinde öylesine belirgin ve dolay sız bir etki yarattı ki etkisinin diğer ülkelere sıçraması an meselesiydi. Kelime karşı lığı kabaca "Aşk bir Kancıktır" olan Amores Perros, stilize şiddet ve olayları düzen siz bir sırayla anlatma tekniğinden oluşan Tarantino modelinin, 2000 yılına gelin diğinde ABD'nin güney sınırlarını aşarak Meksika'ya ulaştığını gösteriyor. Param parça Aşklar Köpekler, MeksikalI yönetmen Alejandro Gonzalez Inârritu'nun ilk uzun metraj filmi ve yeni bir şeyler sunmasa da, dinamizmi bir şekilde tanıdık olan öykülere enerji, mizah, zeka ve sıcaklık katmayı başarıyor. Ana karakterlerinin yolunun tek bir kilit noktada kesiştiği, birbirine bağlanan üç hikaye şeklinde kurgulanan film, bir ya da birden fazla köpeğin başrolde yer al dığı her bölümüyle adındaki köpek temasına sadık kalıyor. İlk hikayede, ağabeyi nin karısıyla ilişkiye giren bir genç adam, sevgilisiyle birlikte kaçmak için gerekli pa rayı biriktirmek amacıyla ödüllü köpeğini tüyler ürpertici (ve mide kaldıran) dövüş lere sokuyor. Luis Buıîuel tarzı bir Edgar Ailen Poe hikayesi olan ikinci bölümde, sa kat kalmış kibirli bir süper model, köpeğini dairesinin zemin döşemesinin altındaki boşlukta kaybediyor ve köpeğin bitmek tükenmek bilmeyen ıstırap çığlıklarını din lemenin ve bu ıstıraba son verememenin acısını çekiyor. Son bölümdeyse evsiz bir kiralık katil, sürmüş olduğu yaşamın kefa retini ödemenin ve ayrı yaşadığı ailesi tarafından onaylanmanın arayışına giriyor. Üç bölüm de, insanın insana gaddarlığını, insanların hay vanlara davranışları aracılığıyla ironik bir biçimde resmediyor; hatta filmde hayvanlara öylesine kötü davranılıyor ki filmin ba şında, çekimler sırasında hiçbir hayvana zarar verilmediği, göze çarpan bir açıklamayla önceden belirtiliyor. Aslında film boyunca karşımıza sık sık çıkan köpek şiddeti (ve köpeklere yönelik şid det) öylesine gerçekçi görüntüleniyor ki zaman zaman filmdeki diğer her şeyi ezip geçme riski taşıyor: Ancak Inârritu zalim bir sadakatsizlik, tüyler ürpertici bir haysiyetsizlik ve sınıfsal ayrışma hakkındaki mesajını zengin bir üslupla vermeyi başarırken, bu süreçte oyuncularının içgüdülerine olduğu kadar seyircisinin ze kasına da ne kadar büyük güven duyduğunu gösteriyor. JKI
MEET THE PARENTS (2000) Zor Baba
ABD (DreamWorks SKG, Nancy Tenenbaum, Tribeca, Universal) 108dk, Renkli
Kanıt gerekseyeli, King o f Comedy (Komediler Kralı, 1983), M idn ight Run
Dili: İngilizce/ İspanyolca/
(Gece Yarısı Avı, 1987) ve Analyze This (A nlat Bakalım, 1999) tüm şüpheleri zaten
Ibranice / Fransızca
ortadan kaldırırdı: Robert De Niro ciddi bir m etot oyuncusu olduğu kadar muhte
Yönetmen: Jay Roach Yapımcı: Robert De Niro, Jay
şem bir komedi oyuncusu. Zor Baba'da kahkaha attırmakla kalmıyor, her sahnede deneyimli komedyen Ben Stiller'a ayak uyduruyor. Erkek hemşire Greg Focker (Stiller), kız arkadaşı Pam'e (Teri Polo) evlenme teklif etmeye karar verir; ancak Pam'in kız kardeşinin nişanlısının, evlenmek için kı
Roach, Jane Rosenthal, Nancy Tenenbaum
Senaryo: Jim Herzfeld, John Hamburg
zın babasının iznini istediğini öğrendiğinde, Greg bunu kendisinin de yapması ge
Görüntü Yönetmeni: Peter
rekeceğini fark eder. Böylece Greg'in Pam'le birlikte ailesinin evini ilk kez ziyarete
James
gitmesi ve yanlış gidebilecek her şeyin yanlış gittiğini keşfetmesiyle birlikte bir yan
Müzik: Randy Newman Oyuncular: Robert De Niro, Ben
lışlıklar komedyası başlar. Pam'in anne-babasını, özellikle de eski CIA ajanı babası Jack'i (De Niro) etkilemeye çalışırken kazalar birbirini izler: Önce ailenin evcil hay vanıyla ilgili sorun, sonra Jack'in annesinin külleri, ardından yanan kameriye ve ta şan bir lağım çukuru derken, başlarına gelmedik felaket kalmaz. Greg, Pam'in es ki nişanlısıyla (Owen Wilson) tanışınca işler iyice sarpa sarar. ilk önce Jim Carrey için düşünülen bir rolde Stiller, bir türlü gerektiği gibi davranamayan iyi niyetli adam rolünde son derece inandırıcı. Ancak asıl alkışı De Niro hak ediyor; buradaki performansına bakılırsa, belki de "ciddi" oyunculuğu tümden
Stiller, Teri Polo, Blythe Danner, Nicole DeHuff, Jon Abrahams, Owen Wilson, James Rebhorn, Thomas McCarthy, Phyllis George, Kali Rocha, Bernie Sheredy, Judah Friedlander, Peter Bartlett, John Elsen
Oscar Adaylıkları Randy Newman (film şarkısı)
bir kenara bırakıp dünyanın en komik adamlarından biri olarak yepyeni bir kariye re yönelmeyi düşünmeli. JB
SIGNS & VVONDERS (2000) İşaretler ve Mucizeler Daha önce büyük üm it vaat eden Sunday'de (Pazar, 1997) birlikte çalışan yö netmen Jonathan Nossiter ve senarist James Lasdun, bu tutkulu ve karmaşık geri lim filmi için yeniden bir araya gelmiş. Film, Yunan asıllı Amerikalı karısı Marjorie'yi (oyunculuk gücünün doruğundaki Charlotte Rampling) ve iki çocuğunu başka bir
Fransa (Goatworks, Ideefixe, Industry, MK2, Sunshine Amalgamedia) 105dk, Renkli
Dili: İngilizce / Yunanca Yönetmen: Jonathan Nossiter Yapımcı: Marin Karmitz Senaryo: James Lasdun, Jonathan
kadın (Deborah Kara Unger) için iki kez terk eden ama hâlâ evliliğinden vazgeçme
Nossiter
yen, Alec (Stellan Skarsgârd) adlı Amerikanlaşmış bir Atinalı iş adamının hikayesi
Görüntü Yönetmeni: Yorgos
ni konu alıyor.
Arvanitis
Dijital kamerayla belgesel havasında çekilen film, farklı dönemeçlerde, çoku luslu şirketleri, politik hafıza kaybını, Amerikan idealizminin hem iyi hem kötü yan larını ve aşkın bazen hırçınlaşıp nasıl canavarca yollara sapabileceğini ele alırken, Nicolas Roeg'i, Graham Greene'i ve Richard Lester'ın Petulia (1968) adlı filmini ak la getiriyor. Film kesinlikle boyundan büyük işlere kalkışmış gibi görünüyor ve so nuçta fazla tumturaklı olma'riskiyle karşı karşıya kalıyor. Ancak Avrupa'da yetişmiş bir Amerikalı olan Nossiter ve halen ABD'de yaşayan İngiliz Lasdun (Bernardo Bertolucci'nin 1998 yapımı Besieged-Teslimiyet filminin senaryosu da ona aittir) öz gün ve kışkırtıcı bir hikaye yaratmalarını sağlayan bir kültürel sürgün duygusunu paylaşıyorlar. JRos
Müzik: Adrian Utley Oyuncular: Stellan Skarsgârd, Charlotte Rampling, Deborah Unger, Dimitri Katalifos, Ashley Remy, Dave Simonds, Arto Apartian, Alexandras Mylonas, Dimitris Kaberidis, Themis Bazaka, Michael Cook, Peggy Gennatiempo, Steven Goldstein, Steven Edward Zate
Uluslararası Berlin Film Festivali: Jonathan Nossiter (Altın Ayı adaylığı)
ABD / Hong Hong / Çin / Tayvan (Asia Union, China Film, Columbia, EDKO, Good Machine, Sony, United China, Zoom Hunt) 120dk, Technicolor
Dili: Mandarin Yönetmen: Ang Lee Yapımcı: Li-Kong Hsu, William Kong, Ang Lee
WO HU CANG LONG (2000) Kaplan ve Ejderha Yönetmen Ang Lee, Kaplan ve Ejderha'yı çekerken, niyetinin sadece dünya nın en güzel dövüş sporları filmini yapmak olduğunu söylemişti; ortaya çıkan ürü nün sanatsal başarısı ve popülaritesi bunu kesinlikle başardığını gösteriyor. Uzun süredir birlikte çalıştığı James Schamus'un, hikayesini büyük ölçüde Çin halk ma sallarından ödünç aldığı aksiyon-fantezi-romantizm karması senaryodan yola çıkan
Senaryo: Hui-Ling Wang, James
Lee, hikayenin gerektirdiği oyunculuk yeteneğine de sahip uluslararası bir Asyalı
Schamus, Kuo Jung Tsai, Du Lu Wang'in kitabından
aksiyon yıldızları kadrosunu bir araya getirdi.
Görüntü Yönetmeni: Peter Pau Müzik: Jorge Calandrelli, Yong
olan ünlü dövüş koreografı Lee Wu-PingTe çalıştı. Çin tiyatrosunun fizikselliğinden
King, Tan Dun
Lee aynı şekilde, çok yerinde bir kararla dövüş sporları dünyasında bir öncü esinlenen Wu-Ping, fizik yasalarına aldırmadan oyuncuları ağaç tepelerinde dövü-
Oyuncular: Chow Yun-Fat,
şebilmeleri, suyun üstünde taş gibi sekebilmeleri, duvarlarda koşabilmeleri ve sık
Michelle Yeoh, Zhang Ziyo, Chen Chang, Sihung Lung, Pei-pei Cheng, Fa Zeng Li, Xian Gao, Yan Hai, De Ming Wang, Li-Li Li, Su Ying Huang, Jin Ting Zhang, Rei Yang, Kai Li
sık havada çarpışabilmeleri için kablolarla havaya kaldırıyor. Havada uçarak yapılan
Oscar: Tayvan (yabancı film), Timmy Yip (sanat yönetimi), Peter Pau (görüntü yönetmeni), Tan Dun (müzik)
Oscar adaylıkları: William Kong, Li-Kong Hsu, Ang Lee (film), Ang Lee (yönetmen), Hui-Ling Wang, James Schamus, Kuo Jung Tsai (senaryo), Timmy Yip (kostüm tasarımı), Tim Squyres (kurgu), Jorge Calandrelli, Tan Dun, James Schamus (film şarkısı)
İngilizce adı: Crouching Tiger, Hidden Dragon
bu tür balelere muhtemelen alışık olmayan Batılı seyirci, açılış sahnesinde, mehtap lı bir gecede köy evlerinin çatılarında yaşanan bir kovalamacayla anında karşı ko nulmaz bir biçimde film in cazibesine kapıldı. Chow Yun Fat, Michelle Yeow ve nispeten çiçeği burnunda bir oyuncu olan Ziyo Zhang (Zhang Ziyi), rollerinin doğaüstü fizikselliğiyle kolayca başa çıkıyor; ama oyunculukları, etkileyici aksiyon sahnelerinin gölgesinde kalmıyor kesinlikle. Aslında Kaplan ve Ejderha'nın bu kadar çok ses getirmesinin bir nedeni de, en id dialı dövüş sporları filmlerinde bile oyunculuktan çok akrobasi ve dövüş sahneleri ne ağırlık verilmesi nedeniyle göz ardı edilen konu ve karakter gelişimine gösteri len özendi. Chow Yun Fat, çalınan bir kılıcın peşine düşen Yeşil Ejderha adlı savaşçıyı can landırıyor. Arayışında eski sevgilisi olan Yeow’dan yardım alan savaşçı, kılıcın Ziyo Zhang tarafından çalınmasının ardında binlerce yıllık onur ve intikam meselelerinin
yattığını keşfediyor. Yerçekimine meydan okuyan akrobasi ve yaratıcı şiddet patla malarının arasında Lee, dövüşmenin ve kan dökmenin faydası hakkındakl felsefe leri birbirinden tümüyle farklı yaşam deneyimleriyle biçimlenmiş üç ana karaktere odaklanmayı sürdürüyor. "kapları ve Ejderha'nın alt metinlerinde güçlü bir feminizm de okunuyor ve bu unsur filme bir başka anlayış katmanı daha ekliyor. Farklı kadın karakterler farklı nedenlerle dövüşüyor ama çoğu, erkeklerin dünyasında saygınlık kazanmak için dövüşüyormuş gibi görünüyor. Evden kaçan ve savaşçı kılığına giren ufak tefek Zhang, hareketli küçük bir handa bir grup pespaye dövüşçü tarafından kuşatılıyor. Lee, bu birkaç düzine saldırgan bozuntusunun kaçınılmaz yenilgisini, eski bar kav galarının aşırı hareketli bir versiyonuna dönüştürerek kahkaha öğesi olarak kullanı yor. Ancak Zhang'ın hırslı ve aşırı tepkisinin bir bölümü, kadın olduğu bilinseydi çe tin bir rakip olarak saygı (ya da korku) uyandırmak yerine, derhal bir kenara itile ceğini bilmenin verdiği şiddetli öfkeden kaynaklanıyor İzlenimi veriyor. Lee, filmin her sahnesini, benzer bir nüans ve duyarlılıkla işliyor. Dövüş sekans ları, kılıç dövüşlerinin ötesinde psikolojik yüzleşmeleri; masumiyet ve deneyimin, huzur ve öfkenin çarpışmasını temsil ediyor. Öyle bile olsa, Lee, görüntülerdeki şi irsellik kadar gülünçlüğe de yeterince yer vererek ender rastlanır bir heyecan, gü zellik, mizah ve zeka dengesi kurmayı başarıyor. JKI
TRAFFIC ( 2000) Trafik 1989 yapımı ilk film i Sex, Lies, and Videotape'in (Seks Yalanları) olağanüstülü ğüne ve onu izleyen O ut o f Sight (Aşk ve Para, 1998) ve The Limey (Denizci, 1999) gibi ustalıklı filmlerine rağmen, Hollywood'un, yönetmen Steven Soderbergh'in ne kadar yetenekli olduğunu anlaması için 2000 yılına kadar beklemesi gerekti. Erin Brockovich (Tatlı Bela, 2000) nihayet fark edilmesini sağladıysa da Soderbergh, ku şağının en ilginç yönetmenlerinden biri olarak kabul görmesini Trafik'e borçlu. Kısmen, büyük beğeni toplayan İngiliz televizyon dizisi Traffic'i (1989) temel alan film, uyuşturucu ticaretinin çeşitli alanlarını adeta belgesel tarzında keşfe çıkarak ABD'nin uyuşturucu kültürünü ateşleyen zincirdeki farklı insanlara odaklanıyor: Başkan'ın uyuşturuculara karşı açtığı savaşa önayak olurken, bizzat kendi orta sınıf evin de uyuşturucu sorunuyla karşılaşan yargıç (senaryoyu ilk gördüğünde rolü geri çevi ren ve rol genişletilince fikrini değiştiren Michael Douglas); sınırın güneyinde benzer
Almanya / ABD (Bedford Falls, Compulsion, IEG, Splendid, US) 147dk, Renkli
Dill: İngilizce / İspanyolca Yönetmen: Steven Soderbergh Yapımcı: Laura Bickford, Marshall
bir savaş verirken kendi sorgulanabilir yöntemlerini kullanan MeksikalI polis (bu film deki rolüyle Oscar kazanan Benicio Del Toro tek kelimeyle büyüleyici); ve uyuşturucu ticareti yapan kocası (Steven Bauer) hapse atılınca hayatla tek başına başa çıkmak zo runda kalan ruhen çökmüş hamile anne (en iyi performanslarından birini sergileyen Catherine Zeta-Jones) gibi. Aynı oranda etkileyici olan yardımcı oyuncu kadrosunda, peşinde oldukları satıcıyı yakalamaya azmetmiş Uyuşturucuyla Mücadele Şubesi gö
Herskovltz, Edward Zwick
revlileri rolünde Don Cheadle ve Luis Guzmân; Jones'un avukatı rolünde Dennis Qu
Senaryo: Stephen Gaghan,
aid; ve en kayda değer olanı, Douglas'ın eroin bağımlısı kızı rolünde Erika Christensen
Simon Moore'un Traffic isimli mini dizisinden
yer alıyor. Diğer oyuncular da güçlü oyunculuklarıyla dolduruyorlar.
Görüntü Yönetmeni: Steven Soderbergh
Müzik: Brian Eno, Cliff Martinez Oyuncular: Benicio Del Toro, Michael Dougjas, Catherine ZetaJones, Denis Quaid, Alec Roberts, Miguel Ferrer, Luis Guzman, Don Cheadle, Topher Grace, Erika Christensen, Jacob Vargas, Amy Irving, Tomas Milian, Majandra Delfino, Albert Finney, James Brolin, Steven Bauer
Oscar: Steven Soderbergh (yönetmen), Stephen Gaghan (senaryo), Benicio Del Toro (yardımcı erkek oyuncu), Stephen Mlrrione (kurgu) Oscar Adaylıkları: Edward Zwick, Marshall Herskovitz, Laura Bickford (film)
Uluslararası Berlin Film Festivali: Benicio Del Toro (Gümüş Ayı-erkek oyuncu), Steven Soderbergh (Altın Ayı adaylığı)
Stephen Gaghan'ın (daha önce NYPD Blue ve American Gothic gibi televiz yon dizilerinin bazı bölümlerini yazmıştı) ince eleyip sık dokuduğu senaryodan yola çıkan Soderbergh, hayli iddialı bir şekilde 110 ayrı mekanda, 130'dan fazla oyuncuy la çalışmış ve gerçekten huşu uyandırıcı ve merakla izlenen bir film ortaya koymak için el kameralarının yanı sıra, yaratıcı kurgu ve sinematografi tekniklerinden de yararlanarak kusursuz bir iş çıkarmış. JB
DANCER İN THE DARK (2000) Karanlıkta Dans Bu kendine göndermede bulunan müzikalin büyük bölümü, tedirgin kamera hareketleri ve doğaçlama gibi görünen oyunculuklarla, yönetmen Lars von Trier'in Dogma 95 tarzında ilerliyor. Ancak sık sık hayali şarkılı bölümlere yumuşak ge çişler yapılıyor. Flu video görüntüleriyle verilen (filmin 'gerçekliğinden daha iç açı cı ama yine de MGM filmlerindeki gibi göz kamaştırıcı değil) ve ritm ik fabrika ses lerinden ya da gürültülerden (bir cinayet kurbanının kafasına vurulması dahil) çıka rılan bu şarkıların, alışılmış anlamda film müziği denen şeyle pek ilgisi yok. 1960'larda, Avrupa'da yaratılmış bir Amerika'da (çünkü yönetmen uçağa bin
Danimarka / Almanya / Hollanda / ABD / Britanya / Fransa / İsveç / Finlandiya / İzlanda / Norveç (Zentropa, Svenska, Vast, Liberator, Pain Unlimited, Cinematograph A/S, What Else? B.V., Icelandic Film Corp., Blind Spot, France 3, DR, arte, SVT Drama, Angel, Canal-*-, FilmFour, Constantin, Lantia Cinema, TV 1000, VPRO TV, WDR, YLE) 140dk, Renkli
dadır. Müzikal şarkılarıyla hayaller kurar ve ona perdedeki görüntüleri anlatan ar
Yönetmen: Lars von Trier Yapımcı: Vibeke Windelov Senaryo: Lars von Trier Görüntü Yönetmeni: Robby
kadaşı Kathy'yle (başarılı oyunculuğuyla Deneuve) sinemaya gider; bu arada ken
Müller
disine kur yapan İyi niyetli Jeff'I (Peter Stormare) kibarca geri çevirir (her ne kadar
Müzik: Björk Oyuncular: Björk, Catherine
meyi reddediyor), Çek asıllı yalnız bir anne olan Selma (Björk) bir lavabo fabrikasın da ve ek işlerde çalışır; kendisinde çoktan iyileşmeyecek kadar ilerlemiş kalıtımsal körlükten oğlunu kurtaracak ameliyatı yaptırabilmek için para biriktirmek amacın
yıkıcıysa da); oğlunun ameliyatı İçin gerekli parayı Dr. Porkorny'ye (Udo Kier) öde yebilecek duruma gelene kadar körlüğünün etkilerini geciktirmeye odaklanır. Selma, fabrikada The Pajama Game'den (Pijama Oyunu, 1957) fırlamış bir dans atölyesinin olduğu gerçekdışı bir müzikal dünyanın hayalini kurarken 'gerçek' yaşamı da bir o kadar masala benzer: sıkıntılarının giderek boyunu aştığı, en sefif tarafından bir masal. Selma'nın ev sahibi yerel polis Bili (David Morse) borç içinde dir ama karısına zengin rolü yapmaktadır. Selma'nın parasını çalmaya karar verir, Bill'le yüzleşen Selma, parayı geri almak için onu öldürmek zorunda kalır. Parayı ni hayet Dr. Porkorny'ye verdikten sonra yakalanır, yargılanır, hüküm giyer, en so nunda da asılır. Bu Guy Maddin filmleri kadar gerçekdışı filmde yine de tüm sah neler yerine oturuyor ve Björk böylesi zor bir rolde büyüleyici bir oyunculuk sergi leyerek bizzat İfade etmekte zorlandığı bir sevgi için kendisini zorla içine soktuğu zindanları tam olarak izleyiciye aktarmayı başarıyor. KN
Deneuve, David Morse, Peter Stormare, Joel Grey, Cara Seymour, Vladica Kostic, Jean-Marc Barr, Vincent Paterson, Siobhan Fallon, Zeljko Ivanek, Udo Kier, Jens Albinus, Reathel Bean, Mette Berggreen
Cannes Film Festivali: Lars von Trier (Altın Palmiye), Björk (kadın oyuncu)
MEMENTO ( 2000) Akıl Defteri İngiliz yönetmen Christopher Nolan'ın, erkek kardeşinin Memento Mori adlı öyküsüne dayanan ikinci filmi, mükemmele yakın bir psikolojik bilmece. Sinema me raklılarının 'tersine çekilmiş film ' olarak tanımladığı bu modern kara filmde hikaye, sürekli durdurulup başlatılarak anlatılıyor. Sahneler, ters bir kronolojiyle birbirini iz leyip sonra tekrar ileri giderek, hikayenin bir başka bölümü izlenene kadar herhan gi bir anlam taşımayan bilgiler sunuyor. Bir başka yönetmenin elinde bu sinir bozu
ABD (Remember, Newmarket,
cu bir numara olabilecekken, Nolan sahneleri kronolojik olarak kaydırmayı, kahra
Todd)
manın, elindeki gerçeklerin aslında 'gerçek' olmadığını bildiği ya da bilmediği, yanıl
113dk, SB / Renkli
tıcı ipuçlarıyla verilen bir cinayetin gizemini çözmek için etkili bir yöntem olarak kul
Yönetmen: Christopher Nolan Yapımcı: Jennifer Todd, Suzanne
Zambak Ban ve 1993 tarihli Sufure'da olduğu gibi) sadık kalan Akıl D efteri'nde,
Todd
ana karakterin hafıza kaybı da filmde bulunan heyecan verici öğelerden biri.
lanıyor. Kara film türünün hafıza kaybı geleneğine (1945 tarihli Blue Dahlia-Mavi
Senaryo: Christopher Nolan, Jonathan Nolan
Görüntü Yönetmeni: Wally Pfister
Müzik: David Julyan Oyuncular: Guy Pearce, CarrieAnne Moss, Joe Pantollano, Mark Boone Junior, Russ Fega, Jorja Fox, Stephen Tobolowsky, Harriet Sansom Harris, Thomas Lennon, Callum Keith Rennie, Kimberly Campbell, Marianne Muellerleile, Larry Holden
Oscar Adaylıkları: Christopher Nolan, Jonathan Nolan (senaryo), Dody Dorn (kurgu)
AvustralyalI oyuncu Guy Pearce, Leonard adlı küstah ve kibirli bir eski sigor ta müfettişini canlandırıyor. Ender rastlanan bir amnezi türü (ileriye dönük amnezi olarak adlandırılan ve bir travma sonrasında yeni anılar oluşturamama olarak tanım lanan gerçek bir hastalık) yaşayan Leonard, yapıp ettiklerini yapışkan not kağıtları ve polaroidler aracılığıyla, daha önemli 'gerçekleri'yse vücuduna dövme yaptırarak izliyor. Tek amacı karısının tecavüz edilerek öldürülmesinin intikamını almak. Yata ğını paylaştığı Natalie (Carrle-Anne Moss) ya da şen şakrak Teddy (Joe Pantollano) gibi çevresindeki insanların, dost mu yoksa katil mi olduğu konusunda hiçbir fikri yok. Pearce, neredeyse her sahnede, üstlendiği göreve talihsiz denilecek ölçüde saplanıp kalmış ama gerekli kararları almaktan son derece aciz biri rolünde fazlasıy la inandırıcı ve cüretkar bir oyunculuk sergiliyor. Hikayenin ipuçlarının çözülüş ve ye niden düzenleniş biçimi, mantık yürütme ve senaryodaki devamlılığın başarıyla sağ lanması açısından gerçek bir seyir zevki sunuyor. Bu teknik trük, seyircinin filmi pürdlkkat izlemesini gerektirse de gerçek bir kara filmden bekleneceği üzere, bunu ödüllendirmiyor. Sonuçta akılda kalan, hikayenin kendisi değil, anlatılış biçimi. KK
SAFAR E GHANDEHAR Kandahar'a Yolculuk
(2001)
Kandahar'a Yolculuk filminde, Afganistan çölünün ortasına kurulmuş derme çatma bir sağlık merkezinin üstüne bir uçaktan takma bacakların atıldığı muhte şem bir gerçeküstü sahne var. Bulutların arasından yavaşça süzülen paraşütlü plas tik organların görüntüsü, hem çok gülünç, hem dehşet verici, hem de tuhaf bir şe
Iran / Fransa (Bac, Makhmalbaf, Studio Canal) 85dk, Renkli
Dili: Farsça / İngilizce / Polonyaca Yönetmen: Mohsen Makhmalbaf Yapımcı: Mohsen Makhmalbaf Senaryo: Mohsen Makhmalbaf Görüntü Yönetmeni: Ebrahim
kilde güzel. Melezlik ve çelişki, filmin ayırt edici öğeleri. Nafas (Nlloufar Pazlra) A f
Ghaforl
ganistan'da doğmuş, gençliğinde Kanada'ya kaçmış ve sonunda başarılı bir muha
Müzik: Mohammad Reza Darvlshi Oyuncular: Nlloufar Pazira,
bir olmuştur. Nafas, geride kalan (ve bacaklarını bir kara mayını patlamasında kay
Taliban yönetimi altındaki baskıcı ve kabus gibi yaşamı ayrıntılı olarak anlatmakta
Hassan Tantal, Sadou Teymouri, Hoyatala Hakimi, Monlca Hankievlch, Zahra Shafahl, Safdar Shodjal, Mollazaher Teymouri
dır. Paniğe kapılan Batılılaşmış Nafas, zaman hızla İlerlerken, kız kardeşini kurtar
Cannes Film Festivali: Mohsen
mak İçin ülkeye gizlice girmeye karar verir.
Makhmalbaf, (Altın Palmiye adaylığı)
beden) kız kardeşini bulmak için yurduna döner. Kız kardeşin mektupları, yakın bir tarihte gerçekleşecek ay tutulması sırasında İntihar etmeyi planlamasına yol açan
iranlı senarist-yönetmen Mohsen Makhmalbaf, dini ve kültürel geleneği ken di dar dünya görüşlerine uygun hale getirmek için çarpıtan delilerin yönetiminde ki bir toplumun dehşetini resmetmek için, gerçek ve özgün belgesel çekimlerini kurgusal bir anlatıyla birleştirmiş. Kandahar'a Yolculuk, gücünü Makhmalbaf'ın dram, trajedi ve hatta mizahın aynı düzlemde yan yana yer almasına olanak tanı mayı bilmesinden alıyor; bu organik unsurlar birbirini destekleyip tamamlıyor. Na fas, ülke içinde yolunu bulmaya çalışırken, izleyici savaş ve zulmün yol açtığı yıkıma (korkunç bir yoksulluk ve ıstırap, parçalanan aileler, sürekli bir şiddet ve misilleme tehdidi) ilişkin manzaralara göz ucuyla tanık oluyor. Beklenmedik güzellikte görün tüler ve karmaşık karakterler, bizi sürekli sarsıyor. Sonuç olarak, filmi sürükleyen insani hayatta kalma içgüdüsü, perdeye başa rıyla aktarılıyor. Zaten böyleslne yürek parçalayıcı olan da Nafas'ın kız kardeşinde bu içgüdünün yok olması; filmde bunun nedeni ve nasılı ana hatlarıyla anlatılıyor. Kandahar'a Yolculuk, içinde yaşadığımız dünyayı yeni baştan şekillendirmesine ve yaklaşmakta olan küresel çatışmanın ha bercisi olmasına rağmen, çoğumuzun tümüyle habersiz olduğu d in i-pol iti k-kü Itürel bir kargaşaya ilişkin gerçek bir ka busu tüm dünyanın gözleri önüne seri yordu. Bu olağanüstü filmin en sarsıcı yanı, daha uzun yıllar boyunca güncelli ğini ve aclllyetini koruyacak olması. EH
İngilizce adı: Kandahar
Fransa / Tayvan (Arena, Homegreen)
NI NEIBIAN JIDIAN Orada Saat Kaç?
(2001)
116dk, Renkli Orada Saat Kaç? birçok yönden Ming-liang Tsai'nin bugüne kadar yaptığı en
Dili: Mandarin / Fransızca / Tayvanca
heyecan verici ve en özgün film. İlk beş filmindeki değişmez saplantıları (bazı aynı
Yönetmen: Ming-liang Tsai Yapımcı: Bruno Pesery, Chinlin
tuhaf bir biçimde kafayı takma), onun minimalist bir yönetmenmiş gibi görünme
Hsieh
sine neden olabilir. Ancak bu filmde, biçimsel katılığından ve oyunbazlığından
Senaryo: Ming-liang Tsai, Pi-ying
ödün vermeksizin ilgi alanını genişleterek repertuarına bir başka kenti ve ülkeyi
Yang
Görüntü Yönetmeni: Benoft Delhomme
mekanlarda benzer rolleri oynayan aynı oyuncular, su ve yabancılaşma konusuna
(Taipei'le dönüşümlü olarak Paris ve Fransa) ekliyor. 1998 yapımı Dong (Delik) ad lı filminde, genç bir adamla kadın aynı apartmanın farklı katlarındaki dairelerde ya
Oyuncular: Kang-sheng Lee,
şıyorlardı; bu filmdeyse çift (Kang-sheng Lee ve Shiang-chyi Chen), farklı ülkelerde
Shlang-chyi Chen, Yi-Ching Lu, Tien Miao, Cecilia Yip, Chao-jung Chen, Guei Tsai, Arthur Nauzyciel, David Ganansia, Jean-Pierre Leaud, Li-Ching Lu
ve zaman dilimlerinde yaşıyor. Kısa rastlaşmalar dışında meselenin özünde birer
Cannes Film Festivali: Ming-liang Tsai (Altın Palmiye adaylığı)
yabancı olarak kalıyorlar; ama Tsai'nin ikisi arasında mekik dokurken, biçimsel çap raşık kafiyelerle çevirdiği dolaplar, (Jacques Tatl'yi hatırlatan birçok unsurdan biri) De/zk'tekilerden çok daha yaratıcı. Orada Saat Kaç?'ta, Taipei'de François Truffaut'nun Les 400 coups (400 Darbe, 1959) filmini videoda seyreden genç adam ve Truffaut'nun yıldızı Jean-Pierre Léaud'yla Paris'te bir mezarlıkta karşılaşan genç ka dın arasında da bir tü r oyun söz konusu. Tsai'nin filmlerinde, insanlar arasındaki bağlantı kopukluğu her zaman değişmez bir unsur olarak kalsa da bu filmde kent
İngilizce adı: What Time is it There?
ABD / Meksika (Anhelo, Besame Mucho) 105dk, Renkli
Dili: İspanyolca Yönetmen: Alfonso Cuarón Yapımcı: Alfonso Cuarón, Jorge
lerin bir ucundan öbür ucuna olduğu kadar, gezegenin farklı bölümleri arasında da çeşitli biçimsel bağlantılar kurulmuş olması, her nasılsa um ut verici. JRos
Y TU MAMÁ TAMBIÉN Ananı da
(2001)
ilk bakışta basitmiş izlenimi veren bu çok katmanlı filmin hayranları bile, onu överken genelde iki ana türden birine indirger: gençlik film i ya da şehvetli bir yol
Vergara
filmi. Ananı da, görünürde, iki çocukluk arkadaşı Tenoch (Diego Luna) ve Ju-
Senaryo: Alfonso Cuarón, Carlos
lio'nun (Gael Garda Bernal) yaşça daha büyük bir kadınla (Ana Morelos) çıktıkları
Cuarón
uzun yolculukta başlarından geçenleri konu alıyor. Bu üçlü, mitolojik bir kumsalın
Görüntü Yönetmeni: Emmanuel
arayışı içinde Meksika'yı bir ucundan diğer ucuna kat ederken, ülkenin toplumsal
Lubezki
Müzik: Natalie Imbruglia Oyuncular: Ana López Mercado, Diego Luna, Gael García Bernal, Nathan Grinberg, Verónica Langer, María Aura, Giselle Audirac, Arturo Ríos, Andrés Almeida, Diana Bracho, Emilio Echevarría, Marta Aura
Oscar Adaylıkları: Carlos Cuarón,
açıdan genelde filmlerde gösterildiğinden daha karmaşık ve dinamik şekilde tasvir edilmesini sağlayan yöreler ve insanlarla karşılaşıyor. Bununla birlikte Alfonso Cuarun'un filmi, gençlik/yol filmi karışımının altında, hem sınıf, kapitalizm ve küreselleşme hem de bu unsurların dinamiklerinin insanın ailesini geçindirme becerisinden, cinsel arzularının şekillenmesine kadar her konu da oynadığı rol üzerine ustalıklı ve derinlikli bir deneme, iki çocuk arasında için için kaynayan gerilim, sonuç olarak zıt sınıfsal konumlarından, içerlemelerinden ve giz
Alfonso Cuarón (senaryo)
li önyargılarından kaynaklanıyor. Film, çekinmeden ortaya koyduğu politikası, baş
Venedik Film Festival Alfonso
döndürücü şehveti ve cinselliği fütursuzca yüceltmesiyle, 20. yüzyıl sonlarıyla 21.
Cuarón, Carlos Cuarón (senaryo), Gael García Bernal, Diego Luna (Marcello Mastroianni Ödülü), Alfonso Cuarón (Altın Aslan adaylığı)
yüzyıl başlarında yeniden canlanan Meksika sinemasının en iyi örneklerinden biri.
EH
LE FABULEUX DESTIN D'AMÉLIE POULAIN ( 2001 ) Amélie Jean-Pierre Jeunet'nin 2001 'deki terörist saldırılarından kısa bir süre önce gös terime girip başarı kazanan filmi Amélie, 11 Eylül'ü izleyen aylarda daha geniş bir dağıtıma girmesinin ardından daha çok dikkat ve takdir topladı. Böyle bir filmin tam zamanıydı; ancak Amélie düşüncesiz bir kaçış olarak değil, gerçek dünyanın dehşetinden ve zorluklarından fantastik ve idealize edilmiş bir uzaklaşma, bir so
Fransa / Almanya (Filmstiftung Nordrhein-Westfalen, France 3, La Sofica Sofinergie 5, Canal+, MMC Independent, Tapioca, UGC Images, Victoires ) 122dk, SB / Renkli
Dili: Fransızca Yönetmen: Jean-Pierre Jeunet Yapımcı: Jean-Marc Deschamps, Arne Meerkamp van Embden, Claudie Ossard
luklanma olarak kabul edildi. Dolayısıyla film in hayalperest Fransızca adı, Le Fabu
Senaryo: Guillaume Laurant, Jean-
leux destin d'Amélie Poulain (kelimesi kelimesine çevirisi: Amélie Poulain'in Masal
Pierre Jeunet
sı Kaderi) uluslararası kısaltılmış halinden çok daha renkli ve içeriğe ilişkin daha çok
Görüntü Yönetmeni: Bruno
fikir veriyor.
Delbonnel
Amélie pekala, Jean Jeunet'nin Masalsı Kaderi olarak da adlandırılabilirdi. Senarist-yönetmen, kısmen tanıdığımız fantastik dünyaların yetenekli yaratıcısı (daimi ortağı Marc Caro'yla birlikte) olarak kendisini zaten kanıtlamıştı. Kara komedisi Delicatessen (Şarküteri, 1991), yiyecek kıtlığının lunaparka benzeyen tuhaf bir apartmanda, birtakım yaratıcı yamyamca çözümler geliştirilmesine yol açtığı bir gelecekte geçiyordu. Daha da iyi bir film olan La Cité des enfants perdus'yse (Ka yıp Çocuklar Şehri, 1995) kendisi rüya göremeyen sinsi ve kaçık yaşlı bir bilim ada mının, garipsenecek ölçüde olgun çocukların rüyalarını topladığı alternatif bir dün yaya odaklanıyordu. Amélie, yüzeyden bakıldığında gerçek dünyada geçiyor. An cak çok sayıda oyunbaz (ve oyunbaz bir şekilde gerçek) efekt kullanan Jeunet, çağdaş Fransa'yı, filme adını veren koca gözlü ve idealist karakterin çevresindeki asık suratlara sevgi ve mutluluk yaydığı, gerçekliğin güzel ve gerçeküstü bir yansı masına dönüştürüyor. Ancak bizzat Amélie de hüsran içindedir ve yoğun enerjisinin bir bölümünü, gerçek aşkı arayıp bulmak için harcamaya karar verir. Audrey Tautou'nun masum ve afacan bir çocuk berraklığıyla canlandırdığı Amélie, hıçkırarak ağlamakla kal maz, eriyip bir gözyaşı gölcüğüne dönüşür. Şehir metaforik olarak parıldamakla kalmaz, ustaca tasarlanmış bilgisayar efektleri sayesinde, doğaüstü bir renge, hep kusursuz olan bir havaya kavuşturulur. Sıradan ellerde film, duygusallığı kötü kul lanılmış budalaca bir romantizme saplanıp kalabilirdi; ama Jeunet, peri masalına benzeyen fantezisini dengelemek için, gerçek hayatın acılarını ve hayal kırıklıkları nı yeterli miktarda ve zekice kullanıyor. Ayrıca filmde, tıpkı ana karakterinde oldu ğu gibi, izleyiciyi bu abartılı tuhaf hikayeye bağlayan küçük ayrıntılar ve garip titiz likler konusunda saplantılar görülüyor. Jeunet en iyi kararı, iyilik saçmakla birlikte muzip gülümsemesine yakışan ve oyunculuğunun aşırı şirin olmasını önleyen yaramaz bir karakter sergileyen Tautou'yu oynatmakla vermiş. Tautou, Amélie'nin duygusal anlamda yaşadığı çarpı cı gelgitleri öylesine büyük bir başarıyla ayarlıyor ki kendinizi onunla birlikte ileri ge ri sallanmaktan alıkoymanız mümkün değil. Aslında fantastik sinemanın birçok yö netmeninin aksine Jeunet, içinde yaşanan dünyadan çok, insanların neler hissetti ği ve diğer insanlara neler hissettirdiğiyle ilgili görünüyor. Amélie'nin dünyası ne kadar fantastik olursa olsun, filmin, büyük bir metropolün iki farklı yakasında çar pan iki yüreğin bir şekilde birbirleriyle bağlantı kurup tek yürekmiş gibi çarpmanın yolunu bulacağından başka bir şey anlatmadığını hissediyorsunuz sonuçta. JKI
Müzik: Yann Tiersen Oyuncular: Audrey Tautou, Mathieu Kassovitz, Rufus, Yolande Moreau, Artus de Penguern, Urbain Cancelier, Dominique Pinon, Maurice Bénichou, Claude Perron, Michel Robin, Isabelle Nanty, Claire Maurier, Clotilde Mollet, Serge Merlin, Jamel Debbouze
Oscar Adaylıkları: Fransa (yabancı film), Guillaume Laurant, Jean-Pierre Jeunet (senaryo), Aline Bonetto, Marie-Laure Valla (sanat yönetmeni), Bruno Delbonnel (görsel yönetmen), Vincent Arnardi, Guillaume Leriche, Jean Umansky (ses)
ABD / Japonya (Dentsu, Mitsubishi, NTV, Ghibli, Tokuma Shoten, Touhoku Shinsha Walt Disney) 125dk, Renkli
Dili: Japonca Yönetmen: Hayao Miyazaki Yapımcı: Toshio Suzuki Senaryo: Hayao Miyazaki Müzik: Jö Hisaishi Oyuncular: Daveigh Chase, Rumi Hiiragi, Miyu Irino, Jason Marsden, Mari Natsuki, Suzanne Pleshette, Michael Chiklis, Takashi Naitö, Lauren Holly, Yasuko Sawaguchi, Tatsuya Gashuin, John Ratzenberger, Ryunosuke Kamiki, Tara Strong, Susan Egan
Oscar: Hayao Miyazaki (uzun metraj animasyon)
Uluslararası Berlin Film Festivali: Hayao Miyazaki (Altın Ayı), ödülü Bloody Sunday filmiyle paylaştı
SEN TO CHIHIRO NO KAMIKAKUSHI Ruhların Kaçışı
(2001)
Hayao Miyazaki, yaptığı her filmle canlandırma sinemasının standardını daha da yükseltiyor. Üstelik öylesine benzersiz bir düş gücüne sahip ki onu panteonda nereye yerleştirmek gerektiğini söylemek çok zor. Geçmişin mirasçısı değil çünkü geçmişte hiç kimse Miyazakl'ninkl gibi filmler yapmadı. Geleceğin habercisi olma dığı da kesin çünkü Miyazaki dışında bir başkasının, onun yaptıklarını yapabilece ğini hayal etmek bile zor. O türünün tek örneği ve bu nedenle filmleri sinemase verlerin kalbinde özel bir yer tutuyor. Özellikle anavatanı Japonya'da, her filmi bir öncekinden daha fazla hasılat ya parken, gişe rekorları kıran en önemli Hollyvvood filmlerini bile gölgede bırakıyor. Bunun sebebi de Mlyazakl'nln, genel eğilimi yansıtan birçok canlandırma filminin artık bıktıran karakterlerinden ve bilgiçlik taslayan tonundan uzak fantastik dünya lar yaratması. Her zaman zekice yapılmış filmlerinin, hem çocuklara hem yetişkin lere hitap etmesine şaşmamak gerek; filmleri, çocukların hoşuna gidecek kadar basit, yetişkinlerin farklı bir seviyede tadına varabileceği kadar karmaşık. Utangaç ve asabi Chlhlro (İngilizce versiyonunda Daveigh Chase tarafından seslendirildi) ve anne babası yeni evlerine giderken, anayol kapalı olduğu İçin gi zemli bir tünelden geçmek zorunda kalırlar. Diğer uçtan dışarı çıktıklarında görü nüşte ıssız bir kente varırlar ancak hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Chihiro'nun tıka basa yemek yiyen anne babası, büyü sonucu bir çift domuza dönüşür; İşte o an Chlhlro yalnız olmadıklarını fark eder. Gece olduğunda, şehirde yüzlerce ruh ci rit atmaya başlar ve Chlhlro ailesini kurtarıp evlerinin yolunu bulmak için korkula rının üstesinden gelmek zorundadır. Haku adlı daha İyi kalpli bir ruhun (Jason Marsden) rehberlik ettiği Chlhlro, kentin derinliklerindeki gizli çalışma mekanlarına gizilce girer; ve ruhlar şehrini, cazibe merkezi seçkin bir kaplıca olan başarılı bir iş yeri gibi yöneten Yubaba (Suzanne Pleshette) adlı bir cadıyla karşılaşır. Chlhlro an cak kendisini gizemli kocakarıya ve güvenilmez arkadaşlarına sevdlrirse kaçabile cektir. Ruhların Kaçışı'nın birçok yönden, Mlyazakl'nln "Alice Harikalar Diyarı" yoru mu olduğu söylenebilir. Senarlst-yönetmenln elle çizdiği sahnelerden enerji ve ya ratıcılık fışkırıyor; dahası Miyazaki, anlaşılmaz kurallara ve akıl ermez bir mantığa sahip bu dünyada aylak aylak dolanan düzinelerce ruh ve yaratığı tasarlamak için bu fantastik öykünün avantajlarından sonuna kadar yararlanıyor. Dev bebekler, çevreye zarar veren sinir krizleri geçiriyor. Kötü ruhlar gördükleri her şeyi mideye İndirmeden önce, yem olarak altın hediyeler sunuyorlar. Karakterler hiçbir uyarı ol maksızın şekil (ve bazen kişilik) değiştiriyorlar: Aynı yaratık sırayla bir erkek çocuk, bir ejderha ve bir nehir ruhu olarak karşımıza çıkıyor. Chlhiro bu yaratıkların her bi rine önce şaşkınlık, sonra korku ve son olarak cesaretle yaklaşıyor. Eve dönmek İs tiyorsa, bu tuhaf dünyaya hükmetmesi gerektiğini çok geçmeden anlıyor; ve kar şılaştığı ruhlar, küçük kızın yaşama bakışını nasıl değiştiriyorsa, o da ruhların dav ranışlarını etkiliyor. Chlhlro, tuhaf bir dünyada yabancı bir konuk ve bu dünyanın sakinleri, aralarındaki en tuhaf yaratık olarak onu görüyorlar. JKI
awaY WINNER AUDIENCE AWARD BEST NARRATIVE FEATURE The*Wi S » Franaaco Mm foBrat
WINNER GOLDEN BEAK AWARD BEST PICTURE The M»J Berhn iRWnatxm*! I'd» FeWvml
WINNER BEST PICTURE BEST ORIGINAL SONG The 15tt>Nippon Academy Aware
Fransa / Avusturya (CNC, Eurimages, Canal+, Alain Sarde, MK2, WFF, Wega Film, arte, ORF) 130dk, Renkli
Dili: Fransızca Yönetmen: Michael Haneke Yapımcı: Yvon Crenn, Christine
LA PIANISTE (2001) Piyanist Michael Haneke, Benny's Video (Benny'nin Videosu, 1992) gibi filmlerde im zası haline gelen klinik ve son derece biçimselleştirilmiş bir yaklaşımla, Piyanistten melodram türüne özgü romantik sarhoşluğu çekip alarak, istismar üzerine kurulu,
Gozlan, Veit Heiduschka
soğuk ve yabancılaşmış bir toplumsal yapı ortaya koyuyor. Elfriede Jelinek'in 1983
Senaryo: Michael Haneke, Elfhede Jelinek'in romanından
tarihli romanından uyarlanan film, klasik sanatın yoğunluğunu ve çevresinde inşa
Görüntü Yönetmeni: Christian Berger
ettiğimiz ritüellerln temelini ve hatta kaynağını oluşturan psikoseksüel nevrozları derinlemesine inceliyor.
Oyuncular: Isabelle Huppert, Annie
Isabelle Huppert, saygın ama mesleki anlamda hedeflerine ulaşamamış bir pi
Girardot, Benoit Magimel, Susanne Lothar, Udo Samel, Anna Sigalevitch, Cornelia Köndgen, Thomas Weinhappel, Georg Friedrich, Philipp Heiss, William Mang, Rudolf Melichar, Michael Schottenberg
yano öğretmeni olan Erlka Kohut rolünde, hayatının oyunculuğunu sergiliyor. Eri-
Cannes Film Festivali: Michael
gimel) bir araya geldiği noktadan itibaren film, bir adam ve bir kadının birleşme-
Haneke (Jüri Büyük Ödülü), Benoit Magimel (erkek oyuncu), Isabelle Huppert (kadın oyuncu), Michael Haneke (Altın Palmiye adaylığı)
ka, en sert porno filmleri seyretmekten, cinsel tercihlerinde ısrar etmeye kadar; toplumun erkeksi bulduğu yasak davranışlar sergiliyor. Ancak her defasında insan ların kendisinden kaçması ya da hakarete maruz kalması, aşırı yabancılaşma ve sapkınlığa yol açıyor. Erica ve kendisine aşık olan öğrencisi W alter'ın (Benoit Ma mek için neler yapabileceğinin acımasız bir gösterisine dönüşüyor. Amansız bir reddediş, hüsran, yanlış anlama ve tecavüzler geçidine tanık oluyoruz. Haneke baştan sona, Erika için garip ve zorlayıcı bir sempati inşa ediyor. Piyanist'in zaferi, bu kişilerarası trajediyi ataerkillik ve yüksek kültür gibi top
İngilizce adı: The Piano Teacher
lumsal bağlamların kapsamına özenle yerleştirmesinden kaynaklanıyor. AM
Fransa / İtalya (Bac, Canal+, Rai,
LA STANZA DEL FIGLIO (2001) Oğul Odası
Sacher, Telepiü) 99dk, Renkli
Dili: İtalyanca / Latince Yönetmen: Nanni Moretti Yapımcı: Angelo Barbagallo, Nanni Moretti
Senaryo: Nanni Moretti, Unda Ferri, Heidrun Schleef
Görüntü Yönetmeni: Giuseppe
Atom Egoyan'ın The Svveet Hereafter (Başka Bir Dünya, 1998) ve Pedro Almodovar'ın Todo sobre m i madre {Annem Hakkında Her Şey, 1999) filmleri gibi seçkin dramların yanı sıra Nanni M oretti'nin Oğul Odası da bir çocuğun trajik ölü mü ve geride kalan aile üyelerinin üzerindeki yıkıcı etkileri gibi zor bir konuyu ele alan bir başka film. M oretti, karışık türde sıradışı filmler ortaya koyduğu 20 yılın ardından, ilk kez
Lanci
egemen anlayışa uygun bir dram çekmeye giriştiğinde bu konuyu seçince büyük
Müzik: Nicola Piovani Oyuncular: Nanni Moretti, Laura
şüphe uyandırdı. Yoksa bu bir tür kültürel saygınlık kazanma çabası mıydı? Neyse
Morante, Jasmine Trinca, Giuseppe Sanfelice, Sofia Vigliar, Renato Scarpa, Roberto Nobile, Paolo De Vita, Roberto De Francesco, Claudio Santamaria, Antonio Petrocelli, Lorenzo Alessandri, Alessandro Infusini, Silvia Bonucci, Marcello Bernacchini
ki film böylesi fevri tepkilerden çok daha fazlasını uyandırdı. Merkezde bir ölüm ol sa da filmin asıl konusu, yas tutma ve yasın üstesinden gelme sorunu. Moretti'nin asıl başarısı, babanın (yönetmen bizzat canlandırıyor) bir psikoterapist olması. Mo retti ve hastaları arasındaki kimi neşeli kimi şoke edici etkileşimler, filmin insan dav ranışına karşı gösterdiği karmaşık ve empatik anlayışı kavramamızı sağlıyor. Terapist, ölümlülükle temas etmesinin ardından artık hastalarına tavsiyede bulunamayacağını, sevişemeyeceğini, hatta kaygısız bir neşe içinde kendi kendine
Cannes Film Festivali: Nanni
şarkı bile söyleyemeyeceğini anlıyor. Oğul Odası, bu adam ve çevresindekilerin, na
Moretti (FIPRESCI ödülü), (Altın Palmiye)
sil yavaş yavaş toparlanıp yeniden canlandıklarını ve günlük yaşamın cennetine döndüklerini dokunaklı bir biçimde perdeye aktarıyor. AM
NO MAN'S LAND (2001) Tarafsız Bölge 1.
Dünya Savaşı'na ilişkin bir askeri terim olan "Tarafsız Bölge"
düşman kuvvetler arasındaki İnsandan arındırılmış ölüm hattını ifade eder. Danis Tanovic'in Balkanlar'da geçen dramı Tarafsız Bötge'nir amacı da bu terimi, bir çıkmaz üstüne kurulu absürd bir dramla kar maşıklaştırmak. Yıl 1993 ve cepheye nöbet devralmaya giden Bosna lı askerlerden oluşan bir grup, gecenin karanlığında kaybolur. Bir Sırf devriye tarafından tuzağa düşürülürler ve iki asker dışında hepsi ölür Chiki (Branko Djuric) kendini siperlere atmadan önce serseri bir kur şunla yaralanır ve arkadaşı Cera da (Filip Sovagovic) bilincini kaybe derek yere kapaklanır. Siperleri yoklamak için gönderilen kıdemli biı Sırp askeri ve yeni tim arkadaşı Nino (Rene Bitorajac), Cera'nın göv desinln altına zıplayan mayın yerleştirirken, Chiki kıdemli askeri öldü rür. Cera kıpırdayamaz bir halde kendine geldiğinde, üç asker hayat ta kalmak için işbirliği yapmak zorunda kalır; çünkü hepsi de aynı şekilde, her iki tarafın artçı birliklerinden ve bir liderden yoksun kalmıştır. Gökyüzünden şarapneller yağar. Ortalık bir kızışır bir sakinleşir. Bu arada birbi
Bosna Hersek / Slovenya / İtalya / Fransa / Britanya / Belçika (Casablanca, Counihan
olsun, savaşın boşunalığını onaylamaya yetecek derecede ümitsizce artan bireysel
Villiers, Eurimages, Fabrica, Fonds Slovène, Man's, Noé, Maj, Centre du Cinema et de l'Audiovisuel de la Communauté Française de Belgique, Wallons)
şiddet eylemleriyle son buluyor. Tanovic'in, devriye gezen adamlarla başlayan ve
98dk, Renkli
rine yakın mevzllenen düşmanlar, hikayeye ara verilmesini bekleyen bir grup öfkeli gazetecinin sıkıştırıp durduğu Birleşmiş Milletler Barış Gücü'ne itaat etmeye çalışır. Gerçek bir trajedi olan Tarafsız Bölge, davetsiz misafirler ne kadar iyi niyetli olursa
ölümü bekleyen Cera'yla biten filmi, tam da çatışma noktasında, çığırından çıkan askeri amaçların olağanüstü bir portresini sunuyor. Diğer bir deyişle; Chiki, Nino ve Cera, dini, politik, etnik ama en önemlisi milliyetçi güdülerin bileşimini kapsayan da ha büyük bir gündemin yıkımına katlanmak zorunda kalıyorlar. Mermi şarapnelleri arasında, bir dinamit tıpasının kıvılcımlarında, her şey kaybolup gidiyor; en eski sa
Dili: Sırpça / İngilizce / Fransızca Yönetmen: Danis Tanovic Yapımcı: Marc Baschet, Frédérique Dumas-Zajdela, Cédomir Kolar
vaş klişesi dışında. Genç adamlar, kaçınılmaz bir şekilde kurban edilip, stratejinin do
Senaryo: Danis Tanovic Görüntü Yönetmeni: Walther
ğaya aykırı pençesinde ölüyor. Aslında kasvetli bir film ama aynı zamanda dobra
van den Ende
yurtseverlerin, tüfeklerinin sembolik süngüleriyle birbirlerini deştikleri karanlık bir
Müzik: Danis Tanovic Oyuncular: Branko Djuric, Rene
yanlışlıklar komedyası boyunca yaşanan anlamlı bir sinema deneyimi.
GC-Q
Bitorajac, Filip Sovagovic, Georges Siatidis, Serge-Henri Valcke, Sacha Kremer, Alain Eloy, Mustafa Nadarevic, Bogdan Diklic, Simon Callow, Katrin Cartlidge, Tanja Ribic, Branko Zavrsan, Djuro Utjesanovic, Mirza Tanovic
Oscar: Bosna Hersek (yabancı film) Cannes Film Festivali: Danis Tanovic (senaryo), (Altın Palmiye adaylığı)
ABD / Avustralya (Bazmark) 127dk, Renkli
Yönetmen: Baz Luhrmann Yapımcı: Fred Baron, Martin Brown, Baz Luhrmann
MOULIN ROUGE! (2001) Kırmızı Değirmen Senarist-yönetmen Baz Luhrmann, Strictly Ballroom'la (Dans ve Aşk, 1992) başlayıp Romeo & Juliet'\e (1996) süren "Kırmızı Perde" üçlemesinin son filmi olan
Senaryo: Baz Luhrmann, Craig
bu küstah, hızlı, gösterişli ve eşsiz hikayeyle, müzikal sinemasını adeta yeni baştan
Pearce
yarattı.
Görüntü Yönetmeni: Donald McAlpine
Müzik: Craig Armstrong Oyuncular: Nicole Kidman, Ewan McGregor, John Leguizamo, Jim Broadbent, Richard Roxburgh, Garry McDonald, Jacek Koman, Matthew Whittet, Kerry Walker, Caroline O'Connor, Christine Anu, Natalie Jackson Mendoza, Lara Mulcahy, David Wenham, Kylle Mlnogue
Oscar: Catherine Martin, Brigitte Broch (sanat yönetmeni), Catherine Martin, Angus Strathie (kostüm tasarımı)
Oscar Adaylıkları: Fred Baron, Martin Brown, Baz Luhrmann (film), Nicole Kidman (kadın oyuncu), Donald McAlpine (görüntü yönetmeni), Jill Bilcock (kurgu), Maurlzio Sllvi, Aldo Signoretti (makyaj), Andy Nelson, Anna Behlmer, Roger Savage, Guntls Sics (ses)
1890'ların Paris romansının 21. yüzyılda MTV tarzında çekilmiş versiyonu Kır mızı Değirmen, duyularınıza saldırarak başlıyor ve son sahneye kadar asla durmu yor. Tiyatro perdesi açılırken, Paris'e yazar olmak için gelen genç İngiliz Christian'ın (Ewan McGregor) hikayesi anlatılmaya başlanıyor. Christian kısa sürede, bir gösteri sahnelemek İsteyen Toulouse Lautrec'ln (John Leguizamo) yönettiği sanat çı grubuyla temas kuruyor ve gösteriyi yazma teklifi alıyor. Grup ayrıca, maddi kay nak bulmak için ondan Moulin Rouge (Kırmızı Değirmen) adlı gece kulübünün sa hibi Harold Zldler'e (Jlm Broadbent) gitmesini de istiyor ve Christian, Zidler'ln ku lübünü ziyareti sırasında Moulin Rouge'un güzel yıldızı Satlne'l (Nicole Kidman) görüp anında aşık oluyor. Elbette acıklı romansların en iyilerinin geleneğine uygun bir biçimde, bunun hiç yaşanmayacak bir aşk olması İhtimali vardır; çünkü Satine sevimsiz Duke'la (Richard Roxburgh) nişanlı ve Christian bilmese de (gerçi ince ök sürüklerden bir şeyler anlamış olmalı) veremden ölmek üzere. Eleştirmenler hikayenin melodramatlk bir klişe olduğunu ileri sürebilirler ama bu durumda Luhrmann'ın görkemli gösterisini gözden kaçırmış olurlar. Romansın
Cannes Film Festivali: Baz Luhrmann (Altın Palmiye adaylığı)
»
i f
ı
\ ı î fi?C J jt - ^ Tt jı
arka planında aristokrasinin, bohemlerin, suçluların, zenginlerin ve işçi sını fının absente boğulmuş bir dekadans içinde iç içe yaşadıkları M oulin Ro uge yer alıyor ve Luhrmann'ın perdeye taşımaya çalıştığı (ve büyük oranda başardığı) şey hakkında bazı ipuçları veriyor: gösteri dünyasının, yaşamın ve rengin yüceltilmesi. Kırmızı Değirmen, elbette Luhrmann'ın dahiyane bir etki yaratarak kullandığı müziği de yüceltiyor. Kullanılan şarkıların hep si tanıdık ama sıradışı bir şekilde kullanılmış: Christian, Satine'e "Your Song" ve "Up Where W e Belong" gibi farklı aşk şarkılarından alıntılar yu mağıyla karmakarışık bir serenat yapıyor; Satine kulüpte "Diamonds are a Girl's Best Friend" şarkısını söylerken toplanan erkek güruhu Nirvana'nın "Smells Like Teen Spirit" şarkısını istiyor. Belki de filmin en tuhaf sahnesin de, Zidler, Duke'u, Satine'e ilgisini sürdürmeye ikna ederken Madonna'nın "Like A Virgin" şarkısının eşsiz bir versiyonunu seslendiriyor. Hepsi de çok yaratıcı ve Satine’in şarkısında bahsettiği elmaslar kadar parıltılı (52 milyon dolarlık bütçenin her bir kuruşu perdede). McGregor mücadeleci yazar Christian rolünde masum, karizmatik ve duyarlı; ayrıca Kidman'ı seksi, güçlü ve bü yüleyici Satine rolünde izlemek apayrı bir zevk. Kırmızı yanaklı Broadbent'ten, ne şeli Leguizamo'ya ve yeşil absent perisi olarak küçük bir rolde görünen şarkıcı yıl dız Kylie Minogue'a kadar yardımcı oyuncu kadrosunun her üyesini izlemek de hayli eğlenceli. Bu görsel şaheseri ister sevin, ister nefret edin, daha önce böyle bir şey seyrettiğinizi kesinlikle söyleyemezsiniz. JB
Hindistan / ABD / Fransa / İtalya (Delhi Dot Com, IFC, Keyfllms Roma, Mirabal, Pandora, Paradis) 114dk, Renkli
Dili: İngilizce / Hindi / Pencap dili Yönetmen: Mira Nair Yapımcı: Caroline Baron, Mira
MONSOON VVEDDING (2001) Muson Düğünü Mira Nair, ya Salaam Bombay!'ın (Selam Bombay, 1988) sokak çocukları ya da zengin fantezisi Kama Sutra (1996) aracılığıyla Hindistan'daki yaşamı radikal bir biçimde farklı açılardan ele aldı. Ancak Muson Düğünü, tüm filmleri içinde en canlısı olmasının yanı sıra nispeten daha az karmaşık anlatımı ve evrensel konusu
Nair
sayesinde belki de duygusal açıdan en tatm in edici olanı.
Senaryo: Sabrina Dhawan Görüntü Yönetmeni: Declan
Pencap diline kayıveren Muson Düğünü, romansın gizemleri ve zayıflıkları söz ko
Çoğu zaman tek bir sahnenin akışı içinde İngilizce'den Hintçe'ye, sonra da
Quinn
nusu olduğunda, dilin ve arka planın yersizliğini gösteriyor. Üst sınıf bir ailenin da
Müzik: Mychael Danna Oyuncular: Naseeruddin Shah,
ğılmış üyeleri, dünyanın dört bir yanından bir düğün için Hindistan'a döner. Ne var
Lillete Dubey, Shefali Shetty, Vijay Raaz, Tilotama Shome, Vasundhara Das, Parvin Dabas, Kulbhushan Kharbanda, Karnini Khanna, Rajat Kapoor, Neha Dubey, Kemaya Kidwai, Ishaan Nair, Randeep Hooda, Roshan Seth
ki düğün öncesindeki karmaşık günlerde ilişkiler fiyaskoyla sonuçlanır, yenileri ku rulur ve uzun süredir bastırılan aile sırları en sonunda su yüzüne çıkar. Muson Düğünü, aslında oyuncuları ve hareketi bulanık bir sisin ardında gizle me eğilimi olan ve genelde dudak bükülen dijital video formatında çekilmiş. Ancak bu filmde dijital video, rengarenk dekorları daha da canlandırıyor; el kamerası çe kimleri de uyumsuz karakterlerin sürekli telaşını yakalama konusunda çok yararlı
Venedik Film Festivali: Mira Nair
olmuş. Çocuk istismarını içeren yan öykü biraz zorlama kalsa da genel olarak film,
(Altın Asian)
aşkın filizlenmesini muhteşem bir şekilde yüceltiyor. JKI
Avustralya / Almanya
LANTANA (2001)
121 dk. Renkli Short Cuts, Paul Haggis'in Crash'i, Magnolla (Manolya) gibi birkaç öyküyü iç
Dili: İngilizce Yönetmen: Ray Lawrence Yapımcı: Jan Chapman, Mikael
içe geçiren filmlerin izinden giden Lantana, bu türün Avustralya'dan çıkan bir ör
Borglund, Rainer Mockert, Catherine Jarman
bir tü r çalımsı tırmanıcı bitkiden (ağaçmlnesi) geliyor. Bu bitki, filmde işlenen alt
Senaryo: Andrew Bovell Görüntü Yönetmeni: Mandy
lerin altında sivri dallar var.
Walker
neği ve gerçekten her bakımdan Avustralya'ya özgü. Filmin adı, her yerde yetişen üst olmuş ilişkiler yumağının metaforu: yüzeyi çok güzel çiçeklerle kaplı ama çiçek Karanlık bir ormanda yüzüstü yatan giyinik bir kadının görüntüleriyle başlayan
Müzik: Steve Hadley, Bruce
Lantana, önceleri bir cinayet filmi izlenimi veriyor. Kolu ters bir biçimde bükülmüş
Haymes, Paul Kelly, Peter Luscombe, Shane O'Mara
olan ve yüzü görünmeyen kadının ölmüş olduğuna şüphe yok. Ray Lawrence'ın
Oyuncular: Anthony LaPaglia, Rachael Blake, Kerry Armstrong, Jon Bennett, Melissa Martinez, Owen McKenna, Nicholas Cooper, Marc Dwyer, Puven Pather, Lionel Tozer, Glenn Suter, Leah Purcell, Barbara Hershey, Natasha Guthrie,
sinsi yönetimi filme daha en başından kaçınılmazlık duygusu katıyor. Ama önce ilişkiler ağı genişleyerek kendine acıyan polis dedektifi Leon, sevgilisi Jane (Rachael Blake), karısı Sonja (Kerry Armstrong), psikolog Valerie (Barbara Hershey) ve onun gizemli, maço tavırlı hukuk profesörü kocası John'u (Geoffrey Rush) bir ara ya getiriyor. Tam çok önemli bir soru yanıtlanacakken, başka bir öykü çizgisine atlayacak biçimde zekice kurgulanmış olan bu karmaşık ama ilginç masal hızla ilerliyor. Pek çoğu televizyondan ve Avustralya dışında adı duyulmayan pembe dizilerden gelen oyuncular çok başarılı. Lantana, karakterlerin son temizleme tarihleri çoktan geç miş kirli çamaşırlarını ortaya koyan, incinmiş duygularla ve yalanlarla örülü atmos ferik ve klostrofobik bir başyapıt. KK
A MA SOEUR! Kız Kardeşim
(2001)
Filmi yazıp yöneten Fransız Catherine Breillat, dünya sinemasının mümtaz çıl gın kadın yönetmeni. Ancak deli olmadığı kesin. Kadın cinselliğine ilişkin dizginlen memiş, aykırı, zaman zaman uzlaşmacılıktan uzak tatsız incelemelerini perdeye şiddetli bir üslupla yansıtır. Fazla açık ve ayrıntılı görüntüler kullanır. Öte yandan kadın karakterleri ne kadar ezilmiş ya da küçük düşürülmüş olsalar da onları yara
Fransa / İtalya (Catherine Breillat, CNC, Flach, Immagine, Canal+, Urania, arte) 93dk, Renkli
Dili: Fransızca / İtalyanca Yönetmen: Catherine Breillat Yapımcı: Conchita Airoldi, JeanFrançois Lepetit
tan nevi şahsına münhasır kişilik, kader ve erkekler karşısında pasif kalan doğuştan
Senaryo: Catherine Breillat Görüntü Yönetmeni: Yorgos
kurban kadın anlayışına sonuna kadar karşı koyar.
Arvanitis
Kız Kardeşim, kadın yeniyetmeliğl, gelişmekte olan beden, yeni yeni kendini gösteren cinsel güç ve bu güçten nasibini alamamış olanlar üzerine, hafif otobi yografik bir çalışma. Anais Pingot (Anais Reboux), 12 yaşında, şişman, somurtkan ve hin bir zekaya sahip bir kız olarak, hali vakti yerinde ailesinin yüz karasıdır. Şiş manlığı, bir yandan onu küçümsemelerine neden olurken diğer yandan da bu kü çümsemelere karşı tam pon işlevi görür. 15 yaşındaki ablası Elena (Roxane Mesquida) inceliği ve göz kamaştırıcı güzelliğiyle ailenin gözbebeğidir. Tüm aile tatil için sakin bir sayfiye yerine gittiğinde Elena çok geçmeden yaşça büyük bir adamla iliş kiye girer; Anais'se olan biten her şeyi izler ve günlük ilişkilerine nüfuz eden sevginefret karmaşası içinde kendisini ablasıyla karşılaştırır. Film, endişe ve özlemlerin yanı sıra, yeni yeni filizlenen, her türlü duygusallıktan yoksun bir cinsellik üzerine bir karakter incelemesi sunuyor. Breillat bu duygusallıktan yoksun cinselliği, stan dart şok taktikleriyle donatmış: dimdik bir penis, beklenmedik karakterlerin çıplak lığı ve filmin sonunda yoğunluğu ve rasgeleliğlyle İzleyiciyi koltuğuna yapıştıracak derecede sarsıcı bir şiddet eylemi. Breillat, Kız Kardeşim'de, aile dramı, ergenlik filmleri, kadın filmleri gibi farklı türleri aynı anda yerle bir ediyor. Sadık kaldığı tek şey kendi sağgörüsü; sinema ge leneklerini paramparça edişi, hiçbir çerçeveye sığmayan tom bul genç kahramanı nın iç dünyasının kargaşasına ayna tutuyor. Film, İki genç kızın zihninin ve arzula rının içine girip kendine has bir tarzda ilerlerken, toplumun dışladığı karakterin ta rafında oluğunu açıkça belli eden katı bir bakış açısına sahip. Örnek aldığı söylene bilecek belirgin bir benzeri olmayan (belki daha önceki Breillat filmleri hariç) bu film, izleyicinin yukarıda adı geçen türler hakkında bildiğini sandığı her şeyi alıp fe minist bir öfke, güç ve direnç feryadına dönüştürüyor. EH
Oyuncular: Anais Reboux, Roxane Mesquida, Libero De Rienzo, Arsinée Khanjian, Romain Goupil, Laura Betti, Albert Goldberg, Odette Barrière, Ann Matthijsse, Pierre Renverseau, Jean-Marc Boulanger, Frederick Bodin, Michel Guillemin, Josette Cathalan, Claude Sese
Uluslararası Berlin Film Festivali: Catherine Breillat (Manfred Salzgeber Ödülü), (Altın Ayı adaylığı)
ABD / Fransa (Asymmetrical, Imagine, Canal+, Alain Sarde, Picture, Touchstone) 145dk, Renkli
MULHOLLAND DR. (2001) Mulholland Çıkmazı David Lynch'in ve özellikle sürprizlerle dolu, garip ve bağımlılık yaratan televiz
Dili: İngilizce Yönetmen: David Lynch Yapımcı: Neal Edelstein, Tony
mazı' nı da çok seviyor; çünkü dizinin tüm garipliği, verdiği rüya duygusu ve ürkütü
Krantz, Michael Polaire, Alain Sarde, Mary Sweeney
levizyon dizisi olarak tasarlamış ama pilot bölümü çekildikten sonra dizi olarak çok
Senaryo: David Lynch Görüntü Yönetmeni: Peter
sunu yeniden bir araya getirmiş, birkaç sahne daha (ve bir final) ekleyerek Mulhol-
Deming
land Çıkmazı'nı uzun metrajlı film olarak gösterime sokmuş.
Müzik: Angelo Badalamenti Oyuncular: Naomi Watts, Jeanne
naksız olan bu film, genç ve güzel bir kadın (Laura Harring), Hollywood'daki Mulhol
Bates, Laura Elena Harring, Scott Wulff, Robert Forster, Brent Briscoe, Maya Bond, Patrick Fischler, Michael Cooke, Bonnie Aarons, Michael J. Anderson, Joseph Kearney, Enrique Buelna, Richard Mead, Ann Miller
Oscar Adaylıkları: David Lynch (yönetmen)
Cannes Film Festivali: David Lynch (yönetmen), ödülü The Man Who Wasn't There filminin yönetmeni Joel Coen ile paylaştı (Altın Palmiye adaylığı)
yon dizisi Twin Peaks' in (ikiz Tepeler) hayranları, gayet haklı olarak M ulholland Çık cülüğü tek bir filmde toplanmış. Aslında Lynch, filmi başta ikiz Tepeler benzeri bir te pahalıya patlayacağına karar verilmiş. Bu nedenle senarist-yönetmen, oyuncu kadro
Ne film ama! Çok güzel çekilmiş ve neredeyse çıldırtacak derece anlaşılması ola land Çıkmazı'nda kaza yapmış bir arabanın enkazından çıkarken başlıyor. Kim oldu ğunu ve oraya nasıl geldiğini bilmeyen kadın, bir şekilde Betty Elms'in (Naoml Watts) dairesine ulaşıyor ve Betty kimliğini yeniden bulması için ona yardım etmeye karar veriyor (kadın geçici olarak Rita Hayworth'dan esinlenerek "Rita" adını alıyor). Buraya kadar her şey gayet açık, değil mİ? Aslında pek değil. Bu noktadan sonra İki kadını Lynch'in çarpık boy aynasından görmeye başlıyoruz; Betty aslında tutunmaya çabalayan Dlane adlı bir aktristir ve Camilla adında bir yıldızın (Rita'ya hayli benze mektedir) sevgilisidir. Camilla'ysa Diane'ı, genç bir yönetmen (Justin Theroux) için terk etmeye hazırlanmaktadır. Mulholland Çıkmazı'r» izlemenin en zevkli tarafların dan biri, Lynch'in bize tüm cevapları vermemesi. Filmin ilk bölümü Diane'ın ölürken gördüğü bir rüya mı? Hangi hikaye gerçek, hangisi değil? Kafa karıştırıcı bir hikaye olsa da Lynch mizansendeki bazı ipuçlarının bulmacayı çözmekte bize yardımcı ola cağını ima ediyor: örneğin, kırmızı bir abajur, bir anahtar (kim ve neden vermiştir) ve kaza yeri. Ayrıca keskin gözlü İzleyiciler için daha en başta, açılış jeneriğinden bile önce film in asıl anlamını ortaya çıkaracak İki açık ipucu verilmiş. ikiz Tepeler, Eraserhead (Silgi Kafa, 1977), Blue Velvet (Mavi Kadife, 1986), W ild a t Heart (Vahşi Duygular, 1990), Twin Peaks: Fire Walk With Me (ikiz Tepeler: Ateş Benimle Yürür, 1992; TV dizisindeki olayların başlangıcını konu alan film) ve Lost Highway (Kayıp Otoban, 1997) gibi M ulholland Çıkmazı'nda da böylesine bağımlılık yaratan şey; kafa karıştırıcılığı, gerçeküstülüğü ve rüyalarla gerçeklik ara sındaki bulanık çizgi. Bazı izleyiciler filmin sonunda dü ğümlerin çözülmemesine sinirlenebilir; ama Lynch'in enfes görüntülerinin güzelliği, Angelo Badalamenti'nin unutulmaz müzikleri ve muhteşem oyunculuklar böylesi bir hüsranı telafi edecek çok şey sunuyor. Lynch'in, Sunset Beach'ten Laura Harring ve Naomi Watts gibi daha önce pembe dizilerde oynamış bir grup oyuncuya rol vermesi ilginç; ve hepsi de etkileyi ci performanslar sergiliyor. Özellikle Watts, hem saf genç kız hem de kıskanç, kinci aşık rolünü aynı inandı rıcılıkla oynayan Betty-Diane rolünde çok iyi bir keşif. Mavi Kadife'den beri Lynch'in en iyi filmi olan Mulholland Çıkmazı, muhteşem, sürükleyici, sinir bo zucu ve göz kamaştırıcı. JB
THE ROYAL TENENBAUMS (2001) Tenenbaum Ailesi
ABD (American Empirical, Touchstone) 109dk, Technicolor
Wes Anderson'ın açıkça The New Yorker dergisinin eski sayılarından esinlene rek ve hınzır bir mizah dozu katarak ortaya koyduğu bu tuhaf eseri, daha önceki iki filmi Bottle Rocket (1996) ve Rushmore'un (Çılgın Liseliler, 1998) hayranlarını hayal kırıklığına uğratmıyor. Edward Gorey'in çizimlerinden fırlamışa benzeyen de korlarla donatılan ve Alec Baldwin'ln ifadesiz bir sesle anlattığı bu garip fantezi, yıl
Yönetmen: Wes Anderson Yapımcı: Wes Anderson, Barry Mendel, Scott Rudin
Senaryo: Wes Anderson, Owen Wilson
dızlarla dolu bir oyuncu kadrosunun yapmacık oyunculuklarına tutunuyor. Görsel
Müzik: Mark Mothersbaugh Görüntü Yönetmeni: Robert D.
gag'lerle (karakterler çocukken giydikleri kıyafetlerin yetişkin versiyonlarını giyiyor
Yeoman
lar, silahlar komik bir şekilde patlıyor ve komik bir bıçaklama gerçekleşiyor) ve müt
Oyuncular: Gene Hackman, Anjelica Huston, Gwyneth Paltrow, Ben Stiller, Luke Wilson, Owen Wilson, Danny Glover, Bill Murray, Alec Baldwin, Seymour Cassel, Kumar Pallana, Grant Rosenmeyer, Jonah Meyerson, Aram Aslanian-Persico, Irene Gorovaia
hiş imalı esprilerle dolu senaryoda, dolaysız duygusal içerik neredeyse tamamen boş. Kusurlarına rağmen, Anderson yine de sorunlu aile komedisi türüne yeni bir ta t katmayı başarmış. Anderson ve diğer senarist Owen Wilson, var olmayan bir kitabı temel alan senaryoyla Oscar'a aday gösterildi. Wilson, yardımcı rollerden bi rinde de oynuyor ama Tenenbaum kardeşlerden biri olarak değil; oysa gerçek ha yattaki erkek kardeşi Luke, bir Tenenbaum'u canlandırıyor... Bu da pek çok yönü karanlıkta bırakılmış film in bir başka ilginç yönü. Yıllardır egzotik karısı EthelineTe (Anjelica Huston) ayrı yaşayan, barodan ko
Oscar Adaylıkları: Wes Anderson, Owen Wilson (senaryo)
vulmuş avukat Royal Tenenbaum (Gene Hackman) zor günler yaşamaktadır. Üç
Uluslararası Berlin Film Festivali: Wes Anderson (Altın Ayı
yetişkin çocuğu da dahidir: Richie (Luke Wilson) eski bir profesyonel tenisçi, evlat
adaylığı)
edinilen kız kardeşi M argot (Gwyneth Paltrow) ünlü bir yazar, Chas'se (Ben Stiller) bir finans dehasıdır. Babalarından sakınan ve kendi krizleriyle başa çıkmaya çalışan üç çocuk, yeniden annelerinin yanına, ailenin beş katlı evine taşınır (evin doğal olarak ailenin sancağını taşıyan küçük bir kulesi vardır; ve bunların hepsi çağdaş New York'ta geçer). Etheline iş ortağına aşık olduğunu fark eder (tüvitler ve fitilli kadifeler içinde muhteşem bir Danny Glover). Her za man gerçek bir dalavereci olan Royal, ailesinin ilgisini geri kazanmak için gü venilmez hizmetkarı Pagoda'nın (Kumar Pallana) da yardımıyla kansere yaka lanmış numarası yapar. Pagoda aslında Royal'ı sevdiği halde onu öldürmeye çalışır; Royal buna, "Bu beni son bıçaklayışın" esprisiyle karşılık verecektir. Kendi garip motifleriyle bir aile yaşamı üzerine renkli ama bir o kadar da hüzünlü ve hafif gerçeküstücü bir araştırma olan Tenenbaum Ailesi, tuhaf alışkanlıklar ve olağanüstü yetenekler koleksiyonundan pek fazlasını sunma yan iki boyutlu karakterlerle dolu; sadece Stiller'in karakteri bir ölçüde sahici bir duygusal ağırlık taşıyor. Bununla birlikte Hackman, yüzeyde sakin ve ken dine hakim gibi görünen ama aslında kendisinden başka kimsenin ihtiyaçları nı düşünmeyen bir adam olarak nispeten doğal oyunculuğuyla üstünlüğünü kabul ettiriyor. Royal, görünenin ardında ailesini kendi kuralları çerçevesinde geri kazanmak için her türlü fırsata ümitsizce sarılıyor. Hackman ayrıca senar yonun en iyi repliklerini kapmış: Eli, "Her zaman bir Tenenbaum olmak iste miştim," dediğinde, Royal üstü kapalı bir şekilde "Ben de, ben de," yanıtını ve riyor. Sonuç olarak Tenenbaum Ailesi, tümüyle trajik olamayacak kadar komik ve derin olamayacak kadar geveze bir melez film olarak son derece tatmin edici aynı zamanda. Filmden geriye kalan şeyse bol meziyetli ama talihsiz bir ailenin parıltılı neşesi ve âcı duyguları oluyor. KK
Brezilya (Zazen) 150dk, SB / Renkli
Dili: Portekizce Yönetmen: José Padilha, Felipe Lacerda
Yapımcı: José Padilha, Marcos Prado
ÔNIBUS 174
( 2002)
Yönetmenler, gerçek olaylarda gizli heyecan verici hikayeleri gün ışığına çıka ramadığında belgeseller genellikle ilginçliğini yitirir. José Padilha'yla Felipe Lacerda'nın Önibus 174 (174 Numaralı Otobüs) adlı belgeseli, Rio de Janeiro üzerinde ki helikopter çekimiyle filmin başından itibaren bundan sıyrılmayı başarıyor; bize za man ve mekan duygusu vererek kentsel sefaletin, polisin acizliğinin meşakkatli tab
Senaryo: José Padilha Görüntü Yönetmeni: Marcelo
losuna mümkün olan en geniş arka planı sağlıyor.
"Guru" Duarte, Cezar Moraes
lah zoruyla yolcuları rehin aldı. Acımasız, sağı solu belli olmayan bu profesyonel
Sandro do Nascimento, 12 Haziran 2000’de 174 numaralı otobüse bindi ve si
Müzik: Sacha Amback, Joâo
suçlunun çoğu zaman aklı başında değildi. Dolayısıyla, merkezi idareden ya da uy
Nabuco
gun haberleşme araçlarından yoksun olmakla birlikte harcıalem gaddarlığıyla ünlü
Oyuncular: Yvonne Bezerra de
bir polis teşkilatı için benzeri görülmemiş bir sorundu. Otobüsün bir koruma çem
Mello, Sandro do Nascimento, Rodrigo Pimentel, Luiz Eduardo Soares
berine alınmamış olması, sonra da Brezilya televizyonunun canlı yayını işleri daha da kızıştırdı. Otobüsteki masum yolcular tehlikedeydi ve daha sonra Sandro maki neli tüfekli bir polis memuru tarafından sıkıştırıldığında bir yolcu yaşamını yitirdi. Padilha'nın belgeseli, bu hikayenin parçalarını derlemekle yetinip tarafları ken di adlarına konuşmaya bırakıyor. Otobüs kaçırma olayının ve çeşitli röportajların et rafında gelişen belgeselde, Rio'daki yoksulluk ve yozlaşma bu tek adli vakanın çer çevesi genişletilerek ele alınıyor. Film boyunca (bazıları rehineler arasında bulunan) uzmanlar gecekondu mahallelerindeki hayat koşullarını, rehineyle rehinenin, rehineciyle polişin değişen kader ortaklıklarını ve Sandro gibi, toplumun en dış kesimin de yaşayan, mülksüzve yoksul İnsanların kaçınılmaz kötü sonunu anlatıyor. Sonunda selamete ve başarıya ulaşmak İçin trajedinin üstesinden nasıl gelindi ği teması, filmin temelini oluşturuyor ve Sandro bunu görülmeye değer biçimde ört bas ediyor. Burada görüntüler kelimelerden daha açık sözlü; özellikle de, olabilecek her açıdan kare kare gösterilen polisle son hesaplaşma anında. Buna, Sandro'nun fazlasıyla sıradan olduğu halde, bir şekilde önlenebilir olması dolayısıyla çok daha tra jik olan hikayesini yeni bir biçimde algılamamız da ekleniyor. Suç gerçekten de suçu
İngilizce adı: Bus 174
doğuruyor olabilir belki, ama en katı yürekli görünen suçlu bile sonunda onu toplu mun başına bir musibet olarak saran belirli bir bağlamda ortaya çıkar. GC-Q
THE PIANIST (2002) Piyanist
Britanya / Fransa / Almanya / Hollanda / Polonya (A gencja Produkcji Fllm ow ej, Beverly D e troit,
PolonyalI Yahudi piyanist Wladyslaw Szpllman'ın Varşova gettosunda hayat
Canal+ Polska, Fllm FernsehFonds Bayern, FBB, FFA, H eritage,
ta kalma mücadelesini anlatan Piyanist, İdeolojik bir film değil. Soykırıma yönelik
Interscope, Canal+, M ainstream ,
herhangi bir "bakış açısı" benimsemiş olmamasının yanı sıra Roman Polanski filmi
M eespierson, R.P., Runteam ,
olduğunu açıkça hissettiren bir film de değil. Ancak film alçakgönüllülük ve zekay la kotarılmış; yönetmenin kendi soykırım hikayesi olmasa da hayatı boyunca yap mayı beklediği film olduğuna hiç şüphe yok. Film, Ronald Harvvood'un fazla açık layıcı acemice diyaloglar İçeren senaryosundan zarar görse de, Pawel Edelman'ın görüntüleri muhteşem. Eski fotoğrafların, tarihin rengi olarak tanımlanabilecek
S tudio Babelsberg, S tudio Canal, TVP) 148dk, Renkli
Dili: İngilizce /A lm a n c a Yönetmen: Roman Polanski Yapımcı: R obert Benmussa,
sepyanın kıyısında gezinen zengin koyu kahverengiler, pek çok sahnede yüreğini
Rom an Polanski, A lain Sarde
ze İşleyecek. Olağanüstü ölçülü bir oyunculuk sergileyen Adrlen Brody, hayli serin
Senaryo:
kanlı Szpilman'ı canlandırıyor. Szpllman, Nazller'ln elinden birçok kez inanılmaya
Wladyslaw Szpilman'm kitabından
cak kadar kıl payı kurtuluyor. Film özellikle Alman askerlerinin kişisel ve keyfi sadiz-
Görüntü Yönetmeni:
miyle Nazi sisteminin kurumsal gaddarlığının korkutucu karışımını gözler önüne serme konusunda çok başarılı. Polanski akıllıca bir davranışla hiç yorum yapmıyor: Böyleslne titizlikle planlanmış bir dehşet karşısında yapılabilecek en İyi şeyin, ayrın tıları doğru şekilde anlatmak olduğuna karar vermiş görünüyor. ET
Ronald H a rw o o d Pawel
Edelm an
Müzik: W ojclech Kılar Oyuncular: A d rie n Brody,
Emilia
Fox, M lc h a l Z eb row skl, Ed S toppa rd, M aureen Lipm an, Frank Finlay, Jessica Kate M eyer, Julia Rayner, W a n ja M ues, Richard Ridings, N o m i Sharron, A n th o n y M iln e r, Lucy Skeaplng, Roddy Skeaping, Ben Harlan
Oscar:
Roman Polanski
(y ö n e tm e n ), Ronald H a rw o o d (senaryo), A d rie n Brody (erke k oyun cu)
Oscar Adaylıkları:
Roman
Polanski, R obert Benmussa, A lain Sarde (film ), Pawel Edelm an (görsel y ö n e tm e n ), A n n a B. Sheppard (k o s tü m ), Herve de Luze (k u rg u )
Cannes Film Festivali: Polanski (A ltın Palm iye)
Roman
Ispanya / Fransa (El Deseo, France 2, Renn, Vía Digital) 101 dk, Eastmancolor
Dili: İspanyolca / Katalan / İngilizce
HABLE CON ELLA (2002) Konuş Onunla Konuş Onunla, İnsanın ruhunu eğlenceli bir şekilde arındıran bir önceki Ped ro Almodovar filmi Todo sobre m i m adre'nin (Annem Hakkında Her Şey, 1999J
Yönetmen: Pedro Almodovar Yapımcı: Agustín Almodovar,
insani sıcaklık ve duygusal karmaşasının kontrpuanını sunuyor. Almodövar'ın 14.
Michel Ruben
filmi Konuş Onunla her ne kadar, önceki daha dinamik filmlerinin bazı göz kamaş
Senaryo: Pedro Almodovar Görüntü Yönetmeni: Affonso
tırıcı görüntülerini korusa da yönetmenin en kontrollü ve en sürükleyici filmi olarak
Beato
gömmesi açısından en melankolik, en mesafeli ve en huzur kaçırıcı Almodövar fil
Müzik: Alberto Iglesias Oyuncular: Cecilia Roth, Marisa
mi olduğu da söylenebilir. Almodövar'ın filmleri genelde yaşamın ve sinemanın
Paredes, Candela Peña, Antonia San Juan, Penélope Cruz, Rosa María Sardá, Fernando Fernán Gómez, Fernando Guillen, Toni Cantó, Eloy Azorín, Carlos Lozano, Manuel Morón, José Luis Torrijo, Juan José Otegui, Carmen Balagué
değerlendirilebilir. Ayrıca, özellikle kadınları ele alışı, daha doğrusu suskunluğa
kargaşasını kucaklarken Konuş Onunla'nın yapısı, blrbirlyle bağlantılı birçok m otif le (ve görüntü içinde görüntü, performans İçinde performansla) son derece zarif, karmaşık, hatta klasik. Genellikle manik olan önceki filmlerinde görülen bedensel lik bu filmde yerini, garip şekilde cansız, nesnel ve kaçamaklı bir tona bırakmış. Film, ileride yaşanacakların tonunu belirleyen bir Pina Bausch gösterisiyle, di ğer deyişle, karakterlerin birbirlerlyle eşit koşullarda karşılaşmasına ya da konuşma
Oscar: Ispanya (yabancı film) Cannes Film Festivali: Pedro
sına pek olanak tanımayacak şekilde blrbirlyle rekabet eden ve kaynaşan kimlikle
Almodovar (yönetmen), (Altın Palmiye adaylığı)
ri, birbiriyle çelişen tepki (birisi neredeyse isterik, diğerinlnse dikkati dağılmış), öz
rin karmaşık "dansı"yla başlıyor, iki erkek kahramanın Bausch'un dansına verdikle nel motivasyonların, tepkilerin ve eylemlerin dünyasına girdiğimizi hissettirir. Almodövar'ın önceki filmlerinin çoğu, kadın karakterlere ve bu karakterlerin hem birbirlerlyle hem de çevrelerindeki dünyayla karmaşık ve genelde çelişkili etki leşimlerine odaklanır. Konuş Onunla'ysa, erkek kahramanlarına ve yaşamlarındaki kadınlarla (ki her ikisi de komaya girer) gittikçe dünyadan kopan diyalogları üzeri ne yoğunlaşıyor. Almodövar'ın filminin en çarpıcı yönlerinden biri, yönetmenin iz leyiciyi kurnazca idare edebilme ve yönlendirebilme yeteneği sayesinde, dikkatleri filmdeki eylemlerin nispeten daha rahatsız edici çağrışımlarından, en azından bir süreliğine uzaklaştırması. Almodövar, sinemasının en cesur hamlesi olarak nitele nebilecek şekilde, bir tecavüzü, Am ante menguante (Küçülen aşık) adlı gerçeküstücü bir sessiz film aracılığıyla ustaca bir parodiyle "gösteriyor." Konuş O nunla'nın en kayda değer başarısı, izleyicinin özdeşleşme eğilimiyle oynama ve buna mey dan okuma tarzı. Kısacası film, yaşamımızı tanımlayan insanlar, eşyalar ve metin lerle ve onların aracılığıyla nasıl konuştuğumuz üzerine derin bir tefekkür. AD
LA MEGLIO GIOVENTÜ
(2003)
İtalya (BIBIFIIm, Rai Cinemafiction) 400dk, Renkli
sini sağlayarak altı saatlik süresinin bir saniyesini bile boşa harcamıyor. Marco Tul-
Dili: İtalyanca Yönetmen: Marco Tullio Giordana Yapımcı: Angelo Barbagallo,
lio Giordana'nın eşsiz bir Italyan hikayesi olan bu ödüllü epik filmi, aile dramını ül
Donatella Botti
kenin yakın tarihiyle kusursuz bir biçimde iç içe dokuyarak hem karakterlerin hem
Senaryo: Sandro Petraglia,
iki kardeşin yaşamını yaklaşık 40 yıl boyunca takibe alan film, karakterlerine yaşamaları için gerekli alanı ve ortak hikayelerinin devasa bir roman gibi gelişme
de ülkenin bir destanına dönüşüyor. Önce 1966'da, ikisi de üniversite çağında olan Carati kardeşler, Nicola (Luigi Lo Cascio) ve Matteo'yu (Alesslo Boni) tanırız. Bir akıl hastanesinde kötü muame le gören Giorgia (Jasmine Trinca) adlı bir genç kızla tanıştıklarında onu hastane den kaçırıp yola koyulurlar. Giorgia için pek fazla bir şey yapamayacaklarını anlasa lar da bu karşılaşma hayatlarını sonsuza dek değiştirir. Nicola bir süre hippi olarak takılır, daha sonra da Giorgia gibi insanlara yardımcı olmak için psikiyatriye girer. Glorgia'nın durumundaki adaletsizliğe öfkelenen Matteo'ysa okulu bırakıp orduya kaydolur, en sonunda da polis olur. Sandro Petraglia ve Stefano Rulli'nin olağanüstü senaryosu, Carati kardeşleri,
Stefano Rulli
Görüntü Yönetmeni: Roberto Forza
Oyuncular: Luigi Lo Cascio, Alessio Boni, Adriana Asti, Sonia Bergamasco, Fabrizio Gifuni, Maya Sansa, Valentina Carnelutti, Jasmine Trinca, Andrea Tidona, Lidla Vitale, Claudio Gioe, Paolo Bonanni, Mario Schiano, Giovanni Scifoni, Michele Melega Cannes Film Festivali: Marco Tullio Giordana (özel ödül)
arkadaşlarını ve diğer kardeşlerini İtalya tarihinin birkaç dönüm noktasına bağlıyor. Floransa'yı sular altında bırakan 1966 taşkınları sırasında Nicola, 1970'lerde Kızıl Tugaylar terörist grubuna katılan gerçek aşkı Giulla'yla (Sonia Bergamasco) karşı laşır. Caratls’ ln ablası Glovanna (Lldla Vitale) 1980'lerdekl Mafya davalarının yar gıçlarından biri olur. La Meglio Oioverıtü, milli olayların aile dramından daha ağır basmasına hiçbir zaman izin vermeme başarısını gösteriyor. Daha çok, aile prizmasından bakılarak İtalya tarihi anlatılır; hem kişisel hem siyasal olaylar aynı ağırlıkta cereyan eder. Bu karakterlerin gözünde bir cenaze, bir düğün, doğal afetlerle ya da terörist saldırı larla aynı derecede önemlidir, işçilerin geçici olarak işten çıkarılması gibi sıkıcı ko nular bile, Giordana'nın tanıyıp sevdiğimiz İnsanlar üzerine etkisini gösterdiğinde olduğu gibi filmi gayet sürükleyici kılar. KW
İngilizce adı: The Best o f Youth
120dk, Renkli
OLDBOY (2003) İhtiyar Delikanlı
Dili: Korece Yönetmen: Chan-wook Park Yapımcı: Dong-ju Kim,
odası, ihtiyar Delikanlı'nın erdemlerinden yalnızca birkaçı. Ödipal tabulara, kör ta
Güney Kore
Seung-yong Lim
Senaryo: Jo-yun Hvvang, Chun-
Başarıyla işlenmiş mistik bir masal, şiirsellik, okul günleri ve fütüristik bir yatak lihe, hipnotizmaya ve kadere dayanan, bünyesinde aksiyon, dram ve psikolojik ge
hyeong Lim, Joon-hyung Lim
rilimi barındıran bu gerilim filmi Kore sinemasını, daha önce hiçbir filmin yapama
Chan-wook Par, Garon Tsuchiya
dığı kadar geniş kitlelere ulaştırdı. Ö ykü^yönetfnçnin sevilen bir önceki filmi
Görüntü Yönetmeni: Jeong-hun
Sympathy fo r Mr. Vengeance'ınkindeıijHaklı İn tika rn \2 0 0 2 ) daha basit: Bir
Jeong
adam, hiçbir açıklama yapılmaksızın 15 yıl boyunca hapsediliyor. Kaçmasının ardın
Müzik: Pierre Aviat Oyuncular: Min-sik Choi, Ji-tae
dan, onu kaçıran kişiyi bulmak için yalnızca beş günü var. Koreli yönetmen Chan-VVook Park'ın Garon Tsuchiya'nın Japon mangasını te
Yu, Hye-jeong Kang, Dae-han Ji, Dal-su Oh, Byeong-ok Kim, SeungShin Lee, Jin-seo Yun, Dae-yeon Lee, Kwang-rok Oh, Tae-kyung Oh
gıcı böyle. Kendi dublörlüğünü yapan oyuncu Choi Min-sik, bir gökdelendeki pen-
Cannes Film Festivali: Chan-
rakterini canlandırmak için çok çalışmış. Dae-su, kaçar kaçmaz kendisini kızından,
wook Park (Büyük Jüri Ödülü), Chan-wook Park (Altın Palmiye adaylığı)
eder. Artık çirkin peruklu Koreli bir Charles Bronson'ı andıran Dae-su, bir ahtapotu
mel alan kanlı ve hüzünlü başyapıtı ihtiyar Delikanlı'nın bomba etkisi yapan başlan ceresiz hücresinden dahice kaçmayı başaran talihsiz kaçırılma kurbanı Dae-su ka karısından ve hayatından eden kişiden öç almak için M onte Kristo tarzı bir yemin canlı canlı yedikten sonra bayılıp tezgâha kafa üstü düşerek etkilediği güzel bir suşi şefiyle (Gang Hye-jung) arkadaş olur, ihtiyar Delikanlı'nın insanı yere serip iki sek sen uzatan tarzı işte böyle. Masal ne kadar karmaşık olursa olsun, filmin temelini oluşturan basit mantık, filmdeki sayısız geriye dönüşü kolaylıkla anlaşılır hale geti riyor. Temposu insanı yer yer soluksuz bırakan ama durup düşünmeye de olanak veren ihtiyar Delikanlı'nın dövüş sahnelerinin koreografisi hem çok yaratıcı hem de şaşırtıcı. Filmdeki şiddetin tamamı olay örgüsüne hizmet ediyor. Film tüm vahşiliği ne karşın sonuçta gerilimli mafya öyküsü ve gizemli intikam öğelerini başarıyla bir araya getiren bir kara komedi. Chan-vvook Park, film 2004 yılında Cannes'da bü yük jüri ödülünü kazandığında, oyunculara ve ekibine teşekkür ettikten sonra suşi barındaki etkileyici sahnenin çekimlerinde hayatlarını feda eden dört ahtapota teşekkür ederek dinleyicileri şaşkına çevirmişti. KK
ABD / Yeni Zellanda / Almanya 201 d k /2 5 1 d k (özel versiyon) Renkli
Dili: İngilizce / Sindarin Yönetmen: Peter Jackson Yapımcı: Peter Jackson, M ichael Lynne, M a rk O rdesky, Barrie M . O sborne
Senaryo:
Fran W alsh, Philippa
Boyens, Stephen Sinclair, Peter Jackson
Görüntü Yönetmeni:
A n d re w
Lesnie
Müzik: H o w a rd Shore Oyuncular: Elijah W o o d ,
Ian
M cK ellen, Liv Tyler, V ig g o M o rte n se n , Sean A stin , Cate B lanche tt, John Rhys-Davies, Bernard Hill, C h risto p h e r Lee, Billy Boyd, D o m inic M o n a g h a n , O rla n d o Bloom , H ugo W e a vin g , M iranda O tto , David W e n h a m , Karl U rban, Ian H olm , John N oble
Oscar adaylıkları:
G ra n t M a jo r,
Dan H ennah, A lan Lee (sanat y ö ne tm eni-set d e ko ru ), Ngila Dickson, Richard Taylor (kostü m ), Peter Jackson (y ö n e tm e n ), Jamie Selkirk (ku rg u ), Richard Taylor, Peter King (m akyaj), H o w a rd Shore (m ü zik), Fran W alsh, H o w a rd Shore, A n n ie Lennox (film şarkısı,
THE LORD OF THE RINGS: RETURN OF THE KING (2003) Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü
"In to th e W est" isim li şarkı), Barrie M . O sborne, Peter Jackson. Fran
Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin son bölümü, her şeyi belirleyecek olan filmdi,
W alsh (film ), C h risto p h e r Boyes,
ilk iki filmle koyu Tolkien hayranlarının sempatisini kazanıp beklentisini yükselten
M ichae l Sem anick, M ichael H edges, H a m m o n d Peek (ses), Jim
Yeni ZelandalI yönetmen Peter Jackson'ın üçlemeyi gereken ihtişamla bitirip bitire
Rygiel, Joe Letteri, Randall W illia m
meyeceği merak konusuydu. Eğer Kralın Dönüşü başarısız olsaydı, ayrıntıları ve
C ook, A le x Funke, (görsel e fe k tle r),
enerjisi övgüye boğulan Yüzüklerin Efendisi üçlemesi, M atrix üçlemesinin son iki
Fran W alsh, Philippa Boyens, Peter
bölümü gibi hayal kırıklığı yaratabilirdi. Orijinal versiyonu 200 dakika süren film,
Jackson (senaryo)
üçlemenin gevşek olay örgüsünü toparlamaya yetecek kadar sıkı, katı ve keskin. Yüzüklerin Efendisinin çok fazla sonu var ama zaten film in amacı da bu. Ön ceki filmleri izlemeyenler ya da Tolkien hayranı olmayanlar Kralın Dönüşü'nü ken di içinde bir bütünlüğü olan bir film olarak göremez çünkü bu filmde daha önce ki olaylara dair, İki Kd/edekinden bile daha az anımsatma var. Elijah Wood'un yü zük taşıyıcı Frodo olarak sürdürdüğü çileli yolculuk, örümceklerden korkanları faz lasıyla rahatsız edecek en dayanılmaz tehlikenin ardından sona eriyor. Üçlemenin en heyecan verici karakteri olan Gollüm, Andy Serkis'i herkesin tanıdığı bir oyuncu haline getirdi. Sinema açısından hayal kırıklıklarıyla dolu bir yılda gösterime giren Kralın Dönüşü'nün baş döndürücü bir mükemmelliği var. Filmin başarısı. Yüzükle rin Efendisi üçlemesinin gelecekteki her türlü üçleme ve devam filminin ulaşmaya ya da aşmaya çalışacağı bir kilometre taşı olmasını sağladı. Üç parçalı Yüzüklerin Efendisi, İzleyicileri zahmetsizce kahramanlığın, aşkın ve özverinin son derece an lamlı olduğu başka diyarlara taşıyor. KK
GOOD BYE LENIN! Elveda Lenin
(2003)
Çok uzun zaman öncesinin olaylarıymış gibi gözükse de (Berlin Duvarı'nın yı kılışı, sokaklara taşan Doğu ve Batı AlmanyalIlar ve Almanya'nın yeniden birleşme sini müjdeleyen o komik Trabant otomobiller), bunların hepsi, 1988'de oldu. İki halkın bu birleşmesi her iki tarafın hayatında birçok şeyi değiştirdi; ama W olfgang
Almanya 121 dk, Renkli/SB
Dili: A lm a nca Yönetmen: W o lfg a n g Becker Yapımcı: Stefan A rn d t, M arcos Kantls, M anuela Stehr
Senaryo:
W o lfg a n g Becker, Bernd
Lichte nberg
Becket'ln Elveda Lenln'l, acının, öfkenin ve işsizliğin ortasında bolca mizahın da ya
Görüntü Yönetmeni:
şandığını gösterdi. Elveda Lenin'in öyküsü, Doğu Almanya'da, Duvar'ın yıkılmasın
Richardson
dan kısa bir süre önce başlar.
Müzik: Y ann Tiersen Oyuncular: Daniel Brühl,
Alex (Danlel Bruhl) cana yakın, hoş bir genç adamdır, annesiyse (Katharin Sass) Doğu Almanya'nın sosyalist geleceği için aktif siyasi mücadele veren bir ka
R obert
Katrin
Saß, C h ulpa n K h am a tova, M arla Sim on, Florian Lukas, A le x a n d e r
dın. Alex'ln bir yürüyüşte tutuklandığını gören annesi olduğu yere yığılır ve Alman
Beyer, B u rg h a rt Klaußner, M ichael
ya'nın yeniden birleşmesinin ilk günlerine kadar sürecek bir komaya girer. Doktor
G w lsd ek, C hristine Schorn, Jürgen
herhangi bir şokun onu öldürebileceğini söyleyince, annesinin üzerine titreyen
H o ltz, Jochen Stern, Stefan W alz,
Alex, komünizmin bitişinin ve Doğu Almanya Cumhuriyetl'nln ortadan kalkmasının böyle ölümcül bir şok olabileceğine karar verir ve basit bir plan yapar: Annesi için Doğu Almanya'yı yeniden kuracaktır. Bir dizi dokunaklı ve komik sahne boyunca Alex yataktan kalkamayan annesini, eski düzenin sürdüğüne inandırmayı başarır, izci çocuklar annesini ziyaret edip sosyalist marşlar söylerler. Alex kalitesiz ve artık piyasada olmayan Doğu Almanya yiyeceklerini temin etmekte uzmanlaşır, filmin öne çıkan bir başka anekdotu da Alex'in annesinin en sevdiği haber programını ye niden çekmesidir. Batı AlmanyalIların gıcır gıcır BMW'lerlyle bu tarafa geçişini de kapitalizmin aşırılıklarından kaçanların topluca Doğu'ya göç etmesi olarak açıklar. Tüm bu hoş, şamatalı hicvine karşın Elveda Leniriin İçe işleyen bir yönü de var. Bir an bile Doğu Almanya'nın, yaşamak İçin iyi bir yer olduğunu ima etmiyor ama sosyalist değerler yitip onların yerine nakit para ve ticaret gelince, kapitalizm dalgasıyla nelerin kaybolduğunu bir bir gözler önüne seriyor. Alex'in kız kardeşi ar tık Burger King'de çalışmaktadır. Film ilerledikçe, Alex'in, bir zamanlar Doğulu bir kaçak, şimdiyse diğer Almanlar'dan biri olan babası yeniden ortaya çıkar ve bir o kadar gerilimli bir birleşme daha yaşanır; görünen odur ki Alex'in annesini gerçek lerden koruma takıntısı biraz da kendisi ni daha huzursuz edici başka gerçekler den koruma amaçlıdır. KK
Eberhard K irchberg, Hans-Uwe Bauer, Nico Lederm ueller, Jelena Kratz
LOST IN TRANSLATION Bir Konuşabilse
(2003)
Yabancı bir ülkede yalnızlık ve şaşkınlık hissetmiş herkes, Sofia Coppola'nın yönetmen olarak İkinci filmi Bir Konuşabilse'yi kendine çok yakın bulacaktır. Evden uzak iki yalnız Amerikalı, meslek yaşamında inişe geçmiş 50 yaşındaki film yıldızı Bob (Bill Murray) ve fotoğrafçı kocasıyla seyahate çıkmış 22 yaşındaki sevimli ama canı sıkılan Charlotte (Scarlett Johansson), Tokyo'da bir otelin ruhsuz lüks ortamın da karşılaşır, ikisi de saat farkına alışamamıştır ve uykusuzluk çekmektedir. Bob,
ABD / Japonya (American Zoetrope, Elemental, Tohokashinsha)
yüksek ücretle Japon viskisi reklamlarında oynayan bir aktör konumuna düştüğü, Charlotte kocasıyla aralarındaki aşkın yok olup gitmesine tanık olduğu için ıskarta
102dk, Renkli
ya çıkarılmış hisseder. Bu tuhaf çift, kendi halleriyle dalga geçtikleri soğukkanlı mi
Dili: İngilizce / Japonca / Almanca
zah anlayışları, okuyamadıkları devasa ışıklı tabelalarla anlam veremedikleri tuhaf
Fransızca
adetlerle akılları karışmış bir halde, birbirlerinde sıcaklık ve teselli bulurlar.
Yönetmen: Sofia Coppola Yapımcı: Sofia Coppola, Ross Katz Senaryo: Sofia Coppola Görüntü Yönetmeni: Lance
lotte yatarlar; tüm sorunlar tatil aşkı romantizmiyle tatlıya bağlanırdı. Oysa Coppo
Acord
Oyuncular: Scarlett Johansson, Bill Murray, Akiko Takeshita, Kazuyoshi Mlnamimagoe, Kazuko Shibata, Take, Ryulchlro Baba, Akira Yamaguchi, Catherine Lambert, François du Bois, Tim Leffman, Gregory Pekar, Richard Allen, Giovanni Ribisi, Diamond Yukai
Oscar: Sofia Coppola (senaryo)
Daha az hünerli bir yönetmen filmi kolay bir çözüme götürürdü: Bob ve Char la, acı tatlı bir komediye hizmet edecek şekilde aşikar olandan kaçar ve filmin mi zahi yönü havada yüzen bir melankoliyle durmaksızın kesilir. Küçük bir göz seğir mesi ya da yılların yıpratıcı hayal kırıklıklarına işaret eden hafif bir yüz buruşturmay la Murray'nin mahcup, donuk ifadesi, filme çok güzel oturuyor; Johansson da bir birlerinin çekimine kapılmalarını tam anlamıyla inandırıcı kılan İşlek, hin bir zekâya sahip. Sonuna kadar yaşanmamış olsa da aralarındaki ilişki hiçbir zaman yadsın maz; bakışlar, mahzun tebessümler ve anlamlı sessizliklerle dışa vurulur. Filmin en dokunaklı sahnesinde, giyinik ve tavana bakar bir halde bir yatağın üstüne yan ya na uzanmış, çaresizlik ve acizlik duygusunu paylaşırlar. Konuşurlarken Charlotte bacaklarını kıvırır ve Bob nazikçe onun çıplak ayağını okşar. Bu minik dokunuşta tüm o yatak odası jimnastiklerinde olduğundan çok daha fazla erotizm vardır. PK
DER UNTERGANG
(2004)
Çöküş Oliver Hirschbiegel'in yönettiği, Bernd Eichinger'in senaryosunu yazdığı ve Hitler'in portresini alışılmış hikaye kalıbında sunan ilk Alman film i olma özelliğini taşı yan Çöküş'ün ABD galasına eleştirel bir gerginlik hakimdi. Hitler'in (Bruno Ganz) ve yakın çevresinin son günlerini yılmaz bir doğru sözlülük ve hızlı bir tempoyla perde ye aktaran filmin, Üçüncü Reich'ı ve sanrıya kapılmış adamlarını insancıllaştırarak yaptıkları şeylerin korkunçluğunu hafifletmiş olabileceğinden endişeleniliyordu. Ama durum hiç de öyle değildi. Hitler'in, Eva Braun'ın (Juliane Köhler), Joseph Goebbels'in (Ulrich Matthes) ve diğerlerinin burada İnsan olduklarına şüphe yok; asıl önemli nokta, genellikle gerçekten canavarca olanın ne olduğu. Sonuç olarak, Nazi makine üretiminin yavaşlatılmasındaki çeşitli nifakları izlerken; o romantik psi kopat, bir zamanlar gücünün doruğundayken hezeyanla bağırır çağırır, tatlı sözler
Almanya / İtalya / Avusturya
le kandırır, bahaneler uydurur ve bilimkurgudan farksız ütopyasının başarısızlığı kar
(C o n s ta n tin ) 156dk, Renkli
şısında feryat figan ederken (bir kültürün ortadan kaldırılmasındaki rolünü reddede
Yönetmen: O liver H irschbiegel Yapımcı: Bernd Eichinger Senaryo:: Bernd Eichinger Görüntü Yönetmeni: Rainer
rek) blzler rahatsız edici bir aşinalık duygusuyla baş başa kalıyoruz. Çöküş'ün bu yön yitirten, merkezsizleştiren doğru sözlülüğü, filmin başarısının anahtarı. Hirschbiegel'in kamerası ve Ganz'ın muhteşem donuk oyunculuğu, Hitler'i sürekli olarak kadrajın kıyısına itiyor. Bununla birlikte başka karakter özellikleri de yan karakterler aracılığıyla görünür kılınıyor: merhamet, cesaret, açgözlülük, kariyer hırsı ve Hitler'in nefret ettiği Almanların durumunda, inanılmaz bir sadakat... So nuncusunu, yaşam dolu yüzeysel Braun ve gözünden hiçbir şey kaçmayan, Blind Spot: Hitler's Secretary adlı 2002 yapımı belgeselde bu olayları anlatan sekreter Traudl Junge (Alexandra Maria Lara) temsil ediyor. Korkunç yazgılarına trajik denilebi
K lausm ann
Oyuncular:
Bruno Ganz, A lexand ra
M aria Lara, C orinnaa H a rfouch, U lrich M a tth e s , Juliane Köhler, H eino Ferch, C hristian Berkel, M a tth ia s Habich, Thom as K retschm ann, M ichael M endi, A n d ré H ennicke, Ulrich N o eth en, B irgit M inichm a yr,
lir mi? Hiç şüphesiz. Bununla birlikte, Hirschbiegel ve Eichinger'in imparatorlukların
Rolf Kanies, Justus vo n D ohnanyi
İçerden nasıl parçalandığına ilişkin hayranlık uyandırıcı, inceden İnceye radikal yoru
İngilizce adı: Downfall
mu, buna zemin hazırlayan pek çok şeyi gözler önüne seriyor. M H
Fransa / ABD (2003 Productions) 133dk, Renkli
Dili: Fransızca / Almanca Yönetmen: Jean-Pierre Jeunet Yapımcı: Francis Boespflug Senaryo: Jean-Pierre Jeunet ve Guillaume Laurant, Sébastien Japrisot'nun Un Long Dimanche de Fiançailles romanından
Görüntü Yönetmeni: Bruno Delbonnel
Oyuncular: Audrey Tautou, Gaspard Ulliel, Dominique Pinon, Chantal Neuwirth, André Dussollier, Ticky Holgado, Marion Cotillard, Dominique Bettenfeld, Jodie Foster, Jean-Pierre Darroussin, Clovis Cornillac, Jean-Pierre Becker, Denis Lavant, Jérôme Kircher, Albert Dupontel Oscar Adaylıkları: Aline Bonetto (sanat yönetmeni), Bruno Delbonnel (görüntü yönetmeni)
UN LONG DIMANCHE DE FIANÇAILLES (2004) Kayıp Nişanlı Filmler, görüntü ve sesleriyle bizi en fazla, medyanın güzellikleri ve acıları iyi ce kanıksatmasından önce yaşanan olayları sergilerken etkileri altına alırlar. Sébas tien Japrisot'nun romanından uyarlanan Jean-Pierre Jeunet filmi Kayıp Nişanlı'da da durum böyle; zengin ayrıntılarla donatılan bu tarihi epik film, çarpıcı bir güzel liğe ve güçlü bir hikayeye sahip. 1. Dünya Savaşı cephelerinde ve savaş sonrası Fransız taşrasında geçen Kayıp Nişanlı, Mathilde'in (Audrey Tautou) Somme'da askeri mahkemede yargılanan as kerlerden biri olan kayıp aşkı Manech'i (Gaspard Ulliel) aramasını konu alıyor. Do ğal olarak işin içinde bazı karışıklıklar vardır ve bunların en kayda değeri de Manech'in ölümüne aslında kimsenin doğrudan tanık olmadığı gerçeğidir. Sonuç ola rak, aksine işaret eden bir yığın kanıt olduğu halde, Mathilde'in nişanlısının yaşa dığı yolundaki imkansız gibi görünen inancına tutunuruz. Romantizmi gizem ve savaşla başarıyla harmanlayan ve büyülü gerçekçilikle ser bestçe flört eden Jeunet, cephede akıtılan kanı ayrıntılı bir biçimde gösterir; ama sa dece aşıkları filmin sonunda kavuşturmaya hizmet edecek şekilde. Sık sık başvurulan geri dönüşler, doğrusal olmayan anlatı tarzı, üst üste bindirmeler, hayali sahneler, Tautou'nun yüzündeki anlam yüklü en minik kas hareketleriyle ve diğer dört askerin yan hikayelerini içeren yapısıyla filmin olay örgüsü daha da karmaşık hale gelir. Döneme ilişkin gerçekçi ayrıntıları yansıtan kostüm ve dekorlardan gösterişli kamera hareketle ri ve dahiyane özel efektlere dek, film bir tasarımcının yetenek gösterisi gibi adeta. Paris'in yaldızlı döneminin genel planları, bir deniz fenerinden görülen manza ra ve Tarafsız Bölge'de ilerleyen piyadelerin görüntüsü gibi nefes kesici birkaç unu tulmaz sahne var. Buna karşın baştan sona duygusal bir film bu: Mathilde, Ma nech'i o kadar çok seviyor ki, tam da korkunç savaşın fokurdayan kazanından çık
İngilizce adı: A Very Long Engagement
manın ardından iki aşığı huzur ve mutluluğa kavuşturacak kadar derin olduğu için onun bu imkansız sadakatine inanıyoruz. GC-Q
FAHRENHEIT 9/11 (2004)
ABD 122dk, Renkli
2004 yazında adından en çok söz ettiren film, sırtını CGI teknolojisine yasla yan bir gişe filmi değil, Michael Moore'un New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne ve Washington'daki Pentagon binasına 11 Eylül 2001'de yapılan saldırıların ardın dan ABD'nin geldiği durumu yorumladığı Altın Palmiyeli ve tartışmalı filmiydi. Bowling For Columbine'ın (Benim Cici Silahım, 2002) yönetmeninden bekledi ğimiz üzere bu belgesel, hesaplı ve manipülatif; dahası yer yer kendisiyle çelişiyor. Ama Moore, Bush yönetiminin saygınlığını iki saat içinde yerle bir etmeye çalışır ken (ve bunu büyük ölçüde başarırken) aynı zamanda güçlü, komik, etkileyici ve şaşırtıcı bir film koyuyor ortaya. "Dubya“nın New York'taki saldırılardan haberdar edildikten sonra bir grup öğrenciye yedi dakika boyunca aptal aptal bakması bile sizi Bush karşıtı cepheye itmeye yetebilir. Seçimlerin sonuçlarını etkileyemese de Amerikan iktidarının seçim yılında seç menlerinin bu filmi izlemesini engellemeye çalışması çok doğal. Filmin yanlı oldu ğu doğru ama Bush'u Beyaz Saray'a taşıyan şaibeli seçimlerden başlamasıyla film,
Dili: İngilizce / Arapça Yönetmen: Michael Moore Yapımcı: Jim Czarnecki, Rita Dagher, Carl Deal, Carl Deal, Joanne Doroshow, Kurt Engfehr, Jeff Gibbs, Kathleen Glynn, Monica Flampton, Nicky Lazar, Tia Lessin, Jay Martel, Agnès Mentre, Anne Moore, Michael Moore, Meghan O'Hara, Bob Weinstein, Harvey Weinstein
Senaryo: Michael Moore Görüntü Yönetmeni: Andrew Lesnie
Müzik: Howard Shore Oyuncular: Michael Moore, Khalil
ha az yer verilmiş; zira Moore'un akıllıca fark ettiği gibi George Bush'un salak gibi
Bin Laden, Jenna Bush, Neil Cavuto, John Conyers, Byron Dorgan, Al Gore, Abdul Henderson, Lila Lipscomb, Jim McDermott, Rep. Patsy Mink, Craig Unger, Ben Affleck, John Ashcroft, Barbara Bush, George Bush, George W. Bush, Jeb Bush, Laura Bush, Saddam Hussein, Osama bin Laden, Colin Powell, Dan Rather, Condoleezza Rice, Donald Rumsfeld, Britney Spears
görünmek için fazla yardıma ihtiyacı yok.
Cannes Film Festivali: Michael
bir o kadar da dahiyane. 11 Eylül'ün karartılmış bir ekranla ve o gün kaydedilen seslerle, daha sonra da dehşet içinde sokaklara dökülen New York'luların görüntü leriyle asap bozucu bir biçimde aktarılması, Irak işgali ve Bush ailesinin Bin Ladin ai lesiyle ilişkileri, Moore'un mikroskopunun altına konuyor. Filmde Moore'dan bekle nen o görkemli sahneler de var: Moore sokaklarda kongre üyelerini takip edip oğullarını askere yazdırmalarını istiyor ya da bir dondurmacı arabasıyla Washing ton D.C.'yi dolaşarak pek çok politikacının okumadan imzaladığı Yurtseverlik Yasası'nı megafonla okuyor. Ancak bu türden anlara, önceki belgesellerine kıyasla da
Komik anlar üzücü ve korkunç anlarla etkileyici bir biçimde bir araya geliyor. Moore'un politik görüşüne katılsanız da katılmasanız da bu sınır tanımayan, tutku lu, unutulmaz filmi izlemelisiniz. JB
Moore. (FIPRESCI Ödülü), Michael Moore (Altın Palmiye)
SIDEWAYS
(2004)
Sideways, orta yaşlı bir şarapsever olan başarısız roman yazarı Miles'ın (Paul Giamatti) hikayesini konu alıyor. Miles, en iyi arkadaşı Jack'l (Thomas Haden Church) düğününden önceki hafta Kaliforniya'nın şarap diyarında bir tura çıkarmak istiyor. Gezileri sırasında Miles, Maya (Virginia Madsen) adlı bir garson kıza aşık olu yor. Bu arada Jack, Maya'nın arkadaşı Stephanie'yi (Sandra Oh) baştan çıkarıyor. Çok geçmeden Jack'in foyası meydana çıkıyor ve İki çiftin ilişkisi de mahvoluyor. Yi ne de film, umut verici bir sinyalle sona eriyor; Maya, Miles'a mektup yazarak sana tının sürdürülmeye değer olduğunu ve onu yakışıklı bulduğunu söylüyor. Filmi karalayan az sayıdaki eleştirmen, alkolizme ve sadakatsizliğe odaklan mıştır. Doğru. Ama Sideways' in derdi, insanların zaaflarını gözler önüne sermek. Filmin gerçek güzelliği, genellikle heyecan verici metaforlarla desteklenen küçük mahremiyet anlarında yatıyor. Örneğin Maya'nın şarabı (ve Miles'ı) neden çekici bulduğuna ilişkin tanımı tek kelimeyle olağanüstü: "Üzümlerin yetiştiği yıl neler ol
ABD (Fox Searchlight, Michael
duğunu düşünmek hoşuma gider; güneş nasıl parlıyordu; hava yağmurlu muydu.
London Productions, Sideways) 116dk, Renkli
Üzümleri yetiştiren ve toplayan tüm o insanları düşünürüm. Ve eski bir şarapsa, o
Dill: İngilizce / Ermenice Yönetmen: Alexander Payne Yapımcı: Michael London Senaryo: Alexander Payne ve Jim Taylor, Rex Pickett'nin Sideways .isimli romanından
Görüntü Yönetmeni: Phedon Papamichael
Müzik: Rolfe Kent, Francisco Tarrega
Oyuncular: Paul Giamatti, Thomas Haden Church, Virginia Madsen, Sandra Oh, Marylouise Burke, Jessica Hecht, Missy Doty, M.C. Gainev, Alysia Reiner, Shake Tukhmanyan, Shaun Duke, Robert Covarrubias, Patrick Gallagher, Stephanie Faracy, Joe Marlnelli
Oscar: Alexander Payne, Jim Taylor (senaryo) Oscar adaylıkları: Michael London (film), Alexander Payne (yönetmen), Virginia Madsen (yardımcı kadın oyuncu)
insanların kaçının ölmüş olması gerektiğini düşünürüm. Şarabın nasıl evrimine de vam ettiğini, örneğin bugün bir şarap şişesini açtığımda onu başka bir gün açsaydım tadının ne kadar farklı olacağını... Çünkü aslında şişenin içindeki şarap canlı dır. Ve sürekli evrim geçirip karmaşıklaşır. Yani tadının doruğuna ulaşıncaya dek." Sinemada metaforların modası geçmiş olabilir ama Sideways, şarabı, hayatın po tansiyelini onaylamak için kullanmasıyla diğerlerinden ayrılıyor. Payne ve senaryoyu birlikte yazdığı Jim Taylor'a En iyi Uyarlama Senaryo Oscarı'nı kazandıran senaryonun dışında filmin gerçekten göz alıcı tarafı, dört başrol oyuncusunun da olağanüstü bir oyunculuk sergilemiş olması. Giamatti ve Madsen düpedüz yıldız gibi parıldıyor; daha önce gölgelerde çabalayan Haden Church İse tam bir keşif. Şarap tadımı üzerine uzun metrajlı bir film in bu kadar sürükleyici ve eğlenceli olabileceği kimin aklına gelirdi? GC-Q
CACHE Saklı
(2005)
Fransa / Avusturya / Almanya İtalya (Les Films du Losange, Wega)
Almanya doğumlu yönetmen Michael Haneke, haneye tecavüz üzerine kurulu, zorlayıcı ve kafalarda çıldırtan soru işaretleri yaratan Funny Games (Ölümcül Oyun lar, 1997) adlı gerilim filminden bu yana kendisini meta-sinemanın önde gelen pro vokatörü ve bizzat bir çeşit haneye tecavüz eden yönetmen olarak ortaya koydu. Saklı, Haneke'nin şimdiye kadar burjuvazinin huzurlu dünyasını ve sinema izleyicisi nin edilgenliğini en keskin biçimde sorguladığı film.
117dk, Renkli
Yönetmen: Michael Haneke Yapımcı: Veit Heiduschka Senaryo: Michael Haneke Görüntü Yönetmeni: Christian Berger
kansları, göründükleri gibi zararsız genel planlar olmayan bu upuzun çekimlerden
Oyuncular: Daniel Auteil, Juliette Binoche, Maurice Benichou, Annie Girardot, Bernard Le Coq, Walid Afkir, Lester Makedonsky, Daniel Duval, Nathalie Richard, Denis Podalydes, Aissa Maiğa, Caroline Baehr, Christian Benedetti, Philippe Besson, Loic Brabant
parçalar gösterildikçe ortaya çıkar ve bunlar, sinema hakkındaki en temel varsayımı
Cannes Film Festivali: Michael
Filmin kolayca özetlenebilecek bir hikayesi var: Paris'te yaşayan, orta üst sınıf tan Georges (Daniel Auteuil) ve Anne (Juliette Binoche) çiftinin evlilikleri, kapılarının önünde kendi ufak evlerinin görüntülerini içeren, göndereni belirsiz video kasetler bulmalarıyla sarsılmaya başlar. Kasetlerde kayda değer bir şey yoktur ancak tehditkar bir anlam ve bir nevi suçlayıcılık barındırırlar. Aslına bakılırsa, film in önemli se
mız olan izleyenle izlenen ayrımını ustalıkla darmadağın eder. Anne kasetlerin yaşamlarını giderek daha da ayrıntılı biçimde gözler önüne se
Haneke (yönetmen, FIPRESCI ödülü, Büyük Jüri ödülü), (Altın Palmiye adaylığı)
ren içeriğinden ve moral bakımından tükenen Georges'un bunları kendi sorunlu geçmişiyle bağlantılandıramamasından ötürü büyük bir öfkeye kapılırken, Haneke de huzursuzluğun dozunu artırır. Böylelikle, Georges'un muhtemel işkencecisiyle yüzleşmesinin ani ve tüyler ürperten sonucu bizim tuhaf suç ortaklığımız yüzünden insana daha da zalimce gelir. Filmin sonunda Georges kendisini evinin her türlü kon fora sahip rahminde saklarken bu hissi anlayacaksınız. Filmin sonunda jeneriğin arkasında akan ve daha önceki gözetleme sekansları nın engel olduğu dikkat derecesini ödüllendiren sahneyle Haneke hiç pes etmediği ni gösterir. Bu sahne, hem Saklı'nın esas gizem kaynağına dayanılmaz derecede mantıklı bir çözüm hem de onun getireceği felaketlere potansiyel bir hafifletici ne den sunar. Bizler, anlamakta bile zorluk çekeceğimiz trajedilerin uyuşmuş, şaşkın ta nıkları olarak kalakalırız. Haneke'nin sertçe ima ettiği şey, her zaman olduğu gibi, bunun böyle olması için aslında onun filmlerine ihtiyaç duymadığımızdır.
MH
İngilizce adı: Hidden
Fransa / Belçika / İsrail / İtalya (Elzevir, Oİ'OÎOİ')
VA, VIS ET DEVIENS Bir Şans Daha
(2005)
140dk, Renkli D ili: Amharic (Etiyopya dili) / ibranice / Fransızca
Yönetmen: Radu Mihaileanu Yapımcı: Denis Carot, Marie Masmonteil, Radu Mihaileanu, Marek Rozenbaum, Itai Tamir
EtiyopyalI Yahudiler'in İsrail'e göçüyle ilgili ilk epik film olan, Radu Mllhalleanu'nun büyük bir başarıyla kotarılmış yapıtı Bir Şans Daha, izleyicilerin, söz konu' su bölgenin dışında yaşayanların muhtemelen hakkında pek az şey bildiği bir hika yeyle duygusal anlamda ilişki kurabilmesine olanak tanıyan bir formül izler. Schlomo, annesi tarafından EtiyopyalI Yahudiler'i İsrail'e geri götürme amaçlı
Senaryo: Alain-Michel Blanc, Radu
bir program olan "Musa Operasyonu"na dahil olmak üzere gönderilen dokuz yaşın
Mihaileanu
da EtiyopyalI bir erkek çocuğudur. Ancak Schlomo'nun bir sırrı vardır: O ne Yahudi
Görüntü Yönetmeni: Rémy
ne de öksüzdür; bunlar onun bütün varoluş gerçeğini tahrif eden iki yalandır. Schlo
Chevrin
mo, İsrail'de güçlü bir anne, sevgi dolu bir baba ve bilge bir dededen oluşan seve
Müzik: Armand Amar Oyuncular: Yaël Abecassis,
cen, mutlu bir ailenin yanına yerleştirilme şansını yakalar. Özünde bu aynı zamanda,
Roschdy Zem, Moshe Agazai, Moshe Abebe, Sirak M. Sabahat, Roni Hadar, Yitzhak Edgar, Rami Danon, Meskie Shibru Sivan, Mimi Abonesh Kebede, Raymonde Abecassis
ülkenin dirliği için ılımlıların köktendincllerle karşı karşıya getirildiği, İsrail'in son dere ce karmaşık ve sorunlu politikalarını da içinde barındıran bir aile dramıdır. Siyah, beyaz, dini ve laik bakış açıları politik protestolar, hava saldırıları ve ırksal önyargılardan oluşan bir arka plan üzerinde hep birden alevlenirken, genç Schlomo, kendisini bu hararetli mücadelelerin tam göbeğine itilmiş bulur. Mllhaileanu, Schlo mo'nun yaşamındaki üç farklı evreye odaklanarak İsrail meselesinin geniş kapsamını daraltır: Çocukluk (Moshe Agazai tarafından canlandırılır), gençlik (Moshe Abebe) ve yetişkinlik (Sirak M. Sabahat); her bir evre onu, en derin korkularıyla ve en çok önemsediği arzularıyla sonunda yüzleşmek durumunda kalacağı âna adım adım yak laştırır. Sonuçta Bir Şans Daha, hem küçük bir çocuğun hem de yeni bir ülkede hayata baştan başlayan herhangi birinin hikayesidir. Sinemadan sanki İsrail'de bir Etiyopya lI mülteci olarak bir başka hayatı baştan sona yaşamışsınız duygusuyla ayrılabilirsiniz.
İngilizce adı: Go, See, and Become
Kelimenin her anlamıyla, epik biçimde düşündürücü bir film. KW
PARADİSE NOW (2005) Vaat Edilen Cennet İsrail ile Filistin arasındaki bitmek bilmez gibi görünen trajik mücadeleye dair bir film yapmak için salt bunu yapmak istemek ya da politik nedenlere sahip olmak yet mez. Bu, cesaret gerektiren bir iştir. Böylesine derinlere kök salmış ve hararetli çekiş melere konu olan bir meseleyi betimlemek, tartışmalara davetiye çıkarmak anlamına gelir. Özellikle de (yönetmen Hany Abu-Assad'ın olağanüstü filmi Vaat Edilen Cen n e tte olduğu gibi) o betimlemede taraflardan biri açıkça tercih edilmiyorsa. Said (Kais Nashef) ve Halid (Ali Suliman) birlikte Nablus'ta tamirci olarak çalışan iki eski arkadaştır. Çok geçmeden Cemal (Amer Hlehel) tarafından onlara her ikisinin de Tel Aviv’in kalabalık bir bölgesinde, birbirlerinden 15 dakika uzaklıkta bombalı bir eylem le kendilerini öldürmelerini gerektiren bir görev emri verilir. Neden mi? Elbette misilleme ana nedendir ama Halid ve Said'in bu büyük feda eylemini gerçekleştirmek için kendile rine göre ayrı ayrı nedenleri vardır. Başta başrol oyuncularınınkiler olmak üzere performanslar çok çarpıcı. Nashef ve Suliman, beyinleri şehit olma hayalleriyle ve dinsel ödülle yıkanmış İki erkek rolünde ola ğanüstü inandırıcılar. Nihai eylem zamanı geldiğinde geçirdikleri değişim gerçekten tüyler ürpertici: Tıraşlı ve İyi giyimliler ve dı şarıdan bakıldığında gayet normal görünen kıyafetlerinin altında patlayıcılar var. Bir so kakta yanınızdan yürüyüp geçebilirler ve siz onları hiç fark etmeyebilirsiniz. Ayrıca Lubna Azabal da, bombaların ve şiddetin hiçbir şe yi çözmeyeceğine içtenlikle inanan ve gitgi de daha da çaresiz kalan barış yanlısı eylem ci Süha rolünde mükemmel. Süha, Said'le yakın ve gerçekten filme ancak Said ciddi anlamda manevi yol göstericilik ihtiyacı içeri sindeyken giriyor. Kadın, çoğunlukla man tıksız ve saçma olan dünyada sağduyunun sesini temsil ediyor. Vaat Edilen Cennet, salt yönetmeninin gösterdiği yüreklilik nedeniyle bile övgüyü hak ediyor. Ancak bizlerin takdirini ve saygı sını kazanmasına yol açan esas niteliği filmin tarafsızlığa sadık kalışı. Polemiklere konu olan bir ihtilafa önyargısız yaklaşımıyla bizleri İsrall-Filistln meselesi, canlı bomba eylemi ve hatta yaşamaya ya da uğrunda ölmeye değecek bir hayatın anlamı üzerine daha derin sorular hakkında kararlarımızı kendi başımıza vermeye davet ediyor. KW
Fransa / Almanya / Hollanda / İsrail (Arte France Cinema, Hazazah Film, Eurimages) 90dk, Renkli Dili: Arapça Yönetmen: Hany Abu-Assad Yapımcı: Bero Beyer Senaryo: Hany Abu-Assad, Bero Beyer, Pierre Hodgson Görüntü Yönetmeni: Antoine Heberle Müzik: Jina Sumedi Oyuncular: Kais Nashef, Ali Suliman, Lubna Azabal, Amer Hlehel, Hiam Abbass Oscar adaylıkları: Bero Beyer (yabancı film) Berlin Film Festivali: Hany AbuAssad (Uluslararası Film Ödülü), ÇBerliner Moorgenpost' okur jürisi ödülü): (Altın Ayı adaylığı)
ABD
(A lb e rta , Focus Features,
G ood M achin e, P aram oun t, River Road, This Is T h a t P roductions) 134dk, Renkli
Dili: İngilizce Yönetmen: A n g Lee Yapımcı: D iana Ossana,
Ang Lee’nin Brokeback Dağı adlı filmi, büyük sinemalarda gösterilen ilk eşcin James
Larry M c M u rtry ve Diana
Ossana, £ A n n ie P ro u lx'n u n B rokeb ack M o u n ta in isim li kısa hikayesin den
Görüntü Yönetmeni:
R odrigo
Stüdyoları'nda gerçek mekanında çekilen Lonesome Cowboys (Yalnız Kovboylar, 1969) filmiyle bu hedefi gerçekleştirmişti. Ancak W arhol'un filmi türün bir parodisiyken Lee'nin çalışması son derece ciddi. Budd Boetticher, John Ford ve Howard Hawks'in -h e r ne kadar özellikle Hawks, Brokeback Dağı1nın içeriğinden fena hal de rahatsız olabilecek olsa d a - westernlerinde rastlanan tarzda bir gerçeklik hava
Prieto
Müzik:
sel westernlerinden biri olması nedeniyle bol bol ilgi topladı. Aslına bakılırsa, Andy Warhol bundan 30 yıl kadar önce öncü niteliği taşıyan ve Arizona'daki Old Tuscon
Schamus
Senaryo:
Brokeback Dağı
G ustavo Santaolalla,
M arce lo Zarvas
Oyuncular:
Film, 1963 yazında W yoming'in uzak köşelerinde çobanlık yaptıkları sırada ta
H eath Ledger, Jake
G yllenhaal, Randy Q uaid, A n n e H a tha w ay, M ichelle W illiam s, Valerie Planche, G rah am Beckel, David H a rbo ur, Kate M ara , Roberta M a xw e ll, Peter M cR obbie, A n n a Paris, Linda C ardellini, Scott M ichael C a m pb ell, David T rim ble
Oscar:
A n g Lee (yö n e tm e n ), G ustavo Santaolalla (m üzik), Larry M c M u rtry , Diana Ossana (senaryo)
Oscar adaylıkları:
sı ve katıksız ustalıkla yönetilmiş.
Diana Ossana
(film ), H eath Ledger (erke k oyuncu) Jake G yllenhaal (yardım cı erkek oyun cu), M ichelle W illiam s (yardım cı kadın oyun cu), R odrigo Prieto (g ö rü n tü y ö n e tm e n i)
Venedik Film Festivali: y ö n e tm e n (A ltın A slan)
A n g Lee,
nışıp aşık olan Ennis Del Mar (Heath Ledger) ile Jack Twist'in (Jake Gyllenhaal) hika yesini anlatır. Başta iki adam yalnızca arkadaştır ama yaz ilerledikçe ilişkileri derinle şerek yaşam boyu sürecek bir aşk macerasına dönüşür; ne var ki bu, modern top lumun katiyetle yasakladığı ve her iki erkeği de aslında önemsemedikleri başarısız evliliklerle orta yolu bulmaya sevk eden bir ilişkidir. Gyllenhaal bu rolde kusursuz bir iş çıkarmış ama Ledger’ ın performansı gerçekten olağanüstü: Sessiz, utangaç ve içi ne kapanık Ennis, duygularını maço hoyratlığındaki sert dış görünümünün ardına saklıyor. Lee'nin kamerası, mekan dokusunun güzelliğini ve haşinliğini yansıtıyor; aralarında Randy Quaid, Anne Hathaway ve Michelle Williams'in bulunduğu yar dımcı oyuncu kadrosu, kusursuzca dengelenmiş performanslarıyla iki başrol oyun cusunu destekliyor. Brokeback Dağı, perdedeki son görüntünün kararıp gitmesin den çok sonra bile zihinlerde yankılanan bütünüyle inandırıcı bir aşk hikayesi anlat mak üzere western geleneklerini alıp onları yeniden şekillendiriyor.Yürek burkan, dürüst ve ele aldığı konu hakkında şaşırtıcı derecede gerçekçi olan Brokeback Dağı, Amerikan sinemasının 21. yüzyıldaki en önemli yapıtlarından. WWD
İngiltere / Güney Afrika (IDC of S.A., NFVF of S.A., Moviworld, U.K. Film and TV) 94dk, Renkli Dili: Zulu / Xhosa / Afrikaan Yönetmen: Gavin Hood Yapımcı: Peter Fudakowskl Senaryo: Gavin Hood, Athol Fugard'ın Tsotsi isimli romanından
Görüntü Yönetmeni: Lance
Birkaç yıldır umut vadeden Güney Afrika sineması atağa kalkmaya hazır görü nüyor ve bunu başaran film Tsotsi olabilir. Yeni yeni gelişmekte olan sinemalarda genellikle olduğu gibi, bu film de öyküsünü kent sokaklarından çekip çıkarıyor ve onu am atör ya da deneyimsiz aktörlerle, gerçekçi bir tarzda anlatıyor. Ana karak ter olan Tsotsi (Persley Chvveneyagae), üç arkadaşıyla beraber trende orta yaşlı bir
Gewer
iş adamını soymaya teşebbüs eder. Soygun sırasında Tsotsi, adamı bıçaklayarak öl
Oyuncular: Presley Chweneyagae,
dürür. Yaşadıkları derme çatma evlerle dolu bölgeye döndüklerinde çetedekller-
Mothusi Magano, Israel Makoe, Terry Pheto, Percy Matsemela, Jerry Mofokeng, Benny Moshe, Owen Sejake, Zola, Kenneth Nkosi, Zenzo Ngqobe, Nambitha Mpumlwana, Ian Roberts, Thembi Nyandenl,
den biri yaptıkları şeyden pişman olmuştur; ama Tsotsi, zayıflık gösterdiği İçin onu
Oscar: P. Fudakowski (yabancı film)
aşağılar ve döver. Artık kendi hesabına çalışan Tsotsi, zengin bir kadının otomobi lini gasp eder ve bu sırada da kadını yaralar. Kaçmayı başaran Tsotsi, kadının be beğinin otomobilin arka tarafında olduğunu fark eder. Tsotsi'nin içgüdüleri bebeği bir yere bırakmasını söylemektedir ama bir şeyler onu böyle yapmaktan alıkoyar. Bebeği alıp kulübesine götürür ve besleyip bak maya çalışır. Ancak çocuğun süte ihtiya cı vardır ve bu nedenle Tsotsi, komşu ku lübelerden birindeki genç ve bekar bir anneyi bebeği emzirmeye zorlar. Mlrlam (Terry Pheto), bebeğe sevgi duyar ve Tsotsl'yl onu annesine geri götürmeye ikna etmeye çalışır. Sonunda, kendisini Mlrlam'a karşı savunmakta aciz kalan Tsotsi, yaşam biçimiyle ve bu yaşamın gi dişatıyla yüzleşmek durumunda kalır. Chweneyagae ve Pheto, bir yandan yoksulluğun dayanılmaz ağırlığı altında ezilmeye direnen İnsan ruhuna yönelik sağlam bir inancı korurken diğer yandan da Johannesburg’ un kenar mahallelerin deki acımasızlık ve sefaleti çok güçlü bir biçimde aktaran bu filmde dikkate değer performanslar sergiliyorlar. Zaman za man yönetmenin tarzı (blzler bir sahne nin önemini özümserken yapılan yoğun duraksamalar dolayısıyla) aşırı teatral gi bi görünse de bu, film in iç dünyaları yansıtmadaki gücüne karşılık ödenecek küçük bir bedel. EB
Bahçıvan Bir Fernando Meirelles filmi olan Bahçıvan, birinci dünya ülkelerinde yaşayan ay rıcalıklı insanların manevi bakımdan içinde oldukları muğlaklığı konu alıyor. Meirelles'ln çıkış yaptığı C ity o f G o d 'la ( T a n rık e n t , 2002) aynı gösterişli üslupta çekilen Bah çıvan, birinci dünya ülkelerinin üçüncü dünya ülkelerine karşı olan kayıtsızlığını irde
liyor ve şu soruyu soruyor: Bir yaşamın değeri nedir? Justin Quayle (Ralph Fiennes), kibar bir Ingiliz diplomattır. Amiri olan bürokrat Sör Bernard Pellegrln'ln (Bili Nlghy) yerine verdiği bir konferansın ardından idealist bir kişiliğe sahip Tessa'yla (Rachel Weisz) tanışır. Evlenirler, Justln'ln Kenya'daki yeni gö rev yerine taşınırlar. Erkeğin yaşamı elçilik çevresinde geçmektedir; kadınsa sözde, dünyanın iyiliği için ölen yoksul Afrikalıların içinde bulundukları durumu ortaya çıkar maya çalışır. Niyetleri, tüberküloz hastalığının tedavisini bulmak üzere feda edilebilir kimseleri feda etmek olan büyük ilaç şirketlerinin kiril İşlerine, Pellegrln de bulaşmıştır. Tessa öldürülünce, soğukkanlı Justin gider, yerine, sevgilisinin yüreğindeki limandan yoksun kalınca demir alıp dünyaya açılan tutkulu bir adam gelir. Bahçıvan, büyük bir başarıyla, bu aşk hikayesini Afrika'ya has kabllecillk ve kast
sistemiyle birleştirir. Filmin anlatım yapısı da benzer bir biçimde ayrışık ve karmaşık tır: El kamerasıyla yapılan çekimler keskin netliğe sahip olanlarla karışır; sabit çekim lerden kaçınmak İçin hareket üzerine hareket bindirilir; ve doğrusal bir çizgi İzleme yen olay akışı ilerl-gerl gidip gelir. Danny Huston, Kelth Pearson ve Donald Sumpter yardımcı rollerde anılmaya değer bir oyunculuk gücü sergiliyorlar ama Bahçıvan,
İngiltere / Almanya (Potboiler,
esas olarak yoksulluğun ve gelişmekte olan dünyanın boşlanmışlığının modern dün
Epsilon, Scion, U.K. Film Council) 129dk, Renkli
yadaki elde edilebilirlik anlayışıyla İlişkisi olduğunu göstererek başarıya ulaşır. Melrelles'ln filmi bunu gerçekleştirirken çaresizlik kavramı etrafında dolaşarak umutlarını yi tirmiş insanların cesaret bulduğunu ve koşullar tarafından eli kolu bağlanmış sıradan kişilerin dünyayı yeniden yarattığını dile getirir. GC-Q
Yönetmen: Fernando Meirelles Yapımcı: Simon ChannlngWllllams
Senaryo: Jeffrey Caine, Jo h n
Le
C a rré 'n in The C o n s ta n t G a rd e n e r is im li ro m a n ın d a n
Görüntü Yönetmeni: César Charlone
Müzik: Alberto Iglesias Oyuncular: Ralph Fiennes, Rachel Weisz, Hubert Koundé, Danny Huston, Daniele Harford, Packson Ngugi, Damaris Itenyo Agweyu, Bernard Otieno Oduor, Bili Nighy, Keith Pearson, John Sibi-Okumu, Donald Sumpter, Archie Panjabi, Nick Reding, Gerard McSorley
Oscar: Rachel Weisz (yardımcı kadın oyuncu)
Oscar Adaylıkları: Claire Simpson (kurgu), Alberto Iglesias (müzik), Jeffrey Caine (senaryo)
Venedik Film Festivali: Fernando Meirelles, yönetmen (Altın Aslan adaylığı)
12 Angry Men 337 1900 620 2 ou 3 Choses Que Je Sais D'Elle 467 2001 498-499 39 Steps, The 128 400 Blows, The 360 42 nd Street 108-109 8 1/2 4 1 6 4 1 7
A 'A ' Gai Waak Juk Jaap 748 À Ma Soeur! 927 À Nous la liberté 89 A One and a Two 908 Abre Los Ojos 879 Actor's Revenge, An 428 Actress, The 826 Adam's Rib 249 Adventure, The 382-383 Adventures o f Priscillia, Queen o f the Desert, The 832 Adventures o f Robin Hood, The 146 A ffa ir to Remember, An 340 Affaire de Femmes, Une 775 African Queen, The 267 Age d'or, L' 84-85 Age o f Gold, The 84-85 Aguirre, Der Zorn Gottes 552 Aguirre: The W rath o f God 552 Ai No Corrida 619 Aileen W uornos: The Selling o f a Serial Killer 821 Airplane! 6 7 ] Akira 764 Albero degli Zoccoli, L' 641 Ali Zaoua, Prince de la Rue 906 Ali Zaoua, Prince o f the Streets 906 Ali: Fear Eats the Soul 594 Alice 776 Alien 653 Aliens 737 All A b out Eve 259 All A b out M y M other 896-897 All Q uiet on the W estern Front 89 All That Heaven Allows 332-333 All That Jazz 655 All the President's Men 614 Alphaville 448 Alphaville, une Étrange Aventure de Lemmy Caution 448 Amadeus 707 Am arcord 580-581 Amélie 919 American Beauty 900 American Friend, The 635 American G raffiti 568
American In Paris, An 268 American W erew olf in London 679 Amerikanische Freund, Der 635 Amores Perros 910 Anatom y o f a M urder 364 And Your M other Too 918 Andalusian Dog, An 74 Andrei Rublev 518 Andrei Rublyov 518 Angel Face 273 Angels w ith Dirty Faces 146 Angst Essen Seele A u f 594 Animal Farm 299 Année dernière à Marienbad, L' 393 Annie Hall 626-627 Aparajito 344 Apartm ent, The 390-391 Apocalypse N ow 658-659 Apur Sansar 368-369 Archangel 795 Argent, L' 699 Ariel 762 Artists and Models 310 Ascent, The 619 Ashes and Diamonds 356 Asphalt Jungle, The 255 Astenicheskij Sindrom 785 Asthenic Syndrome, The 785 Atalante, L' 120 Atlantic City 665 Au Hasard Balthazar 466 Au revoir les enfants 753 Autum n Afternoon, An 405 Aviator, The 948 A w entura, L' 382-383 A w fu l Truth, The 144
B Ba W ang Bie Ji 824 Bab El Hadid 352 Babbete's Gaestebud 749 Babe 848 Babes in Arms 152 Babette's Feast 749 Back to the Future 723 Bad and the Beautiful, The 278 Bad Day at Black Rock 314 Bad Ma Ra Khahad Bord 900 Badkonake Sefid 854 Badlands 566-567 Baker's W ife, The 148 Ballad o f Narayama, The 707 Balthazar 466 Band W agon, The 282 Bank Dick, The 171 Barbarian Invasions, The 938 Barefoot Contessa, The 302 Barren Lives 424 Barry Lyndon 602
Batman 776 Battaglia di Algeri, La 446 Battle o f Algiers, The 446 Battle o f San Pietro, The 207 Battleship Potemkin 58-59 Beat the Devil 295 Beau travail 893 Beautiful Troublemaker, The 805 Beauty and the Beast 221 Before the Revolution 438 Being John Malkovich 899 Being There 656 Beiqing Chengshi 788 Belle de Jour 472-473 Belle noiseuse, La 805 Ben-Hur 371 Best Years o f Our Lives, The 215 Beverly Hills Cop 713 Bharat Mata 346 Bicycle Thief, The 233 Big 767 Big Carnival, The 263 Big Chill, The 697 Big Heat, The 290 Big Lebowski, The 881 Big Parade, The 61 Big Red One, The 670 Big Sky, The 279 Big Sleep, The 222 Bigamist, The 281 Bigger Than Life 335 Bird w ith the Crystal Plumage, The 533 Birds, The 413 Birth o f a Nation, The 30-31 Biruma No Tategoto 327 Bitch, The 98 Bitter Tea o f General Yen, The 116 Bitter Tears o f Petra von Kant, The 561 Bitteren Tränen der Petra von Kant, Die 561 Black Cat, The 121 Black God, W hite Devil 441 Black Narcissus 227 Black Orpheus 366 Black Sunday 388 Blackmail 77 Blade Runner 684-685 Blair W itch Project, The 894 Blaue Engel, Der 82-83 Blazing Saddles 591 Blechtrommel, Die 654 Blonde Cobra 415 Blowup 456-457 Blue Angel, The 82-83 Blue Kite, The 830 Blue Velvet 733 Boat, The 675
Bob le flam beur 318 Bob the Gambler 318 Body Heat 677 Bonnie and Clyde 480-481 Boogie Nights 875 Boot, Das 675 Boucher, Le 519 Boudu Sauvé des Eaux 101 Boudu Saved from Drowning
101 Boyz N the Hood 800-801 Braveheart 850 Brave-Hearted Will Take the Bride, The 856 Brazil 724-725 Breakfast at Tiffany's 396 Breakfast Club, The 717 Breaking Aw ay 654 Breaking the Waves 863 Breathless 370 Bride o f Frankenstein 129 Bridge on the River Kwai, The 345 Brief Encounter 216 Brighter Summer Day, A 803 Brightness 745 Bring Me the Head o f Alfredo Garcia 595 Bringing Up Baby 149 Broadcast News 754 Broken Blossoms 38 Bronenosets Potyomkin 58-59 Biichse der Pandora, Die 80-81 Buffalo 66 884 Bull Durham 762 Buono, Il Brutto, Il Cattivo, II 458-459 Burmese Harp, The 327 Butch Cassidy and the Sundance Kid 506 Butcher Boy, The 873 Butcher, The 519
C Cabaret 553 Cabinet o f Dr. Caligari, The 36-37 Cairo Station 352 Camille 135. Campanadas a Medianoche 449 Captain Blood .126 Captains Courageous 138 Captive, La 904' Caravaggio 741 Carmen Jones 307 Caro Diario 846 Carrie 613 Carrosse d'or, Le 281 Casablanca 184-185 Casino 851 Cat People 187
Cat People 187 Ceddo 635 Célébration, The 881 Celine and Julie Go Boating 590 Céline et Julie V ont en Bateau 590 C'era Una Volta il W est 489 C'est arrivé près de chez vouz 823 Chagrin e t la Pitié, Le 538 Chant o f Jimmy Blacksmith, The 640 Chariots o f Fire 676 Charme Discret de la Bourgeoisie, Le 560 Chelovek s kinoapparatom 78-79 Cheun G wong Tsa Sit 871 98 Chienne, La Children o f a Lesser God 739 Children o f Paradise, The 210 Chimes a t M idnight 449 Chinatown 588-589 758 Chinese Ghost Story, A 841 Chong Q ingS en Lin 695 Christmas Story, A 401 Chronicle o f a Summer 401 Chronique d'un été 841 Chungking Express 765 Cinema Paradiso Citizen Kane 172-173 95 City Lights 788 City o f Sadness, A 404 Cléo de 5 à 7 404 Cleo from 5 to 7 837 Clerks Clockwork Orange, A 536-537 Close Encounters o f the Third 624 Kind Closely W atched Trains 486-487 796 Close-up Cloud-Clapped Star, The 384 853 Clueless Color o f Pomegranates, The 520 731 Color Purple, The 720 Come and See 460 Come Drink W ith Me Condamné à M ort s'échappé ou Le Vent Souffle où II 330 Veut, Un 511 Conform ist, The 511 Conformista, Il 949 Constant Gardener, The 821 Conte d’hiver 418 Contempt 584 Conversation, The Cook, the Thief, His W ife, & 779 Her Lover, The Cool Hand Luke 476-477 415 Cool W orld, The
Cow, The 489 Cranes are Flying, The 347 Cria Cuervos 609 Cria! 609 Cries and Whispers 559 Crimes and Misdemeanors 778 Crouching Tiger Hidden Dragon 912-913 Crowd, The 72 Crumb 842 Crying Game, The 824 Csillagosok, Katonâk 482 Cyclo 857 Czlowiek Z M arm uru 630 Czlowiek z Zelaza 680 D Da Hong Deng Long Gao Gao Gua 802 Da Zui Xia 460 Daisies 460 Dance, Girl, Dance 169 Dancer in the Dark 915 Dances w ith Wolves 792 Dangerous Liaisons 768 Dao Ma Zei 745 David Holzman's Diary 496 Dawn o f the Dead 646 Day fo r Night 573 Day in the Country, A 130 Day the Earth Stood Still, The 270 Daybreak 160 Days o f Heaven 645 De Man Die Zijin Haar Kort Liet Knippen 455 Dead Man 859 Dead, The 757 Dear Diary 846 Decalogue, The 770 Déclin de l'Empire Américain, Le 735 Decline o f the American Empire 735 Deconstructing Harry 876 Deep End 526 Deer Hunter, The 642-643 Deewar 600 Defiant Ones, The 353 Dekalog, Jeden 770 Delicatessen 802 Deliverance 555 Demoiselles de Rochefort, Les 474 Der Himmel über Berlin 746-747 698 Dernier Combat, Le 665 Dernier M etro, Le 583 Dersu Uzala 849 Deseret 437 Deserto Rosso, II 156 Destry Rides Again
Detour 214 Deus E O Diabo Na Terra Do Sol 441 Diaboliques, Les 298 Diary o f a Country Priest 268 Die Hard 771 Die Xue Shuang Xiong 781 Dilwale Dulhaniya le Jayenge 860 Diner 688-689 Dirty Harry 547 Discreet Charm o f the Bourgeoisie, The 560 Do Ma Daan 742 Do the Right Thing 782-783 Docks o f New York, The 73 Dodsworth 136 Dog Day A fternoon 595 Dog Star M an 404 Dog's Life, A 403 Dolce Vita, La 378-379 Don't Look Now 574 Double Indem nity 204-205 Double Life o f Véronique, The 816 Double Vie de Véronique, La 816 738 Down By Law 939 Downfall Dr. Mabuse, der Spieler 43 Dr. Mabuse, Parts 1 and 2 43 Dr. Strangelove 434-435 444 Dr. Zhivago 357 Dracula Dracula 92-93 779 Drugstore Cowboy Drowning by Numbers 775 Duck Soup 112-113 Dumbo 178 Dut Yeung Nin Wa 905 E E.T. the Extra-Terrestrial 682 Ear, The 528-529 Earth 86-87 Earth Entranced 485 Easy Rider 512-513 Eclipse, The 405 Eclisse, L' 405 Edward Scissorhands 797 Ehe Der Maria Braun, Die 650 El Norte 695 El Topo 523 Elephant Man, The 669 Empire Strikes Back, The 668 Enfants du Paradis, Les 210 English Patient, The 870 Enter the Dragon 569 634 Eraserhead Espíritu del la Colmena, El 579 Europa '51 277 Europa Europa 793 Evil Dead, The 686
Exorcist, The Eyes W ith o u t a Face
576-577 365
F Fabuleux Destin d'Amélie Poulain 919 Faces 491 Fahrenheit 9/11 941 Fanny and Alexander 694 Fantasia 166 Fantastic Planet 579 Farewell My Concubine 824 Farewell M y Lovely 206 Fargo 860-861 Fast Times at Ridgemont High 681 Faster Pussycat! Kill! Kill! 453 Fat City 560 Fat Girl 927 Fatal Attraction 758 Faustrecht Der Freiheit 603 Femme du Boulanger, La 148 Ferris Bueller's Day O ff 737 Festen 881 Fight Club 898 Firemen's Ball, The 484 Fires Were Started 192 Fish Called W anda, A 766 Fitzcarraldo 690-691 Five Deadly Venoms 640 Five Easy Pieces 522 Flaming Creatures 420 Floating Weeds 377 Fly, The 736 Foolish Wives 49 Footlight Parade 110 Forbidden Games 272 Forbidden Planet 326 Force o f Evil 237 Forrest Gump 835 Four W eddings and a Funeral 837 Fourth Man, The 702 Fox and His Friends 603 Frankenstein 94 Freaks 106 Freedom fo r Us 89 French Connection, The 545 Frenzy 562 From Here to Eternity 284 Full Metal Jacket 750-751 Funny Games 877 G Gaav 489 Gabbeh 865 Gallipoli 676 Garden o f the Finzi-Continis, The 535 Gaslight 202 Gattopardo, II 422-422 General, The 66 Gentlemen Prefer Blondes 289
A Abrahams, Jim 671 Ackerman, Chantal 597, 904 Adler, Lou 647 Aldrich, Robert 319, 411 Alea, Tomás Gutiérrez 495 Allen, W oody 575, 626-627, 661, 722, 734, 778, 876 Allers, Roger 836 Almodovar, Pedro 759, 896897, 936 Altm an, Robert 530, 539, 572, 608, 817, 826 Amenabar, Alejandro 879 Anderson, Lindsay 494 Anderson, Paul Thomas 875,
Boetticher, Budd 366 Bogdanovich, Peter 501, 549 Boorman, John 478, 555 Borzage, Frank 170 Boyle, Danny 867 Brakhage, Stan 404 Brando, M arlon 395 Breillat, Catherine 927 Bresson, Robert 268, 330, 372-373, 461, 699 Brest, M artin 713 Brocka, Brooks, Brooks, Brooks,
Lino 605 A lbert 651 James L. 701, 754 Mel 496, 587, 591
Cocteau, Jean 221, 255 Coen, Ethan 749, 860-861 Coen, Joel 749, 864-865, 881 Conner, Bruce 471 Cooper, Merian C. 115 Coppola, Francis Ford 558, 584, 592-593, 658-659 Corman, Roger 438 Costa-Gavras, 510 Costner, Kevin 792 Craven, Wes 711, 636-637, 868-869 Crichton, Charles 266 Cronenberg, David 696, 736, 804
892 Anderson, Wes 884, 929 Angelopolous, Theo 610-611,
Broomfield, Nick 821 Browning, Tod 67, 92-93, 106 Buñuel, Luis 74, 84-85, 114, 262, 384, 399, 472-473,
Crosland, Alan 70 Crowe, Cameron 787 Cuaron, Alfonso 918 Cukor, George 135, 167, 202,
769 Anger, Kenneth 430
521, 560 Burnett, Charles 632-633
Antonioni, Michaelangelo 382-383, 397, 405, 437, 456-457, 533 Arcand, Denys 735, 938 Argento, Dario 533, 639 Arliss, Leslie 193 Arm strong, Gillian 651 Arnfred, M orten 847
Burton, Tim 776, 797
249, 302, 433 Curtiz, Michael 126, 146, 184185, 190, 208-209
Arnold, Jack 343 Aronofsky, Darren 886, 909 Arzner, Dorothy 169 Ashby, Hal 542-543, 656 Attenborough, Richard 692 Avildsen, John 615 Axel, Gabriel 749 Ayouch, Nabil 906 B Babenco, Hector 726 Bacon, Lloyd 108-109, 110 Badham, John 631 Bahr, Fax 814-815 Batchelor, Joy 299 Bava, M ario 388 Beatty, Warren 678 Becker, Jacques 385 Becker, W olfgang 943 Belvaux, Remy et al. 823 Benning, James 849 Benton, Robert 657 Bergman, Ingmar 328, 338339, 3 4 1 ,4 0 0 , 419, 464465, 497, 500, 559, 694 Berkeley, Busby 152 Bertolucci, Bernardo 438, 511, 526, 553, 620 Besson, Luc 698 Biberman, Howard J. 310 Bielinsky, Fabian 904
C Cameron, James 708-709, 737, 808, 880 Cammed, Donald 531 Campion, Jane 829 Camus, Marcel 366 Capra, Frank 116, 122-123, 134, 153, 228-229 Came, Marcel 160, 210 Caro, M arc 802 Carpenter, John 683, 648-649 Cassavetes, John 367, 491, 587, 613 Chabrol, Claude 519, 775 Chahine, Youssef 352 Chan, Jackie 748 Chaplin, Charlie 60, 95, 131, 230 Cheh, Chang 640 Chen, Kaige 824 Chia-Liang, Liu 647 Chong, Tom m y 647 Chopra, Aditya 856 Chopra, Yash 600 Christensen, Benjamin 48 Chytilova, Vera 460 Cimino, Michael 642-643 Cisse, Souleymane 745 Clair, Rene 89, 90 Clark, Bob 695 Clarke, Shirley 415 Cleese, John 766 Clement, Rene 272 Cline, Edward 171 Clouse, Robert 569 Clouzot, Henri-Georges 287, 298
D Dahl, John 838 Darabont, Frank 840 Dardenne, Jean-Pierre 895 de Antonio, Emile 515 De Sica, V ittorio 233, 280, 535 Delvaux, Andre 455 DeMille, Cecile B. 336 Demme, Jonathan 809, 827 Demy, Jacques 396, 431, 474 Denis, Claire 789, 893 DePalma, Brian 613, 706, 756 Deren, Maya 191 Dickinson, Thorold 315 Diterle, W illiam 141 Dmytryk, Edward 206 Donen, Stanley 298, 254, 274275 Dovzhenko, Alexander 86-87 Dreyer, Carl 75, 99, 317, 439 Duarte, Anselm o 410 Dulac, Germaine 42 Duras, M arguerite 604 Duvivier, Julien 145 Dwan, Allan 307 E Eastwood, Clint 554, 614, 820, 949 Edwards, Blake 396 Egoyan, A tom 876 Eisenstein, Sergei 51, 58-59, 68-69, 203 Elliot, Stephan 832 Emmerich, Roland 864 Erice, Victor 579
Eustache, Jean 565 F Farrelly, Bobby 890 Farrokhzad, Forugh 425 Fassbinder, Rainer W erner 561, 594, 603, 650 Fellini, Federico 303, 342, 451, 378-379,416-417, 508-509, 580-581 Ferrara, Abel 791 Feuillade, Louis 32-33 Fincher, David 855, 898 Fisher, Terence 357 Flaherty, Robert 44-45, 91, 245 Fleming, Victor 138, 154-155, 158-159 Foley, James 819 Ford, John 121, 150-151, 168, 182, 218-219, 258, 271, 328-329, 410 Forman, Milos 484, 484, 596, 707 Forsyth, Bill 755 Fosse, Bob 553, 655 Franju, Georges 365 Frankenheimer, John 409, 466 Frawley, James 660 Frears, Stephen 768 Friedkin, William 545, 576-577 Fuller, Samuel 288, 423, 670 G Gallo, Vincent 884 Gance, Abel 50, 71 G arnett, Tay 217 Ghatak, Ritwak 384, 454 Gibson, Mel 850, 946 Gilliam, Terry 601, 724-725 Girard, Francois 826 Gitai, Amos 908 Godard, Jean-Luc 370, 412, 418, 448, 452, 461, 467, 474 Gorris, Marleen 693 Grandrieux, Philippe 890 Greenaway, Peter 775, 779 G riffith, D.W. 30-31, 34-35, 38, 39, 42 Guitry, Sacha 138 Guney, Yilmaz 687 H Haines, Randa 739 Halas, John 299 Hamer, Robert 247 Hamilton, Guy 429 Haneke, Michael 877, 922 Hanson, Curtis 873
Lucia
504
M M 96-97 M *A *S *H * 530 M. Hulot's Holiday 291 Ma Nuit Chez Maud 504 Madame de... 283 Mad Masters, The 315 Mad Max 662 M agnificent Ambersons, The 188-189 Magnolia 892 Maftres fous, Les 315 Make W ay fo r Tom orrow 142 Maltese Falcon, The 176-177 Maman et la Putain, La 565 Man Bites Dog 823 Man Escaped, A 330 Man From Laramie, The 319 Man in Grey, The 193 Man o f Iron 680 Man o f Marble 630 Man o f the W est 349 Man W ho Fell to Earth, The 621 Man w h o had his hair cut short, The 455 Man W ho Knew Too Much, The 331 Man W ho Shot Liberty Valance, The 410 Man w ith a Movie Camera, The 78-79 Manchurian Candidate, The 409 M anhattan 661 M anhunter 732 Manila in the Claws o f Brightness 605 Marketa Lazarova 483 Mamie 432 M arriage o f Maria Braun, The 650 M arty 316 Maschera del Demonio, La 388 Masculine-Feminine 466 Masculin-Féminin 466 Masque o f the Red Death, The 438 M at I Syn 879 Matrix, The 901 M atter o f Life and Death, A 223 Maynila: Sa Mga Kuko Ng Liwanag 605 McCabe and Mrs. Miller 539 Me and M y Gal 107 Mean Streets 570-571 M éditerranée 425 M eet Me in St. Louis 198-199 M eet the Parents 911I
Meg Ker A Nep 544 M eghe Dhaka Tara 384 M eglio Gioventu, La M em ento 916 Memorias del Subdesarrollo 495 Memories of Underdevelopment 495 Meshes o f the Afternoon 191 M etropolis 62-63 M idnight Cowboy 507 M idnight Song 139 M ildred Pierce 208-209 M illion, Le 90 M illion, The 90 M irror 586 Mishima: A Life in Four Chapters 728 M odern Times 131 M on oncle 357 M ondo cane 403 M oney 699 M ononoke Hime 872 Monsieur Verdoux -¿30 M onsoon W edding 926 M onty Python and the Holy Grail 601 M onty Python's Life o f Brian 657 M oonstruck 756 M ortal Storm, The 170 M other and Son 879 M oth er and the W hore, The 565 M oth er India 346 M oulin Rouge! 924-925 M r. Deeds Goes to Town 134 M r. Smith Goes to W ashington 153 Mujeres al Borde de un Ataque de Nervios 759 M ulholland Dr. 928 M uppet Movie, The 660 M urder, My Sweet 206 M uriel's W edding 846 M urm ur o f the Heart 547 Music Room, The 358-359 M utiny on the Bounty 126 My Brilliant Career 651 My Darling Clementine 218-219 M y Fair Lady 433 M y Left Foot 780 My Life to Live 412 My M an G odfrey 133 My Night w ith M aud 504 M y O wn Private Idaho 806-807 My Uncle 357
N Naked Gun, The Naked Lunch
767 804
Naked Spur, The 288 Nanook o f the North 44-45 Napoléon 71 Narayama Bushi-Ko 707 Nashville 608 Nattvardsgàsterna 419 Natural Born Killers 838 Natural, The 716 Neco z Alenky 776 Nema-Ye Nazdik 796 N etw ork 618 Neuve Reinas 904 Ni Neibian Jidian 918 Night and Fog 323 Night at the Opera, A 127 Night o f the Hunter, The 324-325 Night o f the Living Dead 502-503 Night o f the Shooting Stars, The 693 Night, The 397 Nightmare on Elm Street, A 711 Nights o f Cabiria, The 342 Nine Queens 904 Ni notchka 161 No Fear, No Die 789 No Man's Land 923 North By Northwest 361 Nosferatu, a Symphony of Terror 46-47 Nosferatu, eine Symphonie 46-47 des Grauens Nosferatu: Phantom der Nacht 663 Notorious 226 Notte di San Lorenzo, La 693 397 Notte, La Notti o f Cabiria, Le 342 Novecento 620 Now, Voyager 183 Nuit Américaine, La 573 Nuit et Brouillard 323 Nuovo Cinema Paradiso 765 Nutty Professor, The 414 O O Pagador De Promessas; 410 O Thiassos 610-611 Obchod Na Korze 443 October 68-69 Odd Man O ut 232 Official Story, The 721 Oktyabr 68-69 Oldboy 934-935 Olvidados, Los 262 Olympia 1: Teil - Fest Der Volker & Olympia 2: Teil Fest Der Schönheit 147 Olympia Part 1: Festival o f the Nations & Part 2: Festival o f Beauty 147
On the Town 254 On the W aterfront 296-297 Once Upon a Time in America 705 Once Upon a Time in China 799 Once Upon a Time in the West 489 One Flew Over the Cuckoo's Nest 596 One-Eyed Jacks 395 Onibaba 442 Ônibus 174 930 Only Angels Have W ings 157 Open City 211 Open Your Eyes 879 O rdet 317 Ordinary People 664 Orfeu Negro 366 Orphans o f the Storm 42 Orphée 255 Orpheus 255 Ossessione 197 Ostre Sledované Vlaky 486-487 Our Hospitality 49 O ut o f Africa 721 O ut o f the Past 231 O utlaw Josey Wales, The 614 Ox-Bow Incident, The 195
P Paisa 217 Paisan 217 Paleface, The 241 Palm Beach Story, The 183 Pandora and the Flying Dutchman 266 Pandora's Box 80-81 Papillon 569 Paradise N ow 945 Parapluies de Cherbourg, Les 431 Paris, Texas 710 Partie de Campagne, Une 130 Pasazerka 418 Passage to India, A 714 Passenger 418 Passion de Jeanne d'Arc, La 75 Passion o f Joan o f Arc, The 75 Pat G arrett and Billy the Kid 582 Pather Panchali 312-313 Paths o f Glory 348 Patton 530 Peeping Tom 389 Peking Opera Blues 742 Pepe le M oko 145 Performance 531 Persona 464-465 Phantom Carriage, The 41 Phantom o f the Opera, The 57
Phénix City Story, The 322 Philadelphia 827 Philadelphia Story, The 167 Pi 886 Pianist, The 931 Piano Teacher, The 922 Piano, The 829 Pickpocket 372-373 Pickup on South Street 288 Picnic at Hanging Rock 604 Pier, The 394 Pierrot le Fou 452 Pink Flamingos 563 Pinocchio 169 Place in the Sun, A 269 Planet o f the Apes 490 Planète Sauvage, La 579 Platoon 740 Player, The 817 Playtime 470 Point Blank 478 Poltergeist 683 Popiöl I Diament 356 Postman Always Rings Twice, The 217 Potomok Chingis-Khana 76 Pretty W om an 794 Prima Della Rivoluzione 438 Princess Bride, The 755 Princess M ononoke 872 Prizzi's Honor 728 Producers, The 496 Project A, Part II 748 Psycho 386-387 Public Enemy, The 95 Pulp Fiction 839 Puppetmaster, The 827 Purple Rose o f Cairo, The 722
Q Quatre Cent Coups, Les Queen Christina Question o f Silence, A Quiet Earth, The Quiet Man, The
360 114 693 727 271
R Raging Bull 672-673 Raiders o f the Lost Ark 674 Rain M an 774 Raise the Red Lantern 802 Raising Arizona 749 Ran 718-719 Rapture, The 805 Rashomon 256-257 Real Life 651 Rear W ind ow 300-301 Rebecca 165 Rebel W ithout a Cause 320-321 Reckless M om ent, The 251 Red and the W hite, The 482 Red Desert, The 437
544 Red Psalm Red River 238 Red Shoes, The 242-243 Red Sorghum 757 Reds 678 Règle du Jeu, La 162-163 Rekopis Znaleziony w 447 Saragossie Report 471 Repulsion 450 Requiem fo r a Dream 909 Resevoir Dogs 818 697 Return o f the Jedi Reversal o f Fortune 789 Ride Lonesome 366 847 Riget Right Stuff, The 703 891 Ring 375 Rio Bravo Rio Grande 258 Rocco and his Brothers 377 377 Rocco e i suoi fratelli Rocky 615 Rocky Horror Picture Show, 598-599 The 784 Roger & Me 211 Roma, Città Aperta Roman d'un tricheur, Le 138 Roman Holiday 286 819 Romper Stomper Room w ith a View, A 739 239 Rope Roseaux Sauvages, Les 844 492-493 Rosemary's Baby 895 Rosetta Roue, La 50 Royal Tenenbaums, The 929 Rules o f the Game, The 162-163 Run Lola Run 885 884 Rushmore
S 135 Sabotage Safar e Ghandehar 917 Safe 850 287 Salaire De La Peur, La Salo o le centoventi giornate 606-607 di sodoma Salo, or The 120 days o f Sodom 606-607 Salt o f the Earth 310 Salvador 742 Samourai', Le 475 Sanma No Aji 405 Sans Soleil 698 Sans Toit Ni Loi 729 Sanshö Dayü 308-309 Sansho the Baliff 308-309 447 Saragossa M anuscript Sasom I En Spegel 400 843 Sätäntangö Saturday Night and Sunday
M orning 380 Saturday Night Fever 631 Satyricon 508-509 Saving Private Ryan 882-883 Say Anything 787 Sayat Nova 520 Scarface 706 Scarface: The Shame o f a Nation 104 Schindler's List 831 Scorpio Rising 430 Scream 868-869 Se7en 855 328-329 Searchers, The Seconds 461 Secret Beyond the Door 236 Secrets & Lies 864 Sedmikrasky 460 S'en Fout La M o rt 789 Sen To Chihiro No 920-921 Kamikakushi 306 Senso 178 Sergeant York 575 Serpico Servant, The 428 Seven Brides fo r Seven 298 Brothers Seven Chances 56 Seven Samurai, The 304-305 Seventh Seal, The 338-339 194 Seventh Victim, The Sex, lies, and videotape 786 Shadow o f a Doubt 196 367 Shadows Shadows o f O ur Forgotten 437 Ancestors Shaft 546 497 Shame 294 Shane Shanghai Express 105 Shao Lin San Shih Liu Fang 647 Shaolin Master Killer 647 Shawshank Redemption, The 840 111 She Done Him W rong 54-55 Sherlock Jr. 744 Sherman's March She's Gotta Have It 735 862 Shine Shining, The 666-667 Shoah 730 Shock Corridor 421 Shoot the Piano Player 381 Shop on Main Street, The 443 Short Cuts 826 Sideways 942 Signs & W onders 911 Silence o f the Lambs, The 809 Silver Lode 307 Sin o f Lola Montes, The 326 Singin' in the Rain 274-275 758 Sinnui Yauman
902 Sixth Sense, The Sjunde Inseglet, Det 338-339 Skammen 497 Slacker 812 Sleeper 575 554 Sleuth Smiles o f a Summer Night 322 Smiling Madame Beudet, The 42 854 Smoke Smultronstället 341 240 Snake Pit, The Snow W hite and the Seven Dwarfs 143 556-557 Solaris 638 Soldaat Van Oranje 638 Soldier o f Orange 556-557 Solyaris 890 Sombre Some Like it Hot 362-363 Sommarnattens Leede 322 116 Sons o f the Desert 922 Son's Room, The Sorrow and the Pity, The 538 547 Souffle Au Coeur, Le 447 Sound o f Music, The Souriante Madame Beudet, La 42 392 Spartacus 207 Spellbound Spider's Stratagem, The 526 Spirit o f the Beehive, The 579 920-921 Spirited Away Splendor in the Grass 392 760-761 Spoorloos Spring in a Small Town 237 51 Stachka 150-151 Stagecoach 652 Stalker 732 Stand By Me 922 Stanza del Figlio, La Star is Born, A 302 622-623 Star Wars Steamboat Bill, Jr. 76 141 Stella Dallas Stilte Rond Christine M., De 693 564 Sting, The Storm over Asia 76 Story o f a Cheat, The 138 Story o f the Late Chrysanthemums, The 152 Story o f W om en, The 775 Strada, La 303 Stranger than Paradise 715 Stranger, The 220 Strangers on a Train 265 Strategia del Ragno, La 526 Straw Dogs 550 Streetcar Named Desire, A 264 816 Strictly Ballroom Strike 51
Stranger than Paradise 715 Stranger, The 220 Strangers on a Train 265 Strategia del Ragno, La 526 Straw Dogs 550 Streetcar Named Desire, A 264 Strictly Ballroom 816 Strike 51 Stroszek 629 Subarnarekha 454 Sullivan's Travels 180-181 Suna No Onna 433 Sunless 698 Sunrise 64-65 Sunset Blvd. 260-621 Superfly 564 Suspiria 639 Sweet Hereafter, The 876 Sweet Smell o f Success 348 Sweet Sweetback's Badasssss Song 548 Swing Time 132
T Tabu 91 Tale o f the W ind, A 772 Tale o f W inter, A 821 Tales o f Ugetsu 293 Talk to Her 936 Ta'm e Guilass 878 Tampopo 741 Targets 501 Taste o f Cherry 878 Taxi Driver 616-617 Temps retrouvé, Le 898 Ten Commandments, The 336 Term inator 2: Judgment Day 808 Terminator, The 708-709 Terms o f Endearment 701 Terra Em Transe 485 Texas Chainsaw Massacre, The 585 Thelma and Louise 808 There's Something A b out Mary 890 Thief o f Bagdad, The 50 Thin Blue Line, The 763 Thin Man, The 124-125 Thin Red Line, The 888-889 Thing, The 683 Things to Come 137 Third Man, The 252-253 Thirty Tw o Short Films About Glenn Gould 826 This is Spinal Tap 712 Three Brothers 679 Three Colors: Blue 829 Three Colors: Red 833 Three Kings 895 Three Lives and Only One Death 862 Throne o f Blood 343
Through a Glass Darkly 400 Through the Olive Trees 844 Time Regained 898 Time to Live and the Time to Die, The 723 Tin Drum, The 654 Tini Zabutykh Predkiv 437 Tirez sur le pianiste 381 Titanic 880 To Be or Not to Be 186 To Have and Have Not 200 To Kill A M ockingbird 408 To Live 276 Todo Sobre M i Madre 896-897 Tokyo Olympiad 445 Tokyo O rimpikku 445 Tokyo Story 285 Tong Nien W ang Shi 723 Tongues Untied 813 Too Early, Too Late 681 Tootsie 686 Top Gun 743 Top Hat 130 Topio Stin Omichli 769 Total Recall 799 Touch o f Evil 350-351 Touch o f Zen, A 505 Toy Story 851 Traffic 914 Trainspotting 867 Travelling Players 610-611 Tre Fratelli 679 Treasure o f the Sierra Madre, The 244 Tree o f W ooden Clogs, The 641 Trip to the M oon, A 26-27 Tristana 521 Triumph des W illens 118-119 Trium ph o f the W ill 118-119 Trois Couleurs: Bleu 829 Trois Couleurs: Rouge 833 Trois Vies & Une Seule M ort 862 Trou, Le 376 Trouble in Paradise 102-103 Trust 795 Turkish Delight 578 Turks Fruit 578 Two or Three Things I Know A b out Her 467 Two-Lane Blacktop 551 U Uccello dalle Piume di Cristallo, L' 533 Ucho 528-529 Ugetsu M onogatari 293 Ukigusa 377 Ultim o Tango a Parigi 553 Um berto D 280
Umbrellas o f Cherbourg, The 431 Un chien andalou 74 Unbelievable Truth, The 787 Underground 856 Unforgiven 820 Unknown, The 67 Untouchables, The 756 Unvanquished, The 344 Up in Smoke 647 Usual Suspects, The 858 Utu 700 V Vacances de M. Hulot, Les 291 Vagabond 729 Vampire, The 99 Vampires, Les 32-33 Vampyr 99 Vangelo Secondo M atteo, II 440 Vanishing, The 760-761 Vargtim m en 500 Vertigo 354-355 Vidas Secas 424 Videodrom e 696 Vierde Man, De 702 Vij 488 Vinyl 442 Viridiana 399 Viskingar och Rop 559 Vivre Sa Vie: Film en Douze Tableaux 412 Voskhozhdenie 619 Voyage dans la Lune, Le 26-27 Voyage in Italy 292 W Wages o f Fear 287 W alkabout 540 W all, The 600 W anda 535 W ar Game, The 445 W avelength 479 W ay Down East 39 W edding Banquet, The 830 W eek End 474 W est Side Story 402 W hat Ever Happened to Baby Jane? 411 W hat Time Is It There? 918 W heel, The 50 W hen Harry M et Sally 777 W hiskey Galore! 250 W hite Balloon, The 854 W hite Heat 251 W ho Framed Roger Rabbit 773 Who's Afraid o f Virginia W oolf 462-463 W icker Man, The 572 W ild Bunch, The 516-517 W ild Reeds 84o
W ild Strawberries 341 W illy W onka and the Chocolate Factory 538 Winchester '73 258 W ind W ill Carry Us, The 900 W ings o f Desire 746-747 W inter Light 419 W ithin Our Gates 40 W ithnail and I 752 Wizard o f Oz, The 154-155 W o Hu Cang Long 912-913 W olf Man, The 175 W om an in the Dunes, The 433 W oman Under the Influence, A 587 W omen on the Verge o f a Nervous Breakdown 759 W ong Fei-Hung 799 W oodstock 524-525 W orld o f Apu, The 368-369 W ritten on the W ind 330 W .R .-M isterje Organizma 534 W.R.: Mysteries o f the Organism 534 W rong Man, The 335 W u Du 640 W uthering Heights 164 X Xiao cheng zhi chun 237 Xich Lo 857 Y Y tu mama tam bien 918 Yankee Doodle Dandy 190 Ye Ban Ge Sheng 139 Yeelen 745 Yeux Sans Visage, Les 365 Yi yi 908 Yol 687 Young and the Damned, The 262 Young Frankenstein 587 Young Girls o f Rochefort, The 474 Young One, The 384 Yukinojo Henge 428 Z Z 510 Zabriskie Point 533 Zangiku m onogatari 152 Zemlya 86-87 Zerkalo 586 Zéro de conduite 107 Zero fo r Conduct 107 Zero Kelvin 852 Zire Darakhatan Zeyton 844 Zu Fruh, Zu Spat 681
A Abrahams, Jim 671 Abu-Assad, Hany 945 Ackerman, Chantal 597, 904 Adler, Lou 647 Aldrich, Robert 319, 411 Aléa, Tomâs Gutiérrez 495 Allen, W oody 575, 626-627, 661, 722, 734, 778, 876 Allers, Roger 836 Almodovar, Pedro 759, 896897, 932 Altm an, Robert 530, 539, 572, 608, 817, 826 Amenabar, Alejandro 879 Anderson, Lindsay 494 Anderson, Paul Thomas 875, 892 Anderson, Wes 884, 929 Angelopolous, Theo 610-611, 769 Anger, Kenneth 430 Antonioni, Michaelangelo 382-383, 397, 405, 437, 456-457, 533 Arcand, Denys 735, 938 Argento, Dario 533, 639 Arliss, Leslie 193 Arm strong, Gillian 651 Arnfred, M orten 847 Arnold, Jack 343 Aronofsky, Darren 886, 909 Arzner, Dorothy 169 Ashby, Hal 542-543, 656 Attenborough, Richard 692 Avildsen, John 615 Axel, Gabriel 749 Ayouch, Nabil 906
B Babenco, Hector 726 Bacon, Lloyd 108-109, 110 Badham, John 631 Bahr, Fax 814-815 Batchelor, Joy 299 Bava, M ario 388 Beatty, Warren 678 Becker, Jacques 385 Becker, W olfgang 937 Belvaux, Remy e t al. 823 Benning, James 849 Benton, Robert 657 Bergman, Ingm ar 328, 338339, 3 4 1 ,4 0 0 , 419, 464465, 497, 500, 559, 694 Berkeley, Busby 152 Bertolucci, Bernardo 438, 511, 526, 553, 620 Besson, Luc 698 Biberman, Howard J. 310
Bielinsky, Fabian 904 Boetticher, Budd 366 Bogdanovich, Peter 501, 549 Boorman, John 478, 555 Borzage, Frank 170 Boyle, Danny 867 Brakhage, Stan 404 Brando, M arlon 395 Breillat, Catherine 927 Bresson, Robert 268, 330, 372-373, 461, 699 Brest, M artin 713 Brocka, Lino 605 Brooks, Albert 651 Brooks, James L. 701, 754 Brooks, Mel 496, 587, 591 Broomfield, Nick 821 Browning, Tod 67, 92-93, 106 Buñuel, Luis 74, 84-85, 114, 262, 384, 399, 472-473, 521, 560 Burnett, Charles 632-633 Burton, Tim 776, 797
298 Cocteau, Jean 221, 255 Coen, Ethan 749, 860-861 Coen, Joel 749, 864-865 Conner, Bruce 471 Cooper, Merian C. 115 Coppola, Francis Ford 558, 584, 592-593, 658-659 Coppola, Sofia 938 Corman, Roger 438 Costa-Gavras, 510 Costner, Kevin 792 Craven, Wes 711, 636-637, 868 869 Crichton, Charles 266 Cronenberg, David 696, 736, 804 Crosland, Alan 70 Crowe, Cameron 787 Cuaron, Alfonso 918 Cukor, George 135, 167, 202, 249, 302, 433 Curtiz, Michael 126, 146, 184185, 190, 208-209
C Cameron, James 708-709, 7 3 7 ,8 0 8 ,8 8 0 Cammell, Donald 531 Campion, Jane 829 Camus, Marcel 366 Capra, Frank 116, 122-123, 134, 153, 228-229 Came, Marcel 160, 210 Caro, Marc 802 Carpenter, John 683t 648-649 Cassavetes, John 367, 491, 587, 613 Chabrol, Claude 519, 775 Chahine, Youssef 352 Chan, Jackie 748 Chaplin, Charlie 60, 95, 131, 230 Cheh, Chang 640 Chen, Kaige 824 Chia-Liang, Liu 647 Chong, Tommy 647 Chopra, Aditya 856 Chopra, Yash 600 Christensen, Benjamin 48 Chytilova, Vera 460 Cimino, Michael 642-643 Cisse, Souleymane 745 Clair, Rene 89, 90 Clark, Bob 695 Clarke, Shirley 415 Cleese, John 766 Clement, Rene 272 Cline, Edward 171 Clouse, Robert 569 Clouzot, Henri-Georges 287,
D Dahl, John 838 Darabont, Frank 840 Dardenne, Jean-Pierre 895 de Antonio, Emile 515 De Sica, V ittorio 233, 280, 535 Delvaux, Andre 455 DeMille, Cecile B. 336 Demme, Jonathan 809, 827 Demy, Jacques 396, 431, 474 Denis, Claire 789, 893 DePalma, Brian 613, 706, 756 Deren, Maya 191 Dickinson, Thorold 315 Diterle, William 141 Dmytryk, Edward 206 Donen, Stanley 298, 254, 274275 Dovzhenko, Alexander 86-87 Dreyer, Carl 75, 99, 317, 439 Duarte, Anselmo 410 Dulac, Germaine 42 Duras, M arguerite 604 Duvivier, Julien 145 Dwan, Allan 307
E Eastwood, Clint 554, 614, 820, Edwards, Blake 396 Egoyan, A tom 876 Eisenstein, Sergei 51, 58-59, 68-69, 203 Elliot, Stephan 832
Emmerich, Roland 864 Erice, Victor 579 Eustache, Jean 565
F Farrelly, Bobby 890 Farrokhzad, Forugh 425 Fassbinder, Rainer W erner 561, 594, 603, 650 Fellini, Federico 303, 342, 451, 378-379, 416-417, 508-509, 580-581 Ferrara, Abel 791 Feuillade, Louis 32-33 Fincher, David 855, 898 Fisher, Terence 357 Flaherty, Robert 44-45, 91, 245 Fleming, Victor 138, 154-155, 158-159 Foley, James 819 Ford, John 121, 150-151, 168, 182, 218-219, 258, 271, 328-329, 410 Forman, Milos 484, 484, 596, 707 Forsyth, Bill 755 Fosse, Bob 553, 655 Franju, Georges 365 Frankenheimer, John 409, 466 Frawley, James 660 Frears, Stephen 768 Friedkin, William 545, 576-577 Fuller, Samuel 288, 423, 670
G Gallo, Vincent 884 Gance, Abel 50, 71 Garnett, Tay 217 Ghatak, Ritwak 384, 454 Gibson, Mel 850 Gilliam, Terry 601, 724-725 Giordana, Marco Tullio 933 Girard, Francois 826 Gitai, Amos 908 Godard, Jean-Luc 370, 412, 418, 448, 452, 461, 467, 474 Gorris, Marleen 693 -Grandrieux, Philippe 890 Greenaway, Peter 775, 779 G riffith, D.W. 30-31, 34-35, 38. 39, 42 Guitry, Sacha 138 Guney, Yilmaz 687
H Haines, Randa 739 Halas, John 299 Hamer, Robert 247
Hamilton, Guy 429
Jeunet, Jean-Pierre 802, 919,
Haneke, Michael 877, 922, 943 Hanson, Curtis 873 Hardy, Robin 572
940 Jewison, Norman 466, 756
Hark, Tsui 742, 758, 799 Hartley, Hal 787, 795 Has, W ojech 447 Hawks, Howard 104, 149, 157, 164, 178, 200, 222, 238, 279, 289, 375 Haynes, Todd 850 Heckerling, Am y 681, 853 Heilman, M onte 551 Henzell, Perry 582 Herzog, W erner 552, 629, 663, 690-691 Hicks, Scott 862 Hill, George Roy 506, 564 Hirschbiegel, Oliver 939 Hitchcock, Alfred 77, 128, 135, 165, 196, 207, 226, 239, 265, 300-301, 331, 334-335, 355, 361, 3863 8 7 ,4 1 3 , 432, 562 Hodges, M ike 544 Hogan, P. J. 846 Holland, Agnieszka 793 Hood, Gavin 948 Hooper, Tobe 585, 683 Hopper, Dennis 512-513 Hou, Hsiao-hsien 827 Howe, J.A. 71 Hsiao-hsien, Hou 723, 788 Hu, King 460, 505 Hudson, Hugh 676 Hughes, John 717, 737 Huillet, Daniele 681 Huston, John 176-177, 207, 244, 255, 267, 295, 560, 728, 757
Jodorowsky, Alejandro 523 Jones, Terry 601, 657 Jonze, Spike 899 Jordan, Neil 824, 873 Jost, Jon 628 Julian, Rupert 57 K Kachyna, Karel 528-529 Kadar, Jan 443 Kalatozov, Mikhail 347 Karlsen, Phil 322 Kar-Wai, W ong 841, 8 7 1 ,9 0 5 Kasdan, Lawrence 677, 697, 775 Kaufman, Philip 703 Kaurismaki, Aki 762 Kazan, Elia 264, 296-297, 392 Keaton, Buster 49, 54-55, 56, 66, 76 Kelly, Gene 254, 274 Khan, M ehboob 346 Kiarostami, Abbas 796, 844, 878, 900 Kieslowski, Krzysztof 770, 816, 829, 833 Kim, Sang-jin 908 Ki-Young, Kim 377 Kleiser, Randal 644 Klimov, Elem 720 Kramer, Stanley 353 Kropachyov, Georgi 488 Kubrick, Stanley 348, 392, 409, 434-435, 498-499, 536-537, 602, 666-667, 750-751 Kuchar, George 455 Kurosawa, Akira 256-257, 276, 304-305, 343, 583, 718-719
Ichikawa, Kon 327, 428, 445 Imamura, Shohei 707 Inarritu, Alejandro 910 Itami, Juzo 741 Ivens, Joris 772 Ivory, James 739 J Jackson, Peter 845, 936 Jacobs, Ken 415 Jacopetti, G ualtiero 403 Jaffe, Roland 716 James, Steve 834 Jansco, Miklos 482, 544 Jarman, Derek 741 Jarmusch, Jim 715, 738, 859 Jennings, Humphrey 192
Kusturica, Emir 856 Kwan, Stanley 822 L La Cava, Gregory 133 Lacerda, Felipe 930 Laloux, Rene 579 Landis, John 679 Lang, Fritz 43, 62-63, 96-97, 236, 290 Lanzmann, Claude 730 Lasseter, John 851 Laughton, Charles 324-325 Lawrence, Richard 926 Lean, David 216, 224-225, 345, 406-407, 444, 714 Lee, A ng 830, 874, 912-913,
946-947 Lee, Spike 735, 782-783 Leigh, M ike 864 Leone, Sergio 489, 458-459, 705 LeRoy, Mervyn 88, 101, 110 Lester, Richard 436 Levinson, Barry 688-689, 716, 752, 774 Lewin, Albert 266 Lewis, Jerry 399, 414 Lewis, Joseph H. 248 Linklater, Richard 812 Litvak, Anatole 240 Lloyd, Frank 126 Loach, Ken 521 Loden, Barbara 535 Losey, Joseph 428 Lubitsch, Ernst 161, 186, 102103 Lucas, George 568, 622-623, 668, 697 Luhrmann, Baz 816, 924-925 Lumet, Sidney 337, 575, 595, 618 Lupino, Ida 281 Lynch, David 634, 669, 733, 928
McLeod, Norman Z. 117, 241 M cNaughton, John 798 McTiernan, John 771 Mehrjui, Dariush 489 Meirelles, Fernando 949 Melies, Georges 26-27 Melville, Jean-Pierre 318, 475 Mendes, Sam 900 Menzel, Jiri 486-487 Menzies, William Cameron 137 Meyer, Russ 453 Micheaux, Oscar 40 Milestone, Lewis 89 Milhaileanu, Radu 944 Miller, George 662 Minghella, Anthony 870 M inkoff, Rob 836 M innelli, Vincente 198-199, 268, 278, 282, 353 Miyazaki, Hayao 872, 920-921 Mizoguchi, Kenji 156, 293, 308-309 M oland, Hans Petter 852 M oore, Michael 784, 941 M oretti, Nanni 846, 922 M orin, Edgar 401 Morris, Errol 763
Lyne, Adrian 758, 791
M u, Fei 237 M ulligan, Robert 408
M
M unk, Andrzej 418
Mackendrick, Alexander 250, 316, 348 Maddin, Guy 795 Makavejev, Dusan 534 M akhm albaf, Mohsen 865, 917 Malick, Terrence 566-567,
M uratova, Kira 785 M urnau, F.W. 56, 46-47, 64-
645, 888-889 Malle, Louis 547, 665, 753 Mamoulian, Rouben 100, 114 Mankiewicz, Joseph 232, 259, 302 ,311 Mankiewicz, Joseph L. 554 Mann, A nthony 258, 288, 319, 349 Mann, Delbert 316 Mann, Michael 732, 852 Marker, Chris 394, 698
Nair, Mira 926 Nakata, Hideo 891 Nava, Gregory 695
Marshall, Garry 794 Marshall, George 152 Marshall, Penny 767 Marshall, Rob 947 May, Elaine 551 Maysles, Albert 532 Maysles, David 532 McBride, Jim 496 McCarey, Leo 112-113, 142, 144, 340 McElwee, Ross 744
65, 91 Murphy, G eoff 700, 727 Myrick, Daniel 894 N
Newell, Mike 837 Nichols, Mike 462-463, 468469 Nolan, Christopher 916 Noonan, Chris 848 Nossiter, Jonathan 911
O Olivier, Laurence 202 Olmi, Ermanno 641 Ophuls, Marcel 538, 765 Ophuls, Max 234-235, 251, 283, 326 Oshima, Nagisa 619, 892 O tom o, Katsuhiro 764 Ozu, Yasujiro 285, 376, 405 P Pabst, G.W. 80-81
Padhilha, José 930 Pagnol, Marcel 148 Pakula, Alan 541, 614 Panahi, Jaffar 854 Paradjanov, Sergei 437, 520 Park, Chan-wook 934-935 Parks Jr., Gordon 546, 564 Pasolini, Pier Paolo 440, 606607 Payne, Alexander 942 Peckinpah, Sam 516-517, 550, 582, 595 Penn, A rthur 480-481, 527 Pereira dos Santos, Nelson 424 Petersen, W olfgang 675 Pialat, Maurice 670 Polanski, Roman 450, 492493, 588-589, 931 Pollack, Sydney 686, 721 Pollet, Jean-Daniel 425 Polonsky, Abraham 237 Pontecorvo, Gillo 446 Porter, Edwin S. 28-29 Powell, Michael 193, 214, 223, 227, 242-243, 389 Preminger, O tto 201, 273, 307, 364 Pressburger, Emeric 193, 214, 223, 227, 242-243 Pudovkin, Vsevolod 76 Puenzo, Luis 721
R Rafelson, Bob 522 Raimi, Sam 686 Ramis, Harold 825 Rapper, Irving 183 Ray, Nicholas 263, 295, 3203 2 1 ,3 3 5 Ray, Satyajit 312-313, 344, 358-359, 368-369 Redford, Robert 664 Reed, Carol 232, 252-253 Reggio, Godfrey 704 Reiner, Carl 660 Reiner, Rob 712, 732, 755, 777 Reisz, Karel 380 Reitherman, W olfgang 483 Reitman, Ivan 713 Renoir, Jean 98, 101, 130, 140, 162-163, 281 Resnais, Alain 323, 374, 393 Riefenstal, Leni 118-119, 147 Riggs, Marlon 813 Ritt, M artin 419, 471 Rivette, Jacques 590, 805 Roach,Jay 911 Robinson, Bruce 752
Robson, M ark 194 Rocha, Glauber 441, 485 Roeg, Nicholas 531, 540, 574, 621 Rohmer, Eric 504, 821 Romero, George 502-503, 646 Rosenberg, Stuart 476-477 Rosi, Francesco 679 Rossellini, Roberto 2 1 1 ,2 1 7 , 277, 292 Rossen, Robert 402 Rouch, Jean 315, 401 Ruiz, Raoul 862, 898 Russell, David O. 895
Solas, Hum berto 504 Solondz, Todd 887 Spielberg, Steven 612, 624, 674, 682, 7 3 1 ,8 2 8 , 831, 882-883, 941 Stevens, George 132, 161, 269, 294, 331 Stone, Oliver 740, 742, 8108 1 1 ,8 3 8 Straub, Jean-Marie 681 Stuart, Mel 538 Sturges, John 314, 345, 421 Sturges, Preston 174, ISO181, 183 Svankmajer, Jan 776
S Sanchez, Eduardo 898 Sandrich, M ark 130 Saura, Carlos 609 Sayles, John 866 Schaffner, Franklin J. 490, 530, 569 Schepisi, Fred 640 Schlesinger, John 507 Schlondorff, Volker 654 Schrader, Paul 728 Schroeder, Barbet 789 Scorsese, M artin 570-571, 616-617, 672-673, 702, 790, 851 Scott, Ridley 653, 684-685, 808, 907 Scott, Tony 743 Seiter, W illiam A. 116 Sembene, Ousmane 635 Sharman, Jim 598-599 Sharpstein, Ben 143, 166, 169, 178 Shelton, Ron 762 Shepitko, Larisa 619 Sheridan, Jim 780 Sherman, Lowell 111 Shindo, Kaneto 442 Shymalayan, M. Knight 902 Siegel, Don 334, 547 Singer, Bryan 865 Singleton, John 800-801 Siodmak, Robert 223 Sirk, Douglas 330, 332-333 Sjostrom, Victor 41 Skolimowski, Jerzy 526 Sluizer, George 760-761 Smith, Harry 412 Smith, Jack 420 Smith, Kevin 837 Snow, Michael 479 Soderbergh, Steven 786, 914 Sokurov, Aleksandr 879
T Takahata, Isao 768 Tanovic, Danis 923 Tarantino, Quentin 818, 839 Tarkovsky, Andrei 518, 556557, 586, 652 Tarr, Bela 843 Tashlin, Frank 310 Tati, Jacques 291, 357, 470 Taviani, V ittorio 693 Taviani, Paolo 693 Techine, Andre 840 Teshigahara, Hiroshi 433 Tian, Zhuangzhuang 745 Tolkin, Michael 805 Tornatore, Giuseppe 765 Tourneur, Jacques 187, 194, 231 Tran, Anh-Hung 857 Truffaut. Francois 360, 381, 398, 573, 665 Tsai, Ming-liang 918 Tsukamoto, Shinya 881 Tykwer, Tom 885
von Sternberg, Josef 73, 8283, 105 von Stroheim, Erich 49, 52-53 von Trier, Lars 847, 863, 886, 915
W W achowski, Andy 901 W achowski, Larry 901 W adleigh, Michael 524-525 W aggner, George 175 W ajda, Andrzej 356, 630, 680 Walsh, Raoul 50, 107, 179, 251 W ang, Wayne 854 W arhol, Andy 442 W aters, Charles 336 W aters, John 563 W atkins, Peter 445 W eibang, Maxu 139 W eine, Robert 36-37 W eir, Peter 604, 625, 676 Welleman, William 95, 195 Welles, Orson 172-173, 188189, 220, 240, 350-351, 449 W enders, W im 635, 710, 746747 Whale, James 94, 129 W ilcox, Fred 326 W ilde, Ted 71 W ilder, Billy 204-205, 212213, 260-261, 263, 362363, 390-391 Wise, Robert 270, 402, 447, 426-427 Wiseman, Frederick 514 W oo, John 781 W ood, Sam 127 W right, G eoffrey 819 Wyler, W illiam 136, 145, 164, 215, 246, 286, 371
U Ulmer, Edgar G. 121, 214
Y
V
Yang, Edward 803, 908 Yates, Peter 654
Van Dyke, W.S. 124-125 Van Peebles, Melvin 548 Van Sant, Gus 779, 806-807 Varda, Agnes 404, 729, 903 Verhoeven, Paul 578, 638, 702, 799 Vertov, Dziga 78-79 Vidor, Charles 230 Vidor, King 61, 72, 141 Vigo, Jean 107, 120 Vinterberg, Thomas 881 Visconti, Luchino 197, 306, 376, 422-423 Vlacil, Frantisek 483
Z Zemeckis, Robert 723, 773, 835 Zhang, Yimou 757, 802 Zhuangzhuang, Tian 830 Zinnemann, Fred 279, 284 Zucker, David 671, 767 Zwick, Edward 784 Z w igoff, Terry 842
FOTOĞRAFLAR Bu kitapta yayınlanan tüm fotoğraflar, Kobal Collection Arşivi'nden alınmıştır. Kitapta kullanılan fotoğraf bilgilerinin yazımı sırasında ortaya çıkabilecek hatalar ve dikkatsizlik ya da unutulma sonucu atlanılan isimler olabilir; kendilerinden özür dileriz. Eksik kalabilecek bilgilerin tamamlanması için bize yardımcı olabilecek tüm şahıs ve şirketlerden gelebilecek yardımlar için şimdiden teşekkür ederiz. 1 20th Century Fox / Douglas Kirkland; 4 Paramount; 5 Miramax / David James; 6 United Artists; 7 Universal; 8 Warner Bros.; 9 Universal; 10 Em bassy; 11 Columbia / Sony; 12 Dreamworks / Jinks / Cohen / Lorey Se bastian; 15 Amblin / Universal / Murray Close; 17 Columbia / Sony / Chan Kam Chuen; 19 Amblin / Universal; 20 New Line / Saul Zaentz / Wing Nut / Pierre Vinet; 24 Lucasfilm / 20th Century Fox / John Jay; 26 Méliès / StarFilm; 27 Méliès / StarFilm; 28 Edison; 29 Edison; 30 Epoch / Griffith Prods; 31 Epoch / Griffith Prods; 32 Gaumont; 33 Gaumont; 35 Wark Prods / Griffith Prods; 36 Decla-Bioscop; 37 Deda-Bioscop; 38 Grif fith Prods; 41 Svensk Filmindustri; 43 Uco-Film; 44 Flaherty; 45 Flaherty; 46 Prana-Film; 47 Prana-Film; 48 Svensk Filmindustri; 51 Goskino; 52 MGM; 53 MGM; 54 Metro; 55 Metro; 57 Universal; 58 Goskino / Mosfilm; 59 Goskino / Mosfilm; 60 UA / Charles Chaplin; 61 MGM; 62 UFA; 63 UFA; 64 Karl Struss, Fox Films; 65 Karl Struss, Fox Films; 66 United Ar tists; 67 MGM; 68 Sovkino; 69 Sovkino; 70 Warner Bros. / First National; 72 MGM; 73 Paramount; 74 Bunuel-Dali; 75 Société Générale des Films; 77 Gainsborough / BIP; 79 VUFKU; 80 Nero-Film; 81 Nero-Film; 82 Univer sum / UFA; 83 Universum / UFA; 84 Vicomte / CDN; 85 Vicomte / CDN; 86 VUFKU Ukraine; 87 VUFKU Ukraine; 88 Warner Bros. / First National; 90 Tobis Film; 92 Universal; 93 Universal; 94 Roman Freulich, Universal; 96 Nero-Film; 97 Nero-Film; 98 Braunberger-Richebe; 99 Tobis / Dreyer / Klangfilm; 100 Paramount; 102 Paramount; 103 Paramount; 104 Gene Kornman United Artists; 105 Paramount; 106 MGM; 108 Warner Bros. / First National; 109 Warner Bros. / First National; 111 Paramount; 112 Pa ramount ; 113 Paramount; 115 RKO; 115 RKO; 117 Paramount; 118 NSDAP; 119 NSDAP; 120 Gaumont / Nounez; 122 Irving Lippman, Co lumbia; 123 Irving Lippman, Columbia; 124 MGM; 125 MGM; 127 MGM; 128 Gaumont / British; 129 Roman Freulich, Universal; 131 UA / Charles Chaplin; 132 RKO; 133 Universal; 134 Irving Lippman, Columbia; 136 Goldwyn; 140 Réalisations D'art Cinématographique; 142 Paramount; 144 Columbia; 147 Olympia-Film; 148 Films Marcel Pagnol; 149 top RKO; 150 Ned Scott, UA / Walter Wagner; 151 Ned Scott, UA / Walter Wag ner; 153 Irving Lippman, Columbia; 154 MGM; 155 MGM; 156 Universal / Ray Jones; 157 Irving Lippman, Columbia; 158 Selznick / MGM; 159 Selznick / MGM; 160 Raymond Voinquel Sigma Prods; 162 Nouvelle Edi tion Française; 163 Nouvelle Edition Française; 165 Selznick / UA; 167 Ja mes Manatt, MGM; 168 20th Century Fox; 170 MGM; 171 Universal; 172 RKO; 173 RKO; 174 A.L. 'Whitey' Schafer, Paramount; 175 Universal; 176 Warner Bros. / First National; 177 Warner Bros. / First National; 179 (t) Bert Six, Warner Bros. / First National; 179 (b) Warner Bros. / First Na tional; 180 A.L. 'Whitey' Schafer, Paramount; 181 Paramount; 182 Gene Kornman 20th Century Fox; 184 Warner Bros.; 185 Warner Bros.; 186 United Artists; 187 RKO; 188 RKO; 189 RKO; 190 Warner Bros.; 192 Crown Film Unit; 195 20th Century Fox; 196 Universal; 197 ICI; 199 MGM; 200 Warner Bros.; 201 20th Century Fox; 203 Alma Ata / Mos film; 204 Paramount; 205 Paramount; 206 RKO; 208 Warner Bros.; 209 Warner Bros.; 210 Pathé; 211 Excelsa / Minerva; 212 Paramount; 213 Pa ramount; 215 Goldwyn; 216 Rank / Cineguild; 218 20th Century Fox; 219 20th Century Fox; 220 Haig / International / RKO; 221 G.R. Aldo, Discina / Andre Paulvé; 222 Warner Bros.; 224 Rank / Cineguild; 225 Rank / Cineguild; 226 (t) Ernest Bachrach, RKO / Vanguard; 226 (b) RKO / Vanguard; 227 The Archers / Rank / Independent; 228 RKO; 229 RKO; 231 RKO; 233 De Sica; 234 Rampart / Universal; 235 Rampart / Univer
sal; 236 Diana / Universal; 238 Monterey / UA; 239 Transatlantic / WB; 241 Paramount; 242 The Archers / Rank / Independent; 243 The Archers / Rank / Independent; 244 Warner Bros.; 245 Robert Flaherty; 247 Ea ling; 248 United Artists; 249 MGM; 250 Ealing / Rank; 252 Len Lee, Bri tish Lion / London Films; 253 Len Lee, British Lion / London Films; 254 MGM; 256 Daiei; 257 Daiei; 259 20th Century Fox; 260 Paramount; 261 Paramount; 262 Ultramar; 264 (t) Jack Albin, Warner Bros. / Feldman; 264 (b) Warner Bros. / Feldman; 265 Warner Bros.; 267 Horizon / Romu lus; 269 Paramount; 270 20th Century Fox; 272 Silver; 273 RKO; 274 MGM; 275 MGM; 276 Toho; 277 Ponti / De Laurentiis; 278 MGM; 282 MGM; 283 Rizzoli / Indus; 284 Columbia; 285 Shochiku; 286 Paramount; 289 20th Century Fox; 290 Irving Lippman, Columbia; 293 Daiei; 294 Pa ramount; 296 Columbia; 297 Columbia; 299 Halas and Batchelor; 300 Pa ramount; 301 Paramount; 303 Ponti / De Laurentiis; 304 Toho; 305 To ho; 306 Lux; 308 Daiei; 309 Daiei; 311 Goldwyn; 312 Govt, of W. Bengal; 313 Govt, of W.Bengal; 314 MGM; 317 Palladium; 320 Floyd McCarty, Warner Bros.; 321 Floyd McCarty. Warner Bros.; 324 United Artists; 325 United Artists; 328 Whitney / Warner Bros.; 329 Whitney / Warner Bros.; 332 Universal; 333 Ray Jones, Universal; 334 Allied Artists; 337 Orion-Nova / UA; 338 Svensk Filmindustri; 339 Svensk Filmindustri; 340 20th Cen tury Fox; 341 Svensk Filmindustri; 342 De Laurentiis / Marceau; 344 Epic; 345 Columbia / Horizon; 346 Mehboob; 347 Mosfilm; 349 Ashton / UA; 350 Universal; 351 Universal; 354 Paramount / Hitchcock; 355 Paramo unt / Hitchcock; 356 Film Polski / ZRF; 358 Aurora; 359 Aurora; 361 MGM; 363 Bernie Abramson, Ashton / Mirisch / UA; 364 Carlyle / Colum bia; 367 Lion; 368 Satyajit Ray; 369 Satyajit Ray; 371 MGM; 372 Lux; 373 Lux; 375 Armada / WB; 378 Riama-Pathé; 379 Riama-Pathé; 380 Wood fall; 382 Ciño Del Duca / PCE / Lyre; 383 Ciño Del Duca / PCE / Lyre; 386 Shamley / Hitchcock / Universal; 387 Shamley / Hitchcock / Universal; 388 Galatea / Jolly; 389 Anglo-Amalgamated; 390 Mirisch / UA; 391 Mi risch / UA; 394 Argos; 395 Paramount / Pennebaker; 397 Nepi / Silver / Sofitepid; 400 Svensk Filmindustri; 403 Cineriz; 406 Horizon / Columbia; 407 Horizon / Columbia; 408 Universal; 411 Warner Bros.; 413 Universal / Hitchcock; 414 Lewis / Paramount; 416 Cineriz / Francinex; 417 Cineriz / Francinex; 423 SGC / Pathé / Titanus; 426 Argyle / MGM; 429 EON / Danjaq; 430 Puck; 432 Universal; 434 Hawk / Columbia; 435 Bob Penn, Hawk / Columbia; 436 Shensoa / Proscenium; 439 Palladium; 440 Arco / Lux; 443 Barrandov; 444 MGM; 446 Casbah / Igor; 449 Alpine / Españo la; 451 Rizzoli / Eichberg / Federiz; 453 Eve / RM Film; 456 Bridge / Pon ti / MGM; 457 Bridge / Ponti / MGM; 458 Gonzalez / PEA / Constantin / Grimaldi; 459 Gonzalez / PEA / Constantin / Grimaldi; 462 Chenault / WB; 463 Chenault / WB; 464 Svensk Filmindustri; 465 Svensk Filmindust ri; 468 Embassy / Deg; 469 Embassy / Deg; 473 Five / Paris; 476 Jalem / WB; 477 Jalem / WB; 478 MGM; 480 Penn / Beatty / WB; 481 Penn / Be atty / WB; 482 Mafilm / Mosfilm; 484 Barrandov / Ponti; 486 Barrandov; 487 Barrandov; 489 Paramount / Rafran; 490 20th Century Fox; 492 Pa ramount; 493 Paramount; 494 Memorial; 497 Svensk Filmindustri; 498 MGM; 499 MGM; 500 Svensk Filmindustri; 501 Saticoy / Bogdanovich; 502 Image Ten; 503 Image Ten; 505 Lian Bang / Union; 506 20th Cen tury Fox; 507 Florin / Heilman / UA; 508 PEA / Grimaldi; 509 PEA / Gri maldi; 511 Maran / Marianne / Mars; 512 BBS / Columbia; 513 BBS / Co lumbia; 515 Pathé; 516 Warner Bros. / Seven Arts; 517 Bernie Abramson, Warner Bros. / Seven Arts; 518 Mosfilm; 520 Armenfilm; 522 Bernie Ab ramson, Columbia; 523 Panicas; 524 Wadleigh-Maurice / Warner Bros.; 525 Wadleigh-Maurice / Warner Bros.; 527 Stockbridge-Hiller Prods / CBS; 528 Barrandov; 529 Barrandov; 531 Goodtimes; 532 Maysles Films; 534 Neoplanta / Telepool; 536 Hawk / Polaris / Warner Bros.; 537 Hawk / Polaris / Warner Bros.; 539 Warner Bros.; 540 Dean Goodhill, Raab-Litinoff Films; 542 Paramount; 543 Paramount; 545 20th Century Fox; 546 MGM; 548 Yeah; 549 Columbia; 550 ABC / Amerbroco / Talent; 552 Werner Herzog; 555 Elmer / Warner Bros.; 556 Mosfilm; 557 Mosfilm; 558 Paramount; 559 Bo-Erik Gyberg, Svenska Filminstitutet / Cinematog-
Harvard Üniversitesi öğ retim görevlilerinden Steven Jay Schneider, New Y ork Ü niversitesinde sinema dersleri aldı. Designing Fear: A n Aesthetics o f C inem atic H orror (Routledge Yayınevi) kitabının yazarı olan Schneider; The H orror Film and Psychoanalysis: Freud's W orst Nightm ares (C am bridge University Yayınevi), New H ollyw ood Violence (M anchester University Yayınevi) ve Fear W ith o u t Frontiers: H orror Cinema Across the Globe (FAB Yayınevi) kitaplarının ed itörlüğ ü; ayrıca U nderstanding Film Genres (M cGraw-Hill Yayınevi), Horror International (W ayne State University Yayınevi) ve U nderground U.S.A.: Filmm aking Beyond th e H ollyw ood Canon (W allflow e r Press Yayınevi) kitaplarının da yardımcı ed itörlüğ ünü yaptı.
Katkıda bulunanlar:
G eoff A n drew
Karen Krizanovich
Linda Badley
Andrea F. Kulas
Kathryn Bergeron
Frank Lafond
Joanna Berry
Colin MacCabe
Edward Buscombe
Adrian M artin
G arrett Chaffin-Quiray
Ernest M athijs
Tom Charity
Annalee Newitz
Travis Craw ford
Kim Newman
Adrian Danks
Devin O rgeron
Ethan de Seife
Marsha O rgeron
David Del Valle
Corinne Oster
Roumiana Deltcheva-
R. Barton Palmer
Dana Duma
Richard Pena
Rachel Dwyer
M urray Pomerance
Angela Errigo
Phil Powrie - '
Chiara Ferrari
Bérénice Reynaud
Cynthia Freeland
David Robinson
Jean-Michel Frodon
Jonathan Romney
Chris Fujiwara
Jonathan Rosenbaum
Tom Gunning
M artin Rubin
Rahul Hamid
M arc Siegel
Ernest Hardy
Adam Simon
Bernd Herzogenrath
Peter Stanfield
A nikö Imre
David Sterritt
Jyotsna Kapur
Adisakdi Tantimedh
Philip Kemp
Michael Tapper
James Kendrick
Ella Taylor
Joshua Klein
G inette Vincendeau
Mikel J. Koven
Josephine W oll
Ölm eden Önce Görmeniz Gereken 1001 Film, hevesli okurları nı istekli izleyicilere dönüştürm eyi, zamanın çabucak akıp geç tiğini, izlenmeye değer film ler listesinin gerçekten çok uzadığı nı ortaya koymayı hedefliyor. Şu anda elinizde tu ttuğ u n u z ki tap, tüm zamanlar, tü m türler, tü m dünya kapsamında, bir gö rülmesi gereken film ler listesi sunmakla büyük ris-ke giriyor. Ama bu alınmaya değer bir risk ve eğer sizler gidip -de burada ele alınan film leri izlerseniz, m utlu bir sinema izlem işi olarak öleceğinize emin olabilirsiniz:'Kısaca söylemek g e ^kirse ; it» kadar çoğunu izlerseniz kendinizi o kadar iyi hisseçjfeks,
z:
View more...
Comments